[]

İnternet bankacılığından 17.00 sonrası fatura ödeyince bir sonraki gün mü..

...işleme alınıyor?

mesela elektrik faturasının son ödeme günü bugün. faturayı saat 20.00'de yatırsam gününü geçirmiş olur muyum?


 
gece 24^'e kadar yatırabilirsin.


  • sutlu nescafe  (15.09.20 19:35:01) 
Denesene? Bugün almazsa uyarı verir zaten "mesai saati dışında olduğu için yarın ödenecek" gibisinden. Yarın nasıl olsa ödemeyecek misin?


  • himmet dayi  (15.09.20 19:35:38) 
neden eft gibi kabul edilmiyor? başka hesap değil mi sonuçta?


  • ya ben lan neyse  (15.09.20 19:35:46) 
EFT bankalar arası. Bunda başka hesap olsa da ilgili kurumun o bankada hesabı vardır. Havale gibi düşün.


  • himmet dayi  (15.09.20 19:36:30) 
[]

Biraz acilimsi cildime cam kırıkları batıyor.

işten eve geldim, az önce otururken fark ettim. kalça ve basenlerim oturunca yüzlerce çok küçük cam kırığı batmış gibi keskin acıdı. elimle o bölgeleri gerdirince batma şiddetleniyor. sırtımda da var ama daha az. ilk kez böyle bir şey geldi başıma. aniden başladı. korkmalı mıyım?




 
ateşim varken bana öyle oluyordu, tansiyon da olabilir mi?


  • reanarchy  (15.09.20 15:47:43) 
ikisi de yok bende.


  • ya ben lan neyse  (15.09.20 15:51:28) 
üzerinizde kısa şort falan varsa bir ota, bitkiye, ısırgana falan değmiş olabilir misiniz?


  • blatta hiberna  (15.09.20 16:02:04) 
[]

ÖTV'ye muhalif muhalefet partisi var mı?

parti programında ötv yi kaldıracağını söyleyen parti var mı?

sanki hepsi sinsi sinsi bekliyor.


 
Bildiğim kadarıyla Ldp var. O da seçime bile giremiyor. Ne kadar parti sayılır bu saatten sonra bilmiyorum.


  • nhtzmc  (14.09.20 19:30:35) 
chp, mhp, hdp, iyip, babacan ve davutoğlu'nun ötv'yi tamamiyle kaldıracağına dair bir sözünü hatırlamıyorum. düzenleme yapılacaklarını söylemişlerdi sanırım.


  • false pretension  (14.09.20 19:42:27) 
Tamamen kaldıracağını söyleyen olduğunu sanmıyorum (LDP hariç), ki vaat olsa ne olur? Oy için devlet memuru istihdam etmen ve seni medyada pohpohlayacak kişilere para yedirmen şart. Yapmazsan senin yerine başkası gelir, ÖTV'sini alıp parayı oralara o harcar.

ÖTV'nin TR için çözümü kadınların iş gücüne katılması ve insanların üretkenliğinin (aka. eğitim düzeyinin) artırılması. Ancak bundan sonra kültürü değiştirip, sonrasında da ÖTV'yi kaldırabilirsin. Ama bunun da gerçekleşeceğini sanmıyorum, çünkü hükümetten bağımsız, devletin elde ettiği bir mevziyi güzellikle bıraktığı nerede görülmüş?
  • plutongezegendegilmi  (14.09.20 20:00:08) 
Ldp var. Onun dışında geçen Babacan alkoldeki ötvnin çok yüksek olduğunu söyledi.


  • heidi'nin dedesi  (14.09.20 20:04:57) 
söyleyen boşa sallıyordur. öyle geldiği an ötv'yi kimse kaldıramaz. kaldırırsa kendi ipini çeker.


  • bohr atom modeli  (14.09.20 20:55:10) 
[]

Yakınlarda ehliyet kursuna kayıt olanlara 2 soru

selamlar,

1. ne kadar ödediniz?

2. pandemiyle ilgili teorik derslerde önlem alınıyor mu?

teşekkürler.

 
geçen hafta kayıt yaptırdım.
1. 1600 lira elden 3 taksit şeklinde ödeme yapacağım.
2. kayıt esnasında normalde 5 derse katılmanın zorunlu olduğunu ama salgın sebebiyle bizleri riske atmak istemedikleri için derslere katılmazsak bunu dert etmeyeceklerini söylediler.
  • dimpled  (14.09.20 19:12:10) 
[]

Eskişehir'de sürücü kursu tavsiyeniz olur mu? (çok kurs var)

neredeyse hepsinin de google yorumları çok iyi. bazıları 200+ yorum ve 5*

kendi internet sitesi olmayan, kenarda kalmış çakırlar diye bir kurs var. tüm kadro emekli öğretmenmiş. oraya meylettim biraz.

esdoğan var, tüm arabalar 2017 polo. 5* google yorumları...

sizin tecrübe ettikleriniz benim için daha önemli.

teşekkürler.

yaş 33. biraz geç kaldım.

 
esdoğana gittim tavsiye ederim. eğitmenler çok ilgili


  • adventchant  (14.09.20 02:40:42) 
Pazarlık et ucuz olana basla. Önemli olan ücret.


  • luluki  (14.09.20 06:53:57) 
[]

ADSL'den VDSL'ye geçmiş olan var mı?

16 mbit (eve 12-13 arası geliyor) ADSL kullanıyorum.

35 mbit VDSL destekliyormuş evin mahali.

şimdi VDSL modem alıp müşteri hizmetleri aracılığıyla VDSL'ye geçsem "2-15 gün arasında geçer." dedi müşteri hizmetleri.

1. ben talep oluşturduğum anda ADSL iptal mi olacak? işlemler 15 gün sürerse 15 gün internetsiz mi kalacağım?

2. VDSL için farklı telefon kablosu mu almam lazım yoksa şimdi adsl modeme sinyal getiren kablo değişmese olur mu? eve teknik ekip gelmesi gerekiyor mu?

ttnet

teşekkürler.

 
ben geçtim. tam hatırlamıyorum ama 1-2 gün internetsiz kalmıştım.
telefon kablosunu değiştirmedim. sadece modemi değiştirdim.

  • aslindasorunumpsikolojik  (11.09.20 20:01:47) 
bu sene başında geçtim ben. benim aynı gün geçmişti adsl kesilip vdsl olarak geldi internetsiz kalmadım hiç. vdsl destekli modemim vardı başka birşeye gerek yok. adsl'de 16 mbit'e ulaşamazken vdsl'de 50 mbit kullanıyorum şuan hatta 100'e kadar destekliyor hat hiç beklemezdim 50 yıllık binadan eski mahalleden.


  • klakie  (11.09.20 20:38:25) 
mayıs ayında geçtim. aynı gün içinde geçti.


  • mrtkp1234  (11.09.20 21:06:56) 
Superonline adslden ttnet vdsle geçtim 35 mpbs. İkindin aradım ertesi sabah gelip hallettiler. Anında internet geldi.


  • fezagezgini_4  (11.09.20 21:58:56) 
1-iss ye göre değişir. ttnet için beklentinizi düşük tutun.
2-sadece modem değişir. yine de modemi kurmak için teknik ekip gelmesi tavsiye edilir.

  • tururo  (11.09.20 23:31:36 ~ 23:32:16) 
Everest modemlerde adsl ve vdsl seçeneği vardı. Vdsl geçişi yapıldığında internet kesilir sonrasında modemden vdsl seçeneğini seçerek geçişi tamamlamış olursunuz. Benzer ayarlar diğer modemlerde var mı bilmiyorum ama belki faydalı olur.


  • her seye maydanoz  (11.09.20 23:57:16) 
[]

Araba kaldırmanın ingilizcesi nedir?

hani manuellerde debriyaj gaz dengesi var ya, onu aratacağım. animasyon falan vardır belki. "how to lift car" seviyesi benim ingilizcem. teşekkürler.




 
how to drive a manual car şeklinde aratabilirsiniz.


  • orient blue  (11.09.20 15:25:04) 
clutch kavrama demek. clutch point kavrama noktası olarak kullanılabilir


  • basond  (11.09.20 15:25:48) 
www.wikihow.com

3 Ways to Start Your Car on a Hill Quickly - wikiHow

Here is a no panic method, requiring lots of practice.
Press both the clutch and the brake pedal.
Do not release the brakes. Release the clutch slowly halfway until you feel vibrations (namely, until you feel like the car is trying to move forward). ...
Hold the clutch in the same position. ...
Press the accelerator pedal.
  • reanarchy  (11.09.20 15:26:08 ~ 15:26:53) 
how to move a car with a stick shift


  • bohr atom modeli  (11.09.20 15:33:30 ~ 15:34:23) 
[]

Askerdeki kardeşim para cezasını ödemedi diye hapis cezası aldı ama ben...

...ödemiştim?

Sayın dostlar

kardeşim 6 bin lira adli para cezasına çarptırılmıştı ve aylık 300 lira taksitlerle cezasını öderken askere gitti. Askere gider gitmez ben 3 aylık taksidini peşim ödedim. temmuz-ağustos-eylül olmak üzere. Bugün eve gelen tebligatta "hapis cezasına çarptırıldınız, her gün 2 saatlik kamu hizmeti..." şeklinde bir şeyler yazıyor.

Tebligat 24 Ağustos 2020 tarihli. Yani Ağustostan itibaren cezasını ödemiyor görünüyor.

Ben 3 aylık cezayı ödedim ve makbuzu savcılığa verdim. Bu durumda bu karar yanlış mıdır? Çünkü vezneye öderken "kardeşim askerde. 3 aylık peşin ödemek istiyorum." diye belirtmiştim. o 900 lirayı tek başına ödediğim aya mı saydılar acaba? Durum düzetilemez mi? Adliyeyi aradım, kadın uzun uzun dinledi, sonra da telefonda bilgi veremiyoruz deyip kapattı.

 
dostum 3 aylık ödediğin zaman totalden düşüyor. sen temmuz ağustos eylül'ü ödediğini zannediyorsun ama sondan 3 taksit düşüyor. tamamını ödemediğin takdirde her ay ceza tahakkuk ediyor.


  • tekkisilikbirordu  (10.09.20 19:57:49 ~ 19:58:20) 
tek kisilik bir ordu'nun yazdıkları aynen doğru. adli para cezaları aylık taksitlere bağlanmıssa 3 aylık ödeyim ama 3 ay gelmeyim diye herhangi bir durum yok. evinize tebligat gelmisse muhtemelen dosyayı kapattılar ve kalan sürenin kamuda calıstırılma kararı verildi.

yapacağınız şeyler şu olmalı,

1-) ilgili adliyeye gidip ilamat ve infaz bürosu yazı işleri müdürünün yanına gideceksiniz o da mağduriyetinizi dinleyecek eğer ikna olursa infaz savcısı ile görüşüp sorununuzu çözecek.

2-) ya da kalan borcun tamamını nakit olarak ödeyip dosyayı kapatacaksınız.

3-) kardeşiniz askerden geldikten sonra kalan süreyi kamuya yararlı bir işte çalışarak geçirecek.

4-) parayı ödemeyeceksiniz, kamuda kalan kısmı calısmayacaksınız, kalan miktar hapse çevrilip kardesiniz kalan kısmı açık cezaevinde tamamlayacak.

ama yerinizde olsam 1 numaralı seçeneği uygun bir dille zorlardım. (biz bu tarz durumlarda nadir de olsa yardımcı olabiliyoruz :) )
  • eagle is free  (11.09.20 16:36:56) 
[]

Bugün başıma gelen olay

dostlar, selamlar,

ben okb hastasıyım. bu pandemi öncesinde de böyleydi. hastayım baya. ilaç kullanıyorum. bunun içinde mikrop kapma endişesi de var.

işe gidip gelirken kullandığım bir özel hat var. 6-7 sabit şoför var.

15-16 kişilik eski ve çoğu penceresiz minibüslerle gidip geliyoruz. 40km yol.

yolcuların yarısı maskeyi doğru düzgün takmıyor.

ben de hep cam kenarına oturup yol boyunca kafamı eğiyorum (herhalde fazla eğiyorum) tek elimle ağzımı kapatıp uyuyorum. bugünde kapıya yakındım.

bugün tam inerken şoför "bir daha kafanı eğip gideceksen binme arabaya. özel arabayla git. yolcular da rahatsız oluyor. geçemiyorlar senin yüzünden." dedi. diğer şoförler de rahatsız oluyor dedi. baya azarlar gibi.

bir de bu ay içinde 3-4 sefer araca bindim, baktım maske takmayanlar var geri indim, birkaç kere maske takmayanları uyardım... onları da hep kendi aralarında konuşup bu şoföre anlatmışlar. bu da onların başkanıymış. zaten kabadayı bir şey. direkt döktü içini adam. "sen gelme ayı" dedi resmen.

ben bu adamlarla 3 senedir gidip geliyorum. bu pandemi zamanı böyle yaptım. 3 sene hiç sorun yoktu.

çok kötü oldum lan. olay öğle vakti oldu olay ama nabzım hala yüksek. hala dayak yemiş gibiyim. kendimden utandım. göğsüm ağrıyor öğleden beri.

yolcular, şoförler... sanki minibüste deli var gibi rahatsız oluyormuş. ben nasıl insan içine çıkacağım bir daha. zaten 10 bin nüfuslu yer mutlaka yayılır olay. keşke yapmasaydım.

okb falan anlatılacak kişiler değiller. zaten anlasalar da çekmezler öyle yolcuyu.

ben yarın nasıl devam edeceğim hiçbir şey yokmuş gibi?

 
kafanızı eğmeniz onları neden rahatsız ediyormuş ? o kısmı anlamadım , nasıl geçemiyorlar


  • fezagezgini_4  (08.09.20 19:20:30) 
olayı eksik anlatıp kendini mağdur gösteriyor olabilir misin? mesela kapı tarafına oturup yolu kapatıp insanlara engel oluyor musun? başka insanlar senin yüzünden inip çıkarken zorlanıyor gibiler öyle anladım ben


  • avatar is back  (08.09.20 19:48:45) 
@avatar is back: yok anlattım her şeyi. sorun tuhaf davranmam özetle. varsa merak ettiğiniz söyleyeyim. kapıyı yüzde 15-20 kapattım herhalde. ama çeyreği değildi.


  • ya ben lan neyse  (08.09.20 19:54:59) 
kafani egiyorsun, agzini kapatiyorsun, cam kenarinda oturuyorsun, yolcular ssenin yuzunden gecemiyor. Kafamda olayi canlandirayim canlandirayim diyorum olmuyor, dogru duzgun anlatin sunu, beynim yandi:)


  • freedonia  (08.09.20 20:03:00) 
Oturma pozisyonunu anlamadım +1 .
Bir sıkıntı varsa söyle şoförlere en başta. abi böyle böyle rahatsızım diye, şoförün yanındaki ön koltuğu oturup camı açabilirsiniz diye düşünüyorum.

  • mutlu yillar sana  (08.09.20 20:08:07) 
Bulunduğunuz yerde ''insan'' denen canlı yok herhalde! Bunlar nasıl kafalar?


  • zekicalik  (08.09.20 20:11:12) 
dostlar, uçakta tehlike anında kapanma pozisyonu var ya. o pozisyonla dik durma pozisyonu arasında yolculuk yapıyordum. bir elimle de ağzımı kapatıyordum maskede boşluk kalmasın diye. dirseğimi de bacağıma dayıyordum.

@mutlu yıllar: şoföre hastayım nefes problemi oluyor, dedim. bura tedavi merkezi değil özel araçla git dedi.

"abi sen 1 kere söylesen anlarım ilk seferde bu nasıl üslup?" dedim. "ben sana başka üslupla da konuşurum." dedi. baya bilenmiş adam. diğer şoförler de rahatsızmış durumdan.
  • ya ben lan neyse  (08.09.20 20:19:20 ~ 20:41:45) 
gidip direk bineceksiniz yarın yine. adamın dediği şeye de dikkat edin tabii ama gidip binin yani. bu olayın üzerine geri adım atıp binmezseniz bir daha binemezsiniz.


  • AlsterWasser  (08.09.20 20:44:25 ~ 20:44:53) 
öncelikle geçmiş olsun.

maalesef küçük yerlerde olayların dedikodusu ve tepkiler böyle saçma boyutlara varabiliyor. sizden bağımsız bir durum aslında bu, insanlar kendilerinden olmayan ya da kendileri gibi hareket etmeyen insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorlar.

her şeye rağmen iyi niyetle düşünüp haliniz ve kendinizi koruma isteğiniz covid-19 taşıyıcısı ya da başka bir bulaşıcı hastalık taşıdığınızı düşündürüyor olabilir ve bundan çekiniyorlardır. çalıştığınız yerde veya bindiğiniz araçta makul birisiyle bu durumu konuşup durumu anlatmanız en iyi çözüm bence.

tekrar geçmiş olsun
  • mcsword  (08.09.20 20:46:50 ~ 20:48:16) 
Bizim insanimizda gucsuz gordugunu ezme icgudusu var maalesef. Kibar davransan ibne derler, kendi normlari disinda davransan manyak derler. Sizi de boyle egilmis, agzini yuzunu kapatan biri olarak gorup manyak bu herhalde diyip otomatik olarak ezmeye calismislardir. Pes ederseniz sizi unutup hemen ezecek baskasini ararlar.


  • marcelorios  (08.09.20 20:46:59) 
Boyle insanlarla muhattap olmak zorunda kalmak gercekten cok zor. Ruh halinizi tahmin edebiliyorum. Gercekten cok zor. Bir tanesiyle yakin zamanda bi yakinim karsilasmis. Seninkinden cok daha berbat birisiyle. Halden anlamayan bir odun. Taniyan biriyle haber gonderdim. Neye bulastiginin farkinda degil, akilli dursun, neyini ne yapmayayim diye. 1 gun sonra rahatsiz ettigi kisilere gidip ozur dilemis. Benden istediginiz, yapabilecegim bir sey var mi diye sormus.

Siz ne kadar guzel kendinizi ifade etmissiniz ama maalesef anladiklari dil baska. Bu dil elinizden gelmiyorsa bu insanlardan uzaklasmalisiniz. Ya da eyvallah diyip devam edeceksiniz. Uzerinde durup dusunmeye, kendini uzmeye degmez. Kisa cop, uzun copten bir gun mutlaka hakkini alacaktir. Oyle ya da boyle.
  • Kirmizibavul  (08.09.20 23:42:55) 
Öyleyse araba/motor almaktan başka çare gözükmüyor.


  • mutlu yillar sana  (09.09.20 08:27:46) 
yukarıdakileri unut. benim önerimi dinle :)

gerçekten de saçma bir imaj çizmişsin hem şöförler hem yolculara karşı. bahsettiğin oturuş tarzı çok anormal görünüyor ve kapı ağzında ise kadınlar rahatsız olmustur tam kalçalarına denk geldiği için. seni şikayet etmişler belli ki. sen de zaten maske takın falan dediğin için iyice göze batmışsın.

yapacağın şey şu. şöförlerle ahbap olacaksın. bu şöför tersmiş. önce ters olmayan şöförle konuş. normal şeylerden konuş, az sesin çıksın. sonra abi ben böyle yolculuk ediyorum diye şikayet olmuş galiba ama böyleyken böyle de durumu açıkla. kısacası uzaylı muamelesi yapmamaları için kaynaş. zaten 6-7 sabit şöför var demişsin, sen onları onlar seni tanıyor anlaşılan. sen de oturuşunu değiştir, gerçekten çok saçma bir oturuş şekli. kambur olursun yahu. ben olsam ben de derim bu ne deli midir nedir diye

yukarda yazmışlar yok kullanma o araçları, yok muhatap olma. 40km yol nasıl gideceksin başka türlü. muhatap olmasan iyice sorunlu ve deli gibi muamele göreceksin. hayatta buna benzer olaylar olur. uzlaşman gerekir. eğer süreci iyi yönetirsen seni azarlayan şöförle kanka bile olursun.
  • dafuq  (09.09.20 10:19:33) 
Hocam noldu bindin mi minibüse


  • eksimeksi  (10.09.20 05:29:03) 
bindim minibüse mecburen hocam. başka çarem yoktu. gayet normal gözükmeye çalıştım. daha yazıdaki şoför denk gelmedi. bakalım ne olacak.


  • ya ben lan neyse  (10.09.20 19:42:23) 
[]

Direksiyon sınavları ve teorik sınavlar düzenli olarak yapılıyor mu?

salgın ya da kursiyer azlığı dolayısıyla değişti mi?

teşekkürler.


 
Kadıköy’de bugün de vardı sınav yine. Sanmıyorum azaldığını. Bugün bayağı yoğundu hatta.


  • pass  (06.09.20 21:50:41) 
Düzenli şekilde yapılıyor hala. Kardeşim iki hafta önce sınava girdi mesela. Hocasının dediğine göre kursiyer sayısında bekledikleri azalma olmamış.


  • miyav lan miyav  (06.09.20 22:02:21) 
iki gün önce sınava girdim, sadece sınav tarihleri bir kaç kez ertelendi.
hoca eksikliğinden ya da diğer sınavlarla çakışma sebebiyle.
onun dışında gayet kalabalık, bütün kurslar dolu.
  • apurucikipi  (06.09.20 22:05:22) 
Salgından sonra sayıda azalma değil tam tersi büyük bir yükseliş oldu.
Şu anki sınav sayıları yetersiz kalıyor aday sayısına bakıldığında.
İnanılmaz bir yoğunluk var.

Sınav ertelemeleri yukarıda da dendiği gibi başka sınavlarla çakışma durumunda veya sınava girecek hoca bulma konusunda sıkıntıya düşüldüğünde oluyor.
Son zamanlarda memurları ne zaman görsem sınavda görev alacak öğretmen aramakla/ikna etmekle uğraşıyorlar.
  • mutekebbir  (07.09.20 08:58:09) 
[]

Askerdeyken mahkeme erteletme talebi

mahkemesi olan sanık askere gittiyse mahkeme tarihini erteletmek için ne yapabilir?




 
En yakın mahkeme vasıtasıyla (Komutanlık vasıtasıyla da olabilir, emin değilim) mazeret dilekçesi verip duruşmanın ertelenmesini ister.


  • praetor  (06.09.20 07:46:09) 
[]

Kağıt bardak aslında plastik mi?

kağıt zararsızdır diye çay falan içiyoruz ama baya naylon var içinde? ne farkı kaldı plastik bardaktan?




 
karton bardak diye bildigimiz bardaklarin ic tarafinda cok ince zar var ve evet plastik. o yuzden kahve zincirine gittigimde kupada aliyordum sicak icecegimi (pandemiden once)

aslinda tek kullanimlik hic bir bardagi sicak icecek icin kullanmamak lazim. soguk su icilebilir ama cay no!
  • exlibris  (05.09.20 16:40:00 ~ 16:41:05) 
sıvı konulduğunda ıslanmaması ve sağlam olması için selefon kaplı diye biliyorum


  • Yalcin  (05.09.20 16:42:52) 
Ben tesadüf üretim yerini gördüm, hani uzun poşet içinde olur ya birine bardak vereceksek o poşetten tutup ay senin bardağına dokunmıyım sen kendi elinle al deriz. O işte çok gereksizmiş, çünkü el değmeden üretilmiyor.


  • ykyt  (05.09.20 16:48:04) 
Teflon tavada kullanılan çok çok zararlı bi çeşit madde ile kaplı


  • photo85  (05.09.20 20:25:17) 
[]

Yorumumu işletme sahibi engelleyebilir mi?

google'da, aldığım ekran kartını satan firmayla ilgili "gpu kutusu daha önce açılmıştı." gibi bir şey yazdım. 1 yıldız verdim. bir de fotoğraf ekledim. işletme sahibi "biz gpu diye marka satmıyoruz. bizden aldığınıza emin misiniz?" diye cevap verdi, (gpu yu marka sanıyor bilişim firması) kısa süre sonra yorum gözükmez oldu, değerlendirmem ortalamadan çıkarıldı. sadece ben görüyorum yorumu. silip tekrar yazdım, durum aynı.

ispatı da var elimde. kartta güvenlik bandı yok ve kart lekeli.

işletme sahibi ne yaptı da yorumum silindi ve yeni yorum yapamıyorum?

yorum gözükmezse sözlüğe yazacağım.

 
Valla ben de bir yunan havaalaninda ugradigim irkciligi yazdim, hava alaninin google yorum bolumune. yorum bende yayinlanmis gibi gozukuyor, Hesabimdan cikip anonim olarak girdigimde ise yorum gozukmuyor. Adiler yayinlamiyor mu silmis mi naapmislar. Insan gibi derdimizi anlatiyoruz, kufur yok, yalan yok. Yorumumu yayinlamiyor adiler. Isletmelerin kopegi bu Google her sey beklenir.


  • neverletyougodown  (04.09.20 23:03:40) 
sanırım yorumun eksilendiği zaman çıkmıyor ama tam emin değilim.


  • high hopes of the sozluk  (04.09.20 23:32:35) 
spam olarak ya da bu yorum yararlı değil şeklinde işaretlenmiş olabilir.


  • biseysorcaktim  (05.09.20 00:12:10) 
[]

Celal Şengör asker miydi?

ben TSK mensubuydum, yemin ettim falan diyor.

bir de 5 yaşında TSK'de maskottum ben vs. diyor. onu mu kastediyor? yoksa baya yüzbaşı falan mıydı?

youtu.be

 
ailesinde asker vardı, bir teketek bölümünde anlatıyordu gözlüklü diye kendisini almamışlar askeriyeye
www.haber7.com

  • eja  (01.09.20 18:18:16 ~ 18:19:12) 
dedesi ve babasından dolayı askerlerle(tümgeneral, orgeneral) küçüklükten beri bolca vakit geçirmiş. özellikle tahsin şahinkaya ile baya sıkı fıkı.

eja'nın dediği gibi havacı olmak istemiş ama almamışlar. resmi olarak yemin etme durumu yok muhtemelen ama o ortamda büyüyen birinin asker sevdalısı olması, kendini asker görmesi kadar doğal bir şey olamaz.

zaten bu darbe seviciliği muhabbeti de ordan geliyor.

maskot muhabbeti de şurada,

www.cumhuriyet.com.tr
  • aziz dostum jack  (01.09.20 18:58:13 ~ 18:58:51) 
Yok ya. Asker olmak istemis ama olamamis. Ama asker olan ailesinden oturu rutbeli askerler ile bayagi vakit gecirmis birisi.

Kendisini asker zanneder gibi konusmalari var ama evet :d
  • invictae  (02.09.20 16:58:25) 
[]

Araçlarda cam kenarı bulaşıcı hastalık açısından riski güvenli mi?

toplu taşımada malum hastalık bulaşmasın diye açık cam kenarına oturunca tüm yolcuların nefesinin çıkış yaptığı noktaya mı oturmuş oluyoruz yoksa temiz havanın girdiği yere mi?

boşu boşuna kirli havanın tahliye edildiği yere oturmayalım.


 
Bu acidan dusunmedim ama cam kenari bana daha izole geliyor. Gerci her turlu yan koltuk dolu oluyor artik. Sansa ayaktayiz valla


  • Kittie  (31.08.20 22:47:47) 
araba duruyor mu, hareket halinde mi? sabitken camlar karsilikli acik ve ruzgar tek bir yonden esiyor olsun (otobusun sol camindan saga dogru mesela) sag cam kenarinda oturan kisi, sol cam hizasindan itibaren kirli havanin cikis kanalina pek yakin olur.

ilerleyen aylar icin ic sicaklik/dis sicaklik dengesi nasil? gibi faktorler de devreye girer hareketle birlikte. hatta hangi camlarin acik oldugu da muhim hava sirkulasyonun yonu acisindan. "sofor tum kapilari acinca otobusten fiskiran sicak hava carpmasi sonucu hayatini kaybeden..."
  • ateistanbul  (31.08.20 23:02:36) 
[]

Fiziki altını alırken sahteden nasıl kaçınabiliriz?

10 tane 1gr altın alsam, araya bir tane sahte karışsa anlamam. 1 sene sonra kuyumcuya "bunu senden almıştım." desem ispatlayamam. (fişte seri no falan yazmıyor) yok mu bu işte güvenlik şeysi?




 
Nadir gold iar yada ahlatcının paketli altınları var 2,5gram üstünede kod veriyorlar


  • kararsızataletfilozofu  (31.08.20 20:24:13) 
farklı kuyumculardan almak. 2 tane al her kuyumcudan.


  • Pertev nail  (31.08.20 22:28:33) 
Mıknatıs testi de olur, altında manyetik olmaz.


  • John Bloor  (01.09.20 10:36:07) 
[]

Yollara dökülen siyah katran nedir?

şurada da görülebilir: 9gag.com

neden döküyorlar?


 
su girmesin diye, su girince kisin donup genisliyor, catlaklari buyutuyor, asfaltin omru kisaliyor, tamir masraflari artiyor, vs.


  • cooperr  (29.08.20 19:09:00) 
Katranı kaynatsan olmaz ki şeker. Yazın yüksek sıcaklıklara dayanabildiği ve flexible olduğu in çatlaklar katranla kapatılır. Kullanımı da kolay. Kaynatıyorsun, döküyorsun. Karamel gibi.


  • pass  (29.08.20 19:43:30) 
[]

0 aracı nasıl alıyorlar?

dünyada en pahalı otomobiller bu ülkede.

yılda 700 bin araç satılıyor. kim bu insanlar? meslekleri ne? nasıl kazanıyorlar o paraları? yaş 33. 8 yıldır asgari ücretin 2,5 katına çalışıyorum, sigara, gezme-tozma-aile, son 3 yılda kira yok. 70 bin anca tasarrufum var. illa ayda 20 bin falan mı almak lazım?

edit: satış sayıları 2017'ye ait. ben geçen yıl sanıyordum. geçen yıl 400 küsür bin.

 
benim aklıma buralardan örnek olarak şu geldi (bkz: erkam yildirim)
bir sürü örnek vardır. tabi hakkıyla kazanan varmıdır. bilmiyorum gözümle görmeden pek inanmam.

  • morcivert  (28.08.20 16:29:37) 
o paralar maaşla kazanılmıyor. Aylık kazanç dersen hala yanlış yere bakıyor olursun.

Bir ihaleye bir işe giriyorlar, toptan milyonlar kazanıyorlar. Aktörleri düşün, bir reklamdan yüz binler hatta milyonlar alıp işine bakıyorlar.

Kimisinin sermayesi var (bildiğim bi örnek), oyun şirketi kurup iş yapıp deli para kazanıyor. Tabii fikrini iyi yönetmesi, uygulaması bir yetenek, ama sende de o yetenek olsa da başlangıç için paran yok mesela. "yeaa işte 100 bin lira ile başladık yolumuza baktık" diyip o parayı riske edebiliyor o. Sonra yatırım alıyor vs.
  • nhk ni youkosu  (28.08.20 16:31:30 ~ 16:32:13) 
O 700bin rakamı nereden geliypr bilmiyorum da şirket araçları, kiralık araç sunan şirketler de varsa sayı artıyor tabii.

Öte yandan şöyle düşün, tüm nüfusu hane geliri olarak yüzdelik dilimlere ayıralım. İlk yüzde 10, yüzde 10-20 arası vs. Hah burada sen mesela kendini nereye yerleştirirsin. Bir dükkanı olan esnafı, 3-5 dairesi olan adamı, fabrikası olan adamı, koç holding ailesini vs herkesi yerleştirelim şöyle bir kafada. O zaman 700bin yeni araç 80 milyonda çok olmuyor aslında. Aile olarak 5-10 arabası olanlar falan var.
  • senolll  (28.08.20 16:34:00) 
Çalışarak(yani sadece çalışarak) hiç bir sosyal ve ekonomik düzende “zengin” olamazsın.
Senin ve aileden gelen sınıfsal mirasın yeri; “çalışan” olmak. Bir firmada sigortalı mümkünse geliri iyi konforlu bir iş sayesinde karnın doyar, ufak tefek giderlerini hobilerini karşılarsın, mutlu gibi sanarsın kendini, biraz oyalanırsın yani. Sonra yaşlanır ve ölürsün, yerine yenileri gelir.
İş kurmak, yatırım yapmak, kazanç elde etmek, birikim yapmak;

Aile avantajı
Önceden bir varlık (zengilinlik demiyorum varlıklılık diyorum)
Kaçak kazanç (müslümanların haram dediği şey)
nispeten adil bir ülkede yaşamak
Risk almak
Şans
Kendi işin için çok çalışmak, uğraşmak
Alanında iyi bir donanım/strateji .....

yukarıdakilerin bir veya birkaçı lazım. Yoksa yani işe uğraşır belki o arabayı alırsın bu sefer de sepet gibi hayatın olur, gezip görmeden yani bi şekilde yine yeterli olmaz falan.
  • rewlack  (28.08.20 16:35:26 ~ 16:38:03) 
En pahalı otomobilleri alanlar elbette maaşlı çalışanlar değil, ticaret yapanlar ya da konusunda işini iyi yapanlar, kendilerini iyi paralara satanlar.

Yılda satılan 700 bin aracın fiyat ortalaması senin alamayacağın tutarda değildir.

Kusua bakma ama 8 senede 70 bin birikim yapman biraz da senin kusurun, ne demişler "işten artmaz, dişten artar"

Maaşın kötü değil, idareli kullansan her türlü krediye girilir ve ödenir.
  • John Bloor  (28.08.20 16:39:32) 
Alayi insaat, rant zengini. Buyuk sehirlerde bos arsa kalmamis, kumes gibi evlerde alt alta ustte oturulunuyor, iste bu binalarin sahipleri var sasilacak bir durum yok kac milyonluk ulkede


  • neverletyougodown  (28.08.20 16:47:08) 
yılda satılan 700 bin aracın belki de neredeyse 650 bini standart orta halli arabadır. bunlar da en kötü bir kaç yıllık krediyle alınır. illa inanılmaz zengin olmaya gerek yok.

diğer pahalı arabalar için zaten gerekli açıklamayı diğer arkadaşlar yapmış.

bu arada asgari ücretin 2.5 katını alıp kirada vermeden 8 yılda anca 70 bin biriktirmekte biraz beceriksizlik.
  • biergarten  (28.08.20 17:09:32) 
Satılan arabaların çok çok yüksek kısmı en düşük segmentlerde (clio, symbol, dacia falan yani) Lüks araba sayısı çok değil yani.
İnsanlar çok ciddi borçlara giriyorlar. 70 bin tasarrufun varsa ve bir yerde değerlendirmiyorsan o para durduğu yerde duruyor, ama 3 ay önce 70 bine dandik bi araba bile alsaydın şu an o para 100 bin olacaktı.
Yani işin özeti borca girmen lazım hocam.
  • roket adam  (28.08.20 17:20:03) 
Turkiye nin nufusu 80 milyon. hic mi zengin insan olmasin? Sen ve ya cevren orta halli diye herkesin mi ayni sekilde olmasini bekliyorsuun ? instagramda bir foto paylasip/story atip 50 bin alan insan da var mesela..


  • bahele  (28.08.20 17:37:13) 
Mesela fiyatı 1.5m usd ev var. Adam tekstil ihracatçısı. Adamın a8 long u ve 12000 m2 üzerine fabrikası var. Bakmayın, orta ve üst ölçek işletmeler iyi kazanıyor. Ya da adam iki inşaat yapıyor altına range rover çekiyor tüm kazancıyla. Sırf piyasada zengin müt. gözüksün de daha iyi yerlerden iş gelsin diye.


  • Unde bach canim  (28.08.20 18:16:37) 
Bir senede 60 bin biriktirdim 100 bin kredi çektim aldım. Çok sorun olmadı. 4 sene önce evimi de öyle aldım. Zengin değilim


  • top_secret  (28.08.20 18:19:28) 
200 bine sıfır araçlar var. türk insanı da gerekirse aç kalır ama araba alır. o yüzden krediyle falan alıyorlar. bunun için çok büyük paralar kazanmaya gerek yok. ama insanların çoğuna göre 4 yıl araba kredisin ödenir. bunda bir sıkıntı görmüyorlar.


  • black mamba  (28.08.20 20:01:20) 
calisarak o paralar kazanilir, kafasi calisan düzgün bir devlet lisesi + devlet universitesi mezunu aylik ortalama 15.000 tl ile işe başlayabilir ve 8,9 senelik çalışma sonrasında aylık kazancınız 40.000 tl nin üzerine çıkıyor. mckinsey ,bain ,microsoft ,bcg ,birçok güvenlik danışşmanlık firması gibi firmalar rahatlıkla bu rakamlara çıkıyor. dolayısı ile 700bin kişiden biri olmak o kadar da zor değil.


  • akiskan  (28.08.20 20:05:12 ~ 22:43:48) 
düzgün devlet okulu mezunu aylık ORTALAMA 15 bin lirayla işe başlayabilir mi? ahahahaha bu duyuru ne güzel yer, her gün yeni şeyler öğreniyorum.


  • der meister  (28.08.20 20:09:24) 
@der meister benim gonderdiğim firmaların çalışanlarının cvlerine linkedin den erişebilirsin, maaşlar konusunda da glassdoor, indeed gibi siteleri kontrol edebilirsin


  • akiskan  (28.08.20 20:13:17) 
@akiskan 90'lar çocuğu belli. Evet eskiden devlet okulları iyiydi fakat artık o kalmadı. Şu an devlet lisesinden mezun olanların çoğu ne yazık ki çok kötü, devlet üniversitelerinin de çoğu çok kötü. Düzgün demişsin tabii, ama onun yerine Koç, Bilkent vb. mezunu demek daha mantıklı şu an.

O şirketler o maaşı veriyor olsa bile yılda kaç kişi alıyorlar? Ortalama tam tersini söylüyor. Çoğu şirket eskiden ilk girene 1000 dolar verirken şimdi 600 dolarlara kadar düşürdü. Arkadaşlarla konuştuğumuzda yıllar önce 2500 liralarla işe başlayıp (o zamanın 1000 doları falan) şimdi hala 1000 dolar veya altı maaş aldıklarını görüyoruz.
  • nhk ni youkosu  (28.08.20 20:59:13 ~ 21:00:01) 
@akiskan
15binle işe başlamak mı hahahahah iyi güldük sağol valla.
soruya gelecek olursak.bankalar eskisi kadar katı olsa kredilerde memlekette araba alımları yarıya düşer direk. suan yoldan 10 kişiyi çevir 9'u bankaya borçludur.
  • adventchant  (29.08.20 01:48:12) 
[]

Günde 80km toplu taşıma kullanıyorum yolculuk şartları çok kötü

küfür vardı, silindi, tekrar yazdım. özür dilerim.

çalıştığım yer 40km uzakta. abi neresinden başlayayım bilmiyorum. 5-6 sabit minibüs var bu hatta çalışan. sanırım en yenisi min 15 yıllık pislikten renkleri değişmiş. özel halk hepsi. 12-16 kişilik.

her gün mutlaka 1 yolcu ya burnunu dışarı çıkarıyor, ya maskesini oturduktan sonra takıyor ya da oturduktan sonra maskesini tamamen çıkarıyor.

kimi bildiğin körük gibi öksürüyor gelmiş milletin içine girmiş. kimi yarım saatlik yolda 1 dakika susmuyor, bağıra bağıra konuşup gereksiz virüs saçıyor. birini uyarsan en hafifinden ters ters bakıyor.

araçların çoğunda şoför sırası dışında pencere yok. olanda da 1-2 tane var.

araçlar alabildiği kadar yolcu almakta beis görmüyor. az yolcu varsa o gün başka yolcu olmadığı içindir.

çalıştığım yerde herkes özel araçla geliyor. bir ben minibüsle gidiyorum. bende araba yok. kimseye de "beni arabana alır mısın?" demek istemiyorum. zaten istese teklif ederlerdi herhalde. geçen sene 1 araba belki gelirdi, bu sene belli ki virüs sebebiyle herkes arabalı...

resmen hastalık kapacağım ve denetimden sorumluların umrunda değiliz. korona paketi diye müteahhitlere ev sattırdılar, o müteahhitin çocuğu porche'den inip vw'ye binmesin diye binlerce insan kurban ettiler. hani çocukluğumuzdan beri "insan hayatı her şeyden önemlidir."i öğrettiler ya. yalan. aztecler gibi insan kurban ediliyor müteahhitlere.

korsan taksi vs nereden bulabilirim? facebook gruplarında olur mu? anlaşsam biriyle ne kadar isterse kabul edeyim? geçen taksiyle gideyim dedim 25 lira bile indirmedi. her gün de taksiye binemem. en azından o gün minibüs kalabalıksa ararım gelir.

edit: ehliyetim yok.

 
birkaç kişi toplanınca servis hizmeti veren dış firmalar var. adını bilmiyorum ama arasan bulursun. şirkettekiler için de karlı olur bence. sonuçta şirkette dip dibesiniz. bir de arabaya binmek bişeyi değiştirmez.


  • kenarortay  (26.08.20 16:06:59) 
günde 80 km korsan taksi de olsa epey tutar. rahat 100-150 lira ister bence. işinden memnunsan işine yakın bir semte taşınmak bir çözüm olabilir.
ben bu durumda olsam aracıyla gelen birine beni de taşıması karşılığında yakıt masrafını paylaşmayı teklif ederdim. bu yolu deneyebilirsiniz.
edit: mesaj attım
  • dadasalon  (26.08.20 16:07:05 ~ 16:19:31) 
@dadasolan: git gel 150 liraysa veririm hocam. en azından 2 hafta.


  • ya ben lan neyse  (26.08.20 16:09:23) 
alternatif çareler;

-işe yakın ev bulmak
-eve yakın iş bulmak
-korsan taksi
-bağımsız servis şirketleri (güzergahlara göre toplama servisler yapıyorlar, senin güzergahında yeterli insan varsa farklı farklı şirketler de olsa servis açıyorlar, hali hazırda servis varsa onu kullanabilirsin)
-araba almak
-işyerinde size uygun güzergahta oturan birisine, yakıt masrafına ortak olmak şartıyla sizi de yol üzerinde bir güzergahtan alıp bırakmasını teklif etmek.
  • reanarchy  (26.08.20 16:18:30) 
satın almak bir seçenek olmuyor ise kiralamayı düşündünüz mü? tabii ekonomik olarak zor olabilir ama fikir olması açısından

korsan taksiler genelde müşteri networkleri ile çalışıyorlar tanıdık ve tanıdığın tanıdığı usulü. korsan taksi kullanan birilerini bulup sorabilirsiniz.
  • selam  (26.08.20 16:19:57 ~ 16:21:17) 
çok basit. orta yollu bir motosiklet al bak dalgana.

edit: ehliyetim yok demişsin bir cevapta o zaman elektrikli scooter ya da bisiklet alabilirsin ehliyetsiz kullanılabiliyor diye biliyorum.
  • Improbable  (26.08.20 16:26:57 ~ 16:31:53) 
Benzer şekilde ben de 1.5 aydır o şekilde gidip geliyorum. Kalabalık olmayan saatleri seçiyorum olabildiğince. İş yerin katiysa daha erken çık daha geç dön eğer taşınma vs gibi durumlar mümkün değilse. Ya da kurumun WP grubu varsa oraya yaz o guzergahta birileri varsa ortak ol benzine


  • superfluid  (26.08.20 16:32:02) 
Hocam günde 80 km toplu taşıma kullanarak işe gidip gelinecek bir hayat özellikle türkiye gibi bir yerde gerçekten mümkün değil. Hem hastalık kapmadan, hem de daha da alt üst olmadan bence bu düzeni değiştir derim. Ya ehliyet + araba bak, ya yakına taşın, ya da işini değiştir. Çekilecek çile değil.


  • roket adam  (26.08.20 20:05:07) 
Ben de elektrikli bisiklet ya da motorsiklet önereceğim.

Biraz masraflı bir çözüm oluyor ama çok daha rahat olursunuz, hayat kaliteniz artar.
  • hayirsiz  (26.08.20 20:44:27 ~ 20:45:05) 
[]

D vitaminini 6'ya bölüp alsam olur mu?

300.000 olanı doktor bir kerede iç dedi.

50.000 x 6 gün şeklinde içsem olur mu? doz aynı da belki 6 gün boyunca kanda yüksek olması zararlıdır, karaciğer ve böbrekler yoruluyordur ne bilim öyle merak ettim.


 
Doktorun dedigi sekilde icerdim.


  • kuehles blondes  (24.08.20 23:38:51) 
"Tek seferde ic" diyen doktor da duydum, "300000lik ampul kesinlikle tek seferde icilmez, bunu oneren cahildir" diyen doktor da duydum. Eskiden ben de ampul kullanmistim, artik kullanmiyorum. Ikinci gorus daha makul geliyor.


  • marcelorios  (24.08.20 23:51:06) 
300.000 üniteyi 4e bölüp 2 günde bir içiyorum. aslında haftalık 50.000 ünite tavsiye ediliyor. bu bana daha mantıklı geliyo çünkü doğada bu kadar konsantre d vitamini bulmamız mümkün değil.

tek seferde içinde zararından çok yeterli emilim olmaz muhtemelen.
  • orpheus  (25.08.20 06:58:23) 
[]

1 ampul d vitamini içmek riskli mi ya da çok mu gelir?

d vitamini seviyem düşük çıkınca bu 300 binlik olan d vitamini ampülünden toplam 2 tane 1 hafta arayla doktor (psikiyatr) vermişti bana. geçtiğimiz aralık ayında. ben kullanmadım. o zamandan beri evden doğru düzgün de çıkmadım. herhalde hala eksiktir.

şimdi içeyim diyorum ama sözlükte riskli olduğunu söylemiş bir sürü kişi. hatta şurada bir doktor da kullanmayın demiş: www.winally.com

bileklerim azcık zorlansa bile ağrıyor. marttan beri market hariç evden çıkmadım. perdeler bile kapalı. ölçtürmedim ama eksiktir bence hala.

şimdi 300.000 iu olanlardan bir tane içsem bir şey olur mu? evde var 2 tane.

 
İçin tabi ki. İcilebiliyor onlar. Sonra tekrar test yaptirirsiniz. Ayrıca güneş de görün biraz.


  • old possum  (21.08.20 21:57:34) 
tavsiye edilen haftalık 50 bin ünite olacak şekilde alınması. yani bu şekilde içince faydası pek olmayabilir. epey tartışmalı bir konu.


  • orpheus  (21.08.20 22:06:43) 
[]

Anlık üyeliksiz mesajlaşma sitesi biliyor musunuz?

bir arkadaşla kısa ve anlık yazışacağız. indirme üyelik vs olmadan mesajlaşabileceğimiz internet sitesi biliyor musunuz?

ben sms le ona "şu site şu nick şu oda vs." diyeceğim, oraya girip yazışacak. teşekkürler.


 
/j abuzer yazarsan o kanala girersin. arkadaşın da /j abuzer yazarsa buluşursunuz.
abuzer örnek

  • sutlu nescafe  (20.08.20 22:26:16) 
[]

İngilizcesi olan dostlardan Google arama ricası

sayın arkadaşlar,

"Butylated hydroxytoluene" adlı kimyasal maddenin (gıdalara vs. konuluyor. E321 kodlu katkı maddesi.) FDA olsun WHO olsun güvenilir kuruluşlarca insan için belirlenmiş günlük maksimum tüketim miktarını, sonuç birkaç kelimelik de olsa aratabilir misiniz? ben Türkçe kaynak bulamadım.

hani diyorlar ya "FDA yetişkin bir insan günde en fazla x mg alüminyuma maruz kalabilir, fazlası kanserojendir, diyor." gibi...

teşekkürler.

 
"E321 daily intake" diye aratabilirsin. örn www.food-info.net , 0.3 mg/kg, vücut ağırlığı başına hesaplanır buradan.


  • engelbert humperdinck  (15.09.20 02:00:25) 
[]

Enerji ne zaman maddeye dönüşür?

evrende farklı türlerde sürekli enerji açığa çıkıyor. bunlar nerede tekrar maddeye dönüşüyor?

dönüşmese madde bitmez miydi?


 
  • 507  (18.08.20 00:26:12 ~ 00:26:36) 
Merhana Einstein.
Açığa cikan butun enerjilerin maddeye donusmesi gerekmiyordur herhalde. Bir baska enerjiye dönüşür. Bu enerjiyi de bir seyin oluşumunda kullanilir filan. Ha ama.enerjiyi de cok uğraşırsak maddeye donustirebiliriz.
Zaman her şeyin ilaci oluyor.
Sevgiler Heisenberg,
  • a perfect lie  (18.08.20 00:29:31) 
Ayni sey oluyorlar.


  • dunal  (18.08.20 00:57:32) 
[]

Ekran Kartı şu takas teklifi nasıl? (ölücü içerebilir)

bende zotac amp edt. gtx 1070 var. 1 hafta kullanılmış.

letgo'ya koydum. adam "1060'la takas olur mu?" diye sordu, ben de üstüne ne kadar alacağımı sordum. aynen şu mesaj geldi:

"Abi ben denk olduğunu düşündüğümden demiştim çünkü 1070 in en sonlarından değil ve zotac o yüzden benim ki asus ve en son 1060 lardan o yüzden takad düşünülür mü siye dedim sıfırı 3000-3500 arasında benim"

ne cevap verirdiniz bu arkadaşa?

fotodaki kart benim. 30 santim 16 güç girişli büyük bir şey. ledli medli, metal arka plakalı.

edit: adamınki asus 6 gb white

 
küfür etmek de bir seçenek ama kibar bir üslüpla "doğru düşünmüyorsun" demek de olabilir :)


  • syozkn  (17.08.20 16:48:55 ~ 16:49:12) 
abi denkse adam niye alsın kendininkini kullanır ? bir de tam olarak hangi model, detayı atsın bakalım nette 0ı kaç tl.


  • fezagezgini_4  (17.08.20 16:51:30) 
böyle bir takasın amacı ne olabilir ki :D :D


  • king lizard  (17.08.20 16:53:14) 
Enayi avlamaya çalışıyor. Özelden fiyat verirseniz ya da ilan linki ben de arıyorum ekran kartı. geri dönerim size.


  • bahoho  (17.08.20 16:56:02) 
en düşük 1070, en iyi 1060'dan öndedir her zaman isterse 3 fanlı en gelişmiş soğutmaya sahip overclocklu model olsun.


  • valkin rockefeller  (17.08.20 17:05:02) 
Adam olta atmış ucuna da yem takmış ama yemi ucuz kaliteli olsa inanırdik, biraz daha üzerinde çalışması lazım :)


  • superior  (17.08.20 19:12:42) 
[]

15 yaşında çocuğun şu dönemde aquapark mutfağında çalışmasına...

...izin verir miydiniz?

paraya ihtiyaç yok. sırf hayatı görsün diye.

lütfen gerekçeli nedenleri de yazın. ben hayırcıyım annem evetçi. kardeşime okutacağım. anlamıyor.

 
ileride mutfakta kariyer düşünüyorsa evet denebilir, öteki türlü "hayatı görmek" saçma bir sebep bence normal zamanlar için bile ki şu an pandemi var. Aquapark da virüsün en kolay yayılabileceği yerlerden.


  • nundu  (12.08.20 21:55:46) 
cayır cayır vakalar artarken izin verilir mi hocam ? seneye çalışsın hayat görsün daha genç.


  • fezagezgini_4  (12.08.20 21:56:15) 
aquapark'ın bile şu dönemde kapalı olması gerekirken ne mutfağı?
virüsün en kolay yayılabileceği yerlerden +1
daha genç, seneye falan öğrenir hayatı.
  • blatta hiberna  (12.08.20 21:59:07) 
corona olmasa gitsin görsün tabi ki derdim ama bence de sağlığı için göndermeyin.


  • theseachange  (12.08.20 22:00:54) 
Anne hakli. Calismak zorunda olan insanlardan olabilirdi. Calissin. Yuz siperligi var, maskesi, eldiveni bir suru onlemi var.


  • SevdaliBulut  (12.08.20 22:01:04) 
hayatı görmesi için küresel salgın yılını seçmenin özel bir sebebi var mı? sağlık bakanlığının verileriyle yaşıyorsa anneniz elinizin altında internet var. tabipler odasının açıklamalarını, doktorların açıklamalarını, önlemlerin nasıl göstermelik olduğunu gösterin.


  • not dark yet  (12.08.20 22:08:18) 
Asla


  • ycaycayca  (12.08.20 22:17:23) 
Hayati gormek vs evet çok güzel. Ben de çocukken eczanede calistim, universitede de animatorluk.
Ama şu dönemde hayatta yapmazdim. Oralarin şartları harbiden kötü ve çalışan/çalışmak zorunda olan insanlarin da riski daha fazla.

  • logisticsmanager  (12.08.20 22:30:09) 
Hayatı görsün diye işe gönderilen çocuğun hayat yerine ölümü görmesi şoku...


  • elorelia  (12.08.20 23:25:27) 
Virüs tehlikesi geçsin de isterseniz inşaata gönderin. Ama şimdi olmaz. Kazanacağı tecrübe candan önemli değil.


  • antihero  (13.08.20 00:13:37) 
corona riskine degmez.


  • rm  (13.08.20 00:56:39) 
Aquapark günde yüzlerce insanın geldiği, büyük ihtimalle sağlıksız yemek pişirilen bir yer. Mutfak çok yorucu bir iştir, gündüz ve gece temizliği zordur.
Şu dönemde böyle bir yerde çalışması çok büyük risk. Genel anlamda da maddi bir beklenti yoksa, çalışabileceği ve gönüllülük yapabileceği başka yerlere bakın derim.

Sosyal mesafe ve önlemlerle insanlar çalışıyor. Kafelerde garson, servis elemanı olabilir, tam zamanlı arayan yoktur ama iş öğrensin, hayatı tanısın diye ufak bir cep harçlığı ile gideceği yerler olur. İnanın biraz araştırsanız, ki bunun için muhitinizde ya da kolay gidebileceği yerde dışarı çıkmak, açık yerlere vb bakmak, yüz yüze konuşmak iyi fikir, daha rahat edeceği yerler bulursunuz.
  • kaset  (13.08.20 04:30:01) 
[]

Çevrenizde özel okula giden çocuğu olan veliler var mı?

çocuğunu özel okula gönderen veliler illaki haberdardır bu "okullar açılıp hemen kapatılacak. maksat özel okullar kazansın." söyleminden.

önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için tercihleri değişti mi bu velilerin? en azından bu yıl devlet okuluna yönelme var mı?


 
Özel okula gönderen veliler de var, özel okulda ilkokul, anaokulu olan kişiler de var. Veliler kayıt yaptırdiklarini çünkü uzaktan da olsa özel okulların daha düzgün altyapı sistemleri olduğunu söylüyor.

Müdür olan da erkek arkadaşımın ablası; onların da ilkokul, ortaokul kayıtlarında sorun yokmuş; anaokulu kayıtları düşükmüş.
  • fraise  (09.08.20 16:49:28 ~ 16:53:33) 
Özel okulda devam ediyoruz.
Öğretmenler geçen karantina döneminde aksatmadan, canlı olarak derslerini yaptılar.
Yani öğretmenler ve okul kazancını hak etti. Yan gelip yatmadılar.
  • pro9it9is9  (09.08.20 17:00:02) 
daha bu sabah abime dedim. okullar açılmayacak kayıt yaptırdın mı diye. evet dedi. e paranı geri verirler mi diye sordum. kayıt sildirince bir kısmını geri veriyorlar dedi.
özel okullar dahil çocuklara öyle çok bir şey kattıklarını da düşünmüyorum zaten. hatta çocukları köreltiyor bile olabilirler.

  • turbo sadık  (09.08.20 17:11:35) 
Ben varım.

Her kafadan bir ses çıkıyor,herkesin bir düşüncesi var.çok aldırmıyorum açıkçası.böyle bir yönelimim olmadı.okula gidemediler ama home school sistemi güzel çalıştı.normal ders programlarına devam etti çocuklar.yaz tatili olmasına rağmen öğretmenleri çocukları boş bırakmadı.halen görüntülü görüşüp takviye yapıyor.arada rehberlik servisi arayıp konuşuyor.fazlasıyla ilgililer.

Kısaca bir değişiklik yok.hatta bundan sonra evden devam etseler bile bana uyar.
  • duptıs  (09.08.20 17:17:36) 
bildiğim kadarıyla örgün ve online eğitim için bahçeşehir hazırlık yapmış.
hangisini isterse veli..

  • janderzel zartanyan  (09.08.20 20:50:22) 
Tanidiklarim ozele devam ediyor.


  • taurina  (10.08.20 09:05:35) 
Çocuklarım özel okulda, orada devam edecekler. Büyük kızım zaten iyi bir liseye yerleştiği için oradan almak akıllıca olmaz. Küçük henüz 5. sınıfa geçti, ama en azından öğretmenleri takibini yapıyor. Ödevlerini biz de kontrol edip eksikleri konusunda öğretmenleri ile irtibata geçiyoruz. Böyle bir takibi devlet okulunda yapabileceğimizi sanmıyorum.
Anaokulu ayrı bir konu başlığı ama. O yaşta çocuğum olsa net göndermezdim.

  • SiyamkedisiZorro  (10.08.20 09:56:26) 
[]

Gümüşü neden piyasa fiyatında satan yer yok?

mesela altını gram olarak hemen hemen her yer aynı fiyata satıyor.

gümüş eşyalardan bahsetmiyorum normal gram gümüş.

ama gümüşün gramı 6,65 tl civarıyken iar bile gümüşü 10 gramlık külçe halindeyken 144 liraya, 20 gramlık külçe halindeyken 216 liraya satıyor.

trendyol'da 1 kg lik gümüş 8 bin küsür lira.

ben 8-9 ay kadar önce de gümüş almayı düşünüyordum bir 10 bin liralık. bununla ilgili burada sorum vardı ama bulamadım. sırf bu fiyat olayı yüzünden almamıştım.

neden altın fiyatları hep aynıyken gümüş böyle?

bu arada fiziki alımlardan bahsediyorum. gümüş hesabı vs. değil.

gümüş fiyatı: altin.doviz.com

 
gümüşü fiziksel almak saçmalık. oksitlenme olayı var birincisi, ikincisi saklayamazsın kolay kolay. 1 kilosu 8 bin. 10 kiloyu nerde saklıcan...

o yüzden istedikleri fiyata satsınlar. gumus forexte alınır, ya da etf olarak.


altın'ın olayı bir durum oldu mu koyarsın ceebine gidersin. Gümüşte külçeleri nereye koyacaksın.
  • Techsavvy  (08.08.20 22:44:41 ~ 22:48:17) 
@techsavvy: iyi de neden piyasa fiyatından pahalı? oksitlendiği için depolaması mı zor?


  • ya ben lan neyse  (08.08.20 22:59:31 ~ 23:01:57) 
oyle bir olay yok. gumus hala gumustur. altinin olayi dunya uzerinde en zor bulunan emtialardan biri olmasi. gumus daha kolay elde ediliyor. olayin ozu bu. eksiler buma nedret derdi. kit olan yani, zor bulunan. gumusu de alabilirsin, kapalicarsi'da satiliyor.

gumus, altindan daha fazla kazandirir/daha cok kaybettirir. cunku rezerv urun degildir. sanayide ya da baska alanlarda kullanilir, alternatiftir.

olayin ozu su: ons.. altin 20 kurus cikar, tum haberlere konu olur. gumus 2 lira yukselir, kimsenin haberi olmaz. dedigim gibi iste, yukseldiginde de, dustugunde de serttir. ya cok mutlu olursun ya da dert sahibi. platin de boyle misal. turkiye'de her sey doviz ve altina bagli oldugu icin kimse gumuse yanasmiyor.

yoksa simdi tam sirasi gumusun.
  • mermize  (09.08.20 00:11:19) 
Hocam fiziki gümüş kolay bulunabilen bir emtia değil özellikle de İstanbul dışında. Arz ve talepte özellikle bu aralar dengesizlik var, altın gibi likit bir piyasa değil. Fiziki olarak çeşitli gram/kg şeklinde bulunabilirken, işlenmemiş boncuk gibi de bulunabiliyor onların fiyatları daha uygun.

Sorunun esas cevabı; az bulunabilen bir emtiaya son zamanlarda aşırı talep gelince fiyatlar uçtu. 1-2 ay öncesine kadar böyle değildi. Depolama ve taşıma maliyetleri daha yüksek, 1 kg gümüş 8-10 bin TL ederken 1 kg altın ile 500 bin TL'lik varlığı saklamış oluyorsun..

Bildiğim kadarıyla oksit sorunu daha ziyade işlenmiş takılarda falan oluyor külçe gümüşlerde o anlamda sorun olmaması lazım.
  • Lethe  (09.08.20 00:29:02) 
peki piyasa fiyatına nereden bulabilirim gümüşü?


  • ya ben lan neyse  (09.08.20 00:55:23) 
seninbankan (kuveyt turk), vakif katilim, tfx target (turkiye finans) ve denizbank uygulama. fiziki degil bu tabi, uygulama uzerinden. ha ama bu dort banka uzerinden bu sekilde gumus alirsan, sana o anda gumus olan subelerinden fiziki gumus verirler. ama anekdot, her subesinde fiziki gumus bulunmayabilir o an.


  • mermize  (09.08.20 01:01:47) 
Kaynagini bilmedigin bir sitede gordugun fiyat degil satin almak uzere buldugun fiyat piyasa fiyatidir.


  • dunal  (09.08.20 11:26:02) 
www.youtube.com

Hocam şu videoyu izler misin senin soruna da çok güzel değinmiş.
  • Lethe  (09.08.20 18:33:37) 
[]

Eskiden kredi kartları şifresiz miydi?

baya para gibi direkt onay-şifre olmadan kullanılabiliyor muydu?

eğer öyleyse slip var mıydı?

yaş 32 ama emin değilim. işçi babamın çeki vardı, para yerine onu yazıp veriyordu parası bitince.

 
İmza alınıyordu diye hatırlıyorum


  • freebird5406_2  (08.08.20 16:45:49) 
Eskiden babamın kredi kartını kullanıyordum çocukken. İmza istiyorlardı.


  • allah yazdiysa bozsun  (08.08.20 16:48:46) 
kredi kartları ilk çıktığında isimsiz, numaralıydı. kartın içine XXX TL yükleme yapılırdı.
o dönemde rüşvet vermek kolaydı :-)

  • ankarakecisi  (08.08.20 16:49:38) 
2000’lerin ortalarında şifreye geçildi, öncesinde slip imzalanıyordu.


  • angelus  (08.08.20 16:51:28) 
Eskiden şifre yoktu.çıkan slibi imzalıyordun.onun daha eskisi otokopili kağıta rakamlar yazılıp,kredi kartının üzerinden bir aparatla geçilip kopyası çıkarılıyordu ve ona imza atıyordun,işyeri bunu bankaya götürüp işlem yaptırıyordu.


  • duptıs  (08.08.20 16:52:21) 
Bildiğimiz haliyle POS cihazı bile yoktu, kartı koyup üzerinden imprinter ile geçiyorlardı. (O yüzden kartların numaraları "embossed" denilen şekilde yükseltilmiştir)

www.mobiletransaction.org
  • salihdt  (08.08.20 16:52:36) 
sifreden once manuel slip makinesi vardi

mesela bir restoranda kullanilacaksa musterinin karti alinirdi o makineden karbon kagitli ozel voucher uzerinden gecirilirdi

cok yuksek meblaglarda ilgili banka aranip provizyon alinirdi

www.merchantmaverick.com

yaslandik
  • exlibris  (08.08.20 17:35:02) 
ben 92'liyim, imprint ile ödeme alınan yöntemi bilmiyorum.
manyetik şeritli kartları hatırlıyorum. onlarla ödeme yapınca çıkan slip imzalanıyordu. çocuk yaştayken babamın kartını kullandığım oluyordu.
kartın üzerindeki imza ile slipteki imzayı kontrol ediyorlardı.
  • biseysorcaktim  (08.08.20 18:59:14) 
ben 92'liyim, imprint ile ödeme alınan yöntemi bilmiyorum.
manyetik şeritli kartları hatırlıyorum. onlarla ödeme yapınca çıkan slip imzalanıyordu. çocuk yaştayken babamın kartını kullandığım oluyordu.
kartın üzerindeki imza ile slipteki imzayı kontrol ediyorlardı.

edit: ben babamın kartını kullandığımda onun imzasını mı taklit ediyordum, yoksa sadece tanıdık yerler mi kabul ediyordu hatırlamıyorum. zaten pek sık kullanıyor değildim.
  • biseysorcaktim  (08.08.20 19:09:41) 
Chip&Pin reklamlarını hatırlarsın, o reklamların çıktığı sıralarda Pin'e geçildi diye biliyorum.

İmzalı çekim şifrenizi unuttuğunuzda falan hala yapabildiğiniz bir şey, işletme kimlik görmek ister sadece. Kartların arkasında bu alanı imzalayın yazmasının sebebi de bir nevi kimliğinizi kontrol eden kişinin imzalarınızı da kontrol etmesini sağlamaktır aslında.

İmprint denen yöntemi ben de görmedim ama yapılan işlem mail-order oluyor galiba.
  • atom karincanin torunu  (08.08.20 19:11:18) 
[]

Netflix'te bir hesabı 4 kişinin kullanmasını netflix kabul ediyor mu?

"Netflix özel paket: Aynı anda 4 cihaza kadar yayın izleme imkanı var. İçeriklerde HD ve Ultra HD (1080 / 4K) çözünürlük sağlıyor. Aylık ücreti ise sadece 41.99 TL."

böyle bir şey var ama 4 farklı kişiden falan bahsetmiyor. zaten 4 kişi kullansa bile aynı kullanıcı adı ve şifreyle giriyor. yani 4 kişiye paylaştıramıyorsun. sadece içerden farklı profil oluşturabiliyorsun ama hesap parolasını bilince onun da anlamı kalmıyor.

"4 cihaz" demiş... 4 farklı kişi demiyor. aslında netflix 4 kişinin girmesini kabul etmiyor ama sanki göz de yumuyor gibi bir yandan.

en azından "aynı ev içinde kullanabilirsiniz." diyemez miydi?

burada kabul etmeme ama göz yumma da var sanki yanlış mı?

 
Kabul etmeme yok. net bir şey dememiş. göz yumulacak da bir şey yok ki. kaçak değil. aynı anda 4 cihaz demiş. problem ?


  • fezagezgini_4  (07.08.20 23:16:35) 
E ticari bir platform 4 farklı kişi kullanın mı diyecek?
Şu an için göz yumuyorlar çünkü paylaşılan bir hesap onlar için potansiyel bir hesap oluyor. Ben paylaşımlı hesapla başladım artık sadece ailemle kullanıyorum mesela.
İleride problem olacak bir noktaya gelirse konuyu çözebilirler. Çünkü vpn konusunu bile çözmüş adamlar. Parayla her sorunu çözebilirler.
  • ozdek  (07.08.20 23:19:56) 
net bir şey dememesi çakallık. neden 4 kişi değil de 4 cihaz? yarın "biz 4 cihaz derken 1 kişiye ait olan pc, telefon, tv, bilmem ne demek istemiştik. 4 farklı kişi dememiştik." deyip işin işinden çıkarlar. atıyorum mahkemede mesela. abd'de oluyor ya böyle garip davalar...


  • ya ben lan neyse  (07.08.20 23:20:30) 
Spotify bu konu ile ilgili net bir kural getirdi ama o da ihlal ediliyor gayet. Kontrol etmeleri zor bir durum çünkü. Ben senenin iki-üç ayinı yurtdisinda olan ailemin yanında geçiriyorum ve bu süreten turkiye'deki netfliximi de kullanıyorum mesela. Şimdilik onlar için sorun olan bir durum değil ki biz de 5 ayrı evde kullanıyoruz yıllardır.


  • fraise  (07.08.20 23:28:21) 
nereden baksan mantıksız.

"'biz 4 cihaz derken 1 kişiye ait olan pc, telefon, tv, bilmem ne demek istemiştik. 4 farklı kişi dememiştik.' deyip işin işinden çıkarlar."

bir kişiye ait dört cihaz demek istedik diyip işin içinden sıyrılacaksa, o bir kişi dört cihazı aynı anda mı kullanmalıydı yani? biri bana açıklayabilir mi? 4 farklı kişiden bahsetmiyorsa, tek kişi aynı anda dört farklı cihazı yan yana dizip, dört farklı içerik açıp, aynı anda dördünü birden mi izleyecek? yani madem dört farklı kişi kullanmayacak, AYNI ANDA dört ayrı cihazı kim kullanacak? az önce dediğim gibi dört ayrı cihazı yan yana dizip, tek kişi aynı anda dört farklı içerik mi izleyecek? AYNI ANDA izlemeyecekse bırak dördü, yediyüzelli ayrı cihazda bile tek şifre kullansa olmaz mı? nedir "aynı anda dört cihaz"ın esprisi?

"aynı ev içinde dört farklı aile üyesi" bile kast ediliyor olsa, yine de her profilin ayrı şifresi olmamasını bir türlü anlayamadım. anam, babam, eşim, çocuğum, kardeşim bile olsa, niye herkes birbirine özel olan profiline aynı şifreyle girip ne izlediğini görebilsin ki? en ossuruktan mevzuda bile diğer kişinin anan baban eşin çocuğun olduğuna bakılmaksızın en ufak bilgi paylaşılmıyor, ayrıca kanunen yasak. yani git reşit olan oğlunun kredi kartı borcunu ödemek iste mesela, sana borcunu söylemiyorlar. kan tahlilimin sonucunu kardeşim alsın diyorsun, veremeyiz kendin gel diyorlar. ama aynı evde herkes birbirinin ne izlediğini tek şifreyle görebiliyor maşallah. niye madem?

birbirini tanımayan dört kişi yasak ama göz yumuluyor ok. birbirini tanıyan, hatta aynı evde yaşayan dört kişinin mahremiyeti yok mu? tanıyınca problem kalkıyor mu?

nedir bunun mantığı, üye olduğumdan beri anlayamadım.
  • kibritsuyu  (07.08.20 23:40:32 ~ 23:48:36) 
aynı anda dört cihaz konusunda @kibritsuyu haklı.

@kibritsuyu, profillere ayrıca pin ekleyebiliyorsun, böylece anan baban kardeşin ne izlediğini görmüyor. Spotify'ın aile hesabı bağlama yöntemi daha mantıklı tabii yine de.
  • kobuzchu kiz  (08.08.20 00:19:11) 
[]

70 bin liralık gram altın nereden alınır?

en güvenli olarak. fiziki altın.

ben değil.


 
Herhangi bir kuyumcuya gidip külçe olarak alabilirsiniz


  • olaylar olaylar  (05.08.20 21:08:51) 
izmirdeyseniz yardımcı olurum


  • alaimisema  (05.08.20 21:19:09) 
bulunduğun ilin kuyumcular odası fiyatlarını öğreniyorsun. örneğin izmir için www.ikd.sadearge.com linkinden anlık görebilirsin.

alacağın altın sertifikalı 995/1000 has altın olmalı. nadir gold veya iar marka olanlardan ambalajı ve sertifikası açılmamış olanlardan alacaksın. altın gramajları 0,5,1,2,5,10,20,50,100gr olarak satılır. eğer amacın yatırımsa, 1 adet 100gram altında, 100 adet 1 gram altına göre pazarlık ihtimalin daha çoktur (kuyumcular genelde gram bazında oda fiyatlarının üstüne 3-5tl eklerler, pazarlıkla bunu geri alma imkanın olur) bundan dolayı altını olabildiğince büyük külçelerle almaya çalış.

bir kağıt bir defter alıyorsun etrafındaki 8-10 kuyumcuyu dolaşıyorsun. bu has altınlar için alış ve satış fiyatını soruyorsun, deftere o anlık kuyumcular odası fiyatlarını yazıyorsun ve kuyumcunun verdiği fiyatları yazıyorsun. diğer kuyumculara hızlıca gidip aynı işlemleri tekrarlıyorsun. 8-10 kuyumcu gezince defterde kuyumcular odasına göre en düşük fiyatı kim verdiyse gidip pazarlığa oturuyorsun.
  • krtkartal  (05.08.20 22:42:36 ~ 22:44:30) 
kuyumculara ne zaman sorsam fiyatı yüksek söylüyorlar. döviz bürosundan da sormanızı tavsiye ederim.


  • lovemyself  (05.08.20 22:58:17) 
Kuyumcuya gidip
Teneke altın olarak altın almak istediğinizi belirtirseniz, makas farkından en az etkilenirsiniz.

  • derleme  (05.08.20 23:39:31) 
buradan bi bilgi al.
www.iar.com.tr

  • seyduna6687  (06.08.20 10:12:02) 
[]

istanbul sözleşmesi - eşcinsellik

istanbul barosunun Türkçe pdf dosyası ile wikipedia ya baktım göremedim. ne diyor ki eşcinseller hakkında bu sözleşme?




 
"Her yönelim" ifadesini dediği için lgbt+ ları da hukuki olarak koruma altına alıyor, şiddet karşısında devlete sorumluluklar yüklüyor bu sözleşme o yüzden


  • freebird5406_2  (03.08.20 20:52:48 ~ 20:55:14) 
dogrudan escinseller, lgbti bireyler ifadesi gecmiyor. iki cümle icinde, şiddet konusunda devlet önlem almakla ve takip etmekle sorumludur derken tüm cinsel yönelimler diyor.

bir de istanbul sözlesmesinin türkce cevirisi bilincli olarak yanlis cevrildi. mümkünse ingilizcesinden okuyun.
  • proteus  (04.08.20 04:22:15) 
  • freebird5406_2  (04.08.20 15:26:22) 
“Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hâl, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir.”

bu sözleşmeye LGBT diyerek karşı çıkanlar aslında "cinsel yönelim" temelinde "ayrımcılık" yapılsın diyorlar.
  • burya  (04.08.20 15:32:31) 
hukukçu değilim.

kanunen birine şiddet uygulamak zaqten suçtur. ayrıca şiddetin gerekçesi olarak " ayrımcılık " ifade eden bir sebep sunularak/güdülerek yapılırsa istanbul sözleşmesi ve bu kapsamda yürürlüğü girmiş olan 6284(yanlış olabilir) sayılı kanun uygulanmalıdır deniyor.
haliyle devlet lgbt bireylerin de cinsel yönelimleri sebebiyle maruz kalabilecekleri mağduriyet durumlarının önüne geçmeli, ilgili mağduriyetin ortadan kaldırılması ve denetimi için gerekeni yapmalıdır diyor. lgbt bireyler var ve devlet varlıklarını kabul etmiş oluyor.
  • ete summera  (04.08.20 16:20:14) 
[]

SJW sorusu

1. SJW demek hakaret mi? bu kişiler kendilerine ne diyor?

2. bu kişilerin motivasyonu ne? (din, siyasi görüş, daha güzel dünya arzusu vs.)


 
bana nedense taaa antik yunandaki sofistleri hatırlatıyorlar. onlar da ekmeklerinin peşinde.


  • ron dennis  (02.08.20 21:49:03) 
SJW muhabbeti aslinda daha cok ABD ve bati demokrasilerinin icinden dogmus bir muhabbet, o yuzden burada kullanildiginda bazen egreti kaciyor.

Ben bir libertyen (Ay lav kapitalizm ay lav serbest piyasa) olarak SJW tayfasinin marksizm egilimini ve "x diyemezsin y diyeceksin" tarzi ifade ozgurlugu dusmanligini sevmiyorum. Oteki taraftan toplumdaki belli basli adaletsizlikleri de goz onunde tuttuklari icin saygi duyuyorum.

1- SJW kelimesi karsitlari icin hakaret, taraftarlari icin gururla tasidiklari bir unvan. Bazilari baska isimler de koyuyor kendilerine mesela "woke" da kullanilan bir terim.

2- SJW terimi cok genis bir skalayi kapsiyor. Ortak amac toplumdaki her turlu ayrimciliga karsi mucadele etmek ama aralarinda kanli bir devrim yapip milyonlari giyotine yollamak isteyen de var, el ele tutusup sarki soyleyip dans ederek gokkusaklari icinde yasamak isteyen de.
  • cleric  (03.08.20 10:29:56) 
olay aslinda amerika'da cikti, turkiye'de niye kullaniliyor ki degil. olay su ikisi:
1- asiri gereksiz sekilde duyar kasmalari, buluttan nem kapmalari, atiyorum gandalf zenci olsun diye cingar cikariyorlar. ya da satrancta beyazla baslamak zencileri dislamak diyorlar.
2- kendi gibi dusunmeyen herkesi fasist, irkci, homobofik vs ilan etmeleri. tek dogrularinin kendilerinin oldugunu sanmalari, asiri fanatik ve dolayisiyla hatta kendilerinin fasist olmasi.

dalga gecilmeleri ve nefret edilmelerinin sebebi temel baglamda bu ikisi.
  • baldur2  (03.08.20 11:07:34) 
[]

Bim ve A101'in buzdolabı poşeti çirkefliği

3 kurban bayramı buna şahit oldum. mahallemdeki a101 ve bim kurban bayramında kendi üretimi buzdolabı poşetlerini kaldırıp tavana kadar "koroplast" marka buzdolabı poşedi dolduruyor mağazalarını. (yüzlerce işte.)

kendi buzdolabı poşetleri 3.75 ve 100 adet. koroplast 3.75 ve 30 adet. koroplast poşetler kutuya tıkıştırılmış. daha kötü.

yok mu ülkede bunu denetleyecek yer? bimle a101 de düdüklemeyiversin bizi.

 
anlamadım ben pardon, şimdi siz bim ve a101 e neden kendi ürettiğin malları satmıyorsun kardeşim mi diyosun :D


  • paramolacak  (29.07.20 22:46:04) 
bayramdan 1 hafta önce kendi ürettiği ucuz malı piyasadan çekip bayramdan sonra tekrar piyasaya sürmelerinden şikayet ediyorum. kurban bayramında satışı fahiş artan ürüne 3 kat fiyat çekiyorlar.


  • ya ben lan neyse  (29.07.20 22:48:55 ~ 22:49:02) 
ee ne var bunda ? bu olsa olsa etik olmaz, istediği malı istediği vakit satar


  • paramolacak  (29.07.20 22:49:34) 
koroplast satmak yerine kendi mallarını satmak isterler, insanlar yığın yığın aldıkları için stoklarında kalmıyordur.


  • anais  (29.07.20 22:51:27) 
ucuzluk iddiası yalan o zaman. yanıltıcı reklam ve tanıtım yapıyorlar. ayrıca tek markanın tahakkümü var. rekabet kurallarına aykırı değilse lanet olsun zaten her yanımız at şeyi. bi buzdolabı poşeti kalmıştı düdüklenmediğimiz.


  • ya ben lan neyse  (29.07.20 22:52:35 ~ 22:56:40) 
@anais: yok hocam durum öyle değil. ben bazen günde 1 bazen 2-3 günde 1 buzdolabı poşeti alıyorum. bayramdan önce tamamen kesiyorlar satışı. sürekli aldığım yerden takip ediyorum. ayrıca tek marka her mağazayı ele geçiriyor. tek koroplast mı var ülkede? anlaşıyorlar işte. maliyet aynı fiyat 3 kattan fazla.


  • ya ben lan neyse  (29.07.20 22:53:59 ~ 22:54:48) 
O kadar çok alıyorsan marketle neden uğraşıyorsun.dışarıda fason yaptırıyorlar.a101 bursa pazarına ürettiriyor.internet satışı var mı bilmiyorum ama kendi dükkanları var sipariş verebilirsin.

Koronaplast sektörün lideri,yüksek siparişi kendi fason markaları karşılayamıyor olabilir..en yoğun talebin olduğu zamanda bundan istifade etmeleride beklenen bir şey.
  • duptıs  (29.07.20 23:06:58) 
market stokları satış adedini karşılamadığı için öyle yapıyorlardır. yoksa kendi imalatı olan poşetten her zaman için daha fazla kazanır. koroplastadan fazla kazanıyor olsa da zaten hep onu satar.


  • orpheus  (30.07.20 00:03:28) 
[]

Kahveyi saat kaçta içelim?

ben kahveyi keyif için değil de faydası ve enerjisi için içiyorum diyelim.

günde 1 su bardağı kadar içiyorum mesela.

en uygun saat hangi saattir?

aklıma işteyken yorgunluk hissettiğimde kullanmak geliyor 1 bardaklık hakkı.

yoksa sabah kalkar kalkmaz içsem gün boyu uyanık tutmaya yarar mı?

 
İlk başta uyanık tutar sonra bünye kahveye alışınca etki etmez, ben bi sürahi içsem bile bişey olmuyor artık. Fayda için içeceksen saatin bir önemi yok aç karna içme yeter bence


  • paramolacak  (27.07.20 19:09:14) 
Gün boyu etkisi olmaz. Ama biyolojik saatinizi takip edin, genelde gün içinde yorgun hissetmeye başlayadığınız bir saat olur, o saatte için mesela, o yorgunluk süresini daha rahat atlatırsınız.

Onun haricinde aç karnına içmeyin, çok zararlı. Bir de mesela ben yılda 1 ay "kafein reseti" yapıyorum. Yani günde yaklaşık 1 litre kahve içerim, yılda 1 ay içmiyorum, bu sayede kahvenin etkisi daha yüksek oluyor normal zamanlarda.
  • plutongezegendegilmi  (27.07.20 19:49:19) 
[]

Batı'daki Karenlik müessesesi ve Türk karenleri

düzenli olarak 9gag takip ederim. eminim ilk 4chan ya da reddit te çıkmıştır bu fenomen. Karen diye bir tip var ya internet aleminde. işletmelerde müdür çağıran, saçma teorilere inanan belli bir yaşın üstündeki kadınlar.

hani tespit gibi tespit derler ya. ben hayatımda yurt dışına çıkmadım ama bu karen ile ilgili tespitler neden bize bu kadar uyuyor?

burada "neden" sorusunu sormamın sebebi şu.

dünyada hangi dilin içinde doğarsa doğsun bebeklerin aynı sesleri çıkarması bunun biyolojik bir temeli olduğunu gösteriyor ya.

karen denilen kadın tipinde de biyolojik bir temel olabilir mi?

şu çok ünlü bir meme: i.pinimg.com

mesela bakın şurada da Türk kadın müdürü çağırıyor. videoda müdür çağıran tek kişi. youtu.be

ya da azra kohen okuyan kadınların profilini düşünün. bu kohen adlı vatandaş diş macunlarının beyne bilmem ne yaptığına takmış bir kadın bildiğim kadarıyla. tesadüfen tv'den öğrendim. hiç araştırmadığım için bilemiyorum ama başka teorileri de vardır belki. abd'deki karen denilen kadınların aşıların zararlı olduğuna dair takıntıları gibi aynı.

birkaç ortak yön daha söylemek isterdim ama hakaret algılanabilir.

lütfen bu kadınlara karşı nefret ya da önyargım olduğunu düşünmeyin. inşallah karen de hakaret falan değildir çünkü meme sitelerinde hep aile kategorisinde memeler var. eğer hakaret falansa söyleyin hemen sileyim duyuruyu.

ben bunun sosyolojik ve biyolojik temelini merak ediyorum. karen müessesesini belli bir gelişmişliğin üstünde olmak mı oluşturuyor? ya da bebek ve dil örneğindeki gibi beynin belirli bölgeleri yaşla birlikte aktive mi oluyor?

 
Karen dedigimiz hatun tipi Boomer + erken X jenerasyonu ozguveni tasiyor. Jenerasyonlarin butun ulkelerde birbirine benzemesi de donemlerin sosyolojik, politik ve ekonomik ozellikleri ile alakali.


  • cleric  (27.07.20 18:53:32 ~ 18:53:49) 
[]

Şimdi 10 entryi tamamlasam sıralamam kaç olur?

nick değiştirebilmek için şimdiki hesabımı silip sıralamaya baştan dahil olsam sıralamam yaklaşık ne olur?




 
45000+


  • angelus  (21.07.20 17:59:12) 
41.000 civarı.


  • derleme  (21.07.20 21:11:05) 
[]

Ziraat - başka şubeden para talebinde bulunsam kesinti oluyor mu?

maaş hesabımın olduğu şubeden başka bir şubeye gidip hesabımdaki tüm parayı istesem kesinti yapılıyor mu?




 
Bankadan bankaya göre değişir. Bireysel müşterilerde kesinti yapılmıyor olabilir. Bence sorabilirsin şubeye. Kesinti varsa bile çok olmaz. Maksimum 5-10 civarı filan


  • silah taciri  (17.07.20 08:21:13) 
[]

Açıköğretim psikoloji kavgası

yahu lisede ünv.de falan psikoloji dersi gördüm biraz. neden karşı çıkanlar direkt "tedavi edecek yetkin olmayanlar!" diye karşı çıkıyor? klinik psikoloji farklı bir şey değil mi? örgünde okuyanlar her gün hayvan deneyleri mi yapıyor? yok mu psikoloji okuyan, bir kere olsun hasta gördünüz mü 4 yılda? ya da deney yaptınız mı?




 
Ben psikolojik danışmanlık mezunuyum. Hem bireyle hem grupla psikolojik danışma uygulamalı yaptık. Hasta değil de danışan diyoruz yani. Ergenlerle danışma falan da seçmeli olarak vardı yine uygulamalı. Onun dışında psikolojik testleri de uygulamalı yaptık.

Yani biz yapıyorsak psikoloji okuyanlar da yapıyordur danışma diye düşünüyorum.
  • turkce konusan uzayli  (15.07.20 22:05:55) 
Evet, yaptık. Yukarıda söylendiği gibi hasta değil, danışan diyoruz biz. Hem uygulamalı derslerimiz var hem de stajlarımiz. Sunumlara ve bitirme tezine girmiyorum bile. Psikoloji acikogretimde okunacak bir bölüm degil. Acikogretimde okunmasini desteklemek halkın ruh sağlığını tehdit etmekten başka bir şey değildir. Şimdi uzun uzun anlatamayacağim, sözlükteki entryimi kopyalıyorum.

psikoloji gibi bir bölümü uzaktan bitirtmek demek ortaliga canlı bomba bırakmaktir diyerek karşı çıktığım eylem.

psikoloji, sadece kitap okuyarak, notları ezberleyerek bitirilen bir bolum değildir. eğitim boyunca hocalardan, stajlardan, ödevlerden, sunumlardan bir sürü şey öğrenirsiniz; bakış açınız değişir. bunları hiç bilmeyen birini acikogretimden mezun ederseniz çocuğunuzun anaokulundaki psikologundan, adlıyedeki görevli psikoloğa, hastanede görüşme yaptığınız psikoloğa güvenemezsiniz/ guvenmemelisiniz.

ruh sağlığı gibi önemli bir alanda bunu yapmak eğitim sisteminin ne kadar kokusmus olduğunu bir kere daha bize gösterir.

psikologlar daha özlük haklarını kazanamamisken bir de bunu yapmak, mesleği iyice itibarsızlaştırma anlamına gelir; kabul edilemez

edit: 'sosyoloji, işletme gibi bölumler de acikogretim de var, psikoloji niye olmasın?'diye eleştirenler olmuş. psikoloji eğitimini yukarıdaki saydıgim sebeplerden dolayı örgün egitimde almazsanız sağlam bir temeliniz olmaz/ olamaz. sağlam temeli olmayan bir psikolog kazara yüksek lisansını, egitimlerini bitirip de klinik psikolog + psikoterapist olursa bir terapi sırasında yaptığı hata yüzünden nevrotik sınırdaki bir danışanin psikotik atak geçirmesine bile neden olabilir, travmatik anılarını canlandirabilir; bu sınır bu kadar önemlidir. sagliktan bahsediyoruz burda. biz örgün eğitimden mezun olan çoğu psikoloğun yeterliliğini sorgularken, meslek odasi isterken temelinin sağlam olmadığını kesin şekilde bildigimiz birinin bu mesleği yapması çok tehlikelidir. üstelik seans odasina gitmeye de gerek yok; anaokulunda açık öğretim mezunu bir psikolog çalışırken çocuğunuza yaklaşımı ile travma yaşamasına da neden olabilir. yeterlilik, etik çok önemlidir.

edit2: gelen mesajlar üzerine bir ekleme daha yapma ihtiyacı duydum. 'yurtdisindaki çoğu okulda uzaktan eğitim var, burda niye olmasın?' denmiş. o okullardaki uzaktan eğitim kavramı ile bizimki bir degil. bizde de hocalar odevler, makaleler gönderecekse ve bunlarin kontrolu saglanacaksa, haftalık videolu eğitim verecekse, stajlar zorunlu olacaksa, sunum dönemleri olacaksa buyursun yapsınlar. ama bizdeki acikogretim anlayısının slayt okuyup, testten şıkları işaretleyip bitirmekten ibaret olduğunu hepimiz biliyoruz maalesef.
  • fraise  (15.07.20 22:14:44 ~ 22:16:20) 
+fraise

psikoloji mezunuyum.
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (15.07.20 22:36:40) 
halkın ruh sağlığına karşı alınacak önlem öncelikle meslek yasası ve caydırıcı cezalar. psikolog unvanıyla kamu sağlığını doğrudan ilgilendirecek şekilde çalışacak kişilerde teorik ve pratik yeterlilik aranması kadar doğal bir şey yok. ama bunun yolu bir bilim olan psikolojiyi bir iş sahasına indirgeyip onun üzerinden eğitimi şekillendirmek değil.
bu arada açılmasını sevinçle karşılayan bir sürü sözlük entrysi var, "hep ilgi duyduğum, merak ettiğim" diye başlayan, çalışan insanlar var, hayatlarına evinde devam etmek zorunda ve gerçekten psikoloji bilimiyle tanışmaya ihtiyacı olan insanlar var. bu insanların "aç kitap oku" demek yerine sistemli bir şekilde iyi bir müfredatla psikolojiyle tanışması da toplum sağlığı için çok büyük bir kazanımdır. ama bunların hiçbiri umursanmadan karşı çıkılıyor ve karşı çıkan herkesin derdinin de toplum sağlığı olduğuna inanmıyorum açıkçası.
burada yazan duyurucuları hedef alarak söylemiyorum bunu, yanlış anlaşılma olmasın.
  • not dark yet  (16.07.20 00:01:49 ~ 00:07:51) 
Mor bembombom+1 demeye geldim tekrar. Eksigi yok, fazlasını söylemiş.

Yandal eğitimi gibi bir acikogretim programı açacaklarsa bunu en başta ben desteklerim; bazı derslerimizin hem diğer meslekler gruplarında çalışanlara hem de psikoloji bilimine sahiden merak duyanlara katkısı olacağını düşünüyorum, keşke bu şekilde yapsalar.

Ama iş direkt bir psikoloji bölümü açıp, mezun ettikleri kişilere psikolog unvanı vermeye geliyorsa bana karşı çıkıyorum zira ucu tehlikeli bir noktaya çıkıyor. Henüz orgun egitimddn gecip lisans eğitimini tamamlamış bir psikolog bile yetkin değilken, bir de slayt okuyarak bu eğitimi aldıklarını düşünenlerin alan ihlali konusunda neler yapabileceklerini tahmin etmek zor değil.

O yüzden buna sadece biz psikologlar değil, toplumun her kesimi karşı çıkmalı. Yurtdisindaki gibi bir uzaktan eğitim programı yapılmadikca nitelikli mezun vermeleri mümkün değil.
  • fraise  (16.07.20 01:50:16) 
[]

NFC ile su alınabilir mi?

Eskişehir'de sayaçlar kartlı. su bitince gidip atm gibi bir şeyden su alıyoruz.

nfc ile olur mu bu işlem? ona göre telefon alayım.


 
eğer atm gibi şey dediğiniz alet temassız kredi kartı destekliyorsa nfc ile de olur.

ama telefonda nfc olması yeterli değil aynı zamanda banka uygulaması bu işleme destek veriyor mu ona bakın.

maximum kartlar ile maximum uygulaması kullanılarak nfc ödeme yapılabiliyor mesela.
  • aziz dostum jack  (09.07.20 22:50:19 ~ 22:51:07) 
eskişehir'deki kartlar çipli değil miydi? yıllardır orada yaşamıyorum belki unutmuşumdur ama eskart doldurup tramvay validatörlerinden geçerken kullandığımız gibi temassız değillerdi. bakiye yüklemek ya da kullanmak için makineye iyice sokuşturmamız gerekiyordu kartı.

sanırım nfc değiller.
kaldı ki, eğer olsa bile, sadece fiziksel yeterlilik yetmez. dendiği gibi ona uygun geliştirme yapılması gerekir ki bunun olduğunu sanmıyorum.

ancak cep telefonu nfc özelliği ile ödeme yapılabiliyor. belki tramvaylarda da kullanılabilir ya da eskart yüklemek için kullanılabilir.

edit: atm gibi şeye para koymak yerine telefonu dokundurmayı dediniz galiba soruda, ben farklı anladım. öyle de olmuyordu en son.
  • biseysorcaktim  (09.07.20 22:56:41 ~ 22:59:08) 
Eskişehir su veya doğalgaz için böyle bir şey mümkün değil. En başta o kartlar RFID olmaması lazım.


  • cursor  (09.07.20 22:56:58) 
[]

Kedi burada neye kızmış olabilir?

anladı mı acaba?

sesi açınız.

9gag.com

 
Kediler sorgulanamaz canlılar olduğu için ne yapsa yeridir.

Uzun süre belli pozisyonda tutunca kıvranıyorlar kaçmak için önce, izin vermezsek önce tıslama sonra pençe.
  • masseter  (09.07.20 19:53:39) 
Karın bölgesinden tuttuğu için rahatsız bir durumda zaten. Kaçamayacağını anlayınca pençeyi vuruyor aslan.


  • himmet dayi  (09.07.20 20:06:02) 
@himmet +1

çocuğun tutuş pozisyonu ile alakalı. videonun başında biraz debeleniyor zaten. baktı olmuyor çakıyor pençeyi. muhtemelen nefes almakta güçlük çekti veya canını acıtacak bir pozisyonda tuttu çocuk.
  • syozkn  (10.07.20 00:47:11) 
[]

Ziraat çalışanı yerime imza atmış olabilir mi?

bugün sabah, maaş kartımı almak için ziraat bankasına gittim. kartımı aldım, alırken özellikle "internet bankacılığı açık değil mi? imzalamam gereken yer var mı?" diye sordum.

adam "açık direkt kullanabilirsiniz." dedi.

eve geldim, kapalı... şubeyi 9 kere aradım, 9.da telefonu açıp işlemi yapan arkadaşa bağladılar . "gün içinde gelebilir misiniz imza var." dedi. "yok." dedim. adam da "tamam benim hatam. 5 dakika sonra kullanabilirsiniz internet bankacılığını." dedi.

imzayı duyunca kıllandım, az önce yine aradım "bak yarın sabah geleyim imza lazımsa" dedim. baya da üsteledim. adam "yok yok gelmeyin gerek yok teyitleştik sizle" dedi.

e ben daha önce 3 defa maaş kartı aldım başka zamanlarda (biri yine ziraat'ti) hepsinde 10 sayfa falan kitapçık imzalıyorduk. benim imzam çok basittir. adam benim yerime imza falan mı attı ki?

bu arada kartı alırken tek sayfaya internet bankacılığıyla alakasız bir imza atmıştım. adamda o kağıt. imzamı gördü yani.

 
Çalışanın o riski alacağını sanmıyorum. Muhtemelen imzaya gerek kalmayan bir olay olduğunu sonradan idrak etti. Gün içinde gelemiyorsanız da adamlar pekala müsait bir zamanda gelin diyebilirlerdi.


  • elektr10  (07.07.20 16:46:49) 
öyle şey olmaz. imza gerekse gel at der.


  • alicandan  (07.07.20 16:47:44) 
e adam önce "imza lazım" deyip sonra neden çark etti?


  • ya ben lan neyse  (07.07.20 16:49:04) 
Ziraatin formlarını bilmiyorum ama çoğu bankada normal imzaladığınız kağıt üzerine iki tane tik atılacak kutu oluyor. İnternet bankacılığı kullanmak istiyorum / telefon bankacılığı kullanmak istiyorum diye. Bu belge genel müdürlüklere taranır, oradaki personel açar internet bankacılığına. İmza atmasa bile tik atmıştır.
Yerine imza atanların akıbeti genelde iş akdi feshi oluyor. Tik gibi kolay taklit edilebilecek işaretlerde ise, mürekkep ve kalemin kağıda uyguladığı basıyı kıyaslıyoruz. Onda da usulsüzlük tespit edilirse, onda işini kaybeder.
Bu bilgiler ışığında nasıl tepki vereceğiniz size kalmış. Böyle küçük oyunlara giriyorsa, ileride daha büyüklerini yapar.
  • irene  (07.07.20 16:50:33) 
@irene öyle bir tik yoktu.

bir de dostlar "internet bankacılığını açtırmak için en yakın şubeye gidin" diyor müşteri hizmetleri. imza yoksa neden gidiyoruz en yakın şubeye?
  • ya ben lan neyse  (07.07.20 16:51:28 ~ 17:00:57) 
İnternet bankacılığını açtırmanın iki yolu var zaten. Ya şube, ya çağrı merkezi. Şubeye gitmeden yapacağınız her işlemde telefonunuza kod gelir zaten. Kod gelmediyse, siz de gitmediyseniz imza atmış olma olasılığı yüksek. Yani bunu o kadar çok yapıyorlar ki ben şaşırmıyorum bile artık.


  • irene  (07.07.20 17:08:59 ~ 17:25:04) 
banka/şube ismi vermeyeceğim, acil nakit ihtiyacım vardı ve şubeye gittim. tapu alım-satım vergisi ödeyecektim. parayı alıcam, dekontu imzaladım, görevli sizin imzanız bu değil dedi. bu kardeşim diyorum, hadi imza benim değil, kimlik kimin kimliği o zaman falan... ekrandan gösterdi, sizin imza bu diye. hani müşterilerin eksik bilgileri oluyorya, bana mesaj geliyordu, şubeye gelin diye ama başka şehirdeydim ve internet şubesinden tüm işlerimi yapıyorum salla diyordum. benim de imzam eksikmiş herhalde kendi kafalarından bir şey atmışlar. ona benzeterek imza attım. herif iki kere düzelttirdi falan deli etti beni. parayı vermeyecekti...


  • malheiros  (07.07.20 22:45:21) 
Benim hatam dediyse yapmış olabilir.


  • Unde bach canim  (08.07.20 00:44:36) 
[]

Dekont olayı ne oldu?

ben masaüstünden internet bankacılığıyla fatura ödeyip dekontu mail adresime yolluyordum. şimdi bitti mi o olay? aynen devam mı?

teşekkürler.


 
benim anladığım , bankalar dekont olsun, ekstre olsun kafasına göre göndermeyecek. kredi kartı borcunuz yine mail olarak gelecek, sadece ekinde ekstre olmayacak, sizin websitesine girip talep etmeniz gerekecek. aynı şekilde dekontları da sizin websitesine girip talep etmeniz gerekecek. siz talep edince email olarak gönderebilecekler.


  • co2s2  (07.07.20 11:59:07) 
ben hala mailime eskisi gibi dekont gönderebiliyorum ve hiç sorun olmadı. 1 temmuz değil miydi başlangıç tarhi?


  • foolrules  (07.07.20 13:37:56) 
@co2s2 +1

talep etmeniz halinde gönderebiliyorsunuz. vatandaşın iyiliğini gözeten yasalar görmeye pek alışık o yüzden altında bir bit yeniği aradık. ama durum, mail üzerinden bilgilendirme yapılmasının kısıtlanması, bunun yerine internet bankacılığı üzerinden görüntülemenin yapılması üzerine. siz istediğiniz takdirde email alabileceksiniz.
  • biseysorcaktim  (07.07.20 13:42:37) 
[]

90'larda saldırıya uğrayan kadın muhabir kimdi?

yanlış hatırlamıyorsam kadın sokakta haber yaparken kot pantolon giydi diye adam kadını saçından tutup yere vurmuştu.

95-99 arası bir yıl. bu gazeteci kimdi?

şu geliyor aklıma: cdn.yeniakit.com.tr

 
  • tabudeviren  (04.07.20 21:47:47) 
Aliye Çetinkaya vardı, Konyada saldırıya uğramıştı. Ama sanki daha yeniydi. Sizin dediğiniz olayı da hatırladım gibi ya..


  • primetime  (04.07.20 21:49:23) 
Tabudeviren +++1 Sincan'da olmuştu hatırladım şimdi.


  • primetime  (04.07.20 21:50:59) 
geçenlerde atın saldırdığı bir muhabir vardı


  • kelepir  (04.07.20 22:53:37) 
[]

Sidik dökülmüş gibi sarı tuvalet kağıdı

marketten alıp eve geldiğimde fark ettim.

orta kalite bir marka.

hani güneşte bekleyen gazete kağıdı sararır ya. onun gibi yer yer sararmış. ama güneşte kalmamış, belli.

acaba deposunda kedi-köpek falan mı işedi?

üretim aşamalarında falan mı olabiliyor böyle?

 
Sararması normal su yemiş bu ürünler kolay eriyip dağılması için üretildi hassaslar, heleki 3 katlı değilse


  • protrek  (04.07.20 19:31:19) 
eğer kabarma varsa su, değilse güneş. başka bir açıklaması olamaz.

su döküldüyse az buçuk kabarması lazım.
  • blue eyes white dragon  (04.07.20 19:50:56) 
[]

Evlenmezsem ileride pişman olur muyum?

32 yaş e

şu anda böyle bir düşüncem yok. aday da yok. en fazla görücü usülü olur. gidip eş arayacak bir tip değilim çünkü beceremem.

var mı mesela yaşı benden büyük olup pişman olan.

ne bileyim yaş geçiyor, sağlık güzellik gidiyor; 40'ta çocuk olsa "keşke daha erken olsaydı" derim eminim.

teşekkürler.

 
bence canlılar olarak esas hedefimiz kendini gerçekleştirmek. evlenmezsen pişman olabilirsin tabii ki ama evlenince pişman olma olasılığın da çok yüksek. iş yerindekiler aklıma geliyor hep; sızlanıp dururlardı çocuktan, evlilikten. iyi taraflarını da yaşıyorlardır elbette.

içine sinmeden evlenmeyeceğine göre bence bunları boşuna düşünme. aday olunca hislerine bakarak karar verirsin.

naçizane fikrim budur.
  • durme  (03.07.20 23:17:29) 
Naparsan yap, evlenmek için evlenme.


  • epistemic_regress  (03.07.20 23:28:48) 
evlenmek evli olmak için değil, sevdiğiniz insanla hayat arkadaşı olmak için yapılacak bir şey.
33 yaşında öylesine evleneceğinize, varsın 40'ta evlenin ama mutlu olun, neşeli olun, sevin, sevilin.
yani doğru yaş değil, doğru kişi var.
bazı şeyleri olduğu haliyle kabul etmek lazım.

ki bilemezsiniz, belki bir yıl içinde evlenirsiniz.
bunlar belli olmayan şeyler.

tabii bunlar subjektif konular ama kendi deneyimlerim ve çevremden ya da ailemden gördüklerim sonucunda böyle bir fikir oluştu bende.
  • blatta hiberna  (03.07.20 23:36:05 ~ 23:36:47) 
31e b burada, yurt dışına çik Avrupalı ya da Amerikalı bir eş bul
Evlenmek için evlenme

  • howfaristhesky  (03.07.20 23:44:30) 
[]

Evde mobilyanın çıkmış vidası parmağımı derince deldi aşı olayım mı?

6 yıl önce aşı olmuştum.

sırf şu kaza sebebiyle aşı olmalı mıyım?

edit: paslı değil. mobilya 5 senelik.

 
Paslı değilse olma bişi olmaz


  • olaylar olaylar  (30.06.20 19:22:35) 
1 tetanoz illa pasta olacak diye bişey yok.

kumda, tahtada, toprakta ve aklına gelmeyen bir sürü yerde olabilir.

tetanoz aşısına bağışıklık kazanmak için yanlış hatırlamıyorsam farklı zamanlarda 4 defa aşı olmak gerekiyor.

yani ilk oldun, 6 ay sonra tekrar oldun, ondan bilmem kaç zaman sonra 1 defa daha oldun, sonra 1 defa daha oldun.

aşı kartı falan vermişlerdi oradan aklımda kalmış.
  • hem şişko hem deli  (30.06.20 19:25:09 ~ 19:25:51) 
gerek yok. her metalle bir yerini kesen hastaneye gitse oo. toprak içinde kalmış paslı cisimlerde oluyor genelde. rahat ol.


  • glamdr1ng  (30.06.20 22:46:44) 
tetanoz için doğrudan toprağa temas olması gerekmekte. Hastaneye gidip durumu anlattığında gerek yok deyip yollayabilirler.


  • silah taciri  (01.07.20 00:20:03) 
Gerek yok+1


  • antihero  (01.07.20 01:17:01) 
Ben de gerek yok diyeyim de iyice rahatla, evdeki paslı birşeyde tetanoz mikrobu olmaz.


  • John Bloor  (01.07.20 11:29:13) 
[]

2500'e kadar telefon

oyun 0.

internet youtube en çok kullanılıyor. kamera ayda 3-5 kez iç ortamda.

önerilerinizi istirham ediyorum.

teşekkürler.

 
Size şarj lazım, xiaomi note 8 ya da lenovo’ya yönelebilirsiniz


  • usudum ustumu ortsene hande  (29.06.20 12:59:04) 
xiaomi redmi note 9


  • nahtoderfahrung  (29.06.20 13:52:23) 
[]

Fobi tedavisi

burada söylersem linç yiyeceğim bir fobim var.

dışarı bile çıkamıyorum neredeyse.

zaten piknik, park gezmesi 0.

işin garibi olması gereken de bu gibi geliyor ama kendime ve aileme zaman zaman illallah geliyor.

eğer ilaç falan kullanacaksam hiç girmeyeyim ama çare arıyorum.

not: korona vs. değil.

 
Psikoterapi ile fobilerin üstesinden geliniyor diye biliyorum. Psikolog desteği alabilirsiniz.


  • kostüm çok güzel prenses misiniz  (28.06.20 21:55:01) 
kedi mi?


  • not dark yet  (28.06.20 22:02:18) 
Söyle söyle, kızmayacağız. Sonuçta bu bir fobi, nefret değil.
Mesela ben uçan böcek, arı, güve vb’den ölümüne korkuyorum ama kedilere köpeklere sarılıyorum. Uçanları asla öldürmem, öldürülmelerine müsaade etmem ama bulunduğum yere gelince orayı bağrış çağrış terkederim.

Terapiyle yenebilirsin. Şu aralar çoğu terapi online gerçekleşiyor evden çıkmadan halledersin(*swh)
  • megalomaniac  (28.06.20 23:23:41) 
[]

Siperlikler eczanede satılıyor mu?

bir de paket içinde mi satılıyor? poşetli falan?

virüs önlemi için takılanları soruyorum.


 
Marketlerde bile var


  • all girls dream  (28.06.20 19:34:37) 
1 ... •5678910111213   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.