sakingittarist
Soru başlıktaki gibi arkadaşlar. Kızla gidilir abi, nezih mekandır keko falan olmaz içinde diyeceğiniz bi cafe vs. bir mekan önerin bana acilen!Yarın buluşcamİlk buluşmaEminönünü hiç bilmiyorum, mekanın adını ve tarifini yazarsanız sizleri yirim:)
Soru başlıktaki gibi arkadaşlar. Kızla gidilir abi, nezih mekandır keko falan olmaz içinde diyeceğiniz bi cafe vs. bir mekan önerin bana acilen!
Yarın buluşcam
İlk buluşma
Eminönünü hiç bilmiyorum, mekanın adını ve tarifini yazarsanız sizleri yirim:)
Yarın buluşcam
İlk buluşma
Eminönünü hiç bilmiyorum, mekanın adını ve tarifini yazarsanız sizleri yirim:)
0
eminönüne tek erkek olarak bile gitmen bence sakıncalı ama bence sultanahmet taraflarına doğru çıkın. eminönünde de balık ekmek yiyebilirsiniz.
0
valla eminönünü boşver, hele ki pazar günleri bir acayip yarım hayalet oluyor, bir sakınca yok ama terkedilmiş meyve hali gibi; eğer kastın meydanın oralarsa. tavsiyem şu; kızla eminönünde buluşacaksan da onu al yürüyerek köprüden karaköye çık, merdivenlerden yürüyerek galataya git orada butik cafeler var.
0
kahve dünyası var, iyi oralar.. seviyorum ben eminönü'nü öyle kötü şeyler demeyin :(
0
eminonu yeni camii'in orda alt carsi var, oraya girin, ordatramvaya gecis var, tramvay'a binin, kabatas'ta inin, kahve dunyasinda boyle mum uzerinde eriyik cikolata, yaninda da muz, cilek meyveler(degisik bi ismi vardi) var, meyveleri cikolataya banip yiyin. sonra yine ayni sekilde donup eminonu'nden dagilabilirsiniz.
0
abi niye herkes oraya geç buraya geç demiş anlamadım. orada mis gibi galata köprüsü var arkadaşım, illa ki eminönü olsun der isen. yavaş yavaş ilerlerken mekanları süzerek sakin gördüğün bir yere oturabilirsiniz. çok lüks bir yer durmuyorsa fiyatlar az çok aynıdır ve makuldür.
veyahut eminönü'nü arkanıza alarak galata'nın sol üstünden giderken ortadan aşağı inip alttan yürümeye devam ederseniz on numara diye bir mekan vardı. güzeldir. ahanda link: www.onnumaracafe.com
veyahut eminönü'nü arkanıza alarak galata'nın sol üstünden giderken ortadan aşağı inip alttan yürümeye devam ederseniz on numara diye bir mekan vardı. güzeldir. ahanda link: www.onnumaracafe.com
0
cicek pazarinin hemen yanindaki cay bahcesine gidin, yani madem eminonu'nde bulusuyorsunuz, cafe gibi bir seye kapanmayin bence.
0
sultanahmete'e çıkarken solda, Ayasofya'nın arkasındaki sokakta caferağa medresesi var, sorun herkes gösterir. çok sakin sessiz ama şık, temiz bir yerdir. çay da vardır, yemek de, ama 6'da kapanır.
0
ilkdefa
Aradım bulamadım.İngilizce öğrenimi için tavsiye edilen diziler hangileridir? Yani kimisinde çok fazla terim geçiyor vs... Hocaların öğrencilerine tavsiye ettiği diziler hangileri?
Aradım bulamadım.
İngilizce öğrenimi için tavsiye edilen diziler hangileridir? Yani kimisinde çok fazla terim geçiyor vs... Hocaların öğrencilerine tavsiye ettiği diziler hangileri?
İngilizce öğrenimi için tavsiye edilen diziler hangileridir? Yani kimisinde çok fazla terim geçiyor vs... Hocaların öğrencilerine tavsiye ettiği diziler hangileri?
0
basitlik-kolay anlaşılırlık ve günlük hayata dair konuşmalar arıyorsanız south park derim. the simpsons ve family guy da plase olsun.
0
genelde friends tavsiye edilir.seinfeld, how i met your mother da olabilir.arada çerez niyetine manga de olabilir(ghost in the shell, dragonball falan)
0
şu sıralar that 70's show u seyrediyorum. gayet rahat anlaşılan bir ingilizcesi var. ayrıyeten coupling in ingilizceside oldukça eğlencelidir. ingiliz aksanı biraz garip gelsede kelimeler daha anlaşılır gibi.
0
Kolay anlaşılırlıktan ziyade, yani yüzlerce küfür argo öğrenmeyeyim neme gerek.Anlaşılır pek önemli değil zamanla alışırız. :)
0
Belgeseller oldukça iyi bu konuda. BBC, National Geographic vs hazırladığı belgesellere bir bakın derim.
0
coupling iyidir... :P
bir de alt yazili izledikten (ingilizce) sonra bence en cok hangi tur seviyorsan onu izle...
bir de alt yazili izledikten (ingilizce) sonra bence en cok hangi tur seviyorsan onu izle...
0
ing için boyle kız dizileri izlicen, vırvır hatunlar konusacak o zmn sokersin.
0
bir ingilizce öğretmeni olarak tavsiyem: -klişe olacak ama- lost. başlangıç aşamasındaki biri için, arka planda orman konsepti olmasından dolayı konuşmaların net duyulması açısından oldukça ideal. orman konsepti.. evet :)
0
hepsine ek olarak bir de şöyle bir şey var:
çeşitli animeler var (yüzlerce binlerce) ve bunların mkv sürümleri var, içlerinde ingilizce altyazı oluyor hazır. japonca konuştukları için başta sürekli durdurmak zorunda kalıyorsun ama zamanla alışıyorsun. çok fazla kelime öğrendim ben, amerikan dizilerinden öğrenemediğim kadar. amerikan dizileri konuşmayı süper geliştiriyor ama söylediğini yazamıyorsun bile, çoğu zaman da klişe cümleler öğreniyorsun. ama bir animede ne saçma sapan şeyler üzerine ne acaip kelimelerle ne cümleler kuruyorlar inanamazsın ve yazılışlarını görüyorsun, sözlüğe bakabiliyorsun. ilgilenirsen aman bir sürü bıcırık liseli kızların olduklarına sonraya bırak, saniyeden on cümle kuruyor manyaklar...
binlerce animeden adam gibisini nasıl seçicem dersen anime sitelerinden puanlarına bakabilirsin, tavsiyem; 7.5 puanın altındakilere bulaşma.
çeşitli animeler var (yüzlerce binlerce) ve bunların mkv sürümleri var, içlerinde ingilizce altyazı oluyor hazır. japonca konuştukları için başta sürekli durdurmak zorunda kalıyorsun ama zamanla alışıyorsun. çok fazla kelime öğrendim ben, amerikan dizilerinden öğrenemediğim kadar. amerikan dizileri konuşmayı süper geliştiriyor ama söylediğini yazamıyorsun bile, çoğu zaman da klişe cümleler öğreniyorsun. ama bir animede ne saçma sapan şeyler üzerine ne acaip kelimelerle ne cümleler kuruyorlar inanamazsın ve yazılışlarını görüyorsun, sözlüğe bakabiliyorsun. ilgilenirsen aman bir sürü bıcırık liseli kızların olduklarına sonraya bırak, saniyeden on cümle kuruyor manyaklar...
binlerce animeden adam gibisini nasıl seçicem dersen anime sitelerinden puanlarına bakabilirsin, tavsiyem; 7.5 puanın altındakilere bulaşma.
0
sarere
İçerim de bu gece değil yarın öğle vakti.sarhoş olmak istiyorum 2 extra, üzerine tatlı niyetine miller, ruffles ile pc başında duman dinleyerek içeceğim. 2 extra 1 miller mı alayım yoksa sizin de önerebileceğiniz birşeyler var mı içki olarak ?
İçerim de bu gece değil yarın öğle vakti.sarhoş olmak istiyorum 2 extra, üzerine tatlı niyetine miller, ruffles ile pc başında duman dinleyerek içeceğim. 2 extra 1 miller mı alayım yoksa sizin de önerebileceğiniz birşeyler var mı içki olarak ?
0
Bünyene bağlı biraz. 2 extra 1 miller ile anca gıdıklanırım ben. Sarhoş olmak istiyorsan hızlıca iç bunları bari. Bir de karnın aç olsun.
0
bi kere extra alma.kırmızı tuborg al.extra çok rahatsız ediyor mideyi.
ataturkiye de doğru söylemiş gerçi bunlarla kafa olmak için boş mideye hızlı falan içmen lazım.
gerçi öğle vakti demişsin parkta,balkonda güneşin alnında içersen de güzel çarpılabilirsin (:
ataturkiye de doğru söylemiş gerçi bunlarla kafa olmak için boş mideye hızlı falan içmen lazım.
gerçi öğle vakti demişsin parkta,balkonda güneşin alnında içersen de güzel çarpılabilirsin (:
0
bünye zayıfsa yeter gayet. hatta bana da yeter bu yarım saat-1 saat içinde içersem.
benim anlamadığım 2 extra'dan sonra niye miller içiyorsun ki? 3 extra yap şunu gitsin. tatlı niyetine de tatlı ye. bu arada extra gayet güzeldir, alışkanlık meselesi biraz.
benim anlamadığım 2 extra'dan sonra niye miller içiyorsun ki? 3 extra yap şunu gitsin. tatlı niyetine de tatlı ye. bu arada extra gayet güzeldir, alışkanlık meselesi biraz.
0
Bence extra denen o "şey"le mideni hiç mahvetme. Yüksek alkollü bira diyorsan Dark Brown iç derim 3 tanesi gayet iyi gelir. Ya da şarap, meyve şarabı falan iç ağzının tadı bozulmasın yani (gerçi şaraba göre değişir tabi). Yarım şişe şarap gayet keser seni, migrosta falan hep indirim oluyor zaten şaraplarda yarı fiyata kadar düştüğü oluyor hatta! Demem o ki arkadaşlar aç karna iç falan diyor extra iç diyor ancak diğer günü de düşün, miden alt üst olacak.
imza: İlk ve son 2 extra içişinden sonraki gün hiç bir şey yiyemeyip, içememiş, su içse dahi kusmuş insan.
imza: İlk ve son 2 extra içişinden sonraki gün hiç bir şey yiyemeyip, içememiş, su içse dahi kusmuş insan.
0
extra'yı sevmek kişiye göre değişir. ben arada içiyorum ve hiçbirşey de olmuyor, midem de sapasağlam(reflü var gerçi ama sebebi o değildir). tadı da güzel. efes dark iğrenç bana göre, dark brown daha iğrenç hatta hiçbir şeye benzemiyor.
0
hamallığa ne gerek var ki amaç kafayı bulmak ise. 35lik herhangi bir votka işinizi görecektir.
0
anladığım kadarıyla pek içki içmiyorsun, zaten sarhoş olursun büyük ihtimalle.
yine de hızlı içemiyorum ben bu birayı dersen gazoz ile karıştırabilirsin, "shandy" denir kendisine, içimi kolaylaştırır, hızla içebilirsin, daha da önemlisi, şekerli olduğu için kana daha hızlı karışır, daha hızlı sarhoş eder, kusma ihtimalini de azaltır.
aynı şey beyaz şarapla da yapılabiliyor, ne olduğunu anlamadan bir şişe şarap içebiliyorsun, ama adını unuttum.
yine de hızlı içemiyorum ben bu birayı dersen gazoz ile karıştırabilirsin, "shandy" denir kendisine, içimi kolaylaştırır, hızla içebilirsin, daha da önemlisi, şekerli olduğu için kana daha hızlı karışır, daha hızlı sarhoş eder, kusma ihtimalini de azaltır.
aynı şey beyaz şarapla da yapılabiliyor, ne olduğunu anlamadan bir şişe şarap içebiliyorsun, ama adını unuttum.
0
joehigashi
aynen böyle.. Elimde okuduğum ve bir daha okumayacağım kişisel gelişim, roman vb tarzı kitaplar var. En azından bunları 3-5 liraya satabileceğim istanbul avrupa yakası sınırları içersinde bir kitapçı biliyor musunuz ?Not: Bakırköy'de tren istasyonu üstündeki kitapçılara sordum. Ne hikmetse ikinci el
aynen böyle.. Elimde okuduğum ve bir daha okumayacağım kişisel gelişim, roman vb tarzı kitaplar var. En azından bunları 3-5 liraya satabileceğim istanbul avrupa yakası sınırları içersinde bir kitapçı biliyor musunuz ?
Not: Bakırköy'de tren istasyonu üstündeki kitapçılara sordum. Ne hikmetse ikinci el kitap alınır diye koca koca afişlerle yazmalarına rağmen hepsi duddak büktü, hiçbiri almadı. Hatta onu geçtim ukalalık bile yapan oldu. Hem fiyat soruyorlar ne kadar istersin diye sonra bir şey söyleyince yok kitap falan almıyoruz, ihtiyacımız yok diyorlar. Yok mudur başka bir yer ?
Not: Bakırköy'de tren istasyonu üstündeki kitapçılara sordum. Ne hikmetse ikinci el kitap alınır diye koca koca afişlerle yazmalarına rağmen hepsi duddak büktü, hiçbiri almadı. Hatta onu geçtim ukalalık bile yapan oldu. Hem fiyat soruyorlar ne kadar istersin diye sonra bir şey söyleyince yok kitap falan almıyoruz, ihtiyacımız yok diyorlar. Yok mudur başka bir yer ?
0
gittigidiyor.com olabilir. siz kullanıcı hesabı açıp, fiyat belirleyip satacaksınız.
0
hepsiburada.com olmazda gittigidiyor.com ya da sahibinden.com olabilir. hepsiburada da ikinci el ürün olmaz.
0
en temizi sahaflar. buradan bir arkadaş 3-5 tlye satıyordu sordum 1 kişi almamış. ben taşınırken gittigidiyorda ücretsiz dağıttım sadece kargo ödeyin dedim gıcır gıcır 20-30 tllik kitaplar sadece 3 kişi aldı :) öyle böyle de değil ha. yaşar kemal, orhan pamuk, oğuz atay, elif şafak, ahmet ümit her bir şey vardı. html giriş kitabı, adobe teknikleri ve safahat dışında bir tane bile gönderemedim :) (satamadım demiyorum bak ücretsiz veremedim)
0
bazı sahaflarda okumak istediğiniz kitaplara karşı takas edebilirsiniz. aslıhan pasajı'nı öneririm.
0
taksim-beyoğlu balıkçılar çarşısının içinde bir pasajın alt katında sahaflar var, oraya sorabilirsiniz. (galiba aslıhan pasajı da orası oluyor?)
ama kişisel gelişim kitapları pek para etmez, tanesine 1 lira verse şükredin, çünkü zaten ancak 2-3 liraya satabiliyor, o da belki. romanlar da yazarına göre değerlidir.
ama kişisel gelişim kitapları pek para etmez, tanesine 1 lira verse şükredin, çünkü zaten ancak 2-3 liraya satabiliyor, o da belki. romanlar da yazarına göre değerlidir.
0
kimlanbu
Olay çok garip, internet download manager ile inmiş olan dosyalar, ilgili klasöre girdiğimde görünmüyor. ama idm den "open" dediğimde açıyor.Nereye gitti bu dosyalar ? gizli dosya yok, bütün ayarları kontrol ettim. chkdisk fayda etmedi. klasör ve dosya yapısını onaracak başka bir program var mı ? ar
Olay çok garip, internet download manager ile inmiş olan dosyalar, ilgili klasöre girdiğimde görünmüyor. ama idm den "open" dediğimde açıyor.
Nereye gitti bu dosyalar ? gizli dosya yok, bütün ayarları kontrol ettim. chkdisk fayda etmedi. klasör ve dosya yapısını onaracak başka bir program var mı ? arşivimden büyük bir miktar kayıp var.
Nereye gitti bu dosyalar ? gizli dosya yok, bütün ayarları kontrol ettim. chkdisk fayda etmedi. klasör ve dosya yapısını onaracak başka bir program var mı ? arşivimden büyük bir miktar kayıp var.
0
belki:
1- antivirus programinizi kapayin, (ve restart) temporary file lari scan/quarantine ettiginden idm onlari birlestiremiyor, butun dosyayi olusturamiyordur?
2- herhalde start->search ten aradiniz ama, kendi kafasina gore classify edip sizin soylediginizin aksine baska dosya altina koymus olmasin? free download manager yapardi, belki idm de oyle takiliyordur?
1- antivirus programinizi kapayin, (ve restart) temporary file lari scan/quarantine ettiginden idm onlari birlestiremiyor, butun dosyayi olusturamiyordur?
2- herhalde start->search ten aradiniz ama, kendi kafasina gore classify edip sizin soylediginizin aksine baska dosya altina koymus olmasin? free download manager yapardi, belki idm de oyle takiliyordur?
0
arayınca görünmüyor koca sürücüyü aradım, hem de gizli dosyaları göster seçeneği ile birlikte.
"open download folder" diyorum açıyor klasörü boş. ama "open" diyince dosyayı açıyor :S anlamadım ben de neler olduğunu
"open download folder" diyorum açıyor klasörü boş. ama "open" diyince dosyayı açıyor :S anlamadım ben de neler olduğunu
0
nickim onbes harf
her yer sessiz olduğunda bile bir ses duyar ya insan, şey gibi: televizyonu açtığımızda bir sinyal sesi gibi bir ses gelir, ama duraksamalı değildir, sürekli bir çınlama sesi gibi. hatta cod4'te sis bombası yiyince böyle bir ses çıkıyodu. heh bu ses işte sürekli var. ama dikkat etmedikçe kesinlikle
her yer sessiz olduğunda bile bir ses duyar ya insan, şey gibi: televizyonu açtığımızda bir sinyal sesi gibi bir ses gelir, ama duraksamalı değildir, sürekli bir çınlama sesi gibi. hatta cod4'te sis bombası yiyince böyle bir ses çıkıyodu. heh bu ses işte sürekli var. ama dikkat etmedikçe kesinlikle duyulmuyor. üzerine ses binse de ses kaybolmuyor, duyuluyor. soracağım şu: televizyondan yola çıkarsak, bu sesler havadaki gsm, radyo, gps ve adını bilmediğim bir sürü şeyin sinyalinden dolayı mı ? 100-150 sene önce bu duyulmuyor muydu ?
edit: hatta bir örnek daha vereyim, fare kovucuların çıkarttığı ses var. frekans değişerek ses çıkartıyor. frekansın en üst noktasındaki sese çok benzer.
edit: hatta bir örnek daha vereyim, fare kovucuların çıkarttığı ses var. frekans değişerek ses çıkartıyor. frekansın en üst noktasındaki sese çok benzer.
0
her titreşimin ses çıkarabileceğinden yola çıkarsak, dünyada durmadan titreşen şeyler var ve ses çıkarıyor bunlar. tabi alabilecekleri yol kısıtlı, yanıbaşında olmadığı sürece insanlar bunu zor duyacaktır.
bir de, duyma eşiği dışındaki frekanslara sahip sesler var.. bunlar normal bir insanın algılayamayacağı frekanslarda çıkmakta.
şöyle düşünelim, işte insan standart olarak 20-20000 hz arasını duyabiliyor (kişiye göre ufak değişikler olabilir tabi), her yer sessiz olduğunda duyduğumuzu sandığımız şey, bu frekansların uç noktalarında gezinen sesler.. yani, diyelim ki ortamda 19999 hz - 20001 hz arasında ses çıkaran bir şey olsun.. o 1 hz'lik ses kaybı yüzünden anlamsız bir ses duyuyor-duyduğumuzu zannediyor olabiliriz..
ya da havada bir miktar ilerleyip gücünü kaybeden seslerin kulağımıza ulaşması sonrasında duyuyoruzdur bunları. aslında hiç dinmeyen bir sessizlik var, ama tam olarak duymak ayrı yarım yamalak duymak ayrı bi şey..
tabi bu bir teori, kesin bi şey söylemek mümkün değil sanırım..
bir de, duyma eşiği dışındaki frekanslara sahip sesler var.. bunlar normal bir insanın algılayamayacağı frekanslarda çıkmakta.
şöyle düşünelim, işte insan standart olarak 20-20000 hz arasını duyabiliyor (kişiye göre ufak değişikler olabilir tabi), her yer sessiz olduğunda duyduğumuzu sandığımız şey, bu frekansların uç noktalarında gezinen sesler.. yani, diyelim ki ortamda 19999 hz - 20001 hz arasında ses çıkaran bir şey olsun.. o 1 hz'lik ses kaybı yüzünden anlamsız bir ses duyuyor-duyduğumuzu zannediyor olabiliriz..
ya da havada bir miktar ilerleyip gücünü kaybeden seslerin kulağımıza ulaşması sonrasında duyuyoruzdur bunları. aslında hiç dinmeyen bir sessizlik var, ama tam olarak duymak ayrı yarım yamalak duymak ayrı bi şey..
tabi bu bir teori, kesin bi şey söylemek mümkün değil sanırım..
0
insan kendi vücudunun sesini de duyabiliyor o kadar sessizlikte. özellike kan dolaşımının sesini.
0
ben o sesi çok yoğun ve gürültülü bir günden sonra odamda her tür elektronik zımbırtıyı kapatıp pimapenleri de mühürledikten sonra, yani gerçekten sessiz olduğunda duyuyorum. eskiden trt'nin yayını bittikten sonra sabaha kadar çalan o tiz ses gibi bir şey. dinlersem delirecek gibi oluyorum o yüzden biraz kendi kendime konuşup o sesi unutmaya çalışıyorum. birkaç saat sessizlikten sonra geçiyor sanırım.
tinnitus mu bilmiyorum ama dışardan bir ses olduğunu sanmıyorum, daha çok büyük bir partiden sonra salonda kalan pislikler gibi geliyor bana bu ses :)
tinnitus mu bilmiyorum ama dışardan bir ses olduğunu sanmıyorum, daha çok büyük bir partiden sonra salonda kalan pislikler gibi geliyor bana bu ses :)
0
@paradoxical : 20000hz'e kadar duyan insan pek yok, özellikle yaş ve cinsiyete göre baya bir düşüyor üst duyma sınırı. Bittiği yere gelmeden de o frekans grubuna olan hassasiyet baya dik bir şekilde azalıyor, bir nevi fade-out var.(fletcher munson eğrilerinde görülebilir). 19999 hz ile 20001 hz arasında gezinen birşeyi öyle algılamayız gibime geliyor.
John Cage'in 4'33" isimli eserine bir rivayete göre anechoic bir odada geçirdiği vakit ilham vermiş. Dışarıdan ses almayan ve içerisinde yansımaların olmadığı bu odada John Cage abimiz biri yüksek frekansta biri de düşük frekansta 2 ses duymuş. Alçak frekanstaki sesi damarlardan geçen kanın, vücudun çalışmasının sesi diye açıklamışlar, yüksek frekansta duyduğu sese de sinir sisteminin çalışması diye bir atmasyonda bulunmuşlar.
Benim sallamasyon teorime göre cochle içindeki zarar görmüş cilia'ların bazıları gördüğü zarardan dolayı sürekli sinyal gönderiyor. Günlük hayatta gerek beyinin odağı kaydırmasından, gerek critical band meselesi yüzünden maskelenmesinden (zarar görmüş band'lar daha da genişliyor, maskelenme şansı da artıyor.), gerek de duyum sisteminin sağladığı kazancın düşük olmasından dolayı duyulmuyor bu "kafa sesi".
Havadaki gsm radyo gps sinyallerinden kaynaklanmıyor fakat yine de 100-150 sene önce duyulmuyor muydu derseniz büyük ihtimalle duyulmuyor derdim. Bar, disko, kulaklıkla dinlenilen müzik, jet motoru ve benzeri aletler olmadan cilia'lara zarar vermek zor olmalı. Daha da güvenli sallamak için barutun icadından evvel duyulmuyordu denilebilir.
John Cage'in 4'33" isimli eserine bir rivayete göre anechoic bir odada geçirdiği vakit ilham vermiş. Dışarıdan ses almayan ve içerisinde yansımaların olmadığı bu odada John Cage abimiz biri yüksek frekansta biri de düşük frekansta 2 ses duymuş. Alçak frekanstaki sesi damarlardan geçen kanın, vücudun çalışmasının sesi diye açıklamışlar, yüksek frekansta duyduğu sese de sinir sisteminin çalışması diye bir atmasyonda bulunmuşlar.
Benim sallamasyon teorime göre cochle içindeki zarar görmüş cilia'ların bazıları gördüğü zarardan dolayı sürekli sinyal gönderiyor. Günlük hayatta gerek beyinin odağı kaydırmasından, gerek critical band meselesi yüzünden maskelenmesinden (zarar görmüş band'lar daha da genişliyor, maskelenme şansı da artıyor.), gerek de duyum sisteminin sağladığı kazancın düşük olmasından dolayı duyulmuyor bu "kafa sesi".
Havadaki gsm radyo gps sinyallerinden kaynaklanmıyor fakat yine de 100-150 sene önce duyulmuyor muydu derseniz büyük ihtimalle duyulmuyor derdim. Bar, disko, kulaklıkla dinlenilen müzik, jet motoru ve benzeri aletler olmadan cilia'lara zarar vermek zor olmalı. Daha da güvenli sallamak için barutun icadından evvel duyulmuyordu denilebilir.
0
kottak
karıncaların ayak sesleri varmıdır..?
karıncaların ayak sesleri varmıdır..?
0
titreşimle boyuna dalga oluşturan her şeyin sesi vardır, duyabildiklerimiz ve duyamadıklarımız.
duymamaız gerekenler ve duymamız gerekenler.
duymamaız gerekenler ve duymamız gerekenler.
0
yoksa sen duymuyor musun?
merak edene tavsiye: karincalar isminde bir kitap var...
onlar -karincalar- hakkinda ne biliyorsan degistirecegi gibi, !insaniz olum biz, azini burnunuzu kirariz istesek! tavrimizin o hayvanlar` karsisinda ne kadar da angutca oldugunu cok harika bir dille anlatan siradisi bir eserdir.
merak edene tavsiye: karincalar isminde bir kitap var...
onlar -karincalar- hakkinda ne biliyorsan degistirecegi gibi, !insaniz olum biz, azini burnunuzu kirariz istesek! tavrimizin o hayvanlar` karsisinda ne kadar da angutca oldugunu cok harika bir dille anlatan siradisi bir eserdir.
0
kulağınıza bi karınca sokun anlarsınız var mı yok mu.çıkarmak içinse kulağınıza fener tutun..
0
Hehe, çok komik. Neden dalga geçiyorsunuz soruyu soran arkadaşla. Olmadığını düşünüyorsanız "yoktur" yazın veya hiç bir şey yazmayın.
Neyse ben cevap veriyorum. Vardır. Gerekli teknik imkanlar sağlanırsa duyabilir, hatta kaydedebilir, bilgisayarda kaydedilen bu seslerin şiddetini yükseltebilir, hatta kimi çıkarımlara bile ulaşabilirsiniz. ("Karıncalar, yüz yirminci adımlarından sonra mutlaka bir süre dinleniyorlar, filan gibi)
Neyse ben cevap veriyorum. Vardır. Gerekli teknik imkanlar sağlanırsa duyabilir, hatta kaydedebilir, bilgisayarda kaydedilen bu seslerin şiddetini yükseltebilir, hatta kimi çıkarımlara bile ulaşabilirsiniz. ("Karıncalar, yüz yirminci adımlarından sonra mutlaka bir süre dinleniyorlar, filan gibi)
0
tanrı ile ilgili bir söz vardı.tanrı kara gecede, kara taşın üzerindeki, kara karıncayı görür; ayak sesini işitir diye.ayet dahi olabilir.
0
İnsan kulağı 16Hz - 20Khz arasındaki sesleri işitebilir. Karıncanın ayak sesleri insanın duyamayacağı kadar düşük bir ses.
0
terp
sahibinden.com tarzi bir site yaptirmak istiyorum. emlak uzerine yani... altyapisi oyle olacak, daha iyisi de olabilir. ne kadara patlar? tesekkurler...
sahibinden.com tarzi bir site yaptirmak istiyorum. emlak uzerine yani... altyapisi oyle olacak, daha iyisi de olabilir. ne kadara patlar? tesekkurler...
0
atiyoda olabilirim ama en az 10-15bin dolardan baslar gibi geliyor detaylara gore.
0
tam olarak aynısı olmasa da ben de şöyle bir şey sormuştum. biraz tartışma da çıkmıştı hatta. birkaç fikir vereceğine inanıyorum..
(git: 73831)
(git: 73831)
0
buna bir mesaj yazmıştım ama browser takılınca gitti. kısaca şöyle söyleyecem
allah aşkına x.com tarzı bişiy yapacaz kaça patlar diye sorupta gelecek cevaplardan hayır beklemeyin.
siz ne istiyorsunuz belli değil, tasarım mı, kodlama mı, güncelleme mi, sitenin planlaması ne, sağdan 2. düğmeye tıklayınca çıkan yazı ne olacak vs vs vs????
bunlar oturulur konuşulur sözleşme yapılır. Ancak bu şekilde girişilir bu işlere. öteki duyuruda tartışıldığı gibi saçma sapan şekilde 100 dolara yaparım denmez.
hele e ticaret sitesi hiç denmez. Kıçımla gülerim diyene.
Ha derseniz ortalama fiyatı ne olur bu tarz bir sitenin ben 3 ay içinde teslim edilecek bir projede 4 kişinin beraber çalışacağı bir iş için 36 000 tl + kdv'ye sözleşme yaptım. Buna 3. ayın sonunda sitenin test sonrası kurulumu sonrası hiçbir güncelleme ücreti dahil değil. Host dahil değil.
allah aşkına x.com tarzı bişiy yapacaz kaça patlar diye sorupta gelecek cevaplardan hayır beklemeyin.
siz ne istiyorsunuz belli değil, tasarım mı, kodlama mı, güncelleme mi, sitenin planlaması ne, sağdan 2. düğmeye tıklayınca çıkan yazı ne olacak vs vs vs????
bunlar oturulur konuşulur sözleşme yapılır. Ancak bu şekilde girişilir bu işlere. öteki duyuruda tartışıldığı gibi saçma sapan şekilde 100 dolara yaparım denmez.
hele e ticaret sitesi hiç denmez. Kıçımla gülerim diyene.
Ha derseniz ortalama fiyatı ne olur bu tarz bir sitenin ben 3 ay içinde teslim edilecek bir projede 4 kişinin beraber çalışacağı bir iş için 36 000 tl + kdv'ye sözleşme yaptım. Buna 3. ayın sonunda sitenin test sonrası kurulumu sonrası hiçbir güncelleme ücreti dahil değil. Host dahil değil.
0
nl extreme
var mıdır bunun özel bir sebebi poşette birbirine çarpınca ses çıkarmaması dışında.sonuçta elde içki gazete sarılıyken içki olduğunun belli olmamama gibi bi durum yok._?
var mıdır bunun özel bir sebebi poşette birbirine çarpınca ses çıkarmaması dışında.
sonuçta elde içki gazete sarılıyken içki olduğunun belli olmamama gibi bi durum yok.
_?
sonuçta elde içki gazete sarılıyken içki olduğunun belli olmamama gibi bi durum yok.
_?
0
televizyonda da sigara içki falan neden mozaikleniyorsa ondan, herkes bilse de kimse görmek istemiyor herhalde..
0
pipimizin kukumuzun oldugu da malum ama kapatılır, saygıdır, kültürdür biraz daha spesifiktir bukadar.
0
ben sarmıyorum mesela. bakkal sararsa da çıkartıyorum.
zaten evde de çıplak dolaşırım ben. öyle bi insanım.
zaten evde de çıplak dolaşırım ben. öyle bi insanım.
0
gençler kolayı, gazozu filan da sarıp, alkol gibi hava atsın, tatil yerlerinde ortam yapsın diye.
şahsen erikli suyu bile sardırıyorum, fena piyasaya yapıyorum.
şahsen erikli suyu bile sardırıyorum, fena piyasaya yapıyorum.
0
yiyen var, yiyemeyen var derdi büyüklerimiz:)) bunu alkola uyarlarsak... öyle işte::))
0
(bkz: Mahalle baskısı). Hiç yoktan iyidir denilerek yapılan, çekince sonucu ortaya çıkmış bir adet.
0
reklam olmasın diye.;-)) ya da reklama alet olmamak diyebiliriz.
Ben $ahsen böyle yapardım. Ne demek ulan!!! benim elimde bilmem ne rakısı öyle sallaya sallaya reklamlarını mı yapacağım?
Ben $ahsen böyle yapardım. Ne demek ulan!!! benim elimde bilmem ne rakısı öyle sallaya sallaya reklamlarını mı yapacağım?
0
tylolhot
merhabalar!sıradan bir bilgisayar kullanıcısının web tasarımını öğrenebilmesi kaç senesini alır?.web tasarımını öğrenebilmek için yoğun bir zekaya ihtiyaç var mıdır?web tasarımı kursları için nereleri tavsiye edersiniz.yardımlarınız için teşekkürler!
merhabalar!sıradan bir bilgisayar kullanıcısının web tasarımını öğrenebilmesi kaç senesini alır?.web tasarımını öğrenebilmek için yoğun bir zekaya ihtiyaç var mıdır?web tasarımı kursları için nereleri tavsiye edersiniz.yardımlarınız için teşekkürler!
0
sıradan bir bilgisayar kullanıcısının asıl vaktini fotoşop öğrenmek alır. gerisinde pek bir numara yok eğer yaratıcılık denen yetiye sahipseniz...
0
yaklaşık 3 yıldır web tasarım işiyle profesyonel olarak ilgileniyorum. fakat her yıl bir önceki yıldan çok daha farklı yerde olduğumu görüyorum. Tecrübe ciddi anlamda bu iş için çok önemli, aldığınız ve ya yapmaya çalıştığınız farklı projeler size çok şey katacaktır. İlk etapta html öğrenmeniz sizin için bir artı kazandıracaktır. Eğer grafik tasarıma yeteneğiniz yoksa muhakkak programlama dillerinden bir kaçını öğrenmeniz gerekmektedir. yoksa malesef halk diliyle "web tasarımcı" olamazsınız.
0
aslında bu karışık bi terim. web tasarım adı altında arayüz tasarımıda var koduda var. bence ilk baştan ona karar verin. misal arayüz tasarımcısı oluıcaksanız photoshop üzerinde yoğunlaşın(tabiki işin uygulanabilirliğini kavramak daha doğru iş yapabilmek için html ve css i öğrenin) çünkü sağlam interaktif ajanslarda işler bu şekilde yürür. her işin ayrı adamı vardır. bir projede arayüzü, motion'ı, kod'u, flash'ı ayrı kişilerden sorulur. bunu düşünüp hareket edin bence.
zeka kısmına gelince bence analitik zeka önemlidir. kurslarla vakit kaybetmektense ufakta olsa projelerle kendinizi geliştirmeniz daha mantıklı. alkolik imam ın dediği doğru. iş yapmak, projede yeralmak kursun sana aylarca vereceğini çok kısa sürede katacaktır.
kolay gelsin
zeka kısmına gelince bence analitik zeka önemlidir. kurslarla vakit kaybetmektense ufakta olsa projelerle kendinizi geliştirmeniz daha mantıklı. alkolik imam ın dediği doğru. iş yapmak, projede yeralmak kursun sana aylarca vereceğini çok kısa sürede katacaktır.
kolay gelsin
0
kurslarına gidersen yarım sene yeter ama teknik olarak öğrenirsin, gerisi sana kalmış; her eğitimde olduğu gibi.
0
çok grafik içermeyen statik web sayfaları için word kullanabiliyor olmanız yeterli aslında. sadece word'le bile gerçekten profesyonel gözüken bir site yapmak mümkün. (iyi bir tasarımcının, doğru programlarla yaptığından daha uzun sürede olur ama yine de olur)
word bilen birinin frontpage ya da dreamweaver kullanmayı öğrenmesi, sadece merak işi ama hala statik sayfalardan bahsediyoruz.
statik olmayan sayfalar üretmek için bir yere kadar hazır scriptler'den falan faydalanmak mümkün olur, tabii bunların nasıl kullanılacağını bilmek de ayrı bir külfet.
ve yine hazır şablon siteler var, cms'ler var, bir dolu paket vs var. bunlarla bir şeyler yapmak da mümkün. etrafta gördüğümüz bir çok site böyle yapılıyor. bunları kullanmak iyice basit.
ancak asp, php falan derken kod yazmak girerse işin içine, o bambaşka bir "meslek". bir kaç ayda öğrenilecek bir şey değil sıradan bir kullanıcı için.
word bilen birinin frontpage ya da dreamweaver kullanmayı öğrenmesi, sadece merak işi ama hala statik sayfalardan bahsediyoruz.
statik olmayan sayfalar üretmek için bir yere kadar hazır scriptler'den falan faydalanmak mümkün olur, tabii bunların nasıl kullanılacağını bilmek de ayrı bir külfet.
ve yine hazır şablon siteler var, cms'ler var, bir dolu paket vs var. bunlarla bir şeyler yapmak da mümkün. etrafta gördüğümüz bir çok site böyle yapılıyor. bunları kullanmak iyice basit.
ancak asp, php falan derken kod yazmak girerse işin içine, o bambaşka bir "meslek". bir kaç ayda öğrenilecek bir şey değil sıradan bir kullanıcı için.
0
Web tasarım, markanızın dijital vitrinidir. Sadece güzel görünmekle kalmaz; kullanıcı dostu olmalı, hızlı açılmalı ve her cihazda sorunsuz çalışmalıdır. Etkili bir web tasarımı; ziyaretçiyi müşteriye dönüştürür, güven verir ve sizi rakiplerinizden ayırır.
Doğru yapılandırılmış bir site, sadece estetik değil; aynı zamanda stratejik bir iletişim aracıdır.
www.creodive.com.tr
Doğru yapılandırılmış bir site, sadece estetik değil; aynı zamanda stratejik bir iletişim aracıdır.
www.creodive.com.tr
0
önce html.
sonra css.
biraz da javascript.
sonra tekrar css.
çünkü ilk başta hiçbir şey anlamayacaksın. Web tasarımına merak saldım dedikten sonra 3 saat youtube videosu izleyip vscode’u indirirsin.
iki hafta sonra kendini portfolio sitesine "coming soon" yazarken bulursun.
ve evet, o coming soon hep orada kalır.
bitdyno.com
sonra css.
biraz da javascript.
sonra tekrar css.
çünkü ilk başta hiçbir şey anlamayacaksın. Web tasarımına merak saldım dedikten sonra 3 saat youtube videosu izleyip vscode’u indirirsin.
iki hafta sonra kendini portfolio sitesine "coming soon" yazarken bulursun.
ve evet, o coming soon hep orada kalır.
bitdyno.com
0
mulkiyeli
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..
halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım var..
halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım var..
0
ben ne zaman umutsuz olsam, yüzüklerin efendisi:kralın dönüşü nü okurum. hatta vekilharç ile kral bölümünü:)) ezbere biliyorum o kısmı diyebilirim:))
onun dışında, mutsuzken insana iyimserlik aşılayan şeyler okunmalı. üstün dökmen'in küçük şeyler serisi mesela. aslında izlesen daha iyi, adamın konuşma şekline hayranım.
yine üzgünken, kafamı en iyi dağıtan kitaplar macera romanlarıdır. clive cussler kitapları, özellikle dirk pitt'in esasoğlan olduğu kitaplar müthiştir.
onun dışında, mutsuzken insana iyimserlik aşılayan şeyler okunmalı. üstün dökmen'in küçük şeyler serisi mesela. aslında izlesen daha iyi, adamın konuşma şekline hayranım.
yine üzgünken, kafamı en iyi dağıtan kitaplar macera romanlarıdır. clive cussler kitapları, özellikle dirk pitt'in esasoğlan olduğu kitaplar müthiştir.
0
şiir okumaz mısınız? orhan veli, cahit külebi insanın içine neşe saçan şiirler yazar. hafif hüzünlü bir neşesi vardır o şiirlerin.
hem, bu güzel havalarda rakı şişesinde balık olup "beni bu güzel havalar mahvetti" demek kadar hoş bir şey olabilir mi? şiir okuyun siz. ama orhan veli ile cahit külebi.
hem, bu güzel havalarda rakı şişesinde balık olup "beni bu güzel havalar mahvetti" demek kadar hoş bir şey olabilir mi? şiir okuyun siz. ama orhan veli ile cahit külebi.
0
kitap tavsiyesi deyince coşuyorum ben onu farkettim. yine şiirden gidersek, ümit yaşar oğuzcan da iyidir. ama bazı şiirleri insanı depresyonun dibine itebiliyor. dikkatli olmak lazım.
0
gabriel garcia marquez de iyi seçimdir bak. daha doğrusu güney amerikadan kimi okursanız güzel seçimdir. bi ağlatır çiçek gibi yaparlar insanı.
0
vakti zamanında (bkz: bir garip orhan veli)yi oynamış idim:))
şiirler zaten başucumda..
onlarsız olmaz.
ben daha çok zihnimi uzun süre meşgul edecek, beni oyalayacak,gerçekliğimden koparacak kitaplar peşindeyim..
çok teşekkür ediyorum..
şiirler zaten başucumda..
onlarsız olmaz.
ben daha çok zihnimi uzun süre meşgul edecek, beni oyalayacak,gerçekliğimden koparacak kitaplar peşindeyim..
çok teşekkür ediyorum..
0
amaç gerçeklikten kopmaksa, fantastik kurgu diyorum da başka da bir şey demiyorum. tolkien diyorum, ursula le guinn diyorum, weiss-hickman hatunların dragonlance serisi diyorum.
0
ama grange var, taş meclisi var onun kitabı bak güzeldir. yine polisiyeden gideceksek, ahmet ümit de candır. severim kendisini çok.
0
sait faik'in 'şimdi sevişme vakti' adlı şiir kitabı güzeldir. hayata bağlar.
0
0
bazen insan gerçekten okuyamıyor, sayfalar bitmek bilmiyor, bana da olur zaman zaman. haiff şeyler okumak lazım böyle zamanlarda ne aç ne tokken çerez ya da meyve yemek gibi.
fantastik bilim kurgu iyidir o yüzden. trevenian, stephen king, dan brown falan rahat gider mesela. ama çok da haiff olmasın dersen gülün adı ve faucault sarkacı süper sürükleyici hayvan kitaplardır, okumadıysan. ursula k. le guin de öyledir. yerdeniz öykülerini özellikle tavsiye ederim fantastik seviyorsan, ya da dünyanın doğum günü'nde harika bilim kurgu öyküleri mevcuttur, başka dünyalara götürür. ya da stanislav lem'in bilimkurguları olağanüstüdür; bu türü seviyorsan biliyorsundur gerçi...
fantastik bilim kurgu iyidir o yüzden. trevenian, stephen king, dan brown falan rahat gider mesela. ama çok da haiff olmasın dersen gülün adı ve faucault sarkacı süper sürükleyici hayvan kitaplardır, okumadıysan. ursula k. le guin de öyledir. yerdeniz öykülerini özellikle tavsiye ederim fantastik seviyorsan, ya da dünyanın doğum günü'nde harika bilim kurgu öyküleri mevcuttur, başka dünyalara götürür. ya da stanislav lem'in bilimkurguları olağanüstüdür; bu türü seviyorsan biliyorsundur gerçi...
0
fantastik bilim kurgu tamamen yabancı olduğum bir tür..ama bi yerinden başlayabilirim..iyi hissettirecek diyosunuz madem:))
kinyas ve kayra sendromunu atlattım..çok zaman oldu.
öneriler güzel..listem kabarık..
hadi hayırlısı.
kinyas ve kayra sendromunu atlattım..çok zaman oldu.
öneriler güzel..listem kabarık..
hadi hayırlısı.
0
alper canıgüz, çok eğlenirsin.
okumadıysan chuck palahniuk, özellikle gösteri peygamberi
neil gaiman terry prachet - bir kıyamet komedisi
iyice delirdim diyorsan da sophie kinsella oku :P
öykü kısmına katılıyorum, notos öykü dergisi falan alıp okuyabilirsin.
bir de ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi (begenmezsen gel istediğin kitabı hediye ederim o derece)
iyi okumalar.
okumadıysan chuck palahniuk, özellikle gösteri peygamberi
neil gaiman terry prachet - bir kıyamet komedisi
iyice delirdim diyorsan da sophie kinsella oku :P
öykü kısmına katılıyorum, notos öykü dergisi falan alıp okuyabilirsin.
bir de ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi (begenmezsen gel istediğin kitabı hediye ederim o derece)
iyi okumalar.
0
ben bu dönemde iki tür okuyorum; birincisi polisiye, agata kristi teyze süper kafa dağıtır,şerlok holms de olur.
ikincisi de meave binchy denen teyzenin aşk-macera romanları gibi olabilecek, ucuz hollywood filmi tadında kitaplar var. süper kafa dağıtır, yorulmazsınız, zaman geçer (bilmiyorum erkekseniz sıkılılabilirsiniz)
bir de ben o dönmi sevdiğimden, hüseyin rahmi gürpınarın dönemle dalga geçen komik kitaplarına bayılırım.
ihsan oktay anar insanı alır başka dünyalara götürür getirir, çok süper olur,çok kötü değilseniz.
ikincisi de meave binchy denen teyzenin aşk-macera romanları gibi olabilecek, ucuz hollywood filmi tadında kitaplar var. süper kafa dağıtır, yorulmazsınız, zaman geçer (bilmiyorum erkekseniz sıkılılabilirsiniz)
bir de ben o dönmi sevdiğimden, hüseyin rahmi gürpınarın dönemle dalga geçen komik kitaplarına bayılırım.
ihsan oktay anar insanı alır başka dünyalara götürür getirir, çok süper olur,çok kötü değilseniz.
0
roadrunner_merlin
dün spora gittiğimde oradaki spor hocasına da sordum, adam ilk defa duyduğunu söyledi. yerini gösterincede orada adonis değil 'oblik' olduğunu ve sanıldığı gibi de öyle vucudu çepe çevre kavramadığınıu söyledi. yani soru şu; gerçekten adonis kası var mıdır? yoksa bu matrix'te bir yanılsama mıdır?
dün spora gittiğimde oradaki spor hocasına da sordum, adam ilk defa duyduğunu söyledi. yerini gösterincede orada adonis değil 'oblik' olduğunu ve sanıldığı gibi de öyle vucudu çepe çevre kavramadığınıu söyledi. yani soru şu; gerçekten adonis kası var mıdır? yoksa bu matrix'te bir yanılsama mıdır?
0
hocanın dediği gibi oblique'e dahil oluyor adonis kası denilen bölge.. adonis kası gerçekten var mı sorusuna da adonis'e inanmıyorum ama orada kas var diye cevap vereceğim..
0
önemli olan adı değil ki, sonuçta orada kas kendini gösteriyor, adı adonis kası veya oblik ne farkeder.
0
adonis diye kas yok. obliklerle alt karın arasındaki çizgi var. adonis kası dedikleri yer bir çıkıntı değil oyuk zaten.
0
ilginç benim spordaki hocam da bilmiyor adonis kası diye bir kas yok diyordu. bu adonis ismi nerden geliyor o zaman.
0
canım kardeşlerim, suser ve okur arkadaşlarım spor hocalarına filan sorup madara olmayın. oyuna gelmeyin, sazan olmayın.
googleda aratınca "adonis kası" sözcüğünün bir tek "sözlük"lerde geçtiğini görürsünüz. :))
googleda aratınca "adonis kası" sözcüğünün bir tek "sözlük"lerde geçtiğini görürsünüz. :))
0
adonis antik yunan'da bir karakter; kısaca kadınların taptığı bir tip diyelim.
söz konusu kas demetinin kasıkta olması ve onun görünürlüğünün birkaç santim aşağısında bir cinsel organın bulunması ve muhtemelen kadınlara çekici gelmesiyle bağlantılı olarak takılmış bir isim olsa gerek, venüs tepesi gibi yani, aynı hikaye.
söz konusu kas demetinin kasıkta olması ve onun görünürlüğünün birkaç santim aşağısında bir cinsel organın bulunması ve muhtemelen kadınlara çekici gelmesiyle bağlantılı olarak takılmış bir isim olsa gerek, venüs tepesi gibi yani, aynı hikaye.
0
error 6
Arkadaşlar böyle bi problemden mustaribim ben. Elimde 1 şişe Sierra tekila ve 1 şişe safari egzotik meyve likörü mevcut. Bi arkadaştan duymuştum bunlarla süper kokteyl yapılıyo olm deli manyak bişi oluyo diye, ben de bunun üzerine sevgiliye hava yaptım işte şöyle kokteyl içicez böyle uçucaz vb diye.
Arkadaşlar böyle bi problemden mustaribim ben.
Elimde 1 şişe Sierra tekila ve 1 şişe safari egzotik meyve likörü mevcut. Bi arkadaştan duymuştum bunlarla süper kokteyl yapılıyo olm deli manyak bişi oluyo diye, ben de bunun üzerine sevgiliye hava yaptım işte şöyle kokteyl içicez böyle uçucaz vb diye...
Gel gör ki sonra o arkadaş toz oldu ve ben elimde formül olmadan kaldım. İnternet'te de bulamıyorum, var mıdır bileniniz?
Cuma günü ortam yapmam gerekiyo hatun şahsa. Elim ayağım birbirine dolaştı efkardan dikicem bitiricem tekilayı. Yardım pls ltf tşk.
Elimde 1 şişe Sierra tekila ve 1 şişe safari egzotik meyve likörü mevcut. Bi arkadaştan duymuştum bunlarla süper kokteyl yapılıyo olm deli manyak bişi oluyo diye, ben de bunun üzerine sevgiliye hava yaptım işte şöyle kokteyl içicez böyle uçucaz vb diye...
Gel gör ki sonra o arkadaş toz oldu ve ben elimde formül olmadan kaldım. İnternet'te de bulamıyorum, var mıdır bileniniz?
Cuma günü ortam yapmam gerekiyo hatun şahsa. Elim ayağım birbirine dolaştı efkardan dikicem bitiricem tekilayı. Yardım pls ltf tşk.
0
tekila sunrise olabilir mi bu kokteylin adı, belki bu isimle bulursun. ama bu dediğimin için meyve suyu da var.
0
cevap sözlükten gelmiş:
"feria" adlı olanında oranlar ve talimatlar şöyle:
yarısı buzla dolu olan bir shakera 5/10 oranında tekila, 2/10 oranında safari, 3/10 oranında ahududu şurubu koyup iyice çalkalayın. büyük tumblerlarda servis edin. dilerseniz istediğiniz ölçüde soda koyabilirsiniz. süslemek için ahududu kullanabilirsiniz.
(bernaive, 18.06.2009 19:37)
"feria" adlı olanında oranlar ve talimatlar şöyle:
yarısı buzla dolu olan bir shakera 5/10 oranında tekila, 2/10 oranında safari, 3/10 oranında ahududu şurubu koyup iyice çalkalayın. büyük tumblerlarda servis edin. dilerseniz istediğiniz ölçüde soda koyabilirsiniz. süslemek için ahududu kullanabilirsiniz.
(bernaive, 18.06.2009 19:37)
0
orange coffee
benim dünyalar tatlısı bi ananem var 86 yaşında 3 kalça ameliyatı geçirdi zor yürüyor ve zorlanıyor artık yürürken oturuyor o yüzden hep arada kitap okuyor ama 2 sayfa okuyup bırakıyor gözlerini yoruyomuş harfler birbirine giriyomuş gözlerinde bi problem yok pek anlamam bu işlerden de bikaç sene önc
benim dünyalar tatlısı bi ananem var 86 yaşında 3 kalça ameliyatı geçirdi zor yürüyor ve zorlanıyor artık yürürken oturuyor o yüzden hep arada kitap okuyor ama 2 sayfa okuyup bırakıyor gözlerini yoruyomuş harfler birbirine giriyomuş gözlerinde bi problem yok pek anlamam bu işlerden de bikaç sene önce lazerle ameliyat falan oldu gözlerinden şimdi bu kadın klasiklerin çoğunu yalayıp yutmuş zamanında ben istiyorum ki günümüz edebiyatından da.. şimdi bana bi yayın evi söyleyin ki cancağızımın gözleri daha fazla yorulmasın..
tişkür
tişkür
0
yayınevi değil de ferhan şensoy'un oteller kitabı'nı öneririm; hem eğlenceli hem de büyük puntolu.
0
yine ferhan şensoy'un denememeler ile falınızda rönesans var da kolay okunabilir, ferhan şensoy sanki bu gibi durumlar için hazırlıklıymış gibi geldi bi an...
0
ferhan şensoy bi kitabında bahsediyordu yanlış hatırlamıyorsam bu durumdan, çok küçük puntolarla basıyorlar bende gidip büyütüp fotokopisini çektirip öyle okuyorum diye. o yüzden prensip olarak büyük bastırmak istiyor olabilir kendi kitaplarını da. hem onun kitaplarını alabilirsiniz hem de onun yöntemini uygulayabilirsiniz belki. bu arada geçmiş olsun.
0
türkiye iş bankası kültür yayınları,oda yayıncılık ve alkım yayıncılık benim gördüğüm kadarıyla kitaplarını nispeten büyük puntolarla basıyor.çok geçmiş olsun.
0
joehigashi
Merak ettim.. Fotokritikte fotoğraflara bakıyorum çekilen fotoların büyük çoğunluğu çeşitli bilgisayar rötuşlarıyla düzenlenmiş ve yorumcuların ''müthiş kompozisyon, harika çalışma'' eleştirileriyle dolu olan çekimler.. Acaba fotoğrafla uğraşan kişiler olarak siz şu fotoşop olayına, raw moduna yani
Merak ettim.. Fotokritikte fotoğraflara bakıyorum çekilen fotoların büyük çoğunluğu çeşitli bilgisayar rötuşlarıyla düzenlenmiş ve yorumcuların ''müthiş kompozisyon, harika çalışma'' eleştirileriyle dolu olan çekimler.. Acaba fotoğrafla uğraşan kişiler olarak siz şu fotoşop olayına, raw moduna yani resimlerin çekildikten sonra düzenlenmesi olayına nasıl bakıyorsunuz ? En güzel fotoğraf hiçbir müdahaleye uğramayan, olduğu gibi çekilen fotoğraf değil midir ? Sozlukte fotoğrafla uğraşan arkadaşlar ne düşünüyor merak ediyorum..
0
photoshoptan ziyade bazi resimlerde lightroom veya makinenin kendi edit programiyla minik düzeltmeler yapilmasi iyidir. yani güzel bir kompozisyon bulup ufak ışık hataları yaparak kompozisyonu harcamak acı geliyor. şahsen her cektigim fotografi hem arw hem de jpeg olarak sakliyorum. uzerinde minik degisiklikler (Saturation, noise v.s.) yaptiklarimin orjinal halleri de kaliyor. ama photoshopla bokunu cikartmaya karsiyim evet. kanaatimce o zaman fotograf ceken degil fotograf editleyen oluyorsunuz.
0
elbetteki en iyi fotoğraf manipule edilmemiş olanıdır. ama günümüzde photoshop ve türevlerinin aşmış durumda kullanılması ile gerçek fotoğrafçılık teknikleri arka planda kaldı ne yazıkki. önüne geçilemeyeceği için bunu kabul etmek gerekiyor bir yerde(şayet ihtiyaç ise).
fotoğrafları da iki ayrı kategoride incelemek gerekiyor bu durumda; manipülasyon görmüş ve görmemiş olarak.
hiçbir fotoşap eseri usta bir fotoğrafçının müdahalesiz fotoğrafının yerini tutamaz illaki.
fotoğrafları da iki ayrı kategoride incelemek gerekiyor bu durumda; manipülasyon görmüş ve görmemiş olarak.
hiçbir fotoşap eseri usta bir fotoğrafçının müdahalesiz fotoğrafının yerini tutamaz illaki.
0
bence el değmemiş, işlenmemiş fotoğraf candır. ama işlenince çıkan süper sonuçlar da canandır. tepkili olmaya gerek yok. tarz meselesidir. dileyen analog çeker el bile değmez, dileyen fotoğraf daha karta bile düşmeden bin filtreden geçer ve enfessonuçlar verir... Ama sıkıyorsa fotoşopsuz gelinsin yani :]
0
bir, resim değil fotoğraf. (fotoğrafçılar çok kızıyor buna)
iki, dijital manipülasyon fotoğrafçılık içinde ayrı bir koldur zaten, kolaj falan yapıyorlar, kesip biçiyorlar. diğer taraftan sizin dediğiniz küçük düzenlemeler filmle çekilen fotoğraflarda da yapılıyor. karanlık odada bile ışık ayarlamaları gibi çeşitli düzenlemler teknik olarak mümkün ve profesyonel bütün fotoğrafçılar bunları yaparlar. dolayısıyla dijital müdahaleler de abartıya kaçmamak kaydıyla hoş karşılanmalıdır bence.
maksat seyir zevki veren ve mesajı olan bir fotoğraf yaratmaksa ve müdahaleler de buna yardımcı oluyorsa neden hor görelimki.
iki, dijital manipülasyon fotoğrafçılık içinde ayrı bir koldur zaten, kolaj falan yapıyorlar, kesip biçiyorlar. diğer taraftan sizin dediğiniz küçük düzenlemeler filmle çekilen fotoğraflarda da yapılıyor. karanlık odada bile ışık ayarlamaları gibi çeşitli düzenlemler teknik olarak mümkün ve profesyonel bütün fotoğrafçılar bunları yaparlar. dolayısıyla dijital müdahaleler de abartıya kaçmamak kaydıyla hoş karşılanmalıdır bence.
maksat seyir zevki veren ve mesajı olan bir fotoğraf yaratmaksa ve müdahaleler de buna yardımcı oluyorsa neden hor görelimki.
0
sanırım siz hdr tekniğinden bahsediyorsunuz, bana da çok yapay geliyor. fotoğraf değilde yağlı boya tabloya bakar gibi oluyorum
0
dijital fotoğrafçılıkta düzenleme yapmamak imkansız gibi artık. ama buna illa kötü yönden bakılmamalıi o da işin sanat kısmının bi parçası. ciddi güzel bir fotoğraf oluşturacak şekilde editlemek de zor bir iş sonuçta ve sanatçı sanatçılığını o aşamada da konuşturuyor.
"ayrıca resim değil o fotoğraftır" demek de yanlış. fotoğraf da bir resimdir. basitçe bakıldığı zaman fotoğraf çekmek, ışığı kullanarak, özel bir kağıt üzerine resim çizmektir.
(bkz: camera obscura)
"ayrıca resim değil o fotoğraftır" demek de yanlış. fotoğraf da bir resimdir. basitçe bakıldığı zaman fotoğraf çekmek, ışığı kullanarak, özel bir kağıt üzerine resim çizmektir.
(bkz: camera obscura)
0
1. djital geldi mertlik bozuldu düşüncesi saçmadır. dijital değil de film çekince fotoğrafa müdahale yapıl(a)mıyor mu sanki ? neredeyse 100 senedir yapılıyor nitekim. yani bu konu film/dijital ikiliğine falan dayandırılamaz.
2. fotoğraf çekmek eylemi kendi başına müdahaleci bir eylemdir. "olduğu gibi çekmek" diye birşey yoktur. fotoğrafladığınız konuyu çekerken kullandığınız açı, objektif, hatta fotoğrafı kullanma şekliniz ve daha bir sürü şey doğruca müdahale oluşturur. kısacası fotoğraf çekerken kullandığımız tüm değişkenler zaten bir müdahaledir.
2. fotoğraf çekmek eylemi kendi başına müdahaleci bir eylemdir. "olduğu gibi çekmek" diye birşey yoktur. fotoğrafladığınız konuyu çekerken kullandığınız açı, objektif, hatta fotoğrafı kullanma şekliniz ve daha bir sürü şey doğruca müdahale oluşturur. kısacası fotoğraf çekerken kullandığımız tüm değişkenler zaten bir müdahaledir.
0
şimdi kendi adıma konuşim. çektiğim fotoğraflardan fotoşoptan geçen olursa benim gözümde değeri kalmıyor. sevmiyorum. üvey evlat muammelesi gösteriyorum. ancak özel durumlarda kullanıyorum ve bununda belirtiryorum. fotoğraf üzerinde digital ortamda manipulasyon yapmak ayrı bir iştir. bir kere baştan yanlış yoldasınız. fotomanipulasyon diye birşey vardır ve hakkını vererek kullanana saygı duyarım. ama fotokritik şimdiye kadar rastladığım en saçma platform. fotoğraflarınızı oraya upload ediceğinize gidin market önündeki gençlere gösterin, inanın ki daha mantıklı tepkiler alırsınız. kullanmıyorum kullandırıtmıyorum. nedeni ise bir arkadaşımın fotoğraflarına (kendisi de sözlük yazarıdır)"keşke hiç çekmeseydiniz" gibi yorumların utanmadan yapılmasıdır. fotomanipulasyona ilgi duyuyorsanız çok meşekatli bir iştir, fotoğraf çekmenin ötesinde bambaşka bir kulvardır. birkere bunun iyi ayırt edin. kolay gelsin.
0
photoshop ile yapılan müdehaleler ikiye ayrılır:
1 - rengini, tonunu, kontrastını, kadrajını falan ayarlarsın ki bu işlemlerin hepsini karanlık odada kart baskısı ve banyosu yaparken de yapmak zorundasındır. ayrıca analog olarak çok zor olan temizlik işlemlerini de bu kategoriye sokabiliriz, lekeleri silme, tozları veya fazla noise temizleme gibi..
2 - manipülasyon dedikleri işlemler, kesme yapıştırma, hdr, ldr gibi aşırı ton değişiklikleri vb. işlemler ki bunların da hemen hemen hepsi aslında analog alarak yapılabilen ama üstün bilgi ve deneyim ile başarıya ulaşılan şeylerdir.
önemli olan, fotoğrafa dokunulsun ister misin, istemez misin, odur. photoshop sadece bu işleri kolaylaştırdığı ve yaygınlaştırdığı için günah keçisidir.
bir fotoğraf gerçekten iyiyse, bunu net bir şekilde ayırdedebiliyorsan,
neyle nasıl yapıldığının ne önemi var?
1 - rengini, tonunu, kontrastını, kadrajını falan ayarlarsın ki bu işlemlerin hepsini karanlık odada kart baskısı ve banyosu yaparken de yapmak zorundasındır. ayrıca analog olarak çok zor olan temizlik işlemlerini de bu kategoriye sokabiliriz, lekeleri silme, tozları veya fazla noise temizleme gibi..
2 - manipülasyon dedikleri işlemler, kesme yapıştırma, hdr, ldr gibi aşırı ton değişiklikleri vb. işlemler ki bunların da hemen hemen hepsi aslında analog alarak yapılabilen ama üstün bilgi ve deneyim ile başarıya ulaşılan şeylerdir.
önemli olan, fotoğrafa dokunulsun ister misin, istemez misin, odur. photoshop sadece bu işleri kolaylaştırdığı ve yaygınlaştırdığı için günah keçisidir.
bir fotoğraf gerçekten iyiyse, bunu net bir şekilde ayırdedebiliyorsan,
neyle nasıl yapıldığının ne önemi var?
0
fuck milk get beer2
çalışmak istiyorum ama saçlar sorun çıkartacak gibi.. ki benim saçlar da uzun saç değil.. benim saçlar "UZUN SAÇ"... geçen sene bu zamanlar belimdeydi.. şimdi popomda.. kesmeye de kıyamıyorum..barlarda, rock, metal müzik ile ilgili mekanlarda çalışabilirim, tek aklıma gelen bu..başka nerelerde çalış
çalışmak istiyorum ama saçlar sorun çıkartacak gibi.. ki benim saçlar da uzun saç değil.. benim saçlar "UZUN SAÇ"... geçen sene bu zamanlar belimdeydi.. şimdi popomda.. kesmeye de kıyamıyorum..
barlarda, rock, metal müzik ile ilgili mekanlarda çalışabilirim, tek aklıma gelen bu..
başka nerelerde çalışabilir uzun saçlı erkekler?
aklıma hiç bir şey gelmiyor.. şöyle parası iyi olan işler.. ama saça maça karışmayan, popoda olan hayvan uzun saça bile karışmayan işler?
barlarda, rock, metal müzik ile ilgili mekanlarda çalışabilirim, tek aklıma gelen bu..
başka nerelerde çalışabilir uzun saçlı erkekler?
aklıma hiç bir şey gelmiyor.. şöyle parası iyi olan işler.. ama saça maça karışmayan, popoda olan hayvan uzun saça bile karışmayan işler?
0
organizatörlük-halkla ili$kiler tipi de uygun. hatta bazı $irketler sırf moderin görünüm adına bu insanları uzun saç-küpe kombinasyonlu ki$ilerden seçiyorlar. o bazı $irketler hangileri dersen, bilemiyorum ama var öyleleri; ara$tırınca bulunur i$ kafana yatıyorsa.
0
ı-ıh. sanayide çalışamazsın. kısa saçlı küpelileri bile almıyolar. hem çok da laf yersin. kız sanıyolar:(
0
Askerden önce benimde saçlarım belime kadar geliyordu ve hiç bir sorun olmadan organize sanayide bir üretim fabrikasında mühendis olarak çalışabiliyordum. Bazı yerler var böyle saça, küpeye takılmayıp yaptığın işe bakan oralarda çalışabilirsin, IT ve özellikle yazılım sektöründe uzun saçlı olmak normal bile sayılıyor o alanda da iş arayabilirsin bence...
0
grafik ve/veya web tasarımcı olabilirsin mesela.
benim saç da uzun hiç de problem olmadı, aksine ne güzel saçların var şeklinde yaklaştılar.
karşı dairemizdeki web&grafik ajansında da gothic bir kız çalışıyordu yine, postallı piercingli falan, belli ki orada da sorun olmamış yani.
benim saç da uzun hiç de problem olmadı, aksine ne güzel saçların var şeklinde yaklaştılar.
karşı dairemizdeki web&grafik ajansında da gothic bir kız çalışıyordu yine, postallı piercingli falan, belli ki orada da sorun olmamış yani.
0
eğlence sektörü denen işi hiç unutma,
sinema televizyon film ve dizi setlerinde bir sürü adam çalışıyor.
konser organizasyonlarında bir sürü iş var, prodüksiyon şirketlerine gidebilirsin.
grafiker dediğin insanlara da pek kimse karışmaz ya da tasarımcılar, bilgisayar programcıları, web masterlar vs. tabii ki hepsi belli bir eğitim ya da yetenek isteyen şeyler. benim sevgilimin de belinde saçları, 10 küsur yıldır, setlerde ışıkçılıktan yayınevlerinde editörlüğe, video montajcılığından grafik art direktörlüğüne bir dünya iş yaptı.
ha, saçların sağlıklı ve bakımlıysa ajans kayıt yaptırıp saçlarının faydasını bile görebilirsin, bakarsın şampuan reklamı falan çıkar :P
şaka bir yana sen sadece devlet dairelerini, plazaları ve ağır işçi gerektiren işleri unut, sokakta daha çoook iş var. önemli olan yeteneğin ya da eğilimin ve tabii eğitimin ne. burada nasıl bir iş yapabileceğini soran insanlar nedense eğitimlerinden bahsetme gereği duymuyorlar, anlayamıyorum...
sinema televizyon film ve dizi setlerinde bir sürü adam çalışıyor.
konser organizasyonlarında bir sürü iş var, prodüksiyon şirketlerine gidebilirsin.
grafiker dediğin insanlara da pek kimse karışmaz ya da tasarımcılar, bilgisayar programcıları, web masterlar vs. tabii ki hepsi belli bir eğitim ya da yetenek isteyen şeyler. benim sevgilimin de belinde saçları, 10 küsur yıldır, setlerde ışıkçılıktan yayınevlerinde editörlüğe, video montajcılığından grafik art direktörlüğüne bir dünya iş yaptı.
ha, saçların sağlıklı ve bakımlıysa ajans kayıt yaptırıp saçlarının faydasını bile görebilirsin, bakarsın şampuan reklamı falan çıkar :P
şaka bir yana sen sadece devlet dairelerini, plazaları ve ağır işçi gerektiren işleri unut, sokakta daha çoook iş var. önemli olan yeteneğin ya da eğilimin ve tabii eğitimin ne. burada nasıl bir iş yapabileceğini soran insanlar nedense eğitimlerinden bahsetme gereği duymuyorlar, anlayamıyorum...
0
valla aartik uzun sac yuzunden is sorunu yasayan pek kalmadi, en azindan buyuk sehirlerde. kamu disinda istedigin sektorde calisabilirsin muhtemelen, ama arada 3-5 denyo sirket de cikabilir tabi.
(bkz: #16017415)
(bkz: #16017415)
0
sarsakdahi
Bayagı oldu hatırladınız mı?Kızla oglan duvarları mı deliyolardı, koprulerden mi geciyolardı..sanki uzaya dogru gidiyolardı. onun müziğini bi söyleyiversenize bi zahmet.not: stiltskin'den inside degil bastan soyleyeyim de.
Bayagı oldu hatırladınız mı?
Kızla oglan duvarları mı deliyolardı, koprulerden mi geciyolardı..sanki uzaya dogru gidiyolardı. onun müziğini bi söyleyiversenize bi zahmet.
not: stiltskin'den inside degil bastan soyleyeyim de.
Kızla oglan duvarları mı deliyolardı, koprulerden mi geciyolardı..sanki uzaya dogru gidiyolardı. onun müziğini bi söyleyiversenize bi zahmet.
not: stiltskin'den inside degil bastan soyleyeyim de.
0
valla levis'in insanı yakalayan bi müziği vardı ondan mı bahsediyosun emin olamadım ama bi bak istersen:
rjd2 > the horror
rjd2 > the horror
0
hiçbiri degil.
kadin vokal olmasi lazim, hatta skin in sesine mi benziyodu, yoksa skin miydi, bulamadım.
kadin vokal olmasi lazim, hatta skin in sesine mi benziyodu, yoksa skin miydi, bulamadım.
0
uzaya uçtukları reklamın müziği kesinlikle sarabande, karıştırıyor olabiliriz reklamları.
neyse lewis reklam müziği olarak hatırladığım bir de "dirge" vardı death in vegas'ın ama o değildir heralde...
neyse lewis reklam müziği olarak hatırladığım bir de "dirge" vardı death in vegas'ın ama o değildir heralde...
0
Skin-Faithfulness değildir herhalde:(Çok merak ettim o şarkıyı ben de skin e benzetmştim
sesini.Güzel bir şarkıydı.
www.youtube.com
Bu da yukarıdaki şarkının linki.
sesini.Güzel bir şarkıydı.
www.youtube.com
Bu da yukarıdaki şarkının linki.
0
derectus
Şişli büyükdere caddesine taksimden metro ile gidebilir miyim? ya da taksimden en rahat nasıl gidebilirim? sabah orada olmam gerekiyormuş.
Şişli büyükdere caddesine taksimden metro ile gidebilir miyim? ya da taksimden en rahat nasıl gidebilirim? sabah orada olmam gerekiyormuş.
0
buyukdere caddesi adi gibi cok buyuk, tam olarak nereye gideceksin. taksim metronun mecidiyekoy, gayrettepe, levent, 4levent duraklari buyukdere caddesi uzerinde.
0
ashh
arkadaşlar bu japon dediğimiz insanlar kendi dillerinde kendilerine nippon mu diyorlar, bana mı öyle geliyor?öyleyse bu ingiliz insanları niye ülkelere abuk subuk isimler veriyorlar?niye mısr'a icıpt, doçland'a germani diyorlar, manyaklar mı?
arkadaşlar bu japon dediğimiz insanlar kendi dillerinde kendilerine nippon mu diyorlar, bana mı öyle geliyor?
öyleyse bu ingiliz insanları niye ülkelere abuk subuk isimler veriyorlar?
niye mısr'a icıpt, doçland'a germani diyorlar, manyaklar mı?
öyleyse bu ingiliz insanları niye ülkelere abuk subuk isimler veriyorlar?
niye mısr'a icıpt, doçland'a germani diyorlar, manyaklar mı?
0
misilleme yapıyorlar. herkez onlara siz ingilizsiniz diyor ama onlar kendi kendilerine britiş diyorlar. ikiyüz senedir birleşmiş krallık dedirtemediler devletlerine.
0
biz ingiltere -> onlar england (inglınd), great britain (greyt britın)
keza biz de doyçland'a almanya diyoruz.
zamanla yerleşen şeyler bunlar, hindistanda türklere "sizin ülkenin adı hindi değil mi hehe" demeleri gibi bir şey. filologlar daha tatlı cevaplar verebilir tabii.
keza biz de doyçland'a almanya diyoruz.
zamanla yerleşen şeyler bunlar, hindistanda türklere "sizin ülkenin adı hindi değil mi hehe" demeleri gibi bir şey. filologlar daha tatlı cevaplar verebilir tabii.
0
kendimize zaten diyecek bir şeyim yok wpi, o başlıbaşına bir konu:)
biz nippon konusuna dönelim, öyle mi diyorlar?
biz nippon konusuna dönelim, öyle mi diyorlar?
0
yalnız deutschland'a almanya dememizin sebebi fransız kaynaklı.. (bkz: allemagne)
0
keinechance
Merhaba arkadaşlar,Öncelikle genelde bu tür soruları ben de pek sevmezdim ancak bazen insanın yazması, tanımadığı kişilerden fikir alması gerekiyor gerçekten.Aslında 1 saat öncesine kadar çok farklı şeyler yazacaktım ama şimdi biraz daha sakinim.Ben, bildiğiniz loser bahtsızlarındanım.Şimdi, 30 yaşı
Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle genelde bu tür soruları ben de pek sevmezdim ancak bazen insanın yazması, tanımadığı kişilerden fikir alması gerekiyor gerçekten.
Aslında 1 saat öncesine kadar çok farklı şeyler yazacaktım ama şimdi biraz daha sakinim.
Ben, bildiğiniz loser bahtsızlarındanım.
Şimdi, 30 yaşında, hiç çalışmamış (1-2 firmada çok kısa süreli -totalde 5-6 ay- çalıştım), eğitimi üniversite olan ama diplomayı ancak alabilmiş, askerliğini yapmamış, son bir kaç senedir mecburen ailesi ile ikamet eden (ki en büyük problemim de bu), arkadaşı neredeyse hiç olmayan, bundan sonrası ile ilgili en ufak bir planı da olmayan, arasıra intiharı düşünen ama asla gerçekleştirecek götü olmayan biriyim.
Neresinden tutsan elinde kalır bir hal aldı.
Askere gitsem gelsem sorunlar çözülmüyor (gerçi mecburen gideceğim ama...), iş bulsam ailemle yaşamanın stresi var, ki iş bulmak gibi bir şansım neredeyse kalmadı (yüzlerce başvuru, 0 geri dönüş, yaşın'da olumsuz etkisi var muhakkak), aileden ayrılsam aç kalırım, kaldıki ayrılacak para nerde gidecek arkdaş nerede...
Ne yapsam he sözlük ? bir kendinizi yerime koyarsanız (ki düşmanımın dahi başına gelmesin) nasıl bir çözüm bulursunuz ?
Aslında çözümü yok, moral de aramıyorum, ne bok yemeye yazdım onu da anlamadım, belki bir umut iyi bir akıl veren çıkar.
Öncelikle genelde bu tür soruları ben de pek sevmezdim ancak bazen insanın yazması, tanımadığı kişilerden fikir alması gerekiyor gerçekten.
Aslında 1 saat öncesine kadar çok farklı şeyler yazacaktım ama şimdi biraz daha sakinim.
Ben, bildiğiniz loser bahtsızlarındanım.
Şimdi, 30 yaşında, hiç çalışmamış (1-2 firmada çok kısa süreli -totalde 5-6 ay- çalıştım), eğitimi üniversite olan ama diplomayı ancak alabilmiş, askerliğini yapmamış, son bir kaç senedir mecburen ailesi ile ikamet eden (ki en büyük problemim de bu), arkadaşı neredeyse hiç olmayan, bundan sonrası ile ilgili en ufak bir planı da olmayan, arasıra intiharı düşünen ama asla gerçekleştirecek götü olmayan biriyim.
Neresinden tutsan elinde kalır bir hal aldı.
Askere gitsem gelsem sorunlar çözülmüyor (gerçi mecburen gideceğim ama...), iş bulsam ailemle yaşamanın stresi var, ki iş bulmak gibi bir şansım neredeyse kalmadı (yüzlerce başvuru, 0 geri dönüş, yaşın'da olumsuz etkisi var muhakkak), aileden ayrılsam aç kalırım, kaldıki ayrılacak para nerde gidecek arkdaş nerede...
Ne yapsam he sözlük ? bir kendinizi yerime koyarsanız (ki düşmanımın dahi başına gelmesin) nasıl bir çözüm bulursunuz ?
Aslında çözümü yok, moral de aramıyorum, ne bok yemeye yazdım onu da anlamadım, belki bir umut iyi bir akıl veren çıkar.
0
önce askerlik, ardından kpss sınavı. hatta fırsat olursa sınava askerde hazırlanmak.
0
@serseri marti, kpss için yaş sınırları oluyor, 30 yaşında olduğumu yazdım. biraz araştırdım hatta 2 hafta sonraki kpss için kayıt oldum, ancak çalışamadım, daha doğrusu iyi puan alsam bile yerleşme şansım yok, bu yaşta birini alan kurum bulmak çok zor dediler (askerliği de ekleyince.)
@ashh, işletme
@ashh, işletme
0
once askere gidiniz ki "30 yasinda bir de askere gitmemissin, niye alalim seni ise" geyigi ile ugrasmayin :). donunce (veya donmeden) is basvurularina baslayabilirsiniz.
neredeyse hic arkadasiniz olmamasini avantaj olarak kullanip turkiye'nin surasi veya burasi gibi noktalarda (ve hatta turki cumhuriyetler, rusya vs gibi yerler de mumkun herhalde) is bulup aile ile yasama sikintisini da is ile birlikte uzerinizden atabilirsiniz gibime geliyor.
madem sosyal degilsiniz (bu kismini yanlis anlamadigimi umuyorum) caliskan olun, dezavantaj gordugunuz seyi avantaj olarak kullanin. basarilar dilerim :)
neredeyse hic arkadasiniz olmamasini avantaj olarak kullanip turkiye'nin surasi veya burasi gibi noktalarda (ve hatta turki cumhuriyetler, rusya vs gibi yerler de mumkun herhalde) is bulup aile ile yasama sikintisini da is ile birlikte uzerinizden atabilirsiniz gibime geliyor.
madem sosyal degilsiniz (bu kismini yanlis anlamadigimi umuyorum) caliskan olun, dezavantaj gordugunuz seyi avantaj olarak kullanin. basarilar dilerim :)
0
askerlik olmadan 30 yaşında iş bulmak çok zor olabilir, normaldir. o nedenle ilk önce askerlik yapmak gerek. sonra gelincede eşe dosta başvurup bu yaşa rağmen bi meslek edinmek gerek. yoksa geçici işlerde çalışmak vakit harcamak olarak geri döner diye düşünüyorum.
zor bi durum seninki.
başarılar ve bol şanslar.
zor bi durum seninki.
başarılar ve bol şanslar.
0
askerlik tam bu durumda iyi bi kaçış olabilir. (ben böle yapardım) aile ile kalmaya devam ederek çalışmaktan çok daha iyidir. ayrıca ailenle aran da düzelir, askerdeki oğulları için evhamlanırlar.
sonrası için kafanızı orda toplayın. askerlik biter bitmez, en azından bişeyleri değiştirme sürecinin beyinde biten kısmını halletmiş olursunuz. düşünmek için bol bol zamanınız da olacak..
amma askerden geldikten sonra gözünüzün kara olması lazım. bir yerlere gidebilmek için hiç arkadaşım yok, param da yok gibi bahanelere artık sığınamazsınız. otostop var, hiç olmadı sahil bölgelerindeki oteller var. karın tokluğuna işe başlayıp, başka iş bulduğunuzda oraya zıplarsınız. olmaz olmaz.
size, sağlam bir hava değişimi iyi gelicek, onu da askerlik sağlayacak. zati o saatten sonra sizin de hayata bakışınız değişecek. bu ara ailenize de bir cümle ile bi açıklama yapmanız faydanıza olacak. şöyle ki, askere gitme kararınızı açıklarken, "anne baba bugüne kadar benden beklentilerinizi yerine getiremedim, bunun için ben de üzgünüm, bu halimle bana iyi katlandınız, ben sizin yerinizde olsam böyle bi oğula demediğimi bırakmazdım, bunların farkındayım. askerden sonra herşery farklı olacak, kendi hayatımın iplerini elime alacağım, merak etmeyin."
sonrası için kafanızı orda toplayın. askerlik biter bitmez, en azından bişeyleri değiştirme sürecinin beyinde biten kısmını halletmiş olursunuz. düşünmek için bol bol zamanınız da olacak..
amma askerden geldikten sonra gözünüzün kara olması lazım. bir yerlere gidebilmek için hiç arkadaşım yok, param da yok gibi bahanelere artık sığınamazsınız. otostop var, hiç olmadı sahil bölgelerindeki oteller var. karın tokluğuna işe başlayıp, başka iş bulduğunuzda oraya zıplarsınız. olmaz olmaz.
size, sağlam bir hava değişimi iyi gelicek, onu da askerlik sağlayacak. zati o saatten sonra sizin de hayata bakışınız değişecek. bu ara ailenize de bir cümle ile bi açıklama yapmanız faydanıza olacak. şöyle ki, askere gitme kararınızı açıklarken, "anne baba bugüne kadar benden beklentilerinizi yerine getiremedim, bunun için ben de üzgünüm, bu halimle bana iyi katlandınız, ben sizin yerinizde olsam böyle bi oğula demediğimi bırakmazdım, bunların farkındayım. askerden sonra herşery farklı olacak, kendi hayatımın iplerini elime alacağım, merak etmeyin."
0
kullanıcıadı
çok büyük,yabancı,kurumsal bir firmaya iş görüşmesine gideceğim..ingilizce sınavı&testi&mülakatı konusunda kaygılarım var..daha önce hiç böyle bir sınav&test almadım..acaba bu sınavlar ne seviyede oluyor,ne kadar zor??böyle yerlerde çalışan yada bu tarz sınavlara girmiş arkadaşların görüşlerini&yard
çok büyük,yabancı,kurumsal bir firmaya iş görüşmesine gideceğim..ingilizce sınavı&testi&mülakatı konusunda kaygılarım var..daha önce hiç böyle bir sınav&test almadım..acaba bu sınavlar ne seviyede oluyor,ne kadar zor??böyle yerlerde çalışan yada bu tarz sınavlara girmiş arkadaşların görüşlerini&yardımlarını bekliyorum..
0
procter gamble sinavi geldi aklima,
1. olduydum zeka ingilizce vs.
GRE filan aldiysan, sualler ona benzerdi. akil yurutme, analitik dusunme falan.
toplam da en son mulakatta 4-5 elemanla ayri ayri gorustuyduk, kil ibne tiplerdi bence. o eski heyecan hani...
kendine guven heyecan yapma, bi seker yut. panik edme..
gerisi iyilik guzellik :)
1. olduydum zeka ingilizce vs.
GRE filan aldiysan, sualler ona benzerdi. akil yurutme, analitik dusunme falan.
toplam da en son mulakatta 4-5 elemanla ayri ayri gorustuyduk, kil ibne tiplerdi bence. o eski heyecan hani...
kendine guven heyecan yapma, bi seker yut. panik edme..
gerisi iyilik guzellik :)
0
kuzeni arayıp konuşturmuşlardı aniden, önce türkçe birkaç soru sorup sonra ingilizce devam edebilir miyiz demişler ve başlamışlar hayat hikayesini sormaya, hangi üniversitede hangi bölümde okudun, neden seçtin, nasıl bir üniversite hayatı yaşadın, neler yaptın, neden iş değiştirmek istiyorsun, neden bizi şirketimizi istiyorsun, beklentin ne, neler yapmak istiyorsun falan diye. sonra da öğrenmiş ki 4 aşaman birincisiymiş ingilizce telefon görüşmesi ve geçmiş ama zaten ingilizce içerikli bir işte çalışıyor olmasına rağmen kasmış biraz.
0
valla mr and ms brown ingilizce'm ile girdigim mulakata gore konusacak olursam, kendini kasma derim. hem telefonda hem yuzyuze mulakatlarda bahsi gecen ingilizcem ile hallettim islerimi.
tekrar diyecegim odur ki, kasma, rahat ol. imlaya falan dikkat etmeye calisma ama uygun da olsun yani, koyver gitsin. konusursan kesintisiz imlanin onemi kalmiyor.
not: sirket ydisi ve turk yoktu mulakatlarimin hicbirinde. yani adamlar takmiyor dostum.
tekrar diyecegim odur ki, kasma, rahat ol. imlaya falan dikkat etmeye calisma ama uygun da olsun yani, koyver gitsin. konusursan kesintisiz imlanin onemi kalmiyor.
not: sirket ydisi ve turk yoktu mulakatlarimin hicbirinde. yani adamlar takmiyor dostum.
0
emraah
aramaya inandım mamafih bulamadım. sözlükteki bir başlıktaki birden fazla entry'nin linkini oluşturmak mümkün müdür? mesela `mehmet topuz/31` yapınca 31. entry'e gidiyor. ama ben istiyorum ki mehmet topuz/4/8/15/16/23/42 yazayım ve bu numaralı entry'leri topluca görebileyim, yazarları farklı olsa da
aramaya inandım mamafih bulamadım. sözlükteki bir başlıktaki birden fazla entry'nin linkini oluşturmak mümkün müdür? mesela mehmet topuz/31 yapınca 31. entry'e gidiyor. ama ben istiyorum ki mehmet topuz/4/8/15/16/23/42 yazayım ve bu numaralı entry'leri topluca görebileyim, yazarları farklı olsa da. amacım da şey olsun, "bak bunlar beşiktaşlı yazarların yazdığı entryler işte" diyebilmek mesela..
0
@B diye bir buton var badilerinize göre görebiliyorsunuz başlığı.. beşiktaşlı yazarları badilerinize ekleyip görebilirsiniz yani istediğinizi.
diğer istediğiniz henüz yok diye biliyorum zahmet edip tek tek yazacaksınız.
diğer istediğiniz henüz yok diye biliyorum zahmet edip tek tek yazacaksınız.
0
teşekkürler öncelikle. benim derdim görmek değil göstermek, yani link olarak. beşiktaş sadece uydurduğum bir örnek.. ben de hiç rastlamadım, belki vardır diye sordum. olsa iyi olur ama..
0
yok tek tek vermek lazım.
bir de mehmet topuz/31 yapmak yerine mehmet topuz/#3424234 yaparsanız arada silinen entryler yüzünden link verdiğiniz entry şaşmaz şukela olur.
bir de mehmet topuz/31 yapmak yerine mehmet topuz/#3424234 yaparsanız arada silinen entryler yüzünden link verdiğiniz entry şaşmaz şukela olur.
0
bir başlıkta bir yazarın bütün entrylerini tek bkz ile göstermek mümkün; şöyle ki:
(bkz: mehmet topuz/@emraah)
ama seçmece yapmak mümkün değil.
(bkz: mehmet topuz/@emraah)
ama seçmece yapmak mümkün değil.
0
tepedeki psychedelic adam
2-3 ay olmuştur herhalde. bir tane bob dylan kitabı görmüştüm d&r'da. yanında poster gibi bişeyle satılıyordu. poster dediysem de mukavva gibi bişeydi aslında. o anda alamadım. sonra tekrar gidip baktığımda da yoktu. adını da unuttum kitabın. o kitabın adı neydi? biyerlerde gören var mı bu şekilde?
2-3 ay olmuştur herhalde. bir tane bob dylan kitabı görmüştüm d&r'da. yanında poster gibi bişeyle satılıyordu. poster dediysem de mukavva gibi bişeydi aslında. o anda alamadım. sonra tekrar gidip baktığımda da yoktu. adını da unuttum kitabın. o kitabın adı neydi? biyerlerde gören var mı bu şekilde?
0
şu olabilir mi? poster yok ama.. keşke olsaydi.
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com
0
sanki bob dylan'ın kendi yazdığı bi kitaptı ama yanılıyor da olabilirim. kitap da o poster dediğim şey de siyahtı. o sitelere baktım da tanıdık gelen olmadı ordaki kitaplardan.
0
aeks
1 adet laptop satmak istiyorum, fekat içinde ne var ne yoksa silinsin, yaşansın bitsin saygısızca istiyorum..yani öyle yeni alan adam recovery yazılımını kurup 2 dakkada anaaaam neler dönmüş serhat ya.. diyemesin..bu işi hangi yazılım görür a dostlar bilen var mı?eraser diye bişey var.. heidi diye d
1 adet laptop satmak istiyorum, fekat içinde ne var ne yoksa silinsin, yaşansın bitsin saygısızca istiyorum..
yani öyle yeni alan adam recovery yazılımını kurup 2 dakkada anaaaam neler dönmüş serhat ya.. diyemesin..
bu işi hangi yazılım görür a dostlar bilen var mı?
eraser diye bişey var.. heidi diye de bi web adresi vardı..
o faydalı olur mu acep?
böyle bana baştan aşağı format gibi bişey lazım.. registry'sinden harddiskteki kullanılan, kullanılmayan alanlara kadar..
yani öyle yeni alan adam recovery yazılımını kurup 2 dakkada anaaaam neler dönmüş serhat ya.. diyemesin..
bu işi hangi yazılım görür a dostlar bilen var mı?
eraser diye bişey var.. heidi diye de bi web adresi vardı..
o faydalı olur mu acep?
böyle bana baştan aşağı format gibi bişey lazım.. registry'sinden harddiskteki kullanılan, kullanılmayan alanlara kadar..
0
eger gercekten hepsini silmek istiyosan tek cozum harddiski degistirmek. (benim bildigim boyle)
0
Herşeyi silip , büyük boyutlu bir film yada dizi ile doldurun hard diski dolana kadar kopyalayın.Sonra bunlarıda silin isterseniz.Bulunmama ihtimali biraz artar.Daha başka yöntemlerde vardır tabi söyleyeyim dedim.
0
layer26'nın dediğini 16 kere yaparsanız anca CIA/Pentagon felan geri alabilir verileri
0
oncelikle o laptop'a kurabileceginiz bir isletim sistemi olsun cd'de bir yerde. driver'lari varmi diye bir bakin internetten.
simdi gelelim silme islemine, "wipe" kelimesini aratirsaniz bircok freeware yazilim bulabilirsiniz. hic kullanmadigim icin kullanan arkadaslar tecrubelerini yazsinlar.
paronayaksaniz hdd'yi cikarip baska hdd takabilirsiniz satarken.
simdi gelelim silme islemine, "wipe" kelimesini aratirsaniz bircok freeware yazilim bulabilirsiniz. hic kullanmadigim icin kullanan arkadaslar tecrubelerini yazsinlar.
paronayaksaniz hdd'yi cikarip baska hdd takabilirsiniz satarken.
0
eraser iyidir onu kullan. bu kadar şizofren olmaya gerek yok. şöyle bir yol da deneyebilirsin, format attıktan sonra alakasız dosyalar kopyla hdd'ye. şundan dolayı, sen dosyaları sildiğinde üzerine yeni dosya yazılana kadar veriler silinmiyor, sen üzerine yeni veriler yazınca eski verilerin de karanlıkta iyice yol almış olacak.
edit: layer26'nın yazdığını görmemiştim, benzer şeyler işte, mantığı da bu.
edit: layer26'nın yazdığını görmemiştim, benzer şeyler işte, mantığı da bu.
0
en zor yöntemin windows üzerine linux yükleyip sonra tekrar windows falan yüklemek olduğunu duymuştum ne kadar doğru bilemeyeceğim
0
bunu yapan bedava file shredder tarzı yazılımlar var. basitçe sizin belirleyeceğiniz miktarda 0 ve 1 ler yazıyor hdd nin her yerine ve dolayısıyla çok hızlı. paranoyak bir bünye herşeyi sildikten sonra bunu 16 kere tekrar tekrar yaz diye seçip yapabilir. böylece kırıntı kalmayacaktır. bir tek film kopyalamak falan sıkıntılı çok düzgün yapamayabilirsiniz falan. shreddder kullanın rahat edin.
0
tamamen sallıyorum, ntfs ise bir kere fat32 olarak formatla, sonra tekrar ntfs olarak formatla.
ama bak salladım, işe yararlığı burada tartışılabilir.
ama bak salladım, işe yararlığı burada tartışılabilir.
0
entry ca
izninizle ufak bir kamuoyu yoklaması yapmak istiyorum. sevgili bağyanlar; şehrinizin nezih sayılabilecek yerlerinde askılı bluz giymek, askılı dediysem yani kalın askılı değil, baya işte askılı, sizi rahatsız ediyor mu, aldığınız tepkiler nedir? garip mi karşılanıyor, eskiye oranla bir kıyaslayın, ş
izninizle ufak bir kamuoyu yoklaması yapmak istiyorum. sevgili bağyanlar; şehrinizin nezih sayılabilecek yerlerinde askılı bluz giymek, askılı dediysem yani kalın askılı değil, baya işte askılı, sizi rahatsız ediyor mu, aldığınız tepkiler nedir? garip mi karşılanıyor, eskiye oranla bir kıyaslayın, şimdi mi daha rahat giyebiliyorsunuz önceden mi daha rahattı? sizce askılı bluz giymek toplumumuzda anormal karşılanan bir şey midir? askılı bluz bir yazlıkçı kıyafeti midir? askılı bluz mu daha garip karşılanıyor şort mu?
(nasıl oluyor da şort moda olduğu için yadırganmıyorken askılı bluzlar yadırganır oldu bir sezonda anlamadım. yardım edn pls ltfn tşk)
(nasıl oluyor da şort moda olduğu için yadırganmıyorken askılı bluzlar yadırganır oldu bir sezonda anlamadım. yardım edn pls ltfn tşk)
0
ben giyiyorum, ama şu da var ben her zaman dekolte ve açık giyinmeyi seven bir insandım pek bir şey değişmedi gözümde, ama eskiye göre daha garip karşılanıyor, mahalle baskısının ötesinde sokaktaki insanlar garip bakıyor...
eskiden tüm sırtı açık buluz giyebilirken şimdi aklımdan geçirmiyorum... şort da çorapsız giyildiğinde parmakla sayarsın gördüklerini bence
eskiden tüm sırtı açık buluz giyebilirken şimdi aklımdan geçirmiyorum... şort da çorapsız giyildiğinde parmakla sayarsın gördüklerini bence
0
bence daha çok giyilmeli. turistler dışında giyen kalmadı gibi birşey. giyin canım güzel bacaklarınızı, güzel sırt dekoltelerinizi görelim. evet sevgili sözlük bayanları bekliyoru.. (çaat diye bir tokat yenir)
-author'a mı özendin lan?
-yok abi tövbe bir daha yapmam.
-author'a mı özendin lan?
-yok abi tövbe bir daha yapmam.
0
şimdi şöyle;
normal tişört giyip geçtiğim yoldan, askılı tişört giyip de geçince farkediyorum ki adamların kafası daha bir dönüp dönüp bakıyor (daha fazla farkediliyorum). kendi kendine konuşup şarkı söyleyen insanların sayısında artış gözlemleniyor (ahah). bla bla.. (istanbul'un göbeğinde oturuyorum bu arada)
ayrıca yazlık, kalın askılı bir bluzle eminönü'nde (kalabalık bir grupla) dolaşırken adamın biri elini bluzümden içeri sokmaya kalkmıştı. tişörtle dolaşsaydım, eminim ki böyle bir şeye yeltenmeyecekti. orası da istanbul'un göbeği sonuçta ama zihniyet farkı var.
şöyle bir sonuca varılabilir, eskiden bayanlar bu tarz giysileri daha az giyiyordu ve tabi daha fazla şey geliyordu başına. şimdi böyle giyinen daha çok bayan var ve sapıklar aynı olduğu için, bayan başına düşen sapık sayısında düşüş var :P sokakta tek çıplak siz olmuyorsunuz yani. yoksa eskisine göre bir değişiklik yok krocanların tutumunda.
şortuna göre de değişir, kapriler daha kabul edilebilir :)
nezih yerlerdeki insanların da gözü gönlü biraz daha tok oluyor ya da gururuna yediremiyor dönüp bakmayı ya da rahatsız etmeyi. örnekle etilerde bir kafede askılı tişört ve şortla oturduğunuzda insanlar çaktırmadan bakar ama aynı giysiyle şişli'de dolaşırsanız çaktırarak bakarlar. :)
normal tişört giyip geçtiğim yoldan, askılı tişört giyip de geçince farkediyorum ki adamların kafası daha bir dönüp dönüp bakıyor (daha fazla farkediliyorum). kendi kendine konuşup şarkı söyleyen insanların sayısında artış gözlemleniyor (ahah). bla bla.. (istanbul'un göbeğinde oturuyorum bu arada)
ayrıca yazlık, kalın askılı bir bluzle eminönü'nde (kalabalık bir grupla) dolaşırken adamın biri elini bluzümden içeri sokmaya kalkmıştı. tişörtle dolaşsaydım, eminim ki böyle bir şeye yeltenmeyecekti. orası da istanbul'un göbeği sonuçta ama zihniyet farkı var.
şöyle bir sonuca varılabilir, eskiden bayanlar bu tarz giysileri daha az giyiyordu ve tabi daha fazla şey geliyordu başına. şimdi böyle giyinen daha çok bayan var ve sapıklar aynı olduğu için, bayan başına düşen sapık sayısında düşüş var :P sokakta tek çıplak siz olmuyorsunuz yani. yoksa eskisine göre bir değişiklik yok krocanların tutumunda.
şortuna göre de değişir, kapriler daha kabul edilebilir :)
nezih yerlerdeki insanların da gözü gönlü biraz daha tok oluyor ya da gururuna yediremiyor dönüp bakmayı ya da rahatsız etmeyi. örnekle etilerde bir kafede askılı tişört ve şortla oturduğunuzda insanlar çaktırmadan bakar ama aynı giysiyle şişli'de dolaşırsanız çaktırarak bakarlar. :)
0
ne istersem giyerim, yasalara göre çıplak sayılmadığım sürece askılı da giyerim şort da, hiç de bakmam nasıl karşılanıyor diye, rahatsız olan görürsem üstüne giderim ayrıca. tek sıkıntı abazanların hiçbir zaman azalmaması.
ama yine de galata köprüsünde tutuklanan hatunu hatırlatmak isterim. kadının giyimi ya da tutumu değil, tutuklanma gerekçesi utanç vericiydi.
ama yine de galata köprüsünde tutuklanan hatunu hatırlatmak isterim. kadının giyimi ya da tutumu değil, tutuklanma gerekçesi utanç vericiydi.
0
Bursa'nın merkezinde yaşıyorum ve askılı bluz giyip şehrin göbeğine çıkamıyorum. Bakışlar inanılmaz rahatsız edici. Omuzlarımın görünmesi niye bu kadar fark yaratıyor bilmiyorum ama Bursa'nın kadınları da öküz erkek popülasyonu kadar rahatsız edici olabiliyor. Alışverişlerim de bu doğrultuda etkileniyor tabi. Ben de tabi ki "ne istersem giyerim kime ne" diye düşünüyorum ama kendim rahatsız oluyorum.
Şöyle de bir şey var; geçmişe göre şiddet o kadar çok arttı ki eskiden "Ne bakıyosun lan?" diye kafa tutup biraz olsun rahatlayabiliyorken artık ağzımı açamıyorum. Başıma ne gelebileceği belli değil.
Eskişehir ise öğrenci kenti olduğu için daha rahat. Ama Eskişehir'de giyip Bursa'ya götürmediğim çok kıyafetim var.
Şöyle de bir şey var; geçmişe göre şiddet o kadar çok arttı ki eskiden "Ne bakıyosun lan?" diye kafa tutup biraz olsun rahatlayabiliyorken artık ağzımı açamıyorum. Başıma ne gelebileceği belli değil.
Eskişehir ise öğrenci kenti olduğu için daha rahat. Ama Eskişehir'de giyip Bursa'ya götürmediğim çok kıyafetim var.
0
thesL
selam herkese...ben mimarlık okuyrum. Dolayısıyla 3ds max, archicad, photoshop gibi programları çok kullanıyorum. Bu programları rahatlıkla çalıştıracak; render alırken, animasyon yaparken zorlanmayacak bir dizüstü bilgisayar önerebilr misinz?Mesela macbook pro özelliklerine baktım güzel ama pahalı
selam herkese...
ben mimarlık okuyrum. Dolayısıyla 3ds max, archicad, photoshop gibi programları çok kullanıyorum. Bu programları rahatlıkla çalıştıracak; render alırken, animasyon yaparken zorlanmayacak bir dizüstü bilgisayar önerebilr misinz?
Mesela macbook pro özelliklerine baktım güzel ama pahalı biraz (5300 ytl civarı)...
onun yerine şunu alsan da olur diyebileceğiniz bir şey var mı?
ben mimarlık okuyrum. Dolayısıyla 3ds max, archicad, photoshop gibi programları çok kullanıyorum. Bu programları rahatlıkla çalıştıracak; render alırken, animasyon yaparken zorlanmayacak bir dizüstü bilgisayar önerebilr misinz?
Mesela macbook pro özelliklerine baktım güzel ama pahalı biraz (5300 ytl civarı)...
onun yerine şunu alsan da olur diyebileceğiniz bir şey var mı?
0
macbook 3dmax çalıştırmazzz (yassah), hayalini kurduğunuz bir dizüstü pc yok masaüstü alacaksınız mecburen isterseniz 50 milyarınız olsun
0
sen sallayanlara bakma öyle bişi yok diye
h10010.www1.hp.com
firegl ekran kartlı laptop daha ne olsun! ayrıca macbook 3d max çalıştırmazmış heyallaaam ya. xp kurarsın üstne herşeyi çalıştırır.
h10010.www1.hp.com
firegl ekran kartlı laptop daha ne olsun! ayrıca macbook 3d max çalıştırmazmış heyallaaam ya. xp kurarsın üstne herşeyi çalıştırır.
0
@rentts
ya bana kalırsa 3000-4000tl den başka vermem ama aslında 6000 e kadar çıkablrm...
ya bana kalırsa 3000-4000tl den başka vermem ama aslında 6000 e kadar çıkablrm...
0
farklı şeyler arkadaşım macbook alacaksan maya kullanıcaksın aynı firma gene autodeskin programı, biliyomusun maya nedir?
0
soru bana ise maya nedir biliyo musun die, maya yı da softimage ı da mudbox ı da combustion ı da biliyorum. sen macbook a xp kurulabildiğini biliyo musun?
www.youtube.com
"macbook alacaksan maya kullanıcaksın" lafı da günün esprisi heralde.
www.youtube.com
"macbook alacaksan maya kullanıcaksın" lafı da günün esprisi heralde.
0
macbook için maya diye bir şey yok arkadaşlar, bir tarafınızdan sallamayın, farklı modelleme programlarıdır, sonuçları çok farklıdır, arayüzleri kontrolleri çok farklıdır. işletim sistemiyle de alakası yoktur bu farkların.
ille de laptop istiyorsan ekran kartının çok çok iyi olmasına dikkat etmelisin, en sağlam işlemciyi seçmelisin. soğutma sisteminin iyi olmasına dikkat etmelisin ve şimdiden yedek pil almalısın çünkü bu makineyi günlerce kapatamayabilirsin.
ama en iyi laptopa vereceğin en yüksek para bile sana maksimum 3-4 yıl verir, sonra o makineyi atarsın.
ama iyi konfigürasyonlu bir pc alırsan(aynı paraya çok daha yüksek özelliklere sahip olabilir) ve 2 yılda bir parçalarını upgrade edersen çok daha karlı olursun, işten kazandığın parayla da sunumlara gidecek güzel ekranlı bir laptop alırsın yanına.
atmıyorum, ben yaptım oldu.
ille de laptop istiyorsan ekran kartının çok çok iyi olmasına dikkat etmelisin, en sağlam işlemciyi seçmelisin. soğutma sisteminin iyi olmasına dikkat etmelisin ve şimdiden yedek pil almalısın çünkü bu makineyi günlerce kapatamayabilirsin.
ama en iyi laptopa vereceğin en yüksek para bile sana maksimum 3-4 yıl verir, sonra o makineyi atarsın.
ama iyi konfigürasyonlu bir pc alırsan(aynı paraya çok daha yüksek özelliklere sahip olabilir) ve 2 yılda bir parçalarını upgrade edersen çok daha karlı olursun, işten kazandığın parayla da sunumlara gidecek güzel ekranlı bir laptop alırsın yanına.
atmıyorum, ben yaptım oldu.
0
denizin kulleri
efenim farkındayım daha dün soruldu fakat ben 25$ ödeme seçeneğini hiç saymıyorum. beleş bir deviantart mı makbuldür flickr mı? veya daha güzeli var mı?
efenim farkındayım daha dün soruldu fakat ben 25$ ödeme seçeneğini hiç saymıyorum. beleş bir deviantart mı makbuldür flickr mı? veya daha güzeli var mı?
0
deviantart'a para ödeyince pek fazla bir şey değişmiyor, sadece thumbnailli journal yapamıyorsun o kadar, gayet iyi bir site, takip sistemi açısından. favori ve izleme seçenekleri sayesinde mükemmel fotoğraflar sana yağmaya başlıyor, insanlar da seni takip edebiliyorlar, para falan ödemen gerekmiyor.
0
deviantart biraz daha illüstrasyon amaçlı olduğundan fotoğraf için flickr öne çıkıyor. ayrıca flickr'da iyi arkadaş çevresi edinirsen gayet profesyonel fotoğraf yorumları geliyor, deviantart'da böyle bir şey var mı pek emin değilim.
0
flickr yurtdisinda daha cok bilinir, daha cok kullanilir. özellikleri daha kullanisli ve cesitlidir. deviantart, 12-18 yas arasi gotik genclerin sitesi gibi görünse de cok iyi fotografcilar var arada, ama o gürültüde kaynayip gidiyor. ikisinden birisi olacaksa eger flickr derim ben, bir de photo.net ve altphotos a bak. yerli sitelere hele fotokritik gibi mecralara hic bulasma.
ha bir de belgeselciyim, fotojurnalistin önde gideniyim diyorsan visionaries var, viiphoto.com adresinde.
ha bir de belgeselciyim, fotojurnalistin önde gideniyim diyorsan visionaries var, viiphoto.com adresinde.
0
deviantart'ı ne için kullanırsan onun için iyidir. senin takip ettiğin kişiler fotoğrafçıysa hiç illüstrasyonla karşılaşmayabilirsin bile. beğendiğin bir fotoğrafçıyı izleyen kişileri ya da onun izlediği kişileri bulup onları da izleyerek neredeyse kendi siteni yaratıyorsun. ara yüzleri de çok sayıda fotoğrafa bakmak için çok uygun, birkaç ay önce yeniden düzenlendiğinden beri. bir de şimdi kritik özelliği eklendi, "ayy çok güzeeel" dışında mantıklı şeyler söylenmesini istiyorsan aktive edebiliyorsun. bir ed klüplere katılabiliyorsun, yarışmalara falan..
ha iş gelir mi, bilmiyorum, belki..
ha iş gelir mi, bilmiyorum, belki..
0
akkam karakaz
http://www.xiii.dk/ccccd/Pazaak/pazaak.htm adresindeki resimleri iskambil kağıdı ya da magic kartı gibi kartlara bastırmak istiyorum. bir deste toplamda 10 A4 ediyor. sorun şu ki, copy center'a gittiğimde bana kesme işi dahil 350 tl fiyat verdiler. bir arkadaş kartvizite bastır dedi, iyi fikir gibi
www.xiii.dk adresindeki resimleri iskambil kağıdı ya da magic kartı gibi kartlara bastırmak istiyorum. bir deste toplamda 10 A4 ediyor.
sorun şu ki, copy center'a gittiğimde bana kesme işi dahil 350 tl fiyat verdiler. bir arkadaş kartvizite bastır dedi, iyi fikir gibi görünüyor ama bilemedim. renkli olsun istiyorum. bunu ucuza halletmenin bir yolu var mı? eğer baskı sayısı artıkça fiyatı düşürmenin bir yolu varsa en az 5-6 deste bastırırım. nasıl yapsam?
sorun şu ki, copy center'a gittiğimde bana kesme işi dahil 350 tl fiyat verdiler. bir arkadaş kartvizite bastır dedi, iyi fikir gibi görünüyor ama bilemedim. renkli olsun istiyorum. bunu ucuza halletmenin bir yolu var mı? eğer baskı sayısı artıkça fiyatı düşürmenin bir yolu varsa en az 5-6 deste bastırırım. nasıl yapsam?
0
bir yerden ucuza iskambil kağıdı al, çıkardığın arkadaşları iskambil kağıdı üzerine yapıştır ya da bunun gibi bişey yap, sanırım daha ucuza gelir.
0
o işte problem arkalıönlü basarken kayma olması.
ayrı ayrı bastırıp kestirdiğin parçaları sırtsırta yapıştırıp tekrar düzeltme yaparsan ve bu işi adlandırmayıp öylesineymiş gibi yaptırırsan para alamazlar. sen işi gözlerinde büyütmüşsün. normalde kesme parası diye bir şey alınmaz. ısrar ediyorlarsa cemil ozalit'e ya da necdet ozalit'e falan git (istanbul için konuşuyorum tabii)cemil'de 10 tane arkalı önlü A4 dijital çıkış 20 lirayı geçmez, hadi çok özel kağıt olsun, 30 lira olsun...
ille arkalı önlü basılsın istiyorsan jpg.lerin sınırlarını biraz genişletebilir ya da görseli biraz içerden kesebilirsin ki kesince bir tarafta beyazlık kalmasın...
ayrı ayrı bastırıp kestirdiğin parçaları sırtsırta yapıştırıp tekrar düzeltme yaparsan ve bu işi adlandırmayıp öylesineymiş gibi yaptırırsan para alamazlar. sen işi gözlerinde büyütmüşsün. normalde kesme parası diye bir şey alınmaz. ısrar ediyorlarsa cemil ozalit'e ya da necdet ozalit'e falan git (istanbul için konuşuyorum tabii)cemil'de 10 tane arkalı önlü A4 dijital çıkış 20 lirayı geçmez, hadi çok özel kağıt olsun, 30 lira olsun...
ille arkalı önlü basılsın istiyorsan jpg.lerin sınırlarını biraz genişletebilir ya da görseli biraz içerden kesebilirsin ki kesince bir tarafta beyazlık kalmasın...
0
bizde ozalitcilerde olmayan bir makina var. 500 gr'a kadar basabiliyor. bence isini gorur o kalinlik. poza sorunu da yok, yani kayma mayma yok... 10 tane A4 arkali, onlu mu sonuc olarak basilacak is?
100 tl'ye falan olur boyle bir is... miktara gore degisir tabii.
100 tl'ye falan olur boyle bir is... miktara gore degisir tabii.
0
flame of feanor
http://www.tmesis.com/bands_2005/NEARfest/SUNDAY/MATTHEW_PARMENTER/img_5960m.jpghttp://www.strungoutrecords.com/Images/SOR6805_front_small.jpgbu makyajın bir anlamı var mıdır acaba? yoksa tamamen artistlik mi?
www.tmesis.com
www.strungoutrecords.com
bu makyajın bir anlamı var mıdır acaba? yoksa tamamen artistlik mi?
www.strungoutrecords.com
bu makyajın bir anlamı var mıdır acaba? yoksa tamamen artistlik mi?
0
kiss özentisi mi yani?
kiss ile bir alakası olduğunu sanmıyorum, yaptığı müzik de tamamen farklı. başka bir iş var bunun içinde...
kiss ile bir alakası olduğunu sanmıyorum, yaptığı müzik de tamamen farklı. başka bir iş var bunun içinde...
0
bez bebek'teki maymun kılıklı karakteri canlandıran oyuncunun makyajına benziyor.
0
çok eski tarihlere dayanan teatral bir makyaj stili bu eğer sormak istediğiniz buysa. ama tarihini pek bilemiyorum. aynı anda hem pandomim tarihini, hem palyaçoluk tarihini hem de ortaçağa kadar uzanan the fool/arlecchino/arlequin/harleyquin/joker tarihini araştırmak lazım ki tez konusu olur rahat rahat :)
0
sly cooper
çok hoşuma gitti ama imzayı göremiyorum zira resim çok küçük. belki bir bilen vardır?
çok hoşuma gitti ama imzayı göremiyorum zira resim çok küçük. belki bir bilen vardır?
0
neden yabancı olması gereksinki? sadece deviantart'ta bile 3-4 kişi var en az bunun kadar iyi çizim yapan ve benim takip ettiğim. ama bunun sahibini bulmak biraz zor gibi. şans işi yani..
0
evet kesinlikle şans işi. ama işte sizin gibi takip eden ve denk gelmiş beğenmiş biri vardır diye dedim. off hakkatten zor lan! eğer tarzları benziyorsa bana deviantarttaki elemanların linklerini verin bari. bir teselli olsun benim için. teşekkür ederim.
0
tek tek çıkarmaya üşendim, burdan bulabilirsin, hatta daha fazlasını istiyorsan bu kişilerin favorilerine de bakabilirsin.
taciser.deviantart.com
taciser.deviantart.com
0
ashh
yaprak dökümü'nün 39. bölümünde dikkatimi çekti ama daha pek çok bölümde burada oturuyorlar aslında. tahminen kuzguncuk tepeleri falan gibi, çünkü beşiktaş görünüyor arkadar ama köprü görünmüyor. tam yerini, adını ve hatta nasıl gidildiğini öğrenebilirsem çok mutlu olacağım.
yaprak dökümü'nün 39. bölümünde dikkatimi çekti ama daha pek çok bölümde burada oturuyorlar aslında. tahminen kuzguncuk tepeleri falan gibi, çünkü beşiktaş görünüyor arkadar ama köprü görünmüyor. tam yerini, adını ve hatta nasıl gidildiğini öğrenebilirsem çok mutlu olacağım.
0
evet, moda değil, süzer plaza/gökkafes görünüyor uz'un dediği gibi.
peki bu fethipaşa korusu nerdedir, nası gidilir?
ya da başka fikri olan?
peki bu fethipaşa korusu nerdedir, nası gidilir?
ya da başka fikri olan?
0
fethipaşa üsküdarda. uzun zamandır gitmedim o yüzden tam gözümün önüne getiremiyorum ama altunizadeden üsküdara inen o büyük caddeden üsküdar sahile inildiğinde sağa yani köprüye doğru yürünüp sonra denize sırtınızı verip bir tepe tırmanılıyodu.
0
fethipaşa korusu üsküdar merkez'e iki durak kadar uzaklıkta, (yaklaşık 1 km) kuzguncuktan bir durak önce. üsküdar mihrimah sultan cami önünden kalkan 15 numaralı otobüslerin herhangi bir tanesi ile gidebilirsin. yürüyerek 10 dakikada varırsın.
1. köprüden geleceksen anadolu yakasına geçince otobüsten inip köprünün altından geçerek sahile doğru yürümelisin. buradan üsküdar'a giden herhangi bir otobüse binerek önünde inebilirsin.
1. köprüden geleceksen anadolu yakasına geçince otobüsten inip köprünün altından geçerek sahile doğru yürümelisin. buradan üsküdar'a giden herhangi bir otobüse binerek önünde inebilirsin.
0
fotoğrafta göründüğü kadarıyla sahilden çok yüksekte değiller. tepelerde olsaydı emin olamazdım ama büyük ihtimalle korunun içindeler. o bölgede etrafı ağaçlık olan tek çay bahçesi koru içinde olabilir ancak. koru içinde belediye tesisleri vardır ama burası büyük ihtimalle özel iştirakin olduğu bölge. sanırım adı mavi-yeşil buranın. eskiden garden çay bahçesi idi. koruya bir kaç ay önce gitmiş olsam da hep belediye bölümüne giderim o yüzden burası kesin orasıdır diye emin olamıyorum.
bu arada istediğiniz resimdeki gibi bir ortamsa bahsettiğim mekan da gayet işinizi görecektir.
bu arada istediğiniz resimdeki gibi bir ortamsa bahsettiğim mekan da gayet işinizi görecektir.
0
enter saltman benim
google earth kadıköy iskelesinden dümdüz yürü karşına çıkcak diyor. doğru mudur?yazıcıoğluna gitme amacım ise oyun cdsi falan bulma bulur muyum?
google earth kadıköy iskelesinden dümdüz yürü karşına çıkcak diyor. doğru mudur?
yazıcıoğluna gitme amacım ise oyun cdsi falan bulma bulur muyum?
yazıcıoğluna gitme amacım ise oyun cdsi falan bulma bulur muyum?
0
kadıköy'de kadıköy iskelesi olması garip değil mi? beşiktaş ya da eminönü iskelesi olmasın o? beşiktaş iskelesinden gelecekseniz 100 metre sola doğru ilerleyip karşıya geçin. karşılıklı gold var. sağdakinin hizasında dibinde.
eminönü iskelesinin ise tam karşısında kalıyor sanırım evet. ki size de öyle dendiğine göre oradan geleceksiniz.
eminönü iskelesinin ise tam karşısında kalıyor sanırım evet. ki size de öyle dendiğine göre oradan geleceksiniz.
0
kadıköy-eminönü-karaköy iskelesinden düz yukarı çıkarsan bulamazsın. iskeleden düz yukarı çıkıp ışıklardan karşıya geçtikten sonra sola dönüp 50m yürüdüükten sonra sağa dönmen gerekiyor (ziraat bankasının kenarından, yeni açıldı pırıl pırıl göze çarpıyor) oyun cd si bulursun da oyun için yazıcı oğlu ne bilim pek aklıma gelmezdi. ne arıyorsun ki öyle yakınlarda bulamadın yazıcıoğluna gitmeye karar verdin ?
0
teşekkürler yardımlarınız için ama eminönü iskelesine kadıköy iskelesi dediğim için bu kadar kınamanız gerekmezdi.hem bilmemek değil öğrenmemek ayıptır öğrendik işte. aradığım oyun hard truck serisi:1-2-18 of stell, king of the road(kulağa en arabeski bu geliyor)
0
oyun cd.si istiyorsan ve beşiktaş'a yakınsan orada var bir yer, daha güvenilir hem: beşiktaş'tan ortaköy yoluna girince hemen solda bir apartmanın kapısından içeri bakınca yerde tabelamsı yazısını görürsün kocaman. adını hatırlamıyorum ama bulursun çok kolay, ikinci kattalar.
0
yazıktır günahtır kazık yemeye gidiyorsun oraya aklında olsun. sınırsız adsl'i filan olan birinden rica et netten bulsun. parası neyse gene ver. oradan alıp pişman olacaksın yok bozuktu çizikti diye. yani daha yolunu bilmiyorsun ondan diyorum o paçoz mafya bozuntularına hiç bulaşma.
0
Zaphod
emulede bulduğum bir klasörü linkleyip arkadaşa yollamak istiyorum ve onunda bu linke bastığında direkt olarak emule bağlanıp dosyayı indirmesini istiyorum. çok mu şey istiyorum ?
emulede bulduğum bir klasörü linkleyip arkadaşa yollamak istiyorum ve onunda bu linke bastığında direkt olarak emule bağlanıp dosyayı indirmesini istiyorum. çok mu şey istiyorum ?
0
indirmeye başladığın dosyaya sağ tıklayıp ed2k linlerine tıklıyorsun. açılan pencerede uzun bir satır göreceksin ed2k://|file|Sleepy%20Hollow%20-%20Chd.mkv|4687760066|3B854193638093777AD5334922697990|/ gibi. bunu gönder arkadaşına, o da kopyalayıp emule'de indirilenlerin olduğu pencereye sağ tıklayıp yapıştırsın, tamam olması lazım.
0
etna
şimdi ben resimdeki gibi arka planı seçiyorum. ok. peki birisi bana söyleyebilir mi;1- çiçeği nasıl seçeceğim2-seçtiğim çiçeği arkaplan veya zemin olmadan photoshopta yeni bir zeminde veya coreldrawda nasıl kullanacağım?mesela birinci resimdeki çiçeği (sadece çiçeği) seçip bir arkaplan üzerine oturt
şimdi ben resimdeki gibi arka planı seçiyorum. ok.
peki birisi bana söyleyebilir mi;
1- çiçeği nasıl seçeceğim
2-seçtiğim çiçeği arkaplan veya zemin olmadan photoshopta yeni bir zeminde veya coreldrawda nasıl kullanacağım?
mesela birinci resimdeki çiçeği (sadece çiçeği) seçip bir arkaplan üzerine oturtmuşlar. bunu nasıl yaparım? birde böyle birşeyi coreldrawda nasıl çalışabilirim? inşallah anlatabilmişimdir.
peki birisi bana söyleyebilir mi;
1- çiçeği nasıl seçeceğim
2-seçtiğim çiçeği arkaplan veya zemin olmadan photoshopta yeni bir zeminde veya coreldrawda nasıl kullanacağım?
mesela birinci resimdeki çiçeği (sadece çiçeği) seçip bir arkaplan üzerine oturtmuşlar. bunu nasıl yaparım? birde böyle birşeyi coreldrawda nasıl çalışabilirim? inşallah anlatabilmişimdir.
0
1- ctrl+shift+i (invert selection, türkçesi "seçimi evir" gibi bir şey olmalı)
0
coreldraw'ı bilmem ama photoshopta sadece çiçeği seçmen için magnetic lasso tool seçip çiçeğin kenarlarında usul usul gezdir. bununla alakalı google'da "dekupe nasıl yapılır" şeklinde bir arama yaparsan sonuca ulaşabilirsin.
arka planı kaybetmeye gelince, sağ tarafta ufak bir pencerede layerları göreceksin. çiçeği seçtikten sonra sağ tıklayıp "layer via cut"'ı seç. bir başka layer olarak göreceksin çiçeği orada. akabinde çiçek haricindeki layerları hemen alttaki minik çöp kutusuna sürükle bırak.
arka planı kaybetmeye gelince, sağ tarafta ufak bir pencerede layerları göreceksin. çiçeği seçtikten sonra sağ tıklayıp "layer via cut"'ı seç. bir başka layer olarak göreceksin çiçeği orada. akabinde çiçek haricindeki layerları hemen alttaki minik çöp kutusuna sürükle bırak.
0
ek olarak: çiçeği çok düzgün çıkarman gerekiyorsa path ile çizip make selection yapabilirsin.
0
ilk resmi değiştirdim.
gördüğünüz gibi çiçeği seçiyorum, tek katman bırakıyorum ama
hem şeklde sürükleyip coredrawa taşısam, hem farklı jaydetip öyle taşısam altta yine bir zdemin oluşuyor.
işte asıl sorunum bu benim.
gördüğünüz gibi çiçeği seçiyorum, tek katman bırakıyorum ama
hem şeklde sürükleyip coredrawa taşısam, hem farklı jaydetip öyle taşısam altta yine bir zdemin oluşuyor.
işte asıl sorunum bu benim.
0
clipping path yapmak gerekmez miydi arkadaşlar?
coreldraw'ı pek bilmem ama sanırım psd dosyalarının zemini yoksa sorunsuz açıyor gibi bişi vardı. çiçeğin haricindeki layerları sil. transparan kalsın arkası. psd kaydedip coreldrawda açınca sanırım olabilir.
coreldraw'ı pek bilmem ama sanırım psd dosyalarının zemini yoksa sorunsuz açıyor gibi bişi vardı. çiçeğin haricindeki layerları sil. transparan kalsın arkası. psd kaydedip coreldrawda açınca sanırım olabilir.
0
1- Çiçeği pen tool (p) ile düzgünce kalem gibi kullanarak etrafından çizmelisin en düzgün bu şekilde dekupe edilir başladığın noktaya geldiğinde ters tıklayıp make selection yapıp resmi seçmiş oluyoruz
2- Bu aşamada ctrl j yapıp seçmiş olduğumuz alanı başka bir layer a kopyalamış oluyoruz, bundan sonra resmin arkasına başka bir arka plan koymak istiyorsanız
3- arka plan resminizi move tool (v)ile çekip dekupe etmiş oldğunuz çiçeğin sayfasına bırakıyorsunuz şimdi çiçeğin olduğu sayfada sadece arka plan resminiz görünüyorsa onu çiçeğin arkasına atabilmeniz için sağda layerlar var orda 3 farklı layer görüyor olmanız gerekiyor 1. background (çiçeğin ilk hali) 2. layer 1 (çiçeğin dekupe edilmiş hali) 3. layer 2 (arka plan resminiz) layerlar alt alta sıralanırken en üstteki layer her zaman sayfada en üstte görünür. Şimdi arka plan resmimizi layer 1 in altına çekip bırakın
Biraz uzun oldu ama yapınca basit bir işlem olduğunu göreceksiniz.
2- Bu aşamada ctrl j yapıp seçmiş olduğumuz alanı başka bir layer a kopyalamış oluyoruz, bundan sonra resmin arkasına başka bir arka plan koymak istiyorsanız
3- arka plan resminizi move tool (v)ile çekip dekupe etmiş oldğunuz çiçeğin sayfasına bırakıyorsunuz şimdi çiçeğin olduğu sayfada sadece arka plan resminiz görünüyorsa onu çiçeğin arkasına atabilmeniz için sağda layerlar var orda 3 farklı layer görüyor olmanız gerekiyor 1. background (çiçeğin ilk hali) 2. layer 1 (çiçeğin dekupe edilmiş hali) 3. layer 2 (arka plan resminiz) layerlar alt alta sıralanırken en üstteki layer her zaman sayfada en üstte görünür. Şimdi arka plan resmimizi layer 1 in altına çekip bırakın
Biraz uzun oldu ama yapınca basit bir işlem olduğunu göreceksiniz.
0
Corel draw da bitmap tabanlı bir dosyaya işlem yapmak bence yanlış bir yöntem
Photoshop bitmap tabanlı bir programdır
Corel Draw vektörel tabanlı bir programdır
bipmap dosyalarını photoshop ta vektörel dosyaları corel draw da çalışmalıyız ki işimizi kendi kendimize zorlaştırmayalım
Photoshop bitmap tabanlı bir programdır
Corel Draw vektörel tabanlı bir programdır
bipmap dosyalarını photoshop ta vektörel dosyaları corel draw da çalışmalıyız ki işimizi kendi kendimize zorlaştırmayalım
0
@ignesiz bal bocegi
photoshop'u iyi bilsem corel'e hiç gerek kalmayacak aslında da... bilmiyorum işte.
coreldrawda çalışıyorum mecburen.
photoshop'u iyi bilsem corel'e hiç gerek kalmayacak aslında da... bilmiyorum işte.
coreldrawda çalışıyorum mecburen.
0
O zaman photoshop ta yukarıda yazdıgım işlemleri yaptıktan sonra dosyanı psd kaydet corelde çağır dekupe ettiğin hali gelecek.
Birde corel draw da resmi açıp bitmap color mask seçeneğinden silmel istediğin rengi seçip apply dersen otomatik dekupe eder tabi bu seçenek tek renk alanlarda başarılı oluyor
Birde corel draw da resmi açıp bitmap color mask seçeneğinden silmel istediğin rengi seçip apply dersen otomatik dekupe eder tabi bu seçenek tek renk alanlarda başarılı oluyor
0
gia
arkadaşlar kedim kızgınlık dönemine girdi ve çıkmak bilmiyor. chincilla kendisi, 10 aylık aşağı yukarı ve dişi. bunun bir formulü olmalı. bilen eden ya da erkek kedisi olan varsa bir şeyler yapsın.
arkadaşlar kedim kızgınlık dönemine girdi ve çıkmak bilmiyor. chincilla kendisi, 10 aylık aşağı yukarı ve dişi. bunun bir formulü olmalı. bilen eden ya da erkek kedisi olan varsa bir şeyler yapsın.
0
kedilerin azgınlık dönemleri için veterinerlerde iğneler var. O dönemi atlatmalarını sağlıyor. Ya da elbet kesin çözüm kısırlaştırmak. 3 dişi kedim var hepsi kısır.
Eğer baştan böyle doğal olmayan çözümleri istemiyorsan çiftleştirebilirsin. Ama bulduğun erkek kedi ile sevişeceği de garanti değil. Ayrıca yavrular ne olacak? Birilerine veremezsen sende kalırlar, ya da sokağa düşerler yazık.
Ayrıca kısırlaştırmayıp çiftleşmesini sağlamamak ta kediye çok zararlı diye duymuştum. Yani bir şekilde çiftleşmeyecekse kısırlaştırmak iyi bir çözüm diye biliyorum.
Eğer baştan böyle doğal olmayan çözümleri istemiyorsan çiftleştirebilirsin. Ama bulduğun erkek kedi ile sevişeceği de garanti değil. Ayrıca yavrular ne olacak? Birilerine veremezsen sende kalırlar, ya da sokağa düşerler yazık.
Ayrıca kısırlaştırmayıp çiftleşmesini sağlamamak ta kediye çok zararlı diye duymuştum. Yani bir şekilde çiftleşmeyecekse kısırlaştırmak iyi bir çözüm diye biliyorum.
0
ellesmeyin doganin dengesine. birakin sevissinler, birakin cogalsinlar. kediden ne zarar gelirmis.
0
kızgınlığının geçmesini bekleyecesiniz. başka bir yolu yok.
bizim bildiğimiz, ve yaşadığımız budur.
daha geçen gün bir arkadaş aynı konu ile ilgili bir duyuru açmıştı, orda da aynı konular konuşuldu, veterineri de aynı şeyleri söylemiş.
(git: 49311)
bizim bildiğimiz, ve yaşadığımız budur.
daha geçen gün bir arkadaş aynı konu ile ilgili bir duyuru açmıştı, orda da aynı konular konuşuldu, veterineri de aynı şeyleri söylemiş.
(git: 49311)
0
www.kedigen.com
www.kedilerimiz.com
Buralarda belki erkek kedisini çiftleştirmek isteyen birilerini bulursun.
www.kedilerimiz.com
Buralarda belki erkek kedisini çiftleştirmek isteyen birilerini bulursun.
0
iğnelerin çok işe yaradığını ben de duymuştum. hatta sadece dişiler için var onlar, erkeklere yaramıyor. yalnız sürekli iğne pahalıya malolabilir, çünkü süresi çok uzun değil bir iğnenin. eninde sonunda kısırlaştırmak gerek ya da kısırlaştırılmış erkek eş bulmak gibi delice bir işe girişebilirsin..
0
ankaradaysan bi mesaj at konuşalım :) erkek kedi konusunda yani. çok yakışıklı kedimiz var her yere işeyip duruyor kızgınlığa girdiği için.
0
iğneler zararlı, o yuzden yaptırmadık biz. kızgınlıktan cıkmadan da kısırlaştırmak istemiyorum. tabi doğacak en az 3-4 yavruya ev bulmus olmak gerekiyor onceden sonra çiftleştirebiliriz.
0
deliktas
Değerli abilerim, sevgili kardeşlerim ve pek güzel kız arkadaşlarım. Film sormak istiyorum sizlere. Valla ne yapsam bilemedim nereye gideceğimi şaşırdım. Son çare olarak kurtarıcım duyuruma geldim. Ocean's serisi gibi, italyan işi gibi hırsızlı soymalı kaçmalı kovalamalı filmler var mı bildiğiniz? M
Değerli abilerim, sevgili kardeşlerim ve pek güzel kız arkadaşlarım. Film sormak istiyorum sizlere. Valla ne yapsam bilemedim nereye gideceğimi şaşırdım. Son çare olarak kurtarıcım duyuruma geldim.
Ocean's serisi gibi, italyan işi gibi hırsızlı soymalı kaçmalı kovalamalı filmler var mı bildiğiniz? Mümkünse kadrosu da afilli olsun biraz. Charlize Theron falan oynasın :P
Ocean's serisi gibi, italyan işi gibi hırsızlı soymalı kaçmalı kovalamalı filmler var mı bildiğiniz? Mümkünse kadrosu da afilli olsun biraz. Charlize Theron falan oynasın :P
0
kadro olarak tatmin ederler mi bilmiyorum ama ilk aklima gelenler:
(bkz: catch me if you can)
(bkz: the usual suspects)
(bkz: lock, stock and two smoking barrels)
(bkz: snatch)
(bkz: layer cake)
(bkz: catch me if you can)
(bkz: the usual suspects)
(bkz: lock, stock and two smoking barrels)
(bkz: snatch)
(bkz: layer cake)
0
geleneksel bir hale geldi bu soru. aratma yaparsanız en az 4-5 tane böyle soru çıkar.
0
(bkz: running scared).konsept olarank soymalı, kaçmalı ve kovalamalı ve hırsızlı .i$ yapar.
0
bourne : identity
bourne : supremacy
bourne : ultimatom
serilerini izlemediysen kesinlikle tavsiye ederim. aksiyon boldur.
wanted da iyidir. morgan freeman, angelina jolie falan oynuyor.
bourne : supremacy
bourne : ultimatom
serilerini izlemediysen kesinlikle tavsiye ederim. aksiyon boldur.
wanted da iyidir. morgan freeman, angelina jolie falan oynuyor.
0
point guard
interneti sınırsıza yükselttim..dayancam filme, dayancam müziğe.ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağı
interneti sınırsıza yükselttim..dayancam filme, dayancam müziğe.
ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.
nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.
bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağım ?. çok mu zor bunları öğrenmek ? işi kapmak ?
illa bi arkadaşımın 1. elden mi göstermesi lazım olayları.
ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.
nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.
bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağım ?. çok mu zor bunları öğrenmek ? işi kapmak ?
illa bi arkadaşımın 1. elden mi göstermesi lazım olayları.
0
torrent olayına gireceksen eğer tavsiyem yerli/yabancı hiç birine para vereyim deme (vip gibi geyikler yapıyorlar).
tabii torrent tavsiyedir, (bkz: torrent siteleri) (bkz: utorrent)
altyazı olayı kolay, gom player yükle, altyazılar divxplanet'te var olmadı turkcealtyazi.com yedincigemi.com gibi sitelerde var.
ben de epeydir limitsizdeyim aylık ortalama 110gb download yapıyorum, güzel oluyor, çoğu filme göz atıyor beğenmiyorsam siliyorum.
tabii torrent tavsiyedir, (bkz: torrent siteleri) (bkz: utorrent)
altyazı olayı kolay, gom player yükle, altyazılar divxplanet'te var olmadı turkcealtyazi.com yedincigemi.com gibi sitelerde var.
ben de epeydir limitsizdeyim aylık ortalama 110gb download yapıyorum, güzel oluyor, çoğu filme göz atıyor beğenmiyorsam siliyorum.
0
torrent candır. utorrent indir, sonra mininova'dan istediğin torrenti indir ve utorrent'te aç. seed'i yüksek torrenti indirmeni öneririm. bu, dosyanın kaç kişide tam olarak bulunduğunu gösterir. torrent'in en uyuz yanlarından birisi port açma gerekliliğidir ve acemi bir kullanıcı için problem olabilir. utorrent'te options>speed guide>test port if forwarded properly seçeneğinden portun açık olup olmadığını test edebilirsin. açık değilse modem ayarlarından açman gerekir bu da her modemde farklılık gösterir.
altyazı için divxplanet, divxforever, yedincigemi, ekşi tercüme önde gelir genelde. film ve diziler için altyazı indirirken fps'ye dikkat etmelisin. genelde 23 ve 25 fps'lik filmler/diziler olur ve indirdiğin dosya .avi dosyası ise sağ tık>özellikler>ayrıntılar>resim karesi hızı kısmında dosyanın kaç fps olduğu yazar ve ona uygun bir altyazı indirmen gerekir.
gom player iyidir, filmi açtıktan sonra altyazıyı gom'un üzerine sürükleyerek ya da aynı klasördelerse altyazı ismiyle film/dizi dosyasının ismini aynı yapman yeterli.
daha çok şey var da temel olarak bunlar şimdilik. :)
altyazı için divxplanet, divxforever, yedincigemi, ekşi tercüme önde gelir genelde. film ve diziler için altyazı indirirken fps'ye dikkat etmelisin. genelde 23 ve 25 fps'lik filmler/diziler olur ve indirdiğin dosya .avi dosyası ise sağ tık>özellikler>ayrıntılar>resim karesi hızı kısmında dosyanın kaç fps olduğu yazar ve ona uygun bir altyazı indirmen gerekir.
gom player iyidir, filmi açtıktan sonra altyazıyı gom'un üzerine sürükleyerek ya da aynı klasördelerse altyazı ismiyle film/dizi dosyasının ismini aynı yapman yeterli.
daha çok şey var da temel olarak bunlar şimdilik. :)
0
rapid'e para verme, yeni hali bombok zaten.. torrent iyi, torrent guzel, torrent hos (ama bos degil :p).. yannizzzz; sen simdi sikayet edeceksin download yaparken nette gezemiyorum diye, o yuzden yaninda cfosspeed kullan. client olarak da utorrent'ten sasma e mi?
0
film icin cinedroom var bi de, rapid kullanacaksan. yeni hali dot net.. eski adi ile cithiz, hey gidi..
0
rapid al.
3 aylığı 34 milyon
kafan rahat olsun, en güzeli.
bir de böyle ne bileyim, serbest sinemaya, ya da avrupa uzak doğu sinemasına filan meraklıysan misal benim gibi, torrent yorar seni. rapid en güzeli.
3 aylığı 34 milyon
kafan rahat olsun, en güzeli.
bir de böyle ne bileyim, serbest sinemaya, ya da avrupa uzak doğu sinemasına filan meraklıysan misal benim gibi, torrent yorar seni. rapid en güzeli.
0
thepiratebay de güzel bir torrent sitesidir.
ayrıca demonoid ve arena-tr davetiyesi ya da davetiyesiz üye olma imkanı bulursan kaçırma. demonoid son zamanlarda pek dikkat etmemeye başlamış fakat arena-tr ratio'ya dikkat eder. ratio dediğimiz şey de upload/download oranıdır. yani basitçe, "download yapıp programı kapatma, sen de biraz paylaş" amacı vardır.
ayrıca demonoid ve arena-tr davetiyesi ya da davetiyesiz üye olma imkanı bulursan kaçırma. demonoid son zamanlarda pek dikkat etmemeye başlamış fakat arena-tr ratio'ya dikkat eder. ratio dediğimiz şey de upload/download oranıdır. yani basitçe, "download yapıp programı kapatma, sen de biraz paylaş" amacı vardır.
0
ben de kendi yöntemimi anlatayım bari (bu arada ben kadınım büryan ve yardıma ihtiyacım yok, ayrımcı seni)
türktelekoma uğrayıp statik ip istiyorsun, bu sana ayda 3 ytl.ye patlıyor.
sonraki aydan itibaren high id alabiliyor oluyorsun.
bu arada güzel bir emule kuruyorsun, en son sürümünden,
sitesinden ücretsiz indirebilirsin, hatta türk sitesinde türkçesi de var.
modem ayarlarından emule için bir takım portlar açıyorsun TCP/UDP için,
bu portları kurarken emule'e de kaydediyorsun.
kullandığın firewall varsa onda da gerekli izinleri ayarlıyorsun.
sonra gidip divxplanet'a üye falan oluyorsun,
filmlerin hem en iyi sürümlerini, hem de ona uygun altyazıları tek seferde buluyorsun.
ed2k linklerini emule'e eklediğin anda başlıyorsun indirmeye.
sınır getirmezsen 100 kbps.nin üstüne rahat çıkarsın
ama aradığın şeyin kaynak bolluğuna bağlı tabii.
lost ya da heroes gibi bir şeyi kesintisiz saatte 100 mb gibi bir hızla indirirken,
kimsenin bilmediği bir svankmajer filmini haftalarca bekleyebilirsin.
sıra sistemiyle çalıştığı için bilgisayarın mümkün olduğunca uzun süre bağlı kalması gerekiyor, yoksa her kapattığında saatlerdir bekleyip geldiğin üst sıraları kaybedip sona düşmüş oluyorsun. ben hiç kapatmıyorum mesela, haftada bir sadece..
başka bir sürü program detayı da var ama hepsi forumlarda yazıyor.
bu program sayesinde istersen hemen izlemek istediğin birşeyin en yaygın sürümünü indiriveriyorsun, istersen gelmiş geçmiş en iyi filmlerin 4gb. versiyonlarını ekliyorsun listeye onlar bir yandan geleduruyorlar. müzik anlamında da kaynak çok fazla, özellikle albüm aratırsan. arama aparken yazdıklarına göre, istenmediği kadar da porno var, tek bir isim yazmak yeterli, ama indirmeyi divxplanet aracılığıyla yapan rastlamaz hiç.
torent'ten rapid'ten iyidir gibi bir iddiam yok, sadece ben bunu kullanıyorum.
çok ayar söz konusu ama hepsini yapınca çok memnun kalıyor insan. bir yılda 300-400 film indirmek mümkün..
türktelekoma uğrayıp statik ip istiyorsun, bu sana ayda 3 ytl.ye patlıyor.
sonraki aydan itibaren high id alabiliyor oluyorsun.
bu arada güzel bir emule kuruyorsun, en son sürümünden,
sitesinden ücretsiz indirebilirsin, hatta türk sitesinde türkçesi de var.
modem ayarlarından emule için bir takım portlar açıyorsun TCP/UDP için,
bu portları kurarken emule'e de kaydediyorsun.
kullandığın firewall varsa onda da gerekli izinleri ayarlıyorsun.
sonra gidip divxplanet'a üye falan oluyorsun,
filmlerin hem en iyi sürümlerini, hem de ona uygun altyazıları tek seferde buluyorsun.
ed2k linklerini emule'e eklediğin anda başlıyorsun indirmeye.
sınır getirmezsen 100 kbps.nin üstüne rahat çıkarsın
ama aradığın şeyin kaynak bolluğuna bağlı tabii.
lost ya da heroes gibi bir şeyi kesintisiz saatte 100 mb gibi bir hızla indirirken,
kimsenin bilmediği bir svankmajer filmini haftalarca bekleyebilirsin.
sıra sistemiyle çalıştığı için bilgisayarın mümkün olduğunca uzun süre bağlı kalması gerekiyor, yoksa her kapattığında saatlerdir bekleyip geldiğin üst sıraları kaybedip sona düşmüş oluyorsun. ben hiç kapatmıyorum mesela, haftada bir sadece..
başka bir sürü program detayı da var ama hepsi forumlarda yazıyor.
bu program sayesinde istersen hemen izlemek istediğin birşeyin en yaygın sürümünü indiriveriyorsun, istersen gelmiş geçmiş en iyi filmlerin 4gb. versiyonlarını ekliyorsun listeye onlar bir yandan geleduruyorlar. müzik anlamında da kaynak çok fazla, özellikle albüm aratırsan. arama aparken yazdıklarına göre, istenmediği kadar da porno var, tek bir isim yazmak yeterli, ama indirmeyi divxplanet aracılığıyla yapan rastlamaz hiç.
torent'ten rapid'ten iyidir gibi bir iddiam yok, sadece ben bunu kullanıyorum.
çok ayar söz konusu ama hepsini yapınca çok memnun kalıyor insan. bir yılda 300-400 film indirmek mümkün..
0
@ oligomer
evet. torrent kullanacağım.
davetiye iyi olur.
bide bişe daha sorcam.
ben şimdi indirdim utorrenti. bundan sonra her hangi bir torrent sitesinden adres alıp utorrent aracılığı ile indirecek miyim ?.nedir ?
evet. torrent kullanacağım.
davetiye iyi olur.
bide bişe daha sorcam.
ben şimdi indirdim utorrenti. bundan sonra her hangi bir torrent sitesinden adres alıp utorrent aracılığı ile indirecek miyim ?.nedir ?
0
katafalk
birkac combo sorun ile karsi karsiyayim. bunlardan en onemlisi unutkanlik. mesela bazen arkadaslarimin ismini unutuyorum (sorunca da saka zannediyolar), cok populer bir sarkicinin ve sarkisinin adi, dogum tarihim vb.. unutkanlik zaten daha once de vardi ama bu aralar baya bir cileden cikarmaya basla
birkac combo sorun ile karsi karsiyayim. bunlardan en onemlisi unutkanlik. mesela bazen arkadaslarimin ismini unutuyorum (sorunca da saka zannediyolar), cok populer bir sarkicinin ve sarkisinin adi, dogum tarihim vb.. unutkanlik zaten daha once de vardi ama bu aralar baya bir cileden cikarmaya basladi. bir de soyle bisi var, lise 2'nin 2. doneminden itibaren sanki kafam durdu. evet evet, bildigin durdu. kafam gercekten hicbir sey almiyor, laf olsun diye degil. sadece hafiza degil zeka ile ilgili soru/sorunlari bile cozumleyemiyorum. bir cesit gerizekali oldum ciktim sanki.. ki daha once cevremdekiler tarafindan surekli gaza getirilip zeki + caliskan oldugum soyleniyordu. lise son sinifa kadar derslerim iyiydi, arkadaslarla aram iyi falan. su anda unv 2. siniftayim, hic calismiyorum, tembelim. bir suru alttan dersim var, gecen vizelerde hayvan gibi kasmama ragmen neredeyse hic bir dersten gecememisim. tabi bunu sadece ogrenim hayatimla sinirlamak yanlis, bircok konuda buyuk bir degisiklik icerisindeyim. noluyo bana ya?
0
doktor+psikologda iyi bir çözüm olabilir. ama param yok gidemem derseniz, unutkanlık için internette beyin egzersizleri var onlara bakabilirsiniz, diğer sorununuz içinde başarılı insanların hikayesini okuyup kendinizi aşşağılık psikolojisine sokup smütevazilik kazanabilirsiniz (bu son fikrim saçma oldu:)) genede en iyisi doktor+psikolog sanırım:)
0
(bkz: dikkat eksikliği)
şu başlığı bir incelemeni öneririm. tabi kendi kendine teşhis koyup da ilaç v.s.. gibi tedavi yoluna gitmeni asla önermem. :)
anlattıkların dikkat eksikliği'nin kapsamını aşıyor olabilir gerçi ama yeterli bilgiye sahip olmadığım için yanlış yönlendirmeyeyim.
şu başlığı bir incelemeni öneririm. tabi kendi kendine teşhis koyup da ilaç v.s.. gibi tedavi yoluna gitmeni asla önermem. :)
anlattıkların dikkat eksikliği'nin kapsamını aşıyor olabilir gerçi ama yeterli bilgiye sahip olmadığım için yanlış yönlendirmeyeyim.
0
bi virüs taraması yaptır abi.
sendeki problemin çoğu psikolojik. öyle düşünürsen öyle olur. çözümü bunlara kafa yormamak.
sendeki problemin çoğu psikolojik. öyle düşünürsen öyle olur. çözümü bunlara kafa yormamak.
0
varsa paran bir emar, tomografi falan çektir rahatla,
bir şey çıkmazsa da şaşırma, ergenlikten çıkıyorsun, normal.
bir şey çıkmazsa da şaşırma, ergenlikten çıkıyorsun, normal.
0
aynı şey bende var ya.üniversiyete gireli mal oldum,en kıytırık formülleri bile hatırlayamıyorum,neyi hatırlayacağımı hatırlamıyorum,konuşurken bi an donup kalıyorum filan. en son başağrıs,dönmesi için doktora gittim mr filan çektiler de rahatladım bi şey yokmuş ama kan değerlerine bakıp b12 verdi doktor.hatta toptan b vitamini kompleksi onu da almayı unutuyorum arada ya neyse. diyeceğim odur ki(bu arada psikoloğa da gittim de) asıl sorun psikolojik. yani bilinçaltı her ne yapıyorsan yapmak istemiyor ve vücuda da onu emrediyor,misal benim okulla sorunum bölümü sevmemem okulda 5. senem yazın verdim 1. sınıf derslerini,üniversiteye kadar kendimi super zeki akıllı filan sanırdım ama şu an mal gibi hissediyorum dersler yüzünden. ne diyecektim ben,ha evet derslere önem vermek okulda arkadaş grubu bulmak dersle ilgilenen insanlarla takılmak gerekiyor. ve bunu da sırf okul işkencesine daha az katlanmak için yapmak gerekiyor. bence bi tahlil yaptırın,mr çektirin umarım bi şey çıkmaz, ve beyninize o okulun bitmesi gerektiğini söyleyin arada bir depresyona girmeden :)
0
beni birak saraba bak dayi
Vakti zamanında trt de tuvaletten sonra elleri yıkamak gerekliliğini anlatan sadece ses ile derdini anlatan, bir kadın ve erkeğin repliklerinden oluşan bir skeç gibimsi olay vardı. Tam olarak ne diyorlardı? Kaydını da bulsam tadından yenmez. Taktım bir kez kafaya. sifon sesi falan geliyordu hani. sa
Vakti zamanında trt de tuvaletten sonra elleri yıkamak gerekliliğini anlatan sadece ses ile derdini anlatan, bir kadın ve erkeğin repliklerinden oluşan bir skeç gibimsi olay vardı. Tam olarak ne diyorlardı? Kaydını da bulsam tadından yenmez. Taktım bir kez kafaya. sifon sesi falan geliyordu hani. sandviçimi tut gibi olaylar vardı.
0
Bilgisayarlarin memlekette yaygin olmadigi donemlerden ses ve goruntu kayitlari bulmak zor olur diye tahmin ediyorum. Haberiniz olsun.
0
iki kız idi o kayıttaki sesler.
biri tuvalete giriyordu, öbürü huysuzlanıyordu çabuk ol diye,
sifon sesinden hemen sonra çıkıyordu kız,
çabuk çıktım dimi, hadi ver sandviçimi diyordu.
sonra da diğer ses geliyordu, mikroplardan falan bahsediyordu ve evet,
suya sabuna dokunun kampanyasının bir ürünü idi.
muhtemelen kayıt sadece trt'de ve o kampanyayı organize eden firmada vardır.
biri tuvalete giriyordu, öbürü huysuzlanıyordu çabuk ol diye,
sifon sesinden hemen sonra çıkıyordu kız,
çabuk çıktım dimi, hadi ver sandviçimi diyordu.
sonra da diğer ses geliyordu, mikroplardan falan bahsediyordu ve evet,
suya sabuna dokunun kampanyasının bir ürünü idi.
muhtemelen kayıt sadece trt'de ve o kampanyayı organize eden firmada vardır.
0
vicious rumor
3 aylık kedim iki saat evvel apartmanda dışarı fırladı. gel buraya diye peşine düştüm ama korktu apartmanın tavan arasına kadar kaçtı. tavn arasının kapısının aralığından ipiyle mamasıyla ne kadar uğraşırsam uğraşayım çıkartamadım.sorum şudur. şimdi evin kapısının önüne mamasıyla suyunu koydum belki
3 aylık kedim iki saat evvel apartmanda dışarı fırladı. gel buraya diye peşine düştüm ama korktu apartmanın tavan arasına kadar kaçtı. tavn arasının kapısının aralığından ipiyle mamasıyla ne kadar uğraşırsam uğraşayım çıkartamadım.
sorum şudur. şimdi evin kapısının önüne mamasıyla suyunu koydum belki daireyi çıkartamaz diye yoksa yavru olsa da içgüdüsel olarak da bulabilir mi? ne yapayım. kedinin evden kaçması başlığına da baktım. ancak acı verdi yani. ne yapayım arkadaşlar?? :(
sorum şudur. şimdi evin kapısının önüne mamasıyla suyunu koydum belki daireyi çıkartamaz diye yoksa yavru olsa da içgüdüsel olarak da bulabilir mi? ne yapayım. kedinin evden kaçması başlığına da baktım. ancak acı verdi yani. ne yapayım arkadaşlar?? :(
0
acıkınca gelir ama mamayı az koy ki doyup geri dönmesin, bağırarak devamını istesin. çoğu kedi apartman boşluğundan korkar, o yüzden çıkmıyordur, sen de korkutma daha fazla, oradaysa gelir. sorun yaratmazsa daire kapısını aralık bırak, ama arkasında bekleme :)
0
ben kendi haline bırakıp "nasılsa geri döner" moduna girmemenizi tavsiye ederim.
acıkınca gelmek isteyip gelemeyebilir , şaşkınlıktan ve korkudan saklandığı yerden çıkmak istemeyebilir..
hem sokak kapısına mama su koymanız neye yarayacak ki ?
gelince yemeğini yiyip doyunca kapınızı mı çalacak ?
tavan arası dediğiniz yere gidip ne yapıp ne edip çıkartmanız lazım ufaklığı..tek başınıza zorlanabilirsiniz , yanınıza birini de alın.
normalde kedinin üstüne gidip onu sıkıştırmanız korkmasına sebep olur ama hal böyle olunca yapacak başka şey kalmamış ki , mecbur düşeceksiniz peşine.. korkması; temelli kaybolmasından, sokağa kaçmasından iyidir.
umarım şu saat itibariyle kediyi çoktan bulmuş evinize almışsınızdır , yoksa da kolay gelsin diyorum..
yüksek sesle konuşmadan , fısıldar gibi adını söylemeniz ,seveceği bir yiyeceği yanınızda götürmeniz , bıkıp usanmadan oyuncaklaırnı falan sallayıp bir şekilde dikkatini çekmeniz işe yarayacaktır diye umuyorum..
:(
acıkınca gelmek isteyip gelemeyebilir , şaşkınlıktan ve korkudan saklandığı yerden çıkmak istemeyebilir..
hem sokak kapısına mama su koymanız neye yarayacak ki ?
gelince yemeğini yiyip doyunca kapınızı mı çalacak ?
tavan arası dediğiniz yere gidip ne yapıp ne edip çıkartmanız lazım ufaklığı..tek başınıza zorlanabilirsiniz , yanınıza birini de alın.
normalde kedinin üstüne gidip onu sıkıştırmanız korkmasına sebep olur ama hal böyle olunca yapacak başka şey kalmamış ki , mecbur düşeceksiniz peşine.. korkması; temelli kaybolmasından, sokağa kaçmasından iyidir.
umarım şu saat itibariyle kediyi çoktan bulmuş evinize almışsınızdır , yoksa da kolay gelsin diyorum..
yüksek sesle konuşmadan , fısıldar gibi adını söylemeniz ,seveceği bir yiyeceği yanınızda götürmeniz , bıkıp usanmadan oyuncaklaırnı falan sallayıp bir şekilde dikkatini çekmeniz işe yarayacaktır diye umuyorum..
:(
0
benim kedim de kaçmıştı bi kere yanlışlıkla..bodrumda merdiven aralığından ancak korkutarak çıkarmıştım, bi sopa ile korkuttum, oradan kaçıp merdivenlerde bana miyavlamaya başladı, kucakladım eve geri getirdim..
aynısı işe yarar mı sizde bilmem, benim tecrübem budur..
aynısı işe yarar mı sizde bilmem, benim tecrübem budur..
0
taze balık çiğ tavuk parçalarıyla gelmesini sağlayın yanınıza kadar. normalde bu ikisi verilmez ama kedi kaçarsa birebir geri döndürmek için en ideal besindir, dayanamazlar.
0
crown
Bir rivayete göre kokmaz diyorlar ama ben bardağa doldurup koklayınca gayet geliyor alkol kokusu. Bir rakı kadar keskin değil tabi ama alkollü bir içecek olduğu belli oluyor kokusundan. Nedir aslı astarı?
Bir rivayete göre kokmaz diyorlar ama ben bardağa doldurup koklayınca gayet geliyor alkol kokusu. Bir rakı kadar keskin değil tabi ama alkollü bir içecek olduğu belli oluyor kokusundan. Nedir aslı astarı?
0
icen baya bi kokuyo bana gore ama bi yere dokuldugunde falanki kokudan bahsediyosan bilmiyorum oda kokar heralde
0
adamın biri bigün acayip içmek istemiş ama eve gidince kokarda pederle papaz olurum korkusuyla ne yapsam derdine düşmüş.sonra aklına "ulan biyerimden bişey uydurayım du bakalım" tarzında bişi gelmiş;
-abi vodka kokmazki ya rakımı bu anasını
diyerek, neden kendimi kandırmıyayımki canım şeklinde kendini telkin etmiş ve vodka-redbul, vodka-vişne... artık herneyse içmiş eve gitmiş.bunun pederde ortamdaki OH iyonunu fark edince vermiş ayarı...
sonuç: vodka da kokar...
-abi vodka kokmazki ya rakımı bu anasını
diyerek, neden kendimi kandırmıyayımki canım şeklinde kendini telkin etmiş ve vodka-redbul, vodka-vişne... artık herneyse içmiş eve gitmiş.bunun pederde ortamdaki OH iyonunu fark edince vermiş ayarı...
sonuç: vodka da kokar...
0
kokar tabi ama bir bira içip başka ortamana girmenle yayılan koku ile votka içtikten sonra yayılan koku miktarı arasında fark var bence.
0
diğer sert içkilere kıyasla en az kokan votkadır. yoksa, kokmaz demek saçmalamak tabii.
0
slav dillerinde voda->su ; votka->minik su (sezer->sezercik gib bir bağlantı var arada)
yani sanırım isimlendirilmesinde bu özelliği de rol oynamıştır.
yani sanırım isimlendirilmesinde bu özelliği de rol oynamıştır.
0
hayır içtikten sonra kokmazsın anlamında o laf. diğer söylenenleri okumadım belki söylemişlerdir.
0
votka için yanmaz, donmaz ve kokmaz derler. lakin hepsi mümkündür.
bardağa doldurup ya da şişeden koklayınca, sıvının yarısına yakını alkol olmasına rağmen epey az kokar. kokteyllerde tamamen karakterini kaybeder. sonuçta çoğu alkol ve su.
içince ise herhangi bir içkinin kokmama ihtimali yok. o alkol kana karışacak, kan akciğere uğrayınca alkolümüz koku olarak dışarıya çıkacak.
bardağa doldurup ya da şişeden koklayınca, sıvının yarısına yakını alkol olmasına rağmen epey az kokar. kokteyllerde tamamen karakterini kaybeder. sonuçta çoğu alkol ve su.
içince ise herhangi bir içkinin kokmama ihtimali yok. o alkol kana karışacak, kan akciğere uğrayınca alkolümüz koku olarak dışarıya çıkacak.
0
icinde alkol olan hersey kokar efenim ama votka en az kokanlardan, hububat alkolu ve meyve kokteylleri ile birlikte. ucuz votkalar pahali votkalardan daha cok kokar bir de ama votkanin kokusu hic mi hic rahatsiz edici degildir. ayrica kokmayan sey nefesiniz olacaktir ictikten sonra, bir sure cok az kokar sonra gecer. o yuzden en sevdigim icki degil mi zaten...
0
think martini
Geçen gün bir arkadaşımda gördüm, google'da arattım ama bulamadım, anlatmaya çalışıyım elimden geldiğince, belki bileniniz vardır. İki tane küçük turuncu japon balığı var, ağızlarından çıkan baloncuklarla aralarında küçük bir kalp şekli oluşmuş, başka da bir şey yok, fonu da şeffaf; malum suda yüzüy
Geçen gün bir arkadaşımda gördüm, google'da arattım ama bulamadım, anlatmaya çalışıyım elimden geldiğince, belki bileniniz vardır. İki tane küçük turuncu japon balığı var, ağızlarından çıkan baloncuklarla aralarında küçük bir kalp şekli oluşmuş, başka da bir şey yok, fonu da şeffaf; malum suda yüzüyorlar ya:)
Ne kadar anlatabildim bilmem ama bulursam çok seviniceğim:)
Ne kadar anlatabildim bilmem ama bulursam çok seviniceğim:)
0
allposters.com'da vardır belki, bir sürü kategori var, hayvanlar içinde balıklar da vardır muhakkak, oraya bakabilirsin.
0
@ashh; çok çeşit var hakikaten bu sitede ama benim aradığım yok:( başka resimler ilgimi çekti ama:)
@elxa; balıklar küçücük benimkinde ve arka fon tamamen şeffaf, yani düz zeminde ortada iki küçük balık düşün.
@elxa; balıklar küçücük benimkinde ve arka fon tamamen şeffaf, yani düz zeminde ortada iki küçük balık düşün.
0
@marcelorios; evet, buradakilere benziyordu ama tam olarak aradığım bunlardan biri de değil. Çok ümitsizim, çook:)
0
300500
kadıköy veya taksim'de ucuz ve nispeten kaliteli yağlı boya, resim çantası şövale vs satan yer var mı bildiğiniz?kadıköy'de matisse dediler nası bi yerdir acaba?
kadıköy veya taksim'de ucuz ve nispeten kaliteli yağlı boya, resim çantası şövale vs satan yer var mı bildiğiniz?kadıköy'de matisse dediler nası bi yerdir acaba?
0
Matisse, eski ptt'nin arkasındaki sokakta bulunan Kadıköy Çarşısı'nın en alt katında bir dükkandır. Kirası çok yüksek olmadığı için ve sahibi son derece efendi ve iyi bir adam olduğu için fiyatları uygundur. Elbette kaliteli malzemenin fiyatı olması gerektiği gibidir ama her zaman aldığın malzemenin fiyatlarını karşılaştırırsan biraz daha düşüktür işte. Senelerce alışveriş yaptım kendisinden, her tür malzeme alışverişi için tavsiye ederim.
Orada bulamadığın basit şeyleri Güven'e sorabilirsin, tam Mühürdar Caddesi'nin ortasında, pembe tabelalı, arka sokakta da girişi var, Çiya'nın oralarda.
Ama yağlı boya en ucuz Cağaloğlu'nda bulunur. Ağır dinci bir kırtasiye var Sirkeci'den Cağaloğlu'na çıkarken, tam çatalın köşesinde, büyük bir yer ama adını hatırlayamıyorum, böyle Hakikat falan gibi bir şeydi sanki, orada ucuz yağlı boya ve fırça bulabilirsin.
Taksim'de boşuna arama. Bir tek yer var Sıraselviler üzerinde miniminnacık bir kapısı olan, yolun altında kalmış bir dükkan; onun da adını hatırlamıyorum, Oğuz muydu neydi, ama diğer yerlere göre ucuz sayılmaz. Acil durumlarda idare eder sadece.
Orada bulamadığın basit şeyleri Güven'e sorabilirsin, tam Mühürdar Caddesi'nin ortasında, pembe tabelalı, arka sokakta da girişi var, Çiya'nın oralarda.
Ama yağlı boya en ucuz Cağaloğlu'nda bulunur. Ağır dinci bir kırtasiye var Sirkeci'den Cağaloğlu'na çıkarken, tam çatalın köşesinde, büyük bir yer ama adını hatırlayamıyorum, böyle Hakikat falan gibi bir şeydi sanki, orada ucuz yağlı boya ve fırça bulabilirsin.
Taksim'de boşuna arama. Bir tek yer var Sıraselviler üzerinde miniminnacık bir kapısı olan, yolun altında kalmış bir dükkan; onun da adını hatırlamıyorum, Oğuz muydu neydi, ama diğer yerlere göre ucuz sayılmaz. Acil durumlarda idare eder sadece.
0
@elxa, ağacına bakmadan, ayakta sağlam durup durmadığına bakmadan şövale almamanızı tavsiye ederim.
0
hlathguth
60x90 cm'lik bir resmi uygun fiyata çerçeveletmek istiyorum. Aşağı yukarı ne kadar tutar dersiniz?
60x90 cm'lik bir resmi uygun fiyata çerçeveletmek istiyorum. Aşağı yukarı ne kadar tutar dersiniz?
0
www.posteradam.com burada 60x90 bir poster secip cerceve dukkanina gecin. fiyat asagi-yukari sadece cerceve icin 50-60 arasi birsey cikiyor.
mahalle arasinda bir camci bulup bunu 40-50'ye yaptirabilirsiniz gibi geliyor. ama en iyisi bir cerceveciye ugrayip fiyat almak olacaktir sanirim.
mahalle arasinda bir camci bulup bunu 40-50'ye yaptirabilirsiniz gibi geliyor. ama en iyisi bir cerceveciye ugrayip fiyat almak olacaktir sanirim.
0
çerçeveciye sormalısın, çünkü en ucuzundan siyah, ince, plastik ya da alüminyum çerçeve ile ahşap görünümlü ya da gerçek ahşap olanlar arasında onlarca ytl farkedebilir. mat cam, parlak cam, çıkma cam da değiştirir. sormakta fayda var. ama sanmıyorum ki 50 ytl.den az olsun...
0
reeper redeemer
bu filmin varsa torrentini ya da rapidle uğraşmadan bir kerede ulaşabileceğim bir linki paylaşabilirseniz ziyadesiyle müteşekkir olurum.amin(dışarı kapalı)
bu filmin varsa torrentini ya da rapidle uğraşmadan bir kerede ulaşabileceğim bir linki paylaşabilirseniz ziyadesiyle müteşekkir olurum.
amin
(dışarı kapalı)
amin
(dışarı kapalı)
0
karagarga'daki versiyonun görüntü kalitesi çok düşük. vhs'den falan taranmış, izlemek epey güç.
0
ermanen
Nikon Coolpix S550 10 MPnasil bilirsiniz bunu? Bunu muadili olarak daha iyi var mi?
Nikon Coolpix S550 10 MP
nasil bilirsiniz bunu? Bunu muadili olarak daha iyi var mi?
nasil bilirsiniz bunu? Bunu muadili olarak daha iyi var mi?
0
Özelliklerini incelemedim ama böyle kredi kartı şeklindeki makineler rahat kullanılmaz. Ele oturmaz yani, rahatsız bi tutuş şekli vardır bunların.. Madem dijital fotoğraf makinesi alacaksınız ve bu fiyatlarda bir şey düşünüyorsunuz, o zaman Canon A580 tarzı şeyler düşünün. Kullanımı daha rahattır.. Yani en azından A580 tipinde makineler alın. Tutuşu kolay, taşıması daha rahat, vs.
Bu dediğim şeyi dikkate alın çünkü gerçekten önemli. Dümdüz aleti nasıl tutacaksınız, zoom tetiği bile çok kötü nikonun.. Canonu tek elle tutup aynı elle zoom yapmak falan varken.. Daha kullanışlıdır ne bileyim.
Bu dediğim şeyi dikkate alın çünkü gerçekten önemli. Dümdüz aleti nasıl tutacaksınız, zoom tetiği bile çok kötü nikonun.. Canonu tek elle tutup aynı elle zoom yapmak falan varken.. Daha kullanışlıdır ne bileyim.
0
karşıpencere
arkadaşlar anadolu yakasında sessiz sakin, kalabalıktan uzak nezih ortama sahip cafeler arıyorum. erkek arkadaşınızla yada bir kaç dostunuzla oturup sohbet edebileceğiniz keyifli ortamlar...
arkadaşlar anadolu yakasında sessiz sakin, kalabalıktan uzak nezih ortama sahip cafeler arıyorum. erkek arkadaşınızla yada bir kaç dostunuzla oturup sohbet edebileceğiniz keyifli ortamlar...
0
Yeni açılan Starbucks'ın sokağında Penguen Kitabevinin yanında Sığınak vardır, 4. katta, manzarası güzeldir.
Son Gemi'nin ikinci şubesi Mühürdar Cad.nin üst paralelindedir.
İSKİden yukarı çıkan sokakta da Yazı Cafe sessiz sakindir.
Lakin bütün sessiz sakin kafeler gibi bunlar da az bir miktar solaktırlar, bilginize...
İstediğiniz birinin daha detaylı adresini verebilirim.
Son Gemi'nin ikinci şubesi Mühürdar Cad.nin üst paralelindedir.
İSKİden yukarı çıkan sokakta da Yazı Cafe sessiz sakindir.
Lakin bütün sessiz sakin kafeler gibi bunlar da az bir miktar solaktırlar, bilginize...
İstediğiniz birinin daha detaylı adresini verebilirim.
0
fenerbahçe parkı, fenerbahçe marinanın oralar, fenerbahçe gloria jean's, sessiz nezih ve çok pahalı da değil.
0
ashh'e katılıyorum. ben de sığınak cafeyi yazıcaktım o yazmış. güzeldir sığınak.
0
teşekkür ederim arkadaşlar, sığınak cazip geldi gidip denemek lazım bir akşam... aklınıza gelen başka yerler varsa yazarsanız sevinirim.
0
tearif
canon 400d ile uyumlu nev i beşeri yakınlaştıracak ama pek bi yakınlaştıracak objektif istiyorum..ama hangisi iyidir, ne alınmalıdır bilmiyorum..tavsiyeleriniz için şimdiden minnettarım
canon 400d ile uyumlu nev i beşeri yakınlaştıracak ama pek bi yakınlaştıracak objektif istiyorum..ama hangisi iyidir, ne alınmalıdır bilmiyorum..tavsiyeleriniz için şimdiden minnettarım
0
200mm'den yuksek objektifler yakinlastirma konusunda ise yarayacaktir.
bunlardan bazilari pahali bazilari ucuzdur..
ornegin,
canon 70-200mm f:2.8 L IS usm
www.dpreview.com
sigma'nin ayni araliktaki modeli, sigma 70-200mm F2.8 EX DG Macro HSM II
www.dpreview.com
bu objektiflerin f degerleri zoom esnasinda sabittir, yani 70mm'de veya 200mm'de f:2.8 olarak kalir (diger objektiflerde belirtilen degere ulasir;)
ayrica goruntu sabitleme ozellikleri vardir, hareketli cekimlerde bir miktar sarsintiyi alirlar bu yuzden fiyatlari yuksektir oldukca.
bunlarin disinda canon ve sigma yuksek odakli zoom objektifler uretmekte..
ornek;
sigma 70-300 f:4-5.6 DG-APO-Macro
urun.gittigidiyor.com
bu objektifte zoom yaptikca minimum diyafram sabit kalmaz, yani 70mm'de iken 4 olan diyafram 300mm'ye zoom yapildiginda otomatik olarak 5.6'ya cikar, boyle bir dezavantaji vardir. ayrica sigma objektiflerde keskinlik sorunlari yasanmakta ve tavsiye etmiyorum sahsen. ancak denenebilir.
canon 70-300mm f:4-5.6 is usm objektif;
urun.gittigidiyor.com
bu objektifte image stabilizer var. bu goruntu sabitleme fonksiyonu oldugu icin biraz pahaliymis. sigma'ya gore kalitelidir.
sigma 100-300 f:4 apo ex dg hsm
urun.gittigidiyor.com
canon 70-200'de oldugu gibi bu objektifte de 100 veya 300mm'de iken minimum diyafram 4'de kaliyor. orta ayar bir objektif diyebiliriz.
canon 90-300mm f:4.5-5.6 usm
urun.gittigidiyor.com
canon'un giris seviyesi objektiflerinden biri. bence almaya degmez.
ayrica tamron'un da 75-300mm f:4-5.6 objektifi varmis canon icin, lakin turkiye'de bulunabilir mi bilemiyorum. sigma'dan iyidir bulunabilirse alinabilir;
www.tamron.com
ve yine tamron'un 200-500 mm f:5:6.3 objektifi de canon icin uretiliyormus.
bu da ara degerleri doldurmak icin iyi bir tercih olabilir;
www.tamron.com
bunun disinda yine sigma'nin 300-800 mm f:5.6 objektifi var ki, zoom'un kralini yaparsiniz lakin oldukca tuzlu.
www.sigmaphoto.com
telezoom objektifler arasinda en hizlisi buymus efenim. biraz abartili ve gerek yok gibi. lakin olsun o da dursun bir kenarda.
tavsiyem, masraftan kacinmayacaksaniz canon'un hem L hem de is ozelligi olan ya da ikisinden biri olan bir canon objektifi almaniz. minimum 200mm etkili zoom icin yeterli olacaktir..
bunlardan bazilari pahali bazilari ucuzdur..
ornegin,
canon 70-200mm f:2.8 L IS usm
www.dpreview.com
sigma'nin ayni araliktaki modeli, sigma 70-200mm F2.8 EX DG Macro HSM II
www.dpreview.com
bu objektiflerin f degerleri zoom esnasinda sabittir, yani 70mm'de veya 200mm'de f:2.8 olarak kalir (diger objektiflerde belirtilen degere ulasir;)
ayrica goruntu sabitleme ozellikleri vardir, hareketli cekimlerde bir miktar sarsintiyi alirlar bu yuzden fiyatlari yuksektir oldukca.
bunlarin disinda canon ve sigma yuksek odakli zoom objektifler uretmekte..
ornek;
sigma 70-300 f:4-5.6 DG-APO-Macro
urun.gittigidiyor.com
bu objektifte zoom yaptikca minimum diyafram sabit kalmaz, yani 70mm'de iken 4 olan diyafram 300mm'ye zoom yapildiginda otomatik olarak 5.6'ya cikar, boyle bir dezavantaji vardir. ayrica sigma objektiflerde keskinlik sorunlari yasanmakta ve tavsiye etmiyorum sahsen. ancak denenebilir.
canon 70-300mm f:4-5.6 is usm objektif;
urun.gittigidiyor.com
bu objektifte image stabilizer var. bu goruntu sabitleme fonksiyonu oldugu icin biraz pahaliymis. sigma'ya gore kalitelidir.
sigma 100-300 f:4 apo ex dg hsm
urun.gittigidiyor.com
canon 70-200'de oldugu gibi bu objektifte de 100 veya 300mm'de iken minimum diyafram 4'de kaliyor. orta ayar bir objektif diyebiliriz.
canon 90-300mm f:4.5-5.6 usm
urun.gittigidiyor.com
canon'un giris seviyesi objektiflerinden biri. bence almaya degmez.
ayrica tamron'un da 75-300mm f:4-5.6 objektifi varmis canon icin, lakin turkiye'de bulunabilir mi bilemiyorum. sigma'dan iyidir bulunabilirse alinabilir;
www.tamron.com
ve yine tamron'un 200-500 mm f:5:6.3 objektifi de canon icin uretiliyormus.
bu da ara degerleri doldurmak icin iyi bir tercih olabilir;
www.tamron.com
bunun disinda yine sigma'nin 300-800 mm f:5.6 objektifi var ki, zoom'un kralini yaparsiniz lakin oldukca tuzlu.
www.sigmaphoto.com
telezoom objektifler arasinda en hizlisi buymus efenim. biraz abartili ve gerek yok gibi. lakin olsun o da dursun bir kenarda.
tavsiyem, masraftan kacinmayacaksaniz canon'un hem L hem de is ozelligi olan ya da ikisinden biri olan bir canon objektifi almaniz. minimum 200mm etkili zoom icin yeterli olacaktir..
0
ek olarak, verdigim degerler 35mm standardina gore belirlenmistir. yani canon eos 400d'de kullandiginizda, 300mm'lik bir objektifin degeri degisir.
canon'un sensor boyutu, 35mm'lik film ebadina gore 1.6 oraninda daha kucuktur. bu oranlari elde etmek icin, degeri 1.6 ile carpiyoruz
yani 300mm'lik bir zoom objektif canon eos 400d'de
300 x 1.6 = 480mm oranina ulasir.
canon'un sensor boyutu, 35mm'lik film ebadina gore 1.6 oraninda daha kucuktur. bu oranlari elde etmek icin, degeri 1.6 ile carpiyoruz
yani 300mm'lik bir zoom objektif canon eos 400d'de
300 x 1.6 = 480mm oranina ulasir.
0
paradoxcuum, hep zoom vermişsin,
sabit 200, 300, 500 yok mu, daha ucuz olmaz mı,
belki o da iş görür...
sabit 200, 300, 500 yok mu, daha ucuz olmaz mı,
belki o da iş görür...
0
ajanlık pek bir uygun düştü.diyeceğim o ki; insan temalı fotoğraf çekmek niyetindeyim.lakin insanların çekildiklerinden bihaber olmaları gerekmekte ki gerçeklik algımız paralize olmasın..bana 70/300 sigma apo macro gibi bişeyler söylediler..bilemiyorum yani
0
ashh'cigim, haklisin. tecrube etmedigimden yazmamis olsam gerek (=
efenim sigma 70-300 dedilerse, cok kaliteli fotograflar beklemeyin derim. tripod olmadan zoom'layip fotograf cekmek oldukca zordur, bi de 400d gibi hafif bir makinede.. (battery grip kullanmadiginizi varsayiyorum, kullaniyorsaniz bir miktar agirlastiriyor makineyi. bu da biraz daha stabil bir tutus sagliyor)
hani su da var, ornegin sabit 300 ajanlik yapmak icin pek musait olmasa gerek. imajine ettim simdi, diyelim ki yakin mesafedeyiz ve 5 kisilik bir plani cekecegiz, ancak bulundugumuz konum 300mm'lik objektif icin fazla yakin ve 5 kisiyi birden alamiyoruz. ne yapacagiz, biraz daha geri gitmemiz gerekiyor.
* ya gidemiyorsak
* ya da gidene kadar plan kactiysa?
oysa ki misal 70-300'umuz olsaydi hoop alirdik 225mm'e (kusurlu verdim ehe) plani tamamlardik.. biraz bahane uretiyomusum gibi oldu ama ehehea =D
demem o ki, cok para harcamak istemiyorsaniz canon'un urettigi 70-300 arasi odak araligina sahip objektiflerin fiyatini sorup onlardan uygun olanini aliniz.
efenim sigma 70-300 dedilerse, cok kaliteli fotograflar beklemeyin derim. tripod olmadan zoom'layip fotograf cekmek oldukca zordur, bi de 400d gibi hafif bir makinede.. (battery grip kullanmadiginizi varsayiyorum, kullaniyorsaniz bir miktar agirlastiriyor makineyi. bu da biraz daha stabil bir tutus sagliyor)
hani su da var, ornegin sabit 300 ajanlik yapmak icin pek musait olmasa gerek. imajine ettim simdi, diyelim ki yakin mesafedeyiz ve 5 kisilik bir plani cekecegiz, ancak bulundugumuz konum 300mm'lik objektif icin fazla yakin ve 5 kisiyi birden alamiyoruz. ne yapacagiz, biraz daha geri gitmemiz gerekiyor.
* ya gidemiyorsak
* ya da gidene kadar plan kactiysa?
oysa ki misal 70-300'umuz olsaydi hoop alirdik 225mm'e (kusurlu verdim ehe) plani tamamlardik.. biraz bahane uretiyomusum gibi oldu ama ehehea =D
demem o ki, cok para harcamak istemiyorsaniz canon'un urettigi 70-300 arasi odak araligina sahip objektiflerin fiyatini sorup onlardan uygun olanini aliniz.
0
luin 41
Efendim Türk Telekom'a gidip Telefon ve ADSL hizmetlerinden kalıcı olarak elimi ayağımı çekmek istediğimi söylesem, kapatma ücreti olarak o anda benden ne kadar para tahsil etmek isterler; bir bilgisi olan, bilgisi olmadığı halde fikri olan var mı?edit:ben modemimi kendim gidip bambaşka bi yerden sa
Efendim Türk Telekom'a gidip Telefon ve ADSL hizmetlerinden kalıcı olarak elimi ayağımı çekmek istediğimi söylesem, kapatma ücreti olarak o anda benden ne kadar para tahsil etmek isterler; bir bilgisi olan, bilgisi olmadığı halde fikri olan var mı?
edit:ben modemimi kendim gidip bambaşka bi yerden satın aldım; telekom'un hiçbir kampanyasından da faydalanmadım üye olurken. sınırsız 512/1024 müydü neydi hatırlamıyorum, öyle abone oldum. yine de ödeyecek miyim o 150 ytl'yi, saçma olmaz mı zaten çoktan satın aldığım bir şey için para vermek? ya da bunun dısında herhangi bişi ödemek gerekiyor mu?
edit:ben modemimi kendim gidip bambaşka bi yerden satın aldım; telekom'un hiçbir kampanyasından da faydalanmadım üye olurken. sınırsız 512/1024 müydü neydi hatırlamıyorum, öyle abone oldum. yine de ödeyecek miyim o 150 ytl'yi, saçma olmaz mı zaten çoktan satın aldığım bir şey için para vermek? ya da bunun dısında herhangi bişi ödemek gerekiyor mu?
0
eger 2 yillik taahhut ile almissaniz modemi, modem ucreti vererek ba$ ba$ yapabilirsiniz. o da 150 lira idi.
0
Eğer osuruklu'nun dediği gibi sözleşmeli değilseniz de 24 lira olması lazım. Ben kapattırdım ama şimdi tam hatırlayamadım. 24 diyesim geliyor ama...
0
dengesiz pamuk
merhaba arkadaslar,farkettim ki bir suredir okuma ile ilgili bir problemim var. mesela "holly hunter ın oynadığı margaret barnell şahane bir tourette vakasıdır" cumlesini "holly hunter in kullandigi ..." olarak okuyorum. daha dogrusu ben bu cumleyi okurken "oynadigi" kelimesi yerine "kullandigi" kel
merhaba arkadaslar,
farkettim ki bir suredir okuma ile ilgili bir problemim var. mesela "holly hunter ın oynadığı margaret barnell şahane bir tourette vakasıdır" cumlesini "holly hunter in kullandigi ..." olarak okuyorum. daha dogrusu ben bu cumleyi okurken "oynadigi" kelimesi yerine "kullandigi" kelimesini goruyorum ve okumaya devam ediyorum. ancak okudugum cumlenin cok anlamsiz oldugunu farkedip cumleyi tekrar okudugumda goruyorum ki "kullandigi" diye bir kelime yok ortada.
bir suredir cok fazla calisiyorum, cok yogun bir i$ stresi yaninda kucuk de olsa ailevi sorunlar ya$iyorum. acaba gecici bir durum mudur? yani stres yuzunden kaynaklaniyor olabilir mi?
farkettim ki bir suredir okuma ile ilgili bir problemim var. mesela "holly hunter ın oynadığı margaret barnell şahane bir tourette vakasıdır" cumlesini "holly hunter in kullandigi ..." olarak okuyorum. daha dogrusu ben bu cumleyi okurken "oynadigi" kelimesi yerine "kullandigi" kelimesini goruyorum ve okumaya devam ediyorum. ancak okudugum cumlenin cok anlamsiz oldugunu farkedip cumleyi tekrar okudugumda goruyorum ki "kullandigi" diye bir kelime yok ortada.
bir suredir cok fazla calisiyorum, cok yogun bir i$ stresi yaninda kucuk de olsa ailevi sorunlar ya$iyorum. acaba gecici bir durum mudur? yani stres yuzunden kaynaklaniyor olabilir mi?
0
bu sorun hizli okuma isteginizden dolayi olabilir mi? yani okudugunuz yaziyi bir an önce bitirme isteginden olabilir mi?
0
@trimpot,
aslinda hizli okumaya cali$miyorum. dogru okumak icin de fazladan caba harcamiyorum. belli bir okuma ali$kanligim var, kelimeleri dogru okurum, hatirlayabildigim son yanli$ okumam orta okul zamanlarindaydi ve "öksüz" kelimesini "öküz" $eklinde okumak gibi tek harf hatasiydi bu. bariz bamba$ka bir kelime goruyorum ve gordugumu okuyorum. kisa bir suredir boyle, oncesinde buna benzer bir durumla kar$ila$mami$tim. stresten kaynaklaniyordur diye umuyorum ama bazi psikolojik rahatsizliklarin belirtisi olabilir mi acaba diye merak ediyorum.
aslinda hizli okumaya cali$miyorum. dogru okumak icin de fazladan caba harcamiyorum. belli bir okuma ali$kanligim var, kelimeleri dogru okurum, hatirlayabildigim son yanli$ okumam orta okul zamanlarindaydi ve "öksüz" kelimesini "öküz" $eklinde okumak gibi tek harf hatasiydi bu. bariz bamba$ka bir kelime goruyorum ve gordugumu okuyorum. kisa bir suredir boyle, oncesinde buna benzer bir durumla kar$ila$mami$tim. stresten kaynaklaniyordur diye umuyorum ama bazi psikolojik rahatsizliklarin belirtisi olabilir mi acaba diye merak ediyorum.
0
walla bana da oluyo.
genelde okumam gerektigini dusundugum, ama ruhumun "onemsiz" buldugu, bir an once yapmak istedigim okumalarda oluyor yani.
fiziksel degil, psikolojik diye dusunuyom. insallah oyledir :)
genelde okumam gerektigini dusundugum, ama ruhumun "onemsiz" buldugu, bir an once yapmak istedigim okumalarda oluyor yani.
fiziksel degil, psikolojik diye dusunuyom. insallah oyledir :)
0
stres tabi ki bu konuda ufak da olsa bir etken. ancak asıl etken "beyin yorgunluğu". insanın kafası bir çok şeyle meşgul olunca, böyle şeyler olması kaçınılmaz oluyor.
aynı sıkıntıyı ben de yaşıyorum, ama gözlerimle okurken değil, yüksek sesle okuyorsam oluyor. kelimeler ekleyip çıkarıyorum istemsizce, anlam kaymasa da kendimce bir yorum getirmiş gibi oluyorum. bunun haricinde bir de yazarken harf atlama huyum var, ki o da cok yogun ve yorgun oldugum zamanlarda oluyor. pc de degil bu, normal yazı yazarken. "elif" yazacaksam lif yazıyorum sonra basına e koyuyorum filan. tuhaf yani.
ama sanmıyorum ki endişelenecek bir durum olsun. siz sadece bunu simdi kafanıza takıp takıntı haline getirmeyin derim, nacizane.
aynı sıkıntıyı ben de yaşıyorum, ama gözlerimle okurken değil, yüksek sesle okuyorsam oluyor. kelimeler ekleyip çıkarıyorum istemsizce, anlam kaymasa da kendimce bir yorum getirmiş gibi oluyorum. bunun haricinde bir de yazarken harf atlama huyum var, ki o da cok yogun ve yorgun oldugum zamanlarda oluyor. pc de degil bu, normal yazı yazarken. "elif" yazacaksam lif yazıyorum sonra basına e koyuyorum filan. tuhaf yani.
ama sanmıyorum ki endişelenecek bir durum olsun. siz sadece bunu simdi kafanıza takıp takıntı haline getirmeyin derim, nacizane.
0
cevabınızı kendiniz vermişsiniz, yani evet, stress zihin yorgunluğu yapar, yogunluk algıyı yavaşlatır ve bozar.
ne zaman ki, sorunlarınız azalır, işiniz hafifler ve nefes alacak zaman bulursunuz; o zaman yine sorunsuz, huzur içinde okuyabilirsiniz.
o zamana kadar okumaktan huzur bulabilmek için yavaş yavaş okumaya çalışmanızı tavsiye ederim.
ne zaman ki, sorunlarınız azalır, işiniz hafifler ve nefes alacak zaman bulursunuz; o zaman yine sorunsuz, huzur içinde okuyabilirsiniz.
o zamana kadar okumaktan huzur bulabilmek için yavaş yavaş okumaya çalışmanızı tavsiye ederim.
0
