[]

ingilizce bir cümle çevirisi

Neither the assumption that economy had the potential to recover sooner than expected nor the belief that it was inevitable to experience recovery to a certain extent after a difficult period of economic hardships is ***hardly wrong***.

Ne ekonominin beklenen vakitten önce düzelme potansiyeline sahip olduğu varsayımı, ne de ekonomik zorluklarla dolu zor bir dönemin ardından, belirli bir noktaya kadar iyileşme yaşanmasının kaçınılmaz olduğu inanışı ***tamamen doğrudur.***

hardly wrong kısmı için başka öneriniz var mı, bu şekilde olmuş mu sizce?

 
"tamamen yanlış diyemeyiz", "pek de yanlış olmaz" daha karşılıyor sanki.


  • Bruce  (26.05.20 23:44:58) 
Pek de yanlış olmaz bence de daha doğru.
Ama o zaman "ne ... ne de" yanlış oluyor.
Ekonominin beklenenden önce düzelme potansiyeline sahip olduğu varsayımı da, ekonomik zorluklarla dolu bir dönemin ardından belirli bir noktaya kadar iyileşme yaşanmasının kaçınılmaz olduğu inanışı da pek yanlış sayılmaz.
  • kobuzchu kiz  (27.05.20 00:43:07) 
[]

kısa çalışma ödeneği şartları

'Kısa çalışma ödeneğinden; kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olup, son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olanlar yararlanabiliyordu. Yeni Koronavirüs tedbirleri kapsamında yapılan düzenlemeyle uygulama şartlarını kolaylaştırdık. Bu kapsamda kısa çalışma uygulamamızdan yararlanmak isteyenler için; 600 gün şartını 450 güne, 120 gün şartını da 60 güne düşürdük.

bu şartlar ne alaka? mantığı ne bunun? hizmet akdi süresi neyse de son 3 yıl 495349443 prim günü doldurma nedir ya.


 
yani son 3 yılda 36 ay içinde 20 ay sgk primi ödeme şartını 15 aya düşürmüşler. son 3 yılda 15 ay kadar çalışabildiysen buna hak kazanabileceksin. ayrıca 4 aydır sigortalı olma şartını da 2 aya düşürmüşler. yani çok kısa süre içinde iş bulmuş olanlar da bundan yararlanabilecek demek.

yani sgk ya da işkur bunu herkese ödeyemeyeceği için böyle bir şart getiriliyor. yine de fena değil %60 mıydı bunun max rakamı? Ne yazık ki bunu bile karşılayamayan çok çalışan olacaktır ama bir nebze kolaylaşmış.
  • ozdek  (25.03.20 16:52:28) 
Şartlar işsizlik ödeneğinden yararlanma şartları ile aynı (600/120). Covid19 sebebi ile 450/60 şeklinde hafiflettiler.

Bir çeşit işsizlik sigortası olduğu için böyle şartları var.
  • kibritsuyu  (25.03.20 17:09:43) 
kibritsuyunun cevabı doğru. işsizlik ödeneği olduğu için.


  • benaslinda  (25.03.20 17:56:17) 
maaşından yeterince işsizlik maaşı kesintisi yapıldığından emin olmak için uygulanan şeyler. senden kesmediği ücreti sana vermek istemiyor yani. bi de lütuf gibi anlatıyorlar şu kadar indirdik diye. kimin parasıyla kime şekilde yapıyon diyesi geliyor insanın.


  • Bruce  (25.03.20 17:59:36 ~ 18:00:28) 
tesekkurler cevaplar icin. bu nedir ya derken bu ne demek diye sormadim bu arada, sacma degil mi bu demek istedim. bes aydir calisiyorum, oncesinde ogrenciydim zaten, istenen prim gunu saglayamiyorum dolayisiyla. ben niye issiz sayilmiyorum simdi. issizlik maasi kesintisi diye bi sey varmis demek hmm. benimkinden de yeterince kesilmemismis yani? kestikleri kadarini versinler o zaman.....


  • aydonno  (25.03.20 18:34:46) 
[]

askeri kısaltma

TERHİS BİRLİĞİ: HV. SVN. OK. UÇS. TB1. RP. BT. K.

hava savunma OK. UÇS. 1. Tabur RP. Batarya Komutanlığı

OK. UÇS. RP. bulamadım anlamlarını internette bilen varsa. danke.

 
  • glutamin  (19.03.20 12:38:06) 
HaVa SaVuNma OKulu UÇakSavar TaBuru 1 RaPier BaTarya Komutanlığı


  • exlibris  (19.03.20 12:41:01 ~ 12:59:56) 
Hava Savunma Okulu Uçaksavar Taburu Birinci RP. Batarya Komutanlığı diye okudum ben.
Rp yi çözemedim.

  • Mirket  (19.03.20 12:44:30) 
roket piyade olabilir.


  • nahtoderfahrung  (19.03.20 13:02:53 ~ 14:01:01) 
askerliğini bu şekilde yapan bi arkadaşa sordum rapiyer'miş


  • nahtoderfahrung  (19.03.20 14:01:17) 
[]

kısaltma çözelim

TERHİS BİRLİĞİ: 70.MKNZ.TUG.DS.KT.LV.BL.K. - MARDİN

70.mekanize tugayı destek komutanlığı LV.BL.K

LV.BL.K bunun açılımı nedir? teşekkürler.

-lv- birliği komutanlığı olabilir de lv ne

 
levazım bölük komutanlığı.

www.gunes.com
  • cern de cayci olmak vardi  (11.03.20 12:05:22) 
70'inci Mekanize Tugayı Destek Kıtası Levazım Bölük Komutanlığı


  • finduilas  (11.03.20 23:17:13) 
[]

ingilizce resmi belgelerde İlgi: anlamındaki kısım

Re: mi Attn. olarak mı kullanılıyor?




 
İlgiden kastınız bir belge, yazı, doküman vs ise yazının başına “reference”, ref: kısaltması ile. Gereği anlamında ise yazının başına “attention”, bilgi ise “cc” yazının altına.


  • gayda  (03.03.20 16:32:36) 
Re yanıt değil mi


  • Kahir ekseriyet  (03.03.20 17:05:56) 
[]

dudak ve dudak ici yeme hastaligi

merhaba, dudak ve daha cok dudak ici, yanagin icindeki deriyi yeme aliskanligindan kurtulabilen var mi? kendimi bildim bileli yapiyorum bunu ve kurtulmak istiyorum. stresli zamanlarda ozellikle farkinda olmadan cok fazla yapiyorum, kanatacak kadar. ara ara arastiririm internette ama care olacak bi seye denk gelmedim. bazen karar aliyorum bi sure yapmiyorum ama sonra farkinda olmadan basliyorum yine. nasil birakilir bu fikri olan varsa yazsin allaskina.




 
+1 takipteyim... balmumuyla kaplatmak istiyorum dudaklarımı ama onu da yerim altındaki kana ulaşana kadar kesin.


  • megalomaniac  (22.02.20 22:00:50) 
Dışarıdan çok çirkin göründüğüne inanman lazım.


  • diffarentiationation  (22.02.20 22:35:01) 
Ben bunu yaparken kendimi kontrol etsem de biraz sonra gene başlıyorum. Bunu aşmak için sakız çiğnemeye başladım.
Zaten konuştuğumda değil daha çok çalıştığımda bu gibi hareketi yapıyorum. Bu nedenle boşa düşünce atıyorum bi sakız.

  • fempusay  (22.02.20 22:48:23) 
bugün okuduğum ve daha evvel de okumuş olduğumu hatırladığım bir başka bilgiyi de ilm-i tebabetten şu şekil vereyim belki tırsar yapmazsın:
dudak ve ağız içi yeme, "ağız kanserlerine" yol açıyor.

  • fempusay  (23.02.20 15:10:25) 
biliyorum ya daha ortaokulda okumustum agiz kanseri olayini ve tirsmistim ama iste. hala yiyoz. no cancer yet.

:(
  • aydonno  (23.02.20 18:59:05) 
Aman diyim, özellikle insan içinde sosyal ortamlarda falan yapmayın, karşıdaki kişiyi çok seksi bulma, arzulama durumlarında farkında olmadan yapılır bu hareket özellikle kadınlar tarafından. Karşıya farklı mesaj verirsiniz, dedikodunuz yapılır.


  • speedy  (23.02.20 19:16:50) 
[]

noktalama sorusu

13. Şirket kuruluşunun ardından, her bir yönetici, sekreter ve müdür, Hissedarların Oybirliğiyle Alınan Kararı ile seçilecek veya yeniden seçilecektir (ilgili yöneticinin, sekreterin veya müdürün görev süresinin dolması halinde).

13. Şirket kuruluşunun ardından, her yönetici, sekreter ve müdür, Hissedarlar Müşterek Kararı ile seçilecek veya yeniden seçilecektir (ilgili yöneticinin, sekreterin veya müdürün görev süresinin dolması halinde.)

parantezden önce/sonra boşluk koyma durumu, hangisi doğru? ikincisi doğrusu değil mi? ingilizce metinlerde parantez işaretinden sonra koyuluyor birinci örnekteki gibi ama türkçede böyle değil diye biliyorum.

 
birincisi doğru


  • pide  (27.01.20 13:11:04) 
nokta cumleyi bitirir cumle parantezin icinde bitmiyor ki icine konsun


  • m4deniz  (27.01.20 13:40:33) 
nokta disari gelecek.

Hissedarların Oybirliğiyle Alınan Kararı --- h, o, a, k neden buyuk?
  • jimicik  (27.01.20 14:00:05 ~ 16:16:54) 
[]

haslama yemegine salca koyuyor musunuz

tavuklu haslamaya mesela.




 
yagda kızartacaksan konabilir salcanın erimesi lazım bi yagın ya da suyun içinde.
ben her ihtimalde koymam ama salça sevmiyorum.

  • erty_ksk  (08.12.19 17:24:42) 
ben de koymicaktim, tarifte de yoktu zaten, salcasiz guzel olmaz saman gibi olur dedi arkadasim. ilk defa yapiyorum da sanki salcasiz oluyordu her yerde de, salcali yapan var mi ki. demin gittim baktim mesela kirmizi kirmizi, hic haslama yemegine benzemedi. salcayi severim ama her yemege koyuyoruz zaten, haslamaya koymayalim bari. bi daha koymicam.


  • aydonno  (08.12.19 17:30:01) 
Haşlama. Adı üstünde sadece haşlama. Salça konmaz


  • ground  (08.12.19 17:55:40) 
haşlamaya salça koyulmaz.
haşladığınız suya tuz ya da zevkinize göre çeşitli baharatlar, patates, havuç, soğan vb. koyabilirsiniz, saman gibi olmaz.

zaten haşlama gibi bir şeyi salçalı yapmak için önce haşlayıp, sonra kavrulmuş salçada tavuğu çevirmeniz gerekir en azından.
  • blatta hiberna  (08.12.19 18:28:13) 
Allah allah haşlamaya salça konmaz dendiğini de ilk defa duyuyorum. Gerçekten ilk defa duyuyorum çünkü ben hep koyarım. Sebze haşladığımda aynı anda, et türü şeylerde de pişmeye yakın koyarım. Çok da güzel oluyor tadı.


  • superfluid  (08.12.19 18:53:23) 
Olmaz. Sacla konulursa yemem. Et ve patates olacak, sade olacak.


  • stavro  (08.12.19 19:54:03) 
yemek yaparsam hicbi seye salca koymuyorum. cok aci bir tadi ve kokusu var bence. salca yemegin tadini cok kotulestiriyor.


  • xvyz  (08.12.19 20:01:37) 
[]

çeviri sorusu

Business Partner represents, warrants and covers that ..... (yapacağı şeyler)

çok fazla seçenek olunca karar veremiyorum hangisi daha güzel olur diye. nasıl denmeli sizce?


 
undertake diyebilirsin. sözleşmelerde sık geçer.


  • sir gawain  (03.12.19 15:44:06 ~ 15:44:10) 
yok anlatamadım. bu üç kelime birden geçiyor ing metinde, türkçeye nasıl çevireyim diyorum. ifade ve taahhüt eder diyesim geliyor ama illa üç ayrı şey demek mi lazım acaba bilemedim. warrant cover farkı yok gibi geliyor çünkü bana.


  • aydonno  (03.12.19 15:51:21) 
"beyan ve taahhüt eder" yeterli o zaman. illa 3 fiil belirtmene gerek yok.


  • sir gawain  (03.12.19 15:52:23 ~ 15:53:09) 
bu bir hukuk kalibi/terimi. "beyan ve taahhüt eder" dogru mu yanlis mi bilmiyorum ama cok fazla secenek olamaz, tek bir dogru karsiligi vardir bunun.


  • hot potato  (04.12.19 00:14:39) 
beyan, garanti ve taahhüt eder olarak çevirdim.


  • aydonno  (08.12.19 19:59:22) 
[]

word soruları

günaydın,

1. word'de ' (kesme işareti) kullanınca otomatik olarak kesme işaretinden sonra boşluk bırakıyor. nasıl düzeltebilirim bunu?

örnek: ankara' yı. iğrenç.



teşekkürler şimdiden.

 
Menü>seçenekler>Yazım Denetleme>

Buraları kurcala tırnak, büyük küçük harf, noktalama işaretleri vs bir sürü ayar olacak.

Nokta atışı bilen biri gelene kadar çözersin belki.
  • John Bloor  (28.11.19 09:36:37) 
answers.microsoft.com

i.hizliresim.com

o tiki kaldırmalısın.
  • kisa bisey olsun istemistim  (28.11.19 10:19:30) 
[]

e-devlet sigorta dökümü

merhaba, iki haftadır bi yerde çalışıyorum. işe başladığım gün işveren işkur'a kayıt olmamı iş arayışını aktif hale getirmemi vs. istedi sigortayı başlatacağım dedi, demesine göre başlattı yani o gün. demin baktım e-devlette görünmüyor dökümde. kesin olarak başlamadığı anlamına mı gelir bu yoksa bir ay dolmadan görünmez vs. herhangi bir gerekçesi var mıdır?

teşekkürler.


 
hemen gorunmuyor hocam 20 gun mu ne suresi vardi. hatta hastaneden su an faydalaaya calissam gorunmezsin muhasebeyi falan aratip provize ettiriyorsun. sakincali durum yok. sigortan baslamistir.


  • turbo sadık  (17.11.19 19:08:05) 
İlk maaşın yattığında kesin belli olur.


  • JackDanielSparroww  (17.11.19 19:35:28) 
[]

kadikoy'de kahvaltici onerisi

olan var mi? bogada bulusucaz yarin arkadasimla, cok uzak kalmasin istiyorum oraya. kuff guzelmis, orasi kac dk mesela bogadan? bi de gittigimizde yer bulamama sorunu olur mu acaba, pazar yarin malum. 12 gibi gitmeyi dusunuyoruz,daha erken olsa daha mi iyi?

istediginiz sorudan baslayabilirsiniz,yaksamlar.


 
kapare var güzel


  • nahtoderfahrung  (26.10.19 21:50:00) 
(bkz: brekkie)


  • Bruce  (26.10.19 22:06:36) 
daha bugün küff'de kahvaltı ettim fazlasıyla başarılı. erken gitmenize gerek yok. bugün ben 2 de gittim :) güzel güzel kahvaltı ettik. fiyatlar da makul. iki kişilik kahvaltı ki bir hayli çeşit kahvaltılık mevcut çay dahil 60 tl idi.

boğadan 3-4 dk sürmez bile yürüyerek. nazım hikmet'in hemen yanı zaten.
  • syozkn  (26.10.19 22:20:51 ~ 22:21:02) 
Munchies var ama bogadan uzak. Moda’da.


  • kuehles blondes  (26.10.19 22:27:54) 
Mychef


  • KingDagos  (27.10.19 09:27:49) 
[]

kedi belgeseli

youtube premiumda varmis ya "kedi" diye belgesel, istanbul'da geciyo, izleyen var mi onu? cok mu guzel? bir ay ucretsizmis zaten gecip izliyim mi?

onun disinda izleyip cok begendiginiz kedi belgeselleri var mi? bu youtubedakinden ziyade daha bilgilendirici belgesel gibi belgesel.

yaksamlar kedili kalin.

 
Sinemada izlemistim, guzel tavsiye ederim, ozellikle yurtdisinda cok beğenildi, İstanbullu birkac sokak kedisinin hikayesi anlatiliyor.


  •   (23.10.19 21:30:27) 
ben de izlemiştim, tatlıydı. bilgilendirici olmak gibi bir amacı yok ama.


  • xvyz  (23.10.19 21:36:46) 
guzel bir belgesel evet. ozellikle kedi sahibi iseniz baya hosunuza gider


  • crucio  (24.10.19 00:20:21) 
[]

başka tezden alıntı yapma

okuduğum tezde şöyle bi bölüm var:

Adopting a domesticating strategy through a transparent, fluent style that reads like an original fosters the hegemony of the dominant culture, while a foreignizing strategy fights the status quo by demonstrating the foreign elements of the source text and/or destroying the discourses that are dominant in the target culture (Venuti, 1998b, p. 80).

sonunda alıntının geçtiği yer var ancak cümle tırnak işaretiyle başlamıyor. o zaman şöyle mi: bu cümleleri aynı şekilde Venuti p.80'de böyle kurmamış, bu bir alıntı değil, gösterilen kaynakçadan yola çıkılarak tez sahibinin kendi kelimeleriyle yaptığı bir çıkarım. dolayısıyla bunu kendi tezimde kullanabilmek için tez sahibini de referans göstermem lazım.

tırnak işareti yoksa sonunda kaynakça gösterse de alıntı saymıyoruz yani, tez sahibinin cümleleri onlar?

 
atıf yapıldığı üzere bu bir alıntı. alıntı çeşitli şekillerde yapılır. bir alıntının tırnak işareti ile başlaması için alıntının "aynen" aktarılması gerekiyor ancak "paraphrase" (farklı sözcüklerle anlatma/yorumlama) edildiği hallerde tırnak işareti kullanılmasına gerek yok.

bu bilgiye atıf yapacaksanız kural olarak sizden beklenen orijinal esere (Venuti'nin eseri) ulaşıp ona atıf yapmanızdır. ancak orijinal esere ulaşamadığınız hallerde "Venuti'den aktaran xxxxx" şekilnde atıf yapabilirsiniz.

siz de tez yazıyorsanız mutlaka teslim edeceğiniz enstitünün yazım kurallarını okuyun ve lütfen başlamadan önce özgün eser (tez/makale vs) nasıl yazılır üzerine biraz okuma yapın. kolay gelsin.
  • 1286  (25.08.19 16:08:59 ~ 16:12:28) 
[]

"bekçi baba" ifadesi

merhaba, bekçilere eskiden bekçi baba mı denirdi? bekçilerin yeri eskiden bir başka mıydı, çok saygı duyulduğu için mi bekçi baba denirdi bu insanlara? 1950'lerde falan mesela.




 
Bir dönem memlekette Emniyet Teşkilatında Bekçi kadrosu varmış. Sonra bu kadroya personel alımı durdurulmuş ama mevcut Bekçiler emekli olana kadar göreve devam etmiş. Ve bir gün o hale gelmiş ki ülkedeki Bekçilerin tamamı orta üstü yaşta olmuşlar.
Bekçi Baba tabiri o dönemin ürünüdür.

  • Mirket  (20.08.19 22:57:38) 
[]

dream woman'ınız kim?

nınınının. merhaba. benimki alexa chung.

www.youtube.com

sizinki kim?

 
yanına yaklaşanı olmadan eva green. eva green diyince insanların aklına koca memelerinin göründüğü sahnelerden ötürü seks odaklı bir hayranlıkmış gibi geliyor ama sadece öyle olsa bin türlü seksi kadın var piyasada. bu kadın hem vamp olabilip hem de çok zarif olabilen sayılı kadınlardan. kendi dünyasında ise utangaç, ponçik bir tip. oyunculuğu muhteşem, ona da ayrıca saygı duyuyorum. gülüşü, fransızcası... "komple" bişiy.
www.youtube.com

  • Bruce  (19.08.19 19:26:57 ~ 19:33:28) 
charlize theron :(


  • rusd  (19.08.19 19:29:05) 
Burcu Biricik.


  • chihirovekohaku  (19.08.19 19:52:54) 
Megan fox abi.


  • stavro  (19.08.19 19:58:51) 
Eyşan Atay


  • Cengiz Atay  (19.08.19 20:09:58 ~ 20:10:22) 
Blake lively


  • bitse de gitsek  (19.08.19 20:10:21) 
Marla singer


  • neymis  (19.08.19 20:12:01) 
lea seydoux


  • superb  (19.08.19 20:15:44) 
scarlett herhalde scarlett oyuncu olan.

yaşım belli oldu ama naapalım.
  • selam  (19.08.19 20:36:05) 
tori amos


  • kendi dugunune gitmeyen kamber  (19.08.19 20:40:41) 
taylor lashae
www.instagram.com

Gigi Hadid
www.instagram.com
  • eazy  (19.08.19 20:44:19) 
eva +1


  • hasmetizm 2046  (19.08.19 20:53:24) 
orange is the new blackteki yeşil gözlü kadın. 70s showda da oynuyodu.
stalktan sararıp solacam diye adını bile öğrenmedim.

  • windows95  (19.08.19 22:23:01) 
Scarlett Johansson. Özellikle de Lucy'deki hali.

Lucy gibi dandik bi filme sırf Scarlett yüzünden imdb'de 10 puan verdim, bir gram pişman değilim :(
  • nundu  (19.08.19 23:23:54) 
aybüke pusat :(


  • bidakikanizialicam  (20.08.19 20:50:37) 
[]

otomatik portakal okuyanlara soru

alex'e izlettikleri siddet vahset ve b.k pusur olan videolarda arkada neden klasik muzik caliyordu? alex'in klasik muzik sevdigini biliyorlar miydi, oyleyse neden oyle bir sey yaptilar, muzige garezleri neydi? tesekkur ederim simdiden.




 
sirf picligine mi yoksa? klasik muzik seviyormus demek hahaha alta da dayayin muzigi bi daha dinleyemesin pezevenk mi demisler?


  • aydonno  (14.07.19 15:56:16) 
klasik müzik ruhu okşasın, barışçıl bir ruh hali sağlasın amacı güdüyordu (kişisel tahminim) fakat alex zaten ludwig'e tapıyor olduğu halde böyle şiddet eğilimli biriydi. zaten ludwig'i bu saçmalığa alet ettikleri için söyleniyordu diye hatırlıyorum.

yalnız kitapta bu sekans nasıl geçiyordu hatırlamıyorum ya. biraz dalga geçiliyor bu yapılarak aslında. "aynen aynen iki müzik iki videoyla karakter boyut değiştirecek" der gibi.
  • bohr atom modeli  (14.07.19 16:47:26 ~ 16:51:25) 
henüz sonuna gelmedim ben kitabın ama belki konuyla ilgilidir,

ilk bölümlerde Alex, anasının yaptığı kızarmış yumurtayı yiyip MELODIA'ya gitmeden önce müzik dinlerken klasik müzik hakkındaki fikirlerini söylüyor. (işbank kültür yayınları s.37)

"Modern gençlik sanatla daha yakından ilgilenmeye teşvik edilirse daha iyi olacağının söylendiğini dikizlediğimi hatırlayınca kendimi tutamayıp güldüm. Yazıda dendiğine göre büyük müzik ve şiir eserleri, modern gençliği sakinleştirecekti ve uygarlaştıracaktı. uygarlaşmakmış, frengili taşaklarımı yesinlerdi onlar. Müzik hep bir şekilde kafamı açardı ey kardeşlerim ve kendimi bizim Tanrı gibi hissettirirdi".

belki yazar burdaki fikre gönderme yapmak istemiştir.
  • aziz dostum jack  (14.07.19 20:01:00 ~ 21:36:14) 
kitabı bitirdim, önceki cevabım doğru değil onu anladım.

çünkü tedavideki amaç sakinleştirmek değil, aksine delirtmek, o görüntüleri izletirken sakinleştirme amacıyla müzik dinletmezdi herhalde.

okurken sorduğun bu sorunun acaba cevabı bir yerde gizli mi diye de dikkat ettim ama kesin bir şey yok gibi.


iki şey var, birincisi hapishane şapelinde ilahiler söylenirken alex pikaptan sürekli klasik müzikleri çalıyordu.
haliyle papaz bunu doktora söylemiş olabilir ama bununla ilgili bir cümle/kanıt yok metinde.

bir de alex işkence (görüntülerin izletilmesi) sırasında klasik müziği duyunca "durdurun bunu yapmayın bu günah" dediğinde,

“Müzik,” dedi Dr. Brodsky düşünceli filan bir edayla. “Müzik seviyorsun demek. Ben şahsen hiç
anlamam. Tek bildiğim faydalı bir duygusal yükseltici olduğu.

diyor.

buradan da bu durumun tesadüf olduğunu, belki de doktorun sadece duygu yükseltme amaçlı arkaya klasik müziği dayadığını çıkarabiliriz.

ya da tamamen yazarın bir sebebe bağlamadığı kurgu.
  • aziz dostum jack  (15.07.19 19:46:20 ~ 19:47:51) 
[]

ptt kargo ile tablet yollanir mi

baska seylerle birlikte bir kutuya "kirilir" ibaresi koyularak tablet yollanir mi?




 
iyi paketlerseniz gönderilir. içi hava dolu poşete benzer şeyler var onlardan bulursanız iyice her yönden sarıp bi de karton koliye koyarsanız zarar göreceğini sanmam. ben öyle telefon gönderdim, tertemiz gitti.


  • alemenyonaleyon  (12.07.19 16:03:56) 
kırtasiyelerde hava kabarcıklı zarflar satılıyor ona koyun sonra kutuya koyun.


  • alwayschargeneverbend  (12.07.19 18:09:24) 
yollamanıza bir engel olmaması lazım. yapamazsanız bir yakınınızdan destek isteyebilirsiniz.


  • Tears of Devil  (12.07.19 18:47:10) 
[]

mevzuu mu mevzusu mu? buyrun tartismaya.

arap olmadigimiz ve guzel turkcemizde mevzu kelimesini istedigimiz gibi sekillendirebilecegimiz icin ben mevzusu diyorum. demeyenler utansin.

smart ass'lere not: ayasofya camii de demiyorum evet, camisi diyorum. organize sanayii hic demiyorum, hayatimda organize sanayii dedigim bi an simdiye dek olmadi, simdiden sonra da olmaz bence.

turkceyi savunuyosun ama ingilizce kelime kullandin diyen dumbuklere not: sanane.

 
mevzusu


  • otopsicocugu  (08.07.19 01:31:06) 
Gelişine kullanıyorum ben. Ağzımdan ikisinin de çıktığı vaki.


  • d max  (08.07.19 01:42:44) 
Mevzuu demenin mantığı sözcüğün Arapçasının son harfinin ayn harfi olması. Ayn harfi Arapçada sessiz harf sayılıyor. Fakat biz Arapça değil, Türkçe yazıyor ve konuşuyoruz. Ömer Asım Aksoy yönetiminde hazırlanan Ana Yazım Kılavuzu ve Dil Derneği de mevzusu, camisi vb. demekten yana zira bu Türkçe kurallarına uygun olan kullanımı. Bir de öbür türlü kullanım insanların aklını karıştırıyor. “Camiye gittim” yazacağıma “Camiiye gittim” yazan insanlar var. Ya da “Bu mevzuda ne düşünüyorsun?” yerine “Bu mevzuuda ne düşünüyorsun?” yazanlar... Dolayısıyla ben uzmanların da görüşlerine uyarak Türkçe kullanıma uygun olan mevzusu, camisi vb. kullanımları tercih ediyorum.


  • microfiction  (08.07.19 01:43:44) 
ayni sekilde “mensei bilmemneresi” cok karisiyor insanlarda. kelimenin koku mense. mensesi demek daha iyi.


  • alperz  (08.07.19 10:17:56) 
[]

camasir makinesine ne kadar deterjan koymali

soru 1: titizlil ve tutumluluk sinirlari icerisinde bunun olcusu ne olmalidir? (laboratuvar ortamindaki cay bardagi ile)

soru 2: makinedeki iki bolmeye de mi koymali? neden iki bolme var? birinin on yikama bolmesi oldugu iddialari mevcut, dogru mu? oyleyse buyuk olan mi on yikama, kucuk olan mi? on yikama sahsi iradeyle secilen bir program degil mi, ben bunu secmedigim hâlde her iki bolmeye de su geliyor, which means on yikama benim iradem disinda gerceklesiyor? bu konuda da ilgili merciilerden aciklama bekliyorum. saygilarimla


 
Öncelikle geçmiş olsun, allah yardımcın olsun.

Cevap olarak, sıvı deterjan kullanıyorum, kendi kapaklarını ağzına kadar dolduruyorum.

Sevgiler
  • paramolacak  (05.07.19 16:50:00) 
sıvı kullanıyorum. bir kapak. sadece büyük bölmeye koyuyorum.


  • sir gawain  (05.07.19 17:04:09) 
toz deterjan ise bir çay bardağı yeterli. ön yıkama yoksa tek göze koymak yeterli.


  • babilbaligi  (05.07.19 17:17:19) 
sıvı deterjan için 80ml'yi direk ölçü kabıyla çamaşırların üstüne koyuyorum.


  • reactionic  (05.07.19 17:22:35) 
şimdi tek tek sorulanlara cevap vereyim.

küçük bölme ön yıkama, büyük bölme ana yıkama.

ön yıkama seçilebilir bir şey, ön yıkamalı seçmediysen deterjanı sadece büyük göze koyacaksın.

ön yıkamalı programda ön yıkamada küçük bölmeye, ana yıkamada büyük bölmeye su gelir. durulamaya geçtiğinde durulama suları küçük bölmeden gelir. bu son cümleyi unutma.

eğer teknoloji çok değişmediyse, ön yıkamasız seçtiğinde de belki dalgınlık yapıp küçük göze de deterjan koymuş olma ihtimalini makine üreticileri de düşünmüş, önce küçük gözden faşşşş diye biraz su gelir, sonra o su durur, büyük gözden asıl su gelmeye başlar. makinenin teknolojisine göre, ön yıkamasız programda belki her iki gözden aynı anda su alıyordur, deterjan gözünü karıştıran olduysa ana yıkama deterjansız, durulama suyu deterjanlı olmasın diye. zira yukarıda cümleyi unutma demiştim, eğer şaşırıp deterjanı küçük göze koyup ön yıkamasız yaparsan, makine ana yıkamayı deterjansız yapar, ilk durulama suyuna da küçük gözdeki deterjanı alır. o yüzden ön yıkamasız programda her iki gözden de su gelebilir.

asıl soruya cevap: deterjanla birlikte verilen ölçekle 1 ölçek koyarım, üstüne de göz kararı az bi yolluk daha eklerim.
  • kibritsuyu  (05.07.19 17:28:28 ~ 17:31:09) 
@kibritsuyu'na bir ilaveyle katkıda bulunmak istiyorum yüksek müsaadenizle.

Eğer sıvı deterjan kullanıyor ve ön yıkamayı ihmal etmem, yıkarım diyorsan, her iki göze koyacağın bütün deterjanı ön yıkamada ve bir seferde hüpletebilen makineler varmış.

Bu alçaklığa tedbir olmak üzere 'makine ön yıkama suyunu alsın, asıl yıkama deterjanını sonra koyun diye bir ibare bulunabiliyor sıvı deterjanların üzerinde.
  • Mirket  (05.07.19 18:47:20) 
[]

yeni cikan albumler spotify'a hemen yukleniyor mu?

rammstein albumu yarin yuklenir mi?




 
yükleniyor hep. ama ben de aynı şeyin endişesindeyim nolur yüklensin


  • amugochi  (16.05.19 18:16:10) 
bilmeyen varsa album sizmis bu arada beklemenize gerek yok. ben telefonda oldugum icin indiremiyorum.


  • aydonno  (16.05.19 18:30:02) 
[]

meyve caylari ve biz

en sevdiginiz meyve cayi nedir? benimkisi bogurtlen, simdilik. dogus cayin bogurtlentlisini aldim, epey yogun tadi, iyi guzel. bim'den almistim bundna once kgreenwoch galiba markasi, kirazsapli aldim, biraz yavan geldi bana. markadan mi bilemedim.

tavsiye etmek istediginiz marka-meyve ikilileri var midir acaba?
bir de, faydali mi acaba bunlar? meyvenin binde biri falan sonucta, icerken ayni zamanda mmm cok saglikliyim diyebilir miyim? yoksa tadi guzel ic iste, zararli degil tabii ki ama cok faydali harika bir sey de degil mi dersiniz. ne dersiniz. yaksamlar. cok da guzel kokuyo he. alin bogurtlenlisinden.

 
aktardan alır içerim neymiş o doğuş hımmş çok güzel çok faydalı kafamda saç bile çıkarıyo olayı?

hibisküs severim, papatya severim, rezene severim, ıhlamur severim, kuşburnu severim

hiç birini de paketli almam

gemideyken nane ve kakao çayı içerdim, ikisi bir arada, blendax şampuan gibi. yanına da bi paket after eight açtım mı benden keyiflisi yoktur.

hibisküsün tadı kuş burnu gibidir, ucuzdur, sıcak ve soğuk içilebilir, c vitamini deposudur ve şekeri düşürür.

rezene ve patatya sakinleştirici etki yapar. papatya güçlü bir antiseptiktir ayrıca.

kuşburnunda da bol c vitamini vardır.

seninkinde ne var? kırmızı gıda boyası, aroma, üç gram böğürtlen olduğu iddia edilen toz.

ha unutmuşum roibos severim çok, çok acayip süper bişey. genelde vanilla roibos olur.
  • killerbee  (07.05.19 22:39:38 ~ 22:48:17) 
SENSİN UC GRAM TOZ.

saka yaptim hehe. icindekilere bakmistim ya boya falan yazmiyor, asil meyvesi disinda birkac meyve daha, tarcin marcin aroma yaziyor o kadar. gida boyasi olsa yazilirdi bence. zararli diyemeyiz bence sirf paketli diye ya, faydasizdir anca. aktarlari da deneyebilirim o zaman tşk.
  • aydonno  (07.05.19 22:49:52) 
Dogadan chai gurme. Butun gun bi kahve bi chai gurme bi kahve bi chai gurme. Sonra bi daha chai gurme. O kadar kiymetlimiss.


  • logic  (07.05.19 23:05:04) 
Ben bu sıralar Doğadan'ın olsa gerek Yaseminli Yeşil çayını içiyorum. Sade yeşil çayın tadı yavan geliyor ama bu yumuşacık akıp gidiyor.

Onun dışında büyülü bohça mı ne vardı bir ara ona çok takmıştım, o da güzeldir.
  • chicha  (08.05.19 09:25:46) 
kış çayı güzel oluyor karışık meyveli,orman meyveli de geçiyor bazı yerlerde.


  • natallica  (08.05.19 09:32:36) 
karışık bitki çaylarını sağlıklı bulmuyorum. yıllar önce bir doktorum ısı ile bir sürü bitkinin biraraya gelince nasıl bir etkileşim göstereceğini bilemezsiniz, asla karıştırmayın demişti. ambalajlı olanlar içinde paketli ürün tüketmemeye gayret ettiğim için uzak duruyorum.

yazın biberiye kurutuyorum mesela ben, kuru rezene alıyorum baharat olarak, bunları demliyorum. taze zencefil dilimleyip atıyorum kaynar suya, çok azda limon suyu. meyvelerin kendilerini de demliyorum doğrudan, örneğin ıhlamur demlerken içine ayva dilimleri atıyorum. elma, portakal ve mandalian doğrayıp demliyorum, ya da elma ve tarçın. iki dal taze naneyi büyük bir kupaya koyup kaynar su ekliyorum. ya da yazın çelik tencere içinde güneşte çay/yeşil çay demliyorum, süzüp içine limon dilimleri atıp buzdolabına kaldırıyorum, bazen içine şeftali rendeliyorum, mis gibi ice tea oluyor. gibi gibi. tüm bunlarda en çok dikkat ettiğim şey bitkiyi/meyveyi ekledikten sonra kaynatmamak, sadece demlenmeye bırakmak ve bitkileri 3-4 dakika sonra suyun içinden almak. meyveler kalabiliyor su içinde.
  • Phoebe  (08.05.19 11:04:29 ~ 11:04:56) 
[]

en sevdiginiz ressam kim?

benimki rene magritte. harika yav cok begeniyorum. hatta haddimi asarak magritte > dali diyorum. sacmalama sen ne anlarsin, magritte iyi hos eyw de dali ile karsilastirilamaz gibi seyler soyleyebilirsiniz nedenleriyle.




 
eksisozluk.com

burada da yazdığım gibi çok anladığımdan değil ama bunları yazmışım. magritte'i ben de severim, magritte > dali'ye itiraz etmem. yazmış olduğum remedios varo'yu da beğenebilirsin.
  • tepedeki psychedelic adam  (05.05.19 23:08:27) 
grimshaw


  • 000000  (05.05.19 23:13:57) 
En sevdiğim değil. Hem ben de çok anlamıyorum+1
Ama filippo palizzi nin köy ve doģa temali tablolarıni seviyorum.

Bir de Tetsuya ishida' nin karamsar sürrealist tabloları baktikça dusunduruyor, sorgulatıyor.
  • Amaranta ursula  (05.05.19 23:14:59) 
Caspar David
İlya Repin

  • efreet sultan  (05.05.19 23:17:26) 
Gustave courbet


  • dont eat me  (05.05.19 23:43:20) 
şu en sevdiğimdirden ziyade, empresyonistleri severim. ayrıca magritte>dali ye +1 :)


  • j lithium  (05.05.19 23:52:16) 
leonardo da vinci

bugunlerde su tablousunu eksiup.com ve elinde tuttugu seyi resme dokusune hayran kaliyorum
  • Leonardo~Da~Vinci  (05.05.19 23:52:49) 
Jean Michel Basquiat

Mary Luke critiquecollective.com

Mustafa Özel www.mustafaozel.com.tr
  • old possum  (05.05.19 23:57:49 ~ 06.05.19 12:03:33) 
Salvador Dali, Edvard Munch, Van Gogh


  • taurina  (06.05.19 00:00:01) 
Resimden hiç anlamıyorum ama Evgeny Lushpin’in resimlerine bakmaktan büyük keyif alıyorum.


  • (s)AINT  (06.05.19 00:01:11) 
Ayvazovsky


  • black holes in the sky  (06.05.19 00:23:53) 
Resimden hiç anlamıyorum fakat goya ve caravaggio'nun birer dahi olduğunu düşünüyorum


  • rakicandir  (06.05.19 00:41:34) 
batı sanatında kandinsky; çünkü soyut resim ve renkler üzerinde geliştirdiği manifesto ve literatürde picasso'nun ve tüm soyut, gerçeküstücü kim varsa onların babası sayılması.

ruslardan ivan ayvazovski; çünkü istanbul ve deniz

(ayvazoski'nin tabloları bana beirut'un bir klibini anımsatıyor www.youtube.com )
  • füt  (06.05.19 08:49:31) 
claude monet.


  • mikahakkinen  (06.05.19 09:03:43) 
siz daha cok batili ressamlara atifta bulunmussunuz ama ben folk arta merakli bir insan olarak, genelde begendigim seyler dogu agirlikli. turk kulturunden minyaturun genel tasarimi, japonlarin bu dalga cizimleri gibi, daha yumusak tasvirler.
fakat illa batili olsunderseniz zamaninda arnolfini portresini cok begenmistim, detay konusunda inanilmazdi.
www.youtube.com
yukariya da tabloyu ayrintilariyla anlatan bir video biraktim, evde de bu tablonun mini bir kopyasi var bu arada.
bir de ayrintili bir fotosunu ekliyorum,
www.wikizero.biz
bunun disinda biraz modern kacan fakat yine daha aydinlik kolay tuketilen amerikali bir ressam/artist var.
(git: norman rockwell)
amerikanin ruhunu en iyi yansitan eserler bu adamdan cikiyor.
  • mavicorap  (06.05.19 11:24:19 ~ 11:35:35) 
En cok sevdigim Gottfried Helnwein. Satoda yasamasindan, sanat anlayisini ve deli olmasini da seviyorum.

Max Ernst ve Chagall´i cok ayri seviyorum. Bu ikisinden uzak duramam herhalde. Eserlerini gormeye giderim, evimde duvarima asarim... Botticelli hayranligim da buyuyor. Belki sevgiye donusur?

Gotik resmi, (sanirim gec?) Orta Cag resmini cok seviyorum. van Eyck ve Jean Fouquet´i ozellikle.

Gormedigimi sevemem, gormem lazim.
  • buf-e kür  (06.05.19 11:56:13 ~ 12:07:03) 
[]

pet sematary - hayvan mezarligi 2019

izleyen var mi? gidilir mi? imdb puani dusuk, korku filmi olmasindan mutevellet midir? hikaye stephen king'in zaten, kotu bi film olamaz diye dusunuyorum?




 
Yarısında çıktım. Ama başkalarına çekici gelmiş olabilir.


  • caletti  (05.05.19 18:40:28) 
Kitabını okuduysan orjinal film bile basit gelmiştir. Orjinal filmi izleyip sevdiysen bu çok kötü gelecektir ama ikisini de yapmadiysan izlenir.


  • fatih in fedaisi  (05.05.19 20:00:43) 
[]

son zamanlarda edindiginiz guzel aliskanliklar

merhaba. ben basliyorum: son bir aydir falan her gece lenslerimi cikariyorum. bi de sigarayi biraktim. kirk yilda bir alkolle bir iki tane iciyorum.

benimkiler zaten yapilmasi gerekenler, o yuzden kotu oldu ama olsun, sizinkiler daha guzel olsun. onlar da bi sey mi ben neler yapiyorum diyin ^^


 
Son 1.5 aydir vejetaryenim.

Et yemeden de cok güzel beslenebildigimi fark ettim, güzel oldu.
  • chitosan  (30.04.19 18:29:23) 
ben de 1 yıldır kola içmedim.
günlük tutuyorum, kısa kısa iyi geliyor valla
yürüyüşe başladım.
  • wishmaythşngs  (30.04.19 18:32:47) 
Ekmeği bıraktım. Gerçi birakalı 2 hafta kadar oldu daha:/


  • Amaranta ursula  (30.04.19 18:37:00) 
Kitap okuma sıklıgım cok artti ve cok keyif aliyorum


  • balpolen  (30.04.19 18:43:33) 
günde en az 30 dk kitap okumaya başladım birkaç haftadır. başlarda 5 dk bile zorluyordu ama şimdi kendimi salsam 2 saat aralıksız okurum. sınırlandırmaya çalışıyorum 30 dk ile :). Instagram'da gezmekten çok daha fazla faydasını gördüğüm kesin :)


  • bidakikanizialicam  (30.04.19 18:44:45) 
Şekeri kestim birde İngilizcem iyi değil belki birazda geç oldu ama reading yapıyorum keyifli geliyor.


  • Topalordek  (30.04.19 18:47:20) 
İhtiyacım olmasa bile mal veya hizmet alıyorum ve can çekişen ekonomimize her gün hatrı sayılır bir katkı yapıyorum ^^


  • '  (30.04.19 18:54:34) 
gece, yatmadan önce bilgisayar, tv veya telefon gibi teknolojik aletlere takılmayı kestim.
işten geç geldiysem, hiç o cihazlara takılmadan direk uyuyorum.
işten biraz erken geldiysem de, yatmama 1, 1,15 saat kala teknolojik alet kullanımı bitiriyorum ve o vakitleri kitap okuyarak değerlendiriyorum.
ilaç gibi geliyor.
çok daha sakin ve huzurlu biri olmaya başladığımı hissediyorum.
  • pangea  (30.04.19 20:34:49 ~ 20:35:55) 
normalde asık suratlı bir adamım, dışarıda bir şey alırken insanlara gülümsemeye başladım. iletişim daha iyi oluyormuş :)


  • panamera  (30.04.19 20:57:55) 
Spora başladım. Bisiklete binme süremi arttırdım havalar düzeldiği için. İngilizce öğreniyorum. Yemek tabaklarını küçülttüm porsiyonları küçültmek için.


  • ceyhan prensi adana  (01.05.19 14:07:51) 
[]

muse - bu klip hangi sarkiydi?

klipteki kiz, bakiciydi sanirim. ev sahipleri evde yokken kiz evde dolasiyor etrafi kurcaliyor, kadinin mucevherlerini deniyor falan. kiskanclik var biraz. aynali bir kisim vardi bi de, ayna kiriliyor kiz yansimadan kendini goruyor vs.

ben bu grubu cok severdim ya. cok fazla sarkisinda kendimden gecerdim, etkilenirdim bayagi. uzun zamandir dinlemiyorum bak su klibi bile hatirlayamadim, bulamadim. bari sunlari izleseydim bi canli ya.


 
buldum.

"sunburn"

duyuruyu silmicem. herkes derhal dinlesin ve aynaya kafa atsin.
  • aydonno  (17.03.19 19:08:46) 
Bu şarkıyı ben de çok severim, grubu da birkaç sene boyunca her gün dinlerdim, ama solisti kendini popüler yaşama kaptırınca grubun müzik tarzı da epey bozuldu. Konser de vermiyolar artık pek, sanırım.


  • megalomaniac  (17.03.19 22:46:34) 
[]

CV'de x programı kullanmayı biliyorum demek

"knowledge of Trados Studio 2015"

böyle olur mu? yaygın başka bi kullanımı var mı?


 
skills kısmında trados studio 2015 olarak yazman daha hoş bence


  • isvicre rakisi  (04.03.19 13:16:45) 
ya da cumle icinde "I have over x years of experience with Trodos.." diyebilirsin. "knowledge of Trados Studio 2015" cumlesi o konuda genel bir bilgi sahibiyim seklinde algilanabilir. CV de daha somut cumleler kurmakta yarar var.


  • emrahday  (04.03.19 13:21:36) 
Belki biliyorsunuzdur ama su sitedeki formati kullanabilirsiniz. Bir cok dilde ornek cvler de var;
europass.cedefop.europa.eu

  • harmonikhakaret  (04.03.19 15:42:23) 
knowledge çok genel, kaç yıl kullandığınızı belirtin onun yerine veya onu kullanarak yaptığınız projelerden bahsedin.


  • taurina  (04.03.19 16:41:05) 
@taurina
onunla yapılacak çeşitli bir projesi yok, bu çeviri programı, başka bir işe yaramıyor.
CVde bir bölüme
CAT tools:
SDL 2015 yazman gerek zira adı 2011'den beri (şimdi düşündüm de hatta 2009dan beri) SDL, 2006-2007 olanlarda adı tradostu.
başka CAT tool kullanıyorsan onları da yaz (bende idiom, memoq, across, xtm ...hepsi yazıyor) ama SDL için kurulu olan tüm versiyonları, memoq içinse (preferred) diye yazıyorum. SDL ve memoq haricinde de kolay kolay almıyorum bir iş.
  • niye ama  (04.03.19 17:58:48 ~ 18:07:16) 
[]

akademik ilanlar hakkında

bugünden başlayarak geçtiğimiz son 5-6 ay içinde tüm üniversitelerin verdiği akademik ilanlara baktım, bölümüm için toplamda 6 adet araştırma görevlisi ilanı gördüm. (lisans son sınıf öğrencisiyim)

1.bu nasıl bir rakam sizce? bölüm mütercim tercümanlık/çeviribilim. yeni bir bölüm sayılır ama son yıllarda birçok yerde açılmış. kadro ihtiyacı olan/olacak bir bölüm denebilir mi? yoksa tam tersi mi?

ya her ne kadar yıllar içinde sayısı artmış bi bölüm olsa da örnek veriyorum tarih, türk dili, mühendislik vs. gibi her yerde olan bölümlere göre sayısı oldukça az, dolayısıyla akademisyen ihtiyacı da az olan bir bölüm. bunun iyi mi kötü mü olduğundan da emin değilim gerçi. rakiplerin az olması, bölümün olduğu en iyi üç üniversiteden birinden mezun olmam avantaj olabilir mi?

2. baktığım ilanların içinde yalnızca birinde 50d kapsamında atanacaktır yazıyordu, bunun belirtilmediği ilanlarda kadronun kalıcı olduğunu mu varsayıyoruz?

3. bölümün araştırma görevlisi kadrosu dışında, ingilizce öğretim görevlisi ilanlarına da baktım. asıl istediğim o çünkü. bu ilanların çok daha fazla olacağını düşünmüştüm ama yalnızca 2 tane gördüm, yine son 6 ay içinde.

bin tane özel üniversite açıldı hepsinde hazırlık var, devlet üniversitelerinde de çoğunda hazırlık var, seçmeli ya da zorunlu ingilizce dersi alan bölümler var vs. o yüzden daha çok açılan bi kadrodur diye düşünüyordum, neden öyle değil?

bunun daha kolay olacağını düşünmüştüm açıkçası bölümde arş. görevlisi olmaktan, ama daha az ilanı çıktı. linkedin'de english instructor yazınca çıkan profillere bakmıştım; herkes müt.ter/edeb/öğrt. üçünden birinden mezun olmuş, yine üçünden birinden yüksek yaparken/yaptıktan sonra üniversitede öğretim görevlisi olmuş. olana kadar özel kurumlarda çalışılmış vs. ama yıllaaar boyunca değil öyle, genç insanlar yani hepsi. bölümüme çok bayılmadığım için bu seçeneği daha yakın görmüştüm kendime ama dediğim gibi ilan sayısının azlığı düşündürdü beni. bu konuda ne dersiniz acaba? inşallah bi şeyler dersiniz :(

teşekkürler şimdiden.

 
Son 6 aya cok bakma. Temmuzdan-Araliga kadar ilan cikmadi yonetmelik gelecek diye. Butce aciklanmadigi icin Ocak ayinda da cikmadi. Bolumle ilgili cok bilgim yok, ona bilen cevap versin.

2- Hayir. Tum ars gor kadrolari 50/d artik. Belirmesi onemli degil.
  • evrim halkasi  (06.02.19 18:28:15) 
ceviri bölümleri özelinde konusursak:

1- son 5-6 ayda 6 tane ilan cok bile. cogu mütercim tercümanlik bölümünün kadrosu halihazirda dolu, yeni elemanda alinmiyor. alanlar da arastirma görevlisi ilani vermiyor cünkü arastirma görevlisi alirsan, o arastirma görevlisinin yl doktora yapacagi yer yok. diyelim ki mersin üniversitesine kadro actin bir tane, aldıktan 1 ay sonra ben istanbula yl doktora yapmaya gidiyorum diyecek 5 yil gelmeyecek. o zaman aldigin eleman senin isine yaramayacak.

2- son bir yildir yök kadrolarla ilgili bir cok degisiklik yapti, kim neye göre kadro isteyecegini şaşirdi. o sebeple cogu üniversite dogru düzgün kadro basvurusu yapmadi. üniversitelere kadro tahsisi önce cumhurbaskanligi yetkisi altina alindi, cb izin vermeden kadro acilmayacak dendi, sonra yetki hala cb'da ama simdilik yök kullansin dedi. yök de yetkisi olmayip sorumlulugu olan bir işin altina girmek istemiyor. o da agirdan aliyor kadro işlerini.

3- okutmanlik kadrosu istiyorsan eger, okutmanlik kadrolarında en az yl sarti getirildi, neredeyse tüm üniversiteler yl olmayan eleman almiyorlar, bir de cogu en az 2-3 sene üniversite düzeyinde deneyim istiyor. bu sebeple disaridan okutman olarak girmen cok zor, bir üniversitedeki okutman digerine basvuruyor, oraya geciyor. bunun bir sebebi de güvenlik sorusturmasi. eger hali hazirda devlet memuru degilsen, ilk defa memuriyete baslayacaksan güvenlik sorusturmasina tabi olacaksin, bu da (simdilerde daha kisalmakla beraber) en az 3 ay ile 1 yil arasında degisen bir süre kadroya girdigin halde göreve başlayamiyorsun demek. ama halihazirda bir yerde okutman isen bir baska devlet üniversitesine gececeksen, güvenlik sorusturmasina tabi degilsin. hemen başliyorsun. bu sebeple üniversiteler okutman kadrosunu aciklarken disaridan kimsenin giremeyecegi sekilde kadro aciklamayi tercih ediyorlar.

3- özel üniversitelerde durum daha farkli, daha kisisel iliskilerle yürüyor. sinavlarda torpil konusunda herkes devlet üniversitelerine yükleniyor ama özel üniversitelerdeki hocaların cv lerini acin bir okuyun lütfen, nereden nereye gelmis insanlar. torpilin hası özel üniversitelerde dönüyor.

4- akademik kariyer istiyorsan, tercihen yurtdisinda yl a başla, bitir, sonra tekrar düsünürsün. hala istiyorsan devam edersin.
  • proteus  (06.02.19 18:58:01) 
"bu sebeple üniversiteler okutman kadrosunu aciklarken disaridan kimsenin giremeyecegi sekilde kadro aciklamayi tercih ediyorlar."

bunu hiç anlamadım. "gizli" şekilde mi açıklanıyor yani, nasıl oluyor ki o?
  • aydonno  (06.02.19 19:23:11) 
koşullari ona göre belirliyorlar.


  • proteus  (06.02.19 22:52:26) 
[]

fotografcilikta subject

turkcede ne denir subject'e?




 
konu, fotoğrafın konusu yani.


  • killerbee  (31.01.19 10:42:44 ~ 10:42:54) 
bir de, "night scene photos" gece goruslu fotograflar mi olur gece sahneli fotograflar mi? gece sahnesi hic duymadim ama terim sanirim, hangisi?


  • aydonno  (31.01.19 10:43:07) 
ya subject's face diyor da bi yerde cumle icinde, insan olunca fotografi cekilen kisi subject deniyor sanirim ondan konu diyemedim. "subject's face or the landscape" diyor mesela.


  • aydonno  (31.01.19 10:45:11) 
özne de olabilir.


  • lazpalle  (31.01.19 10:50:36) 
tam olarak ne öğrenmek istiyorsun?

insan fotoğrafı çekiyorsan gözlerine odaklaman lazım makinayı. kuş çekiyorsan kedi çekiyorsan canlı bişey çekiyorsan fokus gözlerde olmalı.

manzarada öyle değil ama manzarada her yer net olmalı bu yüzden yüksek f kullanıp odaklaman lazım.

haliyle insan çekiyorsan konusu insan manzara çekiyorsan da manzara oluyor.

night scene photos da yüksek iso ayarlanmış düşük ışıkta gece çekimi için bir mod sanırım

fotoğraf makinası kılavuzu mu okuyosun :)
  • killerbee  (31.01.19 10:50:53 ~ 10:56:23) 
model bence.
poz veren kişi

ya da fotoğrafını çektiğiniz manzara da olabilir.
  • interview with the vampire  (31.01.19 10:55:47) 
yok fotograf cekmiyorum ceviri yapiyorum ondan sordum. tesekkurler


  • aydonno  (31.01.19 11:04:51) 
Fotoğrafta subject , ‘fotoğrafı çekilen şey’ dir.


  • rakidabalikolsa  (31.01.19 12:02:29) 
[]

çevirmenlere sorular

Aşağıdaki hususları nasıl çevirirsiniz?

1. "I understand ..." onam formunda geçiyor.
2. "You agree that..." "You also agree that..." hukuki bir metinde geçiyor.
3. "Small is the new big" ("yeni moda küçük" dedim ben.)
4. "The original small footprint phone." (öncesinde küçük, az yer kaplayan bir telefondan bahsediyor "small is the new big" diye; sonra bu başlıkla başka bir telefon anlatıyor. "esas küçük telefon" dedim ben buna ama hiç beğenmedim.)

 
#4
ilk cikan (veya en eski) kucuk telefon
(originali, ilk cikan- ilk defa yapilan diye yorumlamak yanlis olmaz burada)
  • parcxerox  (16.12.18 01:11:12) 
[]

freelance çevirmenlik - belge ibrazı?

freelance çevirmenlik için başvurduğum büro belge ibrazı yapıp yapmadığımı sordu. yapmıyorum deyince şu cevabı aldım:

"Ödemeler karşılığında evrak ibraz edebilmeniz ne yazık ki elzem, yasal zorunluluk. Evrak ibrazı yapamamanız halinde geriye tek bir yöntem kalıyor, Gider Pusulası

Unutmadan hatırlatmak isterim; kendi adınıza evrak ibrazı yapamasanız dahi evrak ibrazı yapabilen yakınlarınız aracılığı ile ödemelerinizi alabilirsiniz.



Peki bu yöntem nasıl bir yöntemdir?



Toplam hak edişinizden %20 stopaj kesintisi yaparak ödemenizi gerçekleştiririz. Ancak gider pusulasının handikabı yıl içinde bir kişi adına sadece bir defa düzenlenebiliyor olmasıdır. Belge ibraz edildiğinde ödeme yapılabileceğinden bu, bir kişiye yılda bir defa ödeme yapılabileceği anlamına geliyor.

Güvenebileceğiniz (kardeş, anne, baba vb.) farklı kişilerin bilgilerini (T.C Kimlik numarası , adres, ad soyad) verebilirseniz birkaç ayda bir ilgili kişilerin adlarına gider pusulasını düzenler, ödemeyi ilgili kişinin hesabına gönderiyor oluruz.

Ödemeleriniz elle tutulur bir rakama ulaştığında ihtiyacınız olan bir zamanda sizin adınıza Gider Pusulası düzenler ödemeyi hesabınıza göndeririz. Devam eden ayları da yine konuşuyor oluruz. Ancak açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Gider Pusulası yöntemi ile çalışmak her iki taraf için de çok istenen bir yöntem değildir.



Tool kullanımı konusunda da biz gereken desteği sağlıyor olacağız.



Ödeme şeklinde mutabıksak eğer deneme metni gönderebilirim."



wtf, bu kadar önemli bi konu mu bu? herkes yapıyor mu bunu? sanmıyorum. neden burası bu konuda ısrarcı bu konuda?

anlamadım.

 
neden ısrarcı: sana yaptığı ödemeyi masraf gösteremezse adam onun vergisini ödüyor o yüzden. şu sıralarda da maliye uçan kuşu soruyor. evrak ibrazı dediği şey senin serbest çalışan olarak kayıtlı olman sanırım e sen de değilsin o zaman gerçekten tek yöntem gider pusulası. onu da gerçekten aynı kişi sürekli gider pusulası kestiyse maliye bu ne böyle arizi kazanç olmaz diyor.
keşke herkes yapsa bu arada.
önüne gelen kayıtdışı çalışıyor vergi/prim ödeyen insanların suçu günahı ne?
  • niye ama  (10.12.18 13:20:48) 
ben büronun ciddiyetini sevdim, vergisini veren büro size de ödeme aksatmaz, yamuk yapmaz gibime geliyor. Bu konuda sağlam olduklarını hissediyorum.


  • insert coin  (10.12.18 13:28:59 ~ 13:30:05) 
Serbest çevirmenlik vergiden muaf mesleklerden biri yalnız. Evde yapılan işle aynı kategoride hatta. Çok ayrıntısını bilmiyorum şu an ama bize öyle denmişti (Mütter 2. Sınıf öğrencisiyim) belki sizin iş biraz farklıdır.

Ek: bayağı yanlış biliyormuşum sayende ben de öğrenmiş oldum favorilerim duyuruyu tşk :)
  • birsürüsorumvar  (10.12.18 13:30:16 ~ 17:45:54) 
serbest çevirmenlik vergiden muaf filan değil
muaf olmanın bir koşulu var telife tabi eser çeviriyorsanız onun da bandrolü mandrolü varsa...veya bunun gibi birkaç istisna var
bildiğimiz normal piyasa çevirisi, grafik tasarımcı, proje çizen mimar, kod yazan mühendis, içerek üreten sosyal medya yöneten...serbest çalışan ne vergiye tabiyse aynısına tabi.
  • niye ama  (10.12.18 13:39:10) 
vergiden muaf değil maalesef. 27 senelik tercümanım. Ve bayağı bayağı vergisini ödüyoruz.
Şahıs firması olarak serbest meslek makbuzu kesiyorum ve stopajını da ödüyorum.
Firma size gider makbuzu imzalatabilir, ancak senede bir kez kısmına takıldım, ben şahıs firması olmadan önce yaptıkça imzalıyordum hep.
  • cedilla  (10.12.18 14:28:50) 
@ cedilla
bunun sıklığı konusu yasada belirlenmiş bir konu değil
yani maliye "takmak isterse" takabiliyor
yoruma açık
bazısı diyor senede 3-5 kereye kadar arizi kazanç olur
bazısı diyor yok öyle 5 kere makbuzla arizi iş olmaz, sizin düzenli iş ilişkiniz var...
  • niye ama  (10.12.18 14:59:47) 
[]

kiralama sözleşmesi ing.

renting of real estate contract

contract of real estate renting vs vs ne denir buna dogrusu ne


 
Lease Agremeent
Lease Contract
Rental Agreement
  • sulidin  (21.11.18 16:41:53) 
"lease agreement" olur, yaygindir.


  • viva paulista  (21.11.18 16:57:55) 
lease agreement kesinlikle.


  • lesmiserables  (21.11.18 17:40:04) 
soruya kaynak yapayım: lease ile rent arasındaki fark nedir?


  • sekerse tehlike  (21.11.18 17:45:36) 
araba vs kiraliyorsaniz lease agreement
ev kiraliyorsaniz rental agreement dogrudur

  • jessie mccoy  (21.11.18 18:25:44) 
ulkeden ulkeye degisebilir. ev icin benim gordugum rental agreement kullanilir. lease arabalarda yaygin, faizli uzun donem kiralama diyebiliriz. lease sonunda satin alma opsiyonu olur genelde, ya da araci geri verir yeni bir arac ile devam edersin. km siniri falan da olur, sene 15000km'yi gecemezsin gibi. kuzey amerika'da araclarin hatiri sayilir bir kismi lease'dir, araclar bir asset sayilmadigindan kimse bavul dolusu para verip almak istemez.


  • cooperr  (21.11.18 19:01:30) 
Rent genelde kısa süreli kiralamalar için kullanılır. Rent a car gibi. Ama sözleşmesi yapılan, genellikle ticari olan mesken ve birkaç aydan fazla devam eden kiralamalar lease olur. Araç, mesken farketmez.


  • lesmiserables  (21.11.18 19:46:35) 
mevcut 6 aylik ev sozlesmemin ilk sayfasinda kapi gibi "lease agreement" yaziyor.
araba deyil, ev.
faizli deyil (haram zaten), satin alma opsiyonu da yok (nerdeee).
  • viva paulista  (21.11.18 20:02:37) 
@ sekerse tehlike

"rental agreement" kisa sureli (genellikle 30 gun civari) mulk kullanim hakki icindir. onceden yazili sonlandirma / fesih bildirimi ile biter, aksi takdirde otomatik olarak uzar. mulk sahibi ihbar suresine riayet etmek kaydiyla sartlari degistirebilir (kirayi arttirabilir).

"lease agreement" ise genellikle uzun sureli (alti ay, bir yil) kiralanan mulkler icindir. mulk sahibi, kira sartlarini (ucret da dahil olmak uzere) sozlesme suresince (kiraci sartlara riayet ediyor olmak kaydiyla) degistiremez, ancak kiracinin onayi olursa degistirir. lease agreement bitisinde otomatik olarak uzamaz, ancak mevcut sartlarin aylik olarak devam etmesi yonunde mulk sahibinin mutabakatiyla kiraciligin devami yonunde temayul vardir.

daha ayrintili bilgi icin:
www.quora.com
  • viva paulista  (21.11.18 20:17:56) 
dedigim gibi ulkeye gore degisir..dolayisiyla hadisenin nerede olduguna gore kontratin basina yazilacak sey degisiyor.


  • cooperr  (21.11.18 23:10:32) 
[]

çevirmen ücreti

çevirmenlik yapmak için başvurduğum büro 1000 karakter/8 tl çalışıyoruz biz tercümanlarla demiş. dil ingilizce.

"8 tl anandır" diyim mi. çünkü yani ben bunun okulunu okuyorum terbiyesiz adam son sınıfım hem de. tecrübem yok daha önce çeviri yapmadım bi yere ama olsun kdjfs.

tecrübe olsun diye kabul edeyim mi yoksa "piyasayı düşürme oç" mu dersiniz?

 
önce bir iş al
yap.
büronun kabul edebileceği düzeyde iş yapabiliyor musun, pazartesi 9a teslimli işi 8.30a kadar göndermiş oluyor musun yoksa sabah 8'den itibaren cep kapalı, maille ulaşılmaz, arazi mi oluyorsun.
sen de gör, büro da görsün.
ha tabi daha iyi para veren yer ara, en azından ararken artık tecrübesiz, yeni mezun olmak üzere olarak değil de iş yapma tecrübesi olan biri olarak başvurursun. kendini de bilirsin.
piyasayı düşürmüyorsun. piyasa düşük zaten. sen ancak kendini kanıtlayıp kendi piyasanı yükseltebilirsin. onu da ancak iş yapmayı becerebiliyorsan yapabilirsin...onu da bilmiyoruz. bakalım yapabiliyor musun?
not: okulda hiçbir şey öğretmiyorlar. emin ol.
  • niye ama  (18.11.18 15:58:00) 
o 8 i yan çevirip sonsuzluğum ol de direkt.

lan 2010'da da 8 di şimdi de sekiz bu?
  • binder dandet  (18.11.18 16:02:41) 
8 tl anandır söylenecek en güzel şey olur bence de. O işin yarı parası değil o. Hayvan herifler, bokunu çıkardılar sömürünün.
Tecrübe tamam da o da bi yere kadar yani. Milleti enayi sanmasınlar.

  • buff  (18.11.18 16:18:55) 
Onlar da biliyor o fiyatların ne kadar düşük olduğunu. @niye ama +7390456455.


  • bir peynir kutusu kibrit  (18.11.18 16:41:25 ~ 16:41:44) 
Bu işin piyasası maalesef böyle. Hele ki kan emici bürolara denk gelirsen onlarda ancak bu kadar oluyor işte. Son 2-3 yıldır fiyatlar hep aynı. O yüzden şaşırmadım. Ama bence çok da kötü bir fiyat vermemiş piyasa şartlarına göre (çeviri bürosu fiyat skalasına göre). Zaten mezun da değilsin, tecrüben de yok. Bence kabul et, yapıp yapamadığını, yetiştirip yetiştiremediğini gör. Sonra fiyatı tekrar konuşursun.

Bu iş böyle, gittikçe daha da kötüleşecek. O yüzden yıllardır tanıdığım herkesi uzaklaştırmaya çalışıyorum bu işten.
  • skooma  (18.11.18 16:47:45 ~ 16:49:00) 
en kötü iş, işsizlikten iyidir.
bence kabul et.
hem tecrübe olur hem de kendini daha iyi tanırsın.
  • pangea  (18.11.18 16:59:49) 
özelden de konuşmuştuk çeviri üzerine. tecrüben olmadığını belirtmişsin, ki burada da söylemişsin.

1000 karakter = 8 TL deneyimsiz biri için normal. zira başlangıçta 1 saatte toplamda 3bin karakter yapabileceksin. ancak çevirini ilerlettikten sonra 10-15 TL arası bi fiyat kabul ederler (ya da eden yerlerle çalışabilirsin).

ayrıca okulunu okuyor olmak çeviri yapabileceği anlamına gelmiyor, ki bunu bürolar çok iyi biliyor. çeviri yapmak için "sadece okullu olmak yetmez, alaylı da olmak gerekir" diye belirtmiştim.
  • lesmiserables  (18.11.18 17:25:28 ~ 17:29:01) 
çevrilmiş haliyle mi bin kelime yoksa çevrilecek metin mi bin kelime?


  • d e j i n  (19.11.18 16:03:35) 
[]

turklerin islamiyeti kabulu ve ilber ortayli

ilber dedemiz bu konuda turklerin islami araplarin kilic zoruyla kabul etmesi diye bir sey yoktur diyor. surada ve bir kac yerde: youtu.be

buna sasiran bir tek ben olamam heralde. diger soyledigi seyler mantikli, iste sak diye gecmedik islam'a, uzun bir surecte oldu vs. de, tarihi bir gercek sandigim araplarin turkleri dogramasini reddetmesine sasirdim ve kafam karisti.

yani sunu dese tamam, evet dogradilar ama biz dogradiklari icin degil isimize geldigi pragmatist ve yavusak bir millet oldugumuz icin kabul ettik. gerci bu da cok sacma lan.

neyse bu konuda ilber ortayli'nin veya diger onemli tarihcilerin goruslerini okumus etmis bilen varsa aydinlatirsa sevinirim. ARAPLAR TURKLERI FALAN KESMEDI SALAK NERDEN VARDIN BUNUN TARIHI BI GERCEK OLDUGU KANISINA CAHIL OC falan demek de serbest...

 
Turkler islamiyeti farslardan ogrendigi icin olabilir. Turkler, araplarla bayaga savastilar. arap gtverenleri, Turkleri kilictan da gecirdiler, kole olarak da aldilar.


  • ubi dubium ibi libertas  (07.10.18 15:08:37) 
Kilic zoruyla kime neyi kabul etirebilirsin ki? Hadi birine ettirdin, sonraki nesil buna katlanir mi? Kaldi ki sonraki sobraki sonraki nesili dusunemiyorum. Kilic zoruyla degil muhabbetle kabul etmisiz diye biliyorum. Arastirmana tasavvuftan basla derim.


  • füt  (07.10.18 15:23:37) 
Ilber'i fazla milliyetçi ve peşin fikirli buluyorum. Bilgisine birşey diyemem ama analizlerine güvenmiyorum.


  • herhaltibiliyoring  (07.10.18 16:42:03) 
Ben sasirmadim cunku ben de zorla kabul ettirmediler diye biliyordum.


  • stavro  (07.10.18 16:48:25) 
Türkler gibi savaşçı bir millete zorla bir şey kabul ettirilebileceğine inanmak zaten çok zor değil mi?


  • John Bloor  (08.10.18 10:40:42) 
[]

kyk ve sigortalı çalışmak

şimdi ben kyk yurdunda kalıyorum kyk kredisi alıyorum. yurtkur'u aradım sordum sıkıntı olur mu diye kredi ve yurtla ilgilenen numaralar ayrıydı, kredi başkanlığı kredin kesilir dedi yurt kısmı da yurtta kalabilirsin asgari ücreti geçmedikçe dedi ama pek emin değil gibiydi yanındakilere sordu falan.

riske atmak istemiyorum da merak ediyorum böyle çalışanınız var mı?


 
kredi mi burs mu? ben hem kredi alıyorum hem de sigortalı çalışıyorum, sıkıntı yok


  • giovanne  (01.03.17 14:51:52) 
kredi alıyorum ben. arayıp sorduğumda kredin kesilir dedi net bi şekilde ücretli çalıştığın tespit edilirse. ama pek tespit edilmiyo galiba klslfkd? çok kararsız kaldım ya. işe başvurdum arayıp bişey demem lazım sigorta yaptırabilirim/yaptıramam diye.


  • aydonno  (01.03.17 14:58:54) 
hicbir sey bilmeyen yeni yöneticilerden bihaber cunku o kesilir diyenler. yapilan son degisiklikle asgari ucret seviyesinde maas alirsan kesilmes. fazla alirsan kesilir.

internette son degisikligi bulabilirsin.
  • blue eyes white dragon  (01.03.17 15:01:35) 
Kyk yönetmeliğinde yazıyor. Google dan bulabilirsiniz.


  • market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava  (01.03.17 15:01:53) 
11) Yurtta kalmakta olan bir öğrencinin ücretli çalışma kıstası nedir?

Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliğinin 6. Maddesinin (f) bendinde “Zorunlu staj hariç asgari ücretin üzerinde ücretle bir işte çalışmaması” hükmü yer almaktadır.

yurtkur.gsb.gov.tr

21-HANGİ DURUMLARDA ÖĞRENİM KREDİSİ KESİLMEKTEDİR?
• Öğretim kurumundan ayrılma, çıkarılma veya geçici olarak uzaklaştırılma,
• Vazgeçme, izin alma, kayıt dondurma,
• Sağlık sebebiyle öğretim kurumuna devam etmeme,
• Öğretim kurumunun kapatılması,
• Kurum yurtlarından süresiz çıkarma cezası alınması,
• Asgari ücret düzeyinde devamlı gelirle çalışma,
• Kesin hükümle mahkum olma,
hallerinde öğrencilerin öğrenim kredisi kesilmektedir.

yurtkur.gsb.gov.tr

www.resmigazete.gov.tr

Barınma şartları
MADDE 6 – (1) Yurtlara başvuru ve barınma şartları;

f) Zorunlu staj hariç asgari ücretin üzerinde ücretle bir işte çalışmaması,

Teşekkür ederim cevaplayanlara. Yurtkurda telefon açanlara etmiyorum. salahlar.
  • aydonno  (01.03.17 15:35:46) 
[]

2013 ly5 vs. 2014 lys5

Hangisi daha zordu?




 
Bi de sunu sorayim 2013 lysde 4 yanlis yapan 2014de kac yapardi mesela. Bu biraz sacma oldu ama tahmin yurutebilirseniz iste.


  • aydonno  (18.02.15 18:47:38) 
lys ne?


  • bedbed  (18.02.15 18:54:27) 
3


  • bir ileti paylastim  (18.02.15 19:35:30) 
2014 Daha kolaydı. Seviyeye göre 2013'ten 5-7 doğru fazla yapılırdı bence.


  • hala mi ceren yahu  (19.02.15 01:38:08) 
[]

tren

trene bindiniz mi hiç




 
yaptım. her türlüsü çok güzel. nerede olursa olsun çok güzel. hızlısı da yavaşı da.


  • vedat chili peppers  (11.06.14 19:25:25) 
Trakya bölgesel trenini çok kullanmışımdır fakat 2-3 senedir çalışmamakta.


  • atom karincanin torunu  (11.06.14 19:27:02) 
Ben de hic binmedim. Eksikligini hissetmedim. Taka tuka, longur longur birsey gibi geliyor bana. Hatta tren mi kaldi yaa diyorum kiziyorlar. Nostaljisever romantiklere gore bence. Tabi bizdeki trenlerden bahsediyorum.


  • kerbeee  (11.06.14 19:28:23) 
çocukken bir kez yaptım, tadı damağımda kaldı. şansıma, benim üniversiteye başlamama yakın, çok işime yarayabilecek tüm rotaları kapattılar hızlı tren çalışması var diye. gerçi çok incelemedim bilmiyorum şu an durum nedir ama işte eskişehir'de olsun, ankara'da olsun bir sürü insan vardı görüşebileceğim. trenle zıp zıp gidip gelirim diyordum. çok daha ucuz oluyordu çünkü, eh yolu da seviyorum.

türkiye gibi demiryollarına neredeyse hiç önem verilmeyen bir ülkede trene binmemiş olduğunuz için eziklemeleri çok garipmiş. türkiye içinde bir yerden bir yere trenle gitmek için mantıklı hiçbir sebep bulamıyorum şu an ben açıkçası.

mesela ben çorlu'dayken garın nerde olduğunu bile bilmiyordum. istanbul'a, edirne'ye trenle çok daha ucuza gidebilirdim ama gardan şehir merkezine gidene gelene kadar zaten otobüs parası çıkıyordu.

o yüzden türkiye'de trene binmeye gerek bile yok bana kalırsa. kullanışlı olan hat-rota-hede sayısı çok az.
  • pescador  (11.06.14 19:33:15 ~ 19:33:39) 
bence binmelisin. guzel degisik bir havasi var. bir de avrupa'daki trenler, ozellikle almanya'nin trenleri cok tatli. 250 km/h hiz yapar ama farkina bile varmazsin. hatta durdugunu kalktigini bile anlamazsin.


  • osuruklu  (11.06.14 19:33:53) 
izmir-ankara kullanıyorum ben sık sık, geçen seneye kadar kuşetli vardı, kompartmanda fiş falan var laptopla oyun oynaya oynaya geliyodum yattığım yerden, istersem yemekli vagonda yiyip geyik yapıyodum, birsürü enteresan tiple tanıştım bu şekilde


  • mirty  (11.06.14 19:41:33) 
en kral ulasim yolu diyebilirim. hele avrupa'da dadindan yinmez. ucak gibi yok havaalanina git bekle bavulu oraya ver yok guvenlikten gec bin kusur seyle ugrasmaz, otobus gibi yorucu degildir. manzara vardir, koltuklar genis ve rahattir hizlidir da, bileti duzgun ayarlarsan buyuk sehirlerde durup yarim saat 1 saat gezebilirsin mesela yemek yiyebilirsin. bazi trenlerde yemek vagonu vardir orada da yiyebilirsin. giriskensen insanlarla tanisirsin muhabbet edersin, iyidir yani.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (11.06.14 19:50:48) 
tren yolculuğu çok güzel bişey. ilkokul çağımdan beri çeşitli sebeplerden ötürü tren hep hayatımda oldu. şimdi de her fırsatta biniyorum, hatta iş seyahatine çıktığım zamanlarda bile eğer iki nokta arasında tren varsa, tüm yol masraflarını şirket karşıladığı halde (şehirlerarası mesafe için bile taksiyi karşılıyorlar), en rahat araç yerine hep treni seçiyorum. o kadar güzel bişey benim için.

binmelisin bence, belki sen de aynı zevki alırsın. ama banliyö değil, uzun hatlara bin.
  • loveinaflipbook  (11.06.14 19:51:19) 
tren yolculuğu çok değişik bi şeydir. okula gidip gelirken kullanıyordum, sonra kaldırıldı.

"çok acayip bir şey. içinde garip bir samimiyet var, alışıldık olmayan. uykuya daldığım sırada başım yana düştüğünde eliyle düzelten de oldu, trende çiçekten taç yapıp gittiği yerde satan adama, tüm vagon fikir verildiği de. insanların hayatını öğreniyorsun mesela istemeden. onlar konuşuyor, sen duyuyorsun. arada müdahale etmek istiyorsun hatta.

o değil de bugün yanımda ayakta duran bir adam içten içe çok güldürdü beni trende, onu anlatmaya geldim ben asıl buraya. dedim ya, insanların hayatını öğreniyorsun istemeden. adam arkadaşına anlatırken duydum bunları da.

adamın karısı çok konuşuyormuş, durmadan konuşuyormuş. akşam olunca yatsa diye gözünün içine bakıyormuş adam kadının resmen. konuşma sebebi de kadının psikiyatra gitmesi ve psikiyatrın kadına, içinde ne varsa anlat, hiç tutma demesi. "o psikiyatrı bi yakalasam göstereceğim ben ona" diyordu adam en son ki trenden inenler olunca adam ve ekürisi ilerideki boş yerlere doğru yol aldı. ben de böylece bir insan hayatının daha sonuna geldim."

yazmıştım hatta sözlük'te. cidden garip bir samimiyet var trende. avukat adamın teki çıkarıp kartvizit bile vermişti bana hatta, iş ararken lazım olur diye. ne oldu o kartvizit şimdi, hiç bilemiyorum ama.
  • devilred  (11.06.14 19:56:32) 
Evet, banliyö trenini her gün kullanıyorum. Bölgesel trenle de birkaç kere gittim. Bölgeseller daha yavaş olsa da uçaktan daha konforlu.


  • Lim5  (11.06.14 19:59:31) 
biz bir grup arkadaşla istanbuldan ankaraya yataklıda gece yolculuğu yapmıştık. muazzam bir şey. kompartımanda toplanıp film izlemiş, muhabbet etmiştik. sabah da ankaraya yaklaştığımızda yemek vagonunda bozkır manzarası eşliğinde kahvaltı yapmıştık. al yanına sevdiceğini ya da bir kaç arkadaşını. güzel olur.


  • rahvanatlargibi  (11.06.14 20:27:11) 
2 gün önce kullandım daha yüksek hızlı treni. Açıkçası eğer romantik olmazsak otobüsten bir farkı yoktu. Daha rahattı sadece.


  • mindwars  (11.06.14 20:29:35) 
Yht'nin pek bir farkı yok. Üç kez Doğu ekspresine, bir kez Kurtalan Ekspres'e, bir kez de İzmir Mavi trenine yataklı vagonda bindim. Başka hiçbir ulaşım aracından almadığım tadı alıyorum.


  • bi mekan  (11.06.14 20:40:39) 
cocukken nasi severdim, buyuyunce tam bir eziyet haline geldi. ee tabi yemek cantasi hazirlayan yok, boyama kitabini, walkman'e cocuk sarkilarini koyup veren yok...


  • beriberi  (11.06.14 20:48:21) 
Türkiye'de şehirlerarası kullanmadım ama yurtdışı yolculuklarımda sık sık trenle yolculuk ettim. Hızlı trenler bence de kesinlikle uçaktan çok daha konforlu ve güzel.

Bir keresinde de gece yarısı Ostrava'dan Prag'a tarih öncesinden kalma bir trenle gitmiştik ama, diğerleri ne kadar rahatsa bu o kadar korkunç geçmişti benim için. Ostrava'da ne kadar evsiz varsa hepsi tren garına toplaşmıştı, onlardan çok korkmuştum. O Şubat soğuğunda trenin kaloriferlerinin çalışmamıştı bir de, sabah Prag'a vardığımızda artık donmak üzere bulmuştum kendimi.
  • dust in the wind  (11.06.14 21:18:22) 
Lisem de üniversitem de trenle gidilebilecek yerlerdeydi, 6 sene haftaiçi her gün trene bindim. Bi zaman sonra trenin daimi yolcularını tanıyorsun. Gündelikçi teyzeler yanlarında katlanabilir küçük iskemle taşır ona otururdu, şişle bir şeyler örerdi. Trende tanıştıkları diğer teyzelerle arkadaş olmuşlardı hep. Oturduğun yerde uyukladığını görünce nerede ineceğini sorup yaklaşınca haber veririm rahat uyu derlerdi. Yorgunluktan ayakta zor duruyorsan koca koca amcalar yer verirdi. Kendine has bi havası vardı banliyölerin, bazısının balatası kokardı, ritmik sesi dinlediğin müzikle uyuşurdu bazen, alıştıktan sonra ayaktayken tutacakları tutmazdın çünkü nerede yavaşlayacağını bilirdin, limon sıkacağı satan adamı pür dikkat izlerdl herkes.

3 kez de ankara-istanbul yolculuğu yaptım, ikisi üniversitenin sinema kulübüyleydi, bi vagon bizimdi komple. Sonra bi de 4 günlük tur yaptım yataklı trenle, 4 şehirlik.

Toplamda 70 küsür günüm trende geçmiş. En çok özlediğim şey de trene binmek sanırım.
  • uepuey  (11.06.14 23:05:06) 
[]

kitap

www.kitapyurdu.com

birü türkçe biri ingilizce, fiyatları neden bu kadar farklı?


 
ingilizce olanı stokta yok. stokta olmayınca satış fiyatı da güncellenmemiş ve eskisi gibi kalmış olabilir. eski fiyat olabilir yani bu. hatta iki kitabın liste fiyatları arasındaki fark o kadar fazla değil dikkat edersen. stok açılırsa fiyatı düşer bence.


  • kisa bisey olsun istemistim  (30.05.14 17:56:07) 
muhtemelen liste fiyatı üzerinden yapılan indirim yayınevlerine göre oluyodur ve yabancı yayınevlerinde indirim yapamıyolardır.


  • argadini  (30.05.14 19:48:49) 
[]

soru

you .... careful while surfing the internet because you .... with the danger of different viruses.

a)need to be/might face
b)had better be/may be faced

doğru cevap b demiş ama face yüzleşmek değil mi zaten? active olması gerekmiyo mu?

 
sen, kendi iradenle yüzleşmiyorsun ama. yani kişisel problemlerinle yüzleşmek istesen active olur o. çünkü bilinçli olarak, zaten tam da bunu yapmaya çalışıyorsun. ama internette gezinirken, amacın çok masumsa bile yüz yüze kalabilirsin tehlikelerle. "yüzleşebilirsin" den ziyade "yüz yüze kalabilirsin" gibi düşünebiliriz.


  • kmtetrfn  (17.05.14 17:33:24 ~ 17:34:59) 
[]

ne kadar kitabınız var?

kaç kitabınız var kitaplığınızda?

yaşınızı ve kitap okuma sıklıgınızı da merak ederim, yazın.


 
Ben saymıştım. 2 sene kadar önce 500'ün biraz üstündeydi.Annemin kitaplarıyla birlikteler ama yarısını okumuşumdur diye düşünyorum. Yaş 23. Beynim basmaya başladığından beri bi şekilde okuyorum.


  • pandispanya  (06.03.14 21:32:45) 
kitaplarımın sayısını biliyorum. alış tarihlerine göre bir dosyaya kaydediyorum.

haftada 1-2 kitap. kitap derken burda edebiyat kitaplarını kastediyorum. onun dışında da okuyorum.
  • mea maxima culpa  (06.03.14 21:34:05) 
200 falan. 29 yaş. kitap okumadan duramam.


  • rock n roll  (06.03.14 21:34:51) 
1500-2000 arası, tam sayısını bilmiyorum. yaş 33, okuma sıklığı işe başlama ve pc sahibi olmadan önce ort. günde 2-3 saat iken, iş ve pc-internet sonrası haftada ort. 3-4 saate düştü.


  • candanag  (06.03.14 21:38:33) 
annem ve özellikle de babamın kitaplarıyla birlikte evimizde tamamen dolu 6 kitaplık var, ayrıca annemin çeyiz sandığının içi ve üstü de tepeleme kitap dolu, mutfak masasının altı bir de. sayısını bilemiyorum ama 1000'in üzerindedir gibi görünüyorlar. ailede en çok okuyan babamdı, o öldüğünden beri kitaplıklar çok yavaş genişliyor. ben haftada ya da iki haftada 1 kitap okuyorum ama aylarca hiç okumadığım da olur. o babaya rağmen kitap kurdu olamadım. 24 yaşımdayım.


  • baobap  (06.03.14 21:40:54) 
1 tane vardı, o da şimdi nerede kimbilir.


  • redeath  (06.03.14 21:43:28) 
sadece kendime ait kitaplar 300 kadar.
yaş 22.
ayda 5-6 kitap bitirdiğim de olur hiç okmumadığım da.
  • rayde  (06.03.14 21:43:45) 
200 civarı. 17. Şu ara okuyamıyorum ama sık okumaya önem veririm.


  • mrenton  (06.03.14 21:43:54) 
26.
Şahsıma ait kitaplar 600'ün üstünde, ıvır zıvır kitaplar, gereksiz romanlar, vb hepsini elden çıkartıyorum zira evdeki babama ait kitaplık 2-3bin kitapla dolu, bende fazla yer ayıramıyorum. O sebepten en kaliteli ve içerik açısından sağlam kitapları sadece elimde tutuyorum. Kızkardeşiminde 500 civarı kendi kitabı var. PEderin kendi iş yerindeki kitaplığı 5-6 bin adet barındırıyor. Kısaca ailece 10bin civarı kitabımız var.

  • efrasiyab87  (06.03.14 21:45:24) 
200-250 aralığında. 22
bazen ayda 3 4 tane okurum, bazen aylarca okumam. internete atıyorum tüm suçu kendimde arama gafletinde bulunmuyorum nedense.

  • uzunuzunilgi  (06.03.14 21:47:53) 
3 metre kadar genişliğinde 2metre10cm kadar yüksekliğinde bir kütüphane var evimizde. tıklım tıkış kitap dolu. yakında yeni bir tane daha eklememiz gerekecek sanıyorum. sayısını bilmiyorum malesef.

ben 27 yasındayım, iş ve okul yoğunluğuma göre değişse de ayda 1 -3 kitap bitiriyorum. eşim 28 yaşında, o benim iki katım kadar okuyor.

edit: kindle sahibiyim ve bilgisayarımda yüzlerce, kindle'ımda 26 sayfa kitap var. kindle üzerinden çok daha hızlı okuyorum.
  • dasher  (06.03.14 21:48:54 ~ 21:50:23) 
oldukça nitelikli, bilgi dolu 7 kitabım var. diğer edebi kitaplar falan ailemin evinde.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.03.14 21:49:15) 
odamda 300-350 civarı benim aldıklarım var kendi kitaplığımda. 1000 e yakın da ailemin aldıkları vardır evde salonda. ayda 4-5 kitap okurum genelde (kitabın kalınlığına ve konusuna göre bu sayı artabiliyor da azalabiliyor da). ama sınav, tatil yüzünden 1 kitabı 1 ay elimde dolaştırdığım da oluyor. yaş 20.


  • ontheroad  (06.03.14 21:53:11 ~ 21:54:08) 
300den fazla olsa gerek, tabi ebook olanları saymıyorum en az 50 tane de orada vardır. yaşım 27.


  • in search we trust  (06.03.14 22:35:36 ~ 22:36:09) 
300+ buradan bakınca benim olanlar da 50 kadardır sanırım. Bana hitap eden çok faza kitap bulamadım :( Yaş 23 buçuk :)


  • Flütist samur  (06.03.14 23:01:19) 
Yaş 21 hergün okurum sayamadım ama binin üzerinde


  • colorwithnotexist  (06.03.14 23:11:48) 
şu an elimde 25'e yakın kitap var. 21-22'sini son 30-35 günde okudum, diğerleri de bitince takasa gidecek hepsi. ne okuduğumu bir daha okurum, ne izlediğimi bir daha izlerim. binaenaleyh kitaplığım yok. hiç olmadı. kitaplardan beğendiğim pasajları ya fotoğraflarım ya da bir yere not ederim.

her ay 20-30 kitap alıyorum. bitiriyorum ve takas yapıp yenilerini alıyorum.

yaş 23, haftada ortalama 1-2 (son 20-25 günde 10)


gazete, dergi, makale vs. saymıyorum. yukarıya da sadece okuduğum romanların verilerini yazdım.
  • papillon7  (07.03.14 01:02:58) 
bu kadar cevap gelmiş, neredeyse hiçbirinde bir laf sokma, ne bileyim, bir ironi falan yok! çohenteresan bir gelişme bu bu kadar ekşicinin bir arada olduğu bir mecra için.
kendime ait 30 tane anca vardır sanırım. okumayı söktüğümden beri hesaplayınca yılda 20 küsür kitap falan oluyor ortalaması.

  • baba jo  (07.03.14 01:21:47 ~ 01:29:20) 
yaş 26 halihazırda rafta duran 650nin üzerinde, ödünç alınıp geri gelmeyenlerle beraber 800e doğru yürür sanırım toplam kitap sayım. e-kitaplar da dahil olursa 6000i geçer. okuduklarım da 4000 civarıdır muhtemelen. ayda ortalama 5-6 kitap bitiriyorum fırsatım olduğu müddetçe


  • kakamelsokoban  (07.03.14 08:22:59) 
tam sayısını bilemiyorum ama 270-300 adet arasında sanırım. çoğunluğu rus edebiyatı olmak üzere roman ve siyaset bilimi/devletler hukuku kitapları var.
hergün ortalama 2 saatimi okumaya ayırıyorum, ancak satın almak yerine çoğunlukla kütüphane kullanıyorum.

  • the queen of naked kings  (07.03.14 08:39:08) 
duyuru açılalı 2 yıl olmuş fakat aklıma takılan bir olay var.

arkadaş 26 yaşındayım 4000 kitap okudum demiş.

kısa bir hesapla ortalama bir kitabı 300 sayfalı kabul edersek, 10 yaşından beri okuduğunu varsayarak günde 200 sayfadan fazla ve istisnasız her gün okumuş olması gerekir.

bir sayfa bir buçuk dakika ortalamayla okunmuş olsa bu 300 dakika yani beş saat yapar.

16 yıldır her gün istisnasız beş saat kitap okumanın ben mümkün olabileceğini düşünmüyorum.
  • bohr atom modeli  (18.06.16 19:38:07) 
henüz kendi evime taşıtamadığım kadar fazla.

yaklaşık büyük kolilerle 10-15 koli. sayısını bilmiyorum. hepsinin her sayfasını okumadım, daha okumadıklarım da var yani.
  • neferkitty  (18.06.16 19:41:30 ~ 19:42:06) 
[]

rammstein keine lust

www.youtube.com klibinin olayı nedir




 
en.wikipedia.org
çevirip bana da anlat :)

  • neira  (16.05.12 22:37:04) 
Videoyu izleyeyim, vikipedidekini çeviricem

Edit:yazmaya başladım, bitmeden başkası yazarsa bozulurum vallahi
  • dampire  (16.05.12 22:49:12) 
üne şöhrete o kadar doyduk ki, bu hale geldik diyor panpa. "tüm bu doyumun üzerine müziğe adeta baştan başlamak istedik, bu klipte de bunu annattık" diyor.

dampire sen gene yaz, ben özet geçtim.
  • jangara  (16.05.12 22:52:45 ~ 22:54:26) 
Öncelikle şarkının adı; Keine Lust, sözde de ich hab' keine Lust olarak geçiyor, Lust istek demek, yani "canım istemiyor" şarkının teması.

Riçırd amcamız videonun yapılışıyla ilgili;
"Biliyorsunuz, bu kadar zaman sonra artık her şeye doyduk! Ün, başarı, para.Artık canımız hiçbir şey istemiyor. Hiçbir şey!!Şarkının ana fikri de bu. Başlangıç noktamıza geri döndük.Sadece müzik yapmak istiyoruz. İçinde yaşadığımız bu "sirk" bizi artık memnun etmiyor. O yüzden tekrar buluştuk sadece müzik çalmak için, sadece bir kez daha birlikte çalmış olmak için. Şişman olmamız da sadece bunu doygunluğu semblozie ediyor. Tek amacımız başladığımız noktaya dönmek."

Vikipedi'de ayrıca şu bilgi var:
Videoda grubun bir zaman sonra tekrar bir araya gelmesini anlatıyor ve bu nedenle müzik aletleri eskimiş ve tozlanmış durumda. Bütün grubun aksine klavyeci Flake'in hiç kilo almadığı gözüküyor (çünkü "canı istemediği hiçbir şeyi yapmamak", yemek yememeyi de kapsıyor). Elektrikli tekerlekli sandalyesiyle tam klavyenin çalacağı bölümde geliyor. Şarkı bitip bütün grup dağıldığında da, bütün şarkı boyunca yerinde oturan Flake artık dayanamıyor ve ayağa kalkıyor(ç.n. yani çalmadan önce canı yürümek bile istemezken, tekrar grup olup çalmak onu hayata döndürüyor ve mutluluktan, heyecandan yerine oturamıyor)


Edit: Bu yorum da duyuru tarihimin en sağlam yorumu oldu. Lütfen duyuruyu silme :)
  • dampire  (16.05.12 22:54:40 ~ 23:08:16) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.