[]

Bilgisayar bozuntusu

fikir bile yürütemiyorum hangi parçanın zarar gördüğüne dair.

bilgisayar aniden kendini kapattı.
tekrar açtığımızda, bilgisayarın bootları görmediğini, geçerli bir boot takmamız gerektiğini söyledi açılıştaki siyah ekranda. ki boottan kastettiği tahmin edersiniz ki, hdd.

dedim ki herhalde hdd yandı.

sonra bin farklı şey denedim, bilgisayar açıldı?
ertesi gün yani bugün geldik, bu sefer açılışta mouse ve klavye (usb) bile çalışmıyordu ve yine boot hatası gözüküyordu.

sonra bir şey farkettik:
bilgisayarı normal yollardan kapattığımızda, açılışta bu hatayı veriyor.
arkasındaki elektrik düğmesinden kapatıp açtığımızda, bilgisayara giriş yapabiliyordu??

evet sorun bu yani: bilgisayarı arkasındaki elektrik tuşundan kapatırsak çalışıyor, normal yoldan kapatırsak hdd ve usb leri görmüyor?

 
genelde bunun gibi egzantrik sorunların çözümü kasayı yan yatırmak ama onu da denediğinizi biliyorum.

açın, eliniz yatkınsa ne varsa sökün. ram'leri takıp deneyin, sonra ekran kartını takın deneyin, vs. vs. hala aynı şey varsa anakart arızalı diyip işe yaramaz bir cevap veriyorum.
  • celeron 300a  (29.10.13 10:12:38 ~ 10:12:59) 
güç kaynağı sorunu gibi görünüyor.
bilgisayarınızı normal kapatın, sonra fişten çekin bir kaç dakika sonra tekrar takıp açın normal açılacaktır muhtmelen, eğer öyle ise güç kaynağı sorunludur.

  • edip  (29.10.13 10:16:01 ~ 10:17:33) 
kasada elektrik kaçağı olabilir, bu da anakart veya diğer parçaları voltaj yoluyla etkiliyor olabilir.

ya da anakartta direk sıkıntı vardır.
  • thracian  (29.10.13 10:31:04) 
[]

Hafızasını kaybeden birinin?

merak yaratsın diye devamını başlığa yazmadım.

diyelim ki ateistsiniz. ya da şöyle diyeyim, ben ateistim. hayatımda hiçbir zaman dinle temasım olmadı. ailem din göstermedi, ailemin dini yoktu, dış dünyayla iletişime geçene kadar bir allah baba figürü olmayınca da, insanın daha sonradan dindarlaşması pek imkansız oluyor.

neyse. arada, bazı şeyler düşünüyorum. düşünmesem daha iyi olurdu diyorum.

sonra diyorum ki, acaba bir gün hafızamı kaybetsem. ve sıfırdan bir şeyler hatırlarken etraftaki insanlar bana din öğretse. dindar biri olabilir mi insan? yoksa inanç dediğimiz şey daha mı farklı bir şey?

soruyu soruş tarzım, amaçladığım şekilde mi oldu bilmiyorum da. olmazsa değiştiriveririm.

 
abi bunlar hep kuru içerken akla gelen sorular. evde şokelladır, bisküvidir yiyecek bir şeyler vardır umarım.

hafızan ile birlikte değer yargılarını, empati yeteneğini ve diğer tüm yazılı-sözlü bilgilerden gelen hayat karşısındaki tavrını kaybettiğin için, eğer farklı bir çevrede yaşarsan farklı bir algıya yeniden sahip olabilirsin gibi.
  • tebelles  (28.10.13 22:44:48 ~ 22:45:10) 
tabula mı rasa diyorsunuz yani:) tam tabula rasa değil diyolla okumuş adamlar..


  • perferil  (28.10.13 22:46:00) 
dindar olabilirsin bence öyle bir durumda. ihtimal dahilinde yani.

şöyle düşündüm bak. sen din hiç görmemişsin, dolayısıyla hiç sorgulamamışsın belki de. yani belki de müslüman bir ailede doğsan o sana öğretilen dini sorgulamaya cesaret edemeyecektin, bunu bilemeyiz. belki de yani dindar bir ailede doğsan gerçekten dindar olacaktın. çünkü o çocuk yaşta öğretilen şeyleri kırmak, onları sorgulamak, karşı çıkmak gerçekten çok zor.

o zinciri bir kere kırmışlığın olsa, bir kere daha yaparsın derdim. ama şu an ateist olman bir gösterge değil, çünkü dinin sana verildiği bir ortamda yetişmiş birisi değilsin. yani dini sorgulayabilecek kadar meraklı, zeki veya cesur musun bilemiyoruz.

anlatabildim sanırım.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (28.10.13 22:46:21) 
-bana kalırsa- muhtemelen olmaz.

çünkü, dini inançlar çocuklara, çocuklar soyut-somutu ayırt edemezken yerleştiriliyor. belli bir düşünce yetisine sahip yaşa gelen bir çocuğa (örneğin 17-18 yaşları diyelim) dindar olmasını sağlayacak şekilde eğitim vermeye kalkılırsa sonuç muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanır.

o yüzden dinlerin bireylere yerleşmeleri için, birey henüz çocuk yaşta iken, düşünce yetisi yok denecek kadar gelişmemişken, her duyduğuna inandığı bir çağda dini eğilim yerleştirilir.

yani sonuç şu oluyor. hafızası ile birlikte düşünce yetinizi de kaybetmedikçe, örnek olaydaki insan -bence- dindar olamaz.
  • gogu delen adam  (28.10.13 22:50:33) 
inanç sahibi olmanız için hafızanızı kaybedip herşeyi yeniden öğrenmenize gerek yok. şöyle bir söz vardır; müslüman olmayanlar okudukça dine yaklaşır müslümanlar okudukça dinden uzaklaşır diye.


  • kakao  (28.10.13 22:51:05) 
geçen tam bunla alakalı sayılabilecek bir makale gördüydüm de, hatırlayamıyorum kim yazdıydı. zaten biraz bakıp geçmiştim. orda doğuştan sahip olduğumuz bazı potasnsiyellerin filan olduğunu söylüyordu sanırsam.

bir de hafızayı dışarıda tutarak çalışabilecek bir organ beyin. yani hafıza diye adlandırdığımız yerde depolanmayan, ama hayat içerisinde kazandığımız "zımni" bilgi ve mekanizmalar var.

bir de bir de, memetik diye bi şey var. ona bir bakın.
  • perferil  (28.10.13 22:51:47) 
olursun. hafızanı kaybettiğinde ateist bir ailenin yanındaysan ateist de olabilirsin.


  • hepiniz oleceksiniz  (28.10.13 22:53:31) 
[]

Bir şey hatırlamam lazım

ya benim ezber bildiğim bir kullanıcı numaran vardı. şuan unutmuş durumdayım, maile de erişemiyorum kullanıcı htırlama yapamıyorum.

18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.
yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor. :((

 
yazdığın zamanlara git, psikanalizde filan genelde o işi yaptığın zamanı anısıyla aklına getirtip, gizli unuttuğun şeyleri hatırlatıyorlar. pc başındasın, takıldın takıldın, o siteye girdin, k.adını yazdın sonra???


  • fallopian  (26.10.13 21:45:28) 
fallopian'ın dediği gibi ben böyle durumlarda o an yaptığım diğer şeyleri sırasıyla hatırlamaya çalışıyorum hatırlayabildiklerimi kronolojik sıraya sokmaya çalışıp boşlukları doldurmaya çalışıyorum sonra dank diye asıl hatırlamak istediğim şey de geliyor aklıma. yani hatırlamak istediğin şeye odaklanma. öncesinde ve sonrasındaki şeylere odaklan. arası doluyor sonra.

tabi her zaman işe yarıyor diye bir şey yok ama işe yaradığı oluyor.
  • cthulhu  (26.10.13 21:50:53) 
neden unuttuğunu düşün, o şifre sana unutmak istediğin bir şeyi hatırlatıyor olabilir. ben demiyorum, freud diyor. neden unutmuş olabileceğini bulursan hatırlayabilirsin.


  • uepuey  (26.10.13 21:51:12) 
geliyor ya, o kullanıcı numarasına baktığım defteri hatırlıyorum.
7 var 1 0 ve 8 var muhtemelen ardı ardına. 6 var sanki.

6 haneli olacak. bir türlü çözemiyorum. ulen delirecem bea.
  • kamera motor  (26.10.13 21:51:14) 
o kullanıcıya girip çalışmak zorunda kalmak istemiyor olabilirim, o yüzden unutturdum gibi kendime. ama hatırlamalıyım lan sikerim bilinçaltı gibi şimdi


  • kamera motor  (26.10.13 21:52:14) 
daha önce num padde nasıl tuşladığımı hatırlamaya çalışıyorum oooooooooof


  • kamera motor  (26.10.13 21:52:49) 
ha bir de şu var. sen bu şifreyi hiç dilinle telaffuz ettin mi, hani tekerleme gibi. benim 10 küsür haneli ttnet şifrem var üşengeçlikten değiştiremedim büyük küçük harf, rakam her bok var afedersin. ama sesli söyleyince çıkıyor, maşşallah diyin :p


  • fallopian  (26.10.13 21:53:26) 
budum kullanıcıyı. dünyanın en kötü hafızasına sahibim, 8 dışında hiçbir rakam tutmadı.


  • kamera motor  (26.10.13 22:07:45) 
[]

Ben de özledim (cidden sevdiniz mi şimdi bunu?)

ya merak ettim gerçekten. inanılmaz müthiş olağanüstü bir işmiş gibi girilmedik entry kalmamış.

ben de leyla ile mecnunu çok takip etmesem de hatrı sayılır şekilde bilirim. açtım yeni diziyi kaçırmayalım dedim.

bu ne amk?
ciddi soruyorum ya ne bu? dizi mi, belgesel mi? komikli diyalog mu kasmaya çalışmışlar yoksa çok duygusallı olmaya mı?

hayır şu üstte saydıklarımın hiçbiri olmamış. kamera açıları, sanat yönetimi, teknik her şeyiyle bok gibi lan bu. neyine bu kadar über müthiş diyorsunuz?

sağa sola 2-3 gönderme çakıyor diye mi bütün hayranlığınız.
cidden sinirlendim lan şuan uyucam ben.

edit: arada bi de 80'Li yıllardaki ferdi tayfur filmleri stayla albüm tanıtımı müzikler giriyorlar vs. hll kardeş süpermiş.

en bittiğim sahne de, işler güçler çakması dizi yapıp işler güçler çakması olduklarına dair gönderme yaptıklarında işler güçler çakması olmayacaklarını düşünerek girdikleri "ağbi göndermee" sahnesiydi. hll krdş

 
İşin içinde samimiyet olduğuna inanıyorum bence bu kimya tutturuyor her şeyi.

Bi Leyla ile Mecnun olmayabilir ama samimiyeti hissedince insan aptal yerine konmadığını düşününce daha huzurlu oluyor sanırım.
  • c0sh_kun  (26.10.13 00:43:29) 
Calm down bro. Dediklerinde haklısın da milletin götünü niye tekmeliyorsun? Biz ne yaptık?

Dur hele, soluklan. Daha ilk bölüm bu. Hayatında hiç bir Leyla ile Mecnun bölümünün tamamını izleyememiş(belki de izledim 1-2, hatırlayamadım) biri olarak yine de erken bunları söylemek için. Mevzuyu tam olarak anlamasam da bazı sahneler duygulandırdı açıkcası. Çok sevenlerini nasıl etkilemiştir acaba.

Bir de en son Ali Atay'ın havuz başında söylediği ŞARKI NEYDİ? Bi tekrar dinliyeyim bence ben onu.
  • otonom  (26.10.13 00:44:03 ~ 00:47:40) 
ben zaten samimiyetlerine inanmıyorum asıl sıkıntı o.

bildiğin herifler "amk senaryosuz falan atlayalım işte, bu kadro tutar. araya doğaçlama geyiklerimizi falan attırırız yürürüz" kafasında dizi yapmışlar. konuşmalardan, hareket ve tavırlardan anlaşılıyor zaten bu kasıntılık.

edit: ya bi de şimdi çıkıp leyla ile mecnunun finali anlatıldı diye sevmeyin şu diziyi. o finali ben de müthiş sevdim, ama o "leyla ile mecnun"un finali, bu diziyle bir bağlantısı falan yok.
  • kamera motor  (26.10.13 00:46:45 ~ 00:47:30) 
ilk bölümde dert her zaman karakterleri-dizinin olayını anlatmaktır, alt yapı oluşturmadan olaylara bodoslama giremezsin. ben de özledim'in ilk bölümündeyse olay daha komplike. hem lm'nin çekilemeyen finalini bir yere bağlıyorlar, hem lm'yi yeni diziye bağlıyorlar hem de yeni dizinin alt yapısını oluşturuyorlar. bu geçişi çok iyi yaptıklarını ben de düşünmüyorum ama kolay da değil. dizinin genel olarak iyiliğine-kötülüğüne karar vermek için yeterli de değil. birkaç bölüm sonra karar vermeli sanki.
ayrıca samimiyet neye göre? sonuçta bu güzel kafalardan çıkan bir iş, ama starda yayınlanacak kadar bir 'iş' işte. yapımcısından kameramanına herkes para kazanmak için, ekipten ve yapılan işten yine 'kendilerinin çalışma koşulları adına' memnun oldukları için devam ediyorlar. adamlar aşiret dizisinde egolar arasında çalışıp rezil senaryolarla uğraşacaklarına kendi kafalarındaki ekiple devam etmeyi tercih etmişler sonuçta, izleyiciye vefa borçlu oldukları için bu diziye başlamadılar yani. duygusal bakmaya gerek yok.

  • senzafine  (26.10.13 01:17:20) 
açıkçası ben çok sıkıldım ama sırf ekip uğruna sonuna kadar izledim. eğer aynı çizgide devam ederlerse izlemeyi düşünmüyorum.


  • Tam1Hi0n3  (26.10.13 03:53:15) 
bu leyla ile mecnun fanlarında gerçekten gereksiz bi korumacılık var. dizinin her şeyini beğenirsin tamam da diziyi eleştirenlere bile saldırıyorlar, çok ilginç :) dediklerinize ise tamamen katılıyorum, berbattı ilk bölüm.


  • sabenburak  (27.10.13 00:53:14) 
[]

Hafif bir admin teması arıyorum (bootstrapli)

fazla laga lugaya girmeden, bootstrap 3.0'ın üstüne çok hafif css yapmış bir tema arıyorum.

var mı böyle bildiğiniz bişi, komplike bişi olmasın yani. yoksa bootstrap 3.0'ı kullanim hiç editlemeden


 
  • cirkinkizyokturazvotkavardir  (24.10.13 09:37:45) 
[]

Mark Zuckerberg?

şimdi bu sik kafalı, siktiriboktan html, css, php kodlarıyla bir site kurdu ve site başarılı bir pazarlama veya şans ile tuttu.

sorum şu: bu sik kafalının nesi deha oldu şimdi? google gibi, farklı bir arama algoritması mı yarattı ya da bir şeyler mi üretti? ya da ne bileyim çığır açacak bir yazılım mı yarattı naptı?

benim bildiğim bi bok yediği yok. bildiğin, hepimizin yaptığı html,css,php üçlemesiyle bir site açtı ve tuttu. budur yani, öte bir şeyi yok da.

niye bu pezevenge dahi gözüyle bakılıyor? vallahi çıldırıyorum ya.

 
Ben ona dahi gözüyle bakmıyorum, sadece abd doğumlu şanslı birisi o kadar. Aynı sistemi farklı bir ülkede oluşturmuş olsa ya da farklı bir ülkede doğmuş olsaydı muhtemelen bu kadar popüler olmayacaktı..


  • EkimBebesi  (24.10.13 00:11:44) 
dahi diye abartmamak lazim ama kesinlikle zeki birinden daha ileride herif. her yil kac insan farkli konseptlerle oyun, sosyal veya bilgi amacli site aciyor. kac tanesi internet denen okyanusta yitip gidiyor, kac tanesi bir halta donusuyor ama kibrit gibi cabuk parlayip sonuyor. kac tanesi bir parlayip kotu yonetimde heder oluyor(myspace). bu adam butun bunlari yapmadan facebook u buralara kadar getrdi. hos simdi facebook pek oyle ilerliyor gibi gorunmuyor bana kalirsa. ama gidip de internet mecrasinda devlerin liginde ilk 10 a girmek her adamin yapabilecegi sey degil.


  • charlotte blanc  (24.10.13 00:11:51) 
bana kalırsa evet ekşisözlük daha büyük bir çığır, sonuçta web 0.2 nin etkisini internet üzerinde ilk gösteren sitelerden birisi..

teknolojide inanılmaz büyük buluşlar yapabilirsiniz ama eğer pazarlayamazsanız ve alıcı bulamazsanız bu iyi bir buluş değildir..

hocalarımız bize hep inanılmaz bir kod yazabilirsiniz muhteşem olabilir ama onu kimse almazsa bir işe yaramaz der..

adam deha değil bence,, şanslı..
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (24.10.13 00:12:30) 
2 milyar insana sorsan tesla'yı değil edison'u bilirler. google'ın arkasındaki dehaları biliyor musun? ya da ne kadar insan biliyordur?

sana gösterilen ile gerçek arasında fark var. mark bir public figür öyle birine öyle bir siteye ihtiyaç vardı oldu. çerezlik bir site zaten bir bilim adamının hayatını anlatan romancının herhangi bir bilim adamından daha ünlü olması daha çok para kazanması daha çok repütasyona sahip olması gibi bir durum bu. bu şekilde benzetebiliriz.
  • sparkle kiddle  (24.10.13 00:14:05) 
bence de dahi değil. uyanik. ayrıca fikrin çalıntı olduğu da çok aşikar. kendi bile kabul etti milyon dolar tazminat ödedi...


  • aklimdakisorular  (24.10.13 00:18:26) 
Mark Bey hakkında lütfen düzgün konuşunuz


  • facebook  (24.10.13 00:18:56) 
ssg ne yaptı ile aynı şey bu dediklerin.

ssg'de yeni bir şey yapmadı sonuçta. zaten vardı sözlük olayı.

herif zeki işte amk kabul et. deha olup olmamayı siklediğini sanmıyorum.
  • bu nick tam yirmi alti karakter  (24.10.13 00:20:58 ~ 00:22:22) 
ssg ne yaptı ile aynı şey değil.

ssg'ye hiçbirimiz dahi demiyoruz. dahi gibi de davranmıyoruz, ki ssg zuckerberg'den cok daha yaratıcı bir projeye sahipti.

şimdi social network'ü izliyorum, sanarsın marsa atılan füzenin yazılımını yazdı pezevenk. bi hareketler, bi tavırlar, buna karşı bi "ağbi yaklaşmayın dahi o :s" tripleri. siktiriboktan bir html site, neyin tribi bu kadar? dahi mahi.
  • kamera motor  (24.10.13 00:23:39) 
100milyon dolar kazan.

sanada dahi gözüyle bakılır. olay o.
  • efrasiyab87  (24.10.13 00:25:45) 
HTML, CSS, PHP üçlemesi olarak almak inanılmaz derecede yüzeysel bir bakış açısı. Her 'bitti' denilen anda da yeni şeyler ortaya sunuyorlar, büyüdükten sonra halen bir çok alanda kullanılan bir sürü teknolojinin de mimarı oldular. Epey bi süre daha da gidecekler gibi, ben çok başarılı buluyorum kendilerini.

İki kelimeyi bi araya getirmekle başarı çok ayrı şeyler. IT sektörünü klasik iş dünyası bakış açısıyla yorumlamayın. Öyle adamlar var ki hayretler içerisinde kalırsınız.
  • roket adam  (24.10.13 00:32:00) 
abi filmi nasıl izliyon? herif filmde resmen fikri çalıyor ve sonra ortağına da tazminat ödemek zorunda kalıyor.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (24.10.13 00:36:41) 
filmleri izleyip izleyip burda bahırmayın. Belki de adam gerçekten bir yazılım dahisidir. En zor yazılım problemlerini hemen çözebiliyordur falan. Nasıl facebboka bakıp bu adam dahi diyemez isek. Facebooka bakıp bu adamın neresi dahi de diyemeyiz. Adamla şahsen tanışmış biri varsa çıksın anlatsın o ayrı.

Ayrıca bir insan iki lafı bir araya getirip şahane konuşuyorsa ,en fazla şahane konuşuyordur. Ve büyük ihtimalle bütün şovmenler ve siyasetçiler gibi kafası az çalışan insanlardandır. Dahiler öyle fazla konuşmazlar.
  • orhan tv  (24.10.13 01:11:50) 
@bu nick tam yirmi alti karakter:

ssg yeni bir şey yapmadı da sözlük olayı var mıydı? orada bir sıkıntı var. yabancı bir site vardı çok benzeriydi ama yine de bu anlamda bir sözlük yoktu.

---

zuckerberg olayı da şu:

the social network'ü izlemelisiniz.

bu facebook'un tüm cinliği şu, o güne kadar istediğin bir siteye girip istediğin profili açıyordun.

jonya dır şudur budur neyse artık.

adam insanların GERÇEK OLMAK ZORUNDA oldukları bir mecra oluşturdu. bunun ispatı da sadece okul maili ile kaydolma zorunluluğu idi. yani facebook'ta gerçeksindir sen sensindir. sonra sitenin kültürü yerleşince okul maili zorunluluğu kalktı falan filan.

marc zuckerberg de bu fikri winklevoss ikizlerinden aldı - çaldı.

her neyse, sonra şirketi yönetmesi yürütmesi devam ettirmesi de az iş değil.

filmi izleyin göreceksiniz.

---

ssg'ye gelince. sözlüğü tanıdığım 2001'den beri aralıksız sözlükte takip ettiğim tek yazardır. akıllı cici efendi nerde ne yapacağını bilen yeri gelince keskin ve net adamdır. 21 22 yaşında sözlüğü kurdu. sonuçta kod yazmak 4-5 dakika ama sözlüğü yürütmek devamlılığını sağlamak oradaki ışığı görmek önemli.

sözlük tarihçesine OLDUKÇA HAKİM birisiyimdir zamanında çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor şimdiki gibi. entry silme gerekçeleri götümüze girebilirler yok efendim sözlükte ssg sorunsalı gibi başlıklar şunlar bunlar.

bakıyorsun ssg o yaşta iyi kıvırmış olayları. mesela, kanzuk'la tanışmaları. şu an size basit gibi geliyor ama o yıllarda daha ortada türk internet hukuku bile yokken, adamın "dur yahu profesyonel hukuki destek alalım" demesi, bunun için hukukçu gönüllüleri (preatörler...) oluşturması falan çok zekice.

---

ssg ve mark'ın olayları da benzer aslında. mark harvard'da okuyor ailesi de okumuş falan. sonuçta sen harvard'da olunca o ilginç fırsatlar ayağına geliyor, sen yozgat'ın köyündeysen kısmet seni bulduğunda millet çoktan çöpe atmış oluyor.

ssg'ye bakıyorsun kardeşleri okumuş yok efendim 5-6 yaşında evine commodore bilgisayar geliyor adam program yazıyor iyi kötü sağda solda tırmalıyor.

sektör boşken tırmalıyor ve bir yerden de olaya giriyor. bildiğin kadarıyla guru falan da alaylı ama şimdi iyi bir yerde. ssg de etrafındaki ilk arkadaş çevresi de cici tabir edilecek adamlar sözlüğün tohumu da buradan geliyor. mal salak tipler olsalar tutmazdı, bu bile önemli. bakıyorsun bir sürü kaliteli rock metal grubudur, ilk entryler hep ssg ve arkadaşının. bir de şu anki gibi internet imkanları da yok, o zamanlar o albümleri grupları bulmak zor iş, yani çok kaliteli nezih bir ortamları varmış.

---

alakasız ama michael jackson'dan tut, tarkan, bach, barış manço, arnold schwarzzeneger'de de bunlar var.

"dur lan sesim iyi" diye jackson olmuyorsun adamın tüm sülale müzikçi. veya bach desen 7 kuşak müzisyon. veya tarkan'ın teyzesi şarkıcı baba tarafı da osmanlı zamanında paşa, barış manço desen annesi ses sanatçısı vs vs.

yani durduk yere etrafa bakarken kısmet ayağına gelmiyor. kısmet de lazım bunları iyi yönetmek de lazım.

bakıyorsun tarkan'a, sesi süper ama hep doğru hamleleri yaptı. kariyeri 2-3 kez sıkıntıya girdi ama sıyrıldı bir şekilde. arnold desen açlık pahasına amerikaya gitti çünkü avusturya'da ilerleme olmayacağını gördü hem de 21 yaşında.

yani konuyu şuraya bağlıcam, ssg olsun marc olsun, adamlar hem doğru zamanda doğru yerde olmuşlar, kısmet diplerine kadar gelmiş, adamlar da açmışlar gözlerini kaçırmamışlar, hem de olayları iyi yönetmişler. mark mesela, filmde de var bu,

***spoiler***

siteyi büyütmeye karar verincearkadaşını satıp diğer adamı alıyor yanına.

***spoiler***

yine mark kısmına çok hakim değilim elbet ama ssg kısmına tekrar döneyim. sözlüğün "arka" planında ne sıkıntılar döndü - dönüyor. kolay iş değil amatör bir web sitesini 16 yıldır ayakta tutmak, ayda yüzmilyarlar kazanan bir şirket - marka haline getirmek. moderatörleri bulmak, hem siyasi hem format açısından doğru adamı seçmek, twitter facebook vs vs gibi alternatifler çıkmışken trafiği düşürmemek, tam rağbet azalırken toplu yazarları almak vs vs bunlar dikkat isteyen şeyler.

mesela eskiden çalışmayan linkler silinirdi ekşi'de veya sayfalarca izah edilen hatalı bkz örnekleri silinirdi vs vs. hem sayısından hem bunlar düzeltiltilip hemen geri geldiği için modlara felaket yük oluyordu adam yavaş yavaş kaldırdı çünkü "bunlarla boğuşmaktansa göte giren entryleri kaçırmayalım başımız derde girecek site kapanacak" mantığını çalıştırdı. "aynı başlıkta daha önce yazılmış zaten" ispiyonu bile kalktı, en sonunda sözlük moderasyonsuz kaldı ama hala bir şekilde gidiyor.

işlerin teknik yönünü bilemiyorum ama, sözlük hep çok hızlıydı, hele hele 10 12 sene önceki zamanları biliyorum, 56kb ile girerken de anında açılırdı, çoğu zaman çok stabildi, veri kaybı bilmem vs vs olmazdı (zamanında bir kez oldu biliyorum..). ssg bir roportajında demişti bunu, "kullanıcı emek vereceği sitenin yok olmayacağına emin olmak ister.." evet bu.

***************************

sonuç:

yazı dağınık oldu ama::

ssg için de mark için de: kısmet ayaklarına gelmiş mi gelmiş ama onlar da kısmetin ayağına gitmişler, çabalamışlar bir şekilde "bingo"yu yakaladıklarında bunu fark o yaşlarında (ikisi de 20-21) etmişler (fark etmek de kolay değil) ve bence en önemlisi işler büyüdüğünde işi İYİ YÖNETMİŞLER.

bakıyorsun ssg'ye, ardından gelen bilmem kaç tane sözlük klonu tıpta tıp adamın yaptıklarını kopyalıyorlar. demek ki adamda bir vizyon var ki, önden gidiyor.
  • hypnosis  (24.10.13 01:17:45 ~ 01:18:58) 
adam bulduğu bir şey için dahi diye anılmıyor zaten, 5 parası yokken dünyanın en zenginleri arasına girdiği için dahi deniliyor.


  • ayin yazari  (24.10.13 01:47:34) 
Sıradan, farklı olmayan bir şeyi bu kadar insanların hayatının içine sokmak, buralara getirmek zeka isteyen bir iş değil mi ?


  • materyalist imam  (24.10.13 01:52:35) 
farkı şu sen asgari ücrete çalışıyon herif milyon dolarlık.sen yapaydı sana da diyeydik gardaş


  • kendihalindekiyaratık  (24.10.13 11:27:57) 
cevap burada :

www.idefix.com
  • orpheus  (24.10.13 12:46:07) 
kodlamadan ziyade fikrin para ettiğini düşünüyorum,fikirde arak olduğu ödediği tazminatlarla kanıtlandı..büyütmemek lazım..


  • metalman  (24.10.13 14:01:02) 
[]

Javascriptsiz nasıl olur ya?

bir tema indirdim.

temanın bir noktasında bir div'im var.
bu div'in üstüne mouse ile gelindiğinde, s_title_block tagına sahip olmayan içerikler kayboluyor. (bu div'in içindeki içerikler tabi)

ben tabi hemen javascriptleri inceledim.
bir şey bulamadım. hangi javascript olabilir diye tek tek kodları çıkardım, o da nesi? tüm javascriptlerimi çıkartmama rağmen, hala div'in üstüne geldiğimde, belli taga sahip olmayan içerikleri gizliyor?

ben işimi sağlama alayım dedim. chrome'dan javascript engelini açtım.
ve hala bu iş javacriptsiz yürüyor.

başka nasıl yapılmış olabilir js yoksa? hangi kodlara bakayım? css bakayım diyeceğim de, nasıl bir kod aradığımı bilmediğim için sadece boş boş bakacağım.


edit: derken css'ten çözdüm mantığını. baya sağ kulağı sol elle göstererek yapmışlar uğraşıp duracam şimdi :)

 
#div .class1, #div .class2, #div. class3, #div .s_title_block {display:block}
#div:hover .class1, #div:hover .class2, #div:hover .class3 {display:none}

gibi
  • fader  (23.10.13 11:17:38 ~ 11:17:45) 
google'a pure css games yaz çıkan sonuçları incele ve bir kat daha şaşır.


  • cthulhu  (24.10.13 04:09:45) 
[]

Uzayla ilgili falan belgesel

gravity'yi izledik ya, üstümde bu konularla ilgili bi istek oluştu gene.

evrenin öbür ucu muydu, öyle bir belgesel vardı. izlemiştim onu.

bir de, uzay üstünden gidip fizik, teorik fizik cart curt da anlatabilir. neyse, uzay ve belgesel etiketi çaktığımda aklınıza gelen belgeselleri söyleseniz yeter :)

 
Cosmic Voyage, Destiny in Space, Hubble


  • antimatter  (19.10.13 11:08:13) 
nat geo''nun "bilinen evren" belgeselleri var, internette arayınca çıkıyor


  • her giriste sifresini unutan adam  (19.10.13 11:14:52) 
Morgan freemanla evrenin sırları. Teorik daha çok.


  • albayrak  (19.10.13 11:46:07) 
Space with Sam Neill, kaydadeğer bir seriydi. Carl Sagan's Cosmos da iyidir, eski de olsa.


  • oxygene  (19.10.13 12:03:29) 
[]

Midem eriyor illa rennie mi

böyle bir yanma olamaz aklım başımdan gidecek.

illa rennie mi içeyim, 4-5 taneden aşşası da kurtarmaz.

yok mu sebze, meyve yanmayı alan?

 
çiğ patates suyunu sık 1 su bardağı iç.


  • ya ben lan neyse  (18.10.13 16:57:22) 
Süd zehri alır.


  • ekaterina  (18.10.13 16:58:10) 
Maden suyu iyi gelir, bir parça ekmek iyi gelir, karbonatlı su da iyi gelebilir. Ama süt iyi gelmez. Mide yanması problemi olan insanlar genelde süt içerler ama süt içindeki laktaz enzimi nedeniyle sorun u büyütmekten başka bir işe yaramaz.


  • syd  (18.10.13 16:58:27) 
karbonatlı su iyi geliyor.


  • rock n roll  (18.10.13 17:02:33) 
bir yudum süt kısa süreliğine rahatlatır. maden suyu da bir süre işini görür. vahim durumdaysan talcid şurup veya gaviscon şurup. az yanıyorsa talcid veya rennie tablet işini görür. en kesin çözüm sabahları lansor tarzı ilaç kullanmaktır.


  • r_u_h  (18.10.13 17:09:35) 
Lansor at bi tane kuzu gibi olur mide ;) doktora git tabi asil, biz ne desek bos.


  • lord andurien  (18.10.13 17:09:41) 
kızarmış kuru ekmek o suyu çeksin diye iyi fikirdir
bir de bol karbonatlı su

  • cruseo  (18.10.13 17:42:15) 
maden suyu, karbonat gibi mide asidini daha fazla arttıracak şeyler içmek ya da yutmak midenizi mahveder. bunu önleyecek doğal bir tedavi yolu yok maalesef. sadece sabahları aç karnına tahin (tahin-pekmez, tahin helvası vs) içeren gıdalar tüketmek faydalı olabiliyor. o da şimdi işe yaramaz.

acil çözüm için ise gaviskon, rennie duo veya talcid şuruplardan biri (üçü de aynı işi görüyor zaten) en iyi sonucu verir.

uzun vadeli çözüm için doktorun vereceği, sabahları içilen mide mukozasını koruyucu pulcet, lansor, nexium gibi ilaçlar daha faydalı olur. doktor muayenesi şart.
  • in pyjamas  (18.10.13 17:43:14) 
Maden suyu ve karbonat nasıl iyi gelsin asit değil mi ya. Ortamı nötralize etmek için baza ihtiyacımız var. Süt yoğurt..


  • meyve parcacikli kadin  (18.10.13 18:49:32) 
@meyve parcacikli kadin süt laktik asit içerir yani asidiktir. karbonat ise baziktir.


  • r_u_h  (18.10.13 19:17:02) 
karbonatlı su +1


  • kakao  (18.10.13 19:27:23) 
gaviscon iç


  • iron nick  (18.10.13 21:08:11) 
[]

Ne bu şimdi?

eksisozluk.com

eksisozluk.com

3 saat önce şikayet verdik.

sözlükte bu serbestse, scriptimi yazayım da benim account 2 üstteki entry'nin aynısını atsın bundan sonra her başlığa?

 
"Daha önce yazılmış zaten bu" ispiyon gerekçelerinden kalktığı dönemden beri böyle ya.


  • tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz  (17.10.13 19:30:14) 
gerçekten serbestse şimdi php scriptimi yazıyorum ben. kullanıcım her başlığa 2 üstteki entry'yi sonuna "güzel olay" ekleyerek göndersin.


  • kamera motor  (17.10.13 19:32:18 ~ 19:34:46) 
keşke bi caps alsaydınız da rezilliği görseydik. entry silinmiş..


  • mosakale  (18.10.13 03:51:18) 
[]

Hikaye anlatmalı film

yanlış başlık oldu.

bahsettiğim şey şu:

örneğin, 3 idiots'ta bir hikaye anlatıyorlar. işte dahi bir elemanın hikayesi gibi, işin içine başka şeyler de giriyor falan. güzel kurgu, tam sevdiğim.

keza benjamin button ve forrest gump da aynı şekilde.

"yaa böyle böyle biri vardı işte..." kafasında film arıyorum kısaca.
ne geldi aklınıza.

 
big fish, amelie.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.10.13 15:47:07) 
perfume


  • partizan  (17.10.13 15:53:53) 
Can dostum


  • Olric  (17.10.13 15:58:27) 
big lebowski


  • blackmamba  (17.10.13 16:13:19) 
[]

Video Boyutu Küçültme

fraps ile 15 dakikalık bir oyun videosu çektim.

ardından virtual dub ile küçültecekmişim sanrıım. girdim programa, açtım videoyu. compress dedim ama seçenekler arasında mpeg 4 codec diye bişi çıkmıyor.

nasıl küçültecem bu videoyu yau?
şuan 17gb.

 
Format factory yi dene


  • rentts  (16.10.13 11:08:17) 
format factory de virtual dub gibi kaliteyi fazla düşürmeden mi küçültüyor?


  • kamera motor  (16.10.13 11:13:03) 
Cesitli secenekler var birazkurcalaman lazim ama mp4 secersen ve kaliteyi de max da tutarsan sorun olmaz diye dusunuyorum. uzun zamandir kullanmadigim icin hatrlayamadm arayuzunu


  • rentts  (16.10.13 11:16:01) 
h264 - avi varsa dene
flv dene
mpeg 4 şart değil
  • saksı  (16.10.13 13:37:24) 
xvid4psp, total video converter gibi ya da macintosh üzerinde mpeg streamclip'le halledebilirsin.


  • yersen  (16.10.13 21:22:36) 
[]

Film önerisi

sadece canım sıkılıyor. belli bir film aramıyorum yani. o yüzden aklınıza gelenleri söylerseniz, aralarında izlemediğim varsa indirmeye koyulim.




 
the boat that rocked


  • patates baskı  (15.10.13 13:32:02) 
in the mouth of madness
the thing
prince of darkness
escape from ny
halloween
they live
christine

ne zaman canım sıkılsa açarım bir carpenter filmi keyfim yerine gelir.
  • truncus brachiocephalicus  (15.10.13 13:53:24) 
a company man (2013)
secretly and greatly

  • Selektivite  (15.10.13 16:38:42) 
bucket list
intouchables yes man
first
dates
million dollar baby
the dictator
truman show click oldboy
catch me if you can
shutter island
hitch
pretty woman
perfume - the story of a murderer(bu film de çok güzeldi)
yes man
bruce almighty
the kite runner)ben kitabını okumuştum,
filmi de güzel dediler :) )
the pursuit of happyness wall-e(çok güzel animasyon filmiydi)
memento
gajini
my name is khan
  • hematom  (15.10.13 19:09:25) 
barfi


  • hematom  (15.10.13 19:11:09) 
[]

Arya Stark nereye bağlanacak? (spoiler)

spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoiler


ya şuan aklıma takıldı da. arya, taht oyunlarından tamamen bağımsız bir hale gelmiş durumda. hani şuanki gidişatla sanki aryayı boşa okuyormuşuz gibi.

sizce nereye bağlanacak? hani suikast yapacak, cersei'yi öldürecek desek, cersei'nin hiçbir etkinliği kalmadı ki amk, hiç "mühim" bir iş yapmış olmayacak yani. yeminindeki diğer tipleri saymıyorum zaten, onlar olsa ne olmasa ne.

kafam takıldı yani. ha belki 6. kitapta faceless men'den atılır, westerosa gider, ne bileyim orada birinin ordusuna katılır bişi olur bilemem tabi ki pek mantıklı da gelmiyor.

ama şu faceless men işi aryayı hikayede çok sıkıştırdı gibime geliyor.
herkes bir şekilde tahtla ilgili önemli etkide bulunuyor. 5. kitapta köleye dönüşen tyrion bile, bir cümlesi ile aegon-daenerys buluşmasını engelleyip westeros fethini başlattı amk.

arya? aryada ne var lan?

(samwell bile jaqen'i buldu amk. galiba.)

 
Arya'nin azor ahai oldugunun inkar edilemeyecegini soyluyor bircok akademisyen ve dusunur. "Needle" da tabi ki lightbringer dolayisiyla.


  • latios  (14.10.13 23:31:18) 
oha bence inanılmaz alakasız. ama azor ahai de değilse, biz onlarca sayfayı boşa okuyoruz demektir. çünkü hikayeye hiçbir etkisi olmayacak bu gidişle.


  • kamera motor  (14.10.13 23:35:10 ~ 23:35:36) 
Valla sonuçta ilk okuyacağımız bölümde ölebilir bile, george amca bu, belli olmaz. Ama bir şekilde kiralık katil olacak gibime geliyor. Önemli bir karakterle ilişkili bişiler olur belki ama yaşı da küçük, o kadar büyüyemez büyük ihtimalle. Aslında hiçbir fikrim yok doğrusu, fazla bağlanmamak lazım karakterlere, ölüveriyorlar. Bir Cersei ölemedi, ölmekten beter oldu gerçi ama umarım yeniden yükselmez bi şekilde, çok sıkıldım kendisinden.


  • whoosie  (14.10.13 23:54:25) 
[]

MYSQL - Mongodb -PHP

Daha önce de sormuştum: 100.000 civarı ürünümüz var. Klasik bir e-ticaret sitesi gibi düşüneceğiz (daha doğrusu ürün tanıtımı diyelim. kredi kartlı satış yok çünkü). Acaba mongodb mi daha hızlı sonuç verir mysql mi diye.

ben de mysql'de pek hız kaybım olmaz diyordum da.

çeşitli sayfalarda karşılaştırma yaptım, mongodb'li sayfam çok daha hızlı çalışıyor gibi.

tam bir zaman çizelgesi çıkarmadım ama örneğin:

- barkod ile ürün girişi yapıyoruz. bu barkod kayıtlıysa, veritabanından kontrol edip aşağıda hemen ürünün adını, fiyatını, markasını falan yazıyor.

işte bu işlemde, mongodb çoook daha hızlı geldi bana. salise bile diyemeyeceğim hızda ürünü bastırıyor, mysql'de ise daha uzun sürüyor işlem.

acaba, dedim. ben mi yanlış kodla pişiriyorum bu işi? o yüzden burada sorayım dedim.

Şimdi eşleştirmeyi şu şekilde yapıyorum:

$a = $_POST["barkod"];
$e = mysql_fetch_array(mysql_query("select * from urunler where barkod='".$a."'"));
extract($e);

echo $urunadi;

(şuan elle yazdım sistemsel bir hatası falan varsa okadar önemsemeyin yani)

bu şekilde eşleştirme yapıyorum.
acaba bu doğru bir iş değil mi? bu yüzden mi gözle görülür bir hız farkı yaratıyorum mongodb ile arasında? yoksa "aynen bu şekilde yapman lazım. en optimize hali budur" mu diyorsunuz?

select * dedim, çünkü oradaki tüm değişkenleri kullanıyorum. yani tek tek "select urun, fiyat, iskonto" gibi yazmama gerek yok.

dediğim gibi, yanlış mı kodluyorum?
mysql ile php bağlantısını daha hızlı yapacağım bir kodlama falan var mıdır? Eğer en hızlı yöntem bu derseniz mongodb'ye geçeyim. birkaç mili saniye birkaç mili saniyedir.

 
tamamdır, problemim indexlemede sanırım. mysql indexlemeyi öğreneyim. bayramda buna vakit ayırayım en iyisi.


  • kamera motor  (14.10.13 11:16:59) 
muhtemelen mysql index'leriniz yanlış. ayrıca "select *" kullanmayın, ihtiyacınız olan kolonları (hepsi bile olsa) tek tek yazın.

bu arada extract de kullanmayın. mysql_fetch_assoc yapıp $e['kolon'] diye erişin.
  • 386 dx  (14.10.13 15:59:59) 
extract, pratik oluyor diye yapıyordum da yavaşlığa sebep oluyorsa onu da kullanmayayım.


  • kamera motor  (14.10.13 18:23:15) 
yavaşlık değil de güvenlik açısından.


  • 386 dx  (16.10.13 15:20:14) 
[]

Ballı hardal (izmir)

nerden alayım ya.

bi defa migrostan bi markanınkini buldum. rezaletti, %99.99 hardal, %0.01 bal vardı içinde. hardal yemiş gibi oldum kısaca.

başka nere bakayım?
burgera gidip 20 tane küçük ballı hardal mı alsam, veriyorlar mı ki öyle toplu.

 
ben linkteki ürünü yine o siteden alıyorum.

www.gurmenet.com.tr
  • kedili madam  (10.10.13 17:45:31) 
evin 200 metre ötesinde burger var, toplu veriyorlarsa gidip direkt oradan alayım. vermiyorlarsa hiç boşa çıkmayım evden :(


  • kamera motor  (10.10.13 17:46:03) 
@kedili madam, anladım. bana bugün için lazım. bugün bulamazsam, bunu sipariş edeyim. bugünkü eksikliği de burgerdan abanarak gidereyim bari.


  • kamera motor  (10.10.13 17:46:37) 
burger evde kullanım için olanlarınıda satıyor 5 - 10 tl biş fiyatı


  • Sskywalkeremre  (10.10.13 17:55:41) 
onlarda ballı hardal yoktu? sadece ranch sos falan vardı şişede.


  • kamera motor  (10.10.13 17:58:49 ~ 17:59:55) 
burgerlarda evde kullanmalık ballı hardal YOK maalesef. sordum ondan biliyorum.

kedilimadamın linkini verdiği hardal istanbulda bazı marketlerde oluyor, macrocenterda falan vardı sanırsam izmirde de varsa bakabilirsin.
  • mattiadestro  (10.10.13 18:18:33) 
selamlar,ballı hardal yapmak çokta zor değil aslında. heinz saf hardalın içine damağına göre bal karıştırırsan istediğini bulursun


  • GibsonRules  (10.10.13 18:45:28) 
@gibsonrules, birkaç defa denemiştim. sanırım güzel bir bal bulamadığım için biraz eksik kalmıştı.

tatlılığı bal,
acısı hardal,
ekşisi sirke veya limon,
nötrlemeyi de zeytinyağı ve mayonezle yapıyordum.

ama balla ilgili sıkıntım vardı. kaliteli bal bulmak artık çok zor malesef :S (o yüzden yapılmışını alsam daha başarılı oluyor :) )
  • kamera motor  (10.10.13 18:47:25) 
mc donalds satıyor mu peki? alsak kocaman bi tane


  • akare  (10.10.13 22:09:15) 
[]

session_start problemi (ben bu işin içinden çıkamadım)

ya bu saçmalıgın sebebini çözemedim, çözbilecek gibi de görünmüyorum.

session_start veriyorum, tüm kodların en başına.

ilk açtığımda sıkıntı yok.

bir süre sonra ise, sayfa açılmamaya başlıyor. sanki o süreçte session şişiyor ve bir türlü sayfa açılmıyor gibi. delirmenin eşiğine geldim. sorun ne olabilir, neyden olabilir nasıl olabilir kafayı yiyeceğim

 
bir süre sonra dedim ama sanırım o da, session kullanmamla ilgili.

örnek: kullanıcı giriş yaptı session ile ve $_SESSION["kullanici"];'ya değer atadık.

bu değeri, bir yerde kullanırsam örneğin: $kullanici = $_SESSION["kullanici"]; dersem iş karışıyor ve artık sayfa yenilenmiyor, şişiyor ve 30 saniyelik sınırı bile aşıyor.

sebebini hala çözebilmiş değilim ve fıttıracam bu işin sonunda
  • kamera motor  (10.10.13 13:16:15) 
örnek kod verirsen inceleyebiliriz belki.


  • gzg  (10.10.13 13:23:26) 
@gzg, valla vermek isterim de resmen tüm siteyi yollamam gerekir.
bu gibi hatalar, neyi yanlış yaptığımızda olabilir gibi genel bi yorum daha iyi olur sanki.

çünkü gerçekten tüm siteyi yollamam gerekir.
  • kamera motor  (10.10.13 13:33:06) 
spesifik olarak session'ın şişmesi (?) ile ilgili bir bilgim yok. ama belki de yaşadığınız hatayı, kodunuzu küçük parçalara ayırıp çözmeye çalışabilirsiniz. böylece hata çıkaran yeri bulabilirsiniz.

apache kullanıyorsanız apache loglarına da bir bakın.
  • gzg  (10.10.13 18:41:02) 
[]

HTML tema arıyorum (E-ticaret)

ya ben güzel bir şey bulmuştum: www.leotheme.com

satın da alacaktım ama ben temaları satın almadan önce bi netten korsanını indiririm. indirince, iyi ki almamışım dedim. çünkü bir çok php, javascript sistemleriyle falan bağlı. javascript cacheleme falan kulalnılmış.

bunun üstüne düzenleme yapmak 0'dan yazmaktan daha zor kısaca.

buna yakın görsele sahip bir tema arıyorum.
ve sadece görsel bir tema olsun. gözünü seveyim altyapısı olmasın. sadece html5, css ve javascript (bu da temanın alengrilerini halletmek için tabi) bulunsun içinde.

prestashop falan kullanışmış örneğin. istemiyorum. bunlarla bağlı hiçbir şey istemiyorum. ben sadece temanın görseline ihtiyaç duyuyorum, onun dışında temanın tamamında kendi scriptlerimi kullanacağım.

 
elemisdesign.com

şu var beleş. bilmem ihtiyaçlarına yanıt verir mi..
  • dokunmakalbime  (08.10.13 14:42:58) 
[]

Klasik müzik soruyorum

çatlıcam şimdi ya wilhelm'li bir şeydi sanki adı.

süvari marşı diyesim geliyor. hareketli bir şey, üflemeli ağırlıklıydı diye hatırlıyorum ve adını hatırlayamıyorum.

bulana şuku.

yüksek ritimli bişidi

 
budur


  • kamera motor  (08.10.13 11:53:32) 
ek olarak mızıka'ya ilgin varsa;
www.youtube.com
2:30-3:40 arasını dinlemeni tavsiye ederim.(aynı eserin icrası)
  • papillon7  (08.10.13 12:31:25) 
[]

Little Lou, Ugly Jack, Prophet John

tarzı şarkılar arıyorum.

bunun türü noluyor onu da bilmiyorum gerçi ama, 3-5 bişiler atsanız :(


 
norah jones ile devam et


  • loveinaflipbook  (06.10.13 09:48:58) 
google "elevator music".


  • point me at the sky  (06.10.13 11:48:08) 
[]

MYSQL mi NOSQL mi?

veri adedi tam kesin olmasa da tahminen 80.000-100.000 arası verim olacak.

bunlar ürünler. yani açıklamaları var, isimleri var, barkod numaraları ve bunun gibi toplam 10-12 tane değişkenleri var.

siteyi de bildiğiniz bir e-ticaret sitesi gibi düşünün işte.
ürün arama, ürün listeleme, kategorilere göre listeleme vs. durumlar olacak.

bu şartlar altında mysql mi kullanayım yoksa mongodb mi?

 
şartlar mysql kullanımına engel gözükmüyor bence. çok büyük bir yük değil mysql için, doğru yerlerde indexleme yapıp daha da efektif çalıştırabilirsin bile.
mongodb tabloların arasında ilişkiler varsa performans konusunda sıçışlarda, çünkü tam anlamıyla ilişkisel değil(benim kendi tecrübem onu gösterdi en azından). mongodb yerine graph db sistemlerini de düşünebilirsin : (bkz: neo4j)

ek olarak şurada benim çekincelerimin benzerini belirten detaylı bir yazı daha var ilgini çekebilir : (bkz: #35512660)
  • coding4life  (04.10.13 08:17:48) 
access bile kullanabilirsin.


  • ravenudon  (04.10.13 08:58:48) 
ben olsam MySql tercih ederdim.

Bağlantılarını yaptıktan sonra performans olarak Mysql in daha iyi oldugunu düşünüyorum
  • MiraTaurus  (04.10.13 09:21:00) 
anladım, öyleyse mysql çalışayım, bence de muhtemelen performans sıkıntısı olmaz.

tablolar arası ilişki de şu şekilde var: markalar isimli tablo olacak örneğin, modeller isimli tablo ve ürünler isimli tablo. bu üçü arasında bağlantı olacak haliyle.
  • kamera motor  (04.10.13 09:36:48) 
nosql kullanımına pek uygun bir yapı yok gibi ürününde. key-value şeklinde ikili veri setlerinde kullanmak daha mantıklı. bir sürü ürün görseli varsa onları tutabilirsin mesela nosql dblerde. ama ilişkisel çalışma olayı sakat. girme oralara. mysql için çerez 80-100k veri. doğru indexleme ve tasarımla canavar gibi kullanırsın. hatta imkanın varsa postgresql kullan derim.


  • coder6006  (04.10.13 09:46:00) 
@coder6006, yeni bi veritabanına başlamayayım diyorum pek vaktim yok açıkçası :)))

mongodb'de bi ara ilişkisel bir şeyler çalışmıştım, mysql'de 3 kelimede yapacağımız işleri orada bildiğin 3-4 satırlık kodlarla yapıyorduk. hız farkı vardı gerçi ama onca koda pek değmezdi.

şuan mongodb ve mysql biliyorum ve dediğiniz gibi galiba mysql daha iyi olacak bu iş için :)
  • kamera motor  (04.10.13 10:06:19) 
[]

Çatı malzemesi

Nasıl anlatsam.

Şimdi, bizim bahçedeki hayvanların kışın saklanabileceği bir yer var ama çatısı akıyor, yok gibi bir şey.

Onun tepesine bir malzeme koyacağım. Malzemenin nolduğunu biliyorum da adını bilemiyorum.

Şöyle gri, bir yükselen bir alçalan şeritler şeklinde, capsteki gibi bişi. (paint :( )

hah

1. bunların adı ne
2. bunları hafif meyilli koyup suyu aşağı doğru akıtmış olacağız, böylelikle içerisi kuru kalacak. yani çok alengrili bir versionuna gerek yok. bunların en ucuzu hangi malzemeden (plastik mesela) olabilir.
3. kısaca, en ucuzu hangi modeldir, izmir'de en ucuza nereden alırım, adı nedir ve tahmini fiyat nedir m2 başına?

 
  • dogumgunundecevrimdisiolanadam  (03.10.13 09:48:14 ~ 09:48:39) 
  • rrrrrrrrrrrrrrr  (03.10.13 09:49:35) 
onduline' de alabilirsiniz sac da. onduline allah korusun yangın da fena yanar. sac ise hem daha dayanıklı hem de yangında yanmaz bir maddedir.


  • dahili meddah  (03.10.13 09:50:34) 
Ondüline plastik çatı kaplama malzemesi diye bulabilirsiniz www.onduline.com

Ben de şıngıl tavsiye ederim, düz bir zemin oluyor en azından emiraliyapimarket.com
  • yarin bos musun  (03.10.13 09:51:03) 
evet bu onduline aradığım şey.

bunların en ucuz versiyonu hangi malzemedendir?
bi de tahmini metrekare fiyatları ne civarlardadır acaba?

bu arada görünüm hiç önemli değil arkadaşlar.
ben bir yerde bunun plastik saydam versiyonunu görmüştüm, acaba daha mı ucuzdur. dediğim gibi bana sadece en ucuzu lazım.
  • kamera motor  (03.10.13 09:53:43 ~ 09:55:45) 
ekonomik olan sac ve ence iyi olan da sac.


  • seyduna6687  (03.10.13 10:38:57) 
eternit denmiyor mu ona?


  • innerbliss  (03.10.13 10:45:36) 
[]

Mide rahatsızlığı - yemek

gastrit, ülser, reflü meflü var bende.

son günler hepten midem yanmaya başladı.
dedim bari akşam akarı kokarı olmayan bir şey yiyeyim de hafiflesin midem.

makarna haşladım, yağsız tuzsuz acısız. pür makarna.
üstüne de yoğurt döküp yedim.

gene yanıyor midem.
ne yemek lazım ya. ne yenir, ne yemeli.

 
yoğurt yemeseymişin iyiymiş. :/

ben çıbık krakerle besleniyodum. süt iyi gelebilir belki.
  • mutevazi  (02.10.13 21:18:46) 
rennie yiyecem galiba yine midem eriyor şuan


  • kamera motor  (02.10.13 21:26:34) 
baharatsız, kremalı, sütlü çorba iş görür bence. şu an ağrıyorsa hafifletmek için sıcak şekerli su için, bende işe yarar genelde. bir de tatlı yemek faydalı oluyor. ayrıca bu tavsiyeleri kendi gastritimden yola çıkarak verdim :) bilmem herkesde işe yarar mı.


  • kenobi  (02.10.13 21:28:23 ~ 21:31:19) 
Aç karnına içilen Lansor çok iyidir hocam. Mideni çok zorlamadıkça sağlam tutar.


  • Nocturne  (02.10.13 21:34:19) 
soğan sarımsak kesinlikle yeme. ne çiğ ne pişmiş. ikisinden de uzak dur ve ellerini görebileceğim bir konuma getir:)


  • sokak cocugu  (02.10.13 21:34:39) 
yoğurt ve hamur işi makarna hamur değilmi tabi ağrıtır mideni daha hafif sebze türü veya yediğin zaman az olacak tabağın tıka basa yemiceksin birde geç saatte de yememeye çalışın


  • dusundumdusundumdurdum  (02.10.13 22:10:52) 
tok karına
gaviscon
rennie
aç karına
pantaprozol
lansaprozol
  • baydemir  (02.10.13 23:47:05) 
[]

Bu fontun sıkıntısı ne (html lazım)

www.speedyshare.com

arkadaşlar, lato isimli bir fonta Ş, Ğ, ğ, ş, İ harflerini ekledim. Ve fontu html'de kullanmaya başladım.

küçük harflerde hiçbir sıkıntı yok. (ş, ğ)
ama büyük fontlar (Ş, Ğ, İ) sanki diğerlerinden daha yüksek gibi gözüküyor.

ardından chrome'da zoom yapıyorum aradaki farkı görebilmek için, ama zoom yapınca uzunlukları denk gözüküyor.

%100 zoom'da, sıkıntılı ama biraz daha yaklaştırınca sıkıntısız gözüküyor.
herhangi bir html dosyasına eklerseniz siz de görebilirsiniz bu sıkıntıyı.

nolabilir ki bu sorun ? :S

edit: capste kırmızı çizginin üst kısmı zoomlu, alt kısmı zoomsuz hali.

 
edit: sanırım sadece 12px puntoda sıkıntı var.

10 ve 14 yapınca hiçbir sıkıntı gözükmüyor.
  • kamera motor  (02.10.13 11:17:08) 
[]

Font geliştirmek çok mu zor?

ulan delirdim ya:

www.latofonts.com

aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.

bu fontta ttek sorunum var: ş ve ğ harfi.

ya ben bu fontları alsam, ş ve ğ harfleri yapıp o şekilde kullansam web sitemde.

mümkün mü bu? mümkün ve kolay bişi deyin gözünüzü seveyim ya. yaparsın diyin. şuna bir bak öğrenirsin hemen diyin. bişi diyin ya :(

 
ya adam sikko alfabelerin 5 par aetmez harflerini bile koymuş ama ş ve ğ yok.

ulan yapmayı bilsem iş basit: s harfini alacam, ç'deki kuyruğu kesip buna monte edecem olup bitecek. keza ğ'de de şapkalı a'da aynı işlemi uygulayacağım.


biri yardım etsin yau :(
  • kamera motor  (01.10.13 21:52:48) 
Fontlab Studio diye bi program var. bikaç basic oku program hakkında sonra yaparsın. şu an başlasan uğraşmaya 30dk'ya biter.


  • direnk  (01.10.13 22:25:33) 
amk font creator diye program indirdim.

Ş ş Ğ yaptım. sonuncu ğ kaldı geriye. onu yaparken hangi tuşa bastıysam siyah arkaplan çaktı, ğ'nin içi boş çıkmıyor yani, otomatik dolduruyor. yine hiç yoktan sinir sahibi oldum. ben fazla yaşamam bu kadar uğursuzlukla ya
  • kamera motor  (01.10.13 22:37:52) 
hocam türkçe olan bir çok font var. bana türkçe olan lato lazım malesef


  • kamera motor  (01.10.13 22:47:59) 
neyse belli ki olmayacak bu iş.

font yapıyorum, fontu kaydetmem için ücretli üyelik istiyor. anasını siktimin çocukları
  • kamera motor  (01.10.13 22:59:43) 
fontlab ya da macintoshun varsa fontographer kullanabilirsin.
Yapmak istediğinşeyin mantığının özeti de şu:
Virgül karakterini boş "ş" karakterinin kutucuğuna "s" karakteriyle birlikte birleştiriyorsun. Ş oluyor. Orada ölçü çizgileri vs. var zaten göz kararı da yapmıyorsun yani. Sonra da istediğin font formatında (opentype font, ttf...) farklı kaydedersin. Font o haliyle kullanıma hazır oluyor zaten.
  • dafaiss  (02.10.13 00:25:08) 
[]

HTML kod düzenleme prog.

normalde 1500-2000 satır (hatta daha fazla) tutması gereken kodu tek satır yapmışlar.

bu kod üstünde oynamalar yapmam için, hiyerarşik bir şekilde düzenlemem lazım. (görünümü kolay olsun vs. diye)

şuan elle yapıyorum bu işi. tek tek; enter tab tab enter, tab, enter enter falan diye.

eğer bu düzenlemeyi otomatik yapacak bişi varsa hiç uğraşmayayım.

yani: tek satır olarak düzenlenmiş html kodunu, kurcalanması kolay bir hale getirecek program var mı?

 
notepad++ free (idare eder)
sublime text 2 paralı süper

aradığın özellik indent veya reindent
  • mayhemdemon  (01.10.13 11:22:33) 
Dreamweaver'da;
Commands > Apply Source Formatting
derseniz karman çorman kodu mis gibi düzeltiyor.
  • rabbititus  (01.10.13 11:26:57) 
notepad++ vardı, ondan bi yapmaya çalışayım :)

edit: notepad++'ta bulamadım tek satırlık html'i düzenlemeyi. dreamweaver indireyim bari
  • kamera motor  (01.10.13 11:37:54 ~ 11:44:23) 
netbeans kullanıyorsan ctrl+alt+f veya ctrt+alt+gibi bir fonksiyon var.


  • yogurt kabindan saksilar yapmak  (01.10.13 11:57:55) 
notepad++ için şunu denermisin;

TÜm metni ctrl+A ile seç,
menüden; TextFX -> HTML Tidy -> Tidy: Reindent XML
  • mayhemdemon  (01.10.13 12:07:14) 
Reindent XML

çıkmıyor menüde.

bi saattir html tidy linki arıyorum ama onu da bulamadım. sinirlerim kalktı yine ya böyle uzaylı şeyler hep beni bulur
  • kamera motor  (01.10.13 12:08:55) 
If the TextFX menu does not exist, you need to download & install the plugin. Plugins->Plugin Manager->Show Plugin Manager and then check the plugin TextFX Characters. Click 'install,' restart Notepad++.

In version Notepad++ v6.1.3, I resolve with: Plugin Manager->Show Plugin Manager** and then check the plugin "Indent By Fold"
  • mayhemdemon  (01.10.13 12:28:59) 
malesef hata veriyor yüklemiyor bu son yöntemle de.


  • kamera motor  (01.10.13 12:31:12) 
aynı listeden tidy2 diye bir eklenti yükledim.
ve o tam istdiğim işlemi yaptı. şükürler olsun :)

çok teşekkürler mayhem.
  • kamera motor  (01.10.13 12:34:05) 
bu arada tidy2 eklentisi de problem çıkardı.

tırnak işaretlerini &39#; falan diye basıyordu.
dreamweaver sorunumu komple çözdü.
  • kamera motor  (01.10.13 13:29:44) 
[]

Saçlarımdaki felaket (gerçekten iğrençli fotoğraf)

ben hayatımda böyle bir şey görmedim arkadaşlar.
saç problemi yaşıyorum, hem de çok ciddi. önce dökülme vardı, saç egzaması mı deniyor her neyse. ilaç kullandım ve saçlarımı da 1 numaraya vurdum.

ve 2 gündür saçlarımda durum resimdeki gibi.
yüz milyonlarca sivilce var. bu nedir ya bu nasıl bir şeydir?

yarın doktora gidicem gitmesine de, ya bu nedir amk?

benim saçlarım dünyanın en gür saçlarıydı en basitinden, yani herhangi bir kızda bile bendeki kadar gür saç yoktur. ama saçlarım da bu saç hastalıklarıyla beraber seyrelmeye başladı.

ama bu sivilceler ne ya? bunlar nasıl bişidir valla delirmenin eşiğine geldim.

edit: şu saç egzaması dalgasına ducray diye şampuan gibi bişi kullanıyorum.

 
yuh. aynı kuzenimin kafası.
askerden geldikten sonra böyle iltahaplı, sivilceli oldu kafası. sünger başlıklı bir tüple kafasına bir ilaç sürüyordu. alkol kokulu bir şeydi.

yastık kılıfını her gün değiş. temiz olsun mutlaka ütüle öyle kullan. havlular da aynı şekilde.

geçmiş olsun.
bir de kaşıma bence, yani eğer kaşınıyorsa.
  • eranicus  (29.09.13 23:43:18) 
feci kaşınıyor da ellememeye çalışıyorum.
ben hayatımda böyle bişi görmedim ya, naptı biri sokakta kafama tuvalet mi attı da 10 gündür ben saçımla ilgili bu kadar sorun yaşıyorum ya. gitti altın saçlar, geldi irinli leş saçlar

  • kamera motor  (29.09.13 23:45:00) 
doktor görmeden kimse bir şey söyleyemez.

ama bu tür akut reaksyonlar genelde nokta atışı ilaçlar ile daha bir kolay atlatılıyor, mutlaka ama mutlaka doktora görünün, gerekirse 2-3 fikir alın.

hastalıklarda "kötü, akut" reaksyonlar her zaman çok kötü çok ciddi bir şey demek değildir. evet kötü görünüyor, fakat çoğu enfeksiyon, korkunç görünse bile belirli antibiyotikle çok kısa sürede atlatılabiliyor.
  • kuja  (29.09.13 23:51:28 ~ 23:52:28) 
Dediğin gibi saç egzaması bu.Seboreik dermatit diye geçiyor.Konazol filan denemişsindir mutlaka,şuan aklıma gelmeyen birkaç ilaç bir dünya da kocakarı tarzı şeyler var.

Sana tavsiyem,iyice araştırıp iyi bir dermatolog bul.Bela bişeydir seboreik dermatit harcar saçları.Bir de uzun süreli stres yaşadığın zamanlar iyice çoşar,mümkün olduğunca stresten uzak durmaya bak.
  • jpsartre  (29.09.13 23:54:32) 
ducray vermişlerdi ilaç olarak, o saç dibindeki kabuklu döküntüyü neredeyse tamamen kesti ama bu sivilceler çıktı ortaya.

napsam bıraksam mı ki bu soktumun ilacını. bu sefer bi de döküntüler de geri gelirse. ooooooooooooooooof
  • kamera motor  (29.09.13 23:55:54) 
"ne yapsam biraksam mi?" diye sorma kendi kendine, iyi bir dermotolog bul ve bir kaç fikir al.

kafana göre veya tavsiye ile ilaç kullanmak hiç bir işe yaramaz. ne dozunu bilebilirsin, ne de ne zaman bırakacağını.
  • kuja  (30.09.13 00:07:38) 
@kamera döküntü sivilceden iyidir.


  • eranicus  (30.09.13 00:07:50) 
doktora gidip tedavi olduktan sonra şu ürünlere göz atmanızı tavsiye ederim.

www.doakozmetik.com
  • desidire  (30.09.13 17:34:40) 
doktora antibiyotik falan verdi. ve mantar oluşumu da gözlemlemiş.

ben neyi elledim de kafama sürdüm, kafamı nereye koydum da böyle oldu onu düşünüyorum şuan. her allahın günü yıkanan adamım böyle leş bir şey nasıl olur lan moralim bozuldu baya.

otobüste kafamı cama yaslamaktan falan bişiler geçiyorsa o ihtimali yüksek gördüm. çünkü tam kafamı yaslama bölgemde çıktı bu dalgalar. neyse, şu geçsin de kafama kimseyi dokundurmam daha da.
  • kamera motor  (30.09.13 18:50:44) 
geçmiş olsun.
camlara, koltuk arkalarına aman dikkat =)

  • eranicus  (30.09.13 19:59:54) 
[]

Kafa derimdeki sivilcemsi şeyler

saçlarım sıkıntıda bu sıralar.

geçenlerde deride döküntüler vardı. neydi o hastalığın adı seboteik dermatit midir nedir, oymuş. ducray diye bir şey verdiler.

kullandım, döküntüler azaldı.
ama şuan kafamda sivilcemsi şeyler var ve sayıları inanılmaz fazla. bunlar sanırım daha önceden de vardı, emin değilim. saçtaki sıkıntıları daha rahat takip edeyim diye saçlarımı 1 numaraya vurdum 4 gün önce.

şuan bu sivilceler feci acıyor ve kaşınıyor.
nolabilir bunlar. feci yıprandım şu saç muhabbetine bıktım artık ya. kafa derimi koparıp atacam sonunda.

caps de eklerim isteyene ama pek bir şey anlaşılmaz gibi sanki.

 
sivilce değil de, egzama olabilir onlar.
kaşındırır.

zaten vücutta egzama olduğunda belirli bölgelerde çıkar genelde.
saç dipleri de bunlardan biri.

edit: egzama dediğim seboreik dermatit.
  • blatta hiberna  (29.09.13 01:02:02 ~ 01:05:32) 
aynısı yaz başında bende çıktı. folikülit dedi doktor. kıl dibi iltihabıymış. antibiyotik ve ketoral şampuanla ağrısı, kaşıntısı geçti. baya azaldı ama tamamen kesilmedi. geçmiş olsun :/


  • grosse tete  (29.09.13 01:06:55) 
moos yosun iyotlu sabun al. muhtemelen folikülittir. geçmezse aile hekimine git.
eksisozluk.com

  • pronefroz  (29.09.13 17:19:10) 
[]

Windows öncesi lag (bios update mi yapsam)

ya bir sabah uyandım: bilgisayarı açtım. 6fps ile counter oynuyormuşum gibi bir lag var.

bu lag, windows açılmadan önce oluyor. windows açıldığında lag bitiyor.

bilgisayar adı, bilgisayar özellikleri yazan bölümlerde yani. hani şu f12 ile boot optionsa bağlandığımız yerlerde.

sonra windows yükleniyor diyor, yine inanılmaz bir lag.
sonra windows açılıyor, lag bitiyor.

bios update mi yapsam diyorum da, daha önce hiç yapmadım. direkt exe olarak indirip mi kuruyoruz yoksa windows gibi cd ye falan mı çekmek gerekiyor?

bi de başka tavsiyeniz var mı, bu lag neyden kaynaklıdır?
işletim sistemi yüklenmeden önce oluşan yavaşlığın sebebi biostur herhalt?

 
bios sürümüm son sürümmüş, o iş yattı.
başka tavsiyesi olan var mı?

ya bilgisayara format atmak istiyorum, ama işletim sisteminin olmadığı bölümlerde bu kadar yavaş çalışıyor. bi format denersem, 15 günde anca kurabilir. o yüzden risk alamıyorum.

benim bu windows öncesi, bios esnasındaki yavaşlığın sebebini öğrenip gidermem lazım.
  • kamera motor  (28.09.13 11:41:51) 
hd sorunlu olabilir?


  • point me at the sky  (28.09.13 11:53:41) 
kabloları kontrol et? biosu update etmek yerine bir reset at, pilini çıkart falan?


  • ron dennis  (28.09.13 11:55:50) 
laptop içini açmak işkence gibi hatta bi defa deneyip açamamıştım.
donanımsal diyorsunuz yani dimi :s

ama donanımsal olsa windows esnasında da lag yapması gerekmez mi?
  • kamera motor  (28.09.13 11:58:20) 
benzer bir problem bana da olmuştu. bilgisayar tamiri için götürdüğümde harddiske bağlı data kablolarında sorun olduğunu değiştirdiklerini söylemişti. yani sizin sıkıntınız yazılımsal değil donanımsal olmalı.


  • clones  (28.09.13 12:36:59) 
[]

Wordpress tema yapımı

ben hiç wordpress kullanmadım. dolayısıyla hiç wordpress tema da yazmadım.

html5, css3, php, jquery, mysql incik cıncık konularda çözemeyeceğim bir sıkıntı yok.

ama şu wordpress işini bilmiyorum. wordpress'e tema hazırlamanın, normal tema hazırlamaktan ne farkı var? biraz anlatabilir misiniz ya da link neyin bişi verebilir misiniz?

yani internette bakıyorum da, normal temalar x adet satıyorsa, wordpressler 10x satıyor. benim hiç bilmediğim bu konuyu öğrenmem lazım, kenarda dursun, themeforesta falan 2-3 tema yollayalım arada akmasa da damlar belki.

 
www.vidobu.com
bunu izledim bu iyiydi.

www.youtube.com
buna bakmadım
  • vincenzo  (28.09.13 09:40:08) 
[]

PTT Kargo (gönderdiğim kargoyu iptal ettirebiliyor muyum)

önceki duyurum şu: www.eksiduyuru.com

ben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.

2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın gömün daha iyi.

bu kargolar yarın sabah gitmeleri gereken yerlere gidecekler muhtemelen. ve oradan dağıtıma çıkacaklar.

işte tam bu anda, benim bu kargoları ne yapıp edip göndermemem gerekiyor. bu kargolar gitmemeli, kesinlikle gitmemeli hem de. mümkün mü bu, şubeye gidip konuşsam yalvarsam, o paketlerin dağıtıma çıkmasını ve geri gönderilmesini sağlayabilirler mi? bana yardımcı olacak birileir var mı şuan duyuruda. delirmek üzereyim lanet olsun ya, salaklığıma da, üst üste gelen onlarca tesadüfe de lanet olsun.

 
kargo takip sisteminden hemen şu an nerede olduğunu öğrenebilirsin. Orayı sabah mesai saati başlangıcında hemen araman gerek; ama kendin olduğunu teyit etmek telefonda nasıl mümkün olur bilemiyorum. İadeli taahütlü olanı da aynı sistemden takip edeiliyorsun, o sana kopyası verilen AP,KP ile başlayan fişlerdeki barkodları kullanarak.


  • dafaiss  (26.09.13 23:24:52) 
evrakları gönrdiğim adresin formu şuan yanımda yok malesef.
diğerini de takip ettim,
4. Torbaya Eklendi - İZMİR(İZMİR K.İ.M/MERKEZ) 26/09/2013 20:05:20

şeklinde not düşülmüş. muhtemelen bu torba şuan yola çıkmıştır. eğer yola çıkmadıysa ve sabah gittiğimde o gönderiye ulaşabilirsem dünyalar benim olur zaten, uçarım havalara.

ben şubeye gittiğimde, telefonla değil de direkt yüzyüze isteyeceğim gönderiyi iptal etmelerini. diğer şubelerle falan konuşup bunu yapabilirler belki.

aklımdan dakikada 200 fikir geçiyor şuan ve hiçbiri işe yarar değil.
işe yarar tek şey, her iki gönderinin de henüz yola çıkmamış olması.

(ki akşamüstü 16.30'da falan verdim gönderiyi, muhtemelen yola çıkmıştır)
  • kamera motor  (26.09.13 23:30:10) 
oradan gideceği yere en yakın/bağlı olduğu şubeye gidecek, ardından da gönderdiğin kişiye. oraya ulaşmalısın. Sabah mesai başlangıcı saatinde kapılarında olursan daha çok şansın olabilir. Telaşe içinde kargo fişini unutma. ama birini seçmen lazım, ya da diğerine telefonla ulaşmak ya da başka birini göndermek gerek mümkünse.


  • dafaiss  (26.09.13 23:51:49) 
bir soru: ptt'den gönderi yaparken, örneğin izmir ilinden gönderiyoruz.

bu gönderi, ptt kargo il şefliğine uğramak zorunda mı mutlaka?
yani bir başka şehre gitmeden il şefliğine uğrayıp oradan mı yola çıkıyor?

bu çok önemli arkadaşlar, çünkü zarfım henüz şefliğe ulaşmamış görünüyor. inşallah izmir içinde kalmıştır ne diyeyim.

eğer elinizde takip numarası olan bir gönderiniz varsa bir bakar mısınız, gönderirken şefliğe mutlaka uğramış mı il dışına çıkmadan önce?
  • kamera motor  (27.09.13 00:02:52) 
@sovyetik, bittim ben yani. oturup ağlayacağım ya, başka bir şey yapasım gelmiyor şuan.

çağrı merkezini de 15 dakika boyunca aradım ve açan olmadı. elim ayağım boşaldı şuan. o evrağa ben bi daha nah ulaşırım, o ram de gitmemesi gereken bir adrese gider ve rezillik, kepazelik 2 katına çıkar. ben de kafayı yerim artık.

ne diyeceğimi bilemiyorum.
  • kamera motor  (27.09.13 00:12:04) 
[]

Kargo

kafamda feci sorular var. elim ayağım titriyor şuan.

bugün 2 adet kargo bırakmaya gittim ptt'ye.
ikisi de aynı cins zarfların içindeydi.

1. de evraklar vardı.
2. de ise bir bilgisayar parçası.

evraklar, iadeli taahhütlü olarak belirtilen adrese gitmeliydi ve inanılmaz ama inanılmaz önemli.

gişedeki kadının iki paketi birbirine karıştırma ihtimali şuan aklıma geldi. ya, bunu niye buraya yazıyorum bilmiyorum açıkçası ama.

kadın, zarfı elledi "bunda ne var" dedi, ben de evraklar dedim.

ulan, yoksa o içinde iblgisayar parçası olan zarfı mı almıştı. gerçekten çıldıracağım ve ateşim çıktı korkudan. eğer o evrak, belirtilen adrese değil de, bilgisayar parçasını göndereceğim adrese giderse ben boku tuttum arkadaşlar.

şimdi bunlardan bir tanesinin kargo takip numarası var. bilgisayar parçasınınki. ve ağırlığına baktım, 20 gram çıktı.

bu parça bana gelirken, 40 gram olarak tartılmıştı.

galiba parça ile evrağı karıştırdım ve ciddi anlamda bu benim ölümüm demek. ciddi anlamda. kafayı kıracam.

acaba, ağırlık böyle oynayabilir mi, 40 gramlık bir cisim bir yerde 40 diğer yerde 20 gram olarak tartılabilir mi. yoksa ben bittim mi?


edit: ya şuan olanlar gerçekten dizi senaryosu gibi abi, fıttıracağım. normalde sadece evrakarı götürecektim, son anda bir olay çıktı ve o bilgisayar parçasını da götürmem gerekti. o parçayı aynı tipte zarfa koydum vs. elim ayağım titriyor ya bu kadar tesadüf üst üste denk gelemez. yarın olsun bir an önce. lütfen yarın olsun.

 
evraklar daha ağır gelmiş olabilir.

gittiyse de gitti artık, beklemekten başka çare yok.
  • xvyz  (26.09.13 22:34:32) 
Sakin ol, üzerinde yazan adresten başka bi adrese gitme olasılığı yok. Zarflar aynı olsa da, her zarfı aynı olanı karıştırsalar ohoo.


  • shejia  (26.09.13 22:36:07) 
abi durum şu:

zarf var, yanında da şu yapıştırılacak adres dalgası var ptt'nin. aps formu mu ne deniyor.

ben o adresli formu verdim ve zarfı verdim. acaba yanlış zarfı mı verdim diye düşünüyorum. hafızamı feci kastırıyorum, zarfı vermeden önce elledim mi kontrol ettimm i diye ama bir sonuca varamıyorum.

ben mümkün değil uyuyamam bu gece.


ya bu 40 gramlık ram, 20 gram olarak tartılmış olabilir mi farklı tartılarda. onu merak ediyorum. elim ayağım titriyor resmen ya.
  • kamera motor  (26.09.13 22:37:31 ~ 22:38:51) 
Terazi hassasiyeti 20 şer gram heralde, gelirken 30 okuduysa 40 almıştır, giderken 29 okuduysa 20 almıştır, sakin..
+görevli kadın iyice ellediyse ne evrakı, burada başka bir şey var derdi herhalde?

  • transall  (26.09.13 22:40:08 ~ 22:44:19) 
şuan feci paniğim ya, gerçekten feci paniğim sakin olma ihtimalim yok. ekranım kararıyor resmen.

bi de 20 gram değil sanırım hassasiyet, 42 gram gözüküyor bana gelirken.
giderken 20 gram gözüküyor.

20 gram sanırım tam evrak ağırlığı.


keşke öbür evrakların da takip numarası yanımda olsaydı. allam sabır ver bana ya.

valla sinirden ülser, gastrit ne varsa azdı ya midem cayır cayır yanıyor. ben sabahı nasıl getireceğim.

bi de asıl felaketim olacak şey: üstünde işyerinin, kişilerin isimleri yazan paket gidecek. adamlar bir açacak içinden ram çıkıyor. o an vurun işte o an kafama sıkın başka hiçbir şey demiyorum ben.
  • kamera motor  (26.09.13 22:44:17 ~ 22:46:46) 
hoca muhtemelen iki pakette yarın sabah gitmesi gereken adresin bulunduğu şube'de olur. sabahtan şubeyi arayıp nazik bir dille durumu anlatıp telefondakinin sizin paketi bulup eline almasını isteyin, elindeki paketin içinde evrak mı yoksa bilgisayar parçası mı olduğunu ayırt edebilir herhalde. karışıklık varsa paket dağıtıma çıkmasın deyin.

eğer durum dediğiniz gibi boktansa yukarıdaki rezilliği yapmaya değer bence. en kötü ihtimal telefonda şube müdürüne yalvarın, yardımcı olurlar herhalde.
  • tolga asp  (26.09.13 22:46:33) 
o zaman sabah soluğu postanede alıp geri döndürme imkanını bir sorgulasan? doğru da gitmiş olsa geri gelsin yanlış göndermişim falan olur mu acaba? ne bileyim içine zehir bulaşmış, kesinlikle açılmaması lazım,geri gelmesi lazım falan işe yarar mı olayı büyütür mü bilemedim.


  • transall  (26.09.13 22:48:09) 
geçen gün arkadaşım ile ptt kargoya bir kargo bıraktık, gramajı tamı tamamına yazmadığını gördüm. aralıklı gramaj hesabı olduğunu düşünmüştüm.
zarfın üzerindekinden başka yere göndermezler. sen zarflarken yanlış paketlemediysen o başka:)

  • naturelist  (26.09.13 22:50:33) 
8.30'da açılıyormuş ptt'ler. sabah 8'de orda olucam, bu işi hallettirmem lazım. o paketler doğru yerlere gitmeli.

lütfen yardımcı olsunlar ya, ilk kez kaderden bir şey istiyorum ki yardımcı olsunlar bana bi kere şans yanımda olsun of ulan of ya.
  • kamera motor  (26.09.13 22:50:40) 
@naturelist, hocam ben aps formunu pakete yapıştırmadım.

elimde 2 paket, 2 de aps vardı.

ben ilk aps ve paketi kadına verdim ki onda evrak olduğunu düşünüyordum. elledi, şaşırdı ne var bunda dedi, evraklar var dedim. ses etmedi, aps formunu üstüne yapıştırdı.

ardından diğer paket ve aps formunu verdim.

olaydaki paniğim bu yani. üstüne yapıştırmalı göndermedim paketleri. inşallah işler düzelir ya, başka hiçbir dileğim yok şuan.

3 kağıt, 1 a5 boyunda sarı zarf kaç gram tutar acaba. ben tam 20 gram tutacaklarını düşünüyorum.

yani bakıyorum bi a4 kağıdı 5 grammış, a5 zarfı da 5-6 gram olsa tam 20 gram yapıyor. ben bittim ya, keşke yarın sabaha uyanmasam.
  • kamera motor  (26.09.13 22:52:40 ~ 22:53:55) 
bu arada paketlerin çıkış yapacağı şube dağ başında değilse aynı gün kargo aracına yükleyip çıkarıyorlar. yani çok büyük ihtimal paketler şuan yolda. gönderdiğiniz şubeye giderseniz işe yaramayabilir. ilk iş gitmesi gereken şubeyi arayın bence.


  • tolga asp  (26.09.13 22:55:08) 
bak merak ettim şimdi, kargonun son durumunu yarın paylaşırsan sevinirim.


  • naturelist  (26.09.13 22:56:57) 
abi işte şubeye gidersem, belki onlar yardımcı olurlar diğer şubeyle işi halletmem adına. bilmiyorum aklıma başka bir şey gelmiyor. bu paketler %90 karıştı %100 karıştı %100000 karıştı. dizilerde görsem "yok artık" diyeceğim bir tesadüf ve salaklıkla karıştı üstelik.

2 tane ramin 20 gram etmesi mümkün değil MÜMKÜN değil ben delireceğim sakinleştirici içmem lazım
  • kamera motor  (26.09.13 22:57:09) 
e duyuru işe yarayacaksa şimdi işe yaramalı, ptt kargoda çalışan ya da tanıdığı olan diye bir duyuru açıp üstte kalsın desen birileri el atar belki?


  • transall  (26.09.13 22:57:15) 
kargoda kaybolma ihtimali yok ama. yanlış adrese giderse irtibat kurarsınız geri gelir.


  • elorelia  (26.09.13 22:59:03) 
keşke kaybolsa ya keşke kaybetseler


  • kamera motor  (26.09.13 23:00:01) 
ilgilenen, merak eden arkadaşlara söyleyeyim: hallettim işi arkadaşlar, biraz zor oldu ama halloldu :) başım ciddi biçimde ağrıyabilirdi. neyse ki halloldu. herkese teşekkürler.


  • kamera motor  (27.09.13 12:28:01) 
[]

Neden gece depresyon, gündüz mutluluk?

her şey sadece güneşle mi ilgili harbiden?
tamam, bazen duygu dediğimiz şeylerin hormonlardan fazlası olmadığını unutuyorum ama.

gece olunca çöken depresyon hissi (özellikle stresli bir dönemden geçiyorsanız) yerini sabahları mutlu bir hisse bırakıyor.

güneş mi ulan bu kadar basit midir yani?
peki niye güneşin böyle bir etkisi var, neyimizi etkiliyor?

 
güneş değil bence, gündüz sosyal hayatın başlaması, gece sönmesi etkiliyordur. gece hayatı olan biri için de gündüz, depresif olabilir.


  • nereye bu gidis  (25.09.13 10:01:27) 
güneşten ziyade hormonlar.

şimdi biyolojik kısmını detaylandıramayacağım, hatırlamıyorum. ama bazı hormonlar gece 3-5 arası en yoğun çalışıyor. bazıları ise sabaha karşı. vücuttaki o hormonlar bizi depresif ya da mutlu yapıyor. güneş ise sanıyorum ki sadece tetikleyici. depresif hormona selam çakıyor, "sabah oldu senin mesai bitti" gibisinden.

bak bu da şu olabilir (bildiğimden değil, tahmin);
eski insanlar karanlıktan korkardı. çünkü ışık yoksa ve karanlıkta olanları görmüyorsan hayaletten canavara her şey ile karşılabilirsin. belki de bu yaşam tarzları geceleyin insanları stresli hale getirdi. stres depresifliği doğurdu. güneşin doğması ise yeni ve temiz bir günün başlaması. yani cehennemin bitip cennete girdiğimiz ilk anı temsil ediyor belki güneş, biz farkında olmasak da.
  • dahinnotha  (25.09.13 10:20:54) 
Normal bir insan gece uyur, uyumazsa zaten bir sıkıntı var demektir.


  • redeath  (25.09.13 10:40:21) 
geceleri yalnız olduğundan olabilir


  • facebook  (25.09.13 10:41:33) 
[]

Yazıcı problemi (fotokopi aslında)

bizhub 162 isimli bir fotokopi makinası var ve bu usb kablosu ile bilgisayara bağlı durumda.

sıkıntı şu: genelde bilgisayardan fotokpi makinasına çıktı gönderebiliyoruz. ama bazen (mesela şuan) yazıcı sayfasında "yazdırılıyor" diyor ve hiçbir şey yazdırılmıyor.

iptal dediğimizde iptal olmuyor ve öyle kitlenip kalıyor.

yapabileceğimiz bir şey var mı?

 
aslında o iptal oluyor ama askıda kalıyor. yeni bir çıktı gönderdiğiniz içinde askıda kalan yazdırma işlemi bitmediği için diğerine geçmiyor. yıllardan beri bende karşılaşırım bu sorunla,

bulabildiğim en etkili yöntem; bilgisayarı yeniden başlattığımda o askıda kalan yazdırma işlemi kayboluyor.

daha iyi bir yöntem bulamadım henüz. cern'den haber bekliyorum.
  • 1tam1ayran  (23.09.13 18:58:05 ~ 18:58:25) 
[]

CD rom hikaye olmuş galiba

pes 2014 aldım. sevinçle eve geldim. cd yi taktım okumuyor. allah bilir kaç yıllık cd rom. okuyacak gibi de gözükmüyor. vay anam vay.

illa ki yeni bir cd rom mu almalıyım?
netten pes 2014 indirip benim serialle oynasam falan olmaz mı. olmaz herhalde dimi of ulan ya durduk yere masraf.

(bugün amma çok soru sordum)

cd de içinde kaldı geri vermiyor. bir facianın eşiğindeyim resmen

 
pes 2014 büyük ihtimal dvd'dir sende cd-rom varsa okumaması doğal
serialle oynadığında bi sıkıntı olmaz sadece online oynuyamazsın.

  • mosquera  (21.09.13 21:13:21 ~ 21:14:19) 
cd dediğin zaten dvd dir. sendekinin dvd rom olduğuna emin misin? okumuyorsa ikisinden biri bozuktur zaten.
eski usül kolonya-pamukla falan sil istersen.

  • xenophobe  (21.09.13 21:15:22) 
ya hocam yüzyıllarca cd rom dedik ona. dvd rom tabi ki.


  • kamera motor  (21.09.13 21:16:08) 
şimdi sana anlatıyorum. öncelikle o serial'i kullanabilirsin. en azından öyle oyunlar var idi. bunu bir araştır en fazla iletişime geçersin support ekibiyle.
sonrasında dvd rom aygıt yöneticisinden kaldır.
sonra restart at. sonra aygıt yöneticisinden donanım değişikliklerini tara. sonra sürücüsünü güncelle.
bir de bu arada dvd rom un kablolarını bir çıkartıp tak.
geçmiş olsun.
  • sparkle kiddle  (21.09.13 21:21:01) 
dvd-rom'lar çok ucuz artık, 20 liraya son model çalışan birşey bulursun. sıfır istiyorsanda 50 lira falan.


  • karisik hisli adam  (21.09.13 21:30:44) 
[]

seboreik dermatit için

sabahki bir başlığı gördüm. ben de head & shoulders ve neutrogena t/gel bulamadım. çünkü bunlar üretilmiyormuş artık.

bunların dışında ne kullanabilirim? saçlarımda ciddi bir sıkıntı olmaya başladı bu, hatta sanırım saçlarımı da yoluyor.

hemen bir şey almak istiyorum. ne alayım?

 
Ben Blue Cap şampuan ve sprey kullanıyorum bahsettiğiniz problem için. Memnunum. Umarım siz de faydasını görürsünüz.

Geçmiş olsun.
  • tanjantgibisonsuzagitmekisteyenkotanjant  (21.09.13 18:24:10) 
head and shoulders clinical strength


  • a darkness coming  (21.09.13 19:04:57 ~ 19:11:18) 
Biomen'in elma sirkeli bir versiyonu var bak şu: www.ozsanalmarket.com

Bende baya işe yaradı. Daha önce Ketoral vs. kullanmıştım o da işe yarıyor ama saçı mahvediyor. En yarar gördüğüm biomen oldu nedense.(h&s, clear vs denedim, diğer medikal şampuanları denemedim)

bir de doktor bana şöyle bişey vermişti işe yarıyor
- 1 ölçek zeytinyağı
- 1 ölçek elma sirkesi
- 1/2 ölçek limon suyu

bunları saçına döküp 10dk falan ovuşturacaksın. Sonra şampuanla yıkayacaksın(Ketoralle demişti) Ben ölçek olarak kola kapağı kullanmıştım küçük yani.. İki haftada bir falan yapmıştım artık yapmıyorum ama çok arttığı dönemlerde yine yaparım.. Sanırım olay elma sirkesi, çünkü dediğim biomen şampuanla tek ortak noktası o.
  • rodriguez2  (21.09.13 19:38:46 ~ 19:39:25) 
selenyumlu başka şampuan işe yarar.

www.hepsiburada.com

bunun gibi.
  • kamile necaset  (21.09.13 19:44:46) 
prozinc yeşil kutu.


  • cubuk kraker  (21.09.13 23:15:25) 
ketoral şampuan.


  • pronefroz  (21.09.13 23:28:27) 
[]

Şarkı soruyorum

virgin radio'da.

"shining how to the sky" falan gibi sözleri olan bi şarkı dinledim. dinleyemedim de, metro tünele girdi. doğru düzgün bir şey duyamadım yani.

birkaç söz daha duymuştum da aklıma gelmiyor. neyse. adı nolabilir bu şarkının?

edit: how dedim de high'dır o kesin :D

edit2: up'mış :D

 
burn - ellie goulding :)


  • kamera motor  (20.09.13 21:10:01) 
chart 30 parçası olabilir.


  • kislar gecmez beresiz  (20.09.13 21:10:22) 
[]

Vatan bilgisayar (şubeye gitsem fiyat bu mudur?)

www.vatanbilgisayar.com

şubeye gidersem, fiyat 72tl midir?
yoksa o indirime cumartesi mi girerler?

(internete özel gibi bi ibare koymamışlar ama...)

 
bak asagıda stokta bulundugu magazalar dıyor ya. git birine ordan al, ınternete ozel ındırım olunca belırtılır.


  • cokponcik  (20.09.13 17:18:50) 
heh tamamdır yani, bu fiyat nete özel değil.
oh iyi bari :)

  • kamera motor  (20.09.13 17:19:41) 
o internete özel olayını bazen belirtmeyebiliyolar, oradakiler internetten sipariş fiyatları.
Belki mağazada da aynı olabilir tabi belli olmaz.
En iyisi alacağın şubeyi telefonla arayıp sormak, kesin bilgi için.
  • dafaiss  (20.09.13 17:21:49) 
fotografın ustunde internete özel gunun fırsatı yazıyor bak 'nete ozel' olan urunlerde

gule gule gol at sımdıden:)
  • cokponcik  (20.09.13 17:22:36) 
boşuna mağazaya gitmeyesin diye tekrardan yazıyorum, o fiyata aldanıp iki kez ta çiğliden ta bornovadaki mağazaya gittim, öyle olmadığını öğrendim. Satıcıya sorunca "oluyor öyle arada teknik hatalar" dedi, ben de o kadar yolu teptiğimle kaldım.gitmeden doğrulamanı öneriririm bi şekilde, siteyi de insan hazırlıyor sonuçta.


  • dafaiss  (20.09.13 17:28:49) 
@dafaiss +1


  • cokponcik  (20.09.13 17:32:11) 
72 TL olanın PC için olduğunu biliyorsundur herhalde


  • €xpolerer  (20.09.13 18:53:03) 
evet biliyorum. zaten pes için pc topladım geçen sene.
play station'dan daha şahane pc'de grafikler :) hatta kat kat daha şahane

  • kamera motor  (20.09.13 18:54:16) 
[]

Photoshop brush soruyorum

photoshop'ta şu çerçeveye en yakın brushı arıyorum. elinizde falan varsa bi iteleseniz bana.

şuan ben de arıyrum tek tek deniyorum da, daha sonuca ulaşamadım :(


 
o zaman brusha çevirme dersleri alayım netten :)


  • kamera motor  (20.09.13 15:21:28) 
[]

Photoshop (fotoğraftan bir kişiyi ayırma)

bunu en temiz nasıl yaparım?

stüdyoda çekilmiş bir fotoğraf var. vesikalık gibi düşünün, ayakta çekilmiş vesikalık gibi yani.

ben buradan, arkaplanı kaldırıp sadece fotoğraftaki kişiyi almak istiyorum.

magnetic lasso ile falan çıkardım ama öyle olunca sıkıntılı oldu. bazı noktalar köşeli falan kaldı. daha temiz bir yöntem var mıdır?

 
Fon tek renkse Magic eraser al, fona tıkla.

ya da Magic wand tool ile yap.

nçhiçbiri olmazsa pen tool ile uğraşmak gerek.
  • sen git ben geliyorum  (18.09.13 10:50:52) 
sen git ben geliyorum +1

Magic wand ile arka planı seçip select inverse yaparsan daha kolay olur bence. sonra da mask kullanarak köşeleri falan temizlersin.
  • eofor  (18.09.13 10:55:19) 
refine edge'e bir bak ister magic wand ister magnetic lasso istersen quick selection tool sonrasında refine yaparak daha kaliteli ayrışma yaparın
vimeo.com

  • edip  (18.09.13 11:03:21) 
magic eraser değil de, color range ile hallettim ama teşekkürler :)


edit: ya bu arada hazır başlığı açmışken bir şey daha sorayım.
hani köşe yazılarında oluyor ya, metnin içine resim dahil ediyorsun ve metin o resmin etrafından dolanarak devam ediyor. bunu photoshopta nasıl tanımlarız? metin, resme dokunmadan devam etsin yani.
  • kamera motor  (18.09.13 11:09:08 ~ 11:10:01) 
ikinci sorun için :
www.youtube.com

  • Sir Anthony Hopkins  (18.09.13 11:57:04) 
en temizi pen tool.


  • sifirin altinda  (18.09.13 12:03:20) 
[]

antihistaminik ilaç sorusu

rupafin değil ama sanırım etken maddesi rupafin ile aynı.
adı z ile mi başlıyordu, içinde z harfi mi geçiyordu neydi.

ne olabilir bu ilacın adı?

 
Etken maddenin rupatidin olmasi lazim ilacabak vb siteden bakabilirsiniz bu maddeyi iceren diger ilaclar diye ama ben rupafini orijinal tek ilac olarak biliyorum.


  • Lim5  (17.09.13 04:50:12) 
etken maddesini bilmiyorum ama, z ile başlayan, en yaygın antihistaminiklerden zyrtec var.


  • goldentitan  (17.09.13 07:08:09) 
Aerius, desmont ? İçinde z yok ama hatırlamana yardımcı olur belki


  • Absinthe75c  (17.09.13 07:34:59) 
zyrtec ?


  • omonia  (17.09.13 09:19:27) 
Zyxal


  • kertenkelebek  (17.09.13 10:48:23) 
rupafin etken maddesine sahip başka bir ilaç yok türkiyede.
içinde z olan antihistaminik ilaçlar bildiğim kadarıyla
zyrtec
hitrizin
yenizin
zyntra
xyzal
  • baydemir  (17.09.13 10:59:01) 
[]

Bu mu lan doktorluk?

ya sahi diyorum çok sinirliyim. yeter ulan insanların hayatıyla oyuncak gibi oynuyorlar. vallaha bıktım. insan hayatının emanet edildiği bir meslekte baştan savma iş mi olur lan?

1. bir arkadaşımın babasının koltuk altında şişlik oluyor. evham yapıp bir doktora gidiyorlar. doktor: "yağ bezesi ya geçer bişi olmaz" diyor.
evham devam ediyor, 2-3 gün sonra başka doktora gidiyor. bu doktor başından savmıyor, testler falan yaptırıyor.

sonuç: adam lenf kanseriymiş.
ilk doktora güvense, adam lenf kanserini yenilmeyecek bir evrede farkedecekti belki de? şimdi yendi.

2. yan komşumuzun oğlu.
çocuk bir gün uyanıyor. sağ tarafı felç gibi. kekeleyerek konuşuyor. kusuyor ve dediğim gibi sağ tarafını zor kullanıyor.

direkt hastane adı veriyorum: ege üniversitesi hastanesine gidiyorlar.

"migren krizi, geçer" diyorlar. MİGREN KRİZİ? KUSMA VE FELÇ? VE MİGREN KRİZİ?

o çocuğun annesi de dediğimiz gibi tepki veriyor. doktorlar bunları azarlıyor. başka hastaneye gidiyorlar.

çocuğun beyninde tümör var.

ULAN BU MU DOKTORLUK? BUNDAN MI PARA KAZANIYOR ŞİMDİ BU OROSPU ÇOCUKLARI? BAŞINDAN HASTA SAVARAK, İNSAN HAYATIYLA OYNAYARAK MI PARA KAZANIYORLAR?

ÇOK NET SÖYLÜYORUM: BU LENF KANSERİNDE DE, BEYİNDEKİ TÜMÖRDE DE HASTADAN KURTULMAYA ÇALIŞAN ŞEREFSİZLER EN ELİ KANLI TERÖRİSTTEN DAHA BÜYÜK ALÇAKTIR.

ben hayatımda bu kadar büyük bir ahlaksızlık, bu kadar büyük bir alçaklık görmedim bilmiyorum. insan hayatı ulan bu. o çocuk "migren" diyip geçip gitse, tümör yüzünden ölse o çocuğun ailesi perişan olacak. yıkılacak. hayatları dünyaları kararacak.

arkadaşımın babası, yağ bezesiymiş, diyip 1-2 sene doktora görünmese ve kanserden ölse, arkadaşımın ailesinin dünyası başına yıkılacak.

iş haklarını savunmaya gelince, sözlükte 500 paragraf yazı yazarlar. "bize böyle yaptılar şöyle yaptılar, maaşımızı düşürdüler" derler.

peki bu canıyla oynadığınız insanlar napsın?
size karşı hiçbir şey yapamıyorlar. SİZİ MAHKUM ETTİREMİYORLAR HALBUKİ MAHKUM EDİLMEYİ HAKEDİYORSUNUZ. İNSAN HAYATIYLA OYNUYORSUNUZ ÇÜNKÜ.
hastayı, bir canı başından savan bu adamlara karşı hiçbir şey yapamıyoruz. yüzüne gidip tüküremiyoruz bile.

allah kahretsin. yemin ediyorum ki allah kahretsin.
insan hayatını bu kadar ucuz gören, para için doktorluk yapan herkesi allah kahretsin.

 
hacı haklısın. ama günde bilmem kaç hastaya bakma falan muhabbeti... çok sayıda kişiye bakmakla yükümlüler. aman neyse ya. burada da kutuplaşırlar hemen. ama bu iki örnekte sapına kadar haklısın.


  • sen git ben geliyorum  (16.09.13 17:06:56 ~ 17:07:13) 
doktorluk mesleği olarak değil de, birey olarak karşı çıkılmalı bence bu olaylara. şikayet edilmeli, denetim ve kontrol mekanizması güçlendirilmeli, ve insan hayatını kasten riske atanların lisansı elinden alınmalı bence.


  • icim urperiyor  (16.09.13 17:08:51) 
@sen git ben geliyorum,

abi ne alakası var ya bilmem kaç hastaya bakmakla. koltuk altında beze gören bir doktor, bu adamı nyie tahlile göndermez? tahlili doktor yapmıyor ki. yani şunu diyecek "tahlil yapıp bakalım"

bu ya. cümel bu anasını sikeyim çok mu zor bir şey ya?

@icim urperiyor,

aynen öyle. artık adam gibi yasa çıkarılsın. insan hayatıyla oynayan adamın yaksınlar lisansını. yeter be insan hayatı ulan. bu mesleği kaldıramayacaksanız yapmayın. başka meslek yapın.
  • kamera motor  (16.09.13 17:10:37 ~ 17:11:25) 
maalesef haklısın hayatımda tanıdım en orço insanlar hekimdi, bazısı uzmandı :(
fakat pırlanta gibi olanları da var onların hatrına küfretmiyorum yoksa gece gündüz küfrederim o kadar çok vaka yaşadım. Allah bizi iyilerle karşılaştırsın öyle bir durumdayız.

  • niye ama  (16.09.13 17:10:49) 
Hepsi böyle değil elbette ama çoğu böyle ne yazık ki. Babam 15-20 gün önce ensesinde çıkan kızarıklık ve zonklama için doktora gitti. Doğru dürüst muayene bile etmeden kıldönmesi teşhisi koymuş. Ama babam ağrılara dayanamadı verdiği ilaçlar da haliyle işe yaramadı ki; biz bile dedik bunun kıldönmesiyle alakası yok diye. En sonunda zona olduğu ortaya çıktı. Boşu boşuna günlerce ağrı-acı çekti. O doktor ilk günden doğru teşhis koysaydı çoktan ilaçları alıp erkenden tedavi edecektik.


  • buzbebek  (16.09.13 17:10:57) 
her meslekte bunlardan var. doktorluğa özel değil. siz doktor doğrudan insan hayatını etkilediği için biraz fazla dikkat etmişsiniz ama bir inşaat projesinde de " e abi c30 olacaktı beton testlerde bunlar 11 mega pascal'a zor dayanıyor kurabiye gibi apartman oldu" diyorsun adam " koy götüne lan sen mi oturacan" diyor. sonra deprem olunca vay efendim tokyo depreme hazır mı?

doktorlukla alakalı değil durum. her meslekte işini yapmayan çok insan var.
  • godsparticle  (16.09.13 17:12:44) 
ya arkadaş herkes doğru teşhis koyacak demiyoruz.

ama teşhisinde emin değilsen, başka doktora yönlendir. test iste, mr iste, röntgen iste. emin olmaya çalış ayıptır günahtır ya.

misal hastane ismi verdim, ege üniversitesi dedim. ama hakkını yemeyeceğim:
bir defa ben de zehirlenmiştim. ve o gece aşırı kusmamdan dolayı en son oldukça yoğun kan kusmuştum.

ege üniversitesine gittik. hemen, sanki ölüyormuşum gibi bir ilgi alaka vardı. bir sürü teste soktular, acı falan çektim ama helal olsun dedim. o kadar çok test yaptılar ki, o an yani herhangi bir uç durum yaşansaydı hemen farkederlerdi.

ama bu anlattığım doktorların yaptığı nedir?
bu doktorların yaptığı niçin suç değil? bir canı başından savmak ne demek ya ne demek abi ben bunu kabullenemiyorum.
  • kamera motor  (16.09.13 17:13:39) 
@godspace, hocam onunla ilgili de sözlükte baya uzunca bir yazı yazmıştım.

ya bu insanlar nasıl bu kadar şerefsiz olabiliyor ben anlamıyorum. gerçekten yeter artık ya yeter.

bir parti çıkıp sırf şu dolaylı katillere dair yapacağı yaptırımları sıralasa ömrüm hayatım boyunca o partiye oy atarım.
  • kamera motor  (16.09.13 17:14:53) 
Üstadım, sen mum ol ışıt. Sana benzeyenleri yanında tut. Değişme. diğerleri gibi olma. Biz seni ve senin gibileri seviyor, el üstünde tutuyoruz. Kahramanlık donla taytla olmuyor. Kahramansın. Sevgiler


  • Survivorman  (16.09.13 17:16:55) 
çok haklısın,maalesef bir baştan savma var.bütün doktorları kastetmiyorum.çok idealist,sevgi dolu doktorlar da var.yine de bu yaşanan bir durum.bir keresinde dışarıda bir adam yerde yatıyor.etrafına insanlar toplanmış,adam alkolü fazla kaçırmış düşmüş, yere düşerken de kafasını çarpmış.ambulans çağırdık,geldiler ama çok lakayıt davrandılar.hastaneye götürmek istemediler.alkol yüzünden olan bir durum birşey yapmaz hastane dediler.yere düşerken kafasını çarpmış,acile götürmeniz lazım dedim resmen alay ettiler.gerçekten herşey çok bozuk.


  • rock n roll  (16.09.13 17:18:32) 
tüm doktorları aynı kefeye koymamakla birlikte başımdan geçen bir olayı anlatıyorum. bizzat yaşadığım ciddi bir olay.

bogazımda şiş var vardı. doktora gittim.tomografi ıvır zıvır çekildim. sonra bu kitleyi alalım dediler. meğer o kitle lenf kanseriymiş. lenf kanserine neşter değmesi çok tehlikeliymiş. benim ameliyatta 3 kez solunumum durdu ve bir süre bir sürü tüpe bağlı olarak yoğun bakımda kaldım.

ama beni tedavi eden doktorum her şeyi ince eleyip sık dokuyan hiçbir şeyi atlamayan biriydi. diğer doktorlarla onu asla ve asla aynı kefeye koyamam.

bir örnek daha benim ameliyat olduğum hastanede dedeme aylarca mide fıtıgı var ameliyat edecez dediler dediler.ameliyat da etmediler.adama bir de en detaylı görüntüleme yöntemlerinden biri olaran pet-ct çektiler ve o pette tüm mideyi dolduran tümoru görmediler. o pet sonucunu gören başka bir doktor bu tümoru görmemek için kör olmak gerekiyordu dedi. lakin dedem için çok geçti ve adam 1-2 aya 30 kilo birden verdi.ardından da öldü tabii.

velhasıl kelam bu yaşadıklarım yüzünden şimdi doktora gitmekten korkuyorum. ha şimdi doktorlar diyeceklerdir ki bu halk kıymetimizi bilmiyor. ben doktorların kıymetini biliyorum. beni tedavi eden doktoruma da minnettarım. bu meslekle alakalı değil kişinin beceriksizliği ve vicdanıyla alakalı. bende ve dedemde görülmüş iki iğrenç örnek tabii ki herkesi kapsamıyor. lakin dediğiniz gibi yadsınamayacak ve göz ardı edilmeyecek kadar da çok.
  • ruh i tibbiye  (16.09.13 17:24:13) 
bir de bunun devlet hastanesi olayı var ki allaha emanet.

boynumda şişlik var diye doktora gidiyorsun. diyor ki ultrason, röntgen, MR ve inci iğne biyopsisi yaptırmalısın.
sırasıyla bu işi yapan odalara gidiyorsun hastanede. tam bir kaos. MR 2 ay sonrasına randevu veriyor, ultrason 15 gün. Röntgen oldu bitti ama sonuçlarını yarın al! Biyopside de sıra var!!!
Keşke baştan morg için sıra verseler. Kolay olur.

"Özel hastaneye gitsen hepsini bir günde çıkarıyorlar" derler ya, oralarda da yeterli ve nitelikli doktor ara ki bulasın.

safra kesesi taşı için özel hastaneye gittik, babam için. 3 ayrı hastanede de ameliyat anında kalbinde rahatsızlık olursa bakacak ilgilenecek uzmanımız yok, sen en iyisi devlet hastanesine git diyorlar! Hani özeldi, güzeldi?

Of kangren olmuş herşey, neyse mesaim bitiyor, huzurumu bozamıcam!
  • cliquot  (16.09.13 17:27:45) 
kelimesi kelimesine katılıyorum. ben de antalya'da bir hastaneye gittim. derdimi anlattım. bir test yapıldı. doktor "bir şeyin yok. geçmiş olsun" dedi. "peki meni tahlili ile kendini belli etmeyen, belli olması için kan veya idrar tahlili gereken bir hastalık yok mu? ben %100 eminim, vücudumda normal olmayan bir şeyler var" dediğimde "ya sen üniversite öğrencisi insansın, sana bir şeyin yok diyorum anlamıyorsun. o zaman cahil insana nasıl derdimi anlatayım? bir şeyin yok, geçmiş olsun" yanıtını aldım. azar yedim yani ayak üstü. kendisinin ismi alkan özdemir. hadi devlet hastanesi, geçiştirdi işte kendince dedim ve medical park'a gittim, özel hastane. derdimi anlattım, "arkadaşım, tıpta böyle bir hastalık yok" yanıtını aldım. o zaman anadım ki iyi doktor / kötü doktor var. sonra, umutsuz bir şekilde muğla devlet hastanesi'ne gittim de doktor sağ olsun anlattıklarımdan sonra hem prostat masajı hem de idrar tahlili ile teşhisi koydu. meğersem prostatit olmuşum.

sebebi ne olursa olsun, hastalığı geçiştirmenin kabul edilir bir tarafı yok. "e ama bize çok hasta veriyorlar" vesire.. ilgilenen ilgileniyor, biraz önceki örnekte olduğu gibi.
  • gogu delen adam  (16.09.13 17:30:41 ~ 17:36:19) 
her hastaya bakacak yeterli süre/imkan olursa hiç bir hastalık atlanmaz ama o başından savan doktorun hele üniversite hastanesinde muhakkak bekleyen bir sürü işi var veya 36 saatlik nöbetinin devamındadır veya ameliyattan çıkmıştır vs vs vs . okulda nice hümanistlerin o anki durumlarından ötürü hastalara kaba davrandıklarını gördüm kızamıyorsun doktora da bir dokunsan sabaha kadar anlatır . velhasıl doktora veya hastaya sövmeden önce sağlık sistemine sövmek gerek. sen hasta başı para verirsen her hastaya 3 4 dk ayırabilir doktor en fazla


  • batman degil betmen  (16.09.13 17:35:00) 
ben sağlık sistemine sövmeden önce doktora sövüyorum.

o karşındaki insan hasta. o insanın senden başka bir çaresi yok. bir insan beyin tümörünü farkedemez, bir insan yağ bezesi mi değil mi anlayamaz.

doktor çok büyük muhteşem şeyler yapmayacak orada.
ağzından 2 kelime çıkacak "test yapalım"

bu kadar. testi de doktorlar yapmıyor zaten. doktorun şu 2 kelimeyi söylemesinin ne 36 saatlik uykusuzlukla, ne zor çalışma şartlarıyla ilgisi var. bunun adı sadece yavşaklık, alçaklık ve şerefsizliktir.

hastanelerin kuralları belli.
doktor seni teste göndermezse sen kafana göre test yaptıramazsın.
sen doktorun elindesin. o gün 200 hasta geliyorsa, 200'üne de bakacak. bakamıyorsa "bişiyin yok sapasağlamsın" demeyecek, bakamadığını anlayınca teste gönderecek.

ayıp ya. yemin ederim ayıp böyle şeylerin savunulacak yanı yoktur.
insan hayatını tehlikeye atmanın bahanesi falan olamaz.
  • kamera motor  (16.09.13 17:42:33) 
tanımadığım birinin yaptığı bir şeyi savunmaya çalışmıyorum ancak şöyle de bir şey var. oraya gelen insanların hepsi hasta doktor için böyle dugusallıklar kalkıyor ortadan bu birincsi. ikinci olrak söylemek istediğim sgk nın ödeme planları vardır bir test istediğin zaman gerekçesini belirtmek zorundasın ve bu gerekçe ateşi var o zaman malign ateş olabilir diye bir gerekçe olamaz.
bir devlet dairesinde boş boş sıra beklerken memur oyun oynadığında bu memurların hepsi oruspu çocugu demek ne kadar saçmaysa bu doktorun farkında olup olmadan yaptıgı bu hata yüzünden oruspu çocugu doktorlar demek bir o kadar saçma. ( aynı şey değil biri insan hayatı diğeri ikametgah belgesi filan demeyiniz lütfen kast ettiğim o değil. )

  • batman degil betmen  (16.09.13 18:06:02) 
@batman degil betmen gayet de aynı şey değil. biri ikamet belgeni 1 gün geç verirse ölmezsin.
doktorun farkında olmadan yaptığı hataları, sistemin dayattığı şeyleri yeterince ayırt edebiliyorum zira hayatım tıp fakültelerinde geçti, biyologum kendim de tıp fakültesinde yıllarca çalıştım vs
fakat hakketen psikopat, manyak, orço çok fazla hekim var o kadar okumuş diğer mesleklerden çok daha fazla. Transeksüel beyin tümörlü hastasını odasına kitleyip sırayla ilişkiye giren bir bölüm dolusu doktor biliyorum ben, acile soba zehirlenmesinden getirilen hastayı kimliği yok başımıza kalır diye kabul etmek istemeyenini ve daha neleri, Ankaranın orta yerinde!
  • niye ama  (16.09.13 18:21:54) 
türkiye'deki eğitim sistemine bağlayacağım olayı. öküz gibi ezberleyip hayvan gibi soru çözen ve sırf anne baba baskısı, itibarı ve parası için doktor olan moron bir kesim var. bunların eline hasta verilmez

türk sağlık sistemine de bağlayalım: e adama günde 1500 hasta geliyor. bu da salladıkça sallıyor.

ama konu insan sağlığı olduğu için bu denli sorumsuz davranmak şerefsizliktir. doktor olduysan işini yap.
  • dieselsingle2  (16.09.13 18:33:14 ~ 18:35:29) 
bu olayları doktorun kişiliğine bağlayacağım ben. bir insanın kişiliğini zekası belirlemiyor. çok zeki olabilir, yüksek puanlar alabilir ama adam kişiliksizin tekidir ve bu okumakla değişmez. sonuçta katillerin çoğu zeki insanlardır ve onları tıp fakültesini koysanız çok rahat okurlar, mezun olurlar. gerçek bir olayı anlatayım. olay hacettepe tıpta geçiyor. yeni kazanan öğrenciler olarak amfide oturmuş ilk dersimizdeyiz. hoca sınıfa genel bir soru yönlendirdi, "Niye tıp seçtiniz?". Bir sürü cevap geldi, kutsal meslek, insan hayatını kurtarmak vs. ama öğrencilerden biri çıkıp dedi ki, tek amacım para kazanmak, hastaların sağlığıysa umrumda değil. bunun gibi bir sürü doktor adayı ve doktor olduğuna eminim.


  • anashil  (16.09.13 18:49:31) 
[]

Font indirmek? (web için)

Şimdi, ben open sans font indirmeliyim.

bir html tema aldım ve bunda font türkçe karakteri desteklemiyor. font'un adı open sans.

ben google fonts'ta "latin extended" diyerek, türkçe karakter sorununu çözerek indirdim.

ancak bu indirdiğim zipin içinde sadece .ttf uzantılı dosyalar var.
temadan anladığım kadarıyla bu fontların: .woff, .eot, .eot@

uzantılarına da sahip olması gerekiyor. bu fontu bu uzantılarda nereden indirebilirim?

 
  • icimdekibiri  (15.09.13 13:17:47) 
çok teşekkürler.

gene olmadı, problem nedir ki yau.

küçük ı harfi küçük 1 olarak gözüküyor fontta. allah allah
  • kamera motor  (15.09.13 13:37:00) 
bu fontlar ingilizce alfabesine göre yapılandırılmıştır.
ingilizcede küçük harf ı kullanılmaz. i harfini kullanabilirsiniz.

  • icimdekibiri  (15.09.13 13:49:41) 
google import bölümünden hallettim.

google kütüphanelerinde latin extended'da tüm dillere uyumlu oluyor fontlar ama bir türlü import edemiyordum woff uzantılı bulamadığım için.

@import bölümünde woff versionu varmış.
  • kamera motor  (15.09.13 13:54:02) 
[]

İnternetimin yavaşlık nedeni ne olabilir?

Şimdi; modem sayfasında download 8000 küsur gözüküyor. sıkıntı yok yani.
aynı zamanda snr marjında da sıkıntı yok, 28-32 arasında değişiyor ve 28mbite kadar kaldırabileceğimi de söylüyor.

ama iş torrente geldiğinde öyle değil. aslında sırf torrent de değil, genel olarak yavaşlık var ve genelde 200kb civarında download yapabiliyorum.

sanırım bu işin ttnetle değil, direkt benimle ilgisi var. benimle ilgili eleyebileceğimiz ilk şık: sorun bilgisayarımın wireless'i ile ilgili değil. çünkü aynı bilgisayar ile şuan başka bir internetten 800kb ile download yapabiliyorum.

başka nelerde olabilir sorun ve nasıl kontrol edebilirim?

 
adil kullanım kotasını geçmişsindir.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (14.09.13 18:37:31) 
adil kullanım kotasını geçmiş olsam, modemde gelen hız 3000 küsur kb şeklinde gözükmeliydi?

bi de şimdi baktım zaten 40gb henüz veri transferim
  • kamera motor  (14.09.13 18:40:31 ~ 18:41:44) 
torrent istemcinde sınırlanmış olabilir bağlantı yahut indirme eşleri. istemcinin ayarlarına bir bak.


  • kulkke  (14.09.13 18:42:53) 
@kulkke, torrent dedim ama örnek olarak söyledim internet geneli bu şekilde yavaş. torrentte hızı görebildiğimiz için torrent örneği verdim yani


  • kamera motor  (14.09.13 18:43:41) 
şurdan:

en.savefrom.net://youtube.com/watch?v=ia3RVt6_HKU&utm_source=youtube.com&utm_medium=short_domains&utm_campaign=www.ssyoutube.com

webm 720 indirip bir dener misin kaçla indiriyor?
  • patr  (14.09.13 19:04:15) 
evet gidince deneyeyim şimdi ev dışında bir yerdeyim.


  • kamera motor  (14.09.13 19:07:35) 
[]

Maaş şımarıklığı hk.

daha önce sözlükte de 1000 tane entry girdim bu konuyla ilgili, ama artık oradan laf yetiştirmek istemiyorum. sıkıldım.

eksisozluk.com

bu ne şimdi?
ne bu amk?

istanbul'da yaşıyorsak 10.000tl çok da büyük maaş sayılmazmış.
ne sanıyor bu kendini ya bakın ciddi soruyorum ne şimdi bu yapılan?

sözlükte maaşlı bi başlığa girmeyiverin.

3000tl ile açlık sınırında yaşanırmış,
2000tl ile ölürmüşsün,
5000tl almayan insan adam sayılmazmış.

nerde yaşıyor bunlar arkadaşlar allah aşkına söyleyin bana. böyle bir neverland var da biz mi bilmiyoruz? biz mi farklı ülkede yaşıyoruz anasını satayım?

yaptığın iş için belki 10000000tl bile azdır, ona bir şey demiyorum. hakettiğiniz maaş ile aldığınız maaşı kıyaslamıyorum ben burada.

ben 3000 lira 5000 lira maaşa "az abi az ya yetmiyor ya" tribine giren şımarıklara yazıyorum.

ha aslında biliyorum, bunların çoğu üniversite 1. sınıf ya da hazırlık. hepsi üniversite mezunu olunca iş bankası genel müdürü, nasa'da uzay mekiği mühendisi falan olacaklarını düşünüyorlar da. insan yine de sinir oluyor.

edit: eksisozluk.com bu da var. aslında bu başlıktaki 10 entry'den 9'u da var.

ben bilmeyenlere söyleyeyim: aylık 10.000tl maaş ile her haftasonunu yurtdışında geçirebilirsiniz. bunu da genelde ortasınıflar yapmaz, zengin sınıf yapar. anlatabiliyorumdur umarım.

 
aynısına bende tilt oldum ama naptım ilk önce tebessüm ettim sonra bastım eksiyi.


  • lord  (12.09.13 16:19:21) 
entry süpermiş hakkaten :)

yazdıklarına katılıyorum aynen
  • dafuq  (12.09.13 16:20:17) 
Bence bunu yazanlar haklı, sıkıntı bizi az parayla iyi yaşadığımızı sanmamızı sağlayan iş ve maaş sistemi ülkemizdeki. İstanbul gibi bir metropolde en fazla üst orta sınıf olursunuz gerçekten de aylık 10 bin lirayla.


  • whoosie  (12.09.13 16:21:42 ~ 16:21:55) 
@whoosie, ne demek orta sınıf oluruz ya? abi bana adam akıllı açıklayın. ortasınıfın bir üstü uçakla falan mı gezmeli?

her haftasonu yurtdışına çıkacka kadar para kazanan adam ortasınıf falan değildir.

ortasınıf senede 1 hafta 10 günlük yaz tatili yapan veya birikim yapabilen insandır.


edit: yani hepsini geçtim, 10.000tl maaş alan adamın hayvan gibi kredibilitesi vardır ve bu kredibilite ile sırf ev alıp kiraya vererek bile gelirini katlar yani. kimse kimseyi kandırmasın.
  • kamera motor  (12.09.13 16:23:17 ~ 16:25:33) 
biraz yaşam standartları, life style denen bok ve hayata bakış ile alakalı.

2.000 tl kira
250 tl aidat
ort 300 tl fatura
ayda 2 depo olmak üzere 500 tl yakıt
ortalama 3000 tl kredi kartı (mutfak, giyim,tatil vs)
sigortalar, vergiler vs için ortalama 1000 tl
haftada 1 gün dışarda yesen ayda 600 tl (2 kişi)
tasarruf (Bireysel emekliik) 500 TL
kredi geri ödemesi 2000 tl

aha oldu sana 10.000 tl. bu bana göre standart ya da orta sınıf ya da azıcık üst orta sınıf masraf kalemi. 2 kişilik çocuksuz bir aile için.

fakir diye adlandırabileceğimiz sınıf için bu rakamları 4 ya da 5 e bölebiliriz sanırım.

her ikisi de yaşamını sürdürür ve her ikisi de gelirinin yetmediğini düşünür.

anlayamasak da anlayışla karşılamak lazım.
  • mat couthon  (12.09.13 16:26:41) 
tamamdır işte ayda 3.000 lira mutfak, giyim, dışarda yeme vs. harcama yapan adamın ortagelir olma ihtimali yoktur.

zaten 10.000 maaş alan adam da kirada oturmaz, kendi evinde oturur mantıken.
  • kamera motor  (12.09.13 16:27:53) 
orta sınıfla ortadirek'i karıştırıyorsunuz. Bir insanın 10000 lira maaşı varsa düzgün bir evde oturur ve bir şeylerden kısmazsa her haftasonu yurtdışına falan da çıkamaz. Hele zaten çocuk falan varsa hiç olmaz. Haftada 3 gün maksimum dışarı çıkıp düzgün bir yere gitse ve bizim gibi "abi bira orada 7 lira şurada 8 lira" diye kovalamasa anca yeter. Buna neden kızıyorsunuz onu da anlamıyorum.


  • whoosie  (12.09.13 16:28:11) 
eyyorlamam bu kadar: eksisozluk.com


  • nereye bu gidis  (12.09.13 16:29:21) 
abi bir sey diycem, bana da soveceksin. fakat aylik 10000 tl gercekten oyle cok imkansiz yuksek bir gelir degil. iyi para, ona bir sey demiyorum ama yeni mezun haliyle 6-7 bin alan bir suru insan var sonucta. yalniz yasayan birinin ona gore masrafi cok olur. zaten cocuklu bir aileden bahsediyorsak hic fazla sayilmaz, cocuk varsa hicbir miktar cok degil sonucta. bir tek cocuksuz ve ikisi de o civarda para kazanan bir cift icin gercekten avantajli herhalde.


  • sendelemeden  (12.09.13 16:31:40) 
@sendelemeden,

4 kişilik aileye çk fazla sayılmaz?
ailen kaç para maaş alıyordu seni büyütürken mesela? zorlamadan büyütmek için 15.000 20.000 falan alıyorlardı umarum yoksa yokluk içinde büyümüşsünüdr.
  • kamera motor  (12.09.13 16:32:39) 
istanbulda kaç kişi 5000 TL maaş alıyor allah aşkına.

bekar biri 2500-3000 tl ile çok rahat geçinir. fakir falan da değildir.
  • köfte  (12.09.13 16:37:01) 
Çabuk bir örnekle gideyim İstanbul için;

- Ortalama üstü bir evde iki kişi kalsın; bunun kira + faturası 1000 liraya yaklaşır, ara sıra olan ev masraflarıyla 1000 diyelim.
- Bazen evde, bazen dışarıda, lükse çok nadir kaçarak yemek yiyen; normal düzey kıyafet/elektronik alışverişi yapan; haftanın 2 günü eğlence/alkole para harcayan bir insan bunların hepsine, ev alışverişine, ulaşıma kafadan toplam 1500 lira harcar. Ki harcıyor da.
- Yılda 1 büyük, 1-2 küçük tatil yapsan, bir spor salonuna kayıt olsan, ara sıra hediye aldığın bir eşin/sevgilin olsa aylık 500 lira eder.
- Araban varsa ayda 500 diyorum.

Bunlar iyi bir orta sınıf için olması gerekenler; 3500 ediyor.

Bunların üzerine ev/araba/öğrenim kredisi falan ödüyorsan, rahat yaşayıp biraz da para biriktirebilmek için 5000 lira maaşa ihtiyacın olması çok anormal değil.

Çocuğun varsa bu miktar ciddi anlamda artıyor.

"3000 ile açlık sınırında yaşanır" demiyorum, insan tutumlu olursa çok daha düşük miktarlarda da geçimini sağlar aç/açıkta kalmadan, iyi/kötü eğlenerek. 10 bin lira yüksek bir miktar, onu da beğenmeyen biraz abartıyor ama "güçlü bir orta sınıf" için 5000'in üzerinde bir maaşa ihtiyaç olduğu kesin.
  • long live rock n roll  (12.09.13 16:37:25) 
toplam 15 civari kazaniyorlar herhalde su an. ben kucukken daha azdi. (enflasyon adjusted hali ile de azdi yani) ve evet, cok rahat buyudugumu dusunmuyorum. ortalamaya gore biraz iyiydim sadece, o kadar. bir de uc kardesiz zaten. o sonuncuyu yapmayin dediydim de dinletemediydim.

neyse onemli olan benim ailem, senin ailen degil ki. aylik bin lirayla da yasaniyor diye iki bin kazanan adama zengin diyelim o zaman senin mantiginla.
  • sendelemeden  (12.09.13 16:38:18) 
ben demek farklı bir dünyada yaşıyormuşum.

benim etrafımda hiç kimsenin ailesi toplam 10.000 lira kazanmıyordu. ama ben hiçbirimizin de yokluk çektiğini görmedim.

kardeşimle beraber ortadirek olarak büyüdük, 10.000 liranın 3te birini kazandık en fazla ama o parayla tatilimizi de yaptık, her türlü giyim yiyim sıçım ihtiyacımızı da karşıladık bugüne kadar. hiç zorlanmadan büyüdük. demek annemler farklı insanlarmış, cebine 100 lira koyunca 300 lira olarak çıkartıyormuş onu.

demek benim ve etrafımda tanıdığım kişiler dışında herkes 10.000 lira maaşlarla büyümüşler. mesela bir akrabamız vardı, 15.000 lira civarı maaş alıyordu. 2 çocuğu var. en son 2. yazlığını alıyordu, 2 adet de villası vardı biri kirada biri kendi oturdukları.

vay anasını iyi ki girmişim ekşi sözlüğe. yoksa 10.000 liraya zar zor çocuk büyüteceğimi bilmezdim. iyi ki öğrenmişim.

nasıl elit bir fanusta yaşıyorsa bizim sözlükçülerimiz, 10.000 liraya ortalama maaş diyorlar. gerçekten müthiş.
  • kamera motor  (12.09.13 16:38:41) 
(bkz: #23899175)

bu bir şeyler ima eder mi kamera ?

(bkz: bırakınız yazsınlar bırakkınız konuşsunlar)

:D:D
  • kuul  (12.09.13 16:39:14) 
@long, güçlü bir orta sınıf için tabi ki 5000 üstü lazım. ama 3000 lira alan adam çok rahat yaşar. hiç öyle sözlükte bahsedildiği gibi eli başında, dertli dertli ay sonunu nasıl getiririm diye düşünmez.

ha bir zahmet takım elbiselerini 2000 3000 liralık modellerden seçmeyiverir ki bu da ortadirekliğini bozacak bir şey değildir. ama insanlar anlamıyor işte.

ama anlayacaklar. ellerine 2000 lirayı tutuşturduklarında, bununla bile rahat rahat yaşamayı öğrenecekler.
  • kamera motor  (12.09.13 16:41:08) 
klasik ekşici işte. bunları ciddiye mi alıyosun?


  • geberix  (12.09.13 16:41:37) 
Tamam, güçlü bir orta sınıf için 5000 üstünü kabul ettin. 2 de çocuk olsun, düzgün okullara gitsinler, kenara da 1-2 bin lira para atmak istersen 10 bin olmasa da 8-9 bine ihtiyaç oluyor.

Kendi anne-babandan, 15 bin lira ile 2. yazlığını alandan bahsetmişsin ama şartlar eşit değil. 15 sene öncesinin 15 bin lirası bugünün 30 bin lirası eder. Kaldı ki İstanbul dışı için bahsediyorsan, aynı şartlardaki hayat için İstanbul'da aldığın maaşın %70'iyle başka bir ilde idare edersin.

Yani bugünün 10 bini = 15 sene öncesinin 5000'i. İstanbul dışındaysa onun da %70'i 3500 eder. Baban 3500 maaş alıyorsaydı "güçlü orta sınıftı" diyebiliriz kabaca. Daha düşük aldıysa; sen rahattın belki ama onlar tutumluydu, dikkatliydi, çok rahat değildiler. Sen özel okulda okumadın vs vs.
  • long live rock n roll  (12.09.13 17:02:11) 
5.000 lira aylık kazancı 4 kişilik aile için söyledim. eşinin de çalıştığını hesaba katarsak.

15.000 maaşı son 5 senede almaya başladı.
  • kamera motor  (12.09.13 17:04:53 ~ 17:05:09) 
3000 lıra maaş alan fakirsin diyenin aq.

mevlam ona asgari ücretle çalışmayı nasip eylesin
  • Bysb  (12.09.13 17:19:43) 
mat couthon çok doğru yazmış, tamamen katılıyorum. sandığınız kadar büyük paralar değil bence. kızmamızın nedeni, sinirlenmemizin nedeni fakir olduğumuzu fark etmemiz. maalesef böyle yani. (istanbul)


  • roket adam  (12.09.13 17:32:01) 
tamam 10 bine laf et de 3.000'e dokunma. 3 bin tek gelirse yeterli değil bir aile için.


  • 1 saat bende 50 dolar  (12.09.13 17:38:39) 
3.000tl ile de 4 kişilik aile yaşar. ha onlar birikim yapamaz, borç da çevirmek durumunda kalabilirler özellikle okul dönemleri vs. ama çok karamsar bir tabloları da yoktur.

5.000 liraları olursa da rahat yaşarlar.
  • kamera motor  (12.09.13 17:47:34) 
tek kişinin aldığı 10bin tl ile orta sınıf hayatını rahatlıkla yaşarsın. orta sınıf hayatı alt sınıf hayatına göre elbette daha çok para gerektirir. 10bin tl alanın hayat kalitesini karşılamak için ona göre harcama yapması gerekir.

nedir yani? adam taksim'de 6 liralık bira kovalamaz gider 20 liraya da birasını içer. o paraya 10 kilo kıyma alırdık demez gider nusr-et'te yer. ya da senin benim para biriktirip aldığımız giyimi kuşamı alet edevatı aygıtı leblebi alır gibi alır düşünmeden. sen 150 liralık ayakkabı giyersin ( çevren de 300 * 50 lira arası giyer ), adam 1500 liralık ayakkabı giyer. baban senin cebine 50 lira koyar, o adam çocuğunun cebine 500 lira koyar. çocuğunu alt sınıfın gittiği okula göndermek istemez özel okula verir vs.. bu standartlar ona ve çevresine normal geldiği için / entryi yazan büyük ihtimalle 300-400 lirayla ay sonunu getirmeye çalışan biri olsa da, varsayalım öyle biri var / 10bin lira ile ancak adam gibi yaşanabildiğini düşünür.
  • repins  (12.09.13 17:58:48 ~ 18:01:53) 
[]

Oyun yapabiliyorum ama fikrim yok diyenler :)

ulan nasıl duyuru açıyoruz anasını satayım.

neyse. warcraft 3 haritası olarak pokemon defense final diye bir oyun var. geliştirmesi 2010 yılında tamamlanmış, ama hala göze batan eksikler var.

ben bu oyunun fanıyım, bu oyun için ölüp bitiyorum, bu oyun var ya bu oyun.

arkadaşlar, alın şu oyunu, geliştirin. ne bileyim web tabanlı yapın, ne bileyim java ile yapın bir şeyler yapın ama oyunu birebir alıp birkaç eksiğini düzeltip yayınlayın. ya bu bugüne kadar oynadığım en dengeli, en eğlenceli oyunlardan.

ama yavaş yavaş tüketmeye başladım ve sürekli gelişmesi lazım.
alın geliştirin lan şunu, destek de veririm ne gerekiyorsa :D

 
ya arkadaşlar hala çalışmalara başlamadınız mı :)
bakın söylüyorum tutar bu oyuuuuunnn

  • kamera motor  (14.09.13 09:28:24) 
[]

MongoDB id

mongodb'nin id'si bilindiği üzere harf ve rakam içeren uzunca bir şey.

ben mysql'deki gibi, sıralı uzayan bir id yapmak istesem işte 1-2-3-4-5 diye, bunu illa ki elle mi yapmam gerekiyor yoksa increment sağlayacak pratik bir yol var mı?


 
  • compumaster  (04.09.13 09:45:10) 
[]

Themeforest

tema alan var mı buradan?

20 dolara bir tema almayı düşünüyorum ama;

1. satın alımı yapar yapmaz indirebiliyor muyuz?
2. bu temayı sadece 1 kez mi kullanabiliyoruz (yani sadece bir sitemizde mi?)
3. 20 doları bir defa verdikten sonra temaya dair tüm güncelleştirmeleri vb. sonradan edinebiliyoruz öyle değil mi?

 
1. evet
2. hayır, tekrar kullanabilirsin.
3. evet sayfasına girip edinebiliyorsun.
  • coding4life  (03.09.13 12:18:40) 
[]

Limit sorusu (idi galiba bu ama emin de değilim)

şekildeki paralel kenarımız.

bir açısı 47,2 derece. (haliyle diğer açısı 132,8 derece oluyor)

paralel kenarın kenar uzunlukları sürekli değişeceği ve bu yüzden pek de konumuz olmayacağı için hiç değinmedim bile.

1. bu paralel kenarın içine en büyük alanlı dörtgeni geçirtmeye çalışıyoruz. dörtgen; kare veya dikdörtgen olacak ve yere paralel olacak. (ya bunların hep güzel matematiksel anlatımları vardı ama çok eski yıllarda kaldı, hafızamdan silindi :) )

hah, bu verilere sahip bir paralel kenarın içine en büyük dikdörtgeni geçirtmek için hangi formülü uyguluyoruz?

2. ya da tüm kenarları belli bir dikdörtgenin hangi boyutlardaki en küçük paralel kenar tarafından kapsanabileceğini bulmam lazım

bunu da yine formül halinde alabilirsem :(

yani şuan bu terimler bana o kadar yabancı geliyor ki. başka bir evrene ortak mesaj göndermeye çalışıyormuşum gibi hissediyorum.


ek: siyah dikdörtgen'in, alt kenarı kestiği nokta A açısının bulunduğu hayali üçgende 66,4 derece, diğer tarafta 23,6 derece. ben en iyisi şekli biraz daha detaylı çizeyim. her kenara ve açıya isim vereyim. böyle anlatması zor :)

 
matematikte 'yere paralel' diye bi' olay yok :)


  • signore  (30.08.13 22:39:21) 
hocam biliyorum onu yanlış söylediğimi ahahahahahaha ama doğrusunu da söyleyemedim bi türlü. dediğim gibi, heralde böyle şeylerle uğraşmamın üstünden 5 sene geçti. belki daha fazla :)

saçma sapan bir projede bunu öğrenmek zorunda olduğumu yoksa hep göz kararı hatalarla işi bok edeceğimi anladım :D
  • kamera motor  (30.08.13 22:41:39) 
koordinat düzleminde çizmiştir x eksenine paralel demiştir niye olmasın. ya da açı vermiştir dikdörtgenin yanından. bu arada formülü bilmiyorum amma velakin uğraşsak çıkar sanki.


  • niyebilmiyoruz  (30.08.13 22:43:38 ~ 22:44:24) 
fark edecekmi bilmiyorum ama çevrece mi alanca mı en büyük dörtgeni elde etmek istiyoruz? türevle yapılacak yamulmuyorsam


  • panthera onca  (30.08.13 22:44:22) 
2. şekli ekledim arkadaşlar, bunda tüm kenarlar ve açılar isimlendirilmiş.

şimdi lazım olabilecek bilgiler: E ile A kenarı birbirini 66,4 derece açıyla kesiyor. F ile A arasındaki açı da haliyle 23,6 derece. dolayısıyla C ile H arasındaki açı da 23,6 derece oluyor.
  • kamera motor  (30.08.13 22:49:27 ~ 22:50:57) 
ulan arkadaşlar nerde matematik dahilerimiz nerdesiniiiz :)))

eni boyu belli bir dikdörtgeni kapsayacak en küçük paralel kenar hangisidir.

aha sorunun en öz haline indim. (tek sıkıntı paralel kenar'ın açısının tam söylediğim gibi olmak zorunda olması :) )
  • kamera motor  (30.08.13 23:07:56) 
[]

Harita üstü html5 oyun (yapmak)

Şimdi, karmaşık bir işi basit anlatmaya çalışacağım ki bu da çok zor bir şey. 2. kez silip baştan yazıyorum.

kendimi denemek için harita üstünden oynanmalı bir oyun yapayım diyorum. bu oyun gerçekten büyük bir haritada olsun. (bir tile 60px eninde ve soldan sağa 100'den fazla tile var)

haritayı şu şekilde kaydedeceğim: baştan sona tüm tile'ları veritabanına kaydederek. (1,1 bölgesinde su var. 1,2'de toprak. 1,3te toprak. 1,4te toprak 1,5te toprak diye kayıtlayarak) böylelikle json'dan tüm harita noktalarını bastıracağım ve nerede ne varsa onu koyacak. (doğru mantık mı yapıyorum, bilmiyorum.)

ilk sıkıntı haliyle, on binlerce tile'ın bir anda bastırılmasının sıkıntısı.
bunu çözmek için de, ekrana bir seferde 30-40 tile'lık bölümü bastırırım. sorun ortadan kalkar. makul çözüm!

bu arada, klasik harita üstü strateji mantığı: gittiğin alanlar açılır, diğerleri karanlıkta kalır. daha önceden ziyaret ettiğin ancak o an bulunmadığın noktalar, son bıraktığın şekliyle görünür. (bunda da sıkıntı yok. yaparım)

yapamadığım daha doğrusu pratik ve hızlı bir şekilde çözemediğim sorun şu: diyelim ki oyuncumuz, oldukça geniş bir alana hakim. dolayısıyla, sağ altta bir harita tutmam lazım. bu arkadaş ne kadarlık alanda bulunduğunu görsün diye. ve bu arkadaş haritada istediği noktaya tıkladığında oraya gitsin.

sorun ne? bu sağ alttaki haritayı yapmak. haritada, açtığı yerler gözükecek (arkadaşın gittiği noktalar yine veritabanına tile tile kaydediliyor. -1,1 gitti 1,2 gitti 1,3 gitti şeklinde). diğer yerler karanlıkta kalacak.

e böyle bir harita yaparsam, benim ekrana tek seferde 10.000 lerce tile'ı bastırmam demektir bu. eğer haritayı tile tile değil de, tek seferde fotoğraf olarak bastırırsam bu sefer harita karartma olayı yalan olacak.

bu harita işini nasıl yapabilirim? hem binlerce tile'ı basmamam gerekiyor, hem de karartma uygulayabilmek için onlara ihtiyacım var.

ya çok karmaşık anlattım. biliyorum birkaç tane caps hazırlayıp onları da ekleyeyim.

 
hah, resim de ekledim.

şimdi, şu sağdaki biçimsiz şey harita oluyor. orada gri bir kare var, o o an baktığımız alanı gösteriyor ve o baktığımız alan da oyun ekranı olan soldaki bölüm oluyor. (sanırım buraya kadar problem yok) siyah bölümler de, henüz açmadığımız noktaları temsil ediyor.

işte, benim bu sağdaki haritayı açtığım alanlar ve açmadığım alanlar diye bölmem için, 100x100 tile'lık bir alan için düşünürsek, 10.000 adet tile'ı tek seferde bastırmam gerekiyor. bunun yükünü de söylememe bile gerek yok sanırım?

işte ben bu sağdaki haritayı, tile tile basmadan hızlı, pratik çabucak nasıl basabilirim?
  • kamera motor  (30.08.13 15:38:34) 
ya tutması falan değil. zaten kimseye de oynatmayacağım çünkü öyle oynanabilir bişi olmayacak :)

ben biraz takıntılıyım. yapabilir miyim onu merak ediyorum. yapabildiğimde bi köşeye fırlatıp atıcam zaten :)
  • kamera motor  (30.08.13 16:02:48) 
1 ... •5678910111213   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.