xmas zamanına denk geldiği için o kadar pahalı. biraz sabret şu yeniyıl,xmas eventleri bitsin ucuzlar tekrar. ama londranın keyfi karda kışta çıkar

konaklama için otel yerine hostelleri düşünerek başlayabilirsin (bkz: st christopher's inn), haftalık oyster kartını alırsın, müzeler genelde ücretsiz diye hatırlıyorum ama başka aktiviteler (london eye, dungeon vs) için paket programlardan alırsın. daha nasıl kısabilirsin bilmiyorum. yemek için de 3 pound'a sandviç + içecek + meyve ya da cips veriyorlar süpermarketlerde ama yolculuk 800 bile tutsa 4-5 bin lira harcamak için gayet lüks takılmak lazım, biraz abartı olmuş.

hostel bak derim, victoria station'a yakın(metro) bir sürü hostel vardı ben onlardan birinde kalmıştım. Victoria kalmak için güzel aslında o istasyondan istediğin yerlere gidebilirsin leicester square'e picadilly circus'a falan gitmek için bir aktarma yapılıyordu sadece.

metromaplondon.com

Üşenmedim baktım, easyjetle istanbul çıkışlı 1 aralık gidiş 9 aralık dönüş 136 euro, biletini almadıysan buradan almanı öneririm.
British museum'a giriş ücretsiz eğer tarih ve arkeolojiyle ilgili biriysen 2 gününü alır gezmek. Diğer müzeler de avrupaya kıyasla çok pahalı değil. Yeme içme her gün publarda takılayım demiyorsan marketlerde güzel sandviçler olur, M&S da biraz daha güzelleri hatta, sokakta da her çeşit yiyeceği uygun fiyata bulabilirsin, indian, chinese vs. Konaklama için bi öneride bulunamayacağım ama oyster kartını aldıktan sonra metro ile her yere gidebilirsin.

kesinlikle hostelde kal, çok daha uygun olur. www.hostelworld.com buradan bakabilirsin.

Vatan'da bulursun, haftasonu %25-30 indirim oluyor.

i.imgur.com

sadecenotebook.com

bu sitede var birkaç model

mr'da radyasyon yok, magnetik teknoloji.

MR radyasyon vermez. Bu zamana kadar sağlığa herhangi bir zararı olduğu tespit edilmemiştir. MR'da kendini çok kastıysan bundan dolayı bir sıkıntı olabilir.

Kesinlikle katılıyorum.Uzun uzun yazacaktım vazgeçtim yemin ederim sinirim zıplıyor.

vizenin kendisi bi ayrımcılık değil mi? abd'de çalışan düz bi gazete dağıtan çocuk bile birçok ülkeye sadece pasaportla gidebilirken ben burada şirketler yönetiyor dahi olsam düz pasaportum varsa vize alıyorum. lan mantıklı mı şimdi bu?

1 top kağıt bitti yahu üniversite sürecinde. 2 kartuş tükettim sırf belge yetiştiricem diye.

haksızlık, tanıdığım herkeste de yeşil var, lanet ediyorum. isterlerse yarın çıkarlar, bense 1 ay önceden rezervasyon yapıp randevu yapıp anlamsız kıytırık belge toplamam gerek, para ödeyip reddedilsem dahi ses çıkarmamam gerek. hatta bir defasında vize çıktı ama pasaport sonunda geldiğinde vizemden 2 gün yemişti. bilet yanmıştı mesela. bu mu adalet?

valla sövüp sayıcam ama neyse. adil değil, ortak noktada buluşulmalı.

evet ayrımcılık ama schengen bölgesine vizesiz girişi sağlayan pasaportu tüm halka veremezsin. türkiye'den gelen göçten bıkmış avrupa mümkün değil kabul etmez.

yeşilden yararlanabilen kitle halkın geneline göre ülkeyi terk etmesi zor bir topluluk. ya yıllardır memur ya da aileden gelen gelirle yaşayan, hiç çalışmamış öğrenci. bu tip bir sınırlama yaparak avrupa için bu vizeyi elde etmişler. bu da başarı aslında, kimsede olmayabilirdi.

sorun neden bunu tüm halk için elde edebilecek yaşam standartına gelemiyoruz?

yalniz su da yok mu, ozel sektorde calisiyorum, cilgin para kazaniyorum ama bu belge topla, tapunu ivirini zivirini servetini goster islerinden yurt disina cikamiyorum durumu mantiksiz degil mi?

adam tonla para kazaniyor dunyayi gezecek, ama bir bakmissin her seyini hazirlamis otelinden ucagina, son gun vize vermiyorlar. ayip degil midir ya?

ayrica memuru anladim da, niye cocuguna da veriliyor? ayricaligi ne cocugun?

Ayrımcılık tabii ki. Vize konusuna gelince, pasaportunuzda yazan mesleğiniz bile vize çıkmasında etkili oluyor biliyor muydunuz? Orada "STUDENT" yazması ile "DOCTOR" yazması arasında çok ciddi bir fark var. Doktor olana "bizim ülkemize yerleşebilir" korkusuyla yaklaşılmıyor mesela. Zaten yerleşse ne olur? Bir doktor kazanmış olurlar.

Not: Eski pasaportlarda meslek yazıyordu. Şimdikilerde gözle görünür şekilde yazmıyor ama belki çipin içinde yazıyordur.

@kabiz

peki devletin yesil pasaport sahibi olmayan vatandaslari icin adam gibi bir mucadeleye girismemesi dolayli olarak devlet tarafindan ayrimcilik olmuyor mu?

bence devletin diplomatik ya da hizmet nedeni olmaksizin vatandasina -devlette calissin calismasin- farkli bir pasaport düzenlemesi hatadir, ayrimciliktir.

bunun disinda bir kac noktaya deginmek lazim.
ben uzun yillardir yurt disinda yasiyorum, gördügüm, tecrübe ettigim seyleri derliyorum.

ben avusturyada, almanyada okudum, calistim, yasadim baska yerlerde farkli olabilir.

ben su anda basima bir sey gelse, konsoloslugu aradigimda birine ulasamayacagimi düsünüyorum, biliyorum, daha öncede buna benzer seyleri tecrübe ettim, yani su anda basima bir sey gelse yalnizim.

ölsem burda devlet cenazemi dahi almiyor, bundan dolayi sigorta yaptirmam gerekiyor oturum öncesi...

gecen sene ögrenci belgesi almam gerekti, konsolosluk bana ögrenci dosyam olmasina ragmen konsolosluk onayli ögrenci belgesi vermedi, bunun nedeni printerdan cikti alacagi icin kirtasiye masrafi olmasiydi.

ben temelde uluslarasi anlasmalardan kaynaklanana haklarim olmasina ragmen bunlari kullanamiyorum. bu türkiye cumhuriyeti vatandasi icin olmamasi gereken bir durum.

valla şunu belirteyim ne herkes yeşil olsun ne de herkes bu işkenceyi çeksin. ortada buluşalım. düşüncesindeyim.

yukarda bir yerde herkes yeşil falan gibi bir ima var. yok o da olmasın da eşit olsun. uzun yol şöförü olur, görev nedeniyle olur anlarım. okumaya gidiyorum belgem her şeyim hazır 1 ay önceden randevu alıp saçma sapan şeylerle uğraştırmasın yahu.

ayrimciligin hasidir.

kabiza sormak istiyorum,

devlet vizesiz icin neler yapmis ab ülkelerine?

bir avrupa ülkesi olmasina ragmen benim neden ab icerisinde hic bir hakkim yok?

devlet bir seyler yapiyor demissin, neden her sene ab ülkeleri türk vatandaslarina daha farkli zorluklar cikariyor?

hollywood da yasiyor heralde cogunlugu..
evleri biliniyor zaten de.. kapisini calip "biz geeldiiiik" yapamazsiniz efenim. yaka paca atarlar disari. atmazlar hatta cunku mulkun sinirlarindan giremezsiniz muhtemelen. ha sokakta gorursunuz rica edersiniz iyi adamsa cekilir tabi. hurriyet kelebek'in arka sayfasini bir kac gun okuyun zaten hepsi los angeles'ta kosuya cikiyorlar ekseriyetle :)

times da bi halt yok. ünlülerin oralarda gezmesi mümkün değil çünkü aynı zamanda çok da turistik yerler.

(bkz: beverly hills)

+ şu magazin sitesinde www.justjared.com yazıyor yeni fotolarda hangi eyalette neredelerde takıldıklarını

Neden böyle birşey yapasın ki ?

senin gibi yuz binlerce insan her yil dunyanin masrafini yapip turist olarak hollywood tepelerine geliyor. ondan sonra da gordukleri iki tane sarmasikla bahce duvari oluyor. (bkz: hollywood celebrity tours)

bahsettigin aktorlerin cogu devamli calisiyor. calismiyorsa da tatil, vs yapiyor. hayranlarina ayiracak pek vakitleri olmaz. duzenli takildiklari yerler var ama seni almazlar. haliyle turkiye'deki bodrum ortami yok.

yok illa ki foto cektirip, imza alayim diyorsan eger galalarina gitmelisin ve 2 gun onceden cadir kurmalisin. ayrica 10-12 saat ayakta beklerim diyorsan eger dolby sinemasinin onunde oscar icin gelen unlulere de el sallayabilirsin.

Loa angeles hollywood da sokakta seyyar satıcılar ünlülerin evlerinin olduğu haritaları satarlar. Ama bi işe yaramaz çünkü adam evinin önünü süpürmeye falan çıkmaz. Sadece arabasıyla garajından çıkarken görebilirsin.
Onun dışında tamamen tesadüf, bazen kahve alırken, yürüyüş yaparken veya bi mağazada karşılaşabiliyorsun belli muhitlerde, denk gelirse tabi.

Kakao orani yuksek ancak kakao yagi orani dusuk olanlar daha saglikli ve lezzetlidir. Ayrica seri uretim cikolatalar yerine el uretimi olanlar genelde daha az katki maddesi icerirler. Yalniz el yapimlarinin bir cogu, ozellikle de kendine butik cikolataci diyen yerler, hazir cikolatayi alip eritip yeniden kalipta dondurup satarlar. Benim cikolata konusunda en guvendigim yer baylan pastanesidir. Kadikoyde ve bebekte subeleri var.

en sağlıklısını evde kendin yapabilirsin bunun için video ve tarifler var. ne koyduğunu ne kadar koyduğunu bilirsin.

www.sutlubitter.com şurayı biraz incele oku.

www.anneysen.com buna bak bi de

en sağlıklı çikolata muhtemelen büyük marketlerde ve bazı eczanelerde 9-10 liraya satılan %90-95 oranında bitter olan çikolatalar. hatta 15-20 liraya görmüşlüğüm de var.

ama makul fiyatla alınabilecek olan piyasa ürünü en yoğun bitterli çikolata şu; www.etietieti.com ama yağ oranlarında bi değişiklik göremedim. yine de bitter'in en sağlıklı çikolata olduğunu düşünecek olursak sanırım en iyisi eti karam.

hepsinde rafine şeker, glikoz şurubu da denir(içindekielerde de yazar) var, bizim piyasada olanların. Çok zararlı bişy. İthal ürünlere bir bakın bence.
Not: bir ara market market dolaşıp içindekiler kısımlarını okuyarak bunu içermeyen çikolta aradım, yoktu.

lindt olabilir. pahalıdır ama tadı çok başka. +avrupa üretimi.

migros ve macrocenter'da bulabilrsin.

toblerone ve tadelle'nin içinde glikoz şurubu yokmuş gibi bir şey kalmış aklımda. ama bildiğimiz şeker yine var tabii.

eti'nin %70'i ve ülker'in %80'i de var bu arada.

appadvice

apktop
istediğiniz uygulamayı indirebilirsiniz bu siteden ayrıca.

cd bozuktur

100'e yakın dvdnin hepsi mi bozuk :D dvd playerda çalışıyor hepsi.

optic okuyucu bozulmuştur.

ama söylediğim gibi bazısını okuyor. kendi kurulum cdlerini yada arada birkaç müzik cd'sini okudu mesela.

ssk sını askeriden yatırdıysan boyle yapması normal. bir adet ssd disk tak yavrucağa yaşı gelene kadar rahatlasın.

Dvd'lerin ömrü zaten 5-10 yıl. Eskimiştir.
Birkaç yılda bir yedeklemek lazım.

teoride yeter.
1800 kbps, dediğin gibi yaklaşık 1,75 mbps, sen de ise 7 mbps var doğal olarak yetiyor.

bu "kbps" = kilo"BIT" per second.
senin saniyede ortalama 800 kb indirdiğin de ki "kb" = kilo"BYTE".

1 BYTE = 8 BIT
1800 kpbs / 8 = 225 kilobyte per second

@lord esseginziki hocam sanki sen hatalısın gibi.

(bkz: #30335006) 7mbit bölü 8 yapmamız lazım ki download hızımı bulalım. teoride 875 kbps olması lazım hızın. ben sanki biliyorum da teyit istiyorum gibi açtım duyuruyu ama sen şaşırttın şimdi beni.

lord esseginziki'nin yazdığı doğru.

testmy.net

digiturkplay'den memnun musun? geçen sezon derbilerde durumu nasıldı? sırf derbiler ve arada bazı maçlar izlenemiyor diye hiç almadım kaç yıldır.

o zaman soruyu şöyle sorayım, bizim pratikte sorun var o zaman aşırı şekilde. 10mbit netle hepimiz 10 mb/s download yapması lazımdı ama 1,25 mb fln yapabiliyoruz. pratikte yetmeyecek o zaman her türlü, doğru mu?

@christopher nolan özelden mesaj atacağım.

şöyle ki karışıklığı aslında tırnak içinde yazmıştım,
internet paketi hızları "BIT" cinsinden ifade ediliyor,
dosya büyüklükleri ise "BYTE" cinsinden. 1 BYTE ise 8 BIT'e denk geliyor.

10 megabit = 1,25 megabyte (10/8)
yani ideal şartlarda 10 mbps hızla, saniyede indirebileceğin maximum veri boyutu 1,25 megabyte oluyor. ADSL'de kayıplar falan da olduğu için, bu ideal şart gerçekleşmez, %10 falan kayıp olur.

"teoride yeter" dememimin sebebi ise şuydu; internet her zaman stabil değil. yani sürekli sabit olarak saniyede 800 kilobyte veri indirmeyebilirsin. bir diğer sebebi de sunucu her zaman stabil olmaz, binlerce kişiye aynı anda kesintisiz olarak saniyede 225 kilobyte (1800 kilobit) veri gönderemeyebilir.

neyse sonuç olarak senin saniyede 7168 kilobit (875 kilobyte) veri indirebilen internetin, 1800 kilobitm (225 kilobyte)'lık bir yayın için fazlasıyla yeterli. bundan sonrası digiturk'ün hizmetine bağlı.

...

@christopher nolan
iki senedir ben de kullandım digiturk play, oldukça memnundum. ama şu kaliteye göre faiş fiyat farkından dolayı çok uyuz oldum, hiç alasım yok şu an.

süper finaldeki derbiler dahil, hiçbir derbide sorun yaşamadım. ama yayında değil de sitede problem olabiliyor, maçtan bi 15 dakka önce açmak yeterli oluyordu.

Ulan bu ipneler ne zaman koymuş bu kalite olayini bilen var mi? ben iki ay once aldim ucuz olur diye 219 tl idi. Ama bana alirken sormadi sistem gecen yil olduğu gibi simdi girip bakinca 600 kbps olanindan vermiş serrolar sinirlendim su an.

bence bekle yenisini

en fazla 100 dolar duser.

gec haklı. çok düşmeyecek gibi ama beklemekte fayda var

apple pek fiyat düşürmez..

fiyat pek düşmez yalnız aynı paraya 5 değil 5s alacaksın, 2 ay beklersen daha uzun ömürlü ve daha iyi bir cihazın olur.

ortel mobile var, o ülkelerde kalitesi nedir bilmiyorum.

Bir kart alip farkli ulkelerde kullanirsaniz bayagi pahaliya gelebilir data roaming yuzunden. O sebeple her ulkede ayri kart almanizi tavsiye ederim.

Iki ulkede de olan bir firmadan bile kart alsaniz (Three, Vodafone vs) ulke degistirdiginizde roaming'e giriyorsunuz.

akıllıca. eğer uzun vade için güzel bi fiyat verirlerse affetme.

Öncelikle hostellerin çoğu 1 haftadan uzun kalışa izin vermez. Anlaşsan da 1 yıl yatakhanede, sınırlı alanla dolapla vs yaşamak zor. Maksimum 1 ayda tiksinirsin gibime geliyor. Onun yerine yabancı birinin yanına ev arkadaşı olarak gidebilirsin, zaten diğer masraflarınla beraber aynı fiyata gelir yaklaşık.

2 sene devlet yurdunda 18 kisilik odada kaldigim icin bu tarz yerlerde uzun sureli yasamaya alisigim aslinda o konuda pek sikinti yasayacagimi sanmiyorum.

istanbul'da ki o fiyatlar gezi parkı nedeniyle yalnız. mayısta ve temmuzda istanbul'da hostelde kalmış biri olarak belirteyim. oteller bile acayip ucuz. ne kadar daha sürer bilmem.

o kadar uzun süre hostelde kalmak pek iyi bir tercih olmaz. uzun vadede ortak tutulan bir ev maliyetine yaklaşamaz benim hesabıma göre. mutfak vs de olsa bile kullanımının ev gibi olması mümkün değil. kışın bunun hastalığı vs de var.

erasmus öğrencilerine oda kiralayan erler var. sanırım depozito almıyorlar ve kira 600-700 tl civarında oluyor (tek göz oda 25 metrekare fln). bunlardan taksim ilk yardımın yan sokağında fln var diye biliyorum.. bir de galata world house var hostel bakıcaksan bence güzel bi yer, kamışlığım var bi kaç kere.

craigslist.com'dan bir öğrencinin yanına çıkmayı deneyebilirsin.

ya orası biraz erasmuscu söğüşleme yeri gibi. çok fahiş ücretler isteniyor. ki part time bi iş bulana kadar ev sorumluluğu almak kötü olur. 3-4 ay idare edebilecek durumdayım aylık 300-400 liralık yerlerde ama sonrası garanti değil.

cevap veriyorum: hepsi birbirinden zararlı.

salam sosis grubunun içinde nitrit-nitrat koruyucuları vardır ve kanserojendir. sigara da keza öyledir. ikisi de çılgın zararlıdır yani.

kırk katır mı, kırk satır mı diyorsun.

sigara. sigara kadar zararlı şey çok yoktur.

sürekli salam, sosis vs. kaynaklı obezite hariç hastalık duydun mu hiç?

sigara'nın neden olduğu kaç tane ölümcül ya da sakat bırakanı var. hergün aksatmadan yemediğin sürece karşılaştıramayacak iki şey. biri sağlıklı olmasada yiyecek, diğeri içinde onlarca doğrudan zararlı kimsayal barındıran bir zehir.

"yasal minimum seviyede"den sonrasını okumadım. kullanacağım.

Yasal minimum seviye her inişte yeterli değildir diyor.
Ola ki pist çok rüzgarlı birkaç defa dener öyle iner uçak
Yasal min. seviye bunu karşılayamayabilir ve yolcuların hayatını riske edersiniz diyor.

İyi canım binin bana ne.. Ben paylaşmak istedim.

1-bu yüzden kaç uçak kazası olmuş yada tehlike atlatılmış
2-diğer havayolu şirketlerinin hiçbiri bunu uygulamıyor mu
3-ve bu yazının kaynağı nedir güvenilir mi?

sorularının cevaplarına göre değişir mesela bir kere bile tehlike atlatılmış olsa kesinlikle kullanılmaz. ayrıca paylaştığın kaynak güvenilir ve kesin isede bu firmaya yaklaşmam soru işareti olur kafada.

ki uçakların uçması zaten mucizevi bir olayken birde yakıt sorunu eklenmesin üstüne

ben de sorayım kaynak güvenilir mi diye.

olası bir uçak kazasının şirkete mali yükü, standart maliyetten çok daha ağır olacaktır.

kaza ihtimalini göz ardı edeceklerini sanmıyorum. yolcuları değilse de kendilerini düşünürler.

hiçbir firma kolay kolay illegal iş yapamaz. (ki yasal sınır demişsiniz)
ucuz bilet, maliyetten kurtarma hile katma diye türk mantığı düşünmeyin.
havayolunda öyle olmaz o işler.
adamın anasını bellerler.

kullanacağım. fakiriz, ne yapalım.

milyonda bir olan ihtimal ikiye çıkıyor sanırım bahsettiğiz nedenle. şu fark hayatında o kadar düşük ki, fark etmen mümkün değil.

bahsettiğin sebeple kaç kaza yapmış low cost havayolları? bana göre yasal minimum seviyede doldurukları sürece hiçbir problem yok.

ryanair'i yedirmeyiz.
şaka bir yana karalama kampanyası olabilir.

icao nun belirlediği minumum lar vardır şirket bunlara minumum uymak zorundadır, fakat şirket kendi prosedürleri gereği bu minumumları yukarı limitlere çekebilir. bir pilot olarak söylüyorum ki gerçekten çok sıkıntılı durumlar.
gittiğiniz meydandan pas geçmek zorunda kaldığınızı düşünün hava koşulları ya da başka bir sebep yüzünden, divert ettiğiniz meydanda da hava kapalı ya da sizden önceki uçak lastik patlattı vb. meydan kapandı düşünmek bile istemiyorum.

kaza falan olmuyorsa yakıt kritiğinden pilotların risk alarak inilmeyecek koşullarda bile şartları zorlayarak inmesindendir çoğunlukla..

Ben severek kullanıyorum, kullanmaya da devam edicem.
Şimdi burada bahsedilen durum, yani pisti pas geçmek ya da tur atmak çok nadir olan şeyler değil. Ryanair'in geçen sene 80 milyon insan taşıdığını düşünürsek günde -bütün uçakları dolu kalksa 1160 uçuş yapıyorlar. Ve yine de henüz bildirilmiş bir risk, yaralanmalı ya da yaralanmasız bir kaza yok.
Bence bir ispanyol hükümeti bundan endişe edeceğine yasal alt sınırın yükseltilmesi çağrısında bulunabilir.

Sık sık havayolunu tercih eden bir öğrenci olarak ryanair her zaman en sevdiğim havayolu şirketidir.

rakamlar için; www.ryanair.com

Edit: Ben mezun olmadan mümkün gözükmüyor ama bir de ayakta yolcu alma işini boeing'le çözebilseler gidip gözlerinden öpücem kendilerini.

20 Ağustos dediğinize zaten şurada 2 hafta kalmış, dolayısıyla hiç başvurmayın. Ben de yeşil pasaport sahibiyim ve Kasım 1988 doğumluyum ve pasaportumun son kullanma tarihi Kasım 2013.
Kısacası evet, 88'liler olarak bu yılki doğum günlerimizde 25 yaşımızı doldurmuş oluyoruz ve maalesef bu durumda yeşil pasaport hakkımızı kaybediyoruz.

25 yaşını doldurduğun güne kadar veriyorlar pasaportu. yani 20 ağustos son tarihi olur, bir işe yaramaz bu şekilde. bittiği günden itibaren yenisini alman gerek.

daha önce hiçbir ülkeye girişte kullnanmadığın için vizelerde bir kolaylık sağlayamaz.

OZ u izlediğimde hapse girmek için gaza geliyorum aslında. ama gerçekten bok gibi bi durum. göt kadar alan her tarafın acayip insanlarla dolu hep bi tedirginlik. müebbetten daha kötü olan misal 117 yıl hapis cezası yemek taşşak geçer gibi

evet abi oz dizisini yeniden izlemeye başladım bugünlerde müebbet hapissin şartlı tahliye v.s imkanı yok ne için yaşarsın ki...

genel olarak düşünüyorum acımasızca.

Normalde yatari oluyor o muebbetin abim iki Kerr yedi 6 senedir iceride 2 senesi kaldi ama dayim Abdullah Sülük 20 senedir iceride ve Bu devlet onu curuterek oldurmek istiyor, hicbir yasal dayanak olmadigi halde aftan yararlanmadi onlarca dilekce sanki cope yaziliyor. Moral bozucu degil intihar sebebi boylesi

i.ensonhaber.com

şöyle bir şey olduğu sürece o kadar da sıkıcı değil sanki. baksana klima bile var amına koyim. ne olduğunu bilse play station bile verirlerdi eminim. bi' de bi laf vardı içerisi dışarıdan çok daha güvenlidir diye. kim söylemiş bunu hatırlamıyorum ama haklılık payı var, kimbilir günde kaç insan ölüyordur kazalardan. içerde kazaya kurban gitme şansın %1 falandır.

şartlarını ve psikolojisini hiç bilemiyorum, aslında herkesin durumu da farklı. Tabi isterlerdir dışarıda olmak. Ağırlaştırılmış müebbet dedikleri berbattır asıl, bir de tecrit altında olmak.
Ben f tipindekilerin şartlarını yıldırıcı ve acımasızca buluyorum. Sözlükte bir mektup vardı hatta şartlarını anlatan, tekirdağ f tipinden. F tipi cezaevi başlığında.
Bir de birini hapsetmek bir adalet mekanizması olmamalı. Yani olan gerçekten suçluysa bile hakkaten yaptığından pişmanlık duyanlara oluyor, diğerleri için bir parça suç okulu gibi.
Ama sen ben de müebbet hapis değil miyiz? Her gün belli bir rutinin var, dışına çıkamazsın, çok zor. Yapabilir misin? Bazen demir parmaklıkları göremezsin.

@dafa,

yapabilirsin hocam. istersen her şeyi bırakıp gidebilirsin. her şeyi riske atabilirsin, yani en azından gözünü karartınca yapabilirsin.

hapishanede, istediğin kadar gözünü karart ihtimalin yok.
hani mesela her insanın bir hayali vardır "ya yeter amına koyim rutin rutin vallahi yeter, bırakıcam işi bi ege kasabasına yerleşicem 3 kuruş parayla yaşıycam"
bu ihtimal düşüktür. ama ihtimal vardır. binde bir dersin, milyonda bir, kimisi yüzde doksan der. ama herkes için bir ihtimal vardır işte. çok geç değildir yani.

ama müebbet hapiste öyle değil işte. ümit yok, sen karar günü öldün aslında. gelecek 1000 yılına dair, en ufak bir fikir taşıyamazsın, çünkü olacağın yer belli. en ufak bir ümit de taşıyamazsın. orada öleceksin anasını satayım. var mı ötesi?

neyse, inşallah insanoğlu çok gelişecek. yürekten inanıyorum buna ki çok gelişecek. ve hapis cezaları da değişecek. ne bileyim, çok farklı kelepçe sistemleri olabilir (işte belirli bölgelere girişi engelleyen ya da en azından sürekli gözlenmesini sağlayan ya da şuan aklıma gelmeyen başka bir çözüm) ama bir şekilde, zindan hayatının geçeceğini düşünüyorum. nasıl olur, bilmiyorum ama umarım geçecek.

yani bir yandan azılı katillerin kapatılmasını düşünüyorum, bir yandan da onlara bile acıyorum anasını satayım. çünkü her insan tek bir defa yaşayacak. ikinci bir yaşam yok. ve müebbet yedikten sonra, insanın kendisini daha iyi yapması için bir sebep de yok. kendini niye düzeltsin ki? hiçbir şey değişmeyecek? daha iyi bir insan da olsa, daha kötü bir insan da olsa farketmeyecek.

kötü durum yav.

birkaç gün önce rüyamda hapise düştüğümü ve 20 yıl ceza aldığımı görmüştüm. (OZ izlemenin etkisiyle) rüyamdaki yer amerikan hapishanesiydi. çıktığımda 20 sene geçmiş olacak burdaki pislik insanlarla yaşayamam diyordum ve intihar etmeyi düşünüyordum. türkiyedeki hapishanelerde birşey yok benim korkum abd'de bir suç işleyip hapse girmek.

aslında ben ya eksik ya da yanlış ifade ettim kendimi, evet yapabilirsin, yapabilirim, yapabiliriz; ancak bir de "terkedilemeyen rutin"ler var, mesela engelli bir çocuğun olduğunu düşün, yani zihinsel engelli mesela; ya da ebeveynlerden biri yatalak hasta olsun; şartlar da öyle farzet ki yerine geçecek kimse yok. Napacaksın? Bu da bir nevi fedakarca ve gönüllü bir müebbet. Daha çok buna dikkat çekmekti niyetim.
Ben de umuyor ve inanıyorum, ancak yakın gelecekte zor gibi, sözlükteki tecavüze verilecek en iyi ceza başlığına bak mesela, ya da hala idamı savunanlar var gibi. Bunun iftirası, komplosu var var oğlu var, ama kendi başına gelmeden bazı insanlar anlayamıylr. Ama er ya da geç adaletin böyle işlemeyeceğini anlayacağız her birimiz.

@tchuck

insanoğlu zaten gelişmiş, geriden gelen bir bölgesinde yaşıyoruz sadece. (bkz: norveç hapishaneleri)

kartalda mı ne zengin hapishanesi olduğunu duymuştum. araştırmakta fayda var.

Ekmek elden su gölden i$te neg'zel

Bana sorarsan o noktaya gelmek aslında 50 yıl-60 yıl sürer. Ama maalesef kafaların değişmesi imkansız. Osmanlı'dan beri öyle birşey görülmemiş. Yani 1000 yıl falanda yalan.

halkın adelet anlayışı sorunlu. ilkel. bunların yetişdirdiği nesillerde aynı şeyi devam ettiriyor. bu kısır döngü var olduğu sürece hiçbir şey değişmez.

eğer ordunun albaylarının, yüzbaşılarının lisede senin sınıfında ders vermek için geldiği, beden eğitimi dersinin orduya hazırlık dersine dönüştüğü bir nesilden değilsen anlamak zor olabilir. Aslında hiçbirşey normal değildi zaten. Elitler vardı, ülkenin sahibi olarak kendilerini görürlerdi. ülke için değil kendi çevreleri için çalışırlardı. devlet imkanlarını köylerde değil, kendi arazilerinde yol, su, elektrik olarak görürdün. Kriz çıksa onlar etkilenmeyi bırak yarar sağlarlardı faizlerden, halk borç batağında ezilirken. Normale dönüş başladı ve insanların ezberi bozuldu. Bu iktidar kalıcı değil, eskiden darbeyle hükümetler değişirdi şimdi seçimle halk istediği hükümeti seçiyor. senin yaşının 20'lerin başında olduğunu düşünerek bunun farkına varman zaman alabilir. farketmen gereken doğru yolda olduğumuz. sana bunu tüm yönleriyle, yaşanmışlıklarla anlatmak zor burda.

@low-life, hocam bizim derslerimize de albaylar girdi. ben zaten işin o boyutlarına fazla girmedim farkettiysen.

ülkede hiç ardı arkası kesilmeyen bir intikam kültürü var.
28 şubat muhabbetinden sonra, dindarlar intikam almaya yemin etti ve şimdi intikam alıyorlar. darbeci olanların yargılanması normal, ama intikam aldıkları kesim sırf o değil. onların kafasına uymayan, onlarla zıt düşen herkesten intikam alıyorlar.

bu bitecek, bu sefer siz diyin cumhuriyetçiler ben diyeyim dindarların zıt görüşlüleri bir şekilde başa gelecek. (gelmeyecek demeyin, emin olun ki geleeck) ve bu sefer onlar intikam almaya başlayacak. ama yine intikamı, sırf yargı yoluyla değil, arada kaynattıklarıyla alacaklar.

sonra öbürleri gelecek, sonra öbürleri.

ama ülkede asla kim seçilirse seçilsin, diğer kesim seçilene saygı duymayacak. kim seçilirse seçilsin, halkın arasında rahat dolaşamayacak, kim seçilirse seçilsin tüm halkı kucaklamaya da çalışmayacak. olacak şeyler hep aynı, hep döngü. hep kin gütme.

söylediklerinin doğru yanları var. yok demiyorum.
ama malesef "işte eskiden şehre giden elektrik artık köye de gidiyor" ekseninden fazlası durum.

ben sürekli bir grubun, diğer grubu sindirmeye çalışmasından şikayetçiyim. karşısındaki insanı kimse rahat bırakmıyor. "sen türbanını çıkaracaksın yoksa böyle böyle olur" deniyordu 15 yıl önce. şimdiyse "sen içki içmeyeceksin, sen protesto etmeyeceksin, sen bilmem napmayacaksın" diye sindirmeye çalışıyorlar.

intikam siyaseti işte, kendini belli ediyor zaten her olayda "28 şubatte nerdeydiniz???" diye konuşuyorlar. bu cümle bile çok şey anlatıyor aslında "siz 28 şubatta yoktunuz, o yüzden konuşamazsınız" "biz o kadar mağdurduk ki, şimdi ananızı sikicez". 15 sene öncesinin mağdurları, şimdinin zulmedeni.

bugünün mağdurları, 15 sene öncesinin zulmedeni.
15 sene sonrasının zulmedeni, bugünün mağduru olacak.
döngü yine bozulmayacak.

sıkıntı bu diyorum işte.

Ne zamandır bir hükümet tam olarak halkın tamamını kucaklayabildi ki, ona oy vermeyenler tamamen zıt siyasi görüşte olanlar hangi ülkede tam olarak hükümetlerinden kucaklanmayı bırak bir kucak beklemişler. bu demokrasinin bir dikeni ve bu demokrasinin ilk zamanından beri böyledir. hayır diyenler de olacak evet diyenlerde olacak. herkesin evet yada hayır demesini beklememek lazım senin hayal kırıklığın burdan geliyor. batılı demokrasilerde olduğu gibi her muhalefet partisinin diğer seçimlere kadar elinden geleni anayasal düzene uygun olarak gereğini yapması gerekiyor.

seni sindirmeye çalışan bu grup kimlerden oluşuyor, sokakta gerçek yaşamda bunlar kim bilmek isterim. polisin şiddetine uğradığımı söylemem gerekiyor. benimde 2002'den önce, sırf küpeli, piercingli olduğum için, sokakta içki içtiğim için polislerden çok çektim, işkence gördüm, Şu anki hükümetin işkenceye karşı aldığı tavır olmasaydı eminim çok daha fazla karakolda işkence haberleri görürdük şu teknolojinin yayılıp herkesin elinde kamera olduğu günlerde. Ama tersine beni şaşırtmaya devam ediyorlar. halen ne zaman polis görsem ellerim ayaklarım titremiyor değil tabi. Hala içlerinde çürükler var, her elinde bir güç tutan kurumda olduğu gibi. ama yaşadıklarımdan yola çıkarak bir şeyler değişti diyebiliyorum.

Adaletin yerine gelmesi hiç bir zaman intikam olmamalı veya görülmemeli. Sen sadece intikam olduğunu düşündüğün için veya bir küçük marjinal kitlenin bu bir intikamdır demesini ciddiye aldığın için de olmamalı. Bu amaçlanan, yapılmak istenenen zaten. Sen eminim Fb kullacısındır, hergün yalan yanlış, asılsız, halkı gaza getirmeye çalışan haberler görüyorsundur. Araştırmaya inan. hiç bir şeyin doğru olduğuna sadece twitter'da gördüğün inanma, sonra ne kadar yalan intikamlar olduğunu göreceksin.

neyse, sen beni hiç anlamamışsın o yüzden daha fazla uğraşmayalım birbirimizi anlatmaya.

ben hayatımda bir gün bile ulusalcı olmadım. bugünkü darbecilerin de hapis yatmasını çok normal görüyorum. ama iş bunlardan ibaret değil diyorum. 2011'den sonraki hükumet uygulamarını bi hatırlarsan, gezi parkı dönemindeki açıklamaları, ölen insanlara dair yapılan ölü taklitlerini anlarsan, intikam kültüründen kastettiğim şeyi anlayacaksın.

facebookta 28 tane yılmaz özdil, "dünyanın en büyük lideri atatatürktür" sayfasının paylaşımlarıyla ilgilenen biri değilim.

aslında son entrindeki görüşlere paragraf pragraf birebir kendi görüşlerimi belirtmiştim. anlamadığım sonucunu nerden çıkardın ki? hem kızlar ve erkekler birbirini bu kadar anlamıyorken:)
ayrıca senin ulusalcı olduğunu da hiç düşünmedim. Belirti yoktu ki:)

Partilerin başlarındaki insanların kafaları değişmediği müddetçe, değişmez, örnek verdiğin gibi olmaz. Olamaz.

Buna yakın olduğu zamanlar atatürk zamanıydı bence. Hoş ben rte den önce olan biteni pek hatırlamıyorum, o sıralar siyasete ilgim yoktu nefret ediyodum. Şimdilerde rahat 10küsür yıldır belimizi büktüğünden daha iyiyim geçmişime göre.

Bundan öncekileri bilmediğimden bu adamın sırf şiir okuyup içeri girişinin intikamını almak için bunları yaptığını söylerim,net. Başka açıklama yok.


Bundan sonra gelecek olanlar, eğer genç nesilden çıkarsa, daha adil davranacaklarını düşünüyrum. Yani ben başa gelsem, bugünleri unutmam, ama burunlarından da getirmem. Orta nokta bulurum. Uzlaşmacı davranırım intikam alınacak bişi yok olacak. Belki bugünün eziyetçileri yarın ölmüş olacak.. İntikam almak istediklerin olmayacağı için kalanların fikirlerini değiştirmek daha mantıklı olacak.

evet anlamışsın. başka ülkede geçirmek sorun değilse iyi o zaman.

sıfırlanmaması gerek.. neden?
tc vatandaşı olarak -turistik amaçlı gezilerinde- ülkenden ayrı en fazla 6 ay başka bir yerde kalabilirsin. yani 6 ay dolmadan türkiye'ye girmen gerek..

girmesek ne oluyor? pasaport geçersiz falan mı oluyor, ceza mı var nedir ki?

girmen gerek halla hallaa :D
kaçak oluyorsun, gördükleri yerde sınır dışı edilirsin, cezai işlem başlar ki görmeseler de elbet bir gün döneceksin ve kapıdan geçeceksin, orada pasaport polisi yok mu?

booking.com

geçen sefer de booking.com dan yapmıştım, yorumlarda da kötü bir şey hatırlamıyorum, o yüzden biraz şüpheci yaklaşıyorum

brüksel meininger

hostels.com

booking'den bakabilirsin, yorum ve fiyata göre. o civarda pek ucuz bir yer yok sanırım.

bahçelievler abidin pak öğretmen evi? ama bayram olayları var yer bulmak zor olabilir

bir de şirinevler meydanın orada oteller var gecelik 85-90 papeldi. hemen e5 üstü

hanım kızsan bende kalabilirsin, esenler'de evim. ben de hanım kızım.

momondo kullanarak şehir şehir ara belki denk gelir ucuz bir tane. şehirler arası da city2city otobüs firması ile uygun fiyata aktarma yaparsın. sezonunu ortası öyle genelde.

yanıtmış olmayayım ama 8'de çıkacaklar bana kalırsa, o kadar geç gidilmez tabi. 2 konser izledim turneden ikisi de 8'den sonra başladı.

9,5 gibi baslar

9 10 da anca çıkarlar bence ayrıca eğer saha içiysen erken gitmen lazım metallica konserinde ali samiyen kapısında sabahlamıştık en öne doğru koşalım diye. hoş yerimizi aldık ama baktık headbange müsait değil arkalara doğru aktık

Bana da 9 gibi geliyor ama bilemedim. Derdim headbang yapip kopmal degil adamlari izlemek oldugu icin yer sikintim yok sirf yer kapmak icin zaten o kadar saat beklemek beni aşan bişi...

Kesin olarak ogrenmenin yolu yok dimi bunu?

en.wikipedia.org

leading winners bölümüne bak.

Biz Uefa yarı finalinde böyle gol kaçırdık, sen ne elemesinden bahsediyorsun?

Futbol oynuyor musunuz bilmiyorum ama o durumda oyuncunun hizi, yorgunlugu refleklerinin guclugu ve topun hizi gibi bir cok etken var. bunlardan biri bile topun yonunu oldukca degistirebiliyor. Sike yapilacaksa o sekilde yapilacagini sanmiyorum yani.

şike olmayabilirde notts'a katılıyorum.

@adoramer3ku bugün oynanan maçlardan bahsediyorum ve bütün maçı genel olarak kastediyorum. öyle bir iki gol kaçtı diye değil, maçın genelinde var bi ibnelik. senin dediğin apayrı, belki şanssızlık belki mallık bilemem.

aziz e sormak lazim en iyi o bilir-exper başkan bu konuda.

o tip maçlarda olması ihtimal dahilinde. en iyi liglere ve en iyi takımlara oran değerli olduğunda bahis yaparsanız kazanma ihtimalniz çok daha artar.

@incelikli hayta

oynatanın kazanması ile olası şikeli maç ne alaka? arada şikeli maçların olması bahiste kazancın var olduğu gerçeğini değiştiren bir şey değil. birkaç garip sonuç senin kasanı zarara sokuyorsa uzun vadede kazanman zaten pek ihtimal dahilinde değil.

öne çıkan liglere ve takımlara oynayın, bu tip maçlar yüklenilebilecek maçlar değil bana kalırsa.

vala 3. senedir satın alıyorum, sakata gelmemesi gereken belgelerim var

ver ver hıc bısey olmaz.
oyle konusan kamıller orjınal kullandıklarını zannedenler. adam programla oynayıp son kullanma tarıhı 2049 dıyor bunlarda yiyor. hıcte enaylık degıl.bı nebzede olsa işe yarar.

eğer bilgisayarında çok çok önemli belgeler varsa tabiki satın al. ama benim mesela pek umrumda değil baktım işler kötü gidiyor bi formata bakar iş. bu durumda para vermeyede gerek yok antiviruse

deneyemli win. kullanısı isen para vermeden de free antivirüsler ile tam güvenli kullanabilirsin. bir dönem antivir free kullandım şuanda da comodo internet sec. pre. kullanıyorum, virüs sebebiyle format vs atmayalı yıllar oldu. çok aktif kullandığım halde bilgisayarı.

evet

bir de açıklasaydınız neden evet?

soru: ekşisözlük AK Parti'nin truva atı mı la?
cevap: evet

??

Peki sorumu düzeltiyorum.

Sedat Kapanoğlu'nu ne kadar tanıyorsun? Dine bakış açısı, siyasi görüşü vs hakkında bilgin var mı?

Yok. O yüzden soruyorum.

eksi sozluk bir yayin organi degil ve urettigi bir icerik yok. ak parti ile pek alakasi da yok bana kalirsa. alakali olan yer ihl sozluk mu ne var onun gibi olur.

1 avrupa yakasında. taksim'in aşağısı.
2 esenler otogarda in. servisle beşiktaş'a geç.
3 bilemedim
4 kendi evimin olduğu şehirde olsaydı bunu 3.'ye cevap olarak yazardım. :)
şimdiden iyi eğlenceler.

1) Konser İnönü'de yani Beşiktaş'ta yani Avrupa Yakası'nda.
2) Harem'de in, indiğin yerde iskele var zaten ordan vapurla geç. (!!! Eğer iniş saatin geceye denk geliyorsa bu dediğimi unut, bilgedenfsaa'nın dediği gibi Esenler'de in.)

mesaj attım.

Kadıköy yada Beşiktaş dolaylarında arayış sürüyooore.

Chrome üzerinden Gmail oturumu açarak her yerden erişim sağlayabiliyorsunuz.

www.allmyfaves.com

getpocket.com

Bütün tarayıcılarda kullanabilirsin. Ayrıca akıllı telefonunda da kullanabilirsin. Listeye eklemek, listeden çıkartmak tek tuşla yapılıyor. Yıllardır bunu kullanıyorum.

(bkz: xmarks)

aradıgın site diigo

ya ben de gelecek sene ayni sorunu yasayacagim icin arastirdim. sigortali ise girmedigin veya ailenin evinden baska bir yere ikametini almadigin surece sorun olmaz diyorlar. fakat birisi de tam olarak ayni durumda havaalaninda siktir yemis, pasaportuna el konulmus hatta sanirim.

@black sabahat

var öyle bir şey (git: 627889)

erkekler için 25 yaşına kadar yeşil pasaporttan faydalanma şartları eğitimine devam ediyor olman, sigortalı bir işe sahip olmaman ve ailenle beraber yaşıyor olman diye biliyorum.

Haliyle master a başlayana kadar problem olabilir gibi.

beyler hazir toplanmisken bir sey sorayim, ben okulu bitirdikten sonra bolum baskanina yalvarip o yaz boyunca kendimi ozel ogrenci olarak gostermeyi kabul ettirsem, yanima ona dair belge ile gitsem, sizce sorun olur mu?

Sen talep etmedikçe ikametin alinmiyor diye biliyorum

yalnız yeni taşınılan yer 20 gün içinde bildirilmezse de cezası var, işte bu ne kadar denetleniyor onu merak ediyorum.

o ulkede her 100 kisiden 36'si AIDS ya da HIV pozitif. bunu aklinizdan cikarmayin.

sakat yerleri bir an once belirleyin ve o yerlerden uzak durun.

trafik kazasi gecirme riskiniz cok yuksek. tedbirlerinizi alin.

caldirma, dolandirilma riskiniz yuksek. uyanik olun.

hapse dusmeyin. duserseniz AIDS'li olarak cikarsiniz, ya da hapiste, AIDS'ten olur sonunuz...

aids riski yüksek bir ülkeni şehri, en çok dikkat edilecek şey sanırım.

afrika'da kutup ayısı görebileceğin tek yer:
www.joburg.org.za

hayır, sorun yaşamadım. sorunsuz girebiliyorsun.

2 kere girdim hiç bir sorun yaşamadım. hatta birinde polis bordo pasaportlu arkadaşa vizesi olduğu halde laga luga yaparken benimle birlikte olduğunu görünce bastı da geçtik..

sorun değil de ilk seferde birkaç soru ile karşılaştım. geliş nedeninin, dönüş bileti vs sormuştu polis.

birkaç kez gittim, hiçbir sorun yaşamadım. pasaportumun dolu ve tipimin düzgün olması da polislerin soru sormadan geçirmesinin bir nedeni olabilir tabii.

Meditasyon yap? Ama böyle yogalı mogalı, entelli dantelli yapma. Nefret ediyorum yoga merkezlerinden. Samimiyetsiz, meymenetsizler! Neyse, sen meditasyon yap.

Edit: Benim de bu tarz bir çok nevrotikliğim var, eğer bir şeyleri zekaya veya yaratıcılığa bağlasam ya delirirdim ya iğrenç bi narsist olurdum herhalde.

bende de var yillardir. kafa hep bir seyle mesgul, dikkati odaklayabildim cok az sey var. dusenme olarakta cok ileri gitmeye basladim, onlem almaya calisiyorum.
egitim hayatimda basarisizla sonlandi bu sebeple.

da vinci'yi kaale almayalım lütfen, o bir hata yaptı diye biz de yapacak mıyız?

ben şu anki halimden memnunum da biraz, her an her an gözümün önüne bir şeyler getiriyorum, devamlı olarak projelerim var falan ama hiçbirini tamamlayamadığım için bir değeri de olmuyor. hatta eğitimimi de nolan'ın söylediği gibi olumsuz etkiliyor. dizginleyebiliyor olsam bunu ne şukela olurdu.

meditasyon benim gibi bir uzakdoğu hayranına verilebilecek en güzel tavsiyeydi sanırım. hiçbir bilgim yok, orası ayrı. ne yapmak ne etmek gerekir?

İstersen yıllar önce çevirdiğim bir metni vereyim. Ama önce ne durumda bakmam lazım, kesin çok saçma gelecektir bazı yerleri.

Edit: Çok kötü çevirmişim o zaman, ama idare eder gibi. Aslında bunu okumak yerine daha iyi bilgiler bulabilirsin. Gnoxis gibi parapsikoloji sitelerini dolaşabilirsin ama sırf zihnini rahatlatmak için olduğundan pek önermem, zira biraz manyak vatandaşlar var orada.

Neyse yollayayım.

1- okumaya başladığım herhangi bir paragrafta ya da köşe yazısında kendimi kaybedip " ne okuyordum lan ben" diyerek defalarca başa dönüyorum.
2- biraz önce hattımda ne kadar lira kaldığını öğrenmek için aradığım telefon operatörünün mesajını tam 5 kere tekrar ettirdim ve ne dediğini tam 5. seferde farkedebildim. bir yandan başka bir şey okuyordum ama onu da tam anladığım söylenemez.

3- bazen gün içerisinde kafamın kazan gibi olduğunu hissediyor, yorgun düşüyorum. bir konu üzerine tamamen odaklanmak bazen ölüm gibi geliyor.

bu belirtiler dikkat dağınıklığı kategorisinde değerlendirilebiliyorsa ben de sizdenim. etkili çözümleri ben de bekliyorum.

yarım bıraktığınız işler, içinize sinmeyen işler mi? yoksa süre sıkıntısı yüzünden mi yarım bıraktınız? ya da süre sıkıntısı yoksa -ki vardır elbet-, birini bitirmeden diğerine mi geçtiniz? bunların haricinde odaklanmanız gereken şey cidden ilgi alanınızda mı?

şöyle açıklayayım:

içime sinip sinmemesi önemli değil. bir tablo yapıyordum mesela, o kadar hevesliydim ki, hala da hevesliyim, ama şimdi yazdığım kitapla ilgili aklıma fikirler geldi ve buna başlamaya karar verdim. sonra bir anda bir telefon uygulaması tasarladım ve yardım edebilecek arkadaşlarıma bundan bahsetmeye başladım. kitap da, tablo da gayet ilgimi çeken şeyler ama ikisi de geri planda kaldılar, şu anda uyg... uygulama mı, hayır şu anda çizgiroman hazırlıyorum, uygulama nereden çıktı!

durumun özeti budur.

elbette ki ilgimi çekmeyen şeylere çok çok daha az odaklanabiliyorum ama çok da farklı değil sanırım durum. süre sıkıntısı olup olmaması da fark etmiyor pek fazla, ha ama şöyle bir şey var ki atıyorum üç günlük bir iş için dört günüm varsa direkt "yetişmeyecek bu ya" kafasına girip odaklanamamama odaklanamama katıyorum. sürenin böyle bir etkisi var, ihtiyacım olandan çok fazla sürem yoksa sıkışmış hissediyorum (bunu biraz da garantici kişiliğime bağlıyordum).

abd için engelli sanırım. vpn ya da proxy kullanarak aşabilirsin. ücretsiz vpn'de bulabilirsin araştırırsan.

türk proxy ya da türk vpn lazım.

Bazi videolari acmiyor. Bence abdde dizi izleme gez dolas. Ben oyle yapiyordum.

firefox kullanıyorsan geoedge isimli bir eklenti var. O eklentiyi kullanarak IP'ni Türk IP'lerinden seçerek girmeyi deneyebilirsin.

Amerikan dizilerini korsan olarak yayınlıyor dizimag. Amerikalılar girip sitedeki korsan videoları görüp yasal işlem başlatmasın diye yurtdışına kapatmış olabilirler.

hulu.com diye bi site var. aradığın diziyi orda bulabilirsin belki?

diger sayfalari dene. diziport ya da yabancidiziizle aciyor. dizimag acmiyor ama.

hauptbahnhof (merkez tren ist.) da bavul için büyük dolaplar var oraya bırakabilirsiniz. yine hauptbahnhof'un üst katında sabahlayanlar gördüm geçende, güvence size kalmış.

kişisel fikrim diplomasız uğraşmak evet boşa kürek çekmek.

Süleyman Demirel'de önlisans programlama uzaktan eğitim var.

Ahmet Yesevi'de (Kazakistan) uzaktan eğitim mühendislik var.

Diploma illaki bir yerlerde gerekiyor ama önemli olan işle fark yaratmak. Diploma kendinizi pazarlamanızı kolaylaştırıyor. Pazarlayamıyorsanız uzaktan eğitimleri de düşünebilirsiniz.

@quanche

o diplomalari ciddiye alan kac sirket var? bilgi uzeine ne kadar etki eder ki? startup bile olsa ciddiye almazlar sanki o diplomayi.

bunu ssg'ye sorsana delikanli.

(hep bu kalibi kullanmak istemistim)

@christopher nolan, buradan hareketle; bilgisayar mühendisi üreten bir eğitim sistemi var. itüydü odtüydü derken gayrısını adam yerine koymaz olduk. Buradan yola çıkarsak çok ve iyi yerlerde okumanız gerek mirim.

Benim bahsettiğim yok dememek adına. Yoksa tabii ki size bir katkısı olmayacak.

Ha bir de üniversite diploması + sertifikalar. Şu durumda onların da derdine yanmaya başlayabiliriz :)

2 liraya altı lira verecek kupondan eminsen 6 lirayı bu kupona yatır. her seferinde 3 katını alırsın.

ama reelde 3 katı veren kuponlar mutlak tutacak diye birşey yok.

denedim, olmadı. en basit anlatımıyla olmayışının sebebi şuydu;

banko kupon her zaman tutmuyor. bir kere tutmadığı zaman da zincirleme olarak kaybettiğini geri almak için daha büyük oynuyorsun.

ben senler sonra anladım ki bunun gibi havuz oluşturup onun içinde parayı döndürmek çok zor, ya da ben beceremedim, bilmiyorum. bıraktım iddaayı.

benim aklıma direkt şu geldi; süpriz kuponun tutmama olasılığının çok yüksek olduğunu ve banko kuponun sürekli tutacağını düşünürsek her hafta 6 lira yatırıp 6 lira kazanıcaksın... ee? :)

iddaada kombine yapıyorsan iş daha çok şansa kalıyor. o para cok az ama seçici olup tekli bahis yapilabilen bir sitede oynarsan birseyler kazanirsin aksi durumda sans onemli bir faktor.

ben bu sistemi yada benzer sistemleri çok yaptım işe yaramıyor :) sisteme bindirmeden bodoslama oyna,,,
borsada baş-omuz-baş formasyonu vardır,
İddaada ise bizim gibi oyuncular için tek formasyon vardır bacak-omuz/bacak-omuz,,, para kazanıcam diye değil eğlenmek için oyna, ben dahil evremde +da olan görmedim...

@bisanthe

iddaa'da mbs ve düşük geri ödeme nedeniyle o sonuc çıkmasi olagan. matematiksel olarak ya kar cok cok dusuk bir ihtimal var ya da hic yok uzun vade icin. oranlardan kestikleri pay dunyada e yuksek bir de mac siniri koyunca normal bahiste ki gibi tahmin ya da sistem degil sansa kaliyor tum karin.

banko kupon banko tutacaksa bana da haber et de varımı yoğumu basayım.

c. nolan kesinlikle haklısın,,, mesela yurtdışında alt üste 1.90 /1.90 oran açılıyor bizde 1.65-1.70 bunun dışında mesela maç banko üst olcaka hatta 7+ olack diyorsun bu sefer de 2 handikaplı ms açıyor sadece, türkiyede para kazanmak gerçekten zor.

1,9 ne ki populer lig ise birkac site arasi 1,97 min goruyorsun, kim yuksek ise oradan alarak. %99 'i bulan geri odeme yakalanabiliyor dunyada. bu da yatirdin paranin sadece %1'i orandan kesiliyor demek, ayni oran iddaa'da %15'ten fazla. bir de kombine var ki, sans oyunana ceviriyor.

banko tutacak kupon ya da mac diye birsey yok yalniz secici olarak oynanan bahislerle hic para kaybetmeyecek kasa sistemi var. birakacagi karda gayet iyi. iste bu gercegi cok az kisi biliyor ve ona gore kasa sistemiyle oynuyor.

bilgi ne kadar degerli, degil mi?

yanar.

e benim de ikametgahım başka şehirde. hatta aldığımda başka şehirdeydi.

ikametgahi baska yerde oldugunda alamamaniz gerekiyor, muhtemelen polise verilen adreste aile yani olarak yanlis beyanda bulunulmustur.

zaman zaman kontroller oluyor zaten eve catkapi gelip, ek olarak herhangi bir sekilde bu illegal durum cikarsa pasaporta el konulmasi ile beraber sizin ve ailenizin hakkinda suc duyurusunda bulunulur.

@serabetan bunun ihtimali ne ki? bir de çat kapı geldiler ama ben gezmeye doğu anadoludayım diyelim, ne olur ki?

ben de aldığımda ikametgahım başka şehirdeydi, bir sorunla karşılaşmadım henüz.

çift yerde ikametgah gösterebiliyorsunuz ama diğer türlü de bir şey olmuyor.

burda gayet insanlarin basina ciddi sorunlar acabilecek bir durumda illegal öneriler yapilmis,

olay ne?
yesil pasaportu aile yaninda yasamadan alabilir miyiz?

cevap ne?
hayir! aksi takdirde resmi belgede yalan beyanda bulunulmasindan ötürü pasaporta el konulmasi ile beraber kisi ve ebebeynleri hakkinda suc duyurusunda bulunulmasi.

www.turkhukuksitesi.com

burda bazi seyleri yazarken yapilan önerinin legal olmasi gerek, bu yasal bir durumun yaninda etik olarakta önemli bir sey.

Dur bakam haritamı açıp yazayım birkaç yer.

Kabaca:

Kolezyum.
Foro Romano.
Fontana di Trevi, Trevi çeşmesi. Dilek çeşmesidir bu, o meydanda da güzel bir dondurma ye.
Vatikan tabii ki ve oradaki aziz Pietro bazilikası.

Bunların dışında "Via Del Corso" yani Corso caddesini mutlaka gör, en ünlü caddelerden biri ve upuzun.
Piazza di Spagna'yı gör, ispanyol merdivenlerinin bulundupu "ispanyol meydanı".
Pantheon'u ve Piazza Navona'yı gör. Gece gitmiştim ben bunlara, Navona meydanı çok güzel bir meydan. Ortada bir çeşme, etrafı restoranlarla dolu, dikdörtgen bir meydan. Çeşmenin etrafında karikatür ve portre yapanlar göreceksin. Portreler 40 euro, karikatürler 10 euro civarı.
Piazza Venezia'yı da gör bence, hemen Corso caddesinin kolezyum bitişinde.
Piazza del Popolo, Popolo meydanı da çok güzel bir meydandı. Belki önemsiz bir meydan ama akşam orada canlı müzik dinlediğimden çok hoşuma gitmişti. Bir eleman gelip "stairway to heaven, hotel california, unforgiven" gibi klasikleri çalmaya başladıydı. Bu da Corso caddesinin öbür bitişinde.
Ben görmedim ama hayvanat bahçesine gidebilirsin.
Castel S. Angelo diye bir yer işaretlemişim haritaya, kanalın hemen yanında Vatikan tarafında bir yerde ama nere hatırlayamadım şu an.

Via cadde, piazza meydan demek diye biliyorum. Cadde, meydan, sokak isimleri köşelerdeki evlerin üstünde yazılı, o yüzden adres bulmak kolaydır.

www.loplopculer.com

tripadvisor'da bulabilirsin cevabını, offline olanı da indirip şehirdeyken kullanılabilir.

Fontana di Trevi yakınlarında sıra sıra dizili pizzacılar var. Kuyruk da olmuyor, çok güzeller. Tavsiye ederim. Aynı şekilde dondurmacılar da mevcut. Roma'nın dondurması meşhurdur, buralar gerçek Roma dondurması yapıyor mu emin değilim ama gerçekten güzel dondurma yaptıkları bir gerçek.

Şehir içinde kimse bilet sallamıyor bu arada. Metro ve otobüsle birçok yere gidilebiliyor ve bilet sorulmuyor.

ben duymuştum. 3 ay dayanamadım, verdim kardeşime. s3 almıştım iphone yerine. yani iphone5 beyaz al.

ne beklediğine bağlı, daha gelişmiş işletim sistemi ve daha uzun pil ömrü için samsung. geri kalanı için iphone 5

o stabiliteyi bulamazsın baştan söyliyim
kurcalamayı sevmiyorum sadece yükle dediğimi yüklesin aç dediğimi açsın kapa dediğimi kapasın diyorsan iphone

stabiliteden ödün veririm ama daha fazlasını istiyorum diyorsan üst seviye androidler (benim gibi)

Aslinda biraz degisiklik istiyorum, yani tlfonun ayni goruntusunden ve ayni menulerden sikildim. 2 sene oldu. Samsung son zamanlsrda gozume hos geliyor, kullananlarda cok memnun. Acikcasi karar vermek zor.

iphone 5

yeter o bilgisayar.

alacağın bilgisayar fazla bile.

eyvallah. ben de düşündüm tabi o kadar insan nasıl alsın öyle bilgisayarları diye ama ne biliyim belki bir faydası olur diye düşündüm

Oyun için laptop alma hacı. Masaüstü al. Ben 2 kez lap-top aldım oyun için çok pişman oldum.

taşınabilir bir şey lazım yoksa ben de bilincindeyim kasa almak daha makul.

konsol al oyun için, fiyatlarıda uygun.

admin link ölmüş.

msi ge60 almayı düşünüyorum bu arada.

hayır hayvani bir bilgisayara ihtiyacın olmayacak.. linux ve microsoft kur. seni çok fazla bir süre götürür o.. öyle deliler gibi şeyler yaptırmıyorlar zaten..

aşırı bi özelliğe gerek duyacak bişey yaşamadım daha 3.sınıfa geçmiş bir bilgisayar öğrencisi olarak.

ideefix

idefix, d&r

kitapyurdu

d&r

kitapyurdu

şimdiye kadar 4 alışverişim oldu, hepsini de eksiksiz, hatasız, zamanında getirdiler.

nadirkitap.com

kitapyurdu+1

kitapsec.
1 gün sürüyor

merakın varsa yazılım tabii.

Şimdi iki bölüm mezunları arasında sadece "Mühendis" sıfatı farkı var ama C.T.I.S. sağladığı olanaklar ile öne çıkıyor. Sonuçta Bilkent Üni. özel denince akla gelen ilk üniversitelerden. Birde Bilkent diploması ile Atılım diplomasını düşünürsek Bilkent diploması kendini daha öne çıkarıyor.

eğer "Mühendis" ünvanı konusunda çok bir hevesin yoksa bilkent her zaman daha iyidir.

Ben bana mühendis demişler dememişler ona takılmam. Sadece hangi seçenek benim hayatımı daha iyi koşullarda devam ettirebilmemi sağlar onu düşünürüm. o yüzden "mühendis" sıfatı olsa da olmasa da benim için fark etmez.

Yazılım müh. ne kadar daha kötü üniversitede de olsa ctis'den çok daha tanınır ve işe yarar bir diploma sahibi yapar. it sektöründe zaten iş kendini geliştirmene bakıyor ama yazılım müh. olarak mezun olman sana iyi eğitimden fazlasını getirir bana kalırsa.

bilkent bence, üstüne bir de yüksek lisans yapacaksın sonuçta. bilkent mezunu olup atıyorum yazılımda yüksek lisans yapınca mı daha iyi olacak sence, yoska atılım üniversitesinden mezun olup yüksek lisanslı olunca mı?

edit: bölüm 4 yıllıksa, diploman lisans diploması oluyor. diploma sorunu olmadığı doğru. eğer önlisans diploması verseler ise zaten kısa dönem askerlik yapamıyorsun, yüksek lisans yapamıyorsun.

Bölüm 4 yıllık. Verilen diploma yüksek lisans yapmak için yeterli. Yüksek lisans açısından bir sorun yok. Askerlik kısa dönem oluyormuş. Zaten Bilkent bu bölüme MF puan türünden öğrenci almak istiyormuş ama YÖK izin vermiyormuş. Yani "Bilkent+Yüksek Lisans", "Atılım+Yüksek Lisans" tan kat be kat daha iyi. Ders olarak Bilkent sadece mesleki ders veriyor. Atılımda ilk sene fizik-kimya vs. görülüyormuş. O yüzden Bilkent biraz daha yakın hissettiriyor.

valla akıllı telefonun ya da ipod touch'ın varsa, en iyi seçenek voip. bi düşünün derim.

fark etmez, soyleki: gitmeden yurtdisi kullanim paketi alacaksin operatorden. faturali/konturlu fark etmiyor.

turkcell 30 dakika 19 lira falan. diger firmalarin da vardir boyle paketleri.

birden cok ulkece calisan uygun paketli operatorlerde var. onlarida deneyeblirsin. ortel mobile var bildigim.

potasyum eksiğiniz var, muz yiyin.

Magnezyum eksikliginiz var,soda icin.

bir şeylerin eksikliğinden olabilir cidden, potasyumda olabilirmiş? muz yiyeyim bugün o zaman.

kesin cozum: www.marketkeyfi.com

eskiden elentrik yoktu memlekette. o sebepten o.

Eskiden beri elektirik olan yerlerde daha çok gördüm, o nasıl olacak?

mum dekoratif bir öge çünkü

öncelikle (bkz: ambians)
sonrasında faydasal olarak düşünürsek belki eskiden sigara içildiği için mekanlarda, dumanı alsın diye başlanıp kalmıştır.

restoranlarda aksam yemeginde de masada bulunur. ortama bir tutam romantizm katar, sevdicegin gozlerinde mumun alazi parlar.

fadime temel ile ormanda dolaşıyormuş.
fadime demiş ki
-temel şu romantizme bak.
temel cevap eylemiş:
-nerededur, ağaçlardan göremeyrum..

mumlar da romantizm amaçlı. ama siz göremiyonuz sanki!

saisa.eu

gördüğün üzere mum ışığının spektrumunun görünür bölgesinin hepsi kırmızı tarafında. kırmızı ışık yaraları, izleri daha az, teni daha pürüzsüz gösterir.

ayrıca sürekli oynayan mum ışığı sabit ışığın görsek sıkıcılığını yok ederek detaylara odaklanmayı zorlaştırır.

son oalrak genel olarak kırmızının insanların psikolojisi üzerine etkisi hakkında bir sürü bilgi var bu da etkili olabilir.

bir restoranda bu tarz sebeplerden bir randevun iyi geçse o restoranı iyi hatırlar daha da gitmek istersin.

yandex browser dene? chrome ile görüntü olarak aynı zaten.

bilgisayarın donanımı ne kadar iyi? 34 tane eklenti ile bazen 50+ sekmeye çıkıyorum, ne takılma ne çökme var. tepki süresi de çok iyi. gerçi ssd ve 8gb raminde etkisi var bunda.

yandex browser ile chrome aynı motoru kullanıyor. yandex daha çok türk kullanıcılara özel hazırlanmış olarak yükleniyor ( popüler site sekmeleri vb )..

her iki tarayıcı sörf için mükemmel ama örneğin video izlerken falan firefox kullanıyorum.. onun dışında eksisi yok mu dersek yandex ve chrome her sekme için ayrı uygulama açıyor.. işlemciyi daha fazla yoruyor...

çökme olayları için tavsiyem internet geçmişini komple sil, tarayıcı üzerine uygulama yüklüyse kaldır..

hala chrome diyenlerde varmış

soru " Google Chrome Kullanıp Memnun Kalmayan var mı?" diye sorulsa bence yeridir. Sorun chrome'da değil de kullandığınız eklentilerde olabilir. tek tek disable edip deneyin derim

Yılda bir chrome ve firefox arasında gidiyorum

Chrome iosa benziyor
Firefox da android

Yani Chrome daha hafif ve stabil ama kısıtlı
Firefox biraz daha dengesiz ama en fazlasını firefox sunuyor

Chrome için benzer eklentiler çıkıyor ama motoru kısıtlıyor işlevini

Şu an ff ağırlıklı kullanıyorum pcde
Mobilde de chrome

bahisten kazanmak için futboldan anlamak yeterli olsaydı ohooo türkiyenin yarısı zengindi. çok sürprizli bir oyun, hiç bulaşma bence bahise uzun vadede mutlaka kaybetmiş olacaksın. onun dışında ne bileyim ben de pek tat alamıyorum futboldan artık. zidane'ı özledim. şişko ronaldo'yu özledim. bi de şimdiki brezilya'ya bak, neymar'mış, fred'miş apaçi apaçi tipler.

bahis hakkında tavsiye almak için açmadım duyuruyu. uzun vadede mutlaka kaybeden değil kazanan biriyim zaten. 1,5 yıllık 100+ bahislik tekli maç geçmisi ile. sezonluk islem hacimde 50000+

en buyuk sorunum futbol bilgim ve az mac izlemem.

son bir kaç yıldır futbol acayip zevksiz bir oyuna döndü. bence nedeni o. 5-6 yıl önce haftada banko 10 maç izlerdim. bu aralar ise bırakın derbileri el klasiko, cl finallerini bile izlemiyorum.

sorunun çözümü yok bence. kendini kaptırman lazım. o da günümüz futbolunda çok zor.

en geç ocak ama eylülde de tanıtılabilir tabi. pek bir bilgi yok sanırım şuan. bence bekle bu jenerasyon 1 yılı geçti zaten ve ekranların bazılarında sorun vardı.

aynen havalimanından tren var. yalnız bulunduğun terminalde yoksa ücretsiz aktarma var terminaller arası, o şekilde ulaşıyorsun trene.