direkt buradan sorarsan bi çok kişi yardımcı olabilir...

yazmıştım zaten 2 kere bir de böyle deneyeyim dedim :)
www.eksiduyuru.com

o duyurudaki tabloların ne olduğunu da yazsan belki daha kolay yardımcı olunur

Llogater tablosu nedir propeatri tablosu nedir gibi

Inmoble(Emlak) içerdikleri, ID[sayı], Propietari(sahibi)[sayı], Adreça(adres)[metin]

Propietari(sahibi) içerdikleri, ID[sayı], nom(ad)[metin]

Contracte(kontrat) içerdikleri, ID[sayı], Propetari(sahibi)[sayı], Llogater(kiracı)[sayı], Signatura(imza)[tarih], Final[tarih], Inmoble(emlak)[sayı]

Llogater(kiracı) içerdikleri, ID[sayı], nom(ad)[metin], Edat(yaş)[sayı]

Resimde ilişkiler var.

ilk soru için sanki şu işini görür. (firsat bulursam digerlerine de bakarim)

select p.id,c.inmobile,count( c.id) from Propietari p,Contracte c
where p.id=c.Propietari
group by p.id,c.inmobile
having count( c.id)>4

kontratı olmayan yada kontrot süresi dolmuş emlaklar sanırım şu şekilde

select * from inmoble i
where not exits (select 1 from Contracte c where i.id=c.inmoble )
or exists (select 1 from Contracte c where i.id=c.inmoble and c.final<sysdate )

not:sysdate yerine hangi sql'i kullanıyorsan onun zaman fonksiyonunu yazman gerek

answers.yahoo.com bi' şunu dene.

ancak makro ile olur sanrıım. diğer türlü formül ile herseferinde güncellenir o tarih

otomatik hesapla'yı kapatırsanız güncellenmez. sadece f9 yaptığınızda güncelleme olur.

Circular reference ile de yapilabilir.

=IF(A1<>"";IF(B1="";NOW();B1);"")

A1'e bak bos degilse B1'e bak. Eger o bos ise simdiki zamani yerlestir. Yok bos degilse zaten sahip oldugu degeri yeniden yaz. Bunun icin iterative calculation'i etkinlestirmeniz gerekiyor.

Çok lanet bir yerde.
Bir kere gittim ama nasıl gittiğimi tarif edemeyecek kadar çile çektim.
Yenibosna ya da Şirinevler'den Güneşli minibüsleri kalkıyor.
Şoföre söylerseniz yardımcı olur.
İndiğiniz yerde ben bilirim ben bulurum demeyin, mutlaka sorun birilerine.

Yenibosnaya kadar geldikten sonra
yenibosnadan Metro marketin oradan geçen minibüslere binip, papaz köprüsünde ineceğini söylersin. orada köprüde inince hemen karşında BP istasyonunu görürsün. 500-600 metre yukarısı avea binası

edit:yada 9kuyruklukedinin dediği gibi güneşli meydana giden minibüslere binip,
güneşli mezarlığında yada Nalia Karadeniz mutfağında inip oradan aşağı dopru 5 dk da yürüryerek gideebilirsin

sava as dedikten sonra açılan pencerede dosya isminin altında "save as type" diye bişey var. ordan word 97-2003 document'i seç.

Kayit türünde Word97-2003 Belgesi(*.doc) seçeneği olması lazım

Kaydettikten sonra dokümanı tekrar açıp kontrol et, bir şey bozulmuş olmasın. docx'in desteklediği ama doc'un desteklemediği şeyler var, onları kullanmışsan doc şeklinde kaydedemezsin ya da formatı bozulur.

sağ tarafta gelecek kampanyalar diye duyuruyorlar

www.daybuyday.com
buraya bak bakalım belki vardır sevdiğin model.

bu sitelerin hepsinin meraklısı var, bu bir.
erkenden, saat 8de falan, satışa hazır oluyor site, bu iki.
ürünlerin adedi zaten fazla değil, her boy-beden-numaradan bir adet var sanıyorum, bu üç.

yani erken kalkarsanız, converse bulabilirsiniz. ama garanti değil elbette.

mesela trendyol'da yeni ürün geliceği zaman sabah 07:00 de siteye eklenir.millette hücum eder. ürünlerden 1-2 adet olduğu için biraz hızlı olman gerekebilir.

peki trendyolda bi gün önceden hangi marka gelebileceğini öğrenebilir miyim?

peki trendyolda bi gün önceden hangi marka gelebileceğini öğrenebilir miyim?

evet,ben yaptırmıştım.

her klinik yapmıyor. yapsa ile çok saçma randevular verebiliyorlar. 1 hafta sonra gel ya da 1 sonra gel gibi...

bazı yerler de kanı alıyor oradaki devlet hastanesinde yaptırıyor duruma göre ertesi gün gidip sonucu alabiliyorsunuz.

edevlet üzerinden başladı mı
ben de birkaç senedir yaptırmıyordum

d- tanıdıklarım var

c

c

c

bastan niyetini belli edeceksin. o zaman olmazsa olmaz ama kız da seni friendzonea sokmaz. sen kızla aylarca hiç sevgili olmaya niyetin yokmuş gibi konuşursan kızın aklında sevgili olmak varsa bile gider. niyeti belli et niyeti.

(bkz: naked man)

Ben denemedim mesuliyet kabul etmem.

niyet belli etmek +1

aylarca hacım hocam kardeşim diye gezeceğine belli et niyetini baştan. kızın aklında yoksa bile aklına girer.

cevabı kendin yazmışsın işte.
direk konuya gir
konu=dudak

office.microsoft.com

@kimlabu pek yaramadi :(

outlook'da mailleri .pst uzantılı dosyalar halinde saklıyorsun. bütün klasörlerini yedekleyebilirsin. alternatif çözümü olan varsa ne ala :)

e-posta hesap ayarlarında "iletilerin bir kopyasını sunucuda bırak" seçeneği işeretli değilse outlook'u gönder/al yaptığında şirket mail kutunuz boşalmış olacak. bu seçenek işaretli olmadığından boyut sıkıntısı çekiyor olmalısınız.

outlook'u açmadan e-postaları bir yere yönlendirmek istiyorsanız bunu gmail yapıyor.

sirketin it si ayarlamamıs mı oyle seyleri ?

outlok ayarlarından seçtiğin pst'yi varsayılan olarak seçmelisin ki, mailler o pst'ye gelsin.
yoksa posta kutundan manuel taşımak zorunda kalırsın

ntfs olarak biçimlendirmeye dene flash disk'i

flash diskler genel olarak fat32 formatli geliyorlar. ve en fazla 4gb dosya boyutuna izin veriyor. ntfs olarak formatlayip 4gb uzeri dosyalari kopyalayabilirsiniz. eger formatlamaniz mumkun degilse, dosyayi winrar'la falan ikiye bolun, oyle kopyalayin

E ben bunu nasil ntfs olarak formatlayacağım?
Sağ tuş biçimlendirme diyorum dosya türü ekranında sadece fat32 var?

Hard Disk Low Level Format Tool bunu indir bununla flash a low lemel format at sonra da biçimlendir. olur diye tahmin ediyorum

hallettim :)

cmd ekranında;
convert sürücü_harfi:/fs:ntfs

yazdım türünü değiştirdim. Simdi dosya kopyalamaya çalışıyorum
Edit: Tamamdır kopyalayabiliyorum. Çok teşekkürler herkese :)

technet.microsoft.com

convert <drive letter> /fs:ntfs

ile olur sanki

edit : yapmışsın zaten

var var ama adı aklıma gelmiyor. aramaya devam et bende bendeki exceli kurcalayayım bulursam editleyeceğim.

edit: lookup yada, vlookup tı sanırım o olayı yapabilen formül. bi internetten araştırsana

macro sever olarak kısa bir macro kodu ile olayı çözebiliriz derim?

excel dedim ama openoffice'de kullanacağım, makro kullansak openoffice'de çalışır mı?

örneğin A kolonunda bir liste B kolonunda diğer liste olsun ve ikisi de 1. satırdan başlasın. eğer ikisinde de tam 200 tane varsa ve alfabetik sıralayabildiysen C1'e şöyle bir şey yazabilirsin: =eğer(A1=B1;"";"*")
sonra hücreye tıklayınca çıkan o sağ alttaki küçük kareyi tutup listenin sonuna kadar çekersen yan yana iki tane aynı plaka olmayan satırların C kolonuna * işareti koyar. ama liste bunu uygulamaya uygun mu bilemedim. kesin çalışır mı emin değilim.

edit: düşündüm de çalışmaz bu. alfabetik sıralayınca bir plakanın eşi yanındaki hücreye düşmeyebilir. hatta düşmez büyük olasılıkla.

count

vlookup-düşeyara

Buyrun benim :) makroya gerek kalmadan Vlookup komutu ile halledilir istediğin,

komut şöyle ki :
diyelim ilk plaka no ilk listenin A1 hücresinde olsun
bakacağın tablo başka bir dosyada olsun

=VLOOKUP(aranacak değer;bakılacak tablo;bakılacak tabloda bulunursa kaç hücre uzaktaki değer yazılsın;0)

daha sonra bunu sürükleyip aşağıdaki hücrelere de uygularsan hallolur.

Örnek liste

34ssg3434

örnek liste 2:

34ssg3434 VAR
35ssg3535 VAR

liste 1 de yanlarına VAR yazdırmak için örnek komut, bunu ilk listede B1'e yazıp aşağı doğru çekersin.

=VLOOKUP(A1;[aranacakdosya.xls]Sheetadi!$A$1:$B$16;2;0)

kira kontratında da yazar. bize de ev sahibi koymuştu kontrata madde olarak. çıkarken badana yapacaksınız diye.

genelde eve girerken badana yapıp giriryorsan (yani girerken badanalı değilse)
çıkarken badana yaptırmazsın.

Girerken Badanalı temiz eve girdiysen çıkarken badana yapar çıkarsın

ev size boyalı teslim edildiyse, boyayıp çıkarsınız.

boyanmadan verildiyse boyamazsınız.

kural genel olarak budur.

gelgelelim kontratta yazmıyorsa bu olay (boyalı verilmiştir o şekilde teslim edilecektir) o zaman kıllık yapma hakkın saklıdır.

arkadasım olagan yıpranmaları senden isteyemez normalde ev sahibi..
için rahatsa sen son ay asla kira verme depozitoya say..
bırak ev sahibi ugraşsın ugraşmak istiyorsa hiç bir şey olmaz

1 yıllık yıpranma payı var elbette.

badanalı bulan badanalı bırakır.

rent a car da benzinli araç alıp benzinli bırakmak gibi düşün.

Duvarlarında tepismediyseniz ne badanasi? Sacmalamis tipik ev sahibi iste. Akıllı.

tam anlamadım ama dur sallayayım maksat cevap vermek :)
abc falan yazıyor ya onların arasındaki çizgiye çift tıklayınca yazının tamamını okuyabileceğin kadar genişletiyor :) ya da mouse ile üzerine gidicen baska yolu yok. sorunu doğru mu anladım wörk şit nedir bilmiyorum o kadar da office kursuna gittim ama çok sene geçti üstünden

yok öyle değil. en alttaki 22. satırın altında bişeyler var. resim de koydum. seneler önce böyle bişey yoktu bildiğim kadarıyla excel'de.
mesela ikinci tab parantez içinde "waptan gelen a" demiş kalmış. devamını okumak istiyorum olmuyor.

kendin bir sayfanın ismini rename etmeye kalkarsan göreceksin ki belli bir karakter uzunluğunda isim verebiliyorsun(31 karakter uzunluğunda).
onların isimleri gördüğün şeklinde kalmıştır.

şunu da ekliyim o zaman başka bi bilgisayarda aynı dosyaya baktık adam bişeyler yaptı açtı o isimleri. onun tam isimleri var yani ama ben göremiyorum. ona sor o zaman demeyin.

sürüm farkından olabilir, 2010'da da karakter sınırı var. 2007'yle açınca sonrasını kırpıyordur.

evet şimdi gidip sordum da o openoffice'le açıyormuş ondan herhalde. neyse böyle, teşekkür ederim.

Pasiflora. Reçetesiz satılıyor ve şurup. Bi ara ev arkadaşım kullanıyodu. Her gün 2 kaşıkla kafası leyla oluyordu.

atarax

c ile baslayan bi ilac vardi ayni zamanda gec bosalmani sagliyordu adini unuttum.

cipralex mi? o reçetesiz mi?

birincisi alkolle karistirma.
ikincisi burada yazan ilaçlari doktora gorunmeden kullanma, en iyi ihtimalle yanlis dozaj kullanirsin ve bir dakika once ne yaptigini bile hatirlayamazsin...

cipralex reçetesiz alınabiliyor

pasifloranın içeriği bitkisel diye biliyorum, hem en zararsızı o gibi duruyor. cipralex sakinleştirici değil, antidepresandır. reçetesiz satılur ama bugün alayım sonra 4 gün sonra bir daha alırım falan modunda bi ilaç değil bence.

smoke weed

rezene cayı iç, bitkisel ürünleri dene, kitap oku vs, onun dısında recetesiz ürün kullanmamanı siddtle öneririm; hayat kısa ama 'korkunç' güzel. bir de hayata nasıl bakarsan hayat da sana öyle bakıyor.

sartıkantoron hapı

cipralex sakinleştirici değil.uzun vadede etki gösterebilen SSRI.

cipralex nedir ben anlamadım şimdi. hergün kullansak nolur arada kullansak nolur?

cipralex degil benim dedigim daha kisaydi adi hatta muadili vardi o da lufthansa miydi oyle biseydi

cipram?

lustral mi? (lufthansa olan :))

evet aynen lustral:) ama ceneyi titretiyo kabus gorduruyo falan gibi yan etkileri vardi.

=EĞER(A1=B1;"doğru";"yanlış")

ingilizce için EĞER=IF

"Eğer"sizde olur
=A1=b1

cok var (kaynak: erkek arkadas) fener formasiyla ankaragucune, milli takimla var (2-2 biten bir malta maci) gs ile denizli, caykur rize, avrupada tobol'a, antalya'ya..niteliksiz bilgi editi:.2008-09 sezonunda trabzona el ile gol atmis istemeden. ayrica gecen sezon fenere attigi kafa golu ofsayt nedeniyle sayilmamis.

10'dan fazladır diye iddiaya girdik ama, sanırım fazla 10'dan :)

10'dan kesin fazladır lig tv de bir programda göstermişlerdi fener, gs, sivas ve denizlide vardı. ben göztepede oynarken attığını da hatırlıyorum.

Oynadığı Takım Dakika Gol Tipi Maç Maç Organizasyonu Tarih
KARTALSPOR 38 F - Ayak KARTALSPOR-KASIMPAŞA Lig B 16.05.1999
ALİAĞA A.Ş. 5 F - Ayak ALİAĞA A.Ş.-TRABZONSPOR A.Ş. Turkcell Süper Lig 03.05.2002
DENİZLİSPOR 31 H - Kafa DENİZLİSPOR-DİYARBAKIRSPOR Turkcell Süper Lig 11.05.2003
TÜRKİYE 14 F - Ayak TÜRKİYE-UKRAYNA ÖZEL MAÇ 11.02.2003
DENİZLİSPOR 23 H - Kafa DENİZLİSPOR-ADANASPOR A.Ş. Turkcell Süper Lig 28.09.2002
FENERBAHÇE A.Ş. 16 F - Ayak FENERBAHÇE A.Ş.-KAYSERİSPOR Fortis Türkiye Kupası 02.03.2005
FENERBAHÇE A.Ş. 54 H - Kafa FENERBAHÇE A.Ş.-ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. Turkcell Süper Lig 30.01.2005
FENERBAHÇE A.Ş. 65 H - Kafa FENERBAHÇE A.Ş.-MKE ANKARAGÜCÜ Turkcell Süper Lig 03.12.2004
FENERBAHÇE A.Ş. 77 H - Kafa FENERBAHÇE A.Ş.-SAKARYASPOR A.Ş. Turkcell Süper Lig 24.10.2004
TÜRKİYE 20 F - Ayak TÜRKİYE-MAKEDONYA AVRUPA ŞAMPİYONASI 2004 GRUP ELEME 10.06.2003
SİVASSPOR 37 H - Kafa FENERBAHÇE A.Ş.-SİVASSPOR Turkcell Süper Lig 04.03.2007
SİVASSPOR 10 H - Kafa SAKARYASPOR A.Ş.-SİVASSPOR Turkcell Süper Lig 11.02.2007
GALATASARAY A.Ş. 89 H - Kafa GALATASARAY A.Ş.-DENİZLİSPOR Turkcell Süper Lig 23.03.2008
GALATASARAY A.Ş. 41 H - Kafa ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş.-GALATASARAY A.Ş. Turkcell Süper Lig 12.01.2008
GALATASARAY A.Ş. 89 F - Ayak GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. Turkcell Süper Lig 04.11.2007
GALATASARAY A.Ş. 8 F - Ayak GALATASARAY A.Ş.-BEŞİKTAŞ A.Ş. Turkcell Super Lig 21.12.2008
GALATASARAY A.Ş. 32 F - Ayak GALATASARAY A.Ş.-TRABZONSPOR A.Ş. Turkcell Super Lig 19.10.2008
TÜRKİYE 78 H - Kafa MALTA-TÜRKİYE AVRUPA ŞAMPİYONASI 2008 GRUP ELEME 08.09.2007
GALATASARAY A.Ş. 37 F - Ayak GALATASARAY A.Ş.-TRABZONSPOR A.Ş. Turkcell Süper Lig 18.10.2009
TÜRKİYE 28 F - Ayak TÜRKİYE-ERMENİSTAN DÜNYA ŞAMPİYONASI 2010 GRUP ELEME 14.10.2009
TÜRKİYE 63 H - Kafa UKRAYNA-TÜRKİYE ÖZEL MAÇ 12.08.2009
GALATASARAY A.Ş. 80 H - Kafa GALATASARAY A.Ş.-KASIMPAŞA Spor Toto Süper Lig 09.05.2011
GALATASARAY A.Ş. 70 F - Ayak GALATASARAY A.Ş.-SİVASSPOR Spor Toto Süper Lig 23.01.2011
GALATASARAY A.Ş. 73 F - Ayak GALATASARAY A.Ş.-BEYPAZARI ŞEKERSPOR Ziraat Türkiye Kupası 11.01.2011
GALATASARAY A.Ş. 31 H - Kafa GALATASARAY A.Ş.-MEDİCAL PARK ANTALYASPOR Spor Toto Süper Lig 30.10.2010
GALATASARAY A.Ş. 71 F - Ayak ESKİŞEHİRSPOR-GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig 29.08.2010


Kaynak:www.tff.org

intihar

iyi de adam ölümüne oruç tutmaktan bahsetmiyo ki, normal orucunu tutarken açlıktan ölmüş, bence cennetlik olursun hacı ama bilemedim tam da .

(bkz: niyazi)

çünkü 13-14 saat aç kalarak kimse ölmez.

cennetlikten de öte, şehit olursun islama göre.

başka farzla örnekleyelim. mesela hacda adam tavaf ederken kalabalıktan ezilirse, tıkanırsa şehit oluyor. namaz kılan adam namazda eğilip doğrulmaktan hık diye gidiverirse şehit oluyor. bu da aynı.

adam 13-14 saatte açlıktan yani gıdasızlıktan ölmez belki, tık diye gitmez. ama illa gıdasızlık diye düşünmeyin. açlık yüzünden adamın bilmediği bir sıkıntısının tetiklendiğini, mesela tansiyonunun düşüp bayılırken kalbinin durduğunu falan düşünün.

açlıktan ölmek kalp krizinden zınk! diye ölmek gibi bişey olmasa gerek. tüm irade, düşünce, muhakeme yapısının bozulacak kıvama gelmesi de birden olmaz diye tahmin ediyorum. insandaki hür iradeyi yok sayarak yaşıyorsanız o başka ama oruç bozmamak için ölümü göze alan birisi de cennete mi gider orasını zekeriya beyaz açık oturumda tartışsın:)

imam hatip lisesi'ne atandıktan sonra biraz mahalle biraz karı baskısı ile alnı secde görmeye başlayan bir arkadaşım ilk tuttuğu orucun iftarında beyin kanamasından sizlere ömür. 3 gün bitkisel hayatta kaldı. 33 yaşındaydı. kandaki yağ (trigliserid) oranı yüksekti, muhtemelen uzun süre açlık ve ani şeker artışı zaten yağ nedeniyle daralmış ama kendisinin habersiz olduğu damarın tıkanmasını tetikledi.
dini açıdan ne olduğunun zerre önemi yok, pisi pisine gitti.

oruç tutamayacak olana farz değildir. ölümüne sebep olacak kadar güçsüzsen tutman günah, ölürsen intihar olur.

Cennetlik olmak diye bir şey varsa bonus sevaplarınızla vip'ten giriş yapabilirsiniz cennete. Yine de arkanızdan Niyazi diyen birileri çıkacaktır.

kalp gözü ile bakarsanız cennetlik olduğunuzu siz de göreceksiniz. cenab-ı mevlam bize orucu farz kılmış, tutmamız için kolaylıklar sağlamıştır.

şaka la şaka bildiğin bok yoluna gidersin :D

ekşi anket'e de sormak lazım bunu :)

inancım sarsık olduğu için bana göre giden niyazi olarak gider.

aç aç gitmiş olacaksın. ne olacağın belli değil. hangi dinin tanrısı varsa yukarda (ki south park'a atıfla belki de mormonlar kazanacak) o karar verecek ne olacağına. belki bir sonraki hayatına oruç kavramını bile öğrenemeyeceğin bir yerde başlayacaksın. ya da bok yoluna öldüğünle kalıp vücudun doğaya hizmet edecek yalnızca.

özetle, soruyu kime sorduğuna göre farklı cevaplar alacağını bilmelisin. hangi cevabın doğru olduğunu da hiç bir zaman kesin kez bilemeyeceksin, bunu da bilmelisin.

Geçen gün Tv'da bir hoca Kıyamate kadar oruçlu sevabı alır diyordu.

bence öyle abartılıp yükseltilecek bir şey olmasa gerek, akıl var fikir var mantık var eğer aç kalıp ölecek kadar ya da açlığın tetikleyip öldüreceği kadar din ile gözlerin kapanmışsa, sen din olayını anlamamış bir kişisindir zaten.

sağlık sorunları olanların oruç tutmaması lazım. onlara da fitre vermek gibi bir kolaylık verilmiş.

eğer sağlık sorunun varken oruç tutup da hastalanıp, ölüyorsan artistik bir iş bence. sağlığına dikkat etmeyip bunu da din kısvesi altında kutsal göstermek uygun mu? sonra Allah demez mi ben size o kadar kolaylık verdim ama sen artistik yaptın?

16 saatlik açlıkla kimse ölmez tabi. Ciddi sağlık sorunu olanların da zaten oruç tutma zorunluluğu yoktur. Bununla birlikte tuttuğu orucun tetiklediği bilgisi dışında bir rahatsızlıktan dolayı ölen kişinin şehit olacağı kanaatindeyim.

bence; hiçbir şey olmaz.

aynen gidersin öte tarafa. bu konu hakkında detaylı bilgi elinde olmadığı sürece de yapacak birşeyin yok. ama için rahatlayacaksa güzel bir karşılama seni bekliyor diyebilirim demedi deme. hayırlı ramazanlar.

burada ne kadar çok allah varmış...

ben geçen gün ölüyodum amk.

(bkz: hipoglisemi)

zumindest kann ich es versuchen :)

ich bin fünfzehn jahre alt :)

ich habe die übersetzung gesendet. :)

@ gurgezgg, superb, blackidom, arnatuile, Bray
Ich weiss wirklich nicht, wie ich Dir für hilfe danken soll.

kimse ich möchte fünf köfte demeyecekse ben diyeyim bari.

herr hause in die bayner.

bir video vardı sokakta abinin birine mikrofon uzatıyorlar
arkadan başka biri konuya böyle giriyordu diye hatırladım

(bkz: çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı)

www.youtube.com

çok iyi oldu çok da güzel iyi oldu vardı ama ;
www.youtube.com

edit: geç kaldık işte :)

Doğrusu "Çok DA güzel olmuş pek DE güzel olmuş"

çokta güzelmiş pekte güzelmiş ülker çokameller
www.vidivodo.com

Bir şey diyemedi mi yoksa demedi mi? Zira adam bütün işlerim düzgün gitti diyor, bahsettiğin surede bocalayıp dururlar diyor.


not: Adamın hak yolunu bulmak gibi bir gayesi yok. Bu o adamın işine yaramayacak ki? Elemanın demek istediği ben bu rutinler olmadan da hayatıma senin gibi devam edebiliyorum.

bocalayıp dururlardaki maksat hak yolunu bulamamaları yani böyle bi arayışa girmeyi akıl edemeyip dünya işlerine kendilerini adamaları anlamına geliyor.

Gidip Kuran'dan örnek verme hatasına düşersen zararlı çıkarsın. Bir başlarsa sonu gelmez muhabbetin kuran'ın bugları başlığını oku ilk önce.

Arkasından mortifera'nın entrylerini oku, eşekten düşmüşe çevirir seni, cevab veremezsin.

ayet soruyorum hemen silicem.

bu duyuru tam arşivlik he.

@vexations zaten ayatte bu tarz insanların hayatlarını bilinçli olarak devam ettirildiği söyleniyor. adam bana senin gibi yaşıyorum hatta işlerim rast gidiyor ne ayak deyince bu ayeti söyledim. sustu kaldı. demek istediğim bu zaten.

Söylediğin şeyler o kadar komik ki neresinden tutup da açıklamaya başlasam diye on kere yazıp sildim. Dünya işine kendisini adayacak tabi öteki hayat diye bir şey yok? Adam mutlu, kafası rahat, işleri yolunda. Niye Arap bir vatandaşın hayali kahramanının tehditlerinden korksun ki? Olaya müslüman gözünden bakınca elemanın durumu vahim görünüyor olabilir. Ama durum aslında tam anlamıyla fare dağa küsmüş dağın haberi olmamıştır. O adam; sen, ben, allah!? ne düşünürse düşünsün hayatını mutlu mesut yaşayıp sürdürür ve güzel şekilde tamamlarsa zaten yapabileceği en iyi şeyi yapmış olacak.

Din insanları gerçekten uyuşturuyor. Kendini dünya işi dediğiniz şeye adamayan adamdan ne bekliyorsunuz ki? Hippiler gibi lsd çekip başka dünyalarda mı gezinelim arada?

"Niye Arap bir vatandaşın hayali kahramanının tehditlerinden korksun ki?
Din insanları gerçekten uyuşturuyor. Kendini dünya işi dediğiniz şeye adamayan adamdan ne bekliyorsunuz ki?"

ee sana bu sözlerden sonra ne deyim ki kanka sen ata ineğe tapmaya devam et.

''ee sana bu sözlerden sonra ne deyim ki kanka sen ata ineğe tapmaya devam et.''

bir şeylere tapmak neden? bu doğuştan gelen, hep bir parçamız olan bir şey miydi?

ayrıca bana sanki siz de kararsızmışsınız da kendinizi adamın doğrusuna kaptırmak istemiyormuşsunuz gibi geldi.

(bkz: cevab veremedi)

sözlük kadar olmasa da, tam yerine yazmışsın.

cevap: benim de öyle bi arkadaşım vardı. çok can sıkıyorlar. kendilerini bi üstün görmeler filan. çektim siktiri dayanamadım.
tamam inanmıyosun ama insanların kutsalından sanane. krem peynire tapsın isterse sanane.

ayrıca, inanmayan adama kurandan alıntı yapma, komik duruma düşersin. bi bakan mı ne yapmıştı aynısını, sözlükte yerin dibine sokuldu.*

-HUD suresi-
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

15. Kim, (yalnız) dünya hayatını ve zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.

16. İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) bâtıldır.


Ayrıca:
www.diyanet.gov.tr

"ee sana bu sözlerden sonra ne deyim ki kanka sen ata ineğe tapmaya devam et."

kime neyi anlatıyorsunuz abi, adam at < inek < allah olarak bakıyor olaya. kanka ben de zobolok diye bi tanrıya tapıyorum, lvl99 sky god çok sağlam ona tap bence.

@ zamanin otesinden gelen edit

inanmak bir ihtiyaçtır. insanı bir ihtiyaç. ateizme inanır, deizme inanır, islama inanır, yahudiliğe inanır. o ayrı. ama inanmak bir ihtiyaçtır. tarihte de örnekleri vardır...

ateizme inanmak nedir amına koyim ne içiyosunuz nerenin manyağısınız ya? yemin ederim kafayı yedirirsiniz adama sırf şu saçma cümleleriniz yüzünden. ateizme inanırsın diyor amına kodum delisi.

(bkz: ateizm/@kamera motor)

Merak ediyorum ateistlerdeki bu kibir ve kendini beğenmişlik nereden geliyor..

valla allah'tan gelmiyor o kesin.

@calimdor

önce bi sakin ol. sanki ateist düşünceyi sen bulmuşsun gibi bi coşmalar bi etmeler. ben o noktada ne ateizmi eleştirdim ne deizmi ne müslümanlığı. inanç, her şeyden önce bir düşünüş biçimidir. bunu kafalara yerleştirelim mi önce?

e ateizm nedir? bir düşünüş biçimi. yani nedir inanılacak bir şey. peki önceki mesajımdan ve yukarıdaki cümlelerimden de sonra ateizmin bir din olduğunu savunduğum görüşünde misin hala?

olmadı. hmmm.. istersen şöyle örneklerle falan anlatayım. ben mesela terliğe inanıyorum. terlik lan bu. hani ayağa falan giyiyoz. ben terliğe inanıyorum. o bana iyilik yapacak. zor durumda kaldığımda ondan güç bulucam. ya da hayat bombok gittiğinde ona sövücem. peki terlik bi din midir? hmm, hayır. sadece bir düşünce.

yani ister inanır ister inanmazsın. din konusuna hiç girmedim bile bak. ben kendime de inanıyorum. aklıma falan. ahahah din miyim lan ben. değilim elbette.

ha bak hristiyanlığın, müslümanlığın, yahudiliğin falan "din" olduğuna hiç girmiyorum.

eğer hala anlaşılmadıysa din sosyolojisi, din felsefesi falan öneririm. istersen kitap ismi de öneririm valla bak.

ha istemiyorsan ve söylediklerimi anlamakta zorlamıyorsan; düşünmüyorsun demektir.

kurutma makinesi de hemen hemen çamaşır makinesi ağırlığında. kaldıramaz ki

gördüğüm kullananların çoğu üst üste kulanıyor.
ancak arada bir aparata var mı bilemiyorum

koyulur. teknik servise danışın size yardımcı olacaklardır. ben kurutma mak. almak istediğimde satıcı istersem üst üste konulabileceğini söyledi.(benim aldığım makina bacalı model değil, elektrikli modeldi. bu kısma dikkat)

Arkadaşımın evinde de üstüste duruyolla', ama hangisi üstte bilmiyorum:p

@charlesbukowskiineksi büyük ihtimalle çamaşır makinası altta, kurutma mak. üsttedir. çamaşır mak. su almak için musluk, suyu tahliye için gider v.b. bağlantıları kullanıyor. zaten makina borusunun boyu ancak denk geliyor. kurutma makinası -genelde- suyu tahliye etmiyor, çekmece gibi bir hazneye topluyor. bu yüzden sadece prizi fişe takmak yeterli. ekstra bağlantıya ihtiyaç yok. bu nedenle büyük ihtimalle kurutma mak. üsttedir.

çok rahat kullanabilrsin. Ben yıllardır kullanıyorum. Çamış makinası altta olsun :P

en kötü bir dolap yaptır çamaşır makinesi için, sağlam olsun ama, üzerine de koy kurutmayı, ya da kurutma özellikli bir çamaşır makinesi al, kurtul.

Kurutma mk camasik mk'dan hafiftir bu yuzden uzerine koyabilirsiniz. Ben ~2 yildir bu sekilde kullaniyorum, hicbir sorunum yok. Tabi camasik mk'sinin yurumeyen cinsten (ayaklarinin ayarlari adam gibi yapilmis) oldugunu varsayiyorum :)

evet kurutma makinası oldukça hafif, geçen gün misafirlikte gördüm, bosch markaydı ikisi de.

kapağını açıyorsun sonra bi kerede yerden kaldırıp ters olarak dikiyorsun sebile.

o damacanayı sizin su sağlayan firmanızdan bir kişi getiriyorsa bi şekilde takıyor o. hiç izlemedim.

onun kapağı açmadan olanları da var bildiğim.
kapakla birilkte ters oturtunca kapağın ortası deliniyor(zaten kapağın ortası delinmeye müsait yapılmıştır)

ya şimdi benim olduğum yerde etrafı temizlemekle filan görevli olan bi kız var, o yapıyor herhalde bu işi. ben başka bi yolu vardır herhalde demiştim ama yokmuş demek. ya deliğe denk getiremezse filan, olabilir yani bilmiyorum. belki de o kapağı açmaya gerek olmayanlardandır ama zor yine de. neyse bakalım.

kapağın ortasında + şeklinde çok ince kesilmiş bi bölüm var. sebilin ortasında da sivri bir bölüm var. damacana oraya yerleştirildiğinde orası deliniyor.

kapak üstten + şeklinde çizilmiş oluyor. zaten sebilde takılan yer de sivri sayılır. ters çevirim üstüne koyduğunuzda delip için giriyor.

edit:vincenzoyla tıpatıp aynı olmuş lan :)

Valla bizim evde ayıptır söylemesi sebil var da sistemi pek arkadaşların anlattığı şekilde işlemiyor. Mevzu bizde şu şekilde:

Damacanayla gelen kapağı çıkarıyorsun, sebil için geçmeli ayrı bir kapak var onu takıyorsun. Bu kapak sebilin üst kısmındaki çıkıntıya geçince açılıyor, dolayısıyla çevirirken vs. dökülmüyor.

bizim evdeki sebille birlikte bir zamazingo verdiler. damacananın kapağını çıkarıp onu takıyoruz. içi yaylı, sibop gibi bir şey. çevirince akmıyor su. sebile oturtunca deliği açlıyor, su akıyor.

hatta tam olarak şu kendisi
www.google.com.tr

edit:eheh terelelli erken girmiş. ama benim capsim vaaar

ben de bilmiyorum ümraniyeyi

maps.google da
inkilap mah. dr. fazil kucuk cad., Ümraniye, İstanbul
diye arat C ile işaretli yerde : İETT Yaprak Sokak Durağı yazıyor.

Dr. Fazıl Küçük Cd
İnkılap Mh., 34760 Istanbul, Türkiye
10:18 Cuma (GMT+03:00)

Yol Tarifi
Yakın çevrede ara
Yeri kaydet...
diğer▼

Toplu Taşıma: İETT Yaprak Sokak Durağı (143 m B)

o bahsettiğin telekomun önünde iett durağı var, adını tam bilmiyorum ama.19d oradan geçmez amacın telekoma ulaşmak mı ?

evet amacim telekoma ulasmak, 19D'yle gidip nerde inip aktarma yapabilirim?

19D ye biniyorsun. (Bostanci yönünden geldiğini var sayiyorum) Ümraniye Sondurak (İett Hat detayinda Ümraniye yazan durakda)iniyorsun. Durağın biraz ilerisinde minibüsler var Ümraniye Carrefour'a doğru giden. Onlara binip Telekomun önünde iniyorsun.

telekomun önünden geçen araçlar,

ÜMRANİYE TELEKOM Durağından geçen Hatlar

Hat No Hattın Adı


11D ÜSKÜDAR-İNKİLAP MAH.
11H ORTAÇEŞME-ÜMRANİYE
14DK İNKİLAP MH-ÜMRANİYE-LİBADİYE CD-KADIKÖY

herkese cok tesekkurler :) aktarmasiz gitmem imkansiz demekki, catamenia'nin tarifiyle gitmeye calisacagim.

silmek istiyorsan 2007'de veri tab'ının altında yinelenleri kaldır var,
görmek istiyorsan özet tablo kullanarark bulabilirsin

www.eksiduyuru.com

\windows\system32\mspaint.exe

"çalıştır"a "mspaint" yaz direk çalışır.

start-all programs-accessories-paint
türkçeyse, başlat-programlar-donatılar-paint gibidir herhalde.
ya da windows tuşu + r. sonra açılan pencereye mspaint yazıp tamam'a basarak da açabilirsin.

@halilibo çalıştır dediğin yer neresi acaba? win7de öyle bir şey bilmiyorum ben.

@neira: görev çubuğuna sağ tık, özellikler, başlat menüsü sekmesindeki özelleştir'e tıklıyotsun, orada gelişmiş seçenekler çıkıyor. eğer başlat menüsünde "çalıştır" yoksa buradan "çalıştır komutu"nu tikleyerek getirebiliyorsun. sırf çalıştır değil, başka fonksiyonları da ekleyip çıkarabiliyorsun.

çalıştır için klavyeden windows tuşu ile birlikte R ye basın

bence hiç kasma bu işleri yapan partner bir firma bulup
rahat edin

mailchimp

sendgrid.com

bunları deneyeceğim. partner firma işi zor bir firmaya bağımlı kalmak istemiyoruz zira dostum.

hepinize teşekkürler.

toplu mail gönderimlerinde İp adresilerinizin black listlere alınma ihtimali de var.
bunlarla da uğraşmalısınız

alphan kaplan arkadasim. toplu mail gonderirsen alan adin blacklist' e girer. girerse aylarca cikartamazsin. cikartacak sirket para ister. attigin mailler daha mail server' a gelmeden kapidan reject edilir. cok zor olur. toplu mail isine girme. soyle sirketine anlat durumu. satin alsinlar.

it sektorunde her seyi hallederim dersen agzina zicarlar. kimse affetmez. bu isin yolu buysa, bu oldugunu anlatmalisin.

Sadece üyelerimize yapılacak dağıtım. O konuda bir sorun yok. Yani spammer değiliz zaten. Ayrıca SMTP server kullanacağız yani random mail adı yazıp yollamak durumu da yok. Problem yok yani.

Yine de teşekkür ederim.

bildiğim kadarı ile sadece üyelere yapacak olmanız durumu değiştirmiyor.
toplu mail gönderimi için bazı yerlerle anlaşmanızın olması gerekiyor.

babylon sözlük kurun. onun var böyle bir özelliği. hatta bu arada 1 yıllık lisansı 10 tl falan teknomarketlerde. satın da alabilirsiniz. çok iyidir.

seslisozluk'un falan var oyle eklentileri farkli browserlar icin

(bkz: budaneki)

(bkz: chain rule)

www.wolframalpha.com

3(x^2-5)^2*2x

bizim matematik hocasının anlatımı ile :
üs başa gelir, üs yokmuş gibi türev alınır.

Biraz uzun da olsa, sağlamasını yapmanıza gerek kalmayacak şekilde şöyle yapabilirsiniz.

x^2^-5 = y
ln(x^2^-5)=lny
2^-5(lnx)=lny
Türev alıyoruz iki tarafında
y'=y*2^-5
y yerine ilk eşitliği yazıyoruz.

@uyku inadim inat

müdür naptın sen ya.
[(x^2)-5]^3 bunun türevini istiyor eleman

var diyanetin sitesinde evet

çalışmıyor ama orda.

Gugıl'a 2011 imsakiye diye yazınca gelüyür. Kolay gelsin.

şöyle resim değil de kopyalama yapıştırmalı bir şeyler bulamadım.

www.erdemarslan.com

mümkün

biz öyle yapıyoruz, sen yeni mi farkettin?

sen nasıl dünyaya geldin sanıyorsun?

o 15 çocuğun beyni bile yeterli olmaz...

vücüdun nakledilen organı reddetme olasılığı da var

imkansız bir şey. çünkü bu denli bir bencillik olamaz. genlerinde bencillik varken...

zamanında dr frankenstein denemişti böyle şeyleri de pek kayda değer bir başarı sağlayamamıştı :))

ahahahhahah! mantık şahane

eheh neyse eminim. ölümün sebebi sadece organlarından kaynaklı bişey değil, dokular var arada bağlantılar var, hele hele beyin var. henüz frenkeştayn yapılamadı bildiğim kadarıyla.

onu geçtim, bu çocuklar köklerinin tamımı senden alıyor değil, diğer anası/babası var işin içinde. ondan aldığı genler, hastalıklar bozukluklar var, ki sen hasta olabiliyorsan çocuğunda gayet olur. onu da geçtim, hadi çocuklar über sağlıklı oldu diyelim. her zaman ana/baba <=> çocuk nakilleri yapılamıyor. doku uyuşmazlığı dediğimiz baş belası sayesinde, yine sebebi çocuğun iki ayrı insanın birer yarısından oluşması.

fakat şu olabilir, kök hücrelerini dodurtursun, hasta oldukça onları kullanırsın. organlar ve dokular çözülür böylece. ancak hala işleyişteki aksamalar giderilemez. fizyolojik taraf epey önemli.

onu da geçtim, diyelim ki sadece gözün miden hastalandı tekrar yaptık. bir hücre her bölünüşünde iki yeni yaşlı hücre oluşturur. her kendini yenilediğinde, yenilenmiş olmasına karşın içindeki yönetici molekülü yaşlanır, daha güzel tanımlarsak içinde sakladığı bilgileri kısım kısım kaybeder. bu kaybetmeler gözden çıkarılabilir, önemsiz (enzim ürettirmeyen) ve kaybedileceği için üretilmiş bilgilerden oluşur. ama öyle bir an gelir ki (yeterince bölünürse) tüm bu önemsiz bilgiler (telomer diyoruz kendisine) sonuna dek yitirilir, artık "önemli" bilgilerin olduğu kısıma gelir. hücre bilgiyi kaybetmeyi göze alamaz (hastalık varsa alır, veya göze aldığı için hastalanır (bkz: kanser)) ve ölür. 100 yaşına geldiğinde hücrelerin yenilenme yaşını çoktan doldurmuş olacak, tek yapacakları ölmek :/ (telomeri kaybetmezsen sonsuza dek bölünebilirsin (bkz: kanserli doku) fakat sağlıklı olmazsın)

bunun yanında hücrelerinin dahi temelinde olan elementler var, elementlerin bir yarı ömrü var, metallerin metal yorgunluğu var. yapının temeli sallanıyorken kurtarmak pek olası değil -şuanki bilinenlerle-.

kısacası olmaz o iş.

film tavsiyesi; ağır suçluları klonlayıp öldürüyorlardı, klonlarını insanlardan uzak büyütüyorlardı ve ihtiyaç oldukça organlarını alıyorlardı artık ne kadar yaşayabilirse. adını unuttum ama güzel filmdir.

@hia ada filmiydi o.

onu bunu bırak senin filmin tam olarak;

(bkz: never let me go)

beyin nakli olmasa bile bence nöron bağlarının elektroşoklarla düzenlenmesi mümkün. bu konularda çok ilerleme kaydettiler. yani çocuğun kişiliğini siler, kendi hatıralarını, bağlantılarını yüklersin olur biter, taptaze beden.
he bunu bi de reenkarne olan lamalar yapıyo o da ayrı konu :P

ada filmini biliyorum arkadaşlar ama sadece günümüz teknolojisi ile bu deneyi gerçekleştirmek istediğim için klon yerine çocukları seçtim doku uyuşukluğu falan. ama saolsun @hia sayesinde organların tek faktör olmadığını detaylıca öğrendim.

evrimsel psikolojiyi de göz önünde bulundur...

isfendiyar plajı, deniz biraz şekerlidir ama

Çilingoz.

çilingoz çok böcekli yahu :/

Ormanlı
Edit: süperliğini bilmiyorum

numlock tuşu vardır yukarıda bir yerlerde ona bir basıp denesen ?

numlock kapatmayı araştır internette

bilgisayarı aç kapa
ya da ne bilim sistemi geri yükle

bende de acer var bi ara aynısı olmuştu ama nası hallettim hatırlamıyorum la

"fn" tuşu ile birlikte "num lk" veya "num lock" (hangisi varsa artık) tuşlarına birlikte bastınmı tamamdır.

bazı b.sayarlarda fn tuşu yerine shift ile num lk tuşuna basmak gerekebilir

tesekküler fn ve numlk işe yaradı :D

Hazır 4.sezonda başlamışken (bkz: Breaking Bad )

(bkz: the big bang theory)

(bkz: fringe)

(bkz: game of thrones)

modern family!

(bkz: dexter)
(bkz: friends)

(bkz: spartacus)
(bkz: the walking dead)
(bkz: the vampire diaries)

zevkine göre.

(bkz: house md)

Dexter'ın İngilizce'si çok zor değil. Geliştirmeye faydalı olur.

Dexter, game of thrones, yerse lost :)

doctor who!!!

tabiki seinfeld..tr alt yazılısını bulursan banada haber ver

battlestar galactica.
gerisi yalan!

Dexter, game of thrones, breaking bad.

film dizi izleyerek olmaz o iş. kursla da olmaz. eğitimin varsa bizzat git ingilizce konuşulan topraklara

malesef ufukta öyle bir secenek yok simdilik.

Hangi okul bu? Her duyuruda "türkiye'nin en iyi okullarından birinde" lafı geçiyor, bi kişi de demedi ki şu okul bu.

Türkiye şartlarında, eğer şansın yaver gitmezse, yada tanıdığın yoksa zaten severek çalışacağın bir işi bulman en az 7 ay sürer.
bu sebeple ben 7 ay yatayım sonra iş ararım dersen, bir 7 ay da iş aramayla geçer, bu sırada özgüven tabana ineceğinden sevmeyeceğin bir işe girersin

Bence okulu 7 seneye uzatmış acayip sosyal dışa açık bir imaj çizerseniz o tarz bir işe girme şansınız olabilir. Zaten bu rahatlıkla (yani 7 sene geçmiş ortada askerlik falan da yok, hala ben bir üç ay yatayım diyebiliyorsunuz) kimse sizi durduramaz.

Telekom istemiyorum diyorsunuz ama Turkcell'de çalışan yakınım çok iyi bir maaşla dünyanın en rahat işini yapıyor.

oha o ne ya. bende hyundai i20 var 160 liraya 350 km gidiyorum. otomatik ve çok agresif kullanıyorum, mutlaka bir sorun vardır yetkili servise git derim..

@sozlukte kullanmak istediginiz nick
senin arabada yazdığın orana göre
100tl ile 219 km gider kmde ortalama 45 kuruş maşallah..

@liquidcat seninki de km'de 37 kuruş,
evet biraz falza gibi ama nerede kullandığına bağlı, ş.içi, şehir dışı çok farkeder.

hacı benimkisi otomatik, adamınki manuel.

muhtemelen kendisi insan gibi kullanıyor, ben hyundai i20 ile 180 görüyorum e5'de.

manuel araba hiç bir şekilde o kadar yakmamalı ya. arkadaşımda eski c3'lerden var, 25-30 kuruş falan yakıyor..

Benzini ilk aldiginda gidecegin max yol ile alakali tahmini bir deger veriyor yol bilgisayari. Aldigin yolu olcebilirsin. Yol bilgisayari ile karsilastirirsin. Fark fazla ise bi yerlerde sorun var.

litre olarak yazsanıza şunları arkadaşlar. böyle yazarsanız benzin zamlarından da etkilenmezsiniz :) örnek format:

2006 clio dizel var bende, 60 bin kmde, 1.5 dci 65 bg, istanbul içi trafikte klima sürekli açık 6 lt/100 km yakıyor. şehirlerarası klima açık 90-120 arası sabit hızda 4.5 - 5 lt civarına düşüyor.

bende yol bilgisayarı ortalama olarak 7.3 km/lt gösteriyor ama gidecek km kısmında 200 km yazıyorsa ben 100 anca gidiyorum. ayrıca araç 130 km/saat'ten sonra hiç güven vermiyor; daha 140 üstü görmedim. ben de iyi bir şöför değilim, daha ilk arabam ama bu kadar da öküz olduğumu sanmam. babamın 1.6 otomatik scenic'i ile rahat 160 görüyordum, corolla ile 150 yaptığımda bu arabadaki 100 gibi hissettiriyor. zaten vitesler de sıçtı, eskiden tıkır tıkır geçerken şimdi geçirmek için bir kaç kere uğraşmam gerekiyor bazen.

o his bence segment farkından da kaynaklanıyor,
söylediğin araçlar c3ün bir üst segmentine eş diye biliyorum.

ama vites geçişleri, ve kalan yol bilgisinin tutumaması pek hayra alamet değil.

evet ona takılmadım zaten 1.4'tür dedim geçtim ama benzin tüketimi ve vites geçişleri çok canımı sıktı. keşke almasaydım citroen. neyse ki garantisi var diyeceğim ama araba daha 10000 görmeden sıçtıysa durum pek iyi değil.

@liquidcat
100 tl lik benzinin hesaplamasını nasıl yaptın? öğrneğin depoyu doldurdun full, sonra 270 km gidip benzin aldın, 100 liraya tekrar depo doldu mu yoksa ışık yandı 100 liralık benzin aldın, tekrar ışık yanıncaya kadar 270 km mi gittin?

Kurşunsuz benzin 4.16 TL dersek sen 100 km de 8.9 litre yakıyor görünüyorsun, eğer iyi bir şöför değilim diyorsanız bu normal bir tüketim.
Yol bilgisayarının gösterdiği 7.3 lt ise şehir içi kullanım için normal bir değer, hatta iyi bile diyebiliriz.

Ayrıca aracınızı sıfır km aldıysanız araç min tüketim değerlerine şöyle bir 10,000 km den sonra filan gelir.

Ayrıca benzin tüketimini de bazı noktalara dikkat ederek düşürebilirsiniz.
Gaza mümkün olduğunca az basın ve yavaş basın (pedal ile ayak tabanınız arasında yumurta varmış gibi derler), lastiklerinizin havasını konrol edin, klima önemli bir faktördür, aracı çok yüksek devirli kullanmayın, mümkün olduğunca aracın zorlanmadığı ve torkunu iyi yansıttığı en yüksek viteste gitmeye çalışın, hava filtresini temiz tutun, yokuş aşağıya inerken boşta değil viteste ve gaza basmadan inin (deacceleration) vsvs gibi bir çok nokta var..

imza: üniversite yıllarını benzin ışığı yanarak geçirmiş, yeri gelmiş 5 liralık benzin almış kişi...

bu arada küçük bir ilave, yol bilgisayarının menzil bilgisini çok dikkate almayın, ortalama tüketim ve depodaki yakıttan yola çıkarak hesaplamayı yapıyor.
benzin aldıkça, yol bilgisayarındaki ortalama tüketim ve trip a-b gibi seçenekleri sıfırlarsanız hesaplama yapabilirsiniz.

(ortalama tüketim x gidilen km / 100) yaklaşık kaç litre harcadığınızı verir, benzin deponuzun hacminden bunu çıkararak kaç litre benzin kaldı onu hesaplarsınız veya depodaki bu benzinle hangi sürüş dinamiğinde (şehir içi/dışı) ne kadar daha yol gidebilirsiniz onu hesaplarsınız. genelde tam rakam olmasa da oldukça yaklaşık birşeyler çıkar.

benzin hesaplamasını şu şekilde yaptım, yol bilgisayarında 30 km daha gidebilirsiniz derken 100 tl'lik benzin aldım, km'yi sıfırlayıp sonra gene 30 km kaldı diyene kadar kullandım. bu arada gidilen km olarak 270 gösteriyordu. arabayı ilk aldığımda çok çok az gaza basıyordum, arabayı kaldırırken 1500 devir bile görmüyordum yokuş değilse; vites geçişlerinde arabanın önerdiği vitesi kullandım hep. ama sonraları araba sıçmaya başlayınca acaba az gaz verdiğim için mi böyle oldu diyerekten verdim gazı; 2000 devir görmeden vites değiştirmedim. beylikdüzü - küçükyalı çok gidip geldiğimden şehir dışı gibi kullanımım da çok oldu, köprü trafiğinde 2 saat takıldığım da. 100 tl'lik benzin koyduğumda neredeyse boş depodan yarısına kadar dolduruyor. ayrıca benzin ışığı da benzin göstergesinde iki tık kaldığı zaman yanmaya başlıyor, o da 100-130 km kala oluyor.

bende 1.4 turbo golf var 340 km gidiyorum 100 liraya (7 litre/100km). sehir ici ve disi ortalama. sehir icinde senin arac 100kmye 8 lite yakarsa o kadar tuketebilir. bence normal.

dizel c3 kullanıyorum şehir içi klima açık 4.8 yakıyor. geçen gün yazlığa giderken klimayı kapatıp test ettim 4.1'le de uzun yol yaptım. o kadar fark olmaması lazım 2 motor arasında. bir servise götür istersen

1500 devirmi 2000 devirmi. Sen arabayı sağlıklı kullanmmamışsınki. Acemi bayanların kullandıgı arabaya dönmüş. Elimde öyle bir araba var bilirim. vites değiştirirken gör şu 2.500 deviri arabanı çöpe atma. YAkıt konusunda cimriysen dizel alıcaktın veya tüp taktırıp uğraşıcan. Son olarak aracında kronik bir sorunda olabilir. Bu arada bahsettiğim zorlanmış araç; Nisssan note 1.6 benzinli. 2007 model. Şehir içi 6 lt. şehir dışı ölçmek nasip olmadı. (2.500 - 3.000 deviri görüyorum vites aralıklarında)

vites değiştirmek için sizin modeldeki aracı kullanmadığım için şu devirde değiştirin diyemem..

ancak vites değiştirirken aracın torkunu iyi gözetmek gerekiyor.. yani gaza dokunduğunuzda aracın tepkisi nasıl oluyor onu gözetmek lazım. eğer araç 2000 devirin altında da iyi çekiş gösteriyorsa problem yok..

şuna gelmek istiyorum, aracınızın tükettiği benzin devirle alakalı değil, atıyorum 30 ile giderken 5. vitese takın, aracı o hızda ve o viteste hızlandırmak için gaza çok basmanız gerekiyor, gaza çok bastığınızda devir olarak hemen yansımasa da gaza çok bastığınız için tüketim artmakta.. o yüzden uygun viteste ihtiyaç kadar dokunmak lazım gaza.. yani pistonlara gönderdiğiniz her damla benzinin hakkını vermek lazım :)

tekrar bir ilave,
benzin tüketimini ölçmek için en garanti yöntem depoyu ağzına kadar doldurup, trip sayacını ve ortalama tüketim sayacını sıfırlamak.
aracınızı kullandıktan sonra tekrar benzin alın, ikinci alışınızda kaç litre benzin aldıysanız onu dikkate alarak yaptığınız kilometreye bakın..
örneğin ikinci alışınızda 100 liralık benzin aldınız (bu da güncel fiyattan 24 litre filan yapar), sıfırladığınız kilometreye bakarsınız orası da 300 kilometre olduysa, aracınız 100 km de 8.0 lt yakıyor diyebilirsiniz ya da 4.16 tl benzin fiyatıyla km de 33 kuruş yakıyor da diyebilirsiniz. yol bilgisayarı ortalamanıza bakarsınız son sıfırladıktan sonraki, orda da 8.0 çıkarsa yol bilgisayarı düzgün çalışıyor diyebiliriz.
bu gerçekleşen üzerinden bir hesaplama yöntemi.
ama sizin hesaplamanızda yol bilgisayarının tahminlerine göre hesaplanmış oluyor.

1-kira kontrarında bazı çakal ev sahipleri, kapıcının sigortasıyla ilgili bir hüküm koyuyorlar. başıma gelmişti, evden çıkarken kapıcının sigortasıyla ilgili birşey ödemiştim.
2-kontratı iyi okuyun. depozitonun ne zaman verileceği ve ne zaman geri alınacağını yazdırın. evle ilgili bir problem tespit edildiyse kontrata yazdırın.

eve ait kalıcı seylerı de yazdırın.

kira kontratlarını kırtasiyelerde bulabilirsini, alıp doldurursunuz sonuna da ek madde yazabilirsiniz.

şunlara dikkat edin;
her madde açık net olsun, çift anlamlı cümlelerden kaçının
neyin karşılığında ne istediğinizi hangi şartlarda istediğinizi belirtin
anlaşmazlık durumunda ne olacağını yazın

ufak örnek
şu adreste bulunan konutu aylık şu kadar tl ye şu kişiye kiralıyorum
konutu kiraya tutan evi başka birine kiralayamaz kısmen/tamamen kullanımına izin veremez.
konut boyalı, kartonpiyerli, yerler laminant vs olarak temiz şekilde kiraya verilmiştir, her ne sebeple olursa olsun, kiraya tutan, konutu teslim ederken baştan boyatacaktır, temiz ve bakımlı olarak teslim edecektir. aksi halde tamir bakım masrafları ve kaybolan sürede konutu tekrr kiraya veremeyeceğim için masraf tutarları kadar daha mucire tazminat ödenecektir, depozito bu tutara mahsup edilebilir.
vs. vs.
ha bir de kira her ayın bilmem kaçına kadar şu hesaba şu kişi adına yatıralacaktır.

depozitonun ne kadar olacağı,
çıkarken nekadar olarak geri alnıacağını belirleyin sonra çok uğraştırır.

sonradan üzerine kalmaması için eksik/hasarlı/bozuk teslim aldığın herşeyi yazmanı tavsiye ederim.

hayır.

yeni bir kullanıcı ismi ile kayıt olabilirsin.
mevcut isimde değişikilk yapılmıyor bildiğim kadarı ile bu yüzden benim nick'de boyle kaldı :)

yapılıyorsa benim nicke de bir ele atıverin :)

değiştirdim ben üyeliğimi sildim yeniden üye oldum

(git: 264598)

ne alaka verdiğin duyuru? anlayamadım da..

Compumaster arama duyuru search'ünü düzeltme çalışmaları sırasında dalgınlıkla veri tabanını uçurmuştu

(git: 220676)

2000 diyorum

2.250 net. ben de öğrenciyken o fiyatla başlamıştım sonra bu olmuştu. kaç senedir çalışıyorsun bilmiyorum ama, bunu isteyebilirsin gayet. olması gereken bu.

sözleşme 1 senelik miydi?

sizinle benzer işi yapan benzer tecrübeye sahip kişiler piyasada ne alıyorlarsa onu talep edin.

@osmanli benimde kafamda o rakam var.
@esmer 2500'den başlayıp o rakama mı düşmek en iyisi ? 1 senedir çalışıyorum burada.
@explorer Evet 1 senelik
@pposeidon ortalama 2000 civarı

ben sana onların yapacağı teklifi tahmin edeyim; (tecrübelerle sabit)

1800-2000 net diyecekler. tabi bence de sen 2500'den başla, 2250'ye düş. öylesi daha güzel olur. tabi burada patronlarınla arandaki "nazının geçmesi" durumu da önemli. ona göre sen karar ver işte; ya 2250'den başla inme, ya da 2500. o tecrübenin ederi budur. belki daha fazlasını da hak ediyorsundur ama patronun ne düşünüyordur diye empati de yapman lazım. (artık öğrenci değilim kartını kullan)

@esmer nazım geçiyo müdüre. (hem kendi hem de genel müdür)yani sevilen bir kişiliğim şirkette. fakat öğrenciyken de aynı şeyleri yapıyordun şimdi de aynı şeyleri yapacaksın. neden daha fazla para vereyim sana derseler ? ne demem gerekir böyle bir durumda ?

aynı işi yapacaksın ama o kadar az parayı öğrenci olduğun için kabul ettiğini söylersin. Piyasa şartlarında bu işie bu değer biçiliyor bende bunu talep ediyorum sizden dersin.

yeni mezun olduysan askerliğini yapmamışsın demektir.
şirkette bunu düşünerek 2000'den fazla yapmayabilir.

öyle dediklerinde;

"aynı işi yapıyorum ama profesyonel anlamda iş yapıyoruz. Şirketinizin işleyişini biliyorum, acemilik dönemini atlattım. dolayısıyla oryantasyon süreci olmayacaktır. İsteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı daha iyi anlıyorum ve karşılığında profesyonel bir hizmet veriyorum. istediğim ücreti hak ettiğimi düşünüyorum" dersin. tabi bunları aralara gülücük serpiştirerek söylersin, madem aranız güzel. :) genel anlamda böyle konuş. ne kadar birbirinizi sevseniz de profesyonel iş dünyasındasın ve bilgi ve tecrübelerini sattığını düşün. 1 sene bile çalışmış olsan tecrübe tecrübedir. bu tecrübeyi ve şirketi tanıyor olmanı, öğrencilik de bittiğine göre onlara daha çok katkıda bulunabileceğini hissettir. zaten sana hak vereceklerdir diye umuyorum.

senin için hayırlısı olsun güzel kardeşim. ;)

ayrıca özel hayatından haberleri var mı bilmiyorum ama;

artık yeni bir hayat kuruyorsan eğer, mesela öğrenci yurdundan filan çıkıp kendi evine geçmek gibi, bunları dile getir. ihtiyaçlarını karşılaman ve kafandaki hayat standartlarını yakalaman için istediğin ücreti belirliyorsun unutma.

mesela onlar -artık öğrenci olmadığına göre- sana ekstra iş yükleyeceklerdir. veya esnek mesai saatleri konusunda ısrarları olacaktır. :) olmaz deme olur olur.

bütün bu isteklerine uyan bir profilin var ise, kendini talep edeceğin bu fiyatlara alıştır bence. hayatının büyük bir bölümünü işine ayıracaksın ve o parayı talep etmen en doğal hakkın.

bir süre yarı resmi bir kurumda çalıştım, bina içindeki wifi bağlantısı için yazal zorunluluk olduğunu söyleyerek isimleri kayıt altına alıyorlardı.

kanuni detayını bilmiyorum belki de o kuruma özgüdür ama illegal bir şey yapılırsa bu o bağlantı kimin adınaysa başına kalır diye tahmin ediyorum hele bu korku imparatorluğunda.

o ağa bağlanan cihazların mac adresleri görülebiliyor. savcılık tarafından herhangi bir bilginin istenmesi durumunda o adresleri verirler sanırım. cihaz sahipleri de o şekilde bulunabilir mi emin değilim.

yasal yükümlülüğü bilmiyorum ama, çoğu mekan artık masanıza adisyon ile kişisel bir şifre veriyor, haliyle hangi müşteri girmiş falan belli olur gibi.
ayrıca dambil'in de dediği gibi modem izi değil de cihaz izi sürülüyodur sanki.

Bi de en basitinden, beyoğlunda belediyenin sunduğu beleş internet şeysi var her yerden girebildiğin. Sıkıntı olsa olsa orda olurdu zaten, hiç de bi haber almadık.

5651 nolu yasaya istinaden internet hizmeti veren kuruluşlar, gerektiğinde kim nereye girmiş ne yapmışın logunu tutmak zorundalar.
bu sebeple de gerektiğinde uygunsuz kullanım yapan kullanıcıya ulaşılabilecek bilgi ile kullanıcının internete çıkmasını sağlıyorlar(cep tel., TC kimlik)

www.tbmm.gov.tr

telekom sadece dış IP'ye ulaşabiliyor. hukuki işlemler söz konusu olduğunda da savcılığa bu bilgiyi ve bağlanılan adresi verebiliyor ancak. içerideki cihazların bilgilerine ve sayısına ulaşma gibi bir durumları söz konusu değil. zaten öyle olsaydı herkes herkesin ev ağına girip, bilgisayarlara ulaşabilirdi. modem üzerindeki port yönlendirme işlemlerinin logu tutulursa ancak o zaman ev/mekan ağındaki cihazları o kullanılan modemdeki loglara ulaşarak bulabilirlerdi. ama piyasada satılan vasat modemlerde öyle ahım şahım log tutma özelliği yok. ancak bir yatırım yapılıp detaylı log tutan bir alet/bilgisayar alınırsa o zaman bütün bilgilere ulaşılabilir.

bilişim suçlarından da herhangi bir olay gelirse zaten başınıza, sadece modeminizde şifre var mıydı diye soruyorlar, o kadar. herkes kendini savunsun mantığı var yani, onlar ulaşabildikleri ilk hedefe suçlamaları yöneltirler. sen masumsan ve eğer (eğer) ispatın varsa, yapmadığın bir şey yüzünden zan altında kalmazsın.

Örnek veriyorum; Bir otelde bu bağlantı veriliyor ise müşteri gelip bağlantıyı kullanarak yasal olmayan bir iş yapıp çıkıp giderse otel log tutsa bile yerel ip adresi maximum mac adresini bulundurmuş olacak. fakat bu bilgiler ile ilgili adama ulaşmak mümkün değil. Log tutulsa bile kimin nereye girdiği belli olacaktır. Yine çıkmaz bir yol var burada. benim kendi tahminim herkese özel bir şifre tanımlanır ver şifre verilirken müşterinin kimlik bilgileri not edilir. Müşteri gittiği zaman şifre iptal edilerek bir daha girmez. Eğer bir suç işlenmişse verilen ip, zaman ve şifreye göre kimin kullandığı tespit edilir. Lakin bu sistemi hiç bir yerde görmemiş olup nasıl yapılacağı hakkında hiç bir fikre sahip değilim.

@kvlknctk
bahsettiğin sistem bizim şirket de dahil olmak üzere kullanılıyor.

internet kullanmak isteyenler tarayıcıya girdiğinde karşılarına cep telefonu numarası ile sisteme kayıt olmaları gereken bir ekran geliyor.
daha sonra sistem o cep numarasına şifre gönderiyor.

kullanıcı da kullanıcılar kullanıcı adı ve telefonlarına gelen şifre ile internete girebiliyorlar

daha sonra geirye dönük loglardan kullanıcı ve cep telefonu numarası bilgisine ulaşılabiliyor

CD'ti oynatacağın cihaz mp3'mü yoksa Track'mi calıyor

öncelikle müzik çalarınız data cd kullanabiliyor mu? eğer evetse yani mp3 olarak atacaksanız şarkıları.
hangi işletim sistemini kullanıyorsunuz?
bunları bir yazın olmaz mı?
:)

arabada yolculuk ederken dinlemek için düşünmüştüm ama herhalde track idi. cahilliğim hat safhada gerçekten.

dur o zaman şöyle sorayım
hiç 50'den fazla şarkı/parça içeren cd çalabildin mi araç müzik çalarında?

hayır

o zaman Track olarak bir cd oluşturman lazım.
bunun içnde b.sayarda Nero isimli programı kullanman lazım.

Edit: tabi b.sayarında CD yazıcı olması gerek

Edit: google'da nero audio cd diye aratabilirsin
www.forumalev.net
www.izafet.com

peki işletim sistemin nedir? windows büyük olasılıkla değil mi?

windows vista

media player'ı açıyorsunuz
sonra boş cd'yi cd yazıcınıza koyuyorsunuz.
orada yak/burn diye bir seçenek görüyorsunuz.
ekran şuna benzemeli: maximumpcguides.com

dosyaları seçip atıyorsunuz eğer ortalama uzunlukta şarkılarsa 12 tane (yaklaşık) sonra en alttaki burn tuşuna basıyorsunuz.

hepsi bu.

şey, nasıl desem. ben şarkıları liste olarak hazırlamıştım. yani bilgisayarımda yok. onları nasıl indirebilirim?

(bkz: ares)

ben bir kaç ay önce tam tersini , suni deriyi kumaş yapmak istedim. benzer rakam çıktı. vazgeçtim. sonra aramalarım sonucunda istikbal baba koltuğu gördüm. ama deri. kumaş olanı yok. daha 3 gün olmadı bakalı. fiyatı ve kendisi bu. senin işini görürse değmez yaptırmaya.
www.istikbal.com.tr

@ben smyrna, arkadaş 3lü koltuk kullanıyor.

ben gecen hafta bi 3 lu kaplattım bir de tek koltuk döşemesi değiştirdim toplamda 600 verdim. bunu pendik te bir tavsiye sonucu buldugum adama yaptırdım, eldiven gibi oturttu 3lü koltuga pek memnunum.

ben tarlabasında bı koltukcuya, mınderını de yaptırarak 300 tl vermıs ıdım. fakat kuması imçden siz seçin alın, bunu kapla deyin.

nakil olayı yok.
öncekini kapatıyorsunuz, depozitoyu hesabınıza da yatırabiliyorlar elden de alıyorsunuz.
sonrasında yeni sözleşme yapıyorsunuz

www.youtube.com

Po Poptur Ceyn Popirap
(bkz: Pump up the jam)

tskler:)

ne saçmalıyosun ya ne ölmesi, daha geçen gördüm ben onu :S amacı ne duyurunun??

www.eksisozluk.com

öeh.. nasıl doğru olabilir ya, sözlükte, facebookta falan bildiğin intihar diyorlar. ama kimsenin cümleleri samimi gelmiyor. geniş kapsamlı bi şaka mı bu?

İnşallah şakadır...

inşallah şakadır,
birazdan bir excel sorusuna cevap vererek döner aramıza.

Kendi adıma konuşacak olursam eğer güne mükemmel başlamıştım.. Tanımadığım görmediğim bilmediğim birisinin böylesine haberini almak beni berbat etti.

Duyuru'nun excel gurusu.. Ben kendi adıma söyleyecek olursam sanırım her excel denildiğinde aklıma gelecek. Çok yardımı dokundu bana.

Ölüm bu kadar soğuk işte, tanımasanız da bir yerlerden içiniz yanıyor.
Ailesine sabır dilerim.

şaka demi ?

tüh...

tanıyan bilen bi yakın arkadaşı yok mu ya?

bi ulaşmaya çalışsa falan..

www.eksiduyuru.com

umarım inci şakasıdır.

şaka falan değil nerden çıkardınız şu şaka olayını. inci sözlük ne alaka? miss geyik terapisti, jondaff, bunlar bizzat yüz yüze görüştükleri yakın arkadaşları. onlardan öğrendim ben de. benim de arkadaşım canım ciğerimdi. adam intihar etti siz hala kulaktan dolma bilgilerle birbirinizi gazlıyorsunuz "şakaymış" diye. deli etmeyin adamı.

deckard

kimseyi gazladığımız yok. incide böyle bir şeyler planlanıyormuş, xenophobe yazmış o duyuruda. biz de umarız öyledir diyoruz. yukarıda cevap yazanlar da bir bilen tanıyan varsa ses etsin demiş. biz tanımıyoruz ki onu kim tanıyor. ayrıca ölmemiş olmasını diliyoruz ki şaka olmasını umuyoruz. onun ölmesindense sazanın en büyüğü olmaya razıyız.

senin cevabınla inandım ben öldüğüne. başımız sağolsun. mekanı cennet olsun.

deckard, önce bir sakin ol. sonra da oku:

"dostlar iyi tarafından düşünmek istiyorum. kendisi inci yazarı mıydı? inci böyle bir şekilde sikertme yapacaktı. 1-2 facebook profili seçilecek, diğerleri onu ekleyip duvarına böyle şeyler yazacaktı. hani habersiz insanlar nasıl tepki veriyor diye. umarım böyledir...


xenophobe (20.06.11 23:23:30)"

"xenophobe

ah ne güzel olur be. ne güzel olur öyle olsa.
sen git ben geliyorum (20.06.11 23:57:07 ~ 23:57:28)"

www.eksisozluk.com

hesabını da hack'lediler o zaman?

inci sözlük'le alakası yok olayın.

abi tamam, biz yazdığımızda daha zaten kesinleşmemişti bile, saatine bakarsan anlarsın. öyle bir şey olabilir diye yazdım sadece, kendisini tanımıyorum. entrylerine falan da bakmadım anlayacağın. öyle bir umut yazdım işte.

bizzat tanımazdım ama mesleki konularda, spk lisanslama sınavıyla ilgili falan muhabbetlerimiz olmuştu kendisiyle. yanılmıyorsam ilk ve tek ekşi duyuru zirvesini de kendisi düzenlemişti. çok üzüldüm.

Allah'ım, nefes alamıyorum. Neden yaptın kardeşim!

O da bize helal etti mi acaba hakkını? bizim günahımız az mıdır onun işlediği günahın payında..

meğer ne kadar yalnızmış, ne kadar bunalmış..

oysa hadi buluşalım dediğinde koşa koşa giderdik buluşma mekanına.. gözleri gülerdi.. ne çok severdi insanları.. meğer ne kadar yalnızmış..anlayamamışız.. ne çok ihmal etmişiz.. ne çok ihmal edilmiş..

az konuşurdu -hoş ben kimseye fırsat vermezdim konuşmaya başlayıncada- Dinlemeyi de severdi Altan..Keşke o anlatsaydı da biz dinleseydik..dinlemeyi becerebilseydik.. Birikmezdi belki o zaman sıkıntıları, acıları, aşkları,anıları..bunalımları..kaygıları..korkuları..

ilk defa bi arkadaşımı, kardeşimi kaybettim.. son olmasını dilerim..

sevdiklerinizle ilgilenin.. onları ihmal etmeyin..Ve lütfen sadece bi kere bile olsa altan için dua edin..edin ki ruhu huzura ersin..

malesef.

facebook'taki duvarı da taziye alanına dönmüş durumda. şeker gibi adamdı...

sanırım intihar etmiş :(
şahsen tanımazdım ama yapılır mı bu şimdi?

nasl yaaa. offf.

ne ne olmuş

haber sitelerine bakıyorum link bulamadım.

izmir buluşmasında beni aramıştı sonra mesajlaşmıştık adamı bilerek ekmiştim üzgünüm çok..

son entrysi de ''ölüyorum'' başlığında. hiç tanımasam da merak ettim neden yaptığını ve umarım huzurludur şimdi.

la yalan haber yalan.
inci sözlüğün böyle bir şakası vardı.
Belli ki hem inci hem de ekşi yazarı olan biri şakayı üstlenmiş.
ayrıca öyle olmasa bile intihar eden adam için üzülmemek lazım.
her gün binlerce insan sebepsiz yere ölüyor..

@ykup, sizin için bir şey ifade etmiyor olabilir ama burada mahallenindelisi'ni tanıyan, muhabbeti olan, seven pek çok insan var.
İntihar etmiş olması sevdiğimiz birinin ölümüne üzülmemizi engellemiyor, şanslısınız ki sevdiğiniz kimse bugüne dek intihar etmemiş anlaşılan, biz sizin kadar şanslı değilmişiz, umarım bir gün bizi anlamak zorunda kalmazsınız.

(mahallenindelisi'nden bağımsız, sevdiği biri intihar etmiş olan çok insan var, unutmayın lütfen.)

gökova - akyaka

firsat sitelerinde bir haftası 250-300 tl(yol parası dahil) fırsatlar oluyor

rus olmasın ama türk kızları olsun dersen olimpos sizin için ideal yer.
fethiye olabilir. dikili filan olabilir. cadır kurup kalırız biz diyorsanız muğla'da bi yer var

@expolerer
hangi siteler.

@1917

rus olabilir ama her tarafta onlarla kaynamasın. aileyle gittiğimiz otellerde çok çektik onlardan.

tam sizlik panpa;

(bkz: sikişme garantili tatil mekanları)

@nawres

öyle bişi isteseydim rus dolu olan antalyadan şimdiye kadar rezervasyon yapmıştım.

@c1b2k3

bu 'rezervasyon yaptirmistim' dedigin yerler garantili mi? garantiliyse isimlerini ozelden mesaj atsana panpa.

@navrez

alanya-kemer.plajda saat 8-9'dan sonra dolu abi. takıl bence :)

tenks panp.

aynısı bende de olmuştu mahallediki tamirciye getirdim. açtı içindeki diyot gibi birşey yanmıştı 30-40TL -yanlış hatırlamıyorsam- değiştirmişti

kondansatörler arızalanıyor. bir kondansatorun fiyatı en fazla 1 tl
ona göre bir ücret verin. pazarlık falan yapın

kondansator değiştirirler.max 20 tl tutmalı.

Ayakkabı + 15 tl

müşteri, ayakkabı + 15 tl kazandı.
ayakkabıcı, 35 tl (ayakkabı parası) + 15 tl (para üstü)* kaybetti
komşu dükkan, ne karda ne zararda.

*burada ayakkabıcıyı mantıklı bir esnaf olarak kabul ediyoruz. zira böyle bir durumda ayakkabıcı, bozulan 50 tl'den sahte olmayan ayakkabı parasını komşu dükkana geri verir. ha bu salak vermediyse ayrı.

sonuç: bir ön kabul şartıyla ayakkabıcının zararı 50 tl'dir.

başlangıcta dükkanın elinde sadece 35tl değerinde ayakkabı vardır

müşteri ürünü aldıktan sonra elinde komşudan aldığı 35tl vardır(50'nin 15ini müşteriye verdi)

para sahte olduğunu anlaşıldığında komşuya 50 lira verdi elde 35 vardı 35-50=-15

kar=son durum-ilk durum dersek
kar =-15-35(ayakkabı değeri)
kar=-50

fikrimi değiştirdim 50 tl

komşudan aldığı sahte olmayan 35 lira satıcıda ama...

Ayakkabıcı 50 TL bozdurmuş 35 TL kendinde 15 TL de müşteriye vermiş.
50 TL sahte diyor komşu, dükkan sahibi kendisine 50 TL geri veriyor. Zararını hesap edelim:

Komşuya verdiği 50 TL
kendinde kalan bozdurmuş olduğu 35 TL (eksi)
Müşterideki Ayakkabı 35 TL
Müşteriye Para üstü 15 TL
65 TL zarar

ayakkabı + 30 lira.

not: sahte para numarasını yutan bi esnaf için 15 tl de prestijden kaybetmiştir benim hesabıma göre.

tekrar açıklayım
-------------müşteri-----------satıcı--------------komşu---
başlangıç---sahte 50tl------ayakkabı+gerçek50tl----gerçek50tl

durum1------ayakkabı+15tl---gerçek50+gerçek35TL----sahte50Tl

durum2------ayakkabı+15tl-- sahte50+gerçek35-------gerçek50TL


satıcı başlangıçta 50 lira ve 35liralık ayakkabısı vardı (85tl)
son durumda gerçek 35tl ve sahte50 lirası var(35TL)

bu durumda zararı 50tldir.

bi de şöyle bütünleme yönüyle bakarsak konuya. komşu dükkan olaydan zarar etmediyse ki etmedi. müşterinin karı = satıcının zararı şeklinde bir denklem ortaya çıkar.
o da ayakkabı + 15 tl ye denk gelir.

maliyet muhasebesi gibi,

1-ayakkabı gitti= 35 tl
2-gerçek 50 liradan para üstü gitti = 15 tl
3-komşu geldi parasını istedi, 50 lira zararda komşu, karşılamak için 2. işlemde para üstü vermişti 15 lira, oranın 35 i gerçekti yani komşusuna, komşusunun 35 lirasını ve kasasından 15 lira çıkartıp verdi = 15 lira

35+15+15= 65 lira zarardadır adamımız

cüdüt düdüt: değiştiriyorum ayakkabı 150 liradad olabilir ayakkabı + 15 + 15

ayakkabı +30 olucak dikkatle hesaplayın ayakkabı +15 diyen arkadaşlar 15, 2 defa cepten çıkıyor

iste dükkanlara güvenlik kamerasi konulsa, direk polise adamlarin esgali verilirdi, sizin de bu kadar basiniz agrimazdi. artik gecmis olsun neyse.

zararin neresinden dönersen kardir ama toplam zarar ayakkabi+65 lira.

@saiko ikinci işlemde verdiği 15 kendi cebinden çıkmadı ki,
komşudan aldığı paraydı o zaten

Ama şimdi ikilemde kaldım. Komşuya parasını verdi gönderdi dedik. Yani aslında komşuyu hiç karıştırmayalım. Adamın zararı 35 TL ayakkabı + 15 TL para üstü = 50 TL

olay gayet basit, diyelim ki iki tane müsteri geldi.

1. müsteri dükkandan ayakkabi aldi, cikarken de adami kandirip para vermeden kasadan 15 lira aldi.

simdi burda saticinin zarari ayakkabi+15 lira.

2. müsteri geldi adama sahte 50 lira verdi, gitti. saticida 50 lirayi komsuya itelemeye calisti ama komsu bunu farkedip parasini geri istedi.

burda da saticinin zarari 50 lira oldu.

iki denklemi toplarsak

ayakkabi+65 lira.

€xpolerer haklı. yanıldığımı itiraf edeyim (az önce ayakkabı + 65 lira demiştim, sildim o cevabımı), zarar 50 liradır.

burada işi o ipne komşu karıştırıyor. arkadaş komşuya giren çıkan ne ki? sahteyi mahteyi bırak. satıcı, komşudan gerçek 50 lira alıyor, sonra da gerçek 50 lira veriyor. satıcı ile komşu arasında hiçbir sıkıntı, artı eksi yok.

35 liralık ayakkabıyı verdi, bir de 15 lira paranın üstünü verdi, satıcıya 50 lira girdi. hepsi bu.

ha illa ayakkabının alış fiyatı zart zurt derseniz, 50 lira değil de ayakkabı + 15 lira diyebiliriz.