Ekşi Duyuru

Çoğu özel sigorta psikiyatriyi karşılamıyor. Karşılayanlar da var elbette ama önce onu kontrol edin.
Karşılıyorsa Türkiye Sigortayı arayıp anlaşmalı hastane ve doktorların listesini isteyin.

bildiğim kadarıyla hiçbiri karşılamıyor. sadece 1 seans onu da sigortayı arayıp onların yönlendirmesine göre gidiyorsun.

mecideyeköy türkiye hastanesine bakın :)

Bizim sigortada psikiyatri için para ayrılmamış :(

elazığ 2 sene öncesine kadar aşırı öneriliyordu, 2 kişi tanıdım orda bu ameliyatı olan çok iyi bakıldıklarından bahsetmişlerdi,
açıkçası doktordan doktora çok değişiyor bu süreç, özelde 2 farklı doktorda olan tanıdıklarım çok farklı süreçler yaşadılar, sleeve oldu ikiside ama biri 7 gün kaldı biri ertesi gün çıktı, doktorun kullandığı ameliyat malzemeleri çok önemliymiş sonrasındaki rahatlık için, tabi birde doktorun tecrubesi.
koray tekin'i araştırın bütçe elverirse

Son dönemde kendim de dahil birçok insanda aynı yakınmayı görüyorum. Maddi zorluklar ve ülke gidişatını düşüne düşüne, sosyal medya hariç eğlencemiz kalmadı. Sosyal medya da odaklanma sorununu yüze katladı. Ben instagram hesabımı kapattım. Twitterda sadece fake hesap kullanıyorum sevdiğim birkaç hesabı okumak için. Kendi kendime rutin oluşturmaya çalışıyorum, her gün kitap okuyorum mesela ama çok az bir sayfa sayısı kadar. her gün az da olsa spor yapıyorum. Bu gibi bazı aktiviteleri rutine dönüştürerek keyif almaya çalışıyorum. Beyni uzun vadede iyi sonuç verecek aktivitelere alıştırmak lazım. sosyal medyada olduğu gibi dopamin kısa süreli hazza yol açtığında hepimiz zombiye dönüşmeye başlıyoruz.

dahiliye / sağlık ocağı -> kan tahlili

sonuçlara göre demir + immuneks + b12 takviyesi.

başıma geldiği için biliyorum, kabul etmesi zor olsa da iyi beslenemiyoruz bugüne kadar takviyesiz nasıl yaşadım bilmiyorum meğer herkes takviye vitamin vs. alıyormuş.

aydogan +1

bizim kulturumuzde, yemek yapma seklimizle beslinlerin besleyiciligi cok azaliyor.
Ama isine odaklanabiliyorsan belki de yalnizca diger aktiviteler sikici geliyordur. Aslinda problem odaklanma problemi degildir.

Fazla masturbasyon ve porno izlemekte odaklanma sorununa yol açar.

Anlattıklarınıza göre güneş lekesi gibi (umarım değildir) çünkü sıkıntılı bir durum, kesin bir çözümü yok, makul çözümler pahalı... Bence bir doktora gidin mutlaka.

lazer tedavisiyle silinebiliyor bu tarz günes lekeleri

Ben geçirdim. Ameliyattan sonra 15-20 gün korseyle geziyorsun. bir süre ağrı oluyor. 2 türlü yapan var birisi memeyi kesip direk yapıyor o zaman estetik durmuyor. Kimisi de yan taraftan yapıyor. O zaman estetik oluyor.

Yani ben ergenken takıntı yapıp da olmuştum. Bir göğsüm diğerinden daha şişkindi. Şimdiki aklım olsa hiç girişmem. Hem çektiğin zahmete değmez çünkü 2 hafta korseli gezmek ve ağrı çekmeye gerek yok. Hem de bazen sonuçlar istediğin gibi olamayabiliyor.

Eğer olacaksan kışın ol. Yazın sıcakta korse işi zor olur.

Bro soruna tam cevap olmayacak o nedenle tik vermezsen seni anlarım :) ama söylemeden geçemeyeceğim: Jinekomasti tek başına bir hastalıktır değildir, jinekomasti bir sonuçtur. Yani sen şişmanladığında hormon üretimin bozulur testosteronun östrojene sentezlenir bu da jinekomastiye neden olur, yani burada asıl problem jinekomasti değil senin östrojen salgılıyor olman, kilo verdikten sonra sistem düzelmediyse, yani kendi kendine geçmiyorsa sen ameliyat olduktan sonra da jinekomastin tekrarlayabilir, o nedenle evvela hormonlarına bi baktır ne var ne yok, ameliyatı sonra düşünürsün. Ben bu ameliyatı olup sonra tekrarlayan kişiler biliyorum, aklında bulunsun.

Ameliyat olduktan sonra jinekomasti tekrarlamaz, meme dokusunu alıyorlar çünkü.
düzeltme : hormonel büyüme mevcut ise

Geçenlerde 3 nokta operasyonu ile jinekomasti ameliyatı yapan bir doktor görmüştüm bir araştır istersen, daha az çile çekiyorsun.

Meme dokusunun alınma olayı glandüler tip jinekomastilerde olur, o da eğer kadın tipi bi memen yoksa memenden süt gelmiyorsa öyle bir ameliyat yapılmaz. Kilo fazlalığı nedeniyle Jinekomasti olmuş birinin meme dokusunu alan bi doktora denk gelirseniz diplomasını kontrol edin ne olur ne olmaz kıymık battı diye hastanın parmağını da keser.

Ameliyat tespitinden önce ultrason ile bölgenin yapısı incelenir. Göğüsteki büyüme yağ dokusu sebebiyle oluşmuşsa sadece yağlar alınır meme dokusuna ellenmez, eğer hormonal sebeplerden dolayı meme dokusu da büyümüşse ona da müdahale edilir. Burada jinekomastinin oluşum sebebine bakılmalı. Ben hormonel sebepleri dahil ederek cevapladım. Esas alınacak ultrason sonucudur.


Meme dokusu büyümüşse ve doktor sadece yağları alırsa jinekonun tekrarlaması kaçınılmaz bu sebeple operasyonu yapacak doktor meme dokusunu dikkate alır.

Daha önce doktora gittim endokrine gönderdiler hormonlar normal düzeyde çıktı. Ultrasona gönderdi doktor orda da normal ölçülerden biraz büyük çıktı. Ondan sonra istersen ameliyat ederiz dedi. Bende yağ yok tamamen meme dokusu

Vantilatörler havada toz ve polen dolaştırabilir, bu da bazı kişilerde alerji tetikleyebilir. Vantilatör kanatları bir başka istenmeyen toz kaynağıdır. Bu alerjenleri solursanız burun akıntısı, boğaz kaşıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma veya solunum güçlüğü gibi semptomlar yaşayabilirsiniz.

Evet onları da yaşıyorum :/ teşekkür ederim ama bu alet çıplak ufak bir şey. şundan: encrypted-tbn0.gstatic.com

bunun üstünde bir şey toplandığını pek sanmıyorum ama sanırım ortamdaki havayı tek bir yere yağunlaştırdığı için oluyor.

ama ortamdaki havanın içindeyim, normal oturunca bir şey olmuyor. çok hassasmışım demek ki :/

3 doz yaptırdım, hayatımda aldığım en güzel karar. Hiçbir yan etkisi olmadı, üstüne kendimi son yılların en çok yayılan cinsel hastalığından korudum.

gardasil 4 ve 9 olmak uzere iki cesidi var. mumkunse 9 u olun ki daha cok virus tipine bagisiklik kazanin

Ben önlem için gardasil 3lü olmuştum. 9 o zaman tr’de yoktu. 25 yaş altı kadınlarda koruyuculuğu en yüksek. Erkeklerde bu oran düşüyor ama hiç yoktan iyidir tabii.

2 ay - 4 ay gibi aralıklarla yapılıyor, hiçbir ağrı sızı olmuyor. Öncesinde eczaneleri arayıp aşıyı getirtmeniz gerekiyor ha deyince bulunmuyor.

Gardasil 4 ve 9 olmak üzere 2 tipi var. Türkiye’de eczanelerde 4 olanı bulabiliyorsunuz. 9 olanı ise Türkiye Eczacılar Birliği aracılığı ile getirtebilirsiniz. Ben 9 olanı getirtmiştim.

TEB aracılığı ile getirtmek istediğinizde whatsapp hatına talebinizi yazıyorsunuz. Sizden Gardasil 9 reçetesini ve o günün kuruna göre aşı bedelini hesaplarına yatırmanızı istiyorlar. İsterseniz 3 aşıyı birden getirtip buzdolabında saklayıp, ilkini olduktan sonra, 2-6 ay aralıklarla diğer aşıları olabilirsiniz. Tekrar tekrar uğraşmamak için öyle yaptım. Özel hastanede sorgusuz sualsiz aşıyı vurdular. Aşılar, birliğe geldiğinde mesaj atıyorlar, Fatih’deki ofislerine gidip alıyorsunuz. Aşıları buz aküsü ile beraber teslim ediyorlar. Aşıları teslim almaya giderken reçetenizi, kimliğinizi götürmeyi unutmayın.

Kaç lira bu aşırı kardeşim?
Adım adım nasıl yapılır anlatır mısınız?

Teb’in whatsapp hattına +90 539 220 70 02 yazıp detaylı bilgi alabilirsiniz.

Ben gecen sene bu zamanlarda 45 bine anlasmistim. 70 bin pahalı degil sanirim o yuzden su an icin.

Ben 4 haftada 1 kontrole gidiyorum.

Kullanilacak plaklar arasinda fark var mi? Fark yoksa ortodontist acisindan nasil bir fark olur bilmiyorum ama ikisi de ortodontistse ve plaklar aynıysa ucuz olan da secilebilir.

Invisalign mı? O hadi basılıp Abd'den Meksika'dan falan geliyor (yıl başında 40 bine anlaştım) başka bişeyse bilmiyorum.

6 plak verip sonra kontrol ediyor benimki.(6 hafta) Toplamda 23 olacak. Kişiye göre o son sayı değişir.

evet invisalign @nhk

fiyatı etkileyen şöyle bir faktör olabilir, sanıyorum doktorlar belirli bir paket seçiyor benimkinde "comprehensive" yazıyor. Tedavi bittiğinde yolunda gitmezse doktor başka planlama yapmak isterse falan 3 yıl ek plak talep edebiliyormuş. Ucuz olanlarda bu yoktur belki veya süresi kısadır. Tabii aynı paketi alan biri kazıklıyor öbürü kazıklamıyor da olabilir :)

Dişçilerde muayene ücretsiz olur en fazla bir film ücreti alırlar. Diş ihmale gelmez ben olsam hiç durmazdım. Bir dişin yeri kolay dolmuyor, hatta hiç kolay dolmuyor:)

Bu işlemde bir gariplik var. Geçmesi 6 ay değil, hassasiyet 6ay kadar devam edebilir. Öncelikle dişte apse varken kanal tedavisi olmaması lazım. genelde apse 1 hafta içinde kendini dışarı atacak bir yer bulur ve patlar. Sonrasında 1-2 ay hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam edersiniz tekrar apse olur. Minumum 3-4 gün antibiyotik tedavisi görülür. Sonrasında kanal tedavisi yapılır. Çok küçük bir ihtimal hekim tam temizleyememiş olabilir, tekrarı gerekebilir. Çok çok nadir olarak diş kanal tedavisine de yanıt vermeyebilir. En kısa sürede diş hekiminize tekrar başvurun. Muhtemelen ücret almayacaktır. Ama ücret almamak adına da dişi çekmemiz gerekiyor derse lütfen başka bir hekimle daha görüşün. Üst dişin çekilmesi çok sorun değildir ama şayet alt dişse yerine yenisini koymak şart.

Seni korkutmak icin yazmiyorum benzer bi durum arkadasinda vardi yanagina delik actilar

niye doktora gidiyorsunuz ki bunun için gayet normal bir şey protein fazlasını atıyor.

ürolog bakar

nefroloji.

Nefroloji en uygunu.
İdrar köpürmesinin birçok nedeni olabilir.
Protein konusuna gelince:
Normalde idrarla protein atılmaz. Proteinin fazlasının atılması gibi bir durum, normal kişi için söz konusu değil.
İdrarda protein olması ciddi bir soruna işaret eder.
Nefroloji ayırt eder.

Ek olarak belki açlık durumuyla alakalıdır diye söylüyorum, bu tahlil öğleden sonra yapılmıştı ve o saate kadar hiçbir şey yememiştim. Doktor bana şeker ile ilgili bir şey söylemedi sanırım ama zaten epilepsi nöbetinden uyandığım için belki ben anlamadım. Şimdi dahiliye doktoruna randevuyu aldım 15 gün sonra gideceğim.

şeker hastalığı kandaki şekerin hücrelere geçmemesi.
bu geçme işlemini vucutta inisulin hormonu yapıyor.
1- eğer pankreas az çalışırsa, az inisülün salgılar ve şeker hastası olursunuz. (genelde genetik)
2- çok yemek yerseniz, vucut her yemekten sonra çok inisülün salgılar, pankreas çok çalışır, yıllar sonra pankreas artık çalışmaz şeker hastası olursunuz.
spor yapmak ve diyet uygulamak en etkili yöntemlerdendir.

daha bir sürü şey var bu konuda, aç karnına şeker, aç karnına inüsilin, öğünlerdne sonra şeker ve inisülün vb, tek çözüm sağlıklı yaşam ve haraket.

açken bu değerdeyse evet şeker hastalığına yatkınsın. ama tabii ki doktora git aç karnına.

Bu kadar açlıkla bu glikoz seviyesi şeker başlangıcı olarak yorumlanabilir.

İlk yapmanız gereken, gece 12'den sonraki açlıkla sabah 9'da aynı tahlili (glikoz -açlık-) yinelemek. Ek olarak hemoglobin a1c değerinizi ölçtürmek. Sonuçlar yine referans değer dışında çıkarsa doktora görünmekte fayda var. Muhtemelen ilk etapta diyet/egzersiz ve hareketli yaşam ile çözersiniz. Ama bunun tip1'i tip2'si falan var. Teşhisi gekiminiz koysun.

Parayla degil mi bu is. Artik gelmek istemiyorum dersin. Illaki sebep sorarsa ozel sebeplerle.

bunu mutlaka diger terapistinizle, yani devam ettiginizle konusun. 3 yil cok uzun bir sure, bunu hala konusamiyor olmak da ciddi sorun.
digerine de (memnun olmadiginiza), randevulariniz nasil belirleniyor bilemiyorum ancak konusarak yapmak istemiyorsaniz bir iki hafta onceden randevunuzu iptal edin (sekreteri varsa vs.) ve bir sonraki randevu icin bir sure beklemek istiyorum, ihtiyacim oldugunda ben sizi ararim diyin.

gitmeyerek. sen gitmeyince üzülmez, neden diye soracağını zannetmiyorum.

halihazırda oluşturulmuş randevunuz varsa onu iptal etmeniz yeterli olur, niye açıklama yapmak zorunda hissediyorsunuz ki?

niye kasıkyorsunki terapist senin dostun-arkadaşın değil. ona karşı nazik olmak zorunda da değilsin. kısaca memnun olmadığını devam etmeyeceğini bildir yeterli.

bırakıyorum deyin geçin. mesaj ile bildirin. terapist kim ayrıca? çemişgezek üni mezunu mu nerenin mezunu? benim ilkokul liseden bildiğim seviyesi düşük, yetersiz bir çok öğrenci (hakaret olarak söylemiyorum başarı ve beceri olarak düşük) özel, devlet psikoloji bölümlerine gittilr şimdi hepsi seans reklamı yapıyor.

iyi yerlerde okumuş, seviyesi profili yüksek, alanında uzmanlaşmış birilerini bulman gerekecek. kendini iyi hissettiğinle devam et mutlaka ayrıca

tabiiki yüzyüze bir seansta görüşün. O da 3 seans gittiğiniz için...insanların terapi sürecinin bitişinde bile aylar sürüyor bitme evresi. Son seansınızda nedeniyle birlikte söyleyin. Nazikçe söyleyin ama sıkılmanıza gerek yok. Feedback verip teşekkür edip ayrılın. Ayrıca iyi yapmışsınız, kendinden bahseden bi terapist de ne bileyim...önüne gelen psikolog oldu. (Ülkemizdeki en sağlam hocalarla çalışmış biri olarak söylüyorum.)

öncelikle, sanırım belirttiğiniz gibi insanlara hayır diyememekle ilgili bir sorununuz var. aynı sorundan ben de muzdaribim. "bağımlı kişilik özelliği"ni araştırmanızı tavsiye ederim.

sorunuza gelelim.

bir üstteki yorumu kınıyorum. zaten 3 seans kendisinin cv'sini ya da özel hayatını dinlemek için tonla para bayılmışsınız. şimdi bir de sevgiliden kırmadan ayrılayım der gibi ve yine onu dinlemek için 1 seans daha niye boşuna para bayılasınız.

ben bugüne kadar zaten pek uzun süreli gitmediğim birkaç terapisti tekrar randevu almamak suretiyle herhangi bir açıklamada bulunmadan bıraktım. kalplerinin kırıldığını sanmıyorum :) hayatın doğal akışı bu.

deneme amaçlı dediğinize göre uzun zamana yayılan bir hukukunuz yok belli ki. önceden randevu alarak gidiyorsanız bir daha randevu almayın. herhangi bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz.

sonraki seans kararlaştırılmış ve iptal etmeniz gerekiyorsa "... hanım/bey, biliyorsunuz seanslara deneme amaçlı başlamıştım ancak fayda gördüğümü düşünmüyorum. bu nedenle devam etmemeye karar verdim." şeklinde nazik kısa bir mesaj atabilirsiniz. ama daha yeni başladık bilmemne diye kafalamaya çalışırsa da sallayın. narsist terapist önce kendi narsisizmini tedavi etsin.

guzel cevaplar icin cok tesekkurler, duzeltme olsun 2 ay once basladim terapiye, yillardir gitmiyorum yani.

bir mesaj attim, mali durumdan dolayi oldugunu soyleyerek. tamam gorusmek uzere dedi. gercekten sacma kasmisim...

ben daha önce bu kadar uzun süren kanal tedavisi görmedim ki ağzımda 3 tane var.
neden bu kadar uzun sürdüğünü sormakta fayda var bence.

Sürer, benim sürdü. Dişin durumuna bağlı.

45 gün kabul edilebilir bence. 3-4 ay ise saçma bir uzunluk olmuş. Hekim değilim, kanal tedavili dişlerim var.

1 gün ile 6 ay arası değişir tedavi. dişe bağlı. hekimim.

Büyük ihtimal güneş lekesi. Biraz dikkat ederseniz kendiliğinden kışın gider. Günlük standart cilt temizliğine ilaveten geceleri retinol kullanın. Gğneş kremi+şapka ile güneşten koruyun. Zamanla azalmazsa kışın leke tedavisi olursunuz.

kiehl's'in cilt lekelerine karşıt pahalı bir serumunu kullanmıştım. hiçbir etkisi olmadı.
lazer tedavisi dışında etkili bir çaresi yok diye biliyorum.

yanlış biliyor da olabilirim ama ilaçların raporluysa yazabiliyordu sanki aile hekimi. fakat böyle bir imkan varsa eczacı söylemez miydi bilemedim. bi de bunu araştır istersen.

Yazmıyorlar ancak evet psikiyatriden geçerlilik tarihi geçmemiş raporun varsa o şekilde yazıyorlar.

haydaa :/ devlet hastanesinden psikiyatri randevusu alsam, orada doktora açıklasam o yazabilir ama sanırım değil mi? raporum da yok çünkü.

Evet, devlet hastanesinde, o ilacı düzenli aldığınızı söylerseniz yardımcı olurlar. Hatta rapor çıkarmayı da deneyin. Benim bir yakınımın Prozac raporu var, aile hekimi raporlu olduğu iin yazabiliyor.

Merhaba, öncelikle çok geçmiş olsun. 9 aylık bebeğim var ve emziriyorum, ancak sütüm epey azaldı. Yani çok veremeyebilirim ama denemek isterim en azından. İsterseniz ben bir hafta ekstra sağmaya çalışayım, çıkan miktarı size yazayım. Ona göre haberleşelim.

Allah sizden razı olsun. Çok çaresiz zamanınımızda geldi mesajınız. Çok ama çok çok çok teşekkürler.

mutlaka haberiniz vardır ama yazmadan geçemedim, immunoterapi tedavisi için gerekli tetkikler yapıldı mı biyopsi ile alınan parça üzerinde? belki uygun bir ilaç çıkarsa iyi gelebilir, toparlayabilir hastayı. şu an 4. evre gibi görünüyor bu arada...

Anne sütünü her zaman bulamayabilirsiniz ama anne sütüne en yakın keçi sütü ve eşek sütü.

Mesajlarınıza bakabilir misiniz?

galiba bu konuda doktorlar arasinda bir anlasmazlik var. gecen de boyle bir soru gelmisti. saglik kategorisinde hala duruyor olabilir.
orada da kullanici birkac dozdan bahsediyordu.
ben de bi sebeple tetanoz yaptirdim. hic dozdan falan bahseden olmadi. tek bir tane yapti. bu kadar dedi. 5 yil korumasi var dedi bir de. ciktim. bu olay 2 yil once oldu.

sorun yaratmaz herhalde de gereksiz uzerinde oda sicakliginda saklayin yaziyorsa.

saklama koşulları kutusunda yazmıyorsa eğer prospektüslerinde yazar. özellikle ayarını değiştirmediyseniz buzdolapları 2-8 derece arasında çalışır zaten. muhtemelen bir şey olmaz, çünkü eczaneden aldığınız kremler rafta duruyorsa o kremlerin saklama koşulu ambient yani 2-25 derece arasıdır yüksek ihtimalle. en doğru cevap dolap sıcaklığı ve kremlerin prospektüsüdür.

Fiyatı daha uygun olan psikologlar da var
Haftada 3 gün bana çok gibi geldi. Fazla yoğun sanki (doktor değilim)
Başka biriyle en azından terapi için görüşsen?

Ücretsiz hizmet veren psikologlar var. Hiç denemedim ama belediye ve vakıflar bunu karşılıyor. Pahalı psikolog iyidir diye bir şey de yok. Bir şans verebilirsiniz. Geçmiş olsun.

Ben psikologtan ziyade terapi de yapan psikiyatrist olsun istiyorum. Çünkü onlara daha çok güveniyorum psikologlar kızacak ama malesef iyisini bulmak çok zor.

@ruhen hastayim ben ücretsiz hizmet veren psikolog yok gerçekten o belediye vakıf vs yalan. Arkadaş için aramıştık yer yok diyip kapatıyorlar. Olsa da bin bir şartı vardır eminim. Genelde ücretsiz olanlar zaten deneyimsiz olup deneyim kazanmak için çalışanlar oluyor. Benim öyle kaybedecek zamanım yok.durumum komplike. deneyimsiz birinin çözebileceği bi durumda değilim.

Önce fiziksel olarak kendini toparlamaya çalışmanız lazım. Kullanıyorsanız alkol, sigaradan uzaklaşın, fazla kilonuz varsa verin ve sağlıklı beslenin. Sonrasında fiziksel aktiviteye başlarsınız; önce yürüyüşü sonra basit yoga hareketleri, seviyorsanız koşu. Uyku düzenini oturtmak gelir sonrasında ve zihni besleyecek aktiviteler (kitap okumak, ilgi duyduğunuz alanlarda kendinizi geliştirme -yemek yapma gibi-).

En yararlısini en sona bıraktım: meditasyon yapın düzenli olarak. Zamanla duygu durumunuz üzerindeki kontrolünüzün arttığını farkedeceksiniz.


Bahsettiğiniz rahatsızlıkları uzun süre ben de yaşadım, çareyi bu dediklerimde buldum.

istanbuldaysan erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gittin mi hiç? psikoterapi merkezinde haftalık iki gün grup terapisi ve bir kez de bireysel terapi oluyor yaklaşık 1 sene boyunca. mutlaka poliklinikten doktor randevusu alarak yönlendirme istemelisin.

4200 tl haftalık terapiye para verirsen psikolojin daha çok bozulur bence.

hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek kitaplarına bakmalısın kesinlikle.

sorunun temelinde nüfusa oranla çok az doktor olması var. avrupa ortalamasına göre 1000 kişi başına düşen psikiyatrist sayısı çok düşük. sayının artması gerekiyor. hatta almanya'daki bir doktorun tweet'inde görmüştüm. almanya'daki psikiyatristler euro bazında bile türkiye'dekilerden daha fazla kazanmıyormuş. çok büyük bir açık ve dengesizlik var.

anlattıkların retina yırtılması gibi.

@hocam: adivar: hocam doktorlar göz damlası damlatıp ışıkla cihazla baktı gözlerime. olsaydı ortaya çıkmaz mıydı?

çıkması lazım fakat bence çok yönlü retina filmi filan çektirt. devlet hastanelerinde var çoğunda. anlattıklarının konjuktivit ile ilgisi yok.

Sulanma, kaşıntı vs olan kaşıntılarım konjonktivit. Diğerlerinin ilgisi yok.

Hangi şehirdesiniz? İstanbul’da iseniz birebir tecrübe ettiğim çok çok iyi göz doktorları tavsiye edebilirim.

www.istanbulretina.com
Floaters denen şu şeyler var ama o da retina yırtılması belirtisi olabilir diyor kaynaklar.

Hocam kendinizi bu şekilde anlattınız mı doktora, retina yırtığından şüphelenmemiş olması çok garip. Belirtiler tam uyuyor.

Hekim değil hasta olarak bilgi veriyorum;
Kanal tedavisi o dişin sinirlerini öldürür ve sonsuza dek (kırılmak vs. hariç) o diş ağzınızda kalır.

Ama nadiren o dişteki sinirler %100 ölmemiş oluyor ve orada iltihap başlıyor. Bu durumda çekmek zorunda kalıyorlar mı yoksa yeniden kanal tedavisi uygulayabiliyorlar mı ona emin değilim.

olmuyor. sadece belli bir süre zaman kazanıyorsunuz çekimden önce.

2 3 sene sorunsuz tutabilirseniz iyidir. çünkü kırılıcak bir şey olcak sorun çıkartacak ve çekilmesi gerekecek.

2014'te kanal tedavisi yaptırdım(+üstüne kaplama), 2022'de başka bir yirmilik diş için röntgen çektiler bişey demediler. Sorun yok.

Hekim olarak eyyorluyorum. Tomografi almadan iltihap var cekelim demek kolaycilik. Cekime gidene kadar bir dolu yol var.

@lubb’a da katilmiyorum. Mesnetsiz soylemis.

Yasadiginiz durum normal degil. 10-15+ sene kullanan ccok insan var sokakta. Kanal tedavisinin duzgun yapilmasi herkesin harci degil, emek ve bilgi lazim. Bunlar da hasta acisindan ucuz degil.

Saygilar

En az 10 yildan fazla kullandigim kanal tedavili disim var. hatta 2 disime ikinci kez kanal yapildi ve sorunsuz kullaniyorum. Kesinlikle cektirmeyin ve iyi bir endodonti uzmanina gidin. Istda iseniz toygan bora hocayi oneririm. Cekilecek 2 disimi 2. kez kanal yaparak kurtardi ve 7 yil gecti ustunden.

Arttırayım 21 yıl önce yaptırdığım kanal hala sağlam.

Kanal tedavilerim 10 yıldır benimle. Düzenli fırçalayıp, diş ipi falan kullanıyorum çevresinde.

Azılardan birini ilk yaptırdığımda üzerine bastığımda keskin bir acı oluyordu. Daha sonra onunla alakalı yapan doktora gittim, bir şey yok gibi, olur öyle biraz, kullan bakalım ne olacak falan demişti.

Sonra o acı geçti. Ama baya benimle kalmıştı, artık görmezden gelmeye başlamıştım. Şuan yok.

Ama ben bunlar olurken 20 yaşındaydım, zararlı alışkanlığım yoktu, iyi besleniyordum falan. Belki doktor iltihabi durumu benim vücudumun aşacağını düşünüp çekmemiştir.

Bence yapan doktora ya da çok denetimli bir doktora bir daha gidin.

Sol alttan yirmilik cekilmis. Korkmayin, oyuna devam.

Zaten sizin cekimler kolay. O yirmilik cektirdim efsanesi cikmaz. Onlar genelde gomuk oluyor.

selamlar, bu bahsettiğiniz oranlar ve sağlık durumları bir doktor yönlendirmesini gerektiriyor. Ritm bozukluğu gibi konular ciddi konular ve açıkcası bir doktor tarafından uygun görülen yöntemle zayıflamalı.

Bu süreçte psikiyatri desteği de iyi olabilir. Kolay motivasyon kaybı psikolojik olarak da etkiliyordur. Bu durumda biraz farklı bir destek de iyi gelir.

doktora gitmesi şart. benzer bir durumdaydım. boyum 175 kilom 105ti ve kilo veremiyordum. çok yiyen biri de değilim öyle fast food falan hele hiç yemem ha. sabah sadece kahvaltı ondan sonra bitti gitti benim için. buna rağmen vermem lazım değil mi? hayvan gibi kalori açığı çünkü. yok, veremiyordum.

meğer polikistik overim ve hipotiroidim varmış. doğum kontrol haplarını ve tiroid ilacını bir dayadılar çok hızlı kilo verdim. bu yüzden, doktora gitmesi şart abicim. herbalife tırtolife falan geç o işleri. hadi iyi günler.

öncelikle çevresini değiştirmeli. ben anamgillerin evinde asla diyet yapamam mesela. ya börek çıkar, ya akşam dondurma alınır illa bir şey olur.

çevresini değiştirsin. kendi gibi kilo verme yoluna baş koymuş kişilerle vakit geçirsin. bu konuda günlük tutsun. günlük süper motivasyon.

spor bu işin az kısmı. en önemlisi doğru diyet. yeterince tuz(sodyum, magnezyum, potasyum ve kalsiyum) almalı. en az 2 litre su. en az 8 saat deliksiz gece uykusu.

kilo verme = zorluk. o yüzden vücudunu olabildiğince rahat ettirmeli.

İkisi de doğru değil Herbalife zaten çöp, yani gerçekten yemek yiyip düzgün kalori alıp "tok" kalmak varken böyle şeyler içerek kilo verileceğini düşününmenin altında yatan mantık nedir bilmiyorum.

Ben birçok mide küçültme ameliyatı olan insan tanıyorum başarılı olan kimseyi görmedim. Bir süre kilo veriyorlar sonra rebound etkisiyle daha fazlasını geri alıyorlar zira mide fiziken küçülse bile kas yapısı gereği hacmen genişleyip eski haline geri geliyor, gelmemesi için de tek çözüm diyet. Diyet tek çözümse bunu mideyi kestirmeden de yapabilir. Ayrıca mide küçültme ameliyatı çok da sağlıklı değil, mide kaçak yaptığı için ölen çok sayıda insan var, 113 kilo yüksek bir kilo değil, bi kan değerlerine baktırıp insülin direnci hipotiroidi var mı onları görüp ona göre bir tedavi uygulayıp yanında da diyet yaparsa 1 sene sonra bambaşka bir insan olur. Geçmiş olsun.

diyestisyen + doktor + durumuna uygun spor (yüzme mesela)

başka yolu yok

bir de şey videosu vardı
1000 tane çakıl taşı var, her gün 1 tane eksilse görüntüde hiçbir şey farketmiyor
buna morali bozulup yeni taşlar eklerse daha kötü oluyor
yani sabır disiplin

Google'a 'herbalife neden yasaklandı' yazar mısın?

Eski zamanlardan bir şeyler çıkar belki.

Söylediğin rahatsızlıkların yanında kilosu için de bir Dahiliye Hekimiyle görüşmesinde fayda var. Kilonun hormonal bir şey olma ihtimali de var.

Muhtemelen insülin direnci geliştirmiştir. hekim desteği almadam diyet yapsa da kilo vermesi zor olur.

Ritm bozukluğu kilodan da olabilir, kiloyu yapan hormon hastalığından da.

Demiri, d vitamini eksik olan birinin karakucak diyet yapması zaten başlıbaşına yanlış bişey yolur.

Dahiliye doktor kontrolü şart yani.

bu hanimefendi kolay yol ariyor malesef
hepimiz ayni hatayi yaptik
herbalife o bu hepsi bos seyler

kendisi karbonhidrat alimini azaltabildigi kadar azaltip, protein alimini arttirip, hareket edecek.
kilosu sebebi ile dizleri, eklemleri, kalbi zarar gormeyecek sekilde hareket edecek
bu isin, kolay yolu yok malesef
kiloyu 3 ayda almadi, 3ayda veremez

herbalife'a verdigi paraya yazik bu 1
onlari icerek icine edecegi bagirsak florasina, karacigerine bin defa yazik

200kg den 100kg ye dusmus birisi olarak soyluyorum bunu
191 boyunda erkegim

iyi gunler

merhaba, terapiye gidebilir, sekteye uğruyorsa bir düşünce ve duygular silsilesi devreye girebiliyor olabilir.

Tam emin değilim ama öldükten sonra size ne olacağına karar verme yetkisi zannedersem miras hukukuyla değil, akrabalık bağlarıyla ilgili bir tasarruf. Burada muris, varis ilişkisi yerine ebeveyn evlat ilişkisi önemli. Evet eğer evliyseniz eşiniz söz sahibi olur. Eğer reşit çocuğunuz varsa eşinizden sonra sıra ondadır. Eğer reşit çocuklarınız yoksa anne baba karar verir.

Bu arada birini mirasçılıktan çıkarmak belli şartlara bağlı, keyfi olarak yapılamıyor. Ayrıca bir kişiyi mirasçılıktan çıkardığınızda mirasçı sırasında sadece o kişi atlanıyor, miras uygun olan sıradaki kişiye geçiyor. Ayrıca mirasçılıktan çıkan kişiyle akrabalık bağınız bundan etkilenmiyor.

Şuradan bakın: www.eksenhukukkocaeli.com

Ucu ateşe tutulmuş, mikrobu öldürülmüş iğne ile patlatıp iyice sık. Eczaneden alacaın batikonla iyice dezenfekte et, yara bandı yapıştır.
Geçmiş olsun.

Normalde kolay kolay enfeksiyon olmaz. Tahminen sağ ayağınızdaki en küçük parmağınızın, yanındaki parmağa temas eden kısmı su toplamıştır.

yeni oluşuyorsa bir kaç gün daha bekleyin. terlik veya dar olmayan esnek ayakkabı giyin.
Sonrasında şişen deriyi hafif delerek içindeki sıvının dışarı çıkmasını sağlayın. Bir kaç güne kadar da düzelir.

@diyecevaplandı.

Tam dediğinizi gibi oldu. Sağ ayak en küçük parmak. Nispeten büyük olması biraz endişe veriyor.

Ne kadar büyük olursa olsun başka bir rahatsızlık gibi düşünmeyin. Mevsim de şu an buna müsait malum.
Şişen derinin yerine yenisinin gelmesi olarak bakınız.

İşlem sonunda geçici dolgu yapıyor. Bir gün bekliyorsun. Ağrı olmazsa kalıcı dolgu yapıyor. Bir seans yarım saat sürer. Kanallar zorsa (ince ya da eğrilik fazlaysa sanırım) işlem süresi uzuyor. Bir de uyuşması için başlangıçta yarım saat beklersin. Zor iş ama bitiyor. Diş hekimi değilim.

İki dişimde kanal tedavisi var, biri 7 8 seans sürdü diğeri tek seferde bitti. Dişin durumuna bağlı yani

Kokusu olmayan doğal tuz roll on gibi (bildiğiniz tuz kütlesi) deodorantlar var hafif ıslatıp uyguluyorsunuz gayet hoştur.

www.hepsiburada.com

200 lira olmuş tanesi bi gülme geldi kaç liraya aldığımız şey. Epey gidiyor ama onu diyebilirim.

rexona clinical serisini kullanabilirsiniz Deodorant veya stick

stick olan kesinlikle etkili. Gün boyu ter oluşmuyor. Ama gün sonunda kesinlikle banyo yapıp temzizleyin. uzun süreli kullanım tahriş yapabilir. fiyat 210 TL

bi ton kimyasal içeren ürün kullanacağınıza limon suyu ve karbonat karışımını 2 günde bir koltuk altınıza sürün.

Spordan çok anlamadan öneriler vereceğim sıkı tutunun.

Spor kondisyon işi değil mi? İşe ufaktan başlayın, koşayım deseniz bile fazla kilo ve kondisyonsuz vaziyette 45 saniye koşabileceksiniz. Güzel güzel yürüyüş ya da bisiklet daha iyi olur sanki daha sonra tempo arttırmalı. Direkt yaşıma göre yapabileceğim maks hr ne olur diye bakarsanız sakatlık çıkabilir hem kalp hem de kas olarak.

Bir akıllı saat ya da nabız ölçüm aleti edinseniz iyi olur bence. Yürürken nabzınızın kaç olduğunu öğrenin, bunun üstüne çok çıkmadan bir süre yürüyüşler yapın biraz tempoya alıştıktan sonra yürüyüşleriniz arasına hafif hafif koşular ekleyin.

Spor yaptıkça dinlenme anında nabzınız düşecek. Buna göre temponuzu artırırsınız. Önemli olan nabzınızı düzenli kontrol edip değişimleri görebileceğiniz bir yöntem bulun.

Düzelmezse yeni gideceğiniz doktora danışırsınız.

benim ailede kalp krizine yatkınlık var. fazla kilom da vardı. salonda hayvan gibi kardiyo ve ağırlık çalışırdım. hatta antreman öncesi termojenik + l-karnitin alırdım. kalp krizi geçirseydim heralde ben geçirirdim spordayken. 150 160 HR falan görürdüm.

tabiki kalbini çok zorlamamalısın ama spordayken nabzın bir nebze yukarı çıkması gerekli. kalbini en çok şekilde zorlama. senin yerinde olsam treadmill üzerinde hafif eğimli hafif tempolu ya da temposuz yürüyüş yapardım. eğer kalp 120-130 iken iyi ter atıyorsan o yürüyüşe devam eder sonrasında hafif ağırlıklarla kas çalıştırırdım.

bu arada hesaplama sanki böyle değildi max heart rate için. daha yüksek olması lazım 33 yaştaki insan için.

holter takılıp 1 günlük kalp ritminiz incelendi mi?

Benim dinlenme kalp ritmim de 100-110 civarıydı. Çok kilo fazlam yoktu ama inanılmaz hareketsiz bir yaşam sürüyordum. Önce hafif tempolu, uzun süreli eliptik bisiklet çalıştım. Sonradan HIIT ve pilatese de başladım. 10kg verdim ve nabzım 80 civarına düştü. Şu an yine bazı sebeplerden dolayı, maalesef hareketsiz bir yaşam sürüyorum son 3 yıldır. Nabzım tekrar 100 civarına yükseldi. Sonuç olarak, spor, nabzı kesinlikle çok etkiliyor. Bir de bol su için, o da nabız için etkili.

Hiçbir şey olmaz, alabilirsiniz. Yakında eczane yoksa Lilly’ye de bakabilirsiniz. Ben 2-3 markanın kremini gördüm orada da.

Sana bir pişik kremi verir.

pişik kremi alın kesinlikle. ek olarak herhangi bir duş jeli veya sabunla yıkanmayın, bir süre sadece su ile yıkanmanızı tavsiye ederim. bazılarının bölgeyi ekstra tahriş edebilme ihtmalleri var çünkü.

kalemegdan'da tuna nehrine karşı fotoğraf çekilmeyi unutmayın :)
ikindi vakti nehirin etrafındaki yeşilliklerden nehri saran bir sis/duman yayılır bunu da gözlemleyebilirsiniz. yine aynı yerde gün batımını da seyredebilirsiniz güzel olur.

ben pi$ik isinin profesoruyum
denemedigim don kalmadi
boyle bir sey giyeceksin dostum:
imgur.com

ayrica pisik kremi bulamazsan nemlendirici de olur

pişik konusuna hakim değilim ama marketlerdeki bebek pişik kremleri de işinize yarayabilir.

Enginar/ Enginar Ekstresi.

Akdeniz usulü beslenmek iyi gelir derler.
Ne kadar göbek çevresi yağı o kadar karaciğer yağı derler.
40 gün her gün bir tane enginar yersen yepisyeni bir karaciğerin olur derler.

Ne derece doğrudur bilmem.

devedikeni (milk thistle), enginar, brokoli/karnabahar, lahanagiller, karaciger ustune sicak su torbasi/sicak sargi

hepatit olunca karaciğer'e iyi gelen ilacımcı ama ilaç olmayan eczaneden alınan bişi vermişti doktor.

brokoli filizi. bunun disinda bebek bitkiler, yetiskin bitkilere gore 100 kata varan daha fazla etkili, arastirin isterseniz

koku onleyici maske bilemeyecegim ama bolca islak mendil ya da islak tuvalet kagidi alin, bebek icin olanlar bir nebze daha iyidir.

Vicks daha iyidir. Alt değiştirme öncesi azcık burun deliklerinin uçlarıma değdirin. Ya da maskeye sürün. Eldiven maske gibi şeyleri hasta sahibi nden talep edebilirsiniz. Biz hastamıza bakacak bakıcının hijyen gereksinimlerini sağlıyorduk.

Helikobater ve gastrit çıkmış. Gastrit için perhiz, heliko için ilaç ve şaşal suyu kullanımı şart. Kontrol altında tutulabilen ve hayati tehlikesi olmayan rahatsızlıklar.

Doktor değilim. En iyi yanıtı doktorunuz verecektir

@useless teşekkürler.

Helikobakter sebebi ile gastrit başlamış , kuvvetli bir antibiyotik kürü uyguluyacaklar, size tavsiyem kür bitince dışkı testi verip ne oranda helikobakter kaldığını öğrenin ve tekrar kür verirler ise uygulayın zira çok dirençli bir bakteri türü. Bende doktor değilim , hastalığı yaşadım,Geçmiş olsun.

ya yedikleriniz yada kafanizdakilerdendir

o saatlerde gerceklesen ve benzerlik tasiyan dusunce ve yiyeceklere goz atin.

iyot tableti çok primitiv bir önlem, iyot izotoplarının troidinde birikmesini engellemk için tiroidi iyoda doyuruyor. ama aynı miktarda radyoaktif malzemeyi vucudunda taşıyorsun gene. iyodu antibiyotik gibi bir koruma olarak düşünme.

asıl tehlike gıdalar ve serpinti ihtimali. bu kadar ciddiye alıyorsan kaliteli bir geiger sayacı ve kişisel dozimetre edinmek daha mantıklı. ayrıca radyasyonun nasıl etkilediği, nasıl çalıştığını anlamak faydalı olur.

bir yerlerde radyoaktiflik haritası vardı. dağınık sensorlerden toplanan veri internete aktarılıyordu. buradan riskli bölgeleri takip etmek de bir seçenek olabilir.

ben ne ukraynanın ne de rusyanın bir nükleer santrale karşı saldırı düzenleyeceğine inanmıyorum. sonuçta sadece düşmana değil kendi halkına, topraklarına ve tarımına da çok ciddi zarar veriyor olacak. bunu kimse istemez.

referans değeri <0.35. yani bu değerden küçük olsaydı alerji var diyebilirdik. sizin değeriniz bu değerden büyük. yani yok gibi duruyor.

@hold the door tam tersi. referans değer demek normal değer aralığı demek. yani 0.35'ten düşük olsaydı alerjiniz yok denilebilirdi. Bu değerlere göre alerjiniz var, referans değerin çok çok üzerinde çıkmış. crp değeri de referans değerin üzerinde. enfeksiyon gibi bir durum olabilir. ama testi/tahlili isteyen hekiminize danışırsanız daha sağlıklı bilgi verecektir.

tanıdık doktora sordum alerjim varmış ag ;(

Valla korkutmak gibi olmasın ama annem 1 ay önce böyle bir grip geçirdi. Dün gittiği doktor bronşit olmuşsun demiş. Kortizon iğnesi, ilaç ve şurup vermiş. Ben de şu an grip aşamasındayım. Öksürüge ve tahriş olan boğaza iyi gelsin diye bal, zencefil, limon, karabiber, zerdeçal karışımına sıcak su ekleyip içiyorum. Iyi geliyor.
Geçmişler olsun.

Edit: bunu sadece toz zencefil ve 1 tatlı kaşığı balı karıştırıp yutmak da bir çözüm.

Bu yil benzer bir sorunu ben de yasadim. Öksürügüm gecmek bilmedi. Doktorun dedigine göre, bu yilin hastaligi gecmeyen öksürükmüs. Geceleri öksürükten uyuyamayinca nane cayi icmeye basladim. Bir miktar rahatlatti. Doktor ilk basta öksürüge karsi etkili bir damla verdi. Bu damla gece uykuya dalmami kolaylastirsa da tam bir cözüm olmadi. En son antibiyotik kullanmaya basladim. Böyle böyle 40-45 günü buldu tamamen iyilesmem. Cok gecmis olsun.

Geçmek bilmeyen, başlayınca neredeyse kusuncaya kadar devam eden öksürüğüm için KBB uzmanına gitmiştim. Alerji dedi. İki iğne, bir hap ile bir haftada şifa buldum.

Sizinki de böyle bişey olabilir mi acaba?

Çok saçma gelecek çünkü bana da öyle geliyordu ve son çare olarak yaptım fakat mucizevi bir şekilde işe yarıyor.

Taze zencefil alıp rendeliyoruz, sonra suyunu sıkıp yarım çay bardağını şat atıyoruz.
Tadı çok acı ve içince damarlarında akışını hissedebiliyorsun. 10 dakika dayan sonra su iç.
Ben iki defa yaptım, birincide azalttı, ikinci de öksürük ve hastalık bitmişti.

Tamamen kendi deneyimim, öneri değil. İşine geliyorsa.
Teşekkür etmeyi unutma, by.

benim de öksürüğüm çok uzun sürmüştü. çeşitli inhaler kullandım. en sonda ağır bir inhaler kullandığım ve azalarak bitti.

benimki alerjikti ama.

bende 1.5 senedir var, geçmiyor bir türlü girmediğim doç. prof kalmadı. yaş da daha 19. kimisi reflü diyor, kimisi astım, kimisi alerjik rinit. ülkedeki doktorlar gerçekten çok kalitesiz

Bir arkadaşım bu şekilde ameliyat oldu.
Evet, günün birinde olmanız gerekecek ve bunu henüz gençken yaptırmak daha akılcı.
Ayrıca, çok sayıda taş ileride ameliyat gerektirdiğinde, şimdiki gibi ameliyata son derece elverişli de olmayacak.
Enfeksiyona neden olabilir, bu nedenle hemen opere edilmeyebilir. Sizin başka rahatsızlıklarınız ameliyata engel olabilir vs.

Tek taş, ya da çok sayıda taş olması farketmiyor. Vücut safra taşı üretiyorsa bunu hep yapıyor ve taş sayısı sürekli çoğalıyor ve yağlı ya da çok yemek yendiğinde göğüs sıkışması, karın ağrısı, şişkinlik vb bazı sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Bu durum beslenmeye dikkat edilebilerek halledilir bir durum.

Ancak safra kanalı 8 milim civarı, bir taş bu kanala gelir ve tıkarsa (ki bu olay her an olabilir ya da hiç olmayabilir) acil hastaneye kaldırılmanızı gerektirecek sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.

İlerde çevrenizdekilere 'birden her yer karardı, parlak bir ışık gördüm.' benzeri şeyler anlatacağınız ve çok sıkıntılı süreci olan bir dönem geçirmek istemiyorsanız bir an önce ameliyat olmanızda fayda var.

Ameliyat laparaskopik yöntemle yapılıyor. O gece tedbir maksatlı hastanede tutulup ertesi sabah taburcu oluyorsunuz. Zor bişey değil yani.

Verin kurtulun. Tam sizin gibi 33 yaşımdayken ve ağrım sızım yokken tesadüfen safra kesemde taş buldu doktor. İki ayrı doktorun fikrini sordum, biri "hemen aldır sonra çok sıkıntı olur" dedi, diğeri "sıkıntı yapana kadar dursun, boşver" dedi. Bunların ikisi de cerrah değildi, cerraha sordum, "çok acelesi yok ama bir ara gel de alalım" dedi. İki sene sonra gittim...

Sıkıntı yapmazken ve açık ameliyat gerekmeden ameliyat olmanız daha kolay olur. Hemen ertesi sabah eve gönderiyorlar zaten. İlk 3-4 gün oturup kalkarken biraz ağrı oluyor, on güne bir şey kalmıyor.

diş eti botoksu yok zaten. çiğneme kasına yapılıyor diş sıkması amaçlı. o da aynı zamanda yüzdeki (varsa) köşeli hattın yuvarlanmasına/incelmesine sebep oluyor.

botox marka değil, allergan onun markası. botox ürün adı. ülker çokoprens gibi.

neyse zaten içerden bilgi vereyim size. bir flakon botox fiyatı 2500'ü aştı. ucuz yer ararken ne olduğu belli olmayan şey de yaptırmayın derim.

@bir ileti, teşekkür ederim.
evet, allergan'ı kastetmiştim teşekkürler.

ucuz değil de makul yer diyelim, 10 binler falan duydum sadece alın ve göz kenarı için. yoksa 5-6 normal bence zaten.

fakat asla randevu bulamıyorum.

muhtemel alerji, kbb sevk...

doktor?

Acilde soyun dediklerini gördüm.

Muhtemelen bir yerlerinizde enfeksiyon var ve vücudunuz o enfeksiyonla mücadele edebilmek için ateşinizi yükseltiyor.
Tehlikeli yerlere gelmediği sürece ateşinizi düşürmeye çalışmayın ve bir doktora görünün.

39 olmadığı sürece sorun yok

Bol bol dinlenin, sürekli bi şeyler yemeyin ki vücuta enerji kalsın savaşacak, bütün gün sindirimle uğraşmasın, baktetilerle de savaşabilsin.
Bir de yeterince sıvı tükettiğinize emin olun.

Rahat ettirin yani vücudunuzu ki temizlik yapsın rahat rahat.

Bana olacak kedilerime değil. Tanımadığım bir kedi ısırdı

altınoluk'a giderken ekin tıp merkezi var acilinde yaparlar. önden arayın isterseniz. burası olmazsa edremit devlet hastanesine gidebilirsiniz.

Güre sağlık ocağı?

Kuduz aşısını özel hastaneler yapmaz. Her ilde belirli olan devlet hastaneleri yapar.

balikesirism.saglik.gov.tr
Hangisi en yakındaysa

Güre’de nerede başınıza gelmişti? Sonrasında aşı bulabildiniz mi?

genel cerrahi.

Bir gün daha bekleyeceksen, zeytinyağı sür

kullaniyorum, hatta uzerine bir de arayuz fircasi kullaniyorum. sanirim son 1 yildir duzenli olarak kullaniyorum bu ikisini her fircalamadan sonra. kullanmadigim zamanlarda dislerim nasil olmus da komple curuyup dusmemis hayretler icinde kaliyorum her dis ipinden sonra :)

dis ipine alternatif agiz dusu seysi var ama onu hic kullanmadim, ben de bilmiyorum. mutlaka dis ipinden daha iyidir ama ben fircalama ustu ip+arayuz fircasi rutinimden memnunum simdilik, sadece elektrikli dis fircasi alicam ben de degisiklik olarak.

diş ipi oldukça önemli. bana kalırsa diş fırçalamakta bile önemli. yıllar önce diş hekimim yemek artıkları genelde dişlerin arasında birikiyor diş yüzeyinde değil. o günden beri diş ipini düzenli kullanıyorum ve bir tane bile yeni çürüğüm oluşmadı. diş ipi olarak Oral-B Pro-Expert Clinic Line'ı tavsiye ederim. oldukça kolay ve ferahlatan bir kullanımı var.

Kürdan şeklinde diş ipleri var. Eskiden sadece Rossmannda falan oluyodu şimdi süper marketlerde bile görüyorum. Normal iple arkalara ulaşmak bence de zor, bununla kürdan kullanır gibi diş ipini kontrol ediyorsun çok rahat oluyor. Rossmannda satılan prokudent marka olanları tavsiye ederim özellikle. Bazı markalarınkiler çok sert olabiliyor

Diş ipini dişin arasına sokup dişi U harfi oluşturacak şekilde sarıp yukarı sıyırmak şeklinde kullanmak gerekiyor.

Kürdan şeklinde olanlar hiç kullanmamaktansa iyi ama normal diş ipi kadar faydalı değil.

Diş ipinde
www.trendyol.com

Kürdanlı diş ipinde
www.hepsiburada.com

Dil temizleyicide
www.trendyol.com

Tavsiye ederim.

Kürdanlı diş ipinden kullanıyorum hem kullanması kolay hemde diğer ipler girmiyor diş aralarıma.
Marka olarak stopever yada marketlerde ucuz olanlardan alıyorum.
Amaç fiziksel olarak oradan besinleri uzaklaştırmak olduğundan fazla para vermiyorum

Ağız duşu kullanabilirsiniz. Ağız duşu kullanıldığında diş ipine gerek olmadığı söyleniyor.

hacettepeden mezun, 45 yaş üzeri bir psikologa gittik yorumları da güzeldi ama memnun kalmadık.. biraz da şans işi sanırım.

klinik psikoloji yüksek lisans büyük oranda özel üniversitelerde var bu arada. o yüzden yüksek lisansı bu tarz okullardan birçok klinik psikoloğun. devlet okullarında kontenjan çok az çünkü. bir de bir çoğunda yok. boğaziçi'nde psikoloji bölümü var ama klinik yüksek lisansı yok.

gec bu 3 maddeyi.
bu olcutlerden gecen birine gidiyorum su an. bu tamamen sans isi galiba.
ben de yenisini arastiricam gozukuyor.
ben bir de ilk seansi ucretsiz on gorusme seklinde olan birini istiyorum her seyden bagimsiz.

1) Üniversite doğrudan fikir vermez. Ama en azından ben gidecek olsam psikoloji lisansı (yüksek lisanstan bahsetmiyorum) devlet üniversitesi mezunu ya da burslu vakıf üniversitesi mezununa giderdim. Bir de ilk maddenize ek olarak devlet üniversitelerinde klinik psikoloji yüksek lisansı kontenjanı toplamda 200 kişi civarı falan. Yılda 5 bin psikolog mezun oluyor. İnsanlar devlet üniversitelerinde yüksek lisans yapamadığı için 300 bin gibi devasa paralar verip vakıf üniversitelerinde yüksek lisans yapıyor. Oralara kabul almak da kolay değil çünkü talep çok fazla, ayrıca o parayı bulmak birçok potansiyeli olan iyi psikologlar önünde engel.

2) Özgeçmişini incelerdim. Çalışkan olup olmadığını anlamaya çalışırdım, bana göre çalışkan (alanla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili alanlarda eğitimler, kurslar, etkinlikler yapmış mı) diye bakardım.

3) Çalıştığı ekolleri incelerdim. Ama burada da yine maddi durum faktörü giriyor; mesela 1000 liraya da BDT var, 50.000 liraya da var. Kimisi çok nitelikli, kimisi niteliksiz. Aldığı eğitimleri hangi kurumlardan aldığı önemli. Belirli ekollerin belirli yetkin dernekleri var. Bunları bir danışanın bilmesi zor ama iyi terapist arıyorsa bilmeli.

4) Psikolog kişinin sosyal medyası varsa (Instagram, Twitter, Linkedin) onlara bakardım. "Psikolog" vb. unvanını yazdığı hesapta mesleki olmayan kişisel şeyler paylaşıyorsa, bir bakıma danışanlarına kişisel hayatına girme izni vermiş gibi algılardım ve ona gitmezdim. Etiğe ne kadar uyuyor onu incelerdim.

5) Ön görüşme yapmayı teklif ederdim. Sorunumu kabaca anlatır ve nasıl ilerleneceğini, neler yapılacağını, hangi ekolü kullanacağını, sorunumda ilerleme kaydedilmezse ne yapılacağını sorardım. Ön görüşmede bana dürüst, güvenilir, yargılamayan ve bilmediği konuları bilmediğini kabul edecek alçakgönüllülükte gelirse profesyonel olduğunu düşünürdüm.

6) Evet yaş arttıkça tecrübe artar ve bu da iyi bir şeydir. Ama "20'lik velet ne bilebilir hayat hakkında" kısmına katılamıyorum, siz hayat hakkında bir şey bileni aramayacaksınız; siz sizin hakkında olanı size anlatabilecek olanı arayacaksınız. Genç terapistin hevesli olma, dinamik olma, özverili olma, görece daha ulaşılabilir olma gibi zamanla azalacak avantajlarını göz ardı etmemek lazım.

7) Seans ücretine ve popüleritesine bakardım. Çok popülerse asla gitmezdim. Seans ücreti ortalamanın çok çok üstündeyse asla gitmezdim. İyi terapist her zaman hak ettiğini alan değildir, terapist bir esnaf da değildir. Her zaman topluma bakar ve kendi yaşamını zora sokmayacak en uygun fiyatı belirlemeye çalışır.

8) Son olarak, klinik psikoloji yüksek lisansı bir insana yetkinlik vermez, yani onu daha iyi terapist yapmaz. Sadece klinik ile daha ilgili bir terapist yapar. Kimilerinin psikoloji lisans eğitimi hocaları sayesinde psikoterapi havasında geçer. İyi terapist bol bol okuyan, öğrenen, kendini geliştiren, her terapi ekolü hakkında bilgiye sahip, psikoloji tarihini anlatabilecek, terapi ekollerinin bilimsel olarak karşılıklarını açıklayabilecek, sağaltım oranları hakkında bilgi sahibi ve kendisinin yetkinliğini ve yeterliliğini bilen kişidir. Bu becerileri hiçbir okul vermez, bu becerileri kişinin kendisi kazanır.

Doğru terapisti seçmek zor iştir ama o kişi bulunursa buna değer.

kesinlikle kişisel referans önemli.

hangi üniversiteden mezun olduğu hiç önemli değil. yaş tabi bir kriter 20 yaş ile 40 yaşında tecrübeli insan bir olamaz ama 20 li yaşlarda tüm ilgisini size verecek bir psikolog bazen daha faydalı da olabilir.

bu işin bütçesinin bir kısmını doğru terapisti bulmaya ayırın. gidip tanışın güven duymazsanız devam etmeyin.

Bi tansiyon ölçerdim ben bu durumda gün içinde, bulantı esnasında.

agir yuklenme eger alisik degilsen kusturur kardes..
ilk 1-2 ay fazla zorlama, ufak ufak dereceyi arttiracaksin.

özele gidip kan değerlerine bir baktır. durduk yere kortizol salgılıyor sanırım vücudun. gece bu esnada uykun olmasına rağmen uykuya da dalamıyorsan kortizol olabilir. o da cooper beyin dediği gibi aşırı yüklemeden.

bir de idmandan sonra limonlu tuzlu su içmeyi dene. gün içinde yine bir iki bardak daha tuzlu su içebilirsin. tuz çok enteresan bir madde. saçma sapan her şeyden dolayı eksikliğini görüyoruz. stres yapar o da.

Sabah yapılan idmanın gün sonunda kusturması normal değil. Sadece rutinden çıkıp yeteri kadar beslenmemek, su veya mineral ihtiyacında kardiyo yüzünden eksiklik oluşturmak buna sebep olabilir.

Antibiyotik kullanıyor musunuz sık sık?

ben.

Bi şu uzun COVID/Long covid meselesine bakın isterseniz:/