ielts'e girmedim ama ielts daha kolay diye çok duydum. temel fark speaking bölümünde sanırım toefl'da mikrofona konuşuyorsun ki bence çok stresli bir durum, kayıt etti mi etmedi mi falan derken geriliyor insan. bir de yanda başkası da aynı sınavı yapıyor falan garip bir durum. ielts'in speaking'i yüz yüze oluyor.

ibt'ye de ielts'e de girdim. secme sansin varsa acik ara ielts derim. oncekilerin de belirttigi gibi 2 seans halinde olmasi, speakingin yuz yuze olmasi buyuk avantaj. ayrica teofl'in dili biraz kasıntıyken, ielts'inki daha rahat geldi.

ikisine de girdim ielts daha kolay

Denize girerken plajdaki çantalara dikkat edin, mümkünse sıralı girin. Hırsızlar Barcelona'da kol geziyor. Ayrıca deniz daha geç ısınır, o yüzden tahmininden daha soğuk olabilir.

Parc Güell'i de görün mutlaka.

hostel kabul
havaalanı ya da tren istanundaki tourism information desk'ten ücretsiz haritalardan alın; orada belirtilen noktaları bitirmeye çalışın.

hostelworld.com da yardımcı olur ve barselona hostelleri ucuz. biz merkezi ve güzel bi yerde geçeliği 7 euroya kalmıştık, ismini maalesef hatırlamıyorum.

gotik mahalleyi görün kesinlikle. şimdi beni tekrar atsalar barselonaya, her yeri bırakır gotik mahallede geçirirdim iki günümün ikisini de. şahsen parc güelli sıkıcı buldum mesela. gitmeden araştırın derim.

ayrıca çikolata müzesi çok eğlenceli. giriş bileti olarak çikolata veriyolar.

ben en çok poble espanyol'u beğenmiştim.

BEN OLSAM CAMP NOU'yi görmeden gelmezdim.

Zaten soruda da yazmışsınız ama Sagra de Familia'ya (meşhur katedral) gidin. Ayrıca Park Guel'i görün. Gaudi'nin bir sürü eseri var. Casa Battlo ve Casa Mia'da Gaudi'nin eserlerinden. La Rambla caddesinde dolaşın. İstiklal caddesi gibi bir yer. Ayrıca havaalanındaki şehir ve metro haritaları çok işe yarıyor, uçaktan iner inmez alın mutlaka. Paelle yiyip, Sangria(alkol) içmenizi tavsiye edebilirim. Futbol seviyorsanız Nou Camp'ı da görün mutlaka. Ben ev kiralamıştım o yüzden hostel bilmiyorum.

Ben bunlara ekmolarak tarantosta dans gösterisi diyorum. Yarim saat kirk dakka falan sürüyor ve gecirdiginiz en güzel anlardan olacak.

Park guelde harika kareler yakalayacaksiniz. Nou campta müze gezisi pahali ama değiyor.
Sangria her yerde farkli tatta. Begenmezseniz bilin ki o içtiginiz yerde kötüdür. Baska yerde deneyin.

Sagra da familia icin de sesli rehber satin alin derim ingilizceniz varsa.

Fabrizzio Petit Palace güzel bir hosteldir. işleten ernesto kafa adamdır.
zaten la rambla ya da yürüme mesafesinde.

german pavillion - mies van der rohe.

denizi öyle çok güzel değil. bir de biz yaz ortasında girememiştik, hava çok soğuktu.

chrome+zenmate denedin mi?

hocam o engel programla sağlanmıyor. işletim sisteminin kendisinde yapılan değişikliklerle sağlanıyor bu nedenle programla düzeltemezsiniz. mdm adlı program meb tarafından listelenmemiş tüm yazılımları otomatik olarak siliyor. yani ne kadar program yükleseniz de meb tableti ilk haline getiriyor. zaten bu tabletlerin amacı da sosyal ağlara bağlanmak değil, okuldaki intranet üzerinden eba'ya bağlanmak.. ayrıca, sınıf içi etkinlikleri tahtaya ve diğer tabletlere bağlanarak gerçekleştirmek.. meb her girdiğiniz siteyi, yüklediğiniz tüm dosyaları adım adım takip ediyor ayrıca... şifrelerinizi, yazışmalarınızı da izleyebilirler. kesinlikle uğraşmayın bence..

öğretimde de kullanabileceğiniz, tüm sitelere de bağlanabileceğiniz tabletlerin (örneğin samsung note 10.1) en iyisi şu anda 1200 lira civarında.. tavsiye ederim.

tarihi eser kacakciligi mi yapiyosunuz 170 kilo nedir :D

birini bulabilir misiniz bilmem de, online daha ucuz olmasi lazim. ayrica valizsiz birilerini kafalarsaniz kisi sayisi artmis olur.

Bildiğim kadarıyla kişi başına 3-4 kg insiyatif tanıma hakları var. Checkin esnasında güzel bir sohbet kurarsanız bu insiyatifi birçok kez aldıklarına şahit oldum. Daha geçen hafta 7 kilo aşımım vardı, bana iyilik yaptılar...

@she was: İş yolculuğu aslında ama illegal bir şey yok :) Aptal THY'nin excess baggage alma diye bir prosedürü yokmuş. Emirates ile yarıştıklarından bahsederler bir de :/

@pandispanya: Muhabbet bizim işimiz, bir denerim. Bu arada herkes neden seni konuşuyor bugünlerde :)

biletleri şirketiniz ayarladıysa biletinize bakın.
anlaşmalı şirketlerde bagaj hakkı 30kg
bir de aranızda classic plus ya da elite kartı olan varsa onlarda da 30kg çıkar muhtemelen

30'ar kiloydu herkesin hakkı. Gişedeki tatava yapmadı zaten kurtardık 700 lirayı ^_^

kemeraltı, gerisini birileri yazar zaten.
kart alsınlar 5 tl zaten.
alsancak son durak o da kesin. ordan basmanedeki servislere ya yürürler ya taksiye binerler.

kemeralti, karsiyaka ve alsancak ideal ve yeterlidir.
bornova kucukparkta kahvalti
metroyla konaga gecis
saat kulesinin fotograflanmasi
antik agoraya dogru kemeraltinin gezilmesi
kizlaragasi haninda dinlenme molasi
konaktan vapurla karsiyakaya gecis
kyaka carsida turlama
aksam yemegi
vapurla alsancaka gecis
kordonda bir cafede gunesi batirmaca
kibris sehitlerinde turlamaca
istiklal marsi
ve kapanis

amaç fotoğraf çekmekse;

-servisle bornova küçükpark
-orda kahvaltı ederler.
-ordan metroyla konak
-agora kemeraltı gezilmesi
-kızlarağasında kahve
-oradan yürüyerek dario moreno sokağı ve asansör. güzel izmir fotoları çekebilirler.
-asansörden, sahile geçip 169a binip göztepe iskele.
-iskeleden vapurla bostanlı.
-burada iki seçenek var.

1. isterlerse mavişehire doğru 10 dk yürüyüp,
bisiklet kiralayıp (ki bedava) doğal yaşam parkına gidebilirler. yol üzerinde flamingoların yaşadığı sit alanları var, oraları görürler. dönüşte otobüse binip karşıyaka çarşıya giderler.

2. direkt karşıyaka çarşıya doğru yürüyebilirler bostanlı iskeleden, sonra çarşıya geçerler. 2. seçenekte karşıyakada daha fazla vakit geçirebilirler.

-karşıyakadan vapurla alsancak.
-kordonda çay, çorba
-kıbrıs şehitlerinde tur akşam yemeği, alkol ve her türlü günah.
-taksiyle basmane yazıhaneler.

kart alsınlar -bir iletinin- dediği gibi.

amaç fotoğrafsa kadifekaleye çıksınlar ama dikkatli olsunlar.. kaleiçinde hem izmir manzarası hem de arka cepheden favelaları aratmayacak gecekondu mahallesi manzarası var..

bu haftasonu roket festivali var. araba scooter kiralama epey ucuz adanın heryerini gezersin
adanın batı tarafında iki tane köy vardı taş işçiliği dar sokaklar vs görülmeye değer. adı aklıma gelmedi

(git: www.sakiz-adasi.com)
mesta ve pirgi var güneyde. bu köyler hem çok güzel, hem de tam hediyelik eşya cenneti. sakız ağaçları da güneyde.

o sahibini ayrıca ele almak lazım. sokağa atmak nedir?

maalesef çok fazla insan var bu şekilde davranan. heveslerini alıp sokağa bırakıyorlar, yeniden sahiplendirmek için de uğraşmıyorlar. ilk bulduğumuz gün sabaha kadar ağladı yavrucak.

(bkz: chopper ile cruiser farkı)

bu aletler bizim memlekete pek uygun değildir. ikince el bilindik bi marka(honda,yamaha), enduro tavsiye ederim.

otomatik cruiser olmaz . ilandaki alet muhtemelen tek silindir scooter motoruna cruiser giydirilmiş hali.
bunu alacağınıza ikinci el yamaha virago/dragstar 250 ya da honda rebel 250 ile vitesli başlayın.
bundan pişman olursun onlardan temizse olmazsın; hem ikinci elde de fiyatı parçalanmaz.

Galiba Glenfiddich.. 30Euro civarındaydı.
Duty Free fiyatlarını baz alarak söylüyorum.

Bu listeden Aberlour 10 içtim, gayet güzel bir viskidir. Ben türkiye dışı bir duty free'den 28 euro'ya almıştım. Chivas ile karşılaştırmam yanlış olur, ikisin de yeri ayrı.
www.thewhiskyexchange.com

chivas bir single malt viski değildir öncelikle.

türkiye'de bulabileceğiniz en uygun fiyatlı single malt iskoç viskisi the glenlivet 12 yıllıktır. makro center'larda 125 tl, metro süpermarketlerde ise 110 tl'den satılmaktadır.

bu ancak dili kullanan toplumun izole ve tutucu olarak yaşamasıyla gerçekleşir diye düşünüyorum.

sttc+1

İkincil olarak, Türkçe ve farsça grammer yapısı olarak yabancı sözcüklere çok kolay giriş imkanı veriyor. Dahası, bu sözcükler anlamı zenginleştirebiliyor bile. (refuze oldum, ignore edilecek adam değilim) gibi... Arapça'daki grammer yapısında bu imkansız.

Eminim araplar da televizyon ya da internet için farklı bir kelime üretmemişlerdir, orası da ayrı mesele tabi..

değişmediğini kim söylüyor ki? kuran arapçası yüksek arapça olarak kabul ediliyormuş. onun dışında pek çok farklı ülkede pek çok farklı arapça şivesi varmış ve bazen birbirlerini anlayamıyorlar bile. biz kutadgu bilig okuyunca anlayabiliyor muyuz?

kim demiş değişmemiş diye?
Günlük konuşma diliyle Kuran-ı Kerim arasında dağlar kadar fark var. Hem adamlar da tevil ve tefsir yapıyorlar Kuran için...

arapça binlerce yıldır epey değişmiş aslında.. biraz google araştırmasıyla nasıl değiştiğini görebilirsin.

değişmiş diye duyduydum.

Farsça olmasın o?

değişmiş. gayet de değişmiş. amma ki değişikliği öyle sıradan, türkçe gibi, ingilizce gibi olmamış. sebebi basit:

1- dini metinler. yunanca da, latince de değişmemiş o kadar. bu adamlar da mı izole ve tutucu?

2- bölük pörçük ve saçma da olsa toplumsal geleneği sabit durmuş. misal osmanlı osmanlıca yapmış, "karamanca'yı" takmamış ama araplarda bu yok.

değişse kuran'da yazardı. ;)

adamlar günlük konuşmada dünya kadar ingilizce kelime kullanıyorlar. hemen hemen bütün körfez ülkelerinde durum aynı

japonca çince de öyle. ama arkadaşların dediği gibi popüler kültürle alakalı çok kelime var dillerde. niye alfabe aynı mı diyorsun onu anlamadım. herkes latin alfabesi mi kullanmalı?

cok farkı olduğunu düşünmüyorum. kask güvenlik içinse bu söylediklerin güvenli değil ama orası net.

Cox çene açılır almıştım toy zamanlarımda.. Gürültüsü inanılmazdı.
Şimdi sorarsan Nolan altı düşünme derim ama kafa senin

hayır, çünkü yemek sepeti'ni de kullanmıyorum. ihtiyacım olmuyor. fast food tüketmiyorum.

hayır, eksik bir yönü yok bence yemeksepetinin.

eğer yemeksepetinden başarılı olacaksa neden kullanmayim? ama zor gibi gözüküyor

evet çünkü herhangi bir sektörde tekellik iyi değildir. daha iyisi çıksın, rekabet olsun ki müşteriye yarasın.

ilk başta çekinirim çünkü yemeksepetinin sistemi çok güzel işliyor, herhangi bir eksiklik görmüyorum. ama ileride iyi yorumlar alır ve yemeksepetine göre daha ekonomik olursa denerim.

kullanırım ancak bana ekstra bi faydası olması gerekir.
mesela siparişimi bugüne kadar hep yemeksepetinden vermişim, iyi kötü hep sorunsuz gelmiş, sistemi oturmuş. olabilecekleri biliyorum yani. bildiğim sistem.
bu bilinirlikten vazgeçip riske girmemi sağlayacak bir artısı olması lazım ki alternatifi deneyeyim.
eğer bir farkı yoksa daha önce kullandığıma devam ederim. neden riske gireyim ki?

Söylendiği gibi yemeksepeti'nin sistemi iyi işliyor. Tekel olsa da mesela "sipariş başına 5 lira kesiyoruz" demediği sürece rakiplerin işi zor zira ys her zaman geliştiriyor da kendini, yeni ödeme sistemleri, kampanyalar vs falan uyguluyorlar.

Mesela neyin başarılı bir alternatifi çıksa sevinirim? Biletix'in. Biletix tam soyguncu mesela.

hayır

yemeksepetinden memnunum, ihtiyacımı fazlasıyla karşılıyor

Denerim kesinlikle. Tekel olmasınlar diye kullanabilirim bile.

yemekler yemeksepetinde söyleyeceğimden daha ucuza gelecekse kullanırım.

kıbrısta mı açıcan. bizim arkadaşlar battı haberin olsun aq.

var zaten. ama kullanmıyorum.
www.yemekdemek.com

yemeksepetinin başarısının nedeni tüketiciye ekstra maliyet yüklememesi.
aksi olsaydı şimdiye kadar çoktan daha rekabetçi firmalar ortaya çıkardı.
Şimdiki networku artık başka bir firmanın kırması için yıllarca zararına yatırım yapması lazım..

Bu maça git

www.juventus.com

Avrupa ligi hiç sarmıyor be hocam

Dön gel yaramamış sana oralar.. Torino'da yapacak birşey bulamayıp da sıkıldıysan ilk uçakla atla gel.
Ya da kal orada silkelen ve kendine gel.. Şuan tek ihtiyacın bu..

Regionale bir trene atlayip milano'ya gel. Mobilya fuariyla birlikte fuorisalone basladi sehir etkinlik kayniyor. Kafani dagitmaman imkansiz, gunduz zona tortona veya lambrate'de takilirsin aksamlari da her yerde bi parti bir eglence var halin kalirsa :)
Lambrate ye yolun duserse bizim sergi alanina da ugrarsin.

@nwnd Milano şu aralar yalan oldu otellerde hostellerde yer yok

sinema ve mısır müzesine git.. merkezdeki en yüksek kule görmemen imkansız.

günübirlik atlayıp gelebilirsin, ev full kapasitede yoksa bir şekilde ayarlanırdı.
yakınlardaysan bu curcunayı kaçırma derim.

çok gitmişsin geri dön

3 günlük Torino-piyomonte kart aldım €36'ya bir iki yer hariç girmediğim, müze, kilise, castle, galeri bırakmadım şehirde (bu kart ile birçok yere giriş ve toplu taşıma da beleş). Çok güzel bir şehir herkese tavsiye ederim

Amerikan Kültürden zamanında verim almıştım. (4-5 sene oldu)
TOEFL kursuna kabul olmak için İngilizce seviyenizin belli bir düzeyde olması lazımdı.
Önce sınava alıyorlardı; uygun bulmazlarsa bi kaç kur İngilizce kursuna alıyorlardı.

Başka önerisi olan var mı?

www.theenglishacademy.com.tr

izmir yönünden geliyorsanız sahilyolundan üçkuyuları geçince balçova ayrımından çıkmanız lazım.
çeşme yönünden ise narlıdere ayrımından çıkmanız lazım.
geçmiş olsun

tarz?

alsancakta her yer ayakaltı.. bios fln bakın diyeceğim ama haftasonu o sokakta düğün kafilesi zorlanır.
en sakin cinatı var. alternatif balkan vs çalıyorlar.
eller havaya diyosanız la sera vs var. fasıl için endülüs vs vs vs

bi de topluca çorbacıya gitmeyin gelin damatla:)

farklı renklerini görüyorum ama böyle beyazını türkiyede görmedim. nike mazağlarına gidip bilgi al istersen. farklı ürünler satan mağazaları var her mağazaya sorarlar ürün kodundan. resmi googlede arat yabancı sitelerden çıkar belki netten alırsın.

istinye park foot locker'a bi sor istersen.

izmit nike outlet'de bulman olası.

www.facebook.com

belki vardır yoksa da yönlendirebilirler.

İstanbul olursa daha iyi olur.

söke outlette farklı renklerini gördüm geçen gün

Bulusacaginiz semt onemli. Taninmadiginiz bir yerde bulusun, calisin. Matematik dersi almayi dusunurse de direkt bana pasla :)

ya cücük kadar izmir. karşıyaka ya da alsancak olur en fazla. işten çıkıp gideceğim için de alsancak olur muhtemelen.

çok mu sıkıntı olur ya?

İzmir i bilemiyorum ya, istanbul icin konusmustum. Ama bence bi bulusun, bikac ders yapin, bir tuhaflik hissetmezsen insanlarin bakisi rahatsiz verecek boyutta olmazsa devam edersiniz.

@trumanshow, olur da hatırlarsan çok güzel olur. ben o sahil sırasındaki cafeleri düşünmüştüm aslında. ne bileyim bisquitte var, hatta kahve diyarı falan. çok mu abes kaçar oralarda? bi köşeye oturup ders çalışacağız sonuçta.

şöyle bi şey buldum; işe yarayabilir... cafenin adını hatırlamayan arkadaş da burdan bulabilir belki:

www.turkeygay.net

---

şu linkte de fiesta cafe adı çıktı
www.gayscout.com

Fiesta Cafe (Cafés)
1448 Sok No:14
Izmir, Alsancak, Turkey

yahu ama aklıma şimdi bir de şu takıldı. gay ve transseksüel aynı şey olarak mı kabul ediliyor? allahım çok cahilim. bana direkt "ben travestiyim" dedi telefonda. iş için ingilize dediği de, kulüpte tanıştığı adamları davet etmek onlarla sohbet muhabbet falan için.

ekleme: hatta "seni daha görmedim ama kesin senden güzelimdir, çok bakımlıyım ben" de dedi :D

Transeksüeller cinsel kimliklerini gizlemeleri en zor kısımdan olduğundan çok kez dışlanmış insanlardır genellikle. Bu yüzden cinsel kimliği ve kim ne der düşüncesi sizi rahatsız edecekse hiç görüşmeden yok deyin. Feleğin çemberinden geçtikleri için her ne kadar dışarıya sert görünseler de genelde anlayışlılardır. Sadece sizin samimiyetinize inansınlar. Lgbt derneklerinin buluşmalarında vs. bulundum çok kez ve gördüklerim bildiklerim bunlar.

gay-friendly mekan, benim için "gaylerin (de) girebileceği mekan"dan ziyade, "insanların birbirine öncelikle "insan" olarak baktığı mekan".

yani cinsel ayrımlara çok takılmayın. rahatça oturup dersinizi çalışabilirsiniz bu paylaştığım tarz yerlerde :)

tabii bu mekanlar, gayler buraya yumruk havaya demiyor. düzgün, cici insanlar muhtemelen. gidenler hoşnut kalmışlar vs.

o yüzden bilen izmirli arkadaşlar varsa, linkteki yerlere bakıp "evet burası cidden düzgündür" derse, en güzeli olur.

ya bu arkadaş beni şimdi yine aradı. sen kız mısın kadın mısın, çok ilişkiye girdin mi gibi sorular sordu baya 20 dakika konuştu, müşterileriyle olan-olamayan muhabbetini anlattı. bi tuhaf hissettim, daha önce hiç konuşmadım tanışmadım böyle kişilerle. bir de bir arkadaşı daha varmış ders almak isteyen. aynı anda olur mu dedi, korktum açıkçası. yok dedim iki kişi aynı anda verimli olmaz. bir şey yapmazlar dimi bana? ilk başta hiç böyle düşünmüyordum da salak patronumun kuruntusu beni de kuşkuya düşürdü.

diyelim ki daha ilk dersten ben vazgeçmek istedim. bana takarlarsa, peşime düşerlerse diye korkuyorum şimdi. rahatlatın beni nolur. böyle düşünmek istemiyorum.

ya ilk buluşma için sözleştik bile. hoş olmaz şimdi vazgeçmem. ayrıca öğrenmek istediği ingilizce de sadece diyalog üzerine. diyaloglar da malum konuda. ama teklif ettiği para normalde alacağımın iki katı. 3-5 ders verip sonra bıraksam aslında :D hem ciddi ciddi ülkeyi terk etme planlarım da var zaten.

izmirde pek kimse karışmaz bence..
en kötü alsancakta bornova sokağı taraflarında bi yerde ders verseydin.

öncelikle insanların ne düşüneceğine çok takıp da sonradan ders vermeyi bırakırsan o yargılayanlardan çok daha kötü bir insan olursun. anladığım kadarıyla erkek değilsin o yüzden bir travestiyle görünmek çok fazla dedikoduya yol açamaz, en fazla "öğrencim, ayrıca çok eğlenceli" falan der sıyrılırsın. ayrıca alsancak'ta herkes travesti görmeye alışkın olduğu için korkacak bir durum yok.

medeni bir şekilde konuşunca gayet anlayışlı, normal insanlardır çoğu. öyle çok takar, yakanı bırakmaz falan bir psikiyatrik hastalıktan falan bahseder gibi olmuş, patronun biraz önyargılıymış.

olaylar diğer bir ilana sıçramış ama şu soruyu yanıtlayayım istedim:
"yahu ama aklıma şimdi bir de şu takıldı. gay ve transseksüel aynı şey olarak mı kabul ediliyor? allahım çok cahilim. bana direkt "ben travestiyim" dedi telefonda.

geylik, eşcinsellik bir cinsel yönelimdir. cinsel ve duygusal anlamda hemcinslerine yönelen kişiler için kullanılır.
erkek ve kadın cinsiyetlerinin katı tek bir (toplumsal, duygusal vb) formları varmış gibi konuşmak gerekirse: geyler, biyolojik cinsiyetleri ile barışık olurlar genelde. kadınlardan hoşlanan bir kadın, kendini erkek gibi hissediyor demek değildir.

cinsel yönelimle hiç ilgisi olmayan cinsiyet kimliği konusu da şöyle bildiğim kadarıyla:
transseksüel, biyolojik cinsiyeti ile hissettiği cinsiyet uyuşmayan, cinsiyet geçişi sürecinde (veya süreci gerçekleştirmiş ya da sürecin bir yerinde durmuş) kişiler için kullanılıyor. yani cinsiyet düzeltme ameliyatı olmuş da olabilir ya da sürecin herhangi bir yerinde de olabilir. pek çok trans erkek (yani biyolojik olarak kadın doğup kendini erkek hissedenler) cinsiyet düzeltme ameliyatı olmuyor bazı sakıncalardan dolayı... aslında genel olarak kişi kabul ettiği cinsiyette kabul edilmelidir, derler. kime ne yani..

travesti, karşı cinsin görünümünde bulunan insanlar için kullanılır. net bilmiyorum ama bu sadece bir davranış biçimi gibi sanki. yani kadın gibi hisseden ve o yüzden kadın giysileri giyen kişiye zaten transkadın derdik...

ne kadar saçma muhabbetler dönmüş böyle, ne münasebet canım. gay cafeye gidip ders çalışmak öyle mi? ne kadar saçma. neden soyutlanmak zorunda kalıyorsunuz? bence herhangi bir üniversitenin uygun olan kütüphanesinde, uygun olan ikili çalışma alanlarından birini tercih edin işte. soyutlanmak gibi saçma bir zırva olamaz. bir de "izmir canım işte" diyorsunuz. bunun izmiri, istanbulu yok arkadaş. gidersin, istediğin yerde dersini yaparsın. kimse de bir şey diyemez.

Senin cinsiyetine göre çözüm yöntemleri değişebilir ama, en makulu kapalı bir alana kaçmak ve girişi kilitlemek. Babanızın siniri geçene kadar da kilitli tutmak.

Annem de tehlike altında, yani öncelikli çözüm babayi durdurmak.

Onun 1yöntemi yok, yani tek çareniz -eğer yoksa- maddi bağımsızlığınızı elinize almanız. Tüm bunların dışında da polis şikayeti ile polisin babanıza telkinde bulunmasını sağlayabilirsiniz. Ya da buradan toplanıp gelelim babanın ağzını burnunu kıralım.

valla direk polislik bence ama..

oyle bir seye kalkistiginda elektro sok cihazi iyi olur bence. biber gazi dediginiz gibi ev icinde sikinti

Kesin çözüm tabii ki mete kudur'un dediği. Saçmasapan ama çaresizce bir çözüm de bir bakanın önerdiği gibi yemeğine çaktırmadan toz sakinleştirici karıştırmak.

babanızın psikiyatrik bir sebebten şiddet gösterme eğilimi varsa da, içip içip saldırıyosa da, polisten yardım istenebilir. (bunu yazıyorum ama yazdığıma ne kadar inanıyorum, bilmiyorum).

nick'iniz mânidar olmuş bu arada... sabredin ve çok çalışın. geçecek...

@mete kudur, belki de iyi niyetli bir cabayla daha genel resme bakiyorsunuz ama belli bir kapsamla sinirlandirilmis sorulara cok da tepeden cevap vermek iyi bir cozum olmasa gerek. Ekonomik bagimsizligi eline al demek kolay, bunu dunyanin en yeni ve tartismasiz fikri gibi de ortaya koymak tatmin edici galiba ama hayat malesef parametrelere gore lineer isleyen bir denklem degil.

Oyle olsa aile ici siddet en yuksek oranda universite mezunlarinda olmazdi. Vicdandi, degerlerdi derken beynimizin bize oynadigi oyunlar sonucu sacma sapan durumlar icinde kalabiliyoruz.

Benim sorum en etkili yakin korunma yonemiydi hayatimi nasil duzene sokarim degil.

senden baya bi güçlü adama karşı fiziksel taktikler pek işlemez.

psikolojik hassas noktalarına oynaman lazım.

münasip bölgelerine vurunuz efendim.

babaya elektrik vermek ne kadar etiktir bilmiyorum fakat voltajı ciddi anlamda yüksek taserlar var, hani o gıdıklayıp bırakanlar değil de yerde spazm geçirtip altına işeten, ağzını köpürten cinsten olanlar, kısa vadede etkili olabilir fakat adamı öldüredebilir bilemiyorum tavsiye olarak alma bunları, keşke ben cevap yazmasaydım bu soruya hep bana denk geliyo böyle şeyler bi gün biriniz birini öldüreceksiniz suçlusu ben olucam.

uzun vadede ise;
(bkz: krav maga)
(bkz: muay thai)

böyle tokat filan atmaya kalkıştıkca kaldırır kaldırır duvarlara fırlatırsın, bir noktadan sonra vazgeçer diye düşünüyorum.

polise git diyeceğim de yazarken bile inanmadım bi işe yarayacağına, inan bilemiyorum böyle bir durumda bir kadın ne yapar da işin içinden çıkar, ama üzüldüm yani ne diyeyim ki.

benim babam siddetin egilimini degil, her dildeki karsiligini gosterdi bana. kiz cocugu olmama ragmen uzun ve babamla ayni boydaydim, hatta kendi elleriyle beni karate kursuna bile yazdirdi. ama bunlar cozum olmadi hic bir zaman. karate ogrendikten sonra en azindan yumruk ve sopa darbelerinden kacabiliyordum sadece.

ben babama karsilik gostermeyi denemedim hic ama. benim babamin sorunu alkoldu, sarhos oldugunda bambaska bir insan oluyordu. bir de evde uvey anne vardi, hani beni koruyacak bir annem de hic olmadi. agzim burnum mosmor okula cok gittim, mudur yardimcilari polise haber vermek isteyip istemedigimi cok sordular, basarili da bir ogrenciydim, okumak en buyuk kurtulusum oldu, once yatili bir lise kazandim, sonra sehir disinda universite, simdi de yurt disinda okumaya devam ediyorum, babamdan maddi destek hic mi hic almadim. kisacasi ondan kacabilecegim en uzak noktaya kacmaya calistim hep. sonucta baba, hayatimdan tamamen silmek mumkun olmadi benim icin, ben de bu yolu izledim.

ben olsam kisa vadede kesinlikle tartismaya girmez, hakli oldugunu soyler, siddete egilim gosterdigi ilk anda da yanindan uzaklasirdim. kendinizi banyoya, odaniza kapatmaniz kisa vadede daha iyi olacaktir. ama belki savunma sporlarindan birine (jui jitsu mesela, gunluk hayatta potansiyel saldirilardan korunmak icindi diye hatirliyorum) yazilsaniz ve bunu babaniz bilse size siddet uygulamaktan cekinebilir, belki. birkac haftada temel hareketleri ogrenip, kendinizi savunmaya calisabilirsiniz en azindan. sonucta bu sporlarda cussenin pek bir onemi yok, onemli olan taktik.

uzun vadede ise babaniz yaptiginin yanlis oldugunun farkinda degilse eger ondan alabildigine uzaklasmaniz bana en mantikli geleni. lakin annemle evli kaldiklari 8 yilin sonunda (gostere gostere aldatmak, siddet ve daha nice adice davranisin sonunda) annem kanser oldu, bosandilar, ve sonra rahmetli oldu ben 10 yasimdayken. boyle bir insanla hayati harcamanin bir anlami yok.

sorunuza pek cevap veremedim. yardim etmek icin can atiyorum ama aklima da ise yarayacak bir sey gelmiyor dogrusu. sizin ve anneniz icin dua edicem. Allah yardimciniz olsun...

fiziki şiddet ile durdurursan daha da sinirlenir ve bir sonrakinde daha fazla şiddete maruz kalabilirsiniz.
eğer ki babanız bu olayların sonrasında herhangi bir pişmanlık gösteriyorsa (alkol sonrası ayılma gibi) bu dönemde kendisiyle konuşup terapi vs görmesini söyleyebilirsiniz.
değilse öncelikle polis ve var ise güvenebileceğiniz bir akrabanıza konuyu açın.
sabır ve kolaylık diliyorum.

hayır, resepsiyonist cevapladı. :)

adam otele giriyor, oda noyu söylüyor, resepsiyonistteki adam da anahtarı veriyor bunun mantığı ne?

taşımak istemiyordur anahtarını. ben de öyleyim mesela. çok büyük çünkü görüldüğü üzere.

adam sürekli müşteriyse ve taşımak istemiyorsa böyle bir prosedür izlemiştir. aksi halde oda numarası verip anahtar alıyorsa o resepsiyonistin "büyük" bir hatasıdır. başına büyük bela alabilir.

yani bu olay isteğe bağlı diyorsunuz. Avrupa'da da mı öyle peki?

genelde misafirler oda anahtarını kaybe ihtimallerine karşı, resepsiyonda bırakırlar.

ayrıca odada kalan kişiler, farklı zamanlar otele girdiklerinde resepsiyondan anahtarı alabilirler.

modern otellerde anahtar, kredi kartı gibi. dolayısıyla, cebinizde ağırlık yapmıyo ve resepsiyona bırakma ihtiyacı hissetmiyosunuz.

bırakabilirsin. ama geri geldiğinde alırken resepsiyonist %100 emin değilse kontrol etmelidir isim soyisim olarak. hatta %100 bile emin olsa etmeli ama müşteri memnuniyeti için genelde gözardı edilir.

resepsiyonda zaten senin odanı açabilecek anahtar var. housekeeping de istediği zaman girebiliriyor.
bırak anahtarı boşuna taşıma. değerli eşyanız var ise kasa isteyin.

DHL ile gönderebilirsin. www.dhl.de

Bilmem cok mu absurd olacak da:
Schiphol'den gunde 7-8 tane ucak kalkiyor Istanbul'a; cogu ucak kargo da tasiyor, gidip oradaki havayolu yetkilileriyle konusabilirsin belki (pegasus ve thy'nin ofisleri var bildigim kadariyla)

Hic olmadi, git check-in bolgesine, eli yuzu duzgun bi adam bul yuku fazla olmayan, ac bavulu goster adama detaylica guven maksatli; rica et belki tasir belese :)

@4ever

bence çok absürt olmuş. ben havalimanında öldürseler birinin bavulunu alıp götürmem. hele ki amsterdam gibi bir yerdeysem.

havayolu fikri belki olabilir ama o da ucuza olmaz.

@4ever abi cok fantezi oldu bu ya :D beni de oldurseler bavul tasimam.

amsterdam'a uzagim biraz, kesin olacak bir sey icin giderdim de kesin alacaklari belli degil.

ben italyadan bildiğin postaneden kendime postalamıştım. gayet de gelmişti.

aynı sorunu haziran'da ben de yaşadım, hollanda'da ucuza bulamadım, geçtim almanya'dan gönderdim. 1 haftada falan ulaştı sorunsuz şekilde Deutsche Post ile. hollanda'da hangi şehirdesin?

Enschede deyim, sinira 15km mi ne, gecmek kolay.

ben olsam türkiye hollanda arası çalışan tırların park ettiği yere gidip türk şoförden yardım isterdim

PSC firması özel paketleme çözümleri sunuyor..
oralarda kesin şubesi vardır.

yurt içi kargoya versem acaba başına bir bela gelir mi diye düşünüyorum 30-40 tl gibi bi para yapıyor ama nasıl koruyacağız aleti bilmiyorum.

once televizyonu içinde hava baloncukları olan plastiklere iyice sar. sonra bi kutunun dibine gazete kağıtlarını buruşturarak ser. onun üzerine kutunun yarısına kadar granül strafor dök. televizyonu bu straforların üzerine koyup üstünü yine granül straforla doldur. en üste yine buruşturduğun gazete kağıtlarını döşeyip kutunun kapağını sıkıca kapa. dikkat et kutusa boşluk kalmasın. sallayınca içinden ses gelmesin yani. öyle kargoya ver, üzerine de kocaman harflerle kırılacak yaz. sonra evine gidip sağ salim gelmesi için dua et

hocam taksi parasını gözden çıkardım sanırım. 40-45 tl ye kadar yolu var.

hocam taksi de göztepe - mecidiyeköy arası trafik olmazsa 30-35 tl yazıyor. trafiğin olmadığı bir saatte hallederseniz püfür püfür köprüden geçersiniz. temiz.

istanbul'daki mesafeler ile hiç alakam yok ama taksi ile taşımak en iyisi. arka koltuğa yatırıp yanına oturarak tutabilirsiniz. şimdi mesafeyi bilmiyorum ama kargonun daha ucuza ve ambalajı da yoksa güvenli bir şekilde taşıyacağını sanmıyorum.

Bi tanıdık arkadaş vs rica et yakıtı koy. Öyle taşı

arabası olan yok ki arkadaş.

taksiye bin yoldan bir yolcu daha alsın. ortaköy e kadar 15 liraya gidersin. 10-15 lira falan da mecidiye köye tek gidersin

hepsinin var kontorlü hatları.. prepayed dediğin bu değil mi?
yurtdışı da arayaacksan vodafone tavsiye ederim

telefonda kullanmalık onceden odemeli internet hattından kastınız normal telefon hattına internet abonmanlığı mı?
eğer oyle ise bi faturalı hatlar var bir de konturlu hatlar var. faturalı hat icin italyan kredi kartı yok maas bordrosu vs istiyorlardı en son bildigim kadarıyla ama konturlu hat hemen cıkıyor.

wind ve vodafone'a bakın wind daha ucuzdur ama vodagone servisi nispeten daha iyidir.
eğer değişmediyse vodafone haftalık 500luk internet icin 3 euroalıyor, ve otomatik her hafta telefondan cekiyor parayı.
bir de ode kullan versiyonları var onlar daha pahalıya geliyor(yani duzenli her hafta cekmiyor siz ne zaman interneti baglarsanız bir ucret cekip 100luk kullanım hakkı tanıyor)

wind'de ise sadece internet paketine denk gelmedim, daha dogrusu sadece internet paketi kullanmadım ama onların da vardır kesin. kampanya ile zamanında geçtiğimde 9 euro aylık 120sms 120 heryone 1gb sınırsız internet gibi bir paket almıştım. 1gb ustunde kullanım devam ediyor lakin hızı yarıya dusuyor internetin.

surda windin su anki kampanyaları ve tarifeleri var
www.wind.it

bu da vodafone'un
eshop.vodafone.it

prepaid in karşılığı "tariffe ricaricabili"

Aslında sadece 1 ay aktif olan ve sadece internet kullanımı olan bi kontörlü kart istiyorum. Kendi akıllı telefonumda kullanmak için. İki saattir araştırıyorum sanırım www.tim.it şuradaki bilgiler aradığım bilgiler.

gonderdiğim linklerdeki seceneklere goz gezdirdiğinde windin de tek başına internet sunduğunu göreceksin, vodafone da haftalık veya aylık olarak sadece internet sunuyor. gonderdiğim linklerde var, ana sayfalarını yolladım ricaricabile kısmının.
mesela aylık 1.5 euroya 500mb internet sunuyor
www.wind.it

tim her zaman daha pahalı olmuştur, sadece internete 10 euro vermektense o paraya konuşma limitsiz internet de edinebilirsin.
ricaricabile olduğu için ay sonunda tek mesajla internetini vs kapatabilirsin bir sonraki ay para almazlar. veya eğer o hattı bir daha kullanmıyacaksan bir şey yapmana da gerek yok içine yüklenilen parayı bitir sonra da kapat işin bittiğinde para olmadığı için otomatik para alamıyacak.

tabi bunun yanında yeni si alacağın için yeni sim parası olacak o da 10 euro olması lazım ama icinde 5 euroluk kullanım hakkıyla geliyor.

Muhtemelen girişin iptal olduğunu ifade etmek için yapılan bir işarettir.
"Buna bir daha vize vermeyin" işareti olsa onu böyle pasaport üzerinde değil, ortak bir sistemde tutarlar.

at hırsızı gibi mi gittin hacı :)

iyi de makedonya vize istemiyor ki TR cumhuriyeti vatandaşlarından.
"no english" deseniz sorunsuz geçerdiniz diye düşünüyorum mesela. ya da niye geldin sorusuna "turistik" deseydiniz.

neyse tabii oluyor böyle şeyler, o yüzden tedbirli olmak gerekiyor zaten evrak bakımından.
her işte de bir hayır vardır diye düşünmek lazım, sıkmayın canınızı.
ve ders olsun, sınır görevlilerine gereğinden fazla bilgi vermeye lüzum yok. özellikle de evrakla ispatlayamadığınız hususlarda.

1 ay kalacam diyip 100 EUR var dediğiniz için geri çevirmişler bence :)

1000euro var desen kimse göster demezdi. bunca zaman hiç rastlamadım.
kredi ve banka kartım da var de bi dahakine.

Yanıtlar için teşekkür ederim arkadaşlar. Ama bu harfin anlamını merak ediyorum. Diplomatik dilde veya pasaport üzerine düşülen not çeşitleri arasında bulunuyor mu, nasıl bir anlama karşılık geliyor?

reddedilme nedeninin kodu.

mesela abd için 221(g) var:
www.visarefusal.com

Aynısı yaşadım sen yine geldiğin uçakla dönmüşsün beni 13 saat diğer uçağı beklettiler. Ayrıca EVS yetkilisi de geldi yine sokmadılar. Geri dönüş bileti yoktu mesele oydu. Muamele tam insanlık dışı oldu iyiki ilk uçakla dönmüşsün.

Kesinlikle motosiklet.net Yok susturucumu sokcem led isik dosiycem motoru
acayip sekillere sokcam diyenlerdensen ciddi cevap alamazsin.

genele hitap eden motosiklet.net +1

onun harici tarzına göre www.enduroclub.org, superevariders.com scooturk.net gibi siteler de mevcut, kaliteli sitelerdir. sadece racing alanında böyle kaliteli bi site yok sanırım.

naked olarak bir site var mı?

buraya niye sormuyosun?
ya da ekşitekere üye ol orada herkes forumlardan daha yardımcı..

forum değil ama ekşi teker var.

Horlatıyorum ama belki ihtiyacı olanlar olabilir. bu tarz durumlar için motorisk.net kısmına bakabilirsiniz. TMF yarış pilotlarından oluşan bir ekip yönetiyor diye biliyorum.

italyan firma illa ki komisyon faturası kesmek isteyecektir.
burada sorulması gereken soru italya'da firma kurmak mı yoksa TR'de firma kurmak mı istersin?
TR'de şirket açarsan italyan firma TR'deki firmana komisyon faturası ve agent copy geçer ama sen faturayı firmanda işletmezsin. Senin Italia'daki ya da başka bir yerdeki hesabına geçerler. Tamamen legal değil ama bunu yapan çok insan var.

Ayrıca sadece Italia ya da TR ile bağımsız da değil. Sırbistan'daki distribütorumun firması USA'de. vergi azaltmak için bu yolu seçiyor.
A dopo.

sorunuzun cevabını bilmiyorum fakat bildiğim kadarıyla ikinci el makinaların türkiye'ye sokulması yasak. bu konuyu araştırdınız mı acaba?

var ya işte.

pekçok seri katil var.. hatta hanibal de vardır.. öldürüp, parçalara ayırıp, bu parçaları yiyenler yani..

(bkz: süleyman aktaş)

bence sorun seri katil olmaması değil, yani her sene yüzlerce insan kayboluyor, çocuklar bir daha bulunamıyor vs. sorun polis kuvvetlerinin cinayetler arasında bağlantı kurmakta ya da maktullerin cesetlerini bulmaktaki başarısızlığı. bir csi new york gibi ayrıntılı inceleme hatta çoğu zaman ölüm şüpheli de olsa otopsi yapılmıyor, aynı bölgede 3. genç kadın öldürülse bile, bir profil çıkaralım ayrıntılı olarak bağlantılarını inceleyelim denmiyor. rastgele şans eseri açıklığa kavuşuyor bazen, mesela komşuların çocuklarını kaçırıp öldürüp sobada yakan manyak komşuların dumanın kokusundan rahatsız olması sonucu bala göte yakalanmıştı.

www.milliyet.com.tr

varda onları pazarlayan yok.

bu çok üzücü bir durum keşke olsa :(

devlet tekeli var panpa özel sektör giremiyor.

olmaz olur mu. www.haberturk.com

gundem.milliyet.com.tr

bir kaç ay öncenin haberi..

edit:
cevaplarda belki aynı haberi yazan vardır, bakmadım.

İzmirde sıkıntı ve koku biter mi, ne yapalım biz böylede seviyoruz İzmiri.
Kokuda kesin limana yaklaşan gemilerin mazot kokusu ve lağım karışımıdır :)

(bkz: meles çayı)

valla ben buna işkembe diye cevap vereceğim. Daha da asla yemem.

kılıç balığı, solucan(çocukluk aklı) aklıma başka gelmiyor ne yazıkki.
bir de zamanında komşumuz serçe vurmuştu onu yemiştim güzel değil.

edit: ben de kımız içtim :D

at eti ve yılan eti yedim. kımız içtim.

martı döner

kanguru eti. aynı restoranda timsah da vardı, kararsız kalıp kanguruyu seçmiştim...

çok yemek seçerim o yüzden pek ekstrem şeyler yemedim ama bana göre en extreme şey tavuk yüreği. (o da daha çocukken dedem yedirmişti, cüneyt arkın gibi cesur, yürekli olursun diye kandırmıştı rahmetli gjklasd)

(bkz: mavi yengeç)

ben değil de, bir arkadaş:

www.youtube.com

dikkat: görüntüler mide kaldırıcıdır.

köpek ve balon balığı sanırım

yengeç ve kelle paça..

davşan

Kirpi

old.jagareforbundet.se şu heyvanın etini yemişliğim var

Çocukluğumda yerden bulduğum sakızı çiğnamıştım.

tavşan, at, geyik, mavi yengeç, adını bilmediğim renkli tropik balık ve midyeler.
Hiçbiri ekstrem değil gerçi.

ben için en ilerisi ahtapot salatası oldu :)

cam bardak

mermer

Boga kuyrugu.

inek dili

yani şunlar yanında ekstremliği kalmadı ama, ıspanaklı pasta yemiştim. böyle bildiğin ıspanaklı yani. dünyanın en saçma yiyeceği ama, onun dışında bir ekstremliği yok.

Peçete, kibrit çöpü ve gül. Peçete ve kibrit çöpü için çocukken yarışma bile yapmıştık, niye olduğunu da hatırlamıyorum. Gül de Demet'in Kınalı Bebek klibinden kalan bir şey.

kurbaga bacagi ve salyangoz. bir de devekusu etinin tadina baktim.

ayrıca haftaya geyik sucuklu kurufasulye yapıcam mesela, sayılır mı? :)

salyangoz haşlaması

midye lan. cidden yediğim en acayip şey oydu.

güvercin, sığırcık da yedim, pek extrem sayılmaz bunlar ama olsun.

bana sizin yediklerinize bakınca ancak bok yedim demek düşer.

deniz kestanesi

salyangoz ve ekstrem sayılırs eğer bıldırcın.

at ve eşek sucuğu (italyada bilerek satılıyor)
sülünes

koyun taşağı

dilli kaşarlı :(

üst satırda saatin falan yanında dil seçeneği var.
ordan Türkçe QWERTY seçersen olur sanırım.

çok güzel oldu valla!!! çok teşekkür ederim hocam!!! sağlık dolu yıllar dilerim!

gendime de ağız dadıynan bi çüşşşşş diyebilecem bundan soğna!!!

Eğer saatin orda bayrak mayrak yoksa, system prefrences > keyboard > input sources ' e giriyoz. Ordan + ya basıp istediğimiz klayveyi ekliyoz ve ayrıca altta "Show input menu in menu bar"a tik atıyoz böylelikle saatin yanında listemizdeki seçenekler gözüküyor.

Benim 2012 model 1.4 otomatik vitesli Corsa'm var, 0 km. almıştık. Gayet memnunum, hiçbir sorun yaşamadım çok şükür. Bana kalırsa Fiat'ı boşverin de, Opel ve Ford arasında düşünebilirsiniz.

otomatik konusunda hepsi sorunlu araçlardır. Aralarında en iyisi Opeldir

Ama ama puntonun donanimi en full olani, herseyi var?

bende fiesta var otomatik full çok memnunum.
fiestayı tavsiye ederim.

Ya hepsi hosuma gitti aslinda ama soyle bi durum var:
donanim olarak -ki bizim icin baya bi önemli-:
Punto > fiesta > corsa
Insanlarin marka/kalite olarak tavsiyesi ise tam tersi durumda. Aslinda su an puntoyu tercih etmemek icin somut bi neden bulamadım fiyati da goz onunde bulundurunca

Üçünü de kullandım. dizel ve düz vites olanlarını. motor performansları aynı. zaten opel ve fiatın motoru aynı motor. fordun motoruda benzer performanslı yalnız motor hacmi 1.4 olduğu için bir üst dilimden vergi ödüyorsun. opel ve fiat bu konuda avantajlı.
Aralarında öyle aman aman bir fark yok. önce onu söyleyeyim. Puntonun içi en geniş olanı. ön konsoluda puntoninkini daha çok beğenmiştim, özellikle bordo renkli olanı. Puntonun city direksiyon arızası, stoplarda buğulanma yapması, airbag makarası gibi yaygın karşılaşılan ve görece külfetli kronik sorunları var.

opel'in easytronic, fiatın duologic şanzımanları sıkıntılı olduğunu birkaç farklı kişiden duydum. fiestanın otomatiğinin daha tercih edilebilir olduğunu düşünüyorum.

edit: yazmayı unutmuşum, içlerinde en iyi yol tutuşuna sahip araba fiesta.

fiesta iyidir hoştur ama otomatiği eski teknoloji 4 ileri vitestir. çok yakacaktır.
forumlarında çok şikayet var(ufacık araba 10lt/100km altına inmiyor diye)
manuel olarak kesin fiestayı tavsiye ederim.(14 tdci titanium yeni sattım)
ayrıca 1.2 corsa easytronic kullanıyorum ara sıra. iyi güzel ama şanzıman çok geç algılıyor ve ara sıra arabayı silkeliyor.
Sonuç: Corsa 1.4 tam otomatik şanzıman tavsiye ederim.
ben olsam düşük km ikinci el bakarım bu arada.

maalesef bu konular iphone5 mi samsung mu muhabbetine dönüyor. 2 duyan burda yazmıs baksanıza. he ben yorum yapmıcam. direk hosunuza gideni alın bence. fıesta harıc dıgerlerıne uzuuun süre bindim. oyle yok puntodan 2 seneye gacır gucur ses gelır,her sene ön takım yaparsın ona vs laflarını aklınıızın bir köşesine bile yazmayın.değersiz onlar.

Baktigimiz corsa 1.4 tam otomatik, fiesta ise 1.6 6 ileri vites ama fiesta titanium kalmamis galiba turkiyede.

Şirket aracı olarak seçeneklerden üçünü de (manuel) kullanmış biri olarak clio alırdım. Geçen sene Clio kullanıyordum, bu sene araçlar değişti punto kullanıyorum, kullanılan malzeme kalitesi, işçilik, deveyi diken adamın bahsettiği ses gelme olayı vb. Clio'yu tercih ederim.

Henuz oyle bir sey yok.

Avrupa Türkleri vizesiz almaz! Siyasilerin bu yöndeki vaadleride bence son derece boş vaadler, inanmayınız.

Poseidon1 hakli...
ancak isadamlari vs gibi iltica ihtimali olmayanlara bu hak taninir belki. gerisi bos vaat.

Işte senin gibi düşünen en az 15 milyon insan olduğunu biliyorlar bu topraklarda, o sebeple bize öyle vizesiz giriş gibi bir ütopya şansı vermez avrupalılar.
(Bunu kötü anlamda algılama, realite bu kardeş...)
Haa al pasaportu git Bosna'ya, Hırvatistan'a ama Birlik üyeleri için bu sadece bir hayal, asla olmayacak...

vize değil tek engel bir ülkeye girerken.
Vizeyi almak işin %90ı da olsa
En son havalanındaki polisin de seni almama, geri çevirme hakkı var.
İngiltereye bu yüzden giremeyen bir tanıdığım var, polis son anda sokmadı.

"ben bu ülkeye kapağı atmaya geldim" fikri oluşturduğun sürece havayı alırsın.

cem uzanın hapse girdiği gün türkleri avrupaya vizesiz alacaklarmış..
türkiyedeki trilyon dolarlık doğalgaz ve petrol kaynaklarının keşfedildiği gün vizesiz girişin onaylanması da düşündürücü

galeri8.uludagsozluk.com

15bin liralık bütçem var diyosun, regal raptor inanılmaz saçma bir tercih olur. (bkz: yamaha virago 535) al derim.

15 bin gibi rahat bir bütçen varsa, hem de kafa rahatlığı istiyorsan çin motorunun yanından geçme.

bu modelin alt versiyonlarına bakmanı tavsiye ederim.fiyat yüksek gibi 8e 9a bunun kadar işlevli performans alableceğin modelleri var.bence parana yazık etme

Sürüş deneyimin yoksa 150 cc lik otomatik vitesli bir scooterla başla derim.

regalin standart cin motorlarindan daha kaliteli oldugunu biliyorum. ama 10 bin lira bu motora verilir mi bi durup dusunmek lazim.

tek secenek chopper degilse inazuma ve cbr 250 oneririm o fiyatlara. ama ille de chopper diyorsan, motosiklet.net'te bu aletin kullanicilarini dinlemekte fayda var.

abi 15 bin lira çok iyi bir para. başlangıç olarak inazuma al. öğrenince geçersin chopper'a. zaten öğrendikten sonra bu motora o kadar para vermezsin.

(bkz: kawasaki en 500) en 500 yeni başlayana uygun olmayabilir
(bkz: yamaha virago 535)
(bkz: yamaha virago 250)
(bkz: honda rebel 250)
(bkz: honda shadow 600) bu da ağır motor
vs vs
Çin alma 2.el japon al

"Ciao, sono ....., non ho potuto attivare il roaming sul mio Wind-numero, se potresti farlo per me, sarò grato." diyebilirsin. İlk cümle çok sıkıntılı değil ama "...o se lo..." ile olan çok Google Translate duruyor. :)

Ne dediğini de anlar muteşem italyanca konuşmadığını da anlar..
Ayrıca nickini de çevirmişsin galba ilginç olmuş

çeviri programı kullanmadım, pleasure yerine "şuradan bilmem kim" yazdım cunku ben Roma'da kalırken bu islerimi yapan kişi, kendimi hatırlatmak için yani, sagolun.

dogrudan yok sanirim. seferihisardan guzelbahceye gelip oradan binmek lazim, yanlis bilmiyorsam

üçkuyulara dönüp oradan binmen lazım.. çeşmeye otobandan gidiyorlar ve haliyle güzelbahçede vs yolcu indirme bindirme yok.
izmirden alaçatı daha kolay...

toyota starlet mk2 diyor.
muhtemelen turkiyede bulamiyacagin bir araba.

ek bilgi: ayrica TRD logosunu gordum. yani yuksek ihtimalle performans modlamasi da yapilmis bir araba.

Bu eski model bir araç Toyota 1985 model falan geliba, bulman zor ama bulursan da son kullanıcısı olabilirsin. Muhtelif sitelere marka parametresini açık bırakıp genel bir tarama yaptır, içlerinden çıkan tipini beğendiğin aracı öncelikle forumlarda bir araştır, karar ver derim.

(bkz: peugeot 106 gti)
(bkz: renault clio coupe)

o arabadan kalmamış ama bu iki model özellikle de peugeot işini görür.

peugeot 106 bu tip bir araba. güçlü bir motoru olduğu için "otoban faresi" ve " taklada güvercin" sıfatlarını almıştır.

yani süper hızlanır, makaslara girer ama makaslara giremezse de taklalar taklalar.

peugeot 106, clio 2.0 sport, civic 91 kasa olabilir. otomatik vites var mıdır bilemem ama.

volkswagen golf 1-2-3 deneyebilirsin. veya sana bir alman klasiği görmüştüm onu önereyim. al oyna bu arabayla. golf 3 ün sedanı. imkanım olsa ben alıcam ama malesef.sözlükten biri alsın dediğim hoş bir araç.

www.sahibinden.com

ilk araba olarak 106 gti alınmaz. Ayrıca 106 gti patlak olmayan yok gibi..

renault 5 te bu arabanın kasasına benziyor gibi. nispeten daha bulunabilir. golf 3 te olabilir.

hoda civic 91 bu arabanin temizini bul bana dua edersin eski arabam 2012 toyotaya biniyorm bundan aldigim zevki almiyorum..

www.google.com.tr

devir vermiyor adamlar daha nasıl bir bit yeniği bekliyorsun??
ayrıca motor komple değiştiyse şase motor numaraları ruhsatla uyumlu mu?
ruhsat başkasının üzerine olan motora oturma bile.
al bi tane ybr 125 uğraşma bunlarla

Yok borcu varmış da üstüne vermeyecekmiş motoru. 150 liraya verse bile alınmaz o.

ne olduğu belli değil. gültepe den ben sıkınılıyım diye bas bas bağıran bi ilan. bence de ybr 125 bak

2000 lira falan bi bütçe yap kendine.

ya ybr ya da güzel bi ikinci el scooter bak. devir yok ne demek lan sen kimsin?

Bu motor ya çalıntıdır yada sahibi dolandırıcıdır.

İki gün sonra elinden alırlar.

devrini alamadığın motor ile nasıl gezeceksin ? zaten borcu varmış.

ilk polis çevirmesinde bağlarlar motoru. geri de alamazsın.

bariz çalıntı bu motor.

sana yardımcı olacak oluşum için: (bkz: ekşi teker)

itü endüstri mühendisliğinden mezunsun ve bankada mı çalışıyorsun? neden? iş mi bulamadın? end.mühendislerini havada kapıyorlar halbüsi.

ya genel müdürlükte çalışıyorum, şubede değilim. iş bulmam zor olmadı, pazarlamada stajyerdim oradan kadroya geçtim ama dar gelmeye başladı. şube bile hareketinden dolayı daha cazip gelecek resmen.

şöyle bir durum var, hem excel başında kendimden geçiyorum, çok seviyorum. hem de yolculuk, hareket, yeni insanlar, toplantılar, projeler olayını çok seviyorum. ikisi beraber nası olacak ki :(

İhracat satış uzmanı..
Ya da proje geliştirme vb(inşaaat sektörü olabilir)
2 yıl çalış bak nasıl fikirlerin değişecek.

barcelona: www.hostelworld.com
yada: www.hostelworld.com
buralar öğrenci yurdudur, boş odaları hostel gibi kiralıyolar. fiyat/kalite bakımından süperdir.

Roma: www.hotelbologneseinrome.com fiyatlar uygun, türk büyükelçiliğine 200 mt. tren ve metro istasyonuna 700 mt filan
yada: www.hostelworld.com buda idare eder. yine türk büyükelçiliğiyle aynı caddede tren ve metro istasyonuna çok yakın.

barcelona için " sant jordi " . dorm istemiştik, 3 kişi gitiiğimizden mi nedir 4 kişilk oda verdiler, normal bi ev dairesi içinde. mutfağı, 2 tuvaleti, tv'li salonu vardı.
2ay önce sadece kişibaşı 10 küsür euro ödedik. 2-3 günde bir partileri, yemek günleri falanda var baya bir aktif.
www.hostelworld.com

barcelona'da Hello BCN'de kalmıştım. merkeze biraz yürümek gerekiyor ama metroya yakın. güzel bir yerdi, girişinde bar falan vardı.
www.hellobcnhostel.com

www.hostelworld.com

biz burda kalmıştık. oldukça güzeldi. bi de tren istasyonuna çok yakındı.

yellow'un barı iyidir otel kısmını görmedim.

barcelona için "hostel kabul"

bazılarında kask kilidi var alt taraflarda. park edince kaskın klipsine yakın metal halkası var ordan bağlıyosun.
motoru çalınmalardan korumak içinde disk kilidi ve arka tekerden bağlayabileceğin kaliteli kilitler var ama hiç bir şey garanti değil.
en iyisi kapalı otopark

arka bagaj alsa alsa iki kask alır. o pantolonlar yanlardan uzunca fermuarlı oldukları için rahatça çıkıyor öyle giymesi çıkarması çok sorun değil. normal elbisenin üzerine giyiyorsun. yazlık ve kışlık olmak üzere iki türü var. yoksa pişersin malum.

ve maalesef onlar motorun bagajına sığmıyorlar, o yüzden genelde sağlam bir sırt çantasını da her daim takmak gerekiyor. inince çıkartıp ona koyarsın.

gece olayına da; kapalı bir garajın yoksa sessizce vinç yanaştırılıp götürülmüş çok motor duydum gördüm. açık alanda geceleri kalın kilitlerle sabit bir yere bağlamalı ve mümkünse üzerine titreşime duyarlı alarmlardan taktırılmalı. yoksa elbet bir gün uçar alet.

son olarak; bu elbiseler külfet olarak görünür, ki öyle de, ama metrelerce asfaltta sürüklenip o elbiseler sayesinde derisi boylu boyunca parçalanmamış biri olarak artık seve seve taşıyorum onları.

mont pantolon falan cok cesitli, direkt giyilebilen pantolonlar da var korumali, harici giyilenler de var. direkt giyilenlerden mesela kot pantolon var, diz ve bazilarinda kalca bolgesinde koruma oluyor.
pantolonun ustune giyilenlerde ise fermuar oluyor yanlarda, onlari acip rahatca giyinebiliyosun.
mont bildigimiz mont iste, bi farki yok.

her motorda bagaj olmuyor, scooterlarda, maxi scooterlarda falan olur bagaj, burayi istedigin gibi kullanabilrsin, kask mont, kisisel esyalar, laptop vs.
bazi motorlarda da yan cantalar oluyor, onlara genelde kask sigmiyor ama.

kaski direkt birakip gidersen calinabilir tabi, ufak sifreli kilitler var, onlarla motorun bi yerlerine kilitleyebilirsin.

motoru tekin olmayan bi yerde birakirsan calinabilir, imkani olan kapali garaja koyuyo, olmayan da buyuk halatimsi zincirlerle bagliyor, bazilari alarm taktiriyor.

@elalemin derdi,

hocam peki mesela bir yere gittik motosikletle diyelim, çantayı da bir şekilde motosiklete mi kilitliyoruz yoksa sırtımıza mı geçiriyoruz ?

çantayı yanına almak daha mantıklı, yırtar çalarlar valla. ama şöyle bir durum da var, yazlık elbise hafif oluyor ve öyle çok yer kaplamıyor o yüzden taşıması kolaydır. kışlık olanları da ben mont niyetine giyiyordum üzerimde duruyordu. soğuğun ortasında önümü açacak kadar sıcak, oh(:

saat farkından ötürü doğuya doğru uçarken yaşlanıyorlar fakat batıya uçtukça gençleşiyorlar.

pilotlardan, piton yılanı gibi söz etmişsin, pilotların yaşlanıp yaşlanmadığı takıntısı nereden icap etti anlamk zor sen kendine sor bukadar angaryayı kafaya takarsam nekadar sürede ağarır diye eminim çabuk ağarır

@sunset0771
düşüncem bunları

Fizyolojiyi geçtim; teknik olarak bakarsan yüksek hızlarda toplamda uzun süreler uçtuklarından çok az da olsa normal insanlara göre zamanda bir miktar atlama yapıyorlar bu sebepten daha yavaş yaşlanıyorlar demek mümkün. Tabi farkedebileceğimiz bir durum değil bu. (özellikle jet pilotları)

yaslanma olayini bilmiyorum ama pilotlarin ilerleyen yaslarda ortaya cikan bir meslek hastakigi vardi sanirim..

@9uncu nesilim ama para bende + 1

hatta dunyanin donus hiziyla doguya giderlerse hic yaslanmiyorlar diye biliyorum.

aşiri basinca maruz kaldıkları icin her ne kadar basinc ayarlamasi olsada ucakta..vucutlari bir şişiyo bir iniyo(hostes kız arkadasimdan biliyorum)..vucudun bu hizla degisimi yasliligi da beraberinde getiriyo olabilir..

gece uçuşlarına vs çıkmaları gerektiği için önemli bir kısmının belli bir günlük düzeni olmuyor. bu yüzden daha çabuk yaşlanabiliyorlar sanırım. ayrıca hareketsiz bir meslek olduğunu, genelde oturarak icra edildiğini de unutmamak lazım.

toshiro'nun dediğiyse sanırım hemoroid.

diğer mesleklere göre daha fazla radyasyona maruz kalıyorlar.

sivil pilotlarla çok bi muhabbetim yok ama eniştem TSKda jet pilotu onların üs'te epey bulundum
olaya sadece uçmak olarak bakılırsa evet basıncı var, radyasyonu var, stresi var ancak öte yandan bu adamlar 13 -14 yaşından beri kendilerine deli gibi baktıklarından , spor yaptıklarından, beslendiklerinden vs. ötürü çelik gibi oluyorlar. eniştem 40 yaşında 30 göstermiyor o boya posa rağmen...
sivilde henüz tıfıl aday pilotları geçenlerde akşam yemeğe aldım valla kızlar bile çelik gibi bence zor yaşlanırlar.

paso kozmik ışın yiyorlar.
boynumdan öpme lan ben huylanırım ordan.

bende bazı oyunlarınkı geliyor bazılarınki gelmiyor. back up yaptın mı yoksa restore'dan sonra direk oyunları mı attın yine telefona? ben back up ile kuruyorum yeniden.

bacup yapmadım..
restore sonrası itunesda kayıtlı olanları geri yükledim

back up iyidir. uzun sürer ama bütün kayıtları filan tutar. aklında olsun. geçmiş olsun :/

cowon + sandisk + iriver al bence. ses kalitesi olarak ipodlara bin basarlar

ikinci ele cikar ipod'lardan uzak dur. eger 1-2 aylik degilse ki oyle oldugunu idda eder kesin satici kesin pili olmeye baslamistir ondan satiyordur.

ipod nano tavsiye ederim.

derbeder58 +1 cowon keinlikle en iyi marka, ipodlarda ses yüksek çıkar ancak distorsiyon yüksek

ipodların 2. eli alınmaz ve sakın alma ipod 2. çok sorunlar çıkartıyor sana tawsiyem tn den süper ipodlar var 8gb hem fiyatları çok ucuz...

alacaksanız ikinci el değil de, amerikadan getirtilen 0 ürünlerden almanız fiyatları 200 lira civarında nano yeterli bence ayrica.

ipod touch

Bu güne kadar 6 - 7 mp3 player kullandım ve diyim ki Cowon ile Sandisk en iyileri. Iriver denemedim ama sanırım o da iyi.

eksimarket.com

kendim satıyorum diye söylemiyorum; oldukça memnunum

Hocam sony Nwz-e454 var bende.Bir bakın isterseniz.Öneririm.

iriver ve cowon araştırdım da nerden alabilirim bulamadım.biraz da pahalı gibi geldi. bi de ipodların pilini değiştirebilir miyim. yoksa hiç bulaşmayım mı

Türkiye' de maalesef gittigidiyor üzerinden bulabilirsiniz, ben öyle biliyorum.

yurtdışından getirt hocam. ebay olabilir. nerdeyse 3de 1 fiyatına geliyor. gittigidiyordakilerden

teşekkürler. @derbeder ebay de gümrük sorunu oluyor mu kargo filan nasıl olur peki

100 dolar üzeriyse ve satıcıyla anlaşrsan az riskli olur. 100 dolar altında bi problem olmaz. ama oradan 100 dolara alacağın ürün buranın 250 liralık ürünlerine tekabül edeceği için 100 dolar altı cihazlar işini görür bence. kargo da amerikan ekspresle direk evine gelir.

gipsy kings-volare olabilir mi acep

Bu değildi :/

www.youtube.com

nek-Se Una Regola C'è?

iyiymiş.

Şehir içinde küçük hacimli chopperları kullanmak, spor motor kullanmaktan daha kolaydır. Daha da konforludur. Ama işe gidip geleceksen ve yeni başlıyorsan 150-200cc'lik bir scooter ideal olur gibi...

işte hazır almışken adam akıllı olsun istiyorum uzun yol da yaparım diye düşünüyorum mesela izmir - ayvalık(150 km vardır herhal), izmir - bursa(300 vardır gibi) böyle yani tabi uzun yollar çok sık değil arada bir geneli şehir içi için ama arkada rahatça birilerini de taşıyabileyim istiyorum.

zaten çin mallarından uzak durun diyor herkes, bütçeyi de yazmamışım 3.000-4.000-5.000 gibi

senin ehliyet alman 3 aydan fazla sürecek zaten seneye stajda kullanırsın motor.

3 ay değil 2 ay sürer de, iş devam edicek yani okula giderken de öyle de bi durum var

Kullanamazın edemezsin diye bir kaide yok tabii, fakat scooter ile daha sancısız başlarsın.

5.000tl'ye iyi bir chopper bulamayabilirsin, ama kaliteli, Honda gibi scooter sahibi olabilirsin. Tabii 5.000tl'nin içinde kask, eldiven vb. koruma ekipmanları dahil değise.

5.000tl ye tabi iyi bir chopper bulunmaz ama scooter ile de uzun yol vs beni öldürür yapılmaz zaten sanıyorum

Scooter istemiyorum demişsin ama Vespa et4 2004 model ya da Vespa lx 150 2006 modellere bir bakmanı tavsiye ederim. Ben Lx 150 kullanıyorum. Bisikletten daha az yorucu bir alet fakat uzun yol olayını unut. Belirli mesafeleri yaparsın fakat çok riskli.

yok scooter olayını geçelim cidden.

Aynı durumdayız:) Birden bire motor sevdası beni de sardı. 3 aydır deli gibi ehliyet vs gibi hazırlıklardayım. Ağustos'ta da motoruma kavuşacağım.

Bütçe nedir? Bütçeye göre tavsiyede bulunalım. Ama başlangıç için en mantıklısı 100cc'lik ve otomatik vites bir motor alman olur.

Ben ne alıyorum? ben Regal Raptor DD100E alıyorum; motorsikletcim.com :)

evet ben de bir şeyler bakıyorum 2. el de olabilir 250e ler var onlar neden değil ?

5000tl'nin biraz uzerine cikip hyosung gv250 alabilirsin, gorunus olarak tam bir klasik cruiser/chopper, performansi da gayet iyi.

250 başlangıç için çok üst kalır.

100'lük gayet karşılar ihtiyacını. 3 yılda bir muayene yaptırırsın. Vergisi yok. Deposu 6 litre. 25 liraya doldur depoyu en az 250 km gez. 250 başlangıç için çok fazla olur derim ben.

Nasıl vergisi yok? 50 cc ve üzerine vergi var diye biliyorum.

neden öyle dersin ? :) manuel vites zor mudur ? yani bi etkisi olur mu bilmem daha önce trafiğe çıktık arabayla da b sınıfı ehliyet var zati alıyım bi 5 sene kullanıyım diyorum en az 100e ile başlarsam çabuk değiştiresim gelir sonra değiştiremem gibi geliyor ondan 250e dedim

ben direkt 250'lik ile basladim hic motora binmemistim alana kadar, mct 250 ile. baslarda zordu ama daha iyi oldu direkt vitesli ile baslamak.

50 değil 100cc altı vergi yok diye biliyorum ben. 100'lük kullanan tüm arkadaşlarım vergiden muaflar.

Ben de B sınıfıyım şimdi A2 için ehliyete ekletiyorum. Kendimi övmek gibi olmasın çok iyi araba kullanırım ama motorsiklette vites biraz çekindiriyor insanı. Alışmak zor gibi :)

peki bu motorları nerelerde bulabiliriz, mesela ben şu an izmirdeyimi, bayisi servisi aksesuarcısı vs

motosiklet.net'e bak panpa, her turlu bilgi bulabilirsin motorla ilgili, bulamadiklarini da sorarsin cevaplarlar.

bu arada chopper değil cruiser olacak..

çin malı alma!japon ikinci el daha iyi...
535virago ya da 600 japon cruiser bulabilirsin şöyle 6-6,5 lara çıkabilirsen..

5000 civarı 250cc üstü maxiscooter al eğer illa uzun yol yapacağım diyorsan..
ancak bu saydıklarımın hepsinde 100km üstü titreme yapar(1-2 silindir malum)
burgman türü 400 üstü olanlar titremez(tecrübe sabit)

ha bu arada

diğer maliyetler kabaca eğer yanlışım varsa düzeltin:

ruhsat alım satım plaka vs : 250-300

kask vs: 500-600


doğru mudur acep ?

aspendos antik tiyatrosu ve antik roma'da/yunanistan'da yapılmış hemen hemen her amfitiyatro.

öyle değil. örnek vermek gerekirse sydney opera house gibi.

berliner philharmoniker'in salonu. salonun yapısı oldukça asimetrik ve buna rağmen hem akustiği çok güzel hem de sahne her yerden çok güzel bir şekilde gözüküyor. yerinde dinlemesi oldukça keyifliydi.

ayrıca önemli filarmoni orkestralarının salonlarını araştırırsanız (viyana, concertgebouw gibi) bunların akustikleri de iyi olsa gerek.

teşekkürler. tam aradığım nitelikte. bilen varsa söylerle şukela olur.
aklınıza geleni de yazsanız olur.

viyana - musikvereinsaal
amsterdam - concertgebouw
boston - symphony hall
leipzig - neues gewendhaus

bu salonlar, yapılan yeni salonların akustik parametrelerin iyi veya kötü olarak belirlenmesinde "temel alınan" salonların en başında geliyor.

teatro scala milano da sayılabilir.

ben multipower likit kullanmıştım. iyidi.

Carnitech sıvı olanından alabilirsin.
Ben faydasını görmüştüm.
üzerinden zaman geçti fiyat-yer yazmadım o yüzden

gnc de likit carnitin de kampanya vardı, 3 al 2 öde, toplam 14 TL, her spor öncesi 1 kapsül alıyorum ama sadece enerji veriyor, yani spor süremi uzatıyor.
ben tonalin cla tercih ediyorum, her gün 1 adet ve spor yapacağım zaman yarım saat önce +1 adet kullanıyorum. gayetle memnunum. 90 lık softgel kapsül 78,95 TL

solgar carnitine neredeyse tüm eczanelerde var. yağ yakımı için de küçük bir tvsiye vereyim. azami yağ yakmak için nabzını belirli bir aralıkta sabit tutarak kardiyo yapman iyi olur. genelde salonlardaki aletlerde bu seçenek vardır. eğer salonda hocalara danışırsan sana daha detaylı bilgiyi verirler tahminim.

arka camları manuel açılan bir sıfır araç almayın bence. ayrıca kaygılarınız çok yerinde. japon arabası almak için iyi düşünmek lazım şu sıra. çünkü adamların resmen dünya başlarına yıkıldı.

muhteşem bir yedek parça üretim sanayii' ne sahip olduğumuzdan sorun olmayacağını düşünüyorum. bursa yanmadığı sürece sorun olmaz dostum.
hayırlı ugurlu olsun şimdiden. :)

Teşekkürler..
Bir de bu araçların japon üretimi bir de macar üretimi olanlar varmış.
Acaba ayırdetmek mümkün müdür?
Şasi no. vs

schengen vizesi aldıktan sonra, başka ülkelere geçmek sorun değil.
yani yunanistandan başlamakta sorun yok.

yunanistanda nerde kalacağınızı ispatlamanızı isteyecek. bu amaçla bir otel rezervasyonu yapmak yeterli olacaktır. diğer ülkelere geçeceğinizi ve bunun planlarını yaptığınızı gösterecek şekilde oralarda da, hotel olur hostel olur, bir yerlerden rezervasyon yaptırdığınızı ispatlamanızı isteyeceklerdir.

eski şengenlerin faydası olur, dursun..

Vaktiniz varsa çeşmeden ancona italyaya feribot var içinde free shop vs..
inceleyin derim.45 saat gemi yolculuğu

www.sahibinden.com

fikir verir.

www.neatcar.com

kaplama yapıyorlar sticker gibi..
sıkılınca eski rengine dönebiliyorsunuz.