Nitelikli yatırımcı iseniz alabilirsiniz

Eurobond arastir

akbankta yabancı etf ler alınabiliniyor sanırım. nasdaq için qqqm sp500 için voo etflerini alabilirsin.

abd etfleri alırken vergi konusunu da araştırın.

nitelikli yatırımcı için örneğin www.akportfoy.com.tr

yoksa eurobond da makul, çok kazandırmaz, hele ki cds bu kadar düşükken. ama bir bakın tabi.

USD ile alınabilen ak portföy fonları
prnt.sc

EUR ile alınabilen fon
prnt.sc

serbest fon alabilmek için nitelikli yatırımcı olmak gerekiyor, bankanızla görüşün

bu arada akbank kullandığınız için sadece ak portföy ürünleri alabilirsiniz diye bir kısıt yok. başka banka ya da PYŞ lerin fonlarına da bakın getirisi sizi tatmin edecek fonları alabilirsiniz.

YTD...

Herkese cevabi için teşekkür ederim. Etf alinamiyor diye biliyorum. QQQM almanin yolunu biliyorsaniz paylasabilir misiniz?

Eurobond cok makul gelmiyor.

Serbest fonlari ben de gordum ama icerigi cok makul gelmedi herhalde o tarafa yöneleceğim. Baska bir metot biliyorsaniz cok sevinirim. Bu arada neden akbank diye sorarsaniz belli bir meblagin ustunde param var ve o para orada durdukca (ne cesit olursa olsun) acaip avantajlar veriliyor o yuzden akbankta kaliyorum.

Birde ytd olmamak kaydiyla hangi pyslerde dolar euro yatirimi daha iyi gidiyor bilginiz var mi?

akbank üzerinden örneğin iş portföy ya da yapı kredi portföy fonları alabilirsiniz. demek istediğim oydu. akbankta kalmanızda sıkıntı yok.

Elektriği keserseniz buzdolabı da çalışmaz. İçindekiler bozulup kokmasın???

Komşu ve çilingir yardımıyla hallettik çok şükür. İçim rahatladı, bir sonraki sorum sanırım sensörlü ve güvenli su sebili tavsiyesi olacak sanırım :(

o kadar masrafa gerek yok al bir akıllı priz açar kaparsın ama boşa çalışsa da bir şey olmazdı.

Simart marka kullaniyorum. Epey guzel.

Bunu ben de merak ettim, neden oyle dediniz ki?

dikmen caddesinde güzel kuaförler var bide bağlıca merkez de.İşlerini iyi yaparlar hangisini tercih edersen

Yusuf Alabay öneririm. 15 senedir gidiyorum.

Diyetlab Busra Totan kendisiyle çok uzun sure calistim cok iyi biridir. Basarili da olduk. Oldukca oneririm.

Chatgpt

yeni başlayana vermez seniora verir.

Tecrubeli IT alaninda muhendis ve benzeri 100 bin TL uzeri maaslari duymaya baslayali birkac yil oldu. ASELSAN'da da tecrubeli biri alabilir o paralari, yani aslinda kesin bilgim yok ama linki atmissiniz zaten, aliyorlardir bence demeye geldim.

Bu arada cok degil 4 sene once falan 2000-2500 euroya denk gelen maas duysam, "vay babayin kemigine" tepkisi veriyordum. Nereden nereye.

Senior alır, şaşırtıcı değil.

@mbond

Peki Avrupa'ya kiyasladiginda TR daha fazla vermis olmuyor mu ?

(Tabii ki Avrupa'da mühendis olmayla burda olmayi asla bir tutmayacagimi biliyorsun ((: )

Herkes gittiği için kalifiye eleman sayısı azaldı. Avrupadayım şuan TR'de olsam Euroya çevrilmiş haliyle daha çok kazanırdım, TR'de kalan arkadaşlarımdan piyasayı arada takip ediyorum.

@feastofthedamned, Tecrubeli, az cok kafa isteyen is yapan beyaz yakali icin mesela 70-80 bin gayet normal bir rakam Istanbul icin, Amsterdam ile kiyaslarsak, Numbeo'ya gore yaklasik 4000 euro net almak gerekiyor. Bunun altindaki rakamlar finansal anlamda Amsterdam'da zarar yazar. 3-4 sene once Istanbul lehine 3 kat fark vardi. Tabii maaslar da bugune gore epey dusuktu euro bazinda.

www.numbeo.com

Hangi tarafin ekonomik olarak daha iyi olacagini meslek ve meslegin yapilma sekli belirliyor. Terzi, motor kaporta vs ustasi, her turlu insaat isi yapanlar ve freelance calisanlar Avrupa'da cok iyi para kazaniyor. Soruda bahsi gecen turlerdeki islerde ise para kesinlikle bir motivasyon kaynagi olamayacak kadar dusuk bence.

Savunma sanayiinde çalışmayan yazılımcılar da alıyor artık o parayı. 5 seneyi geçen yazılımcı alır.

yazılımcı 150k makul, eskiden çift maaş verirdi aselsan onunla da olabilir. diğer türlü yazılımcıyı tutamazsın ankara'da.

Muhtemelen 7-10 yillik bir muhendistir diye düşünuyorum.

Diş hekimi Pakize Ceyran.

Müçteba Demirbağ

Ekinoks Diş kliniği

Atandigi kurumdaki kisilerle irtibata gecin, lokal birine ihtiyaciniz var. Genelde cikip gideb kisinin yerine biri giriyor. Agri’da emlakcilik isi de cok yaygin degil o nedenle sokaklarda gezip direk ustundeki ilanlara veya binalara da bakmak bir secenek (ciddili). Ayrica sitelerin gorevlileri ile de konusup fikir edinebilirsiniz.

Tum bunlar olmazsa kiradan daha ucuza gelen, benzer atanarak gelen bir kitlenin kaldigi 1+1 ev gibi oteller var, merkez civarinda bulunuyor biraz sorusturmak lazim. Bir arkadasim oyle bir yerdeydi memnundu.

Bu dediklerim agri merkez icin gecerli bu arada, patnos dogubayazit vs de benzerdir ama net bilmiyorum.

Yani merkezden ziyade eğitim araştırma hastanesinin orada doktor, polislerin kaldığı binalar bulduk telefon aracılığı ile ama oralarda boş yer bulamadık daha. En kötü ihtimal bu cuma ankaradan oraya gidip biraz gezeceğiz mecbur.

Benim 3-4 arkadaşım eş durumu atamasını mahkeme yoluyla gerçekleştirdi. Burada önemli olan sizin çalışma süreniz ve avukatınızın idari davalar konusunda bilgili biri olması.

Doktorlar stratejik personel olduğu için Sağlık Bakanlığı özel sektörde çalışan eşlerin eş durumunu genellikle kabul etmiyor.

Merhaba,
Ben 7 senedir aynı ildeyim. Daha önce bu konuda kazanmış tanıdıklarınız olduğunu söylemişsiniz özelden iletişim bilgileri paylaşabilir misiniz? En azından bilgi alırım avukat ismi öğrenirim.

Turnike.

tabi ki turnike

Turnike. Çünkü siz iş yerine girmiş oluyorsunuz turnikeden sonra.
Masası kapıya uzak birinin kapıya yakın birinden fazla çalışması saçma olurdu. İkisi de eşit süre çalışmalı.

Masaya oturma saatinizi belirleyen bir ölçme aleti yok. Cevap giriş turnikesi.

masaya oturduğunuzu nasıl kanıtlayacaksınız?

turnike geçişinizin log'u tutuluyordur bir yerde.

Peki bende bu soruya ek bir soru sorayim. Sirkete giris turnikesinden sonra 20 dakika yürüyorum sonra bir sürü bina olan bir yerde çalışıyorum ve kendi binamın kapısında da kart basıyorum ve mesai başlatma iç kapıda baslıyor. Bunun yasal bir düzenlemesi var mı? Her gün mesaimizden 40 dakika çalıyorlar.

Bekarim, cocuksuzum 30 yasinda erkegim. Su an bahcelide yasiyorum tasinacak olursam mutlaka ayranciya tasinirim. Ozellikle son zamanlarda cok vakit geciriyorum oralarda gercekten tartisilmaz daha iyi bir alternatif ayranci.

Ayrancı muhteşem bir yer. 2 sene guvenlik caddesinde oturdum. Gercekten cok guzel

Bence sizin aradığınız yer tam olarak Beşevler. Bahçeliye yakın, ankaray var, beş on dakikalık yürüyüş ile istediğiniz her türden mekan bulmak mümkün. Merkeze (Kızılay) yakın, diş hekimliğinin karşısından da Söğütözü tarafına geçmek kolay. Daha ne olsun :)

atakule civarı iyidir de evler çok eski. problem olmaz derseniz oturulur. aziziye mahallesi de iyidir.

simon bolivar'dan yukarı doğru çıkarsanız yıldızevler ve hilal mahalleleri ise atakule civarına göre çok daha ferah ve yeni evlerin de bulunduğu bence iyi bir alternatiftir.

bu civarda yürüyerek gidebileceğiniz pub crossroads ve the cork var sanırım.

Bahçeli'nin beşevler metrosuna yakın tarafı üni civarı olduğu için gürültülü ve hareketlidir. Daha sessiz ve nezih bir yer isterseniz bahçelinin bahçelievler metrosu çıkışına bakın. Emek tarafı, İsrail evleri, ya da beştepeye yakın kısımlar çok daha güzel. Ki dediğim bu son yer atlı spor kulübü karşısı oluyor.

Çankaya lisesi, veya Kuğulu park merkeziniz olmalı.

Ben olsam Çankaya lisesinin karşısında Reşit Galip sokak civarına bakardım, park sorunu daha az olur. Ferahtır, sessizdir, komşular iyidir filan. Hem de trafik varken alternatif yollardan Eskişehir yolu tarafına kolay çıkarsınız.

Ben GOP ve Kolej'de oturdum. ikisinden de memnunum, büklüm sokak olabilir, Bağlar caddesi olabilir. Sakarya caddesinde tkılmak için kolej, Tunus Arjantin için Büklüm ve GOP derim

aracınız var mı? ona göre değişir. anıtkabir bölgesinde otopark ciddi problem olabiliyor. saydığınız tüm semtlerde çoook eski apartmanar olabiliyor. o kadar kira verip biraz daha modern bir evde oturmak da isteyebilirsiniz.

Aradığın mahalle Remzi Oğuz Arık mahallesi, 4 yıl orada yaşadım şimdi yukarı ayrancı da oturuyorum. Yazdığım mahalle senin için biçilmiş kaftan.

diğer arkadaşlarında da dediği gibi ankara araba olup olmaması durumu çok değiştiriyor. ben 100. yılda oturuyorum, 7 dk'da otobüsle söğütözü metro durağına varıyorum. İşyerim de bilkente doğru olduğu için işe gitmek de kolay oluyor. Oturduğum semtten de memnnunum hem bir konser cart curt oldu mu gitmesi dönmesi kolay hem de dediğiniz gibi eczane market vs var. Ama buranın sorunu da evlerin eski olmasına rağmen odtüye yakın olduğu için yüksek fiyattan kiraya verilmesi.

oyum cankaya ama 60larda 70lerde yapilmis apartmanlar. urban kismi yani (yukarida verilen mahallelere katiliyorum) - site/rezidans tarzi degil. yıldızevler ve hilal - bunlara hayir. binalar yeni ama bana daha carpik geliyor ve dokusu yok.

Kaç aylık çekmiştin eskisini, faiz bedelini ödedin mi? Faiz kısmını çoktan ödemişse anaparayı ödemeye devam ediyorsun. Acil para ihtiyacın veya ekstra özel durumun yoksa önermem. Faizini ödemişken yeni faize gireceksin, gerek yok bence.

36 aydi aslinda yeni yani

12 ayda ödeyebileceksen öneririm tabii.

@burty'nin cevabını anlamaya çalışırken beynim yandı bu arada :)

Yapabiliyorsun hiç durma

Bir de şu konuyu düşünmelisin.

Enflasyon bu kadar yüksek olunca gelirin de zaman içinde artacak ve ödeyeceğin sabit taksitlerin gelirin içindeki payı sürekli azalacak. Üçüncü yılda taksit ödediğini hissetmezsin bile.

Yani faiz oranı bir miktar yüksek olsa da uzun vadede ödemek daha karlı.

275k kalan borç mu, çekilen + faizle geri ödenecek rakam mi net değil.

Total 207k çektiniz ve 275K geri ödemesi var gibi varsaydım.
207k / 36 ay / 1.61 den 275k kredi borcu yapar. Aylık 7.600 TL ödüyorsunuz.

6 ayda 45k ödediniz 26k ana para, gerisi faiz. 180k daha borcunuz var. Bunu direkt bu rakam üzerinden kapadınız diyelim ki:

1 yıl 180k nakit avans 1.36 dan çekerseniz ayda 16k taksitle 196k ödeyeceksiniz.

196 + 45 = 241k ödemiş olacaksınız. 275 yerine 241 ile 34k kârdasınız gibi.

34 bine karşılık 1 yıl boyunca her ay 8.400 tl daha fazla cebinizden çıkacak. enflasyon, değil ama hadi %50 diyelim. Enflasyondan dolayı 30 ay boyunca ufak ufak ödemek daha kârlı diye düşünüyorum. Ben çekip kapamazdım.

PS: Küsüratları hesaba katmadım. Saat itibariyle de hızlı hesap + - bi tarafa kaymış olabilir. Totalde uzun vadeli borçlanma wins.

Durumu tam anlatmamışım ancak yine de oldukca guzel cevaplar gelmis. Merak edenler icin tam yaziyorum. ekim ayinda 300.000 tl 36 ay kredi cektim. Her ay duzenli oduyorum. Kapatma bedeli 270 kusur bin gözüküyor. O yuzden 270.000 12 ay 1.36 dan cekip kapatayim mi diye soruyordum. Aslinda bir diger sorum ise o kadar taksitli nakit avans cekebilen var mi ?

Basvurabilirsiniz. Ancak son zamanlarda odeme yapmalari icin faturayi da istiyorlar.

Zaten önce proforma ile başvuruyorsunuz. Ancak proformada sizin kişisel bilgilerinizin de doldurulduğuna emin olun, tekrar uğraşmak zorunda kalmayın. Sonra banka size kredi kullanıp kullanamayacağınızı, detayları falan söyleyecek. Bayiiye kapora vereceksiniz. Kredi çıktığında banka fatura vs başka belgeler istiyor satışa dair, bayii ile aralarında hallederler, bende öyle oldu. Kredi imza sırasında neyi imzaladığınıza dikkat edin, bilhassa devlet bankaları BES, KKB üyeliği, fon Allah ne verdiyse satıyor, açıklama da yapmıyorlar. Ek hesap dışında bir şey imzalamayın, ek hesap da kredi hesabında zorunlu diye biliyorum.

Çok teşekkürler

"%50'si olursa mantıklı olur." derdim ama diyemem.
100 bin lira maaş alanla 10 bin lira maaş alan bir değil ki.

Araç kredinizin ne kadar yüksek olduğunu da bilmiyoruz, diğer giderlerinizi de bilmiyoruz. Kimi insan ayda 5 bin lira ile yaşayabilir, kimisine 50 bin lira yetmez. Hiçbir şey bilmiyoruz aslında.
O yüzden %50.

yurtdisinda %30u gecirtmezler kolay kolay.
benim %17 civari.
%50 olsa arabayi satar otobuse binerim, asiri yuksek.

iki kişi çalışıyorsa kredi maaşın tamamı olabilir

Şu anda yüzde beşi. iki yıl önce kredi çekmiştim. ideali kiramdan fazla olmaması.

%33.

iki yıl önce eşimin maaşını tamamen gömmüştük, memur kendisi, şu an tam bilmiyorum ama onun maaşının 3-4'te biri gibi.

Ben de şu an aynı şekilde maaşımın 1/3'ü ile araç kredisi ödüyorum.

Biz bu şekilde çarkımızı döndürüyoruz ancak daha fazlasını tavsiye etmem günümüz koşullarında.

7 senedir çalışıyorum. Bir sey alacagim zaman yaptigim tek hesap eve giren paranın 50%’si kredide olabilir. Gecen sene ev aldık. Biraz fazla zam alinca hesap yaptik. Bir kredi daha çekip arabayı değiştirdik 4 ay once. İkimizde beyaz yakaliyiz. Suan guncel zamsiz halimizle 38% oraninda kredi oduyoruz. Zam gelince muhtemelen 29% a düşecek ancak yeni krediye girmeyiz muhtemelen hem ulke sartlari hem de yurtdisi tatili yapmak istiyoruz. Baya yazdım he günlük gibi.

2020'de krediyi aldığımda eve giren paranın %32'siydi. 2022 sonu itibariyle bu oran %16.

Konut kredimiz hane gelirinin %26'sına denk geliyor.

Maaşın kaçta kaçına denk gelmesi gerekir sorusu kişilerin gelirine de bağlı. 20K kazanan bir haneyle 100K için aynı oran verilemez. Kredi bedeli maaşın + ev kira bedelinin %50'sini geçmezse iyi olur diyeyim.

2 sene önce ev aldık o zaman konut kredisi borcumuz eve giren maaşın %50 siydi.
İlk 6 ay çok zor geçti ucu ucuna yaşadık resmen. Bir de bu kredi haricinde 12 aylık bir ihtiyaç kredisi o da maaşın %20 si falandır. ek olarak sağa sola az biraz borç aldık oda %5 diyelim. Yani ilk 6 ay maaşın %75 i borca gitti.

Geçtiğimiz 2 yılda enflasyon sebebiyle bizim borç çok hızlı eridi, maaaşlarımız da iyi arttı. Burda iyiki enflasyon oldu para değer kaybetti demiyorum tabiki. Ama realite olarak benim borcum erimiş oldu.

Şu anda konut kredi borcu eve giren maaşın %10 u gibi bişey. Enflasyon harici ben de iş değiştirdim maaşım zıpladı vs. Araba için ihtiyaç kredisi çektim bir de onu ödüyorum şimdi o da şu an için %30 falandır.

Neyse demem o ki biraz kendini sıkıp zorlamadan bu işler olmuyor. Belli bir müddet sıkıntı çekiyorsun bu tarz konularda. Tabiki bu herkesin gelirine ve harcama şekline göre değişen durumlar.

Ama hesabını kitabını iyi yap. Herkes bir değil harcama alışlanlıkları farklı, iş durumları farklı.

son olarak ytd

evi 2020 de aldık hane gelirinin % 50 siydi. şuan % 20 nden aza denk geliyor.

bir özeleştiri olarak belirteyim ben hiç değerlendiremiyorum. boş boş %0.1 usd faizinde duruyor. ev, dükkan gibi gelir getiren garanti assetler almak istiyorum ancak o kadar da birikimim yok. kripto ve borsadan parayı kıranlara özeniyorum ama kaybeden de çok olduğu için risk alamıyorum.

Biz bölüyoruz aile olarak. Az cok demeden boluyoruz. 3 tane hissemiz var, Altin/dolar/euro. Toplam mesela 6bin tl atacaksak her birine 1000 tl atiyoruz. Ortalamada fena degil ama tabi baska bir sey buyurse ayri bir konu ama cok kafayi takmamak lazim.

Eylül'deki borsadaki bakiyemin şu anda 3 katına çıktığını yazayım. üstelik Ekim'de sosyete düğünü yaptım, tüm masrafını da borsadan satıp karşıladım. düğün maliyeti 3 katına çıktı böyle bakarsan.

aşağıdakileri alıp sattım ve bir kısmı hala portföyde

conse, mepet, smrtg, imasm, yylgd, euren, prdgs, makim, rubns, klrho, krpls, obase, aztek, hktm, kmpur, segyo, alfas, kcaer, turex, golts, tuprs, tskb, krvgd, enkai, karel, tukas

kredi ödeyip anca geçiniyoruz. birikim yapamıyorum.

Borsa %60 share, %40 bond. Son bir yilda cok saglam zarar ettim. Satmayacam 3-5 yila kadar, toparlayana kadar.

en bastan belirteyim, yurt disindayim.

son 3 yildir yatirimlarimin ezici cogunluklari S&P500 ile NASDAQ. S&P500 NASDAQ hisselerini de iceriyor aslinda, ama tum yatrimlarimin daha teknoloji airlikli olmasi icin ben ayrica NASDAQ a da yatirim yaptim.

Aylik kazanci takip etmiyorum, bence o asiri stresli bisey. Genel olarak maasimdan arta kalan ufak miktarlarla bu endeksleri alip unutuyorum.

2020de yeni baslamistim, tam covid oncesi girdim, hersey cakildi ama 2 aya toparladi ve hersey sacma sapan artti. her kurusumu yatirdim bu surecte. 2021 de ayni sekilde.

2022de de tam tersi her sey sacma sapan dusmeye basladi. nisandan sonra yeni yatirim yapmadim, kazandigim para elimde nakit olarak duruyor su an, ama yatirimlarimi da hic satmadim.

2020 subat ile 2022 kasim arasi haftalik dolar bazinda ortalama %0.5-%1 gibi bir artis gostermis yatirimlarim, benim ufak ufak ekledigim paralar da dahil buna. tum dususlere ragmen ortalama bu. sadece bu sene hala zarardayim, ancak gecen 2 sene ile birlikte totalde +dayim. paraya ozellikle ihtiyacim olmadikca satmayi dusunmuyorum. elimde kalan fazla nakit ile de ev kredisine girmeyi dusunuyorum.

3 yilda sunu gordum, piyasalarda iyi bir gun oluyorsa hersey hepberaber artiyor (ya da kotu gunde her sey dusuyor). tabii ki isin icinde olup detaylara hakimseniz belli basli hisseler daha iyi artiyor. mesela son 5 senede gamestop, luluelmon, crocks, chipotle hisseleri amazon, google, apple, netflixten filan daha fazla artmis (ilk grup 5x, 2. grup 2x yapmis). buna benzer sekilde dususler yasayan sirketler de var (peloton, zoom vs) o yuzden tum hisselere birden yatirim yapinca (tum endekse yani) totalde +da kalabiliyorsunuz. endeksler cunku top X sirketi barindiriyor bunyelerinde, deger kaybi yasayip batanlarin yerine yukselenler giriyor. bu sebeple tek tek hisse secmenize de gerek kalmiyor. S&P 500 her sektorden top 500e bakarken NASDAQ daha cok teknoloji sektorunun top 100 sirketini takip ediyor. Dolayisiyla teknoloji sektoru artinca her iki endeks beraber artiyor, ancak NASDAQ in artisi daha hizli. Dususu de oyle.

2008

net:2008

Mokka kesinlikle

2008'i ülkeye gelmeden önceden beridir takip eden ve hatta almayı düşünen biri olarak iyi ki almamışım diyorum. Yalnızca üst donanımlarında bulunan ön pençe farlarından başka pek bir numarası olmayan, hatta standart farlarıyla gayet fakir görünen bir araba.

Net Mokka diyorum.

Ben de ayni ikilemde kalmistim. Mokkayi sectim. 2008’in içi biraz dar geldi eger benim gibi hacimli biriyseniz 2008 de rahat edemeyebilirsiniz. Ben mokka aldim tek eksigi cam tavan yada sunroof. 2008’in tek artisi bunu alabiliyor olmak.

al satı kolay olucaksa 2008 dizayn ise mokka.

Jant sabit. Sizin orjinal lastige donmeniz lazim. Lastigi genis takmak suspansiyon roduna dokunmasina neden olabilir. Bmwsi olan bir arkadasimin arka lastiği one taktirma hatasi yuzunden roda surtmus rodun paslanmasina neden olmustu.

her ne kadar tabanda gibi görünse de bu değişim 11 mm çap artışına da sebep oluyor.

güvenlik açısından, lastik ebatlarındaki değişimin %3'ten fazla olmaması tavsiye edilir, sizde yaklaşık %1.7 gibi bir değişime denk geliyor.

Jant değişmeye gerek yok sizin araçta, sadece lastik değişmiş +1

195 olan lastikte;

yanak yüksekliği : 107 mm
toplam yükseklik : 620 mm
toplam çevre : 1951 mm

205 olan lastikte;

yanak yüksekliği : 112 mm
toplam yükseklik : 632 mm
toplam çevre : 1984 mm

+ %2 değişim var, güvenlik sınırları içinde. %3'e kadar onay veriliyor +1

Kayda değer bir değişiklik değil aslında, hangisini istiyorsanız takabilirsiniz.

Valla ben de oyle yapiyorum birebir ayni durumdayiz ocakta bitecek. Bekliyorum ben de.

faizler silindi zaten. tamamı silinmez

Başka türlü öğrencilerden oy alamayacaklari için belki denerler.
Ama oraya da para harcarlarsa trol maaşları akışında sorun olmasın.

Faizler daha silinmedi ama bence de silinmez borçlar.

ben tamamen silineceğini düşünüyorum. 2018de bedelli askerlik içinde aynısı oldu. önce bedelli askerlik artık yok dendi sonra öncekiler 30 bin verdi ondan aşağı olamaz dendi. 15 bin yaptılar. 30 bin verenler itiraz etti aradaki farkı geri istedi falan.

eyt için bile kesinlikle yok öyle birşey diyorlardı geldiği nokta ortada. ikisini birden seçimden önce halledeceklerdir.

silinmesi için bir gerekçe yok ki.
evet faizlerin silinmesi çok geç oldu ama olması gerekendi...

aldığın kredinin silinmesini beklemek garip geliyor bana.

Net içmeler. Çok net. Pub konusunda emin değilim ama marmaris merkez bence çok kötü çok kalabalık

İçmeler

içmeler'de gece hayatı yok. hergün farklı plajlara gitmek istiyorsanız merkez'e yakın konumda olmak daha avantajlı. ama merkez kalabalık, her şey turistler için ve aşırı pahalı. uğraşıp farklı plajlara gideceğinize tekne turu daha mantıklı ben öyle yapmıştım en azından :)

deniz için içmeler. merkezin denizi leş gibi.

Golf çok güzel araba ama hatırladığım kadarıyla trendline donanımı epey fakirdi. Comfortline ya da özellikle highline olursa memnun kalırsınız.

bence toyota'dan vazgeçmeyin. japon arabasına alışınca diğerleri çok tel maşa geliyor.

bende seneler önce honda civic vardı. sonra çocuk doğdu gittim c4 picasso aldım. şimdi yine toyota'ya döndük. citroen yılları tam bir eziyetti :(

golf değer kaybetmez. pejo alırsın satması zor. yaris 1ler gitmiyor. 1 diyorum.

Cevap hiç biri. Golf güzel bir araba ama 2012-2014 demek 10 yıllık araba demek. Çok çok kelepir temiz bir şey gelmedikçe 10 yıllık alman arabasına bulaşmam.
Diğer dedikleriniz de değecek bir değişim değil. Arabanız sorunsuz, şehir içi pratik bir araba ve türkiyenin şu anki koşullarında hiç fena bir araba değil.

Macera aramayın.

@pispinti

benim yaris'in usb girişi bile yok diyim de ne kadar boş olduğunu anlayın hocam:)

@denizgonen

Doğru bir yandan da dertsiz başıma dert almayayım diyorum cidden.

Problem yoksa hiç değiştirmeyin derim ben

10 yaşında bir araba için ben de memnun olduğum aracımı değiştirmezdim.

japon'un problemsizligini baska markalarda bulmak zor. zaten eski yarislerde bozulacak birsey yok, arac 4 teker ve bir direksiyondan olusuyor.

basim agrimasin, araci a noktasindan b noktasina gitmek icin kullaniyorum diyorsan yaris'den devam et model yenile. ben olsam olabildigince yenisini alirim. 1.0 motor konusunda emin degilim cunku 0.1 litre bile cok farkedebiliyor. 1.0 turbo degilse uzebilir.

Merhaba,
Biraz fazla gelebilir ama benim de Yaris’im satılık. İlgilenirseniz konuşabiliriz.

www.sahibinden.com

muğlanın ne gibi bir civarı? datça marmaris bodrum gökova fethiye hepsi çok farklı istikamet. bu dediğine uyan tek mevki fethiyedir ancak her şey dahillerin fiyatları belli.

İşte hepsi olur fark etmez. Otel önerisi?

Seastar hotel çok iyi gecen hafta gittim benim aradigim her sey vardi.

Gidenler yurtdisinda savunma sanayi sektorunde calismiyorlar. O yuzden firmalar icin gecmiste hangi sektorde calistiginin maas acisindan bir onemi yok.

Hollanda icin konusmak gerekirse %30 vergi avantajiyla birlikte aylik net olarak 4500-5000 euro civari alabilriler.

Bu aralar çok sık giden gördüğüm için net ücret yazabiliyorum.
Almanya 3400-3800 arası
Hollanda 4000-4700 arası
Belçika 3500-3900 arası.

Kaç yıldır çalışıyorsunuz? Bir çok kriter var kredi tahsis sürecinde.

5 yıldır çalışıyorum, devlette doktorum.

Hatta eşim de başvurdu. Eşime de red verdiler. Ki kendisi 7 senedir çalışıyor ve maaşı neredeyse benimkinin 2 katı.

Enteresan o halde. Başka bir bankadan şansınızı deneyin. Şu sıra devlet bankaları musluğu kıstı demektir.

Devlet bankaları zaten aylardır zararına kredi veriyordu (faiz oranları çok düşüktü) bu sebeple tahsisleri azaltmış olabilirler. Özel bankaları deneyin.

benim de geçen gün ihtiyacım oldu, başvurdum.

hem şirketim var, hem kredi notum yüksek, hem her şeyimi aşırı düzenli ödüyorum, hem kkb'de limitim yeterince var, hem de talebim 20 binin bile altındaydı ama bana da vermediler.
kredi kartı limiti yükseltmeyi denedim, onu da yükseltmediler.
hem devlet, hem iki özel banka denedim, sonuç aynı.

bence şu anda bankalar tarafından normal bir kredi politikası uygulanmıyor.

Kamu bankalarında faiz oranları oldukça düşük. yaklaşık bir aydır baya kısıtlı. Ancak şu sıralar Vakıfbank veriyor sanırım. Tabii orada da maaş müşterisi avantajı olmayacak.

Kamu bankaları kredi musluğunu kesti, çok az veriyorlar artık. İşbank kullanıyorsanız tek tıkla direkt hesaba geçer.

kamu bankaları artık kredi vermiyor hele ziraat. bana kredi kartı vermemişti maaş hesabım olmasına rağmen.

Ben de benzer durumu yaşadım, varolan kredi kartı limitim 22bin TL idi, baktım taksitli nakit avans ihtiyaç kredisi ile aynı faiz oranını veriyor taksitli nakit avans çektim. Kredi kartı kullanmıyorsanız bir kredi kartı başvurusunda bulunabilirsiniz. Çektiğim banka yapı kredi bu arada.

Evcil hayvan olması şart değil. Kurutma makinesi çok büyük rahatlık. Üst üste koyabilirsiniz muhtemelen ama yetkili servisi arayıp bilgi almakta fayda var.

Bosch: 444 6 333
Siemens: 444 66 88

Çamaşır makinesi ve kurutma makinesi farklı firmalara ait markalar olsa o zaman kesin üst üste koymuyorlar ama Bosch ve Siemens aynı gruba ait.

aldıktan sonra tek pişmanlığım bu zamana kadar almamış olmamızdı. şiddetle öneririm. evin içinde evcil hayvanımız yok. Evde, elbise dolaplarında oluşan tozlar bile azaldı.

self cleaning condenserlı bir model kullanmıyorum. kuran servis her durumda 2 senede bir makinaların içini açıp kondansatör ve tamburda biriken toz ve kavları temizlediklerini söyledi.

@himmet dayı +1 Üst üste koyacaksanız aynı markaların uyum sağladığını duymuştum.

Merhaba,

WT45W410TR Numarali ürünü aldim. Umarim guzel olur. Sagolun.

Çınsu Gündüz tavsiyemdir.

Busra Totan kendisini epey öneririm

Aygün kuyumcu

Güven Hastanesi Evrim Güngör

=TAMSAYI(ilgili formül)

=YUVARLA()

İşimi eskiden çok seviyordum. Kişisel sıkıntılarımdan oturu artık sadece maas aldigim yer olarak goruyorum. İsimde rahata ulasmak icin 2 kere is degistirdim. Toplamda 3 yildan biraz kisa sürdü. Maas ise yine 3 sene.

Yapılacak iş değil. Para kazansam bi nebze severdim o da yok.

Küçük bir şirkette belirli olmayan bir pozisyonda çalışıyorum, maaş, ortam ve sorumluluklarımın net olmamasından memnun değilim, geleceğim olduğunu da düşünmüyorum fakat tepeme binen yok, saatleri iyi, evim yakın, ayrı odam var ve kendi çalışma düzenimi kendim ayarlıyorum bu açıdan da memnunum.

Valla bir iş ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum. Gönül isterdi ki hiç çalışmadan yaşayabileyim ancak o da mümkün değil.

Işte rahata erişmek de anca işi çok sallamayinca olur bence, yani yukselmek ve birilerinin gozune girmek için çabalamamaya başladığın an rahatlarsın. Bu da usengeclik sağolsun bende zaten doğuştan var olan bişeydi.

Seviyordum. Ama artık money talks. 45 gün için muş gibi yapıyorum.

mevcut işimi çok seviyorum. daha çok seveceğim bir iş de düşünemiyorum açıkçası. sorun şu ki el oğlunun deyişiyle dead-end bir iş, ilerleyebileceğim bir alan yok. öğrencilik için müthiş. çok büyük vakit harcamadan, büyük oranda hem zamansal hem fiziksel serbestiyle kendi çapımda iyi kazanıyorum (iyi dediğim harcadığım zamana kıyasla) ama 35 yaşında yapabileceğim, kariyer hedefleyebileceğim, yarın bir gün atıyorum evlenirsem aile geçindirip çoluk çocuk bakabileceğim bir iş değil.

o yüzden mezun olduktan sonra tır şoförü olma fikrini ciddi ciddi değerlendirmeye başladım açıkçası, plazadır toplantıdır kariyerdir vs. bunlar bana inanılmaz ters şeyler, yapamayacağımı düşünüyorum. içinde futbol ya da yolculuk olmayan bir şeyi tutkuyla, severek yapacağımı pek sanmıyorum maalesef. o yüzden tır sürcem.

genel olarak seviyorum. calisma arkadasim iyi. bundan iyisi zor bulunur. parasi az ve kolay kolay artmayacak, o kismi sikinti.

İşim güzel ama sektörde maaşlar uçtuğu için kim çok verirse orayı daha çok severim :)

Mevcut işimde 1.5 sene falan sürdü; bir yandan kendimi kanıtlamam gerekti ki sonra hakkımı savunduğumda insanlar ignore edemesin saygı göstersinler.

isimi seviyorum, isim de oldukca zor baya baya zor oyle diyim. meslegimde de ancak bir seyler bana yetmiyor. beni kesmiyor artik. basit kaciyor bunlar. sanki buralarda zayi oluyorum cok daha onemli, dunyayi kurtacak seyleri yapabilecek potansiyelim var da cercople ugrasiyorum gibi. su siralar boyle bi ziyan olma hissindeyim.
dunyaya bedava elektrik sunma ne bileyim covidi komple bitirme gibi bir seyleri basarmam lazim. benim bir seyler yapmam lazim bu dunyaya adimi kazimam lazim ammaaa ne yapmam lazim.

işimi acayip seviyorum ama (elbette herşeyde bir "ama" vardır) bazen gerçek hayattan uzakta kalıyormuş gibi hissediyorum (gemide çalışıyorum). Bazen de "Ulan bu nasıl iş ya, o kadar uğraş edin ne için...? Dünyaya hiçbir fayda olmadan geçinip git" diyorum. Tabi bunlar hep anlamsal, varoluşsal sorgulamalar.

Gelir, imkan vb. kısmına gelirsek; tekrar söylemek adına gerçekten mutlu olarak çalıştığım bir iş. Maaş anlamında iyi bir ücret ile başlamıştım, bunu düşünmüyordum zaten hiç ancak terfi alınca iyi bir artış ile birlikte güzel yan haklar kazandım. Rahata ulaşma kısmına gelirsek 3 sene kadar sürdü. Pandemiye kadar ilk girdiğim pozisyondaydım ve konforsuz konaklama, uzun kontrat süreleri alıyordum. Ama tabi karşılaştırma imkanım olmadığından diğer imkanları hiç bilmiyordum. Şimdi terfi alınca aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum ama o zamanlar hem bilmiyordum hem de umursamıyordum işin aslı. Gerçi ben hiçbir zaman konformist bir insan olmadım da pek.

Uzun sözün kısası arada sırada her insanda olduğu gibi "Lan napıyorum ben, noluyoruz..." gelgitlerim olmakla birlikte ideal mutluluğa ulaşmışım galiba diyebiliyorum. Çok garip ya. İyi ki bu soruyu sordunuz aslında. Size açıklama yaparken kaç zamandır aklımda olan şeyleri de kendime izah etmiş gibi oldum :)

İşimi seviyorum. Rahata 10 sene sonra ulaştım

Isimi seviyorum, meslegimi de seviyorum. Ama mesela, birden milyonlar kazanip isi birakabilecek hale gelseydim 'aa yine de yaparim' demem veya ozlemem. Son birkac senedir is hayatina 'hayatima sponsor olan sey' olarak bakiyorum, bana iyi para verdikleri icin yapiyorum, sirket de ben bu isi iyi yaptigim icin bana para veriyor. Daha fazla anlam yuklemek gereksiz.

Isimde neredeyse her yil bir oncekinden daha iyi imkanlar olacak sekilde devam ettim. Son iki uc yilda da asagi yukari olabilecek en iyi durumda diyebilirim. 16 yildir yapiyorum.

10 yili askin ogretmenlik yapiyorum. Is sahane ama bu sartlarda 1 dakika daha yapilmaz. Parasi mesaisi iyi. Baska bi numarasi yok. Keyif ya da tatmin yok. Takmiyor devam ediyorum.

evet

hiçççççççççççç sevmiyorum keşke biri bana çalışmadan maaş verse bi gün bile gitmem işe.

işimin parası çok ama stresi bol, eskiden daha az kazanırdım ama stresi onda biri kadardı.

çok para çok sorumluluk artık yoruldum (34 yaşındayım-yazılım işleri) denk getirebilsem bu işleri bırakıp stressiz bi iş yapmayı 7/24 yaşamayan sistemleri olan bir dünyayı tercih ederdim.

işimi sevmiyorum, hatta genellemek gerekirse çalışma fikrini sevmiyorum. işimi sevmem de gerekmiyor, birtakım ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum. bu ihtiyaçlarım karşılandığı sürece mutsuz olmam.

şu anki işimde rahata ulaşmam 2 seneye yakın sürdü, ilk altı ayında sevmem bu benzetmeyi ama it gibi çalıştım. ofiste sabahladığım, eve gittiğimde de kalan enerjimle duş mu alsam yemek mi yesem ikileminde kaldığım çok oldu, hiç abartmıyorum bazen yorgunluktan ağlardım. buna paralel olarak o dönem iyi para kazandım sayılır, yine de çevremde çok daha az çalışarak çok daha iyi para kazanan fazlaca insan vardı. o dönem o insanlara çok imrenirdim :)

bu aralar rahatım, çoğunlukla ufak tefek işlerim oluyor ve evde vakit geçiriyorum. programımı kendim oluşturuyorum. yoğunluk olduğu zamanlar olmuyor değil, oluyor. bazen akşam saatlerinde çalışmam gerekebiliyor ama genelde vaktimi istediğim gibi yönettiğim için hiç üzmüyor bu beni. sıçrama konusuna gelince, iyi mi kazanıyorum? hayır. arkadaşlarım benden çok daha fazla para kazanıyorlar. benim sıçrama kriterim yalnız başıma kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak. ortalamanın üstünde bir maaşım olması bir şey değiştirmiyor bu anlamda, dolayısıyla hala sıçramış sayılmam. devam ediyorum.

patron yanlış hatırlamıyorsam senin aynısının tıpkısı bir duyurun daha vardı.

işi sevmek çok az kişinin şansı. benim işimin sorumlulukları çok büyük. eskiden çok büyük ekipleri olan şirketlerde çalıştım. örneğin orada bir vergi incelemesi geldiğinde 20 kişi birden ortak olur. şimdi sadece benim sırtımda bir yük. benim performansıma direkt bağlı. eskiye göre çok büyük stres altındayım ama aynı zamanda rahat bir iş. parası, benefitleri çok iyi. 15 senedir çalışıyorum. ilk 5 senesi kölelik. sonraki 5 senesi yatış. sonraki 1 senesi kölelik, ondan sonraki 4 senesi de ilk anlattığım durum. çok büyük sorumluluk ama çok ciddi parası, imkanı var. 6 haneli maaşım var. 2,5-3 maaş prim. araba, şoför.

İşimi seviyorum fakat bu dönem dönem değişiyor, çünkü yapmak istediğim ile yapmak zorunda olduğum işler arasında farklar var. Yapmak istediğim işe her zaman zorunda olduğum işler engel oluyor. Rutini yaşamayı sevmediğim için de bu dönemlerde hep işime söverim.

İşimde rahata hiç ulaşmadım ulaşacağımı da zannetmiyorum çünkü yaptığınız işte rahatsanız ya mükemmel bir işyerinde çalışıyorsunuzdur ya da yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. İlk söylediğim TR'de hatta bence genel olarak imkansız gibi bir şey.

Maaş anlamında sıçramayı zam oranları bazında bakarsan geçen sene hariç 3 senedir yakaladım. Bunda yaptığım iyileştirmeler, kazanımlarım, kazandırdıklarım çok etkili.

Artık düzgün merkezi bi muhitte temiz bi ev en az 3000. Az daha elit olsun dersen 4500. Vasat yer veya uzak yer, eski bina olur dersen 2500e de bulursun. Oturduğum 30 yıllık binada 2700 isteniyor yakında 3000 isterler. Aidat 1000 tl.
Yani ortalama 1000 tl de yakıt aidat vs tutacak. İster kombi ister merkezi olsun.

Mutfak market temizlik su gibi şeyler için de 4 kişiyiz 5000 civarı tutuyor. Bazen 4000 oluyor. Bazı ay 3500. Tabi bunun İçinde ilaç giderleri de var. Doktor vs gibi ek masraflar ise yok. Faturalar dahil değil. İnternet sabit zaten. Elektrik çok geliyor çünkü evde tv izlemek tek lüksümüz onu da kısmıyoruz.

Giyim hobi sinema konser vs içinde hiç yok. Dışarda yeme içme gezme olayımız sıfır. Et tavuk çok şükür alıyoruz ama diyetisyenlere göre bunun 2 katı almamız gerekiyor. Migrosta etin kgı 100 tl. Genelde migros a101 gibi marketlerden alışveriş yapıyoruz. Pazara pandemi nedeni ile gitmiyoruz ama indirimleri çok sıkı takip ediyoruz. Genelde indirimsiz bişi pek almadım.ucuz ve bozulmayan şeyi alıp stok ederim. Nasılsa lazım oluyor

Araç yoksa ulaşım uzak yerler için 2 vasıta. Varsa da mesafeler istanbul gibi korkunç değil. Otoparka çok kalabalık semt dışında para vermiyoruz evimizin önü sokak vs boş oluyor. ( istanbulda eve giderken de otoparka bırakanları düşünerek yazdım )

Tek kişi veya aile olmanıza göre burdan hesaplayın.
En ciddi kalem kira.

5742 tl

En az 8000 TL sanırım. Ayrıca photo85+1

İki kisiyiz 30k giriyor eve. 11k borcumuz var. Fena olmayan hatta bence iyi bir hayat yaşıyoruz.

Bir kere evli olup olmamanıza ve en önemlisi çocuk olup olmamasına göre değişir. Çocuk varsa evliyseniz ve kültürelgereklilikler varsa hesap 2 katına çıkar. Neyse bakarsanız 1 oda veya 2 oda bir salon ev ok ise kirada oturacaksanız bence 15k ile mutlul olabilirseniz

5 yıl kadar Sokullu'da oturmuştuk. Bugüne kadar oturduğum muhitler içindeki en sevdiğim yerdir, sessiz sakin ve ulaşımı kolay.

Açılın doğma büyüme dikmenli geldi. Sokullu bence görece olarak biraz daha kalabalik gibi ama dikmenin guzel yerlerindendir. Ben spesifik olarak aşağı taraf bankalar duragini severim. İlkerde de oturdum ama pek tavsiye etmem. Eski hali saha civari iyidir

huzur mahallesi + sokullu

Ben de doğma büyüme dikmenliyim. İlker, keklik, taraflarından almamanızı öneririm. Ben ev alacak olsam Sokullu ile dikmen caddesinin kesiştiği yerden daha yukarılara bakmazdım. Oradan aşağısı çok daha iyidir. İlkadım, aydınlar, sokullu mehmet paşa, naci çakır mahallelerine bakabilirsiniz.

Dr. Dt. Enver Akın Özkan çok iyi ve ilgili bir doktor. İlk muayene ücretsizdi. Bi görüşün isterseniz

Ben de iki tane implant var. Birisi nobel birisi straumann ikisinden de mutluyum. Dikmende ekinoks var baya başarılı. 5 senedir oraya gidiyorum.

@zor azizim zor üstünden zaman geçmiş tabii de straumann için ne ödediniz hatırlıyo musunuz? Bi de tepedeki kaplama olan şey zirkon mu sizin?

Diş implantının başarısı implant kadar hastaya da bağlıdır. İmplantın öncelikle kemiğe tutunması lazım, başarılı diyebilmek için, onun da çoğu hastayla ilgili faktörler. Yani hastanın kemik durumu, ağız bakımı, yaşı, ek hastalıkları vs.

Vücuda yerleştirilen tüm implantlar ya kobalt krom ya da titanyum alumimyum vanadyum alaşımıdır. Dental implantlar da muhtemelen bunlardan imal edilmiştir. Hammadde aynı iken, implantın kalitesini etkileyen şey üretim proseslerindeki işlemler, kemiğe uyum için yüzey kaplaması, yüzey pürüzlülüğü vs gibi şeyler.

Marka özelinde bilmiyorum ama straumann kadar kaliteli, ona benzer özellikler taşıyan, yerli, İsveç veya Kore malı implantları sorabilirsiniz hekime.

İmplant gerçekten zor tutan bir malzeme, diş hekimleri kalitesiz implant yapmışsın diye suçlanmamak, risk almamak adına üst düzey markaları tavsiye edebilirler. Klinik bakış açısıyla, gerçekten Straumann düzeyinde implantlar diğerlerinden açık ara başarılı da olabilir, klinikte olmadığım için bunu bilmiyorum. Ama kendi uzmanlık alanım bakımından böyle bir yorum yapabilirim. Yani, o kaliteye yakın başka markalar da vardır, implantı diğerlerinden ayıran özellikleri sorgulayın, o özelliklerde başka markaları düşünebilirsiniz.

İlaveten, kemik erimesi veya diyabeti olan, ağız bakımı kötü, sigara içen, yaşı ilerlemiş, lansor vb ilaçları kullanan hastalara straumann da takılsa başarı şansı diğerlerine göre düşüyor.

500 € civari ödedim.

kuzey doğu güneş ne kadar alır ona bakmak lazım.

bankada tadilat vs işleri olabilir soygun olabilir, bunun dışında pek bir fark olmaz. kapısının önüne araba bırakamazsın vs.

Ben aslinda temelde soguk olur mu diye düşündüm yoksa kapali otoparkı var o sorun olmaz ancak soguk olur mu emin olamiyorum.

Kuzey cephe ise soğuk olma ihtimali yüksek. Bir de doğu cephe olduğundan sabah ne kadar güneş alıyor bakmak lazım.

Altta banka olunca akşama kadar belki sıcak olur ama gece sonuçta bankanın ısıtma sistemleri çalışmayacağından alttan ısı kaybı gerçekleşir. Gece iyice soğuk olabilir.

Uygun dediğiniz miktarı doğalgaza verme ihtimaliniz yüksek gibi.

İş yeri üstü evler genelde soğuk olurlar ancak bankalar en iyi ısıtılan iş yerleri arasında gelir. Bu nedenle sıcaklık konusunda bir sorun olmasını pek beklemem.

Bankanın sürekli çalışan jeneratör vb. makine ve cihazı var mıdır? Varsa gecenin sessizliğinde eve uğultu şeklinde gürültü gelir mi?

Örneğin bizim yan apartmanın altında market var. Jeneratör mü fan mı soğutucu mu bilmiyorum. Gece bazen devreye giriyor sürekli vınnnn gibi uğultu sesi geliyor. Gece sessizliğinde çok rahatsız edici.

bodrum katta depo vb. yerler varsa ve oralarda da alacağınız bağımsız bölümün hakkı varsa; bunları sizden önce sırf banka gelsin diye bankaya tahsis etmiş olabilirler. aynı şekilde varsa apartmanın otoparkı oradaki hakkınız için. onun dışında bir problem olmaz. altında kebapçı, fırın, market vb. olmasından kat ve kat iyidir.

ileride bankanın kapanıp yerine market kebapçı vs. açılabilme ihtimalini de değerlendirin bence. kiracı olsanız neyse de satın alıyorsunuz.

banka olması iyidir güvenli olur. aracınız varsa otopark ve giriş çıkış gibi konular sıkıntı yaratabilir.

yazılanlara ek olarak kolon kesmiş olma ihtimallerine karşı da bankaya girip bi incelemenizi tavsiye ederim.

Soğuk olur mu emin olamadım. Bankalar iyi ısıtılır. Kebapçıdan falan daha iyidir. Ama kuzey doğu cephesi ve 1. Kat olması güneş ihtimalini sınıflıyor diyebilirim. Beni bu düşündürürdü.

Ses açısından bir problem olmaz da, bitişik nizamsa ya da 4 daireden fazla daire varsa her katta güneş görmeme durumu var. Gündüz gözüyle gidip incelemek lazım.

kimi zaman arızalarda hırsız alarmı öter geceleri(çok nadiren yılda 1-2 diyelim). Birde gireni çıkanı bitmez bankanın ev önü sürekli dolu olur . Ps. bankalar genelde gece kapatmıyorlar ısıtmayı

Ben İzmit'te 6 sene güney cephe dairede oturdum. 1 senedir de kuzey cephe çatı dublekste oturuyorum. Bir daha asla güney cephe ev bakmam. Aşırı sıcak oluyor bütün gün güneş altında yanıyor ev. Kuzey cephe iyidir.

Butun yanitlar icin tesekkur ederim muhtemelen almayacagim gibi işin gercegi korkuttu biraz

Bankaların altın günleri oluyor. Çalıştığınız bankanın altın günlerini takip edin, fiziki altınları alıp o gram kadarını hesabınıza tanımlıyorlar. Bu iş için en iyi banka kuveyttürk deniyor

katılım bankalarının altın günlerine bak. kayıpsız gram altın hesabına atarlar.

Öncelikle, altınlarınızın işçiliksiz olduğunu varsayıyorum. Öteki türlü kaybınız yüksek olacaktır.

Altınlarınızı bankaya götürünce, ortalama bir hafta içinde iar'den gelen bir uzman inceliyor ve 22 ayar olan altınlarınızı 0.905 ila 0.91 arası bir katsayıyla çarpıp 24 ayar gram altına çeviriyor. Hesabınıza o şekil yatıyor.

Örneğin 1000 gram 22 ayar bilezik verdiniz bankaya. 1nhafta sonra hesabınızda 905-910 gram civarı altınınız oluyor.

Şunu da hatırlatayım. Hesabınızdaki gram altınları eğer bozacaksanız, banka kurları genelde piyasadan çok uçuk kaçık farkta değil. Tek tuşla tl'ye çeviriyorsunuz. Ancak fiziki altın olarak talep ederseniz bankadan; hem minimum belirli bir miktara ulaşmanızı istiyorlar hem de ek ücret alıyorlar. (100 gr - 200 tl gibi)

En kârlı yöntem altınlarınızı alıp Kapalıçarşı'ya gitmeniz. Orada birçok yerden fiyat alın. İnternetteki anlık 22 ayar bilezik alış fiyatından yüzde 1 ila 10 arası daha yüksek kurdan bozdurmuş olursunuz altınlarınızı. (Özellikle kondisyonu iyi durumdaysa) Sonra bankaya tl olarak yatırıp gram altına çevirin. Altın alım ücreti ve vergi dahil masrafınıza rağmen kârlı çıkacaksınız.

İşçilikli altında kaybınız yüksek olacaktır derken, nasıl yüksek olacak? İşçilik var daha yüksek kurla miktara bozarız diyen bir kurum var mı? Yok.

Çeyrek altın 1.75 gram. Bu işin matematiği bu. Bugün de bozsanız, 5 seneye de bozsaniz aynı şey değil mi?

Kuveyt Türk şubelerinde iar altın experi oluyordu eskiden. Herhangi bir gün, herhangi bir saat gidiyordunuz ve exper tartıp elinizdekinin gram karşılığı budur diyordu. Onaylarsanız 3 gün sonra altın hesabına geçiyordu.

iscilikleri duz gramdan sayiyiorlar disarda daha pahaliya satiyorsunuz farki o.

Simdi soyle ki bankayla konuştum altin günlerinde altını aliyoruz alis fiyatindan sonra size altin satiyoruz satis fiyatindan dedi. Cok mantiksiz oldu gibi. İşçilik olayina hic girmiyorum. Onu disarda satmak daha mantıklı. Ancak 1 gram altin bile yapsak bozdurup tekrar alıyorlarmış. Yani altin gunleri biraz yalan gibi.

Dt. Özge Yağcı.

www.ozgeyagci.com

Biraz önce kendisinden kardeşim için randevu aldım.

Mehmet tartıcı.

hititdental.com

12-13 yıldır kendisiyle çalışıyorum. Harikadır.

Ekinoks. Bes senedir gidiyorum bir yığın işlem yaptırdım. Kendilerine güveniyorum.

Blokaj f1'in basit hatası gibi bişey. Blokaj olduysa geç fren yapmış olduğun anlamına gelir, bu da çizgiyi kaybetmene ve hatta arkandakine geçilmene sebep olabilir.

Blokaj olunca zaman kaybı kesindir, peş peşe giden pilotların önde olanı blokaja düşerse arada zaman farkı azalmış olur ve arkadaki yaklaşır. Dediğim gibi, f1'in basit hatalarından biri ve geçişe imkan veren bir gelişme olduğu için vurguluyor olabilir.

Her blokaj bir aksiyona sahip olmasa bile pilotun temposu hakkında da bilgi verebilir.

taamam basit hata, geç frenleme, geçişe imkan verecek bir durum, lakin hani blokaj yüzünden sıra kaybetme riski vardır, kıçından takip eden adam iyice yaklaşır falan anlarım.

hamilton bomboş yolda tek başına giderken virajda duman çıkarıyor, "hamilton'dan blokaj geldi". lan gelsin nolacak yav, önü boş arkası boş, bi an hata yapıp yanlış frenledi duman çıkardı. yani çok önemli bir haltı söylüyor gibi bunu belirtmesini hiç anlamıyorum.

Blokaj lastik ömrünü cok ciddi etkilediği için söylüyor. Cok sert blokajlarda lastik bile degistirmek gerekebiliyor. En yakin ornek yanlış hatırlamıyorsam bir iki yarış önce Sainz’dan gelmişti. (Perez de olabilir çok emin olamadim.)

blokaj yapıldığında lastik ömrü ve performansı çok ciddi oranda etkileniyor. o blokaj sebebiyle belki %10 daha az performans olacak belki 5-10 tur erken pite gelmesi gerekecek, bunların hepsi ayrı parametre.

hocam diyorsun ya "önü boş arkası boş yapsa nolacak diye" bu tamamen lastik ömrünü etkilediği için özellikle vurgulanıyor. çünkü birkaç tur sonra hamilton piste erken girerse "nalaka ya nasıl tüketti abi o lastikleri" diyemezsin blokajı gördüysen. kendi hatasıyla lastikleri yemiş dersin. basit ama oldukça önemli bir durum bence. vurgulanması da gerek.

elin ingilizi de azerisi de böyle. azeriler o esnada ooo 'bu gidişatla lastik geberik' deyip duruyor. gerçi geçiş olduğunda da vettel pis çaktı diyolar. genel kaba bir tavır da var.

Konunun eğitimini almış biri olarak blokaj lastik ömrünü etkiliyor daha da kötüsü araçtaki diğer lastik ile arasında bir fark oluşmasına neden oluyor, yol tutuş her iki tarafta farklı olunca hem aracın dengesi değişiyor hem de kerblerde daha az yol tutuş olduğundan yanık lastik ile oralara taşıldığında da daha öncekinden farklı bir his oluşur sürücüde (zamanla yanık bölge traşlanır ve hissiyat iyileşir genelde). Ayrıca sürücü bu iki taraftaki yol tutuş farkından dolayı kendini biraz daha güvenli moda alabiliyor bu da tur derecelerinin düşmesine hatta pilot hissiyattan hoşnut değilse daha erken bir pit stratejisine geçmesine neden olabilir. Bu nedenle blokajın ne kadar kaçınılması gereken bir şey olduğunu şuradan anlayabilirsiniz; bazen imkan varsa blokaj yaşamaya devam edip virajı almak yerine kaçış alanını kullanırlar (ki kaçış alanları hem daha az yol tutuşa sahiptir hem de bazen ciddi zaman kaybı olabilecek alanlardır). Yarışta belki de en önemli şey sürücünün araca tam güvenidir 0,3 saniye kazandıracak ön kanat ile sürücünüz kendini rahat hissetmiyorsa yarışamazsınız diğer taraftan aero olarak 0,1 saniye yavaş gidebilecek bir pakette sürücü kendini daha güvende hissediyorsa 0,2 saniye kazanabilirsiniz.

Teknik detayları zaten anlatılmış. Ben Serhan Acar'ın gereksiz abarttığını düşünüyorum. Antrenman seanslarında bile herhangi bir pilot en hızlı turu atınca bağırmaya başlıyor. Q1-Q2 seanslarında da keza öyle. Aksiyona kendini fazla kaptırıp gereksiz yerlerde çok yükseliyor. Heyecanını falan anlıyorum da bazen bu heyecanı yüzünden ekrana yansımayan hatta yansıyanları bile kaçırabiliyor. Önünde zaman ekranı varken "ikinci sektörde sarı bayraklar var, henüz nedenini göremedik" falan diyebiliyor. Halbuki zaman ekranına baksa iki pilotun geriye düştüğünü görüp temas ettiklerini rahatlıkla anlayabilecekken bu gibi şeyleri çok fazla kaçırıyor.

Neyse, uzun lafın kısası bazı ufak şeyleri de çok büyük aksiyonmuş gibi anlattığı için çok önemli bir detay sanabiliyor izleyenler de. Halbu ki blokaj her pilotun sayısız defa yapabileceği çok ufak ve basit bir hata.

Evet çoğu blokaj önemsiz ama ben Schumacher'in bir blokaj sonrası çok hızlı bir yere çarpıp ayaklarının kırıldığını hatırlıyorum. Bir çok spin blokaj sonrası olabiliyor. O heyecan blokaj için değil daha çok her an daha önemli bir aksiyon olabilir heyecanı.

Genelde 6-7 gram 200 ml olarak hesap ediyorum.

30 kupa

Kupa şu :
www.trendyol.com

@mirket, kaç gram veya ölçü koyuyorsun?

filtre kahve yaparken 15 gram/kisi
espresso ve moka pot icin 18 gram

yarım litrelik termosum için 28 gram koyuyorum.

300-320 ml demlenmiş kahve için 20g kahve kullanılıyor genelde ordan hesaplayin

8 - 8,5 gram civarı kahve alan eski bir ilaç kaşığım var. Ölçek olarak onu kullanıyorum.

Kahve makinem de şu:
www.hepsiburada.com

200lük kupa basına 10gr gibi atıyorum ben. Kahve makinesinde olcu olarak 6-8arası su kıydugumda 30gr civarı kahve koyunca oransal olarak iyi geliyor damak tadıma.

nasıl demlediğine bağlı. ideal bir v60 demlemesinde gram kahvenin 16-17 katı su konur; bu da yaklaşık 4250 litre/14 kupa yapar.

Merhaba, ben de sosyal lig icin kart arıyorum. Benim kartimi nedendir bilmem kabul etmiyor.

Motor gücü, şanzıman oranları, aktarım kayıpları, teker büyüklükleri. Bir çok hesabı vardır, işi bilen biri net cevap verir ama tek bir sebebi olmaz vites sayısının.

Tork, güç üretimi ve tekerlere aktarımı, yakıt tüketimi bunlar arasında tercih ve optimum nokta belirliyor.

Egea hb 1.3 mj neden 5 ileri mesela? Torku 200

2 faktor var.

1- elinde ne var?
2- amacin ne?

bu sorularin sonucuna gore dizayn edilip montajlanir.

Açılın şanzımancı geldi. Temelde aracı kullandığın her devirde bir tork degeri vardir. Bu tork tekerlerden aktarildigini düşünürsek ve arabayı sürekli yuksek torkta kullanip omrunu azaltmak istemeyecegimizi düşünürsek vites bize gerekli tıpkı bisiklet surerken vitesleri degistirdigimiz gibi. Yani temelde torku etkileyen şeyler bizim vites sayimizi degistirir. Bunlara teker, aracın agarligi, motorun gücü gibi özellikler sayilir. Peki neden bir cogu araba 5 yada 6 vites? Soyle ki yine bisiklet mantigi cok vitesli bisikletler pahalidir. Cunku her vites eklemesi maliyet olarak geri döner. O yuzden bir cogu benzinli duz vites arabalar 5 vitesdir ve torku fazla oldugu icin bazi dizel arabalar 6 viteslidir. Peki 8-9 vitesliler ne olacak. Onlar zaten genellikle mercedes, bmw vb. arabalarda oluyor. Birde yeni civicler galiba 9 vitesli onlarinda çoğu ayni ureticiden yani zf. transmissionda uretiliyor. Avrupa’da cok fazla transmisyon ureten firma yok. En buyukleri getrag, zf punch ve magna. Bunlar en buyukleri ve genelde yon veriyorlar sektore. Tabi her ureticinin kendi transmisyon departmani var ama cok farkli bir konuya doner bu konusma.

Elinde ne var mevzusu ise bence yanlis. Bende 2004 palio vardi. 6 ileriydi. Su an toyota yaris var 7 ileri. O cok dogru bir dusunce değil.

turbo dizelde, mesela 1.3 dizelde mesela 6 ileri yerine 5 ileri sunmak tamamen maliyet kaygılarıdır.

yakıt tüketimi, optimum nokta, bunlar klasik cevaplar.

ama pratikte her şey maliyet.

sağlam volan kullanmak yerine bok gibi volan kullanmak da (çift katmanlı volanların da bok gibi ve dayanıksız olanları var) maliyettir.

ben manuel araba alsam, 6 ileriden düşük olmamasını isterim. 5 ileri cidden kafa sikiyor.

Tiga kuafor iyidir. esim gelin basini da orada yaptırmışti.

Belki daha fazla zaman harcamak daha iyi bir yoldur, x miktar ateş harıyla 3 dkda patlamayan mısır daha az harda 10 dk'da patlayabilir?

o biraz mısırın kalitesiyle ve tazeliğiyle de ilgili.
biraz bayatlamış olabilirler mi?
ya da aldığınız yeri veya markayı değiştirmeyi deneyin.

Hocam ben yayla aliyorum. Biraz da tereyagi koyuyorum baya patliyor.

bayatsa ya da rutubetli yerde kaldiysa patlamaz.
gidip taze misir alin..

Ben de ek yapayım? En lezzetlisi hangisi oluyor bunun?

Yayla marka yeni mahsul mısırdan çok memnunuz. Patlamamış mısır çıkmıyor tencereden.

reis mısır iyidir.

başta yüksek ateşte kapağı kapatmadan kaşıkla kavurun. ilk patlama olunca kapağı kapatın ve ateşi ortaya getirin ve diptekiler yanmasın diye sürekli sallayın. hatta sonlara doğru iyice kısın. ateşle sürekli ayar çekmek lazım.

xrated +1
malzeme kalitesiyle birlikte pişirme de önemli.

mısırların taze olması önemli. sirkülasyonu iyi olan bir marketten/kuruyemişçiden/aktardan az az miktarlarda alın.

tencereye az bir yağ koyun, tabanını ıslatacak kadar. mısır miktarını da aynı şekilde az koyun. benim ölçüm, tencerenin tabanına bir sıra mısır olacak gibi. yani hiç bir mısır diğerinin üzerinde kalmasın. böylelikle hepsinin ısı aldığına emin olun. bir tencereden "avuç avuç" mısır çıkartıyorsanız , bazı mısırların diğerlerinin üzerinde kaldığını ve ısı almadığını düşünüyorum. daha çok mısır patlatmak için aynı tencereye daha çok mısır koymak yerine, daha büyük bir tencereye yine tabanda bir sıra mısır olacak şekilde koyun.

bir de özellikle patlama başladıktan sonra tencereyi ara ara şiddetli bir şekilde sallayın ki, patlamamışlar aşağı insin, patlamışlar yukarı çıksın. patlamışlara ısı verip yakacağınıza , patlamamışlara ısı vermiş olursunuz.

büyük oranda mısırın kalitesi ve tazeliğiyle alakalı. ben çarşıdaki kuruyemişçiden cin mısır alıyorum, hiç özenmeden yapıyorum ve deli gibi patlıyorlar.

Ayni soruyu sordum pek verimli cevap alamadim. Takip edeyim bu soruyu da

gönderirsen yardımcı olurum (turnitina sokarım yani)

ben yüksek lisans yaparken şöyle bir şey vardı, eğer turnitin'e kontrol amaçlı bir defa sokarsan senin tezinin/makalenin içeriği de arşivleniyor. 2. resmi kontrolde benzerlik oranı daha da yükseliyor diyorlardı. ancak doğruluğunu bilmiyorum.

alternatifi plagiarisma.net

www.faststone.org


Batch çözünürlük değiştirme için kullanıyordum, çözünürlüğü sabit tutarak sadece dosya formatını da değiştirebilirsin sanıyorum. Denenebilir. (jfif yazmıyor ama destekliyor mu bilmiyorum)

tamamdir oldu cok tesekkurler

Peki konudan bagimsiz ucretsiz 90 tane olan heif uzantili resimleri nasil jpeg yapabilirim ?

Hocam merhaba ben bu sene 1500 tl’lik sipariş verdim. Tereyagini falan buzlu kolilere koyup gonderiyor. Havale ile daha ucuza da gonderiyor internet sitesini unuttum ama ürünler güzel. Numarasını iyi referanstan ötürü verebilirim diye düşünüyorum.
Kars Dogal Koy Mandirasi : +90 (534) 510 38 25

takipteyim bulursanız benimle paylaşırsanız sevinirm

Link bulundu:
www.bogatepemandira.com

Karslıların bol yaşadığı bir yerde bakkallık, marketcilik, ya da kahvaltıcılık yapan bir yerde rahat rahat bulursunuz. Doğrudan getirip satıyolar dükkanda, sadece kaşar değil her türlü peyniri.

Bu mantık tüm yörelerin ürünleri için geçerli.

acar sütten alabilirsin1 yüzde 100 organik ve lezzetli. bir alan hep almak istiyor.

www.acarsut.com.tr

www.alioglupeynircilik.com

ilk ısırıkta "lan bu başka bir şey" dedirten, peynirlerin şahı, kaşarların reisidir kendisi. sıradan kaşarlardan farkı nedir diyecek olursan, onu bir sabah kahvaltısında ağzına attığın anda gözlerin istemsizce "bu ne lan?" ifadesine bürünürse, işte o kars kaşarıdır.

www.yanatlisut.com

Hiç para kesilmez çünkü o para hiç gelmeyecek.

Klasik bir yöntem, sana banka dekontu gönderip bak ödedim sana geçmesi zaman alır vs vs diyip kargolamanı isteyecek.

tahiryildiz.com

onla ilgili burada benzer durumu laptopda yaşayan oldu tabi yollamamış arkadaş ne ayak diye sordu sanırım parayı yollamış gibi yapıpı geri çekebiliyorlardı hatırladığım.
tabi ki itibar etme.

Yarın parayı yolladım ama sen ürünü kargoladiginda hesabına geçecek. Banka parayı havuzda tutuyor senin ürünü göndermeme ihtimaline karşı diyecek. Hatta paintte hazırladığı dekontu bile gönderecek. İnanma!

inanma asla.

Ben de inandığımdan değil ancak söyle ki parayı banka hesabımdan çekip elimde görmeden göndermeyeceğimi söyledim. Ok dedi. Sizce ne yapmalıyım?

Hiçbir şey yapma. Zaten dediğimiz gibi olacak. Bekle gör.

Peki bir şey daha sorayım. Parayı gönderdi diyelim elime aldım parayı geri çekme diye bir sey yok degil mi ?

Bankaya para filan gitmiyor zaten eft filan yalan. O yolladığı makbuz sahte.

niye reddediyorsun? parayı gönder hesabımda göreyim anında kargolarım de bekle. muhtemelen parayı gönderdim eline 1-2 güne geçer sen kargola der. sen de yok de yatınca gödneririm de. hesabına gelen parayı geri alamaz kimse. baldur sallamış

Reddetmiyorum zaten en son soyle dedim, sen parayi gonder ben elime alınca parayi sana gonderirim dedim. Para gelsin gönderirim ama dediğiniz gibi muhtemelen para hiç gelmeyecek. Tesekkurler arkadaşlar çok sağolun.

parayı al ürünü gönderme. dolandırıcıyı sen dolandır.

Karşı hesaba geçen parayi, yanlış göndermişim :((( diyerek almak mümkün olsaydı bankacılık sistemi cokerdi heralde zira nasıl güveneceğiz?

İznin amirin insiyatifinde olmadığı yer çok azdır. Memuriyette kıdem önemli. Senden bir yıl kıdemli olan bile iş öğretmeye kalkar. Zamanla bu duydukların azalacaktır. Kurum değiştirmek zahmetli olabilir. Aynı kurum içinde farklı bir birimde görevlendirilmeyi talep edebilirsin.

Yıllık izinlerin kullanılışı:
Madde 103 – Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre
kısım kısım kullanılabilir.

eğer yıllık izinin kullanış şekli herkese yapılıyorsa sorun yok. kanun gayet açık. işlerin yoğun olduğu bir dönem eğer eksik personel varsa ben de göndermem. ki benim müdür de göndermiyor.

ayak kaydırmaya çalışma olabilmesi için size yükselebilecek kıvamda olmanız lazım ki gördüğümüz üzere daha çömezsiniz. çömez olmanızın verdiği etki var, sizi baştan ufak ezmeye çalışıyorlar. çünkü 1 ya da 1.5 sene içerisinde asıl memur olduğunuz zaman size hiçbir şey yapamayacaklarını biliyorlar.

Teknik bir iş yapıyorsanız, işi hızlıca öğrenin.

Şu mobbing kelimesini dünyada en çok kullanan ülkeyiz tam olarak ne anlama geliyor kimse bilmiyor. Sizden rica ediyorum o kelime çok tehlikeli bir kelimedir. Olur olmadık yerlerde kullanmayın başınız çok ağırır

Devlet memurları kanunu ve bağlı bulunduğunuz kurumun yönetmelikleri bileceksiniz. Yönetmelikte yazıyor görev tanımınız. Eğer bu görev tanımınız dışında bir görev verirlerse yönetmeliği göstereceksiniz. Korkmayın biraz özgüvenli ve güçlü durun.

üstat benzer durumlar her tarafta olabilir. Bence kurum değiştirmeyi düşünmeden önce tayin istemeyi deneyin. İl il hatta birim birim bile kurumlar arasında epey farklılık olabiliyor.

Tetradent / Dikmen

çürük basit işlem. doktortakvimi gibi sitelerden çok yorum almış doktorlara bakabilirsin.

@antikadimag ileri seviye çürükte kanal tedavisine dönebilir. Tam durumunu bilmiyorum. O yüzden kanal tedavisi de olabilecek gibi düşünebiliriz aslında :)

tavsiye ederim.
Evrensel Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği

Elleme dursun, ortalık karışık.

öyle bir başlık yazmışsın ki sanki 20 bin Euro var..

bişi yapamazsın zaten. Değerini koruyacak bir yerde dursun enflasyon erimesini önle birikimde dursun işte.

2008'den beri devam eden ekonomik kriz bizim gibi sıradan vatandaşın belini bükmeye 2017'de başladı. Fiyat artışları, uçan kaçan döviz fiyatları... O zamandan beri bazen yüksek şiddette bazen daha sakin sürekli bir ekonomik kriz içindeyiz. Yani durum sürekli kötüleşiyor, bazen ise karambol oluyor. Şu anda ise krizin en belirsiz, en curcunalı günlerini yaşıyoruz. Kimsenin bir dediği tutmaz bu dönemde. Benim tavsiyem ise şu anda pek bir hareket yapmaman.

%50 altin, %50 dolar.

Ben olsam su an likitte kalip firsat beklerdim.

Dolar,euro,altin hepsi pahali.Borsa hafif bir tepki verme cabasinda ama tekrar 85 binlere iner bence.Tamami yuksek geliyor bana su an

Aynı durumdaydım. Bugün gümüş satın aldım. Denemeye değer.
Not:YTD

Kafam rahat olsun diyorsan altın al. Yok uzun süre dokunmayacam diyorsan bankaların yurtdışında hisse senedine yatırım yapan fonlarından al.

farklı bir açıdan değerlendireyim.

lisanslı depoculuk ile buğday al. buğdayın ekiliş alanlarının azalması ve ithal edememe gibi nedenler olacak gibi, koronadan zaten ortalık karışık. ithal olsa bile dolar kurunun artışı ile zarar etmen zor, kar elde etmen muhtemel.

tabi ki, YTD.

kriz ortamlarının yatırımı fiziki altındır. kuyumculardan gram altın topla.
euro ve dolara yaklaşma, banka fonları da kısa-orta vadede tatmin etmez. tek çare fiziki altın..

Aslında bu minvalde bir soru da ben soracagim. Budgetta farkli yere teslimli araba kiralanıyor ancak bunun için ek ücret alınıyor mu? Mesela ben Gaziantep havaalanindan araba alıp Gaziantep sehir merkezine bırakabiliyor muyum? Ücretsiz gozukuyor rezervasyon yaptirmak isteyince.

Olması gereken tek sey aracın geri dönüş ücretini ödüyorsun.neredeyse bütün büyük kiralamalardan tek yön kiraladım,en son garenta dan yaptım,bir sorun yok.

moov

Şehir içi Enterprise'ı aynı yakadaki x ofisinden al y ofisine bırak şeklinde kullandım defalarca. Bir sorun olmadı.

Şehirler arası da parasını verdiğin sürece (300-400 tl'den aşağı olmuyor genelde) yine sorun yaşamazsın. Tatil sezonu sonunda kampanya olmuştu mesela, İstanbul'dan sağa sola götürülen araçları getirelim diye Bodrum - İstanbul tek yön ücreti almamışlardı. Çok işime yaramıştı sağ olsunlar ^^

Tetradent -Dikmen/Ankara epey iyi yapıyorlar. Adini unuttum ama alman marka kullaniyorlar omur boyu garantili

meddiş
www.med-dis.net

Bego sanirim alman markasinilan. Bana da o yapilmisti 5 yil once

soğutma için yağ türevi bir sıvı diye yorumladım ben.

ısınan topu yağ ile yavaşca soğutuyorlar ki hemen tekrar ateşlenebilsin.
hızlıca soğutsa hemen yarılır.

bilgim yok tahminim bu şekilde

Sogutma ya da onarim amacli olmali.

Soğutma amaçlı olduğunu ben de tahmin ediyorum ancak toplar hiç ateş etmediğinde bile sıvama devam ediyor. O yüzden sormuştum aslında.

Soğutma için olduğu kesin, hatta bu fikir/buluş sayesinde çok daha fazla atış yapalabildiler. Bu yağ ile soğutma fikrinin Fatih S.Mehmet'in fikri olduğu söylenir ama gerçek mi efsane mi bilmiyorum.

Toplar hiç ateş etmediğinde demişsin, öncesinde ateş edilmiş olabilir mi? Ya da sahneler arasında kurgu hatası olabilir.

@John Bloor hocam şöyle ki ilk topları yerine taşırken bile sürüyorlar yani ateşleme olmamasına rağmen yağ sürüyorlar.

Peki içine mi dışına mı sürüyorlar? İçine sürüyorlarsa atışı kolaylaştırmak ve etkiyi arttırmak içindir teknik olarak.

Ama bence kurgu hatası var, yağı bol bulunca her sahnede sürmüşler gibime geliyor.

daha önce bir yerde okumuştum, "dışına zeytinyağı sürüp soğutuyorlarmış" diye. ben izlerken aklıma o gelmişti.

topları ateşlemeden önce yağlamarının sebebi de ateşlendiğinde ısıyı yağ katmanına iletip ısıyı yaymak olduğunu düşünüyorum.