Giriş
(16)

Araba aldım ama sanırım pişmanım.

subarumavisi
Selamlar arkadaşlar,Uzun zamandır araba almak istiyordum. Arabalara ilgim de yüksektir. Bunun yanında işe giderken toplu taşımada vs. biraz sıkıntı çektiğim için istiyordum.Perşembe günü bir araç gördüm. Aynı günün akşamı aracı görmeye gittim. Cuma günü, yani dün de aracın satışını aldım. Araç içime
Selamlar arkadaşlar,

Uzun zamandır araba almak istiyordum. Arabalara ilgim de yüksektir. Bunun yanında işe giderken toplu taşımada vs. biraz sıkıntı çektiğim için istiyordum.

Perşembe günü bir araç gördüm. Aynı günün akşamı aracı görmeye gittim. Cuma günü, yani dün de aracın satışını aldım. Araç içime sindi. Düşük km, performansı güzel, 10 yıllık sahibinden aldım. Eksperi falan da tamam, bariz bir sıkıntı yok. İlk aracım oldu bu.

Ama dünden beri içimde bir sıkıntı var, anlam veremediğim bir sıkıntı var. Tabiri caizse öküz oturması gibi bir şey. Arabayı alırken 12 ay vadeli kredi çektim. Üzerini de kenarda duran 2bin dolarımı ve bir miktar gram altınımı bozdurarak tamamladım. Yani birikimimin bir bölümünden feragat etmek durumunda kaldım. Bu mu etkiledi beni bilmiyorum ama mutlu olmam gerekirken sanki yanlış bir şey yapmış gibi hissediyorum. Aracı alırken kimseden maddi destek de almadım.

Son 5-6 ayda yatırıma merak salmıştım. Maaş yatınca mümkün mertebe altına ya da fonlara vs. yatırıyordum. Şimdi sürekli arabaya harcadığım parayla yapabileceğim yatırımlar aklıma geliyor sürekli. Biliyorum bu düşünce saçma, saçma olmasa bile aracı almadan önce düşünmem gerekirdi. Ama düşünmeden de edemiyorum maalesef.

Sanırım asla mutlu olamayacak insanlar kategorisindeyim. Daha geçen haftaya kadar neden arabam yok diye hayıflanırken, şimdi de aldığım için pişmanmışım gibi hissediyorum. Perşembe gününe dönsek muhtemelen almaktan vazgeçerdim herhalde.

İçimi dökmek istedim, okuduğunuz için teşekkürler
0
subarumavisi
(02.11.24)
Hayırlı olsun diyelim yine de.
Araç almak için uygun zaman deniyor şu an. Siz bilirsiniz ama binmeyin bekleyin bahara doğru satın.

Sürekli böyle bir şey alma durumlarında kararsızlık halinde olan biri değilseniz, sanırım para biriktirirken bir anda 12 ay vadeli borca girmek rahatsız etmiş olmalı.
0
diyecevaplandı
(02.11.24)
Biriktir biriktir nereye kadar? Bir yerde sizi rahat ettiren bir lukse donusmesi lazim bu yatirimlarin.

Arabayi istediginiz zaman satip, yatiriminizi yerine koyabilirsiniz. Bunu dusunup rahatlayin bence.

Arabaya harcadiginiz benzin, mtv, bakim giderlerini de ulasim harcamaniz gibi dusunun.
0
brkylmz
(02.11.24)
Normal. Biraz hızlı olmuş. " Impuls buy" a yakınsamış. Kararı sindirememişsiniz. hata mı yaptım korkusu bünyeyi sarar doğaldır. Biraz da imposter syndrome tarzı haketmeme baş gösterir. Bu biraz kendini sevmeyle alakalı. Kazanıyorum işte ulan bineceğim tabii ki diyemez bazen insan hemen. Doğru mu yanlış mı bunu zaman gösterir. Belki de hayatınızın en doğru ticari kararını almışsınızdır. Her gün bindiğiniz toplu taşıma aracı yarın kül olur herkes ölür vs. yani.

Ancak tabii ben kategorik olarak üzerinden gelir elde edilmeyecek ve zamanla değerini yitirecek bir şeyin krediyle alınmasına karşıyım. Bu tatil de beyaz eşya da araba da olsa düğün de olsa vs. Dolayısıyla bu his güzel, acı bilginin vücuda hızla nüfus etmesidir. Bu bilgi önemli bir bilgi, iler ki yaşamınızda kullanın bir karar vermeden önce o kararı sindirin. eğer ticari bir işletmeyi yönetmiyorsanız, Krediyle de araba almayın.
0
wallcan
(02.11.24)
Yüksek miktarda yapılan her harcama böyle hissettiriyor başlarda. Bazilarinda bu biraz daha yüksek olabiliyor. Geliriniz düşmüş gibi hissettirir borçlanması, peşin almış olsaniz bile. Geçecek. Hayırlı olsun...
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(02.11.24)
Arabanız hayırlı olsun. Bugün yürüyüş yaparken benzer bir düşünce geçti aklımdan. Eğer daha düşük bir bütçeye sizi idare edebilecek bir araba almak yerine maddi olarak sizi zorlayacak bir duruma sokacak lüksü aldıysanız evet, sıkıntılı hissetmeniz normal. Ama artık araba o kadar önemli ki, barınmaya yapılan ödeme gibi, elektrik/su faturası gibi normal bir gider olarak düşünüyorum. Bunun acil durumu var, bir yerlere giderken rezil olmadan, saat düşünmeden, başkalarına muhtaç kalmadan yaşaması var. Çok da iyi yapmışsınız. Zaten size rahatsızlık veren şey yatırım, birikim kafasında olmanız, ki bu harika. Cihat Çiçek'i takip ediyorsunuz gibi hissettim, o da 2019 model lüks olmayan bir araca biniyor. Bunlar şart. Artık yarım ekmek içi çeyrek ekmek zamanı. Birikime devam. Tebrikler, iyi günler.
0
dejame
(02.11.24)
buyer's remorse deniyor buna literaturde. sizin icin onemli ve buyuuk her harcama icin bunu hissedersiniz.
0
antikadimag
(02.11.24)
erkeğin arabası olmalı hacı.
şart.
şapşart.

ne otobüs otobüs nereye kadar yaw
0
OgutucuRecep
(02.11.24)
hayırlısı olsun. 4 kez aracımı değiştirdim. her seferinde elimdeki birikimi feda edip borç yaptım. elinizdeki para birden gidip, borçlandığınızda öyle hissediyorsunuz bu normal. misal işten ayrıldım, başıma bir iş geldi kenarda param var diye düşünüyordunuz, şimdi elinizde bir güvence olmadığı gibi borcunuz var. böyle bir denklemde mutsuz olmanız çok normal.

fakat şunu belirtmek istiyorum. araba sahibi olmak lüks değil ihtiyaçtır. misal benim ilk aracımı alma hikayem babamın uzak bir ilde hastaneye kaldırılması ve ben oraya gidene kadar kaybetmemdi. bir arabam olsaydı da son bir kez görebilseydim keşke. allah kimseye böyle bir senaryo yaşatmasın ama bu meretin ihtiyaç olduğunu da kötü zamanlarda anlıyorsunuz. 2-3 ay sonra fikrin değişecek. araba sahibi olmanın kolaylığına alışmış olacaksın.
0
delidir yakalayin
(02.11.24)
ayda yılda bir lazım oluyor yine de hissediyorum eksikliğini. dert etmeyin. her ne kadar ihtiyaç da olsa, aynı zamanda arabanın kendisi bi çeşit yatırım. ileride satarsınız gerçekten rahatsız olursanız ve bu harcadığınız parayı geri koyarsınız.

yani doları bozdurup başka türe yatırım yaptınız gibi düşünün.
0
biseysorcaktim
(02.11.24)
bu hissin nedenlerinden biri de diğer milletlerin çok rahat alabildiğini biz çok uzun sürede çok zor kazanarak alıyor olmamız. diğerleri birkaç ay çalışıyor, biz yıllarca çalışıp alıyoruz.
0
MtKrt
(02.11.24)
hayırlı olsun öncelikle. bu haftasonu güzel bir yerlere git, arabanın tadını çıkar. paracıklar gitti diye üzülmüşsün normaldir, arabanın rahatlığının farkına varınca geçer. herkesin ihtiyacı olan bir nesne araba. ötv mtv zart zurt alıyorlar ifrit oluyorum sanki elmas satın alıyoruz kenara koymaya.
0
titanyum22
(02.11.24)
açıkçası ilk araba için çok yeni bir araba almadı iseniz bence pişman olamanıza gerek yok, türkiye gibi toplu taşımanın zayıf olduğu bir ülkede araba lüks değil ihtiyaç, zamanla iyi ki almışım dersiniz. ayrıca şimdi bakma dolar euro düşük olduğu için böyle ama araba da iyi kötü bir yatırım aracı sayılabilir bizim ülkemizde.
0
gezegen olan pluton
(02.11.24)
bir sürü psikolojik sebebi olabilir ama sanki verdiğin karara karşı biraz özgüven eksikliği. ufak birikiminle kendine düşünce dünyandan güvenli bir ortam oluşturmuştun. şimdi o güvenli ortamda değilsin ve verdiğin karardan dolayı kaygı duyuyorsun.
0
orpheus
(03.11.24)
seni en iyi ben anlarım :d kulübe hoşgeldin

yatırım kaynaklı. eklediğinde gördüğün bir rakam vardı. duruşa geçtiğini biliyorsun, 12 ayı biliyorsun. o yüzden böyle oluyor. hayat devam ediyor ve kazık çakmaya gelmedik. harcamayı bilmediğin parayı ne yapacaksın? daha konforlu bir yaşam için çalışıyoruz.

ben geçen hafta; 6 ay önce aldığım en pahalı aracımı hiç kullanmadığım ve senin gibi düşündüğüm için motosiklet aldım kendime. 200 km yol yaptım hafta sonu. arabam da duruyor. harcamayı bilmek lazım.
0
baldan kaymak
(03.11.24)
Derdini seveyim butonu
0
Zetnikov
(03.11.24)
Aynı hisleri yaşamıştım ilk zaman, sonra “lan ırgat gibi çalışıyorum kim hakedecek ki başka” dedim kendi kendime. İçime sinen bir modeldi ve o hisler bi haftaya yerini “iyi ki almışım” a bıraktı ve eldeki döviz ve altınların neredeyse tamamını harcamıştım bunun için. Çalışılır kazanılır, gerisi teferruat; iyi günlerde kullanın.
0
thesomberlain
(03.11.24)
(10)

Su arıtma cihazı

yeninesiltupcu
Su arıtma cihazı alma arifesindeyim. Suserler bu arıtmalar arasında bir fark var mı? 3.000 de ve 25.000 de var.
Su arıtma cihazı alma arifesindeyim. Suserler bu arıtmalar arasında bir fark var mı? 3.000 de ve 25.000 de var.
0
yeninesiltupcu
(02.11.24)
3.000 tl ve 25.000 tl demek istemiştim
0
🌸yeninesiltupcu
(02.11.24)
Alma derim.Bizde de var.
Hakkında iyi şeyler okumadım.
Suyun anında ve beklemeden arıtıldığına inanmıyorum.
0
diyecevaplandı
(02.11.24)
Ofise ve arkadaşıma aldık. Gayet memnunuz.
Suyu fazladan kirli kireçli, filtrelere zarar verecek bir yerde değilseniz rahat olur.

Suyu anında ve beklemeden filtre etmiyor. Küçük bir deposu var ve suyu filtre ederek orada bekletiyor (hijyenik) ama bu bekleme günler süre bir bekleme değil zaten depo küçük.
Aşırı pahalı bir modele takılmaya gerek yok çünkü sistem sadece filtre ve depo.
Hatta yedek parça olarak alıp kendiniz bile yapabilirsiniz bir sürü video var.
0
kisa
(02.11.24)
www.hepsiburada.com şundan aldım 6 ay oluyor, memnunuz. ihlasın kendi mağazasında 15.000 tlye mal oldu.
0
bogurtlenliporsuk
(02.11.24)
sumasu diye bir markadan aldık biz de, gayet memnunuz. 3000 ile 25000 arasında filtre markası farkları vardır, iyi filtre daha pahalıdır. su arıtma olayını toplama pc gibi düşünün, ne kadar marka filtre girerse sisteme fiyat artıyor.
0
gezegen olan pluton
(03.11.24)
Ben memnunum
İhlas marka.
Tadı gayet güzel. Kalitesi konusu ise hangi su ne kadar sağlıklı ki? Plastik şişede aylarca duran su mu?
0
damladamla
(03.11.24)
İhlas cebilion kullanıyorum, 5 yıl oldu, ölmedim
0
mahsus mahal
(03.11.24)
Biz 20 yıldır falan kullanıyoruz, açık kasa denilen tipten. Damacanada beklemiş ne olduğu belli olmayan su içmektense bunu tercih ederim. Önemli olan içindeki filtrenin kalitesi
0
mirty
(03.11.24)
6 yıldır kullanıyorum. bulabileceğiniz en kalitesiz cihaz olabilir bendeki. her türlü alın. tadı zaten son filtreden geliyor. bir de tds ölçen zımbırtı alın. çok büyük rahatlık. çok para harcamaya gerek yok. toplam 3-4 bin e halledersiniz. çevrenizde su arıtma firması varsa 2. el cihaz alın zaten filtrelerini değiştiriyorlar. sıfır olmuş oluyor. ben 5-6 ayda bir ölçüm yapıp kendim değiştiriyorum 5 tane filtreyi değişmek 1 saat sürüyor. zaten membranın ömrü en az 2 sene diğer filtreleri sık değişirseniz.
0
tukenmez adam
(03.11.24)
yıllardır aynı makineyi kullanırken yeni ev için trendyoldan yeni bir ürün aldık. koçtaş ve diğer su arıtma satan mağazalarda hep aynı ürünlerin satıldığını gördüm. 2500tl ye alırken, eve gelen su arıtmacı 15000tl istedi aynı şekilde. totalde hepsi aynı geliyor. arıtmacıların kullandığı kalem gibi bir cihaz var ondan aldım, suya onlar gibi ben de bakıyorum. 25000lik makine 3000lik makineden pek bir fark yaratmıyor
0
kondansator
(03.11.24)
(15)

Sizce benim psikolojim bozuk mu?

bakur basur rojava rojhilat
Merhaba, az önce [https://x.com/siyahsancakx/status/1852650078021783875 bkz] bu haberi izlerken babaya çok üzüldüm ve ağladım. Geçen gün de [https://youtu.be/gHDxz0KPOns?si=Zqhql0p1fyCXIGVQ şuna] ağladım. Bazen de insanların güldüğü şeylere ben ağlıyorum. Lütfen içinizden geçenleri yazınız.
Merhaba, az önce bkz bu haberi izlerken babaya çok üzüldüm ve ağladım. Geçen gün de şuna ağladım. Bazen de insanların güldüğü şeylere ben ağlıyorum. Lütfen içinizden geçenleri yazınız.
0
bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
çaresizlik çok kötü bir şey ama empati seviyen biraz fazla olabilir yine de bi yoruma varmak için yetersiz emareler
0
ala09
(02.11.24)
Hamile misiniz? Ben pump it de aglanacak bi sey bulamadim.
0
Kahvedesu
(02.11.24)
@kahvedesu kadın değilim :)
0
🌸bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
Ever bozuk. Hiç birbiriyle yakınlığı olmayan iki video ve hiç birbiriyle alakası olmayan kelimelerden bir araya gelmiş bir nick in başka açıklaması olmaz sanırım.

Kızdırma amaçlı değil de eleştiri olarak kabul et bu yazdıklarımı.
Problem olduysa sileriz .
0
diyecevaplandı
(02.11.24)
@diyecevablandi hiç kızmadım, teşekkürler. Ancak niki ben seçmedim.
0
🌸bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
psikolojinin bozukluğu bir şeye ağlama ya da ağlamama gibi iki uçlu cevabı olan TEK BİR SORU ile ölçülemez. bir çok parametre var bunun için. Eğer psikolojik destek alıp farkındalık sağlayacak durumda değilseniz çözebileceğiniz iki ölçek söyleyebilirim. Yine de bunlar kısmi fikir sahibi olmak için yarar sağlar. ruh sağlığı uzmanı desteğiyle sonucların yorumlanması daha doğru olabilir

1) MMPI
2) SCL-90
0
Sumashi
(02.11.24)
İnsanlar acı şeylere ve acı çekenlere gülecek kadar ruhsuzlaştılar. Bu senin değil onların sorunu. İnsan duygusallıkran reklama bile ağlar, olabilir. İlla psikolojinin bozuk olması gerekmez.
0
muhayyer divan
(02.11.24)
Valla nickin neverland ile ilgili. O yüzden soruna cevap veremiyorum. Ama hayallerde yaşıyor bazı i(b)sanlar.
0
Shepard
(02.11.24)
ilki ağlanacak olay gerçekten, çok etkilendim. duymamıştım bu olayı. kızının başına bir şey gelmesin diye koskoca adam kendini düşünmeden öldürmüş. Allah taksiratını affetsin.

ikincisi de, belki sen çocukluğunda kötü bir ilkokul dönemi geçirmişsindir? ve hiçbir zaman senin ilkokul arkadaşlarınla yapamayacağın kadar eğlencelibir etkinlik olduğu için çocukluğuna üzülmüşsündür, olabilir mi?
0
titanyum22
(02.11.24)
Teşekkürler. İlkokul yıllarım güzeldi. Çalışkan ve efendiydim. Arkadaşlarımla aram iyiydi.
0
🌸bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
peki o videodaki çocukları görünce ne düşünüyorsun, ne geçiyor aklından?
0
titanyum22
(02.11.24)
@titanyum22 zamanın çok çabuk geçtiğini, yaşlandığımi düşünüyorum.
0
🌸bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
İnan sandığımızdan daha fazla insanın psikolojisi bozuk. İlk videoya üzüldüm, ikinciye üzülmedim bende bir çağrışım yapmadı ama sende bişiler tetiklemiştir olabilir. Beni tetikleyen saçma sapan şeyler de var bazen durduk yere ağlıyorum, pek anlatasım gelmiyor çünkü anlaşılacağını düşünmüyorum.
0
kullanicadi
(02.11.24)
yüksek ihtimalle evet
0
gilbeys
(02.11.24)
İnsanların güldüğü şeylere agliyorsaniz biraz sıkıntı
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(02.11.24)
(1)

Ankara/Çankaya kiralık depo bilen kullanan?

Semi
Merhaba, atmaya kıyamadığım, yarın öbürgün değerlendirebileceğim sağlam birkaç parça eşyalarım var. Satmaya kalkıyorum alınmıyor. İsteniyor ki bedavaya koyayım ilanı. Bağışlamayı denedim Çankaya belediyesi 1 ayda almıyor. Çankaya'da kiralık depo kullanan var mı? Fiyatlar ne kadardır bilen var mı?
Merhaba, atmaya kıyamadığım, yarın öbürgün değerlendirebileceğim sağlam birkaç parça eşyalarım var. Satmaya kalkıyorum alınmıyor. İsteniyor ki bedavaya koyayım ilanı. Bağışlamayı denedim Çankaya belediyesi 1 ayda almıyor. Çankaya'da kiralık depo kullanan var mı? Fiyatlar ne kadardır bilen var mı?
0
Semi
(02.11.24)
Bir kaç parça eşyanın türünü de yazsaydınız bu amaca uygun alış veriş gruplarında satılır.
İlgili face gruplarına bakın.

Baktınız olmadı bir iki tanıdığa da haber verin sizin için çeşitli yerlere ilana koysunlar.
Satış olduysa onlara da ister aracılık etmeleri sonucu uygun mikatada ödeme veya
- yok abi kalsın. Canın sağolsun ya..
dediklerinde de güzel bir yerde yemekle işi bitirin.

Zamanla kiraya ödeyeceğiniz toplam para eşyaların kendi eder fiyatını geçmesin.
0
diyecevaplandı
(02.11.24)
(19)

arkadaşlar bugün babamın 40'ı

kibritsuyu
bugün babamın vefatının 40. günü. ankara'da öyle lokma dağıtma vs. adeti yok. hayrına bir şeyler yapmak, bir şeyler dağıtmak istiyorum.ne önerirsiniz?
bugün babamın vefatının 40. günü.

ankara'da öyle lokma dağıtma vs. adeti yok. hayrına bir şeyler yapmak, bir şeyler dağıtmak istiyorum.

ne önerirsiniz?
0
kibritsuyu
(02.11.24)
Başın sağolsun.

Ben olsam sokakta yaşayan hayvanlara mama alır dağıtırım ama genelde insanlar bunu hayırdan saymıyor sadece insanlara yönelik şeyleri hayırdan sayıyorlar. Sen de böyle düşünüyorsan kış geliyor istersen maddi durumu iyi olmayan bir ailenin çocuğuna mont alabilirsin ya da bir aileye erzak yardımı yapabilirsin.
0
rock n roll
(02.11.24)
Ayran + pide/simit dağıtan gördüm lokmadan gayrı.

Başın sağolsun.
0
beetlejuice
(02.11.24)
Size yakın olan fakir evlerini tespit edin. Akşamdan hemen sonra (duruma göre) her eve 500 TL dağıtın.
0
diyecevaplandı
(02.11.24)
Başın sağolsun. Babanız neyi severse onu yapın. Hayvan seviyorsa hayvanlara, insan seviyorsa insanlara. Benim babam sigara severdi, cenazesinde uzun Marlboro dağıttım arkadaşları ile beraber içtik.
Annem misal çocuk çok sever. Allah korusun bir şey olsa ben çocuk doyururum sadece onun için.
0
logisticsmanager
(02.11.24)
Başınız sağolsun. Ben olsam para vermektense yoksul bir hane bulup erzak yardımı yapardım.
0
bakur basur rojava rojhilat
(02.11.24)
Mahalleye en yakın Cami hocasına söyle pideciyle de anlaş cuma günü pide ayran dagitsinlar oh ne güzel
0
dedeminhirkasi
(02.11.24)
Pazartesiyi beklerse biraz kuytudaki imkanları kısıtlı olan bı okula ya da bugün icin yatili bı okula, öğrencilere bir şeyler dağıtılabilir.(İzin alınması gerekir mi bilemedim)

Lisede yatılı okudum. Hayır için yurttaki yemekten farklı bir şey dagitilinca bayram ediliyordu.
0
abuzer
(02.11.24)
ogrenciye yemek yardimi+1 bizim burada parayla aldigimiz yemekler bile bu kadar kotuyken yurtlari dusunemiyorum
0
ala09
(02.11.24)
Başınız sağolsun,ben olsam bütçeme göre ya üni okuyan ogrenciye yardım ederdim ya da mutlaka çevrenizde öğretmen tanıdığınız vardır,onların aracı olmasıyla sınıfta ki öğrencilere birseyler dağıtıp çocuk sevindirirdim.
0
brnbrs
(02.11.24)
Gariban bir semtte işe gidiş saatinde, otobüs duraklarında falan bir seyyar simitçinin tüm simitlerini satın al, tezgaha amcamın adı yazılı bir kağıt iliştir, ücretsizdir yaz. alsın işe gidenler.

Hastane kapısı gibi bir yer de olur. Simitçinin dağıtışını kenarda oturur seyredersin.

Bu arada amcamın mekanı cennet olsun. Işıklar içinde uyusun.
0
Mirket
(02.11.24)
Babanın sevdiği bir yemeği ya da tatlıyı dağıtabilirsin. Başınız sağ olsun.
0
gabe h coud
(02.11.24)
Başın sağolsun,
Ankarada da gördüm lokmacı ama efektif değil buralarda tabi. Akşam git bir fırına mamak vs tarafında gelene gidene ver bir iki ekmek, hayrın kabul olsun. En hızlı ve kolay yolu bu.
0
erty_ksk
(02.11.24)
Başın sağolsun.
0
la traviata
(02.11.24)
Yukarıdaki fikirlerin hepsi iyi. Başınız sağolsun demek istedim sadece.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(02.11.24)
7,10,15,40 diye bir şey yok.

bence gerçekten ihtiyaç sahibi birini bul ve elden para ver.
babam vefat etti onun hayrına veriyorum bir duanız yeterli de bırak.
0
OgutucuRecep
(02.11.24)
Mirket +1 diyorum.
Yaşadığım yerdeki şehir hastanesine yolum düştü geçenlerde içim parçalandı. Bir simit bile çok hayır duası aldırır.

Başınız sağolsun.
0
cilekli pasta
(02.11.24)
Devlet hastanelerinin tam boyle acilin onunde simitciler olur hepsini satin al dagitsin
0
Zetnikov
(03.11.24)
kocatepe camii avlusunda 150 tane simit ayran dağıttım arkadaşlar.

hepinize fikirleriniz için teşekkürler.
0
🌸kibritsuyu
(04.11.24)
Allah kabul etsin Dostum. Merhum, hayatı es geçmeyip hayırlı evlat yetiştirmiş. Mekanı cennet olsun.
0
Mirket
(04.11.24)
(18)

Köylüler

don’t panic
Küçükken aşırı sevdiğim, bayramlarda 3-4 gün önceden gittiğim köyümden son 5-10 yıldır tiksinmeye başladım. Büyüyüp gözüm açılmaya başladı galiba. Şehirde yaşıyoruz, yılın 2 ayı falan köyde yaşıyor anne babam. Ben de günlük veya haftalık kısa süreliğine gidiyorum. Son yaşadığımız birkaç olayı özet g
Küçükken aşırı sevdiğim, bayramlarda 3-4 gün önceden gittiğim köyümden son 5-10 yıldır tiksinmeye başladım. Büyüyüp gözüm açılmaya başladı galiba. Şehirde yaşıyoruz, yılın 2 ayı falan köyde yaşıyor anne babam. Ben de günlük veya haftalık kısa süreliğine gidiyorum. Son yaşadığımız birkaç olayı özet geçmek istiyorum: Bizim arsanın kenarına diktiğimiz dut ağacını kurutmuş yan komşu, gelecekte kendi evinin önüne sarkar da güneşini keser diye. Arsanın diğer tarafına da zeytin dikmiştik. Ordaki komşu da millete laf ediyormuş bunlar da geldiler bizim evin dibine diktiler diye. Bu noktalarda sizce suçlu muyuz? 850 metrekare arsa ve içinde küçük bir köy evimiz var. Arsamız dahilinde evin bahçesini, önünü falan güzelleştirmeye çalışıyoruz. Bu iki olay dışında şu an anlatamayacağım ve tartışmaya kapalı çok sayıda pislik gördüm, görmeye devam ediyorum.

Tüm baba tarafım köyün mezarlığında ve bu köy benim için bir mabeddi. Annem babam bu dünyadan gidince o evle başbaşa kalacağız ve çevredeki herkesten, tüm akrabalarımdan nefret ediyor, tiksiniyorum. Geleceği düşündüğümde orayı satmayı da yediremiyorum kendime, babama ihanet edermişim gibi hissediyorum. Öte yandan köyün içinde tarla bahçe falan da var. Konuyla ilgili bana söylemek istediklerinizi dinlemek istiyorum arkadaşlar. Gelecekle ilgili, durumla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur? Teşekkürler…
0
don’t panic
(01.11.24)
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.11.24)
dut agacini sinira degil de kendi alaniniza niye dikmediniz anlayamadim. "kurutmus" dediginiz olay nedir bir de. siz sulamiyor musunuz zaten karsi taraf nasil kurutmus.
0
robert bosch
(01.11.24)
Anlattıklarınız içimi sıktı. Şimdiden köydeki herkesle aranızı bozun. Herkes sizi aksi ve kavgacı biri olarak bilsin. Anladığım kadarı ile ancak bundan anlarlar. İyi niyetinizi anlatabileceginiz ya da anlayabilecek birilerine benzemiyorlar. Bu komşular yaşlı insanlar mı yoksa yasitiniz insanlar mı? Yaşlı iseler çok dert değil. Ya da siz en iyisi daha oldun ve soğukkanlı bir kullanıcının tavsiyesini dinleyin. Yazdıklarımı okuyunca ben de beğenmedim ama bir bakış açısı işte. Böyle hissettim.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(01.11.24)
sanki bizim köyü tarif ediyorsun. çocukluğumda tarla yüzünden insanların birbirine balta ile giriştiğini hatırlıyorum. bu hiç değişmeyecek galiba.
0
izole
(01.11.24)
@robert bosch

Kendi alanımıza diktik her iki ağacı da ama büyüyünce yukardan dalları kendi evlerinin güneşini keser diye kimyasal bir işlem uygulayıp kurutmuşlar dutu. Özeleştiri yapıp acaba daha içeri mi dikseydik falan diyorum ama ona da kesin bir şey bulurlardı sonucuna ulaşıyorum, bilemedim.
0
🌸don’t panic
(01.11.24)
@aslagülümseyenbirkediyegüvenme

Yaşlı insanlar ve onların köyde büyüyen 30’lu yaşlardaki çocukları…
0
🌸don’t panic
(01.11.24)
size danismadan böyle bir sey yapmalari harbiden cok ayica olmus o zaman.
sizinle konusmamislar, bu dut ileride büyür bize gelir mi vs

yuh diyorum. böyle bir cevrede yasanmaz. degerlenir ki mi orasi? degerlenmeyecek gibiyse satin gitsin.
0
robert bosch
(01.11.24)
oncelikle diger tarafi da dinlemek lazim. ama anlattiginiz sekildeyse diktiginiz agac onlarin gunesini engelliyorsa veya manzarisini bozuyorsa veya bahcelerini kirletiyorsa haksiz olan sizsiniz bence. koylu insanin kotu tarafi hak yer. iyi tarafi da hakkini yedirtmez.
0
roylemonia
(01.11.24)
Kırsal kesimlerde böyle cahillikler yoğundur. Kimse kimsenin hakkında pek olumlu da konuşmaz.
Onun bunun malı, kazancı, yeni yaptırdığı evi,yeni doğan çocuğu, aldığı inek, aldığı araba vs. orada yaşayan cahillerin derdi tasası, hased sebebi olur.
Yıllarca bölünemeyen neredeyse artık 100'den fazla kişinin varis olduğu tarla gibi miras meseleleri,sürekli devletten beklenen desteklemeler, olabildiğince her tür yardımdan faydalanma arzusu, bunun yanında hayvan alış verişi ve mahsül satışından devletin kazancının ne olduğu belirsizdir.

Şurası kesin ki küçük yaşanan yer küçük ölçekli olduğundan zihindeki hayaller, dünya algısı da gerçekte küçük oluyor.
Ama o hayali kuran için bunlar büyük şeyler.
Kişinin dünya algısı sadece kaldığı yer ile sınırlı.
Dışarı başka şehirlerde bulunmayan, ortam görmemiş bir kesmin bunu anlaması da belli bir yaştan sonra imkansız.
Bunu en iyi anlatan örnek,
muhtarlık seçimleri ve sonrasında olanlar..

Tavsiye olarak ne diyeyim bilemedim.
Bir yeri satmak zorunda olmanız tabi ki babanıza ihanet olmaz.
Ama yeri satacağınız kimsenin vasıflarını iyi düşünün. Biraz dişli olsun.
0
diyecevaplandı
(01.11.24)
Sadece köy için değil her yerde böyle aslında. Sebebiyle ilgili benim bir gözlemim var kendi çapımda. Artık sayıca çok azalan saygın bir yaşlı kesim vardı. Bunlar kibar ve yol yordam bilen insanlardı. En kötüsü dahi sırf zorunda hissettiği için usulünce davranırdı. Bu insanlar bilgiye de saygı duyardı, "ben cahil kaldım evladım" demekten çekinmez, bunun farkında olarak yaşarlar, nerde durmaları gerektiğini de bilirlerdi. Elbette aralarında kötü olanlar da vardı ama ağırlıklı genel bir karakterden bahsediyorum. Bu insanlar her nedense çocuklarını kendileri gibi yetiştiremediler. Şimdinin yaşlılarını oluşturan kesim benim çocukluğumda yine böyle rezil insanlardı. Kendi anne babalarının hatrına belli bir çizgide kalırlardı. Bunlar sürekli anlatırlar zaten biz anne babamızdan çok çektik diye. Bunun sebebi belli bence :D

Sizin hatırladığınız köyünüz bu makul insanların söz sahibi olduğu, diğerlerini bir çizgide tuttuğu yerdi. Tabi siz de daha az sorumluluk taşıyordunuz, bunun da etkisi var kuşkusuz.

Şimdi kendini tanrı sanan ve boş boş konuşmaktan inanılmaz keyif alan aynı zamanda sosyal medyada gördüğü bütün komplo teorilerine inanarak beynini kullanılmaz duruma getirmiş halde bulunan, hiçbir adap bilmeyen, hiçbir sınırı olmayan, cahillikle gurur duyan bir kitle yaşlı kesimi oluşturuyor. Özellikle küçük yerleşimlerde bu yaşlı insanlar her şeyi yöneten görünmez bir el gibi işlev görüyor. Genç ve yetişkin kesim bu kitleyi kendilerine ahlaki dayanak görerek seviyeyi iyice düşürüyor. Haliyle bu yerlerde inanılmaz bir kokuşmuşluk hakim. Aynı zamanda siz de yetişkinsiniz, artık sorunlarla daha çok muhatapsınız. Olayı derinden hissediyorsunuz.

Bence evi satmayın, ama yapacak bir şey de yok.
0
akhenaten
(01.11.24)
Konu hakkında bir yorumum yok.

Ancak ağaç konusundan anlayan biri olarak ağaç kurutmak için kimyasal işlem konusu bana mantıklı gelmedi. Doğal sebeplerden kurumuş olma ihtimalini değerlendirin bence.

Ayrıca bana ait alana gelecekte gölge yapacak şekilde ağaç dikilmesi benim de kabul edeceğim bir şey değil.
0
Mirket
(01.11.24)
şehir merkezinden uzak yeşillik bir yerde yaşıyorum, buranın yerlilerinin de aynı seninkiler gibi ağaç düşmanlığı var çözemediğim. biri güneş keser diye keser, biri "hava gelmiyor(???) diye keser. diğeri bilmem neresi hoşuna gitmez keser. kestiği de çamdır eriktir, kıymetli ağaçtır. kalanları görsen için acır. fino kuyruğu gibi, upuzun ağaçlar tepesinde üç tane yaprakla kalmış. cahil desen, kestirenler arasında emekli öğretmenler de var. kafayı yersin.

bir tanesi geçen arabulucuya 20 bin ödemiş sosyal medyada chplilere hakaret ettiği için. mesele ne yaşlılık ne köylülük. hepsinin ortak noktası ahlaksızlık partisini tutmaları.

tavsiyem şikayet edebildiğin her yere et bunları.
0
titanyum22
(01.11.24)
Mafya babalarının meksikadaki evleri gibi etrafı üç insan boyunda duvarlarla öreceksiniz.
Ben bunların bir de şehir görmüşleriyle uğraşacağım diye kafayı yiyordum. Hatta birazını yedim. Yanlarında biraz daha kalsaydım hitler benzeri bir nefretle dolup taşacaktım. Şu an sadece insan olarak görmüyorum.
Tarlanız, eviniz, bağınız bahçeniz… Değerli ya da değersiz hiç önemli değil. Böyle kocaman sağlar duvar öreceksiniz evinize. Tarlanızın etrafını saracak üstüne de dikkat elektrik çarpar yazacaksınız.
Sevgi, saygı, komşuluk bilmem ne. Tam böyle ağaçlarla derdi olan bi bilmem ne amcam bana istanbulun ortasında bir daire kaybettirdi. Yamyamdır bunlar. Bildiğin yamyam. Diri diri yemeye çalışırlar insanı.
Malınızı mülkünü koruyup çevip çevreleyin. Bu tiplerin başka işi gücü de yoktur. Kafaları sadece başkasının malına mülküne çalışır. Düşünü düşünür düşünürler. Adam öldürmekten de korkmazlar. O yüzden kredi çekin altınınızı bozdurun biraz zorlayın o ay kendinizi yaptırın o duvarı. Ama böyle tatlı tatlı yazlık evi duvarı değil. Senin ben yedi sülaleni duvarından.
Şimdi komşularla iyi anlaşmak lazımcılar da gelebilir. Anlaşılacak insan var anlaşılmayacak insan var. Ama artık anlaşılacaklar çok az.
0
mrvln
(02.11.24)
Benim bakış açımda da benzer bir dönüşüm olmuştu. Küçükken köy şehrin tam tersine herkesin iyi olduğu, ilginç bir yerdi. Ancak yavaş yavaş büyüyünce gördüm ki köy bir nevi cehennem. Özel hayat diye bir şey yok, herkes herkesin bütün hayatını biliyor. Ancak bu bir sürü rezillik yaşanmasını da engellemiyor; yine kimse yapacağından geri kalmıyor. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir ortam. Üstüne de hiç bitmeyen mal mülk kavgası, genelde de olabilecek en adi şekliyle; senin koyunun neden benim çitime sürttü, ağacının yaprağı neden bahçeme düştü, ineğinin tezeğine gelen sinek canımı sıktı gibi şeyler üzerinden başlayıp yıllarca devam eden düşmanlıklar. Hayvanlara yapılan eziyetleri saymıyorum bile... Şehir hayatı çok mu matah bir şey o da tartışılır tabi de, en azından belli ölçüde yaşayacağın sosyal çevreyi seçip, "özel hayat" diye bir şeye ucundan da olsa sahip olabiliyorsun.
0
salihdt
(02.11.24)
tipik köylü kafasi. anlattiklarinda yeni hicbir sey yok. türkiye'nin hicbir köyünde kendimi güvende hissetmem. sat gitsin evi arsayi.
0
alice in potatoland
(02.11.24)
Duvar dikmek mantıklı görünüyor. İşi olmayıp başkalarına saran tiplere benziyor bunlar. Bunlarla minimum iletişim iyidir
0
pembediken
(02.11.24)
Kusura bakmayın ama haksızsınız. Önce siz onlara düşman gibi davranmışsınız. Köylülerin bu yaptıklarınızdan hoşlanmamak için mantıklı sebepleri var.
Sınıra dikilen ağacın dalı, gölgesi diğer komşuya taşar. Adam oraya bir şey ekemez. Ekse de yetişmez çünkü. Pisliği de cabası. Üstelik dut ağacının dökülen meyve-yaprak pisliği ve bunlara gelen sinek çok olur. Aynı şekilde ağaç toprak altından da komşunun arazisine taşar. Ağaç kökleri çok derine inmez toprağın 30cm altında ağ gibi metrelerce yayılırlar. Dalı kesse, güneş bahçesine düşmese de yine o alana ektiğinden verim alamaz yani. Aynı şekilde ağaç eve çok yakın dikilmez çünkü kökler temele zarar verir.
0
gnosis
(02.11.24)
Dut ağacından döküntü çok olur. Tam sınıra diktiyseniz yan komşunun bundan rahatsız olması çok normal.
Sizin komşuluk hakkını gözeterek ağaç dikmeden bir danışmanız gerekirdi. Onların da size olası sorunu dile getirip bunun yerini değiştirin demesi gerekirdi. Siz farkında olmadan bir hata yapmışsınız ama onlar bile isteye bir hata yapmışlar. Gerçi kuruttular demişsiniz ama nasıl oldu bu? Bakım yapmasını istediniz de yapmadılar mı veya ağacın köküne sizin orada olmadığınız zaman zararlı maddeler falan mı döktüler?

Diğer ağaç konusu da aynı bence. Bir ağaç dikecekseniz ve bu komşuyu etkileyecekse rızasını almanız lazımdı.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.11.24)
(13)

Çocuk yapın diye ağlayan anne

dedeminhirkasi
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem varken yapmadım şimdi hiç yapmam gibi bir düşünce olabilir yani böyle bok gibi bir durum. Anne üzülmesin diye çocuk mu yapılır arkadaş. Cahil bir anne hatta ultra cahil. Tövbe bismillah. Eşim biraz daha yatkın, istiyora yakın ama asla öyle net bir kararımız yok bu konuda. Böyle bir durum içindeyiz.
0
dedeminhirkasi
(30.10.24)
anneyi hariç tutuyorum. anne istiyor diye çocuk yapılmaz. ilkini yapsan ikinciyi de ister bu tek kalmasın diye.

amaaaaa eğer ilerisi için çocuk planı varsa çok geçmeden yapın. yaşlar 33 olmuş. ne kadar gecikirseniz o kadar zorlanırsınız bence. tamamen kendimi baz alarak söylüyorum bunu ama genelde geç anne baba olmak tavsiye edilen bir şey değil zaten. çocuk 10 yaşına geldiğinde siz 44 olacaksınız (en iyi ihtimal) peşinde koşturacak, ödevlerine kafa yoracak enerjiniz eskisi gibi olmayacak. yani düşünüyorsanız 7 senelik evlilikten sonra neyi bekliyorsunuz, anlayamıyorum. ama asla düşünmüyorum, hiç istemiyoruz diyorsanız zaten yapmayın.
0
elorelia
(30.10.24)
sen istemiyosan ve anneni de yatistirmak istiyorsan iktidarsizlik kartini oyna. arada bir doktora, terapiye gittiginizden falan bahset.
0
buenosdias
(30.10.24)
Kararsızsaniz yapmayın, 2,5 yaşında oğlum var. Dünyanın en zor işi gerçekten, gece uykusuz kalınca kimse yanınızda olmayacak, içinizden gelirse, maddi gücünüz varsa yapın.
0
mirty
(30.10.24)
Oldu, o haftada bir kucagina bebek alip agu cugu yapacak diye biz 3 yil uykusuz kalalim, kaldirabilecegimizden emin olmadigimiz bir omurluk yuk alalim ustumuze.
Yavas derler.
Cocuk yapmak, dusunup tasinmayi, ciftin ortak karar vermesini, iki tarafin da yeterince hazir olmasini gerektirir. Oyle baskasinin cani cekti diye bu ise girisilmez.
0
quaker
(30.10.24)
Çocuk, onu topluma kazandırma amaçlı iyi niyetlerle ve eğitimi, bakımı güzel planlanıyorsa yapılır diğer türlü birileri istedi, arkadaş komşu çocuk yaptı diye çocuk yapılmaz.
Dede ve nineye her zaman tatlı gelir torunlar.
onları da anlamak lazım burada.

Üstteki yorumlarda genelde uyku alamamaktan dolayı dertlenme olsa da bir düşünün. sonuçta yetiştirdiğimiz bir insan.
Biraz zahmeti tabi ki olacaktır.
Genel düşüncem böyle.

Bazı çevreden bildiğim gördüğüm aileler var. Kimisi sadece çocuk "olsun" diye yapmış.
Çocuk büyüyor mu ? yemeğini yedi mi? tamam iş bitmiş o anne ve baba için.
Ama öyle değil.
Çocuğun babası olmakla, ona babalık yapmak bir şeyler öğretmek, değer katmakayrı şeyler.
Anne için de öyle.

Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)
0
diyecevaplandı
(30.10.24)
diyecevaplandı'ya bir yorum yapma istegi duydum, izninizle:

Biz uykuyu dert ederken, zaten "Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)" burada dert etmeyenlerden ayrildigimizi belirtmeye calisiyoruz.
Biz o cocugu buyutmenin ne kadar zor oldugunu, ne kadar caba gerektirdigini bilerek yapiyoruz. Uc yilini o canliya adayamayacak insanlarin yapmamasi gerektigi zaten altta yatan mesaj.

Cok guzel bir kisa video vardi, amerikada geciyor. Iki lise arkadasi, ayni anda mezun oluyor, biri redneck, dunya skinde degil, 10 yilda 3 es degistirip 6 cocuk yapiyor. Digeri universite okuyor, orada tanistigi esiyle evleniyor, 40 yaslarina yaklasirken "Bu dunyaya cocuk getirmek ona haksizlik olur mu olmaz mi" diye tartisiyor hala.. Durum boyle maalesef.
0
quaker
(30.10.24)
Sanki kendisi karnında taşıyacak, kendisi bakacak, kendisi büyütecek, masraflarını kendisi karşılayacak gibi ailelerin çocuk manipülasyonu yapması çok saygısızca. 2 torun sevecek kendini mutlu edecek diye başkalarının hayatını bitiriyor/değiştiriyor. Çocuğu, siz istiyorsanız yapın. Hatta siz istiyorsanız, istediğiniz zaman yapın. İster 26 ister 33 isterseniz de 10. sene kutlaması olarak 36.

Çevremde (işyeri ve arkadaşlar) gördüğüm kadarıyla her şeye yardımcı olacağını söyleyen ailelerin %90'ı ya 3. ayda arazi ya da yanlış yetiştiriyor.
0
nawar
(30.10.24)
"ağbi birbirinizi sevdiyseniz ailelere neeğ" diyenlere ağlayan kayınvalide şoku. evlerden ırak rabbim korusun bu kişiyle herhangi bir ortak düşüncem çıkarsa üzerine 30 kez daha düşünürüm. toksik ebeveyn stay away from us
0
ala09
(30.10.24)
Biz 2 yıllık evliyiz, bize de aynı baskı var. Her telefon konuşmasında geçiyor, sürekli çocuk muhabbeti. Biz 30 yaşındayız. Benim 10 arkadaşımdan 2sinin çocuğu vardır. Zaten 30 yaşın altında çocuk yapma oranı düşüyor bence. Emin değilseniz 1-2 yıl daha bekleyin ya.
0
turuncu tonlarda
(30.10.24)
kırmamak için olmuyor deyin?
0
nuisance2
(30.10.24)
Asla bu sebeple çocuk yapılmaz.
Çok isteyerek çocuk yaptıktan sonra bile işler çok zor. Başka birisi istedi diye sakın ha yapmayın.

Anne öyle bir hareket yapmış, yaptığı doğru değil siz de biliyorsunuz. O ağlamayı umursamamaya çalışın.
Kısmet deyip geçin.
0
michael_knight
(31.10.24)
İlk evliliğim 10yıl sürdü, eşim de ben de çocuk istemedik. İkinci evliliğim 1,5 yıl sürdü. Bir oğlum var ellerinizden öper.36 yaşında doğurdum.
Babası ile bebeğim 7 aylıkken ayrıldık. o günden beri bir daha hiç görmedi, nafaka ödemedi. Ailemin desteği ve sosyal yardımla yaşayan bekar bir anneyim.
Asla pişman değilim. Çocuk istemeyen de bendim, sonra fikir değiştirip isteyen de...geç oldu bir daha istersem olmaz gibi korkularla değil, sadece istediğim için doğurdum.
Arkadaşlara katılıyorum, anneniz istiyor diye çocuk yapılmaz. Kimse istiyor diye yapılmaz, bu tamamen eşinizin ve sizin kararınız.
Ablam evlendi ve çocuk sahibi olmadı. Eşinin ablası da çocuk istemedi. Yani o ailede hiç torun yok,ebeveynleri bunu problem ediyorlarsa bile asla asla çocuklarına yansıtmadılar.
Kısacası gerçekten istiyorsanız geciktirmeyin. 43 yaşından sonra çocukla idmansız basketbol oynamak, yeni çizgi film karakterlerine adapte olmak zor oluyor. :)
0
strawberry first
(31.10.24)
(3)

ölü linkler

firemanjonny
herkese merhaba, fotoğraf yüklemek istiyorum internete ama 20 yıl sonra bile link kurbağa olmasın istiyorum hatta mümkünse hiç olmasın olabiliyorsa izah edebilir misiniz lütfen, teşekkürler.
herkese merhaba, fotoğraf yüklemek istiyorum internete ama 20 yıl sonra bile link kurbağa olmasın istiyorum hatta mümkünse hiç olmasın olabiliyorsa izah edebilir misiniz lütfen, teşekkürler.
0
firemanjonny
(29.10.24)
Birinin bu fotoları depolaması lazım. Gugıl fotosa atın. Şirket batmazsa kurbağa olmaz. Ha özel değil genel genel fotoları forumlara, whatsapp'a atmalık istiyorsan imgur'u dene. Şirket batmazsa kurbağa olmaz. Ya da pc alacaksın server'ı oraya kurup websitesi ile şey edeceksin. Elektrik kesilmedikçe bir sorun olmaz veya depolama birimin kurbağa olmadıkça.
0
Amory Lorch
(29.10.24)
external hdd alip onun online storagina atican. hdd patlarsa online da kalir.
0
buenosdias
(29.10.24)
En aşağıya bak :
hizliresim.com
0
diyecevaplandı
(29.10.24)
(10)

akrabalarla ilişkileri komple kesmenin riskleri?

buenosdias
bir iki kişi hariç nerdeyse hiçbiriyle görüşmüyorum. onlar da zaten çok akrabacı değil. kırk yılda bir düğün sünnet cenaze olunca karşılaşıyoruz. hiç görmediğim, hiç bişey paylaşmadığım, kafa ve yaşantı olarak hiç uymayan yakın akrabalarla da ilişkiyi komple kesmek, cenaze, düğün, sünet gibi davet
bir iki kişi hariç nerdeyse hiçbiriyle görüşmüyorum. onlar da zaten çok akrabacı değil. kırk yılda bir düğün sünnet cenaze olunca karşılaşıyoruz. hiç görmediğim, hiç bişey paylaşmadığım, kafa ve yaşantı olarak hiç uymayan yakın akrabalarla da ilişkiyi komple kesmek, cenaze, düğün, sünet gibi davetlerini de yanıtsız bırakmayı düşünüyorum.
0
buenosdias
(27.10.24)
Maddi manevi zorda kalana kadar kendini bir yere kadar mutlu sayabilirsin.
Akraba olumsuz şeyler yapsa da bağı kesmemek gerekir.
Sizde o durum da yok.keyfi karar almayın. Sakin kafayla düşünün
0
diyecevaplandı
(27.10.24)
denk geldiğinde meraba meraba, odur yani
0
duyurukullanıcısı
(27.10.24)
Baba tarafıyla 10 yıldır hiç görüşmüyorum. Aldığım en doğru kararlardan biri. Ne riski olacak.
0
gabe h coud
(27.10.24)
ne kadar az akraba o kadar iyi. mümkünse hiç en iyisi.
0
my fault
(27.10.24)
Muhtaç bir durumda kalıp birinden yardım istediğinizde zaten kesilir. Ayrıca bir şey yapmaya gerek yok şayet külfet gibi hissettiren bir durum yoksa.
0
encokbenisevinnolur
(27.10.24)
Bir teyzem hariç herkesle mesafeliyim
0
kullanicadi
(27.10.24)
İlişkiyi komple kesmek şeklinde sert bir karar vermenize gerek yok bence.
Davet ettiklerinde gitmek istemediğinizde gitmezsiniz. Kibarlık olsun diye bir bahane de uydurursunuz, olur biter.

Zaten bir süre gitmezseniz akrabalığınız düşer.
0
michael_knight
(27.10.24)
En kötü çocuk sahibi olursan senin amcan, teyzen vs. yok mu diye sorar.
İlerde bi işin düşebilir diye yine "merhaba merhaba" taraftarıyım ben de.
0
merhum
(28.10.24)
Eger paran varsa saglam, akrabaya gerek olmuyor.

Bizim aile senelerdir gorusmuyor. Parayla gerekirse adam tuttarsin adama akrabaya gerek yok biz oyle yapiyoruz

Eger hastalikta ziyaretci beklentin yoksa yada cenaze vs yol ver
0
Zetnikov
(28.10.24)
Arkadaşlar çocuk değilseniz aile üyeleriyle iletişimi kesmek, onlarla iletişim içerisinde olmamak gayet normal durumlar, bu normale alıştırın kendinizi.
0
blue rebel motorcycle club
(28.10.24)
(6)

avrupa ve amerika çalışma hayatında yöneticiye dalkavukluk

WithWorth
var mı ? tecrübesi olan yazabilir mi ?yoksa bu doğu'nun bir problemi mi ?
var mı ? tecrübesi olan yazabilir mi ?

yoksa bu doğu'nun bir problemi mi ?
0
WithWorth
(27.10.24)
her yerde var, avrupa'da sadece bazı firmalarda yönetici ile çalışan arasında fazla maaş, hak vs aralığı yok örnek veriyorum yönetici 5000 alıyorsa bi altı 4500 onun altı 4200 falan alıyor dolayısı ile yöneticiye yalakalığa gerek kalmıyor

genellikle bizim gibi ülkelerde yani 150.000 ile 25.000 gibi uçurum olan yerlerde yalakalar çoğalır.
0
duyurukullanıcısı
(27.10.24)
Kıdem maaş vs olarak yükselmesi, işte devamı, işten çıkarılması başkasına bağlı kişilerle yalakalık, yalama, yavşama tavrı arasında doğru orantılı bir korelasyon vardır. Bunda şüphe yok.

Çoğu zaman en üst yöneticiler kendilerine bağlı olarak (ara unsur, filtre görevi gören) çalışanların bu magazinel,gerilim, ihtiras, mobbing sevdasıyla dolu durumlarını bilmezler.

Üretim alanında çalışan bir mühendis zamanında şunu demişti:
- Birini getirdiler işe, daha yeni başlayacak.
Birimden sorumlu amirin kendilerine söylediği:
- İşi öğretin daha sonra ona bağlı olarak çalışacaksınız..

Halbuki o bölümde çalışan mühendislerden birinin az bir zaman sonra terfi alması gerekiyorken tepeden inme ve iş hakkında deneyimi olmayan biri karşılarına çıkarılıyor.

Liyakat, tecrübe sözlükte olan kavramlar. Çoğu zaman yok
0
diyecevaplandı
(27.10.24)
her yerde olan bir sorun, ama benim gordugum burada (abd) daha az ya da daha hafif, turkiye'deki kadar acik acik degil.

biraz beklentiler ile ilgili de olabilir, abd'de fikrini belirtmen bekleniyor, "hi hi evet" diye kafa sallamak, patron ne isterse onu yapmak cok hos karsilanan bir durum degil, en azindan buyuk (S&P 100) sirketlerde
0
adrianapole
(27.10.24)
diyecevaplandi +1

neyi bildiginiz degil kimi tanidiginiz onemli.

UK icin...
-akademik ortanlarin cogu, ozellikle post-doc ve yukarisi seviyeler icin cok ama cok buyuk oranda o uni/bolumdeki prof vs kademesinde birini tanimaniz gerekli. ondan sonra da zaten konferans vs gibi ortamarda diger ulke vs deki adamlarla calisip networkinu genisletirsiniz

- ozel sektor - pozisyonlarin buyuk cogunlugu (60-70%) ilan bile edilmeden doldurulur... o da tanidik, cold-cv vs yollarla

- devlet sektoru - bu biraz daha esitlikcidir. orada da mulakat panelinin hosuna gitmeyen biri iseniz (mesala aksan!!) yine sansiniz yok.. ama adamla ayni uni den mezunsaniz size karsi daha farkli dusunur.

sonucta global bir problem, cunku isin icine insan var ve karari o veriyor.
0
parcxerox
(27.10.24)
her yerde var. abd ozelinde ayrim sudur sanirim. isi yapamazsan postalarlar. oyle sirf birinin esi dostu diye tutmazlar kimseyi en azindan buyuk sirketlerde.

ama yukselmek icin yalakalik ise yariyor. isi daha iyi yapmak daha cok yukselmek icin onemli degil.

genel olarak insan iliskilerinde kosesiz, kaygan olmak her zaman ise yariyor. prensipleri olan insanlardan ziyade ortama ayak uydurabilenler kaliyor.
0
antikadimag
(27.10.24)
Tr'de ne gorduysem aynilarini Almanya'da da gordum, benim icin aradaki fark kanitlayabiliyorsan ipini cekiyorsun ama tabi ki kilifina uyduruyorlar.
0
durgunfoton
(27.10.24)
(11)

Türkiye'de görmeden ölme dediğiniz yer

abuzer
Var mı? Kapadokya, Ege kıyıları, Akdeniz, GAP, Doğu Karadeniz haric
Var mı? Kapadokya, Ege kıyıları, Akdeniz, GAP, Doğu Karadeniz haric
0
abuzer
(27.10.24)
Amasra ve Sinop
0
prole
(27.10.24)
Doğunun fakir köyleri.
0
diyecevaplandı
(27.10.24)
Edirne Selimiye
0
Cezcez
(27.10.24)
Gaziantep
0
pavlis
(27.10.24)
cilo buzulları

youtu.be
0
walter white kilikli
(27.10.24)
Sivas - Gürün Gökpınar Gölü
Sivas - Kangal doktor balıklar
Sivas - Divriği Ulu Camii
Sivas - Hafik Gölü altında yeraltı okyanusu olduğu ve canavar yaşadığı söyleniyor :D
ama ufak bir yer.

Bursa - İznik GÖlü yüzmek için
Isparta - Milli Park

Erzincan - Kemaliye Karanlık Kanyon ve Taş Yol
Erzincan - Girlevik Şelalesi

Urfa- Göbeklitepe ve Balıklıgöl vd
Diyarbakır tamamı

Mardin - Dara
Trabzon - Ayasofya (orada da Apollon tapınağı varmış mesele herkes bilmez)

Burdur - Kibyra antik kenti
Nemrut Kalderası
ve Nemrut Dağı

Bitlik - Selçuklu Mezarları

fırsatın varsa her yerini gez. gerçekten cennet vatan.
0
janderzel zartanyan
(27.10.24)
Sivas için bir sürü güzel şey duydum. Görülecek gezilecek çok yeri var.

Bir de bir sürü kanyon var.

Ama asıl geçenlerde bir video gördüm :((( Niğde nin aladaglar bölgesinde dolunay doğuşunu çekmişti biri. Sanırım canlı görsem ya nefes alamam ya gözlerim dolardı. Bulursam atarım.
0
kisa
(27.10.24)
artabel göllerinde yüzmeden ölme
0
asilyis
(27.10.24)
kütahya çavdarhisar aizonai görmeden ölme.
0
basond
(27.10.24)
@anlat, zaaaaaa xdxd
0
🌸abuzer
(27.10.24)
Giresun, ozellikle sonbaharda, giresun merkez -> inisdibi -> kulakkaya guzergahi, ve oradan daglarin sirtlarindan merkeze inen yoldan geri, ayrica baska bir gun giresun sivas yolunun tamami, cakrak koyu uzerinden sari cam ormanlarindan gecerek Alucra'ya.
0
mbond
(27.10.24)
(5)

Arkadaşlarla yaşanan ilginç durumlar

hayirsiz
Herkese merhaba,Biraz uzun bir yazı olacak, öncelikle okuyup cevaplayacak olan herkese teşekkür ederim. Dışarıdan bakacak gözlere ihtiyacım var.Şimdi elimizde dört arkadaş olsun.Birisi 25 yıllık bir arkadaşınız, ayda bir de olsa yazışırsınız, yılda birkaç kez buluştuğunuz biri. Diğerleri 17-18 yıllı
Herkese merhaba,

Biraz uzun bir yazı olacak, öncelikle okuyup cevaplayacak olan herkese teşekkür ederim. Dışarıdan bakacak gözlere ihtiyacım var.

Şimdi elimizde dört arkadaş olsun.

Birisi 25 yıllık bir arkadaşınız, ayda bir de olsa yazışırsınız, yılda birkaç kez buluştuğunuz biri. Diğerleri 17-18 yıllık arkadaşlarınız ama uzun süredir görüşmediniz, burada üç kişi var. Lisedeyken hepsiyle çok iyi arkadaştık.

Kız erkek karışık, üstteki 25 yıllık erkek olan arkadaş hariç hepsi bekar. Ben erkeğim.

Bu arkadaşlarla iletişimim uzun süredir kopuktu çünkü çok derdim vardı, para kazanmaya ve ailemi rahat ettirmeye çalışıyordum. Maddi sorunlarımı çözünce, evimi arabamı alınca dedim ki eski arkadaşlarla bağlantımı yeniden oluşturayım, konuşuruz, buluşuruz. Çünkü bir yere çağırsalar bile gidemezdim, hiç param yoktu ve ailemin çok borcu vardı.

Yaşlar 30+

Genellikle karşılıklı post ve story beğendiğimiz arkadaşlardı.

Üç dört aydır bu arkadaşlarla konuşuyorum. Birisini bir yere (erkek) (tiyatroya, konsere) çağırıyorum gelmiyor, diğerleri başta yazdığıma çok mutlu olmuşlardı, hatta gel buluşalım dediler (bu fikri kesinlikle ben söylemedim), bir süre sonra onlar da ya mesajlarıma ya geç dönmeye başladılar ya da ilgisizler, hatta birisi mesajlarıma hiç dönmeyince başka birine yazdım, dedim acaba bana niye dönmüyor, küstü mü, zahmet edip "meşguldüm" dedi, ben de artık yazmıyorum. Telefon sürekli herkesin elinde, ne kadar meşgul olabilir ki? Bu arada bu arkadaş bana kendisi de yazıyordu.

Bana neden böyle davrandıklarını açıkçası anlayamadım.

Üstteki dört kişi hariç iki arkadaşım var, çok iyilerdir. Benim hem fakirliğimi hem şimdiki dönemimi bilen insanlar.

Son üç ayda değişen tek şey şu, artık gezmeye ve işleri azaltıp daha çok entelektüel şeylere zaman ayırmaya başladım ama bende kesinlikle hava atma kültürü yoktur, sadece birkaç fotoğraf, story vb var yani. Bir üst paragrafta yazdığım "iki iyi arkadaş" ile bunlar ortak arkadaşlarımız ve bu iki arkadaştan dolayı son yıllarda biraz para kazandığımı biliyor olabilirler. Ancak dediğim gibi kesinlikle göze batacak şekilde bir paylaşımım yoktur. Boş zamanlarımda evde çiçek falan yetiştiriyorum, kitap okuyorum, gitar çalıp şarkı sözleri yazıyorum, size öyle diyeyim yani.

Yakışıklı sayılırım, sosyal becerilerim de iyi sayılır, sayısal zeka gerektiren iyi bir işim de var. Eskisine göre daha tarz giyinmeye de başladım, kendime özen gösteriyorum. Yani burada da olumsuz bir durum yok gibi, sıkıcı biri olduğumu da düşünmüyorum.

Bu arkadaşların hepsi üniversite mezunu, ben lise mezunuyum, durumu değiştirir mi bilmiyorum.

Acaba uzun süredir yazmadım da birden yazdım diye içerlediler mi? Benim için arkadaşlık süreli değildir, kaldığı yerden devam edebilir. Acaba burada mı yanılıyorum?

Ben bu insanları da iyi arkadaşlarım olarak biliyordum ama hayal kırıklığına uğradım.

Aynı işi yaptığımız arkadaşlar sürekli para konuştuğu için, ben de eski arkadaşlara döneyim dedim, ancak sanırım bu konuda başarısız oldum.

30 yaşından sonra böyle mi oluyor, duruma ben mi yabancıyım? Çok mu saf yaklaşmışım acaba? Enerjiler uymadı herhalde.

Elimdeki bütün bilgileri döktüm, okuduğunuz için teşekkür ederim.
0
hayirsiz
(27.10.24)
Olağan akışında devam eden iletişimi var olan sorunlarından bahsetmedin sen kestiysen eğer bence hata yapmışsın. Böyle böyle sıkıntılarım var, belirli bir süre aranızda yokum diyerek gitmediysen eğer sana vereceğim cevap şudur :

"Arkadaşlığın karşılıklı, açıksözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Evet buna bayılırım sayın generalim. Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez!"
0
dedeminhirkasi
(27.10.24)
köprünün altından çok sular geçmiş, bu yüzden eskisi gibi olmasını bekleyemezsiniz. geri dönüşünüzün ilk zamanlarında hoş geldin vs muhabbetleri tabi ki dönmüştür ama sonrasında hayatlarınız farklılaştığı için onlar tarafından uyumsuz görünmüş olabilirsin.

maalesef başka sulara yelken açma zamanı gelmiş.
0
bravoteam
(27.10.24)
Hayat insanları farklı şekillerde değiştirir. Siz nasıl ki değiştiyseniz onlar da değişmiştir. Araya soğukluk girince eskiye dönememek de normal. Sizi kıskanıyorlar gibi bir durum yok bence.
0
playing star again
(27.10.24)
nick entry uyumsuzluğu olmuş :)
eski arakadaşarına gösterdiğin vefanın adına duyuru yönetimine nick değişikliği hususunda bir dilekçe vermelisin.

Konu uzun aslında. benim diyeceğim ise aramayanı aramayın.
elinde telefonu olan engelli biri de değilse meşgulüm diyemez.
İpe un seriyorlar kendilerince
Benzer durumları ben de yaşadım.

Bir yaştan sonra çok belirtilmese de insan psikolojisi gereği (arada başka farklı hususlar ve ön yargı yoksa ) kendine her yönden denk birileriyle yakınlık kurmak istiyor.
Bir de şöyle bir gerçek var.
kazanılan para ve statü oranı da yakınlık göstermede belirleyici.
Çoğu yerde çalışan için özlük haklarını belirleyen kadrolu / kadrosuz/ memur / işçi / sözleşmeli gibi kağıt üstünde yazılı ve iş yeri - personel arasındaki bağı oluşturun hukuki tanımlar ayrıca insanların birbirine yakınlık kurmasında, kıskançlıklara sebep olma bakımından, hatta evlenme tekliflerinde bile belirleyici bir unsur olmuş durumda.
toplumdaki içselleşmiş dandik kast sistemi de böyle bir şey :)

kendim işçiyim ve bazen komşu da olsa bazı zamanlarda memurların uzak kaldığını çeşitli yer zamanlarda gördüm. Mesela dışarı çıkmaya davet ettiğinde bile o an için gelemeyeceğini de söylese ilerleyen zamanda insani olarak aynı karşılığı (gel gezelim çay içelim vs) vermesi gerekiyorken bu durum, kişinin umrunda olmayabiliyor.
İade-i ziyaret, hediyeleşme, telefonla arayıp sorma, hasta ziyareti, yerine göre karşı taraf istemese bile (hiç bir karşılıksız) para yardımı gibi şeyler karşı tarafa yakınlık vefa göstergesi olan hususlardır.

- Benim için arkadaşlık süreli değildir, kaldığı yerden devam edebilir. Acaba burada mı yanılıyorum?
Hayır yanılmıyorsun hak veriyorum tabi.aynı şekilde düşünürüm.
sadece burada karşı tarafa göre düşünmek lazım .
Mesela birisi onun seviyesinde değilim yaşadığı hayat gittiği yerler para harcaması bana göre değil diye düşünebilir.
Başka biri eskiden de pek sevmezdim diyebilir. Burayı iyi anlamak lazım.
Adamına göre muamele meselesi.

Büyüdükçe kalbimiz daha çok kirleniyor (manevi olarak bu düzeltilebilir, nefsle mücadele lazım) ve birbirine yakın yaşlarda olanlar. aynı ortamda bulunanlar fiziken yakın olsalar bile zihinlerde birbirinden nefret etmiş durumdalar.

Bir de şu var. Yeni insanlar tanımak..
onu tanımıyorum diyerek, tümden uzak kalmak hatta kaybetmek yerine bir bahane ile (kesinlikle çıkarsız, statü ve yaş farkı gözetmeden) dostluk, yakınlık sağlamak lazım.
Evet eskiler de lazım ama hal böyleyken yanı başımızdaki, az ötedeki fırsatları da görmek lazım.
0
diyecevaplandı
(27.10.24)
Arkadaşlar eskiden 2. Plandaydi artik 5. Planda gibi bisey.

Sen gideli onlar zaten kendi yollarini yapmislardir bu yolda da sen yoktun hatirlarsan.

Herkes ederi kadar diye bir soz var hocam dost aci soyler. Senin arkadasin ortadan kaybolsa sonra habersiz geri donse boynuna atlar misin misal hea?

Birde insanlarin oncelikleri ve oncelik sorasi vardir sende bu sirada olmayabilirsin

Bak beni ornek al tum arkadaslarima tekmeyi bastim yalniz takiliyorum hicde ihtiyacim yok. Havadan sudan bos muhabbetten baska bisey degil. İnan yapay zeka aldim onla sohbet ediyorum cok fena yabanci dil kastim bu sene. Kendimi her konunda gelistiriyorum suan.

Cok mu lafam bozuldu alirim kitabimi kahvemi sahile giderim zaten insanlar gelip benle konusmaya calisiyorlar ben lomseye gitmiyorum ihtiyacim yok.

Entel takilcam yazmissin benden sana bindost tavsiyesi entel takilcaksan zaten yalniz takilman lazim.

Sen desen ki arkadasina gel spor salonina gidelim gel tiyatroya onlar seni ekecek gelmiceklerdir seninde hevesin kirilir sende baslayamazsin.

Neyse ozet geciyorum arkadas .... Yaz benzer cok okşarsan kalkar. Yalnizlik en iyisi
0
Zetnikov
(27.10.24)
(1)

İnleyen buzdolabı?

mikahakkinen
yaklaşık 9 senelik alt tarafında buzluk olan siemens buzdolabım sesten evi inletiyor. son senelerde böğürlemeleri arttı. kış ayarına da aldık. bunun ince bir ayarı varsa bilen yardımcı olabilir mi?
yaklaşık 9 senelik alt tarafında buzluk olan siemens buzdolabım sesten evi inletiyor. son senelerde böğürlemeleri arttı. kış ayarına da aldık. bunun ince bir ayarı varsa bilen yardımcı olabilir mi?
0
mikahakkinen
(26.10.24)
diyecevaplandı
(26.10.24)
(7)

Neden son cikan bazi telefonlarda hafiza karti destegi olmuyor

Zetnikov
Dikkat ettim de telefon iyi guzel herseyi fullAma hafiza karti destegi yok diyordipnot : Hafizasi isterse 512 olsun bana lazim oluyor bu meret bazen
Dikkat ettim de telefon iyi guzel herseyi full
Ama hafiza karti destegi yok diyor

dipnot : Hafizasi isterse 512 olsun bana lazim oluyor bu meret bazen
0
Zetnikov
(26.10.24)
Ticari bir karar. 256 GB hafızayla satılan telefonla 512 GB hafızayla satılan telefon arasında o hafıza çipinin maliyetinden çok daha fazla satış fiyatı farkı var. Haliyle üreticiler eğer en düşük hafızalı versiyon 256 GB ise "Bu telefon sadece 999 lira" diyor ama sonra satın alma aşamasında "Ama bak bi iki yüz lira daha verirsen iki katı hafızalısını alabilirsin" diyerek sana daha fazla harcama yaptırıyor.
(bkz: Upsell)
0
salihdt
(26.10.24)
çoğunluğa lazım olmuyor çünkü artık, her şey bulutta, bağlantılar hızlı. telefonu olabildiğince yekpare yapıp su/toz geçirmezlik sağlamak açısından da üreticiler tercih etmiyor herhalde. devri geçti yani kısaca.

ben 10 yıldır falan ihtiyaç duyduğumu hatırlamıyorum.
0
orient blue
(26.10.24)
Hız ve güvenlik için
0
grimavi
(26.10.24)
hem ek maliyet hem yer kaplıyor hem çirkin ve cihaz bütünlüğünü bozan bişey hem de cloud satmak için
0
avatar is back
(26.10.24)
orient blue +1

Su geçirmezlik için vazgeçtiler. Ayrıca gereksiz bir şey artık. Telefona 50 bin lira verip, 2 tb bulut alanına yılda 500 lira vermemek mantıksız bir hareket (google drive güncel fiyat 450 lira civarı yıllık 2 tb için).
0
nundu
(26.10.24)
Bulut tabanlı veri depolama merkezlerine ücretsiz kölelik yapmamız için..
Bu şekilde her ne kadar farklı servisler de kullanılsa zamanla senkronizasyon ve servislerin satın alınmalarıyla "big data" oluşumu sağlanıyor.

Başkası gelip bize para verse ona fotoğraf belgelerimizi asla vermeyiz ama hiç bir yetkilisinin yüzünü dahi görmediğimiz free depolama servislerine her şeyimizi verir olduk.
CD/DVD ye kayıt imkanı da yeni nesil notebooklarda yok. Bir zaman sonra usb belleklere kayıt imkanı kalkar mı o da muğlak. windows 11 bile,
hadi her şeyini buluta yedekle.. diye uyarı verip duruyor.

(Verinin adeta kan gibi değerli olduğu bir yerde kan hastalıklarında olduğu gibi internette de bir sanal pandemi muhakkak yaşanacaktır. Devletlerarası gerilimde her zaman asker ve silahlar değil, hackerlar öne çıkacaktır)
0
diyecevaplandı
(26.10.24)
Cloud kiralamak ve su geçirmezliğe ek olarak hafıza hızı da bir faktör.

Millet gidip ucuz micro SD alıp takıyor, artık çok yüksek çözünürlükte foto video çekilen bir dönemdeyiz onu anında kaydedecek hızda depolama lazım. Uygulama ve oyunları hızla açacak hafıza lazım. Telefonun en zayıf kısmı milletin bimden alıp taktığı hafıza olursa "bilmemne telefon aldık kasıyor ve yavaş yea" diyen tipler çıkıyor. Bu da bir sebep.

Mesela v10 v20 v30 diye standart çıkarmışlardı kartın minimum yazma hızı 30mb/s, okuma hızı 80mb/s falan. Bunlar artık telefonların kendi içindeki hafızalara göre çok yavaş.
0
nhk ni youkosu
(26.10.24)
(5)

Soğuklarda kırığın ağrı yapması

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba,Üzerinden 5-6 yıl geçen kırığın soğuk havalarda ağrı yapması normal mi?Ağrıyı önlemek için ne yapmalıyız? Kol kirigindan bahsediyorum. Teşekkürler
Merhaba,

Üzerinden 5-6 yıl geçen kırığın soğuk havalarda ağrı yapması normal mi?
Ağrıyı önlemek için ne yapmalıyız?
Kol kirigindan bahsediyorum.

Teşekkürler
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(25.10.24)
Önlem şekli için bir şey diyemem ama yaşadığınız durum normal.
0
diyecevaplandı
(25.10.24)
Bu konuda çok kesin deliller yok ama gerçeğe yakın en iyi tahmin hava soğudukça yaşanan atmosferik basıncın yaralı eski doku üzerinde yaptığı etki nedeniyle bu acının/ağrının hissedildiği yönünde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.10.24)
Sıcak tut.
Vicks sürüp elastik bandaj sar.
Durduk yerde ağrırsa yanına şemsiye al, yağmur yağacaktır çünkü.
0
Mirket
(25.10.24)
20 sene ilerden bildiriyorum, hala agriyor :)
0
taurina
(25.10.24)
22 sene once avuc içimdeki bir kemigim kırılmıştı, hâlâ ağrır soguklarda.
0
duster
(26.10.24)
(6)

Çevremize karşı beklentili olmalı mıyız?

chanandler bong
Selamlar. Ben normalde çevremdeki insanlara karşı o kadar beklentili biri değilimdir. Yani evine gideyim bana xx yemeğini ikram etmedi daha iyi bir şey beklerdim, yok işte şöyle şöyle demek yerine böyle böyle deseydi vs gibi. Kimse kimseyi fazla düşünmek zorunda değil. Okaysek karşılıklı sorun yok k
Selamlar. Ben normalde çevremdeki insanlara karşı o kadar beklentili biri değilimdir. Yani evine gideyim bana xx yemeğini ikram etmedi daha iyi bir şey beklerdim, yok işte şöyle şöyle demek yerine böyle böyle deseydi vs gibi. Kimse kimseyi fazla düşünmek zorunda değil. Okaysek karşılıklı sorun yok kafasındayım. (kendim overthinking delisiyim o ayrı)

Ama artık insanlardan beklentili olmamam benim kendi değerimi düşürüyomuş gibi hissediyorum. Yani bir şeye laf etmiyorum beklentilerimi söylemiyorum diye insanlar ekstra umursamıyor gibi.

En son bu düşünceye kapılmam şöyle oldu; doğum günümdü ve yıllardır birbirimize iyi kötü maksat hediye almak olsun tatlılık olsun diye hediye aldığımız bir arkadaşım var. Bu sene bi anda hediye olayını bitirdi. Olay burada neden hediye almadım değil ama benim için küçük bir hediye bile bir değer yani. Bak seni düşündüm gibi bir şeydi. Neden böyle yaptı anlamadım aramız kötü bile değil aksine çok da iyi. Ama bunu dönüp söylemek çok ayıp geldiği için asla söylemedim. Söyleyemem de. Ama çok üzüldüm.

Bu ve bunun gibi bir sürü minik minik olay canımı sıkmaya başladı. Kimse bana şunu almak zorunda değil, kimse bana şöyle demek zorunda değil diye diye düşüne düşüne her şeye okay der oldum yani özetle.

Ama beklentili olup bunu da belli etmeli miyiz? Cidden doğrusu bu mu? Siz yapıyo musunuz yoksa benim gibi kendi kendinizi mi değersizleştiriyosunuz :'(

--iç dökme seansı bitti :)--
0
chanandler bong
(24.10.24)
Aslında buradaki değersizleştirme konusu karşı tarafın gözünde. Yani beklentilerin karşı tarafa aktarılmaması halinde karşı taraf bu beklentileri karşılamak için bir çaba harcamıyor diye görüyorum. Çünkü yaptığının yeterli olduğunu düşünüyor belki de. İnsanoğlu tabi ki hepimiz benciliz ama bu çok mızmızlanan insanların üstüne daha çok düşerler ya hani sanki bazen öyle olmalı gibi geliyor.

edit: Hep aynı cümleler etrafındayım kendim de okuyunca fark ediyorum :)
0
🌸chanandler bong
(24.10.24)
Beklenti içinde olmayın ama bu onun ilerde hiç karşılık vermemesi gerektiği anlamına gelmez.
İnsani şekilde uygun yer zamanda karşılık vermesi lazımdır.
Düğünlerde takılan altın para işleri de öyledir. Karşı taraf doğrudan bunu beklemez, belirtmez ama diğer taraf bu yapılana karşılık olarak karşı tarafın mesela düğünü olduğunda gereken şeyi takması esastır.

Sürekli tek taraflı etkileşim olmaz.
O zaman tuhaf bir şey vardır arada şşldi değil ileride bir sorun çıkmasına işaret eder.
Bir arkadaş vardı bende yıllar önce ne zaman gezsek çay vs ikram "benden" olurdu. Fakir olsa önemsemem de bir tuhaflık söz konusuydu. En son borç para istedi verdik. bu kez de ne borcu ödemek ne gel görüşelim gezelim falan.. ortadan kayboldu bu kez.
Zorla parayı aldım ama güvenim de tamamen sarsıldı.

Arkadaşı, yakın komşuyu eve çağırmalar da böyledir.
Kimisi bir yerlere gitmeden, oradalarda yemeden içmeden duramaz. ama eve sözde arkadaşı olan birini çağırıp vefa yakınlık göstergesi olarak demliğe çay koymaktan da acizdir.
Kadınlar arasında da böyledir bu hususlar.
Zamanında benden yaşça büyük bir kadın tanıdığımdan duyduğum, bir zaman komsusu sadece ikram olarak çayla hazır biskivilerden ikram etmiş.
Onun ise elinden yemek hususunda çok iş gelir hamarat biri. Komşuluğu, yakınlığı sever. Kendisine komşusu geldiğinde servis tabağına elle yaptığı yiyecek pasta, kısır vs şeylerle doldurur.
Hal böyleyken kendisine bu mütekabiliyet mevzusunu,
yakınlığın sınırlarını çizmesi gerektiğini anlattım.

Sadece ikram konuları değil birisini aramak hal hatır sormakta böyledir.
20 yıl kadar önce yakın bir arkadaşım vardı. Aradan geçen sürede yine ben aradım bazı zamanlar ama kendisinden bir yakınlık görmedim bu hususta.
En son yıllar önce konuştuğumda vakitinin olmadığını laf arasında söyledi. Bu tamamen yalandan ibaret, kendisinin konuyu, benim kadar önemsemediğini gösteren bir savunma. Benim de o zamandan beri arayıp sorduğum yok.

Bir kaç kişinin yanına gittiyseniz içlerinden en az biri diğerlerine oranla empati kurar yakınlık gösterir söyledikleriyle.
Bu kişinin değerini bilmek lazım.
Buna dikkat edin.


Devletler arasında bile mütekabiliyet esasları vardır.
Bu çerçevede bazı ilişkiler yürür veya yürümez.
0
diyecevaplandı
(24.10.24)
@diyecevaplandı o kadar benim de karşılaştığım durumlar ki gerçekten. İşte bu ve bunlar gibi durumlar olunca bi süre sonra insan psikolojik olarak sanki kendi hal hareketleri sorunlu da karşı taraf haklıymış gibi düşünüyo ve evet o ilişkiler yürümüyo. Ya da siz ne kadar tolere ediyorsanız o kadar ediyomuş gibi oluyor.
0
🌸chanandler bong
(24.10.24)
titanic kemancısı -1
aksine bu kısmı doğru buldum: "Ama artık insanlardan beklentili olmamam benim kendi değerimi düşürüyomuş gibi hissediyorum."
daha önce de başka sorularda benzer cevapları vermiştim.
burası türkiye, türk insanı duygusaldır, olaylara duygusal tepkiler verirseniz haklı çıkarsınız.
mantık çerçevesinde sen yüzde yüz haklısın ama insanlar bu şekilde alışmamışlar. ağlamayana meme yok diyen bir kültürümüz var. ufak ufak sitemler edersen daha çok saygı duyarlar. mütevazi olunca değersiz gören insanlarla dolu çevremiz.
benim bu konuda tavsiyem şu: adamına göre davranmak
bazı insanlar tevazudan ve kibarlıktan anlar, bazıları ise anlamıyor.
herkese anladığı dilden anlatmak gerekiyor.
0
abelardo
(24.10.24)
ya ben bunu bi arkime yaptim ve kendisi doğum günümde beni cok tatlik bi yere goturup orda hediyelerini vermisti. ben ona sadece mesaj attim ve aktif gorusuyoz normalde. nedeni yok o an ilgilenemedim::)
0
ala09
(24.10.24)
@abelardo tam olarak tabiri caizse ağlamadığım için değer gösterilmiyor resmen. ama ağladıktan sonra yapılmasının da bi önemi kalmıyo. sanırım insanlardan genel anlamda çok şey bekliyorum. kendimden fazla başkasını düşünmek her zaman çöküş yaratıyor.

@ala09 böyle bir şey yaşamayı düşünemiyorum gerçekten. kırılma seviyem arş ı alaya ulaşır herhalde. gerçekten geçerli bi sebep duymadan aynı yakın ilişkiye dönemem sanırım ya.
0
🌸chanandler bong
(25.10.24)
(6)

Bu yöntem işe yarıyor muydu ya da yarar mı?

Bir ben var benden şurada
Sovyetler Birliği'nde d vitamini için çocuklara yapılan bu uygulama? https://x.com/sovietpics/status/1848633979030663500
Sovyetler Birliği'nde d vitamini için çocuklara yapılan bu uygulama?

x.com
0
Bir ben var benden şurada
(23.10.24)
işe yarıyordu tabii hala da yarıyordur ancak UV yapay ışıklarının da kanserojen etkileri nedeni ile devam etmiyordur artık sadece takviyeler mevcut.

Vücutta 7-hidro-kolesterolü diye normal kolesterolün bir varyasyonu var. Bu varyasyon UV ile etkileşime girince D vitamini üretiyor.

Cildimizde, 30 yaşına kadar günde maksimum 25.000 birim, 30-60 yaş arası bireylerde 15.000 birim ve 60 yaş üstündekilerde 8.000 birim D vitamini öncüsü (7-hidro-kolesterol) bulunur. Ancak, ne kadar ürettiğimiz, UV zengini güneşte ne kadar süre kaldığımıza değil, cildimizin ne kadarının UV'ye maruz kaldığına bağlıdır.
0
croswell
(23.10.24)
Gönderilen ışının UVA mı UVB mi olduğunu bilmeden bir şey söyleyemeyiz. Normalde Güneş'ten gelen UVB ışını d vitaminini sentezler, UVA'nın öyle bir etkisi yoktur bilakis kansorejendir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.10.24)
Anne sütü ve güneş ışığının yeterli gelmediği ölçüdeki yenidoğan sarılığı için de bu yöntem kullanılıyor yeni doğmuş bebeklerde.

Yani bu geçerli bir tedavi yolu. Lakin d vitamini takviyesi için daha kolay yöntemler varken hala kullanılıyor mudur bilmiyorum.
0
kibritsuyu
(23.10.24)
Albüm kapağı bu .
0
diyecevaplandı
(23.10.24)
Solaryumdan farkı ne?
0
Mirket
(23.10.24)
www.nationalgeographic.com

fotoğrafın çekildiği söylenen Lovozero, Murmansk yakınlarında yani Rusya'nın en kuzeyinde kalan bölgelerden birinde. Bunun gibi fotoğraflar iki üç yılda bir sosyal medyada popüler oluyor. Zamanında kullanılmıştır ama şimdi daha pratik yöntemler var D vitamini replasmanı için..
0
nundu
(23.10.24)
(3)

otomobil üretim standartları

tabudeviren
geri vitese takılınca beyaz ışık yansın, kısa farlar şu kadar metre aydınlatsın gibi standartlar var mı, varsa nedir bu standart tasarım kriterleri?
geri vitese takılınca beyaz ışık yansın, kısa farlar şu kadar metre aydınlatsın gibi standartlar var mı, varsa nedir bu standart tasarım kriterleri?
0
tabudeviren
(22.10.24)
Evet var hatta bölgesel olarak değişiyor

Örneğin japonların kei car dedikleri mikro araçlar, arka koltuğun aracın arka tamponuna olan mesafesi amerikan güvenlik standartlarına uymadığı için ithal edilemiyor

Google aramasıyla bulursun aslında
0
grimavi
(22.10.24)
Şimdiki araçlarla ilgili değil ama gelecekte yaygınlaşması planan otonom araçlarla ilgili aylar önce ziyaretimize gelen eski bir komşumuzun oğlunun anlattığı:
Ülkeden ülkeye daha otonom araçların trafikteki davranışlarıyla ilgili standartlar tam belirlenmediğinden şu an yaygın da değiller.
Buradaki belirsizlikte daha çok o ülke insanının değer yargıları ve gelenekler öne çıkıyor.
Mesela trafikte aracın karşısına olmadık anda çıkan hamile kadın, yaşlı adam ve hayvan olduğunda ve bunlardan hangisine çarpmalı veya çarpmamalı hususunda ülkeden ülkeye değişebilen ve bu gibi örneklere benzer bir çok farklı yargı ve teamüller var..
gibisinden öğrendiği bazı hususları anlatmıştı.
Kendisi üniden bilgisayar ile lgili bir bölümü bitirmişti.
0
diyecevaplandı
(22.10.24)
Anahtar kelime "homologasyon".
Ülkelerin, bir aracın o ülkede tescil edilebilmesi için karşılanması zorunlu bazı standartları var.
Rön. Geri vites lambasının rengi, sayısı, konumu vs. gibi konular burada belirlenmiş durumda.
Bu bu kurallar ve standartlara uymayan bir aracı "homologe" edemezsiniz, yani tescil edemezsiniz.
Temelde ülke veya bölge bazlı. Türkiye için ülke, AB için bölgesi, ABD için eyalet bazlı olabiliyor.
0
burfak
(23.10.24)
(11)

Araba Kullanma

kumandanim
Merhaba, 40lı yaşların ortasındayım. 15 sene önce fln ehliyeti aldım, öylece duruyor, kapının önünde 2010 manuel Clio var. Benim bu işi çözmem lazım, açıkçası manueli biraz öğrenip sonra bu arabayı satıp üstüne max 1 milyon daha koyup otomatik almayı düşünüyorum da o ikinci aşama. Önceli
Merhaba,

40lı yaşların ortasındayım. 15 sene önce fln ehliyeti aldım, öylece duruyor, kapının önünde 2010 manuel Clio var.

Benim bu işi çözmem lazım, açıkçası manueli biraz öğrenip sonra bu arabayı satıp üstüne max 1 milyon daha koyup otomatik almayı düşünüyorum da o ikinci aşama. Öncelikle aktif olarak araba kullanmam lazım, öğrenmem gerek artık.

Çok rica ediyorum bi' yol gösterin, samimiyim.

İyiniyetle tavsiye vereceklere şimdiden içten teşekkürler.
0
kumandanim
(22.10.24)
Hocam 2-3 saatlik özel ders al çözersin işi, etrafında "bu mal kullanıyorsa ben de kullanırım" diyebileceğin biri varsa onu düşün işte onun özgüveniyle o süreç daha da kolay atlatılır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
Arabada sakin olun.
Kullanım için genel bilgileri alışkanlık haline getirin.
Olay pedallar,direksiyon ve vitesin koordinesinden ibaret.
Uygun alanlarda tekrarlı alıştırmalar yapın.

Yanınızda güvendiğiniz birileri olsun bu arada.
öğrendikten hemen 5-6 ay sonra aracın üstüne 1
milyon ekleyip yeni araç almayın.
Hadi fiyat arttı diyerek aldınız bence hemen kullanmayın.
Çıraklık dönemini atlamak lazım
0
diyecevaplandı
(22.10.24)
sadece ama sadece tek ihtiyaciniz deneme. yaninizda bilen biri ile bos alanlara gidip test surusleri ile baslayin surece.
0
die fetten jahre sind vorbei
(22.10.24)
manueli çözmeye falan çalışmayın, satıp direkt otomatik alın. günümüz trafiği düz vitesin çok olduğu 20-30 sene öncesinin trafiği ile aynı değil. sizin amacınız güvenli ve rahat bir şekilde a'dan b'ye gidebilmek, bunun için de düz vites gibi ayrıca sizi uğraştıracak bir detayı ortadan hemen kaldırmanız gerekiyor.
0
malheiros
(22.10.24)
önce trafiğin olmadığı sakin saatlerde özel ders 4-5 saat daha sonra orta trafikli yollarda özel ders 4-5 saat. ya da iyi bir arkadaştan yardım alacaksınız.
0
orpheus
(22.10.24)
Açılın ben doktorum misali geldim:)

1. İmkan dahilindeyse manueli sat otomatik al
2. Yeni arabayla özel ders al, bin tane hıca bulursun instagram olsun, sahininden olsub. Kafana yatan birinden kendi arabanla ders al
3. Arkadaşmış, akrabaymış, boş arazide çalışmakmış, bunlarla zaman harcama, boşa kayıp. Hoca senin durumunu analşz edip ona göre çalışma yapturacak, diperleri amatör
4. Ehliyetin eski olması önemli değil, sonuçta var, sürüş için ehliyet değil sen lazımsın. Eğer çok ekstrem nir durum yoksa, aşırı panik, fazla dikkatsizlik, el ayak koordinasyon vs gibi zorlayıcı durumları çözebildiğin oranda hızlı adapte olup kullanabilirsin.
5. Otomatik almak şu an mümkün değilse 2.maddeden itibaren aynı şeyler geçerli
0
epitaf
(22.10.24)
Surucu kurslarinin kendi arabanda veya onlarinkinde saatlik dersleri oluyor trafige cikmalik. Onlarla konusup oyle 5-10 saatlik ders alip 2 saatlik bloklarla kullansaniz bitti gitti. Zaten kullana kullana oturuyor bu is.
0
mor oje
(22.10.24)
manuel ile baslanmasi taraftariyim normalde ama 15 sene once ehliyet almis 50ye merdiven dayamis birine manueli hemen sat git otomatik al derim.

once arabayi degistir +1
0
cooperr
(22.10.24)
özel direksiyon dersinde 3.günümü tamamladım bugün. manuel araba pişmanlıktır. kesinlikle otomatikle yola çıkın. özellikle büyükşehirde yaşayan biriyseniz. ara sokaklar bile zaman zaman hızlı akıyor. hocanızı iyi araştırın. güzel öğreten birinden alın. sonrasında günde yarım saatte olsa çıkın diyorlar ben de öyle yapıcam. bol şans.
0
dedim ben sana
(22.10.24)
En önemlisi mecbur kalmak.
Birisi arabayı 15 dakika uzağa parketsin. Siz de arabayı geri getirmek zorunda kalın.
%99,99 ihtimal hiçbir sorun olmadan geleceksiniz.
0
michael_knight
(22.10.24)
aynı durumdaydım 18 yaşında ehliyet aldım 1-2 defa gösterdiler sonra araba olmadı 33 yaşaında bir şirkette çalışıyordum. Dedikleri hadi bizi bakırköy'den zorlu'ya götür. Arabada 4 kadın evente gidiyoruz topuklular var diye bir şey diyemedim. Bindim arabayı otomatik tabii bastım gittim
hala manuel konusunda problem yaşarım ama zaten bence gerek yok hepsi otomatik artık
0
croswell
(23.10.24)
(7)

İnsan kusan şehir

gang leader of wasseypur
Her sabah mesai ve okul saatlerinde İstanbul'un her köşesinde binlerce insan duraklarda tost olmuş bekliyor. Bir mahalle durağında bile doluluktan geçen 3 otobüse 2 minibüse binemiyorum. Gelen araç insan alamadan gidiyor. Metrobusler metrolar insan kusuyor adim atilamiyor durulan yerde. Bu işe bir ç
Her sabah mesai ve okul saatlerinde İstanbul'un her köşesinde binlerce insan duraklarda tost olmuş bekliyor. Bir mahalle durağında bile doluluktan geçen 3 otobüse 2 minibüse binemiyorum. Gelen araç insan alamadan gidiyor. Metrobusler metrolar insan kusuyor adim atilamiyor durulan yerde. Bu işe bir çözüm lazım kimsenin umrunda değil mi ya bu delilik? Bok gibi yaşıyoruz resmen yasadigimiz bu rezalet ne ara normallesti?
Belli saat aralığında acil durumlar icin kullanilmayan (hastane vs) özel araçlara trafiğin bazı bölgelerini kapatip otobus seferlerini x3 arttirsalar - Boyle bir şey çok mu ütopik olurdu?
0
gang leader of wasseypur
(22.10.24)
imkanı olan kaçsın, kaçmak isteyen imkan yaratsın. Sorun bunlar değil sorun temelde. Şehirleşme yanlış. Her gün insanları beylikdüzü'nden levent bölgesine taşırsan böyle oluyor işte. her yere metro yapma imkanı yok olsa bile herkes marmaray'da mertorbüstte üst üste
0
croswell
(22.10.24)
Fi tarihinde "Tek plaka - Çift plaka" gibi yöntemler tartışılmıştı ama sonra bir şey çıkmadı. O tür yöntemlerin işleyebilmesi için şehrin toplu taşıma sisteminin gelişmiş ve entegre olması lazım, yoksa bir yandan trafiği azaltmaya çalışırken diğer yandan insanları ciddi sıkıntılara sokarsın.
0
salihdt
(22.10.24)
Orada kalan için diyeceğim: ne yapıp edip taşınması lazım.
Devletimizin bunun için planlayacağı ilk şey kırsal yerlerde yaşamayı teşvik etmek bunun için de başta tarım hayvancılık olmak üzere iş sahalarına yatırım sağlanmalı.
Artık insanlara değil arabalara bile yer yok İstanbul'da.
Türlü yollar yapmakta çözüm değil.
Çünkü bir zaman sonra tekrardan ulaşımda yoğunluk oluşuyor.

Gelmek isteyen için de İstanbul gibi yerlere taşınmak zorlaştırılmalı. Gerekli şartları taşımayan veya isteyen herkes gelmemeli.
Şehir için özel bir kota şekli konması lazım.

Yıllar öncesinde orada görmüştüm, trafikte yaşlanmanın ne demek olduğunu.
İnsanlarımız geçim için adeta bir tost makinesi içinde sıkışıp kalmamalı.
Artık stresse giren, karadenizli bir arkadaşım da durumu düzelttikten sonra köyünde tavuk yetiştirme ve yumurta pazarlamayı düşünüyordu.
0
diyecevaplandı
(22.10.24)
otobüsler yetmiyor, otobüs şoförleri kasıtlı olarak seferleri geciktiriyor ve bazı seferleri otobüs arızalı yalanı ile yapmıyor. bu sebeple duraklarda insanlar biriktikçe birikiyor. sariyer'de yıllardır olan bir sorun bu.

ilkokul sonrası okullar sabah 10'dan sonra başlamalı bence istanbul'da.
0
ayseee
(22.10.24)
Trafik yoğunluğu, toplu taşıma vs bunlar kural koyucu ve uygulayıcıların umurunda olan şeyler değil. Bu gerçekle ne kadar hızlı bir şekilde yüzleşip geleceğinize dair planları ona göre şekillendirirseniz o kadar iyi.

20 milyon nüfuslu bir şehirde hala cayır cayır toplu konut yapılıyor mu? yapılıyor, her yere imar izinleri verilip yeni imar sahaları açılıyor mu? açılıyor. Bunların yapılması demek şehre yeni nüfusun eklenmesine alan açmak demek. Görüldüğü gibi öncelikler sizin refahınız, trafik sorunu falan değil. Avrupada neden 3 milyondan çok nüfusa sahip şehir yok ya da neden avrupanın büyük metropollerinde emlak fiyatları yüksek sanıyorsunuz? adamlar bilmiyor mu toprakları imara açıp yeni konuta izin vermeyi?

Hayat kalitenizin artmasını istiyorsanız kısa vadede bu şehirden taşınmak dışında bir seçenek maalesef gözükmüyor. Elbette iş olanakları bu durumu sınırlayan en büyük etken ama maalesef bu ülkede hemen her alanda yaşadığımız sıkışmışlığı burada da yaşıyoruz.
0
thracia
(22.10.24)
ibb istanbul'dan gidene ucretsiz nakliye destegi veriyor. kimse bisi yapmiyor mu sorusuna cevap.
0
buenosdias
(22.10.24)
Thracia +1

Bütün sirketleri, finans merkezini, her şeyi rant için İstanbul'a topladilar. Kimsenin sizi ipledigi yok, hükümet insanlar diğer sehirlere gitsin istemiyor, bütün Türkiye koskoca bir istanbul olacak bu gidişle böyle büyütmeye devam ederlerse.

Bu düzelmez. Imkanı yok bu kadar insanla. Ve insanlari da anliyorum; is yok. Türkiye'de olsam ancak İstanbul'da yasardim heralde (belki ankara) çünkü yok yani başka yerde düzgün iş. Napicam küçükbaş hayvancilik mi yapicam Türkiye'ye gelirsem?

Kısacası hukumetlerin iğrenç yönetimlerinin sonucu bu. Çözümü de sizin sehirden gitmeniz. Cozulmeyecek, imkanı yok.
0
logisticsmanager
(22.10.24)
(9)

vatandasliktan cikmak

douglas
daha mi karli? suan yurtdisindan arac getirdigimde bircok vergi oduyorum, askerligi yapmak istemiyorum, telefon icin dahi baska vergiler var. yirmilerinin sonuna gelmis bir genc olarak tc vatandasi olup olmamanin herhangi bir kari var mi yok mu sorguluyorum. suan devlete basvurup bu ulkenin vatandas
daha mi karli? suan yurtdisindan arac getirdigimde bircok vergi oduyorum, askerligi yapmak istemiyorum, telefon icin dahi baska vergiler var. yirmilerinin sonuna gelmis bir genc olarak tc vatandasi olup olmamanin herhangi bir kari var mi yok mu sorguluyorum. suan devlete basvurup bu ulkenin vatandasi oldugum icin alabilecegim destekler var midir yoksa tc vatandasi olmak harac vermekten mi ibaret?
0
douglas
(21.10.24)
vatandaşlıktan çıkmak da vergiden komple kurtarmıyor. ötvden muaf olarak araç getirsen bile mtv'sini ödüyorsun. yurt dışından telefon getirip kaydedeceksen yine harç var. her alışverişte kdv içinde zaten. özetle tr'de yaşayacaksan daha az da olsa yine bir sürü vergiyi ödüyorsun.

çifte vatandaş mısın, nerede yaşıyorsun/yaşayacaksın gibi soruların cevabına göre daha detaylı düşünüp karar verilebilir.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.10.24)
Vatandaşlığa sadece mali odaklı kâr zarar odaklı bakıyorsan diğer devletlerde de rahat edeceğini pek sanmıyorum.
Askerlik tabi olduğun devleti savunma amaçlı yapılan zarurî bir hizmet.

Türkiyemizi ekonomik hususlardan çok her türden çeşitliliği, konumu, tarihi ve kültürüyle anlamak tanımak lazım.
Bir çok karşıtlığı ve çelişkileri içinde barındırmasına rağmen biraz yavaşta olsa artık kendi yolumuzda ilerleyen bir ülkeyiz.

Ha tabi ekonomik zorluklar var ama salt vatandaşlık ve ekonomik menfaat arasında bir korelasyon bağı kurmak çok anlamsız geliyor.
sadece akla bakılırsa, askerlik yapmamak, vergi vermemek , bir çek şeyi bedavaya getirmeye çalışmak, her türden yardım hibe almak istemek oldukça cazip gelebilir ama doğru oldukları manasına gelmez
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
Aidiyet duygusundan başka hiç bir faydası yok sanki. Kimse de sizden bunu alamaz zaten. Bugünlerde çok faydalı olmadığı gibi ruh halini bozan bir şey. Bir takım düşünün bomboş kaleye bile gol atamayan ve hemen her maçta kaybediyor. Sürekli bir hayal kırıklığı ve bozuk yönetim ve siz seyircisiniz. Alabileceğiniz destekleri bilmiyorum. Biri yazarsa hep beraber öğreniriz ben de merak ettim.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(21.10.24)
Başka bir devletten vatandaşlık almadan Türk vatandaşlığından çıkamazsın.

Şikayet ettiğin ekonomik meseleler vatandaşlığa bağlı değil.

Bedelli askerlik imkanı artık daimi var. Eskiden yoktu. Zorunlu askerlik ya da ikame zorunlu hizmetler diğer ülkelerde de mevcut.

Trolsen körü bir deneme. Trol değilsen hayata, topluma ve dünyaya bakışında sorunlar var. Sadece dünyaya geldiğiniz için hayattan alacaklı değilsiniz. Hiçbirimiz değiliz. Aradığın şey nedir? Şikayet ettiğin şeylerden muaf bir hayat mı? Dünyanın her yerinde sorunlar var. Bize göre en büyük sorunlar Türkiye’de ama emin ol dünyanın farklı yerlerinde çok daha büyük sorunlar var.
0
10551037
(21.10.24)
Göçmen olarak gözükmeyi becerirsen, türk vatandaşlarına göre birçok avantajın olur.
0
parka
(22.10.24)
@parka

Bahsettiğin avantajları yasal ya da somut dayanaklarıyla yazar mısın, öğrenmeyi çok isterim.
0
10551037
(22.10.24)
sence sen herkesten daha akilli misin? hayir diyorsan bu sorunun cevabini aldin zaten.
0
baldur2
(22.10.24)
Vatandas olup olmamak bahsettiğin şeylere çözüm değil, askerlik dışında.

Ve bahsettiklerin Türkiye'nin dandik ekonomisi ile alakalı gene, sistemsel değil. Örnek; askerlik her zaman sorundu. Ama 10-15 sene önce telefon ve araba sorun değildi.
Bir gün dandik hukumetler giderse ikincisi çözülür ama birincisi her zaman burada olacak.

20lerine gelmiş bir genç başka ülke vatandaşı değilse yapabilecegi bir şey de değil.
0
logisticsmanager
(22.10.24)
askerlik yapmadan vatandasliktan cikarmiyorlar canim.
0
tezek
(22.10.24)
(9)

İş dışındaki görevlerinize nasıl zaman yaratıyorsunuz?

Amaranta ursula
Merhaba beyaz yaka arkadaşlar,Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum. Günün en verimli zamanları işte geçiyor ve işten sonra sıradan çinko karbon piller gibiyim. Sizler hangi gün ve zaman dilimlerinde
Merhaba beyaz yaka arkadaşlar,

Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum. Günün en verimli zamanları işte geçiyor ve işten sonra sıradan çinko karbon piller gibiyim. Sizler hangi gün ve zaman dilimlerinde çalışabiliyorsunuz?

Kendimden bahsetmem gerekirse, 8-5 çalışıyorum. En geç 5:30'da koşuya çıkıp 6.30'da evde oluyorum. Yemek işi 2 saatimi alıyor. Çayımı alıp oturmam 8.30-9'u buluyor. O saatten sonra da hem mental hem de fiziksel olarak çok yorgun olduğum için 1-2 saat telde, pc'de dizi/film kitap derken 11-12 gibi uyuyorum. Şimdi ben ne zaman çalışayım? Sabah ezanı sonrası uyanık kalmaya çalışıyorum ama havalar soğuduğu için kendimi yatağa geri dönmeye ikna etmiş buluyorum. Sabah çok erken (5 civarı mesela) uyanabilen arkadaşlar bunu nasıl yapabiliyorsunuz? Bunun formülü nedir gerçekten?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(21.10.24)
11-12 gibi uyuyup sabah 5te hiçbir şey yok gibi kalkmak binde 1 belki. Insanlığın yüzde 99una 7-9 saat arasi uyku lazım.

Bu sebepten kim size ne derse desin gece 12de yatip sabah 5te çakı gibi olamazsiniz. Aksam 10da yatarsaniz olursunuz.

Malesef her şeyi aynı anda yapamazsiniz. Her gün 1 saat kosup, 2 saat yemeğe harcatip 1-2 saat relax harcarsaniz zaman kalmaz. Bunlardan birinden tasarruf etmeniz lazım. Örnek iki günlük yemek hazirlamak, örnek iki günde bir koşmak.
0
logisticsmanager
(21.10.24)
20li yaşlarda az uyku yetiyor ama 30dan sonra yorgunluk artıyor

yemek dinlenme koşu sırasını deneyip daha erken uyursan daha erken kalkabilirsin ancak

hafta içini dert etmeyip hafta sonu var diyebilrsin
0
bir soru sorcam
(21.10.24)
o "telde 1-2 saat" dediğin ömür götürüyor işte. ben de aynı durumdan muzdaribim. hobilerine ciddi vakit ayıran arkadaşlarımın internetle sosyal medyayla alakaları yok.
0
titanyum22
(21.10.24)
2 saat yemek çok, her gün 1 saat koşmaya da gerek yok. İlkine pratik çözüm bakmak lazım, koşuyu da işinin olduğu günler atlayarak yaparsın.
0
Bruce
(21.10.24)
Her gun kosuya cikmasaniz? Haftada 4 gun ciksaniz? Bir de gunde 2 saat yemek icin cok hocam, bu yemek yapma isi beni cok geruyor. Mumkun mertebe haftasonundan en azindan 3-4gunluk yemek hazirlayin, mesela kis geldi corba yapin koca bi tencere, iste yanina ornek veriyorum firinda sebze, sebzeyi 2 gun yiyip, 2 gun de etli yemek ve isterseniz salata gibi. Eve gelince hazir yemek asiri can kurtariyor kendi adima, her gun her gun yemek pisirmek benim icin iskence. Genelde ya firinda cokca bisi pisirip farkli soslarla ya da salata ile yiyorum ya da yemek yapacaksm da firina bisi atiyorum o piserken telefonda vakit geciriyorum mesela sonra tekrar telefona vakit ayirmiyorum gibi. Yani maksimum 20dk surmeli o yemegin hazirlanmasi, pratik tarifler bakmak lazim. mutfakta pratiklesmek, dondurucuda hazir yemek saklamak onemli. Ya da ogle yemegini buyukce yiyip aksam salata yemek.

Bence 11-12 de yatip 5 te kalkmak surdurulebilir bir sey degil, saglikli da degil (benim icin).
0
kassiopeia
(21.10.24)
Gün içinde iş yerinde pc'ye bakmaktan ve stres ve mental yorgunluktan sonra gün batımına doğru koşmak bana en iyi gelen şey. Bu yüzden koşmaya devam etmek istiyorum.

Yemek kısmında size tamamen katılıyorum bu konuda ben de çok şikayetçiyim. Ancak dışardan yemeyi sürdürülebiir bulmuyorum ve aynı yemeği iki gece üst üste yemeyi sevmediğim için hala her akşam 2 çeşit yemek yapmak için çok fazla zaman kaybediyorum. Ama ama toplu fırında sebze ve hazırda pişmiş et bulundurmak çok mantıklı geldi. Bunu yapmaya çalışacağım.
0
🌸Amaranta ursula
(21.10.24)
Ben genelde mumkunse hafta sonu 2 cesit bir de corba yapip degistirmeli yiyorum, iki gun ust uste ayni sey degil de, ya da corba yanina salata, ya da uc bes parca tavuk, bi aksam soslu, bi aksam salata uzerine gibi , bir de buzluga kofte yapip atin mesela. Boyle boyle alisiyor insan zamanla pratiklesmeye. Yesillikleri yikayip kurutup saklarsam da usenmiyorum mesela salata yapmaya, bi sos, peynir, kuruyemis filan hem besleyici hem doyurucu oluyor.
0
kassiopeia
(21.10.24)
Aslında buzluğa köfte, halanmış hfasulye ve nohut atıyorum toplu. Annem de kavurma gönderiyor. Ama ne bileyim hepsi hazır olsa dahi bir yine de ısıtıp, yanına pilav/salata yapmak, onu yemek ve bulaşık yıkamak derken yine minimum 1-1.5 saat gidiyor sanki:/
0
🌸Amaranta ursula
(21.10.24)
Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum :
Bunun sebeplerinden biri orta yaşa yaklaşıyor veya orta yaşı geçiyor olabilirsiniz .

"Kendimden bahsetmem gerekirse, 8-5 çalışıyorum. En geç 5:30'da koşuya çıkıp 6.30'da evde oluyorum. Yemek işi 2 saatimi alıyor. Çayımı alıp oturmam 8.30-9'u buluyor" :
İşteki yorgunluğun üstüne koşu
ve sonrasında yemek tabiki uyumayı da hızlandıracak.
böyle olmamalı sanırım.
Yemekten sonra bazı günler koşu, bazen yürüyüş yapın. Her yemeği günlük değil.
Özellikle soğuduktan sonra tekrar ısıtmak için bir kaç çeşit yemeği ocakta birlikte hazırlayın.
İlerleyen günlerde, yemekleri akşam için kendi aralarında kombinasyon yaparak ya da tekli olarak (yanında duruma göre bazen yoğurt bazen salata) hazırlayın.
Yine zamandan tasarruf için buzluğu biraz doldurun.
Sabah erken kalkmanın en önemli reçetesi erken yatmaktır. Çok övülen deliksiz 8 saat yatma hususu günün aşırı yorgunluğu içinde 8 saat uyumaya ihtiyacı olanlar içindir.
Herkes için standart/ideal uyku süresi değildir

Şu an bu gece saat1 de uyusam sabah herhalde yaklaşık olarak 6 gibi (alarmsız ) uyanırım.
Aylardır alarm kurmuyorum saat sekizde hazır olmam gereken iş yeri için.
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
(7)

Poco x6 pro alayım mı?

parka
Kamera falan önemli değil,oyun da oynamayacağım ama hızlı olsun istiyorum.18bin civarı.Ya da boşverip redmi note 13 pro mu alsam. O daha ucuzdur.Nasılsa düşüyor bozuluyor telefon.
Kamera falan önemli değil,
oyun da oynamayacağım ama hızlı olsun istiyorum.
18bin civarı.
Ya da boşverip redmi note 13 pro mu alsam. O daha ucuzdur.
Nasılsa düşüyor bozuluyor telefon.
0
parka
(21.10.24)
Poco ve redmi alma, 18 bin e hangi samsung u alabiliyorsan onu al, a55 alınabiliyor galiba

Çok yeni olmasına rağmen redmi note 13 proda hala ön kamerayı yakınlık sensörü olarak kullanıyor ama stabil çalışmıyor, telefonla konuşurken yanağım ekrana değiyor menülerde dolaşıyorum diyen çok kullanıcı var

Kağıt üstünde özellikleri güzel geliyor fakat böyle yaygın kullanıcı şikayetlerini göz önüne alıp karar ver
0
grimavi
(21.10.24)
Mağazasında görmüştüm.
Note 13 ün bir çok çeşidi var.
Fiyatı da uygun görünüyor.
Tabi yorumları gözardı etme
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
poco alma. samsung ++

imza: eski bir poco x3 pro kullanıcısı.
0
inheritance
(21.10.24)
poco x6 pro kullanıyorum yaklaşık 6 aydır, telefonu yurtdışı olarak 10 bin civarına almıştım. genel olarak oldukça memnunum kamera olsun hafıza, hız, batarya olsun henüz bir olumsuzlukla karşılaşmadım. tavsiye ederim.
0
gencfb
(21.10.24)
Honor 200 al.
0
robin one persie
(21.10.24)
Eski Samsungcu olarak durduk yere telefon yeşil ekran verince f/p olarak bunu aldım. Oyun oynamıyorum, şarjın uzun gitmesi ve hızlı olması benim için önemli. 5 aydır bir problem görmedim, memnunum. Samsungtan geçince menüde ufak tefek farklılıklar var haricinde güzel telefon.
0
mirty
(21.10.24)
Aldım gitti poco'yu.
0
🌸parka
(22.10.24)
(24)

Bu iş geçmişi olan birinden soğur muydunuz?

duygusalatasi
Yeni tanıştığım bir avukat bey var. 40'lı yaşlarda. Hem düşünce hem hayat tarzı olarak son derece muhalif bir kişilik yani siyasi olarak uyuşuyoruz diyebilirim. Fakat adını Google'a yazınca 2018 yılında AKP belediye meclis üyesi, 2020 yılında Deva Partisi kurucu üyesi olduğu yazıyor. Sorunca ''ne dü
Yeni tanıştığım bir avukat bey var. 40'lı yaşlarda. Hem düşünce hem hayat tarzı olarak son derece muhalif bir kişilik yani siyasi olarak uyuşuyoruz diyebilirim. Fakat adını Google'a yazınca 2018 yılında AKP belediye meclis üyesi, 2020 yılında Deva Partisi kurucu üyesi olduğu yazıyor. Sorunca ''ne düşündüğümü biliyorsun, öyle inandığım için değil, iş olarak yapıyordum'' gibi cevaplar veriyor. Bu yüzden ondan soğur musunuz? Yoksa insanlık halidir, ekmek parasıdır, eskiden öyledir ama o yoldan dönmüştür der misiniz? Arkadaş olarak da sevgili olarak da düşünülüp cevap verilebilir.
0
duygusalatasi
(21.10.24)
Bir duruşu olmayan omurgasız bir insan diye düşünürüm, herkesin de bahanesi iş için, peki buna rağmen böyle partilere yaklaşmadan daha zorlu şartlarda avukatlık yapan insanlar yok mu ?
0
grimavi
(21.10.24)
Bizim o konudaki düşüncemiz şu şekilde: pbs.twimg.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.10.24)
prensip olarak 2018 yılında hala yolu malum parti ile "iş" için kesişen ve meclis üyesi olan birinin hayatta herhangi bir prensipi olmadığı, para için her şeyi yapabileceğini düşünürüm. Sonuçta iş için mezheplerde falan da takılabilir. Iş için feto ile de takilmis olabilir. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakilmaz. Ne düşündüğü çok da önemli değil.

Benim kendi prensiplerime göre çöp kovası etrafında takılmayı böyle tiplere tercih ederim. Eski arkadaşım olsa belki eyvallah derdim eskiden olması sebebiyle (ki böyle bir tanıdığım hiç yok, çok mutluyum).
0
logisticsmanager
(21.10.24)
ıyyyy adamın geçtiği sokaktan geçmem. menfaati için her ama her şeyi yapabilecek biri bu ve bu normal değil, her ne kadar normalleştirmeye çalışsalar da.

''ne düşündüğümü biliyorsun, öyle inandığım için değil, iş olarak yapıyordum'' özrü kabahatinden büyük. inansa en azından safmış dersin. şaşırmadım gerçi, bunların alayı böyle. para için anasını boyayıp babasına satacak adamlar.
0
titanyum22
(21.10.24)
Kaleci +1
0
ananiyimioguz
(21.10.24)
Konuya takildigi partiler uzerinden de bakmaya gerek yok. Fayda saglama amacli bir takim siyasi ortamlara girmeyi uygun gormus. Biraz sozde de olsa hepimizin karsi ciktigi iltimas meselelerinde, iltimasi arayan kisi olarak gorunuyor. Hayatin gercegi olsa da omurgasizlik sinifina girer.
0
mbond
(21.10.24)
iş olarak değil baya para için yapmış işte. ben olsam görüşmem asla. omurgasızlık +1
0
jelly bear
(21.10.24)
Sohbeti muhabbeti eşlikçiliği iyiyse arkadaş olabilirim ama sevgili olmam. Sen biraz makyevelistsen olur, herkesi rahatsız etmek zorunda değil.
0
Bruce
(21.10.24)
Çok radikal olmayan zıt düşüncedeki biriyle yürütebilirim, geçmişte zıt fikirlere sahip ama bugün değişmiş biriyle de yapabilirim. Ancak tam olarak ne düşündüğünü bildiğim halde, iş olarak, zıt siyasi görüşe, hem de siyaset çatısı altında hizmet eden birinden soğurdum. Özrü kabahatinden beter. Siyasette profesyonelliğe karşıyım. İnsan kendi yaşam tarzının aleyhinde çalışma yürütmemeli. Böyle bir oksimoron olay yok.
0
akhenaten
(21.10.24)
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1
insanlar fikirlerini değiştirebilir yanlışı görebilir ama iş için yapıyordum demesi daha kötü olmuş,2 gün sonra ilişki ciddiye binince ben fikrimi değiştirdim sarışın seviyormuşum mu der acaba?
0
eja
(21.10.24)
inkar ediyorsa sogurdum. durustce kabul etseydi sogumazdim.

ama cift olarak birbirinize yakistiginizi dusunuyorum. biri google'dan bakip gecmisi hakkinde sorguya cekme hadsizligi yapiyor digeri de gunu kurtarmak icin gecmisteki karar ve tercihlerinin arkasinda durmuyor. tam birbirinize goresiniz bence. merhaba toksik iliski:)
0
buenosdias
(21.10.24)
Sağcı olsun solcu olsun böyle bir geçmişi olanın menfaatten başka düşündüğü bir şey yoktur.
Kısaca, makyevelist bir örnek

Ama sadece mesleği gereği adalet odaklı bir avukattan anladığım tek şey ise sağdan veya soldan haklı olan birini hakkını aramasıdır.
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
ilişkiyi keserdim.
0
gabe h coud
(21.10.24)
para için her şeyi yapacak biri olduğunu düşünüp anında soğurum. senin de soğumanı tavsiye ederim.

@buenosdias
abi niye böyle eski sevgilisini aylarca süren stalk sonucu bulmuş da taciz etmiş gibi tepki veriyorsun? biriyle tanışınca gayet de google araması yapılır, özellikle adının marka değeri olan biriyse. az çok tanımak için başka ne yapacağız, fal mı açtıralım? neresi hadsizlik bunun? norveç'te falan yaşamıyoruz ki siyasi duruşa göre karakter tahlili yapmayıp cephemizi belirlemeyelim. aman da aman, savrulmuş yavrucak diye bunu hoş gören de muhtemelen aynı cenahtandır.
0
potasyum bebek
(21.10.24)
Ben istemezdim böyle birisini.

Ben sırf para için ya da daha fazla güç için duruşumu değiştirmem. Kişi, savunduğu değerlerin arkasında dağ gibi durmalı.
0
rock n roll
(21.10.24)
Bence insanların düşüncelerinden çok yaptıkları önemli. Mesela @yap desem yapmazsin he'nin verdiği örnekteki avukat MHP'ten milletvekili seçilseydi talimata göre mi oy kullanacaktı mecliste? Ne önemi var o zaman siyasi görüşünün? Hayatımıza etki eden kişinin kafasındaki düşünceler değil icraatları.
0
peki madem
(21.10.24)
Görüşümü biliyorsun, iş olarak yapıyordum diyerek yakın olmak o görüşü benimseyerek dahil olmaktan daha kötü bence.
0
curukturpkokusu
(21.10.24)
en kötüsü bu tipler. çıkarı için anasını babasını satar bunlar.
elbette farklı görüşlü kişilerle birlikte olunur ama çıkar için birilerine yarananlara selam bile vermem.
0
my fault
(21.10.24)
aleni terör örgütlerinin borazanlığını yapan herhangi bir siyasi oluşum haricinde hiçbir şekilde soğumazdım. bu bahsettiğim hariç hepsini aynı görüyorum çünkü.
0
m e b
(21.10.24)
@potasyum bebek: iletisim diye birsey var. 40 yasinda insanlardan bahsediyoruz. liseli ergen gibi google'da napmis, instadan kimi begenmis gibi kurulmaktansa medeni iki insan gibi oturup dialog kurarsiniz.
0
buenosdias
(21.10.24)
Vallahi 155'i ararün, burda kürtaj yapüyrugh" diyen bahçe cinin bile bu adamdan daha ilkeli bir duruşu var. Dümdüz bir oportünist. İşimi kaybetmemek için, ekmek parası için, şu için bu için diye bahaneleri bitmez. Geçiniz. Milyonlarca insanın dününü, bugününü, yarınını, hayallerini çalmış, canını almış bu sistemi kurmuş insanlarla ortak olacaksın, değirmenine öyle ya da böyle su taşıyacaksın sonra da gelip "ne düşündüğümü biliyorsun" diyerek kendini temize çıkaracaksın öyle mi? Öyle mi alay komutanı?

Bırak arkadaş ya da sevgili olmayı, bu insan müsveddelerinin hakettiği en hafif cevap suratlarına tükürülmesi. O da en hafifi.
0
thracia
(21.10.24)
Soğurum. Para için her haltı yiyebilir, ilkesi yok. İlkesiz insan istemem. Kırmızı çizgilerimiz denk olacak.
0
muhayyer divan
(21.10.24)
@buenosdias hayatımda okuduğum en saçma gaslighting örneğini verdiğin için teşekkürler. ekran görüntüsü alıyorum okuyup okuyup gülücem
0
titanyum22
(21.10.24)
Dışarıdan fonlanan dernek, vakıf vb örgütlerle alenen ilişki içinde olanlar hariç iç siyasette ne sebeple olursa olsun oradan oraya atlamış da olsa kimseden soğumam.
0
hebanon
(21.10.24)
(6)

Aldım Alacak Gibiyim (Laptop)

emcekare olmadi einstein olsun bari
https://www.vatanbilgisayar.com/dell-g15-5530-13-nesil-core-i9-13900hx-rtx4060-8gb-32gb-2tb-ssd-15-6inc-w11.htmlÖzelliklerine binaen fiyatına ne söyleyebilirsiniz?Bütçe bu civarda, daha farklı bir marka öneriniz olur mu?
www.vatanbilgisayar.com

Özelliklerine binaen fiyatına ne söyleyebilirsiniz?
Bütçe bu civarda, daha farklı bir marka öneriniz olur mu?
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.10.24)
www.hepsiburada.com

Burada 10k daha ucuz fiyatı. Bu nasıl olabilir?
0
🌸emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.10.24)
Çok pahalı.
Bu modelde değil ama 13900k ve 14900k serisi işlemcilerde sorun olduğu söyleniyor bunlardan en önemlisi aşırı ısınma.

Ne için kullanılacağı önemli. Ortalama birisi için
İ7 işlemcili bir sistem her şekilde yeterli olur
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
Mevcutta zaten 16 gb ram laptopum var ama 10 yılık.
Sonlu elemanlar analizleri yaptığım için almak istiyorum. Mühendislik programları kullanacağım yani.
Bu sebeple en az 32 gb ram tercihim oldu.
0
🌸emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.10.24)
cihaz.tv

şuradan bütçenize göre kendinize bir laptop beğenin daha iyi
0
tabii lan manyak mısın
(21.10.24)
Sonlu elemanlar analiz uygulamalarından kullandığınız birisi için gereken sistem gereksinimlerine bakın daha iyi olur.
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
sonuç:aldım.
0
🌸emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.10.24)
(1)

Hat başkasının üzerine olması ne gibi problem olabilir?

put it in your appropriate place
Kullandığım telefon hattı başkasının üzerine. Sağa sola rezervasyon yaparken ne gibi problem olabilir? Mesela yetişkin barına rezervasyon yaparken telefon numarası istiyorlar veya araç gönderiminde whatspdan ilettişime geçiyorlar. Bela çıkar mu adama?Şimdi adam iş güç sahibi, evli barklı adam yetişk
Kullandığım telefon hattı başkasının üzerine. Sağa sola rezervasyon yaparken ne gibi problem olabilir? Mesela yetişkin barına rezervasyon yaparken telefon numarası istiyorlar veya araç gönderiminde whatspdan ilettişime geçiyorlar. Bela çıkar mu adama?

Şimdi adam iş güç sahibi, evli barklı adam yetişkin barına numarayı verirken adam başına bela olmayım. :/:
0
put it in your appropriate place
(20.10.24)
Düzgün, kanunlara uygun, sahibinin rızasıyla kullanmada hiç bir sorun olmaz.
Ama ilerleyen zamanlarda bu hat üstünden bir çok iş vs yapacaksanız yeni bir hat almayı düşünmüyorsanız en güzeli hat sahibinden devrini almak.
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
(15)

Yapılanın bir şekilde karşılık bulması

tuborg yesili
ilahi adalet mi deniyor doğrudan emin değilim ama yapılan başkalarının hayatını doğrudan etkileyen ahlaksız, art niyetli vb davranışların yapana bir şekilde geri döneceğini düşünüyor musunuz yoksa bu sadece bir insan avuntusundan ibaret mi?Ülkenin gündemi malum, benim de çevremde bu hafta birinin ha
ilahi adalet mi deniyor doğrudan emin değilim ama yapılan başkalarının hayatını doğrudan etkileyen ahlaksız, art niyetli vb davranışların yapana bir şekilde geri döneceğini düşünüyor musunuz yoksa bu sadece bir insan avuntusundan ibaret mi?

Ülkenin gündemi malum, benim de çevremde bu hafta birinin hakkı yendi açık bir şekilde ama yiyen kişinin umrunda değil ve bence yanına kar kalacak ama hakkı yenen öyle olmayacağına inanıp mutlaka bir şekilde evren allah artık ne ise bir şekilde geri dönüşünü olacağına inanıyor ya da inanmak istiyor.

Sizin düşüncelerinizi merak ettim.

Keyifli pazarlar.
0
tuborg yesili
(20.10.24)
Yapana geri dönebilir de dönmeyebilir de. Kesinlikle döner ya da dönmez denilemez bence
0
rock n roll
(20.10.24)
İlahi adalet diye bişi yok ama düzenli "kötülük" yapan insanlar bir süre sonra karşılık görürler. Şu bebek meselesini daha önceden bilen, tahmin eden sağlık çalışanları varmış. O zaman durumu bilen bi insan muhtemelen ilahi adalet varsa bu insanlar belalarını bulacaklardır demiş olabilir.
Örgüt aynı şeye devam etti, bitane savcıya denk geldi oyun bozuldu. Bu şimdi ilahi adalet mi yoksa birilerinin bir şeylere dur demesi mi?

İlahi adalet, şükür, karma bunlar dönüp dolaşıp bir şeyleri değiştirmeye muktedir olmayan insanların vicdanlarını rahatlatma yöntemlerinden biri. İlahtan adalet beklemeden yapabileceğin bişi varsa yapacaksın, yapacak bir şeyin yoksa ya da yapmak istemiyorsan da bununla yüzleşeceksin.
0
Bruce
(20.10.24)
yani bazen avuntu olmadığı düşünüyorum. Mesela canımı yakmış ya da bir kötülüğünü gördüğüm bir insanın hiç iletişimde olmasam dahi bir şekilde saçma bir durumda olduğu ile ilgili bilgi önüme düşüyor, karşıma çıkıyor. alakasız birinden duyup haberdar oluyorum. yanına kalmamış olduğu karşıma çıkıyor. Bunu bazen garipsiyorum. ama benim de başıma üzücü bir şey gelince bu sefer birine kötülük mü ettim niye bunu yaşadım diye de sorguluyorum. buna inanmakla baş etmek çok zor.

Çoğunlukla diyorum ki avuntu. Herkesin büyük büyük kötülükler gayet de yanına kar kalıyor. bkz ülkemiz.
0
a perfect lie
(20.10.24)
Dünyaya en büyük kötülükleri yapan insanlar en güzel hayatları yaşıyorlar. Yok tabi ki öyle bir karma ya da ilahi adalet.
0
salihdt
(20.10.24)
Yapanın yanına kâr kalmaz gibi zamana ya da öbür dünyaya tahvil eden düşünceden vazgeçip herkesin biraz daha büyümesini diliyorum :(
0
grimavi
(20.10.24)
Salihdt +1
Yüz kötü varsa yanına kar kalmayan 30 tane falandir.
avuntu kısacası. Bir diğeri de her şeye şükür etmek ki bu sayede fakirler oturduğu yerde otursun.
0
logisticsmanager
(20.10.24)
Bence Allah'ın bir nizamı var Kendi koyduğu kuralları bozmuyor bu yüzden de dünyanın en zalim insanları bile en büyük kötülük yaptığı halde eğer bu kuralları çözmüşlerse bilerek ya da bilmeyerek bu dünyada oldukça iyi şartlarda ve hiç kaybetmeden devam edebiliyorlar. Bilgisayar oyunundaki kısayol ya da hile gibi düşünüyorum. Bugünkü kişisel gelişimcilerin ya da pozitif düşünme meraklılarinin içsel gücü aktive eden uygulamaları bu nizamın küçük bir tezahürü. Yani kuralları uyguladığın zaman Dünya üzerinde ödüllendiriyorsun inancının olması çok önemli değil. Ama alınan nefesin bile bir hesabı olduğuna inanıyorum illa bu dünyada değil ama mutlaka bir karşılığının olduğuna inanıyorum. Sadece kendi düşüncem.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.10.24)
Keşke hepimiz ektiğimizi biçsek, hayat ne güzel olurdu. Karma ya da ilahi adalet denilen şeye inanmıyorum.
0
asteriks
(20.10.24)
Yok+1
0
parka
(20.10.24)
İlahi adaletin olduğuna inanırım.
Sadece biz kendi adımıza hızlıca sorunlarımıza bir çözüm gelmesini istiyoruz.
Bu doğru değil. Sabırla beklemek gerek.

Kendimiz bir kötülük yaptığında o adalet pek aklımıza gelmiyor sadece
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
30 yaşına kadar inanmıyordum karma tarzı seylere ama 30 dan sonra cok sahıt oldum ınanıyorum artık.

"ne ekersen onu bıcersın"
0
Zetnikov
(20.10.24)
İnanmıyorum çünkü dünya böyle işlemiyor yani yaşam bu tür kuralları olan bir oyun değil. Bir temenni elbette, kendimizi avutuyoruz işte. Buyrun şuna bir göz atın:

eksiseyler.com
0
burka
(20.10.24)
dünyada yok öyle bir şey. hesap kitap öte tarafa kalıyor diye düşünüyorum
0
titanyum22
(20.10.24)
Yok, kendini kandırmaya bahane
0
mirty
(20.10.24)
(7)

Düğünde kavga

abelardo
Genelde klasik türk dugunlerinde sonda kavga çıkıyor galiba :) bunun mantığı nedir? Düğünde insanlar mutlu olup süslenip pislenip göbek atip hayal çekmezler mi? Gelin damat tarafı baya yumruklu sopalı kavga ediyor sonra oynamaya devam ediyor. Bunun sebebi nedir? Bilen yaşayan var mı?
Genelde klasik türk dugunlerinde sonda kavga çıkıyor galiba :) bunun mantığı nedir? Düğünde insanlar mutlu olup süslenip pislenip göbek atip hayal çekmezler mi? Gelin damat tarafı baya yumruklu sopalı kavga ediyor sonra oynamaya devam ediyor. Bunun sebebi nedir? Bilen yaşayan var mı?
0
abelardo
(20.10.24)
Milletin içki içmeyi bilmemesi
0
kisa
(20.10.24)
Türk aile yapısında herkes birbirine çok yapışık yaşar. Çocuklar büyür 30- 40 yaşına gelir ama hâlâ anne ve babaya hesap verir attığı her adım için. Bazılarında anne ve baba dışında başka aile fertlerine de. Evlenecek çiftlerin düğün alışverişine bütün aile hep beraber çıkarlar. Ayrıca hep müdahale vardır o olmasın diye.

Evlenecek çift evine eşya alırken ne bileyim gelinlik, damatlık alırken aile destek olur. Hatta nişanı kız tarafı, düğünü erkek tarafı yapar diye bir gelenek var. Halbuki herşeyi evlenecek çift kendisi yapmalı, aile karismamali. Bütçene göre evine eşyalarını al. Belki başlarda çok güzel olmaz ama paran oldukça daha güzeli de olur, yaptıklarınızla yetinin. Her şeye aile karışırsa kavga çıkar. O onun yaptığını beğenmez az bulur, diğer aile öbür ailenin yaptıklarını beğenmez. Eşinle her şeyi ikiniz organize edip düğün davetiyesi yollanirsa ailelere hem mesafe koymuş olursun hem de kavga çıkmaz.
0
rock n roll
(20.10.24)
Kazakistan'da bir kavgaya şahit olmuştum. Öyle ayırayım, tutayım falan yok, adamlar öldürmek maksatlı yumruklaşıyorlardı.

Bizde onlarca kavga görmüşümdür. Başlayış ve bitişi standarttır. Gidip bir tane vurayım, o arada beş altı kişi gelip ayırır, bırakın lan bırakın lan derim ama tutsunlar diye de kollarımı uzatırım, sonra götürüp sakinleştirirler beni şımarıklığında rezil adam kalkışmasıdır bizimkiler.Onun için de çok kavga olur bizde her yerde. Düğünlerde bundan nasipleniyor tabi.

Bir salon düğününde ki salon kıç kadardı, ailesine ayrılan masayı beğenmeyip gidip nikah maasına çöken, tüm yalvarmalara rağmen de masayı boşaltmayan bir gelin ablası görmüştüm. Damadın babasının olgunluğu nedeniyle, enişte bozuntusu dayak yemedi. Başka ve mecburen daha küçük bir masada nikah kıyılmıştı. Sonra herkes kalkıp oynadı.

Şımarmayı seven insanlar diyarındayız ve Kazakistan tarzı bir yaptırım olmuyor. Ondan olsa gerek.
0
Mirket
(20.10.24)
Sonda değil baştayken bile oluyor kavgalar.

Özellikle sonda oluyor diyorsanız çocukluk,ergenlik zamanlarımıza gitmek gerek sanırım.
Okullarda olur ya:
-ders bitsin görüşürüz.
Mesele daha büyükse bu görüşme karne zamanına ertelenir.
Kavgayı son ana alma hususu buralardan gelen bir gelenek olmalı.

Halay başını kapmak isteyenlerin çekişmesi, erkeklerin içki sebebiyle kavgası ve evlilikte edinilecek eşya/altın sebebiyle taraf aileler arası çıkan kavgalar söz konusu.

Düğün için masraf arttıkça sorun veya kavgalar da bir şekilde çıkıyor
Kendi başına fakir hayat yaşayanların evlilenmelerinde böyle olaylar duymadım hiç.
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
sorumlusu aha bu adam :)
youtube.com
0
jepa
(20.10.24)
Tarafların isteme, nişan ve düğün hazırlığı esnasında zaten birbirlerine bilenmesi ve düğünde içilen içkinin düğün sonuna doğru kana karışması sonucu.
0
hedep
(20.10.24)
benim gördüğüm temel neden takılar kimde kalacak meselesi. ailelerin herşeye karışması bir diğer sebep. yok altın kızda kalacak diye kız tarafı işin içine girmeye çalışıyor. erkek tarafı buna karşı çıkıyor. bütün olaylar bundan çıkıyor.

hatta bir düğünde takı merasiminde damadın annesi gelen akrabalarının takılarını taktırmayıp kendi ayrı çantasına attırmıştı. bunu gören kız tarafı olay çıkartmıştı. kameraları izlemişlerdi. sonrası kavga gürültü.
0
my fault
(20.10.24)
(4)

Jean - Kot pantolon markası

high hopes of the sozluk
selamlar, jean almayı planlıyorum da şöyle bi sıkıntım var; bende ülseratif kolit var ve bu sebepten beli sıkan kotlar çok rahatsız ediyor beni giyerken.böyle beli esnek olan jean üreten hangi markalar var bildiğiniz? ben zamanında mavi jeans'ten almıştım bi tane oraya bakacağım da başka bi marka bi
selamlar, jean almayı planlıyorum da şöyle bi sıkıntım var; bende ülseratif kolit var ve bu sebepten beli sıkan kotlar çok rahatsız ediyor beni giyerken.
böyle beli esnek olan jean üreten hangi markalar var bildiğiniz?
ben zamanında mavi jeans'ten almıştım bi tane oraya bakacağım da başka bi marka bilmiyorum.
Teşekkürler cevaplar için şimdiden
0
high hopes of the sozluk
(20.10.24)
Markaya değil, bedene bakacaksın.
Mahallendeki bir giyim dükkanına gir anlat. Onlar uygun modeli verir.
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
@diyecevaplandı beli esneyen modeller üreten markaları soruyorum aslında
0
🌸high hopes of the sozluk
(20.10.24)
Çoğu markada bulursunuz ve kumaş bilgilerine bakarak seçebilirsiniz, ürün sayfalarında ya da mağazadan alacaksanız ürün etiketinde yazar. Kumaşta pamuk oranı ne kadar yüksekse o kadar katı (eski kotlar gibi) olur. Elastan, polyester vs karıştıkça esnekleşir. Rasgele modellerle örnek veriyorum:

www.mavi.com bu pantolon esnek
%90 Pamuk
%8 Polyester
%2 Elastan
www.mavi.com bu pantolon bütün kotlar gibi giydikçe biraz gevşer ama neredeyse hiç esnek değil
%99 Pamuk
%1 Elastan

www.levis.com.tr Bu esnemez çünkü %100 pamuk
www.levis.com.tr bu esner çünkü 70% Pamuk, 28% Liyosel, 2% Elastan
0
kobuzchu kiz
(20.10.24)
Denim/jean pantolonlarda esnekliği veren şey pantolonun içerisindeki elastan ya da lycra adı verilen ipliğin oranıdır. ne kadar yüksek o kadar elastik. Genelde %2 civarında olur. Maksimum %5 görürsünüz. Hemen hemen tüm markaların bu tarz pantolonları mevcuttur.

Polyester kumaşa elastik kabiliyet kazandırmaz; ancak mukavemet verir. Özellikle dış giyimde kumaşa kazandırdığı mukavemet sebebiyle polyester karışım sıklıkla kullanılır. Vücuda direkt temas etmediği noktada polyester belli oranlarda kullanılmasında sakınca olmayan bir materyaldir. Tabi sporcu kıyafetlerinde kullanılan sentetik malzemeleri bunun dışında tutuyorum. Bu tarz kıyafetler vücuda direkt temas etse de özel amaçlar için kullanılması sebebiyle tüm gün giyilen kıyafet sınıfında değiller.
0
thracia
(21.10.24)
(13)

İdam propagandası

makbur
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştir
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.

İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştirmeye çalışıyorlar.

Ya da bu aktroller vs beni iyice paranoyaklastirdilar mı?

Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?
0
makbur
(20.10.24)
Bunu başka şeylerle bir torbaya koyup referandum yapalım bile diyebilir. Mültecileri tuttuğu sürece batıya uyumlanma derdi yok. Halk ajite ve her zaman olduğu gibi rasyonel düşünemiyor.
0
anon1m
(20.10.24)
Gündemi bulandırma çabaları.
0
sibertenik
(20.10.24)
İdam demek Şeriat propagandası demektir, idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar bizim halk da tıpış tıpış seyredecek her şeyi seyrettiği gibi, izleyin görün…
0
olaylar olaylar
(20.10.24)
İki boyutu olabilir; birincisi klasik hedef şaşırtma; insanlar "İdam gelmeli mi gelmemeli mi" diye tartışırken asıl sorunun suç işleyene verilecek ceza değil o suçlulara alan açan ve onları yaratan sistemin olduğunu unutsun. İkincisi de tabi ki "Yeni Anayasa" konusu. İktidar yeni bir Kürt açılımı, İsrail saldırdı saldıracak iddaları vb. de dahil yeni anayasa üzerinden RTE'ye tekrar seçilme ortamı yaratmak için her tuşa basıyor; bu idam konusu da onu beslemek için kullanılabilir.

Ancak açıkçası ben birinci kısmın daha ön planda olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya çağındayız, devlet bu tür konuların bir nevi demir perde dönemindekine benzer bir şekilde konuşulmasını engelleyip kapatılamayacağının farkında. O yüzden de hemen her konuyu bastırmak yerine bir sürü farklı açıdan köpürtmeyi tercih ediyor. Böylece görece basit adli konular bile komplo teorilerine gark olup uzunca bir süre insanların gündemini meşgul ederken yüksek enflasyon ve yüksek vergilerle birkaç hafta daha geçiştirilmiş oluyor.
0
salihdt
(20.10.24)
Tamamen dikkatleri ekonomiden uzaklastirma çabası. Halkta zaten odaklanamama sorunu var. Alım değil Arif olmak lazım. Hükümet İmralı'daki haini asabilir mi? Onun için kalkmıştı zaten vardı ülkede idam. Cumhurbaşkanınin geçen gün yaptığı kapımız mültecilere açık açıklaması gibi bir şey. Şu gündemi sen belirleme biraz da ekonomi konuşalım diyen yok. İllüzyonistler de bu yöntemi izler. Başka bir yerde dikkati toplarken numaralarını yaparlar. Öyle üzülüyorum ki şu anda hayalimdeki hayatı yaşayan farklı coğrafyalar var ve ben Türkiye similasyonudayım. Ben diğer ülkelerin refahını değil kanunları sıkı bir şekilde uygulayan ve buna uyan, maliyetin üzerine çıkan küçücük bir zamda bile örgütlenip o malı boykot eden vatandaşının bilincini istiyorum. Ulkemiz Ortadoğu kafasında. Yolsuzluk bitmesin ki bir gün başa geçersek bize de yarasın düşüncesi ile idamı on yıl sonra bile önümüze getirirler lazım oldukça.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.10.24)
15 Temmuz sonrası siyasetçiler dw idam deyip halkın gazını aldılar. İdam gelmez ama millet kendini böyle şeylerle oyalıyor. Normal yasalar adamlara uygulanmazken idam mı uygulanacak.
0
cemallamec
(20.10.24)
O kadar uc noktalarda yaşanıyorki idam konusunda bile farklı düşünülüyor. Bunun hükümetle, partiyle troll olmayla bir ilgisi yok diye düşünüyorum.

Dünya yıkılsa ve yeniden kurulsa insan nesli de geçmiş tarih hiç yaşanmamamış gibi dünya üstünde yeniden var olsa toplumsal hayatı düzenlemek için bazı suçlarda idamın yine olması gerekir.

Yakın zamandaki yaşanan suç örneklerini burada sıralamaya gerek yok.
Daha kestirmeden gidecek olursak, bu cezayı gerektiren şuçu işleyen biri sebebiyle müşteki olduğumuz ana kadar idam karşıtlıkları sürecek gibi.

AKP'nin girdiği ilk seçimi kazanması ve sahip olduğu milletvekili sayısı ile anayasayı değiştirecek gücü vardı. O dönem basında çıkan haberleri hatırlıyorum.
Şeriat gelecek mi? türünde yazılan sürüyle konu başlıkları vardı medyada
Çeyrek asra varan sürede bir şey de olmadı. Üstelik idam cezası da kalktı.

İdamın, hiç değilse kesin kanaat oluşturan hiç şüpheye yer bırakmayan cinayetlerde gelmesi gerek.
İdam cezası olmadığı için bebeklerimiz bile (hem de bazı hastanelerde) şu an maktül olmuş durumda ve failleri hala yaşıyor.
Bunlar aklın aldığı, boş felsefik hümanist fikirlerin kasılacağı ve kanunen affedilecek hususlar değildir.

Bir olay olduğundan fail için sosyal medyada "hapishane de onu benzetirler" türünden sürüden yorumlar yazılıyor.
Gelmesini istediğimiz adaleti bile hapishanedeki mahkumlarda arar olduk. Adalet, tam manasıyla sağlandıktan sonra mahkumun da suçluya şiddet göstermesine gerek yok.
Ceza için mahkumlardan medet ummayla ve sürekli hapishane inşa etmeyle nereye kadar?
Hapise konmaktan maksat, kişinin dışarıdaki özgürlüğün kıymetinin farkında olmasını sağlamak ve onu bu şekilde ıslah etmek demek değil mi?
Ama yok.. suç kaydında sürekli level atlayan için hapishane adeta bir tür "durak" olmuş durumda.

Hep söylenilen;
- hükümlüye insanca muamele, hapiste bir süre yattıktan sonra topluma kazandırma vs.
Bu sözlerinde samimi olan evinde neden (katili hadi geçtim) bir tecavüzcüye, gaspçıya yer vermiyor, neden her şey devletten bekleniyor?

Onlarca sabıkası olanlar, suçlarıyla övünebiliyor. Bu suçlarını başka kötü işlerinde korkutma amaçlı adeta silah olarak kullanabiliyorlar.

Ayrıca insanlar bir suçtan dolayı zarar görmüş olsalar bile bazen dava açmaya bile çekinir oldular.
Neden ?
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?

Bu niye şaşırttı ki seni?
Politik açıdan ülkede memnun olmadığı şeyleri değiştirmek adına kılını dahi kıpırdatmayan bu uyuşuk kitle klavye delikanlığı harici bir şey yapamadığı için, içinde bulunduğu sıkışmışlık yüzünden kendinden o kadar nefret ediyor ki tamamen ilkel bir dürtüsellikle, mağara insanı gibi, toplumsal infiallerde öldür yok et hörörörö demekten başka bir tepki veremiyor. Çenesini tutup, azıcık izan gösterse çanak tutmamış, kullanılmamış olacak ama onu bile yapamıyor. Varlığının safi zarar olduğunun farkında değil ki işe yarar be şey yapmak zorunda olduğunun, aksi takdirde daha da boka batacağının farkında olsun.
0
Bruce
(20.10.24)
Türkiye'de idam gelse bile kimseye bunun uygulanamayacağını bilmeyen insanların cehaleti biraz, bir de toplumsal olayların gazına gelip böyle çıkışlar yapan seküler tayfa var, en son Giray Altınok'un aptalca bir açıklaması vardı okurken ben utandım. Bunların dışında Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde uygulanmıyordu ama idam cezası bizde hala vardı, yanlış hatırlamıyorsam MHP de koalisyon ortağıydı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
ya idam kimin ne isine yarayacak halki gazlamak icin populist siyasetci soylemleri iste. bunun tartismasi zaten hep vardi. 96'ya kadar idam vardi bu ulkede zaten teorik olarak.

avrupa ile baglari koparmaya degecek bir sey degil hicbir hukumet icin.
0
bohr atom modeli
(20.10.24)
@diyecevaplandi

Kusura bakma ama senin nickini çok net hatırlıyorum. Bir kaç başlıkta daha "acaba aktroll mu bu yahu" diye şüpheye düştüğüm, bu şekilde her şüpheye düştüğüm insanda önce kendime kizdigim, ama ne hikmetse dönüp dolaşıp yine haklı çıktığım başka bir vaka...


1- öncelikle akp-rte girdiği ilk seçimde şeriat havaları falan esmiyordu. Aksine, Erbakan'dan ayrılan çok daha modern ve liberal goygoyu yapılıyordu nerdeyse bütün medyada. Hatta o dönemki penguen'lerde falan Rte'nin kanatlı aydın doğan üzerinde uctugu karikatürler vardı. Bırak şeriatı vs inanılmaz bir medya desteği vardı AKP'nin. Tüm bunlara arti Rte'nin ilk kadrosunda eski CHP'li vs kalburustu adamlar da vardı.

2-"kesin kanaat oluşturan şüpheye yer bırakmayan cinayetler.."

Yahu bu ülkede bu ülkenin en onurlu şerefli askerlerine ne kumaşlar kuruldu bu itler tarafından çabuk unutmus(!)sunuz.

CNC tezgahları ile ıslak imza attirdilar, evlerinin bahçelerinde kendi oluşturdukları delilleri gomduler, kanıt diye mahkemeye çıkardılar.

Neyin kesin kanıtından suphesinden bahsediyorsunuz yahu??

Daha yazacaktım ama şimdi de düşündüm normal bir insana mi yazıyorum ki bu emeği çabayı veriyorum :)
0
🌸makbur
(20.10.24)
Çünkü idam tartışılabilir bir konu. Ben idamın çözüm olduğuna da inanıyorum. Yaşamın kutsallığı palavrasını çoluk çocuğa anlatırsınız. Belirli suçları işleyen kişinin yaşamının hiçbir değeri ya da kutsallığı yoktur. Ayrıca rehabilitasyonun başarılı bir şey olduğuna inananın da hiçbir şekilde yolu hiçbir cezaevine ya da suçluya denk gelmemiştir.

Peki Türkiye'de idam ister miyim? Özellikle şu durumdayken asla. İdam geldiğinde belirli bir zekaya sahip olan herkesin kabul edeceği suçlular değil, çarpık adalet sisteminde birilerinin işine gelen/gelmeyen kişiler idam edilecek. O yüzden bazı görüşlerin yaptığının aksine "gerçek x o değil" gibi kıvırmıyorum. İdamın gerekliliğine inanıyorum ama uygulanabilir bir düzende olduğumuzu sanmıyorum. Bir de bizimki gibi çarpık olmayan ve çatır çatır işleyen adalet sistemlerinde bile suçsuz yere cezası infaz edilenler oluyorken tartışmaya gerek olmayan konu.

Bizde neden şu an konuşuluyor? Çünkü gündem bulandırma ve gaz alma amaçlı. "İdam demek Şeriat propagandası demektir" cümlesi -1500 çünkü alakası yok. Bu, sadece orta-doğudaki müslüman yoğun topraklar için böyle. ABD'de ya da Japonya'da şeriat için idam etmiyorlar. Öte yandan " idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar" ise +1500 çünkü arada bunun yolunu yapıyorlar.
0
nawar
(20.10.24)
@makbur
Kusura bakma her bir yazdığın ayrı açıklama gerektiriyor.

konu çok uzamasın.

Sadece "1." yazdığın için diyeceğim, gerekli görüldüğü anda o ilk başlardaki iç ve dış siyaset zamanla değişir ve değişti.
Ortam eskisi gibi de değil.

Partiler geçer gider önemli olan devlettir. Parti hastasi başımlısı biri değilim
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
(4)

Yenidoğan çetesi sonrası

aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Yenidoğan çetesi haberleri beni eskiye götürdü. 2009 da annemi devlet Hastanesi'ne götürmüştük orada aynı zamanda başhekim yardımcısı olan kalp damar hekimi vardı. Bu hanım annemin muayene etmiş gayet de ilgilenmiştir ve ardından da şu anda herhangi bir sorun görünmüyor ama emin olmak için anjiyoda
Yenidoğan çetesi haberleri beni eskiye götürdü. 2009 da annemi devlet Hastanesi'ne götürmüştük orada aynı zamanda başhekim yardımcısı olan kalp damar hekimi vardı. Bu hanım annemin muayene etmiş gayet de ilgilenmiştir ve ardından da şu anda herhangi bir sorun görünmüyor ama emin olmak için anjiyoda isteyeceğim demişti. O vakitlerde devlet hastanesi vermiş olduğu anjiyolar setbaşı'nda bulunan anlaşmalı özel bir hastanede gerçekleştiriliyordu. Annemin anjiyosu yapıldı ve Allah'a şükür ki bir sorun çıkmadı Ancak o dönemde kafama takılan şey anjiyo ve gerçekleştiren hekim ya da anjiyo ile ilgili bölümde bizi bu hastaneye sevk eden kadın kalp damar doktorunun kocasının da görev yapmasaydı. Kardeşim annemin başında durduğu için o öğrenmiş ben hastaneye gitmemistim. Hastane bursa setbaşı'nda olan bir hastane. O dönem kendi kendime biri diğerine hasta paslıyormuş gibi diye düşünmüştüm. Daha da ilginç annemin anjiyosundan yaklaşık 4 ya da 5 ay sonra komşumuz da aynı hekim tarafından anjiyo için özel hastaneye yönlendirildi aynı hastane mı tam olarak hatırlamıyorum. Ne yazık ki anjiyo işlemi sırasında gerçekleşen bir komplikasyon sonucu yaşlı komşumuzun bir tarafı felç kaldı ve yaklaşık 6 ya da 7 sene yatağa bağımlı olarak yaşadi ve sonrasında vefat etti. Sadece tesadüf te olabilir muhtemelen de öyledir zaten ancak bir hastanın ihtiyacının belirlenmesindeki ana unsur doktorun mütalaasıdır. Yenidoğan çetesi'nin yaptıklarından sonra insanlarda yapılacak işlemlerle ilgili güven sorunu olacağını düşünüyorum. Özellikle sağlıkçılara sormak istiyorum sitem hastanın sağlık konusundaki bilgi eksikliğini bilerek haklarını gözetecek şekilde mi dizayn edilmiş yoksa bunun gibi boşluklar sebebiyle sürekli farklı farklı Doktorlarin görüşlerine mi başvurmalıyız? Bu sağlık sistemine bir yük oluşturmaz mı?
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(19.10.24)
iki gündür bunu konuştuk çevremdekilerle.

Sadece yenidoğanla bitmiyor,senelerdir anjiyo çeteleri var,hatta kapanan hastanelerden bir tanesinin şubesi var bu ların içinde birde öldürmeyen çeteleri.

Bir dönem biaim personelden,çevredeki insanlardan çokca ani para ihtiyacı istekleri oluyordu.ne oldu hayırdır diye soruncada anam,babam anjiyoda doktor stent takacak,sgk çin malı stent veriyormuş,amerikan,avrupa stenti şu kadar fark var şeklindeydi.bu aynı bölgede o kadar çok oldu ki direk hastane ismini söylüyordum artık.üzerinden bi beş sene falan geçti bu sefer anjiyo masasında ben vardım,bilindik bir hekim anjiyoyu yapıyor ,bunu şakasını yaptım bende.hekimin cevabıda burası x hastanesimi oldu.bilindik bir durummuş bu.

Öldürmeyen çetesi dediğimde böyle,yine tesadüfi çevrede duyuyorum anam,babam kalbi durdu yoğun bakımda ,hastanede yer yokmuş x hastanesine sevkettiler.10-15 gün reanimasyon sonra vefat haberi.arada değişen kenar mahalle hastane isimleri.hep aynı durum.artık duydum mu direk başın sağolsun diyordum içimden.

Bunlar gecekondu gibi hastaneler,içlerindeki birimleri kiraya veriyorlar.acili biri kiralıyor,mr ı biri,dişi başkası.sistemsel bir açık sözkonusu.sırf bu yüzden özel sağlık sigortasını çok önemsiyorum.dinsizin hakkından imansız gelir durumu var.kolay kolay para ödemiyorlar.

Farklı doktor görüşleri almak bence mantıklı .ben güvendiğim bir doktor çevresi oluşturdum,onların branşları dışında bir durum olduğunda yine onların yönlendirdiği kişilere gidiyorum ya da peşime takıyorum beraber gidiyoruz.
0
duptıs
(19.10.24)
@duptıs çok acıklı bir durum. İnsanların en çaresiz ve kafasının karışık olduğu zamanlarda bundan faydalanmaları ve işini iyi yapmaya çalışanların da zan altında kalması bunlar yüzünden
0
🌸aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(19.10.24)
Kestirme yol olarak güvenliğiniz tanıdık doktorların görüşlerine ilgili test/tahlil kontrol sonuçlarını göstererek başvurun sorun. Sağlık sistemi içinde değilde tanıdık aracılığıyla yapmanız daha iyi olur.

Benzeri şeyleri yeni doğan çetesi başlıklı videolar altında yapılan yorumlarda görüyordüm. İnsanlar bazı hastanelerde çeşitli nedenlerle yaşadıkları olumsuz durumları yer ve hastane adı vererek anlatıyordu.

Zamanında bir kursta ilkyardım bilgisi dersi alıyordum (sağlık görevlisi vb. değilim bu arada )
112 acilde çalışan bir doktor dersi anlatıyordu.
Eşinin doğumundan bahsetti bir derste.
Doğumla ilgilenen doktor kendilerine eşi için kan nakline ihtiyacı olduğunu söylemiş.
O ise gerekli bilgileri aldıktan sonra kan nakline gerek olmadığını doğum yaptıracak doktora (meslektaşına) söylüyor.
Ve bu şekilde kan nakli yapılmadan sorunsuz şekilde doğum gerçekleşiyor.
Tabi doğum uzmanının burada asıl niyetini bilemeyiz. Bilgisi dahilinde o anki kanaati öyle gerektirmiş olabilir.

Şu bir gerçek, bazı oto tamir ustalarının yaptıklarındam, sağlık işlerine kadar insanın cebini boşaltan temiz bir alan yok gibi.
Hak aramak üzere başvurduğu, müvekkili olduğu avukatının yaptıkları sebebiyle şikayetçi olan bile var mı var.
Her nasıl olursa olsun para kazanmaya dayalı bir toplum haline geldik.
Yetenek sebebiyle diploma almak ve dürüst biri olmak farklı şeyler
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
Söylediğin yıllarda teknoloji bu kadar ilerlememişti. Hastalar poliklinik kyıt defterlerine el yazısıyla kaydedildiği yıllardan örnek veriyorsun. Evet o dönemde de görevi kötüye kullanan kötü insanlar vardı. Ve o dönemin teknolojisiyle bunu yakalamak imkansıza yakındı. Şimdi bir özel hastanede kaç çocuktan kaçı küveze konuyor, kaçı kuvezde kaç gün kalıyor, hangi hastanede yenidoğan ölümünde anormal artışlar oluyor, nereye kim, ne yoğunlukta sevk veriyor vs. Bunları tespit etmek tek tuşa basmakla mümkün. Bunu yapmakla mükellef bir il sağlık müdürlüğü var.
Daha uzun yazardım ama Neyse. Eskiden olmuş bir olayı niye konu ettiğini de anlamadım ama. Kötüden örnek olmaz deyip geçeyim.

Soruna gelirsek, Çok okumak lazım. Araştırmak, öğrenmek lazım. Tesisatçı çağırırken bile soyulacağımızı düşünür olduk. Öyle bir çağa düştük maalesef. ChatCBT edinmek lazım. İnternetin nimetlerinden istifade lazım.
0
Mirket
(19.10.24)
(11)

Bu miktarda bir parayı nasıl değerlendirmeli?

emre513
Merhaba,havadan veya miras yolu ile 2 milyon gibi bir para geldi diyelim.Özellikle geleneksel yatırım araçlarıyla nasıl bir yol çizmek mantıklı olur sizce.
Merhaba,
havadan veya miras yolu ile 2 milyon gibi bir para geldi diyelim.
Özellikle geleneksel yatırım araçlarıyla nasıl bir yol çizmek mantıklı olur sizce.
0
emre513
(19.10.24)
Gelenekselden kasıt ne?
Risk iştahınıza 1 den 7 ye kadar bir puan verin.
Para ne zaman lazım olacak?
Faiz hassasiyetiniz var mı?
0
Mirket
(19.10.24)
Fiziki altın al
0
muhayyer divan
(19.10.24)
genelenkselden kasıt altın, dolar, mevduat vs. yani btc değil (orada bir miktar tutuyorum).
risk iştahım 3 diyelim :)
0
🌸emre513
(19.10.24)
Fiziki altın al. Böl ve sakla.
en geleneksel yol budur.
Banka vs. falan güvenme.
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
Vade söylememişsin ama, Benim risk iştahım 3 olsa, parayı 4 e böler, birine fiziki altın, birine düşündüğüm vadede süresi dolacak eurobond, birine gümüş fonu alır birine para piyasası fonu alırdım.

Para piyasası fonundakileri yıl sonuna doğru bir daha değerlendirirdim.
0
Mirket
(19.10.24)
Etf
Bitcoin
Altin
Hisse senedi.


Bu dordune bol, keyfine bak.
0
baldur2
(19.10.24)
arsa veya fiziki altın almanızı tavsiye ederim. bankalara zerre miktar güvenim yok, bir gecede hesabı boşalan ve borç batağına sokulan onlarca mağdur insan duydum. banka paranı koruyamıyor. çalınınca da sorumlu ben değilim diyor. e o zaman sen ne halta yararsın ey banka?

fiziki altın ve arsa.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.10.24)
şuan için direk borsa
0
alp9900
(19.10.24)
Msci world etf i
0
robert bosch
(19.10.24)
geleneksel deyince benim aklıma gelen vadeli mevduat oda şuan 45 bandında bazı bankalarda hoşgeldin faizi ile 50-53leri buluyor.

alternatif altın alınabilir. fiziki altın diyorlar ama yaklaşık 650 gram altını evde nasıl saklayacaksın. bankada altın hesabı en mantıklısı veya borsadan altın sertifikası.
0
my fault
(19.10.24)
(bkz: #169320656)
0
deer hunter
(19.10.24)
(3)

Arapça gibi değil gibi bir soru

foreignsilhouette
Selam dostlar, yeni taşındığım evde mutfağın köşesindeki koltuğu atmak için çekince altından aha böyle bir şey çıktı. Önce sürtünmeden dolayı olmuş bir çizik sandım ama yakından inceleyince baya bi alet yardımıyla kazınmış bu.Burada ne yazıyor? Teşekkürler.https://eksiup.com/p/8w673789hyzg
Selam dostlar, yeni taşındığım evde mutfağın köşesindeki koltuğu atmak için çekince altından aha böyle bir şey çıktı. Önce sürtünmeden dolayı olmuş bir çizik sandım ama yakından inceleyince baya bi alet yardımıyla kazınmış bu.

Burada ne yazıyor? Teşekkürler.

eksiup.com
0
foreignsilhouette
(19.10.24)
Çinceye daha çok benziyor bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.10.24)
Arapça bilenlere sordum (hatta birisi arap arkadaş) anlam veremediler.
Arapça olsa bile genelde harfler birleşik olur. Bunda karakter olarak gördüklerimizin hepsi birbirinden ayrı.
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
bu cizilme ya bence. kazinmis yerlerin sonundaki beyaz izler olmazdi elle cizilmis olsaydi.
0
bohr atom modeli
(20.10.24)
(11)

Fizik sorusu

iddaaci
Merhaba, bir tır kapalı dorsesinde 1 ton muhabbet kuşu taşıyor. Muhabbet kuşları dorsenin içinde uçtukları havalandıkları zaman (dorsenin zeminine basmazlarsa) kuşların tıra uyguladıkları tonaj düşer mi?
Merhaba, bir tır kapalı dorsesinde 1 ton muhabbet kuşu taşıyor. Muhabbet kuşları dorsenin içinde uçtukları havalandıkları zaman (dorsenin zeminine basmazlarsa) kuşların tıra uyguladıkları tonaj düşer mi?
0
iddaaci
(19.10.24)
Düşer
0
grimavi
(19.10.24)
Düşmez. Tam kapalı sistem demek istiyorsunuz.
Uçmak için havayı yere itiyor
Diyorum ben de ')
0
kisa
(19.10.24)
kaçıncı sınıf fizik sorusu olduğuna göre değişir bence.

ama pratik olarak cevap

tonaj düşer.
0
benibulmanlazim
(19.10.24)
kuşlar havada kalıyorsa ağırlık artar çünkü kanatları ile havayı aşağı itiyorlar

kafaları tavana çarpıyor ve hala ölümüne kanat çırpıyorlar ise ağırlık düşer çünkü kasayı kaldırmaya çalışıyorlardır.
0
duyurukullanıcısı
(19.10.24)
Dışarıdan hava giriş çıkışı yoksa düşmez

Kuş kütlesi kadar havayı iter uçmak için
0
topkapiaksaray
(19.10.24)
Bilgim yok ama tam kapalı dorsede havayı yukarı aşağı yitiyorlarsa daha çok tonajda da birbirinden farklı bu kadar kanatlardan sebep dalgalanma olur diye düşünüyorum.
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
“Kuş kütlesi kadar havayı iter”

Kütlesi kadar havayı değil, hacmi kadar havayı iter. Havanın yoğunluğu da görece çok düşük olduğu için itelen havanın kütlesi neredeyse etkisiz olur.
0
substituent
(19.10.24)
sorun bunun aynisi : masanin uzerine koydugun baskulun uzerine cikip butun gucunle tavani ellerinle itersen baskuldeki deger artar mi?
0
summerof69
(19.10.24)
@summerof69 tam olarak değil gibi sanki. Kuşlar dorsesinin tavanını itmiyor. Ortada bir yerde uçuşuyorlar.
0
🌸iddaaci
(19.10.24)
He canım, şunu nasıl yazıyorsun ya

"Kütlesi kadar havayı değil, hacmi kadar havayı iter. Havanın yoğunluğu da görece çok düşük olduğu için itelen havanın kütlesi neredeyse etkisiz olur."

Kuş oturduğu yerde oturuyorsa mg kadar kuvvet uygular tabana

Kanat cirptiginda itelenen havanın kütlesi etkisiz demek nasıl bir yorum? Asıl kaldırma kuvveti buradan gelir

Hava dediğin özetle maddenin gaz hali. Kuvvet uygularsan bunu iletir

Mg kadar yani kütlesi kadar kuvvet uygulamadan nasıl havalansin???

Tam kapalı bir sistemde tonaj aynı kalır.
0
topkapiaksaray
(19.10.24)
care momentum,
kus kendi agirligini kaldirmak icin, o kadar kuvveti asagi dogru uyguluyorsa ayni kalir..
0
durgunfoton
(19.10.24)
(3)

twitter'da neden

alice in potatoland
for you kisminda türkce haber görüyorum. türkiye ile ilgili bir sey takip etmiyorum. takip etmek de istemiyorum. takip ettigim hepi topu 11 türk var, hepsi standart arkadasim, ünlü falan degiller. türkiye'de de yasamiyorum. türkce de yazmiyorum. ama hala karsima yok bebek cetesi, yok furkan bölükbas
for you kisminda türkce haber görüyorum. türkiye ile ilgili bir sey takip etmiyorum. takip etmek de istemiyorum. takip ettigim hepi topu 11 türk var, hepsi standart arkadasim, ünlü falan degiller. türkiye'de de yasamiyorum. türkce de yazmiyorum. ama hala karsima yok bebek cetesi, yok furkan bölükbasi bilmemne diye haber düsüyor.
0
alice in potatoland
(19.10.24)
11 Türk'ün takip ettikleri, çeşitli etkileşimleri nedeyle hadi sen de birşeyler yaz ortalık kızışsın türünden gaza getiren algoritmalardan sebep olmalı.
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
Ben bunu %99 oranında başardım. Yukarıdakine ek olarak telefon dilini İngilizce yapın. Ayrıca olarak Türkçe'de en çok kullanılan 30-40 kelimeyi de sessize alın. Konumdan dolayı çok nadir çıkıyor ama yine de akıl sağlığını korumak için yetiyor bunlar
0
spankenstein
(19.10.24)
spankenstein, konumum zaten avrupa. toplamda 250 kisi takip ediyorum, 11 kisi haric hepsi yabanci. telefon dilim de ingilizce. gene de sürekli türkce icerik görüyorum. dedigini denicem, birkac türkce kelimeyi engellicem.
0
🌸alice in potatoland
(21.10.24)
(13)

Bu kiz kac yasinda gosteriyor?

summerof69
Yasini ogrenmeye calismadan, sadece goruntusunden tahmin etmeyi deneyin :)https://www.youtube.com/watch?v=ZpFwEwllbUstesekkurler.edit: kızın yaşı 15 imiş.
Yasini ogrenmeye calismadan, sadece goruntusunden tahmin etmeyi deneyin :)

www.youtube.com

tesekkurler.

edit: kızın yaşı 15 imiş.
0
summerof69
(19.10.24)
Küçük gösteriyor ama 25-27 arasıdır diye tahmin ediyorum.
Görüntü olarak 16-18
0
Bruce
(19.10.24)
abi videoda yasi yaziyor zaten :D

bence 25 gösteriyor. 15 degil.
0
alice in potatoland
(19.10.24)
27 civarı
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
@Bruce o nasil bir cevap? hem 25-27, hem de 16-18 demissin.

@alice, lutfen kizin yasini aciklamayalim :)
0
🌸summerof69
(19.10.24)
en cok 17 fln.
0
taurina
(19.10.24)
20
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.10.24)
26-27
0
yurtsuz john
(19.10.24)
27 falan
0
baldan kaymak
(19.10.24)
27
0
ala09
(19.10.24)
27
0
meraklitursucu
(19.10.24)
33
0
robert bosch
(19.10.24)
Anca 18 gibi geldi.
0
mbond
(19.10.24)
23
0
brkylmz
(19.10.24)
(10)

Yeni doğan çetesi hakkinda

abuzer
Bir arkadasimin benzer bir şeye maruz kaldığıni düşünüyorum ama yer Trabzon. Sizce İstanbul civariyla sınırlı kalmamış olabilirler mi? Hatta ikiz bebeklerinden birini kaybetti arkadaşım. Hatta sonra Ankara'ya sevk edilince yapılanlara (yapilmayanlara) şaşırmıştı oradakiler. Sizin tanık olduğunuz ben
Bir arkadasimin benzer bir şeye maruz kaldığıni düşünüyorum ama yer Trabzon. Sizce İstanbul civariyla sınırlı kalmamış olabilirler mi? Hatta ikiz bebeklerinden birini kaybetti arkadaşım. Hatta sonra Ankara'ya sevk edilince yapılanlara (yapilmayanlara) şaşırmıştı oradakiler. Sizin tanık olduğunuz benzer şikayetler oldu mu İstanbul dışı
0
abuzer
(18.10.24)
ek yapabilir miyim? bu cete ne yapmıs tam olarak? ozet gecebilecek var mi? gündemi kaçırdım.
0
exlibris
(18.10.24)
yeni doğan çocukları hiç gerekmedigi halde yoğun bakıma alıyorlar ve besleme fln yapmayarak yoğun bakımda kalma sürelerini uzatmaya çalışıyorlar. Bu sayede her çocuk için SGK dan ödeme alıyorlar. Bakımsızlıktan da zaman zaman ölümler oluyor
0
🌸abuzer
(18.10.24)
bu puştlar yüzünden şimdi bebeklerin gerçekten yoğun bakıma alınması gerekse bile ikna etmek çok zor olacak. verdikleri zarar inanılmaz.
0
brkylmz
(18.10.24)
@exlibris

eksisozluk.com

eksiseyler.com

ve halktv nin youtube sayfasındaki son yüklenen videolara sırayla bakabilirsin.
Kısacası para için, devlet dolandırılmış, ailelere yalan söylenmiş zor durumda bırakılmışlar ve hatta yeni doğan bebekler öldürülmüş.

@abuzer
90larda gerçekleşen bazı olaylar arasında yeni doğan bebeklerin öldüğü söylenerek ailelerine verilmediği, başkalarına satıldıkları, yine olmadık yere kürtajların yapılıp çocuk parçalarının kanalizasyon giderlerinde bulunduğu bir ara
tv'de anlatılıyordu.

www.birgun.net


eksisozluk.com

www.milliyet.com.tr (link bende açılmıyor çok eski bir haber)


Yeni doğdu ama sorunlar var diyerek aileyi korkutarak çocuğu hemen kuvöze almak, başka hastaneye nakletmek işin içinde başka şeylerin olabileceği hissini uyandırıyor.

Devletin bunun gibilerinin ve özel ilaç şirketleri, sağlık görevlileri hastane ve eczaneler arasında daha neler olup bittiğini ortaya çıkarması için içlerinden sağlam şekilde geçmesi gerekiyor.

sağlık adı altında terör yapılanmasından başka bir şey değil bu son zamanlarda olanlar.

(Gıdaya olmadık şeyler karıştıranları da unutmadık.)
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
@diye, 90lar: ben nalaka

30 yıl önce oluyor muydu diye sormadım aslına bakarsan. Tamam sağlıkta, adalette, eğitimde asla çürüme yok inandık sagol
0
🌸abuzer
(18.10.24)
@abuzer öyle bir şey demiyorum.
Sadece ,
bu gibi meseleler yeni değil
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
sağlık işi çok sakat bir iş irili ufaklı pek çok çete birbirinden bağımsız bu işleri yapıyor özellikle Adana-Antep gibi illerde bu tip legal olmayan şeylerin sürekli yapıldığı senelerdir konuşulmaktaydı.
0
alp9900
(18.10.24)
Konuyla birebir ilgili değil ancak özel hastanelerin durumunu anlatmak için yazıyorum. Oğlum dil bağı birleşik doğdu. Özelde iki gece yatırarak ameliyat yapacaklarını söylediler. Tanıdığımız KBB doktoru ufak bir makasla 5 dakika da halletti. Benim babam doktor olduğu için şanslıyım çevresine sorabiliyorum. Zihniyetin ne olduğunu göstermek için yazdım.
0
mirty
(18.10.24)
aylar önce izmirde türkiyenin en kurumsal özel hastanelerinden birinde yeni dogan bebegimi yogun bakıma almak istemişlerdi. göbek deligindeki bir sorun için. ben ise 70 yaşındaki emekli ebe hemşire teyzemin lafını dinleyerek bırakmadım bebegi yogun bakımda. şehir hastanesine götürdüm çocuk acile. ordakilere durumu anlattım. bakıp yarım saatlik bir müdahalede bulunup bebeginizin korkulacak bir durumu yok diyerek detaylı bir açıklamayla 1 saat içinde taburcu ettiler.

o günden beridir bebek gayet iyi. yani bu olay birkaç şehirde sınırlı kalmış olamaz
0
limonlu eksi
(19.10.24)
yapmış olabilirler, hemşireler veya teknikerlerin bir açılık bulup yaptığı ilk şey ilaç order edip uygulamadan el altından satmak, denetim olsa bile hastanede bulunması zordur.
0
eja
(19.10.24)
(8)

kadın elini sıkmayan cemaatler hangileri?

mikahakkinen
Şafiiler genelde sıkmaz onu biliyorum, bazı cemaatler el sıkma konusunda da sıkı. Mesela süleymancılar el sıkar. vb gibi. hangi cemaat bu konuda daha katı.
Şafiiler genelde sıkmaz onu biliyorum, bazı cemaatler el sıkma konusunda da sıkı. Mesela süleymancılar el sıkar. vb gibi. hangi cemaat bu konuda daha katı.
0
mikahakkinen
(18.10.24)
Bu durum cemaatten çok mezheple alakalı bir durum

Hanefilerde karşı cinse dokunduğunda abdest bozulmaz.
Şafilerde temas halinde her ikisinin de abdesti bozulur. O sebeple Şafi tarafındaki cemaatler el sıkışmaz

(alayı saçmalık)
0
limonlu eksi
(18.10.24)
Tarikat başka, cemaat başka, mezheb başkadır.

Şafiilik, Ehli sünnet içindeki bir mezheptir.
Şafiilik ve diğer mezheplere (Hanefi, Maliki, Hanbeli) göre erkeğin yabancı kadın eli (tokalaşma) sıkılamaz.
Tarikatlerde de aynı şey gerçerlidir.
Bazen farklı bilinir ama tasavvufun bir kolu olan tarikat içinde olan kimse de aynı zamanda yukarıda sayılan mezheplerden birine muhakkak tabidir.

O sebeple birinin :
- şu tarikate bağlıyım ama herhangi bir mezhebim yok.. deme lüksü de yoktur. (Mezhepsizlik ayrı bir konudur ve tasavvuf vs tanımazlar)

Kadın elini sıkmaya müsamaha gösteren, izin veren belli bir ve cemaat adı bilmiyorum ama geçmişte dinlerarası diyalog işlerinin içinde olan ve kendine tabi olanların içki içmesine veren grup/yapıların kadın elini sıkmakla kalmayıp daha başka dinen haram sayılan başka şeylere çok rahat izin vermeyeceğini düşünmek zor.
Çünkü modern sayılan bu zamanda, dinin etkisinin pek ya da hiç olmadığı yerlerde, sözde bazı dini kesimlerin yanında yer bulabilmek, menfaat edinmek için bu gibi cemaatlerin "dinin genel hükümlerinden" taviz vermemesi imkansız.

Kadın eli sıkılır, diyen birinin daha çok şeylerde taviz vermesi kesindir.
Mesela bu kimselerin bazı özellikleri: diğer inançlardan olanları da müslümanlarla aynı sayar, hadis inkar ederler, her görüşe (ama her görüşe) saygılıdırlar, iyiliği kendi Rabbinin rızası için değil de benliği vicdanı istediği için diye yapar.

"Katı" olarak saydığın şey, aslında çevrende gördüğün ve kendi alışkanlıklarına kıyasla, dinen olan kesin ve zamanla asla değişmeyen hükümlerdir. Dinin normali budur zaten.
Zamanla hükümleri değişen bir şeye din demek ne kadar mümkün?

Genel olarak kadın eli sıkmamayı sadece abdesti bozması sebebiyle ele almamak lazım.
Çünkü erkek kişi abdestsizken de yabancı bir kadının eli sıkamaz.
Haramlığı söz konusudur.

Şafii mezhebinde abdestli erkek kendi eşine de abdestli dokunduğunda/temas ettiğinde bile abdesti bozulur.
Hanefi mezhebinde ise bozulmaz.
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
mezheple alakası yok. şafii olup ons yaşayan da var, hanefi olup cüppe şalvar giyen de. dindarlık ölçüsüne bağlı tokalaşıp tokalaşmaması.
0
deartheodosia
(18.10.24)
@deartheodosia
Bu gibi hususlar fıkıh ilminde geçer. Fıkıh ilmi sadece ibadetleri ve onlara bağlı hususları içermez. Çok geniş bir alanı vardır. Alimler edille-i şeriyye denen dinin 4 temel kaynağına dayanarak konuları hükme bağlar.

Haramları farzları yapmak veya yapmamak kişinin kendi sorumluluğundadır.
Yoksa müslüman da günahlara düşebiliyor.
Örneğin camide olan herkes için "bunlar cennetliktir", meyhanede olanlar için de "bunlar tamamen cehennemlik" diyemeyiz.
İtibar, kişinin son nefeste ki durumuna bağlıdır.

Dini kaynaklarda bu kesin olan dini hükümleri yapma veya yapmama açıdan kişinin kendi kanaatine, rızasına bırakılmış bir husus yoktur.
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
ehli sünnetten bu işe cevaz vereni şimdiye dek hiç duymadım.

bazı ilahiyatçılar ve caner taslaman vb. sıkılabilir diyordu.
0
WithWorth
(18.10.24)
Nikah düşen karşı cinsin elini sıkmaya cevaz veren duymadım.
0
hebanon
(18.10.24)
siyasetçilere gayet cevaz veriyorlar. aranırsa harama helal diyecek/diyen bir sürü hoca tipler var.

@diyecevapladı, tamam kadın/erkek tokalaşmak haram işte ama mezheple ne alakası var? dindar olan haramdan uzak duruyor olmayan durmuyor.
0
deartheodosia
(19.10.24)
ben hanefiyim erkek eli sıkmam, sıkmamak için takla atarım. dindar sayılmam. wcden çıkınca elinizi yıkamıyorsunuz çünkü
0
titanyum22
(19.10.24)
(11)

Çocukken transa geçmek ve aura görebilmek mümkün mü? Başınıza geldi mi?

anaphylacticshock
Merhaba, Çocukken bazen okula giderken ya da okuldan dönerken yolda yürürken bazı insanların etrafında beyaz ve mor tonlarında (daha çok beyaz) bir ışık haresi görürdüm. (Bu durum hep olmazdı, yani hep görmezdim. Arada sırada sadece) İnsanların vücut hatlarını kapsayan, onların kontürünü çizer gibi
Merhaba,

Çocukken bazen okula giderken ya da okuldan dönerken yolda yürürken bazı insanların etrafında beyaz ve mor tonlarında (daha çok beyaz) bir ışık haresi görürdüm. (Bu durum hep olmazdı, yani hep görmezdim. Arada sırada sadece)

İnsanların vücut hatlarını kapsayan, onların kontürünü çizer gibi vücutları etrafında çizilmiş gibi duran, hafifçe ışıldayan bir hare.

Ve işin ilginç yanı bazen bu hareyi eşyaların etrafında da görürdüm. Yani evdeki sehpanın ya da sokaktaki bir tezgahın etrafında vs.

Bu durum genellikle istemsizce, kendiliğinden gerçekleşirdi ama bazen bu hareyi görebilmek için özellikle odaklanmaya, konsantre olmaya çalıştığımı da hatırlıyorum. Nadiren de olsa bu konsantrasyon hali de işe yarardı.

Bu durumun herhangi bir göz yanılsaması olmadığına eminim. Çok net hatırlıyorum. O zaman da bu durumun normal olmadığının farkındaydım.

Neyse bu durum ilkokul sonlarına kadar devam etti. Ve sonra yavaş yavaş tamamen geçti.

Çocukluğunuzda ya da hayatınızın herhangi bir döneminde böyle bir olay yaşadınız mı?

Bu durumun açıklaması bir çeşit trans haline geçmek olabilir mi?

İnternette biraz araştırdım, bu durumun beynin theta frekansına geçmesiyle alakalı olabileceği ve çocukken yaşanabileceği yazıyor.

Sizin bu konudaki fikirleriniz neler?

Daha önce böyle bir şey yaşadınız mı ya da duydunuz mu?
0
anaphylacticshock
(17.10.24)
Duymadım ama şimdi bakınca şunu buldum:

www.reddit.com
0
playing star again
(17.10.24)
ben bazen etrafımdaki hadiselerin çok yavaş yaşandığına dair bir şeyler hatırlıyorum. sanki ben quiksilver gibiyim de etrafımdaki olaylar çok yavaş yaşanıyor.
bence bunlar çocukluk sanrıları. hayal gücünü yüksek olması ile alakalı.
o da bir şey mi, hayali arkadaşı olanlar falan var.
seninkisi de böyle psikolojik bir şey olsa gerek
0
abelardo
(17.10.24)
Ben birkaç kez yaşadım. Görsel olarak, lars von trier'in nymphomaniac filminde kızın küçükken çayırda yaşadığı deneyim gibi bir şeydi. Annem elimden tutarken bir yere gidiyorduk ve anlattığı şeyden ne etki aldım bilmiyorum ama ucuyormusum göğe yukseliyormusum gibi hissetmiştim.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.24)
Bir an benim hanım eksiduyuruya girdi sandım soruyu görünce,hemen öbür duyurularına baktım.sonra da duyurunu ona gosterdim güldü.hafifmiş onun ki dedi.

Ne olduğuna dair bir fikri yok ama çocukluğunda çokça yaşadığı bir durummuş bu.şimdi de fantastik rüyalar görmekle meşgul
0
duptıs
(17.10.24)
Sinestezi, astigmat, tümör ya da hayal gücü.

Benim oyum hayal gücünden yana. Beynin işlevi ve özellikle görme olayı bizim bir şeyi kamera ile kaydedip başka zaman izlememiz gibi değil. Görme işinde çok fazla tahmin ve "tamamlama" var. O yüzden anlık birine benzetme, okuma hataları, bulutları bir şeylere benzetme vs. gibi şeyler yapıyoruz.
0
nawar
(17.10.24)
mümkün.
belirli bir yaştan sonra bu yetenek köreliyor.

burada yazılanlarla dalga geçen bir tayfa olduğu için detay vermiyorum. her bilgi herkese verilmez.
0
janderzel zartanyan
(17.10.24)
Bu değil de sizin durumdan daha farklı olarak bazı insanlara baktığında onların başının çeşitli hayvanların başı olarak gören kimseler olabiliyor.
Dine yakın, manevi olarak kalbi daha saf olan kimselerde ortaya çıkıyor bu durum.

Tabi burada belitmek gerekir ki insana bakarken onda bir hayvan başını görmekten kasıt, insanın hangi huyunun daha ağır bastığı ile ilgilidir.

Mesela (gerçek mana olarak karşılıklarını bilmiyorum)
at için aceleci, sığır için tembel, aslan için cesaret gibi.
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
Sinestezi olabilir. Çocukken nöronlar arası bağlantılar yeni kurulduğu için saçma durumlar yaşanabiliyor. Mistik, uhrevi ya da psişik bir durum yok.

Ben de küçükken her gece uyumadan önce odanın içinde peri tozu gibi şeylerin uçuştuğunu görürdüm. Her gece de farklı bir şekilde olurdu bunlar. Büyüdükçe geçti.
0
nundu
(18.10.24)
astigmat olduğumu öğrendikten sonra gözlükle geçti.
0
Hallegadola
(18.10.24)
yoğun yoga meditasyon yapan insanlarda da renkli çakraları gördüğünü iddia edenler var ama bu gerçek olabilir mi emin değilim çünkü beyin bazen çok yoğunlaşıldığında kişiye bir şeylerin olduğuna inandırabiliyor o şey olmadığı halde, bazen küçükken rüyanızda gördüğünüz bir şeyi büyüdüğünüzde yaşamışsınız hissi gibi durumlar da olabiliyor aynı şekilde tamamı ile gerçek bir şekilde beynin
termal göz gibi kızılötesi renkleri de görmüş olabilir. Burada bence bu konuda bilimsel çalışmalar var mı kontrol edin varsa sizinki de öyle olabilir
0
gezegen olan pluton
(18.10.24)
zorlarsan her şeyi görebilirsin. beynin kendini her şeye adapte edebilir, görebilir, yanlış anı oluşturabilir vs.
0
deartheodosia
(18.10.24)
(9)

2016 yazinda ordudan ayrilmis her kisi fetocu mu?

fakyoras
selam,yurtdisinda yasiyorum. bazen soyle ya da boyle bazi kisiler cv ulastiriyor sirketteki islere referans olmam icin. bir bakiyorum, 2016 temmuz agustosuna kadar tsk'da calismislar, sonrasinda yurtdisina tasinmislar. dogrudur yanlistir bilemem ama gidip fetocu birine referans olmak istemem. bu yuz
selam,

yurtdisinda yasiyorum. bazen soyle ya da boyle bazi kisiler cv ulastiriyor sirketteki islere referans olmam icin. bir bakiyorum, 2016 temmuz agustosuna kadar tsk'da calismislar, sonrasinda yurtdisina tasinmislar.

dogrudur yanlistir bilemem ama gidip fetocu birine referans olmak istemem. bu yuzden genelde cv'sinde boyle durum olanlara hmm tamam bakayim filan diyip hicbir sey yapmiyorum.

sizce dogru mu yapiyorum? 2016 yazinda tsk'dan ayrilmis herkese fetocu diyebilir miyiz?

gidip "ya sen fetocu musun acaba, eger fetocuysen referans olmamam kusura bakma" diyemem tabi :)
0
fakyoras
(17.10.24)
Herkes diyemeyiz.
Ama o bahsettiğin temmuz 2016 sonrası zamanlar gerçekten çok kritik zamanlar.
Gerçekten fetöcü olanın bile sessizliğe büründüğü veya geçmişte hiç bir şey olmamış gibi yenilenmiş v2.0 fetö karşıtı olarak göründüğü zamanlardı.
Kesin kanıt olmadan kimseyi zan altında bırakmakta olmaz.
Konu o zamanlarda ordudan ayrılan veya atılan asker olunca temkinli olmak gerekiyor.

Geçenlerde haber/yayın alanında bir kurum sitesine bakıyordum kapanmış. Kurum daha sonra o bahsettiğiniz zamandan hemen sonra satılmış.
İster istemez bir şüphe oluşuyor tabi.

Dikkatli olun, iyi araştırın.
0
diyecevaplandı
(17.10.24)
Ayrılmış herkes fetöcü değildir ama yurt dışına çıkışı hemen sonraysa ihtimal artar.
0
Bruce
(17.10.24)
yüzde 90.
0
ayseee
(17.10.24)
2016 Temmuz Ağustos’ta TSK’dan ayrılan herkes FETÖ’cüdür denemez elbette ama ben böyle bir durumda kendi adıma derim şahsen.

O dönemde oluşan pilot açığı nedeniyle TSK emekli olan/ordudan erken ayrılan THY pilotlarını bünyesine katarak pilot açığını giderdi mesela. Ordudan FETÖ’cülerin ihraç ettiği bazı komutanlar derhal göreve başlayıp ertesi gün Pençe/Kilit’e katıldı.

Kendinizi riske etmenize hiç gerek yok, başınıza iş almayın.
0
10551037
(17.10.24)
Uğraşmak ister misin bilmiyorum ama ihraç edilen herkesin adı KHKlarda yazdığı için KHKlarda arama yapabilirsin.

Daha kolay olarak:

"isim soyisim" KHK ihraç

şeklinde bir Google araması ile de şansını deneyebilirsin.
0
cek
(17.10.24)
@cek in dedigi de tam güvenilir degil cünkü isim degistirenler de var.
0
robert bosch
(17.10.24)
Tanımadığınız, bilmediğiniz birine referans olmanız etik mi ben orasını anlayamadım.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.10.24)
%99,9 evet.
0
Hallegadola
(17.10.24)
@abba, iyi ki onu sormamisim o zaman :)
0
🌸fakyoras
(17.10.24)
(9)

atlet'in mantigi nedir?

antikadimag
fanila en azindan koltuk altlarini da kapatiyor ve terledigimiz zaman terin kiyafetlere gecmesini engelliyor. peki atlet'in mantigi nedir bu durumda? atlet giyenler neden giyiyor?
fanila en azindan koltuk altlarini da kapatiyor ve terledigimiz zaman terin kiyafetlere gecmesini engelliyor. peki atlet'in mantigi nedir bu durumda? atlet giyenler neden giyiyor?
0
antikadimag
(16.10.24)
Bence erkeklerimizin memeleri biraz yağlı olduğu için giysilerinden belli olmasın diye giyiyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.10.24)
Tarlada inşaatta terleyen adamın terini emsin, sürekli dış kıyafet değiştirmek zorunda kalmasın diye kullanılagelmiş. İçlik niyetine, sıcak tutsun diye de giyilmiştir.
Mevcut konjonktürde yeri kalmadı.
0
Bruce
(17.10.24)
Böbreklerimizi belimizi tutsun diye
0
grimavi
(17.10.24)
layer.
0
robert bosch
(17.10.24)
valla ben yazın asla giymem kışın da atletsiz çıkmam, boxerın içine sokuyorum bana iyi hissettiriyor hava almasını engelliyor vs siyah atlet candır..
0
garavel
(17.10.24)
Teri emiyor. Atletsiz gömlek giyenlere bak, terleyince kötü gözüküyor. Siyah tshirt giyip terleyenlerin tshirtü beyaz leke oluyor ter lekesi.

Kışın da sıcak tutuyor. Güven veriyor..

Tabi giyilen kıyafetin cinsi ve rengine göre seçiyorum.
0
Cesario
(17.10.24)
vücuttaki teri emiyor,
uzunsa beli kapatıyor,
meme ucu gözükmesini önlüyor,
vücut kıllı ise kılların giysiden çıkıp gözükmesini önlüyor,
üstteki kıyafet ince ise derinin gözükmesini önlüyor,
sıcak tutmaya katkı sağlıyor,
atlet ütülü ise üstteki kıyafeti de güzel gösteriyor
0
ananiyimioguz
(17.10.24)
Yel girmesin (:
0
anon1m
(17.10.24)
Kişisel membran, layer,giysi ve beden arası tampon
0
diyecevaplandı
(17.10.24)
(2)

dosya boyuyu kisiti olmayan pdf-word donusturucu

theconqueror
Merhaba elimde yaklasik 50MBlik 2 pdf dosyasi var ve bunlari basarili sekilde worde donusturmem gerekiyor, ilovepdf.com'da 10mb siniri var. Elinizde bunlari basariyla donusturecek bir uygulama var mi tavsiye edebileceginiz? Tesekkurler.
Merhaba elimde yaklasik 50MBlik 2 pdf dosyasi var ve bunlari basarili sekilde worde donusturmem gerekiyor, ilovepdf.com'da 10mb siniri var. Elinizde bunlari basariyla donusturecek bir uygulama var mi tavsiye edebileceginiz? Tesekkurler.
0
theconqueror
(16.10.24)
içeriği özel değilse at halledeyim hocam.
dustobin et gmail
0
lazpalle
(16.10.24)
Özel değilse link verin bakalım. Bilgisayar yanındayım şu an
0
diyecevaplandı
(16.10.24)
(21)

Kız arkadaşımın annesi hergün arıyor

infinitedreams
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız g
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız geliyor bu durum yoksa normal mi?

teşekkürler
0
infinitedreams
(16.10.24)
Belki ilişkileri her zaman böyleydi ve böyle devam edecek. Birbirlerine çok düşkünlerdir. Bunu öğrenebilirsiniz. Her zaman böyle mi devam edecek en iyi kız arkadaşınız bilir? Bu konuyu konuşsanız garipsemez de normal bi konu. Sorun öğrenin.
Ben annemle haftada bi kere konuşuyorum ama ben de her zaman böyleydim. Herkesle böyleyim. Şimdi benimki sağlıklı yukarıdaki örnek sağlıksız diyemeyiz.
0
a perfect lie
(16.10.24)
evli kadınların anneleriyle telefon konuşmaları yerli yabancı bir çok kaynakta ortak mizah konusu. normal olup olmaması duruma ve kişilere göre değişir. rahatsız olduğunuza göre size göre normal değil demektir o yüzden konuşmakta fayda var. evlenince değişmez çünkü.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.10.24)
Var öyle insanlar.
Bi arkadaşımın eşi var mesela. Sabah kahvaltıya oturana kadar üç defa araşır annesiyle.
20 yıllık falan evliler. İlk zamanlar sinirden saç baş yolardı arkadaşım. Şimdi kanıksamış.
Yalnız telefonlaşmayla kalmıyor durum. Yılın altı ayı da yatıya gelşyorlar.
Ona göre ayarla kendini.
Bu arada sır falan olmuyor tabi. Senin donunun rengi konusunda bile detaylı bilgi sahibi bir kaynanaya sahip oluyorsun.
0
Mirket
(16.10.24)
ortalama olarak günde kaç kere arıyor ve arama başı veya günlük toplam ne kadar sürüyor bu aramalar?
0
bobinhoo
(16.10.24)
@bobinhoo örneğin haftasonu sabah 10 da arıyor, gün içinde 3 gibi 4 gibi arıyor. kısaca aklına geldikçe arıyor. bazen 3 dakika bazen 15 dakika..
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
günde ortalama yarım saati geçmiyorsa ve asıl önemli olan kısım beraber yaptığınız bir aktivite sırasında kız arkadaşın uzun uzun konuşmuyorsa sıkıntı yaratacak bir durum yok bence.

soracağı bir şey olur, onu sorar kapatır normal bu ama siz beraberken kız arkadaşınız oturup gereksiz muhabbete giriyorsa anormal.
0
bobinhoo
(16.10.24)
Saçmalık. Normal değil.
Oldu ki evliliğinizde bir sorun olursa kendi kızının aklını size karşı çelmeye yönelik hamleleri artacaktır.
Mesele, söylemek istemiyorum ama dışarıdan gelen bu tür uzun süreli etkiyle boşanmaya kadar varabilir.
Eş adayının annesine ileride evliliğinize dair her şeyi anlatabileceğini de bu kapsamda ele alın.

Çocuğunuz olursa, özellikle kitap okumaya alıştırın ki aile veya akrabalar arası tekrar eden gereksiz konuşmalara alışmasınlar.
Ayrıca gereksiz arkadaşlardan da uzak olmuş olurlar.

Evet bir insan annesine bağlı olabilir ama kemdi eşiyle olan yakınlığını da düşünerek arada hassas bir terazi kurmak zorunda.

Annesine bağlı değil, hastalık seviyesinde bağımlı ise sorun daha büyük.
Zamanında biriyle evlilik amaçlı telefonda görüşmüştüm bir tanıdık aracılığı ile.

Uzun konuşmadan sonra bana sorduğu soru kritik soru :
- evlendiğimizde nerede (il) çalışırsınız .
Ben de :
- ekmek neredeyse orada.
Ardından söylediği :
- annem babam burada onlardan ayrılamam.
Bu söyleyenin yaşı az da değildi.
Belli ki konfor alanından çıkmak istemiyordu.

Bir evlilikte erkeğin, anne babasına sürekli yakın olma isteğinde olan eşi varsa onların her an evliliğe müdahalesini de göz önünde bulundurması lazım.
Bu bakımdan eşlerin, dengeyi aile içinde saygı çerçevesinde sağlam kurabilmesi için benliklerinden biraz ödün vermesi lazım.

Evlilik, yatak odasından ibaret bir şey değildir.
0
diyecevaplandı
(16.10.24)
Farklı şehirlerde oldukları için endişeli olabilir. İyi mi, her şey yolunda mı? diye. Aynı şehirde bile olsa endişelenir ki farklı şehirde olunca bu daha da çok olur. Ben de anne olsam sık sık kontrol ederdim çocuğumu.

Birisi ya da birileri musallat mı oldu, yolda yürürken yanından geçen bir ipsiz sapsız yumruk mu attı vs.
0
rock n roll
(16.10.24)
@rock n roll, 35 yaşında bir bireyden bahsediyoruz.
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
7 senelik evliyim, annesi bir gün sektirmez :) rahatsız olmuyorum açıkçası, hele ki çocuğum okuduktan sonra daha iyi anladım.

Eşim benim annemi de benden fazla arar
0
kimlanbu
(16.10.24)
Bunun birey olmakla bir ilgisi yok ki. İsterse 100 yaşında olsun. Özellikle maalesef son zamanlarda her gün bir olay duyuyoruz ve o anne de bunu duyuyor ve endişeleniyor. Birey yine birey bunda bir değişiklik yok. Aynı şehirde bile olsa endiselenir farklı şehirde olunca korkusu katlanarak artar. Anne olsam sürekli ararım çocuğumu.
0
rock n roll
(16.10.24)
Türkiye'de yaşıyorsanız bu durumu sorgulamaya çok da hakkınız yok bence :) (hele ki şu dönemde)

Düşünüyorum da çocuğum olsa şu ülkede kafayı yerdim heralde.
0
makbur
(16.10.24)
Arar kısaca hal hatır eder. Çok önemli değilse daha geniş bir zamanda dönecegini söyleyip kapatabilir. Annesinin kızıyla kızın da annesiyle hergün görüşmesi anormal değil. Asıl anormal oran birbirinden habersiz ebeynler bence. Kız çocuk olmak zorunda değil. Anne hergün oğlunu da arayabilir ve bu bence son derece normal. Ülke koşullarına hiç girmiyorum bile.
0
hepimizkediyiz
(16.10.24)
Telefonda biribirini yeni tanımaya başlayan insanlar hariç kim günlük ve saatlerce konuşuyorsa arama mesafe koyuyorum, boş insana ayıracak ne vaktim var ne de kafam, bu durumda çok yakınlarım bile var.
boş boş konuşma ve dedikodu hariç hiç bir şey yapmıyorlar.
0
eja
(16.10.24)
Hal hatır sormak için aranabilir de uzun uzun sohbet ediyorlarsa eja +1.
Olağanüstü bir gündem yoksa telefon sadece hızlı iletişim aracı benim gözümde.
0
auroraaurora
(16.10.24)
kız arkadaşınızın gelen aramaları açmayarak her aramaya cevap verilmemesine, meşgul olabileceğine annesini alıştırması lazım.
0
bass solo take one
(16.10.24)
bence de herkesin normali farklı. ben mesela ilk öğrencilik zamanlarımda çok konuşuyordum. arkadaşlarım abartma dediler. azalttım sonra. şu an 2 haftada 1 annem ararsa konuşuyoruz, o aramazsa ben zaten aramıyorum.

bi kuzenimle annesi günde 3 kez konuşuyolarmış (kız 32 annesi 50 küsür yaşında) annesi gidip birkaç ay evlerinde kalıyor her sene. benim annem yılda 1 hafta ya gelir ya gelmez.

sizinki eğer buluştuğunuz kısıtlı zamanda arayıp tüm buluşmayı baltalıyorsa normal bi şekilde söyleyebilirsiniz bence alınılacak bi şey değil. ama zaten 3 dk sürüp kapatıyosa sizin tolore etmeniz daha doğru olur.
0
turuncu tonlarda
(16.10.24)
Sevisiyor mu kızım acaba dur rahatsız edeyim kafasında birisi de olabilir, aman dikkat.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.24)
gayet normal bir durum, evliliğinizde de sorun olacağını sanmıyorum (sen sorun etmezsen) komik cevaplar var gerçekten, insanlar kafayı yemiş.
0
ravenudon
(16.10.24)
normal bir durum değil.
içinde bulunduğumuz kötü zamanlarla filan ilgisi olduğunu düşünmüyorum. muhtemelen yıllardır bu şekilde devam ediyordur.

evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

her gün aramasındaki asıl problem, evlendiğinizde önemli/önemsiz ikinizin arasında, hayatınızda olan her şey anne tarafından da bilinecektir. özel diye bir şey kalmayacaktır.
0
wilhelmwasmuss
(17.10.24)
Maalesef bazı anneler sınırlarını bilmeyebiliyor evladı da aslında bunun bir istismar olduğunu genç yaşında anlamıyor ve evlat olarak bundan rahatsız olmuyor. Eğer bu konuşmalarda her şeyi eksiksiz annesine anlatiyorsa büyük problem bence. Siz evlilik yolunda ilerlesenizde evli değilsiniz bu yüzden bunu kendisine sormak saldırgan bir tutum gibi görünebilir ama netlikle bunu söylemenin bir yolunu bulmalı ve mantıklı argümanlar ile güven vermelisiniz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(4)

Üst katlarda oturan küçük çocuklu aileler nasıl güvenlik önlemi aldınız?

psmstc
Seçenekler-Demir Korkuluklar: Bu önlemde pencerenin dışında olduğu için çocuk pencereye çıkarsa. Tek koruması demir olacak.-Güvenlik filesi (ağ şeklinde ip) pencerenin iç oda tarafından: Bu önlemde çocuk pencerenin dışına hiç çıkamıyor. Fakat camlar ve perdelere de rahat açılıp ulaşılamayacak. -Sade
Seçenekler

-Demir Korkuluklar: Bu önlemde pencerenin dışında olduğu için çocuk pencereye çıkarsa. Tek koruması demir olacak.

-Güvenlik filesi (ağ şeklinde ip) pencerenin iç oda tarafından: Bu önlemde çocuk pencerenin dışına hiç çıkamıyor. Fakat camlar ve perdelere de rahat açılıp ulaşılamayacak.


-Sadece pencere boşluklarına sık sık demir çubuklar monte etmek: Bu da pencerenin açılan kısımlarına bir önlem. Diğer kısımlara demire gerek kalmayacak.

En güvenilir sizce hangisi olur? Ne tavsiye edersiniz? 6.katta oturuyoruz. Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(15.10.24)
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
10.kattayım. Balkonlara file yaptırdık. Pencerelere de çocuk kilidi taktık, Allah korusun ben de korkarım, yine de balkona filan tek çıkarmamak lazım.
0
kaptan maydanoz
(16.10.24)
pencere ve balkon kapılarına çocuk kilidi. pencereyi efil efil açamıyorsun ama güvenli işte.
0
brkylmz
(16.10.24)
Pencerenin açılan kısımlarına alüminyum korkuluk. Balkona da yüksek korkuluk.
0
rodeocu
(16.10.24)
(3)

Dinlediğim Müziğin Kalitesini Nasıl Arttırabilirim?

Bluesque
Günlük olarak WIFI üzerinden radyo, Spotify ya da Apple Music dinliyorum.Radyo için sanırım bir şey yapılamaz; ancak diğerlerinden aldığım müziğin kalitesini nasıl arttırabilirim?Şuan JPL Flip4 Bluetooth hoparlör kullanıyorum ama uzun zaman oldu alalı, can çekişiyor.Öneriler için teşekkürler.Tik'ler
Günlük olarak WIFI üzerinden radyo, Spotify ya da Apple Music dinliyorum.
Radyo için sanırım bir şey yapılamaz; ancak diğerlerinden aldığım müziğin kalitesini nasıl arttırabilirim?
Şuan JPL Flip4 Bluetooth hoparlör kullanıyorum ama uzun zaman oldu alalı, can çekişiyor.

Öneriler için teşekkürler.
Tik'ler gelecektir :)
0
Bluesque
(15.10.24)
DSP uygulamaları içerisinden Dolby ses efekti verenlere bir bakın.

PC için kolay telefondan nasıl olur bilmiyorum.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Çok yanlış yoldasınız diyerek başlayayım :D

Bütçe dostu bir çözüm:
En basitinden gözde bir eski Pioneer, Jbl, Sansui, Sony çift pasif kabin peşine düşüp Fosi Audio'nun bir amfisini alarak da çözebilirsiniz. Fosi'nin usb'li dac'ı olan modelleri de var direkt telefon ya da bilgisayara usb üzerinden bağlanarak kullanılan, düz analog input modelleri de var tabii.

Ya da bir çift 5" üzeri aktif hoparlör alarak da başlayabilirsiniz.

Stüdyo monitörleri fena değil bu işler için, normal şartlar altında stüdyo monitörlerinin dümdüz bir frekans cevabı olması beklenir (müzik dinlemek için çok uygun değil bu durum) ama genellikle öyle olmaz, giriş modeli ürünler müzik dinlemeye uygun makyajlı ses verirler.

Mackie, Presonus, M-Audio, Alesis, Tascam görece daha ucuz olur çift modelleri bile vardır (hatta bluetooth'lu modeller bile var)

Bu arkadaşların bütçenize uyan bir modeli varsa o da tek hamlede sıfır ürün olarak çözebilir mevzuyu.
0
hedep
(15.10.24)
kaynağın kalitesini arttırmak istiyorsanız Tidal ya da Qobuz üyeliği satın alıp ordan dinleyebilirsiniz. (özellikle qobuz sıkıştırmasız müzik iddiasında ve diğerlerine göre bariz iyi. iki servis de ülkemizde yok ama bir şekilde alınabiliyorlar)

Sesi bluetooth üzerinden göndermek olmaz wiim pro tarzı bir stream cihazı alabilirsiniz ama gel gelelim finalde hoparlörünüz kadar güçlüsünüz. orda da maddiyat devreye giriyor.

hedep'in dediği gibi ya pasif hoparlör + amfi ya da aktif hoparlör bakacaksınız bütcenize göre.

ses işi deli işi valla. 2 aydır hoparlör bakıyorum. (kef lsx ii kullananlar eqlesin :D
0
brkylmz
(15.10.24)
(16)

RTE bugün ölse ne olur?

Bir ben var benden şurada
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.24)
şu dönemde olursa çok kötü olur.
gerçekten dış güçlere alan açılır. ben sempatizanı veya partizanı değilim. sadece reel bakıyorum.

başka da siyasi yorum yapmayacağım.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
Temizlik mi ?
Soruyu diğer yandan düşünürsek mesela :
Fetöcüler sevinçten havalara uçar. Yeniden resmi kurumlara geçmeyi ve kripto yapıları ile dışarıya bilgi,belge sızdırma hayalleri kurarlar.
Diğer terör örgütleri de aynı şekilde.
Asla bu gibi tehlikeler tam olarak bitmiş değil.
Beni İsrail, hazır savaşı bölgeye yaymaya çalışırken bu arada Türkiye'yi de asla göz ardı etmez.

Tabi daha başka çok şeyler var söylenecek.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Rte 2002'de başa geldiğinde kurduğu partide pek çok farklı yerden gelen öyle ya da böyle liyakat sahibi insanlar vardı. 1 mart 2003 tezkeresini Rte meclisten geciremeyince partide kıyıma başladı. (Çünkü kendi partisinden de red verenler olmuştu)

O zamandan bu zamana bu kıyım öyle bir hale geldi ki "artık bundan daha Vasıfsızı da gelemez amk" dediğin her mevki makama daha da Vasıfsızları geldi.

Geçen yine burada eskiden dış işlerinde çok iyi eğitim almış yetişmiş Rte'nin "monşer" dediği devlet çalışanlarından bahsetmiştim. Hani bırak eğitimi yetişmeyi, yabancı dili olmayan adamları doldurdu dış işlerine.

Bütün bunları sunun için anlattım, Türkiye şu anda bomboş. Nasıl yürüyor nasıl gidiyor aklım almıyor :)

Ve inanin bundan daha da kötü olamaz.

Rte ölünce muhtemelen avaneleri de çil yavrusu gibi dagilacak sağ sola. Erken seçime gidilir.

Tukiye'ni kaderini de malesef seçilen o kişinin merhameti belirleyecek :) -Rte gibi olma ihtimali çok yüksek çünkü o yetkiler en aklı selim adamı bile yoldan çıkartır-
0
makbur
(15.10.24)
Orta ve uzun vadede ABD BOP için başka bir işbirlikçi bulana kadar mirasyediler birbirine düşer. Eğer cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşaltılmamış ve güçler ayrılığı yok edilmemiş olsaydı hiçbir şey olmadan direkt güzel günlere geçerdik.

PKK'lılar ve yeni Fetö olma yolunda yol alan tarikatlar ile ülkeyi parsel parsel satın alan araplar üzülürdü. Doğru düzgün bir vatansever devlet refleksimiz kalmadığı için kısa vadede işler nasıl ilerler bilmiyorum ama erken seçim yoluna gidilmesini engelleyip yönetimi gasp etmeye çalışırdı ya tarikatlar ya da dağılan AKP grubu. Öyle ya da böyle 2025 yazında seçim olurdu herhalde. Cahil halkı tek adama tapar hale getirmenin kötü yanı da bu. Sonrasında kime tapacaklarını bilmedikleri için aralarında toparlanamazlar.

Bir şekilde erken seçimde vatansever bir parti göreve gelirse seyreyle cümbüşü. Bütün haramzadeler birbirlerini satıp kendilerini kurtarmaya ya da yurt dışına kaçmaya çalışırlar. Orta yollu her devrin adamı haramzadeler ise yeni hükümete yanaşıp zenginliklerine zenginlik katmaya çalışırdı.

@diyecevaplandı -1 AKP dönemi aksine cumhuriyet kurumlarının çalıştığı, yaptım oldu değil hesap verilerek ve denetlenerek yönetilen bir ülkede terör örgütleri de sızıntılar da en fazla 90'lardaki gibi masaldan mağduriyetler oluşturup cahil halkı kandırmaya çalışırdı. Türkiye Cumhuriyeti AKP döneminde olduğu kadar aciz ve güçsüz dönem yaşamadı. En yakını Düyun-ı Umumiye+Herkese Tavizler/Kapütilasyonlar+Toprak Kayıpları+Rüşvet+Ordunun yıkımı+Türke korku imparatorluğu ile II. Abdülhamid dönemi.
0
nawar
(15.10.24)
Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem. Rte sonrası dönemle ani bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırsak vay halimize. Ha bir sonraki seçim olur rte aday olmaz, bir adayı destekler ve o da kaybeder, o zaman daha yumuşak bir geçiş olur tabii. Rte’nin elindeki gücün paylaşılması için ne ocaklar sönecek kim bilir.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Ooo sozlukteki RTE sempatizanlari basmis burayi. Cevabimi vereyim.Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz. Gul gibi olur
0
turkuaz
(15.10.24)
Bence biz ülke olarak hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olarak kendi Hindistan'ımız Pakistan'ımız Afganistan'mız olmuş durumdayız, tabii ayrıcalıklı ve çok süper yaşayan bir gürah da var ama konumuz değiliz, ne olursa olsun mevcut durumumuzdan daha kötü olmayız muhtemelen parmağımıza batıp rahatsızlık huzursuzluk veren kıymığın çıktığında yaşadığımız rahatlığı yaşarız, tabii bizim neslimiz pozitif değere geçtiğimizi görür mü bilem ama en azından negatifden çıkmaya başlarız, hiç öyle RTE ölürse başımıza şu işler gelir gibi bir durum olmaz o başımıza büyük işler gelir algısı RTE ve güruhunun inandırdığı yoktan varedilmiş bir korku, bütün dünyanın işi gücü yok RTE ölse de şunlara çöksek diye gün saydığını sanmıyorum hiç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
"Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem" - Bu hayatımda duyduğum en komik söylem.

Akp ve RTE şuanda bir tane faydalı iş yapamıyor ve yapabilme ihtimali yok. Akp ve vatandaşın menfaati birbiriyle çelişiyor.

Sigara örneğindeki gibi kademeli olarak iyileşme olur ancak bu oldukça uzun sürecektir. En önemlisi de Türkiye ne olursa olsun bir süper güç olamaz. Bir ekonomik dev olamaz. 90'lar ortamı gibi bir ülke olur.

Ekonomik düzelme vatandaşın 90'lardaki gibi ev-araba alabilme güçlerinin yerine gelmesi kadar olsa bile yeterli. Tek maaşla ailelerin geçindiği günler vardı. Bu seviye bile çok çok iyi.
0
ferenc
(15.10.24)
Dağda aç kalan aktroller şehre inmişler:)

Döviz dibi görür, yabancı yatırımcı akar, avrupalı turist akımı başlar. Tabi yerine soylu, Bilal gibi bir isim seçilirse hiçbir değişiklik olmaz.
0
HellKeePer
(15.10.24)
Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz +1000 hatta +yüzbin

Bişeyler kötü olursa da daha iyi olacağı için kötü olur. Günün en karanlık zamanı gün doğumundan hemen öncesidir.
Hepsinden öte milyonlarca insan yarına umutla bakmaya başlar, ülkenin yarısının motivasyonu artar. Diğerleriz zaten fakirlikten kırıldığı için en fazla vah vah çeker, yerine gelene biat etmeye devam ederler o yüzden onlar için bişi değişmez.
0
Bruce
(15.10.24)
@ferenc

Bu tespit bana değil TR’nin yetiştirdiği en büyük siyasi tarihçilerden birisi olan Fahir Armaoğlu’na ait. İlk cümleden bahsediyorum.

Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden de sorulan soruya cevap verebilirsiniz. Beğenmedikleri cevapları verenleri bu hızda yaftalayan şu güruh bu denli sıkıntıya rağmen mevcut iktidarın hala iktidar olmasını açıklar nitelikte.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Numan Kurtulmuş cumhurbaşkanı olur. akp dağılır. 45 gün içinde seçim olur. Yatırımcılar, siyasi istikrar ve güven ortamını ararlar. bu süreçte piyasalar dengesiz ve bence negatif hareket eder. gıda, enerji ve ithalata dayalı sektörlerde fiyatlar yükselir. hisseler düşer. bu belirsizlik sürdükçe olağan ve beklenen bir durum. ama aşırı bir şey olmaz.
sonra seçim olur. bir parti veya ittifak kazanır. ve bence bu ak parti tarafı olmaz. yeni iktidar partisi, ekonomi, hukuk, adalet, eğitim, dış politikada değişimler yapar.
zamanla biraz daha düzeleceğimizi düşünüyorum.

sonra bir bakmışız biz de ölmüşüz. çocuklarımız torunlarımız döngüyü sürdürmeye devam edecek. değişik bir şey.
imam hatiplilerin şu an yetişme aşamasında olduğunu ve bu neslin ileride partileşip ülke yönetiminde tekrar rol alacağını, Erdoğan'ın ideolojisini baz alarak yol alacaklarını düşünüyorum. inşallah o günleri görmeden ölürüm:) bir tane daha görmeye dayanamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.10.24)
Size %100 olacağı söyleyeyim chp, akp iktidar olsun diye gerekirse Tayyibi mezarından çıkarır aday yapar tekrar seçtirir.
0
olaylar olaylar
(16.10.24)
duyuruyu da troller basmis. akp aninda yok olur. akp diye bir parti yok su an, tayyip'in partisi var. oldugu an chp de facto yonetim olur akpliler birbirine saldirirken. akpdeki ic savas sebebiyle su an bildigimizden cok daha fazla yaptiklari pislikler ortaya cikar.

su an olan durumdan daha kotusu olamaz emin olun.
0
aguen
(16.10.24)
Taht kavgalarını izleriz fetönün kaçarken yabinda götürdüğü arşivler ortaya çıkabilir etkisiz ana muhalefet güven vermediği için sağ cenahtan akp dışı bir partinin yıldızı parlar ve koalisyon hükümeti görürüz bence. Neticede hiç kötü olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı İmamoğlu olabilir. Parlementer sistemi hiçbir cumhurbaşkanının istemeyecegini düşünüyorum ama ekonomi ve hukuk şu andakinden daha iyi olabilir:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
güç ayrılığı kurulmadığı sürece sadece kaos bekliyor bizi.

daha kötü olmaz diyenlere, kısa vadede escobarın ölümünden sonra kolombiya da ne olduysa onlar olacak, en büyük güç, diğer minnak güçleri kontrol altında tutuyor, o ipler boşalınca herkes kafasına göre hareket etmeye başlayacak. mafya savaşları bekliyor bizi, hem kurumsal olarak, hem de gerçekten sokakta yaşanacak.

çoğunluk tayfa zaten tarikatçı, dinci (muhafazakar falan değil, dinci, din satıyorlar), 18-30 genç nesil güç ayrılığı, etki alanı vs. ne farkındalar nede umursuyorlar (ki gayet normal), hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.

gelecek olan kişi kim olursa olsun, faşist bir tavırla tüm kurumları tek tek yeniden yapılandırması ve güç ayrılığını kurması gerekiyor.

daha kötü olamaz diyenlere de murphy kanunlarını hatırlatmak isterim,
bir şeyin kötü ihtimali varsa kesinlike kötü gidecektir.

geri kalanda leonardo+1, döngü devam edecek.
0
selam
(18.10.24)
(4)

Adobe Urunleri - Photoshop falan

konf
Merhabalar, Bisey sorucam, eskiden bunlarin paketleri oluyodu, korsan morsan bulunup krekleniyodu ve kullaniliyodu. Su an her sey online ve subscription olayina gectigi icin bu is tamamen bitmis durumda mi? Bitmemisse, guvenilir kaynaklardan krekli sekilde nereden buluruz?Tsk
Merhabalar,

Bisey sorucam, eskiden bunlarin paketleri oluyodu, korsan morsan bulunup krekleniyodu ve kullaniliyodu. Su an her sey online ve subscription olayina gectigi icin bu is tamamen bitmis durumda mi? Bitmemisse, guvenilir kaynaklardan krekli sekilde nereden buluruz?

Tsk
0
konf
(14.10.24)
Adobe programları artık kiralamaya dayalı. Onda en fazla 3 yıllık diye biliyorum.
Olması istenen küresel düzende, sahip olmadan mutlu olmak teması işleniyor. Ee tabi modern çağda bireyselleşenlerin yakını eşi dostu olmayacağından miras bırakmakta tarih oluyor.

Bu bir çok şeyde yavaş yavaş kendisini gösterecek gibi. Araba alımında bile.

Tuhaf olan ise orjinal olarak kiralanan bazı uygulama veya oyunların korsan sürümlerinin verdiği kaliteden daha aşağıda kalması.
Bir videoda yapılan kıyaslamada aynı oyunun hem orijinal hem de korsan sürümü deneniyordu.
Korsan sürüm daha fazla FPS oranı ile öndeydi :)
0
diyecevaplandı
(14.10.24)
Adobe ürünlerinin yok. Ama adobe ufak rakibi olan ve işi belli seviyede yapabilecek satin alınabilir uygulamalar var. Komplo kurmaya gerek yok, adobe almak zorunda degiliz. Misal oyun konusunda da gog var. Bir sürü seçenek var.

Affinity pro mesela. 75€ ve bazen çok ciddi indirimleri oluyor.

Torrent vs bakarsaniz da bulursunuz herhalde bilmiyorum. Yeni versiyon adobe bulamazsiniz tabiki.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
Ne güzel yanıtlar.

Arkadaşımdan duyduklarımı aktarayım size zira biliyorsunuz illegal :D

Var en son versiyonları da var adobe ürünlerinin terbiyesiz versiyonları. Söylediğiniz gibi internet ile bağlantısını kesmek gerekiyor uygulamanın ve bu da bir takım kritik özelliklerinin yok olmasına mahal oluyor. Fakat o özellikler hariç (neural filters, generative fill gibi) çatır çatır çalışıyor.

Vay efendim o özellikler olmadan ps ps değildir demeye lüzum yok, evet enfes şeyler ama yazılımın çekirdeğini oluşturan şeyler değiller.

Keza premiere, after effects falan hepsi varmış diyorlar :D
0
hedep
(15.10.24)
orijinal olmayan sürümler hep vardı, var olmaya da devam edecek. fakat hedep'in dediği gibi artık işin içine online tool'lar girdiği için orijinal olmayan sürümlerde onları kullanamıyorsunuz. (genelde yapay zekayla ilintili özellikler).

basic adobe ürünleri işimi görür diyorsanız reddit'teki zii konusuna bakın.
0
brkylmz
(15.10.24)
(2)

Sony NP-FP50 model batarya

katunca
Sony'nin çoook eski 2005 civarı falan çıkışlı bir handycam'i var elimde. Batarya gerekiyor NP-FP50 model. Bu bataryayı nereden bulabilirim bilen var mı? Tercihen orijinal ve ikametgah Ankara.Bir de sanger marka batarya görüyorum npfp50 yazılı, orijinal değil ama millet onu almış çaresizlikten. Kamer
Sony'nin çoook eski 2005 civarı falan çıkışlı bir handycam'i var elimde. Batarya gerekiyor NP-FP50 model. Bu bataryayı nereden bulabilirim bilen var mı? Tercihen orijinal ve ikametgah Ankara.

Bir de sanger marka batarya görüyorum npfp50 yazılı, orijinal değil ama millet onu almış çaresizlikten. Kameraya zarar verir mi?
0
katunca
(14.10.24)
1- Sony ürünleri ile ilgili face vs. gruplarını araştır tavsiyem.

2- Batarya üstündeki elektirik değerlerine (volt , amper gibi) bak. Eşleşiyorsa sorun olmaz normalde.
0
diyecevaplandı
(14.10.24)
NP-F Sony'nin standart hale getirdiği prodüksiyon ile alakalı çoğu donanımda kullanılan bi batarya değil miydi?

Çok zorlanmamanız lazım, muadillerinin içinden de mutlaka fena olmayan çıkacaktır ufak bir araştırmayla.
0
hedep
(14.10.24)
(20)

Yemek masasına davet edilen yabancı hk

tahirkemalbozoglu
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu b
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu bir masadakilere sormak nasıl aklına gelmiyor? Tamam elemanı tanıyoruz da adamla oturup yemek yemek istemiyorum. Yoruyor artık böyle insanlar. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz bir hassasiyet gibi geldi bana, yani bir restoranda falan olsanız tamam ama şirket yemekhanesi, bilemedim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
baya sağlıksız düşünce.
0
patronaj1
(11.10.24)
bu olay türkiye sınırları içerisinde geliştiyse eğer; üzülerek beklentiniz çok yüksek demek istiyorum.
teşekkür etmesini bilmeyen, yol vermeyen vs bir toplumdan çok şey beklememk lazım.

lakin şöyle bir durum da var, çocuk değiliz. iş yerinde yenilecek yemeğin süresi max 20dk. istemediğiniz kişi masanıza oturduğunda hızlıca yiyip kalkabilirsiniz. veya çok rahatsız oldunuzsa müsade isteyip kalkarsınız. sonrasında isterseniz arkadaşınızı uyarırsınız böyle şeylerden hoşlanmadığınıza dair. büyütecek, yoracak bir durum değil bence.
0
nwnd
(11.10.24)
Vallahi mi ya ben takıntılıyım yani öyle mi
0
🌸tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Brocum bilemeyiz takıntılı mısın değil misin bu olay özelinde konuşuyoruz sadece, belki de normalde dünyanın en şeker insanısındır kim bilir, kim bilir belki de etkileşimde olmak istemediğin biriyle zorunlu bir paylaşım yaşadığın için gerilmiş olabilirsin, bu seni takıntılı yapmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Randevulaşılmış bir yemeğe sorulup edilmeden bir başkası davet edilmiş olsa sonuna kadar haklısınız da şirket yemekhanesi için saçma bir hassasiyet. Neticede orası bir yemekhane, masayı kendinize rezerv etmiş falan değilsiniz. İcap ettiğinde hiç tanımadığınız insanların bile afiyet olsun diyerek boş yere oturduğu bir yerden bahsediyoruz. Adı üzerinde yemekhane, restoran değil. maksimum 10-15 dakikada yenilip kalkılacak bir yer için "benden izin istenmeliydi, nezaket kurallarına uyulmalıydı" gibi beklentileri duyunca insanın istemsiz yüzü ekşiyor.
0
thracia
(11.10.24)
Hocam bence haklısın. Yemekhanede de olsa 3 kişi gitmişsiniz ve en azından davet edilirken sorulmalı. Ama burada da görüldüğü üzere bu tarz şeylere aldırış eden çok az insan kaldı. Yüzü ekşiyen, en basit kafası çalışan birisinin isteyeceği şeyi beklemeyi nezaketsizsin diyen kişiler olduk. Yani evet bu ortamda ve böyle insanlarla daha çok beklersin. Ama umudum şu ki keşke bu anlayış, yaklaşım artsa ama nerde
0
dedeminhirkasi
(11.10.24)
abi yemekhane ise abartıyorsun, restoran ise haklısın.
seninde iş arkadaşın sonuçta, aynı kişilerle aynı yemeği yiyosun, nesi sıkıntı anlamadım.
sevmediğin konuşmadığın biri olursa, sende o gelince masadan kalkarsın hepsi bu.
0
etna
(11.10.24)
Ben de öyleyim.
2 yada 3 kişi bir masaydaysak önceden gelebileceği hesap edilmeyen veya beklenmeyen kişi için masadaki diğer arkadaşlara da sormak gerek.
Sonuçta başkalarının yanında konuşulmayacak konular da var.

Arkadaşlar arası yapılması planlanan piknik mevzusu da öyle. Muhakkak cinsin biri akrabasını getiriyor son anda. Asla sevmem.
0
diyecevaplandı
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz hassasiyet +1
Şu noktada yoran insan hareketi seninki.
0
Bruce
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde öğle yemeği için gereksiz hassasiyet. ben olsam hiç takmazdım. sadece sevmediğim biri bilerek özellikle davet edilirse sorun olur onun harici önemsiz. dışarda akşam yemeğiyse bilgi verilmesi gerekir. gereksiz takılmışsınız.
0
jelly bear
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde haksızsın +1
0
jülsezar
(11.10.24)
Sirket disinda haklisin ama sirkette gereksiz alinganlik +1
0
turkuaz
(11.10.24)
hiyerarşik durumlar dışında o yemekhanede herkes istediği yere oturabilmeli ve hatta o kişi sizden izin almadan masanızdaki boş yere oturabilir. şirket mutfağında bir oturma düzeni olmamasının bir nedeni var.
sizin nezaket kuralı diye bahsettiğiniz şey tam tersi sizin nezaketsizliğiniz olmuş.
0
neira
(11.10.24)
"Saçma" demek yerine "nezaketen daha iyi olmaz mıydı?" deseydin biraz farklı yaklaşılabilirdi ama varacağı sonuç şirket yemekhanesinde gereksiz hassasiyet +1
0
nawar
(11.10.24)
Yemekhane mantığıyla ters bir düşünce. Lokantadaki masanız özeldir ama yemekhane öyle deıil. Davet edilsin veya edilmesin, isteyen istediği yere oturur.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.10.24)
tanımadığın adamla 4 kişilik grup halinde oturup yemek yiyince noluyor ki yani tam olarak nasıl bir zarar görüyorsun? belki bilmediğimiz bir durum vardır
0
titanyum22
(11.10.24)
mahsus mahal
(12.10.24)
Koç Grubunda çalışırken stajyerinden birim genel müdürüne dek herkes aynı yemekhanede yemek yiyordu; tepe yönetim ayrı yer ya da misafirhane vardır bilemem ama şunu biliyorum bir gün şefimiz birini çağırdı 6 kişilik masaya davetsiz, rahmetli Mustafa Koç. Adam bildiğin yatay dilimlenmiş karpuzu piknikteymișcesine yedi ki, başka türlü de yenmez.

Takılmayın bunlara, saç baş yolmayın. Fabrikada, atölyede usta başı değilseniz yani borunuzun öttüğü yerde geçerli bu istediğiniz.
0
mahsus mahal
(12.10.24)
Sirket yemekhanesinde baska bir is arkadasinizun tek basina yemek yemedi mi daha nezaketli bir davranis?
Sacmalamissin
0
robert bosch
(12.10.24)
(10)

İlk izlenim ile ilgili sözler

encokbenisevinnolur
Atasözü olur, deyim olur, aforizma olur, aklınıza gelenleri yazabilir misiniz?
Atasözü olur, deyim olur, aforizma olur, aklınıza gelenleri yazabilir misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(10.10.24)
Tipe bak çay demle
0
Bruce
(10.10.24)
Yere bakan yürek yakan.
0
diyecevaplandı
(10.10.24)
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.10.24)
İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır. Mevlana.
0
pro9it9is9
(11.10.24)
'gemi aslanı' diye bir söz var.
İlk görüşte göz dolduran, bir şey sanılan ama sonra boş olduğu görülen, kalıbının adamı olmayanlar için kullanılır.

Bir de 'kelle kulak yerinde' diye bir söz vardır. İri yapılı anlamında
0
Mirket
(11.10.24)
eksisozluk.com

dışı yeşil türbe içi estağfurullah tövbe

x.com :))
0
evanka
(11.10.24)
Ye kürküm ye
0
abuzer
(11.10.24)
-Lakerda gibi çocuk.

-Artist kartpostalı gibi.

-Gece rüyasında görenin abdesti bozulur.

-Kitap gibi kadın. Çevir çevir oku.

-Bak baldıra kirko ile kaldır ha.
0
yurtsuz john
(11.10.24)
gözüm tuttu/tutmadı

kanım ısındı/ısınmadı
0
nwnd
(11.10.24)
Dont judge the book by its cover
0
robert bosch
(11.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.