[]

köpek eğitimi

köpeğimi eğitmede sorun yaşıyorum biraz, yavaş ilerliyoruz. sıkıntı değil de metodları sorgulamaya başladım.
ankara'da eğitimci olan, tavsiyesi olan, ben şöyle eğittim hacı diyen varsa,
her türlü yardıma açığım.

danke.

 
öncelikle hayırlı olsun :) ne tür bi sıkıntıyla karşılaştınız? genelde ödül mamasıyla çoğu şeyi öğretebilirsiniz.


  • pide  (07.07.17 19:14:45) 
teşekkürler :)
kafes eğitime pek alıştıramıyorum, tabi haftalar sürebilir deniyor. tam olarak doğru şekilde mi yapıyorum emin değilim, hiç bir şekilde içine girmek istemiyor.
gel gibi basit komutlara tepki veriyor ama dışkı konusunda da problemler var. önceden pede yaparken şimdi kapının yanına yapıyor. pedi de çok fazla kullanmak istemiyorum zaten dışarıya alıştırmak için ama neden böyle bir davranış değişikliği oldu anlamadım.
bir de yalnız bırakınca havlama feci, ödül maması ile biraz alıştırdım ama yöntemlerimden emin değilim.
  • passion rules the game  (07.07.17 19:17:40) 
ankara'da tarkan özvardar var genelde tavsiye edilen. onla görüşün hatalı yönlendirmek istemem. ama sabretmek önemli. bi de bi kitap önereyim veterinerim de bana önermişti ilk köpeğimi sahiplendiğimde. tamer dodurka - köpek psikolojisi. bu da biraz bakış açınızı değiştirir.


  • pide  (07.07.17 19:25:35 ~ 19:41:25) 
ingilizceniz varsa cesarsway.com sitesine de bi bakin. ayrica duyuruda kedimbitmis kopek egitmeni. su an aktif olarak giriyor mu bilmiyorum tabi.


  • pide  (07.07.17 19:48:40) 
pozitifpati


  • bir varmis bir yokmus  (06.08.17 00:06:10) 
[]

mobil klimalar işe yarıyor mu?

sb.
piştim.
danke.


 
Yarıyor.


  • mevsimler  (03.07.17 20:53:49) 
www.dyson.com.tr
peki ya şunlar?
mobil klima serinletmezse ama sana gelirim @mevsimler :)
  • passion rules the game  (03.07.17 20:54:31) 
o vantilatör, pek klimalık bir durumu yok


  • cursor  (03.07.17 20:56:50) 
Yarıyor ama tor tor tor ses yapıyormuş, yanında uyumak imkansızmış bundan korkup alıp deneyemiyorum. 2 senedir pişiyorum :(


  • ekaterina  (03.07.17 21:17:30) 
o dyson klima değil ve soğutmuyor da, pervane gibi hava veriyor.

mobil klimalar soğutsa da çok kullanışsız geliyor bana. hepsinden koca bir hortum çıkıyor zaten sıcak havayı atması için. o hortum dış mekana, iç mekanla dış mekan arasında boşluk bırakmadan nasıl çıkarılır duvarda vs. delik açmadan bir türlü aklım ermiyor. pencereden çıkarayım desen pencere açık kalıcak içerisi yine soğumayacak, balkon kapısı ha keza öyle. zor iş. klimanın kendisi mobil ama hortumu için yine normal klima gibi bir tesisat yapmak lazım.
  • king lizard  (03.07.17 21:36:55 ~ 21:39:57) 
bacasını pencereden dışarı vermek için parçalar var. ben de çok düşündüm.


  • sutlu nescafe  (03.07.17 22:09:19) 
  • goodz  (03.07.17 22:14:54) 
inanılmaz. adamlar yapmış.


  • king lizard  (03.07.17 23:01:23) 
Peki borusuz olup şu tankı olanlar nasildir acaba? Dün sicaktan bunalıp alıyodum nerdeyse


  • solenkol  (04.07.17 18:37:31) 
[]

ankara'daki barınaklar

internette çeşitli listeler dolaşıyor ama ne güncel websiteleri ne de doğru düzgün bilgi var.
gittiğiniz, gördüğünüz, köpek sahiplenebileceğim barınak bilen var mıdır?
bir tanesiyle biraz vakit geçirip uyuşuyorsak sahiplenmeyi düşünüyorum. evde kediler olduğu, alıştırma gerekliliği ve ev ahalisinin illa ısınmak istemesi üzerine 2-3 aylık(?) bir can bakıyorum.
hani çevrenizde vardır, gidip görmüşsünüzdür falan. direk gidip öyle sahiplenebiliyor muyuz bilmiyorum da.
keçiören belediyesi e-devletten falan yapıyormuş da cevap verme gereği bile duymadılar, zaten bayadır güncellenmiyor galiba. gidip göreyim dedim ama kötü şeyler oluyormuş orada.
petarkadaş falan pek istemiyorum, garip insanlar var gibi geldi. yetiştiriciler zaten ayrı dünya, o da olmaz. petshop zaten olmaz. gidip direk temas etmek ve davranış biçimini görmek istiyorum.

danke.

peşin not: uykusuz geçecek gecelerden, eğitim zorluğundan, odamın batacağından, masraflardan vb. haberdarım.

 
duyurudan buff ankarada bi barinakta gonulluydu. dernegin adini tam hatirlamiyorum da zekiye koklu ve barinak diye aratirsaniz cikar.


  • pide  (30.06.17 19:03:13) 
Çankaya Mühye Barınağı vardı gitmiştim. Bir sürü yavru köpek vardı.


  • arockm  (30.06.17 19:07:18) 
PatiPark var. İmrahor Vadisi'nde, çok az sayıda kafesle açık alanda yaşayıp bakılıyor hayvanlar. Gönüllüleri gerçekten çabalıyor, izlenimim çok rahat iletişim kurulabilir insanlar oldukları yönünde idi, birkaç ay evvel bir besleme etkinliği sayesinde haberdar olmuştum ben de. Sosyal medya hesaplarında orada doğum yapan dişilerden ve haliyle yavrulardan söz ediliyordu. Gidip yerinde görebilirsiniz, hepsiyle tanışabilirsiniz. Biraz şehre uzak ve ulaşımı zor tabii belki daha evvel arayıp bilgi almak istersiniz, şurada telefon numaraları mevcut: mobile.twitter.com

Şimdiden hayırlı olsun her nereden olacaksa. :) Mutlu, sağlıklı bir ömür geçirirsiniz inşallah hep birlikte.
  • olanlaolunmaz  (30.06.17 19:28:05) 
yenimahalle'de macunköyde var diye biliyorum


  • fazla silgisi olan var mi  (01.07.17 02:00:31) 
Golbasindakine gittim iki uc ay once. Biri sahiplendigi kopekleri asiya getirmisti. Bir suru yavru kopecik vardi bir kafeste. Yerini isterseniz google maps linki olarak atabilirim.


  • bir varmis bir yokmus  (06.08.17 00:19:15) 
[]

eeey köpek besleyenler

köpek sahiplenmek niyetindeyim ve sorularım var.

- dışarıda dışkıyı falan nasıl temizliyorsunuz? eve girerken yine bir şey temizlemek gerekiyor mu?
- eğitim işleri nasıl?

şimdi spesifik sorular ve bunlara uyacak bir cins önerisine ihtiyacım var:
- evde kediler var, uyumlu bir ırk
- apartmanda yaşayabilecek
- muhtemelen yavrusunu da bulabileceğim, huyu suyu belli, evdekileri ısırmayacak, beni evden kovdurmayacak
- en önemlisi sevecen
bir ırk bilen var mıdır? aslında barınağa gidip en kötü durumda olanı alasım var ama bu kriterlerden birini sağlamazsa büyük problem olacak. petshop'a da gitmek istemiyorum ama en azından kafamda bir cins oluşursa sitelerde dolaşıp sahiplendirmek isteyen bulabilirim belki. kafamda labrador retriever, poodle, corgi ya da greyhound var. gerçi barınakta bu cinsler var mıdır bilmiyorum bile, sokakta bile görmüyorum. gönül ister st. bernard...

danke.

 
-Poşet, eldiven ters çevirip çöpe.
-İnternette bir dünya meteryal var hele ki youtube gibi bir kaynak varken hepsi zamanla oluyor.

-Golden ev için çok ideal daha ideali labrador olabilir. Küçük köpekler başka canlılar ile pek idare edemiyor o yüzden pug, pomerian gibi cinslerden bana göre uzak durun.
-Golden ve türevleri çiftleşme dönemlerinde biraz gürültücü olabiliyorlar.
-Golden zibil. Barınaklarda dahi binlerce var.
-Golden tarif etmeye devam ediyorsunuz.

Evet sizin aradığınız cins labrador golden türevi bir şey. Labradorlara hatta çocuk bakıcısı bile derler.
  • gozu acik sevisen yahudi  (28.06.17 22:37:27) 
muhtemelen alıp/sahiplenip, bir süre sonra sokağa atacağınız için hiç bulaşmayın. bakımının ne kadar zor olduğuna inanamazsınız.


  • sanal uyku  (28.06.17 22:45:25) 
instagram.com/sohaykotr
instagram.com/partilere.acil.yuva

Dünya kadar cins hayvan var, kendi köpeğimi burdan sahiplendim. Sözleşmeli mikroçipli üstelik ücret almadan neredeyseniz şehir dışına bile getiriyor sohayko evinize kadar. Başka bi yer öneremiyorum
kakayı da poşeti ters çevirerek alıyorum, eve gelince patilerini ıslak bezle siliyorum
  • buridanessegi  (28.06.17 22:50:44) 
instagram.com/patilere.acil.yuva

olacak link*
  • buridanessegi  (28.06.17 22:51:36) 
dışkı toplamak için 100lü satılan muayene eldivenlerinden alıyorum ben bir de. bazen poşetle tek seferde alınamayabiliyor.

kedilere uyumlu ırk diye kendinizi sınırlamayın. hiç ummadık ırklar kedilerle anlaşabilir. tamamen karakter meselesi. bu yüzden madem böyle bi kriteriniz var, sahiplendirme ilanlarında bazı köpekler için kedilerle anlaşıp anlaşamaması bilgisi de oluyor. o tür ilanları takip edin. facebook.com/haysev adresinde de bol ilan mevcut.

terk edilen köpekler tekrar aynı şeyleri yaşamamak için daha uyumlu oluyorlar. bekçilik özelliği olmayan bi köpek sahiplenirseniz havlama ihtimali daha düşüktür.

yavru diye de kendinizi sınırlamayın, büyük hayvanlara da şans verin. hem cins hem yavru bulmanız zaten zor. çünkü genelde herkes cinsleri yavruyken alıp yetişkinken terk ediyor. iki köpeğimi de yetişkinken sahiplendim, uyum konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadım.

siz ona bir yürüseniz o size koşar, sevecen olmayan köpek mi olur yaaav.
  • pide  (28.06.17 23:04:12) 
sanal uyku +1

bu soruları buraya sorduğuna göre çevrende köpek besleyen kimse yok, bir iki gün onlarla takıl bi bak napıyolar sonra karar verirsin.
  • sanrı  (28.06.17 23:56:13) 
arkadaşlar iyi niyeti takdir ediyorum da zor deyip kestirip attıktan sonra neyin zor olduğunu açıklarsanız daha yardımcı olur.
sonuçta hayvanı yarın alıp eve getirmeyeceğim, araştırıyorum.
yavru veya büyük olmasının sanırım bazı avantaj ve dezavantajları var, cinsler için de öyle gibi. ben biraz daha bakınayım.
herkese teşekkürler.
  • passion rules the game  (29.06.17 08:24:13) 
şu sebeplerden zor. ortalama 15 sene yaşıyorlar ve ne olursa olsun bırakmamanız gerekiyor. apartmandakiler havlamasa bile sırf pisliğine takabilir. ev sahibi takabilir. defalarca ev değiştirdim. hatta ilk duyurumu da bırakayım karşılaşabileceğiniz manyaklığın boyutu açısından :) www.eksiduyuru.com en son müstakile geçtim rahat ettim. mesela köpeğiniz sizi koruma amaçlı evde havlasa, komşulara ya da ev sahibine haklarınızı savunabilecek misiniz? 24 saat havlamadıkça hukuken bir şey yapamazlar evet, ama sizle uğraşmalarına sabredebilecek misiniz?

yolda yürürken insanlara yol vermenize, dışkıları toplamanıza rağmen sürekli taciz edilebilirsiniz. belli bi süreden sonra çok yorucu oluyor.

günde en az iki kere tuvalete çıkarmanız, en az bir saat egzersiz yaptırmanız lazım. sabah sıcak yataktan normalden iki saat daha erken kalkıp bunları yapmak sonra işe/okula hazırlanmak da yorucu oluyor. tatillerde büyük şehirdeyseniz güvenebileceğiniz bir köpek pansiyonuna bırakmanız gerek, küçük şehirdeyseniz ya onu da alacaksınız ya kaybetmeyeceğinden emin olduğunuz birine bırakacaksınız.

bunun dışında hepsinin karakteri, huyu farklı. kimisi gündüz evde yalnız kaldı diye eve işiyor, kimisi oyuncak yerine mobilya parçalıyor. kimisi kokuyor, kimisi çok tüy döküyor. ilerde evlenme ya da biriyle yaşama durumunda partneriniz köpek istemiyorum dediğinde hangisini gözden çıkaracaksınız?

aklıma gelen zorluklar böyle. aklınıza takılan başka şeyler olursa sorun lütfen.
  • pide  (29.06.17 10:05:05) 
sizin veya bir yakınınızın küçük çocuğu var mı? işte o çocuğun büyümediğini ve 15 yıl boyunca istisnasız her gün bakmanız ve ilgilenmeniz gerektiğini düşünün. bunun üzerine bir de toplumda çocukların fazla sevilmediğini hayal edin.

15 yıl boyunca hasta da olsanız, ayağa kalkacak haliniz olmasa bile o köpeği günde en az 2 defa bazen 3-4 defa dışarı çıkarmak zorundasınız. bunun kışı var, yazı var.

işten çıktıktan sonra her gün ilk yapmanız gereken şey evinize gitmek olacak. bir gün bile "bugün de gideyim bir soğuk bira içeyim sonra eve geçerim" diyemeyeceksiniz. işten geç çıkma şansınız olmayacak, eğer olursa köpeğiniz mutsuz olacak veya evi batırmış olacak.

sık sık değişik değişik hastalıklar geçirecek ve veterinere taşımak zorunda kalacaksınız. gece veya gündüz, soğukta ya da sıcakta, hastalıkta sağlıkta. hastayken evde bakımı daha zor olacak, belki de ortalığı pisletecek, kusacak. gece 3'te sızlanarak yanınıza gelip dışarı çıkarmanızı isteyecek.

tatile gitmek isteyeceksiniz fakat bırakacak yeriniz olmayacak. olan yerlere güvenemeyeceksiniz çünkü hiç iyi bakmayacaklar. bırakın 1 hafta tatili, günübirlik gitmek bile problem olacak veya gidemeyeceksiniz.

apartmanda çoğu kişi rahatsız olmasa bile köpeğinizi görmemek için size veya ona iftira atacaklar. parkta 40 yaşında adamlar ortalığı savaş alanına çevirirken; siz kendi köpeğinizin yanında sokak köpeklerinin pisliklerini dahi temizliyor olsanız insanlar size laf atacaklar, bu sırada 40 yaşında insanlar ortalığı batırmaya devam edecekler. size ve köpeğinize bu süreçte hep mikrop yuvası gözüyle bakacaklar. kimse yurt dışında bebeklerin köpeklerle aynı beşikte uyuduğunu umursamayacak.

o kaka her zaman yerden mis gibi tek hamlede alınabilir halde çıkmayacak. köpeğinizin arkasından sallanıyor olacak. onu da güzelce almanız gerekecek.

her sabah evden çıkmadan en az 30-45 dakika önce kalkıp onu dışarı çıkarmanız gerekecek. halbuki siz dün gece çok içmiştiniz ve işe bile zar zor kalkıp gidecek durumdasınız. üstelik dışarıda hava -15 derece.

daha iki ay önce özene bezene aldığınız ev eşyalarınız bir gün eve geldiğinde yenilmiş olacak. üzerinde sayılamayacak kadar çok çizikler olacak. belki de sadece mobilyaları değil evin döşemelerini de afiyetle yiyecek.

havlaması veya ses çıkarması kanunen sorun teşkil etmese de komşularla sık sık tartışacaksınız. örnekleri yukarıda verilmiş zaten.

hayatınızda illa ki ama illa ki bir gün evlilik/birlikte yaşam konusu gündeme gelecek ve kız/erkek arkadaşınız köpek sevmiyor ya da en azından aynı evde bulunmak istemiyor olacak. bu durumda ya hayatınızın aşkından ya da yıllardır baktığınız köpekten vazgeçmek zorunda kalacaksınız.

köpeğiniz bir gün yaşlanıp kendini bile doğru düzgün taşıyamıyor olacak. bu durumda her gün birkaç defa kucağınızda merdivenden indirip dışarı çıkarmanız ve tekrar eve çıkarmanız gerekecek.

eviniz hiçbir zaman pırıl pırıl olmayacak, her zaman etrafta tüyler uçuşacak.

maddi konulara hiç girmedim ama aşı, mama, ameliyat, ilaç...vb. işleri de oldukça pahalı. gelirinize göre değerlendirilmesi gerekebilir.

kız arkadaşımın evinde 9 kedi ve 2 köpek var. bunların hepsi yaşadığı veya benim çevreden gözlemlediğim şeyler. emin olun 9 kediye bakmak 2 köpeğe bakmaktan daha kolay, bu nedenle zaten hayvan beslediğiniz güvenine kapılmayın.

umarım yardımcı olabilmişimdir, bir sorunuz olursa tekrar sorabilirsiniz.
  • sanal uyku  (29.06.17 20:53:10) 
[]

16 yaşındaki haliniz şu anki halinizi görse ne derdi?

alın size soru.
hatta siz ne cevap verirdiniz?
ben bir şey demesine fırsat vermeden ağzını burnunu kırardım.
sevgiler.

danke.

ekte de alakasız bir fotoğraf paylaştım ama olsun. görün neler var.

 
helal lan derdi.


  • bohr atom modeli  (26.06.17 11:10:52) 
16 yaşındaki halim şu anki halimi görse, kaybedeceği o birkaç yılda neleri kaçıracağını ve neleri başarabileceğini görüp bir şeylere ciddi anlamda çaba sarfetmeye çalışabilirdi muhtemelen. Ya da, "vay amk!" deyip aynen devam da edebilirdi.

Ha ama ben de en azından iki tokat çarpardım namıssızın ağzına.
  • skooma  (26.06.17 11:12:28) 
"Oha! Nasıl zayıfladım böyle?"
"Cidden bu kadar kadınla birlikte oldun mu?"

O zamanlar 100 kiloluk bir bakirdi, bu ikisini önemser diye düşünüyorum.
  • yirmisantim  (26.06.17 11:15:57) 
Kim eskitti lan seni?
Naptın lan kendine yapraam?
Derdi.
  • [GODDARD]  (26.06.17 11:20:00) 
gençler o yıllarda sahip olduğunuz hiçbir şeyi mi kaybetmediniz? illa ki takdir ederdi ama hiç "ya hacı bak ben böyleydim ama artık hiç öyle değilsin" diyeceği bir şey yok mu iyi anlamda?


  • passion rules the game  (26.06.17 11:21:59) 
Hayatının, karakterinin, kişiliğinin zaman zaman iyiye ve kötüye doğru ne kadar çok değişeceğini görünce inanılmaz şaşırırdı. Tüm bunları sen mi yaşadın, kötü olanları düzeltmenin bi yolu varsa hemen söyle düzelteyim derdi. Ben de saçmalama uzay zaman eğrisinde büyük bir sapma meydana getirebilirsin bütün dünyanın sonu gelebilir hiçbir şeye dokunma derdim :p

Bir de Şebnem Ferah'ı halen çok seviyo muyum diye acayip merak ederdi bak. Seviyorum kız üzülme :*
  • apartman teyze  (26.06.17 11:27:10) 
Senin yaptığın seçimlerin.... +1
Kızım sen salak mısın neden odtüye gitmedin? Madem gitmeyecektin, gezseydin bol bol çalışmak yerine?
10 sene sonra karşılaştığımızda umarım aynı hataları tekrar yapmış olmazsın, görüşürüz canım derdi. Ve muhtemelen görüşmezdik.
  • irene  (26.06.17 12:27:51) 
futbolu niye bıraktın lan gerizekalı! derdi kesin.


  • hemsta  (26.06.17 12:37:20) 
"şu yaşta gelecekle ilgili isteğimi en azından yerine getirmişsin. eyv koç, helal, gg wp .
yalnız bir kaç sene sonra bir iki kişiyle tanışıcam hayatını kaydıramaya çalışıcam çünkü ben daha toyum ve salağım sen yine belini doğrultunca yazarsın..."

derdi..
  • qazaqwsx  (26.06.17 12:41:38) 
ya ne kadar guzellesmissin, yerim seni. seninle gurur duyuyorum yapabildiklerinden oturu. optum.


  • fragile lady  (26.06.17 12:46:07 ~ 12:46:22) 
Kendine gel ato derdi. Yapacak daha çok şey var.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (26.06.17 13:07:27) 
diz çöküp tövbe isterdi.


  • kaledekiyalnizlik  (26.06.17 13:14:22) 
beni özledin mi derdi.


  • lüzumsuz adam  (26.06.17 13:19:02) 
Bu hale nasil geldin? Amk senin ne yaptin hayatinla? Beklebtim bu degildi, kat kat iyisini yapabilirdin nasil bu kadar bosverdin?


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (26.06.17 13:33:20) 
Çok şaşırır, mutlu olurdu. Muhtemelen istediklerini yapabildiğini gördüğü için daha bi güvenle devam ederdi hayatına.


  • hayde bre  (26.06.17 14:20:23) 
"Oha ne ara dana gibi yedin de bu kadar kilo aldin??"
Ve "ne zamandir beri bu kadar kayipsin?" derdi.

  • kuehles blondes  (26.06.17 14:29:52) 
vay be derdi.


  • embermane  (26.06.17 14:48:24) 
yine mi planladığın gibi olmadı derdi herhalde.

hiçbir şey planladığım gibi olmadı valla sevgili 16 yaşındaki ama üzülme, planlamaya devam ediyorum.

yalnız, çoğunluğun o dönem için beklentilerinden iyi durumda olması şaşırtmadı değil.
  • yaraticinick  (26.06.17 15:02:39) 
iyi bok yedin.


  • Apocalypse  (26.06.17 15:08:28) 
Food please, gold please derdi. O yaşta çocukla anca eycof atarım ben. Dul olduğumu öğrenirse dayı sen naaptın yaa diyebilirdi, neyse saçları dökmemişin bari diye teselli edebilirdi. Ben de göksen sana asla yüz vermeyecek derdim. Sustururdum pici.


  • kargn  (26.06.17 22:06:14) 
sıçmış batırmışsın her şeyi derdi büyük ihtimal. ben de bu kadar mendebur olmanın nedenlerinden biri gay olmanmış onu keşfettik bu arada, en azından üniversiteye başlarken aklında olsun kanka derdim. bir de kardeşine iyi davran, bildiğinden çok daha fazla orta noktanız var derdim.


  • peki madem  (26.06.17 22:25:10) 
"Peki, oluuur" derdi son hale.
Bayağı bir şeye çok şaşırırdı, olan bitene "Yuh, valla mı" derdi ama.

  • aychovsky  (26.06.17 22:34:23) 
Çok zayiflamişsin derdi.
Bu kadar hırslı olmana değmemiş derdi.

  • cabiday  (26.06.17 22:59:55) 
[]

bilin bakalım ben hangisiyim?

****
bilemediniz, ben ingilizim.

çeken de demedi lan kadrajdasın soytarılık yapma diye. vay be. mutluymuşum herhalde o zamanlar. emin olamadım lan.

çok kırarsanız özelden saydırırım ona göre.

 
Hangisisin yani?


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (25.06.17 01:32:47) 
türk'e benzeyen


  • passion rules the game  (25.06.17 01:33:08) 
Arkadas ondeki misin yani


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (25.06.17 01:33:47) 
gecenin trollü de sana denk geldi. soytarılık diyor, kadraja sondan girdim diyor, bilemediniz ben ingilizim diye kinaye yapıyor ama yetmiyor.

smokin güzel oturmuş. kızlar eklesin bu adamı, qıral kendisi.
  • i drive the hearse  (25.06.17 01:35:13 ~ 01:35:59) 
eğer en öndeki arkadaş sen isen aynı titanic filmindeki rose'un kötü kalpli nişanlısına benziyorsun: s-media-cache-ak0.pinimg.com

(bkz: billy zane)
  • i m cool with that  (25.06.17 01:36:26 ~ 01:38:21) 
kötü kalpliyim ama nişanlı değilim, sdfsdfsd ama baktım benziyor harbi ahah


  • passion rules the game  (25.06.17 01:45:36 ~ 01:46:35) 
Papyon iyidir


  • fragile lady  (25.06.17 02:02:15) 
fotoğrafta genetik olarak en üstün kişisin heyt be


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.06.17 03:26:17) 
yandaki hatun abayı ykmış aman dikkat.


  • mungojerry  (25.06.17 04:04:52) 
Cevap vermeyi unutmuşum sağımdaki ikili çıkıyorlar. Biraz olaylı oldu gerçi ama dfsdsfs


  • passion rules the game  (25.06.17 15:22:27) 
[]

bana saran öğrenci

okuldaki öğrencilerde pek de normal olmayan bir kız var.
önce danışmanı olan arkadaşa e-posta attı psikolojim bozuk temalı, arkadaş da bir şeyler demiş işte ne demişse bırakmış. şimdi bana diyor hocam odanıza geleyim sizi çok seviyoruz bilmemne, gelme diyorum, gelicem diyor. danışmanına git diyorum anlamıyor diyor.

hayır ters bir dönemdeyim, yanlış bir şey diyeceğim incinecek kırılacak her şey boka saracak. ne derdi var onu da bilmiyorum, belki derdi bile yoktur. çevremdeki delileri düzelteceğim diye ben delirdim. umrumda değil açıkçası.

bölüm başkanına ileteceğim ilgilenin diye, ama kızla nasıl konuşmalıyım bilemedim. direk git psikolojik destek al mı desem. anormal bir durum var ortada da çözmekle vakit harcayamam.

danke.

 
Hocam odanıza bir şekilde gelirse kapı açık olsun kesinlikle


  • Fusha  (22.06.17 17:42:54) 
Kızla hiç konuşma, bu yaşlardaki bir kızın "gururunu" incitecek bir şey söylediğin anda "X hoca beni taciz etti" deyip hayatını kaydırabilir o sinirle. Amirin falan kimse onunla konuş.


  • angelus  (22.06.17 17:43:51) 
eğer bölüm başkanın da "gelsin konunşsun senle derse" mutlaka kayıt mayıt bir şey al derim.

eşim öğretmen benim de anlattıklarına ağzım açık kalıyor. ergenlik dönemlerinde çocuklar olayları inanılmaz farklı aktarabiliyorlar.
  • teritori  (22.06.17 17:59:28) 
herhangi bir kiz ogrenci geldiginde, kapiyi her zaman acik tutun. basiniza is almayin.

gelecekse ogrenci kabul saatlerinde gelmesini tavsiyen edin. iletisimi kesmeyin, ne derdi oldugunu bilmiyorsunuz. iki gun sonra, kendine zarar verse vicdan azabi duyarsiniz ya da hukuki olarak basiniza dert bile acilabilir (hukukcu arkadaslar daha iyi bilirler bunu elbette.).
  • ubi dubium ibi libertas  (22.06.17 18:37:37) 
ya işte o da yaşandı tırsıyorum gerçekten bir problemi varsa diye. ama iyilikten de maraz doğuyor.
okulun bu işine kim bakıyorsa yönlendireyim bari aman

  • passion rules the game  (22.06.17 18:40:26) 
ya bana sanki farklı bir yöntem uygulayabilirmişsiniz gibi geldi. odama gelmek istiyor, demek ki başımı belaya sokacak olmayabilir olay. önceden ayarlayın ve danışmanından rica edin kız sizle görüşmeye geldiği zaman o da orada bulunsun. sizin yerinizde olsam derdi neymiş en azından bir dinlerdim, kötü bir şey gelse başına üzülürsünüz bence.


  • evde liyakat kalmamis  (22.06.17 18:45:41) 
Yazışmalar falan kayıtlı olsun. Baktın yavşıyor çakar geçersin. Üniversite öğrencisi ve hoca arasındaki ilişki - iki tarafında rızası varsa- sorun teşkil etmez.


  • empedokles  (22.06.17 19:28:17 ~ 19:28:36) 
bu tip şeyleri çok duysam da doğru bulmuyorum.


  • passion rules the game  (22.06.17 19:36:27) 
Üniversite öğrenci akademisyen ilişkisi suçtur. Akademisyen direkt suçlanır. Örnekleri var.


  • renegade  (07.11.17 23:38:25) 
valla pratikte sanırım pek işlemiyor onlar ama zaten banane.

tatil matil girince de öğrencileri görmez oldum ahaha. bakalım bu dönem denk gelmezsek iyi.
  • passion rules the game  (08.11.17 12:19:42) 
[]

insanlardan nefret ediyorum lan, n'apsam?

gençler biraz uzun olacak ama kusmam lazım bir yere, buradaki ortalama seviyenin de belirli bir limitin üstünde olduğunu varsayıyorum.

geçen tinder’dan bir kızla match olduk. sürekli seks konuşuyor, sonra dini şeylere gelince konu ben de eleştirince dellendi. aslında eleştirmedim bile. daha doğrusu biyolojik bir olayı ve dini aynı anda bu kadar abartmasına zaten anlam veremedim. sanırım artık yıllarca içimde ne biriktiyse son çiviyi de bu çaktı. blokladı zaten çünkü düşünceleri çarpıktı bence ve temeli yoktu.

sonra düşündüm, nerede bir gerizekalı, riyakar, kötü insan var dindarım diye geçiniyor. lan zaten iyi olmak için ateş korkusuna ihtiyacın varsa iyi biri değilsindir. yani bilimsel açıdan daha çok sorgulanır da inancı sorgulamamak gibi bir huyumuz var zaten, kolay olan o çünkü. böyle yetiştirildiğime çok sinirliyim.

neyse iki üç gündür cam çerçeve indiresim var. varoluşsal kriz ile ergenlik arasındayım. çevremin idiyotlarla dolu olduğunu düşünüyorum ve ben de zeki sayılmam, eğitimle alakalı da değil kast ettiğim. kime saygı duyacağım bilmiyorum. okulda hocalara atarlanır hale geldim. öğrenciler zaten ben iyilik yaptıkça bu görevimmiş gibi algıladığından sinirliyim. herkes öyle yani. sen iyilik yaptıkça bunun senin için bir fedakarlık anlamına geldiğini unutup sanki yapman gerekenmiş gibi algılıyor. hep kötü olan adam iyilik yapsa aslında iyiymiş ya oluyor, hep iyi olan adam bir kötülük yapsa aslında çok kötü.

bu ülkeden, toplumdan hatta genel olarak düzenden nefret ettiğimi hissediyorum ve sebebini bilmiyorum. kendimden de biraz galiba. tahammülsüzleştim ve rastgele anlarda patlıyorum. eskiden şeker gibiydim lan. herkesin iyi kalpli olduğunu, ilk görüşte aşkın olduğunu, arkadaşların önemini, dünyanın adaletli olduğunu falan düşünürdüm.

herkes her boku yanlış anlıyor. birine merhaba desen sende kötü niyet arıyor. olay şu ki bence iyi insanlar da henüz kötülükle iyilik arasında tercih yapmak durumunda kalmamış olanlar. benim de öyle olma ihtimalim rahatsız ediyor.

ne yapsam da şu krizden çıksam? içsem mi, onla bunla mı takılsam, bilim mi yapsam, ne yapsam? sonra silerim bunu, çünkü düşüncelerim değişebilir. aha bilimsel metod, elindekiler değiştikçe düşüncelerini de değiştirirsin.

tl;dr: go fuck yourself

 
tinder'ı çok takmıyorum, orada normal insan yok ki muhtemelen ben de değilim, ama iyi bir gözlem alanı. bu insanlar gerçek hayatta da varlar. yani çözemediğim insanlar ve yani bilemiyorum, garip.


  • passion rules the game  (21.06.17 17:49:57) 
Cok kafaya takmamak gerekiyor, etrafinda surekli mal veya cikarci insan olacak. Ozellikle is hayatinda daha cok karsilasiyorsun bu durumla, surekli kendi isini sana paslamaya calisan veya senin yaptigin is uzerinden prim yapmaya calisan tipler oluyor. Herkesi mutlu etmeye calisma, zaten mumkun degil. Iyiligin kiymetini bilene yardimci olmak lazim, yoksa isin sonunda her turlu kendin yipraniyorsun
Sorunun cevabi, arkadaslarinla cik kafa dagit, tek basina olunca insanin kafasinda sorunlar daha fazla buyuyor

  • lizozom  (21.06.17 19:00:26) 
[]

şu ayakkap nasıl?

gömün.

danke.


 
O kadar gömülecek bir şey değilmiş ama iki kürek toprak da biz atmış olalım diyerekten başlıyorum:

1- Mesh, yani fileli gibi. Kesinlikle sevmiyorum, beğenmiyorum ve dayanıklı bulmuyorum.
2- Rengi bir acayip, spor salonu dışında gitmez gibi.

Gömmek bir yana, hakikaten böyle düşünüyorum bu tür ayakkabılar hakkında ve spesifik olarak bu ayakkabıyı da beğenmedim.
  • skooma  (13.06.17 21:44:51) 
başıma bir iş gelmeyecekse ben beğendim. yalnız sadece eşortman atlına falan giyilir. kot altında komik durabilir.


  • himmet dayi  (13.06.17 22:25:41) 
spor için giyeceksen eşofman altı falan güzel. kotun altına giyeceksen gömerim! :d


  • fyodor fyodorovic  (14.06.17 00:17:10) 
aldım ya, kot altına da gider mi diye denerim :)


  • passion rules the game  (14.06.17 10:58:23) 
Niye altını koydun, üstü belli olmuyor.

Ama rengini sevdim, bence kot altına da giyilir.
  • peggy  (14.06.17 11:34:57) 
üstten bakınca millet fiyatını öğrenip beni de gömmesin diye sdfsdfs
i.hizliresim.com
o alttaki mavi olmayaymış iyiymiş ya
  • passion rules the game  (14.06.17 11:35:46 ~ 11:38:46) 
duyuru tarihinde gördüğüm en güzel ayakkabı, teşekkürler passion rules the game. bir geleneği sona erdirdiğin için sana minnettarım.


  • evde liyakat kalmamis  (14.06.17 11:38:58) 
[]

yaptığınız en özgüvenli/cesaretli hareket?

özgüvenli hareket biraz garip bir sıfat oldu da. böyle cesaretinizin tavan yapıp da o an bir şeyler yaptığınız neler var?
şunu yazınca aklıma geldi; (bkz: #68742805)
ne düşünmüştüm, niye yaptım, ne olmuştu fikrim bile yok şu an. bir daha da olmadı zaten aynısı sadfsd.
sizin böyle bakıp da ya nasıl cesaret etmişim dediğiniz neler var? pişman oldunuz mu?
danke.

 
yolcuları sardalya gibi dizen otobüs şoförüne herkesin duyabileceği şekilde verip veriştirmek, uyarmak, bağırmak falan. bunu geçen yıllar içinde 5-6 kez yapmış olmak.

diğeri; karşıdan karşıya geçmeme yaklaşık olarak 1 saniye falan sabredemeyen ve korna çalan terbiyesiz taksicinin, 10 metre sonra ışığa takılıp başka araçlara dan dun korna çalması, kornanın normal değil tren kornası gibi olması, aşırı rahatsız etmesi, yerli yersiz çalması gürültü kirliliğine canlı canlı tanık olmam, bu yüzden tepemin atması ve gidip taksiciyi uyarmam, sandığımdan terbiyesiz çıkması karşısında sakinliğimi ve kibarlığımı koruyarak ses tonumu agresifleştirmem ve ''acaba beni öldürecek mi'' düşünceleri kafadan geçerken kalp atış hızını da bir nebze arttıran kısa bir tartışma yaşamam.

şimdi diyeceksin ki bu ne yaa. yaşadığım hayat ne yazık ki bundan daha fazla özgüven gerektiren bir şeylere sahne olamayacak kadar sönük ve zavallıcaydı. fakat bunların kendi içinde cesaretle alakasını küçümsemeyelim. ''serçe parmağın bana çarptı'' deyip yoldan geçen adamı kurşun manyağı yapan sürüyle psikopatın serbest elektron gibi gezdiği bir ülkedeyiz. herhangi bir çomarı, yaptığı terbiyesizliğin, saygısızlığın büyüklüğünü kibarlığımı ve sakinliğimi koruyarak bir daha yapmamasını sağlayacak şekilde anlatma girişimi cesaret değilse, biri bana ne olduğunu açıklasın lütfen.

not: erkekim.

bir de hayatımda ilk kez yurtdışına çıktığım, hollanda ve fransaya bir haftalık tek başıma tatile gidişimi özgüvenle niteleyip, helal olsun diyenler var. ben bunu özgüven göstergesi olarak görmüyorum. fakat çevremde söyleyen çok var. bu yüzden yazdım. kısa süreliğine de olsa bu ülkeden katbekat güvenli ve cennet gibi yerlere gitmek özgüven değil şanstır, fırsattır olsa olsa.
  • kisa bisey olsun istemistim  (10.06.17 16:51:09 ~ 17:00:10) 
yok valla, bu manyaklarla dolu ülkede her şey cesaret gerektiriyor insan ilişkilerinde tabi :) kavga etmeden dert anlatamıyorsun.

benzeri ingiltere'de başıma gelmişti, yanımızda iki kız vardı, üç tane de erkeğiz. kızlar alman, ben türk, bir yunanlı, bir ingiliz. fıkra gibi kadro. önümüzü kesti bir grup velet. hayatımda kimseye fiske vurmamışken ilk yumruğu yedim ve düştüm, yunanlıyla ingiliz kaçtı. yine üzerlerine gittim de neyse ki çok dayak yemeden kurtarmıştım. polis ilgilenmemişti bile, gelene kadar zaten gitmişti herkes. şimdi olsa topuklardım belki, gerçi kızlar vardı. ama sırf ingilizle yunanlı olsa ne haliniz varsa görün derdim sdfsd kızları koruyacağız da diye erkeklik gururumu ayaklar altına aldırmıştım galiba haahhasdfhsd

gerçi kızlar çok iyi arkadaşımdı ya, yine olsa yine yerim. kavga edecek cesaretin bazen gerekli olduğunu o gün öğrendim.
  • passion rules the game  (10.06.17 16:58:30 ~ 16:59:04) 
12-13 yaşlarındayken 6-7 metre yüksekliğindeki bir duvara halat bağlayıp tırmanmıştım. Teyzeme sık giderdik küçükken. Onların sitesinde bir arkadaş grubum vardı. Oraya her gittiğimizde bir şeyler yapardık. Orada yaşıtım olan bir çocuk vardı. Dağcılık oynardık hep. Bir yerlere tırmanmaya çalışırdık. İlk ben tırmanmıştım zorlu hedefe. Sonra benden cesaret alıp o da tırmanmıştı. Ben de o gün cesaretimin başkalarını cesaretlendirebileceğini gördüm. Kendimi lider hissettim. Güzel bir şeydi. Hiç düşerim de bir yerim kırılır diye düşünmedim.


  • dissendium  (10.06.17 17:10:54) 
hayatımda gittiğim en korkunçlu korku evinde arkadaşlarım beni tek başıma diğer odada kalan anahtarı almaya gönderdi. bu ne saçma şey demeyin. biri bile korkudan benimle gelemedi. ben de başta "tamam ben giderim" demiştim ama illa ki birileri gelir sanmıştım yani. bi de diğer odaya gitmek için böyle gizli geçitten sürünerek geçiyorsun falan. üff neyse, bi cesaretle gittim aldım anahtarı ama ömürümden ömür gitti. ruh gibi döndüm geri. allahsızlar :D

not. ergen sanmayın, olay anında yaşlarımız: 26, 27, 31 , 33. 2 kız 2 erkektik ve ben 26-kız olandım.

bir de, "zamanında" gezi parkındaydım. her gece "heralde birazdan öleceğim" diye düşünüp ertesi sabah tekrar koşa koşa gitme cesaretini ise nerden aldım bilmiyorum. herkes cesurdu gerçi orada, biraz da bulaşıcı bir şey bu cesaret.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (10.06.17 17:36:44) 
Annemin bel fıtığı var, hızlı yürüyemiyor. Tıklım tıklım dolu halk otobüsünde en önde oturuyoruz. Şoför kadıncağızın ön kapıdan inmesine müsaade etmek yerine "arkadan inin" diye bağrındı, biz arka kapıya varana kadar kapıyı kapatıp duraktan hareket etti ve bir sonraki durakta inmemiz annemin fazladan 15 dakika yürümesi demek. O otobüsün en arkasından, önümdeki insanları itekleyerek (bir yerden sonra yol açıldı önümde) şoförün üstüne yürüdüm. (Hobbit kadar boyum var.) Bağıra çağıra yol ortasında otobüsü durdurup annemi indirdim. Bir daha olsa bir daha yaparım.

Edit: Yalnız olsam hiç ses etmeden diğer durakta inip yürürdüm sakin sakin.
  • kobuzchu kiz  (10.06.17 18:35:20 ~ 19:03:08) 
36 ay vadeyle 112000 TL kredi çektim. hem de bu ekonomide...


  • ergenpezeveng  (10.06.17 22:12:54) 
Alaska'da yengeç avcılıgına çıkmıştım 10 gün kadar, arada bi aklıma geldikçe şaşırıyorum hala nası yaptım diye


  • mirty  (10.06.17 22:36:04) 
[]

güzel şairlerin popüler olmamış şiirleri

neler var? alkol masasına meze yaptık, bugün arkadaşlarla konuşuyorduk da, mesela benim sevdiğim;
attila ilhan'ın aydınlık neyin oluyor senin, yine attila ilhan'ın yaşar'ın popüler hale getirdiği (ya da en azından duyurduğu mu desem bilemedim) gece buluşması gibi, ağustos çıkmazı gibi.

ha bir de şairlerle ilgili bildiğiniz ama pek de duyulmamış şeyler var mı? mesela tomris uyar'ı sevip peşinden koşan turgut uyar, cemal süreya, edip cansever gibi...

göke bakma durağı çok güzel bir şiir değil mi? insanlar ne aşklar yaşamış, ne güzel yazmışlar...

hafif kafa da iyiyken güzel birkaç şiir okuyayım dedim, paslayanlara şimdiden teşekkürler. cuma akşamı pek kimse yoktur ama olsun :)

ve klasik olarak, danke.

 
Kafa iyiyken şiir okumak ne güzel kafadır!

Turgut Uyar'ın oğlunun blogunu bırakayım şuraya: hturgut.uyar.info

Bir de yeterince biliniyorlar sanırım aslında ama, Turgut Uyar'dan Acıyor ve Cemal Süreya'da Ülke'yi önerebilirim.
  • fotrsapka  (10.06.17 00:35:23 ~ 00:39:45) 
(bkz: bıktığım şeyler ve yeşil fanila)

didem madak çok güzel şairdir.
  • mojiziku  (10.06.17 00:47:12) 
eksisozluk.com

eksisozluk.com

eksisozluk.com

ne kadar popülerlikten uzaklar bilmiyorum, ama bunları severim.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (10.06.17 00:47:59) 
Ilhan berk'in asikane isimli siiri cok muazzam bir siirdir. Geyikli geceye de bi bakin cok bilindiktir aslinda.


  • sack jparrow  (10.06.17 02:22:33) 
[]

ankara'da ders çalışılacak mekan

milli kütüp hariç nereler var? beni dürtüklemeyecekleri cafeler de olabilir.
hatta böyle etrafa bakınca çalışan insanlar göreyim, kendimi kötü hissedeyim niye böyle bu iş diye.

danke.

 
Tunali gloria jeans mi böyle bir cafe var


  • mete kudur  (09.06.17 15:44:58) 
bahçeli 3.cadde gloria jeans ve 3.cadde caribou


  • mukon  (09.06.17 15:49:24 ~ 15:49:54) 
aslında bar açıcam ya ders çalışmalık...çok değişik bi konsept olur, hiç yok.
bira içip de çalışamıyoruz mu yaa

  • passion rules the game  (09.06.17 15:53:58) 
Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konur 2/ 51


  • tahin pekmez yoğurt  (09.06.17 16:17:01) 
Bahçelide kahve akademi var, alt katını sadece çalışanlara ayırmışlar. Masa lambaları vs var, self servis ve karışan görüşen olmuyor.


  • kayranin kedisi  (09.06.17 16:27:14) 
Uyanık Kütüphane var, Nazım Hikmet'le aynı yerden mı bahsediliyor emin olamadım ama burda dursun: g.co

Bir de Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi ver yine Kızılay'da, Kumrular tarafında. Milli Kütüphane kadar yoğun olmaz genelde. Açık olduğu zamanlar burda yazıyor: www.adnanotukenkutup.gov.tr
  • olanlaolunmaz  (09.06.17 18:19:00 ~ 18:20:11) 
[]

size yapılsa hoşunuza gider mi?

öncelikle (git: 1196296)

ya bu durumda direk instagram ya da feysbıhtan çat diye eklesem en kötü ne olur? size yapılsa tepkiniz ne olur? muhtemelen yine karşılaşacağız ama işte karşılaşınca bir bok olmuyor.

biraz anana bacına yapılsa hoşuna gider mi tandanslı oldu ama bir çıkış yolu bulamadım.

danke.

not: dikkatini çektiğimi sanmıyorum kızın. lan yoksa feyk profil mi açsam?

 
ben tanımadığım insanları kabul etmiyorum mesela. o da öyleyse eğer eylemin başarısız olur. en temizi ortak arkadaş yoluyla tanışmak ya da bir şey uydurup okulla falan alakalı mesaj atmak.


  • rayde  (05.06.17 17:25:33) 
Geçen arkadaşımı bi kız sınavda görüp facebooktan ekledi, erkek olmasına rağmen kabul etmedi :D sınavda bi bakışmanız falan olmadıysa ekleme bence, geçmiş o :( açıköğretimse neden öğle arasında yürümedin.


  • ekaterina  (05.06.17 17:28:10) 
ya denk gelip duruyoruz ama arkadaşları vardı hep yanında, ilk gün tekti de ortam olmadı. zaten sınavda ne ortamı olacak tartışılır :p sınav sezonu da kapanıyor :)
asla denk gelmeyecek olsak eklerim en kötü kabul etmez biter gider de işte öbür türlü rezillik çıkar utanırım :)

  • passion rules the game  (05.06.17 17:34:19 ~ 17:35:45) 
Sevgilisi vs varsa arıza çıkar, hamle yapmadan önce iyi stalkla. Ortak arkadaş varsa en temizi, referanssız gidince tepkiler genellikle standart.


  • kimlanbu  (05.06.17 17:39:51) 
ya işte hesaplar kapalı olunca net bir stalklama yapamadım. bu diğer gözetmen fakülteye bekleriz falan dedi.

veterinerlik fakültesinde, benim de 3 kedi var. artık sırtlanıp gideceğim galiba, denk getirmeye çalışacağım.

bir feyk profil ile ilgi alanlarını görsem, en azından sevgilisi var mı falan vazgeçerdim duruma göre. ama öyle feyk imajı vermicem, kedi hesabı falan. kedi sevse bari.
  • passion rules the game  (05.06.17 17:48:25) 
Ya diğer asistan fakülteye bekleriz demiş, allah aşkına daha ne instagramla uğraşıyorsun ki çok saçma.


  • ekaterina  (05.06.17 18:12:26) 
çekingen bir yapım varsa demek ki.
ya gitsem ne diyeceğim falan. amaan. ben bir ortak tanıdık bakayım. diğer asistanı mı eklesem?

  • passion rules the game  (05.06.17 18:23:52) 
Ben öyle ortamlardan, tanıştığım insanların dahi isteklerini kabul etmiyorum. Face'te kalabalık gruplarda iki kelime bişey yazsan 3-4 tane arkadaşlık isteği geliyor, belki kız onların arasından seçemez bile senin isteğini. Tut ki ayırt etti, hiç tanımadığı bi insanı ekleme ihtimali %2 falan bence. İlgi meraklısı olsa, profilinden çıkarım yapabileceğin kadarı dışa açık olurdu zaten. Sen sanal ortamı boşver, reeldeki fırsatları değerlendir.


  • manuel mandalina  (05.06.17 19:18:51) 
oturup iğrenç arabesk müzikler açıp ağlamak istiyorum ya :D
dertsiz başıma dert arıyorum resmen, ama netten olmayacak sanırım evet.

  • passion rules the game  (05.06.17 19:37:56) 
[]

stalkerlar bir bakın hele

bugün bir sınavda görevliydim. doğal olarak benden başka görevliler de vardı. (girizgah)

aylar önce çeşitli zamanlarda yine aynı arkadaşla aynı binada denk gelmiştik. içimden aa ne tatlı demiştim. dün ve bugün de öyle oldu. benim sınıftaki diğer gözetmen o'nun da arkadaşıymış, anlattı da anlattı. ben de ipuçlarını birleştirip kim olduğunu buldum ve bir güzel stalk'ladım. (gelişme)

ne var ki alakasız okullarda görevliyiz, alakasız fakültelerdeyiz. tanışma imkanı 0. ne yapsam çotank diye mesaj mı atsam, eklesem mi? çok aşığın var diyorlar diye türkü mü çığırsam? (sonuç)

bu kızla nasıl tanışırım? (soru, 100 puan)

ya da bağrıma nasıl taş basayım?

danke.
tikler gecikebilir, kusura bakmak yok pls.

 
Araştırma görevlisiyse yüzde yüz nişanlıdır. Ben nişanlı olmayan araştırma görevlisi görmedim hiç. Instası varsa oradan takip et. Yavaş yavaş foto beğen. Bir aşinalık olsun. Sonra mesaj at. Facebook'tan eklersen kabul etmeyebilir. Facebook kurumsal bir yer gibi oldu artık.


  • dissendium  (04.06.17 16:05:37) 
onu tanıyan arkadaşından talep et kıza ulaşsın.
Senin sınıftaki diğer gözetmen.

  • basond  (04.06.17 16:07:43) 
Ekle cok begendim tanismak istedim de. Ne kaybedersin ki denememekten iyidir. Ha tabii benim gibi kirilgan ve ozguvenin baska insanlardan aldigin tepkilere bagliysa tavsiye etmem o zaman hic denememek daha iyi olabiliyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.06.17 16:09:10) 
instagram'ı kapalı ya.
direk söylesem bir şey kaybetmezdim de yine denk gelsek rezillik :D
diğer gözetmen de 30 küsür yaşında ya, diyemedim kim o diye. aslında çaktırmadan sorsaydım tanıştır diye iyiydi.
  • passion rules the game  (04.06.17 16:46:13) 
nişanlı olmayan bir arş. gör. olarak tavsiyem academia ya da linkedin gibi bir mecradan yarı profesyonel olarak yürümendir. bunlardan birine yayın koyduysa yayınlardan yürü, tam metni gönderebilir misiniz, şu alanda çalışma yapmayı düşünüyorum vs gibi.


  • kayranin kedisi  (05.06.17 01:04:19) 
işte maalesef alanlarımız da tamamen farklı :) bir de çok aleni olur herhalde öyle bir şeyler yapsam ahah. millet nasıl yöntemler buluyor yahu tıkandım kaldım sdfsd


  • passion rules the game  (05.06.17 10:02:19) 
[]

ankara'da yapılacak aktivitelerin bitmesi durumu

ya hep aynı şeyler konuşuluyor ve gidiliyor, avm'ler, tunalı, işte kurslar murslar. gölbaşı vs.
aynı insanlar, aynı mekanlar.
artık monotonluktan kusmak üzereyim.
ankara'da bir aktivite oluyorsa istanbul'da 10 tane oluyor. gerçi istanbul'un da baya kötü yanı var da neyse.

ankara'da yakınlarda güzel bir aktivite var mı? geçen kahve mahve şeyi vardı misal. yeni insanlarla tanışmak için mantıklı hobi önerisi de kabulümdür.

ankara'yı düşündüm yine daraldım.

danke.

 
Cer Modern ve SALT Ulus'ta güzel etkinlikler ve atölyeler oluyor.

saltonline.org
  • fotrsapka  (26.05.17 14:07:43) 
Çankaya Çağdaş Sanatlara da arada bakmak lazım csm.cankaya.bel.tr


  • candanag  (26.05.17 14:20:27) 
Dart oynamaya başlayabilirsiniz. Haftalık turnuvaları olur. Güzel insanlarla da tanışırsınız, düzenli icra ettiğiniz bir de hobiniz olur.


  • crescendo  (26.05.17 14:38:52) 
şu an ankamall da klasik arabalar sergisi var.


  • khan shabbir  (26.05.17 14:56:38) 
[]

youtube'da sadece ingiltere'ye açık videoyu nasıl izlerim?

ps4 üzerinden izleyeceğim ama bu yüzden sanırım openvpn tek alternatif. engellenmeyen vpn servisi kaldı mı? bir defa kullanacağımdan beleş bir şeyler arıyorum.
başka her yol da olur.

danke.

 
tunnel bear bi ara türkiyeye ücretsiz veriyordu hala öyleyse oradan istediğiniz ülkeyi seçebilirsiniz.


  • golgi aygıtı  (16.05.17 18:53:52) 
safari touch vpn eklentisi ile seçebiliyorsun ingiltereyi, ücretsiz.


  • cokponcik  (16.05.17 18:54:26 ~ 18:54:44) 
yalnız bu öneriler ps4'ü desteklemiyor galiba, openvpn destekleri var mıdır ki? modemden ayarlayacağım.
bir bakayım bunlara, teşekkür

  • passion rules the game  (16.05.17 19:03:33) 
[]

şişme koltuklar iyi mi?

veya böyle ucuz yollu koltuk, sandalye falan nereden bulabilirim? önerisi olan var mıdır, normal, şişme koltuk vs.?
şu rejisör koltukları dedikleri naneler sağlam mı?
rahatlık önemli de çok bütçe yok.

danke.

 
rejisör koltukları bana kalırsa gayet rahat.

migros'larda 35 lira şu anda. bende de onlardan var. 2-3 senedir deyim yerindeyse hayvan gibi kullandım, bir sürü kamplara götürdüm. hiçbir şey olmadı.
boy ve kilo çok önemli gerçi. örneğin boyu 1.85 olan bir arkadaşım var, bacaklarının uzunluğu sebebiyle o koltuklarda pek rahat edemediğini söylüyor. ondan daha uzun olan bir arkadaşım da ne zaman o koltuklarda biraz uzun otursa koltuk kırılıyor :D

rahatlık biraz daha ön plandaysa dechatlon'daki koltukları deneyip oradan seçebilirsin. örneğin 200 liraya bir tane var, aklım çıkıyor nasıl bu kadar rahat olabilir acaba diye.

ek: kendisi de bu: www.quechua.co.uk

şişme koltuğun uzun süreli oturmalarda rahat olacağını sanmam.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (05.05.17 14:57:10 ~ 14:59:42) 
a101'den 30 liraya kamp koltuğu aldım, gayet başarılı. piknikte kampta falan kullanıyorum. 100 kilodan fazla adamım, beni taşıyor.


  • babilbaligi  (05.05.17 17:23:31) 
a101'den 30 liraya kamp koltuğu aldım, gayet başarılı. piknikte kampta falan kullanıyorum. 100 kilodan fazla adamım, beni taşıyor.


  • babilbaligi  (05.05.17 17:24:13) 
[]

kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

ya son zamanlarda diyorum zaten ölüp gideceğiz, boşuna yaşıyoruz. lanet olsun dünyaya. mantalitem bu.

ne var ki bitirmem gereken doktora tezi var ve ilgilenmediğim her dakika vicdan azabı çekiyorum. başka bir işle uğraşsam bile sürekli aklımda, ama teze de konsantre olamıyorum. yazacak, anlatacak, okuyacak çok şey var her şey birbirine giriyor.

30'lara yaklaşıyorum sözde ama ergenliğe girmiş gibi sürekli isyandayım. pasif agresif bir adam olacağım eğer işleri yoluna koyamazsam.

sonuç olarak hayata nasıl motive oluyorsunuz? sonuçta koca evrende küçücük noktayız. olsak ne olmasak ne.
ikinci olarak işe güce, derse, teze nasıl motive oluyorsunuz? bezdiren bu belki de.

çok danke.

 
Sevdiğim şeylerle ilgileniyorum. Tez yük olarak geliyorsa büyük ihtimalle yanlış bir alanda çalışıyorsunuzdur. Ölüm çok basit bir olay. Bugün ölsen yarın gömüyorlar. Bunu düşünerek yaşamaya gerek yok.


  • dissendium  (20.04.17 11:57:53) 
yok tez yük olarak gelmiyor da yani ilgi duyanlar hariç kimse okumayacak diye düşünüyorum. böyle bilimsel devrim olmayacak. zaten olması imkansız da en azından literatürde bir şey değiştirmek istiyor insan. zaten türkiye'de yazılan tezlerin çoğu bir garip. bilemiyorum.


  • passion rules the game  (20.04.17 12:01:47) 
böyle bir ülke gündeminde motive olmak çok zor ama hayat devam etmek zorunda,

ben kendi adıma elimden geldiğince negatif insanlardan uzak duruyorum ve sık sık seyahate çıkıyorum..
ve gelir gider tablosu eşliğinde yaşayıp gereksiz ve sürpriz harcama yapmıyorum.
  • redeath  (20.04.17 12:04:53) 
Şu an beni tatmin eden tek şey para. Para kazanmaya, daha fazla para kazanmaya, mevcut parayı arttırmaya bakıyorum ve bu beni mutlu ediyor.

Bu arada çalışıyorum aylık maaş alıyorum olayı değil bu. Borsa de, finans de, gayrimenkul de, faiz de.
  • MaNOfTheYear  (20.04.17 12:12:18) 
sadece sevdiğim şeyleri yapmaya çalışıyorum. sevdiğim insanlarla, sevdiğim yerlere gitmeye çalışıyorum. geleceği düşünmüyorum, tv izlemiyorum, hayatın tadını çıkarmaya bakıyorum. aslında bu da bir nevi depresyon hali zira hayatın gerçeğinden kopmaya çalışıyorum ama mutlu olmak için geldiysek, sadece mutlu olmaya çabalıyorum ve genel motto olarak anı yaşıyorum. işi de bu mutluluğu sağlayacak bir araç olarak görüyor ve iyi yapmaya çalışıyorum. takdir gördükçe iş için motivasyonum artıyor. fakat işten çıktıktan sonra iş şalterini indiriyorum. 6 dan sonra iş ile ilgili hiçbir şey yapmamaya düşünmemeye çalışıyorum.


  • awlmi  (20.04.17 12:18:13) 
@passion
doktora tezi yazmayan ne oldugunu anlamaz, bakma sen sevdigin konu degildir falan diyenlere. sevdigin konu da olsa aylarca ve yillarca surekli bunu dusunmek, surekli suclu hissetmek, o vicdan azabi inanilmaz bir yuk, ozellikle bir de ayrica calisiyorsaniz. gayet iyi anliyorum.

surekli motive olmak diye bir sey yok. gayet normal surekli motive olamaman, hatta zaman uzadikca hic olamaman. hangi alanda yaziyorsunuz bilemiyorum ancak ben kucuk parcalara boldum kafamda. hatta her bir alt baslik icin ortalama bir sayfa sayisi belirleyip, kucuk hedefler koyuyorum. elbette o sayfa sayisi dolunca birakmiyorum ancak kafamda motive olmak icin haydi on sayfa kaldi, haydi bes sayfa kaldi gibi yardimci oluyor. ben gorece daha kisa surelerde belli hedeflere ulasirsam daha rahat yazabildigimi dusunuyorum ve biraz da olsa ise yariyor. bu sekilde nasil motive oldugunuzu bulmaya calisin ve doktora tezi yazan insanlarin %80'i bu sekilde aci cekerek calisiyor unutmayin. ben bu bezginliginizin dogrudan tez ile alakali oldugunu dusunuyorum bu nedenle bir an once bitirmeye calisin zira her seyi tezden sonraya ertelemek, bir tez bitsin onu da yaparim, tezim var simdi suraya gitmeyim diyip gitmeyip ders de calisamamak vs. insani cok yipratiyor.
  • kassiopeia  (20.04.17 12:22:53) 
Tamam da doktora akademik kariyerin bittiği bir nokta değil ki. Doktora tezin literatüre bir şey katmayabilir ama akademisyen olduktan sonra ya da iş hayatında uzman olarak görev aldıktan sonra aklına gelen yeni fikirlerle gayet de literatüre güzel şeyler katabilirsin. Doktora bilimsel yeterliliği gösteren bir şey. Doktora demek her şeyin bitmesi demek değil. Daha yeni başlıyorsun. Yukarıda biri tez yazanların yüzde 80'i acı çekerek yazıyor demiş. Bu tamamen onların sorunu. Hiç strese girmeden doktora yapan da var. Bu ülkede millet askerden kaçmak için bile doktora yapıyorken herkesin istediği alanı bilerek ve isteyerek tercih ettiğini iddia etmek aptallık olur. Belki de gerçekten sevmediğiniz bir konudur ve bunu kendinize itiraf edemiyorsunuzdur. Ben bir insanın gerçekten sevdiği bir konuya odaklanma sorunu yaşayacağını düşünmüyorum. Tez yazmak gibi zamana yayılı olması gereken çalışmaların şu kadar gün şu kadar yazı yazsam şeklinde özetlenmesi, ödevleri son dakika yapan ilkokul öğrencilerinin kafasına benziyor.


  • dissendium  (20.04.17 14:15:45) 
Önündeki işi parçalara böl. Sadece yapacağın küçük parçaya odaklan.


  • arnold schwarzeneger  (20.04.17 14:20:41) 
@dissendium
diğer görüşlerin doğrudu yanlıştır bilemiyorum, kişisel fikirlerdir ama
doktora tezi literatüre bir şey katmak, yenilik getirmek amacıyla yapılır. makaleler türetilir vs. devrim yapmak tabi ki imkansız doktora teziyle ama hiç bir yenilik getirmeyen tezleri genelde şutluyorlar, en azından öyle olması lazım.
genelde yaratıcı süreçler acı verici olur diye düşünüyorum ben ama tabi hep öyle olmak zorunda da değildir herhalde.
ama konudan yana sıkıntım yok :)
  • passion rules the game  (20.04.17 14:28:43) 
eskiden süreç zorlu olsa da ne kadar motivasyonum düşse de bir hedefim amacım olurdu.
Ciddi manada o hedefe o başarıya ulaşmayı ve sonrasında bana açacağı kapıları düşünüp gerçekten o gün kü motivasyonsuzluğumu yok ederdim. Şu düşünce " evet şimdi zorlanıyorum evet şimdi istemiyorum ama başarınca onun meyvesini huzurla yemek için değer" diyordum işe yarıyordu. Belki böyle ciddi hedefler sizi heyecanlandıran hedefler bulmanız gerek ve sonra @arnold dediği gibi parçalara bölerek adım adım onu gerçekleştirmeniz gerek.

Şimdi ise biraz hedefsiz amaçsız kaldığım için ben de yaptığım şeylerde anlamsızlık ve motivasyonsuzluk yaşıyorum. Yani herkeste farklı tabi durum :/
  • qazaqwsx  (20.04.17 14:42:54) 
Yani abi o kadar yıl eğitim aldıktan sonra literatüre hiçbir şey katmayacağını düşünmek biraz fazla kötümser bir yaklaşım değil mi? Göreceli olarak Einstein'a göre tabii ki hiçbir şey katmayabilir ama bireysel çabayı bu kadar da küçümsememek lazım. Ben bizim hocaların doktora tezlerini okudum. Bazıları performans ödevi gibi tez yazmış. Örneğin alüminyum alaşımlarının kaynak kabiliyetlerinin incelenmesi diye tez yazıyor biri. Literatüre mutlaka bir şey katıyor ama söz konusu tez, her yerden bulunabilecek bilgilerin derlenip toplandığı bir kitapçık, bir katalog halini alıyor. Bunu böyle tezler de var demek için söyledim. Gerçekten bir katkın olmayacağını düşünüyorsan da doktorayı bırakabilirsin. Zor bir süreç olduğu zaten bilinen bir şey ama herkesin mutlaka yapmak zorunda olduğu bir şey de değil doktora.


  • dissendium  (20.04.17 14:45:32 ~ 14:46:47) 
[]

bodur limon ve kumkuat fidanları

ankara'da yaşar mı bunlar? annem çok seviyor bitki olayını aldım ama yaz bitince solup ölüp giderler mi?
evde kedi de var ayrı odada olacak bitkiler ama bu ikisi özelinde zehirli midir bunlar kediler için?
bilen varsa çok makbule geçer ya.
danke.

 
ankara'da randıman alamazsınız. ama biraz nemli ve sıfır rüzgarsız bir yer oluşrturursanız belki bir iki çiçek görebilirsiniz. ayazın hiç olmaması lazım.


  • iddaaci  (15.04.17 16:32:29) 
[]

uyuyamıyorum ve uyanamıyorum

ne çok duyuru varmış uyuyamıyorum diye, eheh.
geç yatıyorum olmuyor, erken yatıyorum olmuyor, gece uykum bölünüyor. sabahları da uyanamıyorum bir türlü, alarm falan fayda etmiyor. uyuduğumdan da değil, yarı uykulu yatakta dönüp duruyorum.

ne yesem ne içsem, ne yapsam da gece deliksiz uyuyup sabah zınk diye dinç şekilde kalksam?

danke.

 
aslıda işin sırrı uykunuzu almış olsanız da olmasanız da her sabah aynı saatte kalkmak. bir süre sonra o saatte kalkabilmek için yatmanız gereken optimal zaman belli oluyor zaten.
ayrıca yatağınızı uyumak dışında bir şey için kullanmamanız gerekiyor. "ney?" dediğinizi duyar gibiyim, kastettiğim şey yatakta oturup dizi izlemek, sohbet etmek, bakım yapma işlemleri vs gibi şeyler. yatağa girilince uyunur mesajını kendinize kabul ettirmeniz için bu gerekli.
yatmadan bir süre önce yemek yemeyi kesmelisiniz. bazı bitki çayları falan var, onlardan içmeyi deneyebilirsiniz rahatlamak için.
uyuyamadığınız zamanda yatakta dönüp durmayın. kalkın, gidin salonda oturun falan, sonra geri dönün.
bir de duyduğum kadarıyla vitamin desteğini falan uyumadan önce almak bazı kişilerin zinde uyanmasını sağlıyormuş ama buna dair benim bir tecrübem yok.


edit: ve tabii ki spor, evet.
  • sopiro  (27.03.17 20:34:22 ~ 20:50:16) 
benimde böyle bir problemim var. Ben çözümü gün içerisinde enerjimi tüketerek çözüyorum. Hiperaktiviteye yatkın insanlarda normalden fazla enerji var ve bu enerji harcanmadan vücut kendini kapatamıyor sanırım(bu tamamen benim fikrim). Benim için ofis ortamında çalışmak yeterli olmuyor mesela. Yürümek yada spor yapmakta buluyorum çözümü. Denemenizi öneririm. Birde bitkisel yatıştırıcı çaylar var. Ayrıca uyku saatinden 3 4 saat öncesinden itibaren dijital bir ekrana bakmamak gerekli, göz beyne dijital ışınları ilettiği sürece beyin uyku hormonunu salgılamıyor buda uyuyamamaya neden oluyor. Yatakta uyuyamıyorsanız 15-30dk içerisinde yatakta durmaya devam etmeyin kalkın bir şeylerle uğraşın, yatakta kalırsanız beyin yine yatakta uyuması gerektiği kavramından uzaklaşıyor ve yatakta uyuyamama durumu sizin için normalleşiyor.


  • o degilde,  (27.03.17 20:47:46) 
Bende aynı durumdan muzdaribim. Işte çok yoruluyorum, enerjiyi atamamakla ilgili olduğunu sanmıyorum. Bugün 14 saat falan uyudum daha 1 saat oldu uyanalı, bütün gün kaçıyor çok mutsuzum bu durumdan. Uyumayarak düzene sokmaya çalıştım ama yok 3-4 saat sonra uyanıp geri uyuyamıyorum erken veya normal saatte yatsam bile.


  • hala mi ceren yahu  (27.03.17 21:14:07) 
Uykusuyla benim kadar cebelleşen biri var mıdır bilmiyorum. Bir iki şey çözüm oldu onları yazayım.

İlki' "gerçekten" rahat bir yatak bence çok önemli. Normalde insanlar stresli olduklarında düşünmekten uyuyamazlar. Ben, bana zindan gibi gelen bir evde bana ait olmayan bir yatakta 15-20 gün yattım fakat yatak o kadar rahattı ki, ne zaman uyuduğumu fark etmiyordum bile. Sabah alarm çalar çalmaz hiç problemsiz kalkabiliyordum.

İkincisi, yatağın "uyuyamama" işe eşlemesi ve bunu ortadan kaldırma süreci. Yatakta uyumaktan başka bir şey yapmıyor olsam bile orada uyuyamadım için bir süre sonra yattığımda strese giriyordum. Kendine bir tane esansiyel yağ seç, yatmadan önce yatağına ve yastığına bir iki damla damlat. Gözlerini kapat, derin derin nefes alıp vermeye çalış. Kokuya odaklan, bende işe yaramıştı.

Bir de 15 gün önce bir türlü uyuyamadığım bir anda yattığım yönü değiştirdim. Ayaklarımı koyduğum yere başımı koyuyorum. Bayağı düzelme oldu gece uyanmalarımda.

Ortam serin ise sıklıkla deliksiz uyuyorum.

Bütün bunlar gerçekleşmişse, gece uyanmamışsam sabah güzel kalkabiliyorum. Sabah kalkma işe ilgili de şöyle bir yöntemim var. 2 alarm kuruyorum. 7.35/7.40. İlk çalan alarmda gözümü açıp, 5 dakika mayıştıktan sonra ikinci alarmla yataktan kalkıyorum. Sabah tembelliğimi de yapmış oluyorum böylece.

Bu arada bitirmeden ekleyeyim, şöyle olsa uyurdum dediğin ne varsa yapmalısın. Ben mesela evde korktuğum için uyuyamadığım bir gün kalkıp otelde kaldım. Bir gün de evime gelen misafirin yanında uyudum. Yanında uyudum derken, evde korktuğum için uyuyamadığımı fakat o gelince kendimi güvende hissettiğim için uykumun geldiğini söyledim. Koltuğa kıvrıldım 40 dakika civarı uyumuşum. Dünyanın en güzel uykusuydu...

Umarım çözebilirsin, çözebiliriz... insanın hayat kalitesini fazlasıyla düşüren bir şey.
  • irene  (26.06.17 12:46:19) 
[]

mahallenin köpeğini öldürmüşler

kim köpeğini gezdirmeye çıkarsa peşine takılırdı hayvan. ben de öyle öyle her gün görür olmuştum :/
içim cız etti ya. bunu yapan öküzlere karşı ne yapılabilir? nasıl öldüğünü de bilmiyorum, ilan asmışlar bir köpeği koruyamadık diye mahalleye.

nefret ediyorum bu toplumdan ya. bu kadar kalitesiz bir insan topluluğu nasıl bir araya gelebiliyor böyle?

 
hiçbir şey olmaz.

birinin köpeği olsaydı o zaman eşyaya zarar vermekten birileri yargılanırdı ama kimseye ait değil yani isteyen istediği gibi öldürebiliyor, isterse işkence de yapabiliyor.

bunun değişmesi için de uğraşan insanlara hiçbir dönüş yapılmadı henüz benim gördüğüm.
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (23.03.17 19:45:27) 
Hiçbir şey yapamazsın ne yazık ki.
Şöyle insanlardan tiksiniyorum, mide bulandırıcı pislikler.
Sen yine de bir istihbarat çalışması yap, köpek yaşıyorken mutlaka ona kötü davranan birileri vardır.
Yine de bir şey yapamazsın ama.
  • Playground Love  (23.03.17 19:48:58) 
ulkedeki bu kedi/kopek zehirleme, hayvana yapilan kotu muamele, taciz tecavuz haberlerinden kanser olucam artik. Bu tarz olaylarla o kadar cok karsilasiyorum ki. Ve bu pisliklere karsi hicbir yaptirim olmamasi, kimsenin hicbir sey yapamamasi, mutlak caresizlik icimi yiyor. Daha dun izledigim haberde bi kamyonun carptigi yarali bir kopegin uzerinden baska bir araba BİLEREK gecti ve o kopek ic organlari parcalanarak öldü mesela. Sizin durumunuz daha da zor tabi, sıkça gordugunuz bag kurdugunuz bi kopegi kaybetmissiniz. Sabir diliyorum hepimize.


  • saçdemeti  (23.03.17 22:28:04) 
[]

2 ram slotuna farklı ram takmak

birine 16, birine 8 takabilir miyiz diğer her şey aynıyken?
tek fark biri 1Rx8, diğeri 2Rx8.
çalışırlar mı birlikte?

danke.

 
Çalışırlar ama anakartın maks. ram değeri 24 GB ya da fazla olmalı.


  • himmet dayi  (21.03.17 20:15:51) 
Mhz aynı olsun, sıkıntı olmaz.


  • empty man  (21.03.17 20:54:30) 
[]

lensmarket reçete

sipariş verirken yükleyin diyor da yüklemesek olmuyor mu?
eldeki lensin fotoğrafını falan atsak ahan da almıştım önceden diye?

danke.

edit büdüt: o ekran geçilebiliyor da sonra reçete nerede diye arıyorlar mı?

 
reçeten olmazsa sipariş onaylanmaz ki. yasal zorunluluk çünkü.


  • esmer  (16.03.17 16:46:16) 
+1 esmer


  • nodrama  (16.03.17 16:47:04) 
yoo reçetesiz alınıyor. 2 kez aldım bişey istemediler.


  • nothing in my way  (16.03.17 17:03:14) 
Geçen ay verdiğim siparişte reçetelerin birinde kaşe olmadığı için arayıp kaşeli halini yüklememi rica ettiler. Yasal zorunluluk olduğunu söylediler.


  • bonzo  (16.03.17 17:12:46) 
ben geçen ay yüklemeden aldım. arayan soran olmadı.


  • rusyalı kozmonot  (16.03.17 17:58:02) 
yıllardır reçetesiz alıyorum, kimse de bir şey demedi.


  • blatta hiberna  (16.03.17 18:34:09) 
[]

rasp pi 3 ile neler yapıyorusunuz?

fikir verseniz de ben de yapsam.

çok danke....


 
gui ile step-servo motor, ışık, pwm kontrolleri falan yapmıştım belki fikir verir sana da. bi de eski bi lcd vardı, onu raspi'ye bağladım cpu sıcaklığını falan gösteriyor belirlediğim aralıklarda mesela.


  • seksli harf  (09.03.17 22:41:02 ~ 22:41:34) 
owncloud yaptım bendekini. fakat upload hızı sıkıntı.


  • bellbane  (09.03.17 22:49:35) 
stereo ses sistemine (amfi+plak+ stereo hoparlör) dijital medya oynatıcı + DAC olarak kullanıyorum.

Volumio kurdum, bir de pifiberry dac+ kartı aldım. Spotify hesabımı tanıttım, bir de usb belleğe eklediğim FLAC dosyalarını dinliyorum. Aynı kablosuz ağ üzerindeki cihazlarla IP üzerinden herhangi bir browserla bağlanıp, müziğze müdahale edebiliyorum.
  • stimpak  (10.03.17 18:04:32) 
[]

dyson vs philips ultimate

biliyorum philips çok övülüyor da uygun sayılabilecek bir fiyata dyson buldum. dc62 kullanan var mıdır, tüy performansı nasıldır? normal performansı veya? yurtiçi marathon daha mı iyi yoksa?

bir de dyson türkiye yurtdışından gelen makineye ne olursa olsun parasıyla bile tamir etmiyor demişler, doğru mudur?

danke.

 
miele cat and dog


  • tahin pekmez yoğurt  (07.03.17 23:29:45) 
o'nu da çok öneriyolar ama toz torbasız ve pratik bir şey bakıyorum açıkçası :)


  • passion rules the game  (07.03.17 23:30:37) 
Philips marathon ultimate forever <3 :D

Dyson'i da denedim magazada ama philips daha iyi cekiyor teknik olarak da daha iyi zaten. Kedi tuyunden eser yok halilarda koltuklarda, gonul rahatligi ile tavsiye ederim. Arada bir filtresini temizliyorsun o da 5 dakikalik is.

Edit: 3 tane degil 6 tane baslik var benim aldigim modelde.
  • neferkitty  (08.03.17 00:04:18 ~ 10:03:31) 
ben de dc 62 var, merak edip az once philipsinkine baktim, kesinlikle dyson daha iyi, cekis guclerini bilemem, ben dysonin cekis gucunden memnunum digerini hic duymamistim imdiye kadar fakat temel ayrim noktasi dyson ile cok cesitli uclari vasitasiyla butun evi her koseyi temizleyebiliyorsunuz, kullanmaya baslayana kadar ne dedigim pek anlasilmayabilir fakat benim gordugum kadariyla sadece uc tane aparat gozukuyor marathonda benim icin yeterli olmazdi cunku ayni cekis gucune de sahip olsalar, ayni noktalara ulasamiyorlar. bu arada kaca buldunuz ve nerede buldunuz, bir arkadas almak istiyordu onun icin de ogrenmis olayim.


  • mavicorap  (08.03.17 03:32:52) 
[]

spotify 2 aylık bedava imiş

hiç premium olmadıysanız.
ahan da link: www.spotify.com



 
bu pazarlama taktiğini de çok sık görmeye başladım artık. ürünü bir süre ücretsiz sunup kart bilgisini girmeyi şart koşmak.
heralde üyeliğini iptal etmeyi unutanlar üzerinden kısa çaplı vurgun yapıyorlar.
(netflix, blu tv, film box şimdi de bunu gördüm)
  • yons  (03.03.17 16:49:55) 
Ücretsiz olduğu söylenen üyelikte kredi kartı bilgileri isteniyorsa direkt sayfayı kapatıyorum.


  • bigbadabum  (03.03.17 17:37:00) 
[]

şu router nasıl?

dün baktım modeme 18 cihaz bağlıydı. ethernet, wifi cart curt. özellikle uzak noktalarda wifi sinyali çok zayıf, ethernetle bağlanan cihazlar için de tam bir karmaşa hakim.
www.amazon.de
şu linkteki modemi alsam acaba nasıl olur? benzerini kullanan var mı? 4k streaming olur mu wifi üstünden? en önemlisi 802ax diye bir standart geliyormuş, bu modem 802ac ile bir 5 yıl idare eder mi?

eşek yüküyle para, baya sıkıntıya sokacak beni ama kopan wifiden ve kablo karmaşasından çok bezdim. alternatif öneri de olur.

danke.

 
Hocam bilgisayarların ve telefonların wifi kartı ax standartını büyük oranda, ac standardını ise bu cihazlar 3-5 yıllıksa desteklemiyordur. Ona göre alın. Yoksa makine tapınağa benziyor asdasdasdasd

yine de 18 cihaz bir ağda sıkıntı yaratır diye düşünüyorum. 2-3 kişinin aralarında 4 k yayın yapması sorun çıkarmaz da siz 18 cihaz ekleyerek mevzuyu coşturmuşsunuz.

ben bu ağ işinden fazla anlamıyorum tabii. bunu anlayan birisi tavsiye verirse müthiş olur sizin için.
  • tuzumkuru  (03.03.17 12:43:28) 
hocam her odaya kurma işi biraz sıkıntılı, olabildiğince tek cihaz ile halletmek istiyorum aslında.

şu anda da bir asus var, aslında iyi de iş görüyordu ama sanırım yük bindi biraz. bir de 4 ethernet yetmedi, çoklayıcı falan derken de karıştı işler. asus'un da benzer bir modeli var linksys'e ama burada 300 tl daha pahalı. netgear'ın da sağlam modelleri var, bilemedim ya. bir tane alıp 5 yıl en az hiç sıkıntı olmadan kullanayım istiyorum.

lakin çok pahalı hepsi :)
  • passion rules the game  (03.03.17 13:28:41) 
asus rt ac88u kullanıyorum.

linki açınca AC 5300 olanı açılıyor da diğer modelleri de var. sen hangisiyle ilgileniyorsun?

açıkçası müftü nün dediği router da işini görür. çok para verdin diye çekim alanı artacak gibi bi düşüncen varsa çok yanılıyorsun.

4 ethernet yetmiyorsa benim ac 88u yu tavisye edebilirim. 8 ethernet portu var.

4K video için 802.11n routerlar dahi yeter. (netflix 25 mbit internet tavsiye ediyor 4K için, tabii sen gidip de bluray disk alıp da 4K izleyeceksen o başka) yeterki 4k izleyeceğin cihaz router'a yakın olsun.

bu arada 18 tane cihazı piyasadaki en dandik modem bile kaldırır. tabi hepsini normal nette gezinen pc ve laptop olarak varsaydım. evde tek başıma bile benim modeme bağlı 9 cihazım var.
  • washe  (03.03.17 15:23:29 ~ 15:30:20) 
ben de ac5300 düşünüyordum hocam.
sonra şunu gördüm: www.amazon.de
bilemiyorum, alıp 5 yıl kafam rahat olsun sorun çıkmasın istiyorum ama teknoloji bu hızla giderken zor gibi. bir routera bu kadar para gömmek hepsinden kötü :)
bu mimo, dualband, triband, quadband falan kafamı karıştırıyor. anlamadım gitti tam olarak :)
  • passion rules the game  (03.03.17 15:31:35) 
dualband, triband, quadband; router'ın kaç farklı kablosuz yayın yaptığını ifade ediyor. mesela son attığın netgear;

Get fastest speeds available up to 5.3Gbps. Up to 1,000 Mbps @ 2.4GHz 1024 QAM. Up to 2,166 Mbps @ 5 GHz 11ac 1024 QAM

2 tane 5ghz, 1 tane de 2.4 ghz yayın yapıyor. yani sen tek bir cihazdan, laptop, pc telefon vs; en en en en gelişmiş kablosuz alıcıyı kullansan dahi bu cihazdan en fazla "teorik olarak" 2.166 mbps alabileceksin. pratikte alacağın maks hız aşağı yukarı saniyede 150 megabyte olur tahminimce. o da zor. 150 megaBYTE, bit değil. hatta 100 megabyte alabilirsen şanslısın.

MU-MIMO, routerla alakalı bir şey. aynı anda birden fazla kablosuz alıcıyla bilgi alış verişi yapabiliyor alet demek.

cihazı nerde kullanmayı düşünüyorsun? diyorsan iş yerinde kullanıcam, 18 tane cihaz var kablolo/kablosuz sürekli kendi aralarında dosya çekiyorlar vs vs o zaman düşünebilirsin bu kadar üst düzey cihazları. yok evde kullanıcam, 4K video izliyorum falan vs diyorsan ac 1900 seviyelerindeki bi router dahi işini 5 sene görür.

802ax a gelirsek; hala üst seviye cep telefonları ve laptoplar dışında 802ac destekleyen cihaz dahi yok. sen 802ax i düşünme şimdiden :)
  • washe  (03.03.17 15:44:05 ~ 15:45:30) 
detaylı cevap için teşekkürler.

cihaz ev için ama dediğim gibi bağlanan çok fazla cihaz var, duvarlar da kesiyor sanırım sinyali biraz. şu an ac68u var, ac1900 o da. ama o da sapıttı gibi, geçen ikinci çekirdeği %100'de takılı kaldı falan. tek derdim ethernetleri toptan kaldırıp en azından cihazlarda ethernetin yarı hızına erişmek. ama mümkün değil bu sanırım pratikte :)
nas dışında etherneti kullanacak ve yoğun veri alıp verecek cihaz yok.
bilemedim. belki de ax'i beklemeliyim 2-3 sene :)
  • passion rules the game  (03.03.17 15:57:58) 
ac68u da hangi firmware var? asus un firmware i varsa ona sen bi şunu kur.

advancedtomato.com

dediğin gibi pratikte kablosuzla kablolunun yarı hızına erişmek çok maliyetli :)

ac68u hala yeterli. biraz daha beklemek daha mantıklı
  • washe  (03.03.17 16:02:16) 
bu arada sonra router'ı eline almayasın diye uyarayım; dsl olan ac68u ysa sendeki o firmware olmuyor :) kurma işi de biraz meşakatli. araştır bi aklına yatarsa denersin istersen


  • washe  (03.03.17 16:05:44) 
dsl hocam bendeki, tomato olmuyor, araştırmıştım :)


  • passion rules the game  (03.03.17 16:07:48) 
hocam kotalar malum, 4k yayın tabi ki ak(a)mıyor ama istiyorum ki 5 yıl sonra da hala üst seviye bir cihaz olarak kalsın aldığım. tabi bunun garantisini hiç bir firma vermiyor :)

en iyisi ac68 ile devam etmek sanırım, şu ax'i merak ettim. gerçi uyumlu cihazlar çıkana kadar 10 sene geçer :)
  • passion rules the game  (03.03.17 17:47:37) 
Linksys WRT54GL aldım. bir kaç yıl idare eder, open firmware ile de baya kurcalarım :)


  • passion rules the game  (03.03.17 22:46:39) 
[]

kedi -> böbrek yetmezliği

merhabalar,
3 kedim var. biri scottish fold ve 3 yaşında. son zamanlarda dışkıda ufak kan, sağa sola idrar yapma ve kusma başladı. bugün idrar tahlili yapıldı ve protein yüksek çıktı, cumartesi kan tahlili yapılacak.

sanırım böbrekle ilgili problemimiz var. ne aşamada olduğunu bilmiyorum ama acı çekmesi, erkenden gitmesi korkusu beni mahvediyor. kedisi bu durumda olan var mı, ne tip mamalarla besleniyor, nelere dikkat ediyor? böbrek yetmezliği gibi bir durumla nasıl mücadele ediyoruz? iştahı, hareketleri yerinde fakat kilo verdi ve keyifsiz gibi.

danke.

 
ipakitine adlı tozu kullanmamı istedi veteriner.

bunun dışında böbrek yetmezliği için özel renal mamalar oluyor. onları kullanmaya başlayabilirsiniz. Royal Canin Renal diye aratabilirsiniz.
  • false pretension  (23.02.17 20:22:07 ~ 20:22:14) 
yok açıkçası orijen, royal canin, proplan, sanabelle, n&d sürekli doğru mamayı vermeye/denemeye çalıştım. bundan olmuş olabilir mi diyeceğim ama düşük ihtimal sanıyorum. genetik olarak yatkınlık varmış ama işte amaan. bakalım.
evdeki diğer kedilerin sağlıklı olması da bu olasılığı getiriyor aklıma ama işte...

  • passion rules the game  (23.02.17 20:33:33) 
Kediden cok anlmam ama tipci mantikla gidecek olursam tuvalette kan ve idrarda protein yuksekligi, nefrotik sendrom denen seyi dusunduruyor. Sebebi de cogunlukla genetik oluyor bu durumun.

Beslenme konusunda tavsiye veremeyecegim ama biradan hareketle arama yapinca biseyler cikar sanirim

Gecmis olsun
  • gibicibicis  (23.02.17 20:45:41) 
Buradan hareketle*


  • gibicibicis  (23.02.17 20:46:15) 
kedilerde bobrek yetmezligi cok gorulen bir durum. benim kedim de de tas olusumu var surekli ozel mama yiyor. aklinizda olsun ankara da petcode var ates barut hoca. kliniginde diyaliz makinasi var ve bu islerde ustune yoktur.


  • oscar  (23.02.17 22:46:49) 
[]

word - içindekiler vs.

kalem kılıçtan keskindir diyenler,
word'de millet böyle atıyorum bölüm 1 yapıyor, o'na alt başlık atıyor, sağda bir menüde çıkıyor bunlar düzenli şekilde. içindekiler listesi de otomatik çıkıyor falan.
bunu nasıl yapıyoruz? kurcaladım page break, section break bilmemne ama çözemedim.

danke.

 
kendime cevap olsun:
Görünüm-> Gezinti Bölmesi

Başlıklar ise Giriş sekmesindemiş.

yeterince kurcalamamışım :)
  • passion rules the game  (21.02.17 22:12:35) 
Hani hem size bir örnek hem de soruya alternatif bir cevap olması açısından ben de bağlantıları bırakayım öyleyse.

Şu, konuya dair en yetkili açıklama: support.office.com
Şu da örnek bir video: www.youtube.com

Keşke duyuruyu daha erken görseydim de yardımcı olabilseydim, kusura bakmayın lütfen.
  • tel tokasini duzelten samuray  (21.02.17 22:21:58 ~ 22.02.17 00:50:34) 
[]

saçını kendi kesen var mı?

zor mu ya? baya yapan var sanırım makine ile ama işin ucunda saçın içine edip berbere tıpış tıpış gidip rezil olmak da var. gitmeye de çok üşeniyorum paso.

neyse, alsam bir moser, philips vs. kendi kendime traş olabilir miyim? tabi arka taraf için illa biri gerekiyor da kullanımı kolaysa aile fertlerinden birine yaptırırım.

danke.

 
3 numara yapacaksan olur gibi ama onda bile iz kalıyor aslında, bence zor iş ama biraz da el becerisine bağlı.


  • angelus  (19.02.17 15:39:16) 
ben. bu haftasonu üçüncü saç kesimimi yaptım. çok kolay değil ama bana kafa rahatlığı sağladı.

3 numara değil. remington propower aldım onunla kesiyorum, önce favorileri inceltip kulak üstlerini düzeltiyorum sonra 36 - 42 mm tarak ile yanlar ve arkaya dalıyorum. en son makasla üstleri düzeltiyorum, en zoru bu kısım benim için. güzel konumlanmış aynalar, saçı ıslatmak için sprey ve yeterli ışık mutlaka gerekli. benimki yarım saatten fazla sürüyor, en az 40 dk. dikkat edeceğiniz bir kaç konu daha var, saç kesim videolarını izleyin çözeceksiniz.
  • kaichi  (19.02.17 15:55:17) 
3 numara saçlarımı kendim kesiyorum.


  • aat bh  (19.02.17 16:01:25) 
eğer kazımaksa amaç ilk birkaç kesim çok zorluyor fazla vakit alıyor sonra gittikçe alışıyorsun. gayet olabilirsin. iyi aydınlatması olan bir ayna karşısı şart gibi bu arada.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (19.02.17 16:12:18) 
ben kesiyorum, 3 numara da değil. biraz yetenek biraz da saçın ile ilgili.

saçlarım çok sıkı, büyük yanlışlar yapmazsam belli olmuyor yani. başta biraz zorlandım ama sonradan alıştım, ama yine de yılda 2 kere falan berbere gidiyorum. galiba en son 3 ay önce gittim, herhangi farklı bir tepki almıyorum. moser tarzı bir makine kullanıyorum bu arada.

en azından enseler için yardım gerekiyor diyebilirim.
  • Apocalypse  (19.02.17 16:17:29) 
Saçlarım neredeyse belimde ve iki üç ayda bir kendim kesiyorum. Babamın makinası var. O da kendi kesiyor.


  • nick konusunda kararsizim  (19.02.17 16:22:41 ~ 16:23:37) 
1 seneye yakın oldu ben de kendim kesiyorum. Berbere gidip gelmek ve herkese aynı şeylerin kullanılması çok çok saçma. Ayrıca İstanbulda'da gereksiz pahalı. önceleri zorlanır birilerinden yardım alırsın. sonra alışırsın. moser al.


  • fyodor dostoyevski  (19.02.17 16:56:05) 
Kadınım, son beş-altı yıldır hep kendim kestim. Kuaför falan değilim, kuaförlerden de nefret ederim.
İlk başlarda hep yapıp hem korkuyorum zamanla baktım problem yok eğri de yanlış da olsa mutlu oluyorum kestikçe mutlu oluyorum. Çok çabuk uzuyor birde. İstediğim modeli kuaföre anlatsam anlayıp yapamıyor ama ben ne istediğimi biliyorum. makas ve tras bıçağı kullanıyorum keserken.

  • motley crue  (19.02.17 17:30:15) 
uzun zamandır sıfır kesiyorum, oh mis.

makinem köreldi, şundan alacağım sanırım :

grooming.wahl.com
  • altinci nesil caylak  (20.02.17 11:31:28) 
[]

pasaport işleri

ya bu harcı direk bankadaki gişedeki görevliye söyleyince anlar mı? internetten falan yatırıp bastırma şansımız yok mu?

bir de şu sayfadaki miktar güncel midir? iki ayrı dekont mu alacağız bu iki bedel için?
epasaport.egm.gov.tr

yakın zamanda bu işlerle uğraşan birileri vardır belki, çok danke.

 
Evet hemen hemen her bankadan yatırabilirsin. Kaşeli ve imzalı olması gerekiyor. Fiyatlar güncel, iki tane dekont alıyorsun.


  • razvan rat  (18.02.17 20:18:00 ~ 20:21:56) 
Tek dekont da oluyor. Hem harc hem defter parası diye ayrı ayrı yazıyor.


  • malheiros  (18.02.17 21:22:35) 
[]

bir yaştan sonra arkadaş edinmek + tez yazmak

soru 1: 20'lerin sonlarında arkadaş edinmek çok zorlaşmıyor mu ya? tanımak, etmek falan. bir de kafa dengi çıkmazsa ohoo. yeni insanlar tanıyayım istiyorum ama metod bilmiyorum galiba. yalnız lütfen kursa git falan demeyin. özellikle dans kursu falan. öeh.

soru 2: tezin iskeleti kafamda belirledim, yazmam lazım ama içimdeki istek 0. soğuk havadan mıdır nedir. bir gaz verseniz, başarı hikayenizi paylaşsanız da ben de istesem. bitse artık bu çilemsi şey.

danke.

 
Evet zorlaşıyor. Herkes artık hayatını bir şekilde kurmuş oluyor ve iş hayatının yoğunluğunun da bir sonucu olarak kendi çekirdek grubunun içine kapanıyor.


  • razvan rat  (14.02.17 13:10:49) 
1: daha zor. kafa dengi olmuyor pek. benim gibi olanlar da zaten benim gibi evden çıkmadığı için karşılaşamıyorum. bu ve benzeri sitelerde kafanıza uyan aynı yerde yaşadığınız insanlarla görüşebilirsiniz bence. hemcinsimi tercih ederim ben bu kısımda da çünkü karşı cinsle bir süre sonra taraflardan biri hoşlanma kafasına girebilir.

2: başarı hikayem yok valla ama seve seve yazıcan, ben sana öyle diyim. sonra sıkışmaktansa yazmaya başla.
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (14.02.17 13:12:34) 
Benim 30'umdan sonra iş ve dans dışında çok yakın dostum olmadı hiç.


  • turkuaz  (14.02.17 13:16:40) 
tez için konuşursam otur yazmaya başla. ne kadar erken halledersen sonra o kadar rahat ediyorsunki anlatamam. lan iyiki erkenden yazmışım bak şimdi rahat rahat kontrolünü yapıyorum diyorsun.


  • biergarten  (14.02.17 13:34:00 ~ 13:34:07) 
yazmaya geldiklerimi @senialan yazmış.

+1
  • naberabi  (14.02.17 13:34:15) 
30 ve sonrası kurduğum arkadaşlıklar daha sağlam oldu, insanlar kendilerini tanıyorlar biliyorlar karakterleri oturmuş oluyor, tabi bir karakteri var ve olgun iseler arkadaşlık daha sağlam temeller üzerine kuruluyor çocukça kavgalar ya da tripler anlaşmazlıklar çıkmıyor, 20li yaşlarda hep demeyeyim ama sıkıntılı arkadaşlıklarım oldu ama sonrasında kurduklarım daha candan ve samimi sorunsuz oldu, tabiki burda artık benim deneyimlenmem ona göre arkadaş seçmeminde rolu buyuk.


  • eja  (14.02.17 13:45:50) 
2. Gerçek manada iki sayfa şeyi yazmamak için bir ay oyalandım. Sonra baktım süre bitiyor, ya tez bitecek ya da benim okulla ilişiğim, hem de sonuna gelmişken. Yazdım, rahatladım. O rahatlık hissini anlatamam ama, öyle güzel bir his. Sırf o rahatlığa ermek içn yazılır.


  • devilred  (14.02.17 15:18:43) 
[]

diş çekimi

ya feci tırsıyorum. dişim sakız çiğnerken kırıldı yarısı gitti, çekelim implant yapalım dedi diş hekimi. zaten kanal tedaviliydi diş.

aklımda bin türlü soru, tam uyuşmazsa, çekimden sonra feci ağrırsa vs. diş çekimi en son 20liklerdi, onlar da feci ağrılı bir süreçti.

tıp gelişti mi bu alanda? işler daha kolay mı? ağrımayacak deseniz :/

danke.

 
tam uyuşmazsa söylersin bi iğne daha yapar.

normal diş ile 20likler bir değil.

en son kanal+dolgu yaptırdım dandik bi hastanede. sıkıntı çekmedim hiç.
  • elorelia  (08.02.17 15:58:08) 
Ya ağrı konusu hissedilmiyor artık uyuşturucular sayesinde ama iyi bir diş doktorunun en son tercihidir genelde dişi çekmek ve implant yapmak. Başka bir dişçiden de görüş almanızı öneririm.


  • dessy  (08.02.17 16:03:07) 
Bi kere şunu söyleyeyim: Doktorun tamamen sikme odaklı çalışıyor. Yani dişin kırıldı diye diş çekilmez, kökünde falan sıkıntı yoksa o diş her şekilde tamir edilir. Onu bir öğren önce. Normalde 300 liraya kurtaracağın diş için sana 1500 dolar implant masrafı çıkaracak doktor.


  • angelus  (08.02.17 16:06:24) 
Ağrımayacak. :)

Kişiye göre değişir tabi ama ben en çok diş çekimlerinde rahat oldum. Bir sürü kaplama, kanal tedavi, dolgu, gömülü yirmilik çekimi vs. yaşadım ama en rahatı hep sıradan diş çekimi oldu.

Hekiminize uyuşma ile ilgili kayginizi söyleyin, özen gösterecektir. Çekim kısmı inanın çok kolay, bu muymuş kaygılandığım şey diyor insan. İki yıl önce kırık azı dişini çektiren birisi olarak yazıyorum bunları. Çekilen dişin yerini doldurmak için yapılan çalışma can sıkabiliyor asıl.

Şimdiden geçmiş olsun.

Edit: Dişin kökten kırıldığını ve çekilmesi haricinde çözüm olmadığını düşünerek bunları yazdım. Dişi kurtarmak için farklı bir hekimden görüş almalısınız elbette.
  • md11  (08.02.17 16:08:49 ~ 16:10:50) 
Gecenlerde kırılan kanal tedavili dişime dii hekimliği fakültesinde post denilen bir işlem uygulandı. Eğer implant yapalım diyen özel diş hekimi ise bir de fakültelere muayene olun derim. İmplant pahalı ve zor, ayrıca gerçek dişi kaybediyorsunuz. Post kanal tedavisine ilave olarak yapılan bir işlem. Sgk karşılıyor.


  • curukturpkokusu  (08.02.17 16:24:38) 
arkadaşlar hemen doktor karalamaya gerek yok. inanma seni sikecek demenin manası hiç yok.

kırıktan kırığa fark vardır. kanal tedavisi yapılmış dişler genellikle onarılmayacak şekilde kırılırlar. fiber post uygulaması vs. de yeterli gelmez. ayrıca radyografide kanal tedavisinin de çok iyi olmadığı görülmüş, tekrar kanal tedavisi yapılamayacağının kararı verilmiş olabilir. tanı koymak sandığınız kadar kolay değil.

neyse.

duyuru sahibinin sorusuna gelince, hekiminize güveniyorsanız neden çekilmesi gerektiği konusunda gerekli açıklama yapıldıysa ve ikna olduysanız korkmayın. yetkin bir hekimse çekim çok ağrısız bir işlemdir. operasyon sonrası ağız hijyenine özen gösterin, sigara içmeyin. rahat rahat geçirirsiniz.
  • carabelli  (08.02.17 16:47:44) 
benim kanal tedavili dişim de kırılmıştı, bırak yarısını, bit kadar kalmıştı diş ağzımda. Dişçim çekmek yerine kaplama yaptı onu ağzımda kaldı dişim. Senelerdir taş gibi duruyor kullanıyorum.
Başka diş hekimine görün bence, ikinci bir görüş al.

  • innerbliss  (08.02.17 16:53:34) 
[]

overwatch ps4

konsolda oynaması kolay mı? zevkli mi?

danke.


 
noo


  • funl  (05.02.17 20:24:00) 
Kolay değil ben beceremediğim için hiç zevk almadım.


  • gozu acik sevisen yahudi  (05.02.17 20:44:48) 
Oynamayı beceremediğim için konsolda fps oyunları keyifsiz buluyorum ama overwatch başlı başına çirkin bir oyun bence.


  • naberabi  (05.02.17 21:12:16) 
[]

evde 3 kişi naapsak?

cumartesi 2 arkadaşım gelecek ziyarete ama çok düz adamım, hiç eğlenceli bir şey gelmiyor aklıma. ps4'e multi oyunlar attım, yemek falan ee. kutu oyunu falan yok, film izleme modunda olmaz kimse, naapsak?

danke.


 
Last of us oynamadiysaniz oynayin. Biriniz oynasin digerleri izlesin. Sikilmazlar emin ol.


  • baharat  (02.02.17 19:39:22) 
Threesome Sggdhjlş

Bence zaten ps4 ile geçecek vakit yemeği zor yersiniz. Plan yaparsan kasar ya, duruma göre relax takılın, en güzeli bol muhabbet etmek :)
  • megalomaniac  (02.02.17 20:14:20) 
Kahoot oynayın.


  • la rana  (02.02.17 20:18:17) 
[]

hepsiburada

bu "süper hızlı" ürünlerin geç yollanması konusunda rekorunuz ne? dün sabah aldım aynı gün kargo diyordu, bugün de süper hızlı sözde ama yollanan yok. iptal tuşuna basıyorum hata oluştu diyor. müş. hiz.lerine yazıyorum çek veriyorlar.

arafta kaldı sipariş, ne yollanıyor ne iptal edilebiliyor da müşteri hizmetlerine çemkirmeden son bir kez sorayım dedim rekorunuz ne diye? 3-4 günse "süper hızlı" beklemeyeyim.

danke.

 
soruna cevap değil belki ama hepsiburadayı çok kullanmam. pazar akşamı (22:30 civarı) 4 parça ürün aldım.

2 parçası ptesi 09:30 da
1 parçası ptesi 18:30 da
1 parçası çarşamba (bugün yani) 11:30 civarında teslim edildi.
  • prezarlatif  (01.02.17 18:37:42) 
Bana maksimumu 3-4 günde gelmek üzere parça parça ulaşmıştı geçen


  • jamalbsf  (01.02.17 18:38:57) 
7 gün gecikmeli yollamışlardı.


  • yemrem  (01.02.17 19:31:12) 
cuma gunu siparis verdim, bugun kargo subesine gidip zorla aldim. bulamadilar kargoyu. bugun aras kargonun 2 ayri subesinden 3 farkli paketi gidip kendim aldim yapcaklari ise ..... aras kargo yurtici kargodan betermis.


  • jack n brooks  (01.02.17 21:20:35) 
1.5 yil filan once bir kere kullandim aksaminda (alakasiz bir saat, 9 muydu 10 muydu) bir amca getirdi. sonradan sapittilar anlasilan :)


  • disq  (02.02.17 11:06:45) 
ben herhangi bir sorun yaşamadım hepsiburada'dan verdiğim siparişlerde şu ana kadar.
maks: 2 günde ulaşmıştı siparişlerim.

  • pangea  (02.02.17 12:37:03) 
inatla hepsiburada.com'dan alışveriş yapıp sonra ağlayanlara çok gülüyorum :D


  • naharir  (02.02.17 15:11:41) 
[]

ps4 oyunları

2 yıldır falan takip etmiyorum, tek bildiğim fifa. onda da zaten kriz geçiriyor insan.
son zamanlarda çıkan güzel oyun neler var? alalım da oynayalım. tür fark etmez, yeter ki para boşa gitmesin.
vr oyunu da olur, ama kısıtlı galiba onlar, resident evil alındı.

çok danke.

 
titanfall 2


  • masa penisi  (28.01.17 16:53:15) 
Uncharted 4


  • glamdr1ng  (28.01.17 16:54:09) 
mutlaka: Last of Us Remastered, Uncharted 4
plase: Batman: Arkham Knight, Inside

  • JusticeBooster  (28.01.17 17:10:08 ~ 17:10:32) 
uncharted 3'u oynadim ps3'te, harikaydi bayildim.
last of us'i oynuyorum su an, o da bi guzel

  • jedilance  (28.01.17 17:41:59) 
[]

stokta olmayan mal satışı

özet geçiyorum:
vatan'ın sitesinden bir şey aldım, siparişten bir kaç saat sonra stokta yok yazısı çıktı.
benim siparişimden 1 gün sonra bile mağazadakileri satmışlar, stokları bitirmişler aynı ürünün.
bana siparişten 5-10 dakika sonra faturalama aşamasında diye mesaj geldi, karttan para çekilmiş, provizyondan çıkmış.
şimdi temin edemiyoruz, iade edelim veya başka bir şey verelim deme ihtimalleri çok fazla.

benim yasal olarak hayır illa o malı istiyorum deme hakkım var mı? En azından böyle bir şey yaparlarsa işi nasıl yokuşa koşarım?

danke.

 
hocam 6 ay gibi bir süre nereye dayanıyor?


  • passion rules the game  (22.01.17 19:25:16) 
[]

sihirli değnek

siz de böyle bir şey olsa da her şey süper olsa diyor musunuz?

seneler önce dershanedeki hocam demişti, zannediyorsunuz ki elimizde sihirli değnek, biz bununla size dokununca çok başarılı, çok iyi olacaksınız diyordu. sonra dedi işte çalışmadan, istemeden olmaz diye.

şimdi bakıyorum kimisi bunu iş yerinde üstünden bekliyor, kimisi hocasından bekliyor, kimisi psikoloğundan bekliyor, herkes kolay bir çözüm peşinde...böyle bir ilaç alayım dünyam süper olsun, bir terfi alayım dünyam süper olsun, çok param olunca her şey süper olsun.

ben mi yanlış düşünüyorum? belki öyledir lafım yok ama herkes böyle kolay ve çabuk çözümlerin peşinde geliyor. ben de öyleyim aslında, böyle düşünmeyen, it gibi çalışıp didinen var mı, bu seviyeye nasıl erişebilirim?

danke.

 
İt gibi çalışmalıyım düşüncesinde değil, istenilen durumun gerektirdiği koşulları sağlamak gerekiyor. Yani beklenmedik güzelliklerle karşılaşılabiliyoruz ama bunun beklentisine de girmemek gerekiyor. Olursa ne ala. Mesela benim çok istediğim hiçbir şey birdenbire olmadı. Aksine çok uğraştığım herhangi bir şeyi elde edemediğim de oldu. En güzeli beklentisiz olmak.


  • hayde bre  (19.01.17 16:55:00) 
Yok, demiyorum öyle bir şey. Hazır gelen her türlü şeyin (para, başarı, bilgi, vb.) sindirilemediğini düşünüyorum. Sihirli değnekle elde ettiğim şey uğraşarak elde ettiğim kadar tatmin etmez.

Tabii, biraz daha kolay olsun, daha az uykusuz kalayım, biraz daha zeki olayım, az daha algılarım ve zihnim açık olsun, biraz daha şöyle, biraz daha böyle olayım isterdim ama kucağıma verilmesini istemezdim daha doğrusu.

Şu ana kadar gerçekten it gibi çalışıp didindim ve adım adım oluyor bir şeyler. Daha 10 yılın meyvelerini yeni yeni alıyorum. Sanki büyük bir düşünürden alıtılamışım gibi olacak ama Cem Yılmaz da demiş 'Başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır. Başka bişey ne duydum ne gördüm.. Gerisi traştır, süstür, dedikodudur.' diye. %100 katılmıyorum; tanıdıklarla oraya buraya gelenler de var. Açıkçası, o kolay hayatlar da dışarıdan kolay görünüyor. Kim Kardashian'ın saçma hayatı bile kolay değil. Benim uğraştığımdan daha popüler ve zevklidir belki ama uğraşılıyor bu tarz şeyler için bile, yorulunuluyor. Kendi hayatımızı ortaya koyana, kendimizi gerçekleştirene kadar uğraşmak ve didinmek gerekiyor.

İnsanın gözü sürekli ödüldeyse, sürekli 'Ne oldu, ne kazandım'a odaklanılırsa, yapılacak işe veremez insan kendini ve bunun getirisi olmaz. Odak noktası yapılacak iş olunca ödül gelebiliyor ancak. Kendime 'Gittiğin yer değil, yol güzel olsun' derim. İt gibi çalışılan şeyin sevilmesi bu yüzden önemli. Sevilen şeye delicesine kendini kaptırınca başarı geldiğinde insan fark etmiyor ve 'Ha, ne oluyor' diyor ya da başarıyı umursamıyor bile. Zaten ödülün kendisi çalışmak oluyor.

İt gibi çalışıp Nobel almayacağım, Ted konuşmacısı olmayacağım; öyle bir kapasitem yok zaten. Çevremdeki herkes benim kadar zeki, benim kadar çalışkan, benim kadar öyle, benim kadar böyle. Bir farkım yok ki, onlardan başarılı olayım. Aynı şekilde, onların da benden bir farkı yok ki, onlar benden başarılı olsun. Bir iki dahi dışında, hepimiz aynı ortalamada takılacağız zaten. Çalışmamın amacı böyle şeyler olsa çalışamam, çünkü olmayacak. Başka güzel şeyler, başka güzel başarılar olacak tabii ki.

Bir de şu var, istediğin şeyleri alınca da hayat süper olmayacak. Önündeki varlıklarla neysen, önündeki varlıklar arttığında ve onlardan hevesini alıp daha fazlasını istediğinde yine aynı kişiye dönüyorsun. Dolayısıyla, süper olmasını beklersen hayattaki çok zaman boşa gitmiş olacak. Ne zaman elde edeceğin (umarım elde edeceğin) bir başarı için 'Şöyle olsun, böyle olsun' diye hem hayalini kurmak, hem kendini yormayarak zaman kaybetmek çok da anlamlı değil.

Burada, kendi şeytanım kendim olayım. Başarı derken kariyerden de bahsetmiyorum sadece. Diyebilirsiniz ki 'Ya zaten insan başkasının cebi dolsun diye çalışıyor insanlar, patron zengin olsun diye çalışıyor', hak veriyorum, hem de delicesine. Zaten çalışmalar da günde ortalama 4-6 saatlik çalışmadan sonrasının başkası için çalışmaya girdiğini söylüyor. Aynı şekilde, günde 4-6 saat çalışmıyorsanız, siz fazladan çalışan birinin hakkını yiyorsunuz demektir (tabii para veya birtakım kazançlar elde ediyorsanız). Kendi işim başkasına çalışma işi değil, ama tamamen bu nedenle çalışmak istemeyen işçiyi anlıyorum ve hak veriyorum. Zaten sömürülüyor; neden kanından daha fazla emdirsin. İş yerinde yükselmek ve iş yerinde yükseltilmenin önemliymiş gibi görülmesi de saçma bence. İş dediğimiz şey, eğer mecbur olduğumuz için çalışıyorsak, hayatımızı idare etmek için kullandığımız bir araç. En alttan emekli olsan ne olur, en üstten emekli olsan ne olur. Özünde yapılan şey aynı. Bunun tam tersi, eğer kişi kendine faydalı olacağını düşündüğü için veya sadece hoşlandığı için, bu 4-6 saati 2-3'e katlıyorsa, yükselmek ona mutluluk verdiği için it gibi çalışıyorsa, ona da hak veriyorum. Demek ki yapmak istediği şey o ve yapabilir. Kişi yükselmeyi mutluluk olarak görebilir, hayattaki varlığı ve amacı işinde yükselmek olabilir; bunda da bir sorun yok. İsterse gözü dönsün; bununla mutlu oluyorsa ne mutlu ona! Mutlu olacak bir aracı var demektir.

Bu durumlarla çelişen şey hem başarıyı ve yükselmeyi çok önemseyip hem de bu uğurda çalışmak istememek. Ne yardan ne serden geçmek diye bir şey yok.

Para bunlardan tamamen ayrı bir durum. Bir çoğumuz hak ettiğimiz parayı alamıyoruz zaten. 25 yıl hizmet vermiş insanlar, yaşlılıklarında 1300 TL maaşlarla geçinmeye çalışıyorlar, daha ötesinde ayıp yok. Bir dünya veya ülke gençlerine iş garantisi, yaşlılarına huzurlu bir yaşantı vaat edemiyorsa, niye var. Daha adil bir para dağılımını ayrı tutuyorum, başarı istemek ile para istemek aynı şey değil. Daha az çalışıp daha çok para istemek bence gerçekten hakkımız ve gelir dağılımın adil olması gerçekten çok önemli. Ancak, 'Ben çalışmayacağım ve başarılı olmak, saygı görmek istiyorum' absürt.
  • aychovsky  (19.01.17 17:09:04) 
yalnız bazı insanlar ne kadar şanslı ya, ben it gibi uğraşırım belki olur. bazısı parmağını kıpırdatmaz, kapısına gelir :( bu şans çok acaip bir şey.

benim için zaten asla kolaylıkla bir şey olmaz, kendiliğinden olmaz o yüzden it gibi çalışmışımdır çocuk yaştan beri. bir gün şans eseri (sihirli bir değnekle) bir şeyim olursa yadırgarım. benimseyemem.

herkes böyle kolay ve çabuk çözümlerin peşinde :
eh evet. hemen hemen. 3 günde 1 beden inceleyim. ama bunu yaparken de 1 gram ter atmayayım, zayıflama hapı filan olsun işte, içeyim şıppadanak vereyim, kafası. bu kafa olmasa çoğu sektör batardı.
  • niye ama  (19.01.17 17:14:23) 
@aychovsky

katılıyorum ama yani kimse nobel alamayacağını düşünürse, kimse ted konuşmasıcısı olamayacaksa (ki ted bu açıdan çok tartışılıyor işte klasik savlar var, çok medyatik vs. vs.), daha doğrusu herkes böyle düşünürse nasıl çıkacak? geçen hocalarla toplantıdayız, dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz, üçüncü dünya ülkesindeyiz işte bir şeye ek bir şey katacağız dedi. tamam haklı ama bu nereye kadar? biraz yüksekleri hedeflemezsek, çok çalışmazsak nereye kadar gideceğiz? evet bu ülkede çalışanlar hakkını alamıyor ama bir grup insan da çalışmadan ilerleme peşinde. bir noktada kırılma olmalı yani diye düşünüyorum. birileri çok çalışıp da bir şeyleri değiştirmeli ki insanlar demeli "işte bu it gibi çalıştı, karşılığında da şu başarıyı sağladı"

ben o açıdan ödülün çalışmak olduğuna inanmıyorum, yeni bir şeyler keşfetmek, birilerinin hayatını değiştirmek isterim. bilim zaten birilerinin adım adım bir şey katmasıyla oluyor. adam ölüyor ama ondan yıllar sonra gelen biri o bilginin üstüne koyup kocaman bir atılım yapabiliyor. işte nobeldir, bilim ödülleridir vs. adam öldükten yıllar sonra verilebiliyor, fark edilebiliyor. tarih zamanında gerekli ilgiyi görememiş bilim adamlarıyla dolu.

size özelinizde bir şey söylemiyorum lütfen yanlış anlamayın, fikir teatisi gibi düşünüyorum savlarınıza göre :)

"Bu durumlarla çelişen şey hem başarıyı ve yükselmeyi çok önemseyip hem de bu uğurda çalışmak istememek. Ne yardan ne serden geçmek diye bir şey yok. " bu kısma katılıyorum :) ama kaderimiz bu ülkede sadece para kazanıp ölmek mi? kariyer = para kazanmak değil, bu düşüncede hemfikiriz sanırım. kimse bir şey değiştiremeyecek mi? insanlar hem karnım doysun, hem pastam dursun diyor. herkesin odağı belli.
  • passion rules the game  (19.01.17 17:20:14 ~ 17:23:07) 
Demek istediğim de o, it gibi çalışan biri Nobel alacak. Tabii ki it gibi çalışmayan kimse Nobel almayacak ama her it gibi çalışan da Nobel almayacak. Hatta it gibi çalışanların %99'u almayacak. Yüksekleri hedefleyecek olanlar var tabii ki, ama o kişi ben değilim sadece. Kapasitesi olan tabii ki hedeflesin. Benim kendimi Nobel uğruna feda etmem aşırı saçma olur. Bu da çalışmalarım işe yaramayacak demek değil.

Bir de hedefle amacı karıştırmayalım. Vizyon gibi bir şey olur, ulaşamayacağını bilirsin ama o yöne gidersin. O ayrı bir konu. Ama 'O amaca ulaşınca her şey süper olacak' apayrı bir konu. O zaman 'Süper olmayı beklersen, çok beklersin' derim.

Aynı şekilde, insan tabii ki birilerinin hayatını değiştirmek ister ama bu yine bir kumardır. Çok uğraşıp değiştirilebilir de, bu uğraşılar da boşa gidebilir. Demek istediğim şey, eğer tek amaç buysa ve sadece bu amaca ulaşmak mutluluk verecekse, buna ulaşamadan sadece çalışacak olmak anlamsız geliyorsa, zaten o riske girilemez.

'Bilimin amacı insanların hayatını değiştirmek değil mi', hem öyle hem değil. 'Bilim insanlar içindir' mi diyorsun, 'Bilim bilim içindir' mi diyorsun, 'Bilim benim içindir' mi diyorsun, 'Bilim kalkınma içindir' mi diyorsun; bunun aşırı çok sayıda değil ama 5-10 amacı var. Bu gerçekten bitmeyen bir tartışmanın konusu ve binbir ekol binbir amaçla bilim yapıyor. Dolayısıyla 'İnsanlık için değilse, neden var' ya da 'Bilim için değilse, neden var'lık net bir durum yok. Bence, bunların hepsi birbirine evrilebilir ve birbirinden soyutlanamaz. Birinin bilim için yaptığı bir şeyi başka biri alır sanayi için kullanır, başka biri alır kendi için kullanır, başka biri alır insanlık için kullanır. Bu yüzden, 'en net hedef' olduğunu düşünmüyorum; bilimin de sanatın da biz ne yaparsak o olacağını düşünüyorum. Ayrıca bunun kelebek etkisi olduğuna inanıyorum. Birinin yarattığı katkısız gibi görülen bir şey yuvarlana yuvarlana başka birinin bir çığır açmasına neden olabilir. Olmayabilir de, ama gerçekleşme olasılığı var. Bilimi ben daha çok 'Ben bunu yaptım, işinize yarar mı' olarak görüyorum. Bununla atom bombası da yapılabilir, dünyanın açlık sorunu da çözülebilir. Bilimin amaçlarını bu açıdan birbirinden soyutlanamaz olarak görüyorum.

Daha da ötesinde, amaca yönelik yapılan bilimi kısır buluyorum. Yani, bir amaca yönelindiğinde bunun keşfetmeyi kısıtladığını ve o amaca giden yolda dalındığında diğer kısımların kaçırıldığını ve böylelikle ileride o amacın işine daha çok yarayacak bir şeyi bulmayı engellediğini düşünüyorum. Demek istediğim, 'Şu hastalığa çare bulalım' gibi şeyler değil tam olarak, bir yandan da bu araştırma da yürümeli ama teorik bilimlerde mesela insanlığa katkıda bulunma amacı yok. Tabii bu amaç da var ama ana amaç tam olarak bu değil. 'Bir teorem daha ispatlarsam, kanser ilacı bulunur, dünya daha sağlıklı olur' gibi bir durum yok. Dolayısıyla, bir amaç için bu tarz çalışmalardan kaynak kısıldığında, aslında haritanın büyük kısmından mahrum kalındığını düşünüyorum. Atıyorum, buradan çıkacak olan bir teorem uygulamalı matematikte başka bir problemi çözebilir, bu çözüm başka bir kimya probleminin çözülmesini sağlayabilir ve o da gerçekten tüm kanser araştırmacılarının bulduğundan daha iyi bir çözüm bulabilir. Ama teoremi ispatlayan kişinin ana amacı bulduğu şeyin kanseri iyileştirmesi değil, hatta bunun farkında bile değil yaparken. Dolayısıyla bu amaçların birbirine evrilebileceğine inanıyorum.

Tabii buradan da 'O zaman kaç kişi o alanda, kaç kişi bu alanda çalışacak ve bunun optimum dengesi ne olmalı ve niye çalışılmalı' sorusu geliyor, olay dallanıp budaklanıyor. Sabaha kadar tartışılır bunun üzerine. Bir milyon farklı görüş var. Demek istediğim, bilimin tek amacının insanlığa katkıda bulunmak olmadığı , hatta bazı bilimcilerin ( bazı Nobel'lilerin mesela) bu amaç umrunda bile değil ama bir şekilde insanlığa da katkı sağlanabiliyor. Amaç ne olursa olsun, ortak noktası bu insanları bilimle uğraşmaya teşvik etmesi.

Hedef tartışması da benzer uzunlukta bir tartışma. Yüksek hedef ile motive olan var, yüksek hedefi görünce demotive olan var, hedef uğruna kendini heba etmek istemeyen var. Herkesin motivasyonu farklı yerlerden geliyor. Mesela şu an en büyük tartışmalardan biri 'Gideceği yeri bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez' lafı. Yönetim Bilimleri'nin kutsal kitabının değiştirilemez maddesi olarak görülen bu laf, şimdilerde 'Ama ya kaybolarak yenisini keşfetmek' denerek eleştirilebilir halde ve büyük bir tartışma konusu. Bunu yine kişisel ve durumsal ele alabileceğimizi düşünüyorum. Ben işin 'Millet Hindistan'ı hedeflerken Amerika'yı buldu, kaybolmak değerlidir, milyonda bir oranında iyi bir yere götürse bile, 999.999 tane kaybın acısını katlarca çıkarabilecek, çok daha iyi bir yere getirir' kanadındayım. Tabii ki işin risk kısmı Yönetim Bilimleri'nin değerlendirmesi altında ama bu tartışma uzar gider.

Özetle, çalışmadan olsa bile olmaz :)
  • aychovsky  (19.01.17 17:53:49 ~ 17:58:21) 
[]

hypocrite

türkçesi ne bunun acep? bizim gibi ortadoğu ülkelerinde default genetik galiba.

kendisi bir şey bilmez karşıdakini cahillikle suçlar, kendi kötü niyetlidir karşıdakine iyi niyetli değilsin der, kendi bencildir karşıdakine çemkirir gibi örnekler gırla.

riyakar, içten pazarlıklı diyeceğim de tam karşılamıyor. her yer bu tip insanlarla dolu, nasıl baş edeceğiz?

gerçi herkes öyleyse ben de dahil paradoks oldu bu sdfsd.

danke.

aha ingilizce tanımı buymuş: a person who pretends to have virtues, moral or religious beliefs, principles, etc., that he or she does not actually possess, especially a person whose actions belie stated beliefs.

 
Riya, duruma göre takiyye.


  • kargn  (13.01.17 19:17:54) 
"iki yüzlü" çoğu konuşmada tam oturuyor.


  • oddyseus  (13.01.17 19:20:33 ~ 19:20:50) 
İkiyüzlü, riyâkar.


  • Adramelekhh  (13.01.17 19:42:04) 
[]

yurtdışından izlenecek kanallar?

her kanalı izleyebilecek olsanız ne izlerdiniz? ingilizce yayın tercih sebebi tabi. maçlar için anca yabancı kanallar. :)

dizi, film vs. veren hangi kanallar var?

danke.

 
belgesel kanalları
bi de pek izlemedim ama comedy channel diye bir kanal var galiba komedi dizilerini falan yayınlıyor hep denk geldiğimde.

  • senolll  (29.12.16 22:47:03) 
Espn


  • baldur2  (29.12.16 22:52:09) 
channel 4 ve bbc 3


  • partizan  (30.12.16 00:11:04) 
motorsports tv, sky sports f1, itv 4, british eurosport 1-2 falan... bunlar ile takip edemeyeceğin hiç bir şampiyona kalmıyor dünyada.


  • rain when i die  (30.12.16 00:15:56) 
rtd
bbc
cnn
dw
  • for the record  (30.12.16 08:53:11) 
[]

digiturk'e ne kadar veriyorsunuz? değer mi?

şimdi giriş+şampiyonlar+belgesel+sporlar mporlar ve 4k derken aylık 130 tl. annem üzerinden %50 indirimli alabiliyorum ama o bile çok geliyor. siz hangi paketlere ne kadar ödüyorsunuz? digiturk'ün dandik uydu alıcısı program tekrarı veriyor mu? annem için önemli de o. yani biz de kaydederiz sorun değil de netten stream edebiliyorsa daha iyi.

yoksa iptv ve cccam ile devam etmek daha mı mantıklı? o kadar sistem kurdum randıman alamıyorum ya oaaaf.

danke.

 
Annem surekli hic izlenck kanal olmadigindan bahsediyor, babam keza komple iptal etti gecen enistemde hic kanal olmamasindan yakınıordu, turkcell tv aldik bin kat daha beteri cikti, kotunun iyisi digiturk


  • eja  (26.12.16 19:07:24) 
uydu kullanın daha iyi, kafalarına göre kanalları siliyolar ücretten de düşmüyorlar. uyduda izleyebildiğiniz kanallardan para istiyolar. örneğin eve gelen çocuğa cartoon network bile izletemiyoruz, uyduda beleş digitürkde paralı.


  • masa penisi  (26.12.16 19:11:51) 
digiturku bilmem de spor kanallarına verilen para tamamen gereksiz geliyor bana. şampiyonlar ligi ve lig tvler dahil.


  • sutlu nescafe  (26.12.16 19:13:11) 
ya ben de bu amaçla motorlu uydu kurdum, 10 tane falan uydudan yayın alabiliyorum ama gidiyor geliyor, kanal şifreleri çözülmüyor vs., sinyal peşinde koşmaktan beynim yandı. yeni 4k uydu alıcı aldım bu iş için, taksitleri gelecek daha sdfsd

digiturk sanırım yaşlılar için daha iyi. maçlar açısından da daha iyi. gerçi digiturk kanalları nette fink atıyor ama kota sıkıntı.
  • passion rules the game  (26.12.16 19:14:26) 
digitürk değmez... normal uydu da daha çok kanal ve izlenecek şey var.


  • gotic  (26.12.16 19:21:30) 
ben digitürk giriş paketi+belgesel+spor extra için sanırım 55 civarı ödüyorum, tabi hd yayın ücreti de var içinde. ben euroleague takip ettiğim için aboneliğim devam ediyor. yoksa normal kanallar için uydu yeterli olur diye düşünüyorum.


  • hypathia  (26.12.16 19:36:22) 
Sd yayin.

Giris, sampiyonlar pakedi, spor extra. 90 tl.

Ben seviyorumde. Deger diyebilirim. Butun ligler, bizim lig, eurosport falan.
  • brad pitt  (26.12.16 20:29:32) 
giriş paketi + hd yayın + şampiyonlar paketi + belgesel paketi + çocuk kanalları + dizi max kanalları aylık 73tl ödüyorum. 107 tl idi geçen gün arayıp kavga ettim iptal ediyorum diye bu fiyata düştüler devam ediyoruz biz de.


  • eagle is free  (26.12.16 22:33:27) 
iptv candır inan. doğru adamı bul yeter.


  • zenci forvet  (26.12.16 22:41:34) 
ben iptal ettireceğim. hd kanallar için 5 tl alıyor. oysa normalde hd kanallar uyduda açık. ya da ne bileyim euronews digitürk te paralı ama uyduda serbest. ayrıca uyduda 500 tane kanal var. düzgün bir sıralamayla digitürk ten daha iyi bir şey yapabilirsin.


  • silver apple  (27.12.16 02:30:46) 
[]

digiturk pazarlık

yeni üye olacaksak da pazarlık yapabiliyor muyuz? ne saçma bir şirket ya bu pazarlık falan :)

danke.


 
Yeni üyede pek yok sanırım ama yıldönümünde oluyor genelde.


  • gozu acik sevisen yahudi  (26.12.16 12:32:35) 
o zaman hiç bulaşmayayım, ben %50 indirim falan yapsalar belki alırım diyordum da fiuuvv :)
teknosa falan satmış da bitmiş lig tv.

  • passion rules the game  (26.12.16 12:39:38 ~ 12:39:53) 
[]

27 yaş her şey için geç mi?

kariyer değişikliği veya kariyerde zıplama anlamında. son günlerde o kadar mutsuz ve verimsizim ki.

28 geç mi? eğer 27 geç değil, 28 geçse şu 3 gün içinde bir şeyler yapayım :) şu önceden batıp edip istifa edip sonra şirket kurup zengin olanlara bakıyorum da herhalde trilyonda bir ihtimal.

yıllarca it gibi çalıştım(kendi kapasiteme göre) ve şu an aylardır en ufak şey yapamıyorum. nefret ediyorum ya.

üniversite okuyanlar da değerini bilsin, tünelin bombok yere çıkma ihtimali fazla. gerçi çıkmayadabilir. kısfmet.

danke!

duyuru kendini imha edebilir, etmeyebilir de. beni motive edene benden çay!

 
memur ol bence hala şansın var.


  • redskull  (18.12.16 19:08:55) 
e devletten baksana kaç yaşında emekli oluyorsun? -30 yap, eğer o yaşta değilsen bence hala geç değil.

aslında bana göre -20'de, türkiye'de neyin ne olduğu belli olmadığı için böyle diyorum.
  • klassno  (18.12.16 19:12:21) 
geç değil, 36 yaşında şirketini batıran, afla üniversiteye dönen, 40 yaşında yeniden hayat düzenini kuran arkadaşım var benim. az ama istikrarlı bir gelirle mutlu mesut yaşıyor adam.


  • mezarkabul  (18.12.16 19:13:37) 
Tam senin yaşında kariyer değişikliği yaptım. Ama ne istediğimi biliyordum. Az önce telefonumun ekranının kırılmasının verdiğiufak şok dışında Şu an çok şükür mutluyum. :)


  • EXXE01  (18.12.16 19:19:43) 
29 oldum ekim sonu


  • EXXE01  (18.12.16 19:20:01) 
@redskull zaten memurum :)

@klassno aslında 35 senem var sanırım, türkiye şartları açısından evet maalesef. yurtdışında çok daha cesur karar alanlar biliyorum.

@vedatchillipeppers ben de akademisyenim ama yeterince iyi miyim emin değilim. iyi okullarda okudum sayılır, doktorada teze kadar geldim ama şu an nefret eder durumdayım. her şeyi unutuyorum, karıştırıyorum, motivasyonum sıfır. buradaki hoca sürekli bir şeylere motive olmuş gibi.

@mezarkabul işte istikrarlı gelir derken türkiye şartlarında mahkum edildiğimiz, edileceğimiz yaşam standardı korkutuyor. yoksa çok kötü durumda olanlar var, onlara baktıkça böyle düşündüğüm için kendimi daha da kötü hissediyorum.

hayalim hep bu meslekti ama şimdi ne istediğimi bilmiyorum. daha doğrusu cesaret edebilsem ilaçların hepsini alıp bu işi kökünden çözerim ama savaşmak lazım sanırım. çok daha zor durumda olanlar savaşıyor iyi şeyler için.
  • passion rules the game  (18.12.16 19:20:33 ~ 19:21:48) 
çok geç intihar edebilirsin.

28 yaşında üni'den mezun olan biri olarak (keyfimden değil, aile/hayat şartları, mecburiyetten) hiçbir şey için geç değil.

öncelikle "zengin olma" gibi ütopik hayallerden ziyade gerçekçi hayallere yönel. bu demek değil ki zengin olamazsın. olabilirsin ama ne kadar gerçekçi bunun olabilme durumu.

eğitimini, yaşını, birikimin, kültürünü kısacası herşeyi bir önüne koy ve neler yapabileceklerinin listesin çıkar. ardından bunların içinden hangileri yapmak istersin, hangilerini yapmak istemezsin eleme yap. yani kısaca seni mutlu edecek işlere yönel. bu barmenlik,garsonluk da olur, yetkinliğin varsa mühendislik de olur, şirket kurup girişimcilik de olur. her iş, her meslek olabilir.

ayrıca 28 yaşında ne demek it gibi çalıştım bunca yıl? duyan da 68 yaşında sanacak.
  • mahone  (18.12.16 19:25:09) 
mutluluk odaklı olunca maddiyatın pek önemi olmuyor, parayla saadet olmaz romantikliği yapmıyorum yanlış anlaşılmasın. fakat bahsettiğim arkadaş şirketi varken aylık 12 bin lira kazanırmış en az, paranın para olduğu zamanlarda hem de :) fakat acayip bir huzursuzluk mutsuzluk varmış, kendisi de aşırı üretken bir insan, sonra şirketi batırmış, bir sürü borç var bankalar vs, bankalarla anlaşıyor, uzun taksitler ve indirimler derken yavaş yavaş ödüyor borçları, mezuniyetten sonra da küçük bir şehirde iş bulup eş bulup mutluluğu buluyor :)

bu arada, arada bir oluyor herkese kendini üretken hissetmeme durumu, kötü akademisyenlerin kendini zayıf hissettiklerini hiç ama hiç görmedim emin ol. ya sen çok iyi bir akademisyensin ya da orta düzey. benim tahminin bu yönde.
  • mezarkabul  (18.12.16 19:28:56) 
Hic alakasi yok; 50 yasindaki halini dusun ve "27 yasimda hayatimi degistirme imkanim varken bunu yapmaliydim" pismanligini yasadigin ani hisset ve geri 27'ye don. Piril piril secenekler seni bekliyor yani, 25'ten sonrasi bir insanin hayati hakkinda mantikli dusunme ve karar verme surecine girdigi an zaten. Her seye sifirdan baslamak icin en ideal donem.


  • neferkitty  (18.12.16 19:29:34 ~ 19:30:21) 
Bi kaza hastalık falan olmazsa en az 75 yaşına kadar yaşarsın, önünde uzun bir hayat var yani niye geç olsun. 80/90 yaşına kadar bile yaşarsın belki.


  • angelus  (18.12.16 19:31:54) 
27 yasindayim. Hala ne yapacagimi bilmiyorum.
Ama pisman degilim. Arada aklima gelince bulutlaniyor gokyuzum ama bu halimle mutluyum.
Masteri uzattikca uzatiyorum. Aile desteginin de etkisi buyuk tabi.

Gec kaldigimi dusunmuyorum.
  • kuehles blondes  (18.12.16 19:32:13) 
@mahone ya işte intihar herhalde çözüm yolu bile değil. herhalde insanlar değişik bir psikolojiye giriyor bu durumlarda. çok üzücü bir şey herhalde çaresizlik.

zengin olmayı istemiyorum, tamam zengin olmak iyidir ama huzur daha önemli. huzurlu hissetmiyorum kendimi. yaptığım işten tatmin olmuyorum. sıkıntı da burada başlıyor galiba. it gibi çalıştım derken sürekli okudum okudum okudum :) yoksa öyle madenden kömür çıkarmadım tabi.

@godoşu beklerken ya açıkçası çevremdeki herkes zeki, çalışkan ve süper gibi hissediyorum. ben doktorayı uzattım ve ilk kez eğitimim uzadı. diğerleri ya çok çalışıp belli etmiyorlar, ya da aşırı zekiler. geride kalmış hissediyorum. belki de tatminsizlik buradan geliyor. yoksa akademisyenlikten daha iyi bir meslek düşünemiyorum. acaba benden daha iyi birilerinin buraya gelmesini mi engelledim diye düşünüyorum ara ara sadece.
  • passion rules the game  (18.12.16 19:38:28) 
geç değil


  • basond  (18.12.16 19:39:59) 
@mezarkabul
geçen ders çıkışı bir öğrenci hocam çok bilgili olduğunuz belli ama heyecandan kendinize sabote ediyorsunuz formasyon almadınız mı falan dedi :) cidden ders inanılmaz sıkıcı geçmişti. anlattığım giriş dersiydi ve hani ya ben tam anlatamadım, ya anlamadılar. belki zamanla o yetiyi kazanacağım ama bu ilk deneyimimdi ve hiç iyi olmadı. ben bilgili bile hissetmiyorum o ayrı, sonuçta 2-3 gün her neyse not hazırlıyorsun bilmemne öğrendiğini aktarıyorsun.

@neferkitty işte dönüş derken belki de bir anda gaza basmam lazım şimdi. ne bileyim 3 gece sabahlayıp her şeyi bitirip disipline girmek. ama bunun tamamen yanlış olma ihtimali de var, belki başka bir şey bir yerde beni bekliyor. bilememek kötü.

@angelus umarım dünyanın kahrını o kadar çekmem :)

@kuehles blondes adına içtenlikle sevindim :)
  • passion rules the game  (18.12.16 19:40:59 ~ 19:43:29) 
sıkıcı bir şehirde mi yaşıyorsun hocam? biraz sosyal hayatınızı artırın bence, şu an bir karar vermek çok doğru olmaz diye düşünüyorum. ayrıca, son zamanlarda öyp'nin kaldırılması vs gibi saçma sapan uygulamalar da canınızı sıkmış olabilir, kendine zaman tanı hocam bence.


  • mezarkabul  (18.12.16 20:05:41) 
Eğer ne yapmak istediğine eminsen geç değil ama hala onu mu yapsam bunu mu yapsam modundaysan çok erken de değil. Bende 27 yim ordan biliyorum.


  • keep out  (18.12.16 20:10:44) 
27 yaşında yıllardır eğitimini aldığım, çalıştığım iciğini ciciğini bildiğim inşaat sektörünü bıraktım. hiç pişman değilim. emekli olana kadar nereden baksan 35 sene var. bir ömür boyu yapmak istediğim işteyim, mutluyum.


  • zoghurt  (18.12.16 20:44:13) 
yardim alin. akilli bir hekim bulun, cozmeye bakin.


  • e haliyle  (19.12.16 00:10:39) 
[]

turkcell t60

anne telefonu olur mu bundan? dün millet çekle falan 300 tl'ye almış, bugün çaresiz 500'e aldım. üst limit de 500 tl.
güncelleme falan gelmesini beklemiyoruz. telefon, kamera, whatsapp, instagram ıvır zıvır. instagrama örgü mü ne koyuyolarmış whatsappta arkadaşları varmış falan.

benim tek derdim zaten şu güvenilir kişiler uygulaması ile acil bir durumda haberdar olabilmek, takip edebilmek falan: play.google.com

bu fiyata alternatif bir telefon var mı? t70 bundan daha kötüymüş.
t60: snapdragon 615, 2 gb ram, 5" 720p, 13mp kamera, 2400mah pil, lollipop
t70: snapdragon 215, 2 gb ram, 5.2" 720p, 8mp kamera, 2650mah pil, marshmallow

aynı fiyatta hangisi mantıklı? ya da üstüne koyup lenovo falan mı bakmalı? gerçi koyamam ama.
danke.

 
Turkcellin maxiplus5 telefonunu kullanmıştım rehber problemi vardı. Bir numaradan 10tane falan kopyalıyordu. Arayan kişinin ismini yanlış gösteriyordu. Mesela anneni arıycaksın ama gidip başka birini arıyordu.
T60 ı bilmiyorum böyle bir sorunu var mı araştır derim. Ek olarak çokta güvenme turkcell telefonlara iyi araştır forumlarda sorunları tartışmışlardır mutlaka.

  • uyusam iyi olur  (18.12.16 15:20:15) 
bütün turkcel telefonları kötü. t60 b.ktan bir telefon. kim aldıysa 2 senede çöpe attı. general mobile android one alın... ya da gm discovery mini alın. ama 16 gb lığını alın...


  • gotic  (18.12.16 15:44:30) 
[]

bandajını koparan kedi

kısırlaştırma ameliyatı oldu hanımefendi. fotoğrafta görüldüğü üzere dişleye dişleye zorluyor bandajı. ameliyatı olalı 1 hafta oldu. çarşamba veterinerimizi ziyaret edeceğiz ama yara tam iyileşmemiş. acaba zorlaya zorlaya çıkartabilir mi, sürekli yalıyor, dişliyor vs. yakalık mı bulsam bir yerlerden?

ikinci soru, ameliyat sonrası tam iyileşme süreci ne kadar alır ki?

danke.

 
1 haftadır duruyor mu bandaj? ay hayvancık bunalmıştır. bizimkinin bandajını 3. gün çıkardım ben. eğer dikiş yerinde akıntı, kızarıklık şişme falan yoksa endişe edilecek bir şey de yok demektir. varsa da çarşambayı beklemeyin. bir an önce antibiyotiğini alsın. çoğu kedi o bandaj çıktıktan sonra yarayı hiç umursamaz bile. siz de biraz takip edin bandajını çıkardıktan sonra. yarasına zarar verecek hareketlerde bulunmuyorsa salın hayvanı gitsin. o bandaj tüylerini çekiştirdiği için sürekli uğraşması normal. aynı şeyi dikişlerine de yapacak diye bir şart yok. ayrıca yaranın da biraz hava alması lazım.


  • kedili madam  (11.12.16 20:56:11) 
Yakalık en iyisi. Benim kız kısırlaştırma operasyonundan sonra bandajın üzerinden patlatmıştı dikişini. Salak çıkartmak için zorlamış zorlamış, bandajı çıkartamamış ama dikişi patlatmış. Sonra bi ton dert, yine narkoz yine dikiş. Yani demem o ki sürekli yara yeriyle oynaması bandaj olsa da olmasa da sıkıntı. Veterinerlerin bazıları ödünç veriyor elizabet, bi sor istersen. Bandajlamasın, elizabet taksın veteriner. Hem yara açık olunca daha çabuk iyileşir.

İki haftaya falan toparlar.
  • buff  (11.12.16 20:57:32 ~ 20:58:01) 
yok bandaj dün yenilendi, bir de çarşamba günü yenilenmişti sanırım.

yaraya baktı ve veteriner ilaçlayıp yeni bandaj yaptı, bir süre daha kalsın dedi. ben de gördüm yarayı da pek anlamadım işte iyi mi kötü mü. korkum bandajı çıkartırsam yarayı açması, facia olur. antibiyotikleri yapıldı ameliyattan sonraki 2 gün.

derken sinirlendi iyice koparacak galiba :)
  • passion rules the game  (11.12.16 20:58:02) 
bir de dikişler ayrıca mı alınıyor, yoksa eriyor mu?
bilgisi olan varsa...

  • passion rules the game  (11.12.16 21:02:59) 
Eriyen dikiş de var alınması gereken dikiş de. Onu biz bilemeyiz. Veteriner şu kadar zaman sonra gelin dikişleri alacağız falan gibi bir şey söylemediyse eriyen dikiştir.


  • buff  (11.12.16 21:25:13) 
[]

kedi için böyle bir sistemi kaça kurabilirim?

kasa toplama ilanı gibi oldu ya neyse sdfsd.

evde 3 kedi var ve 2 tanesi dolaplardan inmiyor, üçüncü biraz dombili olduğu için çıkamıyor kasıp da. istiyorum ki rafları duvarlara dizip labirent gibi yapayım. hem onlar mutlu olsun hem de odama görsellik gelsin.

nette şuna rastladım: shop.podo.com.tr

tabi ki bu kadar bütçem yok, en ağır kedim 5 kilo. bu ağırlığı taşıyabilecek rafın kalınlığı vs. kaç olmalı? en ucuza raf nereden bulurum?

ikinci etapta sisal veya peluşla kaplamam lazım sanırım. nereden temin ediliyor olabilir bunlar?

en ufak bilgisi, fikri olan varsa müteşekkir olurum.

danke.

 
ikea'da tanesi 16 tl''ye 79x19 ebatında raflar satılıyor. bunlardan alabilirsin. bu rafları alttan sabitlemek için de L şeklinde profiller var onların da tanesi 3 liraydı yanlış hatırlamıyorsam. (raf başına 2 profil gerekiyor tabi.)

üzerini nasıl kaplayabilirsin bilmiyorum. belki raf ölçüsünde minder kestirip kenarlarından üçgen bantlar dikip bunu rafa geçirebilirsin. (yatağa geçirdiğimiz alezler gibi)

son olarak, sisal bulabilirsen ben de istiyorum :)

ekleme. bir de şu var
www.zooplus.com.tr
  • istanbul kanatlarimin altinda  (07.12.16 14:45:27 ~ 14:57:05) 
kaplama için, halıfleks parça artıklarını döşemecilerden vb. alıp yapıştırıcıyla yapıştırabilirsin gibi düşündüm ben, ama uygulamasının inceliklerini bilemiyorum tabi. benzer raflar da @istanbul kanatlarımın altında'nın dediği gibi ikea vb. mobilyacılarda bulunabiliyor.


  • hypervaskulerdondurucu  (07.12.16 14:51:17) 
Basamak şeklinde olması şart mı? Google görsellere duvar rafı yazınca dünya kadar raf çıkıyor. Örnek şu:
www.evidea.com
Birkaç tane alıp istediğin seti yapabilirsin.
5 kilo taşır diye düşünüyorum ama tereddüt edersen mdf malzemeden yapılmışını bulmalısın.
Yalnız, duvara montajı için, matkap ve matkap kullanmasını bilen birine ihtiyacın var.
  • oguz altun  (07.12.16 15:30:15) 
pintereste cats wall stairs step vs. yazip biraz daha gorsel bakabilirsiniz fikir vermesi icin.

halifleks iyi olur. yapistrabilirsiniz agac tutkaliyla veya vidalarsiniz rafa, daha saglam olur.

koctas gibi marketlerde de olur parca tahta, raf. sokaga atilmis bir kitapliktan da sokebilirsiniz.

duvara bir suru delik acilacak, ev sahibini de hesaba katin kiraciysaniz.
  • jimicik  (07.12.16 15:33:34) 
zooplus'takini görmüştüm, bir adet ondan düşünüyorum :)

basamak şekli şart değil de işte ikea'da güzel raflar da var ama boyut düşündürüyor. oturacaklar kalkacaklar vs. kafamda da tam netleştiremedim ne şekilde yapsam diye.

matkap ve matkapçı tamam :) duvar da sıkıntı değil delik deşik durumda :) pinterest'i bir inceleyeyim.

teşekkürler herkese :)
  • passion rules the game  (07.12.16 15:38:33) 
bence bi marangoza gidip istediğin boyutta mdf kestirip onları monte ettirebilirsin ya l parçalarla. illa üzerine bir şey yapıştırmana gerek de yok sanırım.


  • freya  (07.12.16 15:59:21) 
Üzerine kaplayacağınız şey yapıştırma olmasın kesinlikle temizliği çok zor olur, İllaki minder tarzı bişey yaptıracaksanız tam ortasından ya da kçşelerden cırt cırtlı bişeyler olabilir.


  • i am a legal alien  (08.12.16 20:43:03) 
İyi bir marangoza 300e filan yaptırabilirsin böyle bir şeyi.
kedini taşıması için de kalınlığından ziyade montajı önemli

  • Euxinos007  (08.12.16 21:13:10) 
keresteciye git adamlara yalakalık yap 20 30 tl ye keser keser verir, aldıgın l profıllerle kendın monte et.

kedı sekılde ahsap ıcın ozaltıcıye gıdeceksın ınce bır ahsap alabılırsın onun ıcın bauhaustan falan. kedi figuru vereceksin kes bundan 10 tane dıyeceksın. once bunları bıtır sonra pelus melus son iş
  • hopp  (08.12.16 21:23:04 ~ 21:23:39) 
[]

kedi narkozdan ne zaman uyanır?

kedim kısırlaştırma ameliyatı olacaktı bugün 1-2 gibi, klinikten arayacaklardı uyanınca ama aramadılar. :/

aramak da istemiyorum, korkuyorum bir şey olduysa diye ama herhalde kötü bir şey olsa haber verirlerdi.

narkozdan ayılma süresi ne kadardır tahmini?

danke.

 
ayılma süresini bilmiyorum fakat kötü bir şey olsaydı ararlardı kesin. telaş yapmayın. bir de bu kadar aklınıza takıldıysa arayıp sormaktan çekinmeyin. arayın bence mutlaka.


  • dedimmidemedimmi  (05.12.16 16:47:28) 
benim kedim bi saate kalmadan sersem tavuk gibi dolanıp oyuncak ayısını bafilemeye çalışıyordu.


  • kimlanbu  (05.12.16 16:49:39) 
uyanmış çok şükür :) acil hasta gelmiş o yüzden arayamamışlar.
teşekkür ettim :)

  • passion rules the game  (05.12.16 16:58:43) 
geçmiş olsun


  • yue  (05.12.16 17:03:32) 
[]

kargo ve kedi sorusu

1. ekteki siparişim almanya'dan dhl ile gelecek diyor ama mesajları anlamadım. takip no ile sorgulatınca bir şey çıkmıyor dhl'den. benzer bir mesaj gören/eden var mı amazon siparişinde? almanca konuşmayınca pek sallamıyorlar. benim almancam da okuyorum ama konuşamıyorum seviyesinde. bir de iki kitap 89 euro tuttu ama vergi almadılar, kapıda dhl'e mi ödeyeceğim vergiyi ve tahmini ne kadar tutar sizce?

2. kızgın kedim günlerdir bağırıyor ve uyku girmedi gözüme. nasıl sakinleştireceğim canavarı? galiba da çiftleşti işin kötüsü. of.

danke.

 
Kediyi kısırlaştırın, yazık kıyamam ona :(


  • 7876  (28.11.16 21:17:18) 
kedi için; sessiz ve karanlık yerler bir nebze sakinleştirecektir onu. ıslak bir bezle poposunu silebilirsiniz mesela o da iyi geliyor.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (28.11.16 22:50:34) 
[]

ankara'da baskı merkezi

bir kaç kitap bastırmak istiyorum, bende pdf'leri var. 2-3 bin sayfa var herhalde toplam. bunları normal kitap gibi basabilecek, kapak mapak yapıp ciltleyebilecek bir yer var mıdır? tahmini ne kadar tutar? önerilere açığım.

danke.


 
kızılay karafil sokak da mcdonald'ın sırasında gür ozalit var. ya da dost kitapevinin ankaray çıkışına doğru yürürken kebapçının üst katında bir yer vardı adını unuttum. tahminen 100-120 tl arası olur.


  • konskenkova  (27.11.16 16:22:26) 
gür ozalit copyright varsa basmaz.

kök pasajı var onun alt katında onlarca fotokopici var ucuza basarlar. karton kapak da yaparlar.
  • cedex  (27.11.16 18:37:53) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.