"Süreç acılı oluyor." gibi bir özetleme yaparsak, konu hakkında her şeyi göz ardı etmiş oluyoruz. Ayrıca gereken sınavları, dil konusundaki yetkinliği falan hiç anlatmayacağım; bu amaçla yola çıkan birinin bunları bildiğini farz edeceğim.
Akademisyenlik, herhangi bir iş bulunamadığı takdirde ilerlenmesi gerekilen bir yol değil. Bir an bile yaptığınız işe olan dikkatinizi kaybetmemeniz gereken, asla peşinden koşmayı bırakmayıp her gün uyandığınızda yeni bir şeyler öğrenmeye olan hevesinizi canlı tutmanız gereken bir meslek. Mesleğe atılmanızın üzerinden 40 yıl geçse dahi, dersine girdiğiniz öğrencilere hâlâ ilk günkü gibi bakabiliyor olmanız demek. Bir unvana ulaşınca, maaşınızı belirli bir miktara çekince gevşeyeceğiniz bir meslek değil kesinlikle. Siz bir nesle son şeklini verecek insanlardan birisiniz, kurduğunuz her yanlış cümle, kallavi bir kelebek etkisini beraberinde getirebilme ihtimalini taşıyor içinde. Eğer bir gün soğuyacağınızı düşünüyorsanız, hiç kalkışmayın.
Bulunduğunuz üniversitede kalmak, tabii ki her öğrencinin kendi üniversitesinde devam etmesi gibi normal bir istek fakat siz bu mesleğin mi peşindesiniz, yoksa bu mesleğin getirdiklerinin mi; buna bir karar vermelisiniz önce. Daha önce adını dahi duymadığınız bir okulda kariyerinize devam etmek de söz konusu olabilir. Geleceği parlak bir iktisatçı olmanız, eğer farklı bir şehirde iken zor ise, bu isteğinizi ciddi ciddi düşünün.
Hatta ve hatta, ne kadar iyi olsanız da ayağınız kaydırılacak yeri gelince. Sabahlara kadar çalışıp ortaya somut ürünler koyan insanların belirli kişilere yakın olmaması sebebiyle yıllarca bir yardımcı doçent bile olamadığı; ciddi anlamda çalışsanız bile yerinize gelecek kişilerin aylar öncesinden belirlendiği, sizin bilimsel gelişmeniz yerine kendi işlerini halletmenizi bekleyen hocalarla karşılaşacağınız zamanlar hiç de az değil. Yaptığınız en ufak bir sosyal mecra hareketinin başınıza büyük çoraplar öreceğini de hiç irdelemeyeyim, elbette tahmin etmişsinizdir.
Süreç acılı değil, siz o acıya eğer bu mesleğin peşinde iseniz alışıyorsunuz. Asıl soru, bu acıya dayanma pahasına gerçekten düzene uyabilecek misiniz? Tabii ki kalıplara sığmama şansınız bulunuyor ama o zaman da bir avuç akademisyen arasına dahil olup önünüzdeki engeller için iki kat uğraşmanız gerekecek.
Sizden bir şey öğrenmek için odanızın önünde bekleyen öğrencileri görmenin yaşattığı mutluluğu hiçbir yerde bulamazsınız aslında. Eğer sabırlıysanız, ayakta kalabilecekseniz; yapacağınız çok şey var. Asıl soru: Gerçekten bunu istiyor musunuz?
0