Çorap siyah olur, atlet denizci olmayacaksanız yeşil olur. Don yeşil veya beyaz olur, yeşil olursa daha iyi olur. İçlik çok iyi olur. Gittiğiniz yerde bazı şeyleri bulamayabilirsiniz, en kötü ihtiyacı olan birine verirsiniz.

Ben gitmeden önce bolca bot çorabı ve çamaşır almıştım. Ordayken kantinden almam icap etti, kaliteleri dışarda aldıklarımdan çok düşüktü. Yani gitmeden almanız sizin için iyi olur. götürülecekler açısından da sözlükteki başlıklarda epey bilgi var. Ben çok yararlanmıştım.

sözlükteki başlık fazlasıyla yeterli ama gideceğin yere göre bir kaç şeyi ekleyip çıkarabilirsin, onu da bu askerlik malzemelerinin satıldığı yerlerdekiler bilir, adama şuraya gidiyorum şunları alıcam başka ne alayım diye sorarsan o da söyler şunu şunu da alman mantıklı diye.

ben atlet almamıştım. sadece fanila almıştım. ama havacı iseniz mavi almanız gerekecek.

kitap falan götürsek sıkıntı olur mu? kontrol ediyorlarmış galiba, neye göre kontrol ediyorlar?

sakın silikon tabanlığı unutmayın.

çamaşır filesi de almayı unutma,askılık da unutma :)
ayy yazık valla :))
askerlik günlerim aklıma geldi.:))

Açıköğretimin kontenjansız bölümleri puan düşürmez.

yani ?
felsefe kontenjanlı mıdır acaba ? :)

Kılavuzda belli bir kontenjan belirtilmişse kontenjanlıdır. yok 2 yıllıkları tercih edebilmek için yeterli olan barajı geçebilen herhangi biri tercih ettiği taktirde girebiliyorsa kontenjan yoktur. Daha açık anlatırsam eskiden öss'de 105 ve 120 barajı vardı. 105'i geçenler isterlerse kontenjansız açık öğretim puanlarını seçebiliyorlardı. Örneğin işletme, iktisat, kamu yönetimi gibi. kontenjanlı bölümler bildiğim kadarıyla ingilizce öğretmenliği, bilişim teknolojileri ve okul öncesi öğretmenliği olması lazım. geçen sene açılan felsefe gibi bölümlerin durumunu bilmiyorum.

Şimdi baktım tercih kılavuzuna: felsefe programı kontenjansızmış. Buna karşın belirttiklerimden başka Türk Dili ve Edebiyatı bölümü de kontenjanlıymış (öğretmen olabilme ihtimali olduğundan herhalde)

Benim hanım ve baldız, Armani Code'a bayılıyorlar. Hafif ve güzel bir kokusu var.

parfüm dünyası derya deniz. kabaca sınıflandırırsak çiçek kokuları var, şipre var, fresh kokular var meyve kokuları var, odunsu kokular,misk var... var da var. öncelikle eşinizin hangi tür kokulardan hoşlandığını belirleyin.bu site de size yardımcı olur, sağ taraftaki etiketlerden istediğiniz kokuyla ilgili yazıyı okuyabilirsiniz. beni bu güne kadar hiç yanıltmadı.

kokudefteri.blogspot.com

benim ruh halim değişken olduğu için birden fazla parfüm kullanmayı tercih ediyorum.

kokteyl, akşam yemeği gibi durumlar için carolina herrera 212 sexy favorim.
gündüzleri daha hafif şeyler kuulanıyorum; sürekli değişiyor. son zamanlarda Morgan - Love Love De Toi Glamstar EDT Sprey ( Sınırlı Üretim ) ve Benefit - Something About Sofia EDT Sprey kullanıyorum.

bu arada parfüm alımı için tr.strawberry.com sitesini tercih edin derim. bir kaç gün bekleyecek vaktiniz varsa tabii... oldukça uygun fiyatlara satıyorlar çünkü. o fiyata birden fazla parfüm alabilirsiniz.

davidoff coolwater, givenchy irresistable

versace versense müthiş kalıcı bir koku. isterseniz önce bir tester olarak deneyin ve kalıcılığı görün. ve çok fresh bir koku.
escada magnetism de çok çekici bir koku. kalıcılığını test edin ama. ne olursa olsun bu parfüm işi biraz zaman istiyor. her koku her tende kalmıyor filan. ama en güzeli tavsiye edilen kokuları sıkacaksınız 20 dakika sonra kalıcılığına ve kokunun güzelliğine emin olursanız alacaksınız.

Arkadaşlar eklemeyi unuttum eşim esmer tenli. Daha çok vanilya şeker tarzı kokular yakışıyormuş. Bu kıstasları göz önüne alarak biraz daha spesifik seçeneklere yönelebilir miyiz rica etsem.

DKNY - Apple
Clinique - Happy

bunlar bi bayanda vazgeçemediğim kokulardır ve çok da güzellerdir. tavsiye ederim.

yves rocher'a bakmanı tavsiye ederim..

www.yvesrocher.com.tr

escada magnetism üst notaları fesleğen, yaprak, frezya, frenküzümü, erik, orta notaları yasemin, vadi zambağı, süsen, saman, badem çiçeği, alt notaları amber, misk, kaşmir vanilyası ve sandal ağacından oluşur.
yani şeker vanilya. yalnız kalıcılığını bir test edin yine de. emin olun kalıcılığından öyle alın. parfümlerde kalıcılık ciddi bir sıkıntı. kaç şişe parfüme boşa para vermişlikten sonra dp'ye döndüm ben.

(bkz: gucci envy me)
(bkz: hugo boss deep red)
(bkz: hugo boss intense)
(bkz: ck euphoria)

davidoff echo

aklına ne tür sorun geliyorsa hepsini çıkarır bence, uzak dur.

çin malı iphone. çakma yani. dogubankta 200 onlar:)

iphone'un 250 lira olması ihtimali ile sorun çıkarmama ihtimali aynı.

Çakma onlar çakma. iphone ile alakası yok.

sundandir o: getir.net

beyninizi pişirebilir aman dikkat.

Aman düşmeyin o hataya. Geçen sene eşim için gittigidiyordan meizu olduğunu düşünerek çakma iphone almıştım. Ben meizu'yu kaliteli marka bilirdim. internette ayağı güzel yorumlar var. Ancak dikkatsizliğim nedeniyle satılan telefonun Meziu değil de Meyzu olduğunu görmemişim. Telefon geldiğinde resmen şok oldum. Sitede yanlış bilgi verilmediği için de iade edemedim.

Şu anda eşim kullanıyor ancak resmen işkence. Bir kere işletim sistemi standart, yani program yükleme imkanı kısıtlı. Ben hiç yükleyemedim mesela. İkincisi telefon tek tuşlu olduğu ve o tek tuş da iptal yani No görevi gördüğü için gelen aramalara cevap vermek bile işkence oluyor. Cevap vermek için önce dokunmatik(!) ekrandan seçenekler menüsüne sonra da efekt yok'u seçip tamam'a basmanız gerekiyor. Orjinaldeki kaydırarak cevap verme imkanı yok maalesef.

Ekrana gelince dokunmatik demeye bin şahit lazım. Yapmaya çalışıtğınız 2 işlemden birini yapamıyorsunuz.

Sonuç olarak ne kadar gerçekçi görünürse görünsün "ÇAKMA" ürün almayın, aldırmayın.

iphone uygulamaları yuklenmez ona, gercekten yükleniyosa alınır :)ama o telefonda ios oldugunu düşünmek imkansızı istemek olur bence.

HiPhone marka onlar iPhone değil:)

=EĞER(A1=T;3;EĞER(A1=C;2;0))

A1 değeri kontrol edeceği kutu.

algoritması:

eğer
    A1 deki değer T ise > değeri 3 olarak gir
    değilse
          eğer A1 deki değer C ise > değeri 2 olarak gir
           değilse
                değeri 0 olarak gir.

edit: düzeltme yaptım

t, c veya - dğerinin A1 hücresinde olduğunu varsayıyorum:

=uzunluk*yükselik*if(A1="T";3;if(A1="c";2;if(A1="-";0;"a1 hücresi T, C veya - değil")))

lisans diplomasını aldığın an kpss iptal. lisans mezunu olduğunda atamalara katılmanıda sistem engelliyor zaten.

lisans mezunu olarak başvuracaksın. ortaöğretim olmaz.

Yanlış biliyor arkadaşlar maalesef. Bir sınava katılma zorunluluğu o sınav düzeyinden mezun olduktan sonra başlar. Yani lisans düzeyinde sınavın zorunlu olması için elinizde lisans diplomanız ya da mezuniyetiniz olması şarttır. Şu anda ortaöğretim düzeyinden sınava girmenizde bir sakınca yok. Mezuniyetinizden sonra yapılacak lisans düzeyine kadar bu sınav geçerli olacaktır. Hatta bu sınav sonucunda bir kadroya yerleşebilir ve ortaöğretim düeyinden sınava girmiş, lisans mezunu bir memur da olabilirsiniz. Böyle örnek çok vardır.

Bu hususlar sınav kılavuzlarında açıkça belirtilmektedir:

"Son başvuru tarihi olan .... tarihinde lisans düzeyinde mezun olan veya olacak olan kişiler kpss ortaöğretim/önlisans düzeyinden sınava giremezler" veya "Son başvuru tarihi olan .... tarihinde lisans düzeyinde mezun olan veya olacak olan kişiler kpss lisans düzeyinden sınava girmek zorundadırlar." gibi.

Örneğin 2010 yılı ortaöğretim/önlisans kılavuzunda aşağıdaki hususlar mevcuttur:

"2. B A Ş V U R M A
2.1 BAŞVURMA KOŞULLARI

2.1.1 Bu Sınava Kimler Başvurabilir?
Bu sınava ortaöğretim okullarından / önlisans programlarından mezun olanlar ile sınava başvuru sırasında mezun durumda olmayan ancak sınavın geçerlik süresi (iki yıl) içinde ortaöğretim / önlisans düzeyinde mezun olabilecek durumda olan adaylar başvurabilecektir.

2.1.2 Bu Sınava Kimler Başvuramaz?
21 Mayıs 2010 tarihi itibariyle lisans diploması almaya hak kazanmış adaylar bu sınava
başvuramazlar.
Bu sınavın geçerlik süresi (iki yıl) içinde bir ortaöğretim okullarından / önlisans programından mezun olamayacak adaylar, bu sınava başvuramazlar.

DİKKAT:
2010-KPSS ORTAÖĞRETİM/ÖNLİSANS’a son başvuru tarihi olan 2 Temmuz 2010 tarihi itibariyle
önlisans diploması almaya hak kazanmış adaylar sınava ortaöğretim düzeyinde girmek için
başvuramazlar.
Bir adayın hem 2010-KPSS Lisans’a hem de 2010-KPSS Ortaöğretim/Önlisans’a katılması mümkün değildir. 2010-KPSS Lisans’a başvurmuş adayların 2010-KPSS Ortaöğretim/Önlisans’a da başvuru yapmaları mümkün olmayacak, bu adayların 2010-KPSS Ortaöğretim/Önlisans’a başvuru yapmaları sistem tarafından engellenecektir.

Başvuru koşullarından herhangi birine durumunun uymadığı tespit edilen adaylar, sınava alınmış olsalar bile bu sınav sonucu ile elde ettikleri hiçbir haktan yararlandırılmazlar."

resetleme düğmesi vardır. bir iğne ile basabilrisiniz. ilk şifresinin ne oldugu kullanma kılavuzunda yazar, o elinizde yok internetten ulaşabilirsiniz.

modemi resetliycen ama adsl sifresi felan filani unutmadigindan emin olduktan sonra.

Bir de netmaster - netmaster deniyin. Benim yeni aldığım netmeaster routerin kullanıcı adı ve şifresi netmastermiş.

Valla muhasebecin bilmemekte haklı ben de ilk defa duyuyorum. Ücret bordrosu olabilir mi acaba ? Ücretli mi çalışıyorsunuz yoksa işveren misiniz ?

eğer Bağkurluysanız SGK'dan alacağınız ödediğiniz primleri gösterir liste olabilir bence.

işverenim ( o ne be öyle :) )

zaten isteyen yerde ne olduğunu bilmiyor ama 44'ün dediği gibi primlerin ödenip ödenmediğini gösteren bi liste olduğunu tahmin ediyorum ben de,neyse sgk'ya gideyim bari,orda olmazsa bağkura giderim.

teşekkürler

götlerinden belge adı uyduruyorlar.

prim ödeme listesini istiyorlardır. kabul ediyorlarsa internetten alabilirsiniz.

aynen kibritsuyu'nun dediği gibi afedersiniz götlerinden uydurmuşlar,bağkur'a gittim yok öyle bi belge dediler,konsolosluk istiyor diyince de,ödeme listesi istiyolardır dediler ve yazıcıdan bi çıktı alıp havalı gözüksün diye (aynen bunu söyledi memur) üzerine 2-3 mühür basıp,bi de imza attılar o kadar.

araba sakinlerinin cinsiyetine, tipine, yaşına ve ortamın "ailevilik" seviyesine göre polis amcalar keyfilik faktörünü kullanacaktır diye tahmin ediyorum.

karayolları trafik kanunu uyarınca;
Araçların yüklenmesi
MADDE 65- (Değişik: 18.11.1986-3321/1 md.)
Araçların yüklenmesinde yönetmelikte belirtilen ölçü ve esaslara aykırı olarak;
a) Taşıma sınırı üstünde yolcu alınması,
..... yasaktır

aynı maddenin devam eden bendi uyarınca :
(Değişik: 25.05.1997-4262/4 md.) Birinci fıkranın (a) bendi hükümlerine uymayanlar 8.500.000 lira, (c), (f), (g), (h), (i) ve (j) bentleri hükümlerine uymayanlar 17.100.000 lira, (b), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere uymayanlar 34.800.000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

tabi bu bend 1997 yılında gelmiş oldupunda 8.500.000 tl lik cezanın maliye bakanlığı tarafından her yıl belirlenen yeniden değerleme oranlarıyla çarpıp hesaplamak lazım güncel cezayı bulmak için.. o da uzun bi hesaplama gerekio ama yeniden değerleme oranlarını şurdan bulup hesaplıyabilirsiniz : www.turkhukuksitesi.com

@maniaque, ticari araçlara bile o kadar ceza kesilmiyor. Fazla yolcu alan dolmuşa en düşük cezanın iki katı ceza kesmişti polis (120tl civarı)

Yakalanırsan öyle uçuk cezalar ödemezsin merak etme. En düşük cezayı veya onun bir kaç katını ödersin en fazla.

evet özür dileyerek düzeltiorum, ben bendin eski halini yazmışım, 2006'da deişiklik olmuş, yeni hali şu şekilde:

(Değişik fıkra: 10/05/2006 - 5495/2 md.) Birinci fıkranın (a) bendi hükümlerine uymayanlar 50 Türk Lirası, (c), (g), (h), (i) ve (j) bentleri hükümlerine uymayanlar 100 Türk Lirası, (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere uymayanlar 200 Türk Lirası, (b) ve (f) bentlerine uymayan işletenler 1.000 Türk Lirası, (b) ve (f) bentlerine aykırı yük gönderenler 2.000 Türk Lirası idarî para cezası ile cezalandırılırlar.

yani 50 x1,78x1,72x1,12x1.022=175 TL ceza ödersiniz 2010 yılı itibariyle.

Çok teşekkürler :D

@maniac : Bir hata var sanıyorum. 1,78 değil de 1,078 olması gerekmez mi? 1,78 olunca %78 oranında değerlenmiş olmaz mı?

50 * 1,078 * 1,072 * 1,12 * 1,022 = 66,14

@44: heheh doğru, en son öss'de matematik çözünce böyle oluyo galiba :)

orijinal serial kullanacaksan sorun neden yaşayasın?

Önemli olan da serial zaten. O serial size aitse aynı sürüme sahip herhangi bir kaynaktan kurulum yapabilirsiniz.

teşekkürler, ancak nette bi ton xp var, bunlardan temiz, virüssüz olan bir tane aramıştım.
ancak dün gece uzun kasışlar sonrası sistemi tekrar çalışır hale getirdim ve şu an sorun yok :) şimdilik xp ihtiyacı ortadan kalktı. tekrar teşekkürler.

epasaport.gov.tr

@zrosse: Çok oturumlu sınav, lisans mezunlarına yönelik ve temmuz ayında yapılacak. Önlisans sınavı ise başvuruları şu anda devam etmekte olan ve eylül ayında tek oturumda yapılacak olan bir sınav.

forgetting sarah marshall, zack and miri make a porno

chaos theory

along came polly

My sassy girl
Just like heaven

juno'yu beğendim en son. komik olmasa da.

favorim nick and norah's infinite playlist

(bkz: 500 days of summer)
Anıra anıra kahkaha attırmasa da çok sıcak çok sevimli bol bol sırıttıran bir film.

edit: soundtrack'leri de bir numaradır bu arada.

romantik komedi var onu izle. şaka yapmıyorum bizim türkler geçen çekti sinem kobal gürgen öz falan oynuyor. nereden baksan bir 50 first dates tadı yakaladım diyebilirim. dün izledim daha. filmin adı başlıkta yazdığın gibi: "romantik komedi"

format factory

Youtube video downloader : youtubedownload.altervista.org

Ee o şekilde de isim soyisimden belli olmaz mı ? Yoksa öğrencilerden falan bulursun belki.

Sirketinle konus, otobiz parasi kadarini versinler, uzerini sen tamamla... :)

Eğer resmi bir kurumsa neyle giderseniz gidin güncel rayiç bedel üzerinden otobüs ücreti ödenir ve karşılığında bilet ibraz etme zorunluluğu yoktur.

Eğer çok seyahat ediyorsan al otobüs biletini sonra bileti kaybettim diye bi daha bastırt, sonra da git bileti açığa aldır...

44 haklı.
www.otogaristanbul.com
www.otogaristanbul.com
bu listenin geçerlilik süresi uzamıştı ama son zamlardan sonra yenisi eklenir herhalde...

sen ucak biletini ibraz edersin, onlar ne kadar harcırahın varsa o kadarını öderler. bilet bulmaya çalısmaya gerek yok gibi geldi bana.

Airtieslarda admin şifresi boş bırakılıyor. Yani 192.168.2.1 adresine girildiğinde çıkan sayfada Tamam tuşuna basarak kontrol paneline ulaşılabilir.

Arkadaşın da belirttiği gibi ilk kurulumda kablosuz değil kablolu bağlanıp öncelikle modem ayarlarını yapılandırmalısınız. ttnet kullanıcı adı ve şifrenizi kaydettikten sonra kablosuz için de şifre ayarlayıp kaydedip çıkın ve sonraki seferlerde kablosuz olarak kullanmaya başlayın.

teşekkürler yardımlarınız için.modemi kurabildim.

çok taze bir film, "funny people". adam sandler.

ancak sözlüğü okumadan izleyin çünkü bazı dangalaklar hiç gülmedik ne biçim film yazmış ancak bu film bir dramdır aslında. güzeldi. izleyin.

enteresan ve pek bilinmedik bir film olarak kabluey'i önerebilirim..

king of california'da çok güzeldir

edit: kabluey biraz duygusal komedi tarzı bu arada

duygusal film derken aşk filmlerini de içine alıyorsan "The Notebook" derim.

Çok büyük ihtimalle istediğiniz kategoriye girmiyor ama şiddetle (bkz: Green Street Hooligans) öneririm.

Ayrıca (bkz: My Sassy Girl), (bkz: vantage point) ile biraz eski ve bol oscarlı (bkz: English Patient), yeni ve bol oscarlı (bkz: Slumdog Millionaire) güzel filmlerdir.

(bkz: the reader)

eternal sunshine of the spotless mind
notebook

a moment to remember
oldboy

ve duygu yogun filmler olarak takashi miike, alısman zaman alır sabret.

the notebook'u izledimiştim zaten.ama teşekkür ederim yinede

(bkz: the straight story)

David Lynch ama çok straight hakkaten.

The Fall
www.imdb.com

ben en son duygu yoğunluğunu the painted veil filminde yaşadım. tavsiye ederim. naomi watts ve edward norton döktürmüş.

boğazlıyan biraz kurak, camur ve tozlu. en son su sıkıntısı cekiyordu. yozgat merkeze epey uzak. kayseriye cok yakın. 1 saat kadar. kiralar eu, $ uzerindendir.

akdağmadeni, yesillik fln nezih bi yer. il merkezine uzak.

zile, gayet guzel bi yer. kiralar 100-500 fln arasında. il merkezine yakın. alevi mahallesi diye bi gettomsu yeri var.

benim top 5 listem;
1- Battalgazi
2- Elbistan
3- Vezirköprü
4- Afşin
5- Zile

Diğerleri hakkında bilgim yok ancak Battalgazi, Malatya'ya 15 km mesafede, bir mahalle yakınlığında, kayısı bahçeleriyle dolu küçük bir ilçedir. Bence kaçırmayın. Ulaşım problemi yoktur (en azından ilçe merkezine, köyleri hakkında bilgim yok.). Eski adı da Eski Malatya'dır.

Maraş seçiceksen Elbistan'ı seç bari. Görece büyük bir ilçe. Hatta il olmak istiyorlar felan. O olmazsa Göksunu seç bari. Bu ilçelerin hepsi merkezeuzak onu bil yani maraş merkezde oturup gidiş-geliş yapamazsın ama elbistanaen azından sık araç var. Kiralar hepsinde ucuzudur (Referans şehrim istanbul!!!) ama maraş merkezde de zaten 250-300 arasında ortalama daireler (doğalgazlı, 2+1, temiz gibi işte). İklim açısından Maraş ve ilçeleri fena değildir. Çok sert kışı olmaz. Yazları biraz bunaltıcı olabliyor ama. Kira dışında diğer giderler ucuzdur. Sebze-meyve özellikle ucuzdur.
Bakmışsındır sen sanırım ama Türkoğlu ve Pazarcık ilçelerine de bak bir istersen. Merkezde oturup günlük gidip gelebilirsin. Ek bilgi istersen spesifik bir yer için bana sor mesajla. Bol şans!

Not: Tokat'ta Turhal'ı da düşün açık varsa. Gayet güzel yerdir.

Kırşehir Akçakentçok güzeldir.Tam bir köy havası var oralarda. İlin neredeyse en yeşil ilçesi. Uzak biraz şehre, sosyal faaliyet olarak "piknik" yaparsınız sadece. Çok soğuk olur kışları,donarsınız. Yolları kapanırdı eskiden şimdi nasıldır bilmem. Arada şenlikler olurdu o zamanlar... Sanırım lojman yeterliydi orada, öğretmenlerin hepsine yetiyordu.

Hakkınızda hayırlısı olsun, kolay gelsin size.

sadece bkz olsa herhangi bir sorun yok. boyle oldugu zaman cumle icinde bkz vermissin gibi oluyor. haliyle cumlede herhangi bir tanim olmadigi icin silinmesi normal.

Çok saçma bir sebepmiş.

entari girme kurallarından şüphe ettiğin, tam hatırlayamadığın durumlarda en güzeli şunu düşün;
bu entari bir forumda yorum olarak da yazılabilr mi?
cevabın evetse o entariyi girme veya revize et. yazdığın şeye bir başkası için okumaya değecek birşeyler koy.

garantili bir uygulamadır sevgili sözlükçü.

yazdığın ve silinen entariyi bu açıdan düşünürsen vahametini ve silinmesinin gerekliliğini anlayabilirsin.

bol şafaklı günler.

tahminimce o bkz'ı bir enter darbesi ile aşağıya indirseydiniz legal olacaktı (tamamiyle sallıyorum)

@ nikdediginnedirki:

Bence entryim gayet güzeldi. Verdiğim bkz de askerlikle ilgili güzel bir ayrıntıya ilişkindi. Askerlik yapan ve şafağı yaklaşmış herkes o ifadeyi kullanmıştır muhtemelen.

Muhtemelen arkadaşınız belgeyi office 2007 de oluşturmuş, siz ise office 2003 kullanıyorsunuz.

O çizgiler office 2007'de eklenen üstbilgi olabilir. Görünüm menüsünden üstbigiye girince seçip silemiyorsanız, dosyadaki bilgileri seçip kopyalayın ve yeni bir dosya oluşturarak yapıştırın. Muhtemelen düzelecektir.

@44
O üst bilgi şeysini sen söyleyince tekrar kurcaladım.Bu çizgiler onun içinde değil.Bana ilginç gelen şey yeni bir belge açtığımda boş sayfanın dört köşesinde bunlar fix menü gibi karşıma çıkıyor. İlgilendiğin için teşekkür ederim.

Kenarlıklar ve gölgelendirme bölümüne baktınız mı? Sayfa kenarlığı eklenmiş olabilir.

Açtığınız her sayfada çıkması da normal.dot şablonunun bu şekilde olduğunu gösterir.

Eğer belirttiğim gibi biçim menüsünden kenarlıklar ve gölgelendirmeye girip, sayfa kenarlığı bölümünde kenarlıkları kaldırdığınızda kayboluyorlarsa:

1 - Boş bir dosyada bu şekilde çizgileri yok edin
2 - Farklı kydet menüsüne girin
3 - Dosya türü kısmından "şablon"u seçin
4 - muhtemelen şablonların kaydedildiği klasör açılacaktır ve orda da normal.dot isimli bir dosya olacaktır
5 - Dosyanıza "normal" haricinde bir isim verin (normal1 gibi)
6 - Klasörün tam yolunu iyice öğrenin
7 - Word'u kapatıp çıkın.
8 - Öğrendiğinzi yoldan giderek oluşturduğunuz dosyayı bulun ve adını "normal" olarak değiştirin
9 - Eğer sisteminizde dosya uzantıları gizlenmemişse yani dosyanın adı "normal1" değil de "normal1.dat" olarak görünüyorsa, adını değiştirirken uzantısını değiştirmeyin (zaten windows uyarı verecektir)
9.a - O klasörde zaten normal.dot diye bir dosya olduğundan öncelikle onun ismini normal2.dot olarak değiştirmenizi öneririm.
10 - Artık wordu açtığınızda o çizgiler kayobolmuş olacaktır
11 - Eğer kenarlıklar ve gölgelendirmede böyle bir kenarlık oluşturulmamışsa, yukardaki maddelerimi bu konuyla ilgili olarak unutun ama normal şablonunu, yani wordü açtığınızda ilk çıkan boş belgenin özelliklerini istediğiniz gibi değiştirebileceğinizi unutmayın.

dosya>sürümler. oradakileri silin.

@44
Kenarlıklar ve gölgelendirme menüsünde hem kenarlıklar hem de sayfa kenarlığı ayarlarını iyice gözden geçirdim.Orada böyle bir seçimim yok.Verdiğiniz yönergeyi de uygulamaya çalıştım ama bir sonuç alamadım.Ben en iyisi bu office'i söküp tekrar takayım :) İlgine teşekkür ederim.

@sokak çocuğu
O söylediğin kısımda hiçbir şey yazmıyordu.Pencere boştu.Yani silinecek bir şey yoktu.İlgilendiğin için teşekkür ederim.

dosyayı yy982 (at) hotmail adresine gönderir misiniz? Çok merak ettim nasıl bir şeymiş.

Bu ne menem bir şeyse office'i yeniden kurmama rağmen kaybolmadı.

Mailde de belirttiğim gibi bana gönderdiğiniz dosyada öyle bir şey yoktu.

1-2-3 Aralik sinav. 12 Aralik ta asker birligine teslim olur.

aralık-nisan-ağustos aylarının, ilk 3 günü oluyordu. şubesinden sınava giriş kağıdı alması lazım, önceki ayın sonuna doğru.

Sınava girmesi için askerlik şubesine gidip, işlemlerini yaptırması laazım, öss filan değil bu sana mektup gönderecekler filan. Eğer askerlik şubesine gitmez ve işlemlerini yaptırmazsa asker kaçağı olur haberi olsun...

eve bir şey yollamayacaklar, kendisi gidip şubeden evrağını iaşesini alacak.

bu ayın içerisinde askerlik şubesinden evraklarını alması lazım. hatta bayram olduğu için haftaya perşembeye kadar.

almazsa gidemez.

Allah kolaylık versin askerde daha da gergin günler bekliyor ikinizi.

sağolun arkadaşlar..

da ben bu konularla yeni tanışan biri olarak birkaç şey daha sorayım o zaman (kendisi de benim kadar yabancı çünkü konulara):

- şimdi 1-2-3 aralık demişsiniz, 3 gün boyunca ayrı ayrı oturumlar falan mı olacak, yoksa onun gidip alacağı sınav belgesinde hangi gün gireceği belli mi olacak?

- @selimse:
zaten gidip başvuru yaptı bundan 1 ay falan önce.. işte sağlık muayenesidir bilmem ne.. bir kağıt vermişler hatta, ne işe yarar bilmem.. yani bunun haricinde bir kez daha gidip sınav için evrak mı alacak bir de?

çok saçma sapan şeyler sordum belki ama kusura bakmayın artık, bu konuları sorabilecek bir aile büyüğüm yok cidden.. (pek bir anaerkil ailem var da =))

edit: @thefirstfbli
biliyorum ya, tahmin edebiliyorum.. onun gerginliğinden ben kendi üzüntümü belli bile edemiyorum.. bir de beni dert etmesin diye falan işte ne bileyim.. tekrar teşekkürler.

yoklamaya gitmiştir bir ay önce. askerlik şubesinden, ona açılmaması gereken mühürlü bir dosya verecekler. istediği gün girebilir sınava, gün içerisinde arka arkaya yapılıyor sınavlar(sınav da denemez aslında). sabah yada öğleden sonra girebilir sınava, nüfusa kayıtlı olduğu yere göre yapılıyor bu arada sınav. misal, nüfusa kayıtlı olduğu yer izmir ise, istanbul da giremez sınava.
edit:imla
edit2: 44 düzeltmen için sağ ol. sen söyleyince hatırladım. öss kayıdında yabancı şubeden fax problemi yaşamıştım. birde uzun dönemlerin celb dönemine denk gelmişti. nüfusa kayıtlı olduğum şehire gidip almıştım üniversite kaydı için belgeyi. yine benzer bir şey yaşamamak için dosyayı almaya nüfusa kayıtlı olduğum yerden almaya gittiğimi hatırladım :)

Nüfusa kayıtlı olunan yerle alakası yoktur. Evraklarını teslim aldığı askerlik şubesiyle ilgilidir. İşlemleri yaptırmak yani sınava giriş için gerekli olan evrakları almak için illa kayıtlı olunan askerlik şubesine gitme şartı yoktur. Kendisine en yakın askerlik şubesine, ay sonunda (ki yukarda bi arkadaş bayram nedeniyle bu hafta perşembe gününe kadar gitmesi gerektiğini belirtmiş zaten) giderek sınava ilişkin zarfını alması gerekiyor. O zarfın üzerinde nerede sınava gireceği yazar. Aralığın 1-2-3'ünde belirtilen sınav yerine giderek kendisine söylenenleri yapmak ve 12 aralıkta da gönderildiği kıtasına teslim olmak zorundadır. İlk 3 gün sınava giremezse aralığın 25'ine kadar Ankara'da yapılacak sınava girmesi gerekmektedir. Sınav için tek yapması gereken kendine bir gün belirleyip o gün sınav yerinde hazır olmaktır. Ondan sonrasını zaten ordaki asker ve komutanlar halledecektir. Askerlik içinse sözlükte ve ekşi duyuruda bir çok başlık ve duyuru var, onları inceleyebilirsiniz.

forum.memurlar.net te ilgili bölümünü takip et.

O kılavuzda kadroların karşısında hangi şartlar arandığına dair kodlar vardır. O kodları okuyarak hangi şartların arandığını, hangi bölümlerden mezun olmak gerektiğini öğrenebilirsiniz. Tıpkı ÖSS kılavuzundaki özel şartlar gibi yani.

Sorunuza cevap değil ama kaydetmeden aç dediğinizde de aslında bilgisayarınızın temp klasöründe bir yerlere kaydediliyor onlar. Sonuçta dosyanın tamamı bilgisayarınıza indirilmeden açamazsınız. İsterseniz Aç dediğiniz dosyayı F12'ye basıp farklı kaydetme ekranını açarak nereye kaydetmiş olduğunu görebilirsiniz.

maalesef yok. chrome'un bir forumumsu kısmında uzunca bir tartışma vardı bu konuda.
44 ün dediği gibi aç demek sadece tempe atıyor ve siliyor.
Lakin istenildiği kadar "abi ne tembelsin yahu" densin ama ben bıktım yahu masaüstünden sırf bi bakmak için indirdiğim dosyaları silmekten.
hem bilgisayarın kendisi tembellik değil mi sayın kırca?

Bu kadar basit bir şeyi eklemekte gecikmezler o zaman umarım. Yoksa gelsin Google temizlesin şu masanın üstünü :) Cevaplar için de teşekkürler.

tam anlamadim ama, yaka kartinin alanini cetvelle olcup sonra word'de ona uygun tablo yapsaniz olur mu acep? sonra da cizgilerden giyotin ile kesersiniz...

formatı hazırlamak sorun deiğl ama.isimleri o boşluklara dizmek problem...

yaka kartı ebadı ne?

Adres mektup birleştirme bu durumlar için icat edilmiştir.

bir kere 'sarı zarf verdim, meslekten attım' diye bir şey zaten yok. henüz memur bile sayılmazsın ama memur olsan bile seni görevden ihraç etmek öyle kolay bir şey değil. ayrıca il sınırlarını ihlal etmenin cezası zaten görevden atmak değildir. uyarı, bilemedin kınamadır.

müdürün seni saf bulmuş, ilk dakikadan gözünü korkutmaya çalışıyor. bu klasik bir müdür davranışıdır. yem olmayınız.

öyle müdürü domuzlar...! >:/

Yüz kızartıcı suçlar dışında görevinizden alınmazsınız. İdari amirler adamına göre muamele yaparlar. Dişinizi gösterin; imansız olun.

memurların il dışına habersiz çıkması yasak. bu "firar" tespit edildiği takdirde soruşturma açılır. örneğin kaza veya hastalık nedeniyle şehirdışında hastaneye yatılması izinsiz çıkışlarda sizi çok çok zor durumda bırakabilir, bıraktığı da görülmüştür. haber vermekten kasıt da dilekçedir. sözlü haberler haber sayılmaz. stajyerlerin durumunu bilmiyorum ama bu işe girdiğinize göre ileride memur olursanız il dışına çıkmadan önce verdiğiniz izin dilekçesine cevaben kurum tarafından yazılmış olan izinlidir belgesini de yanınıza alın. bir şey kaybetmezsiniz, kazancınız da bu tür amirlerin gereksiz tafrasını çekmemek olur:)

Memurlar tatillerde il dışına çıkabilmek için yetkili amirden izin almak zorundadırlar. Bu da genel olarak diğer izinleri de veren kişidir. Örneğin ben bir ilçede çalışıyorum, izin kağıdımı müdür ve kaymakam imzalıyor. Dolayısıyla benim yetkili amirlerim müdür ve kaymakam oluyor. Muhtemelen öğretmenlerin de öyledir. HAtta kaymakamımız bi yazı çıkarmıştı tüm kurumlara "ben izin kağıdını imzalamadan kimse izne çıkmasın" mealinde. Buna gerekçe olarak da öğretmenlerin çeşitli sebeplerle aldıkları izinlere ilişkin evrağın izne ayrıldıkları gün ya da daha sonra kendi önüne gelmesi gösterilmişti.

Aşağıda 657 sayılı kanunun ilgili maddelerini veriyorum. Bu madde hükümlerine göre yaptığınızın cezası aylıktan kesmedir. YAlnız aylıktan kasıt tüm maaşınız değil bordroda maaş ve ek gösterge olarak gösterilen, tüm maaşınıza göre çok küçük bir miktardır. YAni kesilmesi maddi olarak fazla etkilemez.

Ancak böyle bir şey olursa yani size bu hareketinizden dolayı aylıktan kesme cezası verilirse sicilinizde çok kötü bir yer işgal eder. Aday memur olduğunuzdan ve asaletinizin tasdik olması için amirlerinizin onay vermesi gerektiğinden bu nokta size zarar verebilir. Asaletinizi geciktirebilirler ki kanunen asalet tasdik süresi 1 yıldan az, 2 yıldan çok olamaz.

Müfettiş bence saçmalamış, kanun maddesi gayet açık, amirden izinsiz il dışına çıkamazsınız.

Size tavsiyem sizden istenmiş olan savunmanızı düzgün bir dille hazırlayarak süresi içinde vermenizdir. Ters cevaplar vermeyin, hatta üzgün olduğunuzu, tam uygulamayı bilmediğinizi, bir daha tekrar etmeyeceğini belirtin. Bunu sözlü olarak da dile getirin. Pire için yorgan yakmayın.
"İkamet mecburiyeti:
Ek Madde 20 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Devlet memurlarının görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde (mücavir alanları dahil belediye ve köy hudutları içerisinde) ikamet etmeleri esastır.
Devlet memurlarının görevini aksatmamak kayıt ve şartıyla birinci fıkrada belirlenen hudutlar dışında ikamet etmelerine mensup oldukları kurumun yetkili amirince izin verilebilir.
Devlet memurları, ikamet ettikleri il hudutlarını tatillerde ancak yetkili amirin izniyle terkedebilirler."

"Madde 125 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/31 md.):
...
C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
...
g) İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terketmek,"

Her ne kadar saçma sapan gelse de bulunduğunuz ili izinsiz terk etmek önemli bir disiplin suçudur ve cezası da uyarı vb. değil "Aylıktan kesme"dir (bkz: 657 sayılı kanun Madde 125). Amiriniz ile acilen anlaşmaya ve yazılan yazıyı yırttırmaya bakın, en kolay ve kestirme yol bu.

Eğer yazıyı geri alamam derse, dikkatli davranın ve savunmanızı gerekirse bu işlerde bilgili (sendika avukatı olabilir mesela, (aday olduğunuz için üyesi olamasanızda yardımcı olurlar)) bir avukat eşliğinde doldurun. Cezası açıkça aylıktan kesme olmasına rağmen "ceza verilmesine gerek yoktur" veya en kötü bir "uyarı"ya bağlayabilirseniz o da olabilir.

Yok bu olmuyor ise ve size bu süreç sonunda bu ceza verilir ise, idari yargı yolu açıktır. Eğer memurluk temel eğitimini almadıysanız veya bu kuralların size anlatıldığına dair sizin tebellüğ ettiğiniz bir yazı yoksa büyük ihtimal yırtarsınız.

YOL HARİTASI
- Size suçlandığınız konuyu belirten ve savunmanızı isteyen yazı (sarı zarf) gelir
- 7 gün içinde savunma vermezseniz bu hakkınızdan vazgeçtiğiniz anlamına gelir.
- Savunmanızı son gün son dakikaya kadar vermeyin, her an herşey olabilir memlekette
- Savunmanızı değerlendiren idare size ceza verilip verilmeyeceğini veya ne ceza verileceğini belirleyip size tebliğ eder.
- Okul müdürü kafasına göre uyarı ve kınama cezası verebilir, daha büyük cezalar için üst disiplin kurulundan izin alması gerekir.

YAPMANIZ GEREKEN
- Müdürün yazıyı iptal etmesini sağlamak (Bu süreç de şöyle oluyor, yazıyı yırtıyorsunuz ve evrak kayıt defterinde o sayılı yazıyı sevk kağıdı vb. olarak değiştiriyorsunuz)
* Gidip kendisiyle konuşulabilir
* Torpil kullanılabilir
* Üst makamıyla görüşülebilir (tehlikeli sonuçlar verebilir, dikkat)

- Bundan sonra başka şehre habersiz giderseniz sakın ola itiraf etmeyin.
- Tarih ve Gidilen şehir kısmı boş bırakılmış bir izin dilekçesini imzalayarak müdüre, çekmecenize vb. bırakın, eğer bir sorun olursa telefon eder cuma günü verilmiş gibi kayda sokarsınız.
- Kanun ve yönetmelikleri iyice okuyun, haklarınızı bilmek size çok avantaj sağlar memuriyette.

Uzun uzun yazdım ciddi bir mesele olduğunu düşünerek, kolay gelsin.

gözünü korkuttukları gibi olabilir zira stajyersin. aday memurların belirli bir sicil durumu elde etmeleri gerekir asil memurluğa alınabilmeleri için. bu durumda sicil sıkıntısı yaşayabilirsin.
ancak başına ne gelirse gelsin idare mahkemesi'nin yerini -bulunduğun ilde yoksa en yakın olanının yerini- mutlaka öğren. lazım olur.

zaten piyade falan olursan istemediğin kadar spor yaparsın.

eğer sporla ilgili birşeyler yapmışsan (lisanslı sporcu, antrönör falan) zaten bölüğünün başına seni koyup "şunlara spor yaptır" da diyebilirler.

çok teknolojik aletler bekleme, ama ağırlıktır, barfikstir, koşudur rahat yaparsın. muhtemelen askeri pentatlon alanı olur.

kastettiğim şey aslında ağırlıktı zaten. cevaplar için teşekkür herkese..

Bizim orda nerdeyse atletizmin tüm dallarının iyi kötü yapılabildiği spor sahası haricinde, yatakhane koridorlarında karşılıklı iki duvar arasına barfiks için demir konulmuştu.

sevk edilmişlerdir muhtemelen selimiyeden, yakınlarda tatbikat filan var mı acep, oraya gidiyor olabilirler.

yakınlarda olaylı anadolu kartalı tatbikatı vardı, bi de ingiltere ile geleneksel bi tatbikat varmış.detaylar ilgili linklerde:

www.haberturk.com
www.tsk.tr

not:ne güzel çalıyor lan genel kurmayın sitesi... tey tey marşa bak... :D

Örneğin benim askerlik yaptığım Tekirdağdaki taburumuz Şırnak'a taşınmıştı. Taburun büyük bölümü oraya gitmişti geriye sadece minimum seviyede asker bırakılmıştı. Onun gibi bir durum da olabilir.

lookup fonksiyonu ile yapabilirsiniz.

=LOOKUP(C1;$B$1:$B$20;$A$1:$A$20) diyelim ki d1 hucresine yazdiniz bu formulu. c1 hucresini b1:b20 array inde ariyor ve o sonuca karsilik gelen a hucresindeki degeri d1 e yaziyor. tabii b sutununun sirali olmasi lazim.

(bkz: vlookup) komutu ile yaparsın.

vlookup en kolay yoldur.

Verilen formülün sonuna (tabi parantez içinde kalacak şekilde) ;0 eklerseniz, b sütununun sıralı olması gerekmez.

aöf'nin hangi bölümünde hazırlık var acaba? merak ettim.
kayıt yenilemeler aralıkta başlayacak muhtemelen.

dikey geçiş ile geçilen tarafı. Ön lisans sonrasında sınavsız geçiyosun ya hocam o.

Merhaba, ben de hazırlıkta kaldım ve araştırdım ödemeler 1 aralık ile 20 aralık arasında olacakmış..

www.aof.anadolu.edu.tr

O dediğiniz işler için bu sene yapılmış olan KPSS A Grubuna girmeniz grekirdi. Sanıyorum her sene yenileniyor. Ancak sadece o sınavla bitmiyor. Daha sonra ilgili kurumların açmış olduğu kadrolarla ilgili ilanları takip etmeniz ve başvurmanız gerekiyor. A gurubuna alım yaparken kurumlar ayrı bir yazılı sınav daha hatta sözlü sınav ve mülakat da yapabilirler. www.memurlar.net sitesine girip ilan bölümünden bu türden alımlarda aranan şartları inceleyebilirsiniz. Ayrıca çoğu ilanda belirli bir veya birkaç bölümden mezun olmak istenir. ilan.memurlar.net bu ilanda göreceğiniz üzere 30 yaş gibi yaş sınırı koyabilirler. Ayrıca rakibiniz de tahmin ettiğinizden çok olacaktır.

Çok olumsuz konuşmuş olabilirim ama maalesef gerçekler bunlar. Allah yardımcınız olsun.

kpss'den sonra kurumun kendi sınavına da girmem gerekitiğini biliyorum. peki bu yaş olayı çoğunlukla böyle midir? yani eğer herkes 30 yaş altı arıyorsa boşu boşuna kpss kursuna falan gitmeyeyim. ama eğer 35-40 yaşına kadar bu tip memur ilanları olacaksa şansımı deneyeceğim.

hayir artik cogu kurum yaş sınırı istemiyor,tek tük bazı kurumlar 30 35 yaş altı şartı istiyor,hatta bazen 30 yaş ve üstü gibi ilanlar da istiyorlar ozellikle aradıkları bir tecrube varsa.cok zor degil memurluk ,sadece ciddi ciddi KPSS ye sıkı calismak yuksek puan almak ve memurlar.nette ki ilanlari surekli takip etmek gerekli.

a grubu olarak adlandırılan uzmanlık, kontrolörlük vs vs hepsinde yaş sınırı var.
siz önümüzdeki sene 30'u doldurmuş olacaksınız, ama 35 yaş sınırı isteyen yerlere girebilme şansınız devam ediyor. 35 yaş isteyenlerden benim bildiklerim
sosyal güvenlik kont.
AB genel sekreterliği AB uzman yardımcısı
tüik uzman yrd.
sosyal güvenlik uzman yrd.
kültür ve turizm uzman yrd.
TBMM genel sekreterliği uzman yrd. (askerliğini yapmış olanlar için 32)


memurlar.net te arama yaparsanız, daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.

bu kpss falan yokken memuriyete alımda yaş sınırı kanunen 40 tı. şincik adamlar hem kol gibi puan hem de yaş olarak 30 u pek aşmayan kişileri tercih ediyorlar. eğer bulabilirseniz bir devlet memurları kanununu bilen birine sorun 40 yaş halen geçerliyse + torpille olur derim ben.

ben sana söylim, kanunda, kitapta ne yazdığını siktir et, mülakata gireceksen ve torpilin yoksa anında eleniyorsun, onu bilesin. yani kpss de çalış, iyi puan al yaş sınırı yok derler inanma.

banakalar ise zaten sınava bile almıyrlar.

ama (bkz: ataşe/@alchemistt)bu da var aq

chrome için seçeneklere girip temel bilgiler en son açılan sayfaları geri yükle.

explorer için araçlar deyip son gözatma oturumu yeniden aç dersin

edit:firefox da araçlar seçenekler>ana>firefoz başlatıldığında>son oturumdaki pencereleri ve sekmeleri göster

firefox amca da "bookmark all tabs" diye bir seçenek var bahsettiğinizi yapacak olan. türkçesi sanırım "tüm sekmeleri kaydet" olabilir. bookmarks altında tabii bu link.

Firefoxta Scrapbook eklentisinde capture all tabs seçeneği var.

0 ekleme olayını ctrl+h (bul ve değiştir) ile yapabilirsin.. 0'ların görünmesi için hücreleri metin olarak biçimlendirmen gerekir tabi..

edit: hepsinde 123456789 yazıyormuş gibi yazmışsın.. neyse şöyle bir yol var..

sayıların hepsi tek sütundaysa sol tarafına bir sütun ekle, 0 olsun her hücrede, sonra sayıların sağındaki sütunun ilk satırına =A1&B1 formülünü girip aşağı çekip ilk iki sütundan kurtul.. daha kolay yol varsa da ben bilmiyorum..

"&" hücre birleştirme sorununu da çözüyor bu arada.. kolay gelsin..

iyi ama altalta değişik rakamlar var tek seferde nasıl bul ve değiştir yapacam ki ?

=A1&B1 formülünü önce "0" ile 112345678 rakamını birleştirmek için sonrada birleştirilen rakamı 1234 ile birleştirmek için iki kere kullanırsa sorun çözülür sanıyorum. tabi resimdekine göre konuşuyorum araya bir sütun açıp sadece sıfır koy.

ekleme: denedim gayet güzel oluyormuş :) örnek A Sütunu:1234 B Sütunu: 0 C: "12345678
Şimdi D sütununa =b1&c1 yazarsın aşağı kadar kopyalarsın E sütununa =a1&d1 yazarsın ve aşağı kopyalarsın tüm rakamlar dediğin gibi birleşir kardeşim.

Gerçi cevap verilmiş ama resimden anladığım yapmak istediğinizin a hücresiyle b hücresinin arasına 0 koyarak birleştirmk ve sonuna da c hücresini eklemek. Eğer sorunuzu doğru anladıysam en basit çözümü şu şekildedir:

Örneğin d1 hücresine yazacağınız formül =A1&0&B1&C1 şeklinde olursa basitçe çözmüş olursunuz. Daha sonra da aşağıya doğru kopyalarsınız.

Bi hatırlatma: sayıların başındaki sıfırların matematiksel olarak değerleri olmadığı için excel çoğu zaman görmezden gelir.

söz = tamamen gayrıresmi = arkadaş arasında veya sadece kız ve erkek
nişan = resmi = aileler arasında (kız tarafı yapar) tören, yemek vs olabilir
kına gecesi = gayrıresmi = geleneksel eğlenceli bile olabilir.
imam nikahı = inananlar için opsiyonel = gayrıresmi
nikah töreni = resmi = arkadaşlar uzak akrabalar ve aile
düğün yemeği veya töreni = resmi = aile ve yakınlar (kız tarafı yapar)

tüm bunların dozajı ve gidişatı evlenecek çifte ve ailelere bağlıdır. teorik olarak insan hayatında bir kere olan bir şeydir. herşeyin gelinin yüzünü güldürecek şekilde (imkanlar dahilinde) olması elzemdir aksi taktirde sittin sene çekersiniz. tecrübe ile sabittir. :)

işin mali boyutu açısından takılar hariç 20000 TL ile 5000 tl arası bir bütçe olabilir kolaylıkla 50000 e de çıkabilir. bence bu parayla nikahı ucuza getirip balayına süper bir yere gitmek en iyisidir.

bir yastıkta kocatsın...

bu konuda ben de çok bilgili değilim ama genelde benim ailemde şu şekilde yürüyor, belki sana da bir fikir verebilir.

söz ve isteme diye bir olay gerçekleşmiyor bizde. sadece aileler tanışmak için bir akşam dışarıda yemek yiyor. aynı kadro ikinci bir yemekte yüzük takıyor ya da tamamen çift kendi başına hallediyor bu durumu.

nişan da buna benzer oluyor. yine iki aile ve çok yakın bir kaç arkadaşın olduğu bir yerde nişan yüzüğü takılıyor ve fazla tantana yapılmıyor.

nikah ve düğün konusu biraz daha hassas. insanlar alınabiliyorlar buna çağrılmadıklarında. çağırmaya çok gönüllü olmadığın ama yine de hatır gönül meselesi yapacak insanları düşünerek cebini fazla yormayacak ve temiz,düzgün bir yerde sadece nikah töreni yapılıyor. eğer para konusu dokunmaz dersen kokteyl de bir olasılık burada. daha sonra tam olarak düğün olmayan ama işte bir eğlence yerinde yakın çevreyle yenen bir düğün yemeği gayet işe yarıyor. caz kulüpleri eğlence açısından avantajlı bu anlamda. diğer yandan eski konaklar da salonlardan birini size ayırıyor zaman zaman ki o da güzel bir opsiyon.
şimdiden mutluluklar dilerim.

eyvah eyvah.. hemen evlendirmissiniz arkadaslar beni.. saolun ama iyi dilekler icin simdiden.. cevaplariniz da oldukca yardimci oldular.. benimkisi biraz merak biraz da altyapi hazirligiydi..

fakat baslangic olarak; söz, sadece iki kisinin de arasinda olabilir yani, bir resmiyeti yok ve ailelerin de bir sekilde tanismasi zorunlu degil.. peki nedir bunun ritüeli? daha dogrusu bir yüzük, kolye vs mi? iki tarafta mi takar? sovalye yüzügü degil heralde..:) cahilligime bagislayin..

justaddwater: sanırım, düğün yemeğini kız tarafı yapar derken yanlışlık olmuş. çünkü nişanı kız tarafı, düğünü erkek tarafı yapar.

bu arada önce isteme olur, çiçek, gümüş tepside çikolata ile gider erkek tarafı kız atarfına. kahvelerini içerler sohbet ederler.
sonrasında söz yani yine aile arasında yüzük takma olur
daha sonra nişan, kına ve düğün.

bunların hiç birisini gelin ve damadın bilmesine gerek yoktur nasıl olsa iki tarafında aileleri ve aile büyükleri nasıl olması gerektiğini (tabii kendilerine göre) söyleyecek ve olaylar bu şekilde gelişecektir.

o yüzden kasmaya gerek yok, bir zaman sonra herşey senin kontrolünden çıkacak nasıl olsa :)

tebrikler şimdiden

ritüeli yok bunun. şöyleki ailelerin bilmediği, eve giderken yüzüklerin cebe girdiği bir durumun zaten resmiyeti olmaz. bunun adı da söz olmaz:)
illaki bi yüzük takacaz moduna girdiyseniz, alırsın bi yüzük, romantikliğinize ve maddiyatınıza göre bir organizasyonda takarsın, hediye edersin neyse işte.
e olayı böle söze, nişana taşımanın ilk adımı olarak görüyorsanız o zaman iki kişide takar. kıza tek taş alırsan daha bi mutlu olur. alyansımsı yüzüklere bakabilirsiniz. ya da düz yuvarlak gümüş alın takın :)

hmm, aileler haliyle ne kadar az karisirlarsa o kadar iyi.. dedim ya aklimdan gecen olabildigine sade bir sey.. sonucta aileleri evlendirmiyoruz di mi? gerci biraz fazla kacabilir bu söylediklerim.. gelenek-görenek diye bir sey var ama, neyse orasina bakicaz artik..

son olarak sizlerden bir fikir daha rica etsem.. hanimefendinin parmaginin ölcüsünü caktirmadan nasil alirim acaba? uykusunda? ya da kücük bir beyaz yalan geliyor mu akliniza?

dur gel bir parmaginin ölcüsünü alayim demek ya da hic bir sey söylemeden ipi parmagin cevresine dolamak, gayet "ahanda yüzük aliyorum sana, bekle, kücük dilini yut" demek olur..

Herhangi bir yüzüğünü alıp onun ölçüsünde hazırlatabilirsiniz. Ya da tahmini bir ölçüde alıp, uygun bir şekilde verirsiniz, eğer uymazsa değiştirir ya da küçültürsünüz. değiştirmek için ekstra para isterler muhtemelen, buna engel olmak için ya önceden niyetinizi kuyumcuya söyleyin ya da büyük geleceğinden emin olduğunuz bir ölçüde alın.

normalde kullandığı bi yüzüğü uyurken falan alıp kağıda çizip çaktırmadan yerine koyabilirsiniz :)

8m range in dısından zaten pek ekranı goremeyecegın ıcın bi sorun cıkmaz mesafeden.

bluetooth pek tat vermiyor, bendeki bt mouse atil vaziyette duruyor. ayrica bt acikken sarj da daha hizli aktigindan bence tercih edilmemeli.

Bende Logitech'in bt'li basit bir modeli var. Gayet memnunum. HErkese tavsiye ederim. Teknosadan 30 ya da 40TL'ye almıştım 4 ay önce. Tek tuşlu.

Yalnız sizin verdiğiniz link bluetooth değil, usb bağlantılı. Yani usb işgal ediyor. Zaten teknosanın sitesinde gördüğüm kadarıyla bluetoothlu herhangi bi logitech fare yok.

Size şunu öneririm:

www.hepsiburada.com

yok bu v470 bluetooth baglantılı sanırım orada hatalı bir ifade var teknosa bayinde gordum kendısını logitech linkide su
:www.logitech.com&cl=roeu,en zaten bu sizin gosterdiginiz mouse la arasında sadece renk farkı var sanırım

Vodafone'un vodafonlular ve sabit hatlarla sınırsız, diğer operatörlerle 750 dakikalık tarifesi 50TL.

Avea'nın her yöne kamu tarifelerinden birinde avealılarla 1250 dakika, sabit hatlar ve diğerleriyle 250 dakika olan tarifesi 30TL.

Turkcell'in kamu tarifesi her yöne 1500 dakika 45TL.

YAlnız avea ve turkcell'in ne yapacakları, tarifelerlerin nasıl suyunu çıkaracakları belli olmaz. Uyarmadı demeyin. Yıllarca telsim ve vodafone'da kullandığım tarifede başlarken bilmediğim hiçbir değişiklik yapılmamıştı.

Şu anda aveanın 1250'ye 250 dakikalık tarifesindeyim, henüz hiç faturam gelmedi, bakalım nasıl olacak.

MEsajla ilgili olarak:

www.turkcell.com.tr

www.avea.com.tr

Vodafoneda mesajla ilgili herhangi bir bilgi bulamadım.

taskbar'ı fareyle tutup oraya sürüklesen olmuyo mu?

taskbarın yeriyle sorunum yok ki. taskbar durduğu yerde dursun. AYRICA ekranın sağ tarafında, üstünde masaüstü simgelerinin olduğu 1 cm genişliğinde bir bar DAHA olsun istiyorum. ekranda herhangi bir veya birkaç program tam ekran açıkken masaüstündeki winamp'a tıklamak istediğimde ekrandakileri simge boyutuna küçültüp, masaüstünden tıklamak istemiyorum. o çubuktan tıklamak istiyorum.

Kısayolları hızlı başlata ekleyebilisiniz

Ya da görev çubuğuna sağ tıklayıp Araç çubuklarından masaüstünü seçersiniz.

Ya da Masaüstü yerine yeni araç çubuğunu seçer ve bu çubuğa istediğiniz kısayolları eklersiniz.

Ana sorunuza cevap değil ama işinizi görür umarım.

c:/documents and settings/username içindeki desktop klasörünü tutup masaüstünün üst sınırına bir yerlere sürükleyin, çubuk çıkacaktır.

Çay
Ayran
Kahve
Şerbet
Süt
Salep
Boza

kımız diye birşey vardı sanki?

eskiler; kahve, şerbet, boza, salep, şarap..
çay falan yeni icatlar, cumhuryitle başladı sanursam

rakı, şarap, limonata, kefir, şalgam, bilimum şurup ve şerbetler, ayran vs

şıra

hoşaf
kahve degil turk kahvesi! :)
mırra
gul serbeti
nogay
pekmez
hardaliye
tükenmez

demirhindi şurubu
turşu suyu

rakı
likör
hoşaf(denmiş pardon)

kefir

şalgam suyu

Hükümet konağının önünde emniyet müdürlğünün karşısında(10 m mesafede) 2 tane bisikletim çalındı. Şase numaralarını emniyete bildirerek şikayette bulundum ama herhangi bir sonuç çıkmadı. Belki park yerinde kamera varsa takip edilerek çıkabilir.

şikayet ettiğiniz takdirde bisikletin size ait olduğunu ibraz edecek bir belge veya fatura isterler. belgeniz var ise bile, bu ülkede çalıntı olup, aynı renk,aynı model farklı araçların plaka klonlamasıyla dolaştığını, hatta muayeneden bile geçebildiğini düşünürsek, yapabilecek pek de fazla bişey yok. sizin bisikletinize binip dolaşsalar bile, bir düşünün bakalım hangi polis eğilip de şasi numarasını kontrol eder yolda gördüğü bir bisikletin ? ancak şebeke işlerinde, toplu çalımlarda falan yakalanan bir ekibin el konulan mallarının arasında bulunabilir ya da sizin kendi çabalarınızla bulup, polise şikayet edip, sahibi olduğunuzu gösterir belge ile teslim alabilirsiniz.. acı.. ama böyle..

Boşuna seyretmeyin. Ben seyrettim, hiç beğenmedim. Ayrıca sonu da çok kötü bitiyor.

ilk paragrafta anlattığın durumda tıklayın diyo ya tıklayamıyor musun? fotoğrafı onaylayabilirsen ikinci problem de karşına çıkmaz. çok dandik bi internet sistemi var üniversitenin. farklı bir tarayıcı dene bakalım, o zaman onaylayabilirsin belki. firefox'ta sorun çıkıyordu bende de..

hacı ilk paragraftaki tıklayınız butonuna basınca ikinci hata geliyor. bütün internet tarayıcılarıyla denedim. 12 tane fotoğraf verdim. Sanırım henüz kayıt islemlerini tam anlamiyla bitirmediler.

dert etme, karşı taraftan kaynaklı bir problem var anlaşılan. en kötü gidip rektörlükten halledersin sorununu acelesi de yok. bu arada önceki soruna da cevap verdim, gözünden kaçtı sanırım..

yok okudum da, hala araştırıyorum aynı bölümde okuyan kişilere falan soruyorum. En kısa sürede ben de ne neymiş öğrenip yazarım.

Ben Selçuk2ta okuyorum. Birini hemen kayıt esnasında verdikleri, biri de bankamatik şeklinde sonradan aldığım 2 farklı kimliğim olduğu halde, sayfama girdiğimde hala "Kimliğiniz basılmamıştır" şeklinde uyarı var.

öğrenci işlerinde fotoğrafın yokmuş işte, götürünce basarlar.. okula kayıt olurken alıyorlar ya vesikalık falan 12 tane işte...
kaybetmişlerdir bişi olmuştur. yeni vesikalık götürün öğrenci işlerine

biri de kimliğimiz basılmamış demiş, onu da söyleyeyim bari, kimlikler her sene yenileniyor, elinizdeki kimliğin süresi bir öğretim yılı falan sene başında yenisini alıyorsunuz. o yüzden yeni kimliğiniz basılmamıştır daha.

bu sabah düzeldi. hiç bir şey yapmadım. heralde bulmuşlar hehehe.

1-30 kasım aralığında askerlik şubesine gidip askerlik kararı aldırman ve 12 aralıkta bölüğüne teslim olman gerekir. o dönemi kaçırırsan, şubeye gitmezsen, bakaya kalırsın ve mart ayında gidersin şubene, nisanda bölüğüne teslim olursun. o zamana kadar şirkette çalışmaya devam edersin. öyle hemen aramıyorlar, devlet işi işte, bürokrasi felan. bir dönem atlatabilirsin.

bununla birlikte kasımda şubene gidip, 1-2-3 aralık tarihlerindeki sınava giremeyeceğini belirten bir rapor alırsan yine legal bir şekilde bir sonraki döneme ertelemiş olursun. Bu süreçte şirkette çalışmaya devam edebilirsin, sıkıntı olmaz.
Lakin yap kurtul derim ben, hiç kasma böyle şeylerle.

Artık 1, 2, 3 aralıkta raporlu olmak asker olmaya engel değil. 25 aralığa kadar askere alım devam ediyor. 3 aralıktan sonrakiler Ankara'da sınava girerek birliklerine katılıyorlar. Raporun geçerli olabilemesi için ya uzun süreli heyet raporu ya da 20+20 günlük tek doktor raporu olması gerekiyor. Örneğin 30 kasımda 20 günlük rapor alırsanız 19 aralıkta tekrar en az 7 günlük rapor almalısınız ki 1-25 aralık arası raporlu olasınız.

Resim ekledikten sonra kenarlarından çekiştirerek istediğiniz boyuta getirin. Metin kutusunu da fareyle kenarındnn tutup çekerek istediğiniz yerde bırakın.

ama bu çok çok zahmetli ve ilkel bir yol, koca pp buna bir çare bulmuş olmalı...

insanın içinde hep bir umut oluyor işte :D

İlk başta herhangi bir sınırı geçince ücretli olacağını düşünmüştüm ancak şimdi baktım "3000 dakika VE 75 numara" ifadesi geçiyor. Burdaki VE bağlacı iki şartın da aynı anda sağlanması gerektiği anlamına gelir. Ancak yarın yaptıklarının yanlış olduğunu anlar ve o bağlacı VEYA ile değiştirirlerse herhangi birinin geçilmesiyle ücretli görüşme başlar.

İşin ilginç tarafı bir de abuk ve sinir madde eklemişler:

"Avea tarafından belirlenen ve abonelere duyurulan makul kullanım esasları kapsamında ve bu esaslara ilişkin şartlara ek olarak bu tarifeye kaydedilen hattın / hatların FCT ya da benzer cihazlarla kullanılması ve/veya tarife kapsamında konferans görüşme servisinin kullanılması halinde, Avea'nın ilgili hattı/hatları görüşmeye kapatma dahil hakları saklı kalmak kaydıyla, Avea tarafından ilgili hatta /hatlara ait faturaya/faturalara 1.500 TL (Bin beş yüz Türk Lirası) ceza tutar olarak ayrıca yansıtılır. "

saniyorum kayit esnasinda size verilen kagitla yatiriyorsunuz harci.

yanlis yonlendirmek de istemiyorum ama aklimda kalan bu.

bi arkadaşın başına geldiydi. unutmuş yatırmayı, sonra gidip yatırdıydı. ama bu arada epeyce öğrenci işlerine gidip geldi.

haa bu yıl girenler.

Bazı okullarda ilk önce internet üzerinden ön kayıt yaptırmak gerekiyor. Bunun için de harcın yatırılmış olması gerekiyor. Örneğin Afyon Kocatepe Üniversitesinde harcın banka dekont numarası internet kayıt şifresi olarak giriliyor ve sonra ön kayıt ekranı açılıyor. Anadolu ve Uludağ ünversitesi'nde ise harcı yatırmayınca ön kayıt ekranında "harcı yatırmandan işlem yapamazsınız" uyarısı veriyor ve ön kayıt engelleniyor. Diğer üniversitelerde de muhtemelen buna benzer uygulamalar vardır.

Zaten kayıt esnasında istenen belgelerden biri de harcın yatırıldığına dair dekonttur.

okulun öğrenci işlerini arayıp sor karambole gelme.

kocaelide direkt siliyorlar

kayıt için gerekli belgeler arasında katkı payı makbuzu var. yatırmalısın.

odb.kocaeli.edu.tr

selam bende ayni dertten muzdarip bir ademogluydum..
sana bu nedenle pilibisin tiras makinalarini oneriyorum.. gerci zaten cok iyiler bu konuda.. ozellikle sagdan soldan cikan ve duzensiz uzayan sakallarla ilgili jelli olan bir modelini tavsiye ederim..

bu urun oldukca iyi ve kullanisli, fiyati yuksek olsada uzun zaman gonul rahatligi ile kullanabilecegin bir makina olacaktir..
www.pratikev.com

bir de bunun kartuslu olani var bir alt modeli oluyor o da,
www.pratikev.com

ikisinden birini dusun derim..
ayrica tras makinasi kullanacaksan gunluk tras olman lazim aksi taktirde yine yuzun zimparaya donecektir..

bir de su cildinin makinaya alismasi zaman alacaktir hangi makina olursa olsun israrla kullanmaya devam et.. ortalama 40 gunde alisiyor cilt.. git berberde usturayla tras ol ardından makinayla gunluk evde tras olmaya basla..

philips hs8020, hs8040 ya da hs8060. bu uc makina da ayni. ucunden butcenize uygun olani gonul rahatligiyla alabilirsiniz. hs8040 kullaniyorum. cok memnunum.

25mL lik losyonunu yaklasik 1-1.5 ay rahat kullanirsiniz. her sabah tras oldugunuzu varsayiyorum tabii. 4 saatlik sarj ile 40-45 dakika arasi kullanim sagliyor. ustelik dustayken de kullanabiliyorsunuz hani zaman kazanayim derseniz. hs8060 modelinin bir dock u var o da 1.5 saatte sarj ve otomotik losyon dolumu olaylarini gerceklestiriyor ama tabii biraz daha tuzlu.

adamlar yapmis yahu.

filipis iyi güzel hoş. lakin:

birkaç yıl kullandıktan sonra bıçaklarının körleştiğini hissettiniz. o üç bıçaktan her biri 30 lira (idi 3 yıl önce, belki şimdi daha da artmıştır. hadi artmadı diyelim), üçü birden 90 lira. pili ömrünü tamamlayacak, aslında dolu olacak ama sikik bir devresi mi vardır nedir, üstünde servis ışığını yakıp kullandırtmayacak. servise götürüp düzlettimek yok. pilini değiştirecekler, bir o dar da servis masrafı+pil girecek.

2004 mayıs'ta aldım, 2005 nisan'da askere gidene kadar kullandım, eylül'de askerden dönünde ve 2006 yılı nisan'a kadar falan kullandım, ışığını yaktı kaldı öyle. bıçakların körleşmesini boşverdik diyelim. olsun öyle kullanayım diyelim. yok yine de kullanamıyorum. 2 sene sonra elime aldım aleti. kullanım kılavuzunda 2 senede bir servise götürülmeli falan yazıyor (içinde saat mi var mınakoyim bilmiyorum ki). arada deniyorum, keyfi olursa çalışıyor. kapatıp açınca yine çalışmıyor.

olur mu ya ben kartuslu olanlardan aldim ilk ciktiginda 7 8 yil oldu hala kullaniyorum..
abimde var on yılı gecirdi bi eski modeliyle sakal sertligi falan diyecek olursak cift bicakli jiletten iki taneyle tras olmam gerekiyor berberde bile iki kez jilet degistirirler zimpara kivaminda ve sık sakallara sahip olmama ragmen muk-kemmel bi sekilde kullaniyorum.. filipis derim ben yine de..

alla alla, şekli üç kafalı traş başlığına benzeyen kırmızı bir ışık var ön panelde. onu yakmadı mı sizinki? interaktif ekran diye en pahalısını aldım o yüzden bunlar geliyor galiba başıma.

KEsinlikle Panasonic'ten başka markaya bakmayınız. Daha ilk traşınızda verdiğiniz paranın karşılığını aldığınızı hissedeceksiniz. Özellikle 13000 devirli olan 8000 serisinden bir model almanızı öneririm. Şimdiye kadar Braun ve Philips dahil bir çok traş makinası kullandım. KEsinlikle Panasonicle karşılaştırılamazlar.

Devir hızlarını karşılaştırırsak: Panasonic>Braun>Philips. Bu sıralam aynı zamanda tahriş yapmama yani memnuniyet sırası da oluyor.

KEsinlikle Xerox.

Canon'u hiç düşünmezdim bile çünkü ADF yani otomatik doküman yükleyici yok. Diğer iki ürünün ütünde olan ve aynı anda birden fazla sayfayı faks ya da fotokopi çekme işini sağlayan düzenek candır, canandır, kesinlikle olmazsa olmazdır. Kullandıkça anlarsınız ne kadar önemli olduğuınu.

Lewxmarkta ise usb girişi yok. Bu giriş sayesinde taradığınız evrakları bilgisayarı kullanmadan doğrudan flash diskinize pdf ya da jpg olarak kaydedebilirsinmiz. Bu özellik de çok kullanışlıdır.

Diğer özellikler zaten her makinada vardır muhtemelen.

Ayrıca başka marka olarak bu özellikleri baz alarak değerlendirme yapabilrisiniz. ADF kesinlikle olmalı, usb olmasa da olur diye düşünürseniz kullanmaya başadıktan sonra keşke usb'li alsaymışım dersiniz mutlaka.

Bir yıldır Xerow pe 120i kullanıcısı olarak gayet memnunum. biraz ilk baskı hızından şikayetçiyim, herhalde bu model biraz daha hızlıdır.

www.diyanet.gov.tr

Dambil

belli ki donanımsal bir sorunu var. servise götürmen, kendin zorlamaman daha iyi olur.

istanbul da isen hayyam pasajı iş görür.

o objektifin parçaları pim gibi ufak şelerle bağlı birbirine dikkat edilmezse kolay bozulabiliyor. makinasını yeni alan bi arkadaşımda da oldu aynısı. en son ne yaptığını nasıl kullandığını sordum. sahilde foto çektiğini söyledi. aklıma kum vs kaçmış olabileceği geldi. hafif salladım, üfledim orasına burasına. bi müddet sonra düzelmişti. siz baya uğraştım demişsiniz bu ihtimal biraz düşük görünüyor sanki.

son fotoğraf çektiğinizde herhangi bi şekilde düştü ya da bi yere çarptı mı makina mesela. bi de farklı pillerle denediniz mi. geçen gün benimkide açıldı kaldı öle. bii ton pil değiştiriyorum yine açılmıyo makina objektif kapanmıyor. aha dedim bozuldu pil mekanizması (kapağı hasarlıydı zaten) sanırım pillerdenmiş ama baya uğraştıktan sonra açabildik tekrardan makinayı.

Pili bitmiş olabilir mi? Gerçi bu durumda ekranının da kararmış olması gerekir o anda.

yok yok değil hurafe. gider olarak gösteriyorlar, o da vergiden düşüyor.

hangi firmalar yapar, hımm topu yapar galiba=) çünkü her yerde torpil dönüyor ve torpil olan her yerde de sahtekarlık vardır..

not: son laf ağır oldu. feci gaza geldim sldkfjskldfj

Bildiğim kadarıyla burs vermek sadece KYK'nın kanuni hakkı ve sorumluluğu. Onun dışındaki kurum vekuruluşlar veremiyor. VErseler de resmi olmuyor. Hatta hatırlarsanız ilgili kanun düzenlemesinde belediyeler istisna tutulmuş ve anayasa mahkemesi bu istisnayı iptal etmişti. Belediyeler de bursu kesince bayağı medyada tartışma çıkmıştı.

gideceğiniz ülkeye bağlı. ingiltere'ye giderken didik didik aranıp cebinizdeki paranın hesabı sorulurken, abd'ye gittiğinizde yanınızda bi tomar para olsa bile sorun çıkmıyor.

bildiğim kadarıyla türkiye için bu değer 5000 dolar. 5000 doların üzerinde para çıkartamıyorsunuz, ama limitsiz para girişi serbest.

ülkeyi söylemeyi unutmuşum, finlandiya olacak.

taze bir cevap vereyim,

daha geçen bir arkadaş birikimiyle türkiye ye geldi, yanında 70bin avro vardı sonra bir yatırım yapamadı kısa zamanda 50bin avro+altınlarla geri gitti bir sorun olmadı ne gelirken ne giderken. gittiğ yer avusturya.

Emniyet müdürlüklerinin Pasaport birimlerinde duvarlarda ilanlar olur, "şu ülkeye gidecekelrin dikaatine" şeklinde. Yanşlış hatırlamıyorsam onlardan birinde (ya Moldova ya da Ukrayna) şu kadardan fazla para sokamazsınız tarzında yazılar vardı. Çıkarırken birşey olmayabilir ama gideilen ülkede miktar fazla olunca sorun çıkabilir. Bu bilgileri araştırın bence.

atatürk havaalanı santrali arıyorsunuz, maliye kısmını bağlatıyorsunuz, gideceğiniz ülkeyi ve ne kadar para alabileceğinizi soruorsunuz. tabi görüştüğünüz kişinin ismini de almanız olası bi sorunda garantiniz olabilir.

ben ocakta finlandiya ya gittim ne kadar paran var felan diye kimse sormadı. bi sorun olacağını sanmıyorum. bu arada finlandiya candır canandır özledim walla.

10000 euro

www.fco.gov.uk