alamaz. alsa da toparlayamaz, facebook önce kendi kıçını toparlasın ya :)

Çok zor bence. 42 km yol var.
Max 45 dakikada gitmesi gerek.

Bavul yoksa bir ihtimal ama varsa düşünme derim.

Bence de o riske girme hic, o saatler cok yogun oluyo sabiha gokcende, check in de falan da baya bi vakit kaybediyosun

check-in'imi falan yaptım online, barkodumu da aldım. uçuş kartımı alıp uzayacağım bavul neyim de yok. ekşi'de 40 dakikada gidiyoruz demişler, hayret.

eksisozluk.com

çok net yetişemezsin.

desenize taksi + havataş ikilisine para kazandıracağız yine.

onu gormedim ama kayitlari kare kare inceledim, hatta yumruk yiyenin yuzunu de gorebildim kismen. bu arada o olayin baska acidan cekilmis kaydi nasil dusmedi hala ona hayret ediyorum. o an orada bir suru kamera olmali

marketteki görüntüleri toplamışlar.

www.evrensel.net

bu da yeni görüntü

www.youtube.com

Yazdıklarınızı tam okumadım ama, www.devaffair.com şunlara bir bakın.

ürüne ait stoklar tablosunda ürünle ilgili hiç veri yoksa sonuç döndürmeyecektir. daha önce girdi yapıldıysa stok 0 olsa bile dönecek çünkü bu query'de onla ilgili bir kontrol yok.

stoklar tablosuna o ürünle ilgili daha önce hiç veri girilmediyse inner join yerine left join kullanılabilir (örnek query için), böylece sonuç dönecek ama stok tablosundaki sütunlar null gelecektir.

@tull hah tamamdır çok teşekkürler. aradığım demek left join.

çalışayım

şu şekilde de yapabilirsin
select k.barkod,k.urun,
(select sum(stok) from stok s where s.barkod=k.barkod) adet
from urunler k
where urun='.$arama.'

stokta olup da ürünler tablosunda olmayanları da görmek istiyorsan full outer join de yapabilirsin. bu haliyle ürün tablosuna stok tablosuna ekliyor sadece.

hem ülke zenginleşti, hem ulaşılır hale yaygın hale geldiler.
ama ekonomimiz şişmiş bir balon bence orası ayrı.

bunlarin satin alma algisi farkliydi.

ben de cocuklugumda kasar peyniri muz falan aldigimiz cok nadir hatirlarim. hele ki muzu sadece misafirlige gelenler getirirdi. aslnda bence eskiden de cok pahali degildi ama erisim sinirliydi diyelim. simdi her yerde satiliyor. bim falan ananas satiyor mesela. eskiden ananasi sadece luks semt manavlarinda gorebilirdik.

bunlar pahalı şeyler değil ki? statü sembolü filan hele hiç değiller.

bunların dağıtımı arttı, maliyetlerinin düştüğünü sanmıyorum ama tüketimleri arttığı içinfiyatları da ucuzladı diye düşünüyorum.
-psikolojik lüks olmaları algısı da kırılmıştır artık sanırım-

magnum için: (bkz: glikoz şurubu)

Olum şaka mı yapıyorsunuz? Bu saydıklarına dar gelirli kişiler bile ulaşabilir. Kaşar demiş muz demiş magnum demiş bunlar pahalı/ulaşılamaz şeyler değil ki. Ulkenin zenginleştiği yok, olsa olsa bu ürünler eskiden pahalıysa şimdi ucuzlamıştır çeşitli nedenlerden dolayı.

pazarın genişlemesi bence.
muz pazarı türkiye de yeni yeni oturmaya başladığı dönemlerdi onlar.
magnum ise yeni abur cuburların çıktığı,yeni tüketim dönmeine girmişti.
şimdi bir sürü markanın bir sürü çeşit abur cuburu var.
kaşar peynir için ise yorumum yok.

+ okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz ? diyor ki bir zamanlar pahallıydı evet beni çocukluğumda da 5 gün max yiyorsam 1 gün belki magnumdu.şuan öyle olmayabilir ama o zaman öyleydi.

sanirim akp yi ovmemizi istiyorsun.

akp cok re-ro-re-ro


ona bakarsak, 100 yil once kimsenin evinde renkli televizyon yoktu, kimsenin cebinde telefon yoktu, simdi herkeste var ? ekonomi iyiye gittigi icin olmali, haklisin. :(

budut: tv ile muz nasil bir olur ? (iktisat 101 giris)

renkli televizyon ilk ciktigi donemler turkiyede sayili kisilerde, zenginlerde vardi muhtemelen cunku uretimi, ihracati azdi, uretildigi bolgeden kendin ithal etmen gerekiyordu, turkiye gibi 3. dunya ulkesi ancak avrupa ve amerika nin ihtiyac fazlasini ithal edebilir, muz da ayni boyle oldu.

alim gucumuz hala ayni, etrafiniza bakin, asgari ucretle calisipta cebinde iphone 5s ile gezen bir suru insan var, yasam kalitesini dusurerek sacma sapan ithal urunlere para harciyorlar.

40 yaş veya üzerisiniz herhalde? muz'un lüks olduğu dönem o zamana denk geliyor çünkü. gümrük anlaşmaları, kotalar ve daha nicesi yüzünden muz lüks görülüyor. ondan sonra tabii bunlar ülkeye daha rahat girmeye başladı. fiyatları düştü vs..

benim babam, geçimi sağlamak için bir dönem ek iş yapmak zorundaydı. işten çıkıp, sonra gece 12'ye kadar bilet saatığını falan hatırlıyorum ben çok küçükken. şimdi 26 yaşındayım bizim o maddi durumumuza rağmen hiçbir zaman muz ya da kaşar peynirinin lüks olduğunu hatırlamıyorum.

magnum ise çocuk harçlığı göz önüne alındığında lükstü tabii. hani o konuda fiyat ve büyüklük karşılaştırılması yaptığı için daha ucuz olan cornette en pahalı alternatif oluyordu benim için.

türkiye'nin zenginleşmediğine eminim fakat borç ile dönen değirmende bir "oha galiba paramız var" algısı var tabii.

@grimer: he amk. babam cimriydi sonradan açıldı.

tv ile muz nasıl bir oluyor bi açıkla da iktisat bilgimiz artsın? muzun yeni versiyonu çıkınca muz ucuzluyor mu?

edit: cevabını kendin veriyorsun işte. "üretim arttı." demek ki senin dediğin gibi babamın tutumu ya da iktidarın çalışmaları etkili değilmiş. bildiğin bakkal hesabıymış.

türkiye zenginleşti kardeşim, bunlar eskiden lükstü, asgari ücret bundan 15 yıl evvel 200 milyon civarındaydı ama bu ürünler hep bu banttaydı. eskiden her bakkalda yok muydu, salam sucuk yada sosis. pazarlarda muz yokmuydu vardı ama nasıl alırdın 2 tane muz alırdın. şimdi 2 kilo muz alsan koymuyor. bunun mimarı akp mi tabiki değil, akp koyun sürüsünü bile güdemez. bunun mimarı kemal derviş dir. acı reçeteyi kestiğinde özel sektörün anası ağladı, çok banka batmak durumunda kaldı ama olması gereken buydu ve şu anda kaymağını yiyoruz.

şimdi işin akp/siyaset kısmını falan geçicem, o beni bağlamaz.
ama cevaben;
özal zamanından önce millet kaçak marlboro içer ve paçalara saklardı.
çünkü yoktu, alım gücüyle alakalı değil. yoktu ve alınamıyor, bulunamıyordu.
serbest piyasaya geçişle, sonradan herkes içmeye başladı ve biz manyak bir tüketim toplumu olduk. nokta.

rekabet arttıkça fiyatlar düştü
kusura bakma ama hala gerçek eski kaşar alamazsınız ekonomik seviye artmadıysa
sadece aynı tadda yapılan daha ucuz versiyonlarını alırsınız

araba gibi, bugün içi tofaştan daha dandik olan duster'a binen de cipim var diyor, rubicon'a binen de.

fakirler için bu ürünlerin muadilleri yapıldı sadece.
Magnum başından beri fakirler için olan bir ürün zaten, haagen dazs, ben and jerry's, baskin robbins alamayanlar içindi, ben bana para versen magnum almam mesela.

hem alım gücü arttı, hem bu ürünler ucuzladı, hem de daha kolay erişilebilir oldular.

mesela benim çocukluğumda hayalim doyana kadar muz yiyebilmekti, siz anlayın artık

(bkz: çin)

magnum ben kucukken 1.000.000TL idi. o sirada max 25.000TL yada 50.000 TL'ydi. Aradan 15 yil gecmis magnum 2TL, max 1TL sanirim. Okul harcligim da haftalik 500.000TL'ydi sanirim. magnum icin konusursak eskiye gore cok cok ucuz. Pringles da oyleydi mesela. Bunlar bizim zamanimizda bir cocuk icin en ulasilamayacak urunlerdi. Bir iddiaya girilecegi zaman magnumuna yada kucuk boy pringles'ina girilirdi. simdiki cocuklara magnumuna iddaa desen para vereyim git kendine iki tane al derler.

bizim eve de eskiden kuru fasulye girerdi şimdi kilosu 12 lira oldu.
o zaman ülke fakirleşti :S

Bunlar 20-25 yıl önce erişilebilir şeyler değildi. Muz bir memur ailesinin evine belki iki ayda bir girerdi. Magnum piyasaya tam ne zaman girdi hatırlamıyorum (yine 20 yılı var herhalde) ama ilk çıktığında evet, bir dondurma için ÇOK pahalıydı. Kaşar peyniri, çikolata gibi, evin küçük çocuklarının gizlice buzdolabından aşırdığı bir şeydi. Bugünse her yemeğin bir de kaşarlı versiyonu var (ayrı bir tartışma konusu).

Bunların ucuzlamasının başlıca sebebi rekabet. Artık çok sayıda alternatif var.

Önceden parayla bile satın alamadığımız şeylerin olduğunu hatırlatırım. Vaktinde gurbetçi akrabalar yaz tatilinde getirirse ancak görebildiğimiz Snickers bugün 1 Lira (en son öyleydi). Bir zamanlar "Amerika'da kolayı lavabo açmak için kullanıyorlarmış," geyiğini "Vay canına, ne zenginler," diyerek dinlerken, bugün 1 Litrelik Le Cola 1 Liranın altına alınabiliyor (olmalı). Lavabo açıcıdan daha ucuz en nihayetinde.

Ayrıca bu pahalı "statü" nesnelerinin yerini bugün yenileri aldı. Yani hak ettiğinden fazlasını ödeyerek satın aldığımız şeyler hala var.

Ben de muz ve çilekle ilgili fikirlerimi şurada dile getirmiştim:

eksisozluk.com

Kapitalizm daha stabil hale gelince, bu ürünlerin de tedariği ucuzladı, fiyatları düştü.

benzer durum kinder sürpriz'de de var. ben çocukken bütün büyüklerime kinder sürpriz diye yalvarırdım, annem kızardı isteme oğlum ayıp derdi. delisi olmama rağmen ancak ayda bir iki kez yiyebilirdim. şimdi markette üçlü halde satıyorlar, kimse dönüp yüzüne bakmıyor. bunun ülkenin zenginleşmesiyle, alım gücüyle vs ilgisi yok. kapitalizmle, vahşi rekabetle ve lojistikle alakası var.

tayyip kafası da böyle çalışıyor işte; 2003'de 20k genişbant kullanıcısı şimdi oldu milyonlar diyor. bu soru da aynı zihnin ürünü. cevabı da aynı mantık da gizli; eskiden 2003'teydik şimdi 2014'e geldik. kimin sayesinde? tabi ki akp.

magnum glikoz şurubundan, kaşarlar kalite düşürmüş olmaktan kaynaklanıyor büyük ölçüde. yalnız şeyi anlamadım, muz ucuz mu olm ya? yedi liraya aldım ben iki gün önce kilosunu?

@tuyra: mına koyim her siki akp ye getirmeseniz olmuyor mu oğlum?

20k internetle muz bir mi? muzun da yeni versiyonları mı çıkıyor? muz 10 sene önce mi icat edildi de şimdi piyasası genişlesin?

sikicem akp yi de yaftalamacı anlayışı da. akp partiyle kafayı yemişiniz olum siz. onlara çatamıyorsunuz çatacak yer arıyorsunuz. defolun gidin onlarla hesaplaşın. ruh hastalığıdır, paraşizofrenidir bu benim gözümde. yat akp-kalk akp-sıç akp-ye akp... sizin yüzünüzden soru sormaya korkak olduk. herkese ajan diyen manyamış bdp liler gibisiniz.

bu dediğim sadece sana değil ha. duyuruda senin gibi olan herkese. bi de yazmışız yukarda ki yapmayın şu manyaklığı...

bu dediğimi ersin karabulut da çizdi, levent kırca da zamanında oynadı. demek ki benim gibi düşünen çok kişi var. cevaplardan bile belli. neresi akp bunun?

vaay ne kadar orjinal bir şey bulmuşsun.

(bkz: magnumun pahalı olduğu yıllar)

abi, abiler, agalar, conlorem,

pek sevgili hatta sefkili akpolular

yapmayın etmeyin lan. muzmuş. olm ben memur çocuğuyum. yaşım da var iyi kötü. (olmayaydı iyiydi çok isterdim 92li olmak ama maalesef var işte emikö) velhasıl, bizim arabamız vardı. (arabayı almak çok zordu bak. ona bi itirazım yok. kartal vardı ve iki aile ortak almıştık.) ve o arabaya doya doya doya doya doya doya binebiliyorduk lan. baya bildiğin gezebiliyorduk. arabayla türkiyenin nerelerine gittik saysam inanmazsınız. onu da geçtim,

et

yiyorduk abi. baya bildiğin alabiliyorduk. et şimdiki gibi pahalı bir şey değildi. pirzola falan yiyebiliyorduk. dar gelirli yine yiyemiyordu ama şimdiki kadar da değil yani. bi de onun da dışında, benim aklımın yetmediği,

bir yerde çalışınca insan yerine koyuluyorduk. üniversite okumak bile yetmez, yüksek lisans yapman lazım ki 1200 tl ye işe girebilesin muhabbeti yoktu.


bi de onu bunu falan boşver de, insanlık vardı lan. dostluk vardı. arkadaşlık vardı. komşuluk vardı. çanakkaleye gitmiştik (arabayla lan ne sandın) bi tane dayı görmüştük yaşlıydı adam balıkçıydı falan muhtemelen kulübede yaşıyordu biz de oturup yemeği yiyecek yer arıyorduk. pirzolalı bulgur pilavı vardı hep beraber yemiştik doymuştuk falan. herneyse saçmalamış olabilirim siz akıllı ekonomik ve siyasi argümanlarınıza devam edin. bana beyin bedava.

Zaten belliydi. Odul torenlerine falan kendisi gitti hep.

ismi cismi belli birisiydi zaten. dava açan adamla daha önce de görüşmüşler bir de.

Kendisi cok onceden resmini kullandigi kisi ile gorusmus zaten. Taci baskan hukumete ve killarina iyi giydirdigi icin sonu belliydi.

fotoğrafın sahibine vaatlerde bulunup yerine getirmemişti. eğer öyleyse az bile olmuş.

bende sorun yok. nedendir bilemedim :/

dns, proxy kullanıyor musun? hosts dosyası temiz mi? farklı browserlarda da aynı mı? command promp'tan tracert çektin mi ?

ara ttneti profilini sifirlasinlar ordan. bazi sitelere giremiyorum ayarlarimi sifirlarmisiniz de. ya da hic bisey deme. adamlari arayip belim agriyo desen bile tamam bi internet ayarlarinizi sifirlayalim diyorlar.

tuyra nin dedigi gibi vpn/proxy/dns falan yoksa bi dene.

armut var

armut.com

oo olmaz mı

evebirilazim.com

daha olmasılazım bi araştırmak lazım.

Ben de ehil.com'u önereyim, armut zaten ehil taklidi olarak çıktı ama o da başarılı.

16ya geçtim

örnek:
Yangın tüpleri kolay ulaşılabilir alanda değildir ve yerlerini gösteren işaret levhası bulunmamaktadır.Olası bir yangın anında yangın söndürücünün fark edilememesi ve ulaşılamamasıYangın söndürücüler kolay ulaşılabilir alanlara asılıp askısı yerden 90cm yüksekte bulunmalıdır. Kolaylıkla fark edilebilmesi için işaret levhaları asılmalıdır.

BURASI HEP EDİTLENİYOR

EDİT: 42 deyim lan çok sağolun.
dayım

36

Adil makine üretimli frezede çapak sıçramasına karşı önlem alınmadan çalışılmaktadır. İşlem sırasında çapak sıçraması ve koruyucu olmaması sonucu yaralanma. Çapak sıçramasına karşı operatöre KKD verilmelidir ve bu KKDlerin kullanılması sağlanmalıdır.

37

Yangın hortumu açıktadır ve tezgah arkasındadır. Açıkta olan yangın hortumunun çalışma alanı tıkanması sonucu ihtiyaç anında kullanılamaması ve tezgah arkasında ulaşılması zor yerde olmasına bağlı olarak yangın anında ulaşılamaması ve kullanılamaması sonucu yangının büyümesi,can ve mal kayıplarının yaşanması. Yangın hortumu dış etkilerden etkilenmemesi için dolap içerisine alınmalıdır ve tezgah düzeni yangın dolabını etkilemeyecek şekilde ayarlanmalıdır.

38

Talaş çapak sıçramasının çok olduğu optima FR-200 Dx frezesinde çalışan operatör KKD kullanmamaktadır. KKD kullanmamasına bağlı olarak çapak sıçramasında yaralanma. Frezede çalışan operatör talaşların göze kaçmasına karşı gözlük,yerdeki talaşların ayağa batmasına karşı ise iş ayakkabısı kullanmalıdır. Tezgahtan çıkan talaşlar her gün temizlenmelidir.

39

Optima FR-200 Dx frezesinde kayış kasnak tertibatı açıktır. Kayışın kopması ve çalışanın dalgınlığına bağlı olarak sıkışma, yaralanma. Tezgahın kayış kasnak tertibatı koruyucu malzeme ile kapatılmalıdır.

40

Küçük manuel torna olarak bilinen tezgahın ayna koruyucusu yoktur. Aynada meydana gelebilecek arıza sonucu aynanın fırlaması ve yaralanma. Kullanılan tornaya ayna koruyucusu temin edilmelidir ve ayna koruyucusuz çalıştırılması engellenmelidir.

41

Manuel torna olarak bilinen büyük torna tezgahında ayna koruyucusu yoktur. Aynada meydana gelebilecek arıza sonucu aynanın fırlaması ve yaralanma. Kullanılan tornaya ayna koruyucusu temin edilmelidir ve ayna koruyucusuz çalıştırılması engellenmelidir.

42

Alevlenebilir özellikteki sprey kimyasallar çalışma alanı içerisinde duvarda bulunmaktadır. Kimyasal spreyin bulunduğu alandan düşmesi ve çevre koşullarıyla yanması sonucu yaralanma. Kullanılan kimyasallar çalışma alanında depolanmamalıdır. Bütün kimyasallar birbirleri ile reaksiyona girmeyecek şekilde havalandırması iyi olan depolarda depolanmalıdır. Günlük ihtiyaç fazlası kimyasal çalışma alanında bulundurulmamalıdır.

44

potansiyel tehlike: Makinelerin kullanımı sırasında kullanımı gereken KKD leri bildiren emredici işaretler bulunmamaktadır.

potansiyel risk: Çalışılan alanda uygun KKD kullanılmaması sonucu yaralanma.

alınacak önlemler: Makine ve ekipmanları kullanırken takılması veya giyilmesi gerekn KKD leri belirten emredici işaretler makine yakınına asılmalıdr ve bu KKDlerin kullanımı sağlanmalıdır.

45

potansiyel tehlike: İşletmede kullanılan köprülü vinçlerin periyodik kontrolleri yapılmamıştır.

potansiyel risk: Mühendislik kontrolü yapılmayan vinçte oluşacak hasar sonucu yükün düşmesi ve çalışanların yaralanması.

alınacak önlemler: Kullanılan vincin periyodik kontrolü yetkili kişiler tarafından iş ekipmanları kullanımında sağlık ve güvenlik şartları yönetmeliği uyarınca yapılmalıdır.

46

Tezgahların önüne malzeme bırakılmıştır. Olası bir acil durumunda geçiş imkanının olmaması sonucu güvenli alana çıkılamaması ve yaralanma. Çalışanların kaçış yollarına malzeme bırakılmamalıdır. Malzemeler geçişi engellemeyecek şekilde uygun alan bırakılarak istiflenmelidir.

47
potansiyel tehlike: Doosan Lynx 220L tezgahından çıkan parçaları temizlemek için kullanılan bor yağı plastik çekmece içerisinde ve yerde geçiş yolu üzerinde bulunmaktadır.

potansiyel risk: takılıp düşme sonucu yaralanma ve kimyasalların yutulması, solunması sonucu tahriş zehirlenme.

alınacak önlemler: çalışma alanında bulunan bor yağı uygun kaplarda muhafaza edilmelidir. geçiş yolları üzerinden kaldırılarak çalışanları etkilemeyecek bir alanda ve devrilemeyecek şekilde muhafaza edilmelidir.

47

Doosan Lynx 220L tezgahından çıkan parçaları temizlemek için kullanılan bor yağı plastik çekmece içerisinde ve yerde geçiş yolu üzerinde bulunmaktadır. Takılıp düşme sonucu yaralanma ve kimyasalın yutulması, solunması sonucu tahriş, zehirlenme. Çalışma alanında bulunan bor yağı uyun kaplarda muhafaza edilmelidir. Geçiş yolları üzerinden kaldırılarak çalışanları etkilemeyecek bir alanda ve devrilmeyecek şekilde muhafaza edilmelidir.

77.223.141.10

finereader ile okuttum. az düzenleme gerekse de belki kopyala yapıştır daha kolay olur.

Bir de döndüreydin şunları çok iyi olacaktı boynum tutuldu.:) Benden bu kadar kolay gelsin.

abi takıldığınız site ne ki ne umuyorsunuz. alemsiniz.

siberalem neydi ya internetle alakalı bişeydi dimi ?

oldu abi olmaz mı ya. sürekli bir milyonuncu ziyaretçisin diye kandırıyorlar. yeşil kart var diyorlar yalan çıkıyor. am bulmak için bilgisayarını kullan diyorlar, o da fos çıkıyor. güven olmaz internet alemine. ben de klavye kullanan bir patatesim aslında sadece.

Çok tuhaf siberalem ile pek ilgisi yok gibime geldi, bir kaç haftadır tamda bu konu üzerine yoğunlaşmıştim, ortalık bozulmuş yıllardır gittiğim kuaförüme hayat kadınları ve gece hayatı olan hanımlar gelir oldu, kons matris deniyor sanırım Yarabbim bildiğin ev hanımları gibiler ve evli olduklarını söylüyorlar ve bir senedir bu işleri yapiyorlarmis Türkiyenin hali içler acısı Doğu blogu ülkeleri ile nerde ise yarışir haldeyiz..tehlikenin farkindamisiniz

emlakçı gezmek ve mahalleyi gezmek en güzeli aslında. ben 2-3 ay boyunca ev aradım, her emlakçıyı her siteyi denedim ama bir şey çıkmadı sitediğim gibi. sitelerden görüp beğendiklerimi gidip gördüğümde de çok acaip şeyelrle karşılaştığım da oldu, en son ümitisz bir şekilde gezerken buldum evimi, sahibinden mis gibi.

evine ve fiyatına güvenen emlakçıya vermiyor zaten. internetle arası iyiyse sahibinden'e falan koyar. ama yoksa etraftaki markete çaycıya esnafa haber veriyor, hemen kiracı bulunuyor zaten.

ben burdan ev arkadaşı bulup 1 yıla yakın yaşadım, hiçbir problem yaşamadık.

en temizi git oturmak istediğin semtin 3-4 tane emlakçısına. otur de ki "benim bütçem bu, ev şöyle olsun böyle olsun, al bu da numaram". o sana varsa uygun daireler gösteriyor, kendi bulamazsa komşu emlakçılara soruyor. ağ gibiler. hepsi birbirinden komisyon alıyor böyle durumlarda, bir nevi müşteri paslıyorlar.

en temiz yöntem bu, tecrübeyle sabit.

Tabikide yıka.Dudaklarda en ufak bir kimyasal kaldımı çatlama soyulma veya kuruma oluyor

ben de yıkamamak lazım diye duyuyorum ama yıkıyorum. yıkamamak gerekiyorsa yıkayınca etkisi kalmıyor olsa gerek, bu yüzden gargarayı bırakabilirim.

gargaradan sonra ağız içini suyla yıkarsan gargaranın bir etkisi olmuyormuş ama bence dudakları yıkamak lazım çünkü kuruyor.

dişimi macunla fırçaladıktan sonra bir de suyla fırçalıyorum 3-4 kez de çalkalıyorum. ama sorsan sebebi yok bu davranışımın.

bu ağız suları çok dandirik şeyler, listerine vb hatta aşırı bağımlılık ve kuruma olayı yapıyor.

benim tavsiyem eğer bütçe varsa oral-b ağız duşu almanız. hem aralarda derelerde kalan zamazingolari diş ipi olmadan çıkarıyor hem de bayağı bayağı ağzı yıkıyor.

gargaralar ile ilgili bayağı çelişkili durumlar var :s

Dişlerinizi fırçaladıktan sonra suyla gargara yapıyorsanız eğer teknik olarak o fırçalamanın etkisini yarı yarıya düşürüyorsunuz. "Ağızda kimyasal kalmamalı o yüzden suyla yıkamak lazım" demek saçma, güvenmediğin o kimyasalı önce ağzına sokup dişlerinizin üstünde yaya yaya nüfuz ettirdikten sonra bunları düşünmek takdir edersiniz ki çok da mantıklı değil. Ha çok takıntılıysanız eğer en azından fırçaladıktan bi 10/15 dakika sonra yıkayın ağzınızı.

armani'nin var benzer modelleri

seiko'nun var

direkt link vereyim;

www.saatinadresi.com


www.citizenwatch.com

www.citizenwatch.com

www.citizenwatch.com

www.saatinadresi.com

www.hediyesaati.com

www.saatinadresi.com

@sealth, büyüksün :)

Çok üzgünüz ama neyse ki senin resmi önceki duyurularından gördük içimiz rahat etti :)

iyi ki silmişsin, birileri arşivlemiş. isteyene gönderiyor. almış bile olabilirler.

sözlüğe yüklenen resimler duruyor. duyurusu silinmiş olsa da. senin fotoğrafın da buna dahil.

kişinin kaldırdığı fotoğrafı arşivleme, paylaşma işi nedir? bir de sabahtan beri "kaçırdık yollayın"cılar bol. saçma. bir şeyin de b.. hm suyunu çıkarmasak olmuyor zaten.

@pavlis orası ile bu bir mi? sence adının "ifşa" olmasının ya da insanların burada kullanıcı adı kullanmasının amacı ne acaba?

ben hala meme göremedim. bi de duyduğuma göre sen çok güzelmişsiniz, seni de göremedim.

Koydu ve kaldırdı. Daha fazla durmasını istemiyor demek oluyor bu. Eğer hala kamu kullanımına açık olmasını isteseydi silmezdi insanlar.
He ben kimsenin o kadar dert edeceğini sanmıyorum lakin terbiyesizlik yapmanın anlamı yok.

Evet ve o süre bittikten sonra kimse alıp benim fotoğrafımı ahaha fayfimin fotoğrafı elimde isteyene yollarım zaaa diyemez.

La inşallah psikopat biri çıkar bu fofoğraf gönderen salakları mahkemeye falan verir de hakime de ama onlar İnternet'e resimlerini koydular benim şerefsiz olacağımı tahmin etmeliydiler :( der. Daha kişilik haklarına saygının ne demek olduğunu bilmiyor gelmiş burda cehalet saçıyor. Hakikaten ne haklıymış lan ilber hoca.

Gençler sakin.

Gece yatarken ifşa başlamıştı. Çok bişey kaçırdığımı düşünmüyorum. Kimsenin fiziği beni ilgilendirmiyor. Bunun için burada değilim.

kiraz senden çok bahsettiler merak ettik ya, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için bi tekrar yayını yapsana.

Herkesi tiklemiş olmam zaten saçma bir duyuru olmasından kaynaklanıyor haberiniz olsun.

İfşaya gelince bir ilgi ihtiyacı yüzünden katılmadım. Çok eğlendim. Şahane geyik döndü. Hayatta bu kadar kasıntı ve sabit fikirli olmayın.

hay allahım hadi ben burda fotoğrafımı paylaştım çünkü asosyal ve ilgiye muhtacım peki senin arşivlemenin sebebi ne? süper bi sosyal hayatın var ve özgüvenin tam o yüzden di mi.

insanlar ne kadar salak.

üzgün değiliz, yenileri gelsin, herkes ifşa etsin kendini bence.

@take a minute, eziksin.

ifşaların bir kısmını gördüm, gördüğüm için bi şey hissetmedim görmeseydim de bi şey değişmezdi.

pavlis internet özgür bir ortam filan değil. birisinin fotoğrafını kendisinin izni olmadan herhangi bir yerde paylaşırsan bu suçtur. cezasını çekersin şikayetçi olunursa.

kişi kendisi kendi fotoğrafını istediği gibi istediği yere koyup kaldırabilir. ama sen bunu yapamazsın.

şu siteye ilk kez haftaiçi geç saatte girdim ve denk geldim. güneş tutulmasıymış gibi heyecanla izledim, eğlendim.

keşke fotolar kalsa da biraz daha geyik yapaydık.

bu beyin fakirlerine göre sokaktaki kedilere su falan verirsek, sürekli vermemiz gerekecek çünkü onlara bir kez su verdiğimiz için kendimizi kamuya açmış oluyoruz.

buraya kimse hesabını veremeyeceği bir fotoğraf koymadı, ki koyanların hiçbirisi de yüzünün tanınmasından korkmuyor, korksa zaten koymazdı. burada taş çatlasa 100 kişiyiz, birbirimizin tipini gördük ve eğlendik hep birlikte. birisi duyuru açınca "aa dur lan nasılmış bakiyim tipi" dedik, heyecanlandık. güzel oldu.

koyulan fotoğrafların arşivlenmesine de bir şey demiyorum, çok beğendiyse alıp kaydetsin bilgisayarına problem değil, ama burda 6 yaş zekasıyla gelip "isteyen var mı dağıtalım zaaa" mallığı yapmak cidden gerzekçe.

dünden beri dilinizde tüy bitti amk, tamam bi siz akıllısınız. ifşa edenlerin hepsi ilgiye aç, sosyal hayatı sağlıksız insanlar. bu olayı saçma bulabilirsiniz, eğlenceli bulmayabilirsiniz anlıyorum ama insanların kendi fotoğraflarını paylaşmasından kendinize ego malzemesi çıkaracak kadar alçalmayın, kasıla kasıla "hohoho ezikler" diye gezinmeyin. çok aptal görünüyorsunuz o zaman.

dediğim gibi, ben fotoğrafı kendim koydum ve beni tedirgin edecek şeyler değildi bunlar, isteyen alsın şimdi "bakın pescador buymuş" diye başlık açsın, umrumda olmaz. ama bunu yapma çiğliği, milletin fotoğraflarını arşivleyip sağa sola dağıtacak kadar işsiz olma durumu can sıkıcı. bu kadar işsiz, dangalak adamın gelip "fotoğraf paylaşıyosunuz gerizekalısınız :))" tafrası yapması daha da komik.

şu kasıntılığa ne gerek var. birbirimizi merak ettik eğlendik güldük geyik yaptık. Hoşuna gitmiyorsa ifşa duyurularını açmak zorunda değilsin. Hem hoşuna gitmiyor hem açıyorsun hem bi de arşiv yapıyosun. Cidden sorunlu insanlar dolu. Burada fotoğraf paylaşmayı sosyal çevre eksikliği psikolojik sorun falan olarak tanımlayan olmuş. yav he he. Güzeli de koydu çirkini de yalnızı da koydu sosyal ortamı olanı da kimse kimseyi yargılamadan hoş vakit geçirdik merak giderdik. İnternetin özgürlüğü şurada: hoşuna gitmiyosa açma o duyuruyu bu kadar. İnsanların fotoğraflarını sağa sola dağıtmak kimsenin hakkı değil. Hukuken de suç.

Kişilerin kendi sesleri, görüntüleri üzerinde kişilik hakları vardır ve bir kişinin fotoğrafını internette paylaşması o fotoğraf üzerindeki kişilik hakkını ortadan kaldırmaz. Olur da birisi fotoğrafları fotoğraftaki kişinin rızası dışında arşivlerse bu da hukuka aykırı olur.

Ayrıca bir insan neden başka insanların fotoğraflarını kaydeder? Bu da psikolojiyi ilgilendiren bir soru... Bana kalırsa sağlıklı bir davranış değil...

İfşa olmuşsun olmamışsın çok da önemli değil, ama duyurusunu silen insan belli ki silmesinden itibaren artık başkaları görsün istemiyor. Buna hukuki bir gerekçe olmasaydı dahi medeniyet gereği saygı göstermek gerekirdi diye düşünüyorum.

Bu başlığın altı hüloğcu dangalaklar ve bu beyinsizlerin karşısında onlara haklı, doğru, onurlu davranış ve yaşam biçimlerini anlatmaya çabalayan yürekli insanlarla dolmuş resmen. Ülke gerçeği, sosyolojik bir eziyet, küçücük bir sözlük olayı ve birkaç başlık altında böylesine güzel özetlenmiş.

Dünya sizin gibi aile terbiyesi almamış, insanlıktan nasibini hiç almamış, görgüsüz cahiller yüzünden bokun içinden çıkamıyor.

Buraya kimse hesabını veremeyeceği bi fotoğraf koymadı mallar. Koyan olursa da o kendisinin bileceği iş. Ama ben sizin loserlığın ve yüzsüzlüğün dibine vurup da sonra "koymasaymış kardeşim" diyebilen dıngıl dıngıl beyninize tüküreyim. Oksijen sarfiyatısınız.

ya niye panik yapalım ne kadar gerzeksin. biz eğlendik bitti, arşivleyen ya da üzerine saçma sapan konuşan da gerizekalıdır diyoruz. bu kadar basit.

işte tam olarak bu yüzden gerizekalısın. zaten bi ortamda eğlence varsa onu insanların burnundan getiren böyle birkaç sik kafalı da bulunur illa.

tamam kardeşim bütün site senin olsun al istediğin kadar tepe tepe işlevi dahilinde kullan. biz çoktan eğlendik bitti zaten.

düşbeg +1

bu adam yanlış konuşmuyor ve borsadan da anlıyor. ve ve ve... bize de öğretecek. ^^


edit. bu arada insanlar, diğer insanların "yanlışlarının" yanlış olduğunu belirtmek için hakaretamiz cümleler kurmasa keşke. ve aynı insanlar okumuş, yaşlı başlı insanlar da olmasa... hümanizm falan filan. neyse...

herkes gaza gelip fotolarını koydu

Tam olarak öyle oldu. Çok eğlenceli bir geyik oldu, ne gerek vardı? Eğlenmiş olduk :)

birkaç arkadaş, 'bu kız güzel mi, bu erkek yakışıklı mı' diye caps yolladı. sonra olay kontrolden çıktı :)

birkaç kişinin caps atmasıyla olaylar gelişiverdi, biz de anlayamadık :)

Birileri birilerinin fotoğrafını koyup "şu kız güzel mi" filan diyordu, başta onlara cevap veriyoduk sanırım. Sonra herkeste bi kendini beğenmişlikle kimse o fotoğrafları beğenmiyodu filan. Sonra nerden geldiysek birisi "en çok merak ettiğiniz duyurucular" diye başlık açtı, o başlık rağbet gördü. Sonra insanlar hadi hadi diye birbirini gaza getirirken bi baktık pıtpıtpıt bütün yeni başlıklar fotoğraf olmaya başladı. Yorumların bazıları çok komikti hakkaten insanları kırmadan şakalaşmanın en güzel örnekleri verildi :D Öyle yani.

Can sıkıntısı filan, değişik şeyler tabii bunlar :)

herşey birisinin bu kız güzel mi sizce diye duyuru açmasıyla başladı bence :) sonra peki bu erkek güzel mi geldi. daha sonra kuzenim güzel mi dediler. sonra kontrolden çıktı :))

bunlarin oncesinde duyurudan kimlerin tipini merak ediyorsunuz gibi bir baslik vardi. o cok ilgi gordu. sonra cesaretli olanlar kendini ifsa etti. harika geyik dondu. sanırım arada bir yapmak gerekiyor.

sonrasında fayfim'i övdüm diye, adımızı çıkardılar fayfim'le :)
oysa ki herkesi övmüştüm.

ne zaman girmesem hep böyle bi olaylar olaylar...

her şey spontane gelişti, gayette güzeldi, amaç geyik yapmaktı, yaptık.

birisi kedim güzel mi diye bi başlık açıp kedisiyle kendi resmini koymuştu, sonra burası boka saracak diye uzaklaşmıştım. ondan sonra mı gelişti olaylar? :)) öncesi de var mıydı?

urun.gittigidiyor.com

edit: pardon sana bunun tersi lazım :))
edit2: şimdi doğru oldu :P

store.apple.com

dün teknik sorun yaşıyorlardı, onla ilgili olabilir. kaldırmaları pek mümkün değil çünkü ssg'nin hissesi var o sitede.

şşşt çaktırma belki yanlışlıkla silmişlerdir. antikte duruyor hala.

adblock'ta seçenekler'in özelleştir kısmındaki filtre satırına şunlar eklenip kaydedilince video falan görmüyoruz zaten.

eksisozluk.com##section#videos
eksisozluk.com###video

ilk entrye bu sikimsonik sitenin linkini verenleri ne yapıcaz

NERDE KARŞILAŞTIN ?

:D torrentz.

bende sıkıntı görünmüyor ya, patlamadı henüz :)

Sevişsin geçer. ( duyuru default çözümü )

SSL hatasının sebebi servis sağlayıcılarımızın google ile aramızdaki şifreli trafiğimizi bozuyor olmasından kaynaklanıyor. son geçen yasayla birlikte adres bazlı engelleme yapabilmek için bazı yeni aygıtlar kullanıma alındı, onların yan etkisi bu. hükümetinizi değiştirin ya da yeniden başlatın (;

google dns mi kullanıyorsunuz? ben google dns'i kaldırdım düzeldi sanki bu sorum. aylardır bir sürü sorun yaşayan var. ayrıca talemon + 1

edit: google dns'i kaldırdıktan 9 saat sonra tekrar yaşadım bu sorunu, yani ilgisi yok. telekomun google dns'i spooflamasıyla ilgili olabilieceğini düşünmüştüm. henüz sorunun cevabını bilmiyorum :)

DNS ayarlarıyla oynamadım, otomatikte duruyor. Lazım oldukça Zenmate açıyorum.
sen degil ben degil peki kim kardashian'ın dediği gibi sorun sadece google'da

sorun google'da değil (googledan kaynaklanmıyor yani), bu sorun haftalardır var ve sadece türkiyede yaşanıyor, google türkiye forumları bu sorunla dolu.

temel olarak;
2-3 koşullu update.
2 pozitif bir negatif join'li select
tabloya alan ekleme, türünü değiştirme, tablo taşıma vs gibi şeyleri sorabilirsiniz.

Mülakat tecrübem falan yok ama; JOIN'ler sorulabilir sanırım.

subquery

ben sql eğitimi veriyorum. en ileri öğrettiğim şeyler;

row_number() over (partition by ... order by ....) kalıbını kullanmak,

select'te alt sorgu, (subquery)

biz sadece select yapabiliyoruz gerçi. update, insert, create ile ilgili çok karışık ne sorulabilir bir şey söyleyemeceğim. ama trigger'lı falan create, farklı tablolara göre koşullu update güzel olabilir.

aklıma gelen orta düzey bilgi;

having count/sum,

group by. genelde group by çok karıştırılıyor.

left join, normal join farkı.
where'de eşitlik kurarak tablo birleştirme.

from'da ve where'de subquery yapmak, farkları, avantaj ve dezavantajları.

vs vs. bunları biliyorsa daha ne zaten.

kapasite ve potansiyel ölçme işini bence sadece pratik soruları ile değil, teorik sorular ile de ölçmelisin.

örneğin, 2 teorik soru, 3 tane de pratik uygulama sorusu olabilir. eğer db admin aramıyorsan teorik sorularda oracle, mysql vs. gibi platformların yönetimine ilişkin spesifik sorulardan ziyade rdms kavramına ilişkin soruları seçmen daha mantıklı olacaktır.

şu linkler belki fikir verebilir.

[1] (git: www.programmerinterview.com)

[2] (git: www.udemy.com)

"kapasite/potansiyel var mı belirlemek istiyorum" dediğiniz için, işe alacağım analistlere sorduğum bazı soruları ekleyeceğim. ben sql bilen değil, sql kullanabilen insanlara ihtiyacım olduğu için böyle sorular soruyorum:

1- Son 3 ayda, tutarsal olarak en yüksek satış yaptığım kanalın müşteri dağılımını nasıl hesaplarım?
2- Satış kanallarının ödeme yöntemi dağılımını nasıl hesaplarım?
3- Sözleşmesini iptal eden müşterilerin çağrı merkezi başvuru kategorilerinin işlem adedi bazında dizilimini nasıl hesaplarım?
4- Son 1 ayda, Call Center başvurusu başarılı olarak kapatan ilk 3 agent'i nasıl bulurum?
5- Son 1 yıldaki çağrı merkezi başvurularının ortalama kapatılma süresi
6- En çok kazandıran %10 müşterimi nasıl hesaplarım?

Tüm bu sorulara "son 2 yıllık veri", "ilk üç çeyrek" gibi zaman vb. kısıtlamalar getirerek türetebilirsiniz.

demek istediğim bunun için google a bir para veriliyor mu ya da onun gibi şeyler

(bkz: google now cards)

herhangi bir para odenmiyor. genelde wikipedia verilerini cekiyor. eger sirketini google locals'e eklediysen, sirketi arattiginda sirket bilgilerin ve harita da cikiyor.

şirketsen google plus sayfasını onaylayarak halledebiliyorsun.

ya sonuçta bez ayakkabı, tabi ki yırtılır. en sağlamı bile.

ben 1 kere aldım, 6 ay sonra tabandan gitti.

superga da vans da keds de kullanan biri olarak, ben yaklaşık 1 yıl bozulma olmadan giyebiliyorum hepsini. özen de göstermiyorum özen göstersem daha uzun süre de giyilebilir bence. ayak numaranız kaç? bu tür bez ayakkabılar bence 38 ve yukarısı için pek uygun değil. ya da ayaklarınız taraklıysa da çok uygun değil. dayanıklılık açısından uygun değil yani yanlış anlaşılma olmasın.

@tuborgyesili ayağım 37.5, 38 almıştım boldu bide o var. Yani gözden çıkıp yine alayım mı çok sevdim bu ayakkabıyı çok rahatlar. Ama işte büyüklüğünün yanında cidden bide öküz gibi kullandım iyice katladı fena oldu

benim ayağım da 37. bol nasıl kullandın yahu?
ben bir keds ve superga fanatiği olarak sana al derim elbette. sevmeyeni de çok ama bence de çok rahatlar ve şık duruyorlar. vans dayanıklılık açısından keds ve supergadan bir tık daha iyi bence.
her gün aynı ayakkabıyı giymemek de önemli. bir de bunlar dışında fiyat/performans/şıklık açısından ben başka günlük ayakkabı bilmiyorum. loafer var o da fena değil ama dayanıklılıkları hemen hemen aynı. mesela günlük ayakkabı olarak nike, adidas bilmem ne giymek benim hoşuma gitmiyor. converse hiç sevemedim hayatım boyunca. new balance, tiger vs de bence hoş değil. geriye bunlar kalıyor. daha iyi alternatifler bulursan bana da haber ver :)
of ne konuştum bi ayakkabı için.

superga iyidir sağlam da geliyor bana baya kullanırım ben.

vans var, 3 yıldır giyiyorum. biraz bol al, çok sıkmasın, sıktığı yerden kumaşı yırtılmaya başlıyor. bir de bakarsan yazlık modellerin bilek etrafında süngeri yok, daha kışlıkımsı, mevsimlik modellerin bilekleri süngerli gibi. işte onların kumaşı, süngeri ve zannediyorum tabanı daha dayanıklı. kışın bile yağmurda falan giydim, sıcak da tuttu. yazın da terletmedi.

@tuborg yesili :)) sağol iyiki konuştun :)
Ya aldığımda tamdı giydikçe açıldı, bu kadar açılabileceğini hayal etmemiştim. O kadar giydikten sonra da değiştiremedim haliyle mecbur kullandım o halde. Tam olsa kumaşı aşınmayacaktı muhtemelen de yanlar da açıldı biraz o da benin hayvanlığım muhtemelen :) ben de nike adidas tarzı ayakkabıları günlük sevmiyorum, converse'i de ergenlikte çok giydim artık para verip alasım gelmiyo.

@pamuk helvalar cebe Supergaya da bakıcam :) herkese teşekkür ederim yorumlar için.
@trachemsy dediğin kışlıklara da bakayım yazın bunaltmadıysa madem çok sağol :)

zaten oldukça basit;

developers.facebook.com

şurdan URL to Like kısmına bir url koyup get code dersen sana 2 parça kod verecek, onları sayfana koy tamamdır.

evet bunu yaptım zaten de benim sayfamda mesela videolar olacak orda kaç kişi beğenmiş o gözükecek.Bu like butonu sayfa için ya orda href içine ne koymam gerek onu bilemedim

www.idemama.com

hocam site ve mantığı çok güzelmiş ama fiyatı beni aşar :/

(git: www.fiverr.com)

fiyati da $5.

acil değilse ve vaktim olursa bedavaya yapabilirim. parayla da barınaklara mama yollarsın :)

Kesinlikle motosiklet.net Yok susturucumu sokcem led isik dosiycem motoru
acayip sekillere sokcam diyenlerdensen ciddi cevap alamazsin.

genele hitap eden motosiklet.net +1

onun harici tarzına göre www.enduroclub.org, superevariders.com scooturk.net gibi siteler de mevcut, kaliteli sitelerdir. sadece racing alanında böyle kaliteli bi site yok sanırım.

naked olarak bir site var mı?

buraya niye sormuyosun?
ya da ekşitekere üye ol orada herkes forumlardan daha yardımcı..

forum değil ama ekşi teker var.

Horlatıyorum ama belki ihtiyacı olanlar olabilir. bu tarz durumlar için motorisk.net kısmına bakabilirsiniz. TMF yarış pilotlarından oluşan bir ekip yönetiyor diye biliyorum.

dershane meselesi değildir diye düşünüyorum, çünkü bir şey oldu ve o olan şeyin üzerine dershane meselesi açıldı. durduk yere dershanelere karışılmış olacağını sanmıyorum. olan şey her neyse, onun üzerine tayyip "al o zaman ben de böyle yaparım" dedi.

konu her neyse çok merak ediyorum ben de. hatta geçen gün anneme de dedim, ortaya çıkmazsa ölene kadar hep aklımı kurcalayacak diye. yahu ne olmuş olabilir bu kadar düşecek? emineye mi küfretmiş gülen, napmış?

ben sözkonusu kasetle ilgili çok şey okumadım ama öyle bir kaset hiç olmayabilir diye de umutsuzluğa kapılmıyor değilim. ayrıca kaset olsa bizim halkımız "helal lan ne güzel şaapmış, bizim hanımı da gönderelim" diyecek zihniyette. hiçbir umudum yok artık halktan yana.

-Fragman seslendiren adam sesi-
One daaay... Bumm bımmsss pff... One man. Buummm bımmms pff... With nothing to lose...
-Fragman seslendiren adam sesi-

(Aşağıda yazdıklarım tamamen kendi yorumumdur. Bir bok bildiğimden değil)
ABD İran'a ambargo uygular.
Türkiye her fırsata Amerika'nın müttefiki gibi görünür.
İran ambargo sonucu elinden dövizlerini çıkaramaz.
Rıza Sarraf ve Halk bankası yardımıyla İran ile ticarete başlar İran beslenir.
ABD'de bazı kimseler bunu farkeder (www.hurriyet.com.tr)
Bunun üzerine ABD AKP'ye uslu dur der.
AKP durabileceği noktayı geçmiştir devam eder.
F.Gülen ve ekibi bu süreçte yol ayrımındadır. Ya ABD'yi destekleyecek ya AKP'yi.
ABD'yi desteklerler.
AKP dershaneler aracılığıyla gözdağı verip F.Gülen'i yanına çekmek ister.
İpler kopar.
ABD'nin de desteğini çekmesiyle AKP hükümetinin sonu gelir.


Böyle bir hikaye yazdım kafamdan. Tutarsa kitap haline getirir satarım. Hayal gücüm geniştir.

(bkz: hakan fidan)

arsiv.gercekgundem.com

godsparticle'ın yazdığı hikaye değil, son maddeye kadar gerçeklemiş olan şeyler. bir son madde kaldı işte.

Zetahead'e mesaj at, görmezse falan "hacı başlığa bahele" de. bizzat tanışıklığım yok ama cemaat prosu o adam.

özet geçmeye çalışayım, gündem çok kabarık.

İkisininde türkiye için planları var. cemaat her zaman planlarını daha derinden, daha sağlam, uzun vadeli düşünerek gerçekleştiriyor. akp son dönemde rte nin büyük etkisiyle ivmelendi. aşırı ivmelendi, ve çok açıktan yapmaya başladı.

bence temelde ayrıldığı nokta buydu.

bir de tahliyeler hakkında ne düşünüyorsunuz. paşalarımız vs bu adamların suçlu olduğuna inanmıyordum tabii ki. ama yapılan suçlamada mesela sadece başbuğ 2 veya 3 kez ağırlaştırılmış müebbet yemişti tak diye adamı çıkardılar. hayır o kadar mı salak bir milletiz arkadaş. 2-3 kez müebbet yemiş bu adam madem bu kadar büyük suçu var neden şimdi çıkartıyorsun. mdem masum zamanında neden içeri soktun diye?

bu tahliyeler kimin işi sizce? ben kestiremiyorum. zira zamanında gülen demişti o davada ytargılananlar için üzülüyorum, adil olmadı falan diye açıklaması var. erdoğan tahliyeden sonra başbuğ arıyor bu da var. ki başbuğ cemaate ne kadar karşı hepimiz biliyoruz. ki zamanında bu yüzden akp cemaatle birlikte soktu bunları içeri. hem darbe ihtimali hem cemaat karşıtlığı win-win durumu yani.

bir de veli küçük- sedat peker tahliyeleri falan var? arkdaş neler oluyor. zamanında mafya bunlar diye soktular şimdi niye salıyorlar.

bir hikaye daha benden:

AKP ABD ve Cemaat desteğini kaybedince sarılabileceği başka bir güç olarak orduyu belirler. Daha önce Cemaat ile dostken Cemaatin varlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle askerler içeri atılmış, terörle ilişkilendirilmiş fakat AKP cemaat ile olan dostluğu sebebiyle sesini çıkarmamıştır. Şimdi cemaat ile ortaklık bitince askerle ortaklık kurma vakti gelmiştir. Önce yargıdaki cemaatle bağlantılı insanlar tespit edilir. Onlar uzaklaştırılır. Sonra askere denir ki abiler sizi çıkarıcaz. Bakın cemaat sizi içei attı biz çıkarıyoruz. Cemaati beraber bitirelim. Böylelikle askerler birer ikişer çıkmaya başlar. Böylelikle AKP ilk ortağını bulmuş olur, 30 mart sonrası cemaate yapacağı operasyonun temelleri atılmış olur.

Bu da bir başka senaryoydu. Eğer bu tutarsa bunu da tiyatro oyunu haline getirecem.
Bilgilendirme: Bunu da kendim uydurdum.

ya mafya üyeleri?

bir de başbuğ'un tahliye konuşmasını dinledim gayet adamda sikicez bakışıi tavrı var, hayırlısı tabii. kaldı ki bu adamlar akp-cemaat işbiriliği olduğunu sizden bizden daha iyi biliyordur. bu yüzden akp'yle güçbirliği yapacaklarını sanmıyorum.

@godsparticle ilk yazdığın aşırı mantıklı geldi bana. "hayal ürünü" muhabbeti de beni benden aldı. :)

www.mahmutakpinar.com

seriilan.hurriyet.com.tr

geçenlerde verdim, çok kolay. direkt hürriyetin kendi sitesi, aracı firma yok, zaten google'da niye o kadar aracı firma ve reklamları var onu da anlamadım.

kayıtlı mail'inin ve facebook hesabının şifresini değiştir, farklı şifreler olsun, ayarlardan uygulamalara bak, bilmediğin bir uygulamaya izin vermişsen kaldır.

işin sırrı click attığın yerlerde aslında. örneğin arkadaşın bir video paylaştı, sen de tıkladın ve bir uygulama veya site açıldı. video play butonu'na bastığın an bir sayfaya like etmiş oluyorsun çünkü o play butonunun altında bir like butonu gizli.

yüzen köşk var o taraflarda. sahilde tadım/balım dondurma. bed godersberg parkı. termal filan derdim ama 3 saatte git gez gel yetişir mi bilmem, ama güzel yerdir. sonuç olarak işte anca sahile çıkılır

başka şehirden gelen arkadaşı bekleyeceğim 3 saat, sonra termale geçeceğiz :) teşekkürler bilgiler için.

ido iskelesinin arkasında marina var. orada güzel mekanlar mevcut. 3 saat kafa dinleyebilirsin. fazla bir süre değil çünkü..

Console'dan bi bakman lazım. Vermiştir muhakkak bir hata

jquery'i göremiyordur muhtemelen, pathleri ayarlamak lazım. firebug vb. developer toollarla debug edebilirsin kolayca,

adobe dreamweaver kullanabilirsin.

Netbeans kullaniyorum ben ama text editor tabi bu. Gorselde dreamweaver uygun olabilir senin icin.

daha light bişey arıyorsan Google Web Designer

aksaraydan yenikapıya inerken sağda kalıyo kocaman bi boş meydan var fark edersin zaten. idoya 5 dk sürmez yani.

o değişiyo galiba ben geçen aktarma yapmadan yenikapıya gttim hacıosman metrosuyla. bazen de arkadaki araç falan diye anons oluyo.ama kastettiğin duraktan çıkıp tekrar başka yerden parayla girmekse öyle bişi yok

aslında eskiden taksim'den şişhaneye aktarma yaptığımız gibi mi oluyor diye merak etmiştim. öyle değil demek ki. teşekkürler.

Emin değilim ama bir yöntem önereceğim.
Dosyayı notepad'le aç,
Farklı kaydet derken, aşağıda saves as type olarak all files seç.
Sonucunu da bildir :)

@ir10 : :) tavsiye için teşekkürler ama o şekilde çözülmüyor. Önceden işlenmiş bir data olduğundan sorun benim görüntülememde değil, dosya kaynağında..

Hadi ya, yardımcı olamadım :)

textpad ile açmayı deneyin, açılışta soracak dönüştürme yapayım mı diye. ama bu karakterler tamamen bozulmuşsa yani boş kare çıkması gereken yerde ? işareti çıkıyorsa (örnekteki gibi) yapılabilecek birşey yok gibi.

@tuyra: Evet gösterdiğim şekilde ansi karşılıklarıyla çıkıyor. Ama anlamadığım ansi dahi olsa her harf için farklı sembol gerekirken ö ve ç aynı çıkmış..
@ipmus90 : evet denedim, o da iş görmedi..

kitapların içinde osmanlı dönemine ait erotik minyatürler var. oğlan onlara bakıyordu. turkish erotica dediği oydu. bir nevi türk kamasutrası.

www.idildergisi.com

ooo olaylar olaylar

google web designer iyi diyolla.

adblockla static.59saniye.com'u engelleyebilirsin.

edit: bi plugin önermiştim ama onu kullandığında imageleri yüklemeye devam ediyor, kotaya bir faydası olmayacak yani. tek çözüm yukarıdaki gibi engellemek.

resimlere tıklayıp açılınca sayfayı kaydediyoruz, klasörün içinde oluveriyor. eklenti meklenti de var bu işler için de, bende yok o yüzden böyle yapıyorum ben.

ya da sayfa kaynağını görüntüleyin, 416. satırda bulunuyor

edit: tuyra'nın yöntem en iyi... 3'ü 2048 yapınca açılıyor, bu kadar basit...

küçük resime sağ tıkla, resimi göster de.

ppcdn.500px.org

şöyle birşey açılacak, sondaki 3'ü büyüttükçe resim de büyür.

ppcdn.500px.org
ppcdn.500px.org

hepsini mi? spesifik 1-2 tanesi varsa veriyim linkini.
inspect element diyip bulabiliyosun ppcdn.500px.org gibi.

Sayfayı Chrome 'da açıyorsun, sağ tıklayıp "Inspect Element" diyorsun, alttan çıkan küçük pencerede 2. sekmeye "Resources" a geliyorsun ve klasörü açıp "Images" klasörünü buluyorsun. Sonra orda resmi bulup,üzerine tıklayıp yeni sekmede açabilir ve sağ tuş -> farklı kaydet ile indirebilirsin.

firefox right to click yükle
rtc altta gözükünce tıkla çift ok olsun
resme gel sağ tık
arka plan resmini göster
resmi farklı kaydet

harikasınız. süpersiniz. kralsınız.

frameworkler için belli bir donanım sınırlandırması yok, php destekleyen her sunucuda çalışır (symfony.com) . kaldırıp kaldırmaması tamamen yazılan koda ve ziyaretçi sayısına bakar.

Havaalanina tel yaptirma parasini egitime harcarsan boyle olur bence normal.

evlerin ses yalitimi muhtesem olmali : )

piste ordan yuzup cikmak normal insan isi degil bence de. hem mesafe uzun, hem orada yasayanlar bunun farkindadir.

terörist saldırıya açık, üstelik eğitimli teröristlerse havalimanının işleri baya zor.

Ordan yüzerek piste gelip saldırı düzenleyecek adamı zaten tel mel durduramaz. Tel dediğin ne ki.

Belki öyle pek kimsenin sallamadığı yerdeki bir pisttir. Korunaklı olmasını pek iplenecek bir yerde değildir.
Bu da ayrı bir şey mesela.
www.youtube.com

almanyada havaalanlarına girişte bile xray cihazlarının olmadığını düşünürsek, orada tel örgü aramaya hiç gerek yok.

st.maartende tel orguler var piste giremezsinki burda resmen kayiga bin gec piste

Orası öyle de orayı aşmak uçak geçmediği zamanda pek zor görünmüyor.

evet, kazanıyor.

benim de 2 tane videom var boyle biri 400bine digeri 250binlerde..bunlara en yakin olani 50binde falan...benim de boyle 1 sansim var mi? yani nereye basvuruyoruz ya da ne yapiyoruz. tesekur.

youtube partnership alman lazım.

evet baktim. boyle birsey var

Note: you may have applied for partnership but it's not required anymore unless you live in Turkey, Russia, Italy or Ukraine. For more information, visit youtube.com/yt/creators/creator-benefits.html.

(bkz: rsync)

wget -r -l 10 ftp://oldusername:[email protected]:21 -I HOSTED_SITES | tee -a ~/transfer_logs/transfer.log

şu kombinasyonu denedim, fakat olmadi. rsync ile diğer hostun user pass ini de girebileceğim bir örnek bulamadım. acaba yazabilir misin nasıl olduğunu?

stackoverflow.com

scp -r <folder> user@dhost:/

hepsini okumadım üşendim. ama özeti şu tam kuduruk zamanı. yapacak bişi yok. kuralları sesle, yüksek sesle hayır ile öğretinç. mesela saksı kumu gibi.
ama siz de tedbir almalısınız. içine bir kaç düz parça mermer falan koyun ulaşamasın. unutunca unutur kediler.

bi de 1-1,5 aylık kedi dediklerinizi yapamaz. muhtemelen 3 ay civarı. küçük dediğinzi için. balkona hapsetmeyin. anlamaz. yüksek ses en iyisidir.

çok küçük oyun istiyor.benim kedim de koltuğun altına girmiş haberim yok.ayağımı sallıyorum.birden bişey atladı,neye uğradığımı şaşırdım :)

My cat from hell diye bi program var. Böyle ve daha kötü kedileri nasıl uslu hale getiririz o anlatılıyo. Ama genel olarak olay şu; enerjisini boşaltmaya ihtiyacı var bi oyuncak alın ve oynatın.

1. kedi cezadan anlamaz. yaramazlık yapınca kapatırsanız bunun sebep sonuç ilişkisini kuramaz.

2. çok küçük, en hareketli ve yaramaz dönemi.

3. şu anda göz-vücut koordinasyonu, avlanma vs türü şeyleri içgüdüsel olarak öğreniyor.
yani onları hayatta kalabilmek için öğrenmek zorunda.
dolayısıyla öğrenmek için de uygulamak, egzersiz yapmak zorunda.
elleriniz ve ayaklarınız onun için birer hareketli av.
dolayısıyla atlayıp ısırıyor ve sizi yakalamış oluyor.

bu aktiviteler tamamen öğrenilinceye kadar (3-4 ay) bir süre daha devam eder.
yavru kedilerin aklını dağıtmanın en iyi yolu sallanan nesnelerdir.
bir şey sallanıyor ya da serbestçe hareket ediyorsa onun yakalanması gerekiyor demektir.

bu süre içinde şimdi atlayıp zıplayamadığı yerlere de ulaşmaya çalışıp birkaç kez başarısız olabilir.
yani patır kütür oradan buradan düşerse korkmayın.

bunun dışında temizlik, tuvalet vs gibi temel ihtiyaçlarını uygulaması da oturacak.
yavru kediler pek doğru düzgün temizlenemez mesela.
zamanla oturacak bunlar.

bitkiden kediyi uzak tutmanız zor, çünkü bitki, çiçek vs kokusu onlar için doğal.
ve şu anda o toprak, kum kadar doğal bir yer onun çişini yapması için.
ancak biraz büyüdüğünde siz istemiyorsunuz diye anlamaya başlayıp yapmayabilir.

kedileri sakinleştirmenin en iyi yolu aktif olarak oynatıp yormaktır.
ucunda oyuncak sallanan iplerden alın bir petshop'tan.
bir sağa koşturun, bir sola.
baktınız böyle kuduruyor, durmadan oynatırsanız yarım saatte pestil olur zaten.

ayrıca;
şartlanıp uyku için oraya girmeye alışabilir, ama dediğim gibi ceza veremezsiniz.
kedi istemediğiniz bir şey yaptığında ancak aklını dağıtabilirsiniz.
büyüdüğünde bağırınca anlar, ama şu anda sizi anlamaz.

Oyun oynamaya çalışıyoruz hemen ısırıyor. Baya korkutuyor bizi de :)

Lazere bu kadar zahmetli pusu kuran başka kedi yoktur ya.

lazerle oynatmaya dikkat

(bkz: #3957664)
(bkz: #14341054)
hatta tümünü okuyun.

@tuyra evet önemli bir noktaya değinmişsiniz. Ben de kafama göre bazen kediye yakalatıyorum oynadığı ipi falan. Doğru yapıyormuşum. Lazerde de kedi tam lazere dokununca kapatıyorum lazeri ki anlasın iyi iş çıkardığını. Yanlış mı yapıyorum?

Bu sorunları dert eden herkese tavsiyem yaşıtı ikinci bir kedidir

oyuncak alman gerekiyor. oyuncak olmadan başka türlü enerjisini atamayacağı için senin elin kolun ile oyun oynayarak atar hali ile.

çok uzun süre oynatmak yine de zararlı bence. ben de ipe falan yakalatıyordum ama tam anlamıyla tatmin olmuyor hiçbir zaman. lazerle oynattıktan yarım saat sonra bile deli deli, ani hareketlerle sağa sola bakıp duruyordu.

curl_setopt($ch, CURLOPT_SSL_VERIFYPEER, false);
ya da

snippets.webaware.com.au

abi sana önerim büyük holdinglerin it bölümlerine helpdesk elemanı olarak başvur. orada zaten genelde 3 bölüm olur. helpdesk, sistem network, yazılım. helpdeske gir sonradan yazılım yada sistem alanına kayarsın tecrübe edinince.

yazılımcı olamam ki, yazılım mühendisliği okumadım... analiz, planlama, istatistik üzerine yoğunlaşmak istiyorum ama sektörel tecrübe yok, başvurulara geri dönüş alamıyorum.

kendine bi site aç bence dediğin gibi. site, yazılım işlerini falan topla. öncleikli olarak çevrenden bulmaya çalış, daha az efor harcarsın, şevkin kırılmaz. müşterilerinin siteleri üzerinden google analytics'i öğren, sertifikasını al. ayrıca müşterilerinin adwords reklam kampanyalarını yönet, adwords sertifikasını da al. certified olunca müşteri hacmin genişleyecektir, ofis tut, yanına r10'dan 2 çırak al, onları eğit, işleri büyüt. belli bilgi birikim ve hatrı sayılır bir çevre oluşabilirse medya planlamacılığa doğru kay. özet olarak istatistik ve yazılım bilgilerini kullanarak piyasada yer edinebilirsin.

not: bi yerlerde iş bulsan dahi saydığım bu işleri freelancer yürütmeye bak derim.

orijinal olması mı gerek ki? yemeksepeti'nin de hem ülke içinde rakipleri, hem yurtdışında birebir benzerleri vardı. şimdi piyasanın %100'üne sahip, deli gibi para basan, avrupaya arabistana falan açılan bi şirket.

yalan haber niye olsun ayrıca yahu, söylenti falan yazar öyle olsa. koca webrazzi, shiftdelete.net ya da takvim gazetesi değil ki.

aslanoba çok yatırım yapıyo, doğru. bi ropörtajı vardı webrazzi'de mi hatırlamıyorum, onu okumanı tavsiye ederim konusu acılmısken.

para kazanmasi icin fikrin orjinal olmasi gerekmiyor. bu arada (git: aslanobayatirimyaptimi.com)

dışarıdan bakınca bazı yatırımları bana da garip geliyor. örneğin bitaksi, belediye yıllar önce benzer projeler gerçekleştirmek için adımlar attı, yarışmalar düzenledi. bu adam gidip bu sisteme iyi paralar yatırdı. ya da buldumbuldum, 5 milyon tl yatırım yapmış, deli para. adamların vizyonu ise yurtdışı pazarına açılmak. siteye bakıyorum hiç kaliteli gelmiyor, 5 milyon tl'ye göre bunları değerlendirince bana hiç mantıklı gelmiyor. ama iç dünyasında neler dönüyor bilemiyorum, o kadar yakından takip etmiyorum.

alınırlar, hatta gittigidiyor gibi e-ticaret sitelerinde belli bir ciro üzerinde satış yapanlar otomatik alınıyor takibe. başımıza geldi.

alınırlar. sana fatura kesmezlerse acıma bas ihbarı.

444 0 189 arayın, muhakkkak bulunulduğu ildeki gelir müdürlüklerine veya vdk lara yönlendirip inceleme yapıyorlar.

milletin rızkınla oynama kardeşim. hakkını korumaya çalışandan değil senin hakkını gaspedenle uğraş (gücün yetiyorsa). adamlar 3 kuruş para kazanmaya çalışıyor; sen de kuruş para kazanamayacaksan yaptırmasaydın keşke maliye kaydını.

@ kızılçam kitabevi

rızkıyla oynama dediğin adamlar ayda 4000-5000 lira kazanıyor. kaldı ki benim rakiplerim, binlerce satış yapmış adamlar benden 10 kuruş düşük fiyat vererek beni yıldırmaya çalışıyor. madem ortada rekabet var, işini usülünce yapmayanı maliyenin o sıcacık kucağına oturtmak lazım di mi :)

ben kaydımı yaptırdım çünkü bir 5 yıl sonra binlerce lira cezayla karşılaşma riskini göze alamazdım. şu anda kazanabiliyorum, fakat mini çakallığa karşıyım. umarım işlerini usülünce yapıyorlardır.

@falan filan ; kardeşim devlet milletin 3 kuruşluk kazancına bile göz koymuş ümüğünü sıkıyor; kimisi 300 kazanır kimisi 3000 kazanır o başka bir mevzu. rekabet dediğin hizmet kalitesiyle ve fiyatla olur; rakiplerini maliyenin sıcacık kucağına oturtmakla değil. devlet sana bir ton masraf çıkarıyor senin de fiyatın yükseliyor eyvallah, ama hıncını milletten çıkarma çünkü millet haklı; devlete karşı hakkını onurunu koruyor. devlet mükellefiyetleri makul tutsa kimse bu risklere girmez emin ol; ama kendin söylüyorsun sabit masraflar ayda 400-500.

@ kızılçam kitabevi

ben çok meraklı değilim zaten aldığım nefes için bile vergi öderken bir de kazandığım para üzerinden haraç vermeye. ama vergi vermiyorum deyip kaçamazsın bu işten, adamın götünden kan alırlar kamil kan. ayrıca karşımdakiler benim için hiç böyle iyi niyetli düşünmüyor :) 4000 kazanacağına 3000 kazansın. adam direkt tüm kazandığını cebine koyunca seninle istediği gibi de rekabet edebiliyor, üstüne senin emek verip hazırladığın açıklamayı çalabiliyor. kaldı ki kötü niyetli dahi olmasalar umrumda değil, niye pastadan daha az pay alayım ki? işi yapmak isteyen buyursun kayıtlı yapsın. kayıtlı yapmayan da maliyecilerin sıcak gülümsemesiyle yüzleşsin :)

@kizilcam kitabevi, sen ayni durumda ne yapardin?

@espandon, ben olsam evvela maliye kaydını yaptırmazdım birşeyler kazanana kadar. aynı malı satan kişi devlete haracını ödüyor mu ödemiyor mu, onu da kurcalamazdım. hele bunu bir tehdit unsuru, bir koz olarak kullanmayı hiç düşünmezdim. yaptıkları tek ayıp yazılan açıklamayı araklamaksa bu o kadar da büyütülecek birşey değil. diyorum ya adamlar ticaret yapıyor, helalinden. helalleri hoş olsun.

kızılçam kitabevi

yalnız anlamadığın şu: bu adamlar maliyeye vs ödeme yapmayarak sattıkları malın kârından düşürebiliyorlar. böylece aynı malı bu duyuru sahibinden daha ucuza satabiliyorlar. böylece bu duyuru sahibi kazanamıyor. eğer o adamlar da vergi vs ödeseler, bu kadar ucuza satamayacaklar. haksız kazanç var ortada.

@kızılcam kitabevi

katılmıyorum sana. ben zaten piyasaya yeni girdiğim için daha uygun fiyat vermek zorundayım tutunabilmek için. üstüne bir de 5-10 bin satışlı eleman gelip benden 10 kuruş daha ucuza koyarsa bana karşı pek iyi niyetli olmadığını düşünürüm. kaldı ki böyle bir şey yapmasa dahi ben vergi öderken, muhasebe bağkur bağkur damga pulu stopaj bok püsür masrafları yaparken diğerlerinin vermemesi hoşuma gitmiyor. çok meraklı değilim ben de ama bu işler şakaya gelmez. ben bir 3-5 yıl sonra binlerce lira ceza ödemeyi göze alamadım.

daha da önemlisi neden daha fazla kazanmak varken daha azına tenezzül edeyim ki? kayıtlı yapmıyorlarsa suç işliyorlar, bedelini de ödesinler bir zahmet.

yahu bırak şu kendince anarşistlik oynayanları. devlet milletin ümüğüne basıyormuş. ha siktir ordan.

sen işler usülüne uygun olsun diye 550 lira ödüyormuşsun ayda. eğer onlar ödemiyorsa bas şikayeti, gayet de işe yarar. bol satışlar.

@falan filan, tescilli marka.

anarşistlik oynamıyorum kardeşim doğru olanı söylüyorum. devlet herhalde senin ümüğünü sıkmıyor; ama bak falan filan'ın ümüğünü sıkmış, o da gazını başka yerlere çıkarmaya çalışıyor. adamlara utanmadan suç işliyorlar diyorsunuz. suç işleyen devletin kendisi -sebeplerini özet olarak anlatmaya çalışmıştım-; siz önce adalet ve hukuk anlayışınızı düzeltin son milleti suçlayın. parasını gaspettirmemeye çalışanı suçlu ilan ediyorsunuz bu nasıl bir kafa? bi de "ama adamlar çok kazanıyo" diyosun; kazansın Allah bereket versin o başka konu ama aynı şekilde olup kazanmayan da var, haklı gördüğünüz devlet onun da tepesinde bari ona "acıyın". -yasanın adil olup olmadığına bakmadan- her yasa koyanın yasasına itirazsız boyun eğilmesi gerektiğini söylüyorsanız sizinle tartışmanın hiçbir anlamı yok. hadi gidip devlet-i âliyecilik oynayın şimdi

ticarette acıma olmaz, dediğin gibi o adamlar seni piyasadan silmek için hiç bir şeyden çekinmezler. sen de hayır işi yapmıyorsun.

içme.

iç ama içmemen gerektiği bil.

icme

gotur. aglamasin arkandan.

içme.

biraz sonra zaten gösterir bu biralar etkisini. çakırkeyflik artar daha.

iç la iç ya iç.

iç bence

var evet. makine muhendisleri odasi'ndan yetki alman gerekiyor. diger ulkelerde de bu tarz olaylar vardir eminim.

makine mühendisliği için özel sertifika gerektiren imzalar (örneğin lpg sızdırmazlık, mekanik projelendirme, asansör vb. gibi) dışındaki imzalar için makine mühendisleri odasına en 5 yıldır kayıtlı olmak şartı bulunuyordu sanırım.

ancak bu dediklerim devlete yapılan işler için geçerli. kontrolörlüğü devlet tarafından yapılan resmi işlerde bu şartlar aranıyor. tabi özel sertifika gerektiren imzalar ayrı. onlar için her halukarda imza yetkisi gerekiyor.

özel sektör genelde takmıyor böyle şeyleri. oldukça büyük projelerde de çalıştım, sorun olmadı.

bir de şöyle bir şey var. çalıştığınız şirkette size imza yetkisi verilen konular oluyor. özellikle hakediş konularında şirket adına imza atmak için şirket tüzel kişiliği tarafından size bir yetki evrakı düzenleniyor noterden. şu şu konularda imza atmaya yetkilidir ve sorumludur diye.

makine mühendislerinde var böyle bir olay. arkadaşım mezun olduktan 1-2 yıl sonra doğalgazla ilgili imza yetkisini 60-70.000 tl'lik bir daire karşılığında satmıştı.

makine mühendisleri odasının yönetmeliğini okursan orada yazıyordur nelere imza atıp atamayacağın.

ingilizce, almanca veya fransizcasi nedir bu olayin peki?

ben hic duymadim almanyada falan.

kanada'da var bildigim kadariyla. muhendisligi bitirince professional engineer designation ini almis olmuyorsunuz. 2 sene miydi 4 sene miydi is tecrubesi edindikten sonra "muhendis" oluyorsunuz. o zamana kadar engineer-in-training oluyor. makinede degil sadece hepsinde.

p. eng olana kadar sorumluluk alamiyorsunuz bir p.eng in altinda calismaniz gerekiyor vs. vs. ayni yani

edit: en.wikipedia.org buradan okuyabilirsiniz

Bazı kritik olmayan veriler istemci tarafında tutularak optimizasyon yapılıyor. Tabi istemci'de ne kadar çok veri tutarsan oyunun hacklenme ihtimali de o kadar yükseliyor.

tamamen oyunun yapısıyla ilgili bence bu sorunun cevabı. örneğin hareketler oyun içinde birşey kazandırıyorsa, ya da gittiği bir yere gerçekten oynayarak mı gittiğini anlamak için bunlar loglanmalı. zaten bu tür oyunlarda bir webservisiyle sürekli iletişim halinde olmak gerekiyor. hareketleri loglamak için, spatial bir veri türünde polygon olarak mevcut satır sürekli update edilmek suretiyle 10 saniyede bir loglanabilir. hatta önem seviyesi daha düşükse istemci tarafında loglanarak oyundan çıktığında ya da 10 dakikada bir sunucuya gönderilebilir.

oldum olası arbys'i sevmişimdir. en azından katalog resmini gördüğün şeyin aynısını yiyorsun.

kadıköy carnaval bufe, kıyburger. 7 lira falan sanırsam fiyatı da.

burgerci değil ama, hamburgeri güzel.
ayrıca arbys+ 1 asla bitiremeyeceğim büyüklükte.

burger house deneyin?

vedat milor'un da çok beğendiği burger joint var beşiktaş'ta. burger 15 tl, patetes 5 tl. çok güzel yapıyorlar.

4. levent'te komşu burger, mutlaka dene.

karaköy'de burgerlab var baya iyi. daha iyisi için baltazar. birbirine baya yakınlar zaten.

Kanyon veya Nişantaşında Gourmet Burger Kitchen (burda değişik burgerler var gerçekten ve çok lezzetli her biri)
Levent, Komşu burger (sadece komşu burger adlı burgerini öneriyorum, şu ikiye bölüp servis ettikleri)
Teşvikiye, Egg&Burger ( egg burgeri ve cheeseburgeri güzel)
Beşiktaş, Burger Joint (cheeseburger ve patates yemiştim, ilk yediğimde çok güzeldi, 2.ye bozmuşlardı)
Nişantaşı, Burger Stop (bunlarında lokum burgeri çok güzeldi)
Eminönü, Virginia Angus (ne yediysek hepsi de güzeldi)

Daha numnum, dükkanburger falan da var. ben burger house u çok sevmemiştim.

komşu burger.

carl's jr. - cevahir avm

burger bar var istinye ve sapphire avm'de. tek geçerim.

ek olarak, beşiktaş'ta bir cafe var taraça isminde. çarşıda hemen. oranın hamburgerini yediğim en iyi hamburger olarak niteliyorum.

ya onerilere bakiyorum da hamburger yememis millet. virginia angus senin ilacin. hamburger patates kola (240 gram) 25'e cikarsin.

burger house var, da yeani...

istanbul'a bir sürü gurme burgerci açılmışken arbys, carls jr. falan nedir abi. virginia angus'u şiddetle tavsiye ediyorum. komşu burger'i de öneririm bu arada.

yazdığınız yerlerin hepsine gittim ama pek bi numarasını göremedim. geçenlerde arkadaşlarla kadıköy'de wanted burger diye bir yer keşfettim. istanbul'daki en iyi hamburgerci bence.resmen bağımlılık yaptı.kadıköy serasker caddesinden bi ara sokağa dönüyorsunuz orda yeri.kadıköy'e giderseniz mutlaka uğrayın derim.