Giriş
(10)

Ortadoğu ülkeleri demokrasiye geçtiğinde

WithWorth
Abd'nin bu durumdan menfaati ne olacak ?
Abd'nin bu durumdan menfaati ne olacak ?
0
WithWorth
(03.07.24)
Aynı dili konuşuyor olacaklar. Kimse karizmatik bir liderin peşine takılıp sürpriz hareketlerde bulunmayacak.
0
sekizdokuzon
(03.07.24)
abd orta doğunun tümden demokrasiye geçmesini istemiyor ki
0
Hallegadola
(03.07.24)
Türkiye'de de demokrasi var ama.
Papazı göndermem diyorsun, sonra emir geliyor, hediye paketi yapıp yolluyorsun.
0
parka
(03.07.24)
inanacak kadar saf olanlar için görünürdeki doktrin "demokratik barış teorisi". buna inanmayanların karşıt görüşü "liberal ikiyüzlülüğü". david hume okuyabilirsiniz bu konuda. özetle niye kuveyti, bda'yı değil de libyayı ırakı demokratikleştiriyorsunuz diyorlar.
ama sorun şu amerikanın kimseyi demokratikleştirmek gibi bir derdi yok ki zaten. işine gelmeyen liderleri değiştirmek için bunu bir bahane olarak kullanıyor. (liberal ikiyüzlülüğü buna işaret ediyor zaten)
ayrıca demokrasinin şöyle de bir faydası var, demokrasilerde abd'nin istediği adamın seçimi kazanmasını sağlamak daha az maliyetli ve daha kolay. bu devirde bir darbe ya da iç savaş planlamak ve yürürlüğe koymak demokratik süreçlere el altından müdahale etmekten çok çok daha pahalı ve daha bariz olduğu için daha çok kamuoyu tepkisi çekiyor.
0
halanne
(03.07.24)
halanne +1

ülkenize demokrasi getirelim değil, başa bizim adamımızı getirelim.
o bizim valimiz, siz de bizim sömürgemiz, üvey evladımız olun demek bu "demokrasi getirmek" mevzusu.
0
biseysorcaktim
(03.07.24)
Sanırım bu yönden bir menfaati olmayacak.

ABD/İngiltere'nin yaptığı tek şey bir yerde azınlığı başa getirmek ve çoğunlukta olan halk ile baştakilerin sürekli olarak gerilimini sağlamaktır.
Arada taraflara sakin olmaları çağrıları ile bir tür söylem narkozu yaparlar.
Baktılar ki işler başa getirdiği yönetimde istedikleri gibi gitmiyor. Bu kez de orduyu darbe veya muhtıra ile devreye koyarlar.

Dikkat edildiğinde tam anlamıyla bir demokrasi hiç bir yerde zaten yok.
Halkın kendi kendini yönetmesi, aslında gerçek hayatta asla karşılığı olmayan bir ütopya belki.
Demokrasi, uygulamada halkın kendi kendini yönettiği değil de, halkın önüne konan bazı isimleri seçtiği bir yöntem sadece.
Subjektif bir tanıma göre (tersinden bakıldığında) demokrasi, çoğunluğun despotluğu olarak ifade ediliyor

Kişisel söylemler de öyle olsa da gerçekte ise kendi iç dünyamızda her zaman kral biziz. Hayallerimiz de başrol oynayan yine biziz.
0
diyecevaplandı
(03.07.24)
Demokrasi dedigin sey safsatadir. Aslolan güçtür.

Demokrasisi var dedigin ülkeler aslinda güçlü ülkeler. Türkiye demokrasisi az buçuk varken bile zayif, kirilgan bir ülkeydi.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.07.24)
@halanne +1
0
nawar
(04.07.24)
abd sömürecek yer arıyor. abd'nin demokrasi ile hiçbir alakası yok. abd'nin kendi yargısı veya genel olarak sistemi zenginlerden yanadır. fakirin ezildiği zenginin yüceltildiği bir sistem var.

işin içinde bir çıkar yoksa abd suya sabuna dokunmaz.
0
ferenc
(04.07.24)
yeni sömürgecilik.
perspektif.eu

sallıyorum zara tişörtlerini avrupa'da ya da silah zoruyla bir ülkede değil niğde'de bir tekstil atölyesinde yeni sömürge kurallarına göre neredeyse bedava fiyatına yaptırıyor mesela.

avrupalı işçilerin 100'de 1'i fiyata ırak'ta araç fabrikası açmak ya da.
sonra 100'de 1'i ölçüsünde aldıkları maaşı da amerikan şirketi yiyecek içecek giyeceklere harcayıp o parayı da amerikaya taşımak.
0
patronaj1
(04.07.24)
(5)

Muhalif kanallar neden Sinan Ateş cinayetiyle bu kadar ilgileniyor ?

Yourcousinmarvinberry
Tele1, Sözcü vs...ne zaman haber bülteni açsam ilk bu adamın haberiyle açılış yapıyorlar hatta tartışma programlarında saatlerce bu cinayet konuşuluyor, öyle ki geçen gün Kayseri olayları bile bunun gölgesinde kaldı.
Tele1, Sözcü vs...ne zaman haber bülteni açsam ilk bu adamın haberiyle açılış yapıyorlar hatta tartışma programlarında saatlerce bu cinayet konuşuluyor, öyle ki geçen gün Kayseri olayları bile bunun gölgesinde kaldı.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.07.24)
Sinan ateşi mhpnin direkt kendisi infaz etti diye ciddi söylemler var. Bu yüzdendir.
0
hops
(03.07.24)
kendilerince milliyetçi seçmenden oy devşirmeye çalışıyorlar.
birde şuan cumhur ittifakını vuracakları tek alan burası. amaç tamamen siyasi, ölen sinan olmuş, ahmet olmuş, mehmet olmuş onlar için bir anlamı yok.
cinayet üstünden akpyi sıkıştırarak mhp ile arasını bozmak.
0
my fault
(03.07.24)
kendi adamını bu şekilde öldüren, üzerini kapamaya çalışan karşı tarafına neler yapmaz. bunun da önüne geçmek istiyorlar
0
paintov
(03.07.24)
Bir defa devletin kolluk kuvvetleri, elinde kanunen silah taşıyan, maaşını bizim ödediğimiz insanlar kullanılmış.
Bu bence korkunç bir olay.
İkincisi mhp'nin ciddi bir suç geçmişi var. Bahçeli sayesinde durulmuşlardı. Ciddi ceza verilmezse yeniden başlamayacaklarının garantisi yok. Bugün kendilerinden birini indirdiler, yarın muhalifleri avlamayacaklarının garantisi yok. mhp, suça çok yakın bir parti. İktidara muhalif birçok gazeteciyi akpliler değil mhpliler darp etti.
0
parka
(03.07.24)
"Sağdan" kendilerince işe yarar, dikkat çeken, üstü gizli kalmış argümanları sürekli eleştirileri karşı taraf aleyhine kullanıyorlar.

Geçmiş zamanda s.pekerin videoları hakkında yapılan bazı yorumlara bakmıştım ki, adam parti kursa soldan da oy toplayacak bir etki yapmış.

ciddi manada yurtdışından da büyük ilgi gören hava savunma araçlarımız hakkında, tele1'in yerici ve onları oyuncak sayan ifadelerini bile görmüşken bu cinayet hakkında haberleri veya bunu aydınlatma çabasına girmesi bana tuhaf, anlamsız geliyor.
0
diyecevaplandı
(03.07.24)
(2)

90'ların sonunda bir TV haberi

diyecevaplandı
Mühim bir soru değil amaakşam haberlerinde yabancı bir ülkede şu şekle yakın bir metal muhafaza içine https://i.hizliresim.com/gkbie22.jpgo döneme ait pekte değerli olmayan bazı eşyalar konuldu ve tamamen kapatıldı.emin değilim ama 2050 veya 2070 yılında açılacağı söylendi.Bilen, hatırlayan, konu ha
Mühim bir soru değil ama
akşam haberlerinde yabancı bir ülkede
şu şekle yakın bir metal muhafaza içine
i.hizliresim.com
o döneme ait pekte değerli olmayan bazı
eşyalar konuldu ve tamamen kapatıldı.
emin değilim ama 2050 veya 2070 yılında
açılacağı söylendi.

Bilen, hatırlayan, konu hakkında link
verebilecek olan var mı?
0
diyecevaplandı
(02.07.24)
Bahsettiğiniz kutunun ve bu uygulamanın adı "zaman kapsülü".

Bu ipucuyla arama yaparak bir şeyler bulabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(02.07.24)
Evet , kavramın ingilizce karşılığı olarakta arama yaptım. benzeri haberler var ama bahsettiğimi bulamadım.
0
🌸diyecevaplandı
(03.07.24)
(10)

Fazlası tam tersi etki yapan şeyler

sekizdokuzon
Mesela kahveyi ayılmak için içeriz ama fazlası halsizlik yapar. Uygun şartlarda yaptığı, bilinen etkisinin tam tersi. Başka neler var böyle?
Mesela kahveyi ayılmak için içeriz ama fazlası halsizlik yapar. Uygun şartlarda yaptığı, bilinen etkisinin tam tersi.

Başka neler var böyle?
0
sekizdokuzon
(02.07.24)
Bir sorun var mesela bunu nasıl çözerim diye düşünüyorsun, düşünmeyi abartırsan iyice dallanıp budaklanıyor ve çözümsüz hale gelebiliyor.
0
rock n roll
(02.07.24)
ısrar
0
lüzumsuz adam
(02.07.24)
az alkol enerji verebilir, çoğu yerlerde süründürür.
0
co2s2
(02.07.24)
her şeyin fazlası zarar. su bile fazla içsen zehirleniyorsun.
0
gabe h coud
(02.07.24)
@gabe: bir şeyin fazlasının zarar olması tabii en geniş bakış açısı. Ama bir noktadan sonra tam tersi etki yapmaya başlayan şeyleri ayrıca düşünmek istedim. Israr cevabına bayıldım.
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.24)
Aşık olmak güzel
Kara sevda kötü
0
Mirket
(02.07.24)
Aslında bir şeyin zararlı veya zehirli olup olmadığı dozu ile ilgili.
İstisnalar var.

güç zehirlenmesi denilen şeyde öyle.
0
diyecevaplandı
(02.07.24)
uyku
su
vitaminler
bakinca yemek yemek bile olur
0
in vino veritas
(02.07.24)
florür
0
Sir Anthony Hopkins
(02.07.24)
Şunların hepsi aynı kefede:

Şeker, alkol, kahve, egzersiz, uyku ve hatta yemek. normal seviyede enerji/zindelik verebilir. Ama fazlası yorgunluk/rehavet yaratır.

İlaçları fazla kullanmak da ters tepebilir. Mesela ağrı kesici kullanmak alışkanlık haline gelirse, ağrıya hassasiyet artabilir. Daha çok ağrılarımız olmaya başlayabilir vs.

Not: dozdan zehirlenme durumlarını ayrı tutuyoruz. Suyun bile fazlası zehirler sonuçta.
0
ermanen
(02.07.24)
(4)

Görseldeki ögeleri temizleme

cemallamec
Merhaba arkadaşlar,Elimde bir iki görsel var ama görselde gerilerde de insanlar mevcut. Görseldeki bu kişileri temizleyebileceğim bir uygulama, yapay zeka vb. bildiğiniz bir şey var mı? Arkaplan kaldırma uygulamarı her şeyi kaldırıyor, geride bir şey kalmıyor. Ben sadece insanları temizlemek istiyor
Merhaba arkadaşlar,

Elimde bir iki görsel var ama görselde gerilerde de insanlar mevcut. Görseldeki bu kişileri temizleyebileceğim bir uygulama, yapay zeka vb. bildiğiniz bir şey var mı? Arkaplan kaldırma uygulamarı her şeyi kaldırıyor, geride bir şey kalmıyor. Ben sadece insanları temizlemek istiyorum.
0
cemallamec
(02.07.24)
photoshop nesne aracı ile seçebilir ve kaldırabilirsiniz
0
bravoteam
(02.07.24)
Hypic aradığınız uygulama.
0
silverleaf
(02.07.24)
Teorex inpaint
0
diyecevaplandı
(02.07.24)
Özel değilse gönderirseniz yardımcı olmayı denerim.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(02.07.24)
(5)

izinden sonraki ilk pazartesi

arkady svidrigaylov
iznimi bayramdan sonraki 2 hafta için kullanmıştım. bu haftayı da bitirdiğimde iznim sona eriyor. izinden aldığım keyfi size anlatamam ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi iznimin de sonuna yaklaşıyorum. yeni çalışan değilim ama bayrama denk geldiği için ilk defa böyle uzun tatil yaptım çalıştığımda
iznimi bayramdan sonraki 2 hafta için kullanmıştım. bu haftayı da bitirdiğimde iznim sona eriyor. izinden aldığım keyfi size anlatamam ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi iznimin de sonuna yaklaşıyorum. yeni çalışan değilim ama bayrama denk geldiği için ilk defa böyle uzun tatil yaptım çalıştığımdan beri. hiç de hazır değilim :) nasıl gidecek benim ayaklarım o iş yerine ? nasıl aşacağım bu zorluğu tavsiyesi olan var mı :)
0
arkady svidrigaylov
(02.07.24)
o ayaklar tıpış tıpış gidecek iş yerine .. :)
İzne çıkmak için çalışmak lazım.
0
diyecevaplandı
(02.07.24)
Isi hayatinda sadece bir arac yaptigin an hic boyle dertlerin kalmicak. O senin para kazanma aracin. Belki farkinda bile olmadan kendini gereginden fazla paraliyorsun eminim. Sonra iste bu sendromlar olusuyor. Eskiden boyleydim, artik pazar sabah karsi eve gelip pzt ise giden insana donustum ordan biliyorum.
0
Kittie
(02.07.24)
tatilden en geç cumartesi akşamı dönmüş olmak çok rahatlıyor. ben hep bu şekilde yapıyorum. pazar sabahı evimde uyanınca ertesi güne daha rahat motive olabiliyorum. pazar akşamı eve gelip pazartesi sabahı işe gitmek için kalkınca intihar etmen işten bile değil.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.07.24)
Ben genelde tatilimi iki parçaya bölüp kullanıyorum, en azından ilk tatil sonrası "neyse bi' tatilim daha var." diyorum :) blok tatilden dönünce " bi' sonraki tatil 1 sene sonra :(( " moduna girebiliyor insan çünkü.
0
kumandanim
(02.07.24)
Abi şimdi tabi benim tatillerim çok daha fazla falan ama benim fransa'daki is hayatımdan anladığım is yerinde mutluysan sorun olmuyor.
Yani çok uzun zamandir pazartesi sendromu diye bir şey yaşamadım ben. Oldukça mutluyum is arkadaslarimi gormekten, goygoydan.

Ben de yazar yazmaz gibi cumartesi dönmeye çalışırım.

Ha bir de pazartesileri evden calismanin verdiği bir şey de olabilir.
0
logisticsmanager
(02.07.24)
(17)

Erkeklerin kadınları entelektüel olarak aşağı görmesinin nedeni nedir?

sekizdokuzon
Dünya düzenini erkeklerin gördüğü, kadınların çok da işin içinde olmaya yanaşmadığı algısı nasıl oluşuyor. Özellikle güzel kadınların dünya meseleleriyle uğraşmayacagi, akıllarının ermeyecegi algısı nasıl oluştu? Erkeklerin ne yaptığı şeyleri yapmıyoruz da bizi, fikirlerimizi ciddiye almıyorlar? Bir
Dünya düzenini erkeklerin gördüğü, kadınların çok da işin içinde olmaya yanaşmadığı algısı nasıl oluşuyor. Özellikle güzel kadınların dünya meseleleriyle uğraşmayacagi, akıllarının ermeyecegi algısı nasıl oluştu? Erkeklerin ne yaptığı şeyleri yapmıyoruz da bizi, fikirlerimizi ciddiye almıyorlar? Bir kadının da entelektüel kaygıları, birikimi olduğunu ispat etmesi için ne yapması lazım?
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
Bu düşünceyle yetiştirilmeleri, kadınların bazı alanlarda neden geride kaldıklarını anlayabilecek perspektife sahip olmamaları
0
grimavi
(30.06.24)
Sözlük, forum, sosyal medya gibi yerlerde dönen burç, manifest, fal, tuz lambaları, taşların enerjisi, quantum olumlama, 777 cart cut gibi zırvalara inanlar ve konuşanların çoğunluğu kadın olduğu için kadınların hayatı bunlardan ibaret olarak görüyorlar. Bilim kurgu edebiyat/film/dizi, matematik, fen bilimleri, mühendislik vb. alanlardaki oranlarda erkeklerin daha fazla olmasına sığınılıyor çoğunlukla.

İşin temeli aslında hangi cinsiyet, hangi suçlamayı/aşağılamayı tutturabilirse o. Bu şekilde yüklenenlerin de %80'ininin hayatı boş zaten. Aynı şekilde erkeklere başka bir kategori üzerinden benzer şekilde yüklenenlerin %80'inin de hayatı boş zaten. Çünkü genel olarak insanların aşağı yukarı %80'inin insanlığın gelişimine pek bir katkısı yok. Hayatlarındaki bu boşluklarını internette bir şekilde popüler olan bir şey üzerinde bir grubu ezerek tatmin etmeye çalışıyorlar. Kadın-Erkek karşılaştırmaları da bu "bir şey" ve "bir grup" için sadece bir örnek.
0
nawar
(30.06.24)
Erkeklerin ne yaptığı şeyleri = Erkeklerin yaptığı neleri

Telefondan yazdığım için oluyor bu typolar, kadın olduğum oldugum için değil.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Bu izlanda da kadinlar protestoya cikmisti ve baya bi sirketin hr'i is yapma hizinda degisim olmadigini soylemisti. Iste genel fark bu. Biz is yaapriz, kadinlar laf genelde
0
lapaz
(30.06.24)
Entelektuellik sadece yazmakla, konusmamla olmaz kisaca
0
lapaz
(30.06.24)
Kadınlara kendilerini ifade edecek alan bırakmayıp her türlü patriarka doğuştan karşı çıkmaya mecbur bırakıyorsunuz. Ne kadar ayrıcalıklı oldigubuzun farkında değilsiniz.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Ama artık kadınlara da ihtiyacınız var, söke söke o hakkı vereceksiniz :)
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
İşin içinde olmaması daha çok kadının fıtratı ile ilgili sanırım.

Güzel kadınları entellektüellikten alıkoyan şeylerden biri, çevresinin kendisine cildi sebebiyle ikram, iltifat ve diğer yakınlıkları olabilir.
Bu edindiği farkındalık güzel kadının kitaplara, arşivlere, belgelere bakmaktan çok aynalara bakmasına yol açıyor.
Sabah akşam şiddet gören o güzel kadının ise yüzüyle, estetiğiyle çok işi olmuyor.

Dünya meseleleri erkeklerin daha çok ilgi alanına giriyor. Dünya tarihinde krallar veya yöneticiler daha çok erkeklerden olmuştur.
Şurası önemli; erkek sahip olmayı, kadın sahiplenilmeyi ister. Yapı gereği durum bu.

Aslında fikirleriniz önemli ama duyguların ağır bastığı bir yönetimde idare imkansızlaşıyor.
Devlet işlerini bırakalım, mesela bir iş yeri veya firmanın bir aile tarafından yönetildiğini ya da iş yerinin patronun yakın olduğu kadın tarafından idare edilmesini düşünelim. Veya bir miras meselesinde varis erkeklerden çok kadınların etkin olduğunu düşünelim. Olaylar çözümsüz bir hal alabiliyor.
Miras konusunda Anadolu şehir veya bölgelerinde yetişenler bulunanlar bunu iyi bilirler çok kere de bazı olaylara şahit olmuşlardır.
Aslında bir şeyi idare edebilmek ve yönetmek en baştan zihnen ve imkân olarak kendi sınırlarımızı bilmekle ilgili.
Her şeyi yapabileceğini söyleyen birinin bir yerde günün sonunda zarar etmesi de yakındır.

Entelektüel birikimin ispatı sanırım şöyle bir benzetme ile mümkün olabilir. Kadın uzman olduğu yemek hususundan yola çıkarsak; pirinç, su , yağ, şehriye nasıl ki ocak üstünde ısıtılıp süre sonunda birleşip "pilavı" oluşturuyorsa kadının da toplumsal veya ilmi/ bilimsel bir meselede parçalardan hareketle (analiz), sonuçta bütün hakkında sağlam bir fikir öne sürebilmeli.

Bu gibi şeyler de entelektüel olmaya engel. Ne de olsa hayat küçük ve orta ölçekli ailevi, kişisel krizlerden ibaret değil:
i.hizliresim.com

Bunların yanında, yaşanan olaylara dair haberlere baktığımızda çeşitli akademik ünvanların da özellikle şu zamanda hakkıyla alındığını sanmıyorum.
0
diyecevaplandı
(30.06.24)
Aşağılamaktan beslendikleri için.
0
muhayyer divan
(30.06.24)
Büyük çoğunluğunun kendi başına bir işte yeterince yetkin olmaması. Daima dayanacak bir duvar aramaları. Öyle kadınlar var ki aklınız yetmez.

çoğu ‘sen yap işte’ modunda ve görsen dünyayı kurtarıyorlar sanki. acınası olan kadınlar değil biz erkekleriz bu arada tabi bu bence. ama nedenini açıklarsam büyük çoğunluk tepki verir :d

@muhayyer divan +1 özetle
0
baldan kaymak
(30.06.24)
Mühendislikleri bilemem ama bizim alanda kadınlar erkeklerden fazla bile olabilir ya da en azından başa baş bir oran vardır yani. Herhangi bir mesleki fark yok. Entelektüel anlamda da kadınların erkeklerden daha entelektüel olarak gelişmiş olduğunu gözlemliyorum çevremde. Yüzlerce yıllık ataerkil toplumun anca son 40-50 yılda yavaş yavaş çözüldüğünü düşünürsek kadınların şu ana kadar geldiklerini noktanın gayet iyi olduğunu ve daha da ileriye geleceklerini düşünüyorum. Ben kendini feminist olarak nitelendiren bir erkeğim, bunu da her yerde söylüyorum yani. Eşitlik böyle kazanılacak, bu erkeklerin de işine gelir toplumsal olarak ama erkekler farkında değil
0
nundu
(30.06.24)
Kadının yeri mutfak. Karışmasın elinin hamuruyla önemli işlere.
0
hops
(30.06.24)
Genel ataerki yüzünden tabi ki. Kadınların elinde şu son 30-40 yıla kadar kendilerine ayıracak vakit ve kaynak var mıydı ki? Entelektüellik için kendine ait bir oda gerekir virginia woolf'un deyimiyle. Kaç kadının bu imkanı vardı? En gelişmiş ülkelerde bile düne kadar kadınlar üniversiteye dahi gidemiyordu. Tüm bunlar bir günde iyileşecek ve toplumda yer edecek değil. Fıtrat mıtrat değil zaman gerekiyor sadece.
0
playing star again
(30.06.24)
bence bu kadınların erkekleri duygusal bulmaması gibi bişey. Aslında iki cinsiyet de duygusal ama "diğeri gibi" olmadığı için "öyle değilsin" diyorlar.

Entelektüellikte de öyle. Sistemi erkekler kurduğu için "erkekler gibi entelektüel" olmazsan onların gözünde entelektüel görünmüyorsun.

Bir de üstteki arkadaşın dediği gibi, kendine vakit ayırma olayı önemli. Yeni jenerasyonlar + internet (bilgiye erişim) cinsiyetleri eşitleyecek bence. Ha ama yine toplumun sosyolojisi bunu etkileyebilir bilmiyorum. Ama bir kadın bir konuya kafayı takarsa onu durdurabilecek bir şey yok şu an. Fakat entelektüellikten bahsediyorum. İş bulma vb. süreçler ayrı konu. Aynı işi yapan (mesela görüntü yönetmeni) erkeğe daha çok güvenilirken kadına daha temkinli yaklaşıldığını biliyorum mesela.
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
Kadına neden defakto daha az guveniliyor? Kadına kendini gerçekleştirecek alan bırakılmadan devrim yapılması bekleniyor. Bütün bu bu boğucu atmosferde bizi azıcık eğlendirecek astroloji, metafizik alanlara segirttigimizde bütün bir cinsiyeti bunlar üzerinden değerlendiriyorsunuz. Sizle aynı cinsiyeti paylaşma şerefi gösteren en ahmak üyemize gösterdiğiniz müsamahayi bize göstermeyip bu kadar olumsuzluk içinden insanüstü bir çabayla başımızı çıkarmamızı bekliyorsunuz. Gerici, muhafazakar dediklerinize bir dönün bakın, ne kadar çok ortak yönünüz olduğunu göreceksiniz.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Ayrıca kadın başıma kaç erkeğe matematiği sevdirdigimin hesabını ben tutmadim artık.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
aklıma direkt şunu getirdi. aradığınız bu mu bilmiyorum.
youtu.be
0
kesmekes laleler
(01.07.24)
(2)

Hangi ingilizce öğrenme şeysi

naksidil
hangisini satın alayım sizce? alıp memnun kalan var mı? seviye beginnner diyelim.cambly var open english var başka ne var ve hangisi ve neden? tişikkirler...
hangisini satın alayım sizce? alıp memnun kalan var mı? seviye beginnner diyelim.

cambly var open english var başka ne var ve hangisi ve neden? tişikkirler...
0
naksidil
(30.06.24)
Başka ayrıca yapay zeka var.
youTube reklamlarında son aylarda ingilizce öğrenmeye dayalı reklamlarda artış var.
Anlaşılan bu sektör, yapay zekanın bir süre sonra işlerini ellerinden alacağını düşünüyor olmalı.
0
diyecevaplandı
(30.06.24)
Zengin biriyseniz cambly alın da bence beginner biri için sıradan speaking ile ingilizcenizi geliştiremezsiniz. Ya kendiniz youtubedan falan öğrenin ya da ben bu işe para dökerim yeterki öğreneyim diyorsanız özel hoca tutun bulunduğunuz şehirden. Özellikle istanbuldaysanız ana dili ingilizce olan kişiler falan bulabilirsiniz. (Benim kuzenimin arkadaşları vardı amerikadan, istanbulda ing ders veriyorlardı)

Zengin çocukları bu şekilde öğreniyor dili.
0
Unde bach canim
(01.07.24)
(11)

Alkolle aranız nasıl

hops
Özellikle yaz aylarında her akşam bira, rakı vs içmek istiyorum. Eve girmek bile istemiyorum, böyle sofralar kurulsun yiyelim içelim eğlenelim istiyorum. Sizde durum ne?
Özellikle yaz aylarında her akşam bira, rakı vs içmek istiyorum. Eve girmek bile istemiyorum, böyle sofralar kurulsun yiyelim içelim eğlenelim istiyorum. Sizde durum ne?
0
hops
(30.06.24)
Aperol ve Prosecco içiyorum. Tatilde çok keyifli. İkinci Aperol’ümü içiyorum bu saatte. Kafam iyiyken yüzmek harika bir şey.

Normal günlerde içmem.

3 oldu. Bir de espresso martini. Mis.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Alkol sigara yok.
Ömrüm çay, süt, su, kahve, ayran ile geçti.
Kola yı da bırakalı çok oldu.
0
diyecevaplandı
(30.06.24)
Biracıyım ben, evde içmeyi seviyorum. Herkesle alkol alınmaz, dışarıda içmeyi çok sevmiyorum.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
fazla iyi olduğu için kendimce detoks/ara kararı aldım, en az iki ay ağzıma bir damla sürmeyeceğim dedim. 15 gün filan oldu, şükür şimdilik iyi gidiyorum. öncesinde şöyle söyliyim 30 günün 22-23'ünde her akşam içiyordum. param varsa 35'lik viski + 2 kırmızı tuborg, param azsa 6 kırmızı bremen. işlerimi erkenden bitirme şansımın olduğu boş günlerde öğleden sonra 1-2 gibi başlayıp 8-9 tane kırmızı içtiğim oluyordu. baksırla oturuyodum mis gibi evde içiyodum. dışarda içmeyi de severim ama takdir edersin ki bu içişe dışarıda para asla yetmez. evdekine bile yetmedi.

maddi ve psikolojik açıdan artık iş "keyif" olmaktan çıktığı için "bi dur hele" dedim, sanırım biraz kullandığım ilacın da etkisi var, birlikte gitmiyor. bakalım. 2-3 ay sonra yine döndüğümde aynı noktaya gelirsem alkolik olduğumu kabul edecek ve tamamen bırakmaya çalışacağım ama tüketimimi kontrol edebildiğim sürece ben alkolü çok seviyorum. hayatımın geri kalanında ölçülü şekilde içebilmeyi isterim. hatta alkolik olmama motivasyonum da bu: bırakmak zorunda kalmamak.

eskiden çok tuhaf ve hatta acınası bulurdum, artık etkinliklerin "alkol yoksa ben de yokum" insanına dönüştüm maalesef. gerçi beni kimse bi yere çağırmıyo zaten.
0
mark greg sputnik
(30.06.24)
Bira ve rakiciyim, sarap cook nadir, kokteyl bazen. Normalde yazin cogu aksam 1-2 icerdim soguk soguk iyi oluyor diye, haftada 1-2 raki kesin icerdim. Uzun bir suredir cok azalttim. 1 ay hic icmedigim oluyor. Icmedikce de daha cok uzaklasiyorum. Mesela hava sicak su an, bira ve rose dolapta bana bakiyor, hic icesim gelmiyor. Aliskanliklarin degismesiyle alakali sanirim.
Arkadaslarimla bulustugumda illaki iciyorum, cuma raki masasinda guzel icmisim mesela, bu bi sure goturur beni. Aramam yani icmeyince.
0
mor oje
(30.06.24)
Kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(30.06.24)
alkolle aram cok iyiydi azaltmaya calisiyorum.
sen icince asik olan cocuksun sen biraz azalt bence :)
0
robert bosch
(30.06.24)
Aşağı yukarı 1 senedir, eğer içkili ortam yoksa aklımdan geçmiyor. Eskiden arada evde cin-tonik hazırlıyor ya da viski içiyordum haftada 1 ya da 2. Rakı sevmiyorum, bira ise aradığım bir şey değil.

Şimdi evde tüketim 0. Tüketmek için dışarı çıkma planım 0. Dışarıda toplanıp içeceksek çıkıntılık yapmam tabii ki. Giderim ve ne içiyorsak ondan 2 kadeh içerim. Yani rakı değilse tabii. Rakıysa planlama sırasında bir kere itiraz ederim, yine de karar o yöndeyse yine aynı sistem.
0
nawar
(30.06.24)
Geçen akşam dışarıda tek başıma iki bira içeyim dedim, ikinci şişeyi bitiremedim. O şekilde...
0
muhayyer divan
(30.06.24)
Haftada 1-2 gün, 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde, evde ya da dışarıda bira/ kokteyl/ şarap vs içiyorum. Bir ara neredeyse hiç içmiyordum. Son 2 senedir düzenimiz bu yönde.

Tatillerde bu miktar biraz artıyor tabii ama günlük hayatta haftada 3-4 kadehin kimseye bir zararı yok diye düşünüyorum.
0
fraise
(30.06.24)
epey azalttim. haftada 2 bira veya 2 kadeh sarap ortalama bu aralar. hedefim hic icmemek.
0
hot potato
(30.06.24)
(2)

Hatay'da denize girilecek ve çadır kurulacak koy/sahil tavsiyesi

ananiyimioguz
Selamlar şuan bize en yakın hatay var böyle bir plan için. Seneler önce samandağ a gitmiştim. Dünyanın en uzun plajları arasında ilk 3 te miydi neydi enlerden biriydi aslında etkilemiştim ama plaj bakımsızdı ve dalgalıydı. O yüzden tekrar orayı tercih etmek istemiyorum.Arsuz çok duyuyorum. Hatayda g
Selamlar şuan bize en yakın hatay var böyle bir plan için. Seneler önce samandağ a gitmiştim. Dünyanın en uzun plajları arasında ilk 3 te miydi neydi enlerden biriydi aslında etkilemiştim ama plaj bakımsızdı ve dalgalıydı. O yüzden tekrar orayı tercih etmek istemiyorum.

Arsuz çok duyuyorum. Hatayda girilebilecek en iyi sahil arsuzda mı?

Çadır kurabileceğimiz bir yer biliyor musunuz? 1 gece kalınacak.
0
ananiyimioguz
(29.06.24)
samandağ zaten tehlikeli de aynı zamanda.

arsuz'u tek geçerim özellikle merkezdeki 1-2 plaj çok temiz ve güzel.
arsuz'da direkt sahilin yanında isimsiz bi parkımsı yere çadır kurulabiliyor ama elektrik tuvalet nasıl çözüyorlar bilmiyorum.
hiç aramadım kesin ücretli camping yerleri vardır, tavsiye.
0
patronaj1
(29.06.24)
En uygunu arsuz ve çevresi.
Kamp durumları için bir şey diyemeyeceğim
0
diyecevaplandı
(29.06.24)
(3)

yurtdışındaki pkk li Türkiye de ihbar edilebilir mi?

hhhh99
#161006510 burada anlattığım gibi olan şahıs nedeniyle Almanya hakkımda tutuklama kararı çıkarmış, ancak halen şikayetlerim hakkında hiçbir gelişme yok.bu şahsın fotoğrafı videosu doğum tarihi adresi Baba adı babasının fotoğrafı araçları plakaları cep numarası ,sevgilisinin adresi var ve şahitlerini
#161006510 burada anlattığım gibi olan şahıs nedeniyle Almanya hakkımda tutuklama kararı çıkarmış, ancak halen şikayetlerim hakkında hiçbir gelişme yok.
bu şahsın fotoğrafı videosu doğum tarihi adresi Baba adı babasının fotoğrafı araçları plakaları cep numarası ,sevgilisinin adresi var ve şahitlerinin adresi ismi bulunuyor.
anladığımız kadarıyla alman devleti onların tarafında hiçbir işlem yapmıyor bu şahisi veya şahısları türk makamlarına şikayet edebilir miyim?
0
hhhh99
(29.06.24)
Mit ilgilenebilir.
Arada bir de suçlu iade anlaşmasına bakmak lazım
0
diyecevaplandı
(29.06.24)
www.terorarananlar.pol.tr

Suç failinin yurt dışında yakalanması

MADDE 11 – (1) Aranan suç failinin yurt dışında yakalanması/ele geçirilmesi halinde ödüllendirme işlemlerinin başlatılabilmesi için, yakalanmaya/ele geçirilmeye esas bilginin yardımcı olan tarafından Türkiye Cumhuriyeti yetkili makamlarına iletilmiş olması ve failin bu bilgiye istinaden yakalandığı/ele geçirildiği ülkeden Türkiye’ye teslimi ya da geri gönderilmesi şartı aranır.

Eğer şuradaki Kırmızı-Mavi-Yeşil-Turuncu-Gri listelerinden birinde varsa bir şey çıkabilir diye düşünüyorum çok umudum olmasa da. Yalnız site biraz kötü arama seçeneği yok tek tek bakmanız gerekecek.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.06.24)
suçlu alman vatandaşı Almanya da doğmuş ancak Kendisi bana PKK li olduğunu söyledi bunu tehdit olarak kullandı ve kanıt sayılır mı bilmiyorum ancak mahkeme dosyasında kendi ifadesiyle Kürt olduğunu benim türk olduğumu bu nedenle kendisine saldırdığımi ve benim türk devletine çalıştığımı iddia etmiş bu kendi beyanı ben yaşadığı ilçede sordurunca babasının iltica ile Almanya ya geldiğini öğrendim annesi ve babasını canlı gördüm tabi ki bu bir gerçeklik ortaya koymaz ancak ailecek eşkalleri ortada.

Türkiye de ailecek aranmaları varmı maalesef ben bir vatandaş olarak bilemem ancak kendileri Siirt Kurtalan li ancak oradaki jandarma bir soruşturma yaparsa öğrenebilir
0
🌸hhhh99
(01.07.24)
(2)

Bosch buzdolabı yedek parça/raf

istenmeyen evlat
merhaba. uzun zamandır Bosch kdn60v10ne model alt kapı rafları arıyorum. internette satılmıyor. ikinci elde satışta olsa sadece rafları alacağım ancak ikinci elde de yok garip bir şekilde. özetle ben bu kırılan rafları nasıl nereden bulabilirim bir tavsiyesi olan var mı? yeni buzdolabı aldıracak bu
merhaba. uzun zamandır Bosch kdn60v10ne model alt kapı rafları arıyorum. internette satılmıyor. ikinci elde satışta olsa sadece rafları alacağım ancak ikinci elde de yok garip bir şekilde.

özetle ben bu kırılan rafları nasıl nereden bulabilirim bir tavsiyesi olan var mı? yeni buzdolabı aldıracak bu plastik raflar bana şaka gibi.
0
istenmeyen evlat
(29.06.24)
Raf olarak iç ölçülere uygun dayanıklı veya kırılmaz kenarları yuvarlatılmış cam düşünün.
0
diyecevaplandı
(29.06.24)
beyaz eşya hurdacıları var onlara sormanız lazım.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.06.24)
(10)

İzahımı geliştirecek tavsiyeler arıyorum

funl
Kendimi açıklarken rahatsız hissetmesem de, son zamanlarda anlatmak istediklerimi yeterince karşı taraflara iletemediğimi fark ettim. İkna konusunda da başarılı olmayınca söylediklerim havada kalıyor. Ayrıca sorunlar karşısında bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmeyebiliyorum. Bu yüzden hem k
Kendimi açıklarken rahatsız hissetmesem de, son zamanlarda anlatmak istediklerimi yeterince karşı taraflara iletemediğimi fark ettim. İkna konusunda da başarılı olmayınca söylediklerim havada kalıyor.

Ayrıca sorunlar karşısında bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmeyebiliyorum. Bu yüzden hem kendi düşüncelerimi toparlamam hem de bu düşüncelerimi net bir şekilde ifade etmem gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda gelişmek için neler yapmamı önerirsiniz ? Kitap, video, terapi vs her şeye açığım.
0
funl
(28.06.24)
Retorik diyorsun. Bence güzel konuşan insanları dinlemek ve kelime haznesini geliştirmekten geçiyor. Zihnini sürekli aktif tutman lazım.
0
sekizdokuzon
(28.06.24)
Bir de bu işlerde duygudurum kontrolü önemli. Onun için de meditasyon öneririm.
0
sekizdokuzon
(28.06.24)
Öncelikle konunun uzmanı değilim. Kendi başıma gelenlerden yola çıkarak cevap yazıyorum:

Herhangi bir şeyi açıklarken ben "ya şu kısmı nasıl olsa anlarlar, zaten çok bariz" diye düşünüp yeterince vurgulamadığımı fark ettim. Bunu anlarlar eşek değiller ya dediğiniz bir çok şey bir şekilde anlaşılamayabiliyor. O konuda belki biraz daha Bilal'e anlatır gibi bir yol çizmek lazım.

Bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmiyorum demişsiniz. Peki bunu sonra dile getiriyor musunuz? Yoksa unutuyor musunuz? Ben aklıma gelen şeyleri sürekli olarak not tutma uygulamasına yazarım. "Asla unutmam bunu" dediğim şeyleri bile unutabiliyorum çünkü.

p.s. "anlayamadım" cevabı harikaydı. neden silindi ki? :)
0
pispinti
(28.06.24)
Belki yapmışsındir ted konuşmalarını gözlemle. nasıl başlıyor nasıl sürdürüyorlar dikkatli izlersen biraz fikir verebilir
0
pembediken
(28.06.24)
İletişimde karşı tarafla konuşurken bakışın şekli ve ilgili konuya dair kelime, bilgi dağarcığı, terminolojinin kullanılması önemli.

Kararlılık ifade eden bakış ve istenen bilginin (maalesef) dışarıdan ithal kelimelerle kullanımı bu zamanda oldukça yaygın.

Yine de genel manada karşı tarafa güven vermek, özel manada ise ilgili kişinin konuya yakın olan hobileri ve diğer önemsediği şeylerle araya bağ kurulabilirse çok şey aşılabilir.
Konuşma esnasında, kendi ses tonumuz diğer çevresel etkenler de kişinin kararında önemlidir.

İletişimden önce karşı tarafı en başta görünümünden tanımak için anahtar kelime : fizyonomi
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
Sözlü ve yazılı ifade kabiliyetini geliştirmenin birinci adımı çok okumaktır. Ne kadar çok okursan o kadar gelişir.

İkinci adım münazaradır. Bunun için maalesef oltam bulmak sıkıntılı. Arkadaş gruplarında onların aklına yatmayan bir tez ileri süreceksin ve onları iknaya çalışacaksın.

Birinci adımda mesafe katetmeden ikinci adımın faydasını göremezsin. Rus klasikleriyle işe başla. Oku. Çok oku.
0
Mirket
(28.06.24)
Belki mükemmel işe yaramaz ama kesinlikle denemeye değer ve zaman kaybı değil.

ChatGPT'ye bir iş yaptırmaya çalışın.
Çünkü ondan istediğinizi tam olarak tarif edemezseniz yanlış yapıyor veya tahmin ediyor. Yeterince iyi açıklamadığınızı farkediyorsunuz.

Bu hem sizin istediğiniz yönde sizi geliştirebilir hem de yapay zekadan faydalanmaya erkenden başlamış olursunuz.
0
michael_knight
(28.06.24)
bir paragraf okuyup sesli şekilde özetlemek, farklı kelimeler kullanmak
kendi ses kaydını dinlemek
0
mantık
(28.06.24)
Para verip iletişim eğitimi de alabilirsin. Kabiliyetine göre Bir veya iki sene vakit ve emek harcaman gerekir ama iletişimden çok daha fazlasını öğrenmiş olursun. Vücut yapmaktan daha kolaydır. Ha bir de evet, bol bol okusan güzel olur. Boş günümde 300 sayfalık kitap bitiyorum ben.
0
hasmetizm 2046
(28.06.24)
karsi tarafi ikna etmenin yolu az konusup, cok dinlemekten geçer. dinleyeceksin ki karşı tarafın hem sempatisini kazanacaksın hem de hakkında veri toplayacaksın. Daha sonra çok detaylarda boğulmadan, meseleye fokuslanarak hazirlikli sekilde konuşacaksın. Konustugun ortam, yer, zaman, ortamdaki kisi sayisi, ses tonu, giydigin kiyafet bile etkili.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(28.06.24)
(3)

Yazıcıdan resim alırken sorun

denemeyanilma
Arkadaşlar merhaba, samsung M3875 lazer yazıcım var.sorunum yazıcıdan resim alınca, eğer resim dosyasından doğrudan çıktı alırsam blurlu oluyor, önce pdf yapıp yazıcıya gönderirsem orijinal gibi oluyor.bu sorunu nasıl çözebilirimhttps://www.canva.com/design/DAGJaitrpVo/yJ5QP05tYD3_NEJ073BuVw/edit?ut
Arkadaşlar merhaba, samsung M3875 lazer yazıcım var.

sorunum yazıcıdan resim alınca, eğer resim dosyasından doğrudan çıktı alırsam blurlu oluyor, önce pdf yapıp yazıcıya gönderirsem orijinal gibi oluyor.

bu sorunu nasıl çözebilirim

www.canva.com
0
denemeyanilma
(28.06.24)
Resim dosyanız, gif, jpeg veya PNG gibi pixel tabanlı format değil
de vektörel tabanlı eps, svg gibi
bir format olsun.
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
PDF'i adobe acrobat üzerinden mi basıyorsunuz?

sürücüler ile ilgili bir problem var gibi anlıyorum ben. acrobat gibi bazı programlar, araya kendi sürücülerini vs sokabiliyorlar.
0
co2s2
(28.06.24)
@co2s2 pdf ile çıktı alınca problem yok, ama resmi her defasında pdf yapmak istemiyorum

@diyecevaplandi png ile denemedim, daha önce de saydam pngyi çıktı alınca bg'ye dama tahtası ekleyip basmıştı yazıcı.
0
🌸denemeyanilma
(29.06.24)
(6)

Foça da 3 yıldızlı otellerin gecelik 5000-6000 tl fiyat istemesi

joehigashi
13-15 temmuzu bağlayıp 2 günlüğüne foçaya ailecek gidelim dedik ama karşılaştığımız fiyat bu. Bu fiyatlar normal midir ? Değilse civarda tavsiye edeceğiniz temiz bir otel var mıdır ?
13-15 temmuzu bağlayıp 2 günlüğüne foçaya ailecek gidelim dedik ama karşılaştığımız fiyat bu. Bu fiyatlar normal midir ? Değilse civarda tavsiye edeceğiniz temiz bir otel var mıdır ?
0
joehigashi
(28.06.24)
Ne yazık ki fiyatlar artık bu civarlarda.
0
mimetorg
(28.06.24)
Şimdi booking üzerinden baktım fiyatlar gerçekten çok yüksek ve otel seçeneği çok az. O fiyatlara Avrupa'nın popüler şehirlerinde konaklama yapılabiliyor... Gerçekten çok yazık. Umarım Foça o için fiyatları vermezseniz.

Para biriktirin yurt dışı tatiline çıkın.
0
HellKeePer
(28.06.24)
@hellkeeper

Bize de pahalı geldi zaten hocam yapmadık rezervasyon falan.
0
🌸joehigashi
(28.06.24)
hem fiyatlar arttı

hem de herkes bağlıyor 13-15 hatta 16 temmuzu
0
jülsezar
(28.06.24)
Normal değil. Hiç bir şey normal değil. Her türlü denetim ve ceza şart.
Bayram sonrası (Türkiye gibi tahıl üreten bir ülkede ve şu hasat zamanında) ekmek 8 liradan 10 TL'ye yükseldi.

Aslında biz kullanıcı, müşteri veya tüketicilerin (biyoloji ve psikolojideki organizmanın karşılığı kapitalizmde bu kelimelerle tanımlanıyor)
yaz mevsimi veya dini bayramlar geldiğinde tatile, otellere gitme zorunluluğu diye bir şey yok. Bunlar yıllardır reklam, tanıtım vs sebeplerle bize öğretilen harcamaya dayalı algılamalar sadece.
Duygularımıza yenilmediğimiz, nefsani harcamalar yapmadığımız ölçüde güçlüyüz.
Köyümüze gitmek daha yerinde olur.
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
Sharm el sheikh'te her sey dahil 5 yildizli oteller 3500 tl falan gecelik.

Aptallasti bunlar iyice.
0
brkylmz
(28.06.24)
(3)

Tablet önerisi

biseysorucam
Büyük ve kaliteli bir ekrana sahip, video film dizi izleme ve internette gezmelik, piyasaları takip etmelik bir tablet arayışım mevcut. Bütçem 15 bin lira gibi. Siz hangisini tercih ederdiniz? 13 bin TL - Xiaomi pad 6 - 8 GB ram 256 GB hafıza 10.9 inchhttps://app.hb.biz/zl1SAbmboMh914 bin TL - Samsu
Büyük ve kaliteli bir ekrana sahip, video film dizi izleme ve internette gezmelik, piyasaları takip etmelik bir tablet arayışım mevcut. Bütçem 15 bin lira gibi. Siz hangisini tercih ederdiniz?

13 bin TL - Xiaomi pad 6 - 8 GB ram 256 GB hafıza 10.9 inch
app.hb.biz

14 bin TL - Samsung s9 fe+ - 8 GB ram 128 GB hafıza 12.4 inch + pen
app.hb.biz

12 bin TL - Lenovo P12 - 8 GB ram 128 GB hafıza 12.7 inch + pen
app.hb.biz

Karşılaştırma linki,
www.epey.com
0
biseysorucam
(27.06.24)
Üç seçenek içinden Xiaomi Pad 6 bence en mantıklı seçim olur, en azından kağıt üzerinde.
0
gyroscope
(27.06.24)
Lenovo P11 ya da P12'yi yakın zamanda bir ortamda Türkçe klavyeli kılıfı ve kalemiyle gördüm. Çok şık bir cihaz, çok beğendim. Tablet almayı düşünsem kesinlikle bu cihazı alırdım.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(28.06.24)
Xiaomi pad 6 yı inceleyen bir kaç videoyu 2 gün önce izledim.
Genel olarak yorumlar olumluydu. Eksik kalan noktalar ise kalem ve kılıf paketinden çıkmıyor. Ayrıca alınmaları gerekiyor.
Ses olarak ise Dolby atmos ile ses veren 4 adet hoparlörü bulunuyor.
Bildiğimiz kulaklık jack girişi yok.
Dönüştürücü lazım bunun için.
13 bin TL'den daha aşağı fiyatta olan seçenekleri bulmaya çalışın.
Xiaomi telefonlar bazen Hindistan yapımı da olabiliyor.
Tabletlerde durum nedir bilmiyorum ama siz Çin yapımı olmasına dikkat edin.

Yine hepsinden önce boyut ve ağırlık konusunda kendim alacağım bir tableti dokunmadan, tartmadan alma taraftarı değilim.
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
(11)

Birlikte ywmek/tek başına yemek

füt
Merhaba arkadaşlar, şöyle birşey farkediyorum. Arkadaşlarla birliktwyken birşeyler yiyoruz. Sonra yanlarından ayrılıp eve dönerken o şeyn aynısından alıp yediğimde, beraber yerkenki tadı asla ve kat’a alamıyorum. Birlikte yerken dünyanın en leziz yiyeceği, Tek başına yerlen saman gibi bişey okuyor.
Merhaba arkadaşlar, şöyle birşey farkediyorum.
Arkadaşlarla birliktwyken birşeyler yiyoruz. Sonra yanlarından ayrılıp eve dönerken o şeyn aynısından alıp yediğimde, beraber yerkenki tadı asla ve kat’a alamıyorum.
Birlikte yerken dünyanın en leziz yiyeceği, Tek başına yerlen saman gibi bişey okuyor.
Sizin de başınıza geldi mi, farkettiniz mi
0
füt
(27.06.24)
Hiç başıma gelmedi
0
pavlis
(27.06.24)
yoo hiç
0
veritaslibertas
(27.06.24)
Bana olmadı hiç. Sen bence arkadaşlarını çok seviyorsun. Benim bir tane çok sağlam arkadaşım var, onunla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Beraber kahve içiyoruz, yemek yiyoruz. Ben tek başıma olduğumda da aynı keyfi alıyorum. Arkadaşımı çok seviyorum o ayrı tabi :)
0
rock n roll
(27.06.24)
fazla disa donuksun heralde.
0
buenosdias
(27.06.24)
Dışa dönük değilim tam tersi. Bugun o arkadailarımı çok sevsem de max. 3 saat beraber durmaya dayanıp, kaçmanın yollarını arıyorum.
Ama yemek, abur cubur, vs
Beraber yiyoruz süper
Yarım saat sonra kendi başıma yiyorum, saman gibi.yarım saat önce yediğim süper şey, tatsız tuzsuz iğrenç bişi oluyor, çöpe atıyorum.
0
🌸füt
(27.06.24)
yarım saat çok kısa bir süre. herşeyin ilki güzeldir.
aynı dertten muzdarip çok insan var. seninkisi sadece az daha şiddetli gerçekleşiyor.
eksisozluk.com
0
buenosdias
(27.06.24)
Buenosdias evet galiba bu etki :)
Tşeekkür rederim
0
🌸füt
(27.06.24)
(bkz: marjinal fayda)

arkadaşlarınızın durumdaki payı düşündüğünüzden daha az muhtemelen
0
cay koy geliyorum
(27.06.24)
aynı şeyi yarım saat sonra daha acıkmamışken, öncekini bile sindirmemişken yersen elbette lezzetli gelmez. aç karnına arkadaşlarınla buluşup iştahla yiyorsun. karnın da doyuyor, ilk yediğinden hemen önce can çektirmeyi sağlayan hormon da (adı neyse artık seratonin mi endorfin mi ne haltsa) yedikten sonra salgılanmayı bırakıyor. kısa süre sonra yediğin ikincisi elbette o kadar lezzetli gelmez.

burada arkadaşların payının olduğunu pek sanmıyorum.
0
kibritsuyu
(27.06.24)
aç değilken yiyorsan olabilir. ama toplu bir ortamda yemek bana da keyifli geliyor
0
paintov
(27.06.24)
Dışarıda dönerci lokanta vs. gideceksem tanıdığım birilerine de ikram için denk gelmeyi isterim bazen.
Hatta telefon ettiğim de olmuştur.

Birlikte yemek güzel oluyor
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
(8)

Her şeyi yapmaya çalışmaktan bir alanda uzmanlaşamamak

ananiyimioguz
Zaten çabuk da sıkılan bir insanım sürekli işten işe konudan konuya atlıyorum. Tek bir alana yoğunlaşamadığım için uzmanlaşmam imkansıza yakın oluyor.Zaten yapım gereği miskinlik tembellik de hakim, bir ara dikkat eksikliğim var diye concerta da kullanmıştım. O dönemlerim verimliydi. Mühendisliği ka
Zaten çabuk da sıkılan bir insanım sürekli işten işe konudan konuya atlıyorum. Tek bir alana yoğunlaşamadığım için uzmanlaşmam imkansıza yakın oluyor.

Zaten yapım gereği miskinlik tembellik de hakim, bir ara dikkat eksikliğim var diye concerta da kullanmıştım. O dönemlerim verimliydi. Mühendisliği kazanmam, bitirmem ve ilk iş yıllarım fena değildi. Fakat sonra ilaç ağır bir ilaç olduğu için, yan etkileri de henüz bilinmediği için bıraktım.

Onun yerine düzenli uyku, kahve falan idare ediyorum. Çok ileri düzey bir sorunum yokmuştur belki.

Neyse, sonuç olarak ne hobilerimde ne de işimde uzmanlaşamıyorum. Çok bir motivasyonum da yok açıkçası. Bunun bir tekniğini de bilmiyorum. Zaten bir işe çok mesai harcadığınızda hayatta her şey iş olmadığı için bazı yanların eksik kalacağını düşünüyorum nedense. Ki işinde çok uzmanlaşmış kişiler karakter olarak veya sosyal olarak biraz tuhaflardır dikkat ettiyseniz. Ya da ikili ilişkilerde, aşk ilişkilerinde başarılı olmayabilirler. O yüzden hep ortalama kalmaya çalıştım. Ama bu durum da beni rahatsız etmeye başladı.

Son olarak örneklerle gideyim, tavsiyeleriniz varsa alabilirim.

Lisede web tasarımı ve programlama ile yazılıma bir giriş yapmıştım. Sene 2009. Sonra web işini sevmedim, mobile geçtim. fakülte düzeyinde projeler çıkardım. fakat sürekli bir teknoloji ve dil değişimi olduğu için tek bir alanda uzmanlaşamadım. diğer meslektaşlarımın aksine boş zamanlarımda yazılımla da ilgilenmiyordum ayrıca. Değişik bir rahatlığım var sanki aileden fabrika kalmış gibi. Millet son çaresiymiş gibi çalışıyor, değişik geliyor.

İşe girdikten sonra da yine farklı teknolojilere koydular ve hatta sonra orada işler durulunca yine web e kaydırıldım. Aslında web uzmanlığım olmadan bir şeyleri yapmaya çalışıyorum eski coder tecrübelerime dayanarak. Fakat mobil e de koysan web e de koysan tam anlamıyla o alanın yazılımcısıyım diyemiyorum.

Bir yandan fotoğrafçılık, video, gitar, şan, ürün inceleme, video oyunları, motosiklet, gezi, bilim kurgu, teknoloji gibi ilgi alanlarım, hobilerim var. Denk gelirse frizbi de oynayayım, masa tenisi de, badminton da, paraşütle de atlayayım vs. vs. bir doyumsuzluk hakim. Kimisini sürekli yapıyorum, kimisi de nadiren oluyor ama ilgiliyim. Fakat insanları tanıdıkça bunları yine "hobi" olarak yapanlara göre geride kaldığımı görmek, "ulan o kadar, çok yönlüyüz diye övündük yine bir halt olamamışız" gibi bir düşünceyle kendimi demoralize ediyorum. Halbuki belki ortalamanın üstündeyimdir ama ister istemez bu kadar çok şeyle ilgilenince, merak duyunca "little little in to the middle" durumu oluyor. Her şeyden biraz bilmek, uzmanlaşamamak beni rahatsız ediyor.

Bazı arkadaşlarım da tek bir işe uzmanlaştığı, başka şeyleri yapamadığı için şikayetçi. Herkes kendinde olmayanı istiyor her zamanki gibi. Ama ben yine de sağlam bir dayanağım olsun istiyorum. ne hobimde uzmanlaştım, ne işimde ne de yabancı dil konusunda.

Bu konuda biraz tavsiye alsam güzel olacak.
0
ananiyimioguz
(27.06.24)
Bizde dehb var xd
0
abuzer
(27.06.24)
Bir kaç (sınır olarak en çok 3 olmalı diye düşünüyorum) konuda uzman olunurken, diğer konularda ise yüzeysel de olsa insanın bilgisi olmalı diye düşünüyorum.
0
diyecevaplandı
(27.06.24)
Tezli yüksek lisans veya doktora yapmadan kapanın elinde kaldığı arkadaşlarım var. Bir kaçı yurt dışına gittiler. Hatta bırakın yüksek lisansı, lisans mezunu bile olmayan, alaylı yetişen, kendi kendini yetiştirmiş meslektaşlarım da var.

Uzmanlıktan kastım bu. Bir işte aranıyorsan, güzel paralar kazanabiliyorsan pratikte olmuşsun demektir. Bazen kitabına göre yapamasan dahi başarılı olabilirsin. Her şeyin akademi olduğunu düşünmüyorum.

O yüzden uzmanlıktan kastım bu. Kendi işim özelinde söyleyeyim, mimariyi, proje yönetimini, kodlamalayı çok iyi biliyorsan istersen felsefe mezunu ol, takım lideri, yönetici olabilirsin.
0
🌸ananiyimioguz
(27.06.24)
her şeyin bir şeyini; bir şeyin her şeyini bilmektir meziyet olan.
0
since1907
(27.06.24)
Bu maymun iştahlılık bende de var. Pek çok şeye ilgi duyarım, yeteneğim olmayan alanlarda bile araştırırım. Ama dediğin gibi süreklilik, disiplin olmayınca tatmin de olmuyor. Öğrendiğin şeyler uçup gidiyor. Çözümü işte disiplini oturmak, çok istememek, odaklanmak. Bazen yapabiliyorum bunları. Meditasyon yaptığım bir dönem vardı, bu şikayetlerim epey azalmıştı. Ya da dopamin detoksu dedikleri teknikler var, onlar da işe yarıyordu.
0
sekizdokuzon
(27.06.24)
Dopamin detoksu dediğim de şu. Bizim gibi insanlar bir şey öğrenmekten büyük keyif alırlar. Keyif bile değil haz o. Ama bir noktadan sonra sırf öğrenmek için öğreniyoruz, o haz mekanizması arkada çalışsın diye. Aklımızı allak bullak ediyor, öğrendiklerimizi zihnimizde bir yere oturtmuyor, sadece öğreniyoruz. İyi bir şey kötü bir bağımlılığa dönüyor neredeyse. Haz nesnesinden uzaklaşmak lazım bir süre.
0
sekizdokuzon
(27.06.24)
toplaşıp amerikan filmlerindeki gib dertleşek
0
topkapiaksaray
(27.06.24)
-bir üst hedef belirle. yapmak istediklerini neden yapıyorsun mesela? üst bir hedefe hizmet edince yaptığın şeylerin sınırları ortaya çıkıyor. mesela gitar çalmak değil de klasik gitar çalmak ya da blues tarzında elektro gitar çalmak diye daha somut bir hedef belirleyince işler netleşiyor. çalışacağın parçalar falan hedef olarak beliriyor. bir amaç çizince kendine o yolda işine yaramayan şeyler de eleniyor. gitar çalışman gerekiyorken ürün incelemeye yer kalmıyor mesela. bu noktada genel hedefine hizmet etmeyen uğraşları elemeye başlıyorsun.


-kanban tekniğini biliyorsundur. faydalı olur. yapmak istediğin şeyleri listeye. bunlara 6 ay, 1 yıl gibi süre ayırabilirsin. o süre boyunca sadece o işe odaklanırsın mesela.

benzer şekilde warren buffet'ın bir tavisyesi var. yapmak istediğin 25 şeyin listesini yap. sonra ilk 5 tanesine odaklan. bunları yapmadan diğer 20 tanesini unut.

-yeni uyaranlara cevap vermemek önemli. hani bir söz var bir boksör yere düştüğü zaman yenilmez tekrar ayağa kalkamadığı zaman yenilir diye. benzer şekilde dikkatini dağıtan uyaranlar olacak ama önemli olan sıkılsan da elindeki işle devam edip yeni uyaranlara cevap vermemek. bir de genel olarak bazı fırsatları, hazları kaçırmayı kabullenmek gerekiyor sanırım.


-son olarak bruce lee'den gelsin "10 bin tekmeyi bir kez çalışandan korkmam ama bir tekmeyi 10 bin kez çalışandan korkarım."
0
blackkmamba
(03.08.24)
(15)

Araba kapı kolu kırmaktan hapse girilir mi?

michael_knight
Bir arkadaşım akrabasının arabasını akrabasının apartmanın otoparkına sokacakmış, bir araba otopark kapısına parketmiş, girememiş.Korna çalmış gelmemiş, arabada telefon numarası aramış yokmuş.Arabanın kapısı açık mı diye denemiş ve arabanın kapı kolu kırılıp elinde kalmış. Araba sahibini de bulamamı
Bir arkadaşım akrabasının arabasını akrabasının apartmanın otoparkına sokacakmış, bir araba otopark kapısına parketmiş, girememiş.
Korna çalmış gelmemiş, arabada telefon numarası aramış yokmuş.
Arabanın kapısı açık mı diye denemiş ve arabanın kapı kolu kırılıp elinde kalmış.

Araba sahibini de bulamamış, mahalledeki trafik de kilitlenmiş. Arkadaşım da arabayı paralı otoparka parketmiş, geri dönüp bakmış araba sahibi yine yok. E onun da kalemi vs. yokmuş. yanında. Zaten çok gönlü de yokmuş.

Bırakmış gitmiş.
1- Dava vs. açılırsa sabıka kaydında görünür mü?
2- Siz ne yapardınız ve konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
0
michael_knight
(26.06.24)
dava açılırsa değil, dava sonunda hüküm giyerse sabıka kaydında görünür. ben olsam plakasını not eder, bir karakola gidip durumu izah ederdim. onlar araç sahibine ulaşır ve olay tatlıya bağlanırdı. plakasını aldıysa dediğim gibi yapsın bence olay tatsız bir hal almadan.
bu arada hapis falan olmaz, zararını tazmin eder, hagb verilir en kötü ihtimalle. bu durumda da dava giderleri ve karşı tarafın avukat masrafı da arkadaşınıza yüklenir. semeriyle seksene patlar. en iyisi yukarıda dediğim yöntem.(hukukçu değilim, kişisel görüş ve tahminim bu)

Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinde “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
0
mustafakesekci
(26.06.24)
Verilen bazı bilgiler şaibeli.

Bir insan başkasının arabasının kapısını niye zorlar?
.nasıl bir zorlama, eğer kasıt yoksa kapı kolunu kırar?
Kapı açık olsaydı ne yapılacaktı?

Bence de acilen arabanın sahibi aranıp zarar tazmin edilip iş tatlıya bağlanmaya çalışılsın. Çünkü olay tam olarak hırsızlık teşebbüsü görüntüsü veriyor.
0
Mirket
(26.06.24)
Arkadaşım gidip bakmış, arabayı bulamamış. Plakasını da almamış. Olay bitmiş.

@Mirket kapıyı denemesinin sebebi hem telefon numarası bırakmayan hem de bütün gürültüye rağmen arabasına bakmayan kişi kapıyı açık bırakmış olabilir. Böylece arabayı boş viteste geri geri ittiririp otoparka girilebilir hale getirmek veya arabanın içinde telefon numarası aramak.
Kapı kolu gerçekten de çok zorlanmadan kırılıvermiş. Şunun gibi olmuş arabam-blog.mncdn.com
0
🌸michael_knight
(26.06.24)
Tamam ben iknayım da,
araba sahibi olsam ben arabamı çalmaya çalışmışlar diye polisi ararım öyle bir durumda.
Polis de 'normal şartlarda hırsızlıktan işlem başlatır, parmak izi aramasıyla da 5 dakikada bulur.
O durumda da, mala zarar verme suçuyla değil de hırsızlık teşebbüsü suçuyla muhatap kalır arkadaşın. Onu diyorum ben.
0
Mirket
(26.06.24)
Kapının kolu o vakte kadar araç sahibinin elinde kalmadıysa , arkadaşınızın kolu çok hızlı şekilde, tekrarlı olarak ve hırsla çektiği ortada.
0
diyecevaplandı
(26.06.24)
Arkadisiniz araca kasıtlı zarar vermiş, bu ifadeyi karakol savcilıkta vs verirse bi tarafları ile gulerler ona.

Adamın kaskosu vs varsa sigorta rucu edebilir.

Bir sinirle iş yapmış, adamla uzlaşması mantıklı.
0
Fritz-X
(26.06.24)
hape gireceğini sanmıyorum ama büyük ihtimalle suçlu bulunur. çünkü arabanın kapısı açık mı diye kontrol edeyim derken arabanın kapı kolunun kırılması pek inandırıcı gelmiyor.
0
abelardo
(26.06.24)
dava açılmadan önce uzlaşmacı var, tazminat ile hayata devam edilir. neyin hapsi? + dava olmadığı için sabıka oluşmaz.

hiç bişi yapmam, adam çekip gitmiş zaten razı gelmiş, ona da ders olmuş bir daha elalemin otoparkına park etmez.
0
selam
(26.06.24)
Araba sahibi şikayet ederse mala zarar vermeden dava açılır. 4 ay ile 3 yıl arasında bir hapis cezası var. hagb kararıda verilebilir ama hagb kararı verilirse tekrar suç işlediği zaman katlamalı ceza alır.
0
komando kani var bende
(26.06.24)
arkadaşın belli ki öfkeyle asılmış kapı koluna.

o değilde hayal ettiği ya da hafifletici unsur gördüğü şeyleri yapamaz. ne münasebet açacak kapıyı yok arabayı itecek, yok içinde numara arayacak. siz insanları evde bulamayınca kapıyı açıp içerde bir şeyler arıyor musunuz? hırsızlığa teşebbüsten yargılansa yeridir. dua etsin araç sahibinin arabadan kaybolan bir şeyi yoktur. net bir şekilde haklıyken haklılığını kaybetmiş arkadaşınız.
0
air
(26.06.24)
Arkadaşlar biraz abartıyorsunuz gibi geldi bana.
Arabayı çalıp birkaç gün gezip bıraksa bile ceza alacağından şüpheliyim ben. Aynı Türkiye'de yaşamıyor muyuz?
0
🌸michael_knight
(26.06.24)
mala zarar vermenin yanısıra hırsızlık teşebbüsü bu resmen. arkadaşın ayvayı yedi yani eğer adamın uğraşası varsa:D
0
kaptan maydanoz
(26.06.24)
abartmıyor musunuz demişsin ama soru başlığı hapse girilir mi direkt :D
0
jülsezar
(26.06.24)
valla işte sabıkalı vs değilse arkadaşın sıkıntı büyük. genelde çünkü sokak ortasında adam vuruyorlar bir şey olmuyor sen ben bir arbede yaşıyoruz bir dünya başımız ağrıyor. o hesap sade vatandaşsa epey bir ağrıtabilirler başını.
0
air
(26.06.24)
Bir şey olmaz. Mala zarar verme suçundan HAGB alır en fazla. Onda da adamla uzlaşırsınız hallolur mesele. Hapse mapse girmez eğer sabıkası yoksa. HAGB sabıka kaydında görünmez ayrıca.

İkincisi savcılığın bunu hırsızlığa teşebbüs olarak düşüneceğinden de oldukça şüpheliyim. Hırsız kapıyı açmak isterse camı kırar, kapı kolunu niye kırıp bıraksın. En kötü yandaki otoparka arabayı park ettiğine dair fişi vs. sunarsa hırsızlık geyiği falan olmaz.

Yorumlarda çok fazla yanlış şey gördüm. Hepsini düzeltemeyeceğim. Hukukçuyum.
0
jangbogo
(26.06.24)
(23)

Her işyerinde mutlaka bulunan karakterler

sekizdokuzon
Burada birlikte bir toparlayalım bunları, görünce şaşırmayız. Ben başlıyorum: Borsada sürekli hisse senedi kovalayan erkek.
Burada birlikte bir toparlayalım bunları, görünce şaşırmayız.

Ben başlıyorum: Borsada sürekli hisse senedi kovalayan erkek.
0
sekizdokuzon
(26.06.24)
klima savaşlarına neden olan kadın.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(26.06.24)
Astroloji vb. şeyleri fazla ciddiye alan biri.
0
auroraaurora
(26.06.24)
Alaylı, ulu bilge
0
pavlis
(26.06.24)
Patron yalakası. Onun yerine sen yerin dibine girersin. Onun o davranişlarını, konuşmalarını gördükçe, küçüldükçe küçülürsün en sonunda bir bakmışsın nokta kadar kalmışsın ama o hâlâ aynı şekilde yalakalığına devam ediyor. Başkası adına utanmak çok kötü.
0
rock n roll
(26.06.24)
bütün dedikodulara hakim çaycı-idari personel
sürekli aynı hikayeleri anlatan yaşlı amir
0
Hallegadola
(26.06.24)
Çalışma hayatında bir bilemedin iki kere geç saat mesaiye kaldığı halde sanki uzun bir dönem öyle geçmiş gibi "ohoo biz sabahlara kadar çalışıyorduk burda" diye yerli yersiz sürekli bundan bahseden tip. Çalıştığım 3 yerde de vardı.
0
akhenaten
(26.06.24)
Hiçbir şey bilmeden işte tutunanlar.

Yılın yarısını hasta geçirenler.
0
kimlanbu
(26.06.24)
beyaz yaka silkeleme odaklı ürünleri öve öve bitiremeyen tipler.
0
hops
(26.06.24)
klimayı sürekli açık tutmak isteyenler klimanın hiç açılmamasını savunan iki kişi.
0
liberal
(26.06.24)
şadan abi. her şeyden bahseden adam/kadın.
0
Improbable
(26.06.24)
Libidosu yüksekler
Mutsuz evliliğiyle yüzleşmemek için hibrit çalışma ortamında her gün ofise gelip, mesaiye kalarak haber okuyanlar
Gizli işsizler
0
gabe h coud
(26.06.24)
Birbirini anında bulan dedikodu sevenler. Komik tarafı en çok da birbirlerinin dedikodusunu yapmaları. Arada bana da gelip bir dedikodu bilgisi verir ve benim de onlara başka dedikodu aktarmamı beklerler, benden karşılık bulamayınca dışlarlar sonra.

Bir de şehir/iş değişikliği öncesi hoşlandığı erkeklere açıkça asılan evli kadınlar var.

Güne futbol sohbeti ile başlayıp, ikinci el araba bakarak devam edip, Facebookta okudukları gerçek olmayan bilgileri paylaşarak tamamlayanlar.
0
hasmetizm 2046
(26.06.24)
Ben burdayim demek icin hareketleriyle, sesiyle surekli kendini gosterenler. Yuksek sesle konusur, herkesle bi muhabbeti vardir, her ortami bilir, sirketteki tum giybetlere hakimdir, her seyin en dogrusunu o bilir. Sen neymissin be abi hesabi ama kadin da olabilir bu.

Isi onemsiyormus gorunup aslinda ona buna is cakmaya calisan, surekli ustunden is atarken kendi yaptigi sacma seyleri de bir kilifa uydurmaya calisan, saat 5 oldu mu sivisan, surekli “bana ne yeaa” modunda yasayan tip.
0
mor oje
(26.06.24)
sabahları kahve içmeden ayılamıyorumcular
0
jülsezar
(26.06.24)
şortla gelenlere “oohh tatile mi geldin” diyenler
0
respect
(26.06.24)
Surekli sikayet edip enerji emenler, dilinde birakip gidicem diyenler.
0
Feriyaanim
(26.06.24)
Aslinda bunlardan her ortamda var; cok arkadas canlisi, samimi davranip, kuyunu kazanlar.
durmadan cocugundan, kocasindan bahsedenler.
0
durgunfoton
(26.06.24)
Ağzı ya da teni kokanlar.
0
gabe h coud
(26.06.24)
Arkadaşlarına yıllardır evinden dışarıdan hiç bir şey getirmeyen ikram etmeyen tiplerin, yenilecek bir şey söz konusu olduğunda yiyicilikte ve bedavacılıkta anında ilk sırada olmaları, lokmaları götürmeleri.

Böyleleri ortamda olmadığında ikramlarınızı yapmanız tavsiye edilir.
0
diyecevaplandı
(26.06.24)
her boka muhalefet eden, gevezeliği ile sohbet adı altında cinayete teşebbüs eden ama hiçbir iş yapmayan, başkalarına iş yaptırmaya çalışan fosil, yaşlı çalışan.
0
wilhelmwasmuss
(26.06.24)
geç gelen personele ''bizde yemeğe çıkıyorduk'' diyen biri mutlaka vardır :')
0
since1907
(26.06.24)
Birileri için sürekli para toplayıp altın almak isteyenler ve buraya ait olmadığını düşünen, kendini geri plana atmış zeki mi yoksa asosyal mi olduğu belli olmayan tip.
0
ruhen hastayim ben
(26.06.24)
Boynerden sürekli kargo bekleyen kadın.
0
🌸sekizdokuzon
(26.06.24)
(11)

elektriğim neden kesilmiş olabilir

patronaj1
Selamlar. Bugün fatura kesintisi sanıp başlık açmıştım ama yanlış açmışım.Bayram tatili sonrası eve döndüm. Elektrik 24 saattir yok.bedaş’a göre her şey normal, bi arıza ya da borç bulunmuyor. Dışarıdan da her şey normal görünüyor.Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal.
Selamlar. Bugün fatura kesintisi sanıp başlık açmıştım ama yanlış açmışım.

Bayram tatili sonrası eve döndüm. Elektrik 24 saattir yok.
bedaş’a göre her şey normal, bi arıza ya da borç bulunmuyor. Dışarıdan da her şey normal görünüyor.
Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal.
Binada sadece bende elektrik yok.

Dolaptaki her şey bozulmuş en az 4-5 gün olmalı her şey leş gibi kokuyor, dolaptan koku zor çıkar sanıyorum.

Sizce neden olabilir? Bedaş en erken yarın mesai sonuna kadar gelebileceğini söylediği için elim kolum bağlandı.

Benzer bir sorun yaşayan oldu mu? Ya da aklına şurayı kontrol et diyen falan olur mu?
0
patronaj1
(25.06.24)
Ev içi şalter
Apartman içi daire numarasındaki şalter

Eğer şalteri kaldırınca geri iniyorsa evde bir şey şalteri attırıyor.

Aklıma başka şey gelmedi
0
pavlis
(25.06.24)
kontrol ettiğiniz şalterleri indirip tekrar kaldırın.
zaman zaman başıma geliyor, sigortalar atıyor ama şalter hala açık pozisyonda kalıyor sebebini bilmediğim şekilde.
0
biseysorcaktim
(25.06.24)
ev içindeki şalterimi indirip kaldırdım ama apartmanda bana ait bir şalter daha mı var? En alt katta falandır eğer varsa.

Evde buzdolabı dışında tüm fişleri çekmiştim şalteri attıracak bir şey olmamalı.
0
🌸patronaj1
(25.06.24)
kaçak akım rolesi devreye girmiş olabilir. apartman girişinde de elektrik panosu ve size ait bir şalter daha vardır.
0
orient blue
(25.06.24)
Evin içindeki sigortaları kontrol ettin mi? yanık falan var mı sigortalarda?
0
komando kani var bende
(25.06.24)
evet apartmanda size ait ana şalter var.
müşteri temsilcisi söylemedi mi ?

onu kontrol edin.
0
jülsezar
(25.06.24)
dışarıdaki ana şalter elektrik sayacının oradadır. sayacı kontrol ettiyseniz görürdünüz onu. benim bildiğim ondan başka ana şalter yok. yeni binalarda sayaçtan da önce başka bir elektrik panosu falan varsa onu bilmiyorum, hiç o kadar yeni apartmanda oturmadım.

kaçak akım rölesi atmış olabilir. o da evdeki sigorta kutusundadır, onu da görürdünüz.

eğer bunlardan biriyse be bedaş yetkilisine rağmen görmediyseniz ben öyle yetkiliyi...
0
kibritsuyu
(25.06.24)
Yarım müşteri temsilcisi insanı elektrikten ediyor olmalı.
Genelde binanın alt katında tüm dairelerin elektrik panosu olur ana şalter de oradadır.
Oraya gitmemek, bakmamak olmaz.
wifi ile gelmiyor ki bu elektrik
0
diyecevaplandı
(25.06.24)
çözüldü:
çok korktum ama sabah bedaş görevlisi geldi.

Dedi ki "sizin sigortanız sökülmüş."

kapı önünde elektrik saatinin üzerinde bi sigorta varmış. o yerinde yok.
onu taktı ve elektrik geldi.

kim neden o sigortayı ben yokken bayramın ortasında söker anlamadım. para eden bir şey de değil gibi.
0
🌸patronaj1
(26.06.24)
"Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal."

dün telefonda olması gereken konuşma:

- evet şimdi sayaca bakın, üzerinde bir sigorta olacak onu kontrol edin.
- hmm bakıyorum. sayacın neresinde dediniz?
- üstünde, altında yanında bir sigorta olmalı, onu kontrol eder misiniz?
- bakıyorum. hmmm burada sigorta gibi bir şey göremiyorum ama açıkta kablolar var.

böyle olmadı mı konuşma? müşteri temsilcisi sayacı kontrol ederken neyini kontrol ettirdi size? sayaç yerinde duruyor mu diye mi baktınız, "üstünde sigorta var onu kontrol et" demedi mi?
0
kibritsuyu
(26.06.24)
@kibritsuyu sayaçta bi zarar var mı, üzerindeki ekranda neler yazıyor vs sordu. sigorta kutusundan hiç konu açılmadı.
0
🌸patronaj1
(26.06.24)
(5)

Kapı önünde oturan ergenleri kovalamak

gerenkyok
Merhaba, kapının önünde belediyenin koyduğu üstü kapalı bir bank alanı var, biz mahallece oturamıyoruz ama semtin tüm kibrit kafaları toplanıp gürültü, küfürlü konuşma kavga vs merkezi oldu. Kovalasak bize saldırırlar. Polise güvenimiz sıfır. Kendimizce bu alana ne yapabiliriz? Zift mi dökmeli ama n
Merhaba, kapının önünde belediyenin koyduğu üstü kapalı bir bank alanı var, biz mahallece oturamıyoruz ama semtin tüm kibrit kafaları toplanıp gürültü, küfürlü konuşma kavga vs merkezi oldu. Kovalasak bize saldırırlar. Polise güvenimiz sıfır.

Kendimizce bu alana ne yapabiliriz? Zift mi dökmeli ama nereden bulunur, kötü kokan birşeyler olabilir, yapış yapış olsa oturamaz defolurlar. Önerileriniz nelerdir?
0
gerenkyok
(24.06.24)
Ne zifti hocam, çıkıp kovalayacaksınız. Gerekirse güç kullanacaksınız.

Biz böyle yaptık. Dediğiniz gibi polis fln hikaye. Biz Br uyardık iki uyardık, sonra 3 kişi indik patakladık, ağlaya ağlaya kaçtılar.

Laftan anlayacak seviyede çocuklar olsalar zaten uyarınca giderler. O yüzden korku ve Gözdağı dışında bir yöntem yok.
0
sorularimicinfeykhesap
(24.06.24)
Belediyeye söyleyin bankı kaldırsınlar.
0
michael_knight
(24.06.24)
Bazen muhatap olmak yerine çalıyı dolaşmak gerekir. Aynı yerde arabanız da varsa, bir sabah hoş olmayan görüntü ile karşılaşmanız olası
Bankı kaldırtın. Yine çevredeki komşularınızla birlikte hareket edin.
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
hocam çocuklar otursunlar ne zararları var varın iki de siz laflayın. bizim akraba dışarda çocuk sesine tahammül edemezdi. Allah ona çocuk vermedi benzetmek gibi olmasın.
0
geveze yazar
(24.06.24)
Telefon kulübesinden kimliğinizi gizleyerek polise ihbarda bulunun. Akşam saatlerinde mahalleden geçen kızlara laf attıklarını söyleyin. Zift olayları zahmetli, biri görmesin diye çok tedirgin olursunuz.
0
HellKeePer
(24.06.24)
(5)

Çürük dişle beklemek

her giriste sifresini unutan adam
2 diş üstünde 10 yıllık bir kaplamam vardı, bunlardan biri çok iyi yapışmış diğeri ise bir süredir sallanıyor. Bayram öncesi sallanan bu dişin altındaki boşluk artık ağız tadıma da sirayet etmeye başladı, çürümüş… bugün doktor randevum var, kesip çıkarılacaktı ama Yarın 2 günlük bir seyahate çıkacağ
2 diş üstünde 10 yıllık bir kaplamam vardı, bunlardan biri çok iyi yapışmış diğeri ise bir süredir sallanıyor. Bayram öncesi sallanan bu dişin altındaki boşluk artık ağız tadıma da sirayet etmeye başladı, çürümüş… bugün doktor randevum var, kesip çıkarılacaktı ama Yarın 2 günlük bir seyahate çıkacağım. Konsere falan gideceğim. Ağrı sızı olursa diye korkuyorum.

3 gün daha çürük dişle dolaşmak beni öldürür mü?
0
her giriste sifresini unutan adam
(24.06.24)
Öldürmez.yanınıza ağrı kesici alın.
0
jülsezar
(24.06.24)
Öldürmez.Dişinizi sıkın biraz :)
Bu esnada tuzlu ile gargarayı ihmal etmeyin

Konu çene kemiği ise insan biraz deprem, travma yaşayabiliyor. Bir ara yaklaşık 45 dakika süren 20 lik dişin çekimi sonrası neredeyse 3 gün yerlerde emekliyordum. Yemek için çeneyi açabilmek bile problem olmuştu.
Sizinki biraz daha ucuz atlatılır.
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
eczaneden karanfil yağı alabilirsiniz , yanınızda bulundurun ağırırsa bir damla pamukla dişe bastırınca kesiliyor diş ağrısı .
0
devilone
(24.06.24)
6 aydır bekliyorum. Daha da bekeleyeceğim gibi.
0
Kahvedesu
(24.06.24)
İlaç vs etki etmezse viski ile çalkalamak müthiş işe yarıyor ama sinirleri falan öldürüyormuş herhalde bilmiyorum. Gerçi kaplama olan dişe kanal tedavisi yapılmıştır zaten sinir kalmamıştır herhalde ahah
0
nhk ni youkosu
(24.06.24)
(12)

göbeklitepe'nin bilinen tarihi ya yanlışsa?

OgutucuRecep
sadece göbeklitepe değil diğer tüm kalıntıların yaşının yanlış olma ihtimali?teknoloji sürekli gelişiyor. sürekli yeni teknikler gelişiyor. bence bu tarz yapıların ya da benzer yapıların kalıntıları yanlış hesaplanıyor.bundan 30-40 yıl sonra yepyeni bir yaş hesaplama çıkarsa ne olacak? bilinen tüm h
sadece göbeklitepe değil diğer tüm kalıntıların yaşının yanlış olma ihtimali?

teknoloji sürekli gelişiyor. sürekli yeni teknikler gelişiyor. bence bu tarz yapıların ya da benzer yapıların kalıntıları yanlış hesaplanıyor.

bundan 30-40 yıl sonra yepyeni bir yaş hesaplama çıkarsa ne olacak? bilinen tüm her şey yalan olacak.

göbeklitepe'nin örneğin 10-12 bin yıl önce var olduğu pek mantıklı gelmiyor.

sizce bu kalıntı yaşı hesaplamada bir yerde yanlış yapma ihtimalimiz yok mu?
0
OgutucuRecep
(24.06.24)
Peki neden sence yanlış hesaplanıyor? Yani hangi sebeple diyorsun? Misal neden mantıklı gelmiyor?

Vardır belki bilemem de yanlış olduğunu kanitlayacak bir yöntemim olsa bilim dünyasına sunardim ama yok. Ondan bilimin o noktada dediği şeyi doğru buluyorum.
0
logisticsmanager
(24.06.24)
bilerek yanlış hesaplamıyorlar.
şu an böyle tahmin ediyorlar.
0
🌸OgutucuRecep
(24.06.24)
tr.wikipedia.org
www.nps.gov

alternatif bir önerim olmadığı için bilime güveniyorum.
0
gabe h coud
(24.06.24)
Arkeolojik buluntuların tarihlendirmelerinde stilistik değerlendirmelere dayalı relatif tarihlendirmelerle, laboratuvar testlerine dayalı absolut tarihlemelerin birbiriyle tutarlı sonuçlar üretmesi beklenir. Stilistik tarihlendirmeler relatiftir, bir grup buluntu başka bir diğer grup buluntuya kıyasla tarihlendirilir. Bunda da güncel literatür kullanılır. Ele geçen buluntular belli bir kronolojik tabakalanma içerisinde ele geçiyor takdir edersiniz ki. Bu tabakalar kültür katmanlarını içeriyor, bir tabakadan ele geçen buluntular birbirleriyle ve çevre kültürlerle uyum gösterir. Örneğin çok bilinen siyah figürlü arkaik dönem seramikleri ege ve anadolunun bir çok yerinde belli bir katmanda açığa çıkar. Bu buluntu grubuna kıyasla sistematik olarak daha alt seviyesinden ele geçen gruplar onlardan daha önceki bir tarihe ait olmalıdır diyebilirsiniz. Bu sadece bir örnek. Bunun gibi çok fazla kıstas var.

Eğer relatif tarihlendirmeler karbon ve termoluminesans gibi absolut yöntemlerle de uyuşuyorsa epey sağlam bir tarihlendirme yapılmış olur.

Göbeklitepe 10 bin yıl olmaz, 8 bin yıl olur. 12 bin yıl olur ama tarihi alt üst edecek bir fark çıkması çok güç. Neticede Göbeklitepe relatif olarak olarak neolitik başlangıcını yansıtan bir kültür alanı ve bu Göbeklitepe özelinde değişebilir bir şey değil. Absolut tarihlendirmeler de bunu destekliyor. Ancak göbeklitepeden daha eski bir yerleşimle bu tarih geriye çekilebilir, bu mümkün.

Göbeklitepenin en erken geniş kapsamlı kültürlerden biri olmasının tarihlendirme teknolojilerinin ilerlemesiyle doğrudan bir ilgisi yok kısaca.

Size mantıklı gelmeme sebebi nedir ki
0
akhenaten
(24.06.24)
Dediğiniz üzere İslam kaynaklarına göre yanlış ve dünyada insanlık tarihinşn 7000 sene olduğu belirtiliyor.
Başka teori veya tezleri geçersiz saymak için "bilimsel olarak" daha geriden bir tarih veriliyor böyle arkeolojik veya tarihsel konularla. Materyalizme göre de evrim için milyonlarca yıl geriye gitmek lazım kendi görüşünü temellendirme adına.

Geçen haftalarda karşıma çıkan videolarda ise yapılan kazıların uzun bir süre için durdurulduğu ve kazı yerinin çevresine ağaçların dikildiği anlatılıyordu.
Yine bir şeyler dönüyor.
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
İzotoplar ile yaş hesaplamada farklı izotoplar ile farklı zaman aralıkları için ölçümler yapılıyor. Yani dinozor fosilleri için en bilinen daha doğrusu ünlü C14 (radyokarbon) tarihlendirmesi yapılmaz. Ar-K (Argon-Potasyum), U-Th (Uranyum-Toryum), Rb-Sr (Rubidyum-Stronsiyum) testi yapılır. Bunlar radyoaktif izotopların yarılanma ömürleri üzerinden, bozunmuş maddedeki miktarları ve oranları ile hesaplanır. Radyometrik tarihlemede ne kadar geçmişe gidersen o kadar büyük yarılanma ömürleri ile çalıştığından hata payın artar.

@Akhenaten yaş tayini ile bilgiler vermiş ve örnek olamasa için tarihler vermiş ama Göbeklitepe'nin Radyokarbon tarihlendirme ile bulunan yaşı 11000 yıllık değil, 9000 yıllık çıkması skandal bir sapma ve hesaplama hatası olur. 500 yıl az değil. Öte yandan Jurassic period'da yaşamayan ama bir Jurassic Park klasiği olan Tyrannksaurus için "bu fosil 68000000-68005000 arasında diyerek 5000 yıllık zaman verirsen "sen kahin misin?" derler. Çünkü bu aralık için de çok az bir sapma payı.

Ben de tekrarlayayım. Mantıklı gelmeme sebebi nedir? Oradan ilerleyelim.
0
nawar
(24.06.24)
mantıklı gelmeme sebebi birçok şey olabilir.

mesela insanlığın 12.000 yıl önce bu seviyeden 12.000 yıl sonra ancak bu seviyeye gelmiş olması olabilir. belki de 1500 yıl önce falan burada insanlar yaşadı? 12.000 yıl çok yani.

ayrıca teknoloji geliştikçe daha önce bilinen pek çok şeyin doğru olmadığı, yanlış hesaplandığı ya da yanlış algılandığı da ortaya çıkıyor. şu an bulunan teknoloji de belki 50 yıl sonra yepyeni bir teknoloji sayesinde çoğu şeyin aslında yanlış hesaplandığını gösterecek.

yani çok basit bir teknik ile ölçüm yapılıyor ve çok uç sonuçlar veriliyor.

bu böyleyse şöyle olduysa şu kadar zamanda olmuş demek garip. belki bilmediğimiz farklı değişimler bu ölçümlenen şey ne ise ona etki etmiştir?

böyle böyle.
0
🌸OgutucuRecep
(24.06.24)
İkna olmama sebebinizi bilimsel bir taraftan açıklayamıyorsunuz. Bu tarihler sadece radyokarbon ile belirlenmiyor ama tabii ki son 50 bin yıl için en rafine sonuçlar c14'ten alınıyor. Burada güncellenen birtakım bilgiler var: Misal ölçümü yapılan karbon değerini kalibre etmek gerekiyor. Veri arttıkça kalibrasyon eğrileri gelişiyor, kuzey yarım kürenin en son kalibrasyon eğrisi 2020'de yayınlandı. Öte yandan başka verier de var tarihleri desteklemek için: ağaç yaş halkaları vs. Elde edilen tarihler bunlarla da destekleniyor. Artık antik DNA elde etmek de mümkün (şimdilik Göbeklitepe hariç), bazı durumlarda moleküler tarihleme yöntemleri de kullanılıyor.

Toplulukların da bölgesel bazı belirgin özellikleri var: O dönem için kafatası kültü, kamu yapıları vs. Tüm bunlar birleştirilerek bir sonuca varılıyor ve istatistiksel hesaplamalarla olaylar sıraya diziliyor.

"Göbeklitepe bu kadar gelişmiş olamazdı" algısı tamamen yanlış. Bölgeye baktığınızda birçok böyle kültür var. Kaldı ki insanlık tarihinin en büyük sıçramalarından birinin yaşandığı Neolitik Geçiş sürecinin bir parçası bunlar. Malesef kötü reklam kurbanı olduğu için Göbeklitepe'nin üzerinde mistik bir örtü oluştu. Halbuki ben keriz silkeleyecek olsam Karahantepe'yi tercih ederim, hadi o yeni kazılmaya başladı diyelim, Çayönü'nün kafataslı yapısı üzerine üretilecek efsanelerle muhtemelen bayağı zengin olunur. Daha Levant'tan falan bahsetmiyoruz bile. O yüzden sorgulamak çok iyi bir şey ama sorgularken "ben meselenin ne kadarını bilerek sorguluyorum" diye sormakta fayda var.

Yazdıklarıma dönüm bakınca biraz sert bir ton gibi göründü ama niyetim o değil, sesli olmadığı için öyle gelirse kusura bakmayın :)
0
evrim halkasi
(24.06.24)
bilimin dogayi ele alisinda yuzde yuz dogruluk, yani mutlak dogruluk yok zaten. ama dogruya yaklasmak diye birsey var. mevcut kanitlarla ortaya bir dogru/olasilik atilir. ortaya cikarilan olasiliklar arasinda en guclu kanitlara sahip olanlar dogru kabul edilir. bu noktadan sonra bir seyin dogurulugu yeni kanitlar bulundukca azilir, ya da daha guclu kanitlarla kesinlige biraz daha yaklasir.

ozetle bilimde her seye suphe ile yaklasilir. ama bilimde suphe etmek veya bir seye inanmak netice degildir. yani dogmatizmin aksine once kanitlara bakarsin ve sonra suphe ile birlikte ikna olursun. kanitlar guclendikce suphen azalir. ama dogmatizm de once inanirsin sonra kanit bulursan one surersin. guclu bir ispatin zayiflatmak icin de daha guclu bir ispat ortaya koymak gerekir.

ilerde daha guclu yontemlerle tarihleme elbette yapilabilir, ama bu yontemler belki su anda one surulen tarihi daha guclu bir sekilde kanitlayabilir, daha kesin tarihler verebilir ya da yalanlayabilir. sonucta bilim bir inanc degil kanit, yontem ve surectir.
0
emrahday
(24.06.24)
@nawar tarihlendirmedeki hata paylarının tutarsız denebilecek kadar büyük olabileceği konusunda haklı, ancak tarihi alt üst etmenin zor olacağından kastım Göbeklitepe'deki alanın ifade ettiği şeylerdi.

Göbeklitepe şu anda bilinen en eski megalitik yapı. Bunu daha erkene çeken Endonezya'da bir bölge var, adını hatırlayamıyorum. Ancak orası hem mimari açıdan, hem de tarihlendirme açısından çok tartışmalı henüz.

Göbeklitepe'nin bu konumu birkaç bin yılla dahi değişebilir değil şu an için. En fazla "Dünyanın en eski megalitik yapılarından birisi" olarak bir konum değişikliğine uğrayabilir. Bu da tarihlendirme sebebiyle olmasa bile gelecekte yeni bir keşifle olacaktır zaten. Şunu gözardı etmemek lazım, bu tür atılımlar bir anda gerçekleşmiyor. Eğer bir Göbeklitepe varsa büyük ihtimalle başka benzer nitelikli alanlar da büyük olasılıkla vardır. Göbeklitepe çevresinde yaşayan insanlar üstün insan oldukları için değil, yapabilmek mümkün olduğu için bu yapıları inşa edebildiler. Haliyle hiçbir zaman bulamayacağımızı varsaysak bile benzer yapıların olabileceği düşünülebilir. Göbeklitepe'nin bu anlamda ifade ettiği şeyin değişmesi güç.

Mantıklı gelmeme sebebiyle ilgili söylediğiniz konu için de aynı şey geçerli. Uzun yıllardır elde biriken bir data var. Bu data kazılarla genişliyor. Bu data birbiriyle uyum göstererek ilerliyor. Belli bir pattern sergiliyor. Bu pattern güçlendikçe data da bütün haline dönüşüyor. Yani eğer tarihsel çizgide bir değişiklik olacaksa bile tek tek buluntuların birbirlerine oranla olan konumları yine de korunuyor. Bu gözlemsel bir husus, teknolojik değil. Şöyle düşünün, bir inşaat kazısı sırasında eğer kazılan alana baktıysanız kazılan alanın kesitinde toprak katmanlarının üst üste yerleştiğini görmüşsünüzdür. Neden böyle denildiğinde altta yer alan katmanın üstte yer alan katmana göre daha erken bir oluşum olduğunu söylersiniz. Haklı da olursunuz. Katmanlardan bir tanesini bir tarihlendirme yöntemiyle tarihlendirdiğiniz zaman üstte yer alan katmanı tarihlediğinizde daha geç bir tarih, altta yer alan katmanı tarihlediğinizde daha erken bir tarih vermesi gerektiğini varsayarsınız. Doğru bir ölçüm yaptırsanız öyle de olur. Eğer tersi sonuç gelirse bu katmanların mucizevi şekilde sağduyuya aykırı olarak ters yerleşmiş olduğunu değil, tarihlendirme tekniğinizin hatalı sonuç ürettiğini düşünürsünüz. Bu ölçümler günümüz seviyesine yaklaştıkça daha güncel sonuçlar üretiyorsa bu size bir veri teşkil eder. Daha sonra daha sağlam tekniklerle daha doğru bir tarihlendirme yapabilirsiniz, ancak bu küme halinde bütün tabakaların tarihlerini etkiler, o piti piti şeklinde rastgele dağıtılmış yeni tarihlerle karman çorman bir hale gelmez.

Relatif tarihlendirme için de aynı şey geçerli. Kültür katmanları da jeolojik katmanlar gibi sıralanır. Sonuçlar tutarlıdır. Tutarsızlıklar ve hatalar elbette olabilir, neticede zaten dönemi anlamaya çalışıyorsunuz. Bilgi gelişecektir, ancak tekrar vurguluyorum "vay be bildiğimiz her şey yanlışmış" gibi bir şey çok da olası değil.

Neolitik Çağ'ın başlangıcı geriye veya ileriye çekilebilir, Demir Çağ'ın sonu geriye veya ileriye çekilebilir bu kavramlar zaten net tarihsel olgular değil, gördüğümüz şeyi anlamlandırmak için icat ettiğimiz terimler. Bu tanımlarım ifade ettiği gelişimsel çizgi sabittir. Çünkü gördüğümüz şeyler ve gördüğümüz şeylerin içerisinde bulunduğu kontekstler sabit. Her şeyi bildiğimizi varsayamaz kimse, ancak bazı şeyleri de biliyoruz artık.
0
akhenaten
(24.06.24)
sadece merak edip soruyorum aslında meseleyi belli bir ölçüde öğrensem de yine mantıklı gelmediği için fikirlerinizi meraak ediyorum. daha doğrusu güncel teknoloji ile değişebilir bir durumu sorguluyorum.

düşüncelerinizi uzun uzun anlattığınız için hepinize teşekkür ederim arkadaşlar :)
0
🌸OgutucuRecep
(24.06.24)
Bu tamamen bize tarihin yanlış öğretilmesi ile ilgili bir konu. İnsanlığın gelişimi lineer değil. Çok fazla çöküş ve gerileme dönemleri var. Bazılarıda çöküş çok büyük. Bir de mesela "yazının icadı" ya da "tekerleğin icadı" gibi şeyler yazınca bütün insanlar bir KHK ile bunlara ulaşmış gibi anlatılıyor. Oysa bir bölgedeki bir toplum ateşte et pişirip kira sözleşmesi hazırlıyorken diğerleri hala ağaçta yaşayıp aslan avından arta kalanlar için sırtlan ile savaşıyor olabiliyor.

Bronz çağın çöküşü mesela muazzam bir gerileme. Aynı şekilde 9. ve 11. yüzyıldaki birçok Avrupa krallığının Roma'nın 900 yıl önceki seviyesinin yanına yaklaşmadığını görüyoruz. Yine arada ve sonrasında dinin güç kazandığı veya bazı toplumların yıkım ile geldiği dönemlerde ve yerlerde yakılan kütüphaneler, kitaplar ve yakılan, öldürülen ya da hapse atılan filozoflar ve bilim insanları var.

16. yy'da "meleklerin eteklerinin altına bakıyorlar" diye olay çıkarıp konu büyüyünce rasathaneyi top atışına tutanların, kendilerinden 1700 yıl önce yaşayan, dünyanın düz olmadığını fark edip çevresini hesaplayan astronom Eratosthenes'ten daha gelişkin olduğunu düşündürecek bir şey yok. Aynı şekilde 19. yy'da İngilizler güney Afrika'ya gittiğinde Martini-Henry ile savaşırken karşıdan mızraklı kalkanlı Zulu askerleri geliyordu.

Tarih biraz böyle bir şey. O yüzden garip gelmesi normal. Bugün bile birileri Dünya'nın bir yerinde 2 nm boyutunda çip üretirken diğer yanında ıslak sopa ucu kemirip ilkel yay yapmaya çalışanlar var. Hatta o kadar izole topluma gerek yok. 2024 Türkiye'sinde bugün sokağa çık, zinadan ya da içkiden deprem olduğunu sanan bir sürü insan görürsün. İşte internet ve bilgisayarlar ile bilginin kaydedilmesinin olmadığı bir dönemde tek savaşta nanoçip üretiminden, "zina yapıyorlar deprem oldu" seviyesine dönebiliyorsun çünkü toplumu bu şekilde bilimsel, teknolojik, felsefi vb. kanallar ile ileriye taşıyacak insan sayısı %1 bile değil.

Belki biz yani bu duyurudakilerin büyük çoğunluğu verdiğim örneklerdeki gibi bilim ve bilgi düşmanı değil ama o lokomotif olan %1'de de değiliz. Onlar bir sebeple bilgi aktaramayınca telafi etmek için yıllar harcamamız gerekiyor bu sebeple. Tabii yazının icadı, okur-yazarlık, okullar, üniversiteler, bilgisayarlar ve internet sağ olsun bu konu 1000 yıl önceden daha kolay. Roma İmparatorluğu sonrasında taşın sırrını unutan, kasabadan hallice seviyedeki Anglo-Sakson krallıklarına dönmeyiz bir anda. :)
0
nawar
(25.06.24)
(8)

sinir patlaması

kondansator
alakalı alakasız konularda gereksiz, sonradan pişman olacağınız tepkiler vermemek adına nasıl bir yol izliyorsunuz? her adımınızı filtreden mi geçiyorsunuz?
alakalı alakasız konularda gereksiz, sonradan pişman olacağınız tepkiler vermemek adına nasıl bir yol izliyorsunuz? her adımınızı filtreden mi geçiyorsunuz?
0
kondansator
(24.06.24)
Söyleyeceğim her söze, göstereceğim her davranışa dikkat ediyorum. Sonradan pişman olmamak için mecburen dikkat ediyorum. Bir de bu sinirlendiğim şey zaten 1 saat sonra bile sinirimde ciddi fark yaratıyor yani daha sakinleşmiş oluyorum. Belki de ertesi gün hatırlamayacağım bir şey için ne kendimi yıpratırım ne karsımdakini.
0
rock n roll
(24.06.24)
Bu işler bazen pek nasihatla düzelmiyor. Önce sütten ağzın yanması gerekebiliyor.

Sonrada pişman olmamak için pişmanlığa sebep olabilecek kişi ve hususlardan en baştan olabildiğince uzak kalmak önemli adımlardan biridir.
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
Bu sorunu çok yaşıyorum özellikle pms döneminde. Psikiyatriye gittim anlattım. Öfkeli günler için bir ilaç verdi. Kendini kötü hissettiğinde kullan dedi, sakinleştirici gibi bir şey.
0
turuncu tonlarda
(24.06.24)
O derece sinirlenmiyorum ya. Hayatımda hiç böyle öfke patlaması yaşamadım, sadece filmlerde falan olur sanıyodum ben bunları :/

En fazla kendi içimden söverim geçerim, 10 dk sonra unuturum
0
nundu
(24.06.24)
Evet, bende var. Duzelmiyor. Terapi alacağım.
0
prole
(24.06.24)
ben haklı olduğum konularda itiraz da geliyorsa eğer karşı taraftan, çok ağır tepkiler verebiliyorum işyerimde. yani elimde ne varsa o an fırlatıyorum, maddi değerine bakmaksızın. üstümdeki yeleği falan yırtmışlığım var.
şantiyelerde senelerdir, en cahil insanlarla uğraşıyorum. bende psikolojik bir sıkıntı yarattı sanırım. sonradan tabiki hep pişman oluyorum, ama o an patlamazsam kalp krizi falan geçiririm sanırım.
takip edeyim önerileri dinleyeyim ben de.
0
artci sarsinti
(24.06.24)
bir iki olayda karşımdaki insanları korkuttuğum için sonrasında çok üzülmüştüm. bu tecrübeye ek olarak bu toplumda sinirlenip elde edeceğimiz hiçbir şeyin kazanımlarımızla kıyaslanacak bir şekilde sinirlenmeme değmeyeceği hissiyle 5-6 yıldır sakin sakin geçiniyordum. önceki gece arabamın yanında ağaç dallarını yükleyen kamyon şoförüne "geri al da çıkayım, siz devam edin" dedikten sonra sırıtarak "bi şey olmaz yeae" yanıtını alınca yine bir mafya babasına dönüştüm. iş makinalarını falan postaladım ama durduk yere mahalleye reklam oldum muhtemelen. bu pişmanlık bi 5 sene daha götürür:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(24.06.24)
Uzun güzel bir cevap yazmıştım otomatik çıkış yapınca silindi. Kısaca başlıkları yazayım merak eden mesaj atarsa anlatırım gerisini.

1. Duygularımızdan kendimiz sorumluyuz. İnsanların söz ve eylemlerine kızdığımızı düşünürüz ama bizi asıl kızdıran bu söz ve eylemleri nasıl düşündüğümüzdür.

2. Öfkeyi pik noktasında durdurmak imkansızdır, yapılacak en iyi şey öfkeleneceğimizi farkedince uzaklaşmak nefes almak ve sakinleşmeyi beklemektir.

3. Konforsuz duygularımızı nelerin tetiklediğini bulmak için bizi kızdıran/öfkelendiren şeylerin listesini yapmak bir sonraki çatışma için farkındalık yarayacaktır.

4. Konforsuz hissederken neler düşündüğümüzü anlamak için basit bir çalışma yapabiliriz. Bizi 10 üzerinden 5 şiddetinde kızdıran bir anıyı hatırlayıp odaklanalım hikayeye, sonra da kafamızdan geçenleri yazalım. Özgürce yazın. Sonra bu yazıyı inceleyip içerisindeki suçlamaları yargıları haklılığı tespit edelim. Bu konforsuz hissederken genel düşünce yapınızdır.

5. Düşünce yapısı karakteri, karakter de kaderi belirler.

6. Hayatımızı güzelleştirmek için kendimizi konforsuz hissederken de ifade etmeyi öğrenebiliriz.
0
hasmetizm 2046
(24.06.24)
(14)

Londra’da Hiç İngiliz Yok

french lover
Bugün seyahatimin ilk günü. Nereye gittiğimi bilmesem Hindistan veya Pakistan derdim buraya. Şehirde İngiliz dışında başka her etnik köken var. Bir sürü Türk vatandaşa da denk geldim. Burası nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına? Gerçekten rezalet Getto bir
Bugün seyahatimin ilk günü. Nereye gittiğimi bilmesem Hindistan veya Pakistan derdim buraya. Şehirde İngiliz dışında başka her etnik köken var. Bir sürü Türk vatandaşa da denk geldim. Burası nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına? Gerçekten rezalet Getto bir yermiş burası. Elit bir bölge bekliyordum, hiç öyle çıkmadı.
0
french lover
(24.06.24)
NYC'de de amerikan sayısı az. Çoğu hispanik, ortadoğulu veya avrupalı undocumented.
0
ferenc
(24.06.24)
Her buyuk sehir icin aynen bu sekilde carsaf carsaf entry var eksisozluk'te. Batiya turist olarak veya calismaya giden turk genclerimiz bir anda etraflarinin beyaz insanlarla cevrilip hurmet gorecegini falan saniyor ve trajik bir hayal kirikligina ugruyor her seferinde. "Londra'da hic Ingiliz yok" (ve bunun NYC versiyonu) tabii ki yanlis bir onerme. Turk olarak gittigin takildigin yerlerde anca pakistanli/hintli/turk gormen dogal bir durum. "Ingiliz" de var, "Elit bir bolge" de elbette ki var ama sana denk gelmemis. Emma Thompson'in kitap kulubune davet edilip viski tadimi yapacak halin yoktu.

Ozellikle bu sehirlerde cok gocmen olmasinin sebebi de ekonomik. Gocmenlerin beyazlarin yapmaya tenezzul etmedigi isler yapmasi ve bu sekilde kendilerine duzen kurmasi, zenginlesmesi, sonradan gelenlerin de kendi komunitelerinin oldugu yerlerde yogunlasmasi falan filan bunlar normal seyler. "nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına" sacma bir soru yani. "white flight" konseptini gectim, Ingiltere'de neden Hintli, Karayipli, Pakistanli vs vs oldugunu anlamayip kafasi karisan bir tanecik tarih kitabi acsin.
0
hot potato
(24.06.24)
İngilizlerin elinden alınan bir şey yok. Kendileri ortalıkta görünmeden mesela bir Hint asıllı başbakan ile yönetmeyi ve gizli diplomasiyi bilirler.
dünyadaki gündem olan her haberde etkileri var ama adları nedense yok.

O nedenle orada gördüğün yabancılar aslında Paki,Hind vs değil, birer "işçi" dirler. Göçlerin sebebi bilinen manada ekonomik olsa da İngilizlerin Asya ve özellikle Hindistan'la olan uzun süreli tarihi ilişkilerine bakıldığında Asya'nın yerli halkı kimin bayrağını daha çok gördüyse oraya gidiyor.

Fransa için de durum aynı.
Afrikayı yıllardır karıştırdıkları için siyahi halkya oraya göç ediyor.

Unutmayın İngiliz kibri denen bir şey var. Bu video diğer devletlere bakış açısının küçük bir örneği. Bu uygulamadan bildiğim kadarıyla sadece ABD başkanı muaf tutuldu:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
Oyle zaten, 3. dunyanin ipini koparan tum gereksizleri ilk buraya gelir. Denetim, kontrol hic bir sey yoktur. Bugun sehre gelirsin, 2 saatte gocmen yerinde donercide, kebapcida, supermarkette haftada 200 pounda 60-70 saate kacak is bulur, 5-10 yil vatandaslik alana kadar calisir, somurulursun, kimsenin ruhu duymaz, kimse kontrol etmez. Gocmenlerde Resmi calisan da Haftada 50-60 saat calisir, 16 saat gosterirler, devletten belese yardimlarla, council evlerde belese yasarlar, ustune de 3-4 cocuk yaparlar belese yasarlar. Sistem bu ulkede.
0
freedonia
(24.06.24)
paristed e fransız yok. new yorkta aynı. metropoller aynı durumda. şu an taksimde tabelalar hep arapça. turistik bölgeler dünyada böyle. bende Londraya gittiğimde şaşırmıştım. İngilizlerin en iyi yaptığı şey sömürü olduğu için ülkesinde de göçmen olması çok normal.
0
mikahakkinen
(24.06.24)
tam tatil döneminde gitmiş olmanla da alakalı olabilir, diğer günler oluyorlar çünkü genelde.

geçen sene bu dönemde italya'ya gittim. orası da aynıydı, sırf turist kaynıyordu ortalık, bir tek napoli'de vardı italyan. muhtemelen sebebi ekonomik. orta ve kuzey italya'da italyan vatandaşa rast gelmen çok zordu.

demem o ki sen de böyle görece ekonomisi daha düşük, maddi anlamda güçsüz ingilizlerin yaşadığı yerlere gitsen muhtemelen görürsün yine.
0
air
(24.06.24)
Woke liberalizmi ve SJW hümanizmi böyle bir şey. Ülke işgal edilirken ses çıkarınca ırkçı ve faşist bir yaratık oluyorsun. Avrupalı ılıklığı ile işgalci sayılarının da az olması sebebiyle uzun süre ses edilmedi. Son 2 yıldır artık tepki siyasete yansıdı.

Bu arada Londra'nın pahalı yerlerinde yine İngiliz dolu. İstanbul'a gelince Fatih, Esenyurt ve hatta artık Kadıköy'de Moda'ya gelince Türkiye dışında başka ülke şehirlerine gitmiş gibi hissediyorsun.
0
nawar
(24.06.24)
Beyaz Avrupalı ırka olan ve tanzimattan bu yana üzerine yapışmış bulunan hayranlıktan kaynaklanan bakış açısını değiştirebilirsen bunun işgal değil bir çeşitlilik ve zenginlik olduğunu görebilirsin.

Türkiye'den Amerika'ya gidenler de giyim kuşama ,insan çeşitliliğine olan toleransı görünce şaşırıyorlar.

Yunanları, belçikalıları görmüş olsan ellerinden alınmış diye düşünür müydün?
0
hebanon
(24.06.24)
@hot potato ve @hebanon+1
0
Amaranta ursula
(24.06.24)
bu her ulkenin, her sehrin sorunu su an. siz saniyor musunuz ki siginmacilar sadece bizde var?
0
Sour
(24.06.24)
Irkçılık büyük hastalık. Şifa diliyorum.
0
but that was just a dream
(24.06.24)
Avrupa'da sağ işte tam olarak bu yüzden yükseliyor. Bir de şaşırıyorlar nasıl yükseliyor diye. Dünyada mülteciye ses çıkartmayan tek sağcılar da bizde :) İngiltere'deki hint asıllı başbakan "gerekirse zorla gidecekler" diye boşuna bas bas bağırmıyor.
0
ilgeru
(24.06.24)
turistik gezi sirasinda orjinal beyaz adam gormemen normal, turistlerin takildigi yerlerde hizmet sektorunde calisan mavi yaka zaten gocmen.

beyaz adam buyuk ihtimal home office calisiyor, isini bitirdikten sonra da spor aracina binip golf oynamaya gidiyor. sehirde isi yok adamin, baska seylerin pesinde.
0
cooperr
(24.06.24)
Turkiyede cok farkli değil hocam uzaklara bakmaya gerek yok.
0
Zetnikov
(24.06.24)
(8)

Psikolojisi bozuk birisi psikolog egitimi alirsa eğer?

Zetnikov
Kendi psikolojisini duzeltebilir mi?Su anlamda diyorum zaten psikolojisi iyi degil aldigi egitim onun kendini anlamasini saglar mi tarzinda bi faydasi olur mu ayrica demek istedim
Kendi psikolojisini duzeltebilir mi?

Su anlamda diyorum zaten psikolojisi iyi degil aldigi egitim onun kendini anlamasini saglar mi tarzinda bi faydasi olur mu ayrica demek istedim
0
Zetnikov
(23.06.24)
En iyi psikologlar böyle çıkmıştır. Kendi yarasını sağaltamayan, iyi bir şifacı olamaz.
0
love and trust
(23.06.24)
Bence mesele anlamaya çalışmaktan çok çözmek.

Psikologlar da dertleri için başka psikologlara gidiyor, öyle olsa ona gerek kalmazdı.
0
jülsezar
(23.06.24)
Eğitim almakla, alanında tecrübeli olmak aynı şeyler değil .
Uzmanına giderek derdini anlatması , eğitim süresi içinde devam eden rahatsızlığını tedavi edene kadar geçecek olan süre kendisi için kayıp olacaktır.
0
diyecevaplandı
(23.06.24)
Hayır ama sadece farkındalıgı olur. Benim kendisi psikolog olup başka psikologtan terapi alan 2 tane dostum var. Eskilerin sözüyle mum dibine ışık vermez
0
limonlu eksi
(23.06.24)
Bir de mevzu bilmek/yapmak konusuna giriyor.
Hepimiz sağlıklı olmak için junk food yemememek gerektiğini biliyoruz ama yüzdekaç uyguluyoruz?

Psikolojinin bütün dehlizlerini/ekollerini sular seller gibi öğrenmiş birisi, derdine çare olacak işleri yapmazsa ne kadar iyileşebilir?
0
love and trust
(23.06.24)
Güzel soru, psikoloji eğitimi almanın bir çok insana olumlu katkısı olduğu bir gerçek, en azından bu eğitimle sahip olduğu psikolojik bozukluklar karşısında daha sağlam durabilir, yani bu özetle şu demek psikolojik açıdan sağlamlığı artmış olur ama bu demek değildir ki yaşadığı psikolojik sorunların üstesinden tamamen gelebilecek, onları net bir şekilde çözecek anlamına gelmemeli.

Öte yandan terapi yapan psikologların terapiden geçmesi çok faydalı, mesela psikanalist olmanın şartlarından biri psikanalizden geçmektir, bu şart boşuna konulmamış, bir gereklilik.

Psikolojik sorunlarını çözememiş, terapi görmemiş, süpervizyonla çalışmamış bir psikologun, danışanına zarar verme riski vardır, ki bu işte en temel kurallardan biri zarar vermemek, danışandaki oluşmuş hasarların derecesini artırmamaktır.
0
blue rebel motorcycle club
(23.06.24)
@blue rebel motorcycle club

Çok iyi yorumlamişsin +1
0
🌸Zetnikov
(23.06.24)
çözmez. psikolog eğitimi değil psikoloji eğitimi. bölümde okurken fobisi veya nevrotik sorunları olan arkadaşlarım vardı. sorunlarını çözemediler meslektaşlarından yardım aldılar.
0
mikahakkinen
(24.06.24)
(4)

Şeffaf ayakkabı kutusu kullanan var mı?

kanepeee
Ayakkabılar derli toplu dursun diye bunlardan alayım diyorum. 45 numara erkek ayakkabısı girebilmeli.İnternette e-ticaret sitelerinde tanesi 50-70 TL arasında bulunabiliyor. Yalnız yorumlarda "çok ince, kırık geldi" gibi ifadeler gördüm, olumlu yorumlar da gördüm. Evidea'da tanesi 120 TL civarındaym
Ayakkabılar derli toplu dursun diye bunlardan alayım diyorum. 45 numara erkek ayakkabısı girebilmeli.

İnternette e-ticaret sitelerinde tanesi 50-70 TL arasında bulunabiliyor. Yalnız yorumlarda "çok ince, kırık geldi" gibi ifadeler gördüm, olumlu yorumlar da gördüm. Evidea'da tanesi 120 TL civarındaymış, kalitesini bilemiyorum. İkea'da da varmış "ikea skubb ayakkabı kutusu" tanesi 130'a geliyor.

Kullanan var mı? Tavsiye eder misiniz? Hangisini nereden alayım?
0
kanepeee
(22.06.24)
Gereksiz bir şey gibi görünüyor.
Ayakkabıların derli toplu olmaları için yan yana dizilmeleri yeterli.
Zamanla içlerinin tozlanması nedeniyle ayrıca temizlenmeleri sorunu söz konusu.

Aynı modelleri Ikea değil de örneğin Yozgat'ın bir ilçesindeki yerli firma yapsa , ne gerek var diyerek, yanından geçip gideceğiz.
0
diyecevaplandı
(22.06.24)
Bende var, kullaniyorum ama cok gerekli mi bilemedim. Ben hem ayakkabilarin karton kutularina, hem de plastiklere koyup yatak bazasinda tutuyorum ama plastiklerin hicbir ozelligi yok. Eger aldigin botlarin, ayakkabilarin kutularini sakliyorsan onlara koymanla ayni performansa sahip.
Ayrica ikea’dan da almaya gerek yok evet. Ikeanin kumas olanlari zor temizlenir ama plastikler yikanir veya karton olanlar atilip yenisi konur filan.
Illaki ayakkabi kutusu alinacaksa (eski tabirle) bir milyonculardan gorerek almak daha iyi olur sanki.
0
mor oje
(22.06.24)
Yıllardır kullanıyorum.
44 numara erkek ayakkabısında bir sıkıntı yok.
Uzun süre kullanılmayacak ayakkabıların dolap içinde derli toplu durması için iyi oluyor.
Ayakkabıların karton kutularını atmasaymışım da olurmuş.
10 yıldır falan kullandığım için marka model veremeyeceğim.
0
Mirket
(22.06.24)
Bir polaroid makine alıp ayakkabının fotosunu çekip kendi karton kutusuna yapıştırarak saklamayı çok uygun buluyorum, plastik kutudansa karton kutu daha sağlıklı olur filan falan ama işte pahalıya gelir mi, uzun vadeli düşünmek uygun mu, hayat ne biçim tuhaf bişey falan.
0
muhayyer divan
(22.06.24)
(3)

Iyi bir dovmeci ariyorum

Kittie
Merhaba,Aradigim ozellikler soyle :)-hijyene cok onem veren-isinde basarili tabii ki (zaten minimal renksiz bi sey var aklimda)-bi sorun ciktiginda veya ben bi sorun oldugunu dusundugumde samimiyetle ilgilenecek, dovmeyi yaptim is bitti demeyecekBirini ariyorum.Istanbul / yaka fark etmez*baska bakma
Merhaba,
Aradigim ozellikler soyle :)
-hijyene cok onem veren
-isinde basarili tabii ki (zaten minimal renksiz bi sey var aklimda)
-bi sorun ciktiginda veya ben bi sorun oldugunu dusundugumde samimiyetle ilgilenecek, dovmeyi yaptim is bitti demeyecek
Birini ariyorum.

Istanbul / yaka fark etmez
*baska bakmam gereken ozellik var mi ayrica?
Tesekkurler
0
Kittie
(21.06.24)
Dövmeyi sildirmek yaptırmaktan daha pahalı. Ayrıca işverenler işe alımda dövmesi olanları pek tercih etmiyorlarmış.

Bir dönem oldukça popülerdi ama şimdilerde dövme sildirenler de fazla deniyor.
Düşünmek gereken özellikler bunlar.
Tavsiyem iyi düşün.
0
diyecevaplandı
(21.06.24)
Henüz kendisine dövme yaptırmadım ama yakın zamanda düşünüyorum

www.instagram.com
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(21.06.24)
ala09
(22.06.24)
(13)

Sevdiğiniz ama yeteneksiz olduğunuz alanlar nelerdir?

sekizdokuzon
Benim için felsefe bu. Felsefî bir kavramı ya da akımı anladığım zaman çok seviniyorum ama anlamak bayağı vakit alıyor. Bu konuda daha yetenekli olmak isterdim.Yemek yapmak ve spor da bunların arasında. Ne kadar cabalarsam cabalayayim bir noktada tıkanıyorum, ilerisi yok. Bir de sanırım insan ilişki
Benim için felsefe bu. Felsefî bir kavramı ya da akımı anladığım zaman çok seviniyorum ama anlamak bayağı vakit alıyor. Bu konuda daha yetenekli olmak isterdim.

Yemek yapmak ve spor da bunların arasında. Ne kadar cabalarsam cabalayayim bir noktada tıkanıyorum, ilerisi yok.

Bir de sanırım insan ilişkileri. İnsanları severim, anlarım, merhametliyimdir ama kimseyle uzun süre arkadaş kalamam.

Günlük duyuru açma dozumu aldım, gidiyorum. İyi akşamlar herkese.
0
sekizdokuzon
(21.06.24)
spor. hic atak, cevik biri degilimdir. reflekslerim zayiftir ve oyun da kuramam.
0
robert bosch
(21.06.24)
Yemek yapmak. Bir iki tane çok güzel yaptığım ve herkesin bayıla bayıla yediği yemek var tabi ama genel olarak yemeklerim vasat oluyor. Böyle yiyeni bu nasıl bir şeydir dedirtecek şeyler yapamıyorum.

Yani demek istediğimi anlatmak bile zor. Bazı insanlar bir yemek yapar, yedek mide takıp bir tur da öyle yiyesiniz gelir. Doyduğunuza üzülürsünüz falan. Olmuyor.
0
akhenaten
(21.06.24)
Görsel tasarım.

Resim değil de logo, bayrak gibi vektörel tasarımlar. İncelemeyi çok severim bu ikisini de. Takıntı derecesinde ilgiliyim ama tasarlama konusunda hem yaratıcılık hem de dijital tasarım bilgisi eksikliğim var. Tasarladığım birkaç bayrak var Türkiye'deki şehirler için, redditte falan beğeni de aldılar ama çok çat pat tasarımlardı yani. Şöyle afili görsel dizaynlar yapmak isterdim. Yani yeteneğim olsa bedavaya Türkiye'de ne kadar çirkin logolu belediye, kaymakamlık vs varsa hayrına logo tasarlayıp alın isterseniz kullanın derdim :)
0
nundu
(21.06.24)
şarkı söylemek. müzik kulağım varmış, tüm notaları doğru veriyorum ama sesim berbat. güzel ve dinlenilesi değil.
0
art cat chocolate
(21.06.24)
Kodlama bilmemek üzücü doğrusu.
Ufak tefek tool cinsinden yazılım fikirlerim oluyor ama öylece de kalıyor
0
diyecevaplandı
(21.06.24)
Erken uyanmak ve sabahın sessizliğini dinlemek. Serinliğinde kahve içmek.

Gerçek şu ki uyumak kadar uyanmak konusunda da başarısızım. Erken uyumaktan da uyanmaktan da nefret ediyorum.

Sabahladığım gecelerden biliyorum söylediğim durumu da
0
pavlis
(21.06.24)
Bilardo. Çok seviyorum oynamayı. Ama o kadar oynamama rağmen hala çok kötüyüm. Oysa genel olarak yetenekliyimdir sportif faaliyetler ve el becerileri konusunda. Bilardoyu yapamıyorum.
0
pispinti
(21.06.24)
Kısa hikayeler yazmayı seviyorum, yazabildiğim zaman tabi. Aslında aklımda fikirler de var ama kelimeler kerpetenle çıkıyor asıl yazma kısmı işkence gibi. Öyle kafada hayal kurmaya devam.
0
peki madem
(21.06.24)
Yüzme ve bağlama çalma
Çok uğraştım ikisi için de ama olmadı
Yapanlara da büyük saygı duyuyorum
0
etna
(21.06.24)
Spor yapmak çok anlamsız geliyor, dışarıdan bakınca çok imreniyorum ama kendim yapınca anlamsızlık basıyor, tahammül edemiyorum.

Yemek yapmak yeteneksizlik değil de, 4 kişilik bir aileye sürekli yemek yapmak çok bunaltıyor beni, her gün sabahtan akşama mutfakta yaşamak gerekiyor, istemiyorum, reddediyorum.

Matematik fizik kimya çok severim ama bir türlü öğrenemedim. Öğrenemeyecek biri olduğumu sanmıyorum ama anlayamadığım çok şey oluyor, ben de bıraktım peşini.

Bir de tiyatro. Çok imreniyorum çok, ama ben rol yapamam bence. Çok gülerim :) ama muhteşem bir şey, harika bir şey. :)
0
muhayyer divan
(22.06.24)
Arkadaş canlısı, babacan, kısacası sosyal olarak daha girişken olmak.

Çevrem, dostlarım var ama yeni insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyorum. 20 yıl aynı markete gitsem, bakkal bana bir defa bile merhaba demez. Outcast olarak geçiyor hayatım.
0
elvan abeyiylegezse
(22.06.24)
ben de yazmak diyebilirim. aslında oldukça çok kitap da okuyorum fakat okulda falan kompozisyon yazarken hep kötü not alırdım. belki de yazım kötü diyedir.

bi değeri de benim de yüzmek ki her yaz memlekette denize de girerdim ama başaramadık abi
0
high hopes of the sozluk
(22.06.24)
ııı yaşamak diyebiliyor muyuz?

seviyorum valla aslında ama pek beceremiyorum elime yüzüme bulaşıyor genelde.
0
AlsterWasser
(22.06.24)
(18)

38 yaşında doktoraya başlamak ?

kuul
selam,önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli. an
selam,

önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli.

ancak bir yanım kalk gidelim derken öbür yanım bok yeme otur diyor. yaşım 38 oldu. son 6-7 senede enerjimi saçma sapan şekillerde harcayıp bitirdikten sonra artık okul okumaktan kusma derecesine geldim. her gün yol çilesi ayrı, iş yoğunluğu ayrı olarak beni sömürüyor.

diğer yandan eğer bu başvuruyu yapmaktan vazgeçersem altın tepside önüme gelen fırsatı sırf motivasyonum yetersiz diye geri çevirmiş olacağım için kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor.

sizce ne yapılır ?

bu tecrübeyi yaşamış/yaşayan arkadaşlar görüp bir şeyler karalasa ne güzel olurdu...
NOT: tikler gecikse bile gelecektir.
0
kuul
(21.06.24)
benim babam da 38de başlayıp 44te bitirdi, 3 çocuklu haliyle hem de. normalde farklı bir mesleği vardı, akademisyen oldu. bu sene de profesör oldu.
tabi ki zor olmuştur ama isteyen insan için neden zor olsun.
0
yenibirgüzelnick
(21.06.24)
Türkiye veya amerikan sisteminde hocayla çalışmak diye birşey yok. 2 sene ders alıp sonra 2 sene tez sürecin olacak. Ne üzerine çalışacağınız henüz belli değil, resmi olarak senin danışmanın olmayacak. Öncelikle bunu bil.

Bir diğer konu da doktoranın senin için anlamı ne olacak bunu sorgula derim. En az 3-4 yayın yapmadan boş cv ile bitirilen doktora tamamen zaman kaybı olur. Ders aşaması olan doktoralarda yayın yapmak zordur veya imkansızdır. Kullanıldığını hissediyorsan bırak.

Hocayla çalışma olayı iki şekilde olur: birincisinde hocanın ayak işlerini yaparsın ama seni hiçbir projeye dahil etmez, yayın yaptırmaz. Diğer türlüsünde seni yetiştirmek için çaba gösterir. Bu ayrımı bil derim.
0
ferenc
(21.06.24)
Neden doktora yapmak istediğin kısmı eksik ya da yeterince ifade edilmemiş. Cevapta önemli olan o olacaktı bence.
0
prole
(21.06.24)
prole +1. Bir de sartlarina bagli. Aileden zenginsen ve para kazanma baskisi yoksa istersen 50 yasina kadar doktora yap, postdoc yap vs. Ote yandan ne kadar "altin tepside sunulan firsat" olup olmadigi da su an nasil bir meslegin ve kariyerin olduguna gore de degisir.
0
hot potato
(21.06.24)
Yapın tabi, neden moralinizi bozuyorsunuz?

Tek önemli husus vaktiniz var mı? Çünkü doktorayı bitirmek siz öylesine de yapacak olsanız ciddi bir iş, doktora tezi hiç neden olmasa bile kendi başına çok vakit alan bir süreç. Ayrıca 4 sene belki daha uzun süre hayatınızda olacak ve her zaman bu ilk hevesi taşımayacaksınız. Biraz yıpratıcılık payı olacak elbette.

Neticede profesyonel anlamda verdiğiniz emeğin karşılığını alamayacaksınız. Doktora akademik düzeyde işe yarayan bir şey. Özel sektörde doktoranız var diye hayatınızda büyük bir fark olmayacak. Emin değilim ama memuriyette belki birkaç şeyi etkiliyordur, zaten memursanız bunları biliyorsunuzdur. Ancak kendinize güveniniz artar, alanınızda gelişirsiniz. Hoşunuza gidecek bir şey yapmış olursunuz. Neden olmasın vaktiniz varsa?

Baktınız olmuyor, bitirmezsiniz. Ne yapacaklar bitirmediniz diye puh tüh diyecek hali yok kimsenin. Biterse de ne ala.
0
akhenaten
(21.06.24)
@yenibirgüzelnick, @ferenc teşekkür ederim.

@prole, evet doğru en önemli nokta sonuçta. şöyle açayım: ben şu an kamuda herhangi bir lise mezunun bile rahatça yapabileceği, eğitimim veya yeteneklerimle alakası olmayan bir işteyim. zaten kamunun kahir ekseriyeti böyle desek yalancı çıkmayız. peki neden oradayım ? orası uzun hikaye hiç bahsini açmayayım. işte bu kısır döngüyü kendimce kırmak için ilk olarak şahsi çabalarımla, sonrasında yüksek lisans yaparak VERİ BİLİMİ-GÖRÜNTÜ İŞLEME alanında bir noktaya kadar geldim. işte şimdi bunun doktora fırsatı önümde. eğer bitirirsem hem çalışmak istediğim alan, hem alanın gelişimi baş döndürücü ve bunun bir parçası olma ihtimali, hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali vb sebeplerden başlamak istiyorum. çünkü şu an bulunduğum konumda kalmam geçmişime, eğitimime ve birikimime -bence- ihanet gibi bir şey. ama işte diğer yanda da ucunun nereye gideceği ve benden neleri ne kadar zaman boyunca götüreceği belli olmayan bir süreç var. elbette mantık devam etmemi söylüyor ama fiziksel ve mental olarak bunu gerçekten kaldırabilir miyim ? mevzu sadece alanı sevmek ve orada çalışmak istemek mi, yoksa başka teşvik edicilere ihtiyaç var mı bunu kestirmeye çalışıyorum. misal araştırma görevlisi olarak başlama şansım olsa bu soruyu hiç sormazdım bile. ancak hem çalışıp hem bunu yürütmek söz konusu olunca benzer yollardan geçen/geçmiş insanların fikrini de mümkün olduğunca bilmek isterim.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Yaş 38, hala okumak.. ve ömür bitiyor.
Üniversite okumayı çok bir şeymiş gibi gösterdiler yıllardır ve ortalık üni mezunu kaynıyor.
Meslek lisesi mezunlarının geliri de daha yüksek.
Diploma almak, kariyer, ünvanlar bu kadar uzun zamana yayılmamalı.

Yıllar yılı kesinlikle yanlış uygulanan şu var ki ilkokuldan üniversiteye bu kadar uzun bir zaman aralığı sadece okumaktan ibaret olmamalı. Bu zaman aralığı, insanın en önemli zamanlardır ve yeteneklerinin de ortaya çıkacağı bir dönem olmalıdır. Çocukluktan itibaren bir çoğumuz gerçekten yeteneklerimizi bilmeden, tanımadan büyüdük veya büyütüldük.

Gelen fırsatı geri çevirmeniz çevrenizdekilerin bu konuda neler yaptıklarıyla o konuma verdikleri değer ile ilgili. İleride kendinizi suçlayacaksanız sürece devam edin. ama dediğim gibi bir ömrün sonuna da bu kadar yakın olmamalı bu eğitim dedikleri .
0
diyecevaplandı
(21.06.24)
Okumaktan kusma derecesine gelmiş, aşırı yorulmuş bir insan olarak bence okumamalısın, çünkü bir an gelip emeklerini ve verdiğin vakti ve hatta harcadığın parayı yok sayacak bir hamle yapman mümkün, hatta buna mecbur kalman bile mümkün.

37 yaşındaydım, okuldan mezun olalı 14, memuriyete başlayalı 11 yıl olmuştu, sadece aklıma esti diye yüksek lisansa başvurdum, yeni mezunlar varken beni birinci seçtiler vs. Sonuç, bazı sebepleri kaldıramadığım ve ders çalışma kaslarımı yeniden çalıştıramadığım için devamsızlık marifetiyle okulu bıraktım. Çok da sağlam bir akademisyen kafamın olduğunu söyleyip duran hocalarım beni kaybetmekle epey üzüldüler ama ben kaldıramadım. Sebeplerim çok ağır sebepler değil ama ben yapabilecek halde değildim. Bunu bile bile girdiğim okuldan devamsızlıkla atıldım.

Senin de bu şekilde bir tepkiyle doktora hayatını kendin yıkma ihtimalin var, ki bahsettiğin yorgunluk da bunu gösteriyor bence.

Bu kadar yorulmayacak olsan, bu kadar tükenmemiş olsan derim ki yap doktoranı, hayatına anlam gelir. Ama şu halde öyle diyemiyorum.
0
muhayyer divan
(21.06.24)
yap yap
0
duyurukullanıcısı
(21.06.24)
disiplinli çalışabilen, işleri ertelemeyen, araştırma yapmaktan heyecan duyan biriyseniz doktora size çok şey katabilir. mesleğiniz, işiniz, yaşamınız, kaderiniz değişebilir. güzel olur yani. ama düzenli çalışmazsanız duyacağınız kaygı ve vicdan azabı yaşamınızı kötü etkileyebilir. Ne yaşadıklarınızdan zevk alırsınız ne de doktorada ilerlersiniz. Bence başlayın, kendinizi tamamen adamaya da gerek yok, sadece disiplinli bir şekilde çalışarak yapın.
0
santimantal
(21.06.24)
Doktoradan beklentin çok yanlış. Doktoranın amacı araştırmacı olmaktır. Sadece yayın yapmaktır. Yapamıyorsan veya yapmak istemiyorsan doktora yapmak doğru değil.

Doktorada bilgi edinme yok, bilgi üretme var.

Diyelim ki doktorayı tamamladın ama araştırma olanağın yok. Bu durumda kendini gol atamayan futbolcu gibi düşüneceksin. Hasta tedavi edemeyen doktor gibi veya. İşlevsizsin ve bu nedenle silinip gideceksin.
0
ferenc
(21.06.24)
+ akademiden kovalanmayacaksa zaten bence doktoraya baslama yasi 40 civari olmali o yuzden bence yas problemin yok.

+ hakkiyla yapilan bir doktorayi zaten 5 seneden once bitirmek cok zor, senin part time yapacagini dusunursek tahminim 6-7 sene surecektir. Okul okumaktan kusma noktasinda olan birisinin bu sureci atlatmasi zor.

+ hocayla calismak yok denmis ama ben supervisor olmadan doktora yapan gormedim, hocayla calismadan nasil yuksek yapiliyor anlamis degilim.

+ eger tezini savunmadan once 2-3 tane tier 1 yayin yap(a)mamissan bence senin doktora yok hukmundedir, vakit kaybidir. Bunu da eklemek lazim.

+ maddi katmadeger kaygin sifira yakin olmali, ne kadar cok okul o kadar cok para devri kapanali cok oldu ama bunu ozellikle ortadogu insani hala anlamiyor. Yani kendini tatmin icin gireceksen gir, baska bir kazancin olmayacakmis gibi dusunmen lazim.
0
cooperr
(21.06.24)
kesinlikle arkana bakmadan dön ve kaç bu fikirden.tr de doktora yapmak saçmalıktan başka birşey değil.
0
ashleybon
(21.06.24)
@ferenc,

Öncelikle cevabınız için teşekkürler. Bir noktayı açayım müsaadenizle: Başvuru öncesi şartlardan biri danışman hocadan alınacak kabul mektubuydu (bu belki zaten hep böyledir bilemiyorum) onun için de tezimi yazdığım, hatta makalesini de yayınlamak üzere olduğum alanla alakalı olarak bir hocayla irtibata geçtim. O da yüksek lisans tezimdeki alanın devamı sayılabilecek sahada doktora çalışması yapabileceğimizi söyledi. Ona istinaden de davet mektubu yolladı zaten.

Ne derece önemli bilmiyorum ama danışman olmak için bana tamam diyen hoca benden yaşça küçük. Ancak co-advisor olarak daha tecrübeli bir hoca da sürecin içinde olacak. Yani en azından sözlü kabul aşamasında konuşulan bu diyeyim.

Projede ayak işçisi olma konusu için zaten fazla yaşlı olduğumu ve bu duruma katlanmayacağımı söyleyebilirim. Sonuçta olmazsa olmaz değil. Gerekirse basar giderim diye kendimce hülyalardayım. Ama pratikte de bunun karşılığı böyle olur mu, bunu zaman gösterecek.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Valla yap yapma diyemem, cok zor konular ama tez yazmak gercekten cok yipratici bir surec, geri donup baktigimda full time ozel sektor calisirken nasil bir guc gelmis de yapmisim diyorum. Bunu soylemek isterim. Ote yandan icine girince yapiliyor, bir sekilde bitiyor. Bir suru insan gibi yapabilirsiniz yani. Son olarak, anladigim kadariyla isiniz rahat, baslayim hic olmayacak gibiyse birakmak da bir secenek, birakmak illa kotu bir sey olmak zorunda degil, denemeden sizin icin dogru sey olup olmadigini da bilemezsiniz.
0
kassiopeia
(22.06.24)
Son sözümü başta yazayım: Ana amacınız şirketlerde iyi bir iş bulmak değilse ve başladığını bitirmeden de rahat edenlerdenseniz başlayın, devam edip etmeyeceğinize yolda karar verirsiniz.

Standartları yüksek, sağlam bir hocayla çalışacaksanız doktora tezi zorlu bir süreç. İyi bir okuldaysanız ders ve yeterlilik aşamaları da zor geçecek. Paraya dönüşecek bilgi peşindeyseniz birçok derse "ben bunun için burada değilim" diye bakmaya başlayacaksınız. Yani akademik kariyer dışında bir düşünceyle yapacaksanız gereksiz zorlanabilirsiniz.

Olur da doktorayı bitirirseniz birçok şirket için "overqualified" olacağınızı da unutmayın. Yani "bu insan bu işin doktoru, bizim şirket, maaş bunu yakın zamanda tatmin etmemeye başlar, kaçar, hiç bulaşmayalım" deme ihtimalleri çok çok yüksek. Bunu, "hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali" sözünüze cevaben yazdım.

İnsan görmediği şeyi gözünde büyütebilir. Bir de "kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor" yazmışsınız. Gereksiz zorlanırsanız, hocalardan kazık yerseniz (ki şimdi size çalışma sözü veren hocanın sonrasında cayma ihtimali çok düşük değil), akademik kaypaklıklar midenizi bulandırırsa "aman başladım, dişimi sıkıp bitirivereyim" demeden kaçabilecekseniz başlayıp bir görün, sonra aklınız geldikçe üzülmeyin derim.
0
cosmicstring
(22.06.24)
turkiye'nin en iyi universiteleri bile ilk 500'de degil ki. bu bir sey ifade etmiyor bence. turkiye'deki tirt okullarda bununla zaman kaybetmezdim. akademi ortami zaten les.
0
bohr atom modeli
(22.06.24)
@cosmicstring,

oldukça vurucu ve direkt bam teline basan bir mesaj olmuş hocam çok teşekkür ederim.
0
🌸kuul
(22.06.24)
(5)

İş durumları

gnosis
Bir tanıdığım son bir yılda 4 kere iş değiştirdi. Daha doğrusu üç kere kovuldu. Kovulduğu yerlerden birine işe iade davası açıp kazanmış, karşı taraf istinafa gitmiş. Daha önce çalıştığı işyerlerinden bir defa askerlik sebebiyle, bir defa da 5 yıl çalıştıktan sonra anlaşarak ayrıldığını biliyorum. İ
Bir tanıdığım son bir yılda 4 kere iş değiştirdi. Daha doğrusu üç kere kovuldu. Kovulduğu yerlerden birine işe iade davası açıp kazanmış, karşı taraf istinafa gitmiş. Daha önce çalıştığı işyerlerinden bir defa askerlik sebebiyle, bir defa da 5 yıl çalıştıktan sonra anlaşarak ayrıldığını biliyorum. İşinde tutunamayan deneyimsiz biri değil. Adamı çok sudan sebeplerle kısa sürede işten çıkarmışlar. Sorum şu: İnsanlar mı tahammülsüz oldu yoksa patronlar mı işçi çıkarmayı teşvik ediyor?
0
gnosis
(19.06.24)
Tanıdığın özelinde o sudan sebepleri de bilmek gerek.
Diğer yandan misal olarak öyle patron görünümlü kimseler var ki iş yerinde kendisine yakın(!) gördüğü bir kadın çalışanının ihtirasları veya iş bilmemezliği sebebiyle diğer işini yapan elemanının iş yükünü arttırarak mobbing uygulayabiliyor veya onu işten çıkarabiliyor.

Beyinle değil de farklı organlarla iş yerini yönetmek söz konusu olamaz.

Diğer yandan şöyle bir durum da var üst yönetime veya patrona yakın oldukları halde onlara her şeyi duyurmayan, genelde eski çalışanlarından oluşan bir filtre mekanizması da yeni işe başlayanlarla ilgili üste doğru veya yanlış bilgi verebiliyorlar.
Yeni çalışan, bu filtre mekanizması takımın rantına düzenine çomak soktuysa orada fazla kalamaz.

Kendisine söylenenleri harfiyyen uyguladığı, görevini titizlikle uyguladığı için görevinden alınan, çıkarılan çok kimseler vardır.
Bazen patronlar acı da olsa gerçekleri duyuranları sevmezler. Sürekli olarak her şeyin yerli yerinde olduğu ve işlediği iş yerinin olduğu ütopyaları içinde kalmak isterler.

Oysa bir denetim uygulayanlar için her şey her zaman düzenli görünüyorsa zaten bir sorun vardır.
Bu şüphelenmek için yeterli sebeptir.
0
diyecevaplandı
(19.06.24)
@diyecevaplandı dava açtığı işyerinde tam dediğiniz gibi eski çalışanlardan oluşan bir grup varmış. Molaları kafalarına göre kullanıyorlarmış, arkadaşım o gruptan biriyle bu konuda tartışmış. Sizin g*tünüzü toplamaktan kendi işim aksıyor demiş. Sonra da işten çıkarılmış. Ben de bu kadarcık konuşma işten çıkarma sebebi olamaz dedim. Neyse, aydınlandım.
0
🌸gnosis
(19.06.24)
Soyle dusun 100 tane is var ama 10bin tane is arayan var.
Adam direk tekmeyi basiyor nasil olsa zilyon tanesi basvurur diye. Kafa rahat.
0
Zetnikov
(19.06.24)
12 ayda 3 kere kovulan insanin kendisinde problem vardir, bunun tersi zor biraz.
ulke sektor farketmez.
0
cooperr
(19.06.24)
İşsizlik kötü bir süreç. 4 ayda iki işten çıkarılmıştım. Birisi küçülme birisi de performans diye çıkardı. İkisi de sonradan geri aradı. Özel sektör böyle rezil bir yer.
0
Kahvedesu
(19.06.24)
(6)

Bu anlamlı bir yüzük mü?

foreignsilhouette
Selam dostlar şu yüzüğün bir anlamı var mı acaba? Hani oluyor ya bazı tarikatların ya da toplulukların yüzükleri falan, öyle bişey mi bu da? Tuğramsı bişeye benzettim sanki ama.Teşekkürler.https://eksisozluk.com/img/ez1xkbcz
Selam dostlar şu yüzüğün bir anlamı var mı acaba? Hani oluyor ya bazı tarikatların ya da toplulukların yüzükleri falan, öyle bişey mi bu da? Tuğramsı bişeye benzettim sanki ama.
Teşekkürler.

eksisozluk.com
0
foreignsilhouette
(18.06.24)
Ve tuğralı yüzüğü insanlar neden takar, ne düşünerek takılır, ne hissederler?
0
🌸foreignsilhouette
(18.06.24)
Görüntü çok net değil. Tuğra olabilir.
Daha çok bildiğim böyle yüzükler takmak geçmişine ve inancına bağlı olanların bir ifade şekli.
Ayrıca üstündeki taşların niteliğine göre sağlık açısından faydaları söz konusu
0
diyecevaplandı
(18.06.24)
Herhangi bir taşın herhangi bir sağlık sorununa faydalı olacağına inanan birine boğaz köprüsünü de satabilirsiniz. Bunun da anlamı yoktur ama osmanlıcı bi tip tuğra görüp beğenip almıştır muhtemelen
0
nundu
(18.06.24)
Doblo'sunun arkasına tuğra çıkarması yapıştıran, evinde salona tuğra tablosu asan ya da tuğra biblosu koyan insanların takmayı tercih ettiği bir yüzük.

Eskiden daha yaygındı sanki. Artık pek görmüyorum.
0
Mirket
(18.06.24)
Ecdat temalı diziler izleyenler ya da ülkücüler takıyor böyle yüzükleri.

@nundu +____ (açık çek, kaç istersen)
0
nawar
(18.06.24)
Çok kötü bir tuğra taklidi.

Tuğralar padişahların imzasıdır, oradan pay biçilebilir.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
(7)

Oto Tamircilerine güveniyor musunuz? Neden?

Ranchoddas
Oto Tamircilerine güveniyor musunuz? Bir araç tamircisi seçerken nelere bakıyorsunuz nasıl buluyorsunuz? Güvenmiyorsanız neden güvenmiyorsunuz? Bu konuda benimle tüm bildiklerinizi paylaşırasnız çok sevinirim. Bir proje üzerinde çalışmak istiyorum ve detaylı bir araştırmaya başlamak istiyorum. Şimdi
Oto Tamircilerine güveniyor musunuz? Bir araç tamircisi seçerken nelere bakıyorsunuz nasıl buluyorsunuz? Güvenmiyorsanız neden güvenmiyorsunuz? Bu konuda benimle tüm bildiklerinizi paylaşırasnız çok sevinirim. Bir proje üzerinde çalışmak istiyorum ve detaylı bir araştırmaya başlamak istiyorum. Şimdiden herkese teşekkür ederim.
0
Ranchoddas
(18.06.24)
- Kendim taniyorsam veya guvendigim biri referans olmussa guveniyorum. Ancak gene de arabayi birakmak istemiyorum, 5-6 saatlik is ise sabah birakip aksam almayi tercih ediyorum.
- Dikkat ettiklerim, aradiklarim: sorumluluk sahibi olmasi, yanlis bilgiler vermemesi, dinlemesi(bu maalesef standart sanayi esnafinda zor bulunuyor), hata varsa kabul edecek omurgaliligin olmasi ve isini temiz yapmasi.
- Neden guvenmiyorum: ustalara ozel degil para isin icine girdi mi guvenmemek cok normal, cok insan parasi soz konusu olunca yalan soyleyebiliyor. Onlari bu hale getiren de biraz ortam tabii suclama yok burada, musteri profili de ustalar kadar guvenilmez olabiliyor. En buyuk guvenmeme sebebim de ekside okudugum bir entry sonrasinda ortaya cikti, araci birakirken yasal bir kayit ile birakmiyoruz, arac sahibi olarak bir olumsuzlukta sorumlulugumuz oluyor. Sanayi islerinde aracin basinda mumkunse durmak lazim.
- Bu tur problemlerden kacinmak icin de genelde ayni insanlarla calismaya gayret ediyorum. Bir noktada durustluklerinden suphe edersem bir yere gitmeyi birakabiliyorum.
0
mbond
(18.06.24)
Araç tamircilerine güveni gösterebilecek unsur hususunda rastgele bir il seçerek Google mapstan ilgili iş yerlerine yapılan yorumlara bakılabilir.
Bilgisizliğimizi gösteren sorularımız ve tavırlarımız karşı tarafa çakal gibi davranma imkanı veriyor maalesef.

Egzoz muayene için daha geçen gün bir arkadaş bir oto tamircide yok yere 2,500 TL ödedi. Test değerleri limitin üstündeymiş vs..demişler kendisine.
Başka yerlere uğradığında aslında çok daha uygun fiyata sorunun giderilebileceği kendisine söylenmiş.

Sürekli para kazanma hırsı, hangi meslek grubunda olursa olsun karşı tarafın aldatılmasına, fahiş fiyat vermeye kadar gidebiliyor.

Hasta birinin ameliyata girmeden farklı daha uygun tedavi yöntemlerinden biriyle iyileşmesi ile aracın motorunu indirmeden basit bir tamirle aracı onarmak arasında nitelik farklı olsa da mantık olarak bir fark yoktur.
0
diyecevaplandı
(18.06.24)
Bunu yazarken üzülerek yazıyorum fakat Türkiye'deki hiçbir şeye güvenmiyorum çünkü iş ahlaki yeteri kadar gelişmiş değil her şey maddiyat odaklı dürüst, ilkeli erdemli inançlı insan yok olanıda toplum yoldan çıkarıyor zaten. Özellikle oto tamircilere hiç güvenmem tamir işi olanlara pahalıda olsa stres yaşamamaları için yetkili servislere gitmelerini tavsiye ederim.
0
doharkoman
(19.06.24)
Güvenmiyorum. Çoğu arıza tespiti yapamıyor. Sağlam parçayı söken sonra da onu satan çok duydum. İşçiliklerinin garantisi yok. Yapamazsa yapamadım demiyor ücreti iade etmiyor.
0
Topalordek
(19.06.24)
güvenmiyorum çok büyük kısmı düşünerek değil ezbere iş yapar, bir yeri yaparken başka yeri bozar.

tanıdığım, bildiğim güvendiğim bir servis var işlerimi orada yaptırırım. orası olmasa yetkili servise giderdim. yağ değişimi, periyodik bakım gibi temel işleri çoğu özel servis yapar sorun çıkacak kadar komplike şeyler değiller.
0
orpheus
(19.06.24)
50 tane tanıdığım usta varsa güvendiğim 5 tanesi falandır. Araç ve motosiklet topluyorum hobi olarak, ağır işler haricinde de sanayiye gitmem, kendim yaparım. En genç aracım 20 yaşında ondan çok haşır neşir oluyorum. Çok referanslı ustalar bulmaya çalışırım ya da güvendiklerimin yönlendirdiklerine giderim.

Önce ufak işler isterim tutumuna bakarım, is beğenmeyen tipse hiç ısrar etmem çıkarım. Para konusunda pazarlık yapmam zaten yüksek söyleyen adam ya işi yapmayacaktır ya da işi sündürecektir.

Proje işine gireceksen çok sabrın olması ve haftada en az 3 günü sanayide geçirmeye hazırlıklı olman lazım. Ustaları hoş tutup idare etmen lazım yoksa işin ortasında bırakıp gidenler çok olur, parçaların kaybolur vs vs. Her kola aynı anda saldırırsan çok dağılır takip edemezsin. İşi parçalara böl, yürüyen, elektrik, motor, kaporta,boya vs gibi. Biri bitmeden diğerine geçme, parçaları mümkünse sen muhafaza et.
0
mirty
(19.06.24)
zamanında ben de bir broadway vardı temiz bir araba üzerindeki parçalar orjinal. bir usta kaşla göz arasında orjinal parçayı, çıkma bir parça ile değiştirmiş. sonradan haberim oldu. çoğuna güvenmem.
0
komando kani var bende
(19.06.24)
(16)

Hayatta en uyuz olduğunuz kisa kelime/cumle yazabilir misiniz?

Zetnikov
Benim en gicik kaptigim 5 li bu, siz cumle de yazabilirsiniz1- bakarız2- hallederiz3- bisey olmaz4- sen rahat ol5- ayip ediyorsun
Benim en gicik kaptigim 5 li bu, siz cumle de yazabilirsiniz

1- bakarız
2- hallederiz
3- bisey olmaz
4- sen rahat ol
5- ayip ediyorsun
0
Zetnikov
(17.06.24)
- Onemli olan donanim (araba veya bisikletten bahsederken)
- Kalori acigi.
- cik cik cik (mesela otobus ani fren yapinca)

Bunlarin disinda sosyal medyada yaygin kullanilan, agir karamsarlik iceren ve/veya cok abartili her turlu ifade.
0
mbond
(17.06.24)
"o kolay ya"
(Şu yapılacak, bunu halletmek lazım... konuşmalarında bu cevap gelince "ben de zor demedim ama yapılması lazım işte" diye çemkiriyorum. Gayet haklıyım.)
0
kobuzchu kiz
(17.06.24)
Kısmet
0
ermanen
(17.06.24)
Mük
Tmm (boyle yazilacak ama)
Bakariz
Iyi
Evet/hayir (tek kelime)
0
mor oje
(17.06.24)
-ya uzun hikaye şimdi anlatamam
-başkan naber
-bilader
-naptın gardaş
-günün sonunda bıdı bıdı
-hacı
0
mr.green
(17.06.24)
- O iş bende
- Birbirine hocam, hacı, baba gibi sözcüklerle seslenilmesi.
0
pro9it9is9
(17.06.24)
Misafirin evden ayrılırken kapı önünde :
- bize de bekleriz. demesi
Çayı demle, telefon et, çağır ki anlayalım beklediğini değil mi ama

Bir de sık sık "başkan" kelimesini kullananların çoğu boş gereksiz adamdır. Net.
0
diyecevaplandı
(17.06.24)
Burası Türkiye
0
sekizdokuzon
(17.06.24)
"Burası Türkiye" +1

Ayrıca "tüketmek", yemek ve içmek anlamında kullanılırsa gerçekten yalan konuşmak oluyor. Tüketmek anlam olarak yemek demek de değil içmek de değil. Azaltmak, azaltıp yok etmek demek.

İnatla bunu kullananlar var, biri de "daha kibar oluyor" demişti, en temel ihtiyaçları ifade etmek kabalıkmış gibi.

Kısacası,

İnsanların ağızlarından çıkanı kulaklarının duymamasına, düşünmeden konuşmalarına çok sinir oluyorum.
0
muhayyer divan
(17.06.24)
Sorun yok
0
alfired
(17.06.24)
- uza
- mental
0
deartheodosia
(17.06.24)
-Aynen
0
kaptan memo
(17.06.24)
Nanay, auvv sıkıntı, yatak yapmış, yatak sarmış, subap vuruyo, gayış,sekromeç, gırank, hatasız, şase podye, kartel (karter)
0
hebanon
(17.06.24)
-yav he he
-tamam sensin
0
beetlejuice
(17.06.24)
"sıkıntı yok" basi cekebilir benim icin.

onun yaninda yeni jenerasyonun kullandigi bircok kaliplasmis soz obegi...

- yemin edebilirim ama ispat edemem

- şuna patladım / buna gümledim

yani aslinda kullansinlar beni ilgilendirmiyor cunku onların kullandığı yerlerde zaten ben olmuyorum ama herkes kullanır oldu, o biraz itiyor beni.
0
supergirl
(17.06.24)
Bakarız +1
Ok
-yor olacağım tarzı tüm cümleler

Gözüm seğiriyor bunları duyunca/okuyunca.
0
chicha_v2
(18.06.24)
(6)

Entelektüel ilgisi yüksek, hayatı gerçeğe yakın algılayan meslek grupları

sekizdokuzon
Selamlar;Öğrenmeye meraklı, insan ilişkileri konusunda ortalamaya oranla başarılı, hayattan iyi kötü keyif alan insanların etrafında kumelendigi meslek grupları nelerdir? Reklamcılık ve müzik sektörü geliyor benim aklıma. Dizi setleri dışında görsel sanatlarla ya da felsefe, sosyoloji gibi alanlarda
Selamlar;

Öğrenmeye meraklı, insan ilişkileri konusunda ortalamaya oranla başarılı, hayattan iyi kötü keyif alan insanların etrafında kumelendigi meslek grupları nelerdir? Reklamcılık ve müzik sektörü geliyor benim aklıma. Dizi setleri dışında görsel sanatlarla ya da felsefe, sosyoloji gibi alanlarda çalışanlar da düzgün, hevesli, ufuk açan insanlara benziyorlar.

Nedn sorduğuma gelirsek sürekli şikayet eden, birbirinin gözünü oyan, küçük hesap peşindeki şark kurnazlariyla karşılaşmaktan ikrah geldi. Biraz da umutlu, yaratıcı, sakin, keyifli insan görmek istiyorum. Bunlar neredeyse ben çadırımı oralara kuracağım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(17.06.24)
buradayım, selamlar:)
reklamcıyım, aynı zamanda edebiyatla ilgileniyorum. yazma, çizme işleri vs.
edebiyat, felsefe atölyeleri vs. bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(17.06.24)
Türkiye için konuşursak, batı zihniyetiyle insanımızı veya toplumu yorumluyan, sorunların çözümü için yine dışarıyı referans alanlardan uzak kalın demek zorundayım.
"Ay'a çıkan batı" ile dünyada bir çok yeri karıştıran, insanı hiç sayan, kaosa sebep olan batı yine aynı batıdır. Filistin meselesi çözümü bile ABD'nin bir sözüne bakar.

Kendimize has yüzyıllar öncesine dayanan bir tarih, gelenek varken sanayi devrimi gibi yakın zamanda biraz sesini duyurmuş, doğunun kaynaklarını sürekli (hala) sömüren, rönesans ve reformun asıl sebebi bile Endülüs Emevilerine dayanan batı, gözümüzde fazla büyütülmüştür.
Avrupa için konuşursak,şu anki nüfüsları bile dünya nüfusunun % 15 kadar ama siyasi diplomatik etkileri daha fazla.
Neyse , maddi kriz baş gösterdiği an onların da kendi aralarında, birbirlerine düşecekleri bir döneme yaklaşıldığı ifade ediliyor bazı yorumlarda.
Varsayılan ayarlarından biri de orta çağ karanlığıdır.
Maddi refahları, bu karanlığı silmeyip sadece üstünü kapamıştır.

Size tavsiyem teknolojik gelişimlerin sosyal yaşatıya etkilerimi ve gündemi, geçmişle birlikte ele almak öncelikleriniz arasında olsun.
Kapitalizmin sanatı denen reklamcılık, müzik sektörü ile sınırlı kalmamak lazım.
0
diyecevaplandı
(17.06.24)
Hamallik ve insaat ameleliği

Birkere calistimi ufkun baya açiliyor. Entellige giden yolda ilk basamaklardan.
0
Zetnikov
(17.06.24)
Mimarlık.
5-6 tane farklı backgrounddan gelen mimar tanıdım, en muhafazakarı da en züppesi de ortalama türk insanından yukarıda.
0
Bruce
(17.06.24)
Siz entellektüel değil populist kişileri arıyorsunuz. Zaten reklamcılık, görsel sanatlar ve ''müzik sektörü'' (sanat olsa başka ama sektör yazmışsınız) tam olarak pr sektörünü tanımlıyor. Malum, günümüzde her şey imaj. Bizim gibi bilgi toplumu olmayan toplumlar imaja veya tatlı söylemlere bakarak kolay manipüle edilebiliyor. Entellektüel kişiler muhafazakar olur popüler kültürle ve kitleleri manipüle etmekle işi olmaz zaten populist olmadıkları için avama hitap etmezler. Siz tv tarihçisi, tribünlere oynayan ekonomist, zor günler edebiyatı yapan anchormanlardan arıyorsunuz belli ki. Sizin hissettiklerinizle entellektüellik arasında bağlantı yok. Entellektüellik her meslek grubunda olabilir fakat görece fazla olan meslek grupları tıp, mühendislik, mimarlık, eczacılık, hukuk, pilotluk, gemi kaptanlığı, arkeoloji... ''diyecevapladı'' O KADAR HAKLI Kİ!
0
doharkoman
(17.06.24)
İşte ben niyet okumadan eleştiren, dinleyen, okuduğunu anlayan insan görmek istiyorum. Tek entelektüel benim ve benim tahayyülümdeki insanlar kısıtlılığında yaklaşmayan, yanlışa bile tavrı yıkıcı olmayan, anlayan, anlatan insanlar neredeler? Belli ki burada değiller.
0
🌸sekizdokuzon
(17.06.24)
(7)

Arabayla Yayaya Çarpmak

alaimisema
Arkadaşlar selam. Bu gün bi olay yaşadım yokuş yukarı bir yerde gidiyordum birden yola iki yaya atladı ani frene bastım arkamdaki araçlar da zor durdu. Sonra yaya olan adam bide bana bağırmaya başladı halbuki az ilerde trafik ışıkları var yaya geçidi var ordan geçse sorun olmayacak. Neyse bu geçince
Arkadaşlar selam. Bu gün bi olay yaşadım yokuş yukarı bir yerde gidiyordum birden yola iki yaya atladı ani frene bastım arkamdaki araçlar da zor durdu. Sonra yaya olan adam bide bana bağırmaya başladı halbuki az ilerde trafik ışıkları var yaya geçidi var ordan geçse sorun olmayacak. Neyse bu geçince ben gaza dokundum ama yoldan tam çekilmedi sol yaptım geçerken aynam koluna çarptı ve adam bağırmaya başladı ben de ayı bi tip olduğunu anlayınca kadın olduğum için korkudan durmadım. Arkamdan plakayı aldığını gördüm sizce bir sorun çıkar mı burdan ne dersiniz? Araç şirket aracı ondan endişelendim :(
0
alaimisema
(15.06.24)
hiçbişey olmaz merak etme. sen yine de şirkete bu durumu başından geçen bir olay gibi anlat.
0
numlock
(15.06.24)
Normalin de üstünde gitmiyorsanız sorun çıksa da siz haklı görünüyorsunuz yazdıklarınızı bakılırsa.
Sorun etmeyin.
0
diyecevaplandı
(15.06.24)
Adam çarpıp öldürenlere bile birşey olmuyor bu ülkede birşey olmaz ama siz yinede şirkete bir bilgi verin.
0
komando kani var bende
(15.06.24)
bir şey olmaz, sağını solunu kontrol etsin önce. Durabildiğinize göre hızlı değilmişsiniz. Araç kamerası öneririm
0
kimlanbu
(15.06.24)
hiçbir şey olmaz. ben trafik polisine sormuştum, yalnızca video çekersen iş yapar dediydi.
0
neira
(15.06.24)
İlerde yaya geçidi ve ışık olduğu halde orayı kullanmıyorsa her türlü yaya suçlu zaten. Sadece sizin o yolda hız sınırının üstünde olduğunuz tespit edilirse sizin hatanız olur ama onunla da şu durumda kimse uğraşmaz bile zaten. Şikayetçi olmuşsa muhtemelen polis bile söylemiştir sen suçlusun zaten diye.
0
pianeta
(15.06.24)
@pianeta, yaya geçidine 50mt mesafedeysen kullanabiliyorsun.
0
neira
(15.06.24)
(3)

bayram trafiğinde gbt sorgulama olur mu?

diyojenimtırak
olur tabii de sorum şey;bakan açıkladı ya bilmem kaç bin radar, eds, hız sınırı falan aktif olacak. bir de artı olarak araç durdurup gbt yaparlar mı sizce?zaten kalabalık olan yolları iyice tıkarlar mı dersiniz?
olur tabii de sorum şey;
bakan açıkladı ya bilmem kaç bin radar, eds, hız sınırı falan aktif olacak. bir de artı olarak araç durdurup gbt yaparlar mı sizce?
zaten kalabalık olan yolları iyice tıkarlar mı dersiniz?
0
diyojenimtırak
(14.06.24)
yapmamaları imkânsız.
Gerekli olan da bu.
0
diyecevaplandı
(14.06.24)
Gibt olmaz Radar olur.
0
numlock
(14.06.24)
gbt var; bugün ist-eskişehir gittim geldim. çift yönlü vardı, dönüşte durdurdular.
0
late viper
(14.06.24)
(45)

arkadaşımın evimden zeytinyağı çalması

la lykia
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yap
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.

evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yapıldı, dağıldık.

ben bir süre sonra bir baktım o zeytinin içinde durduğu yağ yok olmuş, haliyle zeytin de küflenmiş.

eve de başka kimse gelmemişti. duruma hiçbir anlam veremedim. acaba ben tuvalete gittiğim bir ara arkadaşım biraz daha çıkarmak istedi de yağı mı döküldü, belki elinden kaydı, olur ya insanlık hali. ama öyle bir şey olduysa bana niye söylemedi? belki unutmuştur ya da utanmıştır dedim.

arkadaşıma nazikçe sordum: "bizim o gün çıkardığımız zeytinin yağı mı döküldü o gün? zeytinler yağsız kalmış küflenmiş" dedim. haa evet ya galiba döküldü biraz dedi o kadar.

çok tuhaf buldum tavrını. zeytin de o bölgeye giden birinin getirdiği zeytin, markette falan satılmıyor, üzüldüm haliyle, koca bidon zeytin çöpe gitti. ama yine de zeytinde değilim, tavır ve rahatlığı tuhaf geldi ama neyse dedim üzerinde durmadım.

aynı arkadaşım başka bir gün akşam oturmasına geldi. tuvalete gitmiştim. döndüğümde mutfaktaydı, ben de mutfağa yöneldim, bir şey lazım mı dedim. yok peçete alacaktım dedi, önümü kesti, yani mutfağa girmemem için. bir şey istiyorsan ben vereyim dedi. ben yine bir şaşırdım, ne alaka benim evimde, sen bir şey istiyorsan ben vereyim asıl diye düşündüm ama bir şey demedim. yok su alacaktım ben de dedim, girdim mutfağa.

mutfağa girdiğimde gördüğüm manzara: evinden iki tane cam kavanoz getirmiş, bizim diğer ikinci bidondaki zeytinin yağını onlara aktarmış.

ne yapıyorsun dedim? ya işte bu yağ fazla gelmiş zeytine, aktarayım dedim falan diye saçmaladı. dedim ne alaka, o zeytinler yağın içinde duruyor, diğeri zaten küflendi, anlattım sana. sen ne yapıyorsun bana bir anlatır mısın dedim.

bu sefer itiraf etti, işte benim yağım bitmişti, bu yağ da bu zeytine fazla gelmiş diye düşündüm, bir şey olmaz nasıl olsa diye birazını alayım dedim dedi.

diğer zeytinin yağını da mı almıştın dedim, çok az almıştım dedi.

o kadar afalladım ki, ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi bilemedim. yemin ederim zeytininde, yağında değilim tabii ki, ama evime giren çıkan insan, bu düpedüz hırsızlık değil midir? kendimi salak gibi hissettim.

siz olsaydınız ne yapardınız, nasıl tepki verirdiniz? arkadaşlığınızı bitirir miydiniz, konuşur muydunuz?

*** ekleme 1 ***

ön yargı olmasın diye yazmamıştım başta:

bu kişi çok eski bir çocukluk arkadaşım. aynı mahallede büyüdük, ailesini tanırım. ben tahmin ediyordum ama arkadaşım yakın zamanda itiraf etti; babası ve baba tarafı çok sorunlu tipler maalesef. evde psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddetle büyümüş.

kendisinin de kişilik bozukluğu ve/veya psikolojik sorunları olduğuna ve son zamanlarda daha da belirgin hale geldiğine inanıyorum.

işsiz ve aylardır iş bile aramıyor ve her gün düzenli alkol alıyor.

ben biraz manevi destek olmak istemiştim kendisine. aylardır iş aramasına yardımcı oldum, derdini anlamaya çalıştım, konuştum vs vs.

benden zeytin ve yağ istese veya para istese verecek biri olduğumu da, sırt çevirmeyeceğimi, bunun da asla lafını yapacak biri olmadığımı çok iyi biliyor ama bence asıl derdi "istememek" idi çünkü isteseydi kendini ezik hissedecekti muhtemelen.

zeytini anlatma nedenim ise; böyle şeylere çok meraklı ve ilgili olmasıydı. kahvaltıda sofraya çıkarırken bu nasıl zeytin böyle diye sordu. zira dediğim gibi markette olan bir zeytin değil. ben de anlattım.

yağ miktarı: 2 tane 5 litrelik cam kavanozdu. yarısında zeytin vardı. sanırım her iki seferde de 2 litreye yakın yağ yapıyor. bu arada yazmayı unutmuşum. ilkinde de yağ almış, dökülmemiş. benim evden bulduğu boş bir pet şişeye almış.

*** ekleme 2 ***

olay günü yani evden henüz gitmemişken biraz sert bir tepki verdim ve konuştum. bu yaptığın çok yanlış, başkasının evinde yapsan adın direkt hırsıza çıkar, niye benden istemedin vs. gibi bir konuşma. o da evet, çok haklısın, salaklık bu yaptığım, ben de çok üzüldüm seni üzdüğüme falan dedi.

ama ben olay günü ciddi şok yaşadım. hani insanlar bazen der ya, olay anında bağıramadım diye. o kilitlenme hissi nasıl bir şeymiş direkt yaşadım. insan birkaç dakika içinde aa 20 yıldır tanıdığım insan hırsızmış diyemiyor. gerçek anlamda afalladım.

olayın üzerinden birkaç hafta geçti şu anda. olaydan 1 hafta sonra ben bir mesaj attım. kendisini iyi görmediğimi, arkadaşı olarak destek olmaya çalıştığımı ama benim de yapabileceklerimin sınırlı olduğunu, düzenli ve az olmayan miktarda alkol alımının uzun vadede illaki ciddi sorunlara yol açacağını, en kısa sürede profesyonel destek alması gerektiğini nazikçe yazdım.

tamam konuşalım falan dedi ama o zamandan beri ben uzak duruyorum, o da bir tuhaf davranıyor. tersliyor, sonra şaka yaptım diyor. ben de biraz kaçtım açıkçası. zaten hakikaten işlerim de çok yoğundu ama biraz da bahane edip görüşmedim. eve zaten davet edemem artık.

bu arada ben psikoloji mezunuyum ama klinik uzmanlığım yok, terapi eğitimi de almadım. onun için tam bir yorum yapabilecek ya da tanı koyabilecek durumda değilim ama aklıma gelen şeyler var tabii.

son zamanlarda tam olarak şöyle bir tablo çiziyor: sürekli bir haklılık hali var. eleştiriye karşı çok hassas. her şeyi biliyor, herkesten farklı, herkesten zeki, kimse onu anlamıyor. evden çıkmıyor, kimseyle görüşmüyor ve sıkı alkol alıyor. işsiz ve iş aramıyor. şimdiye kadar yaptığı birikim ile geçiniyor. (erkek, yaş 38)

yani baya bitik bir halde aslında. biz de pandemide çok görüşmemiştik. sonra birkaç şey oldu, ben iş aramasına yardımcı oldum, bulduk da iş ama oradan da 2 günde gönderdiler. hatta patron demiş ki, sen çok tuhaf bir tipsin, adını koyamıyorum ama sana güvenemedim, birlikte çalışamayız. belki orada da birşey yaptı bilemiyorum.

benim de bundan sonra görüşmeye niyetim yok zaten.

çocukluk arkadaşımdı, eskiden böyle biri değildi. bir şeyler yapmaya çalıştım, sırtımı çevirmek istemedim bu haldeyken ama çoğu kişinin dediği gibi kimsenin doktoru değiliz, yapabileceklerimiz sınırlı.

yani öyleyken böyle...
0
la lykia
(14.06.24)
Zeytinyağı çalan arkadaş mı olur yahu? O an evinizden ve hayatınızdan kovmanız gerekir o kişiyi. Kovdunuz değil mi?
0
pispinti
(14.06.24)
Bunun adı hırsızlık.
O kişiyi evinize de almayın, yakınınıza da almayın. İletişiminizi kesin.

Basit bir zeytinyağı kaybetmek değil insanı sürekli tedirgin edecek bir şey. Kendi evinde böyle bir olay olunca insan kendini savunmasız ve çaresiz hisseder.

Ben olsaydım "Bence bu hırsızlık ve asla kabul edebileceğim bir şey değil. Seninle arkadaşlığımı sonlandırıyorum." derdim. Siz de öyle deyin hatta umarım o anda söylemişsinizdir bunu.
0
michael_knight
(14.06.24)
Ohaa cok urkutucu bence ya, gercekten insan ne tepki verecegini bilemez. Ciddilesip hadi ordan siee deseydiniz iyi olurdu, direkt arkadasligi bitiririm tabii ki konusmak ne demek.
0
Feriyaanim
(14.06.24)
evime davet etmem. özellikle görüşmem. karşılaşırsam selam selam. çok çok yakın arkadaşlarıma da anlatırım.
0
elorelia
(14.06.24)
hocam zeytinin yağını çalan kişi kesin başka şeyler de çalmıştır. bu şahsın size gelmesi sonrası kaybolan eşyalarınız oldu mu bir onu düşün bence.

her halükarda da şahsı hayatınızdan çıkarın, kabul edilebilecek bir davranış değil bu zira. ayrıca "bir anlık şeytana uydum" gibi bir durum da yok, hazırlık yapıp evden şişe getirmiş diyorsunuz. böyle birine zerre güven olmaz bence.
0
shadowfollower
(14.06.24)
elorelia +1
0
jülsezar
(14.06.24)
Arkadaşınız olduğu için belki daha geniş perspektiften bakamıyorsunuz ama insan sadece zeytinyağı çalmaz. Sizden istemek yerine gizli kapaklı çalmayı tercih etmiş. Huydur bu. Görüşür müsünüz bilmem ama evinize sokmayın okurken rahatsız oldum.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.06.24)
çok kötü ya, o kişiyi bir daha evine sokmamanı ve hatta iletişimi tamamen koparmanı gerektirecek bir durum bence bu. resmen hırsızlık.
0
hrskrs
(14.06.24)
Hırsızlık.
Hayatımdan çıkarırım. Böyle bir insana nasıl guveneceksiniz? Ya başka şeyler de çalarsa?
"Ya param bitmişti sende fazla varmış"
0
logisticsmanager
(14.06.24)
herkesin aksine yorum yapacağım. herkes dışarıdan bir insan olarak kesin ve net kıssas istemiş, ama arkadaş var arkadaş var. bazen bazı insanlara karşı o kadar radikal olamıyorsunuz. benim de evime gelen arkadaşlar oluyor. şeytana uymuştur, salaklığına denk gelmiştir, idrak edememiştir vs...o yüzden herkese ikinci bir şans veririm. tabi bu karşıdakinin ne kadar üzüldüğü, sıkıldığı, pişman olduğu ile paralel. eğer bu dediklerim varsa ikinci bir şans veririm. eğer iflah olmaz, rahat biriyse her zaman yapıyor ve yapar demektir. direkt yol verirdim. hatta etrafımdakilere de rezil ederdim herkes dikkat etsin diye.
0
buenosdias
(14.06.24)
ya hırsızlık deyip kriminal tarafına yüklenmeden bu bence direkt mallık. istiyorsan söyle ya zeytinyağı çalmak ne sjkdhfsd ben olsam hırsız da hırsız diye anlatmam da böyle tuhaf hasta değişik biri olduğunu anlatabilirim belki yakın arkadaş çevreme, o da daha çok gülmek için jhgd ve kendisiyle de tabii sohbeti keserim. başka şeyleri almış mı bi kontrol bence de manyak belli ki.

edit: ön yargı dediğiniz şey arkadaşı tamam normal değil ama biraz anlaşılır kılıyor. cidden hastaymış adam.. grimavi ve paintovaa hak verdim, bu hikaye karşılıklı acayiplik olmadan zor.
0
nic cage
(14.06.24)
ovdugun birsey oldugu icin, bana hirsizliktan daha cok sana gicigi var da zarar mi vermek istedi diye dusundum.
0
durgunfoton
(14.06.24)
nic cage +1
Bize göre tabii ki hırsızlık da, benim evime giren çıkan bir arkadaşım bunu yapsa mal mısın aq diye ensesine vurur dalga geçerim. Sonra da neden böyle bir mallık yaptığını anlatması için sıkıştırırım.

Tuhaf bi davranış kesinlikle, hırsızlık gözüyle bakmayabilirim ben de yakın bir arkadaşım bunu yapsa.
Biraz köylü kurnazı, sinsice bir hareket; bu huylarla uyuşan genel bir tavrı varsa bu insanın dikkat etmek gerekebilir.
0
Bruce
(14.06.24)
bu suçtan ceza evinde yatanlar var. aydın bölgesinde yaşıyorum, zeytinyağ hırsızlığı çok yaygın burda.
0
mikahakkinen
(14.06.24)
korkunç ya, bir de böyle bir insanı evime almış olma fikri içimi ürpertir dururdu.

planlamış bi de, evden cam şişe getirmeler falan. daha fazla vakit geçirse, başka şeyleri gözüne kestirse küçük küçük soyacaktı demek ki. asla görüşmem, yakınımdan bile geçirmem.
0
ofelia
(14.06.24)
evinden direkt kov bu hırsızı.
bu yarın senin evinden paranı, pulunu her şeyini çalar.
yuh ya ben tutar küfür ederek kovardım evden.
ayrıca herkese hırsız olduğunu söyle durumu anlat.
başkasının evinden ufak çaplı neler çalmıştır bu aklın durur.
bak konu çok önemli herkese söylemezsen vebali senin boynuna.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
hırsızlık bu. arkadaşın hırsız, kleptomanyak veya düpedüz mal. böyle birisi oldugunu bu zamana kadar nasıl anlayamadın hayret. evine nasıl alıyorsun böyle birisini, evinden başka şeyler de almıştır bu. almadıysa da alır yani, güvenemezsin ki.

yapacağım şey, bir daha asla evime, arabama almamak. yakınlarıma anlatmak. mümkün oldugunca az muhatap olmak.
0
abelardo
(14.06.24)
Evime gelecek kadar yakın arkadaşım beğense ve istese gerekirse tamamını veririm o yağın ama benden çalınca ı ıh. Kavanozdaki yağı geri boşaltıp yollarım kapıdan.
0
nawar
(14.06.24)
Ben hırsızlıktan fazlasını gördüm bu olaylarda. Şöyle ki ilk bidondaki zeytinyağını zeytinler küflensin diye lavaboya dökmüştür. Sizin açıklama yaptığınız gün yapmışsa yanında zeytinyağını koyacak kap vs yoktur çünkü. İkincisinde de yine zeytinler bozulsun amacı var ama zeytinyağı da boşa gitmesin istemiş. Arkadaşınızın amacı hırsızlık değil kötülük yani. Belki sizi kıskandığından da yapıyor olabilir
0
gnosis
(14.06.24)
ikiniz de acayipsiniz. zeytinyağını almışsa ve sana söylememişse salaklık yapmış. muhabbeti azaltırsın en kötü ihtimal. bu kadar büyütmelik bir şey göremiyorum
0
paintov
(14.06.24)
Koşarak uzaklaş ondan.
onu tanıyan arkadaşlarınıza da söyleyin :
- eve geldiğinde yağlarınızı bodruma saklayın.. diye.

@paintov ,
bu tür hırsızlıklar başka hırsızlıklara gebedir.
0
diyecevaplandı
(14.06.24)
Yalnız hocam senin arkadaşına zeytinyağı şovu yapman da gereksiz olmuş, ona da bir hediye boyu alırsın o zaman bilgi verirsin anlarım da

ikiniz de tuhafsınız+1
0
grimavi
(14.06.24)
ya bırak gitsin
insanlar kendini kurtarmak istemiyorsa sen niye fazlasını yapıp kurtarmaya çalışasın ki
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
Herkes gerekeni söylemiş zaten ben de ne kadar bir yağ onu merak ettim? 1 litre filan mıydı yoksa daha mı fazla?
0
yenibirgüzelnick
(14.06.24)
bence de hirsizligin disinda birde cekememezlik gibi bir seyde olabilir gibi gorunuyor. korkunc bir durum gercekten, ozel alanin ihlali
0
foster
(14.06.24)
Arkadaşınızın psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum (kleptomani) kendisi ile konuşup tedavi olması için ikna edin. Böyle bir durumda nasıl tepki verirdim bilemedim ama soğuk kanlı ve mesafeli olmakta fayda var.
0
doharkoman
(14.06.24)
enteresan valla. son ana kadar hep "kesin bidon delinmistir akmistir, insan arkadasinin evinden zeytinyagi mi calar ne kadar sacma" diyodum. maddi durumu falan mi kotu? ekmek falan da degil ki, zeytinyagi. kleptomani olabilir mi? veya istahina duskun birisi de kaliteli zeytin yagina mi karsi koyamadi?

yani arkadasligimi bitirmem ben muhtemelen, ama baya bozulurum ve arayi da acarim diye dusunuyorum. ama grupla arkadaslik durumu varsa gorusmemezlik etmem yani sahsen. borc alip geri odemeyen arkadaslarima da ayni tarifeyi uyguluyorum, biraz saf olabilirim ben.
0
icim urperiyor
(14.06.24)
"bir şey istiyorsan ben vereyim"
ve
"iki tane cam kavanoz getirmiş"

kısımlarına koptum yalnız.

bu kısa hayatta, kimseyi düzeltmekle falan uğraşmayın. bazı şeyleri tamamen kesmeli insan.
0
la traviata
(14.06.24)
Ben de arayı açardım, bir daha da asla evime almazdım. Ne saçma bir durumdur bu valla dönüp dönüp tekrar okudum duyuruyu.
0
peki madem
(14.06.24)
Olayı normalleştiren ve ''nolcak yeaa'' diyenlere bir anlam veremedim. Bu bildiğin hırsızlık. Hadi amacı hırsızlık değilse bile kasıtlı bir şekilde zarar vermek e bu da hırsızlık kadar kötü bir şey.

insan arkadaşının malına vs. bile isteye neden zarar vermek istesin. İstiyorsa da arkadaş değil düşman denir ona.

Ben olsam arayı açardım ha açmasam bile evime almazdım bir daha.

Hadi ilkinde oldu neyse unutalım desek bile bunu bir daha yapıyorsa bunun devamı da gelir çünkü.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.06.24)
Soruyor musun bir de olduğu çıkart gitsin. Mesele zeytinyağı değil düpedüz planlı soyguna gelmiş
0
birmilyonunvarmi
(14.06.24)
Sizi nasıl "ilginç" bulmuş bazı yanıtlayanlar hiç anlamadım.

Bu mevzubahis arkadaşı yaptığı hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan, şuursuzca yaşayan, aman nolcak ya diye her senaryoda eğer mümkünse mevzuyu kendine doğru yontan tiplere benzettim ben.

Hayatta tutmak için bi sebep yok, varlığı zarar çıkarın gitsin elbette.
0
hedep
(14.06.24)
ananiyimioguz
(14.06.24)
son zamanlarda okuduğum en garip şeylerden. manyak mı yanında kavanoz taşıyor bir de? zeytinyağı yani bu?? direkt arkadaşlığımı bitiririm ben, bu tiplerin yanında korkuyorum. çevreme de anlatırım tabii.
0
deartheodosia
(14.06.24)
Arkadaşlık bitirilir, sorarsa da içinde olulan her türlü sözü yüzüne boca edersin, her yerden de engellersin. Bu kadar.

Eski bir arkadaş olup senden bir miktar yağ isteyemeyecek kadar seni tanımayan, buna karşılık yaşab söyleyerek yağını çalmaya yeltenecek kadar cüretkâr ve girişken(!!!) olan insan düpedüz hırsızdır kıskançtır hazımsızdır. Üzgünüm, kötü biri o. Acilen hayatından çıkar derim.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Yaşab = yalan
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Aradaki açıklamanı şimdi okudum, şahıs işsizmiş, "artık" iş bile aramıyor ise ciddi çıkmaza girmiş ve kafası bulanmış olabilir, hele ki erkekse veya eline bakanlar varsa iyice sıyırmaya yaklaşmış olabilir.

Evet meraklıymış ilgiliymiş ama o ilgisi merakı çok yüksek ihtimalle bundan para kazanılır mı bakış açısından kaynaklı. Yoksa övdüğün şeyin sendeki mevcudiyeti onu kudurtmuş olabilir. Bazı insan gerçekten kıskanç olur, hazımsız olur, hazmedemediği şeyler karşısındakinde de olmasın ister. Öyle biri mi bilmiyorum ama aç kedilerin önünde et yemek gibi olmuş seninki. Keşke yapmasaydın. İnşallah bir daha yapma.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
arkadaşının çok ciddi sorunları var. sadece hırsızlık değil akli bir sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. her durumda uzak durmakta eve sokmamakta fayda var.
0
orpheus
(14.06.24)
İletişimi keserdim. Eve kavanozla gelmiş, plan yapmış, kleptoman olduğunu sanmıyorum. Ya art niyetli ya da başka psikolojik sorunları var. Her türlü uzak duymak isterim. Ha param çoktur, psikiyatr ücretine yardım ister, onu öderim, o kadar.
0
asteriks
(14.06.24)
arkadasin balatayi siyirmis..
0
cooperr
(14.06.24)
bence ellerini aç ve tanrıya evden başka birşeyde çalmamıştır inşallah diye dua et.
0
Zetnikov
(14.06.24)
çok çok çok uzun zamandır ne ben bence ne de duyuru böyle bir olaya denk gelmemişti. Bunu yapabilecek "cesaret" içinde olan insan bence sizden isteyebilirdi de. İstemekten utanacak olsa çalmaktan, almaktan daha çok utanmalıydı. Nereden tutsan elinde kalan saçma sapan bir olay. Sırf böyle anlarda yok olmak istiyorum ben. devamını nasıl kotardınız çok merak ettim.
0
sparkle kiddle
(14.06.24)
birine bunun şovunu yapmış kendi yağı gibi sonra o kişi istemiş olabilir mi xd her ne sebeple olursa olsun hırsızlık kötü ve devamı gelir
0
ala09
(14.06.24)
bugün bir entry gördüm, çok hoşuma gitmişti favorilemiştim.

insanlığın sonu hümanizm yüzünden olacak şeklinde bir entry.

hırsız hırsızdır, ailesinden psikolojik şiddet görmesi filan geçin bunları. normalde evinize giren hırsızla arkadaşlık kurmuyorsanız, bu şahısla da olmamalısınız. ayrıca bu rezaletten sonra, mesaj atmanız filan, işte insanlığın sonunu getirecek hümanizmden anladığım mikro örneklerden.
0
wilhelmwasmuss
(15.06.24)
Tabii ki bundan sonra görüşmek olmaz, çevremizdeki kişilere onlar özellikle istemediği sürece yardım etmek maalesef imkansıza yakın, incindiğinizle kalırsınız.

İşsiz olması, zamanla kendini en haklı görmesi, kimsenin onu anlamaması patternleri bir tanıdığımda da vardı. 45 yaşında olmalı şu an hala işi yok ve hiç düzelmedi, biz de görüşmeyi kestik. Umarım destek alır ama kendini her durumda en haklı gören birinin destek almaya gitmesi mümkün olamıyor herhalde.
0
montreal
(15.06.24)
(6)

Hangi windows işletimi sistemini

vasilias
Kullanıyorsunuz neden ?
Kullanıyorsunuz neden ?
0
vasilias
(13.06.24)
Windows 11. Çok bariz bir özellik kaybı vs yoksa kullandığım her yazılımı en güncel hâlinde tutarım. Güncelleme seviyorum :d
0
nundu
(13.06.24)
win 7 . Her türlü yetiyor.
güncellemeler yıllardır kapalı gerekte yok.
0
diyecevaplandı
(13.06.24)
10. Bilgisayarım 11’i desteklemiyor yoksa 11’e geçerdim.
0
substituent
(13.06.24)
şu an 2 bilgisayarda 10 ve 11 kullanıyorum.

11'in en alışamadığım özelliği taskbar'ın çok kalın olması. ekranda aşırı yer kaplıyor. sırf bunun için ExplorerPatcher diye bir eklenti kurdum.

taskbar boyutu ayarlama standart olsa, 10 olan bilgisayarı da geçireceğim. kararsızım halen.

@substituent
isterseniz 11 kurabilirsiniz.
0
late viper
(13.06.24)
11 kullanıyorum. Her yazılımı güncel tutma rahatsızlığı bende de var. 10'u öven ve 10'a dönüşü tavsiye eden çok. Bu 10 gelince 7 övenler gibi ama değil gibi de aynı zamanda. 11'de, 10'da yaşadığımdan fazla sorun yaşadım. Henüz yeterince stabil değil sanırım. Yine de geçen gün format attım. Yine de 11 yükledim. :)
0
nawar
(14.06.24)
windows 11 enterprise

11'e geçtim çünkü sistemi upgrade ettim ve 11'de daha iyi performans aldım. windows 10 kullanırken de windows 10 iot enterprise ltsc 2021 kullanıyordum. çıkmış olsaydı 11'i de ltsc kuracaktım ama o dönem yoktu daha... şuan çıkmış sanırım ama zaman ayırıp bakmadım legit olup olmadığına öyle bi rastladım sadece. zamanım olunca ltsc'ye geçiş yapacağım.

niye enterprise sürümleri? sistem üzerinde daha fazla kontrolün var, daha az bloatware, reklam vs. derdi yok. ve bir eksiği yok :D normal sürümlerden daha hafif, temiz.

windows 11'in arayüzü berbat. o taskbar o sağ click menüsü... tiksindim resmen. daha yüklemeden önce çözümünü buldum da öyle geçtim yoksa katlanılacak eziyet değil.

github.com win11'de win10 taskbarını kullanıyorum o yuvarlatılmış köşeli pencereler vs. de iptal. bu uygulamayla win11 kullanılabilir oluyor.
0
konetsu
(14.06.24)
(4)

Komşu bahçedeki rüzgar çanı

nop
Bugun kocaman bir rüzgar çanı asmışlar, evin içinde sürekli cam kırılması sesi gibi ses var, öyle rüzgarda hafif hafif tıngırsayan ufak birkaç yapraklı bir şey değil, kizilderili totemi gibi kocaman bir şey.bahçe kapısını açınca insaat gürültüsü gibi ses oluyor gecenin bu saatinde.Hiç tanışıp görüşm
Bugun kocaman bir rüzgar çanı asmışlar, evin içinde sürekli cam kırılması sesi gibi ses var, öyle rüzgarda hafif hafif tıngırsayan ufak birkaç yapraklı bir şey değil, kizilderili totemi gibi kocaman bir şey.bahçe kapısını açınca insaat gürültüsü gibi ses oluyor gecenin bu saatinde.

Hiç tanışıp görüşmüşlüğüm yok. Ama zaman zaman yüksek sesle müzik ve muhabbet kahkaha olduğu için çevredeki insanlara rahatsızlık veriyor olmayı önemsemeyen bir aile olduğunu düşünüyorum.

Yarın guvenlikten telefon numarası alıp söylemeyi düşünüyorum kaldırın diye. Kendileri nasıl rahatsız olmuyor anlamıyorum.

Gece cam kırıldı hırsız girdi sanarım duyarsa.
Ne desem de sinirler gerilmese?
0
nop
(12.06.24)
Önce sizin gibi rahatsızlık duyan başka komşular var mı diye sorgulama yapın. Bebek sahibi olanlar öncelikli olsun
Hemfikir birileri çıkarsa onlarla birlikte harekete geçin.
0
diyecevaplandı
(12.06.24)
güvenlik varsa site gibi bir yerde oturuyorsunuz büyük ihtimalle. direkt kendiniz muhatap olmayın, güvenliğe söyleyin uyarsınlar veya yönetici ile konuşun.
0
inheritance
(12.06.24)
inheritance +1
0
pispinti
(12.06.24)
Gecen sene yazlıkta benzer bir durum yaşamıştık neredeyse 1 metrelik bir rüzgar çanı aşmıştı komşu biz tatlı tatlı uyardık rahatsızlık veriyor diye bize cevapları ses geliyorsa o zaman camınızı kapınızı açmayın oldu tam şikayet edelim diye düşünürken başka bir komşu(emekli general) tüfekle çanı indirdi hayatımın en eğlenceli anlarından biriydi tabi siz öyle yapmayın güvenlik veya yönetim en mantıklısı
0
apocalipy
(12.06.24)
(8)

Klima açık nasıl uyuyorsunuz ?

HellKeePer
Sabahları boğazlarım şişmiş, soğuktan vücudum kesilmiş şekilde uyanıyorum. Klima farklı odada olmasına rağmen çok olumsuz etkiliyor beni. Klima ile uyumanın bir adabı var mı acaba?
Sabahları boğazlarım şişmiş, soğuktan vücudum kesilmiş şekilde uyanıyorum. Klima farklı odada olmasına rağmen çok olumsuz etkiliyor beni. Klima ile uyumanın bir adabı var mı acaba?
0
HellKeePer
(11.06.24)
Windfree klima var bende 27 dereceye ayarlıyorum. Ne soğuk, ne sıcak. Gece gündüz aynı. Mis gibi.

klima bulmuşken deyip 18 dereceye ayarlıyorsan zatürre bile olursun.
Bir de karşısında olmaman lazım wind free değilse.
0
Mirket
(11.06.24)
@mirket

Wind free yok ama 25'e ayarlıydı. Bu gece bir de 27 yaparak deneyim .Teşekkürler
0
🌸HellKeePer
(11.06.24)
25 iyi geliyor bana. Fan da en kısıkta. 26da terliyorum. Ama tabi pike şart.

Ama inverter klimalar da farklı derece olabilir, onlar daha doğal
0
jülsezar
(11.06.24)
Klima farklı odada olsa da havanın sirkülasyonu sizin odaya doğru ise ve hava, üstünüzde battaniye olmadan sırta temas ederse sorun yaşamak olası. tahminim üstteki tavsiyeleri denemenizle bu sorun giderilir.
0
diyecevaplandı
(11.06.24)
Ne alma modunda, misler gibi
0
kisa
(11.06.24)
21 derecede uyuyorum. Yatmadan yatak odasını klima ile 21 derece yapıyorum, uzun bir koridorun sonundaki salonun klimasını açınca yatak odası aynı derecede kalıyor sabaha kadar. Ses de olmuyor.
0
gabe h coud
(11.06.24)
klimayı uyuduktan max 2-3 sat sonra kapanacak şekilde ayarlıyorum.
0
nuisance2
(12.06.24)
Eger sana dogru geliyorsa hava
Ustune ince yada birazcik kalin carsaf atarsan bibsikinti kalmaz

Ben boyle uyuyorum oteki turlu her yerim tuttuluyor ve hasta oluyorum
0
Zetnikov
(12.06.24)
(5)

Kaygı bozukluğu

don’t panic
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledi
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledim ve ya aynısı kızıma olursa diye düşünüp içime öküzü oturttum. Bununla ilgili çözüm önerilerinizi veya benzer şeyler yaşıyorsanız neler yaptığınızı dinlemek isterim arkadaşlar, teşekkür ederim.
0
don’t panic
(10.06.24)
Sadaka verin. İnsanların haklarına karşı dikkatli olun.
Bunlar manevi önlemlerdir.

Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
0
diyecevaplandı
(11.06.24)
Sadaka gibi olmadık, metafizik şeylerden medet ummayın. Bilimsel yoldan çözmeye çalışın, psikolojik destek alın. Ha benim çocuğum olsa ben de aynı şeyleri düşünürdüm ki çocuk istememe sebeplerimden biri de bu zaten. Ama gerçek dünyanın sorunlarına karşı yaşadığınız şeyleri olmadık yöntemlerle çözmek yerine mantıkla ilerleyin.
0
pianeta
(11.06.24)
benzer sekilde ben araba surerken inanilmaz kaygi bozuklugu yasiyorum. normalde epey sakin ve serin kanli biri olmama ragmen, araba kullanirken surekli gozumun onune felaket senaryolari geliyor, onumdeki tirin alev aldigini fln goruyorum, ya da direksiyonu yarim derece daha cevirirsem koprunun kenarina carpip ter donup zincirleme kazaya sebep oldugumu, ya da solda kendi seridinde giden arabanin bir anda onume kirdigini, ya da viraji alamayip taklalar attigimi fln. bunlar sadece ben araba surerken oluyor, baskasi surerken ruhum duymuyor. eger akilli saatimi taktiysam araba surdugum sure boyunca kalp atislarimin sacma sapan yukseldigi goruyorum durana kadar, saatim beni tebrik ediyor kardiyo yaptigim icim.

ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.

nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.

sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)

ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
0
taurina
(11.06.24)
Sosyal medya kullanıyorsanız twitter'ı hayatınızdan çıkarın bence. ilginç bir algoritması var. 15-20 tane ilgi alanınızla ilgili video gösterdikten sonra 1-2 tane 'o gün unutamayacağınız ve gün boyunca sizi kötü etkileyecek' bir video gösteriyor. insan sürekli bunları izleyince de sanki dışarda sürekli bunlar oluyormuş gibi hissetmeye başlıyor. kendi yöntemim sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak oldu (8-9 sene önce yaptım bunu ve sadece youtube'u aktif olarak kullanıyorum. diğer mecraları da işim gereği takip ediyorum fake hesaplardan.)

yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
0
brkylmz
(11.06.24)
izlemeyin oncelikli olarak, neyi okudugunuz ve izlediginiz sizin kontrolunuzde. eger sizi negatif etkiledigini goruyorsaniz ve izlemeye devam ediyorsaniz bunu secmemek de bir secenek. yayinlanan her videonun kurbani degilsiniz. bu gerceklerden kacmak degil, bedeninizi ve dusunce yapinizi saglikli sekilde yonlendirmektir. zira gordugunuz abuk subuk videolar surekli olan seyler degil, herkes surekli ayakkabisina dikkat eder sekilde gezmiyor . neyi 'normaliniz' yaptiginiz sizin kontrolunuzde. surekli bunlarin icinde bogulursaniz yasami bunlardan ibaret sanarsiniz.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.
0
kassiopeia
(11.06.24)
(6)

Araba Yıllık Bakım

arcali
Nerede yaptırıyorsunuz? Servis dışında bakım yapan başka yerler var mı bildiğiniz? Lokasyon İzmir ve opel. Teşekkürler.
Nerede yaptırıyorsunuz? Servis dışında bakım yapan başka yerler var mı bildiğiniz? Lokasyon İzmir ve opel. Teşekkürler.
0
arcali
(10.06.24)
Hayatımda sadece bir kez bir arkadaşımın gazıyla sanayiye gidip, arabamla ve paramla rezil olmuştum.
O gün bugündür servise götürür veririm anahtarı, bikaç saat sonra gider alırım.
0
Mirket
(10.06.24)
Yetkili servis disinda asla gitmem, guvenmem de. Giderim servise, veririm 3-4 saate alirim. Ararlar isi bitince “su saatte geliyorum” derim, gittigimde bi guzel de yikamis olurlar, tertemiz alirim. Riske atmaya degmez uc bes kurus icin.
Not: opelciyim.
0
mor oje
(10.06.24)
Yaklaşık 7 yıllık aracımız var. O alımdı Servisine garanti vs diyerek ilk yıl sadece bir kez gittim. Daha ilk yılında 650 TL kadar vermiştim.
Doğrusu masraflı oldu.
Düşündüm.. bu parayı işçilik için değil, korkumuz için veriyoruz.
O zamandan beri suriyeli ustalara gidiyorum. motor yağı, filtreyi vs.kendim alıyorum.
Geçen aylarda verdiğim sadece işçilik için 250 tl tlydi.
Güvendiğim biri olduğundan
gerçekten 500 TL ödemeye de hazırdım.
Not: opelciyim
0
diyecevaplandı
(10.06.24)
Ayda 6007.000 kilometre yol yapıyorum dolayısıyla her iki ayda bir bakım yapıyorum. Ankara'da Bursa'da İzmir'de tanıdığım iyi servisler var.
İzmir'de 6 sanayide "akademi Özel servis"i önerebilirim.
0
etna
(11.06.24)
Bosch car service'lere bakabilirsin. Yetkili servislerden bi tık daha uygun oluyor. Bildiğim kadarıyla garantisi de bozulmuyor.
0
merhum
(11.06.24)
Yetkili Serviste yaptırıyoruz. Hemen hemen bütün tamirciler bakım yapıyor.
0
doharkoman
(11.06.24)
(3)

ahlaka mugayir işlerle uğraşıyorum

Whily
yaşamayı ve yemek yemeği seviyorum gömleği nereden alınır?
yaşamayı ve yemek yemeği seviyorum gömleği nereden alınır?
0
Whily
(10.06.24)
Duyuru güldürdünüz yine :)
Vice city gömleği diye aratırsan gta’daki gömleği bulabilirsin
0
kararsızataletfilozofu
(10.06.24)
Bunun gömlek olanını arayabilirsin:
i.hizliresim.com
0
diyecevaplandı
(10.06.24)
Hocam bence çiçekli ve renkli değilde, çizgili klasik ağır renkli gömlekler giyip ön düğmelerini ilikleme, içine atlet giy, boynuna zincir ile kullan

Biraz sopranos tarzı
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
grimavi
(11.06.24)
(11)

karbon ayak izi ve gıda engellemeleri

avatar is back
mehmet şimşek'in açıklaması malum zaten. eu ve us'de çoğu yerde de karbon ayak izi vergilendirildi veya başlanacak. doğayı koruyalım sevelim herkes ok. ilerde (20-30 sene sonra çok daha ağır önlemler geleceği söyleniyor o da ok) bunun gıda engellemelerine kadar gideceği konuşuluyordu. gülüp geçiyord
mehmet şimşek'in açıklaması malum zaten. eu ve us'de çoğu yerde de karbon ayak izi vergilendirildi veya başlanacak. doğayı koruyalım sevelim herkes ok. ilerde (20-30 sene sonra çok daha ağır önlemler geleceği söyleniyor o da ok) bunun gıda engellemelerine kadar gideceği konuşuluyordu. gülüp geçiyordum ama biraz 3-5 veriye bakınca aklıma şüpheler geldi.

mesela karbon ayak izi için en fazla eleştirilen konular araçlar ve tekstil vs.

araç için şu verileri buldum;
Benzinli bir otomobil yaklaşık 18.48 kg CO₂e,
Dizel bir otomobil yaklaşık 16.08 kg CO₂e,
Elektrikli bir otomobil yaklaşık 12-15 kg CO₂e karbon ayak izi bırakır.

tekstil de ise 3,6 ile 5 kg CO₂e karbon ayak izi bırakıldığı gösteriliyor.

buralara kadar hepsi ok. arabaları bi şekilde çözelim, ki bu dünyanın gündemi. tekstil tarafına da ayak izi az olsa da çok üretilip satıldığından bi çözüm gerekiyor.

ama gıdaya bakarsak;

Sığır eti: 27 kg CO₂e
Kuzu eti: 39 kg CO₂e
Peynir: 13.5 kg CO₂e
Kahve: 16.5 kg CO₂e
Çikolata: 19 kg CO₂e

yani mesela 1 kg kuzu etinin karbon ayak izi 200 km benzinli araç sürmek kadar. çikolata da hakeza öyle. sonra diğer taraftan çikolata fiyatlarının küresel borsalarda uçması son yıllarda, pahalılaşması, et yerine yapay ete geçilmesi vs vs. ilerde bu konu nereye varacak? ne olacak? komplo teorisyenleri haklı olabilir mi?
0
avatar is back
(09.06.24)
Vejetaryen beslenebilirsiniz. Fiyat artışları karbon vergisinde değil, artan maliyetlerden. Eğer ekolojik bakış açınız varsa et yemeyi bırakabilirsiniz. Hem hayvanları da öldürmemiş olursunuz. Konu nereye varır? Yapay et gibi bir şey olmaz sanırım. Ağız tadımız eti lezzetli bulduğu, yani alışık olduğu için yiyoruz. Ama örneğin Budistlerin böyle bir ağız tadı yok. Dolayısıyla hiç de et eksikliği yaşamıyorlar. Ha bence konunun varacağı yer yahudilik, hristiyanlik ve islam gibi anthropocentric dinlerin savunucuları ile etobur tipler ve hayvancılık endüstrisi et savunuculuğu yapacak, karşılarında ise ecocentric ve biocentricler olacak. Tr'de ekoloji kaygılı bir et tüketimi azaltma politikası olmaz. Bizde parası olmadığı için et yiyemeyen halka "karbon ayak izi" bahanesi pazarlanır.
0
prole
(09.06.24)
Komplo teorisyeni dediğiniz insanların önemli bir kısmı artık komplo teorisyeni değil. Simsons videoları ne kadar gerçeği gösteriyorsa onlar da en az o kadar gerçeği haykırıyorlar. Bundan 3 sene önce de karbon ayak izi lafı vardı ve epey konuşuldu, tepki gösterildi ama maalesef birileri alay etmek dalga geçmek aşağılamak gibi yöntemlerle bunları görünmez kılmaya çalıştılar. Bugün sonuç ortada. Bir yandan elektrikli araç üretilirken diğer yandan karbon ayak izini vergilendirelim diyenler türüyor, öte yandan öyle toplu taşıma araçları trafiğe sürülüyor ki sizi kimliğinizle bilmem neyinizle "biyometrik" olarak """değerlendirip""" toplum içinde dolaşmanıza izin veriyor veya vermiyor.

Bugüne kadar hiç olmadığı kadar suçlu çıkarılıyoruz insanlık olarak. Bence komplo teorisyeni diye görülen insanlara ciddi olarak kulan vermenin zamanı geçiyor bile.
0
muhayyer divan
(09.06.24)
taylor swift gibiler su içmek için özel jet kullanıyor, bir amerikan futbolu maçı için las vegas'a 500 tane özel jet inip kalkıyor ama sorarlarsa türkiye'de aylık maaşıyla 10 kilo et alabilen insanın karbon ayak izi yüksek dersiniz :)

dünya inanılmaz distopik ve korkunç bir yere gidiyor, ben şu an yaşayabildiğim kadar yaşamaya çalışıyorum. korkarım ileride hiçbirimizin iki gram et yemek gibi bir şansı dahi olmayacak.

milyar dolarlık şirketlere ve zenginlere kimse dokunmuyor. her şeyin yükü orta sınıfın, garibanın sırtına yükleniyor. ulan bizim mahallenin koca bir senede kullandığı suyu bir tane fabrika bir günde kullanıyor. önce onları vergilendirin, önce onları kontrol edin.

ama yok. aptallar da çanak tutuyor buna işte yok yeşil çevre yok iklim krizi bilmem ne. taylor swift özel jet kullanmayacaksa ben de dikkat edeyim eyvallah ama yok öyle yağma, niye dünyanın derdi çalışan insanın sırtına yükleniyor? bizim etimiz ne budumuz ne?
0
mark greg sputnik
(09.06.24)
Nereye varacak? Vallaha etrafımda harbiden bunlardan korkan görmedim ben. Bazı ürünlerin fiyatlari bazi sıkıntılara, özellikle tedarik zinciri, göre artar/azalır. Misal bir dönem kereste vs tedariği sikintiydi çünkü lojistik fiyati hayvan gibiydi. Sonra düzeldi.

2017de hayvani bir tereyağı krizi vardi. O da düzeldi.

Şimdi cikolata ve zeytinyağı var. Onlar da düzelir. Yani simdi son 50 senedeki fiyat krizlerine baksak ilk defa mi olmus olacak? Tabiki hayir.

Merak edip baktım; 90larda cikolata fiyatlari gene olusan sıkıntı sebebiyle 12 bin dolara cikmis. Yani gördüğümüz üzere ilk defa olmamis. Peki 90larda çıkıp sonra düşen simdi tekrar olan olay komplo mu şimdi?

Lab grown meate geçilmesi diye bir şey yok. Olmayacak da en azından gelecek 20-30 sene. Olan sadece bunun fiyatı ucuzladikca daha kolay erisilebilir olması. Ha bu arada yedigimiz çoğu ürünün üretilis şekli zaten lab grown etten daha kötüdur. Ben bir seçenek olmasindan yanayim sonuçta yüksek protein vs verdiği sürece.

Ben etimi lokal alıyorum, o yüzden carbon footprint bu kadar yüksek olmuyor. Olması gereken de bence lokal tedarik zincirleri.

Komplo teorisyenleri haklı mi? Misal son 10 yılda duyduğumuz komplolari bir kenara koyup yüzde kaç haklilar bakalim. Yüzde 10 bile cikmazlar. Kendi kayın validemi örnek alirsam yüzde 0.0001 çıkar heralde. En son asilar ile cipleniyorduk, kısır kalıyorduk falan filan.
0
logisticsmanager
(09.06.24)
Konu uzun ama akademideki etkisi dahil, medya gücünü elinde bulunduran, hükümetlerin kararlarını etkileyen küresel akla sahip gücün yaptıklarını en azından son 5 yıldır söyleyen anlatan ve komplo teorisyeni diye ötekileştirdiklerimiz haklı çıkıyor.
salgın döneminde haklılıkları daha da fazla arttı.

Mesele şu ,küreselciler bir uygulama çıkarıyorlar. bu uygulama,proje veya çalışma batıdan değil uzak doğudaki bir üniversiteden bile olabilir.

komplo teorisyeni dediklerimiz ama aslında meselenin farkında olanlar ise bu uygulamalardaki asıl amacı parçadan bütüne hareketle diğer ek argümanları da göz önüne alarak anlatıyorlar. tek eksikleri ise seslerini daha küreselcilere göre daha az duyurabilmeleri.

Düşünün dünyada birisinin alış verişi, et yemesi vs. neden bu kadar inceleme konusu olur?
Kıtlık sebebiyle mi ?
Zaten Afrika'daki kıtlığı bu takım istiyor.

"beslenme alışkanlıkları" "tüketim alışkanlıkları" gibi kullanılan kavramlar bile bir şeylerin değiştirilmek ve dünya çapında herkesin aynı şekilde yönlendirilmek istendiğini gösteriyor.

birileri belki eleştirecek, tuhaf gelecek ama edindiğim bir bilgiyi buraya şimdiden yazayım.
İsteyen de not alabilir.
Yakın zamanda insanlara teklif edilecek şeylerden biri de:
bir sisteme bağlı olarak
senin güç ve hareketinden faydalanayım ve sana da şu kadar verelim denecek.

Komplo değil gerçek, yakında duyulur.
0
diyecevaplandı
(09.06.24)
Tamamen özgürlüğümüze vurulan bir soykırım vergisiri. Great resetçi şeytani çetenin tüm dünyaya dayatması. Uyanın Allah yolundan ayrılmayın ve karşı çıkın, maske aşı saçmalıklarının devamı, komplo dedikleri itibarsızlaştırdıkları herşey gerçekleşiyor. Heryere yazın karşı çıkın
0
fatihreis
(09.06.24)
kaçak et kesimleri başlar :) öyle olursa et yemeye devam edeceğim. bana kalırsa "vejetaryen beslenebilirsiniz" söylemiyle insanları bunu çözüm olduğunu inandırmaya çalışmak tamamiyle hayat tarzına yapılan bir saldırı ve faşizmden farkı yok. vejetaryenliğin son yıllarda bu kadar popüler hale gelmesi bana kalırsa bu tür kötülüğe giden yolların taşlarının dizilmesine benzetiyorum. ünlüler, siyasiler, zenginler tonlarca karbon ayak izi yaratırken vejetaryenliğe yöneltmek, vejetaryenlerin savunduğu etik değerlerin bu türlü kullanılması ayrı bir sıkıntı.
0
false pretension
(09.06.24)
Tam olarak mark greg +1

Once milyonerler ozel jetlerini teslim etsinler sonra benim yedigim et, ayirmadigim copler sorgulansin. Sacmaligin daniskasini yasiyoruz. Orwell'in yazdigi gibi gercek cikolata tadina hasret kalacagiz. Ayrica et cok az yiyen bir insanim ama veganlarin ve vejetaryenlerin et yemeyin baskisindan da tiksiniyorum.
0
kassiopeia
(09.06.24)
Ayrica yapay et uretilen bir sey halihazirda, bizim gibi 'fakirleri' yakin zamamda bu sacmaliga mahkum edecekler
0
kassiopeia
(09.06.24)
@mgs ve @thetruenorthstrongandfree +1

Elektrikli araçların total süreçte doğaya zararı benzinli araçlardan çok daha yüksek. Badem sütünün doğaya zararı toplam süreçte inek sütünden daha yüksek. Geyik, inek, koyun falan olmadığımı için vegan beslenirken vücudun mahrum kaldığı her şey için alınan ek gıdalar da besinlerin kalitesi düştüğü için insanların dengeli beslenmesine rağmen aldığı ekler de doğaya çok daha fazla zarar veriyor.

Seni beni keriz yerine koyarak kağıt pipet kitleyenler, 3-5 milyonu cebe indirecek diye 15215151465136 ayrı klimayı sonuna kadar açıp dünya kupası oynattılar katar'da. İsveçli popülist ergenin ve iklim teröristlerinin şovları hep sana, bana, orta sınıfa yönelik ve alt sınıfı baskılayacak şekilde. Kişi başı CO2 emisyonunda ilk 5 Katar, Kuveyt, BAE içeriyor; total salınımda Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya.

Avrupa'nın ve çevre ülkelerin çöpünü imha eden bizim emisyon seviyemiz o ülkelerin o pis işleri kitlendiği için ve kötü ekonomi yönetimi yüzünden insanlar araçlarına bakım yapamadığı, evlerine yalıtım yapamadığı, ısınmak için ilkel yöntemlere döndüğü için artıyor. O haliyle de %1,1.
0
nawar
(09.06.24)
Çok haklısınız fakat derin bir konu. Dünyada komplo olarak kabul edilen bir çok konunun esasında disiplinlerarası yaklaşımda açıklaması var. Bu konu komplo değil fakat komplike bir konu.
0
doharkoman
(09.06.24)
(5)

google maps zaman çizelgesi ve geçmiş

kibritsuyu
arkadaşlar benim telefonumda konum ve google zaman çizelgesi açık. her gittiğim yeri kaydediyor, ben de sık sık girip "burada mıydınız" şeklinde sorduğu soruları güncelliyorum. ne zaman nereye gitmişim hatırlamam için, bir yere ne zaman gitmişim görmem için bu çok önemli.ama eskiden bir yerin iğnesi
arkadaşlar benim telefonumda konum ve google zaman çizelgesi açık. her gittiğim yeri kaydediyor, ben de sık sık girip "burada mıydınız" şeklinde sorduğu soruları güncelliyorum. ne zaman nereye gitmişim hatırlamam için, bir yere ne zaman gitmişim görmem için bu çok önemli.

ama eskiden bir yerin iğnesine tıkladığımda "şu tarihte buradaydınız", "iki hafta önce buradaydınız" diye oraya ne zaman gittiğimi gösterirdi. hatta birden fazla kez gitmişsem böyle bir zaman doğrusu üstünde hangi günler gittiğimi falan görürdüm.

kayboldu bu. gittiğime emin olduğum, hatta daha önce baktığım yere yine giriyorum, böyle bir ziyaret yok diyor. halbuki var. yani günü hatırlayıp o güne gidersem görüyorum. ama o YERE tıkladığımda ne zaman gittiğimi göstermiyor.

bu niye kapandı, nereden açarız?
0
kibritsuyu
(09.06.24)
güncelleme veya ayar kaynaklı olabilir.

soruya cevap değil ama google (denen özel bir şirket) e neden her şeyimizi bildirmek, onlara veri sağlamak zorundayız?
Bir şirketlerin çoğu devletlere kafa tutacak seviyeye de geldiler.
0
diyecevaplandı
(09.06.24)
Ben de konum geçmişini kullanıyorum, şimdi baktım, hem iOS uygulamasında hem web sürümünde daha önce gittiğim bir konuma tıkladığımda “buraya şu zaman geldiniz” diye gösteriyor. Altında zaman doğrusu da çıkıyor.

Web’den baktınız mı? Eğer orada görünüyorsa uygulamayı silip kurmak, ön belleği temizlemek belki çözüm olabilir. Belki de kişiye özgü geçici bir problemdir. Google servislerinde bazen böyle şeyler olabiliyor, kendi kendine düzeliyor falan.
0
orient blue
(09.06.24)
google bu zaman cizelgesi ozelligini durduk yere bozdu.

"2 sene once burdaydiniz", "17 saat once burdaydiniz" ozelligi bende duruyor simdi baktim gidip kaydettigime emin oldugum yerlere. ama ben normalde gittigim yerlere gittigim an kaydederdim, bu ozelligi officially kaldirdi. simdi kendi kendine bi yerleri seciyor, iphone oldugu icin midir bilmem ama cok da basarili degil konumuma surekli erisim izni vermis olmama ragmen. (evimdeyim, evimi biliyor ama butun gece sokagin basindaki nalburdaymisim gibi gosteriyor. sonra girip duzeltmesi tam bir cile, o yuzden biraktim duzeltmeyi.


siz hic mi gormuyorsunuz? kesin gittiginizi bildiginiz bir yerlere bakin? ben 5 yil once gittigim bi yere baktim, 5 yil once burdaydiniz diye gosterdi. bilgisayarda baktim onda da gosterdi (nokta nokta olan cizgiyi gostermiyor bilgisayarda, varsa da bulamadim nasil)
0
supergirl
(09.06.24)
Nereden açarız ı bilmiyorum ,ama neden oldu biliyorum.google timeline verilerini kendisinde saklıyordu.bende bunu 3-4 senedir aktif bir şekilde kullanıyordum.aynı ülkeye,şehire tekrar gittiğimde iyi iotel vardı,güzel yemek vardı diye bundan ulaşıyordum.en son turda aynı şekilde kullanmak istedim,klasik google hareketi biz bunları artık saklamayacağıza gelmiş konu,ordan kendi telefonunda saklama seçeneğini seçip update ettim,veriler telefona geçti,bu sefer ipad de senkron olmadı falan,klasik google işleri,hiç bir şeyini kullanmamak lazım aslında.

Şöyle bir çözüm olabilir,app den giriş yaptığında adının oldugu yere tıklarsan orada bir kaç veri ayarı var,bir kurcalamak lazım.
0
duptıs
(09.06.24)
uygulamayı güncelledim, değişen bir şey yok.

web'den bakayım dedim, karşıma şöyle bir yazı çıktı: "Zaman Çizelgesi artık web tarayıcılarında kullanılamamaktadır. Zaman Çizelgesi ayarlarınızı görüntülemek veya değiştirmek için Etkinlik kontrolleri bölümüne gidin."

telefondan zaman çizelgesini seçip "yerler" sekmesine tıkladığımda gittiğim ve işaretlediğim her yer haritada kırmızı iğneli olarak gözüküyor. yani alet benim gittiğim yerleri biliyor. hepsini tek tek görebiliyorum. ama iğneye tıklayınca oraya hangi tarihlerde gitmişim hala gözükmüyor.

ayar kaynaklı büyük ihtimalle. dediğiniz gibi google bana "artık saklamayacağız, telefonunuza indirin" dedi, ama ben yanılmıyorsam kabul ettim. hoş etmediysem bile şimdi edeyim, indirecekse indirsin. sabahtan beri arıyorum, nereden indireceğim, nereden göreceğim bulamadım.

@diyecevaplandı: böyle bir zorunluluğumuz yok. istersen tamamen kapatıyorsun. ne bildiriyorsun, ne veri sağlıyorsun. ben google'a veri sağlamak için değil, nereye ne zaman gitmişim onu görmek, istediğim zaman ulaşabilmek için kaydediyorum.
0
🌸kibritsuyu
(09.06.24)
(6)

çocuklara temel dini bilgileri hikayelestirerek anlatan videolar var mi

theconqueror
işin özünü alsın istiyorum sadece, madde madde şu şunun şartı bu bunun şartı şeklinde değil de, çok sıkıyor çünkü beni bile.
işin özünü alsın istiyorum sadece, madde madde şu şunun şartı bu bunun şartı şeklinde değil de, çok sıkıyor çünkü beni bile.
0
theconqueror
(08.06.24)
Burada soru cevaplı olarak seri videolar var:

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(08.06.24)
Hiçbir çocuğa işin özünü verebilen bir yayın olamaz :) çocuklara anlatılan her şey somut anlatılmalı, soyut düşüncenin henüz gelişmediği çocuk zihninin anlayabileceği tarzda ve üslupla anlatılmalı. Bunlar da işin ancak yetişkinler tarafından hakkıyla anlaşılabilecek o özünü vermekten uzak olur.

Bence sağlam birkaç ilahiyatçıyı takip edin, işin özüne ulaşmış olup olmadığı konusunda içinize sinen kişileri bulun. Yine de kendinz okuyup düşünmelisiniz işte her türlü.

Bence ebeveyn çocuğa din eğitimini kendi vermeli. Başkalarına terk etmemeli çocuğunun düşünme akışını, zihnini.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
çocuklarınıza mistik/metafizik düşünmeyi öğretmeyin, bırakın büyüyünce kendi isterse bakınsın bunlara. fikir istemediniz biliyorum ve kızmayın da ama üzülüyorum çocuklar için. biz yandık onlar yanmasın bari...
0
anna sun
(08.06.24)
@anna sun

Mistik/metafizik düşünme diyerek bana mı göndermede bulundun bilmiyorum ama benim soyut düşünceden kastım mistisizm metafizik falan değil.

Yetişkin olmadan, hayatın akışını ve insanın yapısını anlamadan varılamayacak kanaatleri kastediyorum ve temel dînî öğretilerin bunların üzerine kurulduğu gerçeğini göz önüne alırsak yetişkinlerin bile önemini hâlâ kavrayamadıkları konuları çocuklara dayatmamak gerektiğini, dayatacaklarsa muhakkak anne babaların kendilerinin anlatmaları gerektiğini söylüyorum.

Yalan söylememek en doğrusudur, yalan söylemek günahtır (zarar vericidir) çünkü hem senin kendine güvenmene engel olur hem de sosyal çevrenin sana güvenmesine engel olur.

Bu örnekte güven duygusunu bir çocuğa anlatamazsın, hele insanın kendine güvenmesinin gerekliliğini ya da toplumun birbirine güvenmesinin tek yolunun güvenilir davranışlarda bulunmak olduğunu anlatamazsın. Dallanır budaklanır çünkü, çocuk ise sözden anlamaz davranışlardan anlar. Gözüyle gördüklerini örnek alır, dinlediklerini, ona sözlü olarak öğretilenleri değil.

Başlık sahibi de bunu istemiş ama bu iş başkalarının insafına bırakılacak şey değil, her anne baba kendi öğretmeli bunları çocuklarına. Hem davranışlarıyla, hem de olumsuz bir durumda müdahale etme yoluyla. Bunu kastediyorum.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
@muhayyer divan, size yönelik bir şey yazmadım, hatta tam okumadım bile yazdıklarınızı.
lakin "işin özü" denebilecek her şey çocukların gerçekçi/mantıkçı düşünmesini engelleyecek türden meseleler. kimin öğrettiğinden çok neyi öğrettikleri anlamlı bana göre. bir çocuğu evrensel ahlak kurallarına göre eğitebilirsiniz ama önce kendiniz onları benimsememişseniz dinler kolay bir kontrol aracı tabii ki...
ve gene sözüm size değil.
0
anna sun
(08.06.24)
(11)

Ne istediğini bilmeyen amaçsız birini nasıl yonlendirmeli

optimistbakunin
Yarın 4. Universite sınavina girecek 20lerindeki genç kızımıza nasıl yaklaşip nerelere yonlendirmeli. Detaylandiralim. Goruldugu gibi 4.kez cunku neredeyse 200baraji zar zor geciliyor. Hicbir bolum okul neredeyse gelmiyor. Bu sene de degismeyecektir cunku belli. Nedeni sorunca cevap yok hayal ne cev
Yarın 4. Universite sınavina girecek 20lerindeki genç kızımıza nasıl yaklaşip nerelere yonlendirmeli. Detaylandiralim. Goruldugu gibi 4.kez cunku neredeyse 200baraji zar zor geciliyor. Hicbir bolum okul neredeyse gelmiyor. Bu sene de degismeyecektir cunku belli. Nedeni sorunca cevap yok hayal ne cevap yok plan ne cevap yok.
Simdi madem okul olmayacak bari ise gir basla calis para kazan belki yukselirsin magazalar vs mesela o da yok.
Ne yapmak lazim nasil yaklasmak lazim. Hayat goz gore gore bosa gidiyor gibi bilemiyorum abarti mi ama
0
optimistbakunin
(08.06.24)
Önce duygularını anlamasını sağlamak lazım, muhtemelen duygusal olarak uyuşmuş, ne istediğini bilmemesi bundan. Kendi duygularına ulaşması ve mümkünse sağaltmak gerekir. Muhtemelen ailesinden psikolojik şiddet görmüştür, yetersiz olduğuna, güçsüz olduğuna, değersiz olduğuna inandırılmıştır, ayrıca yine muhtemelen sosyal medya alışkanlığı/bağımlılığı vardır, bunların farkına varması ve mücadele etmeye ikna olması gerekir.

Bunlar ciddi psikolojik süreçler, aslında pedagog ve ergen psikoloğu ilgilenmeli, profesyonel ve psikolojik yardım almalı. Bunlar olmadan o kız ne istediğini de bilemeyecek, hayata karşı parmağını dahi kaldıramaz hale gelecek.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
Evlilik hazırlıkları yapsın.

Eğitim, kariyer, iş vs derken bir
10 yıla yakın bir zamandan da tasarruf edilmiş olur.
10 sonra yapılacaklar, şimdiden yapılmış olur.
ortalık üni. mezunu kaynıyor.
İş beğenmiyorlar/bulamıyorlar.
neye faydası oldu?
Meslek liseleri ve kalifiye ustaları daha da önem kazandı.Günlük kazançları ortada.

Kendi düşüncem, özellikle maddi kaygılarla hem de "bir kıza"
-üniversite okumazsan öldün, hayatın bitti..
gibi belki dile getirilmeyen ama hissettiren ve diğer arkadaşlarıyla kendisinin evde anlamsız kıyaslanmalarıyla
zorlamasını uygun görmüyorum.

Kızlara karşı yapılan çoğu sloganlar evlerimizde standarttır :
- karşı komşunun (ya da akrabanın) kızı Tuğçe gitti okudu. Evde bir sene bekledi sınavlara girdi sonra atandı hayatı kurtuldu. Sen evde böyle otur...
Tuğçe sonraki hayatından ne kadar memnun?
atandıktan sonra tüm dertleri bitti mi? yeni dertlerin sahibi mi oldu?
Ailesi, özellikle onun kendisi gibi sağlam maaşlı memur bir eşle evlenmesini mi istiyor? bilmiyoruz.

"4. kez üniversite sınavı..mı?
çok gerek var mıydı?
Bu süre zarfında en azından ilgi alanına giren en az 3-4 kurs bitirebilirdi. Bazı kurslar zaten online.

Geçen sene bir tanıdık, başka bir yerdeki kızının sınavı için oradaki tanıdıklarının evlerine misafir oluyorlar. Ertesi gün kız yapılan sınavdan geldiğinde daha kapıdan içeri girer girmez ağladı.
O da zamanın yetmediğinden diğer sorularla ilgilenemediğinden bahsediyordu. Ama aileyi de genel olarak bildiğimden sınav anına kadar kızlarına olan olumsuz yaklaşımlarını tahmin etmem hiç zor değil.

Erkekler neyse.. hayatın yükü çoğunlukla onlarda ama kızlarımız asla bu hale gelmemeli/getirilmemeli :

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(08.06.24)
onunla konuştunuz mu? ne diyor? istediği belli bir alanı seçemiyor mu?

meslek testleri var. okuldayken bize yapmışlardı. uzun bir form gibi.

şu linkte: kariyertakibi.com

yan yana olduğunuz bir vakitte ona bu testi yaptırın. böylece ilgisini çeken alanı bulabilirsiniz.

bu arada psikoloğa gitmeyi ben de öneriyorum. pedagoglar sadece çocuklara bakıyor. 12 13 yaşa kadar falan. ergenliği de bitireli çok olmuş.

o artık yetişkin bir birey. çocuk gibi yaklaşılırsa kendine saygı duyulmuyor gibi aşgılar bunu.

onunla ciddi ve yetişkin olduğunu hissettirerek, destekleyici bir dilde konuşun.
0
art cat chocolate
(08.06.24)
Hiçbir şey yapmamanız lazım.
Hayatla karşı karşıya bırakmanız lazım.

Yatak, yemek dışında bir şey sağlamayın.
İsterse para kazansın, isterse parasız yaşama alışsın. Kendi seçsin.

Mecbur kalan insan bir yolunu buluyor. O çok istediği şeyi almak için 10 gün çalışması gerektiğini farkedince hayatı anlamaya başlıyor.

Üniversite çok gerekli bir eğitim değil, kızı "üniversiteye 4 yıldır giremeyen" kız olarak tanımlamaktan vazgeçin. Kimse onu öyle tanımlamasın ki kendisi de kendini öyle görmesin.
0
michael_knight
(08.06.24)
Evlendirin gitsin zira yönlendirmek için epey geç kalinmis.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.06.24)
Etrafında ona rol model olabilecek kimse yok mu? Mesela, hayranlık duyduğu, okumuş biri. Evlenme meselesini unutun. 20 yaş evlilik için çok erken. Ayrıca kızların okuması, meslek sahibi olması lazım. Erkekler için de aynı şey geçerli ama kızlar için daha önemli. Yoksa ömür boyu kocasının her yaptığı saçmalığı, kötülüğü sineye çekmek zorunda kalır.
0
rock n roll
(08.06.24)
herhangi bir şeye eğilimi var mı? örneğin makyaj malzemeleri... atıyorum dış görünüşüne önem veren biriyse bu alanda eğitimler, kurslar aldırılabilir üniversite yerine. belki bu alanda bir kariyer yapar, makyöz olur kuaför olur güzellik uzmanı olur.

gezmeyi mi seviyor? turizm ajanslarına staj için zorlayın. belki ilerde etkinlik planlamacısı bile olabilir.

ya da oyunculuğa merakı mı var? yazılsın ajansa, figüran rolleriyle başlar belki. belki sonra oyunculuk kursuna gitmek ister. belki cast ajansı çalışanı olur.

muhakkak ilgi duyduğu bir şeyler vardır, üniversite yerine artık ona göre eğitimler almaya başlayabilir bu kız.
0
noxie
(08.06.24)
@..
Evlilikle ilgili herhangi bir sey yazmadim. Ayrıca keşke kurs olsa emin olun bunda da cevap yok. Sosyal medya internet bagimliligi oyun bagimliligi kesin var.
Cevresinde doktor ogretmen hemsire gibi saygin hanimlar var ama rol model almak 0. Yoksa herkes yardimci olmak istiyor
0
🌸optimistbakunin
(08.06.24)
Üniversite sınavına girmeyi bıraksın. Bu sene ola ki barajı geçip bir bölüm kazanırsa göndermeyin. İlk 150bine falan girmezse gerçekten salın gitsin.

Okumadığı halde para kazanabileceği bazı meslekleri örnek gösterin. Sonra da yemek ve yatak dışında bir şey sağlamayı bırakın. kendi parasını kazanmak zorunda kalsın.

Ama evlenmeye falan yönlendirmeyin sakın. Para kazanmayı öğrenmeden evlenirse ölüm gibi bi şey olur.
0
zimbirik
(08.06.24)
@zimbirik +1

"Para kazanmayı öğrenmeden evlenirse ölüm gibi bir şey olur" +111

Para kazanmanın yanında parayı idare etmeyi, parayo çevirmeyi de öğrenmesi lazım. Bir kadın olarak hayatta tek başına yaşayabilecek hale gelmesi lazım ve bunu yaparken canavarlaşmamalı, zalimleşmemeli. Yoksa bildiğin terörist olur o insan. Onun için ilk cevabımda kendi duygularının farkına varması ve duygu sağaltımı lazım dedim.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
Evlendirin gibi tavsiyeleri doğru bulmuyorum umarım böyle bir tavsiyeye uymazsiniz. Rehber psikolojik danışmanla görüşebilir. Üniversite diploması işe yaramasa bile ortam için üniversiteye başlayabilir. Yazın herhangi bir dükkanda çalışması için yönlendirin işkur a bakın
0
pembediken
(08.06.24)
(1)

high-pressure hydrothermal carbonization process. (2)

diyecevaplandı
Duyuruyu açtım ama hiç bir cevap gelmedi.şimdi dedim duyurunun akademikleri mesaileri bitmişevlerinde olmalılar.tekrardan yazmak zorunda kaldım..........konuyla ilgili güncel uygulama vebilgiye sahip duyuru sakinlerindenkongre notları, slayt, makale linkleri varsaalabilir miyiz ? Dil olarak İng, Tr
Duyuruyu açtım ama hiç bir cevap gelmedi.
şimdi dedim duyurunun akademikleri mesaileri bitmiş
evlerinde olmalılar.
tekrardan yazmak zorunda kaldım.
.........

konuyla ilgili güncel uygulama ve
bilgiye sahip duyuru sakinlerinden
kongre notları, slayt, makale linkleri varsa
alabilir miyiz ? Dil olarak İng, Tr farketmez.
e-book'a gerek yok.

İnternette daha çok başlıktaki bir
kaç kavram üstünden bilgiler çıkıyor.
0
diyecevaplandı
(07.06.24)
bakıyorum da daha çok kitap denk geliyor.
Aramalarımda tam olarak bu başlığa uygun içerik çıkmadı.
kısa , güncel yazılar içerikler olursa yeterli.


Başka yerlere de bakacağım tabi
0
🌸diyecevaplandı
(07.06.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.