denizzzz
Fotograf paylasmak sitiyorum ama butun followerlarim gormesin istiyorum.. Mumkun mu filtreleme?
Fotograf paylasmak sitiyorum ama butun followerlarim gormesin istiyorum.. Mumkun mu filtreleme?
0
mesaj olarak atılabiliyo biliyorum ama ben sadece 1 kişinin görmemesini istiyorum
0
pet sise
Merhabalar,O kadar insan Mekke'ye heyecanla gidiyor. Kabe'ye dokunmak için insanların yarıştığını, hacca, umreye giden insanlardan dinledim. Peki o kadar insanı Kabe'ye girmekten alıkoyan ne? İnsanlar sonuçta birbirini ezip öldürebiliyor. O zaman kusursuz bir saygı ortamından bahsedilemez sanırım. E
Merhabalar,
O kadar insan Mekke'ye heyecanla gidiyor. Kabe'ye dokunmak için insanların yarıştığını, hacca, umreye giden insanlardan dinledim. Peki o kadar insanı Kabe'ye girmekten alıkoyan ne? İnsanlar sonuçta birbirini ezip öldürebiliyor. O zaman kusursuz bir saygı ortamından bahsedilemez sanırım.
Eğer Kabe'yi görmek için heyecan duysaydım, içini de görmek isterdim. Peki sevgili Müslüman arkadaşlar, sizin Kabe'nin içini görme gibi bir isteğiniz var mı?
İyi geceler
O kadar insan Mekke'ye heyecanla gidiyor. Kabe'ye dokunmak için insanların yarıştığını, hacca, umreye giden insanlardan dinledim. Peki o kadar insanı Kabe'ye girmekten alıkoyan ne? İnsanlar sonuçta birbirini ezip öldürebiliyor. O zaman kusursuz bir saygı ortamından bahsedilemez sanırım.
Eğer Kabe'yi görmek için heyecan duysaydım, içini de görmek isterdim. Peki sevgili Müslüman arkadaşlar, sizin Kabe'nin içini görme gibi bir isteğiniz var mı?
İyi geceler
0
Suudi polisi. Ayrıca Suudiler kendi mezhepleri doğrultusunda bu tür olaylara kesinlikle müsemma göstermiyorlar. Hatta diğer müslüman topluluklardan çekinmeseler Kabe'yi dahi "Putlaştırılıyor" diye yıkarlar.
0
Kral süpürüyor bazen içini bi de vip konuklara da gösteriyorlar, onun dışında kapısı kilitli zaten başında da polis bekliyor. Çok fazla önüne gelip kapıya asılırsan bile itip kafana vuruyor falan. Kabede ya uhrevi bi ortam kimse şiddet gösteremez falan diye de düşünmeyin. Geçen defa annem bi kapıdan geçti gitti ben geçemeden kapıya bant çekti polis, geçmek istedim diye koluma vurmuştu polis baya şiddetli bi şekilde.
0
Faruk Dilaver abimizle umre ziyaretine gidip,orda dua ederken kendini orda bulmuş bir ablamız vardır.içinde olmak istemiş,nasıl istemişse ışınlanmış gibi bişey.tayyi mekan yani.gerçektir.
0
kapı zaten bir buçuk adam boyu yukarıda. kimse de saygısızlık edip o işe kalkışmaz. zaten altın oluğun olduğu tarafta bir yer var hani (hicri ismail) işte orası da kabenin içi olarak sayılıyor. tavaf ederken o kısma bundan dolayı girilmez fakat kalan zamanlarda izin verildiği müddetçe girip namaz kılınabilir.
0
eurhka
Az önce ayıptır söylemesi lahmacun yiyorduk evde içecek olarak sadece sırma limonlu soda ve cappy portakal suyu var. hangisini tercih ederdiniz? lahmacunun yanında tabii.thx muck.
Az önce ayıptır söylemesi lahmacun yiyorduk evde içecek olarak sadece sırma limonlu soda ve cappy portakal suyu var. hangisini tercih ederdiniz? lahmacunun yanında tabii.
thx muck.
thx muck.
0
ille ikisinden biri olacaksa limonlu soda içerdim herhalde. gerçi ben doymam sonrasında cappy portakal suyunu da gümletirdim :)
0
Çay için, yemekten sonra soda ohh. Lahmacun olsa da yesek la, allahsız duyuru, zalımsın duyuru.
0
bilmemkacincinick
Bu taş parçasını/fosili yaklaşık 15 sene önce memleketimde av sırasında bulmuştum. Fosil olduğu çok belli olurken acaba neyin fosilidir bu? Biyolog, arkeolog arkadaşlar herhalde bir fikir sahibidir?http://i59.tinypic.com/e9yeyo.jpghttp://i62.tinypic.com/2pq9xmt.jpg
Bu taş parçasını/fosili yaklaşık 15 sene önce memleketimde av sırasında bulmuştum. Fosil olduğu çok belli olurken acaba neyin fosilidir bu? Biyolog, arkeolog arkadaşlar herhalde bir fikir sahibidir?
i59.tinypic.com
i62.tinypic.com
i59.tinypic.com
i62.tinypic.com
0
my december
kabine porselen tabak, bardak takımı alabiliyor muyuz?
kabine porselen tabak, bardak takımı alabiliyor muyuz?
0
Kim demiş ya, yalan dolan o işler. Ben her seferinde cam kırılacak eşya, tabak, porselen vs. getiriyorum.
0
Valla Amerika uçağı bile aldıysa, o almayan uçağı çok merak ettim.
Gene siz bilirsiniz riske girmeyin o zaman.
Gene siz bilirsiniz riske girmeyin o zaman.
0
danica maupoissant
olm çok korkunç bişey değil mi lan? 6 saat uzak kaldım ne bok yiyeceğimi şaşırdım, kendimi kaybettim resmen. tanrı elektriklere zeval vermesin. amen.
olm çok korkunç bişey değil mi lan? 6 saat uzak kaldım ne bok yiyeceğimi şaşırdım, kendimi kaybettim resmen. tanrı elektriklere zeval vermesin. amen.
0
Aynen öyle, tüm gün yattım yuvarlandım sıkıntıdan çatlayacaktım nerdeyse, bir sürü işim gücüm vardı hiçbir şey yapamadım bilgisayar da fazla uzun gitmedi 12 olmadan bitti şarjı, hele telefonun şarjı bittikten sonra iyice çekilmez oldu zaten. Gerçekten zeval gelmesin, amin. :)
0
Elektrikle çok işim yok susuzluğun sıkıntısını çekiyorum ben..
Susuz yaşam ne zormuş..
Susuz yaşam ne zormuş..
0
susuzluk cok daha kotu. tamam elektriksiz de olmuyor ama. su olmazsa daha kotu. tuvaletten cikip elini yikayamadigin bir dunya dusun.
0
oxibrinth
ya istanbul bilişim, ya amerika...istanbul bilişim'den alanlar memnun mu? diğer seçenek de tanıdık vasıtasıyla abd'den getirtmek. gerçi doların yükselmesiyle pek fark kalmadı gibi... arada yaklaşık bir 50 lira fark var. değer mi?
ya istanbul bilişim, ya amerika...
istanbul bilişim'den alanlar memnun mu? diğer seçenek de tanıdık vasıtasıyla abd'den getirtmek. gerçi doların yükselmesiyle pek fark kalmadı gibi... arada yaklaşık bir 50 lira fark var. değer mi?
istanbul bilişim'den alanlar memnun mu? diğer seçenek de tanıdık vasıtasıyla abd'den getirtmek. gerçi doların yükselmesiyle pek fark kalmadı gibi... arada yaklaşık bir 50 lira fark var. değer mi?
0
stratejisizsiniz
Arkadaşlar bunla ilgili bilgi biraz karışık internette çözemedim. Rapor aldığınız günleri iş yeri maaşınızdan kesiyor mu? Böyle bir hakları var mı? Kendi işterinizin ne yaptığını, bilgini varsa da ne olması gerektiğini söyler misiniz?
Arkadaşlar bunla ilgili bilgi biraz karışık internette çözemedim. Rapor aldığınız günleri iş yeri maaşınızdan kesiyor mu? Böyle bir hakları var mı? Kendi işterinizin ne yaptığını, bilgini varsa da ne olması gerektiğini söyler misiniz?
0
bildiğim kadarıyla 3 günü aşarsa maaşından kesiyor. sen gidip sigorta kurumundan alıyorsun o tutarı. ama 2 günlük raporlarda kesmiyor. bizde böyle bildiğim kadarıyla.
0
@mr. goodcat+1 2 günlük raporda kesilmez, sonrasında kesilir ama sgk dan alabilirsiniz. Raporu saklamak gerekiyor bi de o parayı alabilmek için.
0
işyerlerinin farklı uygulamaları mevcut. ben maaşlarını tam yatırtıyorum, fakat sgk dan gelen parayı getirip şirkete vermeleri gerekiyor. böylece mağdur olmamış oluyor çalışan.
etliye sütlüye karışmayan işveren maaştan keser gider parasını sgk dan alırsınız.
etliye sütlüye karışmayan işveren maaştan keser gider parasını sgk dan alırsınız.
0
paper st
arkadaşlar merhaba matematikle aram hiç iyi değildir. kabin bagajı kabul eden bir havayolu şirketinin sitesinde baktım da, çataların 50x40x20 ebatlarında olması gerektiğini söylemiş. bu sayıların hangisinin ne anlama geldiğini ( en, boy vs. ) söyler misiniz? şimdiden teşekkürler.
arkadaşlar merhaba matematikle aram hiç iyi değildir. kabin bagajı kabul eden bir havayolu şirketinin sitesinde baktım da, çataların 50x40x20 ebatlarında olması gerektiğini söylemiş. bu sayıların hangisinin ne anlama geldiğini ( en, boy vs. ) söyler misiniz? şimdiden teşekkürler.
0
eğer bagajımı kabine alırlar mı diye ölçmeye çalışıyorsanız ne fark eder ki? yani yükseklik x en x boy olsa ne fark edecek? çantanın boyutu yine aynı olmaz mı?
en-boy-yükseklik ölçüleri sırasıyla 50x40x20 olan bir valiz ile 40x20x50 olan dikine bir koli için hiçbir şey fark etmez. koliyi devirdiğinizde 50x40x20 olur, yine kabine girer. illa dikine ölçecez, boyu fazla gelirse almayacaz değil.
en-boy-yükseklik ölçüleri sırasıyla 50x40x20 olan bir valiz ile 40x20x50 olan dikine bir koli için hiçbir şey fark etmez. koliyi devirdiğinizde 50x40x20 olur, yine kabine girer. illa dikine ölçecez, boyu fazla gelirse almayacaz değil.
0
ryan air falan gibi havayolları dışındakiler ölçmeyecek, çılgın bi büyüklüğü yoksa sıkıntı yok.
0
kibritsuyu
daha önce de sormuştum. tam tavandaki lambanın tepesinden akıyor diye. lambanın ampulünü sökmek ve düğmesine basmamak şeklinde elektrik kontağı problemini hallettim ama tavan akıyor hala abi. tam yatağın ayak ucuna pıtır pıtır damlıyor. gördüğüm kadarıyla da akan kısım tavanda giderek yayılıyor.kira
daha önce de sormuştum. tam tavandaki lambanın tepesinden akıyor diye. lambanın ampulünü sökmek ve düğmesine basmamak şeklinde elektrik kontağı problemini hallettim ama tavan akıyor hala abi. tam yatağın ayak ucuna pıtır pıtır damlıyor. gördüğüm kadarıyla da akan kısım tavanda giderek yayılıyor.
kiracıyım bu evde. yöneticiye söyledim fıs. kimse aidat vermiyor, pahalı tadilat, kimse para vermez nasıl yaptıracaz he he hallederiz dedi salladı.
çıkıp gidelim mi bu evden. evi de seviyoruz ha, kullanışlı, rahat, ferah bir ev. başka da öyle aman aman bir sıkıntısı yok. 9 senedir oturuyoruz, bu da bu sene çıktı. kiramız da uygun.
yok mudur geçici bir çözümü damlayan yeri anltına leğen koymaktan başka? getireyim ustayı, geçici halletsin, aidattan keseyim.
yoksa çıkıp gideyim mi bir akıl verin şu saat oldu sinirden uyuyamadım.
kiracıyım bu evde. yöneticiye söyledim fıs. kimse aidat vermiyor, pahalı tadilat, kimse para vermez nasıl yaptıracaz he he hallederiz dedi salladı.
çıkıp gidelim mi bu evden. evi de seviyoruz ha, kullanışlı, rahat, ferah bir ev. başka da öyle aman aman bir sıkıntısı yok. 9 senedir oturuyoruz, bu da bu sene çıktı. kiramız da uygun.
yok mudur geçici bir çözümü damlayan yeri anltına leğen koymaktan başka? getireyim ustayı, geçici halletsin, aidattan keseyim.
yoksa çıkıp gideyim mi bir akıl verin şu saat oldu sinirden uyuyamadım.
0
Bizim teras katta ve bina artık eskimeye başladı, 2-3 sene önce bzim de çatı akıyordu ama sizinki kadar değil tabi.
Ona bile komple çatı değişimi yapıldı da anca öyle geçti, ama apartman bölüştü parayı.
O çatı tamir edilmezse 1 sene rutubet kokusundan oturamaz hale gelir çıkarsınız, duvarlar kabarıyor iyice.
Para tamamen sizden çıkacaksa başka eve çıkın.
Ona bile komple çatı değişimi yapıldı da anca öyle geçti, ama apartman bölüştü parayı.
O çatı tamir edilmezse 1 sene rutubet kokusundan oturamaz hale gelir çıkarsınız, duvarlar kabarıyor iyice.
Para tamamen sizden çıkacaksa başka eve çıkın.
0
yok canım para niye tamamen benden çıksın. zaten vermem ki.
ama apartman mal, uyuz bir apartman. ne yönetici kıçını kaldırıp yaptırır, ne apartman bölüşülen parayı öder. 50 liralık aidatı bile 2-3 senedir ödemeyen varmış. ben gerizekalıyım ya tıkır tıkır ödüyorum. ver icraya neyi bekliyosun diyorum yöneticiye, mırın kırın ediyor.
ayarım kaçıyo yavaş yavaş. defolup gideyim şu evden en iyisi.
ama apartman mal, uyuz bir apartman. ne yönetici kıçını kaldırıp yaptırır, ne apartman bölüşülen parayı öder. 50 liralık aidatı bile 2-3 senedir ödemeyen varmış. ben gerizekalıyım ya tıkır tıkır ödüyorum. ver icraya neyi bekliyosun diyorum yöneticiye, mırın kırın ediyor.
ayarım kaçıyo yavaş yavaş. defolup gideyim şu evden en iyisi.
0
sen de verme aidat? ev sahibinle konuş böyle böyle diye. yaptırmazsa kendi bilir
0
işte sorun sıkıntı orada başlıyor. muhtemelen bu işin lokal bir çözümü yok. komple çatı tamiratı gerekiyor. komple çatı tamiratının da yükümlüsü ev sahibim değil, komple bütün apartman. dediğiniz gibi eve ait bir sorun olsa kendim yaptırıp kiradan düşerim. ama apartmana ait bir sorun. kendim yaptırmam imkansız, çünkü beni aşacak bir tamirat. ayrıca hukuki olarak apartmanın "maliklere sormadan, genel kurul kararı olmadan kendi kendine yaptırdığın tamirattan bana ne" demeleri de mümkün. tut ki yaptırdım, en az 10.000-20.000 tutan bir tamiratı 50 liralık aidatla karşılamam için en az 3-4 sene daha burada oturmam lazım.
200-300 liraya geçici olarak halledilebiliyorsa yaza kadar idare etsin, sonra ben tamir ettirmesini bilirim. olmadı o zaman çıkarım evden.
200-300 liraya geçici olarak halledilebiliyorsa yaza kadar idare etsin, sonra ben tamir ettirmesini bilirim. olmadı o zaman çıkarım evden.
0
ev sahibinizle konuşun. o da soruna taraf olmazsa belediyeye gidip şikayet ediyorsunuz. (hangi birim olduğunu bilmiyorum ama böyle bir hakkınız var.) çatı, dış cephe, bodurm vs. ortak kullanım alanlarının yükümlüğü tüm apartmana aittir. çatı en üst katta oturanı değil tüm apartmanı koruyan yapı bileşenidir. apartman sorun ile uğraşmazsa davacı bile olunabiliyor. bilfdiğim kadarıyla dava mahkeme yerine tarafları bir araya getiren bir hakem heyeti önünde çözülüyor.
izoder (aylıtımcılar derneği) ücretsiz destek sunuyor. onlarıdan yaal durum ya da yapılması gerekenler hakkında da bilgi alabilirsiniz.
izoder (aylıtımcılar derneği) ücretsiz destek sunuyor. onlarıdan yaal durum ya da yapılması gerekenler hakkında da bilgi alabilirsiniz.
0
Sadece yatak odasının üstüyse aquablocker da sürebilirsiniz zemine. O siyah yalıtım malzemesi de membran oluyor kendiniz yapamazsınız bi sucu yapar ancak zira ısıtılıp yapıştırılıyor.
0
nickimi yermisin
Fiyatları düşmüşken...http://www.zizigo.com/vans-sk8hi-reissue-bordo-ayakkabi-vqg2c7n14ss http://www.zizigo.com/sebago-nantucket-mid-lacivert-ayakkabi-b20010013aw http://www.zizigo.com/kalahari-lacivert-ayakkabi-ss-310013aw http://www.zizigo.com/sebago-wentworth-chukka-lacivert-ayakkabi-b2300813aw?
0
2 ve 3 arasında kararsız kaldım, 2 daha güzel gibi ama ayakta görebilseydik keşke. Bir de 1 ve 4 çok kötü.
0
0
itinayla bozuk kafa tamir edilir
uzatmadan geçeyim, lost tarzı dizi önerisi bekliyorum. şu an 5.sezondayım bitirince boşlukta kalmamak için lost gibi gizem yaratan, çok detay barındıran, insana sürekli teori ürettiren bir dizi arıyorum. film de olur açıkçası. her türlü önerinize açığım.
uzatmadan geçeyim, lost tarzı dizi önerisi bekliyorum. şu an 5.sezondayım bitirince boşlukta kalmamak için lost gibi gizem yaratan, çok detay barındıran, insana sürekli teori ürettiren bir dizi arıyorum. film de olur açıkçası. her türlü önerinize açığım.
0
breakin bad izledim, kaçmaz.
person of interest'i 3.sezona kadar izledim de çok tekrara girdi sanki, fringe'ı aldım listeye şimdi. predestination'ı da izledim. :)
person of interest'i 3.sezona kadar izledim de çok tekrara girdi sanki, fringe'ı aldım listeye şimdi. predestination'ı da izledim. :)
0
@itinayla bozuk kafa tamir edilir
filmle ilgili olan şeyi sil bence :)
ayrıca person of interest 4. sezonda efsaneleşiyor. bırakmakla kötü etmişsin :)
filmle ilgili olan şeyi sil bence :)
ayrıca person of interest 4. sezonda efsaneleşiyor. bırakmakla kötü etmişsin :)
0
fringe+1, başlarda sıkıyor ama bekleyip görmek gerek, sabrınız yoksa hiç başlamayın.
0
@uuth
haklısınız, sildim.
person of interest'i de alıyorum o zaman listeye, en olmadı benjamin linus için izlerim. :)
@ekaterina
sabırlıyımdır, zaten fringe da jj abrams yapımıymış. lost'tan sonra başlayacağım ilk dizi belli oldu.
haklısınız, sildim.
person of interest'i de alıyorum o zaman listeye, en olmadı benjamin linus için izlerim. :)
@ekaterina
sabırlıyımdır, zaten fringe da jj abrams yapımıymış. lost'tan sonra başlayacağım ilk dizi belli oldu.
0
fringe izlemeyin.dizinin olay örgüsü o kadar çok tekrarlıyor ki yeteri kadar zekiyseniz 1.sezonda bırakırsınız.ben 3.5 sezonda bıraktım ehehe
0
@rakicandir
lost da çok dallı budaklı ilerlemiyordu neticede. bu işi zekaya bağlarsak lost da ilk bölümden belliydi :)
lost benzeri bir dizi işte fringe. kötü de değil, şaheser de.
lost da çok dallı budaklı ilerlemiyordu neticede. bu işi zekaya bağlarsak lost da ilk bölümden belliydi :)
lost benzeri bir dizi işte fringe. kötü de değil, şaheser de.
0
lost her bölümde farklı hikayeler işlediği gibi her bölümün sonunda bazı şeyler açığa kavuşmuyordu,tam tersine ulan acaba gelecek bölümde ne olacak diye soruyordun.
üstelik ilk bölümden de belli olmuyor lostun sonu.sen ben zaten tahmin etmiştim yeaa diyorsan o ayrı tabi.
fringe'de her bölüm ise aynı mantıkla ilerliyor.her bölümde bir olay oluyor,o olay bölüm sonunda açığa kavuşuyor.bu sırada da ilerleyen bir hikaye var.
üstelik ilk bölümden de belli olmuyor lostun sonu.sen ben zaten tahmin etmiştim yeaa diyorsan o ayrı tabi.
fringe'de her bölüm ise aynı mantıkla ilerliyor.her bölümde bir olay oluyor,o olay bölüm sonunda açığa kavuşuyor.bu sırada da ilerleyen bir hikaye var.
0
The lost room tam sana göre.
Fantastik olmayan ama heyecanı bol How To Get Away With Murder. Tek sezonu var şu anda.
Fantastik olmayan ama heyecanı bol How To Get Away With Murder. Tek sezonu var şu anda.
0
@rakicandir
lost'u benimsemişsiniz anladığım kadarıyla, fringe kötü size göre peki var mı önerdiğiniz bir dizi/film?
lost'u benimsemişsiniz anladığım kadarıyla, fringe kötü size göre peki var mı önerdiğiniz bir dizi/film?
0
Bende bir Lost fanı olarak Lostçulara destek vereyim dedim. Lost'u o kadar merak ediyordum ki sabaha kadar uyumuyordum izlemek için. Fringe'i hiç beğenemedim. Ama bence bu tamamen zevk meselesi. Bilim kurgu seven biri değilim galiba o yüzden. Birde her bölüm farklı konu çok sıktı beni.
Öneri olarak ben Game of Thrones diyorum.
Öneri olarak ben Game of Thrones diyorum.
0
Valla şu ana kadar lost tadı uyandıran bir dizi olmadı.lost fanıymışım gibi algılanmış sanırım ama değilim.5.sezondan itibaren insanı uyuşturup sıkmaya başlayacak mesela lost.
ben de çok dizi izleyen birisi değilim.yani lost tarzında bir dizi öneremiyorum. muhakkak bir sürü öneri gelecektir. onun dışında belki the black mirror size sıra dışı gelebilir.
ben de çok dizi izleyen birisi değilim.yani lost tarzında bir dizi öneremiyorum. muhakkak bir sürü öneri gelecektir. onun dışında belki the black mirror size sıra dışı gelebilir.
0
lost kalitesinde gizemli bir dizi yapılmadı. o yüzden ona benzer bir dizi öneremiyorum.
0
Fringe izleme. Zaman kaybı. Utopia var. 2 sezon çıktı 12 bölüm .3 . Sezon belli değil çıkmaz belki ama çok sağlam dizi. Fargo ve true detective izle derim ben. Kalite üst seviyelerde
0
bildiğim kadarıyla lost kadar ileriye ve sonra da geriye referans veren bir dizi yok o nedenle gizem unsuru açısından bu boş bir arayış olur gibime geldi.
onun dışında fringe+1
not: az bildiğim de diğer bir gerçek. person of interest vb şu başlık altında izlemediğim bir sürü dizi var.
onun dışında fringe+1
not: az bildiğim de diğer bir gerçek. person of interest vb şu başlık altında izlemediğim bir sürü dizi var.
0
tüm öneriler için teşekkürler.
yalnız ben şu fringe meselesine takıldım. ortalama bir yorum yok. kiminiz efsane diyor kiminiz tahammül edilmez. :) uçuk bir dizi herhalde ama denemek şart ben de hoşuna giden kesimden olurum belki.
@mysticriver
game of thrones'u izliyoruz, yeni sezonu bekliyoruz 10 aydır az kaldı. :) sağolun öneriniz için.
yalnız ben şu fringe meselesine takıldım. ortalama bir yorum yok. kiminiz efsane diyor kiminiz tahammül edilmez. :) uçuk bir dizi herhalde ama denemek şart ben de hoşuna giden kesimden olurum belki.
@mysticriver
game of thrones'u izliyoruz, yeni sezonu bekliyoruz 10 aydır az kaldı. :) sağolun öneriniz için.
0
muhtemelen izlemişsinizdir ama film olarak the prestige'i de söylemesem içimde kalır.
0
fringe yaramaz, o kadar izliyorsun, bir şeyler olacak gibi oluyor, tamam işte dizi bu diyorsun sonra patlıyor.
konuyu bağlayamadılar, çok bozdu, sonra bitti.
şimdi 12 monkeys izliyorum, zaman yolculuğu vs, iyi gibi dizi, fargo ve true detective bilim-kurgu vs yok ama, gizem ve sürükleyicilik hat safhada.
strain ve extant ı da izle derim, özellikle strain, ama bunlar lost tarzında değil yazmışken söyleyeyim dedim...
konuyu bağlayamadılar, çok bozdu, sonra bitti.
şimdi 12 monkeys izliyorum, zaman yolculuğu vs, iyi gibi dizi, fargo ve true detective bilim-kurgu vs yok ama, gizem ve sürükleyicilik hat safhada.
strain ve extant ı da izle derim, özellikle strain, ama bunlar lost tarzında değil yazmışken söyleyeyim dedim...
0
@nucleon
true dedective zaten izleyecektim ama daha ilk sezonu bitti ve bölüm sayısı da az boşlukta kalmak istemediğimden başlamıyordum. fargo da watchlist'te ama daha fırsat olmadı.
12 monkeys demişsiniz zaman yolculuğu falansa o zaman twelve monkeys filminin dizi uyarlamasıdır. çok sevdiğim bir filmdi, göz atabilirim. teşekkürler.
true dedective zaten izleyecektim ama daha ilk sezonu bitti ve bölüm sayısı da az boşlukta kalmak istemediğimden başlamıyordum. fargo da watchlist'te ama daha fırsat olmadı.
12 monkeys demişsiniz zaman yolculuğu falansa o zaman twelve monkeys filminin dizi uyarlamasıdır. çok sevdiğim bir filmdi, göz atabilirim. teşekkürler.
0
evet, filmle aynı konu 12 monkeyste,
true detective ve fargo da 2. sezonlar ilk sezonların devamı niteliği taşımayacak, o yüzden bekletmenize gerek yok, sezon sonlarında o sezonki olay sonuçlanıyor, yeni sezonda farklı zaman diliminde farklı kişileri işleyen olaylar anlatılacak, konu bağımsız gibi
true detective ve fargo da 2. sezonlar ilk sezonların devamı niteliği taşımayacak, o yüzden bekletmenize gerek yok, sezon sonlarında o sezonki olay sonuçlanıyor, yeni sezonda farklı zaman diliminde farklı kişileri işleyen olaylar anlatılacak, konu bağımsız gibi
0
caktim cakmagi optum yapragi
Arkadaşlar merhaba ingilizcem oldukça iyi, ispanyolcam orta seviyede,yurtdışı deneyimim var, çizim programlarını biliyorum. Makine mühendisliğinde ilk 5'te yer alan bir okuldan mezun oldum.Askerlik tamam. Ortalamam 2,5. ve 1,5 aydır iş arıyorum. İş bulamıyacağım galiba lan. Kariyer.net bir sürü ila
Arkadaşlar merhaba ingilizcem oldukça iyi, ispanyolcam orta seviyede,yurtdışı deneyimim var, çizim programlarını biliyorum. Makine mühendisliğinde ilk 5'te yer alan bir okuldan mezun oldum.Askerlik tamam. Ortalamam 2,5. ve 1,5 aydır iş arıyorum. İş bulamıyacağım galiba lan. Kariyer.net bir sürü ilana başvurdum geri dönüş yok. Artık yavaş yavaş depresyona gireceğim, tavsiyeleriniz felan var mı?
0
Elemanara, yenibiris, elemanbul gibi küçük şirketlerin de eleman aradığı sitelerden şirketlere başvur. Küçük büyük deme iş beğenmemezlik yapma başlarda, aynı senin gibi bir arkadaşım, önce 2 küçük şirkette sonra orta ölçekli çalıştı bi şirkette şimdi borusanda çalışıyor. 4 yıllık bir süreçte oldu bunlar.
0
cv'ni ve fotografini gözden gecir. ilanlari günlük takip et ve ilan yayinlandigi gün basvurmaya calis.genelde ilk basvuranlar arasindan belli bir sayida cv sahibiyle iletisime gecip sonraki basvuralara bakmiyorlar ama en azindan pozisyon kesin olarak dolana kadar ilan acik kaliyor.
ve linkedin'deki ilanlara da basvur.
ve linkedin'deki ilanlara da basvur.
0
forda başvurdum 5 kere şehir dışına çıktım ford için. 3 aşamalı bir süreç ilk 2 süreci geçtim ama bir tane bölüm görüşmesi olumsuz geçti. Diğer pozisyonlar için tekrar aramam gerekiyor sanırım. Ama her gittiğimde oldukça fazla masraf oluyor. Hiç çalışma tecrübem yok bu arada 2 ay oldu mezun olalı. 3 adet staj yaptım sadece. Mekanik tasarım istiyorum ben aslında. Üniversitede bunun üzerine yaptığım bir proje var. Ama şuan ne iş olsa yaparım yani.
0
teritori
Selam,bizim bir arkadaşta iphone var. adam telefonu arabaya bağlar bağlamaz (kablo ile) telefon otomatik olarak müzik çalmaya başlıyor. Telefondaki tek müzik de apple'ın bir ara bütün telefonlara otomatik yüklediği U2 albümü.Bu durum nasıl engellenebilir?ayar telefondan mı yapılmalı arabadan mı?veya
Selam,
bizim bir arkadaşta iphone var. adam telefonu arabaya bağlar bağlamaz (kablo ile) telefon otomatik olarak müzik çalmaya başlıyor. Telefondaki tek müzik de apple'ın bir ara bütün telefonlara otomatik yüklediği U2 albümü.
Bu durum nasıl engellenebilir?
ayar telefondan mı yapılmalı arabadan mı?
veya bu müzikler iphone'dan nasıl silinir?
not: araba kia ceed.
bizim bir arkadaşta iphone var. adam telefonu arabaya bağlar bağlamaz (kablo ile) telefon otomatik olarak müzik çalmaya başlıyor. Telefondaki tek müzik de apple'ın bir ara bütün telefonlara otomatik yüklediği U2 albümü.
Bu durum nasıl engellenebilir?
ayar telefondan mı yapılmalı arabadan mı?
veya bu müzikler iphone'dan nasıl silinir?
not: araba kia ceed.
0
müzikleri silmek için parçalar listesinde parçaları sola doğru çekip sağda çıkan sil butonuna basabilirsiniz. bunun dışında arabanın medya ayarlarında da (usb menüsü varsa bu menü altında) autoplay gibi bir özellik var ise bu kapatılmalı.
0
@himmetdayi: sağa sola çekilmiyor işte şarkılar, işin garipliği orada. ya ios ne zor sistemmiş, vallahi ciğerim soldu.
0
Kulaklık takıldığında müzik otomatik başlamıyorsa iphoneda yapılacak bir ayar yoktur.
Arabadan da kabloyu başka bir telefona takın yine aynısı oluyorsa ayar arabadan yapılacak, eğer başka telefonda olmuyorsa benim tahmini jak takılırken jak girişindeki yere sürtününce iphone müziği başlat komutu aldığını zannediyor olabilir.
Arabadan da kabloyu başka bir telefona takın yine aynısı oluyorsa ayar arabadan yapılacak, eğer başka telefonda olmuyorsa benim tahmini jak takılırken jak girişindeki yere sürtününce iphone müziği başlat komutu aldığını zannediyor olabilir.
0
soul sacrifice
sorum başlıkta.
sorum başlıkta.
0
2003, toplama bir bilgisayardı. Markasını sorana, monitörün markası olan, philipsi söylüyordum.
0
2000 - ilkokul 1
233 mhz cyrix işlemci
64 ram
8 mb ekran kartı :)
ha birde 4 gb hdd
233 mhz cyrix işlemci
64 ram
8 mb ekran kartı :)
ha birde 4 gb hdd
0
2005. Casper ile adata arasında kalmıştık,peder gitti casper aldı. Buradan fx5200'e de ayrıca selam ederim.
0
1992, hdd si olmayan sadece dev disketler çalıştıran dos sistemli bi bilgisayardı, spiderman ve prince of persia oynardım şu ana dek oynadığım en zor oyundur :)))
0
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine: sinclair spectrum 48k. Qbasic yazan bir seydi kendiliginden, p ye basinca print, g ye basinca go to yaziyordu.
0
ben hep milletin hurdalarını kullandım, tez zamanları falan o da, hiç de istikrarlı çalışmadılar. arkadaşlarımın, emmoğlunun eskileri falan. ilk defa geçen yıl 250 tlye netbook aldım ikinci el. anam babam beni ayırdı kardeşlerimi kayırdı hep. büyük kardeş olmak zordur bazen.
0
Ben doğduğumda evde vardı (89'luyum). Ben doğduktan sonra alınanı sayarsak 94.
0
1993, PC sınıfına girmiyordu. 1 mb hard diski vardı. GOTO komutu ile program yazılıyordu.
upload.wikimedia.org
İlk PC'm 1996'da, Windows 3.1'li.
upload.wikimedia.org
İlk PC'm 1996'da, Windows 3.1'li.
0
2003. Hiçbir işe yaramayan hesap makinesinden bozma bilgisayarları kullanma fırsatım olmadığı için memnunum açıkçası. Tabii ki onlar olmasaydı şu ankiler olmazdı o yüzden kendilerine teşekkür ediyorum.
0
lisede zaten evde değildim, üniversitedeyken çalışıp kendim almıştım 2001'den sonra ama ne zaman hatırlamıyorum bile
0
Hiç alınmadı, 2011'de çekilişten çıktı :'(
Ha gerçi iki hafta önce ben aldım kendime bir tane. :/ 2015.
Ha gerçi iki hafta önce ben aldım kendime bir tane. :/ 2015.
0
Doğduğumda evde bilgisayar zaten vardı; 80'lerde alınmış bi tane. Bana 1995'te almışlardı. Hey gidi.
0
win 98 in olduğu vestel beyaz masaüstü.
ya 1999 ya 2000 emin değilim sorup öğrenirim
ya 1999 ya 2000 emin değilim sorup öğrenirim
0
wild draw four
Hobi olarak piyano eğitimi almayı düşünüyorum. İstanbul Bahçelievler çevresinde bildiğiniz, tavsiye edeceğiniz uygun fiyatlı eğitim veren müzik merkezleri var mıdır? Evde piyano olmadığı için egzersiz de yapamayacağımdam başlangıç için özel ders düşünmüyorum.
Hobi olarak piyano eğitimi almayı düşünüyorum. İstanbul Bahçelievler çevresinde bildiğiniz, tavsiye edeceğiniz uygun fiyatlı eğitim veren müzik merkezleri var mıdır? Evde piyano olmadığı için egzersiz de yapamayacağımdam başlangıç için özel ders düşünmüyorum.
0
Kurs merkezlerinde piyano eğitimi yanında öğrencilere egzersiz için imkan tanıdıklarından ve benim de boş zamanım olduğundan ilk aylarda bu şekilde yapmayı planlıyorum. Eğitimi devam ettireceğimi düşünürsem dijital piyano da alacağım elbette.
0
badamli
ya bi kargo gonderecegim, ptt' in almama sansi ds var yani arabayla gitmem lazim buyuk bisey. ama cevredekilerin hepsi oyle bi yerdeki ne bir araba park edilebiliyor ne baska sey. soyle sakin bi yerde onunde durulabilecek bi sube ariyorum. tesekkur
ya bi kargo gonderecegim, ptt' in almama sansi ds var yani arabayla gitmem lazim buyuk bisey. ama cevredekilerin hepsi oyle bi yerdeki ne bir araba park edilebiliyor ne baska sey. soyle sakin bi yerde onunde durulabilecek bi sube ariyorum. tesekkur
0
kadıköy çarşıdakinin hemen arkasında katlı otopark var.
göztepe benzincideki ptt'nin oralarda ara sokaklara da koyabilirsiniz ama paket büyükse tasımak zor olur.
erenköy istasyon caddesinde de var,oraya gitmedim ama daha ara sokak gibi duruyor haritada,uygun olabilir sanki.
göztepe benzincideki ptt'nin oralarda ara sokaklara da koyabilirsiniz ama paket büyükse tasımak zor olur.
erenköy istasyon caddesinde de var,oraya gitmedim ama daha ara sokak gibi duruyor haritada,uygun olabilir sanki.
0
evet sahilde olan, eski kaymakamlık binası'nın arkasında olan. kadıköy çarşı'sının karşısı, iskele camii'nin az ilerisi, iskender iskenderoğlu'nun yanı :)
0
0
ekaterina
Sadece gelini tek ve kaliteli istiyorum, nasıl bulurum teşekkürler.
Sadece gelini tek ve kaliteli istiyorum, nasıl bulurum teşekkürler.
0
Davetiye gözükmesin beyaz üstüne o çizim olsun istiyorum sadece :( ama teşekkür ederim yine de
0
yüksek kalitelisini bulabileceğini pek sanmıyorum. baştan çizmen gerekebilir. çok uğraşamadım ama işini görürse buyur: i.imgur.com
0
ykyt
model önerebilecek olan var mı? bir tane alayım diyorum.edit: şarjı istiyorum yani illa kablo ile bağlayınca bilgisayara çalışmasın. bağımsız olabilsin.
model önerebilecek olan var mı? bir tane alayım diyorum.
edit: şarjı istiyorum yani illa kablo ile bağlayınca bilgisayara çalışmasın. bağımsız olabilsin.
edit: şarjı istiyorum yani illa kablo ile bağlayınca bilgisayara çalışmasın. bağımsız olabilsin.
0
abicim ben kullandım.
irispen 7 express
sakın sakın sakın sakın bulaşma!!
Çok güzel niyetlerle aldım.
Bu gerizekalılar kalemi güzel yapmış. ama tarama anında gözü delici bir ışık söz konusu. Beni aşırı rahatsız etti. İnternette bunla ilgili yorum okumadım. Ama beni yordu. Sürekli ışığa bakıyorsun resmen
diğer salaklığı ise şu
gerçekten oturup bi bi saat vakit ayırmalısın. taramayı kusursuz yapman için
yerinde olsam adam gibi bi printerlı scanner falan alırım. taratır online ocr to word siteleri var oradan hallederim.
O dediğine bulaşma bulaştırma...
irispen 7 express
sakın sakın sakın sakın bulaşma!!
Çok güzel niyetlerle aldım.
Bu gerizekalılar kalemi güzel yapmış. ama tarama anında gözü delici bir ışık söz konusu. Beni aşırı rahatsız etti. İnternette bunla ilgili yorum okumadım. Ama beni yordu. Sürekli ışığa bakıyorsun resmen
diğer salaklığı ise şu
gerçekten oturup bi bi saat vakit ayırmalısın. taramayı kusursuz yapman için
yerinde olsam adam gibi bi printerlı scanner falan alırım. taratır online ocr to word siteleri var oradan hallederim.
O dediğine bulaşma bulaştırma...
0
www.bimeks.com.tr kullanıyorum çok memnunum. Aynen dediğin gibi pille çalışıyor bağımsız. Yaklaşık 3000 sayfa taradım hala ilk aldığım performansta çalışıyor.
0
kayranin kedisi
Bitiyor değil mi? Nasıl bitiyor?İçim sıkıldı cidden bu tez mevzusundan. Daha önce okul bırakmışlığım olduğu için ben daha lisanstayken lise arkadaşlarımdan bazıları yüksek lisans tezlerini yazmaya başlamıştı. Facebook'ta falan görürdüm tezle ilgili paylaşım ve yakınmalarını ve hep "Tez yazdığını her
Bitiyor değil mi? Nasıl bitiyor?
İçim sıkıldı cidden bu tez mevzusundan. Daha önce okul bırakmışlığım olduğu için ben daha lisanstayken lise arkadaşlarımdan bazıları yüksek lisans tezlerini yazmaya başlamıştı. Facebook'ta falan görürdüm tezle ilgili paylaşım ve yakınmalarını ve hep "Tez yazdığını herkese duyurma merakı", "Aman iyi ki bir tez yazıyorlar" diye düşünürdüm ama lanet geldi oturdu hayatımın ortasına. Tez danışmanım da hem alanda iyi biri hem de ilişkimiz iyi ama böyle olunca da çok yavaş aşama kaydediyoruz. Bu buhrandan nasıl çıkacağım ben? Tez bitsin fakültenin önünde hayrıma lokma döktüreceğim, o aşamaya geldim.
İçim sıkıldı cidden bu tez mevzusundan. Daha önce okul bırakmışlığım olduğu için ben daha lisanstayken lise arkadaşlarımdan bazıları yüksek lisans tezlerini yazmaya başlamıştı. Facebook'ta falan görürdüm tezle ilgili paylaşım ve yakınmalarını ve hep "Tez yazdığını herkese duyurma merakı", "Aman iyi ki bir tez yazıyorlar" diye düşünürdüm ama lanet geldi oturdu hayatımın ortasına. Tez danışmanım da hem alanda iyi biri hem de ilişkimiz iyi ama böyle olunca da çok yavaş aşama kaydediyoruz. Bu buhrandan nasıl çıkacağım ben? Tez bitsin fakültenin önünde hayrıma lokma döktüreceğim, o aşamaya geldim.
0
kimler kimler yazıyor o tezleri ya. bitiyor ayrıca. işin garibi de şu, hocalar okumuyor bile.
0
kayranın kedisi seni çok iyi anlıyorum ben de senin gibi tezimi yazmakla uğraşıyorum, hocam da aynı dediğin gibi :( ve çook yavaş ilerleme kaydediyoruz uzattıkça uzattım bu sene son dönemim :( artık el mahkum bitmesi lazım ama nasıl. Umarım seninki de biter çabucak da kurtuluruz bu azaptan.
0
Bitiyor.
Bitiyor da inan makale yazmak daha kolayima geldi oyle soyleyeyim. Tezi yazmak dert degil de duzenlemek asil beni yerden yere carpmisti.yok cizelge tepede yok sekil altta yok puntolari hebele. Bilmiyorum alaninizi ama ben muhendisim, lab calsimasi apayri bir kisimdi ustelik deneyecegim unsurlari satin almadim onlari da kendim sentezledim ve urettim, onlarin karakterizasyonu arti denemesi ki reaktor islettim bu da gunluk 3-4 deney; 3-4 saat demek. Arti 9-5 enstitude bi projede calisiyorum ki konu da tezimden bagimsizdi. Heder oldum. Ama bu tempoda 1 ayda yazdim verdim. Yani oluyor hic kendinizi germeyin. Kimler kimler yaziyor yani oyle diyeyim. Elbette sancili oluyor baya gece-gunduz demeden biraz odaklanmak gerekiyor.
Tavsiyem ne yapin ne edin icerik kisminin basliklarini belirleyin, belirletin. Ve kuramsal ozeti elinizden geldigince bir an evvel tamamlayin. Dedigim gibi en muhimi icerikte mutabik olmak hocayla ve karar vermek.
Ben ingilizce yazdim tezimi o nispeten daha kolay oldu ceviri vs. derdim olmadan yazdim, bir de icerigi evvelden belirlemistim, yazma kismi yani 1 ay suren, basligi atip cildi teslim ettigim sure bu ayrica oyle diyeyim. Son dakkada su deneyleri de ekle denildi tabi, bunlara ragme bitti. Ben de biter mi bitecek mi diyordum ama inanin kendinizi juriye tuzlu mu tatli mi pasta borek alayimi sorgularken bulacaksiniz kendinizi goz acip kapayincaya dek. Mumkun oldugunca panik olmamaya calisin. Yazarken referanslari muhakkak ilistirin sonrasi sikinti oluyor bir de varsa eger bir sablon uzerinden giderseniz coook daha rahat edersiniz.
Hatta oyle hakim oldum ki yazma olayina ek is olarak su an bir baskasinin doktora tezinin duzenlemelerini yapiyorum, oyle kaptirdim:)
Ama kendi doktora tezimi 'tez' olarak yazmaya hic sicak bakmiyorum artik, 3 makale yayinlarsam dr tezi yerine geciyor benim okulumda, oyle yapacagin gibi duruyor. Neyse hayatimi anlattim gibi oldu biraz ama tez yazanin hali i tez yazan anlar.
Ben de off ne bahsediolar ha ne yakiniolar atla deve sanki derdim, hakkaten atla deveymis, ses etmiyorum artik sosyal medyada yakinan gorunce, icimden Allah yardimcisi olsun diyip geciyorum:) onemli olan icindekiler kismini olusturmak, gerisi geliyor. O kisimda sorun varsa en once onu halledin danismaninizla, nacizane tavsiyem.
Kolay gelsin, cabucak bitsin gitsin insallah.
Bitiyor da inan makale yazmak daha kolayima geldi oyle soyleyeyim. Tezi yazmak dert degil de duzenlemek asil beni yerden yere carpmisti.yok cizelge tepede yok sekil altta yok puntolari hebele. Bilmiyorum alaninizi ama ben muhendisim, lab calsimasi apayri bir kisimdi ustelik deneyecegim unsurlari satin almadim onlari da kendim sentezledim ve urettim, onlarin karakterizasyonu arti denemesi ki reaktor islettim bu da gunluk 3-4 deney; 3-4 saat demek. Arti 9-5 enstitude bi projede calisiyorum ki konu da tezimden bagimsizdi. Heder oldum. Ama bu tempoda 1 ayda yazdim verdim. Yani oluyor hic kendinizi germeyin. Kimler kimler yaziyor yani oyle diyeyim. Elbette sancili oluyor baya gece-gunduz demeden biraz odaklanmak gerekiyor.
Tavsiyem ne yapin ne edin icerik kisminin basliklarini belirleyin, belirletin. Ve kuramsal ozeti elinizden geldigince bir an evvel tamamlayin. Dedigim gibi en muhimi icerikte mutabik olmak hocayla ve karar vermek.
Ben ingilizce yazdim tezimi o nispeten daha kolay oldu ceviri vs. derdim olmadan yazdim, bir de icerigi evvelden belirlemistim, yazma kismi yani 1 ay suren, basligi atip cildi teslim ettigim sure bu ayrica oyle diyeyim. Son dakkada su deneyleri de ekle denildi tabi, bunlara ragme bitti. Ben de biter mi bitecek mi diyordum ama inanin kendinizi juriye tuzlu mu tatli mi pasta borek alayimi sorgularken bulacaksiniz kendinizi goz acip kapayincaya dek. Mumkun oldugunca panik olmamaya calisin. Yazarken referanslari muhakkak ilistirin sonrasi sikinti oluyor bir de varsa eger bir sablon uzerinden giderseniz coook daha rahat edersiniz.
Hatta oyle hakim oldum ki yazma olayina ek is olarak su an bir baskasinin doktora tezinin duzenlemelerini yapiyorum, oyle kaptirdim:)
Ama kendi doktora tezimi 'tez' olarak yazmaya hic sicak bakmiyorum artik, 3 makale yayinlarsam dr tezi yerine geciyor benim okulumda, oyle yapacagin gibi duruyor. Neyse hayatimi anlattim gibi oldu biraz ama tez yazanin hali i tez yazan anlar.
Ben de off ne bahsediolar ha ne yakiniolar atla deve sanki derdim, hakkaten atla deveymis, ses etmiyorum artik sosyal medyada yakinan gorunce, icimden Allah yardimcisi olsun diyip geciyorum:) onemli olan icindekiler kismini olusturmak, gerisi geliyor. O kisimda sorun varsa en once onu halledin danismaninizla, nacizane tavsiyem.
Kolay gelsin, cabucak bitsin gitsin insallah.
0
Ben de tez yazmadım, hâlâ yazıyorum (daha 20 sayfa yazdım hatta) ama görünce dayanamadım.
Etrafımda tez yazıp bitirmiş çok insan var, ben de kendi tezimi yazmak yerine bol bol onları dinledim. En hızlı yazanlar kapanıp 2 ve 3 ayda tezi yazmış (alan hukuk bu arada). Danışman hocasını bir tezin başında, bir de savunma günü görenler daha hızlı tez yazıyor gibi bir izlenime kapıldım. Ben danışmanımı her gün görüyorum, her pazartesi "eee, haftasonu çalışmışsındır ne güzel sen, tez bitti mi?" sorusunu duyma ihtimali ruh sağlığımı bozacak yakında. Danışmanım tezleri okuyup virgüllerine kadar düzeltme yapan biri olduğu için bir baskı da oradan geliyor.
Okumalarımı yapıp üç günde makale yazmış olmama güvenirdim ama tezde sorun çok daha fazla kaynak olması bence. Bütün okuduğum kaynaklara hakim olamadım daha, ondan çok yavaş gidiyorum. Hani aklıma bir şey geliyor, bu görüşü kimde okumuştum diye kafayı kırıyorum bulana kadar. Yazmak istediğim her şey kafamda ama atıflarda feci dağıldım ben.
Doktora giriş sınavlarına kadar tezi yazıp kurtulma psikolojisine sokmaya çalıştım kendimi, bu biraz gaz oldu açıkçası bana. Bu gazla bu tez yazılır biter diyorum. Düşünsene arada doktora sınavına çalışıp, o sınavı atlatıp yazın geri kalanında tezle uğraşmak korkunç değil mi?
Ayrıca elmalı kurabiye +1; en sonunda o sayfa boşlukları, sayfa numaraları, özetler vs. ayarlanırken feci sinir geliyor insana; tezi yazmaktan beter.
Ha gayret bitsin bu tezler.
Etrafımda tez yazıp bitirmiş çok insan var, ben de kendi tezimi yazmak yerine bol bol onları dinledim. En hızlı yazanlar kapanıp 2 ve 3 ayda tezi yazmış (alan hukuk bu arada). Danışman hocasını bir tezin başında, bir de savunma günü görenler daha hızlı tez yazıyor gibi bir izlenime kapıldım. Ben danışmanımı her gün görüyorum, her pazartesi "eee, haftasonu çalışmışsındır ne güzel sen, tez bitti mi?" sorusunu duyma ihtimali ruh sağlığımı bozacak yakında. Danışmanım tezleri okuyup virgüllerine kadar düzeltme yapan biri olduğu için bir baskı da oradan geliyor.
Okumalarımı yapıp üç günde makale yazmış olmama güvenirdim ama tezde sorun çok daha fazla kaynak olması bence. Bütün okuduğum kaynaklara hakim olamadım daha, ondan çok yavaş gidiyorum. Hani aklıma bir şey geliyor, bu görüşü kimde okumuştum diye kafayı kırıyorum bulana kadar. Yazmak istediğim her şey kafamda ama atıflarda feci dağıldım ben.
Doktora giriş sınavlarına kadar tezi yazıp kurtulma psikolojisine sokmaya çalıştım kendimi, bu biraz gaz oldu açıkçası bana. Bu gazla bu tez yazılır biter diyorum. Düşünsene arada doktora sınavına çalışıp, o sınavı atlatıp yazın geri kalanında tezle uğraşmak korkunç değil mi?
Ayrıca elmalı kurabiye +1; en sonunda o sayfa boşlukları, sayfa numaraları, özetler vs. ayarlanırken feci sinir geliyor insana; tezi yazmaktan beter.
Ha gayret bitsin bu tezler.
0
yakın zamanda 40 bin kelimelik edebiyat y.lisans tezi yazdım.
bir kere sistematik ilerliyor musun? nasıl yazıyorsun tezi? chapter'larını belirledin mi yoksa boş boş kitap mı karıştırıyorsun hala?
en iyisi ilk olarak giriş kısmını yazmaktır. bazıları sona bırakıcam ben onu der, ama giriş kısmını baştan yazmak yolunu çizmene ve çalışmanı sınırlı tutmana yardımcı olur.
sürekli olarak kaynakça tutmalısın, okuduğun her yeni makaleyi hemen kaynakçana eklemelisin. kaynakçayı da hangi stili kullanıyorsan (apa, mla, chicago vs.) en baştan o tarzda tutmalısın.
chapter'ların kaba taslaklarını hazırladıktan sonra chapter 1-2-3 gibi klasörler oluşturarak ilgili makale, notlar ve diğer materyalleri sınıfla.
bir döküman aç, okuduğun makalenin veya kitabın kaynakçadaki halini en üste yapıştır, sonra altına makaleyi okurken karşına çıkan muhtemel alıntıları yaz, sayfa numaralarıyla. bu şekilde ilerlersen metni yazmaya başlayınca makalelere ve kitaplara hiç geri dönüş yapmayacaksın, direkt o dökümandan çekeceksin alıntıları, tabloları vs. her şey elinin altında olacak.
arada ilham geldikçe birkaç paragraf döktür, illa bölüm 1, paragraf 1 şeklinde ilerlemeye çalışmana gerek yok. içi sıkılır öyle insanın. fikirler aklına geldikçe yaz bir kenara, ama kaliteli metin üretmeye çalış. yeri geldikçe o paragrafları yazına yapıştırıverirsin.
sistemli çalışırsan ve vaktini iyi kullanırsan elbette biter :) kolay gelsin.
bir kere sistematik ilerliyor musun? nasıl yazıyorsun tezi? chapter'larını belirledin mi yoksa boş boş kitap mı karıştırıyorsun hala?
en iyisi ilk olarak giriş kısmını yazmaktır. bazıları sona bırakıcam ben onu der, ama giriş kısmını baştan yazmak yolunu çizmene ve çalışmanı sınırlı tutmana yardımcı olur.
sürekli olarak kaynakça tutmalısın, okuduğun her yeni makaleyi hemen kaynakçana eklemelisin. kaynakçayı da hangi stili kullanıyorsan (apa, mla, chicago vs.) en baştan o tarzda tutmalısın.
chapter'ların kaba taslaklarını hazırladıktan sonra chapter 1-2-3 gibi klasörler oluşturarak ilgili makale, notlar ve diğer materyalleri sınıfla.
bir döküman aç, okuduğun makalenin veya kitabın kaynakçadaki halini en üste yapıştır, sonra altına makaleyi okurken karşına çıkan muhtemel alıntıları yaz, sayfa numaralarıyla. bu şekilde ilerlersen metni yazmaya başlayınca makalelere ve kitaplara hiç geri dönüş yapmayacaksın, direkt o dökümandan çekeceksin alıntıları, tabloları vs. her şey elinin altında olacak.
arada ilham geldikçe birkaç paragraf döktür, illa bölüm 1, paragraf 1 şeklinde ilerlemeye çalışmana gerek yok. içi sıkılır öyle insanın. fikirler aklına geldikçe yaz bir kenara, ama kaliteli metin üretmeye çalış. yeri geldikçe o paragrafları yazına yapıştırıverirsin.
sistemli çalışırsan ve vaktini iyi kullanırsan elbette biter :) kolay gelsin.
0
Ben de yüksek lisans tezimi yazdım, bitti ve gerçekten zor bir süreçti. Şimdi de doktora tez öneri formumu hazırlıyorum, tekrar aynı süreç başlıyor :(
Son bir ay hiç uyumadan çalıştım, öyle bitti.
Son bir ay hiç uyumadan çalıştım, öyle bitti.
0
yurtdisinda yuksek lisans yapiyorsan osym tez arsivinden tezleri inceleyip bir konu seciyor, sonrasinda o konuda yazilmis tezlerden bir potpori yapıyorsun, hikaye kismi zahmetsizce bitmis oluyor. ekonometrik kismini da kendin uğraşıp daha iyisini yapiyorsun. bitiyor.
0
0
kibritsuyu
bu milletvekili aday adayları niye posterle, afişle, bangır bangır otobüs gezdirerek falan reklam yapıyorlar? aday adayını ben mi seçeceğim sanki? gidip parti yönetimine "bu adamı aday gösterin" mi diyeceğim? aday adayları içinden milletvekili adaylarını zaten parti seçmeyecek mi, bana ne yahu dolan
bu milletvekili aday adayları niye posterle, afişle, bangır bangır otobüs gezdirerek falan reklam yapıyorlar? aday adayını ben mi seçeceğim sanki? gidip parti yönetimine "bu adamı aday gösterin" mi diyeceğim? aday adayları içinden milletvekili adaylarını zaten parti seçmeyecek mi, bana ne yahu dolanıp duruyorsunuz, her yere afiş, poster yabıştırıyorsunuz? hele bir aday olun da ondan sonra oy isteyin.
0
Parti de seçecek olsa kimin halk tarafından daha çok desteklendiğini gözlüyor. Ondan hep o gezmeler.
0
halk arasında ne kadar popüler olursan o kadar iyi onlar için. parti yönetiminin gözüne girmek için halkın arasında olmaları şart. yoksa adaylığı ancak rüyalarında görürler.
0
Bence yalan bu benim arkadaşımın babası bi ilçeye belediye başkan aday adayıydı çok da destek alıyordu bir sürü afiş astılar, reklam yaptılar, adam anket bile yaptırmıştı ilçede 1. çıkmıştı zira o bölgede çok sevilen bir imammış. Neyse sonuçlar açıklandı partiye 2 milyon lira bağış yapan bi adam çıktı. Sonra da diyorlar belediyelerde neden rüşvet, usulsüzlük var acaba o 2 milyonu neden verdi o adam, her şey kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığıyla yapılıyor. Yerken arada iki çalışırlarsa da haa bu da yiyor ama çalışıyor da oluyor işte.
0
chp bir çok yerde ön seçime gidiyor. dolayısıyla onları o bölgenin partiye kayıtlı seçmeni seçiyor. ama diğerlerini bilemeyeceğim tabi.
0
Tamamı olmasa da çoğu gereksiz.
[Tek tük istisnaları hariç diyelim]
Eylemleri hk.da kafa yormaya bile değmez.
[Tek tük istisnaları hariç diyelim]
Eylemleri hk.da kafa yormaya bile değmez.
0
chp'de ön seçim olacak. bu nedenle kapı kapı dolaşan aday adayları bile var. örneğin; Ankara 2. bölge aday adayı Bilal Yılmaz. üyelerin listesi elinde o sokaktan bu sokağa, o apartmandan bu apartmana dolaşıyor adam. ki bence bu yöntem afiş ve otobüslerden daha mantıklı. en azından daha az rahatsız edici.
0
pentagram
mevzu bir beyaz eşya firmasında geçiyor. bizzat tanık oldum. müşteri teşhir ürününü inceleyip yeni bir ürün istiyor, örneğin buzdolabı. depodan değil de, mağazada sergilenen ürün gönderiliyor. müşteriye belirtilmeden. benim bildiğim kadarı ile teşhir ürünü, indirimli fiyat üzerinden satılır ve bu mü
mevzu bir beyaz eşya firmasında geçiyor. bizzat tanık oldum. müşteri teşhir ürününü inceleyip yeni bir ürün istiyor, örneğin buzdolabı. depodan değil de, mağazada sergilenen ürün gönderiliyor. müşteriye belirtilmeden. benim bildiğim kadarı ile teşhir ürünü, indirimli fiyat üzerinden satılır ve bu müşterinin talebi ile olur. belirtilmediği sürece müşteri depodan yeni ürün gönderildiğini düşünüyor. bu müşteriyi kandırmak değil midir? ve ne yapmak lazım cezai bi durum olur mu bundan? tanık olmak bile oldukça rahatsız edici.
0
Sskywalkeremre
bir application var mı iphone için?bizzat kullandığınız uygulamar olursa daha iyi olur, ücretli ya da ücretsiz farketmez.
bir application var mı iphone için?
bizzat kullandığınız uygulamar olursa daha iyi olur, ücretli ya da ücretsiz farketmez.
bizzat kullandığınız uygulamar olursa daha iyi olur, ücretli ya da ücretsiz farketmez.
0
bir tane var, sana o ziyaret edenlerin şifrelerini ve annelerinin kızlık soyadlarını da veriyor ama söylemem.
0
Hangi devirdeyiz arkadaşım? Bırakın artık şu işleri, talep yaratıyosunuz arz ediyolar. Şu zihniyetten çıkın allaaseen asdgkkfbj.
0
loctavius
amerikadan almak istediğimiz bir iki şey mevcut, uzun süredir garanti bankası müşterisiyim haliyle amex de var. https://www.shopbyamex.com/ deneyen/kullanan birileri var mıdır acaba? yoksa başka bir yeri mi deneyelim?
amerikadan almak istediğimiz bir iki şey mevcut, uzun süredir garanti bankası müşterisiyim haliyle amex de var.
www.shopbyamex.com
deneyen/kullanan birileri var mıdır acaba? yoksa başka bir yeri mi deneyelim?
www.shopbyamex.com
deneyen/kullanan birileri var mıdır acaba? yoksa başka bir yeri mi deneyelim?
0
fraise
Bana tadı ve kokusu cok agir geliyor ama saglikli olduğu icin alismak istiyorum. Bir kere aldim, sadece pilavlarda ve birkac corbada kullandim ama hicbirini rahat rahat yiyemedim. Simdi mecburen pilavlarda margarin kullaniyorum, geri kalan tum yemekler zeytinyağlı. Benim aldigim cesidinde mi bir so
Bana tadı ve kokusu cok agir geliyor ama saglikli olduğu icin alismak istiyorum. Bir kere aldim, sadece pilavlarda ve birkac corbada kullandim ama hicbirini rahat rahat yiyemedim. Simdi mecburen pilavlarda margarin kullaniyorum, geri kalan tum yemekler zeytinyağlı.
Benim aldigim cesidinde mi bir sorun vardi acaba? Siz hangi marka veya yöreye ait tereyağını kullanıyorsunuz? Tadini gerçekten seviyor musunuz?
Benim aldigim cesidinde mi bir sorun vardi acaba? Siz hangi marka veya yöreye ait tereyağını kullanıyorsunuz? Tadini gerçekten seviyor musunuz?
0
Hakiki köy tereyağı alıyoruz.
Çok fazla kullanmadiysan ağır değil en azından margarin kadar değil.
Tabi bunlar hep damak tadı.
Neyse her tür yemekte kullanıyoruz biz tadı da bayağı güzel oluyor seviyoruz ailecek.
Çok fazla kullanmadiysan ağır değil en azından margarin kadar değil.
Tabi bunlar hep damak tadı.
Neyse her tür yemekte kullanıyoruz biz tadı da bayağı güzel oluyor seviyoruz ailecek.
0
sevmiyodum da şu son 1 yıldır baya seviyorum annem falan yapıyo herhalde marka falan değil
0
Margarin yemeyin tereyağı şart değil sıvı yagla da gayet iyi oluyo pilav margarin berbat bişey çok sağlıksız
0
yemekte hiç ama hiç sevmiyorum. kahvaltıda balla, kızarmış ekmekle filan ise çok seviyorum.
trabzon filan gibi köy tereyağlarını seviyorum. sütaş, pınar filan onlar da güzel bence.
dia'dan mı ne almıştık bi kere de kötüydü o.
bi kere de annem köyden getirmişti. bildiğin öldürüyordu kokusu. tadı da tereyağı gibi değildi.
amma döktürdüm. sütaş filan gibi markalar ağır gelmeyecektir bence. denemediyseniz deneyin.
trabzon filan gibi köy tereyağlarını seviyorum. sütaş, pınar filan onlar da güzel bence.
dia'dan mı ne almıştık bi kere de kötüydü o.
bi kere de annem köyden getirmişti. bildiğin öldürüyordu kokusu. tadı da tereyağı gibi değildi.
amma döktürdüm. sütaş filan gibi markalar ağır gelmeyecektir bence. denemediyseniz deneyin.
0
sevmiyorsan zorlamana gerek yok bence
zaten gerçeğini bulmak da zor sanırım
zeytinyağı iyidir iyi.
zaten gerçeğini bulmak da zor sanırım
zeytinyağı iyidir iyi.
0
bir kere muhlama mıdır nedir ondan yemiştim, resmen tereyağının içinde yüzen kaşar. ama bir yumurta tavası dolusu tereyağından bahsediyorum. o zamandan beri ben de ne tadını ne kokusunu sevmiyorum özellikle pilavda. tiksinti geliyor bak yine ağzımın içi bi hoş oldu niye cevapladıysam sdfasdagas
0
Köyden geldi bana da ama cok kotuydu hakikaten, yiyemedik yani.
Margarin de ayda 1-2 pilavda kullanıyorum sirf bu sebepten. Zeytinyagli pilav hic hos olmuyor.
Margarin de ayda 1-2 pilavda kullanıyorum sirf bu sebepten. Zeytinyagli pilav hic hos olmuyor.
0
Bana da çok ağır geliyor, her şeye zeytinyağı kullanıyorum. Tüm yemekleri zeytinyağlı yapıyorum. Katı katı yağlar, köyden veya değil, mideme oturuyor. Kahvaltıda bile nadir kullanıyorum.
0
pilav ve mercimek çorbasında kullanıyorum sadece. margarin yerine kullanılıyorsa ölçünün daha az olması gerekiyor çünkü tadı margarine oranla çok yoğun. sek marka kullanıyorum. organik ya da x yöresine ait diye satılanları çok pahalı çünkü.
ve evet, margarin tüketmeyin lütfen.
ve evet, margarin tüketmeyin lütfen.
0
bn hiç yiymezdim önceden şimdi ise sadece yumurta ile yiyebiliyorum, marketten pınar organik alıyorum tadı güzel bence.
0
vay anasını, 'tereyağını sevmemek' diye bir konu mu varmış? tat yok ki, ye gitsin işte.
0
Vakfıkebir cidden çok iyi ağızda eriyor gerçek bir yağ diyebilirim.Ayrıca yağ denilen şey nutella değil ki kaşıkla yiyesin ya da bıçağınla bir sürümlük alıp ağzına götürüp hemencecik yutasın o zaman ağzında olan tadı çok kötü olur, şahsen sevmen seveni de görmedim.
Tereyağ yardımcıdır, kızarmış ekmek üzerine beyaz peynir, sonra tereyağ sürün sevdiğiniz bir reçele banın ve öyle yiyin(çilek reçeli harika oluyor) bu tarz farklı kombinasyonlar deneyin kahvaltıda yemek için.Diğer bir yöntemse yumurta yaptınız sahanda diyelim ocaktan aldınız halen biraz sıcaklık varken üzerine tereyağ koyun hem yavaşça eriyecek ve yumurtaya karışacak hemde çok başka bir lezzet verecek.
Tereyağ yardımcıdır, kızarmış ekmek üzerine beyaz peynir, sonra tereyağ sürün sevdiğiniz bir reçele banın ve öyle yiyin(çilek reçeli harika oluyor) bu tarz farklı kombinasyonlar deneyin kahvaltıda yemek için.Diğer bir yöntemse yumurta yaptınız sahanda diyelim ocaktan aldınız halen biraz sıcaklık varken üzerine tereyağ koyun hem yavaşça eriyecek ve yumurtaya karışacak hemde çok başka bir lezzet verecek.
0
Vosvos, kahvaltida sekerli seyler yemem zaten pek. Sadece pilavda kullanmak icin aldim; olcusunu de az tuttum ama gercekten cok kotu kokuyor ve agir geliyor.
0
tereyağı ile büyümeyen insanlara kokuyormuş gibi geliyormuş (bikaç kişiden duydum) yoksa bize kokmuyor. her yemeğe, börektir kurabiyedir baklavadır her türlü hamur işine koyuyoruz. sabah kahvaltıda ekmeğe sürüp yiyoruz. pek severiz ailecek.
0
@fraise ya açık bir şekilde demem gerekirse köyden gelme ürünleri ben yiyemiyorum,iğrenç geliyor bana belki en saf en temiz hali o ama alıştık bir kere işlenmiş gıdaya... Köyden geldiyse tereyağ için kullanılan süt keçi-manda sütü olabiliyor bu sütler hoş olmayan ağır bir kokuya sahip ondan size ağır gelebiliyor olabilir hangi süt olduğunu bilmek gerek.Şahsen keçi sütü bana inanılmaz kötü geliyor kusturacak kadar hemde
0
Pinar ustune de visne receli suruyorum. Ama tereyagini dolaptan cikardigim gibi suruyorum erimesini bekleyince hos bi goruntu olmuyor recelle
0
ben tereyağı yiyorum ama sadece marketlerde satılan bilindik markalarınkini hani bildiğimiz margarin ambalajlarında olanları.
yok köy tereyağıymış yok bilmemneymiş kokusuna dahil tahammülüm yok.
yok köy tereyağıymış yok bilmemneymiş kokusuna dahil tahammülüm yok.
0
köyden geliyor.
oturup sadece tereyağı yiyebilirim kaşık kaşık, öyle seviyorum.
ama markette satılanları yemem. yani yerim de keyif almam.
oturup sadece tereyağı yiyebilirim kaşık kaşık, öyle seviyorum.
ama markette satılanları yemem. yani yerim de keyif almam.
0
Tereyagsiz bir hayat dusunemiyorum, ölürum terayagi icin o derece seviyorum, antebin en sevdigim yanlarindan biri bu, bildigin hakiki tereyagi var marketlerde, onunla ilk defa yumurta yaptigimda parmaklarimi da yiyecegim diye korkmustum, o marketlerdeki paketli terayaglari, pinar falan hikaye, onlar da margarinle karisik cunku
0
Margarinle ilgi yapılan basit deneyi (hani o bir ağacın altına bırakmışlar margarini bir sene öylece durmuş bozulmamış çürümemiş böceklenmemiş)işte bunu okuduktan sonra doğal olan bütün yağlar kabulümdür dedim 13 senedir margarin almıyoruz bu arada zeytin yağının da hastasıyım içerim o derece :)
Olay tamamen alışmaya bağlı alıştıktan sonra uvv çok güzelmiş diyeceksin
Olay tamamen alışmaya bağlı alıştıktan sonra uvv çok güzelmiş diyeceksin
0
Ben yarın sabah spor öncesi kahvenin içine katıp o şekilde tüketmeyi düşünüyorum.
0
Ben de sevmiyordum ta ki pervinle tanışana kadar, bim'den pervin marka tereyağı alın deneyin bi :)
0
ben de sevmiyorum sebebi ayni, kokusu, ama yemek icerisinde falan fark etmiyorum
0
bu arada margarinin bozulmama olayı doğrudur çünkü margarindeki bağ yapısı ile doğal yağlardaki kimyasal bağ yapısı çok farklı, margarin doğal olmadığı için de doğada ondaki bir takım bağları sindirecek bir enzim henüz dünyaya gelmedi.
bunun insanlardaki önemi de kalp ve damar hastalığı demek.
tereyağında bu risk yok.
ancak trans yağ asitleri ve palmitik yağlarda var, palmitik yağ da pek çok ambalajlı üründe var etiketi okumanız yararlı olur. (bitkisel yağ) diye de geçiyor.
bunun insanlardaki önemi de kalp ve damar hastalığı demek.
tereyağında bu risk yok.
ancak trans yağ asitleri ve palmitik yağlarda var, palmitik yağ da pek çok ambalajlı üründe var etiketi okumanız yararlı olur. (bitkisel yağ) diye de geçiyor.
0
Ben kahveye bile koyuyorum. Gerçek tereyağı mı kullandığın, emin olmak lazım.
0
mortingensitrayzee
Soru başlıkta sevgili dostlar, özellikle erkeklerin yorumlarını da rica ediyorum sizi nasıl bir süpriz şaşırtırdı? (Süpriz yapılacak kişi çok çılgın olmayan kendi halinde biri)
Soru başlıkta sevgili dostlar, özellikle erkeklerin yorumlarını da rica ediyorum sizi nasıl bir süpriz şaşırtırdı? (Süpriz yapılacak kişi çok çılgın olmayan kendi halinde biri)
0
Bu kişiyle ilişkiniz nedir? Sevgili, arkadaş, sevgili olmasını umut ettiğiniz arkadaş...vb
0
Eski sevgili diyelim, barışmak için arkadaşım hem yaratıcı hem romantik bir süpriz hazırlamak istiyor.
0
valla gecen ay kiz arkadasim simit yapinca bayagi sasirmistim. hatun bildigin evde simit yapti lan.
0
Sevdiği bi grubun konserine bilet alsın önce konsere gitsinler, sonra evde lapdance :)
yemek konularında iyiyse simiti görünce aklıma geldi, evde yemek+film sonra lapdance de olur :)
yemek konularında iyiyse simiti görünce aklıma geldi, evde yemek+film sonra lapdance de olur :)
0
Cevap verdiğiniz için hepinize benden "Tik" fakat "yaratıcı ve romantik" fikirlerinizi bekliyorum. :))
0
ekaterina
Evet evde bir dolu var bunlardan hepsi çok hoş çok cici ama gel gör ki renkleri çok kötü olmuş. Öte yandan diğer aldıklarımdan altın suyuna batırılmış, altın kaplama diye satılanlarda böyle bir durum olmuyor. Bu olayı evde kararan takılarımıza yapabilir miyiz peki bunu öğrenmek istiyorum? Teşekkürle
Evet evde bir dolu var bunlardan hepsi çok hoş çok cici ama gel gör ki renkleri çok kötü olmuş. Öte yandan diğer aldıklarımdan altın suyuna batırılmış, altın kaplama diye satılanlarda böyle bir durum olmuyor. Bu olayı evde kararan takılarımıza yapabilir miyiz peki bunu öğrenmek istiyorum? Teşekkürler.
0
attım fava bekliyorum.
bir yerde diş macunu renklerini düzeltiyor diye okumuştum ama denemedim.
bir yerde diş macunu renklerini düzeltiyor diye okumuştum ama denemedim.
0
Kararmışları soruyorum ama ben şu anda sarı olanları nasıl korurum demiyorum :(
0
ondkz
Günaydın herkese.İzmire yaklaşık 4-5 ay önce iş için taşındım. Tabi pek fazla bir yer bilmediğimden ve ev arayacak zamanım olmadığından kaynaklı Balçovanın otobana yakın kısımlarından ev tutabildim. ( 2+1 aylık 800 TL doğalgaz yok ) Ancak ev ile servise bindiğim yer arası baya var. Köprü altından ge
Günaydın herkese.
İzmire yaklaşık 4-5 ay önce iş için taşındım. Tabi pek fazla bir yer bilmediğimden ve ev arayacak zamanım olmadığından kaynaklı Balçovanın otobana yakın kısımlarından ev tutabildim. ( 2+1 aylık 800 TL doğalgaz yok ) Ancak ev ile servise bindiğim yer arası baya var. Köprü altından geçip, yokuşlar çıkıp öyle gidebiliyorum. ( 15 dk sürüyor rahat)
Şimdi konumuza gelecek olursak. Özgecan olayından sonra ( bayanım ) aile biraz tedirgin oldu. Sabahın köründe ve akşamın karanlığında o yollardan gitmek beni de biraz tedirgin etmiyor değil hani. Yalnız durumun karışıklığı şurada başlıyor. Ben eve girerken ev sahibi 3-4 ay sonra gitmezsin değil mi dediğinde gitmeyeceğimi, bir sorun olmazsa kalacağımı söylemiştim. Kendileri de benim üstümde oturan, iki kızı olan ve bana baya baya yardımları dokunan insanlar. Şimdi, ben hem iş yerime uzaklığından kaynaklı ( iş yeri kemalpaşada) hem de güvenlik açısından bornova'ya geçmek istiyorum. Şuan oturduğum eve Kasım ayının başında taşındım. Ne desem ne yapsam ki sorunsuz bir şekilde, depozitomu alarak çıksam evden ?
NOT: Gözümü biraz kararttım ve My via bornova evlerine baktım. Aylık ortalama 1800 TL alan ve şuan için herhangi bir birikim yapma gereksinimi olmayan biri için 1000 TL kira vermek çok mu uçuk olur ? Güvenlikli, site içi kafam rahat olur diye düşündüm.
İzmire yaklaşık 4-5 ay önce iş için taşındım. Tabi pek fazla bir yer bilmediğimden ve ev arayacak zamanım olmadığından kaynaklı Balçovanın otobana yakın kısımlarından ev tutabildim. ( 2+1 aylık 800 TL doğalgaz yok ) Ancak ev ile servise bindiğim yer arası baya var. Köprü altından geçip, yokuşlar çıkıp öyle gidebiliyorum. ( 15 dk sürüyor rahat)
Şimdi konumuza gelecek olursak. Özgecan olayından sonra ( bayanım ) aile biraz tedirgin oldu. Sabahın köründe ve akşamın karanlığında o yollardan gitmek beni de biraz tedirgin etmiyor değil hani. Yalnız durumun karışıklığı şurada başlıyor. Ben eve girerken ev sahibi 3-4 ay sonra gitmezsin değil mi dediğinde gitmeyeceğimi, bir sorun olmazsa kalacağımı söylemiştim. Kendileri de benim üstümde oturan, iki kızı olan ve bana baya baya yardımları dokunan insanlar. Şimdi, ben hem iş yerime uzaklığından kaynaklı ( iş yeri kemalpaşada) hem de güvenlik açısından bornova'ya geçmek istiyorum. Şuan oturduğum eve Kasım ayının başında taşındım. Ne desem ne yapsam ki sorunsuz bir şekilde, depozitomu alarak çıksam evden ?
NOT: Gözümü biraz kararttım ve My via bornova evlerine baktım. Aylık ortalama 1800 TL alan ve şuan için herhangi bir birikim yapma gereksinimi olmayan biri için 1000 TL kira vermek çok mu uçuk olur ? Güvenlikli, site içi kafam rahat olur diye düşündüm.
0
Ha 800 ha 1000 bence çok da fark yok, güvenlik için değer. Yalnız öyle sitelerin bir de aidatları oluyor onları da öğrenin, ben de istanbulda yaşarken öyle bir ev bulmuştum ama 300 tl de aidatı vardı o zaman tutmamıştım.
0
aynen bize bu anlattıklarını evsahibine de anlat.
korktuğunu, yol yüzünden taşınmak istediğini, yoksa onlardan çok memnun olduğunu anlat.
insan değiller mi anlarlar herhalde.
evden memnunsan servise bir çözüm bulamaz mısın?
ya da çuvalla kira ödeyeceğine kendine ekonomik bir araba alsan?
maaşının yarısından fazlasını kiraya vermek saçma gibi.
kaldı ki güvenlik için demişsin ama başına bir iş gelirse allah korusun bu evin dışında oluyor genelde.
üst katta kızları olan ailece oturan bir ev sahibi daha güvenli sanki.
korktuğunu, yol yüzünden taşınmak istediğini, yoksa onlardan çok memnun olduğunu anlat.
insan değiller mi anlarlar herhalde.
evden memnunsan servise bir çözüm bulamaz mısın?
ya da çuvalla kira ödeyeceğine kendine ekonomik bir araba alsan?
maaşının yarısından fazlasını kiraya vermek saçma gibi.
kaldı ki güvenlik için demişsin ama başına bir iş gelirse allah korusun bu evin dışında oluyor genelde.
üst katta kızları olan ailece oturan bir ev sahibi daha güvenli sanki.
0
Yasal olarak Kasım ayına kadar olan kirayı sizden isteme hakkı var. Eğer anlayışlı davranmayacağına eminseniz mecburen yalan söyleyeceksiniz. Başka şehre tayininizin çıkması, işten kovulmanız gibi sebepler olabilir ama bunu da belgelemenizi isteyebilir.
800 lira kira veren 1000 lira da verebilir, çok dokunmaz diye düşünüyorum. Ama 1800 lira alan birisinin 1000 lira hatta 800 lira kira vermesi bence uçuk(başka geliri, yardım eden birisi yoksa). Bu düzeyde geliri olanlar genelde tek yaşamak yerine ev arkadaşlığını tercih ediyor. Daha lüks bir yerde bir ev arkadaşıyla kalma düşüncesi de daha mantıklı(gerçi ben başkasıyla yaşayamam, sizi bilemem).
800 lira kira veren 1000 lira da verebilir, çok dokunmaz diye düşünüyorum. Ama 1800 lira alan birisinin 1000 lira hatta 800 lira kira vermesi bence uçuk(başka geliri, yardım eden birisi yoksa). Bu düzeyde geliri olanlar genelde tek yaşamak yerine ev arkadaşlığını tercih ediyor. Daha lüks bir yerde bir ev arkadaşıyla kalma düşüncesi de daha mantıklı(gerçi ben başkasıyla yaşayamam, sizi bilemem).
0
@ekaterina Aidat 150 TL .. O ücreti aileden felan alabilirim o konuda sıkıntı yok. Zaten Aralık ayı itibariyle ekstra her ay elime 900 tl daha geçecek. E sonrasında da zaten zam oranları felan açıklansa 200-300 zam verseler ( min ) tek bir bayan olarak gayet beni götürür gibi duruyor.
0
@cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam servis durumu malesef halledilemiyor :/ Evden gayet memnunum ama dediğim gibi güzergah olarak hem ters hem de kullanılan yollar tenha oluyor. Aracım var şuan memlekette ama bu seferde araçla git gel de hem mefta olacağım hem de o aradaki farkı yakıta vereceğim. ( Şirket özel araç yakıtlarını karşılamıyor)
0
@osurdum Yasal olarak o sözleşmenin geçerliliği var mı ki ? Üzerinde "200 tllik pul" olması gerektiği yazıyor da ..
0
ev sahibinize servislerin kalktığını, sadece evka-3 ve bornova tarafına servis olacağını tatlı bir dille anlatın. samimiyetinize göre anlayışla karşılayacağını düşünüyorum.
1800 geliri olan biri için 1000 kira, ısınma 150, su 30, elektrik 50: 1.230 TL
geri kalacak para size yetecekse neden olmasın?
1800 geliri olan biri için 1000 kira, ısınma 150, su 30, elektrik 50: 1.230 TL
geri kalacak para size yetecekse neden olmasın?
0
Bulunduğun yer evden çıktığında kolayca kiralanacak bir yerse çık. Kasıma kadar kira ödemen gerekmez.
0
kakamelsokoban
7 martta kuzenimin düğünü var. çok severek aldığım ama giyemediğim bi elbise vardı onu giyerim diyodum ama evlilik domestikliği sebebiyle kilolarım alıp başını gittiğinden 1 ay önce denediğimde içine sığamadım. acilen diyete başladım, bolca sıvı tükettim, abur cuburu kestim, haftada 2 gün 20şer daki
7 martta kuzenimin düğünü var. çok severek aldığım ama giyemediğim bi elbise vardı onu giyerim diyodum ama evlilik domestikliği sebebiyle kilolarım alıp başını gittiğinden 1 ay önce denediğimde içine sığamadım. acilen diyete başladım, bolca sıvı tükettim, abur cuburu kestim, haftada 2 gün 20şer dakika pilates yapıyorum ama orta tempoda. astım hastasıyım ve kalpte çarpıntı problemim de olduğundan tempolu sporlar yapamıyorum, çok yüklenemiyorum kendime.
haliyle kilo gidişi de yavaş oluyo bu sebepten. çok şükür bu kadar değişiklikle 3 buçuk kilodan fazla verdim ancak yine de fermuarın kapanmasına 1cm kadar mesafe var. kendimde farkettiğim durumsa kilo vermeme rağmen çok incelmemiş olduğum. pek yağ da yakmamışım muhtemelen ödem atmışım çünkü yanlarım hala ele geliyo :(
önümde 3 haftadan daha kısa bi süre var. bu süre içinde günlük öğünlerime ek olarak ne yiyip ne içsem yağ yakmada işe yarar? tarçınlı su, limonlu su, lahana suyu vs diyenler oldu ama hepsi farazi konuşanlar. bana deneyip sonuç alanlar lazım. hangisini tercih edeyim?
haliyle kilo gidişi de yavaş oluyo bu sebepten. çok şükür bu kadar değişiklikle 3 buçuk kilodan fazla verdim ancak yine de fermuarın kapanmasına 1cm kadar mesafe var. kendimde farkettiğim durumsa kilo vermeme rağmen çok incelmemiş olduğum. pek yağ da yakmamışım muhtemelen ödem atmışım çünkü yanlarım hala ele geliyo :(
önümde 3 haftadan daha kısa bi süre var. bu süre içinde günlük öğünlerime ek olarak ne yiyip ne içsem yağ yakmada işe yarar? tarçınlı su, limonlu su, lahana suyu vs diyenler oldu ama hepsi farazi konuşanlar. bana deneyip sonuç alanlar lazım. hangisini tercih edeyim?
0
Öncelikle;
(bkz: ketojenik diyet) + (bkz: intermittent fasting)
Sonra da astımı hesaba katarak, BOL BOL yürüyüş.
(bkz: ketojenik diyet) + (bkz: intermittent fasting)
Sonra da astımı hesaba katarak, BOL BOL yürüyüş.
0
aussteiger
arkadaşlar selam.daha önce de bana çok yardımcı oldunuz, o yüzden sizlere güvenim tam.nişan/söz fotoğrafları çekinmek istiyoruz nişan gününde.istanbul'da güzel bir mekan istiyoruz ancak böyle klasik ağaç çiçek'den ziyade farklı bir yer olursa harika olacak bizim için.mesela haydarpaşa diyeceğim ama
arkadaşlar selam.
daha önce de bana çok yardımcı oldunuz, o yüzden sizlere güvenim tam.
nişan/söz fotoğrafları çekinmek istiyoruz nişan gününde.
istanbul'da güzel bir mekan istiyoruz ancak böyle klasik ağaç çiçek'den ziyade farklı bir yer olursa harika olacak bizim için.
mesela haydarpaşa diyeceğim ama orası da acaip klişe oldu. bu tarz farklı güzel pozların yakalanabileceği yerler neresi ola ki?
teşekkürler.
daha önce de bana çok yardımcı oldunuz, o yüzden sizlere güvenim tam.
nişan/söz fotoğrafları çekinmek istiyoruz nişan gününde.
istanbul'da güzel bir mekan istiyoruz ancak böyle klasik ağaç çiçek'den ziyade farklı bir yer olursa harika olacak bizim için.
mesela haydarpaşa diyeceğim ama orası da acaip klişe oldu. bu tarz farklı güzel pozların yakalanabileceği yerler neresi ola ki?
teşekkürler.
0
haydarpaşa zaten fotoğrafa ücret istiyor ve bildiğim kadarıyla 500 lira civarı.
biz barış manço'nun evinde çektirmiştik, eğlendik bolca.
biz barış manço'nun evinde çektirmiştik, eğlendik bolca.
0
kuzguncuk, cengelköy, balat.
beltur, haydarpaşa, atatürk arboretumu vb. saraylar fahiş fiyatlarda ucuşuyorlar (kendim de çekiyorum, kendim de 2 hafta nişanımı istanbul'da yaptım)
yukarıdaki saydığım 3 yer bence güzel.. fener parkı belgrad vb. yerler klişe ama yine de değerlendirilebilir..Tabi hava şartları müsait oldukça.
beltur, haydarpaşa, atatürk arboretumu vb. saraylar fahiş fiyatlarda ucuşuyorlar (kendim de çekiyorum, kendim de 2 hafta nişanımı istanbul'da yaptım)
yukarıdaki saydığım 3 yer bence güzel.. fener parkı belgrad vb. yerler klişe ama yine de değerlendirilebilir..Tabi hava şartları müsait oldukça.
0
arnatuile
Merhaba,Eşime bilet alıyordum gelecek hafta için. Bayan yerine yanlışlıkla Bay seçmişim. Eşim kendisine gelen mailde görüp söyledi bana. Bunu değiştirmem gerekir mi ?Web sitesinde baktım, değiştirecek bir yer yok. Telefonla da aramak istemiyorum. Dakikası 1.5 lira. Müşteri temsilcisine bağlanana kad
Merhaba,
Eşime bilet alıyordum gelecek hafta için. Bayan yerine yanlışlıkla Bay seçmişim. Eşim kendisine gelen mailde görüp söyledi bana. Bunu değiştirmem gerekir mi ?
Web sitesinde baktım, değiştirecek bir yer yok. Telefonla da aramak istemiyorum. Dakikası 1.5 lira. Müşteri temsilcisine bağlanana kadar kafadan 10 lira gidecek zaten.
Hiç değiştirmesem sorun çıkarırlar mı havaalanında. Daha önce tecrübe eden oldu mu bu durumu.
Eşime bilet alıyordum gelecek hafta için. Bayan yerine yanlışlıkla Bay seçmişim. Eşim kendisine gelen mailde görüp söyledi bana. Bunu değiştirmem gerekir mi ?
Web sitesinde baktım, değiştirecek bir yer yok. Telefonla da aramak istemiyorum. Dakikası 1.5 lira. Müşteri temsilcisine bağlanana kadar kafadan 10 lira gidecek zaten.
Hiç değiştirmesem sorun çıkarırlar mı havaalanında. Daha önce tecrübe eden oldu mu bu durumu.
0
Sabit hat ise bana at numarayı ben arayıp sorayım. Garanti olsun iş.
0
Sağolun beyler :)
@teorikfeminist hocam, nerden ararsan ara, 1.5 TL dakikası. Zahmet etme, sağolasın ;).
1.5 lirasında değilim de, Pegasusa para kazandırmak istemiyorum. yoksa hata benim hatam, arar düzelttiririm. Pegasus'un havada karada yakaladığını domaltma politikasına kılım.
Daha önce kendi yaptıkları bir hatayı düzelttirmek için arayıp bir bilet parasına yakın telefon parası ödemişliğim var. O gün dedim, benden bilet parasından başka zırnık alamayacaksınız bundan sonra diye :)
@teorikfeminist hocam, nerden ararsan ara, 1.5 TL dakikası. Zahmet etme, sağolasın ;).
1.5 lirasında değilim de, Pegasusa para kazandırmak istemiyorum. yoksa hata benim hatam, arar düzelttiririm. Pegasus'un havada karada yakaladığını domaltma politikasına kılım.
Daha önce kendi yaptıkları bir hatayı düzelttirmek için arayıp bir bilet parasına yakın telefon parası ödemişliğim var. O gün dedim, benden bilet parasından başka zırnık alamayacaksınız bundan sonra diye :)
0
o kadar da degil aga
ayın 13-14 ünde kalacak otel tavsiyesi, gezilecek yer tavsiyesi rica ediyorum. eşimle birlikte pegasus reklamı gibi bi kaçamak yapalım istedik. hazır miller de var. nerede kalınır ne yapılır? bütçe ortalama seviyede. ne yiyip ne içelim nereleri gezelim?
ayın 13-14 ünde kalacak otel tavsiyesi, gezilecek yer tavsiyesi rica ediyorum. eşimle birlikte pegasus reklamı gibi bi kaçamak yapalım istedik. hazır miller de var. nerede kalınır ne yapılır? bütçe ortalama seviyede. ne yiyip ne içelim nereleri gezelim?
0
zeugma müzesini gezebilirsin, imam çağdaş'ta fıstık sarma(dolama), baklava ve koçak baklavada özellikle özel şöbiyet yiyebilirsin, erçelebi kadayıfta künefe ve kaymaklı kadayıf, urfa tike ciğerde ciğer, sigorta kavşağının yukarısındaki üçler lokantasında lahmacun yiyebilirsin. :) kebap için halil ustaya kesin gidin mevkiisi karşıyakada, zeugma mozaik müzesine çok yakın, 2 sini bi arada çıkarın hatta, biraz harap bu ne ya diyebilirsiniz görünce ama mekana takılmayın lezzet çok güzel ve küşlemeyi kesin deneyin. Katmer yemek isterseniz sabah abdo ustaya gidin eski bedestene çok yakın. Gezmek içinse oyuncak müzesi var işte avmler var 3 tane, bakırcılar çarşısı, zincirli bedesten vs. Var yine gezip görmelik. Kalenin etrafı gezilebilir. Tahmis kahvesinde menengiç kahvesi içilebilir yine tahmis civarından fıstık salça vs. Almak isterseniz Olabilir. Metanet de beyran seveceğinizi düşünüyorsanız ( sarımsaklı salcalı prinçli et haşlama) yiyebilirsiniz bunun için ama sabah gitmeniz lazım 8-9 gibi. İyi gezmeler :)
0
Bu arada kalacak yer pek bilmiyorum ama merkezdeki ibis otel güzel. Bi de butik oteller varmış ama hiç bilmiyorum onları.
0
ali bey konağında kaldık biz. memnun kaldık. bakırcılar çarşısına çok yakın ve kahvaltısı inanılmaz. sabah kahvaltıları için yine orda kalırım
0
Bakırcılar çarşısında tütün hanı diye bi cafe var, mağara kafe diye de biliniyor sanırım, orayq da gidin bence
0
yanlış hatırlamıyorsam biz burda kalmıstık.
www.booking.com
eski antep evlerinden. güzel, temiz ve çok merkezi bir yerdi.
bir de burhan inaldan baklava ve fıstık kurabiyesi yiyin mutlaka. en çok oranın baklavasını sevmiştim ben.
www.booking.com
eski antep evlerinden. güzel, temiz ve çok merkezi bir yerdi.
bir de burhan inaldan baklava ve fıstık kurabiyesi yiyin mutlaka. en çok oranın baklavasını sevmiştim ben.
0
cevaplar için teşekkürler. an itibari ile uçak bileti fiyatından gol yedik gibi duruyor ama 13 şubat olmaz 27 şubat olur sorun değil. bu ay bitmeden mutlaka ziyaret etmek istiyoruz. kısmet olursa bir sonraki rota da mardin :)
0
mutekebbir
Dün akşam duvar kağıdı yapıştırılmış bir odaya fakat anladığım kadarıyla sonrasında tahta ya da her neyse onunla sürüklenmemiş, bırakıp gitmişler sabah bi gelmişler her yerde havacıklar oluşmuş, kenarlardan açılmalar olmuş, söküp yeniden yapmaktan başka yapacak bir şey var mıdır?Teşekkürler..
Dün akşam duvar kağıdı yapıştırılmış bir odaya fakat anladığım kadarıyla sonrasında tahta ya da her neyse onunla sürüklenmemiş, bırakıp gitmişler sabah bi gelmişler her yerde havacıklar oluşmuş, kenarlardan açılmalar olmuş, söküp yeniden yapmaktan başka yapacak bir şey var mıdır?
Teşekkürler..
Teşekkürler..
0
anonymice
Seikoyu bilen bilir, fetiş objesidir. Hani japon pornosu gibidir desek yalan olmaz.Peki canlar, sizce şuna : http://www.hepsiburada.com/liste/seiko-srh015p1-erkek-kol-saati/productDetails.aspx?productId=sagsasrh015p1&categoryId=250084041400 gayme verilir mi?
Seikoyu bilen bilir, fetiş objesidir. Hani japon pornosu gibidir desek yalan olmaz.
Peki canlar, sizce şuna : www.hepsiburada.com
1400 gayme verilir mi?
Peki canlar, sizce şuna : www.hepsiburada.com
1400 gayme verilir mi?
0
Valla bence verilmez. Seiko'nun 300-500 bandında daha güzel modelleri var bence. Deri kordonlu modellerini incele mesela, biraz daha sade ama şık modeller bulursun.
0
Yaş kaç ? 25 üstüyse premier serisine bakın lütfen. Örneğin: www.hepsiburada.com
0
Saate 1000tl verdiğim oldu ama buna Verilmez 50 liralık Çakma saat gibi duruyor ne estetik var ne tasarım
0
bence verilmez. sebebi de bence hiçbir saate o kadar para verilmez. sonuçta kola takıyon saate bakıyon bi de aksesuar olayı bu kadar olan bir şeye ben o kadar para vermem.
0
onu bunu bilmem erkekte saati deri kardon gösterir ayrıca japon pornosuna nerede? ben asıl ona geldim.
0
proletarier +1
aylık gelirim 50 bin lira değilse saate 1400 vermem şahsen. saat alt tarafı. "aksesuar abi yeaaa" diyenler de sktirsin gitsin bi zahmet. kol saati bu, parasını verip koluna takıyosun. tamam siz takıyosanız takın da insanlara böyle "saat önemli abi yea" tribi yaptığınız zaman uyuz oluyorum. o yüzden ben skseler vermem bu parayı çok zengin olmadığım sürece.
yazdığımı sana hitaben yazmadım bu arada anonymice kardeş genel konuşuyorum.
aylık gelirim 50 bin lira değilse saate 1400 vermem şahsen. saat alt tarafı. "aksesuar abi yeaaa" diyenler de sktirsin gitsin bi zahmet. kol saati bu, parasını verip koluna takıyosun. tamam siz takıyosanız takın da insanlara böyle "saat önemli abi yea" tribi yaptığınız zaman uyuz oluyorum. o yüzden ben skseler vermem bu parayı çok zengin olmadığım sürece.
yazdığımı sana hitaben yazmadım bu arada anonymice kardeş genel konuşuyorum.
0
saat gibi şeyleri gidip görüp koluma takıp bir de kolumda görüp almayı seviyorum ben. fiyat uçuk değil içine sindiyse safir cam varsa verilir. zevk renk meselesi hep bunlar. istanbulda doğubank civarında pazarlıkla daha ucuza alırsın ama o da ayrı bir gerçek. orada bir seiko distribütörü var 1100 liralık seiko saati 650ye almıştım ben ağır pazarlıkla.
bu arada 50000tl maaşım olsa 1400 liralık saate bakmam bile gider rolex falan alırım. saate, kaleme vb hayvan gibi paralar verilir. statü objeleri çünkü.
bu arada 50000tl maaşım olsa 1400 liralık saate bakmam bile gider rolex falan alırım. saate, kaleme vb hayvan gibi paralar verilir. statü objeleri çünkü.
0
haybeden masal
nedir? mesela bu referans numarası olan mail in çıktısını almak gerekli mi? bilen var mıdır?
nedir? mesela bu referans numarası olan mail in çıktısını almak gerekli mi? bilen var mıdır?
0
Sonra bi form falan geliyordu sana mail atmış olmaları lazım, o formun çıktısını alıp dolduracaksın. Kimlik fotokopisi, tükenmez ve kurşun kalem, bir de 2 adet vesikalık fotoğraf. Referans numarasıyla giriş yapıp formu öyle mi görüyorduk yoksa :/ orasını hatırlayamadım bunu bi araştır.
0
sevenday
Merhabalar, Arkadaşlar elimde bi lenovo var ve pek anlamam bu işlerden Benim pedere 1000 liraya veririz demişler eder mi bu kadar gömelim mi parayı ? özelliklerini editliyorum bi baksanıza bı kadar eder mi cihaz Edit: Cihaz 3 aylıkmış
Merhabalar,
Arkadaşlar elimde bi lenovo var ve pek anlamam bu işlerden
Benim pedere 1000 liraya veririz demişler eder mi bu kadar gömelim mi parayı ?
özelliklerini editliyorum bi baksanıza bı kadar eder mi cihaz
Edit: Cihaz 3 aylıkmış
Arkadaşlar elimde bi lenovo var ve pek anlamam bu işlerden
Benim pedere 1000 liraya veririz demişler eder mi bu kadar gömelim mi parayı ?
özelliklerini editliyorum bi baksanıza bı kadar eder mi cihaz
Edit: Cihaz 3 aylıkmış
0
2013 yazında 1850 tl'ye alıp 2014 baharında 1400 tl'ye satmışlığım var.
i7 idi benimki ama bir de i5 z500 ler var ki onların da şu anki oluru 1000 dir zaten.
i7 idi benimki ama bir de i5 z500 ler var ki onların da şu anki oluru 1000 dir zaten.
0
bhod5chz
Bir arkadaşım birkaç ay önce ankaraya taşındı ama henüz ankara'da ikametgahı yok, memleketinde var. ygs ve lys'ye tekrar girmek istiyor. ancak sınava doğal olarak şu an ankara'da yaşadığı için ankara'da girmek istiyor. ösym'nin aday işlemleri sisteminde kişisel bilgisini şu an yaşadığı şehri ankara
Bir arkadaşım birkaç ay önce ankaraya taşındı ama henüz ankara'da ikametgahı yok, memleketinde var. ygs ve lys'ye tekrar girmek istiyor. ancak sınava doğal olarak şu an ankara'da yaşadığı için ankara'da girmek istiyor. ösym'nin aday işlemleri sisteminde kişisel bilgisini şu an yaşadığı şehri ankara olarak güncellerse ankara'da sınava girme şansı var diye biliyorum eğer bir hatam yoksa. ikametgah gerekmiyor olmalı yani. tam emin olamadım da konu hakkında net bir bilgisi olan var mıdır acaba?
0
şehir bilgilerini mernis'den çekiyor bundan eminim ama bunu elle düzeltme şansınız var mı bunu bilmiyorum.
ösym fotoğrafı-şifresi güncelse online başvuruyla denesin.
pazartesi son gün bu arada.
ösym fotoğrafı-şifresi güncelse online başvuruyla denesin.
pazartesi son gün bu arada.
0
ya ben lan neyse
yani olay bu mu? maksat adamın zoruna gitsin cezalandırılmış gibi olsun? nedir olay?edit: arkadaşın verdiği ekşisözlük linki çok açıklayıcı oldu.
yani olay bu mu? maksat adamın zoruna gitsin cezalandırılmış gibi olsun? nedir olay?
edit: arkadaşın verdiği ekşisözlük linki çok açıklayıcı oldu.
edit: arkadaşın verdiği ekşisözlük linki çok açıklayıcı oldu.
0
Boşanmak dini olarak hoş görülen bir durum değildir.
buna rağmen 3 defa boşanma-birleşme hakkı vardır.
Erkeklerin öküzce davranmasını engellemek ve davranırlarsa da bedelinin olduğunu göstermek için hülle vardır.
buna rağmen 3 defa boşanma-birleşme hakkı vardır.
Erkeklerin öküzce davranmasını engellemek ve davranırlarsa da bedelinin olduğunu göstermek için hülle vardır.
0
Minimum 1 gece nikahlı kalmak yetiyor, sevişme gibi bir durum yok. Ona niyetlenen hülleciyi sikerler zaten.
0
nasıl şart değil? birleşme olmak zorunda benim bildiğim.
valla akıl sır ermiyor bazen bu tip kurallara. kim bilir ne olay oldu da üzerine böyle bi kural geldi.
valla akıl sır ermiyor bazen bu tip kurallara. kim bilir ne olay oldu da üzerine böyle bi kural geldi.
0
ben birleşme olmak zorunda diye biliyorum. dinde anlaşmalı nikah sahih olmayacağına göre al bu kadınla bir geceliğine evlen ama sakın sevişme diyemezsiniz. hoş adam ertesi gün boşamayabilir de. buna da karışamazsınız. adam kendi rızasıyla sevişmezse hükmü nedir bilemiyorum.
bu olayın amacı da erkeğin karısını sudan sebeplerle boşamasını engellemek, kadının haklarını korumak falan. zaten bu 3 defa boşadım denirse şart oluyor. 3 e kadar yeniden evlenebiliyorsunuz. tabi kalkıp da boş ol derseniz 3 defa 3 etmiş oluyor.
bu olayın amacı da erkeğin karısını sudan sebeplerle boşamasını engellemek, kadının haklarını korumak falan. zaten bu 3 defa boşadım denirse şart oluyor. 3 e kadar yeniden evlenebiliyorsunuz. tabi kalkıp da boş ol derseniz 3 defa 3 etmiş oluyor.
0
Niye illa seks olsun, allah nikahı geçerli saymak için senin seks yapıp yapmadığına mı bakıyor. Nikahı kıyıyorsun bitiyor işte. Tamam dinde birçok şey saçma ama hiçbir din de "Kadınla tekrar evlenebilmen için onu hüllecisiyle seviştir" demez herhalde. Oldu olacak sen de katıl threesome yapın desin.
0
zorunluluk şurdan. hiç bir sağlıklı erkek karısının başka bir erkekle sevişmesini istemez. (fantezi peşindekileri bi kenara ayırdık) dolayısıyla başına geleceği bilip kadını boşamasın diye konulmuş bir şey. dinde bu yola başvurmak zaten hoş görülmüyor.
0
@angelus neden adama 'hüllecisiyle seviştir' desin? adam mı seviştiriyor?
erkek ereksiyon olamazsa kadın için boşanma hakkı sayılıyor. seks önemli evlilikte. zaten hülleci adam (yani 2. adam) sevişmek isterse kadın itiraz edemiyor ki. bunun ihtimali bile adamı çıldırtmaya yeter bence.
yine de adamlar karılarını boşanmayla tehdit etmesin, boşanmayı ağızlarına sakız yapmasın açıklaması mantıklı gelmedi bana. o dönemde adet gören kadınları kapının önüne koyup bazen de eş değişimi yapıyolardı. kadına saygı duymayan adam neden pişman olup dönmek istesin ki? merak ettim şimdi du bi araştırayım.
erkek ereksiyon olamazsa kadın için boşanma hakkı sayılıyor. seks önemli evlilikte. zaten hülleci adam (yani 2. adam) sevişmek isterse kadın itiraz edemiyor ki. bunun ihtimali bile adamı çıldırtmaya yeter bence.
yine de adamlar karılarını boşanmayla tehdit etmesin, boşanmayı ağızlarına sakız yapmasın açıklaması mantıklı gelmedi bana. o dönemde adet gören kadınları kapının önüne koyup bazen de eş değişimi yapıyolardı. kadına saygı duymayan adam neden pişman olup dönmek istesin ki? merak ettim şimdi du bi araştırayım.
0
seksen9; hülle olayı senin düşündüğün gibi bir durum değil. Yani ortada gönüllü bir birliktelik yok, hülleci de bu işi meslek edinmiş bir insan oluyor zaten. Adam karısını boşadığında tekrar aynı kadınla evlenebilmek için kadının minimum 1 gün bir başkasıyla evli kalması gerekiyor, adamlar da bunun kolay yolu olduğu için bir tane hüllecı bulup karısını onunla evlendiriyor, günün sonunda o da kadını boşayıp diğer adamla evlenmesinin yolunu açıyor. Bu ücreti mukabiliyle yapılan bir olay. O nedenle sevişme gibi bir durum yok, tamamı ile profesyonelce gerçekleştirilen bir organizasyon.
Tabii bu dediğim adam kadını boşarsa oluyor. Velev ki adam ereksiyon olamıyor diye kadın adamı boşadı, sonra gidip bir başkasıyla evlendi. Onunla sevişmemesi için bir neden yok tabii. O zaten hülle olmuyor; iki tarafın da isteği doğrultusunda gerçekleşmiş bir evlilik oluyor. Evlendiği adam da hülleci olmuyor haliyle. Bu durumda kadını boşayıp kadının diğer adamla tekrar evlenmesi gibi bir durum da olmuyor.
Tabii bu dediğim adam kadını boşarsa oluyor. Velev ki adam ereksiyon olamıyor diye kadın adamı boşadı, sonra gidip bir başkasıyla evlendi. Onunla sevişmemesi için bir neden yok tabii. O zaten hülle olmuyor; iki tarafın da isteği doğrultusunda gerçekleşmiş bir evlilik oluyor. Evlendiği adam da hülleci olmuyor haliyle. Bu durumda kadını boşayıp kadının diğer adamla tekrar evlenmesi gibi bir durum da olmuyor.
0
@seksen9 acaba o dönem "eş değişimi" yapıldığını veya adet gören kadının kapı önüne konulduğunu hangi kaynaktan öğrendiniz veyahut nerede var acaba?
0
@angelus abov bunu da mı ticaret haline getirmişler. muta nikahı gibi bişey olmuş o zaman. ama sevişmek yok.
ben hülleyi direk kadının eski kocasına dönmek için evlenmesi olarak düşündüğümden karışıklık olmuş.
yalnız sevişmenin şart olması şu an saçma geldi bana :D bi aydınlanma geldi. çünkü kadın boşandığı zaman iddet süresini beklemesi gerekiyor.
ama şu ayet doğru çevrildiyse eğer de olmak zorunda gibi;
(Eğer erkek kadını [üçüncü defa da] boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe [zifaf olmadıkça] onunla evlenmesi kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerine engel yoktur. İşte bunlar, Allah'ın tayin ettiği sınırdır. Bunlar, anlayan [emri yerine getirecek olan] bir kavim için Allah’ın açıkladığı sınırlardır.) [Bakara 230]
çünkü zifafta seks olmak zorunda değil mi?
ben hülleyi direk kadının eski kocasına dönmek için evlenmesi olarak düşündüğümden karışıklık olmuş.
yalnız sevişmenin şart olması şu an saçma geldi bana :D bi aydınlanma geldi. çünkü kadın boşandığı zaman iddet süresini beklemesi gerekiyor.
ama şu ayet doğru çevrildiyse eğer de olmak zorunda gibi;
(Eğer erkek kadını [üçüncü defa da] boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe [zifaf olmadıkça] onunla evlenmesi kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerine engel yoktur. İşte bunlar, Allah'ın tayin ettiği sınırdır. Bunlar, anlayan [emri yerine getirecek olan] bir kavim için Allah’ın açıkladığı sınırlardır.) [Bakara 230]
çünkü zifafta seks olmak zorunda değil mi?
0
@karasakall cahiliye devrinden bahsediyoruz. kız çocukları diri diri gömenler varken neden garip geldi ki?
öğreneli demeyelim de duyalı 10 yıldan fazla olmuştur. kim bilir hangi sohbette ya da kitapta geçiyodu. asırlar öncesi olan olayları kanıtlayamayacağım için genelde mantığıma uyan şeyleri kabul ediyorum direk.
öğreneli demeyelim de duyalı 10 yıldan fazla olmuştur. kim bilir hangi sohbette ya da kitapta geçiyodu. asırlar öncesi olan olayları kanıtlayamayacağım için genelde mantığıma uyan şeyleri kabul ediyorum direk.
0
seksen9; Şimdi bu hülle yoluyla evlilik zaten mantıklı bir insanın "Ha evet çok doğru, olabilir" diyeceği bir şey değil. Yani ortada belli ki bir hile söz konusu. Elbette onu yorumlarken de bu cinsel ilişki olayının pas geçilmesine neden olan bir açık bulunmuştur.
0
pardon ben osmanlı döneminde yaptılar şeklinde okumuşum benim hatam, özür dilerim.
0
Birleşme olacak illaki. İyi amk Allah'ı kandırın evli kaldı diye. Inanacak mı?
0
tamamen karı koca olma zorunluluğu var. Öyle bir gün falan değil, orası işin suiistimal edilen kısmı. Ekaterinanın verdiği linki okuyunuz
0
Seks olayı, yukarıdaki linkte olduğu gibi hayatın doğal akışında olan durumlar için geçerli. Yani allah diyor ki; sen kadını boşadın, kadın bir başkasıyla evlendi, 2 sene sonra onla da boşandı. Sen ancak ondan sonra boşadığın kadın evlenebilirsin. Normal süreç bu şekilde işliyor. O nedenle, ikinci evlilikte seks olmaması için bir neden yok. Bu evliliğe hülle diyemeyiz. Hülle demek işin hilesine başvurmaktır. Yani adam bi sinirle karısını boşayıp pişman olmuştur. Gider bi hülleci tutar, boşadığı kadınla evlendirir adamı, 1 gece evli kalıp ertesi gün boşatır kendi evlenir. Olay allahı kandırmaksa evet, allahı kandırmış oluyorlar bu durumda. Ha allah kanmıştır kanmamıştır bilemem tabii. O da üçünün arasındaki bir durum biz bilemeyiz.
0
@angelus işte son yazdığına göre ertesi gün evlenebilmesi için sevişmemesi lazım ki nasıl kanıtlayacaksın? iddet müddeti beklemedikçe kadın evlenemez.
hüllecilik harbi hileymiş. bugün de bişey öğrenmiş oldum. teşekkürler duyuru teşekkürler ya ben lan neyse teşekkürler nevin yanıt!
hüllecilik harbi hileymiş. bugün de bişey öğrenmiş oldum. teşekkürler duyuru teşekkürler ya ben lan neyse teşekkürler nevin yanıt!
0
yapma volkan
erkek olsun.
erkek olsun.
0
Zara, mango kaliteli değil yalnız. Eninde sonunda ağzı gözü kayıyor. Massimo hepsinden iyidir. Gant iyi, vakko'nun kazakları güzel. Burberry var mont için falan tercih edilebilir.
Lacoste da iyi. Beymen'e de bakabilirsin.
Lacoste da iyi. Beymen'e de bakabilirsin.
0
zara ve mangoya kaliteli dedikten sonra sana bershka demek uygun ama görmediklerimden yazayım.
cacharel.
abdullah kiğili(sade kiğili olan değil)
network
sarar (ccs değil)
polo garage
cacharel.
abdullah kiğili(sade kiğili olan değil)
network
sarar (ccs değil)
polo garage
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
için üzülüyorum. Hissettiğim şey şu:Misal; Ben anneyim, 3-4 çocuğum var. Babaları başka kadınlarla kırıştıryor, zevki sefada. Çocuklarla ilgilenmediği gibi çocukları dövüyor, hor görüyor. Adamın sonradan başka kadından iki çocuğu olmuş, onlara bal kaymak. Çocuklarıma bakamıyorum, koruyamıyorum. Hali
için üzülüyorum.
Hissettiğim şey şu:
Misal; Ben anneyim, 3-4 çocuğum var. Babaları başka kadınlarla kırıştıryor, zevki sefada. Çocuklarla ilgilenmediği gibi çocukları dövüyor, hor görüyor. Adamın sonradan başka kadından iki çocuğu olmuş, onlara bal kaymak.
Çocuklarıma bakamıyorum, koruyamıyorum. Hali vakti benden iyi olan ailelere veriyorum. Gidin, gerekirse boğaz tokluğuna çalışın. En azından sıcak bir eviniz olur, her gün et yersiniz, okullara gidersiniz, sinema filan olur arada. Daha insanca yaşarsınız. Buradan iyidir diyorum.
İyi midir gerçekten? En doğru seçenek bu mudur sizce de?
Ne de olsa o başka ailelerin de asla ve katta benim çocuklarımı kendi çocukları gibi görmeyeceklerini biliyorum. Binlerce örneğini görmüşüm bunun. Arada tek tük olmuşsa da devede tırnak kalmış.
Başka yolu, çaresi yok mu bu işin?
Edit: Saatin farkında değildim pek, ben kalkalı epey oldu. Nerdeyse öğle hatta bana göre:)
Yani, bu ülkede yaşayan biri olarak gençlerin gitmek istemelerini, gitmek zorunda hissetmeleri nedeniyle doğru bulmuyorum. Beyin göçü de aynı şekilde beni üzüyor. Onlar için de geleceğimiz için de üzülüyorum. Elimden üzülmekten başka bir şey de gelmiyor. Sizde durum ne diyorum.
Hissettiğim şey şu:
Misal; Ben anneyim, 3-4 çocuğum var. Babaları başka kadınlarla kırıştıryor, zevki sefada. Çocuklarla ilgilenmediği gibi çocukları dövüyor, hor görüyor. Adamın sonradan başka kadından iki çocuğu olmuş, onlara bal kaymak.
Çocuklarıma bakamıyorum, koruyamıyorum. Hali vakti benden iyi olan ailelere veriyorum. Gidin, gerekirse boğaz tokluğuna çalışın. En azından sıcak bir eviniz olur, her gün et yersiniz, okullara gidersiniz, sinema filan olur arada. Daha insanca yaşarsınız. Buradan iyidir diyorum.
İyi midir gerçekten? En doğru seçenek bu mudur sizce de?
Ne de olsa o başka ailelerin de asla ve katta benim çocuklarımı kendi çocukları gibi görmeyeceklerini biliyorum. Binlerce örneğini görmüşüm bunun. Arada tek tük olmuşsa da devede tırnak kalmış.
Başka yolu, çaresi yok mu bu işin?
Edit: Saatin farkında değildim pek, ben kalkalı epey oldu. Nerdeyse öğle hatta bana göre:)
Yani, bu ülkede yaşayan biri olarak gençlerin gitmek istemelerini, gitmek zorunda hissetmeleri nedeniyle doğru bulmuyorum. Beyin göçü de aynı şekilde beni üzüyor. Onlar için de geleceğimiz için de üzülüyorum. Elimden üzülmekten başka bir şey de gelmiyor. Sizde durum ne diyorum.
0
sabah sabah bu ne şimdi? kendin için sormuyorsun, bunu anladım da, herkes anlamayabilir. want2die anlamamış örneğin.
bunlar kendi ayakları üzerinde duramayan kadınların başlarına geliyor. bu da o kadınların anne babalarının suçu. sonuç: ziyan olan çocuklar.
uzun uzun yazardım da, sabah olması nedeniyle henüz kendime gelemedim. bu çok ağır bir konu. daha önce de üzüldüğüm, içimi yakan bir konu hatta.
bunlar kendi ayakları üzerinde duramayan kadınların başlarına geliyor. bu da o kadınların anne babalarının suçu. sonuç: ziyan olan çocuklar.
uzun uzun yazardım da, sabah olması nedeniyle henüz kendime gelemedim. bu çok ağır bir konu. daha önce de üzüldüğüm, içimi yakan bir konu hatta.
0
kaç çocuğun olduğunu bilmiyosun daha 3 mü 4 mü?Onu bilmeden bir yol bulunamaz
0
iyide senin hissettiğin şeyden farklı olarak kaçıp gitmesi gelen çocuğun aile tarafından bakılamaması durumu yok ki? hatta ülke geneline bakarsan kaçıp gitmesi gelenlerin eğitim düzeyi gayet iyi oluyor en azından ailesi dişini tırnağına takmış bi şekilde okutmuş (yada iyi geliri varmış ama sonuçta okumu çocuklar) belli bir yaşa gelmiş aklı eren düşünebilen, karar alabilen ve ailenin sorumluluğundan çıkmş bakıma muhtaç olmayan kimseler,
senin dediğin örneğe bakarsak kızını oğlunu evlendirmek istemeyen anne gibi oluyor? ben mi yanlış anlıyorum.
senin dediğin örneğe bakarsak kızını oğlunu evlendirmek istemeyen anne gibi oluyor? ben mi yanlış anlıyorum.
0
yazar vatanı anneye, iktidarı kötü babaya, çocuklarını ülkeden gitmek isteyen gençlere benzetmiş.
şimdi devam edin :)
şimdi devam edin :)
0
Olayın çocuk veya annelikle ilgisi yok arkadaşlar, ama bu konuyu anlatmak için verilecek en doğru örnek bu değil tabii ki. Zira bir devletle ilişkiyi anne çocuk ilişkisinden ayıran pek çok önemli etmen var. Ayrıca asla kendi çocuğu/vatandaşı gibi sevmeyecek demişsiniz evet olabilir sonuçta orada yabancı oluyorlar fakat önemli olan bunun ne derece hissedildiği, her türlü konuda o devletin vatandaşıyla eşit haklara sahipse bu çok da göze batmayacaktır. Yani size göre evin öz çocuğu sinemaya götürülürken, sizin çocuklarınıza yer sildirilmiyor orda onlar da sinemaya götürülüyor. :)
Ben gitmek istemiyorum gitmemek için farklı sebeplerim var ama, örneğin ailemi bırakamam ayrıca seviyorum burda yaşamayı böyle içimizde garip bir şey oluşuyor.yurt dışına çıktım daha önce hep özlüyorum alışkanlık olmuş işte. Tüm ailemle beraber gidebilecek olsam ben de giderdim ama örneğin cennet vatan isviçre'ye :)))
Ben gitmek istemiyorum gitmemek için farklı sebeplerim var ama, örneğin ailemi bırakamam ayrıca seviyorum burda yaşamayı böyle içimizde garip bir şey oluşuyor.yurt dışına çıktım daha önce hep özlüyorum alışkanlık olmuş işte. Tüm ailemle beraber gidebilecek olsam ben de giderdim ama örneğin cennet vatan isviçre'ye :)))
0
@selam, gittiği yerde bulmayı umut ettiği/bulacağı şeyi burada bulsa gider miydi? Gitmezdi bana kalırsa. Kim ikinci sınıf vatandaş olmak ister ki birinci sınıf olmak varken.
0
beyin göçüyle ne ilgisi var aile kavgalarının allasen. hiç anlamamışsın kafan çok karışmış.
0
babasının psikolojik zulmünden kaçıp tek başına yaşayan bir evlat olarak cevap versem mi, yoksa durumumu anlattıktan sonra gerek yok mu bilemedim.
bir yerden sonra bakıyorsunuz, sizi siz yapan hiç bir şeye değer verilmeyen bir yerde insanlığınız sönmeye yüz tutuyor.
ya insanlığından, ya ailenden olacaksın.
zor karar mı? aslında o kadar değilmiş, ayrı eve çıkınca anladım. tek ve kız çocuğuyum ayrıca, annem bana korkunç düşkündür.
buna rağmen artık yaş 30 olurken karar verdim, benim bu ülkeden gitmem lazım. mesele sadece babam ve onun gibiler değil. tüm memleket. kokuşuyoruz ve düzeltemiyoruz. düzeltmek isteyen insan sayısı, halinden memnun olanların yüzbinde biri kadar belki. işin tuhaf tarafı, düzelmek istemeyenler bu kokuşmuşluğun en kötü tarafını çeken insanlar. bunlara rağmen değişim istemiyorlar.
anlamıyorum. ama değmez ya. ben gidersem beyin göçü olmayacak, alelade bir insanım. yine de bu yaşıma kadar yeterince bu memleket tarafından sömürüldüğümü düşünüyorum. artık yeter.
bir yerden sonra bakıyorsunuz, sizi siz yapan hiç bir şeye değer verilmeyen bir yerde insanlığınız sönmeye yüz tutuyor.
ya insanlığından, ya ailenden olacaksın.
zor karar mı? aslında o kadar değilmiş, ayrı eve çıkınca anladım. tek ve kız çocuğuyum ayrıca, annem bana korkunç düşkündür.
buna rağmen artık yaş 30 olurken karar verdim, benim bu ülkeden gitmem lazım. mesele sadece babam ve onun gibiler değil. tüm memleket. kokuşuyoruz ve düzeltemiyoruz. düzeltmek isteyen insan sayısı, halinden memnun olanların yüzbinde biri kadar belki. işin tuhaf tarafı, düzelmek istemeyenler bu kokuşmuşluğun en kötü tarafını çeken insanlar. bunlara rağmen değişim istemiyorlar.
anlamıyorum. ama değmez ya. ben gidersem beyin göçü olmayacak, alelade bir insanım. yine de bu yaşıma kadar yeterince bu memleket tarafından sömürüldüğümü düşünüyorum. artık yeter.
0
tamam, peki şöyle bir yaklaşımda bulunayım o halde,
kendi evim, kendi ailem, ne yemek yapalım diye sormayan anne, sorsada köfte dediğimde, iyi o zaman makarna yapayım diye cevap veren formaliteden sormuş olsun, ailece yapılacak hiç bir etkinlikde fikrimin alınmaması, alınsa bile tamamen sana da sorduk ama fikrini beğenmedik denmesi şimid burada çocuk ne hisseder? öz annem öz babam benden nefret ediyor, ben onlara ne yaptım?
başka bir aileye gider, o başka aile de kendi ailesi gibi davranır ne bir eksik ne bir fazla ama bu sefer çocuk şunu düşünebilir gayet rahatça, onlar benim öz ailem değil ve bu şekilde davranmaları normal, böylece vicdanını rahatlatır, kafası rahatlar. örneğin sadece. aileden girdin diye aynı şekilde örnekledim.
kendi evim, kendi ailem, ne yemek yapalım diye sormayan anne, sorsada köfte dediğimde, iyi o zaman makarna yapayım diye cevap veren formaliteden sormuş olsun, ailece yapılacak hiç bir etkinlikde fikrimin alınmaması, alınsa bile tamamen sana da sorduk ama fikrini beğenmedik denmesi şimid burada çocuk ne hisseder? öz annem öz babam benden nefret ediyor, ben onlara ne yaptım?
başka bir aileye gider, o başka aile de kendi ailesi gibi davranır ne bir eksik ne bir fazla ama bu sefer çocuk şunu düşünebilir gayet rahatça, onlar benim öz ailem değil ve bu şekilde davranmaları normal, böylece vicdanını rahatlatır, kafası rahatlar. örneğin sadece. aileden girdin diye aynı şekilde örnekledim.
0
@bradshaw, Kafam karışık filan değil. Oldukça net.
Beyin göçüyle alakası şu: Beyin göçü kapsamında gidenlerden gitmek zorunda hissedip gidenler için de aynı şey söz konusu. Burada gideceği refah seviyesini, çalışma/araştırma koşullarını bulsalar onlar da gitmeyeceklerdi diyorum.
Beyin göçüyle alakası şu: Beyin göçü kapsamında gidenlerden gitmek zorunda hissedip gidenler için de aynı şey söz konusu. Burada gideceği refah seviyesini, çalışma/araştırma koşullarını bulsalar onlar da gitmeyeceklerdi diyorum.
0
babayı defedip, çocuklarımıza dört dörtlük babalık yapacak yeni bir koca bulsak keşke. bulamıyorsak ya 1)hayatımızı bulmaya çalışarak ya da babanın şiddetine engel olmaya çalışarak geçireceğiz 2) çocuklarımızın gidip yeni ailelerde kendi ekmekleri için savaşmasına destek olacağız.
0
insanin yaşadigi toprakla bagi tamamen kurgusal. kimse yaşadigi topraga ait degil, toprak da kimseye ait degil. yani, gitmek kalmak anlamsiz kelimeler, gidince bir yere gitmis olmuyorsunuz, kaldiginizda da kaldiginiz yer ayni kalmiyor.
0
geçenlerde demiştiniz ya, "bizim çocuklarımıza anlattıklarımızla sizin anlattıklarınız farklı olacak" diye... aslında sorunuzun cevabı da burada gizli sanırım.
ben insanını çok seven biriydim. toprağını da keza. lafta değil ama.
"beğenmeyen gitsin"e hep karşı durdum. hangi kesime söyleniyor olursa olsun...
kim kimi nereden kovuyordu...
ama şimdi bakıyorum, tahammül etmekten başka ne yapabiliyoruz?
sanırım herkesin bir "kendine değer verdirmeme" limiti var.
hiçbir yer elbette güllük gülistanlık değil, olmayacak.
dünyanın hali de ortada zaten. ama yaşam zorluğu değil ki buradan gitmek istemekteki ana itki. değer bilmezlik.
ben burada artık bir "ana kucağı" şefkati bir "baba evi" güveni göremiyorum.
"dikkatli olun yavrum, korkanın anası ağlamaz çocuğum"larla büyüdük biz.
siz de hep savunuyorsunuz "masa başında kazanılmalı zaferler" diye.
size kızamıyorum. annemlere de kızamıyorum.
ama sizin çocuklarınıza anlattıklarınızla bizim anlatacaklarımız farklı olacak.
ben insanını çok seven biriydim. toprağını da keza. lafta değil ama.
"beğenmeyen gitsin"e hep karşı durdum. hangi kesime söyleniyor olursa olsun...
kim kimi nereden kovuyordu...
ama şimdi bakıyorum, tahammül etmekten başka ne yapabiliyoruz?
sanırım herkesin bir "kendine değer verdirmeme" limiti var.
hiçbir yer elbette güllük gülistanlık değil, olmayacak.
dünyanın hali de ortada zaten. ama yaşam zorluğu değil ki buradan gitmek istemekteki ana itki. değer bilmezlik.
ben burada artık bir "ana kucağı" şefkati bir "baba evi" güveni göremiyorum.
"dikkatli olun yavrum, korkanın anası ağlamaz çocuğum"larla büyüdük biz.
siz de hep savunuyorsunuz "masa başında kazanılmalı zaferler" diye.
size kızamıyorum. annemlere de kızamıyorum.
ama sizin çocuklarınıza anlattıklarınızla bizim anlatacaklarımız farklı olacak.
0
@darkhnum, ülke dışına çıkıp çıkmadığımı bilmiyorsun.
Onu geçtim, ülke dışına çıkmayan başka ülke hakkında konuşamaz mı diyorsun yani?
Onu geçtim, ülke dışına çıkmayan başka ülke hakkında konuşamaz mı diyorsun yani?
0
hayat ablam, insanlar metaforu kah anlayacaklar, kah anlamayacaklar sanırım.
Ben de idealist ailelerden birinin çocuğuyum. Annem ve babam öğretmedi. İlk tayinleri Çorum'un bir ilçesine çıkmış, 1970 veya 1971. Bir cadde varmış her ilçede bir "Mecburiyet Caddesi" olduğu gibi. O caddeden de hiç kadınlar geçemezmiş, tabu gibi bir şeymiş. Ailem oraya verilen ilk öğretmenlermiş, babam bir gün anneme "O caddeden geçeceksin. Bu halk bunun atla deve olmadığını anlayacak bir gün. Onu da sen başlatacaksın" demiş. Annem çekinmiş, korkmuş ama en sonunda babam ikna etmiş. Babamın el tutma, sarılma ,dokunma huyu yoktur anneme karşı; caddeden yanyana yürüyerek geçmişler. Annem bakışlardan çok korkmuş, başını öne eğe eğe yürümüş. Birkaç kere daha başını eğe eğe yürüdükten sonra, Deli Emine o caddeden geçmiş. Sonra da tek tük bir iki kadın; şu anda caddeden geçenler böyle bir tarihi olduğunun farkında bile değilmişler.
Buradan başka bir konuya geçeyim. Benim de terim karşılığını yeni öğrendiğim bir tanım: göreceli yoksunluk. Özellikle sosyal medya kullananların başına gelen bir şey olduğu konuşuluyor. Örneğin, Facebook'ta biri kar tatili fotoğraflarını koyuyor. Buna bakan başka biri "Ben niye böyle bir tatil yapamıyorum" diyor. Böylelikle başka bir kişi ile karşılaştırmalı olarak kendini bir şeylerden yoksun hissediyor.
Şimdi de iki konuyu birleştirelim. Bu göreceli yokluğun daha önceden de başladığı kesin. Sonuçta kitap okuyup maceralara atılmak isteyen çocuğun yaşadığı şey de göreceli yoksunluk. Televizyonla birlikte artık başka başka hayatları gören insanlar daha fazla "E bunlarda varsa, ben de neden yok" demeye başlamışlardır.
Bunun üzerine de bizim neslimiz Özal devri ve uzantısının kültürüne sahip. "Benim memurum işini bilir", "Kolay yoldan köşeyi dönme" gibi terimlerin, deyişlerin dilimize yerleştiği ve yerini sağlamlaştırdığı yıllar. Bu kültür çocukların içine içine işlendi.
Daha da sonra 90'lardan beri ülkemizde kişisel gelişim kitapları patlama yaptı; daha önce pek yoktu. Dikkat ederseniz, bu kişisel gelişim kitaplarının hepsi "ben" öznesinin üstüne kurulu. "Nasıl daha verimli olurum", "Nasıl insanlarla daha iyi iletişim kurarım" gibi bir iki zararsız şeyin üstüne "kendini gerçekleştirme" diye bir kavram ortaya atıldı. Kişisel gelişim ve toplumsal gelişimin çıkarları çatışma halindedir. Bunun dengesi, 80'lerdeki Amerikan kültürü benimsemesi ile toplumsaldan da kişisele kaydı. Dolayısıyla da, içinde büyünen kültür bu.
Bunların hepsi "Geri kalan insanları bir kenara attık" anlamına gelmiyor, "Kendimize toplumdan daha fazla önem verdik çoğunlukla" anlamına geliyor. Yoksa birçok insan Gezi Parkı için toplanmazdı.
Ek olarak; vatanımı çocuğum olarak görmüyorum açıkçası; annem ve babam bu ülkede beni yaptıkları için tesadüfen burada doğdum. Eritre'de beni yapsalarmış, oralı olur ve "Eritreli olmak bir gururdur" derdim; şu anda "Ne güzel, cennet gibi ülkemiz var" diyorum. Kimin lafıydı hatırlamıyorum, keşke yazsaydım; "Her kültürün kendine özgü ve gurur duyulacak en az bir özelliği vardır" demiş biri zamanında. Şu anda memleketimin kültürü ile yoğruldum, onun kendine özgü ve gurur duyulacak yanlarını yaşıyorum; en çok da özleyeceklerim onlar olabilir. Ama her şeyden önce insanım, insan olarak yaşamalıyım. Herkes insan olarak yaşamalı. Bunun için uğraşabilirim.
"E kalıp savaşsanıza, hep birlikte yaşayalım" noktasına geleyim. Bunu isolde çok güzel anlatmış, ona devredeyim sözü.
eksisozluk.com
Ben de idealist ailelerden birinin çocuğuyum. Annem ve babam öğretmedi. İlk tayinleri Çorum'un bir ilçesine çıkmış, 1970 veya 1971. Bir cadde varmış her ilçede bir "Mecburiyet Caddesi" olduğu gibi. O caddeden de hiç kadınlar geçemezmiş, tabu gibi bir şeymiş. Ailem oraya verilen ilk öğretmenlermiş, babam bir gün anneme "O caddeden geçeceksin. Bu halk bunun atla deve olmadığını anlayacak bir gün. Onu da sen başlatacaksın" demiş. Annem çekinmiş, korkmuş ama en sonunda babam ikna etmiş. Babamın el tutma, sarılma ,dokunma huyu yoktur anneme karşı; caddeden yanyana yürüyerek geçmişler. Annem bakışlardan çok korkmuş, başını öne eğe eğe yürümüş. Birkaç kere daha başını eğe eğe yürüdükten sonra, Deli Emine o caddeden geçmiş. Sonra da tek tük bir iki kadın; şu anda caddeden geçenler böyle bir tarihi olduğunun farkında bile değilmişler.
Buradan başka bir konuya geçeyim. Benim de terim karşılığını yeni öğrendiğim bir tanım: göreceli yoksunluk. Özellikle sosyal medya kullananların başına gelen bir şey olduğu konuşuluyor. Örneğin, Facebook'ta biri kar tatili fotoğraflarını koyuyor. Buna bakan başka biri "Ben niye böyle bir tatil yapamıyorum" diyor. Böylelikle başka bir kişi ile karşılaştırmalı olarak kendini bir şeylerden yoksun hissediyor.
Şimdi de iki konuyu birleştirelim. Bu göreceli yokluğun daha önceden de başladığı kesin. Sonuçta kitap okuyup maceralara atılmak isteyen çocuğun yaşadığı şey de göreceli yoksunluk. Televizyonla birlikte artık başka başka hayatları gören insanlar daha fazla "E bunlarda varsa, ben de neden yok" demeye başlamışlardır.
Bunun üzerine de bizim neslimiz Özal devri ve uzantısının kültürüne sahip. "Benim memurum işini bilir", "Kolay yoldan köşeyi dönme" gibi terimlerin, deyişlerin dilimize yerleştiği ve yerini sağlamlaştırdığı yıllar. Bu kültür çocukların içine içine işlendi.
Daha da sonra 90'lardan beri ülkemizde kişisel gelişim kitapları patlama yaptı; daha önce pek yoktu. Dikkat ederseniz, bu kişisel gelişim kitaplarının hepsi "ben" öznesinin üstüne kurulu. "Nasıl daha verimli olurum", "Nasıl insanlarla daha iyi iletişim kurarım" gibi bir iki zararsız şeyin üstüne "kendini gerçekleştirme" diye bir kavram ortaya atıldı. Kişisel gelişim ve toplumsal gelişimin çıkarları çatışma halindedir. Bunun dengesi, 80'lerdeki Amerikan kültürü benimsemesi ile toplumsaldan da kişisele kaydı. Dolayısıyla da, içinde büyünen kültür bu.
Bunların hepsi "Geri kalan insanları bir kenara attık" anlamına gelmiyor, "Kendimize toplumdan daha fazla önem verdik çoğunlukla" anlamına geliyor. Yoksa birçok insan Gezi Parkı için toplanmazdı.
Ek olarak; vatanımı çocuğum olarak görmüyorum açıkçası; annem ve babam bu ülkede beni yaptıkları için tesadüfen burada doğdum. Eritre'de beni yapsalarmış, oralı olur ve "Eritreli olmak bir gururdur" derdim; şu anda "Ne güzel, cennet gibi ülkemiz var" diyorum. Kimin lafıydı hatırlamıyorum, keşke yazsaydım; "Her kültürün kendine özgü ve gurur duyulacak en az bir özelliği vardır" demiş biri zamanında. Şu anda memleketimin kültürü ile yoğruldum, onun kendine özgü ve gurur duyulacak yanlarını yaşıyorum; en çok da özleyeceklerim onlar olabilir. Ama her şeyden önce insanım, insan olarak yaşamalıyım. Herkes insan olarak yaşamalı. Bunun için uğraşabilirim.
"E kalıp savaşsanıza, hep birlikte yaşayalım" noktasına geleyim. Bunu isolde çok güzel anlatmış, ona devredeyim sözü.
eksisozluk.com
0
biraz zorlayıcı bir metafor kullanmışsın ama durum şudur ki, aç, hasta, soğukta, eğitimsiz bi şekilde annenin yanında kalmaktansa, muhtaç olmadan, mutlu yeniliklere fırsatlara açık ama belki biraz hasretle büyümek iyidir.
fırsatım olan ilk dakikada gideceğim.
fırsatım olan ilk dakikada gideceğim.
0
metaforun bana az alakalı geldi. çünkü doğduğum anne ile doğduğum ülkeyi bir göremiyorum. anne, ırkımdan daha değerli geliyor.
babası alamanyalara gidip para gönderen arkadaşlarım vardı mesela, garip gelirdi bana. yıllarca birbirini göremeyeceksen neden evlenirsin ki? çocuğuna sarılıp kokusunu çekemeyeceksen neden yaparsın ki?
sonradan anladım tabi. hayat o kadar kolay değilmiş. şu an tek derdi akıllı telefonunun şarjının çabuk bitmesi olan insanlar olsa da diğer tarafta maslow piramidinin ilk basamağını geçemeyenler var.
valla ben de şikayetçiyim üşüsem mi yoksa aç mı kalsam ikileminde olmaktan, metroda şeker patlatmaktan beyni uyuşmuş insanların kurallara uymamasından, 'kahrolsun israil' diye tweet atıp üst katında karısını döven şerefsizi duymazdan gelenlerden, yine olay çıkar korkusuyla derbiye gidememekten, fırsatçı ev sahiplerinden, şikayetlerime çözüm bulunmamasından, her ırksal-dinsel-seksel özellikte ayrıştırılmaktan, saygısızlıktan ve bunların yüzünden uykularımın kaçmasından. ama her şeye sıfırdan başlayacak cesaretim yok. hala huzurlu bir yuvam olur belki hayaliyle sabrediyorum.
daha önce de söyledim tekrar söyleyeyim; kötülüğü azaltamam belki ama iyiliği artırabilirim. nerde olduğumun pek önemi yok.
babası alamanyalara gidip para gönderen arkadaşlarım vardı mesela, garip gelirdi bana. yıllarca birbirini göremeyeceksen neden evlenirsin ki? çocuğuna sarılıp kokusunu çekemeyeceksen neden yaparsın ki?
sonradan anladım tabi. hayat o kadar kolay değilmiş. şu an tek derdi akıllı telefonunun şarjının çabuk bitmesi olan insanlar olsa da diğer tarafta maslow piramidinin ilk basamağını geçemeyenler var.
valla ben de şikayetçiyim üşüsem mi yoksa aç mı kalsam ikileminde olmaktan, metroda şeker patlatmaktan beyni uyuşmuş insanların kurallara uymamasından, 'kahrolsun israil' diye tweet atıp üst katında karısını döven şerefsizi duymazdan gelenlerden, yine olay çıkar korkusuyla derbiye gidememekten, fırsatçı ev sahiplerinden, şikayetlerime çözüm bulunmamasından, her ırksal-dinsel-seksel özellikte ayrıştırılmaktan, saygısızlıktan ve bunların yüzünden uykularımın kaçmasından. ama her şeye sıfırdan başlayacak cesaretim yok. hala huzurlu bir yuvam olur belki hayaliyle sabrediyorum.
daha önce de söyledim tekrar söyleyeyim; kötülüğü azaltamam belki ama iyiliği artırabilirim. nerde olduğumun pek önemi yok.
0
@ayça'cım, link için teşekkürler. isolde de beni üzen konulara değinmiş. Burada bulamadığı refah seviyesini bulmak umuduyla aslında o da kaçıyor. İsolde'nin anlattıklarında kaçmaya ilave olarak 80 sonrası kuşağın özellikle internetin katkısıyla ulaştığı ve içine girdiği batı kültürü var. O kendini yaşadığı yerin kültürüne değil batı kültüre yakın hissediyor. Buna hiç bir sözüm olamaz. Ben işin buradan memnuniyetsizlik nedeniyle gitmek zorunda hissedilmesindeyim. Özlemeyecekse, orada kendini daha rahat hissedecekse isteyen istediği yerde yaşasın.
Batı kültürünün hayatımıza bu kadar girmesi konusunda; para/güç oradaydı düdüğü de onlar çaldı normal olarak. Şimdi burada bile yabancı diziler-filmler hakkında herkes her şeyi biliyor, Türk dizilerinden-filmlerinden adam gibi olanlar çıksa bile yine de bir "Türk dizisi" hor bakışı olabiliyor. Yanlış anlaşılmasın, milliyetçi bakışla demiyorum bunları. Diğer ülkeler de milliyetçi olmayana dek milliyetçi olmak zorundayız, yoksa kayboluruz. Bunu bilerek adım atmak bizim yararımıza olur. Aksi takdirde biz "global dünya" romantizmine kapılmış giderken gerçekçi olan ipleri eline alıverir. Attığımız her adımın bir sonucu var.
Saygınlık diyoruz ya, bize saygı duyulsun istiyoruz. Kaçıp gitmelerin gerekçelerinden biri de bu. Bu konunun çok iyi irdelenmesi gerek. Bireysel saygınlık peşinde şimdinin gençleri diyorsun. Anlıyorum, bire bir gözlemlediğim değişimleri ne güzel özetlemişsin. -O bireysel gelişim kitaplarından ben de nasibimi aldım zamanında.-
Gelgelelim bireysel özgürlük bana vaat edilen bir pamuk şekeri mi bilmek lazım.
E kalıp savaşsanıza konusunda;
Gençlere ben şimdi nasıl diyeyim kalın savaşın diye. Diyemem. Gitmek isteyene diyemezsin. Ben de kendi yaşamımdan örnek vereyim. Kızlarımdan biri millerce uzak bir ülke vatandaşına aşık oldu. Dili ayrı, dini ayrı, kültürü ayrı bir damadım var. -Çok seviyorum.- Biz şurada ya da şurada yaşayabiliriz dediler. Siz nasıl istiyorsanız öyle yaşayın dedim. Okyanus ötesi yere de gitseler kendi tercihleridir, bana özlemek düşer. Bu gidiş kaçış değildi, kaçış olsaydı da bir şey diyemezdim. Üzülürdüm, bu gidişe diğer çocuklarımız için üzüldüğümden biraz daha fazla üzülürdüm yalan yok. Çünkü can.
Giden gidecek, kalanlar başının çaresine bakacak.
Dün küçük kızımın okulundaydım (lise) Öğretmenin biri öğretmenler odasına girerken kapıdan bakan öğrenciye o kadar kaba bir şekilde "çekilirsen geçecem" dedi ki utandım ve canım sıkıldı. Öğretmenle öğrencinin olmadığı bir ortamda davranışı hakkında konuştum. Olur ya eşref saati meselesi, o anlık bir şey miydi, genel tavrı mıydı anlamak istiyordum. Genel tavrıymış, konuşunca anladım. Üstelik de branşı çocuk gelişimiymiş. Yönetim birimine gidip durumdan duyduğum rahatsızlığı dile getirdim. Öğretmeni şikayet etmek için anlatmadığımı, toplantılarda bu konunun ele alınmasını talep ettiğimi belirttim. Pazartesi günü gidip yazılı başvuru yapacağım.
Herkes kapısının önünü süpürecek bir şekilde. Başka çaremiz yok. Gidenlerin kapısını belediye süpürüyor, onların bu yönden bir sıkıntıları yok. Onların derdi bana düşüyor gördüğünüz gibi.
Bu duyuruyu açmadan az önce yine aynı konuda açılmış bir duyuru okumuştum. Onun üzerine bunu yazarken tam derdimi anlatacak gibi yazmamışım. arkadaşlar anlamakta zorlandılar haliyle. Want2die ve oinone pe cevaplayınca düzeltme yaptım da anlaşılır hale geldi. :p
Batı kültürünün hayatımıza bu kadar girmesi konusunda; para/güç oradaydı düdüğü de onlar çaldı normal olarak. Şimdi burada bile yabancı diziler-filmler hakkında herkes her şeyi biliyor, Türk dizilerinden-filmlerinden adam gibi olanlar çıksa bile yine de bir "Türk dizisi" hor bakışı olabiliyor. Yanlış anlaşılmasın, milliyetçi bakışla demiyorum bunları. Diğer ülkeler de milliyetçi olmayana dek milliyetçi olmak zorundayız, yoksa kayboluruz. Bunu bilerek adım atmak bizim yararımıza olur. Aksi takdirde biz "global dünya" romantizmine kapılmış giderken gerçekçi olan ipleri eline alıverir. Attığımız her adımın bir sonucu var.
Saygınlık diyoruz ya, bize saygı duyulsun istiyoruz. Kaçıp gitmelerin gerekçelerinden biri de bu. Bu konunun çok iyi irdelenmesi gerek. Bireysel saygınlık peşinde şimdinin gençleri diyorsun. Anlıyorum, bire bir gözlemlediğim değişimleri ne güzel özetlemişsin. -O bireysel gelişim kitaplarından ben de nasibimi aldım zamanında.-
Gelgelelim bireysel özgürlük bana vaat edilen bir pamuk şekeri mi bilmek lazım.
E kalıp savaşsanıza konusunda;
Gençlere ben şimdi nasıl diyeyim kalın savaşın diye. Diyemem. Gitmek isteyene diyemezsin. Ben de kendi yaşamımdan örnek vereyim. Kızlarımdan biri millerce uzak bir ülke vatandaşına aşık oldu. Dili ayrı, dini ayrı, kültürü ayrı bir damadım var. -Çok seviyorum.- Biz şurada ya da şurada yaşayabiliriz dediler. Siz nasıl istiyorsanız öyle yaşayın dedim. Okyanus ötesi yere de gitseler kendi tercihleridir, bana özlemek düşer. Bu gidiş kaçış değildi, kaçış olsaydı da bir şey diyemezdim. Üzülürdüm, bu gidişe diğer çocuklarımız için üzüldüğümden biraz daha fazla üzülürdüm yalan yok. Çünkü can.
Giden gidecek, kalanlar başının çaresine bakacak.
Dün küçük kızımın okulundaydım (lise) Öğretmenin biri öğretmenler odasına girerken kapıdan bakan öğrenciye o kadar kaba bir şekilde "çekilirsen geçecem" dedi ki utandım ve canım sıkıldı. Öğretmenle öğrencinin olmadığı bir ortamda davranışı hakkında konuştum. Olur ya eşref saati meselesi, o anlık bir şey miydi, genel tavrı mıydı anlamak istiyordum. Genel tavrıymış, konuşunca anladım. Üstelik de branşı çocuk gelişimiymiş. Yönetim birimine gidip durumdan duyduğum rahatsızlığı dile getirdim. Öğretmeni şikayet etmek için anlatmadığımı, toplantılarda bu konunun ele alınmasını talep ettiğimi belirttim. Pazartesi günü gidip yazılı başvuru yapacağım.
Herkes kapısının önünü süpürecek bir şekilde. Başka çaremiz yok. Gidenlerin kapısını belediye süpürüyor, onların bu yönden bir sıkıntıları yok. Onların derdi bana düşüyor gördüğünüz gibi.
Bu duyuruyu açmadan az önce yine aynı konuda açılmış bir duyuru okumuştum. Onun üzerine bunu yazarken tam derdimi anlatacak gibi yazmamışım. arkadaşlar anlamakta zorlandılar haliyle. Want2die ve oinone pe cevaplayınca düzeltme yaptım da anlaşılır hale geldi. :p
0
Metofor hakkında açıklama yapmam gerek anladım :)
Çünkü ben bir anneyim. Sadece kendi çocuklarımı değil bütün çocukları evladım, geleceğimiz olarak görüyorum. Tüm dünya çocukları için iyi gelecekler olsun istiyorum. Bizim çocuklar sıkıntı yaşarken dertleniyorum, belki Afrika'nın bir köyünde daha kötü olanları gözden kaçırıyor olabilirim ama bunlar gözümün önünde oluyor. Neredeyse her gün bi kaçıp kurtulma isteğiyle karşılaşıyorum. Yok kendini öldürmek istemeler yok kaçmalar. Üzülüyorum yahu! N'apayım ben de buyum işte. Hissettiklerim metofordakinin aynı.
Metofor değil, en başa yazdığım gibi hissettiklerim onlar.
Çünkü ben bir anneyim. Sadece kendi çocuklarımı değil bütün çocukları evladım, geleceğimiz olarak görüyorum. Tüm dünya çocukları için iyi gelecekler olsun istiyorum. Bizim çocuklar sıkıntı yaşarken dertleniyorum, belki Afrika'nın bir köyünde daha kötü olanları gözden kaçırıyor olabilirim ama bunlar gözümün önünde oluyor. Neredeyse her gün bi kaçıp kurtulma isteğiyle karşılaşıyorum. Yok kendini öldürmek istemeler yok kaçmalar. Üzülüyorum yahu! N'apayım ben de buyum işte. Hissettiklerim metofordakinin aynı.
Metofor değil, en başa yazdığım gibi hissettiklerim onlar.
0
herkesin kendi kapısını süpürme gibi bir olayın geçerliliği kalmadı kanımca. süpürmekle değil kazımakla falan düzeltilebilecek bir durumdayız. iş işten geçti. süpürülecek zaman vardı ancak o dönem süpürülmediği için üzerine eklenen kirlerle temizlenmesi zor hale geldi. üstelik temizlikte kullandığın araçlar dahi ortamı temizlemek yerine çok daha kirli hale getiriyor. yani şimdi verdiğin ufak örnekte kapının önünü süpürdüğünü iddia ediyorsun, ben ise herhangi bir şeyi süpüremediğini şöyle bir tozu üflediğini söylüyorum. o üfleyip yok ettiğini zannettiğin toz az ileriye taşınmış oldu. öyle yani :)
0
@soso, ufak örnek evet. tek başına oldukça ufak bir örnek. Onunla kapının önünü süpürdüğümü iddia etmiyorum, dediğin gibi o bir örnek.
Herkesin kapısının önünü süpürmesinin geçerliliği kalmadıysa da geçerlilik kazandırmak bize bağlı değil mi?
Herkesin kapısının önünü süpürmesinin geçerliliği kalmadıysa da geçerlilik kazandırmak bize bağlı değil mi?
0
Duyurumu ve cevapları değerlendirme şeysi:
Sorumu anlayanlar oldu, anlamayanlar oldu. Benim için çok anlaşılır olmasına karşın anlaşılamamasının nedenlerini düşündüm.
birinci olarak: yazıma "hissettiğim şey şu" diyerek başladım. yani ben ne hissettiğimi yazdım, öyleyse neden metofor sanıldı?
halbuki; ne söylersen söyle karşındakinin anladığı kadardı söylediklerin.
yaş ortalaması yaşımın yarısına denk gelen bir ortamda hislerimi yazmakla hata yaptığımı fark ettim.
yanlış anlamayın n'olur, bu durum bazılarınızın çok güzel ifade ettiği gibi kuşak farkı olayı. şu bayık "benim yaşıma gelince anlayacaksınız" larda değilim. Zaten onu şimdiden bilemeyiz de, belki içinizden bazıları benim gibi hissedecek, belki olaylar değişecek adı bile anılmayacak bu ve benzeri durumların.
ikinci olarak; bu duyurudaki cevapların hepsinin benim için değerli olduğunu belirteyim. Kendi kuşağımı biliyorum, sizleri anlamaya çalışıyorum.
Belki birilerinin işine yarar, bizim kuşak hakkında bir şeyler paylaşmak istiyorum.
Sabahtan beri 70'li yılların şarkılarını dinliyorum. O kadar çok pozitif tema var ki... Protestler bile naif. Neşeli ritmler çoğunlukta. Sitemler bile çok tatlı. Yani kısaca, bizler "hayat bayram olsa" tadında bakarak başladık hayata. Toplum olarak 80'e kadar büyük bir travma yaşamamışız... 80 sonrası işler değişmeye başladı haliyle. Yine de sizlerin yaşadığınız gibi ekmek aslanın ağzında değildi pek ve çok salak saçma işlerle her gün muhatap olmuyorduk. Daha çok şaşkınlık ve anlamaya hatta yakalamaya çalışıyorduk. 99 depreminin ilk zamanlarını düşünün. Asker giremedi, kurtarma giremedi, herkes kendi canının, yakınlarının canının derdindeydi. Yer altından çıkan kemirgenler gibi çıkarcılar türedi, 80 sonrası da işte tam da öyleydi. Korkarak, korunmaya çalışarak yaşamaya çalıştık. Komşunun oğluna kızını vermedin diye komşun "kominist bu" dese ömrün gitti.
Sonra Özal geldi, Çiller geldi, ekonomi tuhaflaştı. Dolarlar havada uçuşurken bir gecede batıp veya köşeyi dönebilirdin. Bir yandan da din çarpıtıcılar yuvalanmaya başladılar. Çocuklarını okutamayanları bedava okutma vaadiyle yurtlara almaya başladılar. Ne güzel, en azından çocuklarımız okullarına devam ediyorlardı. Bilemedik... Tıpkı yıkılan bir şehirde lağımlardan çıkan fareler gibi, o pis ve kokuşmuş dumanlı ortamda çoğaldıkça çoğaldılar. Biz aç kalırken onlar beslendikçe beslendiler, çoğaldıkça çoğaldılar.
Yanicesi;
Şu anda İlhan İrem'den "görüyorum, duyuyorum, konuşamıyorum" çalıyor. Ben de aynı o şarkıdaki gibi bazen haykırmak istiyorum, anlatamıyorum.
Anlamaya çalışın n'olur. Beni değil, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştıklarımı.
Ve, vazgeçtim, gitme diyemem ki demiştim, şimdi diyorum. Gitmeyin len. Kalın birlikte düzeltelim.
Bir de şu intihar olaylarına daha fazla prim vermeyin artık. Birileri nüfus planlaması mı yapıyor nedir...
Fesupanallah!
Dinleyiverin gari, bu da bizim protestimiz işte :p
www.youtube.com
Hepinize cevaplar için çok teşekkür ederim :)
Sorumu anlayanlar oldu, anlamayanlar oldu. Benim için çok anlaşılır olmasına karşın anlaşılamamasının nedenlerini düşündüm.
birinci olarak: yazıma "hissettiğim şey şu" diyerek başladım. yani ben ne hissettiğimi yazdım, öyleyse neden metofor sanıldı?
halbuki; ne söylersen söyle karşındakinin anladığı kadardı söylediklerin.
yaş ortalaması yaşımın yarısına denk gelen bir ortamda hislerimi yazmakla hata yaptığımı fark ettim.
yanlış anlamayın n'olur, bu durum bazılarınızın çok güzel ifade ettiği gibi kuşak farkı olayı. şu bayık "benim yaşıma gelince anlayacaksınız" larda değilim. Zaten onu şimdiden bilemeyiz de, belki içinizden bazıları benim gibi hissedecek, belki olaylar değişecek adı bile anılmayacak bu ve benzeri durumların.
ikinci olarak; bu duyurudaki cevapların hepsinin benim için değerli olduğunu belirteyim. Kendi kuşağımı biliyorum, sizleri anlamaya çalışıyorum.
Belki birilerinin işine yarar, bizim kuşak hakkında bir şeyler paylaşmak istiyorum.
Sabahtan beri 70'li yılların şarkılarını dinliyorum. O kadar çok pozitif tema var ki... Protestler bile naif. Neşeli ritmler çoğunlukta. Sitemler bile çok tatlı. Yani kısaca, bizler "hayat bayram olsa" tadında bakarak başladık hayata. Toplum olarak 80'e kadar büyük bir travma yaşamamışız... 80 sonrası işler değişmeye başladı haliyle. Yine de sizlerin yaşadığınız gibi ekmek aslanın ağzında değildi pek ve çok salak saçma işlerle her gün muhatap olmuyorduk. Daha çok şaşkınlık ve anlamaya hatta yakalamaya çalışıyorduk. 99 depreminin ilk zamanlarını düşünün. Asker giremedi, kurtarma giremedi, herkes kendi canının, yakınlarının canının derdindeydi. Yer altından çıkan kemirgenler gibi çıkarcılar türedi, 80 sonrası da işte tam da öyleydi. Korkarak, korunmaya çalışarak yaşamaya çalıştık. Komşunun oğluna kızını vermedin diye komşun "kominist bu" dese ömrün gitti.
Sonra Özal geldi, Çiller geldi, ekonomi tuhaflaştı. Dolarlar havada uçuşurken bir gecede batıp veya köşeyi dönebilirdin. Bir yandan da din çarpıtıcılar yuvalanmaya başladılar. Çocuklarını okutamayanları bedava okutma vaadiyle yurtlara almaya başladılar. Ne güzel, en azından çocuklarımız okullarına devam ediyorlardı. Bilemedik... Tıpkı yıkılan bir şehirde lağımlardan çıkan fareler gibi, o pis ve kokuşmuş dumanlı ortamda çoğaldıkça çoğaldılar. Biz aç kalırken onlar beslendikçe beslendiler, çoğaldıkça çoğaldılar.
Yanicesi;
Şu anda İlhan İrem'den "görüyorum, duyuyorum, konuşamıyorum" çalıyor. Ben de aynı o şarkıdaki gibi bazen haykırmak istiyorum, anlatamıyorum.
Anlamaya çalışın n'olur. Beni değil, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştıklarımı.
Ve, vazgeçtim, gitme diyemem ki demiştim, şimdi diyorum. Gitmeyin len. Kalın birlikte düzeltelim.
Bir de şu intihar olaylarına daha fazla prim vermeyin artık. Birileri nüfus planlaması mı yapıyor nedir...
Fesupanallah!
Dinleyiverin gari, bu da bizim protestimiz işte :p
www.youtube.com
Hepinize cevaplar için çok teşekkür ederim :)
0
gitmek istemiyorum, gitmek zorunda da hissetmiyorum ama bir gün gidersem bu ülkenin çürümüş düzeni sebebiyle olacak bu. bu ülke bana, kendisine katkı sağlamam için fırsat vermiyorsa bana fırsat veren bir yer olduğu zaman oraya gitmem çok da tuhaf karşılanmamalı.
0
abla ben seni tanımıyom ama yaşının büyük olduğunu bildiğim için saygı duyuyorum sana o yüzden sataşmıcam da kusura bakma ne demek istediğini hiç anlamadım valla :(
ben türkiye bu ülkenin şartları gereği insanca yaşayamayacağıma inanıyorum, avrupa'da herhangi bir ülkenin şartlarına da çok rahat uyum sağlayabileceğimi düşünüyorum ve bu sebepten ötürü affedersin sktir olup gitmek istiyorum. bunun nesi kötü ya da üzücü ki? ne bileyim beni st. petersburg'a koy, roma'ya koy, lulea'ya koy, wolfsburg'a koy pek fark etmez yani taş çatlasa 3 aya komple adapte olurum hayata yaşar giderim yani, halim vaktim de yerindeyse çok mutlu olurum açıkçası. bu niye sorun olsun? türkiye'de neyim var ki sanki avrupa'da neye üzüleceğim?
beni kendilerinden biri gibi görmelerine gerek yok. türkiye'deki kadar hiçbir yerde dışlanamaz sanırım insanlar. varsın bana "yabancı" desinler, yabancıyım zaten. bu niye sorun olsun ki yani gelip evimi yakmadıkları sürece. bana ne.
ben türkiye bu ülkenin şartları gereği insanca yaşayamayacağıma inanıyorum, avrupa'da herhangi bir ülkenin şartlarına da çok rahat uyum sağlayabileceğimi düşünüyorum ve bu sebepten ötürü affedersin sktir olup gitmek istiyorum. bunun nesi kötü ya da üzücü ki? ne bileyim beni st. petersburg'a koy, roma'ya koy, lulea'ya koy, wolfsburg'a koy pek fark etmez yani taş çatlasa 3 aya komple adapte olurum hayata yaşar giderim yani, halim vaktim de yerindeyse çok mutlu olurum açıkçası. bu niye sorun olsun? türkiye'de neyim var ki sanki avrupa'da neye üzüleceğim?
beni kendilerinden biri gibi görmelerine gerek yok. türkiye'deki kadar hiçbir yerde dışlanamaz sanırım insanlar. varsın bana "yabancı" desinler, yabancıyım zaten. bu niye sorun olsun ki yani gelip evimi yakmadıkları sürece. bana ne.
0
@der maister, tam olarak ne dediğimi anlamışsın.
Ve, duyarlı davranışın için teşekkür ederim:)
Ve, duyarlı davranışın için teşekkür ederim:)
0
hayat hanım, umarım yukarıda verdiğim cevapta sorunuzu anlayarak cevap verenlerden olmuşumdur.
son yazınıza istinaden; sizin neslinizde bulunan o bahsettiğiniz iyimser bakış açısına ihtiyacımız var bizim, gerçekten. fakat bunun için de bir mucize lazım. inşallah olur o mucize.
son yazınıza istinaden; sizin neslinizde bulunan o bahsettiğiniz iyimser bakış açısına ihtiyacımız var bizim, gerçekten. fakat bunun için de bir mucize lazım. inşallah olur o mucize.
0
@emirkulu, çok güzel anlamışsın kardeşim. Psikolojik zulümden uzaklaşmakla da en doğrusunu yapmışsın.
Ayrıca kendini beyin göçü olmayacak, alalede insanım şeklinde değerlendirme. İstatistiki olarak beyin göçü kapsamına girmeyeceksen bile düşünen aklı başında birisin. En ihtiyaç duyduğumuz vasıflar :)
Cevaplayan arkadaşlara;
Ben duyuruda cevaplara birebir dönemedim. Cevaplama hızlı oldu, benim klavyem çok hızlı değil, yetişemedim. Sonrasında başka şeyler oldu filan olabilemedi yani.
Ayrıca kendini beyin göçü olmayacak, alalede insanım şeklinde değerlendirme. İstatistiki olarak beyin göçü kapsamına girmeyeceksen bile düşünen aklı başında birisin. En ihtiyaç duyduğumuz vasıflar :)
Cevaplayan arkadaşlara;
Ben duyuruda cevaplara birebir dönemedim. Cevaplama hızlı oldu, benim klavyem çok hızlı değil, yetişemedim. Sonrasında başka şeyler oldu filan olabilemedi yani.
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
kaç tane 3 d film indirdim hepsinde ekran 2 ye bölünmüş ve düzeltemiyorum. nasıl çözebilirim bu sorunu ?p.s : km ve bs player kullanıyorum.
kaç tane 3 d film indirdim hepsinde ekran 2 ye bölünmüş ve düzeltemiyorum. nasıl çözebilirim bu sorunu ?
p.s : km ve bs player kullanıyorum.
p.s : km ve bs player kullanıyorum.
0
3d tv de ya da destekleyen bi ekranda izlemen lazım onlar da 3 boyuta geç deyince o görüntüleri iç içe geçiriyorlar.
0
ekaterina nın dediğine ek olarak, gom player kullan. tv ile 3d ayarını side by side yaptıktan sonra gom player da subtitles menüsünden de 3d subtitle modu ayarla tv den izlersin sonra. 3d desteği olmayan bi tv kullanıyorsan o videoyu silebilirsin.
0
3d olduğu için ikiye bölünmüş zaten. uygun monitör ya da tv'de açtığında o görüntüler üstüste binecek. sende gözlüğü takıp izleyeceksin 3d olarakç
0
sta
bakkala gitmek falan sayılmaz. evin kapısından adım atmamaktan bahsediyorum.
bakkala gitmek falan sayılmaz. evin kapısından adım atmamaktan bahsediyorum.
0
13. ailem ve arkadaşlarımın farklı yerlerde olduğu bi zamanda işsizken olmuştu, yine çıkmazdım da iş görüşmem vardı.
0
annemin yanındayken 17-18 günü bulabiliyor yazın. evin terası var zaten sürekli orda takıldığım için dışarı çıkmış kadar oluyorum, beynime oksijen gidiyor sokağı aramıyorum.
küçük yer zaten, gezilip görülecek pek tarafı yok. kimseyi tanımıyorum da üstelik. tek başıma sömürebileceğim internet, öğrenci evinde hasret kaldığım televizyon (hd bundesliga qeyfi) var. yemekleri annem veya anneannem yapıyor.
"e yuh be" diyebilirsiniz ama dışarı çıkmak için hiçbir sebep bulamıyorum açıkçası, içimden gelmiyor.
***
@sadakatsiz, oha! ne yiyip içtin?
küçük yer zaten, gezilip görülecek pek tarafı yok. kimseyi tanımıyorum da üstelik. tek başıma sömürebileceğim internet, öğrenci evinde hasret kaldığım televizyon (hd bundesliga qeyfi) var. yemekleri annem veya anneannem yapıyor.
"e yuh be" diyebilirsiniz ama dışarı çıkmak için hiçbir sebep bulamıyorum açıkçası, içimden gelmiyor.
***
@sadakatsiz, oha! ne yiyip içtin?
0
bir ay iki ay diyenler herhalde bacak falan kırdıkları için çıkamamışlardır o kadar süre
0
benim de 3 gün olunca bi bunalıma giriyorum ya. yılbaşından beri sanırım 1 kere çıktım ama çok bunaldım evde :/
0
9 gün. Cod4 Modern warfare yeni çıkmıştı. Oyun çıkmadan 1-2 gün önce de canavar laptop almıştım. 9 gün çıkmadım dışarıya. hatta ilk 4-5 gün dışarı diye bi yerin varlığını bile unutmuştum sanırım.
0
1 hafta, onda da annemin yaninda tatilde oldugum icin cikmam icin sebep yoktu. su durumda ben bir hafta evden cikmazsam acliktan oluruz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
adı bile antep lan, türkiye yani, nasıl bu kadar pahalı olabiliyor? hayır çiğ halinin baya ucuz olduğunu biliyorum. nabıyolar da bu kadar pahalı oluyor?
adı bile antep lan, türkiye yani, nasıl bu kadar pahalı olabiliyor? hayır çiğ halinin baya ucuz olduğunu biliyorum. nabıyolar da bu kadar pahalı oluyor?
0
Fıstık bir seme verimlidir bir sene verimi düşer. Dolu vurur bilmem nolur az yetişir. Fırsatçılar vardır. Kullanım alanı çoktur. Mesela kuşboku diye isimlendirilen hali vardır baklavada kullanılır özellikle kilosu antepte bile 60 ı buldu. Normal tuzlu veya tuzsuz içinse şehir dışına tutturabildikleri fiyata gidiyor. Tamamen satıcıyla alakalı.
0
Antep fıstığın ÇOĞU zaten Antep'te baklava imalatında kullanılıyor. Zaten fıstık bir sene iyi ürün veriyor diğer sene neredeyse Sıfır..
0
gençler fıstık bir sene iyi bi sene kötü diyorsunuz da o olay fıstık ağacına göre değil mi? yani bir ağaç bi sene iyi ürün verir bi sene vermez, ok.
am bu durumun pahalı olmasında bir etken olması söz konusu olamaz. tüm antep te ki fıstık ağaçları aynı anda ekilmediyse tabii...
am bu durumun pahalı olmasında bir etken olması söz konusu olamaz. tüm antep te ki fıstık ağaçları aynı anda ekilmediyse tabii...
0
peki size kilosunu en az 50 liraya almamız makul müdür? bana felaket kazık geliyor da.
0
benimki tamamen antep fıstığının pahalılığı üzerine bir merak yoksa illa yemem gerek değil bayılmam bile ona vereceğim parayı ya fındığa ya bademe veririm.
0
50 lira dediğiniz olay tuzlusu in geçerli muhtemelen. Kilosu burada yani Antep te 20 ila 35 arası değişiyor.
Enkolaylullanıcı. Mevsimini bulur fıstık ektiğiniz dönemle alakası yoktur.
Enkolaylullanıcı. Mevsimini bulur fıstık ektiğiniz dönemle alakası yoktur.
0
@truman iran fıstığı şipşişman olur ve tadı siirt fıstığına daha yakındır. Dedikodulara inanmayınız efendim. Antep fıstığı <3 :) Onun dışında arkadaşlar haklı fıstık yok diye fıstıklı dondurmanın kilosu yazın 45 tl idi. Hava koşulları vs. çok etkiliyor.
0
@odiyus'u dinleyin o biliyor. siirt fıstığı şekil olarak gösteriyor kendini daha şişko daha küçük oluyor. lezzet anlamında kesinlikle bariz antep fıstığı daha leziz. yani siirt fıstığıyla antep karışmaz.
bu yıl fıstık tazesi de kurusu da diğer dönemlere göre pahalıydı. çünkü meyve verimi düşüktü. sebebi @odiyus anlatmış zaten. hele ki o kuşboku denen daha tam kızarmadan toplanıp baklavacılara satılan fıstık bu yıl 80 85 tl idi diye biliyorum. antep'in en sevdiğim yanı taze antep fıstığı ımm ımmm.) o bu yıl gaziantep'te 14 15 tl'ydi galiba. hatam varsa düzelt @odiyus :)
bu yıl fıstık tazesi de kurusu da diğer dönemlere göre pahalıydı. çünkü meyve verimi düşüktü. sebebi @odiyus anlatmış zaten. hele ki o kuşboku denen daha tam kızarmadan toplanıp baklavacılara satılan fıstık bu yıl 80 85 tl idi diye biliyorum. antep'in en sevdiğim yanı taze antep fıstığı ımm ımmm.) o bu yıl gaziantep'te 14 15 tl'ydi galiba. hatam varsa düzelt @odiyus :)
0
açılın bir dönemin hızlı kuruyemişçisi geldi.
öncelikle @trumanshow, yanlışsın. iran'dan gelen iran fıstığı bu bir. antep ile hiç mi hiç alakası yok onun. "zaten şam fıstığı aslında iran da iyidir" demişsin. sen dememiş ol ben de okumamış olayım. birçok uyanık esnaf iran fıstığını antep ya da siirt fıstığı olarak satar, kandırır milleti. millet te fiyatının ucuzluğuna aldanır ve alır. iran fıstığında lezzet falan olmaz. iran fıstığı anadol'dur, antep fıstığı bmw'dir. gel gelelim siirt fıstığına. siirt fıstığı şekil itibariyle iran fıstığını andırır. farkı bu işten anlayanlar bilir. siirt fıstığının iyisini bulmak zordur ama iyisi antep fıstığından bile iyidir.
şimdi sorunun cevabına gelelim dostum. evet antep fıstığı cidden çok pahalı. 2 sene evvel yarı fiyatına satılıyordu. şimdi 60-65'ten aşağı iyi antep fıstığı bulamıyorsun. migros'ta gördüm 50 tl'ye. ama antep falan değildi o. yani antep'ti ama küçük taneli ve "ana çıtlak" (aslında bu ana çıtlak muhabbeti önemli, uzun uzun yazardım ama sıkmasın şimdi) dediğimiz türden değildi. ağızları kapalıydı. o yüzden iyisini 65'ten aşağı bulmak zor. senin yerine olsam 50 tl olandan -atıyorum- 10 liralık alacağıma 65-70 tl olandan alırım, yine 10 liralık alırım. aynı para çıkar cebimden. az yerim ama iyisini yerim. fiyatların bu kadar yüksek olmasının sebebi 2 yıldır ürün yetişmiyor olması. onun da en büyük sebebi ürünleri don vurması. önümüzdeki sene kuruyemiş fiyatlarının ciddi anlamda düşeceği söyleniyor bakalım.
öncelikle @trumanshow, yanlışsın. iran'dan gelen iran fıstığı bu bir. antep ile hiç mi hiç alakası yok onun. "zaten şam fıstığı aslında iran da iyidir" demişsin. sen dememiş ol ben de okumamış olayım. birçok uyanık esnaf iran fıstığını antep ya da siirt fıstığı olarak satar, kandırır milleti. millet te fiyatının ucuzluğuna aldanır ve alır. iran fıstığında lezzet falan olmaz. iran fıstığı anadol'dur, antep fıstığı bmw'dir. gel gelelim siirt fıstığına. siirt fıstığı şekil itibariyle iran fıstığını andırır. farkı bu işten anlayanlar bilir. siirt fıstığının iyisini bulmak zordur ama iyisi antep fıstığından bile iyidir.
şimdi sorunun cevabına gelelim dostum. evet antep fıstığı cidden çok pahalı. 2 sene evvel yarı fiyatına satılıyordu. şimdi 60-65'ten aşağı iyi antep fıstığı bulamıyorsun. migros'ta gördüm 50 tl'ye. ama antep falan değildi o. yani antep'ti ama küçük taneli ve "ana çıtlak" (aslında bu ana çıtlak muhabbeti önemli, uzun uzun yazardım ama sıkmasın şimdi) dediğimiz türden değildi. ağızları kapalıydı. o yüzden iyisini 65'ten aşağı bulmak zor. senin yerine olsam 50 tl olandan -atıyorum- 10 liralık alacağıma 65-70 tl olandan alırım, yine 10 liralık alırım. aynı para çıkar cebimden. az yerim ama iyisini yerim. fiyatların bu kadar yüksek olmasının sebebi 2 yıldır ürün yetişmiyor olması. onun da en büyük sebebi ürünleri don vurması. önümüzdeki sene kuruyemiş fiyatlarının ciddi anlamda düşeceği söyleniyor bakalım.
0
@trumanshow, iran fıstığını antep fıstığı olarak satmaları normal mi sence? şaka yapıyor olmalısın. bak diyorum ki iran fıstığı 2. hatta 3. sınıf bir maldır. bu dandik malı antep diye yutturmak normalse tamam. olmadı turuman.
edit: daha fazla uzatmamak için yeni cevap yerine editliyorum. antep'li ya da siirt'li falan değilim. fanatik hiç değilim. sana hıh.
edit: daha fazla uzatmamak için yeni cevap yerine editliyorum. antep'li ya da siirt'li falan değilim. fanatik hiç değilim. sana hıh.
0
badamli
Londra-istanbul tek yon ucus yapacagim. Yaklasik 10kilo fazlam var. Kilo basi 10euro cezasi varSimdi ekonomi bileti 100pound (20kg bagaj hakki)Millerle business alabiliyorum: 22500 mil+80pound (30kg bagaj hakki)
Londra-istanbul tek yon ucus yapacagim. Yaklasik 10kilo fazlam var. Kilo basi 10euro cezasi var
Simdi ekonomi bileti 100pound (20kg bagaj hakki)
Millerle business alabiliyorum: 22500 mil+80pound (30kg bagaj hakki)
Simdi ekonomi bileti 100pound (20kg bagaj hakki)
Millerle business alabiliyorum: 22500 mil+80pound (30kg bagaj hakki)
0
El bagajim yok maslesef biri buyuk biri orta bagajim var. Burda da birakamam temelli donuyorum. Gidip el bagaji da alabilirim aslinda digerlerini hafifletip
0
4 kiloya kadar falan thy genelde bir şey demiyor fazlalığa. bir de sırt çantası satın alın kabin için. tamamdır işte.
0
Londradan İstanbul'a 3 sene önce gelirken bir valizim fazlaydı ve ekstradan 23 kilo tutmuştu ve hiç para almamışlardı. Riske gir.
0
yatagants
var mı butip benzer konu işleyen eğlenceli film öneriniz?
var mı butip benzer konu işleyen eğlenceli film öneriniz?
0
0
duzsac
Yilbasinda bir yere davetliyim. Giderken bir cesit tatli yapayim dedim ama ne olsun bilemiyorum. Bu arada gidecegim yerde turk yok. Once turk tatlisi mi yapsam diye dusundum ama sonra da truff falan daha iyi gider gibi geldi. Fikirlerinize talibim. Simdiden tesekkurler
Yilbasinda bir yere davetliyim. Giderken bir cesit tatli yapayim dedim ama ne olsun bilemiyorum. Bu arada gidecegim yerde turk yok. Once turk tatlisi mi yapsam diye dusundum ama sonra da truff falan daha iyi gider gibi geldi. Fikirlerinize talibim.
Simdiden tesekkurler
Simdiden tesekkurler
0
ben geçen sene arkadaşlara -türk yabancı karışık- portakallı kedi dilli pasta yapmıştım, kedi dillerini portakal suyu + kırmızı şarap karışımında ıslatmıştım -başka içki de olabilir tabi, mesela portakal likörü, bu sene denemeyi planlıyorum öyle- güzel oluyor, tek sorunu portakalları sıkması. kedi dili de lady finger diye geçiyor diye hatırlıyorum. beğenmişti herkes. tarifi basit yollayayım istersen? tiramisu da olur ya da brownie'yi fındıklı veya vişneli yapabilirsin, üst sosuna içki katabilirsin -mesela vişne şarabı, falan-
0
türk tatlısı ne var aklında bilmiyorum ama bence de trüf daha iyi gider sanki. Veya tiramisu tarzı bir şey olabilir. Yani herkesin yiyeceği cinsten şeyler olursa daha iyi olur gibi.
0
veya böyle oreo, biscoff vs gibi bisküvilerle de trüf yapabilirsin sırf çikolata yerine
0
@paso brownie isi hos gibi geldi ama begenirler mi acaba bir de likorun olcusu ne kadar?
0
an engineer
Bir ay kadar önce THY ile iş görüşmesine gittim ve başvurduğum ilan part-time olmasına rağmen full-time çalışmak istediğimi gerek görüşme öncesinde, gerekse görüşme sırasında belirttim ve görüşme de gayet güzel geçti.İki hafta sonra arandım ve telefondaki kadın ne zaman mezun olacağımı vs. sorunca b
Bir ay kadar önce THY ile iş görüşmesine gittim ve başvurduğum ilan part-time olmasına rağmen full-time çalışmak istediğimi gerek görüşme öncesinde, gerekse görüşme sırasında belirttim ve görüşme de gayet güzel geçti.
İki hafta sonra arandım ve telefondaki kadın ne zaman mezun olacağımı vs. sorunca ben zaten mezunum, full-time çalışmak istediğimi de belirtmiştim dedim ve kadın da öyle mi ben sizi biraz bekleteceğim dedikten sonra tekrar döndü ve sizi tekrar arayacağız dedi kapattı.
İki hafta geçti hala arayan soran yok, ben arayıp bizim iş ne oldu temalı bir konuşma yapsam tuhaf olur mu?
İki hafta sonra arandım ve telefondaki kadın ne zaman mezun olacağımı vs. sorunca ben zaten mezunum, full-time çalışmak istediğimi de belirtmiştim dedim ve kadın da öyle mi ben sizi biraz bekleteceğim dedikten sonra tekrar döndü ve sizi tekrar arayacağız dedi kapattı.
İki hafta geçti hala arayan soran yok, ben arayıp bizim iş ne oldu temalı bir konuşma yapsam tuhaf olur mu?
0
o iş büyük ihtimalle olmadı da ara sor için rahatlasın bir şey olmaz. Belli de olmaz.
0
aga bize niye soruyon, ara kadını sor. o da bizim gibi insan. sadece bizden farklı kelimelerle anlatır sana, o kadar. söyleyeceğin şu:
-dönecektiniz dönmediniz?
-dönecektiniz dönmediniz?
0
yuzmebilmeyenbalik
arkadaşlar malum öyp kadroları açıklandı, bir eczacı olarak katip çelebiler de gözüme çok güzel geldi, fakat bu işin sonunda zorunlu hizmet var mı başka bir üniversiteye, yani sorum şu ki katip çelebi de devam edebilecek miyim eğitimime doktoradan sonra yoksa beni bir başka üniversiteye mi gönderece
arkadaşlar malum öyp kadroları açıklandı, bir eczacı olarak katip çelebiler de gözüme çok güzel geldi, fakat bu işin sonunda zorunlu hizmet var mı başka bir üniversiteye, yani sorum şu ki katip çelebi de devam edebilecek miyim eğitimime doktoradan sonra yoksa beni bir başka üniversiteye mi gönderecekler o durumda?
yardımlar için şimdiden teşekkürleeeeer ^^
yardımlar için şimdiden teşekkürleeeeer ^^
0
eğitimin en üst noktası doktora değil mi? ben yanlış mı biliyorum?
doktoradan sonra kadro bulup öğretim üyesi olunuyor, o kadro da nerede denk gelirse artık. öyp ise yüksek lisans ve doktora için geçerli bir program. eğer atandığın okulda senin programın henüz yoksa başka okula gönderiyorlar eğitim için, mecburi hizmetin oluyor sonrasında atandığın okulda. eğer programın varsa atandığın okulda, orada eğitim görüyorsun ve mecburi hizmetin olmuyor sonrasında.
benim bildiğim sistem böyle, yanlışım varsa düzeltirler zaten.
doktoradan sonra kadro bulup öğretim üyesi olunuyor, o kadro da nerede denk gelirse artık. öyp ise yüksek lisans ve doktora için geçerli bir program. eğer atandığın okulda senin programın henüz yoksa başka okula gönderiyorlar eğitim için, mecburi hizmetin oluyor sonrasında atandığın okulda. eğer programın varsa atandığın okulda, orada eğitim görüyorsun ve mecburi hizmetin olmuyor sonrasında.
benim bildiğim sistem böyle, yanlışım varsa düzeltirler zaten.
0
evet @devilred doğru söylüyorsun benim sorduğum bu katip çelebi de doktoradan sonra başka bir x üniversitesine gitmem gerekecek mi mecburi hizmet için yoksa seninde de dediğin gibi mecburi hizmete gerek kalmayacak mı? :)
0
atandığın yer neresiyse oraya gidiyorsun işte. eğer atandığın yerde eğitim gördüysen ki o arada araştırma görevliliği yapıyorsun zaten, kalmıyor mecburi hizmet filan.
0
bir örnekle açıklayalım en iyisi
diyelim siz mardin'e atandınız, mardin'de sizin bölümünüz henüz kurulmamışsa başka bir üniversiteye yüksek lisans/doktora yapmak için görevlendiriliyorsunuz ve senet imzalıyorsunuz. eğitiminiz bitince geri mardin'e geri dönesiniz diye. ama mardin'de atandığınız bölümde yüksek lisans/doktora programı varsa ve eğitiminizi orada yapmak isterseniz (ki istemeseniz bile bölüm sizi orada eğitime başlatabilir) o zaman görevlendirme almanıza gerek kalmıyor ve doğal olarak senet de imzalamıyorsunuz.
şimdi soru şu katip çelebi de eczacılık hakkında yeterli program var mı, yani devamında görevlendirmeye gitmem gerekecek mi-?
ben zamanında var diye duymuştum çünkü.
diyelim siz mardin'e atandınız, mardin'de sizin bölümünüz henüz kurulmamışsa başka bir üniversiteye yüksek lisans/doktora yapmak için görevlendiriliyorsunuz ve senet imzalıyorsunuz. eğitiminiz bitince geri mardin'e geri dönesiniz diye. ama mardin'de atandığınız bölümde yüksek lisans/doktora programı varsa ve eğitiminizi orada yapmak isterseniz (ki istemeseniz bile bölüm sizi orada eğitime başlatabilir) o zaman görevlendirme almanıza gerek kalmıyor ve doğal olarak senet de imzalamıyorsunuz.
şimdi soru şu katip çelebi de eczacılık hakkında yeterli program var mı, yani devamında görevlendirmeye gitmem gerekecek mi-?
ben zamanında var diye duymuştum çünkü.
0
valla baştaki soruyla verilen bu örnekteki sorunun alakası yok. o eğitimi de biz bilemeyelim bi zahmet, sen araştırıver. okulu ara, hocalara mail at, bi şeyler yap yani.
0
@devilred kardeşim sen kendin pırt diye çıktın cevap yazdın, sorduğumu anlamadın açıkça yazdım, yine anlamadın örnek verdim, şimdi bıdı bıdı ediyorsun, bilmiyorsan/anlamıyorsan yazmazsın bilen biri varsa yazar yardımcı olur zaten
0
bir de sen sistemi yanlış anlamışsın zaten. görevlendirme dediğin şey, eğer başka bir okulda eğitim aldıysan atandığın okulda oluyor. katip çelebi'ye atandıysan (ki böyle bir okulu ilk defa duyuyorum) ve oradaki program yetersiz diye diyelim marmara'da eğitim gördüysen görevlendirmen katip çelebi'de olur. başka bir okula gitmezsin.
0
neyse beni anlayan birkaç arkadaş yazmış ben net bilgiye ulaşırsam burda editliycem
0
Siz katip çelebiye atanırsanız, katip çelebide yüksek lisans ve doktora programı varsa katip çelebide kalıp yl+doktora yaptıktan sonra kadro açılmasını bekleyip yrd. doçent olursunuz, katip çelebide yüksek lisans ve doktora yoksa başka bi üniversitede bu eğitimleri alıp mecburi hizmetinizi katip çelebiye borçlandığınız için yine katip çelebiye dönersiniz. Yani özetle katip çelebiye atandığınız için eninde sonunda dönüp dolaşıp oraya gideceksiniz, doktoradan sonra başka bir okula mecburi hizmet borcu söz konusu değil.
0
antikadimag
insanların çok muhafazakar olmadığı, hoşgörülü olduğu;dağdır, nehirdir doğal güzellikleri olanbir vilayetimiz var mıdır?
insanların çok muhafazakar olmadığı, hoşgörülü olduğu;
dağdır, nehirdir doğal güzellikleri olan
bir vilayetimiz var mıdır?
dağdır, nehirdir doğal güzellikleri olan
bir vilayetimiz var mıdır?
0
gaziantep çok muhafazakar değil hoşgörülü ama dağ doğa nehir güzelliği pek yok..
gaziantepli biri olarak söylüyorum.. malatya sanki
gaziantepli biri olarak söylüyorum.. malatya sanki
0
yazılanların hiçbiri değil bence. tam cevabı tunceli.
0
hee hee dersim. kendilerinden değilsen, sosyalist ya da alevi değilsen 2 gün barındırmazlar seni orda. şimdi sen ne bilirsin faşik diyen olur ki kendilerinden daha iyi bilirim oraları.
0
@justinho26
iyi cesaret.. ben edemedim...
2 yıl karış karış gezdim. hemen hemen hiç bir yer.. özellikle batıdan gelen birinin buraya adapte olması çok zor.
Yukarıda yazdığım gibi Malatya.. İlçeleri cennet gibidir dağ bayır yeşillik. merkezde güzeldir genel olarak...
uğramam gereken yerler. hakkari, yüksekova, cizre, doğubeyazıt ve nusaybin buraların tabelasını görürsen yolunu değiştir.
iyi cesaret.. ben edemedim...
2 yıl karış karış gezdim. hemen hemen hiç bir yer.. özellikle batıdan gelen birinin buraya adapte olması çok zor.
Yukarıda yazdığım gibi Malatya.. İlçeleri cennet gibidir dağ bayır yeşillik. merkezde güzeldir genel olarak...
uğramam gereken yerler. hakkari, yüksekova, cizre, doğubeyazıt ve nusaybin buraların tabelasını görürsen yolunu değiştir.
0
gaziantep. Aslında dağ bayır güzelliği var da şehir içinde değil. yine de sokaklar ağaçlıdır. gerçi ben en son 2009'da gittim ama ondan önce uzun süre kaldım. şimdi daha da güzel olmuş diyorlar.
0
"insanların çok muhafazakar olmadığı, hoşgörülü olduğu"; Tunceli ve alevi nüfusunun yoğun olduğu il ve ilçeler.
Doğal güzellikleri olan ve iyi kötü şehir kültürü olan; Gaziantep, Elazığ, Malatya.
Doğal güzellikleri olan ve iyi kötü şehir kültürü olan; Gaziantep, Elazığ, Malatya.
0
gaziantep.
doğal güzellikleri yok öyle ne bileyim göl, deniz nehir gibi ama o kadar çok park var ki. dünyanın en uzun parkı, hatta şu an daha uzunu yapılıyor galiba. her neyse müze anlamında da zengin.
birçok yere göre daha açık, hoşgörülü. sosyal anlamda çok fazla imkan var.
doğuda yaşamak gibi bir ihtimal ya da isteğiniz varsa gaziantep derim.
doğal güzellikleri yok öyle ne bileyim göl, deniz nehir gibi ama o kadar çok park var ki. dünyanın en uzun parkı, hatta şu an daha uzunu yapılıyor galiba. her neyse müze anlamında da zengin.
birçok yere göre daha açık, hoşgörülü. sosyal anlamda çok fazla imkan var.
doğuda yaşamak gibi bir ihtimal ya da isteğiniz varsa gaziantep derim.
0
gaziantep..
halkı tutucu ama çok değil.. kendine ait bi hayat kurabilirsin.. öğrencilerin takıldığı yerlere yakın yerlerde ev bulursun.. kiralar yüksek.. 3-4 tane avm mevcut.. bi dolu park var.. o bölgelerde şehire benzeyen bi şehir.. fena değil yani..
halkı tutucu ama çok değil.. kendine ait bi hayat kurabilirsin.. öğrencilerin takıldığı yerlere yakın yerlerde ev bulursun.. kiralar yüksek.. 3-4 tane avm mevcut.. bi dolu park var.. o bölgelerde şehire benzeyen bi şehir.. fena değil yani..
0
tunceli-dersim aleyhtarlığı yapmaya gerek yok. türkiyede yobazlık-hoşgörüsüzlük denen şey sünni baskısı olarak tanımlanır, çünkü yaygın olarak böyledir. adam hoşgörü demiş.
ben gitmediğimden söylemedim ama kardeşim tunceliyi bisikletle geçti. bana anlattığı rüya gibi bir yer.
ben de elazığı gördüm, çok ofsayt yer değil, malatya muhtemelen daha iyidir. karsda da bisikletimle turladım. orası da iyidir. ama mesela ardahana gitmeyin.
ben gittim. yrak gibi. bu kadar öküzyoğun bir yer görmedim ben. zaten karsta da dediler, istediğiniz yere çadır kurun dediler. biz şehirdeki iti kopuğu şehir sınırları dışına iteledeik dediler. sanırım ardahanı kastediyorlar.
ben gitmediğimden söylemedim ama kardeşim tunceliyi bisikletle geçti. bana anlattığı rüya gibi bir yer.
ben de elazığı gördüm, çok ofsayt yer değil, malatya muhtemelen daha iyidir. karsda da bisikletimle turladım. orası da iyidir. ama mesela ardahana gitmeyin.
ben gittim. yrak gibi. bu kadar öküzyoğun bir yer görmedim ben. zaten karsta da dediler, istediğiniz yere çadır kurun dediler. biz şehirdeki iti kopuğu şehir sınırları dışına iteledeik dediler. sanırım ardahanı kastediyorlar.
0
iblisin avukatı kardeş,
her siyasi örgütün tabanını konsolide etme biçimi farklı farklı. napalım kardaş.
yav sana demedim hem. eskişehirli justinho kardeşe dedim.
bu vesileyle tekrar etmek isterim, ben türkiyede sadece ardahanın ayrılıkçı hareketini desteklerim bu saatten sonra. gitsinler devlet mi olur manda mı olurlar ne olurlarsa olsunlar. ben hayatımda bu kadar güvensiz hissetmedim kendimi türkiyenin hiçbir yerinde. gece sabah kadar tarlabaşılarda, zeyreklerde, maçka parklarında dolanmış adamım. götümü kesecekler korkusunu buralarda bu kadar yoğun yaşamadım.
her siyasi örgütün tabanını konsolide etme biçimi farklı farklı. napalım kardaş.
yav sana demedim hem. eskişehirli justinho kardeşe dedim.
bu vesileyle tekrar etmek isterim, ben türkiyede sadece ardahanın ayrılıkçı hareketini desteklerim bu saatten sonra. gitsinler devlet mi olur manda mı olurlar ne olurlarsa olsunlar. ben hayatımda bu kadar güvensiz hissetmedim kendimi türkiyenin hiçbir yerinde. gece sabah kadar tarlabaşılarda, zeyreklerde, maçka parklarında dolanmış adamım. götümü kesecekler korkusunu buralarda bu kadar yoğun yaşamadım.
0
uzak doğulu kardeş. ben de zaten oradaki baskıdan bahsettim. kökenlerimiz aynı olmasına rağmen ben bile daralıyorum orda. bu adam şimdi gidip de nası yaşasın orda?
bisikletle oradan geçmekle yaşamak bir mi?
bisikletle oradan geçmekle yaşamak bir mi?
0
oo duyuru yine iyi faşist yapmış. yukarıdaki örneklerde olduğu gibi içindeki ırkçılığı serpmeden duramayan bir insan değilsen cennettir Dersim.
0
yok, valla anlatamiyciim. beyler, tuncelide yaşanır, elazığda, antepte her yerde yaşanır. bizde yabanlık müessesi olduğundan her köyden toprak ve kız alamazsınız ama olur işte. şehirlerde de üniversite faktörü var bilmemne var. iklim yumuşuyor işte.
ya ben hesapta anarşizan adamım, polis şehri elazığı övüyorum. siz de az kendinizden feragat edin, az taviz verin, biraz diyalog yhaaa, biraz asgari müşterekler, hoşgörü..
vanessaleighsblog.files.wordpress.com
iyice liberal sevgi çiçeği yaptınız beni. daha da geri adım atmam.
ya ben hesapta anarşizan adamım, polis şehri elazığı övüyorum. siz de az kendinizden feragat edin, az taviz verin, biraz diyalog yhaaa, biraz asgari müşterekler, hoşgörü..
vanessaleighsblog.files.wordpress.com
iyice liberal sevgi çiçeği yaptınız beni. daha da geri adım atmam.
0
Dersim'dir. Soyle ki insanlari gercekten hosgoruludur. Iyidir guzeldir ancak cok kucuk bir sehir olmasindan dolayi sıkılabilirsin hatta sıkılırsın. Magaza ve mekan eksikligi coktur. Pahali bir sehirdir. Munzur nehri, daglari pek guzeldir,tabii bahar aylarindan sonra.Kucuk bir sehirde yapabilirim diyorsan gidebilirsin.
0
Duyuruna kaynak olasım geldi, hoşgörülü dediğiniz malatyada tuncelide vs. mesela kısa şort etekle vs. Hiç laf yemeden hatta kimse bakmadan gezilebiliyor mu? Sevgilinizle elele yürüyebiliyor musunuz yadırganmadan bi de parkta falan kızlı erkekli içilebiliyor mu acaba? Hoşgörüden kasıt böyle şeyler mi? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum.
0
mula
arkadaşımın piyanosu var ama kendi de bilmiyo çalmayı, akordu bozukmuş. çook sıkılıyoruz evde deneyelim istedik ama akort işi nasıl olucak? piyanoyu bir yere götüremiceğimize göre birini mi bulmamız lazım. moda'da bize yardımcı olabilecek biri var mıdır?
arkadaşımın piyanosu var ama kendi de bilmiyo çalmayı, akordu bozukmuş. çook sıkılıyoruz evde deneyelim istedik ama akort işi nasıl olucak? piyanoyu bir yere götüremiceğimize göre birini mi bulmamız lazım. moda'da bize yardımcı olabilecek biri var mıdır?
0
piyanoakortvetamiri.com
Ziverbey'de bunlar. Akortçu çağırıyorsun. 300-400 liraya akordu yapıp gidiyor.
Ziverbey'de bunlar. Akortçu çağırıyorsun. 300-400 liraya akordu yapıp gidiyor.
0
