giris.turkiye.gov.tr

şurdan giriş yapıp, menüleri dolaşın.

Oradan giriş yaptım ama bi türlü bulamıyorum istediğim bilgilere nereden bakacağımı...

E hizmetlerde Sosyal güvenlik kurumunun ortak hizmetler bölümünde ilaç kullanım süresi görme menüsü var.

www.turkiye.gov.tr
Buradan Sosyal güvenlik kurumunun altında 4A/4B/4C İlaç Kullanım Süresi Sorgulama bağlantısına tıklayarak bakabilirsiniz.

ekim sonuna kadar askerlik şubesine gitmen gerek

kısa dönem gidip gitmemek senin elinde değil.

1-2-3 aralık'ta sınava giriyorsun 12-13 gibi teslim oluyorsun.

Ekim sonuna kadar erken sevk dilekçesi vermeniz gerekiyor. Kasım sonunda askerlik şubesinden sınav evraklarınızı alacaksınız. 1-2-3 aralıkta sınava gireceksiniz. 10 aralıkta yeriniz belli olacak. 12 aralıkta birliğinize teslim olacaksınız.

harç olan 45 TL'lik kısım kalktı. Öğrenim gideri olan kısım kalkmadı ki bu daha çoktur. Yıllık toplam 400 civarı olan kalkmadı yani.

terminalden 38 numaralı otobüse bin. kent meydanında in. hemen yanında osmangazi tren istasyonu var. oradan universite yazan trene bin. bu kadar.

terminal'den direkt uludağ ünv. 93 numara gidiyor.

Onu anladım arkadaşlar da ben terminale gitmeden, yolda inip kısayoldan gitmeyi soruyorum. Otobüs çevreyoluna girmeden inip doğrudan kampüse giden bir araçla ulaşma imkanı var mı?

eskiden minteks'ten servis vardı, halen devam ediyor mu bilmiyorum.

ünv. diğer tarafta yolda inip gitmeniz için terse kalıyor. ya taksi tutacaksınız arkalardan götürecek sizi ya da arabalı bi tanıdığınız gelip alacak.

işini riske atma. en kısa yol bildiğin yoldur.

Bir keresinde Yalova'ya giderken çevre yolunu kaçırmış ve mecburen şehir içine gitmek zorunda kalmıştım. O kaçırma işini sürekli yapan bir araç olsa iyi olurdu:)

Ben gitmeyeceğim, bir arkadaş çocuğunu kayda götürecek. Ben de en kısa yol bildiğin yoldur demiştim ama haritadan bakınca terminale gidip ordan kampüse gitmek gerçekten yolu çok uzatıyormuş.

valla üniversiteye yakın minteks duragı var oradan da taksiyle gidebilirsin sanırım çünkü bursada otobüs firmalarının servisi yok belki başka bir yöntemi vardır minteksten bilemiyorum onu da çünkü minteksten sonra çevre yoluna giriyor. eger gece saatinde bursada olacak yada sabah çok erken olacak gibi bir yolculuk yaparsanız sizi görükle girişinde bırakıyorlar yada oraya çok yakın bir yerde. diger saatlerde direk çevre yolu

Salihliden gelinecekti , artık geçti. Teşekkürler herkese.

Evet.

ben de soruya kaynak yapayım :) peki temmuzda harç yatırdıysam o ne olacak? İade edilecek midir?

resmi gazetede yayınlanan karara göre 30 hazirandan itibaren geçerlidir diyor. bu tarihten sonra yatırdıysanız geri alabilirsiniz.

www.memurlar.net

hangi okul için sorduğuna bağlı.okulun web sitesinden öğrenebilirsin.

3 tane entry başlığın sözlükteki haliyle ilgili entryniz,
1 gg,
2 tane de tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil
entry silme işleminzi var. Biraz dikkatsiz olduğunuzu gösteriyor bence.

evet onlar hakkında cezai yaptırımlar uygulandı. çaylak oldum geri geldim tekrar çaylak oldum vs. ancak bu sefer ortada ne fol ne yumurta vardı.

garip geldi ne bileyim.

entry profilin kotu. sirf anket entry'ler filan. cop entry'ler yuzunden o sekilde not dusmuslerdir.

hmm evet o ihtimal dahilinde. teşekkürler :)

did-you-kno.tumblr.com al burda birsürü var.arada güzel şeyler çıkıyor.

ilginç değil ama antivirüs programı gibi görünen virüsler varmış ve bana bulaştı 3 saattir kurtarmaya çalışıyor makine.

kesmeşeker üfleyince kırılıyor.üflemeyince kırılmıyor.arkadaş ufkum iki katına çıktı ne alaka bulan nası bulmuş.üfleyen ne düşünerek üflemiş de nesil nesil yaymış bunu.

Duyduğum en ilginç şey değil ama beni şaşırtmıştı, mikrofon girişine kulaklık takarak mikrofon olarak kullanmak mümkün. Bizzat denedim çalışıyor.

Hah, şimdi aklıma gelen bir ilginç şey daha : Okyanus akıntılarını kullanarak dünyanın ihtiyaç duyduğu enerjinin rahat rahat karşılanabileceği.

Bir de merak ettiğim birşey : Teknoloji üreten şirket ve ülkelerin ellerinde şu anda nelerin bulunduğunu bilmek istiyorum. Malum bizim gördüğümüz cihaz ve teknolojiler birkaç jenerasyon geriden takip ediyor.

İstanbul boğazının ortasında denizin dibine doğru giden kocaman bir uçurumun olduğu gerçeği

@aşksız prens:

bu olayı face'te paylaşıp sonuna da "şimdi elinizdeki şekeri yavaşça yere bırakın" yazsan çok iş yaparsın ha:)

bu aradad benim için de ilginç oldu.

daha dun ogrendim, cok acayip ilginc bi sey degil ama :)

kadinlarin gemilere ugursuzluk getirecegi efsanesi, gemilerin dişi oluşundan ve dolayısıyla kendilerinden baska bi kadini kiskanacagi dusuncesinden geliyormus.

@osuruklu benim bildiğim kadarıyla o anlayış, gemideki kalabalık erkek nüfusunun kadın veya kadınlar için kavga edeceği, sorunlar çıkacağı, işlerin aksayacağı vs sebebiyle var.

Benim bildiğim en ilginç ve ürpertici şey toxoplasma paraziti. Bu parazit pek çok "host"da yaşıyor. Fareler, küçük hayvanlar vs gibi. Ama en çok kedi seviyor ve kedi barsağında üreyebiliyor. Sindirilerek bulaşıyor. Beyne ulaştığında sinir sistemini etkileyerek akli dengeyi vs tehlikeye sokuyor. Farede beyne ulaşan toxoplasma, farenin sinir sistemini etkileyerek onu kedi idrarı ve kedi kokusuna yöneltebiliyor. Böylece bu deli fareler kedilerini kedilere atıyor ve av oluyor. Parazit de kediye geçme amacını elde etmiş oluyor ve istediği gibi ürüyor.
Kedi seven bi takım insanlar (mesela ben) bu kediyle haşır neşir oluyoruz. Olur da, kedinin dışkısını ya da dışkısına temas etmiş bişeyi sindirirsek, toxoplazma bize geçiyor. Sinir sistemimize ulaşırsa bizi, aynı fareye yaptığı gibi kedilere çekiyor ve akli dengemizi bozuyor. Evimize 60 kedi doldurup "crazy cat lady" oluyoruz. Parazit de, istediği gibi ürüyor, kediler arasında mutlu mesut yaşıyor. Korku filmi gibi.
Yani neden deliler kedi seviyor dememeli, neden kediseverler deliriyor demeli...

(Toksoplazma aslında çoğu kişiye bulaşıyor ve onu atıp bağışıklık kazanıyoruz. Bu raddeye gelmesi çok nadir olan bir şey.)

@cereal killer: haci seninki cok duz mantik ya, benim hikayem daha guzel, daha mythical bence :) kaptan olan kadin bir arkadasim soyledi hem :p

tutarsa bu olur herhalde:)

(git: 14806)

edit: uzun ugraslar sonucu buldum, bir de bu var (git: 30706)

kedi kumuna isedim

www.eksiduyuru.com

i51.tinypic.com

kedi kumu +1
comp diyorsa doğrudur

bu kedi kumu favorilerim arasındaydı ilk okuduğumda baya gülmüştüm o ayarda çıksa bikaç duyuru daha da sıkıcı akşamda tebessüm etsek. :))

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

bir "bok kokusu gidermek" vardı ki o efsaneydi. ama silinmiş sanırım :(

i49.tinypic.com

www.eksiduyuru.com

şimdi çıkıntı gibi algılamayın ama başlıkta favoriyi sormuşsun ama sonra, okuyup güldüğümüzü sormuşsun. bunun ikisi farklı olabilir. favori duyurularım komik olanlar değil, en çok bilgi verenler genelde.

en çok güldüğümü düşünmem lazım. bunu ben de sormuştum sanırım. arkadaşını bıçaklayıp ne yapacağını soran vardı sanırım. o da komikti..

edit: boklu çişli duyuruları da ne çok seviyormuşsunuz :)

@ermanen önce içeriği yazmiyim dedim sonra tebessüm edelim diyerekten bunu yazdım.

Not:evet boklu maceralar genelde komik oluyor...

www.eksisozluk.com

cumartesi gunu sarhos arkadas yataga sicti bildigin.2 gundur karistirmadigim temizlik malzemesi kalmadi.hala daha yataktan koku cikmadi.ne yapmali?

dur vardi bi tane. karadenizliiii111 diye bi eleman vardi, ikinci el portakal sikacagi ariyordu, su manuel olanlardan :D

favorim bu duyuru oldu artık.

saolasın, açtığın duyuru sayesinde yarım saattir gözlerimden yaş geldi gülmekten..

ben bu duyurulara niye rastlayamıyorum arkadaş amma uçuk şeyler varmış.

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

eğer bulunduğunuz yerde hizmet veriyorsa kablonet'e bakabilirsiniz. 1gb kotalı bir paketleri var yanılmıyorsam, ailem kullanıyor çokta memnunlar. ayrıca ben eve döndüğümde kotasızmışçasına kullanıyorum neredeyse interneti ve buna rağmen çok fazla fatura geldiğini duymadım. eğer öyle olsa uyarırlardı diye tahmin ediyorum. ayrıca hem tv hem internet sağlıyorlar, daha mantıklı gibi.

İş arkadaşım hafta içi telefonu kapattırıp yalın internete geçmek istediğinde telekomcular "kapattırma, bir yıl boyunca sabit ücret ödeme, sadece telefonla görüşürsen görüştüğün kadarını öde; interneti de sınırsız (artık nasıl sınırsız bilmiyorum) ilk 6 ay 29TL, sonraki 6 ay 59TL olarak öde" demişler. Ve taahhütü de 1 yıl olarak söylemişler.

uydunet. gayet memnunum. yıllardır ttnet kullanırdım, kurtuldum saçmalıklarından.

Radyoloji çok rağbet gören bir bölüm olduğundan boş kalacağını sanmıyorum. Varsa bile vakıf üniversitelerinin burssuz bölümleridir:

Bu sayfada mak ve min puanlarla kontenjan durumları var:

www.osym.gov.tr



YAlnız bölümün adı radyoloji değil : "tıbbi görüntüleme teknikleri"

Şöyle bir kabataslak baktım da tahmin ettiğim gibi hiç boş yer kalmamış. Ancak kazanıp da kayıt yaptırmayan olursa ek kontenjan kılavuzunda az da olsa yer alabilir.

Öyle bir istatistik henüz yapılmamış olabilir ancak en yüksek ve en düşük puanlara şurdan bakabilirsiniz:

dokuman.osym.gov.tr

Go SMS Pro'yu denediniz mi? Ancak öncelikle GO launcher kullanmak gerekiyor galiba.

yüksek lisans harçları da kalktı mı ki?

kalkmadı mı ki ? kalktı diye biliyorum .

ben de kalktı diye biliyorum...

ortada net bilgi yok henüz. internetten hatta resmi gazeteden takip edersen iyi olur. eğer kaldırılacağına dair kuruldan karar çıkarsa resmi gazetede yayınlanır zaten.

neyse ki kalkmadı. hadi yine iyisin yanmadı senin para..

kalkmadı mı? ama resmi gazetede aynı haktan yararlanır diyor 1. öğretim ve lisansüstü öğrencileri??

kanun 30/6/12'den gecerli. bu tarihten sonra yatirdi iseniz harci size iade edecekler. muhtemelen bununla ilgili olarak duyuru yapip dilekce isterler (banka bilgisi vs).

not olarak: evet, lisans ustu egitimde harc kalkti.

Geri alabilir misiniz bilmiyorum ama yüksek lisans için de kalktı, orası kesin.

Karar 29 ağustosta resmi gazetede yayimlandi. Tum 1. Öğretimler için harçlar kaldırıldi. Lisansalti, lisansustu, lisans hepsinde kalktı. Ancak hazırlık hariç normal ogretim süresi geçmişse ödenecek. Ornegin 2 yillik okulda 3 Veya daha fazla yil, 4 yıllık okulda 5 veya daha fazla geçirenler ödeyecekler.

altına bişey sıkıştırsan kolun?

selektör yaparken kolu kendinize doğru çekiyorsunuz ya, uzun far da kolu ileri itince oluyor. yoksa, soruyu tam anlayamadım mı? siz kolu ileri itince de geri mi geliyor?

İleri ittirmeyi denediniz mi?

hep uzunda kalması için başka bir yönü vardır. ya ileri doğru itilir ya da ileri doğru bükülür.

www.hyundai.com.tr burada kılavuz var. sayfa 70.

www.osym.gov.tr

www.osym.gov.tr

son dikey sayfanın sonuna kesme ekleyin.

edit: verdiğim cevabı ben bile zor anladım ya neyse.

şöyle, son dikey sayfadayken sayfa düzeninden kesmeler > sonraki sayfa. bir sonraki sayfaya, yani yatay olacak sayfaya gelip yönlendirmeyi yatay yapın, sadece o dönecek. bir sonraki sayfanın dikey gelmesini istiyorsanız, yatay sayfanın sonuna yine kesmeler > sonraki sayfa. ve o sayfaya gidip yönlendirmeyi dikey yapacaksınız tekrar. böyle böyle istediğiniz sayfayı yatay/dikey olarak ayarlayabilirsiniz.

Yatay olacak kisimlari seçim ve sayfa ayarında yatay yaparken uygulama yeri olarak "seçili kısımları" seçin.

Bu işlemi yaparken gizli karakterleri gösteren meymenetsiz ters P karakterini de açık tutarsanız daha iyi olur; kesmeleri filan görebiliriniz.

yükseltme kısmını bilemeyeceğim ama kaldığın dersler için aöf bütte sınav yeri ayarlıyor zaten. tek yapman sınava girmek.

Af buyur da yükseltip ne yapacaksın?

şöyleki muhtemelen çalışamayacağım ya da çalışsam da iyi birşeyler getiremeyeceğim çünkü örgün eğitimden derslerim de var. yetişemiyorum hep düzensizliğimden..

düşük notla geçmek istemiyorum. o yüzden.

not yükseltmek için giremezsin.

rica edersin.

Eşdeğer ve üst kurumlara/kişilere arz edilir, alt kurumlara/kişilere ise rica edilir. Herhangi bir değişiklik yok. eskiden beri böyle.

Kesilen gelir vergisinden indiriliyor.

benim bireysel emekliliğim de var. ondan da düşünce 5 lira kalmış gelir vergisi. daha ne kadar düşecek.

çocuk sayısına göre 113 liraya kadar yükseliyor bu asgari geçim indirimi. gelir vergisi eksiye mi düşecek peki? :)

Eksiye düşmez, 0 olur. Diyelim ki hesaplanan gelir verginiz 55 TL çıkarsa ve normal asgari geçim indiriminiz 75TL ise; uygulanan asgari geçim indirimi de 55TL olur. Yani 75'in tamamındna yararlanamazsınız.

Bir arkadaşın 1. derece özürlü çocuğu nedeniyle aylık 770TL matrahından indirim oluyor. Bu durumda zaten aylık matrahı 800-850TL olduğundan, matrahı 100TL civarı oluyor ve ~15TL vergi kesiliyor. Asgari geçim indirimi de daha yüksek olmasına rağmen ~15 tl olarak yararlanıyor.

cemaat eczanesiysen sana yarar yoksa yaramaz, 11 yıldır oldugu gibi

Nereye geldi?

Eğer doğru anladığım kısımsa, kişinin derece/kademesine tekabül eden maaş göstergesi ile maaş katsayısının çarpılmasıyla bulunur.

Maaş katsayısı şu anda 0,066187'dir.

Maaş göstergesi ise örneğin 1. derecenin 4. kademesi için 1500'dür.

www.google.com.tr

Nokta, piksel

ne demek yani nokta piksel, ne kadara karşılık geliyor

6 nk (nokta) yarım satır, 12 nk 1 satır boşluk bırakır. (kaynak google)

Soruyu excel.web.tr'ye sorarsanız makro yoluyla yardımcı olunacaktır.

otomatik süz seçin. sonra H sütünunda süz yapın ve burada özel'i seçerek TERS KAYIT içerenler'i seçin. süzülmüş satırları seçip silin.

pardon yanlış anlamışım. yine süz üzerinden gidebilirsiniz ama eşleştirme yapamazsınız süz ile.

biraz uzun olacak ama (kısasını yapabilen çıkar muhtemelen)eğer o rakamların hepsi 10 karakter ise; ters kayıtları süzüp, yeni bir sütunda o sütundaki numaraları sağdan(h1,10) komutuyla alıp ardından a sütunu ile düşeyara yapabilirsiniz.

edit: aldığınız 10 karakteri de sayıya çevirmeniz lazım ki baştaki 0 lar uçsun. sol taraftakileri yeni gördüm

en görev adamı leylek demekki. öbürleri çok hoşgidim akıllı

Belki de leylekler göç mevsimlerinde, yılın belli dönemlerinde gelip evlerin bacalarına falan yuva yaptıkları için olabilir

Leyleklerin belirli dönemlerde gelip bacalara yuva yapmasıyla ilgili olabilir.

Şöyle bişi buldum
www.millifolklor.com

daha önce hiç pelikan görmemiş bir adam; gagasında balık taşıyan bir pelikanı havadayken gördüğünde, gagasında bohça içinde bebek taşıyan bir leylek olduğunu zannetmiş. sonra bu garip olayı kahvede arkadaşlarına anlata anlata... olaylar gelişmiş.

her kuşu siktik bir leylek kaldı da o yüzden..

mchslmdnc +1

Kılavuza bakın.

bölüm seçme yok ya,

üç puan türü var,

ales-say
ales-ea
ales-söz

toplam 200 soru var

say-1 50
say-2 50
söz-1 50
söz-2 50

her bir test yukarıdaki üç puan türüne farklı katsayılarla etki ediyor.

mesela söz-2 sadece ales-söz puanına etki ediyor.
aynı şekilde say-2'nin de ales-söz puanına hiç etkisi yok.

başvuracağın bölüme göre hangi puana ihtiyacın varsa ona göre çözeceksin.

www.eksiduyuru.com

www.osym.gov.tr
Burada size 2011Ales kitapçığını yolladım. Her Bölüm başlangıcında(Say1,Say2,Söz1,Söz2) branşınıza göre kat sayıları yazıyor.
Örneğin
Söz-2, burdaki puanınız Yalnızca Sözel ağırlıklı ales puanınızın hesaplanmasında 0,4 kat sayısıyla çarpılacak. Yani Sözelciyseniz işe yarayacak. Sayısalcıysanız boşuna yapmayın.
Kitapçıkta dediğim yerleri okuyun yazıyor hangi branşa ne kat sayılar uygulanıyor göreceksiniz.

Eğer çekilen top geri kutuya atılmayacaksa olasılık şöyle oluyor galiba:

1. siyah = 5/11 (5'i siyah 11 top olduğu için)
2. siyah = 4/10 = 2/5 (kutuda 4'ü siyah 10 top kaldığı için)
3. beyaz = 6/9 = 2/3 (kutuda 6'sı beyaz 9 top kaldığı için)

Hepsinin birden olma olasılığı ise bunların birbiriyle çarpımı herhalde:

5/11 * 2/5 * 2/3 = 4/33

merhaba, hepinize teşekkür ederim ama ilk verilen cevap doğru gibi geldi bana siz ne düşünüyorsunuz, farklı sıralamalar da işin içine katılıyor burada

@wide'nin cevabıyla @fthcyr'in ki aynı zaten. Wide biraz daha uzun yoldan yapmış. 2 side 4/11 oluyor.

Farklı sıralamaların önemi yoktur. Çünkü payda her zaman 11* 10* 9 olacaktır. Pay ise beyaz için her zaman 6, siyah için ise her zaman 5 ve 4 olacaktır. Malum çarpmada sayıların yeri önemli olmadığından hangi sırayla çekilirse çekilsin sonuçlar değişmeyecektir.

hayır hepsini yapacaksın ama sana getirdiği puan daha az önceliğin
say1-say2-söz1-söz2 şeklinde

hepsini bitirmeye zamanın olmayacak. say1-say2'yi yap, vaktin artarsa söz1'e bak. yetişmedi diye de üzülme.

sınav kaç dakika?

yapman gereken say 1-2 ve söz 1. ama sınavda önce say 1 ve söz 1i çözmen yararına olacaktır. sonra say2 ye geçmen yararına olacaktır.

Aleste önemli olan neci olduğunuz değil, puanı hangi alanda kullanacağınızdır. Bir mühendis olarak işletme yüksek lisansı yapmak istiyorsanız ea puanı önemlidir. Ya da sözelle alan bir bölümde yüksek lisans düşünüyorsanız sözel puanı önemlidir.

Ales sözel puanı : Söz1 - Söz2 - Say1 testlerinin farklı ağırlıklarından;
Ales sayısal ve ea puanları : Söz1 - Say1 - Say2 testlerinin farklı ağırlıklarından

hesaplanır.

Bu bilgiler ışığında, hangi alanda yüksek lisans yapacağınıza ve o alan için istenen puan türüne göre yapacağınız testleri belirlemelisiniz. Hiç sözel alan düşünmüyorsanız söz2 testini ve hiç sayısal ya da ea alan düşünmüyorsanız say2 testini yapmanızın puan olarak bir faydası olmaz.

Her aday için cevapladığı testlere göre hesaplanabilecek tüm puanlarının hesapladığını da ilave edeyim. Yani söz1 yapıp söz2 yapmazsanız sözel puanı da hesaplanır ama puan düşük olur tabi.

teşekkür ederim.
@baldur2 sınav 180 dakika

1 - Herkeste ek gösterge olmaz zaten

2 - 5510 sonrası girişlilerde hesaplama aşağıdaki şekildedir:

Matrah = taban + maaş + ek gösterge + kıdem + özel hizmet tazminatı

Oranı şimdi aklımda değil

3 - Eskilerde ise özel hizmet tazminatı yerine en yüksek devlet memuru aylığının kişinin ek göstergesine göre belli bir oranı ekleniyor. Bu oranlar için www.memurlar.net adresine bakabilirsiniz. en yüksek devlet memuru aylığı maaş katsayısının 9500'le çarpımıdır.

Biraz eski olsa da aşağıdaki konuyu da inceleyebilirsiniz:

www.memurlar.net

neden herkeste ek gösterge olmaz ki? o da memur diğeri de memur. öbürü de hemşire diğeri de hemşire..
ayrıca o hatırlayamadığınız oranı anımsadığınızda yazarsanız çok makbule geçer..nette göremedim hiç. diğerleri eyvallah yapıyorum..çok sağol

hizmet sınıfına göre değişiyor ek göstergeler. düz memur 4. dereceden başlar ama ben psikoloğum mesela, 800 gibi bir sayı da olsa ek göstergeyle başlıyorum kamuya.

Çünkü ek göstergeler devlet memurları kanununda bulunan ek gösterge cetveline göre ve belirli kurallar dahilinde verilir. Örneğin 2 lisans (kamu+ziraat) ve bir önlisans mezunuyum. teknik hizmetler sınıfında teknisyen kadrosunda görev yaptığımdan ek göstergeyi 4. dereceye geldiğimde alabildim. ancak mühendis (ya da hekim/öğretmen/kimyager vs) kadrosunda olsaydım göreve başladığımdan itibaren ek gösterge alabilecektim. Kime ne kadar ek gösterge verileceği hizmet sınıfı, kadro ünvanı, derecesi ve mezuniyet durumuna göre 657'deki cetvellerde belirlenmiştir.

emekli keseneği oranları:

eskilerde: %20 devletçe verilir; %16 şahıstan kesilir

yenilerde: %11 devletçe verilir; %9 şahıstan kesilir.

Bir de aynı şekilde hesaplanan genel sağlık sigortası primi var:

eskilerde: %12 devletçe verilir, şahıstan kesilmez

yenilerde: %7,5 devletçe verilir; %5 şahıstan kesilir.

o meret zararlı bir icattır. insan sağlığına doğrudan zararlıdır.

neresi zararli ya insan saglina? biz de philips olani var, memnunuz. atiyorsun elmayi, armutu, havucu, sana bir guzel suyunu cikariyor.

Benim için bir hevesle alınıp, köşede unutulan şeylerden biridir.

Soruya cevap:

Philips HR 1861 piyasadaki en kalitelilerinden. Hatta bazı dükkanlarda ticari amaçla kullanılıyor. Bunun yanında uygun fiyatla Braun, Bosch falan da denk gelirse internetten bakın yorumlarına, ona göre alın.

Yorumlara cevap:

Hadi en fazla "yararlı değil" deyin de; "zararlı" ne alaka? Anneanne bilgileriyle "çok doğrarsan vitamini kaybolur" demek de bir o kadar lüzumsuz. Elbette bir kayıp vardır ama düşündüğünüz boyutta olsaydı, 1 ayda o mineralleri vitaminleri kendine bağlıyor dediğiniz bıçak, top gibi bir şey olurdu herhalde.

Sadrazam; en zahmetsizi bile zahmetlidir ama... O yüzden kenarda bekleteceksen aleti, canın isteyince dışarıda içmek daha ucuza mal olabilir.

aydinlatayim efenim:

1. kati meyve sikacagi ile, almaniz gerekenin cok ustunde kalori alirsiniz. meyvede fruktoz isimli seker bulunur. ama netce itibariynan sekerdir. bir elmadan bir bardak elma suyu cikmaz. "ohh ne datliymis, cok da faydaliymis la bu" diye diye sekerleri yuklersiniz. daha az kalori, daha uzun hayat, daha fazla kalori, daha kisa hayat formulu, artik tersi ispatlanamayacak kesinlikte ve bilimsel olarak gosterilmistir.

2. kati meyve sikacagi kullanarak, almaniz gereken fiber'i yani lifi cope atarsiniz. o lif sizi tok tutmak icin vardir bir. gavurlar buna "fullness" derler. mide ceperindeki gerilmeye duyarli reseptorleri uyararak, beyin sapindaki "doyma merkezi"ne sinyaller gonderir fullness. o lifin bir baska faydasi da regulariteyi saglamasidir. yani gavurlarin regularite dedigi, duzenli olarak diskilama. bu sebepten, meyve yemek yerine meyve suyu icmek, regularite karsiti bir harekettir. lifin asil cok onemli bir gorevi de kolesterol seviyesini dusurmektir. bunun mekanizmasini ben bilmiyorum, ama bu da bilimsel bir gercek. lifli beslenme kandaki kolesterol seviyesini dusurur. lifin diger bir gorevi de, insanlari kalin barsak kanserine karsi korumasidir. az lifli gida ile uzun sure beslenenlerde kalin barsak kanserine yakalanma orani daha dusuktur ya da cok lifli, daha az kalin barsak kanseri.

ama siz sigara icen, yol yurumeyen, fast food ve kolaya talim eden birisiyseniz, butun bunlari anlatmam bosunadir, bunnar sizi alakadar etmez. "kati meyve sikacaginizi afiyetle kullanin" derim o zaman.

5-10 yıllarla değil de 50-100 yıl şeklinde var, 5-10 yıldaki ani değişiklik wide ın dediği gibi hepimizi bitirir.
www.geocraft.com

e bu arabaların saldığı gazlar, küresel ısınma filan dedikleri neydi? karbondioksit değil miydi o?

atmosferdeki oran değil o, emisyon.

@wide, ne yaptın abi sen!

tr.wikipedia.org

%18 karbondioksit mi olur? Öldürecen bizi:)

@wide değişiyor ki küresel ısınma diye bir şey var.

notrickszone.com

Sağlık ocağında hangi kanuni statüye tabi olarak çalıştınız?

6111 sayılı torba yasa olarak bilinen yasayla ilgili olarak damga vergisi konusunu araştırın derim. Çünkü bu yasa ile 4/B ve 4/C'li sözleşmeli personelden damga vergisi kesilmesi olayı kaldırıldı:

www.tekirdagailehekimleri.com

www.memurlar.net
www.memurlar.net
www.memurlar.net

Kısacası 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 25 şubat 2011 tarihinden sonra sözleşme imzaladıysanız damga vergisinin kesilmesi yanlıştır. Hatalı bi işlem yapıyorlar.

bulabilirseniz tuğlalı soba alın.

bildiğim bi kaç şeyi yazayım. sobalar çok pahalı değil. tuğlasız da alıp içine ateş tuğlası koyabilirsin. daha hafif olur. kurması da aslında çok kolay. ama evinde uygun baca bulunması, bunun temiz olması gerek. boru havayı çekecek kadar kısa ama duvarı ısıtmayacak kadar uzun olmalı. mesela bizim soba baca girişinden yaklaşık 4 m filan uzakta ve ısınma olmuyor ama geri tepmesi olabiliyor bazen, havaya göre. soba alacaksan illa ki karbonmonoksit dedektörü de alacaksın. bi de tabi kömürü toptan almak ve depolamak en iyisi.
bu bahsettiğim en basit tip soba. doğalgazınız varsa doğalgaz sobası kurdurursun, basarsın parayı. ne tip bir soba düşünülen? kestane çay denilince ben kömür sobası düşündüm. odun epey meşakkatli bişi, baca çok çabuk tıkanıyor, çamla özellikle.

muhakkak kovali soba al . biz yillarca hepsini kullandik bi ton para verdik. en son kovali soba aldik , yillarca kullandigimiz dokum tuglali incikli boncuklu sobayi satip karsiliginda aldigimiz paranin ufak bi miktarina , mis gibi isindik. yuvarlak kovali soba. baska soba alma sakin. bi de ikinci el baksan da olur , dogalgaza gecenler yok pahasina cikariyor elden cunku. zaten ucuz bise kendisi ince olduguna sac olduguna bakma ondan iyi isitani yik, hem de cubugunu ittirince oldugu gibi kaliyo ates icinde, ekonomik

@kediebesi, apartmanda doğal gaz olmadığı için old school soba düşünüyorum. elektrikli ısıtıcı hem pahalı hem de dibinde olmazsan bir faydası yok. bir de şansıma bu kış sert geçti, çile çektim resmen.

tuğlalı sobayla kovalı soba birbirinden farklı şeyler mi? @waterhardeningsteel varsa bahsettiğin sobanın herhangi bir linkini gönderebilir misin?

yakıt parası ne alemde oluyor peki? odun mu yakmak lazım kömür mü?

Çocukluğum sobalı evde geçti ama zırcailim bu konuda.

kuzine de düşünülebilir.

odun sadece tutuşturmak için kullanılır (soğuk yerde odun sobasıyla ısınamazsınız) çıra ile gazete vb ile tutuşturur kömür yakarsınız
biz çeşit çeşit kömür yaktık kok kömür ıslak kömür vs yok artık yurtdışından ithal (sibirya vs) torbalı kömürle oluyor onlardan yakıyor insanlar
kovalı sobanın alternetifi kova sistemi olmayan üstten odun/kömür atıp alttan külünü temizleyeceğiniz tipte sobalardır.

www.isitas.com.tr bu soba olacak , bak bunun onunde deligi ( havalandirmasi) olanlari var. onu sakin alma , yanmiyo nlar. al resmini de koyayim ne almayacagini bil / www.mertleryapi.com.tr
bak o ilandaki resimde onden havalandirmali olan var. altta yaziyo not olarak onden ve alttan hava;landirmali mevcut diye. keinlikle alttan havalandirmali olacak. onden havalandirmali olanlar dandik.bi kova da yedek alirsan, doldurur hazir edersin iki kovayi da , lazim olunca hemen hazir icine yerlestirir yakiverirsin ilk kovayi hemen temizlemen lazrim olmadan

Bazı sobaların uyuma özelliği oluyor, tamamen tutuştuktan sonra isterseniz altını üstünü kapatıyorsunuz ve soba sönüyor, daha sonra ihtiyaç duyduğunuzda altını üstünü açıyorsunuz ve geri yanmaya başlıyor.

Biraz eski bir konu ama forum.donanimhaber.com inceleyebilrisiniz.

Uyuyan soba denilince ilk akla gelen Süsler oluyor zaten. Piyasayı bilmiyorum, pahalı olabilir.

Bir de önemli olan ne yaktığınızdır. Kalitesiz yakıt kullanırsanız verim alamazsınız. Eskiden ithal kok kömürü diye bir kömür oluyordu, annem çıkan külün içinden büyük parçaları ayıklayıp tekrar yakıyordu. Bayağı verimliydi yani.

Kullanırken çok dikkatli olmalısınız. Hem zehirlenme hem de yangın çıkarma riski vardır. Bekarken ilk soba denememde nerdeyse evi yakıyordum, bir daha da kullanmadım, elektriğe devam ettim. Evlendiğimizde de 2 sene öncesine kadar soba kullandık. Bahsettiğim uyuyan sobayı kullandık. Bir sorun olmadı.

Tutuşturmak için tavsiyem marketlerde mangal tutuşturucular var, onları kullanabilirsiniz, ya da bir marangozdan kaba talaş alıp kullanabilirsinizi. Bunlarla odun parçalarını tutuşturrusunuz, odun da kömürü yakar.

odun ve kömürü depolayacak bi yerin var mı? yoksa her sefer almak çok pahalıya geliyor.

hocam uğraşılacak iş değil. kat kaloriferi al gitsin.

@kediebesi çok büyük olmasa da depolama için ayırabileceğim 1,5 metrekarelik bir alan var.

o zaman oraya kış başında paket paket kömür ve tutuşturmalık odun depola. ithallerle yerlileri karıştır, daha ekonomik oluyor, verimli yanıyor. sadece ithal olanlar sibirya filan tek başına çok yüksek ısıda yanıyor, kovaları deliyor. depo lazım çünkü kış başında torbası 6-7 lirayken, şimdilerde 11-13 liralara fırladı. eğer ist, izmir gibi nispeten ılık memleketteysen çok masrafın olmaz.

muhtemelen 36

bayramlar her sene 10 gün öne gelir ama işin içinde artık yıllar fln da var (29 şubat). hesabı zor ama 37 yıl fln sürer sanırım.

yav 20 yaşında bi arkadaşım kurban bayramının çok eskiden de doğumgününe denk geldiğini ve bu sene tekrar denk geleceğini söyledi de. böyle saçmalık duymadım ben, demeden önce bi teyit ettireyim dedim.

sağolun.

bu arada kurban bayramının 4 gün sürdüğünü de düşünürsek 33'ten biriki yıl kısa bir süreye denk gelecektir.

İlk mesajım yanlış oldu:(

www.takvim.com

Şurdaki takvime göre 12 nisan 1900 ve 1969'da;
17 kasım 1945 ve 2010'da
31 mart 1901 ve 1999'da kurban bayramına denk gelmiş.

yani belirli bir düzen yok.

Bu sene bayram 25-26-27 ve 28 ekime denk geliyor. Tesadüf ki1947'de de bu günlere denk gelmiş. Başka yıllarda denk gelmemiş.
Tabi bu takvimin 1900'den itibaren olduğunu unutmamak lazım.

Belki arkadaşınız şunu demek istemiştir:

"Birkaç yıl önce Ramazan bayramına denk gelmişti bu yıl da kurban bayramına denk gelecek:)" (Muhtemelen 2006 yılında ve doğum günü de 25 ekim.

başlığı tanımla. yapman gereken bütün şey bu. önceki entrylerin devamı veya cevabı olarak yorum girer, sözlük tanımı yapmaktan uzaklaşırsan uçarsın. TDK'ya yazıyor gibi davran yani. tanımı yaptıktan sonra yorumunu sohbetini yine yap, yapmak istiyorsan. ama mutlaka bir tanım olsun. uçan hep bu nüansı anlamadığından uçuyor..

çok beklemişsin ya ben 1 yıldan az bekledim. hayırlı olsun..

soru başlığa cevap entry girme, seçici davran öyle yazar oldum her konuda fikir beyan edeyim diye gaza gelme, fikrinin olmadığı konularda bakınız ile espri yapıcam diye kasma, kısacası ortalama bir sözlük yazarı ne yapıyorsa onu yapma çünkü ortalama bir sözlük yazarı uçmuyorsa bu sözlük çok kalabalık olduğundan gözden kaçtığı içindir, sen gözlerine takılırsın uçarsın!

ayrıca tanım yapmak zorunda değilsin, başlık hakkında adam akıllı bilgi vermen yeterli, bu nedenle öyle dedirten ettirten zortturtan gibi edilgen tanım yapmaya çalışma, hele sadece böyle bir tanımdan ibaret bir entry gireceksen hiç girme.

bir de sen sözlük selebritisi değilsin onlar uçmaz sen uçarsın. yani onların yaptıklarını yapmaya çalışma.

son olarak 2008 den beri buralardaysan bunları benden öğrenecek değilsin eminim ki biliyorsundur ben hatırlatmış oldum belki sadece. fakat kendine tam güvenemiyorsun galiba o tedirginliği de zamanla atarsın üstünden merak etme.

not: beni de örnek alma(:

tanım yapmalıyım diye kendini kasma, başlık hakkında bilgi ya da örnek vermen yeterli.

bkz. yoluyla diyalog denen şeyden kaçın.

soru başlığa cevap entry girme.

dedirten kalıbı, edit: imla, tanım: bla bla gibi şeylerden allahını seviyosan uzak dur.

anket doldurma olayının bokunu çıkarma.

@zgrydn+1

Özellikle "tanım: bla bla" olayı, çok önemli. Yapmayın etmeyin, çok kötü görünüyor.

hemen sözlük yazarlarının cep telefonu melodileri başlığına koş. çok entellektüel bir muhabbet çeviriyoruz orda bize katıl :)

=Dolaylı() formülüyle yapılabilir sanıyorum ancak şu anda formülü düzenleyemeyeceğim. Bir inceleyin isterseniz.

=INDIRECT("[" & A3 &".xls]Sheet1!$A$1")

A3 hücresinde değişkenin yazsın.
Diğeri de ilgili dosyanın A1ini döndürüyor.
İhtiyacına göre değiştirebilirsin mantığı anladıysan.

support.microsoft.com

=AVERAGE(indirect("'[abc ")&indirect(a1)&indirect(".xls]Sheet1'!$A$51");indirect("'[abc ")&indirect(a1)&indirect(".xls]Sheet1'!$G$52"))

olabilir sanıyorum, parantezlerde hata yoksa tabi.

çok sağolun be... süper işime yaradı

Olmadı maalesef.

Sürüm olmamıştı. kaldırıp tekrar kurdum, oldu. Teşekkürler.

o ne yahu. şehrin göbeğinde bin lira para mı vereceğiz internete.

Cep telefonu çekiyorsa mobil internet alabilirsiniz, vınn, vodem, aveajet gibi.

yapmayın etmeyin günde onlarca download yapan adama yeter mi o internetler.

@jugador kablobet zaten cok az yerde var ttnet olmadıgı yerde olması imkansız.

ek olarak orasının neresi olduğunu merak ettim ben daha çok. ttnet in hizmet vermediği cok fazla yer yok bildigim kadarıyla.

Ne diyelim arkadaş, ya yardan geçeceksin ya serden:)

ösym'nin sitesinde sonuç ekranının göründüğü sayfanın çıktısını alın.

Selçuk üniversitesi ya şifrenizi çıktı üstüne yazacaksınız ya da ösym den alacaksınız demişti.

ösym artık belge vermiyor. internet çıktısı tek çare

1- hayır oynamadı. pazar günü game of thrones maratonu vardı. ilk bölümden cnbc-e'de gelinen bölüme kadarki tüm bölümler aynı gün içinde oynandı. sırada 8. bölüm var o da haftaya pazar.

2- A Song of Ice and Fire serisiymiş.

en.wikipedia.org

2- www.dr.com.tr

Teşekkürler. Bulunduğum yerde d&r varmış. Mağazayla internet fiyatları aynı mıdır? Yoksa sipariş verip beklemeye değer fiyat farkı oluyor mu?

world ve axess %25 indirim 10 taksit yapıyor
diğer kartlara da %18 indirim ve 6 taksit sanırım

verdiğiniz linkteki ps3 stokta yok klasik bir pazarlama taktiği stokta olmayan ürünün fiyatını düşük gösteriyorlar.

başka bi şey de olur fark etmez. öbür kartlara %18 ve 6 taksit ? tamam teşekkür ederim biraz daha bakayım ben.

Vatan bilgisayardan İnternetten alışverişi hiç tavsiye etmiyorlar. İmkanınız varsa piayasa araştırmasını yapıp, ordan almaya karar verirseniz indirim gününde doğrudan gidip mağazadan almanız en güzelidir. En azından geldiydi, gelmediydi, iptal edildiydi vs probleminiz olmaz.

forum.donanimhaber.com

forum.donanimhaber.com

forum.donanimhaber.com

Ben de çok olumsuz şeyler duydum internet siparişi konusunda tedirgin oldum ama cuma sipariş verdim pazartesi elimdeydi bilgisayar...Vatan diğer çakal firmalar aksine 3 ürün koyup yada yalandan düşük fiyat gösterip stokta yok demez, mesela bugünlük kotası bitti, yarın yine saat 12.00 de o ürünü satışa açıyor, ben takip ettim ertesi gün aldım ürünü ilk gün yetişemedim,,yarın bak kesin girer satışa...

Kekliğe benzettim ama kekliğin gagası daha kısa galiba.

hangi bölgeden olduğunu söylerseniz daha iyi olur ancak karakarınlı kum kuşu yada yeşil düdükçünü andırıyor. balıkçıl olma ihtimali yüksek ve kuyruk tipi büyük ihtimalle bu şekildedir.

Su kılavuzu imis, buldum.

bebek kucakta yolculuk edecek. ayrı bir kemer verecekler. o koltuğu bilemiyorum ama puseti içeri alma hakkınız var. iç hat uçuşu ise bir saat önce orda olmanız yeterlidir. yok sunexpresste de su yok :)

@eli:
Teşekkürler. Ana kucağı şunun gibi bir şey:

www.hepsiburada.com

bunu yanınıza alabilirsiniz. fakat ya girişte ya koltuk üstü kabinlere koyabilirsiniz ( koltuk üstüne sığar mı emin değilim. ) bir öneri de uçuştan önce emzirirseniz bebeğiniz daha rahat eder. iyi ve rahat yolcuklar dilerim :)

@eli: emzirme işini en baştan hanım yapacak diye anlaşmıştık, o emzirse sorun olmaz değil mi:)

Teşekkürler bu arada:)

puseti uçağa kadar getiriyorsunuz ve uçak girişinde sizden teslim alıyorlar. İnerken de uçaktan çıkar çıkmaz iade ediyolar. Pusetler kabine girmiyor yani.

tabi tabi hanımın yapması daha başarılı sonuç verir :) rica ederim :))

Pusetten kastınız benim bahsettiğim mi yoksa bebek arabası mı?

yurtdisi ucularda 1a ve 1b koltugunu ucretsiz reserve edibilirsin. süre kisadir kafana takma cabuk gecer asil kulaklarini ört cok cabuk hasta olur hava gelirse. emzirmeyi de ucakta kalkis ve iniste yain. basinc dengelenmesini saglar yoksa agri yapabilir.

iyi ucuslar.

puset bebek arabası. thefin'in de söylediği gibi girişte alıp giriş kapısı civarı bir yere koyarlar. bu ana kucağının da boyutlarını bilemediğim için ya el bagajı gibi yanınıza alıp koltuk üstü kabine koyabilrsiniz ya da yine puset gibi girişe koyulur diye düşünüyorum.

ana kucağını da puseti de kapıda veriyorsunuz. ana kucağı üstteki yere sığmıyor.

bebek için ayrı koltuk alsaydınız ana kucağını araç koltuğuna taktığınız gibi kemerle sabitleyebilirsiniz, ki en güveniliri bu olur. bebek için kırmızı bir kemer veriyorlar, sizin kemerinize bağlanıyor, bende hiç güven uyandırmayan bir şey. biraz mızıkırsanız belki yanınızdaki koltuğu da size verirler check in sırasında. bana bir kaç kere bebeği kucağımda tutmaktan endişeleniyorum dediğimde yandaki koltuğu boş bırakmışlardı. otokoltuunu da rahat rahat bağlamıştım. ama bu uzun uçuşlardaydı.

kolay gelsin! inişte ve kalkışta emzirmeyi ihmal etmesin yenge. kulaklarını rahatlatıyor bebeğin. uyuyorsa gerek yok ama. çok emzirirseniz de kusuyolar inip kalkarken. yedek kıyafet alın kendinize :)

eğer ücretsizse 1a ve 1b koltuklarını ayırtın derim, hem kanat kenarına denk gelirse gürültüden rahatsız olur, hem de ortalardan inip binerken karambolde zorluk yaşayabilirsiniz.

Başka merak edenler için bilgi vereyim biraz:

Burdan aldığım bilgilerle ana kucağı denilen ve kızımızın rahat ettiği nesneyi de yanımıza almaya karar verdim.

Hazırlık yaparken bebeğimiz için bir çantayı ve bir kabin tipi yanımıza, 2 valizi de bagaja vermek üzere hazırladım. bagaj için 15, kabin için 6kg sınırı olduğundan kilolara dikkat ettim ancak mecburen birkaç kilo fazlamız oldu.

HAvaalanına gittiğimizde aynı anda 4 kontuar vardı, önlerindeki sıradan gözüm korktu çünkü herbirinde en az 30 kişi vardı. Neyse ki Sunexpress bir güzellik yapmış ve en son kontuarı sadece çocuklu aileler için ayırmış. Orda ise sadece 2 aile vardı. Bunu görünce çok sevindik ve işimizi çabucak hallettik.

Kontuarda önce bagaj valizlerini tarttılar, fazla kilo için ücret ödemeye hazırlanırken bayan lafını bile etmedi (Pegasus ve Baltic air'e laflar hazırladım). Kabinlere de herhangi bir problem çıkarmadı ve biniş kartlarımızı verdi.

Salonda da öncelikle çocuklu ailelerin alınacağı şeklinde duyuru yaptılar. Kapı biraz geç açıldı, beklerken kalabalık ve sıcaktan bayağı bunaldık. Kapıyı açtıklarında da öncelikle uçağa girdik.

Uçakta yerimize yerleştik ve herkes yerleştikten sonra hostes gelerek pusetimizi aldı ve arka tarafa götürdü.

Uçuş sırasında herhangi bir olumsuzluk yaşamadık. Kızımız gayet sakindi daha doğrusu her zamanki halindeydi. Farklı bir davranış sergilemedi. Hareket etmeden önce sıkıntıdan biraz mızmızlandı ancak emzirince uyudu ve uzun süre uyuyarak geçti. Uyanınca lavaboda altını değiştirdik.

İnerken en sona kaldık ve hazırlandık, hostesten ana kucağını istedik ve getirdi. Valizi alıp havaş servisiyle kişi başı 8 TL karşılığında şehir merkezine gittik.

İzmir Malatya uçuşumuz Sunexpress sayesinde çocuğumuzla gayet rahat geçti.

7200 rpm pil süresini yarıya indirir ve çok da hissetmezsiniz. ssd enerjiyi verimli kullanıyor.

Pil sorun değil zaten artık evde kullanıyorum ve zaten pil performansı şu anda çok düşük. SSD bağlantı şekli nedir? Uyar mı?

Ram konusunda bir yorum var mı?

Şu olur mu?

www.hepsiburada.com

teoride var. pratikte her devlet kurumu gibi işini beceremiyen başarısız adamlarla dolu.

Soğukkanlı bi şekilde üzerinde düşünülmesi gereken çok güzel bi soru.

şu anda ekonomik durumu çok kelek ama ABD'den bi örnek vereyim: Ambulans ve itfaiye hizmetlerinde gönüllüler önemli bir yük üstlenmiş durumda. Bu gerçekten hareketle, ABD'nin aciz bir devlet olduğuna hükmetmem zor; ancak, akıllı bir devletin işi diyebilirim bu çözüm için.

Örnek:

www.ashburnfirerescue.org

Diğer bir örnek:

www.amerrescue.org

(Bu arada ABD'nin hâlâ dünyanın en zengin devleti olduğu kabul ediliyor. Nakit olarak değil belki ama varlık olarak.)

Gene zengin devletlerden olan İsviçre'den bir örnek vereyim:

www.facebook.com

Heriflerden birinin omzundaki/kolundaki armaya bakarsak, İsviçre kurtama ekibinin askeri bir kuruluş olduğu görülüyor. Gönüllü kuruluşlar muhtemelen orada da vardır.

Arabayla kırmızı ışıkta durduğunda, arabanın camına yardım makbuzuyla gelip bağış isteyen gönüllü itfaiyeciler de gördüm ABD'de ve Arjantin'de. Latin Amerika'da itfaiyenin adı "Bomberos Voluntarios" zaten. (Onu da V harfinin B gibi telaffuz edilmesi nedeniyle Bomberos Boluntarios diye duyuyosun.) Yardım toplayan herifin üniformasına baksan, "Peeee! Bu ülke bitmiş la!" dersin.

Bu tür üstün cesaret ve madalya takılacak fedakârlık gerektiren kurtarma çalışmalarında; "GÖNÜLLÜ"lerin enerjisi, motivasyonu ve 7/24 müdahale edebilir durumda hazır olmaları, her sene yeni katılan gençler gibi son derece dinamik bir insan kaynağını ellerinde bulundurmaları tarzında avantajları kullanmamak cinayet olur. Çünkü bu tür kuruluşlar bildiğin üzere saatlerle yarışıyor. Çünkü bu aşkı, bu fedakârlığı, dinamizmi, en son teknolojiyi takipteki kıvraklığı, 657'ye tâbi devlet memurundan bekleyemezsin. Ancak akıllı devlet, Nasuh Mahruki'nin ekranlarda feryâd ettiği gibi, AKUT'a ait araçları motorlu taşıt vergisinden muaf tutmalı. İşlerini kolaylaştırmalı. Arada sırada, onlarla gurur duyduğunu belli eden, onları onore edecek jestler yapmalı. Nasuh'u sanal medyada eleştirenleri de tasvip etmiyorum. İleride Türkiye afet müdahale, arama kurtarama tarihi yazıldığında, kilometre taşı olarak nitelendirilecek bir iş yapmıştır Nasuh.

özet geç la piç dersen, gönüllü kurtarma kuruluşlarına sahip bir devleti "acz" içinde olmakla suçlamam. o devletin yurttaşlarının gelişmiş bilince, duyarlılığa ve uygarlığa sahip olmaları ile açıklarım.

yurttaşların da bu tür STK'lara maddi manevi desteklerini esirgememeleri, her şeyi devletten beklememeleri gerektiğini düşünürüm.

Not: Soruya cevap verirken çağrışımla farkettim. TSK'nın bi doğal afet arama kurtarma taburu DAK vardı la, sahi n'ooldu ona? Dur bi gugıllıyım.

Bu arada, hani şu kaavede okey oynarken, oyun masasının altına cenin pozisyonunda saklandığı için hayatta kalan Mesut'u Kırıkkale UMEK'in, 14 günlük Azra bebeği ve annesini ise Sivil Savunma ekiplerinin kurtardığını da hatırlatırım.

Edit: Hmmm, DAK ve JÖAK da topa girmiş.

www.cnnturk.com


www.tsk.tr

Eskiden Sivil Savunma Mmüdürlükleri vardı, şimdi Afet ve Acil Durum Başkanlığı var:

www.afetacil.gov.tr

Once Rennie veya Gaviscon tarzi bir sey al. Sonra da doktora git. Pantpas yazabilir sana ama su anda sana gecici cozum saglamaz o.

Rennie veya gaviscon gecici cozumdur, 3 gecedir mideniz yaniyorsa doktora gidin size lansor, pantpas gibi bir ilac yazsin. Arkadasiniz verdi diye kullanmayin, belki derdini farklidir da midenize vuruyordur, bilemezsiniz :)

talcid?

Bildiğim kadarıyla tüm ilaçlar geçici çözüm sağlıyor zaten. 2 yıldır sürekli lansor kullanıyorum. 2 gün içmediğimde yanma tekrar başlıyor. Ayrıntılı çözüm için bir uzmana görünmem gerek ama "perhiz yap" diyecek diye gitmiyorum. Acı, turşu, çay olmadan da çekilmez ki!

Tahminim ordaki satıcılar ölü fiyatına alırlar ancak elden veya ikinci el siteleri aracılığıyla satarsanız daha iyi para kazanabilirsiniz.

5800'a 250TL istiyor mesela: eksimarket.com

Telefoncularda 2. el telefonlar yok paraya gidiyor. İnternetten araştırıp satın.

Fiyatı piyasaya göre normal. LPG'li olması +'sı olabilir.

2.elaraba.com

2005 arabaya 27bin lira vermezdim. ne olursa olsun. milletin yipranmis 100 bini gecmis arabalarina bu kadar paralar dokmeyin arkadaslar. bunun biraz eksigine fazlasina garantili sifir sifira yakin arabalar var.

@roadrunner bence olay aracın 100 bini geçmesinden ziyade hangi marka ve hangi modelden bahsedildiğiyle ilgili.. otomatik bir araç, şanzıman konusunda sıkıntı vermeyecek, motoru sorunsuz deyince aklıma ilk gelen honda civic'tir, otomatik olmasa da kesinlikle toyota corolla'dır. ama 26.000-27.000 civarına şunu alırsan daha doğru bir seçim olur diyebileceğiniz bir marka/model varsa tabi ki merak etmekteyim, söylerseniz sevinirim..

Kilometresi yüksek ve LPG li. Yani performans kaybını geçin, yakın zamanda motorun kritik parçalarında sorunlar çıkaracak. VTEC motorlar Lpg uygulamalarında çok verimli değil. Değişken kam mili zamanlaması kullanıyorlar biliyorsunuz. Özellikle yüksek devirlerde distorsiyon olur ve bakmışsınız motor gitmiş.

Uzun vadeli araç alımında, aracın kullanım yılı x 10000 km normaldir, 12.000 üst sınırdır.
Fiyat vermem istenseydi aracın dolu olduğunu gözönüne alıp 24.500-25.000 civarı derdim ederine. Eski kasa çünkü bir de.

o halde konuyu şöyle değiştireyim belli ki araba konusundan anlayan arkadaşlarsınız bana 26.000-27.000 tl aralığında aile için de kullanılabilecek, dizel ya da lpg'de sorun çıkarmayacak ne önerirsiniz arkadaşlar? bugün yarın bi araba alacağız yardımcı olursanız sevinirim.

0 linea alınır o paraya 2 yıl garantili binilir 70 bine gelince iyi fiyattan satılır elalem gibi akıllı olmak lazım adam sizce bunu neden satmış ?

edit :)) bayan arabası değlil hiç bi bayan 110 kilo olsa bile o koltuk oyle yatırılmaz + ön koltuğun resmi çekilmemiş:) ön sol çamurlukta darbe var araba ortalama 2000 gün kuulanılmış olmalı bayan olsa evden işe mantığı ile ? bu araba 2000 gün kullanılmamış çok fazla uzun yollara gitmiş çok temiz olması ondan yürüyeni sorun çıkarır daha ayrıntılı bakmak imkansız

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

vs..

Dün burda fiat tanıtımcıları 2011 model sıfır Punto Evo'yu 32 bin TL'ye sattılar. Ellerinde kalmış olduğu için ucuz gittiği söyleniyor.

böyle bir şey denk getirebilir ya da bayilere gidip 2. el arabalarına bakabilirsiniz. Bazen çok iyi arabalar denk geliyormuş. Örneğin 1 ay önce imamın biri daha 5000 km'yi (evet beşbin) doldurmamış bir toros bırakmış bayiye. (Toros biraz ilginç oldu farkındayım ancak bir galerici hemen alıp aynı gün 1000 TL karla satmış :)

Bunun gibi yeni alınıp satılan bir araba denk gelebilir.

arkadaş değinmiş, honda iyidir hoştur, motor sıkıntısı nedir bilmezsiniz, ancak işin içine 100binden sonra bir de lpg girerse sıkıntı olur. vtec motorlarda özellikle.

bu kasa civic arıyorsan, km'si düşük bir araç düşün. sıfır olsun fiat alayım mantığına bence gerek yok.
ikinci el olsun, ancak insan gibi kullanılmış ve tramer kaydı bulunmayan araç olsun, yeğdir.

Ailenin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, yeni Fiesta' yı tavsiye ederim. Ufak bir çocuğunuz varsa ya da yeni evliyseniz tercih edebilirsiniz. Özellikle yol tutuşu, direksiyonu ve sürüş keyfi bakımından çok çok başarılı. Focus da keza öyle.

Ford' lar İspanyol-Alman ortak üretimi, motorları epey dayanıklı.

Japon arıyorsanız Toyota' yı öneririm. Yaris kusursuz bir şehir içi arabasıdır mesela. Honda iyidir ama dediğim gibi çok öyle dayanıklı değildir. Çünkü yüksek devir çeviren motorlar her zaman daha çabuk yıpranır.

26-27 binin üzerine bir 5 bin daha koyar 0 bir araç alırdım, gösterdiğin araç iyi, fiyatı piyasa değerinde ama 100.000 + konusuna ben de katılıyorum, 2005 model araç sonuçta...

bu noktada kişilerin tercihleri farkediyor galiba ne bileyim bir fiat linea'yı ya da ford focus'u şu arabaya tercih etmem.. daha önce efsane kasa toyota corolla 1.6 xe.i vardı araç 185.000 deydi ve 100.000 den bu yana lpg'si vardı ve yıllık rutin bakımı (filtereleri ve yağı) dışında sanayi yüzü görmemişti ve çok memnundum, hatta araç 7 sene bende kaldı, 7 sene önceki aldığım fiyatın 1.500 tl üstüne sattım. işte marka/model burda devreye giriyor, araç değerini korumanın yanında prim yaptığı oluyor ve buna sebep olan da markanın, modelin güvenirliği arıza çıkartmaması piyasada tutulması v.s. o yüzden araç temiz ve diri olduktan sonra marka ve model bana güven veriyorsa km fazla olsa dahi tercih edilebilir geliyor bana yoksa yeni olsun, kilometresi düşün olsun bunlar yetmiyor..

aynen söylediğin gibi, sen sadece halkbank ile muhatap oluyorsun, yalnız senden borçlarınla ilgili detaylı bilgi isteyebilirler.

Borcunuzun ne kadar olduğunu ve hangihesaba ytacağını Halkbankasına bildiriyorsunuz. Onlar da gün içinde belirtilen tutarı diğer bankaya eft yapıyorlar.

bir finanssbank çalışanı olarak sana yardımcı olabilirim :) şartlar uygunsa kredi kartını ve kredini kapatıp aynı bir kredi de kullanabilirsin finansbanktan.
on the other hand, halkbanka gidiyosun benim bu kadar borcum var finansbanka, transfer etmek istiyorum diyosun ( onlar kkb den zaten borcunu yaklaşık olarak görürler, yada finansbankın herhangi bir şubesinden borç yazılarını alırsın) kredi pazarlığını yapıyosun. kredi onaylanırsa onlar finansbanktaki borçlarını kapatoyorlar

Sanıyorum metalden yapıp, üzerini ahşap görünümlü kaplamışlar, sac olukçularda kıvırtıp reklamcılarda kaplatabilirsiniz bence.

Hiç metalle, olukçuyla, kaplamayla uğraşma; istediğin ölçüyü ve kıvrım yerlerini belirleyip direkt bir reklamcıda istediğin renkte pleksiyi (lazer makinesi varsa daha iyi) kestirip kıvırtabilirsin. 15-20 lira civarında bir ücrete 10 dakikada yaparlar.