Giriş
(18)

nerelerde asla araba süremezsiniz?

i'm gonna start a revolution from my bed
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
+1
i'm gonna start a revolution from my bed
(13.10.25)
arabanın gidebildiği her yerde sürerim.
0
gercekdunya
(13.10.25)
İstanbul ve genel olarak türkiye. Yollar dar, sokağa atlayan insan çok, belediyecilik ve iklim kötü.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.10.25)
Şarampole yuvarlanma ihtimalimin olduğu tüm yollar.
Virajlı tali yollar.
0
auroraaurora
(13.10.25)
Her yerde sürerim sürdümde ama sevmediğim yerler dar olup karşıdan kamyon falan gelip teğet geçtiğimiz yerler
0
basond
(13.10.25)
Asla araba süremediğim yer yok. Belki Tahran gibi yerlere alışması 1-2 hafta sürer. Yurt dışı sağdan/soldan direksiyonlu ülkelerde de kullandım. NY, LA gibi metropollerde de, ehliyet kasaptan alınan arap ülkelerinde de...

Altımdaki araç, yolun fiziksel ve coğrafi koşullarına uygun bir araçsa, her yerde kullanırım. Düzenli ve korkmadan araba kullanınca, kısa sürede adapte oluyorsunuz.

İlk 2-3 yıl /50bin km acemilik olabilir. Araba kullanmak roket bilimi değil. Sınırları kesin bir pratik.

Trafikte sevmediğim şeyler çok. Kural bilmeyen/takmayanlar, sağdan soldan çıkan motosikletler, kavşağı boş bırakmayı akıl etmeyenler, dar yerlerde geçmekten korkanlar, yaya geçidinde durmayanlar, kış lastiği gereken zamanda takmayanlar, magandalar, yoğun saatler vs...

Edit: Kiralık yahut emanet araç kullanıyorsam huzursuz oluyorum çok.
0
yadigar
(13.10.25)
Dümdüz gideceksem her yerde sürerim, hahah sürdüm de, kağıthanenin arka sokakları gibi hem bayır hem tek yön dar yerlerden hoşlanmıyorum tabii, stress olurum ama sürerim,
Dar ve onü uçurum gibi yerlerde dönmeye çalışmak berbat, orada arabayı bırakırım, sürmem.
0
a perfect lie
(13.10.25)
her yerde kullanırım +1 ama istanbul’da trafikli yerlere gitmektense toplu taşıma ya da yürüyebiliyorsam yürürüm. trafik kilit konumlar beni çok geriyor.
0
deartheodosia
(13.10.25)
hollanda ve isvicre bana cok karisik geldi trafik kurallari ogrenmek lazim, ceza da ceza ama. suremem demiyorum ama sikintiya sokan yer kagithane gibi yerlerden nefret, hele zemin islaksa. cogu sebep arac kaynakli oluyor kar yagiyor ama kis lastigi yok gibi, ikincisi tek serit ama cift yon yollar. beni son zamanlarda geren bi mevzu var o da gece suruculeri, ucmalari, sahildeki yarislar bir de ustune kazalari gordukce
0
ala09
(13.10.25)
en zorlandığım gece sürmek tabii ki ve genelde gece sürmemeye çalışıyorum. gece karşıdan gelen farlar çok rahatsız ediyor. ışığın az olduğu yollar da cabası. zifiri karanlık yolda da mecburiyetten sürmüşlüğüm oldu. uzun otoban yolculuklarına da sabahın köründen başlıyorum o yüzden, yolculuk en geç günbatımına kadar olsun diye. ıssız yerler de tedirgin edici olabiliyor.

bir de çok bozuk yollara girmemeye çalışırım.

detroit şehrinde de mecburiyetten araba sürmüşüm zamanında, kabus gibiydi. google maps bile ters yola girdirdi beni. kanada kurallarından sonra çok farklı gelmişti. bir de abd'de eyalete göre bazı şeyler değişebiliyor heralde. yani farklı ülke ve şehirlerde zorlanmak mümkün. trafiğin bize göre ters olduğu ülkeler de var, ingiltere, kıbrıs, hindistan gibi.
+1
ermanen
(13.10.25)
türkiye'de. süremem cünkü. ehliyeti yurtdisinda aldim. türkiye'ye geldigimde hatasiz süren adam görmedim. trafik kurallari da bir garip. 82 diye hiz siniri var. tolerans limiti icin hesap makinesi cikarman gerekiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Çok turistik yerlere asla arabayla girmem. Keşmekeş ve kaotik yerlere toplu taşımayla gitme taraftarıyım

Dik yokuşlardan nefret ederim, ehliyeti yeni aldığımda yağmurlu bir İstanbul gününde bebek yokuşunda trafikte kaldım elim el freninde yarım saat ecel terleri döktüm. Travmam var
+1
kullanicadi
(13.10.25)
düz vitesle trafiğe girmek istemem, işlenceye dönüyor. yoksa her türlü her yerde kullanırım.
0
co2s2
(13.10.25)
süremem değil de sürmek istemem dediklerim: dar sokaklar, aşırı yokuşlu yollar, tek gidiş gelişli virajlı şehirlerarası yollar.
0
inheritance
(13.10.25)
avrupa’nın birçok ülkesinde sürdüm, hala sürüyorum. araba sürmek kolay.

amerika’da doğu yakasında sürdüm. üstelik minivan gibi aşırı büyük ve hantal bir araç. aşırı kolay.

türkiye daha zor, özellikle istanbul ama yine de çok zor diyemem.

hiç gitmedim ama muhtemelen pakistan, hindistan, bangladeş gibi kuralın olmadığı ve yolların tuktuk’la dolu olduğu yerlerde alışması zor olur gibi düşünüyorum.

ha bir de gece karanlıkta dağ yolları, uçurum kenarları vs. sıkıntılı olabilir. sürmem zaten.
0
sir gawain
(13.10.25)
her yerde sürerim de yabancı olduğum gelişli gidişli yollarda sürmeyi pek sevmiyorum. özellikle geceleri.
0
lazpalle
(13.10.25)
Bayrampaşa sokakları.
0
baldan kaymak
(13.10.25)
Cin'den Fransa'ya bircok ulkede surdum. En zoru sanirim zamaninda Irak'ta trafik kurallari yokken zirhli land cruiser suruyordum. Belli bir kural olmadigi icin araclar, sag/sol farketmeden bos bulduklari her yerden size dogru gelebiliyorlardi. Kimsenin o zamanlarda ehliyeti oldugunu da sanmiyorum. Yine Irak'ta kum firtinasinda arac surdum. Bildigin gormeden ilerliyorsun. Ondeki aracin dortlulerini cok az gorup, tamamen kaybettigini dusun. Bu da cok zordu.

Hava olaylarini takip etmeden arac surmem bundan sonra.

2 yil once Tr'de tatildeydim. Tatil donusu Istanbul'a donerken. Sakarya nasil bir yermis bir bakalim dedik. Donel kavsaklari cok kotu kullanan, en sabirsiz, cok gereksiz korna calan surucu grubu gormedim.

Bunun disinda Kanada'da Quebec'te bir indian reserve'den bir tanidik yardimiyla vergisiz araba dolusu icki aldim. Taa Prens Edward Adasina arkadasin dugunune goturecegim. Hava durumuna hep bakarim ama yolda oldugum icin bakamadim. Donuste kar firtinasina yakalandim. Aracim o zaman Toyota Tundra. V8 motor. 5.7 litre. Yeni Nokian kar lastikleri var uzerinde. Kasa da icki dolu. Agirlik da var yani. Bundan daha iyi bir arac lastik kombinasyonu dunyada yoktur diye dusundum. 4x4 aldim. Yolda tampona kadar kar birikti. Biraz tedirgin olsam da devam ettim. Hani Star Trek'de uzay gemisi isik hizina ciktiginda geminin sagindan solundan kayan isinlar gorunurdu ya. Aynen tek gorebildigim buydu. encrypted-tbn0.gstatic.com Bu da cok zor bir arac kullanma tecrubesiydi.
+2
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
asla surmem demem hicbir yer icin.
denemedim ama trafigin ve direksiyonun ters tarafta oldugu (i.e. ingiltere) ulkeler beni tedirgin ediyor.
0
cooperr
(16.10.25)
(21)

Çocuk büyütmek gerçekten böyle mi?

silverleaf
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar sadece kendileri ve çocuğu yediriyor. Çocuk sahibi olmak cidden böyle bir şeyse hayata dair tüm beklentilerimi sorgulamak istiyorum...
+1
silverleaf
(13.10.25)
Aile gevşek . Bu çocuk zaman ve nasıl uyuyor? kısmına daha gelmedik
Kimi ailelere bakın. onlar da farkında değiller belki ama çocukları onları yönetir. Onlar da bunu çocuk
büyütmek zanneder.
-2
diyecevaplandı
(13.10.25)
Tarlada çalışırken doğum sancısı başlayan, Sonra bebek ağaç gölgesinde uyurken tarladadaki işine devam eden kadının üçüncü kuşak torunu bu hale geldi.

Çocuk merkezli yaşayan bir garip aile modeli gelişti ülkede. O modeldir onlar. Hiç öyle bir şey yok yani.

3 saatte, beş dakikaya sığdırılamayacak ne yapıyorlar ki evden çıkarken.
-6
Mirket
(13.10.25)
Tamamen kisilere ve cocuga bagli. Ilk oglumuzu araba koltuguna oturtmak bile kucuk bir meydan muharebesi gibiydi. Adamin karakteri boyle, zor bir cocuk ve hala oyle. Daha sonra iki oglumuz daha oldu. Bunlari torbaya koyup sokaga cikarim, sikinti olmaz.
+4
quaker
(13.10.25)
bir söz var ya “en iyi anne anne olmamış annedir” gibi. katılıyorum. en iyi anne ve babalar çocukları olmayan kimseler ki akıl vermekte çok iyiler :,)

15 aylık bir çocuk hala bakıma muhtaç. zamanla anne ve baba (daha çok anne tabii) kendisine vakit ayırabilmeyi başaracak ve çocuk (bebek) hayatlarına bu kadar hakim olmayacak. ama bu yaşlarda genellikle böyle, evet.

bizim anne babalarımız bizi çok rahat yetiştirmiş gibi hissediyorum ben ayrıca, şimdiki nesilde çocuk merkezli oluyor her şey. ben de isterdim çocuğum benim programıma uysun falan ama öyle olmuyor işte. aklı ermeye başlayınca daha kolaylaşıyor bazı şeyler.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
soruyu ben tam anlayamadım. misafir size yardım etmedi diye takıldıysanız zaten olması gereken bu değil mi?

onun dışında 15 aylık bi çocuk varsa hayatın onun etrafında dönmesi normal o aile için.

3 saat derken abartı olduğunu düşünüyorum. zaten bir yetişkinin ceketini alıp evden çıkması ile 15 aylık bi çocuğun evden çıkması için gereken hazırlık tabi ki aynı olamaz.

bence çocuğu olmayan insanlar çocuklu durumlar için yorum yapmasınlar.
0
elorelia
(13.10.25)
benim 75 yasinda kayinpederime, "cocuk gece teroru yasiyor, pek iyi durumda degiliz" dedigimizde, "ne olacak kabus goruyo iste, abartiyosunuz" demisti.
bizde misafir olduklari bir gece, gece terorune kendisi denk geldi, gozunu cikartacakti cocuk, odasina kacti pitir pitir koca adam.

baskasinin yasadigini yasamadan, o yasanan hakkinda gazel okumak kolay gelebilir de, genelde pek tutmaz. ben de yaptim cocugum olmadan once, yedik bi bok.
+5
quaker
(13.10.25)
benim de çok sevdiğim arkadaşlarım çocukları ile bu durumda. ve ne yazık ki buna kendilerinin sebep olduğunu düşünüyorum. onlar o tablonun içinde en doğrusunu yaptıklarını düşünüyorlardır ki öyledir de ama ben dışardan bakınca hatalar görüyorum.

anneler ve babalar tabii ki siz bizi anlayamazsınız, çocuğunuz yoksa yorum da yapmayın demişler ama bir çocuğun 3 saat yemek yemesini beklemek, ikna etme çabaları, gerginlikler filan bence normal ve doğru davranış olamaz. Çok üzgünüm. bu örnekte 15 ay kucuk ama benim arkadaşlarımda bu yıllarca sürdü. Evlerine gitmek sırf bu yemek ve dışarı çıkma mevzularından beni çok daraltıyordu ki hala böyleler :(

bence duyuru sahibi de yemeği kendi hazırlaması toplaması kısmını 3 saat süren bu yemek sürecine dahil değil diye belirtmek için söylemiş. Arkadaşından bunu beklediği için değil de.

ben bu arkadaşımı bu yemek konusunda sorgulayıp ara ara eleştiriyorum. bunları yemezse hasta olur yine biz uğraşırız vesaire diyor ama her gün en az 2 saat süren yemek krizini yaşamak hasta olmasındansa tercih edilecek bir şey değil bana göre.
-2
a perfect lie
(13.10.25)
3 saat olmasada vakit alıyor doğru
+1
basond
(13.10.25)
Öncelikle çocuğu olmadan buraya yazan arkadaşlar buraya yazdıklarını eğer çocukları olursa; ondan sonra bir daha okusunlar. 3 saat 5 saat 5 dk on dk. Çocuk sahibi olmak dünyanın en zor işi. çocuk olana kadar, ne kadar özgür olduğunu anlamak dünyanın en acı şeylerinden. çocuğum olmadan önce çocuklu ailelere kızar laf ederdim. olunca anladım ki çok zor amkkkk.

3 saat veya 5 saat olması ailenin düzenine bağlı bir şey. artık çocuklar aileleri yönetir durumda.

ben er kişiyim, eşim ve benden başka çocuk bakımına yardımcı olan herhangi bir kimse yok. kendime dair bir hayatım kalmadı. eşimi zaten düşünemiyorum. gerçekten bilinçli ebeveyn olmak zor.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
@a perfect lie beni çok iyi anlamış. derdim tabii ki bana yardım edilmemesi değil, durumu canlandırmak için yazdım ama yanlış anlaşılmış. Konu bir yemek yeme + yedirme sürecinin 3 saat sürmesinin normal olup olmaması. Aynı şey sabah hazırlanmak için de geçerli. 3 saat de hazırlanma süreci. Beraber etkinlik yapmak o kadar imkansız ki, hadi gidelim diyorlar tamam diyorum 3 saat geçiyor. Bireysel olarak onlara yardım edebileceğim her işi yapıyorum etraflarında ama yine de 3 saat.
+1
🌸silverleaf
(13.10.25)
3 saat çok fazla ama çocuğuna göre değişir, 5 yaş çocukla 45 dk falan alıyor benim oyuncaklarını toplayıp (bazılarını hala yanımızda gittiğimiz yere taşıyoruz işte bilinçsiz anne örneği ben) ve havaya göre giydirmekle, nereye gideceğimizi açıklamakla falan. yemek yemesi yarım saat gibi.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
mecazen mi 3 saat dedin çok anlamadım ama gerçekten soruyorsan 3 saat çok abartılı. 14 aylık bebeğim var genelde gideceğimiz yerlere hesaplanan vakitten 20 dk sonra varırız. niye hep 20 dk geç kalıyoruz anlamıyorum ama genelde çocuk yürümek istiyor kucakta durmuyor filan yavaş yürüyor ondan kaynaklı sanırım.

yemek yedirmek ve kendimizin yemesi de max yarım saat olur, 3 saat kraliyet yemeği mi yiyorlar :D
+2
Gradient_tabanlı_mor
(13.10.25)
aynısı durumu bizde de hala var, yani illallah ettiriyor, değişiklik filan istemiyorlar, biraz rutin çocuklara iyi geliyor. anne baba çalışıyorsa o yaşta kendi kurdukları oyunları oynamak istiyorlar, mesela dışarı çıkacaksak kuaför oluyoruz, pantolon giydirme makinesi oluyoruz bunları öğrendikçe 1 saat altına indik, tabi bizim hazırlanma sürecimiz de var.

yemek konusu ise şöyle, biz bir şeyler hazırlayıp arabada yemesini istiyoruz, sabah okula giderken kahvaltısı da öyle elinde çerezi, dışarı bakarak yiyor arabada, yemek yemesini beklemek de yanlış, zaten ben evde bakarken doğrudan kahvaltı hazırlamam, önce dışarı çıkarız, parkta acıktırır öyle kahvaltı kurarım.
0
hoot
(13.10.25)
mecazen 3 saat kullanılmış. kimse 3 saat çocuğa yemek yedirmeye çalışmaz.

ama dışarı çıkma konusu 3 saat alabilir.
altını değiştir.
yemek yedir.
bebek bakım çantası hazırla
dışarısı için hazırda mama yoksa onları yap.
bebeğin üzerini değiştir.
kendin tuvalete git
kendin hazırlan.
bu sırada bebek tekrar kaka yapmış mı diye kontrol et.
arabayı al kapının önüne getir.
+1
duyuruuser
(13.10.25)
ben eli yavas insana asiri kuruluyorum. böyle hadi dedikten sonra 3 saat evden cikamayan kisiler gercekten ömür törpüsü.
benim kayinvalidem öyle ve üc saati gercekten mecazen kullanip söylemiyorum. yani gercekten üc saat. benim uzun süre tolere edebilecegim bir sey degil.
bir yere gidilecek, kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti... inanilmaz bir kararsizlik icinde. bu böyle on kere tekrar ediyor. banyo yapip cikmasi tam tamina 2 saat. millet onu beklerken altina isiyor. baska insanlar da var orada, en az 5-6 kisi, onlar da giyinecek, hazirlanacak, yikanip yumulacak degil mi? benim hayatimindan sen her gün nasil o kadar vakit calarsin ya? mecbur mu herkes seni beklemeye? cok cok cok düsüncesiz bir hareket. üc saat yemin ederim size mecazen ya da abarti degil, dosdogru. benim tahammülüm ilk gün sonunda sahiden bitiyor. kadinin yürümesi bile uyusuk uyusuk ya. bir km yolu 30 dkda yürüyemiyoruz ve hayir, yürüyemedigi icin degil, uyusukluktan amk.

bir senesi babamin kuzenine gitmistik izmir'e. hani bazilari ile dalga gecerler, yürürken sakiz cigneyemez diye. iste babamin kuzeni onun konusurken baska is yapamaz versiyonu ve inanilmaz geveze. hem kel hem fodul yani. köfte yapmaya basladi, aciz, yoldan gelmisiz. bir tane köfteyi avcunda sekilliyor, duruyor car car car arada 2 dk bir sey anlatiyor. diger köfteyi sekilliyor, duruyor car car car arada bir sey anlatiyor... her köfte arasina 2-3 dk laf molasi koyuyor. bir kilo kiymadan köfteyi yapmasi 2 saat sürdü.

hayir, cocuk büyütmek böyle bir sey degil. bu tamamen kisinin eli ne kadar agirsa o kadar basa gelir bir durum. allah sabir versin, ben bu insanlarin cok yaninda olsaydim kafayi siyirirdim. allahtan kayinvalideme uzak yasiyoruz. evliligimin en büyük sinavlarindan kendisi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
"Tarlada doğum sancısı tutan kadın" diyen arkadaşa çok katılıyorum. aynen kardeşim tarlada bebeğe bakmayıp işine devam ettiğinde bebeğin ve annenin fiziksel ve psikolojik sağlığında bir sorun olmuyordu. Ölüm oranları çok düşüktü bizim nenelerimiz zamanında, hele psikolojileri çok iyiydi kesinlikle damızlık gibi doğum yapıp bebeklerinin yarısı ölen ve kalan bebekleriyle bağ kuramayan nenelerimizin.
Onu da geçtim, kadının ne haddineymiş konforlu ve hijyenik ortamda bebeğe bakmak? Bu ne şımarıklık? Lütfen sevgili kadınlar, tıpkı nenelerimiz gibi yaşayın. Bir de utanmadan hayatınızdaki önceliği bebeğinize veriyorsunuz yahu! Mesela tek kullanımlık bezler de almayın, kakalı bezleri yıkayın çünkü nenelerimiz böyle yapıyordu biliyorsunuz ki. Allah allah ya!
+4
mor bembombom
(13.10.25)
Bir uçtan diğer uca fazla hızlı savrulduğumuzu anlatmak için verdiğim örnekten mağduriyet devşiren kronik mağdur arkadaşım,
Ne soruda ve ne de verdiğim cevapta aile yapısı içinde belirli bir cinse özel bir eleştri yoktur. 3 kuşak öncesindeki durumun doğru olduğuna dair de bir sözüm yoktur. Benim sözüm çocukerkil aile düzeninin abukluğunadır.
Yazdıklarım o gözle oku. Ya da okuma. Mağduriyetini doya doya yaşa. Sen bilirsin.
Bu arada mor kurdelalı bir eyleme katılırsan çağır ben de gelirim. Ama 7*24 dünyaya o gözle bakma. Mutlu olamazsın.
-2
Mirket
(13.10.25)
mor bembombom +1
tarladaki nenelerimiz örneği beni de çok rahatsız ediyor her defasında duyduğumda. dünyaya getirdikleri çocukların yarısı vefat ediyormuş zaten. yazık o kadıncağızlara. ve hala sömürülüyorlar emekleriyle.
0
deartheodosia
(13.10.25)
bazı insanların götü ağır çocuktan bağımsız olarak. bence çocukla alakalı bir durum yok. ebeveynlerin karakteriyle alakalı bir durum.
0
Hallegadola
(13.10.25)
Bazı insanların zaman algısı ve zamanı kullanma hızı çok tuhaf, çok yavaş olabiliyor. Annem de öyledir, onun sağlık sorunları da var ama öteden beridir annemin dikkati çok dağınık olduğundan bir işi yapana kadar saatler geçebilir evet. Olabilir, yapı.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
İnsanlar abarttığımı düşünmüşler doğal olarak ama değil, maalesef. Neyse ki bu gözlemi yapan sadece ben değilmişim.
+3
🌸silverleaf
(13.10.25)
(16)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(9)

Hangi mesleği yapacağına karar verememek

perfectlysplendid
Mesleğimi sevmiyorum Okulu bitireli 7 sene oldu sürekli kararsızlık yaşıyorum mesleğimle ilgili belki severim diye bekledim farklı şirketlerde çalıştım ama bu alanda kendimi geliştirmek istemediğimi farkettim.Şu yaştan sonra da enerji kalmadı açıkçası her şey gözümde büyüyor. Birkaç alan düşündüm am
Mesleğimi sevmiyorum

Okulu bitireli 7 sene oldu sürekli kararsızlık yaşıyorum mesleğimle ilgili belki severim diye bekledim farklı şirketlerde çalıştım ama bu alanda kendimi geliştirmek istemediğimi farkettim.

Şu yaştan sonra da enerji kalmadı açıkçası her şey gözümde büyüyor. Birkaç alan düşündüm ama sonra olmaz diyip vazgeçtim.

Kariyer danışmanına veya psikoloğa mı gitsem bu kararsızlık normal değil gibi geliyor. Sürekli zihnimde onu mu yapsam bunu mu diye rahatsız eden düşüncelerle uğraşıyorum.

Bir insan ne istediğini neden bilmez ki?
Bilsem bile bu saatten sonra çok zor gibi geliyor ne yapılır?

Bu durumda olanlar ne yaptınız ?
+1
perfectlysplendid
(12.10.25)
Meslek nedir ilk olarak? Belki alt alanlarına yönelebilirsin.komple sektör değiştirmek yerine
0
basond
(12.10.25)
Grafik tasarım
0
🌸perfectlysplendid
(12.10.25)
Problem meslek seçiminden önce belki örtülü depresyon olabilir. Nelerden zevk aldığını, neleri yaparken çok tatmin duyduğunu bilememenin açıklaması bence bu, hiç değilse doğru yönlendirme için bir psikologla görüşsen çok iyi olabilir.
0
muhayyer divan
(12.10.25)
Yıllardır bu soruyu soruyorsun ve hiçbir şey yapmıyorsun. Ben mesleğimi seviyorum ama ek meslekler için okul okuyorum, kursa gidiyorum. Bunun başka bir yolu yok dünyada.
+1
arbre
(12.10.25)
Ne istemediğinizi düşünün. Ona göre davranısınız.
0
put it in your appropriate place
(12.10.25)
grafik tasarim zaten bitmek uzere olan bir meslek.
ya bastan okuyacaksin ya da bir sekilde baska yan sektorlere gececeksin, artik ne olursa..
0
cooperr
(12.10.25)
35'ten sonra sektör değiştiren biri olarak söylüyorum "bu saatten sonra" lafı sadece sizin kendinize koyduğunuz bir bariyer. Üzerinden atlamak ya da önünde durmak sizin tercihiniz.
0
rakicandir
(12.10.25)
üniversiteyi bitirince bende de aynı durum vardı.
psikoloğa gitmiştim ve iyi bir terapi almıştım.
böylece kendimi toparladım ve iyi bir kariyer oluşturdum.
o terapi olmasa şu an sürünüyor olabilirdim.
saçma sapan hayaller peşinde koşuyordum.
0
santimantal
(13.10.25)
Mesleğe severek başlayanlar bile bi süre sonra soğuyor. Kimse işini sevmiyor. Kötü meslek yoktur, az para vardır.
0
luluki
(13.10.25)
(6)

netflix'te izlemelik bir film önerir misiniz bana?

der meister
fm mobile oynamak için mecbur bir aylık üyelik aldım ama oyun hiç sarmadı maalesef, üyelik boşa gitmesin diye bir şeyler izlemek istiyorum. duyuruda kriter dedim gerçi ama düşününce aklıma pek bir şey gelmedi... yine de toplumsal konulara değinen, belki bir parça (tümüyle de olabilir) distopik filml
fm mobile oynamak için mecbur bir aylık üyelik aldım ama oyun hiç sarmadı maalesef, üyelik boşa gitmesin diye bir şeyler izlemek istiyorum. duyuruda kriter dedim gerçi ama düşününce aklıma pek bir şey gelmedi... yine de toplumsal konulara değinen, belki bir parça (tümüyle de olabilir) distopik filmler iyi gidebilir sanki. aşklı, maceralı, hızlı tüketim için çekilmiş bi' şey değil de izleyince "vay anasını" dedirtecek bi şey arıyorum özetle. henüz izlemedim ama mesela parasite o tarz bi film diye biliyorum, aklımda o da var.

çok net bir kriter olmamakla beraber film kuzey amerika'da (meksika hariç) geçmezse sevinirim. avrupa olur, asya olur, güney amerika olur, afrika olur... karakterlerin çoğunun sokakta karşılaşıp "vay topraam nabıyon" diyebileceğim türde olması, tabiri caizse hikayenin ve ortamın BANA GEÇMESİ önemli benim için.

önerileriniz için şimdiden teşekkür ederim cipsinen sarı golaylan bekliyorum.
+3
der meister
(12.10.25)
The Beautiful Game
Society of the Snow
Fair Play


ve Eğer halen duruyorsa; The Outfit
0
put it in your appropriate place
(12.10.25)
The Gentlemen 2019
0
Amaranta ursula
(12.10.25)
dystopian sci-fi, sosyal adaletsizliği metafor olarak anlatıyor:
the platform
www.imdb.com

survival/genelde tek mekan olarak okyanus ortasında (izlediğim en iyi survival filmler arasında):
nowhere
www.imdb.com

not: iki film de İspanya yapımı
+1
ermanen
(12.10.25)
Maalesef netflixde kurgusu düzgün sağlam vaay dedirtecek bir netflix yapımı film görmedim hepsi uyduruk izle at çöpe denilebilecek filmlerdi
0
basond
(12.10.25)
Children of Men

Yine dystopian sci-fi ve dram olarak en iyilerden. Netflix'de hala var mi bilmiyorum
0
ermanen
(12.10.25)
The White Tiger - 2021
Primal Fear-1996 (amerika'da ama)
0
unalub
(13.10.25)
(7)

Pazar günleri ne yapıyorsunuz?

ermanen
Pazar, genelde dinlenme günü diye düşünülüyor sanırım. Gezen de vardır tabii. Yıl içinde genele bakarsanız ne oranda dinlenme ve gezme sizde? Evde vs. dışarda geçirme oranı.Evde uzanıp bir şeyler mi izliyorsunuz genelde? Bir hobiyle mi uğraşıyorsunuz? Arkadaş, sevgiliyle mi buluşuyorsunuz? Kafeye, r
Pazar, genelde dinlenme günü diye düşünülüyor sanırım. Gezen de vardır tabii. Yıl içinde genele bakarsanız ne oranda dinlenme ve gezme sizde? Evde vs. dışarda geçirme oranı.

Evde uzanıp bir şeyler mi izliyorsunuz genelde? Bir hobiyle mi uğraşıyorsunuz? Arkadaş, sevgiliyle mi buluşuyorsunuz? Kafeye, restorana mı gidiyorsunuz? Doğa gezisi mi yapıyorsunuz? Aile? Gaming? Pazar alışverişi? Temizlik? İş/Çalışma? Başka?

Hristiyanlık'ta da Pazar günü kutsal gün tabii ve belki kiliseye giden bile vardır, ama buradan çıkması zor.

Not: 2012'de de sormuşum ama kişiler ve zamanlar değişti :)
+2
ermanen
(12.10.25)
Bu saydıklarınızın hepsi +evdeki bitkilerin saksı değişimi, budaması, gübrelemesi vs. Bitki işleri olmayınca oturup makale, katalog falan tarıyorum bir iki saat.

Örneğin bugün bir bitkinin saksısını değiştirdim, şimdi birazdan alışverişe çıkacağız. Haftaya da arkadaşları çağırıp evde yemek yapıp takılalım diyoruz. Öbür hafta da ormana bir gitmek istiyorum kış girmeden. Sonbaharda güzel oluyor, bakalım.
+1
akhenaten
(12.10.25)
Çocukla vakip geçirme olarak değişiyor hava güzelse dışarıda kötü ise ev yada kapalı alanda beraber vakit geçiriyoruz
+1
basond
(12.10.25)
ben cuma günleri calismadigim icin isleri genelde cumadan bitiriyorum. benim esim gidiyor kiliseye. eger beraber kutlamamizi gerektiren bir bayram falan degilse ben gitmiyorum, evde takiliyorum. biraz is yapiyorum. yatagi kapat, camasir at, vs. bazen cuma gününden bir yerlere kaciyoruz. eger evde oldugumuz haftasonuysa her zaman dogada yürüyüse cikiyoruz. kar bile yagsa cikiyoruz. dogada yürüyüse hatta her gün cikiyoruz :) es gibt kein schlechtes wetter, nur schlechte kleidung (kötü hava diye bir sey yok, kötü kiyafet var) diye bir motto var, sahiden öyle büyümüs, evde de aynen bu motto uygulaniyor. sonra genelde hobilerimizle ilgileniyoruz. ben igne isi yapiyorum, o satranc falan oynuyor. genelde arkadas bulusmalarini cumartesi gününe kadar hallediyoruz, pazar günü sahiden aile olarak vakit gecirme günümüz.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
Bugünkü derslerimi iptal ettim, iyice bir dinlenmek istiyorum. Akşama da annemlere gidicem. Çalışmıyorsam hafta sonu hiçbir şey yapmama taraftarıyım.
+1
sekizdokuzon
(12.10.25)
Sektör değişikliği yaptığım için bu haftaya kadar cumartesi pazar işleri yetiştirmeye çalışıyordum. Bu hafta ise CRTP (Certified Red Team Proffessional) diye bir sınavın hazırlığına başladım. Bir ay içerisinde sınavı verip, bunun bir basamak üstünde bulunan sınava hazırlanacağım. Yıl sonuna kadar ikisini birden verip bir üst lige çıkmak istiyorum açıkçası.
+1
rakicandir
(12.10.25)
Çok değişken bazen yatıp dinleniyorum bazen geziyorum, ihtiyaca göre.
Bugün uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım burada olduğu için onunla plan yaptım, tüm gün sergi gezip akşam da eğlenmeye çıkacağız.
+1
mutekebbir
(12.10.25)
Sevgilim varken çıkıyorum. Sevgilim yokken evdeyim. 6 gün zaten iş için çıkıyorum. Ondan bir gün çıkmak istemiyorum. Evde Instagram, Youtube, çay, kitap, keyifli oluyor.
0
arbre
(12.10.25)
(4)

özel plakanın araç satışındaki durumu

tabudeviren
diyelim ki özel plaka aldım ve yıllar geçti, arabayı satmak ve başka bir şey almak istiyorum. bu durumda plakayı yeni arabaya taşıyabilir miyim? yeni aracın sıfır veya ikinci el olması durumu etkiler mi?
diyelim ki özel plaka aldım ve yıllar geçti, arabayı satmak ve başka bir şey almak istiyorum. bu durumda plakayı yeni arabaya taşıyabilir miyim? yeni aracın sıfır veya ikinci el olması durumu etkiler mi?
0
tabudeviren
(12.10.25)
taşıyabilirsiniz. aracın sıfır ya da ikinci el olması durumu etkilemez.
+1
co2s2
(12.10.25)
aracı satarken alıcının plaka değişimi yapması gerek bu şartla satmanız lazım yoksa plaka gider. bunun için de ikametin farklı bir il olması gerekir.

plaka düşünce tekrar para ödeyip üzerinize tahsis etmeniz gerekir. 2. el araç alacaksanız o plakayı alabilmeniz için alacağınız aracın ikametten farklı olması gerekir.
0
jelly bear
(12.10.25)
Tüm şartlar sağlanır ise ancak elde tutabilirsiniz. Araç başka şehre satılacak başka şehirdeki plaka başındaki şehir kodunu değiştirecek sende boşa çıkan plakayı para ile tutup yeni arabana takacaksın yoksa olmaz
0
basond
(12.10.25)
Özel plaka derken mesela adınız mahmut sizde 34 mah plakası aldınız. Bu özel plaka değildir. Satarsanız kaybolur gider. O size özel bir plakadır. Ama plakada 35 mahmut atveren yazıyorsa bu bir özel padır. Satınca plaka kaybolmaz. Ama onun da yıllık vergilerini vermeniz şartıyla.
0
ground
(12.10.25)
(9)

Özel plaka

kararsızataletfilozofu
Yani istediğim harflerin olmasını istedim yeni araba alırken, bağış adı altında 50 bin tl para istiyorlar yoksa sırada ne plaka varsa o veriliyor.Ücret çok geldi başka yolu yok mu ücreti indirirler mi ?
Yani istediğim harflerin olmasını istedim yeni araba alırken, bağış adı altında 50 bin tl para istiyorlar yoksa sırada ne plaka varsa o veriliyor.
Ücret çok geldi başka yolu yok mu ücreti indirirler mi ?
0
kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
güldürdün.. : )
-5
designer
(12.10.25)
İlk defa araba alıyorum ilk defa plaka alıcaktım olayı bilmiyorum bu işler hep böyle mi ? Gülünecek ne var hocam anlamadım
0
🌸kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
Öyle öyle. Ama bence de yüksek istenmiş. Pazarlık yap.
+1
gobekliraki
(12.10.25)
arabanız hayırlı olsun, güle güle kullanın. arabayı alırken showroom'da size anahtarı takdim eden kişi o anahtarı uzun süre vermeyecek, para isteyecek, benzin alırken sizden para isteyecekler. bunlara da hazırlıklı olsun. bu arada 50 bana çok gelmedi.
+2
co2s2
(12.10.25)
plakanın güzelliğine göre fiyat artıyor. ece, cem, efe, bjk falan almak isterseniz bir araba paraı da oraya verebilirsiniz.

kelime oluşturacak gibiyse fiyat biraz düşüyor.

hiçbir anlam ifade etmeyen, sıradan denk gelse verilecek harfleri, sırf sizin isminizin kısaltması diye seçerseniz yine para isterler, en düşük tarife bu. 2023 yılında KC için 10.000 lira verdi arkadaşım. ben 2001 yılında BG için 100 milyon vermiştim (araba 10 milyardı). o yüzden sıradan harfler için arabanın değerinin %1'i verilebilir diye bir hesap yaptım kafamda.
+1
kibritsuyu
(12.10.25)
Geçen yol Ağustos'ta, Eskişehir'de pek orijinalliği olmayan bir plaka için 12.000 (en düşük sağış miktarı) istemişlerdi.
+1
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.10.25)
şehre plakaya göre fiyatlar çok değişken. pazarlık yapılabilir ama zor.

tanıdık olursa bedavaya bile alabilirsiniz.
+1
jelly bear
(12.10.25)
Keyfekeder isteniyor biraz brb plaka istersen 10000 iken ece plaka 200000 olabilir
+1
basond
(12.10.25)
Eskiden şöyle bir şey vardı muhtemelen devam ediyordur. Ben mesleğimi belirten bir plaka almak istemiştim bayağı pahalı demişlerdi o zaman seçmek istiyorum falan gibi bir şey söyledim. Bana bir tane eski eski püskü defter getirdiler. Oradaki plakalar boşmuş. Üşenmedim tek tek okudum bir de baktım ki soyadım Çuhadaroğlu. C U H olan bir plaka var. Hem de bedava. Gittim onu aldım. Hatchback Ford Focustu.
+2
ground
(12.10.25)
(6)

Hangi mobilya markası

Moonpie
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
-1
Moonpie
(11.10.25)
doğtaş.

istikbal, bellona ve mondi'ye kayyum atanmış sonrasında kalitesi düşmüş diye biliyorum.
-1
biraz da kitaplar bizi okusun
(12.10.25)
doğtaş
-1
co2s2
(12.10.25)
saloni
0
adivar
(12.10.25)
Vivense
-1
basond
(12.10.25)
normod
+1
kornisch
(12.10.25)
kelebek. en sade kelebek git bak anlarsın.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
(16)

Kombiyi açtınız mı

condom kurşunu
Biraz erken oldu sanki ama biz açtık :/
Biraz erken oldu sanki ama biz açtık :/
0
condom kurşunu
(11.10.25)
Evde hayır ama şirkette açıldı. Klima da kışa geçti.
0
arbre
(11.10.25)
daha en az 1 ayı var, çok erken
0
my fault
(11.10.25)
Yeni evim yerden ısıtma, çözemedim gitti sistemi. Hangi boru hangi odayı ısıtıyor vs. Ben de pes ettim.
0
gobekliraki
(11.10.25)
Bugün merkezi ısıtmayı çalıştırdılar biraz.

Aşağıdan har har ses geliyor, kendimi güvende ve iyi hissettim.
+1
sekizdokuzon
(11.10.25)
yokluk görmüş bazı yaşlılarda her şeyi "lazım olur" diye saklama huyu var ya bende de bu kombi konusunda var. öleceğimi bilsem açmıyom. ankara'da dışarısı -5'ken, kar yağarken soğuktan uyandığımı ama yine de yakmadığımı bilirim. üşüyor muyum? evet. şu an kombi açılır mı? evet. açtım mı? hayır. TOPUNAN TANKINAN GELİN AÇTIRAMAZSINIZ. aralık'tan önce açmam. muhtemelen o zaman bile açmam.
0
der meister
(11.10.25)
29 ekime kadar direnmeyi planlıyorum. Konum: İstanbul
0
hakmut
(11.10.25)
Konum İstanbul Kartal
Açtım. Açmasam uyurum. Uyursam ölürüm.
+1
tabudeviren
(11.10.25)
Merkezi ısıtma 3-5 gündür yanıyor.
0
inheritance
(11.10.25)
istanbul. açalı 1-2 hafta oluyor.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.10.25)
Bugün. İstanbul.
0
dilemma of subscribtionability
(11.10.25)
İzmir'den bildiriyorum, açık balkon kapısının yanında oturuyorum şu an. Kombi açmayı düşünmeye bile başlamadık.
0
kobuzchu kiz
(11.10.25)
Acmamistim ama simdi acmaya karar verdim. Kat kat giyindigim halde usudum, konum ist.
0
sey mi dostum
(11.10.25)
Akşamlaeı açık
0
basond
(12.10.25)
Eskişehir'de merkezi ısıtmalı apartmanda yaşıyorum. Cuma yaktılar. Evde tişörtle takılmaya devam ediyordum, bi tık daha üşürsem kalın kıyafete geçerim derken kombiyi yaktıkları için yine şort tişört devam evde
0
nundu
(12.10.25)
amacimiz ekim basina kadar dayanmakti ama daha ekim olmadan geceleri eksilere düsünce mecbur eylül ortasi actik. bu hafta en azindan gündüzleri cok iyi gitti havalar, 10-12 derecelere kadar cikti.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
Çocuk banyodan titreyerek çıktığı için eşim bir kaç gündür açıyor. Normalde evde tişörtle rahat gezemediğim ana kadar direniyordum.
0
kimlanbu
(12.10.25)
(5)

Akbank kredimi kapatmama izin vermiyor

iddaaci
Merhaba, Akbank’tan taşıt kredim var. 2 tane taksiti kalmıştı. 1 tanesini ödedim. Diğerini ödememe izin vermiyor. Yaşayan var mı çözümü ne olabilir?
Merhaba, Akbank’tan taşıt kredim var. 2 tane taksiti kalmıştı. 1 tanesini ödedim. Diğerini ödememe izin vermiyor. Yaşayan var mı çözümü ne olabilir?
0
iddaaci
(11.10.25)
Şubeyi arayın hallederler.
0
orient blue
(11.10.25)
diğerini de ödemenin yararından çok zararı olabilir, erken kapama cezası oluyoır genelde.
0
bobinhoo
(11.10.25)
Gittim şubeden son kalan 4 taksiti tekte yatırdım ceza ödemedim sistem 1 den fazla taksiti önceden ödemeni istemiyor ama kredi çektiğin şubeden kapatabilirsin

Akbank taşıt kredisi idi
0
basond
(11.10.25)
Ben de Garanti'de yaşadım. Mobil işlemde, son hariç çoğu taksidi 3-5 gün önce yatırdım, son taksidi kabul etmedi. Onu son gün çekti hesaptan
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.10.25)
Sanirim mobil bankacilikta 1 ya da 2 kere izin veriyor erken odemeye. Daha fazlasi ve ara odeme icin subeye yonlendiriyor.
0
brkylmz
(12.10.25)
(20)

Toksik ilişki- ne yapmalı

gobekliraki
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızd
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızda, ölümlerden döndüğümüzde bile her zaman birbirimizin yanında olduk, cümle alem de bilir bu durumu.
Neyse sabah gittim aldım, sarhoş. İçmiş sabaha kadar, bana zorla saat gündüz 11de mekan açtırdı rakı içicem diye. Başladı dertlerini anlatmaya ama iş döndü dolaştı sürekli bizim ilişkimize geldi. Ya diyorum gülüm senin sıkıntın ben miyim iş yerin mi? "Her şey" gibi saçma cevaplar verdi. Bardaklar kırdı falan. Neyse hesaptan sonra aldım bana getirdim. Evde de önce gayet iyi dertleşme, ben yol göstermeye çalışıyorum falan, sonra bir anda patlamalar ana avrat küfürler, ne haysiyetim kalıyor ne adamlığım vs. Dilindedir ama onun onu da biliyorum. Sonra tekrar bir anda öpmeye bağlamaları falan ambale oldum. Güç bela uyuttum. Telefonunu da kapamış, kızı arayan arayana, herkes merak içinde. Arada 3-5 kişi de beni arıyor, o telefonu açarsan kendimi aşağı atarım güllü gibi diyor. Yapar da. Ben de açmadım tabi kimsenin telefonunu. Şimdi uyuyor ama benim gözüme damla uyku girmedi, hatta bana zorla aldırdığı rakıyı açtım gece hala ona devam ediyorum (güç bela içmesini engelledim, yemek falan yaptım bolca karnı dolunca canı istemedi). Bikaç saate uyanacak, benim tahminim şu ki o tekrar barıştık (ilişki anlamında) zannedecek ama ben böyle bişey istemiyorum. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da.
Mesela dün tutturdu hadi evlenelim diye. Ama nasıl ısrar. 3 cümleden sonra es verip aybı şeyi tekrarladı hadi evlenelim diye falan. Ben laf ebeliği yapınca başlıyor hakarete "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" falan gibi arabesk laflar.
Ruh hali zaten iyi değil, ama sanki tüm ihale benim üstüme kalmış gibi. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum artık.
-9
gobekliraki
(11.10.25)
Abi salman lazım bırak gitsin eğer istemiyorsan komple söyle yoksa senden sürekli beklenti içinde olacak
ikimizin de iyiliği için komple bağları koparmak tek çare gibi
+4
basond
(11.10.25)
Ya öyle de o kadar şeyden sonra nankörlük gibi geliyor bana.
-3
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu toksik değil kanser ilişki. Ben en yakın arkadaşımı bile bu kadar çekmem. Dehle gitsin.
+1
mikahakkinen
(11.10.25)
Bu uzaklaştırma aldığın değil mi?
0
Kahvedesu
(11.10.25)
@kahvedesu evet
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
ya gönder gitsin sen misin alemin enayisi? ortalık düzgün kız dolu.
+1
shadex
(11.10.25)
"Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da." böyle düşündüğün ve devam ettiğin sürece. o rezillikleri ve küfür kıyamet halleri yaşayacaksın. hatta daha beterlerini.
+1
koela
(11.10.25)
Başkasının ardını toplayan, her derdine koşan bu "kurtarıcı" rolünden kendini sıyırman gerek
0
grimavi
(11.10.25)
dilinde ya da değil "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" bu cümleyi kuran biri ne halde olursa olsun sokağa atmadığın sürece sana her şey müstahak kusura bakma.
+3
matilda
(11.10.25)
Bütün bunları tam da senin hayatına yeniden girmek hatta gerçekten evlenmek için yapıyor olmasın, bu kadar öfkeler, kontrolsüzlükler, hır çıkarmalar, bu kadar içmeler, kendini kaybetmeler...

Hayatımdan çıkarmadım çıkarmam demişsin ama "hiçbir şeyin" olan birinin bütün bu davranışlarını çekmeye hazır mısın? Yeni bir ilişkin olsa neler olacak, yeni sevgiline zarar verebilir mi... bilmem, bence senin bağımlılık sorunun ondaki alkol bağımlılığı olup karşına gelmiş. O alkolden sen de ondan (ona olan bağımlılığından) kurtulmalısınız gibi.
0
muhayyer divan
(11.10.25)
muhayyer divan+1 , bence de konu evlilik olabilir. krizi bunun için kasten yaratmıştır diyemem , ama hayatında kötü giden her şeyin faturasını "istediği adamı" nikah masasına oturtamamasına bağlıyor olabilir.

hayatının neresinde tutacaksan o konuda açık olsan kadın da bu konuda netleşebilir diye düşünüyorum. son derece sağlıklı görünen kadınlarla bile evlenmek pek akıl kârı değil bu düzen içinde. bardak çanak kıran bir kadın, kimseden evlilik bekleyemeyeceğini gayet iyi bilir. maksat kötü giden hayatının faturasını kesmek, yükü "evlenmeyen" erkeğe aktarmak.
0
loch ness
(11.10.25)
@muhayyer seni severim ama genelde cevapların aşırı iddialı ve keskin oluyor, tüm teşhisi koymuş gibi sanki Bi havalar. Alkol bağımlılığını nerden çıkardın şu sorumda cidden merak ediyorum.
+2
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Abi annenle kızkardeşin ne diyorsa onları dinle. Onları dinlemediğin sürece sen daha buralarda çok sürünürsün.
+2
i'm gonna start a revolution from my bed
(11.10.25)
@i'm gonna start

Onlara kalsa ohooo bi kaşık suda boğarlar.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
bence sen ilişkideki konumundan memnunsun her ne kadar rahatsız olduğunu yüzeysel olarak belirtsen de bu kişiyle bağını kopartmak istemiyorsun.

seninle evlense de memnun olmayacak ve onu kurtarmış, korumuş olmayacaksın bir şeylerden. hayatı böyle yaşayan biri demek ki.

iş yerinde neden küfürleşiyor en basitinden, bi insan profesyonel olmayı neden denemiyor (kesin başkaları suçludur bunda da, onu mecbur etmişlerdir vs) sonra kendisini alkole veriyor ve yazdığın diğer her şey.

hepimiz bi şeylerle oyalanmayı seçiyoruz işte yaşamak için, sen ve eski sevgilininki de bunlar.
0
deartheodosia
(11.10.25)
@dearthrodosia çok güzel yazdın teşekkür ederim. Ama inan memnun değil de mecbur gibi hissediyorum ve bundan kurtulamıyorum.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu meselede sadece patron haklı. belli ki iş yerinde de bir uyumsuzlukları var.

Nuri alço'nun nevriye budak'a sahip çıkması bile daha anlaşılabilir:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(11.10.25)
@gobekliraki

Öğlenin 11'inde rakı içecem diye tutturmak, geceden beri içmek sarhoş olup sana bulaşması... bu kadar uzun süre içebilmek hem de bir kadın bedeni... bağımlılıktan başka bir şey değil ki bu? Anlamayacaz mı sanmıştın, onun bağımlı olduğunu sözle ifade etmek mi ağır geliyor (hem de sana), problem ne onu anlamadım. Bir teşhis koymuş veya kesinlik ifade etmiş gibi de konuşmamıştım. Tamam bana gıcık olabilirsin de onun bağımlı olduğunu düşünmemin nesi sorun? Bağımlı değil deyip çıkabilirsin?
0
muhayyer divan
(11.10.25)
Hicbir seye mecbur degilsiniz, esasinda sorumluluk almamak ve kendinizi kurban olarak nitelemek icin boyle bir hikaye uydurmus gidiyorsunuz. Oncelikle yaptiginizin sorumlulugunu alin, ben eski kiz arkadasimla bu sekilde bir iliskiyi yasamayi seciyorum demeyi ogrenin. Bu sekilde hem yaptiginizin sorumlulugunu almis olursunuz hem de baska bir secim yapabileceginizi idrak edeceginiz icin bu size guc verecektir. Su haliyle Irade Gucunuzu sizden bagimsiz unsurlara teslim etmis oluyorsunuz. Eger baska bir turlu iliski ya da yadam istiyorsaniz baska bir secim yapacaksiniz, ayni seyleri yaparak farkli sonuc beklemek bir tur delilik ve yazdiginiz seyin kolay/kisa bir cozumu yok. Ayrica Ofke Dansi'ni okumanizi da tavsiye ederim. Ve sinir sisteminizin, bedeninizin, psikolojinizin bu tur iliskileri sevgi/ask olarak nitelemeyi, bir tur dopamin olarak benimsemeyi nerede ve neden bu sekilde ogrendigine bakmak saglikli olacaktir.
+1
kassiopeia
(11.10.25)
Ne yapmalı diye kime sorarsan sor, sana ne derlerse desinler, sen yine gidip kendi bildiğini okuyacaksın. Aklın yolu bir, kimse böyle bir tavıra maruz kalmamalı. Sende biraz travma bağı oluşmuş, bazen böyle inişli çıkışlı ilişkilerden bu bağı koparamadığın için kurtulamıyorsun kolay kolay. Çocukluğunda sevgiyi kaybetme korkusu yaşadıysan böyle kaotik ilişkilere dayanıklı oluyorsun, gerçek aşk böyle olmalı diye düşünüyor olabilirsin, huzurlu ilişkiler sıkıcı geliyor olabilir. Bu tür ilişkiler insanın kendi içindeki bir tekrarı fark etmesi için yaşanıyor bence, bu ilişkiden bir ders alman lazım. O dersi alamazsan bu insanla ilişiğini kessen bile bir sonraki ilişkide yine benzer profilde birisine tutulabilirsin.

Bu kadarını asla yaşamadım, benim yaşadıklarım bunun çeyreği falan olabilir sadece ama lisede ve üniversitenin ilk dönemlerinde böyle ilişkilerim olmuştu. Kaosun aşk olmadığını fark ettim, sevgimin acıya katlanmakla ölçülmeyeceğini öğrendim. Sevginin karşındaki insanı değiştirmek değil, onun kendi yolunu bulmasına alan açmak olduğunu öğrendim. Bu kadın da senin içinde çözülmemiş bir duyguyu temsil ediyor. Onu bir şekilde bulman lazım, kafanda bir ışık yanması lazım, eureka moment lazım. O olunca özgür kalacaksın. Öbür türlü siz böyle kavga kıyamet devam edersiniz maalesef. Ahiretlik diyorsun, hep birbirimizin yanında olduk diyorsun anlıyorum ama huzur da lazım insana. böyle küfürleri böyle lafları kimse hak etmez
+2
kullanicadi
(12.10.25)
(14)

Manuel vites direksiyon sınavını kaç denemede geçtiniz?

runaway
ve genel olarak değerlendirme katı mıydı?
ve genel olarak değerlendirme katı mıydı?
0
runaway
(11.10.25)
20 sene önce pek bir zorlugu yoktu.
0
designer
(11.10.25)
Ben Avusturya'da 3. hakkimda gectim ama sorun vites degildi.
Ilk sinavda kavsaga girerken hizliydim ve kavsaktaki kisiyi pek beklemedim. Tehlike yaratmadiysa da geriye dönüp bakinca orada beklemem gerekirdi. Bir de bir kere park eden araclara fazla yakin gecmisim, aynalar ucacakti az daha, demisti sinavi yapan adam. Ilk sinavdan bu iki sebeple kaldim.
Ikinci sinavda kavsaktan ciktiktan sonra sinyalimi kapatmayi unutup 150 metre kadar sinyal acik gitmisim. Bu sebeple kaldim.
Ücüncü de aldim.
Manuel olmasinin ekstra bir zorlugu sadece kalkislarda oluyordu, onu da dur-kalk yaparak baya calismistim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
Çok oldu pek zorlamadılar 20 sene önceden bahsediyorum
0
basond
(11.10.25)
Benim de 20+ sene önce. O zamanlar çok rahattı. 2 ileri 1 geri bitti gitti.
0
gobekliraki
(11.10.25)
5 sene önce ilk denemede. Gelen ekip rahattı ben de bir hata yapmadım soft sürdüm.

Aynı yıllarda eşim kardeşim ve iki tane arkadaşım da tekte geçti.
0
biravekahve
(11.10.25)
2015 ya da 2016'da girmistim, hic soforlugum de yok ama ilk seferde gectim. ben de anlamadim nasil oldu. yanimdaki 3 arkadasin hepsi kaldi, sevinememistim bile.
0
supergirl
(11.10.25)
16 sene önce tek seferde aldım. beni yanıltmaya bile çalıştılar lafa tuttular falan ama yutmadım :D

ancak aldığım sene paralel park vs. yoktu dur kalk vs. en azından bizim sınavda olmadı park meselesi.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(11.10.25)
2019 tek seferde. 10 yasimdan beri manuele hakimdim ve cok hevesliydim, hata yapmadim
0
ala09
(11.10.25)
manuelde tek korkulacak şey yokuşlar, ki artık sürüş kurslarında yeni arabalar vardır yani yokuş desteği vardır (ayağını frenden çeksen bile 2sn daha tutmaya devam ediyor, kaymıyor)

O yüzden korkma. Ama tabii otomatikte atıyorum x saat kurs alman gerekiyorsa, manuel olunca 2x ders alman gerekebilir genel adaptasyon için.

Millet hep parktan kalıyor anladığım kadarıyla, onu aşırı zorluyorlarmış. Onun da manuelle otomatikle ilgisi yok.
0
nhk ni youkosu
(11.10.25)
2 sene önce tek attım.
0
guitarissimo
(11.10.25)
Tek seferde.
0
gabe h coud
(11.10.25)
2019'da tek seferde geçtim. Hayatımda ilk defa arabayı sürücü kursunda kullanmıştım.
0
Cesario
(11.10.25)
2013 yilinda tek seferde gectim ben de. Tek hatirladigim fazlasiyla yokus bi yolda kalkis yaptirilmisti ve yol, zor bi yoldu. Degerlendirmede sohbet muhabbet edip dikkat dagitmaya calisiyorlardi. Bana, babam cok iyi ogretti manueli onun sayesinde gectim diyebilirim. Su an yeni sinav sistemi, bence biraz daha zor.
0
sey mi dostum
(11.10.25)
2015 yilinda İstanbul’da tek seferde gectim ama normalde iyi yapabildiğim halde sinavda nerdeyse kaliyordum. 2022 yilinda Hollanda’da sifirdan aldim ehliyeti, tek seferde gectim pratik sinavini ama riske girmedim epey ders aldim. Manuele yeni alışıyordum burda daha.
0
mbond
(11.10.25)
(12)

Toplumdaki en low karakterlere nerelerde rastlıyorsunuz?

sekizdokuzon
Kesinlikle dating applerde, benim için. Siz Türkiye'yi bu hale getiren kitleyle en çok nerelerde karşılaşıyorsunuz?Teşekkürler.
Kesinlikle dating applerde, benim için. Siz Türkiye'yi bu hale getiren kitleyle en çok nerelerde karşılaşıyorsunuz?

Teşekkürler.
-6
sekizdokuzon
(11.10.25)
küçük bir ipucu vereyim: türkiye'nin mevcut halinden şikayetçiysen siyasetçilere ve sanayicilere bakman gerekiyor. gecekonduda doğmuş, mahallesinden çıkmamış insanlar değil ülkenin bugünkü halinin sorumlusu. koca ülkeyi karanlığa, cahilliğe, ucuz iş gücüne indirgeyen şerefsizlere bakarsan daha sağlıklı olabilir.
-1
der meister
(11.10.25)
@der meister: ben de bahsettigin kitle içindeyim. Benim kafam niye çalışıyor, ben neden faşist değilim?
-6
🌸sekizdokuzon
(11.10.25)
Date başarısız geçmiş.
+8
duptıs
(11.10.25)
sözüm meclisten dışarı ama herkes bir başkasına göre low değil mi?

çok çok abartılacak bir durum yoksa bence devamke...

soruya cevap kahvehanede olurdu sanırım..
+3
Rondak
(11.10.25)
dermeister+1 halkin cok oldugu yerde. hastane, okul, sosyal medya
+1
ala09
(11.10.25)
diploma insanin cehaletini alsada,
hamurunda varsa eşeklik,
baki kaliyor elbet,

katagorilere ayirmamali tabi..
0
designer
(11.10.25)
İnsanlarla iletişime geçtiğin heryerde örnek verilmiş yukarıda toplu ulaşım hastane vs gibi

herkes kendini aydın zannediyor ama maalesef mallık içinde yüzüyoruz
+1
basond
(11.10.25)
köylü low degildir. varos lowdur. varosun lowlugu egitimsizliktendir. plazalardaki, o cok sisim sisim gezdikleri caddelerdeki, hatta yeri gelip akademideki lowluga yegdir varosun lowlugu benim icin.
en azindan dersin ki, bu adamin bir bahanesi var böyle olmak icin. anasi evde üc posta dayak yedigi icin 14'ünde kocaya kacmistir, babasi alkoliktir, üc gün ac bir gün tok yasiyorlardir, abisini kahvede bicaklamislardir, diger abisi tefecilere düsmüstür, belediye gecekondusunu yikmistir... akademi ya da plaza lowlugunun böyle bahanesi de yok. sebepleri fesatlik, acgözlülük ve hirstir.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
askerde karşılaştım. askerden sonra asla insanların eşit olmadığını, olamayacağını hatta bazı kişilerin insan olarak bile tanımlanmaması gerektiğini anladım. eğer bugün maymun türlerine insan demiyorsak, onlara insan hakları vermiyorsak askerde karşılaştığım bazı tiplere de asla denmemeli. inanılmazdılar. (bana bir rahatsızlık vermediler. sadece gözlem olarak; bizle aynı canlı değidli onlar. onu biliyorum)
+4
tchuck
(11.10.25)
Hastanelerde. Doktorun kapısında sırasının gelmesini beklerken son ses tiktok izleyen teyzeler ve amcalar, diğer yanda yine son ses maç özeti izleyen genç erkekler, kemoterapi gören annesi ile tiktok çeken genç kızlar, yüksek sesle telefonda konuşanlar, muayene sırasında sizle odaya girip oturmaya kalkanlar, bu belediyelerin hepsini kayyıma verecen muhabbetleri, Allah x'den razı olsuncular, özel hayatın içinden geçen sorular soranlar, ayakkabılarını çıkarıp koltuklara koyanlar...
+1
gnosis
(11.10.25)
@tchuck merak ettim.

çok korunaklı bi hayat yaşıyorum galiba.
0
deartheodosia
(11.10.25)
Ben de askerlik demeye gelmiştim ama zaten söylenmiş. Turkiye ortalamasinin gercek durumuyla yüzleşmek ilginc olmustu ki zaten gayet de ‘low’ ortamlarda olduğum halde.
+2
mbond
(11.10.25)
(33)

Kaç kişi tarafından engellenmişsiniz?

sekizdokuzon
Beni sekiz kişi engellemiş. Daha fazlasını bekliyordum. Sizi kaç kişi engellemiş?Teşekkürler.
Beni sekiz kişi engellemiş. Daha fazlasını bekliyordum.

Sizi kaç kişi engellemiş?

Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(10.10.25)
Sıfır

Edit: dokuzmuş:)))
+1
Kahvedesu
(10.10.25)
1 kişi engellemiş onu fark ediyorum ama sadece 1 mi daha mı fazla bilmiyorum. Nasıl bakılıyor onu da bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
İstatistiklerden bakılıyor.
+2
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
istatistiklerin neresinde, ben göremedim?
0
der meister
(10.10.25)
Ben >> İstatistikler >> Az aşağıda, favori duyurularının altında
0
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
teşekkür ederim. beni 15 adet sevgi ve insanlık düşmanı engellemiş, canları sağolsun...
0
der meister
(10.10.25)
11.

Aslında 10 kişiydi, dün senin " kaç kişiyi engellediniz?" soruna cevap yazınca 11 oldu. Artış bekliyorum.
+1
rock n roll
(10.10.25)
10 olmuş. Ne ettim size
+1
benaslindayohum
(10.10.25)
3 ve bugüne kadar tek bir tartışmaya dahil olmadım. hatta doğru dürüst yazmam bile genelde okurum :)
+3
pide
(10.10.25)
3 kisi engellemis :D
Birilerinin onemsemesi <3 ben asdgag
+2
sey mi dostum
(10.10.25)
1 kişi engellemiş.

Hukuki sorununa beleş çözüm arayan birine tepki göstermiştim, sanırım o değil çünkü duyurusunu görebiliyorum. Fırsattan istifade ben engelledim kendisini. Bu nedenle benim de engellediğim kişi henüz 1 ama zamanla artacaktır.

Farklı rumuzlarla gelen bir akıl hastası (sanırım gerçekten hasta) vardı, denk geldiğim anda engelleyeceğim. Bir de garip rumuzlar kullanan tipler var ve gerçekten garip sorular soruyorlar, onlar da radarıma takıldıkça itinayla engellenecekler arasında.
0
10551037
(10.10.25)
O değil de Shepard resmen HAYATIMIZDAN ÇIKTI, inanabiliyor musunuz?
+9
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
bak samimi söylüyorum ben 13 senedir filan buradayım. eskiler varsa hatırlar, 17 yaşındayken polonya vize başvurusuna giderken giyeceğim tişörte kadar buraya sormuştum. bir nevi duyuru'nun elinde büyüdüm. shepard kadar pislik birini görmedim. kaç kere mesaj attım. adres ver, geleyim görüşelim dedim. gerçekten amacım kavga etmek bile değildi, yani madem bu kadar agresif ve gıcık bir adamsın, her yazdığımıza böyle nefretle cevap veriyorsun, görüşelim dedim. politik olarak da zıt kutuplardayız zaten. ben komünistim, o kapitalistin allahı. dedim ki kardeşim beni misafir et, görüşelim, sen nasıl iş yapıyorsun, GERÇEKTEN merak ediyorum bunları, görmek istiyorum. yapacağın tek şey bana bir çay ve çorba ısmarlamak.

yok. adam hepsini reddetti. dövüşelim dedim, insanca buluşalım dedim... hepsini reddetti. üstüne gelip her duyurumun altına sıçmaya devam ediyordu. sanırım hala yapıyor ama engellediğim için görmüyorum. duyuru'da gördüğüm ilk akıl hastası değil ama en özeli diyebilirim. diğerlerinde hiç değilse insanlığın kırıntısını görebiliyordum, dövüşelim deyince "gel amk çocuğu" diyorlar veya geri vitese takıp susuyorlardı. bu kadar pervasız, bu kadar ahlaksız, bu kadar klavyesine güvenen rezil bir bit yavrusu hiç görmemiştim.
+8
der meister
(10.10.25)
iki kisi imis..
+1
cooperr
(10.10.25)
@der meister: yemin ediyorum dünyanın en ılık gtlü insanıyım ama benim bile bu herifi ıslata ıslata dövesim gelmişti.
-2
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
1
+1
ermanen
(10.10.25)
5 çıktı. Daha çok bekliyordum :))
+1
muhayyer divan
(10.10.25)
Bir. Bizi shephard'dan kurtaran compu'dan Atatürk razı olsun. Acaba onu kaç kişi engelledi?
+3
herzan
(10.10.25)
1. Çok şaşırdım bu kadar az olmasına
0
denizgonen
(10.10.25)
1 imiş, şaşkınım.
0
Amaranta ursula
(11.10.25)
sözlük hesabımı kimse engellememiş, zaten bir iki yıldır aktif kullanmıyorum bu hesabı. 16 yıl önce açmışım hesabımı, vay arkadaş.

aktif kullandığım hesabım ise 1 kişi tarafından engellenmiş. 12 yaşındaymış, ona da vay be. o hesabı neden açtım bilmiyorum ama anonim olarak sormak istediğim sorular için açmıştım zamanında, bilhassa ilişki üzerine. sonra gerek olmadı ana hesap olarak kullanmaya devam ettim gerçi. muhtemelen bir ilişki sonrasında peşpeşe ayrılık soruları sorduğum için engellemişlerdir.
0
dahinnotha
(11.10.25)
1
Ne yapmış olabilirim acaba engellenmek için deli gibi merak ediyorum şu an :):)
0
mutekebbir
(11.10.25)
2 kişi engellemiş, vallahi şaşkınım :):
0
Phoebe
(11.10.25)
1 kişi engellemiş. Kim olduğunu ve niye engellediğini merak ettim doğrusu =)
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(11.10.25)
2 kişi engellemiş.beni nerden bulup engellemekle uğraşmışlar şaşırdım.
0
duptıs
(11.10.25)
Yoğun aktif zamanlarımdan kalan 5 kişi engellemiş beni bende heralde onları engelledim mallar listemde 5 kişi var hiçbiri aktif değil
0
basond
(11.10.25)
iki kisi.
biri kim biliyorum. kendisi ile karsilikli engelliyiz. engelleme özelliginin gelmesine en cok onun kendini cool zanneden, esasinda altinda fazlasiyla özgüvensizlik ve aile travmasi yatan sirret tavirlarini görmeyecegim icin seviniyorum.
digeri kim bilmiyorum.

edit: bugün 3 kisi olmus :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
2 kişi engellemiş. kim bilmiyorum. şaşırdım açıkçası beni kimse engellememiştir diye düşünmüştüm. neyse sağlık olsun. kalan sağlar bizimdir.
0
matilda
(11.10.25)
4. şaşırdım :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.10.25)
sıfır (0)
0
pislick0
(11.10.25)
1
nedenini bilmiyorum. bir iki soruma troll müsün demişlerdi gerçi, sarhoşken kime ne sorduysam artık.

eskiden nasıl engelliyorduk? mallara ekle diye bir şey vardı, o muydu? ama bir işe yarıyor muydu ki sadece mesaj atmasını engellemiş oluyorduk.
0
biseysorcaktim
(11.10.25)
Bu güncelleme ilk geldiğinde beni engelleyenlerin sayısı sıfırdı, dün baktım bir kişi engellemiş. Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, pek kimseyle ters düşmedim burada.

Ben sadece bir kişiyi engelledim ki kendisi muhtemelen duyuruda en fazla engellenen kişilerden birisi. Bana mesaj atıp saçma sapan konuşmasaydı belki yine de engellemezdim, görmezden gelirdim
0
kullanicadi
(12.10.25)
Ulan beni de 3 kişi engellemiş, kim bunlar yazın konuşalım kardeşim kime zararım dokundu bileyim!
Gerçi engellediyse göremiyor bu cevabı dimi, vay ams...
0
Bruce
(14.10.25)
(4)

45.000 TL ye Eğitimci mi olmak mı yoksa 70.000 tl ye sahada satışcı mı olmak?

sonhakan
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
0
sonhakan
(10.10.25)
Bu rakamlara satış
+1
basond
(10.10.25)
satis +1
0
cooperr
(10.10.25)
245binle 270i karşılaştırıyor olsanız, gönlünüzün istediği yere gidin derdim. ama 45'le 70 arasında oran olarak çooook fark var.
0
co2s2
(10.10.25)
Bu rakamlar sonrasında değişecek mi bunu göz önünde bulundurmak lazım. Sevdiğin iş olması da önemli. Ben satış derdim
0
pembediken
(11.10.25)
(5)

Güney Kore Gezisi için öneri

a perfect lie
Gitmiş görmüş duyuruculardan her türlü tavsiyeyi duymaya açığım, Gitme planları olanlar da bak şöyle bir şey var diyorlar diyorsa, onlara da açığım. Ay sonunda 5 6 gün olarak planlandı. Her cevaba şimdiden teşekkür ediyorum.
Gitmiş görmüş duyuruculardan her türlü tavsiyeyi duymaya açığım,
Gitme planları olanlar da bak şöyle bir şey var diyorlar diyorsa, onlara da açığım.

Ay sonunda 5 6 gün olarak planlandı.

Her cevaba şimdiden teşekkür ediyorum.
0
a perfect lie
(10.10.25)
Biz seul u gezdik japonya turumuzun devamı olarak gittiğimizden japonya sonrası sönük gelmişti
Klasik gangnam mahallesi namsan tower falan zaten internette yazan şeyler
Beklentimizin altında kalmıştı seul
5-6 gün yeterli
0
basond
(10.10.25)
@baond japonya ya geçen yıl gitmiştik. Niyeyse koreyi daha çok seveceğimi düşünüyordum.
0
🌸a perfect lie
(10.10.25)
Ya japonya tarihi ve şehirleri bana daha derin geldi yapıları tapınakları mimarileri daha güzeldi kore biraz daha sade ve gösterişsiz olduğundan birde yorulduğumuzdan sanırım sönük geçti.

Tabi tercih meselesi japonya dediğim tokyo osaka hiroşima kyoto kobe turu yapmıştık en az tokyoyu beğenmiştik tarih anlamında diğer tarafları daha güzeldi.

Seulde tarihi yapılar az ve sade biraz fakirlik biraz sadelik ön planda kalanı normal şehir zaten
0
basond
(10.10.25)
busan şehitlik çok etkileyici
0
gurur
(10.10.25)
Ben 2 kere gittim seneye 3. Kez gideceğim çünkü turist olarak gezmesi inanılmaz keyifli bir ülke, çok sevmiştim gittiğimde.

Yapacak ve gezecek çok şey ama biraz sizin ilgi alanınız ve beklentileriniz de önemli. Örneğin Kpop storelar filan benim ilgimi çekmiyor ama devasa bir sektör var gezecek bunla alakalı.
Mutlaka görmeniz gereken klasik sarayı var ona gidersiniz zaten; çok sıcak mevsimde giderseniz mutlaka şemsiye ve şapka ile gezin saraydaki kumlar inanılmaz yakıyor gezerken sıcaktam pişiyorsunuz. Orada geleneksel kıyafet kiralayabilirsiniz ama ben kiralamamıştım. Asker değişimi saati oluyor seremonisi güzel izleyebiliyorsunuz. Sarayın yakınlarında girişi ücretsiz ya da cuzi ücretli çok fazla tarihi müzeleri var. Giriş saatlerine bakarsınız özellikle Japonya-Kore savaşında bunların kullandıkları ejderha başlı gemi imitasyonu filan sergilenen müzeleri var, simulatörlü koltuklarda savaş anını sarsa sarsa gemiden izler gibi izliyorsunuz devasa hizmet var müzelerde :D
Aynı zamanda Kore alfabesi ile kendi isminizi geleneksel kâğıtlara fırçayla yazdırıp hatıra olsun diye veriyorlar o yüzden bu müzeleri çok bilen yok ama o bölgede chatgpt yardımıyla gezebilirsiniz.

Kore’nin en eski tarzdaki geleneksel evlerinin olduğu Hanok bölgesi var en tepeye çıkıp fotoğraf çekiliyor ama çok kalabalık oluyor gitmeden google’dan bir araştırın ilginizi çekmiyorsa o yokuşu çıkmaya değer mi bu biraz kişisel bir şey şart değil bence dhjdjd

Meşhur olan Budist tapınaklarından merkezi yerleri gezin bence ambiyansı güzel gitmişken görülmeli derim.

Namsan Kulesi var isimlerin yazıldığı kilitlerin takıldığı meşhur tepe oraya gidebilirsiniz manzarası muhteşem. Seul kulesi ve lotte binaları var çıkabileceğiniz. Busan okyanus kıyısı şehir fırtınalı havada gezmesi zor olur ama güzel havada çok güzel doğası ve turistik yerleri var, orada 1 gün kalınabilir yazın gidiyorsanız.

Jungno bölgesinde inanılmaz sokak arası pazarları ve devasa oyuncakçılar sokağı var; çocuk olmasanız bile yetişkinken gezmesi aşırı keyifli oyunca cenneti. Bu bölgede yine gezilecek çok fazla yer var.

Kozmetik için Myeondong bölgesi zaten en meşhur yer ve konsept cafeleri çok fazla. Uber kullanabilirsiniz, Seoul metrosu biraz karışık ama chatgpt yardımıyla kullanabilirsiniz.

Gimbap mutlaka yenilmesi gerekenlerden, bir de masaüstü ızgara konseptindeki yerlerde et yeme yerleri çok iyi oluyor. Kendilerine has çayları çok güzel ikram edilenleri denemeden geçmeyin. Acı sosları gochuang sosları var ben marketten stoklayıp gelmiştim acı severseniz alabilirsiniz kendinize. Aklıma ilk gelenler bunlar Koreanair ile uçuştan memnun kalmıştım.
+3
titanic kemancısı
(10.10.25)
(7)

Siz olsanız hangisini tercih edersiniz?

dedeminhirkasi
Yatirim amacıyla alacak olsaniz, her iki seçenekte aynı lokasyonda…A-bina bitmek üzere 5-6 aya teslim.Kira getirisi 40 bin1+14.300.000 tlBittiğinde de değeri bu fiyatlarda..B-iyi denilen bir firmaya ait kooperatif, henüz başlamadı. Yakın zamanda başlanacak. Süreç 3 sene sonra teslim.12 bloktan olusa
Yatirim amacıyla alacak olsaniz, her iki seçenekte aynı lokasyonda…
A-bina bitmek üzere 5-6 aya teslim.
Kira getirisi 40 bin
1+1
4.300.000 tl
Bittiğinde de değeri bu fiyatlarda..

B-iyi denilen bir firmaya ait kooperatif, henüz başlamadı. Yakın zamanda başlanacak. Süreç 3 sene sonra teslim.
12 bloktan olusan büyük bir proje.
2+1
5.300.000 tl
Kira getirisi 80 bin
Bittiğinde değeri 11 milyon civarı

Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz, neden?
0
dedeminhirkasi
(10.10.25)
2.5 sene kira alamayacaksın bunun da bir maliyeti olacak. Maalesef Türkiye'de öngörülebilirliğiyle meşhur bir ülke değil bu risk de var. Firma iyi olsa bile koşullar iyi olmayabilir. ben ilkini tercih ederim her ne kadar ikincisi gönül çelse de.
+1
biravekahve
(10.10.25)
İkinci seçeneğe girdim firma battı para gitti diyebilirim benzer başka projelerdende ev aldık onlar tamamlandı.

Özetle eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir risk senin ancak firma emlak konut gibi sağlam bileyse girilir yoksa ne firmalar tek gecede battı konkordato ilan etti

Elindeki paraya göre karar ver ben hep bitmiş proje derim yoksa bu ikisinden ilki derim
+1
basond
(10.10.25)
bittiğindeki değeri derken, 3 sene sonra bugünün parasıyla 11milyon olur diyorsunuz doğru mu anlıyorum?

bu rakama nereden ulaştınız? bana çok geldi
0
co2s2
(10.10.25)
Evet bugünün parasıyla.
Yanindaki binalardaki ve sitelerdeki dairelerin fiyatları 12 milyon civarında satılık.
0
🌸dedeminhirkasi
(10.10.25)
4 milyonluk evin kira getirisinin 40bin olduğuna emin misiniz? ben çok sanmıyorum. hangi şehirde bu evler? maltepede 7 milyon satış fiyatı olan evlere 45bin kira yazıyorlar.
0
asap raki
(10.10.25)
babamin 1990'da girdigi kooperatif daireyi 2020'de teslim etti.
tr sartlarinda ben kooperatife girmem, sazan sarmalina donusebilir hizli bir sekilde.
bizim projenin bitmesinden yana bir umudumuz yoktu, tamamiyle sansa bitirdiler, imar degisti ve ayni arsa uzerinde yogunluk artti yoksa 30 sene daha beklerdik.
0
cooperr
(10.10.25)
Önceki tecrübelerim "kooperatiften koşarak kaçın! Arkanıza dahi bakmayın! Üzerine para verin hatta!!" şeklinde...
0
yadigar
(11.10.25)
(6)

En çok favori alan duyurunuz hangisi?

ermanen
İstatiskilerim kısmına yeni eklenmiş. Ben -> İstatistiklerim -> En Çok Favori Alan DuyurularınızBenimki 2011'de sorduğum şu film sorusu imiş. 25 favori almış:Öyle bir film önerin ki diğerlerine hiç benzemesin ama göz kırpsınhttps://www.eksiduyuru.com/duyuru/258058Genelde en çok favori alanlar film s
İstatiskilerim kısmına yeni eklenmiş.
Ben -> İstatistiklerim -> En Çok Favori Alan Duyurularınız

Benimki 2011'de sorduğum şu film sorusu imiş. 25 favori almış:

Öyle bir film önerin ki diğerlerine hiç benzemesin ama göz kırpsın
www.eksiduyuru.com

Genelde en çok favori alanlar film sorularım olmuş.
+1
ermanen
(10.10.25)
3 favori ile en lezzetli pastacı duyurum haha. ama asıl şok eden 15 yıldır duyuru kullanıyor olmam. yaşlılığıma ağlamak istiyorum.
+2
a perfect lie
(10.10.25)
11 sene önceki sorum. Kitap önerisi sormuşum, 9 favori almış.
+1
rock n roll
(10.10.25)
favori duyurunuz hangisi duyurum 34 fav almış

Size bir iyilik yapayım duyurumda 25 fav almış ben 10f duyurusunuda bu duyuru ile hatırladım
+1
basond
(10.10.25)
9 favori ile şu: www.eksiduyuru.com
+1
Amaranta ursula
(10.10.25)
16 favori ile şu: www.eksiduyuru.com

kendisi aynı zamanda altındaki 721 cevap ve 11.006 izlenme ile sitenin en çok izlenen beşinci duyurusu. canım benim.
+2
kibritsuyu
(11.10.25)
(git: 1232470)
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
(11)

Nasıl deşarj oluyorsunuz

arbre
Neler yapıyorsunuz? Ben 6 gün çalışıyorum. Şikâyetçi değilim. Spor her gün yaptığım bir şey. Sevgili zaten yok. Sosyalliği çok sevmiyorum. Özellikle hafta sonları enerjinizi attığınız, sizi yenileyen neler var? Sağ olun.
Neler yapıyorsunuz? Ben 6 gün çalışıyorum. Şikâyetçi değilim. Spor her gün yaptığım bir şey. Sevgili zaten yok. Sosyalliği çok sevmiyorum. Özellikle hafta sonları enerjinizi attığınız, sizi yenileyen neler var? Sağ olun.
-3
arbre
(10.10.25)
Bu konuda tüm türkiye tek yüreğiz. 30 una kadar erkekler oyun ve maç muhabbeti, kadınlar dizi , saç ve kıyafet muhabbeti.
30 dan sonra çoluk çocuk çarşı pazar kurs kıl tüy. Hava iyi olursa kır yürüyüşü ve piknik. Hobi zart zurt hepsi bitiyor. Heves kalmıyor.
0
luluki
(10.10.25)
Olmuyoruz. Bütün günün kinini, kırgınlığını, öfkesini gece yatmadan önce "unutma, o bunu yaptı" diye diye uyuyoruz.
0
rakicandir
(10.10.25)
en çok spor ile. ağırlık kaldırma. yaparken müzik dinleme.

onun dışında gezmeler/seyahatler ve seyahatlerdeki deneyimlerim.

bazen gaming.
+1
ermanen
(10.10.25)
Eşimle dizi izlemek,arkadaşlarla online oyun oynamak. maç da izliyorum fakat beni deşarj etmiyor.
0
biravekahve
(10.10.25)
Yorgunluktan erkenden uyumak ve alarmsız kalkmak
0
basond
(10.10.25)
Ben deşarj olabilen biri değilim maalesef, üzüntümü öfkemi dibine kadar kanırta kanırta yaşarım, içimden şöyle fırçalaya fırçalaya geçmeden bırakmaz.

Arkadaş bulursam belki müzik yaparım, yoksa yemek yerim evde iş yaparım şu bu. Çoğunlukla yalnız kalmayı tercih ederim, çünkü dışımdan belli olur olumsuz enerjim, bulaştırmak istemem.
-1
muhayyer divan
(10.10.25)
Eskiden benim deşarj alanlarım festivallerdi, film festivali, tiyatro, bienaller… hepsini deli gibi takip ederdim excel listeleri hazırlardım o bile beni motive ederdi.
Artık keyif alabileceğim hiçbir şey kalmadı.
Bomboş bir hayat yaşıyorum bomboş…
Belki kitap diyebilirim buna o da eskisi gibi zaman ayırabildiğim bir şey değil maalesef.
Bir de müzik dinleyerek yürüyüş yapmak iyi geliyor.
0
mutekebbir
(10.10.25)
Yürüyerek.
+1
Amaranta ursula
(10.10.25)
Çocuk olduğundan evde deşarj olma şansı olmuyor. İşim rahat işte dizi izliyorum, kitap okuyorum. Öğle araları yürüyorum. Haftasonları da evde premier lig ve F1 izleyerek deşarj olurum. Ayda bir arkadaşlarımla içerim.
+1
mikahakkinen
(10.10.25)
Spor.
Is arkadaşlarım ile üst düzey yönetimlerin giybetini yapmak.
Northern exposure, mortimer and Whitehouse gone fishing, clarksons farm falan izlemek.
0
logisticsmanager
(10.10.25)
Pegasus' un en ucuz kampanyaları ile 2-3 günlük yurtdışı gezileri. cuma-pazar.

günlük hayatta da inanılmaz cringe şeyler izlemek beni çok rahatlatıyor. esra erol, müge anlı filan. bir de yemek yapmak.
0
galahad reloaded
(11.10.25)
(2)

İmplant yaptıranlar marka ve hastane tavsiye eder misiniz? (İstanbul Anadolu Yakası)

psmstc
Hospitadent ve Fsm Tıp Merkezleri nasıldır? Sizin önereceğiniz yer ve implant markaları var mı? Özellikle dikkat etmek gereken nokta neler? Teşekkürler.
Hospitadent ve Fsm Tıp Merkezleri nasıldır?

Sizin önereceğiniz yer ve implant markaları var mı?

Özellikle dikkat etmek gereken nokta neler?

Teşekkürler.
+1
psmstc
(10.10.25)
Ben vefadent'te yaptırmıştım 11 yıl önce, hiç sıkıntı yaşamadım şükür ama detayları hatırlamıyorum, esra hanımdı sanırım yapan doktor, Ankara'dan geliyordu diye aklımda kalmış.
Hospitadenti oğlumu götürmek için gözüne kestirmiştim bir ara iş yerime yürüme mesafesi olduğu için ama sonra kaldı, iyi bir yere benziyor.
0
va
(10.10.25)
Bego marka idi implant hastane bilgim yok
0
basond
(10.10.25)
(4)

Beylikduzunde yeni daireler neden ucuz?

ceann deas
Kavaklı bölgesinde 0 daireler, baya site içi havuzlu otoparklı 120 m2 2+1 ler 2 milyondan falan satılıyor. Neden bu kadar ucuz? Uşağın köyünde bile daireler 4-5 milyondan başlıyorken Beylikdüzünün altında bataklık falan mı var da böyle?
Kavaklı bölgesinde 0 daireler, baya site içi havuzlu otoparklı 120 m2 2+1 ler 2 milyondan falan satılıyor. Neden bu kadar ucuz? Uşağın köyünde bile daireler 4-5 milyondan başlıyorken Beylikdüzünün altında bataklık falan mı var da böyle?
-1
ceann deas
(10.10.25)
Hepsi Fake ilan.
Arayınca orası henüz bitmedi başka daire gösterelim olayı
0
benaslindayohum
(10.10.25)
Hepsi yalan ilan ve beylikdüzünde değiller
0
basond
(10.10.25)
aynı konu hakkında aynı başlıgı açan 99342932. kullanıcısınız.

www.eksiduyuru.com

www.eksiduyuru.com

www.eksiduyuru.com

www.eksiduyuru.com
0
limonlu eksi
(10.10.25)
bu soru reddit'te de surekli soruluyor. Turkiye'de yasamiyorum ama ogrendim sayelerinde. bunlar olta ilanmis. ariyorsunuz, "ya orasini simdi sattik ama baska evler var onun gibi" deyip esencilistan ev gosteriyorlarmis :)
0
supergirl
(10.10.25)
(12)

Pilotluk gereksiz abartılmıyor mu sizce de?

messina123
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berbe
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berber>eczacı=manav=kasap>bankacı>araştırma görevlisi=muhtar>kasiyer>kadın kuaförü>diyetisyen gibi bir sıralama yaparım
0
messina123
(09.10.25)
Hosteslerde çaycı zaten. Özel sektörde çalışsalar asgari ücret olacaklar.

Ama asgari ücret verdiğin birini, müşterilere karşı gülümsetemezsin. Her zaman alttan alan kişinin sen olacağına ikna edemezsin.

Ona yüksek maaş teklif edersin, hele yolculara gülümsemesin bakalım, direkt işten atarlar.

Uçak dediğin milyonlarca dolarlık taşıt. İçinde yüzlerce insan var. Hata yapma ihtimalin düşük değil hiç olmamalı. Pilotu tam olarak işe kendisini verebilmesi için büyük bir motivasyon gerek. Oda maaş işte.

Kapitalizm bu. Hatta bir araştırma vardı, insanların maaşı arttıkça verimliliği de artıyordu, işleri daha çabuk bitiriyorlardı. Kişi aynı işi yapmasına, aynı pozisyonda olmasına rağmen.

Şunu da ekleyeyim; pilot hata yaparsa, yaptığı hatayı düzeltemez. Velev ki uçağı düşürdü, paramparça etti. Firma ne yapacak milyon dolarlık uçağın faturasını pilota mı kesecek? Kesse pilot ödeyebilir mi? Mahkemeyle pilotun hayatını mahvedersin, ama uçak paramparça olduğuyla kalır.

Diğer yandan otobüs şoförünün yaptığı kazanın bedelini ödemesi daha olabilir bir şey. Otobüs şoförünün hata yapması kabul edilebilir yani
0
substituent
(09.10.25)
Aslında insanları mesleklerine göre değil de o meslekteki yetkinliklerine göre değerlendirmek lazım.
Benim için en “kutsal” meslek öğretmenlik, birini eğitiyorsun bunun kıymeti o kadar büyük ki belki ancak doktorlukla falan yarışabilir.
Ama işinde kötü olan öğretmenler yok mu vardır işte bilemiyorsun.

Pilotluk da cool bir meslek, bir de “üniforma etkisi” diye bir gerçek var, havalılar, yoksa iş olarak bilemedim şimdi.
0
mutekebbir
(09.10.25)
Birinde sorun çıkarsa uyglulanacak yönergeler kitabı tuğla kalınlığında.

Diğerinde bir satır: Sağa çek Stop et.
0
Mirket
(09.10.25)
Öeh. En zor mesleklerden biri.
0
arbre
(09.10.25)
pilotlara önyargılıyım çünkü casanova edalarında çoğu. kesinlikle abartılıyorlar. maaşları yüksek olduğu için bi grup tapıyor ve “avlamaya” çalışıyor, durum bundan ibaret.
0
deartheodosia
(09.10.25)
Hayır abartılmıyor bence.

Pilotların sürekli girmek zorunda olduğu testler ve sağlık süreçleri var. Öncesinde aldıkları eğitim birkaç sene sürüyor ki başarısız olma ihtimalleri var. Koskoca uçağı kaldırmak ve indirmek kolay değil. İşin içine çeşitli risk faktörleri de var ayrıca.

Son birkaç senedir sıklıkla yurtdışına gidebilme fırsatım oldu. Bu süreçte fark ettim; Kabin memurların da işi zor. Pilot yolcuyla pek muhattap olmuyor iş gereği. Kabin memurları iş gereği sürekli yolcuyla muhattap olmak zorunda ve yüzlerce kişiden bahsediyoruz. Hem giderken hem dönerken.

Herkes siz biz gibi anlayışlı ve yapıcı insanlar değil ki. Saçma sapan bitmeyen istekleri olan, kural tanımayan, saçma sapan garip garip nedenlerden dolayı sorun problem çıkartan nice yolcu var. Sürekli muhattap oluyorsun bu tür cins insanlarla.
0
put it in your appropriate place
(09.10.25)
"Pay to play" bir iş haline geldi.
0
runaway
(09.10.25)
Ben pilotluğun değil de havayolu sektör kurallarının artık çok gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Yani sene 2025 oldu her sektör gelişti. Yani neden 3 saat önce havalimanında olmak zorundayız ya. Artık şartlar gelişti yani.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
evet haklısın abartılıyor. zannedildiği kadar zor bir iş de değil ayrıca. evet dikkat gerektiriyor ve hatayı affetmiyor. bin kere en zor şartlarda uçağa indirir, ölümden döndürürsün insanları, ama bir kaza her şeyi bitirir.

türkiye'de maaşlı çalışılabilecek en yüksek getirili işlerden biri. amerika'da millet 18 yaşında girince uçuş okuluna girip pilot alıyor.

savaş pilotu olsa neyse de yolcu uçağı pilotu olmak ve bunu sürdürmek çok zor bir iş değil.
0
tabudeviren
(10.10.25)
Bazı açılardan evet abartı kısımlar var ama buna sebep gene pilotlar kimisi pilot olunca dünya kendi çevresinde dönüyor sanıyor. Lakin kurallar katı eğitimler sürekli ve sıkı başarısız olma lüksün yok.

her iş zor ama insan olan yerde her türlü saçmalık oluyor maalesef.
0
basond
(10.10.25)
otobüs şöförü daha yorucu bir iş yapıyor, o açıdan daha zorlu. pilotlar bu anlamda yorulmuyor. otopilot denen bir şey var, sürekli direksiyon sallamıyorlar.

ANCAK

1- ben bugün bir otobüsün koltuğuna oturayım, iyi kötü kullanırım. konforlu bir yolculuk olmaz, ya da çok yavaş giderim, manevra zor yaparım ama otobüsü hareket ettirmek için teorik bilgiye sahibim. her gün bindiğim arabadan hallice bir araç. ama uçak öyle değil, kokpite girdiğimizde 1500 tane düğme var, mal gibi bakarız.

2- otobüste bir problem olsa, tehlikeli bir durum olsa, frene basıyorsun duruyor. motor patlasa, kendi kendine duruyor. acil durum prosedürleri yok gibi bir şey. "frene bas, dur, araçtan in." ya da dikkatsizlik yaptığında sonuçları çok büyük olmuyor. ama uçak öyle mi? en ufak bir hatada bir kaç yüz kişi ölebilir. "frene basarsın, durur" gibi bir durum yok. karmaşık sistemlerle, ani karar vermen gerekiyor. bu yüzden herkes pilot olamıyor, bu yüzden uçaklar ticari olarak kullanılana kadar 10 yıl testten geçiyor.
+1
co2s2
(10.10.25)
Abartıldığını düşünenlerdenim.

İnsanlar kullanmayı bilmedikleri kompleks bir cihaz gördüklerinde onu anlamlandıramayınca yapılan şeyin ekstrem zor bir iş olduğu algısına düşüyorlar. 2 sene boyunca eğitimini aldığın herhangi bir aracı geri zekalı değilsen ve motor becerilerin yerindeyse kullanabilirsin. Bir de şu "sürekli eğitim alıyorlar. sürekli sınava" giriyorlar diye savunan kitle var. İyi bir mühendisin kendini güncel tutabilmesi için kendini sürekli eğitmesi ve durmadan öğrenmesi gerekiyor. Sürekli teste giriyor olmak, sürekli öğrenmek bir kriter değil. Aldıkları ücretler tamamen arz talep dengesizliğinden dolayı yüksek. Ücretli çalıştığınız kapitalist sistemde kimse sizin yetkinlikleriniz ve aldığınız sorumluluklarla ilgilenmez. Daha fazla kişi pilotluğa ilgi duysun ve arz fazlası oluşsun, bak bakalım o aldıkları ücretler ne oluyor.

Bu işin benim için tek görünen zorluğu düzensiz çalışma saatleri. Gece uykumdan uyanıp saçma saatlerde işe gitmeyi istemem şahsen. Sürekli o hayatı sürdürmek çok yorucu.
0
synesthesia
(10.10.25)
(6)

abd vizesi

gurur
2012'de 10 yıllık almıştım.abd'ye 3 kez gittim döndüm, kısa sürelerler her biri 10 gün.şimdi yenilesen diyorum. vize biteli epey oldu 3 sene.her şey değişmiş.vize randevsu nasıl alınıyor, alınabiliyor mu?eşim ve çocuğum var benden kaynaklı yeşil pasaportları var. vize alımında sıkıntı olur mu?maddi
2012'de 10 yıllık almıştım.

abd'ye 3 kez gittim döndüm, kısa sürelerler her biri 10 gün.

şimdi yenilesen diyorum. vize biteli epey oldu 3 sene.

her şey değişmiş.

vize randevsu nasıl alınıyor, alınabiliyor mu?

eşim ve çocuğum var benden kaynaklı yeşil pasaportları var. vize alımında sıkıntı olur mu?

maddi olarak sıkıntımız yok, abd'de kalma gerekçemiz yok iltica gibi, arada bi özler gibi oluyorum gitsem mi oluyorum, kısa özetleyebilecek olan var mı süreci
0
gurur
(03.10.25)
1 sene beklersin. Acelen yoksa başvur bekle. Geçmişteki 3 ziyaret olumlu değeerlendirilir. Çok yüksek ihtimalle vize alırsın
0
michael harddd
(03.10.25)
Nasıl yapılıyor bilmiyorum ama senin beklemen gerekmiyor.bizim süreler bitmişti,kurye,posta birşeyle pasaportları gönderdik yenisi basıldı geldi.
0
duptıs
(03.10.25)
mülakatsız vize alabilme yakın zamanda kaldırıldı
0
michael harddd
(03.10.25)
yakın zamana rahatlıkla randevu alınabiliyor. mülakatsız vize kalkmadı ama vizenin bitiminden 12 aya düşürüldü. yani sizin her türlü mülakata girmeniz gerekecek. dün istanbul ve ankara ekim ve kasım randevusu açtı baya. böyle ara ara açıyorlar. kontrol edip öne çekmek mümkün.
0
jelly bear
(03.10.25)
Sıfırdan vize alacaksın en az 1 sene bekleme olacak
0
basond
(03.10.25)
(10)

Gözlerinin içi gülmek

Rondak
Böyle bişiy gerçekten var mı?
Böyle bişiy gerçekten var mı?
0
Rondak
(30.09.25)
var japon bi arkadaşım vardı gülünce pozitif enerji çıkıyordu her yerinden
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
Cenk ve erdem amcaların dediği gibi, gözler kalbin aynasıdır sayıca da bir fazladır
0
grimavi
(30.09.25)
Var tabii ki oğlum <3
0
mirty
(30.09.25)
Tabii ki var, böyle oluyor gözler ^^
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Vartabi
0
basond
(30.09.25)
Bir öğretmenim bana sen gözlerinin içi gülen insanlardansın derdi. Ergendim o zamanlar, pek anlamamıştım ama sonradan gördüm ki öyleymişim, zamanla söndürmüşler falan. Var. Şarkısı bile var (bkz: gülünce gözlerinin içi gülüyor)
0
muhayyer divan
(30.09.25)
En çok aldığım iltifat, gözlerinden ışık fışkırıyor ile birlikte.
0
Amaranta ursula
(30.09.25)
Çocukluk fotolarımda bile gözlerimin içi gülmez ama gulen insanlar gördüm.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Benimki, evet. Ölü balık gibi değiliz şükür.
0
gabe h coud
(30.09.25)
Tarık Akan işte.

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(30.09.25)
(5)

Montessori karyola içine yatak

solenkol
Bebeğimiz için karyola yaptıracağız odasını ayırıp, 90x190 ölçülerinde bir yatak almamız gerekiyor. Kullanıp, memnun kaldıgımız model var mıdır? 1 yaş civarı kullanacak bebek:)
Bebeğimiz için karyola yaptıracağız odasını ayırıp, 90x190 ölçülerinde bir yatak almamız gerekiyor. Kullanıp, memnun kaldıgımız model var mıdır? 1 yaş civarı kullanacak bebek:)
0
solenkol
(30.09.25)
(git:www.isbiryatak.com ) biz bunu aldık gayet memnunuz.
0
scudman1
(30.09.25)
Biz wellmatt dan almıştık 5 senedir kullanıyor memnunuz
0
basond
(30.09.25)
bizde arıyoruz iyi önerilere açığız.
0
mikahakkinen
(30.09.25)
Modeli hatırlayamadım ama isbir yataktan aldık, memnunuz.
0
morfeus emmi
(30.09.25)
Ikea kura Montessori diye internet araştırması yaparsanız bulabilirsiniz.

Biz yapmıştık çokta güzel olmuştu.
0
kaiserr76
(01.10.25)
(12)

Karşı cinsten yakın arkadaşı olanlar

bitli su perisi
Kadınlar, yakın bir erkek arkadaşınızın tişörtlerini, hoodielerini vb. giyiyor musunuz? Erkekler, yakın bir kadın arkadaşınız hiç tişörtlerinizi vb. alıp giymek istedi mi? Bu hiç yaşanmadıysa karşınızdaki böyle bir taleple gelse garipser misiniz?Kadın erkek arkadaşlığı üzerine görüşleri, yorumları m
Kadınlar, yakın bir erkek arkadaşınızın tişörtlerini, hoodielerini vb. giyiyor musunuz?
Erkekler, yakın bir kadın arkadaşınız hiç tişörtlerinizi vb. alıp giymek istedi mi?
Bu hiç yaşanmadıysa karşınızdaki böyle bir taleple gelse garipser misiniz?

Kadın erkek arkadaşlığı üzerine görüşleri, yorumları merak etmiyorum. Sadece böyle bir arkadaşlık içerisinde olanlar tarafından sorduğum sorulara yanıt verilirse çok sevinirim.

Edit:
Sorunun hikayesi şöyle:
Kadın bir arkadaş grubuyla adamın evine gidiyor ve adam salonda diğer arkadaşlarla otururken kadın adamın dolabından tişörtünü alıp "bunu giyebilir miyim, çok beğendim" diye getiriyor. Dümdüz, desensiz Calvin Klein tişörtü. Üstelik yeni de değil. Adam da "sana çok büyük olur, veremem" diyor. Kadın ısrar ediyor ve "elbise olarak giyerim, ben zaten hep oversize giyiyorum" diyor ama alamıyor tişörtü, hatta adam en sonunda kadının elinden alıp odasına gidip yerine koyuyor. 10 yıllık arkadaşlar ama şahsen bana garip geldi. Diğer arkadaşların yüz ifadelerinden onlara da garip geldiğini düşünüyorum. Anladığım kadarıyla aralarında hep olan bir durum da değil. O adam kişisiyle flört halinde bulunduğum için ":/" yüz ifadesiyle izledim olanları.
0
bitli su perisi
(28.09.25)
Karşı cins çok yakın arkadaşım var, hiçbiri özellikle bişeyimi giymek istemedi. Eve gelenler kaldıysa benimkileri giymiştir, ben onlarda kaldıysam giymişimdir. Ötesinde aa bu güzelmiş ver giyeyim diyen olmadı çünkü niye olsun, kıyafet mi bitti?

Cinsten bağımsız olarak, niye arkadaşımızın bişeyini giymek isteyelim ki zaten.
0
Bruce
(28.09.25)
Mantık olarak erkeğin kadının bir şeyini giymesi imkansız. Teknik olarak da her şey dar ve küçük gelir.
Garipserim tabi.
Talep erkekten geliyorsa işin içinde yüzde yüz fantezi vardır.
0
benaslindayohum
(29.09.25)
sifir. hoodieden ornek verdigin icin eger guzelse erk kardes, kuzenden aldigim olur ama erkek arkadastan ne bileyim cok pick me geldi kulaga
0
ala09
(29.09.25)
@%100 anormal
0
basond
(29.09.25)
İlişkilerin de hepten boku çıktı. Bok kelimesi için özür diliyorum ama başka hiçbir kelime durumu anlatamıyor.

Milyon yıldır mis gibi ilerleyen ilişkiler son çeyrek asırda hepten yoldan çıktı.

Değişik isimlerle ya sapıklığa kılıf uyduruluyo ya da ahlaksızlık normaö gösterilmeye çalışılıyor.

Çok basit yahu. Aşkla başlayacaksınız ilişkiye. Hepsi bu.
0
luluki
(29.09.25)
Valla ben kariminkileri giyiyorum hiç de bir zararını görmedim bu zamana kadar
0
dedeminhirkasi
(29.09.25)
üsürsem, üstüme bir sey vermesini isterim tabii ama özellikle kiyafet ver demem. battaniye ya da sal gibi bir sey de verebilir.
esimin kiyafetlerini elbette giyerim ama yakin erkek arkadasimdan üsüme, üstüme bir sey dökme vs gibi ekstra bir durum olmadikca kiyafet istemem. üsüdügümde de ne cikarir verirse onu giyerim, dedigim gibi, battaniye verse, o da ok. karsi cins arkadasin illa da kiyafetini giymek istemek pek normal degil gibi sanki.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.09.25)
çok çok yakın, kardeşim gibi bir kadın arkadaşım var. aramızda asla böyle bir kıyafet meselesi geçmedi. geçse de garipsemem, ama tanıdığımız insanların içinde benim bir kıyafetimi giymeye yeltenirse inceden rahatsız olurum.

çünkü daha önce bir kız arkadaşım, benim kıyafetlerimi "bu adam bana ait" mesajı vermek maksadıyla giydiğini söylemişti.
0
loch ness
(29.09.25)
lisede bazı kızlar kendilerinden hoşlandıkları erkeklere yapardı bunları o zaman da garipserdim şimdi de garipsiyorum
0
Hallegadola
(29.09.25)
@konusma ben konusuyorum +1

Yakın bir erkek arkadaşımdan giysi ödünç almak için birsürü makul gerekçe geliyor aklıma. Kesin yapmışımdır, hatırlamıyorum gerçi.
Üstüme bir şeyler dökmüşümdür, yolda üstüme kuş sıçmıştır, bir yere takılıp giysim yırtılmıştır gibi ihtiyaç halleri olur, belki fazla şık bir ortam dönüşü rahat etmek için, "öf çok sıcak bana bi şort versene bunaldım" gibi sebepler olur. Ama bir sebep olur yani, durduk yere tuhaf.
0
kobuzchu kiz
(29.09.25)
@konusma ben konusuyorum +1

üşüyorsa yakın arkadaşım hırka, polar tarzı bir şeyler veririm de tişört istese ne alaka derim. bir de anormal bir durum sebebiyle de istememiş. "ben hep oversize giyiyorum ve bu benim olsun" çok çok garip gerçekten. bence siz ortamda olduğunuz için kıskandırmaya çalışmış. ben böyle okumladım.
0
himmet dayi
(29.09.25)
ben hemcinsim arkadaşlarımdan bile istemem. bazıları bir kere versene ben de şu gün giyeyim diyorlar ya, hayatta öyle bir şey yapmam. arkadaşlarım da aynı kafadadır. birbirimizin bir şeyini beğendiysek, gidip aynısından alırız onu giyeriz.

kişisel eşyaları paylaşmak pek hoşuma gitmiyor.

birbirimizin evine kalmaya gittiğimizde bile her türlü eşyamızı yanımızda götürürüz. olur da unuttuysak tabii ki bir pijama vermeyi çok görmeyiz. samimiyet azlığından değil bunlar, kimsenin kıyafeti içinde rahat edemem.
0
art cat chocolate
(29.09.25)
(10)

Pazar günü işe gider misiniz

arbre
6 gün çalıştığınızı düşünün. Ay sonuna rapor yetiştirmeniz gerekiyor. (key performance indicators) Tüm şirketi ilgilendiren bir rapor. Sorumluluk hissedip gider misiniz? Şirkette personel eksikliği var. Herkes biliyor. Personel alınmıyor. Ama rapor o gün isteniyor.
6 gün çalıştığınızı düşünün. Ay sonuna rapor yetiştirmeniz gerekiyor. (key performance indicators) Tüm şirketi ilgilendiren bir rapor. Sorumluluk hissedip gider misiniz? Şirkette personel eksikliği var. Herkes biliyor. Personel alınmıyor. Ama rapor o gün isteniyor.
-1
arbre
(26.09.25)
Nadir yasanacak bir durumsa ve bu tarz fedakarliklarin karsiligi veriliyorsa veya gecmiste ekstra kiyaklar yapilmissa giderim. Boyle bir talep yoksa, yetismiyorsa yetismiyor dunyanin sonu degil gozuyle bakiliyorsa gitmem.

Yukaridaki durumlar olsa bile, isyeriyle papaz olmayi goze alamayacak maddi/manevi durumdaysam giderim.
0
mbond
(26.09.25)
Şov amaçlı giderdim ama içimden gelerek ve benimseyerek gitmezdim. Tabii bunun için uygun şov ortamı olması lazım.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.25)
Giderim, lazım olunca var olduğunu göstermek önemli. Personel eksikmiş, alınmıyormuş demem, benim işim değil o konular. Gider makinelerimi yağlarım, raporumu yazarım. Temizi bu.
0
Shepard
(26.09.25)
gittim ne ne oldu? madalya mı verdiler?

6 yıl reklam ajanslarında ücreti 1 kere bile ödenmemiş fazla mesailere kaldım. ömrümden ömür gitti. psikoloji ve enerji denen bir şey kalmadı.

artık kıymetimin farkındayım, yeni bir sektörde (aynı meslekle), yeni bir art cat chocolate'ım.

cevabım: gitmem. hak etmiyor patronlar. nadiren ihtiyaç olursa tamam ama her işe koşunca eksik personelin yerini sen doldurmuş oluyorsun ve asla ek personel alınmıyor.
0
art cat chocolate
(26.09.25)
@Shepard kıymetimin farkındayım dedim diye kendimi övmüş mü oldum? sen git raporunu yaz, benim cevaplarımı okuma
0
art cat chocolate
(26.09.25)
Shepard kapının önüne konan damacana gibi. Yine de tepiniyor. Beni ciddiye alın diye.
Ciddiye alınmayacaksın bu halinle...
0
luluki
(26.09.25)
Ya abi aynı soruyu gene soruyorsun, kusura bakma da üç kuruş paraya 7 gün iş yapiyorsun yani.
Senin olayın bunu her ay her ay bazen her hafta yapıyor olman.
Yapmazdim, anca böyle yılda bir falan olsa olurdu ki normal ama senin gibi her ay falan hayatta.Zaten böyle olan şirkette de calismazdim.
Tüm şirketi ilgilendiren rapor demissin sanmıyorum ki hissenin kap açıklamasını yazmıyorsun, hepimiz milyon tane rapor yapıyoruz, bu raporu bu kadar buyutup anlam yüklemene gerek yok. Sen evet dediğin için senin köle olarak calistirildigin sistem kurulmuş iste, sen devam ettiğin sürece böyle gider.
0
logisticsmanager
(26.09.25)
@art cat chocolate soru pazar günü işe gider misiniz? Cevap: Ben benben ben benBEN BEn. ahahahah, rapor yok benim işte. Cevaplarınızı da tek tek okuyacağım ahahha

@luluki ahahhaahha, lan sen niye çıldırdın?
0
Shepard
(26.09.25)
Şov için değil, görev için giderdim. Madalya vermeyeceklerini bile bile giderdim. Çok da gittim zaten.
0
etna
(27.09.25)
Görev benimse giderim
0
basond
(27.09.25)
(21)

Çocuk bakarken maddi olarak zorlanıyor musunuz? Pişman mısınız?

ananiyimioguz
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara:
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?

2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?

3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara: Çocuklar yetişkinse zaten bir şekilde idare ediliyordur belki ama özellikle okul çağına yeni başlamış çocuğu olanlar, keşke aile baskısı, çevre baskısına kapılmasaydım veya ana olmak istiyorum, baba olmak istiyorum, egomu tatmin etmek istiyorum, hiç gerek yok ama dünyaya bir çocuk getirmek istiyorum demeseydim de keşke doğurmasaydım diyeniniz var mı?

Olası gelecek eleştiriler üzerine açıklamalar:

Kimse çocuğunu düşünüp duygusal olarak keşke doğurmasaydım demez herhalde. Sadece mantıksal olarak düşündüğünüzde diyorum.

Yani ben dünyaya gelmeseydim de olurmuş... diyebiliyorum. Ya da hayvan sahiplenenler, ulan zormuş ya sokağa atayım, birine vereyim, sahiplendireyim vs. diyebiliyorlar.
Annesine babasına bakamayanlar bakıcı tutabiliyor, huzur evine verebiliyorlar, hatta hiç ilgilenmeyebiliyorlar.

Çocuk nedense en kutsallaştırılan şey. İnsan evlenip pişman olabilir, çocuk yaptım diye neden pişman olmasın? Yani sevmesin, bakmasın demiyorum ama içten içe pişman olup sorumluluktan dolayı bakan, kan bağı olduğu için, evladı olduğu için yani olgusal olarak bakanlar illa ki vardır. Her pişman, sokağa atacak veya sevmeyecek diye bir şey yok.
0
ananiyimioguz
(26.09.25)
Biraz ekstrem bir durumdayım. Oğlum 7 yaşında, doğduğunda ekonomik durumum pek iç açıcı değildi, bereketiyle gelir dedikleri doğruymuş.

Deli gibi çalıştım, evde hep ek iş yaptım, endüstriyel projelerden öğrenci projelerine kadar ayırt etmeden yaptım ve şu anki çalıştığım iş yerini bu sayede buldum. Proje yaptığım bir iş yeri tam zamanlı çalışmamı istedi, mevcut işimden istifa edip şehir değiştirdim.

Çocuğumun oyuncak bütçesiyle ev geçindirenler var, iyi baktığımı düşünüyorum, beni ekonomik olarak zorlamıyor ama ikinci çocuğu hem yaşımdan dolayı hem de yeni bir çocuğa verecek manevi gücüm yok diye yapmıyorum.

Hiç pişman değilim, ömrümde hiçkimseyi bu kadar sevmedim. Düzgün bir insan olması için elimden geleni yapıyorum.
0
kimlanbu
(26.09.25)
Çocuğu olan arkadaşlar genelde ailelerinden destek alıyorlar. kimi ev veriyor kimi aile para falan. Tek maaşsa eğer zaten geçinmek imkansız gibi
0
runaway
(26.09.25)
çocuk doğduktan 3 ay sonra krediyle ev alıp birde tadilat yaptırdık. çünkü neden olmasın! bu dertlere girmeseydim hiç zorlanmazdım ama şu an çok zorlanıyorum.

çocuk genel olarak masraflı tabi. ama pişman olmak falan aklımın ucundan geçmedi.
0
scudman1
(26.09.25)
Masrafı çok ama zorlamıyor şu an.

Anne olduğuma bir gün bile pişman olmadım. Aynada gördüğüm kadını tanıyamasam da yorgunluktan geberiyor olsam da hayatta yaptığım en güzel şey kızım.
0
sadakatsiz
(26.09.25)
Bir an bile pişman olmadım. Hayatımda daha anlamlı hiç bir şey yok çünkü. Çok yoruluyorsun, çok fedakarlık yapıyorsun, kendini unutuyorsun ama hepsi anlamlı bir şey için. Sırf bu motivasyon bile insan üstü bir şekilde insana dayanma kuvveti veriyor. Maddi olarak da imkanlarım daha az olsaydı daha uygun şekilde büyütürdük. Mesela 25 binlik bisikleti değil de bin liralık olanı alırdık. Ama çocuk için bir şey farketmiyor zaten sevgi dolu ailesi olsun yeter.

Oğlum doğduğunda hemen bir tane daha yapmalıyım bu ne muhteşem bir şey demiştim. Hala aynı düşüncedeyim inşallah bir kez daha doğuracağım, fırsatım olursa bir tane daha hatta. Çocuk çok güzel bir şey ve bu evrende kıyaslayabileceğin herhangi başka bir güzellik yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.09.25)
Bakamayacağımı hatta hem kendime hem babası ve ailesine hem de ülkenin gidişatına güvenmediğim için çocuk yapmadım, çocuk istemediğim için de evlenemedim. O şekilde düşün. İnsanların lüzumsuz eleştirilerini dikkate almana gerek yok, üzülme öyle her şeye.

İnsan duygusal olarak bazen her şeyden nefret eder. Çocukken ergenken ana babamızın ölmesini istediğimiz olmuştur, çok insana olur bu. Geçici bir durumdur ve bir süre seni hırpalarken sen yapman gerekeni yapıp kendine bakıyorsun ne durumdayım ne istiyorum ne yapabilirim diye. Şahsen hem parasızlıktan hem de vefa borcu hissettiğimden ayrı eve çıkamıyorum, mutlaka bir arada yaşamak zorundayız ve ben ona bakmak zorundayım diye hissediyorum, gitmiyorum bir yere. Kendimden veriyorum, kendime ait bir düzen, bir alan oluşturamıyorum, odamdan ibaret her şey. Öldükten sonra ulan keşke böyle yapmasaydım diyecek miyim bilmem, annemi yalnız bırakmaktan öldükten sonra hoşlanmayacağımı biliyorum ama.

Bu benim kendi vicdani hesaplaşmam, herkeste farklı olabilir, kimse kimseyi referans almak zorunda değildir. Bir dayanağa çok ihtiyaç duyuluyorsa en üst değer olarak gördüğü şeylerin (mesela dinlerin, milliyet gibi felsefe gibi çeşitli aidiyet duyulan şeylerin) ilkelerine başvurulur, düşünülür, karar verilir. Yine sen karar verirsin, insanları aşırı ciddiye almamak lazım.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Duyuru'daki teknik aksaklık yüzünden bir türlü düzeltemedim; en baştaki kısım "bakamayacağımı bildiğim için" olacaktı.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Maddi olarak biraz zorlanıyorum ama pişman değilim. Bebeğin sana bakarak güldüğünü görünce ancak neden şimdiye kadar bekledim diye pişman olursun.

Bebek olduktan sonra, bebeğin konforu için eş ile fikir ayrılıkları çok oluyor, daha sık tartışmaya başlıyosun asıl o yoruyo.
0
duyuruuser
(26.09.25)
Tek çocuğum var bebekliğinden beri tek başına bakıyorum. Bu sene ilkokula başladı. Evvelinde bakımında hep annem destekçi idi. O olmazsa işim maddi manevi çok zordu.

Çocuk isterken her yönden ne kadar zor olduğunu biliyordum, bu sebeple bir sürpriz olmadı. Ülkeye güvenim yok kendim didinerek gelir yaratmaya çalıştım. Doğum izninde dahi outletlerde kabinde ürün çekimi yapıp online sattım. O denli boş durmadan çalıştım, çalışıyorum. Eğitiminden sağlığına, giyimine, oyuncağına kadar en iyisini sağlamak için parçalıyorum açıkcası kendimi. Yorgunluktan kimi zaman canlı cenaze gibi geziyorum ama feda olsun yavru kuşuma.
0
cilekli pasta
(26.09.25)
Yorumlardan görüldüğü gibi kimse pişman olduğunu itiraf edemiyor:)
0
nothing in my way
(26.09.25)
maddi olarak zorlanmıyoruz ama bu çok değişken bir şey. bebekken bi hastalığı ya da özel mamayla beslenme gibi durumları olmazsa pek bi masrafı yok açıkçası. ama sonrasında kreş vs derken iş değişiyor. ha devlet kreşine gönderirsiniz aylık 2 bin tl, belediye kreşine gönderirsiniz 10 bin tl, özel kreşe verirsiniz 30 bine de var 60 bine de. kreşe vermez büyükler bakar, bedava. kızım 3 yaşında elle tutulur tek masrafı kreş şu an. onun dışında kıyafet, ayakkabı vs çok büyük kalemler değil.

manevi olarak zor. pişman mıyım, hayır. yani zaten doğurduğun ve sevdiğin bi canlıdan pişman olman imkansız oluyor bir nevi. keşke doğurmasaydım filan diye aklımdan geçirdiğim günler tabi ki oluyor da doğurmuşum yani pişman olsam ne olacak :D zaten koşuşturma ile geçiyor, hayatını da ona göre uyarlıyorsun, durup düşünmeye pek vakit kalmıyor bile bazen. bir de beklentiyi de ayarlamak gerek zaten öncesinde. hayat baştan aşağı değişiyor yani çocuk olduktan sonra o bar benim bu bar senin takılmayı filan planlıyorsan tabi ki pişman olursun. akşam sekizden sonrası ölüyor senin için artık. uyku saatlerine göre dışarıda olabilirsin. bebek arabada uyumayı seviyorsa şanslısın, sendromları var, inat dönemleri var, tuvalet eğitimi var, bok temizlemesi var. var da var. hani beklenti zaten bunlar olmalı. güzel yanları da ekstrası işi, katlanır kılıyor. kendini hazırlamadan hamile kalıp, işi düzgünce bölüşemeyen, destek almayan ebeveyn tabi ki pişman olur.

ha bir de destek almıyorsanız zor gerçekten. bizde eşimin ailesi bakım konusunda destek oldu. onlar olmasaydı bitmiştik. bakıcıya veremezdim mesela, evden çalışma imkanım yoksa işten çıkmam gerekebilirdi... şu an kreşe gidiyor olmasına rağmen alıp bırakma konusunda hala destek veriyorlar mesela.

araba şart gibi bir şey bu arada.

evlilik de çok sağlam olmalı. en benim diyen erkek bile babalık konusunda saçmalıyor. sizin eski duyuruları hatırlar gibiyim. onları düşünürsek eğer çocuk planı varsa önce evliliği sağlamlaştırın derim. duyuru sadece maddi açıdan bakılıyor gibi geldi olaya. ama maddiyat 1 önemli ise diğer konular 2 önemli bence.
0
elorelia
(26.09.25)
Çocuk bencillik, sırf sen ebeveyn duygularını tatmin edeceksin diye dünyaya getiriyorsun. Paran, zamanın gidiyor. Bu senin tercihin. Ama aynı zamanda çocuğu da bir savaşa sokuyorsun. Sana bir şey olsa çocuk ortada kalacak. Paran yok, gidiyon doğurup sokağa salıyorsun. İstediklerini alamıyorsun. Çocuk hep eksik kalıyor. Niye çünkü analık duygusunu yaşayacağım. Çocuk bildiğin dert ve bela.

Edit: bir de rızkıyla gelir diyen cahiller var. Evet filistinde afrikada öyle geldi. Kesin.
0
Shepard
(26.09.25)
Bunu aileye değil çocuğa sormak lazım.

Ailemin hiç arabası olmadı. Bir kere ödev yaparken maket bıçağı ile elimi kestim, acile gitmek için minibüs bekledik, öyle gittim. Taksi çok pahalı olur diye binmedik.

Bir yere giderdik, 16k denen lanet otobüste midem bulana bulana giderdim. Zor tutardım kendimi, otobüs iner inmez kusardım.

Kreş falan hak getire, anaokuluna bile gitmedim.

Ne doğru düzgün bir oyuncağım oldu, ne de herhangi bir şeyim. Kendi odam bile yoktu.

Ama aileme sorarsanız hiç pişman değildir, elinden geleni yaptık derler.
0
substituent
(26.09.25)
daha dogmadan kiyafetleri, kabanlari, puseti, besigi, carsafi derken yedi bin euro gitti.
masrafli tabii ki ama karsilanmayacak bir sey degil asla.
yasadigim ülkede cocuk parasi almak, vergi indiriminden faydalanmak, isten cikarilmaya karsi koruma altina girmek gibi artilari da cok.
pisman degilim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.09.25)
@ nothing in my way, onu özelden yazıyorlar, sanırım linç yemek istemiyorlar :(

Lanet olsun çocuğa, keşke ölse gibisinden değil de annelik / babalık bana göre değilmiş, sonradan anladım... gibisinden.

@ elorelia, evet o da ayrı bir konu zaten, onu denkleme katarsam hiç düşünemiyorum da işte şimdilik sadece "çocuk" olayını sorguluyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(26.09.25)
benim çocuğum yok ama kardeşimin ikizleri var. bana göre çocuk sahibi olmaktan değil, beraber çocuk sahibi olduğu kişiden pişman. ikisi de devlet memuru, eşi neredeyse 7/24 çalışıyor ama ona rağmen borçları bitmiyor. eşinin işi oluyor akşam geç geliyor, işi oluyor haftasonu bir yerlere gidiyor, işi oluyor iki üç gün eve gelmiyor. kardeşim neredeyse yalnız anne*. annemler çocuk bakma, okuldan alma gibi konularda destek oluyor, ben maddi destek oluyorum.
0
inheritance
(26.09.25)
Güzel soru ama türkiyede dürüstçe cevap verilebilecek en son sorulardan.
Burada da bunu görebilirsin. Artık dönüşü olmayan bir şey için en azından tepki almayalım diyerek herkes halinden memnun taklidi yapıyor. Bir de herkes varını yoğunu, hayatını, emeğini herşeyini çocuğuna veriyor ama sokaklar ssç den geçilmiyor ne hikmetse.
0
dawsonscreek
(26.09.25)
Tek çocuk var başımıza gelecekleri öngördük ekonomik imkanlarımız vardı bu sebeple ekonomik olarak hiç sorun yaşamadık
Diğer zorluklarından yana zerre pişman değiliz
0
basond
(27.09.25)
Yakınımda bir örnek var da düşünmeden edemiyorum acaba çocuğu olmasa hayatı farklı mı olurdu, yoksa aynı mı olur diye.

Amcam ülkenin sayılı üniversitelerinden 2000lerin başına mezun olmuş bir mühendis.
İngilizcesi de çok iyi. Normalde hep zaten biraz içe kapanıkmış ama öğrenciyken dünyayı falan gezerdi.

Evlendi 2 çocuğu oldu. Eşi de benzer donanımda. İkisi de çalışmasına rağmen çocuk bakmaktan ne bir ev değiştirebildiler ne bir araba değiştirebildiler (2000 model) ne bir seyahat ediyorlar. İstanbulda 20 yıldır ev-iş arası gelip gidiyorlar.

Ne zaman maddi olarak bişey sorsam, ya çocukların okul masrafı çok nasıl yapalim diyor.

Yıllık zaten şu kadar para gitti diyor. Hayır öyle pahalı oyuncaklar, kıyafetler de almazlar yani. Tek kısmadıkları şey eğitim ve yeme içme.

Ama ben anlamıyorum 2 tane uzman veya yönetici seviyesinde evli insan, nasıl 2 tane çocuğa bakarken hayatlarını bu kadar ot gibi yaşayabilirler?

Hiç mi bir hobiniz yok, merak ettiğiniz bir yer yok.

Amcam kuzenlerle olan gruba sürekli evliliğin pişmanlık olduğu alt metinli komikli videolar atıyor son yıllarda. Şakayla karışık amca zorla tutuluyorsan işaret yap diyeceğim de demiyorum.

Yenge tarafını bilmiyorum onda da durum farksız değildir herhalde.

Böyle olunca hadi evlilik pişmanlık olabiliyor bunu herkes rahatlıkla dile getiriyor da, acaba kendilerine itiraf edemedikleri diğer bir konu da, belki çocukların da pişmanlık olduğudur. İnsan bunu kendine yediremeyebilir ama hayatlarını yaşayamadıklarına engel şeylerden biri de çocuk yapmaları olabilir.

Belki aranızda nispeten daha iyi yaşayanı vardır ama yine de çocuk hayatınızı bir şekilde etkilediği için belki çocuksuz olsaydım... ki senaryoyu düşünüyorsunuzdur ama suçu da çocuğa atmak vicdanınızdan geçmiyordur. Çünkü sonuçta çocuğun da bir suçu yok, onu siz yaptınız.

Ah o gülüşü yok mu, ah o sarılması yok mu, ah o anne baba demesi yok mu... diyerek belki de kendinizi tatmin etmeye çalışıyorsunuzdur. Kaldı ki çocuğun da hayırlı olup olmaması, sorunlu olup olmaması gibi de bir ihtimal var da ona çok girmiyorum.

Geri dönüşü olmayan bir karar için "ya aslında biraz pişmanım" demenin de ne faydası olur bilemiyorum ama en azından belki dürüst olanlar vardır, bana bir fikir verirler diye sordum.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
Bir de ben yanlış mı hatırlıyorum sanki dizilerde filmlerde ya da gerçek hayatta duydum ya.

Kavga sırasında senin oğlun, senin kızın, babasının oğlu, anasının kızı ne olacak,
Sen istedin, al çocuk istiyodun ne oldu, sen istedin sen bak, çocukla ilgilenmiyorsun, zaten onu hiç sevmedin vs. vs... liste uzar gider. Evi terk edenler, çocuğunu terkedenler de cabası.

Bunlar olmuyor mu? Pedagojik olarak veya psikolojik olarak yanlış söylemler ve hareketler, bunları yapabilecek olanlar çocuk yapmamalı bence de ama mantıklı düşününce böyle konuşuyoruz, çocuğu yapınca, yani bizzat deneyimleyince işin uzmanı da olsak işler çığırından çıkabilirmiş gibi geliyor.

O yüzden tek tük bir kaç kişi dışında kimsenin bunu itiraf etmemesi de garip geldi.

Sanki bunlar hep oluyormuş da evli ve çocuklu kişiler arasında bunlar bilinen bir gerçekmiş, ama bunlar gizli bir örgüt olarak dışarıyla paylaşmıyorlarmış gibi geliyor.

Çevre baskısı ve duygusal baskı hala üzerlerinizde hakim ve gerçeği düşünmekten ya da söylemekten alı koyuyormuş gibi geliyor.

Bu herkeste oluyor diyemem ama, bu kadar herkesin "hiç olmuyor hayır" demesi belki de iyi kötü değer yargılarınızı tetikliyor ve kendinizi kötü ebeveyn olarak düşünmenize sebep olacak diye kendinize bile itiraf edemiyorsunuzdur kim bilir.

Bu arada belki cevap verenler gerçekten tek tük sıkıntılar olsa da hem kendileri hem çocukları sorunsuza yakındır ve güzel geçiyordur hayatları, ona bir şey diyemem.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
1-cocuk=sorun demek o yuzden kimse sorun yok diyemez herhalde. Zorluk olarak benim tahminimin kesinlikle ustune gecti. Maddi olarak zorlanmiyorum diyemem. Kendimden kisarak su ustunde kalmaya calisiyorum.
2-tek cocukta durdugum icin hayir. finansal olarak tek cocugun ustune cikmam imkansiza yakindi.
3-aile baskisi sifirdi. ben istedim oldu, sifir pismanlik. tekrar basa donsem yine cocuk yaparim.
0
cooperr
(27.09.25)
(15)

Sahibinden'deki "son fiyat nedir" sorusu

chicha_v2
Buna ne diyorsunuz arkadaşlar?Kafamdaki ilk indirimli tutarı söylüyorum bi daha yazmıyorlar. Birkaç yüz bin indirimli fiyat mı bekliyor insanlar anlamıyorum ki? :D
Buna ne diyorsunuz arkadaşlar?

Kafamdaki ilk indirimli tutarı söylüyorum bi daha yazmıyorlar. Birkaç yüz bin indirimli fiyat mı bekliyor insanlar anlamıyorum ki? :D
0
chicha_v2
(25.09.25)
herkes bi pazarlık peşinde. pazarlıksız deyince anlamıyorlar. cevap vermemeleri senin açından daha iyi. fazla pazarlık yapmaya çalışıp seni delirtebilirler çünkü. fiyat ona uymuyor demek ki
0
jelly bear
(25.09.25)
Bizim millet mal. Kandırılmak istiyor. Mesela senin malın 100k. 105k yazmalısın bu aptalları tatmin etmek için. Sonra 95'e düşeceksin. Anlaşacaksın. Dürüst şekilde 100k kardeşşş dersen 90'a zorlarlar. Sinir harbi. Düzgün adam zaten çıktığında belli edecek. İlgili alıcı yazar sorar günaydın der. Gel çay içelim muhabbet edelim der, bir tur da ben bineyim der. Yazmıyorsa ilgi duymuyor, seni sevmiyor, muhabbet istemiyor vs kısaca isteyen vakit de para da ayırır xD
0
Shepard
(25.09.25)
baya ucuz bi fiyat yazıp şu kadara sattım hocam diyin deliriyorlar
0
nahtoderfahrung
(25.09.25)
Herkes mal almak istiyor ama parası yok. Bari alma hevesimi tatmin ediyim istiyor. Yanii 100 yazdın adam 90 olsun dedi. O an tamam 85 e veriyorum desen yine kabul etmeyecek.

Para yok millette. Bari satıcıya artistlik yapayım diyor. Tatmin olma derdindeler. Bak satıcıyı yalvarttım. Bana satmak için uğraştı ben almadım diyecek.

Çözüm vavacars a falan ver efendi gibi. Çar çakalla uğraşma.
0
luluki
(25.09.25)
onlar ciddi alıcı değil zaten boşver.
hiç cevap vermemeni, "ciddi alıcıysan gel araca bak, orada konusalım" demeni tavsiye ederim
0
abelardo
(25.09.25)
Bir şey satarken fiyatı yükseltip pazarlıkla normal fiyatına çekiyorum.

Bir kere oyun satıyordum, birisi pazarlık etmeden direkt almaya kalkıştı. Ben de dedim onun fiyatı 50₺ daha az. İnsanlar pazarlık diye tutturduğu için yüksekten koydum diye.

Valla keşke şu pazarlık saçmalığı olmasa. Hele alıcı durumda pazarlık yapmaktan nefret ediyorym.
0
substituent
(25.09.25)
Onlar alıcı bile değil. Sırf geyik olsun diye soran bile var. Adam mesela 5 ay önce kendi arabasını satmış 800 bine, sen arabayı koyuyorsun 1 milyona mesela. Kendi kendini yiyor "nah satarsın 1 milyona" diye. Sonra mesaj atıyor işte kaça bırakırsın falan. Hiç araba almayacak olan bile mesaj atar yani öyle toksik bir ortam haline gelmiş sahibinden. Bazıları da işte piyasası 1 milyon olan aracı senden 800'e almaya çalışıyor ki 1 milyona kendi satsın. 200 bini cukkalasın. Öyle tipler de var.
0
himmet dayi
(25.09.25)
Maalesef ben de kafamdaki fiyatın üzerinde yazdım bu "pazarlık perileri" yüzünden.

2285 yazdığım arabaya düz 2000 olur mu diyor şimdi de adamlar. Benim kafamdaki son fiyat 2200. Hadi düzgün biri gelse 2175'e bırakırım. Meşhur galericiler (S&S, Yeniköy Motors vs.) falan arıyor olmadı onlara vereceğim benim düşündüğüm fiyatı versin de kaça satıyorsa satsın allayıp pullayıp :)
0
🌸chicha_v2
(25.09.25)
Gecen bi hoparlor bakiyordum, 100bin yazmis adam.

Biri de mesajlarda "90bine olur mu, vay soyle vay boyle" diye 2 saat dil dokmus.

Adam da "tamam, gelip alabilirsiniz" yazmis.

Bu işsiz de adama cevap olarak "ya simdi baktim da 85 cikiyor" falan diye gevelemeye baslamis.

Illa bi dibine kadar zorlama, illa bi cingenelik olacak almak icin. Adam 90a olmaz deseydi 95e kosa kosa giderdi almaya.

Olayin fiyatla, parayla ilgisi yok. 10 liralik sey icin de ayni sey gecerli. Daha cok psikolojik
0
brkylmz
(25.09.25)
Boş muhabbette yazıyorlar o çok mesaj geldi ki ben sırf bu yüzden ilanı mesaja kapadım. Ciddi alıcı zaten konuşmasından kendini belli eder, gelip bakar.
0
mirty
(25.09.25)
Boş muhabbet.

Bir de ergenlik. Zamanında craigslist’te ülkeden ayrılacak expatın ilanı vardı. Evdeki her şeyi bir hafta içinde satmak zorundaymış. Adamın çok güzel yarış bisikleti var. O zamanın parasıyla 5.000 tl istiyor. Her gün arayıp 500 lira düşündüğüne teklif veriyordum ve adam kabul ediyordu. 3000’e ok dediğinde 1000 lira dedim ve sana vereceğime çöpe atarım demişti. Ergenliğimin zirvesi :)
0
gabe h coud
(25.09.25)
Son araba sattığımda İlana 720 yazdım. İnsanlar 650-690 arası tekliflerle geldiler. Fiyatı 750’ye çektim. 1 gün sonra 720’ye sattım. İnsan psikolojisi garip.
0
messina123
(25.09.25)
Telefonda para konuşmuyorum gelin görün ürün başında pazarlık yaparız diyorum
0
basond
(25.09.25)
abi onlar akıl hastası. seni de hasta eder
0
runaway
(25.09.25)
Bugün akşam 5'e kadar kapora şu kadarı yatırırsan, en son fiyat şudur diyorum. Yüzdesel bir oranı yok en yakın düz rakama yuvarlıyorum. Zaten kafamdaki rakam misal arsa satış için 3250 ise 3300 yazıyorum. Diğer türlü asıl kafamdaki rakamı yazsam daha da indirim isteyecek, o yüzden indirim yapacak kadar az şişirip yazıyorum fiyatı.
0
koskoca kirpi
(25.09.25)
(10)

Esenyurt nasıl bir yer?

msb
Hiç Esenyurt'a gitmedim.Abartısız haberlerde vb gördüğüm olayların %70'i Esenyurt'ta.Nasıl bir yer merak ediyorum valla bi gün turistik takılıcam asdssad
Hiç Esenyurt'a gitmedim.

Abartısız haberlerde vb gördüğüm olayların %70'i Esenyurt'ta.

Nasıl bir yer merak ediyorum valla bi gün turistik takılıcam asdssad
0
msb
(24.09.25)
aşırı kalabalık ve doğuluların yoğun olarak yaşadığı bir yer. bence türkiye'nin en boktan yeridir
0
runaway
(24.09.25)
çok çıt kırıldım hatun bir avukat dostum var. bi rezidans işi için birkaç kere gidip geldi. artık neresindeyse, göme göme anlatır. dünyayı dolaşmış hatun diyor ki giderken gerildiğim tek yer, diyor.
0
gadlemler
(24.09.25)
Abartılan yerleride var az anlatılan yerleride var esenyurt büyük yer her mahalle sokak aynı değil
0
basond
(24.09.25)
Otobus minibüsler hep dolu, içindeki ortam tum Istanbuldan cok farklı. Hayvan gibiler, ciplak ayak, yuksek ses, kosusturan kucuk bebeler, tavuk horoz ne ararsan var. İnsanı genel olarak normal ama goze batan cogunluk ar*p kurd cok ve arsizlar. Fakirler haliyle kavga dövüş bol.
0
Shepard
(24.09.25)
hemen her hafta giderim, mutlaka gidin görün.

neden öyle dedin derseniz;
geçenlerde kadıköy'de denk geldiğim biri hararetle şişli tarafında bir yerin istanbul en kötü yeri olduğundan bahsediyordu. sanayi mahallesinin ötesine gitmemiş beyim öyle bir anlattı ki dedim Esenyurt'u görse acaba kaç gün anlatır...
0
late viper
(24.09.25)
gecenlerde yolum düstü avcılar metrobüs duragından baslayarak bahcesehire kadar giden yol üzerinden gittim. sorunsuz normal bir güzergahtı. ama iç kesimler çok kalabalık abuk subuk bir yer diye biliyorum
0
abelardo
(24.09.25)
les gibi yerleri de var gayet istanbulun her ortalama mahallesi gibi yerleri de var. esenyurt meydana giden bi otobuse bin orda bi turla bence ilcenin ortalamasi orasi.
0
bay b
(25.09.25)
giderken gerildim biraz ağır kaçmış, ben hemen anpa ve eskidij arkasında kalan uzun bloklu yerlere girdim bir akraba oturuyor 2-3 kere gittim öyle burasıda neymiş demedim. güngörene girmek beni daha çok korkuttu daracık sokaklar tüm tipler suriyeden çıkmış gibiydi.

esenyurt yola yakın yerleri öyle korkunçlu değil ama tabiki gelir seviyesi düşük kişiler oturuyor çok bişey beklememek lazım.
0
eja
(25.09.25)
İstanbul'da gündüz gidilemeyecek kadar tehlikeli yer yok. Esenyurt'ta da çok katlı plazalar , villa kentler,küçük mahalleler iç içe. Gece de gündüz de gittiğim oldu.

Yabancılar sanıldığı gibi tehlikeli değil.Üstüne de gitseniz kolay kolay suça bulaşmazlar.İşinde gücünde tipler.

Uyuşturucu müptelası yerli dızo gençlerin toplu olduğu yerlerde kimseyle didişmezseniz gece gündüz sorun yaşamazsınız
0
hebanon
(25.09.25)
nüfusu hemen hemen 1 milyonluk bir bölge, her yeri aynı değil bu yüzden. belirtildiği gibi rezidans veya site yerleşimi olan rahat edeceğinz yerler de var, buralar daha çok metrobüse, e-5 yakın kısımlar. daha sıkışık ve sorunlu bölgeleri de var bunlar da e-5ten daha uzak iç kısımları genelde.
0
zemberek
(25.09.25)
(8)

Dünyadaki tüm karıncalar birleşip insanlara saldırsa

messina123
Bu savaşı kim alır? 1 insan başına 1 milyon karınca düşüyormuş. İnsanların önemli bir kısmının bebek ve yaşlı olması da var. Bu savaşı kazanmamız çok zor füze bomba silah ne kullanırsak kullanalım altından kalkamayız karıncalar alır
Bu savaşı kim alır? 1 insan başına 1 milyon karınca düşüyormuş. İnsanların önemli bir kısmının bebek ve yaşlı olması da var. Bu savaşı kazanmamız çok zor füze bomba silah ne kullanırsak kullanalım altından kalkamayız karıncalar alır
0
messina123
(20.09.25)
Aralarına yuvarlanarak dalsam cephenin birini tek başıma alırım. Belki tek başıma şehid olurum ama şehadet şerbeti için değer. Bi zahmet siz de diğer cepheleri alırsınız. Sonuç olarak savaş bizim.
0
anatomik
(20.09.25)
tek amaçları bu olsa baya insan götürürler, inanılmaz bir yapılanmaları var çünkü :)

çok alakasız aklıma bu kitabı getirdin ama;

KARINCALAR - BERNARD WERBER

bütün insanlığa saldırı şeklinde değil tabii de cinayet falan işliyorlardı organizasyonlarıyla; müthiş bir bilim kurgu serisidir tavsiye ederim :) (karıncalar hakkında da inanılmaz ayrıntılar öğreniyorsun)
0
makbur
(20.09.25)
Karıncalar basit bir manipülasyonla, misal toz şekerden bir tuzak kurup karıncalar buraya çekilip ölüm sarmalına alındıklarında neredeyse sıfır zayiatla bu savaşı insan ırkı kazanır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.09.25)
silah serbest mi? serbestse flamethrower'la birkaç milyon karıncayı sırf tek başıma alırım.
0
sir gawain
(21.09.25)
açılın hesaplayan adam geldi: kişi başına yaklaşık 10-20 kilo arası karınca düşüyor. insanların kullanabileceği araçlar, silahlar da var. zaiyat olur baya ama insanlar kazanır.
0
robokot
(21.09.25)
karıncalar insan kadar zeki olsa medeniyeti çökertir. kabloları kemirir, gaz borularını patlatır, suya siyanür falan katar. yerin altına saklanırlar zor öldürürsün.

taktik yapamayıp bodozlama cepheden saldıracaklarsa yenemezler.
0
ya ben lan neyse
(21.09.25)
çok rahat alırız, zayiat da çok az ve muhtemelen yalnızca tamamen savunmasız kişiler olur bebekler veya çok yaşlılar, ağır fiziksel engeli olanlar gibi.

karıncaların organizasyonu ve zekası karınca oldukları için etkileyici, bizimle kıyaslanamaz. ayrıca bizim en zayıfımız ayakkabısıyla bunların binlercesine tek atar.

kişi başına milyon tane düşmesi dert değil sadece 100 kişilik organizasyonla bütün mahalle ve hatta ilçenin karıncalarını yok edersin muhtemelen, akıl dolu preemptive strike çakıp bizi felç etmedikleri sürece içlerinden geçeriz. öyle bir şey yapmaları da zaten mümkün değil senin bir adımda aldığın yolu bir saatte alıyorlar.

tartışma konusu bile değil yani karıncaları itidalli davranmaya davet ediyorum bu iş onların sonu olur...
0
der meister
(21.09.25)
Herkes silahsız olarak savaşsa (ayakkabı vs kullanmak yok) karıncalar direnebilir ama normal silah serbest modunda dayanamazlar.
İnsan kazanır
0
basond
(21.09.25)
(11)

Maçlarda basketbolcular mı daha çok yorulur futbolcular mı?

cccbehzatccc
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.futbolcul
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.
Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...
bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.
futbolcular bu kadar yamulmuyor; saha daha büyük süre uzun...
sizce hangisi daha yorucu?
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
tabiki futbolcular daha çok yorulur. benzer bir soruya daha önceden verdiğim cevabı yapıstırıyorum

www.eksiduyuru.com

seyahat ve statların dolmasını yukarıda yazmışlar zaten.
ben de şunu diyeyim. basketbolcular fiziksel olarak çok yorulmuyorlar. futboldaki gibi depar atmak yok. zaten basketbol sahası küçücük. oyun kurucular zaten 5 metre gitmiyor bile pota altına hiç girmedikleri için. pivotlar desen onlar da usul usul duruyor. yani futbol ve diğer branşlara kıyasla yorucu değil. yorulan olursa zaten kenara alınıyor, dinlenip tekrar oynuyor. bol bol mola ve 4 devre var zaten. dinlene dinlene oynuyorlar.
futboldaki kadar fiziksel mücadele yok, koşma yok, yere düşme yok, uzağa doğru top atmak yok.
0
abelardo
(18.09.25)
12 dev adam 2 güne bir maça çıktı ve sürekli yüksek tempoda oynadılar o sebepten yorgun dendi. Yani bunun tam bir ölçeri yok. Sürekli depar atan ve fiziksel mücahadeledeye giren futbolcularda iyi yoruluyordur. bisikletçiler 6 saat kesintisiz bisiklet sürüyor, bir f1 yarışçısı 1,5 saatte 5 kgya kadar kg verebiliyor. kimin daha çok yorulduğunu anlamak için kas ve kalp ritimlerine bakmak lazım. 40 dk kesintisiz basketbol oynayan basketçiyle defansta bekleyen futbolcu karşılaştırılırsa, basketbolcu daha çok yorulmuştur.
0
mikahakkinen
(18.09.25)
Basketbolcular 2 gün arayla maç yapabildiklerine göre futbolcular kadar yorulmuyorlar demek ki. Bununla birlikte oyun esnasında yapılan uzun koşular kısa sprintler patlayıcı güç uygulayarak yapılan hamleler molalar devre araları maruz kalınan darbeler ile tüm bu aerobik/anaerobik süreçler sonucunda vücudun aldığı hasarlar ve iyileşebilme (kas-sinir sistemi recovery'si boşalan glikojen rezervlerinin tekrar dolması vs.) süreçleri bilimsel olarak ölçülebilir ve programlar buna göre uygulanır, zaten bunlar ölçülemez olsa bu kadar sürdürülebilir olmazdı.

*Yukarıda yorgunluk ölçülemez gibi gibi bir cevap vardı biraz ona istinaden yazmıştım ama o cevap gitmiş havaya konuşmuş gibi olmayayım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.09.25)
forvet +1

basketbol, futbol kadar yorucu/yıpratıcı bir spor olsaydı 2 günde 1 maç yapmak mümkün olmazdı.

NBA'de bir takımın oynayacağı maç sayısı 110'a kadar çıkabiliyor. Bir sezon da 240 gün kadar sürüyor. Yani yaklaşık 2.2 günde bir maç yapıyorlar (en düşük ortalama bu tabii). Böyle bir tempo futbolda imkansız.

Örnek olarak şöyle bir sekans var normal sezonda:

i.imgur.com

1'er gün arayla maçlar. Bir tane maç var 2 gün ara girmiş. O maçtan sonra da ara yok, ertesi güne maç var. Böyle bir fikstürü bir futbol takımına göstersen oyuncuların hepsi emekliliğini ister.
0
himmet dayi
(19.09.25)
Basketbolcu. 2 günde maç yapmaları yorulmamaları değil, o kondüsyona sahip olmaları. Futbolcu istediği an aktif dinlenmeye geçebiliyor, baskette böyle bişey yok.
0
gobekliraki
(19.09.25)
basketbol; küçük saha uzun bacaklar vs futbol; uzun saha kısa bacaklar.
0
ground
(19.09.25)
Basketbolda ölü zaman yok, her oyuncu hem hücumda hem defansta aktif görev aldığı için yarı sahada bekleme durumu yok, her pozisyon sonunda bir o potaya bir bu potaya gidiyorsun. Futbolda üst beden çok hareketli değil genelde ama basketbolda hem bacaklar hem kollar durmadan hareket ediyor. Futbolcular çok zıplamıyor, basketbolda hemen her hücum/savunmada zıplaman ve sık sık yere düşmen gereken pozisyonlar oluyor. Ortalama 2 metrelik oyuncularla çarpışmalar da hiç az değil.

Box to box ortasahalar, git gel yapan kanat bekler daha çok yoruluyodur ama ortalama bir stoper, forvet vs o kadar yorulmuyordur maç içinde. Basketbolda her pozisyondaki oyuncular (30+ dakika alan) hep oyunun içindeler. Mola dediğiniz şeyde iki dakika kenarda oturuyorlar, ortalama bi futbol maçında da oyun zaten zırt pırt duruyor yani

edit: nba'de iki günde bir maç varken futbolda olmamasının pek çok sebebi var. NBA'de antrenman yok, darbeye bağlı sakatlık riski futbolda daha fazla (yorgunluktan bağımsız), NBA kapalı bir lig ve birkaç sakatlığı tolere edebilir, Futbolda yıldız bir oyuncunun sırf maç sayısı artsın diye eklenen önemsiz bir maçtaki sakatlığı daha az tolere edilebilir, futbol çimde oynanıyor ve çim bakımı daha uzun ve masraflı, salonda günde 20 maç yap istersen bir sorun olmaz vs vs.
0
nundu
(19.09.25)
tabi ki basketbol daha yorucu. istisnası bile yok.
0
duyuruuser
(19.09.25)
buna futbol diyen gamer filandır.
0
xu
(19.09.25)
futbol tabii ki. biri 100 metrede oynanıyor biri 25 metrede.
birinde mesafe kısa birinde mesafe uzun. futbolda asla 2 günde bir maç yapamazsın.
baskette yaparsın ama. basketbol 40 dk bin tane molası var. futbol 90 dk 1 tane molası var. basketbolda dokunmak bile yasak futbolda ağız burun kol bacak rahat kırılabiliyor.

basketbol diyen sırf oyuncular uzun diye diyor da futbolcularda hobbit degil sonucta
0
koela
(19.09.25)
Basketbol yorucudur
0
basond
(19.09.25)
(23)

mimlediginiz duyurucular var mi?

buenosdias
bi soru gordunuz, cevabi bilseniz bile uyuz oldugunuz icin yazmadiginiz kisiler var mi?
bi soru gordunuz, cevabi bilseniz bile uyuz oldugunuz icin yazmadiginiz kisiler var mi?
0
buenosdias
(17.09.25)
Genelde kullanıcıları birbirine karıştırıyorum... Uyuz olsam da yazıyorum, askerdeki bana değil üniformaya küfür gibi görüyorum olayı.
0
Shepard
(17.09.25)
Yok açıkçası herkese yardımcı olmaya çalışıyorum
+1
basond
(17.09.25)
Yok hepsi şeker gibi insanlar.
0
kizil karga
(17.09.25)
Duyuruculara bu kadar anlam yükleyecek boş bir hayatım yok.
0
tahirkemalbozoglu
(17.09.25)
yok ama bu arkadaşların boş zamanı çok sağlık konusunda da akıl veriyor, siyasete de , tohum yetiştirmeye de. gidip kahvede takılsa daha iyi olacak bir grup var burada.
0
mikahakkinen
(17.09.25)
Benim var ne yalan söyleyeyim. Bazı insanlara yardımım dokunsun istemiyorum.
0
peki madem
(17.09.25)
Özellikle hoşlanmadığım birkaç kişi var iş yerimdeki bilgisayarda eklenti var oradan engelliler göremiyorum bazen kendi bilgisayarımdan ya da telefondan bakıyorum denk geliyorumdur mutlaka ama isimlerini hatırladığım çok az kişi var, özellikle dikkatimi çekerse yazmayabiliyorum.
0
mutekebbir
(17.09.25)
tahir +1
ben isimlere bile bakmıyorum bildiğim bir şeyse cevap veriyorum.

bilmediği halde yalan yanlış cevap veren, boş konuşan o kadar çok var ki kim ne demiş hiç takip edemem.
0
my fault
(17.09.25)
hiç kullanıcı adına bakmadım henüz.
0
gurur
(17.09.25)
Var ama cevap vermemezlik yapmam.
0
gabe h coud
(17.09.25)
Var ama cevap vermezlik yapmam
0
sonsuz
(17.09.25)
Bildiğim cevap başkası tarafından yazılmadıysa kim olduğuna bakmaksızın herkese yazarım ama yorum, fikir ya da anket gibi sorularda bazı kişilere cevap veresim gelmiyor.
0
(17.09.25)
otu boku buraya yazan bir gereksiz var, gorunce direk pas geciyorum. imkanim olsa engellerim. bu yetmezmis gibi her duyurunun da altinda surekli milletin hevesini kursaginda birakacak sacmasapan yanitlar veriyor.
0
bay b
(17.09.25)
ne ekşide ne de burda niklere bakmıyorum bile.
0
ground
(17.09.25)
hayır, kimsenin çetelesini tutmadım hiç.

ayrıca böyle bir çeteleyi tutmak için de tüm hayatımızın duyuru olması lazım gibi geliyor bana.
0
m e b
(17.09.25)
Günde ortalama bir saat geçirsen birkaç aya kimin ne olduğunu anlarsın şu sitede. Aktif olan max 50 duyurucusu var ve sürekli cevap yazıp duyuru açan benimle birlikte max on. Nicke bakmıyorum, kimin kim olduğunu bilmiyorum, duyurucular hakkında fikri olan hayatsizdir cümleleri bana tuhaf geliyor. Yolda iki sn göz göze geldiğin insanla ilgili bile bir fikrin olur. Neyse, mimlemek doğru tabir değil ama çok bulaşmak istemediğim, hakkında olumlu yönde kanaatimin olmadığı insanlar elbette var.
0
sekizdokuzon
(17.09.25)
HIc bir kullaniciyi hatirlamiyorum belki de 3-5 kisi haricinde.
Bazen herhangi bir konuda biriyle tartismis oluyorum ama ne adini ne sanini hic bir sey hatirlamiyorum sonrasinda
0
turkuaz
(17.09.25)
turkuaz +1 ve tahir +1
mallar listemde 5-6 kisi var ama nickleri ne desen inan onu da bilmem. sirf bana mesaj atmasinlar diye eklemisimdir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.09.25)
Insanlar burda birbirleriyle realde bile görüsüyormus ama sorsan kimse kimsenin nickini bilmiyor.
0
sonsuz
(17.09.25)
benim yok. ama yıllar önce bir kullanıcı bana hakaret ettiği için mallar sürüsü kısmına eklemiştim. sonra o kullanıcının hiç bir duyurusunu ya da cevabına denk gelmedim. acaba mallar sürüsüne eklenen kullanıcı aynı zamanda engelleniyor mu onu bilmiyorum.
0
exlibris
(17.09.25)
Var. Zaten bir süredir biraz daha sık ziyaret ettiğim için birkaç nick kafamda. Birkaç nicki karıştırıyorum. Kalanı ya yeni geliyor bana ya da yeterli veri yok. Kafamdaki nicklerin de çoğu olumsuz değil tabii.
0
nawar
(17.09.25)
Hemen her dönem bir iki tane oluyor. Ama bir duyuruya cevap verirken kimin duyurusu olduğuna bakmadığım için, farklı davranmış olmuyorum. Ama bana yahut başka duyuruya yazılan cevapları okurken genelde bakıyorum nicklere. "Ha, falan mıymış, boşver" diyorum kendi kendime.
0
yadigar
(17.09.25)
Sürekli sürekli duyuru açıp foruma cevap verenlere pek yorum yapmıyorum
0
gadlemler
(18.09.25)
(7)

Tapu iptal davası riski

fobfilm
12 milyon değerinde bir ev alacağız ama evi satan şahıs, kendi üzerine alalı henüz 2 yıl olduğu için tapuda evi değerinde gösteremiyor. Gösterirse 3-4 milyon civarı gelir vergisi çıkması söz konusu. Bu yüzden evi 1.5-2 milyon civarı gösterebiliyor. Biz resmiyette bu evi 2 milyondan alırsak ve kalan
12 milyon değerinde bir ev alacağız ama evi satan şahıs, kendi üzerine alalı henüz 2 yıl olduğu için tapuda evi değerinde gösteremiyor. Gösterirse 3-4 milyon civarı gelir vergisi çıkması söz konusu. Bu yüzden evi 1.5-2 milyon civarı gösterebiliyor. Biz resmiyette bu evi 2 milyondan alırsak ve kalan 10 milyonu elden verirsek, ilerde bir gün aile içi bir dava açılması durumunda başımız epey ağrıyabilir değil mi?
Eğer tapuyu bir şekilde bizden alma kararı çıkarsa sanırım sadece resmiyette ödediğimiz parayı geri alabiliyoruz.

Maalesef herkes tapuda düşük gösterdiği için şuan resmi değerinde gösterebileceğimiz ev bulamıyoruz ve bu tapu iptal davası riski yüzünden ev alamıyoruz. Ne yapılması gerekir bu durumda? Hukukçular veya net bilgisi olanlar yardımcı olursa çok sevinirim.
0
fobfilm
(16.09.25)
Tapu iptal davası riski için aranızda sözleşme yapın. Gerçi bu muvazaa sözleşmesi oluyor geçersiz sayılabilir ama en azından size karşı bir şey kullanamaz. Yine paranın. elden alındığına dair evraklar imzalatın. Parayı bankadan çekecekseniz çektiğinize dair dekontları saklayın. Bir de yaptığınız sözleşmede cezai ŞART koyun. İleride aile içi bir dava çıksa bile mahkemesinin alış fiyatına bakmaz. Bu tip davalarda her zaman dava konusu bilirkişiye yeniden tespit ettirilir. Yani 2 milyonu aldın diye 2 milyon vermek zorunda değilsiniz.
0
ground
(16.09.25)
Kesinlikle girmeyin bu işlere net söylüyorum çok başınız ağrır
0
basond
(16.09.25)
son aylarda özellikle istanbul'da rayicinden düşük gösterilen ev satışları için vergi dairesi alım-satım yapan kişilere tebligat gönderiyor. rayici şu olması lazım ama siz bu kadar ödemişsiniz, cezaya tabi olabilirsiniz ona göre beyan verin diye. sizin de bahsettiğinizi 2M vs 12M arasında ciddi fark var, vergi dairesi bunu kesin yakalar.
0
birak bu isleri
(16.09.25)
basond +1

daire sahibi evi alıp 5 yıl içinde sattığı için gelir vergisi çıkacak. bundan kaçınmak istiyor.
tapu işlemlerinde, bir mülk satın alırken rayiç bedelin biraz üstünde rakam göstererek düşük vergi ödenebiliyordu (burası gri alan).
ama şimdi hem son satışlarda denetim sıklaşırken, son 5 yılki satışlara da inceleme geldi. çok kişinin başı ağrıyacak.
herşey sorunsuz olsa bile tapu aldıktan 2 hafta içinde vergi dairesinden tebligat gelecek, düşük tutar gösterildiği için güncel pazar fiyatına uygun / satın aldığınız tutarı bildirmenizi isteyecekler ve onun üzerinden yine bir vergi hesaplaması yapılacak.

ne alıp veriyorsanız onu gösterin, resmi şekilde ilerleyin.

saygılarımla,
duyurunun emlakçısı....
0
MtKrt
(16.09.25)
@birak bu isleri +1
0
co2s2
(16.09.25)
gAYRİMENKULÜ KAYBEDEBİLİRSİNİZ

- Değeri düşük gösterilen bir gayrimenkulün elden gitmesi mümkün mü? Gayrimenkul üzerinde paydaşlık olduğu takdirde gayrimenkulün satılması aşamasında bu paydaşın kanundan kaynaklı önalım (şufa) hakkı bulunuyor. Bu hak, gayrimenkulün üçüncü bir kişiye satılması yerine gayrimenkulün bir diğer paydaş tarafından satın alınmasına öncelik sağlıyor. Tapuda evin değerinin düşük gösterilmesi halinde ise paydaşların, gösterilmiş olan düşük bedel üzerinden önalım hakkını kullanarak gayrimenkulü satın alması mümkün hale geliyor. Bu çok önemli bir tehlike. Yani gerçekte 6 milyon TL’ye satılan gayrimenkulü 1 milyon TL’ye kaybetmek mümkün. Üstelik gerçek alıcı bu işten zararlı çıkmış oluyor. Bir diğer sakınca da ‘tasarrufun iptali’ bakımından. Gayrimenkulün değeri düşük olarak gösterilerek satıldığında satış gerçekleştiren tarafın alacaklıları, borç için takip yaptıklarında değerin düşük gösterilmesi sebebiyle satış işleminin iptalini talep edebilir. Hatta gayrimenkulün üzerine tedbir de koydurabilir.
0
jamswety
(16.09.25)
Duyurudakiler iyi niyetli lakin piyasanin icinde olmadiklari cok belli. 100 evin 99 u bu sekilde satiliyor. Duzen bu sekilde ilerliyor.
0
die fetten jahre sind vorbei
(16.09.25)
(8)

Citroen ami her gün 150 km git gel için alınır mı?

mikahakkinen
sb.
sb.
0
mikahakkinen
(15.09.25)
zamanla cortlar bence.
0
ground
(15.09.25)
alinmaz. zaten tek sarjla 75km menzili var, bu da gercekte onu bile yapamazsiniz demek. 75km ideal kosullarda ancak yapar. gunde en az iki sarj demek bu. hem vakit sikintisi olabilir, hem pil cabuk eskir, hem de yolda kalma tehlikesi. ki 150km bu aracla gitmek 3 saat 20 dakika alir.
0
lemmiwinks
(15.09.25)
Hayır asla alınmaz. 150 km şehir içi bir mesafe değil. Ami denen araç bakkala gidip gelmelik, bisiklet gibi bir araç. Okuldan çocuğunu alırsın, 10 dakikalık yere gider gelirsin ama 150 km (75+75 olduğunu varsayıyorum) menzil yetse bile o araçla çekilecek yol değil. Bu aracın maksimum hızı saatte 45 km. O da ideal şartlarda. İdeal olmayan şartları ve ortalama hızı düşünürsek git gel 5 saatten fazla sürer.
0
himmet dayi
(15.09.25)
arkadaşta var. pendik kadıköy arasını zor gitmişti.
0
inheritance
(15.09.25)
Hayır. 150 km ciddi mesafe
0
HellKeePer
(15.09.25)
4 tekerlekli bisiklet diye geçiyor ve aşırı dandik bir alettir.

pilotcar'dan golf arabasımsı al daha iyi.
0
rain when i die
(15.09.25)
otobanda hızı yetmiyor. bir iki tane gördüm arkasında insanlar kuyruk olmuş korna çalıyordu. bir kamyona falan denk gelirse kaza yaptırır yolun kenarına iter seni.
0
orpheus
(15.09.25)
Alınmaz net.
0
basond
(16.09.25)
(22)

bu laf sokma mı değil mi?

deartheodosia
çocuğumun üzerinde zara’nın şu son dönem forma gibi çıkarttığı tişörtlerden var ve üzerinde “paris tokyo london” yazıyo (hiç farkında değildim). ben diyarbakır’dan fotoğraf paylaşıyorum. fotoğrafa yapılan yorum “paris tokyo london diyarbakır”. bunu özellikle soruyorum çünkü bu yorumu yapan kişiyle a
çocuğumun üzerinde zara’nın şu son dönem forma gibi çıkarttığı tişörtlerden var ve üzerinde “paris tokyo london” yazıyo (hiç farkında değildim). ben diyarbakır’dan fotoğraf paylaşıyorum. fotoğrafa yapılan yorum “paris tokyo london diyarbakır”.

bunu özellikle soruyorum çünkü bu yorumu yapan kişiyle aramızda “laf sokmama” anlaşması vardı :d ama devamlı bi şeyler söyleyip sonra reddediyor. sizce de bu bariz laf sokma değil mi? :p

teşekkürler.
0
deartheodosia
(14.09.25)
ne demek istedigini dusunuyorsunuz peki? yani ne konuda laf sokmus? gercekten anlamadigim icin soruyorum.
0
songforsomeone
(14.09.25)
sanki hayaller yurtdışı gerçekler diyarbakır gibi @song
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Bence güzel espri ya. Aranızdaki gerginliği azaltmak istemiş olabilir mi?
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
8910, ben de güldüm inkar etmeyeceğim ama devamlı anlaşmayı bozup şaka yaptım ya da bu laf sokma sayılmaz dediği için ek görüş almak istedim.
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Normalde laf sokma demem ama dokundurma iması yarattığı için anlaşmayı bozar diyorum.
0
Bruce
(14.09.25)
Geçmişle olan anlaşmanızı hesaba katarsak laf sokma gibi ama daha çok espri var denebilir.
Sıra sende artık. Ona sinsi şakalar hazırla
0
diyecevaplandı
(14.09.25)
Ahaha guldum ya, iyiymis ve bence de dokundurma. Laf sokma sayilmaz :)
0
sey mi dostum
(14.09.25)
dalga geçmiş bal gibi :)
0
cccbehzatccc
(14.09.25)
Yurtdışına gitmek yurtiçi gezi yapmaktan daha hesaplı. Neyin laf sokması olabilir ki ?

Bu hayatı bu kadar kafaya takmayın ya , yarın hiç olmayabilir.
0
Mcfly
(14.09.25)
mcfly, ben laf dokunduramıyorum ama o yapıyor, neden ciddiye almayayım ki şimdi bunu :) anlaşma varsa çift taraflı uyulmalı yoksa ben de bi şeyler söylemek istiyorum ama kendime engel oluyorum her defasında.
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Bana komik geldi ya, bi de ben boyle seyleri hic boyle kotu almam yani laf sokma benim icin negatif bisi, bu sadece komik geldi acikcasi. Ama su acidan bakabilirsiniz, filozofik olursak, genellikle alinganlik/lafsokuldugunu dusunme genellikle bizim aslinda rahatsiz hissettigimiz konularla ilgili oluyor, mesela kendimizle barisik olmadigimiz seylerle ilgili. Oyle bir durum var mi sizde? Ona bakabilirsiniz? Bana komik geldi, guler gecerdim laf sokma demezdim acikcasi, onun icin sordum ne anladiniz diye
0
songforsomeone
(14.09.25)
öyle bir fotograf görsem yalan yok, ben de hönkürürdüm. bence komik :)
dalga gecmis ama laf sokmamis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.09.25)
komik değil bence hatta yazmak için kendini baya zorlamış gibi geldi bu sebeple anlaşmayı bozmuş diyebilirim
0
basond
(14.09.25)
Laf sokarak da espri yapılabilir. Epey de yaygın. O yüzden "komik bence" demek sorunun cevabını vermiyor. Bu arada net laf sokmuş ama komik.
0
nawar
(14.09.25)
Onunki laf sokma da seninki değil. Yani çocuğun tişörtünün nesinden tahrik olmuş nasıl bir alaka kurmuş anlamadım.
0
muhayyer divan
(14.09.25)
paris tokyo london diyarbakır'a gitmiş demiş güzel demiş laf sokma yok bence
0
Shepard
(15.09.25)
sana şöyle söyliyim, fotoğrafı gören herkes aynı şeyi demiştir kendi kendine, bir arkadaş cesurca yazmıştır. yani sadece bu yazan arkadaşın fikri değildir bu komik bir raslantı olmuş üzgünüm
0
Hallegadola
(15.09.25)
günaydın :) @hallegadola, çocuk londra’ya falan da gitti birçok kez, konu gidememe değil. ayrıca diyarbakır çok çok güzel bi şehirmiş, çok beğendim
0
🌸deartheodosia
(15.09.25)
kahkaha attım. demekki espri amacıyla yapmış.
0
ground
(15.09.25)
Hahah aynen oyle diye cevap atardim ben. Bilemiyorum ya ben cok saf da olabilirim. Bana espri gibi geldi.
0
Kittie
(15.09.25)
Laf sokma değil de takılma, dokundurma +1 buna alınmazdım güler geçerdim. Anlaşmayı bozucu bir etkisi yok gibi geldi, yeri gelince sen de benzer bi espri yaparsın ödeşirsiniz

"laf sokmama" anlaşması ilgimi çekti, bir arkadaşla bizim de yapmamız lazım bunu. Teklif edicem, masaya oturalım imzalayalım karşılıklı dicem(:
0
kullanicadi
(15.09.25)
sen yazsan guzel espri olurdu, o yazinca kucumseme, asagilik kompleksi gibi algiladim.
0
Ley
(15.09.25)
(7)

Birinin narsist olduğuna nasıl karar verirsiniz?

sekizdokuzon
Benim için en büyük gösterge çevresindeki insanları kendilerine bir şekilde bağımlı etmeleri. Mesela sektörde kolay kolay ulaşamayacağı ayrıcalıklar sunuyorsun, daha önce kazanamadığı parayı veriyorsun ama yüzüne bakmıyor, saygı duymuyor, deyim yerindeyse bk muamelesi yapıyorsun. Ama o sana minnetta
Benim için en büyük gösterge çevresindeki insanları kendilerine bir şekilde bağımlı etmeleri. Mesela sektörde kolay kolay ulaşamayacağı ayrıcalıklar sunuyorsun, daha önce kazanamadığı parayı veriyorsun ama yüzüne bakmıyor, saygı duymuyor, deyim yerindeyse bk muamelesi yapıyorsun. Ama o sana minnettarligindan kendini savunmuyor, sınır ihlallerini onemsememeye başlıyor. Her yerdeler.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(11.09.25)
Narsistler kendine narsist demez, elendin.
0
🌸sekizdokuzon
(11.09.25)
Empati yapamazlar diyorlar. Kimseyi kendi şartları içinde, kendi yaşadığı duygularla değerlendiremezler deniyor. Anlamak istedikleri her şey kendi işlerine gelen şeyler, duyguları asla çıkar kaygısından uzak oluşmuyor deniyor. Bir insana kendini anlatamıyorsan, zekâsı eksik değil ama ne yaparsan yap ne dersen de seni anlamıyorsa ya kötüdür ya narsisttir diye düşünüyorum şahsen.
0
muhayyer divan
(11.09.25)
Biri patronunun gerçek yüzünü görmüş gibi. O kadar para veriyorsam yaparım diyorsa işte narşist. Ben ben ben ben diyorsa da. Mesela ben öyle biri değilim. Ben öyle bir şey yapsam utancımdan işe gidemem. Ama allahtan ben öyle değilim. Mesela servis kiralayacaktık, vazgeçtim abi bana bakarlar ben de bakarım sevgili olurum onlarla. Benim isteklerim her şeyden önce gelir, eeee patronum bende para ve buraya savaşaRRak geldim. Demek ki benim gölgemde yaşar ve ölür bu çalışanlar. Ben ihlallerde bulunsam bile o şirkette benden yüksekte kimse yok, yapabilirim çünkü yaptım. BEN beN BEN.
0
Shepard
(11.09.25)
narsisti tek hareketle değil, davranış örüntüsüyle anlarsın. sürekli onay bekler, eleştiriyi kaldıramaz, empati kurmaz, seni değersiz hissettirir. herkes ilgi ister ama narsist için bu oksijen gibidir.
0
gabe h coud
(12.09.25)
Tek davranışla olmaz+1
0
basond
(12.09.25)
narsistlik bir spektrumdur, ayrica hemen hemen herkes - siz de dahil - saglikli narsistlik denen ozellikleri tasir ve tasimasi gerekir aksi halde yasamda varligimizi surdurmek epey zorlayici olurdu. ozellikle patalojik kabul edilen narsistlik oyle instagramda sanildigi kadar yaygin bir durum degildir, narsist ozelliklere sahip olmak ile yikici bir davranis orgusu icinde kisilik bozukluguna sahip olmak bambaska seyler. dolayisiyla ben kendimi birinin narsist olduguna karar verecek kadar yetkin gormuyorum, bazi seyleri isin uzmanina birakabilmek lazim.
0
kassiopeia
(12.09.25)
Geçen okumuştum, kim narsistmis neden narsistmis veya işte diğer tanilar; anladığım kadarıyla bunu takıntılı bir şekilde yapan kişiler için bir tanı grubu belirlenmiş yakin zamanda:

www.madintheuk.com
0
encokbenisevinnolur
(12.09.25)
(6)

Uçak bileti son anda alınca ucuz olabiliyor mu?

ermanen
Deneyeniniz var mı son zamanlarda?Biraz araştırdım da eski zamanlarda daha olası imiş. Şimdilerde olmuyor mu hiç? Mesela bugün uçakla bir yere gitmek istiyorum ve bugün bileti alacağım. İstanbul'dan Avrupa'daki bir şehre mesela. Avrupa içinde belki daha ucuz olur.Skyscanner'a bakıyorum. Başka trick'
Deneyeniniz var mı son zamanlarda?

Biraz araştırdım da eski zamanlarda daha olası imiş. Şimdilerde olmuyor mu hiç?

Mesela bugün uçakla bir yere gitmek istiyorum ve bugün bileti alacağım. İstanbul'dan Avrupa'daki bir şehre mesela. Avrupa içinde belki daha ucuz olur.

Skyscanner'a bakıyorum. Başka trick'ler de söyleyebilirsiniz.
0
ermanen
(11.09.25)
oluyor.

ucak firmalari biletlerin bir kismini acentalara satiyor. eger acentalar bileti satamadilarsa biletler ucuzluyor. booking'den de bakabilirsin.
0
sonsuz
(11.09.25)
olabilir ama ters kose de olabilirsin.
kumar..
0
cooperr
(11.09.25)
Olma ihtimali var. Donemine gore degisiyor. Mesela gurbetcilerin oldugu yerler ile Turkiye ucuslari okul tatillerine denk gelen donemler icin asiri ucuk. 9 ay once alsan gene ucuk, ancak mesela bazen son 1 hafta kala falan bariz dusmus olabiliyor. Talep olmayacak bir zamansa sonradan dusebilir. Bu ay cok baktim, hic degismedi neredeyse en son artik aldim 1 hafta kala.
0
mbond
(11.09.25)
çok değişken var doluluk arz talep vs vs ama imkansız değil.
genelde daha pahalanır.
0
basond
(11.09.25)
ben hiç denk gelmedim. ‘20 euro’ya şuraya bilet buldum, 30’a şuraya uçtum’ diyenler görürüm yıllardır. bir bana denk gelmiyor galiba. belki de şana işidir.
0
sir gawain
(11.09.25)
genelde daha pahalı oluyor.
0
merhum
(12.09.25)
(12)

Opel corsa mı ford Puma mı

coca cola
2022-2023 corsa mı 2020 Puma mı? İkisinin de benzin otomatik olan versiyon için hangisini önerirsiniz? Aynı kategoride olmadıklarını biliyorum. Siz olsanız hangisini alırdınız
2022-2023 corsa mı 2020 Puma mı?
İkisinin de benzin otomatik olan versiyon için hangisini önerirsiniz? Aynı kategoride olmadıklarını biliyorum. Siz olsanız hangisini alırdınız
0
coca cola
(11.09.25)
Corsa alırım şehir içi hem 3 yaş daha genç araç, elden çıkarması da kolay olur
0
grimavi
(11.09.25)
biri b, biri b-suv. ihtiyacına göre değişir. ama bunu göz ardı edersek, sırf daha yeni olduğu için corsa.
0
sir gawain
(11.09.25)
Puma’nın çokça sorunu olduğu yazıyor sağda solda. Burada da yazıldı geçenlerde.
0
orient blue
(11.09.25)
corsa
0
edaddy
(11.09.25)
Hem daha yeni, hem de f/p olarak bayağı iyi araba; corsa diyorum
0
mor oje
(11.09.25)
bende 2023 corsa var, puma da sürdüm ve kesinlikle hiç düşünmeden corsa diyorum.
0
theseachange
(11.09.25)
corsa
0
basond
(11.09.25)
Opel
0
baldan kaymak
(11.09.25)
satış kolaylığı dersen corsa ancak Psa grup araçlar son dönemde pek güven vermiyor. puma da çok tutulmadı. yeni ve piyasa eklentisiyle corsa daha mantıklı.
0
mikahakkinen
(12.09.25)
3 yıldır puma kullanıyorum bir tane sorun yaşamadım. 2-3 yaş önemli bence de corsa.
0
HellKeePer
(12.09.25)
doğru hatırlıyorsam 2022-2023 corsa'da 1.2 PureTech motor var. çok sıkıntılı olduğu söylenen bilinen bir motor. sırf bu yüzden puma alırım.
0
co2s2
(12.09.25)
Corsa değil, çok yanıltıcı olmuş.

Psa'dan araç alınmaz düşüncem var hep, arabası iyi mi ki motoru iyi olsun diyorum.

Puma mı? O da değil. Bence dsha sınıf bir araç bakın. Golf gibi, maliyet uğraşmak istemiyorum derseniz Toyota gibi.
0
baldan kaymak
(13.09.25)
(37)

red flag mi?

inspired by a true story
birkac hafta once ortak bir arkadasimizin dogum gununde tanistik. o dogum gunun gununden sonra hic yalniz bulusmadik ama yine arkadas ortaminda 2 kere daha gorustuk. her gorusmemizde flort ediyorduk ve ara sira kisa kisa mesajlasiyorduk.en son gecen hafta aramizda soyle bir diyalog gecti. ben ona ik
birkac hafta once ortak bir arkadasimizin dogum gununde tanistik. o dogum gunun gununden sonra hic yalniz bulusmadik ama yine arkadas ortaminda 2 kere daha gorustuk. her gorusmemizde flort ediyorduk ve ara sira kisa kisa mesajlasiyorduk.
en son gecen hafta aramizda soyle bir diyalog gecti. ben ona ikimizin de ilgi alani olan, katilmayi planladigim bir etkinlikten bahsettim (yalniz gorusme bahanesi olur belki diye). o da bana "bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim" dedi. aradan 3 gun gecti ve gelip gelemeyecegine dair hicbir sey soylemedi. etkinlik gunu geldiginde benim baska bir isim cikti ve gidemedim. aksam bana mesaj atti "geldim ve yoksun, inanilmaz..." yazmis. ben de ona herhangi bir sey yazmadigi icin gelmeyecegini dusundugumu soyledim, acil bir isim ciktigi icin gidemedigimi acikladim. ama baya sinirlenmisti ve sunlari yazdi:"planlarin degistiyse bunu haber vermesi gereken sensin. sana kesin bir sey soylemedim cunku ben bugun sehir disindaydim ve etkinlik saatine yetisip yetisemeyecegimi bilmiyordum. seni gorebilmek icin geziyi erken bitirdim, yorgun argin buraya geldim ve simdi sen yoksun. her neyse, anladim. iyi aksamlar"
sonra ben sakinlestirmek icin tatli dille bir seyler yazdim ama iletisim tarzi hic hosuma gitmedi. gelip gelmeyecegine dair net bir cevap vermeyip, tum sorumlulugu bana yikmasi dogru gelmiyor. ne dersiniz, red flag mi?
0
inspired by a true story
(08.09.25)
red flag değil ama daha kötüsü iletişimsizlik. o da suçlu sen de suçlusun, sonuç olarak onun da "gelemeyebilirim" diye belirtmesi gerekirdi. ama davet eden sen olduğun için yine bir sorsan iyi olurdu. %50 olarak ikinizi de suçlu buldum. lul.
0
ruhlardan esinlenen karga
(08.09.25)
burdan sonra döndürülmesi zor olur...

yaslar kac? tr'de genel bir iletisimsizlik problemi var bence. kuzenlerimden görüyorum. bana gelecegim yazdi. ben de plan yapmadim ama gelmedi :D isim uzadi falan diyor sorunca da. kendi kendine haber vermek aklina gelmemis.

garip bir iletisimsizlik olmus. sen gelmiyorsun diye gitmedim desen tatliya baglanirdi hemen.
0
sonsuz
(08.09.25)
Ben de %50 - %50 diyorum ama geleceğim demediği halde böyle dırdır yapması da pek çekilesi değil, yorar.
0
cilekli pasta
(08.09.25)
ne alakası var yarı yarıya, iletişimsizlik falan. müsait değilim diyen, bir zahmet müsait olacağını anladığında "ben okeyim, sen kaçta orada olacaksın vs." diye iletişime geçmeli.
0
gobekliraki
(08.09.25)
Göbeklirakı +1

Aptalın teki diyeceğim kusura bakma. 3 gün boyunca zahmet edip geleceğini haber verseydi. Hem suçlu hem güçlü.
0
sorularimicinfeykhesap
(08.09.25)
doğru davranan taraf sensin.

teklif etmişsin, açıkça evet dememiş , bakarız demiş ama süreç içinde sana müsaitlik durumu ile ilgili gelişmeleri de aktarmamış.

yeni flört dönemlerinde ısrar ve takip pek çok insanın yapacağı şeyler değil.

sen topu karşı tarafa atmışsın , o ise kendi kendine garip bir alan açmış. tamamen şahsi paranoyamı çalıştırıyorum; muhtemelen aklında başka insanlar ve başka planlar vardı ve gelmeyecekti. son anda dur şu etkinliğe gideyim deyiverdi ve sormadan etmeden daldı işin içine. o saatten sonra sana "davetin halen geçerli mi?" diye sorsa alacağı cevapla yüzleşemeyebilirdi. iletişimsiz kalan net cevap vermeyen karşı taraf.

boşver gitsin. kimsenin b planı , yoklukta gideri olmaya gerek yok bence.
0
loch ness
(08.09.25)
Ahahha. Hala o cevabı yazan manyağa ilgi duyuyor olamazsın di mi?
0
Cezcez
(08.09.25)
Sanki yeri, saati belirlemişsiniz de sen haber bile vermeden buluşmaya gitmemişsin gibi bir tavır. Bir de üstüne vicdanına oynuyor "Senin için işimi yarida bıraktım, geldim" diye. Dünya onun etrafında dönüyor ve insanlar düşüncelerini okuyabiliyor sanıyor galiba.
0
sekizdokuzon
(08.09.25)
İletişimsizlik falan değil bu, karşı taraf güpegündüz sıkıntılı. Gelicem ben ya da gelmeye çalışıcam falan yazar insan. Yumurtadan çıkmış gibi kendi başına gidiyor sonra da seni suçluyor ne mana yani. Kaç kaç kaç.
0
mor oje
(08.09.25)
@gobeklirakı +1 demeye geldim ben de.
0
peki madem
(08.09.25)
Ay bu ne saçmalık ya.
Belki red flag demek abartılı mı olur bilemedim ama bu insanla zor.
“bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim” şunu dedikten sonra gelebileceğine dair bir bilgi vermediyse tek kelime sitem etmeye hakkı yok kusura bakmasın. Salak mıdır nedir biz senin net olmayan ani müsaitlik durumuna göre mi hareket edeceğiz.
Ben olsam bir daha iletişime geçmem siktir ederim. Aptal ya sinir etti beni.
0
mutekebbir
(08.09.25)
ısrar ve üstüne düşülmesini istemiş, siz de akışa bırakmışsınız haklı olarak. size vahiy gelemez onun seyahati, ordan sizi görmek için erken dönmeye çalışması, etkinliğe geleceği vb. ile ilgili. vahiy geliyorsa zaten sizinle de görüşmeyelim duyuruda bir süre :).

göbekliraki+1. burdan dönmesi zor, dönerse de sağlıklı iletişim mehhh, düşük ihtimal gibi duruyor. oyumu red flagten yana kullanıyorum.
0
Phoebe
(08.09.25)
sehir disinda olacagini ve etkinlik saatine yetisip yetisemeyecegini bilmedigini soylemis miydi?

daha saglikli bir iletisim soyle olmali sanirim, bilemiyorum musait olur muyum, ben o tarihte sehir disinda olacagim, etkinlik saatinde yetisip yetisemeyecegimden emin degilim. eger yetisecek gibi olursam o gun icinde sana haber vereyim mi? ya da en son hangi saatte/tarihte sana gelebilecegimi soylersem uygun olur? gibi,
su hali ile birlikte kesinlesmis bir plan yapilmamis diye algiliyorum ben. ve sehir disinda oldugunu ya da neden musait olup olmayacagini bilmediginiz bir insanin gelip sizi bulamamasinin sorumlulugunu uzerinize almak zorunda degilsiniz.
su konusma tarzi red flag mi degil mi bunun icin gorusmeli mi gorusmemeli mi sizin bileceginiz is.
0
kassiopeia
(08.09.25)
Cevap yazmasi gereken oydu. Hicbir sorumlulugunuz yok zaten sormussunuz. İletisimi bu sekilde olan birisiyle iliski de cok zor olur.
0
sey mi dostum
(08.09.25)
hanginiz kadın hanginiz erkek yazın ya
0
OgutucuRecep
(08.09.25)
sende hiç suç yok, karşı taraf saçmalamış. bir de inanılmaz falan yazmış çok komik. verilmiş sadakam varmış de yoluna devam et.
0
hrskrs
(08.09.25)
bu olayda soru sahibine nasil suc buldunuz ya hahaha, bilemiyorum müsait olur muyum diyen kimse, müsait oldugu ve gidebilecegi kesinlestigi noktada davet eden kisiyi arar ve "ben müsait oldum, kac gibi nerede bulusalim?" der.
burada iletisim kopuklugu var ama sadece karsi tarafta var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.09.25)
Ruh hastasıymış arkadaş. flört bile etmediğin birine böyle laflar edemezsin; öyle düşünsen, içinden kırılsan bile.
Sorumluluk almayı bilmeyen şımarık bir tipmiş, devamı gelmesin.
0
Bruce
(08.09.25)
Hata büyük oranda senin. Haber vermemiş olsa da onun etkinliğe gelip gelmemesi seni etkilemiyor çünkü bu senin bireysel planın, o gelmese de gidiyorsun sen. Senin haber vermeden gitmemen onu direkt etkiliyor çünkü sen davet ettiğin için geliyor o.

İkiniz de hatalısınız, reg flag yok.
0
beyfendi
(08.09.25)
@beyefendi çok güzel noktadan bakmış lan, abi çok doğru diyorsun da karşı taraf sana "bakarız bilemem diyorsa" diyorsa bu hayır demek oluyor ve sen dönüp "bu arada ben de gitmiyorum haberin olsun .sss" dersen karşı taraf ne alaka ya, uff tribb atıyor diyebilir. O yüzden red flag abicim.
0
Shepard
(08.09.25)
beyfendi'nin bakis acisina gore her davet ettigimiz ve "hmmmm bilemedim yeaaaağğ bi bakalim musait olur muyum;))))" deyip karar vermeyen insana sonradan bildirim yapmamiz gerekirse, isimiz cok zor.
Bana ne lan, derim gecerim. Canim sonradan gitmek istememis olabilir. İletisim ozurlusu olmasaydi da karar verseydi derim. :)
0
sey mi dostum
(08.09.25)
@shepard belki gelirim diyen birini arayıp "davet ettim seni ama benim işim çıktı malesef gidemiyorum haberin olsun" demek niye trip olsun. kadın belki gelirim demiş. kesin gelmem dememiş. tr kezbanının dengesiz belirsiz hareketlerine fazla maruz kaldığımız için niyet okuyoruz hep. olaydaki kadın net, tatava yapmıyor.

davetine hayır gelmem diyen birine karşı ben de gidemiyorum diye haber verme sorumluluğun yok ama belki diyen ya da evet gelirim diyen birine karşı bu sorumluluğun var.
0
beyfendi
(08.09.25)
@beyendi ulan bilerek mi yapıyorsun karının nesi net?

"bilemiyorum musait olur muyum ama bakalim" bu mu net? Ulan bu net mi? Evet gelirim dememiş. Allahım güç ver.
0
Shepard
(08.09.25)
@beyfendi yine okudugunu anlamamis. sasirdik mi? idts
0
sonsuz
(08.09.25)
@shepard bak seni kulağından tutar tane tane anlatırım. yorma beni işte qq sen de biraz çabala. net derken gelirim gelmem anlamında net değil. naz yapmıyor, üstü örtülü ret de etmiyor. kadın müsait olup olamayacağını gerçekten bilmiyor ki sonradan söylediğine göre oraya gidebilmek için gezisini erken bitirmiş. o anlamda net kadın.
0
beyfendi
(08.09.25)
belki gelirim diyen erkek cagiran taraf kadin burada.
comar cinsiyetci dünyanizda alisik olmadiginiz bir durum olabilir. hayal dahi edilemiyor. haklisiniz.
0
sonsuz
(08.09.25)
@sonsuz duyuruda bugüne kadar gördüğüm en aşağılık yaratıksın. insanların acısı üzerinden prim kasacak kadar sefil, bunun işe yarayacağını zannedecek kadar kıtsın.
0
beyfendi
(08.09.25)
@sonsuz sen gaddar, acımasız, vicdan ve empati yoksunu bir arkadaşımızsın. Seni aramızda görmek istemiyoruz.

@beyefendi abicim allah sana sabır versin, kendine katlanmak zordur diye tahmin ediyorum.
0
Shepard
(08.09.25)
@shepard, sen bana (tanimadigin birine) "öl,geber" diyebilen bir insansin. ben hayatimda kimseye öl demedim. kavga ederken de ölmek ne kelime olarak ya da durum olarak aklima gelir.
senin psikolojinde bir insanin ne bir hayvana ne de cocuga bakabiliyor olmasi lazim.

senin cok ciddi sorunlarin ve tehlikeli bir potansiyelin var. ne kadarinin farkindasin bilmiyorum. umarim düzelirsin.
0
sonsuz
(08.09.25)
@sonsuz zekan biraz geride olduğu için kaynağın, olayın nereden başladığının farkında değilsin. Hayvan düşmanı, empati yoksunu herkes toplumdan uzaklaştırılmalı.
0
Shepard
(08.09.25)
@shepard, neyse ne sal
0
sonsuz
(08.09.25)
İletişimsizlikten kaynaklı yanlış anlaşılmalar.
Ben şuna takıldım:
Kesin gideceğine nasıl emin oldu da seni orda bulmayı umdu? Belki gitmeyeceksin o yok diye bunu öngörememesi enteresan, gitmemişsin zaten. Yetişip etkinliğe katılabilecekse haber vermeliydi gidiyorsan ben de yetişebiliyorum diye. Cinsiyetten bağımsız bu şekilde iletişime geçilmeli.
Senin karşında cool olcam derken sağlıksız bir iletişim yolunu seçmiş karşı taraf.
0
hain kostokk
(08.09.25)
reddd. davet eden adım atmış net cevap alamamış bir de peşinden mi koşsun
0
ala09
(08.09.25)
Ayril coco
0
lapaz
(09.09.25)
Florte cilgin surpriz elde patlayinca yasanan amansiz gerginlik.

Hemen red flag'e gerek yok.

Belli ki kafasinda senaryoyu kurmus, sana haber vermeden orda ta taa diye cikip seni sasirtacak, tatilini nasi yarida kesip senin icin geldigini haykiracakti. Tum gun bunun heyecaniyla yasayip orada da saatlerce seni bekleyince buyuk bi hayal kirikligi yasamis.
0
brkylmz
(09.09.25)
Siz onu etkinlige davet ederken ortada henuz bir iliski yok.Dolayisiyla karsi taraf gercekten mi musait degil yoksa sizinle bulusmaya gonulsuz oldugu icin mi hemen atlamadi henuz bilmiyorsunuz.Bu belirsizlikte ustelik ilk davetinize olumlu cevap alamamisken hani noldu bizim davet gidiyor muyuz seklinde bir takipten sorumlu degilsiniz. Eger karsi tarafin gonlu varsa bilemiyorum bakalim diye cevap yazmazdi.Gercekten gelmesine engel olacak durumu aciklardi ki sizin akliniza begenmediginden gelmiyor ihtimalini elimine etsin.

Karsi taraf ozensiz ve kendini sizden ustun goren,sizi elde goren biri.Yerinizde olsam hic pesinden kosmazdim beni arayana kadar aramazdim.Daveti karsi taraftan beklerdim eger cok hosuma gitmisse.Karsi taraf %100 suclu diyorum ben de
0
turkuaz
(09.09.25)
sen haklısın
bebe kavun
sizin işin olmaması daha hayırlı
0
basond
(09.09.25)
(8)

Gaziantep

pislick0
Antep'de en iyi baklava alınacak yer imam çağdaş mı yoksa koçak mıdır
Antep'de en iyi baklava alınacak yer imam çağdaş mı yoksa koçak mıdır
0
pislick0
(03.09.25)
koçak
0
bravoteam
(03.09.25)
koçak kesinlikle.
0
mor oje
(03.09.25)
Ikisi de cok iyi
0
narod
(03.09.25)
Abdülkadir Behçet cadeesinde olan koçak'a gidiyorum, hepsi aynıdır heralde
0
🌸pislick0
(03.09.25)
İkiside iyidir
0
basond
(03.09.25)
3. Alternatif isterseniz Çelebioğulları
0
isiaha
(03.09.25)
Zeki Inal
0
hot potato
(03.09.25)
Koçak'tan aldım , çok başarılı, teşekkürler
0
🌸pislick0
(03.09.25)
(7)

Booking ve Depozito

ruhen hastayim ben
Booking üzerinden bir daire tutmak istiyorum fakat ödeme kısmında 400€ depozito gösteriyor. Kart ile sadece asıl konaklama ücretini ödeyebiliyorum, depozito için bir ödeme yapamıyorum. Benzer konaklamalar için de depozito ödemesi almıyor. Yani sadece o daire ile alakalı değil. 10+ yıldır booking kul
Booking üzerinden bir daire tutmak istiyorum fakat ödeme kısmında 400€ depozito gösteriyor. Kart ile sadece asıl konaklama ücretini ödeyebiliyorum, depozito için bir ödeme yapamıyorum. Benzer konaklamalar için de depozito ödemesi almıyor. Yani sadece o daire ile alakalı değil. 10+ yıldır booking kullanıyorum, ilk defa depozito istendiğini gördüm. Konum Paris, daha önce gittiğim bir yer yine görmedim lol.

1. Depozitoyu gittiğimizde elden veriyorsak sıkıntı, nasıl ispat edeceğiz?
2. Kart ile ödersek geri alamama gibi bir ihtimal olur mu?
0
ruhen hastayim ben
(30.08.25)
Depozitoyu elden almak daha pratik ve güvenli onlar için ama pis birine denk gelirsen eğer bişeyleri bahane edip paranın bir kısmını tırtıklayabilir. Ödenen deposito için bir belge vs verir gerçi en kötü bookingi aracı eder bir şekilde çözersin. Kart ile ödeme şansın varsa eğer öyle öde zaten ne kadarlık kısmı depozito belli olacak şekilde. Sirkülasyonu fazla olan yerlerin pislik yapacağını sanmıyorum sürekli problem yaşanırsa booking listelemez bunları.
0
beyfendi
(30.08.25)
birkaç seçenek geldi aklıma
depozito diye 400 euroluk bloke koyabilir kredi kartına
elden isteyebilir
evde kredi kartından çekebilir.

elden alırsan yada evde kredi kartından çektirirsen arada booking olmazsa sıkıntı yaşama ihtimalin var ve yüksek.
hatta arada booking olsa bile saçma sapan evde kırık çatlak şeylerin fotosunu çekip sen kırdın diye bunu kesme olayı bile olabilir.

mümkünse en temizi gene bir otel. evler her zaman riskli geliyor bana muhatap ve önceki yorumlarda önemli tabi.
0
basond
(30.08.25)
Bende dairede degil de apart tarzi bir otelde denk gelmisti. Ve depozito almadilar. Depozitoyu bu otel tekin gormedigi tipler icin aldigini belirtti. Sizin kafanizda soru isareti kalmamasi icin tesisle iletisime gecin.
0
funl
(31.08.25)
Depozito olayi gencligin takildigi genelde parti, gece hayatinin bol oldugu yerlerde cok rastlanir. Icip icip otele zarar vermesinler diye, paint partiye gidiyorlar carsaflari boyuyorlar falan neler var. 400 euro da abartiymis ama. Kisi basi 100 euro olarak standartdir. Adam tek dairesini kiraliyorsa hayatta vermem ama kurumsal ya da yari kurumsal kucuk ya da buyuk olcekli bir yerse sikinti olmaz genelde. Ama ilk giris yaptiginizda herhangi bir sorunu report etmeniz lazim, sandalyenin bacagi kirik, tuvaletin kapisi tam kapanmiyor vs aksi halde size patlar cikista
0
freedonia
(31.08.25)
@freedonia, şehir merkezinde, her yere yürüme mesafesinde, içi döşenmiş apartman dairesi. Garip geldi bana. Depozitosuz bir yer bakmaya karar verdim.
0
🌸ruhen hastayim ben
(31.08.25)
Otellerde cok rastlamadim ama apartment'larda olabiliyor.

En son barcelona'da bi yerde 150 euro diye ozellikle belirtmislerdi ama gidince almadilar. Karsidakine gore biraz.
0
brkylmz
(31.08.25)
@ruhen hastayim ben: aynen depositosuz yere bakin, depozitolu yerde olmaz denilen bir cenabetlik de basiniza gelebilir yani. Ben bir keresinde otelde yataga uzanmis, kutu birayi dizime dayamis, televizyon seyrederken demleniyordum, telefon caldi, heyecan yaptim, tele uzanayim derken birayi yataga doktum full. Islak mendille temizlemeye calistim ama hayvan gibi leke kaldi yatakta, kokusu da cabasi. Cikisim ertesi gundu. Bu olayda mesela Depozitolu yer olsa kesin sikinti cikardi. Housekeeper ertesi gun gorunce altima isedigimi sanip saydirmistir muhtemelen, hakkini helal etsin.
0
freedonia
(31.08.25)
(16)

Siz olsanız buradan nasıl çıkarsınız?

kibritsuyu
Öncelikle dandik çizimim için kusura bakmayın. Burası eşdeğer yolların kavuştuğu bir kavşak. Site içi yollar diyelim, yani öyle vızır vızır trafikli bir yol değil, boş site içi yol, hızla gelen arabayla çarpışma gibi bir durum yok.https://i.imgur.com/1QXY57D.jpegA aracısınız. Yoldan gelip sol taraft
Öncelikle dandik çizimim için kusura bakmayın.

Burası eşdeğer yolların kavuştuğu bir kavşak. Site içi yollar diyelim, yani öyle vızır vızır trafikli bir yol değil, boş site içi yol, hızla gelen arabayla çarpışma gibi bir durum yok.

i.imgur.com

A aracısınız. Yoldan gelip sol taraftaki otoparka girdiniz, baktınız dolu. Geri geri çıkıp geldiğiniz yoldan geri döneceksiniz.

1. Direksiyonu sağa kırıp geri geri dönerek burnunuzu gideceğiniz istikamete çevirip düz mü çıkarsınız?

2. Dümdüz geri gidip karşıdaki yola girdikten sonra direksiyonu sola kırarak mı çıkarsınız?

Edit: Çıkmanın başka yolu yok. Otoparkın içinde ileriden başka çıkış yok, otoparka girip içeride U dönme şansı yok. Diğer yolların ilerisi çıkmaz sokak. İlla bu iki seçenekten biriyle çıkıp geldiğiniz yoldan geri döneceksiniz.

Yaş, cinsiyet ve araç kullanma tecrübenizle birlikte cevap verebiir misiniz?
0
kibritsuyu
(25.08.25)
ileri gidip düz çıkma imkanı yok mu? yoksa 1. e, ~40, 15 yıl
0
inheritance
(25.08.25)
2. geri giderken duz gitmek daha kolay. neden kasayim ki?

40, erkek, 12 yasindan beri kullaniyorum, bunun 5 senesinde kendi arabam vardi.
0
lemmiwinks
(25.08.25)
1
e
15+
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.08.25)
2. geri gidip çıkarım.

kadın, 23 yaşımdan beri aktif araç kullanıyorum
0
deartheodosia
(25.08.25)
1 e 23 yıl
0
basond
(25.08.25)
2 bana sacma geldi, sakin yer de olsa dumduz geri gelerek kavsagin tamamini gecmeye ne gerek var. 1 numarayi tercih ederdim, zaten yolun saginda kaliyorum gidecegim yone gore.

E, 37, 7 yil
0
mbond
(25.08.25)
44 erkek
İşim gereği neredeyse arabadan inmiyorum.
Bir şart şurt olmadan böyle yerlerde En az manevrayı nereden yapacaksam o şekilde dönüyorum. Senin senaryoda geri geri gidip sağa döner giderim ama gerideki sokakta tek şeritte bir araba park etmişse ve sokak daralmışsa bu sefer sola geriye doğru giderim.
Yani ön yargım yok, ben nasıl rahat edeceksem öyle
0
etna
(25.08.25)
düz geri gelip sağa ya da sola dönerim

e,36,16
0
anadolu flamingosu
(25.08.25)
1, e, çok yaşlı
0
kisa
(25.08.25)
1
52-e
7 yıl tecrübe
0
lazpalle
(25.08.25)
1

Geri geri dümdüz gidince hem aşağıdan hem yukarıdan hem yandan gelen araçları kollamanız gerekiyor, çok riskli ve yorucu bir seçenek.

En güzeli sadece yukarıdan geleni kontrol edip oraya geri geri dönüp popoyu verip, dümdüz aşağıdaya devam etmek.

Daha az risk, daha pratik.

30e 10 yıl
0
ananiyimioguz
(25.08.25)
1, E, 10
0
nawar
(25.08.25)
Buna 1 demeyenler acemi ve basit işlemler zor geliyordur onlara.
0
Shepard
(25.08.25)
1/E/25
0
cooperr
(25.08.25)
tüm kavşağı geri giderek geçmek saçma ve kulağa çok yanlış geliyor. kesinlikle 1.

e, 40, 10 yıl
0
sir gawain
(25.08.25)
1 / k / 5
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
(11)

lastik sorusu

charlotte blanc
56bin kilometre oldu hankook 215 45 r18. bir tanesi bombe yaptı böyle. önlerden biri tel kırmış acil değiştirmem lazım.lastik fiyatları da epeyce pahalı. ön iksini değiştirip arkalara dokunmasam mı yoksa 4ünü de değiştireyim mi?
56bin kilometre oldu hankook 215 45 r18. bir tanesi bombe yaptı böyle. önlerden biri tel kırmış acil değiştirmem lazım.

lastik fiyatları da epeyce pahalı. ön iksini değiştirip arkalara dokunmasam mı yoksa 4ünü de değiştireyim mi?
0
charlotte blanc
(14.08.25)
Bridgestone Turanza 6
0
designer
(14.08.25)
On iki yeter
0
kisa
(14.08.25)
Sadece öndekiler de değişebilir.

Arkadakilerin de diş derinlikleri, yanaklarda bozulma, yıpranma, çatlama gibi genel fiziksel durumunlarına üretim tarihine
iyice bakın. Bu kullanımda kabaca bir iki sene daha gidecekler ise durumu zorlayın 4 lastiği birden alın sonraki zamlardan etkilenmeyin.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
4 lastik 56 bin olduysa hepsini değiştir.lastik işi şakaya gelmez. diğer türlü max 1 sene sonra 2 lastik daha alcaksın. şimdiden al.

her sene önle arkanın yerlerini değiştir ki eşit yıpransın.
0
jelly bear
(14.08.25)
ortalama bir lastik max. 75-80bin km gidiyor. Senin lastikler %80 asinmistir tahminen, bir tane bombe yaptiysa hepsini degistirmek lazim artik.
0
cooperr
(14.08.25)
Hiç düşünmeden hepsini değiştirin. 56.000 km'ye gelmiş lastiğin ömrü bitmiştir ya da bitmek üzeredir. Tel kırdıysa lastikler bitmiş demektir.

Performanslı bir araba ise (ebat nedeniyle bana öyle geldi) asla şakaya gelmez lastik meselesi. Performanslı değilse de şakaya gelmez.
0
10551037
(14.08.25)
diego jota lamborgani urusla lastik patladı diye öldü. lastik şakaya gelmez, hepsini birden değiştir. he sadece ön değişir mi değişir ama güvenliğin düşer. lastiğin değişmesi gereken aralık 50 60 bin arası geçmediyse 5 6 sene. bombe yaptıysa veya tel çıktıysa o lastik gitmiştir.
0
mikahakkinen
(15.08.25)
hepsini değiştirin, ömrü tamamlanmış gibi. ben 55bin km'yi geçirmiyorum.
0
awlmi
(15.08.25)
Birinin bombe yapması, birinin tel kırması zaten lastikler diyor benim ömrüm dolmuş. hadi inat ettiniz değiştirmediğiniz diğer 2 lastik de kaç bin km daha dayanacak ki.
0
denizgonen
(15.08.25)
56bin km olduysa tüm lastikleri değiştir.

hankook takma, bir üst premium markaya geç. hankook premiumun bir altı marka.

continental (en iyi tercih bana göre), michelin, goodyear, bridgestone, pirelli kullanabilirsiniz.
0
false pretension
(15.08.25)
Hepsini değiştir
0
basond
(15.08.25)
(14)

Şimdiki okullarda kaç sınıf var?

messina123
Twitterda 6M-6R maçı gördüm. Bizim zamanınızda F’ye kadardı max. Bu ne lan?
Twitterda 6M-6R maçı gördüm. Bizim zamanınızda F’ye kadardı max. Bu ne lan?
0
messina123
(31.07.25)
Sorunuza tam cevap olmayacak ama her zaman okuldan okula değişmiyor muydu? 2004 yılında 9-M'deydim mesela.
0
fotrsapka
(31.07.25)
2000lerin başında AE sınıfı olan lise görmüştüm. 40ar şube vardı her sınıfta.
0
aguen
(31.07.25)
Bizim lise zamanı okulun ilk öğrencilerini bizlerdik , o yüzden tüm sınıflar 9.sınıftı Z ye kadar filan gidiyordu, bunların da öyle olabilir
0
pislick0
(31.07.25)
egede anasınıfları 30 kişi, ilkokulları düşününce z garip kaçmaz.
0
mikahakkinen
(31.07.25)
c'den sonra şube olmaz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(31.07.25)
lise birdeyken (2001-2002 olması lazım) R ye kadar şube vardı.
0
inheritance
(31.07.25)
ben liseye giderken sınıfım 9-Y idi. sene 2001.
0
matilda
(31.07.25)
Şube de yer alan harfler o okuldaki ki öğrenci sayısına göre değişir. 1 sınıfa 60 kişi koyamayacakları için a-b yaparlar, 90 kişi varsa a-b-c diye gider
0
ebeş
(31.07.25)
bizde de F'ye kadardı. sınıfta da 48 kişiydik.
0
art cat chocolate
(31.07.25)
ben de meslek lisesinde S ve V oldum. her bolumde baska harf grubunda oluyordu siniflar.
0
supergirl
(31.07.25)
Ben en son c gördüm kendi dönemimde okulumda
0
basond
(31.07.25)
liste kalabalık da olsa net 35-40 kişi var max. k-l ye kadar gidiyor benim çalıştığım okulda.
0
biravekahve
(31.07.25)
Yeğenim 3 e gidiyor, sınıf 3-p.

Ben okurken maks g şubesi vardı
0
dre mithatoğlu
(01.08.25)
çocukluğumda ab-c-d ötesinde okumadım, varlığını da duymadım.

lisede yabancı dil sınıfındaydım, sadece 12 kişiydik ve F şubesindeydik. sözel yoktu, bize kadarkiler sayısal ve eşit ağırlık sınıflarıydı, biz en sondaydık.

burada yazılanları okuyunca ben de şaşırdım. hani 6R vardır ama şu veya bu sebepten rastgele R harfi atanmıştır, sırayla gitmiyordur diye düşünmüştüm. türkiye yaşlanmıyor muydu kardeşim nerden çıktı bu kadar çocuk, okul sayısı mı azaldı noldu aboov
0
der meister
(01.08.25)
(4)

colmar vs. interlaken

ala09
hi guysinterlakene gittim cok kez, duygusal bagim var dedemgilin köyü. colmara hic gitmedim. birinden birine gitmek istesek ikisine de gidenlerden yorum alabilirim beklenti cok yok sadece 2 saat yol gidecegim from zurich
hi guys
interlakene gittim cok kez, duygusal bagim var dedemgilin köyü. colmara hic gitmedim. birinden birine gitmek istesek ikisine de gidenlerden yorum alabilirim beklenti cok yok sadece 2 saat yol gidecegim from zurich
0
ala09
(12.07.25)
ek: C secenegi herkes luzerni seviyor oraya yillar once gittim cok overseniz dusunurum....
0
🌸ala09
(12.07.25)
Thun tarafına gittiniz mi? Interlaken çok güzel ama çok kez gitmissiniz. Colmar da güzel bir yer ama Noel zamanı esas cafcaflı dönemi, malum.

Thun ya da Colmar diyorum o yüzden ben.
0
fraise
(12.07.25)
Interlaken'a gittim Mayıs ayında; Eksterm sporların önde gelen kasabalardan biridir. Eksterm spor yapmaya gidiyor millet. Turistlik gezileyecek bir tarafı yok. Ben de Bungee Jumping yapmak için gitmiştim. Ek olarak dağ tepe çıkmaya ilginiz varsa, Interlaken'a gidebilirsiniz. Eksterm sporlardan, dağ tepe çıkma haricinde sakin, tatlı bir yer. Şahsen beğendim Interlaken'i.

Colmar'ı bilmiyorum, gitmedim. I've no idea.
0
put it in your appropriate place
(12.07.25)
Gittiğim yere gene gitmem colmar diyorum
0
basond
(12.07.25)
(33)

3 ay sonra kızımız olacak ama isim bulamadık

bedrozan
Haydi bir el atın da güzel bir isim bulalım kızıma. 1-)Gökçe, Eylül ve İpek isimleri arasında kaldım ancak karar veremedim . Bu isimlerden birinin yanına, ikinci isim olarak kulağa hoş gelen, uyumlu bir isim bulalım. ( Eylül ada, İpek Melis, Gökçe Beliz ... gibi) 2-) Bunun dışında önerdiğiniz farkl
Haydi bir el atın da güzel bir isim bulalım kızıma.

1-)Gökçe, Eylül ve İpek isimleri arasında kaldım ancak karar veremedim . Bu isimlerden birinin yanına, ikinci isim olarak kulağa hoş gelen, uyumlu bir isim bulalım. ( Eylül ada, İpek Melis, Gökçe Beliz ... gibi)

2-) Bunun dışında önerdiğiniz farklı kulağa hoş gelen güzel bir seceneginiz barsa da yazabilirsiniz.

Zahmet edip yazan herkese çok teşekkür ederim. Eşimle çok araştırdık ama netleştiremedik, gerçekten zor bir süreçmiş isim konusu. Bu yüzden fikirlerine kıymet verdiğim sizlere danışmak istedik.

Soyisim soran olmuş; Oktay.
0
bedrozan
(26.06.25)
ada
defne
selma

avantajlar:
ingilizce'de de benzer isimler olmasi
turkce harf icermeme
kolay okunur/soylenir, uzun degil, garip degil

iki isimli olmak da ilerde sorun cikarabilir. burokrasi islerinde vs.
0
ermanen
(26.06.25)
olsun, o da evlat. necla, ceyda, selma, rana, büşra, hülya, leyla, azra, semra, banu, nalan, suzan güzel isimler. nigger anımsatması yapmayacaksa nigar da olabilir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(26.06.25)
İki isimli biri olarak söylüyorum: 2 ismi birden taşımak zor. İnsan genellikle iki isimden birini seviyor ve diğer isim yük oluyor.

Örneğin kızınızın adı İpek Melis oldu diyelim. Siz ona Melis diye hitap edeceksiniz. Okuldaki arkadaşları İpek diyecek. Sonra iş hayatına başlayacak belki tekrar Melis olacak. Bu karmaşayı bir ömür yaşayacak.

Ben keşke tek ismim olsa diyorum hep.

Ben oyumu Gökçe isminden yana kullanıyorum :)
0
amortisman
(26.06.25)
iki isim olunca isimlerin güzelliği kayboluyor ve (varoş demek istemiyorum ama) kötü bir his bırakıyor bence. ada çok güzel bir isim ama eylül ada olunca ı ıh. sevmiyorum ya. kim çıkarttıysa bu iki isim olayını. ayrıca ileride evlenirse çift soyad taşıması zorlaşacak iki isimli olursa.
0
deartheodosia
(26.06.25)
İlayda.
0
encokbenisevinnolur
(26.06.25)
1- Ben Gökçe adını hep severim. Bence güzel bir isim, kızım olursa bunu koymayı düşünüyorum.

2- Gece diye bir tanıdığım vardı, bence kulağa hoş geliyor. Sakin bir havası var, zarif duruyor.
0
akhenaten
(26.06.25)
nil.
0
beatbox yapan metalci
(26.06.25)
2 isim koymayın :( 2 isimliler zorlanıyor. Zaten sadece birini kullanıyoruz ne gerek var 2.’ye :(

Önerim: ada, eylül

Allah analı babalı büyütsün şimdiden
0
mor oje
(26.06.25)
Övünç
Doğa
Pelin
Meltem
0
tuborg yesili
(26.06.25)
bence iki isim koymayın ama madem gökçe ismini seviyorsunuz Gökçe Ada olabilir. hem esprili olur hem de mis gibi iki isim. (bkz: gökçeada)
0
exlibris
(26.06.25)
Bence de iki isim koymayın ama tâbi bu sizin kararınız. Üç isim de çok güzel bence ama illa birini seçmek gerekirse oyumu Gökçe'den yana kullanıyorum. İkinci isim illaki olacak diyorsanız da Gökçe Bilge olabilir. Sadece Bilge ismini de düşünebilirsiniz benim çok sevdiğim bir isimdir. Çocuğunuzu sağlıkla kucağınıza alırsınız umarım.
0
bhhs
(26.06.25)
Eylul paris
0
lapaz
(26.06.25)
Bedrozaniye
0
Shepard
(26.06.25)
aa benim adim :)

iki ismim var, iyi ki iki ismim var. hicbir sikinti yasamadim. tam aksine, cok isime yaradigi anlar oldu.

esin ve ilay isimleri de güzel bence, düsünülebilir. hep tatli ve hanim insanlarda gördüm.
kumru da güzel.
melis güzel degil. melis benim icin su karikatürle birlikte öldü, topraga bile karisti: datbase.wordpress.com

evet, tiklamadan bile hangi karikatür oldugunu bildiniz, di mi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.25)
İki isimli kızlar evlendiklerinde çift soyisim de kullanırlarsa uzayıp gidiyor isimleri. Bu son dönemde toplam 4 ismi olan o kadar çok insan gördüm ki, destan gibi hangi adı hangi soyadı ile hitap edeceğini şaşırıyor insan.

Tek isim +1
Ben de oyumu gökçe'den yana kullandım.
Türkçe karakter olmasın derseniz fulya da az görülen ama bence güzel bir seçenek.
0
strawberry first
(26.06.25)


1️⃣ Seçtiğiniz İsimlere Uyumlu İkili Öneriler

Eylül için:
• Eylül Ada
• Eylül Su
• Eylül Naz
• Eylül Serra
• Eylül Neva
• Eylül Mira
• Eylül Sare

İpek için:
• İpek Melis
• İpek Nazlı
• İpek Yaren
• İpek Elif
• İpek Ceren
• İpek Lina
• İpek Arya

Gökçe için:
• Gökçe Beliz
• Gökçe Naz
• Gökçe Elvan
• Gökçe Lalin
• Gökçe Mira
• Gökçe Alin
• Gökçe Nisa



2️⃣ Alternatif Öneriler

Kulağa hoş gelen, zarif ve modern ama çok da sıradan olmayan birkaç isim önerisi daha:
• Lara Oktay
• Mira Oktay
• Alin Oktay
• Arya Oktay
• Lina Oktay
• Luna Oktay
• Yade Oktay
• Maya Oktay
• Neva Oktay
• Selinay Oktay
• Derin Oktay
• Nehir Oktay



Kombin Önerileri (Yani iki isim bir arada)
• Alin Su Oktay
• Arya Neva Oktay
• Lina Eylül Oktay
• Mira İpek Oktay
• Gökçe Alin Oktay
• İpek Yade Oktay
• Eylül Nisa Oktay
• Melis Sare Oktay
0
tahirkemalbozoglu
(26.06.25)
Kızım olursa Asya ismini koyacagim ama
0
tahirkemalbozoglu
(26.06.25)
adı elif olursa güzel, naif bir kız olur.
adı elif olanlar biraz kendini düşünür ama

eylül elif güzel bence.
0
OgutucuRecep
(26.06.25)
Gökçe
Güneş
Nehir
0
mirty
(27.06.25)
Kendi kızım olursa koymayı düsündügüm isim Günseli
0
mordan
(27.06.25)
1) eylül güzel bence
2) melis olabilir benim kızımın da ismi :) bir de asya düşşünmüştük biz koymadık ama onu önerebilirim
0
darthvader
(27.06.25)
Bahar
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
Defne
0
kaset
(27.06.25)
2 isim koymayin +1

SU
0
cooperr
(27.06.25)
Elif tek isim
İstersen Elif Eylül olsun, Polat Alemdar'ın sevdiğinin ismi :)
0
etna
(27.06.25)
bilge güneş
0
mikahakkinen
(27.06.25)
öz türkçe isimler kızlara çok yakışıyor. ada ve su kızlarımızn adı.
eksisozluk.com
0
ground
(27.06.25)
Bizimki gökçen umut
0
antihero
(27.06.25)
mila,
nil,
defne,
0
emfuzi
(27.06.25)
Tek isim koyun
Benim önerim öykü
0
basond
(27.06.25)
tek isim koyun eğer ikinciyi bulamıyorsnız :)
iki kızım var. nehir ve ipek adları.
nil bilge, nil ipek falan istiyodum ben başta iki isimli. ama sonra vazgeçip tek koyduk.
0
contavolta
(27.06.25)
ne koyarsanız koyun 2 isim koymayın. ilerde eşinin de soyadını alıp kendi soyadını bırakmazsa 4 isimli (afedersiniz abuk subuk) bir şey ortaya çıkacak.

Eylül Ada Oktay Yılmaz

mesela. nasıl? :) sunduğunuz isimlerden en çok Gökçe'yi beğendim. Çok hoş.
0
ilgeru
(27.06.25)
ceren
görkem
ayla
duru
doğa
ece
neva
alara
ılgın
ilke
deniz
günsu
almila
sunay
birsu
alin
lara
lina
maya
alya
liya
0
art cat chocolate
(27.06.25)
(16)

Bayram namazına gidecek misiniz?

put it in your appropriate place
Ben gideceğim. Aslında biraz gönülsüz gidiyorum, biraz alışkanlık oldu gitmek.
Ben gideceğim. Aslında biraz gönülsüz gidiyorum, biraz alışkanlık oldu gitmek.
0
put it in your appropriate place
(05.06.25)
hayır.
0
designer
(05.06.25)
o işleri bırakalı çok oldu
0
onheil
(05.06.25)
yok
0
basond
(05.06.25)
2025teyiz
0
abuzer
(05.06.25)
hayatımda hiç gitmedim, bundan sonra da gitmeyeceğim :)
0
tabudeviren
(05.06.25)
Gideceğim tabi ki, bayramı bayram yapan en güzel duygu. Aynı zamanda vacip. Kurban bayramında namazdan sonra tekbirler var ki tarif edilemez bir duygu yaşatıyor.

Sabah çıkıp gitmek düşününce zor gelse de çıkıp gidince "iyi ki gelmişim" dersin. Hem de günün daha huzurlu geçer.
0
hebanon
(05.06.25)
hiç gitmedim. hayır. mevzu uyanmak değil saf tuttuğun kitle ile organik bir bağım yok ortak bir amacım yok, ortak bir yaşam tarzım yok. yoklar ordusu.
0
biravekahve
(05.06.25)
gidicem. bayram bana güzel hissettiriyor. bu hissi bırakmak istemiyorum.
0
benibulmanlazim
(05.06.25)
Gideceğim tabi
Bu duyguyu yaşamak müjemmel
0
Cezcez
(05.06.25)
burada cami yok ama olsa da gitmezdim.
0
gabe h coud
(05.06.25)
viski içiyorum. 6 saat sonra kalkıp gideceğim, âdettindir
0
HellKeePer
(05.06.25)
en son herhalde 15, 16 yasindayken gitmistim. ozellikle imamlar iyice sapitti. farkli camilerde hayat tarzimla uyusmayan, hatta onu gectim kotu niyetli diyebilecegim seyler duymaya basladiktan sonra iyice sogudum. eskiden guzeldi, giderdin, guzel seylerden bahsederlerdi falan. en son gittigim donemde imamin biri karinizi, kizinizi carsiya pazara yollamayin, evin alisverisini siz yapin falan demisti. birkac kisi gulmustu. sinirlendim yine!
0
Sour
(05.06.25)
Şu ana kadar hiç gitmedim ve bu yaşımdan sonra da gideceğimi sanmıyorum ancak bence güzel bir aktivite.

Büyük oranda "allahsız" biri olsam da İslam pratiklerinin büyük kısmının (bağlamından koparılmadığı sürece) mantıklı ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Bayram namazı da bunlardan biri. Bu vesileyle tüm İslam alemininin bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
0
10551037
(06.06.25)
Ev civarı iki camiye de gitsem karsilacagim kişi veya kişileri biliyorum, bayramın bereketini kaçıracak tipler. Sırf bu yüzden gitmiyorum epeydir.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
hic gitmedim, gitmicem.
ama butun dindarlarin bayramini ictenlikle kutlarim.
dincilere ise gozume gozukmesin..
0
cooperr
(06.06.25)
normalde zaten gitmiyom da okc-pacers maçı var istesem de yetişemem
0
mark greg sputnik
(06.06.25)
(13)

radar cezalarına tepki neden bu kadar yüksek? bilmediğimden soruyorum

mark greg sputnik
ets'de 10 yılı aşan kamyonculuk tecrübem var ama gerçek hayatta ehliyetim ve araç tecrübem yok dostlar, gerçekten merak ettiğimden soruyorum.son dönemde radar cezalarına verilen tepkinin sebebi nedir? akp kafasıyla düşünüyorum: diyorum ki bunlar kesin tuzak kurmuştur, vatandaştan daha fazla para kop
ets'de 10 yılı aşan kamyonculuk tecrübem var ama gerçek hayatta ehliyetim ve araç tecrübem yok dostlar, gerçekten merak ettiğimden soruyorum.

son dönemde radar cezalarına verilen tepkinin sebebi nedir? akp kafasıyla düşünüyorum: diyorum ki bunlar kesin tuzak kurmuştur, vatandaştan daha fazla para koparmak için türlü türlü hinlik yapıyordur...

ama diğer taraftan da şöyle düşünüyorum: kural zaten belli değil mi? yani hız sınırının 120 olduğu yerde 140'la yakalanınca mı sinirleniyor insanlar? yoksa başka bi şey mi var?

mevzuya daha aşina olan duyurucuların tecrübelerini/görüşlerini duymak isterim. neblim mesela hız sınırı 120'yken 80'lik küçük bi kısım koyup böylelikle tuzağa mı düşürüyorlar, yoksa millet sadece "ulan bugüne kadar kural tanımıyoduk şimdi niye kural var" diye mi sinirleniyor vs... genel olarak mesele nedir?
0
mark greg sputnik
(05.06.25)
12 saatlik yola gidiyorsun,trafigin hizina uyarak devam ediyorsun,

70 tabela olan yerde 78 ile eds den tespit edip gönderiyor,

Benim 78 ile 2167 lira yedigim yerde,otobuslerin ,ticarilerin 10bin lira yemesi lazim günlük,

ki demekki yemeye basladi.
0
designer
(05.06.25)
Kendi avaneleri 200 le gidip yola polis kolidoru olusturuyor, her isikta ekip hazir olda duruyor,

bizse tabela okuyoruz..
mustehak aslında..
0
designer
(05.06.25)
kısmen haklısın

ancak bazı noktalarda hız limiti insafsızca düşük, 110 dan 50 ye düşüveriyor (sebebi yerleşim yeri olması) ancak yol aynı yol etrafta ne ev var ne insan haritada yerleşim yeri diye geçtiği için tabela var vee hop o tabelanın az ilerisinde polis radar atıyor.
kağıt üstünde düşmen gerek ama trafik dinamikleri seni 110 dan 50 ye düşmemeye zorluyor. arkadan gelen kamyon akan trafik vs..

bu şekilde ceza yedim 100 km hızla ve şehirler arası yoldu bir yerde 90 tabelası varmış(ben valla görmedim) 99 u geçtiğim için otomatik yazılmış ceza. ama yol dediğim gibi aynı yol hız limitlerinde gidiyorum diye güzel güzel giderken eve geldi işte.

bunlar dışında otobanda 160 ile ceza yiyene zaten itiraz eden yok.
0
basond
(05.06.25)
Kural tanımamazlık değil, devletin bu denetimleri keyfiyetten artırıp sonrasında keyfiyetten salması ve bu denetimleri trafik düzeni ve halk sağlığı için değil bir gelir kapısı olarak kullanmasından dolayı
0
grimavi
(05.06.25)
çünkü devlet kafasına göre kuralı uyguluyor veya uygulamıyor. asıl park cezalarından başlasa iyi para kırar.
0
jelly bear
(05.06.25)
ankara - erzincan yolu üzerinde giderken kaç kez denk geldim, kuş uçmaz kervan geçmez yere 50 km/saat hız limiti koyuyorlar ve mecburen yavaş geçiyorsun, yoksa ceza yiyeceksin. özellikle yozgat tam bir radar merkezi.

ya yavaşla, ya para ödersin gibi bir durum var, sinir bozucu.

yoksa otobanda 120 km/sa hız sınır olan yerde 150 ile geçildiğinde ceza olmasına itirazım yok.
0
tabudeviren
(05.06.25)
hız limiti gidilmesi gereken hız değil, izin verilen en üst sınır, limit = "e kadar" demek, "en fazla" demek aslında, 120'ye kadar, 50'ye kadar gibi, 120 yazan yerde 120 ile gitmelisin demek değil, en fazla oraya kadar çıkabilirsin demek.

insanlarda madem iznim var, kullanırım aga diyor. buraya kadar sorun yok aslında. problem limitlerin ani düştüğü durumlarda yaşanıyor, 110 ile giden biri birden 50 tabelasını görüyor, problem ise o noktada başlıyor, 110'dan 50'ye düşebilmen için freni köklemen lazım bu da başka problemlere neden oluyor. tabelanın 500 metre ilerisine de radarı yerleştirmişler e adam naapsın bir yerde haklılar.

110'dan 50'ye bir seferde limit düşüreceğine, 500 metrede bir kademeli düşürse problem olmaz bu kadar.

tabii birde tabelaların yerleşimi var, bunu hem şehirler arası hemde şehir içi çok görüyorum, tabela var, önüne ağaç dikmişler veya kendi kendine çalı olmuş bişi olmuş, büyük ihtimalle o ağaç dikilirken sorun yoktu, ağaç büyüdükçe tabela kapanıyor göremiyorsun

kendi aracım yok, ihtiyaç halinde kiralıyoruz, bu tabelaları okuyup uyarı veren sistemi seviyorum ben mesela. kafam rahat. bu tür nerede ise gizlenmiş (dingil peysajcı ve doğa tarafından) tabelaları da görebiliyor bazen. tek problem tabelayı geçince uyarı veriyor, öncesinde de verse şahane olacak.

bu kadar salladıktan sonra 14'ü uzun bir yola çıkıcam, bakalım radar cezası alacakmıyım.
0
selam
(05.06.25)
yukardakiler+1 bir de bu paralı yol kullandırma taktiği bazı yerler için. parasız yoldan gidince 280 km yolda 3 ayrı hız cezası yemişliğim var. yarısı trafikte geçen 3 saatlik yoldan bahsediyorum. Ve bana göre zaten çok kötü hız kuralları, hiç güvenli değil
0
ala09
(05.06.25)
İngiltere'den bir örnekle geldim. Otoyollarda "averaj hız kamerası" diye bişey var. İki kamera hızını ölçüyor, ilkinden ikincisine atıyorum 110 ile giderken 2dkda varman gerekiyorsa ve daha hızlı vardıysan hızlısın diye cezayı yapıştırıyor. Süreden ortalama hızını hesaplıyor yani. Mesela ani hız düşüşü gibi şeylerde bu yapılabilir bence. O an kamera koymaz ama girmeden bir süre önce ve o bölgeyi geçtikten bir süre sonra kayıt alır bakar. O aralıkta hızın düşmüş mü ortalamaya bakıp anlayabilir. (*tabii bu devletin cezaları para kaynağına çevirmek istemediği bir senaryoda mümkün)
0
nhk ni youkosu
(05.06.25)
nhk ni youkosu'u aynisi türkiye'de de uygulaniyor. edirne yolunda en az 2 yerde var.

110 hiz siniri olan yerde 122 ile gidince ceza yemek kadar dogal bir sey yok. o tolerans araçların hız göstergeleri tam hizi net olarak yansitmadigi ve radar ölcümlerinde çeşitli faktörler hız ölçümlerini etkilediği için konuluyor. suistimal edilip yol boyu 121 ile gidilsin diye degil. sen 110'luk yolda 122 ile ceza yiyorsan zaten tolerans payini dahi asmissindir. cezayi hakediyorsundur.
bu sebepten aglayinca insanlar gülüyorum ama bu demek degil ki cezalarin hepsi hakli.

türkiye'de gördügüm kadariyla bir standart yok. tekirdag yolunda 82 diye hiz limiti var. böyle bir sacmalik dünyanin hicbir yerinde yok. ya 80 olur o ya 85, 82 ne? tolerans payi icin hesap makinesi cikarmak gerekiyor.
bazen otobana öyle hiz limitleri koyuyorlar ki, mesela sapak var, bakiyorsun limit 60, orada 60 ile gitsen üstünden tir gecer. sorun sistemsizlik ve zeka özürlü hiz limitleri.olmayacak yere olmayacak hoz limitlerini koyuyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.06.25)
Açıkça dillendirilmedi ama, geçen yaz bir dönem birdenbire fiş fatura makbuz KDV işleri daha sıkı denetlenmeye başladı.

KDV çıktı beri, "abi fiş istemezsen şu kadar olur" ticaretin parçası haline gelmişti, devlet de bu işi fazla sıkmadı.

Birden sıkınca bir terör ve isyan ruh hali oldu.

Bu da benzer bence. Uzun süre gevşek tuttukları bir şeyi aniden sıkıyorlar.

Rahatsızlık uyandıran bu kısmı olsa gerek.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
Aha bak yola çıktık karşımıza çıkan canlı manzara 110 dan önce 90 a sonra 70 e düşüp hemen dibinde kontrol yapıyorlar yol aynı dümdüz yol.

hizliresim.com
hizliresim.com
0
basond
(06.06.25)
ankara izmir arasi geldim, sürekli olarak radar uyarisi vardi.
kimse 140-150 ile gidenlere ceza yazilmasin demiyor. ama sehirler arasi yolda hiz sınırı sürekli degismez. hiz sınırını kontrol etmekten dogru düzgün yola kendimizi veremedik. 90 70 e iniyor tekrar 80 e cikiyor oradan 50 ye iniyor biraz sonra tekrar 70 diyor. uyarilar görünür degil ve hiz kesmeye kalktiginizda cok gec kalmis oluyorsunuz, arkadan gelen kamyonun otobüsün sıkıştırması da cabası.
kesinlikle iyi niyetli bir düzenleme olmadigini düsünüyorum.
0
deckard
(07.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.