Bir arkadaşla sadece paket servis usülü çalışan bir fast food'çu açalım diyoruz. 15m2'lik küçücük bir dükkan, bir aşçı, bir yardımcısı, bir de motorcu. sadece ve sadece paket servis, oturmalık bir mekan değil. böylece 15m2'lik çok alakasız sap bir sokakta çok uygun kiraya bir yer bulabilir kira maliyetini çok düşük tutabiliriz.

nasıl olur beyler sizce? para kazanır mıyız?

vimeo.com

şuna bir el atar mısınız? yorumlar, kritikler vs.

nasıl olmuş?

alt çenemedki dişlerden bitanesinin altında diş eti çekilmesi olmuştu ve baya çekilmişti. diş etinin çekildiği dişin altında böyle sarımtrak bi tabaka vardı. dün elma yerken ağzıma sert bişey geldi. baktımki o tabakanın yarısı. şimdi o diş hafiften oynuyo düşebilir. ne yapmam lazım. eğer düşerse geri yerine taktırma felan bi çaresi var mı ?

istanbuldayım arkadaşlarım geldi yurt dışından onlar da böyle egzantrik bir yerlere götürem diyoruk.

şimdi aklıma truva geliyor günü birlik gidek sabahtan yola çıkak akşamı da dönek. değer mi dersiniz? değerse de hangi otobüs firması ile gidilir?

direkt otobüs önünden geçer mi buranın ? baya kültürsüzüm bu konuda...

bir aydınlatı verir misiniz?

Merhabalar
Tez projesinin kaynakça kısmını alfabetik olarak yazmam gerekiyormuş. kaynak olarak kullandığım internet sitelerinden alınan bilgiler var. Bunlardan birkaçının yazarı yok. Onları ne şekilde yazmam gerekiyor kaynakçada. önce sitenin adını mı yazmalıyım, yoksa bilgileri edindiğim başlığı mı?

Şimdiden teşekkürler.

6 yıl boyunca her an yanımdaydı ve ona o kadar alışmıştım ki. Ondan ayrılalı 5 gün oldu ve şu an öyle bir noktadayım ki beynim zonklamaya başladı. Evet itiraf ediyorum Winston Box sensizlik başıma vurdu.

Sigarayı bıraktığımdan beri birşeyler yemek, içmek istiyorum. Akşam yalnız kaldığımda sürekli yiyip içiyorum, özellikle meyve ve çikolata. Lakin kilo almaktan da korkuyorum. Yemek konusunda "önüme ne gelirse yerim" hayat felsefesine sahip olduğum için hangi tür abur cuburlar kilo aldırmaz pek bir fikrim yok.

Ayrıca şu an iş yerindeyim. Ne yapsam da kafamı dağıtsam diye düşünüp duruyorum. Şu an ki halet-i ruhiye ile müdürü dövmekten korkuyorum. Hiç olmazsa birşeyler yazın da onları okuyayım bari.

Tavsiyelerinize ihtiyacım var,özellikle sigara bırakan arkadaşların...

Düzeltme:İlişki sorusu sanıp duyurumu okuyan,vaktini aldığım Güzin Ablacı gençlikten özür dilerim

babanne mode on:
kulağımın arkasında sinir toplanması gibi bişey oldu, tam kulak kepçesinin başladığı yerde. böyle acıyor işte dokununca, doktora gitmeyeceğim, sizlerden onay almak istedim :/

yakın zamanda almış olan veya uzun zamandır kullanan panpalarımın tavsiyeleri var mıdır?

birde büyük mağazalardan hangisinden alınır? yer:eskişehir

Dilim damağıma yapıştı derler ya harbiden dilim damağıma yapışıyor.

Günde 2 kere dişlerimi fırçalıyorum çok aşırı ağır şeyler yemiyorum suda içiyorum su tüketimim çok az değil ama hasta oldu diye ondanmı bilmiyorum ama yatıyorum sabah kalkıyorumki ağzımın için acaip kuru , çok rahatsız edici neden oluyor olabilir ? ve nasıl geçer ?

hani şehirlerarası dinlenme tesislerinde (mesela ankara istanbul arası parkshop) gibi yerlerde ellerinde hortumla araba yıkayanlar var ya, kaç lira vermek lazım onlara?

sadece dış yıkıyorlar, köpük falan da yok, 3-4dk da işleri bitiyor.

ne kadar vermek lazım ? ne kadar veriyorsunuz?

şöyle ağır olmayan,güzel bi film önerir misiniz?

içinde erotik sahne ve küfürler olmasın lütfen.

soru başlkta

www.youtube.com

görüntüler bir filmden mi acaba ?

koca ankara'da doğru düzgün bilardo salonu yok. var da az var.

satranç oynayan da pek duymuyorum.

internet çıkınca, yaygınlaşınca, bu ikisi çok yıprandı sanki ne dersiniz ?

yer : türkiye

sizce ciddi bir şekilde çalışan, azimli bir genç, ki bu genç aynı zamanda pek torpil yapacak tanıdığı olmayan biri, kıçına buzlu badem sokacak konuma gelebilir mi ? yani orta halli bir ailede büyüdüm ama küçüklükten belli küçük meblağlarla yapılamayacak hayallerim var (100 tane kadar). torpil arayışına mı girelim yoksa tam gaz çalışmaya devam mı ? allah doğru çalışanın yanındadır gibi bir şeyler istemiyorum ama. gerçekleri söyleyin, vurun suratıma !

daha spesifik cevaplar vermeniz açısından 3. sınıf psikoloji öğrencisi olduğumu da söyleyeyim.

mesela şimdi legend of korra'yı izledim. katara'yı yaşlı gördüm, "abim ve arkadaşları öldü" dedi ya. içim cız etti anasını satayım. vay be, dedim. onlar da yaşlandı, bir gün biz de yaşlanıcaz. etrafımızdaki herkes ölecek dedim. içim bi kötü oldu ki sormayın yav.

sadece bu da değil tabi ve tabi ki. godfather part 3'te, toni corleone'nin şu meşhur sicilya şarkısını söylediği sahne var en basitinden. ulan orda da içim cız ediyor. michael geçmişi hatırladıkça "michael da yaşlandı lan. biz de yaşlanacaz. geçmişteki hatalarımız peşimizi bırakmayacak, hep bir şeylerden pişmanlık, bir şeylere özlem duyacağız" gibi duygular bürüdü içimi.

hele hele şu incideki, senenin en beğenilen entrylerinde "çocukluğumla karşılaştım bugün" muhabbeti vardı ya. bilye oynayıp, atari salonlarına, mahalle maçlarına gidiyordu. yitip giden çocukluğum aklıma geldi anasını satayım. bir daha asla o günlere geri dönemeyeceğimi hatırladım. yine kötü oldum.

bu yukarıdaki gibi milyonlarca şey var yav. gözlerim dolu dolu oluyor, öyle duygusal bir tip değilimdir pek. ama ölüm, yaşlılık ve yalnızlık konuları kafamı öyle kurcalamaya başladı ki (daha 23 yaşındayım bi de) zor tutuyorum kendimi. ne annemin, ne babamın ne de kardeşimin yaşlanacağını, öleceğini kabullenemiyorum kabullenmek istemiyorum. elimde de değil ya, kendimi buna karşı öyle de güçsüz hissediyorum ya, en çok koyan da o sanırım.

yav sokakta yaşlı bir adam görünce "la bu adamın da 60 sene önce benim gibi hayalleri vardı. şimdi bu hallere düşeceğini hiç düşünmüş müdür acaba" diyorum. siz hesabın edin üzerimdeki ağırlığı.

bir ben böyleyim demi. ne olabilir ki ruh sağlığımdaki bu bozukluğun ismi.

Nedir olayın aslı? Video falan var mı? Aramaya da inanmış olmama rağmen (ki inançsız bir insanım normalde) bulamadım video falan. Video falan yoksa piyasada (götümden uyduruyor olabilirim) birisi olayın kısa özetini geçebilirse çok bomba olur.
Teşekkürler.

merhaba; ben bu cumaya bilet almıştım pegasus havayollarından ama başka bir tarihe aldırmak istedim biletimi. bileti alırken 100 lira ödedim şimdi değişiklik ya da iptal durumunda biletinizin değeri 24 lira oluyor üstünü tamamlamanız gerekiyor diyor ve 76 liramın üzerine yatıyor. böyle saçmalık olur mu uçuşa bir hafta varken de aradım böyle dediler bugün 3 gün var bugün de aynı şeyleri söylüyorlar hakkımı nasıl korumalıyım?

nereden baslasam bilemiyorum, ama cok akilci bi sekilde karar vermeliyim ve ben bunu yapabilecek psikoloji de oldugumu sanmiyorum.herseye disardan bakabilen ben bu durum icin pes etmis durumda..

hersey 2010 in eylul ayinda baslamisti..sosyal medyada ki sitelerden birinde tanismistik. konusmaya basladik filan derken o bir sehirde, ben de ona yakin olan 2 saatlik mesefade ki baska bir sehirde,iliskimize baslamis olduk.

konusmaya basladigimiz zamanlarda, onun pesinde olan ya da takildigi da denebilir bilmiyorum tam olarak, birisi vardi.ben daha iliskimiz baslamamisken, uzerine espri bile yapiyodum bu durumun.kendisi de bir sekilde halledecegini soyledi ve hallettide.artik ondan sonra tamamen benim oldu.ben de onun keza.

guzellik olarak, tartismasiz hayatimda birlikte oldugum en guzel kizdi kendileri.hani nasil tarif etsem boyle, fotograflarimizi paylastigim yerlerde arkadaslarimdan, ozel msjlarla oha filan diye mesajlar geliyordu.simdilerde o istanbul'un en iyi univ. birinde yuksek lisans yapmakta.

sorunsuz bir sekilde karsilikli ozveriyle, ask heyacaniyla, yeni birini kesfetme heyecaniyla derken, 2 3 ay filan gecmisti.o da ben de, asik olmustuk.cok seviyordu ben de keza.

iliskmizin 3.ayinda, tesaduf eseri benim f.bookm da ilkokul arkadasim olan bi kizdan,birbirimize karsilikli methiyeler duzusumuzu yakaladi.o diyalog yasanmisken ortada hibirsey yoktu.peki ben neden boyle bir diyalog yaptim bilmiyorum. diyalog cok da masumane sayilmazdi ama aldatma filan da denilemezdi tam olarak ya denedebilir bilmiyorum.

o olaydan sonra benden ayrildi.ama ertesi gun ben yalvar yakar gozyaslari icinde onu ikna edebildim.iliskimize sorunsuz bir sekilde eskisi gibi devam edecektik guya.

aylar ilerledikce benim ona olan bagliligim artti, iliskide ezilen taraf konumuna geliyordum surekli.o da her firsati degerlendirip beni ezdikce ezdi.icinde bulundugum berbat sartlar nedeniyle,is hayatimin ve ogrencilik hayatimin ayni anda olmasi sebebiyle ondan ayrildigim takdirde bunu kaldirayacamacimi biliyordum.saclarimda tel tel de olsa beyazlar cikmaya basladi.

ya kafamda o kadar celiskiler baridiriyorum ki buraya sigdirabilcek miyim acaba.size gore cinsel ozgurluk erkek icin olmali da ama kadin icin olmamali midir? benim fikrim kadinin da erkek kadar bu tip seylere hakki vardir ama ne biliyim oyle cok fazla insan tanimak her iki taraf icinde sorun teskil edebilir gibi. uzun uzadiya yazmak istemiyorum.bu olay fiziksellikten ote, cok fazla gel git ve sorun demek filan. ekside de yegane tartisma konularindan biridir hala da cok is yapar. neyse,elimde olmadan bir gun(kiskanclik da olabilir,mallikta bilemedim) yakin arkadaslarindan biriyle eski zamanlarda yaptigi konusmalari yakaladim(belki de iyi oldu ya da kotu).inanin bana o an gecirdigim soklari tahmin bile edemezsiniz.

cok ozgurlukcu olan her defasinda kadinin ozgurlugunu savunan bu bilgili,feminist goruslu donanimli guzel kizimiz erkeklerden bi tanesiyle tek gecelik iliski yasamisti(benim yakaladigim bu sadece. cok fazlasi oldugunu dusunuyorum).ve bunu da arkadasina "verdim" seklinde anlatiyordu.bu saatten sonra cok asik oldugunuz bu kisiye karsi ne yapardiniz? siktiri mi cekerdiniz o sartlarda ? yoksa benim hatam gecmisse bakmamaliydim onun ne yasadigi umrumda degil mi derdiniz ?.. olayi sakladim tabi ki soylemedim nasil aciklayabilirdim ki. icime attim belki de dogrusu buydu bilmiyorum. benim git gide bozulan psikolojim, en azindan ben oyle saniyorum(bozukluk diye bahsettigim seyler, tamamen onunla ilgili.. hayatima hicbir sekilde yansimadi. isim koyamadim duruma) yoksa hayatima gayet olagan sekilde devam edebildim.ama ama kendimden tiksindigim bisey oldu. bi kere masturbasyonda onu baska erkeklerle dusunmustum.bu nasil bisey? sonrasinda da devam etti ve bir kereye mahsus kalmadi.cok seviyordum ama halk tabiriyle bildigin "kasari" di iste.bildigin masumiyet filminde ki h.bilginer gibiydim lan.belki de bu kadar guzel ve kafadengi olmasa coktan biterebilrdim. cunku bununla yasanamiyor inanin bana..en azindan benim icin.

baslangicta harika olan cinsel hayatimiz artik onun eline kalmisti.resmen sanki beni cezalandirir gibi, cani istemiyordu cogu zaman. ben de bagirmak istedim, gidip millete verirken... diye. cok sefer istedim ama yapamadim.ben de onu aldattim hem de kac kisiyle bilmiyorum..yaptiklarimi yakalar gibi oldu ama hicbir delil bulamadi. sadece hisseti tahmin etti. bu saatten sonra (9.ay)artik tamamen ipleri kaybetmis olan ben, onun gercek yuzunu, o alkol alinca gormeye basladim(sunu soylebilirim sarhosken soylenmis her soz ayikken dusunulmustur). nasil bir insan bu kadar nefret dolu olabilirdi? onun hayatini sikmis erkeklerin yarattigi travmalari resmen benden cikariyordu sanki. onun kisilik anlami tam olarak "nevrotik"ti evet.yani mantikli dusununce dunya da ki hicbir erkegin evlenecegi turden biri degildi.sirf huylari yuzunden..ama gel gor ki ben cok seviyordum.

en zor donemimde ben calisiyorken, ayni zamanda okulu uzatmisim aileme yalan soylemisim. sadece calisiyor biliyorlardi beni. para da yollamiyorlar filan kazandigimla gecniyordum her turlu ama sabah is aksam yaz okulu filan derken yiprandim..o da beni tam en kritik zamanlardan olan bu zamanda terketti yine. ama olayi aninda gericevirebildim yalvar yakar.ama kendime soz vermistim bu dardan cikinca ayrilacaktim diye..

ben de hic caktirmadan ama hala deli gibi severek(?) bunu 2 ay daha surdurdum. mezun olunca da yurt disinda bir is ayarladim ve sadece bir msj la cektim gittim.korkakca ama hakketigini dusunerek..

artik yurtdisinda yasiyorum, aradan 6 ay gecti(bu 6 ayda onu dusunmeden 1 gunum gecmedi ama hicbisey yapmadim unutmayi bekledim. olmadi sanirim..) ve bana mesaj atti bir sebepten. ben de karslik verdim.ve 2 3 haftadir konusmaya basladik.bana, eskisi gibi degilim sana cektirdiklerimi biliyorum cok degistim, biz birbirimizi o kadar cok sevdik ki bu yarim kalan bu iliski bu sekilde bitmemeliydi.senle konusmaya basladikta sonra aklimdan cikmiyorsun filan dedi.basta iskillendim.intikam pesinde olabilrdi diye. ama biraz dusununce ust uste koyunca, gercekten samimi oldugu kanisina vardim.

bu 2 3 haftalik surede bir kac kez kavga ettik.ilk kavgamiz benim cekip gidisimle alakali oldu.depresyona girmisti anlattigina gore ve bunlari dusununce de benle olmak istemedigini soyledi.nevrotik bir sekilde yine! ertesi sabah it gibi pisman oldugnu soyleyip ozur diledi ben de kabul ettim tabi ki.

simdide gecmiste ki adamlardan kaynakli benim komplekslerim devam ediyor..kaldiramiyorum.arkadas listesinde, benim onun konusmasini yakalayip birlikte oldugu adami gordum.bu sefer de ben, sinirden patladim.ona acik acik birlikte oldugunuzu bildgimi soylemeedim.ama ima ettim sorular sorarak araya baska kisileri sorarak.o da kesin bir dille reddetti.o kadar reddetti ki ben arkadasiyla olan eski konusinda, arkadasina yalan solemis olabilecegini dusundum.ya da dusunmek istedim.

simdi bana askim diye hitap ediyor.ve konusuyoruz.yurt disinda ki kosullarimdan pek de memnun olmayan ben(buradan ayrilma fikri coktan vardi ama o tetikleyici oldu gibi.henuz karar verilmedi daha) onun icin istanbul a yerlesmeye deger mi acaba? ondan nefret ediyorum bazen ama deli gibi seviyorum.unutulmuyor..

başlık anlatıyor açıkça. tavsiyeleriniz?

Sanırım, pek çok dilde aynı olan-aynı anlama gelen kelimeler sorulmuştu cevaplardan birinde Aspirin geçiyordu, bulamadım.

O duyuru yoksa diye de, var mıdır aklınıza gelen böyle kelimeler?

selam, ben aracıyım, böyle bir istek var, ne tavsiye edersiniz?
teşekkürler..

daha önce zilyon kere açılmış bir duyuru açtığım için özür dilerim. hatta ben de açmıştım ama bu sefer kriterlerim var. gelen cevapları hemen inceleyip direk başlıyorum artık yeter..

- lost ve prison break dışında yabancı dizi kültürüm yok, fakat psikopat bir sinema izleyicisi olduğum için her telden önerebilirsiniz.

- sitcom istemiyorum.

- bitmiş dizi olması mühim. bitmemişse de bu sezon finali yapıyor olsun. sezon arası beklemekten tiksinirim.

- bir şey izlerken kaliteli olmasına çok dikkat ederim. mesela "oz" izleyecektim her yerde çamur dvdrip olduğundan başlayamadım. o yüzden eski dizi olmasa iyi olur. ha derseniz bu eskidir, efsanedir, gel gelelim hdtv sürümü vardır, eyvallah.

aklıma gelenler bunlar. teşekkürler.

selamlar duyuru ahalisi.

son on günde erasmus ile ilgili olarak çok kez başını ağrıttım. ama nihayete erdi bu konui önümüzdeki dönem versailles yolcusuyum. bugün erasmusa gidecek öğrenciler için bilgilendirme toplantısı yaptılar, 6 ay olmasına rağmen şimdiden başlayın hazırlıklara. hatta uçak biletinizi alın dendi. herşey güzel lakin istanbul paris arası uçaklara baktım da eylül ayı için her hangi bir tarihe, 179 euro.dan falan başlıyor 1000euro.ya kadar çıkabiliyor. gerçi bilmiyorum uçak bileti almanın püf noktalarını ama açıkçası uçakla gitmeye çok da meraklı değilim.

bulgaristan, sırbistan vs üzerinden geze geze 10 günde falan tren vasıtası ile gitsem interrail yaparak. muhtemelen aynı fiyat belki daha biraz pahalıya gelecek ama en azından ucundan da olsa birkaç ülke gezmiş olacağım. çok saçma bir düşünce midir bu? nasıl olur, nasıl olmaz?

---
bonus soru: duyuruda aradım da yellow brick road galiba gitmiş versailles.a erasmus öğrencisi olarak. biri el edebilir mi ona baksın buraya doğru. teşekkürler.

Tartu University estonya
Universite Michel de Montaigne- Bordeaux3 fransa
Universite Paris Sorbonne fransa
Versailles Saint-Quentin-en Yvelines fransa
Eötvös Loránd University macaristan

---
ben macaristan istiyorum. nasıl bir yer? hep iyi duyumlar aldım macaristan hakkında.
---

fransa.nın bana çıkma ihtimali daha düşük. ing ve fr olarak iki sınava da girdim. ing puanım yüksek ama fr.da benden yüksekte olanlar var. fransızlar 1er öğrenci alıyorlar, macaristan 2 kişi.
---

selam ahali

yahu lisans tezi yazmalardayım. bölümüm şehircilik. bu mecrada her şey çok sıkıcı geldiği için önce bir ütopya kurayım dedim. sağolsunlar okulumdaki insanlar kaba etleriyle kahkaha attılar bana. siklemedim. bari dedim uzun süre uğraşmaktan zevk alabileceğim bir konu bulayım. kafamda şöyle bişi belirdi;

"eski görsel materyaller (çoğunlukla ara güler fotoğrafları) üzerinden şehirci gözüyle bir istanbul okuması yapmak..."

tabi çok ham bu haliyle. farkndayım. bu konuyu açtığım tez danışmanım da aynı şeyi söyledi, lakin işin ucunu açık bıraktı: eğer bunu bir tez formatında neblim sorunsala falan dayayıp yaparsam ve şehircilik kısmını da iyi savunursam olabileceğinden falan bahsetti. umut verdi. ben de şimdi mevzuyu daha da netleştirmek adına bi küçük araştırma yaptım. ama neye nasıl yaklaşırsam ve hangi konuyu işlersem tez diye kaktırırım bilemiyorum, yoksa bu haliyle sözlü tarih kitabı olmasından korkuyorum. -ki bence daha iyi olur o şekil-

velhasıl kelam, bana bi akıl verin, fotoğraf - istanbul - ara güler keywordleri ile alternatif tez konuları oluşturun abiler :)

bakalım neler gelcek

Selam,

Arkadaşlar farklı baharatlar arıyorum.Yani pul biber,isot,karabiber gibi klasikleşmiş baharatlardan farklı etli yemeklere,çorbalara,günlük yaşamımızda kullanacağımız sentetik olmayan baharatlar arıyorum.

bir önceki duyurumda bahsettiğim üzere bugün işten ayrıldım. aynı zamanda aöf öğrencisiyim ve yakında sınavlarım başlayacak. ben diyorumki birkaç hafta evde oturup ders çalışayım sınavları geçeyim sonra gideyim antalya'ya.

niyetim işten ayrılıp yurtdışına gitmekti ama biraz zahmetli olacak, duyurudan aldığım tavsiyeler neticesinde yaz dönemi için antalya'ya yerleşip hem çalışmak hemde ingilizcemi geliştirmeye karar verdim. beğenirsem temelli kalabilirimde.

antalya'ya çalışmak için gidenler genelde öğrenci oluyor, öğrencilerde şimdi okulda olduğu için çok rahat iş bulabilirim diye düşünüyorum ama bilmiyorum yanlış mı? tekrar belirteyim, niyetim para kazanıp dil geliştirmek. hangi meslek bana uygundur?

otel? garsonluk?

not: şuan eskişehirde yaşıyorum, ailem istanbul'da ama yanlarına gitmeyi pek düşünmüyorum, mesleğim lojistik (operasyon), askerlik yapılmadı.

22,E

ankara istanbul arasi gidip gelen bir insanim.

2+1 olmak sartiyla, pamukkale HARICI hangi firmayi onerirsiniz?

geçen gün de açtım bunu, biraz daha katılım bekliyorum.

düşündük taşındık, en sonunda taktıralım dedik. bu sefer de brc mi atiker mi sorunsalı ortaya çıktı.
brc 1600 tl diyor, atiker 990 tl.
napsak ki?

araba megane 2001 model 1,6

1) Vizesiz 10 günlüğüne turla bir yerlere gidesim var, hangi tur şirketlerine bakmalıyım? Hangi şirketleri tavsiye edersiniz?

2) Mesela turu aldık, sonra atıyorum x kişi birikmedi tur gerçekleşmeyecek diye bişi oluyor mu? yoksa turu aldık mı kişi sayısına bakmadan gidiyor muyuz?

Açılan duyurularda tam da arkadaşın istediği cevabı verdiğin halde kutucuğa tıklayıp da şukulama zahmetine girmiyor bazıları.. ben sinir oluyorum. soruyu sormuşsun cevabı vermişim tıklasana kutuya cevap bu desene. haksız mıyım?

ben internetten başvuru yaptım onlar aradı.. bi turizm şirketinde transfermanlık işi.. ben öyle ufak tefek bi acenta falan sanıyordum, koca holding binası gibi bişeydi. neyse saçmalıyorum galiba. orda birisiyle görüştüm, geçmişte neler yaptığımı falan sordu.. ingilizcemin nasıl olduğunu sordu.. döndü dolaştı yine aynı soruyu sordu. bişeyler daha sordu sonra "ingilizcen gerçekten o kadar iyi mi?" diye sordu.. evet dedim. buraya gelirken neler yaptın, ingilizce olarak anlat dedi. anlattım güzel güzel. biraz daha konuştuk. "ücret konusunda bi rakam var mı aklında?" dedi.. "ben tecrübe kazanmak istiyorum. ücret konusu sorun değil" dedim, sonra bana bu iş şöyle yorucu böyle yorucu böyle böyle uykusuz kalacaksın zorlanacaksın vaktin hep yollarda geçecek gibi bişeyler dedi, "benim istediğim de bu zaten. monoton işleri sevmem zaten" dedim.. (lan o değil de adam gel bi kere sikim dese mantıklı olan da bu zaten diycektim) sonra "ingilizcen çok iyi, çok beğendim..ben senin telefon numaranı falan not ediyorum, bu hafta içinde sana mutlaka bilgi vereceğim" falan dedi.

bu, "bizi sizi sonra ararız (sktir git)" mı demek yoksa işe alınma ihtimalim yüksek mi? adam mesela o anda beni işe almaya karar verse "işe alındın tebrikler" mi derdi yoksa bikaç gün sonra ararım falan mı derdi? kafayı yiycem bunu düşünmekten ne olur yardımcı olur

bilgisayarı çok kasmayan ve iyi koruma yapan antivirüs önerileriniz?

Arkadaşlar merhaba,

Perşembe günü ulusal bir kanalda sohbet ve talkshow ağırlıklı bir program yapmak için görüşmeye gideceğim. Programın konsepti 3 bölümden oluşuyor 1. bölümde internet dünyasında adından söz ettiren kişileri programa konuk etmek onlarla sohbet etmek. 2. kısımda şarkıyı bil yarışması ile şarkıların intro kısımlarını çalacağız ve şarkının adını ilk bilen kişiye ödül vereceğiz. Son kısımda ise nostalji köşesi olacak ve 90'lardan hafızalara kazınmış çizgifilm jenerik müzikler olacak.


Kafamda tasarladığım konsept bu şekilde sizinde fikirlerinizi merak ediyorum. Siz nasıl bir program görmek istersiniz? mevcut konsepte ne gibi değişiklikler yaparsak daha iyi ve eğlenceli olabilir? Teşekkürler.

sinema tv master öğrencisiyim ve öğretim görevlisi olmak istiyorum. fakat araştırdıkça kafam karışıyor. öyp falan çıkmış bir de falan feşmekan.

şimdi merak ettiğim şu. benim herhangi bir üniversitenin sinema tv bölümünde öğretim görevlisi olmam için doktora yapmam şart mı? yüksek lisansı bitirince olamaz mıyım? her öğretim görevlisi olan doktora mı yapmış oluyor?

son olarak akademisyen ile öğretim görevlisinin ne farkı var? maaş, statü ve kadro açısından. ve aynı şekilde akademisyen olmak için de doktora şart mı?

Aramın çok iyi olmasını istediğim iki kız var...

Kimse yanlış anlamasın kız manyağı birisi değilim tek amacım onlardan bilgi almak.

Birisi zaten benle bayağ konuşan muhabbeti olan bir kız.
Diğeri faceden eklediğimde kabul eden 3 gün sonra silen , sonra utanmadan beni görünce gülen kitap falan isteyen bir kız aşırı ukala.

Ergen tabirle kanka olmak istiyorum.Bu iki kız sevdiğim kızın en yakın arkadaşları ve ilişki olup olmama konusunda büyük rol oynuyorlar.

Sevdiğim kişi hakkındada çok büyük bilgilere sahiptirler. Sevdiğim kızın hayatında başrolde bu ikisi vardır.

Ben bu iki kızla samimi olup sevdiğim kişi hakkında bilgi alırsam daha iyi olur. Ayrıca kızla çıkmak istiyorsan arkadaşlarıylada çıkman gerek derler çok doğru derler arkadaşlarıyla iyi olmam gerek.

Burdan verdiğiniz fikirlerle çok iyi işler yapabilirim kızlarla ufak tefek muhabbetim var , 1-2 ufak farklı şeyle onlarla aramı çok iyi yapabilirim.

Not:Ben erkeğim , 2 kızla samimi olmam gerek.
Yaş:17
Bilmek istediğiniz eksik birşey varsa kusura bakmayın , sorun lütfen.


Saygılar.

türkiye de her erkeğin aklından geçiyordur tanıstığı kızla sevişmek istemek hatta ortam ayarlasam da sevişsek düşüncesindedirler acaba türkiyede ki kızlar sevgilisyle bunu ne kadar yaşamak ister.Cünkü bazıları ben ilk evlenirken yapmak istiyorum düşüncesinde midir ? yoksa bu hala boyle bir tabu mudur ? 25 26 sına gelip cinsel deneyimi olmayan erkk yada bayan var mıdr ?

toşbi ne demek?

Yillardir kullandigim Firefox'u her firsatta savunan ve Chrome karsiti olan ben Firefox'un yavasligindan ve birazda kasmasindan. Dün Chorme'yi yükledim.
Didik didik edip, Chrome'yi ayarladim.

Ve tek kelime ile muaazam! Surf yaparken ucuyorum adeta :)

vucut gelistirmenin,iyi bir vucut yapmanin hakikaten dendigi kadar ozguvene olumlu bir etkisi var mi?

İzliyorum. 7.sezondayım, malum yakında bitecek.
Dizi takip etmezdim ama house gerçekten iyiydi be.
Bu tarz; mantık çerçeveleri içerisinde sağlam dizi var mı tavsiyeniz?
* fringe bir iki izledim, sarmadı.
* dexter; öeh. Sevmedim
* walking dead; izliyorum. yakında batıracaklar hissi var.

Ayrıca belgesel izlemeyi çok severim.
Hadi canlar, seviyorum sizi.

neden suç sonuçta düşünce özgürlüğü yok mu adam düşünemez mi beyazlar akıllıdır siyahlar değildir diye? ayrıca ırkçılığın suç olması dini kaynaklı değil mi herkes dine uymak zorunda değil ki. ırkçılığın suç olduğunu kim belirliyor?

edit: bana kızmayın, ırkçı değilim. sadece merak ettim ırkçılara verilen cezaları görünce.

arkadaslar özel st. georg avusturya lisesi ve ticaret okuluna karaköyden nasil giderim?iett var mi?en kolay nasil gidilir?

Uluslararası hukukta ya da Avrupa ülkelerinin borçlar mevzuatında filan "imza" ve "paraf" ayrımı var mı?

bildiğim phrasal verb sayısı 5-10'dur. cümle içinde kullandığım ise 3 falan. okuyorum, ezberledim sanıyorum, yine unutuyorum. ne yapmak lazım? bir mantığı yok mu bunların? up gelince anlam şuna kayıyo, off gelince şöyle oluyo falan gibi?

şimdi elimde 20-30 sayfalık bir yazı var. Kağıtta. Bu yazıyı taryıcıdan tarattıktan sonra doc formatında worde aktarabilir miyim? Bunu yapan programlar var mıdır?

Harikasınız teşekkürler.

Selam arkadaşlar, sevgilime bir parfüm aldım, yalnız hediye paketi yapıptamı versem, paket yapmadanmı versem kararsız kaldım. çünkü doğum günü vb. değil.

Sen ne düşünüyorsun ?

yine merabayın,

yokün sayfasındaki tezleri worde çevirirken, sayfanın ortasında yök ün amblemi çıkıyor. bunu atlatmanın yolu yok mu, yoksa hiç mi yok.
sizler nasıl yapıyosunuz bu işi?

tea sugar dream

selam, sorun şu ki korkunç bir özgüvensizlik içinde kıvranıyorum. sevgilimle bir yıldır beraberiz ve mutluyuz. beni çok sevdiğini biliyorum, ona güveniyorum. her şey süper ama kaldı ki bunu bir türlü kendime anlatamıyorum, deli gibi bir kıskançlık içindeyim. ilişkinin başlarında da bu şekilde bir dönem geçirdik ama sonradan ben düzeldim/kendimi düzelttim her neyse, ama bunu nasıl yaptığımı bilmiyorum. ve ne yazık ki şimdi yeniden bu durum baş gösterdi.

olaysa şöyle; sevgilimin başkalarını beğenmesi bende korkunç bir his yaratıyor. ama bu kesinlikle onları beğenip onlara gidecek beni istemeyecek değil. aslında tamamen benim kendime güvenimle ilgili. yolda başka bir kıza baktığında, ne bileyim tv'de görüp o kız güzel, şu kadın taş dediğinde, veya çok basit konularda bile, ilkokulda bu kızı çok beğenirdim demesi bile yeterli aslında.. bende bir anda mide bulantısı başlıyor veya titreme vs tarzı hislerle mutsuzluktan ölecek hale geliyorum. tabi ona belli etmeyeyim dedikçe daha beter olup içime atıp şişiyorum. ama biliyorum konu o değil. bu benim içimde çözmem gereken bir durum. öyle çirkin bir insan da değilim, erkekler tarafından da beğenildim genelde, peki bu ezikliğim bu mallığım neden. ilişkime zarar vereceğim böyle giderse. ama eskiden nasıl kurtulduğumu bilmediğim gibi şimdi de bu hisleri içimden atamıyorum.

var mıdır benim gibi deliler, bunları hissedenler? valla bu kıskançlıklar beni yiyip bitirdi. ama yineleyeyim burada bana dönmeniz gereken, ama bak adam seni seçmiş senin yanında vs değil, çünkü sorun tamamen benim kendimle olan sıkıntım. o yolda yürürken belki vitrine bakıyor olsa bile ben yandaki kıza baktığını düşünüp kendime işte onu beğeniyor diyerek acı çektirmeyi seçiyorum. her şey kafamın içinde, sürekli durup başka kadınları beğendiğine kendimi inandırıyorum, aslında hiç böyle bir şey olmasa bile.. böyle bir delilik işte..