merhaba,
tüm semavi dinlere ve dini inanç sistemlerine eşit yaklaşan ve her birini ortak öz'den mürekkep olarak gören biriyim. yıllardır cevaplarını arıyorum bu soruların. kendimce mantıklı cevaplar buldum.
öncelikle şu kavram üzerine yoğunlaşmalısınız? tanrı nedir? sonra da bir diğer kavram beşer, ardından gelen ise insan.
satıhta kalmamış inanç sistemleri her hangi bir boşluk bırakmadan bu soruları izah ediyor ve yaşama niçin geldiğimizi, sizin tabiriniz ile tanrı'nın niçin bizi yarattığını ya da sınama ihtiyacı duyduğunu yazıyor.
din yok, din yalan gibi bir ifade dini yanlış tanımlamaktan ileri gelir. şu unutulmamalıdır ki 7 milyar insan varsa 7 milyar da din vardır. inançlar, kişinin zihin filtresinden geçirebildiği kadardır. öyleyse inananlar ya da o dini siyasi veya başka şekilde kullananlar yüzünden kirlenmiş dinler, gerçeği yansıtmamaktadır.
big bang teorisini ele alalım. büyük patlama sonucunda evren oluştu ve belki de sonsuz miktarda madde açığa çıktı. bu patlamadan önce tek bir öz olduğunu ve bu özün sonradan yayıldığını düşünelim. işte tanrı ve beşer kavramları da böyledir. aslında evrende gördüğümüz tüm madde tanrıdan kopan bir parçadır. keza insan dediğimiz yaratık da tanrı'dan kopmuş veya südur etmiştir. "sınama" dediğimiz şey ise bizlerin koptuğumuz parçaya geri dönebilme sürecidir. (bkz:
tekamül)
amak'ı hayal'den örnek vereyim;
alemde meşhut olan bu devran,
tekamül içindir kemale doğru.
Her nokta cevval,
her zerre raksa.
....
çevir yüzünü cemale doğru.
youtu.betekamül, kemale ermek demek. yani tamamlanmak = mükemmele erişmek. mükemmel (yani türkçe karşılığı ile tamamlanmış) ifadesi yalnızca tanrı'ya mahsustur. ermiş, eren denilen kavramlar da kemale ermiş = tanrı'ya ulaşmış = sınavı geçmiş demektir.
tanrı zaten biziz. her şey tanrı. panteizm görüşü çok uzak değil. ancak yine de vahdet-i vücud kavramı daha net yanıtlar verecek ikinci sorun için. kopan parçaların geri dönme isteği. yine örnekleştirelim. internet nedir? internet dediğimiz kavram milyar tane bilgisayarı ya da sunucuyu birbirine bağlayan bir ağdır. tanrı da yukarıda bizi izleyen ve mitolojik bir karaktere benzeyen biri değildir. aynı internet örneğinde olduğu gibi, aslında sunucu ya da bilgisayarların bir araya gelmesinden mürekkep bir kavramdır. "enel hak" sözünü duymuşsundur. kısıtlı bilgimle bu kavramın da bu manayı işaret ettiğini düşünüyorum.
kutsal kitaplar metaforları barındırır içinde. bayezed i bestami'nin dediği üzere "hakikat yolu aramakla bulunmaz, ancak bulanlar; arayanlardır." öyleyse farklı bir pencereden bakmak gerekir bunları yorumlayabilmek için. şeytan kavramını dualite ile izah edebiliriz. iyiliği görebilmek ve ayırmak için kötülüğü de resmetmek gerekir. hiç siyah olmasaydı beyazı isimlendiremezdik.
ayrıca bireyin kapasitelerini geliştirmesi için bazı konuların farkına varması gerekir. şeytan ( =kötülük) motifi de bu farkındalığı sağlayan bir etmendir.
neler olunacağı önceden biliniyor kısmı da şöyle izah edilebilir. evet biliniyor, çünkü örneğin eskişehir - ankara yönünde giden trendeysen, ankara'ya doğru giderken polatlı'da da trenin duracağını biliyorsundur. bu örnek ona benzer bir şey.
inananların yüzeyselliği ya da zekalarını kullanmamaları yüzünden inançlara ya da inançlardaki kutsallara olumsuz bir ifade ile bakmak yüzeyde kalmanın bir başka yönüdür. bu durumda dalga geçtiğiniz inananlardan bir farkınız yoktur. matematikteki mutlak değer ifadesine benzer durum. artı yönde 3 birim ile eksi yöndeki 3 birim, mutlak değer içine alındığında sıfıra eşit miktarda uzaktadır.