Giriş
(12)

sıkıntıya çare arıyorum

rastgelebirgün
çok sıkıldım. ev üstüme üstüme geliyor. yapacak bişeyler arıyorum. saçma olacak ama noolur nette takıl, kitap oku, film-dizi seyret, temizlik yap falan demeyin. başka bişey başka bişey, noolurrr...
çok sıkıldım. ev üstüme üstüme geliyor. yapacak bişeyler arıyorum. saçma olacak ama noolur nette takıl, kitap oku, film-dizi seyret, temizlik yap falan demeyin. başka bişey başka bişey, noolurrr...
0
rastgelebirgün
(18.02.09)
sevgilim şehir dışında efendim. keşke yanımda olaydı da, fantazilerimizi hayata geçirebilseydik =)) aaaaaahh ahhhhh!..
0
🌸rastgelebirgün
(18.02.09)
yat uyu.
0
rectoa
(18.02.09)
şınav çekin.

hem tabandan size doğru olan üstünüze üstünüze gelme olayını pisikolojik olarak da olsa bir nebze yenmiş olursunuz.
0
selim alai
(18.02.09)
bize gel ?
0
bryan fury
(18.02.09)
@bryan fury, alkol var mı?
0
🌸rastgelebirgün
(18.02.09)
puzzle yapın vallayi çok etkili.
0
kobrettii
(18.02.09)
gelirken alırsan olacak.
0
bryan fury
(18.02.09)
ben genelde karikatür okurum ama sen bunu istemeyebilirsin.. biraz cana gelmek için telefon kablolarını diline değdirebilirsin.. ciddiyim.. bi de biraz koştuktan sonra duş al..
0
maxpainn
(18.02.09)
bıze de gelebılırsınız. ya da beyoglu'na gelın ıcelım. sımdı hemen. saka saka mactan sonra.
0
esas itibariyle
(18.02.09)
suyla haşır neşir ol.gir duş al çık sonra bi daha duş al (:
0
i am 6 do you wanna be 9
(19.02.09)
İlgili ve zaten maziden ilgili olduğun için bilgili olduğun bir konuda, internet-kitap dergi bodoslama dalıp, sanki sen sıfırdan kitap yazıyormuşsun gibi bir çalışmaya başla.

Önce tez mi lan bu, dönem ödevi mi gibi gelir, ama sonraları sadece sen isteyerek, baskısız, özgür ve zorlamasız yaptığın için zevkli ve zaman alıcı bir hale gelir. Ayrıca pek tabi o konu iyi bir konuysa ciddi birikim yaratır.
0
delikan76
(19.02.09)
soul cancer
(19.02.09)
(10)

Doğalgaz eskisi kadar ısıtmıyor!

teritori
Geçen sene yaktığımız ayarda kombiyi çalıştırıyoruz ama geçen sene aynı ayarda kaloriferlere elleyemezdik. bu sene ise neredeyse ılık bile olmuyor petekler. bir çok kişiden de duydum aynı şeyleri. eğer cidden kullanılan doğalgazda bir sahtekarlık varsa bunu ortaya çıkarmanın bir yolu var mıdır? orta
Geçen sene yaktığımız ayarda kombiyi çalıştırıyoruz ama geçen sene aynı ayarda kaloriferlere elleyemezdik. bu sene ise neredeyse ılık bile olmuyor petekler. bir çok kişiden de duydum aynı şeyleri. eğer cidden kullanılan doğalgazda bir sahtekarlık varsa bunu ortaya çıkarmanın bir yolu var mıdır? ortaya çıkarılırsa da yasal süreç sancılı olur mu? askere gidene kadar uğraş lazım. hali hazırda açacağım bri davam var zaten.
0
teritori
(15.02.09)
Memlekette bunu bilfiil belediye çalışanı insanların ağzından tecrübe ettik. O'nun yalancısı olarak aktarıyorum.
Belediyeler ne zaman maddi olarak zorda kalsalar, neşelerine göre miktarda hava basıyorlarmış doğalgaz içine...
0
delikan76
(15.02.09)
aynı sorun bende de var.
0
dinomazu
(15.02.09)
açıkcası ben de bu sorunun son 1 aydır farkındayım. bana öyle geliyordur diyorum ama doğalgazı bildiğin yüksek derecede tutmama rağmen orta ayarda ısı veriyor petekler ılık kalıyor. dava etme konusunda öncelikle delil felan bulmak lazım daha hazır bir kanıt, yoksa pek bişi çıkmayabilir bence.
0
wish i could fly
(15.02.09)
sobalı doğalgaz kullanıcısı olarak (kombi değil) bu konuda benimde sıkıntım var. geçen sene üçüncü kademede mis gibi ısınırken şu an beşinci kademede ısınamıyoruz bile. yokmudur bi çözümü?
0
soul cancer
(15.02.09)
aynı dert bende de var. zaten haddinden fazla pahalıyken bir de ısı vermeme problemi çıktı. tuhaf bir şekilde sanki gece geç saatlerde daha fazla ısı veriyor gibi. peteklerin havalarını da sürekli kontrol ediyorum, öyle bir şey de yok. artık paranoyak mı oldum bilmem ama yemekler bile daha uzun sürede pişiyor gibi geliyor yahu.
0
tarantinoesque
(15.02.09)
bu konuda supheniz varsa bence muhendislik odalari ile irtibata gecerek kullandiginiz gazin kalorifik gucunun tespiti icin yardim isteyebilirsiniz. makina muhendisligi ve/veya kimya muhendisligi odalari yardimci olabilirler saniyorum.

konu kisisel merak duzeyindeyse ve deneysel olarak tespit etmenin yollarini ariyorsaniz ayrica yontem onermeye de calisirim.
0
feeling the blanks
(16.02.09)
ya ben de 200 ytl ödeyip ısınamayangillerdenim. bu iş çok can sıkıcı. bir çözüm arıyorum.
0
andy kaufman 2
(16.02.09)
gecen gun haberlerde soylemıstı sanırsam sebebı o rusya dogalgazı kestı yada kesıntı yapıyor ya bundan mütevellit gaz basıncı dusuk gelıyormus bu sebeblede dogalgaz kullanıcıları 1 liraya ısınırken sımdı gelen gazda sıkıntı oldugu ıcın daha fazla para odemek zorunda kalıcaklar demıslerdi
0
vaevictis
(16.02.09)
Rakamı tam hatırlamıyorum ama Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin nasıl 10m^3 doğalgaz alıp 15m^3 doğalgaz sattığının cevabını bulmuşsunuz :)
0
crown
(16.02.09)
evet bugün bu olayın haberi çıktı ankara büyükşehir belediyesiyle ilgili. yolsuzluk iddiası var.

@vaevictis

gelen gaz basıncının düşük olması hane tüketimini etkilemez. fiyatların bu yüzden yüksek çıkacağını söyleyen bir haber okuduysan, bu haber kesinlikle ama kesinlikle halkı yanıltmaya yönelik ve bastıkları havayı bu tarz bir haberle örtmeye yönelik kasıtlı bir haberdir. sebebini kısaca şöyle açıklayım:

rusya sana doğalgazı verir. düşük basınç yüksek basınç farketmez. sen bunu doğalgaz depolarında depolarsın. sonra oradan belirli ve ayrı bir mekanizmayla illere dağıtırsın. illerdeki depolardan da tekrar şehre pompalanır bu doğalgaz ve basıncı her pompa istasyonunda tekrar ayarlanır.

yani basınç kaybı olması vs söz konusu değildir olamaz.
0
andy kaufman 2
(16.02.09)
(1)

Teknik analiz kitabı

trista
Türkçe olarak tavsiye edebileceğiniz teknik analiz kitabı var mı? Stochastic oskilatör, macd, rsi, momentum, hareketli ortalama (moving average) hatta fibonacci'yi iyi anlatan, genel olarak iyi bir kitap arıyorum. E-book da olabilir ama Türkçe olursa süper olur.
Türkçe olarak tavsiye edebileceğiniz teknik analiz kitabı var mı? Stochastic oskilatör, macd, rsi, momentum, hareketli ortalama (moving average) hatta fibonacci'yi iyi anlatan, genel olarak iyi bir kitap arıyorum. E-book da olabilir ama Türkçe olursa süper olur.
0
trista
(13.02.09)
www.ilknokta.com

4. kitabı da yazmış. Ben bıraktığımda 3 idi.

Bu iyidir. Öğrenmek amaçlı sorduğunu varsayıyorum.
0
delikan76
(13.02.09)
(9)

kutu süt

papado
kutu süt almıştım 2 hafta önce. hiç açılmadan mutfakta kaloriferin yakınında kalmış. 27-28 derecede 2 hafta bekleyen kutu süt bozulmuş mudur?bazı marketler bunları dolapta bazıları ulu orta sergiliyor? hangisi doğru? oda sıcaklığında filan bozulur mu bunlar?
kutu süt almıştım 2 hafta önce. hiç açılmadan mutfakta kaloriferin yakınında kalmış. 27-28 derecede 2 hafta bekleyen kutu süt bozulmuş mudur?
bazı marketler bunları dolapta bazıları ulu orta sergiliyor? hangisi doğru? oda sıcaklığında filan bozulur mu bunlar?
0
papado
(11.02.09)
son kullanma tarihi ne diyor bu konuda. ayrıca bir kutu süt için ölmeye değmez bence.
0
generic
(11.02.09)
uzun ömürlü pastorize sütse bir şey olmamştır.
0
henry gale
(11.02.09)
son kullanma tarihi gecmemisse bisey olmaz acilmadigi icin
0
orange coffee
(11.02.09)
sütü açıp tadına bakın en kısa yolu. bence de bozulmamıştır.
0
nesenbilneben
(11.02.09)
Açılmadıysa bozulmaması lazım. Yoksa yazın bütün kutu sütlerin bozulması lazım gelir, bu memleketin İzmir'i var, Adana'sı var, 45 derece oluyo yazın hava.
0
sui
(11.02.09)
açıp bakarsanız kesildiğini göreceksiniz.
0
elbar
(11.02.09)
sütü kaynatıp bakabilirsin. cezveye bir miktar süt koy ocağa at. eğer sorunsuz kaynıyorsa bişey olmamıştır. bozulduysa zaten kesilir süt. lor peyniri gibi olur. bu şekilde son kullanma tarihi geçmiş süt tüketmişliğim var.
0
Omayra
(11.02.09)
kafadan bozulmuştur. aslında çok daha fazla dayanır ama kalorifer üzerinde değil...
aç, tadına bakmadan kokla ki, kusma.

not: kaorifer yakını demişsin, o kadar da yakın değilse, oda sıcaklığında bir şey olmaz.

uzatmayalım, benim diyeceğimin özü, kokla, kokla, kokla.
0
delikan76
(12.02.09)
o şimdiye 27- 28 kere kesilmiştir. at çöpe gitsin.
0
fundamental
(12.02.09)
(7)

faiz sorusu

fdegir
onceki sorulari/cevaplar da okudum ama verilen cevaplardan birsey anlamadim. sorum belli. sayet 20,000 euro isbankasi doviz tevdiat hesabina yatirirsam, aylik ne kadar getirisi olur.is bankasi web sitesinde oran 100,000 euro'ya kadar 2.10 denmis. http://www.isbank.com.tr/content/TR/FiyatOran.aspxbu
onceki sorulari/cevaplar da okudum ama verilen cevaplardan birsey anlamadim.

sorum belli. sayet 20,000 euro isbankasi doviz tevdiat hesabina yatirirsam, aylik ne kadar getirisi olur.

is bankasi web sitesinde oran 100,000 euro'ya kadar 2.10 denmis.

www.isbank.com.tr

bu orana gore soruyorum. sayet bunu yaparsam aylik gelen faizi kullanabilir miyim anaparaya dokunmadan?

hayatimda faizle isim olmadi ama merak ettim belki isim olabilir.

cahilim be duyuru.

soruya ek: is bankasi dolara daha yuksek faiz veriyor, 2.25. bu yoroyu dolar yapip faize koymak mi iyidir yoksa nedir? tl mi olsa acaba?
0
fdegir
(11.02.09)
(20000*0.021)/12 = 35 euro aylık getirisi olur. Bunu ana paraya dokunmadan kullanabilirsiniz elbette.
0
crown
(11.02.09)
hayallerim vardi be abi.
0
🌸fdegir
(11.02.09)
dolara çevirirseniz alış satış farkından zarar edersiniz. euro olarak kalsın.

20.000 euro %2,10 faizden yıllık 420 euro faiz alır. bu da aylık 35 euro yapar. faiz oranı değişmedikçe her ay 35 euro faiz alırsınız.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
şu an eur ve usd mevduata para yatırmak pek akıllıca değil. hem kur riski alacaksın hem de düşük faiz. faizler tl bakımından da inişte, tavsiyem bir süre tl b tipi anapara korumalı fonlarda (likit gibi) tutman. ya da %12-14 arası aylık tl mevduat veya 08.04.09 vadeli dibs alman. ama işbank dibs lerde diğer bankalara göre 0,25 puan kadar az faiz veriyor.başka bankada hesabın var mı?
0
modesttiago
(11.02.09)
Direk cevap olarak değil de, banka sitelerinde sadece verilen faizler listesi olarak değil "Hesaplama Araçları" gibi bir bölümünde sorunun yanıtını direk kuruşu kuruşuna alacağın sayfalar vardır. Oraları kullan bu gibi durumlar için...
0
delikan76
(11.02.09)
aylık 35 öronun %15'i stopaj,kkdf,bsmv olarakda kesilir. yirmidokuz öro kalır geriye
0
trocero
(11.02.09)
tl ye çevirip hazine bonosu filan alsan ne getirir acep. %15-16 gibi bir getirisi oluyor. bono uzun vadede iyi kazandırıyor diye biliyorum.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(12.02.09)
(6)

film adı

milistroke
soğuk savaş dönemi ya da sonrasında geçen bir filmdi. açılış ekranında "soğuk savaş döneminde sovyetlerin, dünyayı 2 kere, amerika'nın ise 15 kere yokedecek kadar nükleer bombası vardı" şeklinde bir yazı beliriyordu. peki ama bu filmin adı neydi?şimdiden teşekkürler.
soğuk savaş dönemi ya da sonrasında geçen bir filmdi. açılış ekranında "soğuk savaş döneminde sovyetlerin, dünyayı 2 kere, amerika'nın ise 15 kere yokedecek kadar nükleer bombası vardı" şeklinde bir yazı beliriyordu. peki ama bu filmin adı neydi?

şimdiden teşekkürler.
0
milistroke
(10.02.09)
eski miydi film, belgesel seklinde miydi, nukleer bomba canlandirma sahnesi var miydi, televizyon filmi miydi yoksa sinemada mi izledin, hangi tarihlere tekabul ediyor tahminen?
0
ermanen
(11.02.09)
öyle bir bir film hatırlıyorum ama hangisiydi acep dr.strangelove olabilir ona bir bak istersen.
0
insantaklidiyapanmaymun
(11.02.09)
google'a gore "k-19: the widowmaker"in aciklamalarinda buna benzer bir sey geciyor.
0
ainothia
(11.02.09)
sunlardan biridir buyuk ihtimalle:
listverse.com
0
ermanen
(11.02.09)
hepinize teşekkürler.
evet, k-19: the widowmaker imiş...
0
🌸milistroke
(11.02.09)
Film k-19 widowmaker tamam da, bir şey ekleyesim geldi, yakında izleyeceksen sonunda uyuyakalma...
O filmin sonunda aktörlerin yaşlandırılmış halleri, benim sinema tarihinde bildiğim açık ara en iyi yaşlandırma makyajıdır. Liam Neeson, Harrison Ford ve diğer yardımcı oyuncular'ı 20-30 yaş yaşlandırmışlar, şahane.
0
delikan76
(11.02.09)
(15)

menfaatçi arkadaş

abtash
şöyle bir sorunum var.lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye ta
şöyle bir sorunum var.
lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye tatile gittik falan.(aşık olmadım şimdi konu yanlış yerlere gidiyo)

neyse lise bitti biz ara ara tekrar buluştuk falan işte. ama böyle çok samimi değil artık, 2-3 kişilik buluşmalarda buluşuyoruz sadece. daha yakın arkadaşlarımla buluşurken buluşuyoruz işte. ancak buluşunca gayet samimiyiz, bi soğukluk yok.

(sadete geliyorum iyice roman oldu)
msn'de nerdeyse hiç görüşmüyoruz bu arkadaşla. bu sene (hazırlık +3 yani lise biteli 4 yıl oldu) 3. sınıfa geçti bilgisayar okuyor arkadaş, ara projede yardımcı olabilir misin falan dedi eylül gibi tamam dedim ben de. bir süre hazırlık yaptık falan sonra ortadan kayboldu, böyle birkaç hafta ses seda gelmiyor birden işi düşüyor ve msn'den telden nbr şöyle şöyle falan giriyor konuya, sevdiğim için gereğinden fazla vakit ayırıp elimden geleni yapıyorum. ancak bu adam beni 4 yıldır bir kere bile nasılsın diye aramadı,(buluşmaları saymıyorum onlar organize işler oluyor) zoruma gidiyor kendimi enayi gibi hissediyorum. durumum nedir? çocuk da iyi biri ama sırf bu durumlarda araması sinmiyor işte içime. düşündüm kendi kendime sadece isi dusenlerin aradigi insan kategorisinde de değilim eski olsun yeni olsun normal görüşüyoruz işte arkadaşlarla.

bu arkadaş bana yanlış mı yapıyor, ben mi evhamlanıyorum?
0
abtash
(10.02.09)
arkadaş sana yanlış yapıyo. hikaye bana tanıdık..
0
hia
(10.02.09)
yanlış yapıyor aslında ama hepimizin ara ara bazı şeylere ihtiyacı oluyor ve haliyle aklımıza önce eski arkadaşlar geliyor o konuda yardımcı olabilecek. yani bunu hep yapıyor olsaydı arkadaşlık felan kesilir hallolurdu ama ilk defa işi düştüğüne göre bundan sonraki davranışlarını incelemek lazım. bir dahaki sefere kadar tekrar aramazsa menfaatçi biri olduğu, eğer bu konudaki yardımlarınızdan da faydalanarak değerinizi yeniden anlarsa fena biri olmadığı anlaşılır gibi geldi bana.
dediğim gibi biraz tepki koymadan önce zamana bırakıp iyi niyetli düşünmek gerekir.


edit:
öyle yazmışım ki menfaatçilerden gibi gözükmüşüm. aslında ben genelde yardım istenenlerdenimdir ama hep iyi niyetli düşünmeye çalışırım yoksa kafayı yerim :)
0
prodeq
(10.02.09)
direk meseleye gelmesi bence cok daha durustce. sen yardim eder ya da etmezsin ama bana gore adami esas enayi yerine koyma durumu, konuya naber abi nasilsin, neler yaptin diye girilen durumlardir.
0
nochristrequiress
(10.02.09)
@nochristrequiress

zaten bi giriş yapıyor, naber nasılsın falan, aha diyorum bu sefer slm verecek sadece, sonradan konuya geliyor işte. o koyuyor. adam her ç.içi olduğunda tedirdin olmaya başladım.
0
🌸abtash
(10.02.09)
selam naber yazdığın da cevap verme bi kerelik ama uzun süre. ne yapcağını gör. eğer hala derdini anlatmadıysa kısa cevaplar ver işim var de. bir kerelik savsakla onu. ne yapacağını görmek adına
0
hia
(10.02.09)
benim de var böyle bir arkadaşım. msnde bana laf attığı an anlıyorum ki kesin ya derslerle ya ödevlerle ilgili bir şeyler soracak. bir de konuşmaya "canım nasılsın?" diye başlamıyor mu... huyunu çaktığım için artık selam verince "sor bakalım" "evet, ne takıldı kafana?" falan diyorum artık. cevabına eriştiği zaman da iki üç cümle daha yazıp kayboluyor ortadan. en iyisi böylelerine fazla yüz vermemek çünkü tepene çıkmakta üstlerine olmuyor eğer yüz verir ve her istediğini yaparsan.

bir gün de sen ondan bir şey iste bakalım ne yapacak? :)
0
daysleeper
(10.02.09)
sen de ondan bişey yapmasını iste. büyük bişey olsun. bak bakalım tepkisi nasıl olacak...
0
kabablanka
(10.02.09)
ben senin yerinde olsam bi dahaki isteğinde direkt olarak "olm bi kerede işin olmayınca ara dişimi kırıcam lan" derim. eğer kasten böyle davranıyosa ehe mehe yapıp aynı tavrı göstermeye devam eder ve ben de direk mallar sürüsüne eklerim arkadaşı, ama arkadaş farkında olmadan böyle bir tutum içine girdiyse, hanzoluğunu farkeder ve tavrını değiştirirse samimiyeti çıkar ortaya ve arkadaşlığa devam ederim.
0
hevipeyra
(10.02.09)
adam besbelli kullanıyor. sinir oldum bak şimdi. kullandırmayın kendinizi, efendim. normalde bir selamı esirgeyen adama yardım etmeyin.ısrarla başınızdan savınız. yazdığında esc tuşuna basın. arayınca telefonun sesini kapatın. öyle adama böyle muamele.
0
girl in a coma
(11.02.09)
sen de ayni sekilde yardim iste, ayni ictenlikle yardim ediyorsa tamamdir, bir de arkadaslarin dedigi gibi yardim etme bi kere de nasil davranacak sonra, yani deneme yanilma yollariyla olculur durum, iyi sanslar. ha oyleyse de dunyanin sonu degil, cogu insan yapiyor bunu zaten.
0
ermanen
(11.02.09)
bence şöyle düşün; bu kişi msn'e milletle muhabbet etmek yerine "yazan-eden, soru soran olursa cevaplayayım, beklediğim kişiler de netteyse bi kaç sorunum var çözebilecekleri onları konuşayım tarzında giriyorsa" ve de aynı şekilde telefonu da bu amaç için kullanıyorsa --- (çünkü benim de düşünce tarzım bu, oturup insanlarla msnden millete naber nasılsın falan diye muhabbet açmayı pek sevmem, yazanı cevaplarım, aynı şekilde telefon konuşmalarımı da kısa keserim.) --- yani seni kullanmasından değildir, genel yaşam anlaşıyı böyledir. asıl önemli olan seninle beraber olduğunda nasıl davrandığı. ha her yan yana geldiğinizde de arada bişeyler isteyip duruyorsa onun amacı bellidir, ama dediğim gibi eğer arkadaş ortamlarında gayet normal davranıyorsa yoktur bişey. takma bu kadar.
0
3 atli 7 katli
(11.02.09)
yazılanların hepsini okudum ve sana laflar hazırladım :P
şaka maka, tavsiyelerden uyguladığın olursa sonuçlarını yazarsan çok makbule geçer.
benim tavsiyem kendisine sor. açıkça söyle, sonra aynı şekilde hissediyorsan yol ver gitsin. ne gerek var uğraşmaya, 6 milyar insanız şuracıkta, seç beğen al.
0
electropie
(11.02.09)
yanlış anlama abtash sadece sunu soracağım. anlattığına göre senin burada selam veren taraf olman gerekiyor. daha önce kaç kere selam verdin bu arkadaşa da sallamadı önce onu bir bilmek lazım. zira insanlar içerisinde 2 kategori var bu çeşit muhabbetlerde. 1 selam verenler 2 selam alanlar. ben kendimi her zaman selam veren kategorisinde görmüşümdür. vefa benim için önemlidir hani arkadaşlarımın arada onları düşündüğümü bilmesini isterim. diğer insanlar ise genellikle arkadaşlarını düşünmekten ziyade hayatlarına konsantre olurlar ama bu da onların arkadaşlarını düşünmüyorlar anlamına gelmez. anlatmadığım bir 3. kategori daha var ama onlardan tiksindiğim için buraya yazma gereği duymadım zira ne arar ne sorar işi düşünce arar. şimdi bunları da düşünmek lazım. eski arkadaşlıklar hatrına gelip yardım istemiş olabilir. o adamın yerinde sen de olabilirdin sonuçta. kızdırmak amacıyla sormuyorum sadece meraktan sizin hiç görüşme girişiminiz oldu mu kendisiyle?

yani daha geçenlerde ortaokulda çok sevdiğim ama lise yıllarının bizi ayırdığı 2 arkadaşımla görüştüm ve kaldığımız yerden devam ettik. bu adamlar bana bir iş verse seve seve yaparım ve benim bir işim düştüğünde de ellerinden geleni ardlarına koymayacaklarını bilirim. bu insanın bu işinde ilk akla gelen siz olabilirsiniz "ya bu işi yapsa yapsa...." gibi ya da ilk önüne çıkan olabilirsiniz "lan şuna bir sorayım"...

sizin bu konudaki hatanız şu olabilir aslında samimi olmadığınız bir insana yardım ediyorsunuzdur o size batıyordur. Arkadaşına söyle "ya ben bunca yıldır senden bir merhaba bekledim muhabbet için (tabi bu muhabbeti kurmak için çaba da sarf ettiğiniz anlamına geliyor arada selam falan vererek) ama sen yıllar sonra sadece işin düşünce geldin. git bi daha da gelme"

çok fazla kafa yormaya gerek yok ya değecek insan vardır değmeyecek insan vardır. değmeyecek insansa zaten uğraşmayın.
0
atrin
(11.02.09)
adamın yaptıgı o kadar kötü bişey değil, senin yaptıgın da enayilik değil. ben de oyle durup dururken aramam kimseyi, işim olunca ararım, hem sohbet muhabbet, hal hatır sorarım hem işimi sorarım, hem de adamla gorusmus olurum. çok samimi oldugum iki üç arkadas dısında kimseyi arayıp da naber nasılsın demem yani. bana da sitem edenler oluyor işin düsünce arıyorsun diye ama birbirimizi yanlıs anlayacagımız insanlar değiller. öyle birisinden arayıp da bişey istemem zaten kolayca. ama bunlar zamanla hem kişinin kendi kişiliği, genel tavırlarının oturması hem de çevresinin kendisi gibi insanlardan oluşmasıyla oturan şeyler. yıllar içinde düzene giren bir şey. beni de birisi arayıp bir yardım istese, bu adam beni işi düsünce arıyor diye düsünmen. elimden gelen birşey varsa ardıma koymam yardım ederim.

bence bunu düsünme hiç, ne geliyorsa içinden onu yap. kullanılıyorsan da bir süre sonra yardım etmek içinden gelmez olur, sallarsın gider biter.
0
tcyx
(11.02.09)
Klasik hikaye.

Yanlış falan yapmıyor o arkadaşın. Bunu ilerleyen yıllarda anlıyor insan. Organize görüşmelerde de olsa, ilişkinizde başka sorun yoksa, bu anlattıkların, büyük şehir yaşam kültürünün, insanları içinde kalmak zorunda bıraktığı kapanlar, tuzaklar aslında. Pop kültürün sorunu, sistemin sorunu yani.

Bence tabi...
0
delikan76
(11.02.09)
(9)

Evde balik veya kaplumbaga

2pac
Oyle cok alengirli bir olaya giremem ancak bir balik veya kaplumbaga beslemek istiyorum, ufak bir akvaryumda oyle elektrikli zimbirtilar baglamadan en kolay hangisine bakilir? Bakimini duzenli yapabilirim tek problem daha once boyle birseye kalkismamis olmam. Oneriniz nelerdir? Tercihim daha ziyade
Oyle cok alengirli bir olaya giremem ancak bir balik veya kaplumbaga beslemek istiyorum, ufak bir akvaryumda oyle elektrikli zimbirtilar baglamadan en kolay hangisine bakilir? Bakimini duzenli yapabilirim tek problem daha once boyle birseye kalkismamis olmam. Oneriniz nelerdir? Tercihim daha ziyade baliktan yana, ancak arkadaslarimin da tecrubelerinden bildigim kadariyla bazisi cok cabuk oluyor pek de hos bir olay degil. Bu arada balik soyle guzel ilginc birsey olsa iyi olur, japon baligi cok standart sanirim. pirana vs gibi sakalar da yapmayalim lutfen :)
0
2pac
(06.02.09)
kaplumbağa besleyebilirsin. şu kırmızı yanaklı olanlardan 5-6 senedir besliyorum ne elektrikli zımbırtı ne bişi istemeden yaşayıp gidiyorlar. akıllı da hayvanlar balıktan daha çok tepki veriyorlar açıkçası. hem 1 hafta beslemeyi unuttuğunda çat diye ölmüyor dayanıklılar baya ;)
0
ozdek
(06.02.09)
kaplumbağalar ölmez. küçük bi tasta beslersin ölmez. öyle elektrikli zımbırtılara hiç gerek yoktur çünkü hava soğursa ısınana kadar uyur.(öldü sanabilirsin ama ölmez) üç gün yem vermediğimi bilirim ölmedi:)(lakin sonrasında kendimi biraz kötü hissettim merak etme) bu açıdan bakınca çekici geliyor kaplumbağa. ama küçük kaplarda besleyince çok pis kokuyor.

en iyisi balık:)
0
the kene
(06.02.09)
ben de kız arkadaşımın kaplumbağasına bakıyorum şu sıralar. 0 hareket var kendisinde. öldü sandım korktum, baya araştırdım falan; sanırım kış uykusu gibi bir durumları varmış ama yarı uyanık böyle kafasına falan dokununca tepki veriyo yine. adı "hüzün", kaç yaşında bilmiyorum... (bkz: çok dertliyim be sözlük) :( :(
0
murqx
(06.02.09)
kaplumbağa tavsiye etmem. kaplumbağa "gerektiği gibi bakıldığında" çok fazla büyüyor! tasta bakarsan büyümez tabii ama, o tas onlar için işkenceden başka bir şey değil. yalnızca hayatta kalabiliyor hayvanlar. yaşamak denmez ona. hem bakmış da sayılmazsın. gerektiği gibi bakınca da elini ısıracak, canını yakacak, durduğu yerden kaçabilecek kadar büyüyor.

balık için ise, filtrasyonsuz ısıtıcısız "hayatta kalabilecek" bir balık olarak betta splendens var. ama o da, yalnızca hayatta kalmayı başarıyor o ortamda. öyle olduğu için de son derece hareketsiz,renksiz durur.

ortamından mutlu olmayan balıklar genelde stresse girer ve bulunduğu ortamdan kaçmaya kalkar, yani atlar. (adeta vahşet.)

sonuç: küçük de olsa onlar da canlı, gerektiği gibi bakalım, eziyet etmeyelim.

not: fanusta beta besleyeyim dedim, sonra hayvan mutsuz saklanamıyor diye bitki aldım, artık yaklaşık 60 litrelik bir akvaryumum, 7 tane balığım var... masrafı düşün.
0
artful dodger
(06.02.09)
Durumun çok klasik. Tek yol ise, fanus ve japon.
Elektrikli işlee falan girmeyeceğin için böyle kısıtlı, hatta tek yola kalıyorsun.

Biraz dikkat ve tecrübe ile balık ölmez. Her akvaryum meraklısı başlarda balık öldürür. Ama bir noktadan sonra neredeyse maliyetsiz bir şekilde hobiye devam edersin.
0
delikan76
(06.02.09)
yaw tamam o zaman minimum yatırım ve hic tecrubesi olmayan birinin kurabilecegi soyle guzel baliklar besleyebilecegim bir tesisatı (oto teyp tesisatı gibi oldu) nasıl kurabilirim? japon'a garezim oldugundan degil farkli birseyler olsun diye..
0
🌸2pac
(06.02.09)
sanırım sizin için beta güzel bir balık olacaktır, hem dayanıklı hemde çok bi masrafı olan balık değildir balığın kendisine aşağıdaki linkten bakabilirsiniz. genel olarak balık besleme ile ilgili bilgi istersenizde yine aynı sitenin forum kısmına biraz göz atarak bilgi sahibi olabilirsiniz.

www.akvaryum.com

www.akvaryum.com
0
snow bros
(06.02.09)
başlangıç için beta iyi bir tercih.
0
can see
(06.02.09)
yahu ne yaptınız? eğer ısıtıcısını filtresini almayacaksan kesinlikle kaplumbağa alma. hayvancığa eziyetten başka bir şey değildir. insanlar yurt dışında özel teraryumlar yapıyorlar, uvb lambası efendim kuru güneşlenme alanını falan filan yapıyorlar. ama petshoplarda plastik bir kabın içinde kakalıyorlar. zaten çok azı hariç öyle bir ortamda yaşayan kaplumbağalar ya akciğer enfeksiyonundan ya mantardan ya da başka hastalıklardan ölür. kısaca onun sorumluluğunu almayacaksan kaplumbağa alma. gözünü seviyim:) bu arada bi üstte verilen akvaryum.com adresine girip bi araştırma yapmanı tavsiye ederim.
0
jrixy
(07.02.09)
(6)

dvd player ekran titreme

eren
yeni aldığım dvd playerı scart soketten televizyona bağladım.ancak ekran sürekli titriyor. film açık da olsa bekleme ekranı da olsa.kablo girişleri yerine tam oturmuş mu diye baktım sıkı sıkıya oturuyor. sorun ne olabilir. markası philips.
yeni aldığım dvd playerı scart soketten televizyona bağladım.
ancak ekran sürekli titriyor. film açık da olsa bekleme ekranı da olsa.

kablo girişleri yerine tam oturmuş mu diye baktım sıkı sıkıya oturuyor. sorun ne olabilir. markası philips.
0
eren
(05.02.09)
çatlak kablo olayı gibi duruyor.
0
delikan76
(05.02.09)
bazı televizyonlarda AV1, AV2, AV3 gibi birden fazla AV kanalı oluyor her biri farklı amaca hizmet eden. acep yanlış AV'da olabilir misiniz?
0
brane
(05.02.09)
@brane: televizyonda 1 tane scart giriş var ona bağladım ben de.
zaten dvd playerı açar açmaz, ekranda playerın bekleme sayfası görünüyor. kumandadan ayrıca bir kanal seçmiyorum.
0
🌸eren
(06.02.09)
ntcs/pal ayarına bakın bazen otomatikte olsa ntsc seçiyor onu bir pal yapın düzelebilir. ve bazen de rgb ya da yuv gibi çıkışlar değiştirilince düzeliyor kumanda üzerinden.
0
edip
(06.02.09)
@edip: o ayara baktım, pal olarak seçtim, rgb'yi de seçtim. ama düzelmedi yine.
0
🌸eren
(06.02.09)
sorun televizyondaymış.
yeni tip bir televizyona bağlayınca sorun çözüldü.
0
🌸eren
(28.11.09)
(8)

Askerdeki birine hediye

think martini
Merhaba, yakın bir arkadaşımın erkek arkadaşı kısa donem askere gitti. Bu haftasonu da arkadaşım onu ziyarete gidicek. Giderken yanında bir şey götürmek istiyor. Kitap okumaya bayılıyor çocuk ama dışarıdan kitap sokulmasına izin vermiyorlarmış. İşine yarayacak ya da onu oyalayacak, aynı zamanda içer
Merhaba, yakın bir arkadaşımın erkek arkadaşı kısa donem askere gitti. Bu haftasonu da arkadaşım onu ziyarete gidicek. Giderken yanında bir şey götürmek istiyor. Kitap okumaya bayılıyor çocuk ama dışarıdan kitap sokulmasına izin vermiyorlarmış. İşine yarayacak ya da onu oyalayacak, aynı zamanda içeri sokulması yasak olmayan ne gibi bir şey alabilir?
(Kılık kıyafet harıc tabıı)
0
think martini
(05.02.09)
kitaba nasıl izin verilmez ya? siyasi, ideolojik, erotik falan değilse bal gibi kitap götürülür de okunur da. alla alla daha neler duyacağız bakalım.

gerçi bizim de "mona lisa'nın dudakları" isimli kitabı erotik diye, üstünde kanlı manlı bir çizim olan agatha christie romanını da satanik diye almışlardı. sonra dedik "yok öyle kitap değil onlar", geri verdiler.
0
kibritsuyu
(05.02.09)
@kibritsuyu; çocuk da sormuş, izin vermiyorlarmış, bugün emin olmak için bir daha sorucak arkadaşım. ordaki kütüphaneden alıp okuyabiliyorlarmış sadece. yarı yarıya yasak yani:)
0
🌸think martini
(05.02.09)
ilk defa duyuyorum kitabın yasak olduğunu. kanunda yok öyle bir şey, keyfi bir uygulamadır. adam bayılmak yasak esas duruşu ancak ölüm bozar diyor, normaldir yani bu da. akıllı adam işi değil zira.

ben içeri sokarken kontrol etmişlerdi, siyasi içerik var mı diye. yok, roman bu dedim aldılar. ama kafası bozuk olur nöbetçi subayın suyu bile almaz içeri öyle de cins bir yer işte.
0
coffee and cigarettes
(05.02.09)
ben acemi birliğindeyken ziyaretime gelenlerden plastik dijital saat istemiştim:)
Asker ve hediye kavramı biraz ters zaten. Saklaması dert, aşırılması yüksek ihtimal. Kitap, dergi bizde yasak değildi.
zaman geçirmeye pek uygun düşmese de hafta içi gidiyorsa iyi bir pastaneden poğaça, börek, kıymalı, peynirli lokmalık pizza tarzı şeylerde nizamiyede kantinde yemek hatta bir pakette koğuş arkadaşlarına dağıtmak için idealdir.
0
me neither
(05.02.09)
Sigara içiyorsa bir karton sigara. Kafadan iyi bir hediyedir, o ne lan demeyin.
0
delikan76
(05.02.09)
@delikan76; sigara içmiyor. Kitap en guzel hediye, arkadasıma soyledım, her halukarda kıtap alıyor.
0
🌸think martini
(05.02.09)
kitap işi gerip geldi bana. 96 yılında bırakın kitap sokmayı, kütüphane kurmuştum yazıcılık yaptığım odada. envai çeşit dergiler, best seller romanlar, tarih kitapları. hepsi bir rafın üzerinde diziliydi. terhisimde hepsini alıp çıktım gittim.

hatta içlerinde elif ba bile vardı. nasıl olsa boş vakit çok, kendi kendime söker miyim kuran alfabesini acaba deyip almıştım çarşı izninde.

kare karalamaca tarzı kitaplar var. iki kurşunkalem bir arı maya silgi. çok güzel oyalanıyor insanlar onlarla. onu öneririm ben
0
trocero
(05.02.09)
haki renkte kazak içlik atlet vs, siyah çorap =) belki ucuz mp3 çalarlardan olabilir 20 ytlye var. çalınmaya karşı ucuzu en iyisi.
0
smy
(05.02.09)
(13)

ne yapmalıyım sizce???

dumbbutt
selam dostlar, bi derdime birlikte çare bulalım istedim. aslında bir suser olmama rağmen başka bir adla girip bu sorunumu buraya yazıyor olmam ne kadar acı verici ve rezilce geliyor bana anlayın artık siz. şimdi olaya geçelim.benim hayyraaannn olduğum bir kız var. bu kızla tanıştıktan sonra bir tek
selam dostlar, bi derdime birlikte çare bulalım istedim. aslında bir suser olmama rağmen başka bir adla girip bu sorunumu buraya yazıyor olmam ne kadar acı verici ve rezilce geliyor bana anlayın artık siz. şimdi olaya geçelim.

benim hayyraaannn olduğum bir kız var. bu kızla tanıştıktan sonra bir tek kere sadece 1 kerecik okulun festivalinde görüştük. uzun zaman kafamdan atamadım. hiçbir türlü görüşemedik zaten okulu şehrin dışında kalıyor resmen sabancıda okuyor. onun üstüne birçok kızla görüşmüş olmama rağmen saçma sapan hislerle ben bunda napıyorum yanımda o olmalıydı diye ortamdan soyutlanıyorum ve bir süre sonra da unutamadım bahanesiyle ayrılıyorum. onu elde edememenin acısından mı ya da doğru kişinin o olmasından mı bilemiyorum şuanda kıvranıyorum resmen. rüyalarımda görüyorum(terbiyesizlik yapma, tamamiyle romantik rüyalar) durduk yere içim sıkılıyor kafayı bulma ihtiyacı hissediyorum. sırf karşılaşmak için onca yolu gidip okulumu ekip yanına gitmek istiyorum, sadece o karşılaşma anı birkaç cümle için. sapıklaştığımı da hissediyorum arada bir sadece sesini özlediğim için arıyorum onu. festlerine giderim gezinirken bir anda karşılaşırız ve işte o mükemmel an filan gibi kafada 3 4 ay sonrasının planlarını yapıyorum. kafayı sıyırmak üzereyim yani. msne giriyor daha mükemmel giriş cümlesini bulamadan hop offline oluyor aslında arada yazdığı da oluyor hatta bir keresinde aşşağıda yanıp sönen üzerinde nicki yazılı simgeyi görünce elimi o heyecanla masaya çarptım akşam sargılatmaya gittik çatladı galiba.

şimdi introdan sonra soruma geçiyorum. ben bu kıza en yapılmicak şeyi yaptım. ilk görüşmeden sonra kendimi tutamayıp seni seviyorum olayına girdim(yapılmaması gereken 9 kusurlu hareketten en fenası hatta how i met your mother 1. sezon 1. bölüm izleyenler şimdi hatırlayıp haaa eveeet diyip sırıtıyorlardır)afedersiniz dostlar ama kafamı sikeyim demek istiyorum.kafamı sikeyim. şimdi aynısını msnden desem herşeyin bombok olması belki son umut baloncuğumun patlaması demek olur ama yanına gidip de konuşamam ne dicem merhaba o kadar yolu teptim sırf seninle konuşmak için mi dicem.ne önerirsiniz bana nasıl bir yol izlemem lazım?????????????????????????????

(okuyanlara ödül olarak el bimboyu dinletiyoruz)
0
dumbbutt
(05.02.09)
en son çare bir konsere çağır, eğer gelirse konuşur ve başta yapmış olduğun şeyi bir "hata" olarak gördüğünü değil ama onu korkutabilecek bir hareket olduğuna karar verdiğini söylersin nazikçe... bunu söyledikten sonra da suratına bak mimikleri direkt ele verir...

konsere gelmezse unut gitsin... ki gelmemesi gerekir üzgünüm ama ilk buluşmadan seni seviyorum diye atlarsan kızın üstüne kız senin saplantılı manyağın teki olduğunu vs düşünmüştür... bu seni seviyorum lafından etkilense o an belli ederdi zaten de bismillah yani..

öyle okuluna filan sakın gideyim deme resmen "sapık" muamelesi görürsün ki geçmişte yaptığın hareket bu sıfatı kazanman için tüy dikecektir.. kızı korkutmadan yaklaş... lönk diye de davet etme konsere filan, adam gibi msnde halini hatrını sor 1-2 hafta konuş ondan sonra...
0
sindustrial
(05.02.09)
mrtksn dostum, sen de kafayı hafif sıyırmışsın aslında:))ne masajı abi hangi masaj. ben kızla kontağa geçtiğimde heidi gibi kırlarda koşasım geliyor, arı olup bal toplayasım geliyor sen ne diyosun. ayrıca tebrik ediyorum 1 cümle içinde 3 defa masaj diyip tamamında da aynı şeyi tekrarlamışsın. bu arada tanıdığını sanmıyorum çünkü ben seni tanımıyorum:Dhadi tamam üzülme senin için bir süprizim var seni buraya alayım;www.youtube.com

@sindustrial; abi o kadar kıvama nasıl getiricez ki önceden böyle bir bok yedikten sonra?? yani o hatayı önceden açılamak falan lazım bu sefer de kuyruk acısı diyecektir muhtemelen. ya öyle sapık gibi de ilk buluşmadan seni seviyorum diye atlamadım uzun zamandır konuşuyorduk ve kızla mükemmel uyum içindeydik yine de boktan bir zamanlama oldu açıkçası.okuluna gitme olayı zaten tamamen hayal manyaklık dediğin gibi. biraz zaman lazım aslında baya boka sardı çünkü toplamak uzun zaman alıcak. random hareketlerde fayda var aslında planlayınca boka sarıyor. neyse tavsiye için teşekkürler.
0
🌸dumbbutt
(05.02.09)
zaten "seni seviyorum" diyerek, senin de belirttiğin gibi yanlış giriş yapmışsın. yani şu anda onun gözünde eksidesin. kanımca önce eksiden sıfıra çıkmalısın. konser, sinema vb. birlikte yapılabilecek eylem teklifi onu senden daha da soğutabilir.

nelerden hoşlanır? kaç yaşındadır? maddi durumu nedir? romantik mi? aslında sana fikir verebilmek için bunları bilmemiz gerek. bu kriterleri bilmiyorum ama (sana çok klasik gibi gelecek olsa da) çiçek göndermek iyi gelir. mesela senin bir arkadaşın (onun tanımadığı bir arkadaşın) çiçeği teslim edebilir.

kriterleri yazmalısın buraya...
0
80 e 4
(05.02.09)
bence sen her ne kadar okuması komik olsa da sakın mrtksn'ın tavsiyelerine uyma, kızın kafasında iyi bir imaj bıraktıysan bile saniyesinde kaybolacaktır.=) bana kalırsa çicek göndermekte çok ters tepebilir. kendimi kızın yerine koyuyorum böyle bu kadar muhabbetimiz olan biri bana çiçek yollasa "noluyoruz abi" olurdum. baskı yapmış gibi olur yani biraz oluruna bırakmak gerek olayları. ki bi de murphy yasaları sonucu aldığın çiçek kızın en nefret ettiği çiçek falan çıkabilir. ha ne önerirsin dersen de, sonuçta kızla msn de konuşabiliyorsunuz en azından böyle bir imkanınız var, sakin olup normal muhabbetler etseniz daha yararlı olur bence. bir de ortak arkadaşınız varsa eğer beraber topluca cafeydi, nargileydi, bowlingti yani kısaca hem eğlenilecek hem de muhabbet edilecek bi yere giderseniz kız da sizi tanır hatta belki hoşlanmaya bile başlar belli mi olur?
0
inkey
(05.02.09)
şimdi olayın ilk başladığı zamana dönelim. bir kız neden daha ilk başta seni seviyorum diyen bir erkeğe mesafeli durur ?

1)inanmamıştır.
2)"beni ne kadar tanıyorsun ki daha ilk başta bu kadar güçlü hisler besliyorsun?" diye düşünmüştür.
3)birşeyler hissetse bile "ben de seni seviyorum" diyip atlamayacağına göre daha sonradan yapacaklarını bekliyordur. duygulara önem veren, karakterli bir kızsa, bakalım ciddi mi ? diye beklemeye alacaktır. bence ilk başta seni seviyorum demenden çok, sonradan (anladığım kadarıyla) ona karşı hislerini belirtmemenden dolayı bu tavırlar içinde olabilir. sakince konuşabileceğiniz bir ortama davet et bence. bir yemek yiyin. ciddi ciddi duygularını aç. kabul eder etmez kendi bilir. etmezse bile okuluna gidip güzel bir çiçek demeti yaptırıp bekle. çiçekleri ver. ondan sonra o düşünsün. hala kabul etmediyse de, hayatı boyunca aklına gelip "ay dumbbutt benim için ne güzel bir jest yapmıştı. onunla deneseseydim daha mutlu olurdum belki" diyip her ters giden ilişkisinde vicdan azabı çeksin. benzer durumda olan bir arkadaşım, tam 9 sene sonra bu tarz jestler yapan kişiyle evlendi :). hadi iyisin 9 sene nedir ki ?
0
philosophia
(05.02.09)
ben biraz daha ciddiye alacagim soruyu, ustume vazife olmayarak.

sicti cafer bez getir, sivik cikti tez getir durumunda degilsin pek.

kiza demen gereken yaklasik soyle bir seydir: yav kusura bakma, senden cok hoslaniyorum, bir an hislerime hakim olamadim oyle biraz kabaca dile getirdim. hic degilse kendimi affetirmek icin yemege cikalim/sinemaya gidelim/dansa gidelim/sana masaj yapayim tipi bir iki alternatif sunabilirsin.

boyle hot diye seni seviyorum demek her insani/kadin/erkek/belirsiz irkitir, cunku icinde biraz "abazaliktan oluyorum" hissiyati barindirir ; o yuzden once o irkilmenin etkisini azaltmak lazim. eger ki ortak arklariniz varsa onlari filan caigirin ki kiz kendini guvende hissetsin. olmadi saglik olsun.

edit: valla philosophia'nin cevabini okumamistim :). bu hafta ikinci kez oluyor.
0
yirtik foto
(05.02.09)
@dumbbutt bu masaj olaylarını ciddiye almayacağını umuyorum. tamamen espiri yapıyorlar bence. seni seviyorum gibi masumane bir lafı, büyük ihtimal "ilk başta ne sevgisi, ne aşkı" diye düşünüp irkilen bir kıza masaj yapmaya kalkarsan dayak yeme yüzden %80 :). sittin sene o kızı göremeyebilirsin. sapık olduğunu düşünür büyük ihtimal. kadınlar için ilk başta aşk, sevgi gelir. yanlışlar yapma. pişmanlıkla yaşayacağına güzelce duygularını anlat inceldiği yerden kopsun.
0
philosophia
(05.02.09)
Şimdi okuyan hassiktir diyecek, kızacak, makara yapacak falan ama, durumunu onaylamasam da, yardımı olabilecek gayet ciddi şekilde yardımcı olmaya çalışacağım sana aşağıdaki yazı ile....

Eski bir numara işe yarayabilir.
Ama yorulursun biraz:

Kızla karşılaşma, onu görme için elinde yeterli bilgi var. Yeri yurdu okulu vesaire.

Bir ay kadar, daha uzun da olabilir, mesela kafadan bir sayı atalım 10 kere kızın karşısına çıkacaksın. Örneğin 2-3 gün aralarla. Bu görüşmelerde, pardon karşısına çıkmalarda, duygusal hiçbir tribe girmeyecek havadan sudan geçiştireceksin, bu sürece birkaç geyik msn muhabbeti de sıkıştırabilirsin. Bu görüşmelerin tesadüf olmadığını kız tabi hemen ilkinde ya da ikincisinde anlayacak. Amaç da o zaten, senden seviyorum, hastayım, çıkalım, bir ilişki deneyelim kabilinden hareketler bekleyecek, sen ise bunu ima dahi etmeyeceksin, sadece ve sadece karşısına çıkıp hava su muhabbet edeceksin ve bunları uzatmayacaksın. Kız uzatmaya kalksa bile sen uzayıp gideceksin. Bu süreç sonunda kızda şu kalmalı, 2-3 günde bir karşıma çıkıyor, asılmıyor, lafı uzatmıyor ve basıp gidiyor.

8-10 karşısına çıkma, arada belki 3-5 msn muhabbetinden sonra birden msn muhabbettini de karşısına çıkmaları da zort diye keseceksin.

Aradan en az bu operasyonun sürdüğü kadar bir süre geçtikten sonra, yani karşısına çıkmalar 1 ay sürdüyse, bunun da üzerine 1 ay daha koyduktan sonra(hiçbir şekilde iletişim yok bu süreçte) karşısına bu sefer çıkıp seni seviyorum kabilinden kısa bir edebiyat çakıp, yani kızın o hep bir nevi takip ettiğin süreçte beklediklerini tek kalemde açacaksın.
Eğer oluru varsa, bu şekliyle manitayı koparırsın.

Çok çok etkili bir taktiktir, çünkü,

Kadın, daha doğrusu insan beğenilmek üzerine ego ihtiyacı içindedir. Talep görmek, aralarından seçmek müthiş bir keyif ve güçtür. Bazıları masanın bu tarafında bunun keyfini yaşarken bazıları ise talep eden eziklerdir. Sen şu anda bu eziksin. Bu hain taktikte, kızda gerçek bir talep değil bir talep talebi oluşturuyorsun. Yani süreçte “gelmeyen teklif”in kendisi bir talep haline gelir, kızın hissel dünyasında, özellikle ilişkiyi kopardığın süreçte, bu teklif bekleme hali sadece bir ilüzyon olmasına rağmen kızda takıntı yaratır, sen bu hissin arkasında eriyip gidersin. Yani bu kez roller değişir, sen kızın evetini beklemiyorsun, kız senin teklifini açılmanı bekliyor olacak. Bu menaevra sonucu, bir merak, daha önce hiç sağlamadığın kadar bir inandırıcılık sahibi olacaksın. Kız daha önce hiç takıntılanmadığı kadar birisi kendisine takıldı sanacak.... ve evet, mutlu son.

Tekrar ediyorum, oluru varsa olur. Olmayacak şeyi olacak hale çevirmez bu. Bu taktik kızın koyduğu suni bariyeri yıkmak içindir, kandırmak için değil.

Bu taktiğin adı, “atla, salla, bağla”’dır.
Atla: İlginle kızı bunalt.
Salla: Birden kopar.
Bağla: 2 süreç sonunda kızı ikna et. Süreçlerinden gelmektedir.
0
delikan76
(05.02.09)
kağıt kaleme sarıl ona mektup yazmayı dene.

misal, www.youtube.com
0
winsome
(05.02.09)
@mrtksn,dostum biri seni durdursun lütfen:D

@80 e 4, kızın maddi durumu iyi, yaş 19,entellektüel birikimi acayip(aşık olduğum özelliklerinden biridir bu), romantik denilebilir. çiçek gönderme mevzusunda da, bu kız sabancıda okuyor üstad yani o iş çok zor öğrenci işlerine mi yollayalım da alsın:)

@inkey,zaten inanılacak gibi değil mrtksn dostumuz. bir barney stinson havası seziyorum onda.

@philosophia üstadım haklısın galiba.yani zaten o baştaki hatamı sıfırlamak baya zor olacak o kıvama getirince dediklerini uygulama sürecine girelim bakalım nolacak.bu arada yok abi ne masajı ne takılması salla gözünü seviym:D

@delikan76, ve işte büyük üstad, bilgelerin bilgesi. abi bu olay çok kafama yattı açıkçası. işe yarayabilir gibi gözüküyor ama uzun ve zorlu süreçmiş. ama etkisi azımsanamaz belki de onun bana yaptığı etki de budur.yani isteyerek değil belki ama resmen elde edememenin verdiği acı da var işin içinde hissediyorum. çok zor iş ama yine de denemek lazım.
0
🌸dumbbutt
(05.02.09)
Ben büyük üstad delikan76 abimizin taktiğine kefilim arkadaşım. İşe yarar. Zaten bir şey işe yaracaksa bir tek o yarar.
0
sui
(05.02.09)
delikan76 olayı özetlemiş.
bak ama bu işte merhamet işin içine girerse bir çuval incir berbat olur. çoğu erkek delikan abimizin dediğini bilir ama uygulayamaz

acımasız ol atla ve salla süreçlerinde. yoksa felaket olur bu plan.:)

bu arada masaj süper bir fikir. mrtksn:)
0
detroitli kizil
(05.02.09)
vay benim delikan76'ıma.. hele hele... karanlıkların arasından güneş gibi doğdun ulan adamın üstüne.
0
parantez
(05.02.09)
(5)

Hapşırınca uyuşan kol

prompter
Arkadaşlar, hapşırdığım zamanlarda bazen tamamen random olarak sağ veya sol kolum fena derecede karıncalanıyor. Yani omuzdan parmak uzuna kadar sanki saatlerce üzerinde yatmışım da öyle olmuş gibi. Hayır, öyle turbolu bir şekilde hapşırmıyorum da ama neden böyle oluyor bilgisi olan var mı?
Arkadaşlar, hapşırdığım zamanlarda bazen tamamen random olarak sağ veya sol kolum fena derecede karıncalanıyor. Yani omuzdan parmak uzuna kadar sanki saatlerce üzerinde yatmışım da öyle olmuş gibi. Hayır, öyle turbolu bir şekilde hapşırmıyorum da ama neden böyle oluyor bilgisi olan var mı?
0
prompter
(31.01.09)
hapşırınca bütün organlar 1 saniyeliğine duruyor diye bir geyik okumuştum, ne derece doğrudur bilmem. bu yüzden kalp durup birden pompalayınca belki damarların ebesini belliyorlardır, damar tıkanıklığı vardır belki? ne olur ne olmaz tohtura gidin derim...
0
redlinetheturk
(31.01.09)
hapşırınca damarlarda ki kan basıncı artıyor.daha önce hapşırırken damarları çatlayanların olduğunu okumuştum yani pek iyi bişey olmayabilir.
bu uyuşma sürekli oluyorsa bi doktora gözük istersen.
0
cold12
(31.01.09)
henüz başka bir semptom üretmemiş başlangıç aşamasında boyun fıtığı olabilir.
0
delikan76
(31.01.09)
delikan76 dogru soylemis. hemen kontrol ettir.
bu arada; delikan76 sozlugu niye biraktin be abi?
0
ne nicki be
(31.01.09)
(bkz: delikan05)

(git: 55412)
0
forumtrak
(31.01.09)
(5)

ADSL Soru

redskull
annem ben yurtdışındayken limitliye çevirmiş adsl'i bir de 2 senelik sözleşme imzalamış neyse gittik TT'ye değiştirdik tekrar limitsize şimdi sorum bunun için bir sonraki fatura dönemini mi beklemem gerekiyor yoksa hemen geçiş sağlanıyor mu?
annem ben yurtdışındayken limitliye çevirmiş adsl'i bir de 2 senelik sözleşme imzalamış neyse gittik TT'ye değiştirdik tekrar limitsize şimdi sorum bunun için bir sonraki fatura dönemini mi beklemem gerekiyor yoksa hemen geçiş sağlanıyor mu?
0
redskull
(31.01.09)
buna ttnetin sitesinden bakiliyordu sanirim. yani su anda kotalı mi kotasiz m, oldugunuz falan..
0
jeanne hebuterne
(31.01.09)
ttnet'in sitesinden sadece kota bilgilerini görebiliyorum
0
🌸redskull
(31.01.09)
444 0 375

istediğiniz bilgileri vereceklerdir.
0
demcan
(31.01.09)
önümüzdeki faturada yaklaşık 8 liralık bir matrah çıkacak karşınıza. tarife değişikliği ücreti. buna da %15 ve %18'lik iki vergi gelecek. allah sabır versin.
0
andy kaufman 2
(31.01.09)
geçiş hemen. ama fatura kısmı değil.

geçişten sonra gelecek ilk faturaya yansımıyor. limitsizin tarife fiyatını göreceğiniz ilk fatura, fatura döneminin tamamının limitsiz geçirildiği aydır. yani bir sonraki...
0
delikan76
(31.01.09)
(6)

arabayı vurdum...:((((

annemadamolgeldedi
slmm duyru insanları.. yaklaşik bir hafta önce annemin arabasını gayet ciddi bi şekilde vurdum.. kaza allahtan maddi hasarlı olarak kaldi.. araç kaskoluydu ve kasko şirketi aracı hurdaya ayırdı yani arabamızın piyasa dğerini bize verecek..bnm sorunum bu noktada başliyor.. arac 2003 honda accord 2.4
slmm duyru insanları.. yaklaşik bir hafta önce annemin arabasını gayet ciddi bi şekilde vurdum.. kaza allahtan maddi hasarlı olarak kaldi.. araç kaskoluydu ve kasko şirketi aracı hurdaya ayırdı yani arabamızın piyasa dğerini bize verecek..bnm sorunum bu noktada başliyor.. arac 2003 honda accord 2.4 executive di. ve yaklaşik piyasa değeri 30-35 arası. ben olaya annemi ve babamı kariştirmadan bi araç almak istiyorum.. o segmentte önerebileceğiniz bi araç varmi yaklaşik değeri 35-40 civarı olsun.. yardimlarınız için teşekkürler..
0
annemadamolgeldedi
(25.01.09)
kaskonun piyasa değernin tamamını ödeyeceğinden emin olma bu kadar.
0
redskull
(25.01.09)
Yeni araba alma isi ciddi bir sey, anne-babandan habersiz yapma bence.
0
wpi
(25.01.09)
poliçenin kalanını düşüp aracın rayiç kasko bedelini öderler. ona bakın derim önce.

sizin aracınızınki 40660 TL olarak görünüyor. şayet doğru baktıysam. ama kaskonun sizin adınıza olması önemli. kimin adınaysa ya ona ya da yasal temsilcilerine ödeme yaparlar.

www.gib.gov.tr
0
ali87
(25.01.09)
sigorta $irketinin pert olmu$ arac sonrasi kac lira verecegi kuru$ kuru$ onceden bellidir ve police uzerindeki kasko degeri diye gecen rakamdir diye biliyorum ben. her sene bu deger yeni policede araba eskidigi icin azalir...
yani piyasa degeri vesaire hepsi o rakam police uzerindeki. kasko degeri icin onlar kendi caplarinda piyasa degeri falan gibi i$lere bakarlar.
0
delikan76
(25.01.09)
toyota corolla d4d güzeldir. hem dizel, hem otomatik, hem de kaliteli bir araba. tavsiye ederim.
0
hevipeyra
(25.01.09)
2. el bir accord daha alabilirsin, ben beğeniyorum o model accordları.
0
tom riddle
(25.01.09)
(7)

akraba evliliği ile ilgili..genetikçi,mendel yazarlar el atın!

peaceful easy
kafamı kurcalayan şu...1.derece akraba evliliğinden dünyaya gelmiş sağlıklı bir bireyle yapılan evlilikten dünyaya gelecek çocuğun genlerinde arıza çıkma ihtimali varmıdır.. yani fiziksel veya zihinsel bir özrü olması ihtimali.. bu sadece akrabaların aralarında yapmış oldukları 2 ihtimalli riskli bi
kafamı kurcalayan şu...

1.derece akraba evliliğinden dünyaya gelmiş sağlıklı bir bireyle yapılan evlilikten dünyaya gelecek çocuğun genlerinde arıza çıkma ihtimali varmıdır.. yani fiziksel veya zihinsel bir özrü olması ihtimali.. bu sadece akrabaların aralarında yapmış oldukları 2 ihtimalli riskli bir süreçmidir yoksa bir nesili sağlıkla atlayıp diğer bir nesille kalıtılması ihtimali varmıdır...

önemli olan noktayı tekrarlıım.. ürenilecek bireyin herhangi bir özrü yok gayet sağlıklı...ebeveynleri birinci derece kuzenler ama..

nesil aktarımı...şakası olmaz...:))

sözlüğün mendelleri....el atın...!!!
0
peaceful easy
(25.01.09)
bunu forumlarda bu tip yerlerde değil de bir genetikçiyle konuşsan daha sağlıklı olmaz mı? genetik yani sonuçta
0
oceano
(25.01.09)
zamaninda $ahsim icin hicbir akraba hususu olmamasina ragmen merak edip ara$tirdigim bir konu.
ayrinti vermeyecegim ama yanit b $ikki.

yani sende bir sorun yoksa bile, sen akraba evliligi yapmasan bile evet bu durum senin evladin ve torunlarin icin de azalan duzeylerde risk ta$iyor.
0
delikan76
(25.01.09)
birinci derece akrabayla evlilik ensest olur yahu???!!!!

bence baska riskler var burada. ayrica kalitimsal riskler gen havuzu genisledikce duser. yani iki ihtimalli bir surec degildir.
0
no avalon
(25.01.09)
@no avalon
amca çocukları, teyze çocukları evlilikleri ne bugün ne de geçmiş olarak ülkemizde az rastlanır şeyler olmadığına göre ensest de olsa alışıldık görüntüler.
@peaceful easy
hiç alanıma girmeyen bi konu olsa da genler, akraba evliliği torunları( ne garip bir tabirdir bu böyle) var çevremde henüz gözle görülür genetik bir rahatsızlıkları yok. ancak risk her zaman var zannedersem.
0
prodeq
(25.01.09)
@prodeq,

birinci derece anne baba cocuk falan oluyor, iyice ensest oluyor. dedigin gibi digerlerine alistik. arkadas muhtemelen amca/teyze cocuklarini kastetti. insallah.
0
no avalon
(25.01.09)
wikipedia da falan ensest çiftleşmeye dair caselere bir bakabilirsin aslında. problem şu, abartıldığı kadar kötü değil, ama denildiği gibi bozuk çekinik genlerin varlığında, ortaya çıkma ihtimalleri arttırılır ne yazık ki. dolayısıyla bir risk artışı var.

biolojik havva / adem kavramlarını varsayıp, yakınsayan evrimi de yoksaydığımızda bir şekilde tüm insanlık olarak varlığımızı zaten enseste borçlu olduğumuz söylenebilir.

abi başka kız bulabiliyorsan onunla evlen derim :P :P
0
lhun
(25.01.09)
@no avalon
ben de arkadaş öyle kabul edince birinci dereceye kuzenleri dahil etmişim. tamam o halde problem yok o halen enseste giriyor senin dediğine göre :)
0
prodeq
(25.01.09)
(5)

Hadise kiminle evli?

no christ requiress
soru baslikta: kim kapti bu guzeli?
soru baslikta: kim kapti bu guzeli?
0
no christ requiress
(24.01.09)
kimseyle sanıyorum.
0
trista
(24.01.09)
vallahi ben de oyle saniyorum. evlenmesine evlenmis(aralikta) fakat kocasinin kim oldugunu yazmamis hic bir yer.

* aklima sicayim. megersem evlenmemis, ev-lenmis. londradan ev almis da ondan boyle yazmislar. bunu akil edemedigime mi yanayim yoksa bu kadar magazinsel bir olay hakkinda nette hic bir bilgi olamamasindan oturu kafami yedigime mi yanayim bilemedim..
0
🌸no christ requiress
(24.01.09)
belçika'dayken kaçırdım ya ben bu kızı ona yanarım :)
0
alkolikfedai
(24.01.09)
düm tek tekten gelen paralarla Londra'da ev almış adı da bi ara Guizayla anıldı.
0
chaud
(24.01.09)
kim kaptı bilemem ama onbinlerle paylaşıyor bir nevi...
0
delikan76
(24.01.09)
(8)

Yeni doğmuş bebe + Golden Retriever uyumu

prompter
Bir buçuk yaşında dişi ve aacayip zilli bir golden retriever babasıyım. Yaza evlenme planlarım var. Mamafih çevremden sürekli "Evlenince köpeği ver, çocuk olunca mikrop kapar, hasta olur, maf olur" gibi laflar işitiyorum. Var mıdır bunun hakikati yoksa kızımla mutluluğumu mu kıskanıyorlar? Yeni doğa
Bir buçuk yaşında dişi ve aacayip zilli bir golden retriever babasıyım. Yaza evlenme planlarım var. Mamafih çevremden sürekli "Evlenince köpeği ver, çocuk olunca mikrop kapar, hasta olur, maf olur" gibi laflar işitiyorum. Var mıdır bunun hakikati yoksa kızımla mutluluğumu mu kıskanıyorlar? Yeni doğan bebeğe zararı var mıdır evdeki köpeğin?
0
prompter
(16.01.09)
Ben bu hayvan işlerinden anlamam, hiç kedim köpeğim olmadı ve olmayacak.
Ancak,

Çocukla beraber köpek olacaksa en uygunu golden retriever diye bir yazı okumuşluğum var. Hatta şöyle bir magazin haberinin devamı niteliğindeki bebek-köpek, çocuk-köpek durumları için uzman görüşü eklentili bir haberdeydi.

Bir ülkede bir ailenin golden retriever köpeği ve küçük bir bebekleri var. Köpek hep bebeğin odasında uyuyor ve genel olarak çocuğa korumacı bir tavır sergiliyor. Bir gece bir sebepten çocuğun solunumu duruyor(bir şey yutuyor galiba bebek), bebek haliyle ağlayamıyor bile. Ama yattığı yerden bebeğin solunum sesini dinleyen golden retriever bu ses kesilince birşeylerin ters gittiğini anlayıp hemen gidip anne-babayı uyandırıyor. Anne baba gelip bebeğin solunumunu tekrar açmayı başarıyor ve köpek bebeğin hayatını kurtarmış oluyor.
0
delikan76
(16.01.09)
İnsanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı çok seviyorlar prompter.
Biz de evdeki iki kedimizden ve yakında çocuk sahibi olmayı düşünmemizden ötürü benzer şeyleri yaşıyoruz..
Evinizi bir hayvanla paylaşıyorsanız , bu tip söylenmelere karşı bir bağışıklık geliştirmek zorundasınız. Bu nedenle "çocuk mikrop kapar, nefesi kesilir, tüy yutuluyormuş , ciğerine yapışıyormuş, nah bu kadar kist yapıyormuş, bıdı bıdı" diye sürüp giden söylenmelere lütfen kulak asmayın..Ya da bunları söyleyen insanlara bunları nerden bildiklerini sorun.Ya "bir yerde(?)" okumuşlardır , ya komşularından duymuşlardır , ya da amcalarının eniştesinin cücüğünün oğluna evdeki köpek yüzünden bir şey(?) olmuştur..

Bu tip insanlara ; aşılı , sağlıklı ve gerekli veteriner ziyaretleri yapılan bir köpeğin herhangi bir tehdit içermeyeceğini izah etmeniz lazım.Ya da nasılsa kimse sallamıyor , siz onları boşverin , içinizi rahat tutun gerisini de boşverin.

Bence yapmanız gereken şey, internette kapsamlı bir araştırma yapmak. Sonra da içinizi rahatlatmak adına önce veterinerinize sonra da bir/birkaç çocuk doktoruna danışmak..
Son bulgular , evde bulunan (aşıları yapılan,sağlıklı) bir kedi/köpeğin , çocuk gelişiminde çok olumlu etkileri olduğunu , olayın psikolojik boyutunun yanında bu tip çocukların, hayvansız evlerde büyüyen çocuklara kıyasla çok daha sağlam bünyeli ve alerji geçirmeyen sıhhatli insanlar olduğunu kanıtlıyor.. Evdeki kedilerimize söylenip duran insanların ağzını kapamak adına çekmecemde hazır tuttuğum, bu yönde envai çeşit makale ve doktor görüşü mevcut.Bence şu an sizin de yapmanız gereken şey böyle detaylıca araştırıp , köpek forumlarına göz atıp , doktor görüşlerini okumaktır.

Doğacak çocuğunuzun en yakın arkadaşı köpeğiniz olacaktır , inanın buna... Nişanlınız da köpeğinizi seviyorsa, lütfen köpeğinizden ayrılmayı aklınıza dahi getirmeyin..
Yarın öbür gün çocuk olduğunda, köpeğin aşılarına çok çok dikkat ederseniz , temizliğine her zamankinden fazla özen gösterirseniz ve bebek ilk doğduğunda bağışıklık sistemi kuvvetlenene kadar ilk birkaç hafta/birkaç ay ikisini çok yakın temasta bulundurmazsanız hiçbir sorun yaşamazsınız. Bu şekilde kedisini, köpeğini çocuklarıyla beraber büyüten envai çeşit insan var..Ferah tutun içinizi. Bişiycik olmaz :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(16.01.09)
köpeğiniz sosyal ve temel itaat eğitimi almışsa bir sorun olmaz. hatta iyi bile olur. çocuğunuzu yolda gezdirirken ' bak köpek bu ısırır' diye çekiştirip kinofobik yapacağınıza, aslan gibi köpek ile yetiştirip kendisinden farklı bir canlı ile iletişimini güçlendirirsiniz.

köpek yalar eder en fazla suratını o da problem değil. köpeklerin ağız içleri sterildir ve insandan temizdir, sizin öpmenize tercih edin hijyen olarak. valla bak.


en kötü yanı, çocuğunuz evliliğinizin ilk yılı doğar ise yaklaşık 8 veya 9 yaşındayken köpeğiniz büyük ihtimal ölecek. o zaman çocuk için çok yıkıcı olacak. bunu da demiş olayım.
0
galahad
(16.01.09)
tam tersine bebek için 10 numara bir hareket olur. anne baba haricinde mükemmel duyulara sahip bir bakıcısı daha olmuş olur ;)
0
atrin
(16.01.09)
bu konuda bir araştırma yapmadım ancak bildiğim kadarıyla hamileliğin ilk döneminde bebeğin düşmesine neden olan bir virüs taşıma riski oluyor köpeklerde. tabi bu hurafe de olabilir. araştırmaya muhtaç bir bilgi. bebek sağlıklı doğduktan sonra herhangi bir sakıncası olmaz.
edit: kedilerde olabilen bir virüsmüş. ismi de toksoplazmosis. bir kaç sitede araştırdım. köpekle ilgili tek risk annenin üzerine atlayıp düşürmesi olarak geçiyor:)
0
onakomamonako2
(16.01.09)
kardesim 4 kedili evde yasiyor ve 5 haftaya bekliyoruz bebegi planlandigi gibi giderse. toksoplazma olayindan gozumuzu cok korkuttu ilk doktoru ama arastirdiktan sonra jinekologlarin bile konuda cahil olmasi bizi uzdu. kediler asiliysa endiselenecek bir sey yok ozetle.
hele soz konusu olan yukardaki satirlarin muhatabi hanimsa, 2 cocugunuz olcak, hepsi bu.
not: gebelik doneminde etraftan bik bik eden cok oluyor, en yorucu donem o zaman olacaktir. kardesim 6 aydan sonra kurtulabildi 'kedileri atin' baskisindan.
0
pyro clustic flow
(16.01.09)
ben de olaya başka yönden bakayım.

köpeğiniz de sizin bir çocuğunuz değil mi? onu sokağa veya başka bir yere atma fikri nasıl gelebiliyor aklınıza. vicdanınız sızlamayacak mı? :( o sizinle gözünü açtı, size alıştı. barınağa bırakılan köpekler sahiplerinden ayrıldıkları için resmen intihar eder gibi yemek yemiyorlar, açlıktan ölüyorlar bile bazen.

evlendim, çocuğum oldu diye kedi-köpeğini vermek isteyenlere o kadar kızıyorum ki.

milyonlarca kedi ve köpek çocuklu evlerde yaşıyor. siz niye yaşamayasınız? hem çocuğunuz bol sevgi ile arkadaşla büyüyecek.

ben kedilerimden ayrılmayı düşünemem. bugün moralim çok bozuk, öyle içlerine doğuyor, öyle anlıyorlar ki şaşarsınız. sabahtan beri biri iniyor kucağımdan diğeri çıkıyor. yanımdan ayrılmıyorlar.
0
mea maxima culpa
(16.01.09)
evini ve yatağını iki köpekle (ki biri kurt-rottweiler kırması bir dilber, öbürü sokaktan apartma bir yağız) bir aile olarak biz "çocuk da gelsin bir an önce şenlik olsun" diye bekliyoruz hevesle..

ayrıca bağışıklık sistemi canavar olur, hayatta hasta olmaz. tek çocuk bile olsa paylaşmayı öğrenir. çok daha sosyal olur.
0
cedilla
(17.01.09)
(10)

Boş dvd - cd önerisi

cehcho
hangi markayı tavsiye edersiniz (tecrübeyle sabit) ve mecidiyeköy civarı veya internetten nerden alsak ucuza gelir ?
hangi markayı tavsiye edersiniz (tecrübeyle sabit) ve mecidiyeköy civarı veya internetten nerden alsak ucuza gelir ?
0
cehcho
(16.01.09)
Adana 'da olduğum için sadece philips+R yi önerebilirim,geçen hafta vatandan 25 lik olanını 4 liraya almıştım.
0
madrigal
(16.01.09)
Cd; benq, üstü siyah(plak desenli) olanlar, iyi...
Dvd; pilipis iyi, bir yamuğu olmadı henüz...
0
late viper
(16.01.09)
(bkz: verbatim)
0
dinomazu
(16.01.09)
Verbatim ve Philips kullanıyorum yalnız son zamanlarda verbatimlerde okuma sorunları olmaya başladı Verbatrimden vazgeçtim. Birde Maxell ve TDK yı deneyeceğim.

Şu link yardımcı olabilir:
forum.divxplanet.org
0
iustitia omnibus
(16.01.09)
ucuz istiyorsanız (bkz: dms)
0
sijwocaq
(16.01.09)
Kalite denince çeşitli fikirler olur. O konuda bir şey diyemem ama ucuz segmentin en kalitelisi kafadan iomega'dır.
0
delikan76
(16.01.09)
mecidiyeköy'de stadın karşısındaki sokaktan aşağı in sola dön bilgisayarcı dolu her taraf ama aşağı inmeden solda bi dükkan var büyükçe camında yazıyor zaten fiyatları uygun.
0
abtash
(16.01.09)
philips aldım 50 dvd,yarısından çoğunu çöpe attım evlat acısı gibi koydu yemin ederim 16x le yazdığım hiçbir dvd yi adam gibi okuyamadım 4x le yazdıklarımda sorun olmadı ama,
memorex almıştım sorun yaşamadım ondan tekrar ona dönecem
yani memorex öneririm
0
gaza gelen
(16.01.09)
yıllardır maxell kullanıyorum hiç sorun yaşamadım
0
alpha05
(16.01.09)
günümün yarısı cd-dvd basmakla geçtiği için pek bi haşir neşirim bu mevzuyla.

tdk ların üstü açık mavi gibi olanları var.tek katmanlı 1-8X hızında.bunlar oldukça sağlıklı.

bi de verbatim in neredeyse tüm cd-dvd leri hayli kalitelidir.
0
tut i mucize i guem
(16.01.09)
(4)

ms word de farklı kaydet- save as kısayol tuşu nedir...

zubundy
soru başlıkta....
soru başlıkta....
0
zubundy
(16.01.09)
ALT'a bir kez basip, F, ardindan A'ya basarsan i$ gorur sanirim. (Office 2007 icin bu)
0
sourlemonade
(16.01.09)
ALT'a bir kez basip, D, ardindan F'ye basarsan i$ gorur sanirim. (Office 2003 icin bu)
0
trimpot
(16.01.09)
F12 tuşu en kısası galiba. (office 07)
0
only
(16.01.09)
f12, word de dahil yıllardır tüm office programlarının tüm sürümlerinde kullanageldiğim bir windows standardıdır.
0
delikan76
(16.01.09)
(4)

yedek subay aday adayı olarak 1, 2, ya da 3 Ağustos'ta sınava alındım diyelim...

gijilti
uzun ya da kısa dönem olarak, askere hangi celp döneminde gitmek zorunda olurum bu halde?
uzun ya da kısa dönem olarak, askere hangi celp döneminde gitmek zorunda olurum bu halde?
0
gijilti
(15.01.09)
ağustos celbinde.
0
calendil
(15.01.09)
Sen yedek subay aday adayı olduğun için, sana celp dönemi yok. Ağustos'ta sınava girersen, 10~15 gün sonra eğitim birliğine katılırsın. Bu kadar basit.
0
sheba and the albino girls
(15.01.09)
ayın 9'u gibi uzun/kısa neci olduğun nereye gideceğin açıklanır
en geç 12'sinde de birliğine teslim olursun
0
guitarman
(15.01.09)
o sınava girerken bir insan yedek subay aday adayı olamaz. sen de söylemişsin, o sınava girerken uzunu kısası belli değil ki uzun askerliğe atıfta bulunulan yedek subay aday adayılık hali nasıl olsun?

o sınava girmek demek uzunu kısası belli olmadan en geç 15 gün içinde bir askeri birlik kapısından girileceğini gösterir. uzunu kısası, hani millet internet başında sınav sonucu bekliyor ya, f5 f5 yapıyor, server 5 dakikada çöküyor falan, o gün belli olur.

o sınava girmek askerlik kararının sınavın yapıldğı dönem için alındığına delalet eder. yani askerlik başlamıştır, hatta süre çalışmaya başlamıştır. o dönem için askerlik sınavın ilk günü sabahı itibarı ile başlar zaten resmen. vatandaş sınava girer. uygun profilde olanlardan(üniversite mezunu vs...) bir kısmı asteğmen aday adayı olarak sınıf okullarına gider. kısa çıkanlar da er olarak, acemi birliklerinin nizameyisinden içeri adım atar.
0
delikan76
(15.01.09)
(15)

yazardım çaylak oldum

onakomamonako2
bugün açılan bir başlıkta. cümle içinde sincap kelimesi sincep olarak girilmişti. ben de 3. entry olarak sincep ne lan bkz.ı verdim. 1 ve 2 no'lu entryler silinince başlık başıma kalmış. başlık da taşınınca entry silinmiş. işten eve gelene kadar çaylaklığa düşmüşüm. biraz acele verilmiş bir karar gi
bugün açılan bir başlıkta. cümle içinde sincap kelimesi sincep olarak girilmişti. ben de 3. entry olarak sincep ne lan bkz.ı verdim. 1 ve 2 no'lu entryler silinince başlık başıma kalmış. başlık da taşınınca entry silinmiş. işten eve gelene kadar çaylaklığa düşmüşüm. biraz acele verilmiş bir karar gibi geldi bana. ben yine 10 tanım entrymi girdim 14bin küsürüncü sıradayım şu anda. 1 sene bekledim. yine beklerim. özellikle okuyorsa galadnikov. sizce çaylaklığa düşmem normal mi?
0
onakomamonako2
(15.01.09)
kimi raikkonen
(15.01.09)
sözlük formatında bu ayrıntıyı atlamışım. başlığı okudum da bayağı bi haketmişim yani. sağlık olsun. sabırtaşı çatlamaz.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
şimdi entry silinme istatistiklerine baktım da. başlık taşındığı için silinmiş görünüyor.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
27 ocak 2008 orlando magic boston celtics maci/#12406651
"tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil" gerekceli ispiyon
0
forumtrak
(15.01.09)
ayrıca sincep entry'niz de silinmiş görünüyor.

kısacası durum şu:

bkz fasiliteleri ile diyalog yaptığınız için entry'niz yeni başlığa taşınmayıp, silinmiş ve siz de çaylak edilmişsiniz.
0
forumtrak
(15.01.09)
sıcağı sıcağına (bkz: #15047482)
0
sanal uyku
(15.01.09)
bu arkadaşımız (bkz: sincep ne lan) yerine -sincep ne lan? yazsaydı çaylak olmamış olacaktı, yanlış mıyım?
0
muhammed eminoglu
(15.01.09)
@fuck milk get beer

26.12.2008 18:27:00 kimi raikkonen ta$i yaran msn iletileri -> yaran kisisel iletiler
#14642640 #14645009
24.12.2008 11:44:00 neutralife ta$i yazar olup yazacak bir sey bulamamak -> yazacak bir sey bulamamak
#14704479

kısacası aramaya inanmamışsın. sanırım.
0
forumtrak
(15.01.09)
@fuck milk get beer:
msn iletileri ve yazacak bir şey bulamamak konulu başlıklar taşınmış bu yüzden entryleriniz de taşınmış. bu başlıkları siz açtıysanız özensiz başlık açmaktan dolayı çaylak olmuş olabilirsiniz. bunlar dışında kişisel tarihçenize not düşürtecek şeyler de yapmış olabilirsiniz.
ayrıca olay sadece formata uygun entry girmek de değil. örnek üzerinden gidelim. "sincep ne lan" yazmak da formata uygundur fakat abartıldığı takdirde hoş karşılanmaz, uçma sebebi olabilir.
0
sanal uyku
(15.01.09)
teşekkür ederim cevaplarınız için.

o başlık taşımalar olduktan çok çok sonra çaylak oldum ben.
o iki başlık da benim başlığım değil. altlarına entry yazdım sadece.

bir kere benim açtığım başlık taşındı şu ana kadar. ama o durumdan çok sonra çaylak oldum ben.
aramaya inanıyorum zaten her zaman. entry yazmadan önce başlık içinde ara yapıyorum akla gelen her keyword ile
başlık açarken de arıyorum.
ancak bulamıyorum, açıyorum başlığı.
hemen altına birisi benzer anlama gelen başlığın bkz'ını koyuyor. :))
0
fuck milk get beer
(15.01.09)
@fuck milk get beer

başlık taşıma yüzünden çaylak olacağınızı zannetmiyorum. zira ben de gelsem, "yaran msn iletilei" ile ilgili başlığın "yaran kişisel iletiler" olarak açılmış oldupunu tahmin edemem, bulamam. çok bariz olanlar dışında bu nedenle tarihçeye bile "aramaya inanmıyor" diye not alınmadığını söylemişti moderatörlerden biri. mesela birinin söylediği bir söz vardır, hoşunuza gitmiştir, sözlüğe yazmak isteseniz bunun "hastası olunan quytelar" diye bir başlıkta olduğunu tahmin edebilir misiniz? 40 yıl arasam bulamam o başlığı. anca yeni başlık açıp yazarım, bilen biri gelir doğru bkz verir. nedeninin bu olmadığından eminim diyebilirim.

ha niye çaylak olmuşsunuzdur? bizim göremediğimiz kendi kendinize sildiğiniz entry'ler var mesela. bir tanesi "imam hatip mezunu kürtçe konuşan tc başbakanı" diye bir başlığa yazılmış. öyle bir başlık da yok. bu başlığı açıp ne yazdıysanız, sonradan silmiş de olsanız demek ki siz silmeden moderatöre takılmış, moderatör silene kadar siz silmişsiniz ama çaylak olmaktan da kurtulamamışsınız gibime geldi. yani neden göte girme mevzusu olabilir.
0
kibritsuyu
(15.01.09)
abi çok ilginç bir durum yok. hatta bence az tepki verilmiş. ben son entrymde standart seviyede küfürlü bir eleştiri yapmıştım, bir arkadaştan msg geldi aman abi uçma diye ben de dur bir moda sorim dedim akıbeti nolur bir yanlışlık varsa sileyim dedim attım mesajı akşam. sabah giremedim sözlüğe başlığıma baktığımda uçmuşum meğerse. moderatörlerin adet dönemlerine bağlıyorum ben bu durumu, gergin oluyorlar.(aman diyim burdan da uçmayalım,neyse)
0
vici
(15.01.09)
@şahiner:
niye yapmasınlar, sıra gelince yaparlar.
0
sanal uyku
(15.01.09)
hayır ben şunu anlamıyorum.
o başlık başına kalmasa da "- sincep ne lan?" deyince ne oluyor?

velev ki uçurulmadın, "- sincep ne lan?" diyeceğine, (bkz: sincap) desen hem bir zeka pırıltısı, hem bir ironi, hem düzeyli bir uyarı, hem de dostluk kardeşlik olmaz mı?

yeni yazarlar ve yazarlık hakkında pek konuşmam ama sözlükte uzun yıllar hiç çaylak olmadan yaşanabilir. üstelik bunu yapmak için moderasyonun yaldır yaldır, şurayı okuyun, burayı anlamadan entry girmeyin, şöyle yapın edin dediği şeyleri bir kere bile okumaya, kasmaya gerek yok.

şu sözlüğe 365*4 gün yazı yazdım. o kuralları bir kere bile okumadım bir kere bile de ihtiyaç duymadım. "tanım veya örnek" yazılacak bitti.

sanki yenilerde şöyle bir hava var. moderasyon limitlerinin sınırlarında gezilmeli, o raddede kuralları zorlayan yazılar yazılmalı, 871 tane mederatör entrynin uygunluğunu tartışmalı, 1 oy farka uygundur kararı çıkmalı... işte böyle entryler yazan bir yeni yazarlık makbulmuş gibi bir hava var sanki.

başlık portakal'dır, çakarsın bir (bkz: turuncgil) ya da (bkz: portakal orda kal) bitti. kısacası yazdığın şey sana zibidilik gibi gelmiyorsa, kimseye zibidilik gibi gelmez. ondan sonra çaylak olmuşum, ne zaman dönerim, haklı mı haksız mı diye envayi çeşit enerji kaybı, çaylak olana üzüntü vesaire...

bence öncelikle, ben neden "sincep ne lan" diye bir entry yazma gereği hissettim noktasından başlamalısın arkadaş.

onakomamonako2 adlı arkadaş yazdıklarımı direk üstüne alınmasın, buradan hareketle tüm yeni yazar arkadaşlara bir iki satır görüş bildirmiş oldum. ona vesile oldu. umarım kısa zamanda çaylaklıktan kurtulursun, madem önemsiyorsun. önemsiyor olmanı da ayrıca yazmak lazım ama neyse mevzu o değil.

şurada işyerinde sırf trafik dağılsın diye can sıkıntısından ortama girdik, saat 20:30, 1. köprü yıldız katılımı hala sıkışık anasını satiyim...
0
delikan76
(15.01.09)
@delikan76 teşekkür ederim.
açıklayabilirim tarzında olcak biraz ama. o bkz ı hiperaktif bi anımda vermiştim. (bkz: lost ne lan)a atıf yapmak istemiştim aslında. yani başlığı açan arkadaşa da bir hakaret amacım yoktu. neyse yaptık bi zıpırlık, cezasını çekicez.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
(5)

Bankalara verilen ikametgah hususu

joehigashi
15 aralık'a kadar mevduat sahiplerinin bankalara verilmesi zorunlu tutulan ikametgah belgesini an itibariyle hesabımın bulunduğu iş bankasına verdim. Lakin buna dair şahsıma hiçbir belge verilmedi. Acaba bu işlemden sonra mevduat sahiplerine ''tamam kardeşim bu ikametgahı hesabınıza işledik'' mukabi
15 aralık'a kadar mevduat sahiplerinin bankalara verilmesi zorunlu tutulan ikametgah belgesini an itibariyle hesabımın bulunduğu iş bankasına verdim. Lakin buna dair şahsıma hiçbir belge verilmedi. Acaba bu işlemden sonra mevduat sahiplerine ''tamam kardeşim bu ikametgahı hesabınıza işledik'' mukabili bir belge veriliyor mu ?
0
joehigashi
(26.11.08)
Ben de fortis'e verdim, aynı şekilde bana da herhangi bir belge verilmedi.
0
sare
(26.11.08)
O MASAK işi sektöre büyük dert ve angarya oldu.
Vermezler. Veremezler.
Ama kıllanılacak bir durum değil. Siz verin, gerisini boşverin.
0
delikan76
(26.11.08)
İnsanlık hali.. Bir bankanın zilyon tane hesabı var ki illa ki o zilyon hesaptan bir tanesinde hata çıkacaktır. Nitekim ben bu işlemi yaparken uyanmasam benim ana hesaplarıma ikametgahım işlenmiyordu, koftiden duran bir hesabıma işleniyordu. Ne diyelim inşallah 31 aralıktan sonra tombaladan biz çıkmayız.
0
🌸joehigashi
(26.11.08)
simdi bu adres mevzuu bize de dert oldu. sayet ikametgah vermezsek ne olacak? is bankasi'nda mevduat hesabim, ek hesabim, doviz hesabim, kredi karti hesabim, yatirim hesabim, vs hesabin her turlusunden mevcut. ben bu adamlara aylar once bir dilekce ile adresimin yurtdisinda oldugunu, telefonlarimin degistigini vs bildirdim. halen benim bilgilerimi guncellemediler, 3/5 yil oncesinin bilgileri kayitli sistemlerinde. defalarca telefon ettim vs., o da ise yaramadi.

15 aralik'a kadar da herhangi birsey yapamayacagim adres mevzuu ile ilgili. ne olacak bunun sonucunda? kapatacaklar mi tum hesaplarimi komple?
0
fdegir
(26.11.08)
bu asparagazı milliyet yaydı sanırım, ilk orada görmüştüm bu haberi. kısa bir araştırmayla masakın sitede bu mevzuya dair bir açıklama metnini bulabilirsiniz. hesabı bloke etme gibi birşey yok diyorlar açıkça.

metin budur:
www.masak.gov.tr

kopya yasağı koyduklarından copy paste edemiyorum. ilk versiyonunda "bir takım medyanın söylediğinin aksine.." gibi bir ibare de vardı, ofansif bulmuşlar ki çıkarmışlar.
neticede bloke olmaya dair bir hüküm yoktur minvalindeki sondan bir önceki paragraftaki açıklamanın ifadesi nettir.
0
lhun
(26.11.08)
(3)

Tek pille çalışan mouse

teritori
aslında öyle aman aman bir soru da değil. hatta bana sorundan ziyade daha bir rahatlık sağladı bu olay. Şudur;Logitech kablosuz mouseum var. normalde iki adet kalem pille çalışır kendisi. ama demin pilini değiştirirken farkettim tek pille de çalışıyo bu. nedir ki sebebi?
aslında öyle aman aman bir soru da değil. hatta bana sorundan ziyade daha bir rahatlık sağladı bu olay. Şudur;
Logitech kablosuz mouseum var. normalde iki adet kalem pille çalışır kendisi. ama demin pilini değiştirirken farkettim tek pille de çalışıyo bu. nedir ki sebebi?
0
teritori
(19.09.08)
piller seri degil paralel baglidir birbirine, iki pil olmasinin amaci da yuksek guc elde etmek degil, pil degistirmeden daha uzun sure kullanmaktir muhtemelen :)
0
enedwaith
(19.09.08)
uzun süreli kullanım olayı benim de aklıma geldi zira 6-7 ay üzerine ilk defa pil değiştirdim :)
0
🌸teritori
(19.09.08)
Bendeki microsoft da öyle.
Tek pil yeterli olabiliyor. Ancak bendekinde 1 pil, 2 pil yerinden sadece birine takılıyken çalışıyor, diğerinde çalışmıyor. Seninkinde de öyleyse, durumun nedeni seri-paralel (güç-zaman) meselesi olamaz.
0
delikan76
(19.09.08)
(5)

modem-bağlantı vs...

aynali
bir akrabama ttnetten 1 m 4 gb limitli internet bağlantısı başvurusu yaptık ve uygun modemi almak için seçilmiş kişi ben oldum.ben yıllardır usb modem kullanıyorum ve kablosuz işlerine hiç bulaşmadım.akrabamsa laptopla bağlanacak evde nete.bu kablosuz modemler normal adsl internet bağlantısı için d
bir akrabama ttnetten 1 m 4 gb limitli internet bağlantısı başvurusu yaptık ve uygun modemi almak için seçilmiş kişi ben oldum.ben yıllardır usb modem kullanıyorum ve kablosuz işlerine hiç bulaşmadım.akrabamsa laptopla bağlanacak evde nete.bu kablosuz modemler normal adsl internet bağlantısı için de kullanılabiliyor mu yoksa kablosuz internet diye ayrı bir başvuru mu yapmak gerekiyordu bunun için?benim almam gereken modem hangi tip modemdir?
0
aynali
(19.09.08)
kablosuz internet diye ayrıca başvurman gerekmiyor.
ethernet girişi de olan kablosuz bir modem almanız yeterli.
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(19.09.08)
basvuruda kablolu/kablosuz modem kullanicam diye birsey belirtmeniz gerekmiyor. zira ttnet'in (halen var mi bilmiyorum ama) kampanyasi varsa, 2 yil kullanicam derseniz kablosuz modemi ücretsiz alirsiniz.

ayrica hiz bakimindan size usb degil, ethernet yolu ile baglanan modem öneririm.

akrabaniza alacaginiz modem ise kablosuz bir modem olmali. eger ileride masaustu bilgisayarda baglamasi gerekirse, genelde kablosuz modemlerin üstünde bir adette ethernet port girisi bulunuyor.
0
trimpot
(19.09.08)
airties rt-205 varsa ellerinde, ondan alin, yoksa pikatel airmax diye bi modem var. kampanya dahilinde bu ikisinden birini alabilirsiniz.
0
osuruklu
(19.09.08)
yok,bağlantıyı yaklaşık 1-2 ay sonra iptal edeceği için kampanyadan yararlanmadık.modemi ayrıca satın alıcaz.
0
🌸aynali
(19.09.08)
airties rt-205 tek geçilmeli.
şikayeti olana rastlamadım, taş gibidir, candır, nispeten ucuzdur.
0
delikan76
(19.09.08)
(6)

uydu anteni + receiver tavsiyesi

galler prensi
En fazla 250 ytl ile alınabilecek en güzel, kaliteli vs. özellikli uydu anteni hangisidir? (kanal değiştirme süresi çok önemli)
En fazla 250 ytl ile alınabilecek en güzel, kaliteli vs. özellikli uydu anteni hangisidir? (kanal değiştirme süresi çok önemli)
0
galler prensi
(18.09.08)
ürünlerin hepsi birbirine çok yakın artık, kanal değiştirme süresinde sınıra ulaştı hemen hepsi.
ben daha yeni aldım nextstar bi şey, pozitif yanı usb'ye kayıt falan yapabiliyor, oradan yazılım güncelleyebiliyorsun.
bana sorarsan git ucuzundan bi nextstar ya da goldstar falan al.
0
desdinova
(18.09.08)
next almanı şiddetle tavsiye ederim. özellikle 2000 serisi ve kartlı bir model alırsan ilerisi için de iyi olabilir. next in satış sonrası desteği çok iyi. sürekli güncel yazılımlar çıkarıyorlar ve bunları kendin yükleyebileceğin gibi eğer istanbuldaysan ana merkeze aleti götürerek ücretsiz olarak bu yazılımları yükletebiliyorsun. ufak tefek sorunları gerek telefonla gerekse teknik servise giderek ücretsiz olarak hallediyorlar. kanal geçiş süresi de gayet hızlı. alınacak yer olarak istanbul için karaköy / yüksek kaldırım tavsiye edebilirim. piyasadan daha ucuz olduğu kesin.
0
alan shearer
(19.09.08)
hiremco x2'yi tek geçerim.
www.hepsiburada.com
özelliklerine bak, başka uydu aramazsın emin ol :)
0
sefapezevengi
(19.09.08)
botech.

toplamda daha da ucuza gelir sanırım.
0
delikan76
(19.09.08)
Burada tavsiye edilen ürünleri araştırdım. Seoul hiremco x2 dikkatimi çekti. Ama yaptığım araştırma sonucunda Seoul Hiremco X1 de karar kıldım. Digiturk veya D-Smart vs. yayınlara gerek duymayanlar için güzel bir alete benziyor. Bu yayınları isteyenler için ise Seoul Hiremco X2 uygun bir alete benziyor. Aradaki tek fark kart girişinin olmaması. Ama bu aletlerin uydu üzerinden güncellenebilme özelliği olmasından dolayı kart girişine ihtiyaç duyulacağını düşünmüyorum.

Bugün iş çıkışı satıcısına gidip sorucam. Edindiğim izlenimleri buraya yazarım.

edit : kendi verdiğim cevabı da onayladım ya. Diyecek lafım yok.

Herkese çok teşekkürler.
0
🌸galler prensi
(19.09.08)
Gidip şahsen yerinde gördüm. 10 numara bir aletmiş. Satıcısının bilgisi yetersiz olduğundan dolayı BISS şifreleme konusunu ayrıyeten araştırdım. Yapılabiliyormuş. Kanal geçişleri oldukça hızlı. Uydu üzerinden güncelleme taş çatlasın 4-5 dakika sürüyor.
2 Adet 90 cm çanak + 2 adet LNB + Ara bağlantı aparatı (adını unuttum) + Receiver + 20 mt kablo fiyatı = 225 ytl. Alacak olanlara tavsiye edilir.
0
🌸galler prensi
(22.09.08)
(6)

Finansal Danışman nedir, ne yapar?

akcelik
bu işin tam olarak ne olduğunu bilen var mıdır? ne gibi görevleri olur, nasıl çalışır ve yaklaşık olarak aldıkları ücret nelerdir? (AvivaSA)danke schön
bu işin tam olarak ne olduğunu bilen var mıdır? ne gibi görevleri olur, nasıl çalışır ve yaklaşık olarak aldıkları ücret nelerdir? (AvivaSA)

danke schön
0
akcelik
(12.09.08)
eyvahlar olsun.
(bkz: finansal danisman)
0
delikan76
(12.09.08)
Genel olarak bir şirketin yatırımlarını yönlendirmesine katkı sağlar ama konu avivasa daki finansal danışmansa, her gördüğü adama gidip sizin gelirinizi giderinizi inceledik sizin yatırım yapabileceğiniz en kazançlı alan hayat sigortası, emeklilik sigortası şeklinde police satmaya çalışır.
0
thefin
(12.09.08)
delikan76, hocam entryleri okudum ama malum 2 dane sadece, yeterli değil.
thefin, peki bu kapı kapı dolaşma mı nedir? yani iş zor mu, kaypaklık/yavşaklık mı gerektiriyor? bide maaş olayı nedir az çok bilgisi olan? (kafama yatmazsa görüşmeye gitmiyeyim boşuna) :)
0
🌸akcelik
(12.09.08)
bir nevi pazarlama. ve evet yeri gelince yavşamalısınız.
0
insanimsi
(12.09.08)
eneeeeee delikan hala yaşıyomuş
0
mortifera
(12.09.08)
yalan o iş, kaypaklık gerektiriyor. bildiğin pazarlamacılık, o site senin bu sanayii benim solaşıp durursun aldığın para da 700 ytl civarı olur.
0
spahandler
(14.09.08)
(4)

western digital 250 gb portable sorun

clones
evet şimdi söyle bir sorun ortaya çıktı. geçen abimin bilgisayarına format attım güzelce. hiç bir sorun çıkmadı. sonra western digitali usb girişine taktım xpyi baştan kurduktan sonra. fakat yeni donanım bulundu demesine rağmen usb device seçeneği çıktı ve aygıtı tanımlayamadı. aygıt yöneticisinde b
evet şimdi söyle bir sorun ortaya çıktı. geçen abimin bilgisayarına format attım güzelce. hiç bir sorun çıkmadı. sonra western digitali usb girişine taktım xpyi baştan kurduktan sonra. fakat yeni donanım bulundu demesine rağmen usb device seçeneği çıktı ve aygıtı tanımlayamadı. aygıt yöneticisinde bilinmeyen aygıt kısmında usb device şeklinde belirdi. bundan önce herhangi bir sorun yoktu. sonra kendi bilgisayarım da denedim. aynı sorun bunda da gerçekleşti. bundan önce herhangi bir sorun yoktu. hiç bir şekilde düşürülmedi ufak bir darbe bile almadı. bu sorunun çözümü nedir?
her iki bilgisayar laptoptur.
format atılanın markası hp dir.
içinde çok önemli dosyalar var. sorunun düzelmesi için ne yapılması gerekiyor?

not: windows xp sp2 kuruludur. bir gün önce çalışan hdd format atılmayan bilgisayarda bir gün sonra hata vermeye başladı.
0
clones
(09.09.08)
o dediğin portable wd passport hdd çok bulunur. içinde default gelme birkaç folder 1-2 exe vardır. bence bir tane bul o hdd ile gelen dosya ve folderlari bir replace et.
onlara bir zarar gelmistir, taze tam dosyalari yukleyince duzelir bu sorun diye tahmin ediyorum.
ilgili dosyalari belki nette bile bulabilirsin.
0
delikan76
(09.09.08)
neden bahsettiğini anlayamadım. birincisi bahsettiğin şey nedir? ikincisi nereye replace yapıcam eğer bahsettiğin hdd içine ise bu pek mümkün değil çünkü bilgisayar görmüyor. görüyor ama görmemezlikten geliyor.
0
🌸clones
(09.09.08)
@delikan76
bende d vardı bundan. ilk geldiğinde dediğin gibi içinde klasör ve dosyalar vardı. n'olur n'olmaz diye onları yedeklemiştim, sonra ntfs format attım. ama onları geri koymam gerekmemişti.

bi keresinde çok ısınmadan dolayı wd hdd'm çalışmadıydı. klimaya tuttum, biraz bekledim, sonra çalıştı.

(bu olasılıktan hiç emin değilim, sallıyor olabilirim.) belki kurduğunuz windows'ta otomatik tanıması için gereken sürücüler yoktur. tam olarak hangi xp'yi yüklediniz? ben eskiden xp pro sp2 kullanıyordum (üzerine hiç güncelleme yapmamıştım.) ve wd 250gb hdd'mi otomatik tanımıştı.
0
edge_nabby
(09.09.08)
içinde gelen dosyalara gerek yok. ben direk sildim iki hdd de de.
0
bryan fury
(09.09.08)
(12)

14 trilyonun Aylık faizi

flawless victory
Ortalama ne kadar olur?
Ortalama ne kadar olur?
0
flawless victory
(30.05.08)
%16 civari gördüğüm kadari ile aylık faiz oranlari yamuluyor da olabilirim. deli para be :) 2 trilyondan fazla mi ediyor ne
0
palyacopapi
(30.05.08)
www.tcmb.gov.tr
yüzde 15,16,17 civarı gibi değişiyor, bankadan bankaya.
0
baldur
(30.05.08)
150 bin ytl gibi bir şey eğer aylık yaparsan.

sube.garanti.com.tr

burdan daha çeşitli şekilde vakit geçirebilirsin.

o değil, bugün yatırayım yarın çekeyim dediğin zaman bile 5000 ytl küsür veriyorlar. gnvoıreodsagkfc

ayrıca o kadar paran olduğu zaman bu kağıtta yazılandan daha yüksek bir faizde alabilirsin.
0
os
(30.05.08)
Faiz oranının ne olduğu bilinmeden, hesaplamak zor olur. Aslında basit bir formulü var.
yıllık faiz oranını biliyorsanız çok basit.
Formül;
(-anapara- x -yıllık faiz oranı- x -faiz işleyecek gün-) / 36000
farzedelim ki, yıllık faiz oranı %29 olsun, bir aylık faizi şu şekilde hesaplıyoruz;
(14.000.000 x 29 x 30) / 36000 = 333.338.33333333333333333
yani bir aylık faizi 333.338 YTL yaptı, vay mına koyim.

ama bak, eğer süper loto falan tuttuysa, gideriz senle beraber bankaları gezeriz onlar süper faiz oranları uygularlar. boru mu, 14 terelyön... :)
0
arpaci kumrusu
(30.05.08)
nasil faiz odemesi istedigine gore degisir..aylik odeme istersen 130K'dan fazla getirir, 3 aylik istersen 400'den fazla getirir..6 aylik biraz daha fazla duser ay basina. boyle yani..bizi de gorursun artik hesapladik o kadar:P
0
2pac
(30.05.08)
14 milyon ytl. x % 16 = 2.240.000 ytl. yıllık faiz eder. 12'ye bölersin, 186.000 ytl. yapar aylık. faiz oranı bankadan bankaya değişebilir, 14 miyon ytl.'yi gören "oouuuu efenim buyrun buyrun diye yalakalanıp faiz oranını abartabilir. vergisini de düşünce kabaca 150.000 - 180.000 arası bir şey yapar aylık. 3 aylık da yapsan, bir yıllık da yapsan, aylık alacağın faiz budur. ama birer aylık yaparsan her ayın sonunda bu faiz hesaplanıp paranın üstüne ekleneceği için bileşik faiz hesaplanır, biraz daha fazla faiz alırsın.
0
kibritsuyu
(30.05.08)
14 trilyonun varsa bankaya git, ben aylık xxx lira faiz istiyorum yoksa yatırmam paramı de, kabul ederler nasılsa. uğraşma faiz hesaplarıyla falan.
0
tiny axe
(30.05.08)
paranın miktarı ve vadenin süresi arttıkça oran da özelleşir; güzelleşir. bu yüzden kimse liste fiyatından hesaplamasın. ama bize getir sen; temizinden %20 yi zorlarız:)
0
seyuranto
(30.05.08)
onlara götürme bize getir :p yok yok onlara götür.

şu anda max %19.50'ler var aylık faiz (net %16.58, net getirisi 193,375ytl). haziran'da %20'nin üstü görülebilir piyasa sıkışmaya devam ediyor.
0
507
(30.05.08)
yüksek meblağlarda bankayla faiz pazarlığı yapabiliyorsun. bize 5 trilyon vericem ama yüzde 20 faiz isterim diye.

o kadar nakiti onlar deli gibi kullunıp kar edeceklerinden, kabul ediyorlar
0
efruz
(31.05.08)
isfiçre bankalarına gidin bence. burada yerler o parayı. hem neden banka faizine taktınız ki? gayrımenkul ws. seçenekleri ile daha fazla gelir elde edersiniz ki bunun için fazla bir rakam bence. oturup sadece ana paranızı bile harcamaya ömür mü yeter?
0
robinbook
(31.05.08)
Birkaç banka-şube ve gmy gezince 190-200 bin YTL arası olur net.
0
delikan76
(31.05.08)
(7)

devlet memuru aksesuar

amiga 500
cogunlukla devlet memurlarinin masalarinin altinda gorulen, ayaklarini koymak icin yapilmis tahta seyin adi nedir?
cogunlukla devlet memurlarinin masalarinin altinda gorulen, ayaklarini koymak icin yapilmis tahta seyin adi nedir?
0
amiga 500
(26.05.08)
(bkz: memur masalarinin altindaki ayak koyacak yukselti)

bunu arıyorum 25 dakikadır... :)
0
kobuzchu kiz
(26.05.08)
(bkz: memur masalarinin altindaki ayak koyacak yukselti)

not: içinde yanıt yoktur.
0
delikan76
(26.05.08)
ayaklık??
0
rimednac
(26.05.08)
vitrin mankenin yerle temas etmemesi icin konulan tahta ya toblerone denir ve ben ne kadar böyle bir şey için gerekli bir düzenek gördüysem marangozler hep toblerone der.belki bunada öyle deniyodur..
0
isott
(26.05.08)
marangoza gidip ayaklık istiyorum diyorsun yapıp veriyorlar, kışın çok işe yarıyor.
0
sourlemonade
(26.05.08)
bir de ayarlısı var efenim bunların buyrun : www.hipernex.com
0
SoLfej
(26.05.08)
almak icin degil tiksindigim icin sormustum. tesekkurler...
0
🌸amiga 500
(26.05.08)
(5)

Uçan balon nasıl alınır, yapılır, edilir?

endoplazmikbirkulum
Bu bildiğimiz balonları helyum gazıyla doldurunca uçuyor bildiğmiz üzre. bana 40-50 civarında sarı ve mor renkli olarak cuma günü için lazım bunlardan. süsleme fln yapacağım amma velakin daha önce ne aldım ne de bir ilgim oldu böyle bir şeyle. bu balonlar hakkında bilgisi olan eden var mıdır? hazır
Bu bildiğimiz balonları helyum gazıyla doldurunca uçuyor bildiğmiz üzre. bana 40-50 civarında sarı ve mor renkli olarak cuma günü için lazım bunlardan. süsleme fln yapacağım amma velakin daha önce ne aldım ne de bir ilgim oldu böyle bir şeyle. bu balonlar hakkında bilgisi olan eden var mıdır? hazır şişmiş olarak mı almamız gerekmektedir yoksa alıp kendimiz bir şekilde şişirebilir miyiz? fiyatlar ne civardadır, ucuza satılan yeri var mıdır?
teşekkürler şimdiden
0
endoplazmikbirkulum
(25.05.08)
www.baloncum.com bu işlerle ugrasıyo..hazır şişmiş olarak alırsan cuma gunune kadar orjinal goruntusunu kaybedebilir..sitede iletişim numarası falan var.bi arayıp fiyat hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz..
0
isott
(25.05.08)
Balon bulmak iş değil de uçucu gazla şişirmek iş. En çok kırda bahçede yapılan yaz düğünlerinde karşılaşılır bu durumla. İçinde helyum veya hidrojen olan büyükçe tüpler vardır, bunu basar basar şişirirler, uçan balon olur. Bu işi yapan şirketler vardır. Fuarcılık, düğün organizasyon şirketlerinin kendisi veya onların taşeronları... Ama onlara sormak, fiyat istemek falan sanırım tuzlu gelir. Hatta 50 balona çalışmıyoruz demeleri büyük ihtimal.

Mevsim uygun, bir haftasonu mesire yerlerine, parklara falan gidip bir uçan baloncu eleman bul, sabahları bunlar bir yere gidip, ucuz yollu dolduruyorlar balonları. Onlardan alacağın bilgi ile, onlar nereden nasıl dolduruyorsa balonları sen de öyle yap.
0
delikan76
(25.05.08)
baloncumdan yarın telefonla fiyat alacağım bana da leventte bir yer için lazımdı zaten yerleri de leventteymiş, ama delikan76nın asıl yerini sorma fikri iyimiş ya çok sağol kırk yıl düşünsem aklıma gelmez hehe, ben de öyle ucuz yollu bir şeyler arıyorum işte, tahtakalede falan varmış galiba yerler böyle ben bir sorayım. teşkür ederim efenim
0
🌸endoplazmikbirkulum
(25.05.08)
o tupler yuksek basınclıdır kullanırken dikkat etmek lazım.
0
bryan fury
(26.05.08)
hidrojen ile doldurmaya kalkmak hele mekan kapalı bir yer ise baya çılgınlıktır hep beraber havaya uçabilirsiniz. geçmişte bazı kalitesiz düğün salonlarında bu nedenden yangınlar çıkmıştı hatırladığım kadarı ile.

helyum'a göre ucuz ve elde etmesi kolay olduğu için ucuzcu salonlar organizatörler kullanırlar.
0
salt bath
(26.05.08)
(17)

rusya neden geleceğin süper gücü?

demlikposet
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,şimdi çinin nüfusu çok,hertür kaynağı bolbol var,putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,neden peki?rusyanı avantajları neler şu durumda
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,

şimdi çinin nüfusu çok,
hertür kaynağı bolbol var,

putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,
rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,

neden peki?
rusyanı avantajları neler şu durumda
0
demlikposet
(25.05.08)
super kiz=super guc.

zaten ayni nedenden turkiye gelismis ulkeler arasinda yer alamiyor.
0
egotm
(25.05.08)
doğalgaz.

edit: demin zombiler geldi, uzun yazamadım. orta doğu'nun petrol konusundaki ezici üstünlüğü doğalgaz konusunda sözkonusu değil. rusya tek başına dünya doğal gaz rezervlerinin yaklaşık üçte birine sahip. avrupa'da sadece norveç'te az biraz gaz çıkıyor. abd ile kanada anca keni yağıyla kavruluyor. doğal gazı taşımak petrol kadar kolay da değil, lng pahalı bir teknoloji. bu da evsel kullanım ve elektrik üretiminde nispeten daha temiz ve yüksek kalorifik değerli doğalgaza gitgide gitgide daha bağımlı hale gelen avrupa ülkelerini rusya'ya muhtaç kılıyor. avrupa ülkelerinden biri rusya'ya azıcık muhalif dursa putin "höt keserim doğalgazını" deyince hemen sus pus olup oturuveriyor yerine.

diğer muhtemel kaynaklardan türki cumhuriyetler zaten rusya'nın sözünden çıkamıyor, 2. büyük iran desen durumu belli. ırak'ta da ne olacağı belirsiz. dolayısıyla nabucco projesi de yalan oldu gibi.

dolayısıyla rusya'nın en önemli silahı doğalgazdır. maddi kaynak olmasa sırf iş gücüyle toprakla zor yoksa.
0
lykos
(25.05.08)
askeri gücü, toprak büyüklüğü, tarihi, her daim avrupa birliği ve amerika'ya kafa tutması.
0
baldur
(25.05.08)
öncelikle enerji kaynakları..

daha sonra da enerji ve ekonomik alanda diğer devletlerle yaptığı anlaşmalar.. hepsini duymuyoruz tabi ama iran , çin, rusya harıl harıl çalışıyorlar, nükleer araştırmalar konusunda ortaklıklar yapıyorlar.
0
nihilanth
(26.05.08)
sadece dogal gaz degil bol madenleri de var, petrolu de var. ayrıca petrol ureten diger sovyetler birligi ulkelerine de gayet baskı uygulayabiliyor. bunun yanında teknoloji olarka da gayet iyiler.
0
bryan fury
(26.05.08)
Kimsenin bilmediği bir küçük bilgi:

Sovyetlerin resmen çöktüğü gece, eski komunist yonetim, bir gecede bankalardaki halkın mevduatını sıfırlamıştır. Çoğunluğu eski partili, kgb bağlantılı elemanlar ve bürokratlar bir gecede dünyanın en zenginleri olmuştur.
Para buharlaşmaz. Bu adamlar bu paraları, kapitalist ilkeler doğrultusunda dünyanın her yerinde kullanıyorlar, kullandılar.
Büyük coğrafyada sınırsız petrol ve doğalgaz ile, işsiz ama eğitimli kitleler birleşince, eskiden kalan miras ve artan enerji fiyatları rusya'da sermaye birikimini akıl almaz boyutlara itiyor. Üstelik rusya, sosyalist sistem çökünce fakirleşen, ama şimdi yeniden kıpırdayan, yüksek nüfuslu orta sınıfı biraz daha zenginleşince iç talep motoru da muhtemelen Amerika boyutuna varacak ki, aman diyeyim.
0
delikan76
(26.05.08)
petrolü var tabii, ama petrol piyasasında çok söz sahibi değil. petrolde kuralları %65 rezerve sahip ortadoğu ülkeleri koyuyor. petrolde belli bir ülkeye bağımlılık da doğalgaz'a göre çok daha az. koy varile getir venezuela'dan. maden desen afrika'da da var. sadece doğalgazı olmasa, diğer tüm koşullar aynı olsaydı şu an rusya hala sürünüyor olurdu. gazprom sağolsun.

rusya'nın bu muhtemel büyüme ve talep artışını iyi değerlendirmemiz gerek tabii, yoksa "vayömüni nası büyüdü adamlar" diye bakakalır, adamlara ucuz işgücü sağlamanın ötesine geçemeyiz 20 yıl sonra.
0
lykos
(26.05.08)
yani adamların TEK avantajı doğalgaz mı?

sanki daha fazlası oluyor yahu?

bir de çin mi rusya mı?
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
tek değil tabii ama bence en büyük :)
uzun vadede rusya derim, çin'in en büyük avantajı da ucuz iş gücü ve demokratikleşme, yaşam standartlarının yükselmesi vs nedenlerle pahalanacak eninde sonunda. akabinde çevresel kaygıların artmasıyla sanayi üretim maliyetleri de artacak. şu anki gibi pofur pofur kalitesiz linyit yakamayacaklar yani. o zamana kadar iyi büyürler tabii, ama kgb ekolünden kurt poliikacılarıyla rusya her zaman daha etkili olacaktır bence. ha 10 yıl içince ucuz hidrojen elde etme ve depolama konusunda devrim yaşanır ve enerji poltiikaları altüst olursa bilemem tabii :)
0
lykos
(26.05.08)
çinin her türlü kaynağı bol değil. özellikle enerji konusunda sıkıntılılar, nüfus yoğunlukları da gıda fiyatları arttığında başkarına bela olacak. rusya doğal kaynak konusunda daha bi zengin. iş enerjiye, petrole doğalgaza gelince sırtı yere gelmez ruslan.
0
thechosenone
(26.05.08)
Putin'in görevi bırakırken imzaladığı yeni yasa bundan ibaret ;
Rus liderin attığı bu imzayla bundan sonra Rusya’daki stratejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklanıyor.

İşte yabancılara kapanan Rus stratejik alanları:

-ENERJİ VE STRATEJİK SAYILAN DOĞAL GAZ KAYNAKLARINDA YABANCILARIN ARAŞTIRMA YAPMASI YASAKLANDI.

Rusya dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerini ve geçiş yollarını elinde tutuyor.ABD, İngiliz, Alman ve Fransız firmaların gözü bu rezervlerdeydi.

-TELEKOMİNİKASYON (Ulusal telefon ve her türlü haberleşme) ÜZERİNDE YABANCILARIN HAK SAHİBİ OLMASI YASAKLANDI. YABANCILAR TELEKOMİNAKASYON YATIRIMLARINA GİREMEYECEK

-HAVACILIK UZAY VE SAVUNMA BAŞTA OLMAK ÜZERE AYRICA STRATEJİK OLARAK BELİRLENEN TOPLAM 42 SEKTÖRE YABANCILARIN GİRMESİ YATIRIM YAPMASI YASAKLANDI.

Yeni yasa, nisan ayında Rus Parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Federasyon Konseyi'nden de onay alan yasa son olarak Putin'in önüne geldi. O da görevden ayrılmadan bir gün once yabancı yatırımcılar için şok anlamına gelecek son imzayı attı.
0
cozepo
(26.05.08)
BRIC ülkeleri diye bir konsept var, 2050de dünya hakimi olacakları düşünülüyor
Brezilya Rusya Hindistan Çin

Hatta T-BRIC yapıp biz de nasiplenmeye çalışmıştık bu konseptten.

Velhasıl BRIC diye gugıl amcaya sorarsan ülkeler hakkında yazılmış pek çok çalışma bulabilirsin.
0
duk leto
(26.05.08)
brezilyanın ne alakası var yahu,
uzaktan bakınca sürekli popop sallayan sikko bir ülke gibi gözüküyor ama büyük ülkelerden sonra(çin rusya amerika fransa jpn) uzayda uydusu bulunan tek ülke aynı zamanda...

amerikanın maşası mı acaba?
tek başına nasıl bu kadar güçlü olabilir kihele rusya hizasında

hadi hindistanda da nüfus var
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
dünyanın en büyük nükleer gücü.
hatunlar güzel olunca süper güç olunsaydı ukrayna'nın daha büyük bir güç olması gerekirdi.
0
kofteburger
(26.05.08)
enerji kaynakları olmazsa olmaz tabi ama "putin effect"i de gözardı etmemek lazım.:) bizdekiler gibi yöneticileri olsa o kaynaklar bir işe yaramazdı sanırım. (?)
0
samanliktaki zuhtu
(26.05.08)
Bir de bir taraflarımdan atmıyorsam Rusya'nın Ortadoğu ve diğer coğrafyalardaki devletlerle olan "gizli" yakınlaşmaları var. Ha çıkar ilişkisidir bilmemnedir o ayrı ama bu da var sonuçta. Daha önce de milyon kere yaşandığı gibi, olası bi amerika Rusya geriliminde ya da diğer devlet(ler) amerika geriliminde Rusya'nın kimin safında olacağı falan da bu süper güçlülüğü tetikliyor sanırım. Kaldı ki daha önce de belirtildiği gibi eski sovyet ülkeleri falan var, bağlar var.
0
colonizer
(28.05.08)
Rusyadaki yeraltı kaynakları ile ilgili mta nın eski tarihli bir araştırması:

www.mta.gov.tr
0
gercektenmi
(07.06.08)
(9)

"yersen" kelimesinin ingilizcesi

jay kay
nedir?
nedir?
0
jay kay
(25.05.08)
yoktur aslında. if you dare olabilir. ama if you eat kesinlikle olmaz.
0
compumaster
(25.05.08)
"as if" olabilir belki. bir de kandirdiktan sonra "gotcha" denir.
0
egotm
(25.05.08)
if you buy it

www.seslisozluk.com

11. madde
0
ermanen
(25.05.08)
örnek içinde kullanalım hatta:

(bkz: peace sells but who's buying)
0
sui
(25.05.08)
buy it, will you?!
0
delikan76
(25.05.08)
cümlenin sonunda "if that" de kullanabilirsiniz, alaycı vurguyla elbette.
0
lepidodendron
(26.05.08)
Argo cevirmek cok zor bence. Ozellikle de cok uzun suredir kullanilan, oturmus bir sey degilse.
0
wpi
(26.05.08)
bir de şöyle birşey vardı
birşey söylüyorsun, ve sonra noootttt! diyorsun
(bildiğin not)
"your shirt is blue, nooottt" diye
(aslında adamın gömleği yeşil)

borat'ta vardı, nasıl kullanıldığını merak ederseniz.
0
kahvegibi
(26.05.08)
buy kullanılıyor, yani var.
0
dumur
(26.05.08)
(15)

araba satarken sahte paradan nasıl korunuruz?

merope
Bi kez sattık araba, o zaman da cok dert etmistim ben bunu. ama babam aldi paraları tek tek saydı.simdi muhtemelen babam olmayacak esim ve ben basbasa gidicez. ya sahte para verirlerse? Mesela bunu önlemek için satıştan önce bankaya gidip parayı yatırmayı adam kabul etmez. satıştan sonra gidip yatı
Bi kez sattık araba, o zaman da cok dert etmistim ben bunu. ama babam aldi paraları tek tek saydı.
simdi muhtemelen babam olmayacak esim ve ben basbasa gidicez. ya sahte para verirlerse? Mesela bunu önlemek için satıştan önce bankaya gidip parayı yatırmayı adam kabul etmez. satıştan sonra gidip yatırmak da hiç olmaz.
sahte para alıp kazıklanmamak için ne yapılabilir, fikri bilgisi olan?
0
merope
(16.05.08)
parayı alma yeri olarak calıstıgınız banka subesınde bulusma saglayabılırsınız..abi hemen parayı yatırmam gerekıyoda vs gıbı bısey dersenız durust bı ınsansa zaten problem etmeden gelır.parayı alır almaz hıc sız ellemeden direk gişe memuruna parayı verıp hesaba yatmasını isteyınız.bu sadece sahte para olayı ortadan kalkar..
yada tanıdıgınız bir bankacı varsa yanınızda goturmeye calısın.alıskın oldukları ıcın parayı sayarken elleme sureti ile sahte olup olmadıklarını anlıyolar..
imkan varsa sayma makinası da goturulebilir..

yada en cok yapılan sistem olarak parayı elden değil hesabınıza havale etmesini isteyebilirsiniz..
0
isott
(16.05.08)
Satistan once ya da sonra gitmek zorunda degilsiniz bankaya. Arabayi alacaksa, beraber gidersiniz. Gozunuzun onunde para yatar, siz de anahtari teslim edersiniz.

Eger bu yontemi begenmediyseniz sahte para anlamaya yarayan kalem ya da mor isik aletlerinden alin. Pahali degiller. Paralari tek tek kontrol edin. Esnaf tanidiginiz varsa onda da bu aletten olabilir.
0
wpi
(16.05.08)
ya sanırım adam da bana guvenmeyecegi icin parayı önce yatırıp satışı sonra imzalamayı kabul etmeyecektir.
want2die doviz burosuna gidin rica edin makineden gecirin dedi, o mantıklı geldi simdi. üç beş neyse veririz emin olmak için
o para sayma makinaları sahte parayı ayırt edebiliyor degil mi?
bir de o mor ısık aletini nerden bulurum?
0
🌸merope
(16.05.08)
alıcı kişi o kadar parayı cebinde, cüzdanında taşıyamayacağı için o da bankadan çekecektir. ben alıcıya bankadan para çekmeye beraber gitmemizi teklif etmiştim. gişeden alırken yanında durdum sonra notere gittik.
0
babatema
(16.05.08)
Simdi biz bir kez sattık, onda da adam parayla beraber gelmişti.
ama sizinki de iyi fikir. teklif edeyim. ama iste bazısı parayı tek parca bi yerden cekmiyor. esi dostu getiriyor bi kısım, falan filan. karışıyor.
0
🌸merope
(16.05.08)
Satacağın araba 25.000 YTL ve üstü değilse, eleman da 10-20'lik banknot getirmeyeceğine göre, 50'lik ve 100'lük'leri dediğim meblağ için saymak, bakmak, 10-15 dakika alır.
Yani kendin bak. Sandığın kadar zor ve uzun değil.

Önceden de 50 ve 100'lük banknotların sahteleri ve gerçekleri ile biraz çalış yeter.
NOT: Piyasada daha çok 50'lik sahte yaygındır.
0
delikan76
(16.05.08)
50 ve 100 luklerde sahte olup olmadigini anlamak cok zor degil. ozellikle kagidi ve kabartmalari cok abartili oldugu icin sayarken bile belli oluyor. biraz dikkat ederseniz sorun cikacagini zannetmiyorum.
en olmadi bir tane ucuz yollu sahte para makinasi alip gidin (50 ytl idi sanirsam)
0
entrapmen
(16.05.08)
işiniz düştüğünde bir banka veya döviz bürosundaki o anda boş duran gişe görevlisine sorarsanız türk parasında neye dikkat etmem gerekir diye. size bir kaç tüyo verecektir.
o bir kaç tüyoyu uygulamanız yüzlerce banknot arasından çok iyi yapılmış olsa dahi tek bir sahteyi bulmanıza imkan sağlar.
elle kontrol mor ışıktan çok daha garantili bir yoldur. türk parasında mor ışıkta görünen meşale/ateş şekilleri bazı sahtelerde de var. o yönteme güvenmeyin.
20, 50, 100 hepsinin sahtesinden piyasada bolca mevcut. en garanti 5 ve 10 liralar :)
0
caturanga
(16.05.08)
bir de döviz bürosunda gidip yüklü bir miktarda parayı kontrol ettirmek yasaktır. herhangi bir komisyon karşılığı da yapmazlar. onun da işine gelmez çünkü makineye attıktan sonra bu benim destem değildi demeniz de mümkündür. herhangi bir paranın sahteliğinin kontrolü sadece ilgili emniyet birimlerine aittir.
0
caturanga
(16.05.08)
25 binden fazla ya paranoyak oldum iyicene :(

ya babamın bu islerden cok anlayan bi arkadasın da alıp gidicez
ya da adama rica edicem bankadan beraber cekecegiz.tabi o da parayı bankadan cekecekse.
veya su aletlerden bulmaya calisicam, sahte para kontrol eden aletten.
0
🌸merope
(16.05.08)
sahte para kontrol eden aletlerin en ucuzu ve en eskisi 10-15 bin dolar. mor ışığın da değil kalemine büyük makinesine bile güven olmaz. kaldı ki o para makinelerinin eskilerine de güven olmaz.
siz en iyisi beraber gidip bir bankaya parayı yatırın. zaten elden alıyorsanız olması gereken budur.
0
caturanga
(16.05.08)
eğer sürekli çalıştığınız bankanız varsa bir yöntem de noteri bankaya çağırmak. alıcı parayı direkt bankaya öder banka parayı teslim aldığında siz de imzaları atarsınız. ama ekstra masraf tabi noter çıkartmak en sağlamı da bu olur herhalde.
0
babatema
(16.05.08)
para sayma makinası ve mor ışık bulunan bir notere gidiniz.
0
theunforguven
(16.05.08)
Neye bakacağınızı bildiğiniz sürece sahte banknotu tespit etmek zor bir iş değil. Biraz oturup hepsini sayabilirsiniz. Sahte para kontrol kalemi istiyorsanız sanırım 5YTL civarı bir fiyata satılıyor piyasada (Google: "sahte para kalemi"), ancak yukarıda da dendiği gibi tek bir özelliği kontrol etmek yetmez. Şu sayfaları inceleyin:

20YTL: www.tcmb.gov.tr
50YTL: www.tcmb.gov.tr
100YTL: www.tcmb.gov.tr

Alıcıdan parayı 50lik ya da tercihen 100lük desteler halinde getirmesini özellikle isterseniz işiniz kolaylaşacaktır. Her bir banknotu incelemek 3 saniyenizden fazlasını almaz zaten. Bu durumda iki kişi ne kadar süreceğini siz hesaplayın :)

Ya da diğer bir yöntem:
1- Notere gidersiniz. Parayı yatırdıktan sonra dekontla gelip alacağınızı (alıcıyla birlikte) belirterek satış sözleşmelerini imzalarsınız. Sözleşme kopyaları noterde kalır.
2- Gidip parayı bankaya yatırırsınız. Dekontun bir nüshasını alıcı alır.
3- Geri dönüp satış sözleşmelerini noterden alırsınız. Olası bir anlaşmazlık ya da itiraz durumunda ikinizde de kapı gibi dekont olur.

İlk yöntemden nispeten daha kolay ama onun kadar %100 garantili değil tabi. Zaman olarak ise kayda değer bir fark olacağını sanmıyorum (bankaya gideceksiniz, geri geleceksiniz, sıra bekleme vs.)
0
386 dx
(17.05.08)
tüm bilgiler için cok tesekkur ederim
hepsini bi okuyup sindirip degerlendiricez =)
0
🌸merope
(18.05.08)
(5)

Bacakta Yanma

blackbasat
merhabalar geçen cumartesi futbol oynadım. uzun süre oynamadıktan sonra ikinci kez oynayışımdı. oynamadan ısındım. çok klas hareketler yaptım bi sürü ampul astım ama ertesi gün sağ bacağımın üst iç kısmında -kasığa yakın- bi yanma başladı. böyle yuvarlak küçük sayılabilecek bir bölgede. sanki üstüne
merhabalar geçen cumartesi futbol oynadım. uzun süre oynamadıktan sonra ikinci kez oynayışımdı. oynamadan ısındım. çok klas hareketler yaptım bi sürü ampul astım ama ertesi gün sağ bacağımın üst iç kısmında -kasığa yakın- bi yanma başladı. böyle yuvarlak küçük sayılabilecek bir bölgede. sanki üstüne yanıcı bi madde dökülmüş gibi ama yanma üstünde değil içinde. önemli bir şey olmadığını düşünüp umursamadım doktora gitmek için de abuk bi şeymiş gibi gözüktü ama hala devam ediyor. zaman zaman geçermiş gibi oluyor ama biraz yürüyünce hafif koşturunca hemen tekrar yanmaya başlıyor. özellikle adım atarken mesela sağ bacağımın üstüne bastığım an iyice yükseliyo yanma. var mıdır başına gelmiş olan bi bilgisi olan? yine cumartesi ve maç günü napsam ki acaba? fazla laktik asit maktik asit yapar mı böyle bi şey ama kaç gün oldu yahu.
0
blackbasat
(10.05.08)
valla hamlamadan dolayı meydana gelmiş bir hödö olarak görünüyor. futbolcunun dostu bengal'i öneririm. bir kaç güne bir şeyin kalmaz gibi.

geçmiş olsun.
0
haznedaroglu
(10.05.08)
Laktik asit "et kesmesi" denen çok şiddetli olmayan, üstelik dediğin kadar da küçük bir alanda değil, genellikle bütüncül bir kas bloğunda hissedilen ağrıya sebep olur ve lineer olarak zaman içimde azalır. Yani her 8-12 saatte bir azaldığını geçtiğini hissedersin.

Dediğin tür bir ağrı küçük bir kas yırtılması, zorlama zart zurt gibi. Sanılanın aksine küçük kas yırtıkları kendiliğinden geçiyor sanırım. Kısacası ağrı uzun sürerse veya şiddeti belli bir eşiği aşarsa doktora git, kalanını sallama o kadar. Zaten bu cümle genel "sporda sakatlık doktor" algoritmasıdır.
0
delikan76
(10.05.08)
teşekkür ederim ama ağrı yok. ağrı olsa zaten geçer herhalde deyip kendi haline bırakırdım ama garip bir yanma var ve 1 hafta oldu. hamlama falan 1 hafta sürmez ki sürer mi?
0
🌸blackbasat
(10.05.08)
daha önce başıma şöyle geldi. korner kullanırken bi abanmıştım topa sağ bacağımın üst iç kısmında ani bir yanma başlamıştı. kas (lif) yırtılması sanırım bu. yeterince ısınmadan esnemeden zorlamadan kaynaklanıyor olsa gerek. sizinki belki o anın sıcaklığıyla hissetmediğiniz ama ertesi gün farkında vardığınız bir versiyonu olabilir. tıbbi olarak nedir bilemem ama tedavi olarak zorlamamayı tavsiye ediyorum. benimki zamanla geçti.
0
sijwocaq
(10.05.08)
biraz tibbi olacak tabi ama sein durumuna adduktor sprain denir. yani bacagin ic kisimindaki kaslarin zedelenmesi. o bolgede obturator sinirin dallari bulunur, zedelenmeden dolayi sinirin irritasyonu ve yanma olabilir... gececi bir durum merak etme. uzgunum ama yanma yakalasik 3 ay bile surebilir. ama bir sekilde hafifleyecektir. bir daha boyle birsey yasarsan ilk onlem olarak alterne sicak soguk uygula inflamasyonu azaltir boylece yanma gibi seyle olmaz. tabi spora en az 3-4 hafta ara vermen lazim. bir daha da esnem yapmadan isinmadan kaslarini zorlama bu sana ders olsun...

edit: bu yazar bir ortopedi uzmanidir...
0
outshined
(11.05.08)
(3)

ev taşıma şirketleri

min el garaib
Ev taşıyacağız. Cihangir'den Tarabya'ya. Eşyamız çok değil. İşini iyi yapan ve hesaplı olduğunu düşündüğünüz şirket adlarına ihtiyacım var. Bir de tahminen kaça mal olur bu iş. Not: 2. kattan 1. kata. Fiyatın belirlenmesinde bu önemliymiş dediler.
Ev taşıyacağız. Cihangir'den Tarabya'ya. Eşyamız çok değil. İşini iyi yapan ve hesaplı olduğunu düşündüğünüz şirket adlarına ihtiyacım var. Bir de tahminen kaça mal olur bu iş.
Not: 2. kattan 1. kata. Fiyatın belirlenmesinde bu önemliymiş dediler.
0
min el garaib
(08.05.08)
Oruçoğlu olmasın da kim olursa olsun (godless commie'nin bu hafta oruçoğlu ile ilgili yazdıklarını okuyun derim). Diğerlerinden nispeten ucuzdu, 800 dedilerdi, bahşişiyle, 900, e bir de, 5 kişinin kahvaltı ve öğle yemeği, 950-1000'i buluyor; 1500'tan açan da var kapıyı ama, makulü 600-800 arası galiba.

Yine de, eşyalarımıza yaptıklarından sonra, keşke bahşiş vermeseydik dedik.
0
cedilla
(08.05.08)
delikan76
(08.05.08)
dilerseniz bi numara verebilirim..benim evimi taşımışlardı baya memnun kaldım, bi tek yatağımı biraz çizdiler o kadar ama acaip ucuzdu 250 ytl'ye 1.kattan 4.kata taşındım mecidiyeköyde..
0
erostrada
(08.05.08)
(4)

tek kullanımlık mangal nerede satılır ?

slack
Tek kullanımlık mangal nerede bulabilirim? Şöyle en kullan atından :)
Tek kullanımlık mangal nerede bulabilirim? Şöyle en kullan atından :)
0
slack
(07.05.08)
benim bildigim migros carrefour gibi marketlerde satılıyor böyle küçük mangallar. 2 ya da 3m migroslarda ya da büyük carrefourlarda ya da buna benzer yerlerde bulabilirsiniz sanırım.
0
think martini
(07.05.08)
Teşekkürler ayrıca içimde kalmasın;
Böylesine mühim bir suali büyük harflerle yazmama engel olan eksiduyuru mod.larını
esefle kınıyorum ;)
0
🌸slack
(07.05.08)
kasaplarda da vardır. en azından bizim buradaki kasaplarda var.
0
vincenzo
(07.05.08)
Eeğr herkesin gittiği bir yere pikniğe neyin gidiyorsan, ya da gitmiyor ama öyle bir yol biliyorsan, gidiş güzergahında cts ve pazarları seyyar olarak, diğer günler ise yol üstündeki bakkal, market ve kasaplarda bulunur. hatta manavlarda bile.
0
delikan76
(08.05.08)
(4)

yurtdisinda olmek

petekdoku
gerci sozlukte de ayni baslik var ama konu hakkinda cok detayli bilgi yok. simdi ben yurtdisinda yalniz yasayan biri olarak burada bir anda beklenmedik bir sekilde olsem ne olacagini merak ediyorum. nereye gomulurum? naasim falan ne olur? bu isin masrafini falan kim oder? almanya, hollanda, belcika
gerci sozlukte de ayni baslik var ama konu hakkinda cok detayli bilgi yok. simdi ben yurtdisinda yalniz yasayan biri olarak burada bir anda beklenmedik bir sekilde olsem ne olacagini merak ediyorum. nereye gomulurum? naasim falan ne olur? bu isin masrafini falan kim oder? almanya, hollanda, belcika gibi turklerin yogun yasadigi ulkelerde bu isleri yapan kuruluslar falan varmis da burasi turklerin pek olmadigi bir ulke. oyle dernek falan da yok. her turlu bilgi icin simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
Öldüğünün haberi bir şekilde ama mutlaka ailene gelecek. Sonra ailen gelerek ya da gelmeden devreye konsolosluğu sokacak, akil danışacak ve tarifeli bir uçağın kargo bölümünde yerini alacaksın muhtemelen. Memlekete mutlaka gelirsin bence yani, tamamen sahipsiz kalmazsa naaşın.

Daha çocuktum, almanya'da uzak bir akeaba öldüydü, ailesinden kimse gitmedi, uçakla tabut geldiydi.
0
delikan76
(02.05.08)
yurt dışında gurbetçi psikolojisi bambaşkadır..

niceleri açlıktan olur niceleri çirkefleşir
ama hiçbir meftaa yı orda bırakmazlar
paralarını toplar yollarlar memleket
bu da ayrı bir gerçek
0
demlikposet
(02.05.08)
bazı ülkelerde vefat ettiğiniz zaman yakını olmayan kimseleri, hastane konsolosluğu arayıp haber veriyor.

ailenizden biri olmasa da, komşunuz, arkadaşınız vs. de mi yok. illa ki birileri çıkar kovalicak. en olmadı kaza geçirdiniz biri sizi kucaklayıp getirdi hastaneye, o ilgilenir.

bu arada uzun ve sıhatli bir ömür dilerim...
0
sijwocaq
(02.05.08)
gecen yil ingilterede enistemiz vefat etti. kalp hastasi idi ve orada yasamiyor idi. oğlunun yanina gitmisti gecici bir sureligine. diger avrupa ulkelerinde durum nedir bilmiyorum. her olene otopsi yapiyolar mi vs. ama bizim enistenin naasi bi sürü bürokratik işlemden sonra ancak 15 günde türkiye'ye getirilip defnedildi. allah gecinden versin boyle bir durumda eger bulundugunuz yerde kacak diilseniz kimliğiniz varsa bir sekilde elçilik konsolosluk vs. sizin mevta oldugunuzdan haberdar olur. ona görede işlem yapılır. sağlıklı uzun ömürler diliyorum..
0
palyacopapi
(02.05.08)
(10)

esnaf dukkanlarinin duvarlarindaki belgeler.

petekdoku
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonus
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonusu. neden boyle yapiyorlar? bir kurnazlik mi var isin icinde, yoksa eslerine olan buyuk asklarindan dolayi mi boyle yapiyorlar? yoksa ben manyak miyim? bir bilgisi olup da paylasan herkese cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
vergi indirimi filan degil soz konusu olan, o belgeler turkun kivrak zekasini gostermektedir. adam zaten o dukkanda calisiyor, yani emekli olacak elbet. peki ya esi? esi calismiyor yani emekli olmayacak ve esinin emekli parasini alamayacak adam haliyle. iste bu sorunun ustesinden gelmek icin, adamlar kendilerini isci gosterip, eslerini de dukkan sahibi yapiyorlar. hem de kadin kendini patron filan hissediyor, boylelikle -guya- karisina ne kadar onem verdigini de ispatliyor; mutlu oluyor kadin vs... en azindan benim bildiklerim boyle yapiyor.
0
egotm
(02.05.08)
olay tamamen kurnazlık. şirket bir başkasının üstüne kuruluyor ama bütün çeklere, senetlere vb. yetkili imzayı şirketin sahibi sanılan kişi atıyor.

yani herhangi bir borç çıktığında şirkete haciz gelmiyor.
0
lancelot du lac
(02.05.08)
Aynı şey benim dikkatimi de çekmiştir. Teknik sebepleri bilmem ama bir görüşüm var:

Türkiye'de hanehalklarının geçimi, miras üzerine döner ve mirasın gövdesi de gayrimenkul, yani ev, dükkan ve arsalardır. Eğer bu olmasa işsiz Türk toplumunun %90'ı aç kalırdı emin olun. Afrika ülkeleri gibi olabilirdik.

Türk kültürü miras paylaşımında evleri kızlara, arsa ve dükkanları erkeklere dağıtacak şekilde evrimleşmiştir. Hani arsaya, inşaat, müteahhit işleri ile kız çocuk uğraşmasın, dükkanda erkek varis bir iş kurup çevirsin, kızın da başını sokacak evi olsun gibi düşünülür. Mantıklıdır da.

O gördüğün patron hanımlar muhtemelen erkek kardeşi olmayan ve kendine dükkan kalmış evlatlar. Burada klasik enişte-damat devreye giriyor. Mülk kaynağı kadının tarafı olduğu için sembolik olarak kadında kalıyor, erkek dükkanı işletiyor.

Eeee, sonuçta toplumun yarısı kadın ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet kanunlarına göre erkeklerle eşitler. Dolayısıyla çevrede gördüğün dükkan mülklerinin ciddi (>%50 değil ama ayrıntı da değil) bölümü kadınların üstüne...

Biraz sosyolojik analiz oldu ama...
0
delikan76
(02.05.08)
bu işin sebebi eşinin emekliliği olamaz. öyle olsa adam zaten adi ortaklıkta emeğini koyan kişi olarak sigortalı olur, karısını işçi gösterir, onun primini yatırır.

bundaki kurnazlık lancelot du lac'ın dediği türden bir şey olabilir.
0
sijwocaq
(02.05.08)
kasap adam ne için çekine imza atmaktan çekinsin ki(:
0
demlikposet
(02.05.08)
daha önceden çeşitli sebeplerle, bankalardan kara listeye alınmıştır. çeki senedi dönmüştür. eşinin/kızının üzerine yeni bir firma kurup ticari hayatına devam ediyordur.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
harika, yaratıcı atışlar gelmiş. Dogrusunu yazayim;

Babamin islettigi marketimiz annemin üzerineydi. cunku market, berber, kasap gibi dukkanlarin 2 saatligine bile kapatilmasi buyuk zararlara yol acar (neden diye sormayin cunku bu basli basina bir tatisma konusu). Vergi gibi devlet isleri icin dukkandan ayrilmak soz konusu olamaz bu sebepten. Ondan dolayidir ki dukkanin annemin üzerine olmasiyla devlet dairelerine babamin gitmesi zorunlulugu ortadan kalkiyor ve dukan her zaman acik kalmis oluyordu.
0
theli
(02.05.08)
genellıkle kucuk ısletmelerde yasanır bu durum..

sebebine gelince..efendim dukkan sahıbı bir bayan..orada patron diye duran adam onun kocası.
banka hesapları adamın ustune acılır.çekler adamın adınadır.herhangı bi çek döndügü zaman dukkanın adı lekelenmez.haciz geldiginde adamın adına hıc bırsey olmadıgı ıcın haciz işlemi yapılamaz.
bu aradada hanım bağkura baglanmıs olur..adamda ssk dan para yatırır..
bu işletmelerde genel olarak 1 yada 2 kısı calısır.onlarda sigortasızdır.adam kendıne sigorta yaptırırkı dukkanda hıc kımse calısmıyo gorunmesın dıye.
oyle deıl hanımada sıgorta yaptırıp onu calısıyo gosterebılır dıyebılırsınız ancak denetlenemeye geldıklerınde bu durum daha mantıklı gorulmektedır..
0
isott
(02.05.08)
yazanlar çoğu doğru ama eklenecek olan birşeyler var...
şimdi şirketin battığını farzedelim...bu şirketin piyasaya 100.000 ytl borcu var.. herkes hacze geliyor.. ve adamın 1 arabası ve 1 evi var...
işte bu araba ve evi alacaklılar cebri icra yoluyla alamıyolar çünkü şirket(yani asıl borçlu) kadının üzerine kayıtlı... ama eğere şirket erkeğin olsaydı alacaklılar o araba ve evi de icra dairesi aracılığıyla sattırıp alacaklarını da oradan gelen parayla tahsil edebileceklerdi ve iflas eden karı kocanın elinde hiç bişey kalmayacaktı..
ama tükkanı karının üzerine yaptırınca batsan bile en azından köşede bir dairen araban falan kalıyo.. kendini garantiye alıyosun..
0
undarist
(02.05.08)
bizzat şahit olduğum bir durum daha var ki konuyla ilgili, şöyle;

babanın evlilik dışı bir evladı daha var, hemi de nüfusu üstüne. şimdi baba vefat edince miras nüfusundaki evlatlar arasında bölünecek ama bu evlilik dışı kişiye kalsın istemiyor resmi anne, kendi resmi evlatlarının hakkı bölüşülsün istemiyor. böyle bir yola başvuruyorlar. böylece baba vefat etse bile tükkan annenin olduğu için evlilik dışı arkadaşa bişey kalmıyor.
0
VivaLaMuerte
(03.05.08)
(9)

fayanslı sehpa

palyacopapi
simdi olay su ki arkadaslar... sevgili anneciğim tutturdu boyle salonun ortasina kocaman üzeri fayansli ayaklarinda tekerlek olan bir sehpa alacagim diye. bende bir suru para verip yeni sehpa almaktansa evdeki eski büyük sehpayi yapmaya karar verdim. tekerlek kısmı basit. nalburlarda tekerlek satılı
simdi olay su ki arkadaslar... sevgili anneciğim tutturdu boyle salonun ortasina kocaman üzeri fayansli ayaklarinda tekerlek olan bir sehpa alacagim diye. bende bir suru para verip yeni sehpa almaktansa evdeki eski büyük sehpayi yapmaya karar verdim. tekerlek kısmı basit. nalburlarda tekerlek satılıyor matkapla delip dübelle güzelce tuttururum. ancak kafama takılan su. sunta üzerine kaplama sehpaya fayanslari ne ile yapistirayim? normal fayans yapistiricinin olamiyacagini düsündüm. sonucta cimento gibi bişi. slikonla olur mu acep? ya da baska bi tavsiyeniz var mi? bu işlerden anlayan arkadaslar tavsiyelerde bulunurlarsa gözlerinden öpücem :) simdiden tesekkürler...
0
palyacopapi
(02.05.08)
heh hee aynısından yapmıştık bizde :)
silikonla yapıştırmıştık. şu an gayet canavar.
0
vincenzo
(02.05.08)
Aman dikkat.
Fayans tahtaya göre çok ağır malzemedir. Masanın üzerini fayans kaplayınca masa ciddi şekilde ağırlaşacak ve genel sistemin (yeni masa) ağırlık merkezi istenmeyen şekilde yukarı kayacak.

Yani,
1) Masanın yeni ağırlığını düşünerek, sağlam ve kaliteli tekerlekler al.
2) Masanın ayakları zayıf, ya da ayakları üstten bakınca içte kalacak şekildeyse bir daha düşün.
0
delikan76
(02.05.08)
sevgili vincenzo ve delikan; cok saolun tavsiyeleriniz icin. şey geldi aklima bir de ayaklari boyle tekerlekli yapsam da üzerini fayans yerine nalburlarda yapi marketlerde satılan duvar kagidina benzer kendinden yapiskanli hedeler var ismini bilmiyorum onlarla kaplasam sanki fayanstan daha şık olucak sanki. hem delikanın dediği gibi eşşek ölüsü agirliginda da olmaz boylece. hmm hmm hmmm :) napsam napsam :)
0
🌸palyacopapi
(02.05.08)
Üzeri fayans olmayınca annen kabul etmez ki onu.
0
delikan76
(02.05.08)
önce bi fayansla ahşap bi malzemeyi çekomastik silikon vs ile evde yapıştırmayı deneyebilirsin, sonuca bakarsın, olabilitesine.. ya da bi yapı marketçiye gidip eğer ustasıysa işin, istediğin cevabı direk alırsın papito bey. haa bi de fayans yerine cam kullanmak biraz riskli de olsa daha hoş bi görünüm verebilir ortama.. anneye sor istersen
0
smy
(02.05.08)
anneni fayanstan vazgecirmek icin bir onerim olcak:'banyo, mutfak gibi olur salon. lavaboda kahve ictigini dusun anne!' diyebilirsin.
0
pyro clustic flow
(02.05.08)
annişinde rızası alınaraktan tarafimdan şuna karar verildi! tekerlek olayi tamam... cilasini yeniliycem. sonra üzerine smy'nin dediği gibi cam. cam ile sehpa arasina kurutulmus ciceklerden ambiyans yapiciim... ilgilenen herkeşe cok tesekkürler. seviyorum lan sizi! :)
0
🌸palyacopapi
(02.05.08)
Enteresan sekilde bazi fayanslar, malzemeden mi artik bilemiyorum- daha hafif olabiliyor. Yapi markete gidince oradan bir de baskul kap /(zaten var oyle magazalarda baskul), fayans reyonuna getir, metrekare hesabindan tart bence. Fayans kutularinin uzerinde kac m2 oldugu yazar (genelde kutular 1 m2 dir).

bu arada kendime de şu başlığı hediye ediyorum:
(bkz: 2 mikron ustteki entryi okumadan entry giren yazar)
0
sui
(02.05.08)
camla sehpa arasına, eski bozuk saat, köstek saat, eski para, kocaman şato anahtarı görünümlü ortaköy eskicisi tarzı ıvır zıvır da evin dekorasyonuna göre enteresan olabiliyor.
0
cedilla
(03.05.08)
(7)

tazminat alarak ayrılma yolu

merope
işten ayrılma kararı aldım. bunu tekrar sorgulamam, bir şans daha vermem mümkün degil. kesin yani.müdürle gittim konuştum, dürüstçe dedim ki şuşu sebeplerden dolayı, ben huzursuzum ve başka iş arıyorum, istifa etmiyorsam da tazminatım yanmasın diye (2 senedir burda çalışıyorum)açıkçası bu konuşmayı
işten ayrılma kararı aldım. bunu tekrar sorgulamam, bir şans daha vermem mümkün degil. kesin yani.
müdürle gittim konuştum, dürüstçe dedim ki şuşu sebeplerden dolayı, ben huzursuzum ve başka iş arıyorum, istifa etmiyorsam da tazminatım yanmasın diye (2 senedir burda çalışıyorum)
açıkçası bu konuşmayı yaptıktan sonra tazminatı verip beni postalar sanmıştım fakat, bişey demedi, tamam sen bilirsin dedi.
Şimdi ben istifa etmek istemiyorum çünkü yaklasık 5500 ytl tazminat almam gerek , iki yıl için. ne yapabilirim?
tabi çirkefleşmeden, hak yemeden, düzgün ve dürüst bir biçimde ne yapabilirim.
cidden cok stresli bir durumdayım. aklı basında önerileriniz bana yardımcı olacaktır. herkese sevgiler.
0
merope
(02.05.08)
kovulmayı beklemekten başka yapabilceğiniz hiç bir şey yok. size tavsiyem iş kanunun haklı fesih ve geçerli fesih ile ilgili maddelerini iyice okumanız. muhtemelen insan kaynakları departmanınıza (varsa tabii yoksa bu işe bakan kimseler) sizi takibe almış durumdadır ve haklı ve geçerli fesihe neden olacak bir durum oluştuğu anda sizi tazminat ödemeksizin işten çıkarmanın yollarını aramaktadırlar. eğer bu maddeleri iyice özümserseniz belki işçi açısından fesihi haklı ve geçerli kılacak bir durumu hali hazırda yaşadığınızı farkeder ve tazminatızı alarak iş sözleşmenizi fesih edebilirsiniz.
0
sijwocaq
(02.05.08)
Hocam, biraz bariz ve belki gereksiz olacak ama "tazminat almam" gerek diyorsun ya, iste onu isten cikarilirsan alman gerek. Senin rizan disinda isten cikardiklari icin veriyorlar tazminati. Tazminat bir yerde bir sure calisinca kazanilan bir hak degil yani, istegin disinda isten cikarilirsan olusan bir hak.
0
wpi
(02.05.08)
Bunun çirkefliğe girmeyen bir yolu yok. Olmaması da gerekir, tazminat bu, ikramiye/maaş değil, işveren atarsa hak kazanıyorsun.

NOT: Şu anda içeride tazminatın olduğu için mi, yoksa boşta kaldığın sürede maaşına ihtiyaç duyduğun için mi işinde devam ediyorsun. Bunu iyi çöz. Yanıt genelde b şıkkıdır ama a şıkkıymış gibi davranılır.

Dediğin durumdaysan ve gerçekten sadece tazminat için kalıyorsan buna "negative reinforcing loop" diyorlar, hemen yarın istifa et.
0
delikan76
(02.05.08)
eğer erkek değilseniz ve evli değilseniz; evlenmeyi düşündüğünüz sevgiliniz de varsa, evleniverin, 1 sene içinde, "kocam çalışmamı istemiyor" diye ayrılırsanız işten--tazminat vermek zorundalar.

ya da evleneli 1 sene olmamışsa, yine bu dediğim geçerli.

benim mesela var şirkette hırlaştığım insanlar, burada çalışmamı artık imkansız kılan ve evleneli 2 ay oldu. önümüzdeki 10 ay ne gösterecek, ona göre, istifa edip etmemeyi ciddi olarak düşüneceğim.
0
cedilla
(02.05.08)
maaşlarınız ödenmiyorsa iş akdinizi haklı sebeple feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilirsiniz ancak ihbar tazminatı alamazsınız bu halde.

iş akdinizi ister siz feshedin ister iş veren feshetsin farketmez; fazla mesailerinizi, yıllık izin ücretlerinizi, haftasonu çalışmalarınızı, resmi ve dini beyramlardaki çalışmalarınızı talep edebilirsiniz.
0
kantelem
(02.05.08)
müdürle anlaşma yoluna gidebilirsiniz belki. belli bir miktar tazminattan vazgeçerek ortak bir miktarda anlaşma filan olabilir. yapanlar tanıyorum böyle bir şeyi.
0
darknum
(02.05.08)
tamam bu işten seni atarlarsa olusan bir hak ama insana iş yerinde yapılanlar sonucu çalışma arzusunu ve istegini yok edip o insanın hayatının içine ediyolarsa tazminatımı alıp çıkmak istemek de benim hakkım arkadaşlar. mevzu çok uzun. ama şu an zaten haksızlıga ugradıgıminancındayken bir de tazminatımı bırakıp istifa etmek agırıma gidiyor. umarım bu bekleme suresi icerisinde onlar beni cıkartırlar.
koç holding oldugu için öyle müdürle poazarlık falan imkansız. hersey sacmasapan zaten.
işten de sen ayrılmadıktan sonra çıkartmayız diyolar şimdilik.malum egitim falan aldırdılar yatırım sayıyolar onları.

benim maasa ihtiyacım yok. esim de çalışıyor. sadece tazminatımın yanmamasını istiyorum sonucta 2 senelik emegim var.bir de bu sene sonuna dogru yurtdısına gidebilme ihtimalimiz var çalışmadıgım süre icinde biraz daha birikmişim olsun istiyorum.
3 senelik evliyim sanırım o dediginiz evlilik seysini de kullanamayacagım.
maaşların ödenmemesi falan da söz konusu degil.

Sanırım cidden bunun beklemekten baska yolu yok. müdür kötü bi insan degil, yani işi bırakmammın sebebi onla alakalı degil. o yuzden asla terbiyesizlik yapamam ona karsı.sonucta isten atsınlar diye ugrasmak adama ayıp olacak.ondan yapamam.
Yanıtlarınız için çok tesekkur ederim. Stresli günler beni bekliyor :(
allah büyük bakalım.
0
🌸merope
(03.05.08)
(8)

konut kredisi

kibritsuyu
bu olay nasıl oluyor? bir ev satacağız. alıcı kişi evi kredi ile alacak. kredi başvurusunu yapmış, başvurusu kabul edilmiş. şimdi diyor ki bize "evin satışını yapalım ki banka benim adıma eve ipotek koysun". e şimdi biz adama satış için vekalet verirsek (farklı bir şehir olduğundan gitme durumu yok.
bu olay nasıl oluyor? bir ev satacağız. alıcı kişi evi kredi ile alacak. kredi başvurusunu yapmış, başvurusu kabul edilmiş. şimdi diyor ki bize "evin satışını yapalım ki banka benim adıma eve ipotek koysun". e şimdi biz adama satış için vekalet verirsek (farklı bir şehir olduğundan gitme durumu yok. vekaletle yapılacak işlemler), adam satışı yaptıktan sonra "kredi almaktan vazgeçtim" derse ev de elden gidecek, para da gelmeyecek. aynı şey alıcı için de geçerli. önce banka parayı bize gönderse, ben vekaleti vermeyiverirsem bu sefer hem evi alamamış, hem krediyi çekmiş ve bana göndermiş olacak. şu gittigidiyor'daki mal eline ulaşınca paranın hesaba geçmesi gibi bir sistem yok mudur bu bankalarda? banka benim hesabına parayı geçirip bloke koysun, satış yapıldığında da blokeyi kaldırsın. satış yapılmazsa parayı geri alsın falan?
0
kibritsuyu
(02.05.08)
bankayla muhatap olun direk. banka size bunun garantisini verecektir. adamın sözüyle iş yapmayın bedavadan evi üstüne verme durumu falan olmasın.
0
ozdek
(02.05.08)
(bkz: bloke cek)

konut kredisi ile doğrudan ilgili değil ama işe yarayabilir.
0
eksi daglarinin aslani
(02.05.08)
ziraat bankası böylebir teminat, taahhüt falan vermiyormuş satıcıya. aynen "bu tamamen sizin aranızdaki mesele" dedi görevli. tek yolu alıcı, satıcı ve banka görevlisinin tapu dairesinde buluşması, satış yapıldığı anda bankanın ipoteği de koyması, sonra da birlikte bankaya dönülüp meblağın satıcıya ödenmesi şeklinde olabiliyormuş. vekalet veriyorsak tamamen alıcının insafına kalmış durumdayız yani. en iyisi bizzat gitmek.
0
🌸kibritsuyu
(02.05.08)
Bu dediğin durum, kredili olmasa bile her satışta yaşanıyor.
Benim böyle bir durumum olmadı ama çevrede defalarca gördüm ki benzer durumlarda bloke çek kullanılıyor.
0
delikan76
(02.05.08)
ben derdimi bloke çek ile halletmiştim. bankadan bloke çek vermesini iste. bu işler için sıkça kullanılan bir yöntemdir.

bloke çek üzerinde bankanın ismi yazar. yani banka alıcının parasına el koyar, sana çeki verir. sen evi sattığın an çeki öder.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
alıcının parası yok ki. kredi alıyor işte. banka da krediyi evin ipotek edilmesi karşılığında veriyor. evin ipotek edilebilmesi için de önce satışın yapılması gerekiyor. alıcının hazırda bir parası olsa, banka da ona bloke koyup bize çek verir, doğru. şu aşamada bankanın yapacağı tek şey "şu ada şu parseldeki şu evin satışı şu kişiye yapıldığında satıcı x'e şu kadar bedel ödenecektir" diye antetli kağıda yazı vermesidir. yani banka ödemeyi taahhüt etmelidir. iş bankası bunu yapıyormu ama ziraat bankasına yani alıcının kredi aldığı banka yapmıyormuş böyle bir şey.
0
🌸kibritsuyu
(02.05.08)
konuyu araba icin yasadigim sekliyle anlatayim. benzeri ev icinde gecerli olacaktir saniyorum.

kesinlikle siz adama vekalet vermeyeceksiniz. adam size (tapu sahibin disinda birisi) vekalet verecek ve vekalet ile birlikte bankadan evin eski tapu sahibinin hesap numarasini vererek aldigi rehin kagidi gonderecek. bu hesap ayni bankada olursa sanirim bir nebze kolaylasir isler. siz devir islemi sirasinda evi bankanin uzerine rehin ettireceksiniz. bu sayede adamin krediyi almadan evin sahibi olmasi durumu engellenmis oluyor. banka da hic bir durumda parayi adama odemeyecek ve dogrudan sizin hesabiniza para gelecek. bu durumda evin kredilendirilmeyen kisminin nasil odenecegi konusunu cozemedim zira ben bunu elden teslim etmistim.
0
blu
(02.05.08)
o gittigidiyordaki paranin havuza du$me meselesini, bankalar taahhut mektubu denen olayla hallediyorlar.
0
safepassage
(02.05.08)
(9)

kotalıdan sınırsıza geçiş

sorusoranadam
1024mb kotalıdan 1024 sınırsıza geçmek istiyorum.nasıl yapılıyor, nereye başvurmam gerekiyor?
1024mb kotalıdan 1024 sınırsıza geçmek istiyorum.

nasıl yapılıyor, nereye başvurmam gerekiyor?
0
sorusoranadam
(02.05.08)
telefonla başvurabiliyorsun artık.
0
gregory
(02.05.08)
444 0 375 i arıyorsun.
0
ozdek
(02.05.08)
Aynı soruyu 5-6 ay önce sordum. Telefonla asla olmuyordu, sadece burada bilen arkadaşlar değil, bir ihtimal deyip aradığım 4440375'ten çıkan kız da aynı şeyi söyledi. İlla bağlı bulunduğun Türk Telekom Müdürlüğüne gidip, bizzat ıslak imzalı dilekçe vermen gerekiyordu. Fax, ya da birisiyle gönderme falan kabul edilmiyordu.

Artık telefonla yapılabildiği kesin mi beyler?
0
delikan76
(02.05.08)
valla zamaninda 512k'lar 1mbit olacakken herkes mersin'e ben tersine diyerek 256k kotasiza gecmi$tim. net uzerinden form doldurmu$tum. 3 gun icinde kotasiz yapmi$lardi. lakin daha sonradan 1mbit kotasizdan kotaliya gecmek istedigimizde turk telekom'a bir ugrayin demi$lerdi form doldurmak icin. siz sirasiyla internetten, telefon ile ve en son bizzat ba$vuruyu deneyin bence ;)
0
katafalk
(02.05.08)
3-4 ay once telefon ile yapmistim. o zamandan bugune degisen bir sey olmadiysa oluyordur hala.
0
zakk
(02.05.08)
olacaksan hemen ol, ayın başı iyidir.
0
federal
(02.05.08)
telefonla anında değişiyor (hız düşürüldüğünde evlat acısı gibi koyuyor modemin arayüzünde yeni hızı görmek) zaten menüde sayıyor "tarife değişikliği için" diye ama hat kimin üstüneyse o arasın, ahiretlik sorular soruyorlar banka gibi.
0
radioheadbanger
(02.05.08)
sınırlıdan sınırsıza geçmek istiyorsan boşuna uğraşma zaten kotayı geçsende maksimum sınırsız paketin ücretini ödüyorsun. bakarsın es kaza kotayı geçmeyecek kadar interneti kullanırsın öyle durumlarda az ödersin.
0
kendicoplugundeotenhoroz
(02.05.08)
telefon ile geci$ yapilabiliyor, hat sahibinin adi soyadi, dogum tarihi, dogum yeri, anne kizlik soy adi, baba adi, son faturanin tutari onaylanmasina muteakip size gecmek istediginiz dogrulatan soruyu sorgulayip gecirtiyorlar, 1 gun sonrada degisme gerceklesiyor, bir gun once denenip onaylanmi$tir.
0
oligomer
(02.05.08)
(3)

deniz mahsülünü iade eden bi bünye

yedek ruh
son bi senedir, denizden çıkan - ki dün akşam itibariyle deniz börülcesinin de bu grupta olduğunu anlamış bulundum - herşeye karşı midem red cevabı veriyor. ben gayet mutlu mesut yiyorum, bünyem gayet büyük bi nefretle bana iade ediyor. bu neden olur yau? çocuk değilim ki 29 yaşına geldim. 28 sene
son bi senedir, denizden çıkan - ki dün akşam itibariyle deniz börülcesinin de bu grupta olduğunu anlamış bulundum - herşeye karşı midem red cevabı veriyor. ben gayet mutlu mesut yiyorum, bünyem gayet büyük bi nefretle bana iade ediyor. bu neden olur yau? çocuk değilim ki 29 yaşına geldim. 28 sene midye hariç her türlü mahlukat yedim de, şimdi otunu bile mi yiyemeyeceğim?
0
yedek ruh
(02.05.08)
Deniz börülcesinin denizden çıkmaması ve sizin denizden çıtığını düşünmenizin sonucu olarak midenizin kabul etmemesi psikolojik bir sebebi olduğunu düşündürttü bana.
0
montreal
(02.05.08)
Soruya tam yanıt değil ama,

İnsan bünyesi denizde varolan bakterilere karşı, karada yaşayanlara göre çok daha hassastır ayrıca bu tür deniz kökenli bakteri, virüs, ya da her türlü maddeye karşı bireyler arasındaki tolerans farkları karasal olanlara göre çok daha fazladır.
O yüzden ağır besin zehirlenmelerinin müsebbibi çoğunlukla deniz ürünleridir.

Kısacası, bazı bünye, bazı dönemlerde veya bazı bölgelerden avlanan deniz mahsullerinde rahatsız olur. Çünkü o mevsimde ya da o bölgede, doğanın bir oyunu olarak fazlaca bulunan x maddesi, y bünyesine dokunur. Başka kimseye bişey yapmayabilir.

Ben de bir aralar, ne zaman İstanbul'da Balık Ekmek yesem hiç sekmeden zehirleniyordum mesela. Yemiyorum artık. Evde tava, fırım vesaire yapınca bişey olmuyor.

Kısacası bence bir sorunun yok, sadece aynı şey seni 2 kere üst üste bozunca ısrar etme o kadar.
0
delikan76
(02.05.08)
verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim ama deniz börülcesi genelde suya yakın yerlerde yetişmekle birlikte sığ sularda da görülebilen bir bitki. bana da enteresan gelen zaten onun da bu grupta - ki anlatmaya çalıştığım midemin tepki gösterdiği mahsüller grubunda - olmasıydı. yoksa börülce direkt suda yetişmez ama bi deniz mahsülü olduğunu da yadsıyamayız çünkü bol iyot emiyor. bu vaka son 1 sene içinde 6 kere tekrarladı. ben midem bulanmaya başladığında ne yediğimi bile hatırlamadım son olayda, çünkü börülce düşüneceğim en son şeydi. zaten o yüzden sorduydum. belki de delikan76'nın dediği gibi toleransının az olduğu bir dönem olabilir.

hadi bakalım diyelim, teşekkür edelim.
0
🌸yedek ruh
(02.05.08)
(3)

fesleğen

vercingetorix
günde kaç kez sulamak lazımdır? camın önüne koymak iyi midir? yani güneş ister mi, istemez mi? kaç gün sulanmazsa kurur gider?
günde kaç kez sulamak lazımdır? camın önüne koymak iyi midir? yani güneş ister mi, istemez mi? kaç gün sulanmazsa kurur gider?
0
vercingetorix
(01.05.08)
www.agaclar.net

soyle bisi var ama?
0
la traviata
(01.05.08)
gunde bir yeter,hatta iki gunde bir de yeter yani yaprakları solmadıkça sorun olmuyo. direk güneşe koymayın ama camın önü iyi olur. bir haftada solar,yazık soldurmayın,salatalara koyun taze taze :)
0
kanuniye
(01.05.08)
Rahmetli ananem günde 1 sulardı, akşamları.
Gayet de keyfi yerindeydi bitkinin.
0
delikan76
(02.05.08)
(2)

özel sağlık sigortası şeyi?

metox
selamlar arkadaşlar.. şimdi ben dünyanın binbir türlü hali var diyerek sağlık sigortası yaptırmaya yelteniyorum. kafama takılan soru ise şimdi bu sigortalar psikiyatri giderlerini ödemiyormu? yani ak sigortada standart istisna diyor. hadi doktoru ben ödedim, psikiyatri ile ilgili ilaçlarımı da ödeme
selamlar arkadaşlar.. şimdi ben dünyanın binbir türlü hali var diyerek sağlık sigortası yaptırmaya yelteniyorum. kafama takılan soru ise şimdi bu sigortalar psikiyatri giderlerini ödemiyormu? yani ak sigortada standart istisna diyor. hadi doktoru ben ödedim, psikiyatri ile ilgili ilaçlarımı da ödemeyecek? birde alkol kullanımı sonucu meydana gelen kazalar da teminat dışı imiş?? kaskomu yaptırıyorum sağlık sigortasımı belli değil, sağlık sigortasında bile hasarsızlık indiriminden bahsediyorlar.. bütün sigorta şirketleri böylemi, şu sigortayı kulanıyorum memnunum diyecek varmı? teşekkürler..
0
metox
(01.05.08)
policeye bağlı, psikiyatri yi kapsayan bir anlaşma görmedim. dolayısıyla anti-dep ve muadillerini de kapsatmazlar. sigorta yaptırmadan evvel size doldurmanız gereken bir form verirler. o formu doldururken dürüst davranmayıp kendinizi 4x4 sağlıklı gösterirseniz sizin lehinize olur.
0
pain
(01.05.08)
Sağlık sigortasında psikiyatri yaş iş. Poiçe bağlamında kabul etmezler, ederlerse fiyatı çok artırırlar, sonradan oluşursa da kesin kıllık çıkarırlar.
0
delikan76
(02.05.08)
(6)

sucuk küflenmesi

kibritsuyu
annemlerin evindeyken buzdolabındaki sucuk haftalarca yenmezse kurur kalırdı, taş gibi olurdu ama bozulmazdı. hani o şekilde pişirildiğinde yine yenirdi. sert olmasının dışında tadı veya kendi bozulmazdı.ama şimdi 22 nisan'da sucuk aldım marketten. ikbal kangal sucuk %100 dana eti olanından. annemle
annemlerin evindeyken buzdolabındaki sucuk haftalarca yenmezse kurur kalırdı, taş gibi olurdu ama bozulmazdı. hani o şekilde pişirildiğinde yine yenirdi. sert olmasının dışında tadı veya kendi bozulmazdı.

ama şimdi 22 nisan'da sucuk aldım marketten. ikbal kangal sucuk %100 dana eti olanından. annemlerinkiyle aynı marka buzdolabının aynı gözünde duruyor. bugün 30 nisan, aradan sadece 1 hafta geçmesine rağmen bu sucuk küflenmeye başlamış. niye böyle olur? sucuk mu problemlidir, buzdolabı mı problemlidir, naylon buzdolabı poşetine sarıp koydum o yüzden midir, nedir?
0
kibritsuyu
(30.04.08)
gozlemlerime gore sayet sucuk herhangi bir seye sariliysa, yani hava almiyorsa kufleniyor. kagit ya da vaylon ama naylon daha cabuk kuflendiriyor sanirim. acikta durursa sadece kuruyor, kuflenmiyor.
sadece disi kabugu kuflendiyse soyduktan sonra icerisinin kuflenmedigini goreceksin. tabii kuflenme ilk baslarindaysa diyorum. sayet sadece kabuk kuflenmisse soyup kizartip yemisligim cok. zehirlenmedim ama takdir sizin.
0
pyro clustic flow
(30.04.08)
İkbal, Cumhuriyet gibi markalar hala geleneksel üretimi tercih ediyor. Bu yüzden ürünlerinde tam bir standardı yakalayamıyorlar.

Normalde poşete sarmanız bir şeyi değiştirmeyecektir. Küfler oldukça düşük nem içeren ortamlarda gelişebilirler. Büyük ihtimalle üretimde mikroorganizma yükü bir şekilde olması gerekenin çok üzerine çıkmıştır. Bir neden de, gördüğünüz şeyin küf değil aerobik bir bakteri olması olasılığı. Poşete sarmış olmanız ve sucuğun taze ve henüz kurumamış olması bakteri gelişimine neden olabilir.

Kısacası yemenizi tavsiye etmem. Fakat son kullanma tarihini kontrol edip (sorun bu da olabilir tabi) aldığınız yere götürürseniz değiştirmeleri gerekir.
0
paranormal
(30.04.08)
sucuğun küflenme sebebi nemli yani çok taze oluşu, eskiden bende de çok oluyordu, şimdi aldığımda kullanılmayan bir oda varsa orda asıyorum pencere pervazına felan, kuruyor sonra dolaba koyuyorum, kflenmenin önğne böyle geçtim.
0
hayatacaylakkaldim
(30.04.08)
Aynı marka sucukları buzdolabı poşetine sarıp no frost dolabın buzluğunda saklıyoruz, gayet güzel dayanıyorlar, koku da yapmıyor. 1 aydan fazla durduğu olmuştur, ben olmasam daha da dayanır :P

Buzdolabı poşetine sararken poşetin bütün havasını alıp öyle koymayı dene derim.
0
kimlanbu
(30.04.08)
benim de bu sene buzdolabında saklanan sucuklar küfleniyor. ama sadece dışındaki zar üzerinde küf oluyor zaten kızartmadan önce onları soyuyor alttaki et düzgün oluyor ve yiyorum. Henüz zehirlenmedim.
0
joepiscopo
(30.04.08)
Beni 120 kilo eden bu harika besin için güzel bir soru.

Yanıt şudur ki ne sucukta sorun var, ne de buzdolabinda. Sucuk havasız kalmayacak, hiçbir şeye temas etmeyecek. Asılarak saklanma sebebi budur. Kurur ama küflenmez o zaman. Derinin kat yerlerinden çok az yüzeysel küflenme yaparsa yapar o da önemsizdir.

Asmadan muhafaza edeceksen buzdolabına değil, açık güneş almayan bir yerde gazete üzerinde koyacaksın, nemini gazete çeker, sonra kurur, gazete üzerinde lekesi kalır.

NOT: Bir şekilde küflenen sucuk sıcak su altında elle ovalanarak temizlenebilir. Ama tecrübelerim gösterdi ki kesinlikle tadını olumsuz etkiliyor. Daha zehirlenmedim, böyle sucuk da çok yedim ama tadı gidiyor.
0
delikan76
(01.05.08)
(8)

Balık aldım.

ditriell
evet balık aldım, getirdim masanın üstüne koydum. turuncu bir balık, japon balığı. lakin bu balık dün akşamdan beri 3 bilemedim 4 kez hareket etti . hayır aslında ben hareket ettiğini de görmedim, kendisini fanusun 4 farklı yerinde gördüm, .gözü falan hareket ediyosolungaç da çalışıyo hafif hafif
evet balık aldım, getirdim masanın üstüne koydum. turuncu bir balık, japon balığı.
lakin bu balık dün akşamdan beri 3 bilemedim 4 kez hareket etti . hayır aslında ben hareket ettiğini de görmedim, kendisini fanusun 4 farklı yerinde gördüm, .
gözü falan hareket ediyo
solungaç da çalışıyo hafif hafif
dişi bi de bu
ayrıca bi sürü arkadaşı vardır balıçıda onların arasından aldım ..(hani yalnızlıktan mı acab)

sorum şu ki;

bu balık hareket etmeli, yüzmeli, dolanmalı akvaryumun içinde, öyle durmamalı, bana hareketli balık lazım..
ne yapabilirim, ? ex mi atsam, kahve özütü falan mı damlatsam... öf ya..

fotosunu da kydum işte.. (acaba yerini mi yadırgadı bitki gibi)
0
ditriell
(26.04.08)
ben de capon balığı beslediydim zamanında. böyle garip huyları oluyor fakat ya ölür ya da bir kaç gün sonra dolanır durur.
0
haggi bulut
(26.04.08)
biraz zaman alacaktir.
birkac gun gectikten sonra kendine gelir.
0
trimpot
(26.04.08)
benim japon balıgına annem yarım ekmek içi atmıştı.hepsini yemişti balık.2 gün hiç hareket edemedi öyle şişti kaldi ama ondan sonra 1 yıl falan yaşadı.
ama böyle bir durum yoksa muhtemelen birkaç gün sonra belli aralıklarla ters dönüp yatmaya başlar,kısa süre sonra da ölür.
0
aynali
(26.04.08)
Soğuktandır, akvaryumcudaki suyun şartları(minarelleri, ısısı, tadı) farklı olduğpundan adaptasyon süreci yaşuıyordur, yeri değiştiğinden dolayı adaptasyon süreci yaşıyortdur. Eğer kafasında gözünde kuyruğunda beyaz benekler yoksa, genel anlamda adaptasyon süreci içinde olanm bir balık psikolojisindeymiş gibi geldi bana.
0
3200
(26.04.08)
japon balıklarının doğal ortamı soğuk sulardır. sakın ha suyunu ısıtmaya çalışmayınız.
0
kriker
(26.04.08)
kesinlikle beklemis su koymalisin. haa balik aldim geldim dur su cesmeden suyu doldurayim icine de baligimi atayim dersen yakin zamanda ya felc gecirir ya da olur.

en az 1 gun beklemis suyun icine koyman lazim baligi. sicak degil, normal oda sicakliginda beklemis olabilir. cesme suyu olabilir ama dinlenmis olmasi sart.
0
safepassage
(26.04.08)
ortam değişikliğinden olabilir. hem yazıktır yau, fanusta beslemeyin.
www.bilyap.com.tr
0
yapacakbirseyyok
(26.04.08)
1) Hiçbir balık fanusta beslenmemeli.
2) İlla beslenecekse japon tercih edilmeli. :)
3) Yerine alışınca biraz daha hareketlenecektir. Bir sorun görünmüyor ortalıkta.

NOT: Su değişim sıklığı ve oranı ile yemleme esasları ile ilgili çarçabuk bilgilen. balığın bu konulara dikkat etmezsen esas o zaman ölür.

NOT 2: Fanus ortamında istediğin gibi öyle hareketli balık falan olmaz. Bunun için normal, hava motorlu, filtreli ve ısıtıcılı bir akvaryuma geçmelisin. Fanusta her ne kadar işkence de olsa sadece japon ve betta splendes beslenir(aslında bu ölmeden idare edebilir demek). Onlar da hareket falan etmez doğru dürüst.
0
delikan76
(26.04.08)
(6)

Bu Oyun Direksiyonları Ne İş

delikan76
Sevgili gençler,Bir adet JWİN marka oyun için direksiyon aldım. Takıyorum tanıtıyorum eyvallah. Çalışıyor. Yalnız kumandasında kıllık var. Direksiyonu az çevirince az dönme mefhumu yok, ya tam sağ, ya da tam sol şeklide kumanda ediyor, öyle olunca da oyun kesinlikle oynanmıyor. Ben normal direksiyon
Sevgili gençler,

Bir adet JWİN marka oyun için direksiyon aldım. Takıyorum tanıtıyorum eyvallah. Çalışıyor. Yalnız kumandasında kıllık var. Direksiyonu az çevirince az dönme mefhumu yok, ya tam sağ, ya da tam sol şeklide kumanda ediyor, öyle olunca da oyun kesinlikle oynanmıyor. Ben normal direksiyon gibi olsun istiyorum. Herkes böyle oynuyor bu aletle gördüğüm kadar.

1) Bu özellik direksiyonun hardware'i ile mi ilgilidir?
2) Bu durum oynanacak oyun içinden mi ayarlanır? Öyleyse bu ayarın genel adı nedir? Bazı ayarlar var sensitivity falan, bızıkladım olmuyor...
3) Bu durum oyun içinden ayaralanıyor ise, oyunun kalitesi(hangi oyun olduğu) ile alakalı mıdır? Yani şu oyunda ayarı var bu oyunda yok durumu var mıdır?

Gözlerinizden öperim. Kutsal doğum haftasına yakışan yanıtlar bekliyorum...
0
delikan76
(25.04.08)
direksiyonun sağında solunda üstünde "analog" diye tuş olması lazım. hatta basınca genelde bir ışık yanar direksiyon üstünde. onu bir deneyin.

amin.
0
kuut
(25.04.08)
sizin direksiyon force feedback değil de yaylı sistem olduğundan klavyeden bir farkı yok maalesef. az çevirince az dönsün diyorsanız force feedback özellikli bir direksiyon almanız gerekir ki kendilerinde aynı zamanda gaza da ne kadar basılırsa devir de o kadar yükselir. direksiyonunuzu iade edip paraya kıyarak bir adet logitech almanızı şiddetle tavsiye ederim.
0
karga tdi
(25.04.08)
@karga tdi, force feedback sadece direksiyonun kaba tabirle titreşimli olması olayı, "ne kadar çevirirsen o kadar dönsün" le direk olarak alakası yok.

@delikan76 en ucuz direksiyonun bile dediğin gibi olmaması lazım, kalibrasyon ayarlarını yapman gerekir. Denetim masasını aç orada oyun kumandalarına gir ve direksiyonu kalibre et.
0
kimlanbu
(26.04.08)
@kimlanbu, force feedback ile vibration ayrı şeylerdir. vibration yani titreşim en dandik direksiyonda bile var. ama ne kadar çevirirsen o kadar döner olayı yalnızca force feedback özellikli direksiyonlarda geçerlidir. bir dünya direksiyon sattım, bir o kadar da kullandım, doğru söylediğimden emin olaiblirsiniz.

@delikan76, direksiyonu istediğin kadar kalibre et yaylı direksiyonda çok bir şey değişmeyecektir. kutusunda force feedback yazan direksiyonlardan bir tane alıp aradaki farkı görebilirsin. hatta almana bile gerek yok teknosa, mediamarkt gibi yerlerde bunların teşhirde olanları mevcut. yaylı sitem direksiyonu çevirip elini çektiğinde direksiyon eski haline geri döner. ama elektrik motorlu yani force feedback özellikli bir direksiyonu çevirdiğinde öyle kalır, çünkü elektrik motoru direksiyonun her hareketini bilgisayara iletir. off bana bunu uzun uzun yazdırdınız ya bravo.
0
karga tdi
(26.04.08)
kimlanbu hakli, karga tdi haksiz, force feedback titreşimli demektir.
(bkz: force feedback) ya da google'da "haptic" "force feedback" aramaları yeterli.

direksiyon analogsa ki oyle satilan direksiyonlar arasında analog olmayan yoktur.
kalibrasyonla düzelmesi lazim.
0
maersk
(26.04.08)
oldu iş, düzeldi.
direksiyon üzerinde "mode" diye bir tuş var, ona basınca yeşil-kırmızı oluyor. ilk yanıt beren kuut'un önerisine binaen bitti iş. bu kadar basit bir iş olduğu aklıma gelmemişti. öte yandan bizim cahilliğimizi de gösterdi bu işlerde.

force feedback, ayar mayar bişeye gerek kalmadı.
alette vites, pedal falan da var lakin hiç kullanasım yok.
0
🌸delikan76
(26.04.08)
(14)

et yemeklerinde etin sertleşmesi

burfak
sorum başlıkta özet olarak duruyor. mesela sote yaparken, veya tencerede bulduğum her şeyi karıştırıp et yemeği yaparken.eti ne kadar geç koyarsam koyayım pişti mi diye baktığımda tadına çoktan sertleşmiş oluyor.içi pembe değil, başta pişmemiş olduğundan sanıyordum.ama sonra biri fazla pişmiş olduğu
sorum başlıkta özet olarak duruyor. mesela sote yaparken, veya tencerede bulduğum her şeyi karıştırıp et yemeği yaparken.
eti ne kadar geç koyarsam koyayım pişti mi diye baktığımda tadına çoktan sertleşmiş oluyor.
içi pembe değil, başta pişmemiş olduğundan sanıyordum.
ama sonra biri fazla pişmiş olduğunu söyledi. Öyle mi gerçekten? bir de et (beyaz veya kırmızı ikisinde de oluyor) pişer pişmez sertleşiyor mu?
0
burfak
(25.04.08)
tuzdan da olaiblir.
0
bryan fury
(25.04.08)
tuzu erken koyuyor olmayasınız? yemek pişene kadar ete tuz konmaz çünkü osmozla içindeki bütün suyu çekip sertleştirir.
0
talemon
(25.04.08)
tuzu en sonlarda koyuyorum.
0
🌸burfak
(25.04.08)
tuzu serviste koyun bi de yagla birlikte cok az bi mıktar su iyi gelebilir.
0
bryan fury
(25.04.08)
O dediğin sorunun oluşmaması için pişiren kişinin yaşının 45'i geçmesi gerekiyor galiba. Ben öyle gözlemledim.

Tecrübe işi o iş sanki.
0
delikan76
(25.04.08)
Eti geç koymak mı? İyi de et yemeğin diğer malzemeleri konulmadan önce pişirilir zaten. Et iyice piştikten sonra sebzeydi şuydu buydu atılır içine.

Öyle gördük biz, bilmiyorum valla.
0
sui
(25.04.08)
ya ben de öyle görmüştüm de, sertleştiği, sertleşmenin de (bir garip oldu böyle) fazla pişmeden kaynaklandığını duyunca sonradan koymaya başladım.
0
🌸burfak
(25.04.08)
Yok öyle bir şey ya. Tuzdandır o en fazla. Et önceden pişmezse sonradan hiç pişmez, sebzeleri eritmeniz lazım onu pişirene kadar.
0
sui
(26.04.08)
etin taze olmasindan dolayi olamaz mi sertlesme? turkiye'de taze et? hmm. garip
0
trimpot
(26.04.08)
Sık sık kapağı açmayın, bırakın pi$sin. Buhar yumu$atır.
0
durum serserisi
(26.04.08)
inatci kahraman aga
(26.04.08)
kimse dememiş. etten olmasın o? marketlerdeki hazır sotelik etleri alıyorsanız onlar kayış gibi. kasaptan yemeklik yağsız kuşbaşı diye alın. lokum gibi olsun.
0
kibritsuyu
(26.04.08)
Okuldayken yemek dersi almış birisi olarak şunu anlatayım.

Yemeklerde degil de et pişirken (parça et biftek gibi)
et 1 kere çevrilir

eti atarsın tavaya orta ısıda. Üstünden su çıkıp üstü kahverengi olana kadar beklersin
sonra eti çevirir 1 dakika da o kısmı pişirip bu muazzam lezzetli eti afiyetle yersin.

sende eti fazla kavuruyor, fazla pişiriyor olabilirsin.
Yemegin sulu degilse et kendi suyunu salıyor da olabilir.
0
bissell
(26.04.08)
özellikle kırmızı eti yumuşatmak istiyorsanız biraz marine etmek, yani bir şeylerin içinde bekletmek gerekir. o pahalı restoranlarda tabağı 40 papel'e yediğimiz etlerin çoğu saatlerce marine ediliyor. bildiğim bir yöntem biraz sütün içine bir iki damla zeytinyağı damlatarak arzuta göre soğan da rendelenerek 1-2 saat bekletmebazen bu karışıma limon da sıkılabiliyor ama o eti daha sıkıştırabilir. dolayısıyla süt ve yağ zaten yeterince yumuşatıcı rol oynuyorlar.

afiyet bal şeker olsun.
0
yedek ruh
(28.04.08)
(7)

tuvalet ihtiyacı ?

mvp
şimdi sorum şu:- normal bir insan evladının büyük tuvaletini günde kaç kez yapması normaldir ?....benim gibi hem dışarıda tuvalete gidemeyen ve dışarda tuvaleti geldiğinde direk eve doğru yönelen hemde çok yemek yiyen biri için, sabah-öğle-akşam olmak üzere 3(üç) kere gitmek abartı mıdır ?....
şimdi sorum şu:

- normal bir insan evladının büyük tuvaletini günde kaç kez yapması normaldir ?....
benim gibi hem dışarıda tuvalete gidemeyen ve dışarda tuvaleti geldiğinde direk eve doğru yönelen hemde çok yemek yiyen biri için, sabah-öğle-akşam olmak üzere 3(üç) kere gitmek abartı mıdır ?....
0
mvp
(25.04.08)
bana anormal gibi geldi. zira ben günde bir kez yapıyorum bu işlemi. allah kolaylık versin ne diyim...
0
axijazz
(25.04.08)
sabah kalkınca ve akşam yatmadan önce bana kafi geliyor. tabii sindirim sisteminin işleyişiyle ve yediklerinle de bağlantılı olması lazım. fazla sıvılı veya püreli yiyecekleri tüketmezsen daha az tuvalete gitme ihtiyacı hissedersin. ama kabız olma tehlikesini gözardı etme derim.
0
insanimsi
(25.04.08)
Verdiğin sayıların anormal olduğunu sanmıyorum. Bünyeden bünyeye değişmekle birlikte, günde 2 kezin en sağlıklı olduğunu okumuştum. 3 niye olmasın ki? 13 değil sonuçta...
0
delikan76
(25.04.08)
ben haftada 1 yada 2 kez giderim .
0
manonflier
(25.04.08)
bence fazla yada ben anormalim
0
sourlemonade
(26.04.08)
normali diye bir şey var mıdır yok mudur bilmemekle beraber o sayıda endişe edecek bir şey yoktur bana kalırsa. ben de duruma göre günde birden fazla giderim tuvalete, duruma bağlıdan kastım da popomun rahatının yerinde olup olmadığı... evimdeysem 3-4'e bile çıkabiliyor bu sayı ama mesela ortaokul hazırlıkta bir sene yatılı okumuştum hafta içi komple yapmadığımı da bilirim (poponun da bir psikolojisi var yani, göt deyip geçmeyin).

bir diğer etken de su içme alışkanlığıyla ilgili olabilir (tamamen sallıyorum elbette, ama bu yanıldığımı göstermez), o da şöyle: malum kalın bağırsak pek kıymetli suyun geri emilimi için var, eğer benim gibi bol su içen biri iseniz bağırsak bünyenin su ihtiyacı olmadığı için bekleme yapma devam et diye yol veriyor olabilir bol bol. normalde aldığım sıvı miktarının altında kaldığım zamanlar tuvalet ziyaretlerimin insanlık ortalamasına yakınsadığını da gözlemlediğimi söyleyebilirim hatta.

bir de doktor görüşü ekleyip bitireyim: bebekliğimden beri durum böyle imiş, hatta annem bir ara endişelenip doktor olan dayıma sormuş dayımın verdiği yanıt da tam olarak şu: "bokun bi faydası yok bırak sıçsın".
0
hulleci
(26.04.08)
(bkz: spastik kolon)
0
kurukafa
(26.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.