genel adı dediğin gibi lounge falan sanırım, ama nip tuck'ta gotan project arada bir çalınıyordu diye hatırlıyorum.

lounge, chill out, easy listening diye tanımlıyorum ben.

bende var 2 adet, marul, roka gibi yaprakları kesmek için yeterli, temizliği kolay; sadece sebze kestiğim için duruluyorum, bulaşık deterjanı kullanmıyorum.
hemen kuruyor...

daha başka bir şey beklemeyin kendisinden...

doğal antibakteriyel diye iç çamaşırlarında bile kullanıldığını biliyorum.

bildiğim kadarıyla daha ekolojik ve yiyeceklere metal değdirip vitamininin yok edilmemesi için bunlar şimdi tercih ediliyor.

ama bunun dışında başka bir özelliği var mıdır, üzerine bir tür cila ya da benzeri bir şey uygulanır mı (ve bu zararlı mıdır), hangi türü daha güvenilirdir bilemiyorum.

bir eş bulsanız ?


eş bulmasanız daha iyiymiş :) fikrim yoktu benim öğrenmiş oldum =) kısırlaştırmak şart o zaman.

merhaba,

kedinizin cinsiyeti ve yaşı nedir?
öncelikle, hoşunuza gitmeyecek, ama kısırlaştırmak zorundasınız.
daha önce kedi beslediniz mi bilmiyorum, kediler kısırlaştırılınca hayata küsmezler, sadece sakinleşirler.

çünkü çiftleştirirseniz (ki yavruların sahiplendirilmesi, sokağa düşmeleri vb. açısından asla tavsiye etmem) çiftleştikçe çiftleşmek isteyecek doğal olarak. ve bu onu şu andaki gibi daha garesif ve sevgi açı hale getirecek.

eğer şu anda yaşı küçükse, bir çay kaşığı passiflora içirebilirsini akşamları. gece rahat uyumasını sağlar ve passiflora tamamen bitkiseldir.

kusura bakmayın, ama dediğim gibi kısırlaştırmanız şart.

lütfen eş bulsanız gibi tavsiyeler vermeyin. nereye kadar eş bulunacak?
insanlar gibi değildir kediler. çiftleşince rahatlamayacak yani.
üstelik eş bulunduğunda yavruları ne olacak?
sokaklar kedi kaynıyor. yavrulara sahip bulsanız bile, kedi almak isteyenlerin sokaktakileri evlat edinme şansını yok edeceksiniz.

hayvan sever manyaklar gibi konuşmak istemiyorum, ama lütfen bu konuda bilinçlenelim. çünkü çoğu insan hayvan sever ve eminim kimse onların sokaklarda kalıp açlık ve yaşam mücadelesi içinde yaşamalarını istemez.

kediyi aldığımızda tahminen (zira sokakta kucağımıza çıkınca alıverdik, yaşını tam olarak bilmiyorum) 1-2 aylıktı. en fazla bir yaşında. belki değil bile. cinsiyeti de dişi.

çiftleştirmeyi asla düşünmedim. uzun uzun araştırdım kediler için bir doğum kontrol yöntemi var mı diye ama olmadığını öğrendiğimden beri çiftleştirmeyi hiç düşünmüyorum. dediğiniz gibi, sokaklar kedi kaynıyor. aynı sebeple çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi savunurken kediyi çiftleştirip yavrularını sokağa atamam.

passiflora da çözüm gibi gelmiyor. zira kısa periyodlarla olacak bu. her seferinde passiflorayla uyuşturmak da istemiyorum. eğer durum bu kadar netse, kısırlaştıracağım artık. yapacak bir şey yok.

teşekkür ederim ilginiz için.

dişiler erkeklere göre daha kolay atlatsa da, dediğiniz gibi bunun sonu yok. sadece kısırlaştırıncaya kadar geçici olarak passiflora deneyebilirsiniz.

onun dışında dediğiniz gibi, bu ömrü boyunca devam edecek. yani passiflora kalıcı bir çözüm olamaz.

duyarlılığınız için onlar adına çok teşekkür ederim.

eş bulmak çözüm değil. doğurduktan iki ay sonra yine azmaya başlayacak ne de olsa. üstte de dendiği gibi bunun sonu yok.

kısırlaştırmanın psikolojilerini bozduğuna inanmıyorum. benim iki kedim de dişi ve kısır. eskiden nasıl yılışık ve mutlularsa kısırlaştırma sonrasında da halen aynılar.

başka insanlarla da görüştüm. sanırım dediğiniz gibi, en doğrusu kısırlaştırmak olacak. ama son bir kez veterinerimizle de görüşmek istiyorum.

doğum kontrol hapları var dişi kediler için, haftada bir kullanılıyor. veterinerlerden temin edebilirsiniz. kızgınlığı önlüyorlar ve kediyi rahatlatıyorlar. uzun süre kullanım zararlı yine de.
kısırlaştırmak kediye bir zarar vermez ama biraz daha duygusal bir sorun var, ileri zamanlarda kedinizin yavrularını sevmek isteyebilirsiniz =) iyi düşünmek lazım bu kararı. şahsen pişman olan çok insan gördüm ve ben vazgeçtim kısırlaştırmaktan.

çok belirgin bir fark yok. erkek köpek alanını işaretleyeceğim diye sağa sola işeyebiliyor. dişi köpek ise kısırlaştırılmadıysa adet görüyor. dişi köpek daha kolay bence kısırlaştırılacaksa elbette.

dişi köpek yavrumuz vardı. 2. yılında mı ne adet görmeye başladı. sağda solda bikaç damla kan şeklinde. dişi olacaksa bu duruma hazır olman lazım. erkek köpek kadına dişi köpek erkeğe düşkündür durumu biraz var gibi. ama neticede vereceğin sevgiyle ilgili onun sana olan yaklaşımı. dişi köpekte bi de hamilelik durumu var ki o zaman yavruları güvenilir ellere bırakma yükümlüğün var.

merhaba, öncelikle kesinlikle erkek de olsa, dişi de olsa kısırlaştırman bir anlamda şart. hem türkiye şartlarındaki sahipsiz kedi ve köpeklerin durumu, sahiplenilseler bile insanların çok kolay sıkılıp, bir köşeye bırakabilmeleri vb gibi şeyler de bunda bir etken.

özellikle erkek köpeklerde kısırlaştırılmadığı için ileri yaşlarda hormonlara bağlı bir takım rahatsızlıklar ve prostat kanseri görülebiliyor. özellikle de safkan dediğimiz cins köpeklerde. (çünkü cinsler daha hassas ve hastalıklara genetik anlamda daha açık olabiliyor. bizdeki akraba evliliği gibi düşün). yani onun sağlığı için de kısırlaştırma bir yerde gerekli bir şey.

bunun dışında dişi köpekler biraz daha uysal olabiliyorlar, böyle bir gerçek var. ama her köpeğin de kendine has bir karakteri var elbette. onun dışında konuşuyorum. zaten üste de arkadaşlar yazmış diğer ayrıntıları.

13 yaşında erkek bir golden retriever sahibiyim ve aktif olarak sokak hayvanları için uğraş veriyorum.

kendi gözlemlerime dayanarak, dişi köpekler evin etrafından gelen geçene manyak gibi havlamaya daha yatkın. muhtemelen eğitimle atlatılabilecek bir durumdur ama daha cazgır oluyorlar işte.

İnsan ilacı vermiyorsun kediye.

insanlara verilen tum ilaclar hayvanlara da verilebilir diye duymustum yani evde olan usutmeyle ilgilli ilaclari deneyebilirsiniz ama sorumluluk kabul etmem(:

memeli hayvan olduğu için çok düşük dozda (1/50) semptomatik tedaviye yönelik ilaçlar kullanılabilir diye düşünüyorum. tylol hot gibi.

2 bira ver gecer coooo.ne demısler cıvı cıvıyı soker dıye.

istanbuldayım. ben insanlara verilen ilaçların, özellikle aspirinin zehirli olduğunu biliyorum. öyle kendi kedisini zehirleyen çok kişi gördüm. sorun şu ki bir veterinere gösterip ilaç alamıyorum o nedenle evde nane limon kaynatsam iyi gelir mi meraktayım sadece. sümükleri aktıkça üzülüyorum.

tuvaletinde de bir problem yok. düzgün silindirler halinde, ama iğrenç kokuyor. çişinde renk değişimi yok.

Bebeler için olan portakallı vitaminden ağzına şırında edin 5 ml kadar. Belki toparlanmasına yardımcı olur. Kedim 1 yaşına gelene kadar vitamin verdim, gelişimine (ve tosun gibi olmasına) çok yardımcı oldu. İyileştirici ilaç olarak bir şey tavsiye edemiyorum maalesef.
Ya bu arada kedi nasıl üşütür ki? Dışarı çıkan bir kedi mi bu?

burnu kuru mu kontrol edin. bol bol su içsin.

immunex verin 3-4 gün.
eğer hastalığı çok ilerlememişse hemen toparlanır.
veterinere götüremiyorum demişsiniz gerçi, ama evde vardır belki diye söyleyeyim dedim. fiyatı 20-25 lira civarında.

ne kadar protein alır ve yağsız gıda tüketirseniz, yağ yakımınız o kadar artar ve hızlanır. ama bahsettiğim türde bir diyet doktor kontrolü dahilinde yapılmalı elbette.

insan vücudu yağı değil karbonhidratı (şekeri) yağa çevirip depolar
protein alın tabi ama kısmanız gereken yağdan çok karbonhidrattır.

önce kan tahlili yaptır,ne yüksek ne düşük doktor bi görsün,belki de karbonhidratı azaltman senin için tehlikeli olabilir sonra iyi bir diyetisyenle devam et o zaten yağ yakımı hakkında bilgilendirir

peki ben de sorayım, portakal elma vs. gibi meyvelerin etkisi nedir. onlarda da şeker falan olduğu için yağ olarak mı depolanır? eğer öyleyse öğün aralarında ne yiyelim

glisemik indeksi düşük meyveleri yiyebilirsin öğün aralarında. ayrıca yağ yakmak için yine yağ gerekir. yağlı yemekten korkmayınız. karbonhidrattan sakınınız.

portakal elmada şeker yok üzümde var mesela.

niye ama +++++

hani belediyeye bağlıysanız oraya götürmeniz lazım. bunun dışında sokak köpeği olduğu için sadece ameliyat masrafı alan veterinerler de oluyor.

erkekse 1-2 günde, dişiyse 3-4 günde iyileşir.
çok basit bir işlemdir.
dediğim kadar sürelerde biraz belki keyifsiz olabilir, onun dışında hiçbir sıkıntısı, ağrısı, sızısı olmaz. korkulacak bir şey değil.

eğer belediyeye yaptıracaksanız, mutlaka ilgilenin, yani mümkünse ameliyat sırasında bekleyin orada. çünkü bazı belediyeler baştansavma iş yapabiliyorlar. iyice sorun soruşturun. eğer içinize sinmiyorsa ben de yardımcı olabilirim.

bir sorun çıkarsa bana bulunduğunuz şehirle ilgili verebilirsiniz.
sizin için uygun ve doğru düzgün bir veteriner bulabilirim.
başka sorularınız olursa onları da memnuniyetle cevaplarım.
şimdiden geçmiş olsun.

teşekkür ederim cevabın için ''blatta hiberna'' istanbul eyüp'teyim ben bir bakayım yarın belediyenin bu hizmeti veren birimine (barınak filan sanırım) içime sinmezse sağlıklı olmayacağını düşünürsem yardımın çok iyi olur

Yazık hayvana çok etkilendim

jiletle ters aldığım zaman bende de oluyor arada. henüz iz yapmadı.

jiletle ters almayla alakası var sanırım. ama durduk yerde de olabilir. iz olmadı bende.

hiç bir şey yapmıyor. traş olma ile alakalı değil bence, arada çıkıyor bende de.

eğer iz yaparsa yazın güneşte biraz yanınca geçer, korkmayın ve çok kurcalamayın.

fiyatlarını bilemiyorum, ama ufak çaplı araştırmamın sonucu:

www.google.com.tr

@blatta hiberna, aynı küçük çaplı araştırmayı ben de yaptım ama fiyatlarla ilgili bir bilgi verilmemiş. belki dedim burda bi bilen olur..

sahibinden.com'dan baktım 75-200 arası bir şey çıktı.
herhalde piyasa fiyatı da öyledir.

Fiyatini bilmiyorum. bi magazaya gidip de isteyebilirsin belki ellerinde vardir kullanmadiklari.

2.

bacaklar kalınsa ikiside olmaz,

ama inceyse bir.

bence de 1.

zizigo akar.burun kısmı daha kibar,daha kadınsı.

bence ikisi de varotik modeller. timberland bot öneriyorum.

tabıkı 1

1

2

2. daha şık..

ben de 2 diyorum.

bacakların uzun ve inceyse 1 ama aslında hiçbiri eskiden begenırdım ama artık baydı bence

2.tabiki

bunlar taaa ben liseye giderken vardı ve o kadar çok giyildi ki tiksindim bu botlardan.
yine de illa da alacağım diyorsan 2. daha güzel.

2 den vardı bir ara. ama o kadar hantal ve rahatsızdı ki 1-2 kere anca giymişimdir. harley alma başka bişey al bence.

scottish fold?

www.evcilkediler.com

scottish fold.

bir kediseven ve 3 kedi sahibi olarak kedi türü ayırmanızı kınıyorum. kedi kedidir. hepsi delidir. hepsi güzeldir.

saolunuz. scottish fold'mus. bunlarda edinmek istiyorum. bu pet arkadas sitelerindeki insanlardan yavru isteyince veriyolar mi, nedir sistem?

@smyrna, ben ayirimciyim.

pet shoplardan alabilirsiniz.
yaklaşık 1000-2000 dolar civarı kadar eder.
akmerkez'deki petshop'tan bile alsanız maalesef hastalıklı çıkıyorlar.
cins kedilerin hastalıklara karşı olan zayıflığı ve sürekli veteriner bakımı altında olması yüzünden perişan olursunuz.

bunun dışında cins kedi "üreten" kimse kedisini bedava vermiyor.
aynı sizin gibi ayrımcılar işte.

@blatta hiberna bilgiler icin tesekkur...de ben kendi uretip parayla satmiyorum ki ne alaka ayirimciligimla..

ayrımcısınız çünkü kedi değil şekilli oyuncak istiyorsunuz. iphone kullanıp üzerindeki temel bir kaç uygulama dışında hiç bir şeyi bilmeyen ve kullanmayanlar gibisiniz. kedi istiyorsunuz ama iskoç olsun, vanlı olsun, iranlı olsun. süslü olsun. herkes sorsun ne cins desin kaça aldın dedin falan filan.

@smyrna ayrimciyim ve zevkime gore kedicik istiyorum. millete gosterip hava atacak fln deilim. iskembenden sallama orda, oturmus sacma salak seyler yazmissin

@smyrna, lavagen
siz kedi sevmekten ziyade, sizi tatmin edeceğini düşündüğünü bir varlığı istediğinizi var sayıyor sanırım sayın ben smyrna, ki ben bu konuda ona hak vermekten pek çekinemeyeceğim. bütün kediler delidir, siz böyle bir kedi istiyorsanız kimsenin buna bir şey diyeceği yoktur, parayı verip alırsınız. halbuki bu kardeşlerimiz gerek scottish fold olsun, gerek chinchilla olsun hepsi delidir, siz bu arkadaşın deliliğini bir şekilde ortaya çıkarıp komikli şakalı olduğunu göstermek istıyorsunuz diye düşünüyor sanırım sayın bensmyrna. çünkü onları ırk farkı olmadan tüm kediler yapabilir. bir talep oluşmasına üzülüyor sanırım çünkü o kedilerin tümünü seviyor. biz kedi sevenler oldukça üzülürüz kedi satın almaya talep olduğunda, kendisini saymıyorum çünkü onun avukatı değilim. ancak, bir hayvanı istediğiniz için almanız ancak genel anlamda eziyet olacaktır, ve bu kedi sevmek değildir. Ayrıca sadece parayla satmamak ayrımcılık değildir, parayla alarak da ayrımcılık yapılır. Saygılar size.

belirli bir irki begenerek alan insanlara "oyuncak ariyorsunuz, cahilsiniz vs. "diye ahmakca ithamlarda bulunmayin lutfen. kendimden ornek vereyim, su anda dizimde oturan hanim 3. siyam kedim. annesi de benim kedimdi (eski kiz arkadasim aldi) ondan once de uzun sureler baska bir siyamim oldu. hatta su anda duyuruda "kedi" kelimesini aratma sebebim; eger bir siyam yavrusu bulursam onu da almak istemem. daha once de 7 sene de bir van kedisi sahibiydim, yani omrumun buyuk kismini kedilerle gecirdim. sanirim yeterince kidemliyim bu konuda.

neyse, bir insan bir kedi irkinin bazi ozelliklerini begenebilir. bu sacma bir sey degil, ay i mantikla sunu soyleyeyim size, bu kadar adam yasiyor, uyuyor sokakta, neden ac, sokakta yasayan bir tanesiyle evlenmiyorsunuz? sonucta esas onlarin yardima ihtiyaci var. goruntusu durumu iyi olan zaten es bulur. iste soyleminiz tam olarak bu.

turkiye'de sokak hayvanlarinin durumu, acimasizca cogaltilmalari, satilmalari gibi problemleri devletin denetim eksikligini, yeterli kanun, ceza vs. nin planlanmamis olmasi gibi sorunlari hayvansever birisine acimasizca hakaret ederek cozemezsiniz.

p.s. bu arada scottish fold da ikinci favori kedi irkim. s

@sanal hayvan, nazik yazmissin o yuzden bise demicem ama dusunculerine katilmiyorum, benim icin gecerli deiller.

@audionaut, eyvallah aynen benim yazmam gerekenleri yazmissin. iki satir yazimda karakter tahlili, kedi sevgi olcerligi yapiyorlar. bensmyrna gibi bazilarinda, kafalarinda bi senaryo yazmislar onun bende var olduklarini saniyorlar. burda zamaninda sokaktan kedi alip yikadigimi, besledigimi gibi cesitli seyleri yazip, ki yaptim bunlari, kendimi ispatlamami bekliyolar heralde. ben illa parayla alacam diye bisey de demedim. birileri verirse amenna. anlamadim bi cesit dedigin gibi acilarini benden cikartmaya calismislar. neyse...

evet, audionaut, ben yavru kedilere bayilirim ama bu scottish fold'un degisik bi tatliligi var, anladigim kadariyla kolayca bulunmuyorlar

olmaz kesinlikle. köpek için konuşuyorum (pek kedi sevmem) gerekli özeni gösterirseniz temizliğine özen gösterirseniz çocuğunuz için iyi bile olur
edit: olmaz kesinlikle derken sorun yaratmaz manasında

bebekle köpek daha iyi bir ikili oluşturacaktır.
önerim bir cinse yönelmeniz değil, bir barınağa gidip şöyle bir bakmanız.
zaten daha sakin ve sevecen olanları ayırt edersiniz ve bir anda kanınız kaynar. en iyi ve size uygun köpeği seçme yöntemi budur. bu arada barınak dediğim, cinsi de var, yavrusu da.

eğer köpeğinizin aşılarını aksatmazsanız hiçbir sorun olmaz.
zaten köpek ve kedilere aşı genelde insanlar için yapılır.
kedilerin hareketleri kontrol edilemez ve sıkıldı mı tırmığı atıverir.
çok sakinini şansa bulursanız bulursunuz, o da alırken anlaşılmaz.

tavsiyem cici bir köpek almanız. köpekle birlikte büyüyen çocukların sosyal anlamda gelişimleri çok daha iyi olur.

burada köpek sahiplendirdiğimiz çocuklu ve bebekli ailelerin birkaç fotoğrafını görebilirsiniz :)

www.facebook.com

bu arada ek not:
resimlerde görülen hayvanların hiçbiri yavruyken sahiplenilmemiş ve sahiplendirilmeden önce ciddi eziyet ve tacizler yaşamış hayvanlar.
bir tanesi pitbull kırması.
bu kurtarma grubu sadece engelli, eziyet görmüş, zor durumdaki ve kimsenin kolay kolay sahiplendiremediği/sahiplenmediği hayvanları sahiplendirdiği için uç bir örnek.

elbette siz öylesini evlat edinmek zorunda değilsiniz.

ya yok ne kedisi kopegi bebekle.bizim kediler kopekler bizden.oyle avrupalının kedisi kopegi gibi değil bebekle oynasın,eğleşsin.kafaları karışık,ikinci el bizimkiler,kalkar kopekliği tutar ısırır bebeği,napcan sende kopegi mi ısıracan.

evde muhabbet kusu var gozume gozume dalıo,gucu yetse çıkarıcak kopil.

@duptıs:
o köpeklerin hepsi türkiye'den gönderildi.
türkiye'de hiçkimse onları istemediği için.
türkiye'dekiler tecavüz edip, dövdükleri için.
biz parasını verip tedavi ettirdik, onlar da bakıyor.
keşke biz de onlar gibi olabilsek bazı konularda.

hangi kopekler.

kediden korkmanızın nedeni sokak kedileridir. veya yabancı (başkasının evindeki) kedilerdir. kedi daha ürkek ve küçük boyutlu olduğundan daha çok tetikte olan bir hayvandır. ama durup dururken hiç bir kedinin (ruh sağlığı sorunu yaşamayan) birine saldırdığını görmedim. göremezsiniz de. evet kediler sahiplerini bile tırmalar denir. ancak şu var ki sahiplerine karşı da daha sabırlıdır. şöyle düşünün. bir karı koca var. adam kadın dövüyor. e hani severek evlenmişlerdi? şimdi bu kadın adama zarar verse kadının tarafını tutmaz mısınız? yani eğer kedi sahibini tırmalar vs ise emin olun sahibi çoktan hak etmiştir. ama kedi oyun oynarken falan dişler (ısırmaz) tırnakları da köpeğe göre keskindir. bunlar da doğru. ancak kedi ile kucak kucağa uyuyan bir kaç aylık bebekler bilirim. kediyi aşıladığınız sürece hiç bir sağlık sorunu da yaşamazsınız. yaşamaz.

kediyi çok severim ama bence köpek alın. Bir de unutmayın, köpeklerin boyutu büyüdükçe o kadar şefkatli ve çocuk sever oluyorlar. mesela Danua gibi yarım at iriliğinde köpekler çocuklara karşı şefkatiyle tanınır. Fino tarzı küçük köpekleri tavsiye etmem bebekli eve (sahiplerine çok bağlanıp kıskançlık yapabiliyorlar) Sağlık açısından ise hiç düşünmenize gerek yok. Hayvanın aşıları tam olduğu sürece hiçbir sıkıntı olmaz.

köpekler genelde çocuklara karşı töleranslı ve korumacı oluyor. amcamın herkese saldıran havlayan köpeği, kardeşim yeni yeni yürürken üzerine binmeye çalıştığı, kuyruğunu çektiği falan halde bi kere dönüp kötü bakmazdı bile.

Sıcak evde,sıcak havada yani kısaca sıcak olan heryer de samoyed e yazık olur. ,Soğuk iklim hayvanı o. Golden çok daha uygun olur ev ortamı için.

fazla köpeği olan varsa mı? :D

çok büyük sorumluluk bu işler yahu. ben bi gece misafir ettim 2 yavruyu sıçmadıkları yer kalmadı afedersin :D ama sor.. özlüyo musun de.. çok özlüyorum len

yazın ne yapacaksın onunla? oturdu mu kalkmaz sıcaktan, itaat etmez, uyuşuk bi şey olur. soğuk iklim köpeğini boşver, al iklime uygun bi hayvan otur besle..

bence almayın, gerçekten.
samoyed almayın demiyorum, onu zaten almayın da, köpek hiç almayın derim.

full beyaz gibi bir soruyla gelince nedense bu sorumluluğu alabileceğiniz izlenimini bırakmıyorsunuz.
(git:www.eksisozluk.com )

@sky saol hocam

@domates biliyorum büyük sorumluluk falan ama, istiyorum uzun süredir bir köpek, merak ediyorum nasıl bir duygu. ya 2-3 tane köpeği olan insanlar var o yüzden dedim fazla köpeği olan var mı diye, varsa birine 1 gün falan baksam yeter, hatta 3-4 saat bile yeter :)

@blackmail eyvallah hocam.

@kisa beyaz kopek seviyor olmam, bu izlenime ulaşmanızı sağlıyorsa enteresan.

bence bir barınak ziyaret edin ve acele etmeyin.
samoyed'e gerçekten yazık olur.

barınaklarda rott'tan husky'e (ilk köpek olarak asla ve asla tavsiye etmem), cocker'dan golden'a ve kırma köpeklere bir sürü cins var. üstelik yavru, yetişkin, yaşlı her yaşta köpek bulabilirsiniz. yeni doğmuşlar bile oluyor.
eğer köpek hiç beslemediyseniz gidin ve bakının 1-2 kere.
karşınıza kanınızın ısınacağı bir köpek çıkacaktır.
zaten görünce "işte bu" dersiniz.

köpek besleyebileceğini insan birkaç günlüğüne başkasının köpeğine bakarak anlayamaz maalesef.
hiç aceleci davranmayın. dediğim gibi gidin, birkaç tanesini sevin, besleyin zaten dediğim gibi bir köpekle karşılaşırsanız, düşünmeden alır getirirsiniz eve.
böylece hem binlerce hayvandan birinin hayatı kurtulur, hem de siz bir dost kazanmış olursunuz.

samoyed e yazık olur. ilk defa besleme olayını çok dert etme araştırmayla bir şeyler öğrenirsin sonra da sana kalmış iş eğitim vs. olmadı parayı bayılıp eğitime gönderirsin. köpek verme olayında ise açıkçası rottweiler hastasıyım ilerleyen zamanlarda almayı düşünüyorum en yakın arkadaşımda bile bırakmazdım köpeğimi zor bulursun gibime geliyor.

@metehan: merhaba, şu anda sahiplendirilmek için bekleyen onlarca rott var elimizde. hepsi safkan ve güzel köpekler. bu aralar nedense golden retriever, beagle ve rottların sahiplerini durduramıyoruz.
sürekli evden atıyorlar. eğer ilgilenirseniz tuzla barınağını ziyaret etmenizi öneririm. bunun dışında ben de yardımcı olmaya çalışırım.

köpek değil hiç bir hayvanı sahiplenmeyin lütfen. hayvanlar "göstermek için" değil arkadaş olmak, sevmek içindir.

keywords:
fazla köpek
full beyaz
samoyed tarzı

üslubunuz köpek sevginizin yavan ve göstermelik olduğuna dair ipuçları taşısa da sonuçta sizi tanımıyorum, söyleyebileceğim şey barınaklara bakmanızdır, yarın petşoptan full beyaz aldım diye duyuru açarsanız köpek sevginiz hakkında daha derin bilgimiz olur, açmazsınız umarım.

@blatta hiberna küçüçük daireye rott alıyolar ya sonra bakamıyolar o yüzden atıyolar.2 kat üstümüzde besleyen var köpeğin havlaması benim odada.

@dis fırçası sen sen ol alma köpek hem köpeğe yazık dairede o köpeğin oyuna ihtiyacı var vs kemik gelişimi için hemde komşulara yazık o hayvanın havlamasını çekicekler :D

Oha kar küresi mi kaldı ya. Yıl 2011,5 , Ayyıldız kolyesi alsın bari.

edit: Ne küreymiş arkadaş ya. Geri alıyorum lafımı.

kitap/müzik/film üçlüsünden biri bence. varsa facebook macebook ya da hoşlanabileceği şeylerin listesi olabilecek bi yer, kurcala azıcık. hem çokta kişisel bişey değil. gerçi dün tanıştığın birine hediye alma, kaç yıl yüz yüze bakan insanlar almıyor.

kar küresi bana da bi sempatik geldi nedense. olabilir bence.

son alternatifim kitap cd dvd falan.

asla takı alma, alacaksan da bijuteri alma bence.
ama gümüş falan gibi bir şey için de biraz erken.
yani kısacası takı alma bence.

mesela kitap olabilir.
doktor olduğuna göre okuyan biridir en azından.
ama roman gibi şeylerden bahsetmiyorum. ilgi çekici, ansiklopedi gibi, ama daha modern bir şey.
boyut yayının falan oluyor hani ciltli, resimli, kuşe kağıda falan.
rakı ansiklopedisi çıktı mesela yeni. o tarz şeylerden bahsediyorum.
yani üzerinde konuşulacak bir şey.

güzel sağlam bir kar küresine dibi düşmeyecek kız yoktur.

bu arada bence de uygun kar küresi. yani +1.
ama kızın davranışları önemli. fazla da romantik kaçmasın.
secil'in bahsettiği türde bir kitaptan bahsediyordum. ona da +1.

havalar soğuyor.güzelinden bi atkı al ama pahalı olmasın.en fazla 10-15 lira kadar birşey.sırf hediyede kalacak birşey değil işe yarayacak birşey olsun aynı zamanda.

kız yalan söylüyor.

ece ajandasını görünce aklıma geldi, metis'in 2012 ajandasını alabilirim. evet bu iyi fikir. ne dersiniz?

bi de yarın çıkıp bi yerden alabileceğim bir şey olmalı. netten alışveriş yapabilecek vakit yok.

Steteskop al

bence tekstile yoğunlaş.aldığın hediye ona sürekli temas eder halde olsun ki bi işe yarasın.

atkı al hacı

takı ve giyimle ilgili bir şey alma.
zevkleriniz uymuyor olabilir.
genelde erkekler bu konularda kızların beklentisini karşılayamaz.
o yüzden kitap, ajanda falan gibi "cinsiyetsiz" bir şey al bence.
ajanda güzel olabilir. hem de tam zamanı.

lan bi de şöyle bi durum var şimdi. yarın bunun arkadaşının doğum gününe gidicez, herkes ona hediye verecek benim buna hediye vermem çok ters olmasın? hiç düşünmedim bak bunu.

vay anasını ya kar küresinin bir kızı bu kadar etkileyebileceğini öğrendim bu duyuru sayesinde. ne kar küresiymiş be! ne ki bu kar küresi?

edit: bence de gitme. hadi gittin, bi hediye al n'olacak? mesela beğeneceğini düşündüğün bir müzik cd'i? ama gidip ciguli falan alma.

edit2: oha blackmail sayesinde öğrendim. sen bir de gidip doğum günüsü olan kıza hediye almayacaksın da sırf hesabı ödedi diye netten buluştuğun 1. kıza mı hediye alacaksın? eğer böyleyse çok saçma olurdu.

Diger kizi sana ayatlamaya calisiyor olbilir mi? Ne isin var ark.inin d.gununde. Cok kasici bi ortam bence.daa siz bile tanismiyoken dogru durust. Kiza da hediye alma. Sacma.

doğum gününe gitme, kızı yemeğe çıkar. hesabı yine o ödesin. kar küresi al ama mutlaka.

bu arada o dogum günü olan kıza da ufakta olsa bi şeyler almazsan göte gelirsin.

Kar küreği al hacı. Kış da geliyo miss :)

not: hier senle alakası yok valla. <no offence>

yok ya öteki kızın doğum günü. ya çok detaya gerek yok işte ben kıza yazıyorum kız da dünden razı uzun bi ilişki olmayacak ama yakınlaşma olacak bi şekilde. ben o doğumgününe giderim, doğumgünü olan kıza hediyemi veririm, doktora da bir şeyler alcam ama yarım elma gönül alma. içimden geldi lan ne var kadın dediğin hediyeyi sever hacıt. tek taş almıyoruz ufak tefek bir şey bence zararı yok. metis ajandası güzel fikirdi bence ben kendi fikrimi çok beğendim. kar küresini de doğum günü olan kıza alayım. :D

hacılar sorunu çözdük, uyuyabiliriz rahat rahat. kar küresi alıyor.

acaba bir şeyden korkmuş olabilir mi?
yalnız bıraktıysanız uzun süre, ona tepki veriyor olabilir.
aklıma gelen ilk öneri, o havladığı için yanında durmamak.
çünkü köpeklerde daha sonra havlayarak istediğini yaptırma alışkanlığı gelişebiliyor.
yani eğer yaşadığınız yerde bir sorun çıkmayacaksa, bırakın havlasın.
havlamamasını söyleyin ve havladığı için yanından ayrılmazlık etmeyin.

ama bu söylediğim bir şeyden korkmuş ya da huzursuz olmuşsa geçerli olmaz elbette.

sadece şımardığını düşünerek ona cevap yazdım.

işte uzun süre havlamasına izin veremem çünkü etrafta insanlar rahatsız olacaktır, o yüzden ben de havladıkça yanına gidiyorum gibi oluyor. sanki havlayınca gidiyormuşum yanına gibi oluyor, yanlış alışacak böyle, biraz havlamasına göz yumup gitmemeyi deneyeceğim.

daha çok küçük olduğu için sıradan şeylerden bile korkabilir.
ama aynı zamanda daha çok küçük olduğu için normalden daha şımarık da olabilir.
siz zaten anlarsınız bence huzursuz mu, korkmuş mu, yoksa sadece şımarıklıktan mı yapıyor diye.

havladığında yanında dursanız da durmasanız da sürekli hayır, havlamak yok tarzı şeyler söyleyin ve kızın. tam öğrenme çağında olduğu için zamanla ne demeye çalıştığınızı anlayacaktır. zor dönem, tam bebeklik çağı. biraz sabır :)

havladığında yanına çağırsan, odada kapalı mı? bir de yemesi içmesi afedersin sıçması ne durumda?

yemeğini yedi tuvaletini de yaptı, yanında da oturdum kaç saat aslında, bu aralar bir şımarma belirtileri var ama hadi bakalım. şimdi sustu neyse ki : )

bak bacım, gardaşım her neysen işte, eğitim şart.. kızacaksın öncelikle, senden korkması ve itaat etmesi için. odadan çıkıyosun ya, bu havladığı zaman geri dön yapıştır kafasına iki tane, sesini yükselt, gözlerinin içine kızarmış gibi bak(el hareketlerinde çok önemli tabi), sonra geri çık. bi daha havlarsa bi daha gir, bi daha vur bi tane. sonra köpek diyecek lan havladıkça dayak yiyoz, en iyisi susmalı ve susacak bi zaman sonra. Bi yol daha var, eline kakasını al, havladıkça yanına git koklat, sonra bi daha çık bi daha havlarsa bi daha yanına git kakayı koklat, sonra havlamayı bırakır.

not: dayak dediğim için bana cani diyecek olanlara şimdiden söyleyim, köpek eğitiminde disiplin gerekir ve dayak vardır. dayak dediysek öle hayvanın ağzına sıçında demiyoruz, yavaşça kafasına bi iki vurun işte.

not: hea ben vuramam köpeğime acırım diyosan, al bi ağızlık, yemeğini suyunu içirdikten sonra tak ağzına, öyle kapat üstüne kapıyı, biraz uğraşır sonra yorulur ve yatar zaten..

valla ben olsam 'ne havlıyon kalk sen gel buraya' derdim kendisine.

hmm vurarak çözemedim ben o işi sanırım, bir iki denedim ama pek rahatsız olmadı dayak yemekten, hatta oyun haline getirdi, ben çıkıyorum, havlıyor, dönüp bi ceza veriyorum, sonra kapatıp kapıyı çıktıktan sonra aynı şeyler tekrarlanıyor. sanırım yanına gideyim de ne şekilde olursa olsun diye düşünüyor hayvan. ağızlık çok iyi fikirmiş bak o aklıma gelmemişti teşekkür ederim, bi süre kullanabilir sanırım.

bu arada tabii şunu da eklemek istiyorum.
neden kapalı durduğunu bilmiyorum, ama kapalı duran köpek havlar.
hatta kapalı duran kedi de miyavlar.
belki kapı açık olsa o odadan bile çıkmayacakken kapalı kaldığında rahatsız olur hayvanlar.
hele de küçükse.

köpeği genel psikolojisi açısından kapısı kapalı bir odada büyütmemenizi ve yalnız bırakmamanızı öneriyorum. ve bunu yapacaksanız da bari karanlıkta bırakmayın. çünkü karanlık ve kapalı odada bırakmak köpeğin psikolojisini bozar.

blatta hiberna haklı köpekler sürü psikolojisine alışıktır, bir arada olmak ister.
bir de şunu deneyin. odadan çıkmadan önce ona bekle, dur, otur gibi bir komut verin. yanınıza gelirse karşısına geçin dur bekle diyin. çıkın, havlamasına izin vermeden geri gelin sevin. sonra dışarıda kaldığınız süreyi uzatın.

deneyeceğim dediklerinizi, odası küçük değil bir de balkonu var çişini de henüz oraya yapıyor hatta gerektiğinde. havladığı zaman geri gidip kızacağımı biliyor işte o yüzden havlıyor gibi olmaya başladı artık. neyse bu gecelik de uyudu.

hocam merhaba. 3 yaşında dişi beagle sahibiyim. çok soru sormuşsun beagle la ilgili. sorunlu bi köpek cinsi :) çok zorlar :) seninki sanırsam daha 4-5 aylık. fazla zaman ayıramıyosun anladıgım kadarıyla. seni dinlemesini istiyosan tek çaren rüşvet. başka yol yok. bok bile yer bunlar. 7/24 açtırlar. ödül mamasıyla, biraz sabırla her şeyi öğretirsin. çişini, havlamamasını vs. yok pek uğraşamıyorum dersen eğer köpeği eğitime göndermen şart. iyi bir eğitimci bulup çok geçmeden hallet yoksa başına bela olur o köpek. bütün bu dezavantajlarının yanında dünyanın en tatlı köpeğidir o ayrı. saygılar

Yanında durmanızı istiyorsa sizi özlüyor demektir. Sizin kokunuz bulunan eski bir tshirt,kazak,tişört vs. bırakın yanına, sizin kokunuza sarılacak rahatlayacaktır.

@s e blackmail tabiri caizse saçmalamış. köpeklere vurarak sorunu çözemezsiniz. köpekler insan gibi düşünmez. bana vurdu ha şimdi öyle yapayım demez. muhtemelen siz yokken ani bir ses duymuştur, şimşek çakmıştır ne bileyim evde bir şey yere düşmüştür korkmuştur hayvan. rehabilite edilmesi gerekiyor. ve dedikleri gibi köpekler sürü hayvanı. sürüsüyle gezmek istemesi normal. siz yine de bir eğitmene danışın.

Köpeğe vurulmaz, köpeğe vurulursa o hayvanı artık ağız tadı ile sevemezsiniz.

İnsan eli köpeği sevmede,okşamada,mamasını suyunu vermede, oyun oynamada kullanılır. Aynı eli birde hayvana dayak atarken kullandığınızda o hayvanı ne zaman sevmeye kalksanız sizden korkacaktır, mama uzatsanız aklına o elin canını yaktığı gelecek korkacaktır, kısacası pısırık korkak pasif bir hayvan istiyorsanız sürekli dövmek iyi bir yoldur!

Köpek dövülmez. Yaramazlık yaptığında ses tonunuz değiştirilmelidir. Aynı ses tonunu oyun oynarken severken kullanmayacaksınız, yaramazlık yaptığı anda kullanacaksınız, yani köpek çarşıda birşey yaptı, taa eve geldiniz başladınız bağırmaya köpek bunu anlamaz çünkü çarşıda olan çarşıda kalmıştır, kendisine niye bağrıldığını anlamaz. Bir yaramazlık yaptı ise yaptığı anda tepki gösterilir, iyi birşey yaptı ise sevilir okşanır.Böylece köpek iyi ve kötü arasında bir bağlantı kurabilir.

bostancıda minibüs yolu üzerinde şafak hastanesi karşısında belgin hanım var. biraz tuzludur fiyatları ama şahane iş çıkarıyor.

suadiye'de bağdat caddesi han restoranın karşısında eşref arantekin.
o da tuzludur, ama adamın yaptığı kanal tedavisi neredeyse hissedilmiyor, öyle söyleyeyim.

Öncelikle geçmiş olsun. Ben yine bir tavsiye üzerine aldığım dişçimi tavsiye edeceğim. Kendisi dünya tatlısı, eli çok hafif, güvenilir ve asla para avcısı değildir! Nazınızı çeker, sohbet edersiniz ve diş operasyonları artık gözünüzde o kadar büyümez. Zaten buradan da bir iki arkadaş gitmiş o doktora. Doktor İrfan kendisi. Ondan randevu alırsınız.

www.yellowpages.com.tr

çalış seninde olsun

tabii ki tesadüf değil ama öyle 2 satırda da cevap vermek zor.

tarıma dayalı toplum düşün. bunlar toprak sahibi değil diye düşün. nerdeyse mecbur ticaret yapıyorlar...

bunlar zamanında kendi soylarından olmayan sabun arayışına girmişler, oradan öğrenmişler ticareti..

yetenekliler ticarette. bir de kendilerini korurlar, kollarlar. yani aynı ürünü ya da hizmeti üreten 2 firma olsun. ben de bu 2 firmadan ürün ya da hizmet alacak bir yahudi olayım. bu 2 firmadan birisinin sahibi yahudi olsun. gider yahudiyi tercih ederim ben. iyi bir şey aslında. birbirlerini tutarlar.

tevratta bile adamlara ticari sırlar tavsiyeler anlatılıyo bırakında olsunlar.

kuran'da yahudilerin bu konuda doğuştan üstün yaratıldığı yazar

yazmıyormuş ama bir yerde okumuş idim.

bir de şu yanı var olayın:
bunlar ilk başta filistindeydiler topluca. sonra roma gelip bunları dünyanın 4 bir tarafına sürünce aralarındaki irtibatı koparmıyorlar ve ülkeler-şehirler arası ticaret yapıyorlar hep birbirleriyle.
bir de sürekli bir sürülme korkusu yaşadıklarından mal mülk edinmeyip hep altına vs. yatırım yapıyorlar asırlarca.. döviz ve kuyumculuk olaylarında uzman oluyolar ve bu işleri tekellerine alıyorlar. e bu işler de riski sıfıra yakın ve bol karlı işler olduğu için yüzyılların birikimiyle dünya ticaretini filan ele geçiriyorlar.
bir de eğitim mevzusu var tabi. adamlar yatırımı kendilerine yapıyorlar, dil öğreniyorlar, yetenek öğreniyorlar, sanat ve bilimle uğraşıyolar hep. bizim türkler gibi çiftçilik, hayvancılık, askerlik arasında sıkışıp kalmıyorlar.

eklemek istediğim bir şey var.
ticaret yaptıkları insanlara ve kurumlara karşı, yahudi olunsun ya da olunmasın çok saygılı ve olumlu davranıyorlar.

ailemin ticaret yaptığı zamanlarda müslüman şirketler gelip yüzlerine bakmadan malı yere atıp giderken, yahudi olan firma adam gibi ve güleryüzle teslimini yapıp sürekli iyi dileklerde bulunurdu. annem hala söyler, bu adamlar bu yüzden ticarette iyi diye.

Tam cevap değil tabi ama söyleyeyim. Yahudiler cocuklarını kendi işyerlerinde yetistirmezler arkadaşlarının işyerinde en dipten baslatirlar ısı tamamen öğrenince cocuk babasının isine gecer. Simartmazlar cocuklarını kendileri de zengin olsalar da mütevazı olurlar. Ayrıca pintilik de var sanırım birkaç kez gördüm İsrailli adamın bardagin diibnde kalan içeceği alan garsonun pesinden koşup geri aldığını.

eğer çok küçük değillerse, bir şey olmaz yetişkin maması yiyebilirler.
15 kiloluk micho aldın diyelim, ağzını sıkı sıkı kapa koli bandıyla falan, dayanır bir süre.
yani 1 haftada bitirmene falan gerek yok.
yeter ki ağzı açık kalmasın, aroması gitmesin.

Üzerine aldığın tarihi de not yaz. Görmüş olursun ne kadar süre gittiğini. Ellerine sağlık.

yazın internetten 15 kiloluk mama aldım ancak sıcak havadan dolayı güvelenmeye başladı. tavsiyem şudur. mamayı 4-5 torbaya dağıt ve ağzını sıkıca kapat. evdeki en serin yerde muhafaza et.

ben de kedim yavruyken pet shoptan yavru kedi maması almıştım sürekli. royal canin'in açığı. kedim 1 yaşını geçince aynı yere gittim, yetişkin kedi maması istedim. adamlar aynı yerden doldurdular, tartıştım. meğer yavruyken hep yetişkin maması vermişim kedime. kedim hala sapasağlam. bir sıkıntı olmadı yani :)

ben bilemediğim için 2 buçuk aylık kedime kuru mama veriyodum.yiyodu.

satın almayıp sahiplenerek en büyük iyiliklerden birini yapmış olacaksınız.

kediyi petshop'tan değil de dışarıdan sahiplenirseniz pek fazla gideri olmaz. ilk birkaç ay biraz masrafı olur ama o da ocak söndürmez. kumu, maması ve aşıları var. daha sonra mamaya da çözüm bulursunuz zaten.

mama aylık 30-40tl (orta kaliteli alırsan)
Kum 20 TL
ilk aldığında 3 aşı yaptırırsın, tanesi 20 olsa = 60TL

ilk masraftan sonra aylık 50-60TL masrafı olur.

(git: 326179) Pofu sizi bekliyor.

beslenme için çiğ etle beslemeyi tercih edebilirsin, kedilerde inanılmaz hesaplı oluyor, sağlığı için uzun vadede çok daha yararlı.
deliberte nin kedi ve köpeklerde çiğ etle beslenme başlığında çok uzun bir yazısı var. (ya da onun gibbi birşeydi, direk onunla iletişim kurarsan daha fazla bilgi verir.)
diğerlerinin de dediği gibi sokakta ve veterinerlerde bir sürü yavru bulursun, facebookta hayvanseverler grubunda her gün bir sürü yavru kedi oluyor. petshoptan almak gibi bir mallık yapma.
aldığın gibi bir veterinere götür o sana bütün bilgileri verir.

aylık 50-60 lira bulmaz bir kedinin masrafı.
benim 6 kedim var, kristal kum ve çiğ beslenmeyle ayda o parayı buluyor ya da biraz geciyor.
kesinlikle çiğ beslemeni ben de öneririm.
ortalama bir kristal kum alsan, bir paketi bir kediye 3-4 hafta yeter.
ince taneli topaklanan kumun da 10-15 kilosu zaten 10-15 lira.
onu da tek bir kedi bir ayda asla bitiremez.

Kedizin aşılarını hayvan barınaklarında vs yaptırırsanız, normal veterinerlere göre çok daha az para harcamış olursunuz. Kristal kum denen bir şey var mesela fiyatı 6.5 Tl. Benim iki kedim var haftada bir değiştiriyorum ama tek bir kedi için daha ucuz olacaktır. pek masraflı değil gerçekten. barınaktan alırsanız çok da iyi olur. hayvan sahiplenme ve aşı gibi konular için belki şurası size yardımcı olur: www.sokakhayvanlari.com

petshoptan almıcam zaten bu kadar heyecan niye yaptınız -_- ben beslenmesini giderini soruyorum :D cevaplayanlara teşekkürler

ben de beslemeyi düşünüyorum, ancak aşı fiyatları konusunda sıkıntı olabilir gibime geliyor, daha detaylı bilgi verebilecek var mı konuda?

marka mama almadığın sürece yiyecek bile çok fazla tutmuyor. benim kedim siyam kedisi, kuru mama harici hiçbir şey yemiyor(tavuk, balık, kırmızı et, hatta süt bile içmez) kiloluk mamaları petshop'tan 5 liraya alıyoruz. hemen hemen 1 ayda onu tüketiyor. cins kedi değilse çok fazla böyle bir derdi bile olmaz diye tahmin ediyorum.

aşılar ise, belediyelerde kuduz aşısı bedavaya yaptırılabiliyordu en son. bayadır bilmiyorum lakin.
kist aşısı ise biraz tutuyor. tam fiyatı hakkında bir bilgim yok.

en yakın watson's'a gidin. orada yastıklı, su geçirmez, klasik tip, yuvarlak, uzun, ince, kalın, her türlü yara bandı var watson's marka. fiyatları da 1-2 lira zaten. annem ve ben çok memnun kaldık. yapışkanı akıp, rezil de olmuyor 2 günde.

evet su geçirmez yarabandı diye birşey icat edilmiş. ben de kullanmıştım, memnun kaldım. şeffaf oluyor rengi genelde.

tagaderm - eczanelerde satılıyor.

mutlaka kısırlaştır öncelikle. erkek köpeklerde kısırlaşmadığında prostat kanseri riski ve bu tip aşırı enerji durumları oluyor. bunun dışında çiftleştirip yavrulatmanı asla tavsiye etmem, barınaklar labrador dolu. o yüzden mutlaka ama mutlaka kısırlaştır.

bunun dışında, benim de 14 yaşında bir golden'ım var. o da beni bebekken bir kere ısırmıştı. köpeğinle geçmişini tam olarak bilemiyorum, ama arandaki sorunu çözmenin yolunun köpeğin senden 20 gün uzak kalması olmadığını düşünüyorum. bu işler maalesef eğitmenle bir yere kadar oluyor.

seni sevdiğinden eminim, ama eğer bahçeye bağlar ve ilgilenmezsen ilişkiniz daha çok kısır döngüye girer.
ve sahibi olarak bunu kırması gereken sensin.
benim bir sürü köpeğim oldu, tek bir tanesine bile eğitim aldırmadım. buna gerek kalmadı zaten.

havlamaması falan elbette güzel, ama eğitimde seninle olan ilişki söz konusu olduğunda bence bu senin çözmen gereken bir sorun haline geliyor.

köpeğine karşı istikrarlı hareketler sergile.
bir korkak, bir sevgidolu yaklaşma, güven ver ve eğilimlerini gözlemle.
bir şeyi yapmak istemediğini hissettiğinde onu yaptırmaya çalışma. çünkü köpek ilişkisinde en önemli şeylerden biri başladığın şeyi bitirmektir ve tüm bu inatlaşmalarda sen galip gelmelisin. o yüzden istemediği bir şeyi yapmasını istemeye başladığın an, onu yaptırana kadar vazgeçmemelisin. ve profesyonel olmadığın için muhtemelen başarısız olursun, ilişkideki dengeler değişir.

köpeğine çok fazla egzersiz yaptır.
en iyi köpek yorgun köpektir.
yorgun köpek, uysal köpektir.
oyun oynamak iletişimi derinden etkileyen bir şeydir, ilişkinize de iyi gelir.

bunun dışında köpeklere fısıldayan adam'ı izle.
köpek davranışları hakkında çok şey öğreneceksin.

ha bir de, köpekler karşılarında tedirgin oldukları biri ağızlarından bir şey almaya kalktığında saldırganlaşırlar.
mesela benimki de ağzından gazete almaya çalışırken dişlemişti beni.

ilişkinizin şu döneminde, böyle şeyler olduğunda uzanıp almak yerine, onun aklını dağıtarak önündeki şeyden dikkatini uzaklaştırmasını sağlayabilirsin mesela. daha sonra da oyun oynarken bunu geliştirebilirsin.

bağırıp çağırıp cezalandırma yöntemlerini seçmek onu senden daha çok uzaklaştıracaktır.
sürekli oyun oynamanı ve küçük ödül kurabiyeleri kullanarak iyi davranışlarında ona "hediye vermeni" tavsiye ederim.

yoo yoo köpek benden 20 gün uzak kalıcak değil. bi yerden sonra eğitimlere ben de katılıcam. ben ısırma huyuyla başa çıkamadığım için verdim eğitime. içimi rahatlattınız aslında. hastanede söylemeye utandım kendi köpeğim derken. aslında yanımda sürekli ödül taşırdım ama sabah sabah çiş, kaka yapıp döncektik sadece. buldu poşeti hayır, bırak derken yutmasın alayım demiştim ısırdı :( teşekkür ederim cevaplarınız için :/ ama ben köpek eğitimini geç çaktım meğer bebekken hırlayınca ay çok şeker demeyip müdehale edecekmişiz. ilk köpeğim ve oldu bi kere elimden geldiğince gidermeye çabalıyorum.
oyun ve yorulma kısmına gelince eğitime vermeden önce sabahları basket sahasına götürüp top oynatıyordum ama işine gelmeyince bi yerden sonra bırakıyor. max 20 dk oynuyor sonra itelesem oynamaz yani :/ sonra sabah akşam toplamda 3-4 saat yürümemize rağmen kendisini hava kararınca 10da hadi gidelim yürüyüşe diye çıkarsam bi saat daha yürür :(
köpeklerle de oynatamıyorum dişi olursa oynuyor erkek olursa abartıyo ısırıveriyor kulaklarını bigün başına bişey gelcek bu huyundan :/

ben tabii sizin konunuza hakim olmadığım için uzaktan yorum yapabildim sadece.
evet, keşke küçükken bunu öğretseydiniz. ama düzelmeyecek bir şey değil.
çünkü o şu anda yaptığının yanlış olmadığını sanıyor.
"ben gelince alıcam 20 gün daha gerekirse" lafını okuyunca, eğitime yolluyorsunuz sandım.
yani yollasanız da zaten sizin kararınız tabii yollayabilirsiniz.

evinizde yürüyüş bandı varsa yürüyüş bandında yürütün. bu labrador gibi çok aktif köpekleri yormakta süper bir yöntem.
bunun dışında şunu söyleyeyim.
kısırlaşınca çok sakinleşir ve şu anda daha çok bebek.
1-2 yaşından sonra davranışları oturur, 4 yaşından sonra da bu kadar hareketi olmayacak, daha ağırlaşacak zaten.

panik yapmayın. çünkü panik yaptığınızı anlar o da ve sürekli aranızda bir tedirginlik hissi oluşur. güven kazanmaya ve güven vermeye çalışın. arkadaş olmaya çalışın yani kısacası. bazen bazı köpekler böyle sorunlar yaşayabiliyorlar. bunun nedeni hem sahibinin tecrübesizliği ya da iyi niyetle aslında yanlış hareket etmesi olabilir. ve elbette köpeğin karakteri de çok önemli.

size şöyle söyleyeyim. labradorlar ve goldenlar biliyorsunuz su avında kullanılıyolar. yani asıl "amaçları" bu. ve bu iki türde şöyle bir sorun ortaya çıkabiliyor. mesela bir oyuncak attınız, getir dediniz. bir tanesi getirir, önünüze pat diye bırakır. bunlar yumuşak başlı ve kolay eğitilebilir olurlar. diğeri getirir, siz almaya çalışırsınız ama vermez. bunlar da daha dominant kişilikli ve eğitimi diğerine nazaran daha zor olan köpeklerdir.
benimki de sizinki gibi ikinci türden. 6 kediyle yaşayan ve 14 yaşında olan aşırı uysal, çok iyi huylu bir köpek. ama ağzından istemediği bir şeyi alma konusunda biz de çok sorun yaşadık.

bunun çözümlerinden biri şu olabilir, mesela dolaştırırken ağzına istemediğiniz bir şey almaması için ağızlık takabilirsiniz. bu bir eğitim yöntemi değildir, ama ısırma huyu varsa, başınızın belaya girmesine de engel olur, istemediğiniz bir şeyi ağzına almasına da engel olur.

dediğim gibi, mutlaka ama mutlaka köpeklere fısıldayan adam'ı izle. eğer internetten indireceksen, orijinal adı the dog whisperer. tv'de national geographic'te yayınlanıyor.

bunun dışında birçok kişi bilmez, ama tasmayla uzun yürüyüşler yapmak köpekle sahibin bağını güçlendirir. arkadaş olmanızı kolaylaştırır.

annemin gençliğinde de sürekli yaptığı bir şeymiş bu.
gözleri sağlıklı, bir sorun yok.
eskimiş/bitmiş/kullanılmayan bir rimelin fırçasını iyice temizleyip onunla uygulayabilirsiniz. o zaman göze neredeyse hiç kaçmıyor.

bir de mavala'nın double lash diye bir ürünü var. oldukça etkili ve kendi fırçası da rimel fırçası gibi olduğu için usturuplu şekilde sürülüyor, aklınızda olsun.

ankara'da olduğunuz için bilemiyorum, ama istanbul barosu hayvan hakları komisyonuna sorabilirsiniz.
0212 251 63 25
0535 291 80 64

bunun dışında özelden mesaj atarsanız ne olduğuna dair, bazı gönüllüler ve dernekler de de belirli biçimlerde duruma göre yardımcı olabiliyorlar. haberi ulaştırmakta aracı olabilirim.

teşekkürler. ben gidip bu kişileri uyarmaya karar verdim bayram sonrası. sonuç çıkmazsa şikayet edicem.
www.rescueink-redemption.com
keşke bu adamlar burada olaydı da arasaydım :D

ahhh keşke :)
açıkçası en akıllıcası kapılarına gönüllüleri dökmek bu durumda.
çekebiliyorsanız bir fotoğraf çekin mutlaka.

kötü muamele gören hayvanı ihbar edemezsin,bu hayvana kötü muamele eden bilinç sahibini ihbar edebilirsin

mad man ne yav. house tabi. mad man dallas gibi kimin eli kimin cebinde dizisi (sadece bu değildir konu tabi ama değmez)

tabi ki mad men

Mad men efsanedir.

house yardirir tabiki

mad men ve house karşılaştırılamaz. tabi ki mad men ezer geçer. ama house da elbette kral dizi. eğer zamanın varsa ikisini de izle.

offf mad men de ne var öyle efsane olacak merak ediyorum. ben ki her diziyi izleme potansiyeline sahibim mad men'e başladım ve 1 sezon tam bir ızdıraptı. 2. sezon 4. bölümüm de izleyip, bıraktım. yani iğrençti. o ne ya. house'a başla tabii ki.

mad men'i belli bir tarzı seven insanlar sevebiliyor. diğerleri malesef tv'deki en kaliteli yapımlardan birine "yivrançtı yanee" diyebiliyor. house her kesime hitap eder, rahat izlersiniz. mad men'e de eğer 60'ları, dramayı ve klasik filmleri seviyorsanız başlayın. (böyle dedimse sanat filmi gibi algılanmasın gayet eğlenceli olabilen bir dizi)

mad man kalitesiz değil. sadece konu klasik.

60'ları, dramayı, özellikle o dönemin amerikası'nı, klasik filmleri, hatta sanat filmlerini ve jon hamm'ı sevmeme rağmen, sevemedim mad men'i ben maalesef. ama house muhteşem.

vallaha yardımcı olsun diye sormuştum iyice kafamı karıştırdınız. :D

house, monk vs diziler tek karakter uzerine yogunlasmis, her bolum kendi icinde degisik de olsa sonunda olayin cozuldugu diziler grubunda. merak unsurunun cok olmadigi ama gene de izlenilesi dizilerden.

mad man ise, sadece tek karakter uzerine yogunlasmamis, hikaye islenisi itibariyle devamliliga sahip ve merak uyandiran dizilerden.

en basit ifadeyle: HBO ekolünü seviyorsan (başka kanalın dizisi olsa da genel yapı benzer) mad men, daha çok lost, prison break gibi ana akım dizilerden keyif alıyorsan house. iyi seyirler.

house tartışmasız

Dr. Gregory House mu, Don Draper mı? House her türlü.

benim bir teyzem var, evinde terrier varken muhabbet kuşu aldı. köpekle kuş çok iyi arkadaş oldular, köpek kuşu ağzına alıp odadan odaya filan gezdiriyordu, kuş onun kulak arkasını filan kaşıyordu pixar ın film yapmadığı kaldı hallerini bi tek anlayacağınız :p sonra da sokakta çok minik 10 günlük kedi yavrusu buldular, besleyip büyütünce onu da vermek istemediler şimdi bremen mızıkacıları gibi yaşayıp gidiyorlar. bizim bundan çıkardığımız ders ise eğer yavruyken getirirseniz alıştıkları oldu birbirlerine :) tabii genellemek istemem o da var..

8-9 aylık bir van kedisinin yanına bir kedi almanız bile zor. çünkü van kedileri hem evi hemde ev arkadaşını (biz sahibi diyoruz onlar ev arkadaşı diyor) sahiplenir. köpeği nerdeyse yetişkin yaşa geldiğiniden pekte benimsemeyecektir. ilk önce bu ikisini evinizin dışında birbirine alıştırırsanız kabul etme ihtimalı var. burada olmazsa olmaz şart köpeğin yavru olması. yoksa eviniz savaş alanı haline gelir.

merhabalar.
öncelikle kedinizin karakteri çok önemli.
genelde köpeklerin üzerine kedi aldığınızda, köpeğiniz kedilere karşı saldırgan değilse sorun çıkmaz, arkadaş olurlar.
ama kedi, üzerine köpek kabul etmiyor genelde.
ama başka kediyi kabul edebilir. mesela benim 6 kedim var, sadece 2 tanesinin arasında soğuk rüzgarlar esiyor.

bunun dışında, lütfen ama lütfen parayla köpek almamaya çalışın. birincisi, aldığınız köpek muhtemelen hastalanacaktır. çünkü bu hayvancıklar torbalar, çantalar içinde istiflenerek gümrükten kaçak geçiriliyorlar ve birbirlerine bulaşmayan hastalık kalmıyor. bu, akmerkez'deki petshop'tan aldığınız iran kedisinden, eminönündeki kafeslerden aldığınız köpeğe kadar geçerli.

ikinci olarak, daha geçen gün bir barınağa pug atılmıştı. sahiplenildi mi bilmiyorum, ama isterseniz sizin için arayabilirim.
aklınıza gelmeyecek cinsler, ırklar bulabilirsiniz barınaklarda.
boarder collie'den rott'a, terrier'den golden'a, farklı labradorlardan boxer, bulldog'lara kadar her şey var.
hem para vermemiş olursunuz, hem de bir hayvanın canını kurtarmış olursunuz.
ayrıca tabii köpekler kedilere göre duygusal olarak farklıdır. kurtarıldığını bilir. genel olarak ağır travma geçirmiş (tecavüz, işkence gibi) bir hayvan almadığınız sürece, çok mutlu, itaatkar, bağlı, yumuşak hayvanlar olurlar.

köpeğinizi lütfen satın almayın +1

buna yüzde yüz kararlıysanız bile, en azından bir barınağı önce bir gezin, görün. orada gönlünüzü fethedecek köpeklerle karşılaşmanız mümkün. pet pazarı çok kirli, çirkin bir pazar, katkı koyarak hayvanlara yaşatılan eziyete ortak olmayın.

Bir ara Garnier kullanmıştım.Neutrogena, Clearasil, Nivea vs. de kullandım ama Garnier daha iyiydi sanki.

rosense yüz temizleme köpüğü...tek geçerim,16-20 tl civarında

cilt bakımı söz konusu olunca kadınlarda da erkeklerde de clinique diyorum. en alerjik ciltte bile alerji yapmaz. kokusuzdur ve sağlıklıdır.

fiyatları bir miktar daha pahalı, ama maddi gücünüz izin veriyorsa tek tavsiyem clinique olur.

marketlerde değil, ama boyner falan gibi büyük mağazalarda satılıyor. standlarda cilt testi yapıp ona göre ürün veriyorlar. satın almadan deneme boyu alıp deneyebilirsiniz. varsa tabii.

bu arada ekleme yapayım. en iyi yüz temizleyici zaten yüz temizleme jeli/sabunu/köpüğü vb.'dir. bunun dışında ayda 1-2 kere peeling yapılabilir. bu ölü derinin atılmasına, siyah noktalardan toplu olarak kurtulmaya yardımcı olur.

ama cildinize zaten düzenli olarak bakıyorsanız, normalde siyah nokta pek birikmez.

en ekonomik olan jeldir. çünkü sabun maalesef hijyenik açıdan muhafaza etmesi zor bir şey. köpük çabuk biter. jel en konsantre ve kullanışlı olanıdır.

önce temizleyici jel/sabun/köpük, ardından tonik, ardından nemlendirici kullanılır. eğer peeling yapacağınız bir günse, önce peeling'i yapıp, ardından bu sırayı uygulamanız gerekir. peeling'den sonra temizleyiciyi kullanmadan toniğe de geçebilirsiniz o günlük.

ideal olan sabah akşam kullanmaktır, ama makyaj yapmadığınızı düşünürsek, belki günde bir kere idare eder.

bunun dışında cildim yağlı ve hassas diye nemlendirici kullanmazlık etmeyin. çünkü yağlı ciltlere uygun nemlendirici de vardır. ve temizleme jeli ve tonik gibi ürünler cildin o an kurumasını sağlayıp, sizi mutlu eder. ama cilt ne kadar kuru kalırsa o kadar yağ üretir. dolayısıyla bunun önüne geçmek için cildinizi sağlıklı bir yağlılık oranında tutmalısınız.

garnieri tavsiye ederim ama duştan sonra kullan her zaman değil birde ne kadar yağlı olursan ol üzerine yağsız bi krem sür hele kışın (metrosexsüel değilim siyah noktalar için almıştım bırakamadım)

neutrogenanın yüz yıkama jeli var acık kahve sıvı bence süper hassas ciltler içinde uygun bence ve yağlı cilde'de iyi geliyor.

seba med liquit face and body wash bana dua edeceksin...

allahinadiylaoku +1 unutmuşum

arap sabunu ınanmazsın şimdi.

(bkz: sigara içme alkolü az tüket)

bence ilaç niyetine içersen bişi olmaz.

babam ne zaman hasta olacak gibi olsa ya da öksürüğü başgösterse, bir kadeh viski ya da konyak içer. hiçbir şeyi kalmaz.

ama rakıyı bilemiyorum. geçmiş olsun.

alkol boğazdaki iltihapa gerçekten iyi geliyor

Şöyle bir sıkıntı oluyor 1-2 tane ılık rakıyı götürdükten sonra gaza gelip gecenin kalanında buzlu rakıları deviriyorsun. Sonra akşam yattığında gelsin titremeler, terlemeler geri :). Kendini tutabilirsen sıkıntı yok tabi..

eğer ilaç filan kullanmıyorsan iç. sıkıntı yok. ancak zaten hasta olduğunu, vücudunun yorgun olduğunu ve fazla üstüne gidilmemesi gerektiğini unutma. yani az iç.

kararında içersen bişey olmaz.

kesinlikle şifayı tanımlamış olursun.
yarasın hafız.

ılık rakı mı içilir ya, tadı mı olur buz olmayınca :/

abi zaten gribin ilaci ilik raki. daha ne soruyon.

ballı viski iç birebir etkili

oyna benimle, sosyalleşelim biraz hacı diyor tam manasıyla.

ısırmalı oyun ama ?

valla kendisine bakılmadığı sürece işemeyen/sıçmayan bir kedim var. diğeri ısırdığında da mamasını falan beğenmemiş oluyor. kedinin yaşı ufaksa ama oyun istiyordur.

"bir eksiğim yok ama beni kısırlaştırdınız" diyordur belki. Isırması da ihtimali kuvvetlendiriyor.

yavruysa dişleri çıkıyor. kaşımaya çalışıyor.

nerdenyse 1 yaşında

Kumu kirliyse yapar, musluktan su içmeyi seviyorsa yapar (hadi bana musluk aç modu), özlediyse yapar, mamasını beğenmediyse yapar, suyu kirliyse yapar.

Oyun isterse gelip bacaklarına dolanmaz, yanına gelip kaçar, sağı solu tırmalar, tüylerini kabartıp deli danalar gibi koşturur. Bir "hayvani ihtiyacı" eksik ama artık yemi mi, maması mı, suyu mu bilemedim.

bazı kısır kediler içgüdüsel olarak kızgınlık dönemlerinde sevgi arsızı olabilirler.
mesela benim 3 yaşında hiç çiftleşmemiş hırçın kızım, bu dönemlerde kucak kedisi olur, sonra özüne döner.

Halk kendi kendine nasıl yapabilir ki? Tabi ki devlet karar vermiştir.Hukuk sistemlerini, idari organlarını araştırın derim.

videoda herkes yoldan geçen insanlar gibi sıradan görünüyodu.hakim, kadı gibi birisi ortada yoktu.o taş atan adamlar kim ? nerden buluyolar ? bu nasıl iş ?

olayın geçtiği yer küçük bir yerse, köylü ya da kasabalı halk falan da bunu yapmış olabilir. imam ya da din adamı tarzı biri konuşuyor önce kalabalıkla diye gördüm.

yani küçük yerlerde kendi kendilerine köyün imamı ya da benzeri kişilerle karar verip yapabiliyorlar bunları.

the stoning of soraya m diye bir filmde bu konu işleniyor hatta.
sinirden kudurmayı göze alabiliyorsanız, izleyebilirsiniz.

ha bir de şu var, taşlanan kişilerin aileleri falan da cezalandırılmalarını hak ettiklerini düşündüğünden, aile ön sırada oluyor diye biliyorum.
hatta ilk taşı atacak kişi belirleniyor falan sanırım. ama yanılıyor da olabilirim.

yani evliyse eşleri, anneleri, babaları, kardeşleri falan da o kalabalığın arasında muhtemelen bu kişilerin.

bunlara nasıl müdahele edilir ? nasıl durdurulur ?

hiçbir fikrim yok.
bahsettiğim film gerçek bir hikayeden alıntı mesela.
ve devletin haberi bile yok olaydan.
iran'da geçiyor.
hatta gazetecinin bunu yaymasını önlemeye çalışıyorlar.
bana göre din, inanç ve yobazlık üçgenindeki yanlışlar ve tutucu inançlar en zor değişenler. o yüzden durum umutsuz gibi.

şimdi bu olayı anlamak için afganistan'ı anlamak lazım. kabil'in nüfusu 4 milyon, 800 bin kadar bağımlı var (2000 yılı verilerine göre). üniformalı polislerin bile, cebinde esrar, sakız gibi şeyler var.

insan ticaretinin çok hastalıklı bir boyutu var. insan ticaretinin iyisi olmaz ama bu çok acayip bir şey, baba kendi kızını bir kaç bin dolara "evlendiriyor".

oğlancılık(sodomy) sübyancılık da oluyor kanımca, inanılmaz derecede. kandahar bu konuda dünyada ilk sıradaymış diye duydum.

sadece taliban, mücahidin yok. silahı olan, marabası olan herkes bir şeyler yapıyor. mesela raşit dostum, kuzeyde, özbek sınırı tutmuş durumda, orada polis de o, hakim de o.

devlet diye bir şey yok. karzayi kendi kıçının derdinde, sadece kendi güvenliği için iki tugay asker var.

şimdi ben ne diyorum; afganistan çok sikik bir yer. orada birini öldürmek o kadar kolay ki, "ulan bunun için adam mı öldürülür" diyorsun. natonun yardımıyla, devlet bir şeyler yapmaya çalışıyor. mesela evlilik yaşını yükseltmek istiyor ama nafile, devleti sikleyen yok. mesela içki içmek yasak ama para verip kurtulabiliyorsun.

taliban yaptı deniyor videoda. siz diyorsunuz devlet mi karar verdi?. taliban yönetmiyor ülkeyi ama tam olarak bitirilemediği için böyle hüküm sürdüğü yerler var. orada da kendi kanunları geçerli.

ya orda 50 kişiden fazla var.hepsi talibanın adamı mı ?

talibanın adamı değil, talibanı destekleyen ya da taliban zihniyetinde olan kişiler de var herhalde di mi?

@hollowlife
rasit dostum kuzeyi elinde tutuyor demissin o dedigin eskidendi artik dostumu sikleyen fazla kisi yok shibirgan,mazari sehir gibi sehirler dostumun elindeydi eskiden cok kuvvetli ordusu vardi ama sonradan karzai ile birlikte calismaya baslamisti sonradan aralarinda bir takim anlasmazliklar olunca karzai dostumu gorevden aldi dostumda sibirgandaki evinde kaliyor simdi bildigim kadariyla sadece manevi gucu var adamin yani.oglancilik var eve ona bisey diyemem hatta afganlar buna kendi aralarinda BECE diye hitap ederler ama simdilerde durumu nedir bilemem.Kabilde ki cogu kisi esrar kullanir esrardan bahsin NAS midir yoksa Nese midir?eger nas yani maras otundan bahsediyorsun bu afganistanda cok normal bisey...

nası bi kafaya sahip olduklarını görmek için uçurtma avcısını oku

yanında biri varsa masaj yapsın biraz yumuşatsın. kas gevşetici kremlerden varsa onlarla yapsın. voltaren gibi. hamlık varsa maçın etkisiyledir o. yat dinlen sıcak tut orayı.

biraz ovulsa iyi gelir hakkatten ama malesef kimse yok :/ kas gevşetici içtim bir tane. aç karna bir kas gevşetici bir tane de ağrı kesici içilse bir şey olur mu ki?

mide hassassa biraz olabilir, ama hiç diilse bi parça ekmek falan atın ağzınıza ilacı içmeden.

bir de kas gevşetici uyku yapar.
bilmiyorsanız söyleyeyim yani önemli bir işiniz falan varsa.
gerçi işiniz olsa da hareket etmekte zorlanıyorsunuz, ama olsun.

normalde taşınacaktım bugün :) oda full kolilerle eşyalarla dolu. uyku yapsın o önemli değil ya. midem de salamdır öyle sorun çıkarmadı şu ana kadar pek. içeyim bari ağrı kesici de

eminönünde mücevher görünümlü bijuteri yapan bir sürü yer var.
siz de görmüşsünüzdür, bu hürrem yüzüğü mü ne, onun gibi şeyleri hemen üretiveriyorlar. haberlerde çıkmıştı.
ne moda olsa, tak diye onlar da yapıyor.

bence oralara bir sorun.
tek parça falan olduğu için belki mırın kırın ederler, ama tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır :)

oda kokularının yüzde 95'inden rahatsız olan ve fazla parfümlü deterjan yüzünden bile hapşıran, tıksıran biriyim.

ama güzel kokan ev de ayrı oluyo.

sonunda glade'in clean linen adındaki kokuyu buldum.
ilk defa oda kokusu kullanıyorum.
yani yeni ütü yapılmış, temiz çamaşır kokusu gibi, temiz kokuyor.
sizin tarzınız mıdır bilemiyorum tabi.

bu arada evde kediler ve köpek var, sizde de aynı durum varsa, rahatsız olmadıklarını söyleyebilirim.

seks hormonları. feromonlar da diyebiliriz

Glade - Glistening Snow

mudo.com.tr

harika kokuyor bence.

sigara

yani kadıköyü seviyorsan yaşanılır.
gerçi ben kadıköyü severim, ama kuşdili caddesinde oturur muydum bilmiyorum.
tercih meselesi.
ama trafiği çok yoğundur.
otobüs dolmuş durakları falan vardır.
merkezidir aslında yani.
depreme dayanıksız olduğunu söylüyorlardı ama pek emin değilim ve bilgim yok.
bunun dışında antikacılar, büfeler falan vardır.
yoruma çok açık bir soru yani bu.

yazdım üstad, mesaj kutunda.

yukarıda çocuklardan başlamak gerek adı altında bir duyuru yapılmış.
belki oraya göndermek istersiniz?

evet var, nedense iki gündür çok fena durumda.
sanırım ttnet yüzünden öyle.

speedtest yap
hiztesti.ttnet.com.tr

Tüy yutmuş olabilir. Kusuyorlar genelde bi süre sonra.

3 güne bişeyi kalmaz. biraz fazla annesini yalamış belli. bünyesi kaldırırsa kusar aksi takdirde ölür. çimen yemeyi de öğrenememiştir. çimen yoksa çimen verin. olmadı kusturan mamalar var. ya da krem. patilere çalıyosunuz. sonra onlar yalıyor ve mutlu son. ama o boğazındaki şeyin tavuk kemiği balık kılçığı fln olacagını düşünemiyorum.

muhtemelen boğazından hastalık kapmış ve öksürüyor. Kedilerin öksürükleri öyle çok şekilli oluyor. sanki boğazına kemik takılmış çıkaramıyor gibi. Ölecekmiş gibi. Ama benim bildiğim geneli böyle öksürüyor.

kusturan mamayı deneyeyim o zaman. öksürük olduysa ne yapabilirim peki?

kusturan mamaya gerek yok.
tüyden o yüzden öksürmezler. ya bağırsakları tıkanır ve ölürler ya da kusarlar zaten.
muhtemelen öksürüyor ve yazın alerjik bir durumu olmuş.
sokak kedilerinde çok oluyor bu normaldir.
ya da virütik bir hastalığı vardır.
boşuna kusturmayın hayvanı. kediler öyle öksürür.

burnunda akıntı falan görürseniz, sevdiği (mümkünse konserve) mamanın içine immunex karıştırın, 2 günde toparlar ve iyileşir.

kafası ileri geri gidiyorsa, döşü aşağı yukarı çıkıyorsa sorun tüy. ki garip ses diyosunuz. öksürükleri hapşurukları daha rahat oluyor. mesala benimki kabız oldugunda da sıçarken, tüy çıkarttığında da aynı sesi çıkartıyordu. kediden kediye değişiyorsa bilemem.

kesinlikle kısırlaştırmalısın. çünkü ileride hormonel ve alerjik sorunlar yaşar. labradorlar ve golden retrieverlarda bu egzama yaz aylarında normal.

yaşı ilerledikçe de artma ihtimali var.
şu anda o diyet mamayı alabilirsen iyi olur, ama sihirli değnek gibi bir etkisi de olmaz, onu söyleyeyim.

yaz aylarında ense damlasını düzenli kullan ve bir de pire kene tasması al. kötü kokuyor, ama türkiye'de son yıllarda çok kene var kuş gribinden ötürü. ense damlasını damlatınca sadece ısırdıklarında ölüyorlar, ama üzerlerinde dolaşabiliyorlar. o yüzden tasma al ki, kene pire gelmesin.

Açıkçası doktor dediğim zaten İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ndeki doktorlar. Oraya götürebiliyorum arada ama orası da normal veterinerlerle aynı fiyatı çekiyor artık, denize hiç girmedi apartman dairesinde yaşıyor zaten. Evde halıfleks var bu zaten canımı sıkıyor. Valla 3 senedir egzamadan tam anlamıyla kurtulamadık hep tekrar başladı, önceden chappi, pedigree falan alıyordum şimdi 3 seferdir 15kg'lık royal canin croc alıyorum baya da seviyo yerken bir de sarmısaklı mayalardan veriyorum, uyumadan önce de denta stix veriyorum 1 tane. Bir de bazen yalnız kaldığında karnının iç kısımlarını yiyor oraları da yara yapıyor bazen, sonra kafasına uzaylı başlığı takıyorum o zaman da depresyona giriyor :)

labrador ve goldenlar alerjik hayvanlardır. ve sıcaktan rahatsız olurlar. yaz oyunca bu kaşınma olayı maalesef devam eder. o karnında yaladığı, yara yaptığı yerlere batticon tarzı bir şey sürün ve sık sık yıkayın.

çiftleştirmenizi tavsiye etmem, çünkü yavruların iki ay boyunca anneyle kalması gerekiyor ve köpekler yavrularından ayrılmadığı sürece annelik hissini taşırlar. yavrulardan ayrılırken üzüleceğiniz malum. bu kadar sahipsiz köpek varken, lütfen köpeğinizi yavrulatmayın. ama yine de sizin bileceğiniz şey elbette.

zeytinyağlı pamuklu kulak çöpünü sürün deneyin bir de.

kabız olmuş olabilir, zeytinyağı içirin biraz.
fazla veririz diye korkmayın, çünkü fazlasının zararı yoktur.
ama boca etmeyin tabii.
yani bir çay kaşığıyla, tatlı kaşığı arası gibi bir ölçü verebilirsiniz.
sabaha kadar yapmazsa sabah yine verin.
eğer yarın da yapmazsa, gün içinde götürün bir veterinere, lavman yaparlar olmazsa.
ama sanmıyorum yapmayacağını.

bi damlacık zeytinyağı içirin açılır.

fazla yemedikleri için bize etmiyor gibi geliyor. zaten enerjikler. ki en aktif büyüme çağları. mamalarımız da kaliteli ve vitaminli oldukları için pek artık oluşmuyor. benim kedimin misal 1. aydan beri haftada 2 kez eder. deli gibi yakıyor. hiç de sorun çıkmadı. ederken bakıyorum. hiç zorlanması yok. yağ gibi çıkıyor. ama zeytinyağını 2 gündeneyin. olmadı normal yağ da iş görür. ama meraklanmaya gerek yok. yapacağınızı yapmışsınız.

ben garanti bankası hesabımdan kredi kartım olmadığı halde sanal kart açabiliyordum.

bazı bankalarda kredi kartı yerine sanal kart başvurusunda da bulunabiliyorsun.
sanırım bankaya göre değişiyor.
ama kredi kartın olmadan bir sanal kartın olabilir yani.
hesabının olduğu bankanın internet sitesinde bilgi bulabilirsin.

kesinlikle ikinci ayakkabı. bayıldım hatta ben buna ki.

bence sağdaki daha iyi.
yani yan duran.

hotiç'e ve inci'ye bak bence, sanırım vitrinlerinde rugan bir şeyler görmüştüm.
galiba incideydi.

İkinciii

şüphesiz ki ikinci ayakkabı.

Kesinlikle ikinci, kırmızı olan.

İnci'de bu sezon var pembeye benzer ayakkabılar.

ikinci.

ulan ekşiciler! öhm
ne var be şu kırmızı ayakkabıda? hırs yaptım almam da aldırmam da diye. buradan çıkan cevaba göre hareket edicem dedim, herkes mi kırmızı der yahu (ağzı açık kalmış smiley)

dikkat ettiyseniz ilk ayakkabının burnunda dikiş var ve bence hoş değil. ama rengi güzel. yine de ikinci diyorum. (ben katiyetle ikisini de giyemem tabi o ayrı)

Bence bir, bunun benzeri Elle'de var ama renkleri farklı, iki renk önleri nar çiçeği, kalanı bejimsi bir renk. İki bence kötü, kırmızı topuklu çok güzel ayakkıbılar var, bunun rengi de modeli de kötü bence, Kadıköy'de çok çeşit bulabilirsiniz. İnternette de çok çeşit var denemeden alabiliyorsanız.

ikisi de çok güzel. ikisini de her bişeyle kullanabilirsin. bence pembe daha hoş. daha cıvıl cıvıl. ama diğeri daha kadınsı. tekrar tekrar baktım. kırmızı her yerde bulunabilir ama pembeyi bulursan kaçırma. indirimdeyse kırmızıyı da al. daha günlük için pembe. daha özel dah güzel giyinirim dersen kırmızı. hotiç, derimod, inci, bi de bişi daha vardı adı aklıma gelirse yazarım.

tinyurl.com
bunu al :)

ataköy ve bi de nine westde bulabilirsin.

@dasblankewesen : mümkünatı yok giymez..
@bıdıbıdı : pembe ayakkabıyı bulmadık. hırs yaptım mat olacak diye parlak parlak gözüme hoş gözükmedi. mat kırmızı diye ararken buldum goguldan. istanbulu yıkarım gerekirse de, kamuoyu kırmızıyı alsın olarak gösteriyor, bu arada fiyatı 59TL'ydi (Metrocity'de)
@hair freak : Maalesef, kendisi denemeden almıyor, üstüne bana da aldırmıyor.

ben ilkini begendim kesinlikle. yas vs. giyilecek yer de onemli tabi

ikincisinin tabanından dolayı birincisi.benim barbie bebeklerimin çirkin ayakkabıları gibi duruyor ikincisi.hatta safinazı anımsatıyor nedense.şu tabanı burundan ayrık duruyor ya o çok çirkin bea.

o dikişe uygunsa elbisen gel sen ilkini al.

bence de nar çiçeği olan daha güzel ama daha hoş bir model için onun platformlu olanını düşünebilirsiniz hem daha zarif duruyor hem de yürümesi daha kolay. nine west'te aynen o şekilde ama arkası kapalı değil bantlı geliyordu bence bir bakın.

o değil de
(bkz: feng shui)

elbette nişantaşı tarafında böyle tasarım ürünleri falan satan mağazalar var, ama fiyatlar herhalde tuzludur.
bunun dışında portobello var mesela bir sürü güzel ıvır zıvır satan.

tepe home ve mudo tarzı yerler zaten aklına gelmiştir eminim.
ve en klişe isim olarak ikea diyorum.

ama bütçe tabii çok önemli.

bence en çok dikkat etmen gereken şey duvar rengi.
özellikle ev minnoş olduğu için dünyanın en güzel rengi dediğin renk, üstüne üstüne gelebilir, evi küçültebilir.
o yüzden mümkün mertebe evi ferah gösterebilecek, gerekirse tek başına ayılıp bayılmadığın, ama eşyalarına uygun duvar rengini tercih et derim.
çünkü öğrenciyim diyorsun, yani iddialı bir duvar rengine uygun, profesyonele yakın döşenmiş bir ev sarsabilir bütçeyi. onun için diyorum.

ikea, tamam vurma :)

valla ben dersya baykalda birşey seyretmiştim inanılmaz tatlı olmuştu duvarlara böyle saksı desenleri felan çiziyorlardı ... bunun yanısıra ikeada olan seyleri inceleyerek kendinde yapaiblirsin.. yine derya baykalda biryeri renkli pipetlerle süslemişlerdi bir duvarı pipetlerle değişik desenlerle süsleyebilirsin.
ben odamın duvarını kare kare keserek damalamıştım sadece 1 sutun damalı şekildeydi. bunun içinde tabelacıların kullandıgı o yapışkan seylerden lazım. onlarla değişik sekiller çizip keserek öteki duvarlarımı süslemiştim.. ayrıca yine boyamayla duvara pencere gorunumu verip sonradan perde felan takabilrsin alakasız bir duvarda cam olması tatlı olur o penceredende yan odadaki eşyalar gozukuyor gibi olabilir. snein yeteneğine kalmış

smallrooms.tumblr.com
www.designspongeonline.com

evim dergisi var, bir iki sayısına baksan bile çok fikir verir eminim. her bütçeye ve her genişlikteki mekana göre şeyler var içinde.

portobello ve Woo yu bilmiyordum teşekkürler.. ikea ya uğrayacağım kesin zaten farz orası :) evim dergisini de takip ediyorum.. tek duvarı odak mrk. seçip farklı renge boyamak mantıklı teşekkür ederim değerlendiricem.. :) derya baykalı pek takip etmiyorum fakat sitesini falan karıştırabilirim bi bakalım neler var.. teşekkür ederim hepinize, aklına yeni bişiler gelen olursa yazabilir halen :)

muji olabilir.minimal ve modern.
ayrıca duvarların hepsini renkli boyamak ya da hepsini duvar kağıdıyla kaplamak boğucu olabilir.bencede tek bir duvarı örneğin kırmızıya boya.üzerine zıt renkli bişeyler as.bir de antika tadınaki şeylerden hoşlanırsan,kadıköyde bir sokak var sırf ikinci el eşya satıyorlar.ayrıca karşıda çukurcumada da bulabilirsin enteresan şeyler.
tam nasıldır bilmem ama bir de evmanya diye bir siteye rastlamıştım birara.ordan seçebilrsin belki.

o kadar yazmış olmamın yüzü suyu hürmetine bir tik atsaydın keşkee???? ne ilginçsiniz yahu

@pufizm sana da teşekkür ediyorum, sanırım kadıköydeki o sokağı biliyorum bahariyenin alt taraflarına olsa gerek.. çukurcumaya gitmedim hiç ama gitmek gerek demek..
@andromedus cevabımda senin söylediklerine de değinmiştim tik de attığımı hatırlıyorum fakat işlememiş tıkım herhalde ne bileyim, kusura bakma.

bi saklama kabına falan koy eğer sığarsa, sığmaz diyorsan streç filmle sar ağzını. lazım oldukça açar yer tekrar kapatırsın.

tenekenin içinde etin üzerine çıkacak kadar yağ kaldığı sürece uzun süre dayanabilir diye düşünüyorum. 3-4 günlüğü bu şekilde yemişliğim var ama fazla bekletmemek lazım.

buzdolabında açıldıktan sonraki 3. güne kadar gönül rahatlığıyla yiyebilirsin.
ama 3. günden sonra yemeden önce kokla ve tadında değişim varsa yeme.
tohyy'un dediği gibi, ağzını streç filmle kapa ya da bir tabağa koy, üzerine de bir kap çevir, yani üzeri bir şekilde kapalı kalsın, kurur yoksa.

130 civarı sözlük yazarı için soruşturma açılması, sözlüğün bu esnada yazarların bilgilerini verirken yazarlara haber vermemesi ve devamındaki açıklamalara tepkiler.

gereksiz bir gürültü koparılıyor bana göre, o yüzden köşeme çekilmiş izliyorum.

kuru gürültü olduğunu düşünenlerdenim. Bunu sözlükte yazsam seri eksilenirim heralde.

Sözlüğü insanlar anonim olarak laf geçirme, laf sokma, hakaret etme aparatı olarak kullanmaya başladılar, ya da insanlara sözlüğün böyle olduğu lanse edildi. Ve bunun sonucunda meydana gelen istenmeyen sonuçlar sebebiyle insanlar sözlüğe isyan ediyor.

Kısaca, sözlükte, ya da internette yazdığı şeyin arkasında duramayan, durmayan, ya da yazdıkları kendi götüne girebilir korkusu taşıyan insanların oluşturduğu kuru gürültü durum.

Sözlük, kar amacı güden bir websitesi ve doğal olarak bazı yasal sorumluluklara sahip, fakat insanlar burayı, internetin cenneti olarak görüp işin bokunu çıkardığı için ortalık karıştı. Yoksa sözlük benim anam mı ya da babam mı ki yasal olmayan birşey yaptığımda beni korusun ya da bana avukat tutsun.

Warez indirdiğinde nasıl götüne girme durumu varsa ve sen bunu kabulleniyorsan, aynı şey sözlük için de geçerli

bence de gereksiz bir gürültü koparılıyor, ama olayın bir de şu yönü var.

sonuç olarak burası "ekşi sözlük" ve bu bir markaya dönüştü.
"ama" söylediğiniz gibi, insanlar çok bayağı tarzda şeyler yazabiliyorlar.
"ama" bu insanları ekşi sözlük yazarı olarak kabul eden ve onları alanlar da ekşi sözlük moderasyonu.

yani ortam kalitesizleşti diye saldım çayıra mevlam kayıra yapılmamalı.
herkes yazdığına dikkat etmeli, ama biraz da kalifiye adam seçilmeli.
yani bu karşılıklı yapılması gereken bir şey bence.

çünkü ekşi sözlük diye bir oluşum var artık.
yani bir eyleme "ekşi sözlük" çatısı altında gidilebiliyor.
bir konsere "ekşiciler" olarak gidiliyor.
zirveler düzenleniyor.
belirli oranda bir "kendi adamını korumaya çalışma" ya da "sırtını sıvazlama" tarzı bir şey yapılmalı.
ama tekrar ediyorum, çok bayağı yazan, kaliteyi düşüren, boş konuşan adam da alınmasın o zaman.
sözlükte 2 yıl öncesine göre bile fark var. bunun nedeni de moderasyon.
yetmiyor muydu yani yazarlar?
ben de 1. nesil değilim, ama on binlerce kişi almaya gerek yoktu bence.

yav olay şu;

birkaç hafta önce sansür diye ortalığı ayağa kaldıran site yöneticilerinin, mesele yazarların tek başlarına hukukla mücadele etmelerine gelince başınızın çaresine bakın denmesi.

kimse gelin bizi savunun demiyor ama istedikleri de en azından manevi destek.

verilen cevaplara bak, nasıl anlamışlar olayı.

@rectoa

yalnız sansür olayı yasal dayanağı olmayan bir konuydu, en azından şimdilik bu böyle.

bu konuda ise suserlar yasal olmayan birşey yapıyor en azından öyle olduğundan şüpheleniliyor. bu durumda ekşi camiasını yasal olmayan birşey yapan susere manevi destek vermesi mi bekleniyor ?

@bonjurkes

ortada yasal olan veya olmayan bir şey yok henüz. yani önce sözlüğe başvurmuşlar silin diye, yöneticiler de yasadışı bir şey yok deyip silmemişler. ondan sonra ip bilgilerini istemişler yazarların.

direkt yasadışı bir şeyler olsa tamam ama yasadışı bile değiller.

@galadnikov

bu 130 yazarın kimler olduğunu biliyor muyuz?

@bonjurkes

senin yazdıkların esas kuru gürültü...

evet, öyle bir şey var.
hem de amerika'dan türkiye'ye kadar her yerde :)
o gün tek beyazlı gelin oluyor.

var öyle bi şey.

var tabii ki. yok bir de gelinlikle gidin.

valla bnim dugunumde birisi beyaz elbise giyse bayaa sinir olurdum, kesinlikle var ole bisey.

yok öyle bir şey, latin amerika da düğünlerde erkekler hep beyaz giyinir.

var

evet var.
hatta bu kuralı düşünemeyen insanlar için bazen davetiyelerde kadın ve erkekler için renk kodları oluyor. (mesela kadınlar kırmızı, erkekler siyah)

anlaşıldıı :) beyazz yasssaah hemşerim yassahh. tememm temem giymiorum

eşimle düğünümüzde abimin eşi giymişti. tüm akrabalardan ayar üstüne ayar yemişti. pek hoş karşılanmıyor.

beyaz zaten zor renk yahu, düğünün sonuna gri çıkar o elbise :)
bunca yıllık ömrümde düğünde beyaz giyilmez diye bir şey duymadım şahsen ama yukarıdaki sebepten ötürü tercih edemiyorum zaten.

ohaa, ne kiskancmis bu kadinlar.

ne bu beyaza düşmanlık, erkeklerde beyaz gömlek giyemiyor mu yoksa?

abiye elbiseler zaten gelinlik niyetine giyelebilecek denli şatafatlı bir de bunun beyazını düşünün.. cık ayıp.

bunun aslı hem beyaz hem siyah giyilmemesi diye duymuştum, beyaz o gün gelinin rengi olduğu için, siyah da cenaze rengi olduğu için. Hatta bir amerikan filminde işlenmişti, düğünü istemeyen kaynana huzursuzluk yaratmak için beyaz giyip geliyordu.
ama kişisel fikrimce beyaz giyilmemesi mantıklı, yani ben de istemezdim beyaz giyen olsun.

giyilmezmiş.

ben kişisel batıl inançlarıma dayanarak siyah ve beyazdan kaçınıyorum, giyeceksem de başka renklerle birlikte giyiyorum. batıl inanç derken kötü bişiler olur, evlerden ırak gibi bir tarzım yok, sadece hoş olmaz gibi geliyor nedense. mesela buna rağmen bir nişana siyah-beyaz bi elbise giydim. çiçek desenli bişi. düğüne de giyebilirim. ya da kıyafetin tarzına, giyen insana göre mesela siyah bir döpiyes giyilebilir, veya hep görüyorum olgun hanımlar doğal olarak siyah tercih ediyor, öyle kasvetli de olmuyor pek. veya genç kızlar nedime modunda beyaz elbiseler giyebilir vs vs değişir yani son tahlilde.

evet var, arkadaşım abisi evlenirken, gelini pek sevmediği için, görür o bembeyaz bir elbise giyicem inadına demiş ve uzun beyaz bir elbise giymişti düğünde. gelin de ona uyuz olmuştu öyle elektrikli bakışmışlardı bütün gece.

beyaz giyerseniz, dugundeki kadinlarin yarisindan cogu sizi cekistirecektir.

giymeyin

the killing var, izledin mi?

modern family

shameless

weeds

yeni çıkmadı ama invasion diye bi dizi var izlemediysen izle

akasya duragı,bayadır var ama benden soylemesi

İzlediklerini söyleseydin keşke. Bu aralar Game of Thrones çok tutuyor. Onun dışında çok yeni değil ama sadece bir sezonu yayınlanmış olan Boardwalk Empire var ki ilk bölümünü izlemek bile yeter.

senin yerinde olsam anime dizilere sarardım süper oluyor.

death note, one outs, afro samurai, bleach, naruto vs. dediklerimi sırayla izlersen süper olur.

(bkz: survivors)

size özelden mesaj yolladım, lütfen kontrol edin.

kedi nasıl yaralanmış, vücudunun neresinde yaralar kan kaybı var mı? içeri alın mümkünse ve kanaması varsa temiz havluya sarın. kedinin karından nefes aldığına dikkat edin bu olumlu birşeydir, göz ve dil mukozası soluksa acil bir durumdur şoka girmiştir, aynı şekilde kalp atımı dakikada 150'den falza 30'dan azsa kedicik şokta demektir. hayvanı fazla sarsmayın. bahçeşehir'de bakırköy'de acil çalışan veteriner klinikleri mutlaka vardır. olmadı iü. vet fak. avcılar'a yetiştirmeniz gerekir.

bir arkadaşım, bir sertifika programı için italya'ya bir yıllığına gitti ve ilk kez yurtdışına çıkacaktı.
anne ve babasının üzerine olan tapuları istediler, ama gelir belgesi istemişler miydi bilmiyorum.
eğer isterseniz sorabilirim ne istemiş olduklarını. daha 3-4 ay önce gitti.
yani belki şahsınıza özel bir şey değildir diye diyorum.

standart prosedür olsa bile inanılmaz saçma bir şey yerden göğe kadar haklısınız. genelde vize reddine itiraz süreci oluyor onu bir araştırın. mahkemeye de gidebilirsiniz ama kaybetme ve masrafları üstlenme ihtimali maddi durumunuzu sarsmayacaksa tabii. kimse hakkını aramadığı için bunlar böyle şımarmaya devam ediyor.

ne yazık ki türk vatandaşlarına yapılan aşağılamanın yasal prosedürüne dayandırılması anne baba gelir bordrosu istenmesi. sponsorluk vaadinde bulunmayan anne-baba direkt muhatap olmadığından 3. şahıs konumuna girmekte ve sizin maddi durumunuzu ve maaş bordronuzu gösterecek durumunuz varsa alakasız bir kurumun alakasız kişiler hakkında maddi durum bildirim beklentisine girmesi saçmalık. dışişleri bakanlığına mail atmanızı tavsiye ederim.

bu arada bence de çok saçma.
yani sanki normal bir şeymiş gibi karşıladığım sanılmasın.
sadece belki sizin şahsınıza değildir, toptan hakarete uğruyoruzdur demek istedim.

stop a basmayı dene.
farkında olmadan bir şey kaydettirmiş olabilirsin.
kayıttan sonra arada bir sapıtabiliyor.
baktın olmuyor, mecburen fişten çekeceksin.
tv'nin doğru kanalda olduğundan emin ol bir de.

yani kanal derken şöyle:
benim digiturk tv'nin hdmi girişinden bağlı televizyona.
içerdekinin av2 girişinden.
televizyonun arkasına bakın ve digiturk'ün skartının ya da hdmi kablosunun televizyonun hangi girişinden bağlı olduğunu görmeye çalışın.
girişlerde yazıyor av1, av2, hdmi vb. şeyler.
eğer av1'den bağlıysa (mesela) ve siz kumandadan yanlışlıkla hdmi kanallara geçiş yaptıysanız, yayın olduğu halde göremiyor olma olasılığınız yüksek.

elma yemek sindirimi hızlandırır mesela ve acıktırır.
beni kahve de acıktırıyor, ama herkeste öyle olmadığını biliyorum.
istersen sen de dene.

sakız çiğneyebilirsin. o da belirli süreden sonra acıktırır.

Bende turşu işe yarıyor, iştahımı açıyor.
Birde şöyle bir site buldum;
www.istahacici.com

aralarından sadece birkaç tanesinin ne olduğu hakkında fikrim olsa da, teşekkürler neosphere :p

2 salatalık ye kurt gibi acıktırır.

ntvmsnbc->video galeri->vedat milor

Spongebob izle. Ne zaman yengeç burger görsem acıkıyorum.

Yemek siparişini ver, onu beklerken deli gibi acıktığını hissedeceksin. En azından bende hep öyle oluyor.

salatalık+sipariş, tamamdır. en azından küçük boy yiyebildim.

kücük bir biber turşusu sorunu çözer.

derdini sikeyim ya.

parmaklarının ucuyla biraz alıp, eline dağıt.
sonra da saçını elinle istediğin gibi şekillendir.
yani geriye mi tarayacaksın, yoksa sadece form mu vereceksin bilemiyorum.
saçın kabarmasını önler ve jöle kadar zararlı değildir, o yüzden jöle yerine kullanılır. misyonu bu yani.

saçın hem ıslakken, hem kuruyken kullanabilirsin.

abi benim kafa kirpi gibi direk allaha bakıyo saclar bunu surym diyorumda abi cıkmıyoki kutudan ve ne kadar almalıyım mesela kutunun ceyregi yarısı tek kullanımlık vs ? :D

yani saçların öyleyse, 2 parmağının ucuyla al.
zaten kullanınca anlarsın.
gerekirse biraz daha alırsın.
çok fazla sürme sakın :)

ha mesela 1 lira büyüklüğünde gibi bir parça yeterli olacaktır diyebilirim. hatta belki azıcık daha küçüğü.

oo anladım tamamdır dostlar saolun peki bu donmus hayvan yagı kıvamında olması dogal dimi? :D

evet ilk başta öyle olabiliyor :)
elini biraz ıslatıp öyle al, daha kolay alırsın.
jöle gibi kaskatı yapmaktan ziyade daha parlak ve yumuşak bir doku elde etmeni sağlıyor. yani onu düşünerek sür.
tabii çok sürersen ıslak gibi de durmasını sağlayabilirsin.
seçim senin, bir kere kullanınca anlarsın nasıl olduğunu zaten.