[]

Ekşiden uçtum - duyurudaki varlığım?

az önce sözlükten uçuruldum.
canları sağolsun.

ama duyuruyu seviyorum.
ekşiden atılınca aynı kullanıcı adıyla ve geçmişimle burada olamıyor muyum?

ne olacak?

 
Bu da gidiyor. Çıkış yaparsan bir daha bu hesapla geri gelemeyeceksin. Kendine iyi bak.


  • dissendium  (14.12.16 02:40:04) 
Sen artık yoğsun. Ama bişi değişmiyor, benim sözlük nickim burada engelli mesela, yardırmama mani olmadı hiç.


  • kargn  (14.12.16 04:21:18) 
[]

2. El Iphone 5s ne kadar eder?

950TL diyor karşı taraf. Temiz görünüyor.

Ben hiç anlamam. Önerir misiniz?


 
Bence almayın. Temiz olabilir ama sıfır açılmamış paket olsa 5lira vermem. Çünkü ios güncellemeleriyle artık yetersiz kalıyor 5s. 6s'ten düşüğünü almak mantıksız.


  • megalomaniac  (11.12.16 01:31:52) 
hayır, 950 tl 5s e çok fazla. üstelik ios 10'dan sonra alınmamalı.


  • siyahliadam  (11.12.16 01:37:02) 
Pekala.

1000TL civarı verebilirim.
Iphone olmalı - ikinci el olmasında sorun yok.
Ne önerirsiniz?
  • buak  (11.12.16 01:44:07) 
se yurtdışı 2.el bulursun o paraya temizse al.


  • gozu acik sevisen yahudi  (11.12.16 02:03:56) 
1000 civarı vererek 5s'ten yukarısını alamazsın.

Yurtdışı, pasaport kayıtlı SE varsa ben de alayım o fiyattan.
  • la rana  (11.12.16 02:10:25) 
iphone se.


  • sabirstone  (11.12.16 03:27:09) 
Ben 32 gb iphone 5imi 600e satmistim. Iphonelar ikinci elde kolay kolay deger kaybetmiyor.

Eger gercekten temiz, sorunsuz ve bataryasi duzgunse o para verilir aksi takdirde onermem.
  • halitkin  (11.12.16 07:47:36 ~ 15:48:17) 
ben geçen ay garantisi bitmiş 64GB iphone 5S'İ 1000tl'ye sattım


  • eagle is free  (11.12.16 12:55:43) 
[]

Hastalık Öncesi Serum

Hafif kırgınlık hissediyorum. Kendimi biliyorsam, hastalık öncesi kırgınlığı.
Hastaneye gidip acilde bir serum mu vurdursam?
Ama daha önce hiç yapmadım, nasıl oluyor bu iş?
Hastaneye gidip ne diyorum?
Bir de sigortam yatılıyı karşılıyor, ayakta tedavi değil.
Özele gitsem ne kadar veririm?

Ya da bi parol alıp yatıp uyumalı mı?
:(

 
Serum dediğin tuzlu su. Meyve sebze ye, yat uyu. Özele gidip hafif kırgınlık var dersen sana aklına gelmeyecek testler yaparlar.


  • Lim5  (01.12.16 19:53:08) 
Biz babamı bu sebeple götürdük adama kalple ilgili testler yaptılar, kan tahlili, idrar tahili vs bir sürü test yaptılar.Sonrasında igne ,serum vs.
Öyle sadece ben serumu alayım olmuyor diğerleri kalsın olmuyor.

  • lunedi  (01.12.16 19:59:39) 
Durum acil degil, o yuzden acile gidilmez.

Aile hekiminixe gidin yarin.
Bolca su icin ve dinlenin.
  • kuehles blondes  (01.12.16 22:11:48) 
[]

1953'teki filmin copyright'ı?

1953 yapımı Drakula Istanbul'da filminin copyright'ı ne durumdadır?
bu filmi alıp yapmakta olduğum filmin içinde tv görüntüsü olarak koysam bana sorun çıkarır mı?
baya filmde 2-3 dakika boyunca göstermekten bahsediyorum.

www.youtube.com

 
70 yıl diye biliyorum telifin düşme süresini.


  • osmanyueksel  (01.12.16 01:50:07) 
@osmanyueksel

ancak bu filmin kendisi zaten copyrightsız bir iş değil mi?

'''Dracula in Istanbul' deserves credit for an honest title, at least. This Turkish-made film sticks fairly close to the original plot of Bram Stoker's novel (greatly simplified), apart from moving the action to Istanbul in the present day (1953), presumably as a budget-saving device and in order to make the film more 'relevant' to its target audience ... much as the Hollywood version of H.G. Wells's 'War of the Worlds' moved the action to modern Los Angeles.''
  • buak  (01.12.16 01:56:11) 
sorun çıkarır mı bilmiyorum da alıntıladığınız metinde copyrightsız gibi bir şey geçmiyor. eğer film elinizde varsa en sonunda telif haklarına dair bir şey yazmıyor mu?


  • senolll  (01.12.16 02:32:41) 
[]

Politikaya Atılmak

İnsan nasıl 'politikaya atılır'?
Nedir bunların basamakları?

Elbette tek bir yol yok ama nedir bildiğiniz yollar?

 
orgute gidip orada islere kosmaya baslayin. tanindikca naminiz yurur.


  • e haliyle  (27.11.16 02:20:28) 
evde kendi kendinize, "değerli kardeşlerim, eyyy avrupa" gibi şeyler söyleyin. pazarda mal satın, "3 tanesi 10 liraya büyrün" diye. bunları hakkıyla yapamıyorsanız başarılı bir politikacı olamazsınız. şaka yapmıyorum.

politikaya atılma kısmı da şöyle. gidip bir partiye üye oluyorsunuz. aynı zamanda işsiz de oluyorsunuz ki, parti içinde ıvır zıvırla ilgilenebilesiniz. sosyal zekanız ve hitabet yeteneğiniz yüksekse birileri sizi gençlik kolları başkanlığı'na falan getirir. burada buak diye bir kardeşimiz var, çok istekli tam bir dava adamı diye.

ardından yavaş yavaş yukarı çıkarsınız. bu yöntemle yetişenler kurt olurlar. (bkz. erdoğan, bahçeli, ecevit. standart usuller ile bu adamların önüne geçemezsiniz. bahçeli mesela o kadar olay oldu hala partinin başında, bütün rakiplerini eledi ve sindirdi bir şekilde)

bir diğeri de sonradan politikaya atılmaktır. bunun için önce devlette bürokrat olunur. akademisyen, genel müdür, müsteşar hiç fark etmez. akabinde halihazırda kurulmuş bağlantılarla bir siyasi partiye girilir. bu yöntem en yaygın olandır. burada kilit nokta bir kamu kurumudur. (özal, demirel, kılıçdaroğlu, çiller, erbakan) özel sektörden siyasete geçmek için çok çok çok taşaklı olmanız gerekir. (cem uzan, mehmet şimşek)
  • antikadimag  (27.11.16 03:09:37) 
parti il ilçe örgütlerine üye oluyorsun. seçim çalışmalarına katılıyorsun, zaten bedava gezdiriyorlar.
ağzın laf yapıyorsa, biraz da gayret edersen birilerinin gözüne girersin.

diğer türlü parayı basıp bağış yapıyorsun. bu da bir yöntem ama düzenli olarak soyulursun.
  • cedex  (27.11.16 09:25:52) 
[]

Okula Gitme Zorunluluğu

Diyelim ki benim bir çocuğum var ve ben okula gitmesini istemiyorum. Belki maddi gücüm var, evde özel hocalarla yetiştireceğim, belki okuldaki şeyleri öğretmeyip daha sosyal, başka şeylere meraklı bir şekilde yetiştireceğim vs.

Devlet buna izin veriyor mu? Hangi şartlarda bu olabilir? Yoksa diyelim ilk 8 sene okumak zorunda ama lise zorunluluğu yok mu?

Bu konuda bilgisi olan ya da örnek bilen vs. var mı?

 
ParaDan Hapse Kadar cezas Var.


  • mahone  (21.11.16 14:46:20) 
8 sene zorunlu eğitim var şu an.
geçen başbakan 12 yıllık eğitim gibi birşey demişti. yakında 12 yıla çıkartılabilir belki.

  • asilyis  (21.11.16 14:48:58) 
want2die ya katılmakla beraber parayı basıp yoklama da var göstertirsin bile bence... belki sınav mınav meb e teslim edilmesi ya da tebliğ edilmesi gerekli şeyler varsa onlarda da götürüsün çocuğu yine aynı şekil düzmece sınavlar vs 1 gününü ayırırsın senede bitti gitti


  • kilimanjaro  (21.11.16 14:54:25) 
aslinda kücügün rizasi varsa ve aile de onayliyorsa isterse gitmeyebilmeli. ama öyle degil 8 yil egitim zorunlu.


  • emrahday  (21.11.16 14:59:20 ~ 14:59:43) 
@want2die haklı, bu yöntemi uygulayan var.

bir de, bütçe uygunsa doğru düzgün bir okula gönderebilirsin. yabancı okullar var, daha sosyal, daha meraklı yetiştiren okullar var falan. tabi bu dediklerim sadece ankara'da olabilir.
  • babilbaligi  (21.11.16 15:36:09) 
Erkin Koray örnegi var ama kızı 20 yasından sonra mecburen dısardan bitirmeye cabaladı (yani 20 sene önceki kanunlar ne kadar zorlandı,özel okul acıklamalarında olabilitesine prensipte katılsam da )


  • bhdrydn  (21.11.16 15:50:39 ~ 15:53:10) 
4+4+4den sonra sadece ilk 4 yıl okulda zorunlu galiba sonra evde eğitim yapılabiliyor yanlış bilmiyorsam.amaç regl olan kız çocuğu artık okula gidip ahlaksızlığa karışmasın tabii.


  • red g  (21.11.16 16:01:49) 
Facebookta okulsuz anneler grubuna üye olun, ne hikayeler okuyacaksınız :).


  • Phoebe  (21.11.16 19:58:26) 
[]

Apartman İçi Tadilat / Saat Sorunsalı

Apartman içi tadilat legal olarak sabah saat kaçta başlar ve akşam kaçta sonlanmalıdır?

Bir de bu saatler dışındaki tadilatı kime/nasıl şikayet etmeliyim?


 
bildiğim kadarıyla sabah 6 akşam 22 oluyor.


  • kurnaz  (19.11.16 20:06:57) 
apartman içi tadilatı şikayet etmeniz işlerin daha çok uzamasına, apartman halkından ve ustalarından daha çok azar yemenize sebep olur. ayrıca ustalar birinci gün saate uyar ertesi gün yine bildiğini okurlar. bence sabretmek sizin için daha iyi. ne kadar çabuk bitirirlerse o kadar iyi.


  • gotic  (19.11.16 22:40:04) 
[]

Fol?

Sadece meraktan soruyorum ve 1-2 saate de sileceğim.

Fol Sinema'yı duydunuz mu?
[folsinema.com]

Ve hiçbir etkinliğinde bulundunuz mu?

[3 senedir hayatımın büyük bir bölümünü kaplayan bir şeyden bahsediyorum ve bu aralar devam etmek için aslında manevi bir güç arıyorum. çok yoruldum. ve merak ediyorum, buralarda hiç gelen oldu mu gösterimlerimize diye]

baştan not: reklam yapmak istesem gecenin 2'sine doğru bunu yazmazdım.

 
Fol dergiyi biliyorum sadece.


  • thewizardofearthsea  (14.11.16 02:41:35) 
Ama nickini hatirliyorum, yillar once altyazi mevzusu ile ilgili gorusmustuk. O zaman yaptiginiz isi takdir etmistim.


  • thewizardofearthsea  (14.11.16 02:43:13) 
sinemayla zaten ilgilenmiyorum, görmedim duymadım o yüzden. ama harika bir tasarımı var.


  • kutukcu  (14.11.16 03:07:38) 
duymadım, ankaradayım.


  • tosunpasa  (14.11.16 03:13:04) 
ilk kez duyuyorum. ama ben girerim artık buraya


  • yuvarlanantencereninkapagi  (14.11.16 03:40:53) 
sinemaya ilgili biri olarak daha önceden bilmediğime üzüldüm.
fil'm hafızasının gösterimlerine gitmişliğim var, önceden biliyor olsam bu etkinliklere de giderdim. Maalesef Türkiye'de değilim ancak Aralıkta bir süreliğine gelicem, bir etkinlik olursa katılmak isterim, facebook sayfasını beğendim bile.

edit: facebook sayfasını 5 arkadaşım beğenmiş. bana denk gelmemiş demek ki hiç.
  • senolll  (14.11.16 03:58:14 ~ 03:59:31) 
böyle güzel şeyler niye hep kuytuda köşede kalıyor yahu?

bence sil bu duyuruyu, bir tane tanıtım amaçlı gir makul bir saatte. takip ediyor olacağım artık, emeğe sağlık.
  • knight of cydonia  (14.11.16 07:12:14) 
twitterda denk geldi ama hiç katılmadım.


  • steve rogers  (14.11.16 08:32:34 ~ 08:33:18) 
Hiç duymadım.


  • manuel mandalina  (14.11.16 09:22:05) 
instagramdan whatnow.istanbul adresine bir yazın bence. etkinliklerinizi duyursunlar


  • suicides underground  (14.11.16 11:35:11) 
[]

Mutfakta Karafatma/Hamamböceği

Daha önce 2-3 kere ölüsüyle karşılaşmıştım. Özellikle sanırım 2 kere lavaboda bulaşık yıkarken lavoba borusunun orada buldum ölüsünü.

Az önce mutfağa girdiğimde kocaman bir tanesini gördüm. Görür görmez hızlıca kaçtı gitti girdi bi araya.

Acayip irrite oldum. Bu normal mi yoksa böcek ilaçlama için birilerini çağırmalı mıyım ya da önerebileceğiniz bir kapan-böcek öldürücü-önlem alıcı bişey var mı?

 
rengi kahverengi miydi yoksa siyah miydi?
siyahlara amerikan tipi hamambocegi deniyor. tesisatta yasiyorlar ve kurtulmasi kolay oluyor. (evi ilaclatmak yetiyor)
kahverengi olanlar ise yemek artigina falan gelen, oldur oldur bitmeyecek hamambocekleri.
hangisini gordugunuzu hatirlamaya calisip ona gore evi veya apartmani ilaclatmak en dogrusu olur.
  • nax  (13.11.16 11:06:17) 
@nax
kahverengiydi. şimdi fare-böcekler için tutkal satın aldım, biraz kırıntı vs. koydum ve sürdüm tutkalı bir tahtaya koydum mutfağa. bakalım nasıl bir manzara ile karşılaşacağım.

çok korkuyorum. :(
  • buak  (13.11.16 14:09:42) 
eve kedi de alabilirsiniz. böceklerin, hareket eden her türlü şeyin düşmanı=kedi
tutkalla bitmez onlar. ilaçlatmak lazım. 20 gün arayla sanırım iki kere ilaçlama yapılıyor. biri mevcut böcekler için öteki yumurtalar ve kalıntılar için.
ek olarak açıkta yiyecek bırakmayın. mutfak gıdalarının kavanozlarının kapaklarını iyice kapalı oldugundan emin olun. giderleri falan tıkaçla kapatın.
aklıma gelenler bunlar
ben bile korktum :( geçmişler olsun :(
  • nax  (13.11.16 15:49:24) 
  • moderniko  (13.11.16 17:42:03) 
[]

Dışarıda Yemek

Ne sıklıkla dışarıdan yemek yiyorsunuz?

Ben 23 yaşındayım. Neredeyse liseden beri düzenli olarak dışarıdan besleniyordum. Yakın geçmişte evde yemek yapmaya başladım ve gerek fast food gerekse başka türlü dışarıdan yemeği kestim. Ayda 1-2 kaliteli bir restoranda akşam yemeği dışında oldukça minimuma indi. Dışarıda kahve-alkol vs. de almıyorum. Ne tüketiceksem evde yapıyorum, insanları davet ediyorum vs. Kendimi daha sağlıklı ve elbette tasarruflu hissediyorum.

Geçmiş harcamalarıma baktığımda ayda ortalama 750TL'yi buluyormuş dışarıdan yemek.

Sizde durumlar nasıl?

 
çok zorunlu olmadıkça dışarıda yememeye çalışıyorum. artık özellikle kırmızı etli ürünler çarpmaya başlıyor. ağız tadımı bozuyor.

eskiden hamburger patates falan siler süpürürdüm. artık yapamıyorum, çok ağır geliyor. hamburgeri bitiremiyorum bile.
  • tabudeviren  (08.11.16 00:49:46 ~ 00:49:51) 
Haftada veya iki haftada bir kez dışarıda yerim. Onun haricinde evde beslenmeye (yani ev yemekleri yemeye) dikkat ediyorum. Bunu ekonomik nedenlerden çok sağlığım için yapıyorum.


  • köstebek kurabiye  (08.11.16 00:50:11) 
10 senedir tek yaşıyorum daha bu sene ayda 1 kez o da kendimi ödüllendirmek için dışarıdan pizza söylüyorum. niye dışarıdan yiyiyorsun kardeşim? bak en basit yapılacak hani seni yormadan yapılacak yemek hatta yemek bile değil tok tutması için yapacağın şey;

gidiyorsun markete varsa tavuk kuşbaşı yoksa tavuk göğüs eti alıyorsun, onu güzel ufak şekilde parçalayarak sac tavada yağlı kavuruyorsun kekik kırmızı biber ile ekmek arasına koy bi de yanında aç portakal suyunu mis. en basit ve ucuzu bu.

bi de dışarıda her gün ne yiyiyorsunuz lan? hadi bi gün pizza yedin ikinci gün hamburger, iskender, dürüm, döner, çiğ köfte, kumpir, pide başka ne var? ha şu bi tabak makarnaya 30 lira veren adamlardansan zaten ben yorum yapmayayım :) ama dışarıdan söylemek hem cebe hem sağlığa zarar. bir dönem en ünlü(şu an firma battı) beyaz et tedarikçisinde çalıştığım bi firma yazın lokantalara restoranlara bozuk kanat satıyordu soslayıp elde patlamasın diye. yine çok ünlü bi fast food zincirinde 6 ay çalıştım bundan 10 sene önce tabi de o fast foodların mutfağında unlamasında neler dönüyor aklına hayaline gelmez. o senin yediğin hamburgerin içinde ne pislikler var anlatsam inanmazsın. yerel dürümcüleri dönercileri saymıyorum zaten hiç.

eğer yemek yapacak kadar vaktin varsa açın abi uzman tv'den adamlar bilal'e anlatır gibi anlatıyor yemek yapmayı. ben öyle öyle öğrendim ki 10 sene önce uzman tv falan da yoktu deneme yanılma yoluyla tecrübe ederek öğrendim :)

sağlığınızı tüketmeyin. nugget hele hele hiç tüketmeyin. sakın. yok göğüs eti yok bilmem ne diye yazıyorlar içine tavuk gagasından tut tavuk ayağına, tavuk bağırsağına kadar ne varsa koyup presliyorlar. yapmayın gençler. en iyi yemek kendi yaptığın yemektir :)
  • pomaks  (08.11.16 01:55:49) 
mecbur kalmadıkça yemem.


  • kemence  (08.11.16 03:44:25) 
Çok seyrek. Geç döndüysem, yemek yoksa belki.


  • arnold schwarzeneger  (08.11.16 10:18:14) 
Buraya genellikle çalışmayanlar yazmış sanırım. Biz 400 TL yemek çeki alıyoruz, dışarıda yemeye mecburuz. Bazen evden yapıp götürüyorum gerçi ama o çekleri illa ki akşamında falan da olsa harcıyorum.
bi de sosyal hayat kısmı var. arkadaşlarımla falan bir iki istisna dışında hep dışarıda buluştuğumdan, ya da ne bileyim, kimseyle buluşmasam da, iş çıkışı spora gideceğimde falan yine dışarıdan yiyorum. epey sık yani mecburen.

  • vejeteryanvampir  (08.11.16 12:37:40) 
Hazırda yemek olmazsa haftada 1 falan dışardan yerim. Yoksa genelde haftasonundan 1-2 çeşit yemek, yemeye kolay hazırlanacak yancılar hazırlayıp bırakıyorum.


  • piremses  (08.11.16 12:53:01) 
[]

Arkadaş ve Borç Sorunsalı

Biraz uzun ama rica ediyorum okuyun.
1 yılı aşkın süre önce, şu an aynı ofiste olduğum arkadaşıma 7.000 TL kadar borç verdim.
Aradan uzun zaman geçince ve 2-3 kere utanarak konuyu açtığım vakit 2.000 kadar alabildim.

Ben 2 ay kadar önce kendisine geniş ofisimde masa verdim. Ofise destek olarak da aylık 250 TL vermesi konusunda ikimiz de hemfikir olduk. 2 aydır bunu vermiyordu. En son bana 'abi kartında varsa 30 TL bişey alıcam ya pazartesi veririm' dedi. Ve diyalog şöyle gelişti.

Ben: var var. ama senin zaten ofis desteği çıkman gerekiyordu? Pazartesi 530 tl gönderebilecek misin?
O: Olm nerden neyi bağladın ya. İstemiyorum, tamam.
Ben: para mevzusunu para mevzusuna bağladım?
O: Yani tamam da şu an bir mini ricaydı bu, o mevzuyla alakasız. elmayla armutu bağladın yani, meyveler ama farklı meyveler.
Ben: neticesinde aynı sepetteler. ben de income ve outcome şeklinde düşünüyorum. ve hiç eleştirilmeyi hak etmiyorum.
O: Olm senle çok temel ve basit meseleleri çözmek bile imkansız. Hep bu aynı tutumla. Eleştirmedim, bir şey demedim. tamam. bye
Ben: pasif agresifliğe gerek yok be abi. ben hep diyalog temelliyim farkındaysan. diyaloga açığım. ilk cümlenin ardından gelen [haklı] sorum ile birlikte 'istemiyorum, tamam' şeklinde pasif agresifliğe geçiş yapıyorsun. sonra benim açımdan durumu anlatıyorum; bye çakıyorsun. sonrasında da temel ve basit meseleleri çözmenin imkansız olmasının sebebi ben oluyorum.Vallahi hak etmiyorum.
O: X'in mesela bana 550 TL borcu var ve adam benden 20 TL istediğinde, çıkmadığı zaman 'E ABİ 550 TL BORCUN VAR' demiyorum adama. Bu kadar temel bir şey.
Ben: abi 29 gün önce göndermen gereken bir miktar hala gelmedi. 2 kere laf arasında sordum, aynı gün gönderiyorum dedin, gelmedi. şimdi üstüne 30 tl diyorsun. ben veririm zaten biliyorsun beni, bugüne kadar hiç dert etmedim ama elbette önce diğerini de soracağım. bence aramızda bir borç alışverişi olmamalı çünkü ilişkimiz geriliyor gibi hissediyorum. alışkın değilim zaten bu tip ilişkilere, bu nedenle bi yapılandırma yapalım ödeyeceğin zamanı konuşalım ve bi daha konuşmayalım diye düşündüm ama onun bile diyalogunda tökezledik. ben de sıkışığım kaç aydır ama sana gelmeye çekiniyorum sırf bu diyaloga girmemek için. sen benim arkadaşımsın ve aramızda böyle gerilim yaratabilecek bir unsur olmasın istiyorum artık. bu nedenle artık şu borç meselesini sıfırlayalım ve hiç konuşmayalım. ben bu konumda olmak istemiyorum.
O: Abi inanılmazsın. Sırf şu muhabbetle yaşa diye ilk gelen paramı direkt veriyorum ve sıfırlıyorum. Yapılandırma diye bir şey yok. Buna nasıl gelindiğini de sen düşün artık. Biraz diyalogsuz kalmakta fayda var, pasif agresif değil, gerçekten görüşürüz. Teşekkürler sabrettiğin için bunca zaman.

Ben şimdi bu diyalog yüzünden kendimi kötü hissediyorum.
Ortada gerçekten yaptığım bir haksızlık mı var?
Nasıl davranmam gerekiyor?

 
ne haksızlığı yav ? çok bile sabretmişsin, masa falan vermişsin ? mağdur edebiyatı yapıyor, günümüzde moda zaten :) salla. böyle insanla arkadaş olma, birşey kaybetmezsin.


  • someonewalksalone  (29.10.16 16:52:04) 
vay arkadaş hem suçlu hem güçlü karşı taraf.


  • kayranin kedisi  (29.10.16 16:53:31) 
ya paranı istemekte sonuna kadar haklısın da üslup inanılmaz itici geldi bana. income outcome olarak bakıyorum, diyalog temelliyim, pasif agresifliğe gerek yok hjasfjak cidden böyle mi konuşuyosun günlük hayatta? bu şekilde konuşan birisi bana der meister seni çok seviyorum ne kadar harika bi insansın dese yine bozulurum ben.


  • der meister  (29.10.16 16:54:37 ~ 16:55:14) 
okurken gülerek eğlenerek okudum çünkü böyle hikayeleri ben de yaşadım.
bu tür insanlar ile asla çözüm yolu bulamazsın. çünkü normal bir insan sana vereceği tarihi söyler ona göre borcunu öder. çok ekstra birşey olursa gelir sana durumu anlatır ona göre bir ödeme planı ister. ama bu insanlar ukalaca üste çıkma politikası izlerler. çünkü onlar zaten bu parayı vermemek için alırlar ya da eli çok bol olunca kendileri isteyince vermek için alırlar.
bir iş yerinde işleyen sistem gibi sistemli çalıştıklarını düşünüyorum artık. saf birinden para alayım . taktiği yapayım üste çıkarak vermeyeyim. senin ne düşündüğün ya da arkadaşlıgın gerilemesi onun için önemli değil, onun için para önemli. insanların çoğu artık bu yapıda malesef. onun için birine para mı vereceksin ? yardım mı edeceksin? yap , et yalnız geri dönüşümlü yapma bunu beklenti ile yapma , karşılıksız olucaksa yap yoksa üzülen sen olursun.

kendini kötü hissetmeye gerek yok. böyle insanlar ile ilişkin olmasın bence çünkü yaşam kaliteni düşürürler seni üzerek.
bundan sonra aylık ödemeler gecikirse seni istemiyorum git bile diyebilirsin.

umrunda olmasın.


şunu da ekleyeyim: diğer yorumları okuyunca dank etti. adamın sana hala 5000 tl borcu var. günümüz türkiyesin birisi bana 5000 tl taksın direk yolu veririm. kimse ödeyemeceği borcu almamalı. alıp ödemiyorsa durduk yere... o insan seni kullanmak için almıştır zaten.
  • Caaannn  (29.10.16 17:00:37 ~ 17:02:27) 
çakala bak sen ya hiç ses etme ödesin parayı. ondan sonra ağzının payını verir içindekileri dökersin. yani parayı alana kadar ayıya dayı de bence


  • tavish11  (29.10.16 17:51:01) 
Arkadasın maģdur edebiyatı yapmaya calismis aklinca. Senin kendini kötü hissetmen için bir sebep yok. Laf ebeligi yapmis karsi taraf.


  • chitosan  (29.10.16 18:52:20) 
Bu kadar yüzsüzlüğü az bile demişsiniz.


  • eski sozluk  (29.10.16 19:42:49) 
paranı al ve iletişimini bitir bu adam eve alacağı makarnanın bile hesabını yapan bir tip gibi geldi bana.


  • birdposing  (29.10.16 19:45:29) 
Sen alistirmissin yapacak bisey yok. 7000 liranin borcun 5000 lirasini silen adam 500tl nin hesabina yapinca adamin garibine gitmistir. Arkadasinin sana 5500TL arti bankada mevduat hesabinda dursa 1 seneden fazla surede kazanacagi faiz kadar (en az +600TL) borcu var. 6000 lira de sen ona. Sen 6000 liranin lafini yapmiyorken 500 tl nin lafini yapiyorsun.

Yani tabii ki suc onda ama borc verip sonra silersen kendini bu durumda baska insanlara karsi bulacaksin hayatin boyu. Biri bedava para dagitiyorsa kapisinda sira olan cook olur.
  • robokot  (29.10.16 19:56:04) 
okurken resmen ben sinirlendim. aynısından bi tane de bende var. her gece dışarda barlarda meyhanelerde ama konu borcunu ödemeye geldi mi param yok diyor. her ay önümüzdeki ay mutlaka gönderiyorum diyor ama asla göndermiyor. şimdi de motor kursuna yazılmış yeni. bunlara nasıl paran var dediğimde arkadaşlarım ödüyor ben hiçbir şeyi ödemiyorum diyor. tam bir yüzsüz anlayacağın. kişiliğime tersti şu yaşıma kadar kimseden verdiğim borcu geri istemiş değilim ama artık bundan her fırsatta istiyorum. sen de öyle yapmalısın, duygu sömürülerine aldanma, karşındakinin enayi buldum kafasında olduğunu unutma. her fırsatta iste paranı. aynı iş yerindeyseniz mecburen iletişeceksiniz ama iş harici en ufak bi noktaya götürme diyalogunuzu. borcu bitirsin önce. sana enayi muamelesi yapan insana hayatında ihtiyacın yok unutma. kötü hissetmiş olmanı anlıyorum ben de öyle oluyorum her konuşmamız sonrasında ama kötü hissetmesi gereken asıl kişi o.


  • in vino veritas  (29.10.16 20:11:16) 
ilk gelen paran ne zaman ucu açık konuşmuşsun yapılandırma böyle olmaz demeliydin sonunda.
kıl olduğum adam tipi çünkü bunlar X ne zaman konuyu açarsa diye evde konuşma repliği yapan tiplerdir.

  • jamswety  (29.10.16 20:22:13) 
Konuyu anlayamanakla birlikte cevap :goril


  • hebanon  (30.10.16 02:37:26) 
@jamswety 'nin dediğini yaptım.

Ucu açık konuşmuşsun. İlk gelen paran ne zaman? Yapılandırma böyle olmaz. Bu borcu kapatalım, beni yoruyor. Seni yormadığını hissediyorum ama benim de durumum bu miktarı unutup gidecek bir durum değil.

dedim, cevap gelmedi. 1 saat sonra tekrar yazdım.

abi sen soruma cevap vermeyince ben bi hesap kitap yaptım. benim çarşambaya ihtiyacım var. 5250TL. opsiyon olarak yakın bir tarih önerebilirsin eğer zordaysan ama ben çarşambaya kadar bekliyorum senden. sonra diyalogsuz kalmanın faydalarını konuşuruz dilersen. bu konuda senden en kısa zamanda cevap rica ediyorum.

bakalım bakalım.
  • buak  (30.10.16 10:49:56) 
son durum:

parayı alamadım. ödemek istiyorum ama param yok ne yapabilirim? diyor. param olunca ödeyeceğim, diyor.
o kadar ihtiyacım var ki hayatımın şu döneminde. bunu biliyor bir de.

ofisten kovmaya karar verdim. parayı verirse, verir artık şu dakikadan sonra ne yapabilirim ki...

not. borcumu tahsil edebilecek ve bin lirasını alabilecek biri/birileri ya da böyle bir yöntem var mıdır?
  • buak  (13.12.16 23:30:02 ~ 23:33:54) 
Gayet iyi, düzgün diyalog kurmak istemişsiniz adamla. Doğrusu ben bunu başaramazdım galiba, parayı hiçbir şekilde isteyemezdim, belki de gizlediğim öfke yüzünden saçma sapan bir yerde patlardım.

Anlaşılan o ki medeni tavrınızı samimiyet kılıfıyla sömürmeyi alışkanlık hâline dönüştürmüş. Karşı taraf sizin dostluğunuzu hak etmiyor. Bu kesin.
  • lazarus  (13.12.16 23:56:03 ~ 14.12.16 00:08:16) 
[]

Apartman Görevlisi ve Su Sorunu

Çok özet olarak konu şudur:

1- Su merkezi sistem olduğu için, apartman görevlisi aidatın yetişmediğini söyleyerek daire başı aidatı 40 TL yükseltmek istedi. Ve kimse kabul etmedi.

2- Apartman görevlisi o zaman bir şekilde insanları darlayarak ve yakaladığı yerde teker teker imza attırarak apartmanın merkezi su sistemini değiştirmeye karar verdi. Her daireden 1100 TL istedi. Çoğunluğu elde ettiği an tesisat işlemini başlattı.

3- Şimdi eli mahkum bu parayı vereceğiz. Ancak o zaman aidatı düşürmek gerekmez mi? Aidatın ne kadar düşürülmesi makul olur bilemiyorum.

4- Bu apartman görevlisi çakal mı yoksa işini mi yapmaya çalışıyor, bilemiyorum.

 
apartman görevlisi dediğiniz kişi kapıcı mı, yoksa yönetici mi?

gerçi fark etmez. byle bir para toplayabilmek için yöneticinin genel kurulu toplayıp karar alması gerekli. toplanacak para, aidat miktarı falan usulüne uygun toplanmış bir genel kurulda görüşülür, karar alınır. kimse öyle kafasına göre sorun belirleyip para toplayamaz, aidatı düşürüp arttıramaz.

beş kuruş vermeyin, bir de dava açın o kişiye.
  • kibritsuyu  (24.10.16 18:36:00) 
@kibritsuyu

Kendisi kapıcı. Yönetici vefat edince yeni bir yönetici seçilmedi. Beni toplantılara vs. çağırmıyorlar zaten. Mülk arkadaşımın ve orada kira kontratsız, onun bilgisiyle kalıyorum. Aidatı ben ödüyorum.

Kapıcıya ne diyeceğimi bilemiyorum şu an. Önce benden imza istedi, mülk sahibi yerine imza at dedi. dedim ki 'ben yetkili kişi değilim ve atmam'. Çoğunluğun imzası olunca işlemi hemen başlatabiliyor mu? Herkesin imzasını mı alması gerekiyor? Apartman yöneticisi ile kapıcı aynı kişi olabilir mi? Belki de yönetici vefat edince, bir süre kendisi apartman yöneticiliği yapıyordur?

of of.
  • buak  (24.10.16 18:47:08) 
bu paranın ödenmesi mülk sahibinin sorumluluğunda değil mi?
o niye ilgilenmiyor?

  • supermatik  (24.10.16 19:04:17) 
genel kurul kararı olmadan toplanan paranın ödenmesi hiç kimsenin sorumluluğunda değil. mülk sahibinin de değil, kiracının da değil. aidatı yükseltmek de öyle. o attırdığı imzanın da hiçbir geçerliliği yok. bu yapılan kafaya silah dayayıp senet imzalatmaktan farklı değil.

dava açmak yerine doğrudan savcılığa dilekçe verin. davayı savcı açsın. yetkili olmadığı halde zorla para toplamak neymiş görsün. apartman yönetmek dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. apartmanın herhangi bir anonim şirketten pek de farkı yok. öyle aidat topla, kalorifer yak ile bitmiyor bu işler. yönetici öldüi yenisini seçmedik, kapıcıya değneği verdik, o dürte dürte milletten istediğini topluyor diyerek apartman idare edilmez.
  • kibritsuyu  (24.10.16 19:06:06 ~ 19:07:33) 
yapilan işin yasal zemini yok gibi ama çoğunluk razı olduysa siz de uyum sağlasanız iyi olur bence. zaten mülk sahibinin esas sorumluluk.


  • supermatik  (24.10.16 19:20:10 ~ 19:20:51) 
Mülk sahibi ile aramda sözlü bir anlaşma var.
Ben kira ödemiyorum. Ama masraflardan ben sorumluyum.
Bu nedenle bunu ödemek de bana düşüyor.
Öderim de, sıkıntı değil. Sadece işlerin yolunda ve düzgün yapılmasını istiyorum.
Kandırılmak istemiyorum.
  • buak  (24.10.16 19:25:37) 
kibritsuyu +1
ayrica illa odeyecegim parayi derseniz mutlaka ya makbuz alin ya da banka havalesi yapin.

  • kassiopeia  (24.10.16 19:29:23) 
adamın günahını da almak istemiyorum ama apartman paralarından tırtıklıyor olma ihtimali nedir? nedense bana biraz öyle bir izlenim bıraktı. ne kadar para toplanmış, ne nereye gitmiş kaydıyla belgesiyle mevcut değil mi adamda? mevcutsa zaten suya ne kadar para gittiğini biliyor ve kanıtlayabiliyor olması gerekir (ki daire başı 40 tl zam gerekiyor diyorsa demek ki eksik belli, dolayısıyla su için harcanan miktar da belli).


  • kayranin kedisi  (24.10.16 21:19:52) 
bugün karşılaştık. yönetici kim diye sordum. 'benim' dedi. Nasıl yani olmaz ki öyle şey, dedim. O zaman apartman görevlisi kim? dedim. 'Karım' dedi.

Banka hesap no aldım, parayı havale yapacağım.
  • buak  (25.10.16 17:58:35) 
[]

Yataklı Kanepe Önerisi

Ofisin arka odasına koymalık, haftada 2-3 gün kalmak için yataklı bir kanepe bakınıyorum. Hem oturma işlevi olsun hem de yatak olsun kafası işte.

Ikea'daki biraz tırt geldi gözüme: www.ikea.com.tr

kullandığınız, memnun olduğunuz, önerdiğiniz var mı? tasarımı da iyi olursa ne güzel olur. sade, şık dursa.

bütçem max 1500 TL

 
yani tam olarak nasıl bir tarz arıyorsunuz paylaştığınız kanepe gerçekten çok kötü.

www.hepsiburada.com

şöyle bir şey buldum ikeadakine kıyasla daha şık, güzel ve daha kullanışlı bir şeye benziyor. Ayrıca ona bin lira verilmez kesinlikle.

kullanmadım malesef ama bu tarz bi şeyler baksanız sanki daha iyi olur gibi naçizane öneri. kolay gelsin
  • bilemedik biz onu  (24.10.16 21:46:10) 
bizim salondaki sıkça uyuyakaldığım kanepem.
www.ikea.com.tr
açılır yataklı olmasa da zaten boyu 198 cm oldugu için tek kişilik yatak olarak çok rahat ediyorum ben.
  • demoniclewinsky  (24.10.16 22:00:43) 
[]

Mac'te Boş Yer Açmak

Film-Müzik hiçbir şey yok.
Ancak kurgu yaptığım için final cut'ın dosyaları yer kaplıyor. Seçip silme işlemi de yapamadığımdan onları silemiyorum. Haliyle şu an ne sileceğimi şaşırdım. Bi 15-20 gb boş yer açmam için ne önerirsiniz?



 
  • 507  (20.10.16 01:08:47) 
CleanMyMac diye bir uygulama var. ücrtli ama malum ortamlarda bulabilirsin. Bununla 2 haftada bir temizlik yapıyorum, 2-3 GB yer açıyor. Sen uzun süredir kullanıyorsan geçici dosyalar fazlasıyla birikmiştir. Baya bir yer açılır. Ama 15-20 kadar sanmam.


  • himmet dayi  (20.10.16 08:57:52) 
Aynı sorun bende de vardı. Final cut projelerini başka bir disk üzerinden çalışmayı dene. Ben wd'nin harici disklerini kullanıyorum. Bilgisayardaki kadar bir hız beklememek gerekir ama performansı da kötü değil. Büyük işler yapmıyorsan rahat bir şekilde kullanabilirsin.


  • Suehtemorp  (20.10.16 12:08:29) 
[]

Bir Daha Bu Kadar Sevemem Hissi

Bir daha hiçbir zaman böyle sevemeyecekmiş,
böylesi uygun birini bulamayacakmışım gibi geliyor.

Her şey geçici, değil mi?
Dünya dönecek ve ben 1 yıl sonra farklı hissedeceğim, değil mi?

 
ohoo daha kaç kere öyle seviceksin hem de.


  • sta  (19.10.16 09:01:27) 
Evet inanin oyle


  • engiribord  (19.10.16 09:20:27) 
9 ay sonra. yazdım buraya bak.


  • çakıstes  (19.10.16 09:21:05) 
bak naap biliyo musun? kendine futureme.org'dan bi mektup yaz, seneye bugün sana ulaşsın. okuduğunda hem mutlu olur, hem kat ettiğin yolu daha iyi görürsün.

soruna cevap değil bu ama içimden geldi.
  • bxgx  (19.10.16 09:54:36) 
Seversin sevmesine, ondan kolay bir şey yok.. da.. sevilir misin buna üzül bence.


  • mandalina kokusu  (19.10.16 10:09:08) 
Zamanla şu düşüncelerin saçma gelecek.


  • arnold schwarzeneger  (19.10.16 10:44:24) 
ben hiçbir zaman bir daha öyle sevemedim ama kötü bir durum olarak görmüyorum bunu. herşeyin fazlası zarar :)


  • benim adim kerim hepinizi severim  (19.10.16 20:42:52) 
[]

Kendinizi İyi Hissetmek İçin?

Ülke dışındayım.
Boğaz iltihabı -yeniden- hafif hafif başlıyor.
Dönünce bir dolu iş var.
Sevdiğim kız bana bakmıyor.
Rüyalarımda boğalar kovalıyor, gökdelenler yıkılıyor.
Sosyalleşmem gereken bir ortamda 1 haftadır kaçıp duruyor, odama kapanıyorum.

Ve şunu dinliyorum; www.youtube.com

Siz kendinizi iyi hissetmek için ne yapıyorsunuz?
Var mı kendinize ait bir ritüel?

 
Duygusallığı yasaklıyorum ben aşk acısı çekeceğimi öngördüğüm zaman. Dinlediğin şarkıyı dinlememekle başlayabilirsin. Daha hareketli şarkılar dinle. En iyisi dişleri fırçaladıktan sonra yatıp uyumak.


  • dissendium  (16.10.16 02:12:00 ~ 02:26:17) 
mevsimleri düşünüyorum ben. ne olursa olsun hiç durmadan bir diğeri geliyor. birbirini kovalıyorlar. bu ruh hallerine de mevsim gözüyle bakıyor. er geç geçecek diyorum. geçerken de benim içimden geçsin, ya da ben bunun içinde kalayım, ne olacak ki, bunu başaramayacak mıyım yani, bu muyum ben, peeeh diyorum.


  • matrix  (16.10.16 03:28:00) 
Açıkçası üzülüyorsam koyveriyorum gidiyor ya da kötü hissediyorsam koyveriyorum yine. Uğraşmak, cebelleşmek, başa çıkmaya çalışmak daha zor geliyor ve süreyi uzatıyormuş gibi geliyor. Yani, hasta olurken günlük hayatı devam ettirmeye çalışmak hem daha yorucu olur hem de hastalığın süresini uzatır ama hastalığı kabullenip yattığın ve kendine hastaymış gibi baktığında hastalık daha çabuk geçer ya; bu da öyle geliyor bana. Güçlü ve iyi olmaya çalışmak bünyeyi zorla iyi olmaya zorlamak daha çok enerji harcatıyor. Kötü hissettiğimi kabullenip, o kötüye teslim olup gerçekten de kötü durumda gibi davranıyorum; yeri geliyor kendimden nefret ediyorum, yeri geliyor kendime acıyorum ya da kabuğuma çekiliyorum ama zorla iyi hissetmeye çalışmıyorum. Artık depresyon hırkası mı giyerim, oturur bütün gün uzanıp tavana mı bakarım, ağlar zırlar mıyım; o kısmı doğaçlama gerçekleşiyor. Zamanla kötü olmaktan sıkılıyorum zaten, geçiyor.

Ha, senin yerinde olsam "Güzelim şehri, ülkeyi bunalımla yedik. Bir daha kim bilir ne zaman gelme fırsatı bulurum. İyisi mi azıcık gezeyim, şu köşedeki parkta bunalıma gireyim. Evde, otelde tavana bakacağıma, gideyim bir parkın bankında havaya bakayım, yine aynı şeyi düşüneyim. Yürürken ağlayayım en azından" derim.

Robert Miles abimiz "The sky isn't always blue, the sun doesn't always shine. It's alright to fall apart sometimes" demiş.
  • aychovsky  (16.10.16 05:43:10 ~ 05:48:37) 
[]

Sevmek neden yenilgi?

Birini sevmek neden yenilgi hissi bırakıyor bünyemde?
Güvensizleşiyorum, paranoyaklaşıyorum, strese giriyorum.

Var mı aranızda böyle hisseden?

Çarmıha gerilsem de rahatlasam diyorum sevince.
Sanki bir kefaret ödemeliymişim gibi.

 
Var.


  • hayde bre  (05.10.16 22:55:56) 
Kaybetme korkusundan.


  • petekpare  (05.10.16 22:56:22) 
niye?
sevmek bence müthiş ve güçlü bişey.
tabii insan bazen keşke kimseyi sevmesem diyor.

hissettiğin seyler bence tam anlamıyla karşılığını bulamamaktan, aynı yogunlukla cevap alamadığından.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (05.10.16 23:16:58) 
Öyle olmuyor bende. Sevince çok mutsuz oluyorum. Acayip mutsuz.


  • mandalina kokusu  (05.10.16 23:19:07) 
@mandlina kokusu
mutsuzluk da dahil. boş boş yürümeler. somurtmalar. günboyu süren iç daralmaları.

  • buak  (05.10.16 23:22:01) 
Bende tam tersi oluyor. Salak gibi hep gülümsüyorum, hayallere dalıyorum, üzerime dizginlenemez bir enerji ve mutluluk peydah oluyor. Sevgim karşılıksız ya da ilişki yaşamam imkansız da olsa böyle hissediyorum.

Misal şu an aşık olduğum kişinin benden haberi yok. Artı, sevgilisi var. Ancak benim umrumda değil bu. Önemli olan benim ne hissettiğim. Bak aklıma geldi yine pislik, aptal gibi sırıtıyorum şu an :)
  • köstebek kurabiye  (05.10.16 23:38:13 ~ 23:44:07) 
karşılıksız sevmek mi ki burada bahsedilen? eğer o ise, "ya kazanamazsam onu, ya kavuşamazsak" gibi bir korkudan besleniyor olabilir. yoksa her iki taraf da sevip seviliyorsa niye öyle olsun. aksine herşeyin rengi bi ton daha açılıyor. siyah o kadar siyah olmuyor, beyaz ise daha parlak oluyor. :) şarkılar daha keyifle dinleniyor vs vs.


  • matrix  (05.10.16 23:41:19) 
karşılıksız sevmek değil ama yani belirsiz sevgi ilişkileri.
iki insan birbiriyle güzel vakit geçiriyor ama yine de arada belirsizlikler var.
sonuçta bu bir sözleşme değil.

ben bu hissi çok güzel geçen bir one night stand sonrası da yoğunlukla yaşıyorum ayrıca.
buna çok benzer bir his.
kendimi berbat hissediyorum.
oysa her şey çok güzel gibi duruyor.
  • buak  (05.10.16 23:48:43) 
Bana özgüven eksikliği gibi geldi anlattıkların. Kendimden çok güzel benden çok daha üst bir kızla takılmıştım bir dönem bu yaşadıklarını hissediyordum tam olarak.


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.10.16 00:07:26) 
doğal bence. kimseye bir şey hissetmiyorken hissettiğimiz tek kişi kendimiz oluyoruz çünkü. ama diğer durumda artık hissedilen birisi daha oluyor. çift kişilik bir yaşam algısı gibi. bence sevginin içinde böyle hüzünlü bir ton olması da güzel, değerli geliyor.


  • matrix  (06.10.16 00:09:17) 
gözü açık sevişen yahudi'ye katılıyorum. karşındakini kendinden üstün görünce insan sevdiğine pişman oluyor.


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (06.10.16 00:21:25) 
[]

Hayatınız Boyunca Kaç Erkekle/Kadınla Birlikte Oldunuz?

Bu sorunun cevabını gerçekten merak ediyorum.
Sayıyor musunuz? Saymıyor musunuz?
Sayıyorsanız dürüstçe paylaşır mısınız?
[Mümkünse yaşınız ile birlikte]

İlk benden başlayacak ise;
Erkeğim. 20lerimin başındayım. 19 ya da 20 olsa gerek.

 
3


  • benaslindayohum  (01.10.16 00:44:44) 
Dur duvarımdaki façaları sayıcam.


  • chiper  (01.10.16 00:45:43) 
499'muş.


  • chiper  (01.10.16 00:45:58) 
@coyote
gerçekten duyurudaki ki en sevdiğim [troll] ergensin.

  • buak  (01.10.16 00:46:28) 
Herhangi bir duygudaşlığı paylaştığım insanları birer sayıya indirgemenin önce kendime saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Erkeğim. 30'larımın başındayım.

  • rakicandir  (01.10.16 00:46:31) 
Teker teker saymayı bıraktım ama 20'ye yakın. Çok geç başladım ve arada toplam 3 yıllık iki ilişki var.

26, E.
  • yirmisantim  (01.10.16 00:47:02) 
20 civarında diye tahmin ediyorum.

Yaş 24E. Çoğu Son 6 senede oldu.
  • gozu acik sevisen yahudi  (01.10.16 01:14:05) 
8 kadın
70 civarı erkek
29K
  • fasulyek  (01.10.16 01:30:59) 
150-160 olmuştur.

Birlikte olmak derken gezip tozduğumuz birlikte vakit geçirdiklerimiz sayılıyor mu? :D ciddi misiniz olm şurada bunu gerçek anlamıyla cevaplayan olsa bir elin parmaklarını geçmez bence. Kadınlar 20 der anlarım da erkeklerinki hiç inandırıcı değil. Ha cidden kazanova olanlar yazıyor yapamayan cevap yazmıyor derseniz o da olabilir.

neyse gece gece içime dert oldu.
  • rodriguez2  (01.10.16 01:45:36) 
Asdada ben kendiminkini merak etmiyorken sana ne oluyor yahu :) bide 20 filan demisler hahahahah cakma don juanlar sizi


  • bruceandwayne  (01.10.16 01:49:48) 
50 kadın, 0 erkek. Heteroseksüelim, yaşım 30.

15 tanesi falan sözlükten
  • dusunuyorumoyleysevurun  (01.10.16 02:29:41) 
Birazdan 51 olacak


  • dusunuyorumoyleysevurun  (01.10.16 02:31:12) 
52 de olabilir, çalışmalar sürüyor


  • dusunuyorumoyleysevurun  (01.10.16 02:35:55) 
70 ile 75 arası erkek 24


  • eurhka  (01.10.16 03:07:06) 
0

25/e
  • hayirsiz  (01.10.16 03:53:19) 
27 yasindayim.

7-8 tane.
  • baldur2  (01.10.16 06:05:21) 
iki ama sen ona bir de, ilkini saymıyorum. şimdi aklıma gelince gülüyorum ama o zaman çok berbat bi deneyimdi.


  • der meister  (01.10.16 06:56:28 ~ 06:57:05) 
şimdi saydım 9 çıktı. 26E


  • zgrydn  (01.10.16 09:12:59) 
9. bunlardan 2 tanesi 2 şer sene sürdü. kalanları 1-2 aylık.


  • shotgunwoman  (01.10.16 10:42:46) 
olsaydı sayardım diye düşünüyorum

30 E
  • bnmzz  (01.10.16 12:01:59) 
saydım (zaten çok uzun sürmüyor)
2
35E
  • selam  (01.10.16 14:52:59) 
birlikte olmak derken; sevgili-flört tarzı mı seks-cinsellik anlamında mı soruyorsun?
herhalde cinselliği kastediyorsun saymadım
34e
  • limoncello  (01.10.16 14:56:29 ~ 14:57:19) 
loading...


  • matrix  (01.10.16 17:41:24) 
@taksici milletin efendisidir
böylesi bir soru neden seviye düşürücü olsun?

  • buak  (16.10.16 01:45:04) 
[]

kinoa + süt + kahve

Normalde sabahları bişey yemeyen, sağlıksız, gudubet herifin tekiyim.
Ofisteyken aklıma şöyle bişey geldi.

Sabahları büyük bir bardağa 3 tatlı kaşığı kinoa, bolca süt ve az kahve koyup karıştırıp içsem siz beslenme uzmanları ne dersiniz? böylesi bir alışkanlık uzun dönemde sorunlar yaratır mı?

bana göre hem protein var, hem kalsiyum var hem de güne başlamak için mis gibi kafein.

çok mantıklı geliyor ama ben bu işten pek anlamam.

 
kinoa'yı haşlamadan yiyebilecek misin? ben olsam onun yerine yulaf ezmesi yaparım. üzerine süt dök, at mikrodalgaya iki dakika. üzerine de çilek, muz, bal, tarçın falan... on numara olur.


  • heartwork  (14.09.16 13:03:38) 
Süt, sindirim sistemini yoran bisey. Ayrıca kinoa ile bile birleşince toplamda 5 gr protein ancak vardır o karışımda. Ben olsam böyle başlamam güne.


  • harzem  (14.09.16 13:04:10) 
Bana göre yetersiz. 5 gr protein ile güne başlamak çok zayıf kalır.


  • gozu acik sevisen yahudi  (14.09.16 13:30:17) 
sorun kinoa'nın az oluşu mudur? kinoa miktarını mı çoğaltmalıyım? yapıcı öneriler bekliyorum :)


  • buak  (14.09.16 13:31:41) 
laktozsuz temiz sutu once mikrodalgada 600w-1dk isitip sonra icine keyfe keder yulaf koyup 30+30 sn mikrodalgada tutuyoruz, mis gibi kahvalti.

ustune biraz meyve-findikfistik, diyet yoksa bal recel, sahane cabuk kahvalti.
  • lanc  (14.09.16 13:41:00) 
ben sadece kahve sigara ile gune baslardim. bi ameliyat sonrasi kahveyi iptal etmem ve kahvalti yapmayi ogrenmem gerekti. al sana en bomba kahvalti;
soya sutu ve protein musli (www.nutrishop.com.tr aynisi migroslarda satiliyor)
oglen acikmazsan kizmak yok.
  • redlinetheturk  (14.09.16 14:16:41) 
Hayvan sömürüsüz ve zulumsüz bitkisel sütlerolabilir mesela.


  • Cursed Chico  (14.09.16 14:36:26) 
Kinao çok fazla protein içermez. Besin değerlerine bakmadım ama 100 gramında 10 gram protein ya vardır ya yoktur, süt de esasında anabolik bir gıdadır ama sindirim olayları baya sıkıntılı laktoz nedeniyle. Problem yaratmayacaksa kullanabilirsin. Totalde çok besin değeri var mı dersen çok var diyemem ama poğaçadan nutellalı ekmekten her şekilde iyidir.


  • angelus  (14.09.16 15:02:00) 
@redlinetheturk 'un tavsiyesi baya aklıma yattı. protein müsli hakkında düşünceleri olan var mı? ya da böylesi başka bir pratik kahvaltı öneren? smoothielere gireyim mi misal? soylent adlı bir icat da varmış son günlerde.


  • buak  (16.09.16 00:57:25) 
4-5 yumurtayı 1 bardak yulaf ile blenderda karıştır.(miktarları azaltabilir ya da ihtiyaca göre arttırabilirsin) üzerine az biraz tarçın. tavaya dök, üzerini ört. 5 dk bir taraf 2 dk arka tarafı pişir. soğusun önce sonra buzdolabına koy, yanına biraz peynir ekle. sabah sıcak çay ile ye. kral kahvaltı sana :) hem de proteini bol. haa ben soğuk sevmem dersen sabah yap dediklerimi 10 dk hazır olur zaten..


  • portakal  (11.03.18 14:46:17) 
Kinoa'nın 15 dakikalık bir pişme süresi var. Puf kinoa bilmiyorum, belki vardır, amaranthın öyle bir versiyonu var mesela. Pişmemiş kinoa yenmez sonuç olarak. Eğer direkt karıştırıp tüketeyim diyorsanız chia var. Chia puding de oldukça popüler, bir ton tarif bulabilirsiniz.


  • buf-e kür  (11.03.18 14:55:53 ~ 14:56:13) 
[]

Ela Göz Renkli Midir?

hazırsanız biraz aptalca olabilecek bir soru;

Ela göze 'renkli göz' denir mi? Renkli göz denince akla sadece mavi-yeşil mi gelir? Ela bir insan, 'benim gözlerim renkli' cümlesini kurabilir mi?


 
renklidir.


  • elorelia  (25.08.16 15:28:01) 
teknik olarak siyah olmayan her göz renkli çünkü siyah esasında bir renk değil geyiği var, bilmiyorum ne kadar doğru. ama renkli göz denince yeşil ve mavi geliyor akla.


  • baba jo  (25.08.16 15:28:04) 
kuramaz bence. çok fake bi renk. yeşil ve mavidir renkli göz bence


  • glamdr1ng  (25.08.16 15:31:06) 
Gerçek ela renkse tabii ki <BBBBBB Kahverengi olup aslında elağğ diyen üçkağıtçılar sayılmaz ama.
hairstyles.thehairstyler.com

  • Golden Ratio  (25.08.16 16:04:18) 
Çakır gozlu derler. Güneşe gore değişir rengi.


  • bir3iki7  (25.08.16 16:07:14) 
Renkli gozlu denilmesinin sebebini mavi ve yesil gozun tam olarak ayirt edilememesi saniyordum. Dikkatli bakamadigin durumlarda birini tarif ederken renkli gozlu diye kullanirsin hani.


  • curukturpkokusu  (25.08.16 16:44:33) 
Gerçek bir ela göz benim gözüm ela diye bastırır. Çünkü ela göz ışığa göre renk değiştiren efsane bir gözdür.


  • blacklabel  (25.08.16 17:30:18) 
ne elaymış arkadaş ya.

düzenli olarak ela göz sorusu soruluyor burada. teknik olarak 'ela' da bir renk olduğu için renklidir. kahve rengine sahip gözlerde renklidir. rengi olmayan bir şey hayal edemiyorum.

kara delik gibi ışığın olmadığı bölgeler haricinde her yerde renk var.

işin teknik kısmını bırakıp, gelelim can alıcı kısma; hayır. ''renkli göz'' olarak tabir edilen göz grubuna girmiyor ela, üzgünüm.
  • air  (25.08.16 19:25:18) 
[]

Tıbbi Atık ve Çöp

Bir senaryo için bazı bilgilere ihtiyacım var.

1) Hastanelerin tıbbi atıkları nasıl bir işlemden geçiyor? (Yakılıyor diye biliyorum)
2) Hastanenin çöpleri belediye araçlarınca mı alınıyor? (Tıbbi atık aracı vs?)
3) Normal çöpler nerede toplanıyor? Şehir dışında büyük bir çöp atık arazisi var mı?

 
3. ataşehirin göbeğinde katı atık merkezi var


  • la noix  (02.05.16 22:48:46) 
@la noix
Katı atık merkezi düşünülen atık arazisi görüntüsü vermiyor değil mi? Bana ayrıca biraz öyle bir arazi gerekiyor çekim için.

  • buak  (02.05.16 22:55:52) 
1)Biz askeriyede anlaşmalı firmalarca gelinip alınırdı haftada 1 olmak üzere.
2)Evet normal bir araç ile alınıyor zaten kalın kırmızı poşetlerde muhafaza ediliyor ama öyle çöp gibi press yapılmıyor.
3)Büyük çöplük alanları var şehir dışlarında. Ankara için Mamak Çöplüğü var mesela.
  • gozu acik sevisen yahudi  (02.05.16 23:31:34) 
1) Yakılan da var yüksek sıcaklıkta işlem gören tıbbi atıklar da var. Bir atık yakma sisteminin verimli(maliyet-performans) olarak çalışması için atığın nem miktarının çok düşük olması gerekir. Böylelikle nemi uçurmak için ekstra işleme tabi tutulmaz ve bu da enerjiden tasarruf demek.

Yüksek sıcaklıkta işlem gören tıbbi atıklar ise, dezenfekte olduktan sonra katı atık depolama sahasına götürülürler.

2) Hastanenin evsel atıkları, evsel atık toplama araçlarınca alınır. Geri dönüşüm atıkları, geri dönüşüm araçlarınca alınır. Tıbbi atıkları ise, tıbbi atık araçları ile alınır. Ve evet atık toplama işi belediyededir. Belediye isterse kendi araç ve görevli filosunu kurup bu atıkları toplar, isterse de taşerona verir ona toplatır.

3) Normal çöpler dediğiniz evsel atıkları kastediyorsunuz sanırım. Evsel atıklar, katı atık depolama sahalarına götürülürler. Bu sahalar, genelde şehrin dışında inşa edilir ki koku problemi ile yaşayanları rahatsız etmesinler.

Umarım bu bilgiler işinize yarar.
  • divanyayi  (12.07.16 17:15:58) 
[]

Muhabir/Haberci Önerisi

Türkiye'den (ya da şimdi düşününce dünyadan da olur) özellikle takip ettiğiniz köşe yazarları, muhabirler, haberciler var mı? Nedeniyle birlikte paylaşırsanız sevinirim.

Benim aklıma ilk başta İsmail Saymaz, İdris Emen geliyor. Bir de sorularıyla kenara sıkıştıran güzel söyleşiler yapan bir hanımefendi vardı, unuttum. Kültürel olarak da Fatih Özgüven'in yazdıklarını okurdum.


 
(bkz: fehim taştekin)
daha çok dış siyaset konusunda yazar, görüşlerine saygı duyarım.

  • baba jo  (23.03.16 13:34:31) 
Fehim Taştekin+1

Ayrıca Kemal Göktaş da alaylı ve çok iyi bir gazetecidir.
  • sevgikusunkanadinda  (23.03.16 13:36:39) 
ahmet şık


  • rentts  (23.03.16 14:01:58) 
Güzel söyleşiler yapan dediğiniz Ezgi Başaran olabilir. rentts söyleyince aklıma geldi, Nedim Şener'i de ekleyelim.


  • sevgikusunkanadinda  (23.03.16 14:28:45) 
[]

Faşizm Günlerinde Yaşamak

İçime dert oldu, yine buraya yazayım istedim. Sözlüğe bayadır yazmıyorum zaten. Burası daha ideal geliyor diyalog için.

Bugün Facebook'ta dolaşırken bir imaj düştü anasayfama, üniversiteden bir dostumu tutuklamışlar, silivri'ye göndermişler. Onunla eş zamanlı olarak boğaziçi'nden de bir kızı almışlar. arkadaşım, okuyan, sorgulayan, kürt hareketine katkı sağlamaya çalışan, solcu biriydi. benden ne farkı vardı kürt olması dışında?

ilk defa bu kadar yakında hissettim faşizmi. bir kere daha gümüşsuyu barikatlarında hissetmiştim benzerini. çok somut bir şekilde ortada bir faşizm var. devlet 'baba' teker teker sıra dayağından geçiriyor bizleri.

yarın belki de sıra bana gelecek, asılsız bir suçlama ile içeri gireceğim. açıkçası korkuyorum. yarın öbür gün 'bir takım haksızlıklar oldu' denecek ya, ona üzülüyorum.

ufak da olsa fırsat varken, gideyim mi buralardan diye düşünüyorum. hukuk sisteminin kalmadığı bu topraklarda dayak için, ızdırap için sıramı mı bekleyip yoksa gideyim mi diye ciddi olarak düşünüyorum.

çünkü gerçekten de çok uzak değil faşizm. burnumuzun dibinde. ve ben bununla yaşamaya alışmak hiç istemiyorum.

 
"Buralardan gideyim mi" sorusu bana saçma geliyor. Ne bileyim... Çok bir seçeneği bulunmayan Suriyeli bile "burada çay yokmuş ya lan?" deyip Finlandiya'yı falan beğenmiyor ve başka bir yere gitmek istiyorken, sen ne duruyorsun ki? Gidebileceksen neden gitmiyorsun? Gitsene abi?

Yani ben gidebilecek olsam durmam giderim açıkcası.

Ayrıca want2die +1

Olayın Kürt olmakla alakası yok. Irkla alakası yok bu durumun. Sınırdan 1 km uzaklaş, "Türküm diye öldürülüyorum" denir.
  • birşeylersoracağım  (31.01.16 02:33:14 ~ 02:35:31) 
@want2die & birşeylersoracağım

'benden ne farkı vardı kürt olması dışında?' cümlemden anlamış olman gerekirdi ki, ben kürt değilim.
olayı ırkın dışına çıkararak sormamın nedeni de buydu. ben türküm faşizmi ensemde hissediyorum. ermenisi de öyle, kürdü de. olayın ırkla alakası yok. okumuş, eleştiren herkes namlunun ucunda.
  • buak  (31.01.16 02:35:22 ~ 02:37:41) 
Boğaziçi'nde tutuklanan arkadaşı ismen duymuştum, kendisi örgütlü bir bireydir. Hem bunun önünü kesmek hem de gözdağı vermek için tutuklanmış belli ki. Onun dışında, Gezi zamanı tutuklanan arkadaşlara bakın. Bir tane bile apolitik insan yoktu içlerinde ki, apolitik insanların bile Gezi zamanında neler yaptığına dair az çok fikrimiz var. Devlet bunlarla uğraşmaz. Hoş, son dönemde cumhurbaşkanlığına hakaret meselesi buraya da sıçradı. Bana lafımı yedirebilirler. Ama genellikle elinde adları olan, kendisine sıkıntı yaratabilecek profille uğraşır ve ona diz çöktürmeye çalışır.

Bunun Kürt olmayla (en azından ülkenin batısında diyeyim) bir ilgisi yok, evet. Eğer "iyi bir Kürt"sen, yani dilini konuşmuyor, düşüncelerini öyle her yerde ifade etmiyor ve devletin prototipine uyuyorsan, herhangi bir sorun çıkmayacaktır. Özal da bir Kürttü, amma ve lakin asimile olmuş bir Kürttü. Örnekler çoğaltılabilir.

Gideyim düşüncesi benim de fazlaca aklımdan geçiyor ama, aşırı derecede kararsızım. Gitmesem bile en azından bunun yolu açık dursun istiyorum, öyle bir opsiyonumun olduğunu bilmek istiyorum. Sonrası bana kalmış elbette ki.

İşte o zamana kadar, yok başka bir cehennem, yaşıyoruz işte... Bu cehennemi değiştirmek için de elimizden geldiğince çalışacağız.
  • sevgikusunkanadinda  (31.01.16 02:44:10 ~ 13:10:53) 
@want2die
Öncelikle lütfen benimle küfürlü konuşmayın. Burası benim doğduğum yer, canımı elbette vermem. Kimse için canımı vermem. Canımı verebilseydim şu an zaten bir Türk olarak Sur'da, Cizre'de olurdum. Fırsat meselesi ise ayrı bir şey. Fırsatınız olsa da gider misiniz? Yeni bir hayata başka bir ülkede sıfır network ile başlar mısınız? Ya geride kalanlar ne olacak, burası sizin memleketiniz değil mi?, gibi sorular doluşuyor.

  • buak  (31.01.16 02:45:22) 
hem korkuyorum burada başıma bir iş gelir diyorsun hem de gidemem diyorsun.Bu korkaklıkla bir yere gidemeyip anca her şeyden şikayet ederek hayatına devam edeceksin .Ve ayrıca bu korkaklıkla sisteme aykırı bir hale giremeyeceğin için senin korkmanı gerektiren bir durum yok.


  • tosunpasa  (31.01.16 02:56:59) 
bugünleri yıkmak için çalışmak lazım. ciddi çalışmak. teorik olur pratik olur biyerinden tutmak lazım bir şekilde, şurada bile bu gitsem mi ayaklarından çok milliyetçiliğin ne kadar saçma bir şey olduğunu, üniter devleti falan tartışan yazılar görmek istiyorum.


  • legende  (31.01.16 03:09:10 ~ 03:12:57) 
aslında biraz da hayata bakış açınla alakalı.

biraz absürdizmi benimsiyorsan. hayatı anlamsız buluyor. onu tek şansın gibi görüyorsan ama bir yandan da onurlu biri olup doğrular uğruna hayatını şekillendirmeyi bu uğurda parasız evsiz yurtsuz dahi kalmayı kendi hayatın için mutluluk kaynağı olarak görebilirsen. bir yere gitme. otur burada kendini eğit. hem bilgisel hem de teknik anlamda. bir şeyleri değiştirmek uğruna bütün hayatın boyunca karşılıksız mücadele et. halk olmadan da hiçbir şeyiz. halka durumu anlatmanın aracılarından biri ol.

yok hayat yine de benim tek şansım ama ben hedonizme kayan bir durumdayım. özgürlükler için canımı keyfimi feda edemem diyorsan. buradaki duruma katlanma git uzaklara. çünkü bu zihniyetle buralarda kalırsan ya gözaltılarda yılgınlaşırsın ya da hiçbir şeye bulaşmayıp strese boğulursun.
  • terspeygamber  (31.01.16 03:17:27 ~ 03:18:35) 
Şu faşizm goygoyu azalarak bitsin lütfen. Bir öcü bulunmuş ne olduğu bilinmeden her şey faşizm.

Stalin döneminde yaşasan ve referandum yapılsa Musolini faşizmi, hitler nasyonel sosyalizmi, sovyet komünizmi arasında gider sandık çalarsın komünizmden kurtulup faşizm gelsin diye. O yüzden kurtulun artık 60'lar solcusu kafa yapısımdan.

Türkiye'de faşizm yok. Ne milliyetçi akım ne de devletçi ekonomi var bir kere. Andımız kaldırıldı. TC kalktı kaç yerden. Nerede faşizm?

Her zorbalıkta hemen aynı goygoy. Komünizm de faşizm de sosyalizm de emperyalizm de kendi diktatörlerini yaratır. Önemli olan AKPlilerin basşkanlık sistemi konusundaki artık bayan "herkes sürücüyü tartışıyor, aracı tartışalım" zırvası aksine önemli olan araç değil sürücüdür. Aynı aracı senin benim kullanmamızla, bir trafik canavarının kullanması farkı örnek verilebilir. Türkiye'deki siyasal islam ile vahşi kapitalizm kombinasyonuna saltanat sevdalısı ve 2008 sonrası paranoyaklaşan ve çok daha fazla agresifleşen RTE eklenmiş hali.

Soruna gelirsek, fırsatın varsa kaç
  • nawar  (31.01.16 04:32:53) 
Git git


  • dafuq  (31.01.16 08:26:01) 
"kürt hareketi"
Eheh.
Sağ sol çatışmasının politikacıların güç çatışmasından farkı yok. Olay her zaman güç ve paraya bağlanıyor. Bana halay çekerek dünyayı kurtarmayın arkadaşım, dağıttığınız bildirilerin çöplerini toplayarak kurtarın. Gürültü kirliliği yapmayarak kurtarın. O arkadaşının senden farkı kürt olması değil, dünyayı kurtarmaya çalışması. Yapmasın, beceremiyor.
  • hasmetizm 2046  (31.01.16 09:18:03) 
Ya hacı sizin şu faşizm dediğiniz şey ne?

ota boka faşizm diyorsunuz amk.

Zaten size göre 1300lerden bu yana faşizm var, Osmanlı faşistti, cumhuriyet hep faşistti. Hatta 70lerde silahlarla bombalarda birbirinizi katlederken devlet bir bok yapmamasına rağmen gene faşistti. Her şeye limon suyu gibi faşist diye diye kelime de anlam kaymasına sebep oldunuz. Elin PKKlısı okul bombalarken faşist TCye saldırdığını iddia ediyor, yavşak HPG'liler ambulansa ve sağlık ocağına molotof atarken faşistlere karşı mücadele ettiklerini söylüyorlar.

Tutuklanan arkadaşına gelince, kürt olduğu için değil mal olduğu için tutuklanmıştır, türk olsa gene tutuklanırdı.

O mal tipleride iyi biliyorum. lisans yüksek filan derken 6 senedir bizim üniversitede bu malak solcuların tek yaptığı kantinde bağrış çağırış eylem yapmak, saçma salak forumlar yapıp bir bok becerememek. İfade çzgürlüğü, demokrasi derler ama kendileride faşistin dik alası, biri çıksa atatürkçüyüm dese adamı linç ederler neredeyse, hepsi pkk sevici zira.

Sana gelince, sana benzer bir arkadaşım vardı. BEn Avrupaya gideceğim diye yüksekten konuşuyordu paso. hakkatten gitti de, sonra 3 ay sonra geri geldi burası yaşanacak gibi değil. yapamam ben burda diye.

O yüzden ucuz romantizmi bırak, işe yarar bir birey ol avrupaya veya başka bir yere git istediğin gibi.
  • KaraSakall  (31.01.16 09:48:26) 
ya arkadaşlar hepinizde bir "ben de gidicem / ben de gitsem mi ya / gitmeyi düşünüyorum / buralarda durulmaz artık" kafası... he isveç almanya falan kollarını açmış sizi bekliyordu :(


  • littlejack  (31.01.16 10:24:33) 
kürt hareketi derken Pkk mi ?


  • ougkour  (31.01.16 12:32:33) 
Durun az canım sıkkın bugün, şu postu yeniden bir canlandırayım hele.

Politik bir görüşü olmadığı halde orada burada ahkam kesenlere zaten uyuzumdur, epeydir de tartışmaya girmemeye çalışıyorum. Fark ettiyseniz epeydir ortalık yerde bana hakaret edilmiyor, ithamlarda bulunulmuyor, sebebi "amaan salla gitsin be" deyip çok da iplememem sanırım. Neyse.

Lakin ortak arkadaşlarım olan Boğaziçi Üniversitesi Jülide'nin tutuklanmasının ardından arkasından bu kadar atılıp tutulunca dayanamadım. Sözlükte bir yazı buldum hakkında, paylaşayım da vasıfsız diyenler utansın azıcık:

"14 yaşımdan beri tanırım. kendisi kabataş erkek lisesi'ni izmit'ten yatılı kazanmış 5 senesini burada geçirmiştir. daha sonra ilk 100e girerek boğaziçi üniversitesi siyasi bilimler ve uluslararası ilişkiler bölümünü kazanmıştır. hazırlık ve 1. sınıfının ardından felsefe bölümüne yatay geçiş yapmıştır. şu anda okulda 3. yılıdır.

buraya kadar olan bilgiler hangi şehirde şaibesiz bir şekilde hangi okulu hatta daha doğrusu hangi okulları peş peşe büyük başarılarla kazandığını sizlere göstermek içindi.

çok şarkı söyler, acayip esprili ve fazlasıyla hümanisttir. hiçbir zaman araştırmadan etmeden konuştuğunu göremezsiniz.

gelelim julide'nin benim dışardan gördüğüm yaşantısına, o kadar iyi niyetli bir insan ki keşke hepiniz tanısanız bu yazdıklarınızı bir çırpıda kendiniz silseniz diyorum.

lisede de üniversitede de hep ezilenler için uğraştı durdu. ülkede kadınlar her gün taciz ediliyor, julide hemen kadın hakları ile ilgili forumlar düzenler, yürüyüşlere katılırdı.

boğaziçi'nde yaz okulu ücretlerinin diğer okullara göre çok yüksek olduğunu gösterdi imza toplayarak herkesin bu derslere düşük ücretlerle ulaşabilmesini amaçladı.

yemekhane görevlileri fazla mesaiiye zorlanıyordu, o bunları insanlara duyurdu, taşeron işçinin yanında oldu.

ilk 100 başbakanlık bursunu yardıma ihtiyacı olan arkadaşlarıyla paylaştı durdu. evini açıkta kalan arkadaşlarına açtı yeri geldi.

ve evet belki de ülkenin doğusuyla ilgili düşünceleri sizden belki de benden farklıydı. daha sert bir karşı çıkışı vardı belki. ama temel isteği barıştı, sivil ölümlerinin durmasıydı.

peki şimdi bazı düşüncelerimiz farklı diye 2 tane haber 1 tane de facebook durum güncellemesine bakarak kızı nasıl terörist ilan ettiniz arkadaşlar?

bu yorumları yapanlar jülide'yi tanıyor mu ya da ellerinde kimsenin bilmediği deliller mi var?

sizin tanımladığınız o bütün kötü şeyler olan bir kız yaz okulu ücretiyle mi uğraşır, yemekhane işçisinin yanında mı olur, bursuyla diğer arkadaşlarına destek mi olmaya çalışır, günün yarısını kütüphanede ders çalışarak mı geçirir, filistin halkının acısını mı paylaşır?

soruyorum size siz jülide'yi nerden tanıyorsunuz?"
  • sevgikusunkanadinda  (02.02.16 21:26:06) 
Boğaziçi Üniversitesinde bir klüp toplantı odasını alıyor. Klüp faaliyeti yapacağız diyerek.

Sonra ise pkk bayrakları öcalan posterleri asarak PKKnın kuruluş yıl dönümünü vb kutluyorlar şehit gerillaları anarak, halay fialn çekmecelerle.

Bu şikayet edilince soruşturma başlıyor.

fakat PKK sempatizanı arkadaşlar hemen üşüşüyor, Masum öğrenci tutuklandı yalanlarıyla.

Jülide çok başarılıymışta iyiymişte filan falan.

Yahu Pariste 100 kişinin ölmesine sebep olan canlı bombalarda çok başarılıydı iyiydi, düzgün biriydi diye anlatılıyor komşuları tarafından, ABDde 11 kişinin ölmesine sebep olan çiftte öyle.

Tabi IŞİD sempatizanlarına göre onlar kafir(Faşist) ABD ve Fransada(TC) eylem yapan kahraman(şehit) Mücahitlerdi(gerillalardı)

E tabi adamlar iyi PR yapıyor hakkını da verelim.

www.sabah.com.tr
  • KaraSakall  (02.02.16 21:51:40) 
bazen çok zor geliyor 'umarım sıra sana da gelirler'e dayanmak. Ya da ne yaptım, neci olduğum vs. bilinmeden direkt vasıfsız adledilmek. Bu duyuru altında bile böylesi bir baskı ortamı insanı umutsuzluğa sürüklüyor.

Yukarıdan bir duyuru kullanıcının dediği gibi; bu arkadaşların benden farkı kürt olması değil, dünyayı kurtarmaya çalışması.

Ve yapamasa da çabalıyor.

Yarın öbür gün çocuklarım soracak, 'faşizm günlerinde ne yaptın?' diyecek. Benim verebilecek cevabım var. Umarım herkes de bu soruya gönlü rahat cevap verebilir.

Benden bu kadar, bunun dışında yukarıdaki saldırılara cevabım yoktur.
  • buak  (02.02.16 21:54:12) 
Ha tabi andıkları gerillalar arasında kendini İstanbulda patlatan canlı bombalarda var.

Tabi onlar canlı bomba demiyorlar, dava şehidi filan oluyor. Eğer Adam kendini HDPlilerin arasında patlatırsa o zaman katliamcı faşist, HDP ve PKK için patlatınca devrim şehidi kahraman gerilla oluyor, heykeli bile dikiliyor Diyarbakırda.


iki yüzlülüğünüz tiksindiriyor insanı
  • KaraSakall  (02.02.16 21:54:44) 
Faşizm günlerinde ne yaptık?

Tayyibi desteklemedik.

Fakat tayyibi desteklemiyoruz diye gidip PKK taraftarı hümanist gerilla pıtırcığı da olmadık, karakterimizi ve omurgamızı koruduk.
  • KaraSakall  (02.02.16 21:56:40) 
@acemi, bana seslendiğini varsayıyorum. Zira bir ara da "buralarda öyle konuşup duruyonuz da, dikkat edin birisi ihbar eder alıverirler haa" dediydin. Umut Sarıkaya sevdalısı öbür eleman da "bunları ihbar edin" deyip duruyordu.

"Nolur yapmayın olm bakın çoluğumuz çocuğumuz var durun hemen siliyorum o yazdıklarımı ehi ehi" endişesi filan değil şimdi yazacaklarım. Öylesi omurgasızlık, onursuzluk olur. Onların derdinde değilim, üj bej yenir, payımıza düşerse eğer. Ama cidden merak ediyorum.

Alınsam çok mu sevineceksiniz güzel kardeşim? Birkaç ay F tipinde kalsam, hayat düzenim altüst olsa, yurt dışına çıkmam yasaklansa filan "ellerine sağlık, sıçsınlar ağzına" filan mı diyeceksiniz? Bu kadar mı kaybettik insanlığımızı? Cevap olarak hendek çukur arnavut kaldırımı demeyin bana, komik oluyor.

Yazdığın cevabın iler tutar yanı yok (işçi haklarından, tatlı su solculuğu denilen saçma kavramdan vs. bahsediyorum) zaten karşılıklı yazışsak da bir şey çıkmayacak bu muhabbetten biliyorum. Size göre atanamamış maarri olduğum için de "işim gücüm goygoy" benim.

Ama allah aşkına, nedir ula bu kin, bu hırs? Şuradaki profile bir bakın allahaşkına, kimi tarif ediyor: eksisozluk.com

Örgütsüz bir komünist olan ben, ailesi Türk ve Sünni kökenli olan ben davar güdüyor gibi güdülüyorsam, size ne yapıyorlar?

Bir şey daha söyleyeyim de, sonra defolup gideceğim. Uzun bir süre buralarda malum meseleleri tartışmam tekrardan, zira bir halta yaramıyor. Sinirimizi bozduğumuzla kalıyoruz. Sosyal medya tartışmaları zul halini aldı.

Ben ne olursa olsun senin alınmanı, bir yerlerde şiddet görmeni, sıkıntı yaşamanı istemezdim arkadaş. Hala istemem. Aynı komünitede olmamız dışında, her şeyden öte insan olduğun için. Bu yanlış olduğu için. Bu kadar düz bakmayın her şeye.

Haydi selametle.
  • sevgikusunkanadinda  (02.02.16 23:53:59) 
[]

Avangart mı Avangard mı?

Avangart mı Avangard mı?

not. lütfen kanıtlarla gelin!!11!


 
tdk avangart diyor.

burdan aratabilirsin.
tdk.gov.tr
  • tepedeki psychedelic adam  (24.01.16 22:39:46 ~ 22:40:51) 
ama misal bu var, avangard olarak?

www.pandora.com.tr
  • buak  (24.01.16 22:43:16) 
tdk'ya bakmadan önce ben de avangard diye düşünmüştüm ama kanıtlarla gel deyince ordan baktığımda öyle olduğunu gördüm. sonuçta türkçenin kuralları tdk'da belirtildiği gibi değil mi? onu kitabı basan yayınevine sorabilirsin. tdk'da avangard diye aratınce böyle bir şey yok diyor. işte türkçe sözcük d ile bitmez filan ondandır.


  • tepedeki psychedelic adam  (24.01.16 22:50:06) 
card > kard değil kart
buradan pay biçelim. "avangart"tır.

  • rencideedipadivar  (25.01.16 00:04:59) 
avangart. sebep basit, turkcede kelime d ile bitmez, o yuzden kelimeyi turkceye sokarken t ile sokulmus.


  • baldur2  (25.01.16 00:19:44) 
ona bakarsak türkçede iki sessiz harf yan yana olmaz. onla alakası yok. bence okunuşu kolay olması için sonu t yapılmış. avangarde, avangart olmuş. avangard diye bir şey yok yani.


  • asslangibi  (25.01.16 04:12:33) 
asslangibi, nasil alakasi yok, temel sebep o iste. hayir neye itiraz ediyorsun anlamak mumkun degil. tane tane aciklamisiz. avangard bizim icin okunusu daha zor bir kelime. avangart kelimesi gokturkler zamaninda kullanilan bir kelime demiyoruz ki, turkceye en uygun bir sekilde sokulmus diyoruz.


  • baldur2  (25.01.16 10:51:03) 
[]

Klasik Müzik Sorusu

Kızkardeşleri konu edinen ya da genel olarak belki kardeşleri konu edinen bir klasik müzik eseri var mı?




 
  • ron dennis  (11.01.16 22:19:14) 
[]

Bademcikte beyaz iltihap

Bademcikte beyaz iltihap görülmeye başladı. Ama ateş vs. yok. İlla doktora mı gitmektir çözümü?
Yok mudur başka kurtulma yolu?



 
doktora gitmeden ilaç kullanma. doktorun da iyi olsun. anjin oluyorsun, bişeyin yok d,ye saçma sapan ilaçlar veriyorlar filan.

doktora git. ateş ilerleyen günlerde çıkabilir, neden doktora gidip de penisilin mi antibiyotik mi neyse almadım gerektiği şekilde diye yanarsın sonra, iyileşmesi çok gecikir bu sefer. eşimden biliyorum, yanlış teşhis yanlış tedavi öteleme sonrasında doğru tanı ve tedavi ile iki haftada zor kendine geldi.
  • dasher  (29.11.15 02:56:30) 
Gitmek gerekir. Tedavi edilmeyen strep kalbini de vurur, böbreğini de vurur.


  • Lim5  (29.11.15 04:59:06) 
mantar da olabilir. o zaman tamamen farklı bir ilaç grubu kullanman gerekir. doktora git.


  • shotgunwoman  (29.11.15 08:31:38) 
gordugun beyaz seyler iltihap disinda bademcik tasi da olabilif.

kulak cubuguyla yokla, peynir kivaminda igrenc kokulu bakteri birikimi asli da bademcik tasi,

doktora da gidersin tabi
  • exlibris  (29.11.15 08:47:45) 
[]

Ben Ne Yapacağım? (lütfen)

Belki aranızda bir psikolog vs. vardır. Bilemiyorum. Yazayım dedim. Başka yapacak bişey gelmedi aklıma.

Yaşım genç. 10 yıldır takıntılı olarak bir iş ile uğraşıyorum. Sanatsal bir şey, diyebiliriz buna. (çok ayrıntı vermek istemiyorum çünkü) Bu öyle bir süreç ki, ilkokuldan beri obsesif olarak bu mesele ile yaşıyorum denebilir. Bu durum tabii ki hayatımın merkezine oturdu. Çevremdeki insanları şekillendirdi. Ben de işimde iyi ya da kabul edilebilir iyilikte gösterilmeye başlandım. Çevremde samimiyetle konuşacağım insanlar azaldı çünkü hepsi ile bir çıkar ya da iş ilişkisi kurmuştum. Şimdi bakıyorum da işime yaramayan kimse yok çevremde. Herkes ile bir hesap-kitap var. Ya da herkes benim 'iş' ile bir ucundan alakalı. Bu nedenle onlarla da pek konuşamıyorum bu meseleyi.

Son bir hafta içinde bazı şeyler ani gelişti. Genç yaşıma rağmen 'işim' ile ilgili 2 büyük görev verildi bana. Bu bir fırsat olarak verildi. Evet, ben bunları yapabilirim. Ancak 2 gündür müthiş bir endişe ile uyuyamıyorum. İki gündür bunu kutlamam, sevinçten havalara uçmam gerekmesine rağmen hayata ölü gibi bakıyorum. İçim kurudu. Bir yıl önce böyle bir şey olacağını söyleseler, sevinç ile kendimi jiletlerdim, şimdi 'hay amq başımıza iş aldık' moduna girdim.

Ayrıntıya giremeyeceğim ama 'işimle ilgili' muazzam bir prestijden bahsediyorum. Aldığım sorumluluk da bununla orantılı elbette.

2-3 gündür çok az uyuyabiliyorum. Endişe ile bu oturup sabahlara kadar çalışıyorum. (iş uzun soluklu bir iş, en azından önümüzdeki sene nisan'a kadar sürer) Tüm ayrıntıları düşünmeye çalışıyorum. Ancak bu bana heyecan vermiyor. Üzerimde bir yük gibi hissediyorum.

Şu an düşünüyorum da, bu biraz da 'bu muymuş?' hissi. Bu kadar mı ya da bu kadar 'basit miydi?' O kadar çabalamak, takıntı haline gelmiş bu yaşam ve sonunda işte karşılaştığın şey. Evet, güzel bir sonuç ya da çok güzel bir sonuca giden yolun açılan kapısı. Ancak içimdeki o heyecan öldü. Uzun zaman sonra içimden ağlamak geldi. Oturup ağlayacaktım.

Mutsuzum. Misal bir piyanist, güzel bir eser yapsa mutsuz olur mu? Bir şair kitaplara yok satsa mutsuz olur mu? Biri, onca yıl olmayı arzuladığı konuma yakınlaşsa, mutsuz olur mu?

Kafamı kaldırasım yok. Uyuyasım da yok. Yataktan çıkasım da yok. Beynimde sürekli bu durum dönüyor, iş dönüyor. Eskiden de böyleydi ama bununla baş edebilirdim. Şu an edemiyorum. Uyuyabildiğim zamanlarda ise yine iş ile alakalı kabuslar.

Bu gece dedim ki, dayanamıyorum. İşi reddeceğim.

Bir de: 'her şeyi yıkıp geçeceğim hissi = her şey beni yıkıp geçecek hissi.' Bu ikisi arasında gidip geliyorum, dengesizce.

Bir psikolog ile mi konuşsam yoksa bir 'arkadaş'a içimi mi döksem, düzelir mi her şey?

 
Uyku sorunu için doğal yöntemler kullanabilirsiniz, adaçayı vs mesela.

Hem psikologla hem de arkadaşlarınızla görüşebilirsiniz.

İş önemli ama sağlık daha önemli. Her şey gönlünce olsun
  • buffy de vampir sayılır  (22.11.15 04:47:17) 
Bunu bu kadar ağır yaşamak zorunda değilsiniz. Öncelikle bir psikiyatriste gidip kısa süreli de olsa ilaca başlamanız ve tabii ki psikoloğa gitmeniz gerekiyor.
Anlattığınız sosyal çevrenizde, arkadaşlarınızla ilk etapta paylaşmanızı önermem bilerek ya da bilmeyerek yanlış yönlendirilebilir ve kafa karışıklığınız suistimal edilebilir.
Bunca zamandır içinde bulunduğunuz yapıyı bu denli derinleştirmeden bir psikolog ile görüşseydiniz bu kriz durumunu daha kolay atlatabilirdiniz ancak hiçbir zaman geç değildir. Sakin olun ve bir uzman ile görüşün.
  • buraya yalniz uyanmak icin geldim  (22.11.15 07:23:05) 
oo film mi cekiyosun kanka hayirli olsun:)
basarisizlik korkusu mu acaba seninki?

  • rentts  (22.11.15 07:57:07) 
psikolojik desteğe pek gerek olduğunu sanmıyorum. bu konuyu kendin çözebilirsin bence. yok yapamıycam/yapamıyorum dersen o zaman gidersin.

yaşadığın duygu durumu normal. bir konuda zirveye çıkmanın hazzı ve sancıları, heyecanları bunlar.

günlük hayatta neredeyse her gün bu duyguların benzerlerini daha ufak boyutlarda yaşıyoruz. kiminin farkında bile değiliz. senin yaşadığın şeyin boyutu oldukça büyük. hayatına amaç addettiğin konuda zirve yaptığını düşünüyorsun. bunu da yapınca zirveyi göreceğim ya sonra ne olacak diyorsun.
sen başarma sürecinin bitmesini istemiyorsun. yıllardır uğraştığın şey onu başarmaktı, başardın. şimdi başarmak amacı kalayınca yerine ne koyacağını bilmiyorsun. içindeki heyecanı öldüren şey bu, bu bitmesin, ben böyle iyiydim diyorsun.

öte yandan onca yıldır arzuladığım konuma geldiğinin, buradan dönüş olmadığının farkındasın. o zirveyi göreceksin, kaçışın yok. işi reddetsen de bundan kaçış yok çünkü artık biliyorsun, zirvedesin. bu iş olmasa başkası olacak sonuçta. yataktan çıkmaman biraz geciktirecek sadece.

nasıl aşabilirsin? çok da zor değil. önceilke yaşadığın duygu durumunun normal olduğunu bilcen. sonra o işi yapacan. en güzelinden yapacan. tadına vara vara yapacan. hakettin çünkü bunu.
sonra uğraş konun ne bilmiyorum, onu geliştirmenin, belki başka boyutlara taşımanın sürecine girebilirsin. aslında bu iş olayı da başka bir boyut. o konuda da deneyimlenip ilerleyeceksin. yeni deneyimler edineceksin.

benim nacizane tavsiyem; bundan sonrası için hayat amacını tek unsurun üzerine oturtma, yumurtaları en az iki sepete koy. yani başka uğraşlar/ amaçlar da edin. bu kez takıntılı olmadan :)

edit: ben olaya @buraya yalniz uyanmak icin geldim gibi bakmamıştım, şimdi okuyunca baştaki "psikolojik desteğe gerek olduğunu sanmıyorum" sözümü geri alıyorum. yardım almanda fayda var.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.11.15 08:32:49 ~ 13:49:05) 
Cogumuz yasariz bunu. Yardim al, isinle ilgili.


  • nooneatall  (22.11.15 08:32:54) 
İş hayal kırıklığına uğrattıysa üzgünüm ama bu süreçte kendini başka bir şeye versen çok daha büyük hayal kırıklığı olabilirdi. Bence her şey yolunda sadece çok yorulmuşsun. Bu.


  • selamun aleykum kitty  (22.11.15 08:55:36) 
Takıntı, ilişki kuramama, bir yıl önceye göre değişen duygu durum, heyecan duyamama, tekrarlayan rahatsız edici düşünceler, uykusuzluk, aynı konu üzerinde görülen kabuslar, başarısızlık korkusu, başarı konusunda ambivalan düşünce ve beklenen son bozulan işlevsellik.. psikoloğa gitmenin gerekli olduğunu söylemek için illa öyküyü kriter kriter anlatmak mı gerekiyor?
Anlattıklarınızı kendi bakış açısıyla değil dsm kriterlerine göre duyacak biri sizin için çok faydalı olacaktır. Kendi kendinize şimdilik atlatabilseniz bile bu çok zor bir yol ve tekrarlama riski yüksek neden bunu seçesiniz ki?
Dipnot: işteki yükselişler birinin narin narsisizmine dokunur ve yapacak başka şey kalmadı diye ölüm korkusuna sebep olurken bir başkasının sosyal izolasyon şemasına, obsesyonuna takılabilir. Her yaraya aynı ilaç sürülmez.
  • buraya yalniz uyanmak icin geldim  (22.11.15 10:39:42) 
@buraya yalnız uyanmak için geldim & hayat aklini konusacak bir filozof uret

psikolojik destek almak konusunda da endişelerim var. aslında bir nevi önyargı. 1. benim bir şeyim yok ve gidersem bir şekilde karşımdaki beni şımarık, sorun yaratmaya çalışan bir beyaz türk görecek hissi. 2. karşımdakine dürüstçe bir şey anlatırsam içimde hissettiğim utanç ve çıplaklık duygusu (buraya anonim yazarken böyle olmuyor, bu nedenle insanlar yazıyor internete belki) 3. karşımdakini (psikologu) bir iktidar olarak baştan kabul edeceğim ve böylelikle zaten bir iki bariz kaygıyı dile getirmenin ötesinde tam olarak açılamayacağım.

halen görüştüğüm en eski bir kız arkadaşım geçen haftalarda ciddi olarak psikolojik destek almam gerektiğini söyledi. ancak bunu bir hakaret ya da 'sen sorunlusun' diyerek değil, insanlar ile olan ilişkimi yakından takip eden biri olarak ve tamamen samimi bir dil ile söyledi.

Ancak gidip ne diyeceğim doktora? ben bir iş aldım ve şimdi endişeleniyorum. biraz uyku sorunum var ve biraz takıntılarım, mı diyeceğim. Bu bana yeterli gelmiyor ve yine, bu sefer de atlatırım diye düşünüyorum. ya da bok çukuruna düşüyorum da fark etmiyorum.
  • buak  (22.11.15 21:27:31) 
psikolog orada sana yardım etmek için var. senin üzerinde tahakküm kurma gibi bir niyeti olmaz, seni yargılamaz.
hayatının ipleri yine senin elinde olacak.
doktora gidince sıkıntılarını anlatırsın, kendini anlatırsın. o da seni dinler. olay bu. büyütme o kadar kafanda.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.11.15 21:48:03) 
1.şımarık olsanız n'olur? 2.Bahsettiğiniz çıplaklıktan utanmayı açacak olursak, aslınız görülürse sevilip saygı duyulmayacak biri olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Neyin utancı? 3.Terapi odasında otorite olmaya gelen psikologtan zaten fayda gelmez. Orası sizin siz psikoloğu kim yaparsanız o, o olur.Sizin açınızdan bakılması gereken şey otoriteye karşı bu pasif agresif tutumun nereden geldiği?
Yeterli olmakla ilgili her şeyi bir kenara koyup iyi olmaya odaklanmanız şu fani dünyada daha önemli olsa gerek.

  • buraya yalniz uyanmak icin geldim  (23.11.15 22:40:50) 
[]

Büyükada'da Yaşamak

Bu sene okul bitiyor, yükseğe başlayacağım.
Büyükada'ya taşınmayı düşünüyorum.
Hem İstanbul'dan biraz uzakta, hem de kiralar ucuz diye duydum.
İzole olmayı seven biri olarak ayrıca insanlar ile, çevre ile de arama biraz mesafe koymak istiyorum.

Adada olanınız var mı? Tavsiyeleriniz neler?
Bir de, ev kiraları düşük diye duydum ama açıkçası çok bilgim yok.
Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Kısaca söyleyebileceğiniz her şey çok değerli olabilir benim için.

 
sahibinden'i açıp kiralara baksana desem çok mu ukalaca olacak bilemedim. herhalde onu yapmışsındır. yapmadıysan bi bak.


  • i ve been mistreated  (06.11.15 01:10:16) 
adalı arkadaşlarım vardı. ulaşım sıkıntısı çekiyorlardı. bir de gidip gördüğüm kadarıyla yollar tezek kokusundan geçilmiyor. turistler yüzünden oluşan gereksiz, boğucu kalabalık da cabası. tabii adaların kendine has bir güzelliği de yok değil. eyyorlamam bu kadar.


  • ruhen hastayim ben  (06.11.15 01:19:11 ~ 01:24:43) 
izole olmak ve ulaşımı kolaylaştırmak açısından büyükada değil de kınalı ya da burgaz daha kolay olur. daha az turist, daha az gürültü, daha hızlı ulaşım.

bi arkadaşım bi de üniversite hocam orada oturuyordu. arkadaşım memnundu, hoca da arada istediği vapura yetişmek için dersleri erken bitirirlerdi. adayla ilgili arada sorunlar yaşasalar da genel olarak durumlarından memnundular ve bu yüzlerine de yansıyordu.
  • delarue  (06.11.15 09:33:13) 
büyükadada 4 yıl yaşadım. tek tavsiyem yaşama oralarda. özür dilerim şuan çook işim olduğundan dolayı sadece ikaz edebiliyorum. detaylarını daha sonra anlatmaya çalışacağım.


  • jesues  (06.11.15 09:35:26) 
izole olmayı seviyormuşsun, ne güzel ama yazın haftasonlarında ne yapacaksın?


  • [silinmiş]  (06.11.15 09:48:06) 
Afedersin ama o tezek kokusu çekilmez


  • turkuaz  (06.11.15 09:50:33) 
geç verilen cevap için özür.

4 yıl büyükadada yaşadım ve şunu söyleyebilirim sadece; yaşanmaz.

neden diyeceksin.
1- şehre karışmak istediğinde gece en geç 11de bostancıda olmak zorundasın. arkadaşların saat 10:00 da kadıköy barlar sokağında muhabbetin dibine vurmuşken sen kalkıp gitmek zorunda kalacaksın.
2- inanılmaz bir lodosu vardır, bazen vapur seferleri olmaz adaya mahkum kalırsın. şehre gitmek istediğinde gidemezsin. ancak ve ancak deniz polisinin bostancıya gidişini yakalarsan ve bi tanıdığın varsa deniz polisinden onlarla bostancıya gidebilirsin fakat dönüşünü düşünmek zorundasın.
3- velev ki açsın ve evde yemek yapmak çok zor geldi. dışarı çıkıp birşeyler yiyebilirsin tabii ancak bir hamburgere dışarıda 8 tl verirken adada hamburger bulabilirsen ve yersen 15 tl ödemen gerekecektir.
4-içmek için bir mekana oturduğunda 100 tlden aşağı rakam ödemezsin.
5- faytoncular çok saygısız, çok hayvan insanlar. sürekli atlarla bir yaşam çok da düşünüldüğü gibi keyifli değil. arabalardan daha çok sıkıntı yarattıklarını söyleyebilirim. hatta merkezde faytonların beklediği alana 100 mt'den fazla yaklaşmamanı öneririm.
6- adada kiralar çok yüksek, düşük diyen yalan demiş. ben tereke ev denilen bir evde oturdum. (terekeyi internetten araştırabilirsin ne olduğunu öğrenmek amacıyla) tereke evlerin kirası çok düşük olduğu için kira ödemedim bile sayılır.
7- resmi bir kuruma gittiğinde memur bulamaman çok da zor değil. hatta memur olmasını bırak kapıları kilitli bile bulabilirsin.
8- yazın gelen günübirlikçiler ada hayatını yaşanmasını güç kılar. adanın ağzına edip giderler. her yerde bisikletliler, saçma sapan bir sürü insan toplanır gelir bu yüzden sıkıntılıdır.
9- limana uzak bir yerdeysen ve hastaysan ve sağlık ocağına uzaksan gece geç saatte yokuş aşağı dakikalarca yürümek zorunda kalman apayrı bir sıkıntı.
10- orman içinde sürekli sevişen tipler görmekten gına gelebilir. sevişenler bir nebze sıkıntı yaratmasa bile at ölülerini görmek insanın moralini bozabilir.
daha yazacağım şeyler olursa eklemeye çalışırım. iyi günler dilerim.
  • jesues  (06.11.15 16:04:48) 
adada yaşanmaz. kafan mı güzel. hem buz gibi hem de iletişim. ayrıca dedikleri gibi at boku kokusundan nefes alınmıyor.


  • hayvan herif  (06.11.15 16:24:40) 
[]

Ol gülün gülzâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bulmasın.

Ol gülün gülzâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bulmasın.

birebir günümüz türkçesi çevirisi nedir?


 
acemi çevirisidir,

o güzel gülün bahçesi üzüntü rüzgarına uğramasın gibi bir şey anladım ben.
  • nickimin hakkini veremedim  (20.10.15 23:19:08) 
o gülün güzel olan gül bahçesinde sıkıntı yeli esmesin.
ya da
o gülün (sevgili) gül bahçesinden farksız güzelliğine hiç bela, sıkıntı uğramasın.
  • lazarus  (20.10.15 23:24:55 ~ 23:27:28) 
[]

Monument Valley, Limbo gibi oyun?

Monument Valley, Limbo gibi oyun öneriniz var mı? PS4 de olur ipad de olur.




 
braid


  • chaotic good  (04.09.15 07:10:39) 
[]

Meksika'da Hasta Olmak

Dostlar,

Aranızda eminim vardır hekim ya da bilgili biri. Meksika'ya geldim 4-5 gün kadar önce. İlk gece üstümde bi halsizlik vardı. Dedim jetlagtır, geçer. Geçmedi. İkinci gece boğaz ağrısı ve hafif ateş ile karşılaştım. Üçüncü gün iptal oldum. O zamandan beri de yataktayım.

Türkiye'de de böyle olurdu. En ufak bir klimada kalayım, soğuk içmeyi abartayım direkt boğazım şişer, iltihaplanırdı. Boğazımın ilk sol tarafında beyaz iltihap noktaları belirdi, ardından sağ tarafta. Şu an iki tarafta da var ancak sağ taraf çok daha yoğun, kocaman bir benek, kaplamış durumda.

Ateş de çıkınca, yanımda getirdiğim antibiyotiğe başladım: PEN-OS 1000
6 saat arayla da ağrı kesici-ateş düşürücü alıyorum.

İlk defa dün gece bir nebze rahat uyuyabildim. Ateş pek göstermiyor kendisini. Müthiş halsizlik var. Canım hiçbir şey yemek istemiyor. -zaten tüm yemekleri damak tadıma uygun değil, kokuları bile midemi kaldırıyor- Boğazım çok kötü durumda, bir tentürdiyot alıp, kulak temizleme çubuğu ile boğazımı temizlesem mi diye düşünüyorum? Dün zencefil, bal, limon yaptım.

Lütfen önerilerinizi bekliyorum. Daha 15 gün buradayım. Kurtulmam lazım bu durumdan. Bir taraftan da korkuyorum doktorsuz antibiyotiğe başladığım için.

 
boğazına tentürdiyot falan sürme. gargara yapabilirsin sıcak tuzlu su ile. meyve ve su tüket bol bol.


  • shotgunwoman  (21.07.15 21:41:17) 
oraya saglik sig yapip gittin sanirim, neden dr gitmiyorsun ?


  • oscar  (21.07.15 23:04:18) 
hayırlı olsun farenjit olmuşsun. antibiyotik kullanmaya devam et, penisilin alerjin yok diye tahmin ediyorum kullandığına göre. ateş düşürücüye de devam et, eğer alabiliyosan eczane filan varsa gargaralar var onlardan al. andorex vs. her türlü iş görür. tentürdiyot falan sürme aman.


  • sp3 hibrit orbitali  (21.07.15 23:21:04 ~ 23:21:19) 
boğaz iltihabından yıllardır çekerim, bayağı deneyim kazandım.
yapılabilecek her şeyi yapmış gibisin, artı olarak zencefilli pastillerden alabilirsin, adaçayı ile gargara yapabilirsin. tentürdiyot - su karışımı ile gargara yapabilirsin. kulak çubuğu daha fazla tahriş edebilir sanki. zencefil-bal-limon aynen devam. çorba iç, çok sıcak olmasın hatta iyice soğumuş olsun.
fırsatın varsa doktora git mutlaka. gerçi ne yapılırsa yapılsın 5-7 günden önce geçmiyor bu illet, yatıp dinlenmene bak.
geçmiş olsun.
  • peggy  (21.07.15 23:39:31) 
Hepinize çok teşekkür ederim. Hastalığım geçti. Cevaplarınız çok önemliydi benim için. sevgiler ile!


  • buak  (29.07.15 22:10:36) 
[]

İstanbul'da trafikte bir olay

Aslında bir sorum yok. Biraz dertleşmek için yazıyorum. Bugün oldukça sinirim bozuldu.

Bugün bomonti-dolmabahçe tünelinde, felç trafikte ilerlerken, emniyet şeridinden gidenleri gördüm. Arabam ile emniyet şeridinin ortasında doğru kırdım. Emniyetten giden ilk kişi arkamda durdu tabii. Kornalar, el kolları görmemezlikten geldim. Tam da o sırada tünelden çıktık. Araba yan şeridime geçti. İçinde 30lu yaşlarında kirli sakallı üç iri yarı kodaman var. Biri ağzından tükürükler saçarak bağırıyor: ''Memleketi sen mi kurtarıyon lan!'' Ben önüme baktım, bir şey demedim. Trafik felç olduğu için ilerleyemedim de. Bu adamlardan biri araçtan indi. 'İn lan aşağı' diye bağırarak kapımı açmaya çalıştı. Kapım kilitliydi. Tüm gücüyle camıma yumruk attı. Kıramadı. Bir daha vurdu. Cam yine patlamadı. 'Ulan üçüncüsünde gidecek cam' diye geçirdim içimden. Bir daha vurdu. Yine cam kırılmadı. Adam küfür ederek arabaya geri bindi. Sonra bir daha önüme kırıp, küfürler edip önüme geçtiler. O sıkışıklıkta bir adam, 'İleride polis var. Orada duralım, şikayetçi ol ben şahitlik yapacağım.' dedi. İleride polis falan yoktu. Benim şahidi de göremedim bir daha zaten.

Plakalarını aldım ancak polis gitmek de saçma olacak. Arabada da hasar yok, bende de yok. Plakaları C ile başlıyordu. Normalde 34 ile başlar. C AN 5xx şeklinde. Arkadaşın ismi Can herhalde.

En çok da sinirimi bozan, bu ülkede bu kodamanların lafının geçiyor olması.

Siz de böyle saçmalıklar yaşayıp bu ülkeden nefret ediyor musunuz?

 
sonra niye katil oldun.


  • justinho26  (30.04.15 23:36:40) 
Bireysel değil de toplumsal olarak sorunun köküne inerek halledilebilecek şeyler diye düşünüyorum. Eğitimle, cezayla, ekonomik ve sosyal adaletle, hukukun üstünlüğüyle diye uzar gider. Tek tek uğraşırsan ancak kendini yıpratırsın maalesef.


  • soft  (30.04.15 23:37:35 ~ 23:38:45) 
Ülkenin iq ortalaması 8 falan zaten. Siz kendinizi üzmeyin. İnip üçünü de dövseniz bile elinize bişey geçmez.


  • el comandante  (30.04.15 23:42:16) 
Torpidoda biber gazı taşıyın.çare budur bence.gerçi adamda kesin astım vardır,az evvel cam yumruklarken gelmeyen polis bir anda geliverir.


  • telet abi  (30.04.15 23:46:44) 
Böylelerine yapacağın tek şey, arabaya 3-4 tane iri kıyım adam doldurup, kuralları ihlal edenin oracıkta ebesini göstereceksin. Kendi kanunu kendi yaratacaksın.


  • biz siz onlar bensiz daha mutlular  (30.04.15 23:47:54) 
Bence hakaret, tehdit ve mala zarar verme suclariyla şikayetçi olabilirsin. Bir şey çıkar mi emin değilim. Mobese varsa çekmiştir olayi ve sahide de gerek kalmaz. Hiç bulasmamakla iyi yapmışsın. Bu ülke antisosyallerle psikopat ve sapiklarla dolu. Hakkini ararken canindan oluyor insanlar.


  • betsy  (30.04.15 23:56:39) 
aynı olay sakaryada bir kız arkadaşımın başına geldi. onun ön camına ve kaportaya levyeyle saldırmış hayvanın biri. onun ön cam kırıldı ve kaportada baya hasar oluştu. mahkemede uğraştılar adamla. ikinci ya da üçüncü duruşma olması lazım; şikayetlerini geri çektiler. zararı karşılattılar, hayvanın ağlaya ağlaya özür dilemeleri, yalvarmaları paha biçilemez. geri kalan her şey için mastercard :))

eğer araçta biraz da olsa hasar varsa ve plakayı anımsayabilirsen uğraş bence :)
  • canercuxy  (01.05.15 00:07:21 ~ 00:09:39) 
tehdit suçundan şikayetçi olabilirsin çünkü adamın kastı seni tehdit etmek. hakaret veya mala zarar verme kastı yok, cama vurması tehdit/korkutma maksatlı, amacı camı kırıp araca zarar vermek değil.

ben olsam şikayetçi olurdum ama tabi daha fena musallat olmalarını da göze almak lazım çünkü şikayetçi olunca karşı taraf adını adresini filan öğreniyor. gerçi onlar da belki senin plakanı almıştır.

sinir oldum ben de gerizekalılara. kendilerini adam sanıyorlar korkutup tehdit edince. mallar.
  • whimsical  (01.05.15 01:29:33) 
bu yüzden arabanızda elektroşok cihazı ve teleskopik cop bulundurmanız gerekiyor. ben böyle yapıyorum, trafikte böyle hede hödö yapanın anasını oracıkta skiveriyorum, çok keyifli oluyor.


  • galahad  (01.05.15 08:44:22) 
İki hafta kadar önceydi,saat 16:00 suları Boğaz köprüsünde Avr. yakasından Asya yönüne doğru şeridimde sakin sakin ilerlerken, Mercedes Benz bir jeep, birden süratle üzerime kırdı, bir de camdan "hop hoop hop" diye bağırarak.

Deli gibi sağa kırdım, allahtan sağ taraf müsaitti. Bendeki araba Vosvos, herif çarpsa ya ölürdüm, ya da çok ağır yaralanırdım yani o kadar deli gibi gidiyodu. Neyse ben o şokla kendimi toparlamaya çalışırken, bu sefer önümde zart diye durdu.

Manyak gibi fren yaptım , Arkadakiler filan zaten adamın hareketlerinin farkında olduğu için sanırım, temkinliydiler onlar da durabildi. Herif arabadan indi elinde cep telefonu biriyle kavga ediyo telefonda manyak. Yanından geçerken "manyak mısın öldürüyodun beni dedim. Sus lan or....u diye küfür etti. tekrar bindi arabaya gazladı.

Neyse, ben ilerlerken, aradım 155 i, poise anlattım durumu, plakayı verdim, aracı tarif ettim. Hanfendi hemen anons ettiriyorum, arkadaşlar çevirir onu dedi. Pek ümidim yok, belki görürüm diye ağırdan ağırdan gidiyorum böyle.

Vallaha da çevirdi motosikletli polis bun köprü çıkışında. Slak bi de geri geri polise doğru sürdü arabasını. Korna yaptım böyle geçerken, sırıtarak yüzüne baktım.

Neyse eve geldim, ev Çengelköy'de. Kappıdan girdim. Polis aradı. Hanfendi, şahıs alkollü çıktı, arabanıza bir zarar verdi mi, şikayetçi misiniz? dedi :) Ben de arabada bir şey yok ama herif beni nerdeyse öldürüyodu dedim. Biz gerekeni yapıcaz dedi. Teşekkür ettim. İçimin yağları eridi.

Diyeceğim o ki. Polise ihbar edin. Polis gerekeni yapıyo abi.
  • old possum  (01.05.15 09:13:42) 
Dostlar,

Her birinize en azından düşüncelerinizi yazma çabanız için teşekkür ederim.

Aradan 12 saat geçmişken kimseyi şikayet etmek pek de mantıklı olmayacağı için şikayetçi olmadım. Ancak şöyle bir karara vardım; arabada biber gazı bulunduracağım ve bundan sonra bir olay olursa aynı şekilde soğukkanlılığımı koruyup 155'i arayacağım. Son seçenek [arabanın camı kırılırsa, bana direkt bir fiziksel temas olursa] biber gazı olacak. Teleskop cop da mantıklıymış.

Sağolun tekrardan.
  • buak  (01.05.15 12:41:10) 
biber gazı araçta doğru olmayabiliyor. eğer rüzgarlı hava varsa o gaz aracın içine doluyor. 100 tl' ye aynı anda hem elektroşok, hem cop olan çok güzel aletler var. alın rahat edin valla.


  • galahad  (01.05.15 18:04:17) 
buak sen bilirsin tabi ama adam alenen sana saldırmış, kapıyı açabilse ne yapacaktı sence?


  • cy7  (01.05.15 18:21:14) 
[]

Mac Oyununa Türkçe Yama Yüklemesi

Macbook kullanıyorum. Grim Fandango yükledim. Türkçe yama da buldum. [.tab uzantılı] ancak yamayı nasıl yapacağımı bir türlü bulamadım. Bileniniz var mı, yardımcı olabilir misiniz?




 
oyuna sahip değilim fakat küçük bir araştırma sonucu oyunun dosyalarının olduğu dizinde "grim.en.tab" "grim.es.tab" gibi dosyalar olması lazımmış. eğer ki siz oyun dili ingilizce seçiliyken ve elinizdeki .tab uzantılı dosyayı en olanla değiştirirseniz (eskinin yedeğini mutlaka alın) oyununuzun dili değişecektir.

iyi oyunlar.
  • advice duck  (26.03.15 01:32:31) 
[]

33'lük fıçı bira maliyeti

Merhaba,

Taksim'de bir barın toptan aldığı 33'lük fıçı efes'i düşünelim. 1 adet 33'lük bira, işletmeye sizce kaç liraya mal oluyordur?


 
konuyla alakası yok ancak metro gross marketlerde toplu alkol alımlarda ciddi indirim oluyor, hemen hemen bir barın toptancıdan aldığı miktara eştir.


  • free bird  (30.08.14 22:54:53) 
1-2 lira. Fakat size satışını direk olarak kar diye düşünmeyin.
İşletmenin kirası(genelde çok tuzlu olur) + garson maaşları + elektrik su vergi size satış fiyatını artırır.

  • isminivermekistemeyensuser  (30.08.14 22:59:08) 
barlara promosyon olarak verilen bir kısım miktarlar var, onlarla birlikte maliyette ciddi oranda düşüş oluyor.


  • trollmatik  (30.08.14 23:06:06) 
Alkollerde ve sigarada promosyon kaldirildi


  • steward  (31.08.14 00:17:47) 
alkol ve sigarada promosyon yasağı olduğunu ben de biliyorum.
istedikten sonra her şey kitabına uydurulur, netekim öyle de oluyor.

  • trollmatik  (31.08.14 13:50:09) 
[]

Seedbox Bilgisi

Merhaba,

Karagarga'da ve başka private trackerlarda üç yılı aşkın süredir varım. Bu trackerlardaki ratiom iyice düşünce ben de seedbox'a başvurayım dedim. Seedbox satın aldım filezilla kurdum ancak bir türlü nasıl torrenti aktarıp upload yapacağımı çözemedim. Bu konuda yardım eden, ufak bir ipucu verebilen olabilir mi? Ya da konuyu kısaca özet geçebilir misiniz? İnterneti arattım ancak düzgün kaynak da bulamadım. Birinin bana aptala anlatıyor gibi anlatması zaruri. Nerede hata yapıyorum, bilemiyorum.

sevgiler.

 
teşekkür ederim. biraz ilerleme kaydettim. ancak anlamadığım uploud hızım 150kb. Bu sanırım normal değil. bunu nasıl düzeltebilirim, hangi ayardan ya da neyi yanlış yapıyorum?


  • buak  (27.08.14 01:33:23) 
seed box shared mi? Hizi nedir?


  • termostad  (27.08.14 01:49:39) 
değil. 100 Mbit/s


  • buak  (27.08.14 01:52:09) 
darth gogo dogru demis. TL IPtorrent falan varsa orda yeni dusen filmleri upload etmeyi denesene. Eger hala dusukse bir problem vardir o seedboxta.

Karagargada genelde upload dusuk olur. Eski filmler, birde cok leecher olmuyor.
  • termostad  (27.08.14 02:09:05) 
TorrentLeech veya IPTorrent yok bende. (sizde varsa davetiyeleri alabilirim?) sadece karagarga ve secret-cinema var. ama bir şekilde deneyeceğim.


  • buak  (27.08.14 02:15:10) 
valla dostum bi ara ftn dagil hepsi vardida 2-3 yildir hic kullanmadigimdan hepsi iptal oldu. FTN yi geri alabilmek cok ugrastim olmadi. Ondan sonrada kurcalamadim.

v2.torrentinvite.com buradan davetiye bulursun. Bir ara moderatorlukte yaptim. Gayet guzel bir davetiye platformu.
  • termostad  (27.08.14 02:32:44) 
[]

Bir senaryo için endoskopi diyaloğu

Bir senaryo yazmaktayım.

Senaryonun bir sahnesinde, doktorun bir asistanı, elindeki endoskopi raporunu (sonucunu) hastaya okumakta. Bunu da oldukça teknik terimler ile yapmaktadır. Tanının vs. bir önemi yok. Sadece uzun, gerçek(çi) bir endoskopi raporu gerekiyor. İnternette şöyle bir şey bulup koydum ama bunun en az iki üç katı uzunluğunda olmalı:

'Rapora göre, Özofagus 1/3 distalinde mukoza hipermik olup yer yer erozyone olmuş Lümeni ve peristaltizmi normal görünüyor. Korpus: mukozası normal renginde olup, pili yapısı, peristaltizmi ve ekspansiyonu da normal. Ancak, antrum; mukozası hiperemik ve ödemli görünümde. Plor ise santralize ve açık.'

Doktor arkadaşlardan yardım rica ediyorum.

 
özefagogastroduedonoskopi diye aratırsanız daha çok bulabilirsiniz belki.

şöyle bir şey buldum www.doktorumonline.net
  • fallopian  (10.10.13 23:13:59) 
Hipermik diil hiperemik
Olmuş'tan sonra nokta var
Pili mi pli mi? Bi gugıllayın
Antrum'dan sonra noktalı v. yok
Plor mu pilor mu bi gugıllayın
  • compadrito  (11.10.13 00:14:44) 
hiperemik
.
pili
; yok
pilor
  • unalub  (11.10.13 01:00:44) 
[]

Gezi Parkı - Kırmızılı Kadın

Gezi Parkı olaylarının ilk günlerinde kırmızılı kadına biber gazı sıkılmıştı.

İşte o olay tam olarak ayın kaçında oldu, bileniniz var mı?


 
31 ya da 30 diye hatırlıyorum


  • hayalet sevgilim mi hayal et sevgilim mi  (20.07.13 05:00:58) 
ben de 31'i diye anımsıyorum ama emin olamadım.


  • buak  (20.07.13 05:05:09) 
reuters olayın olduğu gün facebook sayfasına kapak fotoğrafı yaptı, 28 mayıs:

www.facebook.com
  • xenophobe  (20.07.13 05:08:31) 
  • raskolnikov2  (20.07.13 11:08:05) 
@xenophone reuters kaynağı 28 mayıs diyor.

@rasknolnikov2 'nin gönderdiği site ise 31 mayıs diyor.

kesin bilgiyi nasıl elde edebilirim? kafam karıştı.
  • buak  (20.07.13 17:18:04) 
Arkadaşlar bu konuda hala kesin bir yargıya varamadık? Yok mu kesin bişey söyleyebilecek, kanıtı masaya vurabilecek olan?


  • buak  (22.07.13 01:39:56) 
28inde adamlar kapağa koyduğuna göre daha sonraki olayı önce koyamayacaklarını düşünebiliriz. yani 31i ele bence.


  • bir ileti paylastim  (22.07.13 01:45:39) 
28'i eminim.

reuters muhabiri osman orsal çekti fotoğrafı.

aktuel.mynet.com

direnişin ilk günü.
  • leadzeppelin  (22.07.13 02:28:08 ~ 02:30:58) 
reuters 28 mayıs tarihinde o fotoğrafı kapak fotoğrafı yapıyorsa nasıl hala 31 mayıs olduğunu düşünüyoruz onu anlamadım?


  • xenophobe  (22.07.13 05:14:45) 
[]

Radiohead, Velvet Underground çalan radyo önerisi

Arkadaşlar,

Radiohead, Velvet Underground, L. Cohen vs. çalan bir radyo önerir misiniz?


 
radyo eksen


  • in vino veritas  (20.07.13 02:09:00) 
radyo eksen+radyo eksen-reklam=radio paradise


  • tempor  (20.07.13 02:14:48) 
radio paradise +1


  • cupcakeparade  (20.07.13 02:51:43) 
[]

Lacan

Bu yazımı Lacan okumaya, anlamaya çalışmaya, hakkında notlar almaya, düşünmeye ayırmak istiyorum.

Şu anda Say Yayınları'ndan çıkan Nami Başer'in 'Lacan' kitabını okuyorum. Oldukça da iyi gidiyor. Elimde Elisabeth Roudiensco'nun 'Her şey ve herkese karşı lacan' kitabı, Malcolm Bowie'nin Lacan adlı kitabı, Say'dan çıkma Clero'nun Lacan Sözlüğü, Saffet Murat Tura'nın Freud'tan Lacan'a Psikanaliz kitabı ve Zizek'in Yamuk Bakmak kitabı var.

Bunları hangi sıraya göre okumamı tavsiye edersiniz? Bunlar dışında Lacan hakkında nasıl bilgimi derinleştirebilirim, tavsiyeleriniz nelerdir?

Teşekkür ederim.

 
Ben şu anda J.D. Nasio'nun 'Lacan'ın kuramı üzerine beş ders' kitabını okuyorum. imge yayınevinden. Nasio'nun diğer kitapları da iyidir, ama bunu özellikle tavsiye ederim.


  • sakura  (05.07.13 00:44:19) 
say yayinlarinin cevirileri cok kötü, elinizdeki kopyayi bilmiyorum ama firsat varsa başka yayinevinden okuyun, say dan bir sey alip okumayin.

lacan okumak, bircok baska kuramsal artalan bilgisine de sahip olmayi gerektiriyor. mesela önce bir yapisalcilik, sonra postyapisalcilik üzerinden dil felsefesi, biraz derrida okumasi yapmaniz şart. hele zizek üzerinden okuyacaksaniz, biraz hegel bilgisi de gerektiriyor. bir de tabii Lacan'in öncelik bir kuramci degil, bir psikiyatr oldugunu, ve dil, kültür ve ideoloji okumalarının başkalari tarafindan Lacan'a yakistirildigini unutmayalim.
  • atmacaged  (05.07.13 00:50:12) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.