Ekşi Duyuru

Telefon kayıtları varsa, dava edilebilir. Elinizde delil olur net biçimde.

Tüketici mahkemesine verilebilir sanırım.

Oteli ara ya bunu 1 gün içinde çözersiniz ya da vergi idaresi dahil ilgili tüm mercilere sizi şikayet ediyorum de. O iş yarın çözülür...

@ahmetcan44 telefon kayıtları BTK'dan alınabilir sanırım ama bu iş bana daha pahalıya da patlayabilir.(yüzü astarını geçmesin yani)

@bilan işte benim öğrenmek istediğim bu "tüm merciler"in nereler olduğu.

Şunu okumanızı tavsiye ederim:

www.eksisozluk.com

tanıdığınız bir avukatla görüşüp hem otele hem de online alışveriş sitesini yasal yollardan ihtarname çekin. sonra bakın nasıl peşinizden koşuyorlar.

1 ay çok uzun bir süre değil. beslenmeniz ne durumda ? ölçü alıyor musunuz ? belki azalma olmuştur ama dışarıdan farkedilmiyordur ?

ayrıca programı 1 gün kardiyo + hafif ağırlık 1gün dinlenme şeklinde yapsanız daha verimli olabilir. öncelikli amacınız yağ yakmaksa ağırlık çalışmasını hafifletebilirsiniz.

beslenme de çok önemli. ekmek şeker gibi yüksek GI'li ürünlerden düşük olanları tercih edin ki yağ yakımını hızlandırın.

"gobegim gitsin, kollarim ayni kalsin, biraz da gidiktan alalim" gibi secenekler ne yazik ki mumkun degil. seker suretindeki her turlu besini kesip gunde min. 30 dakika yurur, kosar, ziplar ve sabreder iseniz olmaniz gereken olculere nihai olarak ulasacaksiniz. ama 3 ayda, ama 1 senede.

Beslenme konusuna değinecek olursam; bir diyetim var. Şeker kullanmıyorum(sıfır şeker kullanıyorum diyebilirim). Günde 1-2 dilim kepek ekmek yiyorum. Hemen hemen her gün beyaz et tüketiyorum ama yağsız olmasına dikkat ediyorum(Göğüs eti vs). Günlük yaklaşık 1900-2000 kalori alıyorum. Yağ ise ev yemeklerinin içinde olduğu kadar(Genellikle zeytin yağı). Zaten öğünlerim normal bir insanın yediğinin yarısı kadar.

Ağırlık çalışması günü ben yaklaşık 25 dakika da kardiyo yapıyorum. O yüzden o gün çalışma biraz fazla sürüyor :)

Aklıma takılan soru şu: Acaba dinlenme günü yüzünden mi kilo kaybım duruyor? Dinlenme gününde yarım saat falan kardiyo(spor salonunda değil de dışarıda yürüyüş, jogging gibi bir antrenman) yapsam bir zararı olur mu? Dinlenmenin şart olduğunu biliyorum ama bahsettiğim antrenman kaslarımı çok da zorlamayacak olan bir antrenman.

bölgesel yağ yakış diye birşey malesef yok.

hayatınızdan şeker, abur cubur, kızartma, alkol gibi bilimum zararlı ve yüksek kalorili içeriği çıkarmalısınız

hedefiniz kilo vermeyse;
2 günde 1, 30dk ile 45dk arası tempolu kardiyo + hafif antreman

hedefiniz kas kütlenizi artırmak ise
2 günde 1, 5-10 dk kardiyo + ağır antreman

bende bu yol işe yarıyor.
bünyeden bünyeye değişiklik gösterebilir.

5 gun 1,5 saat öldurur, overtraining yapar cok ciddi calismiyorsaniz.

yag yakmak dedigin kardiyodur ve az yemektir. araya agirlik sokmak da kilo verirken kaslardan da gitmesin amacli olsa gerek.

Bence yediklerinize dikkat edip haftada 3-4 kere high intensity interval training yapsaniz yeterli. ki yanlis hatirlamiyorsam hiit maksimum 30 dakika aliyor.

kardiyo araştırırken bazı sitelerde, "5 dakika koşun, 5 dakika yürüyün" şeklinde öneriler görüyordum. bu sanırım "high intensity interval training" kapsamında yer alan bir uygulama.

yediklerim konusunda dikkatliyim. hoca'ya antrenman programını biraz azaltmasını mı söyleyeyim, yoksa oraya bir daha uğramayayım mı? kararsız kaldım.

1.5 normal bence. başlangıçta 30 dk. yürüyüş 15 dk. bisiklet yapsan sonra 20 dk kadar hafif ağırlıkta çeşitli aletlerle ağırlık çalışsan ardından 15 dk daha bisiklet yapıp en son 10 dk twist yaptınmı al sana 1.5 saat. Abartı değil yani. Hemen alışamam dersen ilk birkaç gün kendin ayarla zamanlamayı.

@poseidon1 3 gun olsa anlarim da 5 gun boyle zorlamaya gerek yok yeni baslayan birini.

sanırım en mantıklısı, haftada 3 gün 1.5 saat çalışmak olacak.

Bana fazla geldi ama yaz sezonu ve tarih yakınlaştığı için olabilir. Bence de İstanbul'dan bakmanızda fayda var.

yaz sezonu gayet normal fiyatlarin yuksek olmasi. istanbul - amsterdam arasi transavia'yi da kontrol edin derim.
bir de hsbc pegasus kart alana bir bilet bedava kampanyasi vardi bir zamanlar, belki hala duruyordur..

@kabiz Hangi tarihlerde o indirim var? Gidiş Dönüş: 7-14 Ağustos baktım; oi49.tinypic.com 643 TL diyor.

@mocha HSBC o kampanyayı bitirmiş sanırım :/
www.hsbc.com.tr

bağlantı çeşitliliği, keskinlik, derinlik, boyut, işlemci, fiyat, marka... kısaca herşey.

edit: ben samsung düşmanıyım, 3d gözlük kullanmayı da hiç sevmem. 42" ten aşağısı da kesmez.

Philips alma. Usb'den altyazı okumuyor. Sony'ler de eğer düzeltmedilerse usb'den mkv formatı oynatmıyor. Samsung veya lg tavsiye ederim. Samsung kullanıyorum. Şiddetle tavsiye ederim. 3d olsun, usb'den oynatma olsun, görüntü kalitesi olsun, teledünya ile conax uyumluluğu olsun hiçbir problemi yok.

Teknik bir bilgi olarak; led tv ler edge ve full olmak üzere iki farklı şekilde üretiliyor. Genel olarak, edge ledlerde, ledler panelin kenarlarına dizilerek aydınlatma sağlanıyor, full ledlerde ise ledler ekranın arkasına homojen olarak dağılmış biçimde yerleştiriliyor. Bu daha iyi bir aydınlatma ve daha kontrollü bir dimming(karartma) sağlıyor. Ben olsaydım bu bilgiyi satıcıya sorardım, konuya ne kadar hakim diye.

Maddi durumunuza bağlı olarak sharp marka tvlere bakabilirsiniz bunun dışında lg ve samsungun güzel serileri var.

Ekleme: Ha, birde Loewe diye bir gerçek var.

merhaba,
loewe birinci sırada, sharp aquos 4 renk led kullanarak ikinci sırada geliyor. sonra da samsung ve lg marka ledlere bakın. maddi duruma göre aldığınız bu markalardan pişman olmazsınız. samsung kullanıyorum, ghostinge falan rastlamadım, ps3 ve digiturk ile harika çalışıyor. arada biraz kırmızı patlaması olabiliyor ama rahatsız edici bir durum değil.
selamlar.

bende samsung'un en temel led tvlerinden biri var. full hd.

eger tv izlemek icin soruyorsan mutlaka bi de hd uydu alicisi almalisin, goruntude cok ciddi kalite farki yaratiyor.

"Bu sorunun cevabı 'Çalışma iznim sizin çıkarıp çıkarmamanıza bağlı, beni kısıtlayan herhangi bir şey yok.' olabilir mi?"


hem evet, hem hayır. evet çünkü siz çalışma izni alırken şirketin göndereceği evraka ihtiyacınız olacak (eğer işe kabul edilirseniz tabii). hayır çünkü vizeyi almanız sadece onlarla ilgili bir şey değil, ülke genelde kendisinde sizin taşıdığınız yetilere, şartlara, donanıma sahip olan eleman açığı varsa vize verme taraftarı olur yoksa vermez. o yüzden yalnızca şirketle ilgili bir durum değil bu.

şirketler o yüzden soruyor çalışma izninizi çünkü sizinle aynı şartlara sahip ve çalışma izni olan bir adamı tercih ederler başvuruda uğraşmamak adına. ya da siz gerçekten bulunamayacak derecede iyi bir elemansınızdır, o zaman vizeniz olmasa bile kabul edilirsiniz, sonra da vizeyi çıkarmakla uğraşırsınız.

nasıl soruluyor, "var mı" mı diyor? bence dediğiniz gibi değil, direk olup olmadığını soruyordur. çünkü zaten kimsenin başvuru yapmasını engelleyen bir şey yok, önemli olan alıp alamadığı.

normal bir vatandaş için hayır, yok. çalışma hakkı için oturum izni olmalı. ben gittiğimde 1 hafta fazladan vaktim oldu çalışıyım dedim babam yok çalıştırmazlar seni oturumun yok dedi. babam belçika vatandaşı bu arada.

Sorunun aslı şudur:
- Are you allowed to work in the Netherlands? What sort of Visa / work permit do you have?

Şirket uluslararası bir şirket(Amerikan). Bir proje için çok sayıda eleman alımı yapılacakmış. Şartlarını eksiksiz sağlıyorum. Tabi, çalışma vizesi olan birisine tercih edilir miyim, bu şirkete kalmış bir şey. Değerlendirmelerini yaparlar, karar verirler.

@darkrocq web'den form doldurmuyorum hocam. bir head hunter aracılığıyla başvurumu yapıyorum. çok fazla heveslenmemem gerektiğini biliyorum da siz de çok net konuşup iyice işi "kesinlikle olmaz"a getirdiniz. sıradan bir çalışan değilim, bunu burada belirtip insanları kendimden tiksindirmemek istemiştim. yurt dışı iş başvurularında tecrübesiz olduğumdan bu soruyu sormak istedim. aslında çalışma izni olup olmadığının da cevabını az çok biliyorum. asıl sorma amacım ise, türkiye ve avrupa arasındaki diğer anlaşmalardan ile bir şansım olup olmadığını öğrenmekti.
yine de teşekkürler ilgilendiğiniz için.

Teşekkürler hocam. Yeni mezunken olmayacak dualara amin diyen ben de dahil olmak üzere bi çok kişi biliyordum. Fakat şimdi tecrübeliyim ve buna dayanarak başvuru yapıyorum. İşle güçle uğraşmaktan da bu tip şeyleri araştırmaya pek vakit kalmadı. Duyuru sağolsun yeterince yardımcı oluyor.

Headhunter ile bu ikinci görüşmemiz. Bakalım, hayırlısı.

Ayrıca link için de teşekkürler hocam. Bir bakayım.

server sorunu var sanırım. biraz beklemeni öneririm. update yapmadıysan da itunes'u update et.

ben atılım üniversitesinde okudum. Üniversitenin içinde atılım garden diye biyer var. dışarıdan da girilebiliyo.

www.azn.com.tr

tam fiyatları malesef bilmiyorum çünkü hiç gitmedim. :) ama güzel yerdir ya. telefonla bilgi edinebilirsiniz.

sevgilinizle birlikte gidecekseniz, merkezi olarak benim kullandigim bir kac otel var yıldız tarafında..fiyatlarıda uygun sayılır

olimpik tarzı bir şey arıyorsanız, altınparkta var bir havuz, fiyatı çok çok uygun, ama biraz apaçi mekanı.

onun dışında gittiğim ünivrsite havuzları var, bildigim kadarıyla, ankara üniversitesinin havuzu en büyükleri, ama öğrenci dışında, misafirlere çok pahalı denilebilir, 500-600 liraya yakın yıllık ücreti ve her girişte 7 tl ücreti var.

birde esenboğa tarafında bir şey vardı, küçük aqua park tarzı, onuda inceleyebilirsniz.

@dis fircasi altınpark'daki havuz'un olduğu bina yıkılmış sanırım. gideceğimiz yerin apaçi mekanı olmaması lazım. üniversite havuzları da tam bir muamma. ankara üniversitesine girebilmek için senelik harçtan çok para yatırıyorsun. bize öylesi lazım değil. arada bir gidebileceğimiz, dışarıdan gelen adama çok zorluk çıkartmayacak havuz lazım.

biraz daha az tanınan jenerasyondan alpay erdem, vedat özdemiroğlu var.

barbaros vardı sanırım.

(bkz: ömer harmankaya)

gösterilerinin olduğu videoların linkleri de yazabilir misiniz?

(bkz: ali tuncay)

10 numara tarikatcidir ama sohbeti eğlencelidir. Cepte olduğum için video linki veremiyorum.

Gerçi bilmeyen çok yoktur ama canlı izlemek pek bir tatlı olur; Vedat Özdemiroğlu . Bir de Alpay Erdem de candır .

tam olarak sayılmasa da ferhan şensoy'un bazı tek kişilik oyunları da andırır.

(bkz: ferhangi şeyler)

semih saygıner

Bookstore'da bir sınav örneği satılıyordu eskiden, METU-EPE book gibi bir adı vardı, bookstore kitap listesine bi bakın.

teşekkürler onu da alırım. ama aradığım şeyi direk bu sınav ile sınırlandırmayayım.

kpds'den 70 alıp, times'ı ve cnn'deki haberleri anlayamamak ilginçmiş cidden. ayrıca anadiliniz gibi konuşabilmeniz için o dilin konuşulduğu bir ülkede en az 2-3 sene kalmanız lazım. o düzeyde bir konuşmayı hiçbir kurs veremez size.

kurs içinse,

ankara'da gidilebilecek en iyi ingilizce kurs odtü'nün bence. haftaiçi her gün ve haftasonları olmak üzere iki ayrı kursu var. googlelayıp daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

londra.

hiç boşu buşuna servet ödemeyin oralara. amaç, cnn izlemek, dergi okumaksa, inanın düzenli bir çalışma temposuyla 1 sene gibi kısa sürede halledilebiliyor bu ingilizce işi.
en az 3 farklı ingilizce grammer kitabıyla ( ki ben, raymon murphy'nin ilker uzbay'ın bir de fono'nunkini öneririm.) aksatmadan günde 2/3 saat çalışarak o seviyeye gelebilirsiniz bence.
kursa fln hiç gerek yok yani.

tavsiyeler için teşekkürler dostlar. birkaç görüştüğüm yer ile de konuşma işinin olmayacağını tecrübe edindim. artık o olduğu kadar. odtü kursunu yarın bi araştıracağım./kurs biraz da tetikleyici faktör olacağı için olur o iş bence, yoksa tabi ki kendi çalışmamla olacak bir iş olduğunu ben de kestirebiliyorum./londra'ya gidecek imkanım olsa bu soruyu sormazdım/kurs programlarına baktıktan sonra düzgün bir şey bulmazsam evde düzenli çalışma methodunu izleyeceğim.

cevaplar için teşekkürler tekrar.

defalarca yazıldı burada, vokal sesini veya gitar sesini bütün şarkıdan ayırmak diye birşey yok. ne kadar iyi bir yazılım olsa da ya sesler kesik kesik ve saçma gelecek, ya da illaki diğer öğeler duyulacaktır. O işi tam anlamıyla yapabilmek için şarkının kanal kayıtlarına ihtiyacınız var.

İstediğiniz şey çok zor bişey. Ancak şarkının mixi buna elverirse yapabilirsiniz. Mümkün olduğu kadarını yapmak için de teknik bilgi gerekiyor.

eğer sorun işin teknik kısmı ise detay vermekten çekinmeyin. bilgisayar mühendisliği mezunuyum. ufak araştırmalardan sonra buraya sorayım dedim. hatırlarsanız son dünya kupasında vuvuzela seslerini normal seslerden ayıran yazılımlar yapılmıştı(ve ya varlığından bahsediliyordu). demek ki bir nebze mümkün bu işlem.

araştırmaya devam ediyorum. bir çözüm bulursam buraya yazacağım.

audacity basit kalır. birde sesler üst üste çok binmiş durumda olacak. madem bilgisayar mühendisisin (git: ubuntustudio.org) ubuntu studio kullan. yani bir mp3 dosyasından o tarzda sesleri de ayırman çok mümkün değil.

O en basit haliyle anlatayım. Duyduğumuz sesler belirli frekanslardan oluşuyor biliyorsunuz. Yani bir müzik dinlerken farklı frekanslarda farklı genliklerde tınlayan enstrumanlar duyuyoruz. En basit haliyle eğer bir sesin içinde 500hz lik bir sinyal bileşen varsa ve biz bu 500 hz i istemiyorsak buraya bir bandstop filter uygularız. Yani bir nevi equalizer. Bir diğer yöntemse bu 500 hzlik sesin ters fazlısını sinyalin üzerine bindirerek sönümlenmesini sağlarız. Yalnız burada birkaç sorun var. Birincisi sinüsoidal bir daga dışında hiçbir ses harmoniksiz tınlamaz. Yani bir piyano mid do notası basıyorken o do notasının denk düştüğü frekans dışında diğer doğuşkanları da ortaya çıkar. Yani bir çok harmonik de vardır.

Bir diğer sorun belirli aralıkta çalan bir öğeyi bir şekilde yoketmeyi başarsak bile vokalle aynı frekanslara denk düşen diğer enstrumanlar vardır. Siz o arkadali enstrumanları yoketmek isterken vokali de onlarla yokedersiniz. Bu gibi durumlar için gelişmiş sistemlerde dinamik fft prosesleri uygulanıyor ama tam olarak nasıl ve ne kadar sağlıklı yapıldığını bilmiyorum.

Ama bunun yanında bazı basit teknikler de var. Mesela stereo imajı alınmış bir altyapının üzerine vokal kanalı mono olarak mixlenmişse sağ ve sol kanalları üst üste bindirip onları sönümleyip vokali kabak gibi ortaya çıkarabiliyorsunuz. ama bu tabi direkt mixe bağlı birşey ve deneysel olark uygulanmamışsa hiçbir profesyonel stüdyodan böyle bir iş çıkmaz.

facebook.com/guru

çok fazla mail gidiyorsa facebook sorun olabilir. bakalım...

friendfeed.com

formspring'i oldukça aktif kullanıyordu ama disable etmiş, ilginç.

ff'i kullanıyor hâla..

entry yazmadığına bakmayın siz. sözlük'ten mesaj atın, görür.
facebook'tan da yazabilirsiniz. uğraştınız ama olmazsa bana mesaj atabilirsiniz bilahare. bakar ama genelde.

sozlukten cevap vermeye deger her mesaja cevap veriyorum.

@guru tamamdır abi. sana ulaştım facebook'tan :)

yazar olmasa olmaz mi ?

rahat iletişim kurmak açısından yazar demiştim. varsa diğer alternatifler de olur.

sözlük yazarı değil +1 tanıdık

@rastgelebiri özel mesaj attım.

master yapıyorum, haftaya staja başlayacağım, yaz sonunda işe dönüşebilir.

@natnan konuyla ilgili size de mail attım.

13.00 - 13.30 arası sakarya iş bankasının yanındaki tüp geçitin ayağında buluşuyoruz.

Sözlük içinde bir duyuru yapılsa aslında 'olay'dan. ben de bilmiyordum yeni öğrendim.

müjdat gezen sanat merkezi var. panora'da.

a7.sphotos.ak.fbcdn.net

maaşınıza ek olarak bir de kefil gösterebilirseniz kimse kolay kolay hayır diyemez sanırım

maaş söylemem yasak olduğu için yazmadım. maaş aldığım banka akbank. beni reddeden de akbank. kredi puanım düşük olduğu için ve daha önce hiç ödeme performansım olmadığı için ikinci kez reddetti. parayı da bir an önce bulmam gerekiyor. yoksa araç için ödediğim kapora yanacak. otomatik talimatlar reddediyor. çok ufak bir borç için yaptıkları çok mantıksız geldi. finansbank'a da bir sorayım artık, çarem kalmadı.

maaşı sölemen niye yasak ?

Ortak bir kara listeleri var bu bankalarin. Kendisi bankaci olmasina ragmen ögrenci iken kara listeye girmis ve kredi alamayan tanidigim var.

başvurunu banka şubesinden yap, şubeye kendini tanıtman ve derdini anlatman önemli(iş yerini tanıyan bir şube avantaj olabilir)

şube müdürüyle görüşebiliyorsan, müdürü dene. buraya sorduğun gibi ona sor hatta :)

not: bankacı tanıdığın yoksa, kendin de yapabilirsin :)

umarım işini görürsün.

düzeltme: kefil de işini kolaylaştırabilir.

@köfte: maaş söylemek özel sektörde genelde yasaktır. hele böyle bir yerde görürlerse affetmezler.

@ayi terbiyecisi: sanırım şu anda ben de o listedeyim. çok salak miktarlar yüzünden şu anda kredi vermiyorlar.

@yazmaya da bilirim bir garantisi yok: akbank'tan 3. başvurunun cevabını bekliyorum. işten de izin almak zor olduğu için elim kolum bağlandı. telefonda da halletmiyorlar bu işleri ve ya bir tanıdık aracılığıyla. memur kefille falan gideceğim artık. ne yapayım.

"özelde maaş söylemek genelde yasaktır."

komik misin? maaşını söylesen ne kadar kredi isteyebileceğin konusunda bir çıkarımda bulunacaktım ama yasakmış napalım. sana şirket adı ver demiyoruz, ayrıca şirket adı versen ne yazar, hiçbir sorun çıkmaz... bence hak etmişsin kredi alamamayı ;)

beğenmedim.

(bkz: kolaylaştırınız zorlaştırmayınız)

yaratacağı büyük curcunanın farkındayım fakat en azından entry'nin bahsedilme istatistikleri tutulabilir.

(bkz: böyle iyi)

alt yapı hakkında net bir bilgim olmadığı için itiraz edemiyorum söylediklerinize. fakat siteyi zorlayacağı kesin olan bir değişiklik.

bunu hiç görmedim ama şöyle olabilir mi?

baba ve çocuk kanepede uzanıp tavana bakıyolar ve sınıf geçme muhabbeti yapıyolar.sonra çocuk bisiklet muhabbetine giriyor.baba da param yok bisiklet alamıycam diyor.çocukta koyim piskilete diyor.

cruex sanki yiğit özgürdü o. tam emin değilim.

uğur gürsoy'un karikatürü ya hatırlıyorum. hatta çocuk cevap verirken gözleri kapalı. senin bahsettiğin yiğit özgür'dü diye hatırlıyorum ben de.

img137.imageshack.us

buyruan. bu olsa gerek.

çok sağolasın hocam, tamamen yanlış anlatmışım olayı fakat doğru karikatürü bulmuşsun bravo :) şimdi huzur içinde ölebilirim :))

www.ttnet.com.tr

@sanal uyku ibretlik cevap çok sağol:)

bahsettiğin pakette şu anda 60gb'tayım ttnet'in kendi ölçümüne göre ve hala 800 kb ile indiriyorum. duyuruda bu konu çok soruldu zaten, garip bir sistemleri var...

@esenboga o konu hakkında da bilgim var. bir arkadaşım 20gb download'da limitin inmesi gibi bir durumla karşılaşmadığını söylemişti. ben ttnet'in işlerine akıl sır erdiremiyorum...

"sanırım" o ay bulunduğunuz bölgedeki hat yoğunluğunu dikkate alıyorlar. hatlar çok yoğunsa ve siz de 15'ten sonra indirmeyee devam ediyorsanız düşürüyorlar.

Bi tez bitirdim üzerine ama Türk hocaların kavramlarını bir türlü anlayamıyorum.

Bence şöyle olmalı:
sınıflandırma ve kestirim modelleri ayrıdır. Karar ağaçları, Bayesyen, geri besleme, Birliktelik kuralları, K-nearest, genetik, Bulanık setler sınıflandırma metodlarındandır. Kestirim(öngörülebilir) metodlar Lineer ve çoklu regresyon, Nonlineer regresyon olabilir

www.ahmetselman.com bu makaleden alıntı yaptım örneklemeyi verirken. sınıflandırma direkt olarak içinde geçtiği için bu cümleyi soruda belirttim.
teşekkürler.

DO re mi fa sol la si DO re mi fa sol la si DOOOO seklinde iki gami detone olmadan ve "kafa sesi" cikarmadan yani CIRLAMADAN cikarabiliyosan, sesin iki oktavdir. Yani do'dan do'ya bir oktav, o do'dan diger do'ya bi oktav daha gibi.

benim bildiğim, biri piyanonun başına geçiyor, seni de müziğe göre baartıyolar. ona göre ölçülüyor.

oktav kavramının ne olduğunu biliyordum da. tahminen bir yazılım tarafından falan ölçülüyordur her halde diye düşündüm. amma lakin ki piyano gibi bir yöntemle ölçülüyormuş galiba.

sozluk.sourtimes.org evet evet işte piyano ile ölçülüyor.

bir ara atilla taş çıkıp sesinin 3,5 oktav olduğunu söylemişti. yani 3,5*7=24 nota boyunca sesi yetebiliyormuş. düşünsenize :)))

(bkz: ahahahhahahah ben buna gülüyorum ya )

@advest www.uzmantv.com bu link atıp tutanlara güzel bir cevap sanırım. :)

genel olarak uzman tv ve oradaki videolara pek kulak asmayınız efenim. bir süre önce baskılara dayanamayarak kaldırılan ama aylarca birçok insanı saçma sapan fikirleriyle kirleten bir piyanist hanım kızımız vardı tuçe adında...
ama sözkonusu videoyu izledim bir iki deta haricinde yanlış şeylerden bahsetmemekte...

antibiyotik ağrı kesici falan verdiyse doktorunuz onları kullanın. diş etinizdeki uyuşturucunun etkisi geçiyordur.
eğer dayanılamayacak gibiyse doktoru arayıp ağrı kesicinin dozunu arttırın.

O kadar ağrımaması lazım. Diş hekiminizi arayın, hemen gel diyecek büyük ihtimalle.

bir ağrı kesici yazmadı fakat "ağrıdığında ağrı kesici alabilirsin" dedi. alalı yarım saat oluyor bakalım ne olacak :)

Normal olmamalı. Gerizekalı bir dişçi yüzünden benzer bir sorun yaşadım (gerizekalı olduğu için dişçi diyorum dikkat edersen), 3 kere telefon açıp tehditler savurduktan sonra kliniğin başındaki beni geri çağırmak zorunda kaldı ve dişi boşalttı, çaktırmamaya çalışsa da tedavinin hatalı yapıldığını ağzından kaçırdı. Bekleme ve git. Ha diyelim gidemedin, sert bir ağrı kesici alman gerekebilir.

sanırım bu ağrı bir süre devam edecek. doktorun yönteminden mi, yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum. kimisi ağrır, kimisi ağrımaz diyor. bu nasıl bir ikilem anlamadım.

benim 3 ya da 4 dişim kanal tedavili. ama hiçbirinin tedavisi 1 gün sürmedi, en az 1 hafta 2şer gün arayla doktoruma gittim, her gidişimde önce temizledi sonra ilaç koydu. hatırlarım 2 hafta boyunca gittiğimde oldu. ne biçim kanal tedavisiymiş öyle bir günde bitecek anlamadım valla. normal olarak ağrımaması lazım, zaten kanal tedavisi demek dişin sinirlerini öldürmek demek, siniri ölmüş bir diş neden ağrısın ki? benim kanal tedavisinden anladığım bu.

açıkcası araştırmadan gitmiştim doktora. hayatımda da ilk defa kanal tedavisi oldum. belki sinir bölgeleri değil de başka yerler ağrıyordur.(kanala inen bölgelerdeki sinirler) tek günde bitmesi de iltihap miktarıyla orantılıdır diye düşünüyorum.

parol ağrı kesici yut, diş doktorları hep bu ilacı verir ;) :)

yurt dışına nasıl bir yöntemle gideceğini bilmiyorum.türk menşeili bir şirketin yurtdışındaki ofisinde çalışacaksan çıkışın rahat olur.direk gideceğin ülke menşeili bir şirkete başvurup çalışmayı düşünüyorsan avrupa birliğine üye ülkeler için bazı şartlara uymak zorunda bu şirketler.eleman alımı için ilan veriyorlar ve bu ilan 2 ay boyunca yayında kalıyor.bu 2 ay sürecinde başvuran kendi vatandaşına ilk sırada,herhangi bir diğer ab üyesi vatandaşına ikinci sırada ve ab üyesi olmayan ülke vatandaşlarına üçüncü sırada istihdam sağlıyorlar.ne tür bir altyapıya sahipsin ve tecrübelerin hakkında bilgim yok haliyle.0 km olarak gideyim diyorsan staj olayına gir derim.10 12 ay takılırsın devam etme şansın olabilir ya da türk menşeili bir şirket vasıtasıyla gitmeye çalış.ama git bir şekilde.

@halauykusuz
kendimle ilgili biraz bilgi vermeyi atlamışım. bu dönem part time olarak bir yazılım firmasında çalışma imkanım da oldu, dersler nedeniyle ne kadar uzun sürmese de. ( 2 ay ) zorluk çekmedim, bir çok framework'e ide'ye hakimim. fakat sizin bahsettiğiniz şekilde nasıl gideceğimi de bilmiyorum. en basit şekil de kariyer siteleri üzerinden giderim diye düşünüyordum.

Yurtdışında yaşamak gerçekten farklı bir tecrübe, genç yaştaki insanlara ben dahil çok çekici gelen bir düşünce. Bir kere ben yurtdışında çalışcam demekle olmuyor bu işler. Hani avrupa birliğinde olsak bir derece, ne kadarr mail yoluyla darlasan da ama adamlar seni ciddiye almayacaktır çoğu zaman. Yurtdışında hiç tanıdığın akraban vs olmadığını varsayarak konuşuyorum. X şirketi eleman arıyorsa ve adamların turk bir eleman alması için basvuran diğer insanlardan çok daha fazla ortaya koyman gereken şey var. Microsoft ta mı çalıştın google da projede mi yaptın seni diğerlerinden ayıracak ne var bunu kendine sormalısın bence ilk önce.
çalışmaktan önce Staj yapmayı düşünebilirsin. Microsoft google facebook vs vs bunların staj programlarına başvur herifler seni telefonla alakasız bir saatte arayıp sorular soruyolar geçersen alıyorlar(harbi harbi arıyolar herifler). Geçersen hem yurtdışı tadı alırsın hem kendini gösterirsen işe alınma imkanı doğabilir boyle bir imkan olmaz ise de gitmişken orada acayip baglantıların referansların olur onlarca şirketle mulakata fln girersin vs.
işe sosyal açıdan bakarsak benim fikrim tabi bu insanın yurtdışında ne kadar arkadaşın vs olsa da yanlız hissedeceği yonunde, tabi sen bilirsin yaşanması gereken bir tecrube bu da

direk seni alıp şirketlerinde istihdam etmelerini bekleme derim.bunun için yabancı dil düzeyini de bilmiyorum.tekrar söylüyorum tavsiyem bu konuda danışman şirketler var.staj başlığı altında birşeyler ayarlayıp gidebilirsin.sanırım amerika için yoğun olarak bu işlerle ilgilenen şirketler var.avrupa için pek bilgi sahibi değilim.ya da 6 aydan fazla bir süre için dil okuluna başvurursan(ingiltere)haftada 20 saat çalışma izni veriyorlar.dediğim gibi dil düzeyini de bilmiyorum.alternatifler bunlar.aklıma gelirse tekrar yazarım.

yurt dışında bir çok bölgede akrabalarım var; amerika, almanya, hollanda, fransa, ingiltere gibi. olursa onların yardımları ile de gitmeye çalışabilirim. fakat öncelikli amacım kimseye yük olmamak. google, microsoft, facebook gibi şirketler dediğiniz yolla eleman alıyor olabilir, bir çok eleme daha yapıyorlar diye de biliyorum. ben orta ölçekli bir şirkette kendimi daha çok geliştirebileceğime inandığım için öncelikle böyle bir şirket tercih etmeyi düşünüyorum. bu tür şirketler türkiye'de de var evet, fakat yaşım genç iken yurt dışında denemek istiyorum kendimi. zaman zaman duyuru da iş ilanları görüyordum, "hollanda da çalışacak yazılım mühendisi" gibi. bu soruları bir de ona dayanarak sordum.

şimdi "atıp tutuyo" gibi görünmek de istemiyorum fakat bu halimle girsem bile bir çok şirkette çalışabilirim.( 4 ay sonra ne fark eder demeyin, bir çok şey öğrenebilirsiniz yazılımcı olarak) stajyer fikri biraz canımı sıktı. çünkü biraz muallakta kalan bir konu gibi duruyor. avrupa'da bir çok kişi bu yolla iş buluyordur muhtemelen. ama deneme amaçlı gideceğim için de iyi bir tercih olabilir.

başka değinebileceğiniz noktalar varsa memnun olurum.

olay senin bu halinle girip ne kadar şirkette çalışabildiğin değil.bu eğitimi almış tecrübe açısından senin gibi ve senden daha yetkin kişilerin türkiye'de olduğu gibi yurtdışında da ne kadar fazla olduğunu bilmemizle ilgili.yaptığın iş dünyada nadiren yapılan ve yapana ulaşılması zor bir iş değil.ayrıca bu durum ülkelerin ve avrupa birliği topluluğunun yasalarıyla ilgili birşey.yasalar gereği kendi vatandaşı ve avrupa birliğine üye olmayan bir ülke vatandaşlarına çalışma izni vermek bu ülkelerin istediği en son şey.şu an da içinde bulunduğumuz krizi de göz önünde bulundur.mesela ingiltere bu açıdan büyük sıkıntı içinde.sen yapacağın başvuruları yap.bir şekilde mülakat randevusu almaya çalış.genelde skype üzerinden olur mülakatlar.kendini pazarlama meselesi kısaca.inşallah dilediğin gibi olur.

elin gösterimini, ayaların büyükçe bir yumru, parmakların daha küçük ölçeklerde uzantılar ve parmak uçlarının ise daha da küçük ölçeklerde çıkıntılar şeklinde olduğu bir modelle gerçekleştirdik.

kabaca, yarıçapı 10 cm olan bir daireye (el ayası), üzerinde 1 cm yarıçaplı daireler (parmak uçları) bulunduran 5 tane 4 cm yarıçaplı daireler (parmaklar) eklemek suretiyle eli modelliyoruz demiş.

sağol dostum. blob ve scale kelimeleri çok anlamsız duruyordu o yüzden çeviremedim:)

ben klarnetımden bır haftada ses cıkartmıstım.(net bır ses) cok ugrasmak gerekde vıdeoyla olacak bır ıs degıl bır bılen kısının yardımı olmadan cok zor uflemelı calgılar.bence ılk gunden bır hoca tutun ve 6 ay sonra kendınızle gurur duyun...

pazartesi günü ben de yan flüt alıyorum arkadaşım kendime,şu nadide aleti çalmanın ucuz uygun bi yolunu bulursan beni de bilgilendir kurs falan.

www.uzmantv.com

bunu yaptım ve oldu.

ıkınızede ensturmanlarınızda basarılar arkadaslar...

baslangicta ders almakta fayda var her halukarda, teknik yanlis oturursa sonra duzeltmek daha zor olur.

versiyonu söylersen belki yardımcı olabilirim.

(bkz: zirve)

Cevaplarınızı benim de beklediğimi belirterek başlayayım. Sizin dediğiniz farklı olsa da buna benzer bir şey yapılıyordu sallamıyorsam taksim'de bir yerdeydi. Ama şu şekildeydi konsept sanırsam kadınlar erkekler birbirine eş seçiyordu falan yarışma gibi birşeydi sanırım. Tam hatırlamıyorum anlayın işte ama vardı böyle birşey:d

limon.sozluk.gen.tr

one day stand gibi birşey düşünün:D zirveler de bir süre sonra insanlar birbirlerini tanıyorlar. gerçi bunda da birkaç aktiviteden sonra tanışır insanlar ama zirvedeki kişi sayısından daha geniş kitleye hitap edeceği için iyi olur gibime geldi:)

Dediğiniz aktivite "Likemind" oluyor. İçmek, konsere gitmek değil de zannedersem güncel olaylar, mesleki konular vb konuşuluyor.

kimse tanıdıkları dışındaki kişilerle böyle aktivitelerde bulunmak istemiyor sanırım... olsa negzel olurdu ama:)

aslında iyi fikir ama böyle ortamlar yok.

millet fight club kurmayı biliyor ama:) ben daha masumane bir öneride bulundum. aynı arkadaş ortamı bir süre sonra sıkmaya başlıyor, tamam tamamen çekilmez olmuyor ama papaz efendi de hergün pilav yemiyor işte. Yeni insanlarla bir yandan tanışmaya çalışmak bir yandan da aktividede bulunmak çok güzel olurdu bence...

peugeot 106, toyota corolla (efsane modellerden 93 falan)

bu fiyata broadway bulmak zor mudur peki?

zor değildir, bulursunuz, 95-96 modelleri 6-7 bin lira civarında.

2000-3000 lira daha koyarsanız güzel bir getz alırsınız. en azından kliması ve airbag'i standart.

98 falan ford escort. daha ne olsun

toyota corona... 2.0 motor 128 beygir ile duman edersin ortamı :) makam otosu tarzında havası da vardır ;)

getz vs escort diye sorsam?

sen en iyisi 2000 model bi corsa al aslında 2000 tl daha üstüne koy kendi arabamı satayım sana. hani yabancı diilsin o yüzden :)

12.5 - 15.0 arası çok güzel 206'lar. biraz zorlarsan başarabilirsin,inanıyorum buna.

volkswagen şiddetle tavsiye ederim opel de alınabilir. Alman arabalarını parça bulunabilirliği ve sağlamlığı açısından kesinlikle tavsiye ediyorum. Ayrıca Dod diye bir firma var ben kendi arabamı ikinci el bu şekilde aldım. elinizde araba varsa krediye sayıp alabiliyorlar veya benim elimde şu kadar nakit var bu bu özellikleri isitiyorum dediğinizde olabilecek en iyi seçekleri sunuyorlar.

allem et kallem et temiz bir clio bul ve al..

vw'i opel'i geçkin modeller haricinde o fiyata zor alırsın.

2005-2009 model bir kia picanto al. başın ağrımaz.

2005 - 2006 diyecektim.

kia araçlarda yedek parça bulma sıkıntısı var mıdır?

citröen xsara var bende 1-2 bin daha ayarlarsan :)

(bkz: #17484247)
bit.ly

30 liraya kadar çıkabilirim:)

30 liraya alacağın kulaklık hem dolmuşu sana dinletir hem senin dinlediğini dolmuştakilere hem de 4 ay sonra bozulur, can sıkar. 70 tl verip www.elmasepeti.com şunu al derim. bu marka hem kolay kolay bozulmaz hem de ses yalıtımı ve kalitesi gayet iyidir.

edit: bir üstteki postta 10-20tl ye sennheiserden bahsetmiş aband0ned. onlar çakma ürünlerdir. ucuzunu buldum diye aman atlamayın. sennheiserin piyasada çok fazla sahtesi mevcut.

ep 630 siyah 30 lira gold pc

ya bulamadım şimdi. 2 sene önce ankamall'dan tarifini öğrenmiştim. oradaki kavşaklardan birinden girince dümdüz gidince otoyol gibi 7 şeritli bir yerde yapılıyor. google maps'ten bakıyorum. bulacağım!

edit: bulamamıştım, neyse ki bir cevap daha gelmiş=)

Forum Ankaranın orda yapılcak internet sitesinden adresini öğrenebilirsiniz

meb'in internet sitesinde göremedim. detaylı bakmadım fakat bulamadım henüz.

1)jacquenin de dediği gibi forum ankara avm'nin orada yapılıyor olabilir. google maps'tan yozgat bulvarı diye de aratabilirsin.
2)gerçi etlik dendiğine göre antares avm'nin önüde olabilir. orada da sınav yapılıyor.

bikaç yıl öncesine kadar antares ve metro grossmarketin önünde de yapılıyordu.şuan bilmiyorum.yani ikisinden biri olabilir.sürücü kursunuza sorun en iyisi 2 yerde de yapılıyor diye biliyorum çünkü.

kurs yeri nereye baglı?

forum ankara'nın olduğu yerde yapılacakmış. teşekkürler cevap veren galyalılar:D

aşı olmayın. daha ne olduğu belli değil onların.

bununla ilgili bir yazı vardı, bulabilirsem editlerim.

bir de ne kadar ölümcül bu grip tartışma konusu. ntv bilim'in bir sayısında o kadar ölümcül olmadığı yazıyordu. tedavi ile iyileşebilen bir virüsmüş sanırım.

şu anda skyturk'te tartışılıyor.

benim okuduğumda da çok ölümcül olmadığı yazıyordu. bir de riskli gruplara öncelik tanınacak diyor ( yaşlılar, çocuklar falan herhal).

buradaki adam da önemli bir yan etkisinin olmadığı görüldü diyor.

amerika'da ogrendigim kadariyla, ki burada risk daha fazla oldugundan insanlar daha cok bilgilendiriliyor bu konuda, bu aya kadar gecen surede domuz gribi normal bildigimiz gripten daha az olume sebep olmus. Bununla birlikte, normal gripte yaptigimiz gibi evde oturup istirahat edersek, bir hafta benzeri bir surede rahatca atlatilabilir. Bu kadar buyutulmesinin sebebi tahminen, normal gripten daha bulasici, biraz daha agir ve igrenc (kusma ve mide bulanmasi) olmasidir. Bize soylendigine gore, su an Amerikan universitelerinde sadece bir kisi domuz gribinden olmus ve onun da onceden kalan belli saglik sorunlari (pre-existent health conditions) varmis. yani o kadar da korkmayi gerektirecek bir virus degildir, insanlar onlem alsin diye korkutuyorlar...

belkide ilaç satmak için bile bir strateji olabilir...

yeni yeni bu grip çeşidinin öyle abartıldığı kadar olmadığı söyleniyor. bir yılda normal gripten ölenlerin sayısı kat kat fazla. ilaç satma tuzağı olduğu yönünde kanaatim oluşuyor.

işletim sistemi kurulum diskini usb belleğe kopyala ve usb'den boot ederek format at

tabii usb belleği özel olarak (sistem diski olarak) biçimlendirmen lazım en başta

sozluk.sourtimes.org

direk amazon'dan alsan? 100 liraya falan gelir tahminen.

100 lira fazla geldi işte:) 50-60 lira ya burada bulabilirsem alacağım.

@maniac and my pretty prozac denemeye değer!

Ben İstanbul'da joker toys diye bir oyuncakcıda bol miktarda görmüştüm.

www.joker.com.tr

100 yüklersen 60 dk; 150 yüklersen 180 dk hediye konuşma süresi gelir.

yani ikisi birarada gelmez.ya 60dk ya 180dk

avea'dan zaten ikisini birden vermesini beklemezdim:)

ufacık bir tavsiye:ben de avea mobil ogrenci kullanıcısıyım ve patlican a uyeyim.
ama aveanın beni sömürdügünü farkettim ve vodafone un cep1 tarifesi cok uygun geldi.

en uygunlardan biri eski TCDD hastanesidir (yeni adı gazi hastanesi) . fiyat hakkında bilgim yok.

google'da da pek bişey bulamadım. fiyat yazmıyor. fakat herkes şikayetçi heyet raporu alım bürokrasisinden. sıra bekleme olaylarından. genel kanı bunun bir işkence yöntemi olduğu üzerine:)

1 mbit ten aşağı düşmez herhalde normal zamanlarda. ama 15gb kotayı aşınca 512 ye düşüyor. onu biliyosundur zaten.

netlimitsiz tarifesi içerisinde kotasız olandan bahsediyorum. 15gb olayı onda yokmuş

kota olmaz olur mu yahu, var onda da.

"Tüm 8 Mbps'ye kadar son sürat ADSL paketleri için adil kullanım uygulanmaktadır. Aylık download (indirme) miktarı 15 GB'ı aştıktan sonra, ayın geri kalan günleri için download hızı 512 Kbps olarak uygulanacaktır" demiş internet sitesinde. tarifeye geçmeden önce iyice oku.

(bkz: #16601609)

evet varmış kota. dikkatsizce okuduğum için görmemişim. çok saçma birşey o zaman bu tarife:) download yapamayacaksam doya doya, ne yapıyım 8mbit neti...

doya doya download yapacaksan 99 lira vereceksin limitsiz 8mbit alacaksın. bu netlimitsiz tarifesi 49 lira.

Bana kalırsa tarife de "netlimitsiz" ismi dışında başka kötü bir yanı yok. Onuda okuma yazması olan bir insan ne oldugunu anlar. Ben kullanıyorum cok memnunum. Merkeze uzaklıga baglı hız sürekli değişmiyor. Yakınsanız 6-7mbit arası sabit kalıyo. Sonrası uzaklığa göre değişiyor.

8mbit tamamen sınırsız 99tl
www.ttnet.com.tr

www.buyukanadoluhotel.com

www.oph.com.tr

evet büyük anadolu güzel bir yere benziyor. servisleri de varmış direk aquapark'a. eyvallah...

sınav 24 ekimdeymiş.(emin olmak adına)

www.cetinlersurucu.com

bizimki peşin 280 yapıyor. meşrutiyet'te özler sürücü kursu. baktım biraz daha ucuzunu görmedim.

pazarlık şart tabii.

280 fena değilmiş.

280 epey iyimiş
geçen sene bu aylarda 400 verdim ancak her şey dahildi.eğer ekstradan bir şey çıkarmıyorlarsa, sürücü belgesi alımı esnasında emniyette vereceğiniz meblağlar hariç tabi,durmayın yürüyün.

280 bayağı iyiymiş. eheh.

ben sordum bana ekstra hiçbir masraf (sertifika ücreti falan gibi) çıkmayacağını, kalan masrafların emniyet parası falan olduğunu söylediler. ekstra bişi isterlerse vermem zaten.

bilgim yok ama mantiken azaltmasi lazım gibi gelio bana yoksa süphen mi var

bahsettiğin şey radyasyon değil manyetik alan. evet doğrudur. kulaklık kullanımı, manyetik alanın beyninden ve vucudundan uzaklaşmasını sağlar ama etkisini tamamıyla gidermez.

haber.gazetevatan.com

haber ne kadar doğrudur bileme ama burda 3 kat artırdığını yazmış radyasyonun. manyetik alan diye birşeyden bahsetmemiş. telefon anteninden veri iletişimi yapmıyor mu bu aletler? düz mantığa göre vücuttan ne kadar uzaksa o kadar az etkilenir vücut radyasyondan. tabi kulaklık taktıktan sonra anten görevi görmüyorsa.(yeni soru: böyle bir şey olabilir mi?)

zaten gazete haberlerine pek güvenmiyorum da, görünce şaşırdım doğrusu. ibn i batuta ya attım msj. eğer cevap gelirse buraya cevabı da yazacağım.

ibn-i batuta'dan gelen "kişisel mesaj":

$u anda piyasada kulaklik anten olarak sadece fm radio gibi uygulamalar icin kullanilir. eger ki rf reception uygulamalarindan bahsediyor iseniz cep telefonlarinin receptionlarinin bildigim kadari ile kulakligi kullandigi uygulamalar mevcut degil. ki empedans matching, lna vsvs gibi etkenlerden dolayi pratik de degil.

bir de kuaklikla konu$ma gibi bir $ey var. cep telefonlarinin beyne zarar verdigi (ne demekse??) pek kanitlanmi$ bir $ey degil. uzun sureli etkilerini bilmiyoruz bu aletlerin, zira 10-15 senedir varlar piyasada. bu yuzden daha bu gibi $eyler bile gayet tarti$mali iken kulaklik 3 kati radyasyon veriyor demek abes.

ki$isel goru$um ara$tirmayi yapanlarin cep telefonunu abuk bir $ekilde ve tam extra affect focus mesafesinde olcup "bakin tam 3 katri radyasyon yayiyor" demi$ olmalari.

ha ben cep telefonunu oyle bir tutarim ki konu$urken, 4 kati daha az radyasyona maruz kalirim. ama hep ayni pozisyonda konu$mam gerekir ve cevremdeki yansiticilarin (duvar vsvs) degi$memesi gerekir. bu elektromanyetik alan uygulamalari 3 kati 5 kati diyerek nihayetlendirilebilecek $eyler degil, cok fazla degi$ken var i$in icinde aslinda.

son olarak da ekleyeyim, $ahsen cep telefonunu alip kafama dayayip konu$an biriyim, kulaklik kullanmiyorum. cevrede o kadar cok elektromanyetik rasyasyon var ki artik, cep telefonu arada kaynayan bir $ey:)

ben de öyle sanıyordum. resmen ayakta sikiyorlar. sinirlenince sinirlendi oluyorsun. insanlar bu kadar aptal yerine konulmaz.

müstehak diyorum gidip hala o adama oy verilirse böyle olur ne bekliosunuz ki ankara lılar ama yine de üzülüyorum sizin adınıza

eski fiyatına çekerler mi bilmem ama o indirimin 1kuruşla kalacağını sanmıyorum. indirime girdikten maksimum 1hafta sonra tahminimce 1kuruş 10kuruş olur. tabi herkes parasının üstünü alma girişiminde bulunurlarsa...

öncelikle (bkz: 1 kuruş para mı lan it oglu it) rahatladım.

merkez bankasından bol miktarda 1 kuruş temin edilerek 1,69tl lik ücret verilmeye başlanır bu zamanında coca cola boykotunda olduğu gibi yagınlaşırsa , sike sike adam akıllı bir indirim yapacaklardır. gerçi biliyorlar bu toplumdan ses seda çıkmayacağını

kim ne yapar bilmem ama 1 kuruşumu sürekli istiyeceğim, yakın çevremide bir şekilde ikna edip istemesini sağlayacağım. 1 kuruş yok derse 5 kuruş vermek zorunda :) ama kesin çözüm için umarım tekrar dava açılır...

daha önce kullandığınız kulaklıkta böyle bir sorun var mıydı?

garantilidir o alet, direk geri gönderin. belki bir arıza vardır.

daha önce böyle bir sorun yaşamamıştım. yarın vereceğim aldığım yere tekrar, çarem kalmadı.

Brooklyn Funk Essentials - Zurna Preserve diyorum ben..

www.youtube.com

iyi de sen resmi olarak açıklanmış tarihi kabul etmeyip kendi keyfine göre bir tarihte yapılmasını istiyorsun finalin. ne aldıysan kafan çok çok güzel olmuş görünüyor.

kafam iyi değil:) 31 temmuz da final sınavını yapacağım demiş hoca tarihler açıklanmamışken, resmi tarihlerin açıklanmasından sonra birkaç kişinin itirazı üzerine hoca sınavı açıklanan tarihte (14 ağustos)yapacağım demiş (31 temmuzda öğrenciler final için beklerken bu açıklamayı yapmış). (Tarihler birkaç gün önce açıklanıyor bu arada 28'i gibi) eee o kadar çalışıp giden öğrenciler mal oluyor tabi hocanın öyle ertelemesi üzerine ve bizle beraber birçok kişininde tatil planı yatıyor bu olaydan sonra.(hoca da dahil) mağdur duruma düşmüş olmuyor muyuz sizce? o zaman hoca "bekleyin kardeşim resmi tarihleri" deseydi almazdık biletlerimizi... yakınmanın bir anlamı yok bu saatten sonra resmi bir şekilde itiraz etmenin yolu var mıdır, onu arıyorum.

bir devlet üniversitesinde konser için sınav erteleneceğini hiiiiiiiiiiiiiç zannetmiyorum.hatta en kıytırık üni de bile olmaz. :)

ancak sınava girmeyip rapor sunarsanız belki birşeyler olur.ama o da çok zor :)

otobüs biletini "memlekete" alınmış olarak gösteriyoruz ama hocaya. konserin adı bile geçmiyecek:) finalinde telafisi yok biliyorsunuz arkadaşlar, ee seneye de girmek olmaz konsere gideceğiz diye. böyle bir hakkımız yoksa paşa paşa kaçıracağız artık ilk günü...

yok.

e bunun cevabını bilen dizinin bütün gizeminin sebebine, sırlarına da vakıftır zaten. cevabı bilmediğimiz için oturup 6. sezonu da seyredeceğiz.

bi daha okudum. nasıl durup dururken allahaşkına? baştan beri olanlar, tesadüf olamayacak ilişkiler olaylar. jackob'un lostie'leri hayatlarının çeşitli dönemlerinde bir bir gezerek ellemesi falan progress değil mi sizce. neye hazırlık? bence büyük buluşmaya.

- They come, fight, they destroy, they corrupt. It always ends the same.
+ It only ends once, anything that happens before that is just progress.

buradan benim anladığım: bizim lostie'ler adaya son gelenler olacak. yani bu kez gerçekten "end" olacak. black rock'mış bilmem neymiş, daha önce adaya çok gelen olmuş, hepsinin sonu siyahlı abimizin söylediği gibi olmuş ama burada jacob'ın bahsettiği adanın sonu. ve tüm bu olanlar adanın sonunu getirecek işleyişin birer parçası.

not: yamuluyor olabilirim.

(bkz: unlocker)

unlocker ile silme yaptığım zaman öylece bekliyor, bir eylemde bulunmuyor.

Sorunu çözebildinmi bilmiyorum ama, cleaner dene. Bu sorunu çözebilir.

unlocker bazen restart'tan sonra silme yapıyor. şimdi tam hatırlayamadım seçeneklerini ama bi de öyle deneyebilirsin.

hmm ben olsam, bilgisayarı kapatır, güvenli modda açıp silmeyi denerdim. o da olmuyorsa bi linux live cd ile boot edip istediğin dosyaya istediğin muameleyi yapabilirsin :)

öyle cleaner, unlocker, buldumu affetmez anında destroyer gibi şeyler bana hiç bi zaman güven vermezler. ne yapabilir ki o program?

hissetmez.

bu sayede lokal anestezili açık beyin ameliyatları yapılabiliyor.

hissetmez. istinadı aşağıda;
bir trafik kazası sonucu iğrenç bir devlet hastanesinin (ibni sina - anakara)acil servisinde 4 saat geçirmiş biri olarak kesin olarak söyleyebilirim ki hissetmez.
sıranın bize gelmesini beklerken (beklerken şahsen 1 ünite kan kaybettim) gelen başka bir hasta kavga etmiş, başına balta saplanmıştı.
ve doktorlar baltayla oynarken adam hiç hissetmiyordu.

hissetmez,

kuzuların sessizligini izle.

(bkz: #14585744)

2. madde

beyin değil ama beyni kaplayan zarların en üstünde olanı [dura mater denir] hisseder ağrıyı.

cevaplarınız için çok teşekkürler. sayenizde aydınlandım*

kuzuların sessizliği'ni değil de hannibal'ı izle.

hannibalde degildi ki claire ın yanında kesiyordu kafayı. kuzuların sessizligindeydı o da ?

www.youtube.com
hannibal'de.