[]

Tartışma adabı olmayan insanlarla tartışırken ne yapıyorsunuz?

Normalde bu huyunu bildiğiniz için tartışmaktan kaçındığınız biri ile istemeden de olsa tartışırken ne yapıyorsunuz? Mesela bu şahıs konudan uzaklaşıp kişiliğinize saldırıyor, farklı konudaki eleştirilebilir yanlarınızı veya hatalarınızı ortaya döküyor vs. Böyle durumlarda siz de onun anladığı dilden konuşarak aynı yöntemi mi kullanıyorsunuz yoksa ne olursa olsun çizginizden kopmuyor musunuz?




 
tartışmıyorum ben, isterse tartışmayı kazandığını düşünsün yine de umrumda olmaz, susarım ya da ortamı terk ederim. insanları bir şey için ikna etmeye ya da fikrini değiştirmeye bu kadar çalışmaya gerek yok bence.


  • Bruce  (01.10.17 21:22:03) 
tartışma adabı olmayan insanla tartışırsan kendini yorarsın. ben yıllarını bir işe vermiş adamdan duyduğum cümleyi, akrabama söyledim ne alakası var dedi. yahu adam böyle böyle dedi diyorum öyle bir şey olmaz dedi. ben de ufff seninle mi uğraşacağım be deyip kestirip attım.

mesela babamla bile tartışmam ben, çünkü bilmiyor tartışmasını.
  • blue eyes white dragon  (01.10.17 21:23:56) 
tartışmaya girmemeye çalışırım. Girerse de onun taktiğiyle alakasız yerlere onun zayıf olduğu noktalara çekerek onu kendi silahıyla vururum. Azıcık ağzınız iş yapacak bu durumda. demagoji forever :)

bir de şöyle bir laf duymuştum. Domuzla savaşamazsın. Savaştıkça boka bulanırsın. Sen kendinden iğrenirken domuz halinden gayet memnundur. Yani bunun gibi bir şeydi. bu tür durumnlarda o lafı hatırlatıyorum kendime ve boka bulaşmak isteyip istemediğimi soruyorum.
  • nickfury  (01.10.17 21:25:18 ~ 21:27:50) 
Kısa kesip konuyu kapatırım. Vakit kaybı.


  • rusyalı kozmonot  (01.10.17 21:28:30) 
Konuyu saptirdigini belirtiyorum, inatla saptirmaya devam ederse konu nasil saptirilirmisi bes sene evvelki mevzuyu acarak gosteriyorum ve kavga cikiyor. Ama arkadasim veya sevdigim bi insan degilse direk tartismayi kesiyorum genelde, anlayana sivrisinek saz anlamayana sazi seyapsan az demisler sonucta.


  • aferin cok iyi dusunmussun  (01.10.17 21:28:59) 
ses tonu ve yanlış yaptiklari isleri yuzlerine vuruyorum. Fazlaca haddini bilmeyenlere şart. Daha detaylı yazardım da simdi tartisiyormus gibi hissedince yaziya dokmek istemedim ayrica.


  • evimin paspasi  (01.10.17 22:21:01) 
Konuyu ozellikle saptiran, kisilestiren Veya straw man argumanlari sunanlarla tartismayi kesiyorum. Bosuna daga tasa konusmanin anlami yo


  • baldur2  (01.10.17 22:44:29) 
kişisine göre ya "ateşe ateşle karşılık vermek" (çok kızdığım için değil, karşı tarafın beni kızdırmaya çalıştığı şekilde kızdırma için) ya da gülüp sallamayıp geçmek seçeneklerini kullanıyorum.


  • nawar  (01.10.17 22:46:40) 
wtf is "istemeden de olsa tartismak"? istemiyorsan tartismazsin. ben tartismiyorum konustugu sey hakkinda bilgisi olmayan insanlarla. tartismayi sonlandirmak istiyorsun ama o israrla konusmaya devam ediyorsa susabilir veya soyledigi her seyi onaylayabilirsin. Karsi arguman olmadigi icin bir sure sonra o da susacaktir. Hala susmuyorsa uzaklas. Uzaklasamiyorsan susmasini rica et . Hala susmuyorsa agzina lastik tuvalet terligiyle vur (tercihen islak).


  • dannycarey  (02.10.17 01:28:57) 
[]

Adam asmaca için bilgisayar uygulaması var mı?

Merhaba. Böyle bir uygulamaya ihtiyacım var ama hazır kelimeli olsun istemiyorum, kelimeleri ben kendim girmek istiyorum. Bir de internette hazır şablonla da Excel'de yapılabiliyormuş zannedersem ama beceremedim ben.




 
nette excel ile yapılmışını bulabilirsiniz


  • veritaslibertas  (26.09.17 22:37:09) 
slideplayer.biz.tr

adım adım.
  • lat menat uzza  (26.09.17 22:43:40) 
@lat menat uzza: buna ben de baktım ama hiçbir şey anlayamadım. çünkü bilgim sıfır.


  • m e b  (26.09.17 23:03:30) 
[]

Askerlikten muaf olduğum için mi işsizim acaba?

Kısaca özet geçeyim. Ben geçen sene mezun oldum. Bölümüm uluslararası ilişkiler. İngilizce bilgim var, askerlikten de muafım ve CV'mde elbette bunları belirttim. Ama o zamandan bu yana en kötü yerden en kurumsal firmalara iş başvurusunda bulundum ama hiçbiri de geri dönüş yapmadı. Bunun sebebi askerlikten muaf olmam olabilir mi? Sadece tek kulağım %100 sağır, engelli statüsünde değilim bu arada.




 
Askerlik durumunuzu illa belirtecekseniz ilişiği yoktur diye belirtin. Aslına bakarsanız askerliği özgeçmişinizde muhakkak yazmanıza gerek yok. Bunun dışında şu zamana kadar iş bulamamanızda tek başına bir etkisi olmayabilir.


  • microfiction  (22.09.17 21:47:50) 
kurumsal firmalarda askerlikten muaf veya bedelli yapan birçok insan var. bunun asli bir kriter olduğunu sanmıyorum ama şimdi bir IK'cı gelip konuyu netleştirir.

iş bulmak zor maalesef. bazı şeyler hiç de kişisel olmayabilir.
  • EasyTiger  (22.09.17 21:48:35) 
ondan kaynaklandığını sanmıyorum. ha muaf ha bedelli ha gidip gelmişsin, bunlar önünde askerlik engeli olmadığı için avantaj sayılır hatta.

engelli olsaydın o da bir artı olurdu. şirketler engelli personel çalıştırmak zorunda. sırf bu yüzden kağıt üstünde engelli çalışan gösteren yerler var. bu kontenjanı kalifiye bir elemanla doldurmak firma için de avantaj olur.
  • nrmnm  (22.09.17 21:51:48) 
Askerlik durumunuzun is bulamamaniza etkisinin oldugunu sanmıyorum. Genel olarak bir işsizlik sorunu var. Umarım en kisa sürede is bulursunuz.


  • scheisskopf  (22.09.17 21:53:53) 
internetten yıllardır bütün özelliklerim uyan yerlerden gerı donus almıyorum
hatta ınternetten iş bulanlar nasıl buluyor anlamıyorum

  • kurcalamabozarsin  (22.09.17 21:55:50) 
Ne kadar ülke süper dense de çok büyük kriz içindeyiz. 2018 çok daha kötü olacak.


  • boray eris  (22.09.17 21:59:15) 
ben işveren veya ikcı olsam buna bakmam bile. ilgisi yoktur.


  • Delay Fuze  (22.09.17 22:19:20) 
Bir de engelli raporu alamıyor musun?şeker hastası arkadaşım dandik bi bölümden mezun, kız memur oldu engelliler için olan kpss ye girmişti.


  • geçerkenugradım  (22.09.17 22:39:09) 
@geçerkenugradım: Hayır, alamıyorum. Çünkü tek kulakta total işitme kaybı, genel engellilik oranında %18 yapıyormuş ve engelli raporu için %40 gerekiyor. Gidip de bizzat sormadım ama.


  • m e b  (22.09.17 22:43:12) 
Burada ilgisi yok demişler ama ilgisi olabilir. Hocamızın bir hastası epilepsiymiş. Vestel'de çalışıyormuş, mühendismiş ve terfi alacakmış ama askerlik problemi varmış. Askerliğe elverişli değil diye rapor almış. Terfi beklerken "Sen askere gitmeyecek kadar çürüksen bize de yaramazsın." diye işten atmışlar.


  • Lim5  (22.09.17 22:53:07) 
lim5'in dediği olay doğrudur ama herkes bu kadar kestirip atmacı değil. cv merak uyandırdıysa en azından görüşmeye çağırıp neden muafsın onu sorarlardı, sorunun muaflık olduğunu sanmıyorum. genel işsizlik var, bir de bölümün direkt bir mesleğe hitap etmediği için işe alacak kişi senin o işi yapacağından tam emin olamıyordur.

atıyorum, mühendis insan hiç çalışmamışsa da okulda gördükleri işin ucundan tutmaya yeter. ama senin öyle pratik bir bilgin ya da direkt olarak hitap ettiğin bir meslek yok, o yüzden ilk sefer zor olacaktır. yerinde olsam ingilizceni kullanabileceğin, pozisyon olarak beklediğin kadar yüksek olmasa da şirket adı/bilinirliği olarak yüksek bir yere girmeye çalış. atıyorum, koç'un binasında info deskte işe başla. hem kendini şirket içinde birilerine gösterme şansın olur hem de bölümle ilgili devam edeceğin meslekte alan farklı olsa da bi çalışmışlık görünmüş olur, psikolojik olarak cv'yi kontrol edene olumlu etkisi olur bunun.
  • Bruce  (22.09.17 23:02:08 ~ 23:06:45) 
Zannetmiyorum. Kronik bir hastalığı bulunan bir tanıdığımın engelli raporu var ve bu CV'sinde yazıyor ama şu ana kadar üç tane inşaat şirketinde çalıştı inşaat teknikeri olarak. Bence sağlık sorunundan çok, uluslararası ilişkiler bölümünde bir sorun var. İİBF mezunları genel olarak iş bulma sıkıntısı yaşıyorlar. Eğer çok ihtiyacın varsa daha basit pozisyonlara başvuru yapabilirsin.


  • dissendium  (22.09.17 23:36:13) 
[]

"Karamazov Kardeşler" Antik Yayınları'ndan okunur mu?

Kitaplığımda var ama epeydir erteliyorum yayınevi hakkındaki görüşlerlerden dolayı. Başka yayınevinden de şu zamanlarda alamam maalesef. Bu yayınevinden okuyan var mı? Nasıldı? Siz hangisinden okudunuz ve memnun kaldınız mı?




 
Karamazov kardeşler en sevdiğim kitaptır öncelikle:) o yüzden bu kararın için tebrik ederim:) antik yayınları'nı bilmiyorum. Ben iletişim yayınları'ndan okudum ve müthiş memnun kaldım. bir sahaftan almıştım kitabı; hem iletişim yayınları'ndan Engin Altay çevirisi vardı hem de iş bankası yayınları hasan ali yücel klasikler dizisi'nden nihal yalaza taluy çevirisi. Sahaf beni İletişim Yayınları'nınkine yönlendirdi. karar senin. ama okumuşken bu ikisinden birini tercih et derim.


  • ateslizenci  (19.09.17 17:06:17) 
Okunmaz :/ kitaba yazık etmeyin nolur.

İletişim ya da iş bankasından okuyabilirsiniz. İş bankası tercihim
  • mutlusismankedi2015  (19.09.17 17:20:28) 
@bugracaner: bende hali 781 sayfa.

Ama yine de en iyisi, son derece işinin ehli yayınevinden okuyayım.
  • m e b  (19.09.17 18:01:49) 
Ayşe Hacıhasanoğlu'nun çevirisi sansürsüzdür, ondan okumanızı tavsiye ederim. Sansür sizin için sorun teşkil etmiyorsa Nihal Yalaza Taluy'un çevirisi de harikulâdedir.


  • lafıolmaz  (19.09.17 18:36:05 ~ 12.04.19 19:33:22) 
Bence boşuna zaman kaybetmiş olursun. Ben eskiden dandik yayınevlerinden okuduğum kitapları hiç okumamışım sayıp iyi yayınevlerinden okuyorum yeniden. Sen de hiç bulaşmadan İletişim, İş Bankası ya da Can'dan oku bence. Hatta Karamazov Kardeşler için bu üç yayınevinin karşılaştırıldığı bir yazı vardı. Onu okuyup ona göre karar verebilirsin hangisini okuyacağına.


  • ms brownstone  (19.09.17 18:38:30) 
İletişim'den okudum. Orhan pamuk'a göre son bin yılın en iyi romanı.


  • steven wilson  (19.09.17 18:39:33 ~ 18:42:54) 
Ben de İletişim'den okumuştum. Daha sonra okuduğum tüm Dostoyevski kitaplarının Ergin Altay çevirisi olmasına özen gösterdim.


  • wish i could find a way to disappear  (19.09.17 21:42:45) 
uzak dur. zamaninda kum saati yayinlarindan klasikleri okumaya calistim ve felegim sasti. gerekiyorsa internetten sahaflardan ikinci el iyi bir ceviri al, ama dedigin yayinevinden uzak dur.


  • tabudeviren  (19.09.17 21:52:45) 
Okunmaz. Kesin bilgi, yayalım. İletişim yahut İş Bankası tercih ediniz.


  • microfiction  (19.09.17 22:25:05) 
Ismini duyunca bile tuylerimin diken diken oldugu bu muhtesem kitabi bahsettigin yayinevinden okuma dostum :( ergin altay cevirisiyle iletisim yayinlari +1 diyorum.


  • mesudiyeli mesut  (20.09.17 03:48:57) 
[]

Yurt dışındaki atıştırmalıklar cidden bizdekine göre daha mı iyi?

Şimdi abur cubur yerken aklıma geldi. Yiyorum ama çok kalitesiz geliyor tadı. Sanki hep bir şeyler eksik de tatsızlığı ondan kaynaklı gibi. Hani leş markaları es geçiyorum ama kötünün iyisi markalar bile tatsız ve hala vasat vasat işler yapıyorlar.

Neyse. Cidden diğer ülkedeki abur cuburlar daha mı lezzetli ve kaliteli?


 
bariz


  • passion rules the game  (07.09.17 21:52:28) 
Ben de bu tespiti yaptığımdan beri abur cubur niyetine kuruyemiş tüketiyorum. Türkiye'de onun seçeneği ve lezzeti beni tatmin ediyor.


  • fotrsapka  (07.09.17 21:57:17) 
bizdeki bazı markaların tadını ben de dışarıda bulamıyorum.
mesela:
-ülker rulo kat
-eti browni kek
-nestle damak
-eti tartini (turtini miydi yoksa?)

bunlar benim yerelde favorilerim. ha bir de oreo abartılmış bir balondur :)
  • burya  (07.09.17 22:07:36) 
Ayni markanin bile icerigi degisik olabiliyor. Bu nedenle tadi da kotu burada, fiyati da daha ucuz ama.


  • Traveller  (07.09.17 22:40:18) 
her şey öyle değil belki ama ben İngiltere'de Waitrose marketin cookie'sine bayılıyordum, burada o tür şeyler çok aradım Macrocenter'da benzer bişey buldum ama 25 lira, oha dedim henüz almadım. Orada 2-3 pounda alıyordum. Bir de acayip bi marka falan değil ha market ürünü.

1.75'miş,şu
www.waitrose.com

not: paranın alım gücüyle ilgili olabilir ya. bizde mesela bisküvi fiyatlarını 2-3-4 lira civarında tutmak için kimbilir nerelerden kısıyorlar, adamların £1.75'u bizim 4 liradan daha fazla şey alıyor, herhalde kısmaları gerekmiyor. ne biliyim.
  • rodriguez2  (07.09.17 23:01:11 ~ 23:01:54) 
Oreo'yu ilk yurt disinda yemistim ve bu kadar guzel olduguna inanamamistim. Bir kac ay sonra turkiyeye geldi ürün ve tadi bariz cok farklıydı. Aşırı tatli bir kere. Yiyemiyorum o yuzden hala. Gecen yine bi deneyeyim dedim ama yok, o tat yok yani.


  • veritaslibertas  (07.09.17 23:47:19) 
[]

550 mb, 720p kalitesinde 2,5 saatlik bir filme göre düşük değil mi?

şimdi torrent ile film indireceğim ama başlıkta da belirttiğim gibi, kalitesi 720p, boyutu da 550 mb diyor. sanki bir tutarsızlık var gibi. internet hızı zaten düşük ve önizleme de yapamıyorum. önceki izlediğim film boyutlarına ve kalitesine göre tutarsız gibi geldi. sizce nasıl ki bu veriler? bilgisayarımda film tutmadığım için kıyaslama da yapamıyorum.




 
çok düşük...


  • gotic  (30.08.17 23:37:28) 
MKE dir. Yani rip li video dosyasıdır. Muhtemelen sesten bir şeyler eksilmistir ama taş gibi izlenebilir. Bence sıkıntı yok.


  • westblack  (30.08.17 23:39:03) 
mkv olacak


  • westblack  (30.08.17 23:40:27) 
düşük. kaliteyi belirleyen bitrate'dir. bitrate starved diye bi kavram var. boyutu düşürmek için bitrate'in mına koyulmuştur bu da çamur gibi görüntü olur. 720p yazmasının bir önemi yok çözünürlüğü o sadece. sen gidip 1080p çözünürlüğe çok az bitrate verirsen sırf çözünürlüğü 1080p diye kaliteli bir görüntü olmaz. mkv olmasının da videonun kalitesi ile hiçbir ilgisi yok mkv denen şey konteynır yani sadece bir taşıyıcıdır codec değildir, videonun kalitesine hiçbir etkisi tesiri alakası bulunmaz veriyi taşır sadece.


  • rotten head  (30.08.17 23:52:28 ~ 23:55:14) 
X265 ise fena değil. Diğer türlü çöp.


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (30.08.17 23:53:17) 
yukarda bi arkadaş da açıklamış, bitrate yüzündendir o. rarbg de media infoya bakarsan görürsün kaç olduğunu. 2-3k kbpsden başlar iyileşmeye, baktığım human planet belgeselinde 30 mbps :)


  • leontocephaline  (31.08.17 00:58:35) 
rotten head'in cevabı en doğru, ilerletiyorum:

* uzantının hiç bir önemi, anlamı yok. aynı filmi MKV ile 100 mb veya mp4 ile 8gb olarak da oluşturabilirsin.

* MKV bir format değil container'dır, içinde farklı türlerde dosyalar tutulur, (video, ses, altyazı, chapter bilgisi, vs.). kalite için doğrudan fikir vermez, MKV'nin içindeki videonun codec'i ve bitrate'i önemli

* büyük riplerde 5.1, 7.1 ses olur, ki bu AC3, DTS gibi baba ses codec'leri demektir, düzgün ses bitrate'i ile sadece ses bile 1-2 GB olabilir.

popüler torrent ortamarında dosya boyutu çoğu insan için daha önemli olduğu için düşük bitrate, kolay codec, stereo mp3 ses, küçük dosya.
  • celeron 300a  (31.08.17 03:13:28) 
çamur falan diyenleri çok takma eğer görüntü mevzusuyla çok ilgili ve bilgili bi şahıs değilsen gördüğün görüntü kalitesi hoşuna gidecek kadar olur o dosyada da. tabi 8 gb 720p versiyonla yan yana kıyaslarsan o zaman arada net bi fark olduğunu görürsün o ayrı bi şey çamur, çöp abartılı yorumlar. ancak ses konusunda herkesin farkedebileceği boyutta bi sıkıntı oluyor ama o da nerden ne şekilde izleyeceğine bağlı. vlc'den misal sesi epey arttırabiliyosun ya da kulaklıkla izliyceksen zaten sıkıntı olmaz, tvdense tvsine göre değişir vs. son olarak x265 (hevc) teknolojisiyle riplenmişse seste de sıkıntı yaşamayabilirsin o zaman 550 mb çok da düşük sayılmaz çünkü normal düşük falan olur. x264'te ortalama 1-1.5 gb arası oluyor o uzunlukta filmlerin düşük boyutlu ripleri, x264'te o aralıklarda olan film x265'te 550 mb'a gelebilir.


  • semaforo de medianoche  (31.08.17 04:05:30) 
[]

bazılarının dövmesi neden çok soluk ve kalitesiz duruyor?

bazılarınınki sanki yıllar geçtikçe silinecek gibi duruyor ama bazılarınınki ise simsiyah veya asıl renginde duruyor. bu, parasına göre bir hizmetin sonucu mu yoksa ten rengiyle de ilgisi var mı?




 
dövme yaptırdıktan sonra tekrar üzerinden geçilmesi gerekiyor.
bunun dışında bakımının da iyi yapılması lazım.

bunları yapmayanların soluyor haliyle.
  • teritori  (29.08.17 17:07:40) 
emin olmamakla beraber kilo alıp vermenin etkisi olduğunu düşünüyorum.


  • dedimmidemedimmi  (29.08.17 17:08:13) 
Bence asıl sebep ucuz dövme, kötü boya, kötü işçilik. Fakirlerin dövmesi hep dediğin gibi oluyor.


  • ekaterina  (29.08.17 17:14:35) 
güneşe maruz kalması ve kalıyorsa da güneş kremi kullanılmaması bence


  • shotgunwoman  (29.08.17 17:24:32) 
santimetrekaresi 560,68 tl'den ucuza yapılan dövmeler öyle oluyor.

fakirlerin dövmesi nedir ya...
  • Bruce  (29.08.17 17:24:54 ~ 17:26:42) 
kötü boya kötü işçilik kötü bakım. dövmenin rengi 6 ayda anca oturur, ilk yapıldığı gibi kalmasını beklemek saçma çoğu zaman. ten rengi de çok önemli bi etken gerçi


  • hasmetizm 2046  (29.08.17 17:33:11) 
[]

bu tip soruları nasıl çözüyorduk?

bunun bir mantığı vardı sanki. yöntemi söyler misiniz?

i.hizliresim.com

not: eklemeyi unuttum. direkt taban 2 diyebiliyor muyuz? o şekilde cevap çıkıyor ama her soruda böyle mi yapacağız?

 
  • pgup  (24.08.17 17:07:55) 
eşitlikleri birbirine böl ve birbiriyle çarp. üsteki ifadeleri toplam ve çıkarma olarak bulacaksın.


  • diffarentiationation  (24.08.17 17:08:38) 
17 diye buldum cevabı. Taban 2 dedim 3x=4 2y=3 olarak basit kesir hesabı ile çözdüm.


  • Fritz-X  (24.08.17 17:08:45) 
Herhangi bir ortak taban diyebilirsin tabii ki. X ve ynin kesin değerini sormuyor sonuçta. İster 2 tabanında yaz 16 ve 8i ister 256. Sonuç aynı çıkar


  • glamdr1ng  (24.08.17 17:10:25) 
[]

Facebook'ta bilinçli mi gönderildi bu arkadaşlık isteği?

Zamanında aramızın çok iyi olduğu bir arkadaşla her türlü bağımızı kopardık. Tabii, Facebook'ta da. Bu beni engellemişti, üstünden de epey zaman geçti. Şimdi de dalga geçer gibi arkadaşlık isteği geldi ondan. Bunu bilinçli mi gönderdi, yoksa Facebook'ta engel kaldırınca otomatik istek mi yollanıyor? Çünkü arkadaşlık isteği gönderemeyecek kadar türlü hataları oldu bana karşı. Mantığım almıyor eğer öyleyse.

Kısacası Facebook saçmalığı mı bu? Kesin bilgisi olanlar cevap verirse sevinirim.


 
Biri adina fake hesap acmis senden para isteyecektir


  • basond  (17.08.17 21:10:51) 
bilinçli göndermiştir. koca fb'nin işi yok sizi barıştırmak istemiş.


  • secrex  (17.08.17 21:12:24) 
Yoo baya istek göndwrmiş. Engellerdim ben olsam


  • glamdr1ng  (17.08.17 21:16:19) 
engeli kaldırınca arkadaşlık istegi göndermek gibi bişi yok, bilinçli göndermiş. ya da stalklarken yanlışlıkla göndermiş ama her türlü kendi göndermiş.


  • sta  (17.08.17 21:41:33) 
Evet engeli kaldırınca istek gönderilme gibi bir şey yok. Bi şekilde kendi göndermiş belki yanlışlıktadır ben de birine göndermiştim öyle


  • mutlusismankedi2015  (17.08.17 21:55:45) 
[]

alevi türkülerinde ve şarkılarında geçen "dost" kavramı

alevi türküleri veya şarkıları dinlediğimde ekseriyetle bu kelimeyi duyuyorum. alevilikte başka bir anlamı/önemi var mı bu kelimenin?




 
Dost kelimesiyle bazen Allah, bazen hz. Peygamber, bazen hz. Ali, bazen Ehl-i Beyt, bazen 12 imamlar veya onlardan biri kastedilir.


  • yaren  (15.08.17 19:52:08) 
[]

word'de şöyle bir şey mümkün mü?

word'de listeli halde bir şeyler yazdım. şu şekilde:
1. elma
2. armut
3. incir
4. çilek
...
60. muz


şimdi ben bu listedeki sıralamayı word içinde veya başka bir programda nasıl random/gelişigüzel sıralama haline getirebilirim?

öyle bir işlem var mıdır şu şekilde yapılabileceğim?

4. çilek
2. armut
1. elma
60. muz
3. incir
36. karpuz
41. dut

 
word'ü bilmiyorum ama excel'de şöyle yapılabilir:
a1 hücresine şunu yaz (tırnak işaretleri yok) "=rand()*1000"
Bu fonksiyon 1 ile 1000 arasında rastgele sayı üretiyor. Sonra hücrenin sağ alt kenarından tutup aşağıya istediğin kadar kaydır. kaç satır varsa o kadar. böylece 1000 arasında kaydırdığın satır kadar rastgele sayın olacak. Bu sütunun yanındaki sütuna da verdiğin örnekteki meyve isimlerini kopyala yapıştır. En son, rastgele sayıların olduğu sütunu büyükten küçüğe veya küçükten büyüğe sırala. bu şekilde olur diye düşünüyorum.

tekrar düşündüm de aslında fonksiyonu 1000 ile çarpmana da gerek yok. yapınca ne demek istediğimi göreceksin.
bu arada sayfada her yaptığın değişiklikte random fonksiyon yeni sayı üretiyor. bunun senin işine bir zararı olmaz. istemezsen o sütunun, başka bir sayfaya sadece değerlerini yapıştırırsan düzelir.
  • puc  (13.08.17 13:46:25 ~ 13:50:34) 
@puc: excel ile aram pek iyi değil. a1 hücresine o formülü yazınca hata veriyor.


  • m e b  (13.08.17 13:55:14) 
  • passion rules the game  (13.08.17 13:56:23) 
@passion: o tek kelimeli ya da cümleli listelerde işe yarıyor. benim listem paragraf, şiir içeriyor. o site maalesef her dizeyi de sayı olarak kabul ediyor.


  • m e b  (13.08.17 13:59:27) 
excel'in türkçe galiba.
şu sayfada türkçe fonksiyonu var. çok zor değil, eğer daha kolay bir öneri gelmezse yapmaya çalış.
www.yazilimbilisim.net

önemli nokta, hücreye eşittir işareti ile başlayarak girmelisin fonksiyonu. türkçesi de şuymuş:
=S_SAYI_ÜRET

hepsi bu

sonra hücrenin sağ alt köşesinde tutup aşağı sürüklediğinde istediğin kadar rastgele sayın olacak. diğer sütuna meyve isimlerini yapıştıracaksın. sıralama için de yukarıda menülerde A Z gibi bir sembolü bulman lazım. sıralamak istediğin sütunu seçtikten sonra o sembole tıklarsın. sadece bir diyalog kutusu gelir, okay de ona. bu kadar.
  • puc  (13.08.17 14:12:19) 
[]

tam örtülmemiş kapı/pencere/çekmece, ortadan düzgünce katlanmamış sayfa

gibi şeyler rahatsız ediyor mu sizi de? kalkıp tamamen kapatma isteği duyuyor musunuz? bunlara ek, mesela rüzgarlı havada o aralık kapının tık tık ses çıkarması da, birinin tükenmez kalemi çıt çıt diye açıp kapatması da, birinin bacağını sürekli sallaması da, tam ortadan ikiye katlanmamış ya da düzgün koparılmamış sayfalar da sinirinizi bozuyor mu?

kısacası, olması gerektiği gibi olmayan bu yarım şeylerden ve ritmik ses çıkaran gürültülerden ne derece rahatsızsınız?


 
Bunlar doğallığın işaretleri. Her şey çok düzenli olsa hayat sıkıcı olurdu. Birinin şapırdatarak bir şeyler yemesine uyuz oluyorum sadece.


  • dissendium  (11.08.17 22:43:46) 
evet.

yanında oturan kişinin bacağını sallaması, dirseğini karın boşluğuna dayaması; bozuk para ya da anahtarlığıyla oynaması, o şak şak sesler... vs vs

sonra daha can acıtan dertlerin oluyor.
  • runagain  (11.08.17 22:50:14) 
Hepsi sinirimi bozuyor da şu ritmik gürültülerden aşırı derecede nefret ediyorum. Anahtar sesi falan bir yere kadar da mesela yanımdaki birinn düzenli olarak burnunu çekmesi benim ister istemez bütün konsantrasyonumu oraya verip kendi kendime kafayı yemem demek sinirden.


  • ms brownstone  (11.08.17 23:33:19) 
sürekli gıcırdayan kapı rahatsız eder ama diğerleri umrumda olmaz.


  • orpheus  (11.08.17 23:35:56 ~ 23:36:03) 
[]

kollarım çok mu uzun?

sizce öyle mi?


(fotoğrafın bittiği yerin hemen üstü de diz hizam. belki fikir verebilir.)

 
uzun. skinny. biraz da eller büyük sanırım.

abi kendine siyah şerit falan çekmişsin. :D Çok güzel yarım ifşa olmuş. İbretlik paylaşım teşekkürler :)
  • qazaqwsx  (04.08.17 23:05:38) 
Ölçsene, kollarını yana açınca boyun kadar olacak işte.


  • Lim5  (04.08.17 23:07:44) 
kolunun uzunluğu takacak en son şeylerinden biri olmalı bence.


  • diffarentiationation  (04.08.17 23:07:59) 
Hemen tanburunu getir, yarın başla.


  • frkr  (04.08.17 23:17:22) 
yav boyumu 173 biliyordum, 170 çıktı. şimdi kol açıklığımı ölçtüm, 177 cm uzunluğunda çıktı. niye kocaman ve maymun gibi duruyor ki kollarım? diğer insanlarınki öyle durmuyor.


  • m e b  (04.08.17 23:39:09) 
haleceylanbarlas.com

sanki bi tık. ama özellikle sormasan kimse dikkat etmez.
  • elorelia  (04.08.17 23:41:50) 
normal


  • pinkpeony  (04.08.17 23:42:08) 
hayır, değil.


  • secrex  (04.08.17 23:45:19) 
Biraz uzun gibi geldi bana evet.


  • stavro  (04.08.17 23:46:19) 
[]

tehdit edildim, başıma cidden bir şey gelir mi bundan?

geçtiğimiz çarşamba işkur üzerinden küçük bir otele rezervasyoncu pozisyonunda bir otele başvurmuştum. adam ertesi gün görüşmeye çağırdı. şartları konuştuk. hafta içi bir gün tatil ve kalan 6 gün de 9-18 arası asgari ücrette çalışma, yemek dahildi. "pazartesi başla o zaman, gerekli belgeleri de o zaman getir." dedi.

neyse, bugün gittim, adam henüz gelmemişti. ben de bu sırada gece vardiyasında olan resepsiyoncu ile tanıştım. çocuk 9-9 çalışacağımı, yemeğin de dahil olmadığını, herkesin kendi evinden ya da cebinden karşıladığını söyledi. bir de gelen müşteriler de orayı resmen fuhuş yeri gibi kullanıyor. evli barklı adamlar farklı kadınlarla geliyordu yani.

ben tüm bunlara bakınca da oradaki diğer çalışana vazgeçtiğimi, şartların uymadığını söyleyip işveren gelmeden çıktım geldim. adam aradı, reddedip mesaj yazdım "şartlar dediğiniz gibi değildi. ben de vazgeçtim işe başlamaktan." dedim. ısrarla bir daha arayınca açtım. adam çok pis küfretmeye, ağzına geleni saymaya "sen kalkıp bir haftadır beni oyalıyorsun, pazartesi başlayacağını söylüyordun. şimdi de bir şey demeden çıkıp gidiyorsun. elimde zaten bilgilerin var. seni bulup seni pişman edeceğim." diye bağırarak, yine küfürler saydırarak telefonu kapattı.


şimdi bu adam cidden bir şey yapabilir mi ya? mesaj olsa belki tehdit içerikli diye şikayet ederdim ama öyle kanıt da yok elimde. adama belge vermedim, sadece elinde tc numaram var. otellerin kullandığı sistemde adres madres yazmıyor ama belki başka şekilde bulur diye endişeleniyorum.

 
Uğraşacağını sanmıyorum, takma kafana.


  • arnold schwarzeneger  (24.07.17 12:32:29) 
bir şey olmaz bana göre de.


  • drako  (24.07.17 12:36:49) 
Bir şey yapmaz, yapmayacak bence. Senin yaptığın hoş bir davranış değil. Sana güvenip aramayı bıraktıktan sonra yine eleman ihtiyacı çıkınca, işleri sekteye uğradı diye kızmış muhtemelen.


  • nawar  (24.07.17 12:37:12 ~ 12:37:25) 
Eğer herhangi bir imza atmadıysanız hukuksal herhangi bir şey yapamaz. ettiği tehditlere gelince mesaj filan atarsa doğru savcılığa başvurun.


  • Sosyal teokrat  (24.07.17 12:45:51) 
şartlar dediğiniz gibi değildi. ben de vazgeçtim işe başlamaktan ' bu cümleyi kuracağına farklı bir iş buldum desen adam kuşkulanmazdı senden


  • nivoandmira  (24.07.17 12:46:30) 
@nawar: ama başından gerçeği söyleseydi ben niye çıkıp geleyim ki? ayrıca bu kadar kaba olan bu adam yüz yüzeyken daha da kötü şeyler yapamaz mıydı?

@nivoandmira: kuşkulanmak derken?
  • m e b  (24.07.17 12:47:55 ~ 12:49:10) 
bence yaptığında etik olmayan birşey yok.
karşı taraf yalan söyleyerek kendisine gösterilmesi gereken itinayı ortadan kaldırmış gibi geldi bana.
bu arada bi bok çıkmaz işten bence içini ferah tut.
  • baharat  (24.07.17 13:17:15) 
İmzayı atmış olsaydınız bile, hukuken size hiçbir şey yapamazdı. İşçi ve işverenin, 2 aylık bir nedensiz cayma süresi vardır. Oh ne ala, işveren işçiyi beğenmeyince, ilk iki ay neden göstermeden çıkarabilsin, ama işçi ortamı beğenmeyince, "anlaşma var, çıkmazsın!" densin. zaten başımıza ne geliyorsa, sadece işçiye dayatılan ama işverenin hiç nasibini almadığı etik anlayışımızdan geliyor.


  • agluna  (24.07.17 13:35:42) 
Bir halt olmaz.
Bir alisveris sonrasi adamin biri bana boyle tehditler savurdu, elinde adersim telefon numaram falan da vardi. Adam tehdit etmeye basladigi anda sozunu kesip "dostum, elinde geleni ardina koyma" dedim. Bir halt olmadi.

  • stavro  (24.07.17 14:20:43) 
İşveren gelmeden çıkıp gitmekle hata yapmışsın, Direkt onunla ve o anda konuşman lazımdı. Adam bu nedenle kızmış, yerine birini ayarlama şansı tanımadığın için. Belki diğer çalışanların oyununa geldin, belki onlara öyle sana başka olacaktı ne biliyorsun. Adamla konuşup "çalışanlar böyle böyle dedi anlaşmayı yazılı yapalım" veya "çalışma şeklinizi gördüm, bana göre değil, önceden belirtmeliydiniz, bu koşullarda çalışamam" demen lazımdı.


Yasal olarak bişey yapamaz, Yapabileceği bişey olsaydı telefonda " seni bulup pişman edeceğim" diye tehdit etmezdi.
(Sen gerekirse adama yaptığınız konuşmanın telefonunda kayıtlı olduğunu söyleyebilirsin, tlf. konuşmalarını kaydeden aplikasyonlar var. )

Bana göre de bişey olmaz, telefonunu açmayınca iyice sinirlenmiş sinirini boşaltmıştır.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.07.17 14:21:45) 
direk işkuru ara ve bu firma tarafından tehdit edildiğini söyle.


  • oscar  (24.07.17 14:40:47) 
hayat aklini konusacak bir filozof uret +1

Çalışanın dediğini işverenle doğrulaman lazımdı. Bir şey yapamaz. Fuhuştan ihbar edersin, tabi gerçekten öyle bir şey varsa.
  • Lim5  (24.07.17 14:44:15) 
[]

genel müzik zevkinize en aykırı şarkılar nelerdir?

guilty pleasure olarak sormuyorum bu arada.

ekleme: sorum yanlış anlaşıldı galiba. genelde ağır rock dinleyicisinizdir mesela ama azer bülbül'ün x şarkısına da bayılıyorsunuzdur. popüler müziğe bayılırsınız, metalden nefret edersiniz ama metallica'nın x şarkısına da bayılırsınız istisna olarak.


 
herturlu r&b sarkusi.


  • mayeskuel  (23.07.17 22:09:20) 
Guilty pleasure olmayan, rap ve spoken word tarzı.


  • aychovsky  (23.07.17 22:12:07) 
genel olarak ilk aklıma gelen drake oldu. özellikle bir şarkı söylemem gerekirse weston road flows ama drake'i genel olarak beğeniyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (23.07.17 22:24:27 ~ 22:24:47) 
türk sanat musikisinden bazı parçalar.


  • tabirimekruh  (23.07.17 22:30:11) 
ustune para verseler tarkan dinlemem ama kış güneşi şarkisi baska, tabi onda da yildiz ablamizon imzaciği var..


  • alttaraf  (23.07.17 23:18:06) 
caz dinleyicisiyim ama evde gizli gizli şunu dinliyorum.
www.youtube.com

  • sanrı  (23.07.17 23:44:46) 
[]

internette zip dosyasından tek bir şeyi çekip indirmek mümkün mü?

internete zip dosyası halinde bir şeyler yükleniyor ya, zip dosyasının tamamını değil de sadece istediğimizi içinden seçip indirmek mümkün mü?

mümkünse nasıl?


 
Degil


  • eksimtrak  (17.07.17 18:00:45) 
Eskiden download manager'larda bu tip özellikler oluyordu. Artık öyle bir program kalmadı herhalde.


  • zombi  (17.07.17 18:29:49) 
[]

aslında tüm olasılıklar pratikte %50 değil mi?

mesela sayısal loto oynadık diyelim. ne kadar değişken olursa olsun asıl mesele ikramiyenin bana çıkıp çıkmaması değil midir nihayetinde? bana ve diğerlerine çıkması gibi iki sonuç var ortada. bu da %50 ihtimal değil midir? yani bu yazı tura gibi değil midir pratikte? mesela yazı: istediğimizin gerçekleşmesi, tura: istediğimizin gerçekleşmemesi.




 
aynen öyle.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (11.07.17 15:22:50) 
abi matematiği nerede öğrendiniz siz. hani felsefe diyeceğim ama bu felsefe bile sayılamaz.
Yani sizin olasılık hesabınız Polyanna'da bile yok.

  • cursor  (11.07.17 15:27:14) 
@cursor: yahu olasılık hesaplamalarını veya sözgelimi piyangonun çıkma olasılığının düşüklüğünü de biliyorum herhalde. ama yukarıda anlattığım gibi düşününce de tuhaf geliyor durum. ben de bunun için soruyorum zaten.


  • m e b  (11.07.17 15:31:54) 
Yok, öyle olmuyor. Sayısal Loto oynadığında kazanma olsılığın 13.5 milyarda bir. Olasılık "Ya kazandım ya kazanmadım" değildir. Bir de matematikte probability ve possibility ayrımı var. Türkçeye olasılık ve ihtimal diye çeviriyorlar genelde ama birkaç farklı çevirisi daha var. Her ne kadar dilde olasılık ve ihtimali eş anlamlı kullanıyorsak, matematiksel olarak öyle değil. Bir şeyin olma ihtimali vardır, olmama ihtimali vardır. "Ya bar, ya yok" kısmı budur. Örnek, uzayı tanımlar. Aslında tam 0-1 değil ama kolaylık olsun diye 0-1 diyebiliriz. Olasılık ise o ihtimalin hangi oranda gerçekleşeceğidir.

Örneğin bşr zarı atarsın ve 6 gelmesi bir ihtimaldir, çünkü zarın 6 yüzü olduğundan 6 gelebilir. Bu 0-1'dir. Ama o zar hileli olsun ve 1000 atışta bir tane 6 gelsin. Bu durumda, tanım gereği o ihitmal var, çünkü zarı 6 yüzü var ama olasılığı 0.001 çünkü zar hileli. Zar hileli diyelim ama asla 0 gelmeyecek olsun. Bı durumda ihtimal var, yani %50-%50 ama olasılık 0. Çevirisi ile söylersek "Possible but not probable".
  • aychovsky  (11.07.17 15:37:48 ~ 15:38:31) 
Olma olmama %50'dir.

Geri kalan olmanin veya olmamanin oranini belirler.
  • c1b2k3  (11.07.17 15:38:48) 
Olasilik kelimesinin iki anlamini birbirine karistiriyorsun ondan kafan karisiyor.

%50 olasilik demek su demektir: Mesela sayisal lotoyu 100 kere oynarsam 50 kere kazanacagim, 50 kere kaybedecegim.

Bu tabii ki yanlis, oyunun dizayni sebebiyle boyle bir durum soz konusu degil.

Mesela tavla zari atacaksin, tek zarda 6 gelme olasiligi 1 / 6 (%16 civari)

Yani zari 6 kere atsan 1 kere 6 gelecek. (uzun vadede, ortalama)

6 gelme olasiligi %50 degil. 6 gelecek veya gelmeyecek degil yani.

Kafani karistiran, turkce'de olasiligi "olabilecek opsiyonlar" anlaminda da kullaniyoruz. Bu anlamla matematiksel anlami birbirine karistiriyorsun ondan kafa karisiyor.

Cunku turkcede mesela "su kiza cikma teklif etsen olasiliklar neler? kabu leder veya reddeder" gibi cumlede kullanabiliyoruz. Bu, %50 ihtimal anlamina gelmiyor.

Bu her dilde boyle degil mesela, ingilizcede matematiksel olasilik "probability", diger anlamda olani "possibility" o yuzden kafa karismiyor.

Turkcede iki farkli anlamda kullanildigi icin kafan karisiyor. "Olur veya olmaz" anlamindaki olasilik ile matematiksel olasilik bambaska seyler, sadece turkce'de ayni kelime ile ifade ediliyor
  • stanley5m  (11.07.17 15:40:56 ~ 15:49:57) 
O dedigin olasilik degil, sonuc. Oyna Iki hafta sayisal ol zengin madem yuzde 50.


  • baldur2  (11.07.17 15:54:26) 
sayısal loto örneği ne kadar basit ya.
her el aynı ihtimaller devam ediyor. her seferinde kazanma ihtimalin %50. yani bu hafta sayısal sana çıkmadıysa diğer hafta kazanacaksın diye bir şey yok. her seferinde şartlar ve ihtimaller yeniden oluşuyor çünkü. her seferinde %50'lik kazanamama ihtimaline yakalanıyorsun.

  • yazar yazmaz yazan yazar  (11.07.17 16:17:14 ~ 16:17:26) 
@m e b: yahu hiç öyle şey olur mu? @shadra basitçe anlatmış bir çıkacağa karşı milyonlarca çıkmayacak var. sen nasıl olur da diğerlerini tek alabilirsin ki? Hadi sadece bana çıkıp çıkmadığı ile ilgileniyorum desen de buna olasılık denmez.


  • cursor  (11.07.17 16:18:04) 
@yazar
Her seferinde yakalaniyosan nasil yuzde 50 oluyo acaba?

  • baldur2  (11.07.17 16:21:25) 
@yazar yazmaz yazan yazar, evet süper örnek, kaç kolon oynadığın sana göre olasılığı hiç değiştirmiyor değil mi? evet, çok mantıklı.


  • cursor  (11.07.17 16:49:27) 
Yuzde 50 demek ya olur ya olmaz demek degildir, bi kere bir secenek olur bi kere digeri olur demektir. Sayisal lotoda 2 tane secenek yok yazi turadaki gibi. Ondan yuzde 50 degil zaten.


  • baldur2  (11.07.17 16:58:20) 
Bazen Türkiye'nin yarısı Türkçe derslerinde terimler anlatılırken okulu kırıp kahveye ya da internet cafeye kaçmış gibi hissediyorum. :)

www.tdk.gov.tr

Olasılık ve teori kelimeleri bu konuda en çok acı çekenler oluyor sanırım. Bunlar bilimsel terimler. Matematikteki olasılık "bir şey ya olur ya olmaz" değil, olması durumundaki şartlar üzerinden hareketi belirtir. Aynı şekilde "evrimin teorisi"ndeki teori, kahvede ya da rakı masasında vs. üretilen teoriler değil, belirli yanlışlama süreçlerinden sağ çıkıp, deneysel ve gözlemsel olarak sağlam kaynaklar üzerine oturan bir açıklama anlamına geliyor.

aychovski +1
  • nawar  (11.07.17 17:02:39) 
hiç bir hesap değişkeni nasıl gördüğüne göre yapılmaz. hani siz kafanızdan nasıl değerlendirirseniz, değerlendirin de, buna olasılık demeyin veya buna günvenmeyin.


  • cursor  (12.07.17 12:58:38) 
[]

karıncayı, tırtılı vs. pencereden atınca çok canı yanar mı?

bazen evde karınca, çekirge gibi minik canlılar oluyor. ben de öldürmek yerine 6 kat yükseklikten pencereden dışarı bırakıyorum. acaba sakat kalırlar veya canları çok yanar mı? yani yerçekimi onlara daha keskin etki etmez herhalde, değil mi? yoksa yanlış mı yapıyorum?




 
sen soruyu sorunca ben de merak edip çok kısa bir gugıl araştırması yaptım. ölmüyorlarmış keratalar, için rahat olsun. terminal velocity deyolla.


  • der meister  (10.07.17 23:34:19) 
@vegas: balkon yok ki evde.


  • m e b  (10.07.17 23:38:57) 
@st curse: yani aniden saldırıp üzerime atlamayacak her canlı için aynısını düşünüyorum. süpürge ve ev küreği ile halletmeye çalışıyorum.


  • m e b  (10.07.17 23:48:42) 
Belli bi yüksekten sonra oyle ufak hayvanları atmanin herhangi bi zarari yok diye biliyorum, 12. Sinif fizik dersinde bunla ilgili bi konu vardi hatta. Bu belli yukseklik de karinca vs icin baya alcak yani 1 metre gibi bi sey olabilir, yani olmaz merak etmeyin. Ama ben direkt öldürürdüm sanırim boceklerden pek hoşlanmayan biriyim :/


  • nundu  (10.07.17 23:53:18) 
Yok, ben de aynı şeyi merak edip "N'olur ölmesinler, dinimiz amin, fingers crossed" diyerek bakmıştım. Onların yüzey-kütle oranları yüksek, sürtünmeden dolayı paraşütlü gibi iniyor onlar. Yani çok paraşüt değil de, paraşütümsü. Yükseklik çok da fark etmiyor.


  • aychovsky  (10.07.17 23:54:27) 
Yaşadıklarını hissettikleri tek andır belki de.
Ertesi gün güneş artık farklı doğar onlar için, kim bilir.

  • vonkhar  (11.07.17 00:21:46) 
Ben bi parça peçeteye sarıp atıyorum, sonra bahçede kağıt vs. varsa onları da toplayıp çöpe atıyorum ara ara.


  • megalomaniac  (11.07.17 00:52:12) 
limit hız ve kitin tabaka koruyordur onların çırpı kıçlarını :)


  • fallopian  (11.07.17 00:56:48) 
Bunların limit hızları düşük olduğu için çok şiddetli bir şekilde düşmüyorlar yere, ayrıca kütleleri ve hızları düşük olduğu için momentum da üretemiyorlar, momentum üretemedikleri için zarar da görmüyorlar.


  • angelus  (11.07.17 00:58:47) 
Ucaktan bile atsan bir sey olmaz:) Rahat ol. Hele bir karafatma sadece yuksekten dusmek degil, tahmin edemeyecegin bircok ekstrem kosula dayanabiliyor.


  • stavro  (11.07.17 01:06:34 ~ 01:07:35) 
At.
Sonra aşağı in bak bakalkm yaşıyor mu.

  • bass solo take one  (11.07.17 03:04:50) 
[]

usb'ye atar gibi dvd'ye fotoğraf yazdırabilir miyim?

sorumu açayım. bende bazı fotoğraflar var, bunları yazdırıp birine vereceğim. o da fotoğrafçıdan çıkartacak bu fotoğrafları. hani usb belleğe dosya atıp dilediğimizi seçip başka cihazlara kopyalayabiliyor ya da istediğimizi yazdırabiliyoruz ya, dvd'de de öyle olabilir mi?

mümkünse nasıl?


 
Mümkün. Neredeyse bütün bilgisayarlarda yapabilirsin. DVD'yi bilgisayara tak. Fotoğraf klasöründen DVD klasörüne fotoğrafları sürükleyerek kopyala. DVD klasörünün üst satırında 'Bu diske yaz' seçeneği olur. Oradan yazma işlemini tamamla.


  • cliquot  (10.07.17 16:10:21) 
dvd-rw değilse usb gibi sürekli dosya silip yenilerini koyamazsınız bu arada dvd'ye,
o yüzden 100mb lık fotoğraf için bir adet dvd yakmanız biraz israf olabilir.

  • luchetti  (10.07.17 16:18:52) 
@cliquot: fotoğrafçı bu dvd'yi açtığında film gibi tek parça değil de her bir fotoğrafı ayrı ayrı görüp üzerinde işlem yapabilir, değil mi?

@luchetti: usb gibi sürekli kullanmayacağım. sadece fotoğrafı atıp vereceğim, bir kez kullanılacak yani.
  • m e b  (10.07.17 16:19:35 ~ 16:20:40) 
Yapabilir. Bunu siz, DVD'yi yazdırırken ayarlarsınız. Yazdırma seçeneklerini iyi okuyun.


  • cliquot  (10.07.17 16:46:01) 
[]

ekşi sözlük sizde de böyle mi?

en sonki çökmeden bu yana, hangi sayfaya gidersem gideyim (mesajlara, başlık takiplerine, soldaki herhangi bir başlığa), bomboş sayfa çıktıktan saniyeler sonra geliyor. eskisine oranla sayfanın yüklenmesi daha geç oluyor. yani bir sayfadan başka sayfa geçişte bomboş ekran çıkıyor. firefox'ta, chrome'da da denedim, aynı.

image.prntscr.com


 
Evet.


  • ave maria  (08.07.17 12:48:43) 
Aynen öyle mac safari cephesinde de.
gfycat.com

Rezalet başlığı mı açmalıyız illa ki :)
  • hedep  (08.07.17 13:26:17) 
bende de ayni sorun var. mac/safari. ublock'u kapatinca duzeliyor nedense safari'de. windows/chrome'da ise sorun yok. anti-adblock denemeleri mi yapiyorlar acaba diye dusundurttu bana.


  • luuk  (17.07.17 19:12:51) 
bugün bende de başlamış illet.

lan noldu?
  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (25.04.18 21:04:52) 
@susadım çeşmeye varmaz olaydım: Chrome'da çok daha az olsa da evet, takılma var yine de.


  • m e b  (26.04.18 13:25:23) 
vpn uzantısını silince düzeldi ben de.


  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (26.04.18 19:06:35) 
[]

neden filmlerde bu üç şeyi beceremiyorlar?

aşırı film/dizi izleyen biri değilim ama ne zaman dizi/film izlesem bu üç şeyi görüyorum ve filmin tüm akıcılığı bozuluyor benim nezdimde.

1. kan rengi. gerçek kan kıvamında hiçbir sahne hatırlamıyorum. ya vişne reçeli gibi ya da ucuz ketçap renginde, turuncuya çalan kırmızı renginde.

bunu şiddeti normalleştirmemek için mi yapıyorlar?

2. animasyon karakter/nesne takip ederken gerçek karakterlerin baktığı yer tam olarak o sanal karakter üzerinde değil.

3. geçmişi anımsarken veya fotoğraf çekilirken oyuncuların kendilerini de bizim gördüğümüz açıdan görmeleri.


cidden niye beceremiyorlar bu üç şeyi?

 
@j r r: ama ben flashback'lerin çok yer kapladığı filmlerden bahsetmiyorum. mesela anlık, çok kısa bir sahne hatırlıyor adam. o kısmı dışarıdan, üçüncü şahıs gibi hayal ediyor kendini.


  • m e b  (07.07.17 01:18:00) 
1. gıda boyası kullanılıyor ondan. gerçek kan kullanmak saçma olurdu bence.
2. bunu anlamadım
3. sinema seyirciye göre yapılır oyuncu nasıl görüyor diye değil. flashback de sen o kişinin duygusunu göremezsen bi anlamı kalmaz
  • cekilmis gayfe  (07.07.17 01:56:54) 
1. Gerçeklikle alakasından ziyade millet onu kan olarak kabul etmiş, en başından beri yeşil yapsalardı öyle kalırdı mesela.

2 anlamadım.

3. Sen yönetmenin gözünden ve hikayesinden izliyorsun, o etkiyi vermek için bir teknik bu.
  • kurnaz  (07.07.17 02:31:25) 
gıda boyası vs kullanmıyorlar onu amatörler ancak kullanır. fake blood denilen bir sıvı var onu kullanıyorlar. bana batmıyor sahsen sen neresi beğenmedin? cidden merak ettim. belki de gerçek olmadığını düşündüğün için öyle geliyordur sana.
2 de tam net değilsin. daha mı orta planda olmalı karakter?
film boyunca oyuncuyu gördük zaten eee flashback olunca ne değişiyor.
  • fasulyek  (07.07.17 03:04:59) 
ikinci soruyla ilgili olarak (eğer doğru anladıysam); söz konusu animasyon karakterin sonradan post production aşamasında sahneye dahil edilmesi, gerçek karakter sahnenin çekildiği sırada boşluğa ya da yeşil bir nesneye bakıyor olması ve dolayısıyla sonradan eklenen cgi karakterle senkronizasyon sağlanamaması.


  • saruwatari  (07.07.17 11:19:59) 
@fasulyek, türkiye dizilerinde gıda boyası kullanılıyor ;)


  • cekilmis gayfe  (07.07.17 17:06:37) 
[]

sözlük'e girebiliyor musunuz?

girişi zor bela yaptım ancak hiçbir şekilde başlıkar görünmüyor, açılmıyor. sol taraf bomboş. sizde durumlar nasıl?




 
Çok zor girdim, bir iki başlığa tıkladım tepki vermedi. Aşırı bi yavaşlık söz konusu şu an.


  • chicha  (07.07.17 00:13:08) 
Sözlük'ü bozdular mobil uygulamalar ağır geldi. :)


  • Ufuk  (07.07.17 00:14:19) 
Am itibariyle tamamen çökmüş durumda.


  • devilred  (07.07.17 00:19:14) 
gayet rahat girdim az önce.

edit: ama şu an yavaşladı. tıklanan pencereler iki saatte açılmıyor.
  • i m cool with that  (07.07.17 00:30:42 ~ 00:34:38) 
Patladı girilmiyor. Burda bile sözlük kullanıcı adımla login olamadım o derece patlak durumda.


  • eloharp  (07.07.17 00:36:25) 
sozluk is gone. tam da bir şey bakmam gereken zamanda oldu, harika oldu.


  • fengari  (07.07.17 00:40:29) 
[]

şu replik/olay hangi dizi/filmdendi?

bir suçtan dolayı şüpheliye çok fazla dayak atılıyor ve o sırada da o olayda ilgilenen yetkili/görevli geliyor.

yetkili: yeter artık, dayağa son verin.
polisler: ama tam da itiraf edecekti.
yetkili: eğer birini öldüresiye döverseniz büyük kaliforniya yangınını da üstlenecektir.


hangi filmdendi bu? yanlış hatırlamıyorsam marvel serisinden bir şeydi sanki.

 
@mutlak07, sayende!

www.youtube.com
  • m e b  (04.07.17 01:27:38) 
[]

eski hastane kayıtlarıma ulaşabilir miyim?

öyleyse nasıl?
ama ben 18 senelik kayıttan bahsediyorum. küçükken hastanede yatmıştım. şimdi o raporları, tahlil sonuçlarını ve teşhis belgesini bulamıyorum. nasıl elde edebilirim bunları?


e-devlet en fazla bir aylık kayıtları tutuyor.

 
sen ulaşamazsın. hastaneye gidip arşiv kayıtlarından birer örnek almak için dilekçe ile başvurabilirsin. eğer hala duruyorsa fotokopilerini verebilirler.


  • nrmnm  (30.06.17 16:08:40) 
@nrmnm: uzun bir süreç midir?


  • m e b  (30.06.17 16:11:06) 
öncelikle kayıtlar duruyor mu onu öğrenmek lazım. duruyorsa direk arşiv görevlisi ile konuşarak da halledilebilir. illa dilekçe ile başvur derlerse memurların tavrına göre aynı gün alabileceğin gibi 15 günü de bulabilir.


  • nrmnm  (30.06.17 16:58:32) 
Arşivdeki görevlilerle ters düşmeden, rica ve güler yüz ile hallolur. Kısa sürede hallolur. Ben 20 yıl önceki kayıtlarımı çıkartmıştım.


  • empty man  (30.06.17 17:18:42) 
Biz abimin kayıtlarını istediğimizde nereye götürecekseniz o hastanenin başhekimi buranın başhekiminden isteyebilir demişlerdi. Resmi yazı yazarak mı telefonla mı faxla mı nasıl bilmiyorum onu. Yeniden yapıldı çünkü abimin tetkikleri, gerek kalmamıştı.


  • apartman teyze  (30.06.17 17:19:26) 
kayıtlar çok yüksek ihtimalle duruyordur. kaybolma, yangın vb durumlar dışında kamu kurumlarının veri silme politikaları olduğunu hiç hiç sanmıyorum.

dilekçeyle başvurma +1
  • kulakligin calismayan teki  (30.06.17 17:46:10) 
[]

gereksiz özgüven ifşası.

---link---

ayrıca geçen beni yalnız bırakmıştınız, zalımlar!!1!!11


 
ben seni her gördüğümde şaşırıyorum


  • elorelia  (25.06.17 00:59:09) 
m e b adamsın moruk.


  • sanrı  (25.06.17 01:00:00) 
i.hizliresim.com

hayatın yorgunluğu
  • gozu acik sevisen yahudi  (25.06.17 01:00:33 ~ 01:00:55) 
Az şekil giyindigin bi halinle giderin çok


  • klar  (25.06.17 01:01:29) 
Fular bekliyordum :D türkü +1


  • helena  (25.06.17 01:09:14) 
Haşin meb :)


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (25.06.17 01:18:09) 
abi tam memur tipi var sizde. kimya öğretmenliği?


  • golgi aygıtı  (25.06.17 01:23:48) 
çare burun estetiği+1, +1 kendime, başka kim demiş diye bakmayın hiç eheheh.


  • ekaterina  (25.06.17 01:25:43) 
@golgi aygıtı: öğretmen değilim.


  • m e b  (25.06.17 01:34:13) 
abi kendini biraz tepeden çeksene. kamerayı az yukarda tut. bu şekilde tam ortadan çekince büyülteç etkisi yapıyor sanki yüzünün orta kısmına.


  • i m cool with that  (25.06.17 01:44:58) 
şeker gibi insansın ama tip olarak acayip sertsin o yüzden elorelia +1


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.06.17 03:33:34) 
mutsuz biri


  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.06.17 04:41:20) 
[]

"sağlıklı beslenmeye çalışıyorum" düşüncesiyle...

abur cuburla hala haşır neşir olmak zorunda kalıp sadece çayı şekersiz içmek, "içinde x içermeyen" gıdalar tüketmek , hormonlu meyve/sebzelerle "kendi x'imi yapıyorum." demek, "protein açısından çok zengin ya." diyerek hazır gıdalar almanın cidden insanı daha sağlıklı yaptığı mı düşünülüyor? tamam, kendilerini tamamen zararlı maddelerle işlenmiş gıdalara vursunlar demiyorum ama cidden katkısı çok mu fazla bu hareketlerin? mesela cips yeme(me)nin, meyva suyu içme(me)nin insan sağlığına ne kadar büyük zararı ya da katkısı olabilir ki? sonuçta her şey ama her şey doğallıktan kopmadı mı? ne kadar kaçınabiliriz? kaçındık diyelim, bunun etkisi ne kadar büyük olabilir?


bunu gerçekten merak ediyorum.

 
Saydıklarının hepsi serbest radikallere açık hale getiriyor vücudu, diğer minor zararlardan bahsetmiyorum bile. Minor zarar dediğim de insülin direnci tip2 diyabet MS kalp-damar hastalıkları falan.


  • angelus  (20.06.17 22:45:12) 
Tüm zararlı şeylerden izole yaşayamazsın zaten. Ben biraz da psikolojik olarak olumlu etki yaptığı ve keyif aldığım için sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Ama arada bir cheesecake ti, dondurmaydı, baklavaydı yiyorum. Ama çok arada.


  • hayde bre  (20.06.17 22:48:50) 
[]

türk web sitelerinin işlevselliği neden bu kadar berbat?

mesela bir işim düşüyor web sitesine, yanlışlıkla bir yere tıklayınca sayfa giriş yapma/login sayfasına götürüyor. aynı durum facebook veya yabancı sitelerde pop-up şeklinde küçük bir pencere açılıyor, istersen o minik pencereyi kapatıyorsun.

ya da ne bileyim, listeli bir şey okuyorsun. aşağı doğru indikçe "sonraki sayfa" demiyor da, tek sayfaya parça parça yükleme yapıyor, haliyle de bilgisayarım sapıtıyor. yanlışlıkla bir yere tıklayınca da sayfa yenileniyor ve işin yoksa bir daha aşağılara kadar fareyi kaydır. yabancı web sitelerinde o sistem bile çok işlevsel hale getirilmiş. sanki bütün sayfayı yüklemiş dei ben "sonraki sayfa" dedikçe şak diye oraya gidiyor, web sayfası yenilenmiyor.


dediğimi anlatabildim mi bilmiyorum ama bunun gelişmiş teknoloji kullanımı ile mi ilgisi var yoksa yine bizim her alanda berbat olan insanlarımızın bir başka beceriksizliği mi? çok mu meşakkatli o tür web sitelerini o işlevselliğe bürümek?

 
aynı durumdan muzdaribim, bizimkiler sineğin yağını çıkarmayı seviyorlar verebileceği bir bilgiye ulaşman için bütün sayfaya göz gezdirmeni bekliyorlar ya da her şey elinin altında olsun al geber mantığı hakim. hele o liste olayında yabancılar da aşırı tepkili, eskiden o tarz sürekli bi sonraki sayfaya tıklamanı isteyen bir tasarım hakimdi ancak şu an ona gerek yok. artı mobil uyumluluğun yoksa çöpsün demektir çünkü mobil trafik günümüzde daha fazla.

iki sebep var, biri biz geriden geliyoruz ikincisi de üşengeciz ve zaten bir iş görülüyorsa görülmesi mühimdir nasıl görüldüğü değil. ama dediğin gibi çok sinir bozucu, bir içerikten diğer içeriğe geçerken bütün içeriği komple yeniden yüklemeye çalışıyor web siteleri. reklamlar falan derken kasmaması mümkün değil. halbuki basit bi kodla içeriğin devamına sayfa yenilemeyi gerektirmeden ulaştırmak mümkün.
  • aydogank  (20.06.17 00:54:43) 
Ulkede onune gelen webmaster sanarsa kendini olacagi o.


  • goodenuff  (20.06.17 06:42:39) 
iyi bir web sitesi yapmak icin en az bir kullanici deneyimi uzmani, bir tasarimci, bir front-end gelistirici, bir back-end gelistiric, bir database uzmani ve bir kalite/test uzmani gerekir. Bizde ise mutlaka bir amca oglu butun bunlari yapabiliyor. elbette basit siteleri 1 kisi yapabilir, karmasa arttikca daha fazla kisiye ihtiyac olacaktir. Turkiyenin asil sorunu herseyde ucuza kacmak, kaliteyi kimsenin salladigi yok.


  • emrahday  (20.06.17 11:49:44) 
[]

"yarın"ı nasıl telaffuz ediyorsunuz?

1. yaarın (a'yı uzatarak)
2. yarın. (uzatmadan)

doğrusunu biliyorum ama ben genelde uzatıyorum. uzatanlar tuhaf geliyor mu onları dinlerken?

 
2


  • basond  (15.06.17 22:37:09) 
Algim kaydi, nasil telaffuz ettigimi unuttum. Uzatarak soyluyor da olabilirim, uzatmadan da ama tuhaf gelmez uzatan.


  • yuzır  (15.06.17 22:38:20) 
2


  • angelus  (15.06.17 22:39:51) 
Dogrusu 2. Tuhaf geliyor.


  • hrskrs  (15.06.17 22:41:11) 
Bazen öyle bazen böyle.


  • [GODDARD]  (15.06.17 22:41:23) 
yuzır +1, ikisini de söylüyorum gibi geldi. muhtemelen öyle ya, karışık kullanıyorum.

tahin, pide; bunları uzatarak söylemeye alışmışım asıl, dalga geçiyorlar dikkat etmeyip uzatınca :(
  • baba jo  (15.06.17 22:42:19 ~ 22:42:56) 
2


  • tahin pekmez yoğurt  (15.06.17 22:55:10) 
iki şekilde de kullanıyorum. dolayısıyla uzatıldığında tuhaf gelmiyor.


  • filteria  (15.06.17 22:58:13) 
Uzatmadan


  • aquarium  (15.06.17 22:59:02) 
genelde 2 ama nadiren uzuyor anlamadığım sebeplerden ötürü.


  • floydian  (15.06.17 23:11:47) 
2


  • hayirsiz  (15.06.17 23:26:38) 
1


  • i m cool with that  (15.06.17 23:29:14) 
'hayır' ile aynı şekilde.


  • sanrı  (16.06.17 00:09:59) 
yavşaklık durumuma göre değişiyor benimki, ikisini de kullanıyorum. ne bileyim ağır aksak konuşuyorsam, aklım başka yerdeyse pekala "yaaarın bakarım" diyebilirim örneğin. daha kısa da söylerim. değişiyor. hangisi doğru bilmiyorum ama bence "yarın" doğrudur.

türkçede bu konuda eksiklik var bence. e'ler kapalı mı okunacak açık mı, bunun işareti yok mesela. tamam biz duyduğumuz için konuşuyoruz da yabancı bilemiyor mesela, %100 net değil kural. benzer şekilde "mide" kelimesi var örneğin. ben buna "mide" diyen kimseyi görmedim, her yerde "miğde" olarak telaffuz ediliyor. devletin buna bi' şey yapması lazım. mesela ukraynalıların iki tane noktalı i harfi var bildiğimiz normal i'nin yanında. yi diye okunuyor. o tarz bi' şey bizde de olabilir belki. ne biliyim.
  • der meister  (16.06.17 00:13:49) 
[]

karşı tarafı iğnelediniz ama o anlamadı, övdüğünüzü sandı. ne yapardınız?

sorumun özeti başlıkta.
bazen karşı tarafa kinaye yapıyorsun ama o anlamıyor. üstüne üstlük övdüğünüzü sanıyor. bu durumda ne yapıyorsunuz? bozuyor musunuz onu?


mesela az önce ekşi sözlük'te bir şeyler okurken bir yazarın çok salakça bir şey yazmış olduğunu gördüm. dayanamadım ve mesaj attım abartılı derecede öven üslup kullanarak. o da çok teşekkür etti karşılığında.
normalde de merak ettiğim bir durumdu. bu entry olayı da şimdi yeniden hatırlattı bana: kendilerini zeki bulduğum arkadaşlarım hemen anlıyor iğnelediğimi veya inceden alay ettiğimi ancak bazılarına işlemiyor bu durum.

siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda, hayatta veya sosyal medyada?

 
sosyal medyada anlaşılmayabilir. yani sonuçta ses tonumuzu duymuyolar. bu tarz şeyleri söylerken dalga geçer tonda söyleriz ya. cidden övdüğümüzü sanıyorlardır.
gerçekte ise böyle yapan insanlar iğnelendiğini biliyorlar ama salağa yatıyorlar. bozmuyorum ben. zaten salak değilse anlamıştır iğnelendiğini

  • matilda  (13.06.17 23:36:44) 
Yazı yazarken ironi, kinaye anlaşılmıyor. Herkes aynı ses tonu ile okumuyor ki. Ben yazılanı düz sesle okuyorum. Bir de hem iltifat hem hakaret alıorum, o yüzden geleni olduğu gibi okuyorum. Bir de tanımadığı kişi bir şey söylemiş, gerçekten inanmaması için sebebi yok ki! Ben salağa yatmıyorum mesela, hakkaten salağım. En a 7-8 kere başıma gelmiştir. O yüzden birine bir şey söyleyeceksem ya ironi olduğunu söylerim ya da kinaye yapmam yazılı. Konuşurken olsun da, yazarken ses tonu olmayınca anlaşılmıyor.

En sonuncusunu yazayım hatta. Geçen hafta bu modluk tartışmasında yaptığım açıklamalardan sonra hem "Çok güzel açıklamışsın, geçit verme şunlara" diyen hem de "Bu ne biçim açıklama" diyen binbir mesaj aldım. Sonra birinden "Çok güzel açıklamışsın"lı bir mesaj geldi, ben de "Teşekkür ederim" dedim ve geriye cevap "Kinaye yapmıştım, b.k gibi yazmışsın" tarzı bir mesaj geldi. Bana mesaj atan tek o değil ve ben onun görüşünü, hele ki o curcuna içinde nereden bileyim. İki uçtan da mesaj geliyor bol bol. Herkesin tek tek görüşünü bilip "Hmmm, bu kınayacaktı ama kınamadı, demek ki kinaye yapıyor" mu diyeyim. O kişiye de her görüşten mesaj geliyordur ve seni tanımıyorsa ne dediğini nereden bilsin. Hani, tanıdık biri olsa bilirsin veya anlarsın. Hiç mesajlaşmadığın ya da iki üç mesajını gördüğün biri neden kinaye yaptığını düşünsün.
  • aychovsky  (13.06.17 23:54:46 ~ 14.06.17 00:23:05) 
Ben bazen beni igneleyenlere bilerek tesekkur ediyorum ki iyice sinir olsunlar bana :)
Bazi durumlarda karsinizdaki kinaye/ironiyi anlayip da anlamamazliktan gelerek sizi sinir etmeye cabaliyor olabilir :)
Ben bunu yazili degil, sozlu iletisimde yapiyorum yalniz, ses tonumdan, mimiklerimden anlasin diye.
  • dijalli  (14.06.17 12:25:02) 
bu tur tavirlarin ozellikle bizim millete ozgu pasif agresiflik oldugunu dusunuyorum. cok yorucu ve sacma. dogrudan ne dusundugunuzu soyleyin, hayat kolaylasiyor.


  • kassiopeia  (14.06.17 12:33:28) 
[]

spotify'daki ses kalitesi, 320 kbps mp3 veya 260 kbps m4a'dan daha mı iyi?

ben cidden ayırt edemiyorum. telefon ve bilgisayarımdaki müzikler hep 320 kbps veya itunes ses formatında, yani 260 kbps m4a uzantısında. spotify'dan da müzik keşfetmek için dinliyorum ama duyduğum şey bildiğimiz mp3 işte. spotify'a "ses kalitesi süper ağbi yea." diyenler önceden 128 kbps (daha aşağı kalitede de olabilir) mp3 indirdikleri veya youtube'dan mp3 olarak çekip dinledikleri için mi kaliteli geliyor spotify? yani aslında kendileri eskiden kalitesiz şekilde mp3 yükledikleri için mi spotify'ın ses kalitesi mükemmel geliyor kendilerine?


not: soruya, spotify'ın genel işlevinden ziyade bu noktasından cevap verirseniz daha iyi olur.

 
bildigimiz 320 kbps ogg. "ses kalitesi super yea" diyenler gercekten bahsettigin yontemle muzik dinleyenler.


  • hopeless  (12.06.17 23:14:48) 
320kbps ile 260 kbps arasındaki farkı algılayabileyen insan sayısı çok çok azdır. ama evet, bu insanlar önceden vk'dan şarkı indirip ya da yutup videolarını 2 mb'lık mp3 haline getiren insanlardı. spotify ucuzlayarak bu insanlara inmeye çalıştı zaten, bunda şaşılacak bir şey yok.

ha bu arada; tek olay 320-260 kıyası değil. spotify'ın sıkıştırma teknolojisi daha kendine has ve gelişmeye müsait. ayrıca android telefonlardaki sıkştırılmış ses dosyalarını kaliteli oynatmaya yarayan yazılımlar sayesinde belirgin fark oluşturulabiliyor. mesela ben xperia xz kullanıyorum, telefonun kendi ekolayzır ayarlarından DSEE HX ayarını açınca farkı duyabiliyorum. yeni nesil telefonlarda ses yazılımları gelişiyor, spotify da bu yazılımlarla daha entegre halde çalıştıkça gittikçe daha çok fark edilir boyuta çıkacaktır fark.
  • baba jo  (12.06.17 23:26:32 ~ 23:30:37) 
[]

ben mi anormalim, seyyar satıcı mı?

dün iftara yakın arkadaşımla buluştuk, ilerliyorduk yolda. sonra seyyar satıcı gördüm. gittik yanına ne satıyor diye. madalyon tipinde çeşitli kolyelerden satıyormuş. arkadaşımla incelerken küçük prens kolyesinden gördüm. arkadaşımı küçük prens ile ben tanıştırmıştım, kitabını hediye etmiştim. bu yüzden de iki taraflı hatıra olsun diye iki tane aynı kolyeden aldım; biri ona, biri bana. adam kolyenin birini hazırladı ve verdi bana. ben de direkt arkadaşımın boynuna madalya takar gibi taktım. ondan sonrası şöyle gelişti:

seyyar satıcı: eheu eheu, sevgiline mi aldın kolyeyi? eheu eheu.
ben: ne alaka? dostuma aldım. işte bu yüzden bu ülkede erkekler sevgilerini belli edemiyor; erkekler arasında hediyeleşme kültürü yok, sizin gibiler yüzünden.


adam diğer müşterilere de dönüp "doğru yere parmak bastı, ehi ehi. doğru söylüyorsun." dedi yine gevrek gevrek gülerek.


şimdi benim yaptığım cidden anormal bir hareket miydi? ne yani, hediyeyi alıp direkt eline mi verseydim arkadaşımın? çok mu feminen bir şey buradaki hediyeleşme işi? yoksa son derece normal olan bu davranış, ülkemizdeki anormal zihniyetten dolayı mı tuhaf göründü?


sorumdan da anlamışsınızdır; arkadaşım da erkek, ben de.

 
Seyyar satıcı dayaklıkmış, sen de boynuna takmasan daha iyi olurmuş sanki.


  • angelus  (09.06.17 16:27:24) 
adam normal bi şekilde sormuş, gayet medeni bi şekilde. niye atar yaptın ki? :D


  • sanrı  (09.06.17 16:27:48) 
arkadaş fazla laubaliymiş, kafana niye takıyorsun ki...


  • hosein  (09.06.17 16:28:42) 
Arkadasin sirtini sana mi donmustu sen kolye takarken? Eger oyleyse ve yuzunde de mutluluk gostergesi bir tebessum olustuysa sen kolyeyi takarken, adamin killanmasi gayet normal. Ama oyle laubali bir sekilde sormamasi gerekiyordu. Cok buyutmemek lazim.


  • gencliginde metalci dovmus hikmet amca  (09.06.17 16:34:04) 
kolyeyi iade ederdim direkt.


  • teritori  (09.06.17 16:37:01) 
e bu öğrenilmiş bişey. filmlerde dizilerde... kadın saçlarını toplar, erkek kolyeyi takar. iki erkeği aynı pozisyonda görünce böyle bi sahne görünce adamın aklına gelmiş. aklına gelmesinde problem yok ama dillendirmesi çok saçma olmuş.


  • elorelia  (09.06.17 16:39:41 ~ 16:40:04) 
aşırı tepki vermişsin.


  • chavezding  (09.06.17 16:44:15) 
yav yukarıda "madalya takar gibi taktım" dedim, arkadan kolyeyi takarken ensesine öpücük kondurmadım yani. saliselik bir hareketti, arkadaşım bile kavrayamadı takana kadar. şu şekilde: vignette2.wikia.nocookie.net


  • m e b  (09.06.17 16:46:38 ~ 16:48:58) 
yav adam küfür mü etti sana? niye bu kadar abarttın?
böyle bi olay yaşasam '3. olur musun?' diye sorarım en fazla sonra da güler geçerim.

  • sanrı  (09.06.17 17:04:37) 
Abi önce dişi arkadaşına aldın sandım sonra erkek arkadaşına aldığını anladım. İki yetişkin erkeğin önce küçük prens madalyonu alması, sonra da birinin onu diğerinin boynuna takması biraz gay bi hareket gibi sanki. Geveze esnaftan boyle bir yorum gelmesi bana sasirtici gelmedi.

Bi de "bu ulkede" daha once erkegin erkege hediye vermesini garipsendiğini hic gormemistim. Sagim solum birbirine hediye veren centilmen erkek dolu, kimse de aga napiyorsunuz demiyor. Birbirlerinin boynuna kolye takmiyolar tabi. Tepkin abartili geldi biraz.
  • duru arsnova  (09.06.17 17:41:33) 
Yaptığın tek anormallik o kolyeyi adama geri verip "almıyorum lan senden bişey, sen bu kafayla ekmek mekmek kazanamazsın inşallah" dememendi.


  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (09.06.17 17:54:44) 
bonisnocetquimalisparcit+1

kendi fitnesinde boğulsun çomar, ben sinir oldum buradan...
  • SiyamkedisiZorro  (09.06.17 18:14:41) 
Ben küçük prens kolyesi almanıza takıldım şahsen. Yaşlar 12+ ise sıkıntılı biraz :/


  • manuel mandalina  (09.06.17 19:48:43) 
baya anormalsınız zira burada satıcının sağlam dayak yemesi gerekirdi. cidden dövmediniz mi? inanmak istemiyorum da.


  • odiyus  (09.06.17 19:52:50) 
yav he dayı he deyip geçecektin. tipik cahil ve densiz bir insan modeli belli ki kafanı yormana değmezmiş.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (09.06.17 20:04:44) 
evet sevgilime aldım, öbürünü de annene aldım akşam takacam deseydin.


  • battal gemalmaz  (09.06.17 20:12:08) 
hediyeleşmek ok tabi de bu biraz gay ce hareket olmuş.


  • benaslindayohum  (09.06.17 20:47:28) 
fazla "modern" davranmışsın. muhtemelen yüzünüzü yumuşak gördü, bu ülkede bu sözün sonucu %80 ihtimalle dayak olurdu.


  • doxanikee  (09.06.17 21:24:07) 
Ben comar deyince kiziyorsunuz ama...

Bir de m e b adli kardesimizin homofobiye karsi duyarli olmasi da beni sevindirdi.
  • Traveller  (09.06.17 21:44:35) 
bence sen anormalsin kardeş


  • bardakigüneşgözlüğü  (09.06.17 21:46:40) 
satıcı dayaklık derecesinde gevşek bir tipmiş.

senin tepkin de anormal.

erkekler arasında hediyeleşme kültürü yok değil var ama küçük prens kolyesi alıp boynuna takarsan bu, bu kültürde garipsenir ve mizahi bulunur.

adam laubali de, bu kadar şok olup şaşırmak anormal. işte hep bu yüzden erkekler sevgilerini belli edemiyor deyince adama daha da mizahi gelmiş. sevgimizi belli ediyoruz da bunun için arkadaşımızın, dostumuzun boynuna kolye takmıyoruz genelde, adam dayaklık ama durum mizahi.
  • wilhelmwasmuss  (09.06.17 22:18:51) 
reyiz bu senin kaçıncı eşcinsel sanılman. daha önce de ev arkadaşınaynı şeyi söylemişti diye hatırlıyorum. müzik zevkin falan da bir kadınla aynı. bilmiyorum bu kadar kişi aynı şeyi düşnüyorsa sende bişey olabilir.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (07.09.17 19:33:14) 
herkes anormal.


  • pinkpeony  (07.09.17 19:44:39) 
@qazedcsrfvtyhngujmkol: öyle bir şey hatırlamıyorum. sen hatırlıyorsan söyle, ben de merak ettim. ayrıca müzik zevki ve cinsel yönelim arasında bir bağ olduğunu da ilk kez duyuyorum.


  • m e b  (07.09.17 20:12:07) 
adam şaka yapmış işte, kötü niyetli gibi gelmedi. sende gizli homofobi sezdim.


  • goodz  (07.09.17 20:15:50) 
arkadaşlarım bana gay diye takılıyorlar demiştin. öğrenci evindeki arkadaşların da banyodan sonra seni güldürmek için soyunarak gelmiş sen de mabadını görünce ben kıllıyım ama senin kıçın ay parçası gibi demişsin ve mastürbason yapar gibi yanına gitmişsin o da ben şakasına sana gay diyodum da var sende bişeyler demiş ve sana darılmış. böyle bi duyrunu hatırlıyorum.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (07.09.17 21:55:15) 
o seyyar satıcı son zeka kırıntısını bu espriyi yapmaya harcadı, sonrasında mitozla çoğaldı büyük ihtmalle.


  • binder dandet  (07.09.17 22:02:53) 
[]

duyuru'ya firefox'tan girebiliyor musunuz?

"bağlantınız güvenli değil, web sitesinin güvenlik sertifikası dolmuş/değişmiş." diyor. sizde de öyle mi? chrome/opera'dan ayrıcalık tanıyarak girebiliyorum şimdi.




 
safari de de diyor

mobilde de diyor.

chrome da da diyor

chrome da gelişmiş e tıklayıp yine de ilerle dedim, öyle açıldı.
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (08.06.17 01:47:18) 
sertifikanın süresi dolmuş. sabaha hallederler. cihazın tarihini geriye alıp girebilirsiniz.


  • norek  (08.06.17 01:51:02) 
Ben fotokopi makinasından bile girebiliyorum.


  • [GODDARD]  (08.06.17 02:26:07) 
hiçbirinden giremiyordu ayrıcalık tanı, yine de devam et gibi bir seçenek yoktu. en son internet explorerla bunu yazıyorum :) (ciddi)


  • Ufuk  (08.06.17 05:20:23) 
[]

bu hangi sure?

vocaroo.com

sure, yusuf suresi gibi başlıyor ama devamı öyle değil, farklı.

bir de okuyan kim?

 
sure hicr suresi.
okuyan hazza al balushi

www.youtube.com
  • blue eyes white dragon  (04.06.17 20:58:03) 
[]

arkadaşlarıma bakıp bakıp üzülüyor, zaman zaman ağlıyorum.

aslında çoğu zaman ağlıyorum.
bir kendime bakıyorum, bir de onlara; ben hiçbir başarısı, albenisi veya bir noktada yetkinliği olmayan biriyim. onlarsa çeşitli alanlarda başarılı olmuş, istediklerini elde edebilmiş, zeki ve yakışıklı yakışıklı gezinen insanlar. yani benden kat kat üstünler. ne zaman onlarla buluşsam bu gerçek yüzüme defalarca çarpıyor. kendime bakıp "ulan şunun yakışıklılığına bak, bir de kendine bak!", "bir şunun zekasına bak, bir de senin aptallıkla dolu geçmişine...", "bir şunun mesleğine bak, bir de kendi işsizliğine..." gibi şeyler düşünüyorum, anında ruh halim eksilere iniyor. hepsine gıpta ediyor, hayranlık besliyorum. yani normalde hep kendimi başkalarıyla kıyaslıyorum ama bu arkadaşlarımı görünce tavan yapıyor, koyverip ağlıyorum. nasıl kurtulabilirim ki bundan?



 
bunlar senin için bu kadar önemliyse kendini bu noktalarda geliştirebilirsin. denedin ve olmamışsa da kabul edip kendini benimsemelisin. mutlulugun bir seyleri kabullenmek ve benimsemekten gectiğini düşünüyorum.

çok basit ve sıradan olucak ama mesela sağlıklısındır falan.... aman ne bileyim üç günlük dünya
  • yuvarlanantencereninkapagi  (04.06.17 00:36:25) 
şunu izle
youtu.be

  • rentts  (04.06.17 00:36:45) 
anladığım kadarıyla sosyal medyadan takip ediyorsun. sosyal medyada dünyanın en başarısız en ezik en mal insanı bile kendini harika biri gibi gösterebilir çok takılma.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.06.17 00:37:48) 
Bu sekilde dusunursen kurtulamazsin.
Yazin gayet iyi ve zeki birisin. Oyle anlasiliyor.
Yakisiklilik falan da gorecelidir. Sac sakal sekli, giyim, sporla kendini daha iyi hissedebilirsin.
Is durumu da disaridan goruldugu gibi olmayabilir. Bugun olmasa da sen de guzel bir is sahibi olabilirsin.
Bazi seyler sans falan ama bircok sey de degistirilebilir. Iyi ya da kotu yönde. Dusuncelerin de öyle. Iyi ve olumlu yonde degistir düşüncelerini oncelikle.
  • runagain  (04.06.17 00:40:03) 
50 sene sonra hepsi olmus olacak, sabır.;


  • partizan  (04.06.17 01:20:23) 
Yariş icinde yasamak cok zor valla. Yazik sana. Olmayan hayali bir yarişa kendini kaptirip akip giden guzellikleri kacirma diyecem ama aslinda sana da hak veriyorum. Cunku hep cocukluktan beri, okullarda olsun surekli yaristirildik. Bence biraz hayatin manevi yonlerine odaklan. Sukretmeyi oğren mesela. Belki cok parasi olan insanlar hayattan senin aldigin keyfi alamiyor bilmiyoruz. Mesela dun kendi kendime dedim ki, yeryuzunde iğde ciceklerinin kokusunu bilmeden yasayan insanlar var. Ne aci.


  • for day to break  (04.06.17 14:45:35) 
herkesin karakteri aynı değil kendi karakterine yakın kişilerle takıl veya yalnız kal.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (07.09.17 19:34:43) 
[]

farem sürekli donuyor, pilini çıkarıp takınca düzeliyor.

farem son zamanlarda kafayı yedi. en başta normal çalışıyor ama aniden çalışmayı durduruyor. pili çıkarıp yeniden takınca çözülüyor, sonra bir daha aynı şey oluyor. markası logitech. pili dolu, başka usb girişini denedim. aynı fareden bir tane daha var, onu da denedim, onda da aynı sorun ortaya çıkıyor. niye böyle?




 
sorun pildedir. yenisini al. duracell al


  • prens zuko  (03.06.17 02:55:47) 
[]

bu boş yere yapılan bir plan mı?

dandik bir üniversitede uluslararası ilişkiler bölümünü bitirdim geçen sene. tek artısı eğitim dilinin %100 ingilizce oluşuydu. kpss ve yds'ye çalışmadım, hiçbirinde de parlak not elde edemedim ve mal gibi kalakaldım ortada. dışişleri bakanlığı'na yerleşmek istiyorum, sadece yds şartı var kpss yerine. sonra yine kendi bünyesinde sınav/mülakat yapacak.

neyse, benim sorum şu aslında:

-geçen sene hiç yds nedir, ne değildir, neler soruyor diye araştırmadan direkt girdim ama anca 71 alabildim. kendi kendime çalışarak güz dönemi yds'ye girsem bunu 90'a çıkarmam mümkün olur mu? çünkü 500 küsur sayıda aday çağrıldı ve 90 puanla kapandı liste.

-hadi diyelim ki yaptım. benim "referans"ım veya referans edinebileceğim potansiyel çevrem bile yok. hepi topu 50 kişi alıyor bakanlık, hiç girmeyeyim mi bu işlere?

 
Özel kovala, bakanlık hele bu fetö mevzularından sonra gerçekten çok zor.


  • basubadelmevt  (01.06.17 22:57:01) 
eski sevgilim ortalama bir okulda %100 yabancı dil eğitim veren bir üniversiteden mezundu ama ortalaması 3 küsür olacak kadar inekti. ben askerde allahın dağındayken kız galler taraflarındaydı. zorla kendini ve bir şekilde yurt dışı kolla derim.


  • rain when i die  (01.06.17 22:59:51) 
Yds den ziyade dışişlerinin kendi sınavını geçebilecek misiniz? Trden inge ingden trye çeviri ve turkçe-ingilizce makale yazmanız gerekecek. Yds sınav tekniği sonuçta. 90 almak zor değil. Ama asıl bu kısım sizi zorlar. %100 ing diye guvenmeyin, sağlam dil bilgisi gerekecek.

Diğer taraftan alan bilgisi çaluşmanız lazım. Hem ing hem alan çok kastırır.
Dandik uni diye umudunuzu kaybetmeyin. Yaklaşık 1 ay once ordaydık. Hangi universitelerden aldıklarını gosterdiler. Ağurlıklı mylkiye, bilkent, boğaziçi ama dandiklerden de almışlar birer kişi.
  • halanne  (01.06.17 23:07:07) 
90 üstü alsan bile dışişlerine girmen garanti değil ki başka bi işe de yaramıyor artık yds çünkü kpssde olan etkisi sıfırlandı.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (07.09.17 19:36:24) 
[]

opera tarayıcı kullananlara bir sorum var

vpn açık ama logosuna tıkladığım zaman ülke seçenekleri gelmiyor. sizde de öyle mi? yoksa kendisi artık sadece en uygun konumu mu seçiyor?




 
hayır seçenekler mevcut ve seçiliyor kanada amerika vs vs


  • jamswety  (16.05.17 19:17:06) 
daha önce belirtildiği gibi seçenekler mevcut:

hizliresim.com
  • lynyrd skynyrd  (16.05.17 20:54:54) 
Bende niye artık çıkmıyor ki? Eskiden ben de konumu seçerdim. Şimdi orayı tıklamama bile izin vermiyor.


  • m e b  (16.05.17 21:38:51) 
[]

thy, sınav sonuçlarıyla vs. ilgili e-posta attı mı size?

thy sınav sonucuna dair bir e-posta atmadı bana. size öyle bir şey geldi mi?




 
arkadaşım cuma günü mülakata girdi.

not: kabin memurluğu için.
  • yatagants  (15.05.17 21:43:36 ~ 21:58:19) 
[]

kültürlenmelik web sitesi söyler misiniz?

internette çok fazla takılıyorum, bu yüzden faydalı şeyler de okumak isterim. takip ettiğiniz bu tarzda web siteleri var mıdır?




 
www.islamansiklopedisi.info
not: ateistim ama sırayla okumaktayım. sadece dini maddelerden ibaret değildir. coğrafya, tarih, sanat tarihi ve diğer dinlerle ilgili maddeler de var. gayet ciddi bir ansiklopedidir. ilber ortaylı ve halil inalcık'ın yazdığı maddeler de vardır.

  • altyn xus  (14.05.17 20:44:31) 
www.ruhsalyasam.com

güzel yazılar yayımlıyorlar.
  • thomaswantsmore  (14.05.17 20:57:26 ~ 20:57:38) 
  • orpheus  (14.05.17 22:56:10) 
  • lolita  (14.05.17 23:37:50) 
quora


  • mahmut29  (14.05.17 23:40:42) 
  • microfiction  (15.05.17 02:52:31 ~ 02:53:07) 
[]

ekşi duyuru niye sessizleşti son dönemlerde?

eskisine göre çok daha az şeyler konuşuluyor, soruluyor sanki.




 
Havalardan bence.


  • lamira  (12.05.17 00:58:03) 
der meister, sorunvar, vegas zaten duyurunun 3'te birini falan kapliyor.


  • Traveller  (12.05.17 01:04:55) 
ben yokum ve saçma sapan sorular sormuyorum. bu yüzden olabilir. hiç yok değilim eskisi kadar yokum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (12.05.17 05:33:03) 
Bence genel olarak insanlar hissizlesti. Ulkenin gittigi yon ve toplumun malum kesiminin her turlu haksizliga okey vermesi; düşünen, yazan cizen kesimi biktirdi, kendi kabuguna cektirdi.
Herkes kendisine ve kendi hayatina odaklandi.
Sozluk cok daha onceden terk edilmeye basladi. Trolum diye bagiran adamlar yazar oluyor ve hala da yazarlar. Kalite dipte.
Duyurunun da eski tadi ve samimiyeti yok. Kimileri jandarmalik pesinde. Tahammulsuzluk ve buna moderasyonun 'soğuk' hareket tarzi eklenince sıkıyor bu gidis.
Gidesim geliyor, gidiyorum ama sonra canim sıkılıyor. Geri geliyorum.
Tatsiz tuzsuz... asıl, soguk soguk basliklar forum tadi veriyor. Ama kimileri basliga soruya yoruma ayar vermenin derdinde. Oyle yazamazsin boyle cizemezsin.
Ta ham mul suz luk!
  • runagain  (12.05.17 22:01:43) 
[]

şu kavramın adı neydi?

özellikle de teknolojik gelişmelerden sonra, cihazların, aletlerin, araç ve gereçlerin, yöntemlerin isimlerinin geriye dönük olarak yeniden isimlendirilmesi.

mesela eskiden kitap denildiğinde tek bir imge akıllara gelirken şimdi e-kitapların varlığından dolayı normal kitaplara basılı kitap demek zorundayız. ya da normalde saat dediğimizde artık analog ya da dijital diye ayrıca belirtmek zorundayız. yani elli sene önceki kol saatine sadece kol saati derken zaten onun analog olduğunu biliyorduk. ama dijital saatlerin varlığı, eski prensipte çalışan bir saatin adına analog ifadesini eklettirdi.


neydi bu ingilizce kavramın adı?

 
revizyon geldi aklima ilk ama o fransizca kokenli.


  • superfluid  (09.05.17 20:46:22) 
@superfluid: sonunun -ism ile bittiğini anımsıyorum. bu değil.


  • m e b  (09.05.17 20:51:04) 
İlk tercihim, diversification veya variation olur.
Tam karşılamıyor sanki ama, evolvement veya improvement da olabilir yerine göre.

  • gayda  (09.05.17 21:01:42) 
@gayda: o tarz değildi ya. dediğim gibi, direkt bu anlattığım durum için özel bir isim var.


  • m e b  (09.05.17 22:33:56) 
suraya baksan www.morewords.com kafayi yer misin acaba :D?

tanidik olan goze carpar zaten. isim olmasa tek tek bakicam o kadar merak ettim, bana ne oluyosa.
  • superfluid  (09.05.17 22:37:55) 
@superfluid: teşekkür ederim ama oraya bakmama gerek kalmadı, buldum ya. :)

cevap: retronym imiş.

sözlükte başlığı bile var: eksisozluk.com
burada da listesi var: en.wikipedia.org
  • m e b  (09.05.17 23:02:47) 
[]

Göz bozukluklarında artış mı var yoksa gözlük takmak moda mı oldu?

Etrafımdaki 10 kişiden 7'sini gözlüklü görüyorum. Sadece bu değil, çevreyi gözlemleyince de sanki bayağı bir gözlük takan var gibi eskisine göre, özellikle de öğrenci/akademik personel güruhunda. Algıda seçicilik mi yapıyorum yoksa?




 
algıda seçicilik bence. arada bende otobüste falan bakarım, gözlük kullanan oranı düşük.


  • soft  (06.05.17 22:20:22) 
hipstırlık+instagram kesinlikle


  • neynep  (06.05.17 22:36:23) 
çoğu insan gözlük takmayıp lens tercih ediyordu şimdi hipster gözlüklerin moda olmasıyla onlar da gözlük kullanmaya başlamış olabilirler. en azından etrafımda bildiklerim o şekilde.


  • formalite  (06.05.17 22:53:34) 
5 kişilik arkadaş grubunda gözü bozuk 4 kişiydik. Lens kullanıyorduk dördümüz. Çoğu insanın gercekten gözleri bozuk. Yeni modellerin yayılması ile insanlar gözlük de kullanır oldu.


  • cabiday  (06.05.17 23:14:55) 
Eskiden telefon ve bilgisayara bu kadar bakilmiyordu ve millet gozu bozuk oldugu halde takmiyordu gozluk cunku cool
Degildi. Simdi cool o yuzden gozu bozuk olanlar da takmaya basladilar.

  • kuehles blondes  (06.05.17 23:21:24) 
Bu sene gözlük takmaya baslamıs biri olarak soru ve cevaplar cok hosuma gitti. Cogu kisiye +1

Cok fazla ekrana baktıkça goremedigimizin farkına daha cok varıyoruz. E tabi gozluk de havalı bi item oldu. Cocukken dört göz demesinler diye okuldaki göz taramalarında hile yapardım, göremediğim halde görüyorum gibi bi sonuç çıkardı. o kadar kötü imajı vardı gözlüğün bende. Şimdi şekilli geliyor, eskiden fark etmezdim ama kendim de takınca toplu tasımada, şirkette vs bi suru gozluk oldugunu fark ettim.
  • turk kizi  (07.05.17 00:42:04) 
algıda seçicilik bence olağan artışında devam ediyo
tabi yakıştığını düşünenler vs lerde var ama ciddi anlamda sağlık için takanlarda normal seyrinde gibi geliyo bana çevremde böyle bir artış olmadı.

  • basond  (07.05.17 12:07:40) 
Hem moda oldu hem insanların gözleri bilgisayar telefon dolayısıyla daha çok bozulmaya başladı hem de insanlar gözlerinin bozuk olduğunu fark etmeye başladı. Mesela 3-4 kişinim gözlük kullanması gerektiğini ben fark ettirdim :) gözlük numaram çok büyük değil insanlara al bi bak dediğimde daha net gördüklerini fark edip gözünü ölçtürüp gözlük aldıkları oldu.


  • Nature Works  (07.05.17 15:29:42) 
[]

son zamanda cep telefonunuzda hangi oyunları oynuyorsunuz?

köy ve savaş/klan oyunlarını ya da bekletmeli, istek yollatmalı, "bu bölümü geçmek için arkadaşından yardım almak zorundasın :)" dayatmalı oyunları sevmiyorum. bu bağlamda, oynayıp da beğendiğiniz ve tavsiye edebileceğiniz oyunlar var mı?

şu an/daha önce oynadıklarım:
aa, bbtan, brain it on the truck, candy crush, color switch, little alchemy, sltiher.io, unblock me.


android için soruyorum.

 
skyforce reloaded ios ta ama androidi de vardir bence


  • rentts  (05.05.17 23:06:37) 
Draw something


  • elorelia  (05.05.17 23:07:40) 
Akinator free( ama dili İngilizce yap daha geniş öyle)
Subway surf
Nesine.com var o da kumarlı olan :)
  • patatesli yumurta  (05.05.17 23:08:25 ~ 23:20:27) 
Dediğin tarza uygun arqy diye bi oyun var öyle kafa boşaltmalık denenebilir.


  • formalite  (05.05.17 23:22:13) 
son halini bilmiyorum da şu oyun güzeldi
play.google.com

  • senolll  (06.05.17 00:02:49 ~ 00:02:56) 
Cut the rope oynuyorum arada.


  • tolgan  (06.05.17 01:22:14) 
Eski bomberman oyununu seviyosan o tarzda bombing bastards diye bi oyun var, kontrolleri arada insani cileden cikartsa da reklamsiz para odemesiz guzel bi oyun


  • nundu  (06.05.17 02:16:29) 
(bkz: gems of war)

bağımlılık yapıyor. hele ki RPG seviyorsan hastası olursun. Bekletme falan yok, saatlerini gömebilirsin. Ben Steam'den indiridm bilgisayarda da oynuyorum telefon kesmeyince.
  • g man  (06.05.17 02:22:10) 
trollrace2 (bildiğimiz adıyla hugo) oynuyorum. şahane


  • miss magara kadini  (06.05.17 02:33:03) 
[]

yarın thy'nin sınavı var. sıradan kıyafetle gitsem olur mu?

sınavın 2,5 saat sürmesi bekleniyormuş. bence rahat rahat sınav olmamız açısından normal kıyafet olumsuzluk yaratmaz herhalde, değil mi? sonuçta bu mülakat değil ama ciddi kıyafetle mi gitmek gerekir yoksa?




 
hangi pozisyon? ne sınavı?


  • stewie  (05.05.17 18:42:28) 
yazılı sınavsa rahat git, ik dan birileri gelip kağıtları verecek, olay o yani. mülakat a takımla git ama


  • nucleon  (05.05.17 18:47:07) 
Şirket yetkilileriyle 5 dakikalık bile olsa bir görüşme yapılacaksa ciddi giyinmek daha iyi olur. ÖSYM sınavları gibi bir salona girip çıkacağın, kimseyle muhatap olmayacağın bir durum söz konusuysa rahat giyinmekte bir sorun yok.


  • dissendium  (05.05.17 18:48:22) 
mülakat yoksarahat sınav geçirmek açısından rahat giyinin.


  • lilyb  (05.05.17 18:59:46) 
Sakın takım falan giyme çok belli oluyor yapmacık olduğu. Casual giyin, çok sakalın varsa traş ol yoksa hafif bi toplattır yeter. Çok sıkma kendini

Not: Eski thy li

Pozisyon nedir bu arada
  • ugrcn  (05.05.17 19:00:41) 
www.turkishairlines.com


pozisyon henüz belli değil. zannedersem mülakatta belirlenecek. zaten aynı kampüste aynı gün hem sabah, hem öğlen sınav olacak. ikiye ayırmışlar adayları. herhalde ösym gibi olacak yanılmıyorsam.
  • m e b  (05.05.17 19:05:38) 
Ofis ve evrak takip işi pozisyonu. Misal gelir idaresi başkanlığı, müşteri hizmetleri başkanlığı gibi. Şimdiden hayırlı olsun.


  • ugrcn  (05.05.17 19:07:30) 
normal giyin


  • limoncello  (05.05.17 19:12:10) 
temiz düzgün giyin takım olmasın
traş ol

  • duyond  (05.05.17 20:19:47) 
[]

şu cümleden ne anlıyorsunuz?

"Başvuru kriterlerini taşıyan tüm adaylar, 06 Mayıs 2017 tarihinde değerlendirme sürecimizin ilk aşaması olan yazılı sınav için İstanbul’a davet edilecek olup detaylı bilgilendirme daha sonra yapılacaktır."

1. yazılı sınav 6 mayıs'ta olacak.
2. uygun adaylar 6 mayıs'ta davet edilecek.

bu e-posta bu ayın 2'sinde geldi üstelik. hala da bir e-posta gelmedi.

 
bence 1


  • elorelia  (04.05.17 19:54:01) 
ilk okuduğumda 1 diye düşündüm. birkaç sefer daha okudum 6 mayıs sınav tarihinin ilan edileceği gün olabilir. bu sefer o da mantıklı gelmeye başladı.


  • nickimin hakkini veremedim  (04.05.17 19:57:00) 
1


  • burya  (04.05.17 19:59:10) 
Aynı maili aldım ;)
Ben ilki diye düşündüm ama hala mail gelmediği için ikincisine de şans veriyorum.

  • pike  (04.05.17 20:10:39) 
Sınav 6 Mayıs'tadır. Sınava uygunsanız bir şekilde bilgilendirileceksiniz demek istemişler işte. Bilgilendirilmeyen de oradan anlasınlar istemişler durumu.


  • matrix  (04.05.17 20:14:18) 
uygun adaylar 6 mayısda oraya elmek için önceden davet edilecek ve sınav 6 mayısda olacak.

sana 5 mayıs gibi mail gelmesi gerekli.
  • basond  (04.05.17 20:22:05) 
açık ve net 1.


  • qazaqwsx  (04.05.17 20:58:07) 
tabi ki 1.


  • eindaclub  (05.05.17 10:57:46) 
[]

ev kredisi ödeyenlere bir soru sormak istiyorum.

diyelim ki taksitlerinizi hep zamanında ödüyorsunuz.
1. ileriye dönük taksit ödenebiliyor mu? örneğin bu ayınkini yatırırken haziran ayının taksidini de yatırabiliyor musunuz?
2. eğer ödenebiliyorsa; ileriye dönük birden fazla ayın taksitlerini yatırmak istediğinizde bu süre genel borç bitim tarihinizden düşüyor ve hala bir sonraki ayın taksidini yatırmak mı gerekiyor, yoksa kaç aylık yatırdıysanız o kadar sürelik bir borç arası mı veriliyor?


 
Bildiğim kadarıyla fazla yatırdığın para kredi hesabında kalır, o ay geldiğinde otomatik o hesaptan çekilir.
Ama kesin bilgi demiyorum, bildiğim kadarıyla cevapladım.

  • uzunuzunilgi  (03.05.17 00:07:40) 
Ara ödeme yapabilirsin ama tek ay şeklinde olmaz. 20-25 bin ödersin tekrar yapılanabilir. Bir sonraki ayı sen hesaba atsan bile banka onu çekmez, günü gelince bakiye bakar bulursa alır.


  • rhan  (03.05.17 00:07:42) 
sondan geriye geliyor diye biliyorum.

aralıkta bitecekti fakat siz bir ay fazla ödediniz bu sefer aralık yerine kasımda biter.

bankacı arkadaşlar doğru cevabı verebilirler.
  • blue eyes white dragon  (03.05.17 00:07:45) 
basit düşünün
120 tl kredi
12 ay eşit taksit

1. ay 10 tl
2. ay 10 tl
3. ay 10 tl
....

1. ay ı ve 2. ayı aynı anda ödeyeblirsiniz.
3. ayın taksitini de 3. aya gelince ödersiniz.
1 ve 2 'yi tek ayda ödediniz diye, taksit devam eder ve diğer ay da bir taksit ödemek zorunda kalmazsınız.
siz zaten 2. ayı da 1 de ödemişsiniz.
2. ay ödemesiz geçer.
3. ayın taksitini yine aynı gün yatırırsınız.
  • neo  (03.05.17 00:11:32) 
ev kredisi ihtiyac kredisi gibi degildir.
1.hayir.
2.kredi alirken, balon odeme,ara odeme gibi tanim yapmadiysan. odeyecegin miktari banka subesine soyluyorsun %2 cezasini kesip kalani ana paradan dusuyor ve istersen yeni bir odeme plani yapiliyor. Bu odeme olayi bazi sozlesmelerde yilda en fazla 2 defa der, kiminde 1, kiminde sinir yok der.
  • 1917  (03.05.17 00:24:26) 
BU ev kredisinde riskli birşey

Ev kredisi çekerken üzerine basa basa söylemişti erken ödemeyin krediniz bozulabilir diye

İnternet şubesinden günlük takip edebildiğim için bi ay erken ödemiştim. 15-20 kira faiz avantajı oldu. Bir sonraki ay ödemeden geçti. Ama sözleşmeyi incelediğimden erken ödeme ya da toplu ödemede ihlal sayılıp kredi planı bozulabilir diyordu. Yani banka baştan varsaydığı faiz gelirinden olursa bu kaybı size başka yerden yansıtabilir
  • efruz  (03.05.17 00:37:45) 
ama erken ödeme, banka için çok daha iyi bir şey değil mi? neden bizim aleyhimize veya onların aleyhine oluyor?


  • m e b  (03.05.17 00:46:36) 
2 taksitten fazla erken ödemeye izin vermez sistem, yok 2 taksitten fazla erken ödeme yaparsanız kredinizi banka yapılandırabilir ve yapılandırma bedeli tahsil edebilir. bu husus sözleşmenizde yazar. Konut kredisi bazı vergisel avantajlar getirdiği için normal kredi gibi erken kapama, sözleşme şartlarının dışında gerçekleştirilemez, genelde yapılandırma bedeli vardır.

Bu arada dediğinizin aksine erken ödemeniz bankaya kardan çok zarar doğurur, bankanın en sevdiği kredi müşterisi, kredisini MAKUL seviyede geciktirerek ödeyerek ilave faiz kazandıran müşteridir :)
  • koskoca kirpi  (03.05.17 00:55:31) 
Bankaya dezavantaj. Banka sana 100 lira veriyır. Senden 150 tl alacak. 50 tl gelir hesaplayıp belki o geliri fon aracılığıyla başkasına satıyor. Sen erken ödeyince o geliri olmayacak.


  • efruz  (03.05.17 01:29:40) 
[]

şunu telefon zil sesi yapmak çok mu tuhaf kaçar sizce?

7 senedir aynı zil sesini kullanıyorum ve artık değiştirmek istiyorum. şunu yapmayı istiyorum ama bilemedim. sizce nasıl olur? bana ninni gibi geliyor ama diğerleri için kulak tırmalayı mıdır?

vocaroo.com


 
yoo

ben de uzun zaman eye of the tiger çaldı

üç dört aydır da ımany shy
  • elorelia  (27.04.17 19:59:02) 
kaçmaz.


  • jamiro  (27.04.17 20:41:44) 
[]

web sitesi, türkiye'den girdiğimi vpn programına rağmen nasıl anlıyor?

opera'da takılırken vpn açık bende. bazı sitelere giriyorum, ısrarla web sitesinin tr sürümünü gösteriyor, web sitesi "tr"yi içeriyor. niye böyle?
e, benim türkiye'den olduğumu nasıl anlıyor?



 
Tarayıcı dilinden anlıyordur.


  • hayirsiz  (27.04.17 01:09:07 ~ 01:17:01) 
ama başka vpn programı ile girdiğimde olmuyor öyle.


  • m e b  (27.04.17 01:19:07) 
google arama seçeneklerinde türkçe seçiliyse öyle oluyordur. mesela onu ingilizce yapıp vpn falan olmadan pegasus'un sitesine girince örneğin direkt pegasus'un ingilizce sitesine atıyor.


  • nundu  (27.04.17 01:30:54) 
[]

ya kadınların bacakları kendiliğinden tüysüz değil miymiş?

az önceki duyuruyu okuyunca şok geçirdim. kadınların bacakları ağdayla/tıraşla mı öyle pürüzsüz, tüysüz oluyor? kollarını da mı öyle tıraş ediyorlar? her kadın öyle mi cidden?


ek: valla dalga geçmek için sormuyorum. her kadının yaptığını bilmiyordum.

 
kadın olmak çok zor dostum.


  • dedim ben sana  (24.04.17 20:33:47) 
ögrenecegin cok sey var dostum.


  • thewizardofearthsea  (24.04.17 20:41:23) 
gülmedim


  • elorelia  (24.04.17 20:43:39) 
Cidden. Pembe de dışkılamıyoruz. Konu açılmışken.


  • aychovsky  (24.04.17 20:45:08) 
Ben niçin ağda yapmayıp jiletle aldıklarını anlamadım.


  • tahin pekmez yoğurt  (24.04.17 20:54:50) 
Hic iyi agda yapamayan ya da jiletle iyi tiras edemeyen kadin da mi gormedin? Kirli sakal gibi olabiliyor ve bacak killarini kesmek istemeyen kadinlari destekliyorum.


  • Traveller  (24.04.17 21:00:43) 
bazen insan yalanlara inanmak ister...

iste bu da tam olarak oyle bir durum.

adam hakli.
  • kosun lan mevzu var  (24.04.17 21:10:24) 
@tahin pekmez yoğurt:

ağda çok zahmetli ve zaman alan bir iş de ondan.
jiletle bir duş süresi içinde işinizi halledebiliyorsunuz.
yine de sadece ağda yapan, jilet sürmeyen ya da hiç ağda yaptırmayanlar da var tabii.
  • blatta hiberna  (24.04.17 21:10:48 ~ 21:11:43) 
Cunku ağda çok acıtıyor


  • all girls dream  (24.04.17 21:27:17) 
Dogal tuysuz erkekler de var.
Ama tuy dokucu, agda vs kullanan kadinlar cogunluktur sanirim.
Koltuk alti degil de bacaklar bana sexi geldi.
  • runfor  (24.04.17 21:45:57) 
Philips marka bi ışın kılıcı var bazı kadınlar onla alıyor cillop gibi oluyor ;)


  • cluster  (24.04.17 21:50:35) 
Nasıl yapıdıgını merak edersen artı 18
www.youtube.com
Evet tepeden tırnağa ağda traş cımbız vs oluyoruz. kaş bıyık hatta bazen kadınlar tum yüzüne de agda yaptırıyorn. genital bölgeden bacaga her yere bir ton vakit kaybı olmadı binlerce lira lazere sırf ayu gibi kıllı erkekler bizi beğensin toplum kabul etsin diye.
  • fasulyek  (24.04.17 21:53:34) 
@fasulyek:
söylemeden duramadım...
videodaki çok başarısız bir ağda uygulaması bu arada.
ağdanın türü de farklı ve çok kalın sürülüyor.
bizimkiler olsa 15 saniyede çatır çutur girişip, bitirmişlerdi.
üstelik elleri değmez bile.
  • blatta hiberna  (24.04.17 21:57:38) 
@playing star again: ben normalde bacaklarının/kollarının tüysüz olduklarını, hormonal sebeplerle bazılarında biraz fazla olduklarını ve onları aldırdıklarını düşünüyordum. bikini bölgeleri, koltuk altları için gittiklerini düşünüyordum.

yani hani bazı hemcinslerimizin erkek olmasına rağmen fazla istenmeyen tüyleri olmaz ya, onun tersinin kadınlar için olduğunu sanıyordum.
  • m e b  (24.04.17 22:02:58 ~ 22:03:23) 
Duyurudaki günün sorusu bence bu olmali. Ya da haftanin sorusu :)

Hiç çıplak kadın görmedin mi dostum?
  • dafuq  (24.04.17 22:09:57) 
@m e b, Homo sapiens-sapiens, butun derisi kil ile kapli olan bir mahluk.

Fakat bu killarin sekli, kalinligi ve birbirine yakinligi, DNA'daki katilimsal verilere ve vucuttaki testosterona gore degisiyor. Ozetle, herkesin tum vucudu killa kapli.
  • acediac  (24.04.17 22:11:07 ~ 22:11:54) 
Kolları falan belki anlarim da butun epilator/agda reklamlari en cok bacak uzerinden yapilir genelde. Hic mi gormedin :) az ya da çok olur her kadinda. Yapisina, tenine gore degisir azligi coklugu ama var yani.


  • aquarium  (24.04.17 22:12:45) 
soruyu yanlis sormus; verdigi cevapla bu yanlisi acikliga kavusturmus.

kadinlarin kollarinda/bacaklarinda da kil olabilecegini ama bunun yaygin degil de istisnai durumlar oldugunu zannediyormus bu arkadas. bu acidan bakildiginda eskisi kadar siritmiyor.
  • scars dont fade  (24.04.17 22:33:04) 
Sonraki yorumlarını okudum. 2 ihtimal var akraba da olsa etrafında kadın yok veya etrafında kadın var ama tüysüzler.


  • cabiday  (24.04.17 22:41:27) 
[]

şu çalışmaya 10 üzerinden kaç verirsiniz?

videodan izleyerek yapmaya çalıştım. sizce nasıl olmuş?

i.hizliresim.com


 
sag alt koseye dogru incelerek kaybolan sey elemanin kolu mu?
elemanin saclar normalde mi oyle yoksa geciste mi bir sikinti olmus?
kahverengi arkaplan dengesiz olmus. icindeki siluette belirsiz ne oldugu.
4/10
  • jedilance  (18.04.17 23:09:39) 
8


  • ugrcn  (18.04.17 23:19:09) 
@jedilance: fotoğrafın orijinali buydu: i.hizliresim.com
güneş batarken çekilmiş bir fotoğraf vardı iç kısımda.

  • m e b  (18.04.17 23:19:52) 
Guzel


  • hlt1985  (18.04.17 23:41:52) 
(bkz: not bad)


  • raskolnikovv  (18.04.17 23:54:05) 
nasil yaptiniz?


  • eclskn  (19.04.17 00:07:12) 
@eclskn: şuradaki videoyu izleyerek yaptım.
www.youtube.com

  • m e b  (19.04.17 00:13:48) 
9 bence çok güzel olmuş


  • oscar  (19.04.17 00:32:09) 
Ben de beğendim. 8


  • jazzabel  (19.04.17 00:58:02) 
Fotoğrafın orijinaline bakarsam 10 valla.


  • matilda  (19.04.17 01:44:54) 
Ben de beğendim, 8 puan+1.


  • ekaterina  (19.04.17 02:13:25) 
Bok atma timinden değilim. Tasarımcı olarak en fazla 5.


  • sorumatik  (19.04.17 02:16:04) 
Tasarımcı gözünden 3, ama yeni öğreniyorsan iyi bence


  • volkanaydin152  (19.04.17 04:05:05) 
ben beğendim, renkler güzel olmuş. sol kol sıkıntı, bence kessen daha iyi olur, ondan puan kırıyorum :) 7.


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (19.04.17 11:47:52) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.