5000'den aşağı düzgün laptop yok artık :/

Çok satanlara baktım, karşıma en uygun ve en işe yarar şu çıktı:

www.hepsiburada.com

Tüm ihtiyaçlarınızı görür. Gayet taşınabilir ve esnek.

Hata verdi:

i.hizliresim.com

Bu arada 0 benim için bir değer yani 0 yapamam.

Yok hocam bende hata veriyor anlamadım

=IFERROR(AVERAGE(C53:F53),0)

tam anlamamis olabilirim ama su formul isinize yarar sanirim

=AVERAGEIF(C53:F53;"<>#DIV/0!")

; yerine , olabilir.

=sum(c53:f53)/count(c53:f53) çözüyordu sanırım bunu

Yarın deneyeceğim. Size de teşekkür ederim.

Bu Rada @himmet dayı sorunu çözdü ama anlamsız başka bir sorun çıktı diye deneyeceğim diyorum. Yanlış olmasın. Kendisine çok teşekkür ederim.

ya tam buna benzer bir kodu python'da yazmıştım ben. verdiğimiz anahtar kelimeleri klasör içindeki bütün pdf'lerin içinde arayıp dosyanın ismini, bir önceki ve bir sonraki kelimeyi döküyordu. kaç kere olduğu da eklenebilir. nasıl yardımcı olurum şeklinde düşünüyorum. python biliyor musunuz?

edit: word'de varmış bu yav :D

answers.microsoft.com

word count online diye arat

makaleleri excel'e kopyalip excel'den yurumek daha mantikli gibi.

minimal olmak kaydıyla R geçmişim var ama R kullanarak pdften word frequency nasıl bulunur bilmiyorum :(

R’da word cloud gibi yapılıyor, paketler vardı o işi yapan.

yasal olarak haksiz oldugun icin vatandas olarak hicbir hakkin yok. kural belli,

sokak muziginden gelir elde etmek istiyorsan belediye'den izin alacaksin.

@buenosdias, "Ses seviyesi olarak baktığımızda, yan tarafta başka bir grup keman getirmiş saksafon getirmiş darbuka getirmiş onlar ortalığı inletiyor, sorun yok. Biz ufak bir hoparlör koyunca wowowo"

Ben şu kısma takıldım biraz. Saçma değil mi?

Bir de ne izin gerekiyorsa alalım tabii ki ama belediyenin, sana verirsek herkes ister gibi bir tavrı varsa yine çıkmaza giriyoruz.

ya tabi orasi sacma; ama oradaki zabitanin, belediyenin adam kayirmasiyla is bilmezligiyle alakali. soyledigin sey her ne kadar sacma, anlamsiz, esitlikten uzak olsa da, resmin genelinde iznin yoksa vatandas olarak hic bir hakkin olmuyor. zabita, belediye ile iyi iliski kurmaya yada yasal zemin bulmanin yollarina bakin. yoksa boyle devam eder.

Didim belediye konusunda sıkıntılı bir yer. Laf anlatamazsın kolay kolay. İş yaptırmak için tanıdık araya sokman gerek.

Ayrıca İzmir belediyesinin bu konudaki yönetmeligi belli. Buyurun haklarınız okuyun.

www.izmir.bel.tr


Bu yönetmelik dışında aykırı bir şey yapamazlar. Ayrıca didim yılın 9 ayı ölü bir yer. Bu aylarda müzik yapıp para kazanacagın kalabalık bir yer bulamazsın haberin olsun

urun.n11.com

@nahtoderfahrung, teşekkürler en azından xlr olduğunu öğrendim ama bu erkek. Bendeki uç da erkek bu uymaz. Bir de tek parça bir adaptör lazım. Dişi xlr den 6,3mm ye diye aratınca istediğimi buldum urun.n11.com

Fakat mono olması sorun olmaz değil mi zaten mikrofon mono ses üretiyor?

sicario (2015)

-Resident Evil.
-Back to the Future.

The Climb

3 idiots.

Green book

Son günlerde izleyip beğendiğimiz filmler:

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
The Favourite
Memories of Murder
Gerald's Game

(bkz: le tout nouveau testament). cok tavsiye annecim.

Edge of tomorrow

Hetflix varsa
Kayıp şeylerin bakım kılavuzu

kontroller 1 tam gün sürmez, yarım gün sürüyor genelde, evet kontroller ücretli izin..

Merhabalar, ben bir kadınlar forumunda yönetmelik okumuştum ama bulamadım. Kendi yaratlandıklarım şu şekilde idi;
Gece mesaisi, nöbeti hamilelere uygulanmıyordu. Bizim ayda bir canlıya kod geçerken nöbetimiz oluyordu ofiste gece de misafirhanede kalıyorduk her ay 3 kişi ben hep muaf tutuldum.
Günlük max çalışma saati var. Ben 1 saat geç gidiyordum bu sebeple.
Ayda bir gün doktora gitmek için üctetli izin kullanıyordum. Bu izin belki yasal olarak yarım gündür ama bizim işyeri şehirden uzak olduğu için 1 gün veriyor olabilir.

bütçe nedir

3000 civarı diyebiliriz hocam

Yok mu öneri?

Fiyatları çok bilmiyorum ama Samsungun m51 ve a72 falan serileri vardı bir bakabilirsiniz. Yani bizimkiler sizin tarife biraz uyuyor kullanım şekli olarak, yaşları biraz daha küçük ama onlar bunları aldılar. Memnunlar.

edevletten dava sorgulamadan görebilirsin. evet davaya gitmezsen bulunduğun bölgenin polisine zorla getirme talimatı gönderebilir.

lakin adam falan öldürmediysen paldır küldür evini basıp yapmıyorlar bunu. genelde karakoldan bir polis iletişim numarandan arayıp "bize talimat gelmiş bir zahmet atla git şu davana bunu da atlarsan başına iş açarsın " gibisinden iletiyor ilk etapta.

vatandas.uyap.gov.tr Buradan e devlet şifreniz ile girip dava dosyasına ulaşabilir ve mahkeme tutanağını okuyabilirsiniz . E devlette sadece davayı görürsünüz uyapta tüm dosya içeriğine ulaşabilirsiniz

şekillendirici kullanmasam da 2 haftada bir boyadığım için kuruluk yapıyor elime geçen her türlü saç bakım yağını kullanıyorum pantene, urban. yves rocherden bi yağ almıtşım onu da duştan önce sürüp 10-15 dk bekletip sonra yıkıyorum

Bir süredir dax supergro saç bakım yağı kullanıyorum, baya memnunum. Duştan önce sürüp min. 30 mak. 60 dakika bekletip yıkıyorum.

Urban ın bakım yağını kullanıyorum, yumuşatıp yatıştırıyor, uçların toparladığını da söyleyebilirim.
Bir de haftada bir maske yapıp bir gece bekletiyorum sanırım bu ikisi iyi iş gördü, kuruluğu ve süpürgeliği azaldı.
Maske bc bonacure’ün.

Tebin bonusu epey cömert

teb bonus+1
Teb yıldız priority card var bende. aylık ekstrem 4bin- 7bin arası. Aylık ortalama 250 tl bonus alıyorum çeşitli kampanyalardan.

denizbank'ın hem bireysel, hem business bonus'unu kullanıyorum.
puan meselesi pek parlak değil.

Bilgisayarda wifiye 5 ghz ile bağlanırsan sorun ortadan kalkar. Wifi ile Bluetooth sinyali çakışıyor

eger mikrofon kullanmiyorsaniz, bilgisayarda dahili mikrofona degistirin. bu sekilde inanilmaz fark ediyor bende. kalite kulaklik ve mikrofona bolununce eski telefon konusmasi gibi oluyor gelen ses.

hayır, arap baharı tunus'da bir seyyar satıcının kendini ateşe vermesi ile başladı. fazla nufus veya göç veya ekonomik sebeplerle başlamadı. demokrasi talebiyl başladı. kendini yakan satıcı 1. dünya savaşındaki veliaht'ın öldürülmesi gibi alakasız bir patlama noktası oldu.

Arap baharından sonra özellikle Suriye'den göç hareketleri başladı.
Normal sosyopolitik bir bahar olsaydı Arabistan'da da olaylar olurdu ama ABD etkisi/korumacılığı nedeniyle orada olmadı.

Türkiye'ye çapulcu sürüsü gibi ailesiz, çocuksuz gelen bu afganlar hakkında söylenen Afganistan'da Abd'nin her türlü casusluk, uşaklığını ve diğer ayak işlerini yapan bir sürü bunlar.

1979 Kabe baskını ile oldukça paniğe kapılan Suud yönetimi yabancı (Fransız) askerlerin yardımıyla isyanı zor bastırdı.

Bu sözde ve kurmaca baharda başlarına böyle bir şey geleceğini bilseler herhalde durumu kurtarmak için 3-5 petrol kuyusunun ömürlük mülkiyetini ve diğer bazı ayrıcalıkları ABD'ye vermekten herhalde imtina etmezler.
Nitekim Trump söylemişti:
m.youtube.com

Gereksiz ve nedensiz yere ABD'den yüksek meblağlarla aldıkları silahlar da ayrı mesele.
Suud yönetimi, abd'yi memnun etmek için var.

Bir ülkede bu türlü bir olay çıktığında başkalarının işine ne derecede yarayabilir diyorsanız ABD gibi dış ülkelerdeki thing tank kuruluşlarının faaliyetlerine bakmak lazım. Düşünce kuruluşlarıdır bunlar ama kötü düşünürler her zaman.

Yoğurtçu parkından Kurbağalıdere'yi geçtikten hemen sonra kanoların suya açıldığı uygun bi alan vardı diye hatırlıyorum.

Hatta görselde işaretledim:

ibb.co

moda iskelesinin yanında da denize erişim sağlayan ufak bir yer vardı, eğer son dönemde değiştirmedilerse.
yeşil ile işaretlediğim alan.
mavi ile işaretlediğim yer de pandemi öncesine kadar otopark olarak kullanılıyordu, toprak zemin vs. bir yer.
ibb.co

@msb'nin işaretliği rampa yanılmıyorsam fenerbahçe dereağzı tesislerine ait. fenerbahçe kano takımı vs kullanıyordu ama siz kullanırken birinin çıkıp da "hop hemşerim" diyeceğini sanmıyorum.

benim şu an başvurum içeride. geçen hafta salı günü bulunduğum şehirden başvurdum. ertesi gün kargo konsolosluğa ulaştı. hala işlemde görünüyor. çıkarsa yazarım ama 1 hafta da çıkar diyorlar

Bilkent Otel'i arayıp sorun en yakın otel orası. Onun dışında tüm oteller uzak kalıyor üniversiteye. Çankaya ilçesi Ankara'nın yarısı. Bilkent bir ucu Çankaya semti diğer ucu. Taksiyle gidip gelecekseniz Tunalı Hilmi Caddesi ve civarına bakabilirsiniz.

misafirhanelere de bi göz atın. genelde çok ucuz oluyorlar. çevrede tarım bakanlığınınki varmış. gthb lodumlu diye geçiyor. bi arayın sorun

bilkent çankayanın sonu eskişehir yolu üzerinden bakın otellere. ya da beşevlerde öğretmen evi var önünden dolmuş geçer.

öğretmen evi kapandi yanilmiyorsam. cinnah'ta bir otel var 4 yildizli olması lazim o cok övulur ama kalmadim. adini bulursam editlerim.
kisa mesafe otobus ardindan dolmuş yapmanız lazim tabii bu otel icin. kizilay'da çokça misafirhane vardi once onlari bulup sonra onlari arastirabilirsiniz.

Ankara Çankaya Tunalı'da Gordion Otel.
Otel sahibi sayılırız. sadece siz değil bu vesile ile tüm yazar arkadaşları bekleriz. İndirimli yardımcı olabiliriz.

En yakını Bilkent Otel+1

Bunun dışında Kızılay ve Tunalıya kıyasla Çukurambar'daki oteller de taksi mesafesi açısından daha yakın kalıyor. Point Hotel, Holday Inn, Green Park bir de Mövenpick Hotel var bakabileceğiniz.

Asagidaki haritada mavi ok bilkentin girisi, sari ile taranmis bolge kizilay. Iki bolgeyi birlestiren dumlupinar bulvari (eskisehir yolu diye gecer) guzargahinda bir yerde kalmalisiniz. Cukurambar da olur (haritanin orta/alt kismi). Ben olsam taksiye binerim ulasim icin.

i.imgur.com

erenkoyde bir dis doktorum vardi. cok memnundum. dt. yasin turk. siddetle oneriyorum.

Maltepe ama önereyim impladent.

Ikea'da vakumlu askılar var, 5-6 cm genişliğinde. Gerçekten çok iyi tutuyor banyoda, onları öneririm.

Yapışkanlı veya vakumlu olanlar eninde sonunda düşüyor bir gece vakti.Delmekten başka çare yok.İkeanın vakumluları da maalesef bir işe yaramıyor.En kaliteli çift taraflı bantlar,çiklet tarzı 3m stickerlar dahi fayda etmiyor.
Fayansların arasındaki derzlerden delmeyi teklif edin bence evsahibine.

vakumlular dusuyor+1, neyle yapistirdiginiz onemli ama cogu yapistirici belli bir nemden sonra saliyor kendini yani o da banyo icin uygun olmuyor. derzlerden delmek mantikli olabilir bence de ama onda da istediginiz noktada derz olmasi gerekliligi var.

Tuvalet kağıdı için ayaklı olanları kullanabilirsiniz, altına yedek de koyuluyor, daha kullanışlı bence, Bim'de falan bile vardı epey kolay bulunuyor.

Duş için askılı modeller var, onları kullanabilirsiniz yer müsaitse.
www.ikea.com.tr

Havlular için de ben vakumlu olanları kullanıyorum yıllardır, belki yılda bir kere falan düşüyordur, o kadar sık düşmüyor, memnunum açıkcası.

Onu öyle takip edersen kafayı yersin. Hesabı açtıktan sonra en az 12-15 ay sıra gelmesini bekleme hesaplar blok blok onaylanıyor. Yani ortalama 16 binlere geldiğinde hesabın onaylanır onun dışında 2 bin sıra ilerler 3 bin sıra geriler oralara takılma, bir senenin sonunda belli bi noktaya gelirsin. Her gün girmene de gerek yok 90 günde bir bir kez girsen bile aynı şekilde ilerliyor süreç; 90 gün içinde girmezsen hesap donduruluyor ama ona dikkat et.

takip etme bir manası yok. 6 7 ay sonra kontrol et.

eğer sistem hala aynıysa,

10 entry'i tammaladığın gün önemli. Fakat her gün "o gün girenler" içinden sıralama yapılıyor. Yani sen geçen yıl 10 entry tamamlamıştın diyelim, şimdi giriş yaparsan zamana göre sıralayıp seni 43 bine koyuyor, bazen senden önce yazmış olanlar giriş yaparsa önüne geçtikleri için 45 bine düşüyorsun, vs. vs. Bu yüzden son birkaç bin kalınca arada girmek önemli olabilir.

haftada 2-3 kere girip 5-6 tane entry oyla falan.
2 ay sonra yazar olursun

50 liraya da kolye var, 50 bin liraya da. Seçenekleri biraz daraltabilirseniz eğer :)

300-500 arasi heralde okay olur

www.sochic.com mağazaları da var.
güzel ürünleri vardır.

www.yukabyguliz.com
gufojewelry.com
www.lucky-culture.com

bu 3 markaya da aşığım. bence bunlardan bir şey seçebilirsin :)

www.reorah.com

kız arkadaşıma şuradan www.tagrean.com hediye aldım çok şık kolye modelleri var

ben yeni aldım. bundan sonra üretimi olmayacakmış. acaba c ler gibi silinip giden kimsenin destek vermediği bir model olur mu diye endişelemiyor değilim

fiyat çıkınca düşüyor ama kasım aralıkta dolar bugün ki gibi kalırsa etkisini anca görürsün. doların artmayacağına eminsin alma bekle.

@kenarortay, 5 yıl destek alacak o model

birşey yapamazsınız.
türkiyedeyiz, isveçle karıştırdınız sanırım. türkiyedeki akademiden medet ummak mı haha..

cimere şikayet edin, yök'e yazın. içinizde kalmasın. sonucun değişeceğini beklemeyin.

başarılar.

Açıkçası şu yaptıklarından sonra bu okulda yl yapmak gibi bi amacım olmaz ama sinir oldum bu duruma, ben de bunları dikkate alıp başvuru yaptım vs diye. En azından ifşa etsem haksız mı olurum bilemedim.

Febreze lavanta oda spreyi.

Rebul Atelier İstanbul'u seviyorum ben

bim'de satılan roomstar marka kumaş kokusu var onu kullanıyoruz. vanilyasılını wcde kullanıyoruz mükemmel.

Bana ilaç bırakmak içim il sağlık müdürlüğünden gelmişlerdi, rapor istediğimi söyledim, hallettiler.

İlçe sağlık müdürlüğünu aradığınızda filyasyon ekibi gönderiyorlar. Ben hasta olduğumda nişanlım için filyasyon ekibi eve gelmeden, telefonla konuşarak rapor cikarmislardi. Soruyorlar zaten ihtiyaç var mı diye. Alo 184'u de arayabilirsiniz, yönlendirme yapıyorlar.

Ankara için 0312 552 1400 numarası üzerinden kaydınızı oluşturabilirsiniz.

pilates topu

www.verywellfit.com

Markusu tavsiye üzerine aldım ancak memnun değilim.Baş-boyun destekli bir model bakmanızı tavsiye ederim.

İkea ofis sandalyeleri bayağı kötü yorumlar alıyor gördüğüm kadarıyla.

Pilates topu fikri çok ilginçmiş haha

Ben de yarınımı bu işe vakfedeceğim sanırım. Bulabildiğim her ürünü oturup deneyeceğim.


büdüt: Alefjall aldım. Aklımda hiç ikea ürünü almak yokken bu miniğe vuruldum. Bu sabah gidip denedim, akşamında aldım. Bayağı sağlam görünüyor. Umarım uzun yıllar kullanırım.

atlar için özel bir yol yoksa otoyolda kullanım yasaktır diye tahmin yürütüyorum.

otoyolda yasak.

köyde ilçede belki bir ihtimal ama şehirde yassagh diye biliyorum ben de.
faytonların bile güzergahları dışında kullanımı yasak hatta. dolmuş hattı gibi hat belirleniyor fayton olan yerlerde, hoş fayton da kalmadı bildiğim kadarıyla ama.

Otoyol başlangıcında at arabasının giremeyeceğine dair uyarı var, demek ki otoyol harici at arabası sürebiliyoruz.

Ama tek başına at sürmek ile ilgili ben de bir bilgi bulamadım biraz bakınınca.

Fakat şu var ki, tek başına at (arabasız) dışkısını yola dökeceği için, trafik polisi ile sıkıntı yaşamasak da zabıtayla sorun yaşarız, çevreyi kirletme vs.

Arabalı Feribota binmek de yasak at ile.

HHah abi Oslo’da (İstanbul’da Kartal gibi düşün) anayolda ilkel bir şekilde at arabasını süren gördüm yaaa hatta videoyaya bile cektim :D bence bişi olmuyor

merhaba, bu yazıyı iki aylık oğlumuzun yanından yazıyorum.

öncelikle ikili test ülkemizde ön şart olarak kabul görür, tıpkı covid için yapılan pcr testleri gibi sadece kan verirsiniz ve bir olasılık hesabı yapılır.

fetal dna son yıllarda populer hale gelen ve amniyosentezden sonra en gerçek (%99) oranında sonuç veren tavsiye edilen bir test. neden tavsiye ediliyor peki? çünkü çok erken evrede anne karnındaki ufacık fetüsün zahmetlice haftalarca soru işaretleri arasında “ acaba bir yerinde bir şey var mı? acaba down sendromu mu” gibi soruları düşünmenizi bertaraf ediyor ve hamilelik sürecini stressiz atlatmanızı sağlıyor, tam da bu yüzden ben buna değeceğini düşünüyorum.

peki biz bu yola neden ve nasıl girdik. ikili test sonucumuz iyiydi, 22. hafta detaylı ultrasona girdik ve bebeğimizin kalbinde ekojen odak ve böbreklerde pelviektazi (açıklık) teşhisi koyuldu. bu iki belirtecin minör trizomi markerları olduğunu, tek başına bir şey ifade etmediğini ama içimiz rahat etsin diye fetal dna testi önerildi. riskimizin ikili testle birlikte 8000/1 den 2000/1e çıktığı ifade edildi. e tabi bu olayları ilk kez duyan biz haliyle panik yapıp hemen testi yaptırdık. sonuç çok şükür negatif geldi

test sadece trizomi ölçmüyor pek çok kalıtsal hastalığı da tespit edebiliyor. test türkiyede yapılmıyor, hangi şirketten yaptırırsanız yaptırın anneden alınan kan amerika ya da almanya’ya gönderiliyor, sonuç 10 günde çıkıyor. telefon ve mail ile size mutlu haberi veriyorlar. ileride bu testin kolylaşacağı ve zorunlu olacağı aşikar. eğer durumunuz varsa bu konfor sizin stressiz bir hamilelik yaşamanızı sağlayacaktır. ha yaptırmasanız da tedirgin olacak bir şey yok sağasağlim cocuğunuzu kucağınıza almanızı dilerim.
testi yaptırdığımız firma biogen adında firmaydı, gayet nazik ve ilgililerdi, eşimin okuluna gelip mesai saatinde kan alıp gittiler, hepsi bu kadardı, ücreti 2000 liraydı geçen yıl.

selamlar
biz sadece ikili test yaptırmıstık.
fetal dna yazdığınız gibi ikili test sonucu riskli gelirse isteniyor. (ya da ileri yaş gebeliklerde)

bence önce ikili testi yaptırırsın. sonuc normal gelirse, fetal dnayı yaptırmazsınız. hem ücreti yüksek hem de bu gibi durumlarda insan daha çok evham yapıyor.

ikili test için ekstra ücret almıyorlar bildiğim kadadarıyla sadece muayene ücreti oluyor.

Merhaba, 32 haftalık hamileyim. 11. Haftada fetal dna yaptırdık. Fiyatı 3500 tl Eurofins firması yaptı. Eve gelip kan alıyorlar. İkili teste gerek kalmıyor

İlk gebeliğimde fetal dna yaptırmıştık, o zaman güneydoğuda yaşıyorduk, galiba 2li test için farklı bir yere gitmemiz gerekiyordu, tam hatırlamıyorum ama bir sebepten 2li testi tam yaptıramayacağımız için fetal dna analizi yaptırmıştık. 2017'de 1200 tlye yaptırdık. Bu gebeliğim düşükle sonuçlandı. 2. Gebeliğimde büyük şehire taşınmıştık, doktor 2li test sonucuna göre bakarız gerekirse yaptırırız demişti ama sonra gerek duymadı. 2'li test devlette ücretsiz sanırım, bi özelde 250 tlye yaptırdık galiba. Bu da 2019 senesiydi.

ben ivf ile hamile kaldım. doktorum şart olduğunu söylemişti ve ayrıntılı test yaptık (hangisi oluyor şu an hatırlamıyorum). 1,5 yıl önce, acıbadem hastanesi’nde 6bin tl kadar aldılar (daha uygun fiyatlı bir versiyonu da vardı ama yapmışken en detaylısı olsun, içim rahat etsin düşüncesiyle yaptırdım). doktorum sonucu yalnızca “bir tehlike yok” olarak yorumladı. babam da doktor. bana testi yaptırmamın çok gereksiz olduğunu söylemişti (30 yaş altındaydım hamileliğimde). biraz da doktora göre değişiyor. benim doktorum aşırı titizdi, şu an dönüp baktığımda gerek yokmuş diyorum.

İkili testte herşey çok güzel çıkınca yaptırmadık. Risk görülse yaptıracaktık.

biz de yalnızca ikili test yaptırmıştık. fetaldir, dörtlüdür doktorumuz önermedi. hatta sadece para tuzağı demişti...

rahatlamak istiyorsanız yapabilirsiniz. ama ikili test yetiyor. ikili devlette ücretsiz diye biliyorum, özelde 500 gibi bir fiyatı vardı yamulmuyorsam.

Biz fetal dna yaptırdık. O haftalarda hamileliğim sorunsuz ilerliyordu ama doktorum olasılık yerine %99 doğru sonuç almak istiyorsanız yaptıralım dedi. Biz de kafamız rahat olsun diyerek yaptırdık. 2019 da 3000 tl civarıydı, firmayı hatırlamıyorum şimdi ama 10 günde sonuç gelmişti. Tekrar bir bebeğimiz olursa yine yaptırırım çünkü o kafa rahatlığı paha biçilemez.

soru cevap kısmı var, değerlendirme yazısının yanında

24 saat covid testi yapiliyor devlet hastanesinde

randevu almana gerek yok, gidip aciline basvur onlar yonlendiriyorlar. aksamina da sonuc cikiyor. istedigin saatte gidebilirsin ama maske tak(yani) hatta cift maske ve millete fazla yaklasmadan gidersen iyi olur. gecmis olsun

hastane telefonu açtı, 9:30-22:00 arası test yaptırabileceğimi söyledi. her hastanede durum farklı olabilir.

Yav yok o seni yurtdışı için istiyorsun sanmıştır. Devlet hastanelerinin, araştırma hastanelerin, üniversite hastanelerinin hepsinde 7/24 test yapılıyor en başından beri. Randevu filan yok, acillerin yanına sadece bu işi yapan birimler kurdular. Kimseyle muhattap olmaksınızın doğrudan oraya gidiliyor, belirtilerin söyleniyor testini oluyorsun.

Soracağın muhtemel soruları cevaplayayım, testten hemen sonra e nabıza baktığında göremeyebilirsin. İnsanlar genelde orada hemen çıkacağını sanıyor.

Test sonucu yaklaşık 10 saatte çıkıyor (daha erken veya geç çıkabilir)

Pozitif çıkarsan hayırlı olsun diye mesaj geliyor zaten sonra il sağlıktan birileri arıyor temaslılarını öğrenmek için

Başka sorun olursa yazarsın geçmiş olsun

Bilgiler için teşekkürler.

Belirtiler başladıktan sonra temas ettiklerim mi isteniyor? Son bilmemkaçgünde temas ettiğim herkes mi?

Arayan yönlendiriyor zaten. Genelde 1-2 saatten fazla ve maskesiz olarak temas ettiklerini kabul ediyorlar. Maskeyle olanları pek saymıyorlar.

Kendince bir gün hesapları var. Cumartesi günü girdiğim bir kurum sınavını kabul etmedi(ilgili bakanlıkla yazışma yapmaktan üşendiğim için bence) ama pazar günü girdiğim ÖSYM sınavından bi 10 kişiyi karantinaya aldılar. Dediğim gibi arayan kişi yönlendiriyor zaten

Ya bu otomatik oluyordu ben de Norveç’te yaşarken hani telefonun o özelliği açık oluyordu eve geldiğimde wifi kullanıyordum. Hatta hat isminin yanında wifi mi ne yazıyordu

telefon ayarlarından açık olması yeterli sanıyorum. ben de turkcell wi-fi kullanıyorum, yanlış hatırlamıyorsam yurtdisindayken de herhangi bir wifiye bağlandığımda direkt aktif oluyordu ve mevcut paketim dahilinde konuşabiliyordum. ekranda da turkcell wi-fi yazıyor bağlandığında.

telefon ayarında ve operatör ayarında açık olmalı

Harvey karp’ın kitapları çok iyidir.

en son okuduğum montessori toddler, simone davies. türkçe’ye de yeni çevrilmiş.

Otuz milyon kelime.
Çok güzel bir kitap.

Mantık şu;

Müşteri "Ne gerekiyorsanız yapın" derse, servis şunu yapar "ne fatura edebilirsek edelim de şişirelim hasarı, nasılsa sigorta ödüyor"

Yazık olmuş, Kaporta boya hasarlarında yetkili servise gitmemek, özel serviste de sigorta anlaşmalı yere değil de en az işle hasarı onaracak bir ustaya gitmek lazım.

Burada kaçırdığın nokta şu, evet sigorta ödüyor da eksper gelip bakıyor hayırdır bunlar bize ne kitliyor diye. Bizim eksper buna nasıl onay vermiş onu anlamaya çalışıyorum.

Parçanın bir ucunda minik de olsa bir hasar varsa, eksper bunu boyamayın diyemez, kanunen servis ve siz (mal sahibi) o parçanın komple boyanmasını isteyebilir.

Ama bizim piyasamızda boya değer kaybı demek, küçük hasarlarda boyatmıyoruz.

Yani eksper "hayır boyamayın böyle kalsın, rötuş yapın" diyemez. Sen yine iyi yırtmışsın, sadece boyanmış. Az bi hasar olsa değiştirebilirlerdi de.

Boyasız göçük düzeltme yöntemleri ile boyanmadan bile düzelebilen parçaları değiştirenler var.

olay şu mesela x kasko firması vw o bayiyle anlaşıyor. ben sana yılda bin araç kaskolarım sende benim hasar tespitime onay verirsin mantığı var. aynı olayı ben citroenimde yaşadım. sol çamurluk değişir far değişecek dediler. 5 bine yakın masraf çıkardılar, kabul etmedim sanayide 550 tlye yaptırdım. sol çamurluk çekilip düzeltilir, tamponda plastik kaynakçısına yapıştırtabilinirdi. yetkili servisler faturayı şişirip bu işten para kazanıyor.

En ufak bir hasar bile parçanın 3/4'ünün boyanmasına sebep oluyor. Zımpara-astar-boya-vernik uygulamalarının her biri bir öncekinden daha geniş alana yapılır. En sonunda neredeyse komple işlem uygulanmış olur. Daha az alana işlem yapayım diye de uğraşmıyor yetkili servisler. Aynısı başıma geldiği için söylüyorum..

Sen yine dua et renk uysun diye kapiyi boyamamislar. Yetkili servis acimaz arka kapiya kadar boyar.

Hatta kaskoyla sanayiye gir onlar da boyar.

Eski aracımı kiracımız olan özel servise vermiştim ön-arka tamponları boyasın diye. Adam kapıdır çamurluktur çizik gördüğü parçayı komple boyamış.

Tabii bu ebatta bir çizik için komple çamurluğun boyalı olması can sıkıcı. Ben bu tarz çiziklere artık hiç dokundurtmuyorum. Geçenlerde bir minibüs arkadan gümm diye çarptı, dedim arka pert, indim baktım 1 cm'lik çizik. Ne polis ne tutanak geçmiş olsun dedim gittim. Çizik hala duruyor, yetkili ya da özel hiçbir ustanın eline düşmek istemiyorum.

ben izgaraya takilan miknatisli bir sey kullaniyorum. yazin ozellikle iyi oluyor cunku arkasindan gelen soguk hava telefonu da sogutuyor. navigasyon vs acik oldugu zaman telefon yaniyor cunku. havayi tamamen bloke etmedigi icin temas eden hava zaten arac icine karisiyor. kisin da takili oldugu yerdeki hava akisini kapatiyorum, kapatinca zaten diger deliklerden gelen hava artiyor, kaybolmuyor :)

sıcak bir yerdeyseniz konsola veya cama yapışanlar erir her türlü. ızgaraya takılanlardan al. spigen alırsan ömürlük olur.

a101'den vantuzlu piranha aldım 3 haftadır düşmedi taktığım yerden(cam)

ızgaraya konanlar aman aman etkilemez içerinin soğukluğunu. ayrıca cihaz da soğuk kalır ısınmaz ne güzel :) vantuzlulardan falan esas nefret ediyorum görüş engelliyor vs. diye.

ben amazondan şunu almıştım ve gayet severek kullanıyorum. mıknatıs falan da yok, doğrudan ağırlığı ile içine oturuyor aletin telefon (arkasında destek ayağı olması güzel bişey, ızgaraya yük bindirmiyor)

www.amazon.com.tr

Mıknatıslı Baseus'lar çok başarılı. Vantuzlu tavsiye etmiyorum oldu ki vantuz çıktı, yüksekten düşen ağır bir telefon konsola zarar verebiliyor. Mıknatıslılar çok sağlam tutuyor.

www.hepsiburada.com

Aracın ön konsolunda cd girişi varsa ,cd girişinden tutturulan telefon tutucu tavsiye ederim.
a.aliexpress.com

mıknatıslıdan başka düşünme dünyanın en rahat şeyi. diğerleriyle (özellikle telefonu geçirmeli olan) uğraşırken arabayı pert edersin allah korusun.

Babamın vefatından bir hafta sonra evleneceğim kişi tarafından “yanımda üzgün birini görmek istemiyorum” gerekçesiyle telefonda terk edildim:)

Arkadaşlarım ve hatta kızım bile beni görünce artık önce/hemen seni soruyor diye ayrılmıştı kendi ortamının alfası :).

"fotograf makinem kayboldu ben onu satip borclarimi odeyecektim, bu halde bu iliskiyi yurutemem."

wtf??!!

Bir kere Sünniyle birlikte olamam diye ayrılmıştı.
Biri de Maldivler'e gidelim teklifine güldüğüm için ayrılmıştı :) (ben götürecekmişim)

"yoğun bir şekilde çalışırken bir yandan seni sevemiyorum" az küfrümü yemedi valla.

* daha once ablamla da cikmissin, simdi haberim oldu.
* cevrende cok fazla kiz arkadasin var, bu iliskiyi boyle surduremem; ya onlar ya ben
* mesajima tam 2 saat bilmem kac dakika sonra cevap yazdin, beni onemsemiyorsun
diye uzar uzar gider...

hayatimda bir kere terkedildim nedenini anlamadim bile galiba anlasamiyorduk :)

Param bitmişti :)

Sen Müslümanmışsın, ben seni ateist sanıyordum. (6 ay çıktıktan sonra bir anda taliban militanı muamelesi gördüm sonrasında ve terk edildim)

menemen usülü yapabilirsin böylece buzluğa atmana gerek kalmaz, kavanozda dışarda durur.

Ben de sizin gibi yapıyorum. İlk defa geçen sene rondoda çektikten sonra kaynattım, kıvamı daha güzel oldu.

rondada iyice püre gibi yapma biraz büyük kalsın,

azcık kaynatabilirsin ama domatesin türüne tadına dikkat et, bazı domatesler çok ekşi olabiliyor pişirince.

uzun sanayi tipi domates yerine tarla domatesi öneririm.

eğer tadını seviyorsan kapya biber de ekleyebilirsin. tadını pek hoş bulmamaama rağmen turuncu, beyaz, kırmızı renkleri olduğu için çok güzel görünüyor.

www.e-fidancim.com

sağdakiler kapya biber, normal bibere nazaran çok etli bir yapısı var.

genelde kalitesiz oluyor bunlar. kalitelisi görmedim. özellikle iphone tarafı bozulabiliyor/çalışmıyor.

3 kuruş fazla verip adam gibi kablo alın. arabadaki kablolar çok çabuk bozuluyor.

www.amazon.com.tr
bundan iki tane var iki yıldır filan kullanıyorum; quick charge filan olmuyor ama data mevzusunda taş gibi

a-101 den almıştım 10 liraya 3ü bir arada örgü kablo (usb-usb c-iphone) 6 aydır kullanıyorum hiç bir sıkıntı yok

hacı bayram cami, kocatepe cami, atakule, anıtkabir, kızılay emek iş hanı, mihrimah sultan cami (emin değilim), sheraton, ulus julian sütunu. benden bu kadar. dikilitaşın yanındaki yüksek binaları bilemedim. en soldaki kuleyi ankarada hiç görmedim.

Bir esenboğanın kulesi herhalde

kecioren-kule(estergon kalesi) de olabilir.

k-othrine.
üzerinden geçeni affetmiyor.

kokusuz ve evcil hayvanlara karşı zehirli değil.
yani ben kedili evde kullanıyorum, sorun olmuyor.
yine de çocuğun oturduğu yere sıkmayın tabii ama kapı altlarına, dolap, beyaz eşya altlarına, banyoya, giderlere, mutfak dolaplarının altlarına, duvar diplerine, balkonlara falan sıkın bol bol.
üzerine temizlik de yapsanız uzun süre dayanıyor.

bahçe katından bildiriyorum.

153 arayın.
evinizin yanındaki rögarların içini ilaçlasın.

K-othrine +1
Şüphelendiğiniz oda varsa örneğin mutfak/banyo gibi. gece sıkıp sabaha kadar kapalı bırakıyorum ben. Sonrasında siliyorum, havalandırma yapıyorum. Açık havada bile etkili ilaç.
Belirgin bir kokusu yok.
Şöyle sıkıntılı eğer apartmandaki diğer dairelerde de böcek sıkıntısı var ise apartmana ilaçlama yapılmalı. Yoksa kökü kurumuyor.

K-othrine +1

icon 10 cs

aklınızda bulunsun.

Yukardaki arkadaşlar + Bayer Maxforce Platin

Pro ilaçlamacılar da bunları beraber kullanıyor. Bunları beraber uygulayıp bir ay sonra tekrarlamanız lazım zira ilaçlar yumurtalara zarar vermiyor. 2. dalga için tekrar ilaçlanması lazım.

Küçükçiftlik park olduğunu düşünürsek bu sanırım
www.biletix.com

evet görüyorsunuz kişi yazdığında.

uyuyorsa ruya / kabus goruyordur, kedi kopek hepsi yapiyor. birden ve sık olması ilginc ama.

Su ana kadar 3. Kez oldu. Misal su an yatiyor ama uyumuyor. Normal sakince yatiyor. Aglama yok sizlanma yok. Uyumadi daha başında bekliyorum. Sağına soluna dokunuyorum ama rahatsiz eden bir nokta yok.

Evet şimdi yaklaşık 30dk yattiktan sonra bir anda gene kalkti. Gene biraz ses cikardi. Gene kalkti yatagina gitti. Orada bir sağa bir sola döndü. şimdi normal gene.

Sıcaklarda çok kabus görüyor tatlışkolar. Ondan olabilir.

Yok bir sıkıntısı var kesin. Uyumuyorken de iki kere oldu. Havliyor, alt bölgesini yerde tutuyor bir saga bir sola dönüyor. Iste ilk defa 6'dan 8e kadar bacağımın üstünde uyudu az önce bir 10 saniye kadar tekrar agladi simdi gene normal. 19 dakika sonra veterineri arayacagiz bakalim.

bir yerine ağrı giriyor olabilir, sancısı olabilir.

alt bölgeyi yerde tutuyor dediğiniz için aklıma sıcak hava + klima (varsa tabii) ikilisi sonucu idrar yolu enfeksiyonu, sistit tarzı bir şey geldi.

ishal değil demişsiniz ama çiş yapmasında bir sıkıntı var mı?

Üzüldüm sabah sabah bir gelişme olursa yazar mısınız ?

Köpeğim reaktif olduğu icin video yolladım veterinere videolari baktığında acil durum olmadigini tahminen gaz sebebi ile böyle bir sorun yasadigini söyledi (iki gündür çok ot yiyordu, dun aksam da kakasi böyle bir parca halinde ishale yakin gibi yumusak çıkmıştı). Bloat olabilir mi diye korkmustuk ama olsa su ana kadar ölürdü zaten dedi nefes alamazdi, bizimkisi az önce ayaktaydi benle beraber disari cikacak sanip atladi falan. Ki sancilari da 15-20 saniyeden 5-6 saniyeye düştü. Sabah 6dan 8e kadar bacagimin üstünde yatti bol bol gaz cikardi onun etkisi diyoruz.
Neyse bugün gene devam ederse yarina randevu verecek veteriner. Birşey olursa zaten gece artik sos veteriner yapacagiz.

Ne zormus vallaha hanimla 2 saat uyuduk endiseden, bebek gibi basindaydik sabah 3ten beri.

sabah akşam iki ercefuryl'le toparlanır hemen.
veterineriniz bir şey vermedi mi?

klimanız varsa direkt yere değil, tavana ya da karşıya üfleyecek şekilde ayarlayın, bir de yıkanıyor ya da denize falan giriyorsa ıslak bırakmayın.
üşüttü bir şekilde demek ki.

geçmiş olsun.

@blatta ilac değil de doğal destekleyici haplardan verdi. Ismi ultradiar, aciklamasi;
"Yaban mersini tozu, keçiboynuzu, montmorillonit ve aktif kömürün kombinasyonu, gazları, sıvıları ve toksinleri büyük bir emme ve emme gücüne sahiptir. Ayrıca bağırsak mukozasını kaplayan bir film oluşmasını sağlar. Laktik ferment hidrolizatı ve bira mayası, yerel doğal savunmaları uyarır ve bağırsak florasını güçlendirmeye yardımcı olarak fırsatçı bakterilerin etkisini azaltmaya yardımcı olur."

Yok bizimkisi reaktif olduğu için mama ile beraber ödül de çok veriyoruz (tavuk sosis, peynir, dana ciğerinden ödül vs). Tahminen midesi bozuldu. Son günlerde islandi ama her islandigi zaman iyice kuruladim eve geldiginde. Klima zaten yok.

Lafi dolandirmadan soyle ozetlenebilir sanirim: Bahsettigin sirketlerin bagli bulundugu borsalara (endekslere) gore bahsettigin ETFler daha cok getiri veriyor gibi gozukuyorsa, aradaki fark kadar ekstra risk vardir. Yabanci, likit, regule edilen borsalarin genel trendinden daha fazla getiri elde etmenin o borsalarin endeks etflerini direk almaya kiyasla esit veya daha az riskli bir yolu yok. Marketten daha cok kazanabilirsin evet, ama daha cok kaybedebilirsin de. Ne kadar diverse bir portfolyo varsa, o kadar az risk, o kadar az potansiyel getiri.

Genel tavsiye hep soyle denir: ne kadar gencsen o kadar risk alma opsiyonun var. "emeklilige" yaklastikca riski azaltirsin, unicorn sirketlerden endeks eftlerine, yas ilerledikce yavas yavas tahvillere vs. vs. cunku gencken gideni yerine koymaya vakit var, ama yaslilikta yok.

"Bu seçimlerden" diye kastettiğiniz 3-5 popüler ETF ise yanılmıyorsunuz. Bunun "VWRL/VWCE and chill" diye geyiğini bile yapıyorlar :)

İki sebebi var:

-Bizim insanımız her şeyi çooook iyi bildiği için kendi kafasına göre hisse alıyor satıyor vs. Bu da genelde kulaktan dolma bilgilerle. Şirketlerin bilançolarına ve hisse fiyatlarına bakınca aşırı ilginç bir borsa yatırımcımız var diyorum bazen. Ki ben de uzman bir yatırım danışmanı değilim, ama eğitim aldım. ben bile korkuyorum bir hisse alırken satarken. İnsanlar leblebi alır gibi "kağıt" alıyor.

-Çoğu insan fonlardan habersiz. Ne olduklarını, ne işe yaradıklarını bilmiyor. Repo sanan bile var.

@robokot
Burada risk sanırım insanların getiri beklentisi olmalı değil mi? Yani genç birisinin (25-40 yaş diyelim) hedefi parasını birkaç katına çıkartmak mı? Çünkü bu bana o kadar gerçekçi ve kolay görünmüyor. Ayrıca yerine koyma potansiyeli var ama herhalde gene sonuçta vardığımız nokta seçimler oluyor galiba. Öte yandan 5 yıllık yatırım sürecinde parasını 2'e katlama imkanı sunan enstrümanlar olduğunu düşünüyorum. Burada yapılması gereken düzenli alım ve elde tutmak. İnsanların zorlandığı kısım bu gibi geliyor bana.

@bruce mclaren
Evet bahsettiğim popüler, Top 10 diyebileceğimiz ETF'ler. Örneğin SPY, QQQ vb. Adı bile zaten açıkça diyor NASDAQ borsada işlem gören top 100 şirket vb. Şirketlere bakıyorum ürünlerini bizzat kullandığım, gözüm kapalı ne iş yaptıklarını sayabileceğim firmalar. Öyleyse işin içine insan doğası ve daha fazlasını istemek mi giriyor sizce, nedir? :)

En son okuduğumu yazayım;

The Five People You Meet In Heaven

George Orwell ve Umberto Eco'nun kurgudışı yazılarını çok seviyorum. Karmaşık konuları acayip berrak bir şekilde anlatabiliyorlar. Eco'dan Ur-fascism'i Orwell dayıdan da Such such were the joys'u öneririm. İkisi de internette var.

İlla kitap olsun derseniz Eco'nun Inventing the Enemy ve Turning Back the Clock derlemeleri güzel. Orwell'in deneme toplamaları orwell.ru'da var.

Alice’s Adventures in Wonderland and Through the Looking Glass

Penguin Classics’ten okumuştum ve zaten bu kitaba aşık olduğum için çok keyifliydi. Tam bahsettiğiniz gibi çantaya atmalık ve sözlükle falan pek uğraştırmayacak akıcı bir kitap.

John steinbeck okuyabilirsin

- brandon sanderson dil olarak bence çok akıcı ve yalın. mistborn serisini çok rahat okudum b1-2 arasında olmama rağmen zorlanmadım.
- harry potter serisinden çok keyif aldım.
- hobbit çok güzeldi ama ilerleyen kitaplarda zorlandım ama seviyeniz yüksekse bence tolkien harika bir yazar.
- daha basit anlatım istiyorsanız rainbow rowell çok tatlış.

Silmgitsin.
Windows defender yeter bence.
Yıllardır baskanhiv bir şey kullanmadım

sil gitsin+1

Elektrik arızası olabilir.

Açık unutmuş olabilir misin farları? Gerçi o iş herhalde 25 yıl öncesinin arabalarında kaldı, bizimki 28 yıllık da. :)

seni arayan numarayı aramadın mı?

açık unutmuşsudur. defalarca kapattığın için kapattığını sanıyorsun.

mağazadan alınan ürünleri mağaza iade almak zorunda değil ama şansınızı deneyebilirsiniz

Ben çok etik olduğunu düşünmüyorum. Ama eski işyerimde bir vardı. Kıyafetleri alıp, etiketlerini çıkarmadan birer gün giyip iade veya değişim yapıyordu. Sırf çeşit çeşit giyinebilmek için yapıyordu bunu. Bu olaya bakınca sizinki daha masum.

Giydiğinizi anlarlarsa ve kusur yoksa iade almak zorunda değiller.

Hiç giymedim diyerek götürüp, beğenmediğim için iade etmek istiyorum derseniz iade almaları lazım ama bu durumda yalan söylemiş ve etik kuralları çiğnemiş olursunuz. Sonuç olarak size 80 tl kazandırır.

Ayrıca eğer diz izi yaptıysa almazlar sanırım.

aynı pantolonu satın al ve giyilmemiş pantolonu ilk faturayla iade et?
giyilmiş ürün iade edilmez!

Etik değil, kullandığınız pantolonu başkasına satacaklar.
Iyy yapmayın şöyle şeyler ya almadan önce araştırın, sizden sonra indirme girdiyse de kısmet deyip geçin.

Ya olur öyle şeyler. Siz kullanılmış ürün almak ister miydiniz? 200 edecek bir şeymiş vermişsiniz, üzülmeyin. en çok deattheodosia’nin dediği gibi olur..

deartheodosia+1

şansını dene belki alırlar. pantolonu iade etmediğin için kimse sana onur madalyası takmayacak. aldığımız ürünleri yıkayıp öyle kullanıyoruz zaten. kim takar etiği hangi ülkede yaşıyoruz ya...

1 - mağazaların iade alma zorunluluğu yok. hatta beden değiştirme zorunluluğu bile yok. bir mağazadan kıyafet aldığım zaman, sırf bu sebeple hediye kartı alıyorum, beden meden değiştirmem gerekir diye.

2 - internetten bile olsa, geri iade sadece KULLANILMAMIŞ ve tekrar satılabilir durumda olan ürünler için geçerli. giydiğiniz ürünü geri vermek zaten mümkün değil.

3 - işin mantığında, aldığınız ürünü eve gidip denediğinizde daha önce görmediğiniz bir şeyi görmeniz, ya da beden problemi olması var. etiketlerinin üzerinde olması lazım, giyilmemiş olması lazım. ürünü bir gün giyip , sırf daha ucuzu var diye iade etmek hiç etik değil.

İnternetten ürün alınca barkod kodu uyusmayacağı için o şekilde yapamadım. İade de etmedim, kazıklanmış oldum.

Neticelenmiş ama yine de cevap yazayım. İade edilmez bu bir.
İkincisi o para sizden çıkacakmış öyle ya da böyle, şükredin böyle çıkmış. Pantolondan kurtardığınız miktar yolda düşüp masrafa girerek yine çıkabilirdi. Dolayısıyla kazıklandım diye bakmak yerine böyle çıktı demek diye düşünmek daha iyi.

Ayrıca iade ettiğinizde, onu alan kişi ya da satıcı giyildiğini anlayıp beddua ederse yine başına dert gelecekti. Sonra da nerden buldu bu dertler sorunu çıkardı. Bu da giyip giyip iade edilir diye düşüneceklere de genel cevap olsun, kullanılmış ürün iade edilmez.

Kullanıldığı için etik değil :(

Bahsedilen alerji nedir bilmiyorum. Aşı içeriğindeki herhangi bir maddeye alerjiniz olup olmadığını soruyorlar sanırım. Mevsimsel alerji aşı olmanıza engel değil. Daha çok ilaç alerjiniz var mı onu soruyorlar.

www.cdc.gov

Şurada biraz açıklamışlar. 1 milyon aşıda ortalama 11.1 kişide görülmüş (bkz: anafilaktik şok)

Benim alerjik rinitim olmasına rağmen (mevsimsel değil) aşı almaya çalışırken uyarı çıktı hastanede olun ve 30 dk bekleyin diye

polietilen glikol diye bir polimer zincir var. bu arkadaş pfizer ve moderna aşılarda inaktif ortam olarak kullanılıyor. bazı kişilerde alerjik reaksiyona sebep olup anafilaktik şoka kadar gidiyor.

edit: başlıkta tek entry var, o da sırf bu konu üzerine değinmiş; ama aslında elektronik sigaraların sıvılarından tut da ilaç sanayine kadar çok geniş alanda bir kullanımı var.

İlaç alerjiniz var mı diye hemşireler sormuştu, ben de nikel eşimde ev tozlarına alerjisi var ama şimdilik bir sıkıntımız olmadı

edit: bugün 2. dozumu oldum ve aşı olurken hemşireler yine sistemden alerjimi görüp uyardılar alerjiniz varmış acil yok ama yine de 30 dk bekleyin hastanede diye