[]

Mide Botoksu - İzmir

tanıdığınız vs. biri olduysa, veya tanıdığınız güvenilir biri yaptırdıysa bana önereceğiniz yerler var mıdır?




 
Tanıdığım yer mevcut fakat İstanbul'da. Fakat Botox mu uygun olur yoksa balon mu veya cerrahi mi, bunun için konsültasyon yapılması daha sağlıklı olur bence. Botox herkeste işe yarayan bir yöntem değil maalesef.


  • le wild girl appears  (07.05.24 00:46:56) 
@le wild girl,

peki botoksun işe yarayıp yaramayacağı nasıl belli oluyor? bi kan testi gibi bişey falan mı yaplıyor yoksa sadece kiloyla mı iligli? 15 kilo civarı fazlalığım var. 178 boy 99kg
  • whatdreamsnevercome  (07.05.24 08:30:51) 
[]

React Native - state kullanımı ile ilgili bir soru

ya bu kadar basit bir şeyin mantığını kavrayamadığım için üzülüyorum da;

Index diye bir component'im var diyelim.

Bu arkadaşın içinde bir tane search var, 2 tane de alt component var. Hatta şöyle yapalım;

const Index = () => {
const [searchQuery, setSearchQuery] = useState('');

return (
<>
<Input burada search yapıyorum diyelim />
<Waiting />
<Completed />
</>
)
}

Şimdi ben bu searchQuery parametresini güncelledikçe, bu güncellenen veriye <Waiting /> ve <Completed />

içerisinden erişebilmek istiyorum.
ama bunu <Waiting search={searchQuery} /> şeklinde yapmak istemiyorum.

ben bu veriyi başka nasıl gönderebilriim buraya? yani her yerden erişilebilecek şekilde nasıl tutabilirim?

 
Resul veya context api kullanabilirisiniz. İhtiyacınız olan keyword global statü management


  • Murtazaaylak  (26.02.24 17:59:45) 
Redux olacak, mobilde olduğum için düzeltemiyorum


  • Murtazaaylak  (26.02.24 18:00:12) 
react kendi dokumantasyona gore bu durum icin "context hooks" oneriliyor. yani "parent component" icindeki bir dataya "child component" den erismek isteniyorsa
bu kullanilmali react.dev

ayrica genel olarak "build in react hooks" dokumantasyonunu incelemenizi oneririm react.dev cunku uygulama performansi, gereksiz rendering gibi durumlar icin onemli noktalar iceriyor. yanlis yapildiginda uygulamada gereksiz performans kaybi olabilir.
  • emrahday  (26.02.24 18:39:52 ~ 18:40:33) 
context api ile çözdüm, çok teşekkür ettim


  • whatdreamsnevercome  (27.02.24 06:58:39) 
[]

Dualshock 4 - Windowsa bağlamak

pc'den fifa oynamak için ps4'ümün dualshock cihazını bağladım, ama berbat çalışıyor.

tuşları geç algılıyor, çoğu zaman basınca ekstra basıyor (köklüyor) vs. hiçbir stabillik yok.

hem bluetooth, hem kablolu olarak deneidm ikisinin de birbirinden berbat yönleri var.

bu ds4windows programını indirerek denedim.
sizce sorun nedir? çözümü var mıdır? yoksa ds4 böyle mi çalışıyor windowsta?

yani gidip xbox kontrolcüsüne de 2000 küsur lira vermek istemiyorum çünkü hem onun hissiyatını beğenmiyorum hem de ne gerek var.

ama ds4'ü staibl çalıştırmak mümkün değilse de, el mahkum gibi.

bana önerebileceğiniz bir şey var mı?

 
öncelikle ben hiç bir yazılım kullanmadan sadece fifa24 için kullanıyorum yaptığım tek şey bluetooth üzerinden bağlantı kurmak, zaten fifa24 direkt olarak algılıyor kontrolcüyü (ea play üzerinden oynuyorum steam vs. farklı olabilir) gecikmesini test etmek için offline modlarda maç yapıyorum. son 2 senedir bu şekilde sorunsuz oynuyorum.

Bluetooth versiyonun kaç? ve bluetooth driverın güncel mi?
  • oldz  (01.11.23 17:40:31 ~ 17:41:13) 
[]

Bahçe Soruları (Çim ve Dış mekan prizi)

tavsiyelerinizi rica edeceğim de;

1. Priz meselesi: Dış mekan için 4 adet prize ihtiyacım var. Tamamı yağmur çamur dinlemeden 24 saat üstüne fiş takılı olacaklar. internette beni tatmin edecek hiçbir şey bulamadım. aslında bahçenin balkon tarafında duracağı için, sürekli ıslanacağını düşünmyorum. ama sulama esnasında veya fırtına esnasında su geldiğinde sorun olmasını istemiyorum. ben nasıl bir şey bakmalıyım bunun için?

2. çim meselesi; arkada 150 metrekare civarı bir bahçemiz var. tüm otlarını yoldum, güzelce biçtim. aslında şahane bir çim var, komşular da aynısını söylüyor. basmaya dayanıklı, kışa doğru biraz sararıp hava dereceleri yükseldiği an tekrar dirilen türden asla ölmeyen bir çim.

otları sökerken ve bakımsızlıktan bazı noktalarında eksikler var. ve biraz da seyrelmiş. ben buradaki çim miktarını artırmak istiyorum. bunun için ne tür bir çim almalıyım? fiyat önemli değil, hem öğrenmek için hem de bahçeyi şöyle düzgünce bir hale getirmek içni arıyorum. birkaç çeşit "basmaya dayanıklı" çim gördüm. lokasyon izmir, yani yazın sıcak olacak.

 
1) Anca şöyle bir ürün kurtarır sizi :

www.amazon.com.tr
  • kimlanbu  (18.09.23 10:44:59) 
su geçirmez priz almanız lazım fakat sadece priz değil prize takılı fişlerin adaptörü varsa onların da su geçirmez olması lazım. Daha pratiği herhalde su geçirmez priz kutusu. Bunun içine çoklu priz koyarsınız, işinizi görür.

Ekleme: büyükçe bir priz kutusu alın, kendinden prizli olmasın, sadece su geçirmez bir kutu alın yani. Büyük olursa içine istediğiniz fişi, adaptörü sığdırırsınız.
  • orient blue  (18.09.23 10:47:49 ~ 10:59:25) 
@kimlanbu,

ya bunun da sorunu, buraya L fişler gerekiyor. benim buraya takacaklarımın tümü dik geliyor.

m.media-amazon.com

şöyle göstereyim yani prizi de.
  • whatdreamsnevercome  (18.09.23 10:54:53) 
Çim çeşitleri tek yıllık değildir. Düzgün sulama ve biçme işlemi yapıldığında hepsi uzun yıllar yaşar. Çok yıllık bitkidir. Genelde de yayılıcı özellik gösterirler.

Hepsi basmaya dayanıklıdır ancak abartılmaması kaydıyla. Azıcık abartırız, İzmirin sıcağına dayansın, bikaç gün sulamasak da hemen ölmesin, yavaş uzasın ki biçme işini biraz daha seyrek yapabileyim diyorsanız Bermuda Gras cinsi iyidir. Yayılıcı özelliği de vardır.
Ancak kısın bir miktar sararır. Bu sararma olmasın diyorsanız Lolium cinsi tohumla karıştırıp ekim yapabilirsiniz.

Bahçenizde çim var ve yama yapacaksınız. Bahçenizden ayrı cins kullanırsanız, kaynaşıncaya kadar yani aşağı yukarı bir sezon, renk farkı olur. Onun için aynı çimi bulmanızda fayda var.

Eğer ki bahçenizdeki çim bermuda ise yamamakla uğraşmayın. Düzgün sulamayla bir süre sonra o boşlukları kendisi dolduracaktır.
  • Mirket  (18.09.23 11:04:54) 
Prize su gelmesin diye kendinize özel bir uygulama yapmanız lazım yerinde bence. Çünkü su geçirmez prizler genelde fiş takılı değilken, boştayken su geçirmeyen yapılardadır.

Fiş takınca kapak açık kalıyor mecburen, siz duvara bir aparat yapmalı ya da yaptırmalısınız. Şapka gibi, sundurma gibi bir şey olmalı.

Üst, ön ve yanlar kapalı, alt tarafı açık bir plastik şapkayı monte edip kenarları güzelce silikonlarsanız su filan girmez, hortumla bile su tutarsınız hayal ettiğimi tarif edebilsem.

2. Çim meselesi, şu an bahçenizdeki çimi öğrenip aynısından dikmeye çalışmak daha doğru olur. Çünkü farklı bir tohumda hem renk hem de çimin yapısı değişik olabilir.

Sadece bölgesel yamalar yapacaksanız, hazır tohum dizili bez gibi yeni bir ürün görüyorum son 1-2 senedir. İki kat elyaf gibi bez düşünün, arasına tohumu hazırlamışlar, makasla kesip yama yapıyorsunuz.

Sulayınca çimleniyor zamanla, dur link bulayım;

alsercimmarket.com

turfquick.com.tr

Ekim için erken ama, ekim kasım ayı beklenmeli.
  • John Bloor  (18.09.23 11:10:54) 
[]

Philips hue dış mekan - power supply su geçiriyor mu?

www.amazon.com.tr

bu vatandaşların kendisi su geçirmiyor, sorun yok.
benim bahçemde de kapaklı bir elektrik prizi bulunuyor.

peki bunun ucundaki hayvan gibi power supply? bunun suya temasına dair hiçbir şey okuyamadım? bunun suya temas etmemesi mi gerekiyor? ona göre kurgu yapıcam da.

nasıl bu bilgiye ulaşabilirim?

m.media-amazon.com

şunu kastediyorum

 
ip 67 sertifikası varmış bendeki adaptörlerde. genel olarak su geçirmez ama yerden yüksek biyere asıp, üstüne de nolur nolmaz diye bir siperlik koyucam.


  • whatdreamsnevercome  (15.09.23 14:25:45) 
[]

Aylık birikim yapabiliyor olsanız neye yönelirdiniz?

her ay hesabınıza 4500-5000 dolar arası fazla para yatıyor olsa (ve bu hep dolar olarak yatıyor olacaksa) bu parayı nasıl değerlendirirdiniz?

sepet yapmak gerekiyordur büyük ihtimalle, ama en mantıklısı nedir?

yani çok fazla opsiyon olduğu için, bilemiyorum.
bir kısmıyla fon, bi kısmıyla hisse, altın al, birazını BES'e at. (veya da allianz'ın hayat sigortası diye sunduğu hem yıllık dolar bazlı faiz verdiği hem kar payı verdiği falan 10 yıllık planlar vardı yanılmıyorsam. üstelik bunları vergiden de düşebiliyorduk brüt çalışanlar).

yani nedir yapılması gereken?

 
10 yıla kadar vaden varsa hisse senedi fonlarından alırsan her ay, 10 yıl sonunda milyarder olursun. hayal bile edemeyeceğin para birikir.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.09.23 08:07:35 ~ 08:07:51) 
bist 30 hissesi al ve unut.


  • tabudeviren  (14.09.23 09:59:47) 
her şeyden önce ekonomi ve ekonomi politikalarını çok iyi öğrenmek gerekiyor.
Bundan sonra zaten siz , yatırım yapmanın bir bebek büyükmek gibi olduğunu öğrenceksiniz zaten.
Yani bebeğinizi sürekli beslemeniz bundan daha önemlisi enflasyon gibi canavarlardan korumanız gerekecek.

Bu anlamda da dönemsellik konusunu iyi bilmeniz ucuz olan varlıkları toplayıp pahalı iken satıp, sonra
ucuz kalan diğer varlıklara geçmeniz olacaktır. Ayrıca ucuz kredileri kaçırmayıp, rüzgarıda arkanıza almalısınız.

Örneğin şu ortamda ucuz kalan , altın , dolar, varsa ucuz kalmış tarla arazı alabilirsiniz, bunları pik yaptığında
elden çıkarıp , sonrasında duruma göre diğer varlıklara geçeceksiniz.

Borsada ülkemizde dalgalı bu yüzden borsada real bir kar olup, olmadığını dolar bazlı artı doların kendi enflasyonunuda dikkate alarak bakmanız gerekiyor, yoksa yanlış algı içerisinde olursunuz.

Ayrıca bir kısım paranızıda bes olarak da değerlendirebilirsiniz.
  • Rao  (14.09.23 10:31:59) 
anladım, bir de bu 4500-5000 dolar bana 1 yıl da gelebilir, 10 yıl da. onu da tam kestiremiyorum yani, ama bir hastalık veya özel bi fırsat vs. olmadığı sürece buraya attığım paraya 10-15 yıl arası dokunmak istemiyorum


  • whatdreamsnevercome  (14.09.23 10:49:30) 
Ben olsam bir kısmını ABD borsası temelli, düşük yönetim ücreti olan görece stabil bir ETF'e yatırırdım; Vanguard'ın S&P 500'ü mesela.

Bir kısmını daha tematik ve potansiyeli olduğuna inandığım bir sektör ETF'inde değerlendirirdim; mesela çeşitli firmaların (Ör: iShares) "Elektrikli Araç", "Siber Güvenlik", "Batarya Teknolojisi", "Ödeme Sistemleri" vb. ETFleri var. Artık sizin ilgi alanınıza göre bunlardan biri ya da bir kaçı düşünülebilir.

Bir kısmını da Eurobond, Tahvil vb. gibi sabit getirili bir araca yatırırdım.
  • salihdt  (14.09.23 11:58:07) 
hocam hiç fark etmez, kendin de bakabilirsin istediğin bir tarihten seç 10 bile değil 5 yıl aralığı seç. dolarmış, eurobondmuş bilmem neymiş hepsini siler atar yatırım fonları.

vaden uzunsa borsayı (hisse yatırım fonlarını) hiçbir şey geçemez. bu dünya döndükçe borsa nihayetinde yukarı gitmek zorundadır.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.09.23 13:38:01) 
Sepetin bir kısmında eurobond, bir kısmında borsa istanbul bir kısmında da amerikan borsası değerlendirmesi yapardım. Borsayı da uzun vadeli ve kısa vadeli olarak iki ayrı mekanizmada çalışırdım. Bunun için bluechip şirketler vs pek çok seçeneğiniz var. Fonlar da keza değerlendirilebilir.


  • gergedan  (15.09.23 10:48:52) 
Öncelikle yaklaşık 5 senedir gelirimin %50'lik kısmını yatırıma ayırıyorum.

Öncelikle kafamı sokacak bir ev çocuk sonrası bir araba aldım.

Son 5 yıldır nakit kalan parayıda borsa, döviz, kıymetli maden gibi noktalarda değerlendirmeye çalışıyorum.

Borsa; bu kısım aslında oldukça karışık ama basit düşünerek işlem yapıyorum. Türkiye'de olgunlaşmış ve iş alanını büyüten ya da hedefi olan hisseleri seçmeye gayret ettim. Her aldığım/sattığım hisseyi not ettim, sonrasında kur ile de kontrol edip dolar bazında karlımıyım gibi analizlere kadar indim. Şu ana kadar tüm yatırımlar arasında en çok kazandığım yer burası. Özellikle son 2-3 yıldır (pandemide dipten aldığım yüklü alımlarla ciddi anlamda paramı 5-6 civarında katladığım hisse senetleri oldu.)

Hisse senedi bulmak tamamen kişinin kendi becerisi ama ben baya bilindik firmaların hisselerini aylık olarak topluyorum, sürekli takip ettiğinizde bir yerden sonra hangi kağıdın neye tepki verdiğini nerede bir yükseliş düşüş olacağını bilebiliyorsunuz. Yükselişin olduğu zamanlarda parayı TL ya da döviz tutup hisse senedi düştüğünde parayı toplu olarak hisse senedine geçtiğim zamanlar oluyor ama şu ana kadar büyük hisse senetlerini hiç satmadım hep alıcılı taraftayım.

Döviz; elimde para kaldıkça küsüratlı olarak alım yaptım 1-2 sene sonra baya bir dolar birikmişti elimde, CDSlerin coştuğu acaba batıyormuyuz dediğimiz 2 senelik süreçte 24 farklı eurobonda yatırım yaptım, 2030-2043 vadeli, her ay 2 tanesinden ödeme alıyorum. çok birşey gibi gözükmesede ayda 120-150 usd arası havadan para geliyor. Ayrıca toplamda 20bin $ 'dan az ödediğim ana parayı vade vade sonunda 24bin $ olarak geri alacağım.

Döviz 2 ; hayat sigortası aylık olarak 250$ hayat sigortası 10 yıllık. vefat durumunda 32K$ direkt ödeme yapıyor vefat olmazsa 10 yıl sonunda bu parayı nakit olarak alabileceğim. Aylık 250$ ödemeyi vergiden düşüyorum. 800-3000 arası ek nakit geliyor, bunuda ayrıca dolar yapıyorum ve ZP6 fonunda günlük faizde biriktiriyorum.

Altın, aklıma gelirse 1-2 gr alıyorum, henüz bunu değerlendirme şansım olmadı, uygun bir fon bakıyorum ya da burayı bes'e kaydırıp +%30 devlet katkısını alıp bes'te altın fonunda değerlendirme fikrim var.

Tabi tüm bu senaryom hayatın yolunda ülkenin normal şartlarda gittiği durumda işe yarar. Büyük bir deprem sonrası büyük ihtimalle fiziksel altın dışındaki hiçbir şeyim bir işe yaramayacak.
  • prezarlatif  (15.09.23 12:49:59 ~ 13:55:00) 
ya bir tık bu başlığı hortlatmak istiyorum.

direkt paranın yarısını bist 30 fonuna,
%25'ini altına
%25'ini de bist 100 dışı fonuna mı aktarsam? yoksa saçma bir karar mı olur
  • whatdreamsnevercome  (23.09.23 15:02:01) 
[]

Rulo Çim - Maliyet vb.

120 metrekare civarı bir bahçemiz var, çim de var ama memnun değilim. sonbahar da geliyorken yenilemek istiyorum.

çok fazal yabani ot birikti, önce onların köklerinin sökülmesi sonra da tüm bahçenin alt/üst bellenmesi gerkeiyor.

sonra da üstüne direkt rulo çim attırmak istiyorum.

bu tür bir şeyler yaptırdınız mı? yaklaşık maliyet ne olacaktır fikriniz var mı?

 
Benzer bir seyi yurt disinda yaptirdim, o yuzden fiyat bilgisi cok faydali olmaz ama diyecegim su ki rulo cimin altindaki topragin kalitesi de cok onemli. Eger verimli, kaliteli bir toprak degilse rulo cimden beklediginiz sonucu alamazsiniz. Bu konuya da dikkat etmenizi oneririm.


  • sertac akin  (30.08.23 16:35:09) 
[]

Türkiye'deki sivrisinek meselesi (yunanda niye yok)

en kuzeydeki istanbul'da, cam açık oturamıyoruz. balkonda oturamıyoruz.
iniyoruz güneye; kaş'ta oturamıyoruz. çıkıyorum izmir'e, izmir'de odada bile oturamıyorsun sivrisinekten ve karasinekten.

gidiyorum aydın'a, yine aynı şey.


aydın'dan feribota binip samos'a geçiyorum.
1 tane sivrisinek yok. 1 yav, 1.
hiçbir evde sineklik yok, hiçbir otelde yok. gece balkonda oturuyoruz 1 defa ısırılmıyoruz. plaja iniyoruz gece, yine ısırılmıyoruz.

ben türkiye'de balkonda, bahçede oturmak nedir tamamen unutmuş durumdayım sinekten.

fark ne?
aydın'dan 10km denize açılınca sivrisinek istilasının bıçak gibi kesilmesinin başlıca sebebi nedri?

 
Bu yaz thasos ve Midilli’ye gittim. İkisinde de çok fazla sinek vardı. Çoğu otelde sineklik vardı. Argüman çok doğru değil


  • gokank4  (22.07.23 14:21:53) 
Argüman doğru değil bence de çünkü ben de gittim Samos’a ve tek bacağımda 17 ısırık falan saymıştım. Tek fark ettiğim şey, rüzgar var sivri sinek yoktu. Hava durgun ise her yer sinek.


  • irene  (22.07.23 14:25:53) 
Bizim sitede cok var, ilaclama talep ettik, bir iki kere yapip kestiler, ilac ingiltereden _hammadesi_eliyormus cok pahaliymis gibi seyler soylediler.


  • rumpleteazer  (22.07.23 16:09:45) 
Sivri sinek su birikintisinde üreyen bir şey. Eğer bir yerde bir kap su varsa, bataklık, çamur bi yer varsa, bir araba lastiği, bir ormanın kenarına atılmış tek başına bekliyorsa ve yağmurda içine su dolduysa o zaman sivri sineği ilaçla kurutma ihtimalin yok. O sinekler orada üreyip sonra tüm şehre yayılıyor.
Biraz pislikle ve altyapı problemleri ile alakalı yani.

Yunanistana gitmedim bilmiyorum bu arada.
  • zimbirik  (22.07.23 17:00:31) 
Sivrisinek, balık ve kurbağa olmayan durgun suda üreyebilen bir canlı. Bir arkadaş söylemiş su kenarında araba lastiğinin oluşturduğu çukurdaki su, apartman su depoları, çok sulanmış çim alanlarda çukur kesimlerde biriken su, bataklıklar, kuş cennetleri, hatta saksı tabaklarındaki birikinti su bile üremesi için elverişli koşulu sağlar.

Rüzgarlı havayı sevmez. Sanırım rüzgarlı havada Yunanistandaydınız.

Açık arazi için bir ilacı vardır. haddinden fazla pahalıdır ve havada kalıcılığını arttırabilmek için mazotla karıştırılır. Belediyeler zenginse bunu yapar. Az zenginse mazota az karıştırır. Bazıları da mazota karıştırmayıp mazotu sıkar geçer. mazot kokusu hayvanı bir süre uzak tutar. Zaten ilaç da hayvanı daha uzun bir süre uzak tutar.

Sonuçta hayatın bir gerçeğidir ve kişisel korunma yöntemleri vardır.
  • Mirket  (23.07.23 01:16:27) 
[]

React - Access Token Gizlemek

selamlar bir react uygulamam var.

api'lerle iletişim kuruyor haliyle.

kurarken de bir bearer token vasıtasıyla iletişim kuruyor.

tabi uygulama, bir client uygulaması olduğu için bearer token vs. apaçık ortada.

ama ben bunun herkesin erişebileceği bir noktada olmasını istemiyorum. bu access token'ın gizli olmasını, end user tarafından erişilebilir olmamasını istiyorum. buna dair nasıl bir yöntem izleniyor react tarafında? en mantıklı çözüm nedir, örnek bir ders vs. var mıdır?

bir proxy server açtık diyelim express ile,
ardından ben tüm requestlerimi bu tarafa yapıyorum. bu da arkada access token ile gerçek api'ye bağlanyıor. mümkün müdür?

ancak buradaki access_token'ı dynamic yapmak mümkün olur mu acaba vs? (yani her user başka bir access_token kullanıyor olacak vs.)

----

neyse aklım biraz karıştı da, bana bi öneride bulunursanız çok makbule geçer.

 
Yanlış bilgi veriyor olabilirim ama doğru anladıysam client ve server arasında kullanıcı bazında ve değişken bir anahtar lazım?

Hiç react kullanmadım, yanlış şey yazmak istemem ama belki bir fikir verir.

Kullanıcı adı şifre ile doğrulama yapıp ardından bir session ID olustursan ve iş ye bir ömür versen + kullanıcı ip si ile de eşlesen olmaz mı?
Nasıl yapılacağını bilmiyorum, dediğim gibi fikir verebilir diye yazdım.
  • kisa  (16.07.23 10:46:50) 
sana jwt lazim


  • nibba  (16.07.23 13:55:52) 
@nibba,

aslında çözümüm jwt token değil. çünkü o başka bir şey.

ben halihazırdaki jwt tokenlara erişilememesini istiyorum. api'ların web uygulaması dışında kullanılamamasını istiyorum. network üzerinden token'a erişip sonrasında postman üzerinden istek atamamalarını istiyorum.
  • whatdreamsnevercome  (17.07.23 08:15:36) 
şuan bahsetmeye çalıştığım sorun şu: session da üretsem, jwt token da üretsem end user buna erişebiliyor uygulamamda. server tarafında tutamıyorum, bunu nasıl tutabilirim server tarafında. sorum bu aslında.


  • whatdreamsnevercome  (17.07.23 08:16:13) 
cozum ".env" dosyasi, ama yine de guvenli degil. client tarafta sakladigin hicbir token guvende degildir, sonucta kullanicinin bilgisayarina iniyor o token.

ideal cozum token sunucuda saklanmali, authentication sunucu tarafta yapilip, client taraf token gereken hizmete sunucuda uzerinden ulasmali.
  • emrahday  (19.07.23 11:08:39) 
[]

Bahçe malzemesi

selamlar,

yeni taşındığımız evin bahçesi için birkaç malzeme bakıyorum da. çok bilgili olmadığım için bi sormak istiyorum.

200 metrekare civarı bir bahçemiz var. çim var, ama son kiracıdan sonra atıl kalmış sanırım o yüzden yer yer boşluklar olmuş. oraları toparlatmak için bahçevan çağıracağım.

onun haricinde;
bahçenin genelini sulayabilmek için bir makara + hortum + başlık seti arıyorum. o kadar çok çeşit var ki, hangisine karar vereceğimi bilemedim. burada örnek bir şey bile paylaşamıyorum. düzgün bir hortum + makara + başlık seti önerebilirseniz çok seviniriz.

çim biçme makinesi olarak: www.amazon.com.tr

şunu almayı düşünüyorum ama ne dersiniz? çok da bu fiyatların üstüne çıkmak istemiyorum açıkçası.


ek olarak yine bu bahçenin bir bölümünün otomatik fıskiyeyle falan sulanmasını istesem var mı böyle bir ihtimal? yoksa büyük kurulumlar mı gerekiyor? onda da bir çok alternatif buldum ama hangisi çalışır bilemedim. hyundai'nin saatli çalışan musluk başlıkları vs var mesela. 4 veya 5 fıskiye bahçe genelini sulayacaktır büyük ihtimalle. bu başlıktan alsam + bir hortum + fıskiye alsam yeterli olur mu yoksa düşünüdğümden daha büyük bir iş midir?

 
Musluk zamanlayıcısı ve fıskiye sorunuza cevap vereyim.
Musluk suyunun basıncıyla 4-5 fıskiye çalıştıramazsınız. Bizim bahçedeki otomatik çim sulamada ufak pompa ve hidrofor var, 5-6 barda çalıştırıyorum 4 fıskiye verimli çalışıyor belk 5. de olsa çalışırdı ama şebeke basıncı ile olmaz.
Tek musluk ve hortum ile çim sulayacaksanız şuna benzer ama güzel tercihen metal aksamlı fıskiye alıp. Belirli süre bir yerde belli bir süre başka bi yere kaydırıp homojen sulamaya çalışacaksınız. Bunların açısı mesafesi vs ayarlanabiliyor. Musluk ve şebeke basıncıyla çalışır.
www.sahibinden.com
  • Ruprect  (18.06.23 11:05:26 ~ 11:05:40) 
@rusprect, anladım çok teşekkürler.

www.hepsiburada.com

şuna bakıyordum ben. bizim bahçe L şeklinde. eğer bunu tam köşeye konumlandırıp ona göre ayarlarsam tüm bahçeyi tekten sulayabilir gibi gözüküyor. yanlış mı düşünüyorum?
  • whatdreamsnevercome  (18.06.23 11:49:20) 
www.hepsiburada.com


hatta şunu alsam;

zamanlayıcıda atıyorum sabah 6da önce 1. musluk çalışsa 6.30'a kadar.
o musluk da 1. fıskiyeyi beslese.

sonra 2. musluk açılsa 6.30dan 7ye kadar.
o da 2. fıskiyeyi beslese.

bu sayede debi sorunu olmadan halletmiş olurum sırayla sulandığı için?
mantıklı mı bu sizce?
  • whatdreamsnevercome  (18.06.23 11:55:09) 
Karcher iyi bir marka, hatta ilk sorduğunuz hortum, makara setini de alabiliyorsanız Karcher alın
O salınımlı fıskiyeden kullanmadım youtube da videosu var
www.youtube.com
L şeklinde bahçede tek seferde sulamak biraz risk gibi çizip bakmak lazım tabi.
Zamanlayıcı kullanmak güzel evet, çim sulama işini ileride otomatik daha iyi bir sisteme çevirirseniz bu zamanlayıcı ağaç ve çiçek sulamak için de kullanabilirsiniz. Dikakt edin zamanlayıcının girişinde filtre olan bir model olsun, partiküller tıkıyor. 2- Kış gelince zamanlayıcının pillerini çıkarıp içeri alın bozuluyor 3- Yazın güneş altında da kalmasın, plastikleri yaşlanıyor, elektronik kartıda etkileniyor Bir kutu aarlayın, 1 milyonculardaki saklama kapları gibi. Hyundai markasını bilmiyorum, bu hyundai o hyundai değildir.
  • Ruprect  (18.06.23 13:25:19) 
[]

Küçük çocuğa aşçılık seti

5-6 yaşında yeğenime doğıumgünü hediyesi aşçılıkla ilgili bişeyler almak istiyorum. ama oyuncak değil, gerçek. çünkü yemek yapmayı seviyor, evcilik oyunlarındaki oyuncaklara gerek yok.

ama neler alabilrim sizce?

aklıma gelenler; şu kurabiye, ravioli vs. yapmak için stampler var onlardan alabilirim. bir örnek ve şapka bastırabilirim kendi adı olan. bıçaklı şeyler olmaz tabi, bunun dışında neler alabilirim sizce?

 
Şeker hamuru seti (stamp, minik merdane, oyma şekillendirme kalemleri vs) ve 2-3 renk şeker hamuru alabilirsiniz, hem oyun hamuru gibi hem de kendi pastalarını/keklerini/cupcakelerini süslemek hoşuna gidebilir.

Önlük ve aşçı şapkası baskısı yapan yerler var, çocuk boyu yapıyorlar mı bilmiyorum.

Büyük şehirlerden birindeyseniz çocuklara yönelik tek günlük kurslar var, çikolata, kurabiye, pizza ve. Beraber öyle bir yere gidebilirsiniz (ya da anne veya babasıyla gider, siz hediye etmiş olursunuz).
  • kobuzchu kiz  (09.06.23 12:04:36) 
ben 10 yaşındaki yegenime bundan aldım, bayıldı:))
ama sizinkine büyük mü gelir bilemedim..
www.ciceksepeti.com

isme özel yapılıyor.
  • honfleur  (09.06.23 12:04:39) 
hocam milyoncu/japon pazarı denen yerlere git

tencere yerine küçük bir sosluk
tahta kaşıklar, spatula
çırpma teli
hamur kurabiye kalıpları plastikten
muffin kalıbı
kesme tahtası (bunu bıçakla bişey kesmek için değil de çalışma alanı gibi kullanır)

gördükçe aklına gelir zaten
  • freebird5406_2  (09.06.23 12:48:07 ~ 12:50:00) 
[]

Windows 11 ve office 365 lisansı

microsoftta 3500tl diyor windows 11'e.
office 365 için ise 1600tl istiyor. bunları daha uyguna getirebiliyor muyuz başka yerlerden?

örneğin internette şuan 2500 liraya falan da görüyorum ama sahte mi değil mi emin olamıyorum.

direkt alayım mı microsoftun sitesinden?

 
office lisansı için; www.eksiduyuru.com

windows 11 lisansını bilmiyorum, ben windows 10 lisansını epttavm den 50 tl'ye almıştım. windows 11 için de oem lisans vardır internette muhtemelen.
  • solitude ov the lonliest star  (19.05.23 21:27:47) 
[]

AVM Otoparkında araba lastiğimi deşmişler

eksiup.com

avm den çıktıktan 300-400 metre sonra farkedebildik. fotoğrafta da görebileceğiniz gibi lastiğin hemen her yerinde bi ton kesik var.

süreç nasıl oluyor şimdi? yarın gidip avm ile mi görüşmeliyiz yoksa direkt polisle mi görüşmeliyiz?

arabayı parkettiğimzi yer ve parkettiğimiz saatler belli. avm'ye gitsek görüntüleri paylaşırlar mı? o görüntülere göre gidip polise şikayetçi olmak istiyorum.

 
Kesi aralıkları çok düzenli. İnsan eliyle bunu yapmak çok çok zor. Başka bir şekilde olmuş olmasın?


  • hebanon  (25.04.23 00:25:36) 
hocam bunu insanın yapması imkansız bence. çok şişirildiği için patlamış bir lastiğe benziyor. büyük ihtimalle lastiği yanlışlıkla çok şişirdiniz veya benzincideki şişirme aleti bozuktu çok hava bastı.

googleda overinflated tire blowout diye aratın görsellerde.
  • roket adam  (25.04.23 00:45:44 ~ 00:46:50) 
Daha kontağı açarken ya da araç hareket ederken lastik basıncı için uyarı gelmedi mi göstergelere?
Bu halde bir kaç yüz metre nasıl gidilebilir ki?

  • diyecevaplandı  (25.04.23 10:00:29) 
Lastik patlatacak adam tek bir defa deler geçer. Bunu yapacak kadar uzun bekleyip risk almaz


  • sonhakan  (25.04.23 10:01:44) 
Kimse patates soyar gibi kesmez lastiği böyle, bıçağı takar indirir. Bence bir yan yüzeye sürtmüşsünüz lastiği.

Park yerinden çıkışa kadar güzergahı kontrol edin, nereye sürttüğünüzü bulursunuz.
  • John Bloor  (25.04.23 10:33:20) 
AVM otoparklarında bol miktarda güvenlik kamerası oluyor. Bir güvenlik görevlisine söylersen seni amirlerine yönlendirecektir.

Amir kişisi yardımsever biri ise o saatteki görüntüleri izleyip, böyle bir şey var savcılık isterse görüntüleri gönderebiliriz der, ya da yardımsever biri değilse seni başından savar.

Bu arada, sürtmüşsün konusu +1
  • Mirket  (25.04.23 11:26:43) 
Lastikçi ne diyor bu konuda, bıçak kesiği izi var mı yoksa farklı bir konu mu.

Bu lastik elle patlatılsaydı havası çoktan sönmüş olurdu ve 300 metre yol gidilemezdi. Teşhisi koyup öyle avm güvenliğiyle görüşmek lazım.
  • Lethe  (25.04.23 12:19:16) 
Muhtemelen farkinda olmadan patlak lastik uzerinde kullanmissiniz araci.

Ornekler:

pbs.twimg.com


i.redd.it
  • thetruenorthstrongandfree  (26.04.23 00:37:04 ~ 00:38:09) 
[]

React Native Expo Kullanan var mı?

EAS ile build alamıyorum, 2 gün oldu çözemedim.

ben projeyi hiç expo olmadan da build edebiliyor muyum ve paylaşabiliyor muyum storelarda?

içeride bir çok expo paketi var, expo-camera vb. gibi.

 
[]

Golang hk.

golang'in kendi dokümantasyonunda yer alan tüm maddelerin üstünden 2şer defa geçtim, şimdi bir defa kendime ait proje denemesinde de bulunacağım.

ama sorum şu;
golang'in "doğru mimarisi" için örnek alacağım bir boilerplate veya ne bileyim bu tür anlatıma sahip bir kaynak var mı?

yine örnek vereyim;
Laravel'i milyon çeşit yazabilirsin. tüm logiği controllera da yıkabilirsin, her şeyi birbirinden de ayırabilirsin. hepsini geçtim Laravel kullanır ama laravel'in sahip olduğu hiçbir özellikten faydalanmadan düz php bile yazabilirsin.
ben laravel'in "doğru usulünü" öğrenene kadar yıllar harcadım, hep hatalı yazılmış projelerde vakit kaybettim.

golang'i pırıl pırıl, en nizami şekliyle görebileceğim bir ders, bir başka bir şey arıyorum özetle. bana ne tavsiye edersiniz?

 
Hocam şuna bi bak: github.com

Ondan sonra domain driven design ve hex architecture konularına bi göz at.

Şu repolara bi göz gezdirebilirsin:

github.com
github.com
github.com

Ama bunlara ne kadar bakarsan bak, proje yaparak edineceğin tecrübeyi başka türlü kazanman mümkün değil. Çünkü aslında bu modeller yeni şeyler değiller, bi de cidden ihtiyaç duymadan "ya cmd klasörü niye var?" sorusuna cevap vermek çok kolay olmayabiliyor.

O yüzden ben olsam çok vakit kaybetmeden proje işine girişirim.
  • plutongezegendegilmi  (19.03.23 23:26:29) 
[]

Kanada'ya taşınır mıydınız?

%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız? Yerimde olsaydınız taşınır mıydınız?

Yazılımcıyım, son dönem işlerim iyi gidiyor, iyi bir semte taşındım. Mutluydum, sonra Türkiye her zamanki gibi cıvıtmaya başladı. Gelecek kaygısı başladı, şuan oturduğum semtte uzun süre oturabilecek durumda olmamaya başladım. Yani bu evden çıksam, mevcut semte tekrar taşınma ihtimalim yok, çünkü kiralar artık 100bin liralara dayandı şakasız. Ve bu semt dışında bir yerde yaşamak da beni tatmin etmeyecek artık (istanbulda çok yerde yaşadım) bunun da sebepleri var. (hem istanbulun, türkiyenin bu kadar derdini kahrını çekip hem de istemediğim semtteki evlere 30-40bin lira kira ödeyemem).

üstüne bu deprem dalgası eklendi. sıradaki depremde bizim oturduğumuz evin yıkılmama ihtimali çok düşük. (evin eskiliğinden ziyade, bulunduğu konum nedeniyle) bunun üzüntüsü var üstümde.

her şey iyi gidip, iyi gelir kazanıp projelerim yatırım almasına rağmen "istediğim evi" satın almamın 20-25 yıldan önce mümkün olmadığını, bu ülkenin fırsatlarının ben ne kadar koşarsam koşayım benden o kadar uzaklaşacağını anladım.

deprem dönemi olan devletin eksikliği, insanların düştüğü haller, istanbul'un, izmir'in, adana'nın vb. önümüzdeki yıllar yıkılacak olması, ev arzındaki yetersizlik, hukukun kalmaması, ekonominin ne yaptığını bilmemesi gibi şeyler beni çok yordu.

çok yordu. tahmni edemeyeceğiniz kadar yordu. çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu.

--------

velhasıl önce amerika'ya gidişin yollarını araştırdım. çok mümkün olmadığını anladım kısa zamanda. çok zor, çok düşük ihtimal, uğraşmaya kendimi paralamaya değmeyecek kadar düşük bir ihtimal. avrupa, şu aşamada çok cazip gelmiyor.

kanada ise %100 oluyor, o bölgede de arkadaşlarımız var üstelik. ama baktığım zaman yazılımcı maaşlarını da çok beğenmedim o bölgede. ama hem kalıcı oturum hem vatandaşlık almak daha mümkün.

ülkemi normalde seviyordum, istanbulda yaşamayı da. buradaki arkadaşlarımal buluşmayı da.

ama bir günün sabahı her şeyini kaybetme ihtimali olan bir ülkede bu tür şeylerden de doyasına keyif alamıyorum artık.

siz olsanız taşınır mıydınız?
kanaada çok toz-pembe bir ülke değil. mutsuz olma ihtimalim de yüksek. ama sanki orada bir gelecek var gibi geliyor. en azından ev alabilriim, en azından daha rahat yaşayabilirim. buradaki mücadeleden ve düşüncelerden çok yoruldum.

 
genel iklim ve buraya olan uzaklığı sebebiyle kanada aklımın ucundan dahi geçen bir yer değil. olağanüstü bir para kazanacağım bir durum yoksa hiç mantıklı gelmiyor bana (şahsi fikrimdir)

(edit: evden çalışan biri için) --> istanbulda 100 bin lira kira vermeden de insan gibi yaşanabilecek bir çok yer var ve deprem kuşağında da değiller. illa caddebostan fenerbahçe takıntısı olan biri değilseniz iyi para kazanan biri istanbulda ülkenin dertleriyle uğraşmadan da iyi bir hayat yaşayabiliyor.

illa yurtdışına taşınacaksam, eğer kalıcı olarak gitmeyi düşünüyorsam ab ülkeleri veya abd'yi, geçici olarak gideceksem hızlıca para vurabileceğim uae gibi ülkeleri tercih ederim.
  • roket adam  (26.02.23 17:22:45 ~ 17:28:12) 
@roket adam,

işte insan gibi yaşamk konusu baya göreceli hale geliyor o noktada. caddebostan/fenerbahçe bölgesindeki sosyal olanak (köpeğini çıkaracağın devasa parkıdır, çevresindeki sakinliktir şudur budur)/demografik yapı istanbul'da başka yerlerde yok. sarıyerde de ataşehirde de şişlide de oturdum. oraları bir daha tercih etmek istemem.

bilmyiorum belki kendimi ikna etmeye çalışıyorumdur. ama hepsinin ötesinde türkiyede bir gelecek göremiyorum artık. en azından kendim için.

amerika olsa zaten 1 saniye bile düşünmez, sormazdım bile.
kanada benim de çok hazettiğim bir yer olmadığı için sorma fikir alma gereği duyuyorum.
  • whatdreamsnevercome  (26.02.23 17:41:44) 
Kanada iklim açısından sıkıntılı. Bu sorun olmayacaksa taşınılır. Alım gücü maaşlar ne durumda buna da bakmak lazım.


  • seaman  (26.02.23 17:42:33) 
şuan şirketim üzerinden elde ettiğim gelirin aynısıyla kanadada aslında daha iyi bir alım gücüne ulaşıyorum. (bu tabi geçici, dolardaki baskı kalkınca türkiye'de de fiyatlar dolar karşısında yerlebir olacak/yerle bir olmaya mecbur)


  • whatdreamsnevercome  (26.02.23 17:50:31) 
İstanbuldaki çıtanız kiraların 100k olduğu yerdeyse minimumda ve ona rağmen buradan ev almayı karşılayamıyorsanız o zaman kanadada da eşdeğer bir çıta koyarsanız oradaki yaşamı karşılayamayabilirsiniz gibi geliyor bana.
Şuan demografik yapı olarak fenerbahçe altına inemiyorsanız o zaman kanadada da sizin gibi beyaz yakalı göçmenlerin yaşadığı mahalleler sizin çıtanızın altında kalabilir. Çünkü o mahallelerde de her kültürden her milletten insan olacak ve demografik açıdan sizi tatmin edeceklerini sanmıyorum.
Çünkü sizin içinde bulunduğunuz (bulunmak istediğiniz) çevre türkiyede ve diğer ülkelerde hala iyi koşullarda yaşadığı için kendi ülkesinden ayrılmıyor kolay kolay.

Ama gidip bi demeden bilemezsiniz. Sakinlik, sosyal devlet anlayışı, hayat kalitesi yüksek olacak. Bir şey kaybetmezsiniz gidip bir kaç yıl yaşasanız ve duruma baksanız.
  • zimbirik  (26.02.23 17:54:31) 
Kanada’nın her bölgesinde enflasyon durumu aynı değil mutlaka taşınmadan önce iyice araştırın bazı bölgelerinde yaşam çok pahalıdır asgari yaşam şartlarına göre değerlendirme yapmayın. Ama ben şartlar uyarsa taşınırdım.


  • titanic kemancısı  (26.02.23 18:20:25) 
100% tasinirdim. Hatta tasindim ve asiri memnunum. "Cok kotu ulke, kurulu duzenimiz olmasa aslinda TR muthis"ciler gelecektir birazdan. Herkesin zevkleri, hayata bakisi falan farkli tabii o yuzden genellemek sacma.

Bu arada ev almak demissin de Turkiye'de her turlu ev almak 10 kat daha kolay. Motivasyonunun sadece maddi ise hayal kirikligina ugrayacaksin. O kadar ugrastiktan sonra daha yeni ev alim misal 30 sene mortgage ile, ayni cabayi, para biriktirme disiplinini falan Turkiye'de gostersem su an 3. evi almistim herhalde. Yasamaya deger yerlerinde konutlar Turkiye'ye gore cok cok daha pahali, onu kafanda oturt oncelikle.
  • hot potato  (26.02.23 18:28:11 ~ 18:29:28) 
Toronto, Vancouver gibi büyük şehirleri emlak açısından bayağı pahalı 1+1 düzgün evler 2000 küsur cad çıkıyordu ben bir ara araştırdığımda. Ev ve muhit hayalin varsa orası da İstanbul gibi emlak krizinde. Daha küçük şehirlerde de işini yapabilir misin düşünmen lazım.

Benim gördüğüm, Hollanda'ya gidenler çok mutlu olup hemen ev alıyor (çünkü devlet yabancılara kredi işini kolaylaştırmış galiba, hemen mortgage'a girebiliyorlar) Hollanda'da iş imkanın var mı bir bak derim. 5 yılda vatandaşlık alabiliyorsun (ama şu an TC vatandaşlığını bırakman gerekiyor)

"çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu."
Daha geçen yakın arkadaşımla aynısını konuştuk. İş hayatına başlarken hayal ettiklerimizde bulduklarımız çok farklı ve çok kötü. Maaş olarak dolar cinsinden geriye gitmemek için kasıyoruz yıllardır, bırak zammı :D

Tek seçenek Kanadaysa gidip 5-6 yılımı verip vatandaş olup sonra rahat olayım dersen mantıklı. Çifte vatandaş olmadığımız her an riskteyiz. Kanada (veya herhangi batı ülkesi) vatandaşı olarak gerekirse gidip AB'de de iş ararsın en azından ülkeye girip yüz yüze görüşme ihtimalin olur.
  • nhk ni youkosu  (26.02.23 18:38:27 ~ 18:39:08) 
iyi kötü mutlu olduğun yerden neden ayrılıyorsun ki? o istediğin evde de otursan saraylarda da otursan kesinlikle mutsuz olacak ve kendine mazeretler yaratıyorsun gibime geliyor. türkiye'de işler çabuk değişir. bugün bozuk ekonomi yarın düzelir. bunların hepsi düzelir. anan baban kardeşin arkadaşların yanında mı, yanındaysa bunlardan maddiyat uğruna ayrılmayı kantara koyduğunda hangisi ağır basıyor hesabını kendin yap.


  • deranzo1  (26.02.23 19:00:04) 
cok caresiz olmadikca kanada gocmenlik icin (ulkenin sunduklari bakimindan) cok iyi bir ulke degil.
siralama abd>ab>kanada>avustralya seklinde.

ama abd ve ab'ye gidemiyorsam evet niye tasinmayayim? hic olmadi geri donersiniz yani begenmezseniz. beklentilerinizi gercekci tutarak giderseniz hayal kirikligi da yasamazsiniz.
  • antikadimag  (26.02.23 19:33:35 ~ 19:34:30) 
Tek tasinma isteğiniz paraysa tartışılır.
Misal Türkiye'de yaşamak baya kötü. O sebepten bana Fransa'da kazandığım paranın 3 katını falan verseler anca gelirim Türkiye'ye. Gelirsem de birkac yil anca çünkü cekemem o hayati uzun süre.

Sizin derdiniz Türkiye'deki hayat değil ama maddi gibi. Bu noktada bir de özellikle emlak demissiniz ama kanada benim de bildiğim emlak konusunda baya sıkıntı. Bence tek derdi emlak/para olan biri için mantıklı değil.
  • logisticsmanager  (26.02.23 20:37:26) 
Gelir açısından değecekse gidilir. Onun dışında bir evde 2-3 yaşayan almancı tayfa gibi sadece gitmek için gidilmez.


  • scholar  (26.02.23 21:43:43) 
kendim taşınırım. senin yerinde olsam da taşınırdım.

normalde kuzey amerika merakım yok, hatta ABD'den nefret ederim ama buz hokeyini çok seviyorum. soğuk iklim seviyorum. kanada, ABD'nin daha sosyal versiyonu gibi yönetim anlamında. aynı şeyin laciverdi ama biraz daha sevilebilir ve tercih edilebilir geliyor bana. öyle aç açıkta kalmayacaksam gidip yaşamak isterdim. montreal, toronto vs. olmasına da gerek yok yani winnipeg, calgary filan bile olur. veya daha küçük bir yer.

ailesine, dostlarına, yaşadığı yere çok bağlı olan ve başka yerde mutsuz olacağını düşünen insanları anlayabilirim. onlar, "dışarıda mutlu olacağıma burada mutsuz ölürüm" diyebiliyor. bu insanın gitmesinin manası yok mesela, gitmesin. yalnız senin gibi fikirleri, düşünceleri olan insanlar için bence İMKAN DA VARKEN türkiye'de kalmanın manası yok. en kötü geri dönersin. farkındayım bu da kolay bir şey değil ama ben olsam giderdim.

deprem bu ülkedeki sorunların en büyüğü bile değil bu arada. ona gelene kadar öldürebilecek veya psikolojiyi bozabilecek o kadar şey var ki... bu depremi de birkaç aya unuturuz, görürsün. bir daha işte artık ne zaman vuracak olursa. gölcüklü sayılırım. 99'u hatırlıyorum. devamında olanları da. dünyanın hiçbir yerinde "sıradan vatandaş" zaten çok zeki veya bilinçli olmaz. bu sistem, politika, devlet işidir. bu ülkenin başındakiler (akp gitse bile) böyle reformlar yapar mı, güvenilir bir düzen oluşturur mu? sanmıyorum.
  • mark greg sputnik  (26.02.23 22:02:39) 
1 2 yıl için taşınabilirdim.


  • dissendium  (26.02.23 22:05:23) 
30-40bin lira kiralardan bahseden biri turkiye'nin kaymak tabakasindandir.
kanada, kaymak tabakadan gelen birini zorlar.
seni mutlu edecek evler de burada milyon dolarlardan basliyor zaten.

kanada overrated bir mavi yaka ulkesi, ustunu iklimi, saglik sisteminin bitikligi....Ben olsam amerika'ya bakarim, kanada'ya hic bulasmam.
  • cooperr  (26.02.23 22:05:28) 
hali hazırda yurt dışındayım.

kanada için bir firma bana teklif verse ve kabul alırsam, koşa koşa giderim.

vatandaşlık alana kadar da dönmem.
  • rain when i die  (26.02.23 22:10:36) 
sadece başlığı okuyarak evet diyorum. söz konusu lüksemburg yada kanada ise gerisi teferruattır.


  • baldan kaymak  (26.02.23 22:11:56) 
trde bir yazılımcının fenerbahçeden aşağı oturmam takıntısı şımarıklık. kanadaya gidin biraz burnunuz sürtülür ayaklarınız yere basar.

yazılımcılık burada geçici süreliğine diğer mesleklere göre iyi kazanan bir meslek fakat kanadada bir mavi yakalıdan çok farklı bir maaş almayacaksın. o yüzden gidip görün.
  • nuisance  (26.02.23 22:12:32 ~ 22:35:03) 
@nuisance,

ya cidden kendinizi böyle mi tatmin ediyorsunuz? "yazılımcılar aslında çok dandik, yakında sürünecekler" diye falan mı tatmin ediyorsunuz? ben hayatımın 10 yılını gecekonduda yaşadım, bir daha da kendimi öldürür ama yine de oralara geri dönmem. tüm ülke gecekonduya dönüşürken ben de buraları terketmek istiyorum. çünkü evet "fenerbahçe şımarıklığı" var üstümde. insan gibi insanlarla komşu olup, dışarı çıkınca bir parkta yürüyüş yapabildiğim bir yerde yaşamak istiyorum. çünkü 7 gün 24 saat çalışyıorum ve zaten tüm 10lu ve 20li yaşlarım fakirlik içinde ölüp bitmişken, bi 20 yılımı daha berbat yerlerde berbat şartlarda berbat kiralarla geçmesin istiyorum.

kanadadaki emlak piyasasını ben de biliyorum bu arada malesef. ama aslında burada anlatmak istediğim şey şu: yüksek kira ödüyorsam, karşılığında bir yaşam satın alayım. yaşam dediğiniz şey de, türkiyenin %99'unun hiç yaşamadığı şeydir.
  • whatdreamsnevercome  (26.02.23 22:28:25) 
standartiniz ev satin almaksa evet kanada uygun bir yer degil ama ulkeden ve ulke gundeminden uzaklasmak bence insana cok sey katar. isim olsa sizin gibi, giderdim.


  • ala09  (26.02.23 22:36:18) 
yazılımcıyım, tr şartlarına göre iyi kazanıyorum. evim var, hatta fazladan evim var başka yatırımlarım da var. fena bir semtte oturmuyorum ama fenerbahçede ev kiralarım daha altı olmaz diyecek kadar uçmadım, sonuçta bir beyaz yaka bordrolu çalışansın.

ticaret yapmadığın veya kendi işini kurmadığın sürece olabilecek şartlar belli, fenerbahçe çok populer bir destinasyon atadan dededen gayrimenkul zenginleri de orayı istiyor ayda 8-10bin usd kazanan digital nomad ta, arap veya rus zengini de...

siz kendi çapınızın farkında olun bence, bunun da en iyi yolu orada en fazla bir mavi yaka kadar olabileceğiniz kanadaya yerleşmek olabilir.
  • nuisance  (26.02.23 22:38:53 ~ 22:40:40) 
@nuince, ayda 8-10k usd kazanıyorum eşimin maaşı ve şirket ortaklıklarımdaki haklarım hariç. şmdi fenerbahçede yaşamayı isteyebilir miyim?


  • whatdreamsnevercome  (26.02.23 22:42:52) 
yani hocam sonuçta bu işin hem mantık hem de duygusal tarafı var. genel olarak insanlar trnin olumsuz ruhsal ikliminden duygusal olarak etkilendikleri zaman da gitmek isteyebiliyorlar, bunu anlayabiliyorum. bu gruba dahil olduktan sonra artık gitme gitmeme kararı değil nereye gideceğini tartışmak lazım. siz de belli ki en kaymak tabakadaki bir birey olarak sizi fiziksel olarak etkilemese bile kendinize buradaki ortamdan psikolojik olarak bunaltacak bir hayat kurmuşsunuz. ayrıca bir dönem avantajlı piyasa şartlarından ötürü (düşük kiralar, döviz kazanma vs) fenerbahçe, caddebostan gibi istanbul'un creme de la creme denebilecek şartlarda yaşamışsınız ama bu anormal olan dönem şu anda bitti ve o bölgelerin tekrardan eski seviyelerine ulaşmasından etkilendiniz gibi görüyorum. standart bir beyaz yakanın fenerbahçede yaşaması zaten ütopik bir dönemdi ve bitti veya azaldı, eskiden de yoktu yani böyle bir şey milyonların hayal bile edemeyeceği bir bölge ve döviz kazanan birey de tlnin değer kaybetmemesiyle daha da maliyetli bir yaşam sürmeye başladı (zaten tüm planını tlnin değer kaybına bağlayan bir hayat düzeni kurmak da yanlış olurdu)

kanada dediğimiz yer de dünyanın yüzölçümü olarak en büyük ülkelerinden bir tanesi. emlak piyasasına da hakimim demişsiniz, o zaman tavsiye olması babında, bence şehir bazlı bir duyuru daha açsanız daha isabetli tavsiyeler alabilirsiniz diye düşünüyorum. çünkü sizin derdiniz hem maddi ama biraz da manevi, maddi konu belki daha fazla kazanmanızla çözülür ama manevi olarak bu "bavulunu toplamış olma" hissiyatını çözemezsiniz. belki de gidip birkaç sene bu privileged hayattan uzaklaşıp, standart bir göçmen olarak yaşamak iyi gelecektir (eleştirmek için değil ciddi söylüyorum)

son olarak bir de gideceğiniz yerin vergi durumunu da araştırın derim, yurtdışına iş yaparken tl çok rahat bir ortam sunuyor şu an için kimse vergi falan sormuyor ama mesela kanadada gelir vergisi ödemek durumunda kaldığınız durumu da hesaplamak lazım. (edit. hani zaten düşünmüşsünüzdür de yazayım dedim)
  • roket adam  (26.02.23 22:45:27 ~ 22:49:57) 
taşınmam. Türkiye'de istanbul'dan başka bir şehre göç ederim. yazılım işi uzaktan da yapılıyor diye biliyorum. gelirim iyi ise, arsa alır ve o arsaya kendi müstakil evimi inşa ederim. depreme dayanıklı ve istediğim şekilde yaparım. istanbul'daki korkunç kutu evlerde kalmam.

neden Türkiye'den ayrılmam? çünkü ailem, sevdiklerim, arkadaşlarım ve anılarım burada. bu kocaman bir ömür demek. hayat demek. başka diyarlarda bunu inşa etmek uzun sürer. insan ömrü kısa. yurtdışı benim için değil, çocuklarımın kendi hayatını inşa etmesi için güzel bir seçenek olur.

tabii benim perspektiften böyle görüyorum. sizin şartları bilmiyorum.
  • Leonardo~Da~Vinci  (26.02.23 22:57:58) 
Yazdıklarınızdan anladığım oldukça duygusal bir insansınız. Bu sebeple sizin olumsuz bir durumda mutsuz olma eğiliminiz yüksek olabilir.

Öncelikle konu paraysa, Türkiye'de para kazanmak birçok ülkeye göre daha kolay. "Yoooooeeaa ne alaka" demeyin. Maaştan bahsetmiyorum, para kazanmaktan bahsediyorum. Yazılımcısınız, kendi işinizi kurup para kazanma şansınız çok daha kolay birçok ülkeye göre çünkü türkiye'de sistem işverenin zenginleşmesi üzerine. Vergi indirimleri, vergi düzenlemeleri, sık sık gelen vergi afları, maaşların düşüklüğü vb... Vermek zorunda olmadığınız yan haklar... Hele ki yazılım ihracatı yapıyorsanız, yani dolar kazanıp TL ile maaş ve harcama yapıyorsanız muhteşem... Kur farkının yanında yararlanabileceğiniz teşvikler, ihracat sebepli vergide daha da indirim vs....

Diğer konularda yazdıklarınızdan biraz toplumun genelinden "izole" bir hayat aradığınızı anlıyorum. Açıkcası kanada gibi ülkelerde bu aradığınızı bulmanız zor. Bir yazılımcı ortalama 50-60 dolar kazanıyor saatte. Bir tesisatcı 30-40 dolar saat ücretiyle çalışıyor. Yani muhtemelen o dünya para bayılacağınız evinizin, tabii maaş/ev fiyatlarına bakıp alabilirseniz, tam karşınıza koca f150sini park eden bir mavi yakalıyla dip dibe oturma ihtimaliniz yüksek.

Orta sınıf her yerde orta sınıftır:)

Ben maaşla çalışacaksam gitmem. Kendi işimi kurup çok kazanacağımdan eminsem hemen giderim.

Sizin yerinizde olsam oralardan remote iş kovalar, burada yaşarım.
Ya da dubai vb gibi yerleri kovalarım.
  • anten  (26.02.23 23:56:45) 
senin için problem türkiye'de yaşamayı sevmen. yani eğer oturduğun muhitte, kiralar uygun ve evler sağlam olsaydı bu fikir aklını böyle meşgul etmeyecekti. o yüzden muhitini depremden az etkilenecek ve sağlam evlerin bulunduğu bir konuma kaydırman olabilir.

benim aylık gelirim senin kadar olmasa da iyi. ama şöyle de düşünüyorum gidersem bu standartı yakalayamam. dayanılmaz olmayana kadar gitmem fikrindeyim
  • paintov  (26.02.23 23:58:02) 
Bro Kanada'ya taşınıp da mutlu olan bir tane tanıdığım yok alayı geri döndü, bazısı çoluğunu çocuğunu bırakıp falan geri döndü öyle bir geri dönüş, Kanada sanırım adaptasyonu çok zor bir ülke, ben taşınmazdım.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (27.02.23 00:06:31) 
eger belli bir gucunuz var ise usa icin E1 YA DA E2 vizelerini dusunun derim. ben E2 aldim aklinizda soru olursa mesaj atin. kanada hakkinda bilgim yok ama malum usa ve yazilim tartisilmaz.


  • oscar  (27.02.23 02:04:51) 
"%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız?"

sonrasını okumadım; net taşınırdım.

türkiye'de hayatımı idame ettirmek için vereceğim çabanın belki iki üç katını verirdim ama en azından düzgün bir ülkede yaşardım ve bu çaba için elimde bir motivasyon olurdu.
  • knight of cydonia  (27.02.23 09:58:43) 
hayır. kadıköyde oturmak zorunda değilsin. radiohead, u2, guns and roses dinleyen insanların böyle düşünceleri oluyor…


  • sert siyah krom  (27.02.23 15:45:17) 
abi bence boğaza karşı yalıda oturmak istemiyorsan türkiye'de bu gelirle elde edemeyeceğin çok az şey var. ayda 5 bin dolar kredi ödesen 100 bin lira ödemeyse 20 milyonluk ev alabilirsin. o yüzden anlamsız geldi.

ayrıca hedeflere de tek seferde ulaşmak mümkün olmasa da adım adım ulaşılabilir. yani bugün yalı alamasan da ufak bir yer alırsın. 3-5 yıl sonra satıp başka yer alırsın. böyle böyle büyürsün.
  • hknty  (04.03.23 16:36:34) 
[]

Kolonları boydan boya kesilmiş bina

annemlerin evinin altındaki cafe (10 katlı bina) bütün kolonları boydan boya kesmiş. boydan boya. apartmanı tutacak kolon yok kenarlar dışında. göbekteki bütün kolonlar yok olmuş.

belediyeye şiakyet etmek istedik, tapumuz yok diye şikayet edemiyoruz. kiracıyken şikayet edebilecğimiz hiçbir yer yok.

biz ne yapmalıyız? annemler şuan o apartmanda kalmıyor. ama ne yapıcaz yani kulağımızın üstüne mi yatıcaz? gelip burayı denetleyecek kimse yok mu?

 
eksisozluk.com

öncelikle orada kalmamaları iyi ama taşınmadılar geçici olarak başkasında kalıyorlar gibi mi anlamalıyız bunu? Eğer öyleyse bir an önce yeni ev bulup taşınmaya çalışsınlar. Önce canınızı kurtarın, şikayetleri de yapabiliyorsanız yapın kiracı olarak pek olmuyorsa diğer daireleri uyarın, yöneticiye söyleyin ve apartman girişine not vs. asıp gidin. Bazıları çok umursamaz olabiliyor, o da onların problemi.
  • nhk ni youkosu  (15.02.23 18:34:56) 
Afişe edin hocam. Sosyal medya postu olur, ekşisözlük'te başlık olur, şu anda insanlar bu konularda hassas zaten... Bu binanın müstakbel bir enkaz olduğunu bilsin herkes. Birilerinin ticari hırsı yüzünden canı yanmasın artık kimsenin.

Yeryüzü böyle bir cehalet görmedi.
  • msb  (15.02.23 18:45:32) 
Gidip cafe'de bir çay içip durumu fotoğraflayın mümkünse. Halk olarak biz el atıcaz bu işe o belli oldu.


  • msb  (15.02.23 18:46:30) 
@nhk, evet geçici kalıyorlar çünkü 2 gün önce farkettik durumu. alt katında işyeri olan tüm binaların yıkıldığını görünce, inip cafeye bakalım dedik. yayla gibi cafe. 4-5 metrede bir kolon olması gereken cafenin (dairelerdeki ve otoparktaki kolonlara göre) bi ucundan dieğrni görüyorsunuz.


  • whatdreamsnevercome  (15.02.23 18:48:53) 
@msb,

ya afişe etme olayı bile çok şey geliyor, bilmiyorum. daha önce hiç sosyal medyayı bu konularda kullanmadığım için. apartmanda 60 daire var, onlar bile kendi arasında organize olamıyor bu konuda. bilmiyorum, biraz beynim de çalışmıyor sıkıntıdan.

tüm kirlar 2 katına değil, 5 katına çıkmış durumda. alterantif daire de bulamıyoruz bir tülrü. burası nasıl bir ülke. nasıl bir mezarlık.
  • whatdreamsnevercome  (15.02.23 18:51:37) 
istanbuldaki eski binaların çok büyük bir kısmında zaten bu dediğiniz durum var. eğer bu durum yoksa da zaten binalar eski olduğundan depremde patlayıp gidecek. siz kendinizi bir an önce kurtarmaya bakın, gerisini oturan düşünsün. afişe etmekle, şikayetle falan uğraşırsanız önce daire sakinleri sonra daire sahipleri sizi linç etmeye çalışır, durduk yere uğraşırsınız. gerek var mı? haber olmadan kendinizi kurtarın yani o binadan.


  • roket adam  (15.02.23 19:10:12 ~ 19:10:35) 
Bu depremden önce hukuk yoluyla uğraşıp da uzun süre sonuç alamayan birisi vardı, belki görmüşsünüzdür. Aynı şekilde kolonların kesilmesiyle ilgili. Birkaç yıldır dava uzadıkça uzuyordu da depremde yıkılmış zaten bina.

Bence 10 katlı binanın girişine "alt kattaki kafe kolonları kesmiş, helallik almadan evinize girmeyin" gibi bir yazı asarsanız şu sıra gündem de deprem olduğu için çözülür hızlıca.

Bu arada kolonların kesik olduğunu bilip de apartmanda yaşayan diğer insanlara söylemezseniz ve bir şey yaşanırsa vicdan azabı da yaşarsınız, o sebeple de yazı asın derim.
  • michael_knight  (15.02.23 19:11:55) 
@roket adma,

üzücü olan da bu. binamız 11 yıllık. baya da düzgün bir bina. büyük ihtimalle her şeyi düzgünce yapılmış. perde betondan tutun 120lik kolonlara kadar hre boku var.

ama cafe amaçlı biri alıp mimar yönetimiyle içinden geçmiş.
  • whatdreamsnevercome  (15.02.23 19:12:46) 
barodan destek isteyin


  • idexo  (15.02.23 19:22:09) 
kafe yayla gibi boş mu
tavan o yükü tutamaz

  • mantık  (15.02.23 19:39:32) 
yaw bu kolon kesme isi de biraz sehir efsanesi.

10 katli bina, kolon acikligi iki tarafa dogru 6 metre olsa icerdeki kolonlar 36m2 alan tasiyor demek.
doseme kalinligi 20cm desek.
02x24 = 4.8kPa
0.5kPa da ivir zivir desek etti 5.3kPa.
5.3 x 36 x 10 = 1908kN
Kolonlar 100cmx50cm desek, 3m kat yuksekligi, 1.5m3 x 10 = 15m3 x 24 = 360kN da kolon agirligi.
1908 + 360kN = 2268kN = 227 ton.

Hepsini kesmisler dedigin kolonlarin herbirinde 227 ton agirlik var en basit hesapla. Kim neyi nasil kesecek, hayal kurmayin.

Transfer slab diye birsey var, oyle bir doseme tasarlarsin ki zemin kattaki kolonlarin hicbiri yukardaki kolonlarla denk gelmez.

Bakiniz --> rb.gy

Duzgun tasarim yapilirsa birsey olmaz..
  • cooperr  (15.02.23 19:51:32 ~ 16.02.23 02:45:57) 
tavanı kubbeli yaparsın yine gerek kalmaz da üstünde kat var diyor
bir de garaj olsa daha anlaşılır ama bir cafede kolon ne kadar sorun olabilir ki

  • bir soru sorcam  (15.02.23 20:31:55) 
belediyeye gidin ve binanın imar planını görmek isteyin. o planda zaten açıkça görebilirsiniz kolon kesilmiş mi yoksa öyle mi normali diye.


  • hlt1985  (15.02.23 20:51:36) 
söylendiği gibi, cephedeki kolonlar dışında hepsini kesip de binayı ayakta tutma gibi bir şansları yok. giriş katı ticari kullanım için planlanmış ve buna göre bir döşeme kullanılmış olabilir.

belediyeden binanızın planlarını talep etmeniz ilk yapacağınız şey olmalı.
  • knight of cydonia  (15.02.23 22:47:53) 
binayı teste tutmak için tapuya ihtiyacınız var ama şikayet etmek için yok diye biliyorum. bırak kolon kesmeyi tadilat projesi olmadan balkonu içeri alan birinin bile belediyenin fen işlerine şikayet edilmesi sonrası binanın mühürlendiğini gördüm.


  • b1020  (15.02.23 23:04:51) 
Fotoğraf çekebiliyorsanız çekin gönderin, adres vs yazın, bir rt grubumuz var çok hızlı yayılıyor. Ama +1 kolonların hepsini kesmiş olamazlar sadece dış kolonlar ayakta tutamaz. Tam emin misiniz kesildiğine?


  • sipsiyah  (16.02.23 01:00:33) 
@cooperr: 2268kN=227 ton

Ayrıca doğru. Kolonlar sonradan boydan boya kesilse üst döşeme en azından sehim yapar. O yükün diğer kolonlarca karşılanması namümkün.
  • trixi  (16.02.23 02:26:09) 
@trixi

eyw, ben de 20ton az cikti diyorum, kacirmisim. ;)
  • cooperr  (16.02.23 02:44:55) 
Belediyeden planları isteyin +1

Buna kiracı olsanız da hakkınız var, hatta binayla alakanız olmasa bile var. Oradan ortaya çıkar her şey.
  • gmzo  (16.02.23 13:58:03) 
[]

Philips Hue Butonlar hk.

philips hue'nun baya fazla ürününe sahibim. butonları ve kısma/açma butonlarına vs. de.

ama şuan karşılığını bulamadığım bir ürün soracağım. veya bunu stream docklar gibi alternatif ürünlerle yapabilir miyiz onu soracağım.

salonumdaki ve odamdaki ışıkların birden fazla modu var.
örneğin yemek yiyeceğimiz zaman yemek masasının üstündeki ışıkları daha çok açıp oturma kısmındaki ışıklası kısıyorum. veya film izleneceği zaman, tv'nin yanındaki hue panelleri açıp diğer her şeyi kapatıyorum. oturma kısmında otururken, yemek masası bölümündeki ışıkları loş hale getiriyorum vs.

bunların makroları telefonumda var, basarak telefondan yapabiliyorum.
ama ben bunu duvara monteli yapmak istiyorum.

streamdocklar gibi bir panel. 1-2-3-4-6 numaralı butonlar var. ve bu butonlara basarak bu geçişlerin olmasını istiyorum. (çünkü hem telefondan uygulamayı aç et pratik olmuyor, hem de evdeki misafirler flan gleince de kullanabilsinler istiyorum. şuan pratiklikten çok uzak)

bunu sağlayabileceğim hue ürünü veya hue dışında makro edebileceğim başka ürünler var mıdır?

hue'nun bununla ilgili sunabildiği tek çözüm

www.amazon.com.trıllı-kurulumsuz-konforlu/dp/B09C3MJR24

şundan 6 tane alıp yanyana koymak. ama bu da son derece estetikten uzak bir görüntü haliyle.

 
Smart button'a 5 tane senaryo atayabiliyorsun. 1 kere basinca sunu yap, 3 kere basinca sunu yap gibi.


  • brkylmz  (11.02.23 14:08:12) 
[]

SMA Hastalığı - Tedavi vb.

sma hastalığının bu abd'deki 2 milyon dolarlık ilaçla iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum.

kaybolan kasların düzelmesi belki pek mümkün olmuyordur, ama hastalığın ilerleyişi tamamen son buluyor mu?

bir de dikkatimi şu çekti;
2019'da 2020'de bağış toplayarak amerika'ya giden insanlar 2022 yılında bu tedaviyi alan çocuklarının durumuyla ilgili tek satır bir şey yazmamışlar. bebeğin adına bağış aldıkları hesapları kapatmışlar/gizlemişler.

bu ayıp değil mi? bir şekilde insanlar o çocukların yaşaması için yardımcı oldular. ama 2 yıldır 3 yıldır tek satır yazı paylaşmamış hiçbiri. hatta 4 kişinin 3'ü amerika'ya yerleşmiş profillerinden anladığım kadarıyla.

hiç 2019-2020 yıllarında tedavi almaya başlayıp şuan çocuğunun son durumuyla ilgili bilgi paylaşan bir hesap tanıyor musunuz?

gerçekten etkilerini merak ediyorum bu ilaçların.

 
Sma'nin gayet etkili bir tedavisi var. Hem de bedava:

Evlendikten sonra kari koca test yaptiriyorsunuz ve her sey açikliga kavusuyor.
  • Avoiding The Puddle  (21.01.23 17:54:19) 
@avoiding yav sevgili kardeşim, konumla alakası ne? tamam gen men bişeyler öğrenmişsiniz tebrik ederim sizi.


  • whatdreamsnevercome  (21.01.23 17:59:12) 
avoiding puddle+1
gen'den bahsetmemiş, belediye bedava test yapıyor

bu hastalığın tedavisi, hastayı iyi ediyor ve ömrü uzatıyor
ancak hastalık nüksediyor ve can alıyor, tedavi 10 sene ömrü 20 seneye çıkarıyor diye yarım yamalak okuduğumu anımsıyorum

tedavi ömür boyu koruyor mu sorusunun cevabı pubmed'de
doğru anahtar kelimelerle bulabilirsin
  • comp  (21.01.23 18:08:27) 
ben bunu araştırdım, 5 yaşına ulaşan sadece 1 çocuk var.


  • mtgs  (21.01.23 18:20:48) 
Henüz test aşamasında olan bir tedavi yöntemi için Türkiye'nin denek ve finans merkezi olarak kullanıldığını düşünüyorum ben.

@Avoiding The Puddle güzel söylemiş de, geçenlerde bir bağış toplama bankosundaki ses kaydında 'Ablası SMA'dan melek oldu, şimdi kardeşi melek olmasın.' diyordu.

Bir SMA'lı çocuk tecrübesinin durduramadığını test nasıl durdurabilir ki.
  • Mirket  (21.01.23 18:24:22) 
@mtgs,

yani şimdi bu yeni tedavi yöntemi 2019dan beri kullanılıyormuş. haliyle 15-20 yaşına kadar yaşamış olmasını ben de beklemiyorum aslında. ama mesela bu ilacı "başarılı bir şekilde" almış bebeklrin artık bu kas kaybı vb. durumlar tamamen bitiyor mu?

yoksa başarılı bir şekilde uygulanmış olmasına rağmen 1-1.5 yıl sonra yeniden kas kayıpları başlayan vakalar var mı?

eğer %2-3 ihtimal için 2 milyon dolar isteniyorsa, bu olağanüstü bir salaklık çünkü.
  • whatdreamsnevercome  (21.01.23 18:38:20) 
Sadece bilgi olsun diye yazayım; bahsedilen ilaç belli avrupa ülkelerinde cocuk sartlara uyuyorsa doktor onayıyla karşılanıyor. Hatta japonya'da da karşılanıyor diye biliyorum. Türkiye ne bunun test yeri olur ne bunun finansmani, karsilanmiyor bile ülkede 5-10 tane yardım kampanyasi ile milyar dolarlık şirket finanslanacak değil.

Haliyle Avrupa'da pek gofundme vs sayfalari olmadığı için ne olup ne olmadığı hakkında ancak raporlara bakabiliriz. Bir de ilaç yeni olduğu için kisilerin gelecek hayatını görmek zor.

Türkiye'de test 2021'e kadar karsilanmiyordu ve baya pahaliydi diye biliyorum. Hala zorunlu olmaması çok komik testin.

Bu arada bu ilaca laf diyenlerin görmediği bir nokta var; bu ilac olmadan devlet tarafından karsilanan diger ilacin uzun dönem kullanimi zolgensma ilacindan çok daha maliyetli. Yani zolgensma pahali da diğer ilaç çok ucuz diye bir şey yok.
  • logisticsmanager  (21.01.23 18:43:07) 
Bu arada son sonuçlar;
www.europeanpharmaceuticalreview.com

www.ema.europa.eu

"What benefits of Zolgensma have been shown in studies?
A main study showed that Zolgensma reduces the need for artificial ventilation in babies with spinal muscular atrophy. In this study, 20 out of the 22 babies given Zolgensma were alive and breathing without a permanent ventilator after 14 months, when normally only a quarter of untreated patients would survive without needing a ventilator.

The study also showed that Zolgensma can help babies sit unaided for at least 30 seconds. 14 out of the 22 babies given Zolgensma were able to do so after 18 months, a milestone that is never achieved in untreated babies with severe forms of the disease."

Yani daha erken çok net konuşmak için ama sonuclar iyi. Ve dediğim gibi; spinraza ilacinin uzun dönem kullanimi zolgensmadan daha pahali ondan devletler için de daha ucuz bir yöntem. Ki zamanla fiyati daha düşer.
  • logisticsmanager  (21.01.23 18:47:46) 
bağış alanların çoğunun dolandırıcı olduğunu düşünüyorum ben.


  • deartheodosia  (21.01.23 20:06:02) 
bu olay çok büyük bir hoax olarak tarih kitaplarında yazacak göreceksiniz. oktar babunaya ilik kampanyası muhabbet
gibi komplo teorileriyle hatırlayacağız zamanı gelince.

  • roket adam  (22.01.23 01:04:47) 
@logisticsmanager'ın paylaşımına göre konu şaka gibi.

Yanlış tercüme etmediysem 22 bebekten 14'ü 18 ay sonra 30 saniye yardımsız oturabiliyor hale geliyor.

2 küsür milyon dolar karşılığı mı oluyor bu gelişme?
  • Mirket  (22.01.23 01:37:52 ~ 01:40:34) 
@mirket; abi ne beklediğini anlamadım. Zaten bir tedavi var ve uzun dönemde zolgensmadan pahaliya geliyor. Devlet su an onu karşılıyor. Ve zolgensma bundan çok daha iyi diye söyleniyor/konusuluyor.

smanewstoday.com

Hastalığın sıkıntısı zaten 30 saniye desteksiz oturamamalari ve bunu yapabilmeleri ilk basta tabiki gelişme olacak. Normal bebeğe göre mi kiyasliyorsun bilmiyorum

Al bak yeni koyduguma;
"In stark contrast to the disease’s natural history, all 15 of the children are able to stand independently for at least three seconds, and all but one hit this motor milestone at an age that would be considered normal for children without SMA. All of the children could stand alone by the time they were 2 years old.

All but one of the children is able to walk independently, and 11 of the 15 children were walking at an age typical for children without SMA. None of the children require a feeding tube or any form of ventilation, and no serious side effects related to the gene therapy have been reported.

“In sharp contrast to the natural course of SMA, children treated preemptively with Zolgensma are standing and walking, with few or no signs of neuromuscular disease,” Strauss said. “Many of these children achieve patterns of motor development indistinguishable from their healthy peers without SMA.”

Yani olayi normal bebege göre kiyaslarsan sana göre "gelisme" yoktur. Ama sma hastası bebeğe sahip ailelere su bahsedilen gelişmeler mucize gibi bir olay.

Bu arada testin yapılması ücretsiz ve zorunlu olmalı. Bu demek değil ki bu tedavi baya ciddi bir gelişme değil.
  • logisticsmanager  (22.01.23 02:19:24) 
Bu arada bu suna da kesinlikle katılıyorum;
-bircok kisi dolandirici.
-bircok çocuğun bu ilaci kullanmasına gerek yok çünkü ise yaramayacak. Misal Fransa'da çok net kriterler var tedavi için. Yani Türkiye'de bazi kampanyalardaki cocuklarin bu ilacı yurtdışında da alması imkansiz aslında. Bu noktada aileler ya dolandırıcı ya da olmayan bir hayal pesine düşüyorlar ve sonucu hüsran oluyor çoğunlukla.

Kısacası buna devletin el atması kesinlikle gerekli çünkü bu olay böyle gofundme birakilacak bir şey değil.

Ha tabi ülkeye ilac sokamayan, çoğu kanser vs tedavisinde ilac karsilamayan ülke bunu yapmaz kolay kolay.

Ve gene dediğim gibi test zorunlu ve ücretsiz olmali.
  • logisticsmanager  (22.01.23 02:40:04) 
Ben bu ülkede akülü tekerlekli sandalyeye muhtaç bu kadar çocuk varken bu konuya bu kadar eğilmenin doğruluğu konusunda tereddütlüyüm.

Hep gelişmiş ülkelerden örnekler veriliyor ama biz o kadar zengin değiliz.

Testin zorunlu olması konusu yanı sıra kuzen ile ilişki de yasaklanmalı, ensest kabul edilmeli diye düşünüyorum.

Ayrıca, yardım kampanyasını kabul eden Valiliklere kampanya sonucu gelişmeleri anbean takip ve sonuçlarını yayınlama sorumluluğu getirilmesi gerektiğini de düşünüyorum.
  • Mirket  (22.01.23 03:01:47) 
[]

Monitör Önerisi

bu bir gaming monitör değil, peşinen söyleyeyim. o yüzden hz değeri vs. önem taşımıyor aslında.

apple studio display çok pahalı gelmemiş olsa istediğim monitör o aslında. ama belki alternatif bir şeyler buluruz diye düşünüyorum;

2 adet monitörden tek ve kaliteli bir monitöre döneceğim.

1. en az 27 inç (27-32 inç arası)
2. 4k özellikli
3. iyi nit değerine sahip

4. mümkün mü bilmiyorum ama; (studio displayde mümkün)macbook üzerinden parlaklık ayarını yapabildiğimiz (yani ekrandan değil, klavyeden yapabilmek istiyorum. mevcut monitörümde ciddi sorun bu. gündüzki parlaklık ayarıyla gece çalışırken gözlerim yanıyor ve parlaklık değerini değiştirdiğimiz arayüzü de çok sıkıntılı. klavyeden tek tuşla yapmak çok iyi olurdu)

5. mutlaka type-c bağlantısı olan (veya thunderbold mu oluyor? macbooku buna bağladığımda ek bir şarj aletine ihtiyaç duymayayım yani)

gibi özelliklere sahip bir monitör arıyorum.

neleri önerirsiniz?
bütçe derseniz de; studio display pahalı geliyor işte. öyle düşünebiliriz :)

 
[]

Apple store - fatura işleri

şuan online mağazada hiçbir iphone modeli bulunmuyor. sipariş verince 3-4 hafta sonra teslim oluyor.

online veya fiziki mağazadan 3-4 hafta sonra teslim olacak iphonelardan bir tane alsam,
faturasını 2022 içine keserler mi? yoksa 3-4 hafta sonra mı keserler bilgisi olan var mı?

 
Bildiğim kadarıyla ürün teslim edilince ya da edildikten sonra kesiliyor fatura.


  • gallienus  (25.12.22 15:30:55) 
Geçen hafta sipariş verdim, henüz bir fatura yok


  • PoscheN  (26.12.22 09:42:26) 
[]

Yurtdışına taşınırken hayvan

baya yazı okudum da, tecrübeyle sabit cevapları da dinlemek hoşuma gider.
kuzey amerikaya gideceğimizi belirterek sorayım. (ihtimal var desem daha doğru)

1. sorum: köpeğimizi nasıl taşıyoruz oraya? kargo bölümünde seyahat etmesinin riskleri neler? 13-14 saat o kafesin içinde, facia bir durum. kakası, çişi düşündükçe geriliyorum. bunun hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı? hani kabine aldırma gibi bir ihtimal olsa, yine çişini-kakasını,ağlamasını düşününce ayrı geriliyorum. yeminle gemiyle gitmenin yolu var mıdır diye araştırasım var.

2. genel olarak ne tür belgeler isteniyor? köpeğimizin aşıları, çipi her şeyi tam. uluslararası pasaportu da var. ama bunlara ek ne testler gerekyior, bunlalra ilgili t ecrübeniz var mı?

3. karantina gibi durumları oluyor mu hayvanların?

 
www.youtube.com

bunu izleyin
  • oscar  (25.12.22 04:18:11) 
[]

Su geçirmez spor ayakkabı - yağmurluk

köpeği tuvalete çıkarırken kullanmalık (bir de koşu yapmak için) bir su geçirmez spor ayakkabı arıyorum da, var mı böyle bir şey? nike'ın sitesinde görüyorum ama kimi yorumlarda da "su geçirmez falan değil yalan bu" demişler. kararsız kaldım.

bir de www.thenorthface.com.tr

bu yağmurluğa bakıyorum ama, bu ince, sırf yağmur ve rüzgarı kesmek için icat edilmiş bir şey demi?
kalın bir şey istemiyorum. bi sweatin üstüne gireyim yağmurumu kessin tek derdim bu aslında.

 
www.decathlon.com.tr

Bunlardan biri işinizi görür, 3-4 yıl önce Decathlon'dan aldığım su geçirmez bot hâlâ su geçirmiyor.
  • kobuzchu kiz  (13.12.22 18:08:32) 
Ayni is icin sundan var;
www.decathlon.com.tr

Ikinci alisim, ikisinde de çok mutluyum.

Hanima daha pahalılarini aldik, onlar bile sunun performansini veremedi.
  • logisticsmanager  (13.12.22 19:07:41) 
[]

Deprem tsunami vs.

merak ettim şimdi.

caddebostanda oturuyorum, ev tsunami alanında gözüküyor.
deprem 20km önümüzde olacak. bi şekilde mucize olup da evimiz yıkılmadı diyelim.

3. katta ve sahile 2. sıradaki evimizden kaçmak mı gerekiyor? yoksa 3. katta tsunamiyi beklemek daha mı güvenli oluyor?

saçma bir soru belki ama, hkakaten nasıl davranmak gerekir acaba?

 
tsunami çök kapan tutun ile atlatılabilecek bir şey değil biliyorsundur, olabildiğince açık bir alanda sağlam ve yüksek bir şeye tutunman lazım. bu arada marmarada tsunami olmaz diyenler olur onlara bakmayın, olur, olacak maalesef.


  • carisch  (28.11.22 23:26:20) 
yok çök kapan için demiyorum.
3-4 metrelik bir tsunami 3. kattaki bir eve de zarar verir mi manasında sordum.

tsunamiden kaçmaya çalışmak 3. kattaki evde durmaktan daha zarar verir mi onu bilemedim.

işin deprem kısmını biliyoruz da, tsunami kısmını bilmiyoruz.
  • whatdreamsnevercome  (28.11.22 23:27:19) 
Marmara'da tsunami olmaz.


  • Bruce  (28.11.22 23:31:08) 
kacmak faktorlere bagli. deprem ne zaman oldu, tsunami uyarisi oldu mu olmadi mi, kacmak icin arac var mi, trafik var mi, yuksek bi yere kacilabilecek mi vs. istanbul'un karmasasinda zor olabilir kacmaya calismak. ne kadar yuksekteysen o kadar iyi. bulundugunuz binada dama gidebilirsiniz belki. binanin saglamligi da onemli. otel veya araba otopark binalari daha mantikli mesela. kiyida su cekilmeye basladiginda kacacak zaman kalmamis demektir.

marmara'da tsunami olur, oldu da.
www.koeri.boun.edu.tr
  • ermanen  (28.11.22 23:43:27 ~ 23:49:35) 
şöyle deprem bilimcilere göre olması bekleniyor.

bu konuda yl yapmış arkadaşım da bunun ihtimali olduğunu söyledi. oluşumu, çıkış noktası, bulunduğunuz yere ulaşması vs herşey çok değişken içeriyor. temel olarak her kat 2 metre olsa, 3.katta 4 metre yükseklikde olacaksınız. 4 metreye kadar zarar görmeyeceğiniz anlamı taşır; temel matematik. ancak 4 metre yükseklikte gemi sürükleyip evinize çarpsa? Bu da ileri matematik.

Ancak kimse depremin olup olmayacağını, tsunaminin olup olmayacağını yada kaç metre olacağını bilemez.

carisch +1 youtube'da baskın tsunami videolarını izleyin. Ne hızla gelip ne yüksekliğe hangi akıntı ile ulaştığını.

Ben 10 senedir depremi araştırıyorum. "Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür" derler hep. Doğal afetler biliniyor, hazır olmak gerekiyor. Naci görür %64 ihtimalle deprem olabilir demiş. Bakın hiç olmayadabilir deprem. Ama geçmişi baz alarak pattern çizilip ortaya çıkarılan bir durum bu. Yani olur diyemeyiz olmaz diyemeyiz. Olabilir demek en doğrusu.
  • baldan kaymak  (28.11.22 23:48:26) 
bu arada onlar okyanus tsunamisi olduğu için, çok daha byük bir kuvvetle geliyor. marmada olan nolursa olsun daha düşük seviye olacak.

ama bu senaryolara göre yine de kaçmak daha mantıklı gibi.

evin 50 metre ilerisine koşunca "tsunami tehlike bölgesi bitişi" diye tabelalar var. herhalde oralara koşmak yeterli olur diye düşünüyorum.
  • whatdreamsnevercome  (29.11.22 00:00:33) 
Tsunami için detaylı rapor var ibbnin sitesinde (evet okudum). Sizin bulunduğunuz noktada eğer sahilden kuş uçuşu 10 km içerde değilseniz evden çıkmanız lazım. Çıktığınızda da e-5 yani kuzey hattına yönelmeniz daha mantıklı olur. Eğer 10 km hat içerisinde iseniz; sağlam olduğunuza emin olduğunuz yüksek bir nokta bulmanız lazım. Dragos’takiler bu anlamda çok şanslılar mesela oranın zemini Adalar ile aynı nitelikte ve çok sağlammış.


  • titanic kemancısı  (29.11.22 00:20:37) 
ev betonarme ise tsunami ile yıkılmaz. 3. kattaysanız da kurtulursunuz. evden çıkarak riski yükseltirsiniz.


  • zgrydn  (29.11.22 08:53:01 ~ 08:53:19) 
[]

Nike gümrükten ürün çekme

nike'dan birkaç parça eşya alacağım da. "gümrükten çekme gerektiriyor" diyor.
buradaki ürünlerin toplamı 150 euro olan sınırı baya geçiyor.

bu durumda sipariş vermemem mi gerekiyor?
sorun cıkarır mı?

 
150 avro ürün ithalat muamelesi göreceği için size ithalat vergisinin yanı sıra müşavirlik gibi ilave ücretler ve varsa alınması gereken izinler çıkaracağından büyük pişmanlıklar yaşarsınız. sorun + baya masraf çıkarır evet.


  • claws of perdition  (19.11.22 15:27:44) 
150 euroyu aşan bir şey alma. Teslim almak için mali müşavir ile kırk takla atmak deli gibi vergi vermek gerekiyor diyorlar.


  • nhk ni youkosu  (19.11.22 15:29:00) 
[]

ABD Vizesi erteleme?

2 aralıkta abd vize başvurumuz var,
ancak daha öncesinde başka bir yere vize başvurusunda bulunmam lazım (iş nedeniyle). haliyle pasaport onlarda kalacak bir süre. abd vize başvurum esnasında elimde pasaportum olmamış olacak kısaca.

ben bu randevuyu şubat ayına aldıraiblyior muyum?
yalnızca "randevuyu yeniden planla" diyerek mi oluyor bu iş? çünkü 2023 eylüle kadar dolu gözüküyor.

şubatta randevusu olan biriyle falan takas ettirmek istesem kabul olmaz mı?
bu işin bir yolu yordamı var mı?

 
takasa gerek yok online olarak ileri tarihe alaniliyorsun


  • buenosdias  (16.11.22 17:57:56) 
Her gun ais.usvisa-info.com'dan "randevuyu yeniden planla" diyerek bos randevu kovalamak lazim, bu sekilde 6 ay kadar one cektim. Takas icin ise, takas edecek kisi randevusunu biraktiktan sonra o bosluk hemen gorunmuyor ama ne zaman gorundugunu de bilmiyorum. O bosluk size yansiyana kadar baskasi kapabilir yani, garantisi yok.


  • argaladhel  (16.11.22 18:01:09) 
[]

Toki Arsaları hk.

bunların fiyatlarını nasıl öğrenebiliyoruz?

şimdi izmir aliağada müşterek ve müstakil diye iki opsiyon var.
bunların yeri neresi, müstakil gelirse ne kadar, müşterek gelirse ne kadar.

koşulları ne vs nasıl öğreniyoruz?

 
bir de izmir bornova doğumluyum,
istanbul2da ikamet ediyorum.

bu durumda sadece BORNOVA'dai arsalara veya istnabuldaki arsalara mı başvurabiliyorum
  • whatdreamsnevercome  (07.11.22 10:56:35) 
belli olan koşullar sitede yazıyor zaten. kalanını kura çekilince öğreniyorsun.

bornova merkez ilçe olduğundan izmir’deki tüm merkez ilçelere başvurabiliyor olman lazım. yalnız önemli olan doğum yeri değil nüfusa kayıtlı olduğun yer.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (07.11.22 11:06:38) 
Büyükşehirlerde bütün ilçeler

Küçük sehirlerde sadece ilçe

Nufus kaydınız İzmir'de ise tüm İzmir artı İstanbul
  • sanguine  (07.11.22 13:55:37) 
başvuru bitti hepsi 200000 bandında olacaktı


  • gatherer  (07.11.22 22:42:21) 
[]

İstanbul - KBB Uzmanı

rastgele bir hastaneye gitmek istemiyorum. çünkü yıllardır süregelen bir rahatsızlığım için, gerçekten çözümle uğraşacak ilgilenecek bir doktor arıyorum.

geceleri burnum çok tıkalı oluyor.
bu alerji olabilir, sinüzit olabilir, deviasyon olabilir veya hepsi birden (bence öyle) olabilir.

bu da bi ton sağlık sorununa sebep oluyor haliyle.

bu konuyla ilgili uzman birini alıyorum. (özel sağlık sigortasının geçtiği bir yer olmalı. sanırım özel muayenehanelerde geçmiyor -amerikan hastanesi hariç tüm hastanelerde geçerli bir sigortam mevcut-).

ilk gittiğim gün hemen paraya odaklanıp bıçak altına yatırmaya çalışmayacak, sorunumu net bir şekilde uğraşıp didinip bulup araştırıp öyle çözüme yönlendirecek bir doktor arıyorum. (nefes alamıyorsan deviasyonsundur hemen bıçakaltına yat denmesi canımı sıkıyor. ben her türlü ameliyatı da olurum da, önce bi detaylıca araştırılması gerek diye düşünüyorum)

bana kimi önerirsiniz?

 
www.acibadem.com.tr

çok ilgili bir hekim. benim uyku apnesi ameliyatımı da o yaptı. çok memnun kaldım ben. hastane de dört dörtlük. sağlık sigortanız varsa hiç düşünmeyin

ameliyat kararını uyku testi, tahliller vs sonrasında verdi tabi. nokta atışı da oldu çok şükür
  • mustafakesekci  (03.11.22 09:12:54 ~ 09:16:11) 
benim yıllardır bazen burnum yok gibiydi. tamamen tıkanıyordu , değişik yollar denedim. kortizonlu spreyler , biberiye yağı,çin yağı,kekik yağı,nane yağı koklamak .otrivine mentollü ile yaşamak.levamont ve başka isimlerle alerji ilaçları içip uyumaya çalışmak gibi.ve her gece burun bandı kullanıyordum
2 yıl içinde birçok doktor ile görüştüm medicana kadıköy , başkent üniversitesi hastanesi ve medical park hastanelerinde kafa tomografisi ve doktorların teşhisi ile ameliyat dediler.benim de özel sağlık sigortam var ama bir işe yaramadı açıkcası.burunla ilgili işlemlerde kullanamıyoruz dedi doktorlar. sadece tomografi ve muayne ücretlerinde bazılarında kullanabildim.
doğuştan nefes kanallarımda sorun varmış , kist oluşmuş .
hatta bir doktor bu şekilde nasıl yaşıyorsun demişti.
geçen yıl ekim ayında kbb uzmanı rahmi özçelep isimli doktor ameliyat etti. bana yeniden nefes kanalları yaptığını söyledi. 1 hafta tamponla gezmek dışında başka bir sorunum olmadı çok kolay ve olaysız geçti operasyon.
tamamen iyileştim.
güzel nefes aldığım için daha sağlıklı ve enerjik hissediyorum.merdivenlerden koşarken yokuş çıkarken tıkanıyordum eskiden, şimdi süper derin nefesler alıyorum ve her gece rahat uyuyorum.
ameliyatı para olayı olarak görme bence belki de tek çözüm ameliyattır.
  • devilone  (03.11.22 09:24:41) 
icerenkoy yeditepe hastanesi ilhan topaloglu.
cok tatli bir adam. benim yillardir nefes alamama sorunum var ve bir cok doktora gittim bu nedenle ve hic biri bir aciklama yapamadi. burun etim de yok, alinmisti yillar once. oglesine bir bogaz enfeksiyonu icin gittim, bu konuyu soylemedim. burna bakti "ah yazik sen nefes alamadigini hissediyorsundur" dedi! cok almislar burun etlerini, hic bir sey kalmamis, eski teknoloji tabi, artik oyle yapilmiyor diye aciklama getirdi:)
bir sefer de azicik duzeltsek mi burnumu diye gittigimde olmamasi gerektigine ikna edip geri gondermisti.
seviyorum ben, tavsiye ederim.
  • 65 derece  (03.11.22 12:04:16) 
[]

Bireysel Emeklilik

bu sene sembolik olarak BES'e kaydolmuştum.


%37 altın %54 eurobond.
%10 da işte hisse senedi, sabit getirili menkul kıymetler, %5 mevduat gibi dağıtılmıştı.

neyse, çok umurumda değildi aslında, bu parayı 15 sene de biriktirsen bi iphone bile alınmaz da.

bugün mail geldi allianz'dan, 2022 yılında %30 devlet katısından 20665tl'ye kadar daha faydalanabiliyormuşum galiba.
eşim ve ben 60'ar bin lira direkt atsak bu %30'dan direkt faydalanabiliyor muyuz?

2. sorum da; yukarıdaki fona göre böyle birikim yapmak mantıklı mı? ben 50 yaşıma kadar, bi sağlık sorunu olmazsa vs. dokunmayı düşünmüyorum bu paraya. %30 da devlet veriyorsa, bu altın + döviz ağırlıklı fonda biriktirmenin "gerçekten bu parayı döviz + altına atmaktan" daha dezavantajlı bir yönü var mıdır?

şimdi bu parayı kendim de aynı oranda döviz + altın alıp atabilirim ama %30 devlet katkım olmamış olur.
atayım mı sizce?

 
2. sorum da; devlet katkısının %100'ünü emekliliğe hak kazanınca alıyormuşuz (benim kendi dosyamda 56 yaş yazıyor)

bu 56 yaş doğru mu? çünkü bildiğim kadarıyla ben 60-65te falan emekli olabileceğim. (2008 marttan önce girişim yapılmıştı)

burdaki yaşın doğrusu nedir?
  • whatdreamsnevercome  (31.10.22 19:14:45) 
cevap 1: o 20.665 TL aylık ücret olabildiği gibi yıllık ücretin tamamı da olabilir. Net olan, o parayı atıp bir daha vermeyeyim durumunun olmadığı. Devlet desteğinin bir üst limiti var. Ödediğiniz meblağın %30'u kadar ama üst limitli.
cevap 2: Devlet desteğinin %100'ünü almak için sistemde 10 yıl kalmak ve 56 yaşına gelmiş olmak gerekiyor. Sistemde 10 yıl kaldıktan sonra paranızı çekmek isterseniz devlet katkısının %60'ı ile birlikte yatırdığınız ve fon getirisi olan birikiminizi alabiliyorsunuz (vergiler bir miktar kesiliyor).
ben yaptım 10 sene durdum ve 56 olmadan çıktım. getirdiğinin daha fazlasını farklı bir yatırım ile elde edebilirim diye düşünüyorum. uğraşmayayım orda biriksin işte derseniz sizin bileceğiniz iş. ytd tabii :))
  • pccopath  (31.10.22 21:03:23 ~ 21:04:34) 
Zamanında bakmıştım, şimdi unuttum.
Ama o devlet katkısı aslında çok da önemli bir fark yaratmıyor.
56 yaşında bozacak olursanız ancak o zaman olumlu bir etkisi oluyor.

Devlet katkısı denen para devletin seçtiği fonda durduğu için zaten az kazanıyor. Bir de yanlış bilmiyorsam devlet katkısı için de "yönetim gideri kesintisi, fon işletme bilmemne parası" ödeniyor. Şu anda gözünüze küçük görünüyor o binde bilmem kaç kesintiler ama para büyüyünce, süre uzayınca ciddi bir para ediyor kesintiler.

BES finansal olarak pek mantıklı değil, kendini tutamayıp da parayı harcarım/bozarım diyenler içinse çok iyi bir seçenek.
Kendiniz her ay altın alıp kenara koysanız daha karlı oluyorsunuz sanırım veya kafa kafaya geliyordu.
  • michael_knight  (31.10.22 21:22:06) 
devlet katkisi sadece 10 yillik hazine tahvili alabiliyor.
10 yillik TRY hazine tahvili faizine ve TR10 yillik eurobond dolar faizine bakarsan devlet katkisina giden her bir kurusun ne kadar anlamsiz oldugunu daha iyi anlarsin.

  • bay b  (01.11.22 09:58:16) 
[]

Su geçirmez spor ayakkabı

marka ve fiyat önemsiz.

sabahları köpeği yürüyüşe koşuya çıkarırken yağmur yağdığında veya çimler ıslak olduğunda veya denize sokmaya çalışırken falan spor ayakkabılarım pert oluyor. bunlara dayanıklı hangi spor ayakkabıları önerirsiniz? bot giymek istemiyorum, hem giymesi zahmetli hem de bazen ben de koşuyorum diye.

bir de yağmurluk önerseniz (o çok şart değil geçri north face'te buldum gözüme hitap eden 1-2 tane)

spor ayakkabıda bir türlü "ne kadar su geçirmiyor" olduğuna ikna olmadığım için harekete geçemedim bi türlü.

 
Outdoor bot alman lazım. Görüntüsü de şık. Su geçirmeyen bulabilirsin


  • NeinClein1  (30.10.22 12:22:57) 
Gore tex yazan ayakkabılar su geçirmiyor üzerinde yazıyor bundan sonrası sizde deneyip rahatı bulacaksınız


  • Gebeş kaplumbağası  (30.10.22 13:11:58) 
www.nike.com

3 modeli de olur aşırı rahattı
ayak tipin darsa nike ideal

yoksa merrel ya da columbia
  • bir soru sorcam  (30.10.22 13:44:36) 
[]

Stripe - aşırı pahalı değil mi?

stripe.com

%2.9 + 30 cent alıyorlar. inanılmaz büyük bir komisyon oranı bu.

türk lirasına bile %1-2den fazla komisyon alınmıyor. dolara %2.9 olağandışı bir ücretlendirme gibi geldi.

amerikada bu işin genel piyasası nedir ve başka alternatif önerebilir misiniz?
cep pos, apple pay vb. tüm çekim alternatiflerini de içermesi gerekiyor (yalnızca sanalpos değil yani)

 
App Store'lar %30 alıyor, onunla kıyaslarsan ucuz baya :)

Neyse, daha ucuzu yok. Benim bildiğim yok en azından. Eğer transaction'lar küçükse etrafından dolanmak için "cüzdan" işine girebilirsin.
  • plutongezegendegilmi  (29.10.22 20:39:04) 
hollanda bazli bir sirkete mollie entegrasyonu yapmistim. stripe'dan daha uygun diyorlardi(onlar ideal diye hollanda ici bir odeme sistemi kullaniyorlardi) ama aralarinda 10 15 centten fazla fark oldugunu sanmiyorum. siz yine de bir inceleyin derim.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (29.10.22 22:41:09) 
[]

Ticaret Bakanlığı - Cep Telefonu Düzenlemesi hk.

eksisozluk.com

aralık ayında türkiyeye gelip 1 ay türkiyeden çalışacağım.
bilet alacağım bu sıralar.

türkiyeden çalışırken yanımda 3 adet test device getiriyorum her seferinde.
şuan bunları sokamayacak mıyım? sokamayacaksam türkiyeye gelmeyeceğim, bilet almayacağım.

bu düzenlemenin neleri kapsadığını "tam olarak" nereden öğrenebiliriz? ben bunu acil nereden öğrenebilirim, çünkü ona göre seyahat planı yapıcam. normal planım aralık ayında gelip türkiyeden çalışıp christmas ile birleştirmekti.

cihazlar yoksa, ben de gelemiyorum.

 
cihazlar kutusuz olursa, sorun yapmayabilirler.

telefonlara bakarlarsa diye, yalandan bir app yazabilirsin. tam ekranda "test screen" felan yazarsın :)
  • durbidakka  (21.10.22 10:57:56) 
@durbidakka,

yok abi bu cihazlara hiçbir ekstra yapamam zaten.
bir de böyle bir risk varsa ben zaten girmem türkiyeye, bi de vasıfsız gümrük memurunu ikna etmekle mi uğraşacağım.

kore olsun bu ülke öyleyse bundan sonra. inanılmaz gerçekten.
  • whatdreamsnevercome  (21.10.22 11:09:05) 
[]

Çalışma sandalyesi hk. (herman miller, nurus vs.)

sırt ağrılarım arttı, sandalyemi değiştirmem lazım. kötü bir oyuncu sandalyesi kullanıyordum zaten.

şimdi sorum ise şu;

www.shop.bms.com.tr

herman miller bu

www.beymen.com

nurus ise bu.

arada hayvan gibi bir farkı var tabi ki.
ancak bu ikisi arasındaki fark yalnızca "prestij" kaynaklı mı? yoksa gerçekten bu akdar farkeer mi?

nurus daha önce hiç kullanmadım, malzeme kalitsini bilmiyorum. nurus almak üzer mi? veya başka bir şey önerir misiniz? neticede 10bin tl de az bir para değil, alıp da kötü kaliteli bir malzemeye, ergonomiye aykırı bir sandalyeye vermek istemem bu parayı.

tamamen bel ağrılarım için alıyorum, nurus bu talebimi doğru karşılamıyorsa farklı fiyatlara da yönelebilirim.

 
Bende Haworth'un sandalyesinden var, ama deneyimlerime gore bel/omuz/sirt agrilarinin kaynagi nadiren sandalyenin kendisi oluyor.

Yani sandalye degistirince agrilariniz buyuk ihtimalle kaybolmayacak. Yapmaniz gereken oturma pozisyonunuzu duzeltmek, saat basi hareket etmek (chair yoga, esneme hareketleri vb) ve mumkunse spor.

Gecmis olsun.
  • sertac akin  (06.10.22 18:54:48) 
hocam benim elimde çok düzgün durumda 2 tane nurus var bi tanesini sana satabilirim. bu arada ben memnunum


  • Ranchoddas  (06.10.22 19:01:06 ~ 19:01:57) 
Pc başından çalışıyorum bende de bel ağrıları var. söylediğiniz markaları hiç kullanmadım o yüzden onlar hakkında bir şey diyemem ancak ben şunu aldım;

www.sedunamobilya.com

gerçekten rahatladım. hem oturulan yer çok yumuşak hem asla belim ağrımıyor buna oturunca. bir de bir sürü yol gidip bu markanın showroom'unda özellikle denedim beğenip aldım. size tavsiyem kesinlikle bu kadar para verecekseniz, eğer imkanınız varsa gidip deneyin öyle alın. ben önceki koltuğu denemeden internetten aldım 6 ay sonra bel ağrılarım başladı ve hemen elden çıkarmak durumunda kalmıştım.
  • ilgeru  (07.10.22 00:16:27) 
bunları pek bilmiyorum ama daha ekonomik fiyat performans sunanları inceleyebilirsin. mertsit


  • mertk  (09.11.22 14:23:40) 
[]

Yazıcı arıyorum

evde şahsi işlerim için kullanacğaım. ayda 30-40 sayfa şirket evrakı imzalamak etmek için kullanmam gerekiyor.

ne almalıyım?
bütçe yok. en mantıklı tercih neyse onu almak istiyorum. hem uzun ömürlü olsun 5-6 sene başka yazıcı almam gerekmesin.

tanklı mı bakmalıyım?
lazer mi bakmalıyım?

renkli çıktı almak önemli bu arada.
bana ne önerirsiniz?

 
Renkli de olacaksa bu kullanım için en mantıklısı mürekkep püskürtmeli bir yazıcı. Renkli lazerler aşırı pahalı ve ev kullanımı için böyle bir yatırım pek mantıklı değil.

Kartuş dolumunda problem çıkarmayan bir model seçmek lazım, yani eski kartuşu doldurup doldurup kullanabilmek büyük avantaj.

Ama bazı modeller iki dolumdan sonra nasıl anlıyolarsa "sahte veya bozuk kartuş" uyarısı veriyor yazdırmıyor namussuz. Halbuki aynı kartuşu başka makineye takınca çalışıyor.

Hatta kendisine de araya başka kartuşlar takıp çıkarıp kafasını karıştırdıktan sonra çalışıyor.

Aslında bu dertlere bakınca en güzeli tanklı, dolumda sıkıntı olmayan modeller sanırım.
  • John Bloor  (16.09.22 10:57:46) 
tanklı tavsiye ederim. ben de aşağı yukarı sizin kadar kullanıyorum. Epson L3151 modeli var. Wifi özelliği de iyi iş görüyor.


  • mustafakesekci  (16.09.22 10:58:59) 
[]

Halı yıkama makinesi

köpek öyle veya böyle halıları kirletiyor.
buna karşın en azından ayda 1-2 defa halıları şöyle sağlam bi çamurdan, topraktan vs. arındırmak istiyorum.

www.hepsiburada.com

şu alet işimi görür mü?
kusursuzluk beklemiyorum, ama bazen köpeğin ayağından bulaşan kumu, çamuru, kiri, pası çektirsee yeterli.

 
Ben ihlas marka olanını kullandım. Bu ona göre daha ciddi görünüyor.
Diyebilirim ki rahat rahat görür.
Deterjanınızı doğru ve kaliteli seçmenizi öneririm.
  • mhm  (11.09.22 18:45:57) 
[]

Bireysel Dövize Kısıtlama hk.

tüm ekonomistler konuşuyor, bireylerin döviz kullanımına limitleme getirilecek diye.

ben maaşımı döviz bazlı alıyorum.
böyle bir durumda bu "limitleme" nasıl bir şey oluyor?

döviz 21-22 iken bizim 15-16'dan bozdurmamıza mı izin veriyorlar yalnızca?
yoksa "ayda 1000 dolardan fazla kullanamazsın" tarzı bir şey mi?

ev kiramı bile ödeyemem vallahi.

 
O söylediğin bir başka evre.

Yunanistan'ın mesela ekonomik kriz esnasında uyguladığı. Bankadan veya ATM'den bir günde en fazla şu kadar döviz çekebilirsin diye bir kısıtlama konmuştu.
  • Mirket  (10.09.22 11:47:15) 
böyle bir şey olma ihtimali yüzde sıfır.

olsa dahi gelir döviz olan adamı etkilemez. dolar değil tl olarak çekersin ennnn kötü ihtimalde.
  • roket adam  (10.09.22 13:10:59 ~ 13:11:49) 
Tüm ekonomistler değil yeşilada gibi yandaş ekonomistler veya özgür Demirtaş gibi tribünlere oynayanlar bu tür iddiaları ortaya atıyorlar ve maalesef bunlara inananlar var üstelik aynı iddiaları dönem dönem gündeme getiriyorlar nasıl olsa ülkede kültürel seviye çok düşük olduğu için istediğin gibi pr yapıp toplumu manipüle edebiliyorsun. Öyle bir şey olması imkansız


  • beemaker  (11.09.22 21:31:29) 
[]

İstanbul'a yakın hayvan dostu otel/bungalov vb.

4 gün kafa dinlemek istiyoruz. deniz şart değil, ama deniz yoksa odaya özel havuz, jakuzi vs. gibi şeyler olmasını bekliyoruz. bir de labradorumuz var, o da bizimle gelecek hlaiyle bunu da kabul edecek bir yer arıyoruz. (bu senaryoda sanırım bungalovlar daha mantıklı gibi)

doğanın falan içinde olması, yürüyüş yapılacak bir çevresi olması da iyi olur.

sapanca taraflarına bakıyorum şuan, başka bir yer gelmedi aklıma. oralarda karar vermeden önce size de bi sormak istedim nereleri önerirsiniz?

 
Gelibolu'da "Zeytin Cafe Bungalows" olabilir.


  • michael_knight  (05.09.22 15:37:36 ~ 15:37:53) 
[]

Köpek için eğitim merkezi önerisi

7 aylık labradorum, daha önce hiç eğitim almamış.

oturması, kalkması, yerine dönmesi, eşyalara zarar vermemesi ve daha önemlisi dışarıda benimle, benim komutum altında yürümesi için eğitim aldırmak istiyorum.

1. istanbul'da nereleri önerirsiniz?
2. 7 ay çok mu geç? (8 aylık da olabilir, terkedildiği için aldım. tam yaşına hakim değilim)

 
istanbul'da bile değilim, sadece tavsiye için geldim :)
bence köpeğinize kendiniz dilediğiniz komutu rahatlıkla öğretebilirsiniz. clicker eğitimi nedir ne değildir onu öğrenin derim. youtube'ta bir sürü video bulabilirsiniz. köpekler için 101 beceri diye bir kitap var, Kyra Sundance'in. O kitap müthiş faydalı ve güzel bir kitaptır. her bir komut için nasıl hazırlık yapmanız gerektiğine kadar ince detayla anlatır. köpeğinize kendinizin eğitim vermeniz aranızdaki bağı kuvvetlendirir. bilmediğiniz köpek eğitim merkezlerine güvenmek zorunda kalmazsınız böylelikle. az biraz sabır ve günlük bir kaç sefer 2-3 dk maksimum eğitimle bir iki ay gibi sürede çok güzel sonuç alırsınız. :)
sizinle birlikte güzel, çekiştirmeden yürümesini istiyorsanız easy walk leash'e bakın derim. örnek link: www.mamasepeti.com
bizim erkek golden'ımız var, 40 kg kadar bir çocuk ve L beden kullanıyoruz. ayarlanabilir olduğu için L beden sizin de işinizi görür bence ama M bedene de bakabilirsiniz dilerseniz. Köpeğinizin cüssesine bağlı artık o kısım :)
Eğitim için de hiçbir yaş geç değildir. İş ki iletişiminiz, bağınız kuvvetlensin ve kuvvetli olsun. Sizin mutlu olduğunuzu hissettiği an sırf sizi mutlu etmek için bile öğrendiği şeyleri devamlı uyguluyorlar :))

Sevgiler
  • vedderbaug  (29.08.22 13:16:55) 
[]

Yemek kitabı önerisi

ya eve 1-2 tane cocktail kitabı aldım amazon üzerinden, çok beğendim çok hoşuma gitti.

şimdi de yine şöyle kalın ciltli, kaliteli fotoğraflı/tarifli yemek kitapları alayım istedim.

tam kafamda konsept yok ama; belki spesifik mutfaklar odaklı (ne bileyim güney amerika mutfağı belki veya türkiyede malzeme sorunu çekilmeyecek tariflerin mutfakları) veya belki deniz odaklı veya sebze odaklı vs.

kafama tam oturtamadığım için konsepti düşünemedim ama.
ingilizce veya türkçe böyle önereceğniiz kitaplar var mıdır?

 
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (21.08.22 18:52:09) 
keske bu kadarpahali olmasa :'(
www.amazon.com.tr

  • in vino veritas  (21.08.22 22:58:59) 
[]

AWS - Elasticbeanstalk - Static IP hk.

dokümantasyonları okudum aslında, ama beceremedim. becerememe sebebimi ve sorularımı da soracağım:

1. Yeni bir EBS açarken bir VPC'ye tanımlamamız gerekiyor. bu VPC'ye ait subnetleri de, NAT gateway'e tanımlayıp, public'i kapatmak gerekiyor. Burası tamam. Sorun şu ki; aynı VPC'ye tanımlı birden fazla EBS'im var. Ve onların static ip'li olmasını istemiyorum. Ve ben bu işlemi default VPC'den yaptığım an dışarı kapanıyor trafik.

2. Haliyle yeni bir VPC açmalıyım, ama. bir türlü ayarlarını doğru yapamadım. public/private subnet ayrımı vs. hiçbirini yapamadım. Nat gateway'i tanımlayamadım, ebs'i bunun üzerinde çalışır hale getiremedim.

Bana guide olabilecek biir var mıdır?
Yeni bir VPC tanımlayayım, o VPC'ye ait bir EBS açayım. O EBS'in subnetlerini Nat Gateway'e tanımlayıp static IP kazandırayım.

Bu süreci temiz anlatabilecek biri var mıdır?

 
[]

Kanlı ishal sonrası evde virüs riski?

selamlar, geçtiğimiz hafta yavrumuzu kaybetmiştik.

yavrı yalnızca belirlediğimiz çitte yaşayıp hayatını kaybetmişti. evin başka odalarına, koltuklara vs. hiçbir yere temas etmedi.

yarın bir gün başka bir yavru aldığımızda veya arkadaşımızın köpeği geldiğinde risk oluşturmaması için ne yapmalıyız?

yavrunun bulunduğu bölgeyi çamaşır suyuyla sildik. her gün silmeye devam edebiliriz.
yavruya temas ettiğimiz giysileri yıkadık.

çitleri sildik ettik.

içimizin rahat olması için başka ne yapmalıyız?
evin genelini temizlemeye gerke yok demi?

2 ay sonra yeni bir yavru alıp aynı virüse sahip olursa, herhalde aklımı kaçırırım üzüntüden.

 
bu arada giysilerimizi falan atmak mı gerekirdi? bunu nasıl garanti altına alabiliriz?


  • whatdreamsnevercome  (16.08.22 13:30:48) 
şundan kullanıyoruz biz dışarıdan geçici olarak kedi falan getirdiğimizde. baktım Parvovirus yani kanlı ishal virüsüne karşı da etkiliymiş. suyla karıştırıp her yeri silebilirsiniz de, sprey şeklinde her yere püskürtebilirsiniz de. veterinerler de buna benzer ürünler kullanıyor.

www.hepsiburada.com
  • delidir yakalayin  (16.08.22 15:54:33 ~ 15:55:34) 
Çamaşır suyu çok etkilidir. Temizlik yaptığınız suya biraz damlatmanız bile çoğu zaman yeterli olur. Rahat hissetmek için normal kolonya ile veya herhangi bir 60 derece üstü alkol içeren dezenfektan ile silmeniz de olabilir.

Elbiselerinizi atmak gerektiğini sanmıyorum. Sabun, alkol, çamaşır suyu ... virus hücresinin dış çeperini parçalayıp öldürüyor.
  • alfired  (16.08.22 16:14:57) 
[]

Kanlı ishal - kurtulur mu?

dün bir yavru sahiplendik.
zaten koşulları bomboktu, verenler öyle olmadığını yansıtmaya çalışsa da.

2-3 saat yol geldik, hayvanın üstünde kene-pire falan görünce bi veterinere götüreyim, hem de kaydını vs. yaparız veterinerle tanışmış oluruz dedim. tam klinikten çıkarken ishal olarak tuvaletini yaptı, kokudan şüphelenen veteriner test yaptı ve parvo pozitif olduğunu söyledi.

2 aylık yavru.
anne sütünden ne kadar faydalandı bilmiyoruz, ama çok sağlıklı gözüküyor. sabah biz almadan önce mama yediğini (iştahının henüz kesilmediğini) biliyoruz, gayet kilolu 4.5 kilo zaten, halsizlik yoktu ama uzun yol gidince 3-4 veteriner dolaşınca halsizleşti. (diğer testlerde sorun çıkmadı bu arada)

akşam veterinere bıraktık, en az 3 gün tedavi olacak. tabi ki veteriner çok ümitli olmamamamızı söylüyor.

ekşide, burada vs. milyon tane yazı okudum. baya da kurtulan var, nolur sanki bizimki de kurtulsa? o bakışlarını falan hatırladıkça moralim bozuluyor, zavallı yavru.

sizce henüz yalnızca ishali başlamış olan yavruda, bu erken teşhis mi sayılır? (kan, ateş, halsizlik, iştahsızlık henüz başlamamıştı veterinere teslim ettiğimizde)

şuan veterinerde, birkaç gün orada kalıcak eğer vefat etmezse. öğlen gidip görmek istiyorum.

gerçektne kurtulma ümidi nedir? yüksek olmadığını biliyorum ama, internette de aşırı fazla kurtulan yavru görünce ister istemez içimde bir umut ışığı doğdu. doğmasın mı?

 
bu arada "korkul uve stresli ortamlarda bağışıklık hepten düşer" diyenler de okudum. hani veterinerlikte tek başına kalıyor olması bir sorun mu acaba, sık sık yanına mı gitmek gerekir?


  • whatdreamsnevercome  (07.08.22 10:42:42) 
iyi bir veterinerse kurtulma şansı var, kurtulan da oluyor.
yine de çok ümitli olmayın ama umudunuzu da yitirmeyin.
muhakkak sürekli ziyaret edin ve sevgi gösterin.

tedavisiyle ilgili de sürekli bilgi alın.

geçmiş olsun, umarım iyileşir.
  • blatta hiberna  (07.08.22 10:47:11 ~ 10:47:23) 
"Birde kalmalı bir şekilde vermeyin. Her sabah veterinere verip her akşam alın. Eğer onu yatılı şekilde veterinerde tedaviye verirseniz terkedildiğini hissedip tedaviye yanıt vermez. " şöyle yorumları da baya bi okumya başladım ama. aşırı kararsız durumdayım.

kimisi %50 demiş, bir yazıda %68-90 arası değişir veterinerde tedavi ettirirseniz (kurtulma oranı) demiş.

ben %10 ihtimal gibi daha düşük ihtimal sanıyordum. bugün mesaim var ama çalışamıyorum resmen bunu düşünüp sürekli yorumları okumaktan.
  • whatdreamsnevercome  (07.08.22 10:56:33) 
kurtulma yuzdesi cok dusuk. ama istahi henuz gitmediyse ve halsizlesmediyse kurtulma sansi yuksek. kusma iyiye isaret degil ama istah ve hareketlilik su an oldugundan oradan cevrilebiliyor. kedinin direnci de onemli tabii. vet'te kalsin. sabah gotur aksam al'lik bir hastalik degil. yogun bakimda durmasi lazim kedinin. gidip gor arada ama bir anlami yok oyle moral acisindan falan. vetin iyi olmasi yeterli. henuz hareketi yavaslamamis ve istahtan kesilmemis bi kedi oldugundan bana iyilesir gibi geldi. deneyimlerime dayanarak yazdim.


  • Kittie  (07.08.22 12:08:17) 
bu arada hiç köpek olduğundan bahsetmemişim.

köpek yavursu kendisi :(
  • whatdreamsnevercome  (07.08.22 12:10:56) 
2 aylik 4.5kg dediginde anladik biz kopek oldugunu:) Acil sifalar diliyorum mutlaka yanina gidin denildigi gibi eve goturebilecekseniz eve de goturun, degilse orda bakilsin 3 gun abarti bi sure degil onemli olan iyi olsun


  • ala09  (07.08.22 13:13:08) 
kilosunu hic gormemisim :)
belki kopekler daha hizli toparliyordur cevabim da gecersiz olabilir

  • Kittie  (07.08.22 14:11:34) 
Köpeğim nerdeyse 6 aylıkken kanlı ishal oldu, teşhisi de çok zor koydular. Çok iyi Bi veterinerle çok şükür atlattık. Her gün veterine götürdüm yaklaşık iki hafta - ilacı yok maalesef- serum ve vitamin veriyorlardı. Eve gelince de biz seruma devam ediyoduk. Bize De ümitlenmeyin dediler, çok kilo verdi korkunç Bi süreç ve çok fazla kustuğu için bağırsakları da düğümlenmiş dedi veterineri ultrasondan, ameliyat oldu ve çok şükür kurtuldu. Hiç yanımızdan ayırmadık hep beraberdir hastalık sürecinde. Umarım sizinki de iyileşir geçmiş olsun


  • euteamo  (07.08.22 23:31:21) 
dün gece bizdeydi, sabah tekrar veterinre götürdük.

ishali yok,
ateşi yok,
halsizlik yok hatta beklediğimden milyonlarca kat daha canlıydı, sürekli kuyruğunu sallayıp bize sataşıyordu.

tek sorun: kendi mama yemiyor şuan, veterinerde zorla mama veriyorlar şuan şırıngayla. ben tam beceremedim o işi, ama bu akşam zorlayacağım.

umarım işler yolunda gider. şuan hiç hasta değil gibi, o derece iyi gördüm. ama bu hastalıkta aniden kötüleşebiliyor bunun da farkındayım. seruma devam.
  • whatdreamsnevercome  (08.08.22 17:34:36) 
dün kendi mamasını yemiş.
akşam bize geldiğinde muhteşemdi, sabah bir tık daha halsiz gibiydi ama arabaya binince modu yerine gelmişti.

az önce veterinere uğradım, kafasını kaldıramıyordu. moralim inanılmaz bozuldu.

semptomların 4. günden sonra başladığı vakalar oluyor mu? cumartesi pozitif çıktı, o günden beri tedavi alıyor ve dün gece kanlı kaka yaptı, bugün de inanılmaz halsiz.

moralim o kadar bozuk ki, başka hiçbir şey yapamıyorum.
  • whatdreamsnevercome  (09.08.22 14:41:53) 
çok zor biliyorum ama moralinizi bozmamaya çalışın.
her iyi gördüğünüzde iyileşeceğine kesin gözüyle bakmayın ama her halsiz gördüğünüzde de kötü düşünmeyin.
bu iniş çıkışlar normal, hasta sonuçta.

umarım bir an önce iyileşir.
umudunuzu yitirmeyin.
  • blatta hiberna  (09.08.22 14:50:14) 
Nasıl olacak bilmiyorum ama bu şekilde 2 gün geçirmes imkansız gibi geliyor bana. Ben 4. Güne gelince kurtulduk sanmıştım yeni başlanış.


  • whatdreamsnevercome  (09.08.22 17:38:53) 
bu biraz uzun sürebilen bir mücadele, o yüzden sabırlı olun.
iki günde atlatılacak bir şey değil.
inşallah atlatsın, önemli olan o.
mutlu olması, sizinle olması önemli.
en büyük mutluluk kaynağı sizsiniz, öyle düşünün.
o yüzden siz de enerjinizi yüksek tutmaya çalışın.
  • blatta hiberna  (09.08.22 18:54:28) 
bugün hiç kusmamış. ama çok kötü durumda.

ve hiçbirş ey yememiş de. kanlı ishal de sürüyor.

hiçbir şey yemeden ne kadar süre daha dayanabilir?
  • whatdreamsnevercome  (10.08.22 17:13:44) 
ne yazık ki 1 saat önce ellerimde öldü.

veterinerdeyken o kadar hareketsiz değildi. veterinerden cıkmadan önce 4 tane iğne yaptılar, sonra hayvan bi harektesizleşti. eve gelince de yastağına uzandı kımıldamadı. sonra ben uyuyakaldım, can çekişirken gördüm. başına geldim ama yapabilecek hiçbirş eyim yoktu malesef.
  • whatdreamsnevercome  (11.08.22 01:12:55) 
[]

Kredi Kartıyla Altın Almak

geçtiğimiz aylarda kredi kartıyla gram altınlar aldım.
kafamdaki teori de; şuan dolar da altın da çok ucuz, kredi kartı faizleri düşük. ben limitlerimde girebildiğim kadar bu altın işlerine gireyim, en kötü ihtimalle satar borcumu öderim diye düşünüyordum.

kartın asgarisini ödeyip, ödediğim kısımla yeniden altın alarak devam ediyordum.
ama şimdi asgari ödemeyi %40 yaptılar. kendimi zorlayınca hala bu döngüyü sürdürebilirim, ama sürdürmeli miyim sizce?

nisan aylarında tüm limitlerimi (kredi + kredi kartı) zorlayarak dövizdir, altındır ne varsa aldığım için ödemeler üst üste biniyor. şuan için ödeme sorunum yok, ama devam ettirirsem biraz zorlanmaya başlayacağım.

sizce sonuna kadar zorlayayım mı?

bir yandna seçimden korkuyorum, seçim gelirse piyasa rahatlayabilir.
diğer yandan ise "ulan bu kadar basılan para ne olacak? %80 enflasyon var, dolar daha %20 arttı. seçimin kralı olsa bu aradaki farkı nasıl kapatacak" diye de düşünüyorum.

sizce bu döngüyü en azından ekim-kasım aylarının sonuna kadar aralıksız sürdüreyim mi?

 
Şimdi ilk olarak bu sorunun cevabı doğrudan bir başka konuya bağlı; Altın/TL paritesinin geleceği. Altın artar mı? Azalır mı? Artarsa ne kadar artar? Senin kredi kartına ödediğin faizi, altın alırken maruz kaldığın makas aralığını kapatıp seni kara geçirecek kadar artar mı?

Bu soruların cevabını bilmek için müneccim olmak lazım. Haliyle yaptığın şey için çok mantıklı ya da mantıksız da diyemeyiz doğrudan.

Enflasyon ve doların artışı ile ilgili düştüğün yanılgıyı söyleyeyim hemen. %80 olarak açıklanan enflasyon 1 Temmuz 2021'den, 1 Temmuz 2022'ye olan fiyat artışlarını yansıtıyor. Yani enflasyon %80 açıklandı. O zaman önümüzdeki süreçte dolar da %80 artacak diye bir şey yok. Zaten geçmişe dönük bir istatistikten bahsediyoruz.

1 Temmuz 2021'de dolar 8.45 civarındaydı. Yani bugüne baktığımızda %106 artmış. TR-ABD enflasyon farklarından da fazla. Tabii TÜİK tarafından açıklanan veriye göre söylüyorum bunu.
  • himmet dayi  (14.07.22 08:55:03 ~ 08:56:31) 
[]

İzmir Otel Önerisi

Radisson blue'yu vs. saymadan soruyorum;

İzmir'de kendine ait plajı olan, hatta aslında bu plaj keşke bir koy kafasında falan olsa ama yoktur büyük ihtimalle, hangi otelleri önerirsiniz?

izmir'in herhangi bir bölgesi olabilir, çeşme vs. şart değil.

4-5 yıldız olmasını tercih ederim.

 
Altın Yunus, Radisson vb. otelleri es geçerek aklıma gelenleri bölge farketmeksizin yazıyorum;

Bu üçlü favorilerimden;
Mark Warner Phokaia
Paloma Pasha
Club Marvy

Daha alt segment olarak;
Cactus Club Yalı
Hanedan Beach
Labranda Lebedos
  • uvcray  (03.07.22 22:17:29 ~ 22:22:46) 
[]

100 Gram Bile veremiyorum

99 kilonun biraz üstündeydim, 10 gün önce diyete başladım.

tek öğün yiyorum, o öğünde de doğru düzgün besleniyorum. 3 gün vegan, 4 gün normal gıda şeklinde, ekmeksiz, şekersiz vs. doğru düzgün besleniyorum.

3-3.5 litre suyumu da içiyorum.

önce 99 kilolardan 96.5 kilolara hızlıca düştüm, ödem attığım için. sonra durdum, 2.5-3 kilo ödem az geldi aslında, ama ses etmedim. 100 kiloluk, hiç spor yapmamış, tuzundan sağlıksız yemeğine kadar beslenen birinde daha çok ödem olmalı sanki.

neyse.

sonra ufak ufak biraz daha kilo gitti.
4 gündür 96 kiloyum. bi gün 96, bi gün 96.1

3-4 gündür her sabah 1.30 saat tempolu (5.5km tempolu) yürüyüş de yapıyorum. yukarıdaki gibi besleniyorum.

ve 100 gram bile veremedim. 100 gram. harbiden inanılmaz bir hayal kırıklığı oldu.
2 hafta daha uğraşıp doğru düzgün bir gelişme katedemiyorsam bırakacağım sanırım diyeti. çünkü en çok yediğim halim de maksimum 3 kilo fazlası.

bana önereceğiniz son bir şey var mı?
tamamen bu yoldan dönmek üzereyim çünkü.

 
yağlar kasa dönüştüğü ve kas hacim olarak daha ağır olduğu için tartıda fark etmiyorsun değişimi

bende de aynı sorun var

en az 30 gün devam etmen lazım illa ki vereceksin giren-çıkan dengesini bozmazsan
  • duyurukullanıcısı  (28.06.22 09:50:39) 
@duyurukullanicisi,

kas yapacak herhangi bir aktivitede bulunsam bunu anlardım. ama hiçbir aktivitem yok.

son 4 gündür yürüyüş yapıyorum yalnızca. 100-200 gram kaslanmış olma ihtimalim zaten matematiksel olarak yok.
  • whatdreamsnevercome  (28.06.22 09:55:31) 
Kilo vermek diyet yapılan süre ile linear olmayan bir korelasyon içinde. 10 günde 4 kilo ödem ve yağ atmak gayet güzel.

Kilonuzu takip etmeyi bırakıp bir süre sadece aldığınız kalorileri sayın. Matematiği çok net bu işin. Sizin ölçülerinizde birinin formunu sürdürmek için alması gereken yaklaşık kalori 2500 kkal. Bunu sağlıklı kilo vermek istiyorsanız 2000'e, daha hızlı sonuç alayım da kas kaybı olması problem değil derseniz de 1500'e kadar düşürebilirsiniz. 2000'e düşürdüğünüzü varsayalım. Her gün 500 kalori açık vermiş oluyorsunuz. Bir kilo yağ 7400 kkal. Bu durumda 15 günde saf 1 kilo yağınızı atacaksınız demek oluyor bu. Arada ödem kaybedeceksiniz, su dengeniz değişecek filan falan derken 1,5-2 kilo düşersiniz tartıda her 2 haftada bir bu disiplini sürdürdüğünüz sürece. Tartıda yansıması olmazsa da o 1 kilo yağ sizden bir şekilde çıktı gitti. Vücut yerine ne koyarak dengeledi kendini mühim değil, hayırlı olsun.
  • jack of hearts  (28.06.22 10:10:39 ~ 10:11:58) 
son 10 gündür, günde 1000 kaloriyi geçtiğim gün yok. her gıdamı tek tek ölçe ölçe (gramajına kadar) yiyorum. 1000 kalori belki az gelecek, ama kilo verebilmek için kalori açığı. yaratmak mecburiyetindeyim.

ve hiçbir işe yaramıyor.

şuan survivordakilerden az besleniyorum.
  • whatdreamsnevercome  (28.06.22 10:14:53 ~ 10:15:09) 
günlük tartılarak kendini bu kadar şartlamana gerek yok. bu durum seni bir süre sonra sıkar. her gün tartılmak yerine haftalık tartılmayı dene. tartılacağım günü iple çektiğim zamanlar aklıma geldi de iyi ki öyle yapmışım. hevesle heyecanla tartıya çıkardım.


  • burty  (28.06.22 10:20:52) 
Habire tartılma.vücuduna giren belli çıkan belli. Fizik kanunlarına karşı gelmiyorsun. Her türlü kilo vereceksin. 10 günde bir tartıl


  • glamdr1ng  (28.06.22 10:25:33) 
sana onerecegim son degil ilk sey tartiya bu kadar saplantili olma. az yiyip cok hareket etmeye devam et illa ki sonuc alacaksin. hala icin rahat etmezse bi kan testi yaptirmani tavsiye ederim ama bir sure daha gectikten sonra. ayrica gunluk tartilmanin hicbir anlami yok. her hafta ayni gunde tartilip daha iyi gozlemleyebilirsin.


  • bay b  (28.06.22 10:29:22) 
beslenme uzmanı değilim ancak yıllardır kilo alıp veren biri olarak bence bu kadar az beslenmen ciddi sıkıntı olabilir. zayıflamandan ziyade seni enerjisiz ve vücudunu savunmasız bırakır.

bence yapacağın en en en iyi şey devlet hastanesi de olsa bir diyetisyene gitmen. umduğundan çok daha fazla faydasını görürsün ve aç da enerjisiz de kalmazsın.

ikinci olarak ağırlık çalışmak her zaman kas yaptırmaz. onun için ciddi beslenme ve emek harcaman gerekiyor. ancak kilo verme sürecinde ağırlık çalıştığında, mesela şınav çektiğinde ya da dambıllarla indir kaldır, kol-omuz hareketleri yaptığın yahut squat, ağırlık antrenmanlarının kardiyodan daha fazla kalori yaktırdığını fark edeceksin. o yüzden akşam evde bile yapılabilecek 15-20 dk'lık bir ağırlık antrenmanı kilo vermene ciddi etki edecektir çünkü kasların uyarıldığı için tüm gece çalışmaya ve kalori yakmaya devam edecek. ben kilo vermek için bunu yapıyorum. mesela bir arkadaşım da kas yapmak için ağırlık çalışıyordu ama sürekli zayıf olmaktan ve kilo alamamaktan şikayet ediyordu. çünkü yeterince beslenmiyordu.

dediğim gibi bunu yapsan da yapmasan da önceliğin beslenme. bunu da kafana göre yapmasan çok daha iyi olur. en salakça şeyleri bile denemiş biri olarak söylüyorum.
  • vaveylababa  (28.06.22 10:30:04) 
Ben şok diyetleri işe yarar bulurum, kendini kandırmak da olsa. Kiloluyken kaslanınca da yağ tabakasının altındaki tadilat ile insan ne değişti kendinde anlayamıyor. Şu an o kilolarla alakam yok da zamanında 77'yken bir hafta hiçbir şey yemeyip 70'in altına düşmüştüm. Yağ oranım %14-17 arasıydı tahminim. Büyük ölçüde ödem atımı ve dehidrasyon yanılgısından ibaret bu hızlı kilo kaybetme hikayeleri. Vücut için berbat bir şey muhtemelen fakat şişkinliğini atıp göbeğin yerini bu kadar kısa bir sürede karın kası alınca motive oluyor insan. Takip eden 3 ayda kilom hiç değişmedi ama spor yapıp kas kütlemi çok ciddi artırmıştım. Yağ oranımı da %8-9'lara çektim. Spor öncesindeki 70 kiloluk halimle, sonrasındaki halim arasında muazzam fark vardı. Siz de şu an pozitif bir süreçtesiniz, sadece kiloya yansımıyor. Yalnız yine de 1000 kkal azmış, o kadar zorlamaya gerek olduğunu düşünmüyorum. "Günlük sıfır kalori alayım, 3 günde 1 kilo yağ atayım." gibi bir dünya yok maalesef. İlla tartıda sonuç görmek istiyorsanız kesinlikle sağlıksız olsa da su alımınızı da azaltmanız gerekir. Şok diyetlerin sırrı bu.


  • jack of hearts  (28.06.22 10:52:22 ~ 10:55:33) 
Bu diyeti bir diyetisyenle yapmanız daha doğru olur.

Kilo verme üzerine bir sürü yöntem var. Geçenlerde bir tepkikolik videosunda 4-5 diyetisyenin röportajı vardı. Hepsi farklı. Mesela biri kesinlikle yoğurt yemeyin derken diğeri yoğurt olmalı diyor.

Ama gün boyu tek öğün beslenmek bu yöntemlerden biri mi emin değilim. Vücudumuzun düzenli enerji için gıdaya ihtiyacı var. Bu tarz şok diyetler ancak doktor kontrolünde ve ileri düzeyde obezite sorunlarında uygulanıyor genelde. Atıyorum 200 kilo bir adamdır ciddi kalp sorunu başlamıştır ancak öyle.

Sizin sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlığı edinmeniz lazım. Mesela benim diyetisyenimin verdiği programda günde 5 öğün tüketiyordum. Sadece akşam 6-7'den sonra yememem gerekiyordu. Önemli olan o öğünlerde ne tükettiğin ne porsiyonlarda tükettiğin.

Vücudun karbonhidrata da, proteine de, yağa da ihtiyacı var. Mümkün mertebe bunları yeterli miktarlarda almak gerek. Düzgün ve sağlıklı bir beslenme programıyla, bakın şok diyetten bahsetmiyorum, ideal kilonuza kavuşursunuz. İşlenmiş gıdalardan, aburcuburdan hazır yemekten uzak durun öncelikle.

Bunun yanına düzgün egzersizi de hayatınıza sokarsanız ve bunu rutin haline getirirseniz sağlıklı bir kiloya kavuşursunuz.

Bu arada kilonun sebebi sadece yemek olmayabilir. Hormonel bozukluklar, şeker gibi hastalıklar, aşırı stres (stres kortizol ilişkisi) de kiloya sebep olabilir. Düzgün beslenen ama stres yüzünden "şişen" insanlar da oluyor. Uykusuzluk bile...

Bu yüzden bence mümkünse bir hastanede iyi bir diyetisyen bulun ve onunla konuşun. Kan tahlilleri yapsın sebebinize göre beslenme programınızı versin.

Eğer hiç spor yapmamış biriyseniz muhtemelen kas gücünüz ve kas kütleniz de zayıftır. Tempolu yürüyüş hiç egzersiz yapmamaktan iyidir tabii. Ama hiç spor yapmamış birine 1,5 saat tempolu yürüyüş faydadan çok zarar da verebilir. Bacaklarınız o kiloyu taşıyacak kas kütlesine sahip değilse, orta vadede diz eklem sorunları çıkabilir.

Burada vücudu yavaş yavaş güçlendirecek, tüm vücudu çalıştıracak eşit oranda egzersizler yapmanız daha iyi olur. Egzersiz süresinden ziyade niteliği önemli. 15 dakikalık, aerobic seviyesinde bir egzersiz 1,5 saatlik bir yürüyüşten daha etkili olabilir.

Bu arada tek bir noktaya odaklanan egzersizler sakatlık riskini artırır. O yüzden tüm vücut çalışması önemli. Vücudun bir bölgesi çalışırken bile diğer kasları da kullanabiliyor. Atıyorum ağırlık kaldırırken sırtımızı da kullanırız ama sadece kol çalıştırıp, sırt kullanmayınca sırt zayıf kalır ve sakatlanabilir.

Vaktiniz ve bütçeniz varsa bir spor salonu ya da antrenörle çalışabilirsiniz.
Ben instagramdan bir personal trainerla çalışıyordum bir ara. Aylık 150-200 gibi bir şey alıyordu. Yanında diyet de veriyordu.

Buna da zaman ayıramazsanız freeletics, body fit gibi uygulamaların beginner seviye egzersizlerine bakın. en azından doğru ısınma, doğru egzersizleri bulursunuz. Kilo verme, kas kütlesi artırma, dayanıklılık artırma gibi istediğiniz programları bulursunuz bunlarda.
  • anten  (28.06.22 10:57:03 ~ 11:19:28) 
Yağlar kasa nasıl dönüşüyor sırrını öğrenmek isterim. Misal elimizde 1 litre yağ var, bunu 1 kiloluk löp ete çevirebilir miyiz? Yağları kasa çevirebiliyorsak bunu da yapabilmemiz lazım çünkü.

İkincisi, vegan besleniyorum ekmek yemiyorum şeker tüketmiyorum normal gıda şeklinde doğru düzgün besleniyorum doğru bir beslenme programı değildir, doğru beslenme programı günlük alman gereken toplam kalori miktarını hesaplaman, bunun için de alman gereken proteini karbonhidratı ve yağı toplam miktara bölüp her makro için doğru kaynaklardan beslenmek doğru bir beslenme modelidir. Yani insanlar kızıyor böyle deyince ama bu hesaplar yapılacak o kaloriler sayılacak, yoksa "abi bir avuç yerfıstığı yedim ne olacak ki" diyen adama o bir avuç fıstık 600 kalori yapıyor deyince şaşırıyor, şaşırmaması lazım. Yani ekmeksiz şekersiz şunsuz bunsuz beslenmek önemli bir konu değil, ben her gün cheesecake yiyerek de kilo verebilirim.

Üçüncüsü, Vücut diyet süresince düz bir hatta sürekli enerji kaybı yaşamaz; biraz ileri gider biraz geri çekilir dahili sistemi mevcut duruma adapte edebilmek için, sen normal bir şekilde kilo vermişsin, vücut yağ kaybını bir tehdit olarak görmüş kendini korumaya çekmiş, senin hatan bu aşamada vücudu zorlamaya çalışman olmuş, yani vücut zaten enerji rezervi kaybı yaşadığı için strese girmiş sen bu aşamada kaloriyi daha da kısarak vücudu iyice zora sokmuşsun, sen kaloriyi bu kadar kısınca vücut daha çok yağ yakayım demez; kalan enerjiyi korumak için daha az yağ yakayım der, burada da yine üstte dediğim konuya geliyoruz; iyi bir matematik hesabı ile yüksek kalori açıkları verip vücudu strese sokmayıp doğru bir kalori hesabıyla doğru miktarda kalori açığı verip kilonu izlemen gerekiyor ve bunu da üç günde beş günde değil minimum 3-6 aylık bir süreçte gerçekleştirmen gerekiyor.
  • Kaleci Saçlı Forvet  (28.06.22 11:26:14 ~ 11:29:10) 
1 aydir spor yapiyorum 200 gram aldim.
Yaglar kasa donusmez ama spor yaptikca kaslanirsin bu yuzden tartidaki agirligin artabilir ya da ayni kalabilir.
Hergun tartiya degil aynaya bakarsan daha dogru olur.


Bu arada bence berbat besleniyorsun, vucut muhtemelen panige kapilip yag eritmekten kaciniyor. 100 kg adamin vegan beslenmeyle ne isi olur, once normal degerlere gelip sonra boyle deneysel seylere gir.

Hatta o kadar az besleniyorsun ki dogru karar alma mekanizman bile bozuluyor olabilir.
Dusun bak gunde 5lt damacanayla su icip, 1 ogun yemek yiyorsun o da ottan ibaret.
Toplama kampina dussen bu kadar zulmetmezler.
  • divit  (28.06.22 12:30:41) 
@divit,

vücudun bir şey harcamaktan kaçınması gibi bir durum olamaz. araba benzini az kaldı diye az benzin yakmaya başlamaz. vücut, "rölantide" 2000 kalori yakıyorsa, kas kaybı yaşanmadığı sürece 2000 yakmayı sürdürür. 10 günde tüm kaslarımı kaybetmediğimi düşünüyorum.
  • whatdreamsnevercome  (28.06.22 12:32:22) 
Yapar, bunu yillardir soyluyorlar hatta diyetisyenler arada vucudu sasirtmak icin off gunu falan verirler.
Evet kaslarin eriyor olabilir bunu nasil olceceksin.

Yaptigin seyin dogru yani yani yok neredeyse, bu sekilde kan degerlerini bozarsin.
  • divit  (28.06.22 12:53:27) 
@divit'e hak veriyorum. Vücudumuz bir otomobil değil daha komplike bir sistem.

Yetersiz beslenmenin metabolizma hızını düşürdüğüne dair tezler var.

www.dilarakocak.com.tr

Metabolizma hızı düşerse yağ yakımı yavaşlayabilir.

www.healthline.com

Kilo veremeyişinizin bir sürü sebebi olabilir. Bunu en iyi vücudunuzu analiz edecek bir diyetisyen ile bulabilirsiniz. Bence bu şekilde kendi kafanıza göre bir diyet uygulayarak sağlığınızı riske etmek yerine, bir diyetisyenden destek alın.

3 gün vegan 4 gün normal gıda mantığını da anlamadım. Ekmeksiz beslenmek doğru düzgün beslenmek demek değil, vücudun karbonhidrat'a da ihtiyacı var. Ama doğru karbonhidrata.
  • anten  (28.06.22 13:00:10) 
@Divit +1. fikren en azindan.


Kapsamli bir yorum icin.Bir miktar bilgiye ihtiyacimiz var. Birincisi boy, ikincisi cinsiyet, ucuncusu yas. Boyun cevresi bel cevresi omuz cevresi gibi Vucut olculeri de guzel olurdu ama bu seviyede cok onemi yok. Ayrica suan tukettiginiz kalori miktari. OMAD , IF vs. bunlarin uzun vadede hic bir onemi yok. Yarismaci / ozel hedefli degilseniz yemek timingi sadece sizi oyalamak icin ise yariyorsa anlamli onun disinda bir onemi yok. Anektodal verinin onemi yok bilimsel veri boyle.

Onun disinda az yemek vucudunuzu stresse sokar. vucud bununla mucadele eder. Kasim azalmis olamaz diye dusunmek yanlis. Cunku sadece sahip olunan kas olarak degil vucud processlerini yavaslatir, sindirim hiziniz duser, daha az cinsel istek duyarsiniz vs. Daha az ayaga kalkarsiniz daha az hareket edersiniz. Siz kendinizi zorladikca vucud drenir sonucunda da birakacak noktaya gelir geriye verdiginiz kiloyu alirsiniz.

Sizin bunu farketmeniz mumkun degil. Kilo verme daha dogrusu yag kaybetme surecinde yapilan en common ve en buyuk hata az yiyip uzerine daha fazla hareket etmeye calismaktir. Bazi kisilerde bu durum oyle bir noktaya varir ki tekrar yag yaktirabilmek icin once onlara kilo aldirmak gerekir. Bilgileri verirseniz kapsamli yol haritasindan bahsedebilirim.
  • wallcan  (28.06.22 13:03:07) 
oncelikle kalori hesabi mantiksiz olmasa da cok gerekli bir sey degil. bir avuc yer fistigi 600 kalori diye 600 kalori almazsin. ama 600 kalorilik toz seker yersen buyuk ihtimalle 600 kalori alirsin. 600 kaloriyi aldin diye vucudun bunu muhasebeye yollayip 600 kalori girdi diye kaydetmez. cok kisisel bir durum bu.

duzenli uyku bazi kisiler icin cok etkili bir diyet duzenleme unsuru iken bazilari icin stresten uzak durma falan olabiliyor. bunlar hep insanin kendini tanimasiyla alakali.

yani yillar boyunca insanlar yumurta ve sebep oldugu dusunulen kolesterolden uzak durmaya calisti ama simdiki calismalar diyor ki diyetle alinan kolesterol nerdeyse hic etki etmiyor vucuttaki kolesterole.

kilo vermekten ziyade vucut yapinizi degistirmeniz onemli. her gun tartilmak yerine uc-dort gunde bir bel ve basen olcunuzu alin. baldir ve kol cevrelerini hesaplayin. sonra kiloyla birlikte not alin. degisim gorecekseniz.

vucut ayrica sabit 2000 kalori yakacak diye bir durum da yok. vucudun kendi mekanizmasi var. diyete gore, strese gore, hayat sartlariniza gore yakilan sabit kalori miktari cok da sabit kalmiyor. bu yuzden ac kalinarak verilen kilolar hemen geri aliniyor. e bir omur de ac kalmak zor. araba benzini az kalinca benzin yakmayi birakmiyor ama durmaya yelteniyor. vucut da 2000 yakmam lazim dur hemen yaglari yakayim demiyor. 2000 i dusurebilir miyim diyor? daha az hareket ediyor, beyin fonksiyonlarini kisitliyor vesaire. bunlar belli bir matematige gore olmuyor. yani her 100 kilo 1.80 insanda ayni seyler ayni sekilde olmuyor.

cok dusuk kalorili diyet obezite haricinde onerilmiyor zaten.

kan tahlili diyetisyen gozetimi vesaire sart. fakat sahsi onerim diyetinizde kalori hesabindan ziyade yag oranini arttirmaniz. cok dusuk yag oranlari sindirim sistemini, microbiomunuzu, emilimi negatif etkileyen bir etken.
  • gel gel sarisinim sag yap gel  (28.06.22 13:03:11) 
haftada birden fazla tartılma.


  • kveldulv  (28.06.22 16:11:49) 
valla ben de veremiyorum bazen gitmiyor. çareyi cerrahi müdahale+sporda bulmuştum geçmişte. bazen ufak dokunuşlar gerekiyor diyet yetmiyor. şimdi yine veremiyorum. ama artık spor + müdahale için de param yok. destekleyici birşey lazım yanına tek diyetle olmuyor


  • photo85  (28.06.22 19:04:52) 
Yanlış anlaşılmasın ama bi tuvalete çıksan, tartıda farkedersin gibi geldi. Türkçede bağırsak hareketi diyince anlaşılsa keşke.

Kabızlık durumları var gibi.
  • gabe h coud  (28.06.22 20:51:33) 
[]

Xiaomi hava temizleyici

45 metrekare salon,
16 metrekare yatak odası,
14 metrekare çalışma odası için 3 adet hava temizleyici almak istiyorum.

da işe yarıyor mu bunlar?

ek olarak, ev biraz nemli gibi gözükyüor. bu cihazların nem dengeleyen versionları falan var mıdır?

 
[]

Türk telekom - taşınma - cayma

türk telekomdan 100mbit hipernet hizmeti alıyorum, memnunum aslında.

şimdi nakil için aradığımda, yeni taşındığım yerde bu kadarı destekleyemeyecekelrini, paketimi 50mbite düşürmeleri gerektiğin isöylediler. aynı bölgede uydunet 200mbit hizmet veriyor. haliyle paket değiştiricem, 50mbit yeterli değil benim için.

beni alt pakete düşürdükleri için, cayma bedeli olmadan caya biliyor muyum acaba?
bu konu hakkında tecrübesi olanlar var mı?

 
Geçmişte Türk Telekom aboneliğimi VDSL olarak 50 mbit alıyordum. Tasindigim yerde bu paketi saglayamadiklari için herhangi bir cezai yaptırım ödemeden iptal edilmişti.

Bu iş için biraz uğraşmanız gerekmekte. Tasindigim bölgedeki Türk Telekom müdürlüğüne hat sahibinin gitmesi gerekmekte.

DonanımHaber de bununla ilgili bir post vardı oradaki bilgiler dahilinde hareket etmiştim.
  • kaiserr76  (18.04.22 12:05:32) 
cayma bedeli olmadan iptal edebiliyorsun ancak şöyle saçma ücretler çıkıyor. örneğin taahhütlü abonelikte biz size modem ya da setup box'ı hediye olarak kullandırıyorduk onların ücretini ödersiniz gibi bana bir bedel çıkarmışlardı.

ben de onun için taşındığım yere hizmet gelene kadar dondurmuştum. 6 ay dondurma hakkınız var 6 ay içinde hizmet gelmezse iptal oluyor. ve 6 ay fatura çıkmadan taahhüt süreniz işliyor.
  • hafifleticisepetler  (18.04.22 22:49:08) 
[]

Solo Ocaklı Fırın

yeni evimiz ankastre olmadığı için solo ocaklı fırın alacağız.

milyon tane model var, 3000 liraya da var, 8000 liraya da, 20.000 liraya da.

yemek yapmayı çok severiz. o yüzden iyi bir ocak ve iyi bir fırın olması bizim için çok iyi olur. bugüne kadar taşındıgımız evlerde hep ankastrelerle limitliydik.

ancak ben farkları nedir ne değildir gerçekten anlayamıyorum.

benim için önemli olan şey; şuanki ocağımızda 26-28cm'lik iki tavayı yanyana koymak mümkün olmuyor, küçük. bu ocakların boyutları fix değilse, geniş bir ocak almayı çok isteriz. ki rahat rahat tencereler tavalar aynı anda işlem görebilsin.

fırın tarafında da arçeliğin 360 derece ısıtma falan filan gibi özellikleri var. nacak bunlar gerçekten efektif şeyler midir bilemiyorum. çünkü bazı özellikler "sırf özellik olsun diye" koyulabiliyor. siz ne tavsiye edersiniz?

son not; mevcut evde doğalgaz yok. bu gazlı ocakların hepsi zaten aynı zamanda tüple de çalışıyor değil mi?

 
Kare olanlar standart, bir de genişleri var, onların da kendi içinde standardı olması lazım. Boyutlarına göre mutfağı hazır etmek lazım. Kuntik marka olmadıktan sonra ya da markasını bilmediğimiz aşırı pahalı modellere çıkmadıktan sonra ocakta da fırında da fanteziye gerek yok, standart modeller yeterli. Bütçe dert değilse tabii kafanıza göre alırsınız ama fiyat performans ürünü aranıyorsa servis ağı yaygın, bilindik markaların giriş seviyesi modelleri ihtiyacınızı görecektir.

Tüple çalışacağını söylerseniz ona uygun modelini verirler, temelde aynı zaten ama bağlantı yerinde değişiklik oluyor sanırım.
  • orient blue  (17.04.22 14:14:27) 
örneğin şu da var: www.arcelik.com.tr

bu da var: www.arcelik.com.tr

ve bu da var: www.arcelik.com.tr

ben spesifik olarak farklarını hakikaten anlayamadım
  • whatdreamsnevercome  (17.04.22 14:15:51) 
Bu üç fırın da temelde aynı, pişirme alanları aynı görünüyor, dolayısıyla en ucuzu alınır mantıken ama pahalı olanın teleskopik tepsisi falan varmış, yani kullanımı kolaylaştıran ilaveleri var, renk ve malzeme farkı var, LCD ekranı, elektronik düğmeleri falan var ama dediğim gibi bunlar pişirmeye etki eden şeyler değil. Arada 500 lira fark olsa anlarım da neredeyse 3 bin lira farkı ben olsam vermem. Ocak kısmında leke tutmayan, çizilmeyen kaplamalar olabiliyor. Hem temizlik açısından zaman kazandırdığından hem de sürekli göz önünde durduğundan estetik açıdan fiyat farkı verilebilir.


  • orient blue  (17.04.22 14:24:08 ~ 14:24:17) 
bu 3d pişirme falan dediği de galiba sadece marketing. çünkü benim bildiğim en standard fırın bile alt-üst-turbo paralel pişiriyor yani :)

aynen ucuza yönelmek en mantıklısı gibi. tipini beğendiklerim arasından.
  • whatdreamsnevercome  (17.04.22 14:54:24) 
kumtel luxell falan almayın sakın. çöpe attım ben 1 senede. para varsa siemens çok yoksa simfer. simfer aldım yazlığa interneeten çok memununum. 1241 modeli galiba.


  • cptxxx  (18.04.22 12:37:08) 
[]

Bisiklet hk.

caddebostan taraflarında tamamen spor amaçlı bisiklet sürmeyi düşünüyorum. eskiden çok severdim ama yıllardır uzak kaldım, sabahları hem hava alayım hem spor olsun niyetiyle bisiklet alıcam.

bana hangi internet sitlerini önerirsiniz?
ve ne tür modellere bakmalıyım hangi özelliklerine dikkat etmeliyim?

bütçe için bir şey diyemiyorum, çünkü bilgim yok. ancak karbonfiber vb. modellere bütçem yok haliyle.

 
Caddebostan migrosun ordan bağdat caddesine çıkan yolun hemen başında atilla bisiklet var. Orada mosso lagerda serisinden hangisi bütçenize uygunsa alabilirsiniz.


  • mg3929  (17.04.22 11:39:41) 
Araya ek yapayım:)
ben de bisiklet almayı düşünüyorum ama devam edip etmeyeceğime emin değilim o yüzden kiralayarak dememek istiyorum. Elinyuzu düzgün bisiklet kiralamak için nereyi önerirsiniz.

  • kisa  (17.04.22 11:55:58) 
Arkadaşlar olay tamamen bütçe meselesi.

Bisiklet dediğimiz ürünün ikinci el piyasası var. Ondan dolayı yeni başlayacak olanlara, bütçesi kısıtlı olanlara ikinci el öneriyorum.

Giriş seviyesi bisikletlerin hemen hemen hepsi birbirine benzer. Siz biraz araştırın gönlünüze hoş geleni sıfır olarak bulun. 1-2 yerden fiyat alın, sonra aynı ürünün sahibinden, bisikletforum, letgo gibi sitelerde ikinci ellerine bakın.

Hatta bir çok bisikleti neredeyse kullanılmamış ama ikinci el olarak tanımlanmış şekilde çok daha uygun fiyata alabilirsiniz.

@kisa Kiralık bisikletle hakkında bilgim yok ama bence kiralıktan keyif almazsınız hocam:)
  • sylr  (17.04.22 12:27:22) 
[]

Ev almak hk

diyelim ki temmuz ayında, dolarda ani bir yükseliş oldu (aralık tarzı veya ona yakın) dolar 22-23tl oldu.

bu anında ev fiyatlarına yansıyor mu?
genel olarak ev piyasası bu gibi durumlara nasıl tepki veriyor yani?

 
Kanka Kandıra da tarlam var. Zamanında 10500 frank bozdurup aldım. Dolar 20 lira olsa yarın; 10500 franki, Türk lirasına çevirip en az ücreti tayin ederim. Daha ucuzuna da hayatta vermem. Ev için de aynısı geçerli. Böyle anı bir artısla alıcı bulur musun? Hiç sanmam. İhtiyacı olan mutlaka fiyat kıracak.


  • allah yazdiysa bozsun  (15.04.22 07:47:19) 
Yansir.


  • baldur2  (15.04.22 07:59:25) 
Hatta soyle soyleyeyim nominal olarak evler dolardan daha fazla kar ettirdi dolardan son 1 yilda.


  • baldur2  (15.04.22 08:00:12) 
Dolar artınca demir, çivi, beton, çimento, tuğla, alçı, boya filan da artar. Malzeme artınca işçilik ücretleri de artar. Bunlar artınca daire maliyeti artar. Konut maliyeti artınca müteahhitler de fiyat artırır.


  • etna  (15.04.22 08:07:51) 
haftalık hatta günlük "fiyat güncellemeleri" oluyor ama hep yukarı yönlü :D


  • selam  (15.04.22 08:17:59) 
hayır hemen tamamı yansımaz, konut piyasası o kadar esnek değil.
ani yükselişlerde hızlı hareket ederseniz henüz fiyatı artmamış evi alabilirsiniz.

  • nuisance  (15.04.22 10:10:03) 
Neredeyse dakika dakika yansıyor, özellikle kur çok labil olunca. Ancak, kepçe kepçe artırıp kaşık kaşık indiriyorlar ekseriyetle.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (15.04.22 11:10:04) 
Yabancılar yığılma yapmadan önce yansımıyordu. Sadece krediler düştüğünde hayvan gibi yükseliyordu.


  • baal  (15.04.22 22:03:27) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.