Selam arkadaşlar,
Tam olarak kontrat bitim tarihinde eski evimden çıkıp yeni evime taşındım. (hatta birkaç gün önce taşındım-sözleşme 1 nisanda bitiyor)

Ev sahibini bir ay evvelden aradım ve nisan başı mart sonu evi boşaltsam onun için problem olup olmayacağını sordum, sen nasıl istersen dedi. tamam dedim ev bulunca size haber vereceğim. normalde 2 ay evvelden söylemem gerektiğini biliyorum o sebeple arayıp sordum kendisine, iyi niyet gösterir belki diye. Sen nasıl istersen gibi bir cevap alınca, ev bulunca kendisini aradım, ilk aradığımdan tam 10 gün sonra. Ev buldum, ay sonu taşınacağım bilginiz olsun, emlakçı da göstermeye istediği zaman gelebilir dedim hatta, gerekirse anahtar vereyim ki çabuk kiracı bulunsun. Ama sanki ben hiç 10 gün önce aradığımda sen nasıl istersen dememiş gibi sen bana nisan sonu dedin, beni zor durumda bıraktın, çıkarsan da nisan kirasını alırım dedi.
Sonrasında birkaç gün sonra aradığımda da kiracı bulunursa sorun olmaz dedi.

Geldik bu güne, kira sözleşmemin son günü. Şimdi ben depozito konusunda nasıl bir yol izlemeliyim? (depozitoyu geçen sene bir kira miktarında ve dolar olarak vermiştik, şimdi 500 lira artmış vaziyette)

Önce emlakçıyı arayayım sonra da ev sahibine yazayım diyorum(çünkü hem konuşturmuyor hem de gördüğünüz gibi yanlış anlıyor), ama ne diyeyim, nasıl alırım bu depoziytoyu geri? en azından aradaki farkı almak istiyorum.

(Eğer önemliyse: Evine gayet iyi baktık, temiz kullandık, sadece evde yalıtım olmadığından duvarlarda ufak tefek küfler oluştu. Elimizden geldiğince de temizlemeye çalıştık o küfleri)

Şimdiden teşekkürler cevaplara.

Bir beyefendi olarak klasik ayakkabıları pek sevmediğimden ve içlerinde pekte rahat edemediğimden dolayı, arkadaşımın düğününde giymek üzere böyle bir arayış içerisindeyim, önerisi olan?

Nüfus Cüzdanım kayıp. Yarın pasaport randevum var. Mümkün mü ehliyet ile başvurmam.

Merhaba ben 3 aya evleniyorum, sulalem raad oldugu icin bu zamana kadar gelinlik bakmadim, gecen haftalarda cok bilindik 2 markaya baktim ve ben bunlari uzerime denemem bile diye provadan ayrildim. Gelinlik konusundaki zevklerim sade olmasi yonunde fakat gelinlikciler payetlerden pullardan piremses eteklerden kor etti beni. Su resimdeki gibi bir seyi nerde diktirebilirim? Her oneriye acigim. Emin olmamakla birlikte bu fotograftaki ellie saab tasarimi olabilir, bir forumda gormustum.
Link: s-media-cache-ak0.pinimg.com

İnsanlar yurtdışına nasıl taşınıyor?
Çantasını alıp mı gidiyor yoksa ev eşyalarını, mobilyaları falan da taşımanın bir yolu var mı?

şimdi gittiğim yerde mümkünse kendi eşyalarım olsun istiyorum ama astarı yüzünden pahalıya gelecekse bir şekilde oradan bir şeyler ayarlamak gerekecek.

mesela var mı şöyle bir olay: benim eşyaları doldursunlar bir konteynıra 1 ay sonra Amsterdam limanına ulaşsın oradan da kamyonla eve getirsinler falan?


Şehir: İstanbul

normal mi arkadaşlar bu ? ayrıca 1 buçuk saatte taktım ikisini bu süre fazla mı ? ilk kez.

Genşler. 15 yaşında bir erkek kardeşim var. Doğum günü yaklaşıyor, hediye almak istiyorum; ama aklıma bir şey gelmiyor. Biraz ağzını yokladım, ama hiçbir şey söylemedi.
Ne alabilirim?

tip olarak sizin üstünüzde birini etkilemek için uğraşır mısınız? ne yapardınız mesela? yoksa davul bile dengi dengine mi:(

karşınızdaki çok iyi, siz tipsiz değilsiniz aslında...

günümün büyük bi yüzdesini ağlamamak için uğraşarak geçiriyorum. kafam da bir sürü şeyi düşünüyorum (hepsi olumsuz şeyler, kişiliğime sövüyorum, geçmişime sövüyorum, bıkmış durumdayım artık)
uyumayı seviyorum, dalabilirsem ve kabus veya rüya görmezsem benden rahatı yok. uyanınca tekrar başlıyorum aynı güne.
ailem ve arkadaşlarıma uzağım, aslında yakın olmak isterken bi yandan da istemiyorum. güvende hissetmiyorum, üzmelerinden korkuyorum. seversem zarar görürüm aramızda mesafe olsun diyorum. (burdaki tersliğin farkındayım ama halledemiyorum)
dışarı çıkıp zaman geçirmeye çalışıyorum, olmuyor bi süre kafam sakinliyor. geri dönerken yine aynı, ya da ara ara dürtüyor "eve git" diye.
hobi ediniyim dedim, güzel şeyler yapabiliyordum önceden bir şekilde. artık onları da istemiyorum.
başarılı biri olarak göremiyorum kendimi, hayallerim yok, nasıl mutlu olurum ne olsa mutlu olurum farkında bile değilim.

herkes mutlu değil, tamamen mutlu olmayı da beklemiyorum, ama ne biliyim günümü gecemi mahvetmicek düzeye gelse bana yeterli.
benden kötü durumda insanlar var.

şımarık vs biri de değilim. sabırlıyım da, bir şey olmuyosa olmuyodur onu da kabul ederim. ama bu şekilde kendi hayatımın yasını tutar gibi yaşamaktan bıktım.

psikolojik yardım aldığımı da belirtmek istiyorum son olarak. sizin bir önerininiz var mı, şunu yap, bunu dene? çok çaresiz hissediyorum.

5-6 yıllık telefonum artık ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Daha doğrusu canı istemezse çalışmıyor. Kesin bununla ilgili çok fazla duyuru vardır ama benim beklentime uygun olanı 2 saat aramak zor geldi. Tek kriterim fiyat. Bir telefona 1000 liradan fazla vermem. 1000 lirayı verirken bile elim titrer. Telefondan beklentilerim son derece sınırlı. Whatsapp kullanmıyorum. Twitter, Facebook, Instagram gibi şeyler kullanmıyorum. Oyun da oynamıyorum. Mesaj bile atmıyorum. Sadece telefonla görüşme, internet siteleri, email haberleşmesi, banka işlemleri falan yapsa benim için yeterlidir. Bunları mevcut telefonum da yapıyor ama çok yavaş yapıyor. Bir de şarjı 1 gün bile gitmiyor artık. Bana öyle bir telefon tavsiye edin ki, browser'da 2-3 sekme açınca kilitlenmesin, email gelince en kısa sürede ötsün (bu çok önemli), office dosyalarını açabileyim ve mümkünse düzenleyebileyim (iphone'da düzenlenmiyor) ve saçma sapan işletim sistemi veya donanım hatalarıyla insanı çileden çıkarmasın. Fiyatı da maksimum 1000 TL olsun tabii :)

Böyle şartname verir gibi detay yazdım ama telefon olayından hiç anlamıyorum. 5-6 senedir de piyasa araştırması yapmadım konu hakkında. Eskiden ne güzel nokia olurdu, samsung'un 1-2 modeli olurdu, apple olurdu, bunların her şeyi belliydi ve birini seçerdik. Şimdi olay çok karışmış. Yardım edin

Ha bir de son olarak, bir hatırlatma eklediğimde, mümkünse ekranda kocaman yazsın o hatırlatma. Bütün gün yazsın. Unlock ekranında falan da yazsın. Bir de böyle fazla teferruatsız wifi hotspot olarak kullandık mı, benim için idealdir.

elektrikli tavalarda ızgara,
döküm tavada biftek,
granit kapalı tavadaki deneyimlerinizi önerilerinizi paylaşın lütfen.

pratik olacak sekilde duydugum bu üç tipten hangisini alayım?

selam arkadaşlar. baızlarınız belki küfür falan ediceksiniz ama insan bir sonraki adımı düşününce napacğaını bilemiyor.

bu sıralar freelance yazılımcılık yapıyorum. gelirim baya iyi, bu ay 5 haneli rakamlara çıktım. gelecek ay da çıkmayı garantiledim hatta, umarım bir süre daha sürdüreceğim bu durumu.

kafamı kurcalayansa şu; şuan 27 yaşındayım. hadi 10 sene bu şekilde ortalamnın üstünde kazanç elde ettim. peki 40 yaşıma gediğimde nolucak? 40 yaşımda gelip yazılım yapamam, ancak yazılımı yönetemem de çünkü diplomalı değilim. ve doğrusu da bu olur sanırım.

neyse, o yaşlarımı düşündüğümde ne yaparım diyorum? yani diyelim ki yaşadım; kalan 20 senemde ne yaparım?
aha bnu düşününce insan korkuyor biraz. hatta baya korkuyor.

ajans açarım diyemiyorum,
yine başka ajans ve firmaların yazılım işlerini yapan bir firma açarım diyemiyorum.

kafamda başarabileceğimi düşündüğüm bir şey yok.
taşıma suyla değirmen döndürüyor gibi hissediyorum kendimi.

romalı coderlar,

database'e eklenen bir dosya adını hyperlink şeklinde tabloya yazdırmaya çalışıyorum.

şöyle bir kod yazdım lakin bir synthax hatası var. yardımcı olabilir misiniz?

echo '<td>'. <a href="uploads/<?php echo $row['file'] ?>" target="_blank">view file</a>.'</td>';

Neler yapılmalı? Nereler görülmeli? Neler yenilmeli? Yapmadan/etmeden/görmeden gelme dediğiniz şeyler neler? :)

önceki gezi duyurumda mayıs diye niyetlendiğimiz geziyi nisan 10a çekme kararı aldık. arabayı 2 günlük kiraladık gündüz 11de alıp 2 gün gezip yine 11de bırakacağız. fotolarını eklediğim güzergahlardan birinden gidip birinden geleceğiz. toplamda elimizde olan 48 saati en etkin şekilde kullanıp mümkün olduğunca gezme peşindeyiz.

ilk akşam için amasrada öğretmenevine rezervasyon yaptırdık. ilk gece her türlü orada kalacağız. ama giderken hangi güzergahla gitsek geze dolaşa akşam 9 10 gibi orada olabiliriz nerede ne kadar vakit kaybederiz emin olamıyoruz. her yere uğramaya gerek yok tabii ama sahildeki güzergahta şileye, ağvaya, kefkene, karasuya falan uğrayalım diyoruz. şilede saklıgöl varmış mesela orada mı yoksa merkezde mi kahvaltı yapsak daha iyidir ya da oraları boşver şurda şunu ye derseniz o da süper olur.

iç kısımdan giderken de bolu abant ve sapancaya uğramak istiyoruz. yedigöller, abant gölü, sapanca gölü falan oraları gezelim dedik ama 2. gün nerede konaklayabiliriz emin olamadık. adapazarında polisevi ve öğretmenevi varmış en kötü ihtimal oralarda yer buluruz dedik.

işin sıkıntı kısmı şu ki vaktimiz gezmeye yetmeyecek gibi geliyor bize. amasraya gittikten sonra oradan bi de safranbolu karabük yapalım oraları gezelim dedik.

11de atatürk havaalanından çıkacağımızı düşünürsek nerede ne kadar oyalanarak gidip gelsek bu vakti 2.günün sonunda arabayı yine 11de teslim edecek şekilde yetirebiliriz?

kabataslak planımız 1 gibi şilede olup kahvaltı etmek, biraz dolanıp 3 gibi ağvada olmak. 1 saat de oraları gezip kandıra, kefken, karasu falan dolaşıp akşam 10 gibi amasrada olmak ve gece orada uyumak.

ertesi gün erkenden uyanıp kahvaltı edip amasrayı gezmek oradan 12 gibi çıkıp safranboluyu gezmek, 3 gibi de oradan çıkıp 5 civarında boluda olmak. abantta bi yemek ve gezme molası verip 7 gibi çıkıp 8 civarı sapancada olmak. o saatten sonra gezebilirsek biraz sapancayı gezmek ki hava kararınca çok olası durmuyor :( geceyi de sapancada geçirip sabah 8 8 buçuk gibi yola çıkıp 11de arabayı teslim etmek.

şimdi bu planda şunu şöyle yapın dediğiniz ne varsa yazın lütfen, işin acemisiyiz cidden bilmiyoruz. mesela oraya o kadar vakit fazla ya da oraya uğramanıza gerek yok, şurada muhakkak şurayı da gezin dediğiniz ne varsa duymayı isterim.

dev duyurumu okumakla kalmayıp derdimi sevmek yerine yardımcı olmayı seçen herkese teşekkür ederim.

uzun süredir günlük tutmak istiyorum. çoğu kişi gibi bulunursa okunmasından korkuyorum. ama bilgisayarda tutsam nasıl olur? içimi dökmek istiyorum. bi 5 yıl sonra okumak güzel olur. sözlüklerdeki entrylerime bakıyorum. mesela 2008 de neler neler yazmışım. geçirdiğim değişimi görmek açısından çok güzel. bu yüzden günlük tutmak harika olur ama kimsenin bulamayacağı şekilde nasıl yapabilirim?

bugün öğlen saat 1de biri antibiyotik biri parol ve diğeri de grip ilacı olmak üzere 3 tane ilaç aldım. ilaçlar standart soğuk algınlığı için...

hastalığım geçti gibi artık ilaçları almak istemiyorum ama derdim başka,

10 saat geçti üzerinde alkol alsam bir şey olur mu?

yakın bir arkadaşımın başına geldi de ekşi duyuruda başlık açmamı rica etti.

bu arkadaş erkek. 6 aydır bir kadınla birlikteydi, (çocuğun ilk sevgilisi bu kadın oldu) çocuk kadına deli gibi aşık ama o kadar olur. ergen gibi aşık. kadında ise aşk maşk yok, sadece birlikte zaman geçirmek ve elemanın dış görünüşü hoşuna gittiği için birlikteydi.

bir sürü hastalıklı şeyler söylemiş etmiş bizim çocuğa, çocukla ilişkileri devam ederken başka erkeklerle cinsel ilişkiye girmekten bahsetmiş,

"flörtleşmek ve aldatmak aynı şey değildir" demiş, zaten çocuk bir sürü açığını yakaladı bu kızın işte çocuktan habersiz konuştuğu bir sürü piçin varlığını öğrenmiş falan.

çocuk bu kızın karşısında ezik büzük hallere düşerken bu sanki herşey çocuğun suçuymuş gibi davranmış.

en son 1 ay önce sevgililer gününde terketti kız bizim çocuğu ağzına sıçarak. çocuk sınıfta kalacak üniversitenin bu senesi her notu sıfıra yakın, sürekli dert anlatıp ağlıyor çocukçağız.

insanlara ve özellikle kadınlara hiç güveni kalmadığından bahsediyor. bu çocuk "karşılıklı sevgi ve sadakat olduktan sonra genelevde çalışmış bir kadınla bile evlenebilir insan" diyen biriydi ama artık sevişmiş/öpüşmüş kadını kirli biri olarak gördüğünü söylüyor. konuşuyoruz "abi sadece bu kız değil hepsi böyle daha önce de görüyordum ama farkına varamamıştım" diyor.

stalking yapmaktan başka bir şeye odaklanamıyor.

hüngür hüngür ağlıyor çocuk, 7 aydır yarım litre gözyaşı döktü. nasıl geçecek bu, teselliniz yada yardımcı olacak sözleriniz var mıdır?

Çok şişman olmasam da hafif kilolu biriydim. 1-1,5 aydır biraz kilo vereyim diye fitness, pilates, callanetics hepsine birden başladım ve yavaş yavaş yemeyi azalttım. Son bir haftadır iştahım iyice kesildi ve en son dün öğlen üç dört köfte yememe rağmen sabah sandviçten iki lokma yedikten sonra gerisini midem kabul etmedi. Bu arada yine aynı sürede 10 kilodan fazla kilo kaybı da oldu, artık yatarken kemiklerim batmaya başladı. Kilo vermek iyi hoş da korkmaya başladım, böyle mi başlar bu meret?

Selam,

Arabalardan pek anlamıyorum ve bu ilk arabam olacak.
25bin TL civarında hb bir araba almak istiyorum.

Haftada 700km yakın uzun yol ve 50km civarında da şehir içi kullanımım olacak gibi.
Aracın ekonomik olması gerekiyor yani. Tüplü, dizel vs gibi belirli bir tercihim yok.

Bu fiyata ve ekonomik olması talebime ne kadar uygun bilmiyorum ama otomatik ve/veya yokuş kalkış desteği fena olmaz. Öncelik yokuş kalkışta gerçi.

2005-2006 modele kadar bakınıyorum ama yakıt konusu bir türlü net değil kafamda.
Fikri, önerisi, uyarısı olan varsa ve paylaşırsa minnettar kalırım.

Merhaba dostlar,

konuya hakim deneyimle abilerden-ablalardan yardım bekliyorum. Geçen gün garanti teknolojiden telefon aldım, başvurunuzu değerlendiriyoruz. 10 güne kadar dönüş yapıcaz dediler. bunu kenara yazdık şimdi.

bugun de bilge adamdan telefon aldım. işkur ile ortak açılan kurs için mulakata çağırdılar. kurs ücretsiz ve 4 ay kadar sürecekmiş. beklenmedik zamanda gelen bu telefon aklımı karıştırdı.

bilge adama gidince garantiden haber bekliyorum diyip doğruluk timsali mi olayım? yoksa hiç o konuya girmeden konuşayım. olurda garanti olumlu giderse ben kaçar gençler mi diyeyim?

Merhaba arkadaşlar,

Ben Maslak'da eşim bağdat cad. civrında çalışacak. ikimiz de de araba var ama ben genelde servisle giderim diye düşünüyorum.

Yaşamak için nasıl bir yerdir? Trafik vs gideceğimiz yerlere nasıl olur? Kira için 1500-2000 TL civarı bütçemiz var başka hangi semt önerirsiniz?

Teşekkürler

pek tarzım olmamasına rağmen vakti zamanında siyah dantel bir gömlek almıştım, komple dantelden. şuna benzer bir şey:
cdnd.lystit.com
içine siyah v yaka ip askılı atlet giyeceğim.

ama altına da siyah giymek istemiyorum. başka nasıl kullanabilirim? siyah dışında ne renk/tarz pantolon/etekle giyebilirim?

Ben 3. tarafım, ama karar veremiyorum.

Bir arkadaşım (erkek) uzun bir süredir bana sevgili bul falan diye ricada bulunuyordu. Biraz farklı bir tip, iyi eğitimli vs ama mizah anlayışı her kıza uyacak cinsten değil. Neyse ben buna ilkokul arkadaşımı yapmak istedim. Kız türkiyenin en yüksek puanlı bölümlerinden birinde okuyor. Bizimkinin fotoğraflarını falan beğendi. Kız da tip olarak standart biri; huyu harikadır. Neyse bizimki de kızı beğendi fotoğraflardan; üçümüz buluşacaktık gün belirlemek için vs bu beni bir türlü aramadı. Ben aradım sordum niye aramıyorsun oğlum diye; kızı stalklamış bu; sosyoekonomik olarak alt bir aileden geliyormuş, ben kendi seviyemde ailesi vs olan birini istiyorum kusura bakma dedi.

Sizce bu tercihe saygı duyulur mu yoksa bunu yapan birine "pislik" diyebilir miyiz?

Biliyorum sabahın bu saatinde pek cevap gelmez ama.

-kadın kullanacak
-istanbul (otomatik vites farzi)
-azcik yüksek olursa fena olmaz
-hb sw sedan farketmez
-az yakan veya dizel olsa cok iyi olur

Ne alınabilir?

Selamss,
17-20 mart tarihlerinde Belgrad'ta olacağım hazır gitmişken de günübirlik Saraybosna'ya geçmek istiyorum.Araştırdığıma göre otobüsler varmış bir tane firmaya mail attım hangi saatlerde gidiyorsunuz diye ama dönüş yapmadılar henüz.Hiç böyle giden oldu mu,tavsiye verebilen olursa sevinirim.Tişkirlir..

Merhabalar,

Yarın saat 22:00 gibi filan İstanbul'da olacağım. Direkt olarak Tekirdağ'a geçmek istiyorum. Saat 22:00 ile 00:00 arasında seferi olan firma yok. Ulaşım sağlayabileceğim (dolmuş, az bilinen otobüs firması vs.) yollar bilenler yazabilir mi rica etsem?

Selamlar arkadaşlar,
Aklımda birkaç soru var, akıl akıldan üstündür diyerek sizlere danışmak istedim. Araştırdım ama istediğim cevapları bulamadım.

İstanbul'da yaşıyorum. Kadıköy kızıltoprak civarında 1700 lira kiraya oturuyorum ve bu kira gün geçtikçe bana çok fazla gelmeye başladı. Özellikle de kurbağalı dereye çok yakınım (aşırı derecede koku oluyor evin içinde, ayrıca camı bile açamıyoruz yeri geliyor) ve evde rutubet çok fazla.

Kira kontratım 1 nisanda 1 yılını dolduracak. Benim niyetim ev sahibi ile görüşüp, kontratı uzatmak istemediğimi bildirmek. Gerçi ortada henüz bir ev yok ama bir ay içerisinde buluruz diye düşünüyorum. Kendisine de henüz bir ev bulmadığımı ama taşınmayı düşündüğümü, çünkü kirayı artık çok fazla bulduğumu söylemek istiyorum. Evi kötülemek istemiyorum çünkü ev sahibini de sinirlendirmek istemiyorum.

Bunu yapsam bana ne gibi olumsuzluklar çıkarabilir? İlla ay sonunda çıkacaksın der mi? Yoksa anlayışla karşılayıp bulamazsan bir ay daha kalabilirsin der mi? (kendisini kira kontratından sonra bir daha görmedim, kiralarımı da gününde yatırdım hep) Bildiriyi illa noterden yazılı mı yapmak gerekir? Bir de depozitoyu geri vermek için eve gelip kontrol eder değil mi?

Teşekkür ederim şimdiden. (Tikler gün içinde gelecek)

Sizce bu durumun avantajları ve dezavantajları neler?

Mesela; geçmişi yok evet ama ilerleyen yıllarda başkalarını merak eder mi sorusu kafamı kurcalıyor.

Siz tercih eder miydiniz kadının ilk sevgilisi olarak evlenmeyi?

Araba kullanmayı öğrenmek için araç tavsiye ederseniz sevinirim. Planım bir yıl kullanıp atmak (satmak). Daha sonra sıfır almayı düşünüyorum. Ancak kafam çok karışık 10-15 binlik bir araç mı baksam yoksa 25-30 binlik mi? Otomatik vites mi baksam manuel mi? 10 - 15 binlik aracı zararına satsam ya da satamasam da olur ancak 20 -25 binlik tavsiyeleri çok değer kaybeymeksizin satılabilen cinslerden bekliyorum. Aracı sırf kullanmayı öğrenmek amaçlı alacağım o nedenle vurunca tek yön ahiret bileti veren kartonlardan olmasın tavsiyeler.

Teşekkür ederim herkese.

Ataşehir Atatürk mah. Ataşehir Bulvarı
Gardenya Plaza 3

Büyük ihtimalle beylikdüzünden yani metrobüsle olacak. Otobüs olursa daha iyi olur ama minibüsle de sorun olmaz. uzunçayırda inmem lazım sanırım, ordan sonra tahmini ne kadar sürer bir de?

Dİğer bir ihtimal düşük de olsa taksimden nasıl geçilir bu üstteki adrese? saat 17de orda olmam lazım. pek trafik olmaz gibi o saatte.

Dönerken de itü maçka kampüse geçmem lazım. Metrobüs mü en hızlısı?

Teşekkür ederim.

merhabalar,

zor olarak bilinen bir bölümde mühendislik öğrencisiyim, mezun oluyorum. kendimi eğitimim boyunca zorladım, elimde iyi notlardan başka bir şey yok.

sosyal hayatta kimseyle problemim yok. uzun süreli ilişkim var, ailemle aram iyi, iyi arkadaşlarım var. fiziksel görünüşümden memnunum.

ama bu eğitim içimdeki insanı öldürdü. inanın yaşamaktan zevk almıyorum. yataktan kalkmak istemiyorum. ve en kötüsü de bunu etrafımdakilere belli etmemeye çalışıyorum. rol yapmak artık dayanılmaz geliyor, kendimi kesme noktasına geldim. önceden zevk aldığım şeyleri artık yapmak istemiyorum.

hayatta hiçbir amacım yok. herhangi bir şartta veya zamanda mutsuz olmayacağım bir anı hayal edemiyorum.

dediğim gibi mezun oluyorum, üstün başarılı bir öğrenciyim. etraftakilerin beklentisi yüksek. gelgelelim kendime inancım 0. üstüne yapmak istediğim herhangi bi şey de yok. varolduğum her an acı çekiyorum gibi geliyor. sağlıklı düşünemiyorum.

uykusuz gecelerden bıktım, arada sırada uyku hapı kullanmaya başladım. bağımlı olmaktan tırısyorum ama zarar vereceği düşüncesi ile hemen vazgeçiyorum.

tüm bunları göz önüne aldığınızda ne yapmam gerek? artık yardım almam gerektiğini düşünuyorum. psikoloğa mı, psikyatra mı gitmeliyim?

şimdiden teşekkürler.

sariyer'den umraniye'ye ise gidip gelen var midir? ne kadar surer sabah ve aksam?

- Beraber gülüp eğlenebilmek mi?
- Ten uyumu mu veya seksten alabildiğin zevk mi?
- Ya da başka şeyler mi?

Burdan gelecek cevaplar çok çok önemli benim için.

Saygılar:)

anneme bu ütüden alayım diyorum. marka ve model tavsiyesinde bulunabilir misiniz?
kazanlılar iyi oluyormuş diyorlar. daha iyisi var derseniz ona da bakabilirim..

selamlar. yaklaşık 10bin liralık bir bütçem var. az yakan (lpg'li de olabilir), maksimum süre kahrımı çekecek bi araba almak istiyorum. araştırıyorum, twingo gibi bi şeyler alabilirim diye düşündüm. fikre ihtiyacım var, ne dersiniz?

max 30 bin lira olacak şekilde araba alacağım ne alayım?


lpg'li olmaması gerekiyor arabanın. avmlere sık giriş çıkış yapacak bir araç olacak hatunun işi nedeniyle otopark sorunu yaşamayalım. dizel de olur bizi fazla üzmeyecek benzinli de olabilir. ikinci elde de problem yaşatmazsa iyi olur. 2-3 yıla satarız diye düşünüyorum maksimum.

hadi bakalım süreniz başlamıştır.


edit: ikinci el oğlum niye böyle yapıyorsunuz?

önceki hafta sultanahmetteki patlama çok yakınımda oldu, fazlasıyla etkisinde kaldım. o günden beri sürekli kabuslar görüp sıçrayarak uyanıyorum. geçen cuma da işyerinde aslında benim olmayan bi iş çoğu kişi izinli olduğu için üstüme kaldı ve ben dosyayı bir yerden bir yere götürmem gerekti. yolda arkadan gelen bir tır bizim aracı görmediği için bagaj kısmını altına alarak uzunca bir süre yolda sürükledi. ben arkada oturuyordum ve tır elimi uzatsam çok rahat dokunabileceğim kadar yakındı. az daha bariyerlere çarpacakken diğer araçların kornalarla el hareketleriyle adamı ikaz etmesi sonucu kurtulduk. resmen mucize eseri sağ kaldık. zaten sultanahmet patlamasının etkileri silinmemişken bu yaşadığım ikinci talihsiz tecrübe oldu. psikolojim bombok durumda.

kazadan kurtulur kurtulmaz eşimi arayıp haber verdim böyle böyle oldu ama iyiyim diye. akşam eve geldi bir sürü söylendi, kızdı, bağırdı vs oradan bir soğukluk oldu aramızda. ben de psikolojimin çok kötü olduğunu kafamı dağıtmak için bir şeyler yapmamızı istedim. bunun üzerine anneme gidelim dedi, arkadaşlarla görüşelim dedi. istediğimin birine gitmek veya biriyle görüşmek olmadığını, zaten çok uzun zamandır baş başa market dışında bir yere gitmediğimizi, kendi başımıza plan yapıp romantik bir gün geçirmek istediğimi söyledim.

nedense bundan fazlasıyla rahatsız oldu, onu suçlar gibi konuştuğumu söyledi. ben çok güzel planlar yapıyorum (annesi? arkadaşları?) sen hiçbir şeyi beğenmiyorsun, memnun olmayı bilmiyorsun dedi. suçlamadığımı, zaten olan bir durumu sesli dile getirdiğimi söyledim, aksini söyleyebilir misin dedim, durdu düşündü bir şey bulamadı çünkü ağustos ayında birlikte tatile gittiğimizden beri tüm planlarımızı birileriyle yaptık. öyle olunca durumu çarpıtmaya başladı, sanki ben sürekli dırdır yapıyormuşum, onu darlıyormuşum gibi söylendi. uzatma artık, sürekli aynı konuları açıp durma, memnun değilsen sen bir plan yap onu yapalım insanları suçlamak çok kolay dedi ki hayatta dırdır yapan bir insan değilimdir. bu durumu da ilk defa dile getirdim, onda da suçlar tonda değil gayet sohbet tonunda çok uzun zamandır birlikte plan yapmıyoruz ben baş başa kalmak istiyorum dedim. baktım onun derdi beni anlayıp çözüm üretmek değil kendini aklamak, boşa konuşmak istemedim ben yatıyorum iyi geceler deyip yattım.

o tartışmadan beri yüzüğünü çıkarmış konsola bırakmış takmıyor. gece de yanımda yatmıyor salonda kanepede uyuyor.

bu kadar salak bir sebepten işleri bu noktaya getirmek çok saçma değil mi? amacı ne gerçekten anlamıyorum. arayıp yanlış yapıyorsun demek istiyorum ama bir yandan da ilk adımı atan ben olmak istemiyorum. hep ilk yaklaşan ben olduğum için bu güveni aldı benden. kakamel nasılsa dayanamayıp barışacak diye emin olduğu için ufak şeyleri böyle büyütebiliyor. çünkü ben kavgadan küslükten nefret ederim. o tartışmadan beri uyku uyuyamıyorum konuşmadığımız için.

ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum ama kalbim çok kırıldı. gayet normal bir isteğimin ipleri kopma noktasına getirebilmesine gerçekten şaşkınım.

bu noktadan sonra nasıl bir davranış sergilemeliyim?

yazanlara, yol gösterenlere şimdiden teşekkürler

Nerede yiyorsunuz? Nereleri önerirsiniz? İçecek hariç kişi başı 30 lira.

Kuzenim yurtdışından 3-4 günlüğüne tatil için istanbul'a gelmiş. Bu aksam buluşacağız, yemek filan yiyeceğiz. Oteli taksim'de olduğu için çok uzaklasmadan o civarda takilabilecegimiz güzel bir mekan tavsiyesi olan var mıdır?


Teşekkür ederim şimdiden herkese.

ilk sevgilimden ayrıldım, ergen falan da değilim boşveer diyemiyorum. arkadaşlarımın çocuk sahibi olduğu yaşta ayrılık acısını çekiyorum. çok üzgünüm. dertleşmek istiyorum... :/

eski kız arkadaşımın yeni sevgilisi olmaya aday kişi 1 sene çalıştığı yerde ki müdürü. hesaplarıma göre kendinden 13 yaş büyük(+-1 oynayabilir). kız 25 erkek 38. çok değil mi yaaa?

kendimi çok ezik hissediyorum. şimdi benim işsizliğimle, askerlik derdimle hakkaten kim uğraşıcak. kız yanına geleyim diyordu ee gel de nereye gel işsizim yerim yurdum belli değil amq. böyle böyle birike birike bitti her şey. gerçekten 25 yaş gibi hayata yön verilecek zamanlarda her şey çok sıkıntılı oluyor. ne güzel bul bir yerden ununu elemiş adam bas nikahı temiz beee

3 yıldır evliyim. Eşimi seviyorum. Onun da bana olan sevgisinden şüphem yok. Ama bu evlilik olayı bana göre değilmiş. Izdırap oldu iyice. Her gün saçma sapan şeyler yüzünden tartışma. Ömrümden ömür gidiyor. Bir kapana kısıldım çıkamıyor gibi hissediyorum. Boğuluyorum. Olur da bir gün bir sebepten tekrar yalnız kalırsam sevgilim bile olsun istemiyorum.

Evli olanlar sizin evlilikleriniz Nasıl gidiyor. Sorun çıktığında ne yapıyorsunuz.

Dışarıdan gözle bakanlar ne dersiniz durumuma?

180-190 cm genişliğinde. 70 cm derinliğinde.

internette ne kadar masa varsa, ya saçma sapan dizaynlarda ya da küçücük.

var mı bir buldurabilecek olan?

merhaba,

ben hiç bilmediğim için kendisine yardımcı olamadım. irandan bir arkadaşım istanbuldan toptan giysi almak ve iranda satmak istiyor. pahalı olmayan ara karar şeyler istiyor. bildiğiniz, kendisine tavsiye edebileceğim yerler biliyor musunuz?

Arkadaslar eşimle gidebilecegim raki balik veya sadece raki icebilecegimiz nezih muzikli ve mümkünse harbiye den cok uzaklarda olmayan mekan önerebilir misiniz? Cok tesekkurler

Merhaba sevgili yabancılar;
Umarım iyisindir, çünkü ben kendimi çok iyi hissetmiyorum açıkcası. Bunun sebebini aslında az çok biliyorum ama bu durumu değiştirmek için elimden birşey gelmiyor ne yazık ki. Yakınmda yada çevrem de bu durumu anlayacak yada benim anlatabileceğim kimse olmadığı için, ben de kimseyle paylaşmıyorum. Paylaşmıyorudum. Ama sanırım artık bu durum beni daha kötü bir hala getirdiği için sadece birileri ile paylaşmak istedim yaşadıklarımı. Aslında öyle her basit olayı dünyanın en büyük problemi haline getiren insanlardan değilim, biliyorum herkesin benden çok daha büyük, çok daha ciddi problemleri var ama napayım benim de problemim bu. Başkaları için sorun bile teşkil etmeyecek şeyler benim için artık sorun olmaya başlamışsa, bunda benim hatam ne olabilir ki?

Yakın zamana kadar kendi kurduğum ufak bi şirketim vardı. Benle aynı yaşta olan bir akrabadan çok yakın iki arkadaş olduğumuz kuzenimle ortak açtığımız bir şirket. Şirket dediysem de öyle büyük bir yer değil, Tasarım, reklam, işleri yapıyorduk kendi çapımızda. Çok güzel umutlarımız vardı ama olmadı.2 buçuk sene anca götürebildik. Yürümemesinde ki hata büyük çoğunlukla bizimdi açıkcası. 24 Yaşında çok tecrübesiz iki genç olarak şirket açmış, ne yapacağımızı bilmiyor, kendi kafamıza göre takılıyorduk. Öğlen 11 de işe gidiyor, günün yarısını çalışarak yarısını boş boş takılarak geçiniyorduk. Zaten doğru düzgün bir gelirimizde yoktu. Hal böyle olunca kazandığımız para şirket giderlerini karşılama anca yetti, hatta çoğu zaman yetmedi bile. Bu durumda da hem aileden, hem yakın çevreden "kapatın şu şirketi, doğru düzgün bir işe girip çalışın, geçen zamanınıza yazık" tepkileri gelmeye ve her geçen gün artmaya başladı. Bizde 2 buçuk sene sonunda artık bu mahalle baskısına daha fazla dayanmadık ve şirketi kapatma kararı aldık. Bu dediğim olay 4 ay öncesi oluyor. Şirketi kapattıktan 1 ay sonra işe girdim bi firmada. Bilgiişlem olarak. Ama saçma sapan bir yer burası. Burada yeni bir sisteme geçilmeye çalışıyor ve bende bu sistemi burada kurmakla görevliyim. Yani asli görevim bu. Ama gel gör ki sistemde çok fazla sorun var yazılımcı firmadan kaynaklı olarak, o yüzden sistem hayata geçmekte, bize uygun hale gelmekte epey zorlanıyor. Ki bu sistem benim de çok yabancı olduğum bir konu. Buraya başladığımdan beri geçen 2 aylık sürede sisteme ne yazık ki hala geçemedik. Şirketimizin belli kısımları geçmesine asıl geçmesi gerekn kısımlarda ki sorunlar çözülemediği için yazılımcı firmayı beklemedeyiz. Tabi bu beklemede durumunda benim yapacak hiç bir işim olmadığından dolayı firmada bütün gün ofiste arı gibi çalışan insanların yanında boş boş ekrana bakıyorum ve bu durum her geçen saniye üzerimde daha fazla stres oluşturuyor. İşi bırakmak istemiyorum ama böyle daha ne kadar devam eder bilmiyorum, dediğim gibi boş oturuyorum 2 aydır ve bunun bütün şirket farkında. Eğer bu işten ben çıkarsam yada çıkartılırsam bi işe yaramadığım için bir yenilgi daha almış olucam. Bu işi de başaramamış olucam. Aslında genel olarak yapmak istediğim işleri bi yolunu bulup, kimsenin daha önce bakmadığı bir açıdan bakarak çözüm bulan ve o işi yapan biriyimdir ama son zamanlarda hayat pek bu şekilde ilerlemiyorum benim için. Git gide bir çıkmaza sürükleniyormuş gibi hissediyorum kendimi. Normalde hep bir b yada c planım olurdu böyle durumlar için ama şu anda yok. Ne yapacağımı bilmiyorum. Uzun yazdım canınızı sıktım biliyorum ama birilerine anlatmam lazımdı. Eğer okuduysanız hepsini teşekkür ederim. Şu anda aklımdan geçen şeyleri, yaşadıklarımı birilerinin bilmesi iyi hissettirdi. Teşekkür ederim.