[]

Ryanair ve kens solüsyonu

Selam

Ryanair uçaklarına sırt çantamızda lens solüsyonu ile binebiliyor muyuz?

Mililitre hesabını biliyorum
Bavul kurallarını biliyorum

Deneyip geçmiş olan var mı onu soruyorum pls ezbere cevap yazmayınız

Tşkürler

 
cantamdaki 50ml lik solusyonla girdim. Mililitre & bavul hesaplarini biliyorsaniz bunu da bilmeniz gerekirdi.


  • ruhi mucerret  (17.05.15 18:43:26) 
Binilmiyor. Seyahat boylarından alıp onunla binebiliyorsunuz. Lens solüsyonu diye ayrıcalık yapmıyorlar.


  • aychovsky  (17.05.15 18:47:26) 
Ruhi muceret laf soktuğun için teşekkürler. Şurda sorduğum soruya istediğim gibi cevap almak için her seferinde çok uğraşıyorum ama henüz olmuyor. Ama sonunda bi gün süleyman demirele dönüşüp bunu da başarıcam. Ryanairi defalarca kullandığımı ve küçük solüsyon kabıyla bindiğimi de ekleseydim keşke, üşenmeyeceksin işte, üşenirsen zevzekler üşüşüyor :(


  • mistreated  (17.05.15 18:54:54) 
uçağa giriş kontrolünü ryanair yapmıyor ki, başka bir firma olsa da aynı kurallar geçerli olacak. kural der ki lens solüsyonunun kabı 100 ml'yi aşıyorsa binemezsin. lens solüsyonu diye ayrıcalık yapmazlar.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (17.05.15 19:35:55) 
100 ml kadar hakkın var o da şefaf kapalı bir poşet içine koyulması şartıyla ama koymasanda oluyor


  • nuvomed  (17.05.15 19:36:23) 
[]

neden

neden bazı insanlar konuşmak, spor, konser, gece gezmesi vb aktiviteler gibi konularda çılgın bir istekle ve enerjiyle dolu? bazen kendimi diğer insanlarla karşılaştırınca içi geçmiş gibi hissediyorum. işin kötüsü acaba bende mi bir sorun var diye böyle olmaya da çalıştım, olamadım. olmuyo yani ters mıknatislanma var. ben de böyle olmuşum, olagelmişim. böyle insanlarla fazlaca bi arada olunca da rahatsız oluyorum gürültüden hareketten zaten. işin kötüsü doğam gereği kendim gibi insanlara denk gelmekte de zorlanıyorum. ekşi duyuru sakin, kendi halinde, bağırış çağırıştan hoşlanmayan halim selim insanlar zirvesi mi yapsak ne etsek? böyle insanlar birbirini nasıl buluyor?




 
sürekli öyle olan insanlara ben de harbiden imreniyorum. mesela geçen yaz, zeytinli rock'a gidip çadır kurmuştuk. 4 günü tamamladık bende sanki 3 ay pamuk tarlasında çalışmışım gibi yorgunluk vardı.

arkadaşım ise 3 ay aralık yapılsa o organizasyon kalırdı.

ilginçler. ne bileyim.

ya da biz ölmüşüz, gömenimiz yok.
  • dead and broken  (15.05.15 23:09:01) 
[BENCE] bulmuyoruz. bulursak biz biz olmaktan cikariz.

bu su bilmece: "adini seslendiginde giden sey nedir? sessizlik" gibi.
  • wiillii  (15.05.15 23:09:32 ~ 23:10:00) 
her şeyin aşırısı zarar derler ya.

aşırı parti boi olmanıza gerek yok, ama biraz sosyalleşmekten insan içine çıkmaktan zarar gelmez. hem ilişkilerinizde yardımcı olur, hem işinizde.

bunun dışında sessizliği, sakinliği sevmenin hiçbir zararı ve sorunu yok. burda dahi birçok kitap kulübü vs vardı onları deneyebilrsiniz.

"comfort zone"'unuzda biraz fazla duruyorsunuz gibi geldi. bir iki adım atın, pek konforlu değil ama iyi hissedeceksiniz.
  • fiorentina  (15.05.15 23:10:57 ~ 23:12:21) 
Hayattan tat almak lazim, Dunya'ya oyle ya da boyle geldiysek, biraz eglenmek, iyi vakit gecirmek lazim. Partiden partiye kosmak zorunda degiliz elbette de, renkli olmali hayat.


  • stavro  (15.05.15 23:14:50) 
[]

couchsurfing

selam arkadaşlar

ay sonu 9 günlüğüne güney ispanyaya gidiyorum. toplamda 5 şehir dolaşacağım. her birinde hostelde kalsam bir sürü para gidiyor. couch takılsam dedim, yıllar önceden 2 tane de referansım var ama her şehir için 10-15 kişiden 50-60 kişiye demand gönderecek kadar yalama ve otomatik bir adam değilim. Çok yorum alan erkeklere baktım yorumları hep kızlar yazmış. Çok yorum alan kızı geçtim, kız profilini ara ki bulasın, bulunanların reply rate'leri çok düşük ki öyle çok çekici biri değilim, tipime bakıp belki sevişiriz diye eve alacak kız çıkması çok küçük ihtimal :) Bu yorumu yapmamın sebebi yukarıda anlattığım durum zaten. Sanırım hostel ayarlamak en mantıklısı olacak. Sizin ucuz konaklama adına tavsiye edebileceğiniz bir şey var mı? gecelik verebileceğim en fazla 15-20 euro civarı. bu couchsurfing neden böyle?


 
iskocyada etap otelde kalmistik cok uygundu. baktim ispanyada da var.


  • cosmicgadin  (15.05.15 18:55:22) 
airbnb belki karlı olabilir tam bilemiyorum hiç denemedim ben.

Birde ihtiyaç sahibi olan, ihtiyacını gidermek için arama yapmalıdır, ben ev sahibi olarak kimseye gel demiyorum misalen, gelmek isteyen olursa ok. diyorum sadece. dolayısı ile talep göndermelisin yoksa bulamazsın.
  • selam  (15.05.15 19:01:15) 
[]

Mavi ekran sebebi neydi ki

m.imgur.com

Bilgisayarım ara ara bu hatayı verip kilitleniyor. Neden böyle yapıyor? :(


 
vaio mu o ? benimki de veriyodu harddiski degistirdim.


  • brkylmz  (14.05.15 20:07:45) 
Win32k.sys dosyasını (farklı versiyon olacak mesela 2.30.010 gibi dosya bilgisinde yazar) hangi işletim sistemi kullanıyorsanız ,aynı isletim sistemini kullanan bir arkadasinizdan isteyin ve bu sys dosyasının klasörüne girip değiştirmeyi deneyin. dll dosyalarinda bazen işe yariyor ama sys için ne olur emin değilim. Dosya değişmiyor ise güvenli kipte açin sistemi tekrar deneyin.her ihtimale karşı eski sys dosyasınin bir yedeğini alin. Telefondayim ancak bu kadar yazabildim.


  • 1adam  (14.05.15 20:07:59) 
[]

iCloud sorusu

selam

ayfonumda çektiğim fotoğraflar otomatik olarak cloud'a yükleniyor. buraya kadar güzel ama ben telefondan fotoları silince cloud'dan da siliniyor. ben cloud'dakiler kalsın istiyorum. bunu nasıl ayarlıyoruz acaba?


 
Aynı şey google fotoğraflarda da var. Bir şeyleri yanlış yapıyor olmalıyız.


  • biz siz onlar bensiz daha mutlular  (25.04.15 01:56:29) 
[]

Yoksul filminde kerem yılmazerin canlandırdığı karakter

Selam

Hatırlayan vardır film kemal sunalın çaycı olduğu bir handa, özal dönemi ekonomisine yavaştan alışılan yıllarda geçiyordu. Yılmazer burada burosunda oturup devamlı telefonda yurtdışıyla konuşarak karşı tarafa finansal günlük bilgiler vermekten başka iş yapmayan iyi giyimli robert kolej mezunu görünümlü bir adamı canlandırıyordu. Bu iş nedir? Hala bu işi yapanlar var mı?


 
Brokerlık sanırım. Yatırım tüyosu veriyordu telefonda.


  • orhan tv  (23.04.15 01:17:54) 
[]

iphone 6 şarjı az mı gidiyor? (benim cihazda sorun mu var?)

telefonu 1 ay önce falan aldım. bataryayı dibine kadar kullanmamaya dikkat ediyorum ama arada yüzde 1-10 arasına indiği oluyor. 5-10 kere olmuştur. bazen leptobun üzerine falan koyduğum oluyor, ısınmaması lazımmış arada unutuveriyorum alıyorum sonra. bundan başka zaten cihaz yeni. ekran ışığı da en fazla ortada zaten hep iç mekanda kullanıyorum. 3g kapalı ama garip bi şekilde wireless sanki 3g'den daha fazla götürüyor.

neyse bugün 3,5 saat önce şarjdan almışım, 2,5 saat kullanmışım istatistiğe göre. en çok harcayan da safari, %80 civarı. şarj 2,5 saatte yüzde 60'a inmiş. normal mi bu? bu telefonun şarjı biraz daha uzun gidiyor geyiği yok muydu?


 
pluslarınki çok iyiymiş diyorlar.

ben çok kullanıyorum telefonu şu aralar o nedenle günde iki kez şarj ediyorum. ama normal kullandığım günlerde 1,5 gün gidiyor şarjı.

birde wireless 3g'den daha çok şarj yiyor, evet.
  • 111111  (22.04.15 20:47:43) 
ben de üç dört ay önce aldım gerçekten beklediğimden fazla gidiyor.


  • perlingalidd  (22.04.15 21:01:15) 
aslında 6'lar da bayağı iyi gidiyor bence. daha önce 4s'im vardı, ona göre neredeyse iki kat daha uzun sürüyor diyebilirim. ben de ilk aldığımda, bir iki yeni uygulama yükledikten sonra şarj problemi hissetmiştim. arka planda çalışan uygulamaları kapatınca düzeldi gibi. sonra farkettim ki bir uygulama, arka plandakileri kapa dememe rağmen çalışıyormuş. onu da kapatınca şimdiki haline geldi. yani tavsiyem ayarlardan bir kontrol et.
ayrıca senin söylediğin 2.5 saat çalışma durumundaki şarj kullanımı bana makul geldi.

  • puc  (22.04.15 22:46:42) 
[]

anketlerde gelir durumu ilginçliği

selam

burada bazen anketler görüyorum, evinize ayda giren para diye bir sürü seçenek oluyor ama 4000-5000'den fazla olunca >4000, >5000 falan yazıp geçiyorlar. eve 5000 girince zengin mi olunuyor? niye ötesi sorulmuyor? halbuki çocuklu bir aile için düşük, istanbul'da yaşayanlar içinse çok düşük bir miktar bu.


 
Bazen aylık gelir denk geliyor, bazen hane halkı gelirini soruyorlar. Hane için 5000 dediğine istatistiksel olarak bayağı çok sayıda bir insandan zengin oluyorsun, orta sınıf gibi bir şey oluyorsun. İstanbul için olabilecek bir para da, Anadolu için zengin denilebilecek yakın bir para bu.


  • aychovsky  (18.04.15 04:23:21) 
oranlardan dolayı olabilir 5 binden fazla alan 100 kişi çıkabilir ama 4-5 arasına bin kişi yığılır 3-4 arasına beş bin kişi vs.
bir de cevaplayan insnlar 2 bin mi 3 bin mi aldığını net belirtme ihtiyacı duyabilir -maaş içeren duyurulara bakın 2bin altında alan küsüratını bile söylüyor yolu yemeği bile belirtiyor -ki normal, o mertebede bunlar önem kazanıyor.
ama 5bin üstü alan/kazanan adam 6800 mü alıyor 8700 mü alıyor o kadar da belirtmeye çalışmaz, bunlar daha az öneemli hale geliyor miktar arttıkça. bi de göze sokar gibi belirtmek istemeyebilir.
  • niye ama  (18.04.15 10:40:16) 
[]

endülüs

selam

30 mayıs - 7 haziran arası endülüs turu yapmayı düşünüyorum. malagaya gidiş dönüş biletlerimi aldım. hangi şehre ne kadar vakit harcamalıyım bilemiyorum. 2 gün kalmanın hakkını verecek şehirler hangileridir? hangileri pas geçilebilir?

eldeki şehirler: malaga, cordoba, granada, sevilla, cadiz (buraya kesin gidicem, arkadaş var)

 
sevilla ve granada derim. cordoba daha silik bi şehir.

mimari mi, müze mi, gece hayatı mı aradığınız? ona göre önerilerimi açabilirim.
  • ikease  (18.04.15 00:18:44 ~ 00:49:13) 
mimari tarih müze


  • mistreated  (18.04.15 00:25:03) 
toledoyu atlamayalım lütfen.


  • nightwalkerg  (18.04.15 00:36:45) 
toledoyu atladık, toledo uzak


  • mistreated  (18.04.15 00:40:40) 
müze ise sevilla'dan trenle madrid 3 buçuk saat, 50 euroydu sanırım tek gidiş, 4-5 ay önce. çok iyi müzeler var madrid'de.

granada'da endülüs emevilerinden kalma bi saray var, elhambra. görmeye değer ama yarım gün falan alır. şehir de küçük. yürüyerek diğer kısımlardan görülecek yerler diğer yarım günde biter. gidip görülesi bir müze hatırlamıyorum.

cordoba'da mezquita-cathedral hoş, şehrin hoş bi ambiyansı var, dar sokaklar falan. 1 gün bile fazla ama her yeri karış karış gezmek için.

ben sevilla'ya bayılmıştım. esas ispanyollar orada yaşıyor bence. meydanlarda akşamları flamenko çalıp dans edenler mi dersin, her yerin birahane, mezeevi vs dolu olması mı dersin? o kadar güzel tapalar yedim ki orada. gotik bi katedral var, hoş gerçekten. burada da bi saray var. granada'dakinden daha iyi değil asla, ama illa istersen gidebilirsin. şehir büyük. plaza espana vs meydanları da bi görmek lazım. ama en çok insanların arasına karışmak lazım. bi yerde oturup onları izlemek lazım. 11'de dükkanı açmalar, 2'de kapatıp 5'e kadar siestalar falan. sevilla <3 <3

el pimenton diye bi tapateria var. katedrale yakın. tapa yemek için orayı tavsiye ediyorum bu arada.

cadiz'i hiç bilmiyorum.
  • ikease  (18.04.15 00:48:48) 
jaen'e sakın gitme kardeş. jaen'de 10 gün geçirmiş biri olara bunu bilir bunu söylerim.


  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (18.04.15 00:53:41) 
cadiz ve malaga iki harika sehir diger 3 une gitmedigim icin su kadar zaman ayir diyemem ama cadizi gezmek fazla uzun surmez dar sokakli bir kasaba gibi. malaga, ah malaga cok cok isindigim cok sevdigim bir sehir.


  • dougsampson  (18.04.15 03:54:03) 
Gün konusunda tavsiye veremem, ben bir şehirde en küçük şehirde en az 3-4 gün kalmak isterim ama yerler konusunda fikir verebilirim. Cadiz mutlaka görülmesi gereken yerlerden, küçük bir şehir, arkadaş da oradaymış, 1 günde tamamlarsınız.

@ikease Sevilla'yı çok övmüş, 2 gün kalınası yerlerden biri ama güzelliğinin nedeni turist atraksiyonu olması. Bizdeki Sultanahmet'in karşılığı gibi. Nasıl ki biz gün içinde derviş gösterisi ile uğraşmıyoruz ama Sultanahmet tarafında böyle şeyler var, Sevilla da İspanya için böyle, gördüklerin gerçek İspanya olmayacaktır ama turist için yeterince eğlenceli olacaktır. O yüzden 2 gün için ben de tavsiye ederim.

Cordoba'yı atlasan da olur, atlamasan da.

Malaga'nın sahilleri süper, ben olsam bir günü Güneş Sahilleri'ne ayırırım. Gün batışı, gece sahilde eğlenceler, tam yazlık ve süper oluyor.

Ama şehir olarak Granada - Malaga arasında kalınabilir. Ama madem Malaga'dan gidip gelinecek, o zaman o ara Malaga görülür zaten.

Jaen hem Endülüs'ün kuzeyi hem de zeytin bahçeleri ve sıcaktan başka bir şey yok. Bana taşın deseler, koşa koşa giderim ama turist olarak kazanılabilecek bir şey yok.
  • aychovsky  (18.04.15 05:39:49) 
Selam. Hepinize tesekkurler oncelikle. 30unda paristen ciktim simde parise evime geri dondum. Muhtesek bir tatildi her sey sahaneydi. Malagaya indim bi gece kaldim granadaya gectim. Ilk gun albaicin ikinci gun elhamra bo gun kordobaya gectim, tapaslar falanlar sehir gezintisi, ertesi gun mezquita, bir iki muze yine tapas caña. Sonra sevillaya gectim armadasim jorge avrupa ortansinifinin temsilcisi olarak beni sehrin disinda metronun dibindeki evinde iki gun misafir etti. Alcazarda hem saray hem bahce olaganustu. Eslava ve colonialeste tapa yedim. Jorge bana jamon tabagi aldi her jamondan tatmis oldum. Ama sevilla gunduz olu bir sehir sokakta anca turist var. katedrale giremedim giralda ile idare ettim. Tabi bi de cadiz. Oy oy oy. La caleta plajini gormeden dunyadan ayrilmayin. Biraz daha umursamaz bir adam olsam bir daha geriye donmez ne yapar eder cadizde kalirdim. Eksiye uzun bi gezi yazisi yazmayi dusunuyorum buradan da paylasirim. Her arabada ayri muhabbet dondurup ucuz ve hizli seyHat etmemi saglayan Blablacar'a, internetsiz sirf gps ile yolumu bulduran google maps'e ve iphone gibi harika bir clhazi urettigi icin apple'a tesekkurler.


  • mistreated  (07.06.15 02:03:22) 
[]

burada ne diyor? (ingilicçe)

selam

www.youtube.com

ya 6 yıldır bu videoyu izlerim hala şu ilk 20 saniyede söylenenleri tam anlayamıyorum - anladığımı çıkardım boşlukları hataları giderebilirseniz sevinirim.

now this song which ritchie wrote about two years ago which is just put down on t... o.. the(?) new album. this is a blues song, so you know it a damn too little bit, it's a song about being misused and messed around... somebody always feels(?) that. so ... ritchie this song's called mistreated.

 
anladığım yazdım eheh.

now this song which ritchie wrote about two years ago which is just put down on "tape of the" new album. this is a blues song, so "we're all gonna get down" too a little bit, it's a song about being misused and messed around... somebody always "does" that. so "vicious" ritchie this song's called mistreated.
  • tepedeki psychedelic adam  (16.04.15 23:46:25) 
puts down on the tape of new album anladım ilk yeri.

ikinci yerde de feels değil de does diyor.
  • truncus brachiocephalicus  (16.04.15 23:48:34) 
Now this song which ritchie wrote about two years ago which is just put down on tape on the new album. This is a blues song, so we gonna get down to it in a little bit, it's a song about being misused and messed around... somebody always does that. So for ritchie, this song's called mistreated.


  • latios  (16.04.15 23:51:04 ~ 23:53:36) 
hahaha vicious ritchie hahahha merci çok. hayata dair derin bir aydınlanma yaşadım bazı taşlarım yerine oturuverdi.


  • mistreated  (16.04.15 23:51:58) 
adam ritchie blackmore sonuçta. bence uygundur :)


  • tepedeki psychedelic adam  (16.04.15 23:59:09) 
[]

Harem - Yasak Elma

www.youtube.com

türkiyede ya da dünyada bu türden, buna benzer müzik yapan başka bir grup biliyor musunuz? bildiklerinizi tavsiye edebilir misiniz? kendimi buldum resmen şarkıda.


 
nette yazana göre müzik nezih ünen e ait. buradan yola çıkabilirsin .


  • 1adam  (16.04.15 23:51:05) 
[]

narsisisisistit

abi derdimi seveyim tamam da şunu niye narsisist diye yazıyorsunuz? narsist bunun türkçesi. NARSİST. bu kelimeyi ingilizceden değil fransızcadan aldık. orda burda ingilizcesini görüp kafanız mı karışıyo? orijinalini bilmiyo musunuz? o sisissisileri telaffuz etmek zor değil mi?




 
meali;

"mitolojiyle ilgiliyim ve bu tabirin narcissus'tan geldiğini biliyorum."

hava atma amaçlı sanırım.
  • devilred  (01.04.15 22:21:46) 
fransızcası "narcissiste" ama ingilizce ne alaka?


  • diabolus79  (01.04.15 22:22:56) 
Hahahah sanırım bu soru bana:) az önce bir duyuruda narsisistlik dedim. Lik ekini takmamın sebebi soruda seksilik-şunluk-bunluk diye sormuş olmasıydı.

Narsisist dememin sebebi de türkçesini gerçekten bilmiyor olmamdı. Türklerin nasıl kullandığına daha önce hiç dikkat etmedim. Şimdi düşündüm de, keşke kendimce türkçeleştirmeye çalışmasaymışım da direkt narcissist deseymişim. Haklısın.
  • equine  (01.04.15 22:25:55 ~ 22:27:32) 
ben de biraz gereksiz bilmişlik yapmışım ha. ben fransızcası narciste zannediyordum ki değilmiş. kelimenin türkçesi narsist fransızcadan alınmış ama orijinal haliyle alınmamış sanırım. islerden biri atılmış. telaffuzu gıcık ama, tuhaf gelmiyor mu size de?

ingilizcesi de narcissism ya ondan.
  • mistreated  (01.04.15 22:29:50 ~ 22:30:31) 
Benim derdim de; buna karsilik neden kimsenin yanlislikla "fizisist" falan demedigi.


  • delifaruk  (02.04.15 00:10:17) 
psikolojide narsisist kişilik bozukluğu var, doğrusu budur


  • mesgul ve huzursuz  (02.04.15 21:01:23) 
devilred + 1
Ama doğrusu narsisist. Narsisus denilen adama -izm ve -ist ekini ekleyince narsisizm ya da narsisist oluyor. Türkçeye böyle geçmişse çok yamuk yumuk geçmiş.

  • aychovsky  (02.04.15 21:11:02) 
[]

iphone ile çekilen videonun kalitesi

selam

telefonu yeni aldığım için arada böyle saçma sapan sorular soruyorum bağışlayın.

çektiğimiz videoları bilgisayara sanırım doğrudan aktaramıyoruz. aktarabiliyor muyuz, fotoğrafları al falan diyerekten? zaten asıl soru başka.

ben bunları icloud'a yedekle dedim. sonra bilgisayardan icloud'a girdim videoyu izledim dandik bi şey çıktı :( şimdi indiriyorum, indirdiğim video da yine çamur gibi mi olacak?

bi de iphone'daki fotoları sildim, kurtarma klasörüne gittiler. sanıyorum ki icloud'dakiler duruyor. ama oradakileri de silip kurtarma klasörüne atmış. ya bunu nası ayarlıcaz telefondan silince icloud'dakilere dokunmasa yani?

 
telefonu pc'ye bağlayınca direkt algılıyo ki flashdisk gibi. ordan çek işte. foto ve videolar gözüküyo.


  • spirit crusher  (28.03.15 20:17:10) 
[]

dolaptaki açık ton balığı

aynı sorunun 1 günlüğünü sormuştum şimdi 2 günlüğünü soruyorum

2 gün önce açılmış ve yarısı yenmiş ton balığı biraz çiçek yağı dökülmüş halde dolapta bekliyor. gömelim mi? ihtiyatla mı gömelim? gömmeyelim mi?


 
ben 3 gune kadar yiyorum valla, simdiye kadar bir sey olmadi. buzdolabinizda yemekler uzun sure saklanabiliyorsa rahatca yiyebilirsiniz bence.


  • fraise  (26.03.15 21:03:19) 
Afiyetle indirin mideye. Bir şey olmaz.


  • empty man  (26.03.15 21:03:23) 
3 günü de geçmesin ama. Ben daha dün yedim 2 günlük ton balığını, bişey olmadı.


  • harzem  (26.03.15 21:07:09) 
Ses çıkartıyor mu ?


  • EXXE01  (26.03.15 21:12:04) 
Bisi olmaz 2 gunluk tüketiyorum hep ben.


  • rayde  (26.03.15 22:02:02) 
gömdüm.


  • mistreated  (26.03.15 22:11:02) 
[]

'ontolojik'

Erdoğan’ın dili ne gerekli ne de yeterli koşul. Ortada AKP iktidarından ve onun ima etiği gelecekten rahatsız olan, bu rahatsızlığı ontolojik bir kaygıyla birleştiren ve tepkisini öfke ve aşağılamayla dışa boşaltmak isteyen geniş bir kitle var.

arkadaşlar ingilizce karşılığına bakıyorum bir manaya getiremiyorum. ontolojik bu cümlede ne manada kullanılmış? öze değgin, varoluşsal falan mı, birkaç kelime ile bile ifade edilse daha duru türkçesi var mı?


 
"ontolojik bir kaygıyla" kismini "varolus kaygisiyla" degistirin. erdoganin yarattigi gelecekte var olamayacagindan endise duymak


  • fallopian  (26.03.15 18:55:12) 
erdoğan'ın hayatımızı karartırken kullandığı "bu millet bana yetkiyi verdi" vurgusunu düşün. o yetkiyi vermeyen kısım yok sayılıyor. yok sayılmamak için verilen mücadeleleri ontolojik olarak tanımlamış.


  • sinek kral  (26.03.15 19:44:50) 
[]

kadınların giysiye, saça, kozmetiğe harcadığı para ve ötesi

yani kadınların benim haberim olmayan öyle dertleri var ki içimden derdini seveyim falan diyorum. aşağıda biri hindistancevizli maskeden bahsetmiş. maske ne, neden h.cevizli, başka türü de mi var? buna para veriliyo galiba bi de. sonra saçını boyat, yüzüne boya falan sür, kaşını aldır, kılını yoldur, 20 ayakkabı, 30 elbise, 15 pantolon, 20 tişört, 5 pardesü falan al kendine. yani ben kendime bu kadar masraf yapsaydım öküz gibi yaşayıp giden erkekleri hayatta beğenmez kadınlarla gönül ilişkisi yaşardım. yazık değil mi aç kalıyorsunuz, akbilsiz kalıyorsunuz, nereden buluyorsunuz bunlara verecek parayı? devlet kız evlat sahiplerine çaktırmadan ayda 500 lira yardım mı yapıyor, nedir? ey kızlar derdiniz ne sizin kuzum? nedir bu yahu, ananızdan nasıl doğduysanız öyle kalsanız bu kime batıyor?

ek: ben sade kızları beğendiğimden bunları söylüyor da olabilirim, anam yanında büyüdüğüm insanlar falan da makyaj yapmazdı ama bu durum insanın doğasına ters bir yola girmiş bence. onu bunu geçtim zaten özünde neysen osun, herifi kafalasan sonunda seni yıkayıp neye benzediğini görmeyecek mi yani.


 
kadinlardan tiksimemeniz icin kendi rituellerimi anlatmicam burada. ama demek istedigim herkes oyle degil be haci


  • shotgunwoman  (22.03.15 23:06:00) 
bu dediklerini yapmayınca da bakımsız oluyoruz, sizden yakışıklı falan oluyoruz. yaranılmıyo he.


  • letheavendangered  (22.03.15 23:08:19) 
En dusuk gelirlisinde bile var bu, ben de merak ediyorum kaynagini:)
İyi gelirlisinde de merak ediyorum. O paralarla neler yapilmaz?
Ben erkek oldugum icin anlamiyorum tabi bunca seyi, sacin duzgun olsun tamam iste:)
  • delifaruk  (22.03.15 23:08:41 ~ 23:10:50) 
yıl olmuş 2015, ananızdan doğduğunuz gibi kalın diyen var hala. o devirler geçti, kadınlar artık kendileriyle ilgilenmeyi seviyorlar, çeşit çeşit eşyayı-kıyafeti seviyorlar, renklenmeyi seviyorlar.

bunları yapmayan bir kadına bakmışlığın var mı peki? bunu sorayım bir de, önemli bir soru bu.
  • devilred  (22.03.15 23:09:11) 
evet var. sana cevap verdiğim için kendimden utandım devilred :(


  • mistreated  (22.03.15 23:11:00) 
erkeklerin iddia'ya yatırdığı para yanında devede kulak kalıyor.

edit: benim de bakmışlığım var.

mamafih 20 ayakkabı ne amk? mülteci kampına hayır mı yapıyor.
  • rakicandir  (22.03.15 23:11:12 ~ 23:13:21) 
Devilred, benim bakmisligim var.


  • delifaruk  (22.03.15 23:11:42) 
insanın tüysüz+kuyruksuz maymuna evrilmesinde seçimi yapan dişi mi erkek mi bilinmiyor, ama daha tüysüz olmaya meyletmemizi sağlayan bir cinsel seçilim baskısı gördüğümüz aşikar.
batı kültürünün açık renk gacıları model olarak sunması da zorluyor kadın dimağnı.
bi de bu cins sürekli hormon salınımı yaşadığından daha kırılgan oluyor zaman zaman, aksi gibi tam da bu zamanlarda yüzü çökünce yanağı şişince ya da selüliti belirginleşince hafakanlar basıyor bunları iyicene.

kadınları sev ama anlamaya çalışma.
  • kargn  (22.03.15 23:12:20) 
eminim, bıyıkları olan kadınlara aşık olmuşsunuzdur hepiniz ^^


  • devilred  (22.03.15 23:14:23) 
sade kızları beğeniyorum demişsin tamam güzel fakat kimse hindistan cevizi maskesiyle sokağa çıkmıyor o sadece cildin kırışıklık canlılık vs sonuçta sağlıklı görünmesi için yapılan bir şey. yani belki senin o sade kız arkadaşının 76543 tane ayakkabısı vardır nereden bileceksin?
kadınların hayatta böyle bir şansları var. envai çeşit renkte desende elbise çanta alabiliyoruz. kedimizi güzel hissetmek için daha fazla hindistan cevizi maskesi daha fazla pedikür yaptırıyoruz ve güzelleşiyoruz. sizlerse en fazla tıraş oluyorsunuz.

kadınım diye demiyorum çok yanslıyız :)
  • neira  (22.03.15 23:15:15) 
@senialanaglasinalsin...
ee hayat kadını da (bu da nası bi lafsa, sanki geriye kalanlar ölü) vücudunu satarak para kazanıyor ama nedense ayıplıyor insanlar. bunun dediğin şeyden ne farkı var? ayrıca birinin sen iyi görünüyorsun diye sana para yedirmesi hoş mu? ben tanımıyom öyle insanlar, fakir olduğumdan herhalde.

  • mistreated  (22.03.15 23:15:22) 
Biyiklardan kurtulmak icin para dokmeye gerek yok ki?


  • delifaruk  (22.03.15 23:15:36) 
sen mi veriyorsun mistreated niye bunu dert edindin ? :)


  • freebird5406_2  (22.03.15 23:15:50) 
sabah ve akşam yuzume ve ellerime krem surmekten başka bi bakım yapmıyorum. kıl tüy mevzularını saymıyorum, onlar mecburen. tabi kışın kendimi kış moduna aldığım da oluyor :D

haa bu kadar bakım yapana da imrenmiyo değilim. tabi bunlar para ile alakalı şeyler. parası olan yapar, olmayan da istese de yapamaz. herkes bir değil.
  • elorelia  (22.03.15 23:16:43) 
neira. kadin oldugumuz icin nasil sansliyiz yahu ? hele hele turkiyede?? cincik gibi olup sokaga cikiyosun rahat vermiyorlar. her 4 haftanin bir haftasi karnim belim agriyacagina gobegimi kasiya kasiya erkek olmayi tercih ederdim.


  • shotgunwoman  (22.03.15 23:18:09) 
"sonra saçını boyat, yüzüne boya falan sür, kaşını aldır, kılını yoldur, 20 ayakkabı, 30 elbise, 15 pantolon, 20 tişört, 5 pardesü falan al kendine."

buradaki "kılını yoldur"un içine giriyor bıyık meselesi, benim sorum da buna yönelikti özellikle. para harcamadığı sürece oyalansın yea mı diyorsunuz yoksa siz?
  • devilred  (22.03.15 23:18:56) 
@neira

o cildin yok canlı yok bilmem ne görünmesi bence tamamen yalan. varsa da binde bir oranında falandır. daha çoksa da ben göremiyorum. onu sadece bu safsatalara para verip sonra kazıklandığını düşünmek istemeyen anlıyor bence. hangi erkek kadının cildi nasılmış diye merak edip bakıyor valla merak ediyorum. erkeğin neye baktığını burda saymaya gerek yok galiba.
  • mistreated  (22.03.15 23:19:38) 
@devilred

ya sen pala remzi çıktın herhalde. kadının bıyığı ne kadarcık şey ki? 3 senelik eski kız arkadaşımın da arada koyulaşan minik minik bıyıkları vardı, dalga geçiyordum benden çok olmuş diye, umurunda değildi. arada sırada kafasına eserse alıyordu o kadar. zaten yakından bakmayınca görünen şeyler değil ki. ayrıca almak istesen seloteyple de alabilirsin bence. bunu önerdiğimde bana kızmıştı orası ayrı mesele.
  • mistreated  (22.03.15 23:21:30) 
@freebird

ne alakası var benim vermemle. saçma buluyorum, komik ve absürt buluyorum. insanların fikrini merak ettim sadece.
  • mistreated  (22.03.15 23:22:58) 
''bence yalan''

''bence doğaya ters''

''bence gereksiz''

''bence şöyle de yapabilirsiniz''

ben de senin için derdini seveyim falan diyorum şu an. sana ne ki milletin hindistan cevizinden maskesinden? ihtiyacı var ki yapıyor, zevk alıyor ki yapıyor, karşılayabiliyor ki yapıyor, güzel görünmek istiyor ki yapıyor. biri ya da birçoğu; sana ne, kime ne? insanların seçimleri, hayat tarzları üzerine senceli benceli bu kadar kafa yormak niye? beğenmiyorsan uzak durursun olur biter.

soruya cevaben; derdimiz yok çok şükür kuzum. senin derdin ne peki?
  • mayaa  (22.03.15 23:28:10) 
@ kasux

hadi ya? öyle mi? yüzyılın cevabını vermişsin gerçekten. 100 kadına sorduk 100'ü de ben erkekler için süslenmiyorum dedi diye bi bilimsel araştırma getir o zaman belki seni dikkate alabilirim. neyi sorgulayacağımı da bi dahaki sefere sana sorayım :)
  • mistreated  (22.03.15 23:28:53) 
@ mayaa

anlamaya çalışıyorum. bana ne senin ne ettiğinden. sen hayatına kaldığın yerden devam et. soru sormak, fikrini söylemek suç mu?
  • mistreated  (22.03.15 23:29:45) 
@mistreated

Gec hele bi otur soluklan yigenim. Cvp yetistircem diye uykusuz kalıp harap etme kendini.
  • zbrs  (22.03.15 23:32:58) 
yoo dostum yoo her kadın öyle değil raad ol.
ama duuuurr "efendi erkek yerine piç tercihi" gibi, doğal kadın yerine dolgulu sütyen kullanan kadın, yok efendim kırmızı ojeli, doğal görünümlü su dalgası yaptırmış kadın yok kalçası şu oranı geçmeyen kadın...vb tercihi var. yok diyemezsiniz şimdi. empati yeteneğimiz gelişmediğinden algı sistemimiz ilk intibaya odaklı çalışıyor. bi de üstüne televizyon çocuğu olup reklamla büyüyünce ohhhhh yukardaki liste uzuyor gidiyor.
şimdi şuraya bi anket açsan güzel mi olsun zeki mi olsun komik mi olsun bla bla mı desen cevaplayanların yüzde 8679 u görsel öğeler sayar. şimdi bi öğrenmişler "zeki olsun tabi de" ile giriyorlar cümleye filan hadi lan ordan...yapay kültür öğesi kandırıkçı nanikler... bi video vardı makyajın ve saç şeklinin aynı kadın üzerinde 100 yıllık tarihçesini gösteren. aynı kadın yav ama 1920 modeline taptığını söyleyen azdır mesela yorumlara baksan... filan fişman.
  • gis  (22.03.15 23:33:54 ~ 23:36:07) 
ben de makyaj yapan, saçını boyatan, maskeler yapan kadınları anlayamıyorum. 31 yaşındayım daha hayatımda yüzüme 1 kere bile makyaj yaptırmadım. düğünümde bile sürdürmedim bişi sadece gözüme eyeliner çektiler onu bile istemedim de zorla yaptılar. bıyık aldırmak zaten 5 tl. hatta evde kendin alırsan çok daha ucuz. maskeler falan bence yüzü daha da çok yaşlandırıyor. su içmek yeterli diye düşünüyorum. belki de ben çok sade yaşıyorum ama bu halimden de memnunum. 31 yaşında olmama rağmen herkes 20lerimin başında sanıyor beni. o kadar bakıma gerek yok bence doğallık en iyisi.


  • sta  (22.03.15 23:35:29) 
işte bunlar hep kapitalizm :(
gerçeklerden uzaklaşıp bunlarla oyalanıp kendimizi iyi hissetmeye çalışıyoruz. bir kadın olarak ben de şikayetçiyim bu durumdan ama karşı koymak çok güç.

  • duhan  (22.03.15 23:37:34) 
Kıllarını almaya karşı bir kadın olarak hak veriyorum. Neymiş kıl tüy mecburiymiş. Bi de bunu bir kadın yazmış. Konuşurken kendi adınıza konuşun lütfen.

Dediklerine hak veriyorum soru sahibi abi.

Not: sevgililerim de oldu evet. Çoğ mutluyuz kıllarımızla^^
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (23.03.15 00:01:56) 
O zaman kadinlar kadinlari, erkekler de erkekleri sorgulasin sadece, herseyi cozeriz:)


  • delifaruk  (23.03.15 00:11:05) 
"türlü insanlar dertlerini bir masaya koysa, herkes kendi derdini alıp gider" der atsız patr


  • patr  (23.03.15 00:18:02) 
Bilmemlerce çift giysim yok, gayet sınırlı sayıda. Bir şeyler eskimeden genelde yenisini almam ama bakım kısmına maaşımın 12'de biri falan gidiyor. Çocukken bakım yapmazdım, annelerimiz gibi yüzümü sabunla yıkar çıkardım, çok ama çok sorunlu bir cildim oldu. Bunun da çoğu kalıtımdan, genler iyi yerinden denk gelmemiş, ne yapayım. Bu yüzden de oturup zaman harcıyorum. Sadeyken yıkayıp çıkınca ışıl ışıl cildim olmuyor, ben n'eyleyim. Cilt bakımı yaptırdığım günden beri yüzümdeki değişim çok fazla. Fakir kaldığım zamanlarda yaptırmadım cilt bakımını, daha sonra elim bollaştığında yeniden yaptırmaya başladım. O zamanla bu zaman arasındaki farkı insanlar "Senin yüzünde bir ışıltı mı var" ile açıklıyor. Öyle sahne yıldızı, assolist gibi durmuyorum bir ton parayı harcayınca, ancak iki gram daha yüzüne bakılır oluyorum. Ben kaşlarımı almadığımda, birilerine batıyor bu, çünkü bu standarda yakışmıyor. Bazen hafif bazen ağır makyaj yapıyorum. Ruju zaten yarım saate yiyorum. Ellerimi yanağıma koymaktan kalanı da bir süre sonra gidiyor. Öyle "Dışarıdan aldım Scarlett Johansson, eve geldim Banu Alkan" da olmuyor pek, makyajın ne olduğu ve az çok altından ne çıkacağı gayet net oluyor.

"Erkekler için mi yapıyorsun" diyorsan, evet, erkekler için de yapıyorum, kadınlar için de yapıyorum, kendim için de yapıyorum. Bazen sevgilim öperek rujumu dağıtsın da daha seksi olayım diye, bazen yanımdaki kadının yanında paçoz kalmayayım ve "Bu alemde ben de varım" diyeyim diye, bazen de öğrencilerimle aramdaki yaş farkını vurgulamam gereken durumlarda büyük göstermek için, bazen de evdeyken yüzümü bir boyama kitabı olarak gördüğüm ve oynamak istediğim için. Bunu da her zaman yapmıyorum, bazen de doğal olasım geliyor. Ama herhangi bir sıkışıklıkta da ilk kıstığım masrafım bu kalemden oluyor.

Batı'nın güzellik anlayışı mı, evet. Uymak zorunda mıyım, hayır. Bu şekilde güdülüyor muyum, evet. Ama bir şekilde var olmak istiyorum; bu var olma şekli de, eğer topluca eyleme geçip sistemi yıkmayacaksak, kullanmaya devam edeceğim var olma şekillerinden bir tanesi. Çünkü yaşlandığımda Canan Karatay değil, Nebahat Çehre olmak istiyorum belki de. 200 yıl önce yaşasak da, büyük olasılıkla 200 kilo almak isteyecektim. Çünkü kendimi daha güzel hissettiğimde daha iyi hissediyorum. Bu güzellik için de geçerli değil sadece, herhangi bir alanda kendimden bir adım öteye geçmek isterim. Bu bakımlar, vb. tabii ki kişisel gelişimin parçaları değil elbet, zamanımın hatrı sayılır kısmını da buna harcıyor değilim, bunun karşılığında "Ben kendime baktım, sen de bunun değerini tart ve bana ona göre davran" diyecek değilim ama kendimi konumumlamamda etkisi sıfır da değil.
  • aychovsky  (23.03.15 00:52:25 ~ 02:40:03) 
her erkek öküz gibi yaşayıp gitmiyor? ben makyaj + bakım işlerinden hiç anlamayan bir kadınım, erkek arkadaşım alıyor benim almayı beceremediğim kozmetik ürünlerini.

ayrıca bahsettiğin her şeyin bütçesi her kadın için aynı değil. mesela ben bir ayakkabıya 500 tl versem üzülmem ama iki sene belki başka ayakkabı almam. bütün soğuk ayları tek ayakkabıyla geçiririm. başka bir kadın tanesi 20 tlden 25 tane ayakkabı almayı tercih edebilir aynı parayla. ayrıca bütçe düşükse saç boyamak, kaş aldırmak, kıl yoldurmak da fazla para eden şeyler değil, ki çoğu zaman evde kendin yapabildiğin şeyler bunlar. bir boya 15 tl bu mu çok geldi anlamadım? ayrıca yurdum kızı default kumral - esmer, hepinizin sarışın - kızıl kadın gördünüz mü tansiyonu düşüyor gerçekten sinirlerim zıpladı sabah sabah.

+ bence maske ne demek başka bi şeylisi de mi var falan demek senin anadan nasıl doğduysan o kafada kaldığını gösteriyor, tebrikler.
  • freya  (23.03.15 08:08:40) 
her kadın eşit koşullarda doğmuyor. yani yüzünü sadece su ile yıkadığı halde pırıl pırıl ve sivilcesiz olan kadın da var, sivilce önleyici cilt rengini düzenleyici bakım ürünlerine para harcamazsa, burnu yağ ve sivilce dolup, ağız ve çene kenarı pul pul dökülen de.
2 gün uyumasa göz altları şişmeyen var, ne yaparsa yapsın göz altları mosmor olan da. kaş ve bıyığını aldırması gerekmeyen var, kapkara bıyık çıkaran da. göz makyajı yapmadan anlamlı bakan da var, göz makyajı yapmayınca gözü şiş şiş börtlek duran da var.
yarım limon kadar memenin yakıştığı da var, 13 yaşında gibi durduğu da var, doğuştan şahane memeli de var.

hepimizin iyi ve kötü olduğu noktalar var, bunu eşitlemek, ortalama haline gelmek, dezavantajları gidermek, beğenilmek için gerekeni yapıyoruz.

beğenilmeye ne gerek var ya insanların beğenisine muhtaç mısın da çok yüzeysel bir yaklaşım. herkes beğenilmek ve kabul görmek ister, hem evrimsel açıdan hem sosyolojik açıdan, ama görüntümüz, ama tavırlarımız ama bilgimiz, bir bütün olarak beğenilme ve kabul görme peşindeyiz.

ben en azından, sivilcelerimden kurtulmak için bu sebeple avuç avuç para döküyorum, koca kıçımı daha toplu gösterecek en doğru pantalonu ararken, gereksiz sayıda pantalon edinmiş bulunuyorum ve ya bacaklarımdaki kılları aslında acaip sevmeme rağmen (bana kedi kılı gibi geliyor, kediymişim gibi ehehe) kıllardan kurtulmanın yollarını arıyorum.
  • alice practice  (23.03.15 10:00:46) 
[]

ana babanızın eski sevgililerini tanıyo musunuz?

evde muhabbeti döner mi? o zaman sevgili mi varmış? ağzından mı öpmüş?




 
babamınkileri biliyorum ben


  • cokponcik  (22.03.15 15:21:51) 
He yenilerini de taniyom eskilerini de. Sen evliliklerinden oncekini soruyosun sanirim ama benimkiler ayri oldugu icin sonraki eski sevgililerini bizzat tanıyorum. Evde muhabbeti gectiginde bana yakinirlar teselli ederim falan.

Ozellikle babamın eski sevgililerini çok severim bi tanesi hariç cok cici kadinlardi. Hey gidi.
  • rayde  (22.03.15 15:23:26) 
bilinçleri açıldığı an evlendikleri için birbirlerinin ilk sevgilisi olmuşlar. babamın son olmadı ama... annemi bilmiyorum.


  • der meister  (22.03.15 15:25:21) 
ikisinin de fotoğrafları ya da mektupları duruyor evde onlardan biliyorum.


  • kahin ahtapot paul  (22.03.15 15:28:13) 
bütün köyün kovaladığı bi kadın varmış şimdi amerikada bekar takılıyor, bi kere geldi tanıştık. babamın aklına girmiştir muhakkak çünkü kovalayan herkes yakın arkadaşı


  • masa penisi  (22.03.15 15:49:21) 
ikisininkini de biliyorum anlattılar bana


  • limoncello  (22.03.15 15:56:11) 
eski sevgililerini tanımıyorum. olduğunu da sanmıyorum. annem 15, babam 19 yaşındayken evlenmişler. ama boşandıkları dönmedeki sevgililerini tanıyorum. ikisininde 1 tane ilişkisi oldu. 3 yıl sonra da tekrar evlendiler. bu arada cidden çok kötü ilişkilerdi :/


  • sheridans  (22.03.15 17:40:50) 
FAzla dönmüyor muhabbeti. Ben srounca işte.

Ve hep beni o düşünmelere iter. MEsela ya o nişan bozulmasaydı, ya evlenseydi. Ben gelecek miydim yine de, tipim nasıl oalcaktı filan gibi. Back to the future filmleri bayağı etkiledi de dasdfg
  • Cursed Chico  (22.03.15 18:30:33) 
[]

berbere tıraş olmadan fiyat sormak

berberler kaç paraya tıraş ettiklerini niye açık açık ortada bir yere yazmazlar? niye alakasız yerde duran listelerin uzak bir köşesinde gerçek dışı bir fiyat yazar? bir berberin 10, 15 veya 20 lira talep edip etmeyeceğini anlamanın yolu nedir? niye dükkana kafayı uzatıp "kaç para abi" diye sormak insanı rahatsız hissettiriyor? aslında doğru olan bu değil midir? niye işin sonunda ya "şunu da yaptık bunu da yaptık borcun 35 lira abi" derse diye strese giriyorum? bir tek ben mi böyleyim?




 
ben sorup giriyorum. daha sonra ne sokacağı belli olmuyor.


  • kivanc1  (17.03.15 01:22:08) 
insanlar genelde hep aynı berbere gidiyor ve biliyor çünkü. memleketteyken 10 seneden fazla süre aynı berbere gittim.


  • tescillimarka  (17.03.15 01:23:08) 
yazmak zorunda. ben her girdiğim berberde fiyat listesini görürüm, tabela yoksa şikayet edin bence.


  • feel the blanks  (17.03.15 03:39:33) 
Berbere sorulur ,kuaföre sorulmaz bence (sorulamaz demiyorum) . Birine ihtiyaç diğerine ,zevk için gidilir.
Lokanta, restourant gibi.
(menü vardır zaten bir çoğunda)
  • 1adam  (17.03.15 05:12:55) 
türk erkeğinin asosyalliğinen kaynaklanıyor sormamak ama sormak lazım.


  • sos fistik olsun mu  (17.03.15 07:36:03) 
alacağın hizmetin bedelini sormak lazım. genelde yadırganır bu durum. kuaförler/berberler de fiyat listesi asmaz. bence de şikayet etmen lazım.


  • widee  (17.03.15 08:18:38) 
[]

şu an en alınası telefon nedir?

merhaba. avrupadayım. bu işe ayırabileceğim 700 euro civarı bir bütçe var ki bir iphone 6 16gb parasıdır. iphone şekil mekil, satınca da piyasası hep var ama sanki daha ucuz androidlerin özellik açısından biraz gerisinde kalıyor gibi. androidlerde de hep bir kasılma, 2 sene sonra çöp haline gelme durumu var. böyle hem şık, hem iyi özellikli, hem dayanıklı, hem de zamanın gerisine düşmeyecek tatminkar bir telefon var mıdır bildiğiniz? yoksa ayfonu al otur mu dersiniz? ne dersiniz?




 
paran olduğunu söylediğin için bu yorumu yapıyorum, kaliteli şeyler seviyorsan iphone. nerd isen android alabilirsin


  • ssyumusakg  (16.03.15 11:14:35) 
nexus 6


  • bryan fury  (16.03.15 11:30:17) 
iPhone.


  • i was made for you  (16.03.15 11:32:28) 
Nexus 6 nin pil sorunu yoksa al. Ya da xperia z3.


  • comptrol  (16.03.15 11:34:42) 
Tabiki iphone almalısın. ios işlemcisi yeter. Android lerde belki bir çok uygulama ücretsiz olabilir ama kesinlikle kalite istiyorsan iphone.


  • mortingensitrayzee  (16.03.15 11:39:05) 
Z3 compact, g3 nexus 6.


  • cetoxim  (16.03.15 11:40:52) 
sorunu oku,adan yanit vermistim. Para dert degilse git iphone 6 plus al.


  • comptrol  (16.03.15 12:10:39) 
ios'u işlemci sananların tavsiyelerini takma yeter. Android artık nerd işi değil, telefonları al kurcala, eline cuk oturanı, şeklini şemalini sevdiğini al. önce kullanıcı yorumlarını da oku, kronik sıkıntısı var mı diye.


  • kimlanbu  (16.03.15 12:23:30) 
teknolojiden anlamam diyorsan ayfon al. teknolojiyi severim dersen android.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (16.03.15 12:24:37) 
adam telefon önerisi istemiş, altta android mi ios mu muhabbetleri yürümüş. oğlum siz nasıl bir kafaya sahipsiniz lan? sosyal hayatınızda nasıl ilişkilerinizi sürdürebiliyorsunuz yeminle hayret.


hacı iphone 6 ve plus kullanmadım ama kullananlardan gördüğüm kadarıyla taş gibi telefon. pişman etmez. elime aldım kurcaladım, ben kaliteyim iimajını veriyor ve performansı da çoğu telefonu osurtacak cinsten.

m8 düşünebilirsin ki bu da aynı şekilde performansıyla amına koyuyor ortalığın.

note 4 ü 2 gün önce arkadaşın elinde görüp kurcalama fırsatım oldu, olmuş diyebileceğim bir telefon. ileride ne olur bilmiyorum tabi zaman geçince.


ben z2 kullanıcısıyım. z2 buysa z3 fazla fazla yeter sanırım. 6-7 aylık z2 kullanıcısıyım, hiç bir an niye bu telefonu aldım ki lan demedim?


telefon alırken insanda en iyisini almak diye bir yönelim oluyor. ama en iyisi diye bir şey yok. birinde bir fazla varken, aynı zaman da bir eksik var. sen kendine uyanı alacaksın. hepsinin bir arada olduğu bir telefon yok. m8 tasarımı mükemmel, apple performansı harika ama ios un kronik faşist sorunları var, z2 su geçirmez performansı iyi falan filan. zibilyon tane + - var yani.
  • syozkn  (16.03.15 14:41:52) 
[]

amerikan dizilerini yazan insanlar

yahu bu adamlar nereden besleniyor, ne yapıyor ediyor da bu karakterleri, bu diyalogları, bu çılgın hikayeleri yaratabiliyorlar? öyle şeyler var ki insan oha diyor kalıyor. bu işin iç yüzü hakkında reddit, makale vs gönderebilecek olan varsa da kabuldür.




 
1) Adamlar zaten bilimle ve rasyonalizmle icice
2) yuzyillara dayanan kurgu edebiyati var, cocuklugundan beri okuyorlar.

Bizde ise bilimkurgu edebiyatcilari bile gidiyor olayi allaha/aska/ya da ilahi aska filan bagliyorlar.


Bence edeiyat eserleri sinema/dizilerden daha erkileyici. Philip k. Dick ve isaac asimov a goz at derim.
  • comptrol  (16.03.15 08:26:04 ~ 08:27:39) 
Öncelikle bizim izlediklerimizin çoğu, yani bize kadar ulaşanlar, dünyanın en iyi bazı senaristlerinin kaleminden çıkıyor. Elbette onların da kalitesiz, kötü dizileri var da bize kadar ulaşmıyor.
Kurgu edebiyatı ve konusunda çok zenginler, bunun sebebinin bir kısmı da çok karışık bir toplum olmalarından kaynaklanıyor. En başlarda yüzbinlerce farklı dinden dilden insanın bir araya gelip yeni bir dünya yaratması Amerika'nın edebiyat ve özellikle kurgu edebiyat tarafında oldukça güçlü olmasını sağlıyor.

Bunlar çok ufak ve basit tespitler haliyle.
  • whoosie  (16.03.15 08:57:48) 
bizde yazdırmaya teşvik yok. çünkü onu yayınlayacak platform yok. o senaryoyu satacağın yapımcı bulamazsın. yapımcı da yayınlayacak ortam bulamıyor. basit konular üzerinden hep aynı senaryo işleniyor garanti iş olduğu için. çevirip çevirip aynı işi gösteriyorlar. ülkedeki insanların da algısı ile ilgili bir durum olabilir o da incelenebilir. zira türkiyenin iq ortalaması 90 diye biliyorum.

yoksa yazılamaz değil.
  • cha  (16.03.15 09:41:37 ~ 09:45:11) 
[]

çalışmaya şimdi başlasam

yarın ygs'den iyi bir sonuç alabilir miyim?




 
alırsın kanka test zaten. yarın sınıfta 1-2 bakarsın yeter.


  • kivanc1  (14.03.15 22:12:21) 
iki rekat namaz kıl dua et de işin rast gitsin.


  • AWD  (14.03.15 22:21:04) 
arkadaşlar hepinizin annesi bi sure okusa :(


  • mistreated  (14.03.15 22:27:50) 
Simdi yat sabah erken kalkip calisirsin.


  • ay nov kung fu  (14.03.15 22:37:07) 
olm ne suresi, hatim indirse hepsi mort :/


  • mermize  (14.03.15 22:53:22) 
[]

evlenilecek insanlar tükeniyor mu?

selam. erkeğim. 25 yaşındayım. çevremde bir evlilik furyası. 23-28 yaş arası, yaşı bana yakın insanların çoğu ya nişanlanıyor, ya evleniyor. genelde bunların çoğu öyle çekici ve popüler diye bilinen insanlardan değilller. birini buldum bari fırsatı kaçırmayayım demiş olabilirler. ya da sevmiş, hayatını bir yerde evlenmeye kurgulamış da olabilirler. bilemiyorum detayını. anam babam da şaka yollu takılmalara başladılar ama benim bir evlilik planım yok. biriyle evlenmek ister miyim bilemiyorum. biri benle evlenmek ister mi ondan da emin değilim. evliliğe dayanabilecek bir insan olup olmadığımdan da emin değilim. ama 5-10 sene sonra fikrim değişecek mi diye bazen merak ediyorum. o zaman acaba bütün benim için 'işe yarar' görünen kızlar evlenmiş mi olacak? yoksa zaten onlar da şu an benim gibi mi düşünüyor? bir noktadan sonra evlenilemiyor mu? evlenmek zorunluluk mu?




 
Slm. Kadınım. 25 yaşındayım. Evlenelim mi? aşlkdşa

Bi' kere etrafındakilerin çoğu manyak ve istatistiklere göre çoğu 10 yıl içerisinde boşanacak. Elbet severek evlenenler vardır ama görev bilinciyle evlenenler de var.

Üniversite check!
Askerlik check!
İş check!
Evlilik check!
Shaggy Halı check!
Kocişle Kahve Keyfi check!

Bu döngüde yaşamak zorunda değiliz. Ömrünü geçirmek istediğin ya da en azından bunu denemek isteyeceğin birini bulursan evlenirsin. Bulmazsan da evlenebilirsin ama muhtemelen mutlu olmazsın.
Evlenmek zorunluluk DEYİL.
  • ay nov kung fu  (10.03.15 23:32:49) 
evlilik pişmanlıktır. birazcık olsun özgürlüğüne düşkün isen zulümdür. zorunlu falan da değildir. böylesi boktan bir ülkeye, çocuk dünyaya getirecek kadar gözü dönmüş gaddar biri isen düşünülebilir, aksi halde pranga.


  • cevap botu  (10.03.15 23:33:08) 
seçeneklerin azalıyor evet, matematiksel bir gerçek. mesela ileride biriyle tanısıcaksın, hoslandın diyelim evli çıkma ihtimali cok daha yüksek olacak şimdiye göre. millet beklemiyor.


  • fransizkalanadam  (10.03.15 23:34:38) 
Her cevap yazana katılıyorum bana söyleyecek şey bırakmamışsınız :(


  • rakicandir  (10.03.15 23:38:20) 
tabii ki zorunluluk anayasanın 63.maddesininin 1992 tarihli düzenlemesinde bu bi yasal zorunluluk haline gelmiştir.

ya hoca, ben bekarım ben de aynı durumdayım, okulda evli biri var benle yaşıt, abi sen evde sıkılmıyon mu tek başına diyo? yoo diyorum. ben sıkılıyom yaa diyo, ula evlisin ve eşinle oturduğunda sıkılıyosan ne bok yemeye evlendin.

öyle evleneceksen evlenme zaten, ben öyle bakıyorum, yoksa elbette cayır cayır evleniyo arkadaşlarım.

sırf evlenmek için evlenmek, kabus. yemişim toplum baskısını.
  • wilhelmwasmuss  (10.03.15 23:39:13 ~ 23:39:41) 
matematiksel olarak sansin azalmiyor bence erkek oldugun icin, 5 yil sonra kendinden 5 yas kucuk biriyle evlenebilirsin tabi bu tercih meselesi kafalar uyusur mu bilmem.


  • Golgi  (10.03.15 23:42:41) 
erkek/23

2013'te mezun oldum. mezuniyet sonrası -doğal olarak- kızlarda bir evlilik furyası başladı. nedenini ise evlendikleri adamları inceleyerek öğrendim.

kızlarımızın evlilik için şu dönemde tek kıstası; ekonomik güç. varsa toplumsal statü, ekmek kadayıfı üstü dondurma gibi oluyor. yoksa sıkıntı değil, üniversite mezunu hanım kızımız sanayiden kaportacı ali ustayla evlenebiliyor. bunun altında da güzel bir hayat beklentisi yatıyor sadece.

işe yarar derken kastın, kafa yapıları "ben bir kendi ayaklarımın üstünde durayım, ekonomik özgürlüğümü kazanayım, sonra karşıma aşık olduğum/sevdiğim biri çıkarsa evlenirim" olan kızları kastediyorsan, bu tip kızlar hala evlenmiş değil, onlar da senin gibi düşünüyor.

geçenlerde aynı okuldan mezun bir arkadaşımla telefondan hasret giderdik, evlilik muhabbeti açıldı bir ara. tüm kızlar evleniyor olm napıcaz, biz daha iş bulamadık kısmına geldi muhabbet. orada uzlaştığımız bir nokta vardı. ekonomik gücü (+toplumsal statüyü) kazandıktan sonra bize kız çok, ondan sonra biz ister miyiz noktası oldu.

yani, günümüzde evliliklerin sağlıklı kurulmadığını düşünüyorum ben. kızlarımız, her fırsatta erkeklerin odunlukları konusundan yakınıyorlar fakat aslında odunluğun alasını kendileri yapıyorlar bu davranışlarıyla.

karman çorman bir yazı oldu k.bakma. son olarak şunu belirteyim, ben de evlilik konusunda çok şüpheciyim. yarın bir gün hedeflerimi gerçekleştirdikten sonra birisiyle evlenme aşamasına geldiğim zaman, benim toplumsal statümden veya ekonomik gücümden dolayı mı, yoksa beni sevdiği için mi evlenmek isteğinden asla emin olamayacağım.

neyse beyler, en iyisi boşverelim biz.
  • dead and broken  (10.03.15 23:43:03) 
@greyfurt

oo mizantroplar da geldi. ama ben aksine seni çok seviyorum. hacı kimi insan işe yarar, kimi insan işe yaramaz. benim işime yarayan sana yaramaz, sana yarayan bana da yarar. falan filan. açık, değil mi? o tırnak işaretleri oraya boşuna konmadı ama yine de linç etmek isteyene böğrümüz açık, yardırın
  • mistreated  (10.03.15 23:52:36) 
her çevrede farklı bir algı evlilik. ilköğretimi okuduğum çevrede kızların çoğu liseye gönderilmedi 16 yaşında nişanlananlar 17sinde evlenenler vs. lise çevremde de lise aşklarıyla evlenenler çocuk yapanlar oldu. üniversitede 1. sınıfta sevgili olanlar şimdi nişanlı yazın çoğu evlenir. kaldığım apartta evlilik planı yapmayan kız yok. ilişkilerini anlattıklarında o kadar boş şeyler yaşayıp ama o kadar mutlular ki. çok garip geliyorlar bana. yakın arkadaş çevremde aklı başında olması gerektiği gibi bakıyor insanlar evliliğe. karşına buna değer dediğin biri çıkmazsa çabalamazsın beklemezsin olursa olur. her şeyin doğalı samimisi güzel.

kendi özelimde de karşıma ben buna katlanırım diyeceğim kimse çıkmadı. evlilik bana kısıtlayıcı zorunlu idare etme durumu gibi geliyor. gereksiz yükler edinmek. uğruna her şeye varım diyeceğin biri karşına çıkmadan ve bundan emin olmak için uzun bir vakit geçirmeden tamamen delilik olur.
  • apartman teyze  (10.03.15 23:53:17) 
"bütün benim için 'işe yarar' görünen kızlar"
kafasindan cikana kadar evliligi düsünme zaten. onun disinda yazdiklarindan zaten belli hazir olmadigin. hazir olana kadar bekle tabi. korkma bitmez kizlar

  • painted bird  (10.03.15 23:55:21) 
Evlilik senin için ne ifade ediyor?

Aldatildigini bildigi halde evlenen kadınlar, "ben onu her şekilde ikna ederim" diyen, ikna eden ve hakkında bu şekilde konuştuğu/konusabildigi kadinla evlenen erkekler var.

Mazeret de yasin ilerlemesi ve çocuk istemek.

Yani mide geniş olduktan sonra seçenek çok.
  • blatta hiberna  (10.03.15 23:56:54) 
@greyfurt

afedersin dostum. zaten bir sonraki sorumda makale aranıyor duyurusu yapacaktım. oraya da buyur.
  • mistreated  (11.03.15 00:02:56) 
hep aynı sığ yorumlar. liselisi de aynı şeyi söylüyor master yapanı da.

progress %0. size loading ekranı bile fazla.
  • devorgilla the gunslinger  (11.03.15 00:03:18) 
Bırak evlensinler anasını satayım. Haziranda 26 oluyorum, daha karşıma "işte bu" der gibi olduğum kimse çıkmadı. Çıksa zaten bir de onun bende birr şeyler bulması gerek vs. derken iş olasılıksal olarak imkansıza gidiyor. O yüzden ihmal edilebilir olan bu olasılığı gözardı edip, 50 yaşına kadar yalnız takılıp hayatımı yaşayacağım yolu çizdim sayılır. Kafam rahat, 50'den sonra da yaşadığım her gün kar olur bana. Daha yolun yarısındayız.

Kendi yolunu çizmemelisin, illa biriyle hayatını birleştirmeyi düşünme.
  • hashus 1099  (11.03.15 00:03:28) 
artık sevgililiğin evlilikten tek farkı geçim sağlama kısmı ( yaklaşık olarak ) . 25 yaşındaki biri 3 kez 2 yıllık ilişki yaşamış olsa 3 kez evliliğe benzer yaşamı ve neticede boşanmayı tatmış oluyor. 6 kez 6 aylık ilişki yaşamış olsa daha bariz bu durum. bu yüzden evlenmek zor boşanmak da çok daha kolay artık.


  • emm  (11.03.15 00:19:09 ~ 00:20:35) 
Erteledikçe daha zor geleceğini söyleyebilirim.


  • arnold schwarzeneger  (11.03.15 07:49:41) 
Çoğunluk ekonomik özgürlükten bahsetmiş ama bence doğru değil. Bir çok kişinin yapmak isteyeceği ekonomik açıdan tatmin edici bir işte çalışıyorum. Lakin evlenebilmeyi bırak sohbet edebileceğim bir karşı cins bile yok çevremde. Bu durumda evlenebilmek hayal benim için. Erkeğim :(


  • top_secret  (11.03.15 09:01:55) 
benim anlamadığım evliliğe karşı olabilirsiniz, sizin kafa yapınıza uygun bir olay da olmayabilir ama evlenenlere neden bok atıyorsunuz arkadaşım?
yaş 24 ve bu yaşta evleniyorum.
bence evliliğe çok fazla anlamlar yüklüyorsunuz bu telaş bu korku ondan. evet bu ara herkeste bir evlilik, nişan vs. ama nihayetinde herkes kendi hayatını istediği insanla kurma özgürlüğüne sahip. sen bence böyle düşünüp kendini kasma, olacağı zaman olur.

arkadaşlara not: iki ablam var aynı böyle özgürlüğümü kısıtlayamam, gezerim tozarım falan kafasındaydı. şimdi biri 28 biri 31 yaşında ben hayatımda böyle arayış görmedim. gerçekten üzülüyorum ya. bu evlilik de olabilir başka bir şey de yaşamayı saçma sapan sebeplerle ertelememk lazım.
  • sistem enkazı  (11.03.15 09:46:48) 
biraz arabesk fakat geçen gün çok güzel bir lafa rastladım.

diyor ki ''doğru insanı arama, doğru insan ol".
  • 9uncu nesilim ama para bende  (11.03.15 09:47:16) 
35.den sonra erkek için de kadın için de seçmek birini kabullemek zorlaşıyor. bu durumda zaten seçenekler de az olunca işler daha da zorlaşıyor. kızlar da kendilerinden çok büyük kişilerle evlenmek istemiyor. bu da bir gerçek. kızlara çok çok bişey vaat etmiyorsanız genç hanımlar olgun beyleri tercih etmiyor. (kendimden biliyorum)


www.sevgiforum.net
  • kakao  (11.03.15 10:30:39) 
ben evleneceğimi hiç düşünmüyordum, çünkü benim evlenmek isteyebileceğim kişinin karşıma hiç çıkmayacağını düşünüyordum.

en uzun ilişkim 10 ay sürmüştü ve karşımdaki insan bana bir süre sonra yetmiyordu (açıklama: derin biri zannederken tanıdıkça sığ biri olduğunu fark ediyordum), ya da birbirimize yetmiyorduk (açıklama: duygusal anlamda), aynı şeyleri istemiyorduk.

sonra ben okulda nişanlımla tanıştım, üniversitedeki son senemde. onunla tanıştığımda biriyle beraberdim, o da biriyle beraberdi. bizim konuşacak çok şeyimiz vardı, ilgi alanlarımız benzerdi. o zamanlar msn vardı, bizim birbirimizi tanımamızda büyük katkısı oldu. sonra ikimizin de ilişkisinde sorunlar çıktı, yürümedi o ilişkiler. biz görüşmeye devam ettik ve görüştükçe yakınlaşmak istedik. ikimiz de birbirimizden bekledik ilk adımı, ikimiz de cesaret edemedik. sonra bir gün cesaret ettik.

neyse, 6 senedir beraberiz. ben evlenmeyi hiç düşünmüyordum çünkü hayatım boyunca sevebileceğim birinin varlığına inanmıyordum; hiç karşıma çıkmamıştı. bir noktadan sonra da karşındakine bunu belli ediyorsun, yani hayatını birlikte geçirmek istediğini.

nişanlımla metroyla bir yerden bir yere giderken söylemişti o bana, gelecekte de benimle olmak istediğini. ben de ona söyledim. sonra benim hayatımda plansız şeyler oldu, beni çok sarsan, o zamanlarda bana güç de verdi, yardımcı da oldu ve bu da çok önemliydi benim için. ben mesela bizim evlenmememiz için bir neden düşünemiyorum. neden evliliği bir seçenek olarak görmeyebilirdik, hangi gerekçelerle görmeyebilirdik bunu bilmiyorum.

bence insan evlenmemek için gerekçeler bulabiliyorsa henüz doğru kişiyle (ruh ikizi olmak filan değil elbette bahsettiğim doğruluk) birlikte değil demektir. ben kendimi çok şanslı hissediyorum onunla beraber olduğum için, o karşıma çıktığı ve ben bunu fark edebildiğim için.

insan kendini evleneceğim, evlenmeyeceğim diye şartlamamalı. tabi ki evlenmek de evlenmemek de zorunluluk değil. ancak fikirler, istekler değişebiliyor. kimle birlikte olduğumuz da bunda etkili.

edit: yanlış anlamalar olabileceği için açıklamaları ilave ettim.
  • whimsical  (11.03.15 10:32:55 ~ 14:41:56) 
Ya bu doğru insan geyiğine katılmıyorum.bir insan sırf sizinle ilişkisini devam ettirmiyor ya da ilişki kurmuyor diye yanlış mı oluyor.
Ya da tek doğru kişi siz misiniz?
Belki de şu an yanınızda olan kişi size değil de eski sevgilisine "doğru insan" ?
Neyse anladınız beni.
Bence doğruluktan ziyade katlanılabilirlik ön plana çıkıyor.ya da zarar vermeme/yaratmama ön plana çıkıyor.(sanırım)
Buradan da arp çalan ya da british english konuşan tüm 23 yaş üstü kadınlara selam olsun
  • rakicandir  (12.03.15 19:30:46) 
@rakicandir
İşte "doğru insan" mutlak değil zaten. Benim için yanlış olan biri başkası biri için çok doğru olabilir, ben biri için doğru insanken başkası için çok yanlış olabilirim. Uygunluk mühim olan. İlişkiden beklentilerin aynı olması, benzer şeylerden zevk alabilmek, benzer şeylerden mutlu olabilmek, benzer şeylere gülüp benzer şeylere üzülebilmek, benzer yerlere gitmekten hoşlanmak gibi...

Mesela ben en basitşnden kedileri hiç sevmeyen biri için olabilecek en yanlış kişiyim. Doğruluk burada bir üstünlük, mükemmeliyetçilik, kalite filan belirtmiyor. İki kişinin birbirine uygun olmasını kast ediyorum. Yanında rahat rahat aptallık yapabileceğim kişi, yanımda rahat rahat aptallık yapabilecek kişiden bahsediyorum örneğin...

Eski sevgiliye doğru insan olmak da mümkün, ama önemli olan bunun karşılıklı olması. Birlikte mutlu olunan sevgili eskimiyor zaten.
  • whimsical  (12.03.15 21:31:40) 
Ay nov fung hu, hay ağzını öpeyim.

Çok güzel açıklamışsın, tebrik ederim. Olay bundan ibaret.
  • yirmisantim  (12.03.15 21:58:52) 
[]

suşinin yanında gelen zencefilli marullu şey nedir?

ne bunun ismi, neyden mamuldür?

ezbere soya sosu ve wasabi diyecekler çıkar, değil.


 
zencefil turşusu.


  • lily briscoe  (09.03.15 21:29:30) 
zencefil tursusu


  • mayeskuel  (09.03.15 21:38:15) 
zencefil turşusudur, bir sushiden başka sushiye geçerken damakta kalan tadın sıfırlanmasına yarar. sushilerin de bir yenme sırası vardı da unuttum şimdi onu araştırırsanız bulursunuz.


  • argent dawn  (09.03.15 21:45:36) 
[]

sevişmek için binbir çaba sarfetmek iki taraf için de salakça değil mi?

şimdi hani klasik şema,

bir şekilde tanışma,
eğer kafalar uyarsa arkadaş olma,
beraber vakit geçirme,
favlama, likelama, yorumlama
mesajlaşma, davet, ilk buluşma, ikinci buluşma...

bir sürü gereksiz gerginlik, masraf, zaman kaybı. niye insanlar doğrudan kendilerini kısaca tanıtıp "ya net olalım benim niyetim seninle sevişmek çünkü yatakta seninle çılgın atacağımı düşünüyorum, yemin ederim başka bir niyetim yok" demek yerine böyle saçma sapan formalitelerle uğraşıyorlar? ya da bu talebi duyan taraf çok şaşırmak veya "neeeeeeee sappppııııkk" türünden cevaplar vermek yerine onayladığını veya reddettiğini belirten bir sözle durumu nihayete kavuşturmuyor? aslında herkes sevişmek istiyorsa bu durum samimiyetsizce değil mi, salakça değil mi sizce de? artık beğendiğim bir kız gördüğümde bütün bu mesafeler gözümde büyüyor ve kimseye yürümek içimden gelmiyor.

edit: o soru cümleciği aslında şöyle demek istiyor, "başka niyetim olabilir de şu an için yok. seviştikten sonra bi zahmet, beğenirsek devam ederiz neden olmasın?"

 
herkesin niyeti "sadece" sevişmek değil çünkü.


  • devilred  (09.03.15 17:07:51) 
(bkz: fuckbuddy)


  • mr.goodcat  (09.03.15 17:08:34) 
devilred, herkesin niyeti sevişmektir. sevişirken uyum sağlanırsa yan aktiviteler de zul gelmez, insanı sıkmaz.


  • mistreated  (09.03.15 17:10:24) 
bir tane film vardi ricky gervais. invention of lie. onu izlemeni tavsiye ederim. oradaki filmde kadin niye karsisindaki ile yatmayacagina dair bir suru sebep sayiyordu. olay kadinin rizasinda kalmis bence.

soruya gelince. salakca degil bence. kur yapmak, begenildigini hissetmek, bunlar da en az sevismek akdar gerekli seyler olabiliyor karsi cinsin gozunde.
  • charlotte blanc  (09.03.15 17:12:19) 
bahsettiğin netlikde olmayı sen hiç denedin mi? ben denedim mesela ve çalıştı sende dene sende de çalışsın.


  • selam  (09.03.15 17:14:02) 
herkesin niyeti "sadece" sevişmek değil çünkü.

okuduğumuzu anlasak nasıl olur?
  • devilred  (09.03.15 17:14:55) 
arz talep meselesi.

arz 1 talep 1000 olunca arz edilenin işi ağırdan alması normal bence. ha bence abazanlıktan alnından rhino gibi sik çıkarmış türk erkeğine az bile ama olay böyle ilerliyor genelde.

ha bi de iş belli bi sürece yayılınca kız da "peşin veren" rahatsızlığından kurtarmış oluyor. saçma mı? evet. ama durum bu.
  • hayt deli oglan  (09.03.15 17:15:34 ~ 17:16:10) 
Kur yapmak vs ilk sevişmenin heyecanını arttıran şeyler. "Hadi sevişelim" deyip yatağa girdiğinde o sevişmeden pek keyif alınacağını sanmiyorum.


  • damdanakan  (09.03.15 17:15:53) 
herkesin niyeti sevişmek değil.

senin o angarya gördüğün işleri ayıla bayıla yapan erkekler var. Kimileri "tavlamak"tan hoşlanıyor.
  • dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi  (09.03.15 17:17:03) 
@devilred tamam sen sadece sevişmesen de olur. ok cnm. kib. bye.


  • mistreated  (09.03.15 17:17:33) 
heh bende aynı bu kafadayım işte gelsin açık açık söylesin yani.Sonradan öğrenip apışıp kalacağına önceden söyle yani ama böyle insanlar bulmak çok zor.


  • verbanadüşlerimi  (09.03.15 17:20:34 ~ 17:21:06) 
iyi de tavlamak tavlanmak falan son tahlilde hepsi formalite. insan sevişmeye ikna edilir mi yahu? bakarsın, ya ok dersin ya değil dersin. oyun mu oynuyoruz? bi de insanlarla konuştukça cinsel isteğim iyice azalıyor. hiç konuşmasak daha güzel işte. en basiti soruyu sorup önceden garantiye almış olursun, en sonunda eve götüremezsen boşa uğraştık diye yanmazsın, eve sabah 5te yalnız dönmezsin, içkiye boşa para harcamazsın...


  • mistreated  (09.03.15 17:22:19 ~ 17:23:38) 
tüm o bahsettiğin olayları zaman kaybı olarak görüyorsan yaşamın tadını çıkarmayı bilmiyorsun bence, dizilerin, kitapların vs de sonunda ne olacağını öğren gitsin tüm sezonları izlemenin, kitapların tamamını okumanın ne manası var ki? ilginç, ama madem öyle düşünüyorsun ona göre yaşa sen de, kendine göre birilerini bulabilirsin ama kimse senin gibi yaşamaya mecbur değil. salakça demeden önce iki kere düşün


  • neseranni  (09.03.15 17:24:46) 
@neseranni salakça demedim zaten, salakça değil mi diye sordum. fikrinizi merak etmesem zaten salakça demiş geçmiş olurdum, kimseye de bir şey danışmazdım.


  • mistreated  (09.03.15 17:26:14) 
bu dediğinin cevabı a beautiful mind'da var. john nash'in barda sarışın hatuna sorduğu sahneyi izlersen cevabı alabilirsin bence :)


  • canercuxy  (09.03.15 17:27:43) 
kıvırmanın alemi yok, salakça diyorsun ve onaylama bekliyorsun, soru olarak sormuş olman öyle itham ettiğin gerçeğini değiştirmiyor :)


  • neseranni  (09.03.15 17:29:44) 
bu doğru olsa gider taksim meydanında sikimi sallıya sallıya gezer boynuma da yalamak isteyen gelsin yazardım. sizin dediğiniz mantığı seks işçileri yapar anca, veya seks işçisi olmayı kendine yediremeyen ruhu seks müptelası olmuş insanlar. böyle insanlara felsefe yapmaya da gerek yok zaten. gider dersiniz svşlm mi .s diye 3 kuruşluk bi hotelde ihtiyacınızı giderirsiniz


  • masa penisi  (09.03.15 17:31:08) 
Romantizm çok güzel


  • [silinmiş]  (09.03.15 17:34:25) 
sorun seksi fazla özel gibi algılamakta. yani birini tanıdığında onun kişilik özelliklerini öğrenmek, ilgi alanlarını öğrenmek gibi nasıl seviştiğini öğrenmek de ilk günden yapılmalı bence... ancak bizim memlekette kadın için bu biraz sıkıntılı oluyor. hakarete, istemediğin takdirde tecavüze, ardından saygısız davranışlara, aşağılamalara hazır olman gerekiyor ve bunun kimden geleceğini bazen öngöremeyebiliyor insan (bu ülkede kadına şiddet genelde en yakınlarından geliyor). kolay kolay hiçbir kadın ilk gece birlikte olacağı erkeğe kötü davranmayacakken, erkek için aynı olmuyor, o yüzden kadınlar biraz daha tanımayı bekliyor. bence anlaşılabilir yani, ama ben sabırsız olduğumdan şahsen beklemiyorum, kötü olasılıklara da hazırım zaten. ayrıca tanıdığım ilk saatlerde birlikte olduğum bir adamla (hatta 2. görüşmede beraber yaşamaya başladığım adamla) 2.5 sene tek eşli bağımlı derecede yakın ilişki yaşadım, şimdi yine aynı şekilde tanıştığım adamla 6 aydır yine tek eşli duygusal bir ilişki yaşıyorum, bunun dışında friends with benefits gibi güzel şeyler de oldu. ha öte yandan bir daha görmek istemediğim, evden kovduğum da oldu, bunlar çok daha fazla oldu hatta o yüzden bunları yaşamak istemeyen kadınlar da çok şaşırtıcı değil hani. emin olun daha kötü şeyler de başım(ız)a gelebilir.

ayrıca herkes sadece sevişmek istemiyor, muhabbet etmek, bağ kurmak, paylaşımda bulunmak falan gibi ihtiyaçlarımız da var hani... seks epey temel bir ihtiyaç, ama daha fazlasına ihtiyaç var (bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)

edit: sanırım hiç konuşmadan direkt seks yapmak istiyosun yorumları okuyunca böyle bir düşünceye kapıldım. seks sadece fiziksel çekim/beğeni değil bence. en azından seçim şansı daha fazla olan kadın tarafı için öyle, erkeğin sanırım tercih seçeneği olmadığından "gideri varsa" seks yapmaya hazır. ama ben şahsen konuşamayacağım, aptal/cahil/kötü olduğunu düşündüğüm insanla zevk alamam, ne muhabbet etmek isterim ne de seks yani. eğer konuşunca birinden soğuyorsan zaten onunla seks yapmamalısın bence.
  • loralynn  (09.03.15 17:40:22 ~ 17:48:36) 
Aslinda adam şundan bahsediyor. Kızlar eğer sevisecekse neden tüm ritueller tam olmadan sevismiyor? Yani direkt seviselim mi dedigimiz kizdan "sapik" damgasi yedigimiz halde, cikma teklif edip, yedirip icirip, mesajlasip, gezdirip ve belli bir sure gecirdigimiz kizla neden gayet rahatca seviseviliyoruz?

Sormak istediği soru aslinda bu.
Cevabi kisiden kisiye degisir tabi.
  • straples  (09.03.15 17:46:54) 
I-tüm olayın sonunun sekse bağlandığını senin kadar direk kendilerine itiraf edemiyor olabilirler, (bunun zilyon nedeni var günümüzde hele ülke bazında bakacak olursak)
II-seks e gelene kadar doyurulmayı bekleyen başka psikolojik açlıkları da olabilir ve bunları da aynı kişiden aradan çıkarmak isteyebilir,
III-birden çok talep arasında anlık yada tek seferlik de olsa neden seni seçeceğini kendisine kanıtlaması bir süreç gerektiriyor olabilir ki bu da 1. şıkka bağlanıyor gibi.
-I ve II olabilir
-II ve III
-hepsi.
-hiçbiri
şimdilik aklıma gelen seçenekler bunlar.

ve hiçbirisi için kimseyi yargılamam. senin tarzın için de yargılamam.
  • gis  (09.03.15 17:54:17 ~ 17:55:23) 
@loralynn

entelektüel açıdan doyurucu bulduğun ve beraber zaman geçirmekten keyif aldığın kişiyle sevişmek bence en güzeli. muhteşem bir şey. ama kısa sürede tanıştığın bir insanda bu temel prtak özellikleri bulmak bile çoğu zaman çok zor. genelleme yaptığım için konuşmasa da olur diyorum, yoksa tabii ki konuşacak. bir de bence iyi bir ilişki yatakta başlamalıdır. önce sevişene kadar konuşun biraz, sonra sevişme iyi geçerse işin entelektüel tarafını da halledersiniz. birbirini sevişmeden nasıl beğenecek insanlar yahu?
  • mistreated  (09.03.15 17:57:46) 
hmm şimdi seni biraz yanlış anladığımı farkettim sanırım, yani bu son söylediğinden sonra katılıyorum kesinlikle. ama işte dediğim gibi türkiye'de yaşıyoruz, kadın tarafı için cidden riskli, yani umarım zamanla seks daha da normalleşir. bir de şu bulaşıcı hastalıklara çözüm bulunur :/


  • loralynn  (09.03.15 18:00:04) 
şimdi bahsettiğin tarzda ilişkiler de yaşanıyor yani en azından ben yaşadım. ama sanırım konumuz bu değil. konumuz neden tüm ilişkiler bu yönde ilerlemiyor. şimdi olayın kadın yönünü geçersek ben erkek yönünden bakacağım.

tanıştığım, kafamın uyduğu, beraber vakit geçirmekten hoşlandığım her hatunla sevişmek istemiyorum. nasıl ki bu tipte bir erkekle sevişmek istemediğim gibi. yazdıklarından okuduğum kadarıyla her ilişkinin altında yatan çiftleşme içgüdüsünden yola çıkıyorsun ama yıllar ilerlemiş, toplum farklılaşmış, sosyal statü kavramları gelişmiş ve kısacası biz de evrilmişiz. işin argo kültürüne gelirsek. e abi şu hatun güzel, verse sikmez misin? hayır abi sikmem.

bir kere seks benim için bir ritüel. toplumun genelini bilmem. ben merkezli anlatıyorum tabi burada. sadece benim alıcı olduğum değil, karşı tarafa da hizmet sağladığım bir aksiyon. bir ucu bende olan bir şey yani. ilk önce sevişsek sonra birbirimizi tanırız aksiyonu da çok çekici gelmiyor. en sonda sevişiriz aksiyonu da. bir yerlerde tamam ben bu kadınla sevişirim diyorum ve bunu o da diyorsa sevişiyoruz. olay bu. işin tadına böyle varıyorum, böyle zevk alıyorum. ve ayrıca seviştikten sonra da senin dediğin gibi tanımaya devam ediyorum. tanıma işi hiç bitmez zaten.

neyse konumuza dönersek bakış açın yanlış. ilişkiler sadece seks amaçlı başlamaz. sosyal statü, duygusal tatmin, kendini birey hissetme, seks yapma bir çok bilinçaltı fonksiyonuyla insanlar sosyalleşir. biraz tanıdıktan sonra ilişki az önce saydıklarımın hangisine doğru yönelirse ilişki de öyle ilerliyor zaten. kimi seni sosyal açıdan tatmin edecek bir kadın oluyor, kimi sabahlara kadar sevişebildiğin, kimi aşık olduğun, kimi sana kendini birey gibi hissettiren. bence sen amaca yanlış bakıyorsun, kadınların ve erkeklerin birbiriyle olan ilişkilerinin salt nedeni seks değildir. altyapısı çok daha derindir.
  • syozkn  (09.03.15 18:40:38) 
Isler boyle yuruyor cunku biz insanlar hepimiz bir takim roller, yapmacikliklar, samimiyetsizlikler icinde yuzdugumuz icin her birimiz kendimizi karsi tarafa "iyi niyetli" sifatiyla sunma misyonu uzerine oynuyoruz. Bunun gibi yuzlerce konuda da boyle.
Iki tarafin da karsilikli olarak dusundugunden farkli konusmasi kadar gulunc pek az sey var Dunya'da. Bu sadece flort konusunda degil. Mantiktan ve realiteden uzaklastikca samiyietsizlikler, roller, karmasikliklar, formaliteler, sacmaliklar icinde bogulmaya dogru gideriz. Realiteden, bizi hayatta tutacak kadar uzaklasmak yeterli, daha fazla uzaklasirsak sacmaliklar dunyasinda gaflet icinde yasar ve olup gideriz.

  • delifaruk  (09.03.15 19:10:51) 
Romantizm ile samimiyetsizlik arasinda biryerlerde bir cizgi var ve bu olayi "straples" isimli arkadas ortaya koymus.


  • delifaruk  (09.03.15 19:13:37) 
değil. çabasız sevişmeyi hayvanlar yapıyor. biz insanız. en azından usulüne göre yapanlar insan.


  • icim urperiyor  (09.03.15 20:14:17) 
çabasız sevişmeyi yapabilen hayvan yok. (bitki mantar vs de yok)
üremek en meşakkatli yaşamsal faaliyet ve asla sizin istediğiniz gibi olmayacak.
ilk günden seviştiğiniz kadın 2-3 ay sonra senden çocuğum olacak diye kapıyı çaldığında götünüz tutuşur ama.
  • kargn  (09.03.15 20:23:16) 
not. insan da hayvanlar aleminin bir üyesi.


  • kargn  (09.03.15 20:24:00) 
mistreated sevişelimmi

Mecburi açıklama: Birçok kişi argümanın geçersizliğinde mutabık olduğu için şakalar komiklikler falan yapayım diyerek "filiz sevişelimmi" esprisi yaptım, bu yüzden nickimden ötürü beni ciddiyetsiz, abazan bir troll olarak görmezseniz sevinirim.
  • yirmisantim  (09.03.15 20:32:14 ~ 21:36:52) 
@ kargn


bu duyuru prezervatif ve envai çeşit doğum kontrol aracının icadından sonra yazıldı. ayrıca amaç çocuk yapmak değil zevk almak. artık boşalınca spermler rahme gitmiyor. o devirler geçti :P
  • mistreated  (09.03.15 21:24:55) 
korunman falan süper tabii ama kendini (ya da partnertini) komple pvc kaplatmadığın sürece gebe kalma ya da hastalık bulaştırma konusunda garantin yok.
eski seviştiklerinden birinin sahipsiz kalmış bir bebeğinin babası olduğun söylendiğinde bunun aksini ispatlaman modern tıp ve modern hukuk içinde bile yeterince bezdirici.
ilk defa seviştiğin ve sadece sevişmek için beraber olduğun birinin bunları sana yapmayacağından emin olacak kadar insan sarrafıysan başka tabii.
  • kargn  (09.03.15 22:14:23) 
@kargn

en az 150 kere prezervatif kullanmışımdır, bir kere bile sorun yaşamadım. durex fetherlite, herkese buradan tavsiye ediyorum. çabasız üreme olamayacağı argümanı doğum kontrol ve insanların sadece zevk için birleşmesi karşısında etkisini yitirmiyor mu?
  • mistreated  (09.03.15 22:18:50) 
reklam kuşağı için teşekkürler.
durex bile olsa, engelleyemeyeceği hastalıklar var. ve bunlar bedel demek.
bu bedelleri göze almıyorsun, daha çok görmezden geliyorsun.
flört, görücü gitmek vs süreçler önemlidir, evrimsel kararlı stratejilere karşı bayrak açmışsın, gazan mübarek olsun ama 2 milyon yıllık tüysüz maymun evrimi ve birkaç onbin yıllık uygarlığa karşı gelmen gerçekten zor olacak, bunu bil istedim sadece.
doğada kolay seks, penguenlere tecavüz eden foklara, kurbağalara oral yaptıran maymunlara falan bahşedilmiş ayrıcalıklar sadece.
kendi cinsine meylediyorsan, maalesef uğraşmalısın.
  • kargn  (09.03.15 22:25:36) 
prezervatif yırtılıyor arkadaşlar (durex, ok, fex gibi çeşitli markaları yırtmış biri olarak konuşuyorum). tamam yüzdesi düşüktür ama imkansız değil, öte yandan prezervatif olsa dahi bulaşan hastalıklar var ( tek eşliliği tercih etmenin sebeplerinden biri). ha öte yandan insanlar yüzyıllardır üremeden seks yapmaya çalışıyor, seksle üreme birbirinden neredeyse ayrılacak noktaya gelmiş teknoloji sağolsun. üremeyle, seksi beraber değerlendirmek pek doğru olmasa da seks için rekabet ortamı var, erkekler için en azından, aynı diğer hayvanlarda olduğu gibi... bu da özellikle seks yapmak isteyen kadınla erkek arasındaki sayısal dengesizlikten ve seksin hala yanlış/yasak/tabu/özel olmasından. yoksa herkes seksi yemek içmek kadar basit bir zevk haline getirse, herkes sık sık yapsa, bu kadar rekabet de olmazdı. ne bileyim, herkes herkesle muhabbet edebildiği gibi seks de yapabilse aslında hepimiz pamuk gibi yumuşacık mutlu insanlar olurduk (bkz: bonobo).

edit: bonobo'lar insanlara en çok benzeyen maymunlardan ve biseksüeller, çok eşliler, sürekli seks yapıyorlar, oral seks yapıyorlar falan bakmaya üşenenler için özet. kargn tür falan deyince eklemek istedim... ha aradaki büyük fark onların anaerkil olması, yani erkeklere ironik gelecek ama seks yapmanızın zor olmasının sebebi ataerkidir, gelin beraber yıkalım ;)
  • loralynn  (09.03.15 22:33:03 ~ 22:48:58) 
bunlar tercih ve telkinle olacak işler değil.
mesele testis boyunun insan vücuduna oranı. gerisi boş.

  • kargn  (09.03.15 22:38:26) 
@comptrol, @straples, @gis, @gss ve @delifaruk'a konuyu derinleştirdikleri için teşekkürler. aynı şekilde @syozkn'a da, her ne kadar her söylediğine katılmasam da. @loralynn de demek istediklerimi kendi sözleriyle çok net ifade etmiş. baştaki linç ekibine de teşekkür ederim ama zaten tartışmalar hep böyle yürüyor, önce bi hurraa ne diyon lan sen, sonra biraz daha teorik ve derin cevaplar. bence hayatta yaptığımız her şey sekse dayanıyor. dünyadaki başlıca amacımız soyumuzu devam ettirmek ve bu çok güçlü bir içgüdü ama sana doğrudan soyunu devam ettir demiyor da, çekici bulduğun bir karşı cins bulup orasını burasını kokla mıncıkla demeye getiriyor. ama bir noktada bunun zevkli olduğunu keşfedip işi çığrından çıkarmışız, iş 60'lardaki seks devrimi, kadının özgürleşmesi falan derken bugüne gelmiş. şu anki tartışmada bir tarafın kökleşmiş kurallara ve davranış kalıplarına sarılması, diğer ttarafın ise aslında bunlar hep seks demesi bence hep buna işaret. ufuk açıcı cevaplarınız için merci.


  • mistreated  (09.03.15 23:09:10 ~ 23:09:49) 
[]

ankara'daki devasa boşluklar (ankara cahili)

selam

google maps'te şehirleri incelemeyi seviyorum. ankara'yı incelerken şehir merkezinde veya mahallelerin içinde kalmış bir sürü devasa boş alan görüyorum. bunları biraz açıklamaya çalışacağım, eğer neresi olduğunu söylerseniz sevinirim.

1- gazi üniversitesinin hemen batısında kalan alan.

2- bu alanın hemen batısında başlayan, orman genel müdürlüğünden erler-etimesgut yolu yönüne kadar doğu batı yönünde uzanan devasa alan.

3- emniyet genel müd. arkasındaki dev boşluk.

4- yanında kültür merkezi yazan, stadın yanındaki büyük alan. içinde bir bina var.

5- etlik ihtisas hastanesi çevresindeki büyük arazi

6- dikmen cad-çetin emeç bulvarı arasında kalan, üzerinde ufo inmiş gibi izler bulunan alan

hazineye, askeriyeye ait alanlar olabilir tabii. ya da dağ bayır da olabilir. ilginç olan ağaçlandırılmamış, öyle bozkır gibi bekliyor olmaları.

edit: pardon 3 ve 6 aynı galiba :/

 
6 numara askeriyenin


  • legolasin son oku  (09.03.15 00:44:53) 
Dediklerin arasında hiç var mı bilmiyorum ama ankarada çok tümülüs var. Tepe şeklinde eski kral mezarları felan. Onlar da korunduğu için şehrin göbeğinde bomboş birkaç tane yapay tepe var.


  • Haldamir  (09.03.15 00:53:13) 
6 kara harp okulu, eski oypa yeni doktrin komutanlığının olduğu yer. bahçeliye doğru giderken arada merkez orduevi de var.

3 dev boşluk dediğin yer emniyetin girişinin karşısı ise orası da kara harp okulu, yok yukarı doğru çıkarkenki karşısı ise, orası emniyetin arazisi. polisler için bilmemne tesisi yapılıyordu en son oraya.

1. bahsettiğin yer neresi tam emin değilim ama o kısmı Ankara'nın, AOÇ arazisi.

4 ise AKM.
  • kulkke  (09.03.15 02:31:51 ~ 14:43:56) 
1-2 ataturk orman ciftligi olmali. Mobilim hafizama guveniyorum
4- ataturk kultur merkezi. Tv'lerde gordugumuz o resmi torenler vs o alanda yapilir.

  • letheavendangered  (09.03.15 02:55:11) 
4 eski hipodrom olmalı.
3 -6 da askeriyenin çeşitli faaliyet alanları var. Çoğunlukla eğitim üzerine.
1-2 aoç olmalı evet. 5 i hayal edemedim ama bu tür sorulara aslında en güzel Wikimapia.org cevap olacaktır.
  • bipolar  (09.03.15 07:02:22) 
1 devlet mezarlığı da var eski cumhurbaşkanlarının filan gömüldüğü yer


  • cedex  (09.03.15 07:19:44) 
1. içinde devlet mezarlığının da bulunduğu aoç arazisi.
2. burası boş arazi. bir özelliği yok. 1 numara ile 2 numaranın arasındaki yapılanma (üzerinde orman genel müdürlüğü yazan yer) meşhur 1000 odalı ak-saray.
3. emniyet genel müdürlüğü'nün arkası değil de ön tarafındaki boşluk askeriye arazisi. kara harp okulu, edok, merkez orduevi vs binalarını içeriyor. dikmen caddesi, çetin emeç bulvarı, inönü bulvarı ve türkocağı caddesi arasındaki arazinin tamamı askeriye. bahsettiğiniz emniyet genel müdürlüğü değil de ankara emniyet müdürlüğü ise onun güneydoğusu 4 numarada yazdığım yer. batısında kalan boşluk ise aoç.
4. orası eski hipodrom. atatürk kültür merkezi tören alanı. cumhuriyet bayramında falan trt 1'de geçit töreni yapılan yer.
5. bunu bilmiyorum.
6. 3 numaradakinin aynısı. o izler de harbiyeli şehitler anıtı. www.kho.edu.tr
www.kho.edu.tr
  • kibritsuyu  (09.03.15 08:41:02 ~ 11:43:44) 
1- gazi üniversitesinin batısında kalan alan devlet mezarlığı, kuzey taraf atatürk orman çiftliği arazisi.

2- sırasıyla;

(edit: tmo siloları)
demiyrolu tamir atölyesi,
kara havacılık kom.
jandarma kom.
şaşmaz sanayi
şaşmaz depolar
havaalanı ve gökyüzü müzesi
şeker fabrikası
plevne mah.

3- emniyet müd.

güneybatı tarafı; atatürk kültür merkezi
güney tarafı: ankara üniversitesi
kuzey tarafı: ankamall ve hal
doğu tarafı: aoç

4- atatürk kültür merkezi, diğer adıyla piramit. etrafında geniş boşluk.

5- hastane arazisi orası

6- kara harp okulu. güneyinde kuvvet komutanlıkları, daha güneyinde genelkurmay.

3&6 aynı değil.
  • eksi sozluk e bir daha geldim  (09.03.15 10:15:32 ~ 10:16:05) 
böyle de bir habere rastladım ama bizim etlikteki alanla ilgisi yok

www.zaman.com.tr
  • mistreated  (17.03.15 23:24:47) 
[]

pilavın yanına ne yapsam?

kırmızı et - yapıldı
tavuk - yapıldı
balık bile yapıldı

kuru fasulye, bezelye akla geliyor. başka ne olabilir?

 
Nohut


  • [silinmiş]  (10.02.15 18:19:14) 
patlıcan
sosis-mısır
salata
nohut
  • vedat chili peppers  (10.02.15 18:20:03) 
karnıyarık


  • stereoseyfi  (10.02.15 18:20:52) 
Közlenmiş patlıcanlı yoğurt


  • sehpa fx350  (10.02.15 18:23:12) 
bamya


  • rock n roll  (10.02.15 18:24:15) 
barbunya


  • neferkitty  (10.02.15 18:26:12) 
mantar


  • e_rsin  (10.02.15 18:26:57) 
hep pilav yapma arada makarna yap, patates püresi yap

:)
  • mea maxima culpa  (10.02.15 19:10:26 ~ 19:10:38) 
cacık


  • late viper  (10.02.15 19:12:08) 
ayrıca ratatouille de yapabilirsin. yakışır yani.


  • mea maxima culpa  (10.02.15 19:14:00) 
Sarımsaklı yoğurt ve köfte.


  • pozzecco  (10.02.15 20:57:25) 
[]

ülkem sosyal demokratı, sosyalisti niye demirtaş reklamı yapıyor?

selamlar

samimi, harbici, etik, böyle özü sözü bir görünen, demokrat özgürlükçü, muhalif basının susturulamayan sesi falan abilerin çoğu söz birliği etmiş gibi demirtaş'a sempati duyuyor, dediği güzel sözleri gaza gelip manşetten veriyor falan fakat bu adam son tahlilde istediğini zorla kabul ettirmeye çalışan zorba bir örgütün siyasi kanadının başında. ne kadar demokrasi özgürlük nutku atsa da hem iktidara gelmesi imkansız olduğundan, hem de son tahlilde zorbalığı temsil ettiğinden söyledikleri pek akla yatar gelmiyor. ağza bal çalıyor. yani başbakan demirtaşın muhteşem kadroları ile türkiyenin ab'ye girdiğini falan düşünemiyorum (keşke düşünebilsem) :)) tamam chp'yi biraz ulusalcı biraz sosyal demokrat arada kalmış ne isaya ne musaya yaranabilen bir parti gibi görüp sarıgül gibi adamlar yüzünden antipati besleyebilirsiniz. akp'nin laciverdi, sistem partisi diyebilirsiniz de neden bdp yani? özgürlük mücadelesi veren romantik gerilla fantezisi mi acaba?

kürt siyasi mücadelesi az çok başarılı oldu, adamlar zorla, şiddetle de olsa sözlerini duyurdular, istediklerini kabul ettirdiler, çok insan acı çekti, öldü ama sonuçta ilk durum ve son durum karşılaştırıldığında adamlar iyi bir noktadalar (ben şucu ya da bucu değilim, beğenin beğenmeyin gerçek bu), ama sonuçta pkk eli silahlı, yarın ne edeceği belli olmayan bir örgüt. özgürlük mücadelesine sempati duyulabilir de kendince değerleri olan, ilkeli olma peşinde koşan adamların gidip bdp sempatizanı olmasının asıl sebebi nedir? ehven-i şer olduğundan mı? hayaller dünyasındalar mı? tutunacak tek dalları bdp kaldı da ondan mı? nedir yani?

ek soru: demirtaş'ı samimi buluyor musunuz? samimi buluyorsanız bundan nasıl emin olabiliyorsunuz?

 
bdp de sistem partisi. bi bok olacağı yok ama tarafımız belli olsun.


  • namus ninjası  (10.02.15 18:19:46) 
özetle fikrimce bu söylediğinin nedeni ;

yurtsevercephecilikle sovyet romantizmi arasında bir sarkaç gibi gidip gelerek kendi dokusunu(öğrenci-işçi hareketi temelinde) oluşturamamış oluşturmak istendiğinde de kafası koparılmış bir sol cenah ile karşı karşıya olduğumuzdan ötürüdür ki demirtaş ın söyledikleri kimi kalemlerce desteklenmektedir. yani chp ye oy verilmek istenmiyor, diğer sol partilerden teşkilatlansa da başarılı bi seçim çıkarabilecek olan yok(seçim çalışması çok başka bişey bildiri dağıtmak gibi değil ki) diye düşünülüyorsa diğer sol partiler de yok onun sapı bunun çöpü diye birbirleriyle birleşmiyorlarsa adamlar bir de bu var o zaman diyor gibi geliyor bana.
Bir de şöyle bi yazı okudum da insanın inanası gelip gelip gidiyor:

www.birikimdergisi.com
  • gis  (10.02.15 18:26:54 ~ 18:45:13) 
ben şans vermiştim kendisine ancak bir halt olmayacağını anladıktan sonra söylediklerini dahi dinlememeye karar verdim. oldukça iyi bir siyasetçi, bu kesin ancak omurgasız. gerçi siyasetçiliğin fıtratında mı var omurgasızlık, o da ayrı mesele. her seçimden önce ilkelerden ve sistem partisi olmadığından bahsedip duran kişinin seçimler geçtikten sonra sistemin ta kendisi olduğunu belli eden hareketleri kendisinin yeterince ilkesiz olduğunu gösteriyor kanımca. yani gelip parklarda falan oy koparmak adına hikayeler anlatmasaydı samimi bulurdum belki.


  • soso  (10.02.15 18:27:18) 
Açıkçası hiç bir politikacıyı yada partiliyi davranışlarını yahut söylemlerini savunacak kadar samimi bulmuyorum. Bu durumda düşündüğüm tek şey boş yada geçersiz oy atma olasılığımda bunun içlerinden hangisinin daha çok işine yarayacağı oluyor. Sonrası gayet açık zaten.


  • gis  (10.02.15 19:08:29) 
akp'lilerde nasıl uzun adam hayranlığı varsa hdp'lilerde de demirtaş hayranlığı var.
kesinlikle samimi bulmuyorum çünkü akp nasıl rte'nin ağzının içine bakıyorsa hdp de öyle öcalan'ın ağzının içine bakıyor.
bdp özgürlük,adalet,hak derdinde olsaydı gezi'yi sahiplenirdi.
  • rakicandir  (10.02.15 19:18:03) 
@ gis

ben de tam bundan bahsediyorum bir parmak bal çalıyor diye. böyle güzel güzel efendi efendi konuşmayı tayyip de biliyor eminim. demirtaş ulusalcı-milliyetçi-tayyipist kesimlerden oy alamayacağını biliyor. devşirebileceği en garanti oy (atıyorum) yaklaşık yüzde 2-5 arası ağırlığı olan, eğitimli ve diğer partilerin söylemlerinde kendini bulamayan kesim. demirtaş birikime falan röportaj verip t24'ün, diken'in manşetlerine çıkarak yüzde 2-3 de buradan alsam diye hesaplıyor olamaz mı? siyasetin nasıl bir laf döndürme sanatı olduğunu hepimiz biliyoruz. zaten büyüsü de orada. bu yazılanları "vay be tam benim düşündüğüm gibi" diyerek de okuyabiliriz, "vay goygoycu ne palavralar sıkmış" diyerek de.
  • mistreated  (10.02.15 19:22:09 ~ 19:23:35) 
Ben bir liberal olarak Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki söylemlerini sevmiştim. Ne kadar samimidir bilemem, BDP'ye bir sempatim yok ama Selahattin'e kötü bir göz bakmıyorum şu an. LDP'ye oy vermeyecek olsam ona verebilirdim belki.


  • i was made for you  (10.02.15 19:41:34) 
Caresiz ve karamsarlar.

Turkiye sosyalist hareketi diye bir sey kalmadi,

Ortada kalan tek hareket kurt ulusal hareketi, o da ezilen ulus muhabbetinden vazgeceli uzun zaman oldu, yani bir burjuva hareketine evrildi ve buna ragmen elde avucta baska bir sey olmadigindan oturu, caresiz bir sekilde turkiye devrimcilerinin cogu kurt burjuva hareketini destekliyor.

Aslinda bu durum, turkiye devrimcileri acisindan, carklarin bir yerinden kirilmasi umudu disinda bir sey degil. Gerisi palavra.

Bu kafayla da her sey daha da cikmaza giriyor.

Yakin gelecekte bu kurt burjuva hareketi cokecek. Cunku yaptiklarini sandiklari cozum sureci ve buna bagli anlasmalar cozulecek. Olduklari yere cakilacaklar. Bu tip islerin karsitlarin uzlasmasiyla saglanamayacagini yasayarak ogrenecekler.

Kaldi ki her seyi bir yana birakin kurt hareketinin hangi temsilcisi planli ekonomiden yana olabilir? Adamlar kendi iclerinde seriatcilari bile barindirir oldu,
  • kosun lan mevzu var  (10.02.15 19:43:34) 
@mistreated

zaten diğer partilerden oy devşirmesi gerektiğini kendisi de açıkça söylüyor. iktidar dışındaki tüm partiler için geçerli bir durum, % 10 luk baraj yüzünden bu durum hdp için daha hayati hal alıyor.Bununla birlikte hiçbirisi de sözde "taban"ını kaybetmek istemiyor gerçi chp ne yapsa tabanından yiyor o ayrı :)

şu an seçimin demokratikliğinden bile bahsetmek güçken adayların samimiyetini ölçüt almak ne derece işlevsel olabilir ki? ülke demokratik filan değil diyoruz da seçimlerdeki trafoya giren kedilere gelene kadar katılıma,baraja,sayımdaki şeffaflığa yüklenilmiyor ki anasını satayım! neden çünkü zor geliyor. oy sayımı ve teslimi sırasında hakkı olmasına rağmen kim bekliyor ki.oyunu atıp gidiyor sonra face te boy boy yakılan oy pusulaları paylaşılıyor. Bana çok sahte bi tavır geliyor bu.
Dolayısıyla eğer sen seçmen olarak bir şeyleri göze alıp "hareket" anlamında bir volume yaratamıyorsan bu ille sol değil ne bileyim bu partilerden hiç birine oy vermek istemiyorsak ve oy verdiğimiz parti meclise girsin istiyorsak misal yatıp kalkıp neden barajı düşürsün diye ses çıkarmadık da bu kadar seçimdir tüm mekanizmaya nüfus etmesine izin verdik???
eğer birilerinin daha o kadar da bıçak kemiğine dayanmadıysa söylemlerle yönlendirilmeye bu kadar açıklarsa partiler de sistemin usüllerince kendi yolunu açar.

sihirli sözcükse istikrar. kimse risk almak elindekinden olmak istemiyor. üstelik ülkede çoğunluk daha piramidin temel ihtiyaçlar basamağını aşıp kendini gerçekleştirme ve birey olma aşamalarına varamamışken... işte tam da bu yüzden kişinin kendini birey olarak olamasa bile parçası olarak önemli hissettiği ve kabul görmek için farkında olmadan hayatını ona göre şekillendirdiği çoğunluğun kültürel yada ideolojik öğelerine vurgu yapılarak her türden seçmen rahatlıkla ikna edilebiliniyor.
  • gis  (10.02.15 21:11:17) 
biraz moda akım oldu bu.
geçenlerde twitter'da genç bir pkk'lının kobani'ye baktığı bir fotoğrafı kullanıp pkk eylemcilerinin romantikleştirildiğini (akım anlamında) bile gördüm.
birkaç şiirsel, devrimci söz yapıştır, bir fotoğraf ekle tamam.

o pkk'lıya sorsan bu yapmaya çalıştıklarını belki de götüyle gülecek. ne devrimciliğinden bahsediyorsunuz?

şu an baktığında hdp'yi hdp'lilerden çok bu bahsettiğimiz yeni arayış içindeki sosyalist kanat sahiplendi.
eskinin 10. yıl marşı söyleyip ahmet kaya'ya bıçak fırlatanları şimdi hdp'li kesildi başımıza.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (10.02.15 21:38:02) 
1. zorla kabul ettirmeye çalışan zorba bir örgütün siyasi kanadının başında evet. ama neden? çünkü 100 yıldır ellerinden her türlü hak alınmış, zulüm görmüş bir halkın örgütü bu. kimse dağa çıkayım onu bunu vurayım diyerek başlamadı bu işe. sen birinin özgürlüğünü elinden alır, silahı da tek çare olarak bırakırsan sonuç bu olur. 20 sene önce mecliste kürtçe konuştuğu için 15 sene hapis yattı o milletin vekili olarak seçtiği bir insan. zorbalıkmış silahmış vs geçiniz.

2. demirtaş başbakan olsa 3 senede ad'ye gireriz emin ol. ab kürtlere ve kürt hareketine verdiği desteği araştır çünkü belli ki bilmiyorsun. hatta ab'ye girme yolunda en ileride olduğumuz zamanlara bak, hepsi kürt açılımıyla ilgili. leyla zana'yı hapisten kim çıkardı ona da bak bi istersen.

3. romantizmin r'sinin olmadığı anlamak için kürt bölgesine bir ziyarette bulunmanı öneririm. diyarbakır, van, şırnak, hakkari vs bir dolaş gel. türkiye istanbul'dan izmir'den ibaret değil.

4. samimi buluyorum ama emin değilim. kimsenin samimiyetinden emin olamam, o yüzden adı samimiyet. atatürk, rte, ecevit, kılıçdaroğlu, türkeş, demirtaş istediğini sayabilirsin. kimseden emin olamam, ama tercih ederim birini.
  • ack3000  (10.02.15 22:15:16) 
[]

kadınlar gerçekten evlilik peşinde mi?

bu klişe geyik var ya kadın evlenelim diye ısrar eder erkek kaçar falan, bu gerçek mi? yani töreye göre yaşayan ya da erkeğin eline bakan, mahalle baskılı semtlerde yaşayan kadınları kastetmiyorum. buradaki kadınlardan da böyle ayda 2500-3000 üzeri kazanıp erkek kafalasam da evlensem diye düşünen var mı ki? erkekler, böyle insanlar varsa ve sizi evliliğe zorluyorlarsa "neden evlenmek istiyosun ya?" diye sormuyor musunuz? ne cevap veriyorlar? erkek neden evlenmek istemiyor bi de, istediği ile sevişemeyeceği için mi? kadın da aynı şeyi düşünüyor olabilir?




 
Şakacıktan ^^


  • pike  (06.02.15 20:55:34) 
Degil


  • jaygatsby  (06.02.15 20:56:12) 
27 yaşında sonra evet. istisnalar kaideyi bozmaz tabii.


  • Lt. Col. Frank Slade  (06.02.15 20:59:31) 
bazilari evlilik manyagi, evet. canli orneklerini gordum. yalniz 2500-3000 ustu kazanma muhabbetini anlamadim.


  • fortisvita  (06.02.15 21:00:09) 
maddi özgürlüğü az çok elinde olan demek istemiştim. asgarili kadar zor durumda olmayan yani.


  • mistreated  (06.02.15 21:01:36) 
@mistread 2500-3000 kazanma kafası ile ancak köyden gelen fadime ikna olur..


  • Lt. Col. Frank Slade  (06.02.15 21:05:37) 
bu tip bir kız yüzünden en kabus dolu ilişkimi bitireli 4 ay oldu ve her sabah uyandığımda huzurla, şükranla doluyorum.


  • thracian  (06.02.15 21:06:12) 
Çok sevdiğim birinden ayrıldım işte evlilik yüzünden.
100 soru sormuşsun tane tane anlatır kisin

  • kahve kokusu  (06.02.15 21:06:40) 
Neden evlenmek istiyorlar, çünkü seçilmemiş/beğenilmemiş/bunu da alan olmamış konumuna "düşmemek" için.

"Düşmek"...

Evlenmek sınıf atlamak çünkü.
"Evlenilecek kadın/güzel kadın sınıfı"na atlamak..

Erkek neden istemiyor, (gerçekten neden istemiyor? Hizmet görecek..) çünkü tek bir kadınla yetinmek zorunda kalacak.

Halbuki evlilik kadin için daha korkunç. Toplumun statü dayatmasindan sindiriyor korkunclugu.
  • mandalina kokusu  (06.02.15 21:08:33) 
çocuk istiyordur.. biliyorsun ki hatunların belli bi süresi var bu konuda.....


  • defnex  (06.02.15 21:08:49) 
bence kadınların evlenmek istemesinin aile kurup, çocuk yapmasının dışında tek sebebi var o da kendisini güvende hissetmek.

şimdi hemen açıklayayım; ben şu zamana kadar hiç evlilik hayali kurmadım yani ille de evlenicem diyen bi insan değilim ama ille de evlenmek isteyen kadınları anlayabiliyorum.

ekonomik olarak bağımlı olan kadınlar bile evlenmek istiyor bunun sebebi uzun süreli ve gayet yerinde giden bir ilişkisi olsa bile, ''ee her şey çok güzel olduğu neden benimle evlenmiyor demek ki bir gün bırakıp gidecek'' algısı ile panikliyorlar ve zaman kaybı gibi geliyor çoğunda.
halbuki evlenip boşanan insanlar da var yok değil, yani evlenince tamam bırakıp gitmeyecek gibi bir durum oluşmuyor.

fakat erkek bunu evliliğe taşıyınca güven payını maksimuma çıkarmış oluyor ve yalnız kalmak istemeyen kadın da rahatlıyor. halbuki birlikte yaşasalar da evlenince değişen hiçbir şey olmuyor.

onun dışında sosyoekonomik olarak evlenmek zorunda kalan kadınları yazmıyorum maalesef bir kısmı evden kurtulmak için evlenmek zorunda. işi yok, yaşadığı çevre bekar kadına göre değil ve ataerkil düzen oturduysa o kadın için 25 yaş geç bile olabiliyor, 20'li yaşlarda hemen evleniyorlar.

kısacası kadın kendisini güvende hissetmek için evliliğe ihtiyaç duyuyorsa illaki biri ile evlenme yoluna gidecektir sevsin ya da sevmesin, ben öyle düşünüyorum.
  • neferkitty  (06.02.15 21:14:01) 
"Erkek neden evlenmek istemiyor?" sorusuna kendi uzerimden cevap vereyim, ihtiyacim yok. BOyle bir ihtiyac hissetmiyorum, olayin ozu bu.
Kadin konusunda da aynen neferkitty +1 diyorum.

  • delifaruk  (06.02.15 21:30:50 ~ 21:31:18) 
değiller.


  • fransizkalanadam  (06.02.15 21:32:33) 
kendim de dahil olmak üzere çevremdeki çoğu arkadaşım tam tersi durumda.

mesela evi, işi olan bir arkadaşım, üstelik de evlenelim, çocuk sahibi olalım deyip duran adama yol verdi geçenlerde. evlenmek istiyor kendisi aslında, aile de kurmak istiyor. ama benim gözlemim, kendi ayakları üzerinde duran, ilişki tecrübesi olan kadın ince eleyip sık dokuyor ve kafası bozulunca adama direkt yol verebiliyor. özellikle 30+ için söylüyorum.
  • lily briscoe  (06.02.15 21:33:08) 
@nefer

nası bi güven bu? yani kadın tek başına güvensiz bir varlık mı? niye güven istesin ki? erkek kadına nasıl bir güven veriyor? (yine çok medeni semtlerde yaşayan, maddi durumu az çok iyi insanlardan bahsediyoruz tabii)
  • mistreated  (06.02.15 21:36:01 ~ 21:36:24) 
kendinizde dahil cevrenizdeki kadinlarin cogunun tam tersi durumda olmasi zaten normal. kendi ayaklari uzerinde duran bir kadini evlenmeye itebilecek sebeplerin sayisi cok da fazla degil. sonucta paranizi kazanip kendinize bakiyorsunuz. belki vucutta bir saat calisiyor ancak artik gunumuzda plaza kadinlarinin da bircogu icin kariyer daha oncelikli.

ancak bu kadinlarin sayisi cok fazla degil, tersine cok az. agirlikli olarak evlilik pesinde demeyelim de kadinlar evlilige erkeklerden daha sicak bakarlar. bu durumun tam tersi plaza tiplerinde yasanir genelde. plaza kadinlari evlilige soguk bakarken plaza erkekleri evlenmek isterler. ilginc bir durum ancak sebebini bilmiyorum. hayatin banallesmesi yuzunden olabilir.
  • joy luck club  (06.02.15 21:38:04) 
Ek olarak, kendi cevremdekilerden gordugume gore:
Kendi kendi ayaklari uzerinde durabilen (bilhassa ekonomik olarak) kadinlar uzun yillar evlenme yoluna gitmiyorlar. Tanidigim 30+ ve 40+ bekar kadinlar var, hepsi ama hepsi kendine yetebilecek durumda. Birine siginmaya ihtiyaclari yok. O yuzden yukaridaki arkadasin da dedigi gibi ince eleyip sik dokuma yoluna gidebiliyorlar.

  • delifaruk  (06.02.15 21:38:37) 
ekonomik özgürlüğü elinde olsun olmasın tüm kadınlar belli bir yaştan sonra evlenmekten başka bir şey düşünmüyorlar. haklılar da. erkek için zor olmuyor ama kadın için bir yaştan sonra tek yaşamak çok zor olmaya başlıyor.


  • hzben  (06.02.15 21:48:44) 
Zamanında şöyle bir şey yazmıştım, ortaya çıkarayım.
eksisozluk.com

Evlenmek isteyen kadın kadar, evlenmek isteyen erkek de var. Genelleyemem tabii de evlenmek isteyen kadından çok "Düzgün bir hatun bulsam da evlensem" diye yakınan erkek de görüyorum. Bana çoğu düzgün görünüyor kadın ve erkeklerin, bazı uç deliler dışında.
  • aychovsky  (06.02.15 21:58:05) 
[]

dolar almak, dolar bozdurmak falan biraz yalan değil mi?

bu soruyu babaanneniz soruyormuş gibi cevap veriniz.

özellikle küçük meblağlar için konuşuyorum. yani atıyorum 300 400 binin altı için. sonuçta marketten cips almak haricinde piyasa ve fiyatlar da kendini yükselen dolara göre ayarlamayacak mı? dolar 2 lira iken ve 2,50 lira iken ev fiyatları aynı mıydı? günü kurtaracak, o gün yatırımı yapıp voleyi vuracak olanlar haricinde para bozdurmak, dolar almak satmak falan ne kadar manalı ki?


 
Az para da cok para ile ayni yuzde ile kazanacak ya da kaybedecek. Niye biri degilken digeri yalan olsun?


  • f_d  (05.02.15 01:06:46) 
keşke dediğin gibi olsa ama hayat bilgisayar oyunu gibi değil.

Çok basit bir örnek vereyim. Dolar diyelim ki sene başında 2.30 sene sonu 2.40 oldu.

Yıl içinde 2.70'e çıkması, 2.10'a inmesi halinde pozisyon almak mı kazançlıdır, yoksa beklemek mi? Dolarda yıllık % 4.5 artış var ama yıl içinde %15'lik bir kazanç söz konusu.
  • [silinmiş]  (05.02.15 01:13:35) 
hayır değil. maruz kaldığın piyasanın kullandığı işletme ve hammadde bedellerinin senin alış fiyatına yansıması için belirli bir zaman geçmesi gerekir. herhangi bir para veya değişim değerinin diğeri ile ilişkisi üzerinden edinilen fark ise değişimin yapıldığı an itibariyle oluşur. değişimin yapıldığı an ile reel fiyatların yansıması arasında geçen süre boyunca, değişimin yapıldığı öz kaynak da fiyatlardan dolayı yıpranır ancak söz konusu kar yıpranmaz.

Bir diğer durum da değeri düşen para biriminin elde tutulması sonucu o para biriminin sabit kalmasından dolayı zarar etmeye karşı önlem geliştirmektir.
  • rygard  (05.02.15 01:15:54) 
doların dalgalanması ile gerçek yaşam anlık olarak dalgalanmıyor. 100 liran var 50 dolar aldın. doların fiyatı arttı bozdurdun 120 lira sahibi oldun. bu işlem bi kaç günde gerçekleşti. dolayısıyla yediğin cipsin fiyatı hala iki üç gün önce olduğu gibi 2.5 lira. yalan değil yani. büyük meblağlarda bu binlerce tl lik fark yaratıyor. sırf bu kur farkıyla parasına para katan var. sadece dolar euro değil. uluslararası dolaşımdaki bütün para birimlerini alıp satarak kur farkından faydalanan insanlar var. temel mantık basit. ucuza al. pahalıya sat. önemli olan hangi kurun hangi zamanda değer kazanacağını önceden bilmek. değer kazanacak kura çevir bekle. değeri artınca sat. diğer kura geç bekle. mevzu bu şekilde işliyor.


  • maxhoper  (05.02.15 01:34:26 ~ 01:35:24) 
  • titiraprap  (05.02.15 01:56:11) 
öncelikle tabii ki parayı korumak için döviz almaktan bahsetmiyorum. o enflasyondan korunmak için yapılan bir şey. bahsettiğim yok 50 bin liram var dolar alayım mı, yok 4000 dolarım var satayım mı diyenleri anlamaya çalışmak :)

cevap: iyi de bu çok saçma değil mi? bütün yatırımlarda ticarette şunda bunda ya ithalat ihracat ya da hiç olmadı döviz üzerinden yapılan alışverişler büyük rol oynuyor. doların 2 liradan 2,5 liraya çıkması o cipsin bütün üretim sürecindeki masrafları baştan sona değiştirecektir. ayrıca kar eden adam değeri düşmüş paradan kar edecektir. ürünü bugüne göre pahalıya almış, düne göre ucuza satmış olacaktır. sonunda birileri bir şeyler kaybediyor yani. burada adaletsiz bir şeyler var. niye herkes fiyatlarını atıyorum dolarda yaşanacak her 0.10'luk artışa göre güncellemiyor? araba, gayrimenkul gibi piyasalarda işler daha ciddi değil midir? boğaz manzaralı, tl üzerinden satılan 1 milyonluk evin fiyatı doların 2,25 ve 2,50 olduğu sürede artmamış mıdır? artmazsa bunu satan adam enayi değil midir? o evi sırf türk zengini değil petrodolarlı arap ebu karton bin mukavva da almayacak mı? fiyatların devamlı arttığı dönemleri 90'larda yaşadık. bugünkü değişim o kadar gözle görülür değil belki, kuruş kuruş gidiyoruz henüz de, fiyatların güncellenmemesini tam çözemiyorum. ben bu sorunun benzerini burada daha önce de sormuştum o defa da herkes piyasa kendini ayarlıyor diye cevap vermişti. durun onu bulayım siz de bana aradaki farkı söyleyin.

heh buyurunuz. www.eksiduyuru.com
  • mistreated  (05.02.15 02:49:42 ~ 02:52:37) 
neyini anlamıyorsun kardeş ? 5,000 dolar kadar paran varsa. doların artacağını düşünüyorsan düşükken alırsın, yükselince satarsın. ayfon ya da benzin alıp evde mi depolasın?


  • titiraprap  (05.02.15 03:18:28 ~ 03:37:02) 
merhaba. saat 9 gibi 2401 den 20000 dolar aldım tayyip zıplatır zıplatmaz vurdum kactım 520 tl kar var bir kaç saatte, tepki satışı olur diye tırsmasaydım keşke bi ben sattım anasını satayım ama böyle böyle işte 100000 dolarla 2400 tan alış yapıp 2460 ya kadar durabilen acayip karlı çıkar yani, buna short diyorlar yapan çok var. normalde bu kadar kısa süre içinde olmuyor ama olmuyor ama bu yıl cok dalgalı.


  • libertine  (05.02.15 06:24:17) 
doviz kurunun degismesinin fiyatlar uzerine aninda etki etmemesinin sebeplerinden bazilari da sirketlerin bazi dalgalanmalari absorbe edebilmeleri ve dolar kuru degisimlerini kendileri icin stabil hale getirecek onlemler alabilmeleri. ayrica yuksek rekabetin oldugu piyasalarda sirketler maliyetlerindeki degisimleri o kadar da rahat fiyatlarina yansitamazlar.

ev konusuna gelince, piyasada o fiyattaki evler satisa doviz uzerinden cikiyor. ancak teorik konusmak gerekirse evi dolar degistiginde tl cinsinden ayni fiyata satan adam enayi degildir cunku demek ki dolar degismeden once o fiyata satamamistir. evin fiyati saticinin soyledigi rakam degil, alisverisin gerceklestigi rakamdir.
  • f_d  (05.02.15 09:13:49 ~ 09:14:49) 
[]

şu türden insanlar nereye gitti?

az konuşan, boş konuşmayan, soyut düşünebilen, nazik, küfür etmeyen, sakin, her cümlesinde bir şeyler öğreten, hayattaki en büyük zevki merak edip bilgi sahibi olmak ve bunu paylaşmak olan (yani futbol maçı ya da dizi seyretmek olmayan), keşfetmeyi seven, barışçıl, kavgadan ve tartışmadan uzak, resim, mimari, edebiyat gibi güzel üzerine az biraz kafa yormuş, estetik zevkleri olan, hayaller dünyasında yaşamayan ve her düşünceye eşit mesafeden yaklaşmayı bilen, insana dair şeylere yabancı olmayan, şaşırmayan... yani arkadaş ortamında bir insanın böyle olduğunu anlamak çok zor. büyük arkadaş gruplarına girdiğimde neredeyse herkesin salak olduğunu düşünmeye başlıyorum. belki ben de salağımdır da acaba bunlar insanlardan kaçıp kendi hallerinde mi yaşıyorlar? akademiye yamanıp evde derslere makalelere okumalara mı gönül veriyorlar? ya da kaldı mı böyle bütün bu özellikleri taşıyan insan? ben çok mu idealize ediyorum?




 
onlar kendi arkadas gruplarina cekildi.

sen cok idealize etmissin bi de.
  • kurnaz  (03.02.15 21:29:08) 
Böyle biri bahsettiğin arkadaş grubunda muhtemelen garip biri diye dışlanır, konuşulan konuları salakça bulduğu için nezaketinden lafa dalmaz millet asosyal diye dalga geçer.


  • turkuaz  (03.02.15 21:31:00) 
bugün ekşichatte böyle bir grup kuralım dedim yorum bile alamadım.

not: yukarıdaki insan değilim. mesela az konuştuğumu sanmıyorum.
  • rakicandir  (03.02.15 21:31:15) 
sen çok ama çok fazla idealize etmişsin bence kusura bakma. bunca özelliğin bir insanda araya gelmesi neredeyse imkansız. ayrıca seni temin ederim, böyle bir insan tanırsan çok daha çabuk ve çok daha yıkıcı bir hayal kırıklığına uğrarsın. boşver "çoğu" insan salak olmaya, "az" insan ilgini çekmeye devam etsin. normali, doğrusu budur zaten bana göre. saydığın kadar "mükemmel" birisi olduğunu da düşünmüyorum işin açığı ama olsa bile dediğim gibi, daha kötü olur. ayrıca böyle bir insanın neden iyi veya güzel olduğunu anlamadım. neden böyle birini istiyorsun sence? böyle birini tanıdın diyelim, ne olacak ki?

o insanlar bir yere gitmedi çünkü hiç var olmadılar bence. en donanımlı, en uysal, en nazik, en harika insanların bile pek çok abuk sabuk düşüncesi ya da özelliği olabilir. hiçbirimiz siyah ya da beyaz değiliz. renkler menkler bunlar hep güzel şeyler.
  • der meister  (03.02.15 21:33:04) 
@ der meister

bunlar gitar çalsın, vücudu gelişkin olsun, memesi büyük olsun, çok parası olsun, arabası bmw olsun türünden şeyler değil ki. tamamen karakter ve beyin ile alakalı şeyler. birkaç tanesi diğerlerini de getirir zaten. niye hayal kırıklığına uğrayayım ki? niye kötü olsun? bunların cevabını vermemişsin. böyle birini tanırsam beraber vakit geçirip mutlu olacağım. burada abuk sabuk düşüncesi olmasın denmemiş ki. ayrıca renkli bi insan bu. seni temin ederim o giysi programındaki kızların çoğundan daha renkli bir insan.
  • mistreated  (03.02.15 21:37:32) 
sen kendin öyle misin cidden?

sen bu insanlari idealize etmiyorsun, ben öyle insanlara layığım, ama etrafımda yok diyerek kendini idealize ediyorsun aslında. egonuzu törpüleyin, insanları olduug gibi kabul edin. herkesin arkasında kocaman bir göt deligi var ve oradan oluk oluk sıçıyorlar her gün. kimse mükemmel degil.
  • jaygatsby  (03.02.15 21:38:59) 
Benim birtakım atlarim vardi, güzel. Verdim bunlara, bindiler gittiler.


  • damdanakan  (03.02.15 21:40:38) 
yahu böyle biri ile arkadaş olmak istemek neden ego olsun? ayıp mı yani? benim böyle biri olduğum iddiam da yok zaten. hep güzel şeyler yazdım. beğendiğim şeyler yazdım. insanın beğendiğini istemesi ayıp mı?


  • mistreated  (03.02.15 21:41:17) 
beni yazmışsın. salonda oturuyorum.


  • [silinmiş]  (03.02.15 21:42:44) 
ramiz dayı arıyorsun sen resmen.


  • rakicandir  (03.02.15 21:44:47) 
ataşehir'de evdeyim. çekirdek yiyom şimdi. buyur beklerim bir ara.


  • teritori  (03.02.15 21:46:47) 
Oyle insanlar var(iz). Ancak dediklerinizin bir kismi kisisel ozellik degil sizin ilgi alaniniz (estetik), bir kismi cevre etkisine cok acik ve turkiyede gittikce zorlasan ozellikler (sukunet), bir kismi da gercekci degil (hepimiz bazen salagiz).


  • f_d  (03.02.15 21:52:04) 
tüm bu özelliklere sahip insan oldukça idealize de, benim asıl belirtmek istediğim şu; bu çizilen insan profilinde bazı hatalar var bana kalırsa. örneğin; her düşünceye eşit mesafede olan insan denmiş, bu insanın doğasına aykırı ve gereksiz de zaten, kendini gerçekleştirmiş insan, her düşünceye eşit mesafede yaklaşan insan değildir ki, elbette ki her insanın hisleri, duyuşları, tercihleri, seçimleri dolayısıyla her düşünceye aynı mesafeden yaklaşamaz, yaklaşması da gereksiz zaten. o zaman öznel yargıları olan bir insan değil, robot olur.

bir başka örnek; (yani futbol maçı ya da dizi seyretmek olmayan) futbol maçı seyretmek illa ooo feneri de ne siktik, cincona da ne soktukçulukla sınırlı ve kötü ve değersiz bir şey değil ki. aşırıya kaçıp, futbol maçı izlemeyi değersizlikle özdeşleştirmişsin gibime geldi. kötü örnekler üzerinden yanlış bir genelleme.

küfür etmeyen insan. küfür dediğimiz kelimeler, kullanılış biçimine göre bazen gayet yerindedir ve buz kırıcı etkiye sahiptir. örneğin öyle bir durumda ve yerinde bir ''ulan piiçççç'' dersin hiç de kabalık olmaz bu.

ki tartışma da kavga demek değil, aksine üslubunca tartışmaya giren insan, sürekli bir kibarlık kumkumalığı halinde olan, donuk biblo gibi tiplerden daha değerli ve saygındır.

bu gibi sebeplerden dolayı bence senin tarifin olan tip, pek gerçek dışı ve saçmalığa varır derecede garip.
  • wilhelmwasmuss  (03.02.15 21:54:47 ~ 21:57:56) 
"kufur etmeme" kriterin haricindeki butun kriterlere uydugumu dusunuyorum. ve evet "acaba bunlar insanlardan kaçıp kendi hallerinde mi yaşıyorlar?" aynen bunu yapiyorum. cunku kimse yukaridaki ozellikleri tasimiyor. yahut bana bu zamana kadar boyleleri rast gelmedi. ben de "diger insanlar" ile paylasacak seyimin olmadigini dusunuyorum. bundan mutevellit uzun zamandir aramayi birakmis vaziyetteyim. binaenaleyh bilincli yalnizligi sectim. kafam rahat.


  • papillon7  (03.02.15 21:57:35) 
@wilhelm:

"tüm bu özelliklere sahip insan oldukça idealize de, benim asıl belirtmek istediğim şu; bu çizilen insan profilinde bazı hatalar var bana kalırsa. örneğin; her düşünceye eşit mesafede olan insan denmiş, bu insanın doğasına aykırı ve gereksiz de zaten, kendini gerçekleştirmiş insan, her düşünceye eşit mesafede yaklaşan insan değildir ki, elbette ki her insanın hisleri, duyuşları, tercihleri, seçimleri dolayısıyla her düşünceye aynı mesafeden yaklaşamaz, yaklaşması da gereksiz zaten. o zaman öznel yargıları olan bir insan değil, robot olur."

ben bazı noktalarda özet geçmeye çalıştığım için yüzeysel kalmışım. kimse robot gibi hmm şu da ama bu da demez. bir insan ifadede sınırsız özgürlüğün tarafında olabilir ama biraz düşündüğünde din adına kendinden geçip kutsal gördüklerine hakaret edilince deliye dönenleri az çok anlayabilir. bahsettiğim buydu. tabii ki kendine özgü bir hayat görüşü olur. ama bu diğer hayat görüşlerini anlamamaya çalışmak olmaz. kastettiğim buydu.

bir başka örnek; (yani futbol maçı ya da dizi seyretmek olmayan) futbol maçı seyretmek illa ooo feneri de ne siktik, cincona da ne soktukçulukla sınırlı ve kötü ve değersiz bir şey değil ki. aşırıya kaçıp, futbol maçı izlemeyi değersizlikle özdeşleştirmişsin gibime geldi. kötü örnekler üzerinden yanlış bir genelleme.

futbol maçından ya da dizi seyretmekten kastım hayatta insanın kendine erdemli bir amaç edinmesi idi. sadece popüler kültürün bize sunduklarını beğenip bunlar üzerinden zevklerimizi belirlemekten bahsetmeye çalışmıştım aslında. sözlükte ich diye bir yazar var. onun futbol hakkında yazdıklarını okurken mest oluyorum mesela. öyle izlemek de var tabii ki.

küfür etmeyen insan. küfür dediğimiz kelimeler, kullanılış biçimine göre bazen gayet yerindedir ve buz kırıcı etkiye sahiptir. örneğin öyle bir durumda ve yerinde bir ''ulan piiçççç'' dersin hiç de kabalık olmaz bu.

ben de senin gibi düşünüyordum. hala da çok küfür ederim. bugün de çok ettim. zaten idealize birinden bahsediyoruz. ben hiç küfür etmeyen insan gördüm. o kadar naif özellikleri olan biriydi ki hayran oldum. belki küfür etmemesi bunları tamamladı bilmiyorum ama o adamın küfür etmeme konusunda gösterdiği özen ya da karakterinden bunu çıkarmış olması beni etkiledi. kötü ve olumsuz sözler moral bozar. hatta kimi insanlar olumsuz cümle kullanmamak için bir sürü uğraşırlar. küfür etmeyen insan görür ve bir süre gözlemlerseniz benim gibi düşüneceksiniz.
ki tartışma da kavga demek değil, aksine üslubunca tartışmaya giren insan, sürekli bir kibarlık kumkumalığı halinde olan, donuk biblo gibi tiplerden daha değerli ve saygındır.

tartışma kötüdür dedim mi? bu insanla fikir paylaşımı tartışma olmadan yapılır mı? tartışmadan uzak demişim ama kavga ile beraber kullanmışım. anlatmaya çalıştığım çatışmacı değil uzlaşmacı kişilik.

bu gibi sebeplerden dolayı bence senin tarifin olan tip, pek gerçek dışı ve saçmalığa varır derecede garip.
  • mistreated  (03.02.15 22:06:07) 
var böyle gruplar ama söyle bir sey var o dünyada herkes öyle, yani seninde o aradigin özelliklere sahip olman lazim. böyle tamamen entelektüel gruplar var ama kapali gruplar.

uzun uzun yazdiydim da sildim sonra.
  • kurnaz  (03.02.15 22:09:04 ~ 22:09:31) 
neyin kafası bu?


  • bana jacob diyolar  (03.02.15 22:11:32) 
e olabilir, sen de benim tarifimi gerçek dışı ve saçma bulabilirsin :)

fikrimizi sordun, hepimiz bir şeyler söyledik, elbette ki düştüğümüz şerhler seninle aynı paralelde olmak durumunda değil, örneğin; küfür ifadesi sayılan kelimeleri kullanmamanın tek başına kötü bir şey olmadığı fikrine hala aynı inançla sahibim. ama küfürden kasıt belirttiğim üzere ''hakaret'' vasfından arınık bir kullanım.

her neyse, sen sormuşsun, benim de fikirlerim bu, iyi günler:)
  • wilhelmwasmuss  (03.02.15 22:18:09) 
Kötülerin devrinde iyiler karanlıkta gezer.

Illuminati nasil kuruldu zannediyorsun?
  • thracian  (03.02.15 22:19:26) 
Oyle insanlar yalniz. Diger insanlardan umutlarini kestikleri icin ogrenilmis caresizlik icinde kabuklarina cekilmisler buyuk ihtimalle. Sansli olanlari kendi gibi olan biri(leri)ni bulmus, onla takiliyodur. Sosyallik biraz herkese hitap edebilmeyi o da herkese benzemeyi veya gerektiginde benzer gorunebilmeyi, uyum saglamayi gerektirir. En kisa tabirle rol yapmayi. Bu insanlar kolay kolay rol yapamaz hale gelir, sosyallesme onemini yitirir hatta avam gelmeye baslar, yani varlar bence ama bulmak zor


  • saçdemeti  (03.02.15 22:59:34) 
saçdemeti +1


  • rakicandir  (03.02.15 23:08:20) 
kendimle hep mücadele ediyorum da nereye kadar.acaba ben megolaman mıyım? hep ben saf, ben mi çok ötekiyim, onlar mı çok sıradan ve art niyetli? en çok sorduğum soru bu kendime. neden bu kadar ince düşündüm, sustum. itiraf etmedim en dürüst olması gereken duyguları, en basit olması gereken şeyleri.arkadaşlığın, dostluğun gerçekte ne olması gerektiğini. sen bana bir adım at ben sana koşayım demekten yoruldum. nereye kadar. ortama uyup laga luga yaşıyorum işte. bu gece hariç. ama hayaller gerçekten çoğu durumda bir sığınaktır benim için. küfür olmazssa olmaz. her ne kadar yaşamak bu değilse de çözüm yok şimdilik.


  • akks  (03.02.15 23:13:11) 
Küstüler, sıkıldılar, baydılar.


  • fapple  (03.02.15 23:23:24) 
[]

uluslararası yatırım yapmak

selamlar. birkaç milyonunuz olsun. 2-3 falan. lira. bu parayı ülkedeki ve dünyadaki ekonomik çalkantılardan en uzakta ve en verimli şekilde nasıl değerlendirebiliriz? bu para bizi her ay bir şekilde ihya etsin, enflasyona kurban gitmesin... tabii parayı ülkeden çıkarmak da ayrı mesele. yani ev al dükkan al tarzı dünyadan korkan adam tavsiyelerinden öte uçağa atlayıp pariste londrada derdini halledebilecek bir adama ne tavsiye edilir? offshore? isviçre? ha belki yine türkiyedekiyle aynı şeyler tavsiye edilir ama ben yine de sorayım dedim.




 
Uret dostum igne olsun uret


  • accorbite  (02.02.15 19:22:40) 
@accorbite karşim baraji gecirecek secim slogani olmuş resmen. tebrik ederim :)


  • klar  (02.02.15 19:45:23) 
Araştir soruştur teknolojik bişeyler getir, distribitoru filan ol. Turkiyede olmayan ileri teknoloji olsun ama.


  • klar  (02.02.15 19:48:14) 
üretim yapmak bir sey, fakat ben herkese ayni seyi tavsiye ediyorum, eger yoksa business kafasi, öyle düsünen bi adam bulun, güvenilir olsun, maas+prim seklinde olsun, gidin 10-20 start up bulun, mümkünse software üstüne olsun olmazsa baska sistemlerde olur ama daha cok yatirim ister.

sonra bu 20 sirkete toplamda sirket basina 20-30 bin ayirin 6 aylik,300-400 bin yani, 6 ay sonra bakin , hangileri gidiyor, 1-2 tanesi tas catlasin 3 tanesi kendini cevirir, onlaa daha güzel yatirim yapip devam edin, insan gücünü arttirin mümkünse diger gruplari entegre edin icine.

aynisi yurt disi icinde yapilabilir, ben böyle bir kac investor tanidim.
  • kurnaz  (02.02.15 19:51:05) 
kanadaya rüzgar enerjisi santrali kurun. hem vatandaşlık da veriyor.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (02.02.15 19:58:04) 
@accorbite,

üretim koaly dostum sen satıştan haber ver:)
  • calligrapher  (02.02.15 20:14:50) 
@nick the chopper aydınlatabilir misin biraz mevzuyu?

yatırım yapacak sermayem olmasa da sermaye sağlayacak sağlam tanıdıklarım var, tüm üretim şekillerini, tedariğini sağlayacak bilgim ve cevrem de var tek sıkıntım hangi alana gireceğimi bilememek ve çok sıkıldım birilerinin yanında çalışmaktan.
  • calligrapher  (02.02.15 20:44:12) 
[]

dün akşam açılan ton balığı

dün akşam bitiremedim, 2-3 saat dışarıda bekledikten sonra tabakta zeytinyağlı karabiberli tuzlu azıcık makarnayla karışık buzdolabında duruyor. tadı kaçmıştır muhtemelen de yenir mi sizce? atılmalı mı? sağlıksız mı, nedir?




 
bi şeycik olmaz


  • dedi ayca  (24.01.15 19:50:08) 
bişey olmaz


  • harzem  (24.01.15 20:06:52) 
Gömünüz.


  • buff  (24.01.15 20:10:16) 
gömdük


  • mistreated  (25.01.15 00:50:13) 
bişey olmaz ancak bi dahaki sefere kalan balığın üstüne biraz sıvı yağ koyup, öyle bekletin.


  • reso aga  (25.01.15 00:52:54) 
[]

istediğim köşe yazarı programa gelsin

tv programı değil de bilgisayar ya da telefon programından bahsediyorum. var mı böyle bir program, ayarlayınca seçtiğimiz köşe yazarlarının o gün yazdıklarını önümüze getirebilecek şekilde ayarlayabileceğimiz? sabah 10'da açıcam mesela, zaman'dan ahmet turan alkan, radikal'den murat yetkin, t24'ten hasan cemal önüme gelecek.




 
medya takip merkezi gibi şirketlerin paralı olarak bu hizmeti verebileceğini düşünüyorum. Uygulama hiç duymadım.


  • candanag  (18.01.15 17:54:37) 
ya ona niye para vericem, bana her gün link listeleyip mail atmaları için takip merkezine bilmem neye para saçmak pek mantıklı bir yol değil. nerede olduğu belli hepsinin zaten. tek tek sayfa ziyareti ile uğraşmayıp twitterdan facebooktan takip eder gibi önüme düşecek yazı olsun demeye çalışmıştım. her yazar twittera facebooka takılmıyor, zaten yazara ulaşana kadar da aralarda da çok kuru gürültü oluyor.


  • mistreated  (18.01.15 17:58:22) 
Yazar Oku diye bir App var, her gun cikan tum makaleleri getiriyor.

Sitesi de var hatta: www.yazaroku.com
  • crown  (18.01.15 17:59:03 ~ 17:59:39) 
@mistreated bahsettiğim şirketlerin programları bireysel kullanıcılar için bence de gereksiz sizin bahsettiğiniz gibi sınırlı bir kullanım için. Bu programlar genelde kurumlara satılıyor bildiğim kadarıyla, haber takibini daha zevkli yapabiliyor, zaman kaybetmeden farklı taramalarla aradığına daha hızlı ulaşabiliyorsun ve hatırlayamadığım zebil gibi olayları vardı başka. Bahsettiğiniz şekilde ücretsiz uygulama güzel olurmuş cidden.


  • candanag  (18.01.15 18:03:37) 
  • jaaaccckkk  (18.01.15 20:05:04) 
Feedly de bi hesap ac kimi okumak istiyorsan rss feedlerini bagla olmaz mi?


  • selam  (18.01.15 21:22:56) 
ifttt diye bir servis var, kendi tariflerini oluşturabiliyorsun, işine yarayabilir bi bak istersen.


  • herbivor  (19.01.15 01:50:00) 
[]

edebiyat sizce de biraz bayık değil mi?

selamlar arkadaşlar

edebiyat denen olayı sıkıcı buluyorum. evet çok şok edici ve salakça bir cümle gibi görünüyor ama çok sevmeyi bir türlü beceremedim, özellikle son yıllarda iyice soğudum. okumayan biri değilim, okumayı 3 yaşımdayken öğrendim. çocukken bir sürü roman okudum, stevenson, dafoe, jules verne, dumas çocuk uyarlamaları hep geçti elimden. yüzüklerin efendisi, heri potır hatmedildi. kemal tahir, abdülhak şinasi, orhan kemal çoğu klasik türk yazarı da okundu, olmadı gözden geçirildi. orijinalinden camus, voltaire, balzac, poe ve daha pek çokları okundu. kimi anlarda zevk verse de son tahlilde baydı. palahniuk da okudum, baydım. çoğu romanı 20-30 sayfadan sonra bırakıp atıyorum. zevk alamıyorum. şiir zaten komik geliyor, yani bir insanın oturup şiir yazacak kadar duygu yoğunluğuna ulaşmasını komik, arabesk ve absürd hatta biraz da korku verici buluyorum. aslında dil ile fazlaca iç içe olan biriyim, edebiyatın da dilin en yüksek seviyesi olduğunu çok iyi biliyorum ama son tahlilde fazla işi gücü olmayan zengin piçlerinin oturup şekil yapıcam diye kasarak yazdığı edebi metinlerle cebelleşmek yerine gazete makaleleri, akademik makaleler gibi bilgiyi konsantre olarak sunan metinlerle ilgilenmeyi daha çok seviyorum. sanki edebiyat, özellikle de roman bugünün dünyası için biraz sıkıcı ve zaman kaybettirici kalıyor gibi hissediyorum.

soruma gelince, edebiyatı herkes sevmek zorunda mıdır? romanları 20 30 sayfadan sonra kenara atmak ayıp mıdır? ne dersiniz bu konularda?

 
ben altı yaşımdan beri metal dinliyorum ama aslında çok kafa sikiyor. sizde üç yaşınızdan beri okuyormuşsunuz ama edebiyat zengin züppe işiymiş. bence soulmate olabiliriz.

sorunuza gelince yabancı,

edebiyatı sevmek zorunda değilsiniz, fakat anlayamadığınız şeyler salakça olmuyor.
  • fucking machine in my head  (16.12.14 18:45:18) 
Bence bayık değil. Siz de sevmiyorsanız elbette okumak zorunda değilsiniz, kim ne karışır?


  • whoosie  (16.12.14 18:47:15) 
Ben daha bayigim. Bana iyi geliyor.

İhtiyaç duymuyorsan okumayiver.
  • damdanakan  (16.12.14 18:47:38) 
ben trollerin sevmiyorum kardeş. sevmek zorunda mıyım?

edebiyatı kemal tahir, jules verne üzerinde değerlendirmek komik. işte türk eğitim sisteminin yetiştirdiği güzide aydın öğrencilerden birisi.

kimse sevmek zorunda değil. okuma sen. ama edebiyatı biliyorum deme lütfen.
  • mea maxima culpa  (16.12.14 18:51:32) 
arkadaşlar mümin sekman ve aşkım kapışmak okuyanlar lütfen cevap vermesin

www.youtube.com
  • mistreated  (16.12.14 19:08:27 ~ 19:09:46) 
derhal terk et burayi. :(

saka bir yana, tabii ki sevmek zorunda degilsin. benim gazete makalelerini ve akademik makaleleri sevmedigim gibi. romanlari kenara atmak ayip degildir. sevmediysen okuma, ne gerek var?

ek olarak, siir hakkindaki dusuncelerine kesinlikle katilmiyorum. kesinlikle.
  • papillon7  (16.12.14 19:10:59) 
Kimse sevmek zorunda degil, okumayip kenara atmak ayip degil ama yaptiginiz tanimlamalar hos olmamis


  • sirena  (16.12.14 19:20:32) 
''edebiyatı sevmek zorunda değilsiniz, fakat anlayamadığınız şeyler salakça olmuyor.''
fucking machine in my head'e bu sözü içim artı 1 diyorum ve 2.alıntımla yazımı sonlandırıyorum;

14. Do not argue with trolls — it means that they win.
kaynak: rulesoftheinternet.com
  • air  (16.12.14 19:21:45) 
adam edebiyata salakça dememiş ki? hemen salakça kelimesini görenler başlamış eleştirmeye. önce bir okuyun yahu.


  • sen olmayan cocuk benim  (16.12.14 19:35:07) 
boşver abi ilk cümleyi neresiyle okuduğu belli olmayanlar dünya külliyatını okusalar ne değişir :/


  • mistreated  (16.12.14 19:37:39) 
ilk cümlene bakarak salakça demedim. senin tanımladığın sıfatları toparlayınca ortaya çıkan şey belli. kalitesiz bir tekrara düşmeye luzüm görmedim. şöyle mi demeliydik? "edebiyat, arabeskçe, züppece, abzürdçe değil." ne? te allam.


  • fucking machine in my head  (16.12.14 19:45:06 ~ 19:47:31) 
Diğer cevapları okumadığımı belirteyim önce.

Edebiyatı sevmek zorunda değilsin. Ben edebiyatı da severim, teknik kitap okumaktan da hoşlanırım, akademik makale de okurum, gazete makalesi de. Sende takıldığım nokta, 20-30 sayfa okuyup sıkılman. Özellikle klasiklere biraz daha şans tanıyabilirsin. Çok uç bir örnek vereceğim belki ama Dostoyevski'nin "Yeraltından Notlar"ının ilk 20-30 sayfası bana inanılmaz sıkıcı gelmişti; adamın iç dünyasını anlatıyor. Fakat sonrasında inanılmaz güzel bir akış yakalıyor. İlk 20-30 sayfayı kendimi zorlaya zorlaya 1 ayda ancak bitirdim. Bitirdiğim gibi de kitabın kalanını bitirdim.
  • gzg  (16.12.14 20:47:44) 
gzg +1 yer altından notlar harbiden çok güzel bir kitap. dediği gibi ilk bölüm sıkıcı biraz ama ikinci bölüm muhteşem.

suç ve ceza dan daha çok beğendiğim bir kitap hatta.
  • sen olmayan cocuk benim  (16.12.14 21:12:27) 
[]

güzel kızın yanındaki çirkin kıza ayıp oluyor mu?

ifade hep böyle kullanıldığı için başlığı da öyle attım ama aslında çekici kızın yanındaki çekici olmayan kız olsa daha güzel olur.

bugün mesela 1-2 haftadır tanıştığım, arada muhabbet ettiğim çekici olmayan kızın yanında çekici kız olarak tabir edebileceklerimizden gördüm (gözleri parlar hani, mal mal bakmaz, öyle kızlardan). muhabbet iyi sardı, "kıza hafta sonu napıyorsun?", "akşamları çıkıyor musun?", "sen de burada yabancısın sıkılıyor musun?" gibisinden şeyler soracaktım ama üçümüz de yabancıyız burada, diğer kıza ayıp olmasın yüzü asılmasın diye fazla yürüyemedim. şimdi aslında kızlar bunu erkeklerden daha çok yapıyor bence, ben şahsen kaç kere şahit oldum çekici erkek görünce kafayı yiyen kızları ama benim içim elvermiyor yav. utanıyorum. nedir bu konudaki fikriniz?


 
oluyor tabii ama ne yaparsın, hayat da böyle bi şey işte. alışkındır o zaten, diğerine sor gitsin.


  • devilred  (16.12.14 18:34:46) 
Çekici olmayan kiza hissettirmeden yürü diğerine. Gostere gostere yürüme.


  • damdanakan  (16.12.14 18:35:07) 
A Beautiful Mind'ın sonundaki arkadaş grubu örneğini baz alma.

Adam Smith olmak, serbest piyasa ekonomisinde özgür olmak daha hesapsız kitapsız duygularınla hareket etmek daha doğru. Başkası ne düşünür, yanlış anlaşılır gibi hesaplar ile gitmez bu işler.
  • hiko seijuro  (16.12.14 18:38:57) 
işin çok zor, kadınlar arkadaş da olsa birbirini kıskanır. arkadaşıma geldi, bana gelmedi diye düşünüp üzülecek. o kızın yanında olmadığı bir zamanı kolla bence.


  • cok iyi yol  (16.12.14 18:44:19 ~ 19:02:46) 
bu kadar düşünceli olduğunu bilse ikisi de sana yürürdü be.


  • charles montgomery monty burns  (16.12.14 19:01:44) 
@charles montgomery monty burns, valla ince düşünmüşsün :) bende katılıyorum sana

ve soruyu soran kardeş, bence fırsatını bulduğunda yani kızı tek yakaladığında konuş alttan alttan kaçırma bu fırsatı sonra başını vuracak taşlar ararsın..
  • ada meltemi  (16.12.14 19:08:31) 
bende seninle aynı şekilde düşünüyorum. aslında tam olarak utanma değil de diğerine ayıb olur, üzülür gibi. değişik bişey. yalnızken konuş bence.


  • spirit crusher  (16.12.14 19:10:20) 
çekici bulmadığınız size yürümüyorsa ayıp olmaz.
charles montgomery monty burns'e de katılıyorum.

  • hesabım silindi kırgınım modlar  (16.12.14 19:10:33) 
onların fıtratında var bu asgdhjklş :D

o değilde işime taş koyan çirkin bir kıza denk gelmiştim. bu da böyle aklında bulunsun. o çirkin kız da hoşlanıyorsa senden işin zor.

ama yürü gitsin, bir şey olmaz.
  • air  (16.12.14 19:12:01) 
çirkin kız geldi açılın. özellikle liseden sonraysa zaten çirkin kız alışmış oluyor. default olarak masada başka bir dişi varsa kendisiyle ilgilenilmeyeceğini, kimsenin onu diyeceklerini takmayacağını biliyor zaten. yaşı 20den yukarıysa aldırmaz o yüzden. rahat ol.


  • gene mi gene  (16.12.14 19:54:50) 
istediğin kişiye yürüyebilirsin. senin çirkin olduğunu düşündüğün kızın umurunda olduğunu düşünme. şöyle ki, insanlar bir yaştan sonra genelde güzellik, yakışıklılık olayını aşmış oluyorlar. sen endişelenme o çirkin dediğin kız için. hatta belki o seni reddedebilirdi.


  • rock n roll  (16.12.14 19:58:01) 
bu arada bir mistreated'ın çok ama çok çekici bir irkek olduğu gerçeği vardı, öyle değil mi?


  • mea maxima culpa  (16.12.14 20:00:53) 
Aynı şey geliyor başıma arasıra :/ tam olarak anlayamamış olabilirim ama mesela çekici bir kız oluyor ve yeni tanışıyorsun bir ortamda. onun yanında bir de çekiçi olmayan (ya da böyle demeyelim de ilgilenmediğin diyelim) biri daha oluyor. o biraz dışlanmış oluyor. Eğer gece kulübü gibi bir ortamsa dürtüklüyor gidelim falan filan diye :D benim de biraz moralim bozuluyor ama ne yapalım :(


  • secilmis uye  (16.12.14 20:04:40) 
Bence de ayip oluyor.


  • delifaruk  (16.12.14 20:06:04) 
Sana kin bilemesi muhtemel ama takmayacaksın.


  • arnold schwarzeneger  (17.12.14 07:59:14) 
[]

yumurta ve karides sorusu (skt, tett)

1- yumurtaların tavsiye edilen tüketim tarihi 5 aralık. alınalı beri dolapta duruyor. yenebilir mi?

2- dün süpermarketteki buzdolabından önceden pişirilmiş karides aldım (donmuş değildi ya da çabuk çözüldü). sadece kafasını kabuğunu kopartıyoruz yani sonra lüp atıyoruz. aldıktan sonra 3-5 saat dışarıda durmuştur sonra yine dolaba koydum (buzluğa değil). dün akşamdan beri dolapta. yenir mi?

merci

 
ikisi de yenmez bence


  • vedat chili peppers  (12.12.14 19:01:29) 
yumurtaları at. tehlikeli.

karidesler ok. afiyet olsun.
  • mea maxima culpa  (12.12.14 19:01:58) 
[]

bu fiyat iyi mi ayfon bes ce

iPhone 5c 380 euro. pembe membe kilifla halledilir. fiyat nasil sizce?




 
kılıfı şarjlı da olsun istiyorsaniz,

www.cepmodam.com linkindeki urunu tavsiye ederim. Üstelik 4400 mah
  • for the record  (10.12.14 09:05:43) 
[]

sigarayı içine çekememe sorunu

merhaba arkadaşlar,

öncelikle sigara sağlığa zararlıdır. ciğerlerinizi seviyorsanız başlamayın. bunu diyerek "içme o zaman .s.s.s" diyerek cevap verdiğini sanacak salakları sanırım durdurmuş oldum.

şimdi ben günde 3-8 arası sarma sigara (drum, arap kağıdı veya rizla, ocb filtre) içen, bunu da genelde yemeklerden sonra ve kahve, çay, bira eşliğinde yapan bir kendi çapında tiryakiyim. sigara içmekten zevk alıyorum. bu soruyu da ondan soruyorum zaten.

geçen haftalarda aldığım tütün kuru çıktı ve boğazımı acıttı, iki gün dayanabildim yenisini almak zorunda kaldım (içine elma kabuğu attım falan ayrı mesele). sonra bu da sanırım fazla ıslak mıydı neydi bir türlü duman gelmedi. eskisi gibi boğazıma değil mideme gitti. ben ne olduğunu anlamadım ama 2-3 gün sonra midem yanmaya çok acımaya başladı. hayattan 3-4 günü o mide acısıyla geçirdim. zaten canımı sıkan sebepler vardı, hep mideme vuruyor canım sıkılınca, bir de sigara da istemeden oraya gidince double damage oldu. baktım olmayacak, birkaç gün içmedim sigara iyileşeyim diye, güzel şeyler düşündüm falan iyi kötü iyi oldum. şimdi sigara yine mideye gidiyor. bir türlü eski haline getiremiyorum. sert çekiyorum, dudağımın kenarından çekiyorum, gelmiyor o genizde hissedilen yere :( içtiğim sigaradan bi bok anlamıyorum. neyin nesidir bu yahu?

-sigara sağlığa zararlıdır-

 
1 paket kırmızı malboro al cigerlerin bayram etsin. paketi bitirince dusunursun gerisini.


  • bluewhale  (05.12.14 23:39:10) 
ot içer gibi iç? şöyle serçe parmakla yüzük parmağı arasına sıkıştırıp yumruk yaptıkları yerden çekiyorlar ya dumanı.

bir de dumanı çektikten sonra yutkunma. yutkununca da ağzının içindeki dumanı yutuyor olabilirsin. genelde yutkunmak dumanına genizde oluşturduğu yanma hissini giderir. belki refleks olarak yanmasın boğazın diye yutkunuyorsundur.
  • yirmisantim  (05.12.14 23:46:47) 
Garcia Etkisi sanki?


  • nictir git  (06.12.14 00:01:57) 
Allah başka dert vermesin dostum.

üzüldüm gerçekten. ağzının tadı kaçmış. böyle hayat olur mu?

değişik bir yerden tütün alıp denesen? hatta denemeden alma derim. esnaf da namıssızlaştı. hep hilekar bunlar.

nerde kaldı cumhurbaşkanımızın anlattığı sokakta beyefendi, evde ahçı, yatakta... esnaflar.
  • mea maxima culpa  (06.12.14 00:12:49) 
üşüttüysem boğazım hafif ağrıdığında ben de icemiyorum. bogazimi acitiyor duman. ama mide yanmasini lansor kullanarak asabilirsin. at sabah ac karnina. tamamen geciriyor.


  • fubarr  (06.12.14 00:22:57) 
mide ağrısı için doktora gittin mi? bu kadar mide ağrısı normal değil sanki. mide ağrısı boşlamaya da gelmez ciddi bişey çıkabilir altından.

sarma sigaranın tütünü çok koyunca gelmeyebiliyor. çok sıkı yapma. sigarayla alakalıdır büyük ihtimal. ben mesela m&m'i çok rahat çekerken esse'yi hiç çekemiyorum nerdeyse.
  • b1019  (06.12.14 04:00:29) 
[]

psikolog, psikiyatrist, yaşam koçu falanla ilgili soru

şimdi hayatımızda iyi gitmeyen şeyleri düzeltmek, tıbbi yardım almak, içimizi dökmek için bunlara gidiyoruz ya. bu arkadaşlar acaba kendi hayatlarında ne derece başarılılar? terzi kendi söküğünü dikebiliyor mu? eğer kendisi de sıkıntılar yaşıyorsa bu mesleği yaparken kendini eksik ya da yetersiz hissetmiyor mu?




 
Kendi ameliyatını yapamayan cerrah mesleğinde ne kadar başarısız hissederse o kadar başarısız hissediyorlar.
Bu normal bi şey o mesleği yapıyoruz diye dçrt dörtlük hayatımız olacak diye bi kaide yok. Ama bu insanlar daha bilinçli oluyorlar, bi sıkıntıları olduğunda gereken yardımı almaktan çekinmiyorlar.

  • bir nick var benden iceri  (26.11.14 18:41:51) 
bir şeyin nasıl yapıldığını bilmekle onu yapmak, yapabilmek farklı şeyler bence. şimdi bir futbol antrenörü illa iyi futbol oynayacak diye bir şey yok ama oynayabilme potansiyeli olan insanlara çok iyi oynatabiliyor sadece teorik bilgilerini kullanarak. yani o şeyi yapabiliyor olmasına gerek yok.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.11.14 18:44:11) 
[]

havuzcu gyy'lerin görevden alınması

selamlar

medyayı yakından takip etmekten medya maymununa dönmüş biri olarak bu iş cidden çok garibime gitti. mehmet ocaktan (akşam), mustafa karaalioğlu (star) görevden alınmış. sözüm ona yeni şafak'taki ibrahim karagül de görevden alınmış ama teyit edilmedi, twitterda kaynaksız sallıyor millet. neymiş, bunlar yiğit bulut'a karşı işler çevirmişler, ondan görevden alınmışlar ama gerçek sebep ne tam belli değil. atılanlardan da açıklama gelmedi henüz. fikriniz var mıdır bu konuda acaba? burada kaç tane medya çalışanı var bilmiyorum ama bir sorayım dedim; ilginç bir olay.

kaynak: t24.com.tr

 
Gercekten boyleyse cok eglenceli olacak:)


  • cizgilipijama  (24.11.14 20:40:13) 
öyle gelirsen böyle gidersin.


  • yalnux  (24.11.14 20:42:41) 
yav bi kere de jenerik cevaplar vermeyin ya. valla not düşecektim özlü söz, laf sokmaca yazmayın allanızıseeerseğiz diye, sonra millet saçma tepki veriyor diye vazgeçtim. la biri de analiz kassın aq, bilgilenelim ya. sağ olun arkadaşlar çılgın yorumlarınız ansiklopedik katkılarınız için


  • mistreated  (24.11.14 20:47:46) 
elimizde veri olmadan ne analizi, sen de spekülasyon üzerinden konuşmuşsun?
twitter'da hakan albayrak'a sor, onda veri vardır.

  • yalnux  (24.11.14 20:53:07) 
[]

yabancılara türkçe öğretmek

selamlar

bu işi yapan oldu mu aranızda? sormak istediğim şey, karşımdaki insanların dilini biliyorum ama hiç türkçe bilmeyenlere sadece türkçe mi konuşmalı yoksa onların dilinde mi açıklamalı tam emin olamıyorum. deneyimlilerin fikrini merak ediyorum.


 
Su an ben almanca ogreniyorum mesela. a1 seviyesine gelene kadar almanca türkce karısık konusuldu bizimle. Daha cok türkce. ama a1 seviyesini ne zaman gectik ki artık almanca konusuluyor. Mesela almanca bir kelimeyi türkce acıklıyorlardı ama sonradan degisti biraz. Simdi karısık hem türkce hem almanca. Seviye ilerledikce de almanca agır basacaktır.

Hani bu ornek olur belkı dıye dedım
  • LXXVII  (22.11.14 10:38:56 ~ 11:35:03) 
turkce ingilizce ya da almanca gibi dunya genelinde kulak asinaligi olunan bir dil degil. yani ben safi turkce konusayim, o kapar denilecek bir durum yok. en azindan ben basarili olamadim.

ayrica kulturumuz yukarida bahsettigim dilleri kullanan kulturlerden cok farkli oldugunda dilimizin yapisindan tut deyimlere kadar bir cok sey farkli.

o yuzden en iyi yavas yavas ve ogretmek istedigin kisinin kendi dilinden gitmek gerekiyor.
  • goo.gl  (22.11.14 11:05:34) 
[]

gümrük

hepsiburada'dan fransa'ya bilgisayar göndertsek taşıması gümrüğü derken astarı yüzünden pahalıya mı gelir? burada bilgisayar fiyatları hiç iç açıcı değil de. üstüne üstlük klavye de azerty her ne haltsa.




 
Hepsiburada kargo kısmını hallediyor yani ne kadar tutacağı yazıyor olmalı ama düşük bir şey çıkmayacaktır, 200-300 lira çıkabilir ama kdv ödenmemesi avantaj, fransanın gümrük mevzuatı hakkında bir fikrim genelde dhl ups gibi kargoların sitelerinde açıklama sayfası oluyor bu konularda oraları gezin isterseniz.


  • atom karincanin torunu  (18.11.14 23:24:29) 
[]

buzdolabı kapağını açık unutmak

selam arkadaşlar

buzdolabının kapağını 5 saat kadar bir süre açık unutmuşum evden çıkmadan kapatmamışım, salaklık işte. sizce dolap bir yerden sonra çalışmayı durdurmuş mudur yoksa yüklü bir elektrik faturası beni mi bekliyor? dolapta 7 soğukluk düzeyi var, benimki 2,5 civarında bir yerlerde. küçük bir dolap söz konusu, yarı boyda olanlardan.


 
içindekiler bozulur. elektrik faturana etkisinden fazla olur bu. çok daha fazla.

biraz bakındım, buzdolabı 100 watt çekermiş . full çalışsa 500 wattsaat yapar.
ev elektriği kwatt.saati 29 kuruş. yani 14.5 krş.
  • namus ninjası  (30.10.14 22:50:25 ~ 22:55:59) 
içinde bozulacak bi bok yoktu aslına bakılırsa; bira, makarna sosu, süt, tereyağı, meyve gibi 4-5 saate kendini koyvermeyecek ya da koyvermeyeceği umulan şeyler vardı. zaten 5 saate bozulacak yiyecek mümkünse benden uzak dursun


  • mistreated  (30.10.14 22:56:54) 
Bi şey olmaz. Çalışmayı durdurmaz ama çılgın fatura da gelmez merak etme.


  • buff  (30.10.14 22:59:37) 
Elektrik sobasi supurge kettle haricindeki elektronik seyler cok elektrik harcamiyo. Zaten turkiyede elektrik ucuz


  • keshdurden  (31.10.14 01:29:57) 
türkiyede değilim


  • mistreated  (31.10.14 01:31:29) 
[]

çay posasından tıkanan musluk

selamlar arkadaşlar

yad ellerde paris banliyösünde bir yurt odasındayım. demlediğim çayın posasını musluğa dökünce bir sorun olmuyordu. bu defa fazlaca dökünce su çok geç gitmeye başladı ve evye her seferinde posayla doluyor. pis bi şey oldu böyle ıyk. dia, lidl, leader price hepsinde bizdeki lavabo aç kimyasalından ve plastik pompadan aradım ama yok. yarın da tati'ye bakacağım. dayım "kola dök" dedi ama bir halta yaramadı :)) sizin bir öneriniz var mı? bulaşık yıkamak falan işkenceye döndü de.


 
Musluk cesmedir. Muslugu acinca su akar.

Soyledigin baska bi sey olsa gerek.

Tenks
  • kosun lan mevzu var  (16.10.14 23:06:20) 
Onlara gerek yok. Pompala açılır. Lavabo aç türü kimyasallar yağları çözmek için gerekli. Öbür türlü tesisatı çok çabuk eskitirsin.
Fakat çay posası (posa mı deniyor bilmiyorum) çöpe dökülür. Mutfak lavabosuna dökme. Az da olsa dökme. Yine tıkanır ilerde.

  • sansli pipi  (16.10.14 23:07:10) 
tesisat temizleme teli oluyor ondan alıp salıyorsun gidiyor tıkanıklığı açıyor.

bir daha da gidere çay posası dökmüyorsun. annen hiç mi bir şey öğretmedi sana?
  • bira sisesi kapagi  (16.10.14 23:11:57) 
evyenin altını açabilir misiniz? yani ordaki sistemi bilmiyorum ama çok fazla alet edevata ihtiyacınız olmamalı.
bizim evde anne arada açar banyonun mutfağın giderlerini, temizler takar sonra.

  • innerbliss  (16.10.14 23:12:15) 
hocam musluk açıkken(su giderden gitmeye çalışırken) önce elini pompa gibi gider kısmına uygula(bas çek bas çek) sonra fazla bir miktar su kaynat, evyeye dök bulaşık deterjanı/sabun/şampuanla suyu köpürt(kayganlaşması için). sonra da kaşık maşık gibi bir şeyle giderin üstünü karıştır. ( tencerede çorba karıştırır gibi ) muhtemelen açılır.


  • yanginmerdiveni  (16.10.14 23:19:29) 
ama öyle olmaz ki. bi tane tel süzgeç al orta boy, demliği ona baş aşağı et ki posa orada kalsın.
avcunla bas çek yaparak da pompa etkisi yapabilirsin evet.

  • lily briscoe  (16.10.14 23:28:59) 
kabartma tozu ve limon suyu ile açılabileceği kalmış aklımda.


  • boyalı kuş  (16.10.14 23:50:18) 
toz halinde degil likit vardir. camasir suyuda ise yarayabilir.


  • oharro  (17.10.14 00:02:46) 
innerbliss'in dediği gibi evyenin altındaki tesisatı açtım. biraz pis bi iş olsa da içindeki çerçöpü temizledim yerine taktım. taktıktan sonra damlatıyo mu diye kontrol ettim sorun yok. teşekkürler herkese


  • mistreated  (17.10.14 00:05:25) 
Demlik poşet çaylar var toz çaylardan pek fazla fiyat farkı yok. Onları kullanınca sorun çözülüyor aklınızda olsun.


  • creepy  (17.10.14 13:22:46) 
[]

dışarıda duran haşlanmış patatez

bu patates dün akşam haşlandı. öyle sudan çıktığı gibi duruyor. akıbeti ne olur? atalım mı? yiyelim mi?




 
3 gün bişi olmaz. 3 günden sonra atın.


  • fallthepieces  (02.10.14 00:00:02) 
Soyduktan sonra görüntüde sorun yoksa bozulmamıştır, ama soğuk haşlanmış patates hiç güzel olmuyor.


  • harzem  (02.10.14 00:00:53) 
bozulmaz.. ama daha duracaksa buzdolabına at.. kolay kolay bozulmaz.. tabi 1 ay bekletme:)

not: üstüne yumurta kırıp yiyin harika olur pattesli yumurta
  • defnex  (02.10.14 00:01:04 ~ 00:01:51) 
[]

cücüklenen patates

cücük: patatesten fışkırmaya başlayan beyaz dalcıklar

patatesi 1 hafta önce falan almıştım öyle karanlık dolaba koymuştum. bugün baktım ki diptekilerden bazıları yumuşamış ve kimi patateslerde de minik cücükler çıkmaya başlamış. cücüksüzleri kullandım bi tane de azcık cücüklüyü kaynatıyorum şimdi. bunların zararı nedir? çıktıkları yeri kesip atsak yeter mi? biliyorum çok fazla olunca zararlı oluyor da daha başlangıç aşamasındayız. nedir bunlarla baş etmenin yöntemi?


 
cücükleri güzelce oy, bişi olmaz. Ama alışkanlık yapma derim.
Ayrıca cücük ne, güldüm gece gece :)

  • whoosie  (30.09.14 22:38:52) 
[]

bedava yerlerin icler acisi hali

Selamlar arkadaslar

Ben baktigi her yerde toplumsal sinif goren bir insanim ve insanlarin yere tukurup cop atmasi, bagirarak ve kufurlu konusmasi, bebelerine gorgu vermden ortaliga salmasi, deodorant surmedigi icin kotu kokmasi, otobuste bacaklarini dorseklerini acmasi gibi seyler beni rahatsiz ediyor. Ayni sekilde halka acik yerlerde de ulke gercekleriyle yuzlesmek beni cok uzuyor. Besiktasta chpnin onunde oturmaya kalksam grinpiis spamcisi, dilenci tinerci, meczup yasli ekip, kari kiz kesen ergen ve geckin apaci ekip hep hazir ve nazir oluyorlar. Gezi parki, macka parki, besiktas sahil, ortakoy sahil hep boyle. bugun izmir konaktaydim orasi da oyleydi. Halk plajinin boyle olduhgunun farkina varali beri oralara da gitmiyorum yazlikta. Ha beach daha kiro aslinda. Para vermeden kafa dinlemek ve kendini guvende hissetmek imkansiz. Bedavayi da seviyorum tabi. Ulus parkina bebek parkina mi gideyim? Niye beles olan her yer cokuntu alanina donuyor sevgili arkslar?


 
Egitimsizlik.


  • termostad  (17.08.14 02:47:20) 
bebek parki da donla denize girenden elindeki simidi dondurmayi isteyen rahatsiz edenden gecilmiyor.


  • poset  (17.08.14 02:47:43) 
Konak'ta Kadifekale olduğundan biraz sıkıntılı keşke Karşıyaka, Mavişehir sahilinde otursaydın insanlar gece deniz kıyısı çimenlere yatak atıp yatıyor. :)

Ayrıca Gümüldür, Urla, Çeşme vb. para vermeden gidilen plajlar da gayet sakin ve huzurlu. İzmir'i de farklı kılan bu zaten.
  • bana da mi lolo  (17.08.14 08:59:03) 
Toplumsal eşitsizlik...
İmkanın varsa kendi cemaatinin bölgelerinde takılırsın. İmkanın yoksa bahsi geçen yerlere uyum sağlamaya bakarsın...

  • cliquot  (17.08.14 09:38:54) 
Insanlari oldugu gibi kabullenip onlarin bahsettigin olumsuz ozelliklerinden dolayi kendini kotu hissetmemelisin, yeterli ozguven sahibiysen kendin oyle olmadigin icin memnuniyet duyabilirsin, herkesi degistiremeyecegine gore cevrene bu konuda ornek olman yeterli temizlik, kişisel bakim vs...

Bahsettiğin yerler istanbul'un en güzel yerlerinden boyle seylerle alabilecegin keyfi kisitlama, takilma kisacasi.
  • hocam fazla egon var mi  (17.08.14 10:53:45) 
eğitimsizlik ile açıklanamayacak bir durum bu. malesef türk toplumunun özelliği bu, öküzlük mü denir, karaktersizli mi bilemedim. sanırım, illa kafamızda bir sopa, eylemimizin sonunda bir yaptırım bekliyoruz.

sahilde her yer çekirdek kabuğu, çöp, mangal kokusu.

otobüste ter kokusu vs. vs.

hayır temizlik imandan gelir diye bir şey var, muhafazakar güya toplum ama anlamadım ki, her yerde rüşvet, vs. vs.

yani din ile de ilintili değil. sosyolojik olarak çok güzel irdeleyenler vardı bu durumu. saatlerce yazarım da neyse. halimiz bu her yerde. sporda, siyasette, üniversite bile... vs. vs.
  • gurur  (17.08.14 17:03:57) 
Birtakım sosyologlar bunu göçebe kültür ile açıklıyorlar. Genel olarak konar-göçer bir geçmişten geldiğimiz için gittiğimiz yerin temiz olması önemli, arkamızda bıraktığımız yer o kadar da önemli değil. Sonuçta yerleşik bir yapıya geçilmiş ama arkamızda bıraktığımıza vermediğimiz önem hala verilmeyebiliyor. Bunun pek bir yaptırımı da yok, denetleyenler daha beter; kanun koyuculara değinmiyorum bile. Asıl merak ettiğim ise, yağmacı Vikinglerin nasıl bugünkü yapılarına dönüştüğü.

Nezih denilen semtlerde genelde o yörenin eski insanları veya onların çocukları oturuyor. Dışarıdan gelen ise oturmuş bir kültüre geliyor ve o kültüre adapte olamadığında sırıtıyor, dışlanıyor, çıkıntı gibi kalıyor.

Bir de söylediğin yerlerde dün gezdim. Dün Maçka Parkı'nda millet köpek gezdiriyordu, koşanlar yürüyenler boldu, birileri doğum günü kutluyordu hatta ağaçları süslemişlerdi. Arada senin beğenmediklerinden de geçenler oluyor ama azınlıklar genelde. Para verdiğin yerlerde de aynılarının paralı olanlarını göreceksin, üst baş düzelince çok şey fark etmeyecek.
  • aychovsky  (17.08.14 17:15:51 ~ 17:53:47) 
Evet durum boyle. Dusuk gelir = dusuk yasam kalitesi = egitimsizlik = seviyesiz insan. Kiralarin dusuk oldugu semtlerin sakinleri ile yuksek olan yerlerin sakinleri arasindaki farkida herkes gorebiliyor. Metroda bile bariz bir sekilde belli, dusuk gelir seviyesi alanindaki metro duraklarinda inenlere yol veren pek olmuyor mesela. Ayni hat uzerinde farkli duraklarda farkli durumlar var bu konuda ben cok dikkat ettim, ciddi ciddi farkediyor. Ornek olarak benim hemen hergun kullandigim hat uzerinde bir durak varki o durak gorgulu terbiyeli insanlarin son duragi, o duragi da gectikten sonra baska bir sinif insan grubu kaliyor iceride. Baska hatlarda da buna benzer tespitlerim var kendimce. Dusuk gelirli kesimin neden aile terbiyesinin de dusuk oldugu siddetle merak ettigim ve kendim arastirmak istedigim bir konu.


  • delifaruk  (17.08.14 17:43:38) 
[]

konak - otogar

Merhaba

Izmiri hic bilmiyorum. aksam istanbula donecegim. Sanirim 54 numara otogara gidiyor degil mi?


 
Eshot son değişikliklerle hat numaralarını ve güzergahlarını değiştirdi. 54 numara artık aynı güzergahı kullanmıyor, binmen gereken otobüs 302 Otogar-Konak. Hareket saatlerine aşağıdaki linkten bakabilirsin..

Edit: Ek olarak otobüs hareket saatlerine göre Konak'ta olacaksan kalkış saatinden erken (10-15 dk) gelmeye çalış giderayak otobüsünü kaçırma..

www.eshot.gov.tr
  • EkimBebesi  (16.08.14 17:25:44 ~ 17:29:05) 
[]

bugun izmirden istanbula giden var mi?

Benzin paraniza ortak olup bi koltugunuzu alabilirim :) egitimli iyi duzgun hossohbet bi insanim. Guzel guzel gideriz muhabbet ede ede.




 
(bkz: yolyola.com)


  • mortar  (16.08.14 13:28:35) 
[]

minibus

Minibusler neden kaldirilmiyor? Barbaros bulvarinda 40 tane otobus hatti varken bu ilkel ve tehlikeli araclari kullanip para kazandirmaya insanlarin gonlu nasil elveriyor?




 
(bkz: rant)

Minibüslere dokunmak öyle kolay değil, adamlar adeta bir mafya edasıyla kazalarıyla, tacizleriyle, taksicilerle yarışan orospu çocukluklarıyla yıllardır varlıklarını sürdürüyorlar ne de olsa.
  • an engineer  (07.08.14 17:01:18) 
dikkat ettiysen minibüsler genelde dolu. yani otobüsler yetmiyor. ayrıca insanlar 3-5 dakikada binebilecekleri ve istedikleri yerde inebilecekleri için minibüsü tercih ediyorlar. orda metro olmadıkça minibüs olur. ha ben de nefret ediyorum o ayrı.


  • merhum  (07.08.14 17:03:10) 
Her şey Paris te daha güzel ve mantıklı diyorlar


  • mea maxima culpa  (07.08.14 17:23:17) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.