solo
Başlığı okuyup burnundan soluyan dindar arkadaşlarım önce biraz sakin.Şimdi sorum şu, bir kaç arkadaş toplanıp ülkenin genel gidişatından konuştuk, son üç beş hükümetten ve onların icraatından, kurtuluş savaşından, çerkezlerden, lazlardan, kürtlerden yani anlayacağınız tipik arkadaş muhabbetlerinden
Başlığı okuyup burnundan soluyan dindar arkadaşlarım önce biraz sakin.
Şimdi sorum şu, bir kaç arkadaş toplanıp ülkenin genel gidişatından konuştuk, son üç beş hükümetten ve onların icraatından, kurtuluş savaşından, çerkezlerden, lazlardan, kürtlerden yani anlayacağınız tipik arkadaş muhabbetlerinden biraz farklı bir içeriğe sahipti bu konuşma.
Laf döndü dolaştı din konusuna geldi, hemen her dini akımı örneklerle pekiştirdik, örneğin hristiyanlık,yahudilik,hindu, islam ve daha birçok dini akım hakkında yorumlar yaptık ve her seferinde islam dininde gelip takıldık, bir çok ülke çok sert dini kurallara sahip, ancak yine de gerek ekonomik açıdan gerekse kültür açısından oldukça gelişmiş durumdalar, örnek vermek gerekirse israil hem bir savaş süreci yaşarken hem de din konusunda da oldukça aktif bir ülke ancak gerek silah gücü gerekse yaşam standartları son derece yüksek, italya'yı bu konuda değerlendirmemek çok yanlış olurdu, mesela vatikan gibi dini simge haline gelmiş bir bölgeyi içinde barındıran bir ülke ama yine gerek ekonomik gerekse kültürel açıdan rahatlıkla Türkiye ve Türkiye gibi Müslüman bir ülke italyanın gücü yanında sıfır kalıyor.
Sonrasında Türkiyenin geçirdiği tarihi süreci bahane gösterdik, şu kadar savaş yaptı şu kadar insan kaybetti vs,vs oysaki yine adı geçen tüm ülkeler benzer savaşlara katıldı bir çoğunu kaybetti yani bu da bir bahane olamazdı.
İşin özü şu ki, Müslümanlıkla yönetilen ya da halkın çoğunluğunun müslüman olduğu ülkelerin hemen hemen hepsinde, iç savaş, ekonomik kriz, kültürel çöküntü, açlık, sefalet ve sayılamayacak sorun varken diğer toplumlarda neden bu tür sorunlar nispeten daha az? bakın yok demiyorum az diyorum çünkü yok deseydim birisi çıkıp nereden biliyorsun olmadığını gittin gördün mü diye cevap yazacaktı.
Cevap verecek arkadaşların tarafsız ve sakince cevap yazmasını rica ederim ben de sonuçta müslümanım ve amacım müslümanlığa hakaret etmek ya da kimseyi dinden soğutmak değil ama kafamızı kurcalayan bu sorulara da bir cevap bulmak isterim.
Şimdi sorum şu, bir kaç arkadaş toplanıp ülkenin genel gidişatından konuştuk, son üç beş hükümetten ve onların icraatından, kurtuluş savaşından, çerkezlerden, lazlardan, kürtlerden yani anlayacağınız tipik arkadaş muhabbetlerinden biraz farklı bir içeriğe sahipti bu konuşma.
Laf döndü dolaştı din konusuna geldi, hemen her dini akımı örneklerle pekiştirdik, örneğin hristiyanlık,yahudilik,hindu, islam ve daha birçok dini akım hakkında yorumlar yaptık ve her seferinde islam dininde gelip takıldık, bir çok ülke çok sert dini kurallara sahip, ancak yine de gerek ekonomik açıdan gerekse kültür açısından oldukça gelişmiş durumdalar, örnek vermek gerekirse israil hem bir savaş süreci yaşarken hem de din konusunda da oldukça aktif bir ülke ancak gerek silah gücü gerekse yaşam standartları son derece yüksek, italya'yı bu konuda değerlendirmemek çok yanlış olurdu, mesela vatikan gibi dini simge haline gelmiş bir bölgeyi içinde barındıran bir ülke ama yine gerek ekonomik gerekse kültürel açıdan rahatlıkla Türkiye ve Türkiye gibi Müslüman bir ülke italyanın gücü yanında sıfır kalıyor.
Sonrasında Türkiyenin geçirdiği tarihi süreci bahane gösterdik, şu kadar savaş yaptı şu kadar insan kaybetti vs,vs oysaki yine adı geçen tüm ülkeler benzer savaşlara katıldı bir çoğunu kaybetti yani bu da bir bahane olamazdı.
İşin özü şu ki, Müslümanlıkla yönetilen ya da halkın çoğunluğunun müslüman olduğu ülkelerin hemen hemen hepsinde, iç savaş, ekonomik kriz, kültürel çöküntü, açlık, sefalet ve sayılamayacak sorun varken diğer toplumlarda neden bu tür sorunlar nispeten daha az? bakın yok demiyorum az diyorum çünkü yok deseydim birisi çıkıp nereden biliyorsun olmadığını gittin gördün mü diye cevap yazacaktı.
Cevap verecek arkadaşların tarafsız ve sakince cevap yazmasını rica ederim ben de sonuçta müslümanım ve amacım müslümanlığa hakaret etmek ya da kimseyi dinden soğutmak değil ama kafamızı kurcalayan bu sorulara da bir cevap bulmak isterim.
0
sana bu konu hakkında ali bulaç'ın iz yayıncılıktan çıkan "çağdaş kavramlar ve düzenler" kitabını şiddetle tavsiye ederim. yalnızca aradığın soruların cevabını bulmakla kalmıycak daha da fazlasına sahip olacaksın. kitap ideolojileri anlattığı için biraz sıkabilir seni il başta. ilk yirmi sayfadan sonra heyecanla okursun ama. öyle roman gibi falan hemde..
0
genel bir cevap vermek, yeteri kadar açıklayıcı olmaz ama şu bir kaç konudan yola çıkarsan bie nebze yardımcı olunabilir;
(bkz: rönesans)
(bkz: sanayi devrimi)
islamiyet bence iki dönemide görmüş değil.
(bkz: rönesans)
(bkz: sanayi devrimi)
islamiyet bence iki dönemide görmüş değil.
0
dine bağlı geri kalmışlık, çoğunlukla dinin insanın özgür düşünebilmesine ne kadar izin verdiği ile alakalı çok özet olarak. örneğin budist toplumlar bu konuda rahat iken, hristiyan toplumlar bu rahatlığı biraz da uğraşarak aydınlanma çağı sonrasında yakalamışlar. özgür düşünce; eğitilmiş, dünyayı birçok farklı akımdan görebilen insanlar yaratıyor ve bu beraberinde toplumsal olarak anlaşmayı, birbirine saygı göstermeyi ve barışı ek olarakta bilimsel ve teknolojik gelişmeleri getiriyor. çok özet olarak bu. işine gelmeyen yaşam tarzlarını desteklemeyen yasaklayan ve işine gelmeyen bilimsel gelişmeleri onaylamayan, desteklemeyen ve engelleyen islam dünyası açıkçası daha yolun başında diğer bir çok büyük dine göre.
0
islam ülkeleri ekonomik olarak geri kalmış diyorsunuz haklısınız da. dubai'den başka ekonomik bir örnek verebiliyor muyuz? zor. peki dubai'yi ayakta tutan ne? petrol. bu yüzden dubai'yi de bir örnek olarak kabul edemeyiz.
hristiyanlar kültürel değişimlere açık olmayı başardı. bunun sebebine rönesans de, başka birşey de farketmez. herhangi bir avrupa yahut amerika televizyonunu açtığınızda isa ile dalga geçildiğini görmeniz mümkün mesela. bu, sorunuza bariz bir cevap bence. müslümanlık her zaman daha katı ve değişimlere kapalı oldu. teknolojiyi de son raddeye kadar reddetti. bilime önem vermedi. bu da onu sömürülen konumuna getirdi. ve artık çok geç.
hristiyanlar kültürel değişimlere açık olmayı başardı. bunun sebebine rönesans de, başka birşey de farketmez. herhangi bir avrupa yahut amerika televizyonunu açtığınızda isa ile dalga geçildiğini görmeniz mümkün mesela. bu, sorunuza bariz bir cevap bence. müslümanlık her zaman daha katı ve değişimlere kapalı oldu. teknolojiyi de son raddeye kadar reddetti. bilime önem vermedi. bu da onu sömürülen konumuna getirdi. ve artık çok geç.
0
islamiyet, dünya sevgisini barındırmaz. şöyle ki; müslüman bir insanın dünyada yaşama amacı kuran'a göre allah'a kulluk etmektir. başka bir amacı yoktur. işin özü budur. birçok ayette, hadiste dünya malına bağlanmayınız der zaten. tabi bu demek dünyada koyun gibi yaşayın hiçbir şey yapmayın demek değil ama şöyle birşey var..
zaten evvelinden beridir fakir olan bir insan düşünün.. zengin olabilmek için hiçbir şansı olmasın.. (burada anlatmak istediğim karadenizin, anadolunun, akdenizin işçisi, çiftçisi, madencisi şusu busu) yaşadığı ülkede bu insanın kendini geliştirmek için ne gibi bir şansı var bunu düşünün.. istanbulda izmirde ankadara olduğu gibi değil bu ülkenin bazı yerlerinde hayat. basıt bir roman'ı bile alamıyorsunuz çoğu şehirde kolay kolay. yok çünkü.. internet ortamından ulaşabilirsiniz anca bilgiye. ee ulaşsın ozaman araştırsın demek kolay. nasıl ulaşsın diye bir sorulduğunda cevabı buluyorsun zaten. adam sabahın köründe kalkıp tarlasına veya işine gidiyor. akşama kadar köpekler gibi çalışıp kazandığı üç kuruşlada anca karnını doyuyor. ya çalıp çırpacak bu adam kurtulmak için. yada ulan zaten bu dünyada gülmeyeceğiz bari ahireti kurtaralım diye kendini tamamen dine verecek.. geneldede böyle oluyor..
islam'da bu dünyada hiçbir çakılı çiviniz olmasın demez. bilimsel araştırmalar yapmayında demez. ama kimse inkar etmesin şöyle birşey var. islam'a tam anlamıyla teslim olduğunuzda dünya sevgisi diye birşey kalmıyor. böyle insanların televizyon izleyesi bile gelmiyor zaten. günah olmasın diye kadın eli bile sıkmıyorlar. bu zihniyetteki adam da hadi birleşip iki deney yapalım demez. nasıl daha çok sevap kazanırız derdine düşer.. adamın geçim derdi başından aşkınken kurtuluşu dinde ibadette bulmaya çalışması normal tabi ama bu kafadaki milyonlarca insanı rahatlatıp aydınlatmadan gelişemezsin.. (ekonomik olarak rahatlatmadır burdan kasıt, müslümanları dinden çıkartalım rahatlayalım demek istemiyorum)
artı türkiyedeki yiyicilik zihniyeti değişmeden ülke genelinin dini ne olursa olsun böyle gelir böyle gider.. her başa geçen müslümanım dedi bu ülkede ama kaçı müslüman kaçı yalancı belli oluyor dışardan bakınca..
bir atatürk daha gelse idi keşke..
zaten evvelinden beridir fakir olan bir insan düşünün.. zengin olabilmek için hiçbir şansı olmasın.. (burada anlatmak istediğim karadenizin, anadolunun, akdenizin işçisi, çiftçisi, madencisi şusu busu) yaşadığı ülkede bu insanın kendini geliştirmek için ne gibi bir şansı var bunu düşünün.. istanbulda izmirde ankadara olduğu gibi değil bu ülkenin bazı yerlerinde hayat. basıt bir roman'ı bile alamıyorsunuz çoğu şehirde kolay kolay. yok çünkü.. internet ortamından ulaşabilirsiniz anca bilgiye. ee ulaşsın ozaman araştırsın demek kolay. nasıl ulaşsın diye bir sorulduğunda cevabı buluyorsun zaten. adam sabahın köründe kalkıp tarlasına veya işine gidiyor. akşama kadar köpekler gibi çalışıp kazandığı üç kuruşlada anca karnını doyuyor. ya çalıp çırpacak bu adam kurtulmak için. yada ulan zaten bu dünyada gülmeyeceğiz bari ahireti kurtaralım diye kendini tamamen dine verecek.. geneldede böyle oluyor..
islam'da bu dünyada hiçbir çakılı çiviniz olmasın demez. bilimsel araştırmalar yapmayında demez. ama kimse inkar etmesin şöyle birşey var. islam'a tam anlamıyla teslim olduğunuzda dünya sevgisi diye birşey kalmıyor. böyle insanların televizyon izleyesi bile gelmiyor zaten. günah olmasın diye kadın eli bile sıkmıyorlar. bu zihniyetteki adam da hadi birleşip iki deney yapalım demez. nasıl daha çok sevap kazanırız derdine düşer.. adamın geçim derdi başından aşkınken kurtuluşu dinde ibadette bulmaya çalışması normal tabi ama bu kafadaki milyonlarca insanı rahatlatıp aydınlatmadan gelişemezsin.. (ekonomik olarak rahatlatmadır burdan kasıt, müslümanları dinden çıkartalım rahatlayalım demek istemiyorum)
artı türkiyedeki yiyicilik zihniyeti değişmeden ülke genelinin dini ne olursa olsun böyle gelir böyle gider.. her başa geçen müslümanım dedi bu ülkede ama kaçı müslüman kaçı yalancı belli oluyor dışardan bakınca..
bir atatürk daha gelse idi keşke..
0
sağlıklıca karşılaştırmak için 1 hristiyanlığın etkisinde kapkaranlık bir avrupa ortaçağı 2 o sıralarda islam etkisindeki aydınlanmayı da hesaba katmak gerek.
bence mevzu dinlerin kendisinden ziyade, nasıl "kullanıldığı", nasıl "sömürüldüğü" ile ilgili.
uzmanı olmadan tarih konuşmayı hiç sevmem ama dediğim gibi ortaçağ üzerinde dur, o karanlıktan avrupanın bugünkü haline geçişi nasıl olmuştur bunları araştır derim. belki de islami nüfusların aydınlanma zamanı daha gelmemiştir? (ve iki din arasında 7 yüzyıl bir fark olduğunu da gözetmek gerek)
bence mevzu dinlerin kendisinden ziyade, nasıl "kullanıldığı", nasıl "sömürüldüğü" ile ilgili.
uzmanı olmadan tarih konuşmayı hiç sevmem ama dediğim gibi ortaçağ üzerinde dur, o karanlıktan avrupanın bugünkü haline geçişi nasıl olmuştur bunları araştır derim. belki de islami nüfusların aydınlanma zamanı daha gelmemiştir? (ve iki din arasında 7 yüzyıl bir fark olduğunu da gözetmek gerek)
0
bence daha fazla bilime önem verilmesi lazım misal evrim konusu bu konuda iyi islam alimleri yetişseydi mutlaka bugün evrim hakkında daha iyi bilgilere sahip olabilirdi baştan beri reddetmenin bi anlamı yok yani Allah bizi bu halmizile bu bilgimizle ve dünyayı bu şekilde yaratabilirdi ama yaratmadı bişeyler öğrenmemiz lazım yani evrim var oluşla değil canlılar nasıl değiştiğini bu güne geldiğini anlatmaktadır.Herhangi bi arkadaşın la evrim konuştuğunda "ehehhe maymundan mı geldin lan ehehhehe" gibisinden salakça şeyler söyleyebiliyorsa eğer bizim bilim de eğitim de kendimizi geliştirmemiz lazım
p.s : imla hataları ve yazım hataları olabilir
p.s : imla hataları ve yazım hataları olabilir
0
din insan üzerindeki etkisi nedeniyle bir ülkeyi geliştirici etkiye de sahip olabiliri tam tersi de. islam bilimle çok barışık bir din sayılmaz, yapılabilecek her şey, teknolojiden sanata geniş bir yelpazeden bahsediyorum dinin ve ona bağlı geleneklerin engellerine takılmıştır. bir din bunun tersine -öğretileri o yöndeyse- geliştirici bir etkiye sahip olabilir, bunun en uç örneğini de yahudi/musevilikte görürüz. çünkü kitaplarında "çalış, biriktir, yatırım yap" (hemen hemen böyleydi) der.
bunu temel prensip kabul eden bir dinin mensupları da doğal olarak para işlerinde başarılı olacaktır, çünkü dinleri bile bunu emreder ve o kültürle yetişmişlerdir.
bu yüzden evet ülkelerin gelişmesinde din önemlidir. türkiye laiklik nedediyle en gelişmiş müslüman ülke sayılır, siyaset ve insan hakları açısından. ekonomide ise bizim toprağın altından petrol ya da altın fışkırmadığı için zengin arap ülkeleriyle bir tutamam.
bunu temel prensip kabul eden bir dinin mensupları da doğal olarak para işlerinde başarılı olacaktır, çünkü dinleri bile bunu emreder ve o kültürle yetişmişlerdir.
bu yüzden evet ülkelerin gelişmesinde din önemlidir. türkiye laiklik nedediyle en gelişmiş müslüman ülke sayılır, siyaset ve insan hakları açısından. ekonomide ise bizim toprağın altından petrol ya da altın fışkırmadığı için zengin arap ülkeleriyle bir tutamam.
0
sozluknickmiverulan sen de haklısın ama senin de yanıldığın çok büyük bir nokta var
Dubai'yi herkes zengin bir ülke olarak bilir ama işin aslı hiç de öyle değildir dubai halkı Türk halkından daha fakirdir ancak Dubaide kral ve ailesi kavramı vardır, ve kralın hakları sınırsızdır bu nedenle dubai'ye giren paranın tamamı kralın ve kraldan sonraki soyun hakkıdır, halk yine sefalet içinde yaşamaktadır National Geographic izliyorsanız orada sürekli olarak Dubai hakkında bir belgesel program yayınlandığını görürsünüz çok güzel bir kare yakalamıştır hatta NG fotografçılarından birisi, Dubaideki ünlü yelken oteli arka fonda dururken resmin ön kısmında çöp kutularını karıştıran, peçeli insanlar ve o esnada yoldan geçen at arabası şoförleri görünür. yani aslında Dubai ekonomik açıddan güçlü bir ülke değil kral ve ailesi zengin.
Dubai'yi herkes zengin bir ülke olarak bilir ama işin aslı hiç de öyle değildir dubai halkı Türk halkından daha fakirdir ancak Dubaide kral ve ailesi kavramı vardır, ve kralın hakları sınırsızdır bu nedenle dubai'ye giren paranın tamamı kralın ve kraldan sonraki soyun hakkıdır, halk yine sefalet içinde yaşamaktadır National Geographic izliyorsanız orada sürekli olarak Dubai hakkında bir belgesel program yayınlandığını görürsünüz çok güzel bir kare yakalamıştır hatta NG fotografçılarından birisi, Dubaideki ünlü yelken oteli arka fonda dururken resmin ön kısmında çöp kutularını karıştıran, peçeli insanlar ve o esnada yoldan geçen at arabası şoförleri görünür. yani aslında Dubai ekonomik açıddan güçlü bir ülke değil kral ve ailesi zengin.
0
Ülkemiz açısından basit bir cevap verecek olursak, kurtuluş savaşından sonra Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen atılımlar sonucu belirli bir gelişme gösterdik ancak Atatürk'ten sonra gelişimimiz yavaşlamaya başladı. Bunun nedeni hepimizn kendi içinde ve çevresinde duruyor bence:
Hangimiz daha çok vergi vermek için uğraşıyoruz? Hiçbirimiz. Vergi konusunda tek yaptığımız : Nasıl daha az vergi öderiz?
Hangimiz kurallara uymak için üstün gayret gösteriyoruz? En basitinden sürücüler karşıdan karşıya geçen yayalara nasıl hisler besliyorlar? Dünün SSCB ülkesi Letonya ve Litvanya'da bile hangi yolda olursanız olun yaya yola adımını attığında tüm trafik durup yol veriyor ve hiçbir yaya da yaya geçitleri dışında karşıya geçmeye çalışmıyor.
Bunlara benzer konular çoğaltılabilir. Bu konuların dinle imanla alakası olmadığı gayet açıktır. Çünkü vergi vermek de kurallara uymak da dinli dinsiz tüm vatandaşlar için geçerli olan uygulamalardır.
Bir diğer neden de sorunları çözmek için kalıcı çözümler üretmek yerine palyatif tedbirler alınmasıdır.
Sosyal güvenlik sistemimiz delik deşik oldu.
Depreme dayanıklı binalar üretme zorunluluğu ancak 17 ağustos'tan sonra çıkabildi ancak ne kadar uygulanabildiği tartışılır.
Hala her seçim döneminde seçim konuları tartışıyoruz.
Bağkur primini yatırmaya giden esnafa "ya ne yapacan, nasıl olsa af çıkar ilerde, indirimli yatırır, kısa yoldan emekli olursun" diye öğüt verilen bir ülke burası! Maalesef bu öngörü genelde doğru çıkıyor. Ömründe hiç prim ödememiş çiftçilerin son dönemde fi tarihinde teslim etmiş oldukları tütün dolayısıyla geriye dönük maksimum 20000 TL ödeyerek anında emekli oldukları bir ülkede yaşıyoruz.
Çalışanların büyük çoğunluğunun ya kayıt dışı olduğu ya da gerçek kazancından daha düşük gelir gösterildiği bir sosyal güvenlik sistemimiz var.
En basitinden ev kiralarında bile kaç evi olursa olsun istisna kapsamından çıkmamak için düşük kira geliri gösteren ev sahiplerinin bu kararının diniyle ilgili olduğunu kim söyleyebilir?
Eğitim sistemimiz yolunmuş tavuğa döndü. HEr ay yeni bir kural çıkarılıyor. Kimi zaman sistem tamamen değiştiriliyor, kim zaman 15 yıl önceki sisteme dönülüyor.
Bu sorunların çözümü tamamen tekemmül etmiş bir sistemin oturtulup eğitime yüksek önem verilmesinde ve vatandaşların zihniyetlerinin "önce ben"den "biz"e dönüşmesinde yatmaktadır bence. Ondan sonra ister müslüman olsun ister hristiyan, ajdar ya da kavun karpuz dininden olsun fark etmez.
Hangimiz daha çok vergi vermek için uğraşıyoruz? Hiçbirimiz. Vergi konusunda tek yaptığımız : Nasıl daha az vergi öderiz?
Hangimiz kurallara uymak için üstün gayret gösteriyoruz? En basitinden sürücüler karşıdan karşıya geçen yayalara nasıl hisler besliyorlar? Dünün SSCB ülkesi Letonya ve Litvanya'da bile hangi yolda olursanız olun yaya yola adımını attığında tüm trafik durup yol veriyor ve hiçbir yaya da yaya geçitleri dışında karşıya geçmeye çalışmıyor.
Bunlara benzer konular çoğaltılabilir. Bu konuların dinle imanla alakası olmadığı gayet açıktır. Çünkü vergi vermek de kurallara uymak da dinli dinsiz tüm vatandaşlar için geçerli olan uygulamalardır.
Bir diğer neden de sorunları çözmek için kalıcı çözümler üretmek yerine palyatif tedbirler alınmasıdır.
Sosyal güvenlik sistemimiz delik deşik oldu.
Depreme dayanıklı binalar üretme zorunluluğu ancak 17 ağustos'tan sonra çıkabildi ancak ne kadar uygulanabildiği tartışılır.
Hala her seçim döneminde seçim konuları tartışıyoruz.
Bağkur primini yatırmaya giden esnafa "ya ne yapacan, nasıl olsa af çıkar ilerde, indirimli yatırır, kısa yoldan emekli olursun" diye öğüt verilen bir ülke burası! Maalesef bu öngörü genelde doğru çıkıyor. Ömründe hiç prim ödememiş çiftçilerin son dönemde fi tarihinde teslim etmiş oldukları tütün dolayısıyla geriye dönük maksimum 20000 TL ödeyerek anında emekli oldukları bir ülkede yaşıyoruz.
Çalışanların büyük çoğunluğunun ya kayıt dışı olduğu ya da gerçek kazancından daha düşük gelir gösterildiği bir sosyal güvenlik sistemimiz var.
En basitinden ev kiralarında bile kaç evi olursa olsun istisna kapsamından çıkmamak için düşük kira geliri gösteren ev sahiplerinin bu kararının diniyle ilgili olduğunu kim söyleyebilir?
Eğitim sistemimiz yolunmuş tavuğa döndü. HEr ay yeni bir kural çıkarılıyor. Kimi zaman sistem tamamen değiştiriliyor, kim zaman 15 yıl önceki sisteme dönülüyor.
Bu sorunların çözümü tamamen tekemmül etmiş bir sistemin oturtulup eğitime yüksek önem verilmesinde ve vatandaşların zihniyetlerinin "önce ben"den "biz"e dönüşmesinde yatmaktadır bence. Ondan sonra ister müslüman olsun ister hristiyan, ajdar ya da kavun karpuz dininden olsun fark etmez.
0
Bana kalırsa mesele biraz da Arap'ların birbirlerine sahip çıkmamalarından kaynaklanıyor. Malum, birsürü Arap devleti var. Bunların birçoğu senelerce emperyalizme maruz kalmışlar, senelerce kaynakları sömürülmüş. Cezayir, Fas, Tunus, Suriye, günümüzde Irak.. Lafa gelince Müslümanlar ama nedense bir emperyalist devletler kendi ülkelerine girdiklerinde onları bir kurtuluş yolu görüp, gerek kendileri gerek içlerinde yaşayan diğer etnik unsurlar işbirliği yapmaktan (buna başka bir terim kullanacaktım, ağır kaçacak) çekinmiyorlar, (!!!). Sence bu devletler & topluluklar bu kafayla sittin sene yüksek bir refah düzeyi yakalayabilirler mi?
@cro magnon: Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai başkent) dediğiniz yer Türkiye'nin 1/10'u kadar bir yüzölçüme sahip. Nüfus olarak Türkiye'nin %5'i falan, küçük bir devlet yani. Petrol ve doğalgazdan kaynaklanan fazla fazla zenginlikleri var. Eh turizmde de fena değiller. Dolayısı ile Arap ülkeleri arasında bir istisnadan öteye geçemez.
@cro magnon: Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai başkent) dediğiniz yer Türkiye'nin 1/10'u kadar bir yüzölçüme sahip. Nüfus olarak Türkiye'nin %5'i falan, küçük bir devlet yani. Petrol ve doğalgazdan kaynaklanan fazla fazla zenginlikleri var. Eh turizmde de fena değiller. Dolayısı ile Arap ülkeleri arasında bir istisnadan öteye geçemez.
0
Sayın 44
siz sorunun kaynağını dile getirmişsiniz, bunlar zaten bilinen şeyler sorumuzun cevabı bu değil ki ? zaten vergilerin adam gibi ödenmediği, insanların diğer insanlara saygı göstermediği, herkesin bencilce yaşadığı bir toplum var ortada ama bu toplumun neden Müslümanlardan çıktığı ki diğer müslüman ülkelerde de durum malesef aynı.
siz sorunun kaynağını dile getirmişsiniz, bunlar zaten bilinen şeyler sorumuzun cevabı bu değil ki ? zaten vergilerin adam gibi ödenmediği, insanların diğer insanlara saygı göstermediği, herkesin bencilce yaşadığı bir toplum var ortada ama bu toplumun neden Müslümanlardan çıktığı ki diğer müslüman ülkelerde de durum malesef aynı.
0
@solo
dubai'ye gittiğimde rehber işsiz kalan vatandaşların devlet için ajanlık görevine atandığını söylemişti. fakirlik diye bir şey yok, yan gelip yatarsan az maaş alırsın dedi. onun yalancısıyım.
batı'nın silkinip kendine gelmesi dinden uzaklaşmasıyla oldu. din olduğu sürece bunu istismar edecek insanlar da olacaktır. özellikle ilahi din denilen islamiyet, musevilik ve hristiyanlık felsefi olarak da tanrıya tapınmaktan başka hiç bir alternatif sunmuyor (yamuluyorsam söyleyin). diğer bahsettikleriniz ise yaşam felsefine tapınmak dışında şeyler de sunuyor.
hayat zorlaştıkça insanlar tanrıya yaklaşıyor, mücadele etmektense enerjilerini hayallerine odaklıyorlar (cennet v.b). aslan tarafından kovalanınca sıkılıp yatan bir ceylan gibi. kaçsa kurtulabilir belki ama yatarak aslanı yoksayıyor, çünkü tanrı daha büyük bir güç. oysaki aslan onu oracıkta yedi bile.
soruna gelecek olursak, bunu müslümanlığın daha genç bir din olmasına bağlıyorum. ama hristiyanların aksine müslümanların uğraşması gereken çok daha fazla şey var (manevi olarak). bu açıdan daha şanssız, kendi haline bırakılıp doğal evrimini tamamlayamıyor çünkü. benim görüşüm bu sefaletten ancak dine sarılmaktan vazgeçerlerse kurtulabilecekleri...
dubai'ye gittiğimde rehber işsiz kalan vatandaşların devlet için ajanlık görevine atandığını söylemişti. fakirlik diye bir şey yok, yan gelip yatarsan az maaş alırsın dedi. onun yalancısıyım.
batı'nın silkinip kendine gelmesi dinden uzaklaşmasıyla oldu. din olduğu sürece bunu istismar edecek insanlar da olacaktır. özellikle ilahi din denilen islamiyet, musevilik ve hristiyanlık felsefi olarak da tanrıya tapınmaktan başka hiç bir alternatif sunmuyor (yamuluyorsam söyleyin). diğer bahsettikleriniz ise yaşam felsefine tapınmak dışında şeyler de sunuyor.
hayat zorlaştıkça insanlar tanrıya yaklaşıyor, mücadele etmektense enerjilerini hayallerine odaklıyorlar (cennet v.b). aslan tarafından kovalanınca sıkılıp yatan bir ceylan gibi. kaçsa kurtulabilir belki ama yatarak aslanı yoksayıyor, çünkü tanrı daha büyük bir güç. oysaki aslan onu oracıkta yedi bile.
soruna gelecek olursak, bunu müslümanlığın daha genç bir din olmasına bağlıyorum. ama hristiyanların aksine müslümanların uğraşması gereken çok daha fazla şey var (manevi olarak). bu açıdan daha şanssız, kendi haline bırakılıp doğal evrimini tamamlayamıyor çünkü. benim görüşüm bu sefaletten ancak dine sarılmaktan vazgeçerlerse kurtulabilecekleri...
0
@44
bu ülkede bir devrim yapıldı evet, ama yönetim felsefesini değiştirmek isteyen tek kişi musafa kemal'di, ve zamanı buna yetmedi. şu an cumhuriyet ve demokrasi olabilir ama devlet felsefesi hala aynı: halk devlet içindir.
tam tersi olması lazım...
halkın bu kurnazlığı boşuna değil. çünkü hayatın yanı sıra devletle de mücadele etmesi gerekiyor.
sırf eğitimle de bitmiyor ki bu iş. sorun devlette, insanlar sadece yansıtıyor. devlet düzelirse insan da düzelir diye düşünüyorum...
bu ülkede bir devrim yapıldı evet, ama yönetim felsefesini değiştirmek isteyen tek kişi musafa kemal'di, ve zamanı buna yetmedi. şu an cumhuriyet ve demokrasi olabilir ama devlet felsefesi hala aynı: halk devlet içindir.
tam tersi olması lazım...
halkın bu kurnazlığı boşuna değil. çünkü hayatın yanı sıra devletle de mücadele etmesi gerekiyor.
sırf eğitimle de bitmiyor ki bu iş. sorun devlette, insanlar sadece yansıtıyor. devlet düzelirse insan da düzelir diye düşünüyorum...
0
redlinetheturk
öncelikle dubai konusunda aydınlatıcı bilgi için teşekkürler, dubai için biraz daha fazla araştırma yapacağım ama sadece bir konuda katılmıyorum, sadece çalışmayanlar fakir düşüncesi biraz garip geldi bana bir topluluğun istatistiksel olarak değer kabul edilmesi için çoğunluk içinde belirgin bir boyutta olması gerekir, ki şu durumda fakir bir toplumdan bahsediyoruz çalışmadığı ya da çalıştığı halde hakettiği maaşı almadığı için o ayrı ama rehber arkadaşın da fakir bir halk var ama çalışmıyorlar demesi (konusu geçtiyse demekki belirgin bir fakir topluluğu mevcut) yine bir sorun teşkil ediyor eğer 71 milyonluk bir toplumda 10 bin insan fakirse bu sorun değil ancak nüfusu 1 milyonu ancak bulan bir ülkede bu rakam azımsanamaz.
yine sorumuzun özünden uzaklaştık aslında sorumda sadece ekonomik refahtan değil kültürel gelişmekten de bahsetmiştim, tabiki buradaki kültürel gelişmeyi, magazin programların her dakika tv'de boy göstermesi, kimin eli kimin şeyinde, kim ne zaman kiminle yatmış anlamında değil, kültürel ve bilimsel açıdan da gelişmek olarak anlamak gerekir, örneğin neden bu ülkelerden adam gibi yazılım devi çıkmıyor, neden gelişmiş uydular tasarlanıp uzaya fırlatılamıyor herşeyden önemlisi neden insanlar sorunları konuşarak aşmaya çalışamıyor da kelle, kol, bacak kesiliyor ve buna rağmen suç oranı önüne geçilemez bir hızla artıyor ?
öncelikle dubai konusunda aydınlatıcı bilgi için teşekkürler, dubai için biraz daha fazla araştırma yapacağım ama sadece bir konuda katılmıyorum, sadece çalışmayanlar fakir düşüncesi biraz garip geldi bana bir topluluğun istatistiksel olarak değer kabul edilmesi için çoğunluk içinde belirgin bir boyutta olması gerekir, ki şu durumda fakir bir toplumdan bahsediyoruz çalışmadığı ya da çalıştığı halde hakettiği maaşı almadığı için o ayrı ama rehber arkadaşın da fakir bir halk var ama çalışmıyorlar demesi (konusu geçtiyse demekki belirgin bir fakir topluluğu mevcut) yine bir sorun teşkil ediyor eğer 71 milyonluk bir toplumda 10 bin insan fakirse bu sorun değil ancak nüfusu 1 milyonu ancak bulan bir ülkede bu rakam azımsanamaz.
yine sorumuzun özünden uzaklaştık aslında sorumda sadece ekonomik refahtan değil kültürel gelişmekten de bahsetmiştim, tabiki buradaki kültürel gelişmeyi, magazin programların her dakika tv'de boy göstermesi, kimin eli kimin şeyinde, kim ne zaman kiminle yatmış anlamında değil, kültürel ve bilimsel açıdan da gelişmek olarak anlamak gerekir, örneğin neden bu ülkelerden adam gibi yazılım devi çıkmıyor, neden gelişmiş uydular tasarlanıp uzaya fırlatılamıyor herşeyden önemlisi neden insanlar sorunları konuşarak aşmaya çalışamıyor da kelle, kol, bacak kesiliyor ve buna rağmen suç oranı önüne geçilemez bir hızla artıyor ?
0
sanırım kendimi net anlatamamışım,
dubai b.a.e'deki 7 emirlikten en zengin olanı ve fakirlik yok. en az parayı çalışmayanlar alıyor demişti rehber. o konuda derin bilgim yok o yüzden fazla girmeyelim bu konuya.
diğerine gelince, islam kültürlerinde kültür insanla ilgili olmuyor çünkü. allah ile ilgili oluyor. ve tanrıya giden yol bilimden geçmediği için bilimle alaka sıfıra yaklaşıyor.
ayrıca insanlar dediğin gelişmeleri yapmak için uğraşmıyor. bunun yerine tanrıları adına saçma sapan mücadeleler veriyorlar, bu şekilde tatmin edince tanrı kalanını getirecek diye düşünüyorlar.
dubai b.a.e'deki 7 emirlikten en zengin olanı ve fakirlik yok. en az parayı çalışmayanlar alıyor demişti rehber. o konuda derin bilgim yok o yüzden fazla girmeyelim bu konuya.
diğerine gelince, islam kültürlerinde kültür insanla ilgili olmuyor çünkü. allah ile ilgili oluyor. ve tanrıya giden yol bilimden geçmediği için bilimle alaka sıfıra yaklaşıyor.
ayrıca insanlar dediğin gelişmeleri yapmak için uğraşmıyor. bunun yerine tanrıları adına saçma sapan mücadeleler veriyorlar, bu şekilde tatmin edince tanrı kalanını getirecek diye düşünüyorlar.
0
seniorfaruk
Selamlar arkadaşlar,Askerlik konusunda yardımınıza ihtiyacım var;Önümüzdeki sene muhtemelen üniversiteden mezun olacağım ve öğrendiğime göre (ekşisözlük'ten öğrendiğime göre) askerliğimi kısa dönem veya yedek subay olarak yapabilmem için sınava girmem gerekiyormuş, bu sınavlar ne zaman yapılır, bell
Selamlar arkadaşlar,
Askerlik konusunda yardımınıza ihtiyacım var;
Önümüzdeki sene muhtemelen üniversiteden mezun olacağım ve öğrendiğime göre (ekşisözlük'ten öğrendiğime göre) askerliğimi kısa dönem veya yedek subay olarak yapabilmem için sınava girmem gerekiyormuş, bu sınavlar ne zaman yapılır, belli bir sınav merkezinde mi yapılır ve yılda kaç kez yapılır? Kesin tarihleri var mıdır? Gelecek sene 20 Temmuz gibi diplomamı alacağımı varsayıyorum, bu durumda en erken ne zaman bu sınava girebilirim ve sınavdan ne kadar süre sonra orduya katılmam mümkün olur?Ayrıca bu sınava başvuruyu nereden yapabilirim, sınav gününden kaç gün öncesine kadar başvuru yapabilirim? İnternette biraz araştırma yaptım fakat yeterli bilgi bulamadım, yardımcı olabilirseniz çok minnettar olurum.
Askerlik konusunda yardımınıza ihtiyacım var;
Önümüzdeki sene muhtemelen üniversiteden mezun olacağım ve öğrendiğime göre (ekşisözlük'ten öğrendiğime göre) askerliğimi kısa dönem veya yedek subay olarak yapabilmem için sınava girmem gerekiyormuş, bu sınavlar ne zaman yapılır, belli bir sınav merkezinde mi yapılır ve yılda kaç kez yapılır? Kesin tarihleri var mıdır? Gelecek sene 20 Temmuz gibi diplomamı alacağımı varsayıyorum, bu durumda en erken ne zaman bu sınava girebilirim ve sınavdan ne kadar süre sonra orduya katılmam mümkün olur?Ayrıca bu sınava başvuruyu nereden yapabilirim, sınav gününden kaç gün öncesine kadar başvuru yapabilirim? İnternette biraz araştırma yaptım fakat yeterli bilgi bulamadım, yardımcı olabilirseniz çok minnettar olurum.
0
mezuniyet sonrası askerlik otomatikman tecil edilmez. tecil ettirmek için mezuniyeti müteakiben askerlik şubesine başvuruda bulunmak gerekmektedir.
0
Toparlar ve biraz da düzeltirsek:
Okul bittikten sonra 2 ay içinde şubenize yada sie en yakın şubeye gitmeniz ve durumunuzu belirtmeniz gerekiyor. Eğer erkenden gitmek isterseniz ki bu durumda en erken ağustos dönemi olur, erken sevk dilekçesi vermeniz gerekir. Dönemler, Nisan, ağustos ve aralıktır. Ayrıca Şubat, haziran ve ekimde sadece sağlıkçılar için sevk işlemi yapılır. Haziranda bitirdiğinizde muhtemel askerlik tarihiniz bir sonraki yılın ekim ayı, dolayısıyla aralık dönemi olacaktır. siz arada bir dönemde gitmek istiyorsanız uygun bir zamanda başvurrusunuz. Örneğin ben nisan celbinde gitmek istiyordum ve aralık celbinin geçmesini bekledim, ocak ayında başvurdum ve nisanda asker oldum.
Askere gideceğiniz dönem belli olunca bir önceki ayın son haftası şubeye giderek (ister kendi şubeniz ister başka şube) sevk evraklarınızı almanız gerekir. Örneğin Nisan dönemi için 31 mart askere sevk tarihidir ve en geç 31 martta evraklarınız almanız gerekir. (Bu arada bir ara da askerlik muayenesi yaptırmanız gerekiyor, tam hatırlamıyorum ama erken sevk dilekçesi verdiğiniz zaman şubenin sevk ettiği hastanede yapılıyordu. ) Şubeden size verilen zarfı o dönemin ilk 3 günü içerisinde sevk edileceğiniz sınav merkezine götürmeniz ve sonrasını da orduya bırkmanız gerekiyor. Sınava girdikten sonra 12'sine kadar izinli oluyorsunuz ve sınav sonucu dağıtıldığınız birliği öğrenerek en geç 12'sinde teslim oluyorsunuz.
Okul bittikten sonra 2 ay içinde şubenize yada sie en yakın şubeye gitmeniz ve durumunuzu belirtmeniz gerekiyor. Eğer erkenden gitmek isterseniz ki bu durumda en erken ağustos dönemi olur, erken sevk dilekçesi vermeniz gerekir. Dönemler, Nisan, ağustos ve aralıktır. Ayrıca Şubat, haziran ve ekimde sadece sağlıkçılar için sevk işlemi yapılır. Haziranda bitirdiğinizde muhtemel askerlik tarihiniz bir sonraki yılın ekim ayı, dolayısıyla aralık dönemi olacaktır. siz arada bir dönemde gitmek istiyorsanız uygun bir zamanda başvurrusunuz. Örneğin ben nisan celbinde gitmek istiyordum ve aralık celbinin geçmesini bekledim, ocak ayında başvurdum ve nisanda asker oldum.
Askere gideceğiniz dönem belli olunca bir önceki ayın son haftası şubeye giderek (ister kendi şubeniz ister başka şube) sevk evraklarınızı almanız gerekir. Örneğin Nisan dönemi için 31 mart askere sevk tarihidir ve en geç 31 martta evraklarınız almanız gerekir. (Bu arada bir ara da askerlik muayenesi yaptırmanız gerekiyor, tam hatırlamıyorum ama erken sevk dilekçesi verdiğiniz zaman şubenin sevk ettiği hastanede yapılıyordu. ) Şubeden size verilen zarfı o dönemin ilk 3 günü içerisinde sevk edileceğiniz sınav merkezine götürmeniz ve sonrasını da orduya bırkmanız gerekiyor. Sınava girdikten sonra 12'sine kadar izinli oluyorsunuz ve sınav sonucu dağıtıldığınız birliği öğrenerek en geç 12'sinde teslim oluyorsunuz.
0
zaugnakhaldun
Çok yakın bir arkadaşım ÖSS'ye girdi bu sene, tercih sonuçları ile ilgili bir problem yaşıyoruz.Kendisi 2 yıllık bir üniversite programının 2. senesini okuyor şu anda.Eşit Ağırlık 2'den 276.000 puan alarak 200,103. oldu sınavda.Buna göre yaptığı tercihlerde de en başa girmesi neredeyse imkansız bölü
Çok yakın bir arkadaşım ÖSS'ye girdi bu sene, tercih sonuçları ile ilgili bir problem yaşıyoruz.
Kendisi 2 yıllık bir üniversite programının 2. senesini okuyor şu anda.
Eşit Ağırlık 2'den 276.000 puan alarak 200,103. oldu sınavda.
Buna göre yaptığı tercihlerde de en başa girmesi neredeyse imkansız bölümleri yazdı. 1. sırada Bilgi AB İlişkileri %100 burslu vardı.
6. sıraya ise bir önceki sene 259000. kişinin girmiş olduğu Bilgi AB İlişkileri (%50 burs)'ni yazdı.
9. sıraya da girmesi kesin olan, geçen sene 343000. kişinin girmiş olduğu Doğuş Üni. Uluslararası İlişkiler bölümünü yazdı.
Problem şu: Bu 9 tercihten bir tanesine mutlaka yerleştirilmesi gerekiyorken "Bir yükseköğretim programına yerleştirilemediniz" sonucuyla karşılaştık.
Gözden kaçırdığımız, hata yaptığımız bir şey mi var; yoksa ÖSYM'den kaynaklanan bir hata mı söz konusu acaba?
Acil cevaplarsanız sevinirim, çok teşekkürler.
Kendisi 2 yıllık bir üniversite programının 2. senesini okuyor şu anda.
Eşit Ağırlık 2'den 276.000 puan alarak 200,103. oldu sınavda.
Buna göre yaptığı tercihlerde de en başa girmesi neredeyse imkansız bölümleri yazdı. 1. sırada Bilgi AB İlişkileri %100 burslu vardı.
6. sıraya ise bir önceki sene 259000. kişinin girmiş olduğu Bilgi AB İlişkileri (%50 burs)'ni yazdı.
9. sıraya da girmesi kesin olan, geçen sene 343000. kişinin girmiş olduğu Doğuş Üni. Uluslararası İlişkiler bölümünü yazdı.
Problem şu: Bu 9 tercihten bir tanesine mutlaka yerleştirilmesi gerekiyorken "Bir yükseköğretim programına yerleştirilemediniz" sonucuyla karşılaştık.
Gözden kaçırdığımız, hata yaptığımız bir şey mi var; yoksa ÖSYM'den kaynaklanan bir hata mı söz konusu acaba?
Acil cevaplarsanız sevinirim, çok teşekkürler.
0
9. sıraya da girmesi kesin olan, geçen sene 343000. kişinin girmiş olduğu Doğuş Üni. Uluslararası İlişkiler bölümünü yazdı.
demişsiniz ama öss de kesin diye birşey yoktur maalesef. Arz talep meselesi sonuçta . Ama bu kadar farka da insan kıllanmıyor değil
demişsiniz ama öss de kesin diye birşey yoktur maalesef. Arz talep meselesi sonuçta . Ama bu kadar farka da insan kıllanmıyor değil
0
Uluslararası ilişkiler bölümü şahsın kendi alanında bir bölüm olmayabilir. Örneğin lisede fen alanından ya da emslek lisesinden mezundur, dolayısıyla uluslararası ilişkiler onn için alan dışı bir tercihtir ve 0,8 değil de 0,3 katsayısıyla çarpılan puanla yerleşir. O puanı da muhtemelen 0,8'li puanından çok düşük olduğundan o tercihe yerleşememiştir.
Diğer alternatif de busuta'nın dediği olabilir.
Diğer alternatif de busuta'nın dediği olabilir.
0
@44, açıkçası böyle bir şey pek de mümkün değil diye biliyorum çünkü lisede de eşit ağırlık bölümünde okuyordu ve EA-2 puanına göre tercih yaptı. AB İlişkileri ve Ulus. İlişkiler de EA-2 ile alınıyor, o yüzden öyle bir hata yapmış olacaklarını da sanmıyorum.
0
elinizde yaptığınız tercihlerin bir dökümü varsa okul kodlarını kontrol edin. kodlamada hata yapılmış olabilir. eğer doğruysa ösym nin kitapçığında son sayfada çok amaçlı dilekçe örneği vardır. bu dilekçe ile ösym ye başvurun. bir şekilde cevaplandıracaklardır.
0
başka bir forumda 20bin kadar önünde yerlere yerleşenler ve 2-3bin kadar gerisine yerleşdiklerini söyleyenler vardı. Bu durum arz talep meselesi tabi ki ve 200binler de puan aralığı cok düşük oluyor genelde bu da büyük bir etken olmuştur. Ve bu sonuclar elle kontrol edilen şeyler değil . Yine de dilekçe verip bir şeyler yapabilirsiniz belki.
0
Taban puanlar açıklandıktan sonra kontrol edin, kendi puanınızla kıyaslayın. Bir hata varsa dilekçeyle ÖSYM'ye bildirirsiniz. Geçmiş olsun..
0
tercih sırası da önemli. belki 250 bininci adam ilk sırada tercih etti diye yerleşmiş olabilir. (yani galiba)
edit: öyle saçmalık mı olurmuş hiç. ÖSYM’nin izlediği yol şöyledir; Y-ÖSS puanına sahip, aynı bölümü tercih etmiş iki aday (tercih sırası aynı olmak zorunda değil) bu bölüm için oluşturulan Y-ÖSS puanı sıralamasında, o bölümün kontenjanı olan sırayı eşit olarak paylaşıyorlarsa; yerleştirmede öncelik, o puan türündeHAM ÖSS puanı yüksek olana verilir. O da eşitse, o puan türünün ana alan testlerinde neti daha yüksek olana, o da eşitse daha üst sırada tercih edene öncelik verilir. Tercih sıranızın önemi burada ortaya çıkar. Bu durumunuz da diğer adayla eşitse, yaşı küçük olana, o da eşitse kura çekilir ve kurayı kazanan yerleştirilir.
edit: öyle saçmalık mı olurmuş hiç. ÖSYM’nin izlediği yol şöyledir; Y-ÖSS puanına sahip, aynı bölümü tercih etmiş iki aday (tercih sırası aynı olmak zorunda değil) bu bölüm için oluşturulan Y-ÖSS puanı sıralamasında, o bölümün kontenjanı olan sırayı eşit olarak paylaşıyorlarsa; yerleştirmede öncelik, o puan türündeHAM ÖSS puanı yüksek olana verilir. O da eşitse, o puan türünün ana alan testlerinde neti daha yüksek olana, o da eşitse daha üst sırada tercih edene öncelik verilir. Tercih sıranızın önemi burada ortaya çıkar. Bu durumunuz da diğer adayla eşitse, yaşı küçük olana, o da eşitse kura çekilir ve kurayı kazanan yerleştirilir.
0
shippo
oluyor mu?
oluyor mu?
0
konu açılmışken ben de sorayım buradan.
öss'de tercih yapılıp, kayıt yaptırılmasa bile seneye puan düşüyor mu?
öss'de tercih yapılıp, kayıt yaptırılmasa bile seneye puan düşüyor mu?
0
Puan düşer. Ama seneye sistem değişecek. Katsayılar 0,8 veya 0,3 olmayacak. Galiba tam olanın katsayısı 0,15'ti. Öyle olursa açıköğretim dışındaki herhangi bir yere yerleşen öğrenci seneye de girerse katsayısı 0,075 olur. Burdaki "yerleşen" ifadesi "kazanan" anlamına gelmektedir. YAni kayıt yaptırmamak sonucu değiştirmemektedir.
@ymerdiveni, zaten aynı soruyu sormuşsunuz.
@ymerdiveni, zaten aynı soruyu sormuşsunuz.
0
evet şimdi farkettim yanlış açıklamışım, kazanmasa da seneye düşüyor mu peki?
0
joehigashi
Sorum aynen başlıkta yazılı olduğu gibidir.. daha net anlatmak gerekirse tıpkı `the usual suspects` gibi sonunda "hadi lan" dedirtecek ya da çok afedersiniz koca bi "hass.ktir" çektirtecek izlenebilir filmleri arıyorum..
Sorum aynen başlıkta yazılı olduğu gibidir.. daha net anlatmak gerekirse tıpkı the usual suspects gibi sonunda "hadi lan" dedirtecek ya da çok afedersiniz koca bi "hass.ktir" çektirtecek izlenebilir filmleri arıyorum..
0
0
the descent
identity
wild things
the prestige
donnie darko
children of men
changeling
mulholland drive
high tension
lucky number slevin
big fish
wind chill
martyrs
the uninvited
mindhunters
primal fear
the mist
the ring
identity
wild things
the prestige
donnie darko
children of men
changeling
mulholland drive
high tension
lucky number slevin
big fish
wind chill
martyrs
the uninvited
mindhunters
primal fear
the mist
the ring
0
kroc
arkadaşlar pazartesi günü ege üniversitesi ösym merkezinden TUS başvurusu için randevu alacağım ancak nette aradım, kılavuza baktım bu merkezin ne adresi ne de telefonu var. yerini veya telefonunu bilen varsa yardımcı olur mu?
arkadaşlar pazartesi günü ege üniversitesi ösym merkezinden TUS başvurusu için randevu alacağım ancak nette aradım, kılavuza baktım bu merkezin ne adresi ne de telefonu var. yerini veya telefonunu bilen varsa yardımcı olur mu?
0
clem
türkiye'deki büyük alman firmalarını arıyorum.aklıma gelenler: mercedes, siemens, bayer, bosch.. aklınıza gelen böyle büyük firmalar var mı acaba? simdiden tesekkürler.
türkiye'deki büyük alman firmalarını arıyorum.
aklıma gelenler: mercedes, siemens, bayer, bosch..
aklınıza gelen böyle büyük firmalar var mı acaba? simdiden tesekkürler.
aklıma gelenler: mercedes, siemens, bayer, bosch..
aklınıza gelen böyle büyük firmalar var mı acaba? simdiden tesekkürler.
0
direk kendisi yok ama distrubutor olarak olanlar sunlar;
herose-crygenic ekipmanla uretir.
weh-yuksek basıncta calısan ekipmanları var
senheiser var da distrubtor mu kendisi mi bilmiyorum
adidas var
koss var.
herose-crygenic ekipmanla uretir.
weh-yuksek basıncta calısan ekipmanları var
senheiser var da distrubtor mu kendisi mi bilmiyorum
adidas var
koss var.
0
wika da var olcum cihazları ve basınc ekipmanları olarak.
endress hauser var, olcum ve otomasyon ekipmanları.
lazımsa bunlar; iletisim bilgilerini de gonderebilirim. severler beni.
endress hauser var, olcum ve otomasyon ekipmanları.
lazımsa bunlar; iletisim bilgilerini de gonderebilirim. severler beni.
0
basf
rehau
schneider (ismi tam boyle olmayabilir)
thysen krup mu ne ole bişi daha var
rehau
schneider (ismi tam boyle olmayabilir)
thysen krup mu ne ole bişi daha var
0
Türkiye'de faaliyet gösteren alman sermayeli firmalara ait, sermayeleri, yüzdeleri, sektörleri, isim adres telefon vb. bilgilerinin bulunduğu uzuun bir listem vardı ama okulda odamda. Acil değilse daha sonra gönderebilirim listeyi.
0
Vexq
Pc oyunu arıyorum böyle keskin nişancı olarak oynayabileceğimiz mesela var mı şöyle bir suikastçı olabileceğimiz oyun ya da bir savaşta keskin nişancı olarak.Bir de başka oyunlarda tavsiye edebilirsiniz eğlendirsin,araba yarışı olabilir mesela yada herhangi bir oyun.sistemim iyi yani her oyunu oyn
Pc oyunu arıyorum böyle keskin nişancı olarak oynayabileceğimiz mesela var mı şöyle bir suikastçı olabileceğimiz oyun ya da bir savaşta keskin nişancı olarak.
Bir de başka oyunlarda tavsiye edebilirsiniz eğlendirsin,araba yarışı olabilir mesela yada herhangi bir oyun.
sistemim iyi yani her oyunu oynatır.
Teşekkürler.
Oynadıklarım
COD 5
GTA 4
Prototype
Race Driver GRID
Burnout Paradise Ultimate Box
Bir de başka oyunlarda tavsiye edebilirsiniz eğlendirsin,araba yarışı olabilir mesela yada herhangi bir oyun.
sistemim iyi yani her oyunu oynatır.
Teşekkürler.
Oynadıklarım
COD 5
GTA 4
Prototype
Race Driver GRID
Burnout Paradise Ultimate Box
0
cod4 modern warfare da sniper ile geçilen çok iyi bir bölüm var. sırf bu bölüm için bile cod4 MW
0
hitman, assasin, cod4, commandos ...
daha başka oyunlara gamerankings.com ve mobygames.com dan bakabilirsin. merlininkazani.com da iyidir.
daha başka oyunlara gamerankings.com ve mobygames.com dan bakabilirsin. merlininkazani.com da iyidir.
0
call of duty 2'de vassili -vassili zaitsev zaten muhtemelen- isimli bir keşkin nişancıyı canlandırdığımız bölüm vardır, süperdir.
araba yarışı olarak da (bkz: flatout) ve (bkz: flatout 2)'yi öneririm çok zevkli, eğlencelidirler. ek bölümleri falan da süperdir.
araba yarışı olarak da (bkz: flatout) ve (bkz: flatout 2)'yi öneririm çok zevkli, eğlencelidirler. ek bölümleri falan da süperdir.
0
(bkz: sniper elite)
bir de warrock'da standart gelen sniper tüfeği ile kafadan almaya kasmak da epey zevklidir.
bir de warrock'da standart gelen sniper tüfeği ile kafadan almaya kasmak da epey zevklidir.
0
Sniper Elite i ikiliyorum ben de. 4-5 sene oldu çıkalı gerçi. Grafik çok önemli değil diyorsan oyna.
0
baschar
malum 329. dönem 11/12 agustosta birliklerine teslim olacak. dolayısıyla askeriye koşullarında ihtiyaç duyulabilecek alet/edevat/eşya/takım/taklavat vs. listesi yapmak gerek diye düşünmekteyim. zira telaş başladı. bu vesile ile ufak bir liste yapıyorum ve de eksiğini gediğini deneyim sahiplerine bır
malum 329. dönem 11/12 agustosta birliklerine teslim olacak. dolayısıyla askeriye koşullarında ihtiyaç duyulabilecek alet/edevat/eşya/takım/taklavat vs. listesi yapmak gerek diye düşünmekteyim. zira telaş başladı. bu vesile ile ufak bir liste yapıyorum ve de eksiğini gediğini deneyim sahiplerine bırakıyorum.
1. içlik/iç don. (gerçi ağustos dönemi ama kutup soğuğuyla karşılacabileceğimiz yörelerimiz pekala mevcut.)
2. asker yeşili eldiven. (elleri soğuğa hassas arkadaşlar için gerekir diye düşünüyorum. ama bu eldivenleri giymeye ne derece izin verirler, bilemiyorum.)
3. don/atlet/çorap. (inanır mısınız dolapta bir tek ciddi donum yokmuş benim. alayı cıvık alayı rengarenk şeyler. bunların askeriye ortamında gideri var mıdır acaba? ve kaç adet almak gerek?)
4. spor ayakkabısı/eşofman. (spor yaparız illa ki, di mi? bu arada pijama niyetine ne giyilir orada?)
5. yastık kılıfı ya da havlu (askeriyenin verdiği yastık kılıflarının temizliği sorgulanır diye düşünmekteyim ve bu yüzden -aldığım bir tavsiye üzerine- açık mavi yastık kılıfı/nevresim takımımı götürülmeli yoksa yastığa havlu mu sermeli?)
6. dikiş seti/tırnak makası/cımbız.
7. terlik (veriyorlar sanırım, gene de bulundurmak gerekir.)
8. ilaç/krem. (acil durumlar için gerebilecek ağrı kesici vs. ama oradan her daim temin edilir mi yoksa?)
9. bot için keçe. (çok rahat edersin dediler.)
şimdilik duyduklarım, aklıma gelenler bunlar. parantezdeki soruları cevaplayacaklara ve yeni madde ekleyeceklere selam olsun.
not: moderasyon bu duyuruyu en azından 11 ağustos'a kadar sabitlese de asker adayları burdan nasiplense fena olmaz hani.
1. içlik/iç don. (gerçi ağustos dönemi ama kutup soğuğuyla karşılacabileceğimiz yörelerimiz pekala mevcut.)
2. asker yeşili eldiven. (elleri soğuğa hassas arkadaşlar için gerekir diye düşünüyorum. ama bu eldivenleri giymeye ne derece izin verirler, bilemiyorum.)
3. don/atlet/çorap. (inanır mısınız dolapta bir tek ciddi donum yokmuş benim. alayı cıvık alayı rengarenk şeyler. bunların askeriye ortamında gideri var mıdır acaba? ve kaç adet almak gerek?)
4. spor ayakkabısı/eşofman. (spor yaparız illa ki, di mi? bu arada pijama niyetine ne giyilir orada?)
5. yastık kılıfı ya da havlu (askeriyenin verdiği yastık kılıflarının temizliği sorgulanır diye düşünmekteyim ve bu yüzden -aldığım bir tavsiye üzerine- açık mavi yastık kılıfı/nevresim takımımı götürülmeli yoksa yastığa havlu mu sermeli?)
6. dikiş seti/tırnak makası/cımbız.
7. terlik (veriyorlar sanırım, gene de bulundurmak gerekir.)
8. ilaç/krem. (acil durumlar için gerebilecek ağrı kesici vs. ama oradan her daim temin edilir mi yoksa?)
9. bot için keçe. (çok rahat edersin dediler.)
şimdilik duyduklarım, aklıma gelenler bunlar. parantezdeki soruları cevaplayacaklara ve yeni madde ekleyeceklere selam olsun.
not: moderasyon bu duyuruyu en azından 11 ağustos'a kadar sabitlese de asker adayları burdan nasiplense fena olmaz hani.
0
9. silikon taban (mümkünse 1 numara büyük, kayıyor çünkü.)
10. pudra
11. tuvalet kağıdı
12. kulak tıkacı (atışta kulaklar çok fena çınlıyor. kulak zarlarım hassas diye ayak çekip onları tak. öyle ateş et/pamuk da olabilir)
bonus: askere giden her pıtırcık gibi ilk hafta siz ishal olacaksınız. bunu çok iyi değerlendirin. başım dönüyor. ayakta duramıyorum diyerek koşar adımlarla revire gidin. karnınızı yoklar. gurultu yoksa vermez. bir daha gidin. duygu sömürüsü yapın. 3-4 gün terlik iznini koparın:)))
10. pudra
11. tuvalet kağıdı
12. kulak tıkacı (atışta kulaklar çok fena çınlıyor. kulak zarlarım hassas diye ayak çekip onları tak. öyle ateş et/pamuk da olabilir)
bonus: askere giden her pıtırcık gibi ilk hafta siz ishal olacaksınız. bunu çok iyi değerlendirin. başım dönüyor. ayakta duramıyorum diyerek koşar adımlarla revire gidin. karnınızı yoklar. gurultu yoksa vermez. bir daha gidin. duygu sömürüsü yapın. 3-4 gün terlik iznini koparın:)))
0
1 - gidilecek yere göre değişir. En güzeli yerler belli olduktan sonra ayarlamak. Olur da ekimde kasımda soğuk olursa çarşı izninde halledersiniz.
2 - 1'le aynı. belirttiğiniz gibi izin meselesi de önemli.
3 - Bolca haki renkte edinin. Yazları kamuflajın üstü çıkarılıp sadece kısa kol bisiklet yaka atletle dolaşılır. Bu mecburidir. Bizim orda (Malkara) kantindekiler çok dandikti. Giderken götürdüklerimle idare ettim. Çorap olarak bot çorabı tabir edilen kalın siyah çoraplardan bolca alın. Yıkarken de sadece su kullanın. Her akşam çıkardığınızı yıkayıp ranzada kurutun.
4 - Orda da verirler ancak ayakkabı kalitesi olur. Rahat edemezsiniz. Eşofman da aldırdılar, benim götürdüğümden daha güzeldi (benim götürdüğümün düşük kaliteli olmasıyla yakından ilgili tabi), hala kullanıyorum arada sırada. Pijama olarak şort atlet kullanabilirsiniz. Ya da verilen eşofmanı kullanırsınız.
5 - Mavi renk banyo ve yüz havlunuzu götüürün. Kaliteli olsun. Orda verilen ya da satılanlar havlu değil de yer bezi niyetine kullanılacak kadar havluluktan uzaklar. BEn gece yatarken de bir havluyu yastığın üzerine örterdim. HEm yumuşak olur, hem yastığın olumsuz etkilerini azaltır. Nevresimlerinizi de koğuştakilerle birlik olarak her hafta değiştirebilirsiniz. HEr bölüğün bir yıkama günü vardır. O günde nevresimlerinizi toplayarak çamaşırhaneye gönderebilir, temizlerini alabilir ve kirlileri yıkatabilirsiniz.
6 - Alın, iyi olur. Orda da bulabilirsiniz.
7 - Bize vermediler ama herkesin aynı olacak diye kantinden sattılar. Ben götürmüştüm, tesadüf aynı modeli mecbur tuttular. Siyah renkli, üstünde mavi bant olan klasik terlik alıp götürün.
8 - ilaçlarımı almadılar. REvirden alırsın dediler ama bir daha görmedim. Arada nevofam türü ilaç kullanıyordum. Çarşı izninde alarak gizlice kullandım. Ancak herhangi bir askerin eline geçip intihar aracı olarak kullanılabilmesi nedeniyle ilaç sokmanızı tavsiye etmem. Kremde sorun çıkmaz.
9 - alın, hatta vatka da alın.
10 - Pudra.
11 - Yeteri kadar para.
12 - Bele bağlanan (bunu tavsiye ederim) ya da boyna asılan cüzdan
2 - 1'le aynı. belirttiğiniz gibi izin meselesi de önemli.
3 - Bolca haki renkte edinin. Yazları kamuflajın üstü çıkarılıp sadece kısa kol bisiklet yaka atletle dolaşılır. Bu mecburidir. Bizim orda (Malkara) kantindekiler çok dandikti. Giderken götürdüklerimle idare ettim. Çorap olarak bot çorabı tabir edilen kalın siyah çoraplardan bolca alın. Yıkarken de sadece su kullanın. Her akşam çıkardığınızı yıkayıp ranzada kurutun.
4 - Orda da verirler ancak ayakkabı kalitesi olur. Rahat edemezsiniz. Eşofman da aldırdılar, benim götürdüğümden daha güzeldi (benim götürdüğümün düşük kaliteli olmasıyla yakından ilgili tabi), hala kullanıyorum arada sırada. Pijama olarak şort atlet kullanabilirsiniz. Ya da verilen eşofmanı kullanırsınız.
5 - Mavi renk banyo ve yüz havlunuzu götüürün. Kaliteli olsun. Orda verilen ya da satılanlar havlu değil de yer bezi niyetine kullanılacak kadar havluluktan uzaklar. BEn gece yatarken de bir havluyu yastığın üzerine örterdim. HEm yumuşak olur, hem yastığın olumsuz etkilerini azaltır. Nevresimlerinizi de koğuştakilerle birlik olarak her hafta değiştirebilirsiniz. HEr bölüğün bir yıkama günü vardır. O günde nevresimlerinizi toplayarak çamaşırhaneye gönderebilir, temizlerini alabilir ve kirlileri yıkatabilirsiniz.
6 - Alın, iyi olur. Orda da bulabilirsiniz.
7 - Bize vermediler ama herkesin aynı olacak diye kantinden sattılar. Ben götürmüştüm, tesadüf aynı modeli mecbur tuttular. Siyah renkli, üstünde mavi bant olan klasik terlik alıp götürün.
8 - ilaçlarımı almadılar. REvirden alırsın dediler ama bir daha görmedim. Arada nevofam türü ilaç kullanıyordum. Çarşı izninde alarak gizlice kullandım. Ancak herhangi bir askerin eline geçip intihar aracı olarak kullanılabilmesi nedeniyle ilaç sokmanızı tavsiye etmem. Kremde sorun çıkmaz.
9 - alın, hatta vatka da alın.
10 - Pudra.
11 - Yeteri kadar para.
12 - Bele bağlanan (bunu tavsiye ederim) ya da boyna asılan cüzdan
0
Daha önceki bir duyuruya cevap olarak yazmıştım ama bu vesileyle naçizane bir tavsiye de benden gelsin:
Askerde en çok yer değiştiren (sivilde çalınan diyoruz) şey botlardır. İşte bu can sıkıcı durumu bertaraf etmek için en ufağından bir asma kilit götürün ve her gece yatarken bağcık deliklerinden botlarınızı birbirine bağlayın.
Bot alırken normal giydiğiniz numaranın bir büyüğünü isteyin, aksi halde fena halde ayağınızı ve canınızı sıkar.
Bir de, kafanıza göre ilaç falan götürmeyin, girişte alabilirler, raporlu sürekli kullandığınız ilaç varsa raporla beraber az bir miktar götürün, ihtiyaç olursa revire yazdırırsınız.
Gidecek herkese sabır ve kolaylıklar diliyoruz...
Askerde en çok yer değiştiren (sivilde çalınan diyoruz) şey botlardır. İşte bu can sıkıcı durumu bertaraf etmek için en ufağından bir asma kilit götürün ve her gece yatarken bağcık deliklerinden botlarınızı birbirine bağlayın.
Bot alırken normal giydiğiniz numaranın bir büyüğünü isteyin, aksi halde fena halde ayağınızı ve canınızı sıkar.
Bir de, kafanıza göre ilaç falan götürmeyin, girişte alabilirler, raporlu sürekli kullandığınız ilaç varsa raporla beraber az bir miktar götürün, ihtiyaç olursa revire yazdırırsınız.
Gidecek herkese sabır ve kolaylıklar diliyoruz...
0
ben de kalabalik yapmama adina 2 komik sorumu buraya sormak isterim
a- alyans takabiliyor muyuz askerde?
b- kulaktaki deligin kapanmamasi icin ne yapilabilir (gece yatarken ip gecirmek vs olabilir mi ahaha) siz ne yaptiniz askerdeyken bu konuda?
(kapanmis olursa dondugunde tekrar deldirirsin'i cevap olarak kabul edemeyecegim)
evet ben de bunlari merak ettim. ne yapalim : (
a- alyans takabiliyor muyuz askerde?
b- kulaktaki deligin kapanmamasi icin ne yapilabilir (gece yatarken ip gecirmek vs olabilir mi ahaha) siz ne yaptiniz askerdeyken bu konuda?
(kapanmis olursa dondugunde tekrar deldirirsin'i cevap olarak kabul edemeyecegim)
evet ben de bunlari merak ettim. ne yapalim : (
0
kimse yazmamış, ekleyeyim. bazı bölgelerde banyo sıkıntısı olabiliyor, bu sebeple en azından giderken büyük bir paket ıslak mendil almanızda fayda olabilir. Ayrıca ben kendi titizliğimden bir de anti-perispant roll on götürmüştüm. Temiz ve düzenli bir şahıs olmayabilirsiniz ama temiz ve düzenli birasker olmanın bana ciddi avantajları olmuştu. Talihsiz kısa dönem askerliğimde geçirdiğim 4 (yazıyla dört) ciddi denetlemede; tatbikatlar esnasında komuta merkezinde yer almamı sağlamıştı ki tatbikatlarda komuta merkezi çöllerdeki vahalar gibidir:]
bu arada silikon taban kesinlikle unutulmaması gereken bişeydir. bot yine vurur ama seviyesi azalır. Zira askeir botlar, ayağınızın botun şeklini alması prensibine göre retilmişlerdir.
bu arada silikon taban kesinlikle unutulmaması gereken bişeydir. bot yine vurur ama seviyesi azalır. Zira askeir botlar, ayağınızın botun şeklini alması prensibine göre retilmişlerdir.
0
şimdi benimde kafamda birkaç soru oluştu sürekli askerlik başlığı gördüğüm için ve yeni başlık açıpta ekşiduyuruyu kirletmek istemediğim için buradan soruyorum
1. 4 senelik üniversite okuyorum(mekatronik mühendisliği) okul bittikten sonra kısa dönem askerlik yapma şansım nedir veya askerliği kesin kısa dönem mi yaparım ?
2. Askerdeyken ev tutupta geceleri ve hafta sonları evimde yatsam olur mu ?
1. 4 senelik üniversite okuyorum(mekatronik mühendisliği) okul bittikten sonra kısa dönem askerlik yapma şansım nedir veya askerliği kesin kısa dönem mi yaparım ?
2. Askerdeyken ev tutupta geceleri ve hafta sonları evimde yatsam olur mu ?
0
yazılmış olanlara göre yanıt vereyim.
1,2,3. hepsini kantinden satın alabilirsiniz. dışarı ile pek fiyat farkı olmaz. iç donu da veriyorlar zaten gittiğiniz yere göre.
4. orada verecekler, ama pek sağlam bir şey değil verdikleri. kendiniz götürebilirsiniz, ama askerde en hızlı yürüyen şeylerden biri spor ayakkabı, doğası gereği.
5. kendi nevresiminizi kullanamazsınız. gittiğiniz yere izin verilen renk dışındaki havluları kullanamayabilirsiniz. dolabınızda tutmanıza bile izin verilmeyebilir. bir süre sonra bu konudaki endişelerinizden uzaklaşıyorsunuz zaten. bir ara koğuşa uğradığınızda, yatağınızda birilerinin yattığını görebilirsiniz, yıkandıktan sonra nevresim seçmece, yastık kapmaca en büyük asker eğlencelerinden biridir. koğuşçuyla ve çamaşırcıyla aranızı iyi tutun, arada bir kola ısmarlayın.
7. tamamen plastik olan, önü de kapalı terliklerden bulursanız alın. daha az mikrop tutuyorlar ve rahat oluyorlar. duruma göre baskın yediğinizde terlikle mevziye koşmak zorunda kalabilirsiniz.
8. ilaç alamazsınız, revirdeydim ben, aspirin bile alamazsınız, sadece elinizde reçetesi bulunan ve almak zorunda olduğunuz ilaçları revire teslim ederseniz, oradan günde 3 defa belirli saatlerde alabilirsiniz, tek tek tabi. güneş yanıklarına karşı, birkaç gün sonra çarşıya çıkanlardan silverdin isterseniz iyi olur. pek bir şey demezler onu dolabınızda tutmaya.
silikon taban ve ıslak mendil hayat kurtarıcı şeyler. ıslak mendili büyük paketlerde alın, ne kadar çok işe yaradığına inanamayacaksınız.
yanınıza para kadar, telefon kartı da alın. ilk günler başka telefon olanaklarına ulaşmanız zor olur. sonrasında zaten kendinize özel telefonunuz olur:)
bu arada götürdüğünüz her şeyin yürüyebileceğini bilin, kullanılmış çorap bile yürüyebilir yani. boyna asılan cüzdan iyidir. acemilik için 250-300 lira arası yeterli olur. sonra gideceğiniz yere göre evci izninde çekersiniz.
alyansa kimse bir şey demez, ama kulağınızın delik olduğunu pek herkese söylemeyin derim:)
bu arada ayıyogi, asteğmen olmadığın sürece evi bırak, çarşıya bile çıkamayabilirsin. asteğmen olduğunda da bulunduğun yere göre değişir. doğudaki asteğmenler bulundukları karakolun dışına çıkamıyorlar.
1,2,3. hepsini kantinden satın alabilirsiniz. dışarı ile pek fiyat farkı olmaz. iç donu da veriyorlar zaten gittiğiniz yere göre.
4. orada verecekler, ama pek sağlam bir şey değil verdikleri. kendiniz götürebilirsiniz, ama askerde en hızlı yürüyen şeylerden biri spor ayakkabı, doğası gereği.
5. kendi nevresiminizi kullanamazsınız. gittiğiniz yere izin verilen renk dışındaki havluları kullanamayabilirsiniz. dolabınızda tutmanıza bile izin verilmeyebilir. bir süre sonra bu konudaki endişelerinizden uzaklaşıyorsunuz zaten. bir ara koğuşa uğradığınızda, yatağınızda birilerinin yattığını görebilirsiniz, yıkandıktan sonra nevresim seçmece, yastık kapmaca en büyük asker eğlencelerinden biridir. koğuşçuyla ve çamaşırcıyla aranızı iyi tutun, arada bir kola ısmarlayın.
7. tamamen plastik olan, önü de kapalı terliklerden bulursanız alın. daha az mikrop tutuyorlar ve rahat oluyorlar. duruma göre baskın yediğinizde terlikle mevziye koşmak zorunda kalabilirsiniz.
8. ilaç alamazsınız, revirdeydim ben, aspirin bile alamazsınız, sadece elinizde reçetesi bulunan ve almak zorunda olduğunuz ilaçları revire teslim ederseniz, oradan günde 3 defa belirli saatlerde alabilirsiniz, tek tek tabi. güneş yanıklarına karşı, birkaç gün sonra çarşıya çıkanlardan silverdin isterseniz iyi olur. pek bir şey demezler onu dolabınızda tutmaya.
silikon taban ve ıslak mendil hayat kurtarıcı şeyler. ıslak mendili büyük paketlerde alın, ne kadar çok işe yaradığına inanamayacaksınız.
yanınıza para kadar, telefon kartı da alın. ilk günler başka telefon olanaklarına ulaşmanız zor olur. sonrasında zaten kendinize özel telefonunuz olur:)
bu arada götürdüğünüz her şeyin yürüyebileceğini bilin, kullanılmış çorap bile yürüyebilir yani. boyna asılan cüzdan iyidir. acemilik için 250-300 lira arası yeterli olur. sonra gideceğiniz yere göre evci izninde çekersiniz.
alyansa kimse bir şey demez, ama kulağınızın delik olduğunu pek herkese söylemeyin derim:)
bu arada ayıyogi, asteğmen olmadığın sürece evi bırak, çarşıya bile çıkamayabilirsin. asteğmen olduğunda da bulunduğun yere göre değişir. doğudaki asteğmenler bulundukları karakolun dışına çıkamıyorlar.
0
Bence sakin kendi yastık kılıfınızı filan götürmeye kalkmayın daha ilk günden göze batarsınız ve bunun sebebini anlatamazsınız, askerde bence fazla göze batmayın.
Ek olarak 1 tane kumaş üzerine yazı yazabilcek kalzwm süper olur ( cd kalemi gibi ) bununla kamuflajınızın içine adınızı yazabilirsiniz , bu baya önemli bir husus bence. Son tavsiyem yanınıza basit bir poşet alın, bakkal poşeti gibi yani, banyo yaparken cüzdan veya diğer yanınızda bulundurmak isteyeceğiniz değerli eşlaraı buna koyup yanınıza alıp banyo yapabilirsiniz düşerse de ıslanmaz hem aklınız eşyalarınızda kalmaz. Tabi heryer aynı değil ben gittiğim yere göre yazdım bunları. Islak mendil , selpak ( tuvalet kağıdı yoktur oralarda ) not defteri, kalem ( siyah tükenmez ) her zaman lazım olabilir. Hayırlı tekereler Allaha emanet olun.
Ek olarak 1 tane kumaş üzerine yazı yazabilcek kalzwm süper olur ( cd kalemi gibi ) bununla kamuflajınızın içine adınızı yazabilirsiniz , bu baya önemli bir husus bence. Son tavsiyem yanınıza basit bir poşet alın, bakkal poşeti gibi yani, banyo yaparken cüzdan veya diğer yanınızda bulundurmak isteyeceğiniz değerli eşlaraı buna koyup yanınıza alıp banyo yapabilirsiniz düşerse de ıslanmaz hem aklınız eşyalarınızda kalmaz. Tabi heryer aynı değil ben gittiğim yere göre yazdım bunları. Islak mendil , selpak ( tuvalet kağıdı yoktur oralarda ) not defteri, kalem ( siyah tükenmez ) her zaman lazım olabilir. Hayırlı tekereler Allaha emanet olun.
0
@la traviata:
Ben alyans, gümüş nişan yüzüğü ve gümüş-taşlı yüzük takıyordum. Bir keresinde nöbetteyken nöbetçi asteğmenin dikkatini çekmiş ve kızmıştı. BAşka da birşey olmadı ama size olmayacak anlamına gelmez. Alyans dışındakiler sorun çıkarabilir.
@ayı yogi:
Kısa dönem tamamen tesadüftür. Büyük ihtimal kısa dönem olur ama uzun dönem de olabilir. O algoritmayı çözen olduğunu sanmıyorum.
Ben alyans, gümüş nişan yüzüğü ve gümüş-taşlı yüzük takıyordum. Bir keresinde nöbetteyken nöbetçi asteğmenin dikkatini çekmiş ve kızmıştı. BAşka da birşey olmadı ama size olmayacak anlamına gelmez. Alyans dışındakiler sorun çıkarabilir.
@ayı yogi:
Kısa dönem tamamen tesadüftür. Büyük ihtimal kısa dönem olur ama uzun dönem de olabilir. O algoritmayı çözen olduğunu sanmıyorum.
0
pişik kremi şart bu havalarda.
ayrıca;
sınav sonuçları için biri script hazırlamış, sınav sonuç sayfasını refresh ediyor ve sonuçlar açıklandığında bir şarkı çalıyor.
firefox greasemonkey eklentisi ile beraber;
userscripts.org
script ile oynayıp şarkıyı değiştirebilirsiniz zira şarkı mustafa yıldızdoğandan. beybi beybi uuuu diye bir şarkı var neydi o, onu yapın:)
ayrıca;
sınav sonuçları için biri script hazırlamış, sınav sonuç sayfasını refresh ediyor ve sonuçlar açıklandığında bir şarkı çalıyor.
firefox greasemonkey eklentisi ile beraber;
userscripts.org
script ile oynayıp şarkıyı değiştirebilirsiniz zira şarkı mustafa yıldızdoğandan. beybi beybi uuuu diye bir şarkı var neydi o, onu yapın:)
0
@Ayiyogi ben mekatronik müh.yim. bize yüksek çıkma ihtimali çok zayıf zira askeriyenin öyle bir kontenjanı yok. bizim bölümden bihaberler. ama gene de her 4 yıl okuyana vurabilen yedek subaylık bizlere de vurabilir. tamamen şans.
0
şu anda askerliğini yapan birisi olarak tavsilerim ; gece yatmak için t-shirt - penye capri ikilisinden vazgeçmeyin, acemi birliğine giderken mutlaka yanınıza don - atlet çorap alın mümkünse çok alın yıkamakla uğraşmayın direkt çöpe atın,2 tane bot verecekler yazlık olanın kullanın vurma riski yok denecek kadar az ayrıca bir numara büyük alın botu, pişik olacaksınız pudrayı falan boşverin eczaneden pişik kremi alın, terlik verecekler ama daha ilk gün kaybolacak o yüzden farklı renkte bir terlik alın bulmanız kolay olur, kimseye borç para vermeyin, çantalarınızı kilitleyin, gideceğiniz yerde banyo veya su problei olabilir ecaneden pürel alın. aklıma gelenler bu kadar ha bu arada malatyaya düşerseniz beni bulun
0
@baschar
işte öyle kontenjanı olmayan bölümden adamları piyade asteğmen yapıyolar :) bizim bölükte vardı bi tane mekatronik mühendisi.önce eğirdir oradan refüze tuzla piyade okuluna :)
işte öyle kontenjanı olmayan bölümden adamları piyade asteğmen yapıyolar :) bizim bölükte vardı bi tane mekatronik mühendisi.önce eğirdir oradan refüze tuzla piyade okuluna :)
0
@hareket saa....
hımm o sensin sanırım...
hala var mı ki acaba komandoluk bu arada?
komando asteğmen kalktı diye düşünüyorduk biz...
hımm o sensin sanırım...
hala var mı ki acaba komandoluk bu arada?
komando asteğmen kalktı diye düşünüyorduk biz...
0
Komando asteğmenlik Aralık'ta kalkıyor. Komando birimlerinin profesyonelliğe tam geçişi bu Aralık'ta olacak.
0
Antibakteriyel pudra. Botun içine ve ayağa sürmek için. Ben götürdüm çok rahat ettim. Botu çıkarınca ayağın kokmazsa yıkayıp yıkamamak sana kalmış, öbür türlü her akşam yıkayacaksın hava soğuk, sıra var dinlemeden. Veya bu iş için spesifik ürünler de varmış, bir arkadaş yanında Sitil'in (bildiğimiz ayakkabı boyası markası olan) bir ürününü getirmişti mesela.
Eczaneden silikon kulak tıkacı almıştım, horlayan olur diye. Uyku bastırınca zaten uyuyordum, bizim koğuşta horlama hem pek yoktu hem uykum ağırdır ama atış yaparken izin alıp taktım. Direk takabilir miyim dersen izin vermeyebilirler, ben hassasiyet var, operasyon geçirdim küçükken dedim (ki doğru, yalan değil), izin veriyorlar.
Yastık kılıfı iyi fikir. Standart yastık kılıfını yıkarım desen bile biri temiz görüp kendininkiyle değiştirebilir. Düz renk bir şey al, yatarken askeriyeninkinin üzerine takar, sabah alıp dolabına koyarsın. Gündüz ortada bırakmazsan kimsenin gözüne batmaz.
Terlik almıştım, keşke almasaymışım dedim, bir çift de oradan verdiler çünkü. Olduğu gibi geri geldi. Her yerde verirler mi bilemem tabii.
Silikon tabana katılıyorum. Keçe için erken ordan bulursun kışa doğru. Mesela ben Kars'ta yaptım, kış yaklaşınca ordan aldım oranın şartlarına en uygunundan.
Botunu 1 numara büyük bot seç.
Eczaneden silikon kulak tıkacı almıştım, horlayan olur diye. Uyku bastırınca zaten uyuyordum, bizim koğuşta horlama hem pek yoktu hem uykum ağırdır ama atış yaparken izin alıp taktım. Direk takabilir miyim dersen izin vermeyebilirler, ben hassasiyet var, operasyon geçirdim küçükken dedim (ki doğru, yalan değil), izin veriyorlar.
Yastık kılıfı iyi fikir. Standart yastık kılıfını yıkarım desen bile biri temiz görüp kendininkiyle değiştirebilir. Düz renk bir şey al, yatarken askeriyeninkinin üzerine takar, sabah alıp dolabına koyarsın. Gündüz ortada bırakmazsan kimsenin gözüne batmaz.
Terlik almıştım, keşke almasaymışım dedim, bir çift de oradan verdiler çünkü. Olduğu gibi geri geldi. Her yerde verirler mi bilemem tabii.
Silikon tabana katılıyorum. Keçe için erken ordan bulursun kışa doğru. Mesela ben Kars'ta yaptım, kış yaklaşınca ordan aldım oranın şartlarına en uygunundan.
Botunu 1 numara büyük bot seç.
0
@hareket saati gecmis otobus kaptanı
ahahah bizim ihsan o. türkiyenin ilk ve tek mekatronik müh. yedek subayı. görürsen selam et ona, başar dersin := )
ahahah bizim ihsan o. türkiyenin ilk ve tek mekatronik müh. yedek subayı. görürsen selam et ona, başar dersin := )
0
Askerde tuvalet kağıdı yok mu demek istiyorsunuz? O yüzden mi herkes ıslak mendil diyor.
Askerde sabah kalkıp kamuflajları giydikten sonra paranızı kimliğinizi nereye koyuyorsunuz peki?
Bot kilidi takılmış botları da alıp götürebilirler değil mi:)
Askerde sabah kalkıp kamuflajları giydikten sonra paranızı kimliğinizi nereye koyuyorsunuz peki?
Bot kilidi takılmış botları da alıp götürebilirler değil mi:)
0
Bot çorabı, silikon altlık, yeşil don ve fanila, tırnak makası...
bu kadarı yeterli, fazla zorlamayın kendinizi..böyle basit şeylerle yıpratmayın kendinizi.. gücünüzü tüketmeyin..
bir dost..
(327 Asteğmen)
bu kadarı yeterli, fazla zorlamayın kendinizi..böyle basit şeylerle yıpratmayın kendinizi.. gücünüzü tüketmeyin..
bir dost..
(327 Asteğmen)
0
ya çevremde yedek subaylık, erlikten yüz kat iyi bir şeymiş gibi anlatılıyor şans işi olsa da herkes yedek subay olmak istediğini söylüyor.
Yok maaş veriyorlarmış, 12 ay olsada toplam çalıştıgın süre tatillerle 8 aya kadar iniyormuş, akşamları ve haftasonları serbestsin, er gibi ezilmiyorsun, rahatsın falan. Gerçekten bu kadar olağanüstü, er olmakla arasında kat kat fark olan bir şey mi?
Yok maaş veriyorlarmış, 12 ay olsada toplam çalıştıgın süre tatillerle 8 aya kadar iniyormuş, akşamları ve haftasonları serbestsin, er gibi ezilmiyorsun, rahatsın falan. Gerçekten bu kadar olağanüstü, er olmakla arasında kat kat fark olan bir şey mi?
0
kobretti
merhaba canlarım,en fazla 2-3 aylık bir köpek, oynaşırken dişi ile elimi çizip kanattı.. sahibi ve ilgileneni yakınlarda olmadığı için aşı durumunu sorgulayamadım, ama köpeği muhtemelen sokakta bulmuşlar küçüklükten itibaren bakıyorlar.iki sorum var, bu yaşlarda köpek bu virüsü taşır mı? diğeri ise
merhaba canlarım,
en fazla 2-3 aylık bir köpek, oynaşırken dişi ile elimi çizip kanattı.. sahibi ve ilgileneni yakınlarda olmadığı için aşı durumunu sorgulayamadım, ama köpeği muhtemelen sokakta bulmuşlar küçüklükten itibaren bakıyorlar.
iki sorum var, bu yaşlarda köpek bu virüsü taşır mı? diğeri ise aşıları tam durumdaysa aşı olmaya gerek var mı? sözlüğe ve çeşitli kaynaklara baktım ama net bir cevap bulamadım. tecrübe eden varsa bi yazsın şahane olur.
saygılar.
en fazla 2-3 aylık bir köpek, oynaşırken dişi ile elimi çizip kanattı.. sahibi ve ilgileneni yakınlarda olmadığı için aşı durumunu sorgulayamadım, ama köpeği muhtemelen sokakta bulmuşlar küçüklükten itibaren bakıyorlar.
iki sorum var, bu yaşlarda köpek bu virüsü taşır mı? diğeri ise aşıları tam durumdaysa aşı olmaya gerek var mı? sözlüğe ve çeşitli kaynaklara baktım ama net bir cevap bulamadım. tecrübe eden varsa bi yazsın şahane olur.
saygılar.
0
2-3 aylık ise henüz kuduz aşısı olmamış olabilir. öte yandan sahibi küçüklüğünden beri bakıyorsa ve hala yaşıyorsa size de birşey olmaz herhalde.
0
kopek virusu tasiyabilir evet, ozellikle de yaz aylarinda aktif bi virustur kendisi. cok paranoyaksaniz tabii ki asi olun, kuduz turkiyede goruluyo.
0
Şakaya gelmez, kesinlikle hastaneye başvurun ve aşınızı yaptırın. Zaten siz başvurduktan sonra da köpek hükümet veterineri (Tarım İlçe Müdürlüğü) tarafından müşahede altına alınacaktır. 10 gün gözetim altında tutulması ve sizin de aşılarınızı bu sürede devam ettirmeniz gerekir.
0
oldum asiyi mecburen, 3 asamali yapiyorlarmis. kopegin asi karnesi var mi bilmiyorum onu bulursam eger artik asi yapmayacaklarmis, kopegin duzeni dogruysa eger ehehe, eger kopek 10 gunde olmezse 5 e tamamlamıyorlar olurse 5 asamali yapiyorlar asiyi.
sanirim bu surectede alkol, uyku ilaci vs alinmiyormus.
herkese yardimlari icin tskler.
sanirim bu surectede alkol, uyku ilaci vs alinmiyormus.
herkese yardimlari icin tskler.
0
biraz geç oldu ama yine de bir şeyler yazmak istedim. köpekte kuduz virüsü için bir taşıyıcılık söz konusu değil. kuduz virüsü taşıyan hayvan zaten kuduz olur. yani virüs köpeğe bulaştı mı aşısı yoksa kuduz oldu demektir. üstelik yabani hayvanların aksine evcil hayvanlarda çok çabuk etki gösterir. yani köpek kuduz olsaydı zaten onunla oynaşamazdın.
0
phonex
Bina yeni, yapım aşamasında borular merkezi sisteme göre döşenmiş ancak maliyet artacağından petek ve kazan takılmamış. Demirdöküm ve ferroli iyidir dediler. model model "şu kadar kcal üretir" şekilde ayrıntılı detaylı bilgileri ve fiyatları var. Şimdi üç katlı, üç ayrı daireli, net 145 m2, 3+1 ev i
Bina yeni, yapım aşamasında borular merkezi sisteme göre döşenmiş ancak maliyet artacağından petek ve kazan takılmamış. Demirdöküm ve ferroli iyidir dediler. model model "şu kadar kcal üretir" şekilde ayrıntılı detaylı bilgileri ve fiyatları var. Şimdi üç katlı, üç ayrı daireli, net 145 m2, 3+1 ev için düşünüyoruz. Koridordu, banyoydu, mutfaktı, salona iki adet derken toplamda sekiz petek lazım daire başına. 24 petek + kazan derken maliyet fırlıyor. peteklerde model model küçüğü var büyüğü var odasına göre. Özelliklerini verdiğim bir eve göre nasıl bir kazan alınmalı, ne kadarlık bir petek takılmalı? katı yakıt (odun, kömür) kullanılacak ve 3 daireyi standartlara uygun ısıtacak. elbette kışın hava sıcaklığı önemlidir. ev izmirde yani en soğuk görse görse belki bir bilemedin iki hafta 0 ile 5 derece arası gider gelir sanıyorum. uzun zamandır izmirde olmayınca birden emin olamıyor insan tabii. Merkezi sistem yapmasak da her kat için ayrı kazan sistemi kurulsa nasıl olur? maliyetler hakkında ne diyebiliriz?
0
Müstakil olarak döşetmek muhtemelen daha pahalı olacaktır. Çünkü petek sayısı değişmeyecek ama kazan sayısı 1'den 3'e çıkacaktır. 3 dairelik kazanın fiyatı 3 birimken 1 dairelik kazanın fiyatı maalesef 1 birim olmamaktadır. En fazla 2 birim olur herhalde.
Ayrıca petek büyüklükleri de odaların ısı ihtiyacına yani boyutlarına göre değişeceği için bu konuda yerinde ölçüm yapmadan bir şey söylenebileceğini sanmıyorum.
Ayrıca alacağınız kazanın ilk masrafından ziyade işletme masrafları önemlidir. Yani yakıtı ne kadar verimli kullandığı, yakım ve bakım işlerinin kolay olup olmadığı, uykuya alınıp alınamadığı, uykudan uyandırmak için tekrar tutuşturmak gerekip gerekmediği (bazı modelleri tekrar yakmak gerekirken, bizdeki model her 4 saatte bir otomatik olarak çalışmakta ve ateşin tam olarak sönmesine engel olmaktadır), arıza çıkarma potansiyeli ve çıkardığı arızaların tamir süre ve masrafı önemli noktalardır.
Ayrıca muhtemelen fındık diye tabir edilen 10-18 kömür kullanacağınız bir model alacaksınız. Bu modeller adından da anlaşılacağı gibi fındık büyüklüğünde kömür kullanırlar. Daha büyük olanlar redüktörü yani yükleyici helezonu sıkıştırıp motorun arızalanmasına sebep olduklarından kömür haznesinde elek olan bir model tercih etmelisiniz. Ya da uygun delikli bir elek yaptırarak kullanmalısınız. Bizdeki model elekli olduğundan yıllardır (çok şükür) herhangi bir arıza çıkarmadığı halde hemen yanımızdaki binada bu nedenle her yıl 500-600TL tamir masrafı ödenmektedir. Bu biraz da kömürün kalitesiyle alakalıdır ancak siz kömürün kalitesini çok fazla test edemeyeceğinizden elek kurtarıcı vazifesi görmektedir.
Ayrıca petek büyüklükleri de odaların ısı ihtiyacına yani boyutlarına göre değişeceği için bu konuda yerinde ölçüm yapmadan bir şey söylenebileceğini sanmıyorum.
Ayrıca alacağınız kazanın ilk masrafından ziyade işletme masrafları önemlidir. Yani yakıtı ne kadar verimli kullandığı, yakım ve bakım işlerinin kolay olup olmadığı, uykuya alınıp alınamadığı, uykudan uyandırmak için tekrar tutuşturmak gerekip gerekmediği (bazı modelleri tekrar yakmak gerekirken, bizdeki model her 4 saatte bir otomatik olarak çalışmakta ve ateşin tam olarak sönmesine engel olmaktadır), arıza çıkarma potansiyeli ve çıkardığı arızaların tamir süre ve masrafı önemli noktalardır.
Ayrıca muhtemelen fındık diye tabir edilen 10-18 kömür kullanacağınız bir model alacaksınız. Bu modeller adından da anlaşılacağı gibi fındık büyüklüğünde kömür kullanırlar. Daha büyük olanlar redüktörü yani yükleyici helezonu sıkıştırıp motorun arızalanmasına sebep olduklarından kömür haznesinde elek olan bir model tercih etmelisiniz. Ya da uygun delikli bir elek yaptırarak kullanmalısınız. Bizdeki model elekli olduğundan yıllardır (çok şükür) herhangi bir arıza çıkarmadığı halde hemen yanımızdaki binada bu nedenle her yıl 500-600TL tamir masrafı ödenmektedir. Bu biraz da kömürün kalitesiyle alakalıdır ancak siz kömürün kalitesini çok fazla test edemeyeceğinizden elek kurtarıcı vazifesi görmektedir.
0
vomitandscream
örnegin ben bi kargo göndericegim zaman kargo ücretini alıcı ödeyebiliyo mu?yani fişi alıcının eline geçtigi zaman ona kesebiliyolar mı?
örnegin ben bi kargo göndericegim zaman kargo ücretini alıcı ödeyebiliyo mu?yani fişi alıcının eline geçtigi zaman ona kesebiliyolar mı?
0
evt alıcı ödemeli kargo gönderebilirsiniz. her büyük kargoı firmasında var bu olay. yerelleri bilemicem.
0
drdr
ikinci üniversite DEĞİL diye ayrıca belirteyim. evet lise mezunu bir arkadasım açıköğretimden tercih yapacak ama nasıl yapılıyor ? galiba iki aşamalıymış ? bi netten birde bir devlet lisesine gidip başvuru yaparak ? ayrıca 3 ağustos son mu ? yoksa onların ayrı kayıt dönemi mi var ?aslında birisi nas
ikinci üniversite DEĞİL diye ayrıca belirteyim. evet lise mezunu bir arkadasım açıköğretimden tercih yapacak ama nasıl yapılıyor ? galiba iki aşamalıymış ? bi netten birde bir devlet lisesine gidip başvuru yaparak ? ayrıca 3 ağustos son mu ? yoksa onların ayrı kayıt dönemi mi var ?
aslında birisi nasıl tercih yapılacağına bi açıklık getirse çok iyi olur valla :)
aslında birisi nasıl tercih yapılacağına bi açıklık getirse çok iyi olur valla :)
0
Açık öğretim tercihleri de diğer bölümler gibi yapılıyor. Çoğu bölümün kontenjan sınırı yok zaten. yani barajı geçen herkesi kabul ediyorlar. "Bi netten bi de devlet lisesi" olayı tüm tercihler için geçerli. yani elinde ösym tarafından verilen şifresi bulunan aday isterse internet üzerinden kendi tercihlerini yapabilir ya da isterse tercih için belirlenen liselerden tercih bildirebilir.
Eğer yerleştirme yapılırsa yani kazanırsa kayıt işlemleri AÖF tarafından belirtilen tarihlerde yapılır. Zaten kendisine bir zarf gönderilir. Medyadan ve aöf büro web sitesinden duyuruları takip edebilir.
Eğer yerleştirme yapılırsa yani kazanırsa kayıt işlemleri AÖF tarafından belirtilen tarihlerde yapılır. Zaten kendisine bir zarf gönderilir. Medyadan ve aöf büro web sitesinden duyuruları takip edebilir.
0
bir yanlışı düzeltmek istiyorum:
tercihler ya ais.osym.gov.tr adresinden veya ösym bürolarından yapılabiliyor.
liselerden tercih yapılamıyor, liselerden sadece tercih kılavuzu alınabiliyor.
tercihler ya ais.osym.gov.tr adresinden veya ösym bürolarından yapılabiliyor.
liselerden tercih yapılamıyor, liselerden sadece tercih kılavuzu alınabiliyor.
0
karaktersiz
Evet 2 haftadir boyle bir sorun ba$ladi bende. Yemegi yedikten sonra sag ayagim uyu$uyor, karincalaniyor. 20 dakika sonra geciyor. Sebepleri ne olabilir acaba? Feci tirsiyorum.Yemegi hizli yerim.Son 1 aydir egzersiz yapamadim.Genelde makarna ve fazla ekmek yedikten sonra oluyor.Meyva tuketimi, iki g
Evet 2 haftadir boyle bir sorun ba$ladi bende. Yemegi yedikten sonra sag ayagim uyu$uyor, karincalaniyor. 20 dakika sonra geciyor. Sebepleri ne olabilir acaba? Feci tirsiyorum.
Yemegi hizli yerim.
Son 1 aydir egzersiz yapamadim.
Genelde makarna ve fazla ekmek yedikten sonra oluyor.
Meyva tuketimi, iki gunde bir yedigim bir dilim karpuzdur.
Cok kahve icerim, sigara da iciyorum.
son 2 ay icindeki ortalama uyku saatim gunluk 3 saati gecmiyor.
Alakasiz olabilir ama, 3 hafta once House m.d. dizisinin butun bolumlerini arka arkaya izledim, cok etkilenmi$tim. Piskolojik olabilir mi?
Yemegi hizli yerim.
Son 1 aydir egzersiz yapamadim.
Genelde makarna ve fazla ekmek yedikten sonra oluyor.
Meyva tuketimi, iki gunde bir yedigim bir dilim karpuzdur.
Cok kahve icerim, sigara da iciyorum.
son 2 ay icindeki ortalama uyku saatim gunluk 3 saati gecmiyor.
Alakasiz olabilir ama, 3 hafta once House m.d. dizisinin butun bolumlerini arka arkaya izledim, cok etkilenmi$tim. Piskolojik olabilir mi?
0
@44: oyle bir durum yok hocam. Doktora gidicem ama, 1-2 fikir almak istedim.
0
bende de çok yağlı yediğim ve çok sigara içtiğim zamanlar sol bacağımda sürekli ağrı ve uyuşma oluyordu. damarlarım ince olduğu için tıkanmadan korktum bir doktora gittim, o bişey bulamadı. yeme-içme alışkanlığımı biraz düzeltince, sigarayı azaltınca tekrarlamadı.
tabi ki doktora gidin, bişey bulamzsa yine de daha zararsız şeylerle beslenmeye çalışın.
tabi ki doktora gidin, bişey bulamzsa yine de daha zararsız şeylerle beslenmeye çalışın.
0
dostum bu yaşam tarzı ile dua et sadece ayağın uyuşuyor. kahve sigara bol, her şeyden önemlisi düzenli uyku yok, yemek hızlı yeniyor ve karbonhidrat, egzersiz yok... e daha ne olsun :(
0
ya ben burada hastalık sorusu cevaplandıra cevaplandıra hepsini yaşamaya başladım. mideme, başıma ağrılar giriyor, gözümün kenarında bir şeyler uçuşuyor. house da kesin etkilemiştir. ancak beline, siyatiğine baktırabilirsin. şekerine baktırabilirsin ve daha çok uyuyabilirsin mümkünse. bu uyuşma ile birlikte morarma, şişme, ödem yoksa sanırım çok önemli değildir. yine de sordurmak lazım tabi ki. :)
0
gamusullah
elimde 2 tane iphone var...şimdi 1.iphona daki videoları 2.iphona geçirmek istiyorum...bunu nasıl yapabilirm?
elimde 2 tane iphone var...şimdi 1.iphona daki videoları 2.iphona geçirmek istiyorum...bunu nasıl yapabilirm?
0
ilk telefonu itunes ile senkron et, videolari pcye aktar. ayni sekilde ikinci iphone u baglayip yine senkron et. pcdeki videolar ikinci iphone a gecmis olur
0
Anlamadım, tonla para harcanan bir alette video gönderimi yok mu yani? Hadi video çekmiyo, tuğladan farkı yok geyiklerini görmüştüm ama video gönderememek büyük olaymış hakikaten. Üç kuruşluk telefonlarda bile bluetoothla dosya paylaşılabiliyorken koskoca iphone'da olmaması şaşırttı beni.
0
tai
bugüne yetişemedm artık yarın sabah gidip gireyim diyorum sınava. daha önce pek araştırma fırsatım da olmadı lakin buradaki duyurularda sakal sorunsalı için verilmiş çelişkili cevaplar var hep. şubeye sorunca geçiştirir gibi "kesin siz sakalınızı" diyorlar ama pek inandırıcı gelmedi bu tavır. şimdi,
bugüne yetişemedm artık yarın sabah gidip gireyim diyorum sınava. daha önce pek araştırma fırsatım da olmadı lakin buradaki duyurularda sakal sorunsalı için verilmiş çelişkili cevaplar var hep. şubeye sorunca geçiştirir gibi "kesin siz sakalınızı" diyorlar ama pek inandırıcı gelmedi bu tavır. şimdi,
-izmir narlıderede giricem sınava. sakal konusunda zorluk çıkartıyorlar mı öyle ahım şahım sakal yok gerçi de şimdi durduk yere kesmeyelim çenenin altındakileri.
-sıra vs sistemi nasıl işliyor? yani gece 2 de 3 te gittik diyelim sırayı alıp arabanın içinde uyusak vs?
-bir de içerideki işlemler ne kadar sürüyor? testten başka yaptırılan bir şey(sözlü mülakat vs.) var mı?
askeri şubede bile adam akıllı cevap alamadığım bu sorular hakkında bilgilendirirseniz sevinirim.
-izmir narlıderede giricem sınava. sakal konusunda zorluk çıkartıyorlar mı öyle ahım şahım sakal yok gerçi de şimdi durduk yere kesmeyelim çenenin altındakileri.
-sıra vs sistemi nasıl işliyor? yani gece 2 de 3 te gittik diyelim sırayı alıp arabanın içinde uyusak vs?
-bir de içerideki işlemler ne kadar sürüyor? testten başka yaptırılan bir şey(sözlü mülakat vs.) var mı?
askeri şubede bile adam akıllı cevap alamadığım bu sorular hakkında bilgilendirirseniz sevinirim.
0
Sakal çok önemli değildir. Sakallı olup olmamanız bir şeyi değiştirmez. Ancak eninde sonunda kesilecek o sakallar. Kendinizi rahatlatmak istiyorsanız kesin gitsin, ha 10 gün önce ha 10 gün sonra.
Ben 2006'da Narlıdere'de girmiştim. Sabah 7-8 gibi gitmiştim. Tam hatırlamıyorum ancak 12'de bitmişti işlemlerim. Öğleden sonra da çarşı pazar alışverişe çıkmıştım.
50 kişilik gruplar halinde içeri alınıyorsunuz. Bir çok istasyon diye tabir edilebilecek noktada farklı işlemler yapılıyor. Form doldurma, evrakları hazırlama, kalem vs eksikleri tamamlama gibi aşamalar var. Bir önceki grubun işi bitmeden sonrakiler aynı işe başlayamıyor.
Kafanıza takmanızı gerektirecek bir şey yok. Erken gidip sıraya girin ve sonrasını grubunuzun başında olacak asker/komutana bırakın. Yanınıza zarfınızı alın yeter.
Ben 2006'da Narlıdere'de girmiştim. Sabah 7-8 gibi gitmiştim. Tam hatırlamıyorum ancak 12'de bitmişti işlemlerim. Öğleden sonra da çarşı pazar alışverişe çıkmıştım.
50 kişilik gruplar halinde içeri alınıyorsunuz. Bir çok istasyon diye tabir edilebilecek noktada farklı işlemler yapılıyor. Form doldurma, evrakları hazırlama, kalem vs eksikleri tamamlama gibi aşamalar var. Bir önceki grubun işi bitmeden sonrakiler aynı işe başlayamıyor.
Kafanıza takmanızı gerektirecek bir şey yok. Erken gidip sıraya girin ve sonrasını grubunuzun başında olacak asker/komutana bırakın. Yanınıza zarfınızı alın yeter.
0
udi
Arkadaşlar,Transit olarak Malatya'dan geçen otobüs firmaları da olabilir. Yardımınız için teşekkürler.
Arkadaşlar,
Transit olarak Malatya'dan geçen otobüs firmaları da olabilir. Yardımınız için teşekkürler.
Transit olarak Malatya'dan geçen otobüs firmaları da olabilir. Yardımınız için teşekkürler.
0
Hatay'a olmasa bile Adana'ya eliniz salladığınızda değen herhangi bir firma gider. Ordan da Hatay'a gidersiniz. Konfor açısından Kernek Turizm'i tavsiye ederim. Eğer Hatay'a gitmiyorsa bile Adana'dan aktarma yaparsınız.
0
malatyadan direkt olarak hataya araç olacağını sanmıyorum. antep'e gelip otogardan yazar tur arabalarına binebilirsiniz. osmaniyeye gelip ordan gideceğin yere -hem de daha rahat- araba bulabilirsin. malatyadan gelirken adana ters yönde kalıyor sanki.
bir de şu var ki; (antakyaya gideceğinizi var sayarak)hatayın ilçelerinden bile antakyaya direkt araba bulamayabilirsin. tam olarak nereye gideceksiniz? ona göre bir şeyler söylerdim.
bir de şu var ki; (antakyaya gideceğinizi var sayarak)hatayın ilçelerinden bile antakyaya direkt araba bulamayabilirsin. tam olarak nereye gideceksiniz? ona göre bir şeyler söylerdim.
0
@hollowlife:
Malatya'nın yerini yanlış biliyorsunuz sanırım. Malatya'dan Antep'e araç bulmak biraz zor olur ama önceki mesajımda da belirtiğim gibi elinizi kaldırdığınızda duran herhangi bir otobüsün Adana'ya gitme olasılığı çok yüksektir. HEm malatya firmalarının hem, Malatya'nın doğusunda kalan elazığ, Muş, Bingöl firmalarının her gün Adana'ya birden fazla seferi vardır. Adana'dan da Hatay'a ulaşmak gerek otobüsle gerek trenle (bildiğim kadarıyla Mersin-Tarsus-Adana-İskenderun-Hatay arasında çalışan özel tren seferleri var) çok daha kolay olacaktır.
Malatya'nın yerini yanlış biliyorsunuz sanırım. Malatya'dan Antep'e araç bulmak biraz zor olur ama önceki mesajımda da belirtiğim gibi elinizi kaldırdığınızda duran herhangi bir otobüsün Adana'ya gitme olasılığı çok yüksektir. HEm malatya firmalarının hem, Malatya'nın doğusunda kalan elazığ, Muş, Bingöl firmalarının her gün Adana'ya birden fazla seferi vardır. Adana'dan da Hatay'a ulaşmak gerek otobüsle gerek trenle (bildiğim kadarıyla Mersin-Tarsus-Adana-İskenderun-Hatay arasında çalışan özel tren seferleri var) çok daha kolay olacaktır.
0
antep ve adana'dan aynı şey olacaktır. ama sanki antepten daha az kilometre yaparsınız.
@44
arabalife.com
@44
arabalife.com
0
leoneladrin
Gene ben!Tercih zamanı hoşgörün.. =)Şimdi olay şu ki ilk sıraya Yakın Doğu'nun burslu tıp yazarsam gidebileceğim büyük ihtimal.Ama 4 üzerinden 2 nin altına düştüğün an burs kesiliyomuş.Üniversitede burslu okuyan birisi var mıdır bana yardımcı olabilecek? Ya da orada kesintisiz burs imkanı olup olmad
Gene ben!Tercih zamanı hoşgörün.. =)
Şimdi olay şu ki ilk sıraya Yakın Doğu'nun burslu tıp yazarsam gidebileceğim büyük ihtimal.Ama 4 üzerinden 2 nin altına düştüğün an burs kesiliyomuş.Üniversitede burslu okuyan birisi var mıdır bana yardımcı olabilecek? Ya da orada kesintisiz burs imkanı olup olmadığını bilen ? Kesilirse yılda 26 milyar küsür para ödemek var işin ucunda çünkü..
Şimdi olay şu ki ilk sıraya Yakın Doğu'nun burslu tıp yazarsam gidebileceğim büyük ihtimal.Ama 4 üzerinden 2 nin altına düştüğün an burs kesiliyomuş.Üniversitede burslu okuyan birisi var mıdır bana yardımcı olabilecek? Ya da orada kesintisiz burs imkanı olup olmadığını bilen ? Kesilirse yılda 26 milyar küsür para ödemek var işin ucunda çünkü..
0
Kıbrıs'ta okumanın çok pahalı ve zor olduğuyla ilgili mesajlar vardı başka duyurularda. Bence puanınızın yettiği Türkiye'deki bir bölümü tercih etmeniz kaygılarınıza karşı daha uygun olacaktır.
0
Kazmapolitan
Eşim şu an çalışmıyor ve ssk'sı benim üzerimden. Pazartesi günü de göz muayenesine gidecek. Muhtemelen gözlük de yazılacak kendisine.Gözlük için bakmakla yükümlü olduğum eşime, vizite kağıdı lazım mı? Lazımsa muayene olduğu tarihten farklı bir tarihte misal gözlüğü alacağımız tarihte temin etsek olu
Eşim şu an çalışmıyor ve ssk'sı benim üzerimden. Pazartesi günü de göz muayenesine gidecek. Muhtemelen gözlük de yazılacak kendisine.
Gözlük için bakmakla yükümlü olduğum eşime, vizite kağıdı lazım mı? Lazımsa muayene olduğu tarihten farklı bir tarihte misal gözlüğü alacağımız tarihte temin etsek oluyor mu?
Başka bir şeye ihtiyaç var mı?
Edit:
An itibariyle bir gözlükçü numarası buldum, vizite kağıdı kalktı dediler ama prosedür işleri, güvenemedim açıkcası.
Gözlük için bakmakla yükümlü olduğum eşime, vizite kağıdı lazım mı? Lazımsa muayene olduğu tarihten farklı bir tarihte misal gözlüğü alacağımız tarihte temin etsek oluyor mu?
Başka bir şeye ihtiyaç var mı?
Edit:
An itibariyle bir gözlükçü numarası buldum, vizite kağıdı kalktı dediler ama prosedür işleri, güvenemedim açıkcası.
0
tulkas
selamlar arkadaşlar, bir arkadaşımın sorusunu sizlere iletiyorumelektronik öğretmenliği mezunu bir kişi kendi alanı ile ilgili nasıl mühendis olabilir? yeni mezun. yüksek lisans yapsa (ki böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum?), imza yetkisine sahip olabilir mi?yeniden öss'ye mi girmesi lazım? katsayı
selamlar arkadaşlar, bir arkadaşımın sorusunu sizlere iletiyorum
elektronik öğretmenliği mezunu bir kişi kendi alanı ile ilgili nasıl mühendis olabilir? yeni mezun. yüksek lisans yapsa (ki böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum?), imza yetkisine sahip olabilir mi?
yeniden öss'ye mi girmesi lazım? katsayı farkını kaldırdılar sanırım, anadolu teknik lise mezunu oluğu için öğretmenlik okumak zorunda kalmıştı, kendisi bayağı başarılı diye biliyorum. şayet yeniden öss'ye girse okulda aldığı dersleri saydırabilir mi? ne kadar daha okuması gerekir? 3 dönem 4 dönem 5 dönem?
sevgiler
elektronik öğretmenliği mezunu bir kişi kendi alanı ile ilgili nasıl mühendis olabilir? yeni mezun. yüksek lisans yapsa (ki böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum?), imza yetkisine sahip olabilir mi?
yeniden öss'ye mi girmesi lazım? katsayı farkını kaldırdılar sanırım, anadolu teknik lise mezunu oluğu için öğretmenlik okumak zorunda kalmıştı, kendisi bayağı başarılı diye biliyorum. şayet yeniden öss'ye girse okulda aldığı dersleri saydırabilir mi? ne kadar daha okuması gerekir? 3 dönem 4 dönem 5 dönem?
sevgiler
0
böyle bir arkadaşım biz okurken öğretmenliği bitirip gelmişti, 4 döneme yakın derslerini saymışlardı... 17 tane falan
0
Teorik olarak böyle bir imkan var:
mevzuat.basbakanlik.gov.tr
www.yok.gov.tr
Görüleceği gibi üniversiteler tamamlama programı açarak teknik öğretmenlere en az 2 yarı yıl sonunda mühendislik ünvanı kazandırabilirler.
İlk verdiğim linkteki "BAZI LİSE, OKUL VE FAKÜLTE MEZUNLARINA UNVAN VERİLMESİ HAKKINDA KANUN"un 4. maddesinin e bendinde ve buna dayanarak çıkarılan 2. linkteki yönetmelikte nasıl olacağı anlatılmıştır.
mevzuat.basbakanlik.gov.tr
www.yok.gov.tr
Görüleceği gibi üniversiteler tamamlama programı açarak teknik öğretmenlere en az 2 yarı yıl sonunda mühendislik ünvanı kazandırabilirler.
İlk verdiğim linkteki "BAZI LİSE, OKUL VE FAKÜLTE MEZUNLARINA UNVAN VERİLMESİ HAKKINDA KANUN"un 4. maddesinin e bendinde ve buna dayanarak çıkarılan 2. linkteki yönetmelikte nasıl olacağı anlatılmıştır.
0
tekrar össye girip mühendislik kazanmadan olamaz. Kazandıktan sonra eski okuduğu okuldaki bazı dersleri saydırabilir. matematik,fizik,türkçe,tarih, c programlama,teknik resim vs vs.
0
eğer bu şekilde şansını deneyecekse hangi üniversiteye gideceğine iyi karar vermesi gerekiyor. odtü, itü, boğaziçi, yıldız gibi okullar bu tür konularda çok sıkıntı yaratabilirler. müfredatın aynı olduğuna dair her ders için ayrı ayrı kurul kararı gerekiyor.
bence önce gitmek istediği fakültenin dekanıyla bir konuşsun. o sen gel sayarız derse gitsin. yoksa 4 seneyi baştan okuturlar.
bence önce gitmek istediği fakültenin dekanıyla bir konuşsun. o sen gel sayarız derse gitsin. yoksa 4 seneyi baştan okuturlar.
0
Belegg
ankara üniversitesinin yada oralarda bulunan devlet yurtlarının fiyatları nasıl yada kalınabilecek yurtlarmı bilgisi olan arkada$lar??
ankara üniversitesinin yada oralarda bulunan devlet yurtlarının fiyatları nasıl yada kalınabilecek yurtlarmı bilgisi olan arkada$lar??
0
Ankara Üniversitesi'nin hangi kampüsü? Dışkapı mı, Cebeci mi, Beşevler mi, Sıhhiye mi, Hacettepe mi? Yurtları bilemem de nerde yurt aradığınızı belirtirseniz bilenler daha fazla yardımcı olabilirler.
0
cebeci erkek öğrenci yurdu var, yürüyerek 20 dk oraya. bildiğin devlet yurdu işte, yüzlerce insan evladı kalıyor. hem cebeci yurdu iyi bir yurttur.
fiyatları da 180 idi en son üç aylık, artarsa en fazla 210 olur. kayıtta bi o kadar da depozito falan alıyorlar.
edit: hiç devlet yurdu görmediyseniz şöyle anlatayım:
-8 kişilik odalarda kalırsınız ilk sene. ikinci senenizde uyumlu biriyseniz daha az kişinin kaldığı odalara geçebilirsiniz.
- yurdun belirli giriş çıkış ve temizlik kuralları vardır. bunlara uyarsanız, insanlarla iyi geçinen de bir tipseniz sorun yaşamazsınız.
-rahattır, en azından para ve yemek derdiniz olmaz. hatta devlet bir miktar yemek yardımı verir, kuponla.
- ev yemeği çıkan kantini vardır genelde.
herkes devlet yurdu, ööğğ falan der başta ama sonuçta birileri buralarda kalmak zorunda maddiyat sebebiyle. bir sene sonra alışırsınız tabi yurda, ayrılırken de gözleriniz dolar. yurt arkadaşlıkları bambaşkadır.
ayrıca cebeci yurdunun yeri çok iyi, ankara'nın merkezinde vs.
..de size orası mı denk gelecek?
fiyatları da 180 idi en son üç aylık, artarsa en fazla 210 olur. kayıtta bi o kadar da depozito falan alıyorlar.
edit: hiç devlet yurdu görmediyseniz şöyle anlatayım:
-8 kişilik odalarda kalırsınız ilk sene. ikinci senenizde uyumlu biriyseniz daha az kişinin kaldığı odalara geçebilirsiniz.
- yurdun belirli giriş çıkış ve temizlik kuralları vardır. bunlara uyarsanız, insanlarla iyi geçinen de bir tipseniz sorun yaşamazsınız.
-rahattır, en azından para ve yemek derdiniz olmaz. hatta devlet bir miktar yemek yardımı verir, kuponla.
- ev yemeği çıkan kantini vardır genelde.
herkes devlet yurdu, ööğğ falan der başta ama sonuçta birileri buralarda kalmak zorunda maddiyat sebebiyle. bir sene sonra alışırsınız tabi yurda, ayrılırken de gözleriniz dolar. yurt arkadaşlıkları bambaşkadır.
ayrıca cebeci yurdunun yeri çok iyi, ankara'nın merkezinde vs.
..de size orası mı denk gelecek?
0
yok sadece 1 yıl kalacağım sonrasında eve çıkacağım da i$te tercihlerden sonra hemen ba$vuracağım umarım tutar ankara üniversitesi tek tercihim %100 gidersin dediler dershanedekiler hedeler hödöler.. 2000 ki$i kadar fark war çünkü katalogtaki sıralama ile benim sıralamam arasında.Dediklerine bakılırsa cebeci yurdu beni 1 yıl için fazlasıyla rahat ettirir tarzdan gözüküyor.
0
hayali arkadaş
mezarlığa bitki ekmeye ilişkin yazılı/yazılı olmayan bir kural var mı? ekilmesi uygun olmayan bitkiler, ekilmesinin sevap olduğuna inanılan çiçekler falan?
mezarlığa bitki ekmeye ilişkin yazılı/yazılı olmayan bir kural var mı? ekilmesi uygun olmayan bitkiler, ekilmesinin sevap olduğuna inanılan çiçekler falan?
0
çiçeği, mevta için ekiyorsan onun sevdiği bir çiçek, kendini için ekiyorsan senin sevdiğin bir çeiçek ek derim.
çiçeğin dinen bir artısı veya eksisi yoktur diye biliyorum. aslında kabirlerin çok gösterişli olmaları islamda hoş karşılanmaz.
benim tavsiyem, muz çiçeğidir. hem sarmaşık gibi kabri sarar hemde minik pembe çiçekler açar. feriköy mezarlık müdürlüğü tüm çiçeksiz kabirlere bir çeşit gül dikmiş, küçük pembe çiçekler. hoş duruyor.
çiçeğin dinen bir artısı veya eksisi yoktur diye biliyorum. aslında kabirlerin çok gösterişli olmaları islamda hoş karşılanmaz.
benim tavsiyem, muz çiçeğidir. hem sarmaşık gibi kabri sarar hemde minik pembe çiçekler açar. feriköy mezarlık müdürlüğü tüm çiçeksiz kabirlere bir çeşit gül dikmiş, küçük pembe çiçekler. hoş duruyor.
0
servi ağaçları geleneksel mezarlık ağaçlarıdır, uzun ömürlü birşey istiyorsanız.
mor süsenler (iris) mezarlık çiçeği diye bilinirler. baharda mor çiçekleri açar diğer zamanda yeşil yaprakları kalır. bakım istemez fazla.
güller oluyor bazen ama onlar mevsimlik budama ve bakım gerektirir.
genel olarak böyledir. ama derseniz ki rahmetli ortanca (misal) severdi, o da olur. mezarlığa dikilmez diye bir bitki yok. sık sık ziyaret edemeyeceğiniz durumlarda az bakım gerektiren bitkiler tercih ediliyor.
mor süsenler (iris) mezarlık çiçeği diye bilinirler. baharda mor çiçekleri açar diğer zamanda yeşil yaprakları kalır. bakım istemez fazla.
güller oluyor bazen ama onlar mevsimlik budama ve bakım gerektirir.
genel olarak böyledir. ama derseniz ki rahmetli ortanca (misal) severdi, o da olur. mezarlığa dikilmez diye bir bitki yok. sık sık ziyaret edemeyeceğiniz durumlarda az bakım gerektiren bitkiler tercih ediliyor.
0
Herhangi bir dini kural yoktur. Ancak su ihtiyacı az olan, fazla bakım gerektirmeyen ve fazla yayılıcı olmayıp az yer kaplayan bitkiler ekip dikebilirsiniz. Genelde mezarlık servisi denilen bir servi türü dikilir. Sütun formlu olması nedeniyle tercih edilir.
0
çok muhteşem çiçekli sükülent bitkiler var, izmir'de refüjleri onlarla doldurdular. tüm çiçekleri açınca mosmor bir örtü oluyor. çiçekleri olmadığındaysa tatlı bir yeşil örtü kalıyor. bakım gerektirmez, azdıkça fazlalıkları kesseniz yeter. anneannemin mezarını onlar süslüyor ve bence en güzeli. ancak uzun soluklu bir şeyler dikmek istiyorsanız mezara uygun olup olmamasından çok, oranın havası, suyu, toprağı önemli tabi. seçtiğiniz bitkiyi bu yönleriyle de değerlendirirseniz daha sağlam bir iş olur.
0
Kural olarak değilde eğer sevdiğiniz ve özlediğiniz birinin mezarı ise kokulu bir şeyler ekin. Daha sonra aynı kokuyu bir yerlerden duymak o kişiye sizi yakın hissettiriyor.
0
boylu ağaçlar, reçinesi olan bitkiler ve meyve veren şeyler ekmemenizi tavsiye ederim. büyüyen ağacın kökü mezar taşına zarar verir, kırıp döker. ağaç kurumuş ya da aşırı eğik değilse kestiremezsiniz de onu, kesmiyorlar yani. öylece kalır. o nedenle servi'ye temkinli yaklaşmanızı öneririm. reçinesi olan şeyler yine aynı şekilde mezar taşına akıp leke yapar. diğeri zaten malum, meyve toplamak için mezara basanlar oluyor... en güzeli (bence tabii) bodur, trocero'nun yukarıda belirttiği gibi kabri saracak bitkiler ekmeniz.
0
mersin diye bir bitki var. köye gittiğimde fark ettim, mezarlara hep bundan götürüyolardı. adetmiş. bir hikayesi var mı, altında bir inanış yatıyor mu bilmiyorum. bir araştır istersen. çiçeksiz bi bitkiydi.
0
Bildiğim kadarı ile;
Her canlı varlık Allah'ı zikrettiği için mezarlıklara da ağaç-çiçek ekilir, o bitki zikrederken, sevabı mevtaya gider. Bundan dolayı dikilecek ağacın kışın yapraklarını dökmeyen modelleri tercih edilir.
Her canlı varlık Allah'ı zikrettiği için mezarlıklara da ağaç-çiçek ekilir, o bitki zikrederken, sevabı mevtaya gider. Bundan dolayı dikilecek ağacın kışın yapraklarını dökmeyen modelleri tercih edilir.
0
sonradan aklıma geldi. soruyla alakasız ama...
mezarlıklar epey kalabalık olduğundan mezarı uzaktan kolayca seçebileceğiniz bir bitki de olabilir..sizin durumunuzu bilemem tabi.
mezarlıklar epey kalabalık olduğundan mezarı uzaktan kolayca seçebileceğiniz bir bitki de olabilir..sizin durumunuzu bilemem tabi.
0
btmn
odtü biyoloji seçmek istiyorum onun hakkında bilgi verirmisiniz??*odtü biyolojiden mezun olduktan sonra ne gibi iş olanakları war? *odtü biyolojiden arkadaşlarınız varsa ne iş yapıor? *genetik bilimi hakkında bioloji fakültesi bişey yapıyor mu? *yüksek lisans ve doktora imkanları neler?? şimdiden te
odtü biyoloji seçmek istiyorum onun hakkında bilgi verirmisiniz??
*odtü biyolojiden mezun olduktan sonra ne gibi iş olanakları war?
*odtü biyolojiden arkadaşlarınız varsa ne iş yapıor?
*genetik bilimi hakkında bioloji fakültesi bişey yapıyor mu?
*yüksek lisans ve doktora imkanları neler??
şimdiden teşekkürlerr...
*odtü biyolojiden mezun olduktan sonra ne gibi iş olanakları war?
*odtü biyolojiden arkadaşlarınız varsa ne iş yapıor?
*genetik bilimi hakkında bioloji fakültesi bişey yapıyor mu?
*yüksek lisans ve doktora imkanları neler??
şimdiden teşekkürlerr...
0
odtü'sünü bilmiyorum ama çeşitli biyoloji bölümünden mezun arkadaşlar pek mutlu değiller.
0
bir arkadaşım tüm hayali olan fiziği seçti ve şu an çok çok pişman. odtü'ye yetecek kadar puanınız varsa, başka bölüm düşünün derim ben.
0
2 yıl önce mezun olan bir arkadaş şu anda vekil öğretmenlik için başvurmayı düşünüyor ki vekil öğretmenlik dediğinde girdiğin ders saati kadar ücret ödenir. Haftada 10 saat giriyorsan 60TL ya alırsın ya almazsın. Aylık 500TL alsa iyi alıyor denir maalesef. Ancak kendinizi yetiştirirsiniz ve bir şekilde bu bilim dalına gönül vererek okulda kalırsanız durum değişir tabi.
edit: www.memurlar.net
edit: www.memurlar.net
0
benim bildiğim kadarıyla odtü biyolojiden mezun olanlar da pek mutlu değil. akademik kariyer dışında türkiye'de yapabileceğin pek fazla bir şey yok diye biliyorum.
0
hemen her bölümde oldugu gibi burda da memnuniyet kişiye sonrasındaki iş imkanları da şansa bağlı aslında. 1 hafta içinde iş bulan arkadaşlar var bu bölümden mezun olup.
herkes ortalamasını yüksek tutma peşinde ama. bizim bölümdeki gibi 2 olsun benim olsun demiyomuş kimse arkadaşlardan duyduğuma göre illa da 3 olsun diolarmış :)
herkes ortalamasını yüksek tutma peşinde ama. bizim bölümdeki gibi 2 olsun benim olsun demiyomuş kimse arkadaşlardan duyduğuma göre illa da 3 olsun diolarmış :)
0
anadolu üni. biyolojiden mezun arkadaşım represantlık yapıyordu.hiç memnun değildi şimdi bırakıp yurtdışına master yapmaya gidecek.
0
odtü biyoloji mezunu bir biyoloji hocam vardı ümitköy anadolu lisesinde iken.
celal hocam. çok tatlı bir insandı. kendisi şu anda ankara'da, izmir caddesi'ndeki kampüs dersanesinin ortağı ki dersane ankara'nın en pahalı yerlerinden birinde.6-7 katlı koca bina. yani anlayacağın voleyi vurmuş durumda hocam.
celal hocam. çok tatlı bir insandı. kendisi şu anda ankara'da, izmir caddesi'ndeki kampüs dersanesinin ortağı ki dersane ankara'nın en pahalı yerlerinden birinde.6-7 katlı koca bina. yani anlayacağın voleyi vurmuş durumda hocam.
0
valla ben de genel olarak memnun olunmadığını biliyorum (fizik kimya ve biyoloi bölümlerinin üçü için de geçerli, özellikle fizik ve biyoloji). ihtimal varsa başka bölüm bakmanız daha yararlı olur. ancak şans işi bunlar hep.
0
odtü genetik te okuyan biri olarak sanırım bu soruya doğru düzgün cevap verebilirim. öncelikle yukardaki cevapları unut. okuması zor geliyor insanlara hepsi bu.
*iş olanakları: akademi ağırlıklı tabi. ama master doktora yapanların dışında ilaç ya da biyoteknoloji şirketlerinde çalışanlar da var. evet uçuk maaşlar almıyorlar ama türkiye standartlarında gayet güzel yaşayıp gidiyorlar.
*bi kere biyoloji fakültesi yok odtü de. biyolojik bilimler bölümü var. bu bölümün iki programı var-genetik ve biyoloji. hocalar aynı. bazı dersler aynı. genetiğe feci meraklıysan her zaman genetik bölümünün derslerini seçmeli olarak alma şansın var.
*yüksek lisans ve doktora yapmayana (yapmak istemeyene)pek rastlanmıyor zaten. özellikle türkiye de kalmak istersen ortalaman da iyiyse her üniversite kabul ediyor odtülülüleri. yurtdışında da belli bi saygınlığı var okulun. odtü de kalmak istersen de genellikle kalabiliyorsun. ama öyp denen salak bi program yüzünden asistanlık vermiyorlar pek. ama para mevzusu da bursla falan halledilebiliyor.
Yani uzun sözün kısası biyoloji ilgini çekiyorsa gönül rahatlığıyla yaz derim ben. odtü den iyi de kampüs ve sosyal hayat da kolay kolay bulamazsın hem.
başka sormak istediğin bir şey olursa ben buralarda olacağım.
*iş olanakları: akademi ağırlıklı tabi. ama master doktora yapanların dışında ilaç ya da biyoteknoloji şirketlerinde çalışanlar da var. evet uçuk maaşlar almıyorlar ama türkiye standartlarında gayet güzel yaşayıp gidiyorlar.
*bi kere biyoloji fakültesi yok odtü de. biyolojik bilimler bölümü var. bu bölümün iki programı var-genetik ve biyoloji. hocalar aynı. bazı dersler aynı. genetiğe feci meraklıysan her zaman genetik bölümünün derslerini seçmeli olarak alma şansın var.
*yüksek lisans ve doktora yapmayana (yapmak istemeyene)pek rastlanmıyor zaten. özellikle türkiye de kalmak istersen ortalaman da iyiyse her üniversite kabul ediyor odtülülüleri. yurtdışında da belli bi saygınlığı var okulun. odtü de kalmak istersen de genellikle kalabiliyorsun. ama öyp denen salak bi program yüzünden asistanlık vermiyorlar pek. ama para mevzusu da bursla falan halledilebiliyor.
Yani uzun sözün kısası biyoloji ilgini çekiyorsa gönül rahatlığıyla yaz derim ben. odtü den iyi de kampüs ve sosyal hayat da kolay kolay bulamazsın hem.
başka sormak istediğin bir şey olursa ben buralarda olacağım.
0
herkese verdiği cevaplar için teşşkler
gene mi geneye bi kac sey daha sormak istiyorum;
ben aslında odtü moleküler biyoloji ve genetik istiyordum fakat puanım yetmiyor
fakat bildiğim kadaryla biyoloji bölümnde okurkende genetik üstü yoğunlaşabiliyoruz
bu senin dediğin gibi ders seçerek mi oluyor,yoksa başka değişik yollarlada mı yapabiliyoruz? ayrıca verdğin bilgiler için ayrıca teşekkler..
gene mi geneye bi kac sey daha sormak istiyorum;
ben aslında odtü moleküler biyoloji ve genetik istiyordum fakat puanım yetmiyor
fakat bildiğim kadaryla biyoloji bölümnde okurkende genetik üstü yoğunlaşabiliyoruz
bu senin dediğin gibi ders seçerek mi oluyor,yoksa başka değişik yollarlada mı yapabiliyoruz? ayrıca verdğin bilgiler için ayrıca teşekkler..
0
viperbilal
İstanbula göçmek istiyorum. en büyük hedefim aslında istanbul'du üniversite 2. plandı benim için. Bu yüzden istatistik bölümü tuttuğu için(tam burslu) orayı yazıcam. Aldıkları dersler hakkında üç aşağı beş yukarı fikrim var ancak iş imkanları çalışma yerleri hakkında bilgilendirebilicek bir istatist
İstanbula göçmek istiyorum. en büyük hedefim aslında istanbul'du üniversite 2. plandı benim için. Bu yüzden istatistik bölümü tuttuğu için(tam burslu) orayı yazıcam. Aldıkları dersler hakkında üç aşağı beş yukarı fikrim var ancak iş imkanları çalışma yerleri hakkında bilgilendirebilicek bir istatistik okumuş/okuyan büyüğümüz varsa duacısı olurum.. Şimdiden teşekkürler
0
Sadece bir şehirde okumak istediğiniz için 4 yıl boyunca istemediğiniz bir bölümde okuyup ömür boyu istemediğiniz bir işi yapmak istemiyorsunuz herhalde? Şehir değil meslek seçmeniz gerekir. 4 yıl boyunca istediğiniz şehirde yaşamak mı yoksa ömür boyu istediğiniz meslekle uğraşmak mı istiyorsunuz? bu soruyu soracağınız herkes öncelikle "sen ne olmak istiyorsun, 4 sene sonra nerde olmak istiyorsun?" diye soracaktır ve tavsiyeleri de bu sorulara vereceğiniz cevaba göre şekillenecektir. Siz istatistikçi olmak istiyor musunuz?
0
zaten yeterince alternatifim yok bu 2. girişim. istediğim bölüme puan malesef tutmuyor. Farkındayım hastalıklı bir düşünce. Ancak bazı noktalardan sonra bünye yeterince kaldırmıyor. Özel üniye gidicek parada yok malesef. İstatistik okuyup çok farklı alanlarda çalışan insanlar gördüm. Spektrumu geniş. bu alanlar arasında benim de çalışmak isteyebileceğim alanlar var. Bilg. Programcılığı gibi. anlatabilmişimdir umarım.
0
istatistik bölümüne senin gibi puanımın isteyebileceğim (tam olarak istediğim birşey yoktu açıkçası) bölümlere yetmemesinden dolayı girmiştim, 2. sınıfta bıraktım.. istemeden yapılacak bir bölüm değil, kabusa dönüşebilir..
0
torque
Arkadaşlar 3 sene önce aldığın `hp pavilion` notebookuma (`xp` ile geldi) format atıp `vista` yükleyeceğim. şimdi olay şu; biliyorsunuz ki bu bilgisayarın harddiskinin D bölümünde hp recovery yani `sistem kurtarma` dosyaları var; ben format atarken burayıda silsem sonradan bilgisayarda bi problem ol
Arkadaşlar 3 sene önce aldığın hp pavilion notebookuma (xp ile geldi) format atıp vista yükleyeceğim. şimdi olay şu; biliyorsunuz ki bu bilgisayarın harddiskinin D bölümünde hp recovery yani sistem kurtarma dosyaları var; ben format atarken burayıda silsem sonradan bilgisayarda bi problem olur mu? ayrıca vistayı kurduğumda bilgisayarın tam randımanlı çalışması için başka birşey yüklemem gerekir mi? (ses,ekran driverı vs.)
0
Yapmak istediklerinizin hiçbirini yapmamanızı tavsiye ederim. Öncelikle birçok insan vistayla gelen laptopunu XP'ye döndürmek için çok büyük gayret sarfederken sizin tam dersini yapmak istemeniz ilginç. Şu anda bilgisayarınızdan 10 birim performans sağlıyorsanız, vistada 5 birim sağlayacağınızı hiç sanmıyorum. Bilgisayarı çok zorlar haberiniz olsun.
D'ye gelince, isterseniz silebilirsiniz ama onu da hiç tavsiye etmem. Niye yapasınız ki, olsa olsa biraz daha yer açılır o kadar. Orda açılacak yeri 15TL'lik bir flashdiskle bile tamamlayabilirsiniz. Silince elinizde recovery konsolu olmaz ve ilk paragrafta anlattığım performans düşüklüğü nedeniyle vistadan geriye dönmek istediğinizde o driverları ve programları mumla ararsınız. Çünkü vistayla gelen pavillonları xp'ye döndürmek isteyenler xp driverı bulmak için çok uğraşıyorlar.
Yapmayın, etmeyin. Ben şu anda pavillondan yazıyorum mesajı. Vista lisanslı olmasa ben de xp'ye dönmek için uğraşacaktım ama en azından güncelleme falan yasal olduğundan kullanmaya devam ediyorum.
Çok istiyorsanız windows 7 çıktığında onu yükleyin ama kesinlikle recovery bölümünü silmeyin.
D'ye gelince, isterseniz silebilirsiniz ama onu da hiç tavsiye etmem. Niye yapasınız ki, olsa olsa biraz daha yer açılır o kadar. Orda açılacak yeri 15TL'lik bir flashdiskle bile tamamlayabilirsiniz. Silince elinizde recovery konsolu olmaz ve ilk paragrafta anlattığım performans düşüklüğü nedeniyle vistadan geriye dönmek istediğinizde o driverları ve programları mumla ararsınız. Çünkü vistayla gelen pavillonları xp'ye döndürmek isteyenler xp driverı bulmak için çok uğraşıyorlar.
Yapmayın, etmeyin. Ben şu anda pavillondan yazıyorum mesajı. Vista lisanslı olmasa ben de xp'ye dönmek için uğraşacaktım ama en azından güncelleme falan yasal olduğundan kullanmaya devam ediyorum.
Çok istiyorsanız windows 7 çıktığında onu yükleyin ama kesinlikle recovery bölümünü silmeyin.
0
elinde (vista için)driverlar varsa ve de her ihtimale karşı yedeklerini aldıysan çak formatı gitsin ama şunu söyleyeyim xp daha stabil ve performanslı sonra ağlarsın neden vistaya geçtim diye.
0
windows 7 çıkana kadar sabret derim. benim dizüstü vistalı geldi, hemen XP'ye dönüş yaptım. Win7 çıkınca tekrar düşünürüm.
0
Recovery partition'ı olmadan Vista değil de mesela XP yüklemek istesen driver sorunu olabilir, hatta muhtemelen olur. Bir arkadaşımda çok da eski olmayan Pavillion DV 1000 serisi bir makine var. Recovery konsolu yerine hazır updateleri yapılmış SP3'lü yükleme CD'si kullanarak makineye kurulum yaptığımızda ethernet kartı, ses kartı, webcam, bluetooth, kart okuyucu, wifi, modem gibi bilimum bileşenin sürücüsünü ayrıca indirmek durumunda kaldık. Vista bildiğim kadarıyla driver konusunda daha kapsamlı ama yine de böyle bir işe girişmeden önce HP'nin destek sitesinden makinenizdeki belli başlı bileşenlerin sürücülerini indirip bir flash diske ya da CD'ye çekin. En azından ethernet ve wireless sürücüleri olsun ki geri kalanları internetten de indirebilirsiniz.
Bunun dışında arkadaşları dinleyip Vista yerine Win 7'yi bekleyin derim ben de. Zira Vista çok performanslı değil denildiği gibi (en azından XP kadar değil).
Bunun dışında arkadaşları dinleyip Vista yerine Win 7'yi bekleyin derim ben de. Zira Vista çok performanslı değil denildiği gibi (en azından XP kadar değil).
0
torque
Arkadaşlar kız kardeşimin öss sonuç belgesi hala gelmedi. Durum sizce anormal mi? sizin elinize ulaştı mı? (adres ataşehirde)
Arkadaşlar kız kardeşimin öss sonuç belgesi hala gelmedi. Durum sizce anormal mi? sizin elinize ulaştı mı? (adres ataşehirde)
0
terra
15 Haziran 2009'da mezun oldum. Askerlik islemleri icin subeye gitmem gerekiyor.Askeralma Dairesinin web sitesinde;"Dört yıl ve daha fazla süreli fakülte akademi, yüksekokul ve enstitüleri bitirenler ile yurt dışı yüksek öğrenim kurumlarını bitirip dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim gördük
15 Haziran 2009'da mezun oldum. Askerlik islemleri icin subeye gitmem gerekiyor.
Askeralma Dairesinin web sitesinde;
"Dört yıl ve daha fazla süreli fakülte akademi, yüksekokul ve enstitüleri bitirenler ile yurt dışı yüksek öğrenim kurumlarını bitirip dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim gördüklerine dair YÖK. Başkanlığınca denkliği onananların, iki ay içerisinde aşağıda yazılı belgelerle yerli veya ikametlerine en yakın askerlik şubesine müracaat ederek askerlik kararını aldırmaları gereklidir."
yaziyor.
Bu durumda benim 15 Agustos 2009'a kadar subeye gitmem gerekiyor ancak yurtdisindayim.
31 Ekim'e kadar bir surede gitsem sorun olur mu? Ekim'de subeye gidip tecil yaptirdigimda 31 Ekim 2011'e kadar mi tecilim olur yoksa 31 Temmuz 2011'e kadar mi?
Tesekkurler.
Askeralma Dairesinin web sitesinde;
"Dört yıl ve daha fazla süreli fakülte akademi, yüksekokul ve enstitüleri bitirenler ile yurt dışı yüksek öğrenim kurumlarını bitirip dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim gördüklerine dair YÖK. Başkanlığınca denkliği onananların, iki ay içerisinde aşağıda yazılı belgelerle yerli veya ikametlerine en yakın askerlik şubesine müracaat ederek askerlik kararını aldırmaları gereklidir."
yaziyor.
Bu durumda benim 15 Agustos 2009'a kadar subeye gitmem gerekiyor ancak yurtdisindayim.
31 Ekim'e kadar bir surede gitsem sorun olur mu? Ekim'de subeye gidip tecil yaptirdigimda 31 Ekim 2011'e kadar mi tecilim olur yoksa 31 Temmuz 2011'e kadar mi?
Tesekkurler.
0
O mantıkla gidersek o zaman 31 ekim 2010'da giderseniz yine 2 yıl sonraya yani 2013'e sarkacağını mı düşünüyorsunuz? Ya da 5 yıl aramayıp sormayalım nasıl olsa en az 2 yıl sonra askere alıyorlar diye mi düşünelim?
0
"O mantikla gitmeden once" biraz okuyalim o zaman: Gecen yil ogrenci oldugum icin dogal olarak 31 Ekim 2009'a kadar tecilim var. Universite mezunlarinin son yoklama tarihleri o takvim yilinin 31 Ekim'i oluyor. Ama yazdigim sekilde ASAL'in web sitesinde de "2 ay" bir ifadesi var.
Ayara ayarla karsilik vermeyelim :)
Ayara ayarla karsilik vermeyelim :)
0
Kusura bakmayın, ben yanlış anlamışım. Yurtdışında olduğunuzdan mazeretiniz vardır, döndüğünüzde yaptırırsınız ancak konsolosluklar da bu işlemi yapabilirler diye düşünüyorum. Sonra neden orda yaptırmadın demesinler diye danışın bence. Ayrıca ne zaman giderseniz gidin tecil tarihiniz daha doğrusu askere sevk tarihiniz değişmez. Yine 31 ekim olacaktır. Ancak erken sevk dilekçesi vererek daha erken askerliğiniz yapabilrisiniz.
0
berrak sudaki kırmızı balık
Macro öğrenmek istiyorum aslında birşeyler lazım olunca googleda arama bulma şeklinde birşeyler başarabiliyorum ama onbeş dakikada yapılacak şey oluyor bir gün. Nerden başlasam nasıl ben evet biliyorum diyecek aşamaya gelirim. bir kaynak falan tavsiye edecek ya da ben şu yolu yöntemi izledim diyen v
Macro öğrenmek istiyorum aslında birşeyler lazım olunca googleda arama bulma şeklinde birşeyler başarabiliyorum ama onbeş dakikada yapılacak şey oluyor bir gün. Nerden başlasam nasıl ben evet biliyorum diyecek aşamaya gelirim. bir kaynak falan tavsiye edecek ya da ben şu yolu yöntemi izledim diyen var mı? hiç olmadı bi bilenden ders alacağım.
0
google'dan "excel macro tutorial" veya "excel macro learning guide" derseniz çıkan sonuçlar burda birinin (en azından benim) verebileceğim her cavaptan daha tatminkar olacaktır diye düşünüyorum.
0
kesinlikle excel.web.tr . önce sorulara verilen cevapları inceleyin, excel dershanesindeki örnek dosyalara bakın. kısa süre sonra verilen sorulara ufak ufak cevap verecek hale gelirsiniz. günde 1 saat falan takılarak 6 ay içinde makro yazamasanız bile hazır makroları kendinize göre uyarlayacak hale gelirsiniz. visual basic ise başlı başına bir dil, ingilizce öğrenmek gibi düşünün. ciddi zaman ve sistematik çalışma ister. tekrarlıyorum excel.web.tr .
0
Eskiden www.excel.gen.tr sitesi vardı. Sahibi M.Temel Korkmaz'ın Excel ve Makro ile ilgili ansiklopedik boyutta çok kapsamlı bir kitabı vardı. Bir çok kişi bu kitap sayesinde makroyu öğrenmiştir. Ben de almıştım o kitaptan ama nerdeyse hiç bakamadım, duruyor evde.
www.office.gen.tr
www.office.gen.tr
0
harmonikhakaret
Elimde lisanslı windows var ve ben çevrimiçi ya da telefonla windowsu aktive etmek istemiyorum. Bundan kurtulmanın yolu nedir? bi yazılım, programcık falan yok mudur?teşekkürler not: internete kapalı
Elimde lisanslı windows var ve ben çevrimiçi ya da telefonla windowsu aktive etmek istemiyorum. Bundan kurtulmanın yolu nedir? bi yazılım, programcık falan yok mudur?
teşekkürler
not: internete kapalı
teşekkürler
not: internete kapalı
0
orijinal yazılımınız varsa windows keyinizi kullanın.diğer yazılımlara ne gerek var?keyimi kaybettiniz?
0
keyimi kaybetmedim. windows keyinizi kullanın derken internetten aktive edin mi demek istiyorsunuz?
0
axellennox
Şimdi ben askerliği 329. dönem kısa dönem yapıcam. Hala şubeye gitmedim, kısmetse yarın. Başlangıç tarihi olarak 12 Ağustos deniyor. Bir iki gün gecikmeyle gitsek, cezası, yaptırımı ne olur? Uçak, otobüs falan bulamayanlar mesela ne ceza alıyorlar?
Şimdi ben askerliği 329. dönem kısa dönem yapıcam. Hala şubeye gitmedim, kısmetse yarın. Başlangıç tarihi olarak 12 Ağustos deniyor. Bir iki gün gecikmeyle gitsek, cezası, yaptırımı ne olur? Uçak, otobüs falan bulamayanlar mesela ne ceza alıyorlar?
0
bizim bölükte geç katılan arkadaşlar olmuştu. katılım günü pazar diye, ertesi gün gelmişler. sonunda kim ne kadar geç geldiyse o kadar geç çıktı. ama duyduğumuza göre diğer bölüklerdeki komutanlar bunu görmezden gelip vakti zamanında da salıvermişler. yani bölükten bölüğe değişen bir durum.. yanlız değil bir gün geç çıkmak inan yarım gün bile geç çıkmak adama çok koyuyor bende sölmesi.
0
tamamen gidecegin yerde ki komutanlarina bagli bir durumdur bu.
kimisi birşey demez terhis gunu 1 gun geç çıkartır ki bu cok kotu kor adama. kimisi de gelir gelmez ifadeni alir birgun geç gelmenden ötürü ve 1 hafta ceza alabilirsin. 1e7 derlerdi bizim kıtada.
Nereden biliyorsun dersen askerligimi yazıcı olarak yaptıgım icin bu tarz her evraki kendi ellerimle hazırlardım.
Riske sokma yani kendini. gununde git gununde cik. en iyisi budur.
kimisi birşey demez terhis gunu 1 gun geç çıkartır ki bu cok kotu kor adama. kimisi de gelir gelmez ifadeni alir birgun geç gelmenden ötürü ve 1 hafta ceza alabilirsin. 1e7 derlerdi bizim kıtada.
Nereden biliyorsun dersen askerligimi yazıcı olarak yaptıgım icin bu tarz her evraki kendi ellerimle hazırlardım.
Riske sokma yani kendini. gununde git gununde cik. en iyisi budur.
0
o askerde hangi tipe ( piyade, denizci, jandarma ) düştüğüne, o tipte ki askerliğin hangi kurumuna düştüğüne, düştüğün kurumda personel yada personel lojistikte tanıdığın olup olmadığına, personel yazıcısı olup olmadığına ve daha pek çok etkene göre değişen tıpkı diğer kanunlardaki gibi esneyen genişleyen bir durumdur. Normalde geciktiğin kadar fazla yaparsın ama 1 haftadan fazla gecikmeni tavsiye etmem. Alacağın ceza bir haftadan sonra yine değişkenliklere tabi olur. Hatta gidince görürsün ki eğer görebilirsen benim gibi askerlikte olaylardan sonra ilgili tedbirler alınarak kurallar her an değişebilir. en son tüfek tutuşumuzu değiştirmeye kalkmışlardı mantıksız bi şekiller falan vardı.
bunlar önemli değil, gidince hakkaten mal ol. ben bi halttan anlamam ki yaw de. toprille okudum de. bi bok bilme. bilince daha iyi yere düşeceğini sanma. askerlikte en boktan şey sana verilen sorumluluktan başka komutanlarına yakın olmandır. emir bitmez unutma :)
bunlar önemli değil, gidince hakkaten mal ol. ben bi halttan anlamam ki yaw de. toprille okudum de. bi bok bilme. bilince daha iyi yere düşeceğini sanma. askerlikte en boktan şey sana verilen sorumluluktan başka komutanlarına yakın olmandır. emir bitmez unutma :)
0
detaylı cevaplarınız için hepinize çok çok teşekkürler arkadaşlar.
@eluser: mal ol derken, mallığa askere gitmeden sınavdan mı başlamalı. sınavda izlenecek strateji ne olmalı acaba?
@eluser: mal ol derken, mallığa askere gitmeden sınavdan mı başlamalı. sınavda izlenecek strateji ne olmalı acaba?
0
Geç gitme konusunda üç ihtimal var, yazılmış ama yine de yazayım:
- Birşey olmaz, zamanında çıkarsın
- Birşey olmaz, geç kaldığın gün kadar geç çıkarsın
- Birşey olur, diskoya (askeri cezaevi gibi birşey) gidersin. Yani başlangıçtan kabus olur askerliğin.
Duruma göre mal ol. Ben yeminli tercüman olduğumu söylediğimde tüm acemiliğim boyu tabur komutanına ingilizce çalıştırdım, boş zamanlarımda odasında red alert oynadım, eğitimlere de girmedim. silah sökme takma, atış vs. konularını da önceden bildiğim için "bunun babası general, torpilli" diye laf çıkmıştı hala. İngilizce bilmiyorum deseydim eğitimlere katılmak durumunda kalırdım. yani azıcık hesapla, zaten gerçekten ihtiyaç olunduğunda soran subay veya astsubayın gözünden, hal hareketlerinden anlarsın.
- Birşey olmaz, zamanında çıkarsın
- Birşey olmaz, geç kaldığın gün kadar geç çıkarsın
- Birşey olur, diskoya (askeri cezaevi gibi birşey) gidersin. Yani başlangıçtan kabus olur askerliğin.
Duruma göre mal ol. Ben yeminli tercüman olduğumu söylediğimde tüm acemiliğim boyu tabur komutanına ingilizce çalıştırdım, boş zamanlarımda odasında red alert oynadım, eğitimlere de girmedim. silah sökme takma, atış vs. konularını da önceden bildiğim için "bunun babası general, torpilli" diye laf çıkmıştı hala. İngilizce bilmiyorum deseydim eğitimlere katılmak durumunda kalırdım. yani azıcık hesapla, zaten gerçekten ihtiyaç olunduğunda soran subay veya astsubayın gözünden, hal hareketlerinden anlarsın.
0
ilk hafta yoklama alınmıyor zaten, devamsızlık sorunu yaşamazsın, tanışma falan
0
Geç gittiğiniz gün sayısı %98,728 ihtimalle askerde geçireceğiniz gün sayısını değiştirmeyeceğinden yani geciktiğiniz kadar geç çıkacağınızdan bir an önce gidin, askerliğinizi yapın gelin. Geç giderseniz sizden önce bot bağlayanlar "şafak doğan güneş" dediklerinde siz "şafak 1" bile deseniz, "lan keşke o bir gün geç gelme kararını verdiğim anda aklım başımda olsaydı" dersiniz. Hatta kendinize okkalı bir küfür edersiniz. Küfür etmeyi bilmiyorsanız merak etmeyin, nasıl olsa orda gün görmemiş küfürler öğreneceksiniz.
Acemilik bitip de bölüklere dağıldığımızda 307'ler teskereciydi. Yazıcımız izin kullanmıştı 1-2 gün. Arkadaşları gidip de o bizle başbaşa kaldığında morali o kadar bozulmuştu ki kesinlikle izin kullanmadan terhis olmaya karar verdim. Öyle böyle değil, devredaş olmadığınız birilerinin bile sizden önce terhis olduğunu görmeniz moralinizi yerle bir ediyor.
Ayrıca sınavda yapacaklarınızın hakkınızda verilecek kararı değiştirecekelrini hiç sanmıyorum. Çok iyi yaptığımı düşünmeme rağmen sürgün oalrak tabir edilen bir yerde yaptım ben. Orda her türden insan vardı. Tıpkı diğer yerlerdeki gibi.
Acemilik bitip de bölüklere dağıldığımızda 307'ler teskereciydi. Yazıcımız izin kullanmıştı 1-2 gün. Arkadaşları gidip de o bizle başbaşa kaldığında morali o kadar bozulmuştu ki kesinlikle izin kullanmadan terhis olmaya karar verdim. Öyle böyle değil, devredaş olmadığınız birilerinin bile sizden önce terhis olduğunu görmeniz moralinizi yerle bir ediyor.
Ayrıca sınavda yapacaklarınızın hakkınızda verilecek kararı değiştirecekelrini hiç sanmıyorum. Çok iyi yaptığımı düşünmeme rağmen sürgün oalrak tabir edilen bir yerde yaptım ben. Orda her türden insan vardı. Tıpkı diğer yerlerdeki gibi.
0
geç gittiğin kadar geç çıkarsın, komutanın, yazıcının insiyatifinde olsa da evrakların terhisten sonra askerlik şubesine gidecek, ve giriş çıkış günlerin arasından eksiklik olduğu farkedilecek. eksik hizmet olarak ikamet ettiğin şehirde 1-2 gün askerlik yapacaksın terhisten sonra. kısacası risk almaya değmez.
0
agent orange
Digiturk'un 2 yıllık kampanyası bitti. Uydi alıcısı ve çanak artık benim. Peki bu alıcıyla normal uydu yayınlarını izlemek için ne yapmalıyım? Ya da olabiliyor mu böyle bişey?
Digiturk'un 2 yıllık kampanyası bitti. Uydi alıcısı ve çanak artık benim. Peki bu alıcıyla normal uydu yayınlarını izlemek için ne yapmalıyım? Ya da olabiliyor mu böyle bişey?
0
çanağı izlemek istediğiniz (bkz: türksat) uyduya çevirip, frekansları ayarlarsanız o uydudaki kanalları seyredebilirsiniz.
0
passion rules the game
normalde 10 milyon mu ne, agaya bele$ :P.31 Temmuz'a kadar kullanilabilir, cekmecede buldum bosa gitmesin. isteyen buraya yazsin ki fazla kisi olursa bosuna mesaj olmasin.danke.
normalde 10 milyon mu ne, agaya bele$ :P.
31 Temmuz'a kadar kullanilabilir, cekmecede buldum bosa gitmesin. isteyen buraya yazsin ki fazla kisi olursa bosuna mesaj olmasin.
danke.
31 Temmuz'a kadar kullanilabilir, cekmecede buldum bosa gitmesin. isteyen buraya yazsin ki fazla kisi olursa bosuna mesaj olmasin.
danke.
0
edwardd
cnn türkteki gezi programı sahil günlüğünde çalıyor bu parça this is the life değil ama ona benzer hareketli bi şarkı bilen duyan yardım eder mi?
cnn türkteki gezi programı sahil günlüğünde çalıyor bu parça this is the life değil ama ona benzer hareketli bi şarkı bilen duyan yardım eder mi?
0
happy killer
ey duyurunun uzun yol soferlerimayıs 25te ikinci el bir araba aldım.. ben simdi bu araba icin 31 temmuz son günü olan mtv'yi oder miyim, yoksa devir sırasında hallolmus mudur?arabayı da dod'dan vekaletle aldıgım icin devir-ruhsat-sigorta islerinin hicbiriyle ilgim olmadı (ki bu konu bunlara dahil mi
ey duyurunun uzun yol soferleri
mayıs 25te ikinci el bir araba aldım..
ben simdi bu araba icin 31 temmuz son günü olan mtv'yi oder miyim, yoksa devir sırasında hallolmus mudur?
arabayı da dod'dan vekaletle aldıgım icin devir-ruhsat-sigorta islerinin hicbiriyle ilgim olmadı (ki bu konu bunlara dahil midir emin degilim zaten aslında)
mayıs 25te ikinci el bir araba aldım..
ben simdi bu araba icin 31 temmuz son günü olan mtv'yi oder miyim, yoksa devir sırasında hallolmus mudur?
arabayı da dod'dan vekaletle aldıgım icin devir-ruhsat-sigorta islerinin hicbiriyle ilgim olmadı (ki bu konu bunlara dahil midir emin degilim zaten aslında)
0
Alım satım işlemi mayıs ayında olduysa temmuz taksidi ödenmemiştir. Hatta daireden bir arkadaş haziran ayının son haftası aldığı arabanın işlemlerini temmuz ayında yapmıştı 1. 6 aylık taksidi ödemeyip sadece temmuz taksidini ödemek için:
Aşağıdaki linkten sorgulayabilirsiniz:
intvd.gib.gov.tr
Aşağıdaki linkten sorgulayabilirsiniz:
intvd.gib.gov.tr
0
tepedeki psychedelic adam
bir adet masa üstü bilgisayarım vardı ve buna ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bi ara format atmıştım. sonra windows'u aktive etmen gerek demişti ve internet yoktu. sonra yaparım diyerek kapatmıştım. 30 gün mü 60 gün mü ne de bi süresi oluyor bunun. bugün açmaya çalıştığımda da aktive edilmediği içi
bir adet masa üstü bilgisayarım vardı ve buna ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bi ara format atmıştım. sonra windows'u aktive etmen gerek demişti ve internet yoktu. sonra yaparım diyerek kapatmıştım. 30 gün mü 60 gün mü ne de bi süresi oluyor bunun. bugün açmaya çalıştığımda da aktive edilmediği için welcome yazan ekranda kalıyor ve aktive etmen gerekiyor diyor. ama bilgisayar açılmadığı için internet bağlantısı da kurulamıyor ve aktive edemiyorum dolayısıyla. ve de açılmıyor bilgisayar tabi. bunu açmanın bi yolu yok mu? yoksa tekrar format mı atmam lazım?
0
burda da ilerleyen basamaklarda internet'e bağlanabilmek gerekiyor. olmuyor yani.
0
xp'den sonrası için denemedim ama eğer xp kullanıyorsan sistemi f8 ile açılış menüsünden başlatıp "komut istemiyle güvenli kip"i seçtikten sonra komut istemine girmeyi bekliyorsun. her şey yüklendikten sonra ctrl+alt+del tuşlarına basıp görev yöneticisini açıyorsun. dosya\yeni görev diyerek "explorer.exe" i başlatıyorsun. tataa!
bu şekilde süresi dolan windows'larda oturum açılabilir. windows'taki bir açık. yalnız internet bağlantısının olup olmayacağından emin değilim fakat başka bir bilgisayardan aktaracağın yama dosyasıyla, yeniden windowsu aktive edebilirsin ;)
bu şekilde süresi dolan windows'larda oturum açılabilir. windows'taki bir açık. yalnız internet bağlantısının olup olmayacağından emin değilim fakat başka bir bilgisayardan aktaracağın yama dosyasıyla, yeniden windowsu aktive edebilirsin ;)
0
f8'e basınca boot menu'sü çıkıyor. başka bi tuşla olabilir. şu f'leri denedim gerçi ama. ayrıca xp evet.
0
evet o boot menüsünde üstten 3. seçenek olması lazım. komut istemiyle güvenli kip.
0
laptop'ta f8'le o tarz seçenekler çıkıyordu ama masaüstünde sadece sürücülerin listesi çıkıyor.
0
hmm boot menü olarak diğer bir seçenek olan hangi aygıttan başlatacağını(cdrom-hdd-vs.) soruyor sanırım. f5 olabilir o zaman yanlış hatırlamıyorsam. bi şekilde bu başlangıç menüsüne düşmen gerekiyor :) hatta direkt komut istemi shift+f5 olması lazım.
hatta şu: img166.imageshack.us
hatta şu: img166.imageshack.us
0
xp evet. f5'le oldu. ama internet'e bağlanmıyor dediğin gibi.
0
Telefonla da aktive edebilirsiniz. Aktivasyon menüsüne geldiğinizde size internet mi telefon mu diye sorduğunda telefonu seçerseniz bir kod oluşturur ve bir telefon numarasını vererek aramanızı ve o kodu çıkan müşteri temsilcisine vvermenizi ister. Anca orda çıkan telefon artık aktivasyon için kullanılmıyor. Aradığınızda aktivasyon için şu numarayı arayın diyecektir. Siz de o numarayı arayın ve müşteri temsilcisine derdinizi anlatın.
0
fletch
var mıdır böyle birşeyler?mesela batman dark knight'ın başındaki kısaydı ama fena değildi*not: oceans 11,12,13 izledim o tarzda olur ama banka veya kumarhane soygunu olsun atraksiyonlu olabilir birazedit: the bank job dışında varsa makbule geçer :)
var mıdır böyle birşeyler?mesela batman dark knight'ın başındaki kısaydı ama fena değildi
*not: oceans 11,12,13 izledim o tarzda olur ama banka veya kumarhane soygunu olsun atraksiyonlu olabilir biraz
edit: the bank job dışında varsa makbule geçer :)
*not: oceans 11,12,13 izledim o tarzda olur ama banka veya kumarhane soygunu olsun atraksiyonlu olabilir biraz
edit: the bank job dışında varsa makbule geçer :)
0
efenim teşekkürler ama sanki the bank job'u uzun zaman önce izlemişim gibi hatırlıyorum
yoksa italian job muydu o (pffff) onun dışında yazarsanız müteşekkir olurum sizlere
yoksa italian job muydu o (pffff) onun dışında yazarsanız müteşekkir olurum sizlere
0
tavsiye istiyorsan:
(bkz: dog day afternoon)
bir de spike lee'nin vardı adını hatırlayamıyorum. ikisi de çok iyidir.
(bkz: dog day afternoon)
bir de spike lee'nin vardı adını hatırlayamıyorum. ikisi de çok iyidir.
0
(bkz: inside man) kesinlikle tavsiye ederim. tam aradığınız film
(bkz: rocknrolla) (bkz: snatch) tam banka olmasada yani içinde soygun var ama sürekli değil süper filmler imdb den bakabilirsiniz.
(bkz: rocknrolla) (bkz: snatch) tam banka olmasada yani içinde soygun var ama sürekli değil süper filmler imdb den bakabilirsiniz.
0
cuma günü TNT'de saat 21.15 ve gece tekrarı olarak 02.30'da "USTA SUÇLULAR (The Parole Officer) vardı.
0
heattaki banka soygunu ve sonrasındaki kovalama sahneleri süperdir tadından yenmez.
0
ya bu da banka soygunu degil ama soygun yapan yapana. izlemediysen kesinlikle:
(bkz: lock stock and two smoking barrels)
(bkz: lock stock and two smoking barrels)
0
reservoir dogs var birde. kuyumcu soygununun sonrasıyla ilgili. muhteşemdir.
0
filmleri izleyip taktik almak istiyor kanımca. pek yakında kanald ana haberde başlık: internetten film tavsiyesi istedi göztepede banka soydu..
0
@ztpz
evet hazır ev boşken kardeşimin bi türlü açılmayan kumbarasını açıp içinde bozuk para olarak bulunan yaklaşık 14 tl lik büyük bir meblayı ele geçirerek tarihin gelmiş geçmiş en büyük vurgununu yapmak için uğraşıyorum bütün bunlarla
sonrasında bunun filmini çekicem "for the 14 tl" diye :)
efenim belirtmeden geçemiycem yol yordam öğrenmek için izlenen filmler genellikle +18 dir, onların da pratikte pek bir faydası olmaz
evet hazır ev boşken kardeşimin bi türlü açılmayan kumbarasını açıp içinde bozuk para olarak bulunan yaklaşık 14 tl lik büyük bir meblayı ele geçirerek tarihin gelmiş geçmiş en büyük vurgununu yapmak için uğraşıyorum bütün bunlarla
sonrasında bunun filmini çekicem "for the 14 tl" diye :)
efenim belirtmeden geçemiycem yol yordam öğrenmek için izlenen filmler genellikle +18 dir, onların da pratikte pek bir faydası olmaz
0
the bank job'u izlediğimde "ulan adamlar rahat tabi ne kamera var ne bişey şimdi bankamı soyulur hertarafta bişey var hemen yakalanırsın" demiştim yanımdaki arkadaşa. aklıma geldi şaka olarak yazdım. +18 filmler için şaka yapmiyacağım söz =)
0
swallowed arsenic
geçen sene ikinci sınıfta okurken açık öğretim'den (işletme) kaydımı sildirdim. bu sene iktisat'tan kaydolup başlasam sıfırdan mı başlayacağım, yoksa işletme'den verdiğim dersleri (ki epey var) vermiş sayılma gibi bir durum mevzu bahis olabilir mi?
geçen sene ikinci sınıfta okurken açık öğretim'den (işletme) kaydımı sildirdim. bu sene iktisat'tan kaydolup başlasam sıfırdan mı başlayacağım, yoksa işletme'den verdiğim dersleri (ki epey var) vermiş sayılma gibi bir durum mevzu bahis olabilir mi?
0
Açıköğretimde muafiyet yoktur. Bakınız: AÖF Öğretim ve Sınav Yönetmeliği madde 17:
"Muafiyet
Madde 17-
Açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakültelerin öğrencileri, kaydedildikleri ve bulundukları sınıf, bölüm ve programda okutulan derslerin tümünü almak zorundadırlar. Öğrencilere, yükseköğretim kurumlarında (açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakülteler dahil) daha önce okudukları ve başardıkları dersler dolayısıyla hiçbir şekilde muafiyet tanınmaz.
Açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakültelerin öğrencisi iken, yeniden Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavına girerek, kayıtlı olduğu bölüm ve programdan, başka bir bölüm ve programa yerleştirilenler, önceki kaydını sildirmek koşuluyla, yerleştirildikleri bölüm ve programın 1 inci sınıfına kayıt yaptırabilirler. Bu öğrencilere fakültelerde daha önce okudukları ve başardıkları dersler dolayısıyla hiç bir şekilde muafiyet tanınmaz."
"Muafiyet
Madde 17-
Açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakültelerin öğrencileri, kaydedildikleri ve bulundukları sınıf, bölüm ve programda okutulan derslerin tümünü almak zorundadırlar. Öğrencilere, yükseköğretim kurumlarında (açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakülteler dahil) daha önce okudukları ve başardıkları dersler dolayısıyla hiçbir şekilde muafiyet tanınmaz.
Açıköğretim sistemine göre öğretim yapan fakültelerin öğrencisi iken, yeniden Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavına girerek, kayıtlı olduğu bölüm ve programdan, başka bir bölüm ve programa yerleştirilenler, önceki kaydını sildirmek koşuluyla, yerleştirildikleri bölüm ve programın 1 inci sınıfına kayıt yaptırabilirler. Bu öğrencilere fakültelerde daha önce okudukları ve başardıkları dersler dolayısıyla hiç bir şekilde muafiyet tanınmaz."
0
boshi
Selam, 3 hoş soruyla daha karşınızdayım: 1) Şimdi ben epey bi faturayı (tek basamaklı sayıda) yeni printer'ı denerken telef ettim (kağıt sıkıştı, yırtıldı, buruştu, ölçü kaçtı, zayi oldu vs.). Hepsinin üzerine de "iptal" diye yazıp nüshalarıyla birlikte bir kenara dosyaladım. Maliyeyle başım derde g
Selam,
3 hoş soruyla daha karşınızdayım:
1) Şimdi ben epey bi faturayı (tek basamaklı sayıda) yeni printer'ı denerken telef ettim (kağıt sıkıştı, yırtıldı, buruştu, ölçü kaçtı, zayi oldu vs.). Hepsinin üzerine de "iptal" diye yazıp nüshalarıyla birlikte bir kenara dosyaladım. Maliyeyle başım derde girer mi? Yapmam gereken başka bir şey var mı?
2) Lazer printer'la fatura yazmak konusunda iki özelge buldum. Biri 2005 tarihli ve Vergi Dairesi Başkanlığına ait; mümkündür diyor. Diğeri 2009 tarihli ve Gelir İdaresi Başkanlığına ait; namümkün diyor. Son çıkan özelgeye mi riayet etmek gerekir? Paşa paşa nokta vuruşlu printer mı bulacağız?
3) Ticaretin içinde olan bir tanıdık faturada üste basılan kaşe ve imzanın faturanın açık düzenlenmiş olduğunun işareti olduğunu, yani tahsilatın tamamının yapılmamış olduğunu belirttiğini; diğer yandan kaşe ve imza alt tarafa eklendiğinde fatura bedelinin tamamen tahsil edildiğini ifade ettiğini söyledi. Böyle bir şey var mı? Varsa mevzuatta mı düzenlenmiş yoksa geleneksel, teamül tadında bir ticari jargon mu? Velhasıl yasal bir hükmü var mı yok mu? (vadeli çekin erken tahsilinin hiçbir yasadışılık arz etmemesine rağmen kötü sonuçlara gebe olması gibi bir durum mudur yani bu?)
Teşekkürler.
Merci beaucoup.
Danke schön.
3 hoş soruyla daha karşınızdayım:
1) Şimdi ben epey bi faturayı (tek basamaklı sayıda) yeni printer'ı denerken telef ettim (kağıt sıkıştı, yırtıldı, buruştu, ölçü kaçtı, zayi oldu vs.). Hepsinin üzerine de "iptal" diye yazıp nüshalarıyla birlikte bir kenara dosyaladım. Maliyeyle başım derde girer mi? Yapmam gereken başka bir şey var mı?
2) Lazer printer'la fatura yazmak konusunda iki özelge buldum. Biri 2005 tarihli ve Vergi Dairesi Başkanlığına ait; mümkündür diyor. Diğeri 2009 tarihli ve Gelir İdaresi Başkanlığına ait; namümkün diyor. Son çıkan özelgeye mi riayet etmek gerekir? Paşa paşa nokta vuruşlu printer mı bulacağız?
3) Ticaretin içinde olan bir tanıdık faturada üste basılan kaşe ve imzanın faturanın açık düzenlenmiş olduğunun işareti olduğunu, yani tahsilatın tamamının yapılmamış olduğunu belirttiğini; diğer yandan kaşe ve imza alt tarafa eklendiğinde fatura bedelinin tamamen tahsil edildiğini ifade ettiğini söyledi. Böyle bir şey var mı? Varsa mevzuatta mı düzenlenmiş yoksa geleneksel, teamül tadında bir ticari jargon mu? Velhasıl yasal bir hükmü var mı yok mu? (vadeli çekin erken tahsilinin hiçbir yasadışılık arz etmemesine rağmen kötü sonuçlara gebe olması gibi bir durum mudur yani bu?)
Teşekkürler.
Merci beaucoup.
Danke schön.
0
2) 1-2 hafta önce SMMM ile konuştuğumda lazer ile mümkün demişti. hatta 3-4 hafta önce maliye anlaşmalı matbaaya gidip lazerda basmak üzere fatura bastıracağım dediğimde herhangi bir şekilde uyarmadı da.
3) teamüldür, herhangi bir yasal karşılığı yok.
3) teamüldür, herhangi bir yasal karşılığı yok.
0
1 - Sanıyorum faturaların tüm nüshaları sizdeyse ve iptal etmişseniz bir sorun çıkmıyor. Birkaç kez bu şekilde fatura iptal ettirmiştim kırtasiyeciye. Üstelik bir keresinde birbirini takip eden 3 faturaydı.
2 - Bazı hastaneler (örneğin 9 eylül üniversitesi) lazer yazıcı çıktısı yolluyorlar fatura olarak, biz de ödemesini yapıyoruz malmüdürlüğü aracılığıyla.
2 - Bazı hastaneler (örneğin 9 eylül üniversitesi) lazer yazıcı çıktısı yolluyorlar fatura olarak, biz de ödemesini yapıyoruz malmüdürlüğü aracılığıyla.
0
1) muhtemelen sorun olmaz
2)lazerde ek nüsha sıkıntısını nasıl aştınız(ki bu olmadı) muhtemelen kabul görünmez.
3)Bu kural neredeyse genel geçerlidir.Çoğu yerde sözlü senet gibi muamele görür.Tahsilatı yapılmadıysa üste kaşelenir.
2)lazerde ek nüsha sıkıntısını nasıl aştınız(ki bu olmadı) muhtemelen kabul görünmez.
3)Bu kural neredeyse genel geçerlidir.Çoğu yerde sözlü senet gibi muamele görür.Tahsilatı yapılmadıysa üste kaşelenir.
0
1. faturanın tüm nüshaları elinizdeyse iptal yazıp saklamak hiç sorun yaratmaz.
2. lazer yazıcı kullanabilirsiniz. yani tabii eğer faturanın tüm nüshalarını ayrı ayrı koyup yazdırıyorsanız. olması gereken tek şey, faturanın alt nüshalarında da aynı bilgilerin yer alması. bunun karbonla, otokopiyle veya ayrı ayrı yazılarak olmuş olması fark etmez.
3. evet, teamüldür. kanunun hiçbir yerinde böyle bir şey yazmaz. lakin eşşek gibi de yasal karşılığı vardır. hukukta yasanın çözümsüz kaldığı noktada teamül devreye girer. şahsen ben bilirkişilik yaptığım ticari davalarda bunu raporuma gayet de yazıyorum "davacı alacağım var diyor, ama sözkonusu alacağa ilişkin fatura kapalı kesilmiştir, yani tahsilatı yapılmıştır" diye. gayet de kabul görür mahkeme tarafından.
örnek: bir fatura var. ama karşılığında herhangi bir tahsilat makbuzu yok. faturanın kaşesi de aşağı basılmış, yani kapalı fatura. faturayı kesen diyor ki "karşı taraf bu faturayı ödemedi, bak ödeseydi makbuz verirdim". ötekisi de diyor ki "peşin ödedim, kapalı fatura aldım". mahkemelik olurlarsa, faturanın ortasına basılmış kaşe, peşin ödendi anlamına gelen bir teamül olduğundan ödenmiş sayılır. yani ben bunu bilirkişi raporuma aynen böyle yazarım, hakim de "kanunda yok böyle bişii" demez, değerlendirir.
2. lazer yazıcı kullanabilirsiniz. yani tabii eğer faturanın tüm nüshalarını ayrı ayrı koyup yazdırıyorsanız. olması gereken tek şey, faturanın alt nüshalarında da aynı bilgilerin yer alması. bunun karbonla, otokopiyle veya ayrı ayrı yazılarak olmuş olması fark etmez.
3. evet, teamüldür. kanunun hiçbir yerinde böyle bir şey yazmaz. lakin eşşek gibi de yasal karşılığı vardır. hukukta yasanın çözümsüz kaldığı noktada teamül devreye girer. şahsen ben bilirkişilik yaptığım ticari davalarda bunu raporuma gayet de yazıyorum "davacı alacağım var diyor, ama sözkonusu alacağa ilişkin fatura kapalı kesilmiştir, yani tahsilatı yapılmıştır" diye. gayet de kabul görür mahkeme tarafından.
örnek: bir fatura var. ama karşılığında herhangi bir tahsilat makbuzu yok. faturanın kaşesi de aşağı basılmış, yani kapalı fatura. faturayı kesen diyor ki "karşı taraf bu faturayı ödemedi, bak ödeseydi makbuz verirdim". ötekisi de diyor ki "peşin ödedim, kapalı fatura aldım". mahkemelik olurlarsa, faturanın ortasına basılmış kaşe, peşin ödendi anlamına gelen bir teamül olduğundan ödenmiş sayılır. yani ben bunu bilirkişi raporuma aynen böyle yazarım, hakim de "kanunda yok böyle bişii" demez, değerlendirir.
0
sezercik yavrum benim
Selamlar. Afacan bir yeğenim var, google olan giriş sayfasını galiba istemeden değiştirmiş. Hehehe olur böyle şeyler derken internet seçeneklerinden giriş sayfasının ayarlandığı bölümdeki hiçbir butonun aktif olmadığını gördüm. Ne bok yiyecem ben ki? Başka nerden değiştirilir bu meret?Google'a girip
Selamlar. Afacan bir yeğenim var, google olan giriş sayfasını galiba istemeden değiştirmiş. Hehehe olur böyle şeyler derken internet seçeneklerinden giriş sayfasının ayarlandığı bölümdeki hiçbir butonun aktif olmadığını gördüm. Ne bok yiyecem ben ki? Başka nerden değiştirilir bu meret?
Google'a girip ana sayfam yap diyince de olmuyor.
Saygı bizden...
Google'a girip ana sayfam yap diyince de olmuyor.
Saygı bizden...
0
bir virüs bunu yapıyor bildiğim kadarıyla. ama adını bilmiyorum. kaspersky internet security 2009 bulup siliyor diyorlar bazı sitelerde. güvenli modda tarama yapın.
0
o afacan yeğen biraz afacanlık yapıp virüs trojan her ne ise bulaştırmış bilgisayara. bi tarama yap bence...
0
www.google.com.tr de "google'ı ana sayfam yap" var deneyin bir.
birde seçeneklerde internet ayarlarını sıfırla gibi bir şeyin de olması lazım.
birde seçeneklerde internet ayarlarını sıfırla gibi bir şeyin de olması lazım.
0
eğer hala yapamadıysan başlat- çalıştır a gir daha sonra çalıştıra '' regedit '' yaz açılan bölümde üst tarafta düzen kısmında ara menüsü olacak. ara kısmına girip startpage yaz. sonra sağ bölmede çıkan bir yer olcak. startpage in karşısında geçerli giriş sayfan bulunur ona sağ tıkla ve sil. sildikten sonra istersen oraya tekrar açılmasını istediğin sayfanın adresini yazabilirsin.
0
(bkz: combofix) veya deneyimli bir kullanıcıysanız (hatta çok deneyimli de denebilir) (bkz: hijackthis) programları çözebilir.
0
4ever
Selam Yoldas,Ben bu oss tercih doneminde kardesime bolum secerken, icimdeki hukukcuyu yeniden kesfettim. Hem calisirken okuyabilecegim bir bolum olan Marmara Hukuk (Ikinci Ogretim) fakultesinde okumak istiyorum; ama kafam bazi seyleri almiyor.Seneye OSS'ye girecegim yeniden 2-3 temel sorum var1-Aske
Selam Yoldas,
Ben bu oss tercih doneminde kardesime bolum secerken, icimdeki hukukcuyu yeniden kesfettim. Hem calisirken okuyabilecegim bir bolum olan Marmara Hukuk (Ikinci Ogretim) fakultesinde okumak istiyorum; ama kafam bazi seyleri almiyor.
Seneye OSS'ye girecegim yeniden 2-3 temel sorum var
1-Askerlik isini halletmeden ikinci bir lisans okuyamiyorum sanirim; ama bir yandan da 1-2 yildir saglik sebepleriyle ertesi yila terk dedikleri maddeden surekli rapor aliyorum, tahminen seneye de alacagim. Mesela bu durum problemi asmamda yardimci olur mu.
2-Fen bilimleri mezunuyum, nasil yaparim da EA-2 puaniyla alan bir bolume girebilirim oss ile.
3-Su an Master yapiyorum, o bitmeden baslayabilir miyim lisans egitimine?
Hadi bi buldurun be
Ben bu oss tercih doneminde kardesime bolum secerken, icimdeki hukukcuyu yeniden kesfettim. Hem calisirken okuyabilecegim bir bolum olan Marmara Hukuk (Ikinci Ogretim) fakultesinde okumak istiyorum; ama kafam bazi seyleri almiyor.
Seneye OSS'ye girecegim yeniden 2-3 temel sorum var
1-Askerlik isini halletmeden ikinci bir lisans okuyamiyorum sanirim; ama bir yandan da 1-2 yildir saglik sebepleriyle ertesi yila terk dedikleri maddeden surekli rapor aliyorum, tahminen seneye de alacagim. Mesela bu durum problemi asmamda yardimci olur mu.
2-Fen bilimleri mezunuyum, nasil yaparim da EA-2 puaniyla alan bir bolume girebilirim oss ile.
3-Su an Master yapiyorum, o bitmeden baslayabilir miyim lisans egitimine?
Hadi bi buldurun be
0
ben yeni öss sisteminde herkes istediği gibi çözdüğü derslere göre bölümlere yerleşebilecek, mezun olduğu bölüm önemli olmayacak diye duymuştum ama tabi bu konuya çok ilgi göstermedim yanlış biliyor da olabilirim.
0
@anoktak
ok sorulardan birisi tamam sanirim, aynisini ben de duymustum vakti zamaninda. Daha net bilgisi olan var midir acep, bi okumak etmek lazim.
ok sorulardan birisi tamam sanirim, aynisini ben de duymustum vakti zamaninda. Daha net bilgisi olan var midir acep, bi okumak etmek lazim.
0
Askerlik yapmadan 2. lisans okunamıyor ve rapor almak demek askerliği yapmış olmak demek değildir. Dolayısıyla 2. lisansı okumak için ya çürüğe ayrılacaksınız ya da askerlik vazifenizi yerine getireceksiniz.
Tam olarak olmasa da biraz yumuşatılmış bi şekilde alan dışı tercih yapma yolu açıldı. 0,3-0,8 katsayıları değiştirildi diye biliyorum.
Aynı anda hem lisansüstü hem de lisans okumanız kurallara aykırı ama bunun takibini nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Aynı üniversitede olsa kolay olur ama farklı üniversitelerde engel olabilmek için tüm öğrencilerin bilgilerinin bulunduğu bir veritabanı olmalı.
Tam olarak olmasa da biraz yumuşatılmış bi şekilde alan dışı tercih yapma yolu açıldı. 0,3-0,8 katsayıları değiştirildi diye biliyorum.
Aynı anda hem lisansüstü hem de lisans okumanız kurallara aykırı ama bunun takibini nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Aynı üniversitede olsa kolay olur ama farklı üniversitelerde engel olabilmek için tüm öğrencilerin bilgilerinin bulunduğu bir veritabanı olmalı.
0
1- Eğer lisans bitirdiğin için 44'ün dediği geçerli. Yani 4 yıllık mezunu olduğun için ancak 2 yıllık okuyabilirsin askerlik yapmadan.
2- 2010 ÖSS değişikliklerinde yine 44'ün bahsettiği, alan dışı tercih yapma yolu, benim bildiğim Meslek Liselerine açıldı. www.2010oss.com da da alanların kalkmadığına dair bilgi var. Bu sitede "Sormadan Önce Okuyun" kısmını tıklatım, 3. cümle.
Bu bilgi netleşmeden harekete geçme. Eylül-Ekim ayı içinde, en erken yani yerleştirmeler sonrasında, netleşir.
3-Askerlik yaptıysa Lisanüstü okunurken lisans okunamayacağına dair YÖK Lisans Üstü Çerçeve Yönetmeliğinde bir kısıtlama yok. Ama emin olmak için kendi okulunun Lisans Üstü Yönetmeliğine ak. Yapamadığıan dair bir bilgi bulamazsan, acaba başka yerde engel var mıdır, yok mudur diye enstitüye, öğrenci işlerine falan da sorup onları kıllandırma. ;)
2- 2010 ÖSS değişikliklerinde yine 44'ün bahsettiği, alan dışı tercih yapma yolu, benim bildiğim Meslek Liselerine açıldı. www.2010oss.com da da alanların kalkmadığına dair bilgi var. Bu sitede "Sormadan Önce Okuyun" kısmını tıklatım, 3. cümle.
Bu bilgi netleşmeden harekete geçme. Eylül-Ekim ayı içinde, en erken yani yerleştirmeler sonrasında, netleşir.
3-Askerlik yaptıysa Lisanüstü okunurken lisans okunamayacağına dair YÖK Lisans Üstü Çerçeve Yönetmeliğinde bir kısıtlama yok. Ama emin olmak için kendi okulunun Lisans Üstü Yönetmeliğine ak. Yapamadığıan dair bir bilgi bulamazsan, acaba başka yerde engel var mıdır, yok mudur diye enstitüye, öğrenci işlerine falan da sorup onları kıllandırma. ;)
0
Ok'dir, gayet aydınlandım sağolun arkadaşlar.
Peki bu askerlik kısıtlaması hangi kanundadır,
yani mantıksız değil mi? Ben 5 sene boyunca raporlu olduğum için askerliğim ertelenecekse: ve o 5 senede de bir lisans eğitimi almak için yeterli sürem varsa neden okuyamayım ki.
bence bu konuda hukuki olarak şansımı zorlama şansım olabilir diye düşünüyorum.
Peki bu askerlik kısıtlaması hangi kanundadır,
yani mantıksız değil mi? Ben 5 sene boyunca raporlu olduğum için askerliğim ertelenecekse: ve o 5 senede de bir lisans eğitimi almak için yeterli sürem varsa neden okuyamayım ki.
bence bu konuda hukuki olarak şansımı zorlama şansım olabilir diye düşünüyorum.
0
thinkbeforedoing
pasaport almak için yeni vesikalık çektireceğim, kimliğimdeki eski vesikalık (3 yıllık) yurtdışında ya da yurtiçinde bir sorun yaratır mı?
pasaport almak için yeni vesikalık çektireceğim, kimliğimdeki eski vesikalık (3 yıllık) yurtdışında ya da yurtiçinde bir sorun yaratır mı?
0
sanmiyorum bende oyle bi sorun olmamisti.. ben universitedeyken pasaportumu aldigimda, kimligimde ortaokul fotografim vardi..zaten yurtdisinda kimliginin hic bi gecerliligi yok, pasaport gecerliheryerde kimlik niyetine..
0
ozellikle yurtdisi icin zaten kimlige ihtiyacin olmayacak pasaport olunca. dolayisiyla kimlikteki fotografin sorun yaratacagini sanmam. yurticinde de simdiye kadar sorun yaratmadiysa bundan sonra da yaratmaz. 10- 15 senelik fotosunu kullananlar oluyor. 3 sene ne ki? benim de 16 yasimdan fotografim duruyor kimlikte. simdiye kadar bir sorun yasamadim.
0
yeni resim çektirmemek 5-10 tl için alınmaya değmeyecek risktir
istenilen fotoğraf 4.5cm*6cm onu da unutmayın, çektirirken fotoğrafçıya söyleyin o halleder
istenilen fotoğraf 4.5cm*6cm onu da unutmayın, çektirirken fotoğrafçıya söyleyin o halleder
0
babatema
Buzdolabımda bir süredir bekleyen bir kaç kilo zeytin (normalde bir yılda tüketirim tamamını) ve koca bir kavanoz salça var. salçanın üzeri biraz küf olmuş, zeytinlerin bazılarında da küçük küçük küf izleri var.nedir bunların geleceği a dostlar? çöpü mü boylayacaklar yoksa mideyi mi?bahisler açılmış
Buzdolabımda bir süredir bekleyen bir kaç kilo zeytin (normalde bir yılda tüketirim tamamını) ve koca bir kavanoz salça var. salçanın üzeri biraz küf olmuş, zeytinlerin bazılarında da küçük küçük küf izleri var.
nedir bunların geleceği a dostlar? çöpü mü boylayacaklar yoksa mideyi mi?
bahisler açılmıştir.
nedir bunların geleceği a dostlar? çöpü mü boylayacaklar yoksa mideyi mi?
bahisler açılmıştir.
0
miden sağlamsa küflerini at ye, yok çıtkırıldım bir miden varsa, at gitsin senden değerli mi
0
gastrit ve ülserim var. ama genel olarak sağlamdır midem. yoksa çoktan delinirdi heralde bunlara rağmen :)
0
salça zaten 1 ayda küflenen bir şey. bir yemek kaşığı yardımıylan küfü hafifçe alıp çöpe atarsan geri kalanı hala tüketilebilir. periyodik olara kyapmak lazım bu işlemi.
zeytin içinse küflü olanları yememeni öneririm. ben yemezdim yani. onları atarsan, geri kalanını da yıkarsan (belki tuzlu suyla daha iyi olur) bir sorun kalacağını sanmıyorum.
edit: ülser varsa hele hiç zeytin yeme. benim mideyi mahvediyor.
zeytin içinse küflü olanları yememeni öneririm. ben yemezdim yani. onları atarsan, geri kalanını da yıkarsan (belki tuzlu suyla daha iyi olur) bir sorun kalacağını sanmıyorum.
edit: ülser varsa hele hiç zeytin yeme. benim mideyi mahvediyor.
0
clem
Fransız bir arkadaşım Türkiye'ye gelmek istiyor. Ama kendisi Almanya'da yaşadığı için ve Fransa-Almanya arası gerekli olmadığından şu anda elinde pasaportu bile yok.Acaba Türkiye'ye de Almanya'ya girdiği gibi kimliğiyle girebilir mi?Bir de önceden vize alması gerekir mi ve bu zor bir işlem mi? Şimdi
Fransız bir arkadaşım Türkiye'ye gelmek istiyor. Ama kendisi Almanya'da yaşadığı için ve Fransa-Almanya arası gerekli olmadığından şu anda elinde pasaportu bile yok.
Acaba Türkiye'ye de Almanya'ya girdiği gibi kimliğiyle girebilir mi?
Bir de önceden vize alması gerekir mi ve bu zor bir işlem mi? Şimdiden teşekkürlerr..
Acaba Türkiye'ye de Almanya'ya girdiği gibi kimliğiyle girebilir mi?
Bir de önceden vize alması gerekir mi ve bu zor bir işlem mi? Şimdiden teşekkürlerr..
0
Biz pasaportsuz KKTC'ye bile giremiyoruz! Ne işi var pasaportsuz Fransızın Türkiye'de! Giremez tabi ki.
0
en.wikipedia.org
turkey diye ararsanız "french id card" ile 3 aylık girebileceğini yazıyor. uygulamada ne derece geçerli bilmiyorum.
oha amk sömürge olmuşuz resmen.
turkey diye ararsanız "french id card" ile 3 aylık girebileceğini yazıyor. uygulamada ne derece geçerli bilmiyorum.
oha amk sömürge olmuşuz resmen.
0
yok öyle kimlikle falan.
uluslararası ilişkilerde prosedürler karşılıklı bildiğim kadarıyla.
gidecek paşa paşa paris konsolosluğuna, sırada bekleyecek, bizim memur çayını içerken sizin mösyö/madamı dinleyecek. sonra bizim memur çayını höpürdeterek, "türkçe konuş bacım" demeyecek ama "evrak eksik, bugün git yarın gel" diyecek. olaylar umarım böyle gelişiyordur. amen.
uluslararası ilişkilerde prosedürler karşılıklı bildiğim kadarıyla.
gidecek paşa paşa paris konsolosluğuna, sırada bekleyecek, bizim memur çayını içerken sizin mösyö/madamı dinleyecek. sonra bizim memur çayını höpürdeterek, "türkçe konuş bacım" demeyecek ama "evrak eksik, bugün git yarın gel" diyecek. olaylar umarım böyle gelişiyordur. amen.
0
www.e-konsolosluk.net
Bizim dışişleri Bakanlığı'nın sitesinde kimlikle girişe dair hiçbir bilgi yok.
www.e-konsolosluk.net
Bu linkte yabancıların ülkemzie gelirken tabi olduğu şartlar yer alıyor ve hiçbirinde pasaportsuzluktan bahsedilmiyor. öncelikle pasaport türü seçiliyor zaten.
Bizim dışişleri Bakanlığı'nın sitesinde kimlikle girişe dair hiçbir bilgi yok.
www.e-konsolosluk.net
Bu linkte yabancıların ülkemzie gelirken tabi olduğu şartlar yer alıyor ve hiçbirinde pasaportsuzluktan bahsedilmiyor. öncelikle pasaport türü seçiliyor zaten.
0
o kart eu içinde geçerlidir, türkiye ye gelirken havaalanında rahat vizesini alır hemen pass kontorlü yanında oluyor.
kartla giriş sadece eski türk vatandaşlarına verilen pembe kartlarla falan oluyor diye biliyoruz.
kartla giriş sadece eski türk vatandaşlarına verilen pembe kartlarla falan oluyor diye biliyoruz.
0
pasaportunu alıp gelecek. indiği havalimanında vizesini basacaklar pasaporta. sıraya girmek falan yok konsoloslukta. ama kimlikle de girmek yok
0
öyle karşılıklık falan yok diplomatik ilişkilerde.
Alman vatandaşları yalnızca kimlikleriyle Türkiye'ye giriş yapabiliyorlar. 3 ay kalma hakları var bu şekilde. Pasaportları falan da olması gerekmiyor. geçen sene 20 kişilik grubun yarısı bu şekilde Türkiye'ye giriş yaptılar beraberimde Türkiye'ye gelen.
büyük ihtimalle Fransız vatandaşları için de geçerlidir.
Alman vatandaşları yalnızca kimlikleriyle Türkiye'ye giriş yapabiliyorlar. 3 ay kalma hakları var bu şekilde. Pasaportları falan da olması gerekmiyor. geçen sene 20 kişilik grubun yarısı bu şekilde Türkiye'ye giriş yaptılar beraberimde Türkiye'ye gelen.
büyük ihtimalle Fransız vatandaşları için de geçerlidir.
0
bu konularda ezik olduğumuzu biliyordum da bu kadar ezik olduğumuzu bilmiyordum.
biz sürünelim onlar ellerini kollarını sallaya sallaya gelsinler.
bari havaalanında sıra bekleseler.
biz sürünelim onlar ellerini kollarını sallaya sallaya gelsinler.
bari havaalanında sıra bekleseler.
0
ben de başta pasaportsuz giriş yapamayacağını söyledim. ama kendisi internetten araştırmış ve id ile giriş yapabileceğini söyledi. ben yine de emin olmak için burada sormak istedim.
yani demek ki 'ne yazık ki' doğru bakmış ve vize konusu da havaalanında halledilebiliyor.
çok teşekkür ederim.
yani demek ki 'ne yazık ki' doğru bakmış ve vize konusu da havaalanında halledilebiliyor.
çok teşekkür ederim.
0
vercingetorix
Şimdi arkadaşlar, benim kuzenin puanları açıklandı bugün, ki maalesef kendisi sıçmış durumda, o ayrı bir konu. Yüzde 22'lik dilimde. Yani en dandik Anadolu Lisesi bile hayal sanırım. Ben bu işlerden elimi eteğimi çekeli bayağı oldu, puan sistemi değişti benim zamanıma göre, bir sürü angarya çıktı fa
Şimdi arkadaşlar, benim kuzenin puanları açıklandı bugün, ki maalesef kendisi sıçmış durumda, o ayrı bir konu. Yüzde 22'lik dilimde. Yani en dandik Anadolu Lisesi bile hayal sanırım. Ben bu işlerden elimi eteğimi çekeli bayağı oldu, puan sistemi değişti benim zamanıma göre, bir sürü angarya çıktı falan. Kuzen İstanbul'da, ben Ankara'da.. Yani olaylara bayağı uzağım. Fakat ne yazık ki kuzen de bir o kadar uzak gibi görünüyor bana. Ona anneannem bakıyor, annesi günde 12 saat falan çalışıyor, baba ayrı bir hikaye zaten. Neyse diyeceğim şudur ki, bu işlerle bir şekilde yakından ilgileneniniz varsa, birkaç sorumu yanıtlayabilirseniz çok sevinirim.
1) Öncelikle, tercihler internet üzerinden mi yapılacak? Eskiden form doldurup teslim ediyorduk falan, kalktı mı o işler?
2) 2. Yerleştirme diye bir şey varmış kontenjan açıkları sonrası. Onun için ayrı tercih yapılmayacak herhalde değil mi? (bunun cevabını buldum.. tamamdır.)
3) Şimdi zaten Anadolu Lisesi hakikaten hayal de, hani ya tutarsa diye... Tutmazsa Süper Lise olsun diyorlar. Süper Lise'ye nasıl kayıt yapılacak?
Şimdilik bu kadar. İlgilecenek arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.
1) Öncelikle, tercihler internet üzerinden mi yapılacak? Eskiden form doldurup teslim ediyorduk falan, kalktı mı o işler?
2) 2. Yerleştirme diye bir şey varmış kontenjan açıkları sonrası. Onun için ayrı tercih yapılmayacak herhalde değil mi? (bunun cevabını buldum.. tamamdır.)
3) Şimdi zaten Anadolu Lisesi hakikaten hayal de, hani ya tutarsa diye... Tutmazsa Süper Lise olsun diyorlar. Süper Lise'ye nasıl kayıt yapılacak?
Şimdilik bu kadar. İlgilecenek arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.
0
oges.meb.gov.trİH%20KILAVUZ-02-TEMMUZ.pdf
1 - İnternet üzerinden yapılacak ama "Yapamayız" derlerse velisi bir form doldurup okuluna verecek, onun adına öğretmenler yapacak.
2 - İlk yaptığı tercihler 2. ve tercih yükseltmede de geçerli olacak. Eğer 2. tercihten ya da tercih yükseltmeden faydalanmak istiyorsa sadece tercih ücreti olarak 5 TL yatıracaklar (Her bir tercih işlemi ayrı ayrı için 5 TL ödenecek).
3 - Bildiğim kadarıyla artık süper lise diye birşey kalmadı. Birkaç yıl önce tüm süper liseler anadolu lisesine dönüştürüldü.
Hayırlısı olsun.
1 - İnternet üzerinden yapılacak ama "Yapamayız" derlerse velisi bir form doldurup okuluna verecek, onun adına öğretmenler yapacak.
2 - İlk yaptığı tercihler 2. ve tercih yükseltmede de geçerli olacak. Eğer 2. tercihten ya da tercih yükseltmeden faydalanmak istiyorsa sadece tercih ücreti olarak 5 TL yatıracaklar (Her bir tercih işlemi ayrı ayrı için 5 TL ödenecek).
3 - Bildiğim kadarıyla artık süper lise diye birşey kalmadı. Birkaç yıl önce tüm süper liseler anadolu lisesine dönüştürüldü.
Hayırlısı olsun.
0
benim bildiğim süper liseler zaten kalkalı çok oldu artık öyle bi lise yok Sanırım Anadolu da yok hepsi bir.
0
@zozjotejmnk:
Anadolu Liseleri devam ediyor.Tabi eski Anadolu liseleriyle kıyaslanamaz. Şimdikiler düz liselerin sınavla girileni. Özellikle Süper liselerin dönüştürülmesinden sonra hiçbir özellikleri kalmadı maalesef. Eski düzeni oturmuş okullar hala iyi olabilir ancak dönüşüm sonrası her ilçede birer ikişer açılan anadolu liselerinde kalite denen birşeyden söz edilemez. Maalesef çoğu anadolu liseli artık ingilizce hiçbir şey öğrenmeden mezun oluyor.
Anadolu Liseleri devam ediyor.Tabi eski Anadolu liseleriyle kıyaslanamaz. Şimdikiler düz liselerin sınavla girileni. Özellikle Süper liselerin dönüştürülmesinden sonra hiçbir özellikleri kalmadı maalesef. Eski düzeni oturmuş okullar hala iyi olabilir ancak dönüşüm sonrası her ilçede birer ikişer açılan anadolu liselerinde kalite denen birşeyden söz edilemez. Maalesef çoğu anadolu liseli artık ingilizce hiçbir şey öğrenmeden mezun oluyor.
0
TheRezerve
Yaz zamanı bos durmayayim diyerekten bir işe girdim , yalniz işe başladiğim yer biraz kolpa bi yer cıktı , neyse orasi ayrı bir konu zaten , şimdi ben bu arkadaşlara 5 gün önce sigortami başlatmalari için gerekenleri verdim , sorum şudur ki; sigortamin başlayıp başlamadiğini internetten öğrenebilc
Yaz zamanı bos durmayayim diyerekten bir işe girdim , yalniz işe başladiğim yer biraz kolpa bi yer cıktı , neyse orasi ayrı bir konu zaten , şimdi ben bu arkadaşlara 5 gün önce sigortami başlatmalari için gerekenleri verdim , sorum şudur ki;
sigortamin başlayıp başlamadiğini internetten öğrenebilceğim bir yer var mi??
bi arkadaşim sigortan başladıktan en az bir ay sonra ssk sicil noyu internetten görebilirsin diye bir şey sölemişti , bu ne kadar doğru?
sigortamin başlayıp başlamadiğini internetten öğrenebilceğim bir yer var mi??
bi arkadaşim sigortan başladıktan en az bir ay sonra ssk sicil noyu internetten görebilirsin diye bir şey sölemişti , bu ne kadar doğru?
0
0
Bildiri ay sonunda yapilir. Elektronik oldugu icin ayin besinden sonra falan gorebilirsin kactan yattigini.
0
E-Bildirgeler birsonraki ay bildirilir, bu doğru ancak sizi bildirebilmek için önceden işe girdiğinizi SSK'ya bildirmek zorundalar. Yani işe başlattıkalrı günden en az 1 gün önce SSK'ya bildirmiş olmaları gerekir. Eğer daha önce hiç SSK'lı olmadıysanız yani sigorta numaranız yoksa, verilen adresten TC kimlik numaranızla sorgu yapıp size sigorta numarası alıp almadıklarını öğrenebilirsiniz diye düşünüyorum.
0
banuolcay
Ansiklopedik formatta olduklarindan ve ben yurtdisina tasindigimdan yanimda goturemiyorum. 10 cilt falan. Sizce nereye verebilirim/ bagis yapabilirim?
Ansiklopedik formatta olduklarindan ve ben yurtdisina tasindigimdan yanimda goturemiyorum. 10 cilt falan. Sizce nereye verebilirim/ bagis yapabilirim?
0
12 cilt demek istedim. iceriginden emin diilim. kullanabilecek birine vermek istiyorum. hediye gelmisti... ben almadigim icin tam da bilgim yok :-(
0
kurtcobainn
benim bir sorum olacaktı,apartman içinden kablo geçirdim (telefon kablosu), bunu apartmanın beton merdivenine gürültü çıkarmadan sabitlemem gerekiyor. nasıl bir yapıştırıcı kullanmalıyım?
benim bir sorum olacaktı,
apartman içinden kablo geçirdim (telefon kablosu), bunu apartmanın beton merdivenine gürültü çıkarmadan sabitlemem gerekiyor. nasıl bir yapıştırıcı kullanmalıyım?
apartman içinden kablo geçirdim (telefon kablosu), bunu apartmanın beton merdivenine gürültü çıkarmadan sabitlemem gerekiyor. nasıl bir yapıştırıcı kullanmalıyım?
0
çakmak dert olmayacaksa bir kenarı çivili plastik aparatlar var yarım daire şeklinde.
0
Silikon falan kullanilmaz bu islerde. Krose ya da kalanet kullanilmali. Zira silikon bir süre sonra atar.
0
Adını bilmiyorum, 1cm x 1cm boyutunda yapışkanlı kroşeler var. Onu sırayla diziyorsun duvara, sonra da ince kablo bağıyla tutturuyorsun. Oh mis...
0
aslında uzun süreli kalması gerekiyor beton üzerinde. onun için kısa sürede atacaksa hiç yapmamam daha iyi olur. kroşe olayını araştırmak lazım
0
fuck milk get beer2
1)benim askerliğim ne zamana kadar tecilli, bunu öğrenebileceğim bir site var mı? google'dan bakındım baya ama bulamadım..2)genelde doğulu kişiler batıya, batılı kişiler doğuya çıkar askerliği.. böyle bir şey var mı gerçekten.. yoksa ihtiyaca göre, nerenin ihtiyacı varsa oraya mı yerleştiriliyorlar
1)benim askerliğim ne zamana kadar tecilli, bunu öğrenebileceğim bir site var mı? google'dan bakındım baya ama bulamadım..
2)genelde doğulu kişiler batıya, batılı kişiler doğuya çıkar askerliği.. böyle bir şey var mı gerçekten.. yoksa ihtiyaca göre, nerenin ihtiyacı varsa oraya mı yerleştiriliyorlar (ben böyle biliyorum).. ama ilk durum geçerli ise nüfusa adanalı olarak kayıtlı olan kişiler genelde nereye çıkıyor mesala.. (ne doğu ne batı, tam orta :D)
2)genelde doğulu kişiler batıya, batılı kişiler doğuya çıkar askerliği.. böyle bir şey var mı gerçekten.. yoksa ihtiyaca göre, nerenin ihtiyacı varsa oraya mı yerleştiriliyorlar (ben böyle biliyorum).. ama ilk durum geçerli ise nüfusa adanalı olarak kayıtlı olan kişiler genelde nereye çıkıyor mesala.. (ne doğu ne batı, tam orta :D)
0
1) bunu öğrenebileceğiniz bir site henüz türkiye cumhuriyeti hudutları dahilinde kurulmadı, kurulamaz da. ama mesela bir polis kontrol noktasında GBT'ye girerseniz veya her mantıklı insanın yapacağı gibi herhangi bir askerlik şubesine gidip "askerlik durum belgesi" alırsanız baya kısa sürede ve kesin olarak öğrenmiş olursunuz.
2) yalan.
2) yalan.
0
2 - Yok öyle birşey. Malatyalıyız. Bir abim Kars'ta Ermenistan sınırında, bir abim Van'da İran sınırında, son abim de Gaziantep'te Suriye sınırında yaptı. Ben Tekirdağ'da yaptım. Yaptığım yerde Türkiye'nin her yerinden asker vardı. Gitmeden önce şöyle duymuştum "Nereye gidersen git mutlaka birden fazla Adanalı olacaktır". Doğru çıktı, en kalabalık grup Adanalılardı.
0
ravioli
bugün arabada radyoları karıştırırken arka arkaya iki farklı radyoda şu tarz bi dua duydum: '...allahım sen muhammed (sav) efendimizi cennetinin en iyi mertebesiyle mükafatlandır vs..'yatsı ezanından 3-4 dakika sonra duydum bu duayı, nedir, niye okunur?
bugün arabada radyoları karıştırırken arka arkaya iki farklı radyoda şu tarz bi dua duydum: '...allahım sen muhammed (sav) efendimizi cennetinin en iyi mertebesiyle mükafatlandır vs..'
yatsı ezanından 3-4 dakika sonra duydum bu duayı, nedir, niye okunur?
yatsı ezanından 3-4 dakika sonra duydum bu duayı, nedir, niye okunur?
0
sacmalıgın dik alasıymıs o dua da. peygamerin cennetin en ucra kosesini hak etmesı ıcın de duaya gerek varsa nesi peygamber o halde ? nesi habib ? biri cok fena tasak gecmıs muslumanlarla onlar da yemıs. gecmıs olsun. boyle bi sacmalıga sacmalık deyince de ayayay foruma donuyor diye silen admıne de ayrıca selamlar.
alchemist, arkadasım sana mı soracam ne konusacagımı ?
alchemist, arkadasım sana mı soracam ne konusacagımı ?
0
bryan, kendine b değerlere saldırmanın dışında farklı bir hobi bulursan hem sen daha huzurlu olursun hem görüntü kirliliği olmaz.
soruy cevap; böyle bir duaya denk gelmedim ama genelde o'nun şefaati için dua edilir, o'nun mekanında olmak için falan...
diyanet'e sorabilirsin kesin cevap için web sitesi üzerinden de soruluyor sanırım.
soruy cevap; böyle bir duaya denk gelmedim ama genelde o'nun şefaati için dua edilir, o'nun mekanında olmak için falan...
diyanet'e sorabilirsin kesin cevap için web sitesi üzerinden de soruluyor sanırım.
0
"dua edin de, cennette bana güzel bi yer denk gelsin. bana güzel bi yer denk gelirse, sizin de bana komşu olma şansınız var. ona göre." mahiyetinde bi dua imiş. ilginç.
0
olmaz boyle nick
Dostlar Daha önce hiç işim olmadığı için ve satın da almadığım için şu yazıcı seçerkenki incelikler konulu dersi alamadım. hani "yok abi onun toner i yazıcıdan pahalı , yok işte o az sayıda basıo " tarzı konulara biraz uzağım. Konunun inceliklerini biraz öğrenmek için ağrıtıorum başınızı Gelelim ası
Dostlar
Daha önce hiç işim olmadığı için ve satın da almadığım için şu yazıcı seçerkenki incelikler konulu dersi alamadım. hani "yok abi onun toner i yazıcıdan pahalı , yok işte o az sayıda basıo " tarzı konulara biraz uzağım. Konunun inceliklerini biraz öğrenmek için ağrıtıorum başınızı Gelelim asıl konuya Şimdi çok yoğun olmayan bir muhtarlığa ne tür bir yazıcı gider , bilemedim.e küçük mahalle bütçe de pek yüksek değil haliyle :)...günde 10- 15 çıktı diyebiliriz .
Hangi tip yazıcı önerirsiniz , hata direk model olursa süper olur.
Şimdiden teşekkürler
Daha önce hiç işim olmadığı için ve satın da almadığım için şu yazıcı seçerkenki incelikler konulu dersi alamadım. hani "yok abi onun toner i yazıcıdan pahalı , yok işte o az sayıda basıo " tarzı konulara biraz uzağım. Konunun inceliklerini biraz öğrenmek için ağrıtıorum başınızı Gelelim asıl konuya Şimdi çok yoğun olmayan bir muhtarlığa ne tür bir yazıcı gider , bilemedim.e küçük mahalle bütçe de pek yüksek değil haliyle :)...günde 10- 15 çıktı diyebiliriz .
Hangi tip yazıcı önerirsiniz , hata direk model olursa süper olur.
Şimdiden teşekkürler
0
samsung ya da hp'nin baz lazer yazıcı modelleri işinizi görür. Samsung ML-1610, HP 1018 ya da muadilleri. Bu modeller markaların en ucuz modelleri. Ayrıca piyasa da da en yaygın kullanılan modeller bunlar. Tonerleri de sizin için uzun süre idare eder. Bir kez de doldurarak kullanırsanız gayet ekonomik olur.
0
