[]

iki çeviriyi kıyaslar mısınız..

selam,
bir çeviri konusunda yardım istedim pek ilgi görmedi..

eski bir sözlük arkadaşım (ve duyuru sakini) sağ olsun yardım etti..
ben de yaptım.. şimdi ortada iki çeviri var.

sizden ricam, iki çeviriye bir göz atıp hangisinin daha iyi olduğunu belirtmeniz.. varsa yanlışlarını da tabi ki..

teşekkürler...

************
türkçesi:

Chp, ikinci dünya savaşı sonunda hükümetinin ve siyasi iktidarının amerikayla kurduğu ittifakın katkılarıyla Türkiye’de sol denilen bütün fikir cereyanlarının tasfiye edilmesini hedefledi.

Tan gazetesinin, Sabahattin Ali’nin, harp yıllarında babamın, Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in temsil ettiği anti-faşist, hümanist, sola dönük zihniyet; artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti.

Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı.

***************
çeviri 1:

Republican People's Party (CHP) aimed to eliminate all of the left-wing ideas by means of the contributions of its goverment's alliance with USA.

Anti-fascist, humanist and left-winged mindset which was represented by the newspaper Tan, Sabahattin Ali, Behice Boran, Niyazi Berkes and my father during war period was a movement which must be hushed, eliminated and eradicated anymore. (son cümlede sorun olmadığı için yok)

***************
çeviri 2:

After the end of World war ll, CHP (Republican People’s Party) as the party in power, with the contributions of the alliance that goverment and political power made with America; aimed at the removal of all movements of thoughts which were called leftist in Turkey.

Anti-faschist, humane, leftist mentality which was represented by Tan Newspaper, Sabahattin Ali, by my father during the war years, Behice Boran and Niyazi Berkes was carried into execution as movement which has to be destroyed, be silenced, be liquidated.

Tan Newspaper was closed after an attack organized by CHP.

 
2 numaralı çeviri en doğru ve akademik olanı.


  • inevitable loser  (15.08.14 11:01:35) 
ceviri 2 diyorum, ancak bazi duzeltmelerim var:

"After World War II, CHP (Republican People's Party) was in office. The party, whose power was consolidated by the their alliance with the U.S., aimed at the removal of all leftist movements in Turkey.

The anti-fascist, humanist and leftist mentality harbored by Tan newspaper and Sabahattin Ali at the time, later continued by Behice Boran, Niyazi Berkes and my father, was considered to be a movement that had to be destroyed, silenced and eliminated.

Tan newspaper was shut down after an organized attack by CHP."
  • lily briscoe  (15.08.14 11:38:20) 
[]

ing çeviri

selam,

şu aşağıdaki paragrafta bayağı bunaldım. cümle cümle ayırdım, isteyen istediği cümleye el atabilir.

******
1- Chp’nin, ikinci dünya savaşı sonunda hükümetin ve siyasi iktidarın Amerikayla kurduğu itifakın katkılarıyla Türkiye’de sol denilen bütün fikir ceryanlarının tasfiye edilmesini hedefledi.

2- Sabahattin Ali’nin işte harp yıllarında babamın Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in anti faşist, hümanist. sola dönük zihniyet artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti.

3- Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı.

******

yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.

 
türkçe dil bilgisi, cümle bilgisi sıfır. kime yazdırdırsan bu makaleyi, yada yazılan makaleleri yeniden yazıyorsan (re-write) anlaşılır düzeyde olmadığı söyleyim. hiçbir cümle tam değil ki arkadaş nasıl çevrilecek bu?.


  • rootfx  (12.08.14 13:37:23) 
evet, dilbilgisi açısından sorunlu cümleler.

bu cümleler sabahattin ali için hazırlanmış belgeselden. belgesel insanların konuşmalarından oluşuyor, yani oturulup edebi bir konuşma/ yazı yazılmış değil.

babası sabahattin ali'nin en yakın arkadaşlarından biri olan Korkut Boratav'ın konuşmasından bir bölüm.

bizler de normal konuşmalarımızda yarım cümleler kullanıyoruz ya da sonunu getirmiyoruz hani, burada da öyle bir sıkıntı var. aksi gibi belgeseli 4-5 kere izlediğim halde üzerinden zaman geçtiği için konuşmadaki durmaları veya vurguları hatırlamıyorum.

ilk cümledeki düşüklük, gerçek cümleden eksiltme olduğu için olabilir diyeceğim ama tam halini okuduğumda da anlamlı hale getirememiştim.
ilk cümlenin tamamı şöyle;

"Chp’nin ikinci dünya savaşı sonunda hükümetin ve siyasi iktidarın Amerikayla kurduğu itifakın katkılarıyla katı ve aşağı yukarı baskı ögeleriyle bol miktarda beslenmiş bir anti komünist Türkiye’de sol denilen bütün fikir ceryanlarının tasfiye edilmesini hedefledi. Tan gazetesinin temsil ettiği, Sabahattin Ali’nin işte harp yıllarında babamın Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in anti faşist, hümanist sola dönük zihniyet artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti. Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı."
  • holy diver  (12.08.14 13:59:57) 
[]

fatih itfaiyesine nasıl gidilir - 4. levent'ten

asıl varış noktası itfaiyenin arkasındaki Fatih Hayvan Hastanesi.

yarın açıkmış, bir önceki (bkz veremedim, sözlüğe yönlendiriyor. duyuru nosu şu:810065)duyuruma konu olan bacağı kesik yavru sokak kedisinin pansumanı için götüreceğim de.

ananneye anlatır gibi anlatırsanız berhudar olurum!

teşekkürler,

(herkese şeker tadında bayramlar olsun)

 
metroyla taksime, ordan da unkapanindan gecen her otobusle gidebilirsiniz.

umarim hemen iyilesir :(
  • camiroquay  (25.07.14 12:03:38) 
evime yakın olduğu için rahat tavsiye edebilirim.

4. leventten metroya binin veznecilerde inin dışarı çıktıktan sonra sağa doğru 10 dk yuruyuş sonrası itfaiye önündesiniz.
  • monreve  (25.07.14 12:57:49) 
[]

bacağı kesilmiş sokak kedi yavrusu & nöbetçi veteriner

(sevgili modlar bir süre yukarıda kalabilir mi acaba?)

****

vay arkadaş ya!!

iki gün önce ayağı kesilmiş yavru bir sokak kedisinin her gün pansuman ve iğne olması gerekiyor.

belediyelerin veterinerleri açık değil..

özel veterinerlerden de en ucuz 30 tl (30x7=210 tl) fiyat aldım...

kuzum 200 tl'm olsa biraz daha ekleyip tatile giderim??

daha makul fiyatta veteriner önerecek ya da tanıdığı olan birileri var mıdır acaba??

bu arada sahiplendirilecek, almak isteyen olursa seve seve veririz.

ben de sahiplendirmek isteyen kişiden, bayramda olmayacağı için geçici olarak bakmak üzere alacağım birazdan yemek arasında gayrettepe metroda buluşacağız..

fakat kesik bacağına her gün pansuman yapılması için biraz makul fiyatlar verecek insaflı veteriner arıyorum. şu gariban yavrucuk için bi buldurun be :(

yer: çeliktepe / 4. levent

şimdiden teşekkürler...

 
pansumanı kendin yapamaz mısın ?

anadolu yakası kadıköy civarlarında olsan 2 adet çok makul veteriner önerebilirdim :/
  • orpheus  (25.07.14 11:55:39) 
hayır sadece pansuman değil, iğne de yapılıyormuş. pansumanı yaptık diyelim de, o kadar küçük bir canlıya iğne falan yapamam :(

bu arada bir arkadaşıyla irtibatta, eğer o veteriner bulabilirse o alacak yavruyu. haber bekliyorum.
  • holy diver  (25.07.14 12:18:30) 
çırağan'da hayvanları koruma derneği'nini veterinerliği var. oraya bi sorabilirsin.
onun dışında 1-2 tane veteriner önerebilirim arayıp sorman lazım tabi :/

ortaköy: hayat veteriner kliniği
levent: ada veteriner kliniği
bir de beşiktaş belediyesi rehabilitasyon merkezi (adı öyle geçiyor) 7/24 açığız dediler; bayramda bir nöbetçi doktor vardır illa içeride, çünkü tedavide hayvanlar var.
  • bradshaw  (25.07.14 12:23:04) 
yardımcı olmaya çalışanlara teşekkürler.

şimdi telefon geldi, beylikdüzü'nde oturan bir arkadaşı 20 tl'ye yapacak bir veteriner bulmuş. o yüzden o arkadaşına bırakacak kediyi.

***

levent ada'yı aramıştım. 50 tl ama 30 tl olur demişlerdi.

tekrar teşekkürler!
  • holy diver  (25.07.14 12:28:13) 
[]

şu cümle ingilizceye nasıl çevrilebilir??...

"Hani insan sevgisi olur ya! işte o sevgi o zaman düştü bize."

---

tam da 'hani' yapısı son günlerde aklıma takılmışken, çeviri yapmam gereken bir yerde karşıma çıktı... sabahattin ali gibi önemli bir yazarın hayatının belgeselinden bahsediyorum.. o nedenle tam ve doğru yapmaya çalışıyorum.

bilen ve yardım edeceklere şimdiden teşekkürler...

 
İngilizce'ye mi?

"You know" kullanabilirsin. Devamında fiil varsa "You know how…" şeklinde kullanılabilir. Burada "You know about…" olarak kullanman uygun olacaktır muhtemelen.

Doğrudan çeviri olarak değil de, aynı anlamı verecek farklı bir anlatımı tercih et böyle şeylerde.
  • long live rock n roll  (02.06.14 10:10:18) 
the time...ile başlayabilirsin


  • sadegazoz  (02.06.14 10:19:23) 
[]

telefonda google arama güncellemesi için "yeterli depolama alanı yok"

diyor.. mesela fotolar & videolar çok yer kapladığı için olabilir mi?

diğer bazı güncellemeler için de "uygulama varsayılan yükleme konumuna yüklenemiyor" diyor...

nedir ve nasıl çözülür bilen var mı acaba? bu tür şeylerden hiç anlamayan biriyim ona göre cevap verirseniz sevinirim..

telefon: samsung s4 mini

teşekkürler...

 
uygulamalar kısmından (ayarlar) büyük boyutlu uygulamaları telefonun sd kart kısmına taşıyın.


  • edip  (16.12.13 10:44:57) 
cevap için teşekkürler. fakat sd kart kısmı nerededir? ve "taşımak" derken parmağı üstünde tutup sürüklemek anlamında değil mi?

buldum sanırım;

ayarlar'dan uygulama yönetici, oradan ilgili uygulamayı açınca "sd karta taşı" seçeneği çıkıyor...
  • holy diver  (16.12.13 12:42:08 ~ 12:45:07) 
[]

whatsapp'da birinin kayıtlarını silmeye çalışırken kısayol yapmışım

sadece imza gününde çektiğim fotolarını göndermek için whatsapp'ını aldığım bir kızcağızın kayıtlarını silmeye çalışırken nasıl başardıysam ekrana kısayol olarak ekledim.

bu kısayolu nasıl silebilirim?

teşekkürler,

 
ekrandaki simgeyi basılı tutup sil. kaldır. eksi işaretine bas üzerinde çıkan. bir şeyler yap işte. hangi işletim sistemiyse.


  • kisa bisey olsun istemistim  (21.11.13 15:04:36) 
[]

acil cevap lft:/ "böyle buyurdu zerdüşt" için hangi yayınevi?

selam sevgili kitap kurtları;
soru başlıkta.

ama biraz daha detayın faydası olabilir;

kitapyurdu.com'dan bakıyorum ve şu yayınevleri var:
yayınevi adı---------- yayın yılı -- sayfa
- anonim yayıncılık ----- 2013 - 304 sayfa.
- siyah beyaz yayınları - 2012 - 320 sayfa.
- sis yayıncılık -------- 2012 - 288 sayfa.
- iz yayıncılık --------- 2012 - 328 sayfa.
- neden? kitap ---------- 2012 - 352 sayfa.
- panama ---------------- 2011 - 320 sayfa
- tutku yayınevi -------- 2011 - 312 sayfa
- say yayınları --------- 2010 - 392 sayfa
- iskele yayıncılık ----- 2009 - 308 sayfa
- oda yayınları --------- 2005 - 320 sayfa
- gün yayıncılık -------- 2001 - 360 sayfa

herkese şimdiden teşekkürler....

 
ben varlık yayınevinin basımını okudum bulabilirsen tavsiye ederim


  • sirena  (25.10.13 17:43:12) 
turkiye is bankasi kultur yayinlari, gayet guzel.


  • xfestos  (25.10.13 17:52:54) 
[]

şu yazıdaki fontu nerede bulabilirim?

soru başlıkta.

images.all-free-download.com

teşekkürler.

 
bu font değil anladığım kadarıyla. ilüstrasyon.


  • ne nicki be  (18.06.13 16:54:02) 
[]

cuma akşamı taksim metrosunda yaşadığım....

cuma akşamı saat 19.30'a doğru taksim'e gitmek üzere maslak'tan metroya bindim..

ama daha yürüyen merdivenlere geldiğimde bile 30 saniyede bir güvenlik nedeniyle metro rotasının hacıosman-şişli arasında olduğunu, finüküler'in ve şişhane'nin çalışmadığını duyurdular...

metro şişli istasyona gelirken saat 19.30 civarı bir alkış tufanı koptu.. herhangi bir şekilde ses verme protestosuydu.. durağa gelince herkes indi...

tekrar ediyorum ŞİŞLİ METRO DURAĞINDA ÖNCE HERKES İNDİ..

sonra bir grup genç "nereye iniyorsunuz arkadaşlar!!??? kamu görevi yapıyorlar, bizi taksim'e götürmek zorundalar.. lütfen herkes geri binsin!! çağrısında bulundular...

çok küçük kesim indi gitti.. ÇOĞUNLUK METROYA GERİ BİNDİK...

herkes alkış yapıyor ya da metronun koltuklarına vuruyordu...
ama vahşi şekilde değil... gayet sakin ve medeni şekilde bir protesto vardı...

dışarı çıkmadım ben, ama duyduğum kadarıyla vatman bir şeyler söyledi, çocuklar da götürmek zorunda olduğunu belirtti.. olaysız bir şekilde vatman bindi...

VE BİZ, BİRBİRİNİ TANIMAYAN ONLARCA KİŞİ OLARAK O METROYU ŞİŞLİ'DEN TAKSİM'E KADAR GETİRMİŞ OLDUK!!

SİLAHSIZ, SOPASIZ, GAZSIZ VE ŞİDDETSİZ...

düne kadar kelimede kalan "halkın gücü"nü hayatımda ilk kez yaşayarak tecrübe ettim...

ertesi günü cumartesi akşamı yine aynı metroya bindiğimde herkes kuzu kuzu şişli'de indi... kimse itiraz etmedi çünkü...

benzeri olayları yaşayanlar varsa yazabilsinler diye duyuruyu soru olarak açıyorum...

soru: benzeri şeyler yaşayanlar var mı? paylaşın lütfen...

 
Ankara'da Eskişehir yolundan gelen EGO diye tabir edilen belediye otobüsleri otobüsü sadece Bilkent köprüsüne kadar götüreceğini söyledi. İtiraz ettik, çıkıştık ama "emir kuluyum" dedi. Kalabalık da değildik zaten. Binmedik biz de. O yolcusunu gitmesi gereken Kızılay'a değil, Bilkent köprüsüne kadar götürdü. Neyseki özel halk otobüsleri gidiyordu, onlarla gidebildik Kızılay/Güvenpark'a


  • otonom  (04.06.13 18:38:13 ~ 18:38:44) 
[]

bu akşam taksim'e gidecek olan var mı?

dün akşam arkadaşım işyerinden çok geç çıktığı için gidemedik. bu akşam kesin gitmek istiyorum ama arkadaşım yine biraz geç çıkacak. o gelene kadar başıma bir şey gelirse yanımda yardım edecek birileri olsun diye tek başıma gitmek istemiyorum..

gidecek olanlar saat 18.15'e kadar msj atabilirler mi?

beşiktaş'tan saat 19.00'da yürüyüş varmış, o yürüyüşe katılabiliriz..

teşekkürler...

(işyeri maslak'ta. metro ile taksim istikameti veya yürüyüş için beşiktaş)

 
Ben ama yalnizim orada bulusabiliriz fatih tarafindan gelecegim


  • cokponcik  (04.06.13 17:43:23) 
ben de gidiyorum.


  • vazovski  (04.06.13 17:48:05) 
Ben gezi yi isgal ettigimiz gun tek basimaydim inan yalniz degildim ama. Kendim ilac hazirlamistim ama insanlar o kadar yardimci oluyor ki bi sure sonra elimde tasimaktan biraktim.


  • kegums  (04.06.13 19:13:46) 
[]

organik güneş koruyucu

son dönemlerde her türlü yetkiliden günlük olarak mutlaka güneş koruyucu kullanılması gerektiğini duyuyorum. bugünlerde kimyasal peeling yapacağım, sonrasında da düzenli olarak kullanmak istiyorum..

biraz nette araştırdım ama hep bilmediğim isimler çıktığı için seçim yapamıyorum.

içinde çok kimyasal olmayan, organik olduğunu bildiğiniz ve kullanıp memnun kaldığınız güneş koruyucu markaları nelerdir?

teşekkürler..

 
ağaç


  • tasa oturma soguk ceker  (03.04.13 17:55:49) 
not: yeni çıkan organik furyasına atfen şunu bilin; domates, çimen, gübre, hatta küf, solucan, yosun, karnauba mumu, balık pulu organiktir, silikon, sülfür, cıva inorganiktir)

notu okuduğunuzu farzederek şunu diyorum: organik olan herşey çürür. hızlı bozulur. bu yüzden uzun süre saklanması için içine koruyucular konur. kaliteli markalar, milyonlarca insan tarafından kullanıldığı için dikkatli olmak zorundadır ve çok sık denetlenirler.

sözüm ona "organik" markalar ise çok az kişi tarafından kullanılır ve büyük şirketler kadar denetlenmezler.

siz nivea kullanın, benden tavsiye.

hele bugünlerde kimyasal peeling yapmaya hiç kalkmayın, çok kötü olursunuz. kasım ayını bekleyin ki kış bitene kadar güneşle etkileşiminiz minimum olsun.
  • thracian  (03.04.13 18:10:08) 
nivea nın ürününü kesinlikle önermiyorum. berbat bir güneş koruyucu. coppertone yi öneririm vücut ve yüz için. avene i de öneriyorum.


  • girl in a coma  (03.04.13 18:45:38) 
@girl in a coma,
nivea benim de "nivea soft" el kremi haricinde hiç bir şekilde tercih etmediğim bir marka.

mecitefendi'de karar kıldım.
  • holy diver  (03.04.13 19:11:06) 
[]

levent gold bilgisayar nerede?

maslak'tan metroya binip sanayi'de insem, sonra ne tarafta kalıyor bilen var mı?




 
sanayide zaten gold bilgisayar. eşşek kadar bina görürsün.


  • mattiadestro  (19.03.13 17:57:46 ~ 17:57:51) 
telefonları cevap vermediği için buraya sormuştum. ama bir tanıdıktan öğrendim; metro sanayi durağından 4. levent'e doğru yürürken cadde üstündeymiş zaten.


  • holy diver  (19.03.13 17:58:31) 
[]

facebook'ta olan bir şeyin linkini vermek istiyorum, fakat

linke tıklandığında benim profilim açılıyormuş.

sadece verdiğim linkin açılması için ne yapılması gerekiyor?


 
sanırım neyi paylaşmaya çalıştığınıza göre değişiyor nasıl gözüktüğü ancak genelde paylaşmak istediğiniz iletinin altındaki saat/tarih belirten yere tıkladığınızda sizi oraya yönlendirecek link'e bağlanırsınız.

tabii iletiyi kim paylaştıysa o da gözükür.

tam olarak ne paylaşmak istiyorsunuz?
  • demcan  (28.02.13 18:40:31 ~ 18:41:15) 
Paylaşım public değilse ve tıklayan sizin Facebook arkadaşınız değilse göremeyecektir.


  • dagog  (28.02.13 18:44:27) 
bahsettiğim olay daha önce başıma geldi. birkaç dakikalık bir belgeseldi. insan yaşamayan bir adada ölen kuşların midelerinden çıkan plastik çöpleri gösteren bir belgesel idi. sözlüğe yapıştırdım, birisinden benim profilimi gördüğüne dair msj gelince çöpe attım. hala orada duruyor.

şimdi de toki yolsuzluklarıyla ilgili m.ali birand'ın bir haberinin linkini vermek istiyorum. üye olduğum bir gruptan gelmiş. onun public'e açık olmaması pek mümkün değil gibi..
  • holy diver  (28.02.13 18:58:36) 
Paylaşımların alt tarafında tarih-saat yazar, onun hemen sağındaki ikonun üzerine gelince de kimlerle paylaşıldığı. Eğer public ise bu tarih-saate basınca gelen link ile herkesin görebilmesi lazım. Google Chrome kullanıyorsanız incognito window açıp linki test edebilirsiniz.


  • dagog  (28.02.13 19:02:16) 
o siteye gidip linki yapıştırıyorum, video açılıyor mu acaba?
(herkese açıkmış)

www.facebook.com!/photo.php?v=351981884916210
  • holy diver  (28.02.13 19:05:25 ~ 19:06:57) 
Buraya kopyalayınca olmamış ama verdiğiniz link açılacaktır.


  • dagog  (28.02.13 19:12:42 ~ 19:12:57) 
aynı linki koyacağım, burada açılmayan sözlükte nasıl açılacak?:)

saatin üstüne tıkladım ve çıkan linki koyuyorum; sanırım bu kez olacak;)
www.facebook.com!/birlikten.kuvvet.dogar/posts/533256253385785
  • holy diver  (28.02.13 19:16:29) 
www.facebook.com

bunu kullanın, çalışacaktır.
  • demcan  (28.02.13 19:16:58) 
Ekşi Duyuru'da URL'leri kısaltırken sorun olabiliyor, demcan'ın verdiği link işinizi görecektir.


  • dagog  (28.02.13 19:22:51) 
@demcan,

işte ben de onu yapmayı öğrenmek istiyorum. nasıl yapabilirim?
benim son yaptığımda da açılıyor ama daha küçük falan.
  • holy diver  (28.02.13 19:23:19) 
bahsi geçen sayfaya gittim (ki sizin paylaştığınız bir link'e tıklayınca otomatikman o grup sayfası geldi önüme), sonra videonun başlığına tıkladım. benim paylaştığım link ile bu tıkladığım link aynı şey. sonra da kopyala/yapıştır.


  • demcan  (28.02.13 19:28:26) 
töbe töbee:)

@demcan,

ben de aynı şeyi buraya yapmıştım ama olmamıştı. neyse, benim gibi bu işlerden hiç anlamayanlar için fiziki olarak görmek lazım sanırım. teşekkürler.
  • holy diver  (28.02.13 19:32:24) 
[]

şarkıyı nasıl çevirelim?

tesadüfen fb'ye eklemiş mısırlı, türkçe kursuna giden birisi var. "Anma arkadaş" şarkısını paylaşmıştım, hoşuna gitmiş. anlamını soruyor.

ben bana bayağı komik gelen eksik bir çevirme yaptım ama doğrusunu da merak ettim. nasıl çevirelim şu şarkıyı?

*****
bir sevgili uğruna
sen de benim gibi
yanma arkadaş
o yaşlı gözlerine, o yalan sözlerine
kanma arkadaş

giden gelir mi sandın,
aldandın boşa yandın,
bırakıp gitti seni
niçin ismini andın
anma arkadaş, anma arkadaş

bir gün geri gelecek,
senden af dileyecek
sanma arkadaş
yırt at gitsin resmini
unut artık ismini
anma arkadaş

 
For the sake of a lover
Don't suffer like me my friend
By those tearful eyes, by those untrue words
Don't be fooled my friend

You maybe thought s/he will be back,
But you were fooled and suffered for nothing.
S/he left you and is gone now
Why have you thought of his/her name
Don't think about it my friend, don't mention it.

You think s/he will come back one day
You think s/he will ask you to forgive him/her
But don't expect like this my friend.
Tear and throw away his/her picture
Forget his/her name from now on,
Don't mention it my friend

----

şöyle bir şeyler uydurdum ama...
"anma" için de "don't mention" bir tuhaf durmuş tekrar okuyunca :)
  • iz  (28.02.13 19:13:14) 
"anma" için ben de aynısını kullanmıştım. konuşma dilinde nasıl bir yapı kullanılıyor onu bilmek lazım. bir de "yanma"da bayağı sıkışmıştım. onun da bir kalıbı vardır mutlaka.. teşekkürler.


  • holy diver  (28.02.13 19:18:41) 
[]

Don't Trust The Bitch In Apartment 23

sona erdiğini biliyorum.
ikinci sezon 11'e kadar bulabildim.

en son kaçıncı bölüme kadar yayınlanmış?
varsa nereden bulayım?

 
2. sezon 11. bolume kadar var zaten. diger bolumleri abc bir ara keyfi yeter de yayinlarsa ne ala. yayinlamayabilir de. anlasmalari nasil belli degil.


  • entrapmen  (27.02.13 13:53:38) 
[]

twitter'la ilgili..

sanal ortamdan hiç anlamaz biri olarak; gün geçmiyor ki sanal ortam & sosyal paylaşım siteleriyle ilgili bir soru sormayayım.

bugün de twitter'dan geliyor soru;

bir twit'i tek sayfada gösteren link'ten yapmak için ne yapmak gerekiyor?

yani linke tıklıyorsunuz ve sadece görünmesini istediğiniz twit (ve ilgili bir şeyler yazılmışsa onlar) görünüyor.

twit'in üstüne gelip sağ tıkla "yeni sekmede aç" diyorum. ama o kişinin sayfasını açıyor, sadece o twit'i göstermiyor.

nasıl oluyor da oluyor hıı?

 
Önce twite, sonra altında details'e tıkla, linki kopyala.


  • megafon  (11.02.13 13:44:31 ~ 13:45:29) 
[]

facebook'ta etiketleme nasıl yapılıyor?

gülmeyin, fb'yi çok kullanmayan anlamayan biri olarak, eskiden bir kaç kez yapabilmişliğim vardı.. şu zaman tünelinden sonra ilk kez yapayım dedim ama nedir nerededir hiç anlayamadım..

bir arkadaşım fotolarımızı eklemiş. ben de paylaştım. ama etiketleyemiyorum.


 
fotografın ustunde etiketle diye cıkması lazım?


  • tell me a tale make me believe  (08.02.13 15:39:04) 
yoo çıkmıyor öyle bir şey..


  • holy diver  (08.02.13 15:43:42) 
  • feodal moruk  (08.02.13 15:45:32 ~ 15:48:40) 
normalda fotoğrafın üzerine gelince tag'lenmesi için - otomatik olarak -bir çerçeve belirlenir. bunun dışında keza fotoğrafın altında ''Tag photo'' seçeneği yer almaktadır. ordan da yapılabilir.


  • lynyrd skynyrd  (08.02.13 15:45:58) 
fotoğrafın üstüne gelince çerçeve çıkmıyor.

ama fotoğrafa tıklayıp açınca, altında "fotoğrafı etiketle" yazısını şimdi gördüm evet. teşekkür ederim..
  • holy diver  (08.02.13 15:52:59) 
[]

soruşturma sorgusu yapılabiliyor mu?

selam sevgili sokratesler,

telefonuma filanca tarihinde filanca başsavcılığına gidip ifade vermemi haber veren bir msj geldi.

bir soruşturma numarası var. bu numarayı sorgulayıp ne ile ilgili olduğunu anlayabileceğim bir yer var mı?

 
e devlet şifren varsa oradan bakabiliyorsun sanırım. numara şuna benzer bir şey mi ? 2012-1545


  • feodal moruk  (10.12.12 13:53:35) 
@feodal moruk,

evet öyle bir şey; 2012-1234-5
  • holy diver  (10.12.12 14:04:44) 
e-devletten bakabiliyorsun. herhangi bir ptt şubesine git e-devlet şifresi al kendine 3-5 lira bişi her şeyde kullanılıyor artık


  • feodal moruk  (10.12.12 14:14:16) 
e-devlet şifresi var bende almıştım önceden. ama yanımda değil evde.
neyse, akşam unutmazsam not edeyim..

teşekkürler.
  • holy diver  (10.12.12 14:15:46) 
[]

boş DVD hangi marka olsun?

selam teknoloji uzmanları,

boş dvd alacağım, şu 50'lik kutulardan.
ama hangi marka daha iyidir hiç bilgim yok..
ne önerirsiniz?

tek aranan şart; rewriteable olması.

 
verbatim alıyorum ben


  • neira  (05.12.12 14:07:07) 
Verbatim candır.


  • Dunedan  (05.12.12 14:16:44) 
verbatim yafda tdk bu arada verbatimler kalite farkı oluyormuş ekşide yazıyor birşeyler bak bir


  • hitsumo  (05.12.12 14:44:15) 
[]

tamam bazı petekleri kapatmak gerek de, nasıl?

sevgili bazıları sıcak severler,

bugünlerde sık sık, ekonomik olması açısından, kullanılmayan odalardaki peteklerin kapatılmasına dair duyuru'lar görüyoruz.

ben de bunu uygulamak istiyorum. fakat kaloriferlerde biri üst biri alt tarafta olmak üzere iki tane düğme var.

her iki düğmeyi de mi kapatmak gerekiyor?

***
(bu arada gündüz evde kimse yok ama böyle durumlarda kombiyi en kısık durumda bırakmak, sürekli kapatıp açmaktan daha ekonomik imiş benim bildiğim kadarıyla.)

 
her ikisi değil sadece sıcak suyun geldiği yani üstteki vanaları kapatın. bir de bunu yaparken kombi basıncına dikkat edin çok artarsa su tahliyesi yapıp etrafı gölete çevirir.

ayrıca çok soğuk günlerde (kara kış olarak tabir edilen) düşük seviyede yakmak mantıklı olabilir ama izolasyon iyiyse sadece akşam geldiğinizde de açabilirsiniz hemen ısınır zaten.

ikisi de yıllarca öğrenci evinde denenmiş ve f/p oranı yüksek önlemlerdir =)
  • angelofdeath  (27.11.12 09:16:56 ~ 09:19:03) 
eğer istanbuldaysanız sadece gece yakmanız daha mantıklı.. ayrıca bir odayı kapattığınızda oranın duvarından gelecek soğuk ısınma masrafınızı arttırır. o yüzden bence fazla soğuk olmayan şu günlerde sadece geceleri, ayaz yaptığında ise gün boyu en düşükte yakmanız daha iyi olacaktır.


  • hosein  (27.11.12 09:28:27) 
farketmez. biri peteğin girişi diğeride çıkışı. ister girişi kapatın, ister çıkışı. sonuçta kapanmış olacak.
yukarıda söylendiği gibi, yalıtım iyiyse açtıktak kısa süre sonra zatenısınıyor ama yalıtım kötüyse hangisi daha doğrudur bilemiyorum :)

kısa bilgi: kombinin içinde su ısınır, bir pompa yardımıyla petekle gider, geri döner, bu esnada soğuyan su tekrar ısıtılır ve böyle devam eder.

şimdi; odanız çok soğuksa, kombi ısıyı tutturana kadar çok çalışacaktır ama belli bir sıcaklığı yakaladıktan sonra ise daha az çalışıp ısıyı koruyacaktır. (örn: soğuk ev için, önce 5 saat aralıksız çalış sonra 20 dakikada bir 4 er dakika çalış gibi ama ev sıcaksa, 40 dakika aralıksız çalış sonra 30 dakikada bir 3 er dakika çalış gibi) tabi bu yalıtımla direkt alakalı.

isterseniz bir hafta kadar birini diğer hafta diğer yöntemi deneyin, tüketiminizi de kapdıaki doğalgaz saatinden kontrol edin.
  • kisa  (27.11.12 09:31:40) 
cevaplar için teşekkürler. herkese toplu olarak cevap vereyim;

bina yeni, yalıtımla ilgili detaylı bilgim yok, ama sorup öğrenirim. kapı ve pencerelerin iki camlı pimapen pvc oluşu yalıtımın da iyi olabileceği izlenimi veriyor ama dediğim gibi kesin bilgim yok.

fekat; en düşük seviyede bile petekler bayağı sıcak, böyle de bir durum var.

kapatmayı düşündüğüm yer sadece salon. köşede, iki cephesi de dışarıda. diğer iki cephenin birisi mutfak öbürü diğer dairede. yani hiç bir şekilde soğuk etkisi bizim odalarımıza yansımayacak.

bir de tam kapatılmasa bile belki mutfak ve banyoyu da kısabilirim herhalde?

haftalık deneme olayı çok mantıklı bir öneri:)
bir düzene koyup bunu deneyeyim evet.
tekrar teşekkürler..
  • holy diver  (27.11.12 10:40:56) 
yeni bina ise yalıtımlı olma ihtimali büyük.
ek olarak, mutlaka, rücgarlı bür günde elinize alın bir mumu pencere kenarlarında gezdirin, bir yerlerden hava kaçırıp kaçırmadığını kontrol edin (bazen hissetmek zordur bu şekilde bakın) varsa detaylara gireriz.
mutfağı kısmanız mantıklı zira yemek piştikçe zaten ısınır orası :)
ayrıca, banyo içerideyse, yani hiç dış cephe duvarı yoksa yalıtım derdi yoktur, kolay soğumaz ama çabuk ısınır. o yüzden onuda iyice kısabilirsiniz. ama dış cephesi varsa sabah işe gitmeden buz gibi banyoya girmek zorunda kalabilirsiniz.
  • kisa  (27.11.12 10:48:40) 
@kisa,

pencereler ses yalıtımı konusunda acayip etkili onu çok iyi biliyorum. ama mum denemesini de yapayım fırsat bulunca. zaten bir oda bir de mutfak cephesinde deneyeceğim, diğer oda ve banyo iç kısımda rüzgar ve soğuk dertleri yok..

bunları bütün olarak düşününce;
gerçekten boşu boşuna gündüz açık bırakmışım gibi geldi..
hay allah ya, şimdi gidip kapatsam mı kombiyi:)
  • holy diver  (27.11.12 11:54:57) 
bugün hava baya güzel, şu anda yanmıyor olmalı :)


  • kisa  (27.11.12 12:05:56) 
@kisa,
sorma ya, bu güneşli havada kombiyi açık bırakan akıllı bir benimdir herhalde;)

******

ya, bir sorum daha var, unutmuşum onu sormayı.

hani basınçla ilgili, düşük ise, o küçük vanayı açıp su ekleyerek yükseltiyoruz ya (önceki gün müydü yaptım ben), peki basınç çok yüksek ise nasıl ne yapılıyor o kısmı hatırlamıyorum?
  • holy diver  (27.11.12 12:22:11) 
çok yüksekten kastınız nedir? kaç bar? (çok yüksek olduğuna emin misiniz yani :) )

o kombi modeline göre değişir, bazıları otomatik olarak fazlasını atar (kombi altından su akar)
bazılarında ayrı bir vana olabilir (ben görmedim ama kesin vardır)
ya da peteklerden hava almayı biliyorsanız (petek üzerinde, üst kısımda, vana olmayan tarafta minik bir uç vardır onu gevşeterek yapılır, ygun anahtar ya da kargaburun gerekir) oradan biraz su akıtırsanız basınç düşer. (o anahtarı nalburdan vs alacaksanız ismi prujör anahtarıdır)
  • kisa  (27.11.12 12:30:08) 
@kisa,

doğalgazı açmaya geldiklerinde, basıncın 1,5 ile 2 arasında olması gerektiğini, düşük ise alttaki küçük vanayı açarak su ekleyip gereken aralığa getirilmesi gerektiğini söylemişlerdi. 2'den yüksek ise ne yapılacağını anlatmışlarsa da ben şimdi hatırlamıyorum, sorum o kısımla ilgiliydi;

basınç 2'den yüksek olursa ne yapmam lazım.

yüksek bar için ek vana olup olmadığını hatırlamıyorum. o petekleri boşaltmada kullanılan anahtar vardı bir yerlere koyduğumu hatırlıyorum. ama nasıl kullanacağımı tam bilmiyordum. gerçi hala suyun nereden akacağını kafamda canlandıramadım ama peteği kontrol edince görünür herhalde. (anahtarın kullanıldığı yerden akıyor olabilir bir ihtimal)
  • holy diver  (27.11.12 12:48:13) 
3 e kadar pek sorun olmaz ama gelen kişinin söylediği doğru. 2 civarında tutmakta fayda var
muhtemelen kombi fazla basınç olursa suyu kendisi atacaktır ama son çare
www.uzmantv.com
sayfasından da görülebileceği gibi petek üzerinden su boşaltmaktır.

kabaca:
üst kısımda, vana olmayan yerde o anahtarın oturacağı bir yer vardır ve kenarda da minik bir delik vardır. o anahtarı sola (saat yönünün tersi) çevirirseniz (yavaş yavaş çevirin) o minik delikten su çıkar. yanda bir bez ve ufak bir kova bulundurun ve ilk anda (maşrapa olsa daha rahat) yakın tutun, nasıl bir açıyla suyun çıkacağına emin olamazsınız ilk anda)
bir miktar boşalttıktan sonra tekrar sıkıp kapatırsınız ve kombiden kontrol edersiniz.
ama 2.5 falansa uğraşmanıza çok da gerek yok
  • kisa  (27.11.12 13:00:47) 
[]

TL - nasıl okunur nasıl yazılır?

sevgili darphaneciler,

TL ile ilgili kafamı karıştıran iki şey var. kendi bildiğim ve kafamı karıştıran şeklini yazıp uzatmadan, direk soru olarak soruyorum;

1- şu nasıl okunur? = 0,079800 TL

2- şu nasıl yazılır? = 12 kuruş.

 
1. sekiz kuruş.
2. aynen yazdığın gibi 12 kuruş veya 12 krş. veya 0,12 TL.

  • kibritsuyu  (16.11.12 10:54:24 ~ 10:55:24) 
@kibritsuyu,

(rakamla yazılmayı sormuştum, eksik olmuş soru)

0,12tl derken, üstteki şekilde yazılacak olsa 0,120000tl şeklinde yazılması gerekiyor değil mi?

peki bizde TL->kuruş var. da,
niye sıfırdan sonra altı hane var?
o hanelerin kuruştan sonrasını nasıl okuyacağız?


cep telefonu fatura detaylarında da (sıfır virgülden sonra)bu altılı haneler kullanılıyor.
  • holy diver  (16.11.12 11:00:57) 
sıfırdan sonra altı hane yok. o sadece birim fiyat belirlerken (altın, döviz, petrol vs) kullanılıyor. yüzbinlercesi, milyonlarcası sözkonusu olduğunda virgülden sonraki üçüncü ve devamı basamakların da anlam kazanacağı durumlarda yani. ama nihai fiyat sadece virgülden sonra iki basamaklı olur. zaten öyle bir birim yok. tedavüldeki en düşük para 1 kuruş. 0,01 TL. yani. yarım kuruş diye bir şey yok. yukarı yuvarlanacak.

0,0079800 = 0,08 TL = 8 kuruş

12 kuruş da 0,12 TL. devamı yok. 0,120000 falan değil yani.
  • kibritsuyu  (16.11.12 11:03:47 ~ 11:21:29) 
[]

hadi bana melisa çayı demleyelim...

sevgili 'çay'kovskiler,


zaten oldum olası uyku sorunu yaşayan, zor uyuyan, kolay uyanan, çok uyumak istese de uyuyamayan biriyim.

ama son aylarda bazı sıkıntılar etkisiyle daha da kötü hale geldi.

yıllardır pasiflora en yakın arkadaşım bu konuda. arada da başka ilaçlar katılır tek tük.

ama bayağı çok yerden melisa çayını duyuyordum uzun süredir..

nihayet aldım ettim önceki gün. ve aynı akşam bildiğimiz çay gibi demledim. büyük bir bardak içtim. çok demlemişim herhalde, aynı çayı ertesi akşam da bir bardak içtim ama rengi bayağı koyulaşmıştı. faydasını henüz pek fark edemedim.


özet;
bu çayın demlenme şekli nasıldır, bildiğimiz çay gibi demleyip daha sonra tekrar içebiliyor muyum, yoksa her içeceğim zaman bir bardaklık azıcık kullanıp mı yapıyorum? ya da ıhlamur gibi kaynar suya koyup kaynatıp sonra da bitene kadar bir kaç gün boyunca içebiliyor muyum?

yapan, eden, bilen?
teşekkürler,

 
ben birkaç taze yaprağını ıhlamura karıştırıp içiyorum.
ama kurutulmuş halini sarı kantoron ile karıştırıp için.
normal bitki çayı gibi yapıyorsun.
tek seferde demleyip bitirmek iyidir.
  • goldentitan  (15.11.12 17:01:56) 
Bence çayla, çörekle uğraşacağınıza Cerrahpaşa ya da Çapa'da üniversitenin uyku bozuklukları merkezine gidin. Listesi şurada var: www.ruyalar.com Üniversite hastanesine giderseniz fiyatı da ona göre çok uygun olacaktır. Fakat Amerikan Hastanesi, Alman Hastanesi gibi yerler sizin cüzdanınızı boşaltmak için kapıda karşılayacaklardır. Uyku sorunu yaşıyorsanız son yıllarda çok popüler hale gelmiş olan Remeron, Atarax, Xanax, Nervium gibi ilaçları kesinlikle kullanmayın. Bunlardan Remeron bağımlılık yaratan ve tüm vücut dengesini bozan bir ilaç. Çok güçlü oldukları için insanlarda bayağı bir etki yaratıyorlar, sonra kısa sürede vücut bağışıklık kazanıyor bunlara karşı. Ben Papatya, Yasemin, Melisa çayı içmiş, ağır buhranlar yaşamış dönemlerde ilaç kullanmış ve bunların hiçbirinin uzun vadeli olarak bir boka yaramadığını görmüş, çevresinde de böyle sorunlar yaşayan insanlar tanıyan biri olarak size üniversitede bir merkeze gitmenizi öneririm.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 17:30:42) 
Melisa ve adaçayını french press'te demliyorum. Pratik ve kolay oluyor. Bende şu press var: www.kaboodle.com

French press'in içine kafi miktarda melisa atıyorum. Üstüne de içeceğim kadar kaynar su. 10 dk bekliyorum ve süzdürüp bardağa ekliyorum. Mis gibi oluyor. İstersen şeker de ekleyebilirsin.

Yalnız adaçayını 5 dakikadan fazla bekletme, acı oluyor.
  • gyroscope  (15.11.12 17:30:52) 
rezene ve papatya karışımı da iyi oluyor, tavsiye.
www.google.com bu tip aparatlarla da kolay oluyo.

  • kediebesi  (15.11.12 17:36:52 ~ 17:38:36) 
önce herkese teşekkürler.

@goldentitan,
bunu bile bayağı uzun süre sonra alabildim. yoluma çıkmıyor, ya da ben unutuyorum falan.. unutmazsam sarı kantaronu da alayım;)


@at avrat braveheart,
açıkçası henüz ciddi bir sorun olarak kabul etmiyorum ısrarla. çünkü kendimi bildim bileli ışıkta, seste uyuyamayan, çabuk uyanan biriydim zaten. o yüzden bünyenin normal hali olarak kabul etmek işime geliyor. pasiflora da işimi görüyordu. en azından uyku boyunca sağa sola dönüşlerimi, film şeridi gibi tüm uyku sürecini hatırlamıyorum.

arada sırada da haftasonları da laroxly ve adını hatırlamadığım başka ama saydığın ciddi ilaçlardan olmayan daha hafiflerini kullandım.

şimdi en zararsız (bağımlılık veya diğer başka kötü etkileri olmayan) olan bitkileri denemek istiyorum. eğer faydasını görürsem ne ala. biraz da placebo etkisi olacağını düşünüyorum.

bir de bu sıkıntılı dönemin bitmesini bekliyorum. malum, psikolojinin düşmesi (buradaki konumuz olan uykusuzluk gibi) bazı sorunları daha belirgin hale getiriyor.

eğer bütün bunlardan sonra hala ciddi seviyede devam ediyorsa, en son o zaman dediğin yolu izlemeyi düşünüyorum. kendimi ikna edersem tabi..


@gyroscope,
melisa + sarı kantarona adaçayı da eklendi;)
french press üşenip uğraşmayacağım bir şey. demleme parçası olan porselen büyük kupalar var belki onlardan alırım. diğer yandan kediebesi'nin bahsettiği saplı süzgeç de evde mevcut, o bile işimi görür sanırım.


@kediebesi,
rezene ve papatyayı da deneme sırasına koyuyorum. uzun saplı olan kapalı süzgeçten vardı bende, onu kullanayım bari.
  • holy diver  (15.11.12 17:55:00) 
@holy diver Öncelikle bitki çaylarının olumlu etkileri olabiliyor tabii ki. Fakat bunlar sınırlı ve her insanda işe yaramıyor. İçeceğiniz çayların tansiyona, bağışıklık sistemine, kadınlarda regl dönemi ve hamilelik konusunda enteresan etkileri olabiliyor. En basitinden adaçayının sakinleştirici etkisi nedeniyle çok fazla ünü var. Fakat bu çayları satanlar olumlu etkileri kadar, mesela tansiyona olan olumsuz etkilerinden bahsetmiyorlar. Son zamanlarda ekinezya çayı efsanesi çıktı ortaya. Oysa ki Multipl Skleroz hastası birinin ekinezya içmesi son derece tehlikeli. Bazı ilaçlarla da çayların bir arada kullanılmaması lazım. Bu nedenle size dikkatli olmanızı tavsiye ederim.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 18:23:10) 
@at avrat braveheart,

bağışıklık sistemimin çok güçlü olduğunu söyleyebilirim.
herhangi kronik ya da değil bir sağlık sorunum da yok (en azından benim bildiğim/yaşadığım)

evet ben de ister ilaç ister bitki olsun, her şeyin her bünyede (iyi veya kötü) farklı etkiler yarattığına inanıyorum. zaten bu yüzden bu çayları kendim deneyip etkisini görmek istiyorum. dilerim olumlu etkileri olur.

ben her konuda olduğu gibi asla satıcıların söylediklerine bakmayan biriyim. kendim araştırma yapıp karar vermeyi tercih ediyorum. melisa çayını da nette araştırdıktan ve çevremde faydasını gördüğünü söyleyen insanlardan duyduktan sonra aldım.

tekrar teşekkür ederim bilgilendirme için.
  • holy diver  (15.11.12 18:31:29) 
[]

köpük saç boyası kullanımı

sevgili mos kuaförler,

ben schwarzkopf perfect mousse köpük boya aldım. üzerinde "şampuan gibi kolay kullanımı var" diyor. ama nasıl kullanılacağı ve ne kadar tutulacağı yazmıyordu.

nette araştırmalar sonucu sürenin 45 dakika olduğunu bulabildim. ama saça kuruyken mi yoksa yaşken mi uygulanacağını bulamadım.

kullanan varsa beni aydınlatabilir mi acaba,

köpük boyalar saça ıslakken mi uygulanır, kuruyken mi?


teşekkürler,

 
ben arkadasin sacini kuruyken boyamistim, sorun olmamisti. ama proseduru bilmiyorum.

koyu bi renkse 45 dakika cok bu arada ya, aciksa uygundur.
  • seriouslysleepy  (02.11.12 15:51:12) 
kuruyken.


  • crimsonlady  (02.11.12 15:53:07) 
koyu kahve evet. dip boyası şeklinde kullanacağım, saçlarımın uçlarında pempe var çünkü. bu durumda kaç dk uygun düşer peki?


  • holy diver  (02.11.12 15:54:59) 
saçların şu anda ne renk?


  • crimsonlady  (02.11.12 15:56:49) 
@crimsonlady,

koyu kahve. siyah değil, kahve de değil; koyu kahve.
en son dip boyasını da kuaförde koyu kahve olarak yaptırmıştım.
ama aynı boya değildi tabi, başka bir marka.
  • holy diver  (02.11.12 15:59:08) 
sanırım uçtaki pembeler gitsin diye boyuyorsun bu durumda iyice bekletmen(45 dakika) mantıklı. dipler farklı renkse 10 dakika sadece dipleri boyayıp bekleterek, geri kalan kısımı boyarsın dicektim.


  • crimsonlady  (02.11.12 16:10:45 ~ 16:11:09) 
@crimsonlady,

hayır hayır uçlarla ilgili sıkıntım yok, hatta uçlara bir şey olmasın diye dip boyası şeklinde kullanacağım boyayı, yani tamamına sürmeyeceğim.
boyanın asıl kullanım amacı, az da olsa pırtlayan beyazlar için dipleri boyamak.
  • holy diver  (02.11.12 16:21:23) 
[]

bir duyuru vardı...

mükemmel ilişkiyle ilgili ingilizce yazılmış bir liste ekliydi. o duyuruyu "mükemmel" diyerek aradım ama bulamadım, başlığı başkaydı herhalde.

eki kopyalamıştım ama sözlükte kullanacağımı duyuru sahibine söylemek için arıyorum duyuruyu.

hatırlayan var mı?

 
ben de ilişki, sevgili, kız vs diye aradım ama çıkmadı. silinmiş sanırım.


  • sir gawain  (01.11.12 16:51:47) 
fotoğrafı kullanacaksan duyurunun sahibine ait değildir büyük ihtimalle, amacını anlamadım pek?


  • sleth  (01.11.12 16:53:35) 
ben görmüştüm o duyuruyu, dün geceydi herhalde de o yazı ona ait değildir zaten. izin almanı gerektiricek bişey yok yani. ki duyuruyu ararken ben yazıyı bulup getirmişler zaten.


  • tepedeki psychedelic adam  (01.11.12 16:59:01) 
@sleth,

bence de ona ait değildir fotoğraf. ama işte o burada kullandıktan sonra ben sözlükte kullanınca buradan çalmış gibi olacaktı. ben de nezaketen haber vermek istiyordum "sözlükte kullanacağım haberiniz olsun" diyerek.

@yesilimtrak,

evet aynen o, teşekkür ederim:)
  • holy diver  (01.11.12 16:59:06) 
o da tumblr'dan çalmış işte, onun zannetmiyorum o hesabın sahibine haber verdiğini. internetteyiz, kullan gitsin:)


  • sleth  (01.11.12 17:00:15) 
[]

facebook'tan bir link verirken, herkes görsün diye

bir şey yapılıyor galiba, nedir o?

bu sonuca varmamın sebebi, bazı fb linklerinden sonra "açılmıyorsa şuradan bakılabilir" diye yine bir fb linki veriliyor.

sonuç; ben de herkesin (fb hesabı olmayanların da misal) görebilmesi için link koymak istiyorum sözlüğe. (erkin koray'ın eskilerden saz versiyonlu "yalnızlar rıhtımı" varmış, onun linki)

videonun altında "beğen, yorum yap, paylaş" var sadece? sayfasına gittim orada da aynısı var.

nasıl yapıldığını bilen varsa, fb'yi ve de bu tür teknolojik olayları çok kullanmayan, bilmeyen birinin anlayacağı basitlikte anlatabilir misiniz sayın kevin mitnick'ler?

 
paylaş'a basınca bi link veriyor. o link yine facebook ama herkes görebiliyor onu.


  • heritage  (01.11.12 16:04:21) 
bu duyuruyu yazmadan önce paylaşmıştım, o yüzden linke falan dikkat etmedim.

"videoya git" dedikten sonra video sayfasındayken browser linkini versem herkes göremez mi yine? yoksa tekrar "paylaş" mı yapayım linki görebilmek için?
  • holy diver  (01.11.12 16:10:51) 
@wide,
"paylaşır mısın" kısmını önce okudum, hemen paylaşıyorum. şimdi hepsini baştan okuyayım.

www.facebook.com
  • holy diver  (01.11.12 16:16:53) 
[]

yahoo mail'e fotoğrafı direkt yüklemek istiyorum

bu nasıl oluyor?
yani mail açıldığında fotoğraf ataç olarak değil de, direk sayfada görünüyor.

imageshack'de denedim ve verdiği tüm linkleri mail ile kendime gönderdim ama hiç birisi de fotoyu foto olarak göstermemiş.

başka bir yükleme sitesinde oluyordu galiba ama hatırlayamadım neresiydi.

nasıl yapıldığını bilenler yardımcı olabilir mi?

***
imla hatırlatması için teşekkürler.

 
imgur'da olabilir.

bu arada, "direkt" doğrusu.
  • [silinmiş]  (23.10.12 16:39:59) 
imageshack ile de oluyor.

Resimi mouse ile sec ve CTRL+C ile kopyala ve mailin icine yapistir.
  • yilmazyildirim  (23.10.12 16:41:21) 
[]

sevgili compumaster (ve moderasyona) bir önerim var;

duyuru her ne kadar bir çok kişi tarafından kıymeti bilinmeden arsızca, ahlaksızca, hoyratça kullanılıyor olsa da; (küçükler abisi, büyüyünce kıymet bilecekler inşallah)

bana göre kullanıcılar/okuyucular için gerçekten sözlükten çok daha dinamik ve etkili, daha yaşayan, daha canlı ve işlevli bir ortam.

genelde az cevap yazıyor daha çok okuyorum. yaş ortalaması küçük olduğu için çoğunlukla sözlükteki 15 yaşında hayatı anladığını sanan gerizekalılar başlığını hatırlatıyor zihniyetler.

ama işte aradaki azınlık kalan çok güzel düşünceler, bilgiler, yorumlar, tavsiyeler, tecrübeler için bu siteye takılmaya değiyor. gerçekten o küçük azınlığa çok teşekkür ediyorum. az zamanda çok şey öğrendim onlar sayesinde.

geleyim asıl kanayan yaraya; size göre "TROLL'lük" bana göre "ikiyüzlülük" konusuna.

kendimden örnekle devam edeyim;
lezbiyen ilişkisinde sorun yaşayan birinin(21) yazdığı bir duyuruya cevap yazmışım. 7 eylül'de duyuru sahibi msj atmış "çok uzun bir yazı göndersem okur musun, anlatacak kimsem yok.vsvs" demiş.. "tabi" diyerek cevap vermişim.

ve üşenmedim bugün saydım. bana 12 mesaj atmış. ben de işimden gücümden vakit ayırıp oturup, sırf cinsel tercihlerinden dolayı kendisini toplumdan dışlanmış, itilmiş, kakılmış hissetmesin, yaşı da küçük kötü etkilenmesin diye, sürekli moral verici ve pozitif yönlendirici uzun uzun cevaplar yazmışım.

ayna nikin bugün, "karıyla ("karı" yani, zihniyetin yapısı ortada) seviştik, donu vardı, göğsüne ve göbeğine boşaldım. karı tutturdu hamile kalırım diye." falan filan şeklinde duyurusunu gördüm.

geçmişine baktım, önceki duyurularının hepsi silinmiş. vs vs derken, bu duyuru da ya moderasyon tarafından ya da kendi tarafından silindi bilmiyorum.

e ben onca zaman harcayıp mesajlarla moral vermeye çalışmışım, yardımcı olmaya çalışmışım?

bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?

peki bu aşağılık davranıştan sonra, (verecek cevabımız var ise bile) nasıl içimizden gelecek de cevap vereceğiz? bu durumda site asıl işlevini, ihtiyacı olanlara insanlara karşı destek/yardım/cevap işlevini yitirmiş olmayacak mı? site bu malların yüzünden gerçek işlevinden uzaklaşıp, onların oyuncağı haline dönmeyecek mi?

sadede geldim;

sevgili compumaster,

lütfen bir de "TROLL" bölümü açar mısın. en azından hemen "hayır" demeden önce bu konuyu biraz düşünür müsün?

sahteliklerini sergilemek isteyenler istedikleri gibi orada troll olarak fink atabilirler. bunlara bakıp eğlenenler de orada kafalarına göre takılabilir eğlenirler. normal insanlar da adam gibi duyurulara vakit ve emek harcarlar.herkes duyuru'yu kendi seçimine ve isteğine göre kullanmış olur. win-win. yani herkes mutlu.

sevgili duyurucular, sizler ne dersiniz?

***
biraz uzun olduğu için kusura bakmayın..

 
iyi de troller trollediklerini belirtirlerse o trollemek olmaz ki. öyle bir geyik ortami olur.

he haklisiniz, ona lafim yok da; bunun önune gecilemez bence maalesef.
  • natnan  (23.10.12 16:04:42) 
bence bu trollük değil. birisi seni kandırmış sadece. daha dikkatli olduğun-olduğumuz takdirde böyle durumlarla karşılaşma olasılığımız iyice düşer...


  • enkolaykullaniciadi  (23.10.12 16:07:47) 
bunlar engellenmez ne yazıkki, 15 dakka boyu araştırıp cevap yazdığım hukuksal sorular olduğunu bilirim. açıp kıyı şeridi hakkındaki kanunu baştan sona okudum hatta eleman için. sonra izah ettim kamu yararı için böyle böyle olmaz diye. herif kendi aradığı, kafasındaki cevap olmadığı için tik atmadı. bu durumda bende boşu boşuna o kadar uğraşmış oldum.

ama ne yalan söyleyi bu davranışı beni bozmadı, çünkü o araştırdığım konulardan daha sonra 3-5 muhabbette laf açıldı ve konuşabildim rahat rahat. sende aynı şekilde vakit kaybettim olarak değil de ikna edebildim olarak düşün bence. çünkü trollük engellenmez önceki cevaplarda da denildiği gibi.
  • trajikomix  (23.10.12 16:14:18) 
ben "troll, trollük," ve ilgili diğer bilimum ifadelerden gerçekten hiç hoşlanmıyorum. o kadar itici geliyor ki.. ortalama bir insan neden böyle bir şeylerle uğraşır ki? böyle kavramların ortaya çıkması bile ne kadar gereksiz..

gerçi diğer yandan, "ee aradaki farklar (ve dünyada filanların falanların neden yaşandığının açıklaması) başka türlü nasıl ortaya çıkardı" diyorum çürütüyorum kendi düşüncemi...

evet ne yazık ki insanların zihniyetlerinde değişmeler, gelişmeler (kendilerine karşı hayatlarındaki herhangi konuda, davranışta, konuşmada,vs'de "ben ne yapıyorum" tarzı sorgulamalar, çeki düzen verme farkındalığı vs) olmadıkça bu tür düzenlemelerin ne kadar işe yarayacağı tartışılır.. ama küçük de olsa fark yaratsa hiç yoktan iyidir? o da bir şeydir...

herkesin "trollük" dediği şey nedir peki "kandırma" değilse? gerçekten bilmiyorum ben. çoğu kişinin de ne dediğinden haberi olmadan bir çok kelimeyi kullandığını her yerde olduğu gibi burada da görüyoruz.

"trollük nedir?" diye sorsam, elli tane farklı cevap gelir. aynı şekilde "kezban nedir?" diye sorsam ona da bin tane farklı cevap gelir.. daha çoğunluk kullandıkları kelimelerin ne anlama geldiğini ve nerede nasıl kullanılması gerektiğini bile bilmiyor. oehh!! konuşma gittikçe daha berbat bir hal alıyor, ben susayım ve dinleyeyim en iyisi..
  • holy diver  (23.10.12 16:19:22) 
trollük neden yapılıyor zannediyorsunuz? "attention whore"luk bir yerde.

troll olarak işaretlediğimiz kullanıcıların açtığı başlıkları ve girdiği cevapları görmeyelim, bu kadar basit bir çözümü var.
  • [silinmiş]  (23.10.12 16:19:46) 
"e ben onca zaman harcayıp mesajlarla moral vermeye çalışmışım, yardımcı olmaya çalışmışım?

bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?"

neden kendinizi bu kadar önemsediğinizi anlayamıyorum.
birinin derdi olduğunu düşündünüz ve yardımcı olmaya çalıştınız. sonrasında hayvanın tekı oldugunu görmek kandırıldıgınızı düşündürebilir size orası tamam ama derdını paylastıgınız andan sonrası sızın alanınız değil artık. sadece troller için değil bu hayatın her anında böyle. insan yerıne koyup sohbet ettiğimiz kişilerin ille de minnet duyması gerekmiyor. duymuyorlar.
siz yardım isteğinizde samımı ısenız kıme yardım ettıgınızın ve neden yardım ettıgınızın aslında hiç önemi yok. yardımcı olmak ve tutamak olmak meselelerını karıstırmayalım. sızın anlattıgınız bır dılencıye para verınce kendını kahraman hıssetmek gibi bir şey. abartmayın. o parayı verdıgınızı unutmaktır sızı ınsan yapan.
  • öptüm sezen  (23.10.12 16:21:24) 
sen çok tatlı bir insansın ve iyiniyetlisin tanrı seni korusun. Düşündüklerin yanlış değil fakat biraz naif diyebilirim, ne yazıkki bunların önüne geçmenin bir yolu olduğunu düşünmüyorum.


  • sirena  (23.10.12 16:22:23 ~ 16:23:36) 
@widecan,

senin verdiğin 2. örnekteki kişinin ne olduğu zaten yazdıklarından belli değil mi? ben onun gibilere değil, ona cevap verenlere diyecek laf bulamıyorum???

işte duyuruyu bu minvalde kullanmak isteyenlere bir bölüm ayrılsın, gitsinler orada kendilerini mutlu etsinler.

***

@douchebag,

evet o da bir çözüm. ama kişinin troll olduğunu anlamak her zaman kolay olmuyor, rumuzunun yanında yazmıyor ya da neon ışıklarıyla parlamıyor:) ha, ama ilk cümleden belli edenler de var tabi.

ben senin önerine biraz daha ek yapayım; sen birisini işaretlediğinde modlara gitsin. misal 5 kişiye ulaşınca ya o kişi silinsin, ya da ne bileyim kişi bilgi penceresine not düşülsün.

ya bunları konuşuyor olmak bile ne kadar büyük kayıp ve ayıp değil mi...
  • holy diver  (23.10.12 16:25:46) 
@öptüm sezen,

düşüncelerini bir insanın ihtiyacına faydası olacağı ümidiyle paylaşan herkes önemlidir. düşünceler de önemlidir, birilerine faydası olması amacıyla paylaşılması daha da önemlidir.

kendimi de düşüncelerimi de önemsiyorum tabi ki. bu senin veya herkes için geçerli olmayabilir. herkes sahip oldukları, yaptıkları, söyledikleri, gösterdikleri hareket, tutum ve davranışlar,vs vs ölçüsünde değerlidir.

düşüncelerimin işe yarayacağını düşünüyorsam, tabi ki doğru kişiye gitmesini isterim. vaktimi neden boşa harcayayım ki?

ayrıca ben asla dilenciye para vermem, ama mendil satana, müzik yapana ya da başka bir şey satarak para kazanmaya çalışan herkese veririm.

********

@sirena, eski güzel bir dost sesi:)

güzel düşüncelerin, senin güzelliğinin yansıması. evet kesin çözümü yok maalesef, ama işte "acaba belki biraz azaltabilir ya da kontrol altına alınabilir mi, neler yapılabilir"i ön plana çıkarıp biraz beyin fırtınası yaptırmak düşüncem..
  • holy diver  (23.10.12 16:32:49) 
@öptüm sezen
bence o kadar basit değil. başka şeyler yapabileceğin bir zamanda sen o insana yardım etmeyi seçiyorsun ve bir amacın var. dilenciye sadaka vermek gibi değil de sosyal ilişki olarak algılıyorsun. tamam sadece yarım etmek sonucunu bilmemek de güzel ve mutluluk verici olması gerekir ama ben konunun tamamının bu kadar basit kapatılabileceğini düşünmüyorum. ekşiduyuru bu yolla çürüyecekse ve değerli kullanıcılarından kaybedecekse muhakkak beta daki gibi bir ayraç kullanılmalı -ki o sistem de troll ün illa ki en az bir kez trolllük yapmasını ve farkedilmesini gerektiriyor, güçlü bir mekanizma değil ama çaresizlikten iyi.

  • tukenmez adam  (23.10.12 16:39:01) 
trollük için tek çözüm sağlam moderasyon ve ip'den banlama. öyle onların oynayacağı bir kindergarden yok. olmaz. olamaz çünkü adam zaten buraya dalga geçip, kendi küçük dünyasını şenlendirmeye geliyor.

benim fikrim: soru sahibi için tik seçeneği kalsın.

fakat cevaplara ve sorulara (+/-) özelliği gelsin. puanlama sonucu; soru veya cevaplar artıya mı gidiyor eksiye mi gidiyor görülecek zaten. böylece duyuru ahalisinin de nabzı tutulur. 2 sorusu (-)'nin dibine vurmuş bir kullanıcının 3. sorusuna cevap vermem şahsen ben.

en azından geyik yapan/trolleyen kullanıcının bu puanlama sistemiyle adı duyuru kullanıcılarının kara listesine girer.
  • atmosphere  (23.10.12 16:45:58 ~ 16:47:29) 
@douchbag,

aslında "trollük" konusuyla ilgili can alıcı nokta sanırım "attention whore" saptaması. trol'lüğün tam olarak ne olduğunu anlamak ve çözmek için belki de bu "attention whore" konusunun irdelenmesi ve incelenmesi gerekiyor.

bir insan neden "attention whore" (olmak mı yapmak mı denir bilemedim?) olmak/yapmak ister... bunun sebepleri nelerdir..

belki bunu yapmasını sağlayacak bir takım çözümler/fikirler olursa, orada gitsin "attention whore"luğunu yapsın, artık eksik güvenini mi, kişiliğinden büyük egosunu mu tatmin etsin de trollük yapmaktan biraz da olsa geri dursun. gibi bir şekilde çözümlere götürebilir belki bizi..

yani trollük yapmaya iten ne ise, belki o konuda kendini sergileyeceği bir takım çözümler yapılagelirse, hem o kafadaki kişiler kendilerini tatmin etmiş olur hem de bizler onlardan kurtulmuş oluruz.

@tükenmez adam,

düşündüklerimi benden daha güzel toparlamışsın. tek taraflı değil, (gelecekte tam tersi konumlarla ortaya çıkabilecek durum sonucu) karşılıklı "sosyal ilişki" evet.
  • holy diver  (23.10.12 16:47:27) 
@holy, dilenci meselesi sadece karsılıksız bır sey yapmakla alakalı örnekti.
zaten dılencıye para vermıyorum gibi bir argüman sunmamalıydın.
yaptıgın sey, bırıne yardım etmek arzusu değerli ama o değerı o anda orda bırakmaz da büyütürsen hayalkırıklıgı olur sonu. oluyor.

@tukenmezadam, işte ben de sonucu düşünülüyorsa o yardımı yapmamanın daha mantıklı oldugunu düşünüyorum. bu aslında bır "kendını korumaya almak" mevzusu.
insanız ve ınsanlık beklıyoruz karsımızdakınden, ama gelmıyorsa o adım bu konuyu dert edınmemelı. anlatmak ıstedıgım budur.
  • öptüm sezen  (23.10.12 16:49:02) 
itin götüne sokmanın prim yapabildiği yerlerde, sizin derdinizin pek bir anlamı olmayacaktır maalesef. paul feyerabend'in "anything goes" lafının artık günlük hayatlarımıza nüfuz edecek kadar yayıldığının (kendisinin söylediği anlamda olmasa bile) bir göstergesi sadece. "koy götüne rahvan gitsin, ne olacak ki" söyleminin tavan yaptığı bir güruh içerisinde sizin düşünceleriniz naif karşılanması maalesef olağan hale geldi artık. kimileri bunu dert edecek, kimilerinin umrunda olmayacak, birileri ötekine ne diye sataştın ulan diye saldıracak, beriki arkada kıs kıs gülüp öteki hesabına geçip cevap yapıştıracak, vs vs vs...

neyse, bu anlamsız prelüd sonrası şunu eklemek isterim ki bunu önleyebilmenin en açık yöntemi size hangi kullanıcının duyurularını görüp görmemenizi ayarlamanızı sağlayacak bir sistem kurabilmek. yani donuzu buraya da taşımak. bu bize daha sağlıklı bir ortam oluşturmayacak bana kalırsa ancak kişisel sıkıntıların da önüne bir nebze de olsa geçilebilmesini sağlayacak. yani kendimizden uzaklaştırınca varlıklarını kaybolmayacaklar ancak en azından gözümüzün önünde olmayacaklar.

@wide'ın da aksine düşünüyorum açıkçası, bu iki duyuruda da duyuru kurallarına aykırı bir durum yok. eğer birilerinin gereksiz ancak buranın kuralları dahilinde yazılmış sorularını bahane ederek onları uzaklaştırmaya başlarsak, bu üstünde durmaya çalıştığımız zeminin de kaypaklaşmasına neden olur. tabii sitenin düzenini oluşturan ben değilim, sırf milletin gereksiz yere zamanını çaldıkları için ve sahte hayat oluşumları üzerinden kurguları çerçevesinde soru sordukları için uzaklaştırılabilirler ancak bu onların ne geri dönmemesini sağlar ne de burada herkesin daha sağlıklı bir ortamda iletişim kurmasına neden olur.

bir de az konuşmayı öğrenebilsem...
  • demcan  (23.10.12 16:50:32) 
@atmosphere,

ben o an aklıma ilk geleni söyledim.. yoksa gayet zayıf ve etkisi pek olmayacak bir çözüm.

yoksa duyuruyu yazmaktaki en önemli amacım da, bu konuyu ortaya koyup, birbirinden farklı ve/veya güzel/faydalı/etkili çözümlere ulaşmak. nitekim çok güzel öneriler de geliyor, çok şükür ki..

senin önerilerine katılıyorum. eksileme olmalı. hatta "üslubu kötü", "cevap değil" vs şeklinde birkaç seçenek bile olabilir. kendi adıma, bir çok insanın üslübunu çok hakaretvari ve saygısız bulduğumdan eksileme isteğim var.

birisi kalkıp sevgilisiyle ilgili bir şey soruyor, adam kalkıp "karı, sokmak, çakmak, kullanmak, pompalamak,vs" tarzı gayet aşağılık tarzlarda cevap veriyor. (neyse, belki bu genel için önemli olmayan, kişisel bir takıntı olabilir, görmezden gelebilirsiniz)
  • holy diver  (23.10.12 16:53:29) 
bence hatun doğruydu, fakat hesabını baskasına devretti kullanmıyor diye. olabilir. kimse seni o kadar trolleme zahmetine girmez.

trollemek show işidir, açıktan olur. birebir trolleme diye bişey yoktur. kişisellik yoktur yani.

Bunun yanında, sen sorunu yazarsın, trollün biri cevap bile vermiş olsa en fazla ne olur yani? sallama bence bu kadar. rahat ol.
  • nezaretten taharet  (23.10.12 16:54:01) 
@öptüm sezen,
dilenci çoğu kişinin gözardı etmesinin ötesinde çok önemli bir konudur. (ama işte yeri burası değil) dilenciye para vermememi söylemek benim için çok önemli bir noktadır. ve çok şey anlatır aslında. tembel insana selam bile vermem. ama küçük çabasını gösteren insana yarım ekmeğimi bile paylaşırım. bilmem anlatabildim mi.

karşımdakinin ne olduğunu bilerek, değmeyeceğini düşünsem de yine de kendi seçimim olması kastettiğim şey. ama buradaki durum, kendisini farklı gösterip, seni inandırıp, kandırması, vaktini çalması vs vs..

kıymetini bilmeyeceğini bildiğim halde birine vaktimi harcamaya karar verirsem, bunun hesabını kimseye sormam, baştan bilerek o kararı vermişimdir zaten.

o yüzden dediğin şeylere katılmıyorum. karşılığını beklemeden, hatta karşımdakinin istemeden, sormadan, yaptığım / verdiğim / vaktimi-emeğimi harcadığım ve sonradan aklıma bile gelmeyen şeyleri konuşacaksak, emin ol çok iddialı noktalarda çıkar durumum.

yine karışık oldu sanırım demek istediğimi tam anlatamadım sanki..
yani mesele bir iyilik yapıp sonra da karşılığını beklemek değil.

****
@demcan,

demek istediğim, bu konuda hangisi kötünün iyisi olarak işimize yarayacaksa bir şeyler yapılsın. bizlerin dahil olması gerekiyorsa biz de dahil olalım. çözümler ortaya konulsun ve içlerinde en etkili olacağı düşünülen de uygulamaya alınsın.

*****

@nezaretten taharet,

aslında bu olasılık da aklıma gelmedi değil. çünkü dediğin gibi o kadar uzun süre ve özel mesajdan olması gerçekten o kişide ciddi sıkıntıların olduğunun göstergesi.

vesile oldu, konu buraya geldi işte.
  • holy diver  (23.10.12 17:06:37) 
sonuna kadar haklısın. belki moderatörlerde bu durumun farkındalardır. birazcıkta rahat üye olabilmekle alakalı bir kirlilik bu. sadece sözlük yazarlarının duyuruya yazabilmesi gibi bir kısıtlama getirilse diyeceğim ama bu seferde duyuruyu gerçekten ihtiyacı için kullanan ve sözlük yazarı olmayan diğer kullanıcılara haksızlık olur. kısacası iki ucu boklu değnek. ama dediğin gibi trollük yapanları deşifre edebilme imkanı olsa, belki bu durumun önüne geçilebilir biraz.


  • eyyorlamam bu gadar  (23.10.12 17:39:18) 
@eyyorlamam bu gadar,

aslında belki burada şu kısmı da ayrıca belirtmem gerekir. ben barizce komiklik, espirik olsun, eğlence olsun, neşelenelim diye açıldığı belli olan duyurulara karşı kötü bir bakış açım yok. (insanlara hakaret / saygısızlık / küfür,vs içermediği ve suyu çıkarılmadığı sürece tabi ki)

sonuçta ne olduğu bellidir, ve cevap verecek olan kişi de bunun ne olduğunu bilerek veriyordur.

yani yukarıda bahsettiğim şekli tolore edilebilir.. çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyordur.

sonuçta burayı asık suratlıların dolduğu, herkesin birbirine çatık kaşlarla baktığı, soğuk, resmi bir yer olarak görmeyi kimse istemez.

neşe, espri, şakalar, insana moral veren ve bu toplumda en çok ihtiyacımız olan şeylerden. burada da niye olmasın ki?

ama bunun insanları kandırmaya varmadan, suyunu çıkarmadan, kadınlar / sevgililer / eşler hakkında saygısız üsluplar olmadan vs vs, yani insana yakışır çerçevede olmasını kim istemez ki..

oehh! çok mu ütopik şeylerden bahsediyorum ya.. oysa bana göre çok ufak tefek davranış değişiklikleriyle kollektif olarak büyük başarılar ve güzel sonuçlar elde edilebilecek bir şey gibi görünüyor..
  • holy diver  (23.10.12 17:49:22) 
haklısın holy'cim. benim de başıma garip olaylar geldi duyuru hayatı boyunca. ama bunlar olabilecek şeyler ve temkinli yaklaşmak gerekiyor. i'ler es'lere göre sanki daha anonimler gibi ve troll çıkma olasılığı daha yüksek tabii. ama ben de "i" olarak başlamıştım buraya ve sonradan yazar oldum. çok iyi "i" olan kişiler de var. "troll" kategorisi bu sitenin mantığına pek uymuyor, forumsallaştırıyor. moderatörler troll'leri elinden geldiğince elimine etmeye çalışıyorlar ama herşeyi de engelleyemeyiz tabii. işin için de cıvıtmadan eğlence de barındırmak lazım. bu site iyi dengeliyor olayları. seninki tabii özelden olduğu için daha farklı bir durum ama moderatörlere de danışılabilir tabii.


  • ermanen  (23.10.12 19:19:08) 
@ermanen'cim,

maalesef sözlük içinde de fazlasıyla troll zihniyetli hatta daha kötüleri var. ve burada gelip i niki ile gayet de kendilerine yakışır şekilde hareket ediyor olduklarına çok eminim.

ben de bir çok i'nin buraya "değer" kattığına inanıyorum.

hiç bir kötü şeyi hiç bir zaman tamamen çözmek mümkün olmuyor hayatta maalesef.. burada da tam olarak çözülemeyecektir zaten. ama en azından minimize edilebilir alınacak tedbirlerle.

kimseye dışarıdan akıl / bilinç / farkındalık monte edilemiyor ne yazık ki.. ancak çoban gibi başında durmak, kısıtlamak, cezalandırmak vs gerekiyor insan gibi davranılması için.. tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi.. (kurallar, kanunlar, cezalar,vs)
  • holy diver  (24.10.12 17:13:52) 
[]

harici hard disk'i bsayar bir görüyor bir görmüyor

sevgili kevin mitnick'ler,

üstünde "smart media plus hdd media player" yazan bir harici hard diskim vardı.

iş yerinde de indirdiğim bir sürü film bsayarda yer kaplıyordu (misal siyah beyaz türkan şoray filmleri indirmişim, 18,6gb tutmuş. ki daha bir sürü filmi var indirilecek).

ben de dedim ki, şu harici diske aktarayım bsayar boşalsın, hem de kişisel dosyalarımı almış olayım.

harici hard diski usb'den bsayara takıyorum, açma düğmesinden açıyorum. önce bsayar tanıyor bu cihazı gösteriyor.

sonra ben filmleri kopyala-yapıştır diyorum. ama bu aktarma işlemi sırasında pat diye hata veriyor, cihaz görünmez oluyor. birkaç kere kablolarıyla oynayıp denedim, hep aynı şekilde sonuçlandı.

nedir bu olay? ve çözülmesi için ne yapabilirim?

 
kabloda sorun olabilir, uzun süre kullanımda içerisindeki teller yıpranıyor tabi. Şu an pc ye takıldığında alet görünüyor mu? Görünmüyorsa eğer offline olabilir disk.


  • nurigagarin  (23.10.12 13:47:26) 
bu hard disk neredeyse yıllardır hiç kullanmadığım, yani bir ara içine bir sürü film atmıştım öyle duruyordu. bir ara geçenlerde 5-10 gün önce evde takmıştım "çalışıyor mu sorun var mı" diyerek. yoktu hatta içine yine filmler ekledim. hiç böyle bir sorun olmadı evde.

kabloları ve kendisi hiç kullanılmamış gibi yeni zaten.
işte şundan;
www.akillifiyat.com

şimdi bu zımbırtının açma kapama düğmesi var. ilk açtığımda bsayar görüyor. ama dediğim hatayı verince görmüyor. düğmesi o sırada hala açık konumda. şimdi kapatıp tekrar açtım düğmeyi, hani flash bellek takınca bsayardan düdüp sesi çıkar ya, ondan çıktı ama şu anda görmedi ya:(

bir de ısınmış bayağı bu.
  • holy diver  (23.10.12 13:55:25) 
[]

baş ağrısı?

neredeyse hiç baş ağrısı çekmeyen biriyim. toplasan üçü beşi geçmez.

bu hafta sonu berbat bir baş ağrısı musallat oldu. ekstra yaptığım herhangi bir davranış, hareket, iş, oluş yok..

özellikle pazar gecesi yani dün gece resmen sabaha kadar uyutmadı. özellikle sol şakak tarafı.. bugün sabahtan kendisini hafifçe hissettirmişti. şu an zirve yapmış durumda, sol tarafımı duvara vurmak istiyorum, patlayacak gibi hissettiriyor..

şu ana kadar ilaç içmedim.

sinüzitim yok, yaz kış uzun saçlarımı kurutmam.

bu baş ağrısı için yorumlarınız nedir, böyle herhangi olağanüstü yapılan bir şey olmadan kendi kendine oluşan baş ağrılarıyla ilgili bildiğiniz neler var?

ve ilaç dışı önerebileceğiniz çözümler var mı?

son çare ilaç olarak neler var baş ağrısına iyi geldiğini bildiğiniz ilaçlar.. şu seviyede doktora gitmeyi düşünmüyorum.. ancak iki-üç gün daha devam ederse o zaman doktor opsiyonunu kullanacağım.. (gerçi o zaman da bayrama denk geliyor peh)

 
bana iyi gelme derecelerine göre sıralarsam:

vermidon
advil
minoset - minoset plus
apranax - apranax fort
majezik
  • tormentorius  (22.10.12 17:26:50) 
doktora görünmeden ilaç içmemekte fayda var. hele hele ağrı kesici filan sakın içmeyin.


  • isildur  (22.10.12 17:27:09) 
miden nasıl ağrılar sırasında?


  • öptüm sezen  (22.10.12 17:30:38) 
ben de aynı sıkayetten doktora gittim,bilinç dışı düşüncelerin başa vurumu diye dalga geçti herifçe.


  • chemnil  (22.10.12 17:33:28) 
ağrı kesiciler semptomları baskıladığı için var olan çok önemli sorunların fark edilmesini güçleştirebilir. bilinçsiz bir şekilde ağrı kesici almayın.

özellikle başınızı öne eğdiğinizde artan bi ağrıysa sinüzit olma ihtimali yüksektir genelde. bu durumda kaynatılıp soğutulmuş 1 litre suya 9 gr tuz atıp karıştırıp burnunuza çekerek temizleyebilirsiniz. bunun herhangi bir zararı olmayacaktır.

ayrıca karanlık, iyi havalandırılmış, sessiz ve serin bir yerde yatarak dinlenmek de iyi gelecektir. oda sıcaklığının 18-19 santigrat derece olması idealdir. ancak dinlenirken gözlerinizi yoracak herhangi bir aktivite yapmayın. kitap okumayın, tv izlemeyin, telefonla oyalanmayın.
  • kedili madam  (22.10.12 17:33:46) 
@kedili madam,

yattığım yer ışık almayan bir yer. zaten uyku konusunda da oldum olası sorunlu olduğum için ses ve ışık konusunda hassasım. haftasonu çok film izledim ve elimde de bir örneğini çözeceğim diye inat ettiğim bir örgü vardı (çözdüm ve bitirdim tabi). kitap da okudum aslında ctesi akşamı.

odanın sıcaklığı 18-19 olursa donarak ölürüm ben;) çok üşüyen biriyim, çorapla yatmaya başladım bile..

sinüzit olasılığı çok az geliyor bana. daha önceden burundan zor nefes alma ile ilgili gittiğim tanıdığım bir doktor sinüslerimin çok temiz olduğunu söyledi. kafa mr'ı mıydı neydi ona bakmıştı.

tek olasılık migren'den korkuyorum. sebepsiz birden oluşup oluşmadığını bilmiyorum. aslında hakkında pek bir şey bilmiyorum.

***
advil varmış şirkette, ondan bir tane almayı düşünüyorum. sol taraf hala "beni duvara vur" diyor..
  • holy diver  (22.10.12 17:48:07 ~ 17:50:16) 
@öptüm sezen,
midemde bir şey yok..

@chemnil,
aslında psikolojik durumların vücudun herhangi bir uzvunda sıkıntı yaratarak tepki vermesi şeklinde ortaya çıkması tıpta var mı yok mu bilmiyorum ama bana göre çok mantıklı ve normal.
  • holy diver  (22.10.12 17:56:05) 
bahsettiginiz durum bendenizde alerji kaynakli oluyor. evdeki nem ve isi dusuklugu de alerjiyi azdiriyor.
alerji her yasta ortaya cikabiliyor bir ihtimal- sakaga mentollu bir sivi vs surmek ise yarar.

  • leyla3  (22.10.12 18:07:00) 
özellıkle sol şakak, sabahtan kendını hıssettırmesı, zırve yapması. sol tarafı duvara vurmak ısteği,, belki gözünü çıkarmak isteği...
bunlar migren belirtileri. cok sık yasamıyormussun ama mıgrenın de olayı bu. ne zaman gelır neden gelır anlasılmaz. mıdenı sormam, bende ağrı esnasında bulantı da olmasındandı. ılac da kar etmez mıgrense. ışıksız ve sessız bır yerde duracaksın öyle, bazen kendınden geçiyor ınsan. şansını dene. çok geçmiş olsun.

  • öptüm sezen  (22.10.12 18:11:51) 
@leyla3,

henüz doktor seviyesinde tescilleme araştırma fırsatı bulamadım ama, bende soğukla ilgili bir alerji söz konusu sanırım. özellikle soğuk denize girdiğimde tüm vücudum kabarıyor. geçenlerde yüzüme bir işlem yaptırmak için buz sürmem gerekiyordu, yine aynı şekilde hemen kabardı. dediğim gibi henüz doktora gidip kesinleştiremedim ne olduğunu.

****

@öptüm sezen,
benim başım hayatım boyunca beş kereden fazla ağrımamıştır. onlarda işte kısa sürelidir, ilaç bile içmemişimdir.

ama iki gün boyunca baş ağrısı nedir ya!? ilk kez oluyor bu. ve migren olmaması için dua ediyorum.. advil aldım şimdi. belki bsayar ekranı karşısında ve elde inatla modeli çözülmeye çalışılan örgü ile gözleri çok yordum vücut da o şekilde tepki verdi diye düşünmek istiyorum şu anda..
  • holy diver  (22.10.12 18:21:57) 
[]

videonun filanca dakikasından sonrasından devam edecek şekilde

göstermek nasıl yapılıyordu?

misal 10 dakikalık bir videoda linke tıklayınca 8. dakikadan itibaren başlıyor.


 
Youtube için,
1)Videonun altında "Share" tıklayınız
2)Çıkan linkin altında "Options" Tıklayınız
3)"Start at" yanında kutucuğu onaylayıp zamanı giriniz
  • klorlu su boregi  (19.10.12 20:27:07) 
youtube'da, linkin sonunda &t=1m23s eklerseniz, 1 dakika(minute) 23 sn(second) sonrasına gider.


  • marcelorios  (19.10.12 20:33:41 ~ 20:35:03) 
daha kolayı var, istediğin anda durdur videoyu sonra tam nerde olduğunu gösteren yuvarlağın üstüne sağ tıkla, copy video url at current time diyor.


  • ekaterina  (19.10.12 20:34:57) 
[]

house md'leri silemiyorum..

selam sayın IT crowd'lar,

evdeki bsayarda masaüstünde house'un son bölümü ve swan song bölümü var.
silmek istediğimde her ikisinde de şu uyarı çıkıyor;

"dosya windows gezgini üzerinde açık olduğundan bu eylem gerçekleştirilemiyor. dosayı kapatıp yeniden deneyin."

ccleaner ile temizledim açık olan bir şeyler etkilemişse diye. yine bir işe yaramadı. ertesi akşam denedim yine aynı uyarı çıktı.

nedir bu sorun?
daha doğrusu bunun çözümü nedir nasıl sileceğim onları?

bsayarlardan hiç anlamayan biriyim ona göre anlatırsanız:/

teşekkürler,

 
unlocker diye bi program var, onunla silmeyi deneyin
ya da güvenli kiptew açıp tekrar deneyin

  • sttc  (19.10.12 16:46:48) 
torrent' te falan acik olabilir mi?

unlocker yukleyip onunla silebilirsiniz sanirim.

www.filehippo.com
  • alan shearer  (19.10.12 16:47:11) 
unlocker diye freeware bir program var. kuruyorsun, sonra sileceğin dosyaya sağ tıklayıp unlocker'la açıyorsun, tüm kilitleri aç dedikten sonra siliyorsun. işlem bulunamadı gibi bir şey derse de sol alttan sil diyorsun, voila.


  • gkhncnzdgn  (19.10.12 16:48:23) 
son üç aydır evde internet kullanmıyorum:)
yani torrent, vs seçenek dışı..

zaten o yüzden anlamadım ben bunu.. hatta o bölümleri de iş yerinden indirip götürmüştüm.

unlocker'ı biliyorum yine buradan sağ olsun bir üyenin tavsiyesiyle iş yerindeki bsayara yükledim (thanks to coder).

iyi güzel de, bsayardaki hiç bir şey mi normal "delete" işlemiyle silinmez yahu? size de mi öyle oluyor? herkeste unlocker mı var?

iş yerinde "delete" şeklinde sildiğim hiç bir şey silinmiyor! misal 4-5 dosyası seçip silmek istiyorum. silmiyor. unlocker kutucuğu çıkıyor, onunla işlem yapıyor. ve o da listede en üstteki dosyayı siliyor!!

unlocker ile her bir dosyayı tek tek silmek yerine çoklu olarak seçilenlerin hepsinin tek seferde silme yolu yok mu?

hiç bir videonun normal silme hareketiyle silinmemesine mi yanayım unlocker kullanmak için de toplu dosya silmediği için her bir dosya için ayrı ayrı oyalamasına mı yanayım:(

ben burada indirip flash bellek ile götüreyim evdeki bsayara kurayım. o şekilde işe yarar herhalde?
  • holy diver  (19.10.12 17:03:22) 
açık olan bir programdan, uygulamadan dolayı olabilir. aklıma şu an başka bir şey gelmedi. bir clean boot yapıp deneyebilirsiniz.

şu rehberde adım adım açıklanmış. her şeyi okuyup doğru uygulamanız takdirde muhtemelen çözülür sorun.

www.pclabs.com.tr
  • diyarbakir karpuzu  (19.10.12 17:20:04) 
bişiy yabışmış bence sizin pilkisayara. onu buldurun önce. hangi işlem kullanıyo bu bütün dosyaları onu bulmaya çalışın. normal değil bu söyledikleriniz.
xp zamanında klasördeki video ve resim dosyalarının küçük resimlerini oluşturmaya çalışırken silmeye izin vermezdi. sizinki de o hesap olmasın?

  • gkhncnzdgn  (19.10.12 17:25:30) 
[]

altyazılarda hangi "fps" neye göre seçiliyor?

fps'nin farklı rakamlarda olduğunu fark ederek ne olduğuna baktım. saniye başına düşen kare sayısıymış.
tamam.

peki ben indirdiğim filmlere hangi rakamlı fps'yi indireceğim?

****
diğer yandan "splendor", "erkekler ne söyler kadınlar ne anlar" filmleri için indirdiğim altyazılarda da senkron yok. fps'si uygun değil herhalde.

****

kısaca bu "fps" neye göre seçiliyor?

misal şu anda doa için altyazı baktım, divxplanet'te 25 ve 23.976 yazan fps'li altyazılar var. hangisini indireceğim ki?

 
daha çok versiyona göre indir.

splender xvid*repins-holy diver vs diye yazar indirdiğin dosyada. ona en yakın olan altyazıyı indir. fps'ye çok takılma.
  • repins  (15.10.12 17:54:13) 
hangi player kullandığına göre değişir tabi ama, bir şekilde özelliklerden filmin fps'sini görebilmen lazım. örneğin crystal player'da p'ye basınca özellikleri gelir filmin. 23.976 olduğu yazar, sen de divxplanet'tan bu fps'deki altyazıları indirirsin.


  • [silinmiş]  (15.10.12 17:55:23) 
video dosyasına sağ tıkla properties, sonra üstte details'de frames/second gibi bişey yazması lazım.


  • tepedeki psychedelic adam  (15.10.12 17:56:08 ~ 17:56:38) 
fps filmin dahili bir özelliği zaten, ayrıca indirilmiyor ki? x fps'li altyazıyı mı kast ediyorsunuz?

indirdiğiniz filmin fps'sini öğrenmeniz gerek. mesela vista'da filme tek tıkladığımda alttaki barda yazıyor filmin fps de dahil olmak üzere teknik bilgileri. bunu öğrendikten sonra da uygun fps'li altyazıyı indiriyoruz. bu arada doa hangi film?
  • sanat guresi  (15.10.12 17:57:12) 
ek bilgi:

bsplayer internetten direkt olarak en uygun altyaziyi indirip otomatik olarak ekliyor. eger birden fazla secenek varsa onlari da karsina getiriyor. zaten, bsplayer'in elde kalan tek guzel ozelligi de bu. nerdeeen, nereye...
  • chronic unholy  (15.10.12 17:57:58) 
@repins,

bu işlerden hiç anlamayan biri olarak soruyorum;
"daha çok versiyon" ve
"ona en yakın" ne demek?

imleci klasöre getirdiğimde şu yazıyor;
DOA.Dead.or.Alive.2006.1080p.BrRip.x264.YIFY

****

@douchbag
gom player'ı seviyorum ve daha çok onu kullanıyorum. o açmıyorsa vlc, bsplayer. iki tane daha vardı ama hatırlayamadım. crystal player değil ama. bendekilerde de nereden görüldüğünü bilmiyorum. ama unutmazsam gom'u kurcalarım.

*****

@tepedeki psychedelic adam,
sağ tıklayıp "özellikler" yaptığımda 'genel' ve 'özet' olmak iki sekme çıktı.
genel bölümünde bahsettiğin bilgi yok. özet bölümünde her satır boş zaten.

*****

@sanat guresi
evet altyazıyı kastediyorum. şimdi doa için altyazı bakarken ilk kez detaylara dikkat ettim ve diğer çeviriler arasında fps farkı olduğunu gördüm. soru oradan doğdu.

gom player kullanıyorum. onu da kurcalayacağım biraz bir yerlerde var mı diye.

doa - dead or alive 2006 yapımı. görüntüler çok şahane. kadın oyuncular çok güzel. çekimler harika. kavga sahneleri çok estetik. pek bu tür filmler ilgimi çekmiyor aslında ama bu saydıklarımdan dolayı ağzım açık bayılarak bu hafta sonu izledim, dublaj idi. ama son 20 dakikası sessizdi. o yüzden tekrar indireyim dedim. alt yazısını ararken bu fps olayının farkına vardım ve bu duyuru oluştu.


********

@chronic unholy,

bsplayer'ın o özelliğini biliyorum evet. ama pek benim için geçerli olan bir seçenek değil. çünkü;

evde internet kullanmıyorum;)


**************************************************

ekleme:
"en iyisi ikisini de indireyim" diyerek indirdim. benim indirdiğim film için uygun olan alt yazı fps'si 23.976 olan imiş. tüm cevaplar için teşekkürler.
  • holy diver  (15.10.12 18:22:08 ~ 18:29:24) 
videonun bulunduğu klasörde sağ tıkla>özellikler>ayrıntılar orada resim karesi hızı var oradan kaç fps olduğunu bulabilirsin


  • murtiii  (15.10.12 18:34:48) 
şimdi şöyle, yify buradaki release grubu oluyor. şu sayfaya geliyoruz;

divxplanet.com

ctrl+f diyip sayfada yify diye aratıyoruz, ya da 1080. ama görüyoruz ki maalesef yok. bunun gibi.

ya dövüşlü dead or alive da aklıma geldi ama pek ihtimal vermemiştim. araya tavsiye sıkıştırayım ben de, daha bu gece izlediğim serbuan maut. gerçi şiddeti kanı püsürü bol ama.
  • sanat guresi  (15.10.12 18:37:37) 
@murtiii,

doa filmine sağ tıklayıp 'özellikler' deyince "ayrıntılar" görünmüyor ki;)
"genel" ve "özet" sekmesi görünüyor. video mp4 imiş, onunla ilgisi olabilir mi?

*****

@sanat guresi,

"release grubu" ne demek oluyor, onu da bilmiyorum ki?:/

ya ben evde internet kullanmak istemeyecek kadar ilgiliyim bu sanal ortama. bsayar ve teknolojik işlerden hiç anlamıyorum yani. torrent ile indirmeye de daha birkaç gün oluyor, ite kaka (yine burada duyuru açarak) başladım.

doa için iki ayrı fps seçeneğini de indirmiştim biraz önce. 23.976 fps olan uygun görünüyordu. zaten son 20 dakikası eksikti. bir şekilde idare eder sonuna kadar.

ben aslında uzak doğulu kadınları, erkekleri görüntü olarak çok beğeniyorum. filmlerinde de giysileri, saygıya önem verişleri, hareketleri, tavırları, sakinlikleri, az konuşmayla çok şey anlatmaları falan çok hoşuma gidiyor. dövüşleri çok estetik geliyor. özellikle ünlü uzak doğulu yönetmenlerin filmleri görsel bir şölene dönüşüyor, büyük zevkle izliyorum. hele de imdb puanları yüksekse ya da işte bir şekilde sözlükten falan övgüler almışsa ya da buradan önerilmişse bulup izlemeye çalışıyorum.

önerdiğin filmin de imdb puanı çok yüksekmiş. listeye aldım, ilk fırsatta indirmeye çalışacağım. teşekkürler.
  • holy diver  (15.10.12 18:55:55 ~ 18:57:01) 
evet dosya türü mp4 olduğu için teknik ayrıntılarını veremiyor sanırım.

release grupları, bu filmleri kaynağından, yani işte dvd'sinden, blu-ray'in alıp sıkıştırarak internette dolaşıma sokan yani bu filmleri topluma sunan nurlu insanlar.

adını yeni duyduğum endonezya'ya özgü bir dövüş stili var filmde, silat bilmem ne. arkadaşlar da müslim bu arada. arada kapı, dünya vs. kelimeler duyuluyor. sana iyi seyirler.
  • sanat guresi  (15.10.12 19:06:06) 
anlatmışlar zaten ama tekrar anlatayım. videoları genelde çeşitli gruplar çıkarmakta, özellikle kaliteli olanları.

mesela Splender filmini Repins isimli grup çıkardı. 1080 p. indirdin. bu videonun isminde bile bu gruplar kendi isimlerini ve video detaylarını koyarlar. Splendor.Repins.1080p.Divx.bikbik.cikcik diye. sen divxplanetten baktığında, ilk önce senin indirdiğin grubun videosuna göre çevirisi yapılmış bir altyazı var mı diye bakacaksın. genelde altyazıların açıklamalarında falan uyumlu olduğu versiyonlar yazılıdır. eğer grup olayı tutmuyorsa, divx,xvid,tsa,cam vs gibi videonun hangi kaynaklardan çevrildiğine göre eklenen açıklamaya bakacaksın. orda da bir eşleşme çıkmadıysa, şansına küsüp, sıradan hepsini deneyeceksin. kolay gelsin.
  • repins  (15.10.12 22:15:36) 
[]

doctor who - 4. sezonda bir sürü özel bölüm var?

sevgili doktor house'lar;

doctor who'ya başladım ilk bir kaç bölümünü izledim. sezonları indirme sırasında 4. sezonda bir sürü özel bölüm olduğunu gördüm (yedi taneymiş).

(at the proms, music of the spheres, the end of time,vsvs)

bunların izleme sıralaması ne olmalı doktor beyler ve hemşiraanımlar?


tick'ler yarına. teşekkürler.

 
Sıralaması yok kafana göre takıl.


  • Adram3lekh_  (09.10.12 20:14:56) 
dizimag'deki sıraya göre izlemiştim ben bi eksiklik hissetmedim izleme sırasında. oraya bakabilirsin.


  • rayde  (09.10.12 20:46:42) 
bütünlük açısında aşağıda ki sırayla izle aşağıdakiler özel bölümdür.
The Next Doctor
Planet of the Dead
The Waters of Mars
The End of Time: Part 1
The End of Time: Part 2

at the proms, music of the spheres bunlar kısa videolardır bbc'nin düzenlediği çocuklara yardım programı için çekiliyor,devam eden hikaye ile bir ilgisi yok.
  • sealth  (09.10.12 21:13:23) 
nıye doktor houselar dıye basladın duyuruya orasını anlayamadım ve esefle kınadım...


  • öptüm sezen  (09.10.12 21:55:37) 
@öptüm sezen,

o en sevdiğim 'doktor' olduğundan;
hani o da 'doktor', o da 'dizi' ortak noktalarından (düz mantıkla) hareketle ona da selam edeyim dedim.. işte bi şakalar, komiklikler falan;)
  • holy diver  (10.10.12 10:14:20 ~ 10:14:32) 
@sealth,

peki bu özel bölümleri, 4. sezon bölümlerinin başında mı izlemeli, sezon finalinden sonra mı izlemeli?
  • holy diver  (10.10.12 10:48:32) 
@holy diver 4. sezonun sonunda izlemen gerekir son iki bölüm The End of Time:Part 1 ve
Part 2'de bütün dizinin gidişatı değişiyor.

  • sealth  (10.10.12 21:22:40 ~ 21:23:39) 
[]

kozmetik uzmanları - la roche posay hakkında

bu markayı kullanan var mı? nasıl bilirsiniz edersiniz?
bir de içerikleri şu sitede kontrol ettim, sağlıklı gibi geldi;
www.ewg.org

fiyatlarını bayağı araştırdım nette. bir yerde fiyatları çok cazip geldiği için aşağıdaki ürünleri almayı düşünüyorum. bir de bilenlerden fikir alayım dedim. teşekkürler.

la roche posay redermic yüz kremi +
redermic göz kremi +
termal su 150 ml.

hepsi 145 tl'ye. (normalde ortalama 211 tl)
www.marketimstore.com

*****
bu arada;
bir de "güzellik/kozmetik" diye bir kategori olsa güzel olurdu sanki.

 
kozmetik ürünlerini bilmem de, güneş kremlerinde vichy ve la roche-posay'i tek geçerim.


  • lamentoftheperishingroses  (05.10.12 15:57:51) 
ben kullaniyorum.
la roche posay, nefis bi urun. siddetle tavsiye edilir.

edit: erkegim bu arada.
  • uyku semesi  (05.10.12 16:00:27 ~ 16:00:42) 
ben de effaclar h mousse'i kullanıyorum, hakkaten çok iyi. ama kozmetik bilmem, doktor önerisi idi.


  • roket adam  (05.10.12 16:18:50) 
la roche posay redermic yüz kremi, şu anda kullanıyorum. memnunum sanırım, çok izleyemedim işe yarayıp yaramadığını, ama iyi galiba.


  • firez  (05.10.12 23:09:55) 
[]

galiba ilk sahnesinde karısını vuruyordu.

morgan freeman ya da michael kane geliyor aklıma ama işte hatirlamıyorum kimin filmi olduğuna. bir profesördü galiba bu kişi. (atmıyorsam)

hangi filmdi hatırlayan var mı?


****
ekleme:
teşekkür diye silinmiş cevabım. yanında gerekli olduğunu düşündüğüm açıklama vardı tick'leme tavrımla ilgili, buraya ekleyeyim;

@sanat güreşi,
hah anthony hopkins idi yaşa!!
doğru cevaba teşekkür için tick

@serabetan,
yanlış da olsa cevap verme zahmetine teşekkür için tick.

 
fracture. anthony hopkins.


  • sanat guresi  (28.09.12 13:56:51) 
  • serabetan  (28.09.12 13:58:32) 
[]

youtube'dan indirilmiş filme türkçe altyazı

bulmak mümkün mü? istediğim filmleri nette arama cahili olarak aradım türkçe alt yazılı (veya dublaj) olarak bulamadım, baktım youtube'da karşıma çıktı ama alt yazıları yok.

bir de bir sürü alt yazı oluyor bazen. youtube'dan indirilmiş filmler için alt yazı çeşitleri konusunda verilecek bir ipucu var mıdır?

filmler şunlar;

fando y lis
the holy mountain (türkçe altyazılı zipli 9 part'lı buldum iki gündür daha 5.iniyor. youtube'dan da alt yazısız buldum)
santa sagre

 
Bence hiç uğraşma youtube ile falan, torrentten bu filmleri orjinal dilin de indir. Sonra alt yazısını entegre edersin. Daha kolay olur bulman


  • sivil admin  (25.09.12 14:25:02) 
@sivid admin,

ben hiç anlamıyorum ki torrent olaylarından?:))
dahası; sanal ortam olaylarına da zerre ilgim yok.
gülsem mi ağlasam mı bilemedim gerçi bu durumuma;)
  • holy diver  (25.09.12 14:28:53) 
Çok kolay aslında utorrent i indir mesela 1mb bişey zaten sonra netten torrent nasıl indirilir nasıl kurulur resimli anlatım olarak arattır bürsürü forum var bununla ilgili. Eksi duyuru ya üye olup buraya konu açmandan daha basittir torrentten film indirmen. :)


  • sivil admin  (25.09.12 14:31:57) 
ah geçmişte bir kaç kez denemişliğim var da, gerçekten film indirmeyi beceremedim. bir sürü link çıkıyor, o oraya o oraya yönlendiriyor, en son ortada film falan olmuyordu;) o kadar ilgisiz ve bilgisizim inan;)

o iş ancak birisi yanımda nasıl yapıldığını gösterdiğinde olur. hiç ona da fırsat olmadı. evde internet kullanmıyorum zaten. izlenecek bir sürü film ve dizi var, onları eritmeye çalışıyorum.

bir de duyuru'ya üye olmadım ya, sözlükten direk geliniyor buraya;)
  • holy diver  (25.09.12 14:35:16) 
youtube dan indir.
klite codec kur
film dosyasına sağ tıkla media info da fps yi gör
turkcealtyazı dan o fps ile alakalı altyazıyı indir
senkron bozuksa timeadjuster programıyla ileri geri alarak komple senkronla.
5 dakikaada tamamdır.
  • keller  (25.09.12 20:00:05) 
[]

bir kaç yıldır aradığım bir enstrümantal şarkı vardı.

sevgili beethoven'lar mozart'lar.

yıllardır hastası olduğum bir müzük vardı. ama melodisini pek beceremediğim için kimseye de soramadım. şimdi haber türk tv'de sinpaş gyo'nun yeni reklamına denk geldim. bahsettiğim müzik orada çalıyor. hemen nette aradım belki birileri daha sormuş ve cevap bulmuştur diye. cıks.

firmanın kendi sitesinde reklamı buldum ama orada müzik o kadar geride kalıyor ki, hiç anlaşılamayacak gibi geliyor. yine de belki bilenler hatırlayanlar olur diye şansımı denemek istedim;

şuradaki en üstte soldan birinci; "gelecek geldi" isimli reklam filminde çalan müzüğün adını duyan bilen var mı?
www.sinpasgyo.com

 
sinpasgyo ceo detected diyecektim de holy diver yapmaz dedim sonra içimden:)

neyse aradığın müzik muhakkak ki zamunda'daki entrumental chill out, gold enstrumentals vs. albümlerinin birinin içinde mevcuttur. spesifik bilindik bir müzik değil çünkü.
  • inancsiz deve  (14.09.12 12:55:13) 
Melih Kibar-mesaj
www.youtube.com

  • aquarium  (14.09.12 12:56:01 ~ 12:58:17) 
bana cafe del mar serisinden hatırlıyorum gibi geldi. bir kaç ayın varsa hepsini dinle derim.


  • swallowed arsenic  (14.09.12 12:56:18) 
adam bulmuş lan harbiden helal olsun.


  • inancsiz deve  (14.09.12 13:10:11) 
bir yemeğe gittim geldim;
hem cevabın bulunmuş olmasına şaşırdım, çok ümitsizdim çünkü..
ondan daha fazla da resmen böyle muhteşem bir müziği bizim bir değerimizin yapmış olmasına şaşırdım. gurur duydum daha doğrusu..

*****

@inancsiz deve;
bırak dirimi, ölüm bile yapmaz öyle şeyler;)
o linki mecburen vermem gerekiyordu, çünkü öyle bariz bir örnek olmadan anlatmam mümkün değildi;)

@aquarium;
ne diyeceğimi bilmiyorum.. "oha" diyeceğim sevinçten; tanımıyorum, samimiyetim yok kabalık etmek istemem.. ama gerçekten çok teşekkürler;)

@swallowed arsenic,
listeye alıyorum. müzik dinleme dönemlerimde değerlendireceğim.

@welcome to turkey,
evet bir çok yerde karşıma çıkıyordu ama sonradan nerede çıktığını unutuyordum. ve melodiyi anlatmak da zor (en azından benim için). en son katıldığım bir kaç düğünde kullanıldı. bir türlü sormaya fırsatım olmamıştı.
  • holy diver  (14.09.12 13:33:33) 
rica ederim.google söyledi 2 dakkada sağolsun. :) ama ben de Melih Kibar ismine şaşırdım gerçekten.


  • aquarium  (14.09.12 14:04:15) 
@aquarium,

nasıl soruyorsun da söylüyor bana da anlatır mısın? en azından bundan sonrası için öğrenmiş olayım, önce kendim bulmayı denerim.
  • holy diver  (14.09.12 14:16:49) 
valla "enstrumantal sinpaş gyo" yazdım. 2. sonuçta yazıyor mesela.sonra aşağıda itü sözlükte de yazılmış."melih kibarın mesaj adlı eserini sinpaş gyo'nun reklamlarında kullanması" şeklinde.görüp fark etmemişsinizdir muhtemelen.


  • aquarium  (14.09.12 14:24:08 ~ 14:26:01) 
piiii!

ben de "sinpaş gyo reklam müziği" diye aratmıştım. ilk olarak kendi sitesi çıktı. diğer linkler çok eskilere aitti, reklam yeni olduğu için henüz kimse sormamış veya yüklememiş diye düşündüm.

tekrar teşekkürler..
  • holy diver  (14.09.12 14:41:48) 
[]

yol tarifi

cumartesi günü 4. levent'ten (mecidiyeköy de diyebiliriz) bakırköy meydanı yakınında istanbul caddesi varmış oraya gideceğim.

oradan da güngören'de üçyüzlü meydanı diye bir yere gideceğim.

****
daha önce bakırköy meydana bir kaç kez; metrobüs ile incirli, oradan minibüs ile son durak meydan şeklinde gitmişliğim var.

soru;

1- bakırköy'e aynı gidiş yolu mu uygundur yoksa daha kısa & direk gidiş yöntemi var mıdır?

2- bakırköy'den güngören üçyüzlü meydana nasıl gidebilirim?

oraları hiç bilmeyen biriyim. güngören'e de ilk kez gideceğim hatta.

 
Bakirkoye metrobus-minibus yapip gidebilirsin. Bakirkoyden gungorene gitmek icinse capacity var. Onun onunde dolmuslar duruyor. B kapisinin orda yanilmiyorsam. Ordaki soforlere sor. Yonlendirirler.
Ama mutlaka gidecegin yeri tam soyle

  • Leopar..  (13.09.12 15:24:36) 
[]

bsayardaki videoları niye silemiyorum?

sevgili steve jobs'lar, bill gates'ler...

mesela film veya dizi indirmişim çoklu veya tek parçalı, izledikten sonra silmek istiyorum. bazısı siliniyor, bazısı silinmiyor?

the tall man var parçalıydı. birinci parçası silinmiyor kaç gündür. leyla ile mecnun'un 62. bölümü silinmiyor kaç gündür. yalan dünya'nın 22. bölümü duruyor hala yahu!??

silmek istediğimde şöyle bir uyarı penceresi çıkıyor;

"(dosya adı) silinemiyor. başkası ya da bir program kullanıyor. dosyayı kullanabilecek programı kapatıp yeniden deneyin."

günde en az 2-3 kere ccleaner ile temizliyorum bsayarı.

ertesi gün bsayarı açtığımda tekrar deniyorum ve tekrar silinmiyor.


bu olay nedir, çözümü nasılsın bilen eden anneanneye anlatır gibi paylaşabilir mi?

 
torrentten mi indiriyosun dosyaları?


  • njtbcrn  (11.09.12 10:23:04) 
acaba torrentten falan seed mi ediyor? en iyisi silmeden once task managerdan kontrol et supheli bir dosya varsa kapatip tek tek dene.


  • keltikfrost  (11.09.12 10:24:08) 
google desktop veya avafind gibi bir program veyahut anvirus programi dosyaya erisim yaptigindan silinemiyor olabilir. bu tur dosyalarla erisime gecebilecek program neyse onu durdurup tekrar silmeyi deneyin.

bir ihtimal surada da gorunebilir hangi programin o dosyaya eristigi:
(win 7 anlatimi) gorev yoneticisi (ctrl + shift + esc) > performans > kaynak izleyici > disk
burada dosyanizi arayin. erisen programi gorecek misiniz bakalim?
  • entrapmen  (11.09.12 10:24:30) 
hayır hayır torrent'ten falan hiç anlamam da kullanamam da;).. videoların kalitesini araştıracak lüksüm (ve bilgim) olmadığı için, "izleyeyim yeter" düşüncesiyle bildiğiniz youtube veya diğer film&dizi izleme sitelerinden indiriyorum, realplayer ile.

@keltikfrost,
"task manager" nedir nerededir, nasıl bakılır bilmiyorum;)

@entrapmen,
"google desktop", "avafind" nedir onları da bilmiyorum:/ işyerindeki bsayar bu. server'a bağlı oluşunun bir etkisi var mıdır bilmiyorum. g data antivirüs programı var bsayarda.

bendeki win 7 olduğu için açıklamalarını uygulamaya çalışacağım birazdan ilk fırsatta. ama "erişen programı" nasıl göreceğim o kısmı anlayamadım:/ belki yapınca göreceğim..

düzeltme:
evdeki win 7 idi. işyerindeki xp. söylediğin yolu izledim ama "performans" sekmesinden sonra gidemedim. çünkü "kaynak" diye bir şey yok.

- cpu kullanımı
- cpu kullanımı geçmişi
- sd kullanımı
- sayfa dosyası kullanımı geçmişi

diye hareketli yeşil tablolar var.

aşağıda da şu başlıklarla dört bölüm var;
1- toplam
2- fiziksel bellek
3- ayrılmış bellek
4- çekirdek bellek
  • holy diver  (11.09.12 10:45:09 ~ 10:50:44) 
güvenli modda açıp sil veya iobit unlocker kullan


  • cetoxim  (11.09.12 12:29:32 ~ 12:29:48) 
@cetoxim,

duyurudaki "anneanneye anlatır gibi" ibaresi bir şey ifade etmemiş anlaşılan;9
çünkü ne bahsettiklerinin ne olduğunu ne de nasıl yapılacağını biliyorum:/

sanal & teknolojik olaylar hiç ilgimi çekmeyen ve hiç anlamadığım konular ne yazık ki..
  • holy diver  (11.09.12 12:59:53) 
öncelikle bilgisayarı kapatıyorsun(başlat->bilgisayarı kapat)

bilgisayar kapandıktan sonra bilgisayarın açma düğmesine basıyorsun

bilgisayar açılıncaya kadar F8 düğmesine basıyorsun( bu düğme klavyenin en üst tarafında oratalarda)

sonra karşına bir ekran gelecek ve orada "Güvenli Mod" yazan kısmı klavyenin "aşağı, yukarı" tuşları ile gelip "Enter" ile seç

daha sonra bilgisayar güvenli modda açılacaktır ve dosya neredeyse onu bulup sil

eğer bu yol olmazsa söyle iobit i anlatayım :)
  • cetoxim  (11.09.12 13:06:59) 
@cetoxim,

şu anda inen şeyler var. onlar bitince dediğini yapmaya çalışacağım. sonra da sonucu buraya yazarım. bu arada çok teşekkür ederim;)

f8 ile güvenli mod'da açtım. ve dosyayı sildim diyelim. sonra o şekilde (güvenli mod'da) kullanmaya devam etmeyip herhalde kapa-aç yapmam gerekiyor değil mi?
  • holy diver  (11.09.12 13:20:37) 
bilgisayarı kapatıp tekrar açarsan(f8e basmadan) normal açılır.


  • cetoxim  (11.09.12 13:30:54) 
@cetoxim,

güvenli mod'da açtım bsayarı dediğin gibi. ve silindi valla!:)
tekrar teşekkür ederim.

bunu (güvenli mod'da açıp silmeyi) sık sık yapmanın bir zararı var mı peki?
  • holy diver  (11.09.12 17:37:40) 
hayır. hiçbir zararı yok.


  • cetoxim  (11.09.12 18:16:29) 
[]

harry potter serisinin sırası neydi?

tekrar izleyeceğim ama sırasını hatırlamıyorum. bendekilerde de sadece isimleri var, hangisi önce hangisi sonra onu nasıl anlayacağım?




 
  • Dunedan  (30.08.12 12:48:58) 
wikipedia'dan bakabilirsin.


  • baldur  (30.08.12 12:49:07) 
1-felsefe taşı
2-sırlar odası
3-azkaban tutsağı
4-ateş kadehi
5-zümrüdüanka yoldaşlığı
6-melez prens
7-ölüm yadigarları

ölüm yadigarları 2 seri olarak çekildi, birincisi ve 2. si var.
  • sirkelimon  (30.08.12 12:50:54) 
[]

40 yıllık 1. baskı kitabın maddi değeri var mıdır?

elimde herman hesse'in sidarta adlı kitabının 1. baskısı var; 1972, bayağı bildiğin kırk yıllık kitap yani. yıllar önce kadıköy sahaflardan almıştım. bugünlerde ikinci kez okuyunca aklıma geldi.

bu kitabın antika değeri var mıdır?
varsa, ortalama / tahminen kaç tl olur?

 
bende de 1946'dan kalma kitap var dökülüyo ama hiç bi işe yarayacağını zannetmiyorum. 100 yıl sonra belki.


  • hurma  (24.08.12 15:25:11 ~ 15:25:22) 
Bahsettiğiniz kitap nadirkitap.com sitesinde 6 tl ye satılabiliyor. (www.nadirkitap.com )
Eski bir kitabın değerini arttıran etmenler: piyasada zor bulunabilmesi, yeni baskısının olmaması, imzalı olması vs. Örneğin Ferhan Şensoy - Gündeste

  • alper kamu  (24.08.12 15:43:40 ~ 15:44:45) 
bende de gorki'nin ataol behramoğlu tarafından çevrilmiş 1. baskı hikayeler kitabı var. sanırım yaklaşık 50 yıllık bir kitap. ama türkiye'de halıdan başka bir şeyin antika değeri olacağını sanmıyorum.


  • henrychinaski  (24.08.12 15:50:53) 
yav soruna cevap degil ama, alper kamu'nun cevabini okuyunca bizde de Gundeste oldugunu hatirladim. kapagini bir actim; benim icin imzalanmis.

xx yy'ye
dostlukla
bir izmir gezgini anisi
felek bir gun salakken
53. gun

izmir 3.7.95

:)
  • osuruklu  (24.08.12 17:45:44) 
@alper kamu,

linke şimdi tıkladım. link gerçekten ne gereksiz bir duyuru açtığımı göstermiş oldu ama ilk başta kendime ibret için kalsın.

linkte de yayın yılı gerçekten de 1972 imiş!
yuh! ne zaman ve nereden aldığımı bilmesem, kendimi de oradan yeni almış zannedeceğim;))
  • holy diver  (24.08.12 18:14:01) 
[]

sıfır dairede, doğalgaz açılsın diye sayacı kiracı alıyor da;

bu sayacın parasını ev sahibinin ödemesi gerekmiyor mu?

sıfır daireye taşındığımız için doğalgazı üstüme alırken sayacın 356 tl'lik ücretini faturayla gelecek şekilde dört taksite bölmüşlerdi.

ilk (taksit) fatura (hala) gönderilmediği için (araştırmalar sonucu öğrenerek) gecikmeli olarak ödedim. şimdi ikinci (taksit) fatura da gelmiş.

şimdi bu konu ev sahibine nasıl bir üslupla söylenmeli?

onun ödeyip ödemeyeceğini sormak şeklinde mi?
yoksa direk kiradan kesileceğini söylemek şeklinde mi?

ev sahibinin "hayır onu ben ödemeyeceğim" deme ihtimali daha doğrusu hakkı var mı?

 
ona reddedemeyeceği bir teklif yap.


  • snatch  (03.08.12 14:39:54) 
sayaç demirbaş olduğu için sayaç parasını ev sahibi ödeyecektir. ya da evden çıkarken gider sayacı da iade eder ve parasını alırsınız.
ama güvence bedeliyle karıştırmayın. güvence bedeli tamamen size aittir.
bir de ev sahibiniz çamura yatmayacak diye bir durum yok. igdaşı arayıp, sözleşme sonunda sayacı da geri alıyor musunuz diye sorarsanız gereken cevabı almış olacaksınız. önce igdaşa sormakta fayda var kısaca. sayaç bir kere takılınca iade almama gibi bir durumları varsa ev sahibinin ödemesi lazım.
  • ozdek  (03.08.12 14:41:09) 
sayacın ücreti olduğuna emin misin? doğalgaz depozitosu değil di mi? çünkü hemen hemen aynı rakamlardan bahsetmişsin.

Ama dediğin gibi bir durum varsa telefonda kiradan keseceğini direkt söyleyebilirsin. çünkü evden çıkarken sen sayacı alıp gitmeyeceksin.
  • amuzende  (03.08.12 14:41:37) 
Sayaç ücreti değil o depozito, çıkarken alırsın.


  • bilan  (03.08.12 14:46:23) 
@ozdek, @amuzende,

şimdi kafam karıştı. sayaç bedeli (var mıydı) ile güvence bedeli ayrı şeyler miydi bilemedim. bir 356 tl ve dört taksitten eminim de, onun tam adı neydi, fazladan bir şey var mıydı onu hatırlayamadım. en iyisi o noktayı bir netleştireyim diyerek igdaş'ı aradım şimdi.

taksitlendirilen 356 tl'lik tutar "güvence bedeli" olarak alınan tutarmış. dolayısıyla aboneliği sona erdirdiğimde güncellenerek bana geri ödenecekmiş. sayaç bedeli yok.

işyerinde konuşulurken kafamı karıştırdılar, sorayım dedim. neyse ki karışıklık düzelmiş oldu. cevaplara teşekkürler.

@bilan,
evet öyleymiş, netleştirdi igdaş.
  • holy diver  (03.08.12 14:52:56 ~ 14:53:56) 
sayaç denilen şey kapıda duran kutu. hani üstünde ne kadar kullandığını falan yazıyor. sen doğalgaz için depozito ödemişsin. doğalgazı kapattıracağın zaman o parayı faiziyle birlikte hesabına yatıracaklar. rahat ol.


  • leni 09  (03.08.12 15:01:57) 
456 tl depozito,sayaç bedeli değil,sayac zaten takılı değil mydi? adam gelip naptı ilk açtırdıgınızda? ben de yeni açtırdım depozito 456 ya da 457 tl,2 ye bölmüşler benim de.


  • sewii  (03.08.12 15:03:57) 
@sewii,

sıfır daire olduğu için sayaçlar takılı değil, kiracı üzerine almak için başvurduğunda sayacı da veriyorlar. sonra da takmaya ve gazı açmaya geliyorlar.

bana başvuru sırasında dörde bölündüğünü söylediler ve öyle de olmuş.
  • holy diver  (03.08.12 20:32:31) 
[]

winamp'te müzik dinlerken farklı ses tonlarını

düzenleyen aynı hizaya getiren bir program mı ne vardı sanki?
her şarkıda ses düğmesiyle oynamamak için hani.

gerçi emin değilim, ben de uyduruyor olabilirim böyle bir şeyi..

 
RockSteady (Compressor/Normalizer)
www.mpex.net
www.winamp.com

TomSteady (Automatic Gain Controller)
www.winamp.com

SqrSoft'tan Limiter (Farklı ses seviyelerini dengelemek için kullanışlıdır.)
www.sqrsoft.com.ar
www.winamp.com

Leif "Liket" Claesson'dan AudioStocker (Ses dengeleme eklentisi)
leif.cx
mp3stocker.tsx.org

Replay Gain DSP Eklentisi
www.xs4all.nl
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (01.08.12 15:55:59 ~ 15:56:17) 
@cok sey hakkinda az sey bilen adam,

öncelikle verdiğin tüm linkler için teşekkür ederim.

fekat;
1- sadece rocksteady açıldı. onda da anladığım kadarıyla "şarkı içindeki" ses farklılıklarını dengeliyormuş. oysa ben "şarkılar arası" ses farkını dengeleyici arıyorum.

2- diğer linkler açılmadı:/ yani açıldı da "no search result" diyor.
özellikle sqrsoft tam işime yarar gibi görünüyordu.
  • holy diver  (01.08.12 16:43:33) 
[]

dosya yükleme sitelerine örnek verir misiniz?

soru başlıkta. çok anlamayan biri olarak şu an hiç aklıma gelmiyor.

1,22 gb büyüklüğünde bir dosya.


 
  • fader  (31.07.12 18:45:35) 
@fader, @wide,

bunlar için mail adresleri gerekiyor:/

7-8 kişiye gönderilmek üzere link şeklinde yüklemeyi sormuştum. dosya tek parça değil zaten, 5 parça halinde. dolayısıyla tek link olup uzun indirme sırasında aksilikler çıkma olasılığına karşılık 5 ayrı link olması daha mantıklı.

hotfile geldi şimdi aklıma. onu denemeyi düşünüyorum. indirme aralarında hiç bekletmeyen ya da az bekleten site(ler) varsa daha iyi olur tabi.
  • holy diver  (01.08.12 13:18:34) 
[]

google'da adımı görsellerde aratınca facebook profil

fotosu ilk sayfada ikinci foto olarak çıkıyor. ve üzerine tıklayınca da fb profiline gidiyor.

facebook'u çok kullanan ya da anlayan biri değilim.

1- nette aratınca fotom çıkmasın.
2- hadi çıktı diyelim, üstüne tıklayınca fb hesabına gitmesin.
(normal arattım baktım, benzer isimler çıkıyor ama benim fb hesabım çıkmıyor)

bunlar için ne yapmam gerekiyor? hiç bilmeyen ilkokul diyeceğim, ilkokul çocukları bile benden kat kat iyi biliyorlardır teknoloji ve sanal ortam & sosyal ağ kullanımını, özetle en basit dille tane tane anlatır mısınız?

teşekkürler

 
▼ > Gizlilik Ayarlari > Reklamlar, Uygulamalar ve İnternet Siteleri > Ayarlari Duzenle > Herkese açık arama > Ayarlari Duzenle > Herkese açık aramayı etkinleştirden kligi kaldir ve onayla.


  • mayeskuel  (27.07.12 16:20:44) 
[]

AYEDAŞ Ümraniye'ye Kadıköy veya Bostancı'dan

(e-5 güzergahından Pendik-Kadıköy hattı boyunca da olur)hangi otobüsler gider?
santral durağının arkasında diye yazıyor nette bazı yerlerde.



 
en kolayı kadıköy ordan 14 veya 13 yada minibüs. santral durağında iniceksin her halükarda. sokağın karşısına geç kime sorsan söyler.


  • all nightmare long  (26.07.12 18:02:56) 
[]

şantiye su faturası

şimdi yeni taşındığımız binada iskan yokmuş. öyle durumlarda su faturası şantiye fiyatından geliyormuş.

iski'yi aradım. ana su saatinden kendi su saatimde yazan miktarı çıkarıp bana düşen kısmı hesaplayabileceğimi öğrendim.

evi kiralarken ev sahibi laf arasında "iskanı yok" demişti. ama iskanın olmayışının şantiye suyu olarak geldiği ve onun da daha pahalı hesaplandığı anlamına geldiğini bilmiyordum. sonra zaman içinde öğrendim.
artı, ev sahibine kullandığım dışında fazlada para ödemek istemediğimi de söyledim.

iki sorum var;
1- bu iskanı müteahhitin başvurup alması gerekiyor diye biliyorum doğru mu? bu durumda şantiye hesabıyla ödemeye itiraz edeceğim kişi de müteahhit mi oluyor?

2- şantiye hesabıyla geldiği için arıza çıkarıp hane fiyatına göre hesaplayıp o kısmı mı ödeyeyim (içimden geçen bu), yoksa paşa paşa çıkan tutarı ödeyeyim mi?

hane= 3,25 tl
şantiye= 4 tl

olarak hesaplanıyormuş.

 
"evi kiralarken ev sahibi laf arasında "iskanı yok" demişti. ama iskanın olmayışının şantiye suyu olarak geldiği ve onun da daha pahalı hesaplandığı anlamına geldiğini bilmiyordum."
bilmen gerekiyodu. böyle kabul etmişsin başta.

  • camasirsuyu  (13.07.12 16:03:21) 
büyük ihtimal kirası ucuz diye tutmuşsunuzdur orayı. eh ucuz etin yahnisi diye bir laf var türkçede. pek zannetmiyorum konuttan ödeteceğini ama bi sorun müteahhide.

benim tahminim iskanı önleyen bir engel vardır yoksa o işi halleder 100-200 lira fazla kira alırdı sizden.
  • hosein  (13.07.12 16:20:54) 
@camasirsuyu,

kendi başımıza ilk kez eve çıkıyoruz, kimse de yardımcı olmadı, bi başımıza bilemedik işte affet hocam:)

ben ilk başta sadece faturada isim olarak farklı geliyor diye anladım niyeyse. arada fiyat farkı olduğunu da sonradan araştırıp öğrendim.
  • holy diver  (13.07.12 16:21:05) 
@hosein,

bana göre 650tl ucuz sayılmaz. daire sıfır ve her gören de beğeniyor açıkçası. ayıptır söylemesi, banyoda bayağı "vitra" markasını, pencere ve kapılarda da "pimapen" markasını görüyorsun, birinci sınıf malzeme kullanılmış yani. ucuz ete girmez, ucuza gelmiş kaliteli ete girer hatta;)

açıkçası iskan sorununun kirayı o derece etkileyip etkilemediğini de bilmiyordum. dediğim gibi ilk kez kendi başımıza yapınca ne kadar acemi ve konu cahili olduğumuzu görmüş olduk.

benim anlamadığım, eğer binanın bilmem ne açısından sorunu varsa, iskanı yok diye suyu vermiyor da peki elantirik ve doğalgazı nasıl veriyor?
  • holy diver  (13.07.12 16:26:29) 
neyseki bu tecrübeyi ucuz bi şekilde atlatmıssın :) çok bi fark yok idare et oturma izni verilene kadar.


  • camasirsuyu  (13.07.12 17:07:04) 
@camasirsuyu,

ben tamamen sessiz kalmak yerine en azından sinmiş olmadığımızı göstermek babında yüksek sesle değil de kibarca bir şeyler söyledikten sonra idare etmeyi düşünüyorum.
  • holy diver  (13.07.12 17:15:13) 
elektrik olayini da kontrol ettir, elektrik de santiye hesabi ise fena girebilir (her ay kol gibi bi sabit ucret aliyolar, ama yiyebildigin kadar elektrik veriyolardi diye hatirliyorum) aman diyim. bol sans.


  • disq  (13.07.12 20:47:16 ~ 20:47:32) 
@disq,

elektriği ve doğalgazı üstüme aldım. ona rağmen şantiye falan olabiliyor mu? yarın bedaş ödeme noktasına gidip göstereyim sözleşme kağıtlarını bari, onlar anlar herhalde?
  • holy diver  (13.07.12 21:11:28) 
elektrigi uzerine aldiysan artik santiye olmamasi-olamamasi lazim ama emin de olamiyorum.


  • disq  (13.07.12 23:31:49) 
[]

şu tip bikini üstü istanbul'da nerede bulunur?

şu modele takmış durumdayım ama bir türlü bulamıyorum.

h&m'nin 2011 modelleri bunlar. geçen aylarda istinyepark h&m'ye gidip sormuştum. çalışan bayan modeli hatırlamadı bile.

malum, modelleri bazı markalar çıkarıyor ama diğer markalar da aynılarını yapıyor.

yani h&m olması gerekmiyor; bu modeli herhangi bir yerde gördüyseniz, duyduysanız, biliyorsanız, lütfen bir buldurur musunuz sevgili minnoşlar? (aradım daha güzel kelime bulamadım)

www.alisveris-cini.com
fashionesse.com
fashionesse.com
www.demetgelinlik.com

 
bahariyede saray muhallebicisinin yanında bi bikinici var adını unuttum ama marka bir yer orada olabilir


  • neira  (10.07.12 14:57:36) 
geçen hafta alış veriş sitelerinden birinde görmüştüm.
daybuyday ya da trendyol olabilir.

  • iloushka  (10.07.12 15:00:27) 
koton'da var buuu

hatta bu da linki
www.koton.com.tr
  • pinar123  (10.07.12 15:00:30) 
kotonda aynı tarz bikini vardı cok benziyor


  • burakada  (10.07.12 15:00:51) 
benzer olarak nelson'un su modeli var..
www.nelsonmayo.com

  • bigman  (10.07.12 15:01:48) 
Peki ben İstanbul'da bu bikinilerin üstünde bu mankenlerdeki gibi duracağı kızları nereden bulabilirim?


  • jet_ski_degil_at_ski  (10.07.12 15:03:16) 
oleyy!
akşam cevahir koçtaş'a gidecektim, şimdi baktım şişli'de koton mağazası varmış.

eğer şişli ana cadde üzerinde değilse; yerini tam olarak bilen varsa kabaca tarif edebilir mi?

@demet,
daybuyday, trendyol ve bir sürü başka indirim sitelerinin bağımlısı idim. ama birden fazla sorun yaşayınca "öperim böyle aşkın ızdırabını" deyip sorun yaşadıkça ilişkimi bitirdim. eğer diğer seçeneklerde bulamazsam ancak o zaman tekrar bakabilirim, ama onlar doğru ürünü gönderirler mi bilmiyorum! (ironi;/)
  • holy diver  (10.07.12 15:07:33) 
@bigman,

bağcıklar ince olmalı ki dekolte veya straplez bir şey giyildiğinde oradaki "kalın" bağcık izleri kötü görünmesin.
  • holy diver  (10.07.12 15:11:28) 
cevahirin içinde koton mağazası var zaten.


  • pinar123  (10.07.12 15:11:53) 
rapor;
koton ve h&m başta olmak üzere cevahir ve safir'de bir çok mağazayı dolaştım. hiç bir yerde yok. koton'da bir kaç tane kalan vardı onlar da 34 ve 42 bedendi. artı, modelleri h&m gibi güzel değildi, daha basit kalıyordu.
boş bir vaktimde aklıma gelirse h&m'nin merkezine mail atıp istemeyi düşünüyorum.

bu arada "görenlerin bana haber vermeleri" talebim hala geçerli.
  • holy diver  (13.07.12 14:35:27) 
modelin adı "v wire" bu şekilde araman belki daha kolay olur. aynı modeli ben de kullanıyorum. eğer herhangi bir siteden online satın alırım diyorsan; shopstyle.com gibi sitelerden aratabilirsin. mara hoffman'ın v wire modelleri çok fazla, onlar arasından da seçebilirsin.

misal:
www.shopstyle.com
  • zeeynep  (15.07.12 20:36:56 ~ 20:38:06) 
[]

sıfır dairede yer karolarındaki çimento mu derz mi lekeler nasıl

çıkarılır?

taşındık. mutfak ve koridorda yerde derz olduğunu tahmin ettiğim bir tabaka var. yüzeylerin tamamında var. sadece orta yürüme kısımlarında yok.

ve son 20 gün içinde en azından 25-30 kere silinmesine rağmen bana mısın demiyor. mutfak yerlerini astrin miydi leke çözücü vardı o, cif ve domestos ile scotch brite ile denedim, kollarım koptu, çok küçük bir kısım temizlendi. tekrar aynı yolu denemeyi düşünmüyorum.

yer karolarının cinsini bilmiyorum, seramik mi granit mi veya başka ne türler varsa onlardan mı bilmiyorum. renk beyaz olduğu için de bu tabaka çok bariz belli oluyor, kirliymiş de hiç silinmemiş gibi duruyor.

daha önce bu tür sorunla karşılaşmış ve çözmüş birileri varsa lütfen bana da söyleyebilir mi?

carrefour'da tüm taş türleri için geçerli olan bir temizleme maddesi buldum ama kutusu gereksiz yere büyüktü, fiyatı da 16 tl miydi neydi, almadım.

z planı olarak onu saklı tutuyorum, daha ucuz ve yapılabilir bir yolu yoksa.

 
sirke ile ovalayarak silmeyi deneyin


  • kisa  (10.07.12 13:03:34) 
mala ile kazıyın önce. sonra süpürür kabasını alırsınız en sonra da kalın paspasla alırsanız hiç bir şey kalmaz.

bir de o kimyasallara dikkat edin. seramiklerin arasına kaçarsa alt komşunuzun tavanına su akıtabilirsiniz.
  • marido  (10.07.12 13:04:42 ~ 13:05:56) 
spatula gibi bir gereçle kazı. sert plastik olursa çizmeden çıkarırsın.


  • yons  (10.07.12 13:04:59) 
derz temizleme malzemeleri var, altta bir link veriyorum. değişik markalar var, ayrıca onlara da bakabilirsin. ya da, en ucuzundan sirke al 5-10 şişe. sirkeyi bir çukur bir kabın içine boşalt, ovucu yüzeyi de olan bir süngerle sil. o lekeler geri gelmeyecek, emin ol. kolayca çıkacaklar. sirke kokusu rahatsız etmesin diye de, pencereleri aç iyice.

güle güle oturun, kolay gelsin.


www.dyk.com.tr
  • oinone pe  (10.07.12 13:05:17 ~ 13:07:39) 
marketlerde derz temizleme süngeri diye bir şey satılıyor.
beyaz, bulaşık süngerinin 2 tanesi kadar büyük bir şey.
onunla başka bir kimyasal kullanmadan silgi gibi siliyorsunuz, gerçekten işe yarıyor.
fiyatı da 1-2 lira.
ama muhtemelen kollarınız yine kopacaktır.
  • blatta hiberna  (10.07.12 13:10:37) 
blatta hiberna, derz süngerini duymamıştım, sayende öğrenmiş oldum. holy diver' ın kolları yorulmasın diye derz süngeri ve sirke diyelim o halde. sirke kolayca çıkarıyor ya, daha az yorulur böylece.


  • oinone pe  (10.07.12 13:15:23) 
www.lithofin.de

lithofin firmasinin cok basarili ürünleri var.türkiy distribütörlükleride var.onlar yardimci olur:)
  • serabetan  (10.07.12 13:21:58) 
çok şahane cevaplar gelmiş:)
tüm cevaplara ve iyi dileklere teşekkür ederim, eksik olmayın..

bu akşam ilk olarak sirke ve derz süngeri deneyeyim. dün akşam cevahir koçtaş'ta benzeri ürün sordum ve carrefour'daki kutudan daha küçük bir ürünü 27 tl dediler, oehh dedim. bugün yine koçtaş'a gideceğim derz süngerine de bakayım vardır herhalde orada.

son bir soru; sirkenin elma ya da üzüm olması fark eder mi peki?
  • holy diver  (10.07.12 13:43:11) 
@marido, @yons

bir şey ile kazınacak şekilde değil. çok ince tabaka. şöyle düşünün; kirli bir su varmış, bu yüzeylere dökülmüş. o su o şekilde kurumuş ve kirler tozlar da yapışmış kalmış koyu koyu. herhalde derzleri yaparken sağa sola bulaşanları siliyorlar, silinen yerlerde de ince tabaka şeklinde kalıyor.

çok belli olmaz diye foto çekmeyi düşünmedim, bu akşam aklıma gelirse bir çekeyim, eğer belirgin olarak görünüyorsa buraya da koyarım.
  • holy diver  (10.07.12 13:50:42) 
fark etmez, üzüm sirkesi daha yaygın olarak bulunuyor. tam da tarif ettiğin şekildeyse, sirke bire bir. bulaşık süngerinin ovucu kısmı da yeterli öyleyse. kabası gitmiş, kusan kısımlar kalmış.

sonucu buraya yazarsın değil mi?
  • oinone pe  (10.07.12 14:14:41 ~ 12.07.12 10:18:58) 
@oinone pe,

tabi tabi yazarım..
hatta unutmazsam "önce-sonra" fotolarını da çekip koyarım;)
  • holy diver  (10.07.12 14:18:50) 
o leke değilki :) yanlış muamele yapmışsınız, öncelikle sorunu oluşturan etken ne tam olarak onu bilmek lazım,
çimentomu yoksa derzmi ?
çimento olmuş olsaydı zaten karolarda tutunamazdı demekki derz, ozaman işiniz zor en baştan iyi silinmiş olmalıydı, artık ancak kazımalısınız.
  • ecarpar  (10.07.12 15:24:13) 
@ecarpar,

kazınacak kadar kalın bir tabaka değil ki;)
misal şekerli su dökülmuş bir yere, sonra üstüne havadaki tozlar düşmüş. o su kurumuş. gri/koyu bir leke gibi olmuş suyun dökülüp kuruduğu her yer.

sanki silsen temizlenecek gibi görünüyor. ama işte silince temizlenmiyor. çok uğraşıp uzun uzun ovalamak gerekiyor. ben bu akşam sirke & derz süngeri (bulamazsam normal scotch brite) ile deneyip yarın yazacağım sonucu.
  • holy diver  (10.07.12 15:27:54) 
sevgili "derzini almış da ediyor ezber"ciler,

fotoları ancak yükleyebildiğim için cevabım biraz geç oldu. hemen dün akşamın raporuna geçiyorum;

cevahir koçtaş'ta 'derz süngeri' sordum yokmuş. scotch brite'ın 'silgi sünger' diye bir şeyini, vileda'nın 'power' isimli bayağı sert yüzeyli süngerini aldım. fotolarını aşağıya koyacağım linklerde ilk sırada göreceksiniz.

cevahir'de bir şeylerin sevdasına bir oraya bir buraya bakayım derken eve geç gittim ve sirkeyi alamadım:( ama elimdeki ürünlerle şansımı denemek istedim.

silgi sünger hem kuru hem sade suyla ıslak kullanılıyormuş. ben ıslak kullandım. gerçekten işe yaradı. sonra diğerini deneyeyim dedim. o daha da işe yaradı. tüm taşları bitiremedim. performansını özellikle merak ettiğim için bu akşam sirkeyi deneyeceğim.

aşağıda önce ve sonra fotolarını koydum. özellikle son fotolarda yapılan yerler ile yapılmayan yerler sandığımdan iyi belli oluyor, gölge oyunu zannedilmesin.

img407.imageshack.us
img21.imageshack.us
img198.imageshack.us
img855.imageshack.us
img100.imageshack.us
img580.imageshack.us
img208.imageshack.us
img849.imageshack.us
img444.imageshack.us
img515.imageshack.us
img442.imageshack.us
img59.imageshack.us
img94.imageshack.us
img440.imageshack.us
img3.imageshack.us
img23.imageshack.us
img337.imageshack.us

sirkenin sonucunu da tekrar yazacağım. tüm cevap verenlere tekrar teşekkürler, o taşların temizliğinde hepinizin pratikte olmasa bile teoride katkınız var;)
  • holy diver  (11.07.12 14:56:07) 
hah! işte o dediğim derz süngeri o zaten! :)
scotch brite'ın da var, carrefour'un kendi ürünü olarak da var.
onunla sirkeye gerek olduğunu sanmıyorum, ama sirke sonucunu da bekliyorum :)
  • blatta hiberna  (11.07.12 17:56:45) 
arkadaşlar sirke ile ilgili tecrübemi paylaşmak istiyorum;

inanılmaz verimli!
"SİRKE" diyorum başka bir şey demiyorum!

acaba kullandığım daha iye fiber süngerden mi diyerek evdeki normal hatta bayağı kullanılmış scotch brite ile denedim. tamamen kendi inanılmazlığıymış!

1- silgi sünger
2- power denilen üstü oluklu gibi fiber sünger
3- sirke

tabi hepsinde de ovmak gerekiyor ve (en azından benim) kolları yoruyor. bir kez daha anladım ki; "no pain no gain" yani.

ama verime & yormasına & fiyata göre sıralama;
1- sirke (power fiber sünger ile birlikte x2 verim)
2- power fiber sünger
3- silgi sünger

@kisa,
sirkenin bir çok yönden inanılmaz bir mucize olduğunu biliyor ve elimden geldiği kadar kullanmaya çalışıyordum da, böyle bir konuda böyle inanılmaz bir etkisi olduğunu öğrenmem, benim için çok önemli ve ilginç bir tecrübe oldu. çok teşekkürler.

ve diğer cevap veren herkese de çok teşekkürler.
  • holy diver  (12.07.12 13:39:16 ~ 13:39:46) 
:) geçmiş olsun & rica ederim


  • kisa  (13.07.12 11:29:28) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.