gholeman
leyla ile mecnun, ferhat ile şirin gibi aşk efsaneleri var mıdır yabancı kültürlerde. vardır da. nelerdir?
leyla ile mecnun, ferhat ile şirin gibi aşk efsaneleri var mıdır yabancı kültürlerde. vardır da. nelerdir?
0
aakli
öğretmen değiliz lakin burada sevgilimizle kalabilir miyiz? bi sorun çıkarıyorlar mı?
öğretmen değiliz lakin burada sevgilimizle kalabilir miyiz? bi sorun çıkarıyorlar mı?
0
Öğretmen olmasan da öğretmenevlerinde kalabiliyorsun, fakat indirimden yararlanamıyorsun. Evlilik cüzdanı olmadan kız ve erkek aynı odada kalamıyor, fekat iki çift gidip kızlarbi odayı erkekler bi odayı alırsa sorun olmaz tahmin ediyorum...
0
valla ben mallık yapıp sormuştum beyoğlu öğretmen evine üstelik er kişi sevgilim bile değil arkadaşımdı memur telefonda beni dövecekti ne demek istiyorsunuz falan diye. abla tavsiyesi tek kişilik iki ayrı oda tutmalısınız ve ayrı ayrı giriş yapmalısınız tek kişilik oda da cok ucuz olmaz bir de sonucta devlet kurumu memur zihniyeti vs . otel tecih edin derim.
0
kimros
lost ve fringe kadar merak edecegim,house kadar hayranlık duyacagım, grey's anatomy kadar hos vakit gecirecegim, 24 kadar heyecanlanacagım, boston legal kadar gulecegim, friends kadar baglancagım, nip/tuck kadar sasıracagm, alias ve prison break gibi iyi başlayıp kotu bitmeyen, sex&city ve entoroug
lost ve fringe kadar merak edecegim,house kadar hayranlık duyacagım, grey's anatomy kadar hos vakit gecirecegim, 24 kadar heyecanlanacagım, boston legal kadar gulecegim, friends kadar baglancagım, nip/tuck kadar sasıracagm, alias ve prison break gibi iyi başlayıp kotu bitmeyen, sex&city ve entorouge gibi eglenceli, coupling gibi komik bisey olsun.
anlayacagınız canım sıkılıyor. soyle baslıyım 3-5 sezon neyse artık gecıp tvnın karsısına battanıyemın altında kahemle keyıfle ızleyeyım..
var mıdır onerınız? izlediğim dizileren de anlayacagınız gibi yas biraz kemale yakın ben de.. o yuzden genc dizisi istemıyorum. bir de her bolum ayrı hıkaye degilde mesela 5 sezon birbirine baglı olsun. ck sey mı ıstedım?
anlayacagınız canım sıkılıyor. soyle baslıyım 3-5 sezon neyse artık gecıp tvnın karsısına battanıyemın altında kahemle keyıfle ızleyeyım..
var mıdır onerınız? izlediğim dizileren de anlayacagınız gibi yas biraz kemale yakın ben de.. o yuzden genc dizisi istemıyorum. bir de her bolum ayrı hıkaye degilde mesela 5 sezon birbirine baglı olsun. ck sey mı ıstedım?
0
Supernatural ve The Bing Bang Theory. Supernatural hakkında bilgi verilmiş Jangara tarafından.İkinci diziyi ise, çok eğlenceli buluyorum.IQ'ları çok yüksek ve bir o kadar da abazan bir sürü erkeğin, karşı dairelerine taşınan aptal sarışınla ve diğer kadınlarla olan beraberlik arayışları üzerine, komik hikayeler.
0
the x-files dizinin kendisi 9-10 sezon ama en güzel yerleri ilk 5-6 sezonu. aradığın herbişey var kanımca.
0
eureka güzeldir, hoştur, hem komik hem heyecanlıdır, ayrıcana seksidir ama erotik bile değildir, bazen agresif ama her zaman mantıklıdır.
0
adel
ısmarlama bir soru soracagim,bir arkadaşım bir kitap yaziyor,içeriği: science fiction bilimkurgu ve fantastik tarzı,ekte kendisinin cizdigi hazirladigi resim var, resim kitabin icerigiyle uygun.henuz tamamlamadı resmi ama yinede fikirlerinizi almak isterizsorum şu ki: bir kitabın kapak resmi icin ne
ısmarlama bir soru soracagim,
bir arkadaşım bir kitap yaziyor,
içeriği: science fiction bilimkurgu ve fantastik tarzı,
ekte kendisinin cizdigi hazirladigi resim var, resim kitabin icerigiyle uygun.henuz tamamlamadı resmi ama yinede fikirlerinizi almak isteriz
sorum şu ki: bir kitabın kapak resmi icin ne gibi hataları eksiklikleri var sizce?
çok mu sade sanki bir seyler eksik gibi duruyor?
bir arkadaşım bir kitap yaziyor,
içeriği: science fiction bilimkurgu ve fantastik tarzı,
ekte kendisinin cizdigi hazirladigi resim var, resim kitabin icerigiyle uygun.henuz tamamlamadı resmi ama yinede fikirlerinizi almak isteriz
sorum şu ki: bir kitabın kapak resmi icin ne gibi hataları eksiklikleri var sizce?
çok mu sade sanki bir seyler eksik gibi duruyor?
0
kapak resminde bir anlam gizli olmasına gerek yok. mesela sadece basit bir silah da olabilir ya da alakasız bir şey
0
duygu eksik yahu.. illa insan koyulacaksa gizemli veya merak uyandırıcı bi hava içinde olmaları gerekmiyor mu?
0
fikir olarak soruyosan, daha profesyonel bi adamın elinde iyi bişilere dönüşebilir, ama bu haliyle çok amatör bi kitap kapağı olarak. arkaplan var gibi, yok gibi büyük sorun. ışık zaten sorun. detaylar sorun. anafikri alana kadar imanım gevredi, sorun...gibi.
ha bide karakterlerin ifadeleri. o nedir abi?
ha bide karakterlerin ifadeleri. o nedir abi?
0
bu şeklinde basılsın, bu kitabı alırım. 20 seneye çok değerlenir rare item olur. b-movie tadı...
0
gerçekten çok kötü, basit ve saçma geliyor,kesinlikel kitaba kapak olmaz bundan
0
evet arkadaşlar haklisiniz bence de şuan ki haliyle kotu eksik,
ama işte sorum ne olmalı ki albenili olsun şekilli olsun?
baya zor bir soru farkındayım,ozellikle görselliğini nasıl zenginleştirebiliriz?
ama işte sorum ne olmalı ki albenili olsun şekilli olsun?
baya zor bir soru farkındayım,ozellikle görselliğini nasıl zenginleştirebiliriz?
0
kendiniz cizeceginize stock sitelerinden fotograf bulup onun üzerinde oynayin photoshop neyim ile.
0
bunun daha fazla lens flare e ihtiyacı var. zaten lens flare asla yetmez, hep daha fazla lens flare, daha fazla lens flare...
0
ekteki kapak kusura bakma ama rezalet. kitaba 3. sınıf havası verir.
Kapak tasarımları yapan birisi var bir göz at...
kerembeyit.deviantart.com
Kapak tasarımları yapan birisi var bir göz at...
kerembeyit.deviantart.com
0
evet pek sade, ve basit olmuş. madem bilimkurgu- fantastik konulu bir kitap, kıyafetler daha marjinal olsa, futuristik makyajlar olsa , kızlardan biri ters olarak yani aşağı doğru druyor olsa. örneğin böyle sağları uçuşarak, döne döne birbirine dolanıyor olsa.
biraz araştırdım:
mynameisswann.deviantart.com
cepums.deviantart.com
biraz araştırdım:
mynameisswann.deviantart.com
cepums.deviantart.com
0
bana böyle bir kapak verseler bu kitabı yazmazdım bile. daha gizemli şeyler olması daha iyi ne lan bu böyle arkadaşın üzülmesin ama bu kitabı bu şekilde piyasaya sürsün ailesinden başka alan olmaz. belki ailesi de almaz.
0
bu kapak resmine baktıkça gülüyorum lan böyle kötü bi resim mi olur allasen ahahhahaha.
0
faideli bilgiler
sorum ingilizce için. bu dili bir amerikalı gibi konuşabilmem ve mesela bir amerikalıyla konuşurken benim bir yabancı değil de amerikalı olduğumu düşünmesi mümkün müdür? hayır amerikanın köpeği değilim ama, bu, iş planlarım için önemli bir kriter. bunu başarabilmek için ne gerekir? mutlaka orada yaş
sorum ingilizce için. bu dili bir amerikalı gibi konuşabilmem ve mesela bir amerikalıyla konuşurken benim bir yabancı değil de amerikalı olduğumu düşünmesi mümkün müdür? hayır amerikanın köpeği değilim ama, bu, iş planlarım için önemli bir kriter. bunu başarabilmek için ne gerekir? mutlaka orada yaşamak mı? yaşamaksa ne kadar süre? ya da bu türkiye de özel derslerle halledilebilir mi? veya başka şekilde. bu konudaki fikirlerinizi özellikle yurtdışında yaşıyanlardan deneyimleri rica ediyorum.
0
Evet, konusulabilir. Gerekenler: iyi Ingilizce egitimi, uzun sure Amerikalilar'la bir arada yasamak ve dogal kabiliyet.
0
bence yapabildiğiniz (kendine güvendiğiniz) kadar aksanlı konuşun. yani eğer çok aksanlı konuşmaya kasarsanız tek bir kelime bile bütün karizmayı çizebilir. dikkatli olmak lazım. bol film izleyebilirsiniz. tvdeki late night show, ellen, martha tipi programları, cnn, bbc world gibi kanalları takip edebilirsiniz. ayrıca amerikan aksanı tek değil tabi. kuzeyde güneyli gibi konuşursanız tuhaf kaçar.
0
meraklisi icin mükemmel aksan pratigi
www.dailymotion.com
yani demek istiyor ki, anadil telaffuzu derken neyi kastediyorsun mesela bir newyork lu bir kentucky li bir texas li ayni mi konusuyor diye düsünüyorsunuz ? eger öyle degilse hangisinin telaffuzu amerikali telaffuzudur ? bir iskoç gibi konusmayi marifet sayabiliyorsaniz, cok güzel iskoç aksani yapabilirsiniz ama emin olun ingilizler bile sizinle konustuguna pisman olacak ve nereli oldugunuzu ve muhtemelen hicbir söylediginizi anlamayacaklardir.
en iyisi akıcı ve etkili konusmaktir. istanbul türkcesi diye direten yildiz kenter kilikli arkadaslara da bu vesile ile selam ederim.
www.dailymotion.com
yani demek istiyor ki, anadil telaffuzu derken neyi kastediyorsun mesela bir newyork lu bir kentucky li bir texas li ayni mi konusuyor diye düsünüyorsunuz ? eger öyle degilse hangisinin telaffuzu amerikali telaffuzudur ? bir iskoç gibi konusmayi marifet sayabiliyorsaniz, cok güzel iskoç aksani yapabilirsiniz ama emin olun ingilizler bile sizinle konustuguna pisman olacak ve nereli oldugunuzu ve muhtemelen hicbir söylediginizi anlamayacaklardir.
en iyisi akıcı ve etkili konusmaktir. istanbul türkcesi diye direten yildiz kenter kilikli arkadaslara da bu vesile ile selam ederim.
0
eğer 16 yaşını geçtiyseniz veya ergenliği tamamladıysanız kesinlikle hayır
bu geniz yapısıyla alakalı bi durum. çünkü bir insanın geniz yapısı ergenlikten sonra değişmiyor. zaten kimsede bir türkten amerika aksanıyla veya londra aksanıyla ingilizce konuşmasını beklemez. kelimelerin tamamiyle doğru telaffuzunuda beklemez
bu geniz yapısıyla alakalı bi durum. çünkü bir insanın geniz yapısı ergenlikten sonra değişmiyor. zaten kimsede bir türkten amerika aksanıyla veya londra aksanıyla ingilizce konuşmasını beklemez. kelimelerin tamamiyle doğru telaffuzunuda beklemez
0
gayet de konuşabilir. hatta iddia ediyorum amerikalılardan daha iyi bile konuşabilir. eşi amerikalı olup texas aksanıyla konuşan türk teyzeler ya da hiç amerika'ya gitmediği halde bu teyzelerin oğlu-kızı olup aynı şekilde konuşan çocuklarını tanıyorum. amerikalılarla iç içe çalışan ve yine bu aksan olayını 30 yaşından sonra girdiği bu iş yerinde halleden insanlar da tanıyorum. azimle yapabilirsiniz. yurtdışında yaşamadan da bunu yapanlar var.
0
konuyu açmak adına biraz daha anlatayım. zaten akıcı ve anlaşılır konuşabildiğimi düşünüyorum. benim isteğim yurtdışında, sunuculuk, radyo spikerliği,tanıtım vs. yapabileceğim bir kıvama gelebilmek. yani birkaç yabancı tanıdım yıllardır türkiyede yaşayan, onların yabancı olduğu çok belli oluyor ne kadar güzel türkçe öğrenseler de, çekincem aynı şekilde bizim konuşmamızın da onlara o kötülükte tınlaması. bunu halletmenin bir yolu var mıdır diye fikir almak istedim sadece.
0
bence bu biraz da kulak ve yetenekle alakalı. kendimden örnek vericem. mesela ben 5 yaşımda Pakistan'da İngliz okuluna başladım, 3 sene okudum sonra başka yerler vs. sorun şu ki enteresan bir şekilde İngliz okulu olmasına rağmen ben Amerikan aksanıyla konuşuyodum ve hala da öyle.İnglizlerin ne söylediğini kesinlikle anlayamıyorum.bir Amerikalı ile konusurken onlar bile şaşırıyolar bazen onlar gibi konuştuğum için ama bu kulak dolgunluğu mu denir ne denirse onunla alakalı sanırım.mesela doğma büyüme almanya'da yaşayan Türkler var ama tek bi kelimesinden Alman olmadığını Türk olduğunu anlayabilirsiniz.bazılarını da ayırt edemezsiniz. sürekli pratik yapmak, yabancı yaynları dinlemek-izlemek ve Amerikalılıarla dialog halinde olmak bence iyi bir yol.
0
lovemyself
yüksek lisans diploması olmadan doktoraya başvurulabilineceği yazılıyor. resmi gazetede yayımlanmış falan. fakat hâlâ devam ediyor mu? bunu yapan bi görümcenizin oğlu, komşunun torununun arkadaşı falan var mı?hadi bi cevap..
yüksek lisans diploması olmadan doktoraya başvurulabilineceği yazılıyor. resmi gazetede yayımlanmış falan. fakat hâlâ devam ediyor mu? bunu yapan bi görümcenizin oğlu, komşunun torununun arkadaşı falan var mı?
hadi bi cevap..
hadi bi cevap..
0
süpersin kedi kardeş.
baktım, fekat "aa şu bölümde varmış, ama şu üniversite birleşik doktora yaptırmıyormuş" gibi bi şey bulamadım. bunu hangi üniversiteler yaptırıyor, hangisi yaptırmıyor, liste neyim yok :(
hadi bi el atın ya. elinize mi yapışır.
baktım, fekat "aa şu bölümde varmış, ama şu üniversite birleşik doktora yaptırmıyormuş" gibi bi şey bulamadım. bunu hangi üniversiteler yaptırıyor, hangisi yaptırmıyor, liste neyim yok :(
hadi bi el atın ya. elinize mi yapışır.
0
3.00 ve üstü lisans ortalamnız var ise bütünleşik doktoraya başvuru yapabilirsiniz. ancak iyi üniversiteler genelde bu tür öğrencilere bir yıl hazırlık gibin bir şey okuttturur. bunun dışında bir çok üniversite bu duruma sıcak bakmaz. ve son olarak:) eğer gerçeknten gelecek vaad eden bir öğrenci iseniz üstte yazdılarımın bir geçerliliği yoktur dilediğiniz üniversitede doktoranıza başlayabilirsiniz.
0
ikinci sorunuzun cevabı ; 3.00 üstü ortalamanız var ise doktora programı olan bütün üniversitelere başvurabilirsiniz. yani bu hak üniversiteler bazında tanınan bir hak değişdir, gerekli şartları sağlıyorsanız bütün ünilere başvuru yapabilrisiniz.
pek bir resmi cevap olmuş bu
pek bir resmi cevap olmuş bu
0
okuluna ve bölümüne göre değişir. istediğin okula göre arama yapman lazım, tek tek.
yapıver, nolcek, eline mi yapışır :)
yapıver, nolcek, eline mi yapışır :)
0
bütünlesik doktora da yine yüksek kadar tez döküyorsunuz, yüksek lisans yapmadan doktora diye birsey yok pratikte. onu da söylemis olalim.
0
var ama genelde sozde var cogu bolum kabul etmiyor. bilkent siyaset kabul ediyordu bir de kultur kamu hukuku. fen bilimlerini bilmiyorum.
0
adil
Arada bir çektiğim resimleri nette yayınlamak/paylaşmak istiyorum. Artıları ve eksileriyle acaba hangi fotoğraf paylaşım sitesini tavsiye edersiniz?edit:- Facebook tabi ki seçeneklerin dışında.- Kast ettiim ücretsiz üyelik veren siteler.
Arada bir çektiğim resimleri nette yayınlamak/paylaşmak istiyorum. Artıları ve eksileriyle acaba hangi fotoğraf paylaşım sitesini tavsiye edersiniz?
edit:
- Facebook tabi ki seçeneklerin dışında.
- Kast ettiim ücretsiz üyelik veren siteler.
edit:
- Facebook tabi ki seçeneklerin dışında.
- Kast ettiim ücretsiz üyelik veren siteler.
0
artı eksisi hakkında bilgim olmamakla beraber www.flickr.com , yerli olarak da www.fotokritik.com (bu biraz daha profesyonel fotografçılar tarafından tercih ediliyor sanırım)
0
Flicr, biraz incelediğim kadarıyla gerçekten güzel özellikleriyle çok kullanılı bir siteye benziyor. Yalnız bir sorunu var: ücretsiz üyelikte 200. resimden sonra lk eklediklerin görünmez oluyor.
Google'ın picassa'sı var, ama onun hakkında pek bilgi sahibi değilim. O dediğiniz fotokritik.com'a bir bakacağım.
Google'ın picassa'sı var, ama onun hakkında pek bilgi sahibi değilim. O dediğiniz fotokritik.com'a bir bakacağım.
0
deviantart ve/veya tumblr derim. deviantart'in yorum yapilabilitesi iyi, ama tumblr'in da viralitesi sahane (reblog/like vs...). Tabi bunlar genelde secmece fotograflar icin iyi, yani arkadaslar veya aile fotograflari icin flickr veya picasaweb daha uygun olur, albumlu malbumlu.
0
eger arada kiz da ayarlariz düserse falan diyorsan fotokritik ve deviantart derim ben. ama fotograflara bakacagim ve ben de gösterecegim fotograflarimi dersen flickr kesinlikle. orada grup işi daha gelismis (fotograf grubu anlaminda)..
0
atmacaged, öyle hain planlarım yok, ben sadece arkadaşlar, aile ve bir de mesela fotoğrafını çektiğim yerlere gidenlerle fotoğraf paylaşacağım bir site arıyorum.
devanart ve fotokritik daha ziyade proesyonel veya o yolda ilerlemek isteyenlere hitap ediyor sanırım.
aslında şu flickr'ın özelliklerini çok beğendim ama 200 fotoğra sınırı can sıkıcı. Picasa'da bu sınırlar daha yüksek. Ama ücretli üyelik alsam kesinlikle flickr'ı seçerdim.
devanart ve fotokritik daha ziyade proesyonel veya o yolda ilerlemek isteyenlere hitap ediyor sanırım.
aslında şu flickr'ın özelliklerini çok beğendim ama 200 fotoğra sınırı can sıkıcı. Picasa'da bu sınırlar daha yüksek. Ama ücretli üyelik alsam kesinlikle flickr'ı seçerdim.
0
kibritsuyu
arkadaşlar ticaret lisesi muhasebe bölümü son sınıf öğrencisi, bu sene üniversite sınavına girecek bir stajyerim var ofisimde çalışan. bu kız ticaret lisesi muhasebe bölümünün son sınıfına gelmiş ama bırak muhasebeyi, daha dört basamaklı sayıları okumayı bilmiyor. 1052 yazıyorum kağıda, oku diyorum
arkadaşlar ticaret lisesi muhasebe bölümü son sınıf öğrencisi, bu sene üniversite sınavına girecek bir stajyerim var ofisimde çalışan. bu kız ticaret lisesi muhasebe bölümünün son sınıfına gelmiş ama bırak muhasebeyi, daha dört basamaklı sayıları okumayı bilmiyor. 1052 yazıyorum kağıda, oku diyorum kilitleniyor. ondalıklı sayıları hesap makinesiyle toplayamıyor. anlaması, zekası, kavraması falan çok düşük. basit zeka soruları soruyorum ("elimizde dokuz tane top var, sekizinin ağırlığı aynı, birisi daha ağır. çift kefeli teraziyle en az kaç tartıda ağır topu bulursun" şeklinde), sorunun cevabını bilmeyi bırak, soruyu yorumlayamıyor, anlamıyor bile, "ağırlıklarını ölçer bulurum" diyor. "nasıl ölçersin" diyince "işte tek tek tartarım hepsini" diyor. yani cevabı bulmayı bırak, mantık bile kuramıyor. insan cevabı bilemese bile azıcık düşünüp "dörder dörder tartarım, yok olmadı üçer üçer tartarım" gibi bir cevap bekliyor, düşünsün, bulamasa bile azıcık düşünsün istiyor.
hiç muhasebe bilmese, ama söyleneni aklında tutup anlamaya çalışsa, anlasa zehir gibi yetiştiririm ama onu da yapamıyor. kavraması çok basit şeyleri bile kavrayamıyor. şu evrakları tarih sırasına diz diyorum dizemiyor. tarihleri sıraya koyamıyor. her ay aynı işi yaptırıyorum, her ay ilk defa yapıyor gibi sıfırdan anlatıyorum, yoksa yapamıyor. evrakları sıraya dizsin gruplasın diye önüne koyup anlatıyorum, kağıdı kalemi de al yaz diyorum, not tuttuğu halde ertesi ay yine yapamıyor. zor şer sıraya dizdirttiğim evrakları ertesi gün bilgisayara işleyip masasına koyuyorum dosyaya taksın diye. hepsi köşelerinden zımbalı, düzenli şekilde. (geçen ay da aynısını yaptım, sıraya dizdirtip ertesi gün de geri verdim, dosyaya tak dedim, takacağı dosyayı gösterdim, delgeçle düzgünce evrak delmeyi öğrettim). bir saat sonra bakıyorum zımbaları sökmüş, hepsini dağıtmış tekrar sıraya dizmeye çalışıyor. yani öyle teyp gibi ki "masana konan evrağı sıraya diz" diye son kaydı almış, ne koyarsan koy söküp sıraya dizecek. "geçen ay önce dizdim sonra taktım, bu ay da dizdim, demek ki takmam lazım" demiyor. üstüne basa basa gösterdiğim evrağı "lan bunu daha dün dizdim niye geri gelmiş masama" diye düşünmüyor. dosyalayacağını bilmese bile gelip sorsa "dosyaya mı takıcam bunları" diye ona da eyvallah. ki bize evrak müşteriden naylon torba içinde karman çorman saçma sapan gelir, sıraya dizilip işlenen evrak ise köşelerden zımbalı, düzgün kitap gibi olur sonuçta. yani en andaval adam bile sıraya dizilecek karman çorman evrak yığını ile işlenmiş dosyaya takılmayı bekleyen üst üste düzgünce dizili evrakların farkını ilk bakışta anlar. anaokulu çocuğu bile anlar o derece. bu anlamıyor. lise sonda bu haliyle üniversiye sınavına girip ne yapacak, çok merak ediyorum.
daha fazla uzatmadan soruma geleyim. ben buna nasıl yol gösterebilirim. "boşver sınavı falan sen bu halinle yapamazsın" diye moralini bozarak gaz versem yanlış bir davranış mı olur? o da gaza gelip "yapabiliriiimmm" diye dört elle sarılsa, kafayı kullanmayı öğrense falan. hiç sanmıyorum işe yarayacağının ama başka önerisi olan varsa sevinirim. "zekisin ama çalışmıyorsun" demek istemiyorum. zeki falan değil çünkü. kırıntısı yok.
hiç muhasebe bilmese, ama söyleneni aklında tutup anlamaya çalışsa, anlasa zehir gibi yetiştiririm ama onu da yapamıyor. kavraması çok basit şeyleri bile kavrayamıyor. şu evrakları tarih sırasına diz diyorum dizemiyor. tarihleri sıraya koyamıyor. her ay aynı işi yaptırıyorum, her ay ilk defa yapıyor gibi sıfırdan anlatıyorum, yoksa yapamıyor. evrakları sıraya dizsin gruplasın diye önüne koyup anlatıyorum, kağıdı kalemi de al yaz diyorum, not tuttuğu halde ertesi ay yine yapamıyor. zor şer sıraya dizdirttiğim evrakları ertesi gün bilgisayara işleyip masasına koyuyorum dosyaya taksın diye. hepsi köşelerinden zımbalı, düzenli şekilde. (geçen ay da aynısını yaptım, sıraya dizdirtip ertesi gün de geri verdim, dosyaya tak dedim, takacağı dosyayı gösterdim, delgeçle düzgünce evrak delmeyi öğrettim). bir saat sonra bakıyorum zımbaları sökmüş, hepsini dağıtmış tekrar sıraya dizmeye çalışıyor. yani öyle teyp gibi ki "masana konan evrağı sıraya diz" diye son kaydı almış, ne koyarsan koy söküp sıraya dizecek. "geçen ay önce dizdim sonra taktım, bu ay da dizdim, demek ki takmam lazım" demiyor. üstüne basa basa gösterdiğim evrağı "lan bunu daha dün dizdim niye geri gelmiş masama" diye düşünmüyor. dosyalayacağını bilmese bile gelip sorsa "dosyaya mı takıcam bunları" diye ona da eyvallah. ki bize evrak müşteriden naylon torba içinde karman çorman saçma sapan gelir, sıraya dizilip işlenen evrak ise köşelerden zımbalı, düzgün kitap gibi olur sonuçta. yani en andaval adam bile sıraya dizilecek karman çorman evrak yığını ile işlenmiş dosyaya takılmayı bekleyen üst üste düzgünce dizili evrakların farkını ilk bakışta anlar. anaokulu çocuğu bile anlar o derece. bu anlamıyor. lise sonda bu haliyle üniversiye sınavına girip ne yapacak, çok merak ediyorum.
daha fazla uzatmadan soruma geleyim. ben buna nasıl yol gösterebilirim. "boşver sınavı falan sen bu halinle yapamazsın" diye moralini bozarak gaz versem yanlış bir davranış mı olur? o da gaza gelip "yapabiliriiimmm" diye dört elle sarılsa, kafayı kullanmayı öğrense falan. hiç sanmıyorum işe yarayacağının ama başka önerisi olan varsa sevinirim. "zekisin ama çalışmıyorsun" demek istemiyorum. zeki falan değil çünkü. kırıntısı yok.
0
bence moral bozarak gaz vermeye çalışmayın, çevresindeki herkesten aynı lafları duyuyor olabilir, yazık. belki gerçekten pes etmesine sebep olur çünkü öğrenme hırsı olan birine de benzemiyor.
0
Moralini bozarak gaz vermek mümkün mü bilmiyorum, ters de tepebilir. Ama gaza geldiğini varsaysak bile mucivezi sonuç alması çok zor, hatta imkansız olabilir. Stres altında beceriksizlik sözkonusu olabilir; evinde bir sorunu olup olmadığını sorabilirsiniz, yoksa sizden çekinip çekinmediğini/korkup korkmadığını öğrenebilirsiniz. Öyle ise, onu rahatlatmaya çalışın, onu tedirgin edecek tavırlarınız olmasa bile. (Gerçi bu koşullar altında bile kendisiyle ilgilendiğinize ve ne yapmanız gerektiğini düşündüğünüze göre, o tarz tavırlar içinde olacak biri değilsinizdir zaten.) Tabii evdeki sorunlar veya kişisel problemleri, bu derece sonuçlara yola açar mı, bilemiyorum. Böyle sorunları varsa sizin bunları sizin gidermeniz düşünülemez.
Açıkça konuşsanız, kırılmasına yol açmadan, giderilebilecek bir sorun olup olmadığını sorsanız ve bu durumunun kendisini değil ÖSS'de, bütün hayatında olumsuz etkileyebileceğini, iyi niyetle yardımcı olmak istediğinizi söyleseniz bir ipucu elde edebilirsiniz belki. Uzaktan konuşmak kolay tabii, ben olsam iki-üç kez söylediğimin anlaşılmaması (sebebi ben olmadığım takdirde) çıldırmama neden olabilirdi.
Umarım çaresini bulursunuz, kolay gelsin.
Açıkça konuşsanız, kırılmasına yol açmadan, giderilebilecek bir sorun olup olmadığını sorsanız ve bu durumunun kendisini değil ÖSS'de, bütün hayatında olumsuz etkileyebileceğini, iyi niyetle yardımcı olmak istediğinizi söyleseniz bir ipucu elde edebilirsiniz belki. Uzaktan konuşmak kolay tabii, ben olsam iki-üç kez söylediğimin anlaşılmaması (sebebi ben olmadığım takdirde) çıldırmama neden olabilirdi.
Umarım çaresini bulursunuz, kolay gelsin.
0
gerçekten zor bir durum. dikkat eksikliği de olabilir bu arkadaşta. aslına bakarsanız sizin üstünüze düşen bir vazife olmamasına rağmen bunu görev bilmeniz bile fazlasıyla önemli bir davranış. eminim şu yaptığınızın birazcığını yapmayan insanlarla dolu bir çevresi vardır. aşağılamak veya pohpohlamanın bir faydası olmaz şu gibi bir durumda. ödev verseniz eğer yaparsa bilin ki sizin ayırdığınız zamanı önemsiyor. yoksa işim mi lan bu deyip çıkabilir de işin içinden. ama bunu ödev gibi değil de, iş gibi verirseniz belki daha iyi olur. mesela illa sizin elinizde rakamlar bulunan bir excel dosyası vardır; onun rakamlarının yanına türk lirası değerlerinin okunuşunu yazdırın. kuruşlu falan olması daha sıkı bir çalışmaa sebep olacaktır. bu gibi bir durumda yine sizin göreviniz değil ama ailesinin bir profesyonele başvurması gerektiğini bilmesi gerekir diyeceğim. ama ailesi de belli ki sallamıyor. öss ile ilgili bir yönlendirme yapmanızın bir faydası yoktur. hatta şu şartlar altında yönlenmemesi daha iyi. çünkü eğer bu vakte kadar aile ittirmesiyle, torpille geçiyorsa gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır. yok öyle değilse zaten barajı geçecek puanı yapabilir. ki zaten onlar össye girmeden yüksek okula gidebiliyorlar diye biliyorum. yani siz sadece gösterdiğiniz özveriyi göstermeye devam edin. stajyer olduğu için, ekstra bir özveri göstermeniz staj sonunda karşılıklı kırıklığa yol açabilir.
0
bu neki, sen bir de yurtdışına okumaya giden öss den ancak özel kazanabilen elemanları gör, bırak okumayı yazmayı bile zor sökmüşler.
açık açık söyle, gerçeğinde farkında değildir o.
açık açık söyle, gerçeğinde farkında değildir o.
0
lise sona nasil gelmis? ailesi ne durumda? saglik problemleri var mi? hayatinda zor donem mi geciriyor? heyecanla ilgili bir sorunu olabilir gibi geldi. unutkanlik da var. bir hastaligin semptomlari bile olabilir.
0
aha...bunun aynısından bende de var:)kendisiyle geçen 10 aydan sonra söyleyeceğim şudur ki,olmuyor...siz ne kadar öğretmeye,kafasını kullanmasını,düşümesini sağlamaya çalışsanız da olmuyor...kafa onu almıyor.kendinizi de onu da fazla zorlamayın.kağıtlar zımbalanıp dosyalanacaksa,şu kağıtları zımbala sonra da dosyala diyceksiniz.ne eksik,ne fazla.çünkü siz söylemediğiniz sürece,söylemediğiniz ama yapılmasını beklediğiniz şeyleri yapmayacaktır.
eğer ki illa eğiticem ben bunu diyorsanız,3 yaşındaki bir çocuğa herşeyi nasıl sıfırdan öğretiyorsanız,ona da herşeyi sıfırdan öğretmeyi göze almanız lazım ki,bunun da iş hayatında mümkün olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
ben benimkinden umudu kestim en azından.
eğer ki illa eğiticem ben bunu diyorsanız,3 yaşındaki bir çocuğa herşeyi nasıl sıfırdan öğretiyorsanız,ona da herşeyi sıfırdan öğretmeyi göze almanız lazım ki,bunun da iş hayatında mümkün olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
ben benimkinden umudu kestim en azından.
0
bi arkadaşım vardı. alfabeyi bile sayamazdı. hayatımda gördüğüm zeka özürlü olmayan ama zekası en düşük insandı. bu kız benimle beraber liseyi bitirdi. ilk sene üniversite kazanamadı. bilgileri ezberleyerek çalışırdı. hiçbi şeyi anlamazdı. ezberlediği kadarıyla ikinci seferde barajı geçip özel bir üniversiteye girip, iki yıllık, onu da bitirdi. üniversiteye girip bitirmiş sonuçta, ne kadar aptal olabilir ki diye düşünüyor insan di mi?
kız düyanın içinde yaşadığımızı, bebeklerin anüsten çıktığını ve çarpmayla toplamanın aynı şey olduğunu sanıyodu.
bi kere sınıfta bişey satılıyordu. öğretmen ona verdi satış görevini. 10 liralık bişey. satın almak için 20 tl verene önce bozuk yok mu yaa diye ağlayıp sonra 10 tl para üstü veriyor ve toplam paradan 10tl eksildi diye kendi cebinden tekrar 10 tl koyuyordu. sonunda öğretmene gidip hocam para üstü vere vere bende para kalmadı, 5 kere para ödedim bi kere almak için dedi. lise sondaydı. bir hatasını düzelttiğinde ha öyle mi der ve beş dakika sonra aynı hatayı tekrar yapardı. yani öğrenmiyordu.
bu kız hiç de öyle sosyal fobili, psikolojik sorunlu bir kız değildi. bir dediğini iki etmeyen bir ailesi ve çok geniş bi çevresi vardı. sürekli de sevgilileri olurdu. ailesinden dolaylı, her yerde el üstünde tutulurdu ve ailesi bu kızı sen müthiş bi insansın diye diye büyüttü. aynı zamanda biraz peltekti bu kız ve ne zaman söylediği bir şeyde bir hataya dikkat çekilse, hemen trip yapar ve peltekliğini öne sürerdi. halbuki bu hataların pelteklikle hiç bir alakası yoktu. ama o bunu öne sürünce akan sular durur ve onu rencide etmemek için kimse bişey diyemezdi.
bu kız bu şekilde krallar gibi yaşadı. ailesinin tanıdığı olan okullar onu mezun etti, ailesinin tanıdığı olan yerler ona iş verdi. bu kız hiçbi zaman kendini eksik hissetmedi. çok sağlam bi özgüveni vardı.
diyeceğim odur ki, kendisini eksik hissetmesini sağlayın. varsın rencide olsun. böyle olmanın kabul gördüğünü sakın sanmasın.
kız düyanın içinde yaşadığımızı, bebeklerin anüsten çıktığını ve çarpmayla toplamanın aynı şey olduğunu sanıyodu.
bi kere sınıfta bişey satılıyordu. öğretmen ona verdi satış görevini. 10 liralık bişey. satın almak için 20 tl verene önce bozuk yok mu yaa diye ağlayıp sonra 10 tl para üstü veriyor ve toplam paradan 10tl eksildi diye kendi cebinden tekrar 10 tl koyuyordu. sonunda öğretmene gidip hocam para üstü vere vere bende para kalmadı, 5 kere para ödedim bi kere almak için dedi. lise sondaydı. bir hatasını düzelttiğinde ha öyle mi der ve beş dakika sonra aynı hatayı tekrar yapardı. yani öğrenmiyordu.
bu kız hiç de öyle sosyal fobili, psikolojik sorunlu bir kız değildi. bir dediğini iki etmeyen bir ailesi ve çok geniş bi çevresi vardı. sürekli de sevgilileri olurdu. ailesinden dolaylı, her yerde el üstünde tutulurdu ve ailesi bu kızı sen müthiş bi insansın diye diye büyüttü. aynı zamanda biraz peltekti bu kız ve ne zaman söylediği bir şeyde bir hataya dikkat çekilse, hemen trip yapar ve peltekliğini öne sürerdi. halbuki bu hataların pelteklikle hiç bir alakası yoktu. ama o bunu öne sürünce akan sular durur ve onu rencide etmemek için kimse bişey diyemezdi.
bu kız bu şekilde krallar gibi yaşadı. ailesinin tanıdığı olan okullar onu mezun etti, ailesinin tanıdığı olan yerler ona iş verdi. bu kız hiçbi zaman kendini eksik hissetmedi. çok sağlam bi özgüveni vardı.
diyeceğim odur ki, kendisini eksik hissetmesini sağlayın. varsın rencide olsun. böyle olmanın kabul gördüğünü sakın sanmasın.
0
averaj zekalı insanlar hayatınız boyunca her yerde karşınıza çıkabilir arkadaşlar. bu kişilere destek olmak hepimizin görevidir (bir üstteki durumdan bahsetmiyorum algısı gerçekten düşün olan insanlardan bahsediyorum). zira kullanılmaya sizden çok daha fazla yatkındırlar. kibritsuyu'nu bir şeyler yapmaya çalıştığı için tebrik ediyorum. yalnız bir gerçek var... bugüne kadar çevresindeki insanlar destek olmadıysa yaşı 18 olan bir kişiyi 5-6'ayda normal insan seviyesine çekemezsiniz. bu çok uzun ve meşakkatli bir iş olacaktır. eğer çabaladığını ve olduğundan daha iyi bir şeyler yapmak istediğini gözlemliyorsanız öncelikle anlayabileceği basit işlerle başlayın sonra yavaş yavaş komplike hale sokun. siz konuşurken not almasını ve istediğiniz işleri aldığı notlara bakıp eksiksiz yapması gerektiğini söyleyin. ödül verin, mutlu edin. ama dediğim gibi çok uzun bir süreç bu sizin yapabileceğiniz bir şey değil ailesinin yapması gerekli. sizin yapabileceğiniz en iyi şey hayırlı bir kısmet bakmak olur kendisine. =)
0
bu egitim sistemi ile bu kizin lise okuyor, muhasebe okuyor olmasi hic de imkansiz degil. üniversite de kazanabilir ve hatta bitirebilir de. bana psikolojik destege de ihtiyaci varmis gibi geldi.
0
dieselsingle2
orta halli ingilizcem war ama kafam dağınık .okuduğum cümleleri bir araaya getiremiyorum . acun un yeteneksizsiniz diye ziktiriboktan bi programını dinlemek zorunda kaldım . whatever ; benim pek kullanmadığım mail adresime bi mail gelmiş , karının teki zırvalanmış ; aham da bu mail "pauline anderso
orta halli ingilizcem war ama kafam dağınık .okuduğum cümleleri bir araaya getiremiyorum . acun un yeteneksizsiniz diye ziktiriboktan bi programını dinlemek zorunda kaldım .
whatever ;
benim pek kullanmadığım mail adresime bi mail gelmiş , karının teki zırvalanmış ; aham da bu mail
"pauline anderson
warm greeting from lady Pauline
Kindly accept my apology for sending unsolicited mail to you. I believe you are a highly respected personality, considering the fact that sourced your profile from a human resource profile database on your country. Am Pauline Anderson, am from Poland. am the wife to an oil merchant Steve Anderson who use to work with chevron oil and gas company as an expert rate where in Nigeria.
some years back my husband, myself and our only child Elaine had a fatal car accident along lekki-epe express way on the 24th of April,that ugly incident claim the life of my belove husband and that of my baby leaving me in my present situation on a wheel chair, after that accident i have accepted my faith until this moment when i receive a bad health report from my doctor telling me i have a chronic cancer and it's eating me up badly and i have limited time to live.
my husband Steve deposited a huge sum of $15 million dollars with a finance house here in Nigeria before his death since am the only person left in the family and due to my present predicament and i have no one to inherit this fund i have decide to will this money to somebody that is going to use this fund in a godly way because i don't want this fund to go into the hands of any of my late husband relatives because they are into some radical organization and they might end up using this money for ungodly activities this is why i contacted you.
all i need from you is your honesty so i can have this fund transfer into your private account so you can use this funds on charity works so when i die my soul will be at rest forever so get back to me if you wish to help through my private email address ([email protected] ), look forward to your anticipating response, thanks
yours sincerely
Mrs Pauline Anderson"
ptalca bi merak sardı beni bu mail için .
birisi toparlayıp kısaca ne olduğundan bahsedebilir mi
whatever ;
benim pek kullanmadığım mail adresime bi mail gelmiş , karının teki zırvalanmış ; aham da bu mail
"pauline anderson
warm greeting from lady Pauline
Kindly accept my apology for sending unsolicited mail to you. I believe you are a highly respected personality, considering the fact that sourced your profile from a human resource profile database on your country. Am Pauline Anderson, am from Poland. am the wife to an oil merchant Steve Anderson who use to work with chevron oil and gas company as an expert rate where in Nigeria.
some years back my husband, myself and our only child Elaine had a fatal car accident along lekki-epe express way on the 24th of April,that ugly incident claim the life of my belove husband and that of my baby leaving me in my present situation on a wheel chair, after that accident i have accepted my faith until this moment when i receive a bad health report from my doctor telling me i have a chronic cancer and it's eating me up badly and i have limited time to live.
my husband Steve deposited a huge sum of $15 million dollars with a finance house here in Nigeria before his death since am the only person left in the family and due to my present predicament and i have no one to inherit this fund i have decide to will this money to somebody that is going to use this fund in a godly way because i don't want this fund to go into the hands of any of my late husband relatives because they are into some radical organization and they might end up using this money for ungodly activities this is why i contacted you.
all i need from you is your honesty so i can have this fund transfer into your private account so you can use this funds on charity works so when i die my soul will be at rest forever so get back to me if you wish to help through my private email address ([email protected] ), look forward to your anticipating response, thanks
yours sincerely
Mrs Pauline Anderson"
ptalca bi merak sardı beni bu mail için .
birisi toparlayıp kısaca ne olduğundan bahsedebilir mi
0
kısaca anlatayım,
bu hatunun bi kocası varmıs chevronda uzman olarak calsııyormus fln nijeryada. sonra cocukları olmus sonra bu kadın kaza gecirmıs ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmus adam olacak ipne de bunu terketmıs cocugu da almıs. gel zaman git zaman kocası olmus buna da 15milyon $ servet kalmıs. kendısıın de kanser oldugu ortaya cıkmıs. bu parayı sızın gibi hayırsever birinin hesabına gonderıp ilerde kendısı adına hayır islerı duzenlemenızı ıstıyor.
yersen.
bu hatunun bi kocası varmıs chevronda uzman olarak calsııyormus fln nijeryada. sonra cocukları olmus sonra bu kadın kaza gecirmıs ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmus adam olacak ipne de bunu terketmıs cocugu da almıs. gel zaman git zaman kocası olmus buna da 15milyon $ servet kalmıs. kendısıın de kanser oldugu ortaya cıkmıs. bu parayı sızın gibi hayırsever birinin hesabına gonderıp ilerde kendısı adına hayır islerı duzenlemenızı ıstıyor.
yersen.
0
Amma atmış. Özetle meali: Petrolcü kocasının ölümünden, Nijerya'da milyon dolarları finans şirketine yatırdığından, kendisinin mirasçısı olmadığı için de bunu dürüst birinin hayır işlerine harcamasını istediğinden, çünkü kocasının radikal örgütlere dahil akrabalarının ellerine geçmesini istemediğinden, sadece sizin dürüstlüğünüze ihtiyaç duyduğundan, böylece parayı şahsi hesabınıza yollayabileceğinden falan dem vurmuş. Peh!
0
vah vah, bu kadersiz pauline, önce kocasını ve çocugunu bir trafik kazasında kaybediyor, kendisi de tekerlekli sandalyeye mahkum kalıyor, derken bir de kanser olmasın mı, 3 ay ömrü kalmış, sen ağla ağla, bir yandan da kaynanası bastırıyor ki, oğlumun paralarını geri ver diye. diyor ki bu da size; gönder banka hesabını da, tüm paramı sana yatırayım. gönderin bence sevaptır.
0
herkezin dediği doğru ama en doğrusu atmacaged den gelmiş .bildiğin spam mış demek .siline
0
onların planına göre;
3-5 gun sonra da, parayı banka bloke etti hesabı tekrar açmak için 2000 dolar lazım falan diyecekler...
sen de o parayı vereceksin, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyip..
3-5 gun sonra da, parayı banka bloke etti hesabı tekrar açmak için 2000 dolar lazım falan diyecekler...
sen de o parayı vereceksin, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyip..
0
ya bunda hiç olmazsa biraz emek var, bir hikaye uydurmuş en azından. bana gelenler hep tırı vırı, misal:
"Hello.
The amount of money transfer: 9058 USD.
Money is available to withdrawl.
You may find the Money Control Number and receiver's details in document attached to
this email.
Western Union.
Finance Department."
ne bir hikayesi var, ne de sürükleyiciliği, dümdüz phishing...
"Hello.
The amount of money transfer: 9058 USD.
Money is available to withdrawl.
You may find the Money Control Number and receiver's details in document attached to
this email.
Western Union.
Finance Department."
ne bir hikayesi var, ne de sürükleyiciliği, dümdüz phishing...
0
ocanal
her 20 dakikada bir kaspersky'den resimdeki uyarıyı alıyorum nedir? Herhangi bir yazılımdan kaynaklanıyor olabilir mi? kablosuz ağ kurdum ve internetimi diğer bilgisayarımla paylaştırdım. Sorun burdan kaynaklanabilir mi? Birilerinin ağa girmeye çalışmasından olabilir mi?http://img8.imageshack.us/img
her 20 dakikada bir kaspersky'den resimdeki uyarıyı alıyorum nedir? Herhangi bir yazılımdan kaynaklanıyor olabilir mi? kablosuz ağ kurdum ve internetimi diğer bilgisayarımla paylaştırdım. Sorun burdan kaynaklanabilir mi? Birilerinin ağa girmeye çalışmasından olabilir mi?
img8.imageshack.us
edit: utorent kullanıyordum
img8.imageshack.us
edit: utorent kullanıyordum
0
1415 sanki bi dosya paylaşım programı portuydu. var mı kurulu bi dosya paylaşım programı?
0
otchaianie
bu nasıl soru demeyin dostlarım... x şehrinden benim bulunduğum y şehrine bir d-slr makine yollanacak. buraya kadar her şey güzel ama bu makinenin çantası , kutusu yok... 1- sizce nasıl paket yapmalı ? (body ve diğer parçaları mevcut)2- kargo şirketi ile mi yoksa otobüsle mi göndersin. ( ve kargo ş
bu nasıl soru demeyin dostlarım... x şehrinden benim bulunduğum y şehrine bir d-slr makine yollanacak. buraya kadar her şey güzel ama bu makinenin çantası , kutusu yok...
1- sizce nasıl paket yapmalı ? (body ve diğer parçaları mevcut)
2- kargo şirketi ile mi yoksa otobüsle mi göndersin. ( ve kargo şirketlerinin bu cihazı kırma ihtimali yüksek midir)
3-başka bir önerisi olan.
1- sizce nasıl paket yapmalı ? (body ve diğer parçaları mevcut)
2- kargo şirketi ile mi yoksa otobüsle mi göndersin. ( ve kargo şirketlerinin bu cihazı kırma ihtimali yüksek midir)
3-başka bir önerisi olan.
0
hiçbir parça takılı olmasın gövdeye, hepsini ayrı ayrı balonlu naylona sarıp içerisinde boşluk kalmayacak bir kutu yapın (gazeteyle falan doldurun boşlukları) bu şekilde kargoda sorun çıkmaması gerek..
0
@boilteau
kırılacak eşya etiketi güzel bir tavsiye fakat hergün kargoya mal verdiğim için biliyorum bakmadan fırlatıyorlar kutuları.. genellenmez tabi her kargoya ve şubesine ama görmediğim şey değil yani..
kırılacak eşya etiketi güzel bir tavsiye fakat hergün kargoya mal verdiğim için biliyorum bakmadan fırlatıyorlar kutuları.. genellenmez tabi her kargoya ve şubesine ama görmediğim şey değil yani..
0
"kırılacak eşya" olarak yollayın bu tip şeyler hiç kırılmış bozulmuş olarak geçmedi elime sağolsunlar..
kutuyu da ilk cevaptaki gibi yapın tabiki..
kutuyu da ilk cevaptaki gibi yapın tabiki..
0
fatihdr
Uzun zamandır bir DSLR makine almak istiyordum. Hala da istiyorum. Şimdiye kadar kompakt makine kullanan ve iso miso vs.. hiçbir terimden anlamayan bir insan evladı olarak alacağım makineyi kulaktan duyma yorumlarla belirledim ve bir adet Canon EOS 450D almaya karar verdim. Sanırım üzerinde gelen 18
Uzun zamandır bir DSLR makine almak istiyordum. Hala da istiyorum. Şimdiye kadar kompakt makine kullanan ve iso miso vs.. hiçbir terimden anlamayan bir insan evladı olarak alacağım makineyi kulaktan duyma yorumlarla belirledim ve bir adet Canon EOS 450D almaya karar verdim. Sanırım üzerinde gelen 18-55mm lenste en azından acemiliği atıncaya kadar beni idare eder. Bende o zamana kadar iso yu fln öğrenmiş olurum herhal :)
Her neyse makineyi almaya karar verdim ama en zoru en sona kaldı. Nereden alacağım? Şimdi sorarım size ey Ekşi Duyuru ahalisi.. Bu meret en ucuz/en güvenli nereden alınır? Ebay? Hepsi Burada? Yalçınlar? Teknosa ya da diğerleri? Bi buldurun be abiler :)
Her neyse makineyi almaya karar verdim ama en zoru en sona kaldı. Nereden alacağım? Şimdi sorarım size ey Ekşi Duyuru ahalisi.. Bu meret en ucuz/en güvenli nereden alınır? Ebay? Hepsi Burada? Yalçınlar? Teknosa ya da diğerleri? Bi buldurun be abiler :)
0
istanbul'daysan ve peşin alırım diyorsan, sirkeci'de hayyam pasajından veya civarındaki dükkanlardan alırsın.. başka yer bilmem... peşinde güzel bi indirim yaptırabilirsin. kredi kartına taksiti zaten heryer yapıyor ancak işin doğası gereği çok bi indirim yapmazlar.
istanbul'da değilsen, bi gidiş-dönüş bileti, 1 öğle yemeği parası ayırıp, istanbul'a gitmeni öneririm.
İlla Canon alacaksan Türkiye distribütörüne gitme, fiyatta yardımcı olmuyorlar. Perakende satış yapan noktalar kendi kârlarından kısıp mal satabilmek için uygun indirimler yapabiliyor.
link'te civardaki dükkanların adresleri var:
www.haber34.com
istanbul'da değilsen, bi gidiş-dönüş bileti, 1 öğle yemeği parası ayırıp, istanbul'a gitmeni öneririm.
İlla Canon alacaksan Türkiye distribütörüne gitme, fiyatta yardımcı olmuyorlar. Perakende satış yapan noktalar kendi kârlarından kısıp mal satabilmek için uygun indirimler yapabiliyor.
link'te civardaki dükkanların adresleri var:
www.haber34.com
0
bence hayyam işe yaramaz ben oraları full gezdim dolaştım ordakilerin altında bulabilme şansın var ben bulmuştum
mesela 2.el sahibinden gittigidiyor vs.. forumlar fotokritik vs.. ondan sonra yurtdışından getirip satanlar var bu işi artık yok eminönü yok fatih miş yok sirkeci felan yalan oldular bunlar la beraber tabiki doğubank'da yaramaz içerisi bomboş be artık böyle işler bireyselleşti sen sanal alemde araştır bulursun
mesela 2.el sahibinden gittigidiyor vs.. forumlar fotokritik vs.. ondan sonra yurtdışından getirip satanlar var bu işi artık yok eminönü yok fatih miş yok sirkeci felan yalan oldular bunlar la beraber tabiki doğubank'da yaramaz içerisi bomboş be artık böyle işler bireyselleşti sen sanal alemde araştır bulursun
0
0 ise amazon, ikinci el için ebay.
Türkie'deki fiyatlara bakmak bile zaman kaybı. burada 450d fiyatına amazondan çok daha yeni bir şey alabilirsin.
Türkie'deki fiyatlara bakmak bile zaman kaybı. burada 450d fiyatına amazondan çok daha yeni bir şey alabilirsin.
0
pesin alacaksan gittigidiyor ve sahibinden de uygun fiyatli birseyler bulabiliyorsun, yurtdisindan getirilmis az kullanılmıs. ama o durumda bile yurtdisi fiyatinin iki katini vermeye hazir olman lazim.
0
gevrek boyoz klorak
ales için elden başvuru yapacağım da, Ege Üniversitesi de başvuru noktalarındanmış. Lakin başvuruyu nereye yapacağız? Belirlenmiş bir fakülte binası falan var mı? Bilen muhakkak vardır, neresi? Sabah sabah kampüs içinde dolaşmiyim boş yere.
ales için elden başvuru yapacağım da, Ege Üniversitesi de başvuru noktalarındanmış. Lakin başvuruyu nereye yapacağız? Belirlenmiş bir fakülte binası falan var mı? Bilen muhakkak vardır, neresi? Sabah sabah kampüs içinde dolaşmiyim boş yere.
0
kampüse girmiyorsun, rektörlügün icinde güvenlik görevlilerine ait bir kulübe var orada veriliyordu diye biliyorum.
0
rektörlüğe gitmiyorsun.
kampüs içinde yüzme havuzunun karşısında (tam olarak kampüs kültür merkezi karşısında) rektörlük öğrenci işlerine gitmen gerekiyor.
rektörlük öğrenci işlerinin içinde ösym temsilciliğine başvurunu yapabilirsin
kampüs içinde yüzme havuzunun karşısında (tam olarak kampüs kültür merkezi karşısında) rektörlük öğrenci işlerine gitmen gerekiyor.
rektörlük öğrenci işlerinin içinde ösym temsilciliğine başvurunu yapabilirsin
0
dali dili havali korna
otobüsle aşağı yukarı kaç saat sürüyo muğla'dan izmir'e gitmek?
otobüsle aşağı yukarı kaç saat sürüyo muğla'dan izmir'e gitmek?
0
tabii otobusun butun yolu saatte 100 km hiz ile katedemeyecegi de dikkate alindiginda, yolculugun uc ila uc saat onbes dakika arasinda tutacagini dusunebiliriz.
0
yeni geldim, üc saat civari sürüyor. yoldaki molalar biraz daha uzatabiliyor süreyi.
0
lonn
aramızda 7 yaş var 16 - 23.aynı evde yaşıyoruz lakin kanlı bıcaklıyız.inanılmaz derece zıt gidiyoruz birbirimize ama durumu düzeltmek için uğraşmaya çabalıyorum ama başaramıyorum.ilişkimizin düzelmesi için herşeyi yapmaya razıyım.bu konu hakkında fikirlerinizi duymak isterim.şimdiden teşekkürler.
aramızda 7 yaş var 16 - 23.
aynı evde yaşıyoruz lakin kanlı bıcaklıyız.
inanılmaz derece zıt gidiyoruz birbirimize ama durumu düzeltmek için uğraşmaya çabalıyorum ama başaramıyorum.
ilişkimizin düzelmesi için herşeyi yapmaya razıyım.
bu konu hakkında fikirlerinizi duymak isterim.
şimdiden teşekkürler.
aynı evde yaşıyoruz lakin kanlı bıcaklıyız.
inanılmaz derece zıt gidiyoruz birbirimize ama durumu düzeltmek için uğraşmaya çabalıyorum ama başaramıyorum.
ilişkimizin düzelmesi için herşeyi yapmaya razıyım.
bu konu hakkında fikirlerinizi duymak isterim.
şimdiden teşekkürler.
0
Uyurken üstünü ört.
Çikolatanın büyük dilimini ona sakla.
Beğendiği şarkıcının konserine bilet bul. İmzalı albümünü temin et.
Onun bir kadın olduğunu ve şu sıralar hormonları değiştiği için daha da beter çekilmez olduğunu sakın unutma
Çikolatanın büyük dilimini ona sakla.
Beğendiği şarkıcının konserine bilet bul. İmzalı albümünü temin et.
Onun bir kadın olduğunu ve şu sıralar hormonları değiştiği için daha da beter çekilmez olduğunu sakın unutma
0
Sanırım küçük olan kız kardeş.
Bunu söylemekten büyük haz alıyorum:geçecek.
16 yaşında.Eğlenme çağı.Bir iki onun istediği konsere götürseniz, istediği türden bir bluz alsanız dahası onu önemseseniz düzelir aranız.Arasıra dışarı çıkın.Eğer ikiniz konuşacak bir şey bulamıyorsanız arkadaş ortamına sokun.Arkadaşlarınızla tanışsın.Kesinlikle çok hoşuna gidecektir.Kendi önemli hissedecektir.Dertlerinizi anlatın.Filme gidin nasıl bulduğunu sorun.Düşüncelerine önem verin, dinleyin.
Bunlarlada olmuyorsa çekin vurun.
Bunu söylemekten büyük haz alıyorum:geçecek.
16 yaşında.Eğlenme çağı.Bir iki onun istediği konsere götürseniz, istediği türden bir bluz alsanız dahası onu önemseseniz düzelir aranız.Arasıra dışarı çıkın.Eğer ikiniz konuşacak bir şey bulamıyorsanız arkadaş ortamına sokun.Arkadaşlarınızla tanışsın.Kesinlikle çok hoşuna gidecektir.Kendi önemli hissedecektir.Dertlerinizi anlatın.Filme gidin nasıl bulduğunu sorun.Düşüncelerine önem verin, dinleyin.
Bunlarlada olmuyorsa çekin vurun.
0
benim de ablamla aramızda 6 yaş var ben 16-17 yaşlarımdayken ondan en çok istedigim şey beni arkadaşlarının yanına götürmesiydi ha bir de ben o zaman havacılığa çok ilgi duyuyordum beni paraşüt kursuna yazdırmıştı o zaman çok sevinmiştim. ilgi alanlarını öğrenip bu yönde jestler hazırlayabilirsin :)
0
benim de abimle 6 yaş var.
ben 16 yaşındayken en gıcık olduğum şey, kız arkadaşıyla buluşacağı zaman beni de yanında götürmesiydi. gıcık olurdum. ama arkadaş gruplarıyla buluşacağı zaman götürdüğünde ben de çok eğlenirdim. sorun kıskançlık, paylaşamamak değil, yanlış anlaşılmasın. iki koklaşan kumrunun yanında, sizin sap gibi kalıp sağı solu seyre dalmanız.
bazen beni alışverişe götürürdü. beğendiğim şeyleri hiç sorgusuz sualsiz alırdı. mantık sınırları dahilinde tabi ki. sen de kardeşini alışverişe götürebilirsin. yalnız beğendiği şeyleri eleştirme, bu ne biçim şey, nerde giyeceksin bunu , gibi şeyler sakın söyleme. aynı zevkleri paylaşıyor olmanız mümkün değil. bunu hiç bir zman unutma.
sevdiği sanatçı-şarkıcı filmlerine/konserlerine götür. yeni bir cd çıktığı zmana hemen ilk günden al, "sevdiğini biliyorum" diyerek hediye et.
eğer imkanınız varsa arabaya kullanmayı öğret. ama sabırla, adam gibi, bağıra çağıra değil.
anne ve babanızın bilmediği küçük sırlarınız olsun ikinizin arasında. onun sana yaklaşmasını istiyorsan, önce sen ona git. şöyle şöyle bir derdim var, bir de senin bakış açından olaylara bakalım de. yada kendi kız arkadaşınla ilgili kardeşinle dertleş, bu kızlar neden böyle gibi bir konu aç.(erkek olduğunu varsayıyorum çünkü iki kız kardeş arasında bu kadar gerilim yaşanmaz bence)
ama bunun devamında o da gelip sana sevgilisini, erkek arkadaşını anlatabilsin, psikopat ağbiye bağlama. hatta sen ona sor, var mı okulda hoşlandığın biri, yada senden hoşlanan biri diye. ne de olsa devir tehlikeli devir. her nekadar kızlara özgürlük dense de kurtlara kuzu emanet edilmez dimi. bence tam birilerinden hoşlanma, hatta karşılık bulamama, platonik takılma çağları. belki bu yüzden çekilmez yada hırçındır.
aks-i endaz'ın dediği gibi, hormanlrın delirdiği zamanlar bunlar. artık o ne bir çocuk ne de bir kadın. ikisinin kalıbına da sığdıramazsın. yavaş yavaş genç kız olacak, büyüyecek, bu çağları da geçecek ama abi olarak sana çok iş düşüyor bu zamanlarında.
ben 16 yaşındayken en gıcık olduğum şey, kız arkadaşıyla buluşacağı zaman beni de yanında götürmesiydi. gıcık olurdum. ama arkadaş gruplarıyla buluşacağı zaman götürdüğünde ben de çok eğlenirdim. sorun kıskançlık, paylaşamamak değil, yanlış anlaşılmasın. iki koklaşan kumrunun yanında, sizin sap gibi kalıp sağı solu seyre dalmanız.
bazen beni alışverişe götürürdü. beğendiğim şeyleri hiç sorgusuz sualsiz alırdı. mantık sınırları dahilinde tabi ki. sen de kardeşini alışverişe götürebilirsin. yalnız beğendiği şeyleri eleştirme, bu ne biçim şey, nerde giyeceksin bunu , gibi şeyler sakın söyleme. aynı zevkleri paylaşıyor olmanız mümkün değil. bunu hiç bir zman unutma.
sevdiği sanatçı-şarkıcı filmlerine/konserlerine götür. yeni bir cd çıktığı zmana hemen ilk günden al, "sevdiğini biliyorum" diyerek hediye et.
eğer imkanınız varsa arabaya kullanmayı öğret. ama sabırla, adam gibi, bağıra çağıra değil.
anne ve babanızın bilmediği küçük sırlarınız olsun ikinizin arasında. onun sana yaklaşmasını istiyorsan, önce sen ona git. şöyle şöyle bir derdim var, bir de senin bakış açından olaylara bakalım de. yada kendi kız arkadaşınla ilgili kardeşinle dertleş, bu kızlar neden böyle gibi bir konu aç.(erkek olduğunu varsayıyorum çünkü iki kız kardeş arasında bu kadar gerilim yaşanmaz bence)
ama bunun devamında o da gelip sana sevgilisini, erkek arkadaşını anlatabilsin, psikopat ağbiye bağlama. hatta sen ona sor, var mı okulda hoşlandığın biri, yada senden hoşlanan biri diye. ne de olsa devir tehlikeli devir. her nekadar kızlara özgürlük dense de kurtlara kuzu emanet edilmez dimi. bence tam birilerinden hoşlanma, hatta karşılık bulamama, platonik takılma çağları. belki bu yüzden çekilmez yada hırçındır.
aks-i endaz'ın dediği gibi, hormanlrın delirdiği zamanlar bunlar. artık o ne bir çocuk ne de bir kadın. ikisinin kalıbına da sığdıramazsın. yavaş yavaş genç kız olacak, büyüyecek, bu çağları da geçecek ama abi olarak sana çok iş düşüyor bu zamanlarında.
0
ergenlik çağında, büyünce geçer :/
bizimki de ne desem zıttını yapıyordu. sadece ben anlayışlı davrandım, o büyüdü ve düzeldi her şey.
bizimki de ne desem zıttını yapıyordu. sadece ben anlayışlı davrandım, o büyüdü ve düzeldi her şey.
0
eger anlassaydin problem var demektir... normal buyuyunce gecer... ilerde kankiden de ote olup, vay anasini dieceksiniz eski gunler icin...
duzeltmek icin urasma, adrenalinin tadini cikar... hala cam,cerceve indirdiimiz fakir ama mesuut gunleri ozlemle anariz...
duzeltmek icin urasma, adrenalinin tadini cikar... hala cam,cerceve indirdiimiz fakir ama mesuut gunleri ozlemle anariz...
0
duzelecektir. ben de kiz kardesimle tekme tokat kavga eder kafasina gozuna patlatirdim o yaslarda. simdi ise cok farkli. sabir biraz, birkac seneye duzelecektir. simdi bir muddet sesini duymasam, arada bir aklima gelse icim sizlar, goresim gelir.
hala kavga ederiz ama simdiki kavgalar o zamankilerin tadini vermiyor, biz buyuduk ve kirlendi dunya.
hala kavga ederiz ama simdiki kavgalar o zamankilerin tadini vermiyor, biz buyuduk ve kirlendi dunya.
0
zaugnakhaldun
Bu hocalar arasında profesyonel ya da akademik olarak adını duyuran kimler vardır acaba? Atilla Aksoy ile Murat Belge var sanırım benim bildiğim bir tek.Biraz da acil işin açıkçası, bu geceye kadar tepeye alabilirsek çok sevinirim.
Bu hocalar arasında profesyonel ya da akademik olarak adını duyuran kimler vardır acaba? Atilla Aksoy ile Murat Belge var sanırım benim bildiğim bir tek.
Biraz da acil işin açıkçası, bu geceye kadar tepeye alabilirsek çok sevinirim.
Biraz da acil işin açıkçası, bu geceye kadar tepeye alabilirsek çok sevinirim.
0
seçin, beğenin, alın...
kaan atalay, bülent somay, umut özkırımlı, jale parla, mete tunçay, pınar kür, ali nesin, tolga tüzün, can kozlu, selen gülün, mine erkaya, ferhat kentel, sevengül sönmez, aslı tunç, kürşat bumin, güneri civaoğlu, haluk şahin, niyazi dalyancı, ahmet şık, sinan çetin (dışardan katılıyor sanırım ve ismini zikretmek istemezdim aslında), başar başarır, ethem özgüven, ariana ferentinou, sedat örsel, rıdvan akar, derya alabora (o da dışarıdan) ile benim ilgili olmadığım ve dolayısıyla tanımadığım hukuk ve reklamcılık gibi alanlarda belki de çok tanınan diğer isimler..
kaan atalay, bülent somay, umut özkırımlı, jale parla, mete tunçay, pınar kür, ali nesin, tolga tüzün, can kozlu, selen gülün, mine erkaya, ferhat kentel, sevengül sönmez, aslı tunç, kürşat bumin, güneri civaoğlu, haluk şahin, niyazi dalyancı, ahmet şık, sinan çetin (dışardan katılıyor sanırım ve ismini zikretmek istemezdim aslında), başar başarır, ethem özgüven, ariana ferentinou, sedat örsel, rıdvan akar, derya alabora (o da dışarıdan) ile benim ilgili olmadığım ve dolayısıyla tanımadığım hukuk ve reklamcılık gibi alanlarda belki de çok tanınan diğer isimler..
0
lazor
Kıymetli Romalılar, sorunun bu haliyle çok saçma olduğunun farkındayım. Soruyu anlamlı / mantıklı kılacak olansa bugünün tarihi. 12 Eylül 2009. Evet soru başlıkta. Ben o zamanlar henüz portakalda vitamin olduğumdan, yaşananları birinci ağızlardan dinlemek istiyorum. Yaşı tutan kullanıcılar tecrübele
Kıymetli Romalılar, sorunun bu haliyle çok saçma olduğunun farkındayım. Soruyu anlamlı / mantıklı kılacak olansa bugünün tarihi. 12 Eylül 2009. Evet soru başlıkta. Ben o zamanlar henüz portakalda vitamin olduğumdan, yaşananları birinci ağızlardan dinlemek istiyorum. Yaşı tutan kullanıcılar tecrübelerini paylaşırlarsa sevinirim...
0
Denizli'nin bir ilçesinde yaşayan teyzemdeydim. 10 yaşımdaydım ve sokağa çıkma yasağı olduğu için eve dönemedim bir süre. Bundan az bir süre önce bizim sokakta çatışmanın ortasında kalmıştım. Sokağın iki ucundan ateş ediliyordu, ben de kapının önüne çıkmış bir sağa bir sola bakıyordum. Annem içeri sürükleyinceye kadar, kovboy filmi heyecanım sürmüştü.
0
pederim adına cevaplayayım, partizanlık yuzunden cıkan kavga sonucu jandarma tarfından alıkonulmus bi sure.
0
tam olarak bugunu degil ama bir hafta kadar sonra okullar acilmisti, o zamanlari hatirliyorum. ilkokula giderken tüm yollarda jandarma vardi, izmir gültepe o zamanlar sakat mekanlardan biriydi, duvarlardaki kurşun izlerine, üzeri kirecle kapatilmis sloganlara baka baka okula gidiyorduk.
0
ben de 10 yaşındaydım.
bir hafta sonra okullar açılacaktı, yatılı gideceğim için, salonda baş köşede, eşyalarım hazırlanmış duruyordu, aklımıza gelenleri son dakikada ekliyorduk. o yüzden gecenin bir yarılarına kadar ütü yapıyordu annem ve geç yatıyorduk. sabah 5 gibi amcamın telefonuyla uyandık: "ihtilal olmuş"..sonra radyoyu açtık, "hasan mutlucan". biz pek birşey anlamıyorduk, ama sokağa çıkma yasağı vardı, camdan tanklara bakıyorduk. Ha, çokça asker ve tank vardı, çünkü çorlu'daydık, yani zaten askeri üs olan bir yerdeydik.
okul da, bir özel lise olduğu için midir, nedir bilinmez, gittiğimizde kapısında askerler vardı sürekli. bir sene askerler kaldı hep kapıda. (hatta kışın okulda "kardan kadın" yapmıştık 10 yaş anatomi bilgimizle de, askerlerden bilmişlerdi, o zaman üzülüp itiraf etmiştik)
bir hafta sonra okullar açılacaktı, yatılı gideceğim için, salonda baş köşede, eşyalarım hazırlanmış duruyordu, aklımıza gelenleri son dakikada ekliyorduk. o yüzden gecenin bir yarılarına kadar ütü yapıyordu annem ve geç yatıyorduk. sabah 5 gibi amcamın telefonuyla uyandık: "ihtilal olmuş"..sonra radyoyu açtık, "hasan mutlucan". biz pek birşey anlamıyorduk, ama sokağa çıkma yasağı vardı, camdan tanklara bakıyorduk. Ha, çokça asker ve tank vardı, çünkü çorlu'daydık, yani zaten askeri üs olan bir yerdeydik.
okul da, bir özel lise olduğu için midir, nedir bilinmez, gittiğimizde kapısında askerler vardı sürekli. bir sene askerler kaldı hep kapıda. (hatta kışın okulda "kardan kadın" yapmıştık 10 yaş anatomi bilgimizle de, askerlerden bilmişlerdi, o zaman üzülüp itiraf etmiştik)
0
annem -teyzemlerin yanindaymis izmir'de- diyorki, "sabah bi uyandik, sokaga cikma yasagi koymuslar. hoparlorlerden de duyuru yayinliyorlardi, televizyonda da kenan evren vardi."
bilmedigimiz seyler soylemedi yani senin anlayacagin.
bilmedigimiz seyler soylemedi yani senin anlayacagin.
0
daha portakalda vitamin bile değildim. babam tarladan dönerken askerleri görmüş. hayırdır kardeş demiş? darbe oldu hemşerim, ne tarafa demişler. o da tarlada işim bitti eve gidiyorum demiş. iyi sokağa çıkma yasağı geldi. direk eve git. duyurulana kadar da çıkma demişler. ayrıca peder, bizim burda öyle çatışma matışma, vukuat olmadı der. bir iki heyecanlı genç arada slogan mlogan atardı çarşıda o kadar derdi.
0
Darbenin ilk sabahı idi, 9 yaşındaydım. (Darbe öncesi tv'de bol bol Ecevit, Demirel izleniyordu. Ben bir şey anlamıyordum. Evde bazı kitaplar bir yerlere saklanmış idi -yakılmamıştı-. Birtakım yasaklardan haberdardım, tam olarak mevzuu kavramıyordum. Sadece ortam gergindi ve bir sıkıntı vardı.) Neyse, bir Marmara Bölgesi ilçesinde mahalle ortamında yaşıyordum. Sokaklar bomboştu ve sanki hafif yağmur yağdıktan sonra azıcık güneş açmışçasına bir ışık vardı. Nedense son derece hoşnuttum ve sokakta tek başıma keyifle yürümüştüm. Sanki sokağa çıkma yasağı kalkmışçasına bir ruh hali içindeydim. Hatta bir ezgi mırıldanıyordum, nerden duymuşsam (hala anımsıyorum onu).
0
denizzz
7. sınıf öğrencisine ingilizce ders vermeye başlıcam. ders verenlere yardım için hazırlanmış siteler var mı? nereden başlasam napsam tam bilemiyorum da.
7. sınıf öğrencisine ingilizce ders vermeye başlıcam. ders verenlere yardım için hazırlanmış siteler var mı? nereden başlasam napsam tam bilemiyorum da.
0
ders kitabının içindekiler sayfasının fotokopisini çek. ona göre haftalık bir plan hazırla.
0
öncelikle soralim, hic metodoloji dersi aldin mi ? birsey nasil ögretilir, nasil ögretilemez ? bunlar hakkinda bir fikir var mi ? bir üniversite bitirdin mi yoksa hala ögrenci misin ? sen ingilizceyi nerede nasil ögrendin ? verecegin ders cocugun okuldaki derslerine takviye mi olacak yoksa baştan sen mi ögreteceksin ona ingilizce ? cocuk daha once ingilizceyi nasil ögrenmis nerede ögrenmis ? ingilizce ye karsi tavri tutumu nedir ? ders almayi kendisi mi istemis anne babasinin "herkesin cocugu aliyor bizimkisi de alsin" diyerek zorlamasi ile mi aliyor?
ders kitabinin icindekiler sayfasinin fotokopisini cekmeden ve ona göre bir haftalik plan hazirlamadan önce bu sorulara kendi kendine cevap veriyorsun, sonra biraz arastirma sorusturma ile www.onestopenglish.com www.developingteachers.com ve dilforum.org isimli üc adet güzide internet adresine ulasiyorsun, orada hem ders malzemesi hem de ders anlatma yöntemi konusunda yeterli malzemeye ulasiyorsun.
konusu ne olursa olsun bir insan evladina birsey ögretmek zordur, sabir ister ve herseyden önce uzmanlik ister. nasil insanlar histoloji kitabinin icindekiler sayfasinin fotokopisini cektirerek doktor olamiyorsa, ingilizce de ögretmemeliler diyorsun ve hassasiyetimi mazur görüyorsun.
ders kitabinin icindekiler sayfasinin fotokopisini cekmeden ve ona göre bir haftalik plan hazirlamadan önce bu sorulara kendi kendine cevap veriyorsun, sonra biraz arastirma sorusturma ile www.onestopenglish.com www.developingteachers.com ve dilforum.org isimli üc adet güzide internet adresine ulasiyorsun, orada hem ders malzemesi hem de ders anlatma yöntemi konusunda yeterli malzemeye ulasiyorsun.
konusu ne olursa olsun bir insan evladina birsey ögretmek zordur, sabir ister ve herseyden önce uzmanlik ister. nasil insanlar histoloji kitabinin icindekiler sayfasinin fotokopisini cektirerek doktor olamiyorsa, ingilizce de ögretmemeliler diyorsun ve hassasiyetimi mazur görüyorsun.
0
hot tequila browwn
boyle bi sey ariyorum ama degisik seyler icersin, anne yemekleri degil. varsa bildiginiz, tecrube edip tadini begendiginiz yazarsaniz sevinirim. hem google ladim hem de duyuru icinde aramaya inandim ama bildiklerimden baskasina ulasamadim..
boyle bi sey ariyorum ama degisik seyler icersin, anne yemekleri degil. varsa bildiginiz, tecrube edip tadini begendiginiz yazarsaniz sevinirim.
hem google ladim hem de duyuru icinde aramaya inandim ama bildiklerimden baskasina ulasamadim..
hem google ladim hem de duyuru icinde aramaya inandim ama bildiklerimden baskasina ulasamadim..
0
onurct
selam ekşiduyurucular,dijital fotoğraf makinaları için harbici inceleme ve yorumların(hatta öncelik bu) bulunduğu bildiğiniz bir site var mı acep?(donanım haber hariç)ha bi de kodak easyshare m340:http://www.bestbuy.com/site/olspage.jsp?skuId=9252211&st=MemoryCard_20090906&lp=1&type=product&cp=1&id=
selam ekşiduyurucular,
dijital fotoğraf makinaları için harbici inceleme ve yorumların(hatta öncelik bu) bulunduğu bildiğiniz bir site var mı acep?(donanım haber hariç)
ha bi de
kodak easyshare m340:
www.bestbuy.com
ya da sony saybırşat DSC-W180:
www.bestbuy.com
hangisi daha iyidir?ya da tavsiye edeceğiniz bu ayarlarda başka makinalar var mıdır fujifilm,casio vb falan?
çok soru oldu.şimdiden teşekkürler.
dijital fotoğraf makinaları için harbici inceleme ve yorumların(hatta öncelik bu) bulunduğu bildiğiniz bir site var mı acep?(donanım haber hariç)
ha bi de
kodak easyshare m340:
www.bestbuy.com
ya da sony saybırşat DSC-W180:
www.bestbuy.com
hangisi daha iyidir?ya da tavsiye edeceğiniz bu ayarlarda başka makinalar var mıdır fujifilm,casio vb falan?
çok soru oldu.şimdiden teşekkürler.
0
merry shelly
evet eğer varsa, bana aseksüel kahramanları olan roman, öykü, film, dizi, çizgi roman, animasyon söyleyebilir misiniz? ya da konuyla ilgili şarkı, türkü, şiir vs. ne varsa. yan karakter de olabilir ve tür farketmez.edit: insan olması tercih sebebidir.
evet eğer varsa, bana aseksüel kahramanları olan roman, öykü, film, dizi, çizgi roman, animasyon söyleyebilir misiniz? ya da konuyla ilgili şarkı, türkü, şiir vs. ne varsa. yan karakter de olabilir ve tür farketmez.
edit: insan olması tercih sebebidir.
edit: insan olması tercih sebebidir.
0
genelde hayvan karakterlerin cinsiyeti anlasilmiyo. she-ra'nin kanatli ati, he-man'in atilgani, sonra pikachu:P
0
aseksuel cinsiyeti olmayan demek, bu bakimdan alakasi vardir belki.
cinsel yonelimi/istegi olmayan anlaminda da kullanilabilir ayrica.
cinsel yonelimi/istegi olmayan anlaminda da kullanilabilir ayrica.
0
nawres: yanlışınız var, aseksüel cinsel yönelimi/isteği olmayan anlamında kullanılır, çok kasarsanız cinsiyeti olmayan fantastik bir karakter yaratıp kendisine aseksüel diyebilirsiniz tabi ama cinsiyeti olmayan bir insan gösteremeyeceğinizi düşünüyorum.
tenten kimileri tarafından eşcinsel dense de gayet aseksüel bir karakterdir, herhangi bir geyliğini görmüş değiliz şimdiye kadar.
tenten kimileri tarafından eşcinsel dense de gayet aseksüel bir karakterdir, herhangi bir geyliğini görmüş değiliz şimdiye kadar.
0
aseksuel cinsiyeti olmayan demek, bir sozluk acip bakabilirsiniz. kelimenin koku de belli zaten, basina olumsuzluk eki olan 'a' yi almis.
bu arada duyuru 'insan' olarak degistirilmis, insan olarak hatirlamiyorum, ama insan disi olarak teletubiler olabilir. ama tinki winky haric, o gay:)
bu arada duyuru 'insan' olarak degistirilmis, insan olarak hatirlamiyorum, ama insan disi olarak teletubiler olabilir. ama tinki winky haric, o gay:)
0
hahahha tamam cevaplar için çok teşekkür ediyorum. ama yani aseksüel olduğu "resmi" (hehhehe) olarak bilinenler olursa sevinirim.
0
0
(bkz: karanlığın sol eli) aseksüellikten ziyade bildigimiz cinsiyet rolleri ve cinsel kimlikler degisiyor dönem dönem.
0
Kevin kostner ın oynadığı su dünyası diye bi film vardı orda kostner canlandırdığı yarı insan yarı balık bi karakter vardı o biraz aseksüeldi galiba:D
0
voldemort. adam kafayı idealleriyle bozmuş ergenlikte bile hogwarts da kimseyle ilgilenmemiş
0
dambil
başlık yalan oldu mazur görün. şimdi sorum şu: içinde bu olmasa bu olmasa bu olmasa bu da olmazdı geçen filmler aramaktayım. yani yaşamda her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu hissetmek sonra da kendi yaşamımda birkaç bağlantı bulmak amacındayım.örnek olarak da Le fabuleux destin d'Amélie Poulain
başlık yalan oldu mazur görün.
şimdi sorum şu: içinde bu olmasa bu olmasa bu olmasa bu da olmazdı geçen filmler aramaktayım. yani yaşamda her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu hissetmek sonra da kendi yaşamımda birkaç bağlantı bulmak amacındayım.
örnek olarak da Le fabuleux destin d'Amélie Poulain'deki ve The Curious Case of Benjamin Button'deki sahneler gibi deyip sorumu tamamlıyorum.
aklınıza geleni yazınız..
danke, thanks, teşekkürler, merci, gracias, 谢谢, bedankt, takk, obrigado, спасибо, ευχαριστώ, mulţumesc..
karluk cevabı üzerine edit: mm film türü olarak değil. içinde sahne geçmesi yeterli..
şimdi sorum şu: içinde bu olmasa bu olmasa bu olmasa bu da olmazdı geçen filmler aramaktayım. yani yaşamda her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu hissetmek sonra da kendi yaşamımda birkaç bağlantı bulmak amacındayım.
örnek olarak da Le fabuleux destin d'Amélie Poulain'deki ve The Curious Case of Benjamin Button'deki sahneler gibi deyip sorumu tamamlıyorum.
aklınıza geleni yazınız..
danke, thanks, teşekkürler, merci, gracias, 谢谢, bedankt, takk, obrigado, спасибо, ευχαριστώ, mulţumesc..
karluk cevabı üzerine edit: mm film türü olarak değil. içinde sahne geçmesi yeterli..
0
(bkz: delicatessen)
gerçi bunda yok muydu öyle şeyler. şüpheye düştüm şimdi. ama güzel film orası kesin.
gerçi bunda yok muydu öyle şeyler. şüpheye düştüm şimdi. ama güzel film orası kesin.
0
0
Le battement d'ailes du papillon (2000)
www.imdb.com/title/tt0243135/
yine audrey tattou oynuyor.
utopia var bir de..www.imdb.com/title/tt0367193/
bu filmlerde özellikle bahsettiğiniz gibi sahneler var birebir,cuk.
www.imdb.com/title/tt0243135/
yine audrey tattou oynuyor.
utopia var bir de..www.imdb.com/title/tt0367193/
bu filmlerde özellikle bahsettiğiniz gibi sahneler var birebir,cuk.
0
back to the future serisi, butterfly effect serisi komple bu tema üzerine diyebilir miyiz?
0
mavikurbaga
şimdi arkadaşlar bu ara bi dslr makina alasım var. ilk makinam olacak. forumlara filan bakmadım çünkü biliyorum kafam karışacak. şimdi alacağım makina sıfır olmayacak çünkü o kadar bütçem yok. ikinci el beni sıkıntıya sokmayacak (gerçi hiç kullanmadığım için sıkıntılar ne onun hakkında bi bilgim yok
şimdi arkadaşlar bu ara bi dslr makina alasım var. ilk makinam olacak. forumlara filan bakmadım çünkü biliyorum kafam karışacak. şimdi alacağım makina sıfır olmayacak çünkü o kadar bütçem yok. ikinci el beni sıkıntıya sokmayacak (gerçi hiç kullanmadığım için sıkıntılar ne onun hakkında bi bilgim yok. siz biliyorsunuzdur nasıl olsa), bi süre idare edecek ikinci el bi makina alasım var. en ucuz nereden bulurum? hangi makinayı düşünmeliyim? lens filan olmalı mı? olmamalı mı? fiyat aralıkları hakkında bilgi verebilir misiniz?
0
ara kısmına dslr yazarak sizden önce sorulmus benzer sorulara verilmis benzer yanitlara ulasabilirsiniz.
0
duyuruda bu tip en az 10 soruya cevap verdiğimi bilirim. aynı soruyu ilk soran siz değilsiniz
(bkz: aramaya inanmak)
(bkz: aramaya inanmak)
0
entrapmen
bir yazida kullanilmak uzere bana su ozellikleri tasiyan bir amerikan kasabasi ismi gerekiyor.- duzgun ve sessiz- puslu ve yagmurlu havasi olan- her milletten orta-ust seviye insanlar bulunan- yakininda bir havaalani bulunan (ulasimi da anlatirsaniz)- sehir merkezine nispeten aracla ulasilebilecek k
bir yazida kullanilmak uzere bana su ozellikleri tasiyan bir amerikan kasabasi ismi gerekiyor.
- duzgun ve sessiz
- puslu ve yagmurlu havasi olan
- her milletten orta-ust seviye insanlar bulunan
- yakininda bir havaalani bulunan (ulasimi da anlatirsaniz)
- sehir merkezine nispeten aracla ulasilebilecek kadar yakin (merkeze ulasim yollari ve sureleri :? )
eyaletini, ulasimi ve yapisini azicik anlatirsaniz veya linkler verirseniz cok muthis olur.
not: mantigim yanlis ise dogrusunu anlatabilirsiniz :)
ekleme: bana oldukca spesifik bir yer gerekiyor. seattle puslu havasiyla, sessizligiyle vs aradigim sehir olabilir ama bana gereken buranin ozel bir yeri. yani istanbul uzerinden gidecek olursak yesilkoy gibi bir yer ariyorum. tam olarak aradigim o degil pek tabii ki. istedigim ozelliklerde soyleyeceginiz sehrin yesilkoy gibi ayrinti bolgesi gerekiyor.
seattle'da amerikan ruyasi tarzi evlerin oldugu, sehrin hengamesinden disarida kalan yer neresi ise iste orasi lazim bana. bir de orasi hakkinda bir miktar bilgi...
edit2: redmond nasil bir yerdir? orada var mi benim istedigim tarzda yerler? google'dan ve birkac siteden baktim ama emin olamadim pek.
edit2398013845: ben adlandirma sistemini cozene kadar birisi ahanda sudur senin aradigin dese vallahi gsmh'ye katkim daha cok olacak.
county, state, country. aradigim seyi anlayan beri gelsin n'olur lan :(
- duzgun ve sessiz
- puslu ve yagmurlu havasi olan
- her milletten orta-ust seviye insanlar bulunan
- yakininda bir havaalani bulunan (ulasimi da anlatirsaniz)
- sehir merkezine nispeten aracla ulasilebilecek kadar yakin (merkeze ulasim yollari ve sureleri :? )
eyaletini, ulasimi ve yapisini azicik anlatirsaniz veya linkler verirseniz cok muthis olur.
not: mantigim yanlis ise dogrusunu anlatabilirsiniz :)
ekleme: bana oldukca spesifik bir yer gerekiyor. seattle puslu havasiyla, sessizligiyle vs aradigim sehir olabilir ama bana gereken buranin ozel bir yeri. yani istanbul uzerinden gidecek olursak yesilkoy gibi bir yer ariyorum. tam olarak aradigim o degil pek tabii ki. istedigim ozelliklerde soyleyeceginiz sehrin yesilkoy gibi ayrinti bolgesi gerekiyor.
seattle'da amerikan ruyasi tarzi evlerin oldugu, sehrin hengamesinden disarida kalan yer neresi ise iste orasi lazim bana. bir de orasi hakkinda bir miktar bilgi...
edit2: redmond nasil bir yerdir? orada var mi benim istedigim tarzda yerler? google'dan ve birkac siteden baktim ama emin olamadim pek.
edit2398013845: ben adlandirma sistemini cozene kadar birisi ahanda sudur senin aradigin dese vallahi gsmh'ye katkim daha cok olacak.
county, state, country. aradigim seyi anlayan beri gelsin n'olur lan :(
0
Alabama, Florida, Washington ya da Louisiana'da aradigin yer..Bir New Orleans kasabasi cok uygun olur mesela.. Vieux carre gibi.. Ya da Washington'un Rainier kasabasi.. Ulasim ayrintilarini tam hesaba katamamais olabilirim.. Sen buralara yakin yerlere de bakabilirsin...
0
nefret ediyorum ama (bkz: twilight)
şehrin ismi Forks, düzgün sessiz, puslu ve yağmurlu havası var, 2 saat uzaklıkta havaalanı vardı sanıyorum, her milletten insan var mıydı? vardı galiba evet. Böyle bir kasaba.
şehrin ismi Forks, düzgün sessiz, puslu ve yağmurlu havası var, 2 saat uzaklıkta havaalanı vardı sanıyorum, her milletten insan var mıydı? vardı galiba evet. Böyle bir kasaba.
0
Aradığın özelliklere dair kasabalar genellikle ABD'nin kuzeyinde olur. Yani Alabama, Florida yada New Orleans, "puslu ve yagmurlu havasi olan" ve "her milletten orta-ust seviye insanlar bulunan" tanımına girmiyor. Minnesota, Wisconsin, North Dakota, Washington (başkent olanı değil) bence en iyi seçenekler(eyalet bazında). Ama kasaba ismi dersen; Misal Milwaukee'nin hemen hemen bütün village'ları sana uyar. İsim vermek gerekirse; River Hills, Greendale, Shorewood.
River Hills kasabası; Arabayla hava alanına 25 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Greendale kasabası; Arabayla hava alanına 16 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Shorewood kasabası; Arabayla hava alanına 20-30 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Milwaukee County'sine ait şehirler ve kasabalar.
en.wikipedia.org:Milwaukee_County,_Wisconsin
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
edit2398013845'e istinaden;
country > state > municipality > city > county > village
village : www.tureng.com
county : www.tureng.com
municipality : www.tureng.com
city : www.tureng.com
state : www.tureng.com
country : www.tureng.com
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
River Hills kasabası; Arabayla hava alanına 25 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Greendale kasabası; Arabayla hava alanına 16 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Shorewood kasabası; Arabayla hava alanına 20-30 dk uzaklıkta.
maps.google.com
Milwaukee County'sine ait şehirler ve kasabalar.
en.wikipedia.org:Milwaukee_County,_Wisconsin
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
edit2398013845'e istinaden;
country > state > municipality > city > county > village
village : www.tureng.com
county : www.tureng.com
municipality : www.tureng.com
city : www.tureng.com
state : www.tureng.com
country : www.tureng.com
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
0
weston,ma
bence boston yakinindaki weston tam sana gore. boston'in oralar zaten her gun yagmur. acayip guzel yemyesil bir yer. cok mureffeh bir yer oldugu icin devlet lisesi burdaki en ala ozel lisenin imkanlarina bes basacak sahip. tam bir amerikan ruyasi suburban seysi. golf sahalari, yuzme havuzlu uc katli mustakil evler filan. yakininda logan international airport var, iste boston havaalani. ulasim icin cok yardimci olamayacagim. cok emin olmamakla beraber sehre pike'tan gecilip gidiliyor. genelde rush hour'da acayip trafik oluyor. ama onun haricinde arabayla 20 dakikada filan boston merkezdesiniz. bir de burasi zengin kasabasi oldugu icin her milletten insan oyle ne bileyim manhattan'daki kadar kolay bulunamaz tahmin edersiniz ki, gerci amerika'yi ne kadar taniyorsunuz bilmiyorum, ama buralar liberal olmakla ovundukleri icin cok zenign bir insansaniz da arapsizni susunuz busunuz diye sizi barindirmazlik etmezler.
bence boston yakinindaki weston tam sana gore. boston'in oralar zaten her gun yagmur. acayip guzel yemyesil bir yer. cok mureffeh bir yer oldugu icin devlet lisesi burdaki en ala ozel lisenin imkanlarina bes basacak sahip. tam bir amerikan ruyasi suburban seysi. golf sahalari, yuzme havuzlu uc katli mustakil evler filan. yakininda logan international airport var, iste boston havaalani. ulasim icin cok yardimci olamayacagim. cok emin olmamakla beraber sehre pike'tan gecilip gidiliyor. genelde rush hour'da acayip trafik oluyor. ama onun haricinde arabayla 20 dakikada filan boston merkezdesiniz. bir de burasi zengin kasabasi oldugu icin her milletten insan oyle ne bileyim manhattan'daki kadar kolay bulunamaz tahmin edersiniz ki, gerci amerika'yi ne kadar taniyorsunuz bilmiyorum, ama buralar liberal olmakla ovundukleri icin cok zenign bir insansaniz da arapsizni susunuz busunuz diye sizi barindirmazlik etmezler.
0
germe
üniversitede ar.gör/yrd. doç değilken dışarıdan okulda ders verebilmek için hangi şartları sağlamak gerekir?doktora/ makale/ vb?..boğaziçi, marmara, itü vs için.
üniversitede ar.gör/yrd. doç değilken dışarıdan okulda ders verebilmek için hangi şartları sağlamak gerekir?
doktora/ makale/ vb?..
boğaziçi, marmara, itü vs için.
doktora/ makale/ vb?..
boğaziçi, marmara, itü vs için.
0
Sanırım öğretim görevliliğinden bahsediyorsunuz. Bunun için akademik kariyer istenmiyor ve master, doktora gerekmiyor, diye biliyorum. Ancak verilecek dersle ilgili meslekte dikkate değer bir tecrübe varsa artı puan. Sizin belirttiğiniz okulları bilmiyorum ama, Yıldız geçen yıl ilanında ALES ve TOEFL/KPDS koşulları koymuştu.
Aslında size referans olacak ve yönetimde etki sahibi bir hoca varsa pek de zor olmayacağı kanaatindeyim. Başıma gelmedi ama örneklerini gördüm.
Aslında size referans olacak ve yönetimde etki sahibi bir hoca varsa pek de zor olmayacağı kanaatindeyim. Başıma gelmedi ama örneklerini gördüm.
0
bölüm baskaninin şu şu derslere bu arkadas girecek diye bir yazi yazmasi, dekanligin da bunu onaylamasi yeterli. eger dersi ingilizce olarak verecekseniz yök belirli bir kpds puani da istiyor sanirim 80 civari.
0
efe
http://www.worthyofpublishing.com/ gibi. kendim göndermek istediğimden değil ama okumak istediğimden biraz
www.worthyofpublishing.com gibi. kendim göndermek istediğimden değil ama okumak istediğimden biraz
0
türkçe site bilmem ama www.scribd.com ' u önerebilirim.. okulla alakalı projelerim, yazılarım vs. oluyor buradan yayınlıyorum.. efendime söyliyim yazar olmak isteyenlerin denemelerini okuyabilirsin, makaleler inceleyebilirsin, arkadaş edinirsin, çalışmalarına karşı yüzünde tebessüm oluşturabilecek övgüler alabilirsin.... güzel bi sitedir yani..
0
www.xasiork.biz var. Daha çok bilim kurgu/korku/gerilim öyküleri üstünde duruluyor ama her çeşit öykü var.
karakalem.com da vardı da ne oldu o bilmiyorum.
karakalem.com da vardı da ne oldu o bilmiyorum.
0
Karluk
Bir süredir -uzuuuun bir süredir- çalışmıyorum ve bir kaç gün önce Beyoğlu'ndaki turist turları organize eden bir şirkette çalışmam söz konusu oldu, şimdi hala düşünme aşamasındayım ve sanırım yarın gideceğim. Siz görmüş geçirmiş, turistten ve turizmden anlayanlara bir kaç sorum var.1-) Düz lise mez
Bir süredir -uzuuuun bir süredir- çalışmıyorum ve bir kaç gün önce Beyoğlu'ndaki turist turları organize eden bir şirkette çalışmam söz konusu oldu, şimdi hala düşünme aşamasındayım ve sanırım yarın gideceğim. Siz görmüş geçirmiş, turistten ve turizmden anlayanlara bir kaç sorum var.
1-) Düz lise mezunuyum, ingilizce gramerden hiç anlamıyorum, ingilizce seviyem Fallout 2 oyununundaki metinleri anlamaya çalışmaktan ibaret, Tarzancam var yani.
2-) Pratik konusunda çekingen sayılmam ve konuşurken ingilizce biliyormuşcasına rahat konuşuyorum, yanlış da olsa cümleleri ve kelimeleri anadilimmişcesine sıralıyorum.
3-) Daha önce turist falan gezdirmedim ve turizm tecrübem 2005 yılından 12 odalı bir moteli 3 ay işletmiş olmaktan ibaret, oraya da yerli turist gelmişti (para almadığım gençlerin hayır duası, ailem de o otele geliyor diye motele almadığım kızlı erkekli nikahsız genç gruplarının da bedduası var üstümde)
Şimdi ben 1 ay falan şirkette biriyle pratik yaparak dilimi geliştirmeye çalışacağım ki dil konusunda bir korkum var, sanki öğrenemeyecekmişim gibi. Bazı insanlarda doğal bir dil yeteneği vardır ya ben de o yok. Nasıl bazı insanlar spordan ve spor hareketlerinden çekinirken ben de çocukluğumdan beri doğal bir eğilim ve doğal bir istek var ama ben spordan çekinen bazı insanların korkularını aşmasına yardım etmiş ve onları spor canavarı yapmış biriyim. Yani spor yapma benim doğamda vardı. Bunun gibi bazılarında da "dil öğrenme" konusunda doğal bir istek, eğilim ve yetenek var, ama bu ben de yok. Ama tıpkı spordan korkanlar gibi bu korkumu aşıp başarılı olabilir miyim? Dil öğrenmeyi çok istiyorum çünkü çok gerekli ama olmuyor anasını satayım, çalışamıyorum bile.
Bu 1 aydan sonra yeterli seviyeye gelebilir miyim? Ama Van'daki yerel çocuk rehberler gibi de görünmek istemiyorum yani o seviyeye geleceksem hiç gelmeyeyim. vandaki çocuklar siz de kusura bakmayın olum çok komiksiniz napayım (yaptığınız işin güzelliğini görüp takdir ediyorum orası ayrı)
Bi de bu yapacğaım işle ilgili bana neler tavsiye edersiniz? Normalde açlıktan ölsem istemediğim bir işi yapmam, askerde bile istemediğim işleri yapmayı reddettiğim için sorunlar yaşadım ama nuh dedim peygamber demedim yani istemediğim bir iş olsa asla kabul etmezdim bu işi ama istiyorum çünkü ingilizce öğrensem yeter kaldı ki zevkli bir iş olduğunu düşünüyorum.
Ne dersiniz?
1-) Düz lise mezunuyum, ingilizce gramerden hiç anlamıyorum, ingilizce seviyem Fallout 2 oyununundaki metinleri anlamaya çalışmaktan ibaret, Tarzancam var yani.
2-) Pratik konusunda çekingen sayılmam ve konuşurken ingilizce biliyormuşcasına rahat konuşuyorum, yanlış da olsa cümleleri ve kelimeleri anadilimmişcesine sıralıyorum.
3-) Daha önce turist falan gezdirmedim ve turizm tecrübem 2005 yılından 12 odalı bir moteli 3 ay işletmiş olmaktan ibaret, oraya da yerli turist gelmişti (para almadığım gençlerin hayır duası, ailem de o otele geliyor diye motele almadığım kızlı erkekli nikahsız genç gruplarının da bedduası var üstümde)
Şimdi ben 1 ay falan şirkette biriyle pratik yaparak dilimi geliştirmeye çalışacağım ki dil konusunda bir korkum var, sanki öğrenemeyecekmişim gibi. Bazı insanlarda doğal bir dil yeteneği vardır ya ben de o yok. Nasıl bazı insanlar spordan ve spor hareketlerinden çekinirken ben de çocukluğumdan beri doğal bir eğilim ve doğal bir istek var ama ben spordan çekinen bazı insanların korkularını aşmasına yardım etmiş ve onları spor canavarı yapmış biriyim. Yani spor yapma benim doğamda vardı. Bunun gibi bazılarında da "dil öğrenme" konusunda doğal bir istek, eğilim ve yetenek var, ama bu ben de yok. Ama tıpkı spordan korkanlar gibi bu korkumu aşıp başarılı olabilir miyim? Dil öğrenmeyi çok istiyorum çünkü çok gerekli ama olmuyor anasını satayım, çalışamıyorum bile.
Bu 1 aydan sonra yeterli seviyeye gelebilir miyim? Ama Van'daki yerel çocuk rehberler gibi de görünmek istemiyorum yani o seviyeye geleceksem hiç gelmeyeyim. vandaki çocuklar siz de kusura bakmayın olum çok komiksiniz napayım (yaptığınız işin güzelliğini görüp takdir ediyorum orası ayrı)
Bi de bu yapacğaım işle ilgili bana neler tavsiye edersiniz? Normalde açlıktan ölsem istemediğim bir işi yapmam, askerde bile istemediğim işleri yapmayı reddettiğim için sorunlar yaşadım ama nuh dedim peygamber demedim yani istemediğim bir iş olsa asla kabul etmezdim bu işi ama istiyorum çünkü ingilizce öğrensem yeter kaldı ki zevkli bir iş olduğunu düşünüyorum.
Ne dersiniz?
0
1 ayda belli bir seviyeye gelmek, hemde vandaki çocuklar gibi olmadan? imkansız değil ama çooook zor diyorum.
0
isteyerek calisirsan ogrenirsin, ayrica cok zevkli bir istir, ben dil bolumu okuyorum ve mezun oldugum sene ilk isim kokart sinavlarina girip rehberlik yapmak olacaktir. Ayrica rehberler hep private mode takilirlar, sana soyle anlatayim, Turist grubunun rehberi sen oldugun icin hep restaurant sahipleri tarafindan el ustunde tutulursun. Cunku Senin bir restauranta okey demen oraya kac para getirecektir bir tahmin et. ikincisi kendi adima konusayim baska dilden, irktan, bolgeden insanlarla konusmak ayni masada oturmak cok eglenceli ve hos birseydir. ogrenmek konusuna gelince, kendimden biliyorum, eger canin isteyerek el atarsan bu ise gercekten 1 ayda bile ogrenebilirsin. Ama Kasman lazim biraz.
0
rehber arkadaslar daha iyi bilir ama size tur verip hadi gezdir diyemeyecekleri ortada, tursab ve rehber odalari işi sıkı tutuyor kokartiniz olmadan hicbirsy yapamazsiniz. olsa olsa havaalani ya da otel transferleri olur onda da ya hic konusmazsiniz ya da merakli bir iki teyzenin sorularini yanitlarsiniz yol boyunca.
ofiste duracaksaniz da zaten ortamda birisi olur ve takildiginizda yardimci olur size.
bol pratik yapar, ulan herkes anasindan ögrenmedi ya bu dili, tabii hata yapacagiz, fatih terim bile ingilizce konusuyor diye düsünür rahatlarsaniz bir sorun kalmaz.
hayirlisi olsun simdiden.
ofiste duracaksaniz da zaten ortamda birisi olur ve takildiginizda yardimci olur size.
bol pratik yapar, ulan herkes anasindan ögrenmedi ya bu dili, tabii hata yapacagiz, fatih terim bile ingilizce konusuyor diye düsünür rahatlarsaniz bir sorun kalmaz.
hayirlisi olsun simdiden.
0
Ya zaten kokart konusunu pek önemsemiyorum -önemini bilmediğimden olacak- ama yani bence bu işi yaparsam bir yerde kendi insanımı temsil edeceğim yani bi hassasiyetim olur, ha bu durumu güelleştirmek için odalar falan bi şeyler yapıyorsa ne ala ben de o standartları yakalamaya çalışırım ama hangi tursab hangi oda dil bilmeyen yerel tarzana kokart verir? Vermez. Demek ki önce dil öğreneceğiz... 1 yda ne kadar olabilir onu da göreceğiz ben hatta bugün bir gideyim ofise.
ya benim zaten aklım almadı ilk başta ben ve turist rehberliği bu kadar basit mi lan bu işler dedim kendi kendime yani profesyonel bir şirket bunu nasıl yapabiliyor lan dedim.
düşünceleriniz benim işime yarıyor teşekkür ederim aklınıza geldikçe yazın arkadaşlar boşa gitmiyor
ya benim zaten aklım almadı ilk başta ben ve turist rehberliği bu kadar basit mi lan bu işler dedim kendi kendime yani profesyonel bir şirket bunu nasıl yapabiliyor lan dedim.
düşünceleriniz benim işime yarıyor teşekkür ederim aklınıza geldikçe yazın arkadaşlar boşa gitmiyor
0
playthegame
seviyemin biraz üstünde bir romanla karşı karşıyayım. her sayfada 8 10 bilmediğim kelime var. en iyi yöntem hangisidir?*kelimeleri not alıp sonra bakmak. *kelimeleri fosforlu kalemle çizip sonra bakmak.*anında sözlüğe bakmak.*hiç sallamamak, anladığım kadarıyla okumak.*başka bişiiinedir? :)
seviyemin biraz üstünde bir romanla karşı karşıyayım. her sayfada 8 10 bilmediğim kelime var. en iyi yöntem hangisidir?
*kelimeleri not alıp sonra bakmak.
*kelimeleri fosforlu kalemle çizip sonra bakmak.
*anında sözlüğe bakmak.
*hiç sallamamak, anladığım kadarıyla okumak.
*başka bişiii
nedir? :)
*kelimeleri not alıp sonra bakmak.
*kelimeleri fosforlu kalemle çizip sonra bakmak.
*anında sözlüğe bakmak.
*hiç sallamamak, anladığım kadarıyla okumak.
*başka bişiii
nedir? :)
0
cümle içinden anlamı tahmin etmek, edemiyorsan da devam etmek.
kelime aklıma takılmaz devam etsen diyorsan not alıp sonra bakmak da öğretici olabilir..
kelime aklıma takılmaz devam etsen diyorsan not alıp sonra bakmak da öğretici olabilir..
0
ilk cevaptaki gibi, tum paragrafı veya sayfayı okuyup genel olarak ne anlatıldıgını anladıgında o kelimeyi tahmin edebilirsin, etmesen bile sayfayı okuduktan sonra bakmak bence ogrenme kolayligi yaratir zira ne icin o kelime var tum sayfada anlamis olursun. cok teknik veya spesifik bir terimse zaten ogrenmesi zor olur, not edip sonra bakmak cok mantikli gelmiyor bana oyle bir kelime listesi olusturupta surekli calismayacagin surece.
0
eğer her sayfada 8 - 10 kelime çıkıyorsa bence en iyisi anlamaya çalışarak okumaya devam etmen. hem zaten anında baksanda o kelime 5 sayfa sonra tekrar karşına çıktığında hatırlamayacaksın, çünkü arada 40 - 50 kelimeye daha bakmış olacaksın. sözlükle kitap okunmaz fikrine katılıyorum.
0
okumadan önce göz gezdirin bilmediğiniz kelimeleri tespit edin ve anlamlarını.ben bu şekilde yapıyorum ilk önce bilmediğim kelimeleri sayfaları hızlı hızlı göz gezdirerek çıkartıyorum ama karmaşık çıkartmayın. yani sayfa 1 diyin oradaki kelimeleri oraya sayfa 2 diyin ... öyle. o her sayfadaki 8-10 kelimeyi hani sayfaların üstlerinde biraz boşluk olur ya oralara yazın. o sayfayı okurken anlamını bilmediğiniz kelimeye oradan bakın yani her kelimenin anlamını kelimenin altına yazmak yerine sayfanın üst tarafındaki boşluğa yazın ki kitabı 2. veya 3. kez okuduğunuzda kitap karman çorman olmuş olmasın. daha sonra kitabı okumaya başladığınızda oraya baka baka gidin ve bi süre sonra kelimenin anlamını öğrenince o kelimeyi oradan silin tekrar okuyun kitabı. anlamını bilmediğiniz çıkarsa yine yukarıya yazabilirsiniz. bu şekilde öğrenemediğiniz kelimelerde ortaya çıkar öğrendiklerinizde.
0
bence paragraftan anlam çıkarmak mantıklı bir iş degil. yani dışarda birşey okurken zaten ister istemez bunu kullanacaksın. evde iken sözlükten bak adam gibi.
bende önceden hep öyle yapıyordum ama ne oldu 1 yıl önce bildigim kelime ile şimdi bildiğim kelime sayısı aynı hatta daha da azalmıştır belki. bildiğin kelime sayısını sözlükten bakarak geliştirebilirsin ancak.
aynı zamanda anlaman da oldukça azalır mesela cümleden herhangi bir kelimenin öfkelenmek olduğunu anlayabilirsin. ama "çılgına dönmek- az öfkelenmek- baya öfkelenmek (eheh)" gibi derecesini veya ince anlamlarını öğrenemezsin genellikle.
önceden tarayarak bilmediğin kelimelere bakmak mantıklı ama normal okurken tek tek ögrenmek daha akılda kalıcı gibime geliyor.
bende ingilizce altyazılı film izlerken 1.5 saatlik filmi 3 saatte falan izliyordum hikaye falan da yalan oluyordu bazen ama artık rahat izleyebiliyorsam baştan kasmama borçluyum.
bende önceden hep öyle yapıyordum ama ne oldu 1 yıl önce bildigim kelime ile şimdi bildiğim kelime sayısı aynı hatta daha da azalmıştır belki. bildiğin kelime sayısını sözlükten bakarak geliştirebilirsin ancak.
aynı zamanda anlaman da oldukça azalır mesela cümleden herhangi bir kelimenin öfkelenmek olduğunu anlayabilirsin. ama "çılgına dönmek- az öfkelenmek- baya öfkelenmek (eheh)" gibi derecesini veya ince anlamlarını öğrenemezsin genellikle.
önceden tarayarak bilmediğin kelimelere bakmak mantıklı ama normal okurken tek tek ögrenmek daha akılda kalıcı gibime geliyor.
bende ingilizce altyazılı film izlerken 1.5 saatlik filmi 3 saatte falan izliyordum hikaye falan da yalan oluyordu bazen ama artık rahat izleyebiliyorsam baştan kasmama borçluyum.
0
ingilizceden ingilizceye sözlük kullanın, basit anlatımlı sözlükler var ve hatta resimli falan.
cümlenin tamamından kelimenin anlamını çıkarmaya çalışın.
kelimeleri mutlaka not alın ki 2 sayfa sonra tekrar karşınıza çıktığında unuttuysanız not aldığınız yerden bakabilin; hem yazarak daha çabuk öğreniliyor hem de yazdığınız yer daha sonra aklınıza gelebilir.
kelimelere sonradan bakıp da ezberlemeye kalkmayın, o gün unutursunuz zaten.
cümlenin tamamından kelimenin anlamını çıkarmaya çalışın.
kelimeleri mutlaka not alın ki 2 sayfa sonra tekrar karşınıza çıktığında unuttuysanız not aldığınız yerden bakabilin; hem yazarak daha çabuk öğreniliyor hem de yazdığınız yer daha sonra aklınıza gelebilir.
kelimelere sonradan bakıp da ezberlemeye kalkmayın, o gün unutursunuz zaten.
0
timshel
şöyle fransız bir çifte izletmek üzere neşeli günler ve benzeri böyle mis gibi münir özkullu, adile naşitli filmleri bulabilir miyiz? eğer mümkünse bu acil tarafından linkleri lazım bana. bir yardım lütfen..
şöyle fransız bir çifte izletmek üzere neşeli günler ve benzeri böyle mis gibi münir özkullu, adile naşitli filmleri bulabilir miyiz? eğer mümkünse bu acil tarafından linkleri lazım bana. bir yardım lütfen..
0
coldnick
merhabalar,geçenlerde sohbet ortamında mevlananın şems i ile ilişkisinin boyutu hakkında bişey duydum.belki de yakıştırma yada söylentiden ileri gidemez.ama bunun doğrulayacak yada yalanlayacak bir belge yada kitap var mı?yada böyle bişey var mı?
merhabalar,
geçenlerde sohbet ortamında mevlananın şems i ile ilişkisinin boyutu hakkında bişey duydum.belki de yakıştırma yada söylentiden ileri gidemez.ama bunun doğrulayacak yada yalanlayacak bir belge yada kitap var mı?yada böyle bişey var mı?
geçenlerde sohbet ortamında mevlananın şems i ile ilişkisinin boyutu hakkında bişey duydum.belki de yakıştırma yada söylentiden ileri gidemez.ama bunun doğrulayacak yada yalanlayacak bir belge yada kitap var mı?yada böyle bişey var mı?
0
benim de elime bi kitap geçmişti yıllar önce, şöyle bir okudum da şemsden bolca bahsetmişti, mevlana sanki ona aşık gibiymiş, garip bi hayranlık duyuyormuş. bilemedim:S
0
ortada belge olsa tartışma olmazdı, ayrıca duygusal ilişkinin nasıl bir belgesi olabilir ki? kitap deseniz kaç yüzyıl önce yaşanmış olay hakkında kim kalkıp da "gerçek budur diğer hepsi uydurma" derse bilin ki o kitaba güvenemezsiniz.
mevlana'nın kendi müridleri bile anlamamışlar ikisi arasındaki ilişkinin ne olduğunu, kalkıp da elalemin yazdığı "belge" veya kitaplara ne derece güvenebilirsiniz?
en basit yol, açar mevlana'nın kendi sözlerini okursunuz, o size anlatır şems'le, yaradan'la nasıl bir ilişki yaşadığını.
mevlana'nın kendi müridleri bile anlamamışlar ikisi arasındaki ilişkinin ne olduğunu, kalkıp da elalemin yazdığı "belge" veya kitaplara ne derece güvenebilirsiniz?
en basit yol, açar mevlana'nın kendi sözlerini okursunuz, o size anlatır şems'le, yaradan'la nasıl bir ilişki yaşadığını.
0
taa o zamanlar da varmis boyle dedikodular ve bi sekilde sems'in kulagina gitmis. sormuslar sems'e durumu, o da bi hikaye anlatarak cevap vermis:
'iki dervis varmis, tek yaptiklari ibadet edip diyar diyar dolasmakmis. bir gun bu iki dervis bir dere kenarindan gecerlerden bakmislar ki derenin bi tarafinda cok guzel, cekici bi kadin, karsiya gecmek istiyor fakat gecemiyormus. dervislerden biri hemen yardima kosmus, kadini sirtina alip karsiya gecirmis. sonra yollarina devam etmisler. diger derviste surekli bi sikinti varmis ve sonunda dayanamayip sormus: "o kadini neden alip tasidin, sonucta kadin, nefsine hakim olamayabilirdin, nasil boyle bisey yaptin?" falan filan biseyler demis. tasiyan dervis de soyle cevap vermis: "ben o kadini tasidim ve karsiya biraktim gitti, sen hala ne diye tasiyorsun kadini?"'
boyle iste. hikaye tam olarak boyle olmayabilir, hatirladigim kadariyla yazdim. elif safak'in ask romaninda geciyodu.
'iki dervis varmis, tek yaptiklari ibadet edip diyar diyar dolasmakmis. bir gun bu iki dervis bir dere kenarindan gecerlerden bakmislar ki derenin bi tarafinda cok guzel, cekici bi kadin, karsiya gecmek istiyor fakat gecemiyormus. dervislerden biri hemen yardima kosmus, kadini sirtina alip karsiya gecirmis. sonra yollarina devam etmisler. diger derviste surekli bi sikinti varmis ve sonunda dayanamayip sormus: "o kadini neden alip tasidin, sonucta kadin, nefsine hakim olamayabilirdin, nasil boyle bisey yaptin?" falan filan biseyler demis. tasiyan dervis de soyle cevap vermis: "ben o kadini tasidim ve karsiya biraktim gitti, sen hala ne diye tasiyorsun kadini?"'
boyle iste. hikaye tam olarak boyle olmayabilir, hatirladigim kadariyla yazdim. elif safak'in ask romaninda geciyodu.
0
ikisinin cok yakin oldugu biliniyor, aralarindaki iliski iki asik gibi de olabilir, iki dost gibide.
Ya da aralarindaki ask bizim anladigimiz anlamda da olmayabilir. Cunku Mevlana babasinin olumuyle ilgili babasinin ruhunun bedeninden sevgilisine(askina) kavusmak icin ayrildigini soyler. Burdaki sevgili, Allah'tir. Yani kosulsuz sevgi duyulan kisi de sevgili olabilir. Ve Mevlana Sems'e karsi kosulsuz sevgi besledigi icinde Sems Mevlana'nin sevgilisi olabilir.
Ya da aralarindaki ask bizim anladigimiz anlamda da olmayabilir. Cunku Mevlana babasinin olumuyle ilgili babasinin ruhunun bedeninden sevgilisine(askina) kavusmak icin ayrildigini soyler. Burdaki sevgili, Allah'tir. Yani kosulsuz sevgi duyulan kisi de sevgili olabilir. Ve Mevlana Sems'e karsi kosulsuz sevgi besledigi icinde Sems Mevlana'nin sevgilisi olabilir.
0
biraz tasavvuf ve mevlevilikle ilgili bir şeyler okuyun, yoksa anlamakta zorluk çekebilirsiniz. aşkın tanımı farklıdır tasavvufta, günümüzden
0
mesneviligi anlamak icin elif safak'a bakmaniz ayip olur en basit ifadesi ile. biraz sufilik üzerine okuyun, sems ile mevlana ehi ehi ehi diyen arkadaslara utanarak bakacaksiniz eminim.
0
yorumlar için teşekkür ederim ama şunu da eklemek istiyorum.elif şafak ın aşk adlı kitabını okudum ve benim araştırdığım kaynaklarla kitapta ki bilgilerin bi kısmı çelişiyor.yani kitap yazarın hayalini anlatıyor gibi.
yorumlar için tekrar teşekkürler.
yorumlar için tekrar teşekkürler.
0
orhan pamuk da kara kitap adlı eserinde bu konuya değinip aralarındaki ilişkiyi, mevlana'nın şems'i arayışını detaylıca anlatmıştı, aşk diye tanımlayıp geçmemek gerekiyor bence. çünkü asıl konu aşk kelimesinin tasavvufta neleri ifade ettiği ve mevlana'nın şems'i arayışının aslında bir yerde manevi bir arayışı temsil etmesi yanılmıyorsam..
0
pembeli kiz
ikinci el kitap almak istiyorum ama böyle 1-2 tane degil. ikinci el kitap satan üstüne almanya´ya da yollayan internette bildiginiz bir site falan var midir?
ikinci el kitap almak istiyorum ama böyle 1-2 tane degil. ikinci el kitap satan üstüne almanya´ya da yollayan internette bildiginiz bir site falan var midir?
0
öyle bildiğimsite yok ama acaba istanbulda yaşayan, sahaf gezmeyi seven bi arkadaşınız size bulsa istediğiniz kitapları, yollasa daha mı pahalıya gelir?
0
germe
mühendislik için türkiye'deki master tezlerinden beklenen nedir?doktora gibi özgün bir çalışma olmasına gerek yok deniyor. özgün olmamak ne demektir? özgün olmayınca yapılan birşeyin aynısnı anlamıyor muyuz? kafam karıştı bir yardım.
mühendislik için türkiye'deki master tezlerinden beklenen nedir?
doktora gibi özgün bir çalışma olmasına gerek yok deniyor. özgün olmamak ne demektir? özgün olmayınca yapılan birşeyin aynısnı anlamıyor muyuz? kafam karıştı bir yardım.
doktora gibi özgün bir çalışma olmasına gerek yok deniyor. özgün olmamak ne demektir? özgün olmayınca yapılan birşeyin aynısnı anlamıyor muyuz? kafam karıştı bir yardım.
0
ozgunlukten kasit, calisilacak olan alana tamamen farkli bir bakis acisi getirmek veya o alanda daha once yapilmamis bir arastirmaya gitmektir.
kafadan sallayarak ornek vermek istiyorum;
carpma isleminin toplama islemi uzerinde dagilma ozelligi vardir ya hani, x.(y+z)= xy+xz dir.
sen bu ozellikten faydalanarak baska bir denklemi alip irdelersen, amacin calistigin alanda da ayni sonucu mu elde ediyorsun veya farkli bir sonuc mu cikiyor. bunu arastirirsin. bu master tezi olarak kabul alabilir.
fakat bu ozelligin, cikarma islemi uzerine etkisini inceledigin zaman yani; x.(y-z)= ? xy-xz dersen, bu doktora tezidir. iste ozgunluk burada yakalaniyor.
umarim anlatabilmisimdir.
kafadan sallayarak ornek vermek istiyorum;
carpma isleminin toplama islemi uzerinde dagilma ozelligi vardir ya hani, x.(y+z)= xy+xz dir.
sen bu ozellikten faydalanarak baska bir denklemi alip irdelersen, amacin calistigin alanda da ayni sonucu mu elde ediyorsun veya farkli bir sonuc mu cikiyor. bunu arastirirsin. bu master tezi olarak kabul alabilir.
fakat bu ozelligin, cikarma islemi uzerine etkisini inceledigin zaman yani; x.(y-z)= ? xy-xz dersen, bu doktora tezidir. iste ozgunluk burada yakalaniyor.
umarim anlatabilmisimdir.
0
bunlari ve ayrintilarini en cabugundan tez danismaninla konusman gerekir, senden beklentisi olan veya diger beklentileri en iyi bilen de o neticede
0
yüksek lisans tezi tez yazmayi ögrenme tezidir. bilimde cigir acacaksan doktorayi bekle, hic kasma demek istemisler sana.
0
ercü
Merhaba;HEmen konuya gireyim, Sürücü benim araba babamın.Emniyet kemerinden 2 kere yakalandım ve ceza yedim 70+70=140 TL. Bugün şu tek noktadan her türlü fatura,kredi kartı,ceza,vergi vb. tahsilatları yapan bürolardan birine gittim.Adam borcun yok kardeş dedi.(3 kere denedi)Bende eve gittim netten b
Merhaba;
HEmen konuya gireyim, Sürücü benim araba babamın.Emniyet kemerinden 2 kere yakalandım ve ceza yedim 70+70=140 TL. Bugün şu tek noktadan her türlü fatura,kredi kartı,ceza,vergi vb. tahsilatları yapan bürolardan birine gittim.Adam borcun yok kardeş dedi.(3 kere denedi)
Bende eve gittim netten bide kendim bakam dedim.Plakayı girdim hakkatende borç yok.
Şimdi sorum şu ;
Bu cezalar Plakayamı yazılır,yoksa aracı sürenemi ? Yoksa adımamı yazıldıda faizmi giriyor anlamadım gitti.
Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim TŞK !
HEmen konuya gireyim, Sürücü benim araba babamın.Emniyet kemerinden 2 kere yakalandım ve ceza yedim 70+70=140 TL. Bugün şu tek noktadan her türlü fatura,kredi kartı,ceza,vergi vb. tahsilatları yapan bürolardan birine gittim.Adam borcun yok kardeş dedi.(3 kere denedi)
Bende eve gittim netten bide kendim bakam dedim.Plakayı girdim hakkatende borç yok.
Şimdi sorum şu ;
Bu cezalar Plakayamı yazılır,yoksa aracı sürenemi ? Yoksa adımamı yazıldıda faizmi giriyor anlamadım gitti.
Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim TŞK !
0
emniyet kemeri takmama cezası takmayana yazılır. yolcu da olsan şöför de olsan.
0
geçen ben de sordum buna benzer soru. 60tl civarı elimde ceza kağıdı var ama nette görünmüyor 5 ay oldu cezayı alalı. devlet alacak bırakmaz bence.
0
benim de trafik cezalari görünmemisti vize yaptirirken. bir sonraki vize tarihinde cikti o cezalar 2 sene faizi ile ödedim. elinizde mkbuz varsa orada cikmasa bile kardesim aha makbuz diyerek israr edin yoksa faiz feci giriyor.
0
domine deyus
http://www.amazon.com/gp/product/0393311449/ref=s9_simz_gw_s0_p14_i1?pf_rd_m=ATVPDKIKX0DER&pf_rd_s=center-1&pf_rd_r=009WNSAW0DCCRDKAHQ9Z&pf_rd_t=101&pf_rd_p=470938131&pf_rd_i=507846vehttp://www.amazon.com/gp/offer-listing/0471090654/sr=/qid=/ref=olp_tab_used?ie=UTF8&coliid=&me=&qid=&sr=&seller=&coli
www.amazon.com
ve
www.amazon.com
kitaplarına talipim.
birinde sorun yok ama diğeri ikinci elmiş. ikinci el olanın fiyatı 10 dolardan 107 dolara kadar çıkıyor. nedendir ki bu? ikinci el olunca da arada amazon com mu oluyor.
amazondan kitap getirtmek zahmetli midir, nelere dikkat etmeli?
ve
www.amazon.com
kitaplarına talipim.
birinde sorun yok ama diğeri ikinci elmiş. ikinci el olanın fiyatı 10 dolardan 107 dolara kadar çıkıyor. nedendir ki bu? ikinci el olunca da arada amazon com mu oluyor.
amazondan kitap getirtmek zahmetli midir, nelere dikkat etmeli?
0
Bi kere 2. kitap 1983 basım bilmiyorum o zamandan beri kitabın içeriğinde pek değişiklik olmadığını düşünüyorsan alabilirsin. 107$lık olana bakma 2. el piyasası biraz değişik insanlar tutturabildiğine satmaya çalışıyorlar sen 10$lık olanı al alacaksan aralarında bir fark yoktur.
Ben hem amazondan hem burada 2. el satanlardan hem de abebooks.com dan kitap aldım bir sorun çıkmadı. Bu üçünden kitap getirmede bir sorun olmaz, ama bi sorun çıkarsa 1. alternatif dışındakilerde noolur pek bilmiyorum. Ama 2. el de alsan amazon.com a başvuruyorsun kitabım gelmedi diye bu kesin...
Ben hem amazondan hem burada 2. el satanlardan hem de abebooks.com dan kitap aldım bir sorun çıkmadı. Bu üçünden kitap getirmede bir sorun olmaz, ama bi sorun çıkarsa 1. alternatif dışındakilerde noolur pek bilmiyorum. Ama 2. el de alsan amazon.com a başvuruyorsun kitabım gelmedi diye bu kesin...
0
amazondan kitap getirmek zahmetlidir ve gereksizcesine pahalidir. cok istiyorsaniz pandora ya siparis edin onlar getirsinler size kargo masrafindan büyük ölcüde yirtarsiniz. merthan bey var pandora da şişli subesinde ariyorsunuz söylüyorsunuz getiriyorlar makul bir sürede.
ama her zaman ebook pdf kopya işini de bir arastirin. mesela kısa bir arastirma söyle bir sonuc verdi. sizin kitap yok iclerinde ama işinize yarar muhtemelen
www.rehberlikweb.com
fotokopi parasina yaptirirsiniz, istanbulda ise kubbealti sahaf pek güzel yapiyor o işi.
ama her zaman ebook pdf kopya işini de bir arastirin. mesela kısa bir arastirma söyle bir sonuc verdi. sizin kitap yok iclerinde ama işinize yarar muhtemelen
www.rehberlikweb.com
fotokopi parasina yaptirirsiniz, istanbulda ise kubbealti sahaf pek güzel yapiyor o işi.
0
uco
Abiler ablalar, şimdi bu 50/d'nin yürütmesi durduruldu ya. Öğretim elemanı olabilmek için gereken 2,5 diploma ortalaması şartı da bu yasanın bir hükmüydü diye biliyorum. Şu anda bu hüküm de kalkmış mı oldu? Bu sorunun cevabına göre bir arkadaşım, iş bulmaktan vazgeçip yüksek lisans yapmaya karar ver
Abiler ablalar, şimdi bu 50/d'nin yürütmesi durduruldu ya. Öğretim elemanı olabilmek için gereken 2,5 diploma ortalaması şartı da bu yasanın bir hükmüydü diye biliyorum. Şu anda bu hüküm de kalkmış mı oldu? Bu sorunun cevabına göre bir arkadaşım, iş bulmaktan vazgeçip yüksek lisans yapmaya karar verebilir, o yüzden kesin bir bilginiz varsa lütfen paylaşınız. Teşekkürler.
0
50d'nin yürütmesi durdurulmadı. 31 temmuz tarihli yönetmeliği açıklayan 26 kasım tarihli yök yönergesinin iki maddesi için yürütmeyi durdurma kararı verildi. bu iki madde çalışmakta olan asistanları ilgilendiren maddelerdi. ilk asistanlığa girişte aranacak şartları içeren yönetmelik maddesi ile ilgili herhangi bir iptal yok. (eğer son günlerde bir gelişme olmadıysa)
0
yök 50 d ile ilgili üniversitelere "bekleyin öyle 33 e gecirmeyin hemen milleti" dedigi icin, ilgili maddelerle ilgili yürütme durmus olsa da çoğu üniversite şu an aksi bir işlem yapamiyor. 50 d işi daha cok su götürür, yök kararli görünüyor, üniversiteler yök le ters olmak istemiyor.
0
halaluyah
evet canlar soru geliyo;tezsiz yüksek lisans yapıp da doktora kazanmış birilerini tanıyor musunuz? var mıdır böyle bir kişi? ya da tezsiz yuksek lisans yapıp doktoraya kabul alma olasılığı özel üniversiteler için nedir
evet canlar soru geliyo;
tezsiz yüksek lisans yapıp da doktora kazanmış birilerini tanıyor musunuz? var mıdır böyle bir kişi? ya da tezsiz yuksek lisans yapıp doktoraya kabul alma olasılığı özel üniversiteler için nedir
tezsiz yüksek lisans yapıp da doktora kazanmış birilerini tanıyor musunuz? var mıdır böyle bir kişi? ya da tezsiz yuksek lisans yapıp doktoraya kabul alma olasılığı özel üniversiteler için nedir
0
edwardd
Enemy at the Gates Enemy of the Stateneden birinde ^^at^^ kullanılmış da diğer kelimede ^^of^^ kullanılmıştır acaba. fark neye göre ayrılıcak. ingilizcede en çok takıldığım yerler, bunları öğrenmenin kolay bir yolu var mı?
Enemy at the Gates
Enemy of the State
neden birinde ^^at^^ kullanılmış da diğer kelimede ^^of^^ kullanılmıştır acaba. fark neye göre ayrılıcak. ingilizcede en çok takıldığım yerler, bunları öğrenmenin kolay bir yolu var mı?
Enemy of the State
neden birinde ^^at^^ kullanılmış da diğer kelimede ^^of^^ kullanılmıştır acaba. fark neye göre ayrılıcak. ingilizcede en çok takıldığım yerler, bunları öğrenmenin kolay bir yolu var mı?
0
preposition
kapıdaki düşman oluyor ilki, devletin düşmanı demek oluyor ikincisi..
at -daki oluyor. i am at home. evdeyim mesela. -de (bulunma mıydı bu o işte)
of -in anlamına geliyor. onun filan işte book of her, onun kitabı tarzında.
pek olmadı ama:(
gerçi of preposition değil ya. neydi ki onun adı? bilemedim.. heh iyelik ekiymiş dankes atmacaged..
kapıdaki düşman oluyor ilki, devletin düşmanı demek oluyor ikincisi..
at -daki oluyor. i am at home. evdeyim mesela. -de (bulunma mıydı bu o işte)
of -in anlamına geliyor. onun filan işte book of her, onun kitabı tarzında.
pek olmadı ama:(
gerçi of preposition değil ya. neydi ki onun adı? bilemedim.. heh iyelik ekiymiş dankes atmacaged..
0
enemy at the gates dediğinde kapıdaki düşman anlamında. yani at nerede sorusuna karşılık geliyor. -deki, -daki eki.
ama enemy of the state dediğinde devletin düşmanı anlamında yani of bir şey-in bir şey-i anlamını veriyor tamlamaya. bir bakıma bildiğin belirtili isim tamlaması.
ama enemy of the state dediğinde devletin düşmanı anlamında yani of bir şey-in bir şey-i anlamını veriyor tamlamaya. bir bakıma bildiğin belirtili isim tamlaması.
0
at bir preposition olarak konum bildirir, at the table, at the door gibi.
of bir iyelik eki olarak kullanilir cogunlukla -nın eki getirir. betty azar fundamentals of english grammar diyorum, en olmadi english grammar in use kitabinin kirmizisi.
of bir iyelik eki olarak kullanilir cogunlukla -nın eki getirir. betty azar fundamentals of english grammar diyorum, en olmadi english grammar in use kitabinin kirmizisi.
0
ingilizce öğrenmek için hangi yöntemi kullandığınızı bilmemekle beraber (kurs, okul, kendi kendine) mümkün olduğunca çok sayıda alıştırma çözün. internetten ingilizce konuşan arkadaşlar edinin. birlikte ingilizce öğrendiğiniz arkadaşlarınız varsa onlarla konuşma alıştırmaları yapın. sahaftan beginner seviyesinde kitaplar alıp okuyun. wikipedia'nın simple english makalelerini okuyup anlamaya çalışın. kursa veya okula gidiyorsanız kafanıza takılan her şeyi hocalarınıza sorun. şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
kulak aşinalığı. eğer ingilizce seviyen iyiyse onları kulak dolgunluğuyla yapıyorsun zaten. benim de pek anlamadığım bir konu. pardon ya benim karıştırdığım in at on konusuydur. at ile of farklı şeyler zaten. biri devlet düşmanı, diğeri kapıdaki düşman. farklı şeyleri anlatıyor yani. bir de özel isim olduğundan ezberlesen iyi olur.
0
somethinginthewayshemoves
canlarım, köyümüzün bakkalı köyde tekel kurmuş vaziyette, uçuk fiyatlar koyuyor ürünlere ve biçare köylüm başka seçeneği olmadığı için kaçtan olursa olsun alışveriş yapmak zorunda kalıyor ondan. ben bikaç kez uyardım bak seni şikayet edicem indir şu fiyatları diye ama nafile, adam sana indirim yapar
canlarım, köyümüzün bakkalı köyde tekel kurmuş vaziyette, uçuk fiyatlar koyuyor ürünlere ve biçare köylüm başka seçeneği olmadığı için kaçtan olursa olsun alışveriş yapmak zorunda kalıyor ondan. ben bikaç kez uyardım bak seni şikayet edicem indir şu fiyatları diye ama nafile, adam sana indirim yaparım tamam dedi ama millete yazık. onu nereye şikayet edebilirim? esnaf ve sanatkarlar odasına mı? rekabet kurumu diye biliyorum ama ortada bi rekabet olmadığından sanki orası olmaz gibi geldi:). etsem ilgilenirler mi?
0
Bir rakip açılana kadar herhangi birşey yapamassınız.Siz ne yapsanızda adam rakip olmadığı için bir kılıf uydurur.
0
maliye ye şikayet ederseniz onlar denetler ama üzerinde aksi yazili olmadikca istedigi fiyattan satar diye biliyorum ben, serbest piyasa ekonomisi sonucta. siz en iyisi maliye ye sikayet edin, fiş fatura falan da kesmiyordur, oradan bir ceza yer akli başına gelir belki biraz..
0
oradan alisveris yapanlari orgutleyin: alisveris yapma yetisini elinde bulunduran ve bu durumdan sizin gibi sikayetci olup da ne yapacagini tam olarak bilmeyen koyun yaslilarini ya her kimlerse bakkalin size indirip yapabilecegi halde koyluye yapmadigini, yani aslinda mallarini indirip yapip da satabilecekken bunun yerine yuksek fiyata sattigini soyleyip, bir donem o bakkaldan bir seyler satin almamalarini saglayin. bir hafta cok degil. kurnazin omzu cabuk coker. hem de kahve, cami koy meydani gibi paylasilan ortak mekanlarin sayisinin az oldugu koy ve benzeri kucuk yerlerde istenmeyen adam olmak her kim icin olursa olsun cok zordur. deneyin, bu da bir secenek. orgutleyin.
onun disinda serbest piyasa isterse bin katina satar. ama maliyeden -olur ya- hakaniyet adina durumu izah ettginiz ceketli kravatli bir iki kisi gelip bu fazla fiyatlari bahane edip baska bir sebep bularak ceza yazacaklarina dair bir iki goz korkutmaca yapabilirler. illaki bir acik bulacaklardir. bu da her ne kadar cok adil bir davranis olmasa da koylulerin caninin daha az yanmasi icin denenecek bir baska yontem olarak dusunulebilir.
onun disinda serbest piyasa isterse bin katina satar. ama maliyeden -olur ya- hakaniyet adina durumu izah ettginiz ceketli kravatli bir iki kisi gelip bu fazla fiyatlari bahane edip baska bir sebep bularak ceza yazacaklarina dair bir iki goz korkutmaca yapabilirler. illaki bir acik bulacaklardir. bu da her ne kadar cok adil bir davranis olmasa da koylulerin caninin daha az yanmasi icin denenecek bir baska yontem olarak dusunulebilir.
0
bundan iyi fırsat olmaz hemen karşısına aç bi bakkal hem onu cezalandır hem köylüyü sevindir hemde sen kazan.
0
bence de bakkal ac, hem para kazanırsın hem de istedigin olur, adamı tanımıyorum tabi bir de dusman kazanma.
0
adam iyi bi adam aslında ama çakal işte. bakkal açmayı düşündüm, en azından bizimkilere açtırmayı o kadar üniversite okumuşum köyde bakkal olmıyim ben:) uzun vadede köyde kalmak da istemiyorum zaten. ama babam rahatsız annem de yapamaz yoksa hele bi de içki ruhsatı alınırsa zengin olduk gittiydi.
maliyeye bi gideyim bakalım, dediğiniz gibi belki gözünü korkuturlar.
teşekkürler
maliyeye bi gideyim bakalım, dediğiniz gibi belki gözünü korkuturlar.
teşekkürler
0
alokozay
adını çok duydum ama izleyemedim hiç.dediklerine göre en iyi versiyonu final cut mış bunun kaç versiyonu var ? bir hayır-seven bana türkçe altyazılı linkini verebilir mi izleyeyim?
adını çok duydum ama izleyemedim hiç.
dediklerine göre en iyi versiyonu final cut mış bunun kaç versiyonu var ?
bir hayır-seven bana türkçe altyazılı linkini verebilir mi izleyeyim?
dediklerine göre en iyi versiyonu final cut mış bunun kaç versiyonu var ?
bir hayır-seven bana türkçe altyazılı linkini verebilir mi izleyeyim?
0
filmi seyrettikten sonra (önce degil ama) bir de orada burada film hakkinda yazilmis olanlari okursaniz, daha faideli olur. yoksa nuri bilge bilimkurgu cekse nasil olacaksa bu film de öyle filmdir bir ölcüde, öyle uzun uzun susmalar karsilikli bakismalar falan.
0
merak etme, bulabileceğin tüm versiyonlar final cut zaten. ben zarla zorla buldum orjinal versiyonunu.
versiyonları ise şu şekilde;
U.S. cut: 116 dakika
International cut: 117 dakika
Director's cut: 116 dakika
Final cut: 117 dakika
versiyonları ise şu şekilde;
U.S. cut: 116 dakika
International cut: 117 dakika
Director's cut: 116 dakika
Final cut: 117 dakika
0
archvile
2 senedir istanbul-bursa arası 30-40 defa gidip gelmişimdir rahat hatla. sol tarafı tek sıralı başka otobüs görmedim ben hiç, alternatifi var mı acaba? "tek sıra değil ama kamil koç rahat hattan daha rahat hede turizm var" da olabilir.
2 senedir istanbul-bursa arası 30-40 defa gidip gelmişimdir rahat hatla. sol tarafı tek sıralı başka otobüs görmedim ben hiç, alternatifi var mı acaba? "tek sıra değil ama kamil koç rahat hattan daha rahat hede turizm var" da olabilir.
0
istanbul-bursa arası rahat hattan başka olmayabilir ama genel olarak:
pamukkale'de var. ama ama anadolu ulaşım diye bir firma var ki anam anam vip hizmeti veriyorlar. anadolu'da da 2+1 var
bunlar dışında bir üst sınıfı baz alırsak yani fiyat açısından filan. ulusoy ve boss'ta var. varan'da da vardır diye tahmin ediyorum..
anadolu raks..
pamukkale'de var. ama ama anadolu ulaşım diye bir firma var ki anam anam vip hizmeti veriyorlar. anadolu'da da 2+1 var
bunlar dışında bir üst sınıfı baz alırsak yani fiyat açısından filan. ulusoy ve boss'ta var. varan'da da vardır diye tahmin ediyorum..
anadolu raks..
0
boss ta var fiyati da daha uygun gibi. ama sözlükte yazilanlari da bir oku önce..
0
pamukkalenın mı ne baya iyi bi otobusu var ama bi siteden bak hangi hatlarda calısıyormus. koltuklarda tv fln var.
0
nilufer turizm hızlı trene rakip olarak reform 'u çıkardı. neoplan otobüsleri var artık.
0
istanbul bursa arası güzelyalı-yenikapı feribotu 1.5 saat sürüyor ve bence en süper bişidir. bkz: ido.com.tr
0
ccompiler
Elim bir olay sonucu evimin bir yerlerinde olduğunu tahmin ettiğim eski cep telefonumun yasını tutarken, hayat devam ediyor dedim ve sizlerden çok pahalı olmayan (200~350) aralığında bir telefon önermenizi istiyorum pek değerli ekşi duyuru kullanıcıları. daha önce lg ve nokia kullanmış biriyim. çok
Elim bir olay sonucu evimin bir yerlerinde olduğunu tahmin ettiğim eski cep telefonumun yasını tutarken, hayat devam ediyor dedim ve sizlerden çok pahalı olmayan (200~350) aralığında bir telefon önermenizi istiyorum pek değerli ekşi duyuru kullanıcıları. daha önce lg ve nokia kullanmış biriyim. çok öyle özellik delisi biri değilim. mesaj alsın arama yapsın arama alayım. ama menüleri kullanışlı olsun. tuşa bastığımda saatlerce beklemeyeyim. usbden şarj olsun. bilgisayardan veri alsın aktarsın. çok şey mi istiyorum ha?
-arama almak ne be? aranabileyim.
-arama almak ne be? aranabileyim.
0
propontis
hiç kadıköy'e gitmemiş veya google earth kullanmamış biri değilim ama haydarpaşa'dan başlayarak kadıköy tarafında gün içinde nerelerde gezilebilir? moda, kalamış, bağdat caddesi vs adlarını duyduğum şeyler ama hiç o taraflara geçmedim. nasıl bir rota izlesem. hani "yemeğin en güzeli şurda yenir" ya
hiç kadıköy'e gitmemiş veya google earth kullanmamış biri değilim ama haydarpaşa'dan başlayarak kadıköy tarafında gün içinde nerelerde gezilebilir? moda, kalamış, bağdat caddesi vs adlarını duyduğum şeyler ama hiç o taraflara geçmedim. nasıl bir rota izlesem. hani "yemeğin en güzeli şurda yenir" ya da "şu kilisenin/yapının mimarisi çok ilginç mutlaka görmelisin" türünden tavsiye verebilecek olan var mı? teşekkürler.
0
yemegi ciya da yemek gerekir, azicik tuzlu fiyatlari ama bir amerikali hocanin dedigi gibi "i met god in ciya".. o kadar yani :)
0
-ev yemekleri seversen yanyalı fehmi lokantası çiyanın ev yemekleri yapan versiyonu pahalılık açısında
-fast food dersen ekspres inegöl köfteci
-baylan pastanesinde kup griye
-fast food dersen ekspres inegöl köfteci
-baylan pastanesinde kup griye
0
çarşıya gidilir, yukarıda bahsedilen yerlerde yemek yenir. ardından mühürdar caddesi boydan boya yürünüp serasker caddesi üzerinden kadife sokağa çıkılır. içilir, sıçılır. modaya gidilir. inerken de bahariyeden yürünür aşağıya. böylece işe yarar yerleri görmüş olursunuz.
kadife sokakta lal'e gidin, kış bahçesinde oturun huzur bulun. moda'ya gidince bi zahmet aşağı inip kurbağalı dereye kadar yürüyün sahilden. gitmişken kalamış marina ve fenerbahçe parkı da gezilebilir. gerçi saydıklarımın tamamı rekreasyon alanı ama olsun, kadıköy huzur demektir.
kadife sokakta lal'e gidin, kış bahçesinde oturun huzur bulun. moda'ya gidince bi zahmet aşağı inip kurbağalı dereye kadar yürüyün sahilden. gitmişken kalamış marina ve fenerbahçe parkı da gezilebilir. gerçi saydıklarımın tamamı rekreasyon alanı ama olsun, kadıköy huzur demektir.
0
tulkas
arkadaşlar tezsiz yüksek lisanstan sonra doktora nasıl yapılır, yapılabilir mi? tez olmaması ne gibi bir sorun çıkartı? vakıf üniversitelerinde mi yapabilir yoksa devlette de yapabilir mi?bi yardım pls.
arkadaşlar tezsiz yüksek lisanstan sonra doktora nasıl yapılır, yapılabilir mi? tez olmaması ne gibi bir sorun çıkartı? vakıf üniversitelerinde mi yapabilir yoksa devlette de yapabilir mi?
bi yardım pls.
bi yardım pls.
0
tezli/tezsiz ayırımının kilit noktası doktoradır zaten. tezsiz y.l. yalnızca bir konuda uzmanlaşmanızı sağlar. tezli y.l. ise akademik kariyer için olmazsa olmazlardandır. doktora yapmak istiyorsanız muhakkak tezli yapmanız gerek.
0
bal gibi doktora yaparsınız. kimse aksini iddia edemez. bu ülkede lisansa dayalı doktora yapılabiliyorsa tezsiz yüksek lisansa dayalı da yapılır. zaten giriş koşullarında kimse tezi şart koşmaz, yüksek lisans diplomasını şart koşar.
0
her bölümün her sene degisen kosullari oluyor. nerede yüksek lisans yapacaksaniz oranin enstitüsüne gidip soruyorsunuz..
0
leon
valla çok araştırdım ama bulamıyorum.imdb'yi biliyorum tabi ki, böyle imdb gibi detaylı aramalar da yapabileceğim, kendi ülkelerine özgü siteler arıyorum. dil farketmez.anlatamadım evet.atıyorum cinemainnorway.com, italianfilms.it, greekmoviedatebase.com gibi gibi..anlatabildim umarım.
valla çok araştırdım ama bulamıyorum.
imdb'yi biliyorum tabi ki, böyle imdb gibi detaylı aramalar da yapabileceğim, kendi ülkelerine özgü siteler arıyorum. dil farketmez.
anlatamadım evet.
atıyorum cinemainnorway.com, italianfilms.it, greekmoviedatebase.com gibi gibi..
anlatabildim umarım.
imdb'yi biliyorum tabi ki, böyle imdb gibi detaylı aramalar da yapabileceğim, kendi ülkelerine özgü siteler arıyorum. dil farketmez.
anlatamadım evet.
atıyorum cinemainnorway.com, italianfilms.it, greekmoviedatebase.com gibi gibi..
anlatabildim umarım.
0
www.theauteurs.com
avrupasinemasi.blogspot.com
şu biraz akademik ama işe yarar
www.kinokultura.com
şurada da yazilar ve linkler var
karsiaci.blogspot.com
avrupasinemasi.blogspot.com
şu biraz akademik ama işe yarar
www.kinokultura.com
şurada da yazilar ve linkler var
karsiaci.blogspot.com
0
bir zamanlar cocuktum
"Merhaba Arkadaşlar, Bugün itibariyle bir üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde araştırma görevlisi kadrosuna alındığım açıklandı. Yalnız kafam çok karışık. Haklarım ve yükümlülüklerim konusunda detaylı bilgilere ulaşamadım. Eğer göreve başlayıp herhangi bir nedenden dolayı istifa et
"Merhaba Arkadaşlar,
Bugün itibariyle bir üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde araştırma görevlisi kadrosuna alındığım açıklandı. Yalnız kafam çok karışık. Haklarım ve yükümlülüklerim konusunda detaylı bilgilere ulaşamadım.
Eğer göreve başlayıp herhangi bir nedenden dolayı istifa etmek istersem, ne kaybederim, ne gibi sorumluluklarım olur?İstifa edememe veya başka bir yüksek öğretim kurumuna geçememe gibi bir durumum olur mu?
Şu an yüksek lisans tezimin son aşamasında başka bir üniversitede öğrenciyim. en geç 3 ay içerisinde buradan mezun olacağım. İstediğim zaman araştırma görevlisi olduğum üniversiteden istifa edebilir miyim? Ve doktora programı için başka bir üniversiteye gidersem hak ve yükümlülüklerimde bir değişiklik olur mu?
Son olarak; atandığım kadro fakülte kadrosu. Sözleşmeli akademik personel mi olacağım yoksa kadrolu mu?
Teşekkür ederim..
Bugün itibariyle bir üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde araştırma görevlisi kadrosuna alındığım açıklandı. Yalnız kafam çok karışık. Haklarım ve yükümlülüklerim konusunda detaylı bilgilere ulaşamadım.
Eğer göreve başlayıp herhangi bir nedenden dolayı istifa etmek istersem, ne kaybederim, ne gibi sorumluluklarım olur?İstifa edememe veya başka bir yüksek öğretim kurumuna geçememe gibi bir durumum olur mu?
Şu an yüksek lisans tezimin son aşamasında başka bir üniversitede öğrenciyim. en geç 3 ay içerisinde buradan mezun olacağım. İstediğim zaman araştırma görevlisi olduğum üniversiteden istifa edebilir miyim? Ve doktora programı için başka bir üniversiteye gidersem hak ve yükümlülüklerimde bir değişiklik olur mu?
Son olarak; atandığım kadro fakülte kadrosu. Sözleşmeli akademik personel mi olacağım yoksa kadrolu mu?
Teşekkür ederim..
0
memurlar.net e bakarsaniz orada en son gelismeler ve degerlenirmeler yaziyor kadro durumlari ile ilgili. eger görev yaptiginiz bölüm doktora acamiyorsa başka bir üniversitede doktora yapar ve doktora süresince orada görevli sayilirsiniz, 35. madde ile. cok zor durumda kalmadikca istifa etme, bir ara formül mutlaka bulunur doktora yi da rahat rahat yaparsin.
0
Cansu24
Merhaba.ben öğretmen adayı olarak bu yıl kpss sınavına girdim. ayrıca kendi bölümümün yüksek lisansını da kazandım. yüksek lisans yapmamın atanmamda etkisi olabilir mi. okulum istanbulda ve atanırken bu açıdan öncelik tanınırmı ?
Merhaba.
ben öğretmen adayı olarak bu yıl kpss sınavına girdim. ayrıca kendi bölümümün yüksek lisansını da kazandım. yüksek lisans yapmamın atanmamda etkisi olabilir mi. okulum istanbulda ve atanırken bu açıdan öncelik tanınırmı ?
ben öğretmen adayı olarak bu yıl kpss sınavına girdim. ayrıca kendi bölümümün yüksek lisansını da kazandım. yüksek lisans yapmamın atanmamda etkisi olabilir mi. okulum istanbulda ve atanırken bu açıdan öncelik tanınırmı ?
0
kpss öğretmen atamasında atama olması için tezsiz yüksek lisans yapman yani formasyon sahibi olman lazım. formasyonsuz atama olasılığı çok düşük bir ihtimal diye biliyorum.
0
Yüksek lisans yaptığınız ile atabilmeniz için stajerliğinizin kalkmış olması lazım die biliyorum. bu da 1 yıl çalışmak demek.
0
ögrenim durumu ile atama yapilmiyor artik bildigim kadari ile önce gidip mecburi hizmeti bitiriyorsunuz. ama istanbul mecburi hizmet sayildigii icin tercihinizi o yönde kullanabilirsiniz.
0
ben zaten ogretmenlik mezunuyum. sadece merak ettigim yuksek lisansi kazandim ve istanbulda yuksek lisans yaparken baska bi ilde ogretmenlik yapamam. hani devlet bu konuda yardimci oluyor mu merak ettim. verdiginiz bilgiler icin tesekkurler..
0
karacoğlan der ki
böyle bir algı var genelde. sizce ne kadar doğrudur?
böyle bir algı var genelde. sizce ne kadar doğrudur?
0
hiç doğru değil. türkçe bölümden mezunum, çatır çatır ingilizce konuşuyorum. bu tamamen o dili sevmek ve kullanmakla ilgili bir şey.
0
Mesleki ingilizce ile sokak ingilizcesini ayrı tutmak lazım. Eğer mesleğini uluslararası icra etme, yurtdışında master/doktora yapma niyetlerindeysen tabi ki ingilizce bölümde okuman daha avantajlı olur. fakat ingilizce meselesine bakışın, salt o dili konuşabilmek ise onun bölümle öyle doğrudan bir alakası yok.
0
bizim müdür selçuk elektronikten mezun. zamanında 3 yıl ingilizce kursuna gitmiş. az önce toplantıda şakıyordu. okulda öğrenenler şakıyor da böyle de şakıyan varmış.
0
tabiki şart deildir ama blackdog'n da dediği gibi mesleki bir ingilizcen olmasını iş hayatında ing kullanmayı istiyorsan ing bölüm her zaman daha avantajlıdır.yoksa hersekilde ingilizceyi öğrenirsin.
0
hayali arkadaş
mezarlığa bitki ekmeye ilişkin yazılı/yazılı olmayan bir kural var mı? ekilmesi uygun olmayan bitkiler, ekilmesinin sevap olduğuna inanılan çiçekler falan?
mezarlığa bitki ekmeye ilişkin yazılı/yazılı olmayan bir kural var mı? ekilmesi uygun olmayan bitkiler, ekilmesinin sevap olduğuna inanılan çiçekler falan?
0
çiçeği, mevta için ekiyorsan onun sevdiği bir çiçek, kendini için ekiyorsan senin sevdiğin bir çeiçek ek derim.
çiçeğin dinen bir artısı veya eksisi yoktur diye biliyorum. aslında kabirlerin çok gösterişli olmaları islamda hoş karşılanmaz.
benim tavsiyem, muz çiçeğidir. hem sarmaşık gibi kabri sarar hemde minik pembe çiçekler açar. feriköy mezarlık müdürlüğü tüm çiçeksiz kabirlere bir çeşit gül dikmiş, küçük pembe çiçekler. hoş duruyor.
çiçeğin dinen bir artısı veya eksisi yoktur diye biliyorum. aslında kabirlerin çok gösterişli olmaları islamda hoş karşılanmaz.
benim tavsiyem, muz çiçeğidir. hem sarmaşık gibi kabri sarar hemde minik pembe çiçekler açar. feriköy mezarlık müdürlüğü tüm çiçeksiz kabirlere bir çeşit gül dikmiş, küçük pembe çiçekler. hoş duruyor.
0
servi ağaçları geleneksel mezarlık ağaçlarıdır, uzun ömürlü birşey istiyorsanız.
mor süsenler (iris) mezarlık çiçeği diye bilinirler. baharda mor çiçekleri açar diğer zamanda yeşil yaprakları kalır. bakım istemez fazla.
güller oluyor bazen ama onlar mevsimlik budama ve bakım gerektirir.
genel olarak böyledir. ama derseniz ki rahmetli ortanca (misal) severdi, o da olur. mezarlığa dikilmez diye bir bitki yok. sık sık ziyaret edemeyeceğiniz durumlarda az bakım gerektiren bitkiler tercih ediliyor.
mor süsenler (iris) mezarlık çiçeği diye bilinirler. baharda mor çiçekleri açar diğer zamanda yeşil yaprakları kalır. bakım istemez fazla.
güller oluyor bazen ama onlar mevsimlik budama ve bakım gerektirir.
genel olarak böyledir. ama derseniz ki rahmetli ortanca (misal) severdi, o da olur. mezarlığa dikilmez diye bir bitki yok. sık sık ziyaret edemeyeceğiniz durumlarda az bakım gerektiren bitkiler tercih ediliyor.
0
Herhangi bir dini kural yoktur. Ancak su ihtiyacı az olan, fazla bakım gerektirmeyen ve fazla yayılıcı olmayıp az yer kaplayan bitkiler ekip dikebilirsiniz. Genelde mezarlık servisi denilen bir servi türü dikilir. Sütun formlu olması nedeniyle tercih edilir.
0
çok muhteşem çiçekli sükülent bitkiler var, izmir'de refüjleri onlarla doldurdular. tüm çiçekleri açınca mosmor bir örtü oluyor. çiçekleri olmadığındaysa tatlı bir yeşil örtü kalıyor. bakım gerektirmez, azdıkça fazlalıkları kesseniz yeter. anneannemin mezarını onlar süslüyor ve bence en güzeli. ancak uzun soluklu bir şeyler dikmek istiyorsanız mezara uygun olup olmamasından çok, oranın havası, suyu, toprağı önemli tabi. seçtiğiniz bitkiyi bu yönleriyle de değerlendirirseniz daha sağlam bir iş olur.
0
Kural olarak değilde eğer sevdiğiniz ve özlediğiniz birinin mezarı ise kokulu bir şeyler ekin. Daha sonra aynı kokuyu bir yerlerden duymak o kişiye sizi yakın hissettiriyor.
0
boylu ağaçlar, reçinesi olan bitkiler ve meyve veren şeyler ekmemenizi tavsiye ederim. büyüyen ağacın kökü mezar taşına zarar verir, kırıp döker. ağaç kurumuş ya da aşırı eğik değilse kestiremezsiniz de onu, kesmiyorlar yani. öylece kalır. o nedenle servi'ye temkinli yaklaşmanızı öneririm. reçinesi olan şeyler yine aynı şekilde mezar taşına akıp leke yapar. diğeri zaten malum, meyve toplamak için mezara basanlar oluyor... en güzeli (bence tabii) bodur, trocero'nun yukarıda belirttiği gibi kabri saracak bitkiler ekmeniz.
0
mersin diye bir bitki var. köye gittiğimde fark ettim, mezarlara hep bundan götürüyolardı. adetmiş. bir hikayesi var mı, altında bir inanış yatıyor mu bilmiyorum. bir araştır istersen. çiçeksiz bi bitkiydi.
0
Bildiğim kadarı ile;
Her canlı varlık Allah'ı zikrettiği için mezarlıklara da ağaç-çiçek ekilir, o bitki zikrederken, sevabı mevtaya gider. Bundan dolayı dikilecek ağacın kışın yapraklarını dökmeyen modelleri tercih edilir.
Her canlı varlık Allah'ı zikrettiği için mezarlıklara da ağaç-çiçek ekilir, o bitki zikrederken, sevabı mevtaya gider. Bundan dolayı dikilecek ağacın kışın yapraklarını dökmeyen modelleri tercih edilir.
0
sonradan aklıma geldi. soruyla alakasız ama...
mezarlıklar epey kalabalık olduğundan mezarı uzaktan kolayca seçebileceğiniz bir bitki de olabilir..sizin durumunuzu bilemem tabi.
mezarlıklar epey kalabalık olduğundan mezarı uzaktan kolayca seçebileceğiniz bir bitki de olabilir..sizin durumunuzu bilemem tabi.
0
otchaianie
http://issuu.com/roundhouse/docs/redtop3?documentId=080910142907-bc11de0460a1421d9f35542eefcb2940şu adresteki ve benzeri dergiler nasıl hazırlanır? hangi program gereklidir ve bloguma ekleyebilir miyim? bu soruları sorduğuna göre tasarım ve bilgisayar cahili bir insan olarak bunu becerebilir miyim e
issuu.com
şu adresteki ve benzeri dergiler nasıl hazırlanır? hangi program gereklidir ve bloguma ekleyebilir miyim?
bu soruları sorduğuna göre tasarım ve bilgisayar cahili bir insan olarak bunu becerebilir miyim en önemlisi...
şu adresteki ve benzeri dergiler nasıl hazırlanır? hangi program gereklidir ve bloguma ekleyebilir miyim?
bu soruları sorduğuna göre tasarım ve bilgisayar cahili bir insan olarak bunu becerebilir miyim en önemlisi...
0
Pdf bunların çoğu. Aralarında elbette profesyonel hazırlanmışı vardır ama pdf yapıp gönderirseniz buradaki gibi çıkacaktır.
Herhangi bir pdf programıyla yapabilirsiniz. Ha, daha profesyonellik istiyorsanız o zaman grafik programları da bilmeniz; hatta vektörel grafik programı bilmeniz icab eder.
Herhangi bir pdf programıyla yapabilirsiniz. Ha, daha profesyonellik istiyorsanız o zaman grafik programları da bilmeniz; hatta vektörel grafik programı bilmeniz icab eder.
0
ben de bir ara denemistim. söyledigin tür dergileri flash ile birlikte özel bir eklenti kullanarak yapiyorlar. kısıtlı özelliklere sahip demo lar var onlari kullanabilirsin. bir tanesinin adresi burada www.flashpageflip.com cok agir görsel yüklemeyeceksen bu senin işini görür. ama bakdergi www.bakdergisi.com gibi birsey yapacaksan o zaman flash bilen bir arkadasinin yanina gidip yardim isteyeceksin. ama bana sorarsan hic kendini yorma bir blog ac misler gibi derdin tasan olmadan yapacagini yine yaparsin. bak güzel bir adet var surada www.boltart.net hem sade hem de işlevsel.
0
ataturkiye
Merhaba ringo ringo damacanalar;Şu sıcak yaz günlerinde bol bol su tüketiyorum. Ve bunun sonucu olarak ofisimde, evimde 5, 8 ve 20 litrelik damacanalar birikiyor sürekli. Hergün çıkan istisnasız 2-3 damacanam var.Tahmin edersiniz ki geri dönüşüme inanan biri olarak bu pet şişelerin çöpe atılması ben
Merhaba ringo ringo damacanalar;
Şu sıcak yaz günlerinde bol bol su tüketiyorum. Ve bunun sonucu olarak ofisimde, evimde 5, 8 ve 20 litrelik damacanalar birikiyor sürekli. Hergün çıkan istisnasız 2-3 damacanam var.
Tahmin edersiniz ki geri dönüşüme inanan biri olarak bu pet şişelerin çöpe atılması beni son derece rahatsız ediyor. Birkaç defa baktım, çöpçüler de almıyorlar bu damacanaları.
Bu damacanaları doğaya başıboş salmak yerine, nasıl geridönüşüme kazandırabiliriz?
Not1: Damacanalar dünya ahiret kardeşimdir.
Not2: Yukarıdaki espriden başka damacana esprisi yapan 100 kırbaçla cezalandırılacaktır.
Şu sıcak yaz günlerinde bol bol su tüketiyorum. Ve bunun sonucu olarak ofisimde, evimde 5, 8 ve 20 litrelik damacanalar birikiyor sürekli. Hergün çıkan istisnasız 2-3 damacanam var.
Tahmin edersiniz ki geri dönüşüme inanan biri olarak bu pet şişelerin çöpe atılması beni son derece rahatsız ediyor. Birkaç defa baktım, çöpçüler de almıyorlar bu damacanaları.
Bu damacanaları doğaya başıboş salmak yerine, nasıl geridönüşüme kazandırabiliriz?
Not1: Damacanalar dünya ahiret kardeşimdir.
Not2: Yukarıdaki espriden başka damacana esprisi yapan 100 kırbaçla cezalandırılacaktır.
0
çöpçüler topluyorlar yahu. çöpe atmaktansa çöpün kenarına bırakın. görünce alırlar direk. şöyle bir haber buldum bonus olsun bu da:
www.finansgundem.com
www.finansgundem.com
0
Çöpçüler değil de, çöpten malzeme toplayıcılar topluyorlar. Ancak bunların bazısı sadece teneke gibi nispeten daha pahalı şeyleri toplar, bazıları pet şişe topluyor.
Bir kaç şehrimizde de büyük çöplüklerdeki çöpler ayrıştırılarak yeniden değerlendiriliyor. İstanbulda var mı? Bilmiyorum. Kocaelinde var ama sanırım.
Pet şişeler çok yer kapladığı için biriktirmek sorun olacaktır. İyicene ezip büzüp küçültmek lazım ki o da kolay değil, özellikle büyük şişeleri düşünürsek. Ama pil, cam, teneke özellikle kağıt atıklarını biriktirmek daha kolay.
Sonuçta çöpe atmak tek çözüm gibi görünüyor.
Bir kaç şehrimizde de büyük çöplüklerdeki çöpler ayrıştırılarak yeniden değerlendiriliyor. İstanbulda var mı? Bilmiyorum. Kocaelinde var ama sanırım.
Pet şişeler çok yer kapladığı için biriktirmek sorun olacaktır. İyicene ezip büzüp küçültmek lazım ki o da kolay değil, özellikle büyük şişeleri düşünürsek. Ama pil, cam, teneke özellikle kağıt atıklarını biriktirmek daha kolay.
Sonuçta çöpe atmak tek çözüm gibi görünüyor.
0
@ztpz valla izmir'deyim, kimsenin alacağını sanmıyorum.
@dambil, Karluk çöpçülere baktım ama almıyorlar. Aldıklarını bilsem içim rahatlayacak.
@yuto maalesef 5 ve 8 litrelik petlerin depozitoluları yok. Öbürleri de sanki çeşmeden doldurulmuş gibi, kötü tadıyorlar.
@dambil, Karluk çöpçülere baktım ama almıyorlar. Aldıklarını bilsem içim rahatlayacak.
@yuto maalesef 5 ve 8 litrelik petlerin depozitoluları yok. Öbürleri de sanki çeşmeden doldurulmuş gibi, kötü tadıyorlar.
0
geri dönüşüm kutuları vardır bikaç günde bir ziyaret edebilirsiniz veyahut iyi su markası araştırın istanbulda gerçekten iyiler var zira.
0
suyu temiz bir yere gidip hepsini doldurun, en güzel geri dönüşüm olur. ayrıca su parasından da kısarsınız.
0
izmir de iseniz izsu nun bornova ve karsiyaka da su istasyonlari var litresi 5 kurustan temiz su satiyorlar. yok ugrasamam dolduramam illa atacagim diyorsaniz internetteki martha stewart sitelerini gezin. o damacanalardan cok güzel cöp kutusu oyuncak sepeti olur.
0
biz de izmir'deyiz ve geri dönüşüm çöplerimiz her pazartesi ve perşembe günleri büyükşehir belediyesinin aracıyla toplanıyor. hatta görevliler büyük mavi çöp poşetleri de bırakıyorlar apartmanın kapısına, biz de, ambalaj, cam, plastik, teneke vb. atıklarımızı o poşetlere doldurup haftada bir apartman kapısının önüne bırakıyoruz. sitelerine baktım bu konudan bahsetmemişler ama tel. açıp, eğer yoksa, kendi semtiniz için de böyle bir talepte bulunabilirsiniz.
www.izmir.bel.tr
www.izmir.bel.tr
0
