Giriş
(18)

İstanbul Dünyanın en güzel şehri sözüme inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Bu masala inanan var mı gerçekten.Adam onlarca ülke, şehir gezmiş. İstanbul en iyisi, en güzeli diyor. Abi şehirde nefes alacak, yürüyüş yapacak ne park var ne kaldırım var. Her yeri sıkışık , dar, nedir bu İstanbul masalı gerçekten ogrenmek için soruyorum.
Bu masala inanan var mı gerçekten.
Adam onlarca ülke, şehir gezmiş. İstanbul en iyisi, en güzeli diyor. Abi şehirde nefes alacak, yürüyüş yapacak ne park var ne kaldırım var. Her yeri sıkışık , dar, nedir bu İstanbul masalı gerçekten ogrenmek için soruyorum.
-5
tahirkemalbozoglu
(15 saat)
Istanbul bir turist icin muhtesem bi sehir ama onun disinda yasamak icin cok guzel diyemeyiz evet. Her seyden once bir kere cok kalabalik, korkunc bir trafigi var, bir yerden bir yere gitmek zulum. Belli basli yerler disinda da cok kotu sehirlesme ve ayni zamanda dediginiz gibi yesil alan sikintisi var.

Tum bunlarin yani sira surekli yasayan, aktif, kultur sanat etkinlikleri olan, bogaza sahip, keyifli bir deniz ulasimi olan, tarihi ve kozmopolitligiyle de muhtesem bir sehir.

Bu tarz isler subjektiftir aslinda, cok da fanatik gibi savunmaya gerek yok, bireysel olarak ben de yasamak icin cok uygun bir sehir olarak gormuyor ve size katiliyorum.
+1
bosver nicki
(15 saat)
Aslında cidden çok güzel bir şehirdir fakat hem toplum halk olarak hem devlet-hükümet olarak senelerdir güzelim şehrin içinden geçtik, geçiyoruz. Sadece Akp özelinde değil, öncesinde de içinden geçilmişti. Akp geldi onlar da içinden geçti, biz halk olarak da içine ettik.

İstanbul'un Roma'dan aşağı kalır yanı yok. Hatta iddia ediyorum, fazlası bile var; Boğaz Köprüsü.

Yabancılar çok seviyor İstanbul'u. Avrupa ülkelerine gittiğimde lokal turlara katılıyorum, İstanbul'dan geldim dediğimde akılları çıkıyor. Güzelim şehrin içine ettik hep birlikte.
+1
put it in your appropriate place
(15 saat)
Bunu diyen hayatında başka bir yer görmemiştir. Ancak nufusu 5 milyondan az bir istanbul için güzel derdim. Bunun için de 1920 lerde falan olmamız lazım. Full stres, trafik, kişisel alan yok gibi
-1
michael harddd
(15 saat)
dünyanın en güzel şehri mi bilmiyorum ama senin kötülediğin kadar da değil. baya iyi bir şehir, dünyanın en eğlenceli ve güzel şehirlerinden birisi. böyle oldugu için kalabalık zaten. güzel olup kalabalık olmayan yok ki. new york, londra kalabalık değil mi? ayrıca kalabalık olmayan yerler de var. hafta içi gündüz gezmek baya keyifli. yürüyüş yapacak yer çok var. on tane sayarım şimdi. avrupa yakasında maçka parkı, bebek sahili, istiklal caddesi, gülhane parkı, yenikapı, florya ve yeşilköy sahil şeridi, anadolu yakasında üsküdar sahil, caddebostan sahil, fenerbahçe parkı, bağdat caddesi, maltepe sahil şeridi, ve daha pek çok yer var. şehir içi olarak kadıköy moda taksim beşiktaş nişantaşı. kültürel etkinlik olarak yine zorlu, vadistanbul, pek çok spor salonu konser ve etkinlik alanları ile dolu bir şehir. bu şehri beğenmiyorsan güngörenden dışarı çıkmamış olman lazım
0
abelardo
(15 saat)
Her yerin bir konsepti var. Bazi sehirler gece hayati icin harika, Bazi sehirler sanat icin, bazi sehirler dogal guzellikler icin, bazi sehirler kultur icin, bazi sehirler kaos icin, bazilari luks icin... Bazilari bunlarin birkacini bir arada bulunduruyor.

70 civarinda ulkeye seyahat etmis biri olarak Istanbul'da bunlarin hepsi mevcut gibi geliyor bana. Disaridan gelen biri aradigi her seyi bulabilir, yapabilir istanbulda.
+5
thetruenorthstrongandfree1
(15 saat)
Senin için dünyanın en güzel şehri neresi?
O şehrin bulunduğu ülkenin reddit sub'ına gidip burası dünyanın en güzel şehri bence, katılıyor musunuz diye yerel dilde sor; sen İstanbul için ne kadar negatif düşünüyorsan onlar da o kadar negatif konuşacak.

Dünyanın nefes alması, park etmesi en kolay, parkları yeşili en bol şehrinde(neresiyse fark etmez) İstanbul'un sahip olduğu güzelliklerin hiçbirini bulamayacağını iddia ediyorum.
E demek ki onlar senin için önemli değil bunlar önemli, demek ki İstanbul "sana göre" dünyanın en güzel şehri değil.
Aynı şekilde, başkaları için öyle.

Dünyadaki insanların İstanbul'u neden bu kadar beğendiğini anlayamayacak olmak bana biraz kıt fikirlilik geliyor üzgünüm, o yüzden böyle Bilale anlatır gibi yazdım. Yoksa bu sorunun olması gereken cevabı: sana göre değil ama bazılarına göre öyle.
0
Bruce
(15 saat)
"gelirin yıllık 200 bin dolardan fazlaysa evet mis gibi şehir. ayda 80-100k tl kazanıp abi istanbul yeaa diyenler özellikle beyaz yaka tayfa bence biraz salak
0
f02561
(15 saat)
istanbu'da doğdum büyüdüm ve onlarca ülke, yüzlerce şehir gezdim. istanbul'u ilk 10'a bile sokmam. ne yaşanılabilirlik olarak, ne ekonomik olarak, ne sağlık açısından vs. vs.

ama istanbul'u 5-10 gün geçirmiş çok yabancıyla tanıştım. avrupa'lısı, amerika'lısı. çoğundaki izlenim çok başka. yani en sevdiği şehir mi dersin, bi daha gitmek için plan yapanlar mı dersin, heyecanlı heyecanlı fotoğraflarını gösteren mi dersin. batılı bir turist açısından hem bu kadar oryantal ve orta doğu yanı olup hem de bu kadar batıya adapte, modern ve güvenle gezebildikleri çok az yer var.

keza iddia ediyorum, oligarkından arap emirlerine, abd'li milyonerlerden uzak doğunun kilit isimlerine pek çok kişi şu an istanbul'da ve onların gözünden de çok başka bir şehir. çünkü parayla deneyimin bu kadar değişebildiği fazla şehir yok. bu apayrı bi konu.
-1
gitdaddy
(14 saat)
soylenenlere bir sey eklemek istiyorum. istanbul kozmopolit bir sehir degil. istanbul'da yasayanlarin ne kadari yabanci? resmi rakamlara gore bir milyon civari. yani neredeyse %5 civari. birincisi bu cok dusuk bir oran. ikincisi bu %5'in zaten cok buyuk bir bolumu ulkesinden kacmis ama avrupa'ya gidememis siginmacilar ve gocmenler. kucumsemek icin soylemiyorum. fakat kozmopolit sehir boyle olmaz. yani guzel, eglenceli vs. oldugu icin kalabalik diyorsunuz ama yabanci yok denecek kadar az (yani tercih edilen bir sehir degil). ayrica ic gocun nedeni de istanbul'un guzel, eglenceli vs. olmasi degil maddi kaynakli. bunu zaten istanbul'daki carpik kentlesmeden gorebilirsiniz.

ikinci deginmek istedigim konu da dunyanin en guzel sehri diyenlerin kimler oldugu. yani bunu soyleyenlerin cogu turk, yabanci birinden istanbul'un dunyanin en guzel sehri diye bir sey duymadim. evet, guzel sehir cok duydum ama turistik olarak gittiginde cogu yer guzel zaten, nihayetinde sinirli bir sureyle gidiyorsun, turistik yerleri geziyorsun, planin programin oluyor, butcen oluyor vs. elbette bu kaos, carpiklik, tuhaflik yabancilara da otantik, enteresan geliyor.

ucuncusu mesela hangi ranking'te istanbul birinci cikmis bilen var mi? ben bilmiyorum. ayrica soyle bir durum var. bazen en cok ziyaret edilen sehir cikabiliyor. ama bu rankinglerde transfer yolcularinin seyahatleri de eklenebiliyor. soyle ki turk hava yollari'nin bir servisi var, biliyor muydunuz bilmiyorum ama transfer yolcusuysaniz ve ucaklariniz arasinda belirli bir saat farki varsa ucretsiz sehir turuna katilabilirsiniz. ustelik yemek, muze girisleri vs. dahil ucretsiz. bilmiyordunuz degil mi? asagida kaynak verdim. iste bunlar da genelde ziyarete dahil ediliyor. tabii ziyaret demek en guzel sehir olduklarini dusundukleri icin ziyaret demek degil.

kisacasi bu goruse katilmiyorum, ama zevkler ve renkler tartisilmaz tabii.

kaynak: www.turkishairlines.com
-1
Sour
(14 saat)
@bruce

“Dünyanın nefes alması, park etmesi en kolay, parkları yeşili en bol şehrinde(neresiyse fark etmez) İstanbul'un sahip olduğu güzelliklerin hiçbirini bulamayacağını iddia ediyorum.”

Ne alakası var abi. Senin yapılaşman rezaletse, insana verilen değer yerlerdeyse, yapılaşma, ulaşım ve bireysellik vs kimsenin umrunda değil herkes olabildiğince vurdumduymaz ise tarihi alandan yok, geçmişten gelen mirastan filan da kurtaramazsın bu işi. Hoş o da kalmadı da. Yapılan restorasyonlara bak be bi. Her alanda şehrin içine edilmis. Gayet de örnekleri var. Sen becerememissin ve rezil etmissin. Roma, Londra, Viyana, Paris bu şehirlerde hem tarih var hem yaşam var. İnsanca yaşam.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(14 saat)
istanbul büyük ihtimalle dünyanın en güzel şehri. baya da yer gezdim, karşılaştırılabilecek bir yer bulamadım.
0
tchuck
(14 saat)
bu tamamen bakış açısı, beklenti ve maddiyatla alakalı bir ikilem. çok trafik var, çok kalabalık vs gibi söylemleri dünyanın sayılı metropollerinden biri için söylemenin bir manası yok, zira bütün metropoller böyle. metropolleşmeye çalışan yeni kurulan şehirler de böyle, Dubai vs.. İstanbul'u diğer metropollerle kıyasladığında çok önemli artıları var, bu yadsınamaz bir gerçek. yemeğinden sporuna, denizinden-boğazından kültürel aktivitelerine, tarihinden tut havasına (temizlik demiyorum sıcaklık diyorum), dünyanın her yerine uçuş bulabildiğin harika bir lokasyon ve hava yolu imkanından, uluslararası bir çok işin hubı olmasına bir çok anlamda kıyas götürmez avantajları var. maddi açıdan iyi bir durumda olmayıp, iyi bir semtte yaşamıyorsan, işinle evin arasında mesafe çoksa bunlar her metropolde olduğu gibi problemdir. ama istanbul'da villa hayatı yaşayan da binlerce insan var. Ya da Fenerbahçe'de ev, Kalamış marina'da tekne, caddede ofisi olan bir insanın hayatına kötü diyebilir misin? Böyle bir imkan kaç metropolde var? Çok iyi restoranlar, iyi bir gece hayatı, durmak bilmeyen servis ve hizmet sektörü, bürokrasiyi hızlı hallettirebildiğin bir sosyal hayat.. İstanbul'da ortalamanın üstünde geliri olan insanlar gerçekten çok iyi bir hayat yaşıyor.

ayırca yürüyecek yer yok demek biraz haksızlık olur. evet şehrin eski bölgesi bir miktar dar doğal olarak ve tabii ki Mecidiyeköy Esenyurt vs gerçekleri de var ama iki yakasında da hala mis gibi kilometrelerce sahil var, boğaz da keza öyle, ayrıca ormanları var, tarihi yarımadada yürümenin verdiği keyif var. biraz tek taraflı bir yorum olmuş.

Ayrıca İstanbul'a gelip de beğenmeyen, etkilenmeyen birini görmedim bu güne kadar ki yıllardır uluslararası ticaret alanındayım yüzlerce misafirim oldu. Kendim de 40 ülke gezdim, yüzlerce şehir. Dünyanın en iyi şehri sorusu zor bir soru, bir çok katman var, bunu bilemem. Ama İstanbul kesinlikle bu soruya aday bir şehirdir.
+2
awlmi
(13 saat)
Yurtdışındayım, bence İstanbul çok güzel.
-1
Kahvedesu
(13 saat)
O efsane soz: Vatandasi olmasak guzel ulke aslinda. Fonda: www.youtube.com

Bunu diyen yabanciysa kisaca nedenleri:
- Resepsiyonist, garson, hizmet sektoru bir iki hello ceker, guler yuz gosterir hemen tav olurlar. Hizmet sektorunde ustumuze yoktur. Taksicimiz turist musteri icin adam bicaklar gozunu kirpmadan. Bir cok ulke hizmet sektorunde berbat, guler yuz hak getire. Iyy yabanci geldi, bunla mi ugrasicaz, dilimizi konussun, dilimizi niye ogrenmemis diye turist adama multeci, vergimizle gecinen siginmaci muamelesi cekip irkcilik bile yaparlar.
- Yemeklerimiz, mutfagimiz cok buyuk arti. Londra'da Turk restoranlarinda calisan tanidiklarim var. En sevmedikleri Turk musteriydi. Turk musteri cunku o yemegin nasil olmasi gerektigini, kivamini, tadini biliyor. Yabancinin onune ne koysak yiyor, herseyi begeniyor mallar diye dalga geciyorlardi. Cogu ulkenin damak zevki yok, patates kizartmasini, sosisi bile yemek saniyorlar.
- Ulkedeki cinsel aclik nedeniyle yabanci kadin turistler kendini burada Bella Hadid zannediyor. Rahatsiz olan da vardir ama begenilmek, ilgi gormek dunyanin en guzel seyi hele bir de kendi ulkenizde ortalama veyahut ortalama alti bir tipseniz hoslarina gidiyor. Ayni durum erkekler icin de gecerli. En ortalama sarisin batiliyi koy, Kivanc muemelesi gorur yani. Maalesef fizik, guzellik, kendine bakma gibi durumlarda ulke ortalamamiz cok dusuk.
- Haklarinini asla odeyemeyecegimiz sokaktaki kedi, kopek dostlarimizin yaptigi pr. Yabanci zaten sokakta basibos bir kedinin, kpegin oldugunu gorunce mavi ekran veriyor. Sen bunun onune yatip, sev diye kucagina oturursan eriyorlar.
- Bogaz, Tarihi yarimada'nin guzelligi.
- Sehrin canli civil civil hareketli olmasi. Atiyorum bugun pazar, Avrupa'da yaprak kimildamaz. Bizde hafta ici hafta sonu, gecmis erkenmis farketmez sehir yasiyor dersin yani.
- Saglik turizmi, estetik turizminde de ucuyoruz zaten.
- Turk dizileri. Belki de en onemlisi sona kaldi. Ulkeye turisti ceken en buyuk etmen kanimca.
0
freedonia
(12 saat)
İstanbulun bazı bölgeleri çok güzel doğru turistik gezersen güzel diyebilirsin ama bütüne bakarsan güzel diyemem.
0
basond
(11 saat)
Turistik olarak istanbul dünyanın en güzel 10 şehri arasında. bunu birçok seyahat dergisi de sık sık listelerde söylüyor.

Ama en güzeli mi? Tartışılır.

Yaşamak içinse yaşam endeksi sıralamalarında epey gerilerde.

Evet turist olarak gelip bir süre kalıp gidenler tabii ki bayılır. Hindistan'a gidenler de bayılıyor ay ne otantik diye. Ama bir de yaşayana sor.

Batılılar istanbul'u otantik ve değişik bulduğu için seviyor. Müslüman ağırlıklı nüfusa sahip şehirler içinde en güvenilir gezebildikleri yer çünkü. Bir de batıda alıştıkları konfor da var. Yani alıştıkları birçok şeyi istanbul'da bulabiliyorlar. Tarihi mirası kuvvetli vs... Bir de ucuz. Batılı turisti cezbedecek her şey var.

Ama bu dediğim 90'lar 2010'larda daha belirgindi. Şimdi biraz daha farklı turist profili de değişti. Biraz hala bir popüleritesi var ama eskisi kadar değil. Biz biraz geçmişin mirasını yiyoruz.

Yani dubai ile istanbul'un yıllık turist sayıları neredeyse kafa kafaya. Dubai dediğin 15 senelik bir şehir. Buradan biraz ders çıkarmak lazım.

Bir defa istanbul sanıldığı kadar kozmopolit değil artık. Zaten öyle bir nüfus çeşitliliği yok. Yani New York'a bakıyorsun, yedi milletten adam bir arada. Bir yanda Çin lokantası, karşısında dönerci, yanında hamburgerci... Otobüse biniyorsun şoför senegalli, taksiye biniyorsun şoför hintli, restorana gidiyorsun garson italyan, şef fransız... Bu çeşitlilik kültürel zenginliktir.

Eskiden global şirketlerin doğu avrupa ya da orta doğu merkez ofisleri buradaydı. Şimdi doğu avrupa merkezleri varşova'ya kayıyor, orta doğu merkezleri dubai'ye.

Kültür sanat arenası da rekabet ettiği şehirler gibi öyle çok parlak değil. Dünya çapında meşhur sahneler yok, hiç olmadı. Galeri ve müze koleksiyonları sınırlı. Yani dünyanın en güzel şehri diyorsak turistik manada, new york'taki müzeleri düşünün, londra'yı, Paris'i bir de istanbul'dakilerin koleksiyonlarını düşünün.

Gastronomi, mutfağımızla çok övünüyoruz ama... Biz kendimizi övüyoruz. Evet güzel mekanlarımız var, güzel bir kültürümüz var. Ama daha birkaç sene öncesine kadar michelin yıldızlı restoran bile yoktu İstanbul'da.

Bilmemkaç kilometre sahilden bahsediyoruz şehirde, ama barcelona'ya bakıyorsun, şehir boydan boya plaj neredeyse. İstanbul'da denize adım atabileceğin yer sınırlı. doğru düzgün deniz ulaşımı bile yok.

Elde sadece bir boğaz manzarası kalıyor.

Yani bütün olası rakiplerle kıyaslayınca... Güzel şehir ama en güzeli mi?
0
anten
(11 saat)
Yedi göbek İstanbul Tarabyalıyım ve İstanbul dünyanın en güzel şehri diyen birine tek önerim google mapsden Genoa’da herhangi bir yerin sokak görüntüsüne bakmasıdır..
-3
suicides underground
(10 saat)
istanbul gerçekten taşı toprağı altın eşsiz bir şehir. belediyelere kızıp kenti boklamaya gerek yok. arada metrobüsten cık gozlerini baska yerde aç belki güzelliklerini fark edersin.
0
koela
(7 dk)
(7)

Topraktan eve girmek

don’t panic
Hayatımda ilk kez böyle bir işe girişeceğim arkadaşlar. İnşaatı ruhsat alındıktan sonra 2026’da başlayacak ve 2028 sonu bitmesi planlanan bir projeden 1+1 almayı düşünüyorum. Hedefim ise yapım devam ederken veya bitince satmak. Şu an böyle bir işe girmek risk olduğu için fiyat uygun. Ruhsat sonrası
Hayatımda ilk kez böyle bir işe girişeceğim arkadaşlar. İnşaatı ruhsat alındıktan sonra 2026’da başlayacak ve 2028 sonu bitmesi planlanan bir projeden 1+1 almayı düşünüyorum. Hedefim ise yapım devam ederken veya bitince satmak. Şu an böyle bir işe girmek risk olduğu için fiyat uygun. Ruhsat sonrası inşaat esnasında ve devamında kademeli olarak fiyat artınca durumu değerlendireceğim. Bu konuda deneyimli olan arkadaşlardan yardım isteyebilir miyim? Neler söyleyebilirsiniz? Teşekkürler….
0
don’t panic
(27.11.25)
Bu türlü işlerde risk yüksek diye 20 sene önce denirdi. Bugün bu piyasa için ise delilik derim. Çünkü her şey her ay 2’ye 3’e katlanarak zamlana zamlana gidiyor ve en ufak ottan çöpten bir krizde bir inşaat malzemesinin fiyatının bir gecede 10 katına çıkmayacağını kimse garanti edemez bu ülkede. Ben olsam sonu garanti olmayan işe girmezdim.
0
lil siztah
(27.11.25)
Topraktan eve girmek kağıt üzerinde mantıklı, ancak pratikte işler değişiyor. Bir arkadaşım 5 yıldır birşeylere sürekli para ödüyor, ne bina bitti ne de ödemesi bitiyor. E yarım yamalak kaldığı için satamıyor. Girme hocam boşver
0
ebeş
(27.11.25)
ben 3 defa girdim ilk ikisini yaptı teslim etti sonuncuyu yapamadı toprak hala duruyor,
risk hep büyük.
site yapacaksa zaten senin kendin satmana izin vermiyorlar değeri düşürmemek adına kişisel satışı yasaklayıp kendi emlak ofisleri üzerinden satış yapmanı istiyorlar.
özetle günümüzde çok mantıklı değil.
0
basond
(28.11.25)
Bu senaryoda en önemli şey müteahhit. Geçmiş işlerini incele sözünde duruyorsa, teslim tarihinde teslim ediyorsa, kullandığı işçilikler işçiler ve malzemeler kaliteli ise girilebilir.
Sağlam bir de sözleşme yapmak lazım bu arada.
0
etna
(28.11.25)
cebindeki son parayla girmeyeceksen alınabilir bir risk.
0
duyuruuser
(28.11.25)
Bursanin en buyuk firmalarindan biri birsuru proje ve binlerce ofis ev parasiyla yokoldu. Asla onermem
0
üğpoıuy
(28.11.25)
Toki'nin 500 bin ev projesinden dolayı inşaat maliyetleri çok arttı. Piyasadaki inşaat malzemeleri pahalandı çünkü.

Bu riskli değil artık, evi teslim almanız mucize olur. Bu tarz projelerde %99 paranız batar. Peşin para-peşin tapudan vazgeçmeyin. Müteahhit güvenilirdi, şuydu, buydu kanmayın. Onun da elinde olmayan şeyler olabilir. Bir anda maliyet bir katlar, malzeme almadıysa ver 2 katını, ver 3 katını diyebilir.

.
+1
kartallar yuksek ucar
(28.11.25)
(3)

Gözlük camı?

Cherea
Çocukta astigmat ilerlemesini durdurmak için gözlükçüler miyosmart diye bir cam öneriyorlar. Artışı yuzde 67 oranında yavaslattigini söylüyorlar. Normal camlar 2 bin tl civarıyken bu miyosmart camlar 12 bin tl. Bu camlar gerçekten etkili mi? Kullanan, bilen var mı?
Çocukta astigmat ilerlemesini durdurmak için gözlükçüler miyosmart diye bir cam öneriyorlar. Artışı yuzde 67 oranında yavaslattigini söylüyorlar. Normal camlar 2 bin tl civarıyken bu miyosmart camlar 12 bin tl. Bu camlar gerçekten etkili mi? Kullanan, bilen var mı?
0
Cherea
(24.11.25)
yıllarca gözlük kullandım(20 sene) ilk defa bu camları duyuyorum belki yeni çıkmıştır, doktorlar bu durumda ne diyorlar gerçekten bilimsel bir mantıklı yanı var mı deneme yanılma vs gibi durumları var mı? yoksa pazarlama taktiği insan yolmamı bir fikirleri vardır illa.
hemen sonuç görme mevzusu olmayan bir durum bu, dolayısı ile net kullanıcı cevapları sizi yanıltadabilir.

Bende belirli yaşlarımda çok hızlı ilerledi sonra 10 küsür sene aynı kaldı. (camla alakası yok) biraz da bünye ile alakalı demek istiyorum.
+2
basond
(24.11.25)
neredeyse her üreticide benzer cam teknolojisi mevcut. fakat belirttiğiniz yüzdeler genelde belirli bir yaş aralığına (6-12 gibi) yönelik sarfediliyor.
bu arada bildiğim kadarıyla bahsettiğiniz cam astigmatı değil miyopu yavaşlatmak için tavsiye ediliyor.
yine de göz doktorunuza bir danışın.
+1
tnz
(24.11.25)
Optisyenim.astigmatı değil miyopu yavaşlatır. Eğer 15 yaşından büyükseniz bu camları almanıza gerek yok.işe yaramaz.Bu miyosmart hoya markasının ürünü, bir çok firmada bunun gibi ürünler var. İllaki alacağım derseniz tavsiyem essilor firmasının ürünüdür. Onun fiyatı da 9500 tl şu an
+2
ayağiniza gelen overlokçu
(24.11.25)
(2)

Okey/101 oynanacak platform

aloneinthedark
Arkadaşlarımla oynayacagim da onları davet edebileceğim ya da beni masada bulacaklari platform bakıyoruz yabancı kimse olmadanEskiden mynet vardı ama şimdi baktım masa paralı olmuş sankiTesekkurler
Arkadaşlarımla oynayacagim da onları davet edebileceğim ya da beni masada bulacaklari platform bakıyoruz yabancı kimse olmadan

Eskiden mynet vardı ama şimdi baktım masa paralı olmuş sanki

Tesekkurler
0
aloneinthedark
(23.11.25)
altınstar 101
0
black holes in the sky
(23.11.25)
eskiden gamyun.net de oynuyorduk basit güzeldi son halini bilmiyorum
0
basond
(24.11.25)
(3)

robot süpürge sorusu

dali dili havali korna
satın alma işini bu aralar ya da aralık ortaları gibi mi yapmak daha avantajlı olur yoksa yeni yılın ilk haftalarına bırakmak mı?
satın alma işini bu aralar ya da aralık ortaları gibi mi yapmak daha avantajlı olur yoksa yeni yılın ilk haftalarına bırakmak mı?
0
dali dili havali korna
(23.11.25)
bu ara
+1
jelly bear
(23.11.25)
hemen al
0
basond
(24.11.25)
Hangi sitelerden aliyorsunuz ve hangi model iyi ?
0
baldur2
(24.11.25)
(7)

Üşüyor musunuz

arbre
Ya ben Allah bozmasın hiç üşümüyorum. Ofiste kaloriferi, klimayı kapatıyorum. Camı açıyorum. Evde de kaloriferi kapatıyorum. Kısa kolluyla geziyorum evde. Siz üşüyor musunuz?
Ya ben Allah bozmasın hiç üşümüyorum. Ofiste kaloriferi, klimayı kapatıyorum. Camı açıyorum. Evde de kaloriferi kapatıyorum. Kısa kolluyla geziyorum evde. Siz üşüyor musunuz?
0
arbre
(23.11.25)
dışarıda zaten üşüyorum, evde de üşüyorum. kat kat giyinirim ona rağmen. kalorifer açık olmasına rağmen şu an bile sweatshirt + battaniye kombosuyla takılmaktayım. kan değerlerime baktırdım kansızlık yok ama çözemedim. keşke daha az üşüsem :D
0
black holes in the sky
(23.11.25)
Şu an üşünecek bir hava yok zaten çok sıcak. Gece ne olur ne olmaz diye yanıma ceket alıyorum sadece onun dışında ince giyiniyorum. Evde zaten yakmadık daha hiçbir şey camlar bile yarı açık.
0
mutekebbir
(23.11.25)
soguksa üsüyorum. soguk degilse üsümüyorum.
hayret verici.

ciddi cevap: su an yasadigim yerde disarisi gündüz vakti -3 ve gece vakti -12 derece. hissedilen bunun üstüne 5 derece daha düsük. ev sicak ama dün gece camasirlari toplamak icin bahceye ciktim, kirpiklerim dondu.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.11.25)
Kuzey ülkesinden bildiriyorum: donuyoruz. Ev hamam gibi ama dışarısı fena
0
suicides underground
(23.11.25)
bugünlerde istanbul'da üşüyen cindir. özellikle gece yorganı kaldırmaya üşendiğim için yanıyorum.
0
lil siztah
(23.11.25)
istanbul’dayım, çok üşüyorum ama sebebi kan değerlerimin çok düşük olmasıyla ilgilidir muhtemelen.
0
deartheodosia
(23.11.25)
üşümüyorum kısa kollu geziyorum
istanbul
0
basond
(24.11.25)
(20)

Hamile eşim

camlicagazoz
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detay
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.

İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?

Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detayli ultrasonu 22 haftada yaptirdik. Onda da her sey normaldi.

Morallerinizi bekliyorum.
+2
camlicagazoz
(17.11.25)
benim kız 2.650 doğmuştu. bir biftek gbi bir şey verdiler elime.dedim bu nasıl büyüyecek yahu.
şimdi 10 yaşında dünya güzeli bir kızım var.
minyon olacak.annesinin boyu kaç mesela.
+13
jamswety
(17.11.25)
Doktorunuzu değiştirin. Nasıl bir hasta bilgilendirmek o öyle.
+6
Mirket
(17.11.25)
Ben minyonun. Benim annem babam kardeşim minyon. Eşim de kendi ailesinin en minyonu. Yani birde down sendromlu falan olur mu ki diye düsündüm. Internette öyle şeyler de yaziyor. Eşimin boyu 1.63. Ben 1.70
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
37+4'te 2750 gram gayet iyi. son iki haftada bebekler her hafta 250-300 gram alabiliyor. gayet kilosu güzel dogar.
ama bir seyi bilin, bu degerler yaklasik olarak söyleniyor. mesela bir arkadasimin bebegine bu bebek cok büyük dediler, 10 gün erken dogurttular kizi, cocuk kirpi kadar 2900 dogdu. bu sekilde en az 3-4 kisi var cevremde ve hayir, sezaryen icin böyle yalan atmadilar doktorlar.
ayrica dogum boyu ve dogum kilosu ilerideki boyu ve kilosu hakkinda zerrrre bilgi vermiyor. tamamen hurafe.
anne dinlensin bol bol, ev isi falan yapmasin.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Merhaba inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız. 2750 o hafta için bence de iyi. Detaylı ultrasonda bir sorun çıkmadıysa ve bu haftaya kadar da her şey normal geldiyse sorun yoktur bence. Kilo ölçümü bile yüksek doğrulukta yapılamazken bacak ölçüsü almak da ne bileyim:). Down sendromu da ultrasonda çok belirti veriyor, birinden biri illa ki hekimin gözüne çarpardı bence o konuda da rahat olmak lazım.
+1
eisberg
(17.11.25)
Bu arada ense kalinligi da 1.6 çıkmıştı.
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
bizim doktor kız demişti erkek çıktı, pembe bir sürü kıyafetle takıldı 6 ay. bacak dediği pipi olmasın :)))
0
yeahbutso
(17.11.25)
Abi benim anneme de doktor senin oğlanın kafası büyük demiş.
Annem de tabi uzaylı gibi kabuslar görüyor yani koca kafa diyince. Doktor sonra "ya kocanın kafasına bak, böyle heriften ufak kafalı çocuk mu çıkar" demiş.

Yani komple minyon aileden shaq çıkacak değil.
Şimdiden sağlıklı büyüsün, mutlu olsun.
+3
logisticsmanager
(17.11.25)
37+4 zaten her an doğabilir bu saatten sonra ne değişebilir ki.. canınızın sıkılmasını anlıyorum ama bir şey olsa belli olurdu önceden.

Bu arada oğluma hidrosefali teşhisiyle 32. Haftada gebeliğe son verme kararı almıştı meşhur pahalı özel hastane.. 36+3de doğdu sapasağlam çocuğum çok şükür.

Bebeğiniz sapasağlam doğacak merak etmeyin.. bir an önce sağlıkla kavuşmanızı dilerim.
0
suicides underground
(18.11.25)
bize de kordon kisa normal dogum cok zor denmisti, cocuk normal dogdu, kordon da baku ceyhan boru hatti gibiydi, hatta ben keserken zorlandim.

ozetle salla gitsin, hayirli olsun..
0
cooperr
(18.11.25)
@mirket +1. sağlıklıca doğacak bir sıkıntı var ise de doğduğu gibi müdahale edilir.
0
mikahakkinen
(18.11.25)
cihazlar ortalama sonuç veriyor. yarın farklı bir hastanede farklı bi cihaza girseniz farklı sonuçlar alırsınız.
bence doktorla arada bi iletişim kopukluğu olmuş. yani doktor o an bacakları uzun gibi de diyebilirdi. boyuna dair bi yorumda bulunmuş. kısa : kötü olarak algılayacağınızı düşünmemiş.

bebek de minyon doğacak gibi görünüyor. 41. haftada doğup da 3 kilo altında olan bebek biliyorum. zaten 2500-4000 arası normal kilo aralığı kabul ediliyor. hatta bi doktor videosu izlemiştim. 2500 gr doğan bebek ile 4000 gr doğan bebeğin doktor açısından hiçbir farkı yoktur, ikisi de sağlıklı doğum kilosu olarak kabul edilir diyordu.

hah buldum işte. bu adamın videolarını izleyerek geçirmiştim hamileliği ya.
www.youtube.com
0
elorelia
(18.11.25)
bizimki de öyleydi şimdi tosun gibi oldu maşallah. ilk başta öyle olan çocuklar sonra daha hızlı toparlıyor tontiş oluyorlar. hiç endişe etmeyin.

düzenli doktor konrollerinizi ihmal etmeyin yeterli. endişe edecek birşey yok.
0
psmstc
(18.11.25)
Bizim dana 2.450 doğmuştu. 24 yaşında gayet sağlıklı.
+1
ground
(18.11.25)
benim doktor 2 kg doğacağını öngörüp 8 ayda acil sezaryene aldı, bebe 3.2 kg doğdu. başka bi doktor da aynı şeyi söylemişti, yok kg almıyo, karnında gelişmiyo bu bebek falan. hamile görünmüyordum, problem oydu bence (neremde saklayabildim ben de bilmiyorum) ve bebeğin gelişmediğine yordular halbuki çok sağlıklıymış.

özetle oluyor böyle şeyler.
0
deartheodosia
(18.11.25)
internet okumayın böyle konularda. sağlıkla kucağınıza alın.
0
summerjam0306
(18.11.25)
%99.9 hiç bir şey çıkmıyor o ultrasonda görüp kaygılandığınız şeylerden. gerçekten kaygılandıracak şeyleri gebelik bu kadar ilerlemeden doktorlar söylüyor zaten. siz istemeseniz de söylüyorlar.
0
kaptan maydanoz
(18.11.25)
anne karnında basküle koyup tartacak hali yok. birkaç temel ölçü var, baş çevresi, karın çevresi, femur uzunluğu. bu ölçüleri girince alet hesaplayıp ortalama bir ağırlık veriyor. muhtemelen pozisyonundan ya da el becerisinden femur uzunluğunu kısa ölçtü, ağırlığı da düşük çıktı. açıklamak için de bacakları kısa dedi.

26. hafta olmuş, endişelendiğiniz anomaliler daha gebeliğin başında tespit ediliyor günümüzde. hele ayrıntılı ultrasona da girdiyseniz down sendromu gibi durumlardan endişe etmenize gerek yok.

öyle anası kısa babası kısa diye kısa boylu olacak diye de bir şey yok. o da belli olmaz.

hiç merak etmeyin. sağlıkla kucağınıza alın.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
Herşey normal bizimkide küçük doğdu Allah sağlıklı bir ömür versin tebrik ederim şşmdiden
0
basond
(18.11.25)
Gebeliğimin 34.haftasında (son kontrolde 2200 gr ölçülmüştü) bebekte gelişim geriliği var, muhtemelen engelli denildi. Yapılan ölçümde 1800den başlayıp 1600e kadar indiler. 3 ayrı hastane 5 ayrı doktor gördü. En son 39. haftada apartopar yoğun bakım ve küvöz olan bir hastaneye acil sezeryan denilerek sevkim yapıldı. Saat 1de 2400 ölçülldü, 2100 doğarsa küvözden yırtabilir ama engeline bir şey diyemeyiz dediler. Saat 4te yapılan sezeryan sonrası 2780 gr ile sapasağlam doğdu bebeğim ve o gün o hastanede doğan en tombul(!) bebekti. Yaklaşık 1 ay yaşadığım şoku, acıyı, endişeyi bir ben bilirim. O kadar doktor cihaza rağmen yanlış ölçüm. Şimdi 9 yaşında oğlum. Dehb teşhisi hariç sapasağlam. Onun da doğumla bir ilgisi yok malum.

Sağlıkla alın kucağınıza.
0
strawberry first
(19.11.25)
(3)

İnnovia evlerinde kendisi veya yakını oturan var mıdir? (Istanbul/Esenyurt)

cancoskn
Merhabalar, ailem Innovia 1 sitesinden ev almak icin bakiniyor ancak orada yasayan veya yakini yasayan biri varsa bu konuda destek almak isterim. Cok tesekkurler simdiden.
Merhabalar, ailem Innovia 1 sitesinden ev almak icin bakiniyor ancak orada yasayan veya yakini yasayan biri varsa bu konuda destek almak isterim. Cok tesekkurler simdiden.
0
cancoskn
(16.11.25)
Yıllar önce innovia 2deki evimi sattım. Eskort ve ne idüğü belirsiz yabancı uyruklu tipler dışında yaşayan kalmamıştı ve aidat çok yüksekti. Şimdi ne durumdadır bilmiyorum.
0
suicides underground
(16.11.25)
Esimin ailesi de innovia2'den ev alacakmis ama asiri derecede Arap uyruklu ve kaba saba tipli insanlari gorunce vazgecmisler.
0
matilda
(17.11.25)
İnnovia 1 iyidir innovia 2 ve 3 den uzak durun
0
basond
(17.11.25)
(11)

Mutsuzken hangi yemekleri tercih ediyorsunuz?

tiredofwaiting
Çikolata yemek değildir.
Çikolata yemek değildir.
0
tiredofwaiting
(09.11.25)
Hamburger tercih ediyorum. Benim mutsuzluğuma iyi geliyor
0
mermaidd
(09.11.25)
mutluyken mutsuzken her koşulda lahmacun söylüyorum ben. hem ucuz hem de ucuz. o bakımdan yani.


güzel bi yerden iki lahmacun yetiyor ama burger şoplardan burger söylesem ortalama 6 tane yemem lazım vb... börgırking . mc donadls falan.
0
Fodera
(09.11.25)
mutsuzken yemek bile gelmiyor aklıma. çoğunlukla peynir ekmek.
0
rakicandir
(09.11.25)
Mutsuzken yemek gelmiyor aklıma açıkçası pek yemiyorum
0
basond
(09.11.25)
Domatesli makarna (salçalı değil)
Ispanaklı gözleme.
Mantarı tavada çevirip kimyon pulbiber kekik ile ekmek arası yapıyorum, tarifi mantar kokoreç diye aratırsan çıkar.
Dondurulmuş pizza
Mutsuzken içim sıcak bir şey çekince yapımı çok kolay olduğu için arpa şehriye çorbası
0
grimavi
(09.11.25)
İskender.

Mutluyken kutlamak için veya mutsuzken sevinmek için veya normalken ve daha mutlu olmak için.
Her koşulda bende buna cevap iskender.
0
michael_knight
(09.11.25)
Makarna :) kendime izin verdigim nadir zamanlardan.
0
kassiopeia
(09.11.25)
Ton balıklı pizza
0
boyalı kuş
(09.11.25)
Soslu tavuk döner dürüm.
0
kertenkeleyi kerpetenle ketenpereye getiren
(09.11.25)
Yoğurt yerim ben tarçınlı. Bu sayede daha da mutsuz olursun ama çivi çiviyi söker
+1
vedatchilipeppers
(09.11.25)
üzgünsem yemek yiyemem.

sinirliysem hamburger (vegan) gibi kötü yiyecekler. aslında başkalarına sinirlenip kendimi cezalandırmış oluyorum. :/ lanet olsun bu hayata, sağlığıma da dikkat etmeyeceğim işte hıh diyorum. pizza, makarna gibi kötü şeyler yani işte.
0
art cat chocolate
(10.11.25)
(2)

Pasaport süresi

webbrowser
Merhabalar ocak 18 dönüşlü Belgrad gezisi planım var ancak pasaportun süresi 2 temmuz 2026’da doluyor. Tur şirketi dönüş tarihi itibariyle en az 6 ay süreli pasaport istiyor. Bu yaklaşık 15 günlük süreç problem olur mu, pasaportumu yenilemeli miyim?
Merhabalar ocak 18 dönüşlü Belgrad gezisi planım var ancak pasaportun süresi 2 temmuz 2026’da doluyor. Tur şirketi dönüş tarihi itibariyle en az 6 ay süreli pasaport istiyor. Bu yaklaşık 15 günlük süreç problem olur mu, pasaportumu yenilemeli miyim?
0
webbrowser
(08.11.25)
sorun çıkar ya da çıkmaz diyemez kimse net olarak kapıdaki memur geç kardeşim der geçersin ama tam tersi olursa seyahatin komple yalan olur. bu riski alabilir misin onu sorman lazım kendine. tur şirketi de muhtemelen kabul etmez zaten yenile der.

tüm bunların haricinde temmuz 26'da dolan pasaportu ben olsam yeni yıl zamlarına ve buna bağlı oluşacak yıl sonu yoğunluğuna kalmadan yenilerim zaten.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.11.25)
Uçağa bile almayabilirler
0
basond
(08.11.25)
(3)

Basel 1,5 günde gezilir mi?

Cesario
11.25te uçağım iniyor. Uçaktan inmesi, pasaport kuyruğu, otele gitmesi derken 14 olur bence. 17de de hava kararmış oluyor. 3 saatlik zaman diliminde bitmez diye düşünüyorum. :)Ertesi günü de Basel'e ayırmalı mıyım?Toplam 4 gece kalacağım. 1 gün Colmar, 1 gün Strasburg günü birlik gideceğim. Geri kal
11.25te uçağım iniyor. Uçaktan inmesi, pasaport kuyruğu, otele gitmesi derken 14 olur bence. 17de de hava kararmış oluyor. 3 saatlik zaman diliminde bitmez diye düşünüyorum. :)

Ertesi günü de Basel'e ayırmalı mıyım?

Toplam 4 gece kalacağım. 1 gün Colmar, 1 gün Strasburg günü birlik gideceğim. Geri kalan gün de Baseli mi gezeyim yoksa Zürihe mi gideyim diye düşündüm. Ama Baseli gezmek daha mantıklı sanki.

Önerileriniz varsa dinlerim.
0
Cesario
(07.11.25)
Basel’de bence bir şey yok, sabah kalkın, öğleden önce makul bir saate kadar gezip dolaşın, sonra atlayın trene.

Ama tabii bu bencesi. Siz yine kendi araştırmanızı yapın.
0
orient blue
(07.11.25)
Gezilir güzel yer
0
basond
(08.11.25)
basel' de öyle 'vay emenike diyeceğiniz pek bir şey yok. ben de 1 günde bitirip ertesi gün strasburg yapmıştım. strasburg güzel, basel' den daha hareketli ve büyük. katedral çevresinde restoranlar belli bir saat aralığı kapalı oluyor ama bir sürü market var.

eğer alışveriş yapacaksanız zürih yerine freiburg seçeneğini düşünebilirsiniz. Freiburg ucuzdur.
0
galahad reloaded
(08.11.25)
(27)

düdüklü tencere kullanıyor musunuz? yoksa korkuyor musunuz?

Gradient_tabanlı_mor
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum. siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum.

siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
+1
Gradient_tabanlı_mor
(05.11.25)
Kullanıyorum ve her seferinde korkuyorum.
+1
sadakatsiz
(05.11.25)
Kullanıyorum ama korku oluyor bende de. Basıncı boşaltma sırasında mümkün olduğunca tencereden uzak duruyorum ve düğmeyi çevirir çevirmez mutfaktan son hız koşarak çıkıyorum ve kapıyı kapatıyorum :)
Eskinin düdüklü tencereleri biraz daha riskliymiş simdikiler daha güvenli yapılıyor herhalde.
0
rock n roll
(05.11.25)
korkmuyorum.
korkuya bir şey denmez tabi de gayet güvenli araçlardır.
o düdük denilen şey aslında bir güvenlik valfi, içindeki basınç aşırı artınca havayı boşaltır. o ses korkutuyr olabilir ama güvenlikle ilgili bir derdi yok. hep annelerin korkutması bunlar.
aynı valf kombide de var. kombiye fazla su basarsanız bir den foşşşşaarttşsşşss diye aşağıdan sfazla suyu fışkırtarak atar, etraf batar ama hiç bir yer patlamaz.
mantığını fiziğini anlayarak korkuyu yenebilirsin belki
edit: eskiler daha ügvensizdi, yenilerde bu ihtimal gerçekten çok çok çok küçük.
+1
kisa
(05.11.25)
kullanıyorum, korkmuyorum. basıncının göstergesi var.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.11.25)
öğrencilik zamanımdan beri kullanırım.
kullanırım dediysem, senede bir iki ihtiyaç duyarım.
açarken bir yandan kapağa sıkıca basıyorum ve yavaşça kaldırıyorum kolunu. gereksiz ama gayri ihtiyari yapıyorum bunu.

içindeki havasını iyice aldıktan sonra bir de çeşme altında yıkayın tencereyi, her yerine su değsin, o zaman güvenle açabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(05.11.25)
Korkuyorum. Düdüklü tencere şart olan bir tarifim de yok. En fazla bakliyat yemekleri için kullanabilirim. Onun yerine fasulyeyi nohutu akşamdan suya koymayı tercih ediyorum
0
grimavi
(05.11.25)
Korkuyorum ve kullanmıyorum.
+1
mutekebbir
(05.11.25)
kullandım defalarca korku olmadı. ama şu an evimde yok. ihtiyaç olmuyor. kemik suyu vs yapmadığım için. diğer bütün yemekler düdüklü olmadan da yapılıyor nasılsa
0
jelly bear
(05.11.25)
fissler tarzı güvenli modellere bak. daha güvenli duruyor. kendi kendine ve zorlama ile açılacak bir alet değil.
0
mikahakkinen
(05.11.25)
Kullanıyoruz ama tehlikeli mi evet
0
basond
(05.11.25)
fissler kullanıyorum patlamama garantisinden dolayı herhangi bir korkum yok. ama başka model de kullansam çok korkmazdım sanırım. patlama çok düşük bir ihtimal gibi geliyor
0
dfn4
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum.
0
inheritance
(05.11.25)
Korkutmak gibi olmasın iki defa patladı benimki. Kapağı iyi kapatmamışım. Mutfakta değilken patlayıp içindekiler tavana yapışmıştı. :( Kullanmaya devam ettim sonrasında; travmatik bir tecrübe değildi. Yeni nesilller daha güvenlidir, benimki eski epeyce.
0
auroraaurora
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum. eski tipte duduklu.
0
lemmiwinks
(05.11.25)
Çalışıyorum zamanım kısıtlı ağır ağır pişirme imkanım yok.
Kullanmak ne kelime :) Wmf set aldım büyük ve küçük her gün illa kullanıyorum.
0
cilekli pasta
(05.11.25)
10 senedir kullanıyorum bir kez bile sorun yaşamadım. Fissler
0
kullanicadi
(05.11.25)
yıllardır kullanıyorum, hiç de korkmuyorum, eskiden de korkmazdım.

eski tip düdüklü tencereler, içinde basınç varken açılabiliyordu. belki orada yanlışlıkla açma riski vardı. yeni düdüklü tencerelerin açma mandalı, içinde basınç varken kilitleniyor, isteseniz de açamıyorsunuz.

doğru kullandıktan sonra bir tehlikesi yok. ama mesela @kisa demiş ki düdük dediğin şey emniyet valfi, fazla basıncı oradan çıkarıyor. şimdi içini fazla doldurursun, içerideki bir mercimek parçası gelir içeriden o valfi tıkar, içerideki fazla basınç çıkamayınca ne olur? iyice sıkışır, sonra güm.

ama tepesine kadar doldurmak yerine yarısını doldurup içinde fokurdamaya yer bırakırsan hiçbir şey olmaz. ya da ne bileyim olmaz ya, fıslaması gerekirken fıslamıyor, fıslaması kesildi, ya da tuhaf sesler çıkarıyor, her zamankinden değişik bir şeyler oluyor. sakince ocağı kapat ve tencerenin durulmasını bekle. alttan ateşi kapattıktan sonra patlayacaksa bile patlamaz artık.
0
kibritsuyu
(05.11.25)
evimde düdüklü tencerem var ancak nasıl kullanılacağını bilmiyorum. içine ne koyup da pişireceğimi bilmiyorum.
0
co2s2
(05.11.25)
korkuyorum, kullanmıyorum annem kullanıncada girmiyorum mutfağa, korkan bir arkadaşım elektriklisini aldı %100 güvenilirmiş o şekilde kullanıyor.
0
eja
(05.11.25)
Kullaniyorum ve korkmuyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.11.25)
Düdüklüde pişecek bir şey varsa eşim pişiriyor. Öğrenci evimde bir düdüklü tencere kazası sonrası saatlerce tavandan/duvarlardan salça ve fasulye silmem gerekmişti, gerçi o zaman da yemeği annem yapıyordu. Ben her türlü uzak duruyorum, gerek yok :)
0
kobuzchu kiz
(05.11.25)
Şimdi auroraaurora nin dediği şeyi ben patlama olarak almam, kapağı doğru kapatmamis, emniyet valfi ise yaramamış. Bu emniyet kemeri takmadan kaza yapınca emniyet kemeri ise yaramıyor gibi bir durum.
düdüklüyu savunayım (rakamlar uydurmadır)
Kapak kapalıyken 50 Bar iç basınca dayanır, düdük ise 6 barda açılır ve havayı boşaltir. Kapak tam. Kapanmazsa 4 barda kendini bırakır diyelim.
kapak kapalı olsa fazla. Basınç dudukten çıkacaktı, ama yarım kapalı olduğu içi. 6 bara gelmeden 4 5 varda kapak açıldı ve etrafı dağıttı. Mubtemelen bomba gibi. İr sarapnel parçası yoktur sadece ortalık batmıştır (kapak da bir tarafa gitmiştir)
0
kisa
(05.11.25)
korkuyorum kullanmıyorum onun yerine arçelik gurme şef kullanıyorum, instant pot olarak geçen ürünler kullanılabilir kısaca
0
barisa
(05.11.25)
@kisa
Evet, kullanıcı hatasıydı benimki. Hala kullanıyorum aynı tencereyi, bir sıkıntısı yok. Yine de dikkatli olmakta fayda var.
+1
auroraaurora
(05.11.25)
surekli kullaniyoruz, elimizdeki tencere 15 yasini gecti.
sifir korku.
cunku (bkz: guvenlik katsayisi)
+1
cooperr
(05.11.25)
korkuyorum. evde bomba gibi duruyodu yıllardır. anneme verdim o da kullanamıyor çünkü o da korkuyor. niye istedi bilmiyorum sdkfsfg
0
matilda
(05.11.25)
Neredeyse tüm yemekleri düdüklüyle yapıyorum, korkmuyorum.
0
mirty
(05.11.25)
(5)

Kırık diş için ikili köprü mü, implant mı?

mikro patlama
Çürüme nedeniyle üst yarısı dişeti hizasında kırılıp düşmüş bir azı dişi var. Bu dişte önceden kaplama vardı, kırılana dek sessizce çürümüş. Yanındaki sağlam dişi kullanarak ikili köprü önerdi diş hekimi. Bana kırık diş çürümeye devam edecek gibi geliyor. Daha önemlisi, sağlam dişe köprü için yapıla
Çürüme nedeniyle üst yarısı dişeti hizasında kırılıp düşmüş bir azı dişi var. Bu dişte önceden kaplama vardı, kırılana dek sessizce çürümüş. Yanındaki sağlam dişi kullanarak ikili köprü önerdi diş hekimi. Bana kırık diş çürümeye devam edecek gibi geliyor. Daha önemlisi, sağlam dişe köprü için yapılan tıraşlama ve kaplama yüzünden onu da kaybetme riski var sanki. Onun yerine kırık dişi çekip tek implant yapılsa daha mantıklı değil mi? Eğer tdb fiyat listesini doğru anladıysam, ikili köprü maliyeti ile tek implant maliyetini birbirine yakın gördüm.
0
mikro patlama
(04.11.25)
Sadece kökü kalmış dişe de kaplama yapılabiliyor. O konuyu irdele bence.
+1
Mirket
(04.11.25)
@mirket dr yapılabilir ama tutunma zayıf olacağı için kısa ömürlü olur dedi.
0
🌸mikro patlama
(04.11.25)
bir baska doktora daha gorun.
+1
compumaster
(04.11.25)
Köprüden uzak dur sağlam dişleri traşlıyorlar yaptırdım sağlam dişleride kaybettim gittim 2 implant yaptırsım sonra
+1
basond
(04.11.25)
Kaplama +1

15 sene önce kanal tedavisi yapılan bir dişim var. Küçüle küçüle serçe parmağımın ucu kadar kaldı, ama kaplamayla hala iş görüyor.
+1
auroraaurora
(05.11.25)
(3)

Tapu randevusu esnek midir?

administ
Mesaj gelmiş ama o tarih uymuyor ertesi gün gitsem olmaz mı?
Mesaj gelmiş ama o tarih uymuyor ertesi gün gitsem olmaz mı?
0
administ
(04.11.25)
O hafta geçerliymiş, ama gideceğinuz günün erken saatlerinde 'mazeretim sebebiyle geçen gün gelemedim, bugün geleceğim' diye bildirmek gerekiyormuş
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(04.11.25)
15 gun gecerli.
0
die fetten jahre sind vorbei
(05.11.25)
15 gün geçerli
0
basond
(05.11.25)
(5)

postayla abd vizesi yenileme

in vino veritas
merhaba, yakın zamanda bunu yapan oldu mu acaba? eskiden postayla evrakları gönderiyorduk pttden teslim alıyorduk. şimdi randevu veriyor evrakları teslim etmek için. artık bu iş postayla yapılamıyor mu?
merhaba, yakın zamanda bunu yapan oldu mu acaba? eskiden postayla evrakları gönderiyorduk pttden teslim alıyorduk. şimdi randevu veriyor evrakları teslim etmek için. artık bu iş postayla yapılamıyor mu?
0
in vino veritas
(04.11.25)
sordugunuzdan biraz bagimsiz olacak ama ben gectigimiz sene gonderdim. gorusmeye cagirdilar. herkese ayni seyi yapiyorlar mi emin degilim ama haberiniz olsun plan yaparken. randevu bulmak kolay olmuyor.
0
cilgin fantezilerin adami
(04.11.25)
Yeni yaptım
Evet evrakları hazırlıyorsunuz size evrak teslimi içşn randevu veriyor. O randevu ile veriyorsunuz. Sonra evraklarınız geri geldi randevu alıp gelin evraklarınızı alın diyor. Yani o da randevu ile.
İstanbulda önce 4 sy sonrasına randevu aldık ertesi gün kontrol ettim 1 hafta sonraya bulduk yolladık
0
basond
(04.11.25)
onun icin de mi randevu getirmisler yuh ya. 1 seneden fazla zaman gecmemis olmamasi lazim dikkat edin (daha da kisaldiysa bilemem, siteden kontrol etmekte fayda var). ben eski sistemde yolladim gorusmeye cagirdilar 1.5 sene sonra falandi araya araya yakin zamana buldum gittim vermediler :) bu da bi ihtimal yani karamsarlik yapmak istemem ama garantisi yok yani.
0
bay b
(04.11.25)
@basond, cok tesekkurler. yani yine evrak teslimine kendimiz gidiyoruz. eskiden tamamen postayla gonderip ptt'den aliyorduk bunu degistirmisler demek ki. aralik sonuna verdi randevuyu ama bunu degistirmek icin halihazirdaki basvuruyu kapatip yeniden mi yapmak gerekiyor, acaba degistirme nereden oluyor goremedim oyle bir alan?

edit: buldum gerek kalmadi tesekkur ederim tekrardan.
0
🌸in vino veritas
(04.11.25)
Evet konsolosluk dönüşünde randevu ile gideceksiniz unutmayın birde 10 gün içinde randevu almazsanız pasaportu konsolosluğa geri yollarız kaybolursa karışmayız diyorlar onuda sallama aman.
0
basond
(04.11.25)
(3)

Ev boyama kaça malolur ?

nivoandmira
Kendimiz 90 m2 evi boyamaya çalışsak minimal masraflarla kaça ve nasıl ucuza yapabiliriz ? Evden çıkacağım depozitoyu bırakmak istemediğim için kendim boyayayım diyorum
Kendimiz 90 m2 evi boyamaya çalışsak minimal masraflarla kaça ve nasıl ucuza yapabiliriz ? Evden çıkacağım depozitoyu bırakmak istemediğim için kendim boyayayım diyorum
0
nivoandmira
(03.11.25)
Önce evi duvarları kaç metre toplar aşağı yukarı ölç.sonra yapı markete git orda görevlilere söyle aşağı yukarı hesaplayıp sana uygun7ndan bir boya önersinler.boyayla beraber bir plastik kova,birde büyük küçük rulo ve rulo süzme aparatlı setlerden,bir tanede tahta sap,bir adette kesme fırçası al.duvarlarda delik kırık varsa az alçı,spatula ve zımpara.bir adette merdiven bul bir yerlerden.işlem tamamdır.
0
duptıs
(03.11.25)
3000'e boyarsın. yerler için naylon al. tavan boyasını çok alma. nalbura durumu izah et, o sana gerekli bilgiyi verir. maksimum 25 litre boya lazım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(03.11.25)
Renk çevirmezsen 5-6 bine tahat çözersin boya fiyatı rulo fırça vs
0
basond
(03.11.25)
(5)

Ev sahibi depozitomu verir mi?

sekizdokuzon
Selamlar;Eve taşınalı iki ay oldu. Evin depreme dayanıksız olduğunu ve apartmanın güvenliksiz olduğunu düşünüyorum. Dün gece 4'te tanımadığım iki adam kapımı çaldı örneğin. Yalnız başıma yaşıyorum, kadınım ve artık ciddi anlamda korkmaya, uyuyamamaya başladım. Bir an önce ayrılmak istiyorum evden. E
Selamlar;

Eve taşınalı iki ay oldu. Evin depreme dayanıksız olduğunu ve apartmanın güvenliksiz olduğunu düşünüyorum. Dün gece 4'te tanımadığım iki adam kapımı çaldı örneğin. Yalnız başıma yaşıyorum, kadınım ve artık ciddi anlamda korkmaya, uyuyamamaya başladım. Bir an önce ayrılmak istiyorum evden. Ev sahibi yatırdığım depozitoyu geri verir mi? Yasal olarak sanırım vermesi gerekiyor ama uğraştırır mı?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(31.10.25)
Sene dolmadan rızası dışında çıkarsanız vermez elbette. Durumu güzelce anlatın, anlayışlı bir insansa vermesi lazım.
0
msb
(31.10.25)
Vermeyebilir bu bilgiler ışığında haklıda.
0
basond
(31.10.25)
Vermez. Belli bir eve kadar depozitomu alamadım o yüzden bir yerden sonra son ay kira odemiyorum depozito say deyip cikiyorum
+2
artıküyeolmakistiyorum
(31.10.25)
%100 emin değilim bir avukat daha iyi bilgi verir ancak fikir olsun diye yazayım. haklı gerekçe sunarak noterden ihtarname çekmeniz ve ihtarname süresi sonunda evi boşaltmanız gerekir. sonra hukuksal olarak hakkınızı arayabilirsiniz. yani ev bana şu şu şartlarda kiralandı, atıyorum deprem güvenliği vs, fakat böyle çıkmadı. bu sebeple kira kontratımı 30 gün içinde sonlandıracağım gibi. depozitoyu ilk başta vermeyebilir, çünkü kontratın erken bitirilmesi maddi zarara sebep oldu diyebilir ancak gerekçelerinizde haklıysanız ve mahkemeye gidildiğinde delillendirirseniz iade alabilirsiniz. ama doğru bilgiyi avukat verir, uğraşmaya enerjiniz varsa tabii ki.
0
awlmi
(31.10.25)
elektro şok cihazi edin,

www.temu.com

yada kapiya enerji ver.
0
designer
(31.10.25)
(7)

Araç değer kaybı tazminatı

va
İki araç kaza yapıyor, karşı taraf %100 kusurlu. Ön tamponlar, sensörler vs. 4 parça gibi bir değişim var, araç tamir edilip teslim alındı. 150-200 binlik bir hasar kaydı var.Değer kaybı için maddi bir talepte bulunulabiliyor sanırım. Süreç nasıl oluyor, direk deneyimleyen varsa ve anlatırsa sevinir
İki araç kaza yapıyor, karşı taraf %100 kusurlu. Ön tamponlar, sensörler vs. 4 parça gibi bir değişim var, araç tamir edilip teslim alındı. 150-200 binlik bir hasar kaydı var.

Değer kaybı için maddi bir talepte bulunulabiliyor sanırım. Süreç nasıl oluyor, direk deneyimleyen varsa ve anlatırsa sevinirim.
+1
va
(31.10.25)
hem değer kaybı hem de aracınızın tamirde kaldığı sürede yatması nedeniyle tazminat alacaksınız. şimdiye kadar 50 tane avukatın vekalet almak için araması gerekirdi. gerisini onlar hallediyor.
0
house md
(31.10.25)
Tam da o durumdayım. Benim araştırdığım kadarıyla kaza tutanağı, kaza kusur oranını gösterir belge, araca ait bilgiler(model, yıl, km gibi) , tamir masrafları gibi belgeler ile birlikte bir dilekçe yazıp karşı tarafın sigortasının olduğu firmaya mail gönderiyorsunuz. Bu noktada sigortadan sizs bir teklif geliyormuş. Kabul edip etmeme durumuna göre süreç itiraz ile devam ediyormuş.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(31.10.25)
Beni bir sürü yerden aradilar. Kardesim, arkadasim avukat diyerek görüşmeyi sonlandirdim hep. Zira internette yazilan yaşanan öneklere bakarsanız pişman olursunuz vekalet verdiginize.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(31.10.25)
Sakın aramaları ciddiye almayın hepsi palavracı daha aracın hasarını görmeden bilmeden şu kadar alırız bu kadar ödetiriz diye palavra sıkıyorlar

Ciddi düzgün bir avukat bulursanız işiniz hızlıca hallolur %20 komisyon alıyorlardı en son
0
basond
(31.10.25)
Yukardaki arkadaşların dediği gibi sizi arayanlarla kesinlikle irtibata geçmeyin bildiğiniz tanıdığınız bir avukatla devam edin sürece. zira bu arayanlar yanlarında avukat çalıştıran hasar takip firmaları ve yasal değiller. Aracınızın hasar bedeli ile değer kaybı arasında hiçbir matematiksel bir korelasyon yok. 1 milyon TL hasar kaydı çıkar 10.000 TL değer kaybı alamazsınız. Farklı yöntemleri var bu hesaplamalarda. Özellikle metal aksam önemli. Metal aksamın boyanması veya değişmesi önemli en önemli yerler motor kaputu tavan ve yan çitalar. Daha çok ama çok fazla detay var burada anlatmak çok zor. Teklif içinize siniyorsa kabul edin çok düşük gelirse kabul etmeyip yasal yollara başvurun. O da burada anlatacak kadar basit bir şey değil. Ama son uyarım arayan hasar takip firmalarına iş vermeyin
+1
ground
(31.10.25)
benim de başıma geldi. karşı taraf %100 suçluydu. ben aracımı kendi yetkili servisime götürdüm. servis masrafları kendi kaskomdan karşılandı ama kaskom bozulmadı. sonra yetkili servis bana evraklar verdi (fatura, yapılan işlemler vs)

kendi işlemlerim bitince hiç aracıyla uğraşmadan karşı tarafın kaskosunu kendim aradım, değer kaybı durumundan yararlanmak istiyorum vs anlattım. bana sitelerinde bir form var doldurun ve bekleyin dediler. bir kaç evrak yükledim hesap nomu vs istediler. 30-40 gün sonra da hesabıma para yattı. karşı tarafın kaskosu axa idi sanırım. bir kaç yıl olduğu için tam anımsayamadım

yapmanız gerekenler
tamiratınızı yaptırın, fatura evrak vs saklayın. işlemleriniz bitince karşı tarafın kasko müş hizm. arayın sizi yönlendireceklerdir.
+2
exlibris
(31.10.25)
exlibris'in de dediği gibi, avukat vs. karıştırmadan da yapabiliyorsunuz. mesela ben yetkili servis'in hasar biriminde işlemleri başlatırken sordular "değer kaybı için de başvuralım mı?" diye. kendi sigortacımı arayıp, karşı tarafın bu işlem sonrası bir zararı olup olmadığını sordum. hasar için bir, değer kaybı için bir, toplam iki ayrı dosya açıldığı için, yenileme zamanı bir dönemde 2 kaza yapmış gibi işlem görüyormuş. kasko fiyatı bayağı artıyormuş. ben başvurmadım ama bu tamamen benim tercihimdi. (karşı taraf bana çok yardımcı olmuştu çünkü)

bir de anladığım kadarıyla arabanızda değer kaybı olmayacak eğer bahsettiğiniz kadarsa hasar. çünkü tampon gibi parçaların boyanması yahut değişmesi aracın değerini düşürmüyor. ama diğer taraftan, aracın tramer kaydında bir kaza görünmüş olacak. bilemedim...
0
dilemma of subscribtionability
(01.11.25)
(17)

Mükemmel yumurta yemek için çaba harcıyor musunuz?

messina123
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
0
messina123
(31.10.25)
yani mükemmel yumurta yemek gibi bir idealim yok ama mesela haşlıyorsam sarısının çok katılaşmasını sevmiyorum o yüzden süre tutuyorum kaynadıktan sonra 3-4 dk. gibi.
+1
king lizard
(31.10.25)
Ben hafif sulu kayısı kıvamı sevdiğim için tutuyordum ise yariyordu. Su kaynadıktan sonra 180 saniye tutuyordum. Fakat sayı 200 e çıktı. Sonra da 200 üstüne. Bı yerde hata yapmaya başladim galiba artık zor tutturuyorum ama yine de hep bu şekilde deniyorum.
0
egerbiryolcu
(31.10.25)
çaba mı alışkanlık mı bilmiyorum ama haftaiçi işe geç kalmamak için yumurtamı haşlarım. sürem ve ısı derecem hep aynıdır (gazlı ocakta) ve hep kayısı olarak yerim.

hafta sonları da en az 1 kere menemen yaparım ve beyazı ile sarısını ayırır en son sarılarını atarım ki daha sulu kıvamda olsun.
0
elektr10
(31.10.25)
@egerbiryolcu yumurtalar büyümeye başladı.
+2
king lizard
(31.10.25)
Evet zamanlayıcı tutarım. Kaynamaya başladıktan hemen sonra 2 dakika 15 saniye zamanlayıcı başlar. İstediğim kıvamda kayisi yumurtayı yerim. Marketten yumurta almam.
0
ırene adler
(31.10.25)
kısık ateşte ilk kaynama anından itibaren altı dakika kaynatirim. yoksa cıvık oluyor, iğrenç.
+1
tabudeviren
(31.10.25)
allah ne verdiyse diye yumurta haşlandığını da ilk defa duydum. Sahanda Karışık yumurtanın pişme derecesi biraz tabii hissiyat da yumurta haşlamak süreli.

Mikemmel kayısı tarifi, yumurtayı fokur fokur kaynayan suya atıyoruz 7-8 dk, süre bitiminde ya önceden hazırladığınız soğuk(buzlu) suyun içine yada benim gibi direkt musluğun altında soğuk suya maruz bırakıp daha fazla pişmesini önlüyoruz. Kesin çözüm.
0
wallcan
(31.10.25)
Adet hakine getirdiğim birkaç şey var. Yumurtaları yıkayıp peçeteyle kurutuyorum. Haşlama suyuna soğuktan tuz ekliyorum. Renk değiştiren yumurta zamanlayıcım var. Onu da her seferinde yumurtalarla beraber kaynatıyorum. Üzmüyor beni.

Kayısı kıvam severim ve tuttururum. Azıcık daha pişmiş, azıcık daha rafadan olursa kafaya takmam.
0
yadigar
(31.10.25)
bir yumurta ne kadar mükemmel olabilir ki? hani birkaç malzemeden oluşan yemekten bahsetsek anlarım da yumurta yani bu, suda belli bir süre kaynat, ye gitsin.

sarısı fazla pişmiş ya da neredeyse hiç pişmemiş olanları değil de kayısı gibi sarı olunca güzel ama bunun için de taktik, süre, saniye tutacaksak işimiz yaş valla :)
0
m e b
(31.10.25)
haşlamak için belli bir kural gerekiyor, "koyayım suya pişsin, olmuştur ya şimdi çıkarayım" ile olmuyor. ya yumurta çatlar, ya içi çiğ kalır.

ocağın şiddeti ve yumurtanın türüne göre de değişiyor bu, illa saniyesine kadar süre tutmak ya da termometre ile su sıcaklığını ölçmek gerekmiyor ama bir dikkat etmek lazım yine de.
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
rafadan yemeği çok severim. kaydatıktan sonra 100 saniye sayar alırım. bazen unutuyorum bu sefer de kayısı olma riskinden ötürü (hiç sevmem) lop olana kadar kaynatıyorum yaklaşık 4 dakika o da.
0
neira
(31.10.25)
Haşlama için kısık ateşte kaynadıktan sonra 3-4 dakika.

Kavurması ise kesinlikle köydeki gezen veya koşan tavuk yumurtasından olmalı .
0
diyecevaplandı
(31.10.25)
Çocuğum için pişirdiğim için evet sevdiği gibi olması için çabalıyorum
0
basond
(31.10.25)
Evet basinda bekliorm kaynadiktan sonra 2 dk kayisi gibi organik yumurtacidan aliorm h sonu 1 yumurta keyfim var bi tane
0
eja
(31.10.25)
Yumurta pişirici kullanıyorum, hep aynı ayarda pişiriyor. Bu tarz bir takıntınız varsa öneririm.
0
akhenaten
(31.10.25)
ben haşlanmış yumurtayı uzun süre tutmayı seviyorum akmasın dökülmesin löp löp yiyeyim diye. o yüzden hiç ayar tutturma kaygım olmadı, garanti olsun diye 10-11 dakika tuttuğum bile olur. farklı yemek istesem muhtemelen zaten beceremezdim, onunla uğraşamam.
0
der meister
(31.10.25)
Çaba gerekmiyor çünkü her şey gözümün önünde oluyor. Hep sahanda yaparım. Öğrencilik zamanımda rafadan yaparken saat tutardım ama.
0
mikro patlama
(31.10.25)
(5)

Almanya vizesinin 4 iş gününde çıkması normal mi?

makarnavodka
selam dostlar,22 Ekim'de evraklarını teslim ettiğim vize başvurusu için bu sabah pasaport kargoya verilmiştir mesajı geldi. Bu kadar kısa sürede olması red mi yedim şüphesi uyandırdı, ne dersiniz?teşekkürler,not: en yakın geçen haziran'da alınmış 3 aylık ispanya vizem vardı, toplamda da farklı ülkel
selam dostlar,

22 Ekim'de evraklarını teslim ettiğim vize başvurusu için bu sabah pasaport kargoya verilmiştir mesajı geldi. Bu kadar kısa sürede olması red mi yedim şüphesi uyandırdı, ne dersiniz?

teşekkürler,

not: en yakın geçen haziran'da alınmış 3 aylık ispanya vizem vardı, toplamda da farklı ülkelerden 4-5 tane geçmişte süreleri bitmiş vizem var.
0
makarnavodka
(30.10.25)
Şans işi benim vize yenilemede çok kısa sürede olumlu sonuçlanmıştı sitede 4-6 hafta diyordu 2 haftada döndü. Bende acaba dedim ama olumlu sonuçlandı.
Umutsuzluğa kapılmayın
0
basond
(30.10.25)
bende 6. günde bürodan vizeli olarak pasaportumu almıştım.
0
gercekdunya
(30.10.25)
Mayıs ayından beri idata Almanya İzmir için sıra bekliyorum. Randevu takipte halen atama bekliyor yazıyor. Randevu için ne zaman başvurmuştunuz ne kadar sürede randevu tanımlandı?
0
ao12
(31.10.25)
Sonuç ne oldu bu arada?
0
basond
(31.10.25)
@basond, 6 ay multi vermişler.
0
🌸makarnavodka
(01.11.25)
(16)

Lastik yıpranması. Fotolu.

mikahakkinen
lastik yaşı 4.araç km 60.000.lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?https://ibb.co/1tkQ31ZMhttps://ibb.co/wGPgthkhttps://ibb.co/90zjmNW
lastik yaşı 4.
araç km 60.000.
lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
-1
mikahakkinen
(29.10.25)
zaten bircok lastik max. 80bin km gidiyor.
bunlar da omrunun sonuna yaklasmis gibi, yanaklara bakarsak.
acil olmasa bile ufak ufak lastik bakmaya baslaman lazim.
0
cooperr
(29.10.25)
Diş kalınlıkları iyi gözüküyor. Ama yaşadığınız ya da parkettiğiniz yer kaynaklı sanırım, lastik ömrünü tamamlamış. Değiştirmenizde fayda var.
0
artci sarsinti
(29.10.25)
Lastik değişim zamanı gelmiş dişler değilde yanaklar sorun
0
basond
(29.10.25)
dişler fena durmuyor ama yanaklar iyi durumda değil ayrıca kilometre itibari ile ömrünü doldurmuş iyi de dayanmış muhtemelen şehir içi kullanılmış.
ebatlar itibari ile küçük ve ucuz bir lastik, daha da zorlamanın anlamı yok kampanyalar takip edilip yeni lastik alınmalı.
0
denizgonen
(29.10.25)
şehir ici ise önemli değil,
sehirdışina cikiyorsan değiştir tabi.
0
designer
(29.10.25)
dry rot başlamış. değişmekte fayda var.
0
false pretension
(29.10.25)
lastikler değiştirilse iyi olur. hangi şehir bilmiyorum ama sıkıntı bu lastikleri yaz-kış kullanmak. bu lastikler kış lastiği ve yazın da kullanılıyor tahmin ediyorum ki. işte bu sıkıntı.
0
abelardo
(29.10.25)
MICHELIN
195/55r16 Primacy 4
lastikler ucuz değil, aydın yolları taşlı.

lastikler yaz lastiği.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
bir tek aydindaysan 4 mevsime gerek var mi ki? yazlik lastik de is gorebilir, daha dayanikli olur hem
0
fakyoras
(29.10.25)
michelin'in sitesinde yaz lastiği diye geçiyor, 4 mevsim değil primacy 4. www.michelin.com.tr

adında geçen 4 yüzünden öyle algılamış olabilirsin belki de serinin 4. versiyonu gibi bişey herhalde çünkü primacy 5 de var
0
konetsu
(29.10.25)
kış lastiği olmadığını belirtmek için yazdım. düzelttim.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
lastik dişli kısımdan patlarsa tamir edersin veya çok büyük bir yırtık olmadığı sürece seni kaza yaptıracak derecede zorlamaz lakin yanaklar öyle değil.


allah göstermesin 60 70 le bile giderken yanaktan yarılıp birden hava boşalırsa, sana kaza da yaptırabilir, aracına da zarar verebilir. ben riske girmeyi pek sevmiyorum motorlu araçlarda çünkü bedelini çok ağır ödedim.


ben senin yerinde olsam. beni aşırı derece zorlamayacaksa değiştirirdim. ters bir yerde patlasa lastik tamir servisi çağırsan üç beş yazar sana. vakitlice değiştir hiç olmadı bir lastikçiye git göster ama onlar da muhtemelen değiştir diyecektir. e tabi adamın lastik satması lazım. böyle olunca dürüst olarak bişey olmaz abi sen git dişler bitince gel falan der mi onu da kestiremedim.

duyuru nick uyumu da şahane olmuş heheh
0
Fodera
(29.10.25)
michelin yumuşak lastiktir daha çok şehir içi kaymak asfalta, otobanlara uygundur. Ortalama türkiye yollarına pek gitmez, senin durumunda yaptığın km'ye göre iyi bile dayanmış.
brigestone bizim ülkenin yollarına daha uygun gibi geliyor bana mesela eskiden ben hep turanza er300 tercih ederdim zira lastik sert sağlam ama yağışlı yollarda da iyi yol tutuyordu.
genel itibari ile 5000 liraya gayet güzel lastik alabiliyorsun, conti premium contact 5 var 4990'a mesela. michelin gereksiz pahalı kalmış.
neden uygun diyorum çünkü yeni arabalarda bu ebatlar pek yok benim ebatta mesela premium contact lastik başı 11.000 lira. senin durumunda 4 taksit yapıp ayda 5000 liraya can güvenliğini garantiye alabiliyorsun, bence değer.
0
denizgonen
(30.10.25)
hakikaten bisiklete iki set michelin aldım iyi de para verdim iki ayda bitti. baktım ki tam kauçuk gibi çok yumuşak bişeyden yapmışlar. ee motora aldım o da çabuk bitti. demek michelin in özelliği bu. fren konusunda motor ve bisiklette çok başarılıydı ama fiyat ve ömür konusu kesinlikle tercih edeceğim bi marka olmadı bi daha.
0
Fodera
(30.10.25)
o kadar para vermicem yıllarca en pahalı lastikleri aldım. kumho, falken, milestone arasındayım.
0
🌸mikahakkinen
(30.10.25)
Kumho falken iyidir. Kullandığınız yollar çok bozuk ve konfordan biraz ödün veririm derseniz XL olan lastikleri öneririm yanakları güçlendirilmiş oluyor yandan daha az hasar alıyorlar kesinlikle.
0
denizgonen
(30.10.25)
(6)

Yunan’da ne yapılır

cemallamec
Adalarına değil ana karaya Dedeağaç, Selanik, Kavala gibi yerlere gitmeyi planlıyorum. Buralara gidenler ulaşım, yemek, airbnb vb. her şeye dair önerilerini ve deneyimlerini yazabilir mi?
Adalarına değil ana karaya Dedeağaç, Selanik, Kavala gibi yerlere gitmeyi planlıyorum. Buralara gidenler ulaşım, yemek, airbnb vb. her şeye dair önerilerini ve deneyimlerini yazabilir mi?
0
cemallamec
(29.10.25)
Araba ile gideceksen öneri sunabilirim birde kaç gün
0
basond
(29.10.25)
Gumulcine - King Food'da ekmek arasi doner, ben durum yedim ama ekmegi daha ozel dediler, sonradan degismis cok da iyi degildi falan da dediler de neyse. Melucan adinda bir sos var, koz patlicanli yogurtlu bir sos, tavsiye ederim.
0
mbond
(29.10.25)
hepsi ufak şehirler zaten birer günde gezilir. kışın baya sakin oluyor. edirne, çanakkale gibi düşün. üç yıldızlı oteller ucuz. tarihi yerler var. kaleler, osmanlıdan kalma konaklar var. ufak müzeler var.

toplu ulaşım mevcut. taxibeat diye bir uygulamaları vardı en son hatırladığım. bizdeki bitaksi gibi.

yemekler aynı sayılır. gyros, döner vs. deniz ürünü lokantaları iyi ama.

kasketli dayılar oturur banklarda. gençleri ingilizce biliyor. yabancılık çekilmeyecek bir ülke.
0
yurtsuz john
(29.10.25)
Araçla gitmeyeceğiz çünkü kaskosu filan uğraşılmaz. Orada taksi + otobüs filan ayarlarız.

Bir de yurt dışı için e-sim öneriniz var mı internet açısından
0
🌸cemallamec
(29.10.25)
mobimatter'ı orta ve kuzey avrupa, kore falan gibi yerlerde sorunsuz kullandım. indirip, kalacağınız süre ve ihtiyacınız olan veriye göre plan seçip kolayca kullanıyorsunuz.

otobüsle selanik için söyleyebileceğim; kışın sınırlar sakinken dahi gidilip gelinse, yolculuk için belirtilen saatin üstüne en az 3 saat koymak lazım. selanik'te oteller ucuz, kalabalıksanız airbnb'ler çok avantajlı. atatürk evi, bilinmeyen bir süre için kapalı.
0
lil siztah
(29.10.25)
Selanik'te full tou meze ye gidin.
Terkenlis pastanesinde (şubeleri var) tsoureki dedikleri çikolata kaplı paskalya çöreklerinden yiyin.
Çok bozdu diyor yakın zamanda gidenler ama nisiotiko da yemekler hoşuma gitmişti. Türk kaynıyor içerisi zaten
Dedeağaç ta kalimera mbougatsa da börek yiyin
0
kullanicadi
(29.10.25)
(15)

ailesel mevzular

melodi
biraz uzun oldu kusura bakmayın babam bi süre önce zor bi hastalık geçirdi. şeker-tansiyon problemleriyle geçiyor günlerimiz. doktor alkol-sigara-tereyağ asla, şeker-tuz-çay gibi ürünlerde de kısıtlama getirdi. ilk zamanlar çok dikkat ediyorlardı artık iyileşiyor diye adım adım gevşetiyorlar. ben ra
biraz uzun oldu kusura bakmayın

babam bi süre önce zor bi hastalık geçirdi. şeker-tansiyon problemleriyle geçiyor günlerimiz. doktor alkol-sigara-tereyağ asla, şeker-tuz-çay gibi ürünlerde de kısıtlama getirdi. ilk zamanlar çok dikkat ediyorlardı artık iyileşiyor diye adım adım gevşetiyorlar.

ben rahatsızlığında 3 ay kendi evime gitmedim sabaha kadar nefesini dinledim. abimin eşi de o 3 ayda bi kere bile eve gelmedi. neyse şimdi o pıhtı mevzusundan beri sürekli babama “melodi görmesin al ye, al çay iç” , melodi izin verirse bi bira içsin canım nolucak modunda. bu 2 senede birden fazla defa kötü olmayalım diye ima ettim, ben sanki yasaklıyormuş gibi davranmayın vs diye. ama artık iş öyle bi yere geldi ki ben sanki evin çocuğu benim arkamdan iş çeviriyorlar.

neyse bugün yine uyumaya girdim ama duyuyorum 9 gibi yemek söylediler eve(ki babam 7de yemek yemişti. babama da yedirdi zorla(o da zaten yemek istiyor işine geliyor onun) sonra yemek işleri bitti salona gittim daha birşey demeden iyi ki yarım saat önce gelmedin yoksa yine kızardın dedi. benimde tepem attı. bu konu biraz daha uzarsa kalbini kırıcam, ben kendim için istemiyorum onun sağlığı. iyilik değil kötülükten yapıyorsun falan dedim. 3 ay ben onun nefesini dinledim bi kere bile eve gelmedin bırakta ben dert edeyim babamın sağlığını dedim. sonrası kıyamet abim bana bağırdı annem-babam falan. gereksiz birşey mi yapmışım?
kendi eşim de dahil ben onların aile işlerine karışmıyorsam onlarda duracakları yeri bilecekler hala aynı şeyi düşünüyorum.

kendimi o kadar rahatlamış hissediyorum ki size anlatamam.
+1
melodi
(29.10.25)
Hani küçük çocukları annen geliyor baban geliyor sana kızacak diye korkuturlar senin durum da öyle olmuş, etrafındakiler sorumluluk paylaşmak istemediği için sorumluluğu senin korkuna yükleyip kenara çekilmişler

Çıkışın biraz sert olmuş fakat etrafındakiler senin üzerindeki manevi yük ve sorumluluğun farkında değil, uygun bir zamanda anlat bunu onlara da
+1
grimavi
(29.10.25)
Zor zamanlarda 3 ay gelmeyip geldiğinde de babanızın sağlığı için yaptıklarınızın tersini yapması hiç doğru değil.
Yengede truva atı mı desem yoksa virüs mü bilmiyorum ama ona benzer huy sezinledim. Öyle ya "içeri girdiğinde" ne olduğu belli oluyor.
Evdekiler sizin gördüklerinizi nasıl göremiyor, onun yaptıklarına karşı neden biraz olsun temkinli olamıyorlar? Bunu anlaması zor.
Söz konusu yeme içme olduğunda, genel olarak toplumda dizlerin bağı çözülüyor. Doktorun yasakladıkları daha bir cazip görünmeye başlıyor.

Maddi varlık durumunuzu bilmem ama babanızdan sonra miras konularında biraz daha gerçek yüzü görünecektir.
Sizin söyledikleriniz tam da uygun zamanda taşı yerine oturtmak olmuş. Başka bir zamanda yaşanacak gerilimde (2. raund için ) söyleyeceklerinizi şimdiden not alın. Zamanı geldiğinde de yine herkesin gözü önünde eleştirinizi yapın ama ses yükseltmeden, daha sakin bir şekilde.
Herkes birbirinin ne mal olduğunu , yapılan yanlışları bilmeli.
0
diyecevaplandı
(29.10.25)
Sizin babanızla ilgili sorumluluklarda muhatabınz yengeniz değil ki, abiniz ve babanız. Muhtemelen abiyle çatışma yaşamayı göze alamadığınız için yengeye bilenmişsiniz ama yanlış kişiye fatura çıkarıyorsunuz. Abiniz dur diyecek sınır aşımı varsa ki anladığım kadarıyla o veya ailenin diğer üyeleri herhangi bir rahatsızlık duymuyor.

Babanız için endişelenmeniz, sağlıklı kalabilsin diye emek vermeniz çok doğru bir hareket ama en nihayetinde babanız da koskoca bir yetişkin, çocuk değil. Kimse bir yetişkine "zorla" (o da içten içe istese bile) yemek yediremez.

Ezcümle, onların hataları var evet ama sizin de tepkiniz hem yanlış kişiye, hem de fazla olmuş. Ayrıca bu gibi durumlarda çatışma yaşamanın kimseye faydası olmaz. Belli ki yorulmuşsunuz, bunu onlara daha sakin anlatmalısınız. Çoğu şeyi üstlenmeye meyilli biriyseniz farkında dahi olmayabilirler.
+2
Phoebe
(29.10.25)
Phobe +1 demeye geldim
0
basond
(29.10.25)
Benim babam da şeker hastası. Gözü kararıp bayılmışlığı bile var sokak ortasında. Her neyse ben katı davranırım. Mesela evde baklava servis edilirken onun önündekini ben alıp çekince “Bırak, yesin. Az yesin, gözü kalmasın.” deyip dururlar. Ben kızınca babam darılır yemez. Bir şey yapınca da benden habersiz yaparlar ki ben kızmayayım diye.

Şimdi sorun anne babada değil. Sorun çevredekilerin ciddiyetinin farkında olmaması ve yaptıklarıyla kendilerini iyi, seni kötü göstermesi. Çünkü “bir dilim baklavadan bir şey olmaz” anlayışıyla onlar merhametli, sen izin vermeyince kötü kalpli filan oluyorsun ama bir dilim baklava, şeker hastasına her şeyi yapar. Senin de durumun böyle. Çevredekilerin sözde merhameti aslında anlayışsızlık ve cehalettir. Ama toplum tarafından bazı duygular o kadar yanlış biliniyor ki…

Mesela senden gizlemeleri alttan alta seni de kötü gösteriyor bilinçli yapılmasa bile. Sen negatif bir uyarıcı oluyorsun. Nereden baksan sorunlu bir şey. Bir şey olunca da “ben demiştim” dersen bu da senin üste çıkmaya çalışmanı ve ailenin sağlığından çok kendi haklılığını sürekli vurguladığını gösterecektir.
+1
cemallamec
(29.10.25)
@cemallamec işte tam olarak yaşanan şey bu. ciddi anlamda babamla aram bozuluyor bana karşı hep sert.

@phobe abimin umrunda bile değil. oldum olası karı kız manyağıydı onlar ne derse doğru bizi anında satabilir. ona bundan önce birden fazla defa iyilik yapmıyorsunuz babama desem de demekki eşini hiç uyarmamış. onun uyarmadığı yerde de iş bana düştü. annemde aman problem çıkmasın diyen tiplerden yapılan herşeyi unutan
0
🌸melodi
(29.10.25)
@melodi, amacınız ve çabanız çok kıymetli ama bu karşınızdaki herkesin yetişkin olduğu ve esas sorumluluğun babanızda olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Herkes sizin doğrularınız ve seçimlerinize göre davranmak zorunda değil, bu gerçeği kabullenmeye mecbursunuz.

Ayrıca baktınız abiniz sınır çizmiyor eşine, muhatabınız yine de abiniz, yengeniz değil.

Siz elinizden geleni yapın babanızla ilgili ama o da yine bildiğini okuyacak. O alan açtığı için o yemekler ona önerilebiliyor. En fazla ona endişelerinizi, duygularınızı tatlı dille anlatabilirsiniz. Allah gecinden versin, aniden vefat etse sizin onunla son anılarınızın aile içi tartışmalar olmasını emin olun istemezsiniz.
0
Phoebe
(29.10.25)
Hasta bakımı ile ilgili yaşanan sıkıntıların, zorlukların ve endişelerin öncelikle çok bilincindeyim, sizi anlayabiliyorum. Genelde hastaya sürekli bakan kişi(ler) aslında bir süre sonra hastanın otoritesini ele almış gibi oluyor. Siz elbette endişelenmekte ve kızmakta haklısınız ama babanıza sürekli bakan kişi kimse buna göre bir rutin oluşturuyor ve aile arasında da gerginlik çıkınca “sen mi bakıyorsun sanki sen bak” noktasına geliyor her şey maalesef. Eğer babanıza sürekli bakan kişilerse ona özel yemek menüsü hazırlamak, yaşam düzeni oluşturmak onların rutinine girmediğinden böyle bir şey olmuş olabilir. Oturup konuşmak lazım bakın babama böyle bir rutin oluşturmamız lazım, ne eksik para mı yardım mı vs ona göre orta yol bulmak lazım. Şeker bir süre sonra uzuv kaybı yapabiliyor ve sakatlık vs de olabilir ileride o yüzden çözüm odaklı bir yol bulmam lazım. Sürekli bakımı ile ilgilenen kişi burada kritik olacak açıkcası.
0
titanic kemancısı
(29.10.25)
@titanic kemancısı sürekli bakan diye bir şey yok Allaha şükür annemle beraberler kendi rutinleri var. ama abimler geldiğinde yada onlara gittiklerinde rutin nanay. tabi ki babam 1 gün ipin ucunu gevşetsen devamını her gün istiyor bu sefer anneme eziyet evde sürekli gerginlik.

benim aslında anlayamadığım konu ben eşimin ailesinde hiç bir olaya müdahil olmam beni ilgilendirmiyor çünkü.(ona sürekli diyorum ki annesi kanserden vefat etti şeker tabi ki yasaktı) ben senden gizli annene şeker yedirsem ne hissederdin. biliyorum bu konuda abim muhattap ama o yok zaten :)
+1
🌸melodi
(29.10.25)
Yukarıda anne baba yetişkin diyenlerin konuyla o kadar alakası yok ki. Olay yengenin güç gösterisinin bir insanın sağlığını etkilemesi. İnsanların bunu anlamaması normal bir aileye sahip olduğunu gösteriyor sanırım. Güzel bir şey bu.
Yengeyle uğraşacaksınız başka yolu yok. Klasik yenge.
Çok uğraştım ben bunlarla. Yarısıyla kavgalıyız diğer yarısı yerini biliyor. Günün sonunda yıllarca kendimi boşu boşuna üzdüğümü anladım. İnsanlığı, iyiliği, aman aileyiz aman şöyleyiz aman böyleyizi bıraktınız an rahat edeceksiniz. Kötü biri olduğunuz anda size gücü yetmeyen sizi çok sevecek, gücünüzün yetmediğiyle de güzel bir sosyal anlaşma yapıp uzaklaşacaksınız ama en azından kafanız rahat olacak.
0
asue
(29.10.25)
@asue ben de dünden beri bu moddayım aman aileyiz diye ses çıkarmadığım her gün tepeme çıktılar. 40 yaşındayım çocuk değilim ev içinde sürekli bir küçük çocuk muamelesi. aman duymasın aman görmesin.

bana dün oturmuş bim dost yoğurt güzellemesi yapıyor gidip binlerce lira verip çanta alan kadın. en son dün kadın programlarından mı öğreniyosun bu sağlıklı beslenme şeylerini dedi(sağlıklı beslenme şeyi dediği akşam meyve-ekmek yenmemesi gerektiği) ki bunu bize doktorumuzda söyledi. kusura bakmayın kendim için istemiyorum istediğiniz şeyi yiyip içebilirsiniz ölebilirsiniz haklısınız beni ilgilendirmiyor dedim
0
🌸melodi
(29.10.25)
Seni haklı buldum. En fazla yük ve sorumluluk sende olduğu için biraz dolmuşsun ve en nihayetinde de patlamışsın bu kötü olmuş sadece. Bir sonraki mevzuda tepkilerini doğru yerlerde ve bekletmeden verirsen birden taşma yaşamazsın. Mesela o üç ay boyunca tek başına bakım vermişsin ya, bunu etrafındakilerle paylaşmalıydın, siz de gelin vs demeliydin.

Onun dışında çoook haklısın ama insanımız sağlık konusunda hiçbir şey bilmiyor. Zamanında alerjik çocuğum vardı çok çektim ben de. Vermeyin dememe rağmen sırıta sırıta uzatırlardı, bak şimdi nasıl da kızacak diyerek.. Bak yine tetiklendim sinir bastı.. Ya da ben paketli gıda vermiyorum dediğimde kendisini eksik hissedenler oluyordu bunu hissediyordum. istiyor ki sen de yedir ve onunla eşit ol. İflah olmayız gerçekten, insanımızdaki bu yedirme içirme merakını asla anlayamıyorum.
0
kullanicadi
(29.10.25)
@asue, 4-5'er yıl arayla abla, abi, baba ve anneyi kaybettim. 4 yıl paranoid şizofreni tanısı almış bir ablaya, yaklaşık 20 yıl da kalp/şeker/tansiyon hastası olağanüstü takıntılı ve dediğim dedik bir anneye baktım, ayrıca görme engelli bir babayla büyüdüm. Konuyla alakam olmadığı için değil, tersine bakım verme, hastayla ilgilenme durumlarında bu tür aile çatışmalarının her türlüsünü yaşamış biri olarak, deneyimlerimden yola çıkarak, aynı sizin "fikir belirttiğiniz" gibi fikrimi paylaştım.

@melodi, bütün çevresel faktörleri yönetemez, tüm aile üyelerini onların iyiliği için bile olsa domine edemezsiniz. Büyük ihtimalle hem psikolojik hem bedenen aşırı yorulmuşsunuz süreçten, çok normal bu ama dinlenmeli, hatta bir miktar uzak kalıp nefes almalısınız ki süreç daha da zorlaştığında (hayatın kaçınılmaz gerçeği) yanlarında olabilecek gücünüz ve psikolojiniz olsun.
0
Phoebe
(29.10.25)
@phoebe başınız sağ olsun. Cevaplarınızı tekrar okudum. Ne yazık ki çok iyi anlıyorum sizi.
Bir sürü güzel şey yazmışsınız ama bunların melodi için geçerli olduğunu düşünmüyorum. Konu yetişkinlerin sorumlulukları ya da sorumsuzlukları değil bana göre. Melodi de sorusunda belirtmiş, konu aile düzeninin bozulması.
Yenge görümceyle olan yarışını hasta bir babanın hayatı üzerinden yapıyor. Umarım baba bundan zarar görmez bu aile içerisindeki otorite savaşı başka şeyler üzerinden devam eder.
Son cevabınıza katılıyorum ama. Melodi kendine odaklanmalı. Daha yaşayacağı çok şey var.
0
asue
(30.10.25)
işin açıkcası bir şeyle alakalı söz sahibi olmak için o işin içinde olmak lazım diye düşünüyorum. (babam torununu görüntülü aradıklarında bile gördüğünde ağlıyordu-ağladığı zamanda pıhtı atan yerde kanama oluyordu- bizde haklı olarak bu atak süresince getirmeyin çocuğu dedik) ona alınıp arayıp sormamış kendi de gelmemiş :) ki biz o 3 ayda babamın kendi kardeşlerine aramayın, eve gelmek isteyenlere gelmeyin dedik. ondan başka alınan olmadı.

pıhtı attıktan ve yaklaşık 1 ay hastanede yatıp çıktıktan sonra çay-kahve gırla yarınlar yokmuşcasına. melodi abartma bundan nolacak lafları. 1 hafta sonra kontrole gittiğimizde kanama artmış tekrar yatış dediklerinde babam polikliniğin önünde bayıldığında o yoktu yanımızda
0
🌸melodi
(30.10.25)
(6)

Lost dizisi

Mirket
Lost dizisinin bu kadar ünlü olup, hiçbir oyuncusunun Dünya çapında ünlü olamaması çok ilginç değil mi?
Lost dizisinin bu kadar ünlü olup, hiçbir oyuncusunun Dünya çapında ünlü olamaması çok ilginç değil mi?
+1
Mirket
(29.10.25)
şimdi isimleri tek tek hatırlamıyorum ama kate'i oynayan kız, Benjamin'i oynayan eleman, koreli eleman, zenci eleman, yine koreli bilim adamı, Charlie'yi oynayan eleman falan ünlü ciddi ciddi. atladıklarım da vardır.
+1
co2s2
(29.10.25)
dünya çapında ünlü olamaması büyük iddia. bence ünlüler:

evangelin lilly: marvel filmlerinde defalarca oynadı. wasp rolü ile
michael emerson: person of interest diye bir dizide senelerce başrol oynadı
dominic monaghan: daha öncesinde yüzüklerin efendisinde oynamıştı
+1
abelardo
(29.10.25)
Sana katılıyorum hepsi iyi oyuncu ama alfa oyuncu olmadı hiçbiri hep yan rollerden yürüdüler.
0
basond
(29.10.25)
Zaten oyuncuların çoğu Lost ile ünlü oldular ve başka projelerde yer alsalar projeleri ses getirmedi. Ben’i oynayan oyuncunun iyi bir dizisi daha oldu ama Juliet, Jack, Kate, Sawyer, Locke gibi karakterleri canlandıranlar pek iyi işler yapamadı. Yani ses getirecek rollerde dizilerde oynamadılar.
+2
cemallamec
(29.10.25)
gerçekçi olmak gerekirse tabi ki her oyuncunun seçilmesinde tip de önemli olsa da söz konusu dizide ben tip olayına ortalamadan çok daha önem verildiğini düşünüyorum. Gerekse kadınlar gerekse erkekler a+ klasmanında kalıyor ortalama üstü değiller direkt yarışmaya sok seviyesinde ana karakterler.

dizi boyunca kötü bir oyunculuk sergilediklerini söyleyemem ama bir dizide iyi oynamış olmaları o karaktere uyum sağlamış olmaları diğer yapımlarda da başarılı olacakları anlamına gelmiyor bence.

üstüne bir de 6 senede 120 bölüm dizi çektiler bölümleri 40 dakikadan bence insanı yoracak bıktıracak ve de üstüne maddi olarak oldukça doyuracak bir durum söz konusu bence...
+1
denizgonen
(29.10.25)
aşırı doğru bi tespit bu konuda bi video da izledim, şimdi ne yapıyorlar diye, ama şöyle bir şey var dizi onların isminin önüne geçti, ne yapsalar o diziyi aşamayacaklarını bir şekilde bilinçli ya da bilinçsiz farkındalar.dizi kült oldu.oyuncular afalladılar, buna çok örnek var.
0
the fisherking
(29.10.25)
(6)

Çocukken yaramaz olanlar değişiyor mu

kiriko
Arkadaşlar çocuktur değişiyorlar akıllanıyorlar kabul fakat mesela çevresine karşı saygısız küstah çocukların yetişkinlik hallerine bakıyorum evet eskiye nazaran iyiler fakat yine çok da değişmiyorlar gibi.Siz ne düşünüyorsunuz sizin gözlemleriniz nedir
Arkadaşlar çocuktur değişiyorlar akıllanıyorlar kabul fakat mesela çevresine karşı saygısız küstah çocukların yetişkinlik hallerine bakıyorum evet eskiye nazaran iyiler fakat yine çok da değişmiyorlar gibi.Siz ne düşünüyorsunuz sizin gözlemleriniz nedir
+1
kiriko
(28.10.25)
Kendimden biliyorum değişiyor
0
basond
(28.10.25)
yaramazlıkla küstahlık/saygısızlık çok farklı şeyler. bunu ayıralım.

ortaokulda böyle delilik derecesinde yaramaz olan 2-3 arkadaşım öss'de ilk bine falan girmişti mesela. yaramazlık yaşla, enerjiyle ve çocuklukla da alakalı biraz.

küstahlık/saygısızlık ise daha çok yetiştirilme tarzı ile alakalı. çocukken küstah/saygısız olup ilerde nispeten daha saygılı anlayışlı olan, olabilen insanlar tanıyorum. bu biraz eq ile de alakalı tabii.

ama yaramaz olanların ilerde uslanmasına oranla çok daha azdır tabii bu değişim.
+2
makbur
(28.10.25)
Ortaokul bitene hatta lise başına kadar komşulardan şikayet gelmeyen günüm yoktu. Sonra efendi bir adam oldum, işinde gücündeyim.
0
kimlanbu
(28.10.25)
Ben de değiştim.
0
gabe h coud
(28.10.25)
Benim gözlemim,

Bazı çocuklar kendini, dertlerini, isteklerini, duygularını çocukken düzgün ifade edemediği için yaramazlıklar yapabiliyor. Bunlar olgunlaşınca değişebiliyor.

Bazıları ergenlikteki ani değişimlere düzgün adapte olamıyor. Bunların bir kısmının da davranışları yaşla beraber oturuyor.

Bazıları şımartıldığı için veya zeka/yetenek bakımından ilerideyse bunun altında kalıyor. Onları da ileride hayatın gerçekleri olgunlaştırabiliyor.

Ama "özünde kötü" yahut "cismi bozuk" diyebileceğimiz zararlı insanlar var. Bunlar çocukken de kötüler. Büyüyünce de kötü kalıyorlar. Kimisi ustaca gizleyebiliyor. Kimisi ona bile uğraşmıyor. Bunlar değişmiyor.
0
yadigar
(29.10.25)
Erkek çocukların geneli değişiyor.
0
ground
(29.10.25)
(10)

Evinizi seviyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben yaklaşık iki aydır aynı evdeyim. Kiralarken gözüme nostaljik gelen detaylar (merkezi ısıtma, eski muhit, eski bina) şimdi batmaya başladı. Bir kere İstanbul'da eski muhit diye bir yer kalmamış, her yer getto. İkincisi ufak bir rüzgarla açılan, hiçbir zaman doğru düzgün kapanmayan 40 yıllık kapıl
Ben yaklaşık iki aydır aynı evdeyim. Kiralarken gözüme nostaljik gelen detaylar (merkezi ısıtma, eski muhit, eski bina) şimdi batmaya başladı. Bir kere İstanbul'da eski muhit diye bir yer kalmamış, her yer getto. İkincisi ufak bir rüzgarla açılan, hiçbir zaman doğru düzgün kapanmayan 40 yıllık kapılar, yerinden çıkmış perdelikler, girc girc öten yer kaplaması, abuk sabuk elden düşme eşyalar sinirimi bozmaya başladı. Elbette anamın evinde kanepede uyumaktan iyi ve kısa zamanda başka yere taşınamam ama bu evi çok da sevmedigime karar verdim. Bu evde misafir ağırlanmaz mesela, ancak barınılır.

Siz evinizi seviyor musunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(27.10.25)
Evle çok derdim yok seviyorum diyebilirim evin içinde kendi yaşam alanımı daha çok seviyorum.
Evde her yerden bağımsız bir alanda kütüphanem var o alan evin sevdiğim köşesi, onun dışında odamı ve balkonumu çok seviyorum.

Sevdiğin objelerle dekorasyon ürünleriyle kendine daha rahat edebileceğin sevebileceğin sıcak bir ortam oluşturabilirsin, artık duvara bir şey asmak için çivi çakmana bile gerek yok yapışkanlı çiviler var onlarla duvarlarına bir şeyler asabilirsin.
Dekoratif mumlar alabilirsin, çiçek alabilirsin.
Ortamımızı değiştirmemiz zor olsa da bulunduğumuz ortamı kendimize göre uyarlayabiliriz bence.
+1
mutekebbir
(27.10.25)
Evin yerini değiştirmek yerine evi değiştirmeye odaklan.
Yerin gucirdamasi zor ama kapılar kornisler vs muhtemelen çabuk ve kolay halledilecek şeylerdir
0
kisa
(27.10.25)
Kira ne kadardı? Semt iyi mi? Bu sorunun nesini eksilediniz? Bu kadar şikayetçi olduğun bir evin kirasını merak ettim sadece. En son macar bir arkadaşım geldi. Ev fiyatlarını duyunca başka ülkeye yerleşti adam.
-2
Kahvedesu
(27.10.25)
Biri öğrencilikte biri ilk memuriyet yıllarında olmak üzere iki kez evim oldu, ikisinde de kendim döşeyemedim, ikisinde de içime sinen bir ev seçemedim, mecburiyetle acele bulduğum evlerdi. Biri yerden ısıtmalıydı hatta, tabanı fayans döşeliydi ve halı koyunca da koymayınca da olmuyordu.

Eşyalarımı kendi isteğimle göre alamadım hep kullanılmış eşyalar almak zorunda kaldım, renk uyumudur bişeydir hiç olmadı. Ona rağmen evimin ve kendime ait bir düzenimin olması fikri beni hep çok mutlu etmiştir. Zamanla değiştireceğimi düşünüyordum çünkü.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ev insanın ruh halini çok etkiliyor bence. Türkiye’deki evimiz çanakkale boğazına sıfır, iki katlı ve deniz manzaralıydı. Her sabah denize bakarak uyanmak ve her akşam gün batımını izlemek müthişti ancak şu an yaşadığımız yerdeki ilk evimiz sovyet binası, asla ışık almıyor, boktan bir banyo ve berbat duvar kağıtları vardı. O evde depresyona girdim bir gün çıldırıp evi yakacağım diye kendimden korkuyordum ki temiz sıfır bir binada yeni bir eve taşındık bütün ruh halim değişti. Velhasıl yaşadığın evi sevmek çok önemli. İnsanın sosyal hayatını ve ruh halini çok etkiliyor.
+1
suicides underground
(27.10.25)
Benim geçen fayanslar patladı bam diye parke gıcırdaması ile kalsa keşke. Anneme yürüme mesafesinde güvenlikli başka bir site olmadığı için mecburen yaşıyorum diyebilirim.
3 seneden fazla oğlumla aile yanında tek odada yaşadım oradan sonra 3+1 ev kocaman bir nimet benim için çok şükür.
0
cilekli pasta
(27.10.25)
ben istanbulun çok merkezi bir yerinde oturuyorum. ev çok eski, şu an 6. yılımın içindeyim. ilk taşındığımda psikolojim bozulmuştu. taşınırken boğaza yakın falan diyordum ancak lanet olsun dedim sonra. evi sevmediğim için evde vakit geçirmek de çile oluyor.

aralık sonu nasipse çıkacağım artık, umarım yeni evimi severim.
0
asap raki
(27.10.25)
yirmi senedir ikamet adresim aynı ev. bu aralar ya burası da eskimeye başladı yeni bir ev mi alsam diye araştırma yaptım. baktım ki fiyatından bağımsız şu evin bir emsalini bulamadım. yapı olarak daha kaliteli, çok daha konforlu, geniş, kapalı otoparklı evler var ama evin önü kapalı, arkası kapalı. fiyatlar çılgın. ben bunalırım orada. zamanında ışık almayan evlerde falan oturdum hiç hoş değildi. bir de ev bu yani. insan balkona çıkıp kahve de içmek istiyor, camdan dışarı bakıp sigara içmek de.


ee ön cephede yol kadar mesafe karşıda apartman, yan cephede iki metre ötede apartman. öte yandan fiyatına bak sanki saray satıyor adam.


özetle bu evin tadilatı ile uğraşıyorum bu aralar. hani boyasını falan bitirmiştim. dedim satarım başka yere geçerim. baktım ki yok arkadaş. bugün fayans taşıdım eve çok zorlandım. yarın da laminant alacağım. ondan sonra kısmetse oturulacak hale gelecek.
0
Fodera
(28.10.25)
Seviyoruz içi ile uğraşmayı tamir tadilatını yapmayı ayrıca seviyorum
0
basond
(28.10.25)
evimi seviyorum ama;
bekar olduğum dönemde baya kötü koşullarda bir evde yaşadım bu nedenle şu an oturduğum normal ev cennetten bir köşe gibi :D ama muhiti güzel değil, çok gürültü var. o nedenle muhiti sevmiyorum.
sizin anlattığınız ev kulağa o kadar kötü gelmedi, sadece eski bina olması deprem dayanıklılığı konusunda şüphe uyandırıyor onun dışında yaşanır bence. misafir de gelir, benim eski kötü evime bile geliyordu.
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
(4)

trafik cezası hakkında

steve rogers
edevlette görünmüyorsa ceza alınmadığı anlamına gelir mi? sms ile bilgilendirme var mı trafik cezalarında?
edevlette görünmüyorsa ceza alınmadığı anlamına gelir mi? sms ile bilgilendirme var mı trafik cezalarında?
0
steve rogers
(27.10.25)
E-devlete yansıması zaman alabilir. Olay nedir tam olarak? Ceza yediğini düşünüyorsun ama hiçbir yerde bulamıyor musun?
0
himmet dayi
(27.10.25)
e-devlette görünmüyorsa daha tebliğ edilmemiş demektir.
0
co2s2
(27.10.25)
Eline kağıt gelmeden e-devlette görünmüyor, orada görünmedikçe de ödeyemiyorsun zaten. Bizde şu anda öyle bir durum var.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ceza üzerinize yazılmış sisteme düşmemiş olabilir. Zaman alabiliyor
0
basond
(28.10.25)
(13)

eşyalardan kurtulma sanatı

turk kizi
nasıl elden çıkarıyosunuz eşyalarınızı? bi tık daha ufak bi eve geçiyoruz ama beni zorluyor eşya azaltmak, hep ıvır zıvır tutasım geliyor, asla kullanmadığım piknik sepeti, içini dolduramadığım şaraplık, koyacak yerimin olmadığı bar falan. Bana bu süreçte bir şeyleri düşünmeden attıracak bi mindseti
nasıl elden çıkarıyosunuz eşyalarınızı? bi tık daha ufak bi eve geçiyoruz ama beni zorluyor eşya azaltmak, hep ıvır zıvır tutasım geliyor, asla kullanmadığım piknik sepeti, içini dolduramadığım şaraplık, koyacak yerimin olmadığı bar falan. Bana bu süreçte bir şeyleri düşünmeden attıracak bi mindsetin vahiy olarak inmesi lazım. Satacak vaktim yok, atınca çok acıyorum o eşyaya.
Satacak vaktim yok demişken mesela asla atmaya kıyamadığım the office ve dunder mifflin tabelaları var büyük baya. Onları satayım bugün yarın kadıköyden teslim alabilecek varsa. Çözelim benim şu hoarding problemimi.
+1
turk kizi
(27.10.25)
Eşya fazlalığı hayat kaliteni düşüren bir olay o eşyaya yılda 1 kez bile ihtiyacın olmuyor ama hergğn kaliteni düşürüyor bu şekilde düşün at biz attık çok rahat ettik.
+1
basond
(27.10.25)
Hediye olarak verebilirsin.
0
sagesen
(27.10.25)
konmari metodu diye aratıp güzel anlatılan birkaç videosunu izlerseniz bu konuda gerçekten çok fayda görürsünüz. pandemi zamanı uygulamıştım şimdi yeniden yapacağım ev taşacak noktaya geldi çünkü
0
ofelia
(27.10.25)
foto falan olsa buradan çıkar belki? Örneğin hiç aklımda yok ama arkadaşım piknik sepeti demişti bir ara şimdi görünce aklıma geldi.
+1
kisa
(27.10.25)
Ben piyasasi olan urunleri kullanmiyorsam satmayi deniyorum. Piyasasi olmayanlari vermek bitik fiyata satmaktansa daha iyi geliyor. Simdi bir cocuk bisikleti var neredeyse hic kullanilmamis, ve zamaninda cok sacma bir fiyata alinmis. Satsam 1/10 fiyatina zor gider. Vermek daha iyi.
0
mbond
(27.10.25)
Bizim arkadaş grubumuz gelmişti eve 6-7 kişi. Evdeki gereksiz her şeyi attılar.
Çöpe gidecek diye ayırdıklarına en son bir bakıp onay verdim. Ev hafifledi ama yine de çok eşya ile yaşamaya devam ettik.
0
michael_knight
(27.10.25)
Özellille kiyafette şoyle yapiyorum, "son 6 ay icinde bunu hic giydim mi" diye soruyorum. Sezona göre 1 yil olarak da guncelleyebiliriz. Cevabim hayirsa atiyorum o esyayi.

"En son ne zaman kullandim" sorusu islevsel oluyo. Yakin zamanda kullanmamissam demek ki ihtiyacim olan bir sey degil. Hatira olarak saklamak istediklerimi tutup digerlerini atiyorum
+2
abuzer
(27.10.25)
farkli teknikler var ancak oncelikle hayat kalitenizi azalttigini fark etmeniz lazim. surekli ivir zivirla ugrasmak, surekli bir seyleri yerlestirmek, yer bulmaya calismak, ne neredeydi vs. bunlar siz fark etmeseniz de beyninizi bosa yoruyor.
vaktiniz yok sanirim ama ilerisi icin her gun 1+1 sey atma teknigini deneyebilirsiniz, ilk gun 1, ikinci gun 2, ucuncu gun 3 otuzuncu gun 30 vs. diye gidiyor. Ay sonunda epey bir seyden kurtulmus oluyorsunuz. bir anda atmaktan daha iyi gelebilir.
eger kadinsaniz ve kardesiniz/arkadaslariniz varsa, bir gun rica edip tum gardrobu birlikte bosaltmak hem keyifli hem kolay. biz duzenli olarak bunu yapiyoruz mesela.
bir de su var, sizin hic kullanmadiginiz evde bosu bosuna tuttugunuz bir sey ya da giysi aslinda birinin ihtiyacini karsilayacak, bence bu cok guzel bir duygu, o nedenle durustlukle ise yaramayan her seyi bir araya getirip kadin siginma evlerine ya da ogrencilere bagislamak acayip bir duygusal tatmin de sagliyor.
son olarak sivri sinek onemli bir noktaya parmak basmis, ya almayi birakacaksiniz ya da aldiginiz her esyanin yerine bir sey atacaksiniz yoksa surdurulebilir olmaz.
+1
kassiopeia
(27.10.25)
biz kendi aramızda takas yapmaya gayret ediyoruz, wp grubuna foto atıyoruz şuna ihtiyacı olan var mı diye. olan varsa doğrudan o geliyor alıyor. ordan kimse çıkmazsa ofiste birbirimize soruyoruz. ordan da çıkmazsa eve temizliğe gelen ablaya veya apartman görevlisine soruyoruz. illa çıkıyor ihtiyacı olan biri.

eşya ile neden bu kadar bağ kurduğumun üstüne çok düşündüm ben, ordan çıkan sonuçlarla anladım ki mevzu orda eşya değil, o eşyanın bende neyi, hangi duyguyu, anıyı vb. ifade ettiği. bu yöntemle o kadar çok eşya çıkardım ki evden, inanamadım. bu fikri de bir deneyebilirsiniz.
+1
Phoebe
(27.10.25)
ev taşırken acelem vardı fazla eşyaları spotçuya yok pahasına vermiştim.
0
inheritance
(27.10.25)
benim için de sıkıntılı bir durum olduğundan yanıtları tek tek okudum . 4+2 dublex 250 m2 evden 100m2 eve geçtik ve ister istemez ilk taşınma telaşıyla sevdiğimiz kullandığımız eşyaları atmak vermek zorunda kaldık ama hala sıkış tepiş ev .
facebook atmaver grubundan çok eşya verdim .
keşke ekşi duyuru da fotoğraf ekleyerek birşeyleri gerçekten ihtiyacı olan birileri ile paylaşabilsek .
@kassiopeia her gun 1+1 sey atma teknigini deneyeceğim çok mantıklı güzel bir fikir .
0
devilone
(27.10.25)
ben de eşya tutmayı seven biriyim. ama bazen fenalık basıyor ve ıvır zıvır ne varsa toplayıp çöpe atıyorum.
0
art cat chocolate
(28.10.25)
Benim 8 arac park edilebilecek genislikte garajim var evimin altinda. Bir donem garajda o kadar cok esya vardi ki, ipin ucu kacmak uzereydi. Satayim dedim, facebook'tan ilan verdim. Cok low class insanlarin pazarlik cabalarini, binbir turlu sorusunu falan cevaplamanin bana gore olmadigini anladim. En son bir 40 yard dumpster yani buyuk metal bir konteynir kiraladim. Kiymetli kiymetsiz herseyi icine attim. Cekici geldi her seyi aldi goturdu... Cok rahatlatici bir eylem. Tavsiye ederim.
0
thetruenorthstrongandfree1
(28.10.25)
(3)

Ankara Amerikan Vizesi nereden aliniyor

gavurun tohumu
Merhabalar, yarin Ankara’da Amerika vizesi icin randevum var ve butun dokumanlarda VFS Global’in adresi var fakat Amerika vizesi icin her zaman konsolosluga gidiliyor bilgisi var bende.Yakin zamanda bu sistem degisikligi sonrasi vize alan kimse varsa yesillendirebilir mi?Tesekkurler
Merhabalar, yarin Ankara’da Amerika vizesi icin randevum var ve butun dokumanlarda VFS Global’in adresi var fakat Amerika vizesi icin her zaman konsolosluga gidiliyor bilgisi var bende.

Yakin zamanda bu sistem degisikligi sonrasi vize alan kimse varsa yesillendirebilir mi?

Tesekkurler
+1
gavurun tohumu
(26.10.25)
dökümanlardan kastınız nedir? işyerinizden aldığınız dökümanlarda yanlışlıkla vfsglobal yazmış olabilirler mi? bir önceki dökümanlardan kopyala yapıştır yaparken öyle kalmıştır. ben de vfs ile alakası yok gibi hatırlıyorum.
0
co2s2
(26.10.25)
Vize yenileme için evrakları vfs global e veriyorsun ilk başvuru için yüzyüze konsolosluğa gitmen gerek yakın zamanda yenileme için vfs ye gittik bu işte bir anormallik var gibi seçerken zaten vizem var gibi birşey mi seçtiniz acaba?
0
basond
(27.10.25)
Cevaplar icin tesekkurler. Basvuru sonrasi aldiginiz butun dokumanlarda VFS adresi var fakat elcilige gitmeniz gerekiyormus. Konsolosluk bu kafa karisikligi nedeniyle bir bilgi notu da yayinlamis. Asagidaki adresten ulasabilirsiniz.

www.ustraveldocs.com
0
🌸gavurun tohumu
(27.10.25)
(6)

Abd'den iphone almak

garavel
Arkadaşım abd'den iphone 17 pro max alacak, sorum şu ; sitede gösterilen 1199$ fiyat eyalet vergisi vs vs içinde olan fiyat mı ? Ya miami ya new york'dan alacak. Hangisi daha avantajlı olur ? Bu sitede gösterilen fiyatın üzerine bir fiyat çıkar mı ?Teşekkürler
Arkadaşım abd'den iphone 17 pro max alacak, sorum şu ; sitede gösterilen 1199$ fiyat eyalet vergisi vs vs içinde olan fiyat mı ? Ya miami ya new york'dan alacak. Hangisi daha avantajlı olur ? Bu sitede gösterilen fiyatın üzerine bir fiyat çıkar mı ?

Teşekkürler
0
garavel
(26.10.25)
Hariç olması lazım. Alır gibi yapıp posta kodu girerek deneyim, gösterir o zaman.
0
orient blue
(26.10.25)
Florida'da %7 New York'ta %8 vergi oder.
0
thetruenorthstrongandfree1
(26.10.25)
Satın alınan eyaletin vergisi o fiyatın üstüne gelecek.
0
kuehles blondes
(26.10.25)
Hariçtir eyaletten eyalete vergi değişir
0
basond
(26.10.25)
vergi eklenecek. ancak arkadasin roadtrip yapacaksa, veya baska alisveris de yapacaksa satis vergisi olmayan bir eyalete gidebilir.

ornegin new york'a 2 saat uzaklikta, philadelphia'nin dibinde delaware eyaletinde satis vergisi yok. zamani varsa hem philadelphia'yi gezer, ki gorulmesi gereken onemli bir sehirdir, hem de delaware'de bir outlet bulup ucuza alisverisini yapar.
+1
antikadimag
(26.10.25)
Belki 4 ay fiziksel 4 ay esim ile kullanacaksınızdır, o yüzden haber vereyim amerika'dan alınan bazı modellerde fiziksel simkart olmuyormuş.


"iPhone 16e, iPhone 16, iPhone 17, iPhone Air, and iPhone 17 Pro models purchased in the U.S. or Puerto Rico don’t have a physical SIM tray and activate only using eSIM. You can activate your iPhone outside the country if your carrier supports eSIM. Learn more about using eSIM while traveling (Opens in a new window)."
+2
liberal
(27.10.25)
(17)

Babanızın bir lafı var mı?

michael_knight
Babanızın, size söylediği, aklınızda kalan böyle slogan gibi ibret alınacak hikaye gibi bir lafı var mı?Baba veya anne olsanız sizin lafınız ne olurdu?
Babanızın, size söylediği, aklınızda kalan böyle slogan gibi ibret alınacak hikaye gibi bir lafı var mı?
Baba veya anne olsanız sizin lafınız ne olurdu?
0
michael_knight
(26.10.25)
“Gelir gelmez huzurumuzu kaçırdın” demişti bir kez.
0
mutekebbir
(26.10.25)
"Şimdi taksi tutalım, 250 milyon verelim." Acil veya maddi bir şey istediğinde verdiği sarkastik cevap.
"Dünya üzerinde benden daha çok kitap okuyan kimse yoktur. Dünya'da benden daha bilgili kimse yoktur. Her şeyin en iyisini ben bilirim." Herhangi bir tartışmada sığındığı laflar.
nursuz pç
0
gabe h coud
(26.10.25)
rahmetlinin ısrarla yanlış telaffuz ettiği kelimeler.
çok fazla vardı hepsini yazamam da "barbüke"nin yeri ayrıdır.
+3
late viper
(26.10.25)
Babam: Kırk kere ölç, bir kere biç.
Sırrınızı hanımınız dahil kimseye söylemeyin.
Bu da geçer, her şey geçiyor.
Parasızlığınızı kimseye belli etmeyin, millet durumunuzu hep iyi bilsin. Yoksa yardımcı olmazlar.

Babaannem: Elalemi eşek yapıp üstüne bineceğine it yapıp kendine saldırtıyorsun.

Annem: Evladım hiçbir arkadaşınla yarışma, güreşe tutuşma, gururunu kırma. Kaybeder, gurur yapar. Yüzüne güler, arkandan kin tutar, zarar verir.

Dedem: Kalın ki göresiniz...
Sizin aranıza düşeceğime moskofun (bazen 'urusun' ) eline esir düşeydim... (İstiklâl gazisiydi)

Halam: Her yanlış birer nakış. (Bir yanlış bir nakış)

Ben (Evlatlarıma): En çirkin hakikat en güzel yalandan iyidir.
Güveni hiçbir parayla elde edemezsiniz.
Yitireceğiniz en değerli varlığınız imanınız, gırtlağınıza kadar günaha batsanız bile rabbinizden yüz çevirmeyin.
Merak etmeyenden bir halt olmaz.
+3
yadigar
(26.10.25)
Ne guzel duyuru olmus. Bissuru var denk geldikce not aliyorum farkli olanlari xd

Ama en boyle yasam mottosu tarzinda ve benim yasamima da etkisi olan "kimseye gebe kalamam" sık duyulur ;)
0
abuzer
(26.10.25)
En aklımda kalanı küfürlü buraya yazamam
0
basond
(26.10.25)
En sevdiğim anneanne sözüm: her zaman en önde koşan atın peşinde olacaksın. Siyaset tartışması sırasında söylemişti anlarsınız kimi kastettiğini ahahahahha.


Avkurma bilmeyen köpek kurdu kapıya getirir.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
İmam osurursa cemaat sıçar.
Acıma acınacak hale düşersin.
Kimseye çok yüz verme.
Dayak bulunca kaç, yemek bulunca ye.
Babamın sözleri bunlar daha var da hatırlayamadım şimdi.

Babamdan Tavsiyeler de var,
Her zaman dönüş paranı ayır, geri kalanı harca.
Kakanı yaptıktan sonra bile kontrol et, evden çıkarken her şeyimi kontrol etmem gerektiği için söylenen bir söz.
Bir şeyi sakatlıktan kırdım mesela yanlışlıkla oldu bilerek yapmadım dedim, Bilerek yapmadım deme zaten hiçbir şey bilerek yapılmaz dikkatli ol.

Vs vs aklıma bunlar geldi şimdi

Benim sözlerimse şu:
Maç 90 dakika artı uzatmalar var daha hiçbir şey bitmedi.
Her zaman bir çıkış kapısı vardır. Onu bul.
Her şerde bir hayır vardır.
İnsan doğası kötüdür, herkes kişisel çıkarları peşindedir kimseye güvenme.
Ben iyi bir insan olduğumu söylemem ama kendine ben iyi bir insanım diyen herkesten iyiyimdir.
+1
Hallegadola
(26.10.25)
Babamın küfürü var. Ciğerini .... çocuğu.
Anamında her yerde reklamı var büyük oğlum bahisçi küçük oğlum pavyoncu diye.
Şu an babayım ama nasihat vericek insanın bir yeterliliği ve zorluğu aşması gerektiğini düşünüyorum. Bizim y kuşağı genelde zorlandığında ana baba yardım etti, apartman dairelerine doğduk. Analarımız babalarımız 0 dan geldi onlarınki nasihat bizimki boş laf olur. Şu an bir babayım çocuğuma nasihatım mutlu olacağı ve seveceği işi yapması.
+2
mikahakkinen
(26.10.25)
dedemden: "sıçan sidiğinin bile değirmene faydası vardır."
bizi ufak tefek işleri yapmaya motive ederken kullanırdı.
+2
hrskrs
(26.10.25)
“Kuzular koyunları emer”
Kendisine çocukları tarafından hediye alındığında ya da para maddi bir şey verilmek istendiğinde söyler. Biz vermeliyiz siz değil anlamında.

“Düven öküzünün ağzı bağlanmaz”
İş yaptırdığın insana karşı cimrilik yapma manasında.

Çok eli açık bir insandır kendisi de canım babam.
+1
yenibirgüzelnick
(26.10.25)
''Akıllı hesabını yapana kadar deli suyu geçer.''

Babaannemin lafıdır. Ne zaman tereddütte kalsam uygularım. Pişman etmedi.
+1
yurtsuz john
(26.10.25)
"Gün geçer kin geçer"

Çoğu yerde işime yarıyor.

Benim kendi lafım var, "temizlik olmadan temizlik olmaz" hani kirli malzemeyle kirli yer temizlenmez anlamında. Bunu hem somut hem soyut anlamlarda kullanırım. Ama anne değilim ve olmayacağım 🙂
+1
muhayyer divan
(26.10.25)
kışın araba dinlenmez.

arabadan gelen takır tukur seslerin sebebini düşünüp araştırırken böyle bir şey demişti ve mevzuyu kapatmıştım.
+1
eisberg
(26.10.25)
dik dur dik otur. zamanında dinlemedim şimdi acısını çekiyorum.
0
inheritance
(26.10.25)
hahaha şahane duyuru.

rahmetliyle aramız pek iyi değildi, öyle hayat dersi vermişliği yoktur en azından bilinçli olarak ama bir keresinde "lord musun pezevenk, sen ara" demişti asla unutmuyorum.

lisedeyim, yaz tatili. bilgisayar başında pinekliyordum. hiç huyu değildir ama yanıma gelip niye bilgisayarda oturduğumu, dışarı çıkmadığımı sormuştu. ben de sitem edip "bütün arkadaşlar yazlıkta baba ya, buralarda olan varsa da kimse arayıp gel bir şeyler yapalım demiyor ki" demiştim.

inisiyatif almaktan çekinen bir çocuktum, şimdi bile insanlara rahatsızlık vereceğimi düşünürüm ve kimseye yazıp çizmeyi sevmem ama babamın bu lafı çok hoşuma gitmişti. o yüzden artık bir şey istersem, birileriyle görüşmek istersem vs. karşıdan beklemeyip ben iletişim kurmaya çalışıyorum. olmazsa yine olmaz ama kendim çaba göstermiş oluyorum en azından.

babam bu lafı söyleyene kadar yaptığımda hiçbir yanlışlık görmemiştim bile. bir şeyler olacaksa ben otururken onun gelmesi, beni bulması lazımdı. tek cümleyle hayata bakış açımı değiştirmişti filozof.

bir de favori lafıdır sadece bana değil herkese "analitik düşünemiyosun" diye kızardı. analitik ne demek diye sorsan bilmez.
+1
der meister
(26.10.25)
göt öpmekle ağız kirlenmez :')
+1
since1907
(26.10.25)
$api kaynatsan olur mu seker
cinsine yandigim (sictigim) cinsine ceker
0
cooperr
(26.10.25)
(13)

Chemtrail olayı

messina123
Uçaklar sprey sıkıyormuş yağmur yağmıyormuş. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında
Uçaklar sprey sıkıyormuş yağmur yağmıyormuş. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında
-12
messina123
(24.10.25)
duz dunyacilarin dandik palavralarindan biri
+3
cooperr
(24.10.25)
Buna inanan kitleyle "aşıya çip taküyürler" diyen kitle aynı.
Mesela 2 yıl kadar önce chemtrail olayına inanan bir tanıdık dayı "3 ay içinde vampir virüsünü salacaklar gençler dikkatli olun, virüs bulaşan kafayı yiyecek çevresindekilere saldırmaya başlayacak, mesela bir polise bulaştı diyelim çekip tarayacak milleti" falan diyordu. Aradan 2 sene geçti şimdi de "farklı pazarlıklar yaptılar, rafa kaldırdılar ama yapacaklar" diyor.
+3
anatomik
(24.10.25)
Kayınvalidem bu.
Maalesef hanım çok üzülüyor annesinin kafayı yemesine. Gerçekten çok iyi kadın ama tv falan açıksa ya da ağzından buna yorulacak şeyler çıkarsa chemtrail'den covid kısır yapıyora, oradan her şeyi bigpharma yönetiyora, abd'de seçimler çalındıya, Avrupa'da seçimler çalınıyora falan filan peheey kafa açıyor.
Bu tarz şeyleri diyenlerin olayi misal bunu yazıp altına bu olmazsa beni cümle alem öpsün diyemiyorlar, tutmayinca bahaneleri hep var. Bizim kayınvalidenin de tutmadığı ici sürekli bahanesi var.

Kısacası kafayı yemiş ve komplonun ne kadar zor olduğunu anlamamis kitlenin ürünü. Chemtrail ile zehirliyorlar. Peki kendi tanıdıkları? Yok onlara hap verip sağlıklı tutuyorlar. Peki bu uçağı yapan üretici, uçağı uçuran pilot, uçak firması, uçak firması teknisyeni ve bunlarin aileleri hep bu işin içinde mi? O noktada kafa yanıyor.
+3
logisticsmanager
(24.10.25)
Komplo teorilerinin en dandik olanlarından biri. Neyse ki yakın çevremde bu zırvalara inanan kimse yok.

Laf anlatmaya çalışmakla kendinizi yormayın, hem boşa zaman harcarsınız hem de dalaşma riskiniz var.
+2
10551037
(24.10.25)
Önerme o kadar saçma ki (üstüne alınma) soruyu anlamadım ilk okuduğumda 😅
+1
truf
(24.10.25)
düz dünyacılarla kanki bunlar. gerçekten çevremde ne kadar zar zor okul bitiren adam varsa bunlara inanıyor. amk 3 harfli marketlerden her türlü hazır şeyi alıp corona aşıları bizi kısır etti diyen adamların çoğu chemtrailci. her türlü kanserojen gıdayı ye sonra bizi havadan gazlıyolar.
+1
mikahakkinen
(24.10.25)
uçağın arkasından çıkan beyaz dumanı gören fizik bilmez, bilim bilmez, aklında sürekli bir komplo ya uğradığı teorisiyle gezen adamların yakıştırması işte.

biri uydurdu uçaklar bizi spreyliyor diye, biri de chemtrail diye isim taktı. sen istediğin kadar bilimsel açıklamasını yap inandıramazsın kimseyi. "haaa demek öyleymiş" demezler.
+2
kibritsuyu
(25.10.25)
Komplo teorisi doğru orada atılan kimyasal bizzat arkadaşım.

Sadece yağmuru değil beyin gelişiminide engelliyor insanların bunu komplo teorisi olduğuna inandırıyorjfncmmdöf

Palavradan ibaret sadece insanlar nasıl kolayca inanır kanıtı için uydurulmuş bir goygoy bile olabilir
+2
basond
(25.10.25)
böyle bir şey yapmak yerine şehrin su şebekesine 2 gram civa damlatmaları daha az maliyetli olmaz mı?
+1
duster
(25.10.25)
Komplo teorilerini çok severim okurum bazılarına da inanırım da bu chemtrail kadar sikko bir şey yok.
0
Hallegadola
(25.10.25)
merhaba. birds aren't real a kadar giden bir delilik hali bu. keşke ülkemize de gelse. biz büyük oyun yeğen ile cin, evliya, hızır mızır oralara sıkıştık kaldık.
0
libertine
(25.10.25)
@libertine

Öyle deme, son 23 senede Türkiye çok gelişti ve komplo teorisinin her türlüsü ülkemize geldi.

Aşı karşıtlığı pandemiden önce de vardı, sadece bu kadar bilinen ve yaygın bir şey değildi. Ben aşı karşıtlığı denen zırvayı ilk kez 2015 sonu gibi Zeynep Casalini'den duymuştum. O tarihte pek önemsememiştim elbette.

Anti psikiyatri diye bir şey var, bunların kendilerince platformları bir araya geldikleri mecralar YouTube kanalları falan var.

Meşhur ufolog Haktan Akdoğan'ımız var yıllardır.

Düz dünyacı var mıdır bilmiyorum, birini gösteremem ama olmaması imkansız.

Bilimden uzaklaşılan alanı komplo teorileri ve üfürükçülük akıl almaz bir hızla doldurur. Komplo teoriler ve üfürükçülük ayrılmaz bir ikili ve birbirlerini çok iyi tamamlayan bir saçmalıklar bütünüdür. Bu nedenle ben üfürükçülüğü, komplo teorilerinden ayırmıyorum kavramsal olarak. Bu nedenle şehirli beyaz yakanın itibar ettiği bir dünya postmodern cinci hocaların cinci hocacılık (spiritüel tatavalar, enerjiler, kuantumlar, aile dizimleri, her gün yeni adlarla karşımıza çıkan sikko terapileri, bilinç altı temizlikleri vs) faaliyetlerinin tamamı chemtrails gibi komplo teorilerinin mütemmim cüzüdür.
+2
10551037
(25.10.25)
düzdünya, aşı karşıtlığı, topuk kanı karşıtlığı, chemtrails'ler, q-anon, aya inilmedi, 5g'ler zararlı, reptilianlar, kanserin tedavisi var ama saklanıyor....

böyle bir sürü komplo teorisi var.
hepsi için demiyorum ama komplo teorilerinin bazılarında haklılık payı var.
var olan bir gerçeği örtmeye çalışmak yerine içine onlarca saçmalık eklenir, artık onda bir'lik o doğruyu bile görmezden gelirsin. bknz: "bir gerçeği yok etmek istiyorsan iyi saldırma, kötü savun" meselesi.

bazı komplo teorileri eğlence amaçlı ortaya koyulurken (q-anon mesela) bazıları da gerçekleri aptallıkla örtmek için üretilir.

neyin zırvalık olduğunu, neyin az da olsa haklılık payı var olduğunu kaçırdık artık.
0
biseysorcaktim
(25.10.25)
(15)

Ev almak için riske girmek.

denizgonen
Selamlar. Halihazırda ailemin evinde oturuyorum. Pek mutlu değilim hem daha huzurlu bir yere taşınmak istiyorum, hem de otopark istiyorum. Halihazırda 3 milyon birikmişim var. 4 milyon da kredi çekip bir tane ev alayım onu da kiraya vereyim 5 sene sonra da taşınayım diyorum. 112 gibi 10 yıllık kredi
Selamlar. Halihazırda ailemin evinde oturuyorum. Pek mutlu değilim hem daha huzurlu bir yere taşınmak istiyorum, hem de otopark istiyorum.
Halihazırda 3 milyon birikmişim var. 4 milyon da kredi çekip bir tane ev alayım onu da kiraya vereyim 5 sene sonra da taşınayım diyorum.

112 gibi 10 yıllık kredi taksidi Eve giren aylık kazanç 120.000. Sanırım kira getirisi de 40 civarı.

Sizce girer miydiniz?
0
denizgonen
(21.10.25)
Aylık8 bine ne yiyip içicen adam kirayı ödemedi ne yapacan bence risk büyük bu şekilde girmezdim
0
basond
(21.10.25)
evine göre değerlendirilir ama üzerinize ev varsa bu rakamda kredi çekemiyorsunuz ikinci el konutta. 675K falan gibi bir üst limit var.
0
awlmi
(21.10.25)
Ha bu arada evin varsa o miktarda kredi alamazsın o ayrı hikaye
0
basond
(21.10.25)
Hazır evler ucuzken ve pazarlık fırsatı yüksekken yatırumlık ev alın. 1+1 mümkünse 2+1. 3 milyona 1 mikyon krediyle en fazla 4 milyona. Boşta dursun. Seçim zamanı fiyatı ikiye katlar. Sermayeniz güçlenir. En fazla 1 seneye seçim atmosferi başlar.
Ben her türlü alın derim AMA kredisiz ya da asgari krediyle.
0
luluki
(21.10.25)
doğru mu anlıyorum?

120bin kira kazanıp 112bin lira kredi ödeyeceksiniz. 8 bin lira ile ne yapmayı planlıyorsunuz?
0
co2s2
(21.10.25)
su an istanbul'da kirada olan evim var. kiraciyla ugrasmak hic olmadigi kadar zor. gectigimiz uc sene boyunca zaten %25'ten fazla artiramadim. yani enflasyon %200 artiyorken maksimum %25 zam yapabilmek cok kotu. su an dort kisilik bir ailenin ortalama bir restoranda dort kisilik yemek masrafi kadar paraya oturuyor. ayrica kiraciyi bes sene sonra cikaramayabilirsiniz. en az 10 sene boyunca koruma altindalar. yani dava acmaniz gerekebilir ki bu isler cok karisik, uzayan ve sonucunun ne oldugu belli olmayan isler. oturacaginiz bir evi almak istiyorsaniz alin ve hemen oraya yerlesin. fakat yatirim olarak, kira geliri olarak veya oradan gelecek parayla kredi kapatmak, finansal durumunuzu duzeltmek vs. konusunda tavsiye etmem.
0
Sour
(21.10.25)
7 milyona istediğin evi alabiliyorsam

mevcut evimi satar hayalimdeki evi alırdım. geri kalan para + daha cüzzi bir kredi ile ev alıp onu kiraya verirdim

112 ödeme çok fazla 120 gelire göre
0
pislick0
(21.10.25)
girmeyin. tavsiye etmiyem.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.25)
Oturacağın evi kiraya vermek büyük risk.

* Kiracıyı anlaştığınız zamanda çıkaramayabilirsiniz. Bu işler 4-5 sene sürebiliyor.

* Kiracı çıksa bile, evin anasını s..ebilir. Bir anda büyük tadilat parası vermek zorunda kalabilirsiniz.

En kötü yeni eve taşınıp, eskini satın veya riski göze alıp, eski evi kiraya verin...
0
kartallar yuksek ucar
(21.10.25)
@basond alacağım evi kiraya vereyim diyorum. zamanla maaş artışı+kira artışı ile birlikte 2 seneye düze çıkarım diyordum. Evi eşimin üstüne alsam olmaz mı acaba?

@awlmi eş üzerinden yapamaz mıyız?

@luluki sizce dönüşüm bekleyen evlere girmek mantıklı mı? dönüşüme girene kadar kirada kalır, dönüşüm süreci başlayınca da kiracının çıkmama ihtimali de kalmaz.

@co2s2 3-4 maaşı kenara koyup, yeni aldığım evi kiraya vermeyi düşünüyorum. yani ev kirası+8000 lira gibi bir hesap yapmıştım.

@Sour son derece hak verdiğim bir risk fakat şu an tabi ki yarın ne olacağını bilemeyiz fakat tefe/tüfe düzenine dönülmedi mi? babam en son kiracısına tefe/tüfe oranında zam yaptı mesela.

@pislick0 mevcut ev aslında 7 milyondan fazla edebilir. Konum itibari ile popüler bir yerde, fakat ben huzurlu değilim kalabalığından gürültüsünden. Sadece ileride ama pek de yakın vadede olmayacak bir dönemde dönüşüme girebilir diye elimde tutmak istiyorum.

@eski evi kiraya vermek de elbette bir çözüm direkt de istediğim gibi mahalleye taşınmış olurum fakat zaten 5 yıldan önce arkamı toparlayamam o yüzden taşınma masrafı ile uğraşmadan oturmaya devam edeyim, 5 yıl sonra kiracı emsal kira arttırımını kabul etmezse ben de yeni evime geçeyim diyordum.
0
🌸denizgonen
(22.10.25)
eş üzerinden yapılmıyor. ancak üstüne ev olmayan kardeş olabilir, tabii maaşlıysa ve krediye uygunsa.
0
awlmi
(22.10.25)
ben olsam şu anda girmezdim, faizler yüksek para kira yerine faizde daha çok kazandırır, hatta basit fonlarda bile %50 faiz kazanabiliyorsun, o para iki yıl sonra kredisiz ev de alabilir, almayabilirde tabi ama bence alır.
0
ravenudon
(22.10.25)
Mantıksız değil. Sonuçta 2 eviniz olacak.
Ama kesin bilgi:
2. Evde, evin değerinin %15-17.5 civarına kredi veriyorlar. Onda da 5 milyon sınırı var. Yani maksimum 625bin ev kredisi alabilirsiniz.
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.10.25)
Eş üzerine de olmaz çünkü tüm aileden e devlet kayıtları isteniyor eş üzerine hisseli miras ev bile kalsa sıkıntı çıkarıyorlar
Alacağın evi kiraya vereceğini anladım işte diyorumki kiracı ödemedi kiranı yada çıkmadı evden yada evi harap etti o zaman büyük patlayabilirsin
0
basond
(22.10.25)
@denizgonen rte aciklama yapti gecen hafta, artik kiralari devlet belirleyecek dedi.

yani enflasyonist ortam, sirekli gelip giden %25 siniri, kiralari devletin belirlemesi, devletin konut kiralamasi, 10 yil cikaramama sarti... butun bunlar bence cok olumsuz.

kaynak: www.trthaber.com
+1
Sour
(04.11.25)
(6)

uçakla yolculuk

mermaidd
Kabine değil alt bagaja vereceğim valiz içerisine kutu içecek koyabilir miyim? Gideceğim yerde bizim ülkede olmayan bir içecek var da.
Kabine değil alt bagaja vereceğim valiz içerisine kutu içecek koyabilir miyim? Gideceğim yerde bizim ülkede olmayan bir içecek var da.
0
mermaidd
(20.10.25)
Koyarsın duty freeden aldığın içecekleride yanında kabine alabilirsin
0
basond
(20.10.25)
koyarsin ama sarmani oneririm, patlama ya da kacirma olasiligi var.
sivi olan herseyi ben sarip koyuyorum.
0
cooperr
(20.10.25)
@cooperr yanıma şu patpat dedikleri şeyden almayı düşünüyorum alkol şişelerini de sarmak için
0
🌸mermaidd
(20.10.25)
Koyarsın o kısımda sıkıntı yok ama gideceğin ülkeye sokulması sıkıntı yaratan bir içecek ise gittiğin ülke girişinde valizi açtırırlarsa sıkıntı yaşarsın. Gideceğin ülkeye o içeceği sokabiliyor musun ona bir bak hocam.
0
ebeş
(20.10.25)
@ebeş Ben aksine gittiğim yerden türkiyeye bir şey getiricem, götürmeyeceğim
0
🌸mermaidd
(20.10.25)
her seferinde yaparım bir şey olmuyor sadece bir arkadaş daha demiş kırılmasın diye kıyafetlere sar
0
Hallegadola
(21.10.25)
(22)

babanızın babası nereli?

i'm gonna start a revolution from my bed
s.b?
s.b?
-1
i'm gonna start a revolution from my bed
(20.10.25)
Biz yüzyıllardır kütahyalıyız.
+1
Gradient_tabanlı_mor
(20.10.25)
Sohum (Аҟəа)
+1
Mirket
(20.10.25)
aa mirket’le hemşehriymişiz
+2
deartheodosia
(20.10.25)
Köylerinden bile çıkmamışlar yüzyıllardır Mersin. Muhtemelen bizimkiler kurdu şehri
+1
messina123
(20.10.25)
dedem zonguldak babadan bu yana kütahya
+1
basond
(20.10.25)
bozdoğan
+1
a darkness coming
(20.10.25)
edirne
+1
Fodera
(20.10.25)
Tırnova
+1
mirty
(20.10.25)
istanbul
0
cooperr
(20.10.25)
e-devlet'te 200 yıl geçmişe kadar gösteriyor. hep eskişehir.
0
art cat chocolate
(20.10.25)
Benim anne tarafı da Sohumlu.
Baba tarafım arhavi
+1
Hallegadola
(20.10.25)
Izmit City
0
arbre
(20.10.25)
Denizli.
+1
mikahakkinen
(20.10.25)
dedem izmir ama onun babası naoussa, imathia
+2
eileengray
(20.10.25)
e devlete göre 200 yıldır eskişehirde köylerinden ayrılmamışlar.
+1
glamdr1ng
(20.10.25)
Muğla milas.
+1
physcos physcos
(20.10.25)
tüm sülale, tüm geçmiş, sivas.
+2
tabudeviren
(21.10.25)
Kadıköy
+1
cilekli pasta
(21.10.25)
dedemin dedesi filibe, daha sonrası çanakkale.
+1
inheritance
(21.10.25)
1800'lerin başından itibaren hep vezirköprü.
kayıtlar oraya kadar gidiyor ama annemin taraf da babamın taraf da hep vezirköprü.
+1
m e b
(21.10.25)
aşkın ve hüznün şehri Zonguldak
+1
high hopes of the sozluk
(21.10.25)
Of. Dedemin babasından yukarısı görünmüyor ama zaten sülale Oflu yani muhtemelen bi 300-400 yıldır Oflular. Ailenin tarihçesini anlatan kitapta İran'dan geldiğine yönelik araştırmalar var ama başka kaynaklarda da taa Selçuklu döneminde Anadolu'ya gelip doğuda biraz dolaştıktan sonra yine benzer tarihlerde Of'a geldiği yazıyor. Ama muhtemelen atalarım arasında son 300 yılda Of dışında doğan ilk kişi benim
+1
nundu
(21.10.25)
(19)

son kredi kartı ekstreniz ne kadardı?

tabudeviren
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
tabudeviren
(19.10.25)
1000 tl.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
14.764,24 TL, asgarisi 6.764,24 TL'ydi, 8000 TL ödedim.
0
matilda
(19.10.25)
30k.
0
messina123
(19.10.25)
3500 ama sabırsız olduğum için ekstre gelmeden ödüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.10.25)
4.6K
0
MtKrt
(19.10.25)
ödediğim son ekstre garanti 24k, kesilen son ekstre enpara 26.5k
ekstre kesim tarihlerini aralıklandırıp farklı kartlara bölüyorum genelde harcamaları tek karta yığmıyorum... limiti ortak ikinci kart var mesela garantide sadece ekstre ayırayım ödemeleri max süreyle erteliyeyim diye, o da 17k, akbank var 12k... daha az kullandığım kartlar da var daha teb getirfinans kuveyttürk yapı kredi vs.

atıyorum bi kart ayın 17sinde kesiliyor biri 25inde, ayın 20sinde ödeme yapıyorsam 17sinde kesilmiş olanı kullanıyorum bi kampanya vs. için farklı kart kullanmak daha avantajlı değilse.
0
konetsu
(19.10.25)
350k
-1
yüzyıllık yalnızlık
(20.10.25)
Enpara 26bin küsür
Vakıfbank 12bin küsür
0
ezkaza
(20.10.25)
$18373
-1
thetruenorthstrongandfree1
(20.10.25)
İş bankası kartlarım toplam 80 bin, QNB 20 bin gibi bir şeydi.

Bu ay biraz daha az gelir bebek için bir sürü şey alınmıştı geçen ay ve önceki ay.
0
chicha_v2
(20.10.25)
365k tl
-1
gabe h coud
(20.10.25)
320k civarıydı
-1
basond
(20.10.25)
23-30 arası değişiyor hep
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
80 küsur. İki tane 20'şer binlik taksitim vardı. Bu ay kurtuluyorum çok şükür.
0
auroraaurora
(20.10.25)
90 bin ve 93 bin
0
denizmaniaherif
(20.10.25)
750 lira hala aynı
0
nahtoderfahrung
(20.10.25)
95bin geldi. 22bini BES, 6bini özel sağlık sigortası.
aralık ayından itibaren BES dahil 50bine sabitleyip düzenli bi hayata geçeceğim inş.
+1
tchuck
(20.10.25)
78k
0
ala09
(20.10.25)
0 (sıfır)

kredi kartı kullanmıyorum.
0
co2s2
(20.10.25)
(11)

Ters Davranan Esnafa Karşı??

eisberg
Selamlar,Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. ada
Selamlar,

Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. adamın bir yüzü düştü, bir şeyler homurdandı falan sanki anasına sövdük. neden bilmiyorum bi anda çok sinirlendim "hayırdır abi, dükkandan girince bir şey yaptırmak zorunda mıyım" dedim sonra diğer eleman geldi tamam abi falan dedi bana öyle telefonu aldım çıktım.

eskiden olsa adama kusura bakma falan derdim sanki ben hatalıymışım gibi üzülürdüm şimdi böyle esnaflara aşırı sert yapasım geliyor zaten dandik bir iş için 400 tl veriyoruz yetmezmiş gibi kapris çekiyoruz. siz böyle durumlarda napıyorsunuz?
+10
eisberg
(19.10.25)
Son zamanlarda bende esnaflarla problem yaşıyorum. Parasını verdiğim hizmeti almam gerekiyorken bedava hizmet almaya çalışıyormuşum gibi tavırları, çalışmak istemediklerini müşterilere yansıtmalarından gına geldi.
+2
mermaidd
(19.10.25)
Kutuyu açmadan önce sormak daha doğru olurdu ancak sorun çıkaracak esnaf, o soruyu kutu açılmadan önce de sorulsa yine sorun çıkarır. Benzerini yaşamıştım, şaşırmıyorum.

Yapacak çok bir şey yok. Yaşanıyor bunlar.
+1
10551037
(19.10.25)
Boşa gerilmişsin ama haklısın
+1
basond
(19.10.25)
ben bir ara gergin bir dönem geçiriyordum.
bir avize dükkanındakiler acayip kendini beğenmiş davranıyorlardı.
arızalı priz vermişlerdi.
geri aldılar ve tamir edeceğiz dediler.
dönüş yapmadılar.
ben de kendim gittim.
madem zamanında yapmadınız o zaman benim paramı geri verin verin dedim.
ukalalığa tam gaz devam etmesinler mi?
kontrolden çıktım ve öyle bir bağırdım ki kendimden geçtim.
bir de fiş de vermemişlerdi.
ver fişimi gidip şikayet edeceğim dedim.
neyse, sonra arayıp çağırdılar birkaç gün sonra.
özür dilediler
parayı iade ettiler.
haklarımızı iyi bilmek ve o anda olmasını gerekeni yapm lazım.
yaşamın her alanında olduğu gibi.

not:
telefonuma hiçbir zaman ekran koruyucu yapıştırmadım.
ekrana hiçbir şey de olmadı.
düşüp ekranın kırılma ihtimali düşük bence.
ekran koruyucular daha çabuk kirleniyor ve vıcık vıcık oluyor ellerden geçen yağ ile.
telefonun kendi ekranı çok farklı. o kadar kirlenmiyor.
ve öyle kullanmak daha zevkli.
-3
santimantal
(19.10.25)
Listemde gurbetciler 1, esnaf 2. sırada. Ben de 3-5 sene oncesine kadar "fesuphanallah deyip geciyordum, simdi en ufak kaziklanma, dolandirilma, cakallik, ukalalik hissettigim anda esip gurluyorum.
0
duster
(19.10.25)
En baştan aklınıza gelen her şeyi konuşmak gerek. Anlaşamadıysak ben hemen iyi günler deyip çıkar giderim. Zamanını ve nefesini tüketmeye gerek yok.
0
pembediken
(19.10.25)
Haklısın. Aynısı başıma Galata köprüsündeki balıkçıda geldi.

Sırayla esnafa fiyat sora sora gidiyordum. Bir tanesi bak bak daha ucuza bulursan yersin gibi artist artist konuştu. Zaten mafya gibiydi tipler. Ben de inadına yan dükkandaki balıkçıda yemiştim. Zaten geziye çıkmışım, acelem yok istediğim gibi dolanır istediğim yere fiyat sorarım yani. Bir de hesap veriyoruz adama. :)

Ama tatları leş. Turist kazıklamaca. Sakın Eminönünde balık ekmek yemeyin hem pahalı hem tadı bombok.
+4
Cesario
(19.10.25)
Kendim yapabileceğim şeylerde esnafa gitmeyerek, esnafla olan iletişimimi sıfıra indiriyorum. Sizin örneğinizdeki konu için asla esnafa gitmem, internetten sipariş verir kendim uygularım. Beğenmezsem de çıkarıp atarım.
Ustalık gerektiren tamirat tadilat işleri dışında esnafla neredeyse hiç muhatap olmuyorum. Keşke bu hizmetleri de kurumsal büyük firmalardan alabilsem.
+2
dawsonscreek
(19.10.25)
esnaf demek sıkıntı demek. her çeşit esnaf böyle. millet mala bağlamış durumda, esnafın sinirli olması artık bir pazarlama stratejisi olmuş durumda. sonuna kadar haklısın. ne zaman esnafa işim düşse ekstra dikkatli oluyorum, kazık yemiyim diye. türlü türlü çakallıkları var.
+2
benarrivo
(19.10.25)
tam emin olamadım. tekrar kullanması mümkün olmayabilecek bir ürün açılmış. esnafın yüzünün düşmesi, homurdanması anlaşılabilir. siz de adamın gereksiz üstüne gitmişsiniz.

öte yandan, tahminen maliyeti 100 lira olan bir ürün için bu kadar homurdanmak ne kadar doğru, emin olamadığım yer bu. esnaf size güleryüzle "tamam abim, sen nasıl dersen, kamera kapatmayan model kalmadı elimizde, istersen yarına getirelim, sana uyguna yapalım" gibi bir şey deseydi, siz de tamam diyecektiniz. yarın o ürünü getirdiğinde size 400 yerine 500 diyecekti, bugün boş yere açtığı ürünün maliyetini de size geçirecekti. herkes mutlu olacaktı.
0
co2s2
(20.10.25)
ürün açılmadı hocam yanlış anlamışsınız. ürün eğilip çekmeceden aldı ve jelatini kabından çıkardı. ama uygulama yapmak için o yapışkan kısmını falan söymedi, yani alıp geri koyup daha sonra kullanabilir.
0
🌸eisberg
(20.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(3)

Havaalanına iş başvurusu hk.

herzan
Selam, biraz saçma bir soru. Pazartesi bir havaalanına gidip CV bırakmayı düşünüyorum, ama tam olarak nereye bırakmalıyım? İşletme içindeki dükkanlara değil, direkt havaalanına başvuracağım. Biraz köylüyüm hayatımda hiç havaalanına gitmediğim için mal gibi dolaşmak istemiyorum :/. İstenen pozisyon İ
Selam, biraz saçma bir soru. Pazartesi bir havaalanına gidip CV bırakmayı düşünüyorum, ama tam olarak nereye bırakmalıyım? İşletme içindeki dükkanlara değil, direkt havaalanına başvuracağım. Biraz köylüyüm hayatımda hiç havaalanına gitmediğim için mal gibi dolaşmak istemiyorum :/. İstenen pozisyon İngilizce gerektiren herhangi bir iş; tercümanlık mezunuyum.
Teşekkürler.
0
herzan
(18.10.25)
Cv götürmek yerine havalimanını işleten kuruma mail atın daha etkili. Artık kimse kağıt kurcalamıyor ama maili telefondan gören ik ilgilenebilir
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.10.25)
Havalimanı işletmesi mi kastınız? Mail atmanız daha efektif olabilir +1
0
basond
(18.10.25)
Evet, işletme. Şimdi mail attım, umarım bakarlar. Teşekkürler.
0
🌸herzan
(18.10.25)
(17)

Bu dövmeyi nasıl buldunuz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Çocuksu mu? https://ibb.co/B5zWzc8x
Çocuksu mu? ibb.co
+2
seni tanıdığım güne lanet olsun
(18.10.25)
Yoo, aksine gayet etkileyici.
+1
muhayyer divan
(18.10.25)
Rahatsız etti beni o dağınık yıldızlar.
+1
Bruce
(18.10.25)
Şahsen yıldızların dağınık olması yerine eğer hoşuna giderse omuz bölgende toplansa daha hoş gözükür. Özellikle kayan bi yıldız da eklenirse bayağı hoş durur gibi geldi
0
mermaidd
(18.10.25)
Yaptırmayı düşünüyorsanız başkalarının düşüncelerini en azından belli bir yaşın üstündeyseniz çok takılmayın bence.
Sadece genel bir soruysa çocukluk diyemem ama biraz böyle nasıl derler hani 35 kilo üniversite birinci sınıf kafası gibi.
0
mutekebbir
(18.10.25)
niye diri vicıtlarınza dövme denen sakalet şeyi yaptıryürsünüz ha?
erkekte çirkün kadında daha da çirkün
yapmayınız böyle şeyler
-4
deranzo1
(18.10.25)
çok varoş buldum.

kadın olsam bu kadar güzel üst vücudumu serbest bırakırdım.
+2
yurtsuz john
(18.10.25)
Dövme olayını komple varoş buluyorum(kişisel görüşüm). Bu ama kendi içerisinde ekstra varoş geldi gözüme
-1
Sermet Hörmet
(18.10.25)
Olmasa da gayet iyiymiş bence de.
Ama şahsen ben yaptıracak olsam ufak ,3 lü bir grup tercih ederdim omuz başı gibi.ya da gene ufak bir takımımız grubu,büyük ya da küçük ayı gibi.
Çocuksu bir görüntü yok, ancak dağınık görüntü hakkaten bazı insanlara rahatsız edici gelebilir.
Yine de siz böyle beğenip yaptırdıysanız artık ,kimseye laf düşmez.
0
denizciman
(18.10.25)
Belli bir mesafeden hep et beni gibi gözükecek. Cok cirkin bence.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
İğrenç ve itici geldi
0
basond
(18.10.25)
Yara çıkmış gibi oralarda.

Ama sen güzelsin dövmeler olmamış sadece.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(18.10.25)
image.fanatik.com.tr

su çiçeği gibi.
0
WithWorth
(18.10.25)
uzaktan bakınca ben gibi görünüyor. dağınık durması hoş olmamış.
ayrıca çocuksu da durmuyor.
dövmede varoşluk durumu yaptırılan yere ve dövmeye göre değişir. köprücük kemiği altına yazı, göğüs üstüne-çatala, bele, üst bacak ön-arka gibi yerler net varoş ve eskort dövmesi yerleridir.
0
my fault
(18.10.25)
Herkes sen yaptırmışsın gibi cevap vermiş ama sen değilsin di mi? Kötü
0
benaslindayohum
(18.10.25)
kekolarla tiktok videoları çeken kız dövmesi.
-1
Başka
(18.10.25)
bence gayet güzel
0
co2s2
(18.10.25)
Fikir güzel ama uygulama değil. Belirli mesafeden her zaman ben ya da leke gibi gözükecek. Yaklaşınca da dağınık ve pek anlamı yok gibi gelecek.
0
nawar
(18.10.25)
(4)

İç mimarlık maliyeti

thin capitalization
İstanbul da 3+1 eski bir apartman dairesi için iç mimarlık hizmetinin maliyeti ne kadar olur tahminen?
İstanbul da 3+1 eski bir apartman dairesi için iç mimarlık hizmetinin maliyeti ne kadar olur tahminen?
-1
thin capitalization
(17.10.25)
Sonu yok.

Net olun. Ne istiyorsunuz
0
topkapiaksaray
(18.10.25)
Yapılacakları aşağı yukarı yazarsan ancak genel yorum yapılabilir ev değerinden daha yüksek maliyet kokayca çıkabilir
+1
basond
(18.10.25)
ev al satçılar bu işi yapan ustalarla çalışıyor bir emlakçı ile görüşün illa bir tanesinin numarasını verirler hem yapma hemde dizayn yapıo bu kişiler
0
eja
(18.10.25)
Sadece tasarim render ve imalat çizimleri ise 250bin
0
okumakserbestbegenmeksart
(18.10.25)
(12)

arabanızı tanıdıklarınıza veriyor musunuz?

Sadece soruyorum
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşün
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşününce vermek istemiyorsunuz ama onun da size iyilik yaptığı ortada olduğu için hiçbir zaman hayır diyemiyorsunuz.

bu durumda ne yaparsınız, arabanızı vermek istemediğinizi uygun bir dille söyler miydiniz? yoksa iyiliklerine karşılık ses çıkarmamaya devam mı ederdiniz?
+1
Sadece soruyorum
(17.10.25)
aracı vermemek hem onun için hem sizin daha iyi olur. kibarca ret etmek lazım.
0
duyuruuser
(17.10.25)
Kimsenin direksiyonuna oturmam. Kimseyi de oturtmam. Aç parantez, Aile bireyleri hariç.
0
Mirket
(17.10.25)
Adamına göre veririm emanet araba ama haftada 2-3 nedir?
Laf sok şakayla karışık, mtv'yi de bölüşecek miyiz diye.
0
Bruce
(17.10.25)
yemeklerin parasını verin, arabayı vermeyin. Restoranı olan adamın bir dandik 20 yaşında araba alacak durumu yok mu?
+3
wilhelmwasmuss
(17.10.25)
bi aile bireylerine bi de çook yakın arkadaşlarıma veririm. başka da olmaz.
0
jelly bear
(17.10.25)
adamın restoranı var ama arabası yok mu? senin arabanı neden alıyor? daha büyük bir araca falan ihtiyacı varsa onu da alabilir restoranı olan bir adam.

bence illegal işler dönüyor.

arabam yok ama olsa da vermem kimseye ve kimsenin de arabasını almam.
+1
art cat chocolate
(17.10.25)
En son bunu yaptığımda bir süre sonra şanzıman elimde kalmıştı. Birşey de diyemedim sonuçta ben de kullanıyorum diye. Ama herkes kendi arabası gibi özenli kullanmıyor maalesef. Ben olsam arabamı gerekirse satardım bahane bulamıyorsam ancak yine de başkasına kullandırtmazdım.
+1
va
(17.10.25)
Bir kazaya karissa sorumlulugu almaktan kacinmayacak karakterde insanlara verebilirim. Onun disinda cidden araba emanet etmek tehlikeli is, tecrube edilmis ornekleri var. Ama bunu soylemenin de ulkemiz geleneginde "kibar" bir yolu yok.
0
mbond
(17.10.25)
Verirsem ben eve markete gidemem ki nasıl vereceğim toplu taşıma ile ters kalıyor güzergahım o yüzden sanırım kimse de istemiyor benden, ama 10-20 dakikalığına yakında bir yere gidecekse şoföre güveniyorsam veririm. Uzak yol, şehirlerarası vs filan vermem. Kiralık araba seçeneği çok zaten kimse de sormadı bugüne kadar.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
araba vermemek en iyisi .ama anladığım kadarıyla hayır demek de istemiyorsunuz... bence ölçü benzin koyup koymaması olabilir. ama bugüne kadar verdiyseniz bugünden sonra vermemezlik olmaz.
0
co2s2
(17.10.25)
Emanet araba almam kimseyede arabayı emanet vermem
0
basond
(17.10.25)
Etrafımda genelde arabamı isteyecek insanlar olmaz veya arabaları olur.
Ha yakın arkadaştır, birkaç senede bir öyle bir şey olur, veririm.

Ama sizin durum buna benzemiyor.

Elbette vermeyin diyeceğiz ama siz yine de vereceksiniz. Fakat en azından arabayı verirken kaza durumunda ne olacağını önceden konuşun.

“Kaza olursa sigortanın hasarsızlığını bodurmam, yetkili serviste cebinden ödersin tamiri, araç tamirdeyken bana şu marka model araba kiralarsın ve aracın değer kaybını ödersin restorancı bey kardeşim, anlaştık mı?” deyin bari.
0
michael_knight
(18.10.25)
(5)

amsterdam'dan japonya'ya gidecegiz, nasil ucalim?

lemmiwinks
direkt 2 kisi gidis donus 2600-2800 euro gibi, tek yon yaklasik 14 saat.1 aktarmali, cin uzerinden bir cin havayolu ile 2 kisi gidis donus 1500-1800 euro gibi, tek yon 17-23 saat.hangisi daha mantikli? neden?
direkt 2 kisi gidis donus 2600-2800 euro gibi, tek yon yaklasik 14 saat.
1 aktarmali, cin uzerinden bir cin havayolu ile 2 kisi gidis donus 1500-1800 euro gibi, tek yon 17-23 saat.

hangisi daha mantikli? neden?
0
lemmiwinks
(17.10.25)
1000€ fark yüksek bi fark. Aktarmali giderdim net. O parayi da Japonya‘da yerdim.
0
kuehles blondes
(17.10.25)
istanbul'dan gitmek için direkt uçuşu tercih ettim ben. aktarmalıya göre yaklaşık %50 daha pahalıydı (bir de direkt 12 saattek aktarmalı 18-20 saatti) ama ilk kez uzun mesafe uçacağım için aktarma ile uğraşmak istemedim.
0
inheritance
(17.10.25)
butcene gore de dusunebilirsin. aktarmasiz direkt ucus daha rahat sonucta ve riski az.

aktarmali ucuslarda riskler artiyor. rotar olabilir, ucak kacirma olabilir aradaki zamana bagli olarak, daha cok yorgunluk vs.
belki cin'de biraz konaklayip oyle gitmeyi de dusunebilirsiniz, oyle de ucuza geliyorsa. cin'de de gorulmeye deger yerler var.
0
ermanen
(17.10.25)
aktarmalı gidin. arada ciddi fark var. zaten insan 14 saat uçakta sıkılıyor.
0
co2s2
(17.10.25)
Bu fiyata aktarma derim çin üzerinden ek bir vize vs olmayacaksa mantıklı olan aktarma
0
basond
(17.10.25)
(5)

Ayaklı vantilatör çalışmıyor. Motoru mu bozuldu acaba?

ermanen
Ayaklı vantilatör var. Yazın baya çalıştırıldı. Son zamanlarda açınca hemen dönmeye başlamıyordu, motordan biraz ses geliyordu. Bir süre sonra kendiliğinden dönmeye başlıyordu.Bugun hiç tepki yok. Uzun süre bekledim çalışmadı. Bütün ayarları denedim. Motordan da ses gelmiyor. Motoru mu öldü bunun ac
Ayaklı vantilatör var. Yazın baya çalıştırıldı.
Son zamanlarda açınca hemen dönmeye başlamıyordu, motordan biraz ses geliyordu. Bir süre sonra kendiliğinden dönmeye başlıyordu.
Bugun hiç tepki yok. Uzun süre bekledim çalışmadı. Bütün ayarları denedim. Motordan da ses gelmiyor. Motoru mu öldü bunun acaba? Tamire götürmeye değer mi bilmiyorum. Ağır biraz. Nereye götürülür, ne kadar alırlar? Garantisini çoktan geçmiş bir alet.

Yeni hafif bir vantilatör mü alsam yoksa...
0
ermanen
(17.10.25)
motora elektrik gelmiyor olabilir. eliniz yatkınsa varsa multimetre ile kontrol edin. çıplak tellere elinizle dokunmamaya dikkat edin, şakaya gelmez 220v.

yazlıkta 30 yıllık arçelik vantilatör vardı. bir gün çalışmamaya başladı meğerse düğmesi kırılmış.
0
inheritance
(17.10.25)
multimetre yok. motoru da baya iyi kapatılmış. :/
0
🌸ermanen
(17.10.25)
Bu yaz bana da aynısı oldu şu işlemi yaptım düzeldi

İhtiyacın olan tek şey tornavida ve makine yağı
youtu.be
0
grimavi
(17.10.25)
@grimavi

denedim biraz once, bu da ise yaramadi. motorda daha ciddi bir sorun var sanirim
0
🌸ermanen
(17.10.25)
Aynısını yaşadım motor ile mil arasındaki rulman kitlenmiş yağladım temizledim düzeldi
0
basond
(17.10.25)
(23)

duyurunun yaşını başını almış erkekleri

WithWorth
muhtemelen önümüzdeki günleri meşgul edecek şu üzücü videoda iki adet er kişinin hafif bir müdaheleden sonra ayrıldığını görüyoruz.https://eksisozluk.com/beykozda-eski-sevgilisi-tarafindan-oldurulen-kiz--8036578?a=popularevli, bakması gereken çoluğu çocuğu olan, evde bekleyeni olan bir erkek iseniz
muhtemelen önümüzdeki günleri meşgul edecek şu üzücü videoda iki adet er kişinin hafif bir müdaheleden sonra ayrıldığını görüyoruz.
eksisozluk.com

evli, bakması gereken çoluğu çocuğu olan, evde bekleyeni olan bir erkek iseniz sorum size.
ne yapardınız ?

geri kalanlar da yorum yapabilir ama üstteki kümeyi özellikle merak ettim.
-2
WithWorth
(16.10.25)
Hiçbir şey.
Beni ilgilendirmiyor bende canımı sokakta bulmadım + süper kahraman değilim.

Ayrıca kadınların efendi erkek yerine tercihini kimse sorgulayamaz
+2
artıküyeolmakistiyorum
(16.10.25)
Saldırgan ondan daha şiddetli, agresif bir karşı saldırıyla durdurulabilir. Ama çok riskli. Genelde nefes alışverişini kesmek için diyaframa atak yapılır. O anki ruh hâlime bağlı.
+1
arbre
(16.10.25)
Asla hiçbir şey için oh çekmiyorum. Fakat bile bile lades diyorsanız ne diyelim?
Ayrıca sadece kadına mi şiddet var? Erkeğe çocuğa hayvana her türlü canlıya şiddet var memlekette. Ben kadın olarak ayirmiyorum. Bir erkek olarak kendimi sokakta güvende hissetmiyorum.
0
artıküyeolmakistiyorum
(16.10.25)
sen şimdi mesela bu çocuk benim olsa ve sen gelip bunları zırvalasan seni parçalarım. söylediğin şeylerin bu konuyla hiç ilgisi yok. başka yerde yaz tabi ama burası değil yeri. bu olay değil. eminim hepimiz can güvenliği korkusu yaşadık ama şimdi bir can katledilmiş. sebep de eminim seçim değil.

ya da empati kur bu senin yakının olsaydı kurduğun cümleleri birinden duymaya tahammül edebilir miydin?

yeaa hepimiz can güvenliği bilmem ne mi mesele?
-7
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(16.10.25)
Geçkin bir bey olmasam da yanıt vereyim. Ben hayatımda hiç bir şiddet eylemine başvurmadım, kesici alet taşımıyorum. Bahse konu videoyu izlerken bile geriliyorum elim ayağım dolanıyor.
Şahıs 100 kilonun üzerinde gözünü kan bürümüş biri, böylesini abd polisinin videolarını izlerseniz silahla bile durdurmanın kolay olmadığını görürsünüz. Bu şartlarda o sıradan insanları kınayan ah orada ben olsaydım diyenleri gerçekçi, inandırıcı bulmuyorum.
Ben ne yapardım muhtemelen donakalırdım.. herkesin kahraman olma fantezisi vardır ama bu oyunda ölünce bir daha geri başlayamıyorsun.
+3
anon1m
(16.10.25)
bu veya benzeri bir durumda polisin dahi kendi canını riske atarak araya gireceğini sanmıyorum.
gözü dönmüş bir adam kadını duraksamadan seri bir şekilde bıçaklıyor, müdahale etmeye çalışan kişi de muhtemelen benzer darbelere maruz kalacak.

benim de bir çocuğum var, böyle bir durumda çocuğumun babasız büyümesi riskini göze almazdım sanıyorum.

ama videoki poşetini önce bırakıp sonra alan adam kadar da olamazdım sanırım.

iki ucu boklu değnek dedikleri durum tam olarak. çok üzücü gerçekten.
+2
emfuzi
(16.10.25)
Kadir şekerci vardı.
0
Kahvedesu
(16.10.25)
dediğiniz ben oluyorum. adamların yaptığı müdahaleyi, şerefsize "abi kurbanın olam, değmez, gel kendini yakacaksın" gibi teskin edici sözlerle denerdim. ama dönüp işime gitmez, pasif ve yalvarır şekilde devam ederdim "bir bıçak az vursa kârdır" hesabı.

eğer 2-3 kişi olsa, "gelin tutun abiyi yazık edecek hem kendine hem karşıya" gibi, şerefsizi daha da gaza getirmeyecek sözlerle çağırır, 3 kişi olsak, tutar, indirirdik.

ama tek başına ne yapacaksın? hem cani, hem ayı gibi, hem gözü dönmüş... tek başıma adamla savaşamazdım. benim de çoluğum çocuğum var. sakin sakin yalvarır modda telkin verir, olayı fiziksel mücadeleye dökmeden omzundan tutup hafif hafif çekerdim.

hak etsin, etmesin, orantısız şiddet gören hiç bir mazluma "oh" çekilmez. canavarlaşmamak lazım.

edit: "kurbanın olam" lafı da ironikmiş. Allah korusun...
+1
dilemma of subscribtionability
(16.10.25)
Sen 'Abi kurbanın olam.' diyorsun da, adamın kafa gitmiş zaten, gözler dönük, işini bitirip, 'Lan görgü tanığı bu.' demeyeceği ve sıranın sana gelmeyeceği ne malum.

Eli bıçaklı adamı gözüme kestirebilecek ebat ve beceride değilsem ve en az adam kadar manyak değilsem, kendimi güvende hissedecek mesafeye kadar uzaklaşır, görüntü alır, polisi arardım. Gereksiz kahramanlık için gereğinden fazla akıllıyım.
0
Mirket
(17.10.25)
en fazla uzaktan polisi ararim. soka da girebilirim. video'yu izlemedim.
0
lemmiwinks
(17.10.25)
tr.wikipedia.orgŞeker_davası
www.birgun.net

başka sözüm yok.
0
Fodera
(17.10.25)
Evli, cocuk sahibiyim. Boyum 190, 98 kilo, kasli muhtemelen de ortalama uzeri kuvvetli biri oldugumu saniyorum.

Ne yapardim?

Araya girmem, ayirmaya calismam net. Guvenli bir mesafeden polisi ararim. Cok riskli bir durum. Ozellikle adamin elinde bicak var ve adam kontrolunu tamamen kaybetmis. Kontrolunu kaybetmis insanla iletisim kurulmaz. Zekice bir sey soyleyeyim de gerginlik azalsin vs gibi senaryolar genellikle isler bu asamaya gelmeden once yapilabileceklerden.

Araya girsen, yanlis yere yanlis bir yumruk senin yada birinin felc olmasina ya da olumune sebep olabilir. Ayrica adamin elinde de kesici/delici bir sey oldugunda ciplak elle yapilabilecek hic bir sey yok. Polis bile direkt taser ile durduruyor bu sekilde kontrolden cikmis insanlari.

Esim ya da cocugum bu sekilde saldiriya ugrarsa o zaman elimden geleni yapar sonuclarina da memnuniyetle katlanirim.
0
thetruenorthstrongandfree1
(17.10.25)
herkes kadir şekerden örnek vermiş ama kadir şeker cebinde bıçak taşıyan ve kavga eden bi çift arasına girip adamı kalbinden bıçaklayan biri. bıçaklı, gözü dönmüş bi adamın önüne çıkamazsınız tabi ama çoğu durumda adam bir kadına sadece tekme tokat dalarken bile herkes uzaktan izliyor. kadir şeker gibi bıçağı çıkarıp karşı tarafın kalbine saplamadığınız sürece katil olmazsınız. bir keresinde market manavına sebepsiz yere saldıran bir adamla arasına girmiştim, manav da erkekti. ben de kadınım.

ayrıca baktım şimdi kadir şeker olayı 2020 yılında yaşanmış. önümüzde bu örnek yokken sanki herkes araya giriyordu da kahramanlık yapıyordu... güldürmeyin ya. kendisine tokat atan müşteriye saldıran garson kızı kolundan bacağından çekiştirmeyi herkes biliyor. tam tersi olsa yine kimse araya girmiyor.

kadın erkek özelinde konuşmuyorum. herkeste gereksiz bir duyarsızlık var.

tekrar söylüyorum, elinde bıçak olan silah olan bi adamla hedefinin arasına girmek tabi ki mantıksız. ama bunların olmadığı şiddet durumlarında dahi herkes uzaktan izliyor.

x.com
şunu izleyin mesela. adam çocuğa tekmelerle girişiyor. kimse doğru dürüst müdahale etmiyor. hele amcanın biri uzaktan izleye izleye geliyor.
+1
elorelia
(17.10.25)
Bu işlerde araya girilemiyor çünkü bu düzende suçlu çıkabilirsin. Bunun şahıstaki silah unsuruyla çok ilgisi yok. Müdahale edersin en başta kadın sana kızar. Etkisiz hale getirirsin yargı seni içeri atar. Şanssızlık olur birine bir şey olur, vicdanın seni suçlar. O an kurtarsan kadının ders alıp ertesi gün aynı hatayı tekrarlamaması düşük olasılık. Zaten olayı bilmiyorsun. İşe yaramayacağını bile bile polisi arar, belki uzaktan ses ile müdahale yapmaya çalışırdım ben.
+1
osssy
(17.10.25)
bıçak olmadığı senaryo da (sadece şiddet) kadın yardım için bağırıyorsa polisi ararım ama kadın da adama sövüp sayıyorsa uzaktan izlerim sadece bir süre sonra yoluma giderim. işin içinde bıçak da varsa direkt polisi ararım, asla yanına yaklaşıp da müdahale etmem kesinlikle. bırak araya girmeyi adamı telkin etmeye bile çalışmam.

ben olsam şöyle dalardım adama, yok böyle yapardım falan diyenlerin de yüzde 99u kolpacı. elinde şu insan yarmasını bıçakla görünce saklanacak delik ararlar.
0
bobinhoo
(17.10.25)
Uzun sopa ya da sandalye gibi birşey varsa müdahale ederim, onun dışında sadece polis çağırırım. O da genellikle olay bittikten sonra gelir.
0
parka
(17.10.25)
Gerçekçi olmak lazım, o anda bu adamı durdurmanın tek yolu silahla vurmaktır. Senin elinde bıçak olsa bile bu adamı durdurmak oldukça zor. Polis bile bu tür durumlarda silahı kullanmıyorken normal insanlar olarak bizim bu olaya müdahale etmemiz maalesef çok zor.
0
say something loving
(17.10.25)
güvenli mesafeye çekilip 112 yi arardım. bekar, çocuksuz dönemlerimde olsam gene bunu yapardım.

cinnet esnasında şuurunu kaybetmiş bıçaklı biriyle asla diyaloğa girmem.
0
wilhelmwasmuss
(17.10.25)
Evliyim, çocuğum var, polisi ve ambulansı aramak dışında müdahale etmem.

Bekar olsam ölümüne girerdim.
+1
kimlanbu
(17.10.25)
evliyim çocukluyum önce dur yapma der kavgayı ayırmaya çalışırım, silah görürsem uzaklaşır polisi ararım.
videodaki abiye neden bıraktın diyemem.

kendi çocuğuma bu yapılsa şahit olsam hiç silah vs düşünmem dalar kurtarmaya çalışırım her baba gibi.
0
basond
(17.10.25)
yoldan geçen erkek müdahale etse ve ölmese bu adam ondan şikayetçi olsa yine baş ağrısı; belki müdahale eden kişiye dadanacak, davalık olacaklar? çok korkuyorum böyle olaylara denk gelmekten, yalnızca şahit olmak bile başlı başına bir travma sebebi. ülke içinde (ve dışında) hiçbir erkeğe yaklaşmamak gerektiğini hissediyorum; kıskanç, patolojik sorunlu, düzenbaz insanlar o kadar çok ki.
0
deartheodosia
(17.10.25)
40 yaşına yaklaşmış, çocuğu olmayan, iri sayılabilecek bir avukatım.

Üzerimde tabanca yoksa asla müdahale etmem. Eğitimli birinin dahi bıçaklı bir saldırgana müdahale etmesi aşırı tehlikeliyken bıçaklı kavgaya dair hiçbir bilgisi ve fikri olmayan, bıçağı ancak mutfakta ya da ufak tefek şeyler kesmek için eline alan biri olarak kendi canımı böyle bir durumda tehlikeye atmam. Bu karara varmam için çok düşünmeme gerek yok.

Üzerimde tabanca varsa çok daha zor bir karar. Havaya ateş etmek riskli, başkasına zarar verme riski var. Gözü dönmüş şekilde karşısındakine zarar veren bıçaklı bir saldırgana, durdurucu bir atışı mağdura zarar vermeden yapabilmek herhangi bir polisin de kolayca alabileceği bir risk değil, özel harekat geçmişi olmayan bir polis için dahi çok zor bir durum. Kaldı ki öldürücü olmayan bölgelere yapılan atışlarda, özellikle çekirdeğin bacaklardaki kemiğe denk gelip kemiği kırmadığı senaryolarda saldırgan vurulduğunu anında hissetmiyor ve saldırgan tutumunu bir süre daha sürdürebiliyor. Yani diyelim ki salgırganı omzundan ya da bacak kasından vurdum. Bu sırada saldırgan mağdura saldırmaya veya benim üzerime gelmeye devam edecektir birkaç saniye daha. Bu birkaç saniye boyunca vuracağı bıçak darbeleri mağduru öldürmeye yetebilir. Mağduru bırakıp bana saldırmaya kalkarsa saldırganı durdurmak için benim öldürücü atışlar yapmam gerekebilir.

Saldırganı öldürmeden vurmayı başarsam bile meşru müdafaada sınırın aşılması tartışmaları gündeme gelecek ve uzunca bir süre tutuklu kalma riskim olacak. Onu da beceremeyip tüm işi elime yüzüme bulaştırıp mağdura zarar verme riskim var.

Nereden bakılsa çok boktan iş. Görece kılçıksız bir durum olsa, yani bir erkeğin bir kadını bıçakla kovaladığını görsem ve ben de o sırada direksiyon başında olsam, saldırgan erkeği öldürmemeye gayret ederek arabayla ezerim. Benzer bir durumda saldırganı etkisiz hale getirecek bir şeyle vurma/bir şeyi fırlatma imkanım varsa yaparım. Ancak silahım olmadan silahlı birine müdahale etmem, edemem.
0
10551037
(17.10.25)
amerikan polis videolarından gördüğüm kadarıyla, başından veya omurgasından vurulmadığı sürece defalarca isabet alan insanlar bile saldırmaya devam ediyor. belki cinnet hali, belki uyuşturucu madde etkisinde olmaları sebebiyle bilmiyorum ama belimde silahım bile olsa katil olmayı göze almadığım sürece müdahele etmezdim.
0
Fodera
(19.10.25)
(24)

İnsanlar bu kadar km nasıl yapıyor?

chicha_v2
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.

Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?

Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
0
chicha_v2
(16.10.25)
@bir sıcak el Memleket neresi Kazakistan mı? 236 bini kaç yılda yaptın?
+1
🌸chicha_v2
(16.10.25)
yilda 30 bin km yapar, az degil tabii ama abartili da degil. Yilda 25 bin km yaptigim olmustu Turkiye sinirlarinda. Ise gidip geldim yakindi gorece, arada bizimkilerin yanina gidiyordum git gel 100 km falan, koye gitmisimdir 2-3 kez, tek yon 1000 km vs vs derken cok gezen insan yapar. Ise de gidiyorsa kolayca yapilir.
0
mbond
(16.10.25)
ben yılda 10-15 arası yapıyorum 2 araç var eşimde benzer km yapıyor
0
basond
(16.10.25)
Zaruret , iş halini anlarım ama genel olarak düşüncem ayrıca tembellikten veya tatili, gezmeyi, zevki abartmaktan bu kadar km yapılıyor olmalı.
Abartı gelebilir ama yürümekten aciz, az ötedeki tuvalete bile aracıyla gidecek olan insanlar var.
Zevkin abartılması ise genelde öyle hayırlı şeyler sebebiyle de olmuyor.

Yürümeye yabancılaşmış ve anne karnındaki embriyo misali sürekli birileri bu kimseleri bir yere taşımalı.
Sonra da haraketsizlik kaynaklı kilodan vs. rahatsızlıklardan bahsederler .
0
diyecevaplandı
(16.10.25)
Pazarlamacıyım. Geçen seneye kadar ayda 8000 kilometre yol yapıyordum. İş değiştirdim de bu sene 4000 km'ye düştüm.
0
etna
(16.10.25)
bizim 2004 model ilk sahibi olduğumuz bir araba vardı, 2020 yılında 100bin km de idi.
ben de anlamıyorum.

aracı sattım adam 3 yılda 200bin km ye getirmişti aracı :(
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Şahsi araçlarımla ortalama 25 bin

Şirket aracıyla da günde 60 km, ayda 1250 desen, 15 bin
0
gabe h coud
(16.10.25)
Arabamı mayıs ayında 0 km aldım. Şu anda 13xxx km. Senede yaklaşık 30k km yapıyor. Her gün işe git gel için 35-40 km yapıyorum, gerisi seyahat.
0
tss
(16.10.25)
arabayi aldigimizdan bu yana yilda 16-20k arasi (ortalama 18k) yapiyoruz ama sehirde yasamadigimiz icin. toplu ulasimla, 5km mesafedeki yan köye gitmek bir saat sürüyor, o sebeple her yere araba. sehirde yasasak herhalde yilda 5-6k anca yapardik.

is mesafesi uzun, ailesinden uzakta yasayan ve araba sirtinda para kazanan kisiler o km'leri yapiyor olabilir. mesela adamin ailesi trabzon'dadir, kendisi kayseri'de yasiyordur, iki haftada bir ziyarretlerine gidiyordur, üstelik ilac mümessilidir, kapi kapi geziyordur. günde 100 km rahat yapar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.10.25)
işi uzaktır çok geziyordur vs
0
jelly bear
(16.10.25)
Türkiyede eğer şirketiniz karşılamıyorsa, -ki öyle bile olsa- benzine verilen para yazık günah. abd de olsak anlarım da türkiyede bu kadar arabayla gezmeyi seveni ve yakıtı dert etmeyeni anlamıyorum boşa para atılıyormuş gibi geliyor.

Bir de aracı çok yakınca normal karşılayan var aslan besleyen yemini düşünmez falan... diyorlar. Ağır gerizekalılık başka bişey değil sanki benzin ucuzmuş gibi.

Bazı arkadaşları biliyorum kafaları dağılsın diye çevre yolunda turluyorlar iyi geliyor diyorlar.

Yani şahsen bana iyi gelse bile yaktığı yakıtı düşününce nötrler hiç bişey anlamam.
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Evle okul arası 35 km. Ayda 1120 km yapıyor. Günde 5 km günlük işler olsa +150 km. Haftasonları da 100 km gezi olsa, +400 km. Ayda 1700 km yapar yuvarlak. Yılda 20bin km yapıyor. Yılda 15-20bin İstanbul için normal bir rakam.

Hibrit araç kullanarak bütçeme ve çevreye karşı vicdanımı kısmen rahatlatmış oluyorum. Toplu taşımayla gitsem yolum git-gel toplam 3 saat daha uzayacak.

Araç üreticilerinin periyodik bakım aralıkları genelde 1 yıl/15bin km şeklinde oluyor.

5 yıl için 75bin km normal yani. Ama İstanbul'da 5 yaşında 75binde araç çok düşük km kabul edilir. Genelde 100-110bin civarı oluyor 5 yaşındaki arabalar.
-1
yadigar
(16.10.25)
işim git gel 130km. ayda 2500 km. yılda 30 bin. işte böyle yapılıyor.
0
mikahakkinen
(16.10.25)
benim 2020 model, 120 bin km. normal geldi ya, yılda 20-25 bin km işte.

ev-iş arası 20 km ise bile ayda 2x20x20'den 800 eder. bi de yazın istanbul-ege, kışın istanbul-ankara tarzı bi kaç şehir dışı yol yapsan 20 bini rahat bulur.
0
gitdaddy
(16.10.25)
iş ev arası mesafe uzaksa ondan oluyordur, biz de geçen düşündük 7 ayda 10 bin falan yapmışız, işe gidip geliniyor her gün istanbul olunca mesafeler uzak malum. arada uzak ilçelere akraba ziyaretlerine vs de gidiyosun, 1 defa tatil, 3-4 defa izmit edirne gibi mesafelere aile ziyareti derken oluyor yani. arabasız da gitmek istemiyoruz bir yere çünkü arabayı zaten o konfor için aldık.
0
Sadece soruyorum
(16.10.25)
kimisinin işi mobil. yılda 60-70 bin yapıyorlar. zaten bi şehir dışı git gel 2 bin km. yılda 30 40 yapan var.

kimi de gezmeyi çok seviyor. bi arkadaşım ben yemek yemeyi çok severim. eşimle tüm türkiyenin köylerine kadar gezdik demişti. o da yılda 80 mi ne yapmış. ilginç yani.
0
gurur
(16.10.25)
eski arabayı 2016da 0 almıştım. 2020de 10000 km anca olmuştu. 2024te 55000 km iken sattım. yeni arabayı 2024te 0 aldım, şimdi 19000 km.
0
inheritance
(16.10.25)
evle isim cok yakin, benden baska araci kullanan yok, is disinda haftada 2-3 gun bir o kadar daha yol yapiyorum, ekstar avm, yemek, etkinlik, senede birkac tatile de arabam ile gidiyorum senelik 15bin'i kolay kolay gecmiyorum
0
sweetoffice
(16.10.25)
Sahaya gittiğimde şehrin öteki ucuna tek yön 100 km yol gidiyorum. Servis pahalı ve az yoğun olan bu yolu kullanmadığı için hergün kendi aracıyla giden nice arkadaşım var. 200x20x12 senede 48.000 km yapar. Bunun marketi haftasonu gezmesi yaz tatili derken bu rakam daha da artıyordur.
0
cilekli pasta
(16.10.25)
Pandeminin zirvede olduğu dönemde bir ara her şeyin fiyatı ve maaşlar bile artarken benzin fiyatları sabit kalmıştı.
İşe başladıktan 1 ay sonra pandemi patlamıştı ve ben iş için şehir değiştirmiştim.
Pandemi patlayınca tüm şirket tamamen evden çalışmaya geçti 2 sene boyunca. Benim gibi bazı kişilere de haftada 1 işe gel dedi ama taksi parası verdi fiks.
Oturdum hesapladım haftada 1 kalkıp izmirden istanbula gidip akşam da dönmek daha mantıklı.
2 sene boyunca ayda 2500-3000 km arası yaptım. Arada bodruma falan da yazlığa kaçamak yaptım.
5 yıllık sadece 40.000 km'deki arabam 2 yılda 80.000 km'ye yakın yol yaptı.
0
denizgonen
(16.10.25)
ortalamam senede 30.000, altina pek dusemedim.
evde iki araba var, toplam 50.000 civari yapiliyor her sene.
0
cooperr
(16.10.25)
5 yilda 1250 is gunu var. 150.000km/1250gun= gunde 120km.

Ev-is arasi 60km olan biri sadece ise gidip gelmek icin 5 yilda 150.000km yapar. Normal bence.

Ayrica, mesela yeni arac satin alirken 2021 model araclari 2020'de aliyoruz. Bunun da km'nin yuksek gorunmesinde etkisi vardir.
0
thetruenorthstrongandfree1
(17.10.25)
bir ara evden işe 35 km mesafem vardı. git gel 70km. günde ortalama 5km ekstra sağa sola illa gidiyordum (annemlere uğramak gibi) x yılda 260 gün = 19500 km.

ayda 3 kere çanakkale'ye gidip geliyordum. 360 km tek yön. 30-40 en az orada yapıyorumdur. 800 x 3 x 12 =28.800

toplam 48300 km yaptı. illa ıvır zıvır olmuştur 50binin üzerine tamamlıyorumdur.
0
co2s2
(17.10.25)
Günde ortalama 30 km senede maksimum 10 bin yapıyorum ben.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
(4)

Arabamı satıyorum, neleri unutmamam gerek?

yadigar
Hgs'yi iptal edeceğim. Kasko zaten bu ay bitiyor. Noter satışı yaptıktan sonra atlamamam gereken bir şey var mıdır? Aklıma tek hgs geldi.
Hgs'yi iptal edeceğim. Kasko zaten bu ay bitiyor. Noter satışı yaptıktan sonra atlamamam gereken bir şey var mıdır? Aklıma tek hgs geldi.
0
yadigar
(16.10.25)
satıştan sonra trafik sigortasını iptal edip geri kalan sürenin parasını alabiliyorsunuz diye biliyorum.

hgs iptali de ben yıllar önce sattığım aracınkini iptal etmemişim. pttye yeni araç için hgs almaya gittiğimde söylediler hemen boş dilekçe örneği verdiler doldurdum. anında kapattılar tabi ptt olduğu için biraz sıra beklemek gerekebiliyor. tabi hgs de bakiye varsa ödemesi nasıl yapılıyor onu bilmiyorum.
+1
Fodera
(16.10.25)
Arabada entegre navigasyon varsa ve ev adresiniz kayıtlıysa silin
0
basond
(16.10.25)
Koltuk araları gibi yerleri kayıp eşya için kontrol edin .
Değişimini yaptığınız veya değişmesi gereken bir parça / malzeme varsa alan kişiye söyleyin.
Kimileri araç alıyor ama daha ne tür motor yağı alacağını dahi bilmiyor.
Yedek anahtarı ve araçla ilgili evde kalan kitapçık, belge vs.leri de yeni araç sahibine teslim edin .
0
diyecevaplandı
(16.10.25)
vergi borcu olmaması lazım satış esnasında.

para hesabınıza geçmeden satışı vermeyin. zaten güvenli stış mı ne sistemi kurulmuştu.
0
gurur
(16.10.25)
(4)

Istanbul ve civarinda hava nasil? Nasil giyinmek lazim?

warrior princess
Yaz mevsiminden geliyoruz ve mevsim algim sifir artik. Ustelik bu sene daha soguk geciyormus galiba? Ruzgarlik/yagmurluk ve sweatshirt hoodie tarzi seyler yeterli gelir mi? Ceket/mont alisverisi yapmak gerekir mi?
Yaz mevsiminden geliyoruz ve mevsim algim sifir artik. Ustelik bu sene daha soguk geciyormus galiba? Ruzgarlik/yagmurluk ve sweatshirt hoodie tarzi seyler yeterli gelir mi? Ceket/mont alisverisi yapmak gerekir mi?
0
warrior princess
(15.10.25)
Gündüz ince şişme montlar iş görür. Bir de olası yağmur için şemsiye lazım.
Gece de çok sahil kenarına vs inilmeyecekse ince şişme mont yine yeterli olur.

Rüzgarı kesen sıcak tutan ince bir mont olsun yeter. Yoksa battaniye dokulu polarlar da olur.


Çocuk vs varsa çocuk için mont + ekstra bir kat daha içe giymelik polar.
0
psmstc
(15.10.25)
Lahana gibi kat kat giyinmek en mantıklısı aslında. Çünkü akşamları soğuk, öğlenleri sıcak, güneş batmaya yakın serin oluyor. Tişört, ince hırka/hoodie, ince ceket gibi çözümler hem üşütmüyor hem terletmiyor.

Hoodie üstüne bir ceket ister illaki saate bağlı olarak. Yağmur ihtimaline karşı da şapkalı ceket veya yağmurluk + şemsiye lazım
0
mor oje
(15.10.25)
Tşört ve ince hırka ile takılıyorum üşümüyorum şimdilik
0
basond
(15.10.25)
haftasonu itibari ile sağlam yağışlı havalar geliyor gecelerimiz de güzel soğuk olur deniz soğuğu.
0
jamswety
(15.10.25)
(13)

Takım lideri bilinçli olarak benim doğum günümü kutlatmadı, ne yapayım?

mahmuttt
Takım lideri çok pasif agresif, olası kendine rakip gördüğü kişilere toksik davranan orta yaşlı bir bayan. ben altında çalışan erkeğim. Beni bir ara rakip olarak görüyordu hareketlerinden bunu anlıyordum. Ve doğum günümü bilerek kutlatmadı. Hatta bir araya geldiğimizde ekip içinde bunun göndermesini
Takım lideri çok pasif agresif, olası kendine rakip gördüğü kişilere toksik davranan orta yaşlı bir bayan. ben altında çalışan erkeğim.

Beni bir ara rakip olarak görüyordu hareketlerinden bunu anlıyordum.

Ve doğum günümü bilerek kutlatmadı. Hatta bir araya geldiğimizde ekip içinde bunun göndermesini bile yaptı (yanımızda telefonla biriyle konuşurken "şuan doğum günü pastası kesiyoruz dermişim :)" filan diye gülerek laf soktu kendince). küstah dolaylı yoldan çirkeflik yapan biri yani.

Ben hiç iplemedim. Hiç birşey olmamış gibi akışa devam ettim.

Şimdi önümüzdeki süreçte onun doğum günü kutlanacağı gün veya ekiptekilerin doğum günlerinde nasıl bir tavır alayım sizce?

a) hepsine katıl
b) hiçbirine katılma
c) takım liderinin doğum gününe bir bahaneyle son dakika katılma.

Bu arada şuan kendisiyle faal bir sıkıntımız yok.

Teşekkürler.
+1
mahmuttt
(14.10.25)
bahane yarat katılma
0
basond
(14.10.25)
katıl daha çok bilenir, umrumda değilsin havası estirir
+2
eja
(14.10.25)
ben olsam katılırım, ondan daha çok eğlenmeye bakarım hatta.
+2
ruhlardan esinlenen karga
(14.10.25)
kutlama kısmını atlayıp pasta yemeye gidilebilir sadece
0
elorelia
(14.10.25)
katilin ve hic bir sey olmamis gibi davranin.
+2
wallcan
(14.10.25)
İş dünyasında böyle saçma sapan şeylere kafa takılmaz. iş yerindeki insanlar bizim arkadaşlarımız da degil. umursama pastanı ye kolanı iç geç
+4
limonlu eksi
(14.10.25)
hangi takım?
-1
mikahakkinen
(14.10.25)
aldırma hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya doğum günü partilerine devam et. sıra ona da gelir elbet.
+1
koela
(14.10.25)
dünyanın en saçma şeyi iş yerinde doğum günü kutlanması bence. takılmaya gerek yok, istediğin arkadaşların kutlamalarına katıl istemediklerine katılma. bizim şirkette pasta işini iptal edip herkese doğum günü izni veriyoruz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(14.10.25)
Böyle bir şey yaşanmamış gibi davran. Doğum gününe katıl ve kutla. İşi işte bırak.
+1
gabe h coud
(14.10.25)
Böyle ucuz hareketler yapan birine böyle biri değilseniz ve onun yaptığı şekilde cevap verirseniz kaybedersiniz.

Çirkef biri değilseniz hiç bir şey olmamış gibi davranın. Görmezden gelin.
0
biseysorcaktim
(14.10.25)
Kutlatmadı derken, kutlamaları o mu organize ediyor yoksa organize edene (muhtemelen İK) mi engel oldu? Eğer öyleyse

d) İK'ya Mobbing konusunu götür, başlarını ağrıt.

Hayır, doğum günü kutlandı ama o seni kutlamadıysa he de geç. Onun kutlamasına git, kutlama pastanı ye +1 Kutlarsan pasif-agresif anlamak yerine "istediği kıvama getirdiği bir ezik" olarak bakması ihtimali daha yüksek. Milletin ego tatmini olmaya gerek yok.

İlk durum için Mobbing'i kullanmazsan da şirketten uzaklaştırılırken elinde bir şey olmaz. En kötü ihtimalle "düşük performansından dolayı çıkarılmasını gizlemek istiyor" denir.
+1
nawar
(14.10.25)
cok uzun sure kadin agirlikli ama erkek egemen bir sektorde calistiktan sonra, kadin agirlikli ve egemen bir sektore gectim. is yerinizde 50+ kadar kisi varsa kadinlarin bu tarz hareketlerini gormemek, tepki vermemek ve benzer durumlarin dedikodu donmeye baslayinca "anlamam" diyip aptala yatmak ise yariyor. sizinle de mevzu yasamazlar, siz de kafanizi rahata erdirirsiniz. dogum gunu varsa gidin, usulen birkac laklak sonra ise devam zaten.

e/35
0
klassno
(14.10.25)
(15)

En sevdiginiz film

abuzer
Evet cok genel oldu. Tür olarak ayirmadan, butun kategorilerde, oyunculuguyla senaryosuyla, ozgunluguyle, hissettirdikleriyle... kriter olarak ne belirlerseniz artik, totalde birinci sirayi alan filminiz hangisi?
Evet cok genel oldu. Tür olarak ayirmadan, butun kategorilerde, oyunculuguyla senaryosuyla, ozgunluguyle, hissettirdikleriyle... kriter olarak ne belirlerseniz artik, totalde birinci sirayi alan filminiz hangisi?
+2
abuzer
(14.10.25)
Tek cevap çok zor ama

The fall.
0
a perfect lie
(14.10.25)
Yüzüklerin efendisi serisinden kralın dönüşü
0
basond
(14.10.25)
The Shawshank Redemption
0
himmet dayi
(14.10.25)
ilk aklıma gelen 12 angry men oldu
+1
pide
(14.10.25)
en sevdiğim film midir bilemem ama "hissettirdikleriyle" kısmına odaklanırsak özellikle tek bir sahnedeki duygu yoğunluğu nedeniyle the truman show derim, fena sarsmıştı.
0
hrskrs
(14.10.25)
tek film seçmek zor, hele benim gibi çok film izleyen biri için. büyük yapımlar akla gelebiliyor tabii, LOTR (Yüzüklerin Efendisi), Dune, Star Wars, Marvel/Avengers filmleri vs., ama bunlarda duygu eksikliği oluyor. Daha çok epik bir hikayeyi izliyorsun. İçine serpiştirilmiş duygulu anlar oluyor tabii.

her şeyiyle "The Others" olabilir. ilk izlediğimde çok etkilemişti.
duygu, özgünlük, oyunculuk, sahne ve ışık kullanımı, gerilim dozu, ve film tarihinin en şok sonlarından biri.
+1
ermanen
(14.10.25)
Sürekli izlemem sebebiyle;
Once upon a time in Hollywood - bilmiyorum acayip iyi buluyorum filmi. Yani o dönemi anlatisi, pitt ve di caprio uyumu falan.
Lotr üçlüsü - buna diyecek bir şey yok yani. Her şeyi ile bir şölen.
0
logisticsmanager
(14.10.25)
Cevap vermesi zor ama illa zorlasalar bir şey söyleyeceksin diye, Los Lunes Al Sol ve Baran ilk aklıma gelenler olur. Uyandırdığı duygular açısından ağırlıklı olarak. Teknik yönden çok daha yetkin işler çıkar tabi. Gelmişken çok bilinmeyen Ningen No Joken trilogysini de önereyim, harika filmlerdir her biri.
+1
krang
(14.10.25)
Sürekli kim Leon yazicak diye bakiyorum, yeniliyorum :(
0
🌸abuzer
(14.10.25)
@krang

Javier Bardem'in oyuncu olduğu filmler genelde iyi oluyor ya. Benim de onun filmlerinden seçmem olası ama seçmek çok zor. kategorilere ayırmak lazım :)

Mar Adentro
Biutiful
Dune: Part Two
No Country for Old Men
+1
ermanen
(14.10.25)
Tek cevap zor aslında ama bu soruya genelde Wristcutters: A Love Story diyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.10.25)
Amelie
Gone with the wind
0
tabudeviren
(14.10.25)
La Historia Oficial
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
cramer cramer e karşı
0
jamswety
(14.10.25)
lotr ve alien serisi.
0
deartheodosia
(14.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.