Ekşi Duyuru

ne önerirsiniz. ılık bir çay içiyorum şimdilik

aşırı ağrıyor yalnız. uyutmayacak kadar.

Bende de aynı şekilde seyretti bir buçuk haftanın sonunda yatak döşek hasta oldum. Doktora gidin sprey ya da gargara verecektir, rahatlatır. Geçmiş olsun

Boğaz gargarası varsa kullanın günde 2 - 3 kez, boğazı temizlesin. C vitamini varsa takviye alın. Antibiyotiklik bir durumsa acile gidersiniz ama kolay kolay da antibiyotik verilmiyor.

Andorex gargara, geçmiş olsun, iyi bayramler

direkt acile gidip ilac yazdirin. gecen ay tum aile o sekilde hastalandik, ilac almadan gecmiyor. hepimize de augmentin 1000, ibucold c, parol, andorex gargara yazdilar.

10. Gündeyim.

Benim belirtilerim de seninkiyle ayniydi ve hala iyilesebimis degilim.

Acile gitmeni oneririm bogazin için. Sayet iltihapsa çare yok antibiyotik yazacaklar.

Bu neyin virusu bilmiyorum ama ben dahil çogu kisi hastaliktan kiriliyor.

yoktur. davayla alakalı hususları vatandaş uyap'tan görebilirsiniz sadece. onun dışındakileri takip edebilmenin mümkünatı yok ki zaten, en basitinden dün bi devlet dairesinden vekaletle evrak aldım müvekkil adına, bunu nasıl takip edebilirsiniz mesela?

İnsanları kandırmak kandırıldığını ikna etmekten daha kolay bu sebeple uğraşma derim he de geç.

yakın çevrem :d he deyip geçebilsek keşke herkesi :d

Benim kayinvalide. Çok iyi insan, eskiden bu kadar değilmiş covid sonrası komple koptu.
Chemtrail, covid kısır yapacak, fransa seçimleri sonrası komple kapatacaklar evden cikamayacagiz, covid asisi öldürüyor nüfus kontrolu için, trumpu big pharma ofisten aldi, Amerikan seçimleri calindi vs vs. Bunun bir üstü de hanımın en yakın arkadaşının babası; lizard people teorisine inanıyor adam. Beterin de beteri var yani.

Yapacak bir şey yok. Konuşmaya başlayınca biraz gülüp geçiyoruz, eğer laf anlatabilecegim bir konuysa (global trade, ekonomi gibi şeylerde beni dinliyor. Misal geçen brics ileride çok güçlü olacak iste lokal para kullanacaklar şu bu dedi. Anlattim yani ab degilki bu belli bir kültürü paylasan, tarihi paylasan ülkeler olsun diye. Tek ortak noktalari bati karşıtlığı olan devletler bundan daha ilerisini yapamaz diye anlattim. Ona ok dedi çünkü harbiden çoğu konuda bilgisi nerede komplocu arkadaşları varsa onlarin dedikleri. Harbiden araştırdığı yok yani).

Yani sizin de net bilgili olduğunuz konularda belki sizi dinler, geri kalaninda he demek lazimharbiden. Maalesef hanim annesini çok severken şimdi kafayı yemiş diye bakıyor.

Ne olsaydi bunlara inanmayi birakirdin, bu iddialarinin aksi nasil kanitlanabilir tarzi sorular sorun. Bunlara cevap veremiyor ancak inanmaya hala devam ediyorsa yapacak bir sey yok. Argumantasyonla ikna edemezsiniz, bazi insanlarin mizaci boyle seylere inanmaya daha yatkin oluyor. İnanmayi birakmalarinin tek yolu da rasyonel akil yurutme falan degil de inanmaya devam etmenin bir sekilde islerine gelmemeye baslamasi oluyor genelde.

tartışma beklenen etkiyi vermeyebilir. hatta olumsuz etki de yaratabilir. gerçeklik algısı bozulduysa mümkün olan en kısa zamanda uzmanlara yönlendirin.

Oturmak için Evet
Yatırım için Hayır

Bana sorarsan her türlü alınır. Listeme eklediğim evlerin 2 ay içinde ya fiyatları düştü ya satıldı. Dolar bazında uzun zamandır yüksek olan ev fiyatları düşmüş durumda. Ytd.

Ucuzken hic dusunmeden alinir. Turkiye de ev her zaman en karli yatirimdir. Paran varsa alirsin çat diye, yoksa krediyle alamazsin.

kar için değil ama kafa rahatlığı için alınır.

(bkz: children of men)

daylight

nforgiven (1992)

o kedi.
sana uyuz olmuştur işer.
kıskanır işer.
psikolojisi bozulur işer.
bana biraz hali hazırda devam eden bir şeyler değişmiş o da sevmemiş gibi geldi.

Kumu kirli kalmış olabilir.

idrar yolu hastalıklarında canları yandığı için yumuşak yere yapma eğilimleri olurmuş veterinere götürün

www.kedimag.com

Sizin yerinizde olsaydım kalıcı olması açısından açıklayıcı bir mesaj yazardım. Pencerenin durumunu fotoğraflar, havanın git gide soğuyacağından bu şekilde kışı geçirmenin zor olacağından uzun uzun bahseder yapılması için tanıdık bir usta olup olmadığını sorardım. Buna rağmen yaptırmıyorsa kendim usta bulur yaptırır faturasının fotoğrafını atardım. Kiradan düşmek zorunda olduğumu söylerdim. Yine yan çizerse lanet ederek tam yatırırdım kirayı.

Üç kuruş için bu durumlara düşen ev sahibinin hiçbir ricasını da yerine getirmezdim.

uzun uzun açıkladım. usta bulmasını da söyledim, olmazsa kendim yaptıracağımı faturaya yansıtıp kiradan düşeceğimi de söyledim de yine uzattı.ses yok 1 haftadır. bu hafta yaptırayım olmazsa kiradan düşerim

Süre vermeniz lazım. Bu konuda onay almayın, bilgi verin.

Mesela;
Şu tarihe kadar bana dönüş yapabilir miyiniz, eğer o tarihe kadar siz aksiyon almazsanız ben şu ustaya yaptıracağım, fiyatı şu kadar tutacak ve kiradan düşeceğim.

Diyebilirsiniz. Eğer kendi yaptırmak istiyorsa buyursun o tarihe kadar yaptırsın.

superonline’da imzaladığınız sözleşmeye bakın bakalım cayma hakkı ile ilgili maddede ne yazıyor. Bunun dışında yapacak çok bir şey yok. Belki superonline’ı dondurup Telekom’u da yeni eve nakil ettirip taahhüt süresi dolana kadar kullanmak da bir çözüm olabilir. Taahhüt süresi dolunca iptal eder superonline’ı tekrar aktive edersiniz.

14 gün içinde cayma hakkı olması lazım

taahhüt iptalinde sadece taahhütün sağladığı avantajları iade etmeniz gerekiyor. örneğin taahhütsüz fatura 500 tl olsun diyelim, taahhüt ile 300 tl'ye düşüyorsa ve 1 aylık kullanımdan sonra iptal ederseniz 200 tl farkı taahhüt cayma bedeli olarak ödersiniz. siz şimdi bağladığınız için zaten cayma bedeli çıksa bile çok düşük bir meblağ olur.

Turkcell’i arayıp anlatın durumu

buff lazım evet, kışın özellikle sabah saatlerinde koşuyorsanız koşu taytı da tavsiye ederim şort altına.

yine de bu ikisi olmazsa olmaz değil, kışın sabah ayazda bunlarsız koşmadım mı koştum bir süre. hasta da olmadım fakat neden elde böyle bir imkan varken kullanmayalım.

Polarla koşu olmaz. Hava almadığı için aşırı terlersiniz, performansınız düşer ve sonra da üşürsünüz. Altınıza yani bu havalarda şort olur da, devamı için alt almanız gerekli. Yoksa ısınana kadar tuvaletiniz geliyor gibi hissedersiniz rahatsız eder.

Polarla olmaz. kuru kalan teri atan koşu üstlerini öneririm. Altına sıcaklık durumuna göre sadece spor atleti veya atlet+tshirt giyebilirsiniz.
Havalar iyice soğumadan şort idare eder. zaten koşu süreniz uzadıkça baya sıcak olacaktır, dayanmaya çalışın. Dayanılmayacak hale gelince tarhiş etmeyecek uzun alt veya tayt kullanabilirsiniz.

Çamaşır makinesini öne çekin, tahtayı altına sokun dört ayağını da tahtaya oturtun tahtayla beraber arkaya itin.

cıks olmuyor öyle

Makinayı bu şekilde köşe sıkıştıran aklı merak ettim doğrusu. Klozet sonradan park etmiş olmalı oraya.

Fizik bilgisinin yetmesi yerine, kek yanında ve çay içmeye davetli 2-3 body buildingci arkidiş yeterli olabilir.

Altlığın yerden yüksekliği fotodan pek belli değil.

O makineyi oraya sokabimek için en az klozetin yerden yüksekliği kadar havaya kaldırıp oraya havadan oturtmak lazım. Bu işi yapan pehlivan kimse onu getirin, sokarken nasıl kaldırdıysa bi daha kaldırsın, siz de altlığı altına sürün.

Fakat kapağını nasıl açıp içine çamaşır koyacaksınız, yıkanan çamaşırı nasıl boşaltacaksınız? Bu altlıktan daha büyük problem bence.

yandaki çekmece (raf?) yerinden sökülmüyor mu?

g7mor yandaki şey lavabo
makinayı baya baya havadan indirmişler oraya
burayı mimarından başlayarak düzeltmek lazım

Hala yapmadiysaniz, once klozetin musluk başını sökeceksiniz.

Sonra çamaşır makinesinin klozete bakan alt kenarı yere temas edecek şekilde klozete doğru üstten edeceksiniz. (Michael Jackson'un one eğilme hareketi gibi :))
Maksimum seviyede bu hareketi yaparken, başka bir arkadaş ekranın solundaki lavabonun altından, makinenin arkasındaki duvara temas edecek kadar geriden, ‐açtığımız o bosluga‐ altlığı makinenin altına itecek. Altlığın, makinenin ayaklarına denk geldiğine kanaat getirdikten sonra, makineyi yatırmayı bırakıp zemine oturtacaksiniz. Son olarak, makinenin on ayakları tam oturmamış olacak, makineyi dikkatli bir şekilde geriye ittireceksiniz. Daha rahat kaysın diye bu aşamada sıvı sabun vs falan surebilirsinizz makinenin ayak kısmına.

Eyyorlamam bu kadar, aklınıza yatmadiysa veya cizilme vs olursa karışmam. :)

lavabo sabit değilse sökmek daha kolay olabilir. duvardaki sıcak soğuk su musluklarını ve giderin gırtlak borusunu çıkaracaksınız (buna sonradan silikon vs gerekebilir tepme/koku olmasın diye. sonra o taraftan sürersiniz tahtayı. çamaşır makinesini 50 60cm kaldırmaktan daha kolay geliyor bana.

veya o altlığı iki parça halinde kesin (kesilebiliyorsa

yav arkadaşlar çok şaşkınım, nasıl oluyor da hepiniz altlığın altına nasıl yerleştirileceği konusunda ciddi ciddi cevap veriyorsunuz, yok lavaboyu sök, yok makineyi eğ, yok altlığı ikiye kes vs.

benim mi gözlerim görmüyor, kapağı açılmıyor lan makinenin, altlık koysan ne olacak? kullanamayacaksınız ki? kibrit sen bilmiyon bu modeller üstten doldurmalı falan diyin de rahatlayım bari. bu şekilde içine nasıl çamaşır konur, yıkananlar nasıl çıkarılır aklım dimağım almadı. ayrıca hadi iki parmak boşluktan doldurdunuz çalıştırdınız. lavaboya da sıfır şekilde yaslanmış. sıkma yaparken titreye titreye o lavabo dolabını da söker yerinden.

hatta bu açıdan tam anlaşılamıyor ama o taharet musluğunu çevirip dötünüzü bile yıkayamayacaksınız sanki.

fotoğraftan anlaşılmıyor ama altlık dediğiniz şey basit bir tahta değil de, makineyi klozetten daha yüksekte tutacak sehpa gibi yüksek bir şey mi acaba? şu saçma tasarım ve yerleşimde aklıma bir tek bu olasılık geldi şimdi.

soruyu soran arkadaş makineyi sehpaya koyup yükselterek kullanacağını düşündüğü için fotoğraftaki görünümde kapağın açılmıyor olmasına takılmamış olabilir, hatta sırf bu yüzden altına altlık koymaya çalışıyor olabilir, altlığın tek görevi de bu olabilir. fakat siz sadece makineyi öne eğerek altına sürülebilecek bir tahta olduğunu düşünüp ona göre tarif verirken kapağın açılmıyor olmasını hiç mi görmüyorsunuz? size garip gelmiyor mu bu durum?

kibrit arkada baya mesafe var gibi geldi, geri gitse kapak açılır sanki
ama sen deyince o mesafe kısaldı, bu kapak 90 derece açılamaz artık

çok ciddi bişey sorucam, bu daire Bostancı Marmaray istasyonuna bakan bi apartmanın ara katı mı? Daha detay veririm de hedef vermiş olmayayım :D Çünkü çooook benzer bir yerde kuzenim oturuyordu daha birkaç ay önce çıktı yeni eve geçti. Bu eve bi ziyarete gittiğimizde teyzemin bize aynı bu şekilde kapak açılmıyor klozet hemen önünde diye gösterdiğini hatırlıyorum. Eğer cidden o evse çözmüşler miydi sorayım.

Lavabo sabit mi bugün bakayım o işlerden pek anlamam ama.

Altlık da 30 cm yükseltiyor makineyi, kapağı açılsın diye.

Teşekkürler arkadaşlar ama önerileriniz baya yaklaştırıyor ancak çözemedim hala sorunu.

@nhk ni youkosu hocam aynı gerzek mimar tasarlamış olabilir ama farklı bir şehirdeyim. Hakkaten bunu tasarlamanı sallandıracaksın baz istasyonunun direğinde. Aynı sorun yaşamışlar benle. Çözdülerse bir soruverwbilir misin ben de çözeyim

altlık 30 cm mi yükseltiyo :D
ya şu mimarı müteahhiti nolur bul

o altlığın üstünde geziye çıkacak makina çalıştığında. balyozla yeri döver gibi ses yapacak devir daim ettikçe

sonunda hallettik bakalım çalıştırınca buraya yazarım.

Makineyi çalıştırdınız mı, nedir son durumu?

tapu dairesinde değerlemesi ne kadar görünüyorsa o kadar göstermeniz gerekir.

güzel rota ilk gün için. 2.gün cumalıkızık'tan sonra saidabad köyüne gidip kadınlar kooperatifinde kahvaltı yapabilir şelaleyi ziyaret edebilirsiniz. ardından muradiye külliyesini ziyaret edip inanç fırında tahanlı (tahinli pide) yemenizi tavsiye ederim. hava geç kararıyor akşam yemeği için kebapçı hüseyin'de iskender diyip gün batımına eğer vaktiniz olursa gölyazı'ya gidebilirsiniz. ya da akşam misi köyüne gidip dere kenarında çay içebilirsiniz. merkezde kutlucan katlı otoparkı var arabınızı oraya park edebilirsiniz.

*Tepede hünkar köşkü
*Tek binada merinos tekstil ve sanayi müzesi, vakıf eserleri müzesi, göç müzesi
*Karagöz müzesi
*Panorama müzesi
*Muradiye türbeleri

şehir merkezi noktaların dışında park sorunu yok, seçtiğiniz noktaların çoğu şehrin göbeğinde olan yerler, şehir içinde biraz boğulduktan sonra size bir kaç alternatif güzergah vermek isterim.

-Doğayı ve huzuru seviyor, birde kaplıcaya gidelim diyorsanız Oylat
-Şehire çok uzak olmasın şöyle bir ferahlayayım derseniz nefes denen bir tesis var, orayı gezebilirsiniz, ayrıca o
bölgeye yakın bir lavanta bahçesi vardı, tabi lavantalar hala duruyorsa. Yine o yol üzerinde misi köyü var
-Uludağ havası ile birlikte güzel uygun bir yemek yiyelim ama çok da yukarı çıkmayayım derseniz Dolubaba et mangal
yemek için burayı aşırı tavsiye ederim, çünkü ızgaralardan kişi başı 2 kg bile dokunmadan yiyebilirsiniz.
-Yine dolubaba ya varmadan önce ulu çınarda bir nefes, bir huzur
-İzmir yolu istikametinde Gölyazı ,ve leylek köyü
-Güzel kebap çeşitleri yiyelim parası önemli değil derseniz Haran kebap (izmir yolu üzeri )
-İlla da iskender yemeden dönmeyelim derseniz , ulu cami yanındaki mavi kapılı iskender kebap ( sıra beklemek bedava )

270 km mesafe için 25.000-30.000 arası, ilaveten farklı bir ev için şehir içi (3 km mesafe) 5500-7000 tl arası birkaç teklif aldım

servis ışığı olabilir. bakım zamanı geldi mi?

bakıma 28 gün kalmış onu haber veriyor.

adam sanırım senin kiraya muhtaç biri. o yüzden kendince böyle bir madde koymuş.

ödeyememe ya da üçkağıt yapma durumun yoksa he de geç bence. bu ekonomik şartlarda insanlar kendilerini korumak için ne yapacağını şaşırmış vaziyette. ben olsam böyle yapardım.

ben kiralarımı talimata bağladım. banka otomatik şak diye gönderiyor parayı.

Tüketici sözleşmelerinde temerrüt faizi yasal faizin iki katını geçemez.

O madde hükümsüzdür kanun emredici hükümlerine aykırı

geçerli değil. talep ederse yasal destek alıp itiraz et.

Scihub var

Kredi için konuştun mu hiç bankalarla? Küçük şehirlerde bile 500'e ev kalmadı çünkü.

kredi verseler bile çok yüksek faizle verdiklerinden bir işime yaramıyor. resmen çıkmazdayım. 0,99 kredi verdikleri evlerde 300 400 k açığım kalıyor. 0,69 kredi verdikleri evlerin de 300 binini kullandırıyorlar ev sahipleri ya da müteahhitler bunda açığım çok daha açılıyor.. tabi bilgi eksikliğim de var. rayiç bedelle krediyi ilişkilendiriyorlar ama oralara falan tam anlamadım.

kredi açısından şöyle bir durum var, şu an yüksek gelen krediler seneye ucuz kalacak olabilir. Ben geçen sene hiç aklımda yokken ev sahibinin evi satması sebebiyle ev aldım apar topar. Kiralar verdiğimiz kiranın 3 katıydı, biz de ev alalım dedik. Kredi için kamu bankaları ile görüştüm vermiyoruz dediler. Ben de 1,94'ten özel bankadan kullandım. Kredi taksidi o zamanki kiramın 6 katı, piyasadaki kiraların 2 katıydı. Şu an piyasa kiralarıyla aynı. Evin değeri de 2 katına çıktı. Yani şu an aynı evi 0,69'la alsam bile bi sene önce 1,94'le aldığım kadar avantajlı olmuyor muhtemelen. Bu yüzden tabi ki 0,69 veya 0,99 bulabilirseniz onları zorlayın ama 1,80-2,00 civarı olanları da aşırı pahalı gibi düşünmeyin bence.

İsterseniz seçimin sonucunu bekleyin. Kk seçilir, dediği krediyi gerçekten bulur, göçmenleri de gönderirse enflasyon ve ev fiyatları düşer.

Nakit durdukça enflasyon karşısında erir, o yüzden nakiti önce enflasyon karşısında koruyacak bir önlem alın.

Sonra da seçimi bekleyin. Sonuca göre atılacak adımlar belli olur.

0.69 kredi için araştırmaya devam edin ben ilk çıktığı günden beri araştırıyorum çoğu müteahhit evet 300,500 kullandırıyor ama yüksek kullandiranlarda var
Nerede ne kadara kadar Ev arıyorsunuz?

Böyle bir enflasyon ortamında kredi çekmekten korkmayın, oturmak için alıyorsanız zorlayıp alın evinizi. İlk bir iki sene kuru ekmek soğan bile yeseniz kredi ödemesi iki sene sonra kuşa döner bu ortamda.

Hedef küçülterek baslanabilir. Azami kredi cekilerek önce 1+0 ev alinir ve 500k nin deger kaybetmesi onlenir. Yillar icinde biriken para ile 1+0 satilip 1+1 alinir. Boyle gider...

Kisaca 500k deger kaybetmeden bir once bi ev alinarak baslanmasi gerekiyor. Biz ailecek boyle yaptik. 2+1 deyiz hedef 3 yil icinde 3+1.

kıskanınca kızınca falan yaparlar öyle şeyler

Belki sigorta dokumunden? Emin degilim ben gitmedim.

Askerlik şubene bir dilekçe yaz, 'terhis belge suretinin gönderilmesi' diye.

Kaçıncı dönem olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

e-devletten öğreniliyor. babamınkini öğrenmiştim ama neredendi hatırlamıyorum. biraz kurcalayın bulursunuz

the pursuit of happyness

Rocky serisi

İstanbul’daysanız ~> Kapalıçarşı

Bulunduğunuz ildeki en büyük kuyumcu en az zararla bozar. Zaten bir kaç yere anlık fiyat sorup karşılaştırınca bankaları görürsün.

Yas gec olacak
Ya isinde cok iyi olacaksin
Ya da cok zengin
Bunlar yoksa
Ya fetocu ya da pkk li olacaksin.

Öncelikle işiniz zor onu söyleyeyim. İlk önce Yurtdışı baglantılı çevre edinmeniz lazım. Kendi işinizde çok iyi olup Yurtdışı için nitelikli bir pozisyonda olmalısınız. Devlet Memuru olmanın buna katkısı olmaz. Size daha çok özel sektör lazım. Arkadaşım 2 sene önce gözü karartıp almanyada bir firmaya başvurdu ve şuan şantiye şefligi yapıyor. Fakat yıllarca Türkiyede büyük bir uluslararası şirkette o işi yaptı ve orası ona referans oldu. O sayede yani.
Hayır bu saatte sonra bununla yıllarca ugraşamam diyorsanız. Almanyada yılın belli zamanlarında işci alımı yapıyor. Ona başvurursanız rahat rahat gidersiniz. Ama o programlarda da kendi işinizden öte milletin ayak işlerini yaparsınız. Temizlik işi çiftlik sera işi, hizmet sektörü gibi.
Açıkcası Türkiyede karı koca memur olup da belli standartlarda yaşayıp avrupada amelelik yapmak size göre degil gibi. Dayanamazsınız

meslekleriniz hizli entegrasyona musait degil.
ustune yabanci dil yok.
ustune ikiniz de memursunuz.

bulasmayin +1

yuksek lisans yapip sonrasinda kalabilirsin (mesela almanya). ama bu vakte kadar ingilizce ogrenmediyseniz ikiniz de nasil olacak bilmiyorum, once onun hallolmasi lazim.

Nadir durumlar haricinde, oyle belli bir yontemi yok ne yazik ki. Oncelikle gitmek isteyebileceginiz ulke listesi yapin. Sonra kendi durumunuzu belirleyin, beklentileriniz ve goze aldiklariniz olarak. Mesela butceniz ne, bu ise ne kadar para harcayabilirsiniz, hangi sartlarda gitmeyi goze alabilirsiniz vs. Sonra buyukce bi defter alip arastirmaya ve yazmaya basliyorsunuz. Ulke ulke, size uyabilecek butun vizeleri liste yapin. Butun sartlari sagladiklarinizi ayrica yazin. Sonra basvuru sureclerine bakin. Sonrs basvurulari yapin. Bu durumda size kalifiye eleman vizesinden tutup iltica basvurusuna kadar secenekler cikacaktir ogrenci vizesi falan dahil. Ama butun ulkeleri ayri ayri arastirmaniz gerekiyor, amerika, kanada, ingiltere, avustralya vs.

Ben once ajanslara gittim pek verim alamadim. sonra kendim kocaman deftere onlarca sayfa arastirma yapip ajanslarin bile bihaber oldugu avustralya 476 vizesini kendim bulup basvurdum. Cok dusuk maliyetle calisma vizesi aldim. Gerisi geldi.

Her ülkenin çeşitli vizeleri ve oturum tipleri var. Geniş bir liste çıkarıp hangi vize için ne gerekiyor, hangi koşulları sağlayabiliyorsunuz buna çalışırsanız, özellikle facebook gruplarında o süreçten geçen kişilerin tecrübelerini okursanız bir veya birkaç yöntemin yapılabilir olduğunu görürsünüz. Hiçbiri kolay değil ama gidilen ülkede dikiş tutturmanın zorluğu düşünülürse aslında gitmek, orada kalmaktan çok daha kolay.

Başka bir ülkeye kalıcı olarak taşınmanın birkaç temel yolu vardır.
Eğitim mesela bunlardan birisi ancak sizin için uygun bir seçenek gibi görünmüyor.
Evlilik diğer seçenek ancak siz zaten evlisiniz.
İş sebebiyle de gidilebilir fakat bunun için temel gereklilik dildir. Bu konuda da eksiklik söz konusu olduğu için çok fazla alternatifiniz yok gibi görünüyor.

manuel-otomatik?, motor hacmi?, benzin-dizel?, kaç km?, hasar kaydı?, bakım?,boya-değişen?, galeri-sahibinden?

tüm bunlar 200k +- fiyat oynatır bahsettiğiniz araçta hocam

o fiyata captur uygun fiyat duruyor.

Bu devirde alınır!

daha tutulan bir araç al.

tipik yaşlılık sorunu dışında bir hastalık başlangıcı olabilir bence ivedi şekilde doktora gitmesinde fayda var.

Bir an önce doktora gidip ilaç, vitamin, zihin egzersizi vs. ne gerekiyorsa doktordan öğrenmek.
Hatta bence şu anda şifresini alıp randevu var mı diye bakın e-nabız'dan.

Nörolojiye mi gidilecek, neye gidilecek ona emin değilim.

iyi bir nörologa gidin. ankaradaysanız doktor önerebilirim.

doktora gitti ilaç da kullanıyor da ailemden diğerleri de net olarak ne teşhis konduğunu anlamıyor ama galiba alzheimer başlangıcı. doktor küçükken damarlarında bilmem ne olmuş gibi bişey söylemiş bisikletten düştüğü için de. kafa bulandırıyor heralde ailenin motivasyonunu düşürmemek için

@jelly bear önerin hocam mesaj attım ama görülmemiştir

nörolog ve psikiyatrist.
belki sevdiği kursa vs gitse zihnini daha aktif kullansa?

afazi (aphasia) de olabilir, ihmal etmeyin, iyi bir nöroloğa gidin derim.

sosyalleşmesi lazım, bol bol gezip arkadaşlarıyla oturup muhabbet etmesi lazım. bunama sebeplerinden birisi de o yaşlarda içine kapanma, asosyallik oluyor.

kurmaca okumak istiyorsanız aksiyon odaklı romanlardan başlayabilirsiniz. popüler edebiyat romanları bu noktada size yardımcı olabilir. agatha christie, tess gerritsen, ahmet ümit gibi yazarlar size yardımcı olabilir. tarihî popüler romanda ayşe kulin olabilir. bunlar bence kitap okuma alışkanlığını daha rahat kazandıran romanlar çünkü evet belki "yüksek" edebiyat zevki barındırmasa bile amaç çok fazla okuyucuya ulaşmak olduğu için gerçekten elinden bırakamadığınız romanlar okuyorsunuz.

eğer daha iyi şeyler okumak istiyorum diyorsanız, stefan zweig. eğer toplu taşıma kullanıyorsanız ve okuma imkanınız oluyorsa zweig'in novellaları size yardımcı olabilir. ernest hemingway, charles dickens, mark twain, oscar wilde, flaubert... klasik romancılar kısacası. türk edebiyatında üç kemaller yardımcı olabilir bu konuda :)

okuma edimiyle alakalı ise bence kitapları bölümlemek burada çok yardımcı oluyor. 200 sayfalık bir kitabı 5 günde bitireceğin diyorsanız her gün 40 sayfa hedef koyun kendinize. daha fazla da okuyabilirsiniz ama daha az okumamak için gayret gösterin.

gece yatmadan önce okumayı çok mantıklı bulmuyorum. neden bilmem ben ne zaman kitap okuyup yatsam çok yorgun uyanıyorum sabah :) eğer yatakta okuyorsanız vücudunuz okumaya değil uyumaya odaklı oluyor ve istediğiniz kadar okuyamıyorsunuz. bence yatış saatinizden yarım saat, bir saat önce bu eylemi bitirmek en mantıklısı.

ilk başlarda sıkılabilirsiniz, sürekli telefonunuza bakma ihtiyacı hissedebilirsiniz, odaklanamayabilirsiniz bunlar oldukça normal. ben kendimi bildim bileli okurum hala bu sorunları yaşıyorum. bunları yaşarken aklınıza bu işi herhangi bir zorunluluktan değil, tekrar yaşadığınızı hissetmek için yaptığınızı hatırlatmak işinize yarayabilir.

keyifli okumalar dilerim :)

Günlük rutininde bir zaman boşluğu belirliyorsun. Şu iş bittikten sonra, şu işe başlamadan önce en az 2 sayfa okuyacağım diyorsun.
İlk birkaç gün işi sıkı tutunca gerisi çorap söküğü gibi geliyor.
Ben öyle yapmıştım.

Bir de toplu ulaşım kullanıyorsan, e kitap okuyucu öneririm. Otobüste, ayakta, tek el yetiyor.

Okuma saatinde telefonu mümkün olduğunca uzağa koymak iyi oluyor.

Sesli kitap dinliyorum ben. Mesela işe gidip gelirken güzel oluyor.

akşam yatmadan önceki son saatlerde okuyorum ben, acayip güzel oluyor. gün içinde kitap okumak çok zor. uykum gelince bırakıyorum. kendimi aşırı kasmıyorum şu kadar sayfa okuyacağım vs diye, keyfim istediği kadar gidiyorum yani. kitap sardığında bi gece 3-4 saat okumuşluğum da oluyor, bazen de 10'ar sayfa 10'ar sayfa bi kitabı bi ayda bitirdiğim de oluyor.

muhtemelen ücretler bu şekilde.
ben de evdeki klimanın sadece dış ünitesini aynı balkonda farklı bir yere aldırmak istemiştim. 1000 lira civarı bir fiyat çıkarmışlardı. oluru bu sanırım.

bakırın fiyatı çok arttığı için boru maliyeti ciddi bir orana geliyor bunun içinde. e bir de işçilik şu bu filan derken vazgeçmiştim taşımaktan ben.

normal, benim çok güvendiğim kaç yıllık klima ustam da olan klimanın montajı için 700 istedi.
hem sökme, hem takma için normal fiyat.

bankaların altın günleri oluyor. bir exper yardımıyla fiziki altınlara bakıp değerini hesaplıyor ve o miktarda gram altın hesabınıza yatırılıyor.

"altın günleri" +1

Bankanızın internet şubesinden bilgi alabilirsiniz hangi şubelerde hangi günelrde kuyumcu olduğunu.

Kuveyt şubelerinde hep bir exper oluyordu. Hangi gün giderseniz gidin 3 gün sonra hesaba yatıyordu eskiden.

zaten ellerinde vardır bu bilgiler yoksa da tamamlamış oldular :) bir şey olmaz.

@sevilen aradım müşteri hizmetlerini orda çalışan kadın da bişey bilmiyor ki. hatta kendi teğit edemedi bile. bilmiyorum superonline ın mı bu numara diye cevapladı beni. kendi numaralarından bile haberleri yok

Ohoo bittin, adamlar gunde 100 kere arayacaklar.
Biz bunlardan kurtulmaya calisiyoruz sen gidip aga kendin dusmussun :)

taahhüt yaptırdıysanız pahalıya yapmışlardır.

(bkz: #118789183)

minimum 55 inç olması lazım bu arada

Samsung 55Q70T 55" şu an kullanıyorum. Geçen sene ekimde 8000tl ye almıştım. Şimdi baktığmda 11.5 olmuş.

www.cimri.com

55q80t iyidir, 12 ye aldım aralik başında

55q70a öneririm ben de. 11.500 civarına düşüyor ara ara takip etmek lazım.

www.hepsiburada.com

www.evidea.com

Dedim ben sana +1

Bölmeli kahvaltı tabağı şeklinde aratırsanız çeşitli şekillerde seramik, porselen örnekler çıkıyor.

www.hepsiburada.com

Yeni yıl hediyesi de geç. Belki tekrar deneyip evlenirsiniz.

şu anda başka biriyle nişanlıyım

O zaman kuzenim almış deyin.

Yanlış anlaşılacak bir şey yok bence. Arayıp "uzun süredir sipariş vermiyordum senin adresin kayıtlıymış, paketi geri yollar mısın" falan derseniz yollar herhalde. Paket için için hiç arayıp sormamak daha saçma, o zaman karşı taraf "Benim aramamı istiyor herhalde" diye düşünebilir, "Kuzenim aldı" da garip; kuzen senin hesabını neden kullansın, hadi kullandı diyelim neden kendi adresini girmesin, hadi girmedi adresin senin olduğunu nasıl farketmesin.

küçük meblalık bişeyse, ölü taklidi yap. muhtemelen telefon edip medip boşuna gerileceksin.

bi vesileyle dönerlerse sana böyle bi kargo geldi diye, yanlışlıkla olmuş der çıkarsın işin içinden. hatta yanlışlık olmuş, geri göndermenize gerek yok 3 kuruşluk şey için zahmet etmeyin deyip hediye göndermiş etkisini de ortadan kaldırırsın.

dönmezlerse bişey olmaz zaten.

normalde yapılması gereken hareket, benim bu kargodan haberim yok, siz şubeye götürün, ben göndereni arayıp öğrenip size döneceğim deyip teslim almamak. sonuçta kaç sene geçmiş ve elemanın bu bana yanlışlıkla geldi diye düşünmesi için yeteri kadar da bilgisi var.

Arayıp ya da mesaj atıp “yanlışlıkla gönderdim geri gönderebilir misiniz?” Diyebilirsin. Eğer kargo ücreti yenisini almaktan daha pahalıysa o zaman geri göndermelerine gerek olmadığını söyleyebilirsin.

erkek kardeşini arayıp iste

Çok araştırıp İkea'da karar kılmıştım. Aradan geçen 3 yılın sonunda ne iyi etmişim de İkea'dan almışım diyorum.

@mirket hangi model kullanıyorsunuz ?

www.ikea.com.tr

Ayna kapak
Kapağı, çekmecesi, rafı, askısı, tamamen kendi tasarımın oluyor. Yerini ölçüp biçiş, şeklini kafanda kurup gidiyorsun, bilgisayar başında sen anlatıyorsun, onlar çizip gösteriyor. Tamam deyip alıyorsun. Çekmeceye paran yetişmediyse yerini boş bırak, git iki sene sonra al.

ikea pax'tan çok memnunuz genel olarak. tasarımını da kendimiz yaptık ikea'da, tam ihtiyacımıza göre oldu. kendi evimde 1.5 senedir kullanıyorum ailem de 6-7 sene önce almıştı hala aynı denebilir.

ikea pax demeye geldim, çok çok memnunum.

tepe home'dan almistik evlenirken, ne aldiydak oradan cok memnunuz

fabrikasyon üretim en ucuzu en mantıklısı eğer ahşap olayına girilmeyecekse

Başıma aynı şey geldiğinde, ptt kargoları getiren kuryeye sormuştum. Paketi tarif etti falan, adres silikti onda, teslim edemedim, getireyim dedi. O sirada ben taşınmıştım alamadım ama bu da bir seçenek.

yok burda direkt bulunamıyor. bütün kargoları tek tek incelediler. çalındı gibi hissediyorum

Son durumu ne olarak görünüyor? Arayıp şikayet olusturabiliyorsunuz.

ptt işyerinde bekliyor yazıyor güya

Benim pasaportumu kaybetmişlerdi. Yurtdışına çıkmama bir gün kala bir sonuca varamayınca ptt bölge müdürüne ulaştım. Yurtdışında iş bulduğumu pasaportum olmazsa gudemeyeceğimi, gidemezsem tazminat davası açacağımı söyledim. 6 aylık bir iş için 6 aylık maddi zararımı karşılamak zorunda kalacaklardı. İstedikten sonra buluyorlarmış. Pasaportun Kıbrıs'ta olduğunu anladılar. Ankara'dan mersin'e ordan da Tarsus'a gelecek kargo kktc'ye nasıl gitmiş bilen yok. Salak salak 1 günde yetişmesi imkansiz dediler. Hata yapan memuru bulun, uçağa atlayıp gitsin, pasaportu alsın akşam uçağıyla dönsün, gece yarısı da taksiyle gelsin pasaportumu versin. Ben de sabah uçağa yetişeyim dedim. Öyle de oldu :)

Bölge müdürü ulaşıp tehdit edin. Bu ulkedet işler böyle yürüyor. İki günde çözülmezse şikayet edersiniz.

Disklerle ilgili sıkıntı olabilir rontgen/mr cektirmek iyi olabilir bir süre de spora ara vermenizi tavsiye ederim

bel kısmın zayıftır. belli hareketleri yaparken belinden kuvvet alarak yapıyorsundur. son ihtimal de ısınma hareketlerine odaklanmak ve iyice ısınmak-esnemek gerek.

bu tür ortak giderler ya daire adedine bölünerek eşit paylaştırılıyor, ya da daire metrekarelerine oranlanarak paylaştırılıyor. eğer bu şekilde değil de, kullandığınız kadarını ödettiriyorlarsa, mutlaka her ay hesaplama yönteminin açıkça gösterildiği gider bildirimi göndermek zorundalar. buna itiraz edersiniz, gerekirse mahkemeye vereceğim dersiniz. senet imzalamakla hata etmiş olsanız da, eğer ortada bir hukuksuzluk varsa o senetler hiçbir şey ifade etmez.

Geçmiş olsun dileklerini iletsin nişanlın yeterli. Çiçek böcek covid için artık abartı şeyler.

Eğer evde onlara bakacak kimse yoksa, siz de yakınlarında oturuyorsanız çorba vs yapıp kapılarına bırakabilirsiniz. Ben covid olduğumda en çok buna sevinmiştim çünkü ilaçlardan dolayı halim pek yoktu, nişanlım da her şeyi yapıyor olmasına rağmen alışkın olmadığından günde kaç kere yemek hazırlamaktan yorulmuştu.

Onun dışında çiçeğe filan gerek yok bence. Günlük arayıp durumlarını sorsanız yeterli.

Edit: cinsiyet belirtmemissiniz o yüzden kadın olduğunuzu varsaydim kendimden dolayı ama nicki okuyunca erkek olduğunuzu dusunmeye başladım. Bu durumda benim önerim sizin için işlevsel olmayabilir tabii. Ve tabii ki erkekler çorba yapamaz demek istemedim ama tercih eder misiniz, onu bilemedim. Yoksa bence erkeklerin yemek yapıyor olabilmeleri kendi hayatları için de oldukça önemli bir konu. :)

Çorba çok iyi fikir. Yapmak şart değil, tavuk çorbası sipariş verebilirsiniz adreslerine. Ben böyle durumlarda daha fonksiyonel yaklaşımlardan yanayım çiçek vs yerine.

Genel olarak deniz yolculuğuna alışkın değiliz. Marmara iç deniz. Tabi ki akıntılı yerleri var ama çok güçlü olmayan rüzgarlarda bile milletin kustuğunu yerlerde yuvarlandığını kelime i şehadet getirdiğini gördüm. İdo budo kaptanlarına sorduğumda, deniz otobüslerinin okyanusta kullanılan araçlar olduğunu ama insanların panik atak geçirmesi nedeniyle seferleri iptal ettiklerini söylediler.

m.youtube.com

Mağazadan alınan ürünü iade almama hakları var.

Kusur yoksa iade hakkı yok mağazadan alınan ürünlerde. Satıcı size vaadini yerine getiriyor, siz de ürünü görüp alıyorsunuz, kusurlu değilse bu durumda iade hakkı tanınmamış. İnternetten alınca ürünü görmediğiniz için herhangi bir kusur olmasa da iade hakkı var.

Arkadasinizin yerinde olsam tuketici hakem heyetine veririm. Pasa pasa oderler parasini geri. Aynisi geldi basima cunku.

6502' ye göre 14 gün cayma hakkı sadece mesafeli satış sözleşmelerinde geçerlidir. Kanunen tüketici haklarına aykırı değildir.

Eğer üründe bir kusur, ayıp vs. yoksa hakem heyetine gitseniz de red kararı çıkar. 14 gün sadece mesafeli satışlarda geçerli. Nasıl internetten alınan ürünler için müşterinin 14 gün iade hakkı varsa mağazadan alınan ürünler için de firmanın iade almama hakkı var. Trendyol, Hepsiburada vs. satılan ürünler için müşteri almaktan vazgeçtim, daha ucuzunu buldum, kullanışlı bulmadım gibi nedenlerle 13 gün bekletip 14.gün iade edebiliyorken mağazanın aynı gün iade almama hakkı bence rezillik değil aksine gayet mantıklı sonuçta görüp alıyorsunuz.

Hicbir kadin evlik teklifinde yer almasini isteyecekkadar yuzuklerin efendisi sevmez. Hatta kadin diye daraltmamak lazim. Hicbir dizi film vs girmeyin. Ne kadar az show o kadar iyi

Valla nişanlımla buluştuk. Bana Gül almıştı onu verdi. Beni atakulede yemeğe götürdü. Sonra botanik parkta bir banka oturduk tenha bir tarafta. Çıkardı yüzüğü teklif etti. Kabul ettim öptüm. Sonra tunalıya indik bira içtik. Gayet güzeldi samimiydi.

Böyle aşırı kalabalık ekstrem teklifleri aklım pek almıyor, instagramda teklif için organizasyonlar falan var. Onlara bakın isterseniz belki istediğiniz şeyler vardır.

biz haftasonu parise gittik
Pont de Bir-Hakeim'de eifel'e doğru bir hafif çıkıntı vardır
fotografçı bizi orada bekliyordu, bizi görünce uzaklaştı çaktırmadı
biz de yemeğe gidiyorduk, dur şurda duralım ne güzel manzara dedim
telefondan "eee parisle ilgili ne düşünüyorsun" diye videosunu çekmeye başladım
fotograçının kız arkadaşı yanımıza gelip, ben çekiym mi videonun kalanını dedi
Ona verdim
Evlenme teklif ettim

Hem telefonda o anın şaşkınlığı videosu var
hem fotografçıdan profesyonel fotograflar var
keyifli bir anı oldu

bunu neden yaptım? 2 sebebi var
1- Ben evlenme teklif edersem böyle teklif ederim narsistliği var biraz.
2- Kız anlatırken "frenemies"'e karşı puan kazansın diye.

ikisi de oldu
Şimdi her parise gittiğimizde, o noktadan geçerken aklımıza geliyor
küçük kızımıza da anlattık

yüzüklerin efendisi ile bağlantılı bir şey yapmayın!

Saruman kılığına girip yüzüğü elden teslim edin.
- tüm güçlerim senin olsun.

Valla atı evlilik teklifine karıştırmak sıkıntı. At rahat durmaz ya da düşersin attan falan öyle kalırsın. Gerçi farklı bir açıdan bakarsak, attan düşerek ya da attan çifte yiyerek evlilik teklif etme de çok ekstrem bir evlilik teklifi olur. Yine de bence gerek yok öyle olaylara. Git direkt sade evlilik teklifi yap yeter bence.

Bu arada yüzüğün sahibi Sauron, saruman değil. Saruman kılığına girip evlilik teklif edersen çok değişik bir olay olur.

Ekstrem seviyor dediğiniz için helikopter geldi aklıma.
Benim arkadaşım profesyonel bir organizasyon firmasından yardım alarak sabah kuaförden başlayan bir organizasyon yapmıştı. Kız anladı tabii sonunda teklif geleceğini bu sebeple böyle uzun programlar yapay geliyor ama helikopter güzel bir deneyim olabilir.
youtu.be
Ayrıca arkadaş olur profesyonel olur biri kesinlikle ölümsüzleştirsin.

yuzuklerin efendisiyle, atlarla ve ozellikle de ekstrem evlilik teklifleriyle ozel bir bagim yok ama fikriniz bana cok sempatik geldi niyeyse :) @j r r tolkien hayrani'nin dedigi gibi attan dusmemeye dikkat edin bence. ve kesinlikle birileri ölümsüzlestirsin.

2 ay önce menemen ovasında böyle başaklı arpa, buğday tarlası bulurdun. Haziran 10-15 arası hasatlar yapıldı. Su an bulamazsin.

bu yozgat yöresinde çoktur.

"30 derecede ve en düşük fan hızında" demek klimanin hic durmadan calismasi demek. zira ancak ev/oda 30 dereceye ulastiginda klima calismayi durdurur. su halde ayda 15 gun -gunduzleri- calismasa bile, geri kalan zamanlarda o ayarda calisiyorsa, 700 lira bana cok da abarti gelmedi.

bizim binada da öyle ve klimaya hiç dokunmadığım aylarda bile klima parası ödüyorum. yöneticinin açıklamaları şu şekilde oluyor. ortak sistem klimalarda klimaların bağlı olduğu dış üniteler de ortak. hani normalde tek klimanın dışarıya konulan ünitesi vardır ya küçük olur, bizim binanın altında bunların dev boyutta olanları var. bir üniteye bağlı sallıyorum 20-30 klima var. ve sistemde bu klimalar hangi dairede belli. ancak ben daire 15 olarak hiç klima kullanmıyorum ama daire 16 ve 17 ile aynı üniteye bağlıyım. 16 ve 17 klima kullanınca bizim ünite harcama yapmış oluyor, ay sonunda o ünitenin toplam harcaması üniteye bağlı dairelere bölünüyor. bu sistemde gerçekte hangi daire o harcamanın ne kadarını yapmış görülemiyor. bu salak sistem yüzünden ben de salak salak ücretler ödüyorum.

30 derece klima için zorlayıcı olur, yine de 700 fazla gibi geldi bana da.

Revolution +1

Evin yalıtımını kontrol edemeyiz ama hangi iki klima, marka model yazarsan, verimlilik önemli

Olumlu olsa bahsederlerdi. Olumsuz olmasından dolayı fikri sana bahsetmiyor olabilir mi?

Flört etmeyi unutmak diye bir şey var, uzun ilişkiden sonra olur, geçer.
@baal +1

İnsanın dönemsel olarak özgüveni artabilir veya azalabilir.

Stresli bir dönemden geçiyorsan utantaclik baslayabilir.

Saat adınıza düzenlenmiş sertifikayla birlikte gelir. Bu sertifikayı ve firmayı, markanın Türkiye distribütörüne telefon açarak teyit edebilirsiniz. Mesela Seiko markasını tüm ülkeye Aydın Saat dağıtır. Casio'yu da Ersa Saat. Buralara ulaşabilirsiniz.

Aklınızda olsun, distribütörlerdeki fiyat diğer yetkili satış mağazalarından her zaman yüksektir ama arada bir aynı fiyat denk gelebiliyor. Alışveriş yapmadan önce distribütör sayfasını kontrol edin.

bu mu youtu.be

murat dalkılıç diye hatırlıyordum da değil sanırım baktım şarkılarına bulamadım. @pide değil hocam

www.youtube.com ?

"...Hem zaten başkasını bulmuşsundur
Hakkım yok rahatsız etmeye..."

@so weit so gut helal hocam buydu.

instagramda 2. el omega satan abiler var. onlara yönel. çok temiz saatler satıyorlar.

@mekasaat en çok omegayı burda gördüm. zaten filmden attığın saat de 1950lerin omegalarından.

@westblack inanabilsem alacam da böyle şeylerde çok pimpirikliyim.

Güvenilir bir hesap verebilirim ama 1500ne OMEGA cikmaz

@kısa verin hocam bir bakayım.

Bu arada meka saati 2 senedir takip ediyorum. Güveniyorum fazlaca. Takip eden çokça da ünlü var. Sorun yaşamazsınız.

başta singer, hislon satıyordu 300-400 liraya. işi büyüttü omega, zenith, hublot vs satıyor.

Saatcimdilek
Huysuz enteresan bir adamdır ama güzel saatler aldım kendisinden. Hepsi tertemiz.

tissotun buna benzer modelleri var

Skagen modellerini çok beğeniyorum ben, minimal ve şık. Dediğiniz aralıkta rahat bulursunuz.

Ama yedek parça konusunda negatif entryler vardı sözlükte maalesef, o yüzden geri durdum ben çok beğenmeme rağmen.

Office çıktığı günden beri paralıydı. Türkiye'de bireysel kullanımda korsan yaygın ama kurumsal kullanımda korsan kullanamazsın. O yüzden parasıyla alan çok fazla insan var.

Para vermek istemiyorsan Google: KMSpico

parasız, başarılı ve özgür bir alternatif için: libre office.

avianthem +1
bende office lisanslama işini halledemeyince libre office'e geçtim gayet memnunum.

yerini tutmaz belki ama bol sohbetli discord kanalları oluyor. oraları bi dene. sözlükte sürekli link veriyorlar zaten.

aktivite mi? sahilde oturmak bile yasak :((

ya yasak falan diyorlar da, güzelbahçe'de sahilde masa kurup bira içenler var
kent ormanı'nda bir sürü, yığınla insan var
bence biraz kalıp kır.

okcupid falan yükle, insanlarla tanış, sohbet et.
podcast dinle, hasanağa bahçesi'nde yürü, yani yapmak istersen var bir sürü aktivite

muzu ikiye bölerim.
ilk yarısını yerim.
mandalina ve cennet hurmasını yerim (burası biraz asidik, ama muzla midedeki zemini sağlamlaştırdık)
muzun diğer yarısını yerim.
en son da elma, temiz bi kapanış.

Ben en sevdiğimi sona bırakıyorum. Elma, mandalina, cennet hurması ve muz sıralamasıyla yerim. Damağımda en son, en sevdiğimin tadı kalmalı.

en sekerliyi en son yerim ki digerlerinin tadini bastirmasin, tumunun tadini alabileyim. mandalinanin sekerine gore siralama degisir burada bazilari bal gibi oluyor bayiliyorum :) mandalina cok tatliysa elma, muz, mandalina, cennet hurmasi yapardim ben.

Hayatı bu kadar planlı yaşamıyorum :)

Sadece en sevdiğimi en son yerim.

Elmayı yerim. Ardından muz. Mandalini sona bırakırım, uzun vakit geçiriyorum çünkü; zarını dişimle ufak bir delip emiyorum. Cennet elması/hurmasını ise kurusun diye ipe bağlayıp asarım.

Bir oturuşta bu kadar meyve yemişliğim pek yoktur.
Hepsini birden yesem herhangi bir sıra gözetmezdim, en yakında hangisi varsa ondan başlardım.

Az sekerliden cok sekerliye dogru yerim, varsa once en ekşilerden baslarim.

En sevdiğimi sona bırakıyorum +1
Elma-mandalina-muz-cennet hurması

Mandalina-hurma-elma-muz. Genelde mandalinadan sonra elmayı yiyemem geri koyarım.

en sevdiğimi son bırakırım +1. o yüzden cennet hurmasını tabağa bile koymam.

önce elmayı yerim. sonra mandalinayı mı yesem, muzu mu yesem diye ikilemde kalırım. bi parça mandalina, bi parça muz eşit eşit yerim. tabak bitince tatmin olmazsam hangisinin tadı damağımdaysa gidip ondan bi tane daha yerim.

bu en sevdiğini sona bırakan insanları hiç anlayamadım.
babam da takıntılı şekilde yemeklerde de aynısını yapardı.

yani sofraya güzelce aç oturdun, yemekten alacağın keyif en üst seviyedeyken neden en sevdiğin tabağı yemezsin de karnını diğer seçeneklerle doyurup asıl tabağa sonra geçersin ki?

her neyse. tadı daha keskin, baskın vs. olan hangisiyse onu sona bırakırdım. yoksa diğerinin tadını bastırırdı.

elma,muz, mandalina, yine muz.

çeşitli sokağa çıkma yasaklarına tabi olmamak için acele ediyor olabilir insanlar.

Birçok banka şubesi çalışma saatlerini azalttı onla ilgili olabilir.