Ekşi Duyuru

o evde oturan biride yanında gelmeli.imza atması lazım çünkü onların evine geçiyorsun.eğer onlarsız gidersen onları kaydı silinir ve sadece o evde sen gözükürsün.diğer kişilerin adına fatura geldiği için kayıt yaptırmadıkları için ceza yerler.

kesinlikle sennheiser.

SoundMAGIC E30

sennheiser +1

(bkz: vsonic gr02 bass edition)

kesinlikle pişman olmazsınız ;)

Ben opuyorum hep. Kafasini kaciriyo sonra ama bisey demiyo. Bir tek bazen elektrik carpiyorum o zaman kiziyo.

Annemlerin kedisine yaptım aynı şeyi. Tırmık attı eşek. Ama ıskaladı.

Bizimkilerin birisi kafasını çeviriyor, öbürü bişey yapmıyor, suratına bakıyor.

ben öpmüyorum. yüzümü iyice yaklaştırıyorum o benim burnumu yalıyor.
öpmeye kalkarsam o önce davranıp yalar, hoş olmaz :p

ben hep öpüyom benimkileri. bazen gıklarını çıkarmıyolar :) ama onun da bi eşref saati var tabi. her an öptürmez öyle

ben parmağımla burnunun ucuna hafifçe ard arda pıt pıt pıt yapardım hapşırtırdım.

her kedinin bazı hassas noktaları olabilir. kasık içi, kuyruk sokumu, burun, kulak ucu ve benzeri noktalardan dellenen sayısız kediyle sevişmişliğim var benim.
ayrıca kediye yüzü yaklaştırmak çok tehlikeli, tavsiye etmiyorum. gerçekten. aynı şey tavuklara da yapılmamalı. göz bebeği çapı değiştiğinde gözün bebeğine gaga yemek son derece mümkün.

benimki genelde benim burnumu yalıyor. bir kere ben onunkini yaladım "deli midir ne?" bakışı attı.

Bi kedim çok seviyo, burnunu öpeyim diye kendisi uzatır hep. Yirim onu ben :)
Diğeri de katiyen öptürmez, ama o da burnunun okşanmasını seviyo.

benimki yüzünü silkeliyo ama aşırı tepki vermese de sevmiyor evet :)

yanağından, burnundan falan öpecek kadar yaklaşınca yalamaya kalkıyor benimki. beni sanırım yeni ayrıldığı kardeşi yerine koyuyor :(

biz bol bol öbüşüyoruz 14 yıldır:)

Kafasını geriye çekiyor, hafifçe tutunca kıpırdamıyor ama.

benim kedi genelde öpülmeyi seviyor.

www.youtube.com

eksiduyu.ru

www.kevserinmutfagi.com

bir kaç dilimi içine atıp kalan limonun suyunu sıktım bir de şekeri biraz daha azalttım.

ben çok basit bir şekilde yapıyorum ve her sabah içiyorum.

tarifim ise şu: poşet yeşil çayın üzerine kaynak su döküp 5 dk bekletiyorum cam bir kupada. sonra bardağı bir tabağın içine oturtup buzluğa atıyorum. o orada kendi kendine soğuyor, tam soğumazsa da içine bir iki parça buz atıyorum. sonra üzerine bol limon sıkıp içiyorum. acayip fresh bir şey oluyor. eğer istersen bal da ekleyebilirsin bu tarife ama benim şekerle pek aram olmadığı için tercih etmiyorum.

bugusto.blogspot.com.tr

Susanoglunun denizi cok guzeldir, biraz daha uzaga gidebiliriz derseniz asil tisan adasina gitmelisiniz. Susanoglundan sonra butun denizler ve yazlik evler guzel gerci. Yalniz kiz kalesinden uzak durun, butun ameleler orada artık.

Tisan, Taşucu, Susanoğlu, Ayaş, Kızkalesi.

anamur öneririm. ören tarafı

artık güzellliği kalmadı dostum mersin in.suriyeliler halletti

kızkalesi, gece takılacak eğlenilecek yerleri de var.

şehir merkezi ve civarından (mezitli, davultepe) uzak durun. medeniyet seviyemiz düşük burada, denizi de iyi değil(illa olacaksa cumhuriyet konakları, liparis 1-2, denizhan 2-1)
susanoğlunu birinci sıraya koyun. girişte susankent sitesi var oraya bir bakın önce.
kızkalesinin denizi güzel ama pis bi yer. pavyon cenneti
havuza güvenmeyin. çoğu sitede havuz var ama çevreden dolayı kadınlar rahat giremiyor.
anayoldan uzak olsun çok gürültü geliyor. evi satın alıp da bu yüzden kalamayan çok.
anamuru çok seviyorum ben ama yolu çok uzun ve bozuk. anamur yolları diye türküsü bile var. bi de konyalı istilası var

içindeki dandik 8gb'lık ssd'ye windows bile kurulur mu bilemedim.

O bölümü yok etmeyi planlıyorum aslında.

istediğin şeylere göre pahalı bir seçenek, daha makul bir şeyler bulabilirsin.

yok edeceksen ssd'li modele o kadar para vermeye gerek yok. ssd'yi yok etmeye bakma aksine dahil etmeye bak, ssd farkı çok büyük.

aynısından alacağım kısa süre içerisinde. o 8 gb'lık ssd kurulum işlemi yapmak için değil, bir çeşit cache sistemi imiş. çok kullanılan dosyaları ssd'ye geçiriyor ve o şekilde hız kazanmanı sağlıyor.(yanlışım olabilir)

avcılar'da degil ama topagacı'nda petpoint diye bir yer var. uyusturmadan yapıyorlar, cok iyi kesiyorlar. 70 tl kedi icin. bilginiz olsun. şu da adresi : www.petpoint.com.tr

direkt kilo kaybı mı yoksa daha mı ince görünüyor.. bazen tüylerinin boyutu da deişiyor kedilerin.. sıcaktan öyle bir değişim olmuş olabilir..

Havalar ısındığı için zayıflamış olabilir veya gene hava ısındığı için tüy dökmüştür ve gözünüze ufak geliyordur. Eğer geri kalan herşey normalse ben çok endişe etmezdim.

benim kedi de sıcaktan bunalıyor zayıfladı bu aralar, ondan olabilir belki

@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin, biraz kilo kaybetmiş. Misal önceden ensesindeki ve göbeğindeki deri daha az ele gelirdi, şimdi daha fazla ele geliyor.

yazlik kilosudur o... zamanla goreceksin ki kediler yazin zayif kisin sisko olurlar:)) barttim tabii. ama yazin biraz verir, ekim-kasim gibi tekrar alir. birkac sene icinde verdigi kilonun miktarindan yaz kilosu mu, yoksa hastalik belirtisi mi anlarsin.

bunun yani sira kediler hastaliklarini da cok iyi saklarlar maalesef. eger kilonun hastaliktan olabilecegini dusunuyorsan kakasina bak, parazit var mi... ya da cis yapma duzeninde farklilik var mi.. ya da mincirirken soyle bir agzini kokla, farkli bi koku var mi.

bence yazlik kilo verme o, ama yine de bi bak iste:)

bende de böyle

(bkz: 3 temmuz 2014 sözlük arayüzünün değişmesi)

kurcalıyorlar siteyi.

giriş yapınca (yazar olarak) gündem mündem yerinde duruyor. son değişikliklerle oynamışlardır. eksisozluk.com

konu ne bilmiyorum ama okuduklarını filmmiş gibi canlandır gözünde.birşeylerle bağdaştır. senaryo yaz.

sesini kaydet okurken sonra sürekli dinle. bir iki dinledikten sonra okursun zaten.

Mantlıklı lakin ezberlemem gereken şeyler salt kuramlar ve hipotezler. O yüzden nasıl bir senaryo yazabilirim, hiçbir fikrim yok.

Önce ilk cümleyi ezberleyene kadar, 5 kez. Sonra ikinci cümleyi ezberleyene kadar 5 kez. Sonra ilk ve ikinci cümleyi beraber 10 kez. Sonra üçüncü cümleyi 5 kez. Sonra 1-2-3 numaralı cümleleri birlikte 10 kez okuma şeklinde gidiyor. Yazarak değil, gözleri kapatarak akıldan okumak lazım.

Anlama odaklanman işi uzatır. Ben sadece okuduğum texte odaklanırım anlama değil ve de ezberi gereken günden bir gün önce yaparım, günler öncesinden değil.

Aynı şeyi ardı ardına okuma yöntemini pek tutmuyorum açıkçası. Finallerde bir arkadaşımla birlikte çalıştık, defalarca okuma yöntemiyle CB ile zor geçti, benim en kötü dersim BA. Tamamen ezber.

sabah erken kalkıp sesli okuyup ezber yapardım.. birde kısım kısım ezber

panik yapmayın, ne olur ne olmaz bir pire damlası alıp kedinize damlatın içiniz rahat eder. ama yakın zamanda damlattıysanız pire olsa bile kediye bulaşmamış olabilir. kedinizin kaşıntısından anlarsınız zaten pire olup olmadığını.

pire damlası 15-20 tl fiyatla satılan 3 ay etkili olan bir şey . tek bir pirenin bile 10'larca yumurta dökebileceği gerçeği doğrultusunda.. kedinde pire olsun yada olmasın pire damlasıı kullanman iyi sonuc verecektir.

pire zıplayabildiğinden koltuktan kaçmıştır böcek ilacından önce :D
pire damlası varsa korkma, gider pire. evi süpür bi güzelce bir şey kalmaz.

En son pire damlasını damlatalı 3 ayı geçmiş olabilir. Gidip yeni bir tane alayım hemen.

Kedide şu an hiçbir kaşınma ya da rahatsız olma belirtisi yok.

pire tasmaları var. onları deneyebilirsin.
hoş, kedilere tasma takılmaz gerçi; ama burada farklı bir zorunluluk var.

kedinin tuylerinin arasinda pire boku varsa pirelidir. pire boku da siyah kepek gibi bir sey. koltuga falan daha yeni dustuyse problem yok, ilacini damlatin zaten kediden kan emmeye bir daha geleceklerdir, o zaman geberir giderler. problem yok su an icin, korkmayin. ayrica pireler cok cogalmadiklari surece sizi degil kedinizi tercih edeceklerdir, o yuzden huylanmayin da.

Kolilere önceden bir kedi işediyse ya da kokusunu püskürttüyse (erkek) ya da kutulara herhangi bir hayvan kokusu sindiyse ona atarlanmıştır.

Evde bir günlüğüne yavru kedi vardı, koliye koymuştuk. kedi gitti, ama benimki aylarca o koliye hısladı durdu. Biz de sadist insanlar olarak arada çıldırtmak için o koliyi ortaya çıkarttık, sonra evde delirmesini izledik. :D

@trachemys scripta elegans, o benim de aklıma geldi ama anneme göre kolilerin üzerinde bir koku olması mümkün değil. Bir tekstil üreticisinden alınmış koliler, herhangi bir hayvanın kokusu olacağına pek ihtimal vermiyor.

Belirtmeyi unuttum, kedi 6-7 aylık dişi bir kedi.

valla kedinin burnu hassas, hayvan değil de kimyasal madde kokusuna da tepki verebilir.

ev cinlidir belki.

çok net bir paranormal activity vakası :)

yere uzanmış kuyruğu oynarken sevdiğinizde aslında her an agresifleşebilecek bir haldeki kediyi seviyorsunuz , bu pozisyonda iken isterse mutluluktan gurç gurç yapsın bir anda ısırabilme eğilimi gösteriyorlar. sebebini bilmiyorum ama genelde oyun oynayıp bi müddet ara verdiğinde ama tam hareketli dönemi bitirmediğinde bu pozisyona giriyorlar.

kuyruk oynuyorsa kucağa filan fazla almayın, bırakın kendi gelsin sırnaşsın.

Oyun esnasında ya da oyun sonrasında sevmeye kalkınca evet, saldırganlaşma eğilimi artıyor gibi. Artık neden böyle yapıyorsa.

bir de bol bol oyun oynatın, oyun oynadıkça ve oyuncakları ısırdıkça sizi bunaltmaktan vazgeçer.

tek kedi ise oyun oynayamayınca sahbine sarıyor, ısırıyor vs.

yavru kediler ele ve ayağa saldırır.
çünkü avlanmayı bu şekilde öğrenirler.

eller ve ayaklar hareketli ve kendi boyutlarına yakın bir hedef.

yaptığı şey çok normal.

bu durum büyüdükçe geçer.
ama elinizle ve ayağınızla oynatmayın.
yani ayağınızı sallayıp, sevimli oluyor diye ayağınıza saldırıp, oynamasını teşvik etmeyin mesela.
bunu yaparsanız kalıcı olur davranışı.

bir de şu var, bu tarz şeyler yaparken, ayağınızı ya da elinizi çektiğiniz zaman daha çok hasar görürsünüz.
o yüzden fevri şekilde bağırıp, hızlıca çekmeye çalışmayın.
refleks olarak saldırının(!) şiddeti artar.

öyle şeyler yaptığında sakin olup, elinizi çekmezseniz 2-3 saniye sonra bırakır.
avını etkisiz hale getirmiş gibi düşünün yani.
siz hareket ettikçe, "henüz etkisiz hale getiremedim" diye düşünür ve daha çok ısırmaya/tırmalamaya/yakalamaya çalışır

yavru kedilerde hareketli olan her şeyi av olarak görme eğilimi var, çünkü içgüdüleri dolayısıyla bunu geliştirmesi gerekiyor.
mesela yerde duran torba, eller-ayaklar, giysinizden sallanan ip vs.
bunlar hep hedeftir.

olta ucunda sallanan fare/balık türevi oyuncaklar var.
o şekilde hem yorup, hem de dikkatini dağıtarak sizden uzaklaşmasını sağlayabilirsiniz.

ama bu normal bir davranış, endişe etmenize gerek yok.
böyle kalmaz.

kediler köpekler gibi değil.
maalesef sizin bağırmanızı ya da kafasına öyle hafifçe vurmanızı falan anlamaz.
bu durumlarda kediye karşı sergileyeceğiniz en uygun davranışlar ya tepkisiz kalmak (demin anlattığım şekilde) ve yumuşak yaklaşmak ya da dikkatini dağıtmaktır.

huyundan dolayı demiyorum, kafa yapıları ve doğaları gereği bunları algılayamazlar.
ama mesela büyür, 1 yaşına gelir.
evin düzenine alışır.
masaya çıkar, siz kızarsınız, inmesi gerektiğini anlar ve iner.
o ayrı bir şey.
bu tamamen büyüme çağıyla ilgili.

o kediyi sokağa atma sakın yavru kediden ne istiyorsun sana ne zararı var ona çok iyi bak hatta kendinden bile iyi bak varını yoğunu kediye ada yoksa sakın alma tamam mı !!!

bunu biri demeden ben diyim dedim çünkü her ne kadar kesin olmasa da birinin deme ihtimali yüksekti.

ben olsam kedi tuvaleti, kürek gibi şeyleri özellikle kedi malzemesi olarak almazdım çünkü daha pahalı. herhangi plastik derin ve geniş bir kap ve delikli bir kürek de aynı işi yapıyor ama kedi için olunca daha pahalıya satıyorlar. bir de kedinizin huyunu öğrenmeden bir sürü şeyi tek seferde almayın. mesela tırmalama zamazingosu. bazı kediler sever kullanır bazısı patisini bile sürmez boşuna para vermeyin. ha bir de daha yavruymuş belki alaturka tuvalete alıştırabilirsiniz.

ben de kedi tuvaleti yerine leğen, kedi kumunu temizlemek için yine bi milyoncudan aldığım aslında bir mutfak eşyası olan delikli kürek tarzı bir şey kullanıyorum 5 senedir, abim kedi kumu için gitti kedi tuvaleti aldı, aynı şey resmen 5 katı fiyata. fırça için de azıcık daha büyüsün, şimdilik 1 milyoncudaki ince dişli tarak yeter onun bebek tüylerine, sonra tüy uzunluğuna göre bir şey alırsınız. tasma şimdiden alıştırırsanız iyi olur tabi, ama elleyerek alın en yumuşağını alın. naçizane tavsiyem bunlar. bir de birileri önerir falan ben uyarayım petburada.com dan almayın hele ki gergin bir insansanız hiçbişeyinizi:)

www.petburada.com
ve canpet.net

petburada'nın üstün hizmet kalitesi var.
canpet arada bir ufak tefek sorun çıkarabiliyor mama konusunda.
çok satış yaptığı için bazen elinde kalmıyor, stok tükeniyor, 2 gün diyor 3 günde getiriyor vs.

ama en ucuzu canpet.
özellikle mama konusunda.

hepsi bazen kampanya falan yapıyor, en sağlıklısı karşılaştırmak.

bir de, yani herkesin kendi tercihi falan da, kedi kum kabı 10 lira, kum küreği de 2 lira falan.
ha, 50 liralık kum kabı da var tabii.

bir de, aslında tırmalama tahtası gibi şeylere yavruyken alıştırırsanız, kullanma alışkanlığı kazandırabilirsiniz.
yine de proletarier'in dediği gibi garantisi yok gerçi.

alice'in aksine ben petburada'dan memnunum.
hiç sorun yaşamadım, hatta her seferinde hediye mediye yolluyorlar, mutlu oluyorum. :)

juen den ben memnununum. hatta bir keresinde sipariş ettiğim oyuncağın seçtiğim renginden kalmayınca telefonla arayıp bilgi vermişlerdi, o renk yok bu renk olur mu diye. basit bir detay ama hoşuma gitti böyle yapmaları.

büyük ihtimalle apse olmuştur. görmek lazım. kenacort steroid olduğu için savunmayı düşürür. görmeden söyleyebileceğim tek şey bir gargara alıp ağzınızda çalkalamanız olur.

Hallettim. Ayarlar -> veri kullanımı -> verileri otomatik eşitle seçeneğini aktif hala getirin.

Kedilere genelleme pek işlemiyor ama illa genelleyeceksek yavru kediyi zaptetmesi ve iyi bakması 3-4 yaşında kediye bakmaktan daha zor orası kesin. Yaşlanınca uysallaşıyorlar. Ama yaşlı kedinin tek sorunu alışkanlıkları. Yavru kedide bir nebzeye kadar alışkanlıklarını sen oluşturuyorsun dilediğin gibi.

Yani asıl sahibine karşı sıcak ve kendini sevdiren yetişkin bir kedi yeni sahibine de sıcak olur diyebilir miyiz?

Yumuşak huylu bir kedi bulursanız alın, daha önce kedi beslemediyseniz yavru kedi zordur, hiperaktiftir, tepenize çıkar, tırmıklar falan filan. Kedi bakımı bilmeyenler için zor bu, kaç kişi duyuru yazıyor böyle yavru şunu bunu yaptı, napiim diye

genelde sevimli olduğu için yavru tercih ediliyor ve yavrunun bakımı daha zor aslında. sokakta büyümüş yaşamış bir yetişkin kedi, evde sorun olabilir. ancak daha önce ev kedisi olan kedi temel alışkanlıklar (kuru mama ye-kuma pisle-yatağa pisleme) edinmiş olur, ev hayatına alışkın olur, karakter özellikleri ise yavru da alsanız her kedide farklı farklıdır zaten bu konuda yapabileceğiniz çok şey yoktur(sevdirir mi, purrrlar mı, ısırır mı, koltuk tırmalar mı falan)
bence yetişkin kedi iyi bir fikir, hem hali hazırda elinde bulunduran kişiye kedinin karakter özelliklerini sorabilirsiniz, yavruların hepsi canavar oluyor bir dönem o canavar dönemde karakteri belli olmuyor çok, oysa ki yetişkin kedi sevgi dolu kediyse sevgi dolu kedidir yani, tırmalama alışkanlığı var mı ne kadar sevdirir ne kadar çekingendir bilerek almış olursunuz. kediler hayatta kalma güdüsü güçlü hayvanlar, mama verip seven ona ilgi gösteren oldu mu kuruyorlar direk sevgi bağını. iyi limana yanaştık hadi yine iyiyiz diye de keh keh gülüyorlar sanırım:)

farkı şu; yavru kediye hem daha fazla oyun oynatman gerekir hem yaramazlık yapma olasılığı daha yüksektir hem de yavru kediler daha fazla sevgi-ilgi bekler, daha enerjiklerdir.

yetişkin kedi almanın herhangi bir sakıncası yok yavru kedi almaya göre.

Aslında yetişkin kediye bakmak çok daha kolay ancak sahiplendiğiniz yetişkin kedinin tavırlarını değiştiremezsiniz, kediyi önceden edindiği alışkanlıklardan vazgeçiremezsiniz. İnsanların hem bu sebepten hem de yavru kedinin minnoşluğundan yavruları tercih ettiğini düşünüyorum.

hangi hastaneye gittiniz?
siyami ersek i denediniz mi?

riski doktor değil siz alıyorsunuz.hasta masada kalırsa doktorun bi sorumluluğu yok.ameliyat sonrasıda durum devam edicekse bence düzenini bozmayın.

@rentts, Siyami Ersek'e gitmedik. Kendisi şu an Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde.

babam iki defa kalp krizi geçirdi, ilaç tedavisi sürekli devam ediyor.
ailedeki tüm genetik hastalıklar sadece babamda çıktı tansiyon, gut, diş, akciğer, mide, bağırsak, kulak burun boğaz, adam sürekli hastalanıyor kıyamam, buna rağmen dimdik ayakta, Allah başımdan eksik etmesin. Neyse Artık bununla yaşamayı öğrenecek ilaç tedaviside olsa açık kalp ameliyatıda olsa sürekli bu zorlukla yaşayacak.
Bence doktor en doğrusunu yapacaktır. Karar vermek tabiki size düşer ama damarlar olmadan kalp çalışamaz doktor açıp görmek gerekirse damar eklemek gerekir derse de açıp yapmalı bence.

benzer bi risk aldık.
çok uzatıp stres yapmayın diyebilirim sadece.

babam anjiyodan 8 9 saat sonra ameliyata girdi.
çarçabuk bi karara varın.

@cecilia, en geç yarın akşama kadar bir karar verilecek ve ona göre hazırlık başlayacak. Babama daha söyleme fırsatı bulamadık çünkü yoğun bakımda ve görüştürmüyorlar. Karar yarın netlik kazanacak. Sadece nasıl seçim yapacağımız konusunda endişelerimiz var.

@trumanshow, biliyorum. Benim istediğim ameliyat olsun mu olmasın mı sorusuna cevap değil aslında. Sadece fikir danışmak.

oncelikle cok gecmis olsun ve allah acil sifasini versin.

simdi baban kac yasinda ve kendisi ameliyat icin ne dusunuyor. tabi bu durumda karari sadece kendisine birakmamaniz gerekir.

ama su an durum sizin anlattiginiz kadariyla iyi degilse bence doktorunuza guvenin. tabi ameliyat sonrasi tum olasiliklari da dusunun.

oncelikle kendinizin ve babanizin moralini yuksek tutmaya calisin.

babam 6-7 sene once bypass ameliyati oldu ben de cok tedirginlik yasadim. ama simdi cok sukur iyi ve ilac tedavisi devam ediyor.

doktorunuza guvenini.

ek not: internetten hastalikla ilgili cok fazla sey arastirmayin bence, kafaniz bulanabilir. kendim yaptim oradan biliyorum.

@exlibris, 58 yaşında. İçkisi yoktur sigarası yoktur. Stres yüzünden önce şeker sonra kalp hastası oldu adam.

bunun pek nedeni nasılı yok gibi.

öyle de böyle de aynı kapıya çıkılıyor ki anne baba çocuk olunca neye karar vereceksin zaten. şu an seni o kadar iyi anlıyorum ki.

babana da girip öyle riskli böyle karar vermemiz lazım falan demeyin.


babam o kağıtları imzalarken gidiyordu.
bi karar verin bi şekilde ve her şeyin çok iyi olduğuna inandırın.


###
o çok uyanık çok zeki çok bilgili çok okuyan babanız o an inanmak istiyor, gözlerinizin içine bakıp her dediğinize inanmak istiyor. onu inandırın. siz de inananın.

Kola içmeyin, gofret yemeyin, yürüyün dememin sebebi bu.

Risk çok yüksek. Ben sizin yerinizde olsam, cerraha derdim ki, "Hocam herkesin yan çizdiği bu durumda siz bizi kabul ettiniz. Bizim böyle bir durumda sağlıklı ve doğru karar verebilmemiz mümkün değil. Buna ne bilgimiz yeter, ne de moralimiz elverir! Zaten bu işin mutlak doğrusu da yoktur herhalde. Lütfen kendi babanızmış gibi bizim yerimize karar verin"

Sonra da Allah'a yakarır, dua ederdim...

Allah yardımcınız olsun!

eğer maddi durumunuz müsaitse özel hastanelerden fikir almanızı öneririm.

memorial'da servet hoca vardır servet öztürk. müthiş bir invazif kardiologtur. yine bingür sönmez var. kalp cerrahı. onlardan fikir alabilirsiniz.

abicim biz doktor değiliz, karar konusunda şunu bilmen yeterli: sen de doktor değilsin.
inançlı biriysen, dua edeceksin ve doktorunun iyi ya da kötü vereceği her kararda stressiz olması için çaba harcayacaksın.
inançsız biriysen daha da ayrıntıya girebilirim.

bir de ilaç tedavisiyle devam etmesi, ameliyattan daha mı riskli? ameliyat olunca da risk devam ediyor demişsin. aynı risk mi yoksa daha az bir risk mi? bunlar da tam belli değil sanırım. bu durumda daha çok doktora danışılabilir dendiği gibi. ama beklemek de bir risk heralde. biz de yanlış yönlendirmek istemeyiz tabii ki, ne desek de karar sizin sonuçta.

geçmiş olsun. benim de babam by-pass olmuştu. aynı duyguları biz de yaşamıştık.

Geçmiş olsun ve Allah yardımcınız olsun. Eğer Ankara'daysanız, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji 1 Kliniği bu konuda çok iyi. Prof. Dr. Mehmet Bilge ve ekibi size yardımcı olacaktır.

@ermanen, evet orası biraz anlaşılmaz olmuş. Ameliyattan sağ çıkarsa risk ortadan kaybolmayacak ama azalacak. Yaşam kalitesi de buna bağlı olarak artacak. Ameliyat olmazsa ne zaman geleceği hiç belli olmayan bir kalp krizi geçirme ihtimali daha yüksek ama bunun da bir garantisini vermek hiç mümkün değil.

çok çok geçmiş olsun.

birkaç ay önce babamın da kalbinde sorun olmuştu, ilk gittiği doktor "hemen ameliyat olması lazım yoksa her an felç geçirebilir" dediğinde benzer hisleri yaşamıştık biz de. ikinci gidilen doktora da benzer şeyleri söylemişti ama son bir görüş almak için artık paraya da kıyarak bir tanıdık vasıtasıyla Şişli'deki Florence Nightingale hastanesine gittik (doktoru Murat Gülbaran'dı) ve gerçekten çok memnun kaldık. herhangi bir operasyon olmadan ilaç tedavisi ile devam ediyoruz şimdilik.

ben böyle durumlarda olabildiğince ameliyat seçeneğinden kaçmaya çalışıyorum. ameliyattan önce diğer tüm çareleri olabildiğince zorluyorum. gerçekten kolay bir karar değil, Allah yardımcınız olsun.

Disardan biri olaran son iki yorumdan sonra dagildim diyebilirim
Gercekten de cok zor bir durum allah yardimciniz olsun.
Umarim verdiginiz karardan pisman olmazsiniz ve babaniz uzun seneler sizinle birlikte olur

şu linkte www.spassamlesenverlag.de bulabilirsin çeşitli türlerde aradığın sade dilli kitaplardan, ama Türkiye'de bulman zor olsa gerek bunları, oralardan gelen birilerine 1-2 tane getirtip denemen lazım.

biraz kitap içeriklerine baktım da, B2-C1 e göre rahat okunacak türden gibi geldi bana ama açıklamada A1-B1 arası olduğu yazıyor kitapların, bir tane örnek içerik linki de yollayayım, karar vermesi daha rahat olur

www.spassamlesenverlag.de

EK: C1 seviyesinde isen sadece bir sözlük ile ilgi alanına giren-ana dilinde jargonuna-literatürüne genel itibariyle hakim olduğun bir alanla ilgili Almanca kitabı da rahatlıkla okuyabileceğini düşünüyorum. Bunu tespit etmek sana kalmış, bir de Türkiye'de eğer büyük şehirlerden birinde isen Goethe Institut en olası imkan olarak duruyor bu tür kitapları edinmek-ödünç almak için.

EK2: alternatif olarak İstanbul'da isen Türk-Alman Kitabevinde de işine yarayacak kitaplar var diyebilirim. mesela gençlik kitapları okuması daha rahat olur, gitme imkanın varsa kendin inceleyerek de hangisinin daha iyi olacağına karar verebilirsin. örnek link vereyim yine; www.tak.com.tr

www.imqq.com

line var. hem akıllı telefonda kullanılıyor hemde bilgisayarda. son güncellemeyle görüntülü konuşma eklendi. sesli arama zaten vardı.

yazılımsal ve bağlantısal olabilir.

yazılımsal : tarayıcı, flash player
bağlantısal : telekom'un kullandığı reklam servisleri vs..

Tarayıcıdan yahut flaştan kaynaklı olsun sanmıyorum çünkü 2-3 farklı bilgisayardan denedik, netice aynı.

Bağlantısal sorunu benim halletmem mümkün müdür yoksa TTnet', arayıp kavga mı edeyim?

ttnet phorm host güncellemesi diye yaz google'a belki o listeyi bloklarsan düzelir.

açamaz. daha doğrusu sitede boş boş duruyor diye bile dava açabilir. ama kabul edilmez veya düşer.

çünkü kendin diyorsun. zarar verme yok filan. en fazla hakim (durumu anlamayı başarısa) olm sen de adamı engelle açmasın veya yeni hesaplarını hemen sil...der

bence.

kutudayken zaten harici olarak kullanman gerekiyordu. harici derken usb yi kastediyorsan tabi.

Kutunun içindeyken çalışmıyordu. Muhtemelen içindeki bir kabloda sıkıntı var. Şimdi kutudan çıkarttım ama nasıl tekrar kullanılabilir hale getirebiliriz, onu çözemedim.

www.ucuzcity.com

mevzu hdd için yeni bir kutu almak ile çözülebilir tabi.

amma ve lakin masaüstü bir cihaza veya bir laptopa takıcaksan kutuya falan gerek yok. sok sata kabloyu olsun bitsin. sata yoksa usb controller al bir tane sahibindenden 5400 rpm 2.5 inç mi yoksa 7200 rpm 3.5 inç mi o da var. ona göre bir usb controller alırsın aynı kutuyu tekrar kullanırsın.

youtube/how to change usb controller / changing the usb controller
kolay gelsin.

ekleme // eğer laptop'a harici takıcam diyosan usb controllerdan başka bir çaren var. sata to usb kablosu alıcaksın. hangisi işine geliyosa işte.

laptop'ın içine takıcam diyosan, laptop modelinin söküm videosunu bul netten. sonra hdd değişimi için o videodan yararlanabilirsin.

veya güncel bir modelse user guide indir sitesinden orjinal.
benim cihazın vardı bende 10 dk da hallettim hdd değişimini.

bişey olursa burdayız.

yanda gözüken kalan şarj süresi değil, geçen şarj süresi. 8 saat 21 dakikada %21 şarj harcamış. bu özelliklerde bir telefon için 8 saatte %20 pil kullanımı hiç de hızlı değil. grafiğe de bakacak olursak gayet yatay gözüküyor. nokia 1100'daki pil performansını beklemeyin bu dana gibi aletten.

ben bir problem göremedim.

3 saat 16 dakikada %24 harcamışım ben. %100'ken aldım şarjdan. wi-fi açık, bi 6-7 dk kadar da oyun oynadım. şarj durumunuz gayet iyi.

valla usta aynı sorunu bende yaşadım iki defa servise gitti değişti 3. defa yine bozuldu, kodumun servisi 350 tl para istedi sıkıldım dün gittim iphone 5 aldım. yemişim samsungu. artık beni öpseler samsung almam. yaşasın apple.

büyük ihtimalle şarj aleti ya da kablosu bozuktur. o şekilde geri götürün sarj aletini degistirirler.

düşük bir ihtimal pilin girişinin olduğu yerde jelatin olabiliyor bir bak derim

@emrefb1907, hayır, jelatin yok.

aynı sorundan dolayı dün telefonu servise gönderdik. epey araştırdım çözüm bulamadım.

aynısı arkadaşımın başına gelmişti. servise göndermişti. yazılım güncellmesi yapıp göndermişler, problem çözülmüş.

bu s3'te çok fazla karşılaşılan bi şey. ben sadece kabloyu değiştirdiğimde düzelmişti, gezide nası olduysa yine bozuldu, yine kabloyu değiştirdim yine düzeldi.

senin yine iyiymiş, benim 6 saatte %3'ten %9 olmuştu.

dün akşam trafik kapalıydı sanırım metroyu da kapatmışlardır elma dağdan gezi parkına direk çıkabilirsin

acaba kabataş finükleri çalışıyor mu? o yolu kullansak?

Can yayinlari iyi.

Can yayınları çevirisi çok kötü, biraz inceledim ve hiç beğenmedim.

kesinlikle can.
öyle mavi yelken yayıncılıkmış falan bunlara hiç bakma bile.

edit: beğenmediysen iş bankası yayınlarına bak derim.

İş bankasına hemen bakacağım. Teşekkür ederim.

uhu

@tık tık tık, yeterince makul geldi bana. Lakin daha güvenilir bir yöntemi yok mu yahu bu işin?

çiçek gibi nazik bi nesne olacağından ötürü üstüne ne döksen dökerken yamultur bence akrilik vs. o yüzden önce onu sabitleyecek bişi bulman (mesela sıva karbodniyoksit mi öyle bi şekil ya da saç spreyi) sonra kalıp içine alman gerek gibi gibi. bi de şöyle yapıyosun. önce bi tarafı döküyosun, donunca diğer tarafı döküyorsun böylece en ortada saklamış olursun, yoksa ortalaması zor olabilir. malzeme adı söyleyemiyorum sori. kavanozda, sıvı içinde saklarım dersen formaldehit olur.

www.youtube.com şöyle resin diye malzeme de var
o silikon kalıplar yerine de minik kurabiye kalıplarını filan kullanırsın işte.

@kediebesi, kalıp hazırlamak kolay iş. Lakin çiçeği sertleştirecek bir şey sıkma fikri benim aklıma gelmemişti, çok mantıklı.

adrian deschryver

1. evet
2. ayarlar > ses ayarları = buradan test araması yapabiliyorsun.

Eğer bağlantı hızında problem yoksa, sorunsuz arama yaparsın. Hatta normalde yurt dışı aramaları iki tarafa yazar. Skype'dan arayınca sadece senden para gidecektir ancak dk ücreti çok ucuz olduğundan çok büyük bir rakam ödemiyorsun sonuçta.

leylak çalı formatında bir ağaç, pek mümkün olacağını sanmıyorum. ortanca deneyebilirsiniz ama, bahardan itibaren bi kaç ay çiçekli kalıyorlar.

bonsai olarak yetiştirebilirsin; ancak istanbul'da yaşıyorsan. ankara'daysan hiç uğraşma derim.

nasıl bir şehir Berlin böyle? gibi oluyor was für ein dersen.

Öyle demek istemezsem, bildiğimiz "nasıl bir şehirdir?" demek istersem ne kullanmalıyım peki?

Wie ist die Stadt Berlin?
Wie ist Berlin, als eine Stadt?
bunlar olabilir sanki. Bu arada ben almancacı değilim sadece kulak dolgunluğu.

kullanıcı adı @ kısmından önceki yer
sunucu mail.yahoo.com olabilir port ise bilmiyorum ama yahoo nun ayarlar kısmında yazabilir bunlar

doluca verano blush

kavaklıdere lal seviyorum ben ama fiyatını bilmiyorum.

Kayra tilsim

Büyülübağ İris, ödüllü falan güzel bir şaraptır. 35 TL falan.

(bkz: pamukkale anfora trio)

aimp3 memnunum buradan öğrendim.

Tavsiyem itunes lossless formatına çevirip, itunes kullanarak açman. Fakat VLC kullanıyorum ben flac oynatacağım zaman. Ayrıca, 320 kbps ile flac arasında herhangi bir fark bulamazsın dinlediklerinin %95'inde.

foobar

clementine

her türlü müzik dinleme ekşını için foobar2000

اه من العشق ؤ خالاته اخرق قلبي بحراراثه

osmanlıca'da sesli harfleri "ye, vav, elif" vermiyor muydu? mim'in gönderdiğinde bunları göremiyorum.

saydığınız tüm harfler var metinde zaten...

ananas suyuna dayayın derim ben :)

sut? benim bildigim malibu sut ile icilir.

pdf dosyası resim mi yoksa yazı halinde mi? yazı halinde ise bold yapabilrisin. resim halinde ise sayfaları tek tek koyulaştırabilirsin.

olafur arnalds olabilir mi? macar değil yalnız, izlandalı.

metrobüsten uzakta. iskelede, ptt'nin karşısında var.

eğer bir yerlerden metrobüsle gelecekseniz ve metroya geçmek istiyorsanız uzunçayır metrobüs durağında inip ünalan metro istasyonundan metroya geçebilirsiniz

uzunçayır metrobüste in. e5'in kenarından ankara yönüne 3 dk yürü ünalan istasyonuna metroya in. hastane-adliye'de çık. geçmiş olsun.

beyer egsersizlerine çalışsın hem kulağa güzel gelen şeyler bir şey çalabiliyorum intibası yaratıyor insanda.

Eğer para sıkıntınız yoksa ders alsın bence. Çünkü birinin başında olması her zaman iyi olur, parmaklarını tutuş şeklinin, oturuş şeklinin vs başlarken oturması önemli. Eğer sıkıntılıysanız para yönünden mesela piyano bölümü öğrencileri ucuza ders veriyor diye biliyorum.

yalçın iman'ın piyano metodu kitabını alabilirsiniz ders alamayacaksanız. kesinlikle çok iyi.

yetenek yoksa bi sonuç alamaz ve insan üzülür ben üzülürdüm yani ve vazgeçerdim.

okulu arayacan abi.bizde durum şöyle.ben şimdi İÖ'yüm.önce harcımı yatırcam.sonra internet sitesinde kayıt yenileme ve ders seçimi yapıcam.sonra yazıcıdan çıktı alıcam.belirlenen tarihe kadar da danışmana teslim edip onaylatacam.10-14 eylül arası bizde mesela.websitede yazıyo.sende araştır bul ya da okulu ara son çare olarak...

İlk sınıf öğrencileri alabileceği derslerin tümünü alacağından ders kaydı yapmasına gerek yoktu bizim okulda. Sizin de böyle olabilir. Ama buna güvenip atlamayın sakın. Bir bilenden öğrenin.

iyiden ziyade kötüyü anlayabiliyorum ben. böyle beyninin içinde hissedeceksin müziği.

bir kulaklığı anlamak için, onu iyi bir kaynağa bağlayıp, genel olarak kullanmak istediğiniz müziği dinleyerek denemeniz gerekir. kulaklıkların "burn-in" süreleri vardır. yandıktan sonra, tizler törpülenir, pesler değişir, daha sonra performansına bakmak gerekir. bir seviyeye kadar basit bir kulaklık ile, daha üst seviye bir kulaklık arasında bariz farklar vardır. belirli bir seviyenin üzerine çıkınca bu farkları ayırt etmek normal bir kullanıcının yapacağı birşey değil. dinlediğiniz tarza göre bir kaynak ve müzik ile o kulaklığın performansına bakarsnız. mesela pes seven kişiler, düşük frekansın doygunluğuna, çıkarken verdiği titreşimin sesi etkileyip etkilemediğine bakarlar. normal bir dinleyici yalnızca bu frekansın yüksekliğine bakar, ayrıntıyı algılamaz. ya da harmony' yi olduğu gibi ve dengeli duymak isteyenler, düşük ve yüksek frekansın uyumuna, orta frekansın kaybolmamasına, salon efektine bakarlar. bu genellikle audiophille kulaklıklarla, iyi amfilerle mümkün olan bir beğenidir. ses kulağınıza iyi geliyorsa, kulaklığın fiziki yapısı da kaliteli geliyorsa (uzun yıllar kullanabiliyorsanız) düşünmeyin pek, bu halde çok para yatırmanın bir anlamı yok.
selamlar.

kaliteli müzik dinleyince anlaşılır onlar.

.flac uzantılı şarkı indirip dinleyin. youtube şarkılarını elbette hepsi aynı şekilde çalar.

üzerinde sennheiser yazıyorsa iyi ses veriyor demektir :)

edit: konuyu azıcık daha açayım istedim...

kaliteli bir kayıttan, test ettiğin kulaklıkla "rammstein - du hast" dinle. şarkının giriş kısmındaki davul sesleri kulaktan girdikten sonra beyinde yankılanıp daha sonra oradan aşağı inerek göğüs kafesini dolduruyorsa o kulaklık olmuş demektir...

işte nikmikdemebana dostumuz yukarıda bahsettiğim bass ağırlıklı tabir edilen doygun sesleri seviyor. pes kulaklıklar içinde sennheiser uygun fiyatlı ve kaliteli kulaklıklar üretiyor. lakin diğer kategoriye giren birisi bu tarz bir ses duymaktan hoşlanmayabiliyor. dolayısı ile bu dinleme tarzına göre değişken birşey. siz 2. kategoridenseniz size sennheiser, koss portapro, audio technica cks 90 gibi bir kulaklık önermek küfür yememize sebep olabilir, çünkü size iğrenç gelecek. 1. kategoriden iseniz de kalkıp size grado, etymotic gibi bir kulaklık önermek yine aynı tepki ile karşılaşmamıza neden olur. bunu ancak v eancak doğru amfi, doğru müzik, doğru kaynak ile kendi kulağınız ile anlayabilirsiniz. dediğim gibi eğer kulağınıza iyi geliyorsa takılmayın pek. audiophille olmayanlar yüksek pes veren kulaklıklarla mutludurlar genelde. o yüzden sennheiser iyidir. kalitelidir de, yıllarca kullanılabilir.
selamlar.

İyi ses verip vermemek pek çok kritere bağlıdır.

a. Subjektif algı. Herkes 400-500 dolar fiyatıyla bir Westone 4R'yi sev(e)mez.
a1. Objektif algı. Hiçbir aklı başında kişi Westone 4R'ye de berrbat, karman çorman pok gibi sesi var diyemez. Çünkü paranın alabileceği nerdeyse en kaliteli bir kulak içi kulaklıktan bahsediyoruz burada.
b. Kulaklığın ses karakteri. Kulaklıklar, özellikle giriş düzeyindekiler genel tüketiciyi hedefler. Ve geneli elinde tutmanın en garanti yolu kulaklığın bas çıktısını arttırmaktır. Ancak bu hafif sakattır, bası çok güçlü kulaklıkta mid ve tiz ezilip detaylar kayboluyor olabilir. Bu da kulaklığı kötü yapar.(Sennheiser IE8 / IE80 alınca basın diğerlerini ezmesi konusunda hiçbir sorun kalmaz) "İyi ses" verenler genelde dengeli karakterde olup iyi bir detay seviyesine de sahip olan kulaklıklardır.
c. Neye dayanarak? Karşılaştırarak tabii ki. O da aynı kaynakta aynı parçayı aynı seste dinlerken kulaklığı değiştirmeyle olur. Bu şekilde baslar midler tizler, sahne perde detay sibilans artikülasyon her ne aranıyorsa çarşaf gibi belli olur. Yoksa gerçek hayattan düşün, hiç kıyas şansın olmasaydı herhangibir şey için "şu kadar x" diyebilir miydin?
d. Eğer bir gün dandik kulaklıkla Sennheiser IE8'i veya Ath Ckm500'ü veya Vsonic Gr07 mk2'yi yada Westone'dan birşeyi bu şekilde kıyaslarsanız "iyi ses" ne demek direkt anlarsınız :)
e. Bu madde opsiyonel. Çünkü müzik yapanlara yönelik; kulaklığın üretimdeki gerçekçiliği. Eğer kulaklık enstrümanları gerçek halleri gibi veremiyorsa o zaman hiçbir surette iyi ses veriyor denemez. Ama bu gerçek halleri bilmek için onları icra etmek gerekir. E çoğumuz onlardan olmadığımız için, çalanların yorumlarına da bakarız.

dns girilen yer var ya hah oraya bak bakalım bi ip adresi yazmış mı biriniz ?

@saiko, şuradan bahsediyoruz değil mi hocam? i.imgur.com

IP cakismasi diyorsa, makinalardan birinin internal IP adresi elle girilmis demektir. Modemler genelde, sayet aletin kendine ait IP 192.168.1.1 ise, siradan 192.168.1.2,3,4 diye makinalara IP atar. Sen bu makinalardan birine elle 192.168.1.2 atadiysan ama digerinde isi DHCP ile IP yi otomatik almaya biraktiysan, atayacagi ilk IP olan 192.168.1.2 yi rastladigi ilk otomatik IP almayi bekleyen makinaya atar. Bu da cakisma yaratir. Ya ikisini de otomatikte birak, ya da elle 2 farkli IP ver derim.

@funkyc0der, hocam ben hiçbir IP ataması yapmadım. Modemi aldım, kurdum ve internete bağlandım. Şimdi 2. bir laptop ile bağlanmak istediğimizde sıkıntı çıkıyor, birimiz wireless ile bağlanamıyoruz.

İkisini nasıl otomatiğe alabiliriz?

Haci modem icinde LAN kisminda,DHCP sekmesinde modemin atamasini istedigin IP araligini belirleyebiliyorsun, bir de az once senin resmini gonderdigin windows ag ayarlarinda IP atayabilecegin yerler var. Windows olmadigi icin afaki konusuyorum ama, cakismaya engel olmalisin.`

Hocam bahsettiğin yer burası ama ne atayacağıma dair bir bilgim yok. i.imgur.com

DHCP hiçbiri olarak seçilmiş. Duruma tıkladığım vakit DHCP kapalı olarak gözüküyor.

Son durum şu ki iki laptop wireless kullanabiliyoruz. Nasıl oldu bilmiyorum. Lakin bir değişiklik yapmadım.

dhcp hiç biri ise, ip dağıtımı yapmıyodur modem. onu sunucuya getirip aralık belirt dağıtsın ipleri.

@saiko, aralık nasıl belirteceğiz hocam? Kusura kalmayın, genel ağ bilgisi haricinde bu tür şeyler bana çok uzak.

tivibu dan eurosport dan izleyebilirsin. ben evde eurosport hd den izliyorum tr de izleyebileceğin en iyi spikerlere sahipler. www.eksisozluk.com

kreatifabrika.com

takvim için burdan.

pek bi bilgim yok ama bavullari cok sarsiyorlar. istanbulda evinde tam keyif yapicakken o biralar hirosima kivaminda olup patlayabilir. aman diyeyim

bişi olmaz. geçen sene 8 şişe 100 lük vodka koymuştum...

izin vermezler ancak şöyle olabilir; biraları uçuş öncesi bükreşte fondipleyip, istanbula taşıyabilirsiniz.

Yurtdışı uçuşlarında yıllardır sıvı içerikli malzeme taşımak yasak! Boşuna uğraşmayın kesinlikle o valizi içinde biralarla göndermezler

@secretcode kabine almak yasak. valizde istediğini taşırsın...

simdi biz yillardir cok miktarda sivi tasiyoruz ulkeler arasi. litrelik boza, nareksisi, zeytinyagi vb simdi aklima gelmeyen seyler tasidik, fakat gazli birsey tasimak sorun olur mu bilemiyorum. cunku bir an ben korktum o ucaga binmekten :) 15 kiloluk gazli icecek olmasi, ucus sirasinda olusacak sicaklik ve basinc degisiklikleri yani ne biliyim, guvenli degil gibi geliyor....

gumruk kontrolu yapilirsa biralara el konulur ve:

"Gümrüğe tabi eşyası olup yeşil hattan giriş yapmaya teşebbüs eden yolcular hakkında ne işlem yapılır?

Söz konusu yolcular hakkında fiilin mahiyetine göre mevzuat gereğince idari ve/veya adli takibata geçilecektir."

ben fransadan 5-6 şişe şarabı sarıp sarmalayıp valizde getirmiştim ama 15 kilo bilemeyeceğim.

sıvıyı yanında taşımak istersen sorun oluyor. ben her gidiş gelişimde free shop'u da valizimde taşıyorum gayet. senede 20 defa falan da uçtuğumu düşünürsek, sorun da yaşamadığımı eklersek referans olabilirim sana panpa. ama iyi sar, her daim kırılabilir onlar.

Bileti na zamana aldın?

www4.thy.com burdan uçaktan 24 saat öncesine kadar check in yapabilirsin? Boarding passı çıktı aldıktan sonra , eğer valizin yoksa direk kapıdan geçip uçağa binebilirsin...

2 saat önce havaalanında olsan yeter...

@hayaletimsi, şimdi aldım bileti. Uçuş bu gece 22:50 de.

hemen şimd check in yap. Nasılsa valiz götürmeyeceksen bi sırt çantası hazırla.. Çıktıyı al. Direk pasaport kontrolden geç sonra uçağa bin o kadar. Havalimanında birşey yapmana bir şey yok...

Online check-in falan uğraşma şimdi bu kafayla. Valizini hazırla. Akşam 8-8.30 arası havalimanında ol. Ordaki bilgi ekranlarda Bükreş uçağının alımı nerden yapılıyor diye işte A-B-C vs. yazacak. Thy'nin tüm uçuşlarına aynı yerden alabilirler. Görürsün mutlaka. Ordan valizi verip bileti alacaksın ufak bir kart şeklinde. Kredi kartı ibrazı gerekli değil. Ben 2 defa babamın kartıyla aldım THY , ibraz gerekmedi. Yine de bir ara sor risk almayalım. Neyse işte o bileti aldıktan sonra pasaport kontrolden geçeceksin. Geçtikten sonra biletinde yazan kapı numarasına doğru ilerleyeceksin. Bu arada pasaport kontrolüne gitmeden önce yurtdışı çıkış pulu alman lazım onu unuttum demeyi . 15 TL'ydi sanırım.

Edit : Valiz yoksa online daha mantıklı tabi.

Koltuk seçimi yaptım. Biniş kartı diyor şimdi. Bir yazılı bir de mobil seçeneğim var. Yazıcım yok şu an. Mobil seçsem nasıl olacak? Telefonu falan mı göstereceğim?

www.eksisozluk.com

Akıllı telefon olmadığı için pdf olarak indirdim biniş kartını. Şimdi gider bir yerden bastırırım artık. Bir sorunla karşılaşmam muhtemelen.

Yardımcı olan herkese minnettarım.

anjiyo zaten durumun ne olduğunu tem olarak öğrenmek için yapılan bir şey. anjiyo olduktan sonra kesin bir şey söyleyebilir doktorlar.

anjiyo kontrol amaçlı yapılan bir olay bakcaklar damarlarda tıkanıklık falan var mı diye? tıkanıklık varsa ameliyat ihtimali olur, yoksa yemene içmene dikkat et derler 2 de ilaç yazar yollarlar.

geçmiş olsun. tam ne olduğunu anjiyodan sonra anlarlar. tıkalı damar var mı, yüzde kaç tıkalı vs. gibi. ama içiniz rahat olsun, krizi atlatmış, bundan sonra kendisine bakacak biraz. zorlamayacak kendini.

kalp krizi geçirmiş adamı elini kolunu sallayarak göndermezler tabi, anjiyodan sonra damarların tıkanıklık durumuna bakılır. by-pass mı yapılır, stend mi takılır, yoksa sadece ilaç tedavisi mi yapılır ona karar verirler. ayrıca kriz kalpte ne kadar zarar oluşturmuş o da önemli. geçmiş olsun.

İçim rahatladı biraz.

Belirtmeyi unutmuşum, kendisi ile bu sabah konuştum ama hastanede olduğunu bilmiyordum tabii. Sesi kötüydü, iş yüzündendir dedim pek önemsemedim. Bir de kendisi şeker hastası, düzenli ilaç kullanır. Kalp-damar sorunu bugüne dek yoktu.

Metrobüsle Yenibosnaya ordanda metro ile DTM ne.

en mantıklısı metro

en mantıklısı metroymus.

daha var bunun gelmesine. en az 3 tahmini 5-6 ay.
fiyat ve sarj konusunda bir fikrim yok. sarj onemli bu zimbitilarda. 2 saat gidecekse hic gitmesin.

@entrapmen, ciddenh o kadar uzun sürer mi gelmesi? 2 aydan fazla sürmez zannediyordum.

ya cikis tarihi verilmedi urune. ms'in bu urunu cokca satmak amaciyla uretmedigi de malum (amac icin bkz windows 8). bu yuzden boyle hemencecik cikacagini zannetmiyorum. belki 2 ay icinde y.disinda satisa cikar ama turkiye'ye gelmesi yine bulur bayagi.

aciliyetiniz olsa zaten su an piyasadakilerden alirsiniz. madem bu urun dikkatinizi cekti en azindan her sey ortaya cikana bir bekleyin. sonra kararinizi verirsiniz. her seyin ortaya cikmasi birkac hafta icinde olur diye tahmin ediyorum.

Bence de, surface beklenecek bir tablet değil şu an için. "Gözlük alcam Google Glass'ı beklesem mi" gibi bir şey olur. Tanıttılar ama, ne şarjı belli, ne fiyatı belli ne tarihi belli. Önce win8 çıkacak da, sonra görecez inşallah

Aslında ürünün klavyesi ve güçlü bir işlemcisi olması beni cezbetti. Her şey çok muamma, hiç sevmedim bu durumu.

türkiyeye gelene kadar eskir o (:

(bkz: nexus 7)

ben olsam bunu alirdim, 200 dolar gibi fiyata boyle bi alet muazzam bence.