Ekşi Duyuru

Ücretsiz olarak gelen veriler altta bir yerlerde de yazar, 15 dakika gecikmeli olarak verilir. Anlık veri platformu istiyorsan aracı kurumunun veya bankanın mobil sitesini kullanabilirsin.

Futbol maçlarının anlık olarak ücretsiz yayınlanması gibi bir şey bu. Lisans gerektirir. Yasaktır. 15 dakika gecikmeli olarak yayınlayabilirler.

Sanmıyorum ama yasağı delen bir kurum varsa bilemem.

matriks'ten takip ediyorum.

ama bankaların uygulamaları da anlık veriyor. teb, yapı kredi, qnb finans falan.. hepsini kullandım. hesabınız olunca anlık hisse fiyatı görme lisansı açılıyor.

Garantinin e-trader uygulaması 2024 boyunca canlı veri yayını verecek ücretsiz. Oradan bakıyorum. Arayüzü göz kanatsa da iş görüyor, keşke değiştirseler arayüzü. 1995 senesi windows programları gibi bir arayüzü var.

Türkiye'de İş Yatırım.
ABD'de iseniz Charles Schwab.

Her ikisinin de yatırımcı raporları ve müşteri hizmetleri iyidir.

Komisyon vs size bağlı. Görüşün.

@alfired, tesekkurler. is yatirim ile yurt disi hisse ve fon almak mumkun mu?

Yapıkrediye de yabancı hisse senedi geldi yeni

Insan isminin yanindayse genelde vefat etti anlamina geliyor. Ama Wikipedia bunu * simgesi gibi dipnotlar icin de kullaniyor.

Zaten verdiginiz sayfada anlamini aciklamislar, sayfa icinde † simgesini aratirsaniz gorursunuz:

"† Denotes works that have not yet been released"

Yani hali hazirda yayina girmemis isleri simgeliyormus.

"Denotes works that have not yet been released" şeklinde tarif edilmiş maddede.

cok tesekkurler, gormedim.

o tabloda yapımın daha yayınlanmadığı anlamına geliyor. sadece rolü olduğu duyurulmuş. işaretin genel bir anlamı yok, bağlamda ne anlama geldiği belirtilir.

Kendisi bir dagger; asterisk türü bir kullanımı var metinlerde.

'Dagger_(mark)' diye aratırsanız, wikipedia sayfası da var.

nac yani n-acetyl systein adlı supplementin bunu önleyici bir özelliği olduğunu okumuştum. aradım buldum: eksisozluk111.com

anxiety ring

benim bu problemim yılalrdır var, çareyi jel tırnak yaptırarak buldum, hem yenmıyor hem deriyi soymak mümkün olmuyor. erkeklere yapan salonlar da var.

Üstüne ekliyor.

Bu arada komisyon değil bu yani, satış.
Alış fiyatı + bütün lojistik masraflari (gümrük vs dahil) + vergiler + çalışan masraflari vs vs diyip üstüne kari koyup satiyorsun.

yurtdışından 3e alıp yurtiçine 5e satıyor.

tavuk üreticisinin verdiği fiyattan nasıl kessin? üstüne ekliyor. komisyonculuk hep üstüne eklemektir zaten. basic ticaret budur.

Komisyon nasil oluyor;
Üretici diyor ki bana 500 tane satacak yer bulup sana yüzde 10 komisyon.

Satin alan diyor ki bana 500 tane şu fiyattan bul sattığımın yüzde 10u senin

Burada aracilik yapanlar var, onlar böyle komisyon alir. Ama ithalat ihracat komisyon almıyor yani.

@logisticsmanager, fakat aradaki firma kendisi alim yapmiyor, komisyon degil mi? yani tum ithalat ihracat firmalari, veya ithalat ihracat yapanlar urunu kendileri mi satin aliyorlar once? tam anlamadim.

Komisyon gibi bir şey yok. Senin ithalat şirketin varsa satmak istediğin ürünü satın alırsın. Yurt içindeki şirketler de senden satın alır. Yurt içindeki şirketlere satış fiyatlarını sen belirlersin. Yurt dışından bir ürünü 1 dolara aldıysan, Türkiye'ye getirdiysen yurt içindeki şirketlere istediğin fiyatlardan satabilirsin. Zarar etmemek için satın aldığın fiyatın üstüne eklemen gerekiyor. 1 dolara aldıysan 1 dolara satamazsın.

Al hocam bak burada daha çok aciklama var
www.muhasebetr.com

Senin aradığın ihracat komisyonculugu gibi.

Kısacası normalde hayır. Alıcı ya da satıcı değildir, aracilik hizmeti faturası falan olur.

Ama senin sorduğun gibi yapan da var. Yani aslında bir sürü çeşit ticaret türü var yani.

Bugün adam ben misal kamyon başına 5 bin Euro alırım da der, kardan yüzde 20 de der, her ay is yapsak da yapmasak da bin Euro alırım da der.

bülent ortaçgil, fikret kızılok dinlesin. genelde temiz bir türkçeyle söylenmiş sakin şarkılar. anladığı kadarını anlar, kulağı aşinalık kazanır, güzel de müzik dinlemiş olur.

60-70'li yılların basit pop şarkılarını tavsiye edin.

Bunlar genelde daha günlük ve basit dillerle yazılmış kolay cümlelerden oluşuyor.

Melodik yapıları da kolay olduğu için ezberlemesi de kolay.

Fazla şiirsel ve edebi şarkılar mesela yeni türkü, mesela bülent ortaçgil vb ana dili türkçe olan insanlar için bile komplike sözlerle dolu. Onlardan bir süre uzak durmak lazım en başta.

ilk olarak firmaların satınalma departmanını telefonla arayarak kendinizi tanıtın, ardından eposta adreslerini alarak firma tanıtımınızı gönderirsiniz.
madenlere ürün desteği veren firmaları bulun ve onlarla görüşün

Info olmaz. Şirketi arayıp üretim müdürünün, satın alma müdürünün e-mail adreslerini iste. Ya da info adresine e-mail isteğini gönder.

Ama sadece e-mail ile olmaz. Gelin yüz yüze görüşelim derlerse bir sunumla gitmeniz gerekecek ya da sunum olmasa bile ürünleri çok iyi bilmeniz gerekecek. Bu kadar şeyin sonunda ihtiyacımız olursa sizi ararız diyecek çok büyük bir kısmı. Çünkü siz sadece alternatifsiniz ve kalite Türk şirketleri için ikinci plandadır. Aynı işi yapabiliyorsa bir ürün direkt daha ucuz olan denenir. Bu da iyi bir fiyat gerektiriyor.

ne sattığınızı bilmeden satışçı olamazsınız, bu genel kuraldır.
info mail adreslerine gelen maillerin genelde muhattabı firmanın IT dept filandır. yani doğru kişiye ulaşamazsınız.
telemarketing ilk adımınız olacaksa, yaşadığınız ülkedeki madencilik sektöründeki firmaları aramanız ardından da (malum ürün türkiye'den gelecek) ithalat veya satınalma departmanları ile görüşmek. sadece mail adreslerini alıp atarsanız, o işi alma olasılığınız düşük. telemarketing aslında hedef kişinin detaylarını öğrenmek için yapılır. ardından o kişiyi ziyaret ederek iş bağlanır. tabii bu ziyaret sırasında ürün hakkında uzun uzun konuşulacağından, konuya hakim olmanız şart.
kolaylıklar dilerim

siz bes mantigini anlamamissiniz
paranizi yilda 12 kere degistirme hakki taninan fonlarda ve para piyasasi araclarinda degerlendiriyorsunuz.

riski kendiniz seciyorsunuz

dogru fonlarda olan para guzel atriyor yillik % 250 getirisi olan fonlar var

yillik %10 getirende

bunu arastirip siz sececeksiniz yada bes danismaniza guveneceksiniz

ben de bu şekilde düşünüyordum, ta ki bes de parayı fonlarla değerlendirebildiğimi öğrenene kadar. şimdi 2 3 farklı fona koydum, her ay fonların gidişatına göre değiştiriyorum. elbette %20 %30 koymuyor her an ama olduğu yerde de durmuyor.

peki fonu da degistirebiliyor musunuz bu surecte? yani 2, 3 farkli fona koydum, duruma gore degistiriyorum demissiniz. ben klasik bir yatirim fonundan farki ne o zaman anlamadim.

@Sour fonları değiştirebiliyorsunuz tabi. en azından garantide öyle.

bence kaliteli antep fistigi her yerde cok sukse yapiyor, sevmeyen yok. sirf "farkli" olsun diye garip bir sey goturursen yenmez/kullanilmaz cope gider.

Acilin, ALmanyada yasayan biri olarak bana ne getirilse mutlu olurdum acikliyorum

- Kaliteli peynir, Findik, cevizli sucuk ( tatli olan), antep fistigi,ceviz

@turkuaz cevizli sucuk yok mu orada? ceviz, findik vs. vardir ama kaliteli yoktur sanirim?

ayhan sicimoğlu zeytinyağı

Zeytinyağı +1 ayrıca antepfistiginin alasını bulur Almanyada

ben de katiliyim muhabbbete...

geleneksel giyim olarak ne olabilir?

simdi internetten baktim da neredeyse hicbir sey sokamiyoruz almanya'ya. sut urunleri dahil.

Sour, kaliteli cevizli sucuk yok Almanyada.Ayni sekilde kaliteli ceviz findik de bulmak zor.Bu arada ekleyeyim sut urunlerini Almanyaya sokmak yasak.ben genelde o riske giriyorum :)

Freelance çalışıyorsanız nasıl işliyor tam bilmiyorum, fatura kesebilmek için şahıs şirketi kuran tanıdıklarım var.
Kadrolu çalışansanız ve şu koşulları sağlıyorsanız gelir vergisi muafiyeti var:
- Kuruluşun Türkiye'de hiçbir tüzel kimliği yoksa
- Türkiye'den para kazanmıyorsa (buraya ürün ya da hizmet satmıyorsa)
- Maaşınızı TL değil döviz olarak alıyorsanız - ülkeye düzenli döviz getiriyorsanız
gelir vergisi ödemiyorsunuz. İsterseniz dışarıdan prim yatırarak SGK'lı oluyorsunuz ya da gerek görmezseniz sadece GSS ödeyerek sağlık sigortasından faydalanmaya devam ediyorsunuz.

@kobuzchu kiz tesekkur ederim. peki kadrolu olup olmadigimizi nasil anliyorlar (turk makamlar) :)?

ben freelance calisiyorum, vergi dairesine gittim, dovizle odeme aldigim surece vergiye tabi olmadigim soylendi, birkac farkli yer de teyit etti, sirketim de yok sadece hesabima direkt doviz yatiyor

Alım gücü yükseleceği için değişen pek bir şey olmayacak. Şöyle geriye gidelim bi ara asgari ücret 1500 TL iken kaç dolar yapıyordu o zaman alım gücü daha yüksekti. Sayıların bi önemi yok

3 tlye düşerse -enflasyonn olur maaşları düşürme hakkı doğar, sorun da olmaz zaten
ama gerçek hayattt böyle gerçekleşmez
dolar da düşmez zaten, çok az artar 2003-2013 arası gibi
enflasyon düşük seyreder, maaş artışları olur
en düşük memur maaşı 1500 dolar eder

Gerçek hayatta türkiyede bu durumu gerektirecek bir şey hiç olmadı. Aksine akp döneminde dolar 1.5 tan 1.2 ye düştüğü halde asgari ücret hep ilerledi. Bizim gibi fakir ülkelerde zaten bu maaşlar refah geçinmeye değil, minimum geçinmeye endekslendiği için döviz düşse en azından normal ücret alınmış olur.

Ha şu da var. Japonya'da önceden deflasyon olmuş mesela. Bankaya faize para koysan eksi değer ile paran azalıyor

Doların öyle tek haneli rakamlara düşmesi diye bir şey en iyi ihtimalle bile söz konusu olamaz. Döviz kurunun oynak olması iyi bir şey değildir. Beşte birine düşmesi de beş katına çıkması gibi sıkıntılı bir durum. Hem ekonomide katastrofik bir küçülme (ya da TL'de balon oluşumu) anlamına gelir, hem de ithalat ihracat dengelerini bozar. Burda önemli olan dolar kurunu sabit tutup alım gücünü yükseltmektir. Dolar 25 lirayken asgari ücreti 75bin liraya getirebilmek gibi.

bu zar attığında 7 gelirse ne oluyor diye sormak gibi :D teoride bile mümkün değil. ha olsa evet maaşlar düşer ama bu ihtimali düşünmek gereksiz. dolar yükselip düşmüyor şuan tl düşüyor tüm para birimleri karşısında. hepsi yükseliyor tlye karşı bakarsan... değişim tlde. doların düşmesinden kastettiğin tlnin yükselmesi yani. 7-8 kat yükselmesi de imkansız. ha amerika'ya bi şeyler olur gerçekten dolar düşer, o bizi "o kadar" çok etkilemez. yani euro yine 25-30tl olur sadece dolar değer kaybetmiş olur, bizim paramız değer kazanmış olmaz.

abi böyle bir şey matematiksel olarak mümkün değil. doların bir daha 20nin atlına düşmesi mümkün değil. belki 1-2 aylık 22nin altını görebilir.

bu da tam dediğin sebepten ötürü. kimse kimseye 500 dolar öderken bir anda 700-800 dolar ödemeye başlayamaz. başlarsa işsizlikten kırılırız.

Türkiyenin pazarları www.youtube.com
Hayat bana güzel www.youtube.com

Bütün bölümler tanımınıza %100 uymuyor ama düzgün prodüksiyonlu yaz bölümleri de olan ve gittikleri yerler bakımından hoş izlenceler bence bi deneyin.

Şu elemanı takip edersen temettü konusunda güncel bilgi alırsın. İşi gücü bu.

twitter.com

Böyle bir görev tanımı olduğunu sanmıyorum, "hayır yapmaz" netliğinde bilgim yok ama yapması bana çok saçma geliyor bir inşaatçı olarak.

Mesela kendimize soralım, neden yapsın? Asıl amacı belediyeye ait arsalarda toplu konutlar üretmek olan bir kamu kuruluşu, İBB bünyesinde ama kendi içinde özerk bir A.Ş. yanlışım yoksa.

Son yıllarda mahalle bazında, ada olarak eski evleri yıkıp yeni projeler yapıyorlar ama bunları da ortaklı yapıyorlar özel firmalarla.

Amacınız kendi evinizi güvenilir bir firmaya mı yaptırmak acaba?

aslinda yenileme yapiyorlar, buradan bakabilirsiniz: istanbulyenileniyor.com

surada tek bina ornekleri de var: www.kiptas.istanbul

simdi anladim yanlis anlasilabilecegini cunku bazi yerlerde mustakil bina seklinde belirtiyorlar fakat site degil tek apartmani (cok daireli) vurgulamak istiyorlar. benim merak ettigim mustakil ev (apartman degil).

@Sour

Benzer durumda bizim Eyüp'de evimiz var. biz komşu parselleri birleştirip apartman yaptırmak için uğraşıyoruz.

Kiptaş basvuruları alıp proje calışması sonrası inşaat firmalarına ihale ile projeyi veriyor. Kiptaş burada aracı ve denetmen olarak yer almakta.

Sizin durumunuzda tek parselde bulunan bir evinizi yeniden yaptırmak istiyorsanız tüm maliyeti karşılamanız gerekecek. Bu ekonomik gücünüz varsa yapabilirler.

Evet, müstakil binadan kasıt tek bir arsada tek bir bina olmasıdır. Bu da merkezi semtlerde ve imar durumu uygunsa mantıklı olur ve aracı olurlar.

Yoksa aynı şartlarda Sultanbeyli'de 5 katlı binayı yapmazlar, yaptıramazlar çünkü çalıştıkları inşaat şirketlerine. Çünkü maalesef çok fazla ticari bir getiri yok.

@ John Bloor
İnşaat firması bu durumda ne kazanıyor. Projede inşaat maliyetine evleriniz yenileniyor diye bahsediliyor.

@kaiserr76 yandaki parselleriniz bos mu yoksa baska apartmanlar mi var? bizde bos parsel yok, iki yaninda da apartman var, ama bizimki uc katli balat'taki evlerden...

@sour bizde 6 tane parsel birleşimi söz konusu. Hepsi müstakil 2 veya 3 katlı yapilar

Valla açıkcası hiç incelemedim sistemlerini, karşılaşmadım da. Ama devlet de olsa, belediye de olsa, hiç bir kurum bedavaya bu işi yapmaz gibime geliyor.

"Projede inşaat maliyetine evleriniz yenileniyor diye bahsediliyor."

Nerede yazıyor bu, bir inceleyelim. Mesela maliyete kim karar veriyor? Karar verilen maliyetten ucuza mal edip aradaki farkı kar olarak alıyor olabilirler mi acaba?

Yoksa maliyetten kasıt şu mu acaba, hani ben müteahhitim bireysel olarak. Atıyorum sizin binayı yapsam 5 milyona bitirebilirim, ama işin içine bu resmiyetler girince 6 milyona mı bitiriyorlar?

Hayır sadece fonun ücretleri/kesintileri ne ise onu ödüyorsunuz, nereden aldığınızın bir önemi yok.

tesekkurler, peki araci kurum gelir uzerinden mi kesiyor?

her fonun yönetim ücreti şartları farklı. çoğunlukla yatırdığınız paranın %si olarak yıllık kesilir. tefas'tan kontrol edebilirsiniz.

@sert siyah krom, merhaba, evet, farkli, fakat ben araci kurumlarin rolunu merak ediyorum. mesela yonetim ucreti %2 olan bir akbank hisse fonunu ata yatirim'dan alirsam, burada ata yatirim'in kazanci ne oluyor?

hayır gerekli değil. 1 ay önce giriş yaptım.

tesekkurler, peki bu aciklama neden bu sekilde? ogrenmek icin soruyorum. cdc icin sorunlu demis. devlet takmiyor mu bunu? veya bu oneri niteliginde bir sey mi? bilginiz var mi?

"covid belgesi"nden kastin ne bilmiyorum ama yukarida yazan sey: herhangi bir test gerekli degil ama gocmen olmayan yabancilar icin asi yapildigina dair kanit hala gerekli. ikisi ayri seyler yani. ucaga binmeden veya giriste hala asi sorabilirler.

Ben non-citizen nonimmigrant kategorisinde giriş yaptım. Ona rağmen bir şey sorulmadı. Pasaport kontrolünde beklerken başkasına sorulduğunu da görmedim. enabız'dan aldığım aşı pasaportunu yanımda bulundurmuştum yine de.

-regardless of vaccination status or citizenship
-vaccination for non-citizen nonimmigrants

kisimlari kafa karistirici, tesekkurler.

www.cdc.gov

Yukarıdaki sayfada Travel Assessment var, işe yarayabilir.

Bankaların komisyonu yüksek. Genelde midas kullananları duyuyorum ve ya Ibkr olabilir.

bankaların bu konuda hantal olduğunu duydum. midas kullanabilirsiniz.

Midas kullanıyorum. İş bankası ile almak istesem işlem başına 15 dolar kesiyor. Üstelik parçalı hisse alma yok. Microsoft'un 1 hissesi nerden baksan 4.500 lira zaten. Tesla desen onun 3 katı neredeyse. Parçalı almak ve 1,5 dolara işlem yapabilmek için Midas'ı tercih ettim. Uygulaması da oldukça pratik. İş bankası tam bir işkence. Bu arada Midas'ta sadece ABD borsaları var. Yakında BİST'te gelecek deniyor ama Avrupa, Uzakdoğu hisseleri vs. yok.

Açıklanmaz olur mu:)
www.tcmb.gov.tr

Benim verdiğim linkte her tarihte saat başı kurları görebiliyorum. Yanlış birşeye mi tıklıyorsun acaba? Geçmişe yönelik bakabilirsin her tarihe.

Geçen yarattım bir tane OpenSea üzerinde. Neyi NFT haline getiriyorsan upload etmeni istiyor sadece. Başka bir şey yok, elle tutulur olarak gönderme zorunluluğu kesinlikle yok.

NFT'nin olayı dijital eserlerin sertifikasyonu zaten. Fiziksel bir şeye ihtiyaç kalmıyor. Aslında sertifikalanan şey diğer kopyalarından farksız oluyor dijital olduğu için. NFT sayesinde sadece biri orijinal sertifikası alıyor.

Siz bu resmi photoshop'ta falan da çizebilirsiniz örneğin. Bu eser de NFT ile sertifikalanıp satışa koyulabilir. Böyle bir durumda ortada fiziksel hiçbir şey yok.

@himmet dayi fakat klasik sanatçılar, klasikleşmiş eserlerini de nft olarak satıyorlar. o nasıl oluyor?

nasıl satıyorlar tam olarak? Dijital kopyasını oluşturup onu mu satıyorlar? Eğer öyle ise bu herhangi bir yazılımla yapılmış bir illüstrasyondan farklı olmaz. Ha adobe illustrator ile çizmişsin ha tarayıcıda eserini taramışsın. Bunun satışı yine dijital oluyor. Söz konusu alışveriş blockchain üzerinde kaydediliyor ve ilgili eser NFT sayesinde dijital sertifikalı oluyor. Aslında eserin tek olayı bu. Orijinal eser olduğunu blok zinciri üzerinden doğruluyorsun.

Örneğin şu eser bir illüstrasyon: img.zet.com

Şimdi bunu google görseller aracılığı ile bulup bilgisayarına kopyalayabiliyorsun. Herhangi bir değeri yok. Ama şu an bunu çizen eser sahibi NFT ile satarsa (eser sahibi olduğunu ispatlamalı) onu alan kişi bu eserin orijinaline sahip olduğunu dijital sertifika ile belgeleyebiliyor. Herkesin bilgisayarında olan bir görsel ama o kişi 'bunun orijinali bende' diyor.

Biliyorum biraz garip, niye basit bir grafik bu kadar para etsin, ortada fiziksel bir şey yok diye düşünüyor insan ama fiziksel sanat eserlerinde de aslında benzer bir mantık var. Örneğin 1 milyon dolar edecek bir eser var diyelim çok ünlü bir heykeltraşın yaptığı heykel olsun. Buna 1 milyon verebilecek kişiye gittin ve "ben heykeltraşım. birebir aynısını sana yaparım. Hem de 500 bin dolara" desen o kişi bunu kabul eder mi? Etmez. Bu da biraz öyle işte :)

bu arada belçika şu sıralar gözlenen ülke konumunda :P özellikle ev fiyatları uygun, fransızca veya almanca öğrenebilirim, diğer durumlar nasıl acaba... var mı birileri oralardan?

Hollanda. Çok memnunum diyebilirim.
Daha önce Fransa, Almanya, Abd’de 1 yıldan az yaşadım.

belçika'yı hollanda'ya tercih etmemin nedeni flemenkçe ve ev fiyatları aslında. ne kadardır yaşıyorsunuz? öğrenci olarak mı expat olarak mı? utrecht'te bile 30-40 m2 ev için 500 bin euro'dan düşük fiyat bulmak neredeyse imkansız. bunun yarı fiyatına belçika'da bağımsız evler var. hem de şehir merkezine çok yakın. dediğim gibi niyetim kalıcı olmak olduğundan bunlar önemli, yoksa birkaç yıl takılıp dönmek olsa problem olmaz.

ev satın alma takıntını kenara bırakırsan diğer kriterlere uyan bir sürü yer var. paranı orada kazan, kirada otur, evini türkiye'den alırsın ama tr'de olduğu gibi biraz çalışıp araba alıp satıp en büyük semtlerden ev alırım gibi bi kafa avrupada seçkin yerlerde imkansız gibi bir şey.

Fransa; çok memnunum.
Nerede yasadiginiza bağlı ev olayi. Benim yaşadığım 500-600 bin kişilik şehir. 3+1 70-80m2 300 bin euro civari. Ama ne is yaptiginiz nerede yasadiginiza göre çok değişir yani. Ama ev alma olayi neden bu kadar önemli ben de anlamadim.

Fransa'da çalışıyorum. 4 sene oldu.

20 senedir kanada kirsalindayim.

A$iri memnunum, aile doktorum acil bir romatolog gormen lazim ama en iyi ihtimalle 2 sene surer sira gelmesi o yuzden ya amerika'ya git ya da yallah arabistana diyince memnuniyetim daha da artti.

Kesinlikle Kanada'yi tavsiye ederim. Esrar yasal, hava guzel. Kuslar bocekler. Zaten insanin baska birseye ihtiyaci yok.

bir Türk her halükarda (özellikle batılı ülkelerinin) sağlık ve banka-kağıt-kürek işlerinden nefret edecek. Çok yavaş ve eski kafa çalışıyorlar.

Fakat geri kalan kafa rahatlığı, siyaset düşünmeden yaşam, orta sınıf hayatına dönüş gibi şeyler için Hollanda'da, Kanada'da, Fransa'da ve İngiltere'de yaşayan arkadaşlarımın hepsi çok mutlu ve asla dönmeyi düşünmüyorlar. Ama dediğim gibi atıyorum diş için bişey gerekse, bir operasyon yapılması gerekse belki de Türkiye'ye gelirler. O ayrı.

@sour
Herkes -ama herkes- İngilizce konuşabiliyor burada. Sosyal ilişkikerde Hollandaca bilmemek bir sorun olabilir ama expatler genelde expatlerle takılıyor malum.
Utrecht pahalı bir yer, Ben de Utrecht’te yaşıyorum ve evimiz 40 metrekareden küçük 1+1 bile değil 1000 euro ödüyoruz. Hollanda’nın en büyük sorunu bu. Büyük bir ev krizi var. Her hafta protestolar oluyor ama mesele kolay kolay çözülecek gibi durmuyor. Ev fiyatları son 1 yılda %16 arttı.

@roket adam turkiye'de evim var zaten. araba hic satin almadim. avrupa'nin pek cok ulkesinde ev almak cok da zor degil. ornegin cekya veya macaristan'da vergi %15 oldugundan ve orta sinif gelirleri cok sapmadigindan ev almak gorece daha kolay. bunlar seckin degil dersen almanya'da da gorece kolay. bugun berlin'de 250-300 bin euroya ev bulunabiliyor. kreuzberg taraflarinda daha uyguna da vardir sanirim ama oralar da cok "sey." pek cok yerden nereyi onerirsin ornek olarak?

@sivrisinek cok haklisin. abd'de yasadim. abd ciddi anlamda pahali bir ulke. abd'de her sey para. biraz klasik olacak ama olmek uzereyken ambulans cagirsan bile binlerce dolar borc cikiyor. aslinda turklerin genelde abd'yi anlayamadiklarini dusunuyorum. tuhaf bir ekonomik sistemleri var. turkiye'de abd'ye gitmek icin can atanlar, devletimiz bize bakmiyor diye kiziyor. enteresan. iste burada avrupa ulkeleri benim acimdan one cikiyor. avrupa ulkelerinde genelde vergiler %50 civari hatta asanlar bile var. fakat fakir, evsiz, saglik ve egitimden mahrum kalan insan sayisi abd'ye gore cok daha az. abd'de eger 15-20 saat calisirsan iyi para kazanirsin fakat bunun aynisini avrupa'da yapamazsin. birincisi calistirmazlar, ikincisi bir anlam ifade etmez pek. cunku kabaca yilda 150 bin euro kazaniyorsan 75 bin eurosu devlete vergi olarak gider. daha cok yazilir ama uzatmayayim.

kanada ve avustralya'da gundemimde ama avrupa'da bir alternatif olusturmaya calisiyorum.

@nhk ni youkosu aynen oyle. ben de o yuzden turkiye'ye donmeyi dusunmuyorum zaten. hic 'burada kurulu duzenimiz var yegenim' edebiyati yapacak durumum yok. gecen sene dis operasyonu icin turkiye'ye gittim dedigin gibi :D

@but that was just a dream cok iyi. utrecht'i cok arastirdim. eger hollanda olacaksa oraya gecis benim icin cok daha kolay (isimle ilgili nedenlerden oturu). fakat dedigin durumlardan haberdarim.

Memnunum, hatta keşke daha önce taşınsaydım.

Dil öğrenmek belli bir yaştan sonra özellikle iş için gerekmiyorsa angarya geliyor ama artıları eksilerinden fersah fersah fazla.

Şimdiye dek canımı sıkan iki şey oldu: 1) Kalifiye çalışan maaşlarının düşüklüğü (bu aslında biraz refah seviyesinin yüksekliğiyle de alakalı ama Amerikan şirketlerinde çalışıp çözmek mümkün) 2) Ergen solcu kafasıyla koyulan aşırı yüksek araba vergileri (sırf bu yüzden etraf 10+ yıllık çevreye zararlı arabalarla dolu ve Almanya'dan ikinci el araba getiren şirketler var)

Hepsini geçtim sırf şehirlerin güzelliği ve sessizliği bile bir ömür geçirmek için yeterli benim için.

Mobilden yazıyorum, ‘theme from paradise’ geldi aklıma. Acaba o mudur?

hayir, bu 80'ler duruyor. benim dedigim yeni post-rock, indie rock gruplarindandi.

Valla diğer değişkenleri çıkar demenden onları atıyorum -1 ya da nulla eşitlemek gibi anlıyorum. O durumda da apply ya da ifelse ile koşulları yazıp alacağı değerleri belirleyebilirsin.

Atıyorum, veri$col1=ifelse(veri$error>100, null, veri$col1) gibi.

enpara en baslarda piyasanin 1-2 puan uzerinde faiz veriyordu ve diger avantajlariyla birlikte gayet tercih edilenbiliyordu. simdi ise normal bankalardan pazarlikla alabilecegin vade oranlari sunuyor, ha ben hala kullaniyorum ve memnunum ama vadeli oranlarinda bir cazibe kalmadi artik

burgan'in oranlari biraz daha yuksek

Dolar euro ya nasıl faiz bekliyordunuz?

@zoghurt, tam anlayamadım. şu an alternatif bank'tayım. 1.5 faiz veriyor dolar için, hiç fena değil. hoşgeldin faizi epey yüksekti bir yıl kadar önce.

faizde burgan çok iyi. dolar faizi de piyasaya göre iyi.şartı falan da yok süresiz

5000 dolar için bana %1.10 faiz veriyormuş, sitesine göre %0.5 vermesi lazım. Vade bugün yenilendi. 3 yıldır falan kullanıyorum.

Yani çok param olsa durum belki farklı olurdu da aylık ekstra 10 lira için banka değiştirmek mantıklı gelmediği için duruyorum. Bi de müşteri hizmetleri falan iyiydi hep.

gözünüze kestirdiğiniz bankaların şubelerine gidin ya da online bankacılık müşteri hizmetlerini arayın ve pazarlık edin.
Evet paranın + faizin bile pazarlığı oluyor.
ben yaptım, oldu.

@ankara06 dediğiniz enpara gibi veya vov gibi online bankacılıkta olmuyor. onu büyük meblağ için yapıyorum; 250 bin üzeri için.

Sarı papatya?

Şuraya resmi yükleyip bulabilirsin

identify.plantnet.org

Euryops

yorumlara kuyruk yagi demisler genelde, kizarmis 24 karat altin yazan da olmus.

Mantara benzettim.

soru güncel.

valla ben her gece yataktan uyanıp gidiyorum. Günde yaklaşık 2 litre su içiyorum onun dışında kahva ve çay da çok içiyorum.

Yetişkinlerde gece tuvalete kalkmak normal değil. Etrafımdaki hiçkimse gece tuvalete kalkmaz.

ben gece 2-3 kere kalkıyorum. çok rahatsız edici. doktara gideceğim

Yatmaya yakın bir şey içmiyorum, içersem de 2-3 yudum. mışıl mışıl uyuyorum.

sıvı tüketme oranından ziyade tükettiğiniz saate, akşam yediğiniz şeylere göre değişir.

Hastalık belirtisi.

Gece yatmadan önce 1-2 bardak su içip yatarım, hiç tuvalete kalktığımı hatırlamıyorum. Gün içinde de aralıksız çay-kahve-su-maden suyu içiyorum.

Dolayısıyla illa prostat değil ama belki bakteri vs. başka bir soruna işaret edebiliyor olabilir. Bence bi doktora gidin.

gece tuvalete 1 kere yada en fazla 2 kere kalkılması normaldir. ama 2 den fazlaysa normal değildir. yatmadan 2 saat önce birşeyler içmeyi kesin bir de öyle bi bakın.

ben mesela saat 10dan sonra bir şey içmiyorum ve gece tuvalete kalkmıyorum.

birbiriyle çakışan çok bilgi var. mesela @sta X @sizorfren06.

10'dan sonra içmemeyi deneyeceğim. bakalım neler olacak.

gün içinde çay kahve su çok tüketiyorum, bu nedenle gün içinde çok sık wc'ye girer çıkarım ama gece uykudan uyanıp gidecek kadar hiç olmadım şimdilik..

Gece tuvalete kalkmak şeker hastalığının da belirtisi olabilir.
Gündüz de sık idrar yapıyor musunuz

Bende iyi huylu prostat büyümesi var, evet prostatın belirtilerinden biri bu ama kesin budur diyemeyiz tabi, doktora gitmen lazım.

Bende ne olduysa 24 yaşında oldu, prostat iltihabı geçirdim. Doktora gittiğimde prostatımın olması gerekenden çok daha büyük olduğunu söylemişti. Prostat iltihabı ara ara tekrarlıyor. 28 yaşına geldiğimde, yani geçen yıldan beri de geceleri işemeye kalkmaya başladım, genelde bir defa kalkıyorum, nadiren kalkmadığım oluyor.

Ne içtiğinle hiç alakası yok. Ben hayatım boyunca, yatmadan 30 saniye önce (öyle 3-4 saat de değil) hep dev bir bardaktan -en az 250-300 ml- su içmeden uyumayan bir insandım, hiç de uyanmıyordum geceleri.

Şeker hastası değilim. Hiçbir hastalığım da yok.

Artık içmiyorum, ona rağmen işemeye kalkıyorum. :))

google translate

:D gerçekten oymuş.

futbola siyaset bulaştı başka neden yok

endüstrileşme.

erkek egemenleşme.

siyasileşme.

İkincinin, üçüncünün takdir edilmemesi. Şampiyonluk dışındaki sonucun başarısızlık sayılması. O gitsin bu gitsin falanca adam değil şeklindeki toxic medya ortam. Kardeşim alt tarafı oyun bu yenilmek de var yenmek de, Biri hakem odası basar ötekinin hocası sahaya girer. Fatih terim mesela. adam her sene şampiyon oluyor ama her sene ona operasyon çekiliyormuş, lig bitince konuşacakmış yer yerinden oynayacakmış, sürekli gerilim kavga, bu adamlar, bu medya temizlenmedikçe Türk futbolu düzelmez

www.youtube.com

bana göre dün yayınlanan bu programda pek çoğunun cevabı var. mehmet demirkol'u beğeniyorum. 45 dakika ayırırsanız dinlemenizi tavsiye ederim.

futbola siyaset karışmış olmasının önemi olduğunu düşünmüyorum. ülkenin futbol adına 5 tane başarısı var zaten, ki ilk ikisi siyasete bulaşmanın kitabını yazmış bi kemik kadro ile sağlanmış başarılar;

99/00 galatasaray uefa şampiyonluğu
2002 dünya kupası üçüncülüğü
euro08 yarı final
07 fenerbahçe şl çeyrek final
12/13 fenerbahçe uefa yarı final

siyaset ve şehir takımlarının desteklenmemesi.

size Karşıyaka üzerinden örnek vericem. 3.ligde olup 9 amatör branşta yarışan tek takımdır. Alt yapı tesisleri yıllar önce yapılmış bu klüp sırf siyaset yüzünden dışlanmıştır. 2008 yılında Kasımpaşa ile Süper Lige yükselme final maçını kaybettikten sonra 3.lige kadar düşmüştür. Bu ülke de futbol geleneği olmayan şehirlere bile stad yapılırken Kskya bir çivi çakılmamıştır. Tabi sadece hükümetim suçu yok. Karşıyakalı esnaflar ve zenginler klüpten çıkar sağlamış klübü borçlandırmıştır. Ksk halen daha borçlarını ödemeye devam ediyor.

Ksknın ve Türk futbolunun kurtuluşu şirketleşme ve şehir destekli takım olmakta yatar. Premier Lige bakıldığında takımlar ortalaşa lig kurar, federasyon bağımsız, hakem kurulu bağımsızdır. Takımlarımız her şeyi devlete bıraktığı için siyaset girmekte ve kalite düşmektedir.

biz aynıyız da dünyadaki diğer kulüpler olayı geliştirdi bence. bizim yerimizde sayıp ayak uyduramamamız geride kalmamıza neden oldu.

futbol artık başka oynanıyor. hızlı oynanıyor bir kere. bizim ligde hala oyuncular maçın başından sonuna kadar sakat numarası yapmaktan medet umuyor. rakipler kalitesiz olunca sen iyiysen bile seviyen düşüyor. millet birbirini yukarı çekeceğine aşağı çekiyor.

biz 2008'de şampiyonlar liginde çeyrek final oynarken maldonado önder gibi adamlar vardı kadroda. şimdi böyle bir kadronun çeyrek final oynaması pek mümkün değil gibi.

Türk futbolu varlıklı insanların oyun sahası. Bu insanların futbola dair bilgileri yok, sadece popüler bir alanda fantezilerini gerçekleştiriyorlar. Bunun sonucunda da bir ilerleme ya da sürekli bir başarı gerçekleşmiyor.

translate.google.com

burdan xiaoqi'nin altindaki ses butonuyla duyulabilir.

saoci gibi bir sey

bu google translate yanlış çevirmesin şimdi :D

Şaoçi

Xiaoqi : Şiyaoçi veya kolay yolu ile Şiyavçi

X: Ş olarak
Q: Ç olarak telaffuz edilir.

Tonlari bilmeden okursan her seferinde yanlis telaffuz edersin ve farkli anlam ortaya çıkar ancak şimdilik dümdüz şiaoçi dert yaratmaz

merhaba,
mezar tapusunun bir diğer adı mezar yeri kullanma belgesidir. Ve defin işlemi sonrasında mezar taşı yaptırmak için bu belgeye ihtiyaç duyulur.

Belediyeden alabilirsiniz. Istanbul için;
www.ibb.istanbul

var ve elinizde olsa iyi olur, özellikle soyadı falan farklı ise işlemlerde sıkıntı çıkabiliyor. Mezarlık işleri gayet iyi işlemekle beraber, dendiği gibi mezar taşı vb. için gerekiyor çünkü insanlar taş yaptırıcam diye yandan yandan başkalarının mezar alanına el atıyor, belediye de bu yüzden ciddi kontrol etmeden izin vermiyor. Neyse uzattım, o belge elinizin altında olsa iyi olur.

Vergi beyannamesi her sene martta, son geride bırakılan yıl adına yapılıyor. Misal mart 2020de yapılacak beyanda o daire için 1 ay kira göstereceksiniz, mart 2021de yapılacak beyanda da oradan kaç ay kira elde ettiyseniz o kadar göstereceksiniz. Siz Mart yerine şimdi yapmak istiyorsanız bilmiyorum nasıl olur Prosedürü bi muhasebeciden öğrenmek lazım

aralik 2019 için beyana gerek yok. beyan için toplam kira gelirinin belirli bir miktarın üstünde olmasi gerekiyor. 2020'nin beyanını 2021 mart ayında vereceksiniz. kredi, vs, kullandı iseniz ev için masraf olarak düşebilirsiniz. zaten detaylar hazır beyanda var.

umarım vana falan kapalıdır. bi tarafta boşaltıp bi taraftan doluyorsa daha çok su çıkar :)

çapraz Bi şekilde bosaltmalisiniz örneğin sağ üstteki boşaltma vanasini söküp sol alttaki vanadan suyu tahliye edeceksiniz, bu arada iki tarafın da su girişini kapatmalisiniz

evet bu gibi ama benim gördüğüm kuru bir şey değildi. şu an google görsellerden baktığımda kuru cilde uyguluyorlar. farklı türleri var mı acaba?

ekran çözünürlüğünüz 1280 x 720 diyelim.

sol alt köşe (0,0) olsun.
sol üst köşe (1280,0) olsun
sağ alt köşe (0,720) olsun
sağ üst köşe (1280,720) olsun

böylelikle her piksele bir unique adres vermiş olduk.

Visual Basic'te şöyle oluyor bu referanslama

Top diye bir özellik var, bir de left diye bir özellik var.

Kullanıcı arayüzünün sol üstü top=0, left=0 olarak tanımlıdır.

Siz herhangi bir objeye örneğin Combobox.Top = 20 derseniz bu kodu çalştırdığınızda ilgili obje en üstten 20 piksel aşağıda yer alır.

Bulunduğu yerden bir yere kaydırmak için de

ComboBox.Left = ComboBox.Left + 20

kodunu kullanırsanız mesela, kod çalıştırıldığında ilgili obje bulunduğu yerdel 20 piksel sola kayar.

Gruplar neler? Örneğin sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarla düşük olanlar diye ayrılabilir. Sizin testi uyguladığımız kişiler kim?

Önceki günkü soruda likert scale için danışmanınız ne dedi? Toplamı mi alınacak?

toplamını aldım.

dediğim gibi herhangi bir şeye bağlı olmadan iki gruba böleceğim. örneğin id_1 ... id_10. ilk 5 birinci grup, sonraki 5 ikinci grup gibi. testi uyguladığımız kişilerin sosyo ekonomik, yaş, vb. bir bütünlüğü yok. yaş range'i 14-65 arası mesela. demografik bir araştırma değil.

Yeni bir değişkenle iki grup yaratın. Örneğin katılımcıların yarısına 0 yarısına 1 değeri verin. T-test'te bağımsız değişken olarak bunu kullanın.

Sizin research question ne? Aslında yanıt da orada. Örneğin lisans mezunu ile yüksek lisans mezuari arasındaki farka mı bakiyorsunuz? 2000 öncesi doğanlarla 2000 sonrası doganlar arasındaki farka mı bakiyorsunuz? Kısacası amaç önemli. Sizin durumda ben olsam gençlerle yaşlıları karşılaştırdım madem yaş range'i var.

@howfaristhesky benim research question: iki farklı uyarana maruz kalmış insanların (bu etkileri biz laboratuvar ortamında yaptık) farkları. fakat hangi katılımcının hangi etkiye maruz kaldığını sadece id numaralarından biliyoruz. dolayısıyla örneğin id1'den id100'e kadar birinci uyaran, id'101'den 200'e kadar ikinci uyaran gibi. yaş, ekonomik durum, cinsiyet gibi özelliklerde zaten id'leri gruplamaya gerek yok çünkü hepsi için değer giriliyor yani değişkenleri var.

@fotrsapka özelden yazdım.

Bu durumda 1.uyarana maruz kalmış kişilerle 2.uyarana maruz kalmış kisilerin ortalaması karşılaştırılır.
Örneğin id1, id3, id4...id99 1.uyarana maruz kalmıştır, bunlar bir grupta toplanır ve 0 değeri verilir. 2.uyarana maruz kalmış kişiler id2, id5...id100 bir grupta toplanır ve independent samples t-test'te 1 değeri verilir.

evet yapmak istediğim bu ama o iki gruba bölme yani toplama işlemini nasıl yapıyoruz?

Iki gruba alma işlemini isterseniz elle teker teker yapin. Kişilerin adınız bilmeniz şart değil. Eğer kişilerin id'sini ve hangi uyarana maruz kaldıklarını biliyorsanız, o kişileri Uyaran 1 ve Uyaran 2 diye iki ayrı gruba kaydedebilirsiniz. En kolayı bu olacak.

görmeyip yabancılar bu rezilliğemi gelsin.görsünki turist olarak gelmesinler

Paylaşmaya değer buluyorsam paylaşıyorum, iyi veya kötü olması farketmiyor.

yurtdisindakileri bilmiyorum; ama kimsenin paylailmasina gerek yok. bircok yerde bulundum. genelde yabancilar erdogan'i trump, putin, saddam, kaddafi gibi dengesiz, diktator olarak goruyor.

Türkiyeyle ilgili herhangi bir şey konuşmuyorum, paylaşmıyorum. Soranlara da "Türkiye'den bıktığım için buraya taşındım zaten, bu konuda hiç konuşasım yok açıkçası" gibisinden cevaplar veriyorum, sonra ülkeyle alakalı başka bir şey de sormuyorlar zaten. (ki aşırı da takip etmiyorum gündemi)

Tr agziya kus tutsa yaranamaz bu yuzden onemsemiyorum.. mesela kaz daglari falan cok paylastim

6 senedir yurt dışındayım. mevcut hükümeti hiç sevmem ama ben türkiye'nin hiçbir kötü olayını sosyal medyada paylaşmadım/paylaşmam. çünkü bana çok gereksiz geliyor. yani paylaşınca elimize ne geçecek gerçek hayatta aksiyon almadıktan sonra?

zaten kötü bir intibamız var ve yabancılar kimin ne olduğunu çok iyi biliyorlar.

ikincisi bu konuyla alakasız ama şu tiplere uyuz oluyorum; öyle ya da böyle bir şekilde yurt dışında yaşayan (evlilik, okumak, iş için vs) ve bazı şeyleri instagram story'sinde paylaşarak türkiye'dekilere nispet yapanlar... bu tipler hayatları boyunca ezik olan ve başkalarının mutsuzluklarından mutluluk duyan tipler. bunlara inanılmaz uyuz oluyorum.

ilk 5-10 sene paylastigim oluyordu. son 10 senedir paylasmiyorum cunku copluk de olsa bizim copluk, insan uzak kaldikca anavatan olayinin degerini anliyor. bunu yurtdisinda uzun sureler yasamamis biri anlamaz, anlamasini da bekleyemeyiz. simdi gorup uzuluyorum, ama asla paylasmam.

tercüme ofisinde çalışıyorum. hayır kaymakamlık çeviri yapmaz. herhangi bir çeviri ofisinden çeviri yaptıracaksınız, o ofisin bağlı bulunduğu noterde noteri yapılır. sonrasında siz kaymakamlığa götürüp apostil alabilirsiniz ya da ücreti karşılığında ofis de alabilir. bazı noterler de çeviri için yönlendiriyor isterseniz öyle de yaptırabilirsiniz ya da biz de yardımcı olabiliriz :)

bu arada apostil hangi ülkeye alınacak? bazı ülkelere apostil kaymakamlıktan değil valilikten alınır.

avusturya, viyana.

Avusturya Apostil Sözleşmesine tabidir. Önce çeviri, sonra noter ardından apostil gerekiyor. Kaymakamlık yada Valilik ikisi de yapabilir apostil işlemini. Bazı şehirlerde Covid önlemlerinden ötürü Kaymakamlıklarda işlemler uzun sürebiliyor, ertesi güne kalabilir. (Bkz : Ankara - İstanbul) Valiliklerden aynı gün apostil alabilirsiniz. Daha fazla bilgi için www.onattercume.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

ben 7 sene önce sirkeci - sofia arasında tren kullanmıştım. gece boyu sürmüştü yol. sanırım yataklı vagondu. öyle hatırlıyorum. halkalı'ya kadar geliyordu galiba tren. oradan öte otobüsle bırakmışlardı o zaman.

metro dışında bir de nilüfer'in varmış sofya'ya.
www.obilet.com

daha bir sürü firma vardır.
aksaray terminalinden kalkan otobüsler hep yurtdışına gidiyor. balkanlara giden firmalar da vardır belki orada.

akbulut, bulgaristan’a gidiyor.

yazmayı unutmuşum, istanbul'dan gideceğim.

Metro turizm

alpar turizm var, neredeyse tüm balkanlara var otobüs(almanya'ya bile varmış). zamanında selanik'e gitmiştim sorunsuz, metro'dan daha iyidir.

istatistik hesap, veri analizi, makine öğrenmesi vb konularda birbirinin alternatifi. Diğer alanlarda R yok zaten. Python genel amaçlı bir dil ve bu diller arasında yukarıda saydığım alanlarda en çok kullanılanlardan biri. R ise tamamen bu alanlara özelleşmiş bir dil.

Google'in Turkiye'de sirketi var (gezmek isterseniz www.youtube.com

Dediginiz gibi Turkiye ustunden elde edilen gelirden vergi aliniyor.

teşekkürler. peki bu vergi işlemi için ülkede bulunmayan şirketler ne yapıyor? facebook mesela? ödeme yapılan yer üzerinden mi veriyor?

Vergi vermek icin ulkede bulunmak gerekmiyor. Turkiye'den alinan odemenin vergisi Turkiye'ye veriliyor gecen sene cikan kanun sebebiyle.

Tabi bu uygulamanin Facebook ya da GOogle'a pek bir zarari yok cunku fiyatlandirmalari +%18 KDV seklinde yapmaya basladilar, dolayisiyla vergiyi reklamveren oduyor.

Yani onceden reklamveren 100 TL odeme yaptiginda 100 TL'lik reklam aliyordu. Artik 100 TL'lik reklam almak icin 100+18=118 TL oduyor.

Nasil ki markete gittiginizde 100 liralik mal almak icin 118 lira oduyorsunuz, ayni mantik.

tr-tr.facebook.com

bu sorunun cevabı muamma.

zira shgm yurtdışı uçuşlara izin verdi diyelim. gidilecek yerin hükümeti türkiye'den gelecek uçuşlara meydanı açacak mı o kısmını kestiremeyiz.

şimdilik genel olarak 10 haziran sonrasında ülkelerin bazıları için uçuşların başlatılması planlanıyor. ama bu planlanan ülke "kardeş ben türkiye'den gelen yolcuyu ülkeye sokmam" derse bu planlar taca çıkacak.

haziran henüz erken olur.bence temmuz gibi sürece dair planlama yapılır.

bir de gidilecek yer ne diyor o da önemli.
örneğin yunanistan açacak ama türkiyeden kimseyi almayacak şimdilik.

Facebookta bir post görmüştüm, her ülke için farklı tarih vardı.

Dış hatlarda uçuşlar ilk olarak KKTC’ye olacak. Almanya ile karşılıklı uçak seferlerinin haziran ayının sonuna doğru, İngiltere ile temmuz ayında, Rusya ile ise ağustosta başlayabileceği öngörülüyor.

bu istisnai bir durum ama bankalar mevduatı tabana yaymak ister. gelir dağılımının adil olması gibi düşün. böylece likidite yoğunlaşma riskini azaltır. tek bir kişi para çekmeye geldiğinde zorlanmamak için.
ama türk bankacılık sisteminde normalde bunlar biraz ütopik. mevduata hayvan gibi ihtiyaç duyarlar.
son zamanlarda aktif rasyosu gibi bir şey çıkardılar. kredi vermek zorundalar ya da mevduatı azaltmak, kredi vermemek batırmamak için mevduatı azaltmak küçülmek mantıklı gelmiş olabilir. bari mevduat azalacak büyükler gitsin istemişlerdir.
tahminen bu yabancı bir mevduat bankası.

Onlar liste fiyatı, 1 milyon üstü parası olan insan şube ile çalışır, her ay teklif genelde.

yanlış bilgi. 100 bin üzerine paran varsa her banka daha yüksek faizi vermek konusunda seninle pazarlığa açıktır.

İşveren işe alım yapmadan önce ,özellikle diplomanın mesleği yapma konusunda gereklilik olduğu durumlar için, özenli davranıp diploma örneği istemelidir. Doktorluk, avukatlık vb. gibi mesleklerde odaya, baroya kayıt zorunluluğu olduğu için oradan da teyit sağlanabilir. Ancak sahte diploma olması durumunda işverenin 3.kişilere karşı sorumluluğu somut olaya göre tartışmalı hale gelebilir. Özetle diplomanın ön planda olduğu işlerde sorunla karşılaşmamak için muhakkak hem diplomanın hem de kişinin kayıtlı olduğu odalardan bilgi alınması çıkabilecek olan hukuki sorunları önleyecektir.

Adam çalıştıranin sorumluluğu diye birşey var. Aratin, belki budur bahsettiğiniz şey.

İş hukuku açısından; görevi konusunda esaslı bir noktada yanlış bilgi verdiğinden işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilirsiniz (İş Kanunu madde 24)

Çalıştığım şirketten bildiriyorum, işe alınan personelden barkodlu ya da noter onaylı diploma isteniyor. Bu da riski minimuna indirir. İşci yalan beyan ile işe başlarsa sözleşme feshi için haklı sebeptir.