diana haddad

elissa

hatta, www.youtube.com

Yemenli verelim, Shlomit levi.

haifa wahbe

Lübnan'ın divası; Fairouz

www.youtube.com

myriam faris
(git: www.youtube.com

www.youtube.com

(bkz: Natacha Atlas)

(bkz: Julia Boutros)
müthiş muazzam
www.youtube.com/watch?v=Fv1jrS_3Mbw

Eti Lifalif : www.etietieti.com

içine bir de muz doğrarsanız çok güzel de tutar bence... tek başına sütle de olur tabi :)

ona baktım da şeker içeriyor. şeker içermemesi önemli.

şekerli bir ürün değil bu ama... yani extra bir şeker ilavesi yok.
100 gramında 1,6gr şeker diyor.
siz zaten 30 gr falan yiyeceksiniz bir öğünde?

angrytrainerfitness.com

o şeker yulafta bulunan doğal şeker.

www.youtube.com

valla ben yumurta yemeyen bir insan olarak senelerdir eti litalif yerim kahvaltıda. tabii ki de klasik kahvaltının yerini tutar hem çok da sağlıklı.. bi ara boş vaktinde kocaman bir kavanoza sevdiğin kuru yemişleri ve meyveleri ( ben genelde kuru incir, fındık veya badem, çekirdek içi, hindistan cevizi ve az tarçın) ve makul miktarda litalif koyup karıştırabilirsin. sabahları da sütle isteğine göre içine sevdiğin bir kaç meyveyi doğrayarak ( ben bu aralar kivi doğruyorum hem mevsimi hem de ce vitamini açısından, muz da güzel oluyor.) ya da doğramayarak, karıştırıp yiyebilirsin. on numara kahvaltı oluyor, eğer tatlı şeyler istemiyorsan kuru meyve yerine daha çok badem fındık çekirdek içi gibi yemişlere yönelebilirsin. sabah sabah bu vitaminleri ve enerjiyi aldın mı sırtın yere gelmez hele ki şu kış günlerinde bu karışıma bir kaşık da harnup pekmezi gezdiriyorum ki mükemmel oluyor tavsiye ederim.

benim de olmam lazım yakın zamanda olcam. 1 aya yakın sürüyo diyorlar. zaten ilk 2 hafta hep sıvı besin. puding çorba vs ama 1 aya kadar da sürüyomuş

öncelikle tam mevsimi. yazın yaptırırsanız sıcaktan kanama riski var.

10 günde normale dönersiniz. ilk 7 gün ağrınız gün geçtikçe artacak, 7. günde tavan yapacak. 8 9 10. günlerde acınız yavaşça azalarak yok olacak. bende böyle oldu, çevremde olan kişiler de onayladı. mantıken ağrının azalmasını bekliyosunuz ama öyle olmuyor. belki sizde farklı olur. bu arada beslenemezseniz serum taktırın. son olarak verilen ağrı kesiciler ağrınızı kesmeyecek muhtemelen (bende hiç etki etmediler). ciddi ağrılar çekerseniz mesaj atın. size ilacın söyleyeyim. doktorunuza sorarak kullanırsınız.

geçmiş olsun.

saçmalamayın ne 1 ayı, ne 2 haftası. 5 gün sıvı beslendim, 6. gün ekmek içi, köfte, makarna gibi yumuşak-katı şeylere başladım. ilk 5 günüm bayağı ağrılı geçti ama hastalandığımdaki boğaz ağrısından daha dayanılmaz değildi yani. hem novalgin şurup var, içince çiçek gibi oluyorsunuz.

ameliyat yarım saat sürüyor, narkozdan ayılınca hemen paketleyip eve yolluyorlar :) ağrıdan birkaç gün konuşmak istemeyebilirsiniz. yara kabuk bağlarken yutkunmak biraz iğrenç oluyor. ama bence değer kesinlikle. 18 yılımı penisilin bağımlısı olarak geçirdim, keşke çocukken aldırsaymış bizimkiler.

C bence

ben anneme bıraktım gittim öldü..bir pansiyon vardır mutlaka..facebook ta sokak kedisi grubuna durumu aynen yazıp ilan koyun..ankara da olsam evini kiralardım.. ama değilim

ben evi bazı dönemler kedi pansiyonu olarak kullandım.
ama evin kendi kedi nüfusu artınca artık yapamıyorum maalesef.
yapıyor olsam ben bakardım.

büyükada'da bir kadıncağız var, evi kedi pansiyonu.
belki öyle birini bulabilirsiniz.

ben olsam anneme emanet ederdim, ama tabii her anne hayvan konusunda tecrübeli olamıyor.
evinizi kiralayacak insanı da tanımayacaksınız sonuçta.
ev için tamam bakarım der, hayvanı sefil eder falan, belli olmaz yani manyak çok.

sanırım en makulu evinde para karşılığı kedi bakan birilerini bulmak.

eğer bir yıl aynı yerde kalacağımı bilseydim kediyi alırdım, görüşür tanışırdık... ama ne yazık ki gidiyorum bende bir yerlere. ben B derim.

kesinlikle bilmediğiniz, emin olamayacağınız yerlerde pansiyona bırakmayın. illa kediye zarar verirler anlamında söylemiyorum ama ilgilenilmez.
zaten siz de bu şekilde düşünüyorsunuz ama başıma geldiği için özellikle belirtmek istedim.

bence siz annenize güvenmeyi deneyin, en azından devamlı arayıp halini, durumunu da sorabilirsiniz.

Kedisever kişi bulabilirseniz, mama-kum gibi masraflarını karşıladığınız sürece zaten sizden ücret falan talep etmez. Fakat 1 yıl için bakmak zor olabilir. Yani o süreye tamam diyebilecek kişi bulmak mesele burada. Biz duyuru aracılığıyla bir hayvansevere ulaştık, 6 ay kadar bir süre için bu şekilde bir yuva bulduk kedilerimize. İki kedimiz de misafir şu anda.

Evi ücret mukabilinde kiraya vermek mümkün görünmüyor. Bir defa ev Bahçeli'de. Öğrenci tek başına yapamaz onu. Bekarlar da genelde Eryaman taraflarını tercih ederler. Bahçeli pahalıdır, yanaşmaz kimse kolay kolay. Ek olarak; ev sahibi bu durumu anladığında başınız büyük derde girer. Kontratta bu durum açıkça belirtilmiştir eğer yaptıysanız. Yapmadıysanız bunu dikkate almayın tabi.

Anne tek mantıklı çözüm. Eğer tüyünden, çişinden, kakasından rahatsız olmayıp, bir de üstüne bunlarla düzenli olarak ilgilenebilecekse, hiç can sıkmayıp, kediyi oraya bırakın. Bizimkiler hayvan düşmanı oldukları için bu çözümü hiç düşünemedim. Sizde hiç değilse öyle bir durum yok gibi. Üstelik tek kedi, çok zorluk çıkarmaz.

merhaba, arkadaşım odtü'de 2. sınıf, erkek, eviniz hakkında görüşmek istiyor, kendisi zaten hayvan beslemeyi düşünüyordu iyi bir fırsat olmuş oldu, erkenden ulaşabilirseniz sevinirim :)

bende üye olmadan dediğiniz gibi oldu.

Gelecege dönüs (1985)
Back to the Future (original title)
aynen dediğin gibi
tüm filmlerde değil ama kolaylık olsun diye bilenler edit koymuslardır bence

seçeneklerde(site preferences) film isimlerinin nasıl gösterileceği seçeneği var. orijinal ya da herhangi bir ülkede çıkan ismiyle görebilirsiniz.

ben de orjinal adıyla hala ve üyeligim var cok uzun yıllardır.

bende de orijinal ismi var sadece.

www.eksisozluk.com

Oha harbi bende de öyle. Amanın nasıl ezmişler bizi!
Yalnız her filmde değil, bazıları orijinal adıyla gözüküyor hala.

hepinize teşekkürler. hollowlife bundan nasıl kurtulacağımızı göstermiş. eski haline dönebiliriz.

Stephen King- Rose Madder (Çılgınlığın Ötesi)

içeriği hakkında bilgi almak isterseniz mesaj atın.

esra erol'un kara duvak kitabı

www.morcati.org.tr

www.kadinayoneliksiddet.org

www.foodnetwork.com

mantar, krema, köri, tavuk parçaları. bunlardan sos elde edebilir misin? elde edemezsen anlatayım. efsane bir şey oluyor.

@dwight anlatırsanız çok sevinirim..

yaptığın klasik sosun içine bi tutam maydanoz atınca çok ilginç ve bi o kadar da güzel bi değişim oluyor..

3 tane var, kendi yaptığım tarifler. basitçe anlatmaya çalıştım.

pastafaryan.blogspot.com

tamam.

öncelikle malzemelerin esansiyeli köri ve krema. bu ikisi yoksa kalanlar bir şey ifade etmez. ama mantar ya da tavuk tercihine kalmış. ben az tavuk bol mantar tercih ediyorum.

tavaya zeytin yağı koyup ısıtın, tavuğu ekleyin. pişmeye yakın mantarları koyun. mantarlar da pişmeye yaklaşınca tuz, karabiberi ve bol miktarda köri koyun. azıcık çeviri baharatlar karışsın. bu aşamada kremayı ekleyin. kremanın rengi hardal sarısından 2-3 ton açık olsun. sos tamamdır. son aşamada sosun tadına bakıp köri ya da baharatları tekrar ayarlarsanız. köri çok gelirse krema ekleyin. az gelirse köri ekleyin doğal olarak. son aşama da makarna ve sosu karıştırmak.

afiyet olsun.

@spider03; teşekkür ederim ama mayonez sevmiyorum maalesef.

@eranicus; erişte önerisini deneyeceğim, teşekkür ederim.

@trachemys scripta elegans; tam aradığım şey, kendi tarifleriniz için teşekkür ederim.

@dwight; çok teşekkür ederim gerçekten güzel bi tarife benziyor, hemen deneyeceğim..

bir makarna sever olarak bende bir tane yazayım. zeytinyağında sarmısakları çevirip dilimlenmiş domatesleri ekliyorsun. ardından bir parça domates salçası ekleyip rengini koyulaştırabilirsin. fokur fokur fokurdayan sosa kırmızı pul biber ve kuru fesleğen ekliyorsun. malzemelerin miktarı damak zevkine göre ayarlanacak. afiyet olsun.

garip gözükebilir; bi arkadaş bana geldiğinde yapmıştı da; ben sevmiştim baya.

makarnanı yap. üstüne yağı alınmış ton balığını ve konserve mısırını dök. bi karıştırıver.
ardından bi kasede önceden çırpıp daha homojen hale getirdiğin yoğurdu dök (tıpkı mantı yapıyormuşçasına) ve finalde de yoğurdun üzerine tıpkı mantını sevgin ve emeğin ile süslüyormuşçasına bir salçalı sos yap. tereyağı ya da margarini tavaya at, kısık ateşte erirken az salça (ya da benzeri) ve dilediğin baharatları katıp yağ ile karıştır. sonrada sosu mısırlı, balıklı, yoğurtlu makarnanın üstüne dök.



bi de mantar alıp, onları yağda hafif soteleyip, ardından krema, yağlı beyaz peynir, krem peynir ve az yoğurdu mantarla birliktetavaya dök, kısık ateşte peynir ve krem peynir iyice karışana dek karıştır.. makarnanın üstüne dök.

Hakaten la neyin kafası bu? Puan felan mı kazanıyor bu eleman?

galiba her kayıt olandan 1gb alan alıyor da. silmişler duyuruyu zaten.

Vay şerefsiz. Sazan gibi atladık amk. Silsem olur mu ki bi işime yaramaz zaten benim bu

chrome kullanmak lazım, mac için başka çare yok gibi. ben de zamanında bayaa bir arayıp bulamamıştım.

safari, chrome denedim ama firefox dream browser benim için. eskiden normaldi. bir sebebi olmalı.

firefox windows'da da öyle ki ben sildim kullanmıyorum. bence çözüm yok, chrome bence dream browser.

vlc.

gom ya da vlc kullan.
divxplanet diye bir site buldum. super. bi denesen diyorum.

movist. sürükle bırak.

fader +1 (gerisi yalan)

not picky.

unfussy

www.englishforums.com

gourmand

Gluttonous var gluttony den geliyor, yeme isteğini kontrol edemeyen, genelde isteklerine ket vuramayan demek.

normal hikayesi derken senin bildiğin hikayenin normal hikayesi olduğunu biz bilemeyiz.

Edit: Biraz karmaşık bir cümle olmuş kısaca, Sen hangi hikayesini biliyorsun?

Ali Kırca şarkıda yanlış bilgi veriyordu. mesela iletişim kurup sigara içebilirsiniz denmemiş hiç. iletişim kopmuştu çünkü. şarkının gerçeği yansıtmadığı eleştirilmiştir belki. bunu mu kastettiniz bilmiyorum tabii.

(bkz: dumlupınar denizaltısı)

Batan ve içerisinde mahsur kalan askerlerin olduğu Dumlupınar denizaltısı?

www.dumlu.tr.gg

edit: bir de bir aşk hikayesi anlatılır mürettebattan biri ve evi boğaza bakan bir kız hakkında ama yalan o.

forum.donanimhaber.com

@golgem var iyi ki golgem var,

okudum onu da ordaki arkadaş sadece dayanıklılık istiyor. ben aradaki boşluğu minimal istiyorum. 502 başarır gibi ama epoksi nasıl bir madde onu bilmiyorum.

yardımcı olacaktır : www.uhu.com

epoksi, epoksi, epoksi. yüzeyler tertemiz olmalı.

kusura bakma panpa ama boktan

kötü karşim.

kafa bi dünya mı demek oluyor bu

atlasın abdominalleri yaptırsan yeter aslında

mitolojide atlas dünyayı elinde taşımıyor. omuzlarında taşıyor.

ıyk

Tamam o zaman yaptiriyorum

vallejo mu julie bell mi bilemedim ama güzel resim, ama zor sanki...güzel yapabileceklerinden emin misiniz?

-salvia divinorium
-bonzai

ikisinden biri olmalı.

salvia

"hoşbulduk" de... o da şaşırsın. araştırsın falan... hep biz adamları öğrenmeye çalışıyosunuz hımınagoim. az da o gavatlar kafa yorsun karışma. "hoşbulduk" de ben öyle diyorum hep.

a ha haha. thanks denir.

i am glad/happy to see you/be here vs de diyebilirsin yalakaligina...ben demem.

to the jungleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

welcome denilen kişi zaten welcoming fiilini (varmış meğersem öyle bi şey) gerçekleştirmiştir. güneş gözlüğünü takar ve olayı çok büyütmez. üzerine yorum yapmaz. karizmasını korur.

- welcome

+ thank you

- youre welcome.

"hi" dersin olur biter.

alkol almadan araba kullansaydin o promil cikmazdi mesela..
aslinda cezasi azmis, daha fazla ceza vermelerini umuyordum, keske uzerine bi de hapis cezasi verselerdi, 1-2 ay iceride yatsan ne guzel olurdu.

sorunun cevabina gelince: %25 indirim alirsin 15 gun icerisinde odersen.

edit: ayrica cezalarin turk milleti uzerinde caydirici etkisi olmadigini bi kez daha kanitliyor bu sorular.. adam, saglamindan ceza yemis ama hala bi sonraki 'alkollu arac kullanma' macerasindan nasil siyrilabileceginin planini yapiyor kendi kafasinda.. soylenecek hicbisey yok.

"bu cihazın kalibre edilmesi gerek. o kadar içmedim ben. hastanede kan testi yaptırın" deseydin. hastaneye gidene kadar düşerdi kanındaki alkol miktarı.

neyse geçmiş olsun.

@ uyku semesi assınlar beni evet! o kadar az haklısın.
50 sınır 51 den yedim işte biraz o koyuyor bana ve gerçekten sadece ağzımda kalıntısı vardı o biranın ondan girdi promile diye düşünüyorum.

@uyku semesi evet daha caydırıcı olmalı cezalar. ilk seferde alkol tedavisi, alkollü olarak kullanmakta olduğu araca "suç aleti olarak el konulması", alkollü yakalanan şahsın kasten adam öldürmeye teşebbüsten yargılanması gibi.

@gündüz m, yok asmasınlar seni ama alkollü araç kullanarak "kasten adam öldürmeye teşebbüs" ile yargılanman uygun olur sanki.

@ayemverihat, idama her koşulda karşı olmak gerek.

%25 indirim alırsın, 15 gün içerisinde ödediğinde.

miller 33'luk ise 2 ellilik ve 1 miller toplamda 4 adet 33'luk bira eder ki bununla 50 promil siniri asman cok normal. 51 cikmasi az bile aslinda.

50 promil bilerek dusuk konmus bir sinir. bir bira icersin ama fazlasinda isler karisir. araba kullanacagin zaman ya hakikaten icmeyeceksin, ya da arkadaslarla anlasip taksi parasini boluseceksiniz.

şimdi bir şeyin sınırı 50 ise 51 sınırı geçiyor demektir, sana koysun koymasın önemli değil, sınırı geçmişsin. Ki ben promili kaç çıkarsa çıksın hapis cezası olması taraftarıyım, çünkü para cezası ehliyete el konulması falan caydırmıyor bencil ve düşüncesiz insanları. Ehliyetsiz ve alkollü trafiğe çıkmaya devam ediyor bu tip magandalar.

İçtiklerinizle 51 yine az çıkmış.
Arkadaşlar da bahsetmiş bir bira falandır 50 nin altı.
Ayrıca konusu geçmişken eklemek isterim, araç ticari ise 50 promil gibi bir sınır da yok. Altında da ehliyete el konulup ceza kesilmekte.
Geçmiş olsun, yapmazsınız zaten bir daha yalvarsalar da.

www.hastanelerrehberi.net


evet google'a yazınca çıkıyor.

:) dwight; teşekkür ederim, o linki zaten görmüştüm ne yazık ki yanlış bilgi verilmiş. Oradaki hastanelerin pek çoğunda yalnızca plastik ve rekonstrüktif cerrahi branşları mevcut. Oysa ki yanık ünitesi çok daha kapsamlı,maksumum düzeyde sterile edilmiş, apayrı bir mevzuatı bulunan bir bölüm.

o zaman

www.lotusmdc.com

bu iyi gibi? :)

gözünde muhafaza edebilirsin. bir gece çıkarmazsan çok büyük sorun olmaz.

kaynamış soğutulmuş su.
sadece bir gece için yapın ama.
bence gözünde kalmasın.

suya koymayın hayır. gözünüzde kalsın bence de.

izotonik sodyum klorür'de saklanabilir.

sakın gözünden çıkarıp kuru bi yerde bırakma. lens kabın yok mu yanında, onun içinde hiç mi su kalmadı.
yatabileceksen gözünde yat. sabah kalktığında gözlerin yapışmış gibi olur ama sık sık aç kapat, kırpıştır zamanla düzelir. eğer çok rahatsız olursan temiz bi suyu kaynat ve soğut içine tuz koy ve iyice erit. onla lensi yıka sonra kalan suyla durulayıp tak.
bu arada yarın pazar. işyerine gitmeyeceksen nöbetçi eczane bulup lens suyu almak iyi olabilir.

eczanede falan vardır ya ilgili sıvı. yok mu yakında eczane neyim?

Solusyonda durmaz ise kurur ve kırılgan bir hale gelir. Ne kadar kurumuş diye incelerken çıt diye kırılabilir. Bir kere kuruyan lensi tekrar kullanmamanızı tavsiye ederim.

durabiliyorsa gözünde ,duramıyorsa kaynamış soğumuş su olur bencede.

kaynamış soğumuş su +1

lens solüsyonlarında dekstarn vardır burdan yola çıkarak şekerli su, aynı işlevi görür gibi.

Ders içeriği aynı ise olabilir bence. Ama olabilir diyorum, emin değilim.

saydırırsın bence. azıcık çirkeflik yapman lazım ama. olmaz derseler açıklama iste, dilekçe yazarım bak de.

bu yatay geçiş olayından öğrendiğim birşey varsa o da derdini sözlü yoldan değil yazılı ve resmi yoldan anlatman, kabul edilmeyecek şey değil olmasını istediğin, denildiği gibi ısrarcı olursan hallolur bence..bir de senin durumunda dersini saydıran, benzer bir öğrenci varsa onu da örnek göstermen çok işe yarıyor.

yok ya her şey yolunda gidiyodu benim hatırladığım.

Ama yansımada arkasını dönüp giden, adamın eski hali? Yani daha hapsedilmeden önceki hali?

"enseste feciii göz kırpıyor" diyerek yanıt veriyorum bu soruna.

kıza sarılırken her şeyin farkında gibi bir yüz ifadesi vardı.

ben öyle anladım.

@sinsasaj

ben de araya gireyim. iki filmi de beğenmiş biri olarak söyleyebilirim ki; oldboy, sinemasal olarak seul contre tous gibi bir filmle kıyaslanamaz. noe'nin filmi çok zayıf kalıyor oldboy'un yanında.

kucakta uyutuyoruz, gayet güzel uyuyor. yatağına koyunca biraz sonra uyanıp ağlıyor.

sozlukte kolik basligina bakabilir misiniz bi?

Öncelikle tebrikler, güle güle büyüsün bebek...
Diğer sorularınızın cevabını bilmiyorum ama ilk on gün anne karnındaki sıcak ortamı ararmış o yüzden giyimini, üstündeki örtüsünü normalden biraz daha sıcak tutabilirmişsiniz.
Kucağa alınmak istiyorsa alın bence, aksi daha travmatik geliyor bana. kitabi şeyler her zaman doğru olmuyor.

kolik'e de baktım ama 2 haftada sonra diyor her yerde. bebeğimiz daha 3 günlük. bakın mesela az önce eşim emzirdi, pışpışladı uyuttu, yatağına koydu, 10 dakikada yine uyandı başladı ağlamaya. tekrar aldı kucağına anında sustu. hala kucağında ve hala ses yok, gayet sakin. kucakta uyur şimdi, belki de uyudu bile. ama alıp yerine koyunca başlıyor ağlamaya.

Tebrikler,
Kakası normal yeni doğmuş bebek kakası tamda odur :) firen haklı ama biraz büyüdükten sonra dikkat edin cokta kucağa alışmamali bı cocuk bence. Ilerde çok buyuk sorunlar getirebiliyor. Şımarık olur, okula başlarken sorun olur, olur da olur.
Kolay gelsin:)

Bebeğiniz güle güle büyüsün.
* Kucağınıza aldığınızda susuyorsa büyük ihtimal ağrısı yoktur.
* Doktorlar ilk 6 ay / 1 sene kesinlikle su vermeyin diyorlar.
* Bizimki de çok ağlıyordu. Sonra Buzuki Orhan'ı buldum.
arsiv.sabah.com.tr
10 dakika süren parçası en etkili olan. Parçaları internetten bulabilirsiniz.
Ayrıca şimdilik kulağına şşşşş diye ses çıkararak da belki susmasını sağlayabilirsiniz.
www.masalca.net
Zamanında çok araştırdım. Kolay gelsin.

şimdi güzelce uyuyor. aman dilimi ısırayım, 15-20 dakikadır kesintisiz uyuyor. yani herhangi bir sorunu olsa ona rağmen uyuyabilir mi 15-20 dakika?

inşallah bütün derdi annesinin kokusuyla uyumak istemesidir. yeter ki ağrısı sızısı bi sağlık problemi olmasın. yine de anneye o kadar alışmasa iyi olur. bu anne 3 ay sonra işe başlayacak.

öncelikle hayırlı olsun, güle güle büyütün.

ağlamasıyla ilgili bence de anne kokusunu arıyordur daha çok küçük. annesinin iki gün giydiği kokusu sinmiş bir tişörtü falan yanına koyup deneseniz uyutmayı işe yarar mı ki acaba? aklıma ilk bu geldi. ikinci olarak da çare bulamazsanız şu sling taşıyıcılara bi bakın derim. ilk doğumdan itibaren kullanılanları var ve en azından taşırken eller boşa çıkar daha rahat edersiniz.

Son derece normal. Ilk üç ay yaka süsü olurlar. sonra azalır.

Kaka için şu siteye bakın similac.com

o kakanın renkleri değişecek devamlı. Yeşilse bir sıkıntı yok ama çok fazla for-milk alıyor, yani 3-5 fırt emip sütün şekerli kısmını alıyor, yağlı kısmını az alıyor demektir. Uzun emzirin, bir sonraki emişte bıraktığı memeden devam edin.
Bebek bakımı ile ilgili kitaplar var, bir tanesini mutlaka okuyun, bir çok ortak problem orada anlatılıyor.

ilk gün kakası normal büyük insan kakası gibiydi, bildiğin kahverengi siyah ve koyu kıvamlıydı. ikinci gün yine biraz daha sütlü çikolata renkli ve biraz sulu idi. bugün sabah nasıldı ben görmedim ama akşam açtığımızda az miktarda kaka vardı, açık yeşil ve katı idi. kokladım, sanki kokmuyor da gibiydi, bezin kendi kokusu geliyordu. kaka gibi bile değildi sanki.

şimdi koltukta uyandı, aldı eşim emzirdi, yatırdık uyuyor, uykusunda da ara ara mıkırdanıyor, ara ara da hafif sesli nefes alıyor. ama uyuyor.

Meconium deniyor o ilk yaptığı kakaya
en.wikipedia.org

dediğim gibi bir kitap alın okuyun, o kaka muhabbeti yıllar boyu sürecek o yüzden rahat olun.

İlk aylarda bebeğin en fazla 1-2 problemi olabilir
1) ağlıyor --> karnı aç --> besle --> gazını çıkart (çok önemlidir!!!)-->20 dk dikey pozisyonda tut
2) ağlıyor --> altını kontrol et --> gerekiyorsa değiştir

bir de kolik denen birşey var ki ne etseniz bebek susmaz, o da zamanla geçer.

(bkz: bunlar kuran'da yazıyor zaten)

son "uyuyor" dediğim yazımdan sonra daha yeni uyandı. üç saattir deliksiz uyuduk, o da biz de maaşallah. şimdi uyandı karnını doyuruyor. herhalde ciddi bir sıkıntısı olsa üç saat uyumazdı değil mi? çatır çatır da sesler geliyor altından artık osuruyor mu zıçıyor mu görücez birazdan :)

bir tane kitabımız var aslında fırsat bulup da okuyamadığım. kitaplıktan alıp okuyayım artık. ama okuduklarım çok farklı şeyler yazıyor hep. mesela nasıl yatırılmalı konusuna açıklık getiren yok. kimi diyor sakın yüzüstü yatırmayın boğulur, sırt üstü yatırın. kimi diyor yan yatırın, kimi diyor yüzüstü yatırın sırt üstü kusarsa boğazına kaçar. ne yapsak bilemedik.

Hos geldin Ege bebek, yasama sirasi sende.

(bkz: yeni anne babalara tavsiyeler/@compadrito)

sen cok akilli bi adamsin kibritsuyu hocam. su cumleyi sanki sen yazMAmissin gibi bir daha okur musun?

kucakta gayet sakin, yatağına koyunca ağlıyor. alıyoruz susuyor, koyuyoruz ağlıyor.

bu cumleden sunu anliyorum: 3 gunluk bebek idareyi eline almis. haksizsam, haksizsin de!

"katilacak gibi" ne kadar sure aglayabilir ki? aglar aglar susar. o mu sizi egitecek, siz mi onu egiteceksiniz? aglamakla bir sey elde edemeyecegini ogrendiginde, artik aglamaz olur. cok onemli oldugu icin tekrar ediyorum: aglamakla bir sey elde edemeyecegini ogrendiginde, artik aglamaz olur. yalniz bu egitimi tam manasiyla uygulayabilmeniz icin, anne ve baba olarak tam bir tutarlilik icinde hareket etmelisiniz. baskalari da mudahale etmemeli ve "mudahil olmamali" bu egitime... bebekler ve cocuklar, siz fedakarlikta bulundukca daha cogunu isteyen ve nerede duracagini bilmeyen, durmak da istemeyen ve sonunda, ozellikle annenin kecileri kacirmasina neden olan canlilardir. bu yasinda bile; evet evet, bu yasinda bile, ona bir SINIRI oldugunu ogretmelisiniz. aksi halde, simarik ve tatminsiz cocuklar, onlardan da mutsuz ve tatminsiz yetiskinler ortaya cikar. "Ah caniiiim, kiyamam ben sana, nasil da agliyo, gel anneye, gel babaya" diye diye, bebege kotuluk etmis olursunuz aslinda. (tabii burada, cocukluk cagina geldigindeki bagriniza basma, sefkat gosterme mevzuundan bahsetmiyorum su anda. o tamamen ayri bir hikaye).

aglamasina sebep olarak aklima gelen diger bir ihtimal, kalb sesi duymak istiyordur. kucaginiza aldiginizda kalb sesinizi duyup sakinlesiyor olabilir. eh, anne karninda 7/24 dinledigi ninni kalb sesiydi, oyle ya. ama lutfen anlasin artik o da. burasi dunya ve burada her dakka kalb sesi dinleme luksumuz yok!

merak etmeyin, acikma, gaz sancisi, altinin temiz olmamasi gibi durumlardaki aglamasinin niteligini zaten hemen cozersiniz iki gun sonra.

gaz cikarmanin teknigini cok iyi ogrenmeniz lazim. etrafta bir suru tecrubeli ve hevesli vardir. onlar ogretirler.

karninin doymama ihtimalini hic dusundunuz mu? yani sutun yetersiz olma ihtimalini. ama bu ihtimali dusunmek, iki tarafi keskin bicak. "bu bebek doymuyor, biz buna ilave mama baslayalim" dediginiz anda, anne sutunden kesilme riski buyuk. bu da hic istenmeyen bir durum tabii ki. bu karari kendi basiniza vermeyin. doktorunuzun gozetiminde olsun bu tur seyler.

asi takvimini ogrendiniz mi? beslenmesi kadar, en titizlikle takip etmeniz gereken konulardan birisi de asi takvimi. vergi beyannamesinden, muhtasardan filan cok daha onemli.

"katılacak gibi" 10 dakika falan bıraktık, dün yemek saatinde eşime de kayınvalideme de dedim gitmeyin yanına, yemeğinizi yiyin, bitene kadar ağlasın. telsizden dinliyoruz 10 dakika katıla katıla ağladı. bi de dediler ki (etraftaki teyzeler meyzeler sürekli bir şey yumurtlamadan kafa karıştırmadan duramaz, ha doğru mudur bilmiyorum ama) göbeği düşmeden çok ağlatmayın, kanar manar. 10 dakika katıla katıla ağlayınca insan bi bakmak istiyor. yani öyle ağlayınca hemen agucu bugucu yapıp da almıyoruz. daha da bekleyelim mi 10 dakikadan fazla?

karnının doymama ihtimali zaten hep aklımızda. ama kendisi bırakana kadar emiyor. serçe parmağı ağzına sokunca emmiyor, emmek istemeyene kadar emziriyoruz. hatta dün akşam ben duyuruyu açmadan önce kustu. dedik herhalde bu sefer de çok yedirdik. çok şükür eşimin sütü var. süre olarak ne kadar emzirmeliyiz? her memeyi 20'şer dakika kadar emziriyoruz.

ilave bilgiler, konuyu anlamamda cok yardimci oldu hocam, sagol.

sutun bol olmasi haberi harika! kusma konusunda endiselenmeyin. o aslinda kusmuyor. mide kapasitesinin uzerinde emmis oldugu fazlaligi cikariyor sadece.

oncelikle gobek konusuna deginelim:

www.mayoclinic.com

kaynak Mayo Clinic oldugu icin guvenebilirsiniz. Ayrica o sayfanin alt kismina dikkat edin. Orada isinize yarayacak bissuru bilgi var.

bu asagidaki metodlardan birisi, aglama probleminizi kesin olarak cozecektir.

ingilizcede problem varsa haber et. seni severim bilirsin. Ege bebek mutlu olsun ama anne babasini da uzmesin isterim.

www.babyzone.com

www.babycenter.com

www.brightfutures.org

susturan bir muzik de kesfedebilirsiniz, deneme yanilmayla.

www.youtube.com

sonucu haber edersen sevinirim.

aklima gelmisken sorayim, bebek agladigi sirada sac kurutma makinesi, elektrik supurgesi calistirip dikkatini dagitmayi denemis miydiniz?

ilk sorunu tekrar okudum. akilli adam oldugun icin dogru sorulari sormussun.

bir hastalığı falan olsa kucağa alınca susar mı?

hayir susmaz. bir yeri aciyan bebek, kucaga alindiginda bile, etinden et kopariyormussunuz gibi aglamaya devam eder.

kucağa alınca susması, bir hastalığı olmadığı anlamına gelir mi?

evet gelir.

yani herhangi bir sorunu olsa ona rağmen uyuyabilir mi 15-20 dakika?

hayir uyuyamaz.

gavurca onerilerden ilki cok mantikli. sakin olun, telas yapmayin. o sizin stresli oldugunuzu hemen algiliyor ve daha beter agliyor. panik yok, telas yok, ter yok, sukunet var, agirbaslilik var, "duruma hakimiz, her sey kontrol altinda, biz bu isi biliriz, cozeriz" seklinde kendine guven var.

yok saç kurutma makinesi, süpürge falan denemedik. biraz gitar çaldım, senelerdir elime almamışım, bi de işte yatağındaki zımbırtının ninnileri var onlarıaçtık falan ama pek faydası olmadı. klasik müzik dinleteyim bugün de bakalım.

gece güzel uyudu. saat 2 gibi yatırdık işte en son, sabah 5'te mızırdandı, aldık emzirdik, gazını çıkardık, yine uyudu, saat 8'de tekrar uyandı, daha uyumamıştı ben işe gelene kadar. son gördüğüm durumda sakin gibiydi. şimdi arar rapor alırım evden.

çocuğu dakikalarca ağlamaya bırakmayın. anneye güven ve bağlanma ihtiyacını onu kucağınıza alarak karşılamalısınız. Uzmanlar da kesinlikle karşı bu duruma.

www.bebek.com

bir de burayı okuyun yardımcı olabilir.

www.anneboyutu.com

Bu "çocuğu kucağına alma, alıştırma" ekolü bana çok ters geliyor. Kucaklayın, gösterin sevginizi, amerikalı mısınız siz.
Benim bir arkadaşım o kitaplardan okudu, çocuk daha küçücükkken odasını ayırdı, emziğini çekip ağzından aldı, bir kaç yıl sonra bana hıçkırarak ağlayıp dert yandı, "ben çocuğumu güvensiz yaptım, ona koşullu sevgi sundum" diyerek.ondan beridir bu hatalarını telafi etmeye çalışıyor. Aman diyim.

Tebrikler ve sağlıklı uzun ömürler bebeğinize.
Bizim de şu an 16 ayını doldurmuş bir bebeğimiz var.
Bir öneri; kundak deneyin. Tüm profesyöneller artık öneriyorlar. .Çok sıkmayan, ama 4. aya kadar devam eden kolları aniden kaldırma refleksini bastırdığı için kendi kendini uyandırmasını önlüyor. (Uykuda anlık bir çırpınma gibi oluyor. 4 aydan sonra kayboluyor. bir ismi de var refleksin ama unuttum gitti)..
Kucakta olmayı sevmesinin sebebi o anne karnındaki sıkışıklığı, sarmalanmayı araması.
Kuncak da bu ihtiyacı karşılıyor, müthiş gğven veriyor. doğru kundaklama şekilllerini youtube'dan bulabilirsiniz (swaddling diye aratın)..
Kundaklayın, ve yan yatırın yavrucağı. Hatta mümkünse kundak yapacağınız örtüyü eşiniz birkaç gece yatakta giysinin içine koysun ki kokusu bulaşsın. (Biz kızın çarşafının üzerin benim geceliğimi serip onun üstüne yatrıyorduk bazen.)
Denemekten zarar gelmez...
Kolay gelsin, sevgiler...

teşekkürler. ilginç bir başlık hortlatma olmuş.

bu bebek yarın 3 yaşını dolduracak. tavsiyeleriniz ikinciye kısmet artık. bu saatten sonra kundaklanmaz herhalde :)

süper olmaz.

bekle sen

süper olmaz da neden olmaz? ayrıca retorikti o.

ilk başta ben de ne bu diyordum ama verilen cevabın doğru olduğunu beliten güzel bir şey şöyle birşeyde var cevaplar teşşekür ederimlerin arasında sıkışmıyor gözünün önünde duruyor iyi bence. tik gelmedi diye cevap silmek saçma bence o ayrı.

@hitsumo,
e silen var sonuçta. demek ki siteye pek bir faydası yok bu tik olayının.

@tou tokuchi,
tokuchan var işte ya. 2 günde bir duyuru geliyor bunla ilgili. bazen 3 olmuyor da değil.

@wessago,
ee nasıl attım o zaman? matrix miyim neyim. yasak olsa öyle bir opsiyon koymazlardı bi kere.

olmaz. cevabının okunup/okunmadığını, değerlendirilip/değerlendirilmediğini görmek istiyor insan. sonuçta burası bir forum değil ve "teşekkür ederim" tarzı cevaplar kabul edilmiyor.

kim kendi kendine tik atmış lan? kaçırdım olayı

çok tartışıldı bu, hatta bu cevabı da çok verdim :)

+1 sistemi gelecekti, compu'ya kalmış artık...

paranoid android

paranoid android (:
karma police

pyramid song

edit: everything in its right place
idioteque
Jigsaw Falling Into Place

2+2=5

video killed the radio star
my iron lung
morning bell

yuh nasıl olurda kimse idioteque yazmamış hayret

lotus flower.

Street Spirit te mi yazılmamış?!

nude
fake plastic trees

talk show host
www.youtube.com

bi de

hepsi.

cidden hepsi.

+1 skywalkeremre bende şaşırdım o zamana kadar nasıl yazılmadı.ulan askerde koğuşta toplu söylerdik ne günlerdi...(evet 10 tane kafa dengi kısa dönemdik biz)

exit music.

street spirit

thinking about you
just
nice dream
let down
lucky
subterranean homesick alien
how to disappear completely
knives out
there there
all i need
house of cards

kıskanç, yalaka, şerefsiz herifin biri işte.
her iş yerinde olan normal bi tip yani.

ben sadece 1 numaralı maddeyi anlayabildim.
1 numara için adamın paraya vs. gerçekten çok ihtiyacı vardır, dolayısıyla çok çalışmak, çalıştırılmak hakkında olumsuz konuşup riske girmek istemiyordur.

fazla kafaya takmamak lazım. kim bilir o senin hakkında ne düşünüyordur. iş hayatı işte. salla gitsin

sabır diliyorum öncelikle
madem seni arka plana itiyor, sen de patrona karşı onu aradan çıkarıp kendin muhatap ol, kendini tanıt.
sana yaptığı her uyuzluğu bir köşeye not et, unutabilirsin, unutursan biri sorarsa hatırlarsın.
bir yandan da iş bakmaya başla.

otorite kurmaya çalışıyor.

siz de ona uyuzluk yapın? mesela elinize çok fırsat geçmiş aslında.

1)'de işten yakındığında ters cevap verdiğinde. "sistemin kölesi olmuş işkolik seni" filan desen? böyle şaka gibi ama değil. amaç uyuz etmek.

2)'de de olay sonunda fatality yapmak kalmış size ama yapmamışsınız? noldu hani tekrar çizmek gerekti filan deseydin zor durumda bıraksaydın.

3) baştan çizsen böyle olmazdı deyince sen ne dedin ki? ok deyip geçmememişsindir umarım.

4) bu olayı anlamadım aslında, şak diye sen de suç atsan fena olmazdı aslında?

neyse uzun vade de seninle uğraşmaması gerektiğini anlar. ama o lafını sokup köşesine çekilmesine izin verirsen her şey aynı kalır.

bu uyuz tipler her yerde var. anlayamadığın şey şu: adam senle rekabet ediyor, sense pek rekabetçi değilsin. kendini öne çıkartmaya, senin üzerinde üstünlük kurmaya falan çalışıyor. sen de aynısını yapabilir veya siklemeyebilirsin, sana kalmış.

@dwight ya diyorum siz dediniz falan diye yanlışın var diyor mesela kabul etmiyor, her şeye bir savunması var lafı uzatmamak için girmedim oralara hiç ama uğraşıyor yani teknikere falan anlatıyorum herkese öyle diyor da bakıyorum öyle değil bir tek bana bunlar. bir de 1'deki gibi bir şey dememe imkan yok benim üstüm konumunda çünkü bir durum olursa kimse beni tercih etmez burda.

hıms üst konumdaysa dediklerimi tamamen unutun. bir de sadece size karşı böyleymiş. o zaman size adamla arkadaş olmak düşer. iş arkadaşları beraber ufak bir aktivite ayarlasanız (mümkünse alkollü). kaynaşsanız size de normal davranır gibi. deneyin bence.

eğer ondan tavsiye alıyorsanız yazılı (mail vb.) alın. yazılı olmasını siz başlatın, ya yazılı cevap verecektir, sözlü cevap vermek istediğinde yazılı cevap isteyin. hatta yapabiliyorsanız daha üst pozisyondaki birini de yazışmalara ortak edin.

Eğer ona bağlı çalışmıyorsanız, sadece daha kıdemli olduğu için üstünüz olduğunu düşünüyorsanız takmayın, üstünüz bile olsa "topu göğsünüzde yumuşatıp" cevabınızı verin. Yoksa o hep üstte kalacak.

@altinci nesil keşke kurumsal bir şirket olsak da yazılı isteyebilsem ya bugün de iyice düşündükçe sinir olmaya başladım görmeniz gerek aslında adamın her şeyi kıl ya bu sıcakta klimayı kapattık mesela, sezeryan çocuğuymuş kendisi o yüzden hassasmış ceketle falan dolaşıyor zaten. şöyle zamanı durdurabilsem hiro gibi de gidip kafasına vursam bi kere rahatlıcam.

çok alakasız bir sektörde olmama rağmen bizde de var benzer tavırlarda bir insan. karaktersizlik aklıma gelen ilk sıfat! tek hedefi pozisyonunda yükselmek diye tahmin ediyorum.
1. madde mesela; bir gün müdür olur da cumartesi mesaileri devam ederse çalışanlardan hiç biri "ama zamanında siz de şikayetçiydiniz" diyemesin diye şimdiden önlem alıyor olabilir.
diğer maddeler için de en mantıklı çıkarımım; kendince yöneticilik oynuyor, sizleri, kendini ve en önemlisi patronu deniyor..

olayın teknik kısmın dan pek anlamam ama tipik orospu çocuğu.

senden kıdemli bi çalışana, çalışmaktan şikayet etme. ctesi çalışılmaz falan deme hiç lafını etme, erken çıktığında filan ne yapacağını söyleme, sorarsa ailesel dersin gidersin. hele ki adama defalarca demişsin hiç tepki vermemiş, o yüzden açık verme. kıdemli olduğu için o sana açık vermek istemiyor olabilir ctesi konusunda, sonra suyu çıkmasın diye. ya da işkoliktir kendini işe adamıştır, veya kendi işleri cumaya kadar bitmiyordur ctesi gerekli oluyordur ona.

zaten belli yükselme arzusu içinde bir arkadaş kendisi, şerefsizlik yapma potansiyeli çok yüksek o yüzden açık verme. onu baştan çiz falan dediğinde de karışmasına izin verme sen işini yap teslim et olsun bitsin.

aslı?

değil eski bir dans parçası olucak

www.youtube.com

bu hiç değil bunlar günümüzün popüler parçaları eski bir parça olucak içinde

na na na na nanna nanna nanna-na compiteyşın sampıteyşın gibi birşeyler geçiyor ulan cahillik ne kadar kötü birşey

en.vidivodo.com

?

@raifefendimsi buna benzer ama çok hızlısı millet kopuyordu çılgınlar gibi keşke sorsaydım bulamayacağız galiba :(

enbe orkestrası? şaka.
raifefendim'sinin yolladığı şarkının remixlerine bakın bence.

live is live büyük ihtimal www.youtube.com

@Kierkegaard maalesef bu da değil ama olsun çok severim bu parçayı teşekkürler :)

arkadaşlar parça my love is..... nan nana nanaa diye gidiyordu hala bulamadım

buyrunuz

www.youtube.com

yani bu kadar bariz bir cevap verilecek başka duyuru yoktur heralde :)

git de söyle. ailesi ne diyor bu duruma? babası el atsa duruma?

(bkz: abi seviyorsan git konuş bence)

@dwight şimdi nasıl desem söyleyince de eziklemek gibi olmuyor mu? hani ''ulan sen safsın, yapacağın işe tüküreyim bu böyle olmaz'' demek gibi sanki.

arkadaşın paradan yana hiç sıkıntısı yok, ona göre herkes mutlu olsun. baba da başka şehirde, hayatta uğraşmaz bununla. dediğim gibi değişik bir aileler.

böyle durumlarda duruma ben kimim de müdahale edeyim? alan-satan memnun sanki.

eziklemek olmuyor. uyarmak oluyor. sen söylersin bir şey yapar yapmaz ona kalmış.

çıkarın olsa tamam diycem de. çıkarın yok? yanlış anlayacağını sanmam.

abi git söyle söylemesine de bu çakallar sen ortamdan ayrıldıktan sonra kesin fitillemişlerdir o arkadaşı..
bilirim öyle tipleri aklına bile gelemeyecek senaryo yazıp ardından da senin onlar hakkında söyleyeceğin olumsuz en ufak kelime ile "bak biz demiştik" triplerine de girebilirler kendi aralarında.sonra sen zararlı çıkarsın.
nasıl anlatayım bilmiyorum.
ama sen bilirsin yine de.
sağlam konuş yani konuşacaksan da.

dersen sen kötü olursun gibi bi his var içimde.

ama söylemeden de olmaz.

en iysi söyle gitsin.

Bi sor bakalım nasıl tanışmışlar muhabbetleri nasılmış, sonrasında gözüm tutmadı bunları de izah et durumu.

@dwight şimdi müdahele ederim, ondan sonra ne bileyim tutar da eskisi gibi olmaz dükkan. ters gider bir şeyler falan... ? ben acayip şanssızım böyle karıştığım konularda. ben bir şeye karışırsam felaket sarpa sarıyor işler. aslında ikilemim bu benim.

bence de sağlam bir konuşma hazırla. bunlar seni kullanıyor galiba eheh diye girmezsin heralde :)

"ben artık burdayım desem" demişsin ya. orda mı olacaksın bir süre?

bir de dediğin gibi işlerin bozulması halinde üzülen taraf yine sen olursun..
müşteriyi ya o çakallar çekiyorsa:)

evet ya, müşteriyi o çakalların çekiyor olması da olası bir durum.

o tip adamlar bu konuda baya iyiler heralde ki hemen hemen her mekanın önünde 2-3 tane varlar.

eğer arkadaşın da maddi olarak durumundan memnunsa pek sorun etmeyin o zaman.

ha 3000-4000 o adamlara fazla mı? evet fazla. ama kaz gelecek yerden de tavuğu esirgemiyor demek ki arkadaşınız...

bence direkt söyle arkadaşına
ben bile burdan rahatsız oldum abi..
madem o kadar yakın arkadaşın, kafasına vura vura anlatacaksın..

yanına bir akrabasını alsın koysun kasaya geçiş dönemi için geliyo işte durumu yok çocuk bende kalıcak zart zurt. sonra istediği gibi şekillendirsin kadrosunu

sinsi ol onların planını uygula lönk diye söylersen yanlış anlaşılırsın sabret alttan alttan ver ateşi gerçekleri küçük küçük çıtlat zaten saf insansa dolduruşa gelecek en nihayetinde en ufak bir şeyde kendi farkında olmasada doğru yolu bulup düşmanlarına sırtını çevirecek yoksa zor

herkes mutlu olsun istiyosa seni pek dinlemeyebilir para yönündn zaten sıkıntısı yoksa boşver demek geliyo ama tanışma hikayesine gir istersen zaten çıkarlarına kendisiyle takılıyolarsa arkadaşına yanaşma olayında vardır bi pislik ordan bağlarsın belki sonrada açıkça konuyu tamamlarsın zaten gözüm tutmamıştı gibilerinden...

Valla arkadaşın para derdi yoksa, işler de yolundaysa, arkadaşın da parasını kazanıp "herkes mutlu olsun" kafasında ise boşver uğraşma

demek istiyorum ama 3000-4000 de iyi para. Kıskanıyor muyum ne :)

kanal tedavisinde yanlış yapılırsa renklenme oluyor. direkt endodonti uzmanınına giderdim ben olsam.

devlette yaptırma. ön diş sıkıntılıdır, kararır.

müzikli yürüyüş iyi gelir bana.

al benden de o kadar sigara yaksanda çözüm olmuyor çabuk bitiyor namussuz. uyumaya çalışmak en güzeli, aç bir film falan izle ben öyle yaptım haftasonu boyunca düşünceleri engelliyor 2 saatliğine de olsa.

şu an tam o durudayım.
yarın sunum var.
allaha emanet bir plaka tanıma programı yaptık.
her çalıştırdığımda "bulacak mı acaba lan" diye ter döküyorum.
yarından çok korkuyorum.

evet azaldı. bazı arkadaşlar bilmiyor olabilirler ama çoğu bilerek mi tik atmıyor acaba? şahsen ben verdiğim cevabın "tiklenmesini" istiyorum arkadaşım!

tik atalım,atmayanları uyaralım.
bu cevaba tik atarak yol gösterici olabilirsin.

genel olarak eskisinden az :)

mesaj olarak veya duyurunun altına yazılan "teşekkür ederim" mesajı daha hoşuma gidiyor.

Tik atmayıp teşekkür falan yazanların teşekkür mesajlarını ispiyonluyorum.. :)

@ lazor
seninki süpermiş ya ahahahah tik de attım ispiyonlamazsın artık umarım :D

ya çok haklısınız. sonra olan bize oluyor. o kadar yaz yaz cevap ver. 10 tane cevabımız tiklenmeyince uyarı. 11.'de hesap siliniyordu zaten. alt tarafı bi tik.

tik yasaklansın bence.

La noix, bana tik at! Lütfen!

tik neydi? tik emekti...

@dunedan tıkladım ama cevap değil seninki sırf örnek olmak için tikledim :D

tik, emek ister.
bir tik, bin dostluğa kapı açabilir.
tiki olan tik atar,
tiki olmayan cevap arar...

(çok saçma oldu:)

Ben de seni seviyorum la noix.

Ben bilmiyordum. Uyarılınca öğrendim.

bence duyuru yöneticilerinin, bazı sözlük yazarlarına "tik atma" yetkisi vermesi lazım. siz de farketmişsinizdir, eleman gelmiş milleti fikrini soruyor ama yazılan cevap kendi fikirlerinden farklıysa tik atmıyor. sinir oluyorum o duruma.

haydi bu fikri duyuru yöneticilerine iletelim. sözlük bile bir ara herkesi gammaz yapmıştı. yapılamayacak şey değil.

(bkz: hayat güzeldir)

Onu izlediydik ya :(

altyazı okuyabileceklerse (babam 53 yaşında, altyazıların okumadan geçtiğini söylüyor) soul kitchen olabilir. keyifli.

yok dramvari olsun diyorsan hotel rwanda, the elephant man vs.

yiok pek altyazi okuyamiyorlar. Dublaj izleseler daha cok seviniyorlar. O nedenle turkce biseyler de olabilir. Boyle aileli filmleri sever annem..

soul kitchen da doggy'li bi sahne vardı birader onu ben izleyemezdim bizimkilerle. babam ve oğlum diyecem ama kesin izlemişsinizdir.

he ya. izledik. evet bi de ben o sahneyi unutmusum :) bilmiyorum ki alissinlar birazcik boyle seyleri gormeye de yahu:)

aileli: little miss sunshine

ben annemle mulholland drive'ı izledim. 60 yaşında kendisi. çok sevdi. tavsiye ederim.

(bkz: the artist)

sessiz film ve oscar adayı gayet de ailece de izlenebilir.

(bkz: a separation)

ailece izlenecek bir film daha ama türkçe dublajlı bulabilir misin bilmiyorum bulursanız kesinlikle izleyin. oscar adayı bu da (yabancı film dalında)

1926 Yapimi sessiz bir filme ne dersiniz? sherlock jr tavsiye edebilecegim bir filmdir efenim.

izlemiş olma ihtimaliniz yüksek ama yeşil yol vardı ya, bizimkiler çok beğenmişti.

(bkz: big fish)

o şekilde getireceğin telefonu burada kimse garantiye kabul etmez. o kural distribütörler için geçerli ama bilkom yurtdışından getirilen mac leri dahi kabul etmiyor; kaldı ki kendi bile satmadığı iphone'u garanti kapsamına alsın. jailbreak garanti konusunda büyük tehlike teşkil etmiyor; silmesi birkaç dakka falan sürer.

iphone'umu sennheiser cx400-ii ile kullanıyorum. hiçbir problem yok.

@buzzer 'o şekilde' demişsin ama faturalı,applestore dan alınmış bir cihazı apple türkiye distribütörü hangi akla hizmet kabul etmez ki? El altından alıp getirmiyorum sonuçta. ayrıca kendi satmaması da yine kendi dangalaklığı bilkom'un.

@dwight bu kulaklıkta ki mikrofon hadisesi yalan oluyor o zaman ama değil mi?

apple uluslararası garantisi tr'de geçerli değildir. mantık aramayın. mantık yok ama geçerli değil.

@skywalkeremre,

evet mikrofon olmuyor tabii.

@skywalkeremre kendisinin satmaması bu sebeptende olabilir; yani garanti olaylarıyla uğraşmak istememesi. ayrıca hiçbir distribütör ün kendi satmadığı ürünle uğraşması mantıklı değil. apple'ın tüm dünyadan kastı dünya üzerinde herhangi bir "apple store" tarafından kabul edilebiliyor olmasıdır.

@buzzer iyi de türkiye'de apple store var ki. Yani orjinali gibi olmasada kanyon'da orda burada apple store var.Dlayısıyla kabul edilebilir bir durum oluşuyor.

avrupa ülkelerinden alırsanız bu ayarda.mp3 çalarlarda da var aynı durum. örneğin italya.

edit: destekliyorum bunu. geçen arkadaş bi müzik dinleteyim dedi. kulaklığı taktı son ses fakat sanki kulaklık değil hoparlör. otobüsteki herkes duyuyor. ben ne anladım kulaklığın keşfedilme amacından. tamamen insanları rahatsız eden bir durum zaten. tepkiliyim!

@tizi reftar olanin payine dagmen dolasir,

iyi de 7/24 otobüste mi yaşıyoruz :) tek başıma yüksek sesli müzik dinlemek istiyorum belki.
bütün avrupa ülkelerinde mi geçerli bu durum? ses limit istemiyorsak ingiltere ve ABD şart mı?

bu tür sorunlar genelde updateler ile çözülüyor. yani mp3çalarlarda çözülüyor. philipsin abd firmwareleri hemen kaldırıyor limiti. ama iphone'da nedir bilemem.

iphone için daha geçen bir soru vardı, jailbreak yaparsanız o limiti kaldırabiliyorsunuz, velhasıl her update'den sonra yeniden yapmak gerekiyor falan

4.3.3'ün firmware'ini (senin değişinle update dosyasını-ipa uzantılı) indirdikten sonra itunesdan restore'a shifte basılı tutarak basıp bu dosyayı seç. restore yapsın.

onu yapmaya çalıştım. hata verdi. yükleyemedi.

Cihazı DFU modda açıp restore ederseniz fabrika çıkış ayarına doner, dolayısıyla iOS 5 den kurtulmuş olursunuz diye tahmin ediyorum.

Lakin , jailbreak yapmadan önce iki defa duşunun derim, cihazınızda güvenlik açıkları meydana gelip can sıkıntısı yaratabilir

benim bildiği kadaroyla apple sadece en son çıkan firmwareye izin veriyor. Şuan için eğeer shsh kaydın yoksa 4.3.3 geçemezsin. ancak 5.0'a geçersin ki onun da tethered jailbraki var o da o akdar kötü değil yani.

unlocker.ws

bu sitedeki yazanları yapın. takıldığınız yerde mesaj atabilirsiniz.

iTunes her yeni iOS sürümü çıktığında eski SHSH dosyalarını siler. Tinyumbrella ile önceden yedeklemiş olsaydın olurdu ama o dosyalar artık gittiği için yükleme şansın yok.

uzun kısa şeklinde not edip mors translater'a yaz bakalım. biri bi şey anlatmaya çalışıyordu belki :/

kulak doktoruna gidin. benim kulağımda iltihap vardı. mors kadar değil ama sesler geliyordu.

tansiyonunuza da baktırın doktora giderseniz

Youtube, dailymotion falan direk ayrı bir app olduğundan başka sayfaya geçmek isteyince app ı kapattınız olarak algılayıp yayını kesiyor. ipod kısmına yüklemekten başka çare yok. O da bilgisayardan oluyor anca.

yöntemi jailbreak.

jailbreak yaptıktan sonra music controls pro yüklerseniz istediğinizi elde edersiniz.

care var. baska uygulamaya gecince iki kez home butonuna basin. multitasking paneli acilinca sola gecip muzik kontrollerinden play'e basarsaniz calmaya devam eder. tabii o esnada (ornegin) sadece youtube acik olmali bir muzik programi olarak. ayni yontem radyo programlarinda da ise yariyor.

fader ama oyle yapincada yine sadece 1 sayfada kalmak zorundasin sayfa degistirmeye kakinca yine muzik duruyor..

gayet duzgun bir sekilde calisiyor bende. bir kez play'e basmam yeterli oluyor. sonrasinda ne yaparsam yapayim programi kapatmadigim surece durmuyor caldigi sey.

mantık hatası falan değil :D tüm tablet/telefonlarda öyle, ama flash player'ın olsaydı browser üzerinden gezerken yeni sekme açınca birşey olmuyor

bende olmuyor belki surumdendir sol ust kosedeki sayfa menusune gelipte atiyorum facebuktan tvitira gecince yine duruyor muzik.

soundhound ile denedim, bikaç kez hem de. ama ısrarla ben bu şarkıyı bilmiyorum dedi.

bende shazamla denedim ama olmadı.

google a baya bi sözlerini yazdım ama yok.

eski duyuru bile çıktı.

www.eksiduyuru.com

yurovizyon şarkısıdır bu kesin,abidik gubidik bi grubun tek ingilizce şarkısı olduğu için çıkmıyodur bence. 2004 den 2007ye tüm şarkılara baksanız çıkar kesin.

star'a mail atsak siz böyle bi şarkı kullanmışsınız nedir bu diye =)

attım. ordan facebookunu buldum dizi müziklerini yapanın ama bir cevapta gelmedi.

oha hafız, döndürdün benide çocukluğuma. Bende arama yapmıştım senin için. 2009 muymuş o zman. o ha a.q 2 yıl olmuş. Ölüyoruz lan :) Bu bence kesin telif ödememek için yapılmış bilinen bir parçanın notlarını ve sözlerin az yamultarak yapılan dizi şarkılarından. :) olmayan birine aşık olmuşsun hafız.:)

panpa hiç sanmıyorum. dizinin bir bölümünde çalınacak bir şarkı için emek ve para harcansın. üstelik bu dizi iki aile:) bu yurtdışındaki bir gruptan aşırılma parça. şüphem yok. grup ünlümü? değil olsaydı bulurduk:)

abi kafayı kırdım ama bulamadım.halbuki müthiş şarkı bulurum. aslında "A1" grubundan bi tipin sesine benziyo vokal.zaten kesin bi boy band'dan kopmadır.öyle belki bişeyler bulunabilir

abi sözlerini yazdım o kadar gugiye yakın bir sonuç dahi yok. eurovision şarkısı olduğuna inanmıyorum ben bunun belli ki yabancı bi dizide arada geçen bi şarkıyı aparıp koymuşlar oraya. zaten müzikçi bey utandığı için cevab verememiştir bence sana.

neyse belki bi bulan filan olur yine reserved.

Bir ihtimal yanlış kişiye mail atmışsınız zira dizide her kullanılan şarkı dizinin müziklerini yapan kişinin elinden geçmez, hele star asla bilmez böyle bir şarkıyı. ancak dizinin ses mix'ini Orçun Kozluca yapmış, bulursanız ona mail atabilirsiniz. ancak bir şekilde şarkıyı o bulup koymadıysa aklında kalması zor, 5 sene geçmiş üstünden. Telif sorunu olmasın diye böyle az bilinen bir şarkı seçilmiş olabilir ve belki jamendo tarzı bir siteden bile bulunmuş olabilir.

shazam, midomi ve google denedim bulamadı. bunlar bulamıyorsa biz hiç bulamayız... mail atmaya devam edin :)

Greg Hatwell - Hanging on

@solfej +1

nuta24.pl

bu arada "feridun düzağaç- söz ver" şarkısının girişi de benziyor.

senin bataryana uyumlu, arkadaslarindan bir batarya bulabilirsen, 10 dakika falan açip silebilirsin istedigin verileri. benim aklima bu geldi.

external usb hdd kutularından alıp laptopun hdd sini ona takabilirsiniz.

@Belegg,
benim de aklıma geldi ama malesef öyle bir batarya bulamadım

@syyc,
o dediğinizi nasıl yapacağımı anlamadım. external hdd var. nasıl yapabilirm dediğinizi?

kendin hd'i cikarmayi bilmiyorsan, servise ver laptop'i, hd lazim cikarin verin de, tamir olunca da almaya giderken hd'i yaninda goturur geri taktir. boylece yeniden yukleme falan ugrasmazsin.

slot şekilde hdd nin çıkarılıp takılabilen şeklinde olan ext hdd kutularından bahsediyorum. eğer o şekildeyse laptopun hdd sini söküp ona takabilirsiniz. laptoptan hdd çıkarmak için ise bir kaç vida sökmeniz yeterli.

@someonecute ün önerisi de mantıklı. uğraştan kurtarır.

hdd yi sokup oyle teslımet ? adamın bi işi yok hdd ile ki.

sttc nın dedigi hdd kutusu, bilgisayarcılara sor

derdine dermen olur mu bilmem; ama

ctrl + shift + del

soru 2 : yer imleri ok ama adres bar ıh ıh.

sağ tıkla->yeni gizli pencere seçeneği eğr bilmiyoduysan işini görebilir

@profmoore,
sağ tıklayınca öyle bir seçenek çıkmıyor?

@madagaskar,
malesef pek derman olmadı :)

mevzu kalori degil, kalori hesabina vurursan hakli olabilirsin
emin degilim ama patates ve kolayi da ekleyince pek de masum gorunmuyor
cocuk menülerinde ayran tecih edenlere pek raslamadim ben
ama esas olan aliskanliga donusmesi ve bagimlilik yapmasi
neye karsi gelisiyor bu bagimlilik sadece hamburgere ve lezzetine karsi degil
o hamburger bir yasam seklinin ürünü
kolay, caba sarf etmeden ulasilan yiyecek
sabirli olman bile beklenmiyor,
risksiz bir tat, zihinde olusan o kusursuz, kolay yemek resmi ve tadi neyse mevzuu deriin

(bkz: trans yağ)

zaten diyetisyenler hamburger yemeye karşı çıkmıyor. bizzat diyetisyen tarafından hazırlanan benim diyet listemde vardı mesela. mayonezsiz olduğu sürece dediğiniz gibi yalnızca 2 dilim ekmek ve büyüklüğüne göre 1 ya da2 köfte değerinde sayılıyor.

www.bk.com

McDonalds ve benzeri yerlerdeki hamburgerler evde yaptigindan cok farkli.

Bir kere ekmeginde bile seker var. Sonra ketcap eser miktarda degil, bayagi seker iceren bir sey. Mayonez desen sirf ya. Uzerine bir de peynir koy (ki o da yag demek). Bayagi yuksek kalori degeri cikiyor.

Sonra yaninda yagda kizarmis patates (yag ve nisasta) yiyorsun. Yine ketcap (seker) ve mayonez (yag).

Bir de kola (seker).

Bir Big Mac, bir orta boy patates ve bir orta boy kola: 1100 kalori!
Tek ogunde gunluk ihtiyacinin yaridan fazlasi oluyor.

Baska menuleri kendin yapip hesaplayabilirsin: www.mcdonalds.ca

hamburger ekmegıne glikoz surubu katıyorlarmıs galba.

patates ve koladan hiç bahsetmediğimi farketmediniz sanırım. konumuz bunlar değil. sadece hamburger.

ayrıca bir porsiyon hamburgerin içindeki ketçabın tamamı şeker olsa (domates bile olmasa, direkt toz şeker olsa o derece) ne kadar daha fazla kalorili olabilir ki? ki öyle değil. en fazla bir kesme şeker kadar şeker var muhtemelen bir porsiyon hamburgerin ketçabında.

olay nerede çıktı? çocuklar duymasın isimli dizide iki tane velet ebeveynleriyle birlikte restaurant gibi bir yerde otururken şu diyalog geçti.

anne: ne yersin oğlum?
oğul: hamburgeeeeerrr.
ötekinin kızı: ıyy ben hamburger yemem, çok zararlı. (ebeveynler kafayla onaylıyor burada)
öteki: sen ne yersin peki kızım?
kız: ızgara köfte.

şimdi orada yediğin yanındaki garnitürüyle birlikte gelen ızgara köfte, ıyy dediğin hamburgerin üst üste dizilmeyip tabağa yan yana dizilmiş hali değil midir? tek farkı mayonezse hamburgere de mayonez koydurmazsın olur biter.

yanlış mıyım?

gizmodo.com

katkı maddesi mevzusunu kenardan alıp dolaba kilitledim, anahtarını da denize attım. o mevzuya kimse değinemeyecek heh heh heh.

olayı cocuklar üzerinden sorulastirdiginiz icin disarda yemek yerken neredeyse hic denecek kadar az oranda hamburgeri sade yenildiginden en azindan cocuklar tarafindan tercih edilmiyor, mutlaka o kola yemegin parcasi ayrilmaz parcasi olarak görülüyor
cocuk kendi basina yemek yeme karari alirken tüm bunlari hic hesaplamiyacagi icin de isin biraz daha baska boyutuna kacmistim
sorunuzu dagittiysam
özür

vallaha, yazdıklarını okuyunca kibritsuyu, sanırım haklısın. olay bence hamburgerde değil; olay kola ve mayonezde. hamburgerin yanında, bunların yerine şöyle bir salata; içecek olarakta ayran veyahut su içmeli. bence o zaman besleyici bile olabilir hamburger.

beyaz ekmek yerine esmer ekmek olsun
izgara et olsun
marul domates tursu olsun

masum ve lezzetli bir hamburger iste. yaninda da ayran oh..

tek tip hamburgerden bahsedemeyiz iste bu soruda, yapildigi malzemelere, pisirme yontemlerine ve katki maddelerine gore kalorisi ve zarari degisen birsey sonucta...

The Fast Food Nation adlı belgeselde geçen bir diyalogta da denildiği gibi;

-There is shit in the meat.

Pek kalori ile alakalı değil ama benden günün sosyal mesajı olsun.

(bkz: supersize me)

offf steakhouse yiycem bu kadar hamburger okuduktan sonra daha fazla dayanamayacağım:(

bakın steakhouse diyince aklıma geldi. steakhouse'da mesela yağlı bi peynir var. kızarmış soğan mı ne yağlı bir şey daha var. onu bu bahis konusu hamburgerden saymıyorum. onun daha kalorili olduğu çok bariz. ben klasik cafe hamburgerinden bahsediyorum.

www.youtube.com

hamburgeri obeziteyle ilişkilendiren hadise sadece kalori değeri değil zaten. sorun big mac whopper vs. fast food un acaip lezzetli ve çok kolay ulaşılabilir olması. çocukluktan alışıp hastası olunca evde ananın yaptığı nohutun ceza gibi gelmesi. sorun hamburger değil seni ömür boyu haftada 3 kere hamburgeciye gitmeye alıştırması. yoksa bir sürü ev yemeği daha yüksek kalori içerir.