unforgiven şarkılarında geçiyor turn the page lafı.


what i've felt, what i've known
turn the pages, turn the stone
behind the door, should i open it for you....

unforgiven 2

utandım valla kendimden

Eğer kablosuzdan bağlanıldığından şüphe ediyorsan, şifreyi değiştir, modemi aç kapat, herkes kopup tekrar bağlanmak zorunda kalır, şifreyi bulamadıklar için giremezler.

Eğer lan sa, ya fişleri çekeceksin kabloların.

Klasik olarak 192.168.10 (ya da modem hangi adresden itibaren ip atıyorsa) sırayla ping atarak ağda kim var kim yok bulabilirsiniz

modemin panelinde dhcp client table veya arp rarp table ozelligi olmasi gerekir.

mesela simdi girdim baktim

Connected Wireless Clients
Computer Name IP Address MAC Address
SERAP 100.33.2.3 00:23:4E:50:F2:B5

evet kablosuzdan bağlanılıyor. acaba gizleyici yazılım mı kullanıyorlar öyle birşey oluyor olabilir mi?

öyle birşey olmaz. Ama modem, ona kimse bağlı olmasa bile veri alışverişi yapar, bu dediğim alışveriş mb lar falan değil, sonuçta bağlı olduğu dc ye data gönderip alıyor modem, adı üstünde veri trafiği. Bu sebeple yanıyordur o ışık, yanıp sönmesi normal.

Eğer hala ikna olmadıysanız, modem panelinden wireless ı kapatın, böylece kablosuz olarak kimse giriş yapamaz, ve ona rağmen ışığın arada yanıp söndüğünü görebilirsiniz

askerlik şubelerinden birini arayacaksın, ve tc kimlik nonu söyleyerek durumunu soracaksın. Kayıtlı olduğun şehirdeki askerlik şubesini arasan da olur, herhangi bir başkasını da. Onlar da ekrandan bakıp söylüyor sana durumu

1.71 sürümünden hiç şaşmadım bu zamana kadar, hiç de pişman olmadım. hız limitleme olayları da o sürümden sonra bayağı değişmişti çünkü. şiddetle tavsiye ederim.

whocrashed programını çekip, mavi ekran analizi yaptırarak, suçlunun hangi dosya olduğunu bulabilirsiniz.

bana lazım olabilir ama ben Taksimde olacam. Taksime getirebilir misin şarj aletini ?

yarın gel malı al

saol ama bende ondan 1 değil 2 tane var yine de 3.ye ihtiyaç duyarsam şaaparım öptüm kib

daha güvenli, md5i geri çevirip şifreyi göremezsiniz, md5 olarak şifrelenmiş datayı saklarsınız dbde

md5 çevirilebiliyor. Ama daha güvenli tabiki.

"sha256" ya da "sha512" kullan, mutlaka hayvan gibi bir salt'ın olsun ve kullanıcı adını da dahil et.

örneğin:
$pwhash = hash_hmac( 'sha256', $username . $password, 'rB:6zx|s8xs^V|1ytH)*-B:Cyp5+0RQ]#|*A62vIWm5Wr1;.^@`b*GDXH6OA5a=[' );

senin süründüğünü duymak/görmek istiyor bence

abicim/ablacim, ego diye birseyi hic duymamis gibisiniz. herkes begenilmek, begenildigini bilmek, degerli imis gibi hissetmek ister. kendisinin sevgilisinden bu ihtiyacini karsilayamadigi icin size sardırmis bu saatten sonra, siz de afedersin s.kimde degilsin anlamina gelebilecek (ona göre tabii, ben orgie halinde görsem bile mutluluklar dilerim ilgili şahsa) bir hareket yaptiginizda egosunun yaralandigini hissetti alıngan ilgi beklentisi icindeki kisilik. bu ego işte böyle kedi götü gibidir, cok yalarsan yara yaparsin.

@bonjurkes öyle bişey olmadığını görünce de kayboldu yani

insanları kafanıza göre bi kalıba koyup yargılamayın hemen. adamın sevgilisi olsa da sizi unutamadı belki de, sizden bir ışık bekliyordu. fotoğrafı gördü sizin geri dönmiyeceğinizi anladı, kıskandı, vs dayanamadı blokladı. gibi bir şeyde olabilir.

edit: fake yapma lan erkek tarafıymış :))

@nedensizce fotoğraf gayet normal. üç kişi yanyana durup poz vermişiz. temas bile yok :)

kadın milleti işte. ne bok yiyeceğimiz belli olmaz. ben herkese vereyim ama eski seviglim kimseyle beraber olmasın diye düşünürüz. evet aynen böyle.

salaak. diyorum dokunmayın şunun gibilere nesilleri tükensin :/

benim eski hatunu okudum şu satırlarda :( kız deyip geçiceksin birader boşver :)

ahahahaha olm çok iyi ya. klasik kız kanka işte :D

handcent sms kur.

miui rom'unda son gelen mesajın yukarıdan pop up gibi çıkması ve de altta okunmamış mesaj sayacı gibi şeyler var. tabii sırf bunlar için rom kurmaya değmez, basit bir launcher da aynı işi yapıyor olabilir.

popup sms gibi bir uygulama var sanırım markette, ace kullanan arkadaşımı onu kurarken gördüm

tesekkur ederim. daha yeniyim bu işte o yüzden rom kurmak istemiyorum. handcent'i kurdum, fakat ekran kapalıyken bir bildirim ışığı gelmiyor yine, bir değişiklik olmadı yani. ekran kapalıyken tuşların hafifçe yanıp sönmesini sağlamıyor mu bunlar?

popup sms'i de denicem..

yoksa ayarlardan "hatırlatmayı etkinleştir"e mi basmam gerekiyor?

mesaj uyarısını periyodik yapınca mesaja bakana kadar car car ötüyo benimkisi.

biosu bir guzel sifirlayin. yeniden baslatin ve masaustu uzerinde baslat calistirdan SFC /SCANNOW komutunu vererek bir baslayin. ac-kapa yapa yapa muhabbetinden scandisk calistirmanizi oneririm.

tabi bu islemler bittikten sonra hala sorun devam ediyorsa lcd inverter degisecektir. tabi notebook icin konusuyorum.

eger desktop ise kasaya kompresor tutturun.

invertör değişecek. yazılım kaynaklı oldugunu pek sanmıyorum.

laptopu açarken fn tuşuna basılı tutun, fn ye basılı tutarken power tuşuna basın, orada diagnosticler var, onları kullanarak bir hata kodu bulmayı deneyin

maalesef soyledıklerınızı deneyecek durumda degılım. monıtore baglı kullanıyordum, az once bataryayı takıp yenıden baslatınca duzeldı. Sımdı tekrar kapatmayı gozum yemıyor cunku sabaha kadar kullanılacak. Google amcada sorunu arattıgmda inverter degısımı denılıyordu.
anlamadıgım nokta su, dell yazısından ıtıbaren kararıyor, biosa gırmeye calısmstm o da karanlık ve formattan sonra sımdıye kadar hıc bır sıkıntı yoktu.

Bır de soyle bır durum var kı bı aydınlandı mı bır daha kararmıyor.

Aydınlık ıle karanlık arasındakı tek fark batarya-fis durumu. batarya+ fıse takılı, sadece batarya, sadece fıs hepsını denedm. tam bı sonuca ulasamadm. Yalnız bır sure fıse takılı bekleyıp tekrar acınca calısıyor. Acaba batarya ıle ılgılı bır sorun olabılır mı?

dataservis.net gonderin bu firmaya. ucretsiz kargo, ariza tespit ozellikleri vardir.

sitelerinde yer alan 444 lü numarayı aradınız mı? daha önceden yaptığınız telefon konuşmalarının dinlenmesini talep edin. Sipariş numaranızı onlara vererek duruma baktırabilirsiniz

evet aramıştım böyle bir sipariş yok diyorlar sipariş numarasını verince ama neyseki gönderdikleri mail elimde duruyor

mailin ciktisi ve dekont ile birlikte git yarin tekrar gideceksen.. duzeltirler ne yanlislik varsa muhtemelen..

kaymakamlığa tüketici hakları heyeti'ne başvuracağınızı da söyleyin ve bence gerekirse başvurun da.

beğenmiştir, konuşun derim :)

imza: bir kadın

bi süre bakınıyoruz .. random silinenler arasında oluyor bi süre sonra :)

tanışıyor muyuz diye cevap veririm, duruma göre anlaşılır zaten niyeti.

kiz arkadas varsa, %78.32 sadakat testi'dir.

bu tip durumlar için limited profile yaratıyorsunuz, karşı taraf fotoğraflarınızı ve duvarınızı göremiyor. Konuşuyorsunuz, eğer sararsa profili açıyorsunuz. Hiç tanımadığım birinin, arkadaş listemi, duvarımda yazdıklarını ve telefon numaramı vs görmesini istemem, bir kere öyle bir hataya düştüm, telefonuma mesaj yağdı

ilk mesajı o atsın. atlamayın hemen. her konuyu o açsın. siz onun açtığı konularda konuşun. sonra zaten niyetini kendisi açık eder.

yetkilinin dediği gibi tanışıyor muyuz diye mesaj attım, arkadaşlık isteğini çekti. ekime kadar :)

baktım buna da çok rezil bir arayüzü var, beğenmedim.

getglue ama manual checkin lazım

www.criticker.com

ayrıca izlediğin her filme 100 üzerinden puan veriyorsun. senin beğenilerinle aynı olan insanlar üzerinden hesaplama yaparak izlemediğin bir filme izledikten sonra kaç puan verebileceğini hesaplıyor.

mubi.com

1) IMDB' de kendi listeni yaratip icerisine film ekleyebiliyorsun.
2) flixter
3) rotten tomatoes
4) daha adini sayamadigim bir suru program, site, vs.

Bunlari kullanmamanin sebebi de arayuzlerinin kotu veya kullanmasi zor olmasi mi acaba ?

kaybolmaması için takip gerekiyor. APS kayboldu benim, imza karşılığı adıma teslim ettikleri zarf, başkasına teslim eidlmiş. Postacı 1 hafta tatildeymiş, alıcı adı soyadı yok, imza var bir tane, kimin attığı belli değil.

Takipsiz postanın kaybolmasının meşru olmayacak bir tarafı yok, kimi suçlayacaksın? Takip kodu olmadan paketin nereden gelip nereye gittiğini nası görecekler?

çanta tutan erkek candır.

bir erkek neden bir hatunun çantasını taşısın? Kadınlar, erkeklerin çantasını hobi olarak taşıyorlar mı?

İhtiyacı olduğunda elinden alınır vs. ama onun dışında bir anlamı yok. Çantayı alıp içini doldururken bana mı güveniyor?

yadırgamam ben. taşır, taşıyabilir. ama bana çok saçma geliyor. sonuçta o çanta dışarda kullanılabilsin, kola takılabilsin diye var. dışardayken bana verecekse almasın yanına. gerektiği zamanlarda alırım, onun haricinde taşımam ben, uyuz olurum. ama kızın çantasını taşımakta da bir gariplik yok bence, yadırgamamak lazım.

fazlasıyla normal ve centilmen bir davranıştır.

Ben taşıyorum gayet. O, çantayı bana verdiği için değil; kendim istediğim için taşıyorum. Omzuma falan da takıyorum bazen. Abartılacak bir şey değil.

ben yadırgamam şahsen kibarlık/centilmenlik örneği olarak da görebilirim. erkegim

bence de çok saçma ve bazen de çok itici göeünüyor. cinsiyet: kadın

görüntüye gelirsek, öyle omzuna asmaktan bahsetmiyorum yav. :) bileğine dolayıp kökünden tutanlar var ya. onlardan bahsediyorum.

ihtiyaç anı ya da ekstrem durumlar haricinde hayatta taşımam. Çanta almayı biliyorsa taşımasını bilecek. Ben çanta taşımak istesem kendi çantamı taşırım.

çok yorgun olunan ve çantanın ağır olduğu zamanlarda olabilir ama onun dışında hoş gelmiyor benim gözüme. keyfi nedenlerle taşıtmak zaten akıl kârı olmasa gerek

bence çok komik, salak ve arabesk görünüyorlar. iki dakika tutmaktan ta da hastalık durumundan bahsetmiyorum tabi. bir de şöyle bir şey var, kız muhtemelen dışarı çıkarken bir saat çantayı kıyafete uydurmaya çalışıyor, o onunla bu bununla uyumlu olsun diye.; sonra da adamın eline tutuşturuveriyor, e ne anladım ben o işten.

kadınım

bir keresinde çantanın kemeri kopmuştu, omzuna asamayacağı için bileğime dolayıp elimde taşımıştım. ama iki sene falan oldu. la yoksa beni mi gördün?

sorulması bile saçma.

@uyku,

yani ?

eşim öğretmendir ve bazen ayrıca evrak çantası modeli çanta taşımamak için büyük bir el çantasını alıp kitaplarını da içine doldurur. gün sonunda eve gitmemişsek, mesela bir avm'ye gitmişsek, yine de genellikle kendi taşır ama çok yorulduğunu beyan edip bana verir çantasını. ben de memnuniyetle taşırım. taşırken de omzuma asmam, elimde taşırım. normalde, o şekil ağır değilse. ben de taşımam, o da vermez zaten, yanında kadın çantası taşıyan erkekle gezmek istemez.

ayrıca evrak çantası modeli gibi içi kitap dolu çantası varsa söyletmem, omzuma asar o çantayı ben taşırım zaten. el çantasını da kendi taşır.

bu kadar yazara katıldığımı ayrıca belirtmeme gerek yok sanıyordum halbuki. taşınır yahu n'olacak, taşıdık, daha da taşırız.

kırk yılda bir gittiğim avmlerde gözüme batan nefretlik durumlardan biri. cidden çanta aksesuar değil mi yahu? kendin taşımayacaksan alma yanına, hele bir de pembeli membeli cafcaflı bişeyse nasıl sinir bozucu oluyor erkekte görmek bilemezsiniz.

1,2 -) öğrenci isen sadece denizbank kartı verir, 750 lira gibi bir limitle verirler, en azından ben öyle aldım.

3-) 2-3 sene önce, 40 lira almışlardı kart ücreti, iptal etmiyorlar ücreti, bu parayı GS nin aldığını söylüyorlar, çok ısrar ettim, 20 lirasını ödeyin sadece demişlerdi, ben de o zamanki salaklığımla, 40 lirayı ödeyip kartı kapatmıştım.

Bulaşmayın yani

windows xp pro veya windows 7'de yüksek sürümlerden biri ise grup ilkesi ayarlarından yapılabilir belki.

ya da ayarlarını şifreleyebilen bir güvenlik duvarı kurarsınız.

edit: www.windowsnetworking.com öncesinde kardeşinize normal kullanıcı hesabı açın (yönetici yetkileri olmayan).

net limiter gibi bir program kullanıyorum ben ama sanırım ana ekranı şifreleme olayı yokmuş bunda.

Yapabileceğiniz seçenekler, bu tarz network monitoring programını kardeşinin bilgisayarına kurup, genel ya da o programın internet hızını sınırlamaktır.

Mesela, o bilgisayarın internet hızını 50 kb/sn ile sınırlarsanız, 1 mbitlik bir interneti yarı yarıya bölmüş olursunuz.

grup ilkesi filan bana biraz komplike geldi.

net limiter'a pek sıcak bakmıyorum çünkü aktif olarak torrent kullanan biriyim. onu etkilerse üzülürüm yani. ama deneyebilirim galiba.

ben çok mu basit düşünüyorum yoksa hosts dosyası ile oynamak olası mı ?

host dosyası kullanılır ama bir sürü server vardır. bugün 5 tane, yarın 15 tane açılır. hepsini eklemek de zor olur.

belki oyun-yöneticisinin kullandığı genel bir IP vs. benzeri bir şey vardır diye düşünmüştüm.

www.nirsoft.net bu program çalışırken diğer taraftan cs'yi açıp (mümkünse pencere halinde) internete bağlanın. orada işe yarayan birşeyler görebilirsiniz.

ya da www.wireshark.org bununla da internet izlenebilir.

counter strike sunusundan çok bol bi şey yok bu ülkede. binlerce sunucu var. oyunyöneticisinde 250 tane ip yi engellesen bile onun gibi bi ton şirket daha var, illa ki bulur o kendine sunucu. başka bi yol lazım.

Kardeşinizi dışarı çıkarıp dolaştırmaya yada tiyatroya sinemaya götürün bence. Yada ne biliyim bilardo yada bowling gibi bi aktivite de olabilir. Basketbol gibi yada masa tenisi gibi bir sporla da uğraştırabilirsiniz. Kendimden biliyorum bilgisayar içinde ne yaparsanız yapın kardeşiniz bir çözümü bulacaktır. Ben buldum zamanında :) O yüzden ortak bir şeyler yapın. Eğlendirin çocuğu.

kullandığın virüs programına şifre koy ve onun firewall ayarlarını kurcala
mesela kaspersky'da şifre koyma da var bir programın internete girmesini engelleme de var
ben bunu mesela güncelleme yüklemeye zorlayan oyun ve programlarda kullanıyordum kotalıyken gayet işe yarıyor

teşekkürler herkese, netlimiter işimi gördü arkadaşlar

internet servis sağlayıcın antalya merkezlidir.emin değilim

istanbulda yaşanmasına rağmen, antalyadan servis sağlanıyor olabilir mi demek oluyor bu ? yani mesela; superonline antalyadan sağlıyor da, turktelekom bursadan. vs vs vs gibi tamamen örneklemek için atıyorum firma ve şehirleri ?

hayır, bu SS lerin bok gibi olan ip havuz sistemini göstermektedir.

Yurtdışında, ip adresinizden hangi eyalette oturduğunuz bile gözükürken, bizde oturan mantıklı bir ip havuz sistemi yoktur.

Ip den yer tespiti yapma sistemi bizim ülkede gelişmemiştir, çünkü Türkiye'deki her şehirdeki kullanıcılar, random ip alır. Yani 128.xx ile başlayanlar istanbul, 129.xx ile başlayanlar ankara diye bir sistem yok, ondan dolayı bir Antalyadan bağlı olursunuz, bir Ankaradan. IP ler örnekti tabik i

çıkan şey yabancı cisim ise dava açabilirsin bence. ancak kemik vs ise dava açsan bile bu konuda üretim prosedürlerini aktarıp beraat edebilirler. çünkü sonuçta bu tür ürünlere kıkırdak türü ıvır zıvır konuyor her zaman. ama tam püre haline gelmemiş olanlar denk geliyor size demek.

hocamızın anlattığını anlatıyorum; adamın biri adese'den bi kaşar alıyor. adese kaşar markasıda. vakumlu fln. sonra adam yemeye başlıyor, yiyor yiyor işte yedikçe paketten kesiyor. sonra yarısına geldiğinde yenmemiş kısımda kıl olduğunu farkediyor. vakumlu paket, oraya konması imkansız, tamamen faiş hata yani. sonra bunu götürüyor hakem heyetine ve bu olaydan dolayı iğrendiğini bir daha kaşar yemiyeceğini fln söyliyor. ve bunun sonunda 8 liralık kaşardan 200 lira tazminat alıyor.

borçlar özel hocamız anlattı, yalan değildir sanırım. sizde burdan kısasen gerekli işlemi yaparsınız artık.

sosis, sucuk, nugget gibi preslenmiş etlerin yapımı ile ilgili bolca bilgi var, belgesel de vardır.

Bunların yapamında, hayvanı derisiyle birlikte makinaya atıyorlar, ve geriye hayvandan hiçbir şey kalmıyor. Yani demektir ki, hayvanın tırnağı, derisi, kıçı vs herşey preslenip kullanılıyor.

E doğal olarak tam preslenmemiş, gaga, tırnak vb. sert cisimler çıkabiliyor ürünlerden.

Welcome to real world

@bonjurkes: peki bu dediklerin hangi ürünler için geçerli? nugget, sosis zaten banko ama salam ve sucuk da bunlara dahil mi? ayrıca pastırmada herhangi bir sorun yaşamadım ama zaten pastırma hayvanın özel bir yerinden üretiliyor diye biliyorum.

salamı bilmiyorum ama sucukta olabildiği kesin. Sonuç olarak olay preslenmiş ve doldurulmuş ürünlerde geçerli

en.wikipedia.org

gastrid, ülser hastaları içinmiş sanırım

kasigimdaki agrilara ulser teshisi koymadi umarim ultra ilgili ssk doktoru.

www.ilacpedia.com

İçinde diklofenak na. vardır yani voltaren nin aynısıdır.
ilave olarak midenize zarar vermesin diye misoprostol ilave edilmiştir.

dediklerini yapmiyorlar degil,sen dediklerini yaptiramiyorsun gibi geldi bana.

sanxis@ yemin ederim kendimi gördüm sende malesef haklısın bizde kimse hiç bir şeyden sorumlu olmadığından aman sendecilik meslek olmuş belediye taşerona iş yaptırır adam açtığı cukuru kapatamayacak kadar sorumsuzdur biri düşer ölür eee sorumlu yok :D işte herkes böyle devlettin en üstünden en alttaki adama kadar bana ne lan ne uğraşıcam modunda uğraşanlara yada uğraşmaya çalışanlarada sana ne lan gerizekalı sen mi kurtaracan memleketi muhabetti yaparlar. ben kabullendim herkesle kavga etmekten yorulup sende bana ne lan diyip bırakıyorsun.

@serabetan kimseye dediklerimi yaptırmaya çalışmıyorum, herkesin işini düzgün yapmasını bekliyorum.

Empati yapmayı dene, belki o seni kızdıran insanların yerinde olduğun zamanlar olmuştur seninde, tepkinin derecesi önemlidir bir de, iğneleme farklıdır herkesin içinde küçük düşürmek azarlamak farklıdır, ama genele haliyle durumunuzu haklı buluyorum, sadece biraz daha ılımlı davranmak en başta size iyi gelecektir...

keşke hepimiz senin gibi olsak, tepkisiz olmaktan çekiyoruz milletçe. adam gibi yaşamak için senin gibi olmamız gerekiyor bence. o yüzden denilenleri takma, bildiğini oku. konuşmayıp içine atarsan bir gün birine daha fena patlarsın.

"burger kinge gidiyorum. eleman patates kızartmasının başında iş arkadaşıyla sohbet ediyor, patates doldurma bahanesiyle. biz orda sap gibi dikiliyoruz. azarlayınca da "niye öyle yaptın" tepkisini alıyorum.

iş yerinde de çok oluyor böyle şeyler. mail attığım ve telefon ettiğim halde unutuyorlar o işi yapmayı. aklım almıyor yani nasıl bu kadar salaklık olabilir.

mesela sabah 9'da ve 10'da iki kere hatırlattığım bir işi arkadaşım hala yapmadı. şu anda da stajyer kızla muhabbet ediyor. sorucam şimdi ne yaptın diye "haa ben onu unutmuşum yeaa" diyecek. ben de diyecem ki sen ne sorumsuz bir adamsın. "

bunlar senin sözlerin ve bazi yetenek eksikliklerinden kaynaklanan bir sallanmama durumun var.

gerekli yetenekler ,liderlik,ikna edebilme,sempatiklik,nefret etme,saygi duyma etc gibi yeteneklerin olsa zaten ikinci defa söylemene ihtiyac kalmaz.

@serabetan adam olana laf bir kere söylenir. biz köydeki eşeklere bile 2 kere yürü diyoruz. 3.yü söylemiyoruz ama bazısına 10 defada söylesen kar etmiyyor liderlik falan alakası yok mal her yerde maldır

ayni seyleri ben de yasiyorum.. daha okudumda sonunun nasil bitecegini biliyordum..
burada bizim sorunumuz söz dinletememek degil bence.. insanlarin umursamazligi yada bizim gibilerin obsesyon dedikleri takinti durumu. yada tahammülsüzlük adi her neyse..

o kadar cok gereksiz is güzar insan var ki, bazen tamam diyorum ugrasmayacagim sakin olacagim ama yok olamiyorum! bunun bir caresi varsa söyleyin ama bildigim kadariyla sakinlestirici disinda caresi yok :/

hacı bunun çözümü basit aslında,

İnsanları ve kurumları şikayet edeceksin. Dersane koridorunda sigara mı içiliyor? Bas şikayeti kaymakamlığa, canlarını okusunlar. Memnun değilsen, istediklerini yapmıyorlarsa, paralarını ödeme, başka dersaneye geç.

Marketi gidip yaysata şikayet et, gerekiyorsa market değiştir. Sinemada salon buz gibiyse, sosyal medyayı kullanarak salonun ağzına sıç, adamlar arayıp öpe öpe özür diliyorlar.

Burger King'de öyle birşey yapan çalışanı git müdürüne şikayet et, ya da direk BK'ya şikayet et.

İş yerinde ise, sen elinden işi çıkar, top stajyerdeyse, bir kere uyar, sonra salla. İki gün sonra o iş neden olmadı diye sorun çıkarsa, ben yaptım stajyere gönderdim de işin içinden çık.


Başka insanları düşünme, önemseme, insanların ağzına sıç, şikayet et. İnsanlar bunlardan anlıyor çünkü, herkes koyun olmuş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor.

Çok sinirlenme, sen bir kere uyar, sonra şikayetini et devam et. Değer verdiğin 3-5 kişi varsa onlara ayrıcalık tanı, gerisi için yukarda dediklerimi uygula, kesinlikle rahat edersin.

Başkasının işi sana düştüğünde de onların sana yaptıklarını sen onlara yap, ama her zaman önce kendi kıçını kurtar.

mal her yer de mal degildir,yani maldir ama isyerinde ya profesyonellik eksiktir ama bu durumda profesyonel oldugunu düsünen kisi ki bu durumda "sanxis ya da sizin" in ortamla uyusmadigi gerekcesiyle ayrilmis olmaniz/olmasi gerekir.diger durumda ise tipik liderlik yetenegi eksikligi vardir bu kadar basit.kisisel algilamaya gerek yok.

diger insanlar o kisiye saygi duyuyorsa ya da ondan korkuyorsa belki seviyorsa ikinci defa söylemesine gerek birakmazlar,o is olur.hee eger sistem elestirisi yapcaksak bu kisinin saydigi cogu durum tüm dünyada böyle ya da destek bekleniyorsa "aaa dostum süpersin ama kimsenin seni sallamamasi onlarin sucu" seklinde (metaforikti bu arada) burasi dogru yer degil.ben ne anlatildiysa ve kisinin uslubundan böyle algiladim olayi.

Bunun çözümü yok, dediğin gibi düzen fail. insanlar değişmeli sen değil. Aydınlanma çok çok uzakta artık. Bu düzensizlik değişmez, sen de buna alışamayacağına göre bunda yer alan insan ve kurumlara minimal düzeyde invazyon en sağlıklısıdır, yoksa sinir hastası olur insan.

@serabetan sen de haklısın tabi ne diyim. burger kindeki adamın hızlı servis yapması için atatürk gibi müşteri gelmesi lazım.

burdaki hic bir sey kisisel degil en basta ben ne sanxis i taniyorum ne de digerlerini.

www.eksiduyuru.com

diger yazdiklarina da baktim bi genel olarak,insanlara karsi dogru yaklasimi sergileyemiyorsun ya da insanlar saydigim durumlardan dolayi sana istedigin önemi vermiyorlar.

kolayca yalan söylüyorlar etc bunlari eger seni daha degerli görseler,saygi duysalar yapmazlar.

yani sorunun büyük kisminin sende oldugunu düsünüyorum eger zaten isyerinde insanlar dediklerini yapsalar burger kingdeki adamin yaptigini normal karsilarsin.ya da gözüne batmaz.ama senin durumunda herseye karsi bi tepki gösterme durumun var gibi geldi.

yoksa hakkini ara,sikayet et,söke söke al ama benim gözlemledigim o degil,hee "serabetan yanlissin oglum sen" de diyebilirsin o ayri.

ama genelde insanlar kendilerini objektif degerlendiremezler,ondan ilk olarak elestirel bak bende neler eksik diye bak.sonra düzelir belki hersey.

serabetan siz muhtemelen çevrenizdeki olayların işleyişini üstün liderlik vasfınıza yoruyorsunuz ama öyle değil, sonuçta her yetişkin birey sorumluluğunu bilmek ve işini yapmak zorunda, herkesin başına bir lider mi dikeceğiz nedir yani?

sanxis siz de biraz daha rahat olmalısınız, siz rahatladıkça bu tip gecikmeler de daha az acı verir, yoksa bu stresle yaşanmaz.

Ben konuyu, işyeri iletişimi haricinde "liderlik" vasfıyla ilintili bulmadım. @serabetan arkadasıma katılmıyorum.

Arkadasımızın asabi bir yaklasımı söz konusu olmuş olabilir ki zaten kendisi de paradox sayılabilecek bu durumundan şikayetçi.

#serabetan, aslında yukarıdaki yazıda tarif edilen sensin. #sanxis, sendeki tek rahatsızlık, sana rahatsızlık verecek düzeyde sorumluluk sahibi olman. Nasıl ki sorumsuzluk kötü bir özellik, aşırı sorumluluk sahibi olmak ta öyle, çevrene kendine yüklenmelere başlarsın. Sana %150 katılıyorum, bu toplumun genelinde sorumluluk bilinci gelişmediği için kimse yanlışı düzeltmeye kalkmıyor çünkü aynısını o da yapıyor ve yapacak, dolayısıyla eğer o yüzden birisine kızmaya başlayacaksa önce kendinden başlaması lazım. Senin liderlik vb gibi problemlerin yok, biraz sorumluluk düzeyini aşağı indir rahat edersin.

anlattiginiz orneklerde hakli gozukuyorsunuz. ama yaninizdaki insanlarin "niye oyle yaptin ki?" diye sormasi tepkinizin ayarindan suphelendiriyor beni. saygiyi elden birakmadan, sakinliginizi koruyarak sikayet ederseniz bilmiyorum isler ne kadar degisir ama en azindan yadirganmazsiniz. Belki karsinizdaki de anlayisla karsilayip hak verecek daha cok cabalayacaktir. Ama bagirip cagirdiginizda karsinizdaki kisinin tek dusundugu "sen kimsin ki bana bagirip cagiriyorsun" oluyor, asil konu arka planda kaliyor.

he icinizde sinir harbi yasamaniz acisindan pek yapacak bir sey yok.. umursamayin demek kolay..

insanlarin "niye öyle yaptin ki?" deme sebebi, "eyvah rezil olduk" demenin bir baska yolu..
bu tip insanlar hemen empati yaparak karsida ki insanin rencide oldugunu düsünürler, oysa hic kimse "neden rencide" oldugu ile ilgilenmez sadece üzülüp üzülmedigine bakar..

ayrica bazi arkadaslar isi ver yapmazsa "ben pasladim" dersin, demisler ancak is hayatinda öyle olmuyor, aslarinizdan üslerinizden oldugu kadar sorumlusunuz o kisinin is yapmamasi demek sizin basarisiziliginiz demek.. ve bazi kisilerin sirtindan gecinen asalaklar "amaan yeeaa ne de olsa ben yapmasam biri yapacak öyle kalmayacak ya bu is" diyebiliyorlar..

"aa bu benim :)"
bilmiyorum vallahi arkadaş. aynı benimn şikayetler. bir dediğini bir kerede anlayan, yaptığı işi işi olduğu için yapan adam bulmak çok zor.

dinletememek değil abi, ne alakası var ya, sana patataes kızartması verecek adamı etkilesen nolur etkilemesen nolur. orada nasıl bir performans göstereceksin ki.

işini yaptığı için bir adama minnet duymayacaksın bi kere. nezaket de bazen geri tepiyor.
bir çözüm bulunursa diye takipteyim.

benim de agrasif bilinmemin nedeni bunlardır. anlıyorum seni :)

sıradan birisi olduğundan kaynaklanıyodur. her sabah tembihlemene rağmen seni sallamayan bakkala sen değilde x5'inden inip azar çeken taşaklı biri gitse o bakkal "peki abi" der bidahada yapmaz. ve ya senin sağlam biri olduğunu bilse vb.
insanlar böyle yavşak zaten. ama bu böyle. suçlu onlar olsa ne değişir.

fön makinası ile kurutanlar vardı. öyle yapınca kendine geliyor diye biliyorum.

Öncelikle geçmiş olsun. Birazdan burada arkadaşlar saç kurutma makinesi, tuşları sök tak felan diyecekler o ihtimaller Yüzde 1-2 diye düşünüyorum. Aynısı bana oldu geçen aylarda Asus servisi 180 Tl ' cik aldı benden. Haberin olsun.

ya servis, ya da muadil klavye. Servise giderseniz güzel rakam verirler. Öbür türlü gittigidiyordan falan muadil klavye bulup kendiniz söküp takabilir ya da anlayan birine taktırabilirsiniz

saç kurutma makinesi yaramadı büyük ihtimal çankayada bir yre 100lira kadar bayılacağız. sağolun herkes.

soyle geri cekil bi ayna bulboyaynası. bi de oyle bak. hak vercen kesınlıkle.

kendimden biliyorum, çok doğru. sen bu tipteki bir kadını seksi bulur musun?

Çünkü kalın bacaklı ve büyük götlü.

bulmayacak olan hatunun ince bacaklı ve küçük popolu olması gerekiyor, ama bizde öyle değil tabi ki.

Sokakta gördüğüm hatunların %80 inin bacakları benimkilerden kalın, üstüne bir de tayt, mini etek falan giyiyorlar. Öyle hatun beni beğenmese ne olur?

Yapacak birşey yok, spora başla formunu korumak istiyorsan, gerisi zaten gelir

baktın hala seksi geliyo.. buna bi de dar omuz ekle hayalgücünün yardımıyla, ve tekrar seksilik derecesini belirle.

yakışıklılık kurtarmaz mı

bu dünyada cüzdanın doluysa bırak büyük popoyu, btkisel hayatta olsan dahi şansın var. ali ağaoğlu çok yakşıklı olduğu için mi mankenlerle takılıyo?

Büyük totolu ve kalın bacaklı erkek ha :)) enteresan abi erkekler de kompleks yapıyor mu ya :) Arkadaş fiziği güzel çok insan bulunur da her insanın karakteri farklı sizi karakteriniz için sevip sizle birlikte olucak kimseleri tercih edin derim haddim olmayarak :))

Bence nasıl ki erkekler güdüsel olarak yuvarlak hatlı, kıvrımlı kadınlara yöneliyorlarsa, kadınlar da yukardan aşağı doğru incelen erkeklere yöneliyorlar. İçgüdüsel yani. Geniş omuz, göğüs, kol, incelen bel, küçük popo, kaslı ama kalın çok kalın olmayan bacak arayışı.

ama sen olayın hangi kısmındasın, neresinden dahil olmak istiyosun konuya bilmiyorum.

bence kadınlar görünüşten tahrik olmaz. sekse yönelmez, seksi bulup.. kadınlar dokunmatiktir ve sesli komut özelliği vardır.

senin bacakların şöylemiş popon böylemiş deyip senden uzak durmaz. bacakları olmayan bi adama aşık olabilirim diye düşünüyorum. üstelik en insanlıkdışı duyguyu, acıma duygusunu def ederek aşık olabilirim.

şekle takılmayınız

kadınlar görünüşten tahrik olmaz mı? dedin

Valla Duboisi Maswa gibi duruyor bu nedenle seksi bulunmuyordur.

abi o zaman biscolata reklamında niye ağızları eğiliyor ki :)

ben kendim, ve kendi kadınlarım için dedim. bi de biscolata reklamındakiler rüyama girmiyo. rüyama girenler kaleyi içten fethedenler, yağlanıp seksi bulunmak için hazır bekleyenler değil :)

bana özel mesajla yeni adresi ve mekan linkini verin düzelteyim

bende de uydunet var izmir şuan sağanak yağmurlu yani öyle yağacak falan yani.

sıkıntı yok:S

yağmurda özel bir şey olmuyor ama uydunet modemlerinde genel olarak var bir bokluk.

modem zaten allahlık da, şimdi değerlere baktım,

Upstream Power 58,2 dBmV

bu değer kırmızı, muhtemelen bundan kaynaklanıyor sorun

arıza kaydı bırakın 8 mesai saati içinde müdahale ediyorlar.

en iyi ayar hiç kullanmamak. çünkü kapattığı bazı şeyleri telefon yeniden açmaya, program da yeniden kapatmaya çalışıyor ve daha fazla şarj gidiyor. donanımhaberde vardığımız ortak kanı buydu.

aman hacı hiç bulaşma. Telefonun içine ediyor, ayar falan boşver. Şarj azaldığında ekranı o kadar kararttı ki ışığın altında bakmak zorunda kaldım ekrana. Programı kaldırdım, internetim gitti. Meğersem içindeki ayarlardan apn ayarlarını sıfırla demek gerekiyormuş.

Hiç gerek yok, bütün servisleri çorba ediyor. Wireless lazım olduğunda kapanıyor, sonra açılıyor falan. Ömrümü yedi o program benim

buna benzer bı program onerırmısınız ? kullanım mı veya bole programlar ?

galaxy acede tepedeki menüyü aşağı çekip zaten tüm servisleri açıp kapatabilirsiniz. İhtiyacınız olan servisleri açın ve kapayın. 3g yi edge e düşürmek pil ömrünü uzatır, interneti yavaşlatır.

Ekran parlaklığını otomatikten %40 a indirin. Bunlar aklıma gelenler

soru ve yorumlardan anladığım kadarıyla juicedefender size iyi gelecektir.

türk telekom ankesörlü telefonlarını kullanarak 0811 nolu telefonlarını ücretsiz arayabilirsiniz

gomplayer

media player classic, fazla basit ama.

umplayer

kesinlikle pot player.

%80 şarja gelip devam etmemesi programsal birşey, pil koruma fasilitesiyle ilgili, bu mesajı asus laptoptan yazıyorum, çok şükür 7-8 aydır taş gibi kullanıyorum. elektronik işi biraz da şans işidir.

ben de şu an asus marka bir laptoptan yazıyorum. 1 seneyi aşkın süredir herhangi bir sorun yaşamadım, gayet de memnunum. arkadaşlardaki kıyaslanabilecek laptoplara baktığımda asus'un daha üstün geldiğini düşünüyorum. çevremden duyduğum da bu şekilde hep.

her marka sorunlar yaşar. Önemli olan Türkiyede o ürünün servis durumu. Adı karalistede olan bazı modeller var zaten, hp, casper gibi.

Bunun dışında Asus iyidir, Asus kullanan bir arkadaşımla ilgili olarka bana söylediği, kasasında, bilek konan yerlerdeki boyanın çabuk solması idi, pek hoş bir görüntü oluşturmuyordu.

evimde şu an 3 tane asus lap top var. 3 tane arkadaşıma da yine asus lap top aldırdım. hiç birimizde bir sorun yok. canavar gibi kullanıyorum. sorunlu çıkması birazda şansa bağlı.

benim asus unda menteşesi kırılmıştı, garantisi vardı değiştirdiler fakat ışık hızıyla elden çıkardım bir dahada asus marka birşey almam.

denildiği gibi şans işi biraz...

şu an laptop alcaksam apple alırdım :)

Refresh rate denen değerin (Türkçesi yenileme hızı/değeri olması lazım) 60Hz olduğundan emin olun.

windows p tuşuna basıp projektör ayarlarından, sadece projektörü seçerek görüntüyü sadece ekrana verebilirsin.

Şu durumda sanırım masaüstünü genişletmiş oluyorsunuz sadece

emekliliğinde faydası olur ikramiye, maaş vs. ayrıca kredi falan lazım olduğunda bordroya göreye vereceklerinden den istediğin miktarı alamazsın. bir iki ay geç yansıyor e - devlete

Şirket tam olarak yatırsa ne kadar yatıracak ki? Şu anda ne kadar yatırıyordur?

2 sene sonra işten ayrıldığımda, alacağım maaşta bunun üzerinden (2*658) olacak, değil mi? Oysa (2*2250) olması gerekir diye düşünüyorum. Yanlış mı?

e devletteki 837 olayı brütten oluyor bildiğim kadarıyla. bir de iş hayatında yeniyseniz çok sorun yaratmaz asgariden yatması ama emekliliğinize yakın yıllarda daha önemli olur sizin için. bir de çalıştığınız yere dava açsanız kazanırsınız garanti

evet doğru.2*658 verecek. ama kendin ayrılırsan onu da vermeyecek. seni işten çıkartmaları veyahut askerlik, doğum vs gibi sebeplerden işi bırakman gerekirse verecek.

son düşündüğünüz doğru. kıdem tazminatı alırken şirket sskınızı yatırdığı tutarla çalıştığınız yılı çarparak ödeyecek(Bu olay tamamen iyiniyetle çözülebilir yani size 2250 TL den ödeyebilir istese)

658 TL bankaya alırken 837 TL görünmesi net brüt farkı 837 TL brüt ücretiniz.

asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti 1000 TL civarı yani size 658 TL öderken geri kalan 350 TL yi devlete ödüyor. aydan aya değişmekle ortalama olarak %30 gibi bir ek koyabilirsiniz net aldığınız paraya.

Yani 1500 TL net ücret alsanız işverene maliyeti yaklaşık 2000 TL olacak. Burdan hesaplarsak size 2250 TL ödeseydi cebinden yaklaşık 3000 TL çıkacaktı yani 750 TL fazladan ödeyecekti. Asgari ücretli gösterince 350 TL çıkıyor. aylık yaklaşık 400 TL karı oluyor şirketin.

Bu hesaplamalarda tamamen ortalama rakamları göze aldım. Aşağı yukarı böyle düşünebilirsin.

Son olarak emekli oluncaya kadar bu şekilde çalışırsanız emekli olduğunuzda yine ortalama olarak 2000 TL değil 600 TL maaş alacaksınız....

her ayın 20sinden sonra bir önceki ayın hizmet dökümü belirtiliyor.ornegin Şubat'ın 20sinde Ocak ayının SSK si icin yatan parayı görürsün.iki aydır senin ki yatırmamışlar

O zaman yatmamış diyemeyiz ki. Ocağın 20sinde aralığı görmeye başladım. Şubatın 20 sinde de ocağı görmeye başlayacağım sizin dediğinizden yola çıkarak..

bende de en son 201112 görünüyor. Ve ben "eminim" zamanında yattığına. edevlete geç yansıyor olabilir. Ama 1 martta da yoksa sorgulamak lazım.

1-) İlerde emekli maaşında daha düşük bir rakam alırsın, legal olarak aldığın para 658 liradır, yani gelirini belgelemen isternise 658 lira olarak gösterebilirsin ancak.

2-) SSK nı yatırmıyor olabilirler, sigorta giriş belgeni iste, internetten print tuşuna basıp alınır, işlem 5 dkaika sürer. Yokuş yaparlarsa, sigortan yatmıyor demektir.

3-) 2 deki dediğim gibi sigortan yatmıyorsa kendine yeni iş bulmanı tavsiye ederim. Asgariden maaş, sigorta yok, AGİ nin üstüne yatıyorlar falan, tam emek sömürme

en basiti, isim vererek başlayabilirsiniz

vermemeyi tercih ederim su an.

sineye çekmen lazım projenin haklarını hukuksal olarak alsaydın senden izin alarak yapmak zorunda kalırlardı ve paranı alırdın. eğer onlarda farkındaysa bu projenin senden çıktığını sana yapacakları en iyi şey referansları olur.

Bu tur islerde hak hukuk bastan belirlenmemisse sonradan ters dusmenin ego tatmini disinda pek bir faydasi olmaz. Ancak sus pus beklemek de olmaz. Rahatsizligini ve beklentini uygun bir dille projenin tum paydaslarina ac. Bazi alternatifler;

- okulda atolye calismasini duzenleyen hocalarina danis
- projeyi yapacak firmaya konuyu samimiyetle ac, ogrenci oldugunu, senin hak ve hukukunu da gozetmelerini bekledigini acikca soyle.
- belediyedeki ilgili kisileri de devreye sokabilirsin

demek artık hırsızlık bukadar aleni oldu ama yazılı kanıtın yoksa birşey çıkaramazsın adamlar koskoca yayınları bile çalıp yayınlıyorar yine birşey olmuyor şahidin var mı kanıtın var mı yoksa sen bile suçlu çıabilirsin hatta sana bir de ifitira davası açarlar bu işlerde yapmayacağın şeyi ağzını sıkı tutacan bu sana hayat dersi olsun aldığın en pahalı ders

dostum adamlar "akbil" i bu şekilde yaptılar aynen. akbili icat eden çocuk az mahkeme peşinde koşmadı ne elde edebildi koca bir "sıfır". zannediyorum ki tek avantajı otobüslere bedava binebilmek olmuştur.

Simdi, direk pratikten basima geldigi icin sana bilgi vereyim. 5 yil once , ben ve diger bes kisiden olusan grubumun, uyguladigi bir proje hollanda da birinci oldu ve hatta avrupa finallerine gitme hakki kazandik, ve hatta bir iki odul daha aldik(en iyi sosyal urun vs).

Bu proje bir senelik bir okul dersi seklinde basladi, bir urun veya hizmet bulup gelistirim bunu sirket haline getirip satmayi kapsiyordu. Bir muhendislik ogrencisi oldugumuz icin fazla kafaya takmadim, onlarca okuldan degisik branslarda onlarca urun hizmet katiliyordu. ofis vs hizmetleri okuldan olmak uzere bir sirket kurduk, hepimiz bir gorev ustlendik.( urun muduru, finans muduru vs). 1 er cent maas bile aldik. daha sonra urun birden once bolge sonra ulke finallerine cikti. Bir baktik amsterdamda Fortis bankin genel merkezinde abilerin karsisindayiz. Neyse bu urun tasarlanirken herkesin bir hissesi var idi.
Fakat patent hakkini iki kisiye( proje muduru ve urun mudurunun uzerine aldik. sanirim en fazla iki kisi alabilirdu, ve bizde takmadik, bu arada hrpsi hollandali ben turk, neyse kazandik ettik. Bir sene sonra urunu koyduk ortaya ders olarak 8 kredilik dersti zaten gectik , hemde isletme okullarinda filan konferanslara gittik. fakat proje yani ders bitince kurdugumuz sirket fes edildi. sonra o ara aramizda kim devam etmek istiyor bu ise vs diye konustuk tabiki sermaye lazim adam basi en az 10 k. neyse sonucta arada bir surtusme oldu grup icinde, urunun patentini alanlardan birisi, avukata vs gitmis bayagi bir kanunla hasir nesir olduk. sonucta ben pensini biraktim. Ha alinabilirmiydi? evet ama tonla masraf para, Urun su anda tanesi 20 euro dan piyasada. satis ne bilmem fakat eleman okulu birakti vs.


Simdi senin meselen;

urun icin bir patent alindi mi? alinmadiysa sen git direk kendi parcalarini patentlendir. ayrintili teknik cizimleri vs. mesela projede bir cozum mu buldun bir vana diyelim. onun teknik resimleri vs , git hepsini patentle. Bunlari ilk once arastir ve ayrica patent danismanlarina vs sor. yani teknik olarak senin buldunun herseyin patentini al onlar almadan. sonra projenin butununde en fazla hakkin 5 kisi iseniz zaten 5 te bir. onun pesine dus. fakat dedigim gibi tekrar arastir patent prosedurlerini. Yani bu benim diye soyleyince olmuyor. Eger bir vida buldu isen oraya uygun onun teknik resimleri vs herseyinin olmasi lazim. ve daha once replikasinin olmamasi lazim.

eger bunlari ve bulduyun seylerin hemen butun varyasyonlarini patentlendirebilirsen, kimse o projede onlari kullanamaz. fakat bunlari yaparken, once patent konusunda sonuna kadar bilgilen. projenin isminin bile patentliyebilirsin.

eger derse baslarken bizim gibi yapip biriniz gidip uzerine aldi ise, o hak onundur iste o zaman, mahkemede hakkini arayacaksin ki , uzun is maddi beklentine bagli.


Ama sunu unutma, hic ummadigin birseyde hakkin olabilir urunun isminin dizayninda bile.

suradan okumaya basla
www.agahpatent.com

23 saat ne hacı?

paypal'la ödeme yapılıyo zaten o da gayet güvenli yıllardır alırım hiçbişe olmadı

haa bi de paypal lazım. Teşekkürler iterator. bakim bi.

23 saatte indircen bedava istiyosan diyo pis herif.

tek birşey için pro alma bence ya. torrent sitelerine bak ya da birinden geçici rapid pro bul.

modemi kapayıp açarsan direk indirir 23 saat falan demez. ayrıca paypal şart değil. ben mobil ödeme ile almıştım bir kere. kontör ile yani.

evet yahu, elim gitmiyo şimdi bi fotoşop yükleme için pro almaya, ama nerden bulucam birinden..
şu modemi aç kapa'yı deneyim bakem.
sağolun dostlar.

photoshopun portable versiyonları da var, kaynak söylemeyeyim. normal photoshop 500 mbsa, portable ları daha küçük oluyor, exe ye tıklayıp çalıştırıyorsun direk.

Ya da, gidip internette photoshop trial diye arat, muhtemelen adobedan çekebileceğin bir link bulabilirsin. trial'a serial girerek tam sürüme çevirebiliyorsun, yani illa rapid kullancan diye bişi yok

torrentten çektiğim çalıştı, kırdım da. sağolun dostlar. eyvolle.

1) Diyebilirsin, erken yatırabilirsin.
2) Sonraki ödeme Mart 2013'te olur.
3) Bitirebilirsin. Düzensiz yatırsan bile olur. Bir ay 300, bir ay 50 falan gibi.

o zaman sanırım kyk yı aramama gerek yok erken ödemeye başlamak için?

bir de, bu paralar nakit olarak ziraat'e yatırılıyor değil mi? Torba yasa kapsamızda kredi kartı ile ödeme yapıldığını duydum ama sanırım o sadece aftan yararlananlar içindi?

KYK'yı aramaya hiç gerek yok. Kredi kartıyla ödeme sadece vergi borcu haline dönüşen borçlar için, yani dediğiniz gibi aftan yararlananlar için geçerli muhtemelen. Nakit olarak TC kimlik numaranızla Ziraat'e yatıyor, EFT falan bile kabul olmuyor. Bu arada Ziraat çalışanları anlamsız bi şekilde KYK kredisi ödeme konusunda pek bi üşengeçler, "Borç görünmüyor." vs gibi şeyler söylebiliyorlar kestirmeden, ısrarcı olunca ekranı biraz daha kurcalayıp buluyorlar, aklınızda bulunsun. :)

@ihan,
Dediğim gibi, istediğiniz gibi yatırabilirsiniz. Her ay 1000 de olur, elinize para geçtikçe yatırsanız da olur. Yatırdığınız her kuruş bir sonraki ödeme tarihindeki taksitten düşer. Örneğin Mart ayında başlayacak ödemeniz için 1000 yatırmanız halinde yaptığınız ödeme takip eden ayın 15inden sonra arayüzde Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları ödendi olarak görünür, taksitler 248er TL ise Temmuz ayına ait borçtan da 8 tl ödenmiş görünür.

şöyle düşünelim öyleyse, sen müslümansın ve müslüman olmayan herkese müslümanlığı götürmen öğretmen göstermen lazım. bu aslında müslüman olan herkesin vebali. öyleyse yabancı bir kızla birlikte olsan ona müslümanlığı öğretsen hatta belki müslüman yapsan mekanın cennetlik ;) sıkıntı yok.

e hani müslümanlıkta herkesin inancına saygı vardı. O hristiyansa illa onu müslüman olmaya mı ikna etmen gerekiyor?

ılımlı bakışlarda bile "herkesin inancına saygı" onları müslüman yapmak için kullanılan bir araçtır. müslüman olmayan herkese din yayılmalıdır vs. yani sen hristansın ben müslüman saygılı saygılı kalalım diye bişey yok. müslüman da hristiyan gibi dinini yayma görevi taşır.

ikna etmek diyince bunu zorlama olarak mı algılıyorsunuz?

inanca saygsızlıktan bahseden oldu mu? ayrıca ben ikna etmekten bahsetmedim ki. "öğretsen hatta belki müslüman yapsan" dedim. sen ona anlatınca senin üzerinden vebali kalkar.sonra saygı duyarsın, herkesin kendi aklı fikri var kimseyi zorlamana gerek yok.

din toplumların afyonudur.

binlerce yıl öncesinin mitolojik metinlerinde medeni, hoşgörülü bir dil beklemek garip. neticede dinlerin büyük çoğunluğu savaş, kılıç ve kanla yayılmıştır. görece daha medeni bir dünyaya geçilincede bütün dinler kurumsallaşmıştır. yani türkiye'de doğan müslüman, brezilya'da doğan hristiyan, israil'de doğan yahudi, çin'de doğan budist vs. olmuştur.

dinde tebliğ (duyurma, bildirme, haber verme) vardır , yani dini başkasına anlatma yükümlülüğü.benim bildiğim , bütün ilahi dinlerde bu vardır.bunda bir hoşgörüsüzlük yok.

hristiyanlığa olan bakış açısı anlamak için osmanlıya bakabilirsin.osmanlının imparatorluk sınırları içerisinde yüzyıllarca yaşamış hristiyan milletlerin dinleri hala korunmuş ve kilise yapmalarına izin verilmişti.şimdi ise avrupada camileri yıkıyorlar.yada başka islam devletleri bukadar hoşgörülü olmayabiliyor.bu aslında dinlerden değil , insanlardan ,hırslarından kaynaklanan birşey.sen her müslümanım diyeni dindar sanıp yaptıklarını dinin gereği olarak yaptığını sanma.

bunların dışında benim garibime giden ise ateislikte(din gibi oldu sanki)tebliğ yoktur.ama internette takılan biri olarak , birçoğunun insanları ateist yapmaya çalıştığını anlıyorum.ateisliği özendirmesi veyahut dini orada burada dinle alay etmesi...yani sonuçta bir kişiyi ateist yapınca eline ne geçicek ? yoksa amacı tam olarak ikna olmayan kendi bünyesini , başkalarınıda ikna edip rahatlatmak olabilir mi?

"Onlarla iş birliği yapan bizden değildir!" diye bir olay var bir kere.

buğz etmek diye birşey var o kavramı araştırın.

konu din olunca aslında olay dinin kendisi değil, uygulayıcısı önemli. tüm dinlerde öldürmek günah der ama din adına öldüren(iddaa eden diyelim) insanlar da var. kişinin vicdanıdır orada olan zaten. bazı insan hoş görülüdür bazısı bunu anlamaz. dinler hoşgörü ve ahlak üzerine kuruludur. uzman değilim, çok inançlı birisi de değilim ama "müslüman olmayanı müslüman yap, olmazsa dışla, yüzüne bakma" gibi bir öğreti olduğunu duymadım hiç.
oradaki yabancı kadın kavramı kişinin eşi olmayan kadınlardan bahsediyor gibi geldi bana. yoksa gayrimüslim diyebilirdi.

Bunu nasıl böyle anladınız pes doğrusu."Yabancı"dan kasıt başka milletten demek değil, "yolda bir kadın görünce onunla ilgili cinsel şeyler düşünmeyin" diyor.Hangi ülke vatandaşı olduğu önemli değil.Diğer dinlere inananlar için de şöyle yazar: "Sen sadece onlara kendi dinini anlat, kimseyi hiçbir şey için zorlama."

dinler, yeryüzüne allah, tanrı ya da kendisine hangi ismi taktıysak, onun tarafından indirildiği ne meçhul?, hadi bizzat onun tarafından indirildi diyelim ki, içinde geçen tek bir kelimesinin ne anlama geldiğini bile bilmediğimiz bir dilde yazılan bir şeye tapmak ne kadar akıllıca? ve oradan yola çıkarak dinler arası bir çatışmaya girilmesi nasıl bir grizgah??

aga boşver bunları, resme daha geniş açıdan bak.

(bkz: yapma volkan)

pennyauctionwatch.com

bende de oluyor dünden beri. genel birşey herhalde düzelir.

firefox'tada aynı sorun bulunmakta Chrome'dan kaynaklanan bir sorun değil

genel bir problem o. işim dolayısı ile hergün onlarca şey paylaşıyorum, farkına direk vardım haliyle.

ve evet son 2 gündür olan bişey. daha doğrusu olmayan bişey. sayfa öyle kalıyor gitmiyor.

facebook bug

klavyende FN tuşu var mı? varsa oyuna girmeden önce o tuşu kullanarak F tuşlarının ekran kapama vs. özelliklerini kapatman gerekir.

dell laptop içn yapmıştım, bios'ta hotkeys ya da multimedia keys gibi bir seçenek var, onu şu an seçili olanla değil de öbürünü seç ve kaydet.

Default olarak o tuşun hangi görevini yapacağını değiştiriyorsun böylece

online cuzdan sitelerinden birine üye ol. Ve o cüzdanlara para yatır havale ile. Paypal kullanamazsın çünkü olay kumar.

Onun dışında bets10 a falan en kolay para yatırma metodu cc ya da cüzdan siteleri aracılığı

he turkiye ya da avrupada yasiyor olman birseyi degistirmiyor anladigim kadari ile.

adamın ağzına s.... kızarıklık, kaşıntı, acı. Tersten alma gerek yok, kıl dönmesi bile olursun

Ben tersten almazsam hiç olmamış gibi görünenlerdenim. Hassas ciltlerde fena sonuçlar yaratıyor. Zorunda olmasam hiç işim olmaz ama...

tersten alıpta kalıcı bir hasar oluşan var mı peki?kızarıklık,kaşınma vs. olursa bırakırım tersten almayı.ama kıl dönmesi,kılların dik dik çıkması veya köklerinin kalınlaşması gibi şeyler olursa sorun olur.

@advest;hocam ustura sakat iş ya

2 kez köpükleyip traş ol.

@badiparmagi;pek bir etkisi olmuyor :/

ben iki kere denedim. Biri resepsiyona giderkendi. Suratım sürekli kaşındı, baya baya rahatsız etti.

Askerde deneyeyim dedim, ufak sivilceler oldu, yine kaşındı, acıdı vs. Yani gerek yok öyle atraksiyonlara.

sendeki gibi bir durum var bendede,eger normal sekilde alirsam sanki hic almamisim gibi,sag tarafi kesiyorum,sola gecince diger taraf uzamis oluyo o derece:)tenimde beyaz üstelik...

ben 3-4 senedir tersten aliyorum daha bir sey olmadi,cildim de bebek cildi gibi(dalga geceni döverim!!!!:) ) :)aslinda önce normal sonra tersten aliyorum.dedigim gibi cok cok az girtlagin oralarda sivilce yapabiliyor ama cok cok az.

sanirim cildine de bagli biraz.

bıyığı tersten aldım yıllardır, biraz sertcene çıkıyor o kadar.
onun dışında boyun altını hiç tersten almadım, üst taraflarda da suratı iyice gerdirip traş oldum pek sıkıntı olmadı.

ancak senin sakak köklerin kalın değilse, evet tersten çıkar bi süre sonra. dikkat et

ben yapıyorum birşey olmuyor. ama alıştı tabi cilt artık:)

yıllardır bu şekilde traş olan insanlar tanıyorum ben de arada sırada böyle traş olurum bi zararını görmedim. bu senin sakalın ve cildinle alakalı 4-5 defa dene baktın hep tahriş oluyor bir daha deneme.

mach3 le falan olursan yüzünü tahriş edersin iki gün kırmızı kalır, kıl dönmesi, gereksiz sivilceler falan da cabası. advest'in dediği gibi ustura veya eski tip yaprak jiletli aletlerle çok daha rahat. İllaki hazır kullanacaksan Bic marka olanlar hepsinden iyi diyorlar. Önce bi köpürtüp düz traş et bastırma fazla, sonra ikinci perdede tersten al.

ben herhangi bir zararını görmedim.

hayır her yerde öyle değil.

ama çoğu yerde öyle, mesela benim gittiğim yerde adam 1.5 litre midir 2 litre midir burgaz'ın rakıları var değişik bi şişede, oradan doldurup veriyor hesaplı olsun diye.

o her taraf gizli manalar barındırır ve mekanın kendi etraf duvarları kastedilmiştir sanırım yani ezcümle şişesinde olmadan rakı verildiğini görmedim henüz.

meyhane kültürü olan adamın yanında rakı şişesini açmanız gerekir, hatta kendisinin açması gerekir. Sürahi'de gelen rakıya herkes şüpheyle yaklaşır, en azından ben yaklaşırım. Şişenin içine sahte rakı doldurulan bu memlekette sürahide gelen rakıya asla güvenmem.

öyle bişey yok ya işallah içtiğiniz şey rakıdır.

bak şu olabilir, bazı mekanlarda eğer çok yakınsanız size ev yapımı boğma rakı getirir o ayrı ama normal herhangi bir mekan rakıyı şişesinde getirir sizin gözünüzün önünde açar, servis yapar.

abi nasıl yediniz ya böyle bişeyi.

35lik isteseniz, adamın elinde 35lik kalmamış 70liği böldü dicem ama öyle bile olsa size sorması gerekirdi. 70'lik sürahide servis etmek çok çok az görülen bi uygulama. büyük ihtimalle daha önce söyledikleri gibi yeni rakı harici daha ucuz olan markaların büyük boy rakılarından bölüp getirmiştir. sahte rakı olsa şişede getirirdi dikkat çekmemek için :)

rakı dediğin şişesinde getirilir, açılır. ilk defa böyle birşey duyuyorum.

valla yedik ya :) güzelde gitti ama estruda nın dediği gibi büyük bir şişeden doldurdu. neyse bir daha gitmeyi veririz olur biter sağolun cevaplar için...

mekanda şişeyle getirilmesi gerekir ama rakı kültüründe sürahi dediğin şey vardır. adına da karafaki denir. ama mekanda sürahiden içmeniz çok büyük bir yanlış.

şişeden gözünün önünde doldurduysa sorun yok.

surahiyle geldigine cok sahit oldum. hatta eskiden meyhanelerde yarim denilen yaklasik 20lik raki hep surahide gelirdi.

ayrica rakiya ilik su eklendiginde beyazlamiyor. bu sulu raki en iyi ihtimal tabi. diger ihtimallerden bahsedilmis zaten.

mallık diz boyu ondan.

Müslüman adeti değil, yabancılardan esinlenme olayı da işin içine girince sıçıyor. Bizdeki yeni yıl ağaçları, noel ağacı diye geçer Hristiyan ülkelerde.

Yalnız ne zaman kırmızı giyiliyordu, ne zaman noel baba geliyordu ben de karıştırdım. Benim yaşadığım yegane noelde toplu aile yemeği oluyordu.

özentiyiz
yüzeyseliz
tüketim toplumu yaratma çabasının kurbanlarıyız.

mesela ben de senin gibilerin niye bu kadar büyüttüğünü anlamıyorum. ağaç süslediğimde,noel baba ve geyiklerle evi süslediğim için hıristiyan olmuyorum. özentimiyim evet özeniyorum. özendiğim şey çok eğlenceli ve keyifli.niye eğlenceme karışıyosun ki.mesela sen de ineğin boynuna satırla girişmekten hoşlanıyo olabilirsin rahat ol, saygılı ol, kasma.

Kimsenin bir şeyi karıştırdığı yok aslında. Ben soframda yılbaşında hindi görmeyi, ailemle onu pişirmeyi seviyorum. Arkadaşlarıma hediye vermeyi seviyorum. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz anlayamıyorum. Noel Baba ise artık evrensel bir figür oldu şu saatten sonra Noel Baba'yı Hristiyanlıkla bağdaştıramazsınız. Hem zaten isteyen gider masasına süt ve kurabiye de bırakır. Kendiyle aynı fikirde olmayanı mal diye etiketlemek niye?

@lars,
öncelikle agnostik yaşamımdan selamlar sunuyorum sana, derdim cehaletle alakalı, neticede bu soruna bir çözüm bulunursa, insanlar yılbaşına gavur işi demekten vazgeçip, yılbaşını daha rahat kutlayabilirler falan. yılbaşı ve xmas ayrı şeyler ya hani.

@enchantres,
hediyeni, 24,25 istersen 6 ocakta ver farketmez ama yılbaşı ve christmas yortusu arasındaki farkı niçin kavrayamıyoruz millet olarak derdim o.

saygılı ol, kasma, etiketleme diyen yerlerinizden öperim.

çoğu modemin kendi arayüzünde vardır bu özellik, programa gerek yok bence

netmaster uydunet modem kullanıyoruz. var mıdır bunda böyle bi özellik?

modem üzerinden kesin olarak yasaklayamazsınız. Bunları toplu olarak yasaklamak için de bütün internet çıkışının tek bir makinadan yapılması gerekiyor. Yani bir tane ana bilgisayar olacak, herkes ona bağlanarak nete çıkacak. Öbür türlü, herkes kablosuzdan direk modeme bağlanırsa engelleyemezsiniz. Herkesin bilgisayarına program kurmanız gerekir ki o da kolayca kapatılır

router'ın sayfasına girin bi bakın olmadı ttnet'in falan vardı sanırım çocuk uzak tutma programları falan

www1.k9webprotection.com bu guzel, ucretsiz, kullanimi kolay...

bir kadın olarak cevaplayacağım bu sorunu. hatundan hatuna farklılık gösteriyor olay.
hatunun erkek arkadaşının orada olmasını da geçtim, kız kıza çıkıp da birileriyle tanışma amacı gütmeyenler de olabilir gayet.
hatun da sizi kesmiyorsa, bence konuşmayın.
aranan hatun kendini belli eder zaten bir şekilde. ama neyi aradığını anlamak konusunda pek kesin belirtiler vermeyebilirler. işin o kısmı da var.

edit'i şimdi gördüm. barda tanışılan kişiyi aileyle yaşanılan eve götürmek uygun olmaz. bence. hatunun had safhada kaygısız olması lazım herhalde. gene de kesin yargılara varmak zor. kişiye bakıyor işte, tabii sizin ailenize de.

bara içip eğlenmeye git.

kendi açımdan gördüğüm ve bildiğim kadarıyla anlatayım, 2 hatun olarak gelip biri arazi olup (arkadaş ya da tanıştığı başkasının yanına gidip) öbür arkadaşını tek bıraktıktan sonra, tek kalan kişinin sırtını bara dayayıp etrafa bakınması, bana aranma (kötü anlamda değil) işareti olarak geliyor.

Barın dibine kadar gidip, yine bir iki kere göz göze geldiğim halde bu tip bir interaksiyon bana yeterli gelmedi. Ha muhtemelen asıl olay "merhaba" demekle başlayacaktı ama kafamda yukarda yazdığım herşey alt alta akınca, o merhabayı demedim. İşin en kötü tarafı ise, öpüşüp dans ettiği elemanla orada mı tanıştığı yoksa daha önceden tanıdığı (erkek arkadaşı belki) biri olup olmadığını bilememek

sanırım sizin bu tür bir tanışmadan ne beklediğiniz de önemli.
one night stand düşünüyorsanız, ne tepki alacağınızı çok da kafaya takmamanızı öneririm. neticede orası bar, hemen herkesin kafası güzel ve o kişiyi muhtemelen bir daha görmeme durumu da var. tanıdığım hiçbir kadın da kendisine sadece "merhaba" diyen bir kişiyi sarkıntılık etti diye dışarı attırmaz.
daha yoğun bir iletişim kurmayı planlıyorsanız, 2 dakika sonra henüz tanıştığı biriyle öpüşüp elleşen hatunu kaçırdığınıza da üzülmeye değmez. depresyonda olup gecenin sonunda platoniğini arayacak olması veya one night stand istiyor olması muhtemeldir. o da gene birinci bahsettiğim şeye götürür.

çok düşünmeye de gerek yok bence bunların üstüne ya. spontane oluyor genelde her şey.

abicim ne olacak yani bardasın tabii ki gidip konuşacaksın eğer erkek arkadaşı da ordaysa ordadır yani hepi topu hop noluyor falan yaşanır sonuçta barda tek başına ve arada bir sana bakan bir bayan var o kadar çekinecek bir şey yok.hiç mi birşeyler içip rahatlatmadın kendini bu olaylar esnasında?

barda kasinan kizlari tespit diye bilim dali var duymadin mi..
saka bi yana biraz tecrube biraz EQ galiba.. bana da oluyor bazen.. takma.. show must go on

one night olayına pek de sıcak bakan birisi değilim, en azından bu tip konularda gereğinden fazla seçici olan biri olduğumu düşündüğüm için, dikkatimi çeken kişiyi tek gecelik ilişkiye kurban etmek bana pek sıcak gelmiyor. Maksat tek gecelik ilişki olsun, leş olsun farketmez durumunda değilim. Sadece Türkiye'de bu tip durumların nasıl olduğu hakkında çok fazla bilgim yok. Daha önceden barda birileriyle tanışıp birşeyler yapmışlığım da yok.

Yurtdışındayken muhtemelen yapancı olmanın avantajıyla merhaba dediğim biriyle 2 aya yakın sadece seks odaklı bir ilişki yaşadım. Onun dışında dans pistleri bana sıcak gelmedi, barda biriyle tanışmak konusunda da dediğim gibi, burada hiç denemedim, ondan dolayı tam olarak neler olabileceğinden emin olamıyorum

@bushido, bolca içtim, işyerinden arkadaşlarla kalabalık gidince de gayet eğlenceli oldu ama işte o sırada ilgim başka bir hatun kişiye kayınca, o da şans eseri, dibime kadar gelip muhabbeti açan fakat yanında bulunan 2 erkek tarafından sanırım kuytu köşeye uzaklaştırılan bir hatunla oldu. Zaten o işden umudu kesince, kafamı öbür tarafa çevirdim ve dediğim olayı gördüm. Ah ulan ah dedim yani :)

kacan balik buyuk olur psikolojisi :D kanka o kiz agda yapmamisti soyliyim :D
soyle 3-5 kere daha basina gelsin hele.. Koy ..tune rahvan getirsin dersin

ne yapıyoruz? İçten yanmalı motorlardan uzak duruyoruz. onlar son çare. Hiç kendimize kızmıyoruz. Az biraz tilivizyon izleyelim cağnım...

barda tanıştığın kızdan nolur lan :S

hacı tek gecelik olsun diyorsan git konuş.
ama bardan kızı kaldırmak eve götürmek falan çok ters la,
taksimde bir sürü apart otel var oralara götürürsün.
barda adamakıllı bir ilişki arıyorsan eğer her duruma hazırlıklı olacaksın.
sana kızmı yok hacı diyerek senin morali tamamlayayım.

3 hafta önce arkadaşla senin tam böyle bahsettiğin bir yere gittik (yer:ankara)

içeri girer girmez 2 kız gördüm. kızlar bize bakıyor ama belli belirsiz. açıkçası tipler pek çekmedi beni. kızların arkasında 3 tane keko. kulağında küpe olanı yırtık pantolonlu kekolardan. modern keko. barda oturan kızları resmen taciz ettiler. diplerine girip oynamalar, tatlı tatlı laf atmalar. en sonunda aralarındaki en kötü tip birinin yanına gidip muhabbet etmeye başladı. kızın çocuğa duruşundan skinde bile olmadığı belli. ama çocuk çok ısrarcı. sürekli bir şey anlatıyor meddah gibi. sonra biri de diğerini kaptı. o da bir şey anlatıyor. bize göre kızlar onlardan içkileri içip siktiretmişlerdir. bence kesin öyle. ama bir şekilde tanıştılar işte adamlar. istersen oluyor. arsız ve çenebaz olacaksın. özellikle arsız.

bir de ankara'daki kızlar çok kezban. yabaniler. istanbul'da yaşadığım zaman çok farklıydı. çünkü orada kafalar çok farklı. kızlarla muhabbet edebiliyorsun. tanışmaya açıklar. illa ki bir şey olacak düşüncesi yok. bu güzel bir şey. burada o bile yok. kızlarda tam bir kasaba kafası hakim.

one night stand kızından ilişki çıkarmaya çalışmak dünyanın en sikten işi. evde oturup mayın tarlası oyna daha huzurlu uyursun yani :) diğer yandan bence de bu işler spontane, birden gelişiyor nası oluyosa.

@atmosphere; kesinlikle katılıyorum. Ankara'da kızlar sırf fotoğraf çekip facebook'ta albüm yapmak için dışarı çıkıyor.

dediğin gibi arsız olmak lazım. (senin deyiminle) kekolarla çok takıldım işi biliyorlar. o kızlarla emin ol hala takılıyorlardır. :)

terhis belgesinin fotokopisi onaylat.

Notere gidip para vermek yerine en yakın askerlik şubesinden ücretsiz alabilirsin belgeni, askerlik durum belgesi istiyorlar, terhis vs. yanımda değil de, 2 dkda veriyorlar.

çalıştığım yerlere hep terhis belgemin fotokopisini verdim, onaylatmadım, kimse birşey demedi.

Direk okula fotokopisini götür, eğer bu aslı gibidir değil falan derlerse şubeden kağıt al. TC kimlik no olayını da şubeyi telefonla ara sor.

Eğer okul illa ıslak imzalı istiyorum derse de şubeye gitmişken sorarsın tc kimlik no olayını

kaplama yaptır artık yahu. sürekli kırılabilir, böyle uğraşmak zor. kaplamanın hiçbir yan etkisi ya da zararı yok. mis gibi oluyor. kırılacak mı kırıldı mı endişesi de yok. bahsettiğin gibi 2 adet dolgum vardı ve geçen ay kaplama yaptırdım. çok rahat. diğer dişlerimden farkı yok elbette.

kaplamanın şöyle bir durumu var, kaplama yapılacak olan dişin sağlam olması gerekiyor. Eğer kaplama yapılacak diş zayıfsa üzerine kaplama yapılması tavsiye edilmiyor, ya da diş kırılabiliyor

sürekli reklam gibi görünecek ama, dişle ilgili yardıma ihtiyacı olanları görünce dayanamıyorum;

mecidiyeköy'de diş kliniği olan bir arkadaşım var. muayeneyi ücretsiz yapıyorlar zaten. gidip muayene olursunuz, fikir alırsınız.

bir şey yaptırmaya karar verirseniz, benim adımı verin (gerekirse özelden msj atın adımı da söylerim), benim tanıdığım olan gidenlere normal fiyatlara göre indirim yapıyorlar.

dr. mesut ile konuşabilirsiniz.

geçmiş olsun

www.dentagra.com

su an için hapis cezası. aihm e gidebiliyorsun ama.

şu an için ne kadar gürültü çıkarabiliyorsan o kadar az ceza. çok gürültü çıkarınca, zaten deli bu deyip çürük raporu verip dertten kurtuluyorlar.

vicdani red olayı sanırım tam kesinleşmedi, bir ara birşeyler geveleniyordu. Ama kısaca, ben vicdani redciyim hacı diyene, delikanlı öyle desene, çık toz eğlen demiyorlar.

Üstüne kamuflajı verip, içerde patates soyduruyorlar, geri hizmete atıyorlar, zaten çok ekstrem bir durum yoksa, kısa dönemlerin hepsi aynı durumda oluyor. Yani o kışladan içeri giriyorsun, bir yerde okumuştum, akşam direk sivilleri giyip gidiyorsun evine yazmışlardı.

Devlete borcuna gelince, komik gelecek ama şu an sahip olduğun bazı rahatlıklar varsa asker sayesindedir. Askerlik vatan borcudur, olayı devlet diye daraltmanın bir anlamı yok. Sen dışarda karı kız peşinde koşarken, ya da evde ot içip bilgisayarda oyun oynarken dolaylı yoldan da olsa sınırları koruyanlar var. Zamanı gelince herkes bunu yapıyor.

Vicdani red'de farklı bir açıdan bakalım, sen reddettin, ahmet reddetti, mehmet reddetti. Bu durumda, herkes reddedecek, asker kalmayacak, ya da sen reddedeceksin elin köylüsü aile ve toplum baskısından dolayı askere gidecek, reddetme şansı olmayacak. Sence mantıklı mı bu?

Olay uzun dönem askerlik yapmaksa, sık paçanı açık öğretim bitir, tonla insan bunu yapıyor kısa dönem askerlik için. Kısa dönem askerlik de askerlik değil zaten, ben yaptım oradan biliyorum.

üsküdar: demin hava güzelken şu an yoğun bir kar yağışı var. trafik hakkında pek bilgim yok.

saat: 15:00

harbiye. ortalık alasaka gibi. kurtuluşun ve dolapderenin ara sokakları karla kapanmış durumda. ana yol olan cumhuriyet caddesi açık. ama sağanak şeklinde kar yağıyor. bu gidişle sıçarız.

istanbul - kızıltoprak. güneş vardı yarım saat önceye kadar. şimdi tipi var. ortayı bulamadı meret. camdan görüldüğü kadarıyla bağdat caddesi her günkü gibi. trafik normal. yolda kar buz yok.

maslak'tan bildiriyorum; karla karisik ruzgarli bi hava var

setüstü/kabataş: lapa lapa kar yağıyor

bursa-karlar uçuşuyor. çogzel.

Mecidiyeköy Profilo Plaza: durum burada lapa lapa'dan biraz daha sert.

nilüfer-bursa hava bulutlu kar yok. direk istanbul'a giriyosunuz çakallar sizi. o değil de bu akşam istanbul-mecidiyeköy'e gidiyorum arabayla. zincir falan bulundur dediler. o kadar mı kötü yollar?

altındağ, temiz..

Maslak: hayvanlar gibi yağıyor. ama yollarda bi sıkıntı yok gibi.

Taşdelen - Alemdağ bildiğin buz pisti

eyüp-edirnekapı arası: sağlam kar yağıyordu demin ama yollardaki karlar erimişti..

zincirlikuyu - istanbul: gökyüzü gözükmüyor, dangıl dungul yağıyor sabahtan beri.

ümraniye: durmayan tipi
yollar açık görünüyor ama libadeyeyi bilemem. geçtiğimiz pazartesi araçlar çok fena kayıyordu.

gayrettepe: ana caddeyi görebiliyorum, açık. ama yoğun ve rüzgarlı kar var.

sakarya - kocaali
şuan dışarısı soğuk. ayakkabıyı gmnecek kadar kar olsa da kaldırımlarda, yollar araçların geçmesi sebebiyle açık. günün büyük bölümünde kar yağısı vardı. şuan dinmiş vaziyette.

sabah itibariyle sakarya - söğütlü deydim. kar daha fazla, bizim sokak araçla çıkmak için çok uygun değildi. şehirler arası yol dahi çamur gibiydi.

askerlik şubelerinden birini ara, tc kimlik nonu ver, onlar sana söyler.

sibel can'lı tezkere kartını almasam da olur, zira tamamladım askerliğimi

sibel canlı teskere kağıdını sen al. ben mi tutayım.

2011 mezunusun. Ekim 2011 itibariyle yoklama kaçağı statüsündesin ama işlem yapılmamıştır hakkında ilk sene otomatik tecil durumu gibi bir şey var çünkü. Şubeye git dilekçelerini doldur 2 sene tecil et 1 ağustos 2013 te de git sınavına gir falan. Seni kolundan tutup askere almayacaklar rahat ol.

ooo teşekkürler dedeler, elimi titrek alıştırmıştım. ben bi arayayım onları bakalım.

wallcan, bonjurkes, markasiz adına 3 ayrı tezkere kartı alacağım bile. hatta demet akalınlı. yok mu arttıran?

sen git askere orada bakalım böyle mutlu olacak mısın:)
3.gün başlarsın mızmızlanmaya.
hele dandik bir yere de düştüm mü süper.
sibel canlı tezkere kartları lazım olur sana panpa.

Jan Valjan bro çok pis daldın. Acımadın. Ayıptır.
Son birkaç aydır asker anıları dinleyip duruyorum. Mehter adımlarıyla teslim olacağım, 2 ileri 1 geri... Ah ulan...

diplomanı, kimliğini ve fotokopisini, altı adet vesikalığını alıp, sabahın bi körü askerlik şubesi önünde bu kar kıyamette en az 3-4 saat sıra bekliyorsun. sonra küfürler eşliğinde içeri girip bir kaç form dolduruyorsn sana git şunu yaptır, sağlık muayenesi ol gel diyorlar sen de oluyorsun belgeleri imzalatıp ama tekrar 3-4 saat daha bekliyorsun tabi gene gün ışımadan giriyorsun kuyruğa.(ertesi gün) gene lanetler ediyorsun sisteme ve gereksiz aptal bürokrasilere. götünün buz kestiği esnada sıran geliyor. içeri girip iki hede hödö dinliyorsun. işler sona erdiğinde kapıyı açtıktan sonra attığın ilk adımdan itibaren yaratana sana başını sokabilecek bir ev verdiği için şükürler ediyorsun sonra ki 2-3 gün yatakta genizin tıkalı ateşler içinde yatıyorsun. hea unutmadan iyileşince de SİBEL CAN lı tezkere kartını rulo haline getirip üstüne oturuyorsun.

yaş ilerledikçe bu iş daha zor oluyor. o yüzden git bir an önce.

ayrıca; küçük bir kasabada yaptırmanı öneririm.

olaguer :/ söyleyecek çok şey yok.

hayatım boyunca torpilden nefret ettim, ama bu söylenenleri duyduktan sonra adama zorla bunu yaptırıyorlarmış şimdi anlıyorum. bakalım, kariyeri, hayalleri yarıda kesip gideceğiz...

markasiz, aynen ben de öyle istiyorum. büyük bir kışlaya düşersem çıldırmamak elde değil. sadece bunun için bile torpil isteyebilirim. kader kısmet şans üçlüsü arasında nereye düşeceğiz ilerde.

devlet memuru yada sözleşmeli devlet personeli iseniz ocakta ve haziranda 15 günlük maaş farkı ödemeleri yatar. hani 6 ayda bir zam alıyoz y onun 1-15 ocak tarihleri arasındaki tutarı.

özel sektördeyim

tamamen sigortanızın şartlarına bağlıdır. bazıları acil müdahalelerinde %100 karşılar
3. adımda söylediğiniz doğru

zacharael'in dediklerini de düzeltirsek,

özel sağlık sigortası candır. Kapsamına göre (size verilen belgelerde yazar) ayakta tedavide indirim, yatarak tedavide indirim, senede 1 kere ücretsiz checkup hizmeti gibi hizmetler sağlar.

1-) Ücreti işyerin öder ve faydalanırsın.

2-) Kapsamına göre değişir, tamamı ücretsiz olmasa da genelde indirim sağlar.

3-) Devlette sağladığı avantajdan ziyade (orada sgk konuşur), özel hastanelerde indirim sağlar. O teminat durumunda, öyle bir örnek olur evet.

Kendimden örnek vereyim (reklam olacak),

Tüm ailenin kullandığı özel sağlık sigortası paketindeyim, eskiden ayakta daha fazla indirimimiz vardı (100 liralık muayene ücreti Acıbademde 10 liraya geliyordu gibi), aynı şekilde yatarakta da indirim vardı. Paket fiyatı yükselince paket değiştirdik ve şu haklarımız var.

Anlaşmalı kurumlarda ayakta tedavide indirim (normalde ücretsiz ya da fazla indirim varken, şimdi 100 liralık muayeneye 60 lira, 200 liralık tahlile 150 lira ödüyorum), yatarak %100 indirim;

buna da örnek vereyim, babam rahatsızlığından dolayı 2 hafta Acıbademde yattı, yanına uğradık, refakatçi yemekleri, içilen çaylar, muayene vs derken toplam ücret 20 bin lira tuttu, tek kuruş ödemeden çıktık. Başka birisi, sanırım sigortasız olarak 1 gece acıbademde yatmış, 1500 lira çıkan faturaya kasada itiraz ediyordu.

Yatarak indirimin yanı sıra, ücretsiz helikopter ambulans ve normal ambulans hizmeti (devletinkinden çok daha hızlı gelir, devlet sizi en yakın hastaneye götürkmekle yükümlüdür ve gittiğiniz mesafe kadar sizden ambulans ücreti alır, bizim sağlık sigortası kapsamında tamamen ücretsiz. Bunun özel numarası vardır, istediğiniz hastaneye götürür vs.) Yaşı gelen erkeğe (peder) prostat muayenesi ücretsiz, anneye mamografi ücretsiz senede bir kere.

Aynı şekilde, trafik kazalarında, yapay uzuvların takılmasında %100 teminat, ölümde belirli bir miktar para ödeme gibi hayvani kapsamı vardır.

Kısaca, özel sağlık sigortası candır