Engeliniz ortopedikse en az %40 raporunuz olmalı ve tertibatlı araç satın almalısınız(bu tertibat bazen sadece otomatik vites araç ta olabilir)
Ortopedi dışında engel oranınız varsa raporunuz %90 olmalı(bir veya birden fazla hastalık farketmez)

tabi ki hayır.

Hayır yapamaz. Evde ikamet eden neticede ev sahibi degil

Teşekkürler cevaplar için. Yapamazdan kasıt nedir? Yaparsa suç mu yoksa abonelik üzerine mi yapılamaz. Sonuçta kiracının sözleşmesi bitiyor, neden yapamıyor?

abonelik kimin üzerineyse sadece o kapatabilir olmalı. çünkü bir abonelik açarken güvence bedeli ödüyorsunuz, kurumla aranızda bir sözleşme imzalıyorsunuz.

bu kurum veya herhangi bir kurum kiracının sözleşmesi mi bitiyormuş, kim haklıymış gibi ayrımlar yapamaz. sözleşme bitse bile kiracının tahliyesi için mahkeme kararı gerekiyor neticede, o kadar basit bir konu değil.

bu arada kira sözleşmesinin bitmesi de tırt bir şey. herkes kiralarken 1 yıllık sözleşme imzalar, sonra her yıl otomatik olarak yenilenir o. 10 yıl dolduktan sonra otomatik yenilenme özelliğini kaybeder.

Sözleşmesi doluyor diye bir şey yok. Otomatik olarak o sözleşme her sene yenileniyor. Zammını yapar, sözleşme yenilenir. Bu aç gözlü ev sahipleri, kiracıların her sene konar göçer gibi, sözleşme bitince evden çıkmasını bekliyor ama yok öyle bir dünya. Başkasının üzerine olan, elektriği, suyu kesmek de ne demek? Bu ne iptidai bir yöntem. Zaten böyle bir şeyin yapılmasına ne İski, ne de Enerjisa izin vermez.

Ayrıca, madem kiracı bu kadar gürültücü ve korkunç bir insan, komşular olarak, çağırırsınız polisi zabıt tutturursunuz. Sanırım, iki kez böyle bir şey olunca, kiracıyı çıkarmak mümkün oluyor. Ama ben yazdıklarınızdan, sorun kiracıda mı, yoksa elektriğini suyunu kesip, ona zorbalık yapmaya çalışan ev sahibinde mi, pek anlayamadım.

Sizi tebrik ediyorum mahkeme,arabulucu filan boşa çalışıyormuş, kiracıyı çıkarmanın yolunu bulmuşsunuz. Böyle bir yöntem olsa herkes kiracısının elektriğini suyunu kesip çıkmasını beklerdi. ortaçağda şehir mi kuşatıyorsunuz milletin susuzlukla evi teslim etmesini bekleyeceksiniz. Böyle bir şey hukuken mümkün değil

orası vida deliği mi? vida deliklerinde gnd bağlantısı için yüzey olur ama neden lehim var? bu kartlar dizgi makinesinde diziliyor oraya da elle falan basılmamıştır ve testten geçmiştir ama orada neden lehim var anlamadım ben.

@sparkle kiddle,

evet vida deliği ve iç kısımlarını tasarım gibi lehimlerle yapmışlar. diğer anakartıma baktım onda da öyle ama böyle lehimin şişmiş bir kısmını göremedim. burada herhangi bir devre yok diye düşünüyorum, sizce değiştirmek gibi işlemlere gerek var mı?

dediğim gibi o noktalar ground dağıtım noktaları. vidanın o lehimlere temas etmesi yeterli. vidayı sıkabiliyorsanız bütün yüzeylere basabiliyorsa sorun yok. Hatta bir tane vida ile bile bu aktarım olur hepsine gerek bile yok. yine de içime sinmez derseniz bilemem.

1. ve 3. foto gibi olması lazım, 2. fotodaki lehim mantıklı değil. Bu anakart tamir mi gördü? Tamir görse de neden vida deliğinde lehim var?

Sadece bir delikte mi var bu?

@John Bloor

Bana da fabrikasyon bir hata gibi geldi ya da tamir görmüş bir anakartı gönderdiler bana.

Sadece bir delikte var evet.

Eğer sıfırsa ve yeni alındıysa bi iletişime geçin, belki görülmeyen başka hatalar da vardır, kullanmaya başlarsanız değişim / iade hakkı sıkıntıya girmesin.

Hocam blender'da videolar görmüşündür, cycles render modda adam sanki oyundaymış gibi döndürüyor dolaşıyor, bırakınca hesaplamaya devam ediyor tabi ama zaten bıraktığı nokta da baya iyi bir şekilde görüyorsun ya hani. Onlar onu GPU'ya borçlu. Bir yandan şimdiki sistemin de fena değil, yani yeni anakart + 3070 , hatta belki i9'dan öbür şeylerden feragat edeceğin için cebine kalacak parayla 3080 yada 4070 falan da olabilir, yazmış olduğun 2. sistemden daha iyi bir sonuç verebilir. Önemli olan bottleneck yapmaması onu da açıkçası ben bilmiyorum ama almak istediğin ekran kartı + 7700k bottleneck diye ararsan çıkacaktır.

Black fridayde ben daha şimdiye kadar hiç bir elle tutulur bişey görmedim. Zaten son yıllarda iyice balon oldu. Kaldı ki ekran kartı dediğin şey kadar karaborsa olan bişey yok son yıllarda dolayısıyla o cephede bişey çıkacağını sanmıyorum. 40x0 serisi zaten çıktıktan 1 saniye sonra tükendi.

Bende hala 1070 var 2016'da aldım hala AAA oyunları 2k 60fps oynuyorum (rdr hariç). Blender'da render için kullanmadım açıkçası ama yine de fena değil bence dolayısıyla 3070 bile alsan yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Marvelous designer için kullanıyordum ve baya performanslıydı 1070.

4. Fotoda nasıl kullanılacağı ve yıkama gerektirip gerektirmediği yazıyor zaten.

Yani bunu kullanabilirsiniz de, ben tto nun cay agaci ozlu yikama jelini kullaniyorum. Benim de cildim yagli. Bugune kadar en memnun kaldigim temizleyici.

Amazonda detaylı ürün bilgileri yazmıyor. Boschtan ya da Koçtaş vs gibi bir siteden iki ürünü karşılaştırabilirsiniz.
Bu tür aletlerde zorda kalirsam daha koyu renkliyi alırım.
Fiyat farkı için dediğim gibi farklı sitelerden özelliklerini kontrol edin ve açık renk olanın teslimat kapsamında çanta da yazıyor belki diğerinde aynı çanta yoktur.

Mavinin mandreni anahtarlı. Pro olduğu doğru ama ev için yeşil olan Yeter. Mandrenide elle rahat sıkıldığı için avantaj. Özellikle vida ve delme için üç değiştirirken rahat olur. Oyum yeşile

hocam mavi olan prime indiriminde olduğu için daha ucuz, bir de gücü diğerinden birazcık daha az. mandren konusunda ben anahtarlı olanlarla daha rahat ediyorum açıkçası. elle manuel sıkılanlarda ya düzgün sıkılmıyor, ya da sıktıktan sonra rahat açılmıyor.

yalnız bir uyarı yapayım, bu iki arkadaş da vidalama işi için çok uygun değil. zira bunların hem dönüş hızı yüksek, hem de vidalama sertlik kontrolü yok. vidalama için kullanılan cihazlarda sertlik ayarı yapılınca vida o sertliğe ulaştığında vidayı daha fazla döndüremiyor. böylece örneğin bir ahşap malzemeye vida attığınızda malzemenin içine vidanın çok girip zarar vermesi engelleniyor. bu iki matkapta da bu şekilde ayar olmadığı ve dönüş hızı yüksek olduğu için vidalama rahat/güvenilir yapılamıyor maalesef.

ben evde bu işler için aşağıdaki şarjlı arkadaşı almıştım. dikkat ederseniz mander kısmında numaralar var, bu vidalama sertlik ayarını gösteriyor. ev için hem delme hem de vidalama işlerini rahatça yapıyorum bunla. hiç üzmedi açıkçası. ama aşağıdaki linkteki ürün için ayrıca akü de almanız lazım, aküsüz satılıyor çünkü. o yüzden sizin ürünlerden daha pahalıya geliyor.

www.amazon.com.tr

düzeltme: mavi olanın watt değeri biraz daha düşük olsa da gücü diğerinden daha yüksek (motor daha verimli muhtemelen).

alternatif olarak şu aşağıdakine de bakabilirsiniz. bunda da vida sertlik ayarı yok ama en azından maksimum dönüş hızı ayarı var. düşük hızda daha kontrollü vidalama yapılabileceği için tercih edilebilir.

www.amazon.com.tr

Cornflakes'te karbonhidratın bir kısmı da içeriğindeki şekerden geliyor (özel bir cornflakes kullanımıyorsanız). Marketlerde satılan ortalama bir cornflakesin 100 gramında yaklaşık 10 gram şeker bulunur. Bu noktadan sonra konu artık, "yağ mı daha zararlı, şeker mi" noktasına geliyor. Kan şekeri, insülin gibi durumlardan dolayı ben olsam yağlı seçeneği tercih ederim.

Bir de kalori ihtiyacınız 2900 ve siz toplamda 1200 kalori alıyorsunuz gibi anladım. Böyle bir kalori açığı çok çok fazla bence, kısa zaman sonra aşırı halsizlik hisetmeniz muhtemel. Bu şekilde kilo verseniz de aynada gördüğünüz beden sizi mutsuz edecektir. Toplam kalori ihtiyacının % 20'sinden fazla açık verilmemesi önerilir genelde.

İyi bir diyetisyen ile çalışmanızı öneririm.

sailor + 1

Yapılan araştırmalar diyet döneminde yağdan mı karbonhidrattan mı açık verdiğinin hiç önemli olmadığını söylüyor, önemli olan proteini yüksek alıp kalan açık için sürdürebileceğin bir tercih yapmak.

Diğer arkadaşları destekler nitelikte,
Endüstriyel gıdalardan uzak durun
ve şartları zorlamayın derim.

Şartları zorlarsanız vücut plato evresine girer. Aç kaldığınızla kalırsınız.
Diyette plato evresi konusunu Google'dan bir araştırmanızı öneririm.


Diyetin hızlı kilo verdireni değil, yaşam tarzı olarak benimseneni işe yarar. Diğeri vücuda zarardan başka işe yaramaz.

Böyle bir tercih yapacaksanız yağlı olanı tüketmek daha mantıklı. Kan şekerini ve insülin salımını karbonhidrat kadar artırmaz, kan şekerinde dalgalanmalar yaşamazsınız, sık sık acıkmanızı engeller.
Protein ağırlıklı beslenmenin yanında sağlıklı yağ tüketimi (zeytinyağı, et içeriğindeki yağ, tereyağ, kuruyemişlerden aldığımız yağ), uzun süre tok kalmaya yardımcı oluyor.
Ben 1 yılı aşkındır 16-8 aralıklı oruç yapıyorum. Tek tek kalori hesabından çok, alınması gereken proteine bakmak, yeterli protein almak önemli. Yanında sağlıklı yağ tüketince, karbonhidratlı, şekerli şeyler yeme isteği kayboluyor zaten.
Bir de tavsiyem, hazır cornflakesler yerine, yapabilirseniz yulaf ezmesi tüketmek. İnce öğütülmüş yulafı yoğurda karıştırıp, meyve ve balla tüketebilirsiniz mesela. Tabi ki şeker içeren cornflakes tadında olmuyor, ama zamanla meyve şekeri insanı tatmin etmeye başlıyor.

Diğer arkadaşlara ek olarak,

Daha detaylı, hücresel bazda başka konudan bahsedeyim. Vucutta karbanhidrattan ve proteinden enerji elde eden sistem ve yağdan enerji elde eden sistem birbirinden farklı. Eğer yağ tüketmeyen bir insansan vücut yağdan enerji elde eden “makine”yi normal beslenmen sırasında aktifleştirmiyor. Ve kalori açığı verdiğinde de depo yağları enerjiye çevirmekte yavaş kalıyor çünkü yağı enerjiye çeviren makineyi aktifleştirmeye alışmamış oluyor. Karbonhidrat ile proteini yakan makine ortak olduğu için o sistem açık kalmaya devam ediyor. Sen de yağ yakmak yerine proteinlerini enerjiye çeviriyorsun.

Eğer normal beslenmende güzel yağlar yiyorsan o zaman normal beslenme sırasında vücut gerektiğinde yağ yakan makineyi gerektiğinde diğerini hızlıca aktifleştirmeye, ikisi arasında gidip gelmeye alışmış oluyor, bunu hızlıca yapabiliyor. Bu nedenle sen kalori açığı verirsen depo yağdan enerji elde etme işi daha hızlı ve kolayca başlıyor, çünkü vücut zaten hali hazırda beslenmendeki yağlardan enerji elde etmeye alışkın.

Özetle, sağlıklı yağ yemeden yağ yakmak zordur. Gidenler proteinden olur.
Diyette kas kaybının nedenlerinden birinin beslenmedeki sağlıklı yağ eksikliği olduğu ortaya çıktı.

Bence yağ eklemelisin beslenmene.

Kendi ağzınızla söylemişsiniz freelance çalıştığınızı. Freelance çalışanlara sabit maaş ve sigorta bağlanmaz. Zaten işin esprisi burada. Orada kayıtlı çalışmadığınız için hiçbir şey ispat edemezsiniz. Fatura da kesmiyorsanız hukuki açıdan hiçbir şey elde edemezsiniz. Hatta dava açarsanız siz kaybedersiniz.

çok cüzi bir iş yapıyorsan sigortanı neden ödesinler? eve boyacı çağırırsam bir de boyacının sigortasını mı yapmam gerek mesela? ,
Adamın iş ilişkisini ani kesmesinde de biraz kabalık olsa da mali bir sorun yok, batan çok kişi oldu doların 8-18-13tl'lik serüveninde.

haklı olduğun tek nokta son aylık ödeme yapmamaları. o konuda ispat ettiyseniz dava edin ana sigortasız işçi çalıştırdılar diye dava açmak yalancılık.

anladığım kadarıyla hem sizin yaptığınız suç, hem de onun yaptığı suç
O yüzden hukuki yoldan sonuç alamazsınız gibi geliyor bana.

Siz fatura kesmeden iş yapmış durumdasınız, şirket ise fatura almadan ödeme yapıp hizmet almış durumda.

Siz hizmetinizi isterseniz 10 liraya satarsınız, isterseniz 10 bin liraya. Asgari ücretle ilgisi yok bu işin.

Eğer siz belli bir düzende (mesela mesai saatlerinde) o iş yerine gidip düzenli şekilde çalışma yapsaydınız (veya çalışmaya hazır şekilde bekleseydiniz) o zaman sigortasız işçi çalıştırmak olacaktı bu durum. Ama anladığım kadarıyla çalışmak gibi değil bu durum.

freelance - part time çalıştığında sözleşmene bağlı olarak çalıştığın gün veya saat sayısı kadar sigortan ödenir. duruma göre bunları senin ödemen gerekiyor da olabilir.
(davayı kaybedersin)

adamları dava edersen aynı şekilde elden para almak ve bunun vergisini ödememek suçu ile sen de ceza alırsın bunu da hesaba kat. geçmişe dönük tüm banka hesapların incelenir ve hesabını veremediğin tüm paralardan cezalı vergi kesilir.

herhangi bir şekilde davayı (daha doğrusu şikayetinin) haklı bulunması durumunda sana bir ödeme yapılmayacak bunu da hesaba kat.

dava acabilirsiniz elbette. ancak bu bahaneyle siz de bu islerin nasıl oldugunu ogrenin, bir daha böyle seyler yasamayın. bir yerde calismanız icin zaten sigortanız olması gerekir. "ise giris" öyle olur. "beni sigortasız calistirdilar" diyorsanız eger, o kisinin bireysel hesabından gelen paraları da gosterip gayet dava acabilirsiniz.

Freelance calisirsan ayda 10 liraya da calisirsin.
Bi onluk diye site var.
Adam senin sigortana karismiyor.

Borclari varsa icraya verebilirsin. Cuzi de olsa itiraz etmezlerse odemek zorunda kalirlar.

3d printer ile basıp, uygun boya ile boyanabilir.

"Terbiyesiz ve cahilce atıp tutuyorum"

SLA 3d printer ile ortalama düzgün kullanılır kalitede bişey alabilirsiniz FDM baskı kötü olacaktır.

Fakat tamamen keyif için böyle bir arayışta olduğunuzu varsayarsak bir tane yapıp silikon kalıbını çıkarıp reçine ve boya ile yapılırsa benzer derinlikli etki alınabilinir belki ama epey cilalanması lazım.

Ben olsam gsf'de heykel okuyan birilerine sorardım silikon kalıp reçine döküm nasıl kime yaptırırız diye.

Videoyu açamadım ama Hatay ve Gaziantep i araştır bence. Oralarda tavla yapan ustalar var.

Hocam soruna cevap degil de bence tavlanin ici yumusak malzeme olmaz yaw. Attigin zarin aldigin kapinin sesi gelecek yoksa zevki yok ki? Bu biraz hanim evladi stili olmus gibi, bilemedim.

Ben olsam gider eskicilerden bakarim, ne kadar eski, yamuk yumuk o kadar iyi (bence). Bizde dededen kalma tahmini 75 senelik bir tane tavla var, taslari falan asinmis. Mis gibi masif agac kokar. Onla oynarken aldigim zevki hicbir tavladan alamiyorum.

Zevklerle renkler ayrıdır ama ben beğenmedim mesela bu tavlayı. Pahalı bir sürü aksesuarı var (çantası mantası) ama o mavi yumuşak zemin nedir yahu. Biz 10-15 sene kadar önce Tahtakale civarından gül ağacı bir tavla almıştık. Tavla öyle olur dyorum.
Siz oaralara bir bakın. Muhtemelen ebatları ve taşları yanına dizebilme düzeni sizi çekti. Vardır orada öyleleri.

tavladan ses gelmeli +1000

parayla satılıyor bir sürü texture paketi mevcut hd ve 4k olarak satılıyor genelde

bu işi yapanları bilmem de warez olarak arayacaksan cgpeers.to burada var ama üyelik alımı ayın 1i ve 15inde açılırdı. şu aralar açılıyor mu bilmiyorum.

paralı olarak çok seçenek mevcut örnek olarak

greyscalegorilla.com

parayla almak yerine eline iş görecek bir kamera/telefon kamerası alıp nasıl texture map/material yapılacağını öğren.

binlerce texture indirdim vakti zamanında kullandıoğım ya 3 tanedir ya 5 tanedir. onlar da genellikle kumaş ve ağaç falan.

c4d içindekiler işimi çözüyor iyi kötü ama dediğim gibi muhtemelen işine yarayacak bazı özel şeyleri ya beğenmeyeceksin ya da bulamayıp kendin yapmak gerekicek. ben öğrenmedim bunu ama en mantıklısı öğrenmek tabi.

Yakaladığın cp'de kalmak zorunda değil pokemonlar. Mesela Bir dratini yakalarsın 300cp, onu geliştirip Dragonite yaparsın, sallıyorum 2200cp oldu. Sonrasında o pokemonun sayfasında altta power up butonu var. Elinde kalan dratini şekeri ve stardust'ı birleştirip cp artırabilirsin. Şekerin yoksa, şekere ihtiyacın olan pokemonu buddy yapıp bekledikten sonra yürüyerek şeker toplatabilirsin.

bu işin kilit noktası raidler evet. Mesela Mewtwo raidine katılınca mewtwo yakalama şansın oluyor. Her gün 1 raide ücretsiz katılabiliyorsun ki aslında görevlerden çıkan itemlarla daha da fazla olabiliyor. En son regigigas vardı yanılmıyorsam 1 ay kadar kaldı raidlerde. Her gün girsen 30 kez regigigas yakalamış oluyorsun ve bunlardan kazandığın şekerlerle de en iyi regigigas'ını power up yapıyorsun.

Tabi Türkiye'de 5 zorluk seviyesindeki Efsanevi Pokemonların raidlerine katılmak kolay değil çünkü genelde yancı bulunamıyor, tek başına yenmek de imkansız gibi bir şey. Orada da Go Friend diye bi uygulama var onu kullanabilirsin. Dünyanın herhangi bir yerindeki bi Raid'e remote raid kartını kullanarak katılabiliyorsun. Tabi remote raid kartı daha nadir, satın almak istersen de tanesi 100 coin ya da 3 tanesi 250 coin.

Bi de spoofing yapabilirsin yani eğer android telefon kullanıyorsan PGSharp diye bi Pokemon Go apksı indirip dünyada istediğin yere gidip dolaşarak oynayabilirsin. Oynayan kişinin çok olduğu şehirlerde hemen her zaman raidlerde 4-5 kişi oluyor. Sidney'de dolaşıyordum geçen hafta, remote raid harcamadan, normal raid kartı ile çok rahat mega ve 5. seviye raidleri yaptım. New York da böyledir. Ayrıca Sidney'de Türkiye'de nadir çıkan pokemonlar da vardı (Mesela bu son etkinlik öncesinde İzmir'de 4. nesil başlangıç pokemonları çıkmıyordu hiç ama Sidney'de gırlaydı. Aynı şekilde burada az olan bazı pokemonlar orada fazla).

Ayrıca tek önemli veri CP değil. Appraise tuşuna basarsan pokemonun IV denilen seviyesini gösteriyor. 3 yıldızlı hatta full seviye olanları geliştirmen daha yararlı olur, onlar daha güçlü pokemonlar. Bu PGSharp dediğim versiyonda pokemonu daha yakalamadan sana IV'sini söylüyor mesela. Ayrıca özel bi ayar sayesinde attığın tüm poketopları curveball ve excellent olarak sayılıyor bu sayede daha rahat yakalıyorsun pokemonları :D

edit: Belirtmeyi unutmuşum uygulamada da yazıyor diye ama söyleyeyim, PGSharp ile teleport olunca uzaklığa bağlı olarak maksiumum 2 saat olmak üzere cooldown süresi oluyor. O süre boyunca pokemon yakalayamıyorsunuz (hepsi fled oluyor) ya da pokestop çeviremiyorsunuz. Süre bittikten sonra dolaşabiliyorsunuz

Uzun zamandir oynayanlar ve raidleri kacirmayanlar oluyor onlar genelde. Ben epeydir oynuyorum, 3700 civari Dragonite ve Metagross'um var mesela. Ikisini de uzun zaman once yakaladim/power up yaptim. Birkac ay once Mewtwo vardi mesela raidlerde, o zaman yakaladigimi 4200 kusur yaptim. Yani oynamaya devam edin, yeni legendary pokemonlar geldikce raidlere katilin. Bir de Swampert'inize mutlaka hydro cannon ogretin ve 2500 CP uzerine cikarmayin cunku master liginde CPler cok yukseldigi icin kullanisli olmuyor :)

Oyun 5 senelik beeeeeş
3500 4000 cp seviyeleri gayet normal master ligde. Element cup girin rahat edin.

@voyager, swampart en pis döven pokemonum :) hemen baktım nasıl yaparım diye ama şey diyor googledakiler; sw sadece communuty day boyunca hydro cannon öğrenebilirmiş. Yani artık yapamıyoruz diye anladım ben. Siz yakınlarda mı yaptınız?

elite tm diye bi item var onunla alınabiliyor community day saldırıları ama ben hiç kullanmadım, elite tm satılıyor sanırım bazı günler dükkan kısmında. ekşide açıklayan bi entry vardı

Aa anladım şimdi teşekkür ederim @nundu

Dikmen'de Tetradent diye bi yer var. Yirmiliklerimin çekimi için birkaç kez gittim, memnun kaldım. Fiyatları da uygun. Oraya bi bakın isterseniz.

Dr.Dt.Enver Akın Özkan var Olgunlar tarafında. İlk muayene ücretsizdi en son. Telefon açıp sorun yine de.

Çukurambar miss klinik çene cerrahı Ilgar adiloğlu

O aldığınız kilo elbette yağ olamaz. Muhtemelen az bile olsa kötü beslendiğiniz için su tutuyorsunuz. Benim de mesela akşam aç tartılmamla sabah aç tartılmam arasında 800 gr oynuyor. Veya akşam 11 gibi ağzıma bir iki kuru kayısı atsam bile sabah şiş uyanıyorum ve tartıya yansıyor.


Bu arada bence çok çok az kalori alıyorsunuz. Az kaloriyle verilen kilolar ne yazık ki çok hızlı geri alınıyor. Erkek arkadaşım 1.90'a 108 kiloydu. 1-1.5 ay gibi bir sürede 10 kg verdi ve şu an dikkat etmemesine rağmen spor desteğiyle vermeye devam ediyor. İsterseniz listesini gönderebilirim size.

Vücut kendisine tepeden inme emirlere tepki gösterir. Haaayt buranın ağası benim der benim dediğim olacak der bildiğini yapar. Sen tamamen tepeden inme bir şekilde ve vücudun ihtiyaçlarını hesaba katmadan yağ yakmak istemişin, o da "aha enerji depolarımı çalıyolar, yakalayın, tutun!!" şeklinde çıldırıp yağ tutuyor. Olayın özeti bu. Sağlıklı besleneceksin acele etmiceksin spor güneş yeterli gece uykusu vs takılcaksın bak bakalım noluyor.

kanıtın varsa açabilirsin. bunun için de kayıtın yasal olarak alınmış olması lazım yani karşı tarafın bilgisi olmalı.

@jelly,

telefonda kaydedilen ses kanıtının delil sayılmadığı yazıyor internette. başka nasıl bir delil olabilir ki.

o yüzden açılamaz işte. konuşma başında sesiniz kaydedilecektir bilginiz olsun dersen anca öyle olabilir.

Küfür değildi ama telefonda hakaret için annemin savcı arkadaşına sormuştum ben bunu. “Biz bile alamıyoruz geçmiş konuşma kayıtlarını, bu pandemide boşu boşuna uğraşırsın ve sonuç alamazsın” falan demişti bana şikayetçi olmak istediğimi anlattığımda. Biraz başından mı attı beni bilmiyorum ama o bile böyle söyleyince şikayetçi olmamıştım ben.

Ben bu soruya cevap verdim ama cevabım kayboldu sanırım :)

@jelly haklı. Bir diğer ispat yöntemi, çevrende birden fazla kişi vardır onlarda duydum derse delil sayılabilir.

Edit: Bu arada konuşma kayıtları savcılık dinleme yapmıyorsa alınmaz ulaşılabilen tek bilgi; X Y yi 30.02.2021 de aramış 45 sn konuşmuş. Ama içeriğinde sövmüş mü masal mı anlatmış onu ancak ve ancak konuşma öncesinde dinleme kararı alındıysa tespit edebilirler ki bu istisna bir durumdur.

Davadan ziyade ekşi sözlük'te, sikayetvar'da falan kargo firmasını yerin dibine sokun rezalet başlığı açıp. Adalet artık sosyal medyada, aynı gün içerisinde geri döner özür dilerler, belki yaptırım sözü bile verirler şube hakkında.

sanki ben böyle alınan ses kaydıyla ilgili emsal karar hatırlıyorum ama nerde olmuştu bu olay bilmiyorum. siz yine de ses kaydını silmeyin.

Ses kaydını almadan önce karşı tarafa kaydettiğini belirtirseniz yani aydınlatma yaparsanız hukuka aykırı delil olmaz

İzinsiz ses kaydını delil olarak kullanamıyoruz diyenler haklı ama yeni kararlarla mağdur bunu başka delillerle ispatlayamıyorsa ve ciddi bir tehlike doğuyorsa izinsiz ses kaydı delil sayılır. Yargıtay bunu 1 2 senelik bir tehdit davasında bir de suçunu telefonda itiraf eden biri için verdi. Ama hakarette delil saydıramazsın.

salla gitsin, o adam belasini, senden daha agresif birinden o ya da bu sekilde bulur. illa tepki vermek istiyorsan polis dava vs ugrasma, hem mail at genel merkeze, hem de tweet at ilgili sirketi ve ceolarini vs taglayarak.

Saçma bir öneri olacak ama, sende kayıtlar mevcut mu? Mevcutsa adamı ara ve ettiği küfürleri misliyle iade et. İçin soğumuş olur. Eğer o da kayıt alıp şikâyet yoluna giderse sen de kayıtları ortaya koyar, ödeştik dersin.

37 e.

ne kadar güzel yazmışsın. düşüncelerinde hiç yalnız değilsin. benim de böyle bir kaç yakın arkadaşım oldu. ayrıldığımızda ben de benzer tepkiler vermiştim. hayatın değişiyor. hayatının önemli bir kısmını aldığı için boşluğa kapılıyorsun. benzer dostluğu bulamayacağını düşünüyorsun. özellikle yaş aldıkça doğru da. eskisi gibi olmuyor arkadaşlıklar. benim 23-27 yaşlarım arasındaki arkadaşlarımla yaşadıklarımı şimdi kimle tekrar yaşayabilirim ki? beraber lisanslama sınavlarına girmek bile ayrı bir bağ. güçlü bir bağ.

dostluk da paylaştıkça, önemli olaylara beraber göğüs gerdikçe, birbirine yardım ettikçe güçleniyor, değerleniyor. şimdi herkesin düzeni oturmuş, herhangi bir zorluğu kalmamış, ne paylaşacaksın?

bundan sonra belki arkadaş grubunu büyütmeyi deneyebilirsin. bir kişi gittiğinde o kadar da etkilemeyebilir.

arkadaşlıkla ilgili güzel bir film. seni daha da melankolik yapabilir.
www.imdb.com

Aynı durumdayım. Ve buna alıştım. Kimi evlenince, aile kurunca gitti. Kiminin tayini çıktı. Kimi yurtdışına gitti. Yani herkes kendi hayatını kendine göre şekillendirip hayatına devam ediyorlar. Siz de öyle yapmalısın. Böyle perişan bir hale düşmenizin sebebi yalnızlık korkusu. Kimi bu korkuyu kafaya çok takar kimisi de benim gibi umursamama eşiğine gelir. Çünkü perişan oldugumda yaşayacagımız psikolojik çöküntüler daha fazla zarar verir bize. Mesela ailem bu durumlardan yakındıgım zaman aile kur derler hep. Aslında düşününce mantıklı da geliyor. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorken aldıgım keyfi bana yaşatabilecek, böyle sadece bir eş değil de her şeyimi paylaştığım bir eglenceli dost olursa sorun ortadan kalkacak gibi geliyor. Çünkü o kişi hep yanımda olacak ve mutluluk verecek. Yedigimin içtigimin ayrı gitmediği eglendigimiz gezdiğimiz hoş sohbet ettigimiz arkadaşlarım şimdi aynısını eşleriyle yaşıyorlar ve çok mutlular. Bize bak bir kenarda perişan somurtuyoruz.

Benim fikrim bu yönde.

"Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu?"

evet. 35 yaşında bir insanın çevresindeki insanlardan bu kadar etkilenmesi çok garip. insanlar gelir ve gider. hayat yolculuğunda tek başınasın.. çok iyi anlaştığın çok sevdiğin arkadaşların da hemen yarın gidebilir. kafaya takmayacaksin.

arkadaşımın eşi bir başka ile atanınca arkadaşımın da tayini olacak gibi - eş durumu- gidecek olmasına hem seviniyorum hem de üzülüyorum. yani ev arkadaşım gitse bu kadar üzülmezdim ama o gidince üzülecek gibi oluyorum. giderken vedalaşmayı bile düşünmüyorum.

30 yaş k.

Yaşadığım şehirde arkadaşım yok desem yeri. İnsanlara bağlanmamayı öğrendim zamanla. Malesef hayat acı bir şekilde öğretiyor bunu.

Polisan, Filli boya gibi markaların paket fiyatları oluyor. Kalite istersen onlardan fiyat alınabilir, sanırım ekip de yönlendiriyolar. Ama pahalıdır, ben her inşaatıma piyasa malları kullanıyorum, sektör bu konuda eski, kötü mal yok piyasada.

tasyunu kullanin eps ya da xps kullanmayin. jotun boya cok kalitelidir ama rotus asla kabul etmez. bir levhaya bes adet dubel atin.
boya olarak benim begendigim polisan ya da marshall var.

Xiaomi Red Camo sticker sanırım bu :)

"red and black camo pattern"
"red black urban pattern" google aramaları benzer sonuçlar çıkaracaktır.

panora parkı ve tepe açık. trt - eymir gölü yolu kenarı hep araç dolu, size de yer vardır elbet.

cat chow olabilir.

Bonacibo seviyorlar temizmamada satılıyor

Micho mama, kediler epey sever.

Sokaktakilere Enjoy alıyorum ben.

temizmama'da satılan micho ya da bonacibo +1

Kaliteli degil ama ben de temizmamadan aliyorum sokak kedileri icin. Bi de ozel durumdaki kedilerle karsilasinca iyi beslenebilsinler diye verebilmek icin kaliteli marka bulunduruyorum. Hills,pro plan,nd gibi. Yeni dogum yapmis anne kedilere veya hasta kedilere veriyorum.

Burdan görüp enjoy aldım bende yediler.fiyati uygun. Biraz daha çıkarım dersen pro line veya micho al. Yalnız su da bırakın yanlarına.

Oto sanayilerde araç döşeme malzemesi satan yerlere bakın

Nonwoven maske kumaşı diye arayın, öyle çıkıyor.

sonuncu.

23, k

Bence hepsi kötü. Ayrıca günlük değil hiçbiri. İlla biri olacaksa iki veya üç.

K

Hocam bu YouTube kanalı nedir? İnternet satış mı yapıyor? Videolar izlerken gerildim.

re-za-let !

bence bunlar yaşlı işi

2'de Romen rakamı var, görüşü ve okunuşu sıkıntı olabilir.

Hiç bırakmaz, telefondan render işi yapmıyorsan(o da nasıl olacaksa) günlük hayatına etki etmez işlemci farkı. Bende mi 9t var onun işlemcisi bile gayet yeterli, ki ben fotoğraf video işliyorum telefonda. Ben olsam direkt note 10 alırım.

edit: mi9 geçen senenin amiral gemisi ve xioami note serisinin en üst modellerine de güncelleme veriyor. mi9'un güncelleme alma süresi note 10'dan daha kısa olacaktır.

Uzun süre güncellemeyi amiral modeller alır. Mi de update sorunu pek yok eu rom kullanıyorum ben daha iyi. Pro ara model mi bilmiyorum. Mi 9 alırdım.

Ben çektirirken fotoğrafci kupeyle olmaz dedi, çıkarttı.

Cinsiyet kadın.

biyometrik fotoğraf olacak

ben cektirirken kupe vardi kimse bir sey demedi. kadinim.

mobil internet ile gece 30mbit gündüz 4mbit çıkması normal hocam. Şebekenin kullanım yoğunluğuna bağlı olarak mobil internet hızı sürekli değişebiliyor. Bahsettiğin değerler de normal değerler.

wifi için iki cihazın da desteklediği kablosuz protokolleri eşit Wi-Fi 5 (802.11 a/b/g/n/ac). Bu durumda aynı platformdan (örn aynı tarayıcı), aynı siteden sırasıyla test yaptığınızda aynı değer çıkması gerekiyor. Eğer farklı çıkıyorsa cihazın içindeki wifi anteni yeterli sinyal alamıyor demektir ancak bu da cihazın elektronik devre tasarımıyla alakalı. Yine de 100mbt çıkmayıp 52 çıkması günlük hayatınızı etkileyecek bir sorun olmamalı. Bence kafaya takmayın.

Bluetooth bir cihaza bağlı mı?

@ayin yazari,

52 çıkması sorun değil, eski telefonda bile 96 çıkıyor. Mi 9T kullananlarla konuştum onlar internet hızları kadar alabiliyorlarmış.

@denizgoren,

Bluetooth kapalı.

Cayma hakkı harici iade için servis raporu gerekir.
Modeme 5g ile bağlı olduğuna eminsiniz değil mi?
Bunun dışında kullanılan anten dandik olabilir diyeceğim ama pek ihtimal dahilinde değil, yine de samsung note 4 kaç senelik bir cihaz olsa da daha iyi bir antene sahip gayet muhtemel bu aklınızda olsun.
4G hızı da göreceli bir olay operatör, tarife, hat önceliğiniz gibi bir çok değişken var, yine cihazların desteklediği frekans meseleleri de var yani bu konuda sırf telefondan kaynaklı bir yavaşlık olabilir ama modelin genelinde vardır bu belki ve teknik özellikleri bu şekilde olduğu için sizi haklı kılmaz.

@atom karincanin torunu,

mobilde hız bölgeye değişiyor, onda sorun yok. bugün dışarıda yüksek hızlar aldım.

fakat wi-fi'da ne yazık ki hala aynı. dediğim gibi diğer Mi 9T kullananlarla konuştum, onlarda hız problemi yok, sanırım benim cihazda problem var.

Öncelikle servisle mi görüşmem gerek garanti için.

aynı sorunun benzerini fire tv stick vs. chromecast 3 şeklinde sormuştum. ben chromecast üzerinde karar kıldım.
xiaomi konusunda donanımhaber'den hatırladığım kadarıyla pek iyi değildi sanki yorumlar.

burada asıl sorulması gereken ne kullanacağınız?
plex mi? kodi mi?

yoksa sadece netflix, youtube ve amazon prime mı?

eğer sadece yasal içerikse amazon fire 4k tavsiye ederim. iyi cihaz. xiaomi ise muhtemelen daha kolay app yüklenebilmesiyle göz dolduruyordur. amazon sideload yapması da çok zor değil ama ekstra işlem işte.

ben yasal içerik söz konusuysa chromecast ultra da düşünülebilir diyeceğim.

mi box'da android tv var. amazon stick'te amazon'un kendine göre özelleştirdiği android tv var.
donanım olarak da mi box önde, mi box al geç.

ikisini de almam, gider yorumları güzel olan, android sürümü yüksek olan, 8 çekirdekli, 4k destekli, 6-8gb ramli markası bilindik olmayan bir android tv box alırım. İstediğim programı yüklerim, istersem rootlarım.

Begenmedim.

Cok cok rahat bi ayakkabiysa alinir anca.

Ama MD ayakkabi markasi olmadigindan rahat oldugunu da dusunmuyorum

yakında indirime girecek o zaman al

guzel olmasina guzel de 400 kusur lira da eder mi bilemedim...

beğenmedim, alma

ankara'da ayakkabı sanayi var mı ya da nerede var bilmem ama böyle yerlerde çivici tabir edilen dükkanlar olur. kesim, dikim, yapıştırma, delme...vb malzemeleri oradan alırsın. alternatif olarak n11'den sipariş de edebilirsin ama önce alacağın malzemenin ismini öğrenmen gerekir. sanayilerdeki dericilerden parça deri de alıp başlarsın. çok zor değil.

şurada güzel bir entry var;
seyler.eksisozluk.com

www.instagram.com
Linkteki ürünleri yapan arkadaş her şeyi yabancı youtube kanallarından öğrendi; yaş benzer, çizimlerini de ya kendi yapıyor, ya da satın alıyor. Yani öğrenirsiniz.

eksisozluk.com

strawderi.com.tr

ev sahiplerini icraya vereceksiniz başka yolu yok. kiracı odemiyor ise once kiracının ev sahibi ile konusup sonuc alamıyorsanız. "ev sahibini" icraya vereceksiniz muhattap mülk sahibi anlayacagınız

1 saati geçmesin gibi şeyler yanlış. Oyalanmak farklı şey tabi ama kasınız tekrar o sete girebilecek güce kavuşmadan sırf hızlı bitireyim derseniz o setten verim alamazsınız. Nabzınızın ilk set öncesi duruma yakınlaşmasını beklemeniz gerekli. Bu yüzden overload arttıkça yani çalıştığınız ağırlıklar arttıkça bu dinlenlenme süreleri artacağından antreman süreniz de artacaktır. Dediğim gibi oyalanmak farklı şey.
Örnek verecek olursak ileri seviye sporcular 2.5-3 saatten az antreman yapmıyorlar. Ben 110-120 dkdan önce salondan çıkamıyorum. Erken çıktıysam ya yarım yamalak yapmışımdır ya da hareket sayısını azaltmışımdır, günlük 2 saat çalışma ile kas kütlem sürekli arttı.

Full body workout için 3 bölgeye üçer hareket yerine halter çalışması daha mantıklı bence. Stronglift yani.

Ağırlık x 2 olmazsa olmaz değil. 1.6 min değer derler ama belki o bile fazladır. Vücudunuzda kas kütlesi artımını görüyor ve kas ağrılarınız süreklilik arz etmiyorsa yediğiniz miktar yeterli geliyor demektir. İleri aşamalarda artırırsınız.

Yağ yaksanız dahi karbonhidrat eksikliği kas kütlenizin yavaş büyümesine neden olabilir. Bunu belirli periyotlarla deneme yanılma yöntemini uygulayabilmek için ölçüm testleri yaptırarak öğrenmeniz daha sağlıklı olur.

Yulaf ezmesi overrated bir ürün. Bence insanların ezberlediği fakat içeriğini önemsemediği bir ürün.

Üç kez çalıştırmaktan ziyade hipertrofiler sonucu oluşan kas yorgunluklarını dinlendirmeniz önemli. Bunun da ölçüsü şu; önceki ağırlık çalışmanızda çalıştığınız bölgeye uyguladığınız kiloyu bu sette de çalışabiliyor veya overload yapabiliyorsanız kas kaybı yaşamamışsınız demektir. Kas kaybı yaşanınca güçte paralel olarak azalıyor.

Ben çevren, boyun çevren kaç?

45 saniye set arası az, 5 dk hareket arası dinlenme çok. Hepsi arasında 1,5 dk bırakabilirsin. Antrenman ondan uzuyodur. Antrenman süresini 1,5 saate kadar sürdürebilirsin. İlla 1 saatte bitirmen şart değil. Benim dediğim tempoda yaparsan 60 dk civarında biter zaten.

Karbonhidrat denen nane kasların dolu, hacimli görünmesi için şart. Karb olmadan kastaki su azalır. Kas hacimsiz durur. Pump etkisi de azalır.

110-120 protein kötü değil ama arttırmaya çalış. Kompleks karbonhidratlar tüketmeye çalış yağ yakmak istiyosan. Anladığım kadarıyla çok yağ tüketiyosun. İyi yağlar tüket.

Depoları doldurmak için karb’ı her zaman yiycen. Önce de sonra da. Proteini özellikle antrenman sonrasına bırakabilirsin. Neyi ne zaman yediğinin aslında pek de önemi yok.

Yulaf ezmesi saçma sapan bi şey. Şişirir, kilo veren tombililer için iyi bence. Sana gelmez.

Bi bölgeyi haftada 3 kez çalıştırmak gayet iyidir. Gainzin yüksek olmasını sağlar.

110-120 gram çok yetersiz.
Yağsız vücut kütlesi x 2,75 = protein ihtiyacı
Ona göre hesapla.

white modeli sifir ve amazon tarafindan gonderiliyor. (azcik asagidaki Used & new (11) from $99.95 Details yazan yere tiklarsaniz gorursunuz)

amerikapostam ya da dayi oglunuz da gonderse turkiye'ye girdiginde gumruk vergisi hesaplanir ve odemeniz gerekir.

direkt amazon'dan turkiye'deki adresinize kargolatirsaniz 99+38 usd odersiniz. baska da bir seye karismazsiniz. (gumruk vergisi fazla bile ciksa amazon sizden istemez, 38 dolardan az tutarsa da iade eder fazla olan kismi)

@brkylmz,

Teşekkürler. Teslimat ilgili şöyle yazıyor; "Tuesday, July 16 - Monday, Aug. 5"
Gerçekten bu kadar uzun sürüyor mu kargo süresi?

Amazon genelde göndereceği tarihten daha ileri bir tarih yazıyor gönderime. Gördüğüm kadarıyla genel stratejileri bu. Muhtemelen yazdıkları tarihten daha önce geçecek ürün elinize.

amazon'u farkli ulkelerde cokca kullandim. net bir sey soyleyemem ama genel tecrubem, amazon en kotu senaryoyu soyluyor sana.

ha bir keresinde tam soyledikleri gun kargoladilar cidden ki 1 ay sonrasiydi :)

siz o tarihlere gore kararinizi verin, erken gelirse ne ala.

tahminimi soruyorsaniz da satici direkt amazon oldugu icin daha erken gelebilir. (gelmezse sovmeyin ama :D

Evet eklemelisiniz

evet.

aslında daha uygun olanı 2 paket malt özü koymanız. genelde şeker koyulması tadı kötü etkiliyor denir, ama bira kitinden bira kitine göre de değişir tabi bu.

şu an elinizde bir paket malt varsa onu ve +500 gr da şeker ilave ederek devam edin, bir sonraki kitinizi de full malt ile yapın bence.

aslinda kit tariflerinde genelde kit ile birlikte 1 kg seker diye belirtilir.
1kg seker degerine 1,4kg DME ile ulasiliyor diye hatirliyorum. (asagi yukari bu seviyede).

o yuzden en az 500gr eklemelisiniz diyeyim. ben olsam 500gr DME + 750 gr seker ile yapardim.

@a340,

DME üzerinde şeker yerine 1/1 oranda kullanabilirsiniz diyor. Bu sonuç olarak 500 gram şeker 500 DME anlamına gelmez mi.

Şeker eklemeyebilirsiniz istemiyorsanız. Sadece kuru malt özü ile olabilir alkol oranı düşük olur tabi diğerine kıyasla. Ben koyu kuru malt özünün yanına birde buğday malt özü eklemenizi tavsiye ederim. Hatta ona rağmen 500 gr şeker de koyabilirsiniz. %6-%6,5 dolaylarına şişe şekeri ile birlikte bir alkol oranı yakalarsınız.

@FAtE,

Ürünler elime ulaştı, bugün kiti kuracağız. Elimizde sadece kuru malt özü var. +500 şeker koysak tadı kötü mü olur? %5 civarı bize yetiyor aslında, fazlasını sevmiyoruz :)

hayır +500 şeker koyarsanız tadı kötü olmaz, çok da güzel olur bayıla bayıla içersiniz. ama hepsini malt ile yaparsanız tadı çok daha güzel olur (çoğunlukla). aa bundan sonra böyle yapayım en iyisi diyebilirsiniz. demeyebilirsiniz de, tamamen bira kitinize ve damak tadınıza bağlı bu. zaten normalde sadece 1 kilo şekerle de yapanlar var, ya da alkol oranı artsın diye 1 kilo şeker + yarım kilo malt ile yapanlar var falan. bu işin belli bir standardı yok yani. hepsi de gayet de güzel oluyor.

eğer sadece 500 gramlık malt ile yaparsanız %5 alkol oranına ulaşamazsınız. çok düşük alkollü bir biranız olur. önermem. ayrıca eğer sadece 500 gramlık malt ile yapacaksanız ve şeker eklemeyecekseniz daha az maya koymanız gerektiğini de hatırlatayım. 1 paket mayada yaklaşık 1-1,5 kilo şeker ya da maltı sindirebilecek miktarda maya bulunur. sadece 500 gram malt koyacaksanız mayanın da yarısını eklemeniz doğru olur diye düşünüyorum yoksa maya kokar biranız.

bu soruların çok daha ayrıntılı ve bilimsel cevaplarını butikbira forum'da bulabilirsiniz. aldığınız bira kitinin ilgili başlığına bakarak başlayın, orada mutlaka birileri deneme yanılma sonucu elde ettikleri en iyi kurulum tavsiyesini vermiştir. ben foruma bakmadan sipariş vermiyorum. kimi kitte mesela biraz malt biraz şeker eklemek daha uygun sonuçlar veriyor, kimi kitte full malt eklemek öneriliyor, bazen kitten çıkan maya değil de başka bir maya kullanırsanız daha güzel olduğunu söylüyorlar, bazen çok minik püf noktaları oluyor kitapçıkta yazmayan vs. bunları foruma bakmadan bilemiyorsunuz.

@istanbul kanatlarimin altinda,

teşekkürler. sadece kuru malt özüyle yapmayalım o zaman, düşük olması da pek iyi olmaz. %5 iyidir. +500 gram şekerle sorun olmayacağına göre bu şekilde kurabiliriz.

aslında butik biranın forumuna baktım, ama o kadar çok şey yazan var ki; herkes bir şeyler söylemiş, kafam karışıyor bazen orayı okurken. farklı mayalar da var ama maliyeti iyice artırıyor. şimdilik default ilerleyelim, sonuçları görelim ona göre kendimizi geliştireceğiz umarım :)

Bock kiti pek üzen bir kit değil, kendi mayasıyla kurun başka mayaya gerek yok. Şeker tadı bozmaz. Ben her kitimde en az 500 gr en çok 1 kg koymuştum sorun hissetmedim.

Bock'tan sonra Oranje Bock yapın 2 kit, buğday ve koyu malt ile yapın efsane oluyor. Ben 25 litre bu şekilde yapmıştım 26-27 litre de olurmuş baya gövdeli taş gibi olmuştu.

kurup şişelediğim bock kiti şuan 76. gününde. 500gr koyu kuru malt özü + 650 gr şeker koyarak yapmıştım. foruma baktığımda genelde 500gr değil de 750 gr koyun, bock kitinin alkol oranı düşük oluyor, biraz yükselmesi iyi olur tarzı yorumlar görmüştüm.

Esigara.eu

İlkekimya.org

Ultrasonik temizleyici olmazsa olmaz değil.

güvenparktan kalkan yüzyıl otobüsleri gider.

goo.gl

411, 482. Fakat bu otobüslerin bir diğer numarası daha var 132.

Ben de sormak istiyorum yeri gelmişken. Bu kit ile yapılan 500 ml biranın maliyeti ortalama nedir? markettekilere göre yüzde kaç kar ediliyor?

Bence kutudan çıkan mayaların tadı çok baskın. Mayayı değiştirmek de tadı değiştirebilir.

Klasik bira renginin dışına çıkmak sorun değilse Bock bira (rengi siyahtır) sizi tatmin eder. Acılık yok, çabuk olgunlaşıyor. Şişede 10-15 günden sonra içilebilir. Uzun süre bekletilebilir.

1 ekstra koyu kuru malt özü, 1 buğday malt özü ve kit mayası ile kurabilirsiniz. Biz yaptığımızda elimizde fazladan birde buğday kitinin mayası vardı. yukarıdaki kuru malt özlerine ilave olarak 500 gr şeker ile birlikte buğday mayasını da atmıştık. İçimi çok keyifli, acı olmayan hafif kavruk karamel tadının geldiği bir bira olmuştu.

Acılık istemiyorsanız genel olarak Ale türü biralardan uzak durmalısınız. Indian pale ale, amber ale vs. Buğday birası da olabilir ama buğday biraz meşakkatli ve tadı tutturmak kolay olmuyor. Bock üzmez.

başlangıç kitinde muhtamelen pilsner ile kurmuşsundur, şeker yerine malt özü ile kurduysan acı bi tat alman nispeten normal. ama ilk kitinse muhtamelen şeker kullanmışsındır da pilsner'de acılık oluşmaması lazım. Önerim mutlaka yoğunluk ölçer kullanman, çünkü fermantasyon için 3 hafta kovada bekletmeye gerek yok. ortamdaki ısıya bağlı olarak 10günde de fermante tamamlanmış olabilir, bu süreden sonra hala kovada bekletmen tadını bozmaya başlamış olabilir.
Renk olarak pilsner açık renklidir, eğer koyu renkte bi bira elde ettiysen fermantasyon kovanda kaçak olup bira oksijenle temas etmiş olabilir.

ben malt özü ile kuruyorum, tadı içimi ve alkol oranı daha iyi oturuyor. Şekerle kurduklarımda mideye oturuyor, hafif bi baş ağrısı gibi bi hissiyat bırakıyordu.

Diğer arkadaşlara da cevap vermeye çalışıyım.

Maliyet olarak starter kit 200tl civarında ve 46 şişe bira elde ediyorsun.
ilk kit'den sonra elinde malzemeler olacağından, ortlama 100tl'ye birakit'i alıp 2tl'ye felan ortalama şişe maliyetin gelecek.
ve içimi çook daha keyifli, tekelden aldığın biradan nefret edersin.

@ diffarentiationation

yukarıdaki arkadaşın yazdığına ek olarak; maliyetler senin isteklerine göre değişebilir.

kit fiyatları, ekstra farklı maya kullanma isteğin, şişen yoktur şişe satın alabilirsin, acılık fazla olsun dersin şerbetçiotu alırsın, toz şeker değil de candi şeker denen şeyleri satın alabilirsin; maliyeti kendin arttırabilirsin.

Bununla beraber 70 liralık kiti alıp, evindeki toz şekeri kullanabilirsin. kaynak suyun vardır, suya bile para vermezsin. şişelerin vardır, temizleyip doldurursun içersin, 70 liraya 46-50 şişe biran olur.

ilk kit benim pilsenerdi ve sekerle kurmustum. arkadasin bahsettigi acilik bende de oldu.

ikinci seti golden ale ile sekersiz ekstra malt ozu alip kurdum. beyaz paketin icindeki serbetci otunu hic kullanmadim. merakla bekliyorum. bunu forumlarda okudugum bir yorum uzerine yapmistim. acilik olmamasini umuyorum.

ipayi da cok tavsiye ediyorlar. ama genel olarak herkesin ayni bira icin yorumu degisebiliyor. deneye deneye kendiniz bulacaksiniz sevdiginiz tadi.

American Ale ile Smugglers favorilerimdi benim. Acı değildi. Acılık genelde IPA türlerinde var.

Bu dediklerim maltıyla beraber komple kit halinde geliyordu, hazır çorba yapar gibi yapıyorduk,gayet kolaydı.

yeri gelmişken ben de sorayım GUİNNESS gibi tadı olan hangisi? var mı öyle bi kit.

Öncelikle cevaplayan herkese teşekkür ederim

@FAtE,

Şu an Bock bira kiti tükenmiş sitede. Diğer bock kitinden de 12 litre elde edebiliyoruz, pek uygun gelmedi açıkçası.

Buğday birasında tadı tutturmak açısından en önemli ayrıntı nedir. Fiyatı da uygun aslında, detayları ile uğraşabilirim.

Mesela şunda acılık az yazıyor.

www.butikbira.com

Tadı hakkında bilginiz var mı?


@zippo cakmagina lpg dolduran komunist,


pilsner ile kurduk fakat malt özü ya da şerbetçi otu kullanmadık. doğrudan 1 kg şeker ile kurduk. hatta 3 haftadan biraz fazla, 26 gün bekledi kovada. aslında 1 aya kadar problem olmayacağı yazıyor kitapçıkta ama bilemiyorum tabii.

rengi biraz koyu gibi, fotoğrafı ekliyorum;

eksiup.com


Kısacası tadı acı olmayan kitler diye sıralama yapmamız mümkün değil mi? Ya da piyasa biralarına benzer tatlar gibi.

Yeni gördüm kusura bakmayın. Buğdayın ben genel olarak başarılı bir kit olduğunu düşünmüyorum. 2 Muntons Buğday yaptım, özel maya kullanım Danstar klasik Münih maya, 2 dme yada lme kullandım genel olarak tatmin edici bulmadım, genel bir ekşilik şikayeti herkeste var. Bunun sebebi de insanlar yüksek sıcaklıkta muz aroması alındığı için 25 derece ve üstünde fermente etme yoluna gidiyor. Bence ekşiliğin ana sebebi bu.

Buğday için genellikle gövdeli ve buğulu görüntü için mutlaka buğday kuru malt özü tercihen 2 tane kullanılması ve kit mayası yerine danstar munih, M20 yada çok ekşilik şikayeti olan WB06 maya öneriliyor. Ben bir tane 2 buğday mal özü + danstar munih maya ile yaptığımda hafif ekşilik vardı açıkçası çok beğenmedim.

Daha sonra yine muntons, danstar maya ve 1.7 kg sıvı malt özü ile denedim ekşilik çok az olmakla birlikte yine çok tatmin etmedi. Bu arada bu eklentilerle kit neredeyse 200 TL ye geliyor. Ayrıca buğday mayasında ciddi fermantasyon oluyor, kovayı streçlemek gerekiyor, hortumla hava kilidi ayarlamak gerekiyor, yoksa taşıyor kova kapağını çatlattığı bile oluyor. Özetle bu kadar maliyet, uğraşa rağmen işte bu dediğiniz bir ürün çok oluşamıyor. Genel gördüğüm herkesin tespiti bu yönde.

Bunun yerine daha garanti Bock'u önermiştim. Smugglers'ı da çok öneriyorlar ben daha tadamadım, yeni şişelendi.

12 senelik bir levis blue star jean'im var. dizleri falan yırtık olmasa hala giyerim. eskimediği için atmıyorum. yırtık kot giyecek stilim olmadığı için giyemiyorum.

Max iki yilda yipraniyor. Her gün olmasa da sık giyiyorum, 501 dahil tüm modellerden ayni şikayetim var. Ama guzel, napalim, gidip yenisini aliyoruz..

3 yıl gidiyor maksimum. Çok kullanınca 2 yıl falan. Genelde arkası eriyor.

Kotlar artik seyrek dokunuyor, her marka 2 sene anca dayanir.

Ağdaki yıpranma 4. yılda sonra başlıyor bende. (mavi'den falan alınca 2. sene giyilmez oluyor.) 4. yılın sonunda yenisini alıyorum. Artık 10 yıl giyilecek pantolonlar yok ama yine de en sağlamı levis.

10 senelik var bir tane canı götünde, ağı gitti gidecek ama halen giyilebilir durumda.

12 senelik bir tane vardı belimde taşıdığım bir cisim nedeniyle arka cebin içi delindi yoksa daha da giyilirdi.

network

ama pahalı

2 bence. Ne erkekte ne de kadında kapşonu tüylü montları güzel bulmuyorum.

Network.

massimodutti diyorum

network.

Network.
Digeri igrenc.

Network

network. Diğeri baba montu.

massimo dutti.

çok net 1

diğeri kare kare nedir ya berbat bence

1

Network

Dıgerı cok cırkın.

İsbir yatak elite pocket.

Guzel bir yataktir.Paket yay sistemi var baya rahattir.Yatak mağazasinda visco yatak önerebilirler bence gerek yok o kadar para vermeye.

Yataş blue star aldım yeni. Gayet iyi

@anarsika

yumuşak bir yatak mı?

Full ortopedik otel yatağı tarzında yumusaklığı yok hatta ilk başta sert bile gelebilir ama omurga için iyi. Eğer otel yatağı gibi bir şey arıyorsan yataşta duşes modeli vardı harikaydı rahatlığı ama emin olamadım çok pahalı yaş ilerlerken bel ağrısı yapar mı bilmem. Bu arada önerim bilindik bir yerden al. Üniversitede dandik bir yatak almıştım uyuyamıyodum o kadar rahatsızdı. Kolay gelsin :)

Çok uzun. Hayatta bu safsata için o kadar uzun entry okumam, diyorum.

tl;dr

kimse okumaz bunu.

Dusunmuyorum ben sahsen. Zaten genel seyler. Zimbirti bi trend bana gore.

geçenlerde biri yazmıştı "her şeyi o kadar çok konuşuyoruz ki hiç bir şeyin tadı kalmadı" diye, cinsiyet işleri de buna döndü.

neyse, bence erkek tarafından bu tür bir aksiyona ihtiyaç vardı.
sonuçta feminizm denen bir yapı var ve kendi içinde bir şeyler yapıyorlar.
bunun bir karşı akımı olması gerekiyordu. onu da bu red pill dolduruyor herhalde.
meseleyi böyle savaşa dökmek çok saçma ama ne yaparsın işte.

Bunlari parca parca yillardir okuduk zaten. Bu hepsini alip birlestirmis.

Redpill adi ustunde gerceklerden bahsediyor, oradaki gercekleri arkana alirsan kadinlar seni manipule edemez.

Ama bu gercekleri duymak aci veriyor, kandirilmamiz daha iyi.
Mavi hapa gectim ben. Hatta ozel sektor de super biseymis, maas veriyorlar abi calismak guzel.
Kizlar da cicek, hepsi narin canlilar. Biriyle evlenip nafaka vericem.

Kizlar da bunlari okuya okuya paranoyaklasti iyice, "bana redpill yapican" diye tribe giriyorlar.

Her fikir zıddını doğurur diye düşünüyorum. Modern zamanın getirileri, ikili ilişkilere de sekte vurdu. Herkes bu bozukluğu kendisine en çok fayda sağlayacak biçimde stratejiler geliştirerek çözmeye çalışıyor fakat bu çaba daha da tahrif olmasına yol açıyor.

Bence red pill taraftarlarının yanıldığı nokta sorun kadınlar veya kadın psikolojisinden ziyade artık içinde bulunduğumuz tabuların sözde yıkıldığı, hız ve imkanlar çağında ilişkilerinin belinin doğrultmasının mümkünatı olmadığı gerçeği.

milliyetçilik gibi bir şey bu. böyle kamplaşmalarda kişiliğinizi kaybedersiniz, yabmayın etmeyin. gönlünüzce yaşayınız.

Ben anlamıyorum bunları. Cidden anlamıyorum ama. Okumadım da zaten.

Her şey iyi güzel de gerçekten "alfa" olmadıktan sonra öyleymiş gibi davranmak çok keyifsiz bi şey değil mi? Bi şeyi elde etmek için -mış gibi yapmak zorunda bırakmasın Allah diyim.

Yarisina kadar okudum, yarisindan sonrasinida goz ucuyla baktim. Zaten onlarda yukaridakilerin daha cok ornek verilmis hali.

Bunlari yapan erkek, yaparken farkinda olmuyo cogu zaman. Cogu zaman cahil cesareti.

-"alfa s.ker beta hesabı öder. bir erkek ilişkilerine ne kadar az zaman/para/efor harcarsa alacağı şey o kadar artar." demis

Burasi yanlis misal. Alfa erkek amaci dogrultusunda bu saydiklarini en optimum sekilde kullanir ve elde eder bi sekilde. Burada "ne kadar" onemli degil "sonuc" onemli.

vs.vs.

Gunumuzde su yaziyi okuyup, birazda zeki adam is yapar mi. Yapar sanki lan.

Red pill'cilik irtica zamanında coşmuş ve haliyle zorlama şekilde kısıtlama getirilmiş dincilerin günümüz akp'siyle coşup her yeri dine bulaması gibi bir şey. Öc alma, kin gütme ve devir kendilerine dönsün diye uğraşma güdüleriyle desteklendiği için haklı olunan belirli konularda dahi haksız çıkılacak uygulamalar öğütlüyor.
Ortada ne bir objektif bakış açısı var, ne de sorun çözme isteği; ilkel bir karşı saldırı taktiği.

Ben kadın erkek ilişkilerinde red pill'in özünde anlatmak istediği şeyleri uygulamış, red pill'in olunmasını öğütlediği "alfa" bir erkek olarak bile red pill hareketinin saçmalığını görebiliyorum. Ayrıca ne yakışıklıyım ne zenginim. Red pill destekleyen tayfadan görünürde hiçbir farkım yok. Yani arzu edilen erkek tipi için red pill'ci olmaya gerek yok.

Üstelik bunu feminist öğreti hakkında akademik seviyede eğitim almış ve günümüz toplumunda kadınların sosyal eşitsizliğe maruz kaldığını düşünen biri olarak gerçekleştirdim. (aslında bunu bir karşıtlık olarak belirtmemem lazım çünkü asıl feminist öğretiye dair bilgim olduğu için gerçekleştirdim ama red pill tayfasının feminizmden anladığı erkek düşmanlığı olduğu için bu şekilde söylemem daha uygun) Kadın erkek eşitsizliği konusu taraf tutularak değil objektif ve adil bakılarak çözülecek bir sorun. buna taraf tutarak yaklaşan kadın ya da erkeklerin, "feminazi" ya da "red pill" tayfasının dertlerinin bu sorunu çözmek olmadığını görmek için basmakalıp düşüncelerin dışına çıkmak lazım. Bu da toplumun çoğu kesimi için pek kolay değil, haliyle işin sonu fanatizme varıyor. Fanatizmin olduğu yerde de çözüm olmaz, hele ki tarafların yaşamak için birbirine bu kadar muhtaç olduğu ve birbirinden vazgeçemeyeceği bu denklemde takınılacak son üslup fanatizm olmalı.

Ben sözlükte alfa erkek geçinenlerin özünde beta olduğunu gördüm. Kızlar bunu hakkediyor o yüzden alfa olmalıyım diyerek olmuyor o işler. Tamam kızların çoğu piç erkekleri tercih ediyor ama sırf böyle diye de karakter kolay kolay değişmez. Hele de işin içine duygular girerse. Sonuçta her iki taraf da karşı taraftan ne beklediğine göre hareket ediyor. Yani atıyorum asla evlenmeyi düşünmeyen bu uğurda ilişkinizi bitirdiğiniz adam mesela 6 ay içinde evlenebiliyor. İlişkiler de kişiden Kişiye durumdan duruma değişen interaktif bir durum.

Sahiden uzunmus

Bana bunlar bos geliyor. Bütün terk edilenler, hoslandigi kizla takilamayanlar toplanmis oraya sovüp duruyorlar. Bunlara “olum, yillar oldu elin kadin eline surtmedi lan” desen cevap olarak “kanka ben kirmizi hap aldim ondan yani. Ben artik secmem, cabalamam onlar cabalasin” derler. Bahane oldu iste.

Reddit cikmasi zaten bu hap map olaylari herhalde, reddit zaten tam bir yikik yeri. Yikiklarin baskenti a.q

Hayatinda hep reddedilmis kisiler bunlari okuyarak degisemez. Onun icinde hep o reddedilen adam kalacaktir. iki uzun yazi okuyarak “himm, ben artik hesap odemem, sikerim agaa” olacak is degil. insan neyse odur, her insan ayni, her kadin ayni olacak diye bir sey yok. Kimi bunlara kazik atar, digeri atmaz belki sever :D onu denesinler bi.

Ayrica bu kadar kadin kotuleyip, hapin amacinin ozu ise onlari tavlamak olmasi... bu taktiklerle tavuk bile yakalanmaz. Guzel giyin, iyi ayakkabi sec, tarz ol, kinetix giyme a.q desek, ben erkegim gucluyum onlar icin hazirlanmama gerek yok diyorlar. Bu “gerek yok” ve pilin ise yaradigi tem donem tas devri falandi.

7 dil ogrenecekmisim, kendimi gelistircekmisim, yurtdisi gezileri falan. Benim bir yakin arkadas vardi gormus eksi’de pil pil diye gezinip dururdu. Biz avciyiz kanka, kurt kanka, aslaniz bro, ormanjn kraliyiz agaa derdi. Dili vardi, cok iyi maasi isi vardi, ben issiz kirayla gecinen biri olmama ragmen daha iyi ortamim vardi lan. Gectigimiz yaz evlendi gitti zaten. yas gelmeden evleneyim kanka demisti en son :D insanin icinde olacak icinde. Yoksa ona buna soverek mutlu olundugu nerede gorulmus. Nerede mutsuz, keyifsiz, isinden memnun olmayan, reddedilen adam varsa toplanip kin kusuyor. Kadinlarin insan sarrafligini seviyorum, soyle bir baksalar senin nasil biri oldugunu hoppadanak anliyorlar ya hani. Aha o ozellik iste, harika bir sey. Sen ne kadar 7 dil bil, ben odemem aga sadece sikerim diye kasila kasila gezin, onlar icindeki reddedilmisliklerini, kinini, yikikligini, her ayrildigin kiz arkadasina yaptigin santajlari, ettigin kufurleri goruyorlar. O acik ister istemez bir gun ortaya cikiyor.

Tamamını okudum. Kısmen haklı. Ama bence böyle bi yaşam sürmek de mutluluğu getirmeye yetmeyecektir.

Bu biraz feminizmin antidotu gibi. Bence ikisi arasında denge kurabilirsen mutlu olursun. Uçlarda yaşamak uzun dönemde fayda getirmiyo.

Edit 1'den sonrasını okudum. Bir de arada bir gelip Rollo Tomassi kitaplarını okumamı tavsiye eden bir arkadaşım var.

"erkek siktikçe erkekleşir, kadın sikildikçe orospulaşır" veya "kadınlar hakkında bilinmesi gereken bir şey varsa bu da onları ciddiye almamak gerektiğidir" diyecek kadar nefret edilen bir canlıyı elde etmek için harcanan bu kadar çabayı, yazılan tuğla gibi entryleri gördükçe günümüzdeki en ezik topluluk olduklarını düşünüyorum.

"Düşüyor mu böyle?" Diyorum.

Sırf kadın elde etmek için bunu okuyacağıma yalnızlıktan geberirim daha iyi. Bu kadar acınacak durumda mı yurdum erkeği lan?

Ben ki zengin değilim, alfa hiç değilim, boyum kısa, kariyerim yok, zeka eh işte belki, tip kayık olduğum halde hiç öyle lan bana karı lazım diye ağlamadım hep oldu birileri hayatımda iyi kötü. Kimseye de kendimi sömürttürmedim. Öyle hesap kitlemeler falan yaşamadım, pahalı hediyeler almadım.

Yani tamam kadınların bazıları çok fazla "demanding" olabiliyor da, onları da yoksaydım, istediklerini vermedim. Gidip yazılmadım golddigger karıya.

Velhasıl cinselliğin Etiyopyası olan Türkiye'de bile çok aç kalmadım. Ben kalmıyorsam kimse kalmaz.

Sorun kadınlarda değil. Sorun sizde kardeşim. Kendine şunu sor, sen kız olsan sana verir miydin. Vermezdin. O yüzden onlar da sana vermiyor(gönlünü, kukusunu, zamanını vb)

Böyle kişisel gelişim safsatalarına vakit ayırmak yerine efektif bir şeyler öğrenmeye zaman ayırsan zaten sıkılmazsın ve bu sırada bir kadın kendine bulursun.

Ben hep bunu gördüm, kadın diye gördüğü her kadına atlayan, bunun açlığını çeken her gerizekalı daha da yalnızlaştı hayatında çünkü karşısındaki kişiye kadın diye muamele yaptı insan gibi görmek varken.

Tamamını okumadım ancak red-pill akımında bazı fikirler bana göre oldukça extremist. Haklı oldukları noktalar var ve ben bunu kendi hayatımda da yaşadım. Açıkçası bana göre erkek-kadın ilişkilerini temelde tek bir dinamiği var o da kaçan kovalanır. Eğer bir taraf diğer tarafın elden kaçabileceğini düşünüyorsa daha fazla kovalamaya başlıyor ve o zaman tuzağa düşüyor çünkü doğrudan karşı tarafın gözünde değeri düşüyor.

bence kadınlar diye bir öteki icat edip bunlara fethedilecek kaleler gibi yaklaşıp bununla kafayı bozmak, sosyopatik ve hastalıklı bir ilişkilenme şekli dünya ile.

not: okumadım ama benzer şeyler okumuştum daha önce.

edit: biraz göz gezdirdim de baya baya mide bulandırıcı şeyler. sosyopatik demekte haklıymışım. olmayan allah ıslah etsin bu insanları ne diyeyim.

Muadilidir. Denktir.

Alakasız. Kısaların memeleri daha iri ve diri

Vucut orantılı değilse tam tersi çok kötü olabilir.

Birbirlerinin muadili değil. Yanındayken endam göze hoş gelirken yatakta eziyete sebep olabiliyor.

değildir. erkekte uzun boy sevmeyen kadınlar var ama meme sevmeyen erkek yok. memenin çekiciliğine hiçbişey denk olamaz.

Meme sevmeyen erkek nasıl yok ya. Ben iri meme sevmem. Uzun boy severim ama. 1,65’in altı çocuk gibi geliyo

@Delay Fuze, iri meme sevmeyen erkek yok demedim ki; güzel meme diyince niye aklına iri meme geliyor? sen de küçük meme seviyorsun demek ki.

ayrıca ben soruyu kadında memenin erkekteki muadili boy mudur anladım; doğru mu anladım soru sahibi? ama kadında memenin yine kadında muadili nasıl boy olsun? bence benim dediğim gibi sormak istedin.

Doğrudur. İkisi de ilk anda dikkati çeken şey oluyor. 10 erkek arasından kadının ilk dikkatini çeken uzun boylu oluyor, 10 kadın arasından da erkeğin dikkatini ilk olarak göğüsleri iri olan ya da dekolte vermiş olan kadın çekiyor. Fakat bunlar sadece ilk anda dikkat çekenler oluyor, sonra bunlar değişebiliyor yani. Uzun boylu adam çok sünepedir, iri memeli hatun çok fazla konuşuyordur ne bileyim, dikkat o zaman başkalarına kayar.

tam muadil değil ama uzun boy severim. uzun boylu hatun yanımda at gibi duruyor. diş, toynak,yele bakımı yaptırıp güzelce nallattın mı ooohhh yeme de yanında yat.

denk değildir ama yeri başkadır. sevilir

@bruce pardon kanka yanlış anlamışım. Popo kadar olmasa da meme candır.

Soruda sıkıntı var cidden.

Erkekteki muadili boy mudur, evet.

Mont aldım bir beden buyugunu aldim. Deri mont.

Large al yine. Digeri büyük olabilir. Slimse bilemem, ne alacağına göre değerlendir yine.

Bu gtür durumlarda en azından belinizin ölçüsünü bilmek çok rahatlıkla alışverişi online yapabilmenizi sağlıyor. Tüm markaların beden ölçüleri yazar, ordan hangisi size en ygunsa alırsınız.

ben de normalde large giyerim, zara'nin xxl gomlek ve ceketleri bile zor oluyor uzerime. denemeden alma.

macro center'larda oluyor o meret.

Bir manav var. Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Baya da pahalı bi manav. Subway tarafından bestekara in. Aşağı yürü. Ilk sağ ya da ikinci sağ arada.

Bestekar'ın orada köşedeki manavda olabilir (Kebap 49 karşısı).
Macfit Tunalı'nın orada da Macro Center var. Seğmenlere çıktığımız cadde, Starbukcs yanı.

Tunalı’da kocaman bir çağdaş market var, kesin vardır diyorum..

Every user is expected to maintain an overall site ratio of 0.4 after downloading 6GB. If you fail to do this the site will automatically warn your account and you will have 6 days to get back to an overal account ratio of 0.4 The warning will automatically be removed as long as your account is still over the 0.4 minimum site ratio as soon as it expires. It will NOT remove itself as soon as you reach a ratio of 0.4

There is also a per torrent minimum which is also 0.4 If you are not able to seed the torrent to 0.4 then you will need to leave it seeding for 60 hours within a 72 period (Ideally 60 hours straight) or you could receive a warning for Hit & Run.

0.4 genel ve torrent bazli ratio yapmaniz gerek, 6 gun icerisinde 0.4 ratio olmazsa uyari gelecek. ama durum icerisinde yapilamayacak gibi gorundugunden asil onemli olan kisim 2. kisim olacak. orada da 60 saat ara vermeden gonderim yapmaya devam edilmesi gerekli diyor.

son olarak soylemek istedigim de private trackerlarda 10 dusunup 1 indirin. got gibi her yerde bulunabilecek birseyi private den tum sezonlari ile indirmek cok fecii ozguven gerektirir. onceliginiz kucuk ve her zaman gonderilebilecek dosyalarda olsun ve cok gerekli birsey olmadikca ipt / tl / kg gibi trackerlari kullanmayin. yeni ve kucuk cok fazla leechi olan dosyalar iyidir.

Sen indirip upload edene kadar millet dedicated seedboxlar ile 10-20gb/s gibi hizlarla coktan upload etmis oluyorlar. Ayrica rss kullaniyorlar, torrentin tracker a yuklenmesiyle sitede listelenmesi arasinda 20-30saniye fark oluyor, sen sitede gorup saniyesinde indirip upload etmeye baslamis olsan bile o torrenti rss ten coktan indirmis ve yuzlerce kisiye yuklemis bitirmis oluyorlar.

seedbox olmadan private, hele torrentleech gibi yerde 152 gb çekilir mi. got her yerde bulunan bir şey her türlü çekerdin. geçmiş olsun

çare fake upload.

yıllardır fake upload ile iki hesap götürüyorum valla.

eksisozluk.com

passolig'e gerek yok.

Ben bıraktım kafam rahat. Çekilcek çile değil, hiç bişi yapamazsın hileciye karşı bence.

@bir sinema hayrani,

yaklaşık 17 yıldır Counter Strike oynuyorum. Rank o seviyelerde değil fakat oyunun işleyişini çok iyi biliyorum. Smurf'ü çok rahat anlarım. Bahsettiğim bu değil. Hile dediğim şahıslar bariz kendini belli edenler. Her maçta istinasız bir tane geliyor. Belki esea'ya geçebilirim.

dilligaf +1
cok da ozluyorum ama yapacak bisey yok :/

cs go daki hilelerden kurtulmak için pubg ye geçiyoruz. oradaki hilelere maruz kalıyoruz.