zaten bunlar hakkında bir soruşturma yürütülüyor. twitch bit skandalı kara para aklama ve kredi kartı hırsızlığı bunlara da dokundu. bunlar yurtdışından telefon numarası aldıklarından dolayı ulaşılamıyor bilgilerine. avrupa bilgi paylaşmıyor. aynı şekilde vpn kullanıyorlar. interpol araya girerse belki kimliklerine ulaşılır. son yaptıkları şerefsizliği de gösterirlerse avrupa bilgi paylaşımı yapabilir.

boyle bir kalleslik dusunulmedigi icin kanun kapsamina alinmamis olabilir. ben de merak ediyorum bu konuyu. hukukcu sorusu bu.

Dolaylı yoldan ölüme sebebiyet veriyorlar aslında. Enkaz altında kalan kişinin enerjisi ve telefonunun şarjı çok kıymetlidir. Sen gereksiz arama yaparak karşı tarafın sınırlı şarjını tüketmiş oluyorsun. Belki buralardan girilebilir.

Bu kücümsenecek bir mevzu değil. Çalıntı kredi kartı, şantaj, siber zorbalık her türlü pislik var bunlarda. Instagram hesaplarında otomatik silahlarla pozları falan var. Biraz kurcalansa burunlarını çıkartamazlar. Hoş bugüne kadar ne beklendi bilmiyorum ama.

www.youtube.com Şu videoda biraz bahsedilmiş bunun dışında birkaç yayıncı da üzerlerine gitmişti twitch bit skandalından sonra.

@adwokat kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi buraya uymuyor. Çünkü kamu görevini yerine getirmeye teşebbüs ettikleri falan yok, görevliymiş gibi davranıp milleti işletiyorlar. Eziyet yazan kişiyi ben de gördüm ama uzaktan yakından alakası yok.

Bana burada bir suç varmış gibi gelmiyor. Bazen büyük ahlaksızlıkların da suç olmayabileceğine örnek olaylardan biri bu. Bu olayın daha kötüsü sürekli 112'yi arayıp yanlış bilgiler veren bir kadındı mesela. Ona da ancak idari para cezası verebildiler şimdilik.

Böyle durumlarda, sen de biliyorsundur, mahkemeler hiçbir suça sokamayınca kanunu eğip bükerek bir şekilde ceza veriyorlar. Artık kişilerin huzur ve sükununu bozmadan tut, çok isterlerse taksirle öldürmeye kadar götürebilirler (konuştukları kişi ölürse tabii). Tabii bütün bunların olması için önce bu kişilerin tespit edilip mahkeme önüne çıkarılabilmeleri lazım. Muhtemelen reşit bile değiller. Yatarı olacak bir ceza alma ihtimalleri sıfır. Yani ceza hukukuyla çözülebilecek bir sorun gibi gelmiyor bana pek.

Para Araplarda olduğu için Arapça derim. Zor olmasa ben bile Arapça öğrenmek isterdim.

Ülke degistirmesine gerek yok
Iyi Ing varsa ve baglanti [ ( ortam ) ] yeter

Hepsinin Ing iyi ...bi bende yoktu ondan...

Arapça daha geniş coğrafyada geçerli bir dil. İmkanı varsa Arapça öğrensin bence.

kent ormanı olabilir

büyükderenin üst tarafları

Maalesef google haritalar'ın yorumlar kısmı manupileye edilmeye çok müsait, siz altına cevap olarak aynen bize yazdığınız gibi yazın. Yorumu yazanın karşı taraf olduğunu, bize karşı dava kaybettiği için böyle kötülediğini yazarsanız bana göre bu size + puan bile sağlar.

Eşe dosta ve müvekklillerinize rica edin size yorum yapsınlar.

Google profilinizi kaldırın, yeni profil acın ya da kullanmayın. Onun önüne geçemezsiniz. Fake isim ve fake fotosu var google'a şikayet edersiniz siler. Ama dediğim gibi kaldırın o profili tek çözüm bu.

Bir doktor var, her negatif yoruma rakibimiz bilmem kim, sizi mahkemeye vericem yazıyor. Siz de öyle yapın.

Eşe dosta ve müvekklillerinize rica edin size yorum yapsınlar +1. 4+ puani olanlar hep boyle yapiyor.

Konun uzmanı değilim bidiğim kadarı ile yazıcam :)
hem sgk hem bağkur var ise son 7 yıl (aktif) çalışması baz alınıyor.
Bu son 7 yılın hangisinde daha fazla sigortalılık süresi var ise o kurumun emeklilik şartları geçerli.

Misal: Son 7 yılın 2000 günü bağkur üzerinden ise bağkurun emeklilik şartlarına tabi olur. Onun prim şartı 9000 gün olduğu için 9000 prim gün sayısını tamamlayınca emeklilik başvurusu yapılabilir.

hocam bağkur işi henüz muallak. haberlerde kurum farkı olmaksızın 5000 gün dediler dün akşam. farklı kaynaklarda sgk için 5000, bağkur için kadınlarda 7200, erkeklerde 9000 gün diyor.

kanun metnini görmeden net bir şey söyleyemeyeceğiz sanırım.

yani 9000 derlerse zaten eyt'nin bağkur'luya ne anlamı var ki, kesintisiz çalışıp 9000 günü doldurana kadar yaşı da gelir zaten.

MacBook kullanıyorlar genelde ama çok saçma buluyorum, Windows falan yükleyip oradan giriyorlar yan işletim sisteminden. iPad’i bilmiyorum ama mantıken e-imza nasıl kullanacaksın nereye sokacaksın ki? Dosyaları incelersin uyap’tan ama dilekçene imza atamazsın ve sisteme yükleyemezsin diye düşünüyorum. Bir de Palma falan yüklemen lazım o iş olmaz bence. Aslında olsa çok pratik olur, magic keyboard ile birlikte kullanılabilse bilgisayar taşımak zorunda kalmayız.

fotoğraf çekip image to text yapıp geçirir mi ki?
çok merak ettim. geçirdi mi acaba?

Expense manager kullanıyorum. Bi incele istersen.

Hocam bu tarz uygulamalara harcamaları elle girmek gerekir sanıyorum. Bir süre sonra aksatır ya da unutursunuz. En iyisi tüm harcamaları banka / kredi kartı ile yapıp onun uygulamasındaki finans koçu gibi uygulamaları kullanmanız olur.

Google da Wallet by budgetbakers yaz , bu Uygulama ya enregrasyonu destekleyen turk Bankalardan yaptigin her harcama Otomatik olarak geciyor

İlk 30 dakika çıkmak yasak. Çoğu kişi 30 dakikada bitirir ve çıkar.
Total süre ise ders sayısı*30 dakika. Biraz arkadaşınıza bağlı yani

bu uzmanlık gerektirecek bir saat değil.

www.quadran.com.tr

Kıyafet mağazasından alınan markasız saatlere benziyor. Kadranda marka da yazmıyor sanırım. Yukarıdaki linktekinin çakması galiba.

hublot çakması.

Çakma olduğunu nerden anladınız. Adam milyoner. Binlerce takipçi önünde yapar mı bunu?

Ömürlük saat ne demek herkes bunu söylüyor da sadece bahane gibi geliyor, casio f91w asker saati ya da 200 dolarlık casio gshock da ömürlük mesela

Bari yatırımlık ileride elden değerlenmiş halde çıkarabileceğin modellere bak, yatırımlık desen anlarım :)

valla kimsenin saatine bakıp statüsü hakkında yorum yapmam. en azından benim aklıma gelmiyor.

ayrıca 50bintl türkiyede geçen senenin tam 10bintlsi o yüzden aslında çok aşırı pahalı bir şey değil. ama tabi ihtiyaç harcamasından çok zevk harcaması sınıfına girebilecek bir durum.

ben şahsen böyle bir şey almam. saat alcaksam da o fiyatlarda varsa akıllı saat alırım.

ama herkesin hayata yaklaşımı farklı. eğer zevkiniz için bunu almak istiyorsanız. sormayın bile.

3 senedir takip ettiğiniz bir ürünse alın geçin, parasını siz kazanıyorsunuz sonuçta.

bu tarz bir statü sembolüne ihtiyaç duyduğun bir ortamdaysan hiç düşünme al.
fayda desen saat yani, yatırım desen değil, havası dışında bir olayı yok bana sorarsan. o da o saati anlayabilecek bir çevren varsa değerli. rastgele biri bu saati sonuçta anlamayacaktır.

eğer 100 liralık saatle ezik 100binlik saatle kral olunuyorsa o parayla bir psikoloğa gitmek daha iyi bir yatırım olacaktır.

saati göstermek dışında hiçbir özelliği olmayan şeye o kadar para vermek hiç akıl karı değil.

Saat bambaşka bir alan/hobi/zevk. Takip ediyorsan alabilirsin ama değerlenir mi ona da bir bak.

Son birkaç yılda tasarım saatler 3x 5x yaptı diyorlardı bu da öyle saatlerden mi gerçekten mesela?

öncelikle amaç nedir, herhangi bir ortamda statü kazanmak mı ? eğer öyleyse gerçek zenginlerin bu tip statü aksesuarlarına önem vermediklerini hatırlatayım.

kendini birkaç gün daha iyi hissetmene yol açacak ve sonra eğer gerekirse elden çıkarmanın zor olacağı bir ürünü ben almazdım. şu saatin çok üstünde rakamları hiç düşünmeden harcayabilecek tanıdıklarım var. hiçbirinde böyle bir pahalı aksesuar görmedim. en azından kendilerinin aldığına şahit olmadım. takanlar da, okuldur mezuniyettir vs bir vesile ile hediye edilmişti hep.

ben bu parayı buna vermem,

saat bir hobi ve her hobi gibi o işi anlayanlar arasında bir statü sembolü. bence bu saat aşırı lüks eğer smokinle falan gezmiyorsan gereksiz.

o fiyat skalasının biraz üstünde harika grand-seikolar var. veya cidden güzel omega'lar var.

ben hatta 60ktl bütçe ayırsam iki saat alırım. 30k'ya

yani şöyle derim.

bir grand seiko mu?

yoksa iki omega veya alt markalar falan mı?

2000euro'ya çok çok iyi saatler var. ben öyle kovalarım.

grand seiko'nun üstü bence gereksiz lüks. çok paran vardır elbette rolex falan takabilirsin ama onun da o kadar çok taklidi var ki anlamı kalmadı artık.

Sizin babaniz fakirmis. Kaynak: zengin baba fakir baba

vermem. saat kullanmayı sevmiyorum. apple watch var, fonksiyonlarını kullanıyorum, koşuyorum, arkadaşlarla yarış yapıyorum. düz normal saat çok saçma bir şey. bir de üstüne 50 bin vermeyi aklım almaz.

saati göstermek dışında hiçbir özelliği olmayan şeye o kadar para vermek hiç akıl kârı değil +1

Ha ben saatin gerçeğini, sahtesini, 500 liralığı ile 50 bin liralığını asla ayırt edemem, ondan da olabilir ama bana aşırı mantıksız geliyor ve bir saate o kadar para veren insanları acayip yadırgıyorum.

Valla ben de vermem o paraya öküz alınır cidden. Bana göre verilmez de. Bir saate 50 bin verebilecek oranda kazanıyorsanız verin.

işportada çakması vardır, ilk olarak ondan alıp bir hevesinizi alsanız. :)

bütçe 50k ise alternatif olarak tag heuer düşünülebilir.

Herkese fikri için teşekkürler. Buradaki tavsiyeler doğrultısunda tissot prx powermatic 80 aldık. 12 bin tl. Hem daha ucuz hem daha şık.

riski azaltmak için emniyet şeridinden yavaş gideceksin.

Ben her zaman uzunlarim açık gidiyorum. Yapman gereken hızlı gitmemek, sağ şeritleri arabaların hareketini iyi analiz etmek, emniyet şeridine doğru hareket eden varsa mutlaka korna ile uyarmak, az ileride sağa dönüş varsa mutlaka emniyet şeridine girenler olur, bu tür dönüş öncülerinde ekstra dikkatli olmak.

emniyet şeridinden yardırarak gitmeye devam edersen duyuruda seni görmeyeceğimiz günler yakın olur. ben bisikletle bile yavaş gidiyorum özellikle ağır akan trafikte. yandan seyyar satıcı çıkar, sürücünün biri senin gibi emniyet şeridini ihlal etmeye karar verir, hatta orta hız akan trafikte e-5'te daracık emniyet şeridinde sağa çekip yolcu indireni bile gördüm. mevki herhangi bir durağa yakın bile değildi.

uzun lafın kısası riski azaltmak için yardırmayacaksın.

Emniyet şeridinden hızlı gitmeyin, trafik duruyorsa 30-40 km/h'den fazla yapmayın.

Kamera kayıtlarından emniyet şeritlerindeki motor kazalarını izleyin ne demek istediğimi anlarsınız.

En tehlikeli kazalar sapak ayırımlarında bir emniyet şeridinden diğerine geçerken son anda sapağa hızlıca soldan dalan araçlarla yapılan kazalardır, ölümlü çok kaza vardır böyle.

Sis farı takın, gece kısık açın. Gündüz de tüm ışıklandırlamalar ile görünür olun.

emniyet şeridi acil durumlarda kullanılması gereken bir şerit, araç şöförü kalp krizi geçirebilir, üzerine ateş düşürebilir aracı yanabilir, apandist'i patlayabilir ve acı içinde kıvranmaya başlayabilir, sence bu durumlarda araç şöförü aynaya bakayım diye düşünür mü? senin başına gelse acı içinde kıvranırken aynaya bakmak aklına gelir mi? gelmez; işte bu nedenle emniyet şeridinden gitmeyeceksin, hadi gittin diyelim yardırmayacaksın, araç hızının %10/%15'ini geçmeyeceksin ki reflekslerinin çalışması için zaman kalsın.

istersen çakar taktır, istersen uzunlar açık olsun fark etmez, çakarın var diye beni görmediler diye ağlayamazsın, kimsenin umurunda olmazsın.

Birde sıkışık trafikte araçları kaydıranlar var, onlar zaten telefonla oynadıkları için araçlarını kaydırıyorlar farkında değiller, dolayısı ile çakarında olsa görmüyor, uzunların açık olsada, telefona bakıyor çünkü.

sonuç itibari ile; ne yaparsan yap, yardırma, yararlar sonra

Emniyet şeridi yasak şerittir.

Yasaya göre suç oradan gitmek. niye var? Ambulans gelirse araçlar yolun sağına geçer, ambulans yolun orta şeridinden güvenli biçimde gider diye var. En sağ tarafta motosikletliler gitsin diye değil. yani ihlal durumudur.

Uzunları açıp gitmek, zaten olmamanız gereken bir yolda trafik işleyişini tehlikeye atmaktır.

O sırada kalp krizi geçiren, psikolojik kötü haber alan sürücü sağa geçip yardım çağırabilir. Bu durumda siz o sürücüyü de kendinizi de zor durumda bırakırsınız.

Olması gereken; nezaket göstermeniz ve yavaş gitmenizdir. Ani durumlar için balon kuralı uygulamanız, görüşünüzü açık tutmanız, 3 parmak fren tekniğini uygulamanız ve daima durabilecek mesafe-hız kontrolünü sağlamanızdır. Ayrıca emniyet şeridinde sizin gibi giden motorcuları da unutmayarak ayna kontrolünü yapmanızdır.

Tekeriniz düz bassın, kazasız belasız ve ekipmanlı yolculuklar dilerim.

Yalova. 5 sene önce 4 bin liradan aldığım araziye 250 bin lira teklif ettiler dün.

Gerçi tabi bundan sonra bu tempoda değerlenir mi bilmiyorum. Ama param olsa Bursa Gemlik / Orhangazi civarından biraz yer alırdım. Değerlenmezse de gider kendim otururum, çok güzel yerler.

Rusya Ukrayna savaşı yunan gerilimi Suriye Irak terörizm patlayan bombalar depremler nükleer santrali de hesaba katarsak... Yozgat diyorum.

Arsa çok zor bir yatırım alanı. Genelde insnalar arsayı alıp 10-15 yıl sonra sattıkları için enflasyon kaynaklı fiyat artışlarını kâr sanıyor.

Arsada kazanmak için ya çok şanslı olmanız lazım ya da çok iyi bir çevreniz olması lazım ki arsa fiyatlarını etkileyecek değişimleri nokta atışı öğrenin.

Bunun dışında kalan arsa alım satımları spekülasyondan ibaret. Genelde şöyle oluyor, bir bölgeyle ilgili fısıltı gazetesi çalışıyor. Sonra oraya bir yığılma başlıyor. Aynı insanlar birbiri arasında arsa alıp satıyor. Sonunda balon sönüyor, kazanan kazanıyor ama büyük çoğunluğun elinde kalıyor aldığı arsalar.

Bir arsanın değer kazanması için bölgede ciddi değişimler olması lazım. Ne gibi?
-Civarda imar yoktur, imar gelir. Ama bu tek başına yetmez.
-Altyapı yoktur, altyapı gelir. Yol, su, elektrik, doğalgaz gibi. Ama bu da yetmez.
-Bölgede yaşam başlatacak bir ivme lazım. Nedir bu? Bir sanayi bölgesi kurulması, bir üniversite kurulması, bir havaalanı yapılması, büyük bir hastane inşaatı gibi... Yani bölgede uzun süreli yapılaşma ve yaşam oluşturacak bir şey lazım.

Sıfır yaşam olan bölgelerde fiyat artışları daha hızlı olabilir. En ufak hareket potansiyeli gösteriyor çünkü.

Bu yukarda saydıklarım hiç yaşam olmayan bölgeler için. Zaten yaşam olan bölgelerde nasıl oluyor bu iş?
-bu bölgelerde arsa fiyatları zaten çoooook önceden fiyatlanmıştır potansiyele göre. O yüzden biraz daha ağır bir hareket olması muhtemel.
-Yine de bölgeye ivme katacak birkaç konu mümkün olabilir. Mesela bölgeye çooook büyük bir konut projesi yapılması, bölgede okul, üniversite, hastane açılması, bölgeye bir metro, tren bağlantısı sağlanması, bölgenin kendi içinde bir "hype kazanması" (cihangir, bomonti, ataşehir gibi), o şehrin uluslararası arenada parlaması gibi ( 2000'lerin başında istanbul yaşadı bunu)...

Yani bunları önceden tahmin edebiliyorsanız, ya da size bu bilgileri verebilecek bir çevreniz varsa atıyorum büyük bir inşaat firmasının sahibi arkadaşınızdır, bir sonraki projeyi nereye yaptığını size söyler siz de gider civarda arsa alırsınız.

Onun dışında sıradan düz vatandaşın, emlakçının bile, bir bölgenin 10 yıl sonra ne olacağını tahmin etmesi mümkün değil. Şimdi mesela yaşadığınız şehirden yola çıkın, son 10 yılda bu kadar radikal değişiklikleri yaşayan kaç bölge var? Ama eminim değerlenecek belkentisiyle arsa satılan bir sürü yer olmuştur.

Çünkü genelde bu bilgilere haiz olmayan insanların arsa tecrübesi şöyle oluyor:

1-Elinde büyük nakit olan bir yatırımcı ya da yatırımcılar grubu gözüne kestirdikleri bir bölgede, genelde epey ucuz bölgeler oluyor bunlar tarla marla hatta, bir anda arsa toplamaya başlıyorlar. Atıyorum metrekaresi 1000 TL'den alıyor.

2-Bir anda böyle bir talep gelince civarda "imar gelecekmiş, teknokent kurulacakmış, fabrika açılacakmış, havaalanı yapılacakmış" gibi beklentiler dolanmaya başlıyor. Çünkü niye bir anda bu kadar arsa alsın ki birileri değil mi?

3-Emlakçılar da bu kadar talep görünce o bölgeye üşüşüyor. Civar şehirlerden insanlar da bölgede arsa sormaya başlıyor. Halbuki kimsenin bir şey dediği yok. İnsanlar kendi kendilerine bir hikaye uydurmaya başlıyorlar. Arsayı alan adamlar da bir şey demiyor aslında adam sadece bir anda bir ilçe büyüklüğünde yer alıyor o kadar.

4-Arsaları toplayan yatırımcılar piyasada çok talep oluştuğunu görünce satış ilanları çıkıyor. Sonra metrekaresini 1000 TL'den aldıkları yerleri 2000, 3000'den satmaya başlıyorlar. Millet de atlıyor burası çok değerlenecek diye.

5-Adamlar ellerindeki bütün arsa stoğunu aldıklarının kat kat üstüne satıyorlar. Arsaları alan "uyanıklar da" belki 10 yıl bekliyor buraya imar gelecekmiş beklentisiyle. Ha dolandırıcılık dersen o da değil. Düşün elinde çok para var, gidiyorsun bilecik'e 20 km mesafede metrekarelerce yer alıyorsun. Yaptığın tek şey bu. Sonra kendi kendine bir beklenti oluşuyor. Yani aslında insanlar kendi kendilerine bir masal uydurup ona inanıyorlar.

Türkiye'nin genelinde arsa trendleri böyle işliyor. Yani son 20 yıl içinde çoooook çok az bölge gerçekten değer kazandı. Mesela istanbul'da Ataşehir'in yanındaki şerifali bölgesi, 2000'lerde milletin burun kıvırdığı gecekondu bile değil tarlalarla dolu bir alanken, şimdi o tarlaların sahibi milletin köylü diye burun kıvırdığı adamlar para sayma makinesiyle geziyor artık. Bir de istanbul'un batı yakası çok değerlendi.

Ama o kadar zor ki kestirmek. Mesela İstanbul Şile... Şehrin en kuzey tarafı. Mesela 1995 yılında buraya ışık üniversitesi kampüsü yapıldı. Üniversite'ye rağmen 2010'lara kadar 1-2 mercedes fiyatına Şile'de bir köy alabilirdiniz. 2010'lardan sonra bir anda bölgede bir hareket başladı turizm ekseninde. Herkes 2015'ten itibaren şile'den arsa almaya başladı. Ama değer kazanan sadece kumbaba tarafı oldu. Mesela bunu kimse kestiremedi neresi değerlenecek diye. Şu anda Şile kumbaba tarafları inanılmaz pahalı. Ama hemen 5-10 km ötesindeki yerler ucuz. Ağva mesela şile'ye yakın olmasına rağmen hiç hareket yok.

Ya da istanbul'dan bolu'ya kadar olan bölgelere bakın. Kocaeli, sapanca... bunların kuzeyi. Sanayinin dibi, istanbul'a 1 saat mesafede yerler. Ama yıllardır hareket yok bu bölgelerde. Herkes sanayi bu tarafta diye bu bölgelerin çok değerleneceğini düşündü. Örneğin kandıra'da yıllarca insanlara arsa satıldı. Ama istanbul doğuya değil batıya büyüdü:)

Bir de şu var, her bölgenin gelişmesi kalkınması çok gerçekçi değil. Herkes aldığı bölgenin aşırı gelişeceğine inanıyor ama dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Ciddi bir nüfus hareketi lazım her şeyden önce o bölgeye.

En basit örneği, bursa ve istanbul arasındaki orhangazi bölgesi. Burası 2000 yılında neyse, 2022'de o ölçekte. Düşünün Türkiye'nin 2 büyük sanayi şehrinin tam ortasında, inanılmaz bir transit noktası. Buna rağmen 2000 yılında 68000 olan nüfusu, 2022'de ancak 80000 olmuş. Normalde il olabilecek potansiyelde bir bölge. Ama yok işte kimse gidip yerleşmiyor oraya:)

İşin özü, arsadan para kazanma konusu şans ya da çevre işi.

Not: motosiklet

Hgs aldıysanız plaka yanıma var zaten çekiyor bağlı hgs'den. Webihlal doğru adres, orada yoksa geçiş, e devletten girip hgs bakiye hareketlerine bakın

Ama geçişlerim hgs alımından önce. Aynı sonuç olur mu? Teşekkürler bu arada.

Kaçak geçişlerden sonra 15 gün içinde aldıysanız düşer plakadan zaten cezasız. Motosikleti algılayamama ve okuyamama ihtimali de olabilir.

Hayir.

her şehirde özel toprak analiz merkezleri var.

Braun 9 serisi var bende, sifirliyor. Onceden de 7 serisi vardi o da sifirliyordu. Butcenize uyarsa 9 yoksa 7 alin derim.

Jilet gibi değil de jiletten daha dipten elekli traş makineleri -1 alıyor, şuan en iyi sıfıra yakın alan makine benim bildiğim moser t cut bu makine ile favori ve ensede düzeltilir.

Philips döner başlıklılar fakat onları da kuru değil balsam gibi bir tıraş jeliyle kullanınca iyi oluyor

Philips OneBlade

Çiğ börek ye. Ama papağan'ı falan boş ver, Odunpazarında bir han içinde bir Kırım Tatar çibörekçisi var, onu bul...

Bir de boza seviyorsan Karakedide iç.

Omm'a gidebilirsiniz.

balaban kebabı ünlü, çiğ böreği ünlü, bir de soslu tavuk döner donas chickenbar tarzı tavuk döneri ünlü.
sazova parkı var. bal mumu müzesi.

Valla yemeden dönme, görmeden ölme denilebilecek bir tane şeyi yok. Çibörek falan çöp(çiğbörek diyen bizden değildir..), omm desen okay diyebilirim biraz sanat sepet işlerinde iyi bir müze. Omm’un bulunduğu yerdeki odunpazarı evleri arasında biraz gezip tarih kokusu alabilirsin o da burnun iyi koku alıyorsa.. alkol kullanıyorsan barlar sokağına güzel kokteyl yapan bir mekan var, isim vermeyeyim reklama girmesin, iyi ve kişiye özel kokteyller yapıyor tabii belirtirseniz. Hatboyunda güzel kahve yapan kahveciler var üçüncü nesil kahvecilerden. Ha bir de iç anadolunun başka bir bozkırından gelmiyorsanız soğuk hava, ona göre gelin. Bu kadar işte pek bir esprisi yok. Bozkır işte… Sıkılmışız be Eskişehir’den…

Ukrayna'da Rusça konuşulmuyor ama. Resmi işler için Rusça kullansalar da sokakta vs her yerde Ukraynaca konuşurlar. Hele şu aşamada gidersen Rusça selam demen bile problem yaratabilir gittiğin bölgeye bağlı olarak.

İyi motor. Bakımları ve yedek parçası pahalı diye biliyorum. Ayrıca geçen baktığımda bayiilerde yoktu. Ön kayıt gibi bir şey yapıyorlar, isim vs yazdırıyorsunuz gelince alıyorsunuz vs.

cross/enduro dan harleye çok fantastik olmaz mı? ben tavsiye etmem açıkçası.
onun yerine chopper/cruiser tazla 250 lik bir motorla başlaman oturuş, sürüş, ergodinamik vb. konularda daha yardımcı olacaktır.
kazasız belasız.

o nasıl bir dönüş harbiden :)) erty_ksk +1.

Ablam daha yeni aynı modeli aldı İstanbul'da, bulunabiliyor. Ancak başlangıç için 0 motor almayın derim, ikinci olarak motosikleti kullandıkça insan ne istediğini daha iyi anlıyor bugün cruiser yarın sport touring'e kayabilir mesela. Yere yakınlığı kontrol kolaylığı açısından bende 250lik cruiser öneririm.

boyle bir zorunluluk yok. ama apartman kurallarini misafirlere uygulamak zorundasiniz (parti vb)

tr.airbnb.com

Araba için yaz dönemi diye biliyorum

kış.
kışın araba az satılır.

10-11 yildir araba piyasasinin ucuzladigini gormedim. piyasa duruyor ama fiyatlarda oyle buyuk dususler olmuyor. son 2 yildir motor piyasasina da bakiyorum bu kurye mevzularindan dolayi orasi da cildirdi.

Son yıllarda araba fiyatları sürekli artıyor, ancak bu artış lineer değil yıl içinde. Özellikle yaz dönemi yaklaşınca sıçramalar oluyor. O yüzden Şubat-mart aylarında sonra hızlı artıyor. Şubat-Mart dönemine kadar avantajlı diyebiliriz.

Yani fiyatı düşmüyor, ancak sıçrayarak da artmamış oluyor diyebiliriz.

Benim gözlemim bu şekilde.

Yaza girerken ve bayram önceleri sıçramalar oluyor diye düşünüyorum.

Clio, yaris, egea, micra, belki pulsar, Polo/fabia/ibiza üçüzleri olabilir.

fiat 500L var dizel otomatik ilgilenirseniz dm pls

Corsa olabilir

Mayista 2016 clio icon aldık 315 bine. Çok memnunuz. Şu an 400e bulunabilir diye düşünüyorum.

17 18 model yaris

teknik olarak mumkun ama green card icin bakilmiyor. yapistir gitsin.

bakmazlar merak etme.

Risk almaya değer mi?

Kesinlikle alınmaz.

Peugeot zaten o yıllarda komple sorunlu, bir de rcz kullanıcı profili bakımdan sorunlu. Dolayısıyla temiz ya da sorun çıkarmayacak bir rcz bulmak imkansız gibi bir şey.

RCZ, Scirocco, S2000 bunları taklacı güvercin gibi, çarpışan araba gibi kaza yapıp yapıp geri topluyorlar.

Fiziki kusuru/hasarı olmasa bile genelde apaçiler arası elden ele geçtiği için motoru, yürüyen aksamı hırpalanmıştır.

Bi 50-100 bin de olası sorunlar için ayırarak alabilirsiniz. Diğer türlü uzak durun bence.

gönüllülük kismini bilmiyorum ama cok is teklifi geliyor aslinda. niye iyi bir sekilde gidilebilecekken daha basit seylere yöneliyorsunuz ki?

@bora bizim sektörde iş teklifi zor. Kaldı ki temelli bir gidişten ziyade konferans proje gibi şeyler kovalıyorum. Ha iş teklifi bulsak ne güzel ama o iş… nanay.

alcohol free olabilir

fresh drink bir sey ifade etmiyor.

soft drink
mocktail
virgin cocktail

falan gibi seyler geliyor aklima ama non-alcholic drink/beverage de gitsin iste niye suruncemeye birakiyorsun.

ne almak istediğine göre değişir, adam nereden bilsin alkolsüz ne istediğini
fresh drink diyince belki meyve suyu falan verirler taze varsa
gazlı içecekler için 'soda' deniyor

Alcohol free...

Yanliz neredeyse alkolsuz, yani 0.05-0.5% arasinda alkollu olan ickiler var, eger sifir alkol sart demiyorsaniz "low alcohol" da kullaniliyor

Fresh drinkin alkolsuz anlaminda kullanildigini duymadim. Daha cok, taze SIkma meyvesuyunu cagristiriyor.

Soft ve fresh’i karıştırmışım teşekkürler herkese

soft drink +1

İskan değil de imar demek istediniz sanırım.

İmar bilgisi tapuda yazmaz, belediyenin e-imar hizmetine girip parseli kontrol edin. Ama %99 dediğiniz gibi imarsızdır, bir ihtimal büyük bir arazi ise küçük bir imarı olabilir, %5 gibi.

Aynı şekilde samanlık olarak gözüken evimiz var. İmarsız ve elektrik de şantiye elektriği bağlanmıştı.

size bir sms gelecek bir gün içinde. o ibana fast ile gönderirsiniz.

anladığım, reklam yapıldığı gibi değil. ödemeler memur maaş oranında artacakmış, bunu karşılayabilir misiniz? bir düşünün derim. ben vazgeçtim.

Her insanın sindirim sistemi kendine özel. Ben buna inanıyorum. Bana şeftali acayip etki yapıyor. Siz de tecrübe ettiğiniz şeyleri deneyebilirsiniz. Ekmek olmaz bence. Tam tersi bol sıvı tüketmeniz lazım. Bir de soğuk da işe yarayabiliyor... Olmazsa acil servise gidin. 7 8 gün çok. İlacın etkisiyse de doktora bir sorun. Belki bırakın der.

Kuru kayısı, kuru incir ye biraz dostum. Askerde ben de 1 hafta gidememiştim ama ilaçla alakası yoktu :)

bağırsaklarınızda sancı başlarsa ve yalnız yaşıyorsanız çok büyük problem yaşayabilirsiniz. benzer bir problem başıma geldiğinde, acıdan telefona bile ulaşamamıştım.

Bu ciddi bir konu. Hemen acile gidin

gaz çıkarabiliyor musunuz? bağırsaklarınız gurulduyor mu?
7-8 gün uzun yarın doktora başvurun. lavman yapmak gerekebilir. daha ileri şeyler de olabilir.

doktora git, buyuk ihtimal lavmana girersin.
gecmis olsun.

Sinameki denesene bi

Sabah kahveyle sigara.

Hocam aman diyim ekmek sakın yemeyin. Sebze vs yiyin ayarında. Günde 250 gr kadar

Hünnap, hurma, kuru kayısı vs gibi barsak hareketini uyaran şeyler ve posalı yiyecekler (yeşillik) ye hocam. Aman ihmal etme, sonra sonu çok acı verici olabilir.

abicim 7-8 gün nedir? Tıbbın, pozitif bilimlerin bu denli düşmanı olmayın artık. Bu işin çözümü "ekmek yemek" olabilir mi yahu? doktora gidin.

bi game of thrones değil doğal olarak. her şeyden önce game of thrones'ta her bir karekterin 6-7 yıl boyunca gelişimini izledik. burada zaman atlamalarıyla neredeyse özet gibi geçiyoruz.
buna rağmen atmosferi, evreni, aksiyonu ile got'u çok seven beni baya sardı. 7-8 diyebilirim o yüzden.
zaten olayı tanıdığımız düşük tempolu bölümler izledik henüz. yeni yeni ısınmaya başlıyor dizi.

beni çok sarmadı ya nedense. game of thrones vurucu bir ilk bölümle gelmişti. bu çok duragan.

4

3. bölüm itibariyle toparlamaya başladı. şimdilik 6-7 diyorum ama artar diye düşünüyorum.

lotr dizisi daha aksiyonsuz olmasına rağmen sarıyor mesela.

maks 6.
oldum olası takım tutar gibi dizi övenleri hiç anlamadım.
got gibi abartılacak bir yanı olmadığını düşünüyorum. ki gotta öyle değil.
izle geç işte çok üstüne düşünme. ama daha 3cü bölümden bir çok mantık hatalarıyla dolu.

bence aynı atmosferi tamamen barındırıyor. izlediğim üç bölümden de çok keyif aldım. got gibi değil denmesinin sebebi ilk başlarının unutulmuş olması olabilir zira ben de defalarca sıkılarak bırakıp hype devam ettiği için tekrar başlamıştım. nihayetinde de evrene hakim olunca zaten büyük keyif alınıyor.

bu dizide de öyle. got'ta yaptığım gibi bölümü izledikten sonra incelemeleri izliyorum. hem daha hakim olmayı sağlıyor hem de bölümün keyfini katlıyor.

bir yönüyle de got'a karşı avantajı hikaye kaynağı özet gibi olsa da bir başı sonu olması. aradaki boşluklar da şimdiye kadar güzel tamamlanmış bence. senaryo akıyor.

zaman atlamaları konusundaysa got'ta da böyle olduğunu hatırlıyorum. bi anda ışınlanır gibi ordan oraya gidiyorlardı. dolayısıyla izlenir. got özelinde bence 10/10 aynı tadı veriyor.

Evet alabilir

Alır ve almalı tabii ki. İş yapamaz hale gelir yoksa.

Hasta yurtdışında veya başka bir şehirdedir tahlil ve görüntüleme sonuçları vardır. bunlara yorum için online muayene olabilir. Bunun haricinde takipli hastadan arama başı danışmanlık isteyen bir doktor ile karşılaşsam doktor değiştiririm.

Neden olmasın. Imara açık bi alan değil sonuçta alan kişi alıp imara açılmasını bekleyecek tabi açılırsa.

İmara açık değil, tam bir dağ/tepe başında. Kadastro sorgudan bakınca etrafında hiç bir şey yok parselin.

İlandaki fotoğraflar parselden çekilmiş fotoğraflar değil, denize ve binalara o kadar yakın değil çünkü. parsel sorgudan bakabilirsiniz.

Bir de bu tür yerlerde imar gelse bile, küçük parselle yapılaşmaya pek uygun olmayabiliyor, komşu parsellerle birleşmek gerekebilir.

binadan veya binanın ortak alanı olan yerlerde telekom veya bedaşa ait kablo vs geçiyordur. bunlar tapu kaydında kullanım hakkı olarak yer alır o kurumlar lehine. okuduğumdan bunu anladım

genel olarak bir sıkıntı doğruacağını zannetmiyorum. mesela apartmanın bahçesinin altından telekoma ait kablo geçiyordur. size bir zararı dokunmaz. ama ne olduğunu öğrenmenizde fayda var.

Tebrik ederim öncelikle. Ekşi yazarıysanız (bkz: ekşiteker)'e üye olabilirsiniz. Ama trafiği falan deneyimlemek için 2. el çok matah bir şey olmayan bir motorla başlayın zamanla zaten trafikte motorları gördükçe hoşunuza giden modellere heves etmeye başlarsınız. hem 2. el ucuz yollu bir şeyler alınca koruma ekipmanlarına da güzel para ayırırsınız.

Ofisi şubat ortasında açmıştım. Şubat ve martın yarısı için prim borcu çıktı. Sonrası için borç yok. Geç mi sisteme işledi ondan mı acaba…

E devletten 4b borç bilgisine bakıyorum 7 aylık borç birilmiş. 10 bin lira. Ben cidden genç girişimciden faydalanmıyorum heralde.

genç girişimciden yararlanmanız için muhasebecinizin vergi dairesinden sizin genç girişimci olduğunuza dair yazı alması ve bu yazıyı da sgk ya bir dilekçe ile bildirmesi gerekiyor.

Muhasebecinin bu işlemi yaptığından eminseniz o yazıyı alıp sgk müdürlüğüne gidip durumu sorun.

Joehigashi, dedğiniz gibi durum. Şimdi verilse geçmişe yönelik 6 ayın borcu silinir mi?

Bizzat sgk'ya başvurun. eğer siz genç girişimci yazısı aldıktan ve süresi içersinde sgk ya bildirdikten sonra borç geliyorsa bir şeyler yapmaları gerek.

Eski borçlar siliniyor.

Bizzat başvurun +1

Vatandaşı olduğu ülkeye ya da parayı kazandığı(freelancer ödemesini aldığı) ülkeye ödemiyorsa Türkiye'de ödemesi lazım. Yani en azından bir ülkeye vergi ödemesi lazım. Ancak Türkiye'de çok kalıcı değilse hiç uğraşmasın ödemeye. Çok uzun süre geçmedikçe kimse gelip sormaz.

Karateci olarak cevap yazayım. 21 yaşında başlamıştım. 3 yıl yapıp kahverengi kuşak aldım. Olay şöyle ilerliyor. Müsabakalara katılacak duruma geldiğinde lige katılıyorsun. Her ilin kendi ligi var. Hafta sonu müsabakalar oluyor. Kendi ilinde başarı gösterirsen iller arası müsabakalara katılırsın. Başarı gösterirsen millî takım seçmelerine katılabiliyorsun. Seçilirsen de uluslararası müsabakalara katılabilirsin.

Tabii ki burada yazdığım kadar kolay değil. Çok çalışmak gerekiyor. Günde iki üç antrenman yapanlar var. Yaşın biraz geç maalesef. Senin yaşındakiler erken yaşta başladıkları için 5 10 yıl tecrübe ile müsabakalara katılıyorlar. Hobi olsa da kaliteli bir hobi. Zamanım olunca karatede siyah kuşak almak ve judoya başlamak istiyorum. Müsabaka düzeyine gelebilirsin. Çalıştıktan sonra olmayacak şey yok.

Çocukken karate yaptım. Şimdi o hareketleri yapamam. Yaş önemli bir faktör.

Güreş de yaptım. Güçlü değildim ama çeviktim. Şimdi o çeviklik kalmadı.

Yaş 26 bu arada

Besyo okulun adı. Ne okuyacaksınız? Antrenörlük, beden eğitimi öğretmenliği...

Bence okunmaz. Beden eğitimi öğretmenliği için Kpss'de alan bilgisi testi var. Özelde çok anlamı yok.

Antrenörlük de kolay değil. Genelde sporcular okur. Spor dediğim de atletizm, karate falan.

İşle yürümesi zor. Derslere girmek gerekiyor.

Gelir Vergisi mükellefi olduğu için işlemlerini şahıs banka hesabından yapacak yine, kurumsal hesap açamaz.

Şunu yapabilir; işiyle olan işlemleri bir banka hesabında, iş dışındaki özel işlerini başka bir banka hesabında takip edebilir karışmaması adına. Muhasebe için de kolaylık olur bu.

Fişin falan banka hesabıyla ilgisi yok. Fişini versin, faturasını kessin yine.

@dylancash

Teşekkürler yanıtınız için. Ancak şirket sermayesi şirket hesabına yatırılmalı diye biliyordum. Şahıs hesabına da yatabiliyor mu?

Ya da kurumsal hesabı olmadan pos cihazını banka verir mi?

Teşekkürler tekrardan.

bankasıyla görüşsün tabi ki pos cihazı verirler, sonuçta vergi mükellefi arkadaşınız. şahıs şirketlerinde sermaye çok önemli bir olay değil. muhasebecisi onu halleder.

Şirket limited hocam. Şahıs açamıyor 5 yıl ikamet şartını taşımadığı için…

hat yeniyse o hesabı kullananlar eski sahibi olabilir numara iptal olmuş sonra o tanıdığınız tarafından alınmış olabilir. daha muhtemel olan ihtimal ise sokakta çevirip 2dk telefonu kullannmak istemiş whatsapp doğrulama kodu alıp kendilerine hesap oluşturmuş olabilirler :D kendiniz o numara ile whatsappa kaydolun. siz doğrulamayı yapınca şuan kullananlar o hesaba bir daha erişim sağlayamaz.

Ben de annemin numarasına kayıtlı bir WhatsApp olduğunu fark ettim.
Profilde uzakdoğulu bir kadın resmi vardı. WhatsApp yükleyince bir süre kötü İngilizce ile mesajlar geldi, hep erkeklerden.
Şifre sıfırlayıp Whatsapp'ı kurtardık.
Siz de @konetsu'nun dediği gibi yapın.
Yalnız, hep böyle yaşlı, WhatsApp kullanmayan kişileri nasıl belirliyorlar anlamadım. O da onların işi tabi.

beylikdüzü, silivri, büyükçekmece yapacağı primi zaten yaptı. inanılmaz derecede de boş konut stoğu var. yaşaması konforsuz, göçmen dolu, suç oranı yüksek ve inanılmaz trafikli bölgeler oralar. ben daha fazla genelin dışında aşırı artacağını sanmıyorum.

karadeniz kıyısında hala çok bakir yerler var, asıl potansiyel sadece o taraf kaldı gibi geliyor bana. kmo'nun da yapılmasıyla ulaşım sorunu olmayan çok güzel mahalleler var. birkaç milyonum olsa kmo güzergahında kalan bölgeden arsa - ev toplarım.

yatırım 20 yıllık olacaksa çatalca çorlu falan batıya doğru taraflar önemli
istanbulda her yer zaten değerlendi.

Çorluda da ev fiyatları istanbula yaklaşmış durumda.

yeni havalimanı tarafları tabi ki.

beyazlatma için kullanılan kimyasallar zararlı olduğu için pek önerilmiyor.

Hemen hemen her diş hekimi yapar.

- Her diş hekimi yapmıyor.

- Ben yaptırdım; diş hekimi açısından bence zor bir işlem değil ama benim açımdan çok zor oldu. Dişlerim hassas olduğundan dayanamadım, yarım bıraktım.

- Daha önce düzenli gittiğim bir diş hekimi kendince "gereksiz bir işlem olarak" gördüğünden yapmıyordu. İşinde baya ustalaşmış ve çok tecrübeli bir hekimdi. Şahsi fikrim, maddi kaygıları olmadığından tenezzül etmiyor, daha ziyade hastalıkları gidermeye çalışan bir profil olduğundan.

Kim içilmez diyor ya? Kendimi bildim bileli içerim milyonlarca Amerikalı da içiyor. Hiç bi şey de olmadı hatta ben espresso içerim aç karnına.

Devam hiç bi şey olmaz.

Eskiden içerdim artık içmiyorum, bu biraz da kişiye göre farklılık gösteriyor, bende reflü ya da başka bir şeye yol açmadı, olabilir de olmayabilir de

Fkfjfk kahve içilmez de ne içilir abi adam uyanır yyanmaz sigara içiyor bira falan içiyor bi şey olmuyor da kahve içince mi olacak nedir yani.

Ben de bir yıldır yaklaşık yarım litre kahve içiyorum her sabah. Olumsuz bir tarafını görmedim şimdiye dek.

7-8 yildir uyanir uyanmaz 1 litre kadar filtre kahve icerim. Olumsuz bi durum yasamadim henuz.

15 yıldır yoğun şekilde (günlük yaklaşık 500 ml-1 ltr) kahve, son on yıldır da günlük aynı ortalamayla filtre ve espresso bazlı kahve tüketiyor(d)um. Diş sararması saç dökülmesi dışında ki bunların tedavisi var, en net gözlemlediğim şey cildimdeki kolojen miktarındaki belirgin azalış. Muhakkak yaşla da ilgisi var ama benden daha ileri yaşlı insanlara kıyaslayarak söylüyorum. Kahveyi azalttığım dönemlerde ise bu durum olumlu yönde hızla değişiyor. Aynı şekilde cilt yenileme, bir yaranın kapanması gibi durumlarda da geçerli. Muhtemelen en başta C vitamini (ve demir, e vitamini..) gibi çeşitli şeylerin emilimini azalttığı için.
Bir de tabii sürekli kullanımda kafein eşiğiniz yükseldiği için dikkat dağınıklığı, odaklanamama, anksiyete, kaygı durum bozukluğuna eğiliminiz zaman içinde artacak.

Sabah uyandiktan sonra 3 4 saat icinde kahve icerseniz aslinda uyanikliginizi saglayacak olan dogal hormonlarinizin isleyisini bozup uyanmak, dinc hissetmek icin kahveye bagimli hale gelirsiniz.
Etrafta bu yuzden kahve icmeden kendine gelemeyen bir cok insan var. aslinda vucudumuzun kendi kendine yaptigi uyandirma islemini kahve ile degistirmis oluyorsun.

Kafein almak icin uygun saatleri aratabilirsin googledan.

1-2 taneden birşey olmaz belki ama gün içerisinde içmeye devam ederseniz karaciğerle İlgili problem de yaşanabiliyor.

Tanıdık VAG grubu ustan yoksa alınmaz. Direkt TT ustası felan varsa al ama haricinde yaşlı ve kmli arabayla uğraşılmaz.

Görünüş önemli de arabayı kullanınca yapacağın masraflar, yakıt tüketimi, kaskosu, vergisi, 2.el satış hızı vs daha ön planda oluyor.

Sahibinden'de baktım toplam 112 tane TT ilanı var. Baktığın fiyat aralığında ise 13-15 yıllık, yüksek km'li ve 10binlerce TL'lik hasar kaydı var. Masraf çıkartma olasılığı yüksek, sanayi ile kanka olabilirsin.

Golf ya da Civic sport bakın. Makyajlı kasalar oluyor ya fabrika çıkışlı ya da modifiyeli. Ama 450-500 Bin'den biraz daha yukarıya çıkmanız gerekebilir.

son sahibi olursun. bu sevdadan vazgeç.

Tam tersi, bu tip arabaları zor satarsın. Hedef kitlesi az.

Bütçeye göre değişir ama roadster hayali varsa mazda mx-5 öneririm

kısa cevap; alınmaz.

Arkadaşının dediği iki argümanfa sıkıntılı 170000 kmde q7 var, çok sorun çıkartıyor ve tt’yi zor satarsın. Naparsın bilmem de araba için o arkadaşını dinleme.

o bütçeye audi tt kesinlikle alınmaz. en az 3. sahibi olursun ve oldukça yorgun, harcanmış bir araçla sanayiden sanayiye koşarsın. bu tarz spor araçlar apaçinin eline düşmeden alacaksın, o modeller de 1.5 m’dan başlıyor 2017 sonrası.

audiler 300-500bin sikinti cikarmiyor diyen arkadasin cok iyimser. Onu max. 200bin yapalim.

150bin'de tt ancak ilk sahibinden, o da 60 yas ustu bir amca falansa alinir, herif garajinda 10 senedir yatiriyordur vs. Artik binemiyordur, kurtulmak istiyorlar. Oyle bir senaryo var ise dusunulebilir, yoksa tahminen buldugun araclarin hepsinin suyu cikmis, posasi kalmis olacak.

ozetle paran yok ise bulasma..

Tt yi elinden kolay çıkarırsın diyen arkadas baska gezegende yaşıyor olmali.
Kolay kolay satamazsin onu.

O paralara artık şekilli şukullu araba almak hayal. Ancak aile arabası alırsın.

Arkadaşın önerdiği mazda mx5 bile 2. Eli 560.000'den başlıyor.

kesinlikle girilmez

kilyos ve şile tarafları dışında istabulda denize girilmez.

Böyle bir yaya geçidi şekli yok, yaya geçitleri kesik çizgiler şeklinde geçilecek alan boyunca uzanıyor ya da alan içerisinde yolu dik kesiyor. Zaten çimenlere uzanıyor çizgiler.

Yavaşlama uyarı çizgileri bunlar, hızınızı düşürmeniz gerektiğini söylüyor. Her nerdeyse belediyeye e-mail atarak bildirin bence. Yayalar yaya geçidi sanıp atlayabilir, sürücüler yaya geçidi yok diye dikkatini özellikle yayaya yönlendirmeyebilir. İki taraftan da kötü.

Yaya geçidi değil +1

Az ileride ya ışık, ya kavşak, ya da ada vardır. Bu çizgiler yerden yüksek yapılır ve eskiyene kadar araçta ciddi ses yapar üstünden geçince.

Araçla üstünden geçince sesten irkilir ve frene basar sürücü.