Tahlil yaptırmam gerekiyor fmf ve lupus için. Yanında başka başka tahlillerde var. Özel hastane 30bin tl fiyat çıkardı, bence devlette ol dedi doktor tahlili.
Ama Randevu yok, dolu resmen.

Birisi "gece saatlerinde dene" dedi. Doğru mu bu?
Veya başka taktik varsa alırım.

Hangi marka şarj istasyonunu tercih ediyorsunuz. Bir de teslaların istasyonlarında farklı bir araç (kia ev3 long range) şarj edilir mi?

Tam olarak nedir? Akciğerlerimdeki sorun yüzünden doktor ısrarla oraya yönlendirdi ama internette okuduklarım kadarıyla çok bağdaştıramadım kendimle. Zor da olsa özelden randevu aldım. Ne yapacaklar bana orda?

Selamlar. Yaklaşık 2 haftadan fazladır hastanedeydim, bir anda çöken halsizlik, sıfır kuvvet, bilinç kaybı, sanrılar sebebiyle özel hastaneye acile gittim direkt yatırdılar. Doktorun dediğine göre bir ayağım çukurda değil, bir bacağım topraktaymış gittiğimde. Orda zaten korktum. Akciğerimin birinde ciddi sıvıya rastlandı, oksijen tüpleriyle yaklaşık 10-12 gün yattım. Sonra çıkardılar bikaç gün daha yattım.

Fakat 4 ayrı branş doktoru herhangi bir tanı koyamadı ama hepsinin söylediği "muhakkak bişey var". Tahliller temiz, Mr temiz, bt temiz, ama tomografilerde (4-5 kez çekildim günlere yayarak) sıvı hala orda. Patolojiden de bişey çıkmıyor, 2 farklı laba gönderdiler. 2 kez sırtımdan sıvı çektiler 4-5 tip, rengi sapsarı.

Bilinç kaybında affedersiniz arkamdan da Kan kaybetmişim, olabilirmiş dedi gastroenteroloji doktoru. Annem tesadüf bana gelince görmüş. Kan takviyesi yaptılar 3 ünite o rahatlattı biraz.

Ama hastane artık biyopsi şart, bizde de göğüs cerrahı yok dedi. Asıl benle ilgilenen doktor da Süreyyapaşa göğüse yönlendirdi, eski meslektaşın.

O da diyor ki evet hala sıvı var, ama sen iyi gözüküyorsun, bizim cerrahlar bu tahlillerle ve radyolojik sonuçlarla biyopsiye yanaşmaz. Biz en iyisi 2 hafta daha takip edelim dedi, randevu verdi 2 hafta sonrası için.

Ne yapacağımı şaşırdım, gidip özelde bıçak altına mı yatayım yoksa devletin dediği gibi biraz daha bekleyim mi.

Ne adam gibi 3 basamak merdiven çıkabiliyorum, ne uzun uzun duş yapabiliyorum hemen nefesim kesiliyor.

Hem biraz içimi döktüm hem tavsiye duymak isterim.

Uyku tutmuyor 3 gündür ya. Zombi gibi oldum. Yarın da iş var, 4 kişi de iş görüşmesine gelecek. Benim acil uyumam lazım. Duş yaptım, melatonin aldım ama fayda etmedi. Kafamın içi lunapark. Nasıl uyuyacağım.

Bu vücudunuza yansıyor mu? Nasıl etkileri oluyor? Bende bikaç sene önce başladı bu durum, 35imden sonra. Direkt sırtım ve mideme vuruyor. Hiçbişey tüketmesem de istifra edip duruyorum, etmesem de sanki her an edecek gibi hissediyorum.

Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızda, ölümlerden döndüğümüzde bile her zaman birbirimizin yanında olduk, cümle alem de bilir bu durumu.
Neyse sabah gittim aldım, sarhoş. İçmiş sabaha kadar, bana zorla saat gündüz 11de mekan açtırdı rakı içicem diye. Başladı dertlerini anlatmaya ama iş döndü dolaştı sürekli bizim ilişkimize geldi. Ya diyorum gülüm senin sıkıntın ben miyim iş yerin mi? "Her şey" gibi saçma cevaplar verdi. Bardaklar kırdı falan. Neyse hesaptan sonra aldım bana getirdim. Evde de önce gayet iyi dertleşme, ben yol göstermeye çalışıyorum falan, sonra bir anda patlamalar ana avrat küfürler, ne haysiyetim kalıyor ne adamlığım vs. Dilindedir ama onun onu da biliyorum. Sonra tekrar bir anda öpmeye bağlamaları falan ambale oldum. Güç bela uyuttum. Telefonunu da kapamış, kızı arayan arayana, herkes merak içinde. Arada 3-5 kişi de beni arıyor, o telefonu açarsan kendimi aşağı atarım güllü gibi diyor. Yapar da. Ben de açmadım tabi kimsenin telefonunu. Şimdi uyuyor ama benim gözüme damla uyku girmedi, hatta bana zorla aldırdığı rakıyı açtım gece hala ona devam ediyorum (güç bela içmesini engelledim, yemek falan yaptım bolca karnı dolunca canı istemedi). Bikaç saate uyanacak, benim tahminim şu ki o tekrar barıştık (ilişki anlamında) zannedecek ama ben böyle bişey istemiyorum. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da.
Mesela dün tutturdu hadi evlenelim diye. Ama nasıl ısrar. 3 cümleden sonra es verip aybı şeyi tekrarladı hadi evlenelim diye falan. Ben laf ebeliği yapınca başlıyor hakarete "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" falan gibi arabesk laflar.
Ruh hali zaten iyi değil, ama sanki tüm ihale benim üstüme kalmış gibi. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum artık.

www.youtube.com şuradaki gibi mesela. adam (ve bunun gibi daha çok var) inanılmaz miktarları acaip sürelerde yiyor rahatça. bunun bilimsel bir açıklaması olmalı? nasıl beceriyorlar ya? yani 15 dakikada, 3 kiloluk hamburgeri nasıl bitirebilir bir insan?

Nasıl tespit ediliyor? Böyle onlarca seansla mı, bir makineyle mi?

Çok hafif ateşim var, daha artmadan 1 arveles içsem İyi gelir mi.

Premium bitmiş tekrar almak istemiyorum, reklamsız izleyeceğim alternatif var mı. Telefonum Android, akşamları ses olmadan izleyemiyorum. Dakika başı reklam giriyor n

Muhteşem bir ses değil mi ya. Duyduğum an gözlerim doluyor istemsiz.

Niye engelliyorsunuz? Mesajı ben de atmıyorum ya hani. Bu nasıl bir eziklik?

İlkkan var ya burda siz de fark ettiniz mi ajfjkdjsjaj

Toksik ilişki başlığını bilenler bilir merak edenler de dönüp bakar. Mevzu ordan koptu, annem ablam teyzem herkes resmen saldırdı bana. Yani başkası söylese dakika düşünmem çeker vururum, o derece lafları yuttum. Ne enayiliğim kaldı, ne karı kılıklı olmam. En son dayanamadım önce ablama saldırdım "senin kocan inme kılıklı parası olmasa evlenir miydin" diye. Ordan anneme ordan teyzeme. Gerçek bu çünkü. Şimdi herkes bana düşman. Ben mi özür dinlemeliyim yoksa inceldiği yerden kopsun mu? Onların bana ihtiyacı var, benim ihtiyacım yok.

Dün film koptu, kavga kıyamet. En son beni sinirlendirmek ve kıskandırmak için aynı mekanda başka erkekle yakınlaşması oldu. Ben oralı olmadım, ben oralı olmadıkça erkeğin içinden Aslan çıktı. Sonra ben bu adamı dövdüm hiçbir günahı yokken, polis geldi, benim de geçmiş devam eden davalarım olduğu için beni aldılar sabah bıraktılar.
Ben hiç huyum olmasa da çok kinlendim bu kadına. "çok yakın arkadaşım" dediği kim varsa onlarla takılcam, eğlencem, sevişçem, tatil yapıcam. Bu onu parça pinçik eder. Yüzüne tükürsen umrumda olmaz ama bu hareket bitirir.
Bu yola girmeye çok motiveyim ama bir yandan da kendime yakıştıramıyorum. Bir ders vermeli mi yoksa siktir et daha da bulaşma mı denmeli?

Beni yemeğe davet etti. Son haftalarda kendisine çok yardımcı oldum maddi manevi, teşekkür olarak yemeğe davet etti. Ama bu yemeğin sonu %10000 alkol, eğlence ve seks olacak. Sonrasında yine kavga kıyamet. Bir tarafım istiyor, diğer tarafım bırak artık diyor. Ne yapacağımı şaşırdım, hala cevap vermedim.

Kurtulamıyorum. Uzun uzadıya yazmayacağım. Uzaklaştırma kararı aldırdığım kişiyle görüşmeye başladım tekrar "arkadaşça". Normal bir insan o kadar yaşanan şeyden sonra şehir değiştirir, ben tekrar görüşmeye başladım (bu esnada da aslında kendimi kandırıyorum, sadece arkadaşız falan diyorum kendi kendime)
Bu niye böyle? İşin kötüsü kimseye de bu durumu söyleyemiyorum, gelecek tepkileri biliyorum çünkü. Ama böyle mutluyum, önemli olan mutlu olmak değil miydi?

nereden alınır? aktar mı? ya da migros gibi yerlerde bulunur mu?

Nasıl bilirsiniz? Kullanan veya kullanmış birileri var mı?

Neyi önerirsiniz? Tüyleri toplasın, ufacık engelde (sehpa ayağı VS) takılıp kalmasın yeter.

nereler var önerebileceğiniz? personel alımı için.

Beni kimse arayamasın istiyorum. Telefonla arar gibi arıyorlar ya. Var mı böyle bir ayar?

Gerçekten iyi değilim. Yardım edecek biri var mı

Yolunda mı. Benim değil

?

Kısa geçeceğim.
Açıklamak istemediğim bir rahatsızlık geçirdim/geçiriyorum. Çok kilo verdim.

Uzun zamandır gelemediğim bir yere geldim 2 duble bişey içip kafamı dağıtayım diye. Çalışan çalışmayan hepsini tanırım. Çoğu önce "neredesin ya aylardır" dedi. Sonra ne kadar zayıfladın ameliyat mı oldun dedi (o kadar fark edilmiş demek). Ben de cevaben çok detaya girmeden "yok çok ağır bir rahatsızlık geçirdim hastaneden yeni çıktım" dedim. Hepsi de "olsun olsun böyle daha iyisin" dedi. Ulan bir kişi de bunca kilo kaybına aldırış etmeyip "böyle daha iyi" dedi. Yani zayıf ol da, öleceksen öyle öl.

ikisinden birini almayı düşünüyorum. siz olsanız hangisini alırdınız?

eylül ortası gibi 3-4 gecelik tatile çıkayım diyorum, çok çok zor bir yıldı benim için, kafa dağıtırım biraz.

-istanbul'a arabayla 4 saat kadar uzakta;
-denize yakın ve/veya havuzu olan (yüzmek bahane, kenarında kitap okumak şahane)
-her şey dahil ve/veya ultra her şey dahil (zırt pırt hesapla uğraşmayım orda)
-tercihen otel etrafında 1-2 akşam yemek yiyebileceğim, bişeyler içebileceğim restaurant/meyhane olan

var mı önerebileceğiniz oteller? daha önce gidip de memnun kaldığınız?
ancak 3-4 gece kalacağım için (kedimi yalnız bırakmak istemiyorum evde) otelin aşşşşırı iyi/temiz/hesaplı olması hiç önemli değil benim için.

cevap evet ise hangi branşa ne diyerek kontrol ettirmem lazım?

şöyle ki; 5 dakika bile otursam, ayağa kalktıktan sonra acaip kalça diz ayak ağrısı oluyor. ama hissi böyle hamlık gibi, sanki 3 saattir yürümüşüm de, biraz oturduktan sonra tekrar ayağa kalkmışım gibi (bildiniz değil mi o hissi?)

ve her gün, her harekete geçince böyle son 3 haftadır. öyle arada bir gelen bişey değil.
ama biraz yürüdükten sonra sanki biri düğmeye basıyor, ne hamlık ne ağrı ne sızı kalıyor ta ki tekrar oturana kadar.

sorun ne olabilir? hangi doktora nasıl anlatılır ki bu durum? başlarda umursamıyordum ama artık iyiden iye rahatsız edici bir hal aldı.

Hangi markayı içiyorsunuz? Memnun musunuz yoksa arada Bi değiştiresiniz geliyor mu markayı?

Hayata çok hızlı girmedi mi ya? Damdan düşer gibi bir anda sanki belirdi.
İşin içinde olanlar tabi daha önceden vakıftı bu tip gelişmelere.

Ne bileyim cafede kulak misafiri oldum, 60 yaşındaki kadınlar bile "yok yok ben sordum groka, öyleymiş" falan diye muhabbet ediyordu. Yuh dedim ne ara bu teknoloji bu kadar girdi hayatımıza.

son zamanlarda çok arttığını düşünüyorum. haydi gerçek zorbalığı kafamda bir çerçeveye oturtabiliyorum da, sanal zorbalık yapınca insanın eline ne geçiyor? karşında seni tanımayan biri, sen onu tanımıyorsun, ama zorbalık yapıyorsun. üzüleceğini bile bile, zehir gibi sözler ediyorsun vs.
çok acınası bişey değil mi bu?

tomografi falan çekildi, kemik erimesi varmış. kedim patisine basmadan yürüyor ama onun dışında ağrı belirtisi falan yok, atlıyor zıplıyor da.

şimdi de veteriner diyor ki cerrahi işlemle örnek almam lazım o bölgeden erimenin neden kaynaklandığı için. ama içime hiç sinmedi, google yorumlar da bu tip yorumlarla dolu "hemen cerrahi işleme yöneltiyor" diye.

tümör bile olabilir falan dedi. ne yapacağımı şaşırdım. akıl verin lütfen.

dün depreme sinemada yakalandım (istanbul). film de korku filmiydi. benim dışımda herkes dışarı çıktı, kimisinin deprem alarmı falan çaldı telefondan.
herkes dediğim de 3-4 kişi (gold classtaydım).

çıkmamakla doğru mu yaptım yanlış mı? o an düşündüm, en üst kattayım zaten, avm'de şimdi panikleyenler falan vardır, otopark da kitlenir vs. bu arada depremin büyüklüğünü henüz bilmiyordum ama epeyyyy salladı, ufak bişey olmadığını anladım. film de korku filmi olunca daha bir etki etti psikolojik olarak o gerilim, sesler falan.

en kötü koltukların arasına yatarım falan diye düşündüm.
1-2 kişiyle konuşunca "abi manyak mısın, çıksaydın keşke" falan dedi.

kalmakla doğru mu yaptım, yanlış mı?

Daha doğrusu çok sık su içmeye başladı eskisine göre. İnternette iyi şeyler yazmıyor ama ben kediye daha 10 gün önce tahlil yaptırdım, böbreklerine kalbine falan baktılar bişey çıkmamıştı sapasağlamdı.
Bu su olayı 3 gündür falan başladı, yine götürsem mi yoksa beklesem mi biraz?
Halsizlik yok, kaka çiş olması gerektiği gibi bir taraftan da.

bir raporlama var. sayfanın aşağısında ayrı ayrı pencereler var "nisan 1.hafta", "nisan 2.hafta"vs.vs. diye bugüne kadar devam eden.

Bu pencereleri tek bir excel sayfasına almak istiyorum. mümkün mü?

böyle bir şeye inanıyor musunuz? birine ah etmek veya birinden ah almak gibi?

yakın zamanda mı çıkacak?

ps5 veya xbox alacağım bugün. eğer yakın zamanda çıkacaksa bekleyim bari diye.

daha önce ps de xbox'ta kullandım. xbox'ta gamepass aklımı çeliyor ama onun da kumandasına bir türlü alışamadım, ps5 kumandası ile çok daha rahat ediyorum.

eskiden sorunlar mı ne vardı, google tabanlı uygulamalar falan çalışmıyordu. hala öyle mi? eğer öyleyse sorun nasıl aşılıyor?

Kimisi var diyor kimisi yok diyor. Var mı böyle temudaki gibi online değişik değişik fiyatı makul olup satan yerler.

bazı restaurantlarda var genelde böyle şeyler. üstüne bişey dökülünce o spreyi veya jeli direkt dökülen yere uygulayınca leke falan kalmıyor?

1- bunların bir adı var mı?
2- nerelerde satılır?

sizce ileride veya yakın gelecekte, özellikle aksiyon/macera filmleri (avengers, hızlı ve öfkeli vs.) gibi filmler aşırı gelişmiş animasyonla veya yapay zeka ile çekilir mi? oyunculardan izin alıp ücret ödeyerek tabi. zaten cgi teknolojisiyle dolu filmler, oyuncuları da o şekilde yaparlar mı?

mesela avengers filmini izliyorsunuz. sahneler oyuncular falan 1e1, hiç sırıtmıyor gerçeği ile. ama bunun yapay zeka olduğunu biliyorsunuz, yine de aynı keyfi alır mısınız izlerken?

1 orta boy dana köfteye 57 kalori diyor. Diğer köfteler de aşağı yukarı böyle. Bana pek inandırıcı gelmedi, 1 köfte o kadar mı kalori gerçekten?

Not: "kalori saymak için şu uygulama daha iyi" dediğiniz varsa tavsiyelere açığım

Dolap var musluğun altında, orada da çöp kovası var. Dünden beri çöp atmak için açınca lağım kokusu gibi koku geliyor. Nedir sebebi?

Çöp kesinlikle kokmuyor baktım. Zaten günlük atıyorum çöpü.
Rüzgar var son günlerde ondan mı acaba. Sahile yakın oturuyorum.

Ne ayak? Yok bugün 5 kişinin kredi kartı borcunu kapatıyorum, yok bugün 3 kişinin kirasını ödüyorum falan. Nedir bunun amacı, aslı astarı?

Paketli haşlanmışlardan. Bunu açarsam hepsini bitiremem. Kalanını buzdolaında muhafaza edebilir miyim? Cam kaba alıp falan? Yayla marka bu arada.

Her sokakta, en alakasız mahalle aralarında her yere sanki yeni cafe açılıyor.
Bakıyorsun ufacık yer, wc bile yok çoğunda. Menü çok kısıtlı. Klima havalandırma falan da yetersiz ama giderek yayılıyor bu cafeler sanki.
Bizim bilmediğimiz kadar çok mu kazanıyorlar yoksa bu işlerin altında da mı bir bit yeniği var?