1. jack in the box
3. yu salliyorum pizza hut

3. www.pizzapatron.com değilmiş www.rockyrococo.com

ortadaki kim olabilir? alice? :P

hepsi sanirim soyle
1. jack in the box
2. mc donalds
3. pizzapatron
4.burger king
5.kentucky
ve wendy

5. adnan oktar

hea eksik bi nokta yok ama lg optımus 2x i bekleme imkanı varsa onu tavsıye ederım acıkcası.

telefondan anlamam ama almak istediğim telefon benim de. desire z olanı tabi. yüksek kaliteli video resimle çok işim olmayacağı için o da. baya araştırdım genelde öneriliyor. zaten android & htc ikilisi tartışmasız lider bence.

dreamweaverspot.com

şöyle bir şey var ama.

mümkün olduğunca phpden uzak durmak istiyordum sanırım bu olmayacak site tam istediğim şeyden bahsediyor (bahsediyor diyorum çünkü anlayacak ingilizcem yok)neyse ben bunu anlamaya çalışayım MySQL denilen şeyi ayrıca bir anlamaya çalışayım...

daha önerilebilecek neler neler var?

phpsiz olmaz. mysqlsiz olur ama. formdan gelen veriyi kendine mail attırırsın veritabanına kaydetmek yerine. ordan eklersin gruba manuel olarak.

www.dmry.net

belli bir pc'ye bağımlı kalmama adına, tabii ki google calendar. mesela haftaya salı 14.00'da birisiyle yemeğe çıkacaksınız, bunu takvime eklerken alarmını da ayarlarsanız, istediğiniz saat/gün önceden size hem mail atıyor, hem popup çıkarıyor hemde cep telefonunuza sms ile uyarı gönderiyor. ister 1 saat önce ister 5 saat önce, size kalmış. sırf bu özelliği ile bile tüm diğer uygulamalardan üstün.

ayrıca iphone için binbir özel yazılımı mevcut.

ayrıca google gears'ı kurarsanız, internet yokken dahi offline mod'da web calendar'ınızı kullanabilirsiniz. online olunca senkronize olur.

www.rememberthemilk.com
(bkz: remember the milk)

post it digital notes

bunun muadili "atnotes" daha iyi sanırım.

remember the milk yıllık $25 dolar, ancak sık kullanacaksanız olabilir.

sadece kendi işlerin için biraz fazla olabilir ama ekip işleri için task freak diye bir yazılım var, tabi bir web hosting altında çalışması gerekiyor(php-opensource). fakat mükemmeldir. belki başkasına lazım olur.

demo demo.taskfreak.com

google calendar ve tasks işimi fazlasıyla görüyor.

beyin ölümü gerçekleşmiş.

malesef ölmüşsünüz.

bence ölmemişsin ölsen bu duyuruyu nasıl acacaksın?

o son kadehi içmeyecektin.

bence de oldboy'a katılıyorum ölmemişsindir yoksa duyuruyu açamazdın

lsd gercekten kotu bi sey..

benim yazdıklarım için "adam aynştayn beyler" yazmalıydınız unutmuşsunuz. :)

duyuru açılmış olması beyaz ışık gördüğü gerçeğini değiştirmez. ölmüş.

hangi kitaptan kopyalayıp yapıştırdın?

herkese oluyor bu ermanen, gençken bana da olmuştu. babama sormuştum normaldir o herkese olur demişti bir de tokat vurmuştu bana. ona da olmuş o da dedeme söylemiş. arkadaşlarıma sordum onlarada olmuş eskiden. sana anlatmadılar mı hiç

ışığa doğru gitme

@vincenzo
bildigim kadariyla herkesin yasayarak ogrenmesi icin kimse kimse anlatmiyor bunu. bu noktada ermanen'in ne kadar buyuk bir hata yaptigini da gormus oluyoruz. umarim basina bi is gelmez, yapilmamasi gerek bi sey yaptin bunu burda bize anlatarak. umarim henuz yasamamis kimse okumamistir bunu..

bize öyle bir bilgi ulaşmadı.

adam haplı beyler dağılın.

seni tanımıyorum.
şimdi ölmüş adamsın arkandan küfür etsek olmaz
ölünün arkasından konuşmakda olmaz.
iyi adamdın vessealam nur içinde yat.

@gaza gelen, katiliyorum, isik zaten size geliyor, bir de isiga dogru kosmanin ne anlami var.
ek olarak aynayi alip isiga dogru tutmak genel olarak fayda saglar bu gibi durumlarda. birakin isik kendi kendine donguye girsin, ardindan siz de o donguden kacinmanin ferahligiyla rahat rahat uyuyabilirsiniz.

ölmüş bu.

sabaha doğru görülen böyle rüyalar gece gece bel soğukluğuna işarettir. ilaç kullanmazsan öleceksinin işaretidir bu. allaan sevgili kulu olarak sen yine de sabaha karşı bi battaniye ört üstüne:)

pilavın ne zmn panpa.

fıstıklı olsun. helva.

kıçın açıkta kalmış.

Abi spoiler icine alsaydin keske. Sonunu soyledin simdi hayatin tadi kalmadi, yarisinda cikacagim.

iyi saatte olsunlar...

sıkıcı.

İnsan uyandığını nasıl anlar? Her gözlerimi kapattığımda söz veririm kendime, "bu sefer tanık ol uyanışına" diye. uyanışımın aşamalarını bilmek isterim. ama olmaz. o kadar uzaktır ki o iki dünya. milyonlarca kilometre mesafe vardır gözlerin kapanmasından açılmasına. insanoğlunun ışık hızında gövdesini taşıma isteği boşuna.

yol arkadasim'dan hatirladigimiz elif nur kerkük sanirim.

evet o sanırım ya. zira yabancı da gelmiyor, metro reklamındanmış. eyvallah ainothia.

cumartesi öğlene kadar açık telekom.

Hattı devralman için ev sahibinle beraber gitmeniz ya da onun vekalet vermesi lazım.

Eğer beraber gitme gibi bir şansınız yoksa sen kira kontratınla telekom'a gidip adına yeni hat bağlatabilirsin. Ev sahibi numara taşıma talebinde bulunmazsa eski hat iptal olur. Eski hata ait borçlar vs. seni bağlamaz bu durumda.

@sastim allahimsan sastim

Vekalet verme nasıl oluyor?
Yeni bir hat bağlatma ücreti ne kadar?
Yani ben kira kontratıyla c.tesi öğleden önce telekoma gitsem yeni bir hat açtırabilir miyim? Ne kadara patlar bana tahminen?

devralmak istemiyor ev içinde bulunan dışarı aramaya kapalı telefonu açtırmaya çalışıyor.

Hat neden kapalı? Ödenmemiş borç'dan dolayı kapalıysa ev sahibi ya da sen borcu ödeyerek hattı açtırabilirsin.

Vekalet işini noter'den halledebilirsiniz ama ikinizin de zamanı olmadığına göre bu seçeneği es geçersiniz diye düşünüyorum. Çünkü noter'e de beraber gitmeniz gerekli.

Yeni tesis için ne kadar ücret alıyorlar bilmiyorum 444 1 444'ü arayıp sor istersen.

Evet kira kontrat'ın ve kimliğin ile gidersen yeni hat bağlatabilirsin. Yukarda da dediğim gibi ne kadar yeni tesis ücreti alıyorlar bilmiyorum ama muhtemelen o ilk faturaya yansır. Belki taksitlendirme de yapıyorlardır ADSL de olduğu gibi.

Borçtan dolayı değil. Ev sahibi önceki kiracı çıkınca boşuna aylık para ödemiyeyim diye hattı kapattırmış.

eski hat kapalıysa kendi adına yeni bir hat bağlatmaktan başka şans yok zaten. bağlantı ücreti almıyorlar. telekom harici, yetkili özel telekom şubeleri ve bunların bilimum taşeronları (cep telefoncular, bilgisayarcılar, cdciler) aracılığıyla da başvuru yapabilirsin. kapılarında yazar hep telekom başvurusu yapılır, adsl satılır zart zurt. mesai saati sorunu var diye söylüyorum.

ben dışarı aramaya kapalı telefonu açtırmak istediğini sandım. başvuruyu her türlü yapabilirsin @tuyra nın dediği gibi ama senin mesai saati problemin olduğu için bağlamaya gelenler seni bulamazlarsa sorun olur bağlayamazlar. evde muhakkak birisinin olması lazım.

istanbullu değilim ama yazıcıoğlu falan derler hep.

kadıköy yazıcıoğlu civarları eminönü doğubank civarları

(bkz: perpa)

kadıköy yazıcıoğlu, mecidiyeköy.

eminönü-tahtakale

doğubank

doğubank perpa

dahası var mı arkadaşlar ?

Onu sanki PHP değil de flash, java veya ajax ile yapabilirsiniz gibi geliyor bana.

tamam ben de onu soruyordum aslında. javascript ya da flash olabilir ama bulamadım hiç bir yerde. kayan resimler oluyor fakat ben belirli bir sürede resimlerin kendiliğinden değişmesini istiyorum. bunun için hazır kod bulabilir miyim.?

www.alohatechsupport.net

workshop.rs

kurulumu konusunda sorun yaşarsan mesaj at yardımcı olurum.

directadmin sanırım panel. klasörü aynı isimle yeniden oluşturup chmod 755 + group/owner ayarlarını yaparsanız eskisi gibi olur. winscp ile kolaylıkla halledebilirsiniz.

doping al daha iyi

biriyi uzun zamandır kullanıyorum. kesinlikle sorunsuz. modemleri çok kaliteli, direk telefonu modeme bağlayıp voip hizmeti alabiliyorsunuz, ayrı bir numara da veriyorlar. 5-6 ay ödemeseniz bile interneti kesmiyorlar. müşteri hizmetleri ilgili. şikayette bulunduğunuzda lokum, biri oyuncağı falan gönderip gönül alıyorlar. kısacası bu işi çok ciddiye alıyorlar. zaten altyapı hepsinde telekom altyapısı.

biri en iyisi..
müşteri hizmetlerini telefonla arayınca 10 saniyede uzman birine bağlanıyorsun.
evini taşıdığında internetin yeni eve 3 günde taşınıyor.
ben 2 sene abone olmuştum, verdikleri modemin o zamanki fiyatı 300 liraydı, en pahalı modemi hediye etmişlerdi.

parça parça biraz zahmetli olabilir. Şu şu kısımları bozuk diye komple satmaya çalışırsanız alıcılar çıkar.

sahibinden, gittigidiyor gibi sitelere ilan verin. hem tam olarak, hem parça parça. sahibinden ücretsiz olduğu için cazip. olmazsa kasaplara yani tamircilere verip geçersiniz.

eski bir laptopsa para etmeyeceğinden çoluk çocuğa verebilirsiniz. lcd ekranda sorun varsa harici monitör takılıp kullanılabilir.

aynı sorun benım hp laptopta da olmustu, tahmınım lcd arkasındakı panelde sıkısma olması.. ekranı actıktan sonra oraya bır bak, eger panelın sabıt kalmasını saglayan tırnaklardan bırı sarsıntı vs sonucu panelın altına gırmısse , kartı gerer o da cıhazda sorun olmaması ıcın sacma sapan goruntu hataları falan verır. ekran cızgı cızgı olur, hatta zaman zaman hıc goruntu gelmez falan..

uzun ınce bır tornavıda ıle panelı yenıden tırnagın altına soktugunda bılgısayarı baslatıp kontrol et, eger sorun devam edıyorsa o zaman buyuk ıhtımalle ekran kartında sorun vardır.

denemekte fayda var, yazık servıse goturme buna bakmadan..

Dolar/TL fark etmez.

Karmaşık ve kullanışsız denetim panelleriyle uğraşmayı göze alıyorsan, GoDaddy'den hosting alabilirsin.
Yada biraz daha streamlined olsun, ufak sorunlar dert olmaz dersen Doruk.Net'i deneyebilirsin.

Ancak ne olursa olsun, Vt.com.tr yada DreamHost.com gibi hostlardan uzak dur.

godaddy.com en iyisidir açık ara

netinternet.com.tr
3 yıldır kullanıyorum, tavsiye ederim.

günün her saatinde destek alabilirsiniz.
kampanyaları da çok kraldır ayrıca.
www.netinternet.com.tr

rh.com.tr kraldır.

Benim dedicated sunucum var, mesajla ileti$ime gecerseniz ben yardimci olurum. Haybeden ucret odemeyin saga sola.

sağlam bi firma olmadığı sürece sakın alma. pişman olursun.

hostbul.net var bu konuda indeks yapan.

illa para verecegim diyorsaniz natro uzerine kesinlikle tanimam. 7/24 telefon destegi de mevcuttur.

www.natro.com

7 senedir cali$irim, en fazla 10 kere 5 er dakikalik kesintiler ya$ami$imdir.

kesinlikle ilki derim ben. numerik tuşları bile yeter + tasarımı da daha hoş bunların bence.

ilki tabi, özellikleri daha ağır basıyor, ikincisinde var mı bakmadım ama ilkinde garanti de devam ediyor. iyi işte.

maalesef o arkadaş bursa'da olduğundan ve pek güvenilir ve saygılı biçimde konuşmadığından ondan vazgeçtim.. bence de o daha mantıklıydı aslında ama işte şehirler arası pek güven olamıyor..

ilkinin ya aynısı ya da bir üst/alt (hangisi bilmiyorum) bende var. son derece memnunum. eklemek istedim.

sıfırı 600 tl idi iki ay önce aldığımda.

kendini iyi gelistirmis bir bilgisayar muhendisinin nereden mezun oldugu pek sallanmiyor acikcasi. tecrubeleri, bilgi ve becerilerine gore cok saglam is bulabilirsin

kusura bakma ama sert bir söylem geliyor senin için; saçmalıyorsun. yıllarımı yazılım sektörüne verdim. bu sektörde iyi olduğumu da düşünüyorum. fakat "ilgili bölümlerden mezun" olmadığım için işbaşvurusu yapma şansım bile yok. iş aramıyorum zaten, iş olanakları çok fazla; çok iyi bir işimde var. fakat ben kendi geleceğimden endişe ediyorum da sana noluyor? ilgili bölümden mezun olmak yeter, yeter ki kendini geliştir. bol parantezler.

odtü itü boğaziçinde okuamayan her öğrencide bulunan 'etiketimiz yok lan bizim ühüüü' sendromuyla karşı karşıyasınız. sakin olun. sizin de dediğiniz gibi kendinizi geliştirin. gerisini sittir edin.

arkadaslara katiliyorum ki daha etkili olsun.

acikcasi yersizce olusmus bir kaygi degi; diplomanin hic bir onemi yok. lise mezunu olmasan bile kendini gelistirdiysen-ki bu cok yavana atiliyor, hic de kolay degil. ozellikle bizim gibi ulkelerde, yazilim muhendisligini hala "yahu ne var 2 tusa basiyorlar oturduklari yerden; yapsin iste bu C++/C#/Java/Objective-C/Python/vs.i bi arada" diye gorup, calisanin supermen olmasini bekleyen firmalar oldugu icin mezunlarin isi zor. Ha eger, isin uslubunu bilen bir firmaya gidip, sana kaldirabilecegin kadar gorev verirlerse o zaman biraz para kazanabilirsin {3bin-4bin lira}. Hatta gecen bir friendfeed is ilaninda senior +5 yil deneyimli, Java Programcisina 3bin lira maas veriyorlardi. He eger kendini gelistirmezsen ve mezun oldugunda hemen hemen her aksam hakim oldugun bolum ile ilgili gelismeleri takip etmezsen o diplomanin hic bir onemi yok; issizsin. Kocaeli Bilgisayar Muhendisliginden bir arkadas piyasa sartlarini gorunce, Emniyet Mudurlugu'nun Bilgi Islem Departmanina kapagi zor atmisti. Baska birisi de, baba meslegi olan kivi satmaya yonelmisti. Tabi bunlar biraz kotumser tablo-ama aklinda bulunmasi gereken tablodur. Benzer olarak, SSG Universite Mezunu degil ama koca eksisozlugu yapti-cunku adam nerdeyse, bilgisayar ile yatip kalkiyor ve bir de zamanlamasi dogruydu, vs. Kisaca, o bolumu bitirsen de bitirmesen de, kendini gelistirdiysen/ hep gelistirecek isen ekmek var. Gelistirmez isen diplomanin bir degeri de olmadigindan, issizsin; cunku lise mezunu senden biraz daha bilgili birisi senin isini yapacaktir. Ama diplomanin onemli oldugu mesleklerde surekli kendini gelistirme, kaygin yok; cunku adamlarin meslegi hem gorece stabil, hem de diploma sahipleri disinda kimse o meslekleri yapamaz. Hukukcu hukuk fakultesini bitirmeli, Doktor Tip fakultesini; vs. vs. Yazilimcinin ise mezun olmasina gerek yok: bak mesela bu cocuk 12 yasinda ve google'da konferans veriyor www.youtube.com ve senin ondan daha nitelikli olman cok dusuk bir ihtimaldir; cunku cocuk 24 saat pc basinda adeta. surda da Turkiye'deki kimi bilinen internet firmalarinin gelirleri var: friendfeed.com
Mesela, webrazzi ayda 50k kazanmis-ki cok meshurdur, techcrunch'un turkiye subesi diye bilinir-. Bu parayi, bizim sokaktaki eczacilar da asagi yukari kazanabiliyorlar ayda. [tamam buradaki eczaci 40k kar sagliyordu.] Sunu da eklemekte fayda var; coderlik para kazanmak icin yapilacak meslek degildir; keyif almak icindir. Eger programlamadan keyif aliyorsan, seni baska hic bir meslek tatmin etmez-ucreti ne olursa olsun-; ve keyif aldigin icin de para kazanabilirsin. Ama para kazanmak icin bu meslegi sectiysen, bilmen gerekir ki seninle ayni yolu kateden nice diplomali/diplomasiz rakibin var. Yukarida yazdigim sebeplerden dolayi, bilgisayar muhendisleri UK'de en fazla issiz cikaran bolumdur:

www.bbc.co.uk

zaten populerligi de azalmaktadir:

www.google.com&cmpt=q

Biraz karamsar oldu ama ben gercekci olmak istemistim sadece; cogunlugun kanitsiz iddialarinin aksine. Bu kadar kotumser konustuktan sonra su arkadasin soyledigine de kulak vermeni tavsiye ederim: www.eksisozluk.com Bol sans.

sabahki soru cevapları bilmiyorum ancak, kendiniz de kurtarabilirsiniz. çok fazla teknik bilgi içeren bir konu değil bu. bir sürü yazılım var artık bu işi yapan. power data recovery ufak ve etkili mesela.

ha illa bilgisayarcı yapacaksa, meraklı biriyse açacak bakacak ve şirinleri görecek.

evet gorme ihtimali var.

@tuyra @bryan fury

arkadaslar laptop kirik, ama herkes kurtarili diyor. Kendim nasil yapabilirim bi turlu anlamadim vakti olan cevap versin.

Yani diyorum ki: Benim laptoptan cikaracagim hard disk baska bir laptopin harddiskine nasil uyum saglayacak? Standart mi ki bunlar?

Salt kablo ile halledemez miyiz?

Tesekkurler

@divit

Her meslekte isi gucu olmayan birileri vardir.
Insan, merak duygusu gelismis bi canlidir.

@divit, emin ol o resimlere tek tek bakarlar.

@kogan; laptopunuz sadece kırıldı ve hdd'sinde herhangi bir fiziksel/yazılımsal zarar yoksa sorununuz yok zaten. hdd kutusu alacak 20-30 tl'ye, usb den bağlayacaksınız herhangi bir bilgisayara. anahtar kelime veriyorum: 2.5 inch hdd kutusu

caps verirseniz şunu al diyebiliriz(sata/ide?). harddiski sökmeniz lazım tabi. kırık laptop capsi işimizi görmez.

sımdı, direk baska bi laptop a takılır fakat acılmaz. yapacagın iş su; 2.5 " hdd kutusu alıp baska bir pc ye paltopa usb den baglayıp bir data recovery proramı ile kurtaracagını kurtarmak. sonra da hdd yi kimse biseye ulasmasın dıyorsan
a-dataları kurtardıktan sonra file shredder programları ile komple sileceksin.
b-kutusunu kıracan
c-yakcan

milliyeti arayıp tehdit edebilirsin. kopirayt ulen de

ararsan kaldırırlar. çalışmanın hakikaten sana ait olduğunu kanıtlayabileceksen dava açıp üste tazminat al bence.

Mesela işin eklenme tarihi değiştirilmesi mümkün olmayan bir sitede yüklü ise onu kanıt olarak gösterebilirsin sanırım.

Ben bu milliyetten ödül kazandım yollamıyorlar, ilgilenmiyorlar. Güçlerimizi birleştirebiliriz. Yoksa işiniz zor.

çizimin orjinali zaten bende, ayrıca diğer siteye eklediğim tarihte belli. ben adamları hiç arayıp kıllandırmadan, bi avukatla konuşayım bakayım. bi üç beş kuruş gelse fena mı olur :))

Tazminat davası alsanız bile, davanın doğası gereği alacağınız tazminat zenginletirici olamaz. Pek büyük bir çalışma değilse, uğraşmayın derim davayla.

sanırım yok öyle bir sistem.en azından eft ve havale için mümkün değil diye biliyorum ben.

western union ile bir şifre belirleyip yollayabilirsiniz. ürünü aldığınızda şifreyi söylersiniz o da gider çeker. yurtdışı işlemlerimi böyle yapıyorum ama yurtiçinde westernunion olur mu sormak lazım.

darkrocq'in dediği gibi mümkün. ben gittigidiyor üzerinden satmayı kabul etmiyor gibi algılamışım. zira ebayde falan bir sürü pdf satılıyor aynı şekilde.

Letter of credit olarak tabir edilen akreditif sistemini kullanabilirsin. Alici kendi bankasinda akreditif acar ve saticiya bildirir. Satici, ilgili konismentolari bankaya ibraz ederekten parasini alir.

iyiyle kötüyü tanımlamak lazım sanırım ilk önce.

kötülük kime göre neye göre?
amaç ne?
inanç tarafından tanınmışsa başka, doğa açısından bakınca başka, insani değerlen açısından bakınca başka cevapları var bu sorunun.

hiç bir şey doğru değildir, her şey serbesttir. ister adam öldürün, ister çocuklara tecavüz edin, sonuçlarına katlanabildiğiniz müddetçe (mesela öldürülmek gibi) her şeyi yapmakta özgürsünüz.

doğanın kötülük yapması ne demektir.
çok yağmur yağarsa, sel olur, sel önündeki evleri yıkar, insanlar ölür.
bu kötülük müdür.
hayır.

insan aç kalınca, başkasını öldürme hakkına kavuşur mu?
kendi hayatım için gerekiyorsa, evet öldürürüm.
bu kötülük müdür?
hukuk, sosyal devlet anlayışı vb. bunları çözmeye çalışıyor zati.

ilkel dönemlerde normal olan bu hak çok uzun zaman önce, insanın elinden alınmış durumda.
insan, kendini daha iyi koruyabilmek için, o ilkel haklarından feragat edip, daha üst bir otoriteye boyun eğmiştir. aksi haldei en güçlü olanın borusunun öttüğü bir dünyada yaşıyor olurduk.
orman kanunları yani..

(bkz: jean jacques rousseau)
(bkz: toplumsal sözleşme)

tüm toplum ve inanç sistemlerince kabul edilmiş kötülerden bahsediyorum. hırsızlık, adaletsizlik vs. örneğin aç kalan birisi hırsızlık yapar, toplum ona bu hakkı vermiş olur mu? hırsızlık yapma hakkını da bi şekilde elinden aldığını düşünürsek bu ceza mıdır? en basitinden bi örnek.

(bkz: baklava çalan çocuk)

@anonimyususer; kötülük yapma hakkının bireyin elinden alınması ceza mıdır, bu konuda ne düşünüyorsun? hiç kötülük yapmamış birinin, bu hakkının bir şekilde(metafiziksel,biyolojik,teknolojik vs.) elinden alındığını düşünelim.

sizin kastetdiğiniz bağlamda değerlendirirsek insanı bir bakış açısıyla; kötülük yapma hakkı doğrudan sahip olunulan bir hak değil. ancak belirli koşullar oluşursa doğan bir hak. dolayısıyla o koşullara maruz kalmamış insanın böyle bir hakkı olmaz. bu nedenle de kötülük yapma hakkının elinden alınmış olması diye bir durum da söz konusu olamaz.

@anarsi yureklerde, ben bu hakkın insanlara doğuştan verildiğini savunuyorum. aynı şekilde iyilik yapma hakkı da. soru da kötülük soruluyor, olumsuz düşünceler isteniyor çünkü. bu bağlamda ne çıkar zihinlerden?

eş zamanlı çalışmıyor ekşistats ile sözlük. eklenirsiniz bugün yarın.

sözlükte artık nesil olayı kalmadı diye biliyorum. daha önceleri hangi yıl kayıt oldum sorusuna '' Kacinci nesilseniz ona 1998 ekleyerek kayit oldugunuz yili bulabilirsiniz.'' cevabı alınmaktaydı.
siz 2008'de kayıt oldugunuza göre büyük ihtimal 10.nesil olabilirsiniz.

www.tatilcim.net

bu olabilir mi? eşek hıyarı.

zehir olduğuna nasil ikna oldunuz ? bitkicik tohum salmıştır etrafa ..

@kennym çünkü otların arasında karıştırırken yanlışlıkla dokunmuşlar ve kendini korumak amacıyla bişey püskürtmüş

tiklendiğine göre bu olsa gerek. onun içinden çıkan sıvı zehirlidir fakat çok bi zararı yoktur. sinüit tedavisi için burundan çeken bile var bunu. eğer olgunsa dokunulduğu an fırlatır kendini. içindeki sıvının basıncıyla attırıyor sanırım. koruma güdüsü yok yaniş bu bitkide. çocukken çok oynardık bunla.

@tuyra fotoğrafını gösterdim eşek hıyarı değilmiş. turuncuymuş çiçeği.

keske bi foto alsalarmış merak ettim ben de , gayet aşinayımdır bitkilere ama aklıma esek hıyarından baska bisey gelmiyor benimde dokunuldugunda sıvı puskurten..

tohum olabilir mi bilmiyorum sigara dumanı gibi bişeydi korktuk yaklaşamadık dediler. ağacın dibinde otların altındaymış. otları karıştırırken güneş ışığını görünce öyle tepki vermiş.

Fatih ve civarında yani suriçinde 500 e birazz zor görünüyo bence.

internetteki ilanlarda var aslında. fakat emlakçı komisyonu, yüksek depozite falan sıkıyor. apart bulamıyorum hiç. faturası falan dahil, 500-600 TL'ye apart olsa şukela olacak. müşteri sıkıntıları olmadığından internete ilan vermiyorlar sanırım. :P

Fatih civarında kız arkadaşla rahat girilip çıkılmayabilir.

nişantasında 1000 tl ye esyalı ev tutucam bayramdan sonra, istersen kirası yarı yarıya tutabiliriz.

2 ay uzun bir sure elbet ama yine de sakince sunu sormak lazim,

1- 2 ay suresince sozluge bir sey yazmis mi?
2- bu 2 ay suresince kendisinden baska bir site veya seyde haber alinmis mi?
3- nickine yazan badilerine sordun mu?

yazili anlasma yapmadiysaniz kanzuk veya baska bir avukat bir sey yapamaz, sizi baglar sadece durumunuz.

ama ben yine de, once kendisinin sagligi ve durumu hakkinda kesin bilgi sahibi olun derim.

ha baktiniz entryler giriyor kendisi, size ozellikle cevap vermiyor ve hayatina devam ediyorsa, bunu belirtirsiniz nickine veya buraya, baskalari yanmaz en azindan.

ama ben yine de bir emin olun derim.

sözlüğe yazmıyor. başka sitelerde de bilgi bulamadım hakkında.

kimseye birşey sormadım, sabırlı bir şekilde bekledim öylece. yazılı anlaşma falan da yok, meblağ da çok büyük değil zaten.

bu adamın başına sürekli bi işler geliyordu. bunları öne sürerek devamlı erteledi. yine birşeyler gelmiş olma ihtimali olabilir fakat cep telefonu açık, geri dönüş yok. en son paranı gönderdim dedi ancak 20 gün oldu hesabıma gelen giden yok. kısacası paradan ümidi kestim artık.

aslında samimiyetine de inanıyorum arkadaşım, dolandırıcı olacağını sanmıyorum fakat bir sorumsuzluk var ortada. neyse, bi kaç badisine yazayım bakayım.

ben bu tip konularda yazarların nicklerinin de söylenmesi taraftarıyım. yarın öbür gün başka bi insanın başına aynı şey gelmesin diye. önce emin olun tabii de. eğer hakikaten vermeyecekse paranızı bu durumda yapabileceğiniz pek bi şey yok gibi duruyor, anlaşma falan hiç bi şey yok sonuçta.

insanlar sözlükte kendilerine kötü hizmet sunan veya kazıklayan firmaları rahatlıkla söyleyebiliyor sözlükte. bu halde kişinin nickini adını söylemeksizin ifşa etmek az bile olur.

İş ne işiydi acaba?

yazılım işiydi. 3-5 gün daha bekleyeceğim. iş çözülmezse elimden gelen tek şey itibarına zarar vermek. buradan ve sözlükten isim soyisim yazıp durumu belirtsem zaten google aramalarında bile itibarı sarsılır. internet işleri ile uğraşan birisi için de iyi darbe olur.

git esnaf lokantasında çorba iç daha iyi. burger king, mcdonalds falan ne bunlar ya. buralarda yemek yedikten sonra bana bunlar oluyor: mide bulantısı, midede boşluk hissi, sahte doymuşluk hissi ve ağızda kalan iğrenç tat. istisnasız.

tuz parayla mı oha. dönercilerde eve götürmek için biber turşusu, pul biber bile beleş ülen. isteyin veriyolar. bugüne kadar hiç gitmemekte haklıymışım o börgırcılara.

4-5 senedir bu tip yerlere gitmiyorum. bunun nedeni 5 sene önce big mc filan yedikten sonra aşırı yorgun düşmemdi. bir süre sonra maraton koşmuş gibi yoruluyordum hiçbir şey yapmadığım halde.

yani iş sadece tuzun pahalı olması değil. bin türlü sağlık sorunu da yaratıyorlar.

baldur +1

arkadaş vermeyin şu çöpe o kadar para ya... yurtdışında en ucuz, en adi yiyeceklerden biri burada en pahalı satılanların arasında... resmen milleti mikiyorlar.

gidin döner yiyin sosisli yiyin daha iyi ben de yemiyorum bir iki senedir mcdonalds, burger ve kfc'den. bir kere soğudun mu bir daha dönüp bakmıyorsun bile zaten.

alla alla o zaman kim akp ye oy veriyor_? sen vermiyon ben vermiyom kim veri ?
gibi olmuş,

yalancılar sizi, ya da tesadüfen hepiniz aynı anda duyuruda online oldunuz.

soruya cevabım: parası olmasan tuzu da yemesin zaten, git neidüğü belirsiz 1 liraya satılan lahmacun ayrandan alın sız.

akp ile tuzun (burger kıng'in) ne alakası var ya? her bokuda adamlara atmayın ya.

dün akşam yedim para mara istemedi.

valla sos zımbırtısı ve bilmem ne bakterisinden sonra burger king'İ bıraktım, mc donalds'ı daha önce bırakmıştım lezzetsiz diye.

şu an balık lokantaları ve ciğerci apo, ciğerci bahattin, tantuniciler ağırlıklı fast foodcuyum.

misal bahattin, herhangi bir ücret talep etmeden buz gibi suyu, nar ekşili ezme salatayı, pişmiş soğanı, sumaklı soğanı hemen hazır ediyor sipariş verildiği anda, bazen siparişler gelmeden ezme bitiyor, adam hoop yenisini getiriyor sormadan...

ha bir de tek popeye's var, onun da patatesleri ev yapımı gibi, sosları daha doğal, tavukları da parça tavuk, burger&mc gibi püre gibi olmadığı için yiyorum..

tuz paralı değildir. bence sen yanlış anlamışsındır.

gidin ev yemekleri yapan restoranlarda yiyin. en güzeli.

ya bu duyuruyu görünce canım çekti, sipariş verdim, dünya kadar tuz getirmişler, nerden duydunuz öyle olduğunu? hiç manası da yok tuzun paralı olmasının.

ayrıca yerken ağladım, hastasıyım.

@atmosphere

hacı sözlükten okudum sabah. bi ton entry girmişler

tuz olayı, gtten sallamanın ve gtten anlamanın en nadide örneklerinden biri. çük kadar pakette tuz ulan bu. parayla satılır mı? azcık mantıklı olun ya. her şeye inanmayın.

kitap fuarına gittiğimde yedim fazladan tuz istedim para falan almadılar.
mc çiler ağırlıklı la galiba burda :)

mc zaten yemiyorum 10 yaşımdan beri, burger ise son dönemde o kadar çok sinirimi bozdu ki ordan da yemiyorum artık. menü aldığımda ketçap mayonez vermediler defalarca, özellikle istersem verdiler, ben söylemeden menüleri büyük boy yaptılar, para üstlerini hep yanlış verdiler vs vs bir defa değil defalarca farklı şubelerinde başıma geldi bu hadiseler; sanırım şirket politikası bunlar. şu et hadisesi sonrasında da rahatça gözüm kapalı bir şey yiyemiyorum artık; bıraktım burger kingi de. popeyes fena diil, ordan yiyorum illa o tür bir şey yiyeceksem.

burger king sayesinde her "çüküm hıyar" diyene tuzu alıp koşmamak gerektiğini öğrenmiş olduk. neden? çünkü tuz paraylaymış... :p

adam mcdonalds'tan beyler.

ayrıca yiyorum 2 haftada 1 mutluyum lan

yok lan mcdaonalds tan değilim :) ipnemisiniz olum sözlükte yazıyor açın bakın :) oranın yalancısıyım. tuz olayı öle diyil diyelim diğerleri tamamen doğru.

ben vazgeçemiyorum ama selülit yapiiy

yaklaşık 15 gün önce üniversiteden bir hocam bahsetmişti bundan sebebi şuymuş : tuz insanlarda kilo almanın baş düşmanlarından , ee fastfood olayın başkahramanlarından bunun yüzünden artık bütün fastfoodçularda tuz ücrete tabi olacak demişti.

tuz değil de "ekstra tuz" paralı sanırım. ekstra olan bir şeyin paralı olması da pek garip değil sanki, sonuçta tost yerken de abi şunun içine bi kaşar daha at dedin mi para istiyor adam üstüne.

3 sene önce burger king'de çalışırken bizde sistem her sos'tan (barbekü, ketçap, mayanoz) 1'er tane menüyle birlikte veriliyordu. müşteri isterse 2.lerde veriliyordu. ama daha fazla isterse verilmiyordu. para ile almak istesede verilmiyordu çünkü kasadan ketçap yada mayonez için kesilebilecek bir fiş çeşidi yoktu. ama gelen müşteriler bazen ya sizin şu şubede mayanoz için 100 lira alıyorlar siz almıyorsunuz nasıl bir şey bu sistem her şubede farklı mı diyorlardı. sistem yoktu ki farklı olsun. yani o güne değin bir sorun olarak görülmemişti sanırım bu tür ufak şeyler. son yıllarda sorunlar yaşanınca o şubedeki çalışanlar ve müdürlerde öyle kendi aralarında bir kural koymuş oluyorlar. ama bu o şubenin en üst müdürünün çözmesi gerekli birşeydir. çünkü bir müdür gelir mesaiye başlar tam o sırada bu mayonezlerden sorun çıkartan bi müşteri oldu diyelim hemen müdür gelir noldu falan ? müşteri +mayonez istiyor. veremiyoruz deyince sorun çıkartıyor efendim. verin gitsin, uğraşmayın der sorun çözüldü sanılır. ondan sonra gelen müdür ise bu durumu görünce olmaz herkese 1'er taneden fazla vermeyin der. arada kalan gene işçi olur. arkada üretim board'larında olduğu gibi, önde kasada da böyle üst yöneticilerin beceriksizlikleri hep alt tabakaya yansır, kaos oluşur. sonuç olarak en üst düzeydeki şube müdürü kendi üstündekini (gerekirse amerikayı) durumdan haberdar edip, tüm şubeleri içerecek olan sistematik kararı almaları gerektiğini bildirmelidir.
tuz olayını ise bilmiyorum. 3-4 sene önce tuz verilmiyodu galiba yada ben hatırlayamadım.

2 gb ram olanlar kral gibi 6 saat de batarya gidiyor. Walla hp pavillion avrupa alımı bilgisayar varken, counter'da onu host yaptığımızı biliriz.

netbooklar 3-4 yıl öncesinin oyunlarını rahatlıkla oynatabiliyor. Fakat daha çok internet için tasarlanmış bir ürün olduğu için bu konuda gayet başarılılar. Ekranın ufaklığı nedeniyle ben bir türlü alışamadım kullanmaya, işkence gibi geliyor. msn, word, explorer gibi işlemleri rahatlıkla yapar, 5 katını bile yapar.

@miucee; cd devri kapanıyor zaten artık. netbook, notebooklar artık dahili işletim sistemiyle geliyor. format atmak istendiğinde tek tuşla hdd içindeki dosyalarla yapılabiliyor. Farklı bir işletim sistemi yüklenmek isterse flash disklerle yapılıyor.

cok fazla plug-in kuruludur.
opera kullan rahat et demisler. haklilar.

Böyle olmazki ama. Reset at, format at diyen bilgisayarcılar gibisiniz. RAM kullanımı falan yazın bi hele firefoxun. Geçmişi temizlemiyosanız feci bi database oluşuyor, bu çok kastırıyor firefoxu.

cache'leri ve geçmişi temizle, toparlar kendini.

(bkz: ccleaner)

cc cleaner ile temizlik filan yapıyorum.evet daha önce operayı kullandım gerçekten de seviyorum operayı ancak mozilladaki eklentileri bulamıyoruz.ayrıca eklentilerim mozilla kurduğumdan beri aynı yavaşlama şu bi kaç günümü zehir ediyor.

minipe adlı sanal işletim sistemini temin edip onunla birlikte açarsanız, verilerinize erişebilirsiniz.

pardus(linux) çalışan cd işini görür büyük ihtimal. pardusun sitesinde .iso formatında vardı.

Hiren's boot cd en mükemmeli. İçinde bir sürü ek yazılım da var hem. Live XP ve Live Linux versiyonlarıyla pc açılabilir.

Hiçbir sorun çıkmaz. Gift falan diye yazdırmanıza da gerek yok.

Hediye paketi olarak işaretlemesini rica edebilirsiniz satıcıdan ne olur ne olmaz diye. Ben amerikadan fedex ile 3 kiloya yakın ürün getirtmiştim bir problem çıkmadı hediye paketi olarak işaretletmemiştim üstelik faturası vs ıvırı zıvırı ile geldi 5 günde. Fiyatı 140 dolar idi.

Ağırlığı en fazla 200-250 gr eden ve hediye olarak işaretlenen kağıt bir paketin ucunu yırtıp içine bakmışlar. Böyle şeyler olabilir de, "gümrükten geçmez" türünde bir sorun çıkacağını sanmıyorum.

radore sağlamdır.

ötv, 99 marmara depreminden sonra çıkartıldı, sözde afet bölgesine gidecekti vergiler ama öyle olmadı. deprem yeni verginin bahanesi oldu, toplanan onca vergi deprem hazırlıkları için kullanılsa üzülmiycem ama kimin cebine girdi kaç gemi alındı bilemiycem. vergi devlete tatlı gelincede vazgeçemediler o gün bugün ödüyoruz. ayrıca bu ülkede toplanan vergilerin yüzde 42,75'i -küsüratlı sayı veriyorum ki salladığım belli olmasın- alkol, tütün ve petrolden geliyor.

en pahalı benzin bizde,en pahalı araba bizde,en pahalı ev bizde,alet bizde,mal bizde. Ama en düşük kazançda bizde. Ya sev ya terk et politikasının farklı versiyonumu bu? Nedir la bu? resmen yaşamayın diyorlar.

@ceo geri kalan yüzde ise küsüratlı olaraktan über matematik hesabıma göre yüzde elli sekiz virgül yirmibeş olmalı araba ve akaryakıttan geliyordur allah bilir.

ötv verirsin, ertesi gün senden yol yapım parası adı altında belediye fatura falan keser. olur yani böyle güzel şeyler qweqwe

@kamera motor yolda kalmadı ki vergi kesecek onlarıda özelleştiriyorlar. Köprüler ve otoyollar da gidiyor elden.

otv'ye koyayim kafamiz guzel olsun.

Özel Tüketim Vergisi 11.683
Petrol ve Doğalgaz 6.403
Motorlu Taşıtlar 883
Alkollü İçkiler 638
Tütün Mamulleri 3.370
Kolalı Gazozlar 34
Dayanıklı Tük. ve Diğ. 355
muhasebeturk.org

Almanyada asgari ücret ne kadar ki? O Euroları TL ye çevirince buradaki fiyatı veriyor zaten bazılarında fakat bunu yapmamak bu şekilde düşünmemek lazım sanırım.

kaçakçı dayılara yükleneceğiz yine. 70'lik vodka-tekila 17.5 liraydı. o da zam yapmasa bari de yolumuzu bulsak... o değil de, bira pahalanmasın yahu.

Onlar demek gayet açık değil mi zaten? Bunun cesurlukla bir alakası yok ayrıca kendi kendine gaza gelme boşuna rahat ol dostum.

gidip ezcaneden burun bandından önce (bkz: otrivine) brun spreyi alıp dene bence.

4 TL

burun spreyi kullanmayın, hemen hepsi bağımlılık yapar. burundaki kılcal damarları da .iker atar afedersiniz. uzun süreli kullanımda tabi. burun bandı işe yarar mı ben de merak ediyorum.

Breathe Right Burun Bandı kullanıyorum ben. burun ne kadar büyük olursa olsun küçük ama etkili bir bant olduğundan burun kanatlarını açtırıyor. ben memnunum ha ama muhteşem nefis ötesi bir şey mi? hayır ama epey fark var. sadece uyurken değil evin içinde de takıyorum.

burun spreyi kullanmayın +1

Ben denedim burun için uygun ebad seçilirse, burunun sağ ve sol kanatlarının hemen üzrindeki bölgeleri hafifçe yukarı kaldırıyor. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama iie yarıyor.

kullananlar hep işe yaradığını söylüyor, ancak ben kullanan birinin daimi yatak arkadaşıyım. kullanan kişi rahat uyuduğunu söylese de, horlamayı olsa olsa %15 azalttı.

@uykusuz: +1

Yalnız eklenmesi gereken şey şu: Burunla ilgili sorunu tam olarak yazmadığından yaranın yarayıp yaramayacağını bilemiyorsunuz?

Kolayı var. Burun kapakçıklarınızı hafif yukarı kaldırın, nefes alıp vermenizde düzelme oluyorsa Burun bandı da yararlı olacaktır.

Daha rahat nefes aliyormussun hissi veriyor bende. Hatta ben de ilk taktigimda "oha ben onceden nefes almiyor muydum?" diye dusunmustum. O kadar yani.

ebayden toplu alıp çok ucuza getirtilebiliyor, bilginiz olsun

tamamen mantik yurutuyorum:
bir kizi bin kisi ister bir kisi alir :)
adam evlenmek istedi diye helali olmadi ya?

www.ilhan-arsel.org

Özet geçeyim:

"Ey Muhammed! Allah'in nimet verdigi ve senin de nimetlendirdigin kimseye: -'Esini birakma', Allahtan sakin'- diyor, Allah'in açiga vuracagi seyi içinde sakliyordun. Insanlardan çekiniyordun. Oysa ki Allah'tan çekinmen daha uygundu. sonunda Zeyd esiyle ilgisini kestiginde onu seninle evlendirdik, ki, evlatliklari esleriyle ilgilerini kestiklerinde, onlarla evlenmek konusunda mü'minlere bir sorumluluk olmadigi bilinsin...". (K. 33 Ahzab 37)

Ayet'de geçen "Allah'in açiga vuracagi seyi içinde sakliyordun" sözleri, Muhammed'in Zeyneb'e karsi besledigi askla ilgilidir: güya Tanri, Zeyneb'i kocasindan ayirip Muhammed ile evlendirmek istemis ve bu nedenle onun kalbinde Zeyneb'e karsi sevgi yaratmistir; fakat güya Muhammed, cevresinden çekindigi için bunu açiga vuramamis ve bu yüzden Tanri ona, yukardaki sekilde: "Allah'in açiga vuracagi seyi içinde sakliyordun. Insanlardan çekiniyordun. Oysa ki Allah'tan çekinmen daha uygundu" diye emir vermistir.

Bu olaydan çıkarılmış bir sonuç olabilir. O söz bu ayettir demiyorum tabiki, farklılıklar var çünkü.

dinlere inanmadığımı belirterek, bu sözüde akıllının birisinin atmış olabileceğini ve burda kimsenin çıkartamayacağını sanıyorum. dinler cahil toplumların afyonudur diyerek saygılarımı sunuyorum.

@saykodeli : soruda dinlere inanıp inanmadığınızı sormadığımı belirterek başlıyorum.kuyuya bi taş atıldığının doğru olduğunu,ama bu taşın oradan çıkıp çıkmamasının önemli olmadığını söyleyerek devam ediyorum.kendinize afyon uygulamaktan vazgeçmenizi önererek bitiriyorum,saygılar sunuyorum...

çok naziksiniz efenim.
www.incicaps.com

siz de bir o kadar kabasınız.dinlere inanmama özgürlüğünüze saygı duyuyorum ve dinimden aldığım terbiyeyle size yapabileceğim muhtemel 904285690282349890481348 adet misillemeden kendimi alıkoyuyorum.

gelire göre değişir oranlar.

* 8.800,00-TL’ye kadar olan gelirler için uygulanacak olan oran %15,
* 22.000,00-TL’nin 8.800,00-TL’si için 1.320,00-TL fazlası için %20,
* 50.000,00-TL’nin 22.000,00-TL’si için 3.960,00-TL fazlası için %27,
* 50.000,00-TL’den fazlasının ilk 50.000,00-TL’si için 11.520,00-TL fazlası için %35 olarak belirlenmiştir

intvd.gib.gov.tr

Yukarıda belirtilen gelirler ot püsür şeyleri düştükten sonra geriye kalan net kar mıdır acaba?

Mesela aylık 8.800,00 TL kar'a kadar devlet baba cebimizden %15 otlanır mı?

evet, giderler düşüldükten sonraki miktardır bunlar.

tuyra'nın cevabı gelir vergisine aittir. Sizin durumunuz farklı.
Siz bir şirketten bahsediyorsunuz. Şirketler gelir vergisi ödemez, kurumlar vergisi öder. Kurumlar vergisi faliyet karının yüzde yirmisidir. Vergiden sonra kalan karı ortaklara dağıtırsanız her bir ortak kendi gelir vergisini tuyra'nın verdiği oranlara göre öder.

İkinci sorunun cevabı da evet. Sene boyu satıştan elde ettiğiniz tutardan tüm giderlerinizi düştükten sonra geriye kalan karın yüzde yirmisi devlete gider. Elde ettiğiniz karın kaç lira olduğu önemli değildir.

Sıklıkla ilgili soruyu atlamışım.
2010 yılında yapılan faaliyetlerden elde edilen karı(kestiğin faturaların toplamı - sana kesilen faturaların toplamı = Vergi öncesi yıllık kar)2011 yılının Mart ayında vereceğin son beyanname devlete beyan edersin. Bu vergi 2011 yılı içinde ödenir. Taksit zamanlarını bilmiyorum, bir vergi takvimine bakıp öğrenebilirsin. Ancak bir de peşin vergi diye bir şey var. 2010 yılı içindeyken yanılmıyorsam üç ayda bir geçici vergi beyannamesi vermen gerekiyor. Yani 2010 yılı içinde de o üç aylara ait vergilerini peşin olarak verirsin. Sene sonunda zarar edersen devletten alacaklı duruma düşersin. Yok eğer sene sonunda çıkan vergi sene içinde ödediklerinden çoksa 2011 de vergini öderken 2010 da ödediklerini düşersin.
Eğer öyle bir işe girmek istiyorsanız, lojistik, kargo, paketleme işleri vergi açısıdan zor işlerdir. İyi bir muhasebeciniz olmadan altından kalkamazsınız.

Yani şimdi hem şirkette kar üzerinden bir kurumlar vergisi ödeyeceğiz sonra bir de aldığımız kar üzerinden şahsa ait gelir vergisi ödeyeceğiz.Bu nasıl iş yahu...

yanlış bilgi için özür.

@Evocati; "ben kaçırıyorum sizde kaçırın", 2010.

Evet, önce kurumlar sonra gelir vergisi ödeyeceksiniz. Daha harçları, pulları, damgaları, defter masraflarını, gümrük vergilerini, belediye vergilerini, ihracatçıysan kdv'den gelen zararı, noter paralarını, şirket kurma masraflarını ve bütün bunları düzenli ödeyebilmek için muhasebeciye ödenecek parayı saymadım.
Ancak gözünü korkutmak istemem. Bütün bu vergileri minimumda tutmanın bir çok yasal yolu var. Tekrar söylüyorum iyi bir muhasebeci bu vergileri daha az ödemenin (yasal olarak)yollarını sana gösterebilir(hayır muhasebeci değilim).
Ancak her ne yaparsan yap, sakın ha naylon fatura gibi işlere bulaşma.

Nasıl havale hesabı ekleyemiyorsun internet bankacılığından ben orda kaldım. Çok yakın bir zamanda yapmışidim ben.

eskiden 6 ayda bir talimat güncelletiyorlardı şubeye gidip. son 1 yıldır istemediler sanırım. benim internet bankacılığında "Sistemimizdeki kayıtlara göre İnteraktif Bankacılık hizmetlerimizin tamamından yararlanabilirsiniz ve talimatınızda belirtmediğiniz 3.şahıslara da İnteraktif Bankacılık sistemi ile para aktarabilirsiniz." yazıyor. şubeye gidip hala aynı talimat verilebilir sanıyorum.

ya şöyle ki: ben wap'tan ve internet şubesinden bakiye sorma haricinde ne yapmaya çalışırsam çalışayım, en sonunda bir şekilde "mobil imza ya da cep anahtar kullanıcısı olmanız gerekir" olayına varıyorum ve çok sinirim bozuluyor.. gerçi en mantıklısı şubeye gitmek, evet yaa.. neyse teşekkürler arkadaşlar.

Cep anahtar olmadan da havale vb. yapabilirsiniz. Şubeye gidip internetten havale yapmak istiyorum deyip açtırın.

Niye hayır diyor?

kaçır kızı sonra aşna fişna ondan sonra kendisi başlar al kızımı demeye.

niye hayır dediğini bilmiyorsan babaya bir sor, niye vermiyorsun abi kızını, de. ona göre de savunma geliştir. sebebi biliyorsan da o sebebi ortadan kaldırmaya çalış. kız da istiyorum baba, desin, olmadı anasına söylesin, o babasına der nasıl olsa, en olmadı kaçır anasını satayım.

neden hayir diyor? issiz gucsuzsen ornegin gayet normal hayir demesi, cozumu de is bulmak olurdu.

nedenleri duymadan bir sey demek zor

neden hayır desin, yıllarca gözü gibi baktığı kızını alıp götürcek istanbula sonra iş guc coluk cocuk derken yılda 10 gun gorebilirse opsun başına koysun.siz olsanız verebilirmisiniz.bi de bazı baba kız birbirine cok duskun olur.ve gercekten saglam bir bagdır. kız babası olmak cook zor.

not:empati yaptım. kız babası deilim.

mesafeye bakılırsa bir ihtimal nette tanıştınız,eğer öyle ise ben olsam ben de kızımı nette tanıştığı adama vermem.
Allah sizi birbirinize yazdıysa kimse engel olamaz,güzellik ve tatlı dille denemeye devam,biraz daha zaman ver adama ya da güvenini kazanmaya bak...

Bu nasıl başlık...

Kız mı verecek sana? Babası mı verecek? Bu nasıl ilişki...

uzaktan uzağa olmaz bu işler, atla malatyaya git. kim gidecek şimdi oralara diyosan evlenmeye niyetin yok.

olm kıza git, babasından ne istiyorsun?..

isteme faslı falan oldu, aileler tanıştı vs. gençler de birbirini beğenmiş. telefonda ısrar edilmiş. ee tamam işte, kaçırmanın tam vakti, bulmuşsun macerayı daha ne arıyosun.

kaçırmak maçırmak tatsız şeyler bunlar. babası neden razı değil onu söyle de yardımcı olalım. adamın belki de geçerli sebepleri var kendince...

böyle hayati kararlarda isterim de isterim die ısrar etmenin bi anlamı yok. biri hayır diosa bi durup düşünmek gerek gerçekten doğru bi iş mi yapıyorum die.. bence..

hoca, "niye hayır diyo kızın babası" onu söylesene sen bi' .

Türk Telekom kullanma ! Verdiğin verginin haddi hesabı yok. Öneride bulunmıyım reklam olmasın diye ama tarifeler daha cazip, hizmet daha kaliteli olan internet sağlayıcıları var

sorunuzun cevabını bilmiyorum ama, ben reklam olsun diye burka'nın yerine söyleyeyim; uydunet varken ne gerek var ttnet'e. tabi bölgenizde yoksa uydunet el mahkum.

Ekleme : Madem @lemmiwinks bildirdi, artırıyorum !
Evet ben de Uydunet'e geçtim. Tarifeleri daha cazip. Hem de kablo tv kullanarak Digiturk paketimi iptal ettirdim, oradan da tasarruf yapıyorum.

Not : Tabi Uydunet her bölgede yok maalesef

tarih net değil ama 1 ay içinde başlayacak. fakat yalın adsl için +12 TL internet sağlayıcısına ödeyeceğiz. kaldı mı cebe 4 TL (sabit ücret 16 TL falan). 2 bira pirası, mis.

bir de ek bilgi vereyim, biri adsl her aboneye 0850 ile başlayan telefon numarası verdi. yalın adsl'e en iddialı biri giriyor.

bunu tasarlayan mühendis ne düşündü acaba:)
anlamak zor böle garip değişiklikleri.
size de tavsiyem şu olabilir aklıma ilk gelen:
eğer o kullanılan hotkeyler sizin için çok önemli değilse yani ben wirelessi oradan açıp kapatmasam da olur yada simgesinden sesi açar kapatırım sorun olmaz derseniz hotkey programını kaldırırsınız tuşlar pasif duruma geçer bassanız bile çalışmaz. tam olarak çözüm değil ama canınıza tak ederse artık yeter derseniz deneyebilirsiniz.

www.eksiduyuru.com

www.hepsiburada.com

Burda 6 gb ramlisi ve daha ucuzu var. son 22 ürün diyo kaçırma bence. Ben bu laptopun hayalini kuruyorum son zamanlar. Acer güzel marka, sorunsuz. Servisine gitmeme hiç gerek kalmadığı için bilmiyorum ancak almadan önce servis konusunda hep olumlu şeyler okumuştum. Güzel bi sistem kurmuşlar falan. Ablama, kardeşime, sevgilime arkadaşlarıma hep acer aldırtıyorum. Sorun yaşayan yok henüz. Acer rulazzzz hahaha. öhm.

teşekkürler ilgilendiğin için ama işlemci farkı var..Performans bakımından i7 daha üstün.. Ayrıca ram konusu çok önemli değil ram diğer parçalara göre ucuz ya ihtiyaç durumunda sonradan eklenebilir.İşlemci için aynı kolaylık yok hem de daha pahalı..Yine de teşekkürler...

adsl taşıma hizmeti başladığı için bugünlerde böyle şeyleri daha sık yaşayacağız. ufak firmalar/bayiler bile ekmekten pay kapmak için çağrı merkezleri oluşturup internet taşıma furyasına girdiler. ahalinin bilgisine.

aynı firma telefonlarımı nerden buldularsa, kendilerini ttnetin bir uzantısı olarak tanıtıp defalarca arayarak beni de kandırmaya çalıştılar. hatta mevcut sözlesmemın bıttıgını ve bir kac gun ıcınde ttnetin doping tarifesine gecmezsem internetimin kesileceğini dahi söylediler. ben özellikle doping internet ttnetten farklı bir internet servis saglayıcısı mı diye sordum bana hayır cevabını verdiler. sonra beni bir şekilde ikna edip kargoyla sözleşme göndermek için kimlik bilgilerimi sorduklarında jeton düştü. siz ttnetseniz benim kimlik bilgilerim orda olması gerek dedim. onlar da önemli değil söylemeyebilirsiniz, tabiki bizim sistemimizde var. ama başka departmanda gibi bişeyler zırvaladılar ve telefonu kapattım. hemen beni aradıkları numarayı araştırdım ki numara mileni.com ( smile adsl) in numarası. ttneti arayarak sözleşmemin bitip bitmediğini ve mileni.com la alakaları olup olmadığını sordum.
tekrar smile adsl'i arayarak ağızlarına sıçtım. internetten arastırmalarım sonucu anladıgım kadarıyla smile adsl sözleşmeyi sonlandırmak pek de kolay değilmiş, şikayetvar da birsürü şikayet var bu konuda. bana da eğer iki yıl önceden sözleşmeyi sonlandırmak istersem 180 tl gibi bir ek ücret ödeyeceğimi falan söylemişlerdi.

hmm, sistem geri yükleme noktası vardır o zaman yada sistemin bir yedeği makine'de bir yerde duruyordur. oradan yükleniyordur olabilir.

yok hayır biraz bilgiyar içinde araştırma yaptım. kanaatimce usb bellek tarzı bir şeyle kurulacak ama emin olamadığım için duyuru açmayı uygun gördüm. yook mudur başka bilen?

İnternette, harici diskler üzerinden nasıl kurulum yapıldığını anlatan tonlarca yer var.

evet ama bir çok yer iyi yer anlatmamış. en azından denemiş arkadaşların önerilerini beklediğim için açtım bunu.

Windows 7 USB DVD Download Tool ile indirdiğin windows 7 isosunu kolaylıkla usb diske yazıp format atabilirsin.

bu tarz makinelerin diskinde bir recover bölüm olur. oraya atarlar kurulum dosyalarını. kurulumu başlatmak için genel olarak bilgisayar açılırken "f11" tuşuna basmak gerekir. şimdiye kadar kurduğum makinelerde f11 tuşuna atamışlardı hep. deneyin derim.

bilgisayarı yeniden başlat; f11 veya f12 (altta yazar hangisi) ile boot options'a gir; oradan win7 değil Recovery olanını seç; gerisi seni yönlendirir.

not: yaptım ordan biliyorum :) marka da aynıymış yav

ha unutmadan. bu videonun tam görüntülü olanı var. orospu cocuklarının gelişi ve gidişini içeriyor. açın o videoyu, bütün kaldırıma kedinin kanları aktıktan sonra kedinin can çekişini izleyin. ve hala linç kültürü çok banal, bence medeni toplum bunu yapmamalı :/ gibi konuşuyorsanız SİZİN DE ANANIZI SİKEYİM.

biri o herifin agzını burnunu kırar dayaktan öldürüyesi döverse bu ona mustehaktır.

ona oksijen sağlayan ağaçları s.keyim afedersin, sonuna kadar haklısın.

git adamı bul kediye yaptıklarının aynısını yap. kameraya çek gel bu sefer sadece türkiyede değil tüm dünyada aynı muameleyi gör. ufuk günaydın'ın senin yanında esamesi okunmasın. sonra ama ben adaleti sağladım diye ağlarsın. eyleme geçmesende fikri açıdan ondan farkın yok.

off sus sus, izlediğim kısa versiyonun etkisini bile atlatamadım. normalde o pisliğin yeri tıımarhane ve müebbet. elbet cezalar yetersiz kaldığında cezayı elleri ile vermeye kalkanlar olacaktır. belki o zaman hayvan haklarına dair kapsamlı bir yasa çıkarmayı akıl edebilir meclis...

bence sırf o değil arkadaşları da aynı işlemden geçmeli... hala dalga geçiyorlar... sakat falan kalsın, leoparlara atılsın... eğer sosyopatlık düzeyinde biri salıveriliyorsa kimlik ifşası hukuken etik olmasa da halkın yararına, sicile işlenmiyor ki eline sicili alan görsün. dileğim hayatının ve o şerrefsiz arkadaşlarının hayatının kayması, hala burnumdan soluyorum, böyle birini linç etseler üzülmem. şu anki hali ile herkese zararı var.

ben bu herifi seve seve linç edip kültürlenmeye hazırım, var mı lan ötesi ? o da bir kültürmüş sonuçta, peeh.

haklisin ama tavirlarina dikkat et, hitabetinden oturu agzini yuzunu sikerim.

herkes daha iyi bir ceza almasını umuyor iken böyle bir ceza alması durumunda tabi ki bu kültür oluşacak, ama kötüyü örnek teşkil edip yine kötü bir davranışa yönelmek de kötü.

yarın adam toplayıp evini basalım reyiz.

çalıştırılıp maaşının yüzde 80 ine devlet tarafından el konulup işte 5 sene falan kedilere bakım bilmem ne kurulması gerekir. anca akıllanır. döversin, yarası geçer, unutur herşeyi..

daha kendi düşüncelerinle aynı olmayan insanlara katlanamazken, kime neyin hesabını soruyorsun? ayrıca bir suç işleniyorsa elbet cezası verilir. gaza gelip ana avrat düz gitmenin, ah bir elime geçirsem şöyle yaparım demekte neyin nesi?

ocaklar senin gibi cevherlere nicedir hasret, hemen en yakındakine gidip kaydoluver reyiz.

ccc kamera motor reyiz ccc

ajsdfkl komık mısnız lan.

o ettiğin küfürler sana girsin.linç kültürü işte ak. insanlık, iyilik yada hayvan sevgisinden değil bu kadar kudurmanız. sadece, kedi hayvanının masum, şirin bir yaratık olarak, hayatınızın odak noktasında olmasından mütevellit böyle kuduruyorsunuz. insan, ,insana veya diğer canlı türlerine neler yapıyor sesiniz çıkmıyor; ama buradaki kedi için hayatınızda göstermediğiniz duyarlılığı gösteriyorsunuz. yok üniversitesine mail atmalar, tanımadığınız adamlarla organize olup ad, adres afişe etmeler, buluşup dövmeler vs..

yapılanı tasvip etmek elbette aptallıktır. sana zararı dokunmayan savunmasız bir canlıya o şekilde davranmak o.çocukluğudır tıpkı, bu tepkilerinizin abartılı olduğunu söyleyen bizlere o.ç diyen sizlerin yaptığı gibi.

o kedi hayvanını sadece ama sadece bir canli olarak düsünebilir misiniz
en azindan bir an, o kedi aslinda tecavüze ugrayan bebek degil mi, irzina gecilen kadin, erkek, hayvan degil mi
calinan paralariniz, kursunun hedefi, gasp edilen haklariniz degil mi
tüm insanliğin anlamlarindan, sistemlerinden, düzeninden muaf bir canli
zor, gercekten zor

ne alakası var yaa....sırf, abartılı tepkilerinizi makul bir seviyeye indirmek için tecavüz edilen bebek, calinan haklar vs..hedehödö gibi şeylerle bağlamayın. çok komik hatta cahil oluyorsunuz. böyle bir mantık yürütmenin nazarımda, örümcekleri duvara yapıştırmalıyız, çünkü peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde bik bik diyen dinci zırvasından farkı yok.

not : duruşum itibari ile beni kedi düşmanı ilan edecek sığ beyinleri baştan uyarıyorum. böyle bir manzarayı tasvip edecek kadar şerefsiz değilim.

tam bir klavye delikanliligi ornegi, aferin.

derdim o ruh hastasının acı çekmesi falan değil, başka canlılara(bak kedi demiyorum insan, hayvan hepsi) da eziyet etmeyeceğinin garantilenmesi ama hepimiz biliyoruz ki aldığı/alacağı (bilmiyorum son durum ne) cezanın bundan snrası için de caydırıcı hiçbir yönü olmayacak. linç kültürü dediğiniz şey bu adam için bu durumda gerekli bence. asalım, keselim değil de o mahalle baskısını her saniye hissetsin de kimsenin sokakta yürümesini istemeyeceği bir adam "kedinin helvasını ne zaman yiyoruz kanka =)" laflarıyla başka canlılara da eziyet edemesin

forum.notebookreview.com

burda ayni sey sorulmus. fn invert falan diye arattim.
adam da garibim eskiden f5 ile refresh yapardim simdi fn+f5 yapmak ne sıkıcı, ah ne sıkıcı falan diyor.

johnbraham adli arkadas aciklamis su sekilde

---
Relax, you can invert the function keys in the BIOS setup.

While it's booting up tap the F2 key (i don't think you need to press FN at the same time) and it will go into a setup screen with a tree view selection on the left, one of them will give you the option to toggle the F keys behavior.

The way it's behaving at the moment is normal, factory default behaviour.


John Braham,
Analyst Programmer
--

ingilizce var diye dusunuyorum nickten ama yine de hani bilmeyenler icin soyle ozetleyelim.

bios'a giriyosun. (tabi f2 yerine fn+f2 yapman gerekebilir sende, biosa girmen icin) bir setup ekrani gelecekmis solda 3 bolumlu, onlardan biri f tuslariyla alakaliymis. ordan settirebilirmissin.

dell 1546 mı, ben de aynı sorunla uğraşıyorum yarım saattir (:

evet, biostan düzeliyormuş. multimedia keys, function keys diye seçenekler var advanced sekmesinde.

gönderdim.

Abartmışsın olayı, adam köpeklerin katledilmesini istememiş ki. Şehirden uzaklaştırılarak ya da hayvan barınaklarına alınarak da bu sorun çözülebilir, öldürün dememiş adam sonuçta. Haberlerde onlarca kez gördük köpeklerin çocukları ısırdığını, hatta parçaladığını. Bornova'daki köpekler söz mü verdi kimseyi ısırmayacağız diye?

hayvan barınağı? iyi o zaman köpekleri ezen insanları, köpeklerin kuyruklarını koparan insanları da barınaklara tıkmaya başlayalım.

hayvan barınaklarının iyi bişey olduğunu zannediyorsunuz galiba 1 metrekare alana tıkılmış tonlarca köpek çile çekiyor orda. bu topraklar yalnız size ait falan değil, köpeklere kedilere de ait.

hiçbir köpek, sen ona saldırmadığın sürece sana saldırmaz. hiçbir köpek bunu yapmaz eğer kuduz değilse. ki belediye kısırlaştırıp kuduz aşısı yaptığı için ortada böyle de bir tehlike yok. sizin fobileriniz varsa evden çıkmayabilirsiniz, hayvanları yalnzıca hayvan oldukları için hapsetmek veya öldürmek üstünüze vazife değil.

hiçbi insan evden disari cıkmasin ama köpekler cirit atsin öyle mi? nasil bir kafa yapın var ya?

"hiçbir köpek sen ona saldırmadığın sürece sana saldırmaz" hikaye. bunun hikaye olduğunu naif naif dururken en acısından tecrübe etmiştim. sokağa falan çıkma demek de faşistlikten başka bir şey değil; hayvan haklarına fazla kapılıp insanlara nefretle dolu olmak, sadist soyun diye bik bik konuşmak, bu kadar heyecan yapmak yanlış.

bence kamera motor'un haklı olduğu yerler var. zaten bu hayvanların aşıları falan yapılıyor, saldırgan olanları sokaklara salınmıyor, prosedür böyle. ben hiç görmedim ki bugüne kadar belediye tarafından küpelenmiş bir köpek saldırsın insanlara. o gördükleriniz "köpek insanların" köpekleri. barınak demişsiniz, yazık değil mi o hayvanları cezalandırmaya? gereksiz korkularınız nedeniyle o hayvanları hapsedemezsiniz, kendinizi hapsetin. eminim yemek su getirecek birisini bulursunuz. ayrıca barınak masraflarını da unutmamak lazım.

en iyi çözüm tren. tren seferi yoksa, otobüsün bagajına at. muavine 3-5 koklatırsan ağzını bile açmaz. tabi kurumsal firmalarda bu mümkün değil. bir yolcu ücreti alırlar motosiklet için. depoyu boşalt(mak zorundasın zaten), aynaları sök, at bagaja, sıkıca da bağla.

motosikletin markası modeli ne ?

www.atvmotornakliyesi.com

bu gibi bir site daha vardı ama bulamadım şimdi. bunlarla da görüş. hayırlı olsun.

en kötü ihtimal ambarlarla görüş. olmadı kamyoncuların takıldığı yerlere git ne bileyim. :P ama kargoya gitme.

ben koca yamaha dtr125 i otobüsle izmitden istanbula getirmiştim.

muavini kafalaman lazım.

önce extract et. daha sonra yaz.

zip halinde geldiyse bu haliyle basarsan bootable bir cd olusturamazsin. iso halinde falna gelmeli en temiz. ya da windows cdsi icin bootable yapmak icin dosya var bir tane ufak onu boot sektorune yazdirman gerek cdnin (nero falan yapiyordu). google da making bootable windows cd falan diye aratirsan guidelar cikar.

belki de iso uzantılı ama winrar iso'yu da açmaya çalıştığı için çift tıklayınca winrar açılıyor. yanlış okumadıysam eğer mutlaka iso olması gereken bir dosya. nero olur, magic iso olur. bunlardan biriyle yazdırman lazım.

iso yazıyor sanki dosya adında.

imgburn kullanışlıdır, ufaktır, beleştir.

öyle cümleler kurdun ki onları çözene kadar che'nin sülalesinin hayat hikayesini yazarım.

devrimci diye tanıtılan kişiler çok aşağılık adamlardır mı dedi birisi sana acaba...

öncelikle
(bkz: devrimci)
(bkz: devrim)

not: hayat hikayesini filan yazamam sülalesinin herkesten fazla bildiğimi sanmıyorum. :)

devrim ile devrimcinin ne oldugunu biliyorumda neden ulkesinde kahraman burda devrimci olarak nitelendiriliyor?

nasıl kahraman? ülkesinde örümcek adam gibi süper kahraman sanmıyorlar ki adamı. orada da devrimci burada da devrimci. yalnız tek fark var; orada devrimi gerçekleştirmiş.

burda devrimci denmesinin nedeni küba devrimine yardım ettiği için deniyordur yanı adam devrimci :D ülkesinde kahraman olmasıda devrimci bir lider olması olabilir yanı devrimci=kahraman--- kahraman=devrimci :D ne diyek mahmut mı cok garip lan soru bir yerden sora ister istemez cıvıyo insan

"devrimi gerceklestiren kahraman olur, gerceklestiremeyen vatan haini.." gibisinden bi sey okumustum bi yerlerde..

1- Nerede araştırdın?
2- Dalga geçmiyorum yaş kaç?

birileri sana devrimciler öcü kaka demiş sanırım. inanma sen onlara, aa bak şirinler.

Birilerinin ne dediğine bakma. Che'nin hayat hikayesini oku, belgesel filan seyret zor gelirse okumak. O t-shirtlerde filan olan meşhur fotoğrafının da hikayesi var. Onu da öğren. Nasıl öldüğü ile ilgili belgesel bile var. Che ile tanış işte. Belki ilgini çeker hikayesi, araştırmaya devam edersin ne diyeyim. Kısaca veya sayfalar dolusu yazabilirim hakkında da, bu benim görüşüm ve yorumum olur. Sen kendi yorumunu bul. Bu çok daha sağlıklı olur senin için.

ülkücü yada dindar bir aileden mi geliyorsun.
orda da devrimci burda da devrimci che.
senin bayağı bi araştırma yapman lazım.
devrimciler kötü değil ya bunuda söyleyeyim dedim.
denzilerde devrimciydi.

yazı tura
video.google.com

iki bilgisayarda da wireless ethernet karti varsa o sekilde kurabilirsin.. yoksa access point ya da wireless modem almaniz gerekiyor..

bilmedigim ya da aklima gelmeyen bi metod varsa bilemicem tabi..

tek portlu modemin ve bir adet bilgisayarın varsa, elindeki nasıl iki bilgisayar oluyor bilemedim.

ucuza 4 portlu bir hub alırsın (10 lira civarı) ucuza çözersin işi.
diğer türlü mümkün görünmüyor.

bulunduğum eve ilk geldiğim zaman benden önce gelen elemanın kurduğu ağı anlatayım;
modemden çıkan ethernet kablosu varya 8 tane kablocuk olan. onu 2 ye bölmüş 2 tane komşuya vermiş. 7 kat uzaktaki komşuya ethernet kablosu yetmemiş bantla bağlamış. bildiğimiz siyah bant.
bilgisayar mühendisliğinde okuyomuş, ben çözemedim, taktım modemimi 2 de bi gelip gido bağlantı diye şikayet etti 2 komşu
Abi bu bağlantıyla olmaz bildiğin elektrik kablosuyla bantlamış eleman diyorum
"eee sen yokken biz hiç kopmazdık netten kullanırdık bunu" diyolar.
valla çözemedim bunu. sende yapamazsın. hani buda böyle bi anım.

tek portu modeminin bir de USB portu vardır canım şimdi, oldu mu sana 2 port.

eğer sadece ve sadece tek port varsa, modeme yakın olana bir ethernet kartı daha takıp, diğer bilgisayara kros kablo ile o ikinci thernetten verebilirsin.

modemi değiştirebilirsin, 4 portlu modem alırsın. süper olur.

fazladan bir siviç alabilirsin.

dostum bir modem bir bilgisayarım var demişsin ama bu kız zenci.


@I'mNotDone; evet cat5 kablo sekiz pinli ama onun 4 tanesini kullanıyor aslında. 1-2-3-6 nolu pinleri, o hesapla bir kablodan iki bilgisayar bağlayabilirsin.
sonuçta o da elektrik ileten bir kablo. siyah bantla da sararsın ama şık olmaz.

urun.gittigidiyor.com

duyduğum kadarı ile herhangi bir valilik.

evet arkadaşım. kadıköy valiliği bugün paramı çatır çatır ödedi mesela. fukaralık belgesi de götürseymişim zıbınlık da verceklermiş. neyse bir dahhakine artık.

bu arada nerede yaşıyorsun arkadaşım? isveç?

birader neden dalga geçiyosun.bisi duyduk doğru mu die soruyoruz.sitenin amacı bu zaten!

genellikle fake olur bunlar. iç işlerine bir sorabilirsiniz.

www.icisleri.gov.tr

[email protected]

bişey çıkarsa bizide uyandır. beşirciğimede selam söyle.

yemişler seni. o işin aslı şöyle; valiliklerdeki sosyal yardımlaşma fonundan faydalanmak için başvuruyorsun. Evinize kadar gelip inceliyorlar falan. Eğer uygun görülürse 450-500 civarı para veriyorlar her yarı yıl için.

caps isterük

ben de bi baslik acip zirve ne oldu, nasil oldu diye soracaktim. katilim nasildi bari, kac kisi vardi, tik de koydunuz mu :P

(bkz: #20496626)

@vejeteryan vampir; capsleri önce bana yolla lan! :p

özet geçin pls slm asl!

duyuru'da bu akşam kurallar fora oldu sdklfdskljf begin dinlenmediyse bu zirvede, çok şey unutulmuş demektir!

@mahallenin delisi, mailini atarsan göndereyim, sen koy organizatör olarak :)
bu arada bendeki resim mado ayağında, sayının oldukça az olduğu (6 kişi) resim. asıl sayının belli olacağı bluestakini ben çekmedim :)

@dambıl, begin dinlemedik ama bayağı bir begin muhabbeti yaptık :)

capslar yok mu arkadaşlar?

çatlatmayın adamı beh! :)

zirveye gelmeyene caps yok, çatlayın :p

gelmeyenler biraz kıskansın hahaha

güzel oldu güzel...
katılanlara, düzenleyene teşekkürler... :)

arkadaşlar harbi koysanıza şu capsleri : ))

sakin.. capsler bende. paraları göreyim :) zirveden sonra sabah ezanına kadar bisikletle istanbulu altını üstüne getirdiğimden eve uğrama vakti bulamadım geldiğimde de 3 günlük uykusuzluktan bilgisayar başına geçecek enerjiyi kendimde bulamadım, açıkçası capslerin gecikmesinin asıl suçlusu benim evet :) ama velespit tepesinde 120 km çok yoruyor adamı. sonuç, bi iki saat önce mahallenindelisine mail attım, zaten tek bir fotoğraf var. bi iki saate e-posta kutusunu kontrol ettiğinde muhtemel orada olacak caps... gelmeyen sıkı muhabbeti kaçırdı bunuda belirteyim.

ben de daha gönderemedim resmi ya. bir de göndersek bile, acaba resimde olup da yayınlanmasını istemeyen olur mu ki?

isteyen foto göndersin ama kimseyi tag'lemesin...