tabudeviren
dediğiniz bir kitap var mı?
dediğiniz bir kitap var mı?
0
Hayat değiştirecek bir kitap yoktur bence. Belki ilk defa okuyanlar için kutsal kitaplar.
0
yaani hayatımı değiştirdi diyemem ama beni çok etkilemiştir: andre gide - kalpazanlar
0
maden suyu
arkadaşlar bu hukuk bürosundan hergün sms geliyor. 10 küsür yıl önce ttnet hattı kapatmıştık ondan mı borç mu kaldı bilemiyoruz.banka kanalında tc no ile borç gözükmüyor. hukuk bürosunu arıyorum bana Türk Telekom ile görüşün deniyor. Türk Telekom'u arıyorum, abone olmadığım için müşteri temsilcisi i
arkadaşlar bu hukuk bürosundan hergün sms geliyor. 10 küsür yıl önce ttnet hattı kapatmıştık ondan mı borç mu kaldı bilemiyoruz.
banka kanalında tc no ile borç gözükmüyor. hukuk bürosunu arıyorum bana Türk Telekom ile görüşün deniyor. Türk Telekom'u arıyorum, abone olmadığım için müşteri temsilcisi ile görüşemiyorum.
borcumuz gerçekten var mı yok mu öğrenemiyorum. bayiye mi sormalı, ne yapmak lazım ?
banka kanalında tc no ile borç gözükmüyor. hukuk bürosunu arıyorum bana Türk Telekom ile görüşün deniyor. Türk Telekom'u arıyorum, abone olmadığım için müşteri temsilcisi ile görüşemiyorum.
borcumuz gerçekten var mı yok mu öğrenemiyorum. bayiye mi sormalı, ne yapmak lazım ?
0
E devletten denediniz mi ? Tam emin olmamakla birlikte e devletten de abonelik borclari sorgulanbiliyor sanirim.
0
E devlette firmalar kısmından türk telekomu bulup borç sorgulama butonuna tıklayın cikar
0
çok sağolun arkadaşlar. e-devlette aşağıdaki linkte borcu buldum. 2009'dan kalma 23 TL. öde deyince türk telekomun özel bir sayfasına yönlendiriyor. ödedim geçtim.
e-devletin aynı sayfasında dsmart'ın bana 7 tl, tt mobil'in ise 0,09 kuruş borcu varmış. ikisine de iade talebinde bulundum.
ev interneti zaten türk net. mobilde de yarın ilk iş vodafone'a geçiyorum. türk telekomla daha işim olmaz.
www.turkiye.gov.tr
e-devletin aynı sayfasında dsmart'ın bana 7 tl, tt mobil'in ise 0,09 kuruş borcu varmış. ikisine de iade talebinde bulundum.
ev interneti zaten türk net. mobilde de yarın ilk iş vodafone'a geçiyorum. türk telekomla daha işim olmaz.
www.turkiye.gov.tr
0
yav hic sorma. bana da 2010'dan kalan 25 tl borc varmis. oysaki 40 defa sordum tamam mi borc kaldi mi diye yokbdediler. borcu yoktur diye kagit da almistim zamaninda.
10 yil onceki borc nedir 10 yil ya 10 yil. madem borc vardi zamaninda niye demiyorsunuz. bir de bana fazla para aldik diye geri iade yapmistu ttnet.
sacma sapalak isler.
10 yil onceki borc nedir 10 yil ya 10 yil. madem borc vardi zamaninda niye demiyorsunuz. bir de bana fazla para aldik diye geri iade yapmistu ttnet.
sacma sapalak isler.
0
sparkle kiddle
merhabaaaa,bir sarkiciyi ariyorum ve populer sarkilaricikiyor. eskiden birine tiklardim ve devamicalardim.simdi ilk sarkiya tikliyorum sonra baska sarkicilarageciyor. calma sirasi listesi karisiyor.ayarlarda bir sey bulamadim.bir yardim, bir iyililsever yok mu?
merhabaaaa,
bir sarkiciyi ariyorum ve populer sarkilari
cikiyor. eskiden birine tiklardim ve devami
calardim.
simdi ilk sarkiya tikliyorum sonra baska sarkicilara
geciyor. calma sirasi listesi karisiyor.
ayarlarda bir sey bulamadim.
bir yardim, bir iyililsever yok mu?
bir sarkiciyi ariyorum ve populer sarkilari
cikiyor. eskiden birine tiklardim ve devami
calardim.
simdi ilk sarkiya tikliyorum sonra baska sarkicilara
geciyor. calma sirasi listesi karisiyor.
ayarlarda bir sey bulamadim.
bir yardim, bir iyililsever yok mu?
0
sanatçıya gidip öyle
birine tıklayıp
çalmanız
lazım.
arama sayfasından çıkan ilk
sonuca tıklayıp
çalarsanız. karışık olarak çalar devamı-
nı.
birine tıklayıp
çalmanız
lazım.
arama sayfasından çıkan ilk
sonuca tıklayıp
çalarsanız. karışık olarak çalar devamı-
nı.
0
aramaya artist:radiohead dedikten sonra tüm şarkıları gör derseniz radioheadin bütün şarkılarını görebilirsiniz
0
ayarlardan autoplay'i kapatın. sanatçının popülerliğine bağlı olarak this is: radiohead diye playlistleri falan oluyor onlara bakabilirsiniz.
0
arkadaslar kafayi yiyecegim. bir iki gune kadar boyle degildi bu. nilipek yaziyorum herhangi bir saekisini seciyorum ya da karisik cal diyorum vs siradaki sarki "frank sinatra" saka mi ya bu. ulan albumden sarki seciyorum albumi calar diye yine siradaki sarki frank sinatra.
aglayayim mi?
aglayayim mi?
0
masumiyetkarinesi
Ama vazgeçemiyorum da cözümü nedir?
Ama vazgeçemiyorum da cözümü nedir?
0
ekranı sarartıp gözün yorulmasını azaltan uygulamalar var bluescreen falan olabilir adı. onlara bakın.
0
Uygulamalar ise yaramiyor zaten mavi isik modu android 9 dan sonra standart özellik. Keske s10 plus alsaydim
0
iphone'sa ben soyle yaptim. accesbility'de kirmizi filtre ekledim. sonra kisa yol atadim. aksam yatmadan 1,2 saat once acma kapamaya uc defa tiklayip filtreyi aciyorum. sabah da kapatiyorum. gece modu falan yetersiz. en iyisi maviyi tamamen dusurmek yani kirmiziyi arttirmak. muhtemelen android de de vardir.
0
blue eyes white dragon
Huawei mate serilerinde ekrana parmakla m yazınca mesaj y yazınca YouTube açılıyor ya ona hangi ayarlardan giriyoruz.
Huawei mate serilerinde ekrana parmakla m yazınca mesaj y yazınca YouTube açılıyor ya ona hangi ayarlardan giriyoruz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
bu gece meteor yağmurunun en çok görülebileceği gece olacak diyorlardı. yazlıktayım, şehirden nispeten uzak ve az ışıklı bir yer olduğunu düşünüyorum. 11’den beri gökyüzüne bakıyorum ama 4-5 tane gördüm. çok da tatmin edici sayılmazlardı. izleyen var mı, görebiliyor musunuz?
bu gece meteor yağmurunun en çok görülebileceği gece olacak diyorlardı. yazlıktayım, şehirden nispeten uzak ve az ışıklı bir yer olduğunu düşünüyorum. 11’den beri gökyüzüne bakıyorum ama 4-5 tane gördüm. çok da tatmin edici sayılmazlardı.
izleyen var mı, görebiliyor musunuz?
izleyen var mı, görebiliyor musunuz?
0
Ben rasathaneye gittim izleyemedim. Millet de aynı şekilde 3 4 bir şey görmüş ama ben göremedim hiçbir şey.
0
Ay dolunaya yakın olduğu için normalden daha az görülecek bu yıl. Ayın ışığı bir miktar engelliyor çünkü. Ve sabah 3'ten sonra daha net ve çok görülmeye başlanacak meteorlar.
0
1 tane gördüm kafamı ilk kaldırdığım anda. Bi daha da göremedim. Çok güzeldi...
0
Benim hiç haberim yoktu. Saat 1 gibi gökyüzünde yıldız kaydı zannettim; çok çok büyüktü. Meğer meteor yağmuru varmış, bilseydim daha fazla bakardım gökyüzüne.
0
Işık kirliliğinin düşük olduğu bir şehirdeyim ama henüz bereketli geçmiyor, dolunayın da etkisi var tabii. Ay batmaya başladıkça daha çok görürsün.
0
ankara gölbaşı'nda saat 11'den beri bakıyorum, 15-20 tane gördüm.
0
@hayley williams şansa bak ya biz de “gölbaşında olsak kesin bir sürü görürdük” diye konuşuyorduk :) demek çok da fark etmiyormuş.
şu an sanki daha sık olmaya başladı, son yarım saatte 3 tane gördüm fena değillerdi. ama uykum da geldi. izleyemeyeceğim daha fazla. yarın gece 3e doğru izlemeye başlayayım bari.
şu an sanki daha sık olmaya başladı, son yarım saatte 3 tane gördüm fena değillerdi. ama uykum da geldi. izleyemeyeceğim daha fazla. yarın gece 3e doğru izlemeye başlayayım bari.
0
kendi helvasını kavuran zombi
Netflix'teki animelerden izleyip de çok beğendiğiniz var mı? Death Note demeyin lütfen, onu izlemeyen mi kaldı :)
Netflix'teki animelerden izleyip de çok beğendiğiniz var mı? Death Note demeyin lütfen, onu izlemeyen mi kaldı :)
0
Ben izlemedim, normalde anime sevmem. Ama Saiki var (uzun ismini unuttum) çerezlik, eğlenceli. One Punch Man de baya methediliyor.
0
Ergo Proxy gelecekti, geldiyse izle. Cocuklara, ergenlere hitap etmiyor yalniz. Felsefik. :)
0
Keşke Stenins Gate gibi, SNK gibi adam akıllı animeler gelse ancak Death Note, One Punchman, Fullmetal Alchemist ve Ergo Proxy dışında kalburüstü anime bile yok, hele orijinal animeleri çok dandik. Gantz’in filmi mi ne var ama orijinal serisi yok. Yanlış hatırlamıyorsam Erasied diye bir anime vardı çocuk geçmişe 8-10 yaşındaki haline gidiyordu istemdışı bir şekilde, cinayeti engellemek için. Devamını henüz getiremedim ancak onun da potansiyeli yüksek diyebilirim izlediğim kadarıyla
0
Erased, Fullmetal'i biliyorum. Dün Saiki olana baktım, eğlenceli görünüyor. Tüm tavsiyelere teşekkürler, hepsini not aldım
0
afordismansalihinis
Şu okullardan birinde seneye Istanbul'da bir devlet üniversitesi hukuk bölümüne geçmek üzere gidilir mi sizce?KIBRIS SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA) ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA) DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GAZİMAĞUSA) GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GİRNE) GİRNE
Şu okullardan birinde seneye Istanbul'da bir devlet üniversitesi hukuk bölümüne geçmek üzere gidilir mi sizce?
KIBRIS SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA)
ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA)
DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GAZİMAĞUSA)
GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GİRNE)
GİRNE ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GİRNE)
KIBRIS SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA)
ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA)
DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GAZİMAĞUSA)
GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GİRNE)
GİRNE ÜNİVERSİTESİ (KKTC-GİRNE)
0
Doğu Akdeniz veya Girne Amerikan belki, diğerleri olmaz. Bunlar arasından hangisi dersen de Doğu Akdeniz
0
kıbrıs'ta üniversite okunur mu diye sorman lazım bence. bence okunmaz. kıbrıs tatil için güzel bir yer olabilir ama üniversite okumak için çok sıkıcı. hele istanbul'dan gidersen kafayı yersin.
0
İstanbul hukuk yıllık sistemde. Çoğu özel okul ise dönemli sistemde ders veriyor. İstanbul hukuka yatay geçiş yapmak isterseniz başvurunuz kabul edilmez. İstanbuldaki diğer devlet okullarına yatay geçiş durumunu bilemiyorum tabi. Kişisel görüşüm de kıbrısı okuyabilecek kadar puan almayı başarabilen biri de bir zahmet hukuk okumasın.
Kıbrıs mezunu arkadaşlarım var ortalığın tozunu atıyorlar diyenlere kesinlikle bakmayın. 2002’deki avukat sayısı ile şimdiki sayı arasında dağlar kadar fark var. Her yer devlet üniversitesi mezunuyla kaynıyor. Birkaç okul hariç özel okul mezunu olmak artık dezavantaj.
Kıbrıs mezunu arkadaşlarım var ortalığın tozunu atıyorlar diyenlere kesinlikle bakmayın. 2002’deki avukat sayısı ile şimdiki sayı arasında dağlar kadar fark var. Her yer devlet üniversitesi mezunuyla kaynıyor. Birkaç okul hariç özel okul mezunu olmak artık dezavantaj.
0
2002 mezunu üç arkadaşım var kıbrıs'ta hukuk okuyan. üçü de cüppelerini çekip adliye koridorlarının tozunu attırdılar.
bunlardan bir tanesinin babası yeminli mali müşavir, bir tanesininki avukat, bir tanesininki esnaftı.
elemanlar şu anda ilde parti yönetimi, stk, dernek, baro vs. yönetimindeler. gayet de iyi kazanıyorlar.
hukukçulukta aslolan bitirdiğiniz okuldan ziyade sizsiniz.
bunlardan bir tanesinin babası yeminli mali müşavir, bir tanesininki avukat, bir tanesininki esnaftı.
elemanlar şu anda ilde parti yönetimi, stk, dernek, baro vs. yönetimindeler. gayet de iyi kazanıyorlar.
hukukçulukta aslolan bitirdiğiniz okuldan ziyade sizsiniz.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
Herhalde 1000 kere konuştuk burada. Her yazilani da okudum. Korkuyorum hem de öyle boyle değil. Şimdi Antalya'ya gidicez istanbuldan.o kadar yolu arabayla gitmeye razıyım. Alkol da alamam hani biraz rahatlayayim diye alt tarafı 1 saatlik yol. Nasıl sakinlessem? Yanımda 3 yaşında yavru olacak bir de
Herhalde 1000 kere konuştuk burada. Her yazilani da okudum. Korkuyorum hem de öyle boyle değil. Şimdi Antalya'ya gidicez istanbuldan.o kadar yolu arabayla gitmeye razıyım. Alkol da alamam hani biraz rahatlayayim diye alt tarafı 1 saatlik yol.
Nasıl sakinlessem? Yanımda 3 yaşında yavru olacak bir de kim kimi sakinleştirecek acaba :)
Nasıl sakinlessem? Yanımda 3 yaşında yavru olacak bir de kim kimi sakinleştirecek acaba :)
0
Ben de ilk kez uçağa bineceğim zaman çok korkmuştum hatta günler öncesinden kabuslar görmeye başladım fakat hiç korkulacak bir şey değilmiş hatta tam tersi çok keyifli. Sadece uçak kalkarken böyle bir tuhaflık hissettim ama korku gibi bir duygu değil biraz heyecan hissi oldu sadece :) korkunu yenmek için üzerine gitmelisin.
0
saha personeli olarak çalıştığım zamanlar haftada en az 1 uçuşum olurdu, alışamadım alışamadım. bir şekilde uyumaya çalışıyorum ben uçağa biner binmez. ancak yanında çocuk olacağı için senin açından mümkün değil uyku seçeneği.
çocuğu oyalayarak çok rahat bir şekilde geçer bence 1 saatlik yolculuk.
çocuğu oyalayarak çok rahat bir şekilde geçer bence 1 saatlik yolculuk.
0
@teritori virgule kadar alıştım süper oldu falan diyeceksiniz sanmıştım :)
0
lüks hale getir. toblerone al. pringles al. haribo zaten al. dergi vs. okurken ilk yarım saat geçer servis başlar. thy ise onların sandviçini yersin, çayını içersin. 10 dk da orda geçer. aşağı inme muhabbetleri başlar zaten. 2 kilo almış olarak inersin.
0
Ya alışma durumu değil tabi de bir yerden sonra sıradan hale gelebiliyor. İlk binişlerimde uçak yalpalayınca tırsardım artık o da çok etkilemiyor.
Ama tabi hiç tedirgin olmuyor kalkışlarda diyen de yalan söyler :)
Ama tabi hiç tedirgin olmuyor kalkışlarda diyen de yalan söyler :)
0
Bir yanda çok sıkı testler ve eğitimlerden geçen pilotlar, diğer yanda ise ilkokul mezunu otobüs şoförleri ya da otomobil sürücüleri.
Bir yanda sürekli bakımları yapılan uçaklar, diğer yanda bakımlarının ne zaman yapıldığı belli olmayan, ne tür yakıtlar koyulduğu belli olmayan otobüsler (araçlar).
Bir yanda her türlü standardı uluslararası komitelerin belirlediği hava ulaşımı, diğer yanda torpille işe giren mühendisin tasarladığı karayolu.
Karar sizin.
Bir yanda sürekli bakımları yapılan uçaklar, diğer yanda bakımlarının ne zaman yapıldığı belli olmayan, ne tür yakıtlar koyulduğu belli olmayan otobüsler (araçlar).
Bir yanda her türlü standardı uluslararası komitelerin belirlediği hava ulaşımı, diğer yanda torpille işe giren mühendisin tasarladığı karayolu.
Karar sizin.
0
iddaaci
Orta boy bir valiz aldım. Yükseklik 65 cm. Kabine olur mu?
Orta boy bir valiz aldım. Yükseklik 65 cm. Kabine olur mu?
0
Olmaz. 55cm sınır. THY laf etmeyebilir ama mesela Pegasus çevirebilir bi şey de diyemezsin. Bu riske değmez bence.
0
pegasus'un belirsiz durumlarda çanta ölçmek için metal bir zımbırtısı var. ona sığmazsa almıyor. diğer firmaları bilmiyorum ama pegasus kesinlikle almaz.
0
aydonno
rammstein albumu yarin yuklenir mi?
rammstein albumu yarin yuklenir mi?
0
Boris
X listesinde şarkıyı sıraya göre çalmıyor listemde olmayan çarkıyı çalıyor nasıl düzeltilir bu?
X listesinde şarkıyı sıraya göre çalmıyor listemde olmayan çarkıyı çalıyor nasıl düzeltilir bu?
0
bedavasinda bi ara istedigin parca secilmiyodu sanki. premium musun?
0
diffarentiationation
deriye sürülünce, zararlı ve yararlı tüm canlıları öldürmesi gerekmiyor mu? yaranın aynı şekilde iyileşmeden kalması gerekmez mi? burada kremin işlevi nedir?
deriye sürülünce, zararlı ve yararlı tüm canlıları öldürmesi gerekmiyor mu? yaranın aynı şekilde iyileşmeden kalması gerekmez mi? burada kremin işlevi nedir?
0
lokal etki yapan kremde ilaç oranı böyle bir etkiyi yapacak kadar yüksek değil.
insan vücudunda yararlı olan bakteriler şayet yanlış hatırlamıyorsam deride değil sindirim sistemi, genital bölge gibi yerlerde bulunuyor.
tüm canlıları değil bakterileri öldürür ama yararlı bakterileri öldürenler (ki bu da herkeste olacak diye bir kaide yok) o kırmadan yutulamayan bir gramlık antibiyotikler oluyor genelde.
insan vücudunda yararlı olan bakteriler şayet yanlış hatırlamıyorsam deride değil sindirim sistemi, genital bölge gibi yerlerde bulunuyor.
tüm canlıları değil bakterileri öldürür ama yararlı bakterileri öldürenler (ki bu da herkeste olacak diye bir kaide yok) o kırmadan yutulamayan bir gramlık antibiyotikler oluyor genelde.
0
Biz de bir mikrobuz evet, ama büyük bir mikrop. O küçük canlılardan farklı olarak hem doku-organ-sistem yapısı bulunduruyoruz hem de kütlemiz onlardan çook çok fazla. Buna, elimizdeki yarayı kapatmaya çalışan kendi küçük hücrelerimiz dahil. Onlar da ölmüyor. Öldürme tekniği de farklı bu ilaçların. Yani çoğu hücremiz bu kimyasallar ile karşılaşınca ölmüyor. Yararlı bakteriler ölse dahi, bu makul bir fedakarlık, çünkü enfeksiyon kapmamamız için yarayı bir an önce kapatmamız lazım. Bakteri florası orada bi zaman sonra oluşacaktır zaten.
Yanlış ifadeyi düzeltmek için son yıllarda kutulara "antiMİKRObiyal" de yazıyorlar artık. Çelişkili ifadeyi düzeltiyor, bi bakıma.
Yanlış ifadeyi düzeltmek için son yıllarda kutulara "antiMİKRObiyal" de yazıyorlar artık. Çelişkili ifadeyi düzeltiyor, bi bakıma.
0
dirildimde geldim
Sorun ekte, bir çözümü var mı acaba? deli gibi ses çıkartıyor, bilgisayarı alalı daha 1 ay olmadı.https://eksiup.com/p/ca8103iert7q
Sorun ekte, bir çözümü var mı acaba? deli gibi ses çıkartıyor, bilgisayarı alalı daha 1 ay olmadı.
eksiup.com
eksiup.com
0
@diffarentiationation konu tarayıcıda değil galiba, tarayıcıda olmasa bile sürekli bu ses var.
0
filipis
Kısaca perfekt ile prateritum arasında anlam yönünden bir fark var mıdır? Bir de internette prateritum genelde masalsı anlatımda (mış muştan bahsetmiyor, romanlarda kullanılan üslüptan bahsediyor) perfekt ise genelde günlük dilde kullanılır demiş bir vatandaş, doğru mudur?
Kısaca perfekt ile prateritum arasında anlam yönünden bir fark var mıdır? Bir de internette prateritum genelde masalsı anlatımda (mış muştan bahsetmiyor, romanlarda kullanılan üslüptan bahsediyor) perfekt ise genelde günlük dilde kullanılır demiş bir vatandaş, doğru mudur?
0
prateritum yazı dilinde perfekt konuşma dilinde kullanılır. alman gazetelerinden bakıp görebilirsiniz.
0
mana olarak farklari yok diye biliyorum, sadece günlük ve formel kullanimlari fakli. gün icinde cok yaygin kullanilan präteritum fiiller var, örn: war, hatte, gab, kam, saß, sah, ging, meinte, wusste, dachte, wurde vs. vs.
0
Kullanımla ilgili birkaç istisnadan bahsetmek mümkün.
Öncelikle, “haben”, “sein” ve “werden” fillerinin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda, ince bir istisna söz konusu. Hem kolay anlaşılması için hem de gramer karmaşası yaratmaması için, (bu üç temel fiilin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda,) Perfekt yerine Präteritum kullanılır. Aynı kural, “Modalverben” denilen 6 tane yardımcı fiil için de geçerli.
Örneğin, “Dün Berlin’deydim. Bu sabah İstanbul’a geldim.” cümlesine bakalım.
“Gestern war ich in Berlin. Heute Morgen bin ich in Istanbul angekommen.”
Konuşma dilinde Perfekt kullanılıyor diyerek “Gestern bin ich in Berlin gewesen,” deseydim tuhaf olurdu bence.
Örneğin, “Gestern haben wir ein Picknick gemacht. Wir hatten tolles Wetter.” cümlesinde “Wir haben tolles Wetter gehabt.” deseydim yine tuhaf olurdu.
Örneğin, “Hava çabucak karardı.” cümlesini “Es wurde schnell dunkel.” diye söylemek, “Es ist schnell dunkel geworden.” demekten daha doğru bence.
Bu arada “Modalverben” denilen 6 tane temel yardımcı fiil şunlar: “dürfen, können, mögen, müssen, sollen, wollen.”. Bu fiillerden herhangi biri tek başına cümlenin ana fiili durumundaysa, konuşma dili bile olsa, “Perfekt” yerine “Präteritum” kullanmak daha çok tercih ediliyor.
Yani “können” örneği için, “Ich habe gekonnt” yerine “Ich konnte” demek daha doğru geliyor bana. “Wollen” örneği için, “Das habe ich nicht gewollt.” demek yerine “Das wollte ich nicht.” daha doğru bence.
Öncelikle, “haben”, “sein” ve “werden” fillerinin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda, ince bir istisna söz konusu. Hem kolay anlaşılması için hem de gramer karmaşası yaratmaması için, (bu üç temel fiilin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda,) Perfekt yerine Präteritum kullanılır. Aynı kural, “Modalverben” denilen 6 tane yardımcı fiil için de geçerli.
Örneğin, “Dün Berlin’deydim. Bu sabah İstanbul’a geldim.” cümlesine bakalım.
“Gestern war ich in Berlin. Heute Morgen bin ich in Istanbul angekommen.”
Konuşma dilinde Perfekt kullanılıyor diyerek “Gestern bin ich in Berlin gewesen,” deseydim tuhaf olurdu bence.
Örneğin, “Gestern haben wir ein Picknick gemacht. Wir hatten tolles Wetter.” cümlesinde “Wir haben tolles Wetter gehabt.” deseydim yine tuhaf olurdu.
Örneğin, “Hava çabucak karardı.” cümlesini “Es wurde schnell dunkel.” diye söylemek, “Es ist schnell dunkel geworden.” demekten daha doğru bence.
Bu arada “Modalverben” denilen 6 tane temel yardımcı fiil şunlar: “dürfen, können, mögen, müssen, sollen, wollen.”. Bu fiillerden herhangi biri tek başına cümlenin ana fiili durumundaysa, konuşma dili bile olsa, “Perfekt” yerine “Präteritum” kullanmak daha çok tercih ediliyor.
Yani “können” örneği için, “Ich habe gekonnt” yerine “Ich konnte” demek daha doğru geliyor bana. “Wollen” örneği için, “Das habe ich nicht gewollt.” demek yerine “Das wollte ich nicht.” daha doğru bence.
0
sargeras
Genç yaşta keder sahibi oldum. Bayağı kötü durumdayım, sizin başınıza geldi mi kötü şeyler? Nasıl atlattınız?İyi günler hepibize.
Genç yaşta keder sahibi oldum. Bayağı kötü durumdayım, sizin başınıza geldi mi kötü şeyler? Nasıl atlattınız?
İyi günler hepibize.
İyi günler hepibize.
0
önce bi' duruyoruz; ruhumuzun bize yetişmesini bekliyoruz. Bu sırada çokca uyuyoruz, çokca koşuyoruz, çokca okuyoruz. sonra böyle bi' zaman geliyor, mesela susadığımızı filan farkedebildiğimiz anda, yani aklımızı tekrardan yavaş yavaş kullanabildiğimizi farkettiğimizde ; elimizde kalanlarla birlikte neler yapabileceğimize bakıyoruz. Elimizdekileri yazıyoruz bi' tahtaya, sonra bunlarla neler yapılabilir acaba diyor ve kendimize yeni yol haritamızı çiziyoruz.
Yani, tabiri caizse yeniden başlıyoruz. Sürekli hemde, herseferinde daha da azalarak. Sonra bi' yerden sonra yani; rutine biniyor. dertler toplumsal sıradanlık çizgisine oturuyor, bunun bi' diyagramı var. O saatten sonra da para kazanıp, etrafımızı mutlu etmeye çalışıyoruz, sonrası sonrası sessizlik işte.
Yani, tabiri caizse yeniden başlıyoruz. Sürekli hemde, herseferinde daha da azalarak. Sonra bi' yerden sonra yani; rutine biniyor. dertler toplumsal sıradanlık çizgisine oturuyor, bunun bi' diyagramı var. O saatten sonra da para kazanıp, etrafımızı mutlu etmeye çalışıyoruz, sonrası sonrası sessizlik işte.
0
önce duruyoruz.
olaya dışarıdan bakıyoruz.
sorun neyse, onu benliğimizin parçası haline getirmiyoruz.
içimize dönüyoruz, sorunlarımızı, travmalarımızı çözüyoruz.
merkezimizde kalmayı ve dış etkenlerden minimum seviyede etkilenmeyi öğreniyoruz.
hayatı olduğu haliyle kabul ediyoruz, kızıp, küsmüyoruz.
ama içimizde birikmiş öfke, üzüntü vb. varsa, önce bunları boşaltıyoruz.
olaya dışarıdan bakıyoruz.
sorun neyse, onu benliğimizin parçası haline getirmiyoruz.
içimize dönüyoruz, sorunlarımızı, travmalarımızı çözüyoruz.
merkezimizde kalmayı ve dış etkenlerden minimum seviyede etkilenmeyi öğreniyoruz.
hayatı olduğu haliyle kabul ediyoruz, kızıp, küsmüyoruz.
ama içimizde birikmiş öfke, üzüntü vb. varsa, önce bunları boşaltıyoruz.
0
mete kudur +1
öfkesini dışarı atamayan bir insansanız ağlamak ve lustral de baya yardımcı oluyor. ha bir de uyumak. bence sorunları çözecek gücü bulana kadar fırsat varsa insanın kendisini dinlemesi ve dinlenmesi en iyisi.
öfkesini dışarı atamayan bir insansanız ağlamak ve lustral de baya yardımcı oluyor. ha bir de uyumak. bence sorunları çözecek gücü bulana kadar fırsat varsa insanın kendisini dinlemesi ve dinlenmesi en iyisi.
0
atlatamıyorsun, sadece alışıyorsun... bu laftan nefret ediyorum ama tek çare zaman. ölüme bile zamanla alışıyor insan
0
Geldi. Çokça... hâlâ da bitmedi, gelmeye devam ediyor.
Soyle bir durmaya, uyumaya falan vakit yok cok. Depresyonunu bile yasayamiyorsun.
Nasil mucadele ediyorum? Bazen kulac atıyorum, kurek çekiyorum... bazen de akintiya birakiyorum kendimi.
Soyle bir durmaya, uyumaya falan vakit yok cok. Depresyonunu bile yasayamiyorsun.
Nasil mucadele ediyorum? Bazen kulac atıyorum, kurek çekiyorum... bazen de akintiya birakiyorum kendimi.
0
hayatımın her konuda pisliğe battığı bir dönem vardı. dönem diyorum, çünkü 3 adet birbiriyle bağlantılı girift bir sergüzeşte girmiştim(öeh) uzak da değil öyle. 1,5 yıl öncesi falan. tam bir kasvetli sanat filmi sahnesiydi hatta.
kendimi uykuya verdim, zamansız ve yersizce ağladım, kimseyi dinlemedim, inatlaştım derken en sonunda beynimin üzerindeki perde kalktı ve psikiyatriste gittim. dedim bana masal anlatma hoca, bana ağlatmayıcı bir ilaç ver (bunun biraz daha kibarını dedim)
Neyse bu ilaçlı süre zarfında kendimi telkin ettim bolca (nasıl oluyorsa) düşünce tarzımı değiştirdim kendimce yine. Sonra bir baktım ki o sıkıntılı 3 olayın birini artık az takıyorum, biri benden bağımsız şekilde düzeldi, diğeri için de beklemedeyim. En azından neşeli halime kavuştum. Böyle yazmamın sebebi de belki azıcık da olsa bir destek Alman gerekiyordur. Zaten bir zaman sonra duyarsızlaşacağın ya da kendiliğinden düzelecek şeyler için o zaman gelene kadar en azından mutsuzlukla değil de farkındalıklar neblim aydınlanmayla filan geçir. Nasılsa bir şekilde oyalanıyor insan
kendimi uykuya verdim, zamansız ve yersizce ağladım, kimseyi dinlemedim, inatlaştım derken en sonunda beynimin üzerindeki perde kalktı ve psikiyatriste gittim. dedim bana masal anlatma hoca, bana ağlatmayıcı bir ilaç ver (bunun biraz daha kibarını dedim)
Neyse bu ilaçlı süre zarfında kendimi telkin ettim bolca (nasıl oluyorsa) düşünce tarzımı değiştirdim kendimce yine. Sonra bir baktım ki o sıkıntılı 3 olayın birini artık az takıyorum, biri benden bağımsız şekilde düzeldi, diğeri için de beklemedeyim. En azından neşeli halime kavuştum. Böyle yazmamın sebebi de belki azıcık da olsa bir destek Alman gerekiyordur. Zaten bir zaman sonra duyarsızlaşacağın ya da kendiliğinden düzelecek şeyler için o zaman gelene kadar en azından mutsuzlukla değil de farkındalıklar neblim aydınlanmayla filan geçir. Nasılsa bir şekilde oyalanıyor insan
0
Yaklaşık bir senedir sağlık sorunlarımla uğraşıyorum. Bu sürenin beni her anlamda ne kadar geri götürdüğünü kelimelerle anlatamam. İnsanın kendisinin ve sevdiklerinin sağlığı yerindeyse kendine dert edinmesini anlamsız buluyorum. Sağlık varsa her şey halledilebilir, çok takmamak lazım.
0
Genc yasta oldugun icin keder olur zaten. 30-35 gibi anliyosun ki hersey geciyor. Nereden nereye geldim, o zamanlar buraya gelecegimi hic dusunemezdim diyorsun. Ama gencken ve olaylari yasarken hic gecmez gibi gorunuyor. Bu dunyada milyarlarca insan var, milyonlarcasinin acimasiz dertleri var. ama onlarin bile umudu var. cunku hayat oyle ki, herseyin degismesi yillar alabiliyor ama bir anda hersey bambaska oluyor.
Bana da gencken boyle nasihat ederlerdi, dinlemezdim, karalar baglardim. O yuzden biliyorum cok takmiyacaksin yazdiklarimi. Ama sen de duse duse kendin ogreneceksin, her gecenin bir sabahi vardir.
Bana da gencken boyle nasihat ederlerdi, dinlemezdim, karalar baglardim. O yuzden biliyorum cok takmiyacaksin yazdiklarimi. Ama sen de duse duse kendin ogreneceksin, her gecenin bir sabahi vardir.
0
Başına her ne gelirse gelsin şu an gözüktüğü kadar korkunç değil ve geçecek öyle düşün. Ben zor durumlarda kendimi böyle rahatlatıyorum olayın iyi bi yönünü bulmaya çalışıyorum bu da şu sebepten olmuş demek ki bunu öğrendim bu sayede diye kendimi avutuyorum, kendimi uzun süre yargılıyorum (bu iyi değil) sonra kendimi affediyorum ve hafifliyorum.
Sevdiğin insanlarla vakit geçir hayatındaki iyi giden şeylere odaklan. En önemlisi de başta da söylediğim gibi hepsinin geçici olduğunu unutma.
Sevdiğin insanlarla vakit geçir hayatındaki iyi giden şeylere odaklan. En önemlisi de başta da söylediğim gibi hepsinin geçici olduğunu unutma.
0
çocukken geldi o keder. çocukluğum yitti gitti ama geçmedi. sevdiğin birinin yanında olması yeter diyemeyeceğim zira onun da hayata karşı dik durabilmesi lazım.
kendinden başka çaren yok. kendine şefkat göstermeye alışman lazım. ben pek beceremiyorum. bu hayatta en çok kendime acımasız davranmışımdır heralde.
derdin ne bilmiyorum ama tek çare kendinsin, kimseye bel bağlama.
edit: bir de ilaç, terapi falan bi yere kadar etkili olabiliyor. onu da denemek lazım
kendinden başka çaren yok. kendine şefkat göstermeye alışman lazım. ben pek beceremiyorum. bu hayatta en çok kendime acımasız davranmışımdır heralde.
derdin ne bilmiyorum ama tek çare kendinsin, kimseye bel bağlama.
edit: bir de ilaç, terapi falan bi yere kadar etkili olabiliyor. onu da denemek lazım
0
kibritsuyu
başlığı görür görmez "kurgu bu, bu gerzek programı mı izliyon" diyecekler, siz bi ayrılın.iki sorum var. öyle teoriydi, yarışmaydı falan değil.gönüllüler takımı üç kişi. bir tanesi finale gitmeyi garantilemiş kaldı iki kişi. dokunulmazlığı kaybedince konseyde isim yazıyorlar. serkay gidip yazıyor, i
başlığı görür görmez "kurgu bu, bu gerzek programı mı izliyon" diyecekler, siz bi ayrılın.
iki sorum var. öyle teoriydi, yarışmaydı falan değil.
gönüllüler takımı üç kişi. bir tanesi finale gitmeyi garantilemiş kaldı iki kişi. dokunulmazlığı kaybedince konseyde isim yazıyorlar. serkay gidip yazıyor, ibrahim gidip yazıyor. lan oğlum zaten damla'yı yazamazsın, final garanti. kendini de yazamazsın herhalde. mecbur bu ikisi birbirini yazacak başka yolu yok. ee ne diye çıkıp yazıyorlar? mantıklı olan sadece damla'nın gidip birini yazması değil mi? ötekilerin ne yazacağı kesin olarak belliyken çıkarıp yazdırmak niye?
gerçek hayatında sakalsız olan yarışmacılar, yarışmadan elendikten sonra sakallarını kesip eski hayatlarındaki sakalsız hallerine dönemiyorlar mı? "yarışmada saçlı sakallı halinle tanındın, sakalını kesemezsin" falan diye kağıt falan mı imzalıyorlar? ilk gittikleri görüntülerde efecan kel ve sakalsız. elendi, programa çıkıyor saçlı sakallı. yoksa bunlar kendileri mi "böyle de güzel oldu lan kesmeyim dursun" mu diyor?
iki sorum var. öyle teoriydi, yarışmaydı falan değil.
gönüllüler takımı üç kişi. bir tanesi finale gitmeyi garantilemiş kaldı iki kişi. dokunulmazlığı kaybedince konseyde isim yazıyorlar. serkay gidip yazıyor, ibrahim gidip yazıyor. lan oğlum zaten damla'yı yazamazsın, final garanti. kendini de yazamazsın herhalde. mecbur bu ikisi birbirini yazacak başka yolu yok. ee ne diye çıkıp yazıyorlar? mantıklı olan sadece damla'nın gidip birini yazması değil mi? ötekilerin ne yazacağı kesin olarak belliyken çıkarıp yazdırmak niye?
gerçek hayatında sakalsız olan yarışmacılar, yarışmadan elendikten sonra sakallarını kesip eski hayatlarındaki sakalsız hallerine dönemiyorlar mı? "yarışmada saçlı sakallı halinle tanındın, sakalını kesemezsin" falan diye kağıt falan mı imzalıyorlar? ilk gittikleri görüntülerde efecan kel ve sakalsız. elendi, programa çıkıyor saçlı sakallı. yoksa bunlar kendileri mi "böyle de güzel oldu lan kesmeyim dursun" mu diyor?
0
İlk çıktığında izlemiştim bu survivor'ı sonra kazanan eleman arka sokaklarda oynamaya başladı. Biri kendi adını yazmıştı yanlış hatırlamıyorsam.
0
en son 2010'da falan izledim orda elenenler sakallarını kesiyodu hemen. şimdi program falan bilmiyorum ama bence tercih meselesi. zaten sakal moda bi şekilde onlar da ellemiyodur(dediğiniz kişileri tanımıyorum bu arada, tahmin yürüttüm)
0
hepsi tek tek isim yazarken yorum yapıyor ya, birini yazarken 'gitmeni istemiyorum ama seni yazmak zorundayım' da diyebilir, 'başka seçenekler olsaydı yine seni yazardım pislik seni!!!' de diyebilir. ooo kaos.
saç sakal kesmemeleri de sokakta daha çok tanınmak içindir. ooo ego.
saç sakal kesmemeleri de sokakta daha çok tanınmak içindir. ooo ego.
0
Asisamus +1
Oradayken saçı sakalı birbirine karışan tipleri yarışmadan sonra tıraş olunca kim tanır? Kasten bırakıyorlar tabii ki. Ne bunu ne de 2010 sezonunu falan izledim ama 2010 sezonundakiler daha tanınan insanlarsa tıraş olup olmamaları fark etmiyordur, o yüzden kesmiş olabilirler.
Oradayken saçı sakalı birbirine karışan tipleri yarışmadan sonra tıraş olunca kim tanır? Kasten bırakıyorlar tabii ki. Ne bunu ne de 2010 sezonunu falan izledim ama 2010 sezonundakiler daha tanınan insanlarsa tıraş olup olmamaları fark etmiyordur, o yüzden kesmiş olabilirler.
0
walser
iyi akşamlar. uzun zamandır spotify'de musixmatch uygulamasını çalıştıramıyorum. şarkıların sözleri gelmiyor. uygulamayı tekrardan nasıl yüklerim?
iyi akşamlar. uzun zamandır spotify'de musixmatch uygulamasını çalıştıramıyorum. şarkıların sözleri gelmiyor. uygulamayı tekrardan nasıl yüklerim?
0
Mulva
Eskiden 90ların sonunda ne güzel çeşit çeşit mısır gevrekleri kahvaltılık gevrekler vardı.Artık hiç çeşit kalmamış.Nesfit mesfit değil bi tek cheerios var o da anormal pahalıbi de chocapic kalmış eskilerdenkellogsu da ülker almışgevrek yiyenler hangilerini yiyorsunuz?
Eskiden 90ların sonunda ne güzel çeşit çeşit mısır gevrekleri kahvaltılık gevrekler vardı.
Artık hiç çeşit kalmamış.
Nesfit mesfit değil
bi tek cheerios var o da anormal pahalı
bi de chocapic kalmış eskilerden
kellogsu da ülker almış
gevrek yiyenler hangilerini yiyorsunuz?
Artık hiç çeşit kalmamış.
Nesfit mesfit değil
bi tek cheerios var o da anormal pahalı
bi de chocapic kalmış eskilerden
kellogsu da ülker almış
gevrek yiyenler hangilerini yiyorsunuz?
0
galandar kostumu
nasıl olur? denize girilmez mi?
nasıl olur? denize girilmez mi?
0
Geçen sene haziran ortasında 1 hafta kaldık sarımsaklıda ama deniz çok soğuktu . 1 ya da 2 kez girdik , pek giren de yoktu . Ama bu sene daha erken yaz geldi gibi sanki
0
peki kuzey ege'de aynı tarihte suyu sıcak olan yer var mı? illa izmir'e mi inmek gerekir?
0
barky
elektrik faturasını son ödeme tarihinden ne kadar süre ödemezsek elektriğimizi keserler acaba?
elektrik faturasını son ödeme tarihinden ne kadar süre ödemezsek elektriğimizi keserler acaba?
0
denizzz
şehrin biraz dışında da olabilir.
şehrin biraz dışında da olabilir.
0
Manisa yolunun yakınlarında ormanlık alanın içinde bir sürü kahvaltıcının olduğu bir yer var ama adı neydi unuttum, sorarsanız bilen biri mutlaka söyler
0
Amugochinin bahsettigi yer çicekliköy. Evet orada bir suru kahvaltici var.
Bir de guzelbahce- ege sefasi
Bir de guzelbahce- ege sefasi
0
brad pitt
Kardesim bu sene girdi ygs ye. Lys yi bekliyoru. Neyse kultur egitim kurumlarina gidiyo. Bugun bi kitapcik vermisler bolumlerin okullardaki taban puanlari yazili. E ben de kardesim icin belirledigimiz bolumlerin taban puanini, osym yayinladigi en son listeden cikarttim.Arada baya fark var. Nasil ola
Kardesim bu sene girdi ygs ye. Lys yi bekliyoru. Neyse kultur egitim kurumlarina gidiyo. Bugun bi kitapcik vermisler bolumlerin okullardaki taban puanlari yazili. E ben de kardesim icin belirledigimiz bolumlerin taban puanini, osym yayinladigi en son listeden cikarttim.
Arada baya fark var. Nasil olabilir bu. Farkli puanlar yaziyo. Ayni olmasi gerekmez mi.
Arada baya fark var. Nasil olabilir bu. Farkli puanlar yaziyo. Ayni olmasi gerekmez mi.
0
rojhat
Merhaba arkadaşlar;Benim her günüm bir öncekinin aynısı. Bir heyecan yok, her şeyden sıkılıyorum. İnsanlarla anlaşamıyorum. Mutlu musunuz sizler?
Merhaba arkadaşlar;
Benim her günüm bir öncekinin aynısı. Bir heyecan yok, her şeyden sıkılıyorum. İnsanlarla anlaşamıyorum. Mutlu musunuz sizler?
Benim her günüm bir öncekinin aynısı. Bir heyecan yok, her şeyden sıkılıyorum. İnsanlarla anlaşamıyorum. Mutlu musunuz sizler?
0
Hayallerim var. Ulasamayacaklarimi da biliyorum. Erisebildiklerim ve su anki hayatim lisa yillarimda hayalini kurdugum hayat. Simdi yeni ideallerim ve hedeflerim var. Gecmise bakinca istedigim yerde oldugumu goruyorum mutluyum.
0
mutluyum. belki de sevdiklerini hayatının odak noktasında bulunduran bir insan olmamdan ötürü. geçen sene mutlu değildim çünkü ergen lise aşkıma karşılık bulamıyordum. insana rahat batıyor herhalde. bu sene ablam 10 yıllık evliliğini -iki çocuğu var- bitirdi ve bize taşındı, annemin dizindeki kıkırdak ikisi de 92 yaşında olan anne babasıyla ilgilenmekten, yatalak anneannemi kucaklamaktan parçalandı, öbür ablam aylarca işsiz kaldı ve abim batma noktasına geldi ve şu an abimle çok daha uzun bir sebepten ötürü aram çok kötü ama daha kötüsü de olabilirdi. annemin milyarlarca para harcanacak tedavisini karşılayamıyor olabilirdik, ablam sadece mutsuz olduğu için değil dayak atan bir kocadan kaçmak için korkuyla boşanmış ve korkuyla yaşayabiliyor olabilirdi, öbür ablam bakanlıkta işe girdi, abim maddi durumunu düzeltti nur gibi de bir evladı oldu. ölmek üzere olan 92 yaşındaki anneannem değil nbabam olabilirdi ama değil. ailem bir arada ve bundan öte bir mutluluk yok benim için. bilmiyorum gece gece içimi döküp burada her şeye şükretmiş gibi oldum ama 19 yaşındayım, iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyorum ve tek hedefim mezun olunca kendi büromu kurup işlerimi yürütmek. hayat hedeflerden ibaret değil, geçen sene bütün hedeflerimden sapmış bambaşka bir şehre gittikten bir ay sonra hayatımın adamı diyebileceğim sevgilimi buldum ve çok da mutluyum. çok uzattım kusura bakmayın teşekkür ederim.
0
Mutsuzluga dokunabilirim. Öyle top gibi toplandi, büyüdükce büyüdü .bne. Simdilik pranga gibi tasiyorum. Yakin zamana büyüyecek, yürürken elimden tutup, adim atarken geri cekecek. Konusmaya da baslarsa bundan sonra sizofreni. Yürü be.
0
Beynim boşalmış gibi hissediyorum, içimde kocaman bir kara delik var. Birilerine karşı bir şeyler hissedebildiğim, aşk acısı çekebildiğim, aşık olabildiğim, arkadaşlık edebildiğim, insanları umursayabildiğim zamanlarımı özlüyorum. Mutlu muyum? Evet. Her şey acayip yolunda. Ama keşke eskisi gibi mutsuz olabilsem. Birilerinin evinde sızıp sabahın köründe kapı dışarı edilsem, aç karnına sigara yakıp boş sokaklarda yürüsem, çöpcü abilere selam versem.
0
mutlu değilim, anlık heyecanlar peşindeyim sürekli..
ekonomik olarak da artıya geçmek sonrada başka ülkeye gitme planlarım var.
ekonomik olarak da artıya geçmek sonrada başka ülkeye gitme planlarım var.
0
Guzel bir ailem, icinde olmaktan hoslandigim bir evim, ben aramadigimda aramayan da olsa ihtiyacim oldugu an dunyalari asip gelecek arkadaslarim var. bi tek problem is ama o da o kdr kotu degil
Cok mutluyum kisaca :)
Cok mutluyum kisaca :)
0
aklı ve düşünce kapasitesi olan hiçbir varlık mutluluğa erişemez. sadece dünyada bile aklın ve düşüncenin açıklayamadığı bin tane soru var. sen bu sorulara cevap aramadığın sürece düşünüyorum diyemezsin. bu soruların cevaplarını da bulmadan mutlu olamazsın.
mutluluk yaşamın en büyük illüzyonudur.
mutlu olmak için değil, faydalı olmak için yaşamak lazım.
mutluluk yaşamın en büyük illüzyonudur.
mutlu olmak için değil, faydalı olmak için yaşamak lazım.
0
lazarus
...bitmiş. Şimdi sayın arkadaşlar, bir arkadaşımın derdi var. Buraya üye olmak istemiş olamamış benden rica ile sormamı istedi. Okuyacak cevapları kendisi.Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadı
...bitmiş. Şimdi sayın arkadaşlar, bir arkadaşımın derdi var. Buraya üye olmak istemiş olamamış benden rica ile sormamı istedi. Okuyacak cevapları kendisi.
Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadığı birkaç hadise sebebiyle bunun bitmesi gerektiği noktasında çalkantılıymış. Hele kendi cihetinde bardağın taşımına neden olan hadiseyi biraz utancından biraz da ilişkiyi bir şekilde sürdürürsek varsın ben bunu yutarım çaresizliğiyle içine atmış. Birden bire olaylar gelişince dediğim gibi, içine batanları bile konuşmadan ayrılık gerçekleşmiş.
Bunun üzerine karşı taraf ilişki bitiminde yazılan dev maille sen şöylesin sen böylesin diye buna epey bir giydirmiş... Bizimkisi o anki kararla ağır şeyler yazıp da hem kendisini hem karşıdakini üzmemek düşüncesiyle karşılık yazmamış ancak karşı tarafın fütursuzca suçlamaları ki bunlardan birçoğu gerçek dışı, çarpıtmaymış canını epeyce sıkmış -gerekirse örnek verilebilir burası için-.
Şimdi arkadaş diyor ki yarın bir gün öyle ya da böyle yeni bir ilişkiye başlayacak, bu neden bitti diye sorulduğunda aklına mailinde yazdığı ıvır zıvır şeyler gelip de kendini hepten masum kabul etmesin. Yediği haltın ne olduğunu bilsin. Ha, karşı tarafa söyler yahut söylemez, beni ne ilgilendirir; ama en azından vicdanında -varsa- bunun ağırlığını taşısın. Bana yaşattığı utancı hiç olmazsa biraz, kendi yaşasın. O yüzden mailine karşılık olsun diye bunu ona bildiren bir eposta yazayım.
Ne dersiniz, suskunluğunu bozup yazsın mı, yoksa peşini hepten ko'sun mu? Ne hali varsa görsün desin mi?
Lütfen cinsiyet ve yaş belirtir misiniz, bir sakıncası olmaz ise tabii.
Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadığı birkaç hadise sebebiyle bunun bitmesi gerektiği noktasında çalkantılıymış. Hele kendi cihetinde bardağın taşımına neden olan hadiseyi biraz utancından biraz da ilişkiyi bir şekilde sürdürürsek varsın ben bunu yutarım çaresizliğiyle içine atmış. Birden bire olaylar gelişince dediğim gibi, içine batanları bile konuşmadan ayrılık gerçekleşmiş.
Bunun üzerine karşı taraf ilişki bitiminde yazılan dev maille sen şöylesin sen böylesin diye buna epey bir giydirmiş... Bizimkisi o anki kararla ağır şeyler yazıp da hem kendisini hem karşıdakini üzmemek düşüncesiyle karşılık yazmamış ancak karşı tarafın fütursuzca suçlamaları ki bunlardan birçoğu gerçek dışı, çarpıtmaymış canını epeyce sıkmış -gerekirse örnek verilebilir burası için-.
Şimdi arkadaş diyor ki yarın bir gün öyle ya da böyle yeni bir ilişkiye başlayacak, bu neden bitti diye sorulduğunda aklına mailinde yazdığı ıvır zıvır şeyler gelip de kendini hepten masum kabul etmesin. Yediği haltın ne olduğunu bilsin. Ha, karşı tarafa söyler yahut söylemez, beni ne ilgilendirir; ama en azından vicdanında -varsa- bunun ağırlığını taşısın. Bana yaşattığı utancı hiç olmazsa biraz, kendi yaşasın. O yüzden mailine karşılık olsun diye bunu ona bildiren bir eposta yazayım.
Ne dersiniz, suskunluğunu bozup yazsın mı, yoksa peşini hepten ko'sun mu? Ne hali varsa görsün desin mi?
Lütfen cinsiyet ve yaş belirtir misiniz, bir sakıncası olmaz ise tabii.
0
başta bahsettiğiniz olay ne ola ki? yutarım demiş arkadaşınız ve bu olay şayet bir mail yazılırsa yüze vurulacak yanlış anlamadıysam. ama ayrılığın ardından maziyi çarpıtan bir insan muhtemelen yediği haltın da farkındadır, yüzünün kızaracağını pek sanmam. bir de arkadaşınız kadın mı erkek mi?
19 / k
19 / k
0
Arkadaşınız cevap yazsa dahi yazacağı kişi, yani eski nişanlısı arkadaşınızın yaptığı ithamlara mutlaka kendi kafasında bir kılıf bulacaktır ve vicdanını rahatlatacaktır, yani ilişkideki anlaşmazlıkta kendine düşen sorumluluğu üstlenmeyi reddecektir. Gönderdiği mailde suçlamalar, gerçekdışı çarpıtmalar olması bana böyle düşündürüyor. Diğer taraftan arkadaşınız da kendisini haklı gördüğü için ilişkiye dışarıdan bakıp kendi hatalarını görmüyor olabilir. En sağlıklısı zamana bırakmak. Bir şey yazılacaksa da öfkeyle, hırsla, egoyla yazmamak sağlıklı olacaktır.
30 / K
30 / K
0
Amma gereksiz laf kalabalığı yapmissiniz. Bir paragraflik şeyi uzatmış da uzatmissiniz.
Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın.
25k
Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın.
25k
0
whimsical bacının da dediği gibi; böyle insanlara laf anlatamazsın. bunlar her ne olursa olsun kendilerini haklı çıkaracak düşünce yapısıyla sarmallanmış dna'lara sahiptirler. bu gibi insanlara verilecek ders onları iplememektir..
"amma da tatava yapmışsın be kezo, yazdıklarının onda biri gerçek olsa üstünde düşüneceğim ama ne sen ne de yazdığın palavralar beş dakika üstünde durup düşünmeye değmez. sana cevabım oks kanka."
gibisinden hiç sallamayan kısa bir cevap atsın, rahatlasın. uzun uzun ve açıklayıcı şeyler yazarsa karşı taraf kendini daha da yükseğe çeker, göt tavan yapar.
edit: 26, erkek.
"amma da tatava yapmışsın be kezo, yazdıklarının onda biri gerçek olsa üstünde düşüneceğim ama ne sen ne de yazdığın palavralar beş dakika üstünde durup düşünmeye değmez. sana cevabım oks kanka."
gibisinden hiç sallamayan kısa bir cevap atsın, rahatlasın. uzun uzun ve açıklayıcı şeyler yazarsa karşı taraf kendini daha da yükseğe çeker, göt tavan yapar.
edit: 26, erkek.
0
zannediyor musunuz ki arkadaşınız o maili yazarsa, karşı taraft da "haa öyle miymişim ben, tamam suçumu bildim şimdi haksızmışım meğerse" desin. Sadece ayrılık sürecini daha sıkıntılı hale sokmuş olacak.
Ne hali varsa görsün desin, yoluna baksın.
33/ K
Ne hali varsa görsün desin, yoluna baksın.
33/ K
0
karşı tarafa ne yazarsa yazsın düşünceleri değişmeyecek. insanoğlu kendini haklı çıkarma içgüsü taşır.
ancak arkadaşın yazmasa senelerce bu içinde kalacak. "la diyemedim ya la" diye iki de bir aklına gelecek.
benim tavsiyem karşı tarafın çok da tınn olacağını bilerek içindekileri kussun. sonra kendi yoluna baksın.
not: muhtemeln kız da cevap niteliğinde 2. bir mesaj yazacaktır. o zaman arkadaşın aman ha cevap yazmasın. kız bu niye bana cevap yazmıyor diye kudursun dursun.
ancak arkadaşın yazmasa senelerce bu içinde kalacak. "la diyemedim ya la" diye iki de bir aklına gelecek.
benim tavsiyem karşı tarafın çok da tınn olacağını bilerek içindekileri kussun. sonra kendi yoluna baksın.
not: muhtemeln kız da cevap niteliğinde 2. bir mesaj yazacaktır. o zaman arkadaşın aman ha cevap yazmasın. kız bu niye bana cevap yazmıyor diye kudursun dursun.
0
karşı tarafı hiç nazara almadan kendisi ne istiyorsa onu yapmalı. yani kendisi cevap yazmak, içini dökmek istiyorsa yapsın. kendisini itham eden eski sevgili şu an için dendiği gibi laf anlamayacak ve kendini aklayacak ama zaman içerisinde, durum soğuyunca alması gereken mesajı alır. ama bu önemli mi? bence değil. bitmiş gitmiş. vicdan azabı duysa ne olur, kime ne fayda sağlar?
arkadaşınız ileride mutlu olacağı biriyle karşılaşınca bunların bir önemi olmadığını daha iyi idrak eder.
31/K
arkadaşınız ileride mutlu olacağı biriyle karşılaşınca bunların bir önemi olmadığını daha iyi idrak eder.
31/K
0
içinde kalmasın, yazsın. bunu de kendi iyiliği için yapsın. yazmazsa içinde kalacak ve boşu boşuna hırslanacak. gerek yok. yaz kurtul önüne bak...
32/k
32/k
0
Ammaaan bir şey yazmasın. Kendini haklı gören haklı görmeye devam eder. Benzer anılarım var (devam eden cevaplaşmaların sonunda 8 sayfa dolusu çemkirme mektubu + 2 uzun mail ile sırf ben sustuğum için biten) çok eminim sırf derdini anlatmaya çalışırken arkadaşının canı sıkılır (28 F)
0
valla yazmazsa içinde patlar her şey arkadaşının o yüzden yazsın maili.
amma velakin olayın çirkefleşmesi uzaması da mümkün yazarsa.
o yüzden yazsın maili ama sonraki gelen tepkilere duyarsız kalmayı bilsin.
yoksa daha da kötü hissedebilir kendisi.
geçmişler olsun bacım.
25/k
amma velakin olayın çirkefleşmesi uzaması da mümkün yazarsa.
o yüzden yazsın maili ama sonraki gelen tepkilere duyarsız kalmayı bilsin.
yoksa daha da kötü hissedebilir kendisi.
geçmişler olsun bacım.
25/k
0
Benzer bir olayı (evlilik sırasında) kısa süre önce yaşamış biri olarak şunu söyleyeyim;bazı insanlar pireyi deve yapmada ustalaşmış, nasrsisistik ve kontrol manyağı oluyorlar! Tabii tanımadığım için, o kişi de böyledir diyemem ama herkesin kendi aklı, fikri var sonuçta. Arkadaşınız şimdiye kadar yaşadıklarını değerlendirsin ve öyle karar versin. Evlilik öncesi stresi de yabana atmamak lazım. Belki öyle bir stres rüzgarına kapılmıştır hanım kızımız.
37/K
37/K
0
Açıkçası biz buradan kimin ne kadar şöyle veya böyle olduğunu bilemeyiz. Daha da açıkçası onu arkadaşınız da bilemez, ayrıldığı sevgilisi de bilemez. Eminim ki bu sorunların ayrıntılarını burada paylaşacak olsanız, iki tarafı da haklı bulan çıkacaktır. Onun şimdilik çemkiriyor olması, haklı veya haksız olduğu anlamına gelmez. Haklı ve haksızdan önce tanımların kafalarda farklı olabileceğini düşünüyorum. Örneğin,tamamen atıyorum, sevgilisi arkadaşınız için "Hiç kendini değiştirmedin benim için, fedakarlık yapmadın" demiş olsun. Arkadaşınız da "Bana kendini değiştirmedi mi, fedakarlıkta bulunmadı mı diyor. Ben onun için karşı cinsle ilişkimi kestim" gibi şeyler mi söylüyor. Belki kızın kafasında karşı cinsle muhabbeti azaltmak fedakarlık değil, belki onun "fedakarlık"la kastettiği kendisi hariç tüm insanlarla ilişkiyi kesmesi. Şimdi, bu örnekte fedakarlığın iki kişinin kafasındaki dereceleri farklı ve "Benim düşündüğüm bu, o halde ben fedakarlık yaptım" diye diretemeyiz kendimizce haklı olsak veya halkın çoğunluğu bizi haklı bulsa bile. Diğer taraf bunu öyle görmüyorsa görmüyordur. Demek ki yapılan fedakarlık miktarı kızın beklentisinden azmış ve erkek için de yapılabileceklerin en fazlası imiş. Bu bir örnekti, her şey olmuş veya konuşulmuş olabilir. Demek istediğim şu ki, iki kafadaki tanımlar ve beklentiler farklıysa haklıydı-haksızdı'nın da bir anlamı yok.
Buradan karşı tarafa hak verdiğim anlamı çıkmasın, olayı bile bilmiyorum. Söylese bile herkesin kafasında düşüncesi belli, beklentisi belli, hayal kırıklığı (karşılıklı olarak) belli. İsterse söylesin ama haklı olmanın ve olmamanın hiçbir anlamı yok. İlişki yürümemiş, karşı taraf da büyük olasılıkla ilk şok ve sinirle karşı tarafa saldırmış ve saydırmış, o kadar. Belki de çirkef bir insan, öyle ise zaten kurtulduğuna dua etsin. Belki de yarım saat sonra pişman olacağı sözler söyledi, az sonra söylediklerinin yarısını hissedecek. Eğer evlilik öncesi stresi veya böyle bir şey değilse, şundan bir sene sonra neden ayrıldığının veya nelerin yol açtığının zerre önemi kalmayacak.
32 / K
Buradan karşı tarafa hak verdiğim anlamı çıkmasın, olayı bile bilmiyorum. Söylese bile herkesin kafasında düşüncesi belli, beklentisi belli, hayal kırıklığı (karşılıklı olarak) belli. İsterse söylesin ama haklı olmanın ve olmamanın hiçbir anlamı yok. İlişki yürümemiş, karşı taraf da büyük olasılıkla ilk şok ve sinirle karşı tarafa saldırmış ve saydırmış, o kadar. Belki de çirkef bir insan, öyle ise zaten kurtulduğuna dua etsin. Belki de yarım saat sonra pişman olacağı sözler söyledi, az sonra söylediklerinin yarısını hissedecek. Eğer evlilik öncesi stresi veya böyle bir şey değilse, şundan bir sene sonra neden ayrıldığının veya nelerin yol açtığının zerre önemi kalmayacak.
32 / K
0
cy7
Arkadaşlar bu dik kullanılan elektrik süpürgelerinden memnun olan var mı, diğerleriyle uğraşmak zor geliyor, yoksa süpürürken falan ağır gelir mi, göründükleri kadar pratik mi?mesela şu http://www.teknosa.com/urunler/115040424/fakir-darky-dik-elektrikli-supurgeya dahttp://www.teknosa.com/urunler/115
Arkadaşlar bu dik kullanılan elektrik süpürgelerinden memnun olan var mı, diğerleriyle uğraşmak zor geliyor, yoksa süpürürken falan ağır gelir mi, göründükleri kadar pratik mi?
mesela şu
www.teknosa.com
ya da
www.teknosa.com
mesela şu
www.teknosa.com
ya da
www.teknosa.com
0
Şarjlı el süpürgesinden hallice emiş gücü oluyor bunların. Bir şey döküldü çekeyim dersen pratik ama evi süpüreyim dersen çok uğraştırır.
0
biz fantom pratic kullanıyoruz ailecek. gayet de harika süpürüyor, sulu mulu neyse o elektrik süpürgelerinden kullanmıyoruz bunu aldığımızdan beri.
0
le fantome de l opera
ölümden korkuyor musunuz?1 ) Evet2 ) Hayır
ölümden korkuyor musunuz?
1 ) Evet
2 ) Hayır
1 ) Evet
2 ) Hayır
0
pek korkmuyorum ama depremde falan çevredekiler telaş yapınca insan bi hoş olmuyor değil
0
daha gerçekleştirmeyi umduğum hayallerim olduğu için evet, ama ölsem bunlar artık umrumda olmayacağı için hayır. kariyerimin aşk hayatımın doruk noktasında olsaydım baya korkardım herhalde.
0
hayır. ölüm şekli korkutuyor beni daha çok. boğularak ya da cayır cayır yanarak ölmek var uykunda ölmek var...
0
hayır. ne ölme şeklimden ne de var olduğu kanıtlanmamış bıdı bıdı öbür taraftan.
0
Hayır ama,
Şuan dolu dolu yaşamadığım bi hayat var yaşlanınca pişman olacağımı biliyorum bundan korkuyorum.
Şuan dolu dolu yaşamadığım bi hayat var yaşlanınca pişman olacağımı biliyorum bundan korkuyorum.
0
2 nefeste ölünecekse hayır. diğer yönden öleyim artık diye yalvaracaksam korkulur haliyle.
0
Ölüm varsa ben yokum ben varsam ölüm yoksa, ölmekten değil ölüm görmekten öyle korkuyorum ki
0
tellioglu
almanca üzerine kafa patlatan/patlatmış olan sözlük ahalisi; bana almanca bi sözlük sitesi ve application'u tavsiye edin. söyle örnek cümleli falan olsa çok süper olur. şimdiye kadar bulduğum sözlüklerin hepsi çekimli yüklem kısmında cortladı. çekimli bir fiil arattırıyorum, çekimlenmemiş halini bil
almanca üzerine kafa patlatan/patlatmış olan sözlük ahalisi; bana almanca bi sözlük sitesi ve application'u tavsiye edin. söyle örnek cümleli falan olsa çok süper olur.
şimdiye kadar bulduğum sözlüklerin hepsi çekimli yüklem kısmında cortladı. çekimli bir fiil arattırıyorum, çekimlenmemiş halini bilemiyorum, ama sözlük bulamıyor malesef. tavsiye edeceğiniz sözlükte umarım bu sorunu yaşamam.
şimdiye kadar bulduğum sözlüklerin hepsi çekimli yüklem kısmında cortladı. çekimli bir fiil arattırıyorum, çekimlenmemiş halini bilemiyorum, ama sözlük bulamıyor malesef. tavsiye edeceğiniz sözlükte umarım bu sorunu yaşamam.
0
lorin
İikinci üniversitesini okumaya hevesli bir adet arkadaş mevcut.sorun şu ki hangi kaynaklar işimize yarar bilemiyoruz.özellikle mat-2'de ve edebiyatta sıkıntıdayız.bi yardımcı olabilseniz seviniriz.
İikinci üniversitesini okumaya hevesli bir adet arkadaş mevcut.sorun şu ki hangi kaynaklar işimize yarar bilemiyoruz.özellikle mat-2'de ve edebiyatta sıkıntıdayız.bi yardımcı olabilseniz seviniriz.
0
edebiyatta altın anahtar yayınları iyi diyorlar.
edit: alacağınız kitap da şu: www.altinanahtaryayinlari.com
edit: alacağınız kitap da şu: www.altinanahtaryayinlari.com
0
mukrime
parfümleri falan saymazsak, daha çok makyaj ürünleri ve de krem gibi bakım ürünleri açısından hangisini tercih edersiniz?
parfümleri falan saymazsak, daha çok makyaj ürünleri ve de krem gibi bakım ürünleri açısından hangisini tercih edersiniz?
0
Al birini vur ötekine, normal şartlar altında ikisi de tercih edilmez ama bu iki seçenekten birini seçmek zorundaysak Avon.
0
Al birini vur ötekine, normal şartlar altında ikisi de tercih edilmez ama bu iki seçenekten birini seçmek zorundaysak Oriflame.
0
oriflame. hem ürünleri iyi hem de hayvanlar üzerinde test etmiyor. bu bile bir tercih sebebi.
0
ikiside leş. asla kullanmam oriflame'dan sözde nemlendirici el kremi aldım sürüyorum beş dakika sonra hiç sürülemiş gibi. ilk başta aa ne güzel hiç yağ bırakmıyor dedim demez olaydım. bir hafta sonra elimin üstü kurumuş toprak gibi çatladı. avonuda daha önce benzer sebepten bırakmıştım.
0
oldu görüşürüz
doğum yapmış bir sokak kedim var. normalde evin içinde, yavrularıyla. ancak henüz kısırlaştırılmadı ve sürekli dışarı çıkmak istiyor. en son dayanamadım açtım kapıyı o da çıktı. çıkmadan önce sırtüstü yatıp sürtünüyordu, kıyamadım.daha önce birkaç kez daha kaçtı/çıktı ancak geri döndü.sorum şu: ya
doğum yapmış bir sokak kedim var. normalde evin içinde, yavrularıyla. ancak henüz kısırlaştırılmadı ve sürekli dışarı çıkmak istiyor. en son dayanamadım açtım kapıyı o da çıktı. çıkmadan önce sırtüstü yatıp sürtünüyordu, kıyamadım.
daha önce birkaç kez daha kaçtı/çıktı ancak geri döndü.
sorum şu: ya sürekli evde olmasını, ya da sürekli dışarda olmasını istiyorum. maalesef bahçeli bir evim yok.
duruma göre kısırlaştırmayacağım. miyavlasa da kapıyı açmıyım mı? bırakayım geri dönsün ancak o halde daima eve alamayacağım. ne yapmam lazım?
daha önce birkaç kez daha kaçtı/çıktı ancak geri döndü.
sorum şu: ya sürekli evde olmasını, ya da sürekli dışarda olmasını istiyorum. maalesef bahçeli bir evim yok.
duruma göre kısırlaştırmayacağım. miyavlasa da kapıyı açmıyım mı? bırakayım geri dönsün ancak o halde daima eve alamayacağım. ne yapmam lazım?
0
Kedi kapısı çözüm olabilir mi? Daima eve alamayacağım demenizden dışarı çıktığı bazı zamanlarda siz evde olmayacağınız için içeri alamayacağınız gibi bir anlam çıkardım. Eğer öyleyse kedi kapısı mantıklı bir çözüm olur. Ve güzel de olur bence, dışarı çıkıp gezmesi iyi bir şey hayvan için.
Ama yok diyorsanız sürekli evde tutun, açmayın kapıyı. Bir süre sonra alışır çıkmamaya zaten.
Dışarı çıkacaksa eğer iç/dış parazitlerini düzenli yaptırmayı ihmal etmeyin. Ve elbette yavrular büyüdükten, sütten kesildikten sonra kedinizi kısırlaştırın.
Ama yok diyorsanız sürekli evde tutun, açmayın kapıyı. Bir süre sonra alışır çıkmamaya zaten.
Dışarı çıkacaksa eğer iç/dış parazitlerini düzenli yaptırmayı ihmal etmeyin. Ve elbette yavrular büyüdükten, sütten kesildikten sonra kedinizi kısırlaştırın.
0
maalesef, apartman dairesi ve ev kapısında olsa da apartman kapısının kapalı olma ihtimali var. ve dediğiniz gibi evde olamadığım zamanlar da.
aşıları evet yaptıracağım, teşekkür ederim.
aşıları evet yaptıracağım, teşekkür ederim.
0
kısırlaştırmayacaksanız çıkmasın, senede 3-4 ere yavru kedi büyütmek istemiyorsanız tabi. kedi kolonisi olurlar birkaç aya. hele bebeler büyüsün birbirleriyle de çifleşirler, fena.
0
1,5 aylıktan büyükse yavrular ve kediniz bu süreden itibaren dışarı çıktıysa, tebrikle iki ay sonra yeni yavrular gelecek :)
Kısırlaştırmadan dışarı çıkartmayın, nefes almaktan ziyade kızgınlık zamanlarıdır, çiftleşmek için çıkıyordur.
Kısırlaştırmadan dışarı çıkartmayın, nefes almaktan ziyade kızgınlık zamanlarıdır, çiftleşmek için çıkıyordur.
0
yavrular 2 aylık oldu, arada hala emiyorlar ama genelde kendi başlarına takılıyorlar. yine hamile kalacak kesin :((
0
babamasoliimbananickaldirsin
yok mudur boyle saglikli yiyebilecegim arada atistirmalik ya da ana yemek farketmez yiyecek? kilo vermeye calisiyorum bunlar genelde cok karbonhidratli cok yagli seyler oluyor.patates kizartmasi, kalamar, fish finger, tortilla chips, firinda iyice kizartilmis tost ekmegi, kitir ne olursa olsun bayil
yok mudur boyle saglikli yiyebilecegim arada atistirmalik ya da ana yemek farketmez yiyecek? kilo vermeye calisiyorum bunlar genelde cok karbonhidratli cok yagli seyler oluyor.
patates kizartmasi, kalamar, fish finger, tortilla chips, firinda iyice kizartilmis tost ekmegi, kitir ne olursa olsun bayiliyorum arkadas. ne oldugu farketmiyor.
brokoli yapiyorum firinda bi ama o oyle kitir olmuyor. kitir ne yapip yiyebilirim?
tesekkurler
patates kizartmasi, kalamar, fish finger, tortilla chips, firinda iyice kizartilmis tost ekmegi, kitir ne olursa olsun bayiliyorum arkadas. ne oldugu farketmiyor.
brokoli yapiyorum firinda bi ama o oyle kitir olmuyor. kitir ne yapip yiyebilirim?
tesekkurler
0
0
herkese cok tesekkurler cevaplar icin!
@el desaparecido tempura cok mukemmel bir sey gibi gorunuyor olsa da yesek :(
@mayaa firinda elmayi duymamistim deneyecegim mutlaka.
@compadrito agbi bunlardan var gormustum, du deneyeyim bi
@el desaparecido tempura cok mukemmel bir sey gibi gorunuyor olsa da yesek :(
@mayaa firinda elmayi duymamistim deneyecegim mutlaka.
@compadrito agbi bunlardan var gormustum, du deneyeyim bi
0
pass
Istanbul'da cok guzel mesela. Yagisli ama sicak. Ankara nasil? Soguk mu? Mont getirmeye gerek var mi acaba?
Istanbul'da cok guzel mesela. Yagisli ama sicak. Ankara nasil? Soguk mu? Mont getirmeye gerek var mi acaba?
0
bir deri ceket, ne bileyim bir trençkot fena olmaz. ya da bir hırka. çünkü ne olacağı belli olmuyor, bugün dolu yağdı mesela 10 dakika sonra da güneş açtı.
0
Patron simdi geldim ankaraya soguktu ucusta da yagmur bulutlarina girdik muhtemel o bulutlar gelecek ankara uzerine:) anladin sen
0
exlibris
samsung laptop tacsiye eder misiniz?laptopumu degistireyim diyorum. oyunla falan isim olmaz. internet ve ofis isleri icin kullanirim. genel olarak marka hakkinda deneyiminizi merak ediyorum. sunu begendim. http://www.hepsiburada.com/liste/samsung-ativ-book-np270e5j-x04tr-intel-core-i3-4005u-17ghz-4g
samsung laptop tacsiye eder misiniz?
laptopumu degistireyim diyorum. oyunla falan isim olmaz. internet ve ofis isleri icin kullanirim.
genel olarak marka hakkinda deneyiminizi merak ediyorum. sunu begendim.
www.hepsiburada.com
laptopumu degistireyim diyorum. oyunla falan isim olmaz. internet ve ofis isleri icin kullanirim.
genel olarak marka hakkinda deneyiminizi merak ediyorum. sunu begendim.
www.hepsiburada.com
0
www.teknosa.com ben bunu kullanıyorum, memnunum. pek bilgisayardan anlayan bir insan değilim ama sizin beğendiğiniz modele göre bir parça daha iyi sanırım.
0
Bende Toshiba var plastik kasa. Gözümden sakınıyorum çok narin. Sevgilimde Samsung var alüminyum kasa. Sağa sola fırlatıyorum bana mısın demiyor. Teknik servisi de gayet iyi.
0
samsung kullanıyorum. genel anlamda memnunum. ve yine soranlara hep öneririm. en iyi modelidir diyemem belki, ama oyun oynama ve çok ağır görsel tasarım programları kullanma haricinde pek sorun yaratacak bir bilgisayar değil.
internet ve ofis işleri için evet gayet ideal bir bilgisayar.
internet ve ofis işleri için evet gayet ideal bir bilgisayar.
0
error522
''bütün dinler insanın mutluluğu için birer araçtır amaç insanın mutluluğudur''
''bütün dinler insanın mutluluğu için birer araçtır amaç insanın mutluluğudur''
0
budist
edit: bilmeyenlere budizmin genelde kabul edilen tanımıyla bir din/dinsizlik olmadığını bir yaşam görüşü ve felsefesi olduğunu söyleyeyim de...
edit2: @amugochi evet gayet de pragmatist bir yaklaşım.
edit: bilmeyenlere budizmin genelde kabul edilen tanımıyla bir din/dinsizlik olmadığını bir yaşam görüşü ve felsefesi olduğunu söyleyeyim de...
edit2: @amugochi evet gayet de pragmatist bir yaklaşım.
0
pragmatist bir yaklaşım bu. ben de bu konularda böyle düşünüyorum ve böyle düşünen bir insan eğer kendini bir dine/tanrı'ya inanıyorken mutlu, huzurlu hissediyorsa inanır. hissetmiyorsa inanmayı tercih etmez.
edit: budist diyenler olmuş, bu direkt bir motto ise budizm için bilmiyorum. ama bana faydacı bir yaklaşımmış gibi göründü.
edit: budist diyenler olmuş, bu direkt bir motto ise budizm için bilmiyorum. ama bana faydacı bir yaklaşımmış gibi göründü.
0
yeni dünya dini dedikleri nane. budizm böyle basitleştirilebilecek bişey değil lakin popüler kültür ikonlarının desteğiyle buda'yı da isa'yı da böyle şeyler söylermiş gibi gösteriyorlar, şayet onlardan birinin böyle dediğini iddia eden varsa bil ki ya yalancıdır, ya kandırılmıştır.
sisteme hizmet eden birisi yani bunu diyen.
sisteme hizmet eden birisi yani bunu diyen.
0
@dios: doğru vallahi, yani ihsan hocanın söylediklerini itibar ederim, ama kelimeleri toplumun genel algısının bağlamından çok koparıyor. ben takip ederim uzun süredir, tanıştım da. niyetinin doğrudan o olmadığını söyleyebilirim ama insanlardaki yansımasının dediğin gibi olması ihtimali var. veya kötü niyetlilerce o yöne çekilmeye ve manipülasyona karşı da savunmasız.
0
serci baba
bir fikri olan var mı? "eid mubarek" sanırım kandil için pek uygun bir ifade olmuyor.
bir fikri olan var mı? "eid mubarek" sanırım kandil için pek uygun bir ifade olmuyor.
0
eid mubarak bayramınız mübarek olsun demek zaten, kandille bir ilgisi yok.
may your holy night be blessed diyebilirsiniz.
may your holy night be blessed diyebilirsiniz.
0
jamiro
bir de web de sorunsuz dolaşabilirsem amenna.hangi modeller olabilir?edit: güzel soru ne kadar az olduğunu belirtmedim. ama az derke gerçekten de çok azdı;200-250 civarı. (ikinci el daha mantıklı sanırım)
bir de web de sorunsuz dolaşabilirsem amenna.
hangi modeller olabilir?
edit: güzel soru ne kadar az olduğunu belirtmedim. ama az derke gerçekten de çok azdı;
200-250 civarı. (ikinci el daha mantıklı sanırım)
hangi modeller olabilir?
edit: güzel soru ne kadar az olduğunu belirtmedim. ama az derke gerçekten de çok azdı;
200-250 civarı. (ikinci el daha mantıklı sanırım)
0
ön kamerası olsun, ilerde lazım olur..
htc chacha var arkadaşımda klavyeli ama bunun özelliğinde klavyesiz bulursan al. her şeyi çalıştırıyor 250tl civarı.
görüntülü görüşme ilerde ihtiyaç olabilir. ek maliyeti de yok. ön kameralı model seç. android olsun.
htc chacha var arkadaşımda klavyeli ama bunun özelliğinde klavyesiz bulursan al. her şeyi çalıştırıyor 250tl civarı.
görüntülü görüşme ilerde ihtiyaç olabilir. ek maliyeti de yok. ön kameralı model seç. android olsun.
0
ne kadar az?
Nokia Lumia 525 al bence, bir arkadaşım teknosadan 499TL'ye aldı.
Nokia Lumia 525 al bence, bir arkadaşım teknosadan 499TL'ye aldı.
0
samsung galaxy pocket. temiz telefon ama ön kamerası yok. 2. el olanlara baktım en temizinin fiyatı 160 falan.
yalnız web'de gezerken çok bir şey beklemeyin, ekranı küçük, resim boyutları abartı seviyeye ulaşırsa tarayıcınız ne olursa olsun kapanıyor site. (tumblr'da falan tarayıcıyla gezemezsiniz yani) ama boat browser mini yüklerseniz minimum sıkıntıyla kullanabilirsiniz.
yalnız web'de gezerken çok bir şey beklemeyin, ekranı küçük, resim boyutları abartı seviyeye ulaşırsa tarayıcınız ne olursa olsun kapanıyor site. (tumblr'da falan tarayıcıyla gezemezsiniz yani) ama boat browser mini yüklerseniz minimum sıkıntıyla kullanabilirsiniz.
0
forbidden archangel
TunnelBear ekibi olarak Türkiye'deki çalışmalarımızla gurur duyuyoruz ve İnternet'in, herkes gizli olarak ve sansürsüz şekilde dolaşabildiğinde daha iyi bir yer olduğuna olan inancımızı desteklememize fırsat verdiği için çok gururluyuz. Ayrıca, Twitter'da, Facebook'ta ve Email üzerinden bize teşekkü
TunnelBear ekibi olarak Türkiye'deki çalışmalarımızla gurur duyuyoruz ve İnternet'in, herkes gizli olarak ve sansürsüz şekilde dolaşabildiğinde daha iyi bir yer olduğuna olan inancımızı desteklememize fırsat verdiği için çok gururluyuz. Ayrıca, Twitter'da, Facebook'ta ve Email üzerinden bize teşekkürlerini gönderen binlerce kişiye de içtenlikle teşekkür etmek istiyoruz.
TunnelBear'in Türkiye ile ilişkisi yaklaşık bir yıl önce Gezi parkı eylemleri sırasında başladı. Türkiye'de Twitter'a erişim engellendiğinde, TunnelBear'ı indirenlerin sayısında büyük artış gördük ve TunnelBear'dan destek isteyen yüzlerce email aldık. Türkiye'den gelen insanlara sınırsız veri kotası ile ağımıza tamamen ücretsiz erişim sağlayabilecekleri bir düzenleme sunmak için o gün sabaha kadar çalıştık. Barışçıl öğrenci eylemlerinin demokratik bir hükümet tarafından sansürlenmesinin adaletsizliği ile empati kurarak, yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak istedik.
Kanada merkezli küçük bir şirket olarak, TunnelBear daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı. Yüz bin eylemci TunnelBear'ı indirdi ve ardından, bir gün sonra Twitter engeli ortadan kalktı. Küçük şirketimizin, birkaç günlüğüne de olsa, dünyanın diğer ucundaki bir sansüre karşı çıkmaya yardımcı olabilmesi bizi büyüledi.
Daha yakın zamanda Başbakan Erdoğan Twitter ve YouTube'u engellemeye başladığında, TunnelBear ekibi hizmetlerini ücretsiz sunarak yeniden harekete geçti. Bu sefer talep karşısında ekibimiz şaşkınlığa uğradı; günler boyunca yüzbinlerce Türk kullanıcıyı ağımızda ağırladık. Yeni Türk kullanıcıların sisteme getirdiği aşırı yükü karşılamak amacıyla TunnelBear ağımızın tamamını %500 genişletmek için günler, geceler ve haftasonları boyunca çalıştık.
Bazı web sitelerinin hala engelli olması ve DNS yönlendirmesi yapıldığına dair deliller bulunması nedeniyle, TunnelBear'ın sansürü önlemede ve Türk vatandaşlarının mahremini korumada hala önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Bununla birlikte, Türk kullanıcıların TunnelBear'a akın etmeye devam etmesi nedeniyle, Türkiye'ye yardımcı olan ve aynı zamanda TunnelBear için uzun vadede sürdürülebilir olan bir hizmet sunmak, şirketimiz için giderek daha önemli hale gelmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi, yüzbinlerce Türk kullanıcının bandwidth maliyeti oldukça yüksektir.
Şunu yapmak istiyoruz: TunnelBear 1 Mayıs 2014'e kadar Türkiye'de %100 ücretsiz olmaya devam edecek. Ancak bu noktada, Türk halkının biraz yardımına ihtiyacımız olacak. Yıllık sınırsız erişim sağlayan Grizzly TunnelBear'ın 50 $'lık fiyatını herkesin ödeyemeyeceğinin farkındayız, bu nedenle artık Grizzly TunelBear hesaplarını Türkiye'deki herkese 20 $'lık özel fiyattan sunuyoruz.
20 $ ödediğinizde TunnelBear hiç kar etmemektedir, ancak gelecekteki sansür karşıtı çalışmalarımız için kaynak sağlanacak ve satın alan kişiye orijinal bir Grizzly TunnelBear hesabı (12 ay boyunca 3 cihazda sınırsız hizmet) sunulacaktır.
Gelecekte Türkiye'deki sansür karşıtlığını desteklemek için ağımızı ücretsiz olarak kullanıma sunacağımızdan emin olabilirsiniz. Bu arada, sizleri şu promo koduyla bir Grizzly TunnelBear satın almaya davet ediyoruz: "BEARSLOVETURKEY"
TunnelBear'i destekleyin ve %50 indirimle bir TunnelBear hesabı alın
Teşekkürlerimiz ve Saygılarımızla,
TunnelBear Team
sizce yardım karşılığı yapılan bir duygu sömürüsü mü? yoksa samimi bir teklif mi?
TunnelBear'in Türkiye ile ilişkisi yaklaşık bir yıl önce Gezi parkı eylemleri sırasında başladı. Türkiye'de Twitter'a erişim engellendiğinde, TunnelBear'ı indirenlerin sayısında büyük artış gördük ve TunnelBear'dan destek isteyen yüzlerce email aldık. Türkiye'den gelen insanlara sınırsız veri kotası ile ağımıza tamamen ücretsiz erişim sağlayabilecekleri bir düzenleme sunmak için o gün sabaha kadar çalıştık. Barışçıl öğrenci eylemlerinin demokratik bir hükümet tarafından sansürlenmesinin adaletsizliği ile empati kurarak, yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak istedik.
Kanada merkezli küçük bir şirket olarak, TunnelBear daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı. Yüz bin eylemci TunnelBear'ı indirdi ve ardından, bir gün sonra Twitter engeli ortadan kalktı. Küçük şirketimizin, birkaç günlüğüne de olsa, dünyanın diğer ucundaki bir sansüre karşı çıkmaya yardımcı olabilmesi bizi büyüledi.
Daha yakın zamanda Başbakan Erdoğan Twitter ve YouTube'u engellemeye başladığında, TunnelBear ekibi hizmetlerini ücretsiz sunarak yeniden harekete geçti. Bu sefer talep karşısında ekibimiz şaşkınlığa uğradı; günler boyunca yüzbinlerce Türk kullanıcıyı ağımızda ağırladık. Yeni Türk kullanıcıların sisteme getirdiği aşırı yükü karşılamak amacıyla TunnelBear ağımızın tamamını %500 genişletmek için günler, geceler ve haftasonları boyunca çalıştık.
Bazı web sitelerinin hala engelli olması ve DNS yönlendirmesi yapıldığına dair deliller bulunması nedeniyle, TunnelBear'ın sansürü önlemede ve Türk vatandaşlarının mahremini korumada hala önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Bununla birlikte, Türk kullanıcıların TunnelBear'a akın etmeye devam etmesi nedeniyle, Türkiye'ye yardımcı olan ve aynı zamanda TunnelBear için uzun vadede sürdürülebilir olan bir hizmet sunmak, şirketimiz için giderek daha önemli hale gelmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi, yüzbinlerce Türk kullanıcının bandwidth maliyeti oldukça yüksektir.
Şunu yapmak istiyoruz: TunnelBear 1 Mayıs 2014'e kadar Türkiye'de %100 ücretsiz olmaya devam edecek. Ancak bu noktada, Türk halkının biraz yardımına ihtiyacımız olacak. Yıllık sınırsız erişim sağlayan Grizzly TunnelBear'ın 50 $'lık fiyatını herkesin ödeyemeyeceğinin farkındayız, bu nedenle artık Grizzly TunelBear hesaplarını Türkiye'deki herkese 20 $'lık özel fiyattan sunuyoruz.
20 $ ödediğinizde TunnelBear hiç kar etmemektedir, ancak gelecekteki sansür karşıtı çalışmalarımız için kaynak sağlanacak ve satın alan kişiye orijinal bir Grizzly TunnelBear hesabı (12 ay boyunca 3 cihazda sınırsız hizmet) sunulacaktır.
Gelecekte Türkiye'deki sansür karşıtlığını desteklemek için ağımızı ücretsiz olarak kullanıma sunacağımızdan emin olabilirsiniz. Bu arada, sizleri şu promo koduyla bir Grizzly TunnelBear satın almaya davet ediyoruz: "BEARSLOVETURKEY"
TunnelBear'i destekleyin ve %50 indirimle bir TunnelBear hesabı alın
Teşekkürlerimiz ve Saygılarımızla,
TunnelBear Team
sizce yardım karşılığı yapılan bir duygu sömürüsü mü? yoksa samimi bir teklif mi?
0
cyberghost da bana mail atmış, Türkiyede işler zor gel sana %75 indirim verelim diye. Türkiye'de potansiyel müşterileri var, durumu değerlendiriyorlar işte. Bence win-win durumu. Onlar da kazansın ya da en azından -eğer dedikleri gibiyse- masraflarını karşılasınlar, biz de normalden biraz daha ucuza vpn almış olalım.
0
tellioglu
misal; çantanın kopması yada atıyorum düğmenin kopması nasıl söylenir? break off mu?bir de: kırmızı ışıkta geçmek nasıl denir? yayalar için de aynı mı?
misal; çantanın kopması yada atıyorum düğmenin kopması nasıl söylenir? break off mu?
bir de: kırmızı ışıkta geçmek nasıl denir? yayalar için de aynı mı?
bir de: kırmızı ışıkta geçmek nasıl denir? yayalar için de aynı mı?
0
düğmenin kopması için fly off kullanılıyor yanılmıyorsam. bu tür kullanımların doğrusunu bulmak biraz zaman alabilir ezbere bilmediğiniz sürece. böyle şeyler için tureng'i öneriyorum. mesela kopmak yazdığınızda karşınıza çıkan ingilizce kelimeleri tekrar türkçe'ye çevirip nasıl kullanıldıklarına bakarak bulabilirsiniz hangisinin düğme kopması için kullanıldığını.
kırmızı ışıkta geçmek informal olarak jaywalking, formal olarak red light violation.
kırmızı ışıkta geçmek informal olarak jaywalking, formal olarak red light violation.
0
reavelyn
başlık sansasyonel oldu farkındayım da, neyse:Dşimdi abiler ablalar, benim derdim şöyle:geçen çarşamba akşamı boğazım ağrımaya başladı. umursamadım arada olan bi şey bu.perşembe öğleden sonra ateş+boğaz ağrısı, yattım uyudum o gün gripin içtim bal yedim ateşim cuma günü düştü.cumartesi öksürük başla
başlık sansasyonel oldu farkındayım da, neyse:D
şimdi abiler ablalar, benim derdim şöyle:
geçen çarşamba akşamı boğazım ağrımaya başladı. umursamadım arada olan bi şey bu.
perşembe öğleden sonra ateş+boğaz ağrısı, yattım uyudum o gün gripin içtim bal yedim ateşim cuma günü düştü.
cumartesi öksürük başladı.
pazar günü sabah çok şiddetli öksürüyordum, gün içinde şekerlerle idare ettim.
pazartesi de sabah çok öksürdüm, gün içinde pastille idare ettim, akşam çok öksürdüm. pazartesi akşam burnum kanadı duştayken (ömrümde burnumun kanamışlığı yoktur darbe falan hariç)
salı sabah doktora gittim. göğsümü sırtımı dinledi boğazıma baktı geniz akıntısı dedi, burnum kanadı dedim kan testi yaptırdı temiz çıktı. ilaç yazdı. antibiyotik verdi amoklavin sabah akşam içiyorum birer tane.
salı gecesi on iki buçukta yattım, 1'de burnum kanadı 4'e kadar uyuyamadım aşırı yoğun öksürükten.
bugün de sabah yoğun öksürdüm, gün içinde azdı. şu anda da pek yok ama boğazıma sanki monopoly zarı kaçmış gibi hissediyorum. yakın zamanda hap falan da içmedim.
noluyor bana bir fikir verin lütfen
şimdi abiler ablalar, benim derdim şöyle:
geçen çarşamba akşamı boğazım ağrımaya başladı. umursamadım arada olan bi şey bu.
perşembe öğleden sonra ateş+boğaz ağrısı, yattım uyudum o gün gripin içtim bal yedim ateşim cuma günü düştü.
cumartesi öksürük başladı.
pazar günü sabah çok şiddetli öksürüyordum, gün içinde şekerlerle idare ettim.
pazartesi de sabah çok öksürdüm, gün içinde pastille idare ettim, akşam çok öksürdüm. pazartesi akşam burnum kanadı duştayken (ömrümde burnumun kanamışlığı yoktur darbe falan hariç)
salı sabah doktora gittim. göğsümü sırtımı dinledi boğazıma baktı geniz akıntısı dedi, burnum kanadı dedim kan testi yaptırdı temiz çıktı. ilaç yazdı. antibiyotik verdi amoklavin sabah akşam içiyorum birer tane.
salı gecesi on iki buçukta yattım, 1'de burnum kanadı 4'e kadar uyuyamadım aşırı yoğun öksürükten.
bugün de sabah yoğun öksürdüm, gün içinde azdı. şu anda da pek yok ama boğazıma sanki monopoly zarı kaçmış gibi hissediyorum. yakın zamanda hap falan da içmedim.
noluyor bana bir fikir verin lütfen
0
şiddetli faranjitin var öksürürken de aşırı zorlaman sonucu burundaki kılcal damarları zorlamışsın büyük ihtimal. doktora gittiysen tahlillerin temizse çok endişe etme ama iyileşme yoksa tekrar doktora gidebilirsin, bide öksürük kolay geçen bişey değil bazen 1 ayı geçiyor.
0
daha iyi bir doktora görünmeyi deneseniz? muhtemelen sağlık ocağı veya dandik denilebilecek bir devlet hastanesine gitmişsiniz, doktor da basmış antibiyotiği geçmiş. belki 100 kere antibiyotik kullanmayı gerektirecek şekilde hasta olmuşumdur ama birinde bile burnum kanamadı ve durduk yere burun kanamasının bakteriyel bişeyle alakası olmayacağını düşünüyorum. diğer belirtiler tamam da burun kanaması hafiften başka bir şeylerden şüphelendirmiyor değil.
0
çamur
önerebileceğiniz nereler var. bi de özele gittiğimizde sgk ne kadarını karşılıyor.
önerebileceğiniz nereler var. bi de özele gittiğimizde sgk ne kadarını karşılıyor.
0
gazi hastanesi iyi ama araya tanıdık sokmazsanız randevu tarihleri ekstrem uzaklıkta olabiliyor. sgk işini bilmiyorum.
0
topraklık diş hastanesi. zeren günaydın iyidir. eli hafif , kibar bir hanımefendi
0
shubulubapshubaptishaluva
bir tekstil ürününe tanıtım yazısı yazmaya çalışıyorum.bunu çok seveceksiniz tadında bir cümleye ulaşmak amacım. "you'll do love" diyerekten "do"yu mutlaka eklemek istedim ama klasik bir google search yaptım, böyle bir kullanımla karşılaşamadım.nasıl deriz? "you'd love it"? do olsun, vurgulu olsun..
bir tekstil ürününe tanıtım yazısı yazmaya çalışıyorum.
bunu çok seveceksiniz tadında bir cümleye ulaşmak amacım.
"you'll do love" diyerekten "do"yu mutlaka eklemek istedim ama klasik bir google search yaptım, böyle bir kullanımla karşılaşamadım.
nasıl deriz?
"you'd love it"?
do olsun, vurgulu olsun..
bunu çok seveceksiniz tadında bir cümleye ulaşmak amacım.
"you'll do love" diyerekten "do"yu mutlaka eklemek istedim ama klasik bir google search yaptım, böyle bir kullanımla karşılaşamadım.
nasıl deriz?
"you'd love it"?
do olsun, vurgulu olsun..
0
do ile pekiştirme daha ziyade simple present ve simple past yapılarda kullanılır, en azından şu zamana kadar future tense ile kullanımına hiç rastlamadım.
i do love you > seni gerçekten seviyorum
i did love you > sevdim ulan seni ben (tarzı bişey)
o pekiştirmeyi nasıl yaparsınız pek emin olamadım ama do ile veya "you'd love it" cümlesi ile olmuyor. pekiştirmeyi yapmanın yolunu bulursam ekleyeceğim.
i do love you > seni gerçekten seviyorum
i did love you > sevdim ulan seni ben (tarzı bişey)
o pekiştirmeyi nasıl yaparsınız pek emin olamadım ama do ile veya "you'd love it" cümlesi ile olmuyor. pekiştirmeyi yapmanın yolunu bulursam ekleyeceğim.
0
"You'll fall in love with this" gibi bir anlam pekiştirmesi de olabilir gibi geldi bana.
0
ebstress
Ygs 2 siralamam 47bin mezunum gecen seneden daha kotu bi siralamam var hedefim lysyle 14 bin civarina yükseltmek gercekten sistemli calismak icin tavsiyesi olanların mesajlarina acigim morale cok ihtiyacim var suan :( olur mu ki acaba?
Ygs 2 siralamam 47bin mezunum gecen seneden daha kotu bi siralamam var hedefim lysyle 14 bin civarina yükseltmek gercekten sistemli calismak icin tavsiyesi olanların mesajlarina acigim morale cok ihtiyacim var suan :( olur mu ki acaba?
0
10'da bire düşürmek mümkün hele ki eşit ağırlıksan. sayısal olsan bile 47 binden 14 bine düşürmen işten bile değil. seni muhteşem yerlere taşıyacak mucize formüller yok, normal bir şekilde sistemli çalışacaksın işte. kısaca: www.youtube.com
0
tabi ki olur. umitsizlige kapilma, lys'de 80binden 9bininci olan arkadasim var. 25binden ilk bin ve 1500 civari olan ise baya cok. sen hic merak etme. ama siki calismaya devam.
0
han20
5 adet oylama hakkım var ve aşağıdaki 14 parçayı seçeceğim. Var mı geri kalan 4 tane için? For Whom the Bell TollsBatteryWelcome Home (Sanitarium)...And Justice for AllOneWherever I May RoamUntil It SleepsFuelThe Unforgiven IIFranticThe Day That Never ComesAll Nightmare LongSuicide and RedemptionCya
5 adet oylama hakkım var ve aşağıdaki 14 parçayı seçeceğim. Var mı geri kalan 4 tane için?
For Whom the Bell Tolls
Battery
Welcome Home (Sanitarium)
...And Justice for All
One
Wherever I May Roam
Until It Sleeps
Fuel
The Unforgiven II
Frantic
The Day That Never Comes
All Nightmare Long
Suicide and Redemption
Cyanide
For Whom the Bell Tolls
Battery
Welcome Home (Sanitarium)
...And Justice for All
One
Wherever I May Roam
Until It Sleeps
Fuel
The Unforgiven II
Frantic
The Day That Never Comes
All Nightmare Long
Suicide and Redemption
Cyanide
0
one a oy verme bence. şahsen ben vermeyeceğim. niye? zaten o illaki listeye girecek. kritik durumda olan çalınmasını istediğim şarkılara oy vericem.
benimki gibi değil istediğin şarkılar bunlarsa umarım birbirimizden uzakta olur yerlerimiz.
benimki gibi değil istediğin şarkılar bunlarsa umarım birbirimizden uzakta olur yerlerimiz.
0
@washe
Listeni merak ettim doğrusu. Birbirimizden uzakta olmasa da olur yerlerimiz, hoşgörü diye bişey var süper.
Fuel falan arkadaş baskısı ile listeme mecburen girdi. Sen söyle parçalarını, koyalım. 5 oy, 5 oydur.
Listeni merak ettim doğrusu. Birbirimizden uzakta olmasa da olur yerlerimiz, hoşgörü diye bişey var süper.
Fuel falan arkadaş baskısı ile listeme mecburen girdi. Sen söyle parçalarını, koyalım. 5 oy, 5 oydur.
0
n3tw0rk3r, hele şükür!
no leaf clover'ı yazmayacaksanız liste falan oluşturmayın kankalar. :/
no leaf clover'ı yazmayacaksanız liste falan oluşturmayın kankalar. :/
0
Hacı, frayed ends of sanity. Bugüne kadar hiç çalınmadı. Ben bu şarkı çalınırsa gitcem konsere.
0
kambocya diasporasi
ve o andaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
ve o andaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
0
ilk defa kanyak içmişdim ve reaksiyon olarak geri çıktı yani boğazımda kusmugu ulu orta yere kusmamak için hela'ya kadar koşdum ama boğazımdaki herşey nefesimi tıkadı. 2 dk içinde yüzüm kıpkırmızı ve kan toplamışdı sırtıma kendi yumruklarımla vura vura kendimi kurtardım. tek düşündüğüm böyle boktan bir sebepten ölmenin saçma olucağı birde annemin alkol aldığımı ve bu yüzden öldüğümü düşünmesi olucakdı. bunu düşündüm nan. boktan bi duyguydu.
0
15 kişi asansöre binmistik biz sadece ağırlık sensoru ötecek mo diye çıkmıştık üzerine sonra salak bir arkadaş kat tuşuna bastı inerken kaldı havamız ancak birkaç dk yeterdi dışardan panik yapmayalım diye milleti telkin ettim biraz, panik atakli bir arkadaş vardı. İçimden de dedim öleceğiz ama böyle mal bir sebepten ölünce annemlere ne diyecekler acaba. Gözümü kapadim bekledik bekledik nefes az alın paniklemeyin dedikçe bazıları oksijeni vakumladi. Kızsam zaten öleceğiz az kalmış kötü gitmeyelim dedim. Bayağı bekledik 5 dk falan ama asansörde biri bayilsa yigilacak yeri yok en kalabalık saatte en kalabalık otobusteki gibi. İç kapıyı elimizle siyirdik biraz hava geldi asansör boşluğundan onunla dayandik. Sonra hoca geldi açtı yarıda kalmış zıplayıp çıktık. Dua falan ettim işte besmele cektim kelime-ı şahadet getirdim. Evdekileri düşündüm kızı ders çalışsın diye kampa yolladık öldu geldi diyecekler gazeteye çıkacağız 15dkligina unlu olacağız dedim. Sonra gözümü kapatıp bekledim.
0
an değil de durum diyeyim. çocukken difteri olmuştum. ölüme en yakın hissettiğim, öleceğime inandığım belki de tek dönemdi. burnuma gelen, daha doğrusu gelmeye çalışan tek şey vicks kokusuydu. aklımı kaçırmıştım, bir an önce bitsin diye dua ediyordum. bi süre sonra, hastanedeydim ve etrafımda insanlar vardı. birisi kuru fasulyeli, pirinç pilavlı bi şeyler getirmişti. "nasıl ya, hastane mi yaptı bu yemeği" diye şaşırmıştım.
bi de bi kere intihar edicem diye gaza gelmiştim vapurda. çok pis bunalımdaydım. soğuk yüzüme çarptı, karanlığa öylece dakikalarca baktım. bi şey olmadı. bok gibi hissettim sadece. hatta bu, taksim'de bi kadın kendini raylara atıp intihar ettiği gün oldu. ekstra kötü hissetmiştim öğrenince.
bi de bi kere intihar edicem diye gaza gelmiştim vapurda. çok pis bunalımdaydım. soğuk yüzüme çarptı, karanlığa öylece dakikalarca baktım. bi şey olmadı. bok gibi hissettim sadece. hatta bu, taksim'de bi kadın kendini raylara atıp intihar ettiği gün oldu. ekstra kötü hissetmiştim öğrenince.
0
"İnsanlar ölümlü olduklarının farkına anneleri veya babaları ölünce varırlar" diye bir söz vardı. Başkasının ölümden döndüm diyeceği çok şey yaşadım ama hepsinde korkutucu derecede soğukkanlıydım bu yüzden benimle arkadaşlığını kesenler vardı. Ama o kadar şeyin içerisinden ölüme en yakın hissettiğim an karşıdan karşıya geçerken arkamdaki şeritten süratli geçen arabanın gölgesini gerçek ve benim şeridimde sandığım andı. Evet çok saçma.
0
dalginca karsidan karsiya gecerken otobus carpiyordu adam son anda durabildi 20-30 cm kala. bana dogru gelen o kutleyi gorunce donakaldim zaten bir sey dusunemedim. ileri geri gidemedim.
0
Motosikletle kaza yaptığımda...
Etraftakilerin çığlıklarını duyunca en azından duyabiliyorum demiştim.
Etraftakilerin çığlıklarını duyunca en azından duyabiliyorum demiştim.
0
Bi kere karşıdan karşıya geçiyordum sağımdan gelen aracı görmemişim. Bi döndüm sanki araba 20yle üzerime geliyodu ağır çekim, tüm sesler kesildi, ben olduğum yerde kaldım, ne kaçabildim ne yürüyebildim. Aklımdan geçen tamam bitti buraya kadarmış gibi düşüncelerdi. O an korna sesini duydum. Adam dibimde zor durdu.Far bacağıma değdi hatta. Ruh gibi yürüdüm geçtim. Uzun uzun anlatıyorum ama saniyeler sürdü tabi bu. Bir iki saat ''ölüyodum lan ama ölmedim hsagdas'' şeklinde dolaştım.
0
berkin elvan'ın vefat ettiği gün ankara'da eylemler oldu malum. akşam dersanedeyiz, dersanem de sakarya'nın kıyısında bir yerde, biraz değişik tiplerin bulunduğu da bir yerdir hani. her neyse işte, teneffüs vakti sigara içen bir arkadaşımla aşağıdayız. millet konuşur takılırken birdenbire gaz bombalarının sesleri gelmeye, sonra insanlar dersanenin önüne sökün etmeye başladı. içeri doluştuk. bir iki dakika sonra kasıtlı olarak dersanenin önüne ve karşıdaki inşaata gaz bombası atmışlar, ben etkilenmedim ama etkilenen arkadaşlarım oldu. olaydan 15 dakika sonra dersleri iptal ettiler zaten ama dersanenin önüne gaz bombası atmaya devam ettikleri için dışarı çıkamıyorduk. en son arkadaşımın iknasıyla -babamın ofisi dersaneme çok yakın- babamın ofisine gitmek için yola çıktığımda sanki kafama gaz kapsülü gelecekmiş gibi, o an ölecekmişim gibi hissettim. daha önce eylemlere katılmıştım ama bu sefer çok farklıydı sanki, böyle bir kaderle öleceğimi düşünmek beni çok korkuttu, sanırım hayatımda hiç o kadar korkmamıştım. bu hislerin tamamı 1 dakika bile etkilememişti beni ama çok kötü hissetmiştim. bu da böyle bi anım.
0
7-8 yaşlarında filandım, bu polis transitlerinden biri ben karşıdan karşıya geçerken altına alıp sürüklemişti beni, tekerleğin altına giriş anımı hatırlıyorum ordan sonrası kopuk, sonrasında hatırlayabildiğim bi kaç kişi toplanmış biri kolonya sürüyor elime, diğeri ambulans çağırıyordu.
sanırsam böyle durumlarda çok bir şey düşünemiyor insan, şoka girme anı vs.
burnum bile kanamadı inanır mısın.
ikinci bir olay ise bundan 2-3 yıl önce 4-5 kişi bi odaya doluşmuşuz, kışın ortasındayız, ot tüketilen bir ortam, bong dönüyor, bongun jelatinini sivri zekalının biri (git: cdn4.n11.com.tr) şunların üzerinden almış, onu da bonga bağlamış, bong da benim elimde.
zaman durdu, ciğerlerime öküz oturdu, kafamın tam orta yerine bi acı saplandı, alt çenem hafifce aşağı doğru indi, gözlerim kan çanağı gibi oldu, yavaşca kalktım, yatağa girdim, cenin pozisyonu aldım ve 3 saat boyunca ölmemeye çalıştım, ne düşündüğüm hakkında en ufak bir fikrim yok ama zangır zangır titrediğimi ve nefes alırken bütün bünyemin sarsıldığını hatırlıyorum.
o salaklar benim o halimi görmelerine rağmen bırak ambulans çağırmayı, bongu dönmeye devam ettiler o jelatinle, 3-4 saat sonra ufaktan kendime gelip vücudun dengesini tekrar sağlamaya başladığımda hepsi bir tarafa yığılmış, cenin pozisyonunda titriyorlardı, bir tanesi ağlıyordu hatta.
hiç dokunmadım öyle titreşmeye kıpraşmaya devam ettiler kendilerine gelene kadar.
inanır mısın bunda da burnum bile kanamadı, öyle kendi kendine attı bünye bütün sentetiği.
14 yaşlarındayken diz kapağımdan bıçaklanmıştım, sağ elimin bileğindeki damarlar parçalanmıştı, yarım metre önümde yürüyen bi adamın kafasına boyum kadar buz sarkıtı düşmüştü.. daha çok var böyle ama hiç birinde hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçmedi, genelde beyin düşünmeyi bırakıyor böyle durumlarda, durumuna odaklanıyorsun.
en çok şunu unutamam, gerizekalının biri sokağın ortasında kuru sıkı silahı belinden çıkarıp sağa sola ateş etmeye başlamıştı, hani o film şeridi olayı olsaydı eğer o an olurdu, ama orada da olmadı.
sanırsam böyle durumlarda çok bir şey düşünemiyor insan, şoka girme anı vs.
burnum bile kanamadı inanır mısın.
ikinci bir olay ise bundan 2-3 yıl önce 4-5 kişi bi odaya doluşmuşuz, kışın ortasındayız, ot tüketilen bir ortam, bong dönüyor, bongun jelatinini sivri zekalının biri (git: cdn4.n11.com.tr
) şunların üzerinden almış, onu da bonga bağlamış, bong da benim elimde.zaman durdu, ciğerlerime öküz oturdu, kafamın tam orta yerine bi acı saplandı, alt çenem hafifce aşağı doğru indi, gözlerim kan çanağı gibi oldu, yavaşca kalktım, yatağa girdim, cenin pozisyonu aldım ve 3 saat boyunca ölmemeye çalıştım, ne düşündüğüm hakkında en ufak bir fikrim yok ama zangır zangır titrediğimi ve nefes alırken bütün bünyemin sarsıldığını hatırlıyorum.
o salaklar benim o halimi görmelerine rağmen bırak ambulans çağırmayı, bongu dönmeye devam ettiler o jelatinle, 3-4 saat sonra ufaktan kendime gelip vücudun dengesini tekrar sağlamaya başladığımda hepsi bir tarafa yığılmış, cenin pozisyonunda titriyorlardı, bir tanesi ağlıyordu hatta.
hiç dokunmadım öyle titreşmeye kıpraşmaya devam ettiler kendilerine gelene kadar.
inanır mısın bunda da burnum bile kanamadı, öyle kendi kendine attı bünye bütün sentetiği.
14 yaşlarındayken diz kapağımdan bıçaklanmıştım, sağ elimin bileğindeki damarlar parçalanmıştı, yarım metre önümde yürüyen bi adamın kafasına boyum kadar buz sarkıtı düşmüştü.. daha çok var böyle ama hiç birinde hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçmedi, genelde beyin düşünmeyi bırakıyor böyle durumlarda, durumuna odaklanıyorsun.
en çok şunu unutamam, gerizekalının biri sokağın ortasında kuru sıkı silahı belinden çıkarıp sağa sola ateş etmeye başlamıştı, hani o film şeridi olayı olsaydı eğer o an olurdu, ama orada da olmadı.
0
cipin aynası çarptı öbür şeride savrulup karşı şeritten gelen taksinin üzerine kapaklandım. "aha gittim"den başka bir şey düşünemedim. o zaman yavaşlaması bana da oldu. ama hayatımı kurtaran o taksici olmuştur. farkedip yavaşlamasa geçtikten sonra boş yola düşebilirdim veya o hızla bir daha savrulurdum belki de.
0
2-3 kez öleceğimi hissettim. zihnim tamamen boşaldı, bitti diye düşündüm sadece. anlık korkudan sonra ilginç bir rahatlık gelmedi değil ama.
0
detay yazamayacağım dolayısıyla o anı ve düşüncelerimi de yazamayacağım ama şimdiye kadar sadece bir kez, o saniyeler içerisinde gidiyorum galiba dedim. kavga esnasındaydı.
0
Doğalgazdan dolayı zehirlendigimi anladigimda kusmaya baslamistim bile. yogurt, açık hava gibi tekniklerden sonra yatağa sabah kalkamamak üzere yattım, baya korkutucuydu. Ertesi gün uyandığımda başım hala zonkluyodu.
0
bir kaç kere yaşadım bu hissi.
çocukken ateşim çok çıktığı bir zamanda -40 falanmış sanırım, emin değilim- hani ateşliyken böyle her şey kocamanlaşır, sen küçücük kalmışsın gibi hissedersin ya, işte o an sanki başka bir boyuta geçiyor gibi hissetmiştim -ölüm hissi gibi değil belki tam olarak ama-
ben çok hastalandığım için, genelde hasta olduğum vakitler böyle ölecek gibi hissediyorum, aşırı öksürük, sonucunda nefessiz kalma -özellikle de bahar zamanları rinitim de olduğu için denk gelirse ikisi çok kötü oluyor, bu sene de geçen sene de başıma geldi-
bir de, iki sene önce panik atak krizi geçirdim, elektro çektiler, tansiyonum normalden düşük benim, aniden çok fırlayıp -20lere çıkmış- aniden çok düşmüş -normalde 7ye 9 falan, 4-5 civarına falan düşmüş- o zaman bir ölecek gibi hissettim, resmen elimle göğsümü boğazımı tırmalamışım, o anda sanki bir yerden yukarıya çıkmaya çalışıyor gibiydim, sanki düşücekmişim de ölecekmişim gibi. halbuki koltukta oturuyordum sadece.
bir keresinde de kalbim çok pis sıkışmıştı, kolum uyuşmuştu, nefes alamamıştım, bir de o zaman ölecek gibi hissetmiştim. bu tip durumlarda genelde hissettiğim şey "yaşamalıyım!!" oluyor ama, niye bilmiyorum? bildiğin mücadele ediyoyum, halbuki ne enerjik bir insanımdır, ne de yaşama sevinci, isteği yüksek. bıraksan mal gibi bir sene uyurum herhal..
ha, bir de iki sene önce bir sarhoş olmuştum ki.. bir buçuk şişe şarabı iki saatte bol çikolata ve iki paket sigara ile bitirmiştim -aç karnına hem de- düşünüyorum da benim gibi sağlıksız biri için canına susamış olmak demek sanırım bu.. neyse, gece boyunca elimde kovayla gezdim :D sabah da kendimi küvette buldum, uyumuşum küvette, ağzımın yarısına kadar su dolmuş, iki dakika daha dursam boğulacakmışım. bi de sıcak suyu açmışım bacağım yanmış farkında bile değildim ama öyle diyeyim. ne malmışım la ben?
çocukken ateşim çok çıktığı bir zamanda -40 falanmış sanırım, emin değilim- hani ateşliyken böyle her şey kocamanlaşır, sen küçücük kalmışsın gibi hissedersin ya, işte o an sanki başka bir boyuta geçiyor gibi hissetmiştim -ölüm hissi gibi değil belki tam olarak ama-
ben çok hastalandığım için, genelde hasta olduğum vakitler böyle ölecek gibi hissediyorum, aşırı öksürük, sonucunda nefessiz kalma -özellikle de bahar zamanları rinitim de olduğu için denk gelirse ikisi çok kötü oluyor, bu sene de geçen sene de başıma geldi-
bir de, iki sene önce panik atak krizi geçirdim, elektro çektiler, tansiyonum normalden düşük benim, aniden çok fırlayıp -20lere çıkmış- aniden çok düşmüş -normalde 7ye 9 falan, 4-5 civarına falan düşmüş- o zaman bir ölecek gibi hissettim, resmen elimle göğsümü boğazımı tırmalamışım, o anda sanki bir yerden yukarıya çıkmaya çalışıyor gibiydim, sanki düşücekmişim de ölecekmişim gibi. halbuki koltukta oturuyordum sadece.
bir keresinde de kalbim çok pis sıkışmıştı, kolum uyuşmuştu, nefes alamamıştım, bir de o zaman ölecek gibi hissetmiştim. bu tip durumlarda genelde hissettiğim şey "yaşamalıyım!!" oluyor ama, niye bilmiyorum? bildiğin mücadele ediyoyum, halbuki ne enerjik bir insanımdır, ne de yaşama sevinci, isteği yüksek. bıraksan mal gibi bir sene uyurum herhal..
ha, bir de iki sene önce bir sarhoş olmuştum ki.. bir buçuk şişe şarabı iki saatte bol çikolata ve iki paket sigara ile bitirmiştim -aç karnına hem de- düşünüyorum da benim gibi sağlıksız biri için canına susamış olmak demek sanırım bu.. neyse, gece boyunca elimde kovayla gezdim :D sabah da kendimi küvette buldum, uyumuşum küvette, ağzımın yarısına kadar su dolmuş, iki dakika daha dursam boğulacakmışım. bi de sıcak suyu açmışım bacağım yanmış farkında bile değildim ama öyle diyeyim. ne malmışım la ben?
0
Gezi döneminde AKM'nin üzerinden biber gazlarının atıldığı an öleceğimden emindim. Hepsi dibimize düşüyordu. Birden tüm insanlar koşmaya başladı, çok kalabalıktı. Sonra düştüm. Üzerimden insanlar geçmeye başladı. Sanırım ömrüm boyunca asla unutamayacağım kadar korkunçtu. Bir yandan yardım edin diye bağırıyordum diğer yandan üzerimden geçen insanlara "nolur yapma" diye bağırıyordum. Azıcık ileride iki polis gaz atmaya devam ediyordu. Birileri biz düşenleri çıkarmaya çalışıyordu ama insanlar koşmaya devam edince onlar da kaçmak zorunda kaldılar. Beni çıkaramıyorlardı çünkü en alttaydım önce üstteki insanları kaldırmaları gerekiyordu. Sonra gazdan hiçbir şey göremez oldum, kafama taktığım kask düştü onu el yordamıyla bulup kafama geçirdim. İyi ki geçirmişim çünkü geçirdikten çok kısa bir süre sonra kafama biri bastı geçti. Gerçekten öleceğimden eminim. Her şeyin bittiğine emin olduğumu hatırlıyorum. Sonra birden üstümdeki insanlar azaldı ayağa kalkıp Gezi'nin içine yürüdüm bizim guruptan biri beni buldu. Titrediğimi koşamadığımı hatırlıyorum çünkü boynum ve elim ve bacaklarım çok ağrıyordu. Birileri beni görüp yaralı var diye haber verdi ama o kadar korkmuştum ki topallayarak kaçıp bir çalılığın arkasına saklandım. Tesadüfen bir arkadaşım beni buldu ve güvenli bir yere götürdü. (webtv.radikal.com.tr 12. dakikadaki müdahale)
0
lisede, tatil için gittiğimiz bir yerde sulama kanalı vardı ama çok büyük. çocuklar yüzüyor içinde nehir gibi bişey. söylemesi ayıp yüzmeyi riva sahilinde yani karadenizde öğrenmiş birisi olarak yanımızdaki kızlara hava atacam diye elbise ile kanala girip dipten kum alacağım iddiasına girmiştim. üzerimde kot pantalon, t-shirt vardı. ayakkabıları çıkardım. o kadar da gerizekalı değildim:) ama ilk gerizekalılığımı bilmediğim bir yere balıklama atlamakla yaptım. çamur tepesi varmış, ona çarptım ama allahtan şanslıydım, bişey olmadı ama hiç beklemediğim başka bir şey oldu kot pantalonum suyu yiyince beton gibi ağırlaştı. öyle böyle değil ama. ayağımı kıpırdatamıyordum. zaten o çamura çarpınca şok olmuştum, pantalonun betonlaşması beni mahvetti. su da tatlı su beni dibe çekmeye başladı kot. çıkarmaya çalıştım iyice panik oldum. dalıp dalıp çıkıyordum. millet de şaka yaptığımı sanarak müdahale etmedi. kanal o kadar hızlı akıyordu ki, taş köprü gibi birşey vardı ileride ve ağzına kadar su dolu bir tünel gibiydi. bu panikle orayı geçmem mümkün değildi. ya kafamı çarpardım ya da panikten boğulurdum. bağırmaya başladım. batıp batıp çıktığım için anlaşılmamış sonra bana söylenen. büyük bir süratla köprüye doğru savrulurken öleceğim diye düşündüm. sanırım çok genç olduğum için aklıma annem geldi sadece. yani oğlun boğuldu kanalda diyeceklerdi ve ne kadar pisi pisine bir ölüm, ne kadar üzülecekti.
uzatmayayım, köprüye 2-3 metre kala son bir hamle ile kendimi kanalın kıyısına attım. orada otlar vardı, öyle bir can havli ile otlardan tutulmuşum ki ellerim parçalanmıştı. o adrenalinle hiçbir şey hissetmedim tabi. otlar kopuyordu ben diğer otlara atıyordum kendimi. zar zor kendimi çekip kurtardım. aileme bisikletten düştüm demiştim ellerim için. o gece o kadar çok kabus gördüm ki...
uzatmayayım, köprüye 2-3 metre kala son bir hamle ile kendimi kanalın kıyısına attım. orada otlar vardı, öyle bir can havli ile otlardan tutulmuşum ki ellerim parçalanmıştı. o adrenalinle hiçbir şey hissetmedim tabi. otlar kopuyordu ben diğer otlara atıyordum kendimi. zar zor kendimi çekip kurtardım. aileme bisikletten düştüm demiştim ellerim için. o gece o kadar çok kabus gördüm ki...
0
yatagants
İstanbulda, yurtdışında her yerde çekerken ankara'da neden çekmiyor?yapmak çok mu zor?
İstanbulda, yurtdışında her yerde çekerken ankara'da neden çekmiyor?
yapmak çok mu zor?
yapmak çok mu zor?
0
çünkü melih gökçek
ve istanbul metroları ankara metro sistemine göre daha yeni bundan olabilir, yurtdışı zaten malum.
ve istanbul metroları ankara metro sistemine göre daha yeni bundan olabilir, yurtdışı zaten malum.
0
iki ihtimal var:
1-) teknik problem: Metro insa edilirken bu altyapi dusunulmemis, simdi yapamiyorlar.
2-) idari problem: ihale vs surecinde sikinti var, ihaleye cikamiyorlar.
1-) teknik problem: Metro insa edilirken bu altyapi dusunulmemis, simdi yapamiyorlar.
2-) idari problem: ihale vs surecinde sikinti var, ihaleye cikamiyorlar.
0
arabayimben
merhaba; bu aralar sürekli yalnız yasamak zorunda olduğum içine çok saracağım bi diziye ihtiyacım var.normalde dizi izlemekten sıkılan bi insanım 30 dk.lık diziyi bile atlayarak izlerim.bu nedenle sıkıcı olmayan, aksiyon olmayan, bilim kurgu olmayan (korkunçlu olmasın) bi dizi tavsiye ederseniz süpe
merhaba; bu aralar sürekli yalnız yasamak zorunda olduğum içine çok saracağım bi diziye ihtiyacım var.
normalde dizi izlemekten sıkılan bi insanım 30 dk.lık diziyi bile atlayarak izlerim.bu nedenle sıkıcı olmayan, aksiyon olmayan, bilim kurgu olmayan (korkunçlu olmasın) bi dizi tavsiye ederseniz süper olur.
aslında newsroom'a baslayasım var bölümümle falan da baya alakalı.diğer tavsiyeleri bekliyorum :(
normalde dizi izlemekten sıkılan bi insanım 30 dk.lık diziyi bile atlayarak izlerim.bu nedenle sıkıcı olmayan, aksiyon olmayan, bilim kurgu olmayan (korkunçlu olmasın) bi dizi tavsiye ederseniz süper olur.
aslında newsroom'a baslayasım var bölümümle falan da baya alakalı.diğer tavsiyeleri bekliyorum :(
0
newsroom on numara beş yıldız dizidir. izle onu madem bölümünle de alakalı.
ondan sonra house of cards izle.
ondan sonra the americans izle.
ondan sonra house of cards izle.
ondan sonra the americans izle.
0
Ya aslinda simdi surukleyici demissiniz, aksiyonsuz-bilim kurgusuz demssiniz dolayisiyla komedi eksenli bu saydiklarimi tavsiye ederim.
The big bang theoryi de eklemek istedim.
Ama bilim kurgu diyeydiniz doctor who derdim. Aksiyon, fantastik diyeydiniz supernatural, game of thrones derdim. Oyle yani derdim kesin bunlari.
The big bang theoryi de eklemek istedim.
Ama bilim kurgu diyeydiniz doctor who derdim. Aksiyon, fantastik diyeydiniz supernatural, game of thrones derdim. Oyle yani derdim kesin bunlari.
0
banshee
edit: kamera açılarına falan dikkat ediyorsan orgazm olursun o kadar diyorum.
edit: kamera açılarına falan dikkat ediyorsan orgazm olursun o kadar diyorum.
0
shameless
aksiyon ve bilim kurgu olmayan house m.d. önerebilirim, korkunçlu değil ama bazı hastalar iğrençli olabiliyor.
aksiyon biraz var, ama ağırlıkla yavaş ilerleyen bir dizi: breaking bad
eh, bu biraz sıkıcı ama kişiden kişiye değişir, deneyebilirsin: suits
komedi: new girl, how i met your mother
aksiyon ve bilim kurgu olmayan house m.d. önerebilirim, korkunçlu değil ama bazı hastalar iğrençli olabiliyor.
aksiyon biraz var, ama ağırlıkla yavaş ilerleyen bir dizi: breaking bad
eh, bu biraz sıkıcı ama kişiden kişiye değişir, deneyebilirsin: suits
komedi: new girl, how i met your mother
0
passion rules the game
iktisatçı adı koymak istiyorum aslında da başka önerilere de açığım. keynes geldi aklıma bir. gerçi burdaki isimleri de eğip bükücem isim babası olmak için haberiniz olsun :)danke.
iktisatçı adı koymak istiyorum aslında da başka önerilere de açığım. keynes geldi aklıma bir. gerçi burdaki isimleri de eğip bükücem isim babası olmak için haberiniz olsun :)
danke.
danke.
0
şövalye koysana ya ben yeni kedimin adını koyacaktım sarı sarı diye çağırıyo herkes sarı kaldı saçmasapan
0
Nasıl bir kedi, yaramaz mı, oyuncu mu? Tembel mi. tipi nasıl, ne renk? Söyle de ona göre isim düşünelim.
0
0
Güzelliğe bak yaa yerim onu ben :) ad olarak "dürbün" olabilir, gözler iri iri, "kırlent" olabilir yastık gibi yumuşacık maşallah.
0
benim aklıma "is, kül" geldi.. iktisatçı değil ama..
en fazla bu kadar yaratıcı oldum :) ayrıca çok güzelmiş..
en fazla bu kadar yaratıcı oldum :) ayrıca çok güzelmiş..
0
gerçi iktisatçı değil temel olarak ama, bu kedide tam marks havası var; uzun kırçıl yer yer dalgalı tüyler... marks işte yahu :)
0
Kısa ya da kısaltılabilecek bir isim koyun. Yıllar boyu binlerce defa o ismi kullanacak sesleneceksiniz
kulağa hoş gelmeli, akılda kalmalı ve kedinin de aklında kalacağı bir şey olmalı
John maynard Keynes çok uygunsuz mesela, Keynes gel oğlum çok manasız geldi
kulağa hoş gelmeli, akılda kalmalı ve kedinin de aklında kalacağı bir şey olmalı
John maynard Keynes çok uygunsuz mesela, Keynes gel oğlum çok manasız geldi
0
ahh malthus nasıl aklıma gelmedi :) gerçi kısaltması mal olur ama malthus deriz hep :P
0
Iktisatci olacaksa monetarist olsun, friedman olsun. tr.wikipedia.org en dogrusunu her zaman bu herifler soyler.
Ya da milton tabi. Herifi hep soyadiyla aninca adi gelmiy.
Ya da milton tabi. Herifi hep soyadiyla aninca adi gelmiy.
0
iktisatçı olmasa ben sıçmık koymak isterdim anlamı kötü olsa da çok samimi, ya da daha normal olarak şiva koyardım ama iktisat ile ilgili isim olmaz ki.
0
0
Hamit!
Direkt Hamit tipi var bu kedide. İlla iktisatçı olacaksa Prof. Hamit olsun. :)
Direkt Hamit tipi var bu kedide. İlla iktisatçı olacaksa Prof. Hamit olsun. :)
0
üçledin mi kedileri.
isim için ubenanın söylediği çok tatlı bence, kıslatması da :)
isim için ubenanın söylediği çok tatlı bence, kıslatması da :)
0
blodeuwedd
kedisini kısırlaştırmış olanlara soruyorum;operasyondan sonra kedide ateş düşmesi normal midir? sabahtan bıraktık veterinere, öğlen ameliyat yapıldı, akşama doğru gelin dedi hekim. gittiğimizde ateşinin 36'ya düştüğünü, daha da düşerse serumla müdahale edeceğini söyledi. kedimiz bu akşam veterinerde
kedisini kısırlaştırmış olanlara soruyorum;
operasyondan sonra kedide ateş düşmesi normal midir? sabahtan bıraktık veterinere, öğlen ameliyat yapıldı, akşama doğru gelin dedi hekim. gittiğimizde ateşinin 36'ya düştüğünü, daha da düşerse serumla müdahale edeceğini söyledi. kedimiz bu akşam veterinerde kalıyor. bir değişiklik olursa ararım dedi ama aramadı. biz gece arada bir gelsek mi diye sormuştuk ama gece devamlı orada olmadıklarını, dönüşümlü olarak kliniğe uğrayıp kontrol ettiklerini söyledi. gelmeyin demek istedi yani. kıllandım ben şimdi.
operasyondan sonra kedide ateş düşmesi normal midir? sabahtan bıraktık veterinere, öğlen ameliyat yapıldı, akşama doğru gelin dedi hekim. gittiğimizde ateşinin 36'ya düştüğünü, daha da düşerse serumla müdahale edeceğini söyledi. kedimiz bu akşam veterinerde kalıyor. bir değişiklik olursa ararım dedi ama aramadı. biz gece arada bir gelsek mi diye sormuştuk ama gece devamlı orada olmadıklarını, dönüşümlü olarak kliniğe uğrayıp kontrol ettiklerini söyledi. gelmeyin demek istedi yani. kıllandım ben şimdi.
0
ben iki dişi kedimi devlet veterinerliklerinde kısırlaştırdım. iki kedim de 4-5 gün boyunca evdeki boş bir odada kaldı, ateşlerine dikkat etmemiştim açıkçası ama iştahsızlık, çişi/kakayı tutamama gibi şeyleri olmuştu -doktor da söylemişti zaten olabilir bu tür şeyler diye- fakat o 4-5 gün geçtikten sonra hayatlarına geri döndüler ve hiçbir sıkıntıları da olmadı. veterineriniz zaten yeterli bir ücret ödediğiniz için kedinizin operasyon sonrası geçireceği o nekahet dönemini gözetim altında geçirmesini daha uygun bulmuş olabilir. bir sıkıntı çıkacağını sanmıyorum, veteriner bir sıkıntı çıksa arardı zaten. geçmiş olsun.
0
sizi korkutmak gibi olmasın ama bir veteriner hekim olarak ateşi yükselmiş bir kediye "ara sıra kontrol yapmak" uygunken; ateşi normalin altına düşmüş bir kediye "ara sıra kontrol yapmak" doğru değildir. genellikle operasyon sırasında aşırı kan kaybına ve yanlış sıvı tedavisine bağlı olabilir. ancak bu veteriner hekimle alakalı bir durum olmayıp tamamen kedinizin metabolizmasının zayıflığı ile de ilgili olabilir. beklemekten başka çareniz yok gibi duruyor...
0
ya veteriner operasyondan sonra ilk gece bizde kalması daha iyi olur olumsuz bir durumda kontrol altına alırız dedi biz de güvenip bıraktık ama şu an orada kimse yok biliyorum. bir saat önce bakmıştık kapalıydı. şimdi kontrol etmek için klinik numarasını aradım kimse çıkmadı, ardından telefon geldi adam cep numarasından arıyor, belli ki çağrı yönlendirme yapmış orada olduğundan değil. 10-11 gibi yanındaydım ateşi normale dönmüştü vs. dedi. gece tekrar kontrol edecek misiniz dedim gerek yok artık ateşi normale döndü nasılsa dedi. amına koyayım madem başında kimse olmayacak ne diye teklif ediyorsun böyle bir şeyi eve getirsek daha güvende olurdu hayvan, bir sıkıntı olduğunda 24 saat açık bir veterinere götürürdük en azından. bilmiyorduk ki işte böyle yapacaklarını, tecrübemiz de yok zaten bu konuda, güvenmekten başka çaremiz yoktu adama. kafamı sikeyim ya.
0
abi kendini paralama. hayvanın götüne termometre sokup sürekli bakamayacaksan, veterinerin birkaç defa kontrol etmesinden daha fazla kontrol altında tutmuş sayılmazsın meseleyi. geçmiş olsun. rahat uyu ama bak.
0
gelip kedinize bakmak istediginiz soyleyin. bir zahmet aciversin klinigi. olmadi alin 24 saat acik bir yere goturun bence.
kendinizi yemeden, kediye zarar gelmesinden iyidir bence.
kendinizi yemeden, kediye zarar gelmesinden iyidir bence.
0
kediliği aldık eve getirdik biraz önce, kafasına elizabeth taktık dikişleri açmaması için, köpek gibi bir kedi olduğu için merdiven filan çıkıyor evin içinde koşturuyor, kendisi bir adet de veteriner yaralamış, yeni terhis edilmiş asker edasıyla kanlı patilerini yalıyor şuan.
tekrar teşekkür ederiz ilgilenen herkese, var olun.
tekrar teşekkür ederiz ilgilenen herkese, var olun.
0
Wolfware
SelamlarArkadaşın iran kedisi var ve hamile olduğunu öğrendik. Yavruların birini bana vermeyi teklif etti. Fakat şöyle bir sorun var ki evin bütün fertleri sabah 7de evden çıkıp akşam 18.00 gibi eve dönüyor. Bu saatler arasında yanlız kalmak kedi için problem olur mu ? Mamasını suyunu bırakırız tabi
Selamlar
Arkadaşın iran kedisi var ve hamile olduğunu öğrendik. Yavruların birini bana vermeyi teklif etti. Fakat şöyle bir sorun var ki evin bütün fertleri sabah 7de evden çıkıp akşam 18.00 gibi eve dönüyor. Bu saatler arasında yanlız kalmak kedi için problem olur mu ? Mamasını suyunu bırakırız tabi de ne biliyim yanlızlık sıkıntı olur mu ? Kedinin psikolojisi bozulacaksa yazık almayalım havvanı
Arkadaşın iran kedisi var ve hamile olduğunu öğrendik. Yavruların birini bana vermeyi teklif etti. Fakat şöyle bir sorun var ki evin bütün fertleri sabah 7de evden çıkıp akşam 18.00 gibi eve dönüyor. Bu saatler arasında yanlız kalmak kedi için problem olur mu ? Mamasını suyunu bırakırız tabi de ne biliyim yanlızlık sıkıntı olur mu ? Kedinin psikolojisi bozulacaksa yazık almayalım havvanı
0
olmaz.
akşamları gelince ilgilenirsiniz.
kediler köpek gibi değildir.
çalışan insan için kedi daha uygun.
zaten o saatlerin çoğunda uyur kedi.
ama lütfen siz de yavrulatmayın, yaşı geldiğinde kısırlaştırın.
bakımını iyi yapıp, sevdikten sonra sıkıntı yok.
akşamları gelince ilgilenirsiniz.
kediler köpek gibi değildir.
çalışan insan için kedi daha uygun.
zaten o saatlerin çoğunda uyur kedi.
ama lütfen siz de yavrulatmayın, yaşı geldiğinde kısırlaştırın.
bakımını iyi yapıp, sevdikten sonra sıkıntı yok.
0
yazık edersin hayvana. 2 kedi olsa birbirleriyle oynarlar en azından. bir kedi ile iki kedi arasında pek bir fark yok sizin için.
0
Eve geldiğinizde muhakkak her gün ilgi göstermek, oyun oynatmak, belli bir süre ayırmak kaydıyla neden olmasın.
0
sorun olmaz tabi ki. zaten günde 15-20 saat uyuma potansiyelleri var, yalnız olduğu vakitler uyur mışıl mışıl.
0
mr fusion +1
çok küçük bi yavru yanında annesi olmadığı sürece yalnız bırakılmaz. zaten bir yavrunun annesi olmadan başının çaresine bakabilmesi için onunla birlikte en az 1-2 ay geçirmesi lazım. ve yavruluk zamanı en oyuncu zamanı olacağı için evde yalnız başına kalması sıkıntı. ama annesiyle 1-2 ay, hatta daha fazla süre geçirecekse o kadar da büyük problem olmaz.
çok küçük bi yavru yanında annesi olmadığı sürece yalnız bırakılmaz. zaten bir yavrunun annesi olmadan başının çaresine bakabilmesi için onunla birlikte en az 1-2 ay geçirmesi lazım. ve yavruluk zamanı en oyuncu zamanı olacağı için evde yalnız başına kalması sıkıntı. ama annesiyle 1-2 ay, hatta daha fazla süre geçirecekse o kadar da büyük problem olmaz.
0
o saatler kedilerin ağır uyku saatleri zaten. sorun olmaz.
ancak yavruyu ilk aldığında evde yanında durun 1-2 hafta filan. alışsın.
ancak yavruyu ilk aldığında evde yanında durun 1-2 hafta filan. alışsın.
0
sorun olmaz. zaten 15 saat uyuyo köfteler. işten gelince güzelce ilgilenin iyice yorulsun :)
0
Kedilerde bir canlıdır.Her canlı gibi sıkılır elbette(tecrübelerimle söylüyorum)Cevap veren arkadaşlar kedi beslediler mi hiç merak ediyorum bu arada.
0
ben 11 senedir besliyorum. genelde evde çalıştığım için bütün gün kedileri gözlemliyorum. gündüz öğleden akşam 7-8 e kadar ağır uykudalar.
bu saatlerde eve giriyorum, çıkıyorum tınmıyorlar. uykudalar.
bir bildiğimiz var da konuşuyoruz. cani değiliz elbet.
bu saatlerde eve giriyorum, çıkıyorum tınmıyorlar. uykudalar.
bir bildiğimiz var da konuşuyoruz. cani değiliz elbet.
0
ben kedimi eve getirdiğimde 2 aylıktı ona rağmen yalnız bırakmadım hep bir şekilde yanında birisi olacak şekilde ayarlamıştık.
günün büyük bir kısmında uyusa da uyanık olduğu zaman dilimlerinde yalnız kalamazlar yavruyken.
sizinkinin de en az 2 ay emeceği için annesinin yanında kalacağını farz ederek yazıyorum.
3,5 aylıktan sonra yavaş yavaş alıştırdım şimdi sabah 9-18 arası yalnız kalabiliyor ama akşam eve gelince tüm zamanımı ve enerjimi ona yoğunlaştırıyorum hatta onun uykusu gelince ben de gidip onunla birlikte uyuyorum , yorulunca mışıl mışıl sizinle uyuyor gece de.
ama iran kedilerinin bakımı biraz daha zor diye duymuştum, bağışıklık sistemleri daha zayıfmış vs hastalanırsa mutlaka başında duracak birisi lazım.
kısacası 4 aylıktan sonra yalnız kalabilir bence.
günün büyük bir kısmında uyusa da uyanık olduğu zaman dilimlerinde yalnız kalamazlar yavruyken.
sizinkinin de en az 2 ay emeceği için annesinin yanında kalacağını farz ederek yazıyorum.
3,5 aylıktan sonra yavaş yavaş alıştırdım şimdi sabah 9-18 arası yalnız kalabiliyor ama akşam eve gelince tüm zamanımı ve enerjimi ona yoğunlaştırıyorum hatta onun uykusu gelince ben de gidip onunla birlikte uyuyorum , yorulunca mışıl mışıl sizinle uyuyor gece de.
ama iran kedilerinin bakımı biraz daha zor diye duymuştum, bağışıklık sistemleri daha zayıfmış vs hastalanırsa mutlaka başında duracak birisi lazım.
kısacası 4 aylıktan sonra yalnız kalabilir bence.
0
akşam eve gelince uzun uzun ilgilenebilirsen sorun olmaz ama gene de ikinci kediyi düşün, hiç sıkılmaz hayvancağız yanına bir tane daha alırsan.
0
evet iran kedilerinin tüyleri çok sorunlu. tüylerini sıklıkla taramak lazım.
sonra dilleri küçük, o kadar çok tüyü yalayıp temizleyemiyorler. yıkanmaları lazım.
ayrıca senede 2-3 sefer de veterinerde tüylerinin traş edilmesi lazım.
bağışıklık sistemleri ve solunum yollarında da sorun oluyormuş. ve de huyları çok nazlı, huysuz oluyorlarmış.
ben bunları tercih etmezdim. yaşasın tekir kardeşliği.
sonra dilleri küçük, o kadar çok tüyü yalayıp temizleyemiyorler. yıkanmaları lazım.
ayrıca senede 2-3 sefer de veterinerde tüylerinin traş edilmesi lazım.
bağışıklık sistemleri ve solunum yollarında da sorun oluyormuş. ve de huyları çok nazlı, huysuz oluyorlarmış.
ben bunları tercih etmezdim. yaşasın tekir kardeşliği.
0
Yavruyu 4 aylık olmadan anneden ayırmayın. Güzelce süt emsin, bağışıklığı kuvvetli olsun. Yalnız olmasa iyi olur yavruyken ama büyüdüğünde kalır yalnız da.
0
yalnız kalır yaaaa 2 aylık oluktan sonra. bakma sen neferkittynin pimpirikliliğinden onu yalnız bırakmaması. gerçi kedisiyle arasını kıskanmıyor değilim de neyse :/
kedi küçük yavruyken sadece birkaç gün falan bırakamazsınız. gün içinde olmamanızda sıkıntı yok. blatta hiberna da söylemiş zaten gündüz evde olduğunuzda da sizi uyandırıp ardından akşama kadar uyuyorlar.
tabi 2 aydan önce ayırmazsınız anasından. söylemiyorum bile bunu.
bir de size biraz alışana kadar yanında durun diyen arkadaş +1
kedi küçük yavruyken sadece birkaç gün falan bırakamazsınız. gün içinde olmamanızda sıkıntı yok. blatta hiberna da söylemiş zaten gündüz evde olduğunuzda da sizi uyandırıp ardından akşama kadar uyuyorlar.
tabi 2 aydan önce ayırmazsınız anasından. söylemiyorum bile bunu.
bir de size biraz alışana kadar yanında durun diyen arkadaş +1
0
