pangea
selam millet. şimdi burada,yer dediysek evde ki parke yüzeyini kastediyorum.bu sabah parke yüzeyine düştü; ben de aldım bi güzel ovaladım ve taktıp gözüme. bir problem yok şimdilik; ama acaba doğru mu yaptık? yani ev sonuçta, sokak değil ki. yine de bilemedim.
selam millet.
şimdi burada,yer dediysek evde ki parke yüzeyini kastediyorum.
bu sabah parke yüzeyine düştü; ben de aldım bi güzel ovaladım ve taktıp gözüme.
bir problem yok şimdilik; ama acaba doğru mu yaptık? yani ev sonuçta, sokak değil ki. yine de bilemedim.
şimdi burada,yer dediysek evde ki parke yüzeyini kastediyorum.
bu sabah parke yüzeyine düştü; ben de aldım bi güzel ovaladım ve taktıp gözüme.
bir problem yok şimdilik; ama acaba doğru mu yaptık? yani ev sonuçta, sokak değil ki. yine de bilemedim.
0
ben olsam takmazdım ki o kadar hijyen düşkünü değilim ama göz ve bazı organlar (swh) hassastır.
0
Çok hijyenik bir günümde değilsem lavabonun içine düşen lensi bile solüsyonla yıkayıp takıyorum çoğunlukla. 8 senedir de lens kullaniyorum, bir şey olmadı hiç. Atsan daha iyi tabi ama solüsyonun dezenfeksiyon özelliğine güvenmek daha heyecanlı.
0
thatam
Bugün aklıma bir şey takıldı.Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.SORU-1Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işi
Bugün aklıma bir şey takıldı.
Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.
SORU-1
Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işiyor" diye düşünür mü?
SORU-2
Aynı şekilde tuvalete giren birinin sesli bir şekilde osurması ve bu sesin evdeki başka biri tarafından duyulması ayıp mıdır? Yoksa insanlar "sonuçta adam tuvallette tabii ki osuracak" diye mi düşünür?
Saçma salak sorular gibi geliyor ama hepinizin osururken çok ses çıkmasın diye götünüzü sıktığınızı biliyorum. ehuehehehehehe :)
Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.
SORU-1
Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işiyor" diye düşünür mü?
SORU-2
Aynı şekilde tuvalete giren birinin sesli bir şekilde osurması ve bu sesin evdeki başka biri tarafından duyulması ayıp mıdır? Yoksa insanlar "sonuçta adam tuvallette tabii ki osuracak" diye mi düşünür?
Saçma salak sorular gibi geliyor ama hepinizin osururken çok ses çıkmasın diye götünüzü sıktığınızı biliyorum. ehuehehehehehe :)
0
bu kafa tıpkı bizi leyleklerin getirmesi gibi. pembe sıçıp fabulozoo osurmakla eş kafalar. bırakın pampalar bunları insanlar istediği gibi sıçıp işesin. sesli kokulu konulu olacak ya ne olacağdı.
analar babalar öpüşüp sevişmeden mi ürüyor layn.
analar babalar öpüşüp sevişmeden mi ürüyor layn.
0
Ben makul görürüm. Tuvalet yahu burası. Adı üzerinde "def-i hacet". Yani ihtiyaç, yani mecburi yani olmazsa olmaz. Keyiften osuran manyaklar var mı aramızda? Tuvalette gürültülü osuran birinin bunu kasti yaptığını sanmam. Ha, ben yapar mıyım? Yapmam, garip bir şekilde utanırım. Sessiz sedasız işimi halleder çıkarım genelde. 5 dakikadan uzun kalmam tuvalette. Anne baba öyle eğitti diye. Yok karikatür okuyayım yok Angry Birds oynayayım falan demedim ömrümde hiç.
0
ikisine de evet.
bi yerde okumuştum japonlar sahte sifon sesi yapmışlar o sesleri gizlemek için, bence bunu yaygınlaştırmak lazım.
bi yerde okumuştum japonlar sahte sifon sesi yapmışlar o sesleri gizlemek için, bence bunu yaygınlaştırmak lazım.
0
tuvalette sıçarken ses çıkıyor mu acaba diye düşünmemek aile terbiyesi almamak demek mi?
daha neler görücez bakalım.
daha neler görücez bakalım.
0
pembe sıçan kızlar için ayıp bunlar. içimize mi ossuralım yahu?
ama başka şeye gelince löpür löpürler.
ama başka şeye gelince löpür löpürler.
0
1-Evet düşünür.
2-Empati yapabilir biraz, kendini titreşime alıp osuran,sıçan duymadım hiç.
Hele devlet yurdundaysan sabahları neler neler oluyor. Özellikle biriktirip sabah sıçanların yanında diş fırçalayanlar,bi kaç metre ötede duş alanlar, bu işemeli sıçmalı olaylar sırasında sigara içenler bile var. Ortaya çıkan seslerden bahsetmek bile istemiyorum.
2-Empati yapabilir biraz, kendini titreşime alıp osuran,sıçan duymadım hiç.
Hele devlet yurdundaysan sabahları neler neler oluyor. Özellikle biriktirip sabah sıçanların yanında diş fırçalayanlar,bi kaç metre ötede duş alanlar, bu işemeli sıçmalı olaylar sırasında sigara içenler bile var. Ortaya çıkan seslerden bahsetmek bile istemiyorum.
0
april12th
Bildiğimiz çamaşır mandalı. Proje konum:( Neyse, mandal yapacağım işte. Bir mandal nasıl olsa daha iyi olurdu sizce? Çift taraflı kullanılabilsin ister miydiniz?Veya başka nasıl olsa daha iyi olur dersiniz? Aynı duyuruyu yarın da açacağım, bu saatte çok kimse yok diye. Ayrıca artık mandal kullanan v
Bildiğimiz çamaşır mandalı. Proje konum:( Neyse, mandal yapacağım işte. Bir mandal nasıl olsa daha iyi olurdu sizce?
Çift taraflı kullanılabilsin ister miydiniz?
Veya başka nasıl olsa daha iyi olur dersiniz?
Aynı duyuruyu yarın da açacağım, bu saatte çok kimse yok diye.
Ayrıca artık mandal kullanan var mı aranızda? artık şı çek aslardan kullanmıyor mu herkes?
Çift taraflı kullanılabilsin ister miydiniz?
Veya başka nasıl olsa daha iyi olur dersiniz?
Aynı duyuruyu yarın da açacağım, bu saatte çok kimse yok diye.
Ayrıca artık mandal kullanan var mı aranızda? artık şı çek aslardan kullanmıyor mu herkes?
0
üstüne çiçek böcek koy.
geçen discoveryde belgeselını ızlemıstım. 1800 kusurda icat edilmiş hala aynı tipsiz şey.
geçen discoveryde belgeselını ızlemıstım. 1800 kusurda icat edilmiş hala aynı tipsiz şey.
0
@tadutadu, işlevsel açıdan yapacağım şeyler daha önemli. Çiçeklisinden batman kanatları olanına bir sürü yapmışlar zaten.
@straight gigolo, o aklımda nasıl çözeceğimi henüz bilmiyorum ama :D
@straight gigolo, o aklımda nasıl çözeceğimi henüz bilmiyorum ama :D
0
Mandali gec, camasir asmiyoruz ki biz artik kurutma makineleri var.
Cabuk kirilmayan, iz birakmayan ( hatta cok sacma olabilir ama mıknatısli olsa nasil olur diye dusundum su an), ,cift tarafli kullanimi olan bir mandal olabilir.
Cabuk kirilmayan, iz birakmayan ( hatta cok sacma olabilir ama mıknatısli olsa nasil olur diye dusundum su an), ,cift tarafli kullanimi olan bir mandal olabilir.
0
@fraise, di mi ya? ben de kullanan çok azdır diye düşünüyordum ama kurutma makinesini geç o çek asın bile lüks olduğu ülkeler çokmuş.
@cigerdelen <3 mandalı bırakıp onu yapabilirim, süpersin. Konu zaten sıkıştırma prensibi, o da sıkıştıracak sonuçta. hoca ille de mandal yap dedi diye mandal yapayım demiştim. ama kulaklık işi cidden şu an öyle güzel bi fikir oldu ki beni mandaldan kurtarabilir :)
@cigerdelen <3 mandalı bırakıp onu yapabilirim, süpersin. Konu zaten sıkıştırma prensibi, o da sıkıştıracak sonuçta. hoca ille de mandal yap dedi diye mandal yapayım demiştim. ama kulaklık işi cidden şu an öyle güzel bi fikir oldu ki beni mandaldan kurtarabilir :)
0
nelson MANDELa bile mandal kullanmıyor artık.
neyse, güneş paneli olsun, aldığı enerjiyle ısıtsın çamaşırı?
ya da titreşimli olsun çamaşırlar sallandıkça daha çabuk kurur?
ya da nem ölçer olsun üstünde, çamaşır kuruyunca sinyal versin.
ya da sıkıştırma hissi kaybolunca, çamaşır düşünce yani, sinyal versin ?
ama bana kalırsa mandal kendi evrim ağacında durmuş bir nesne. köpekbalığı gibi, daha ordan öteye gelişmez.
edit: ben cevaplaya tıkladıktan sonra bayağı geç yazdım. cosmicstring'inkini görmemiştim evet, nem ölçer olsun.
neyse, güneş paneli olsun, aldığı enerjiyle ısıtsın çamaşırı?
ya da titreşimli olsun çamaşırlar sallandıkça daha çabuk kurur?
ya da nem ölçer olsun üstünde, çamaşır kuruyunca sinyal versin.
ya da sıkıştırma hissi kaybolunca, çamaşır düşünce yani, sinyal versin ?
ama bana kalırsa mandal kendi evrim ağacında durmuş bir nesne. köpekbalığı gibi, daha ordan öteye gelişmez.
edit: ben cevaplaya tıkladıktan sonra bayağı geç yazdım. cosmicstring'inkini görmemiştim evet, nem ölçer olsun.
0
çek as dediğin ne tam bilmiyorum. ama mandalı piyasadan silecek şekilde çamaşırlık yapabilirsin. çamaşırın üzerine kitlenecek şekilde bir şey yaparsan mandalın işlevini görür hem de geniş yaparsan çamaşıra uygulanan basıncı geniş yüzeye yayar, iz bırakmaz. bilmem tam anlatabildim mi. mandalı geliştirmek yerine piyasadan silmek daha mantıklı bence. ekstra ekleyebileceğin pek bir şey yok gibi çünkü.
*edit: varmış :))
*edit: varmış :))
0
kaybolmaması, bir arada durabilmesi, iz bırakmaması, bir de ötmesi :) şu an listede. mandalı silecek şeyin de sıkıştırma prensibine sahip olması gerekiyor. sıkıştıran bir şey yapmam gerek yani yine.
bir de bu saatte beklediğimden çok cevap geldi, teşekkür ederim cidden :)
bir de bu saatte beklediğimden çok cevap geldi, teşekkür ederim cidden :)
0
öğrenci evlerinde hala mandal kullanılıyor. kurutma makinesi mi var. bir de mandalın içinde yay gibi demir var ya, hah işte o demir paslanıyor bazen ondan hiç memnun değilim.
0
ben mandal askı istiyorum. tepesi normal bildiğimiz askı altında dev mandal olucak. mandalın içi de pedli olacak.
0
kullanım anında bir kolaylık sağlayabilirsin. o görüntüyü göz önüne getirirseniz bir elde çamaşır diğer elde en az iki mandal çok pratik olmuyor. bunun yerine bir arada dursa omuzdan aşağı asılıp birer tane kolayca alınabilse çok pratik olur gibi.
0
şekil alabılsın, sırf çamasırlar ıcın degıl, un paketının agzını da mandallayabılelım. kablolar ıcın de ıs gorsun
0
evdeki modeme wifi ile bağlanabilsin ve çamaşırların ve havanın durumunu mailime rapor etsin. yağmur yağacak gibiyse uyarı versin, yağmak üzereyken ya da yağıyorken acil alarm versin. çamaşırlar kuruyunca filan da mail atsın. çamaşarın ipten düşmesi gibi bir durum olursa acil alarm versin. hatta birisi balkondan çamaşırın birini çekip çalmışsa anında fotoğrafını çeksin polise haber versin alarm çalsın ilgili birimlere fotoğrafı göndersin. hatta bak bu mümkün olabilir mi ya da zor mu olur bilmiyorum ama yağmur yağdığında anında büyük bir şemsiye de açılabilir çamaşırların üzerine güzel olur. belki ileriki versiyonlarında konulabilir böyle bir özellik de. şimdilik bu kadar aklıma gelenler.
0
radyo veya mp3 çalma özelliği mi eklesem her mandala? böylece her mandalın ayrı bir sesi de olur. takarken kimi trink der, kimi biuuuv, biri de tardis sesi çıkarır.
Aslında sorum hala ciddiyetini koruyor.
Aslında sorum hala ciddiyetini koruyor.
0
uçsun ve kendi kendine çamaşırlara asılsın.
yağmur, kar falan yağarsa çamaşırları toplayıp içeri koysun.
çamaşırları kurutacak şekilde ısı yaysın.
uydulara bağlansın rapor versin.
seslensin. telefonları bağlansın. app'si olsun.
bazı küçük aletlere dönüşebilsin. kalem, makas gibi vs.
parmak izi ve retina taraması yapabilsin.
bütün dilleri anlayabilsin.
yağmur, kar falan yağarsa çamaşırları toplayıp içeri koysun.
çamaşırları kurutacak şekilde ısı yaysın.
uydulara bağlansın rapor versin.
seslensin. telefonları bağlansın. app'si olsun.
bazı küçük aletlere dönüşebilsin. kalem, makas gibi vs.
parmak izi ve retina taraması yapabilsin.
bütün dilleri anlayabilsin.
0
çok yaratıcı arkadaşlar var, valla bravo. çamaşır asmaktan nefret ederim, hiç işim olmaz ama bazen toplamak zorunda kalıyorum. toplarken de denk gelen tombul mandallar elimi hemen doldurup işimi yavaşlatıyor. işim yavaşlayınca da karşı apartmandaki mahalle teyzeleri yakalayıp sorularıyla kitliyorlar beni. o yüzden mandal dediğin ince yapılı olucak arkadaş, bütün sıra çamaşırın mandalı sığsın lazım ele, larç lurç toplayıp kaçayım içeri.
Bide yapıldı mı bilmiyorum, defter yaprağı tutturulan ataş formunda da mandal olabilir gibi geldi fikir olarak aklıma.
Bide yapıldı mı bilmiyorum, defter yaprağı tutturulan ataş formunda da mandal olabilir gibi geldi fikir olarak aklıma.
0
Isıtıcılı yap çamaşırı daha çabuk kurutsun diye veya bukelamun gibi çamaşırın rengini alsın, mümkünse ortasındaki paslanan demir olmasın da isterse boş zamanlarında aya gitsin..
0
uçların birbirine teması mıknatısla yapabilirsin mesela
iz bırakmaması açısından fikir verici olabilir
yazdıktan sonra gördüm, başkası yazmış..
iz bırakmaması açısından fikir verici olabilir
yazdıktan sonra gördüm, başkası yazmış..
0
karsinin aksisi
işimden değilde iş yerimden nefret ediyorum, iş yoğunluğu çok az, gözüm saatte sürekli ve mesleki anlamda bir şey katmıyor gibi bana. iş yerinde de toplasan 10 kişi var öyle sohbet edip zaman geçireceğim biri de yok. cumartesi öğlene kadar çalışıyorum. kafayı yiyeceğim lan.bunun yanında patron çok i
işimden değilde iş yerimden nefret ediyorum, iş yoğunluğu çok az, gözüm saatte sürekli ve mesleki anlamda bir şey katmıyor gibi bana. iş yerinde de toplasan 10 kişi var öyle sohbet edip zaman geçireceğim biri de yok. cumartesi öğlene kadar çalışıyorum. kafayı yiyeceğim lan.
bunun yanında patron çok iyi, stres yok ve yüksek lisans yapmama izin veriliyor. maaş zamanında yatıyor.
ne yapcam lütfen yardım :(
bunun yanında patron çok iyi, stres yok ve yüksek lisans yapmama izin veriliyor. maaş zamanında yatıyor.
ne yapcam lütfen yardım :(
0
memur değilim. rahat batması gibi bir durumda yok. öğrencilik hayatım boyunca deli gibi çalıştım boş durmaya katlanamıyorum lan yapacak iş yok.
zaman geçirmek için her gün farklı bir strateji geliştiriyorum. :/
zaman geçirmek için her gün farklı bir strateji geliştiriyorum. :/
0
cevap sorunun içinde zaten. kendini geliştirecek zamanın var ve yüksek lisans da yapabiliyormuşsun. daha ne istiyorsun yahu?
nasıl bir cevap bekliyorsun ayrıca? başka iş mi bul diyelim?
nasıl bir cevap bekliyorsun ayrıca? başka iş mi bul diyelim?
0
acaba şöyle bir teklifte bulunsanız, sadece haftanın belli günlerinde çalışmak ya da part time çalışmak. tabii maaşınız da ona göre olur. ama kabul ederse kalan günlerde freelance çalışabilirsiniz ya da aynı tarzda bir yer daha bağlayıp iki yerde çalışabilirsiniz.
0
bence ayrıl gitsin.
Eğer ne de olsa mayışım zamanında yatıyor, arada sırada da okula gidiyorum hafta içi bir gün tatil gibi oluyor deyip çok işe yaramayan bir yüksek lisans yaparsan ve o işten ayrılıp da bir gün aklı başında bir yöneticinin karşısına giderse özgeçmişin, işin zor.
Eğer ne de olsa mayışım zamanında yatıyor, arada sırada da okula gidiyorum hafta içi bir gün tatil gibi oluyor deyip çok işe yaramayan bir yüksek lisans yaparsan ve o işten ayrılıp da bir gün aklı başında bir yöneticinin karşısına giderse özgeçmişin, işin zor.
0
cevaplar için teşekkürler.
@kakao evet güzel bir düşünce ama patron pek yanaşmıyor, daha önce gelenler part-time çalışanlar olmuş çok verimli olmamış firma için, birde benden önce gelenler 3-5 ay durup kaçmış. :/
@dusunuyorumoyleysevurun teşekkürler cevap için, aslında buraya ayrılmamı düşünen insanların beni cesaretlendirmesi için yazdım ama kafamın karışıklığı daha da arttı :)
@kakao evet güzel bir düşünce ama patron pek yanaşmıyor, daha önce gelenler part-time çalışanlar olmuş çok verimli olmamış firma için, birde benden önce gelenler 3-5 ay durup kaçmış. :/
@dusunuyorumoyleysevurun teşekkürler cevap için, aslında buraya ayrılmamı düşünen insanların beni cesaretlendirmesi için yazdım ama kafamın karışıklığı daha da arttı :)
0
imparatore
Diş doktoruna gittim sabahleyin. İğne vuracam sabah kahvaltı ettin mi dedi, bende yarım yamalak ettim deyince 2 tane küp şeker verdi ve dilinin altında erit dedi.Stresten soramadımda.Neden dil altından sayın tıp insanları?
Diş doktoruna gittim sabahleyin. İğne vuracam sabah kahvaltı ettin mi dedi, bende yarım yamalak ettim deyince 2 tane küp şeker verdi ve dilinin altında erit dedi.Stresten soramadımda.Neden dil altından sayın tıp insanları?
0
doğrudan yesen; kana karışması için sindirim sisteminden geçmesi gerek. beri yanda dil altındaki damarlardan hızla kana karışıyor...
0
çünkü bir maddeyi kana karıştırmanın daha hızlı yolu. tükürük ile eriyebilen bir madde olması lazım tabii.
maddeler, dil altındaki mukus tabakasına yayılarak epitelyumun altındaki bağ dokusundaki kılcal damarlar ile kan dolaşımına karışıyor.
böylece birşeyi yutunca karşıya çıkan mide, bağırsak ve karaciğer bariyerini de atlamış oluyorsun.
bütün ilaçları böyle yapmamak lazım tabii. doktora danışmak lazım. fazladan emilim olup, yöntemin zararları olabilir.
maddeler, dil altındaki mukus tabakasına yayılarak epitelyumun altındaki bağ dokusundaki kılcal damarlar ile kan dolaşımına karışıyor.
böylece birşeyi yutunca karşıya çıkan mide, bağırsak ve karaciğer bariyerini de atlamış oluyorsun.
bütün ilaçları böyle yapmamak lazım tabii. doktora danışmak lazım. fazladan emilim olup, yöntemin zararları olabilir.
0
cagri
Ben asla yıkamadan rahat edemiyorum mesela, hep elimin üstünde görünmez bir tabaka var gibi geliyor. Yıkamayan birçok insana da denk geldim. Siz ne yaparsınız?
Ben asla yıkamadan rahat edemiyorum mesela, hep elimin üstünde görünmez bir tabaka var gibi geliyor. Yıkamayan birçok insana da denk geldim. Siz ne yaparsınız?
0
İlk işimdir.
Bakkala bile gidip gelsem sanki ellerim kirlenmiş gibi hissederim.
Bakkala bile gidip gelsem sanki ellerim kirlenmiş gibi hissederim.
0
Duyurunun pisi benim galiba. Şimdi duyuruda soruyu görünce fark ettim, eve gelirken sokaktaki kedi/köpeklerle oynamamışsam yıkamıyorum. O zaman da evdeki kedilerime mikrop taşımayayım diye yıkıyorum, kendimi düşündüğümden değil.
0
benyazmayayımdakimleryazsın
cok sacma delice sorular sorarim sanki gercek izlenimi veririm ortami karistiririm. yapasim var trolluk. yapam mi? (zaten su an yapiyorsun diye cevap yazmayin ben yazdim bile-)
cok sacma delice sorular sorarim sanki gercek izlenimi veririm ortami karistiririm. yapasim var trolluk. yapam mi? (zaten su an yapiyorsun diye cevap yazmayin ben yazdim bile-)
0
işimiz görülsün diye uğraşıyoruz biz. ikinci sayfaya düşen duyurulara kimse bakmıyor malum.
0
hadi bunu sil ve başlaaa. gloria ekolümden takılabilirsin ben açmıorum duyuru. yeni gloria ol. mesaj gelio hep sen glory misin diye çok eğlenceli
0
forum ettiler iyice burayı zaten. çok göze batmazsın.
bir de uyduruk forum sorusunun altında istediği cevabı görmeyip çalım yapan ergenler de var.
bir de uyduruk forum sorusunun altında istediği cevabı görmeyip çalım yapan ergenler de var.
0
marcelorios
bugün gazetede okudum. kim milyoner ister'de, "sanat camiasında popun kralı olarak bilinen sanatçı kimdir?" diye bir soru sorulmuş. şıklar: mustafa sandal, murat boz, tarkan, serdar ortaç. doğru cevap, serdar ortaç'mış. sanat camiasından olmadığım için bilemedim. serdar ortaç, sanat camiasında "popu
bugün gazetede okudum. kim milyoner ister'de, "sanat camiasında popun kralı olarak bilinen sanatçı kimdir?" diye bir soru sorulmuş. şıklar: mustafa sandal, murat boz, tarkan, serdar ortaç. doğru cevap, serdar ortaç'mış. sanat camiasından olmadığım için bilemedim. serdar ortaç, sanat camiasında "popun kralı" olarak mı biliniyor?
edit: www.sabah.com.tr
edit: www.sabah.com.tr
0
cok yoruma acik bir soru bir de sacma. sanat camiasi kimmis diye sormak lazim hazirlayanlara.
popun krali eskiden erol bburc. simdi de tarkan bana gore
son zamanlarda bu yarismada ilk sorulari cok yoruma acik ve birden fazla dogru cevabi olabilecek sorular soruyorlar (cumleyi devirdim toplayamayacagim)
popun krali eskiden erol bburc. simdi de tarkan bana gore
son zamanlarda bu yarismada ilk sorulari cok yoruma acik ve birden fazla dogru cevabi olabilecek sorular soruyorlar (cumleyi devirdim toplayamayacagim)
0
çok saçma soruymuş, popun neresi sanat ayrıca kral da kime göre neye göre?
0
saçma olmus..itiraz etmesi lazım bence yarısmacının
sıklar da mj olsa neyse de..
sıklar da mj olsa neyse de..
0
mormormorius
Ama yumurta kapıya dayanmamış olcak...
Ama yumurta kapıya dayanmamış olcak...
0
lisede aynı gün 2 denemeye girip bonus olarak 2 saat ders çalışmıştım bi defa. toplam 8 ediyor. sonra böyle oldum.
0
askerde yarışmaya soktular. bütün kurban bayramı boyunca çalışmıştık. kitap ezberleyip sahada tatbik ediyorduk. 10-12 saat falan ediyordu. gerisi yemek ve nöbet.
0
tüm (Tüm) okul hayatım boyunca toplamda 50 saat falan çalışmışımdır heralde.
ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve bilimum önemli sınvalardan (ÖSS, Anadolu Liseleri sınavı vb.) bahsediyorum...
ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve bilimum önemli sınvalardan (ÖSS, Anadolu Liseleri sınavı vb.) bahsediyorum...
0
kpss'ye hazırlanırken son ay 8 saat, tez yazarken de 10-12 saat çalıştığım oluyordu.
son ay, yumurta dayanmış sayılmaz. tezde de yumurta yok, genel çalışma.
son ay, yumurta dayanmış sayılmaz. tezde de yumurta yok, genel çalışma.
0
Tez zamanı 6-7 saat. Belki de daha fazladır gözlerim acıyana kadar.
Şu an KPSS çalışıyorum 4-5 saat.
Lisede, ünide yumurta kapıdayken sadece son gece bakardım hatta bakmazdım nota fln direkt kopya yazardım.
Şu an KPSS çalışıyorum 4-5 saat.
Lisede, ünide yumurta kapıdayken sadece son gece bakardım hatta bakmazdım nota fln direkt kopya yazardım.
0
Duyuru ahalisi olarak ne tembelmissiniz siz oyle.Yumurta kapiya dayanmadan 4 5 saat calismisligim vardir,yumurta kapiya dayaninca sure de artiyor tabii.
0
Hafta sonu verimli bir şekilde 4-5 saat, daha fazla oturduğum zaman başım ağrıyor, hafta içi ise 1-2 saat, günün yoğunluğuna bağlı.
0
planetterror
İstanbul'daki dürüm satan tırları biliyorsunuzdur.Genelde e5 üzerinde olanlar. O tarz bir tır için isim önerilerinizi bekliyorum.
İstanbul'daki dürüm satan tırları biliyorsunuzdur.Genelde e5 üzerinde olanlar. O tarz bir tır için isim önerilerinizi bekliyorum.
0
tırbulans - acil lezzet ihtiyacı
dürüye - düt düt düt dürüye
dürdüm - enfes hareket
10 tekerim çok şekerim
tıro
tıroleybüs
tırojen
vs vs
dürüye - düt düt düt dürüye
dürdüm - enfes hareket
10 tekerim çok şekerim
tıro
tıroleybüs
tırojen
vs vs
0
sifirdokuzucuolanvarmi
arkadaşlar sinemada kız arkadaşıma evlenme teklif etmek istiyorum. mesela film başlamadan önce beraber çekildiğimiz resimler ekrana gelecek. sonrada bir müzik çalacak ve ben evlenme teklifi edicem. başka sinemada alternatif düşünceleriniz var mıdır?
arkadaşlar sinemada kız arkadaşıma evlenme teklif etmek istiyorum. mesela film başlamadan önce beraber çekildiğimiz resimler ekrana gelecek. sonrada bir müzik çalacak ve ben evlenme teklifi edicem. başka sinemada alternatif düşünceleriniz var mıdır?
0
sonra oturup filmi izleyecek misiniz peki? izlenmez çünkü.
hatta diğer seyircileri de bi güzel afallatırsınız o yüzden onlar da izleyemez. bu sebepten sinemanın sahibi de pek sıcak bakmayabilir. bi de bi de sinemalarda perdeye yansıtılan şey dijital değil bildiğiniz film oluyor galiba, o yüzden lojistik olarak da sorun yaşayabilirsiniz.
söyleyeceklerim bu kadar.
belki bi kafe'de yapılan küçük bir film göstemine sızmayı deneyebilirsiniz ha?
hatta diğer seyircileri de bi güzel afallatırsınız o yüzden onlar da izleyemez. bu sebepten sinemanın sahibi de pek sıcak bakmayabilir. bi de bi de sinemalarda perdeye yansıtılan şey dijital değil bildiğiniz film oluyor galiba, o yüzden lojistik olarak da sorun yaşayabilirsiniz.
söyleyeceklerim bu kadar.
belki bi kafe'de yapılan küçük bir film göstemine sızmayı deneyebilirsiniz ha?
0
o işi tiyatroda yaparsın anca.oyuncuları ayarlarsın sahneye çıkarsın edersin,masrafsız olur hem.
0
cok ucuz bi numara milyon tane ornegi var daha degisik bisi yap kulaga hic hos gelmiyo
0
ben fikri beğendim. ama salonu kapaman gerekir bence. sadece ikiniz olsun. reklamlardan sonra senin hazırladığın kayıt girsin ekrana.
0
daha kötüsü helikopterin ucuna "benimle evlenir misin x?" yazısı bağlamak olur ancak. yapmayın böyle işler yahu. oturun bi yerde, sessiz sakin şekilde edin teklifinizi. ille şaşırtma amacı taşımak neden ki?
0
fikir için birşey demeyeceğim fakat teknik olarak, İstanbuldaysanız İstiklal'deki Cine Majestic'te üst katta dijital projektörlü bir salon var bağımsız filmleri falan blu-rayden oynatıyorlar. O salonla anlaşıp belirli bir para verip sürprizinizi yaparsınız.(artık kaç koltuk parası isterler bilemiyorum, ama cinemaximum vb. ile anlaşmaktan iyidir)
Ama, geçen yıl Cevahir Cinemaximum'da bir sevgililer günü olayına tanık olmuştum. Sevgililer gününde filmden önce bir video yayınlandı, bir kampanya varmış kız oradan kazanmış galiba öyle bi sürpriz yapmışlar.. Araştırın işte artık dijital projektörler var 35mm'ye bastırmanıza gerek yok.
Ama, geçen yıl Cevahir Cinemaximum'da bir sevgililer günü olayına tanık olmuştum. Sevgililer gününde filmden önce bir video yayınlandı, bir kampanya varmış kız oradan kazanmış galiba öyle bi sürpriz yapmışlar.. Araştırın işte artık dijital projektörler var 35mm'ye bastırmanıza gerek yok.
0
Bence yaptırmayın. Şahsen bir seyirci olsam rahatsız olurdum.
birde hadi yaptın sonraki 3 saat film mi izleyeceksiniz?
yok izlemeyecekseniz sırf şaşalı olsun diye 100kişinin film zevkini berbat edeceksiniz.
başka bir yöntem daha iyidir.
ayrıca bu şeyler özeldir 2 kişi başbaşa olması daha iyi olur fikrimce.
birde hadi yaptın sonraki 3 saat film mi izleyeceksiniz?
yok izlemeyecekseniz sırf şaşalı olsun diye 100kişinin film zevkini berbat edeceksiniz.
başka bir yöntem daha iyidir.
ayrıca bu şeyler özeldir 2 kişi başbaşa olması daha iyi olur fikrimce.
0
şahsi fikrim böyle şeyler yapmayın sadece o ve senin bileceği bir teklif olsun başka insanları karıştırmayın işin içine. yalnız olabildiğiniz kadar yalnız ve baş başa olun.
0
kadıköydeki zannederim bi sinemada yapılmış böle bişi arkadaşlarımın arkadaşları tarafından. eş zamanlı bir giriş falan. çok da tatlı, pek de güzel olmuş hem.
tam anlatamadım şöle bi videosu var; www.youtube.com
tam anlatamadım şöle bi videosu var; www.youtube.com
0
bence kötü bir fikir. yaparsan da, o anda salonda bulunan n adet ciddi düşünen çiftin erkek tarafından güzel küfürler yemeye hazır ol :)
0
gurur
daha önce şu http://eksiduyu.ru/629588 duyuruda yol hikayeleri sormuştum. beğendiklerim:(bkz: into the wild)(bkz: motorcycle diaries)(bkz: wristcutters)(bkz: Y tu mamá también)(bkz: everything is illuminated)(bkz: my own private idaho )(bkz: Interstate 60)(bkz: Y tu mamá también)şimdi, tekrar sizin
daha önce şu eksiduyu.ru duyuruda yol hikayeleri sormuştum.
beğendiklerim:
(bkz: into the wild)
(bkz: motorcycle diaries)
(bkz: wristcutters)
(bkz: Y tu mamá también)
(bkz: everything is illuminated)
(bkz: my own private idaho )
(bkz: Interstate 60)
(bkz: Y tu mamá también)
şimdi, tekrar sizin fikrinizi almak istiyorum, neleri önerirsiniz? özellikle motorcycle diaries ve into the wild'dan hoşlanmıştım :)
beğendiklerim:
(bkz: into the wild)
(bkz: motorcycle diaries)
(bkz: wristcutters)
(bkz: Y tu mamá también)
(bkz: everything is illuminated)
(bkz: my own private idaho )
(bkz: Interstate 60)
(bkz: Y tu mamá también)
şimdi, tekrar sizin fikrinizi almak istiyorum, neleri önerirsiniz? özellikle motorcycle diaries ve into the wild'dan hoşlanmıştım :)
0
one week
easy rider
sideways
rain man
last stop for paul
gerry
que tan lejos
180° south
the way
roadside prophets
the art of travel
easy rider
sideways
rain man
last stop for paul
gerry
que tan lejos
180° south
the way
roadside prophets
the art of travel
0
Tyler89
-işe yarıyor mu?-benim evdeki kapılar çok çok da sağlam durmuyor. sorun olur mu?(body'e falan zaten gideceğim, eve de alsam mı bundan bir tane diye düşündüm de.)
-işe yarıyor mu?
-benim evdeki kapılar çok çok da sağlam durmuyor. sorun olur mu?
(body'e falan zaten gideceğim, eve de alsam mı bundan bir tane diye düşündüm de.)
-benim evdeki kapılar çok çok da sağlam durmuyor. sorun olur mu?
(body'e falan zaten gideceğim, eve de alsam mı bundan bir tane diye düşündüm de.)
0
Kapının kasasında iz yapıyor. Yoksa kapıyı indirmez.
İşe yarıyor mu derken? Eğer salona gidiyorsan evde olması gereksiz.
İşe yarıyor mu derken? Eğer salona gidiyorsan evde olması gereksiz.
0
sıkıştırmalı bar olanı mı yoksa kapı üzerine geçen çok amaçlılardan mı bahsediyorsun ?
0
alma sakın. evde çalışma istasyonum duruyor. o bana ben ona bakıyoruz. salonsuz olmuyor o işler.
0
sıkıştırmalı olanlar bi süre sonra yalama oluyor ve ne yaparsan yap düşüyor.
sağlam monte edilenlerden olmalı.
sağlam monte edilenlerden olmalı.
0
@pazubant
herhangi biri. işe yarayan hangisiyse ondan alabilirim.
@doxanikee
koridorda nasıl monte edilecek ki bu? bir resim falan var mı?
herhangi biri. işe yarayan hangisiyse ondan alabilirim.
@doxanikee
koridorda nasıl monte edilecek ki bu? bir resim falan var mı?
0
ben 7-8 aydır kapı üzerine geçen, çok amaçlı olanından kullanıyorum. memnunum.
-işe yarıyor.
-kapının sağlam olması lazım. yoksa olmaz.
-işe yarıyor.
-kapının sağlam olması lazım. yoksa olmaz.
0
www.google.com.tr
bahsettiğim şu tip bir şey. vidaları var, koridora koyup sıkıştırınca sabitleniyor.
bahsettiğim şu tip bir şey. vidaları var, koridora koyup sıkıştırınca sabitleniyor.
0
bellerophon
"modern insanın modern yanlızlığı"nasıl diyebilirim ki ingilizce? modern loneliness falan chicken translate deneyeyim dedim de biraz emanet durdu gibi sanki. yardımları beklemekteyim.
"modern insanın modern yanlızlığı"
nasıl diyebilirim ki ingilizce? modern loneliness falan chicken translate deneyeyim dedim de biraz emanet durdu gibi sanki. yardımları beklemekteyim.
nasıl diyebilirim ki ingilizce? modern loneliness falan chicken translate deneyeyim dedim de biraz emanet durdu gibi sanki. yardımları beklemekteyim.
0
modern loneliness of modern man teknik olarak boyle. belki baska kelime ile anlatmak istersen ordan da cevrilebilir belki bir sekilde.
0
"Modern loneliness of modern people" şeklinde kullanımı bana gayet doğru geldi, "chicken" falan değil yani, olması gereken bu olsa gerek?
0
kedidir o kedi
nerelerdir? lütfen gidip gördüğünüz yerler olsun amaöyle bir yer yoksa boş geçiniz.
nerelerdir?
lütfen gidip gördüğünüz yerler olsun ama
öyle bir yer yoksa boş geçiniz.
lütfen gidip gördüğünüz yerler olsun ama
öyle bir yer yoksa boş geçiniz.
0
20'den fazla ülkede 140'dan fazla şehir gezdim, en çok beğendiğim ve yaşamak istediğim yer barcelona oldu. ama asyaya, uzak doğuya veya güney amerikaya gitmedim, çok daha ilgi çekici yerler olduğuna eminim, en azından bize göre farklı gelecektir.
evet, avrupa şehirleri çok güzel, tarihi, düzenli ama sonuçta gidilmese bile bize çok uzak değil, filmlerden, dizilerden görüyoruz. emperyalizm ve küreselleşme sonucu bir şekilde avrupa kültürünün bir parçasıyız. o yüzden kamboçya, nepal veya hindistan gibi yerleri görmek lazım diye düşünüyorum.
evet, avrupa şehirleri çok güzel, tarihi, düzenli ama sonuçta gidilmese bile bize çok uzak değil, filmlerden, dizilerden görüyoruz. emperyalizm ve küreselleşme sonucu bir şekilde avrupa kültürünün bir parçasıyız. o yüzden kamboçya, nepal veya hindistan gibi yerleri görmek lazım diye düşünüyorum.
0
Çin'den yaziyorum. Uzakdogu.
İskandinavya da gezilmeli diyorum.
Ama bence her yer gezilmeye gorulmeye deger.
İskandinavya da gezilmeli diyorum.
Ama bence her yer gezilmeye gorulmeye deger.
0
budapeşte
aphrodisias antik kenti
nyc
saraybosna
rio de janeiro
faroe adaları
henüz gitmediğim ama listemdeki yerlerden: (yazma demişsin ama tutamadım)
borneo
granada
aphrodisias antik kenti
nyc
saraybosna
rio de janeiro
faroe adaları
henüz gitmediğim ama listemdeki yerlerden: (yazma demişsin ama tutamadım)
borneo
granada
0
ekyil
Çok karıştırmadan anlatmaya çalışayım.Schengen'e dahil olmayan bir ülkede yaşıyorsunuz ama Türk pasaportunuz var.- Schengen vizesi almak istediğinizde süreç nasıl işliyor? Ne kadar sürede veriliyor?- Vermeniz gereken belgeler aynı mıdır? Zaten yurtdışında olduğunuz için bir kolaylık sağlanıyor mu?Ör
Çok karıştırmadan anlatmaya çalışayım.
Schengen'e dahil olmayan bir ülkede yaşıyorsunuz ama Türk pasaportunuz var.
- Schengen vizesi almak istediğinizde süreç nasıl işliyor? Ne kadar sürede veriliyor?
- Vermeniz gereken belgeler aynı mıdır? Zaten yurtdışında olduğunuz için bir kolaylık sağlanıyor mu?
Örneğin Amerikadasınız, Fransa, Almanya, İtalya gezeceksiniz.
Nereden vize alırsınız?
Hangi belgeleri verirsiniz?
gibi...
Schengen'e dahil olmayan bir ülkede yaşıyorsunuz ama Türk pasaportunuz var.
- Schengen vizesi almak istediğinizde süreç nasıl işliyor? Ne kadar sürede veriliyor?
- Vermeniz gereken belgeler aynı mıdır? Zaten yurtdışında olduğunuz için bir kolaylık sağlanıyor mu?
Örneğin Amerikadasınız, Fransa, Almanya, İtalya gezeceksiniz.
Nereden vize alırsınız?
Hangi belgeleri verirsiniz?
gibi...
0
schengen ülkelerinin konsolosluklarının herhangi birinden alabilirsin. ama gireceğin ilk ülkenin konsolosluğundan almalısın.
dökümanlar aşağı yukarı aynıdır. konsolosluğa da danışmalısın tabii.
yaşadığın ülke refah ülkeler arasındaysa ve o ülkenin vizesi varsa sende, schengen vizesi almada kolaylık olabilir.
dökümanlar aşağı yukarı aynıdır. konsolosluğa da danışmalısın tabii.
yaşadığın ülke refah ülkeler arasındaysa ve o ülkenin vizesi varsa sende, schengen vizesi almada kolaylık olabilir.
0
Bulunduğun ülkedeki gideceğin ülkenin elçilik veya konsolosluguna basvuruyosun. Istenen evraklar değişiyor biraz daha formalite az çünkü zaten bir problemin yok ki başka bir ülkeye gudebilmissin diye düşünülüyor. Ama ücret daha fazla. Bir de vize için pasaportunu orada bırakmak gerekiyor ki başka bi ulkedeyken pasaportun kimlik yerine geçtiği için asıl o sorun oluyor.
0
retronology
Nerde kosalim?
Nerde kosalim?
0
nerede oturuyorsunuz?
oran sehri, dikmen vadisi, anıttepe, odtu, kurtulus parki, kecioren botanik parki vs vs vs..
oran sehri, dikmen vadisi, anıttepe, odtu, kurtulus parki, kecioren botanik parki vs vs vs..
0
Dimi
http://www.erkekgozuyle.com/wp-content/uploads/2012/01/erkek-deri-mont-ceket-modelleri-13.jpgşu model bir deri ceket arıyorum?sade, iç tarafı polarlı vs. Bilen gören var mıdır ?
www.erkekgozuyle.com
şu model bir deri ceket arıyorum?
sade, iç tarafı polarlı vs. Bilen gören var mıdır ?
şu model bir deri ceket arıyorum?
sade, iç tarafı polarlı vs. Bilen gören var mıdır ?
0
ben bilmiyorum ama bence öyle deri ceket arama kapşonlu deri ceket mi olur aq ya :(
0
dünyanın en kötü şeyi takım elbise üstüne kapşonlu mont.
dünyanın en kötü ikinci şeyi de kapşonlu deri ceketmiş bunu öğrendim. o nasıl bişi la o nasıl iğrençlik!
Kapşon seviyosanız gidin sweat alın 500 lira vermeyin böyle deri cekete.
dünyanın en kötü ikinci şeyi de kapşonlu deri ceketmiş bunu öğrendim. o nasıl bişi la o nasıl iğrençlik!
Kapşon seviyosanız gidin sweat alın 500 lira vermeyin böyle deri cekete.
0
bunlar zaten çıkartılabilir oluyor. gömlek / tişört üstü giyersem çıkartırım. diğer türlü giyerim ya. zaten normal deri ceket alırsam da kapşonlu üstüne giymeyi çok severim.
0
archely
Insan sevgilisi olmasina ragmen, mutlu olsa bile aldatir mi?Aldatirsa ki buna inaniyorum, neden bunu yapar? Merak mi, doyumsuzluk mu, karsi cinsten baska insanlarla etkilesime girme istegi mi nedir?Aldatan insan sevgilisini sevmiyor mudur? Yoksa sadece zaaflari mi vardir?Ne dusunuyorsunuz bakalim.
Insan sevgilisi olmasina ragmen, mutlu olsa bile aldatir mi?
Aldatirsa ki buna inaniyorum, neden bunu yapar? Merak mi, doyumsuzluk mu, karsi cinsten baska insanlarla etkilesime girme istegi mi nedir?
Aldatan insan sevgilisini sevmiyor mudur? Yoksa sadece zaaflari mi vardir?
Ne dusunuyorsunuz bakalim.
Aldatirsa ki buna inaniyorum, neden bunu yapar? Merak mi, doyumsuzluk mu, karsi cinsten baska insanlarla etkilesime girme istegi mi nedir?
Aldatan insan sevgilisini sevmiyor mudur? Yoksa sadece zaaflari mi vardir?
Ne dusunuyorsunuz bakalim.
0
aldatır.
bi açıklaması ve sebebi yok.
yaptığı işi aldatmak olarak görmeyebilir bile.
herkesin ilişkiye verdiği önem, ilişkiye bakış açısı ayrı.
gördüğüm kadarıyla, erkekler kadınların aldatma sebeplerini kavrayamıyor.
çok normal, bi sik anlamıyorum ben de.
ama kendimi ortalama bir kadının bile yerine koyarsam, cinsel yönden ne kadar fazla talep gördüğümü ve "normal" bir sevgilinin ne kadar gözden çıkarılabilir olduğunu hissederim.
yani, şöyle bir düşünce mevcut olabilir, "hmm, istediğim gibi biri değilmiş, başkasını bulurum ben de." yani zaten aldattığı kişiye karşı bir sorumluluk, bir bağlılık hissetmediğinden veya bağlılık hissetmekten kaçındığından kadın için aldatmak bu açıdan doğal oluyor. işin komik tarafı ise, iki cinsin de ilişkiden asıl (dile getirilen) beklentisini düzenli bir ilişki edinmek için ilk olarak gözden çıkarması.
olayın erkek tarafında ise, erkek mücadele ediyor ilişki edinmek için, (yani bu genelde böyledir. ) erkeğin bir seçeneği varsa kadının on tane seçeneği oluyor.
bu ciddi bir fark. özgüveni ilüzyon yaratacak seviyelere çıkarabilecek bir fark. kimi kadınlar için erkekler de bu rolü yerine getirsin diye varlar. kimi erkekler için sikiş/sokuş amaçlı kadınlar olduğu gibi.
toparlarsam;
hiçbir sebebi yok, doğal bir süreç. sadece yeteri kadar flörtleşemeyen, bu konuda özgüven sahibi olmayan insanlar fazla ciddiye alıyor aldatmayı. toplumda da bu kadar fazla ayıplanan bir şey oluyor. (sevgililik müessesesinden bahsediyorum)
ha bence çok nankör bir yaklaşım aldatmak.
aldatana da yol verin gitsin.
aldatılmaktansa aldatmak daha kötü bence.
bi açıklaması ve sebebi yok.
yaptığı işi aldatmak olarak görmeyebilir bile.
herkesin ilişkiye verdiği önem, ilişkiye bakış açısı ayrı.
gördüğüm kadarıyla, erkekler kadınların aldatma sebeplerini kavrayamıyor.
çok normal, bi sik anlamıyorum ben de.
ama kendimi ortalama bir kadının bile yerine koyarsam, cinsel yönden ne kadar fazla talep gördüğümü ve "normal" bir sevgilinin ne kadar gözden çıkarılabilir olduğunu hissederim.
yani, şöyle bir düşünce mevcut olabilir, "hmm, istediğim gibi biri değilmiş, başkasını bulurum ben de." yani zaten aldattığı kişiye karşı bir sorumluluk, bir bağlılık hissetmediğinden veya bağlılık hissetmekten kaçındığından kadın için aldatmak bu açıdan doğal oluyor. işin komik tarafı ise, iki cinsin de ilişkiden asıl (dile getirilen) beklentisini düzenli bir ilişki edinmek için ilk olarak gözden çıkarması.
olayın erkek tarafında ise, erkek mücadele ediyor ilişki edinmek için, (yani bu genelde böyledir. ) erkeğin bir seçeneği varsa kadının on tane seçeneği oluyor.
bu ciddi bir fark. özgüveni ilüzyon yaratacak seviyelere çıkarabilecek bir fark. kimi kadınlar için erkekler de bu rolü yerine getirsin diye varlar. kimi erkekler için sikiş/sokuş amaçlı kadınlar olduğu gibi.
toparlarsam;
hiçbir sebebi yok, doğal bir süreç. sadece yeteri kadar flörtleşemeyen, bu konuda özgüven sahibi olmayan insanlar fazla ciddiye alıyor aldatmayı. toplumda da bu kadar fazla ayıplanan bir şey oluyor. (sevgililik müessesesinden bahsediyorum)
ha bence çok nankör bir yaklaşım aldatmak.
aldatana da yol verin gitsin.
aldatılmaktansa aldatmak daha kötü bence.
0
seven insan aldatmaz. çok net yani. çok basit. insan nasıl dokunur ki abi başkasına? nasıl "sevmek" kavramları var insanlarda ya. benim sevgi anlayışım böyle bir şey değil. ben sevgilimi seviyorsam dünyanın en güzel 5 kadını üstüme koşsa elimi sürmem. süremem abi. yapamam yani. bu kadar basit. hem sevip hem başkalarına dokunabilen insanın sevgisini hiçbir zaman anlayamam ben. benim hayat anlayışımda yok öyle bir şey.
0
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
abi seni yemişler ya.
çok pis dokunuyolar valla.
abi seni yemişler ya.
çok pis dokunuyolar valla.
0
@ramsay bolton beni yemediler abi, seni yemişler :) başkasına dokunan insan seni sevmiyordur. bu kadar basit. seviyorsa dokunmaz, dokunuyorsa sevmiyordur.
0
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
kendimden bahsediyordum ya :D
aldatmak isterim ama saygımdan vs. aldatmam?
ha ama senin dediğin de doğru.
yine de çok ilginç insanlar da var. açık ilişki kafası vs.
kendimden bahsediyordum ya :D
aldatmak isterim ama saygımdan vs. aldatmam?
ha ama senin dediğin de doğru.
yine de çok ilginç insanlar da var. açık ilişki kafası vs.
0
aldatmaktan söz ediyoruz tabii abi, yoksa açık ilişki önceden anlaşılmış bir şey tabii. anlayabildiğim bir şey değil ama saygı duyarım. fakat o "aldatmak" olmaz sonuçta, aralarında anlaşmışlarsa. ama insan sevdiğinin güvenini boşa çıkaramaz sanırım yani. ihanet ayrı bir şey.
0
PSikiyatristler, ilişki bilmem neleri, ve isviçreli bilim adamlarının ortak bulgusuna göre,
Erkek fiziksel olarak aldatabilir, ama aynı anda karısını seviyor ve ona aşık olabilir, seks sonrası kadına aidiyet hissetmeden eşine/sevgilisine/karısına dönebilir.
Oysa kadınlar psikolojik olarak tek eşli olduklarından eğer gerçekten seviyorlarsa erkeklerden farklı olarak duygusal olarak sevdikleri erkekten başkasıyla seks yapmazlar, eğer yapıyorlarsa bu o adamı sevmediklerini ve saygı duymadıklarını gösterir.
Tabii bu bütün aldatan erkekler aslında eşlerini seviyorlar demek değil. Aldatan erkeği temize çıkartmakta değil.
Sadece kadın aldatması ve erkek aldatması arasında bir fark var.
Erkek fiziksel olarak aldatabilir, ama aynı anda karısını seviyor ve ona aşık olabilir, seks sonrası kadına aidiyet hissetmeden eşine/sevgilisine/karısına dönebilir.
Oysa kadınlar psikolojik olarak tek eşli olduklarından eğer gerçekten seviyorlarsa erkeklerden farklı olarak duygusal olarak sevdikleri erkekten başkasıyla seks yapmazlar, eğer yapıyorlarsa bu o adamı sevmediklerini ve saygı duymadıklarını gösterir.
Tabii bu bütün aldatan erkekler aslında eşlerini seviyorlar demek değil. Aldatan erkeği temize çıkartmakta değil.
Sadece kadın aldatması ve erkek aldatması arasında bir fark var.
0
cinsel anlamda tatmin olamıyorsa ilişkisinde, aldatıp başkalarında arar tatmin olmayı.
0
heyecan icin de aldatabilir, o heyecan bambaska bi seydir baska yerde bulunmaz.
0
ama soylemeyi unuttum o heyecan bambaskadir ama seven insana sevdigi kisinin heyecani mutlulugu yeter baska bir heyecan arayisi icine girmez, tabii ben gercek asktan bahsediyorum bunu yasamayan biriyle asla tartisilmaz bu konu.
0
çok değişken var. ilişkisindeki durağanlıktan sıkılmıştır, aldatır. sevgilisine karşı eski hislerini kaybetmiştir (o öyle olmadığını söylese bile), aldatır. başka bir adamdan/kadından inanılmaz derecede etkilenmiştir, aldatır. cinsel ya da ruhsal açıdan tatmin olamıyordur, aldatır. aldatıldığını düşünüyordur, intikam için aldatır. sevgilisini seviyordur ama yine de aldatır. bu nedenlerin hepsi bir arada olabilir ya da sadece biri geçerlidir. ama sonuç değişmez: karaktersizlik ve de sorumsuzluk.
tatmin olunmayan bir ilişkiyi eli yüzü düzgün şekilde bitirmeden başkasına yönelmek, korkaklık ile kişiliksizliğin buluştuğu insanın davranışıdır. kendince mantıklı sebeplerinin olması (tek eşliliğe inanmıyordum zaten, sarhoştum, sevgilim bana kötü davranıyordu, bir anlık bir şeydi vs.) bu sonucu da değiştirmez. bu insana hiçbir durumda güvenemezsin.
çok eşlilik de savunulabilir bir olgu. ama tek eşli gibi davranıp hem kendini hem de partnerini kandırmak bizi yine yukarıda bahsettiğim sonuçlara götürüyor.
tatmin olunmayan bir ilişkiyi eli yüzü düzgün şekilde bitirmeden başkasına yönelmek, korkaklık ile kişiliksizliğin buluştuğu insanın davranışıdır. kendince mantıklı sebeplerinin olması (tek eşliliğe inanmıyordum zaten, sarhoştum, sevgilim bana kötü davranıyordu, bir anlık bir şeydi vs.) bu sonucu da değiştirmez. bu insana hiçbir durumda güvenemezsin.
çok eşlilik de savunulabilir bir olgu. ama tek eşli gibi davranıp hem kendini hem de partnerini kandırmak bizi yine yukarıda bahsettiğim sonuçlara götürüyor.
0
yuzmebilmeyenamasipidiksipidikyuzenbalik
rengarenk ve buyulu bir film ariyorum. cok renkli olsun.
rengarenk ve buyulu bir film ariyorum. cok renkli olsun.
0
the fall da her film onersine bir cevap halinde karsimiza cikiyor... uzucu be.
0
uyuyor dediğine :)
şunlar da olabilir:
the imaginarium of doctor parnassus
the tree of life
pan's labyrinth
bi de miyazaki animeleri olur
şunlar da olabilir:
the imaginarium of doctor parnassus
the tree of life
pan's labyrinth
bi de miyazaki animeleri olur
0
Wolfware
öncelikle bayramınız kutlu olsun duyurucu kardeşlerimşimdi bizim valide komşudan koyun akciğeri kapmış. fakat bunun yenip yenmeyeceğini bilmiyor. yenir mi bu ? yenirse nasıl yenir ? ızgarası mı iyidir yoksa neyi ? teşekkürler
öncelikle bayramınız kutlu olsun duyurucu kardeşlerim
şimdi bizim valide komşudan koyun akciğeri kapmış. fakat bunun yenip yenmeyeceğini bilmiyor. yenir mi bu ? yenirse nasıl yenir ? ızgarası mı iyidir yoksa neyi ? teşekkürler
şimdi bizim valide komşudan koyun akciğeri kapmış. fakat bunun yenip yenmeyeceğini bilmiyor. yenir mi bu ? yenirse nasıl yenir ? ızgarası mı iyidir yoksa neyi ? teşekkürler
0
Genelde gidip sakatatcidan istendiginde kediye mi vereceksiniz diye soruyor hirbo. Ama ben cok severim kusbasi dograyip kizartmasini yerim.
0
güney avrupa'dan bir çok tarifini bulabilirsiniz. akciğer kullanan bolca fransız italyan yemeği var. yunan da var diye biliyorum.
0
Parazit yapar. Yenmez. Yenmese iyi olur yani. Biz yemedigimiz gibi kopeklerimize vermekten de kaciniyoruz evde.
0
yenir. iyi pişirince bakteri/parazit riski kalmaz. ama iyi muhafaza etmek lazım.
edit: ama ben yemem mesela.
edit: ama ben yemem mesela.
0
valla benim annem karacigerle karistirip sotesini yapar. ancak ne yalan söyleyeyim tadi hic güzel degildir, bamyadan bile kötüdür, ve evet yerken girc girc ses gelir. ancak iyi pistikten sonra hastalik yapabilecegini sanmiyorum. pisirip kedilere köpeklere verilebilir bence.
0
göz bile yenir kulakta.
hatta bi baba lafıyla taçlandıralım " açlık yokluk görmediniz ki, böyle yemek seçersiniz"
buzluktta saklama süresi çok kısa 10 15 günde tüketilmeli
çok iyi pişirilmeli. kavurmasını yapardı annem önceden.
zaten sakatat, hasta isen kolesterolün varsa hiç bulaşma.
haricinde, ben de yemem.
hatta bi baba lafıyla taçlandıralım " açlık yokluk görmediniz ki, böyle yemek seçersiniz"
buzluktta saklama süresi çok kısa 10 15 günde tüketilmeli
çok iyi pişirilmeli. kavurmasını yapardı annem önceden.
zaten sakatat, hasta isen kolesterolün varsa hiç bulaşma.
haricinde, ben de yemem.
0
teyzebeybi
duyuru sakinleri, önerileri bekliyorum.
duyuru sakinleri, önerileri bekliyorum.
0
geçen böyle bir duyuru açmıştım belki işine yarar. eksiduyu.ru
cloud atlas'ı izledim akabinde ve +rep diyorum.
cloud atlas'ı izledim akabinde ve +rep diyorum.
0
marcelle
Baştan söyleyim; amacım tartışma başlatmak, böylesine hassas bir konuda insanları birbirine düşürmek filan değil. Sadece görüşlerinizi merak ettim. O yüzden sizden ricam, hiç bir arkadaşımın yazdıklarına cevap vermeden, tek seferde sadece kendi görüşlerinizi açıklamanızdır.Teşekkürler...Benim düşünc
Baştan söyleyim; amacım tartışma başlatmak, böylesine hassas bir konuda insanları birbirine düşürmek filan değil. Sadece görüşlerinizi merak ettim. O yüzden sizden ricam, hiç bir arkadaşımın yazdıklarına cevap vermeden, tek seferde sadece kendi görüşlerinizi açıklamanızdır.
Teşekkürler...
Benim düşüncem:
Ben hayvanları çok seviyorum, vejetaryenim ve tabii ki kurban kesilmesini doğru bulmuyorum. Ama her görüşe saygılıyım, bu benim düşüncem...
Teşekkürler...
Benim düşüncem:
Ben hayvanları çok seviyorum, vejetaryenim ve tabii ki kurban kesilmesini doğru bulmuyorum. Ama her görüşe saygılıyım, bu benim düşüncem...
0
vejetaryenim ben de. gün gelir de kurban kesersem herhalde sürece hiçbir şekilde dahil olmadan işimi hallederim.
0
et yemiyorum ama kurban kesilmesi kavramının yemekten bağımsız olduğunu düşünüyorum ve inançlarım dahilinde doğru buluyorum.
0
kurban kesmiyorum, hayvanları seviyorum, kesenleri yargılamıyorum. kasaptan et almakla ritüelle kurban kesmek arasında (kesenler açısından elbette değil, kendi açımdan) büyük bir fark görmüyorum. inancım ve geleneğe uyma derdim olmadığı için kesmiyorum.
kurban sadece 'din'sel değil, sadece güncel bir konu değil, belli bir coğrafyaya, tarihe özgü de değil. pratik hayata bakarak hakkında karar verilecek yüzeysel bir mesele değil. uzatmamak için bu kadar...
kurban sadece 'din'sel değil, sadece güncel bir konu değil, belli bir coğrafyaya, tarihe özgü de değil. pratik hayata bakarak hakkında karar verilecek yüzeysel bir mesele değil. uzatmamak için bu kadar...
0
et yiyen biriyim, kurban kesmeyi anlamsız, ilkelce, canice ve mantıksız buluyorum.
hiçbir inanca da sığdıramıyorum.
hele 2013 yılında yaşarken.
üstelik kurbanın anlamı kestirip kendin yemek değil, dağıtmaktır.
bunu yapan kaç kişi var?
10 kişiden ancak 2'si bunu yapıyordur.
onu yapmak için de kurbana verilen parayla gitsin erzak alıp dağıtsın ya da nakit versin vs.
bu devirde insanların etten daha çok ihtiyaç duyduğu bir sürü şey var.
ülkenin yarısı aç zaten, yılda bir kere et yemiş yememiş çok fark etmez.
onun için vereceğin parayla kaç aylık kuru bakliyat, makarna, salça vs türü erzağını karşılarsın bir ya da birkaç ailenin.
üstelik sokakların kan gölüne dönmesi, hayvanların iplerle zor zaptedilmeleri, pislik, sinekler, çocukların kurban kesilirken buna şahit olup psikolojilerinin bozulması vsvsvs.
bir sürü gereksiz saçma sapan alışkanlık.
kısacası nereden tutsan elinde kalıyor.
aşırı derecede karşıyım.
asla saygı falan da duymuyorum.
caniliktir.
hele et yemediği halde inanç yüzünden saygı duyanları (arkadaşlara cevaben söylemiyorum, genel fikrim bu) asla anlamıyorum.
bu devirde böyle inanç, böyle ilkekllik olmaz.
cadde ortasında hayvan doğramayı kimse bana mantıklı olarak açıklayamaz yani.
insana yardım etmek isteyen zaten eder.
kurbana gerek yok.
ben bir sürü insana ve hayvana yardım ediyorum yeri geldiğinde.
bunların hepsi mazeret.
abuk subuk bir iş.
hiçbir inanca da sığdıramıyorum.
hele 2013 yılında yaşarken.
üstelik kurbanın anlamı kestirip kendin yemek değil, dağıtmaktır.
bunu yapan kaç kişi var?
10 kişiden ancak 2'si bunu yapıyordur.
onu yapmak için de kurbana verilen parayla gitsin erzak alıp dağıtsın ya da nakit versin vs.
bu devirde insanların etten daha çok ihtiyaç duyduğu bir sürü şey var.
ülkenin yarısı aç zaten, yılda bir kere et yemiş yememiş çok fark etmez.
onun için vereceğin parayla kaç aylık kuru bakliyat, makarna, salça vs türü erzağını karşılarsın bir ya da birkaç ailenin.
üstelik sokakların kan gölüne dönmesi, hayvanların iplerle zor zaptedilmeleri, pislik, sinekler, çocukların kurban kesilirken buna şahit olup psikolojilerinin bozulması vsvsvs.
bir sürü gereksiz saçma sapan alışkanlık.
kısacası nereden tutsan elinde kalıyor.
aşırı derecede karşıyım.
asla saygı falan da duymuyorum.
caniliktir.
hele et yemediği halde inanç yüzünden saygı duyanları (arkadaşlara cevaben söylemiyorum, genel fikrim bu) asla anlamıyorum.
bu devirde böyle inanç, böyle ilkekllik olmaz.
cadde ortasında hayvan doğramayı kimse bana mantıklı olarak açıklayamaz yani.
insana yardım etmek isteyen zaten eder.
kurbana gerek yok.
ben bir sürü insana ve hayvana yardım ediyorum yeri geldiğinde.
bunların hepsi mazeret.
abuk subuk bir iş.
0
ibadet amacı ile kan akıtılmasını anlamsız bulmakla beraber olayın kendisinin değil uygulanış şeklinin eleştirilmesi gerektiğini savunuyorum. ilkel koşullarda, hayvanlara eziyet edilerek yapılan her tür kesim olayına karşıyım. hayvanları öyle ya da böyle kesiyoruz, sadece tarım ürünleri ile beslenebilecek bir tür değiliz. ama bunu onlar için eziyete çevirmeye hiç ama hiç gerek yok.
not: severek et yiyorum, "inekler ölmesin, ot da yiyebilsinler :(((" kafasındaki vejetaryen arkadaşlar bana komik ve de saftirik gibi geliyor. diğer vejetaryen arkadaşlara gayet saygılıyım.
not: severek et yiyorum, "inekler ölmesin, ot da yiyebilsinler :(((" kafasındaki vejetaryen arkadaşlar bana komik ve de saftirik gibi geliyor. diğer vejetaryen arkadaşlara gayet saygılıyım.
0
profesyonel, mesleği kasaplık olan biri tarafından mezbahada gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. ateistim, tanrılara kurban vermek kısmı beni ilgilendirmiyor, sonuçta o etleri orman tanrılarına sunup çürümeye bırakmıyoruz, yiyoruz, normal kesim işlemi şeklinde yapıldığı sürece de kasaptan alınan etten farkı yok.
ha çok kısa bir sürede çok fazla hayvan kesildiği için et bolluğu oluyor, ziyan oluyor diyorlar ama katılmıyorum, herkesin buzluğu var en nihayetinde. ha bu dönem aynı gün 100 birim hayvan kesilmiş 40 birimi buzluğa atılmış sonradan yenmiş, ha kurban kesilmemiş sonraki süreçte kasaptan alınmış, o kadar birim et yiyecek parası olan onu zaten alıyor. arada fakirlere falan da veriliyor, akrabalarla aynı sofraya oturuluyor ne güzel.
sokak arasında hayvanı güreşerek yere yatırmaya çalışıp kesecez diye hayvanı 10 yerinden bıçaklayan, yaralı halde koşup trafiği tehlikeye sokan hayvanı döner bıçağıyla bacaklarını keserek durdurmaya çalışan manyaklar dışında, sokak ortasında kurbanını kesip her yeri kan ve iç organ şenliğine çevirip 3-4 yaşındaki çocukları izleten çocuğun alnına kan süren falan tipler dışında, kurban bayramıyla bir sorunum yok.
ha çok kısa bir sürede çok fazla hayvan kesildiği için et bolluğu oluyor, ziyan oluyor diyorlar ama katılmıyorum, herkesin buzluğu var en nihayetinde. ha bu dönem aynı gün 100 birim hayvan kesilmiş 40 birimi buzluğa atılmış sonradan yenmiş, ha kurban kesilmemiş sonraki süreçte kasaptan alınmış, o kadar birim et yiyecek parası olan onu zaten alıyor. arada fakirlere falan da veriliyor, akrabalarla aynı sofraya oturuluyor ne güzel.
sokak arasında hayvanı güreşerek yere yatırmaya çalışıp kesecez diye hayvanı 10 yerinden bıçaklayan, yaralı halde koşup trafiği tehlikeye sokan hayvanı döner bıçağıyla bacaklarını keserek durdurmaya çalışan manyaklar dışında, sokak ortasında kurbanını kesip her yeri kan ve iç organ şenliğine çevirip 3-4 yaşındaki çocukları izleten çocuğun alnına kan süren falan tipler dışında, kurban bayramıyla bir sorunum yok.
0
inanan ve durumu yerinde olanın yerine getirmesi gereken bir durum. kimi insanın içindeki daha yoğun olan kana susama güdüsünü de bastırabildiğine dair şeyler söylenmekte, anlatılmakta. buna da bir miktar inanıyorum.
usulüne göre yerine getirilmesi de önemli bir mesele. hayvana eziyet çektirmemek hatta bıçağı vurana kadar öleceğini hissettirmemek lazım.
bunlara dikkat ettiği müddetçe herkes yerine getirebilir. tabi bir miktar tecrübe şart.
çevremizdekiler de daha çok akraba çevresinden olanlara yardım eder et konusunda. burası biraz sıkıntılı tabi.
usulüne göre yerine getirilmesi de önemli bir mesele. hayvana eziyet çektirmemek hatta bıçağı vurana kadar öleceğini hissettirmemek lazım.
bunlara dikkat ettiği müddetçe herkes yerine getirebilir. tabi bir miktar tecrübe şart.
çevremizdekiler de daha çok akraba çevresinden olanlara yardım eder et konusunda. burası biraz sıkıntılı tabi.
0
türkiye'de 70 bin civarı evsiz var.
yoksulluk sınırı altında milyonlar.
hal böyleyken anlamsız.
yoksulluk sınırı altında milyonlar.
hal böyleyken anlamsız.
0
O kurban etlerini 3 ayda 1 defa marketten kırmızı et alıp lükse girdiğini düşünen yoksul insanların yiyor olması bence güzel bir his. I <3 Islam
0
alleycat
Hiç açıklayıcı olmayan başlık için kusura bakmayın :) http://www.alltiedowns.com/upfiles/product/2012081809053788_s.jpg Bu şeye türkçede ne deniyor onu soruyorum. "Bungee cord" diye arama yaparak buldum bunu. Nerelerden satın alınabilir? Decathlonda falan var mıdır ki? Son olarak fiyatı hakkında üç
Hiç açıklayıcı olmayan başlık için kusura bakmayın :)
www.alltiedowns.com
Bu şeye türkçede ne deniyor onu soruyorum. "Bungee cord" diye arama yaparak buldum bunu. Nerelerden satın alınabilir? Decathlonda falan var mıdır ki? Son olarak fiyatı hakkında üç aşağı beş yukarı fikri olan var mı? Tahmin ettiğimden pahalı bişeyse birilerinden ödünç almaya çalışayım (dağcılar kullanıyordur diye düşündüm ama?)
Teşekkürler.
www.alltiedowns.com
Bu şeye türkçede ne deniyor onu soruyorum. "Bungee cord" diye arama yaparak buldum bunu. Nerelerden satın alınabilir? Decathlonda falan var mıdır ki? Son olarak fiyatı hakkında üç aşağı beş yukarı fikri olan var mı? Tahmin ettiğimden pahalı bişeyse birilerinden ödünç almaya çalışayım (dağcılar kullanıyordur diye düşündüm ama?)
Teşekkürler.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
Soru baslikta arkadaslar.
Soru baslikta arkadaslar.
0
zaman değerli diye.
(bkz: işçilik)
edit: bir de pahalı ile normalden yüksek fiyatlandırılmış arasında fark var. kar etmek için, marka olduğu için normalden çok daha yüsek fiyatlandırılabiliyorlar. ama talep yine de var, o yüzden bu fiyat normalleşiyor.
(bkz: işçilik)
edit: bir de pahalı ile normalden yüksek fiyatlandırılmış arasında fark var. kar etmek için, marka olduğu için normalden çok daha yüsek fiyatlandırılabiliyorlar. ama talep yine de var, o yüzden bu fiyat normalleşiyor.
0
çünkü yapımında kullanılan malzemeler pahalı. ha gidip eminönü'ndeki zencilerden alırsan bilemem tabi.
0
çünkü yapması zor ? hiç saniye sayacı yarım saniye kaymış bir saat gördün mü bilmiyorum ama saatlerimin sanırım hepsi öyleydi. :) 2 yerine 2 ile 3'ün arasına girer, 4 yerine 4 ile 5'in arasına girer...
sen bi hesap et o saniye sayacı (dakika saat gün ay onları saymıyorum, sadece saniyenin olduğu kol) 1 yılda kaç tur atıyor ? ben hesapladım, ortalama 525 bin kez tur atıyor 1 yılda. ve 525 bin turda (bir saniyenin 6 derece olduğunu hatırlayalım) 1 derece bile sapmıyor. 0 abi bildiğin 0 ya yüz binlerce tur atıyorsun mikronluk bir sapma bile olmuyor. eder valla bence.
sen bi hesap et o saniye sayacı (dakika saat gün ay onları saymıyorum, sadece saniyenin olduğu kol) 1 yılda kaç tur atıyor ? ben hesapladım, ortalama 525 bin kez tur atıyor 1 yılda. ve 525 bin turda (bir saniyenin 6 derece olduğunu hatırlayalım) 1 derece bile sapmıyor. 0 abi bildiğin 0 ya yüz binlerce tur atıyorsun mikronluk bir sapma bile olmuyor. eder valla bence.
0
hitap ettigi markette fiyat dengesi yüksek de ondan.
saatin birim maliyeti öyle aman aman degil, bu el yapimi saatlerde elbette artiyor ama her iste oldugu gibi burada da trickler var, mesela el yapimi ama bildigin seri üretim aslinda sadece elle birlestiriliyor optimize edersen günde 25 saat, ayda 500 saat üretebiliyorsun kisi basi ortalama(10 kisilik atölye 5 bin ürün ayda) en komlike ürünlerde bile, ki böyle üretiliyor yüksek segment saatlerde, birim iscilik maliyeti 10-20€ lara düsebiliyor.
ama iscilik algisi oldugundan daha yüksek bi segmente tasiyor sadece.
bu iscilik kismi idi, ham madde maliyeti altin, platin, gümüs gibi seyler disinda öyle aman aman degil zaten. bazi sipesifik ürünlerde ar-ge maliyeti olabiliyor ama bunlar sanildigindan daha az marka ve üründe gecerli.
saatin birim maliyeti öyle aman aman degil, bu el yapimi saatlerde elbette artiyor ama her iste oldugu gibi burada da trickler var, mesela el yapimi ama bildigin seri üretim aslinda sadece elle birlestiriliyor optimize edersen günde 25 saat, ayda 500 saat üretebiliyorsun kisi basi ortalama(10 kisilik atölye 5 bin ürün ayda) en komlike ürünlerde bile, ki böyle üretiliyor yüksek segment saatlerde, birim iscilik maliyeti 10-20€ lara düsebiliyor.
ama iscilik algisi oldugundan daha yüksek bi segmente tasiyor sadece.
bu iscilik kismi idi, ham madde maliyeti altin, platin, gümüs gibi seyler disinda öyle aman aman degil zaten. bazi sipesifik ürünlerde ar-ge maliyeti olabiliyor ama bunlar sanildigindan daha az marka ve üründe gecerli.
0
üstteki arkadaşlara katılarak, çok pahalı saatler için ayrıca şunu izlersen hak verebilirsin:
alkislarlayasiyorum.com
alkislarlayasiyorum.com
0
kalamiti
"Yandaş medya"yı nasıl çevirebiliriz?
"Yandaş medya"yı nasıl çevirebiliriz?
0
hadji
Arkadaşlar soru başlıkta, yer İngiltere.
Arkadaşlar soru başlıkta, yer İngiltere.
0
yabancı site mi soruyorsun yoksa türkçe altyazı veren türkçe site mi?
yurtdışında işe yarayan türk sitesi şu var mesela:
(git: www.yabancidiziizle.net)
yurtdışında işe yarayan türk sitesi şu var mesela:
(git: www.yabancidiziizle.net)
0
Yabancı site arıyorum. Bazı Türk siteleri burada açılmıyor zaten. Ben tamamen yabancı arıyorum.
0
reavelyn
ya abiler eflatun'un bi idealar dünyası muhabbeti var. bilmeyenler için özetleyeyim bu evrendeki her şeyin en iyi en doğru halinin olduğu bi başka alem var. örneğin yemek masası da çalışma masası da masa ama bi masa var, o masa en süper masa. o süper masa idealar dünyası'nda.şimdi biz evrile evrile
ya abiler eflatun'un bi idealar dünyası muhabbeti var. bilmeyenler için özetleyeyim bu evrendeki her şeyin en iyi en doğru halinin olduğu bi başka alem var. örneğin yemek masası da çalışma masası da masa ama bi masa var, o masa en süper masa. o süper masa idealar dünyası'nda.
şimdi biz evrile evrile insan olduk, başta tek hücreydik ya hani. bi süre sonra evrildik gözümüz oldu bildiğimiz evreni görmeye başladık.
hacı diyorum ki 3. bi gözümüz açılsa bambaşka şeyler algılayabilir miyiz? bu 3. göz mesela farklı türden ışıkları (şu anki ikisinin algılayamadığı) algılayabilen bi göz olsa mesela idealar evrenini görebilir miyiz? ya da başka bi var oluş işte. neticede gözümüzün algısı sınırlı. 3. ve bu sınırdan muaf bi göz için ne düşünüyosunuz?
şimdi biz evrile evrile insan olduk, başta tek hücreydik ya hani. bi süre sonra evrildik gözümüz oldu bildiğimiz evreni görmeye başladık.
hacı diyorum ki 3. bi gözümüz açılsa bambaşka şeyler algılayabilir miyiz? bu 3. göz mesela farklı türden ışıkları (şu anki ikisinin algılayamadığı) algılayabilen bi göz olsa mesela idealar evrenini görebilir miyiz? ya da başka bi var oluş işte. neticede gözümüzün algısı sınırlı. 3. ve bu sınırdan muaf bi göz için ne düşünüyosunuz?
0
Yani bu düşünceni idealar teorisiyle bağdaştırmak istersen olmaz. Çünkü idealar dünyasını göz değil, akıl algılar.
Sınırdan muaf bir gözün olup olmaması önemli değil bu noktada. Sen zaten ideaları bilebilecek konumdasın aklınla, recall ederek. Göze ihtiyacın yok, aklını kullanmaya ihtiyacın var. Dolayısıyla Platon'un bu idealar düşüncesiyle üçüncü göz muhabbetini bağlamaya çalışman çok zorlama olur.
Sınırdan muaf bir gözün olup olmaması önemli değil bu noktada. Sen zaten ideaları bilebilecek konumdasın aklınla, recall ederek. Göze ihtiyacın yok, aklını kullanmaya ihtiyacın var. Dolayısıyla Platon'un bu idealar düşüncesiyle üçüncü göz muhabbetini bağlamaya çalışman çok zorlama olur.
0
evrimin de bir kapasitesi var. öyle fantastik bir geçiş bekleyemeyiz bence. zaten aklımız sonsuz düşünebiliyor.
0
Ha bi de evrildik evrildik, gözümüz oldu, dünyayı gördük düşüncesi de başlı başına yanlış zaten.
Görmeyi algıyla bir tutuyorsun, hatalı bir şey bu. Dünya algısı içi göze ihtiyaç yok, algılayabilecek herhangi bir duyu gerekli. Yani tek hücreli bir canlının da dünya algısı var. Görebilmek bu noktada pek önemli değil.
Görmeyi algıyla bir tutuyorsun, hatalı bir şey bu. Dünya algısı içi göze ihtiyaç yok, algılayabilecek herhangi bir duyu gerekli. Yani tek hücreli bir canlının da dünya algısı var. Görebilmek bu noktada pek önemli değil.
0
vallahi işin biyolojik boyutunu bilemeyeceğim; ama ideler dünyası ile bağlantılandırdığın için söylüyorum; bilineni keşfetmek, öğrenmek... zaten senin dediğin anlamda olmasa da bir çeşit "3. göz" ile mümkün platon'a göre. Kendine has, ötekileştirme/aşağılama vurgusu olmayan bir elitizmi var: "geometri bilmeyen giremez." ya da devletteki "bekçi"ler mesela. bir de bilgiyi "hatırladığımız"ı söylüyordu yanlış hatırlamyorsam. Eflatunun felsefesinden üstü kapalı bir 3. göz iması çıkarmak kolay yani, ama bildiğimiz anlamda "göz" değil.
0
Tekrarlıyorum Platon'da böyle mistik bir 3.göz düşüncesi falan yoktur.
Biz gerçekliği algılayabilmek için gerekli yetiye sahibiz zaten, bu da aklımız. Platonda recollection vardır, önceden bildiğin şeyi hatırlarsın. Ruh zaten ideaları görmüş ve tanımıştır, fiziki dünyadaki bireyin yaptığı bu deneyimi hatırlamaktır sadece.
3.göz falan saçmalamayın yani.
Biz gerçekliği algılayabilmek için gerekli yetiye sahibiz zaten, bu da aklımız. Platonda recollection vardır, önceden bildiğin şeyi hatırlarsın. Ruh zaten ideaları görmüş ve tanımıştır, fiziki dünyadaki bireyin yaptığı bu deneyimi hatırlamaktır sadece.
3.göz falan saçmalamayın yani.
0
anlaşılmaz olmaması için tekrarlayayım "böyle bir ima çıkarılabilir" dedim, platondan bağımsız yorumsayana bağlı olarak; arayan aradığını bulur hesabı.
Tolkien'in yüzüklerin efendisinin kapitalizm eleştirisi olduğuna dair yorumsamalar mevcut, ama kendisi hayatı boyunca reddetmiştir bunu. Bunun gibi yani, çok istersen böyle yorumlayabilirsin.
Tolkien'in yüzüklerin efendisinin kapitalizm eleştirisi olduğuna dair yorumsamalar mevcut, ama kendisi hayatı boyunca reddetmiştir bunu. Bunun gibi yani, çok istersen böyle yorumlayabilirsin.
0
Platon'un idealar dünyası bu dünyada var olan bir dünya değil. Düşsel bir dünya. Cennet gibi. Yani evrile evrile tanrıyı görecek gözüm olur mu diye bir soru olmuş bu. Yani hacı, olmaz o iş.
0
idealar dünyasını yanlış anlamışsın sanırım. böyle işlemiyor mekanizma. evet her şeyin en idealinin olduğu bir dünya var, işte o dünya bizim zihnimiz, idealarımız, kısacası o masayı yapabilmek için zihnimizde önce bir masa ideası olması lazım, aksi takdirde masa icat edilemezdi...
0
hacı idealar dünyası tam olarak öyle bir şey değil. yukarıdaki arkadaş da idealar dünyasının düşsel olduğundan bahsetmiş. o da pek doğru değil. zira platon böyle düşünseydi oraya ancak akıl ile ulaşılabileceğini söylemezdi.
platon panpam da zaten köken sorunları/soruları ile uğaşmaz idi.
ha, platon'dan konuşacaksak saatlerce konuşurum da 3. göz olayları filan ilgi alanım değil bea.
platon panpam da zaten köken sorunları/soruları ile uğaşmaz idi.
ha, platon'dan konuşacaksak saatlerce konuşurum da 3. göz olayları filan ilgi alanım değil bea.
0
argaladhel
üstümde bi aile var. oğulları olacak herif ud çalıyor. daha başlamadılar gerçi ama sabaha kadar süren alemleri falan olur bunların. kanun manun da çalan başka bi herifle en az 5-6 kişi üstümüzde tepinir, içer, şarkı söylerler. bunu yapmadıkları zaman o herif sabah ezanında bile ud çalar, onu da yapm
üstümde bi aile var. oğulları olacak herif ud çalıyor. daha başlamadılar gerçi ama sabaha kadar süren alemleri falan olur bunların. kanun manun da çalan başka bi herifle en az 5-6 kişi üstümüzde tepinir, içer, şarkı söylerler. bunu yapmadıkları zaman o herif sabah ezanında bile ud çalar, onu da yapmıyorlarsa epeyce ağır olduğunu tahmin ettiğim kanepeleri oradan orada çeker, yüksek sesle tv izlerler (o göt kadar odada neyi niye o kadar çekiyor, ne yapmaya çalışıyorlar hiç anlamadım). ösym takvimini mi takip ediyorlar bilmiyorum ama ne zaman ales'e, yds'ye falan girecek olsam çocukları at gibi koşan misafirleri gelir mesela, gece 2'ye kadar da gitmezler.
ev kare, yani bi yerde gürültü varken diğer tarafa kaçamıyoruz. bu arada üsttekilerin dairesi dubleks, yani pekala ne halt yiyeceklerse üst katta yiyebilirler ama yapmıyorlar (yazın gece 3'e 4'e kadar teraslarında aleme devam ederler mesela, kış gelince bizim tepemize üşüşürler). gece 4-5 demeden alem yapan insanlarla konuşulmaz, dert anlatılmaz. polis çağıramam, sonra bu kez gün içinde de gece de ses katlanarak devam edecek ve sinirlerim daha da gerilecek. gidip dövmem mümkün değil. artık herif çalmıyorsa bile dın dın ud sesi duyuyorum, şu an elim falan titriyor mesela sinirden. bir adım sonrasını düşüneceğim derken çok mu tepkisiz kaldım? abartmıyorum, değil mi, tamam üst komşusundan şikayetçi bi sürü insan var sözlükte de. buraya taşınalı iki yıl bitmedi daha ama ev aramaya başladım, öyle kolayca da bulunmuyor haliyle. yeni eve taşınıncaya kadar (ki en az 2 ay veriyorum) nasıl dayanacağım ben?
tl; dr: komşu gürültüsünden dolayı nasıl yaparım da sinir krizi/mide kanaması falan geçirmem?
ev kare, yani bi yerde gürültü varken diğer tarafa kaçamıyoruz. bu arada üsttekilerin dairesi dubleks, yani pekala ne halt yiyeceklerse üst katta yiyebilirler ama yapmıyorlar (yazın gece 3'e 4'e kadar teraslarında aleme devam ederler mesela, kış gelince bizim tepemize üşüşürler). gece 4-5 demeden alem yapan insanlarla konuşulmaz, dert anlatılmaz. polis çağıramam, sonra bu kez gün içinde de gece de ses katlanarak devam edecek ve sinirlerim daha da gerilecek. gidip dövmem mümkün değil. artık herif çalmıyorsa bile dın dın ud sesi duyuyorum, şu an elim falan titriyor mesela sinirden. bir adım sonrasını düşüneceğim derken çok mu tepkisiz kaldım? abartmıyorum, değil mi, tamam üst komşusundan şikayetçi bi sürü insan var sözlükte de. buraya taşınalı iki yıl bitmedi daha ama ev aramaya başladım, öyle kolayca da bulunmuyor haliyle. yeni eve taşınıncaya kadar (ki en az 2 ay veriyorum) nasıl dayanacağım ben?
tl; dr: komşu gürültüsünden dolayı nasıl yaparım da sinir krizi/mide kanaması falan geçirmem?
0
gorki
hiperaktif bir çocuğun yaşantısı konulu film ya da belgesel arıyorum.sizin bildikleriniz var mı ?
hiperaktif bir çocuğun yaşantısı konulu film ya da belgesel arıyorum.
sizin bildikleriniz var mı ?
sizin bildikleriniz var mı ?
0
anonymice
Yine dandik bir nedenden sayko patron tarafından kovuldum. bu 3. oldu, ne zaman bitecek bu çile, insan kılıgındaki bir kişinin ağzından cıkan iki cumle ne zaman bitecek a dostlar.Cevap yazan ilk kişiye jack daniels hediye ediyorum. tek farkla, ben icicem jack danielsı, her cevaba bir bardak. hadi ba
Yine dandik bir nedenden sayko patron tarafından kovuldum. bu 3. oldu, ne zaman bitecek bu çile, insan kılıgındaki bir kişinin ağzından cıkan iki cumle ne zaman bitecek a dostlar.
Cevap yazan ilk kişiye jack daniels hediye ediyorum. tek farkla, ben icicem jack danielsı, her cevaba bir bardak. hadi bakalım.
Cevap yazan ilk kişiye jack daniels hediye ediyorum. tek farkla, ben icicem jack danielsı, her cevaba bir bardak. hadi bakalım.
0
abi yanlış anlama da üç kere kovulmak çok değil mi? işinde mi iyi değilsin yoksa çok çabuk insan harcanan bir sektörde misin?
ayrıca o patronun amına koyım sana bir şey olmasın. seviyoruz seni duyuruda. takma kafana.
ayrıca o patronun amına koyım sana bir şey olmasın. seviyoruz seni duyuruda. takma kafana.
0
bende suc yok mu? var tabiki. ama tolere edilebilir. en azından ben ederdim.
0
Ben de 3 kez işten çıktım. Üçünde de firma battı... Ama senden şanslıymışım.
0
3 kez kovulmak hiç de normal değil. öncelikle cv'nize bu 3 yeri de yazmamanı öneririm. buralardan kimseyi de referans yazma bence. çalışmadım demek kovuldum demekten iyi. iradi işsiz gibi olursun. ayrıca biraz da kendine bakmanı, tavır ve davranışlarını gözden geçirmeni de tavsiye ederim. çünkü kovulmak sadece işle ilgili olmayabiliyor. işte tolerans oluyor ama davranış bozukluğu (diyeceğim) uyumsuzluk torerans görmüyor iş hayatında.
0
akşemsettin
das experiment in yapım tarihi 2002 sanırım.the experiment nde 2010.filmin konusu aynı mı?nedir farkı?
das experiment in yapım tarihi 2002 sanırım.
the experiment nde 2010.
filmin konusu aynı mı?
nedir farkı?
the experiment nde 2010.
filmin konusu aynı mı?
nedir farkı?
0
humancentipad
Öncelikli olarak diğer dizilerin izleyicilerine saygı duyduğumu belirtmek isterim. İnceden anormal olan benim bu konuda. Spartacus'u bitirdim. Velev ki ''Eve yetişeyim'' modunda olmadım hiç Lost ve Breaking Bad gibi. Game of Thrones: İki sezon izledim, 3. sezon HD olarak elimin altında. Merak bile e
Öncelikli olarak diğer dizilerin izleyicilerine saygı duyduğumu belirtmek isterim. İnceden anormal olan benim bu konuda.
Spartacus'u bitirdim. Velev ki ''Eve yetişeyim'' modunda olmadım hiç Lost ve Breaking Bad gibi.
Game of Thrones: İki sezon izledim, 3. sezon HD olarak elimin altında. Merak bile etmiyorum.
Dexter: 1 sezon izledim, bütün sezonu getirdi arkadaşım HD yine. Merak bile etmiyorum.
The wire, Oz, Sopranos, 24, Mentalist, Prison Break, Heroes, Doctor Who vs onlarcasını izliyorum ya da bazılarını bitirdim, ama sonlarını hiç merak etmedim.
Sürekli torrent kovalayan, film izleyen birisiyim. Fakat bu heyecanımın ölmesine dayanamıyorum nolur bir dizi önerin.
Not: Bu dizileri seven, heyecanla takip eden arkadaşlara saygımı bir kere daha iletiyorum n'olur yanlış anlaşılmasın.
Spartacus'u bitirdim. Velev ki ''Eve yetişeyim'' modunda olmadım hiç Lost ve Breaking Bad gibi.
Game of Thrones: İki sezon izledim, 3. sezon HD olarak elimin altında. Merak bile etmiyorum.
Dexter: 1 sezon izledim, bütün sezonu getirdi arkadaşım HD yine. Merak bile etmiyorum.
The wire, Oz, Sopranos, 24, Mentalist, Prison Break, Heroes, Doctor Who vs onlarcasını izliyorum ya da bazılarını bitirdim, ama sonlarını hiç merak etmedim.
Sürekli torrent kovalayan, film izleyen birisiyim. Fakat bu heyecanımın ölmesine dayanamıyorum nolur bir dizi önerin.
Not: Bu dizileri seven, heyecanla takip eden arkadaşlara saygımı bir kere daha iletiyorum n'olur yanlış anlaşılmasın.
0
tıpatıp aynı kaderi paylaşıyoruz dostum. beni bir de black mirror böyle yaptı, ama o da kısacık. başka ben de bulamadım, bu vesileyle duyuruna da yancı olmak isterim.
0
ikisi çok farklı dizi ve senin neyi seveceğin muallak. herkes gelip sevdiği diziyi önerecek burda. ama önerelim yine de:
six feet under
the sopranos
sons of anarchy
house md
fringe
the killing
edit: bunları izledin mi mesela? bunlar da olmuyorsa daha az bilindik önereilebilir. bir de önerilerden sonra ne izleyeceğine karar verince paylaş bizle de :)
six feet under
the sopranos
sons of anarchy
house md
fringe
the killing
edit: bunları izledin mi mesela? bunlar da olmuyorsa daha az bilindik önereilebilir. bir de önerilerden sonra ne izleyeceğine karar verince paylaş bizle de :)
0
walking dead izlemişsindir muhtemelen ama ilk 2 sezonu özellikle bir çırpıda izleniyor.
0
animeye sarabilirsin o zaman bir süre.
şuan naruto'ya sardım mesela ve çok kısa süre önce başladığım halde naruto+naruto shippuuden bitmek üzere. şu sıralar böyle saran bir dizi yok beni de pek.
dragon ball da iyidir, hele z serisinde bir savaş bitene kadar 15-20 bölüm geçiyor ki illaki merak ediyor ve bir bölüm daha açıyorsun bitene kadar.
dizi olarak supernatural'i de deneyebilirsin.
şuan naruto'ya sardım mesela ve çok kısa süre önce başladığım halde naruto+naruto shippuuden bitmek üzere. şu sıralar böyle saran bir dizi yok beni de pek.
dragon ball da iyidir, hele z serisinde bir savaş bitene kadar 15-20 bölüm geçiyor ki illaki merak ediyor ve bir bölüm daha açıyorsun bitene kadar.
dizi olarak supernatural'i de deneyebilirsin.
0
Üç bölümlük In The Flesh izlesene. Walking dead tadında. Ama işte üç bölüm sadece.
Aynı şekilde Black Mirror'da güzel.
Aynı şekilde Black Mirror'da güzel.
0
abi oz'un got'un sarmadığı adama sopranos, six feet under önerilir mi yahu. kafanıza göre yazıyorsunuz.
prison break bile heyecanlandırmadıysa ne heyecanlandırır bilmiyorum. akıl mantık üzerine kurulmuş dizilerden izlememişsin pek, öyle deneyebilirsin bir de.
house of cards
orphan black
önereyim o yüzden.
prison break bile heyecanlandırmadıysa ne heyecanlandırır bilmiyorum. akıl mantık üzerine kurulmuş dizilerden izlememişsin pek, öyle deneyebilirsin bir de.
house of cards
orphan black
önereyim o yüzden.
0
breaking bad 5. sezon 9. bölümü izleyip 10. bölümü izleme gereği duymayan insan da problem var derim aga. muhtemelen o kadar gelmedin.
0
sen fazla büyütmüşsün bb ve lost'u o saydığın dexter, got,spartacus, the wire, oz, sopranos prison break gibi diziler elit yapımlar kasma kendini.
0
arkası yarın dizileri izle, o tarz şeyler bekliyorsun belli ki diziden. yani doctor who mesela öyle değildir, birçok filler bölüm vardır içinde, konudan bağımsız film tadında.
bence homeland ve the americans seversiniz siz. eğer bb veya lost gibi değil de daha gerçekçi bir şey arıyorsanız downton abbey de izleyebilirsiniz, ama sizin beğeneceğiniz şekilde bir arkası yarın dizisi olmayacak muhtemelen.
bence homeland ve the americans seversiniz siz. eğer bb veya lost gibi değil de daha gerçekçi bir şey arıyorsanız downton abbey de izleyebilirsiniz, ama sizin beğeneceğiniz şekilde bir arkası yarın dizisi olmayacak muhtemelen.
0
godfrey
şehir hayatının keşmekeşinin olmadığı, dağ evi, göl kenarı ev, çiftlik, orman evi gibi yerlerde geçen filmler arıyorum arkadaşlar. türü mühim değil.
şehir hayatının keşmekeşinin olmadığı, dağ evi, göl kenarı ev, çiftlik, orman evi gibi yerlerde geçen filmler arıyorum arkadaşlar. türü mühim değil.
0
dogs +1
o filmin içinde şehre ait tek bir görüntü bile bulamazsın. jean jacques rousseau adam mübarek...
o filmin içinde şehre ait tek bir görüntü bile bulamazsın. jean jacques rousseau adam mübarek...
0
kendihalindekiyaratık
Eslik etmek isteyen varsa yesillendirsin.bobrek avi degil:)
Eslik etmek isteyen varsa yesillendirsin.bobrek avi degil:)
0
Ahh yıllar oldu, nasılda özlemişim, başlığı okuyunca birden anılara daldım.. Afiyet olsun hocam benim yerime de için..
0
ermanen
süreniz başladı.o değil de suisidoloji diye bir bilim dalı varmış...edit: açıklama yapın işte. illa yazdıracaksınız icabında. böyle depresyon belirtisi göstermeyip intihar edenler oluyormuş. birden bire kafasına esiyormuş. kendimiz bilinçli olarak farkında olmadığımız halde bilinçaltı bize oyun oyna
süreniz başladı.
o değil de suisidoloji diye bir bilim dalı varmış...
edit: açıklama yapın işte. illa yazdıracaksınız icabında. böyle depresyon belirtisi göstermeyip intihar edenler oluyormuş. birden bire kafasına esiyormuş. kendimiz bilinçli olarak farkında olmadığımız halde bilinçaltı bize oyun oynayıp bişeyler yaptırabilir mi? tabii burda akıl hastalığı semptomlarına da girmiş olacağız heralde ama semptomlardan uzak ihtimalleri düşünüyorum biraz da.. ya da insanların iç dünyasının karmaşıklığı, ne bilim...
o değil de suisidoloji diye bir bilim dalı varmış...
edit: açıklama yapın işte. illa yazdıracaksınız icabında. böyle depresyon belirtisi göstermeyip intihar edenler oluyormuş. birden bire kafasına esiyormuş. kendimiz bilinçli olarak farkında olmadığımız halde bilinçaltı bize oyun oynayıp bişeyler yaptırabilir mi? tabii burda akıl hastalığı semptomlarına da girmiş olacağız heralde ama semptomlardan uzak ihtimalleri düşünüyorum biraz da.. ya da insanların iç dünyasının karmaşıklığı, ne bilim...
0
yani dipte derinde bile olsa illaki bir nedeni vardır, heleki belirti göstermemesi filan daha fena direk patlıyor demek.
0
peki bu belirti göstermeyip- birdenbire kafasına sıkanlar ölmüşler mi, başarısız mı olmuşlar?
ölmüşlerse eğer durduk yere intihar edip etmediklerini bilemeyiz.
yok ölmemişlerse de akıl hastalığı semptomları vs. birer sebep olmuyor mu? :/
ölmüşlerse eğer durduk yere intihar edip etmediklerini bilemeyiz.
yok ölmemişlerse de akıl hastalığı semptomları vs. birer sebep olmuyor mu? :/
0
"durduk yere" lafın gelişi dedim yav. konuyla ilgili bişeyler yazarsınız diye işte...
0
sisifos söyleni'nde geçiyordu mesela: olumsuzluklar üst üste gelmiştir, o gün seni kimse aramamıştır, belki ufacık bi değişiklik fikrini değiştirmene neden olacaktır ama kimse içinde bulunduğun durumun vehametini bilmediği, anlamadığı için harekete geçmez. çoğu kez bu durumun içinde bulunan kişi de kendisini küçük düşürmemek için veya başka nedenlerle, kimseyi arayıp yardım istemez veya yardım edemeyeceklerini düşünür belki, bilinmez.
0
bilinçdışı hareket etmek için sanırım trans halinde- uyuşturucu etkisinde ya da uyurgezer gibi birşey olmak lazım gibi.
yani intihar etme şekli de önemli burada.
mesela balkondasındır vs. kısa süreli bi halisünasyon, bi bişey seni buna itebilir ama diğer şekillerde intihara kalkışmak için zaman lazım. o sürede bilindışı hareket ettirebilecek ne olabilir ben bilmiyorum. bilgim burada bitti.
yani intihar etme şekli de önemli burada.
mesela balkondasındır vs. kısa süreli bi halisünasyon, bi bişey seni buna itebilir ama diğer şekillerde intihara kalkışmak için zaman lazım. o sürede bilindışı hareket ettirebilecek ne olabilir ben bilmiyorum. bilgim burada bitti.
0
etmez diyenler suisidolog olsa gerek, lan tırtolar, hiç bir sebep yokken deliren, ataklar geçiren, yani psikolojik sorunlar yaşayan oluyor da, intihar eden mi olmasın?
cevabım: evet olur.
cevabım: evet olur.
0
parapsikolojik de olabilir tabii bilemiyorum.
bi suisidolog gelse de cevaplasa, iyice merak ettim ben de.
bi suisidolog gelse de cevaplasa, iyice merak ettim ben de.
0
eder.
bizi yasama baglayan bi içgüdü var. o icgudde en ufak problem olursa sonuc intihar olur
bizi yasama baglayan bi içgüdü var. o icgudde en ufak problem olursa sonuc intihar olur
0
özellikle yüksek bir yerde dururken, ya da ne bileyim bir muhabbet esnasında arabada otururken, "bi an şurdan atlasam nasıl olur" diye bir düşünce geçiyor bazen aklımdan. tabi ki normal bi insan olduğum için yapmıyorum ama hiper bi insan olsam aynı durumda, bunu yapabilirdim sanıyorum. olası geliyor bana yani kısaca.
0
Kurt cobain'i ornek gosterebiliriz bence buna. Gerci ben onun cinayet oldugundan da supheliyim
0
knight of cydonia
hah aynen bu kategoriye giriyorum. yakışıklı sayıldığımı pek düşünmüyorum, çirkin de değilim de, esas olayım sempatiklik. yaşımdan küçük gösterdiğim kesin. bir de çocuk ruhluyum ciddi manada. hala pokemon oynuyor, oyun konsolu kumandası şeklinde sırt çantası kullanıyorum falan.şimdi, dişilerin genel
hah aynen bu kategoriye giriyorum. yakışıklı sayıldığımı pek düşünmüyorum, çirkin de değilim de, esas olayım sempatiklik. yaşımdan küçük gösterdiğim kesin. bir de çocuk ruhluyum ciddi manada. hala pokemon oynuyor, oyun konsolu kumandası şeklinde sırt çantası kullanıyorum falan.
şimdi, dişilerin genel olarak olgun erkek sevdiğinin bilincindeyim. olgun da bir bireyimdir özünde, ancak böyle cool takılan karizmatik adam asla olmadım, istesem de olamam. gece gece merak ettiğim şudur ki, şu ana kadar ne kadar kızla tanıştıysam hepsiyle direkt arkadaş ayağına muhabbet gelişti. niye böyle olduyu sorgulamıyorum, ancak bir gün karşıma gerçekten hoşlandığım biri çıktığında da aynı şeyin olmasından korkuyorum.
ne dersiniz, benden adam olur mu?
şimdi, dişilerin genel olarak olgun erkek sevdiğinin bilincindeyim. olgun da bir bireyimdir özünde, ancak böyle cool takılan karizmatik adam asla olmadım, istesem de olamam. gece gece merak ettiğim şudur ki, şu ana kadar ne kadar kızla tanıştıysam hepsiyle direkt arkadaş ayağına muhabbet gelişti. niye böyle olduyu sorgulamıyorum, ancak bir gün karşıma gerçekten hoşlandığım biri çıktığında da aynı şeyin olmasından korkuyorum.
ne dersiniz, benden adam olur mu?
0
olur tabii hocam niye olmasın aslında şu anda da adamın dibisin aslında ama kendine bakış açınla alakalı bir şey bana kalırsa. çok da samimi olma kızlarla ani bir şekilde samimi olunca arkadaşlık olayına yatıyor olay, sebebi de kızlar hemen yollu görünmek istemiyorlar arkadaş ayağı yapıyorlar falan. mesafeni korumalısın biraz.
0
@karakteristik: pokemonlu sırt çantası değil yalnız, oraya lütfen dikkat.
0
hocam ben orayı fark etmemişim gece gece sen napmışsın öyle. ben de acayip severim bilgisayar oyunlarını hatta bazı nerd muhabbetlerini falan tabii sadece bazılarını ama dışardan hiç belli etmem sen de öyle yapacaksın ben bi tane kız görmedim böyle bir erkekten hoşlanan.
0
0
kendi sikletlerinle takılacaksın. karizmatik ve cool kadınlardan uzak duracaksın. gerçi çocuk ruhlular da hep kuğul tipleri sever, kendimden biliyorum. şaka lan, kendimden falan bilmiyorum. gözlemlerime dayanarak konuşuyorum. senin de işin zor. dışarı fazla yansıtmasan olur.
0
hacı adamın dibiymişsin ya. sana gelsin www.youtube.com
hatunlar senin gibi adamlara çok bakmaz ama. malesef panpa.
hatunlar senin gibi adamlara çok bakmaz ama. malesef panpa.
0
yapma o çanta olmaz. çok zor bir şey değil ya bi gömlek bi keten pantolon giyeceksin, teknoloji muhabbeti asla ama asla yapmayacaksın karşındaki dişi yapmadığı sürece havadan sudan konuş gitsin işte "nerd" gibi görünme de naparsan yap şansın olur baya.
0
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu: hatunlar değil zaten istediğim şey de, dediğim gibi bir gün karşıma özel olduğunu düşündüğüm biri çıkarsa onu kaçırmaktan çok korkuyorum.
@kislar gecmez beresiz: zaten kendi sikletimde takılırım, olgun birinin nasıl benimle işi olmayacaksa benim de onunla olmaz. dışa da çok yansıtmıyorum, yani bir arkadaş ortamında çıkarıp ds oynamaya ya da "abi ya mega charizard x süper değil mi!" falan gibi muhabbet açmaya çalışmıyorum ancak yine de az da olsa o çocuksuluk okunuyor dışarıdan. daha büyüyemedim mi acaba tam olarak?
@kislar gecmez beresiz: zaten kendi sikletimde takılırım, olgun birinin nasıl benimle işi olmayacaksa benim de onunla olmaz. dışa da çok yansıtmıyorum, yani bir arkadaş ortamında çıkarıp ds oynamaya ya da "abi ya mega charizard x süper değil mi!" falan gibi muhabbet açmaya çalışmıyorum ancak yine de az da olsa o çocuksuluk okunuyor dışarıdan. daha büyüyemedim mi acaba tam olarak?
0
@proletarier aller lander vereinigt euch: giyim tarzımda radikal değişikliklere gittim aslında, baskılı tişört giyerken bir anda dediğin gibi gömlek giyen biri oldum. nerd muhabbeti asla yapmam, nerd de değilim çok, sıkıntım "çocuk lan daha bu!" diye mi görünüyorum endişesi. yoksa nerdlük yok allaha şükür.
0
daha ne kadar büyüyeceksin? charizard bile olmuş mega. bana göre hava hoş, sana göre hava hoş, kime göre hava hoş değil ulan o zaman? kafaya takacağın bir durum değil. sonuçta mizacın, doğan bu. kimyanın uyduğu biri çıkarsa karşına zaten, içinde bir şüphe uyanmaz. endişelenme.
0
@kislar gecmez beresiz: "daha ne kadar büyüyeceksin? charizard bile olmuş mega." gece gece sesli güldüm, süperdi.
0
kendin ol yahu kasma kendini hiç, ne güzel doğal bir insansın işte daha ne olsun.
nerdlüğün geekliğin ne kusur var hem, arada çanta güzelmiş, sen bakma millete.
nerdlüğün geekliğin ne kusur var hem, arada çanta güzelmiş, sen bakma millete.
0
yaşlan ama büyüme, kendin gibi birini de bulacaksın elbet, hele ki hiç aman kuul olayım ağır abileşeyim gibi bir düşünceye hiç kapılma.
0
@kyha: dediğim gibi, istesem de ağır abi olamam zaten, öyle bir niyetim de yok. yalnız nerd falan çok yalnış ifade ettim kendimi ben sanırım, tabii bir kusur değil ancak nerd de değilim. hatta mesela bienallerden, sanat filmlerinden zevk alan da biriyimdir. bunun yanında ama böyle çocuksu bir yanım da var ancak işte bu beni bazen korkutuyor bahsettiğim hususta.
olmadığım biri gibi asla olamam, olmam da zaten. tiksinç.
@herkes: çok teşekkür ederim yorumlarınızdan ötürü, sanırım olgun biri gibi davranmak değil de, nasıl anlatsam, olgun yönümü biraz daha dışa vurabileceğim konusunda karara vardım.
olmadığım biri gibi asla olamam, olmam da zaten. tiksinç.
@herkes: çok teşekkür ederim yorumlarınızdan ötürü, sanırım olgun biri gibi davranmak değil de, nasıl anlatsam, olgun yönümü biraz daha dışa vurabileceğim konusunda karara vardım.
0
abi yeni tanıştığınız bi kızla nasıl arkadaş olmayı başarıyorsunuz. şöyle erkeklere de hastayım ya. yani nasıl gelişiyor ilişki neden arkadaş olarak görüyorsunuz kızları anlamıyorum? ya da bir kızla arkadaşlık kurmaya iten sebepler ne senin? erkek arkadaşın mı yok, çok mu yalnızsın? annen senin kız gibi mi büyüttü?
meriç dolu burası aq ya.
meriç dolu burası aq ya.
0
@baldur: karşı cinsle arkadaşlık kuramıyorsan o senin problemin bence. barda yalnız bir kıza yanaşıp tanıştıktan sonra arkadaş olmuyorum elbette, bir şekilde arkadaş ortamında ya da okulda falan tanıştığım kişilerle muhabbet arkadaşvari ilerliyor. nedeni de 'meriç' olmam, aynen. i am the king of meriçes.
0
abi ne kadar kızla tanıştıysam hepsiyle arkadaş ayağına muhabbet gelişti diyorsun. bunun detayı lazım? bunlarla sadece tanışıklığın mı var? yoksa tanışırım, belki çıkarım, bir şey olur şeklinde bakıp, sonra arkadaşlığa evrildiğin kızlar mı?
0
<3 olur yaaa olmaz mı?? adamın dibisin cidden.
imza: çocuk ruhlu yaşlı kadın (3 gün sonra 28 olucam mesela ben! :3 )
not: dişiler olgun erkek sever, diye bir hadise yok. bu tamamen elektrokimyasal bir olay, bu konuyla indirekt olarak alakalı bir duyuru cevabım vardı, ancak dün sildim -neden sildim ben de bilmiyorum, canım istedi- ama olgunlukla şunla bunla alakası yok, mesela bir kaç duyuru üstte de bir arkadaş tiple mi alakası var, demiş, o da değil. zaten senin de dediğin gibi, olgun bir birey oluyorsun özünde, yaş geçtikçe, ama olgunluk ne? ona bakman lazım. çünkü ben şunu anlamıyorum: "bu yaptığın yaşına uygun bir davranış değil." cümlesindeki "uygunluğu" kim belirliyor? japonya'da olsan hiç de tuhaf kaçmayacak -çünkü adamların olayı anime izlemek, josei türü anime var, bildin mi? çalışan genç kadınlara yönelik. ama tr'de izleyince "lan bu yaşta çizgi film mi izlenir?" tepkisi alıyorsun, adam bunun sanatın bir dalı olduğunu anlayamıyor yani. ya da renkli giyiniyorsun -evet, bu bana biraz çocuksu gelir her zaman, ama kendim de öyle giyinirim misal- ama bu da aslında ne bileyim, mesela çalıştığın yerde kot-tişörtle gezebiliyorsundur, ama sen istediğin kıyafeti seçersin misal, bunun gibi. yani pokemon oynaman ya da oyun konsolu kumandası şeklinde çanta kullanman senin tercihinken ve bunda da tamamen özgürken, gerizekalının tekinin gelip de "yaşına uygun değil." demesi, kafamda çok çeşitli şiddet sahnelerinin yaşanmasına sebep oluyor misal -yani direkt ağız yüz dalacaksın..- neyse, kızlara gelince, direkt arkadaş oluyorsan bunun sebebi senin tavrın değildir sadece ya da şöyle diyeyim: sen de arkadaş olarak yaklaşıyorsan, kız senden hoşlansa bile tavrını belli edemeyebilir, o yüzden karşındaki kızı suçlama. kıza hoşlandığını belli edecek, ona değer verdiğini gösterecek, kendin için bir arkadaştan farklı konumda olduğunu gösterecek şekilde davranırsan, baştan direkt arkadaş olarak giriştiyseniz bile, sevgililik yoluna gider. erkeklerin friendzone korkusu var da, o olay aslında öyle işlemiyor, kız senden hoşlandıysa, senin tavrına göre friendzone'a koyabiliyor bazen. yani kız hoşlanıyor, sen de hoşlandığın halde askerlik arkadaşı/playstation kankası gibi davranıyorsan, friendzone'a gidersin tabi. ama bunun için cool karizma olmana gerek yok, yani bir kıza hoşlandığını belli etmen için. olay orada. yani çocuk ruhlu olmayı bahane olarak gösterme, bunun olayla alakası yok, hoşlandığın kızla cesurca ilgilen. ha belki de seni baştan arkadaş olarak görmüştür, o zaman yapılabilecek bir şey yok, gerçi o denge de çok ince ama, sen ilgini göster, aldığın tepkiye göre davranışını diğer yöne itersin, yani hoşlandığını belli ettin ama kız arkadaşça davranmaya ısrarla devam ediyorsa -dikkat! bazı dişiler çekingen olduğu için onlarla biraz daha uğraşman gerekebilir :)) - o zaman arkadaş olursunuz, ama önemli olan hoşlanmanın aniden aşk-meşk'e dönüşmemesi, buna dikkat et. ben yıllardır öyle yapıyorum, gerçi insan gene de hayallere dalıyor, ama hoşlandığın kimseye olan hislerini, karşılık alana kadar o seviyede tut, çocuksu da olsan, yakışıklı da olmasan, karşılık görünce de go go go! :D
ha bir de, ben şu anda senin gibi bir arkadaştan çooook hoşlanıyorum, benim gibi çocuksu bir kız arkadaş da edinebilirsin -ha ben daha edinemedim kendisini, o ayrı.. :( -
imza: çocuk ruhlu yaşlı kadın (3 gün sonra 28 olucam mesela ben! :3 )
not: dişiler olgun erkek sever, diye bir hadise yok. bu tamamen elektrokimyasal bir olay, bu konuyla indirekt olarak alakalı bir duyuru cevabım vardı, ancak dün sildim -neden sildim ben de bilmiyorum, canım istedi- ama olgunlukla şunla bunla alakası yok, mesela bir kaç duyuru üstte de bir arkadaş tiple mi alakası var, demiş, o da değil. zaten senin de dediğin gibi, olgun bir birey oluyorsun özünde, yaş geçtikçe, ama olgunluk ne? ona bakman lazım. çünkü ben şunu anlamıyorum: "bu yaptığın yaşına uygun bir davranış değil." cümlesindeki "uygunluğu" kim belirliyor? japonya'da olsan hiç de tuhaf kaçmayacak -çünkü adamların olayı anime izlemek, josei türü anime var, bildin mi? çalışan genç kadınlara yönelik. ama tr'de izleyince "lan bu yaşta çizgi film mi izlenir?" tepkisi alıyorsun, adam bunun sanatın bir dalı olduğunu anlayamıyor yani. ya da renkli giyiniyorsun -evet, bu bana biraz çocuksu gelir her zaman, ama kendim de öyle giyinirim misal- ama bu da aslında ne bileyim, mesela çalıştığın yerde kot-tişörtle gezebiliyorsundur, ama sen istediğin kıyafeti seçersin misal, bunun gibi. yani pokemon oynaman ya da oyun konsolu kumandası şeklinde çanta kullanman senin tercihinken ve bunda da tamamen özgürken, gerizekalının tekinin gelip de "yaşına uygun değil." demesi, kafamda çok çeşitli şiddet sahnelerinin yaşanmasına sebep oluyor misal -yani direkt ağız yüz dalacaksın..- neyse, kızlara gelince, direkt arkadaş oluyorsan bunun sebebi senin tavrın değildir sadece ya da şöyle diyeyim: sen de arkadaş olarak yaklaşıyorsan, kız senden hoşlansa bile tavrını belli edemeyebilir, o yüzden karşındaki kızı suçlama. kıza hoşlandığını belli edecek, ona değer verdiğini gösterecek, kendin için bir arkadaştan farklı konumda olduğunu gösterecek şekilde davranırsan, baştan direkt arkadaş olarak giriştiyseniz bile, sevgililik yoluna gider. erkeklerin friendzone korkusu var da, o olay aslında öyle işlemiyor, kız senden hoşlandıysa, senin tavrına göre friendzone'a koyabiliyor bazen. yani kız hoşlanıyor, sen de hoşlandığın halde askerlik arkadaşı/playstation kankası gibi davranıyorsan, friendzone'a gidersin tabi. ama bunun için cool karizma olmana gerek yok, yani bir kıza hoşlandığını belli etmen için. olay orada. yani çocuk ruhlu olmayı bahane olarak gösterme, bunun olayla alakası yok, hoşlandığın kızla cesurca ilgilen. ha belki de seni baştan arkadaş olarak görmüştür, o zaman yapılabilecek bir şey yok, gerçi o denge de çok ince ama, sen ilgini göster, aldığın tepkiye göre davranışını diğer yöne itersin, yani hoşlandığını belli ettin ama kız arkadaşça davranmaya ısrarla devam ediyorsa -dikkat! bazı dişiler çekingen olduğu için onlarla biraz daha uğraşman gerekebilir :)) - o zaman arkadaş olursunuz, ama önemli olan hoşlanmanın aniden aşk-meşk'e dönüşmemesi, buna dikkat et. ben yıllardır öyle yapıyorum, gerçi insan gene de hayallere dalıyor, ama hoşlandığın kimseye olan hislerini, karşılık alana kadar o seviyede tut, çocuksu da olsan, yakışıklı da olmasan, karşılık görünce de go go go! :D
ha bir de, ben şu anda senin gibi bir arkadaştan çooook hoşlanıyorum, benim gibi çocuksu bir kız arkadaş da edinebilirsin -ha ben daha edinemedim kendisini, o ayrı.. :( -
0
olmadığın biri gibi görünmeye çalışmak kadar itici bir şey yok.nasıl hissediyorsan o şekilde kal.ayrıca benden adam olur mu,ne demek?adamsın zaten.herkesin kişiliği,karakteri farklıdır.
0
@baldur: yok yahu, hoşlandığım kızları friendzone'a çekmedim, hoşlandığım bir kız olmadı zaten yani öyle çıksak ne güzel olur falan diyecek kadar (karen gillan'ı saymıyorum ehehe). sadece hani karşı cinsten de bir talep henüz görmeyince, ileride hoşlandığım kişi olması durumunda onunla da arkadaş konumuna düşmekten korkuyorum, sorun bundan ibaretti.
@pasp: benim gibi arkadaşların talep gördüğünü görmek çok güzel :D dediklerini not ediyorum. bu arada direkt arkadaş olmak kızlarla şu ana kadar bir problem teşkil etmedi, dediğim gibi hoşlandığım biri olmadı çünkü. bu arada sana da kolay gelsin çalışmalarında hehe.
@rock n roll: adam derken yanlış bir ifade kullanmışım, kast ettiğim şey yetişkinlik idi. hani çocuğum da, adam olacak mıyım gibisinden.
@pasp: benim gibi arkadaşların talep gördüğünü görmek çok güzel :D dediklerini not ediyorum. bu arada direkt arkadaş olmak kızlarla şu ana kadar bir problem teşkil etmedi, dediğim gibi hoşlandığım biri olmadı çünkü. bu arada sana da kolay gelsin çalışmalarında hehe.
@rock n roll: adam derken yanlış bir ifade kullanmışım, kast ettiğim şey yetişkinlik idi. hani çocuğum da, adam olacak mıyım gibisinden.
0
eyvallah.. da benim arkadaş da bazen çocuksuluğun dozunu abarttığı için birbirimize defter, kalem, silgi atmak gibi salaklıklar yapıyoruz ya da kulak dibinde sesinin sonuna kadar bağırmak gibi huyları var, falan.. -kendisi 30 yaş üstü bu arada, belirteyim :) - zaten o kadar da değilsindir XD bu arada çanta süper, nereden bulabilirim?
0
@fempusay: çantadan ayrılmam çok zor zaten, sağol :)
@pasp: çantam pazardan, allah korusun nazardan ehehe. ebay'den aldım çantayı.
otuz değilim, o kadar da çocuk değilim bu arada yahu o da ilginç bir vakaymış, eğlenceli :) sanırım bunlar hep yaşanamayan çocukluklardan kaynaklanan şeyler.
@pasp: çantam pazardan, allah korusun nazardan ehehe. ebay'den aldım çantayı.
otuz değilim, o kadar da çocuk değilim bu arada yahu o da ilginç bir vakaymış, eğlenceli :) sanırım bunlar hep yaşanamayan çocukluklardan kaynaklanan şeyler.
0
oxibrinth
"uhdesinde serbest bırakmak"çevirdiğim bir sözleşmede geçiyor. alıcının düzenlediği banka garantilerinin bilmem kaç yüzdesi satıcının uhdesinde serbest bırakılacakmış. google "uhdesinde serbest" anahtar kelimelerini birlikte içeren tek bir sonuç verebiliyor. yani adamın sorumluluğuna devretmek gibi
"uhdesinde serbest bırakmak"
çevirdiğim bir sözleşmede geçiyor. alıcının düzenlediği banka garantilerinin bilmem kaç yüzdesi satıcının uhdesinde serbest bırakılacakmış. google "uhdesinde serbest" anahtar kelimelerini birlikte içeren tek bir sonuç verebiliyor. yani adamın sorumluluğuna devretmek gibi bir şey mi, yoksa alır istediğini yapar mı? "left at x's disposal" kullanacağım gibi geliyor ama size de sorayım dedim. teşekkür ettim.
çevirdiğim bir sözleşmede geçiyor. alıcının düzenlediği banka garantilerinin bilmem kaç yüzdesi satıcının uhdesinde serbest bırakılacakmış. google "uhdesinde serbest" anahtar kelimelerini birlikte içeren tek bir sonuç verebiliyor. yani adamın sorumluluğuna devretmek gibi bir şey mi, yoksa alır istediğini yapar mı? "left at x's disposal" kullanacağım gibi geliyor ama size de sorayım dedim. teşekkür ettim.
0
satıcının sorumluluğunda demek işte?
nesini anlamadın? ben mi anlamıyorum acaba sorduğun şeyi?
nesini anlamadın? ben mi anlamıyorum acaba sorduğun şeyi?
0
responsibility ile disposal arasındaki fark diyeyim.
satıcının sorumluluğunda dersek bir şey ifade etmiyor, hatta söylenenin tersi oluyor. çünkü banka garantisi düzenleme sorumluluğu alıcıya ait. bir de serbest var işin içinde. sorumluluğunda serbest bırakmak? yoksa tasarrufuna bırakmak mı?
satıcının sorumluluğunda dersek bir şey ifade etmiyor, hatta söylenenin tersi oluyor. çünkü banka garantisi düzenleme sorumluluğu alıcıya ait. bir de serbest var işin içinde. sorumluluğunda serbest bırakmak? yoksa tasarrufuna bırakmak mı?
0
kalıp değil ki bu. sorumluluk kelimesi yerine uhde kullanılmış.
edit: çeviri soruyorsun sandım. banka işlemini biliyorsun sandım.
edit: çeviri soruyorsun sandım. banka işlemini biliyorsun sandım.
0
kalıp değildir, kalıptır demedim. anlamaya çalışıyorum. anlamaya çalıştığım şeyi açıkladım.
0
uhde: responsibility
serbest bırakmak: release (evet alıkoyulan-tutulan paranın bırakılması anlamında)
shall be released to be Seller/Vendor's responsibility
alıcı garanti düzenliyor zira parayı ödemesi gereken alıcı, satıcı belli sorumluklarını yerine getirdiğinde (atıyorum üretiyorsa üretimi tamamladığında, malın fabrika çıkışını yaptığında, veya kalite testlerini tamamladığında, hizmete kabul olduğunda daha gider bu)) alıcının düzenlemiş olduğu garanti kadar para satıcının hesabına geçiyor örneğin bu satıcı uhdesinde serbest bırakmanın bir türü.
serbest bırakmak: release (evet alıkoyulan-tutulan paranın bırakılması anlamında)
shall be released to be Seller/Vendor's responsibility
alıcı garanti düzenliyor zira parayı ödemesi gereken alıcı, satıcı belli sorumluklarını yerine getirdiğinde (atıyorum üretiyorsa üretimi tamamladığında, malın fabrika çıkışını yaptığında, veya kalite testlerini tamamladığında, hizmete kabul olduğunda daha gider bu)) alıcının düzenlemiş olduğu garanti kadar para satıcının hesabına geçiyor örneğin bu satıcı uhdesinde serbest bırakmanın bir türü.
0
@ermanen
hocam işlemi bilmiyorum. evet bunu anlamaya çalışıyorum, ama bir bakıma çevirisi için uygun ifadeyi de soruyorum. kalıp olmayıversin, yine de çevriliyor. anlayınca çevirisi de gelecek inşallah.
@falafila
responsibility mi, disposal mı? kalıp değildir. kalıp değildir.
@niye ama
açıklama için teşekkür ederim. lakin ingilizceleştirilmesinde sıkıntılar var halen. şu şekliyle kullanılmamış google'a göre. daha doğru bir yolu olmalı. "release" güzel ama devamı çok türkçe gibi. "released to the seller's responsibility" diye bakındım, o da namevcut. "en doğru yolu budur" diyorsan eyvallah.
nihai karar: "shall be released to the responsibility of the seller" tercih edildi. emeği geçenlere selamlar.
hocam işlemi bilmiyorum. evet bunu anlamaya çalışıyorum, ama bir bakıma çevirisi için uygun ifadeyi de soruyorum. kalıp olmayıversin, yine de çevriliyor. anlayınca çevirisi de gelecek inşallah.
@falafila
responsibility mi, disposal mı? kalıp değildir. kalıp değildir.
@niye ama
açıklama için teşekkür ederim. lakin ingilizceleştirilmesinde sıkıntılar var halen. şu şekliyle kullanılmamış google'a göre. daha doğru bir yolu olmalı. "release" güzel ama devamı çok türkçe gibi. "released to the seller's responsibility" diye bakındım, o da namevcut. "en doğru yolu budur" diyorsan eyvallah.
nihai karar: "shall be released to the responsibility of the seller" tercih edildi. emeği geçenlere selamlar.
0
ben çevirirken uhde'yi gördüğüm için direkt responsibility derdim ama işlemi niye ama anlatmış. buna göre para satıcının hesabına geçince onun para üzerinde tasarruf yetkisinin olduğunu varsayarak disposal'a gidilebilir diye düşündüm. satıcının serbest bırakılan miktar üzerinde tasarruf yetkisinin olup olmaması kilit nokta bence. işlemi çok iyi bilmiyorum, yanlış yönlendirmek istemem.
0
aguilas negras
Evde iki kişiyiz. Akşama yapmayı düşündüğüm yemeklerden biri de fırında patates.Domatesli falan istemiyorum. Ama baharatlı, lezzetli bir şey yapmak istiyorum. Kekikli, naneli falan. Nasıl bir şey yapayım? Acemi birine anlatır mısınız?
Evde iki kişiyiz. Akşama yapmayı düşündüğüm yemeklerden biri de fırında patates.
Domatesli falan istemiyorum. Ama baharatlı, lezzetli bir şey yapmak istiyorum. Kekikli, naneli falan. Nasıl bir şey yapayım? Acemi birine anlatır mısınız?
Domatesli falan istemiyorum. Ama baharatlı, lezzetli bir şey yapmak istiyorum. Kekikli, naneli falan. Nasıl bir şey yapayım? Acemi birine anlatır mısınız?
0
elma dilim patatesleri kekik ve naneyle harmanlayıp fırına atacaksın
edit: aa zeytinyağını unutmuşum :D hanımlar eklemiş :)
edit: aa zeytinyağını unutmuşum :D hanımlar eklemiş :)
0
pattisleri iyice ovarak yıka. kabuğunu bile soyma inceyse. elma dilimi doğra. dövülmüş sarımsak, kekik ve zeytinyağını karıştır. bütün patatesleri bu karışıma bula. fırın tepsisine pişirme kağıdı ser. üstüne de patatesleri üst üste gelmeyecek şekilde yay. fırında kızart.
0
bir miktar yağ artı su ve baharatı karıştırıp bir sos hazırlayın. fırın tepsisi üzerine koyduğunuz patateslerin üzerine döküp karıştırın.
0
teyzebeybi
en yaşanabilir ülke neresidir arkadaşlar?
en yaşanabilir ülke neresidir arkadaşlar?
0
vize istememek oturma izni var anlamına gelmiyor.
cevabım; kıbrıs ve singapur.
singapur kol gibi pahalı yalnız.
cevabım; kıbrıs ve singapur.
singapur kol gibi pahalı yalnız.
0
Bahama adaları 8 ay vize alabılıyorsunuz! ayrıca Yandakı adalara gırıs cıkıs yaparak yıllarca oturabılırsınız!
0
@voyage
yandaki adalara girip çıkıp nasıl olacak? kendi ülkene giriş çıkış yapmak zorunda olmayasın?
yandaki adalara girip çıkıp nasıl olacak? kendi ülkene giriş çıkış yapmak zorunda olmayasın?
0
Japonya'dan daha gelişmişini bulmak zor (zaten vize isteyenleri de katsan da en yukarılarda) ama güney amerika ülkeleri genellikle istemiyor ve yaygın kanının aksine özellikle arjantin ve uruguay bizden fersah fersah ileride ülkeler. şili de düşünülebilir, hiç olmadı brezilya (bunlar da bizden ileri ama gürültülü patırtılı ülke, öyle sakin bi hayat olmayabiir büyük şehirlerine gidersen).
onun dışında dünyada bir şeye benzeyen tüm ülkeler doğal olarak bizden vize istiyor. davutoğlu'nun bakanlığı mfa.gov.tr'den övüne övüne listeler yayınlıyor ama bir cacık çıkmaz, istersen bak yine.
onun dışında dünyada bir şeye benzeyen tüm ülkeler doğal olarak bizden vize istiyor. davutoğlu'nun bakanlığı mfa.gov.tr'den övüne övüne listeler yayınlıyor ama bir cacık çıkmaz, istersen bak yine.
0
sorunvar
Mesela çok çeşitli büyüler var Veyahutta çok ilginç kahva falı bakıp tutturanlar varmış Bu tür şeylerin doğruluk payı nedir ?
Mesela çok çeşitli büyüler var
Veyahutta çok ilginç kahva falı bakıp tutturanlar varmış
Bu tür şeylerin doğruluk payı nedir ?
Veyahutta çok ilginç kahva falı bakıp tutturanlar varmış
Bu tür şeylerin doğruluk payı nedir ?
0
Yoktur. Büyü yapılan kişi bundan haberdarsa psikolojik bir etkisi olabilir ancak. (bkz: placebo etkisi)
0
dogruluk payi yok. en komigi de her seyimi bildi diye heyecanli heyecanli anlatan insana "e bu kadar seyi bilecek yetenegi varsa oss sorularini falan calsin, senin uc kurus parana mi kalmis?"
diye sormak oluyor.
diye sormak oluyor.
0
metafizik herhangi bir şeye inanmıyorum, özellikle de bu işi para karşılığı(hem de öyle böyle paralar değil) yapanların kendilerinin de inandığını sanmıyorum.
psikolojiyle ilgisi olan biri daha iyi açıklayacaktır ama, insanların kendi fiziki güçlerinin yetmediği, çaresiz kaldıkları şeyler karşısında, ya da bilinmeyene duydukları korku, önünü görebilme isteğini abartması sonucunda doğaüstü şeylerden yardım beklemesi, kendini rahatlatmak sanki gücü yetiyor gibi hissetmek amacıyla bu tür şeylere sarılması anlaşılır bir şey.
bu arada bu fal konusunda, geleceğin bilinmezliğinin getirdiği endişe, sanal da olsa bir gelecekten haber alıp rahatlama isteği, insan kendini çaresiz hissettiğinde önünü geleceğini öngöremediği bir noktadayken birinin çıkıp ona yalan yanlış da olsa ve hatta kötü haberler de içerse bir yol haritası vermesi isteği anlayabildiğim bir şey. zira en korkutucu olan şey, bilinmeyendir, o yüzden karanlık odaya girdiğimizde elimiz ilk iş ışık düğmesi arar.
ancak tabii ki bu falın, büyünün gerçek olduğu anlamına gelmez. gerçek olan yanlızca insanı teskin eden etkisidir.
fala zerre inanmayan biri olarak arada atıyorum okulla sosyal hayatımla ilgili önümü göremediğim, gelecek hakkında huzursuz hissettiğim dönemlerde, genelde anneme kahve falı baktırıyorum. annemin geleceği kahve fincanında görebilceği gibi saçma bir düşüncem olduğundan değil, ama sanki elinde fincanla şu sıralar sıkıntılısın ama hepsi geçecek, iyi haberler alacaksın, başarılı olacaksın falan dediğinde, bir teselli edici etkisi oluyor, her şey o kadar belirsiz ve gelecek o kadar korkunç gelmiyor artık.
bence bütün fal ve büyü olayları da bundan fazlası değil.
psikolojiyle ilgisi olan biri daha iyi açıklayacaktır ama, insanların kendi fiziki güçlerinin yetmediği, çaresiz kaldıkları şeyler karşısında, ya da bilinmeyene duydukları korku, önünü görebilme isteğini abartması sonucunda doğaüstü şeylerden yardım beklemesi, kendini rahatlatmak sanki gücü yetiyor gibi hissetmek amacıyla bu tür şeylere sarılması anlaşılır bir şey.
bu arada bu fal konusunda, geleceğin bilinmezliğinin getirdiği endişe, sanal da olsa bir gelecekten haber alıp rahatlama isteği, insan kendini çaresiz hissettiğinde önünü geleceğini öngöremediği bir noktadayken birinin çıkıp ona yalan yanlış da olsa ve hatta kötü haberler de içerse bir yol haritası vermesi isteği anlayabildiğim bir şey. zira en korkutucu olan şey, bilinmeyendir, o yüzden karanlık odaya girdiğimizde elimiz ilk iş ışık düğmesi arar.
ancak tabii ki bu falın, büyünün gerçek olduğu anlamına gelmez. gerçek olan yanlızca insanı teskin eden etkisidir.
fala zerre inanmayan biri olarak arada atıyorum okulla sosyal hayatımla ilgili önümü göremediğim, gelecek hakkında huzursuz hissettiğim dönemlerde, genelde anneme kahve falı baktırıyorum. annemin geleceği kahve fincanında görebilceği gibi saçma bir düşüncem olduğundan değil, ama sanki elinde fincanla şu sıralar sıkıntılısın ama hepsi geçecek, iyi haberler alacaksın, başarılı olacaksın falan dediğinde, bir teselli edici etkisi oluyor, her şey o kadar belirsiz ve gelecek o kadar korkunç gelmiyor artık.
bence bütün fal ve büyü olayları da bundan fazlası değil.
0
inanmam, inanla da dalga geçerim.
kahve falında dalgasına saçmalanabiliyor ama...
kahve falında dalgasına saçmalanabiliyor ama...
0
carl sagan'ın science as a candle in the dark diye bir kitabı var, ömrünü uzaylılara adamış adam fal-büyü olayını gayet bilimsel bir şekilde nasıl ikna edici olduğunu falan tek tek anlatıyor, türkçesini de bulabilirsin, mutlaka oku.
ben şahsen inanmıyorum, inanana da hayret ediyorum. daha ziayde insanlar güzel şeyler duymak istiyorlar ki tüm mitolojinin, dinlerin de kaynağı bu aslında.
ben şahsen inanmıyorum, inanana da hayret ediyorum. daha ziayde insanlar güzel şeyler duymak istiyorlar ki tüm mitolojinin, dinlerin de kaynağı bu aslında.
0
nazara inanırım. öbür türlüsü saçma geliyor. büyü diye bir şey olmasa dinimizde neden yasaklansın mesela? fal dediğin şey zaten çöpten para kazanmak gibi bir şey.
0
bir heri potır değil ama var bence öyle şeyler. sırf pozitif bilimle hayat geçmez ya.
"pis nefes" diye bi şey var misal. (yani bence var) "kem göz"üyle insanların birbirine nazarlar fışkırttığına falan inanıyorum. pis nefesli kem gözlülerden sakınmak lazım.
ayrıca olumsuzluğun olumsuzluğu çektiğine falan da inanıyorum.
kahve falı, tarot marot da bakana göre değişir. bazı insanların üçüncü gözü açık olabiliyor.
yaşasın cadılık büyücülük okulları
"pis nefes" diye bi şey var misal. (yani bence var) "kem göz"üyle insanların birbirine nazarlar fışkırttığına falan inanıyorum. pis nefesli kem gözlülerden sakınmak lazım.
ayrıca olumsuzluğun olumsuzluğu çektiğine falan da inanıyorum.
kahve falı, tarot marot da bakana göre değişir. bazı insanların üçüncü gözü açık olabiliyor.
yaşasın cadılık büyücülük okulları
0
ermanen
not: birazcık uzun. tipik güzin abla sorusu işte...bir kız var.brezilyalı. (stereo)tipik brezilyalılara benzemiyor. baya beyaz tenli. balık etli. sakin ve tatlı konuşuyor. hanımefendi bir duruşu var.başka bir arkadaş bir partiye çağırmıştı. orda tanışmıştık. bunun arkadaşları buna hiç benzemiyor. çı
not: birazcık uzun. tipik güzin abla sorusu işte...
bir kız var.
brezilyalı. (stereo)tipik brezilyalılara benzemiyor. baya beyaz tenli. balık etli. sakin ve tatlı konuşuyor. hanımefendi bir duruşu var.
başka bir arkadaş bir partiye çağırmıştı. orda tanışmıştık. bunun arkadaşları buna hiç benzemiyor. çılgın ve hatta içince azgın seviyesine gelen tipler.
partide baya bir sohbet ettik. bikaç gün sonra bunu feys'ten ekledim. konuştuk ara ara.
bir ara başka bir şehri, arkadaşlarıyla birlikte ziyaret edeceğinden bahsetti. benim de orda bir arkadaşım var ve ben de ziyaret etmek istiyordum. sonra, arkadaşları iptal etmiş, gidemediler. benimle birlikte gitme fikrine sıcak baktı. sonra ben de gitmedim. öyle kaldı o.
dün "halloween" temalı bir etkinliğie davet ettim. ama arkadaşlarımın da gelebileceğinden bahsettim. haftasonu olduğunu söyledim. o da partiye gidebilme ihtimali olduğunu ve gitmezse bana haber vereceğini söyledi. (bu arada, etkinlik sadece bu haftasonu değil, bu ay bütün haftasonları yapılıyor)
neyse kısaca aramızda geçenler böyle. olay şu ki, bu kızı başbaşa görüşmeye davet etmiyorum. niye bilmiyorum. sanki yanımda arkadaşlarımla görüşmek istiyorum.
mallık mı yapıyorum ben? niye böyle olur sizce? siz olsanız ne yapardınız? vs.
edit: çekinme de değil ki. daha önce yabancılarla beraber oldum. ben de kendimi anlamıyorum bazen zaten...
bir kız var.
brezilyalı. (stereo)tipik brezilyalılara benzemiyor. baya beyaz tenli. balık etli. sakin ve tatlı konuşuyor. hanımefendi bir duruşu var.
başka bir arkadaş bir partiye çağırmıştı. orda tanışmıştık. bunun arkadaşları buna hiç benzemiyor. çılgın ve hatta içince azgın seviyesine gelen tipler.
partide baya bir sohbet ettik. bikaç gün sonra bunu feys'ten ekledim. konuştuk ara ara.
bir ara başka bir şehri, arkadaşlarıyla birlikte ziyaret edeceğinden bahsetti. benim de orda bir arkadaşım var ve ben de ziyaret etmek istiyordum. sonra, arkadaşları iptal etmiş, gidemediler. benimle birlikte gitme fikrine sıcak baktı. sonra ben de gitmedim. öyle kaldı o.
dün "halloween" temalı bir etkinliğie davet ettim. ama arkadaşlarımın da gelebileceğinden bahsettim. haftasonu olduğunu söyledim. o da partiye gidebilme ihtimali olduğunu ve gitmezse bana haber vereceğini söyledi. (bu arada, etkinlik sadece bu haftasonu değil, bu ay bütün haftasonları yapılıyor)
neyse kısaca aramızda geçenler böyle. olay şu ki, bu kızı başbaşa görüşmeye davet etmiyorum. niye bilmiyorum. sanki yanımda arkadaşlarımla görüşmek istiyorum.
mallık mı yapıyorum ben? niye böyle olur sizce? siz olsanız ne yapardınız? vs.
edit: çekinme de değil ki. daha önce yabancılarla beraber oldum. ben de kendimi anlamıyorum bazen zaten...
0
ben bu gibi durumlarda hiç arkadaşlarla birlikte filan buluşmak istemem ve buluşmam da. bana göre mallık yapıyosun çünkü kız da öyle soğuk, alakasız davranmamış sana karşı. belki yabancı olduğu için çekiniyosun, kendine güvenemiyosun vs. bilemem. bak güzin abi sorusu da yanıtlamam kolay kolay eheh.
0
kızı kendi kafana gezip görme meraklısı birisi olarak kazımışsın. partide tanışmanızın bile etkisi var bu duruma. kız sıkılsın istemiyorsun. ya da baş başayken kızı sıkabilirim diye korkuyorsun, kendine güvenmiyorsun bu konuda. biraz fazla büyütmüşsün kızı gözünde gibi geldi.
0
@eyyor
kız öyle bir izlenim vermedi ya. şunlar da etkili olabilir:
- kız beni büyülemiyor, sadece biraz hoşlanıyorum
- arkadaşlarını sevmedim
- ekonomik seviyesi benden baya düşük (evet çok sığ bir gerekçe ama insan bir düşünüyor.. öyle pek etkili bir faktör denemez ama.. çalışıp ekmeğini çıkarıyor sonuçta, ailesi yurtdışında, onlar da yardım ediyordur. ama etkinliğine davet ettiğimde, parasal sıkıntısı olduğunu söyledi bana)
kız öyle bir izlenim vermedi ya. şunlar da etkili olabilir:
- kız beni büyülemiyor, sadece biraz hoşlanıyorum
- arkadaşlarını sevmedim
- ekonomik seviyesi benden baya düşük (evet çok sığ bir gerekçe ama insan bir düşünüyor.. öyle pek etkili bir faktör denemez ama.. çalışıp ekmeğini çıkarıyor sonuçta, ailesi yurtdışında, onlar da yardım ediyordur. ama etkinliğine davet ettiğimde, parasal sıkıntısı olduğunu söyledi bana)
0
"cekinmiyorum" dedigin icin kizdan cok da hoslanmadigini dusunuyorum. zaten halloween cok sayida arkadasla guzel :)
0
o değil de, ben bu duyuruyu yazdıktan sonra kızı öğle yemeğine davet ettim. kabul etti. başbaşa görüşecez haftasonu :)
0
sec guard
Yani ne anlatılmak isteniyor sizce bu resimde?
Yani ne anlatılmak isteniyor sizce bu resimde?
0
balinaların ve hatta yunusların su altında çıkardığı seslerin, insanların yaptığı güzel müziklerle eşdeğer olduğunu düşündüm ilk gördüğümde. ki bence de öyle, hayvanlar çok güzel sesler çıkarıyorlar.
aynı zamanda bu durum aklıma bir star trek filmini getirmişti."the Voyage Home" idi adı. izlemediyseniz tavsiye ederim bu vesileyle :)
aynı zamanda bu durum aklıma bir star trek filmini getirmişti."the Voyage Home" idi adı. izlemediyseniz tavsiye ederim bu vesileyle :)
0
Dunedan
sıkıntım var. Misal, "The Beatles"ı müzik arşivim için "Beatles, The" şeklinde tag'leyeceğim fakat bu durumda the büyük harfle mi başlar, küçük harfle mi? Doğru olan "Beatles, the" mıdır "Beatles, The" mı? "The" başlık içinde olunca küçük harfle başlıyor normal şartlarda ama böylesi isim içinde nası
sıkıntım var. Misal, "The Beatles"ı müzik arşivim için "Beatles, The" şeklinde tag'leyeceğim fakat bu durumda the büyük harfle mi başlar, küçük harfle mi? Doğru olan "Beatles, the" mıdır "Beatles, The" mı? "The" başlık içinde olunca küçük harfle başlıyor normal şartlarda ama böylesi isim içinde nasıl olur? Denk gelen, bilen var mı ki?
0
bence bu durumda büyük olmalı, çünkü o "the" virgülle ayrıldığında aslında cümlenin başından koparıldığına işaret ediyor. ama ben olsam bütün arşivi all-lowercase (hepten küçük harf) yapardım. hatta bunun için bulk edit programları var.
0
Hemen iki yanıtta büyük harfe ikna oldum. :D
@dehri, o iş beni delirtir. İmlâ konusunda ciddî takıntılarım var, onca küçük harf bende göz seğirmesi yapar. :D
@dehri, o iş beni delirtir. İmlâ konusunda ciddî takıntılarım var, onca küçük harf bende göz seğirmesi yapar. :D
0
redskull
Sonuna -zi eki getirilerek üretilen isimleri görünce kafayı yiyorum. Gezenzi vardı Turkcell'in batık gemilerinden bir tane daha. Yahu kardeşim Toplanzi nedir ya???
Sonuna -zi eki getirilerek üretilen isimleri görünce kafayı yiyorum. Gezenzi vardı Turkcell'in batık gemilerinden bir tane daha. Yahu kardeşim Toplanzi nedir ya???
0
Costanza
bu zamana kadar hayatımda beni çok mutlu eden bir şey olduğunda ve o şeyi paylaştığımda hep ters tepti. sanki ne kadar çok kişiye bahsettiysem o kadar ters tepti.örnek vermek gerekirse çok iyi giden bir ilişkim oluyor arkadaşlarıma aileme vs anlatıyorum çok mutluyuz her şey çok güzel derken bir bakm
bu zamana kadar hayatımda beni çok mutlu eden bir şey olduğunda ve o şeyi paylaştığımda hep ters tepti. sanki ne kadar çok kişiye bahsettiysem o kadar ters tepti.
örnek vermek gerekirse çok iyi giden bir ilişkim oluyor arkadaşlarıma aileme vs anlatıyorum çok mutluyuz her şey çok güzel derken bir bakmışım terk ediliyorum.
ya da elektronik bir ürünü çok uygun fiyata alıyorum ve arkadaşlarıma bahsediyorum çok ucuza aldım iyi denk geldi çok şanslıyım vs derken ertesi gün aldığım şey bozuluyor.
bir sınavdan yüksek puan alıyorum ve puanımı söyleyip başvurursam kesin girerim diyorum sonra başvuruyorum ve kabul edilmiyorum.
bir iş teklifi alıyorum maaşı çok iyi koşulları çok iyi diye ona buna bahsediyorum sonra işe alınmıyorum gibi.
her alandan örnek verdim ki demek istediğim anlaşılsın. örnekler çoğaltılabilir.
aslında bugüne kadar hiç sorguladığım bir konu değildi ancak oz diye bir diziyi izlemeye başladım. orada alvarez diye bir adam var ve çocuğu olacağını öğreniyor. öğrenince hapishanedeki arkadaşlarına hapishane personeline falan hep çocuğunun olacağından bahsediyor herkesle mutlululuğunu paylaşıyor. sonra çocuk hasta doğuyor ve ölüyor. ardından alvarez, hapishane rahibine gidip şu konuşmayı yapıyor.
"bebeğim doğduğundan beri millete onu övüp duruyorum. Ne kadar güzel olduğu gibi şeyler. dünyadaki en güzel bebek. Şimdi düşünüyorum da belki çok fazla açıldım. bebeğin karaciğerinde problem varmış ve hastanedeymiş. ölecekmiş. Şimdi düşünüyorum da belki de Tanrı bu kadar
böbürlendiğimi duydu ve beni cezalandırmaya karar verdi.
Büyürken mahallemizdeki en yakışıklının ben olduğumu biliyordum. Herkese söylerdim, en atletik bendim. En iyi âşık bendim, hatta lanet arabam bile. Şimdi düşünüyorum da Tanrı çok sinirlendi. Acaba benim için Tanrı'yla konuşur musunuz ve ona bebeğimi kurtaracak olursa bir daha bu kadar çok konuşmayacağımı söyler misiniz?"
alvarez bu konuşmayı yaparken bir anda kendi hayatımı sorguladım ve alvarez'e hak verdim. tanrıyla ilgisi var mı yok mu bilmiyorum ama böyle bir şey olduğuna inanıyorum ve artık ne kadar güzel bir şey yaşarsam yaşayayım mutluluğumu kimseyle paylaşmayacağım kimseye bahsetmeyeceğim.
siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
örnek vermek gerekirse çok iyi giden bir ilişkim oluyor arkadaşlarıma aileme vs anlatıyorum çok mutluyuz her şey çok güzel derken bir bakmışım terk ediliyorum.
ya da elektronik bir ürünü çok uygun fiyata alıyorum ve arkadaşlarıma bahsediyorum çok ucuza aldım iyi denk geldi çok şanslıyım vs derken ertesi gün aldığım şey bozuluyor.
bir sınavdan yüksek puan alıyorum ve puanımı söyleyip başvurursam kesin girerim diyorum sonra başvuruyorum ve kabul edilmiyorum.
bir iş teklifi alıyorum maaşı çok iyi koşulları çok iyi diye ona buna bahsediyorum sonra işe alınmıyorum gibi.
her alandan örnek verdim ki demek istediğim anlaşılsın. örnekler çoğaltılabilir.
aslında bugüne kadar hiç sorguladığım bir konu değildi ancak oz diye bir diziyi izlemeye başladım. orada alvarez diye bir adam var ve çocuğu olacağını öğreniyor. öğrenince hapishanedeki arkadaşlarına hapishane personeline falan hep çocuğunun olacağından bahsediyor herkesle mutlululuğunu paylaşıyor. sonra çocuk hasta doğuyor ve ölüyor. ardından alvarez, hapishane rahibine gidip şu konuşmayı yapıyor.
"bebeğim doğduğundan beri millete onu övüp duruyorum. Ne kadar güzel olduğu gibi şeyler. dünyadaki en güzel bebek. Şimdi düşünüyorum da belki çok fazla açıldım. bebeğin karaciğerinde problem varmış ve hastanedeymiş. ölecekmiş. Şimdi düşünüyorum da belki de Tanrı bu kadar
böbürlendiğimi duydu ve beni cezalandırmaya karar verdi.
Büyürken mahallemizdeki en yakışıklının ben olduğumu biliyordum. Herkese söylerdim, en atletik bendim. En iyi âşık bendim, hatta lanet arabam bile. Şimdi düşünüyorum da Tanrı çok sinirlendi. Acaba benim için Tanrı'yla konuşur musunuz ve ona bebeğimi kurtaracak olursa bir daha bu kadar çok konuşmayacağımı söyler misiniz?"
alvarez bu konuşmayı yaparken bir anda kendi hayatımı sorguladım ve alvarez'e hak verdim. tanrıyla ilgisi var mı yok mu bilmiyorum ama böyle bir şey olduğuna inanıyorum ve artık ne kadar güzel bir şey yaşarsam yaşayayım mutluluğumu kimseyle paylaşmayacağım kimseye bahsetmeyeceğim.
siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
Nazar.
Hayatımdaki çok güzel hiçbir şeyden fazla kimseye bahsetmem, hatta duruma göre hiç bahsetmem kendime saklarım. Halka açıldıkça büyüsü bozuluyor bazı şeylerin.
Hayatımdaki çok güzel hiçbir şeyden fazla kimseye bahsetmem, hatta duruma göre hiç bahsetmem kendime saklarım. Halka açıldıkça büyüsü bozuluyor bazı şeylerin.
0
Bin yıldır o konuya nazar deniyor, hatta o yüzden aileler insana başarılarını mutluluklarını pek anlatmamasını öğütlerler.
Yok materyalist düşünüyorsanız kötü bir talihsizlik zinciri.
Yok materyalist düşünüyorsanız kötü bir talihsizlik zinciri.
0
bu düşünceleriniz sık sık benim de aklımdan geçen şeyler, o yüzden hep insanlarla paylaşmaya korkarım mutluluklarımı. yani bence olabilir böyle bir şey.
0
enerji meselesi ki buna nazar diyoruz :) siz anlattıkça imrenen kıskanan neyse artık yolladıkları kötü enerjiler diye düşünüyorum ve benim başıma sadece anlattıklarımdan değil sadece insanların bakışından bile neler neler geliyor :) ona da yıldızın düşük filan diyorlar sonuç negatif enerji işlerini negatifleştiriyor anlatma sağa sola çok en en samimi olduklarına anlat ben öyle yapıyorum
0
nazar mı algıda seçicilik mi bilmiyorum ama bir daha kimseye bahsetmeyeceğim.
0
cenkist
Sadece arkadaş olduğunz bir kızı kendinze nasıl aşık edersiniz ?
Sadece arkadaş olduğunz bir kızı kendinze nasıl aşık edersiniz ?
0
kız aşıksa aşıktır, değilse geçici olarak hoşlanmasını sağlarsın ancak. üzgünüm.
0
Aşama aşama gerçekleşir. Önce senden hoşlanmasını sağlamak gerekir, aşık etmek sonra gelir.
0
asik edemezsin ama uzun sure arkadas kaldiysan cikabilirsin, zira atesle barut yanyana durmaz.
0
weeping guitar
el bombası atmak mesela. sizinki nedir?
el bombası atmak mesela. sizinki nedir?
0
Aynı günde 2 otobüs şoförü dövmek bir taksiciden dayak yemek veakşam üst kat komşuyla pıçaklı mıçaklı birbirine girişmek. Niye öyle bi gün geçirdim hiçbir fikrim yok daha da kötüsü ertesi gün hatırlamıyordum bile.
0
üstüme koşan lağım faresine tekme atmıştım. 3- 4 metre uçtu vikleye vikleye. kedi gibi bir şeydi.
not: fare fobim var.
not: fare fobim var.
0
Kız arkadaşımla yürürken 6 serserinin laf atması sonucu kendime güvenip 6sınıda dönmem ve benim suçlu bulunmam sonucu bir gece içerde kalmam
edit: o değil gelen cevaplara göre gördüm ki @straight gigolo abimizin başımızda olma şartıyla the expendables 3 kadrosunda oynayabiliriz. bu ne amk hepimiz action heroyuz resmen. birimiz el bombası atar,birimiz komşuyla bıçaklı kavgaya girer,diğerimiz ali boğazına dalar bir diğerimizde 6 kişiyi döver hahaha
edit: o değil gelen cevaplara göre gördüm ki @straight gigolo abimizin başımızda olma şartıyla the expendables 3 kadrosunda oynayabiliriz. bu ne amk hepimiz action heroyuz resmen. birimiz el bombası atar,birimiz komşuyla bıçaklı kavgaya girer,diğerimiz ali boğazına dalar bir diğerimizde 6 kişiyi döver hahaha
0
arabayla yağmurda döne döne kaymak, anayolun sol şeridinde trafiğe ters şekilde kalakalmak.
yol boş olmasaydı muhtemelen bunları yazıyor olamazdım.
yol boş olmasaydı muhtemelen bunları yazıyor olamazdım.
0
trafik kazası, yaralanma (dudak parçalanması, 2 diş dökülmesi), operasyon falan filan.
0
couchsurfing üzerinden ağırladığım brezilyalı, amazon ormanlarında kabile arasında yaşamış bir çift, gösterdikleri vahşi doğa fotoğrafları, anlattığı hikayeler, artı yanında getirdiği ve düzenli giydiği insan derisinden yapılmış deri ceketi.
0
elimde bavulumla, kalacak yerimin olmaması rağmen(burdaki dili de bilmiyodum o zamanlar)avrupada bir ülkeye yerleşmiş olmam.
0
bi gece çatışma arasında kalmıştım, bikaç el sıkmışlardı, düşününce çok da uç değilmiş.
aklıma başka hiçbir şey gelmedi, ne kadar risksiz, güvenli, izole bir hayatım varmış. üzüldüm resmen.
aklıma başka hiçbir şey gelmedi, ne kadar risksiz, güvenli, izole bir hayatım varmış. üzüldüm resmen.
0
Spacecake kafası. Otele yolu bulamayacağımı, sokakta bir yerde kendimden geçip sızacağımı, soyulacağımı düşündüm. Bişey olmadı, vardım otele.
0
selaleye giden dik ve dar patikada ayagimin kayip yuvarlanmaya baslamam ve yuvarlanirken ilerde patikanin yon degistirdigi gormem durmaya calismam ama duramamam. olecegimi anlamam, ama son anda arkadasimin beni gorup ustume atlayarak ucurumdan dusmemi engellemesi ve bir kac bin metre parasutsuz freefall yapmaktan kurtarmasi.
o olaydan bir kac sene sonra da yasimin artik tutmasi sebebiyle efes'e serbest parasut yapmaya gitmem hahah :)
o olaydan bir kac sene sonra da yasimin artik tutmasi sebebiyle efes'e serbest parasut yapmaya gitmem hahah :)
0
bu cevapları okuduktan sonra duyuru fight club açmamız kaçınılmaz oldu. özel mesajdan numaralarınızı yazın beyler. haftaya cumartesi rahat kıyafetler giyip zirve yapıyoruz :P
0
Düşündüm de anlatmaya değer bir olay bulamadım. Ne mazbut hayat yaşıyormuşum amk..
0
*kışın şantiye de pick up ile aracın buzda kaymasından dolayı yemekhaneye arkadan girip önden çıkmak.
*karşı şeritte kaza yapmış olan transitten fırlayan(sol şeritin ortasında duruyordu,polisler falan da taşı kaldırmamışlardı) kaldırım taşına çarpıp takla atmak.
*elimi şarjlı matkap ile delmem,merdivenlerden yuvarlanmam,v.s kafa gözün yarıldığı birçok olay.
*karşı şeritte kaza yapmış olan transitten fırlayan(sol şeritin ortasında duruyordu,polisler falan da taşı kaldırmamışlardı) kaldırım taşına çarpıp takla atmak.
*elimi şarjlı matkap ile delmem,merdivenlerden yuvarlanmam,v.s kafa gözün yarıldığı birçok olay.
0
ne renkli hayatlarınız varmış amk.
+askerlik yaptığım gemiden firar etmek. kendimi Shawshank Redemption Andy gibi hissetiğimi hatırlıyorum. sonrasında komutanın bana benimde ona girişmemle hapis falan filan.
+armutlu'da hiç tanımadığımız birinin evinin balkonunda iki erkek gizlice uyumak. tabi camları tıklattık bir kaç tanesi dolu çıktı. boş olduğuna inandığımız bir tanesine girdik.
+komutanın yemeğine sümük atmak, çayına işemek.
+kuş gribi dönemi sahte sağlık raporu ile yurt dışına insan kaçırmak.
+askerlik yaptığım gemiden firar etmek. kendimi Shawshank Redemption Andy gibi hissetiğimi hatırlıyorum. sonrasında komutanın bana benimde ona girişmemle hapis falan filan.
+armutlu'da hiç tanımadığımız birinin evinin balkonunda iki erkek gizlice uyumak. tabi camları tıklattık bir kaç tanesi dolu çıktı. boş olduğuna inandığımız bir tanesine girdik.
+komutanın yemeğine sümük atmak, çayına işemek.
+kuş gribi dönemi sahte sağlık raporu ile yurt dışına insan kaçırmak.
0
amına koyum bu ne lan böyle dışarı çıkıyorum çılgınlık yaşamaya gidiyom ben.önce bi kahvaltı yapayım ama aç karna çılgınlık olmaz.
edit: ben de askerde ktm'den kaçmıştım lan o olur mu?
edit: ben de askerde ktm'den kaçmıştım lan o olur mu?
0
koluma gaz bombası yemiştim, felç etmişti resmen. 30 sn solda olsaydım ya boynuma ya kafama gelecekti. it oğlu itler.
0
Yıllar evvel ünv. öğrenci iken bineceğim trende, tren kalkmadan önce ses bombası patlaması, polisin trende arama yapması ve bir ses bombası daha bulması. Hemen herkesin trene binmekten vazgeçmesi. Cimri babamın, bişey yok kızım polis buldu bombayı, biletin yanmasın diyip beni trene bindirip yolculaması. Bütün gece tırsa tırsa uyumadan Ankara'ya ulaşmam.
Annemin, bu olay üzerine babamla on gün konuşmaması. Evet.
Annemin, bu olay üzerine babamla on gün konuşmaması. Evet.
0
ilkokul üçte iken avluda akşam yemeği sırasında, sarkan çamaşır ipini oyun olsun diye boğazıma dolayıp da çıkartamamıştım..
mosmor olmuştum, annem kızacak diye de haber vermemiştim ama sonra ablam teyzeme söylemişti, teyzem ince parmağını boğazım ile ipin arasına sokup sonra oraya bıçak sokarak kesip beni kurtarmıştı..
sonrasında gelecek olan dayağı bildiğimden hayatımın en hızlı koşuşuyla üst kata çıkmaya çalıştım ama yine de terlik isabet etti.. sağolsun annem :)
mosmor olmuştum, annem kızacak diye de haber vermemiştim ama sonra ablam teyzeme söylemişti, teyzem ince parmağını boğazım ile ipin arasına sokup sonra oraya bıçak sokarak kesip beni kurtarmıştı..
sonrasında gelecek olan dayağı bildiğimden hayatımın en hızlı koşuşuyla üst kata çıkmaya çalıştım ama yine de terlik isabet etti.. sağolsun annem :)
0
rock n roll
selam,hayatımın çok renkli olmadığını düşünüyorum.hobilerimle uğraşıyorum,ama sanki bana hep tekdüze geliyor,sıkılıyorum.sizler neler yapıyosunuz?
selam,hayatımın çok renkli olmadığını düşünüyorum.hobilerimle uğraşıyorum,ama sanki bana hep tekdüze geliyor,sıkılıyorum.sizler neler yapıyosunuz?
0
bence o hobilerini nasıl kullandığınla da alakalı. bana soranlara mesela "davul, psikiyatri, elektronik" diyorum. davula her oturuşumda aynı parçayı çalmak tabi sıkıcı olur. (her amatör müzisyen gibi bu hatayı ben de zamanında çok yaptım) her oturuşumda farklı bir egzersiz, farklı bir eser çalmalıyım ki bağlasın beni kendisine. hobi dediğimiz şeyin ucu geliştirilmeli. soruyorum adama, "bisiklet sürmek" diyor 4 yıl boyunca aynı 4-5 kilometreyi git gel yapmış. olum adam bir geliştirir kendini, değişik yerler keşfeder tutkuyla bağlanır ki sonraki oturuşunu iple çeksin.
bilmiyorum benim görüşüm bu. hobilere yoğunlaşmak yani.
bilmiyorum benim görüşüm bu. hobilere yoğunlaşmak yani.
0
hayatımı riske atıyorum.
hayat da beni riske atıyor.
ben de fiske atıyorum.
kalbim nasıl hızlı atıyor.
hayat da beni riske atıyor.
ben de fiske atıyorum.
kalbim nasıl hızlı atıyor.
0
hayat sevgiliyle, aileyle, arkadaşlarla, paylaşım yapabildiğin insanlarla eğlenceli hale gelir bence.
ama herkese göre değişebilir elbette.
ama herkese göre değişebilir elbette.
0
