bunlardan daha kotu fikralar da var da, sahan gokbakar falan gibi dusun iste. bu kadar populer olmus, "genele" hitap eden bir konsept ne kadar zeka dolu olabilir...

Ye kürküm ye sözünü bayağı mantıklı buluyorum.

nasreddin hoca bir anadolu çomarıdır.
fıkrasına gülenle de muhatabımı keserim.

hepsi de atasozu olmus, gunumuzde bile catir catir kullaniliyor dikkat edersen.
parayi veren dudugu calar: oyunun kurali neyse onu oynayacaksin, bos istekle, faydasiz eylemle sonuc alamazsin
gole maya calmak: elalemin isine burnunu sokmayacaksin, adam kendi halinde kimseye zarar vermeden gole maya caliyor bir sey deniyor, belki kendi capinda deney yapiyor ordan alakasiz bir tip gelmis naapiyon hoca, oyle olur mu boyle olur mu diye ahkam kesiyor, haddi olmayan olaya mudahale ediyor, hesap soruyor, mahalle baskisi yaratiyor, hoca da ya tutarsa diyor olasilik var mi var, sana laf dusmez yuzde0.01 de olsa, bir umut degil midir zaten yasamak
ipe un sermek: kimse zorla bir is yaptiramaz kimseye kibarca reddediyor karsindakini, mazeret istiyorsan al mazeret ipe un serdim diye rest cekiyor, naapsin adam kavga mi etsin her tartismada, kalp kirip kufur mu eetsin
kazan dogurdu: burda da ikiyuzluluge, olaya tek bir pencereden bakan, nalinci keseri gibi hep kendine yontan adama lafi oturtuyor
Yani woke, politik dogruculuk, duyar kasma ile gidersen bir seyler bulursun illa baskasi da baska seyler bulabilir, nerden bakmak istedigine bagli
O degil elalemin agzi torba degil ki buzesin diye bir fikra vardi efsane, hoca, cocuk ve esegi gidiyor birileri goruyor esege kimse binmemis, bunlar yuruyor salak gibi yuruyor diye elestiriyor, bu sefer cocugu esege bindiriyor, onu gorenler arkadan yasli basli adam yuruyor cocuk esege binmis diye elestiriyor, hepsi esege biniyor esegi oldurecek bu vicdansizlar diye elestiriyor falan:) Elalem ne der diye yasamayiz bu hayati, 10 yasindaki cocuk bu tespiti yapabilse bu fikra sayesinde bundan buyuk ders yoktur bu hayatta alacagi

"örnegin saniyesinde sevincleri kursaginda kalan bu kisilerde, ilerleyen yaslarda erken bosalma sorunu meydana gelebilir."

Yazdığın yukarıdaki cümle ve yazınin geneli yüzünden bir trolluk girişimi bence ancak ben yine de cidden sormuş gibi cevap vereyim çünkü canım sıkılıyor.

Neyse, cevaba gelirsek ben mesela şu an kafamdan bir hikaye uydurup, etkisini arttırmak için de içine nasreddin hocayı yerlestirip, Nasreddin hoca fıkrası diye yayabilirim bişekilde. Başkası da yapabilir aynısını hatta yaptılar da. Şu an bildiğimiz neredeyse her fikra başkalarının hayal gücünün ürünü zaten. O fıkralardaki kişiler de fıkrayı oluşturan kişiye göre hareket eder.

Misal Nasreddin hocanın hazır cevaplılığı/laf cambazlığı en temel özellik gibi, geri kalan tüm özellikleri fıkrayı uyduran kişiye bağlı oluyor. Bir fıkrada çakal tüccar yaparsın, diğer fıkrada hayalperest imam yaparsın falan filan.

Fıkraların içeriği konusunda da @never in dediği gibi düşünüyorum. Içeriklerin hayatın aslinda toz pembe olduğu, herkesin iyilik meleği olduğu şekilde oluşması gerekmiyor. Gerçek hayat bundan farklı olduğu sürece o sekilde yapsan bile eline ne geçecek?

En bariz örneğimiz RTÜK olsun. Millet sigara bile içemiyor TV de ee böyle yaparak ne kazandı toplum? Yeni büyüyen tüm nesil yeşilayci mi oldu. Olmadı çünkü bu tür sansürler gerçek hayatı çarpıttigi için işe yaramadı. Çocuk çevresindekilerin sigara içtiğini görünce bu sefer gidip kolaylıkla tvdeki şeyin saçma olduğunu öğrenip görmezden geldi. Burada da aynı hesap, sen gidip Nasrettin hocayı her çocuğa eşit davranan ve herkese düdük dağıtan iyi kalpli biri olarak anlatsan ne olacak? Ben söyleyeyim, bunu dinleyen çocuk(bak çocuk diyorum) bu hikayeyi "çocuk masalı" şeklinde değerlendirip küçümseyip dikkate almayacak çünkü içinde yaşadığı dunyaya kıyasla içinde pek gerçeklik yok.

Eyyorlamam bu kadar.

Bence biraz Nasreddin Hoca incelemesi oku. Kendin şimdi şu anda anlamsız buluyor olabilirsin ama bu halk neden bu kadar değer vermiş diye düşünüp sorgulayabilen bir kafa beklerdim senden.

Türbesinin etrafı bomboş iken sadece ayak ucunda kilitli duran demirden bir kapı bulunan bu insanın muhakkak bir sırrı, bir inceliği vardır diye düşünmeliydin. Sevmemekte özgürsün de, anlamsız, saçma vs tarzındaki yaklaşımların sana kalabilir gayet, soran olursa söylersin.

Ya benim lisedeki gerizekalı Türk dili hocam yüzünden sevmiyorum yoksa bir garezim yok kendisiyle. Kadın neden Mevlana tanınıyor Nasrettin Hoca daha ünlü olmalı diye her ders kafa ütülerdi.

tolkien +1 bu elbette trol soru.
trol değilse cevabı: "kardeş senin ya lise bitmemiş, ya da lise eğitimi boşa gitmiş"

ben size en sevdiğim hoca fıkrasını anlatayım: "bir gün hoca birkaç adam ile balık avlamaya gider. Denize ağ atub, hoca dahi kendini içine atmış. "Hoca neyledin" didikte: "ben kendimi baluk sandum" dimiş.
(Letaif-i Nasreddin Hoca, 19 yy. derlemesi)

Başıma bir şey gelmeyecekse ben de sevmiyorum. Anlamsız geliyor. Keloğlan hikayelerinden de nefret ederdim çocukken.

Fıkraları geçersek Mevlana'nın Ahi Evren olduğuna dair güçlü emareler var ve Ahi Evren'in Moğollarla işbirliği yapan Mevlana'ya karşı direndiğine halkı örgütlediği biliniyor. Bu konuyla ilgili Mikail Bayram hocanın kitap ve köşe yazıları var.

Nasreddin Hoca'nın olduğu düşünülen "ye kürküm ye" ve "kazan doğurdu" fıkraları aslında ona ait değil. Edebiyatçılardan okumak lazım. (bkz: saim sakaoğlu )
(bkz: ali berat alptekin)

artık çok uzaklarında olsam da bir akşehirli olarak cevaplayayım :) esasen hoca akşehir'de görevlendirilmiş bir kadı. devletin görevlisi yani. fıkraların çoğu da sonradan kendine atfedilmiş ya olmayan ya da sonradan onun üzerine kalmış olaylardan ibaret. adamın bir suçu yok yani :) zaten çoğu fıkrası yaşadığı dönemin şartlarına bile uymuyor :) kendine ait neredeyse hiç bir yazılı kaynak yok. hepsi halkın anlata anlata bu zamanlara getirdiği hikayeler. eskişehir'de doğup, konya-akşehir'de kadı görev yaptığı ve öldüğü tahmin ediliyor.

fıkralara gelince politik doğrulucuğun bu kadar popüler olmadığı yıllarda ortaya çıktığından anlayabiliyorum. fıkraların yaşam dersleri vermesi gerektiğini de düşünmüyorum. yanlış olan düşünceleri de ortaya koyabilir yani. tüketeceğimiz her içeriğin %100 doğru bir düşünceyi desteklemesi de gerekmiyor. her olayı dönemin şartlarında değerlendirmek gerekiyor. ayrıca nasreddin hoca fıkralarında hoca hiç bir zaman rol model olarak anlatılmıyor. hiç bir çocuğa "hoca mükemmel bir kişilik, onun gibi olun" mesajı verilmiyor. hocanın muzip veya pratik zekaya sahip bir insan olduğu, dezavantajlı olduğu durumlardan karşı atakla avantajlı duruma geçtiği anlatılıyor. hiç bir fıkrasında siz de "kazan doğurdu diyin kazanın çocuklar" diye bir son mesaj yoktur yani. bir fıkrası var örneğin: hoca yağmur allahın rahmetidir, o yağınca koşa koşa eve gitmeyin vs. diye bir öğüt veriyor. bir gün yağmurda hocanın koştuğunu gören adam soruyor hoca sen bize böyle böyle dedin kendin koşuyorsun diye. hoca da ben rahmet yere düşmesin diye yere düşmeden toplamaya çalışıyorum gibi bir cevap veriyor. böyle bir fıkraya dahi konu olmuş bir adamın doğruluk timsali olarak anlatılması pek olası değil anlayabileceğiniz üzere :)




bir de işin ekonomik boyutu var tabi. nasreddin hoca önemli sayılabilecek bir turistik figür. yaşadığı şehir olan akşehir ile doğduğu yer olan eskişehir'in nasreddin hoca köyü arasında geçmişte bir dava oldu örneğin. yakın tarihte sonuçlandı daha. geçmişte akşehir'in nispeten gelişmiş bir ilçe olmasını sağlayan turistik bir getiri getiriyordu nasreddin hoca türbesi ve yazın yaptığı nasreddin hoca festivalleri ama artık resmi olarak kullanamıyorlar çünkü davayı kaybettiler. benzer bir sürü de figür var zaten türk tarihinde. hacivat karagöz'de aynı şekilde saf bir kişiliğin ondan daha zeki bir karakter tarafından sürekli manipüle etmesini anlatır örneğin. hacivat'ı da karagöz'ü de severim ben hiç gocunmam :) kimsenin hayatını hacivat gibi yaşamaya özendirdiğini de düşünmüyorum. bir kişinin çakallık yapması, muzip olması, bencil olması onu sevmememiz gerektiği anlamına gelmez.

Öncekinden de bi fayda görmüyordum
Bundanda görmüyorum

Ama bundan görmemeyi tercih ederim.

Bir şeyler oluyor ama fark edilir durumda değil. Şahsen çok değişen bir şey yok. Salgın sürecini de iyi yönetiyor gibi. Mansur forever.

memnunum. her yerde tek bir adamın fotoğrafları yok. ihaleler vs her şey şeffaf yapılıyor en azından.

edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.

bir şey yapmadığını düşünen insanları anlamak mümkün; belediyenin kendi sitesi, instagram hesabı ve ulusal 1-2 kanal dışında topluma kendini anlatabildiği bir medya alanı yok.

bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.

Reklam ve pr yapmayı bilmiyor. Ak parti pr konusunda abd’li teknoloji şirketleri gibiydi (2018’e kadar falan)

Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.

katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.

Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.

ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.

İmamoğlu'nun yetkilerini tırpanlandılar, belediyenin gelirlerinin bir kısmını elinden aldılar, belediye meclisi devamlı hareketlerini engellemeye çalışıyor.. yine de Topbaş'tan çok iyi.

Ogrenci akbilindeki indirim ozellikle cok hosuma gitti, ayrica yetkilerinin tirpanladiginin da farkindayim.

Öğrenci akbili +1
Faytonları kaldırdı bana yeter:)

öğrenci akbili
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu

dışında bir fark görmedim ben.

bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.

artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.

imamoğlu'nun birinci seçimde seçilmesinden ve mazbata verilmemesinden sonra belediyeye 1500 kişi alındı 1 günde.

imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.

söyleyeceklerim bu kadar.

Tamamen objektif bakınca genel olarak memnunum. Daha şeffaf ve adil bir yönetim tarzı olduğunu düşünüyorum. Önceki dönemlerden kalan torpilli boş beleş tayfayı da temizlediğini görüyorum. Onun dışında yarım kalan metro hatlarını da bitirmeye çalışıyor tüm imkansızlıklara rağmen. Gördüğüm bazı örneklerden ötürü rantı da yavaşlattığını görüyorum. Yani destekliyorum evet.

Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.

Ohhh paralar dolaylı yoldan akplilere gitmiyor oooh.

Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.

Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.

Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.

Memnun olacak bir icraat göremedim henüz. Sevenler de akp’li değil diye seviyor genelde

Yaptığı çok güzel şeyler var, 24 saat ulaşım harika bir şey bence ve mesela metro entegre hatlarda ücretsiz aktarma uygulaması var beni etkilemiş olan.

Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.

işin politik kısmında değilim. ben memnun olacağım ve farkını göreceğim, bana dokunan gerçek bir aksiyon görmedim. ancak aynı evde yaşadığım kız arkadaşıma göre kendisi adeta yeni atatürk. ben arada e tabi bu atatürk'ün müteahhit versiyonu diyerek kızdırıyorum onu ama gerçekten ben imamoğlu'na karşı bir sempati beslemiyorum. sanki takiye yapıyormuş gibi hissediyorum ilk günden beri.

memnun muyum bilmiyorum açıkçası ama icraatlerini gördüm ben. işime yarayanlar da oldu. örneğin iş yerim kabataşta. abartısız her büyük yağışta cadde dereye döner, bütün zemin katları dizlere kadar su basardı. fındıklı civarında olanlar bilecektir. alt yapıyı yeniledi o bölgede. artık doğru dürüst birikinti bile olmuyor. su bastığını bildiğim diğer lokasyonlarda da çalışma yaptı, muhtemelen çözmüştür. son 3-4 yılda nerelerin su bastığı ile alakalı bir rapor hazırlatmış muhtemelen, geçen sene hepsini kazdı yeniledi. pandemi zamanı da olunca trafik açısından en azından normalde olması gerektiği kadar tepki çekmedi. altyapı konusunda başarılı buldum kısacası.

metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.


velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.

ben de öyle düşünüyordum ama geriye dönüp bakınca kadıköy'deki kurbağalı derenin içinde artık balıklar yüzüyor. maça giderken millet burnunu tutuyordu oradan geçerken eskiden.

yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.

öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.

Benim gözümle yapılanlar;

- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.

- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..

- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.

- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.

- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.

- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.

- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.

Beklentilerim;

-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?

Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.

İstanbulluyum, memnunum. Ama kendini çok yormasın, 2 sene sonra yorucu bir cumhurbaşkanlığı görevi olacak :))

metro exodus'u ayıla bayıla oynayan biri olarak;

yarı açık dünya olması açısından dishonored serisini tavsiye edebilirim

tomb raider serisi güzeldir yine benzer ama fps kamera açısı yok bunda.

bioshock serisi shooter istersen güzel alternatif. eskileri olmaz ama bu saatte artık, infinite oyna .

alakasız bir tarz olabilir yine ama hitman'in son çıkan 3 oyununu ayıla bayıla oynadım.


cyberpunk 2077 madem iyi bir sistemin var. çok eleştiriliyor ama eksiklerine rağmen ben çok beğendim.

ufaktan düşününce bunlar aklıma geldi.

madem yeni bilgisayar aldınız, Stalker 2'yi takip edin, 2021'de geliyor. tam istediğiniz türde bir oyun:

www.stalker2.com

bunların dışında dishonored, dishonored 2 yine aksiyon ve hikaye olarak oldukça doyurucu.

Hellblade yine güzel, daha çok hikaye ağırlıklı.

A plague tale, innocance bir başka önerebileceğim oyun.

store.steampowered.com

^tam aradığınız oyun bu

bu ortam düzelmeyecek. bir yolunu bul yurtdışından getir illa ki bi tanıdık bulursun sabret

bir şekilde oyun oynayacaksan rx550 olmaz. hani sadece strateji moba vs oynayacağım desen anlarım da cyberpunk vb. oyunlarda bu sene üzmezse 6 ay sonra çıkan oyunda üzecek. (şu anda da üzer bu arada cyberpunk için) düşük ekran kartı tavsiyesi vermeyeyim de eğer bu fiyatlardan ekran kartı alışverişi yapmak istemiyorsanız apu bir işlemci ile geçici olarak işinizi görebilirsiniz. 2022'den önce düşmesi imkansız bu arada fiyatların çünkü dolar kurundan ziyade ekran kartı kıtlığıyla alakalı yüksek fiyatlar. ama düşmez değil, düşer. geçen etherium krizinde de bu şekilde uçmuştu, sonra stoklar arttıkça düştü. dediğim gibi 2022 den öncei imkansız ama.

işlemci alımı yorumlara göre yapılmaz hocam. eğer amaç iyi kötü oyunsa alacağın ekran kartına göre seçmelisin. rx 550 alacaksan gidip r5 3600 x bakmamalısın mesela. ekran kartın zayıf olunca aldığın işlemci yatacak çünkü. boşuna para vereceksin. ha ileride fiyatlar normale dönsün üst seviye bir ekran kartı alacağım dersen tabi ki 3600 al. alacağın maksimum kart 1650 ise 3600x e gerek yok boşa para onu anlatmaya çalışıyorum daha çok.


bu arada 1650 stoğuyla alakalı haber vardı 1-2 gün önce yabancı basında görmüştüm. hangi site olduğunu hatırlamıyorum ama bulursam koyarım buraya da. büyük bir 1650 stoğu üretimine başlamış nvidia galiba. eğer haber doğruysa piyasaya 1650 yığılırsa fiyatları ciddi oranda düşecektir. miningcilerin pek tercih ettiği bir kart değil zaten. diğer modeller için hala bir umut yok. eski mimariden üretim yapabilecekleri kartlardan seçip talebi karşılamaya çalışıyorlar işte. geçenlerde de 1050 ler falan saçılmıştı tüm piyasaya.


dediğim gibi eğer fiyatlar düşene kadar idare eder bir oyun performansı olsa yeter. 720p falan işimi görür diyorsan 3400g falan alabilirsin ekran kartı fiyatlarının düşeceğini umarak. düşük fiyatlı bir ekran kartı gördüğünde de yapıştırır geçersin. 3080 3070 falan almayacaksan besler zaten geri kalan kartları bir şekilde.

yok ben illa bu fiyatlardan da olsa harici ekran kartı almak istiyorum dersen de rx550 yi besleyeceğin işlemciye gidip 2500 lira para verme parana yazık. 1600af falan al geç. 2060'a kadar besler zaten fazlasıyla işini görür.

@tomwaitsforme ekran kartlarında küresel kriz var hocam, yurtdışından buraya göre daha uygun getirtilebiliyor mu bilmiyorum ama her yerde fiyatlar katlandı şu an.

@syozkn maalesef kendi bilgisayarım artık cinnet geçirtme seviyesine geldiği için daha fazla dayanıcak durumum yok. hem de şu sıra yazılım işine girdim, zaten az biraz alakalı bir işte çalışıyorum, birkaç şey daha öğrenip biraz daha ilerlemek istiyorum bu alanda. evdeki laptopumda bazı uygulamaların hem kullanımı kasabiliyor hem bazı programların yüklenmesi kat kat fazla sürüyor iş yerindeki bilgisayarıma göre, o yüzden bi şey almam gerek yakın zamanda.

dediklerinizi ben de okudum evet en az 1 yıl devam etmesi bekleniyor bu durumun, böyle olunca da ben idareten oyun açacak seviyede bir şey alayım dedim. oyun oynamayı severim ps4'üm de var aslında ama orada da malum pc'ye göre daha pahalı oyunlar, hem de alt model oldu artık. rx 550 gibi hiç değilse açabilicek bi şey alıp 1-2 yıl bekleyeyim diye düşündüm o yüzden. gtx 1650'ye baktım mesela cyberpunk bile 1080p'de 50-60 fps oynanıyor (yayınlar 10 fps yiyor onu da katıyorum o yüzden) benim için iyi gayet. ama 1-2 sene sonra elim daha rahat olur, ekran kartları normal seyrinde fiyatlanır o zaman daha üst bi şey de alabilirim tabi neden olmasın.

açıkçası bilgisayar donanımı, parçaları hakkında çok bilgim yok ama ben 10 yıl temiz götürücek bi şey arıyorum. işlemci değiştirmek masraflı almışken iyi bir şey almak daha mantıklı bence. işlemci sadece ekran kartını beslemek için değil neticede. o yüzden çıkabileceğim fiyatlar için ryzen 5 x3600 iyi gibi düşündüm ama i7'nin bir sürü çeşidi var onlardan pek anlamıyorum. fiyat skalası da çok geniş, o civara şu daha iyi olur gibi bi öneri varsa onu duymak istedim. veya başka amd önerisi de olabilir tabi

Tapulu imarlı arsanda her şeyi usule uygun olarak yapmış olsaydın o evi kralı gelse yıkamazdı. Bir yerlerde bir şeyleri kasten ya da bilmeden atlamışsınız demek ki. Kendi hatanızı düzelttikten sonra diğer kaçak yapılar için siz de avukat tutup uğraşabilirsiniz. Bir terslik var anlattığınız senaryoda, belediye her izni alınmış imarlı tapulu yapıyı durup dururken yıkma kararı alamaz.

imarlı/tapulu arsa demiştim aslında. Yoksa yapı ruhsatsız/kaçak evet. Süreç detaylı aslında. inşaat için çalıştığımız kişiler yapı ruhsatı belediye izinleri vb her şeyi halledeceklerini söylediler. Bunun gibi bi dünya detaylar var ama sonuç olarak aldatılmış biz ve ruhsatsız bir yapı var ortada. Fakat normal şartlarda yıkım konusunda emsal bir karar yok buralarda. Ben bunun çifte standart olduğunu düşünüyorum. Normal şartlarda ceza veriliyor ama bize yıkım kararı gelmiş.

Anladım hocam, ama bence adresiniz yanlış. İnşaat şirketine parayı izinleri de halletme karşılığında verdiyseniz sizi resmen dolandırmışlar gibi görünüyor. Avukat tutup belediyeyle uğraşmak yerine inşaat şirketiyle uğraşın derim şahsi kanaatimce. İnşaat başlamadan gerekli ıvır zıvırları halletmeleri lazımdı. Sizi zarara uğratanlar inşaat şirketi şu anda maalesef.

benim yapım kaçak ama herkesin yapısı kaçak niye benim ki yıkılıyor diyorsunuz galiba.
siz de yan taraftaki binaları şikayet ederseniz onlar da yıkılır çünkü biri gelip tespit yapmazsa devlet resmi olarak orada bina olduğunu bilmiyor demektir. belediyeler de kolay kolay köylere gidip hangi binanın ruhsatı var hangisinin yok ilgilenmez. ancak ve ancak sizinki gibi durumlarda resmi kayıtlara giren şikayet dilekçeleriyle oluşuyor böyle durumlar.


yani yandaki binalar da kaçak olunca "haaa burası demek ki kaçak yapıların olduğu bir mahalle, bunlara ellemeyelim demek ki adet böyle" demiyorlar. dememeliler de zaten. bunun haksızlık olduğunu düşünüyorsanız siz de diğer binaları şikayet edin. yeterince şansınızı zorlarsanız onların da başına aynı şey gelecektir.


avukatlık en azından belediyeyle bir durum yok bence. eğer ruhsat aldıysanız ama iskan almadıysanız iskan başvurusu yapıp iskan almaya çalışabilirsiniz. hiç bir başvuru yoksa ruhsat başvurusu yapıp uygulama projeleriyle ruhsat ve iskan alınabilir mi emin değilim. imar barışı ile aldı öyle binalar ruhsat esasen ama o da bitti. yine de şansızını zorlayın. binanın yıkılmasından iyidir.

ssd olmadı derken? standart harddiski varsa ssd de olması gerekiyor? sadece sata girişli ssd almanız gerekiyor. ben mi bir şeyleri kaçırıyorum? hometech her ne ise bilmediğim bir özelliği mi var acaba?

Çevirici adaptörler var. Sırf ssd olmadı diye yeni laptop alacaksan eğer adaptör sorunu çözebilir. Marka modeli bilsek aslında ne tür bi ssd uyumlu olur söylerdik. Ya da şu an elinde olan da uyumludur belki

Hometech Alfa 700C

İnternette bu marka hakkında çok fazla şikayet ve olumsuz yorum var. Ama hiç öyle bişey yokmuş gibi üretip üretip satmaya devam ediyor şerefsizler. Hâlâ 32 gb dahili hafızalı cihaz üretiyolar. Şerefsiz oğlu şerefsizler.

M.2 sata desteği demiş. Açtım yuvasının kapağını baktım, sağ konumlu tek çentikli nvme yuvası. Ona göre aldım. Bu satın alıp denediğim 2. ssd. Habire bilgisayarcıya götüremem çünkü hem tanıdık yok hem merkeze çok uzaktayım. Bu markanın sahibi de ceo'su da(??!!???) Şerefsizdir.

Sata diyor. Satalara bakıyorum 2 çentikli. Benim cihazda ise sağ konumlu tek çentik var. Ne düşüneyim ki?

Takamadım ki. Takabilseydim çalışmadı derdim. Takamadım. Yuva var gibi görünüyor ama yok. Girilmiyor içine.

Bir de, hem buradan hem sözlükten birinin güya yardımını almıştım onun bilinçli yanlış yönlendirmesine maruz kaldım sanırım. Hayata ödesin bana olan doğruluk borcunu.

4gblik bir kart bu arada

960m yaklaşık 750ti'ye tekabül ediyor. Oyunun 1080p low için minimum gereksinimi gtx 780. 780 de 750ti'den 2 katı olmasa da epey güçlü bir kart. Oyunda bir sürü sıkıntı olduğunu ve yüksek sistemler için inşa edildiğini göz önünde bulundurunca malesef normal 20fps altı.

işlemcin iyiyse yani darboğaz yapmayacaksa çözünürlüğü düşürerek oynanabilir seviyeye gelebilirsin diye düşünüyorum(30-40fps). grafik ayarlarını düşürerek elle tutulur bir şey elde edemezsin fps'de. 1070ti ile düzenli 60 fps alamıyordum high/ultra'da.

E peki aynı işi yapan iki memurdan birinin diğeri sırf İstanbul'da yaşıyor diye daha yüksek maaş alması saçma değil mi?

Gider fazla. Şehir pahalı. O maaş yüksek olmuyor yani.

Bizim burada bakmamız gereken yapılan iş. Sizin mantığınıza kalırsa yüksek maaş almak için dolu bahane bulunabilir.

Aslında özel sektör ve asgari ücret için de geçerli sorum. Sadece kira değil ulaşım da pahalı. Aktarma olmadan bir yere gitmek zor. Bir de Türkiye market alışverişinin ucuz olduğu bir ülke değil. O da ayrı yük

her sehirde esit maas olmasi sacma degil. sadece bizim alim gucumuz dusuk. onuncu dunya ulkesiyiz ve uretimimiz yok. bolgesel maas oldu diyelim, bu sefer de umraniyedeki adamla cihangirdeki adama gore mi ayarlanacak maas? sorunun kaynagini yani ekonomiyi cozmek daha mantikli sanki.

bunu uygulayan kurumlar var. belediyeler, iski vb. istanbulda olduğu için normal maaşların üzerine çeşitli tutarlarda sosyal tazminat veriyorlar. kimse de aha burada tazminat var diye özellikle istanbul büyükşehir belediyesini seçmiyor. belki de aradaki farkı kapatacak kadar çok değil ondan olabilir gerçi düşününce. lakin konya büyükşehir belediyesinde çalışan bir memur ile ibb'de çalışan memur arasında 1000 lira civarı bir ücret farkı var.

ayarlanabilir ama çözüm değil benim fikrim. olması gereken istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi. böylelikle diğer giderler de düşer. çoğu insan kendi memleketinde tatminkar iş bulabilse farklı şehirlere gitmek istemez. en azından istanbul yine istanbul olsa da 20 milyon insan bir yerde tıkılıp yaşamaya çalışmaz.

@inatçılığın yeryüzündeki temsilcisi özel sektörde aynı şirkette aynı işi yapan ama farklı bayilerde çalışan iki ofisboy da farklı maaş alır. istanbulda atıyorum 3bin liraya çalışacak eleman bulamazken, konyadaki bunu hoplaya zıplaya kabul eder. bundan dolayı işveren istanbuldakine 5 bin vermek durumunda kalır (rakamlar sallamadır)

olay dönüp dolaşıp arz talepe geliyor bence. özel sektör devlet ile rekabet edemiyor şartlar açısından. bundan 30 sene önce edebiliyordu. bundan yıllar önce çalıştığım kurumda devlet eleman alabilmek için üniversite öğrencilerine burs vermiş, burs karşılığında da 5 yıl çalışma zorunluluğu ile yetişmiş eleman bulabilmiş mesela. o dönem yetişmiş eleman özel sektörü tercih ediyormuş çünkü. şimdi ise onların devletin yalvar yakar burs vs. imkanı vererek burunlarını kıvırarak girdiği kadrolara türkiye derecesi yapıp girmeye çalışıyor insanlar. özel sektörün büyük bölümü rekabet edemiyor çünkü. ücret ile etse, çalışma şartları ile rekabet edemiyor. bunun düzeltilmesi lazım. sağlıklı bir arz talep dengesi yaratılırsa devlet o zaman istanbul'da çalışan memuruna +1000 TL , lojman vs. gibi imkanlar sunmak zorunda kalır ki özel sektörden nitelikli personel kapabilsin.

istanbulda yaşamak zaten rahat olmamalı, devletin öyle bir hedefi olmaması lazım yani. göçü tersine döndürmeye çalışırken aa gelin istanbulda size daha çok maaş verelim demek tam bir saçmalık olur. bunun yanı sıra memur maaşlarının en azından bir süre kesinlikle artırılmaması ve memur sayısının en az üçte birine düşürülmesi gerektiğini de savunuyorum, türkiye tam bir memur ülkesi oldu resmen.

Teorik olarak mantıklı hatta özel sektörde iş piyasası bunu kendiliğinden ayarlıyor aslında.

ama kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasının dışına çıkmak uygulanabilir değil. Her şeyden önce bunun ölçülebilir, nesnel bir kriteri olmaz. Ki bu kamuda olmazsa olmaz bir beklentidir.

Hangi şehirde bu ek ödeme neye göre belirlenecek? Bu mümkün değil. Binlerce değişken var. Her şehrin ilçelerine semtlerinde göre ciddi farklar var.

Istanbul'daki memurlara daha az verselerde göç etse çoğunluk. Fazla kalabalık şehir. Eşit maaş olması gerekir ama. Türkiye'nin her yeri eşit mantığıyla.

akademide mesela doğu'da yeni üniversitelerde olanlar daha fazla alır batı'ya göre. bu sayede ilgi görebilir ve gelişebilir vs.
olcaksa tam tersi olmalı ki yani istanbul'dan tersine göç olup her şey ucuzlasın.

olacaksa tam tersi olmlaı +1
istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi.++++1

özel sektör zaten yakın gelecekte ist.daki ofisleri kapatmaya başlayıp remote çalışmaya geçecek. ama devlet memurları için bunun çok hızlı olacağını sanmıyorum.

her şehirde eşit maaş olmasını yersiz bulmakla birlikte ist.un cazip hale getirilmesini çok yanlış bulurum. tam tersi neden bir tek burası olsun. daha az gelişmiş yerleri kalkındırmak gerek.

Olacaksa tam tersi olmalı +1

İstanbul çok kalabalık.

İmza: İstanbul’da yaşayan bir memur.

gerekir.

kamu icin konusuyorum tabi. devlet kendi eliyle atama yapiyorsa, ayni isi yapan 2 kisiden birine 'sen bayburt'a git, 300 lira kira ode' oburune de 'sen istanbula git 2000 lira kira ode' diyorsa aradaki farki (mantik cercevesinde tabi, direkt 1700 lira vererek degil ortalama yasam giderlerine gore) dengelemesi lazim.

Zaten çok az kişi tercih ediyor istanbulu. Misal bddk ankara'da iken herkesin girmek istediği bir kurumdu. İstanbul'a taşındıktan sonra 75lerde kapattı uzman yardımcılığı. Ankara'da ise sınava çağırılan en düşük puan 92-95 bandında. Kpss a grubu için konuşuyorum bu arada. şimdi hazine de istanbul için ilan açtı 70lerde kapattı. keza spk da taşınıyor, onun da kaderi aynı olacaktır.

insanların geneli zaten memuriyette istanbulu tercih etmiyor sözün özü.

0 bilgiyle girdim 4 bin tl. iki hafta önce cüzdan 3 bin tl idi simdi 5 bin. nolcağı belli olmuyor yani sen bilirsin gözden çıkarabilceğin tutar kadarla başlayabilirsin.

Coin piyasasındakilerin çoğu borsayı coin piyasasıyla öğrendi zaten :)
Kripto para piyasası spekülasyona ve manipülasyona çok açık olduğu için başlı başına çok riskli. Temel ekonomi ve yatırım bilgi/tecrübesine sahip değilsen patlama ihtimalin yüksek.

borsa tecrübesi olsa da patlarsın hocam. bitcoin bir nebze borsa kabulleri üzerinden hareket ediyor az çok da, altcoinler tamamen günlük haberler, pumplar dumblar üzerinden gerçekleşiyor.


ben şu zamana kadar girmeyen arkadaşlarıma bir sonraki sezonu bekleyin artık diyorum daha çok. tahminime göre bu sefer 3000 dolar civarlarına inmese de sağlam bir şekilde çakılacak. aha işte o zaman girersiniz cesaretiniz olursa. bitcoin bitti abi konuşmalarını kulak arkası edip paranızı riske atabilirseniz. o iş biraz göt istiyor ama bitcoin'den para kazanmak istiyorsanız o göt lazım maalesef.

giriş için binance'yi öneririm. bitcoin denince akla gelen 1. sıralamadaki dünyanın en büyük kripto para borsasıdır. alım satım yaparken %0.1 komisyon ücreti var. üye olurken (referans kimliği) bölümüne "19916261" bu kupon kodunu girerseniz komisyon ücreti %0.08'e düşüyor. veyahut
bu " accounts.binance.com " kupon linkinden üye olursanız alım satımlarda %20 indirim oranından faydalanabilirsiniz.

platformla alakası yok ama çerezlik film deyince aklıma geldi:

11:14


kolay izlenebilen ama kaliteli bir senaryoya sahip. hem çerezlik hem güzel yani kısacası.

Tropa de Elite

cube

www.imdb.com

peugeot'un 2015 öncesi araçları bana güven vermiyor ve 2011 veya 2012 207yi kullanmıştım motor sesi çok kötüydü. sanki elektrikli süpürge kullanıyorsunuz.
linea yerine egea daha mantıklı bence egea'nın uzun yol performansı beklentimin üstündeydi. elysee ise dışardan hiç güven vermiyor bana. sırf cam tavan ve ekranı var diye eski araç almak pek mantıklı değil. 2017 üstü araçlara yönelmek daha mantıklı.

ben uzun yolda birkaç kez i30 kullandım güçsüzlüğü canımı sıktı. arka bagajı iyiydi ama. i20 bir alt klasmandaki bir araba bence üzebilir. ama sizinle benim beklentilerim farklı olabilir. kullanırken en mutlu olduğum ve uzun yolda çok rahat ettiğim araçlardan biri ix35 diğeri caravelle.

Ben olsam en yeni modeli almaya çalışırdım. Bütçeni çok az zorlasan güzel bi egea alınır ben beğeniyorum

hocam yazdığın araçların hepsi ayağımı yerden kessin yeter arabaları genel olarak. dolayısıyla çok über farklar olmaz aralarında.


linea hele boşsa çok kötü bir araç. elysee boş hali nispeten daha iyi. ayağımı yerden kessin yeter mantalitesi ile baktığım için 2012 model pejoya hiç bakmazdım yerinde olsam. arıza çıkarma ihtimali vs. çok daha fazla.


linea elysee arasında bir karar ver bence çünkü modelleri yüksek ama alırken filo aracı, kmsi düşürülmemiş araç vs. almamaya dikkat et. bildiğin yerden al kısacası. benim tercihim elysee olurdu bu üç seçenekten. çok da kolay elden çıkarılabilen araçlar aynı zamanda. ileride durumun olunca üst segmente kısa sürede geçmeni sağlar ikisi de.



i20'de güzel araç bence. bagajı her b segmenti araç gibi küçük. maks iki kişilik bir aile iseniz yeterli diye düşünüyorum. 2 adet küçük boy veya bir adet büyük boy tekerlekli valizlerden sığıyor işte. çoluk çocuk falan varsa yorabilir seni hacim işi.
uzun yolda da üzmez. diğerleri ne kadar üzerse i20 de o kadar üzer yani kısacası.

amazon hediye çeki.

Hediye çeki kavramı hayatıma girdi gireli kimseye hediye almıyorum, veriyorum hediye çekini mis, hem ben ne almalıyım diye düşünmüyorum hemde ihtiyacı olan ne varsa onu alsın mantısı güzel

paşabahçeden hediyelik bişeyler bulursunuz illaki.

www.instagram.com

selfie benzeri güzel bir fotoğrafı varsa elinizde (instagram hesabından alınma falan da olur) abartılı boyutlu olmamak kaydı ile güzel bir hediye diye düşünüyorum. (reklamlar bitti)

buradan geldiğini söylersen kargo dahil yaptırırız

Vazo falan al gitsin. zaten 200tl'den fazlası da çok yakın değilsen gerek yok. Çok yakınsan zaten söyle arkadaşına bir hediye almak istiyorum ama senin seçmeni isterim de bütçeni de söyle alsın beğensin.

Moka pot veya
Ikeadan herhangi bir sey

Pike takımı

Hunt showdown oynadığım en iyi online oyun. Birlikte kapışmazsınız ama 2 kişilik takımlar yapıp 2 takım halinde oyunda girersiniz

heroes of might and magic 3. 2x2 haritalar vardı

worms

heroes of might and magic'i önermiştim daha önce arkadaşlara ama bayar demişlerdi.

cod2 tabii ki. cod sevmeyen benim gibi bir plaza canlısı bile arkadaşlar çağırınca indiriyor cod2'yi :D


onun dışında chivalry iyidir, rocket league süperdir, eycof/rise of nations/civilization/empire earth var strateji tarafında


gerçek anlamda ağız burun kapışmak isterseniz de gang beasts ilk aklıma gelen önerilerim olur.

kapışmak değilde 4 kişilik takım kurup beraber cebelleşmek için overcooked 2 olabilir. sesli iletişiminiz varsa bir yandan çok keyifli oluyor.

Northgard

@aguen'i overcooked 2 bitirdik :)

hikaye bazlı biraz bunlara göre ama "to the moon" önerebilirim.

kaynak yönetimi üzerine dont starve ve stardew walley mantığına daha yakın "this war of mine" olabilir.

kimi çok sever kimi ne lan bu saçmalık der : undertale

distopya türünden: the silent age

limbo, inside, braid. bu üçlü puzzle platform türünün zirvesidir bana kalırsa. braid sağlam kafa yakar, limbo ve inside atmosferi ve hikaye anlatımıyla öne çıkar. (braid'in de bence oscarlık bir senaryosu vardır bu arada)

prison architect. hapishane kurup yönettiğiniz bir oyun. çok başarılıdır.

Thomas Was Alone

Modemi başka bir adreste deneyerek düzgün çalıştığından emin olabilirsin.

aynı problem bende de oluyor. ben de türknet kullanıcısıyım hocam. bu model olmasa da bende de zyxel var. uzun süreli kesintiler olmadığı için çok kafaya takmadım ama ne modemden ne de turknetten olduğunu düşünüyorum.

anlık trafik artışında oluyor gözlemlediğim kadarıyla sizde öyle mi oluyor bilmiyorum. download'a bir anda yüklenme veya ağa yeni bir cihaz katıldığında (örneğin bilgisayarı ilk açtığında) oluyor bazen.


fikrime gelince ağın verebileceği sınırların üzerine çıkıyoruz yer yer. misal benim internetim 100 mbit. ilk açtırdığımda 80 mbit yapalım direkt 100 ü verirsek kopmalar oluşabilir, zamanla gözlemlersin problem yoksa arttırırız demişlerdi. peki demiştim. problem olmadı, 2-3 ay sonra 100 mbit'e arttırdık. o dönemden beri ara ara dediğin gibi kopup geri geliyor. 1-2 dakika içerisinde günde 1 veya 2 kere oluyor.


hattaki yoğunluğa göre atıyorum 55 mbit internet verebilecek durumda oluyor ağ. sizin modeminiz bir anda 70-80 mbit talep edince hat reset atıyor gördüğüm kadarıyla. hızınız nedir bilmiyorum ama biraz kısıtlama getirerek çözülebileceğini tahmin ediyorum ama dediğim gibi tamamen gözlem bu.

@böyle
Hocam böyle bir imkanım yok çünkü bu sıkıntı bazen günde 1 bazen 2 günde 1 oluyor. Süreklilik arz eden bir arıza değil. Bu yüzden modemleri değişelim birkaç gün sende kalsın diyebileceğim biri yok.

@syokn
Yeni cihaz bağlanmadan da sebepsiz şekilde gidebiliyor. 2-3 dakika sonra geliyor. Önceki modemim varken defalarca, üslubumu kötüleştirerek türknetten teknik destek biriminin gelmesini istesem de hatta kendi ölçüm cihazlarıyla bakıp sorun yok dediler. Modemi suçladılar.
Yeni modemde yine aynı sorun. Ama yine zyxel.
İnternetim şu an vdsl ve 75 mbit ama 35 mbit iken de aynı problem vardı, değişmedi. (Bir süre 35 mbit kullandım sonra 75 mbite geçtim)

Asıl sorma sebebim ise eğer problem modem ise satıp kaliteli ac modemlerden almak. Çare olmayacaksa da o kadar para vermek istemiyorum.

Burada satan biri vardı 2 bin liraya. Pro olması şart değil. Her oyunu oynayabiliyorsun eski versiyonda da. 2-3 oyun için 500 gb yeterli olur. Yetmezse 1 TB harici disk takip devam edilebilir. Ben öyle kullanıyorum.

Buyrun : www.eksiduyuru.com

pro 4k televizonda oynayacaksa fark yaratır daha çok. tam olmasa da upscale ediyor 4k'ya. minecraft ps de var mıydı bu arada?

La trevatia evet.
Bir ileteyim ben.
Teşekkürler.

Online oyunlar için aylık abonelik şart mıdır peki

evet şart

hem oyun hem cihaz hem de üyelik fiyatları sebebi ile xbox'a bakmanızı öneriririm.

Xbox için ne önerirsiniz 2000 civarına

ps4'te controller ile minecraft oynamak zulüm.
mouse ve klavye bağlayıp oynaması gerekecek. umarım farkında olarak yaptığı bir seçimdir kuzeninizin.

xbox one s alabilirsiniz. daha 2 ay önce sattım kullanmadığım için 2 kontroller ile birlikte 1800TL'ye.

@brakgn'nin dediğine ek xbox'a klavye mouse bağlayıp da minecraft oynanabilir.

turkiye'de yasanabilecek en guzel ve dogru yer. yaz sıcağı dışında kötü bir ozelligini dusunemiyorum. sakin, temiz, ferah, ucuz, güzel, düz (yokus mokus yok) ve yeşil bir şehir.

Üniversitedeki 5 senelik ara dışında 34 senelik hayatımın tamamını geçirdiğim şehir Antalya. Hâlâ buradayım. Yaz aylarındaki cehennem sıcakları ve dayanılmaz nem oranı dışında ülkenin en yaşanılası şehri bence. Her köşesi ayrı güzeldir. Kafanıza takılan, özellikle öğrenmek istediğiniz herhangi bir konuda daha detaylı yardımcı olabilirim.

Antalyada yaşam güzel.. her türlü soru sorabilirsiniz.. mesleğiniz ve yaşlarınızı merak ettim iş olanakları için tavsiye vermekte faydası olur..

2 ay önce Antalya'dan istanbul'a taşındım, taşınmak zorunda kaldım. İş yok, olan işlerin maaşı düşük. İstanbul'da benzer masraflarla(kira, fatura vs) maaşım 2 katından fazla arttı. Uzun süre sonra ek iş yapmadan ay sonunda cebimde para kalmasının huzurunu yaşıyorum.

Yaşamak için mükemmel bir yer. Milletin kıtalar aşıp tatile geldiği yerde yaşıyorsun, çevresinde gezmek tozmak için dünya kadar yer var.

Tek sıkıntısı insani şartlarda yaşamak için gerekli maaş yok. Ayrıca kiralar uçtu, 1000tl ye kaldığım evden çıkınca sahibi sonraki kiracıya kapıyı 1700tl'den açtı.

3 yıl oldu biz geleli. Ankaradan geldim ben. Bence yaşanılır bir yer. Araç varsa ve uzaklık sorun değilse Döşemealtı taraflarına bakın. İstanbulda normal eve verdiğini kira ile bahçeli villada oturursunuz. Nem ve sıcaklık düzeyleri merkeze göre daha yaşanılır seviyede. Şehiri sevdim, görüntü güzel, sosyal imkanlar bolca.

İş konusunda benim alanımda kısıtlıydı mesela, iş bulurum umuduyla geldim, bulamadım, eski işime home office olarak devam ediyorum. Sizin de iş imkanınız sektöre bağlı.

eğer iş güç işlerini çözebilirseniz türkiye'nin en güzel şehri bence. benim de 20 ye yakın senem geçmiştir. şu an istanbuldayım, buradaki şartlarımla orada iş bulabilecek olsam 1 saat beklemeden dönüş yaparım.

turist olmayan biri için güzeldir esasen antalyada yaşam. antalyanın en sevdiğim yanı, büyük şehir zaafiyetlerini onlara göre nispeten az çekerek, büyük şehir avantajlarını sonuna kadar kullanmasıdır. trafik bir büyük şehire göre fazlasıyla kabul edilebilir seviyede. yaşam yine onlara göre fazlasıyla kabul edilebilir maliyetlerde ancak sosyal faaliyet olarak onlardan geri kalan hiç bir yanı yok. dışarı çıktığın zaman gece gündüz yaşam var. tiyatroya sinemaya konsere gideceğim desen var, gece hayatına takılacağım dersen fazlasıyla var.


tek önerebileceğim şey şu, geliriniz ne düzeyde bilmiyorum ama iyi bir semtte oturmaya çalışın mümkünse. bana kalırsa lara en yaşanılabilir yeri şehrin. sonrasında konyaaltı iyidir bir tık altta(kimine göre konyaaltı öndedir hatta). ardından merkez muratpaşa bölgesi, en son olarak da kepez ilçesidir. kiralar, ev fiyatları ne durumdadır bilmiyorum ama lara tarafında yaşarsanız türkiye'nin en güzel semtlerinden birinde yaşamınızı sürdürürsünüz.


antalya'da sanayi olmadığından çalışma şartları büyük şehirler kadar iyi değildir. maaşlar belli bir seviyenin üstüne çıkmaz. kurumsal firma pek bulunmaz. para genel olarak turizm üzerinden döner. diğer iş kolları zayıftır istanbul'a izmir'e göre.


sıcaklık ise gerçekten pek sorun değil. hem bir iki sene adapte olursunuz size o kadar da sıcak gelmez hem de şehir bu aşırı sıcağa adapte olmuştur. klimasız ortam yok denecek seviyededir. herkesin evinde ikişer üçer klima bulunur, arabalar klimalıdır, dükkanlar otobüs durakları her şey klimalıdır. ben öğlen sıcağında dışarıda bir iş yapacağım demiyorsanız o kadar da problem olmuyor kısacası.

çok teşekkür ederim yanıtlarınız için. bizim de taşınma kararını verirken en çok takıldığımız konu iş bulmaktı. Kalabalıktan, itiş kakıştan uzak ve denize yakın olmak istiyoruz, iş bulsak dakika durmayacağız.

eşim ve ben 35 yaşlarındayız, özel sektörde yönetici olarak çalışıyoruz. ikimiz de dış ticaret konusunda deneyimliyiz, ben proje odaklıyım, eşim planlama ve operasyon yönetimi. 10+ yıl iş tecrübemiz, çok iyi seviyede ingilizce bilgimiz var. tabii ki bahsettiğiniz gibi mevcut konumlarımıza benzer işler bulamayacağımızı tahmin ediyoruz, ancak kendimize bir yer edinebiliriz diye ümit ediyoruz. mevcut işlerimizi bırakmadan araştırmaya başladık bu nedenle.

Antalya'da yaşamak için Konyaaltı ve Lara iki tercihimizdi, isabetli olduğuna sevindim.

@tequila Sevindim. Serbest bölge ve Döşemealtında epeyce firma var yurtdışı satış yapmak için.. Ben Konyaaltındayım.

Eğer mahalle tavsiyesi de isterseniz hemen yeşillendireyim.
Konyaaltı dışında bir semtinde yaşamadım Antalya'nın ancak Lara daha çok İstanbul anımsatır bana. müthiş bir Trafik yüksek evler pahalı vitrinler ve soğuk insanlar.. Ben Konyaaltıcıyım :) Evim denize de yakın zaten adımdan da anlaşılacağı üzere sürekli denizdeyim ^^ sail iyidir.. Lara'da da plaj var ama kum çakıl plaj değil. Rampalardan atlamalı kayalık yerler. Bunlar haricinde İngilziceler çok iyiyse bence Otellerin yönetici pozisyonları için de başvurabilirsiniz oda Satışı konusunda.. Bunun için de tüm otellere gidip güzel bi cv hazırlayıp elden tanışarak sunmanızı öneririm oradaki yetkililere. Bu çok iyi olacaktır.. Bol şans :)

ben 1989 dan beri antalyadayım. (iş dışında yok olduğumu saymazsak) Bence antalya yaşanılacak bir yer değil. Eskiden güzeldi. Yoğun göç alıyor ipini koparan (sizi tenzih ediyorum) işsiz güçsüz, sabıkalı bir sürü insan doldu. Sokaklarda güvensiz tipler. Asayiş olayları desen arttı. Adana ve samsun'u solladı. Yazın desen aşırı sıcak ve nem millet dışarı çıkamıyor.

Esnafı ve halkı bi acaiptir.

pluscanvas'tan 2-3 tablo almıştım ben, memnun kalmıştım.

www.sessizmuzayede.com

www.ritmocanvas.com

ben sizin yerinizde olsam baskı tablo almazdım. instagram dahil bazı yerlerde mezat satışları yapan imzalı tablolar satan yerler var. mezat değil ama dekopasaj.com'da var mesela her bütçeye göre mesela... araştırın, ucuz olanları bulabiliyorsunuz. kopyalara vereceğiniz parayı gerçek el yapımı, imzalı belki de ileride 3-5 kar getirme ihtimali olan, olmasa bile amatör veya profesyonel sanat eserleri durur duvarınızda...

Aşırı talep var ve amazonda bile stok yok. Eğer 8300'den almak isterseniz yakında vatan satacak gibi. Ama yakalamak lazım birkaç saate bitiyor.

indirim öncesi gelen stoklar var henüz. halihazırda vergisi ödenmiş konsollar yani. vergi indirimli ithal edilen parti geldikten sonra fiyatlar düşecektir. talep olduğu için erkenden de indirmezler. şubatı martı bulur yani fiyatların inmesi.

İkinci partinin 19 ocak'ta geleceği söyleniyor, muhtemelen ertesi güne kalmadan tükenir yine stoklar. Eğer almayı düşünüyorsanız en doğru tarih o gün gibi görünüyor ama fiyatta düşüş olacağını sanmıyorum. Üçüncü parti ne zaman gelir, fiyatı ne olur ayrı bir soru işareti.

Almak istiyorsanız mağazaların internet stoklarını kovalamaktansa gidin mağazandan ön sipariş verin. Ben kasım ayında öyle yapmıştım ve çıktığı gün mağazadan teslim aldım. İnternette alarm kurup, F5'e abanmaktan yeğdir.

Fiyatı bilemem ama dünya genelinde stok sıkıntısı olabilir. 2017 bahar ayında Nintendo Switch çıkmıştı ve yok satıyordu. Amerika New York dükkanında bulabilmiştim, online satışlardan bulmak mümkün değildi. Hatta bazı insanlar da fiyatı 300$ olan cihazı alıp 100$ kar koyup satıyorlardı, onlar bile hemen müşteri bulabilmişlerdi.

sebep bu sefer turkiyeden değil sony globalden kaynaklı.ürün tedariğinde sorun var.10 ocakta yapılacak dağıtım bugünlere kadar sarktı.ingiltere için stok takip ediyorum,muhtemelen pazartesi ürün gelecek.şu an her yer out of stock,bulabildiğin ürünün fiyatı 900 pound.

Vurgulanmak istenen nokta doğru olmaması. Hangisi olduğunun nasıl bi önemi var?

ben hep geri geri uçar anlamında düşündüm.

ibrahim, ismail'in kafasını keserken kullandığı bıçağın sağı tahta mıydı demir miydi sorusunu hatırlattı....

youtu.be

Geri uçmak tabii ki, öbür türlü hali bir beyinsizlik göstergesi değil ki, yine gidiyor gideceği yere.

@jux ne malum belki gideceği yere geri geri gidecek?

ben hep sırtı yere bakacak şekilde uçmak olduğunu düşündüm. kuşun ne yöne uçacağından ziyade nasıl uçacağını açıklıyor gibi.

ben de hep geri geri ucmasini hayal etmisimdir alternatifi aklima bile gelmemisti :) cok iyi soruymus gulumsetti aksam aksam :)

ben hep sırtı yere dönük uçar şeklinde hayal etmiştim :(

sırt üstü uçmak gibi düşünürüm ben de hep. geri geri hiç aklıma gelmemişti. öyle olsaydı geriye uçar, geri geri uçar gibi bir terim daha uygun olurdu sanki. ters dediğin terstir. :)

cyberpunk 2077 genel olarak bitmemiş bir oyun olmasının yanında baz ps4 ve xbox one'da çok kötü çalışıyor. rdr2 alıp keyfinize bakın.

rdr2 kesinlikle bir başyapıt. cyberpunk da öyle olabilir ancak henüz olmadı. özellikle ps4 için yayınlanan görüntüleri gördüm de, kesinlikle iade ederdim. pc için istesen yine bir oturup düşünülebilir.

yalnız rdr bir rol yapma oyunu değil. senaryoya neredeyse hiç müdahale edemiyorsunuz ve hikayenin gittiği şekilde oynuyorsunuz. eğer böyle bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. ayrıca gerçekçi bir oynanış ve görsel için hayvan gibi kastırdıklarından kimi oyuncuya hantal gelebiliyor mekanikleri. gta örneğindeki gibi su gibi akmıyor yani. daha chill bir şekilde, gerçekçi olsun bizim olsun kafasındaki oyunculara hitap ediyor.


cyberpunk'ı pc de oynuyorum şu anda. 20 saat oynadım iki günde. o kadar sardı yani atmosferi ve senaryosu. rdr'yi bu kadar oynamamıştım hemen ilk başta açık konuşayım ama madem rdr oynamak için bu kadar sabredebildiniz, ben olsam rdr alırdım, cyberpunkın da adam olmasını beklerdim en azından ps için.

gerçi ps4 için adam olacağını sanmıyorum açık konuşayım grafik anlamında. çünkü uzak mesafe çizimleri vs. çok fazla. göğe kadar uzanan bir şehir var. ps4 de 7 sene öncenin konsolu. biraz toparlanma olacaktır özellikle bug fix konusunda ama o grafikleri nasıl optimize edecekler hiç bilmiyorum.

Rdr2' nin tek kotu yani hikayesinin bitmesi. Boyle ek paket falan yapsalar hic düşünmeden alırdım.

Ultimate de sadece kostum falan veriyorsa almana gerek yok. Yabancı sitelerde arat önerilerde açıklıyorlar degip degmedini

8. sezonda hapishanede geçen bölüm var. O iyiydi.

ilk 6 sezonu izlediysen izle bitir derim.
spoiler filan vermeyim durduk yere sonuna kadar izle :)

7. Sezonu hatirlamiyorum niyeyse ama 4. Sezondan sonra benim en sevdigim 8. Sezondur. House sanki bi ekstra gamsiz, ekstra bi eglenceli tip oluyor :d tekrar tekrar acar izlerim.

dizinin en güzel yerlerine gelmişsiniz esasen :)

ülkerden türkiye maçına bilet kazanmıştım, twitterdan. golf dondurma çubuğundan 100 liralık trendyol hediye çeki kazanmıştım. normalde katılmam çekilişlere ama katılınca da bir şeyler kazanıyorum şansa. büyük çekilişlere katılmadım ama hiç, anlamsız geliyor.

çocukken babam kazıkazandan bana öylesine bir kart çektirdi ve 10.000 lira çıktı. (ekmek=600 lira.)

iki yıl önce piyango oynadım, amorti çıktı.çıkanı tekrar oynadım, 25 tl çıktı. onunla da oynadım, yine amorti çıktı. o amortiyi de oynayınca bir şey çıkmadı. orada noktaladım şans oyunu kariyerimi. :)

2 kere kitap, 1 kere sınırsız yemek kazandım aldkfjkj 1 kere de börekçiden kupon kazanmıştım.

Ankarada öğrenci iken twitterdan if de olan konserlere gösterilere çok bilet kazanırdım. Cem Adrian konserine, Erkin Koray konserine ve bir kaç konser ve gösteriye daha gitmiştim mesela. Ama bol kepçeden dağıtıyorlardı kendi şansımdan değil sanırım.

Lisedeyken de kola açma halkasındaki kodları gönderiyorduk, onun, binin vs. katlarına denk gelirsen bir şeyler kazanılıyordu. Ben rockncoke bileti kazanmıştım 2 kişilik. Ama gidecek durumum yoktu o zaman. Büyüyünce gittim ama hala o bilete çok üzülürüm.

Arada basketbol maçlarına beraberlik oynardım. 13.00 oran verirdi. Fenerbahçe basketbol takımı birkaç sezon önce Euroleague'de iki hafta üst üste berabere kalıp maçı uzatmaya götürdü. iki hafta üst üste bildim. Bir kere de real madrid valencia basketbol maçını beraberlik bilmiştim. yine oranı 1'e 13'tü.
Artık değişmiş sanırım beraberlik yerine uzatma olur olmaz seçeneği var, oynamıyorum.

Edit:
Soruyu tekrar okuyunca şans oyunu dendiğini fark ettim.Bahis şans oyunundan sayılır mı bilemedim ama basketbol gibi bir sporda beraberlik bilmek için de şanslı olmak gerekir herhalde :)

- Lipton'dan oyun oynayarak demlik ve cay kazanmistim. (15 sene oluyor)
- 8-10 sene kadar once pahali bir tiras makinasi hediye gelmisti (fenomen filan degilim, bi siteye uye oldum zart diye geldi deneyeyim diye)

- 5-6 sene evvel cok unlu olmayan bir amerikali sanatcinin konserine cift kisilik bilet kazandim soru cevaplayarak. (bir radyoydu bunu veren)

onun disinda sayisalda 4 bile bilmisligim yok. (3 bir kere sanirim)

ofis arkadaşıma palio çıkmış zamanında migrostan. çocukluk arkadaşım var hala yakınen görüştüğümüz ona da halkbankasından(vakıf da olabilir) polo çıkmıştı.

2011'de milli piyango biletime 1.000 lira ikramiye isabet etmişti. Önce bi gaza geldim ama çeyrek olduğu dank edince buruk bir sevince dönüştü.

Bir keresinde de şirket bizi tatile götürmüştü Çeşme'ye. Orda gece baloda çekiliş yapıldı ve bana kravat çıkmıştı. O gün kravat takmayan nadir kişilerden biriydim. Epey ironik olmuştu :)

su an bir avantaji yok cunku 5G altyapimiz ve dogal olarak bunu sunan mobil operator yok. 2 seneden once de gelmez bence.

telefonu 4-5 sene kullananlardansaniz tercih edilebilir.

avantaji 5G hiziyla internete girebiliyor olmak olacak (5G altaypimiz oldugunda)ama daha 4G hatta 3g hatta hic internet cekmeyen yerler var...

valla bi haftadır arkadaşıma telefon bakıyoruz ve ilk önceliğimiz kesinlikle 5g.
çünkü arkadaşım en az 4-5 yıl telefon kullanan biri ve 5g önümüzdeki süreçte telefonumda olmadığında eksikliğini büyük ölçüde hissedeceğim bir teknoloji. bunu sormak şey gibi "şu an neden 4.5g'li telefon alıyor ki insanlar?".

IoT kapıda, bağlantı hızları/paketler falan hepsi 5g ye optimize edilecek önümüzdeki süreçte. bir çok servis yerel depolamadan çıkıp streaminge dönecek.
4g ile 5g farkı da 3g ile 4g farkından daha büyük gelecek.
bu miktarda verilen bu kadar kısa sürelerde çekilirken sanmıyorum ki veri kaynağı olan dosyalar/filmler/videolar falan şimdiki boyutlarında kalsınlar. onlar da yükselecek.

bu saydığım sebepler sebebiyle bu saatten sonra telefon alınacak ve servisler aktif kullanılacaksa 5g elzem olacaktır 1-2 yıl içerisinde. her yıl telefon alacak biri değilseniz göz önünde bulundurmanız faydanıza olacaktır.

5g'siz telefon almadın diye kimse ayıplamaz seni

iphone'larda bile 5g yeni geldi daha

Valla ben 4G nin zaten gündelik kullanım için yeterli olduğunu, 5G yi de insanların çoğunun hakkıyla kullanmayacağını düşünüyorum.

IoT'de falan hız ve gecikme şu anki halinden daha iyi olsa ne olmasa ne aklıma bişey gelmiyor.

Streaming olayı için fark yaratır hatta şart 5G fakat alacak olan kişi telefon şebekesi üzerinden oyun oynayacak mı, 8K görüntüler izleyecek mi? Sanmıyorum.

Temel kullanıcı ne yapacak yani reklamlarda gösterildiği gibi robot kol ile dünyanın diğer ucundan kamera ile ameliyat mı yapacak? Bırakalım büyük firmalar altyapılarını 5G ile güçlendirsin başımız üstüne de şimdiden 5G'li cihaz bana mantıksız geldi.

Kaldı ki avrupanın çoğunda olan ve herkesin rahatlıkla kullanabildiği sınırsız internet paketleri ülkemizde de ulaşılabilir olacak mı? 300 liradan aşağı olacağını sanmıyorum.

O yüzden daha çıkacak da, yaygınlaşacak da derken.. Zaten telefon değiştirilir diye düşünüyorum. Kaldı ki 9/2 G'miz bile yetecektir bence 5G siz telefon kullansa dahi.

Şuan aklıma sadece 5G'li alınmasının bir avantajı olarak, cihaz daha güncel bir donanıma sahiptir diye düşünüyorum.

Onun dışında ben şuan bile her G daha fazla güç harcıyor diye çok ihtiyacım yoksa telefonu 3G ye çekip kullanan bir insanım yani ille 4,5G olsun diye yanıp tutuşmuyorum.

5g alınıp alınmamasına yorum yapmayayım ama 5g yi çok yanlış yorumluyorsunuz bence.


5g sadece internetim daha hızlı olsun 100 cigolayt indireyim değildir. aynı zamanda daha az baz istasyonu ile daha fazla veri akışı sağlamaktır. 5g ye düzenli olarak geçişimizde bu baz istasyonları kurulup yayın verilmeye başlanır ve 4g sahipleri şu an 3g kullanıcılarının yaptığı gibi nal toplamaya başlar. yakın tarihte 5g ye geçeceğimizi düşünüyorsanız tabi ki güncel teknolojiye uygun cihaz almalısınız.


ha seneye bunu satar şunu alırım gibi bir telefon dönüşüm oranınız varsa tabi ki mevcut ihtiyacınızı giderecek bir ürün alabilirsiniz. insanların çoğu bir telefonu minimum 4-5 sene kullanıyor. siz de öyleyseniz mümkün olduğunca güncel bir telefon almak mantıklı.

5g'de tam tersi daha çok baz istasyonu kurulmak zorunda. Karşılığında minimum gecikme ve çok hız alacağız evet.

Türkiye'ye ne zaman gelir, gelse yine 10-20gb kotalı paketlerle mi gelir ne olur bilmiyoruz tabii. Upload için yüksek kota olsa 4g bile yeter bana mesela. Evde 3mbit upload hızıyla yetiniyorum, cebimde 20-30 mbps upload hızına sahip cihaz var ama onun internetiyle dosya göndersem kota hemen biter.

Batıda yaşayan biri kesin alsın ama Türkiye'de bilemiyorum. Şimdi aldığın telefonu 3 yıl kullanacak olsan, zaten anca gelir gibi geliyor bana. Akıllı evler, "internet of things" şeyleri güzel ama bu ekonomiyle Türkiye'de onlara sahip olacak insan sayısı da kısıtlı. Ben akıllı ampülde kaldım.

Laptop genelde her zaman daha pahali olur. 2 kati falan hatta.

laptop 1.5 2 kat arası daha pahalı net.

Laptop daha pahalı olur ama verdiği şeyler de daha fazla. Kasa ise laptop'ı karşılaştırmak hata olur. Monitör, klavye, webcam, hoparlör, (anakartta yoksa) wifi ve bluetooth alıcısı vs. ekleyince fiyat farkı çok azalır. Yine de kağıt üstüne aynı performansı verseler de sıcaklık devreye gireceği için masaüstü daha performanslı ve rahat çalışır.

ara çözüm mini itx pc'lere göz atabilirsiniz.

oyun laptopu diye satılan pc'lerden daha iyi pc toplanabilir aynı maliyetle.

kesinlikle ips alın. bende şunun 60 hz'lik olanı var aşırı memnunum.

www.hepsiburada.com

ekstra ekran kartı almak yerine apu alabilirsiniz amaç sadece film dizi ise. ekran kartına ekstra para vermenize gerek yok. 3200g falan benzer fiyatlardadır. hem daha iyi işlemci, hem ekran kartı yükünden kurtarı.

ekran kartına vereceğiniz parayla da ssd alabilirsiniz. veya rami 16 gb yapabilirsiniz. daha konforlu bir kullanım olur.

edit: amaç film dizi ise b450 anakartlara da gerek yok. a320 serisine bakın. oradan da tasarruf edersiniz.

edit2: ekran kartı takmayacaksanız 600W psu da boş iş. ekran kartı takmayacaksanız herhangi bir 400-450 w psu işinizi görür.

anakartın sitesine bak. bios updateleri oku. bende msi b350 pc mate var. r5 3600 taktım.

ryzen 3000 2000 ve 1000 serisinin hepsini kullanabilirsin. 3900x e kadar yolu var yani.

NBC iyi kazanıyordur (en kötü ihtimalle Fransa'dan iyi kazanıyordu), fakat bildiğim birinden (ki Avrupada güzel bi "ilk uzun metraj" ödülü aldı) Blutv'nin 5-10 bin lira verdiğini, sonra sanıyorum izlenme sayısıyla orantılı bir şeyler verdiğini duymuştum. Çok çok az.

Normal şartlarda telif ucuz bir şey değil tabii, özellikle popüler/ödüllü vs. birileriyse.

cem yılmaz şu son 4lü filmi 2 milyon tl ye satmıştı yanlış hatırlamıyorsam netflix'e. bir yerlerde okuduğumu hatırlıyorum ama götümden sallıyor da olabilirim. ölümlü dünya da olabilir bu örnek. ikisinden biriydi yani.

1. sinde johnson sabırsızlandığı gibi ben de sabırsızlanıyorum anlamı var, ikincisinde johnsonla aynı projede olmaktan sabırsızlanıyorum anlamı var.

ikisi de doğru anlam farklı.

eğer demek istediğin mr conson ile birlikte yan yana çalışmak gibi bir şey ise anlamı güçlendirmek açısından withten önce alongside da ekleyebilirsin.

ben eklerdim yani amacım o olsaydı.

ikinci dogru.

2 doğru.

with

ben de jelly gibi anladım.

1.si aynı projede çalışmaya mr.johnson gibi ben de sabırsızlanıyorum.
2.si mr.johnson ile aynı projede çalışmaya sabırsızlanıyorum.

ikincisini söylemeye çalışıyorsundur diye tahmin ediyorum.

'johnson gibi' demek için 'like' olması lazım. 'as' burada o anlamı vermez. kaldı ki 'i am looking forward..' kalıbı da, son cümle olarak kullanılacak bir temenni cümlesi 'johnson gibi' vs bir şeyler söylenecek yer değil. o cümleyi başka şekilde kurmayı tercih edersin.

Ben "Mr.Johnson ile" anlamı için sormuştum. "The same"den sonra normalde "as" geldiği için bu örnekte hangisi gelir diye sormak istedim.

The same'den sonra as geliyor ama burada project gelmis gordugun gibi

Senin dedigin su:

My project is same as mr Johnston's project.

kablonet - 69-TL memnunum

Superonline fiber 200mbit 149 lira. Upload hızları daha iyi olabilirdi ama genel anlamda memnunum.

Türk net 88 (ev telefonu ve 1000dk görüşme de dahil) hepsi bakır kablo ile aynı hızı veriyor dolayısıyla taahhütsüz olması ve ekstra telefon paketi ile memnunum.

kablonet memnunum +2

Teledünya ile kampanyadan faydalanmıştım zamanında. Ne kadar verdiğimi hatırlamıyorum.

100 mbit turknet 88 tl galiba son fiyat.


arada bir kopuyor bağlantı. 1-2 dakika sonra geliyor. günde 1 2 kere oluyor. 70-80 mbit civarı hız veriyor. eh işte memnun sayılırım.

metrekaresi 1800 tl

Sorunun cevabına ek:

Bu 1800 tl malzemeden çalınmış hali mi çalınmamış ve kaliteli malzeme kullanılmış hali mi?

evinizin dask değeri bir fikir verebilir bu konuda. sigorta yıkılan evin aynı yerde yeniden yapılması maliyetini karşılıyor çünkü.

www.resmigazete.gov.tr


sorunun cevabı burada. hangi tipte bir bina yapacağın, konutsa yüksekliği vs. ona göre tablodan seçip bakarsın. tabi içinde kullanacağın malzemeye göre değişir bu bedeller. altın kaplama küvet yaptıracaksan fiyat da buna göre artacaktır. ayrıca bu fiyatlar 1 ocak itibariyle belirlenen fiyatlar. yi-üfeye göre yapacağın aya güncellersen daha makul bir sonuç bulabilirsin. asla tam sonuç vermez. 3 aşağı 5 yukarı bir fikrin olsun diye atıyorum.


kime gideceğine gelince. herhangi bir proje/mimarlık bürosuna gidersen istediğin bilgileri alabilirsin. proje çizmeden onlar da maliyet çıkaramaz tabi ki ama onlardan da kaba taslak bilgi alabilirsin. ben inşaatı yapmadan önce fiyat değerlendirmesi istiyorum dersen gidip benim yapmayı planladığım binaya keşif yapabilir misiniz dersen ücreti mukabilinde yardımcı olacaklardır.

yok ben kesin yaklaşık maliyet istiyorum dersen arsanı belirleyeceksin, bir proje firmasına yetkiyi vereceksin. belediyenin belirlediği kat genişlik oranlarına göre projelendirecekler. keşif de istiyorum dersen onun da bedelini ödeyip keşif de yaptıracaksın. (piyasadan fiyat toplayacaklar vs.)


konut inşaatlarında genelde keşif yapılmaz, yok ben illa da yapacağım dersen yaparlar dediğim gibi. bir de bu işi sürekli yapan bir yüklenici ile ilk kez yapacak olan senin yapım maliyetlerin arasında dağlar oynar onu söyleyeyim. aldığınız her malzemeyi farklı fiyatlardan alacaksınız çünkü neredeyse.

turbo sadık haklı şu an istanbulda piyasa bu, normal evlere 1800 tl - 2000tl arası fiyat çekerler.

oynanır ya neden oynanmasın?

mx 330 league of legends yazıp youtube'da aratın onlarca video vardır.

mantıklı sistem olmuş hocam ya eğer oyun oynamayacaksanız. oyun oynayacaksanız rame 8 daha eklemenizi tavsiye edebilirim çünkü işlemciniz 2 gbını kullanacak belleğin. 6 gb ramli bir bilgisayar alıyorsunuz aslında. ileride ekran kartı takamazsınız ama bu güç kaynağıyla. sistemin bu şekilde kalacağını varsayarak yorum yapıyorum.

@syozkn ram 2x8

he tamam o zaman ya yürür her türlü. uykusuz şekilde tek modül görmüşüm ben onu

otel yazısının dörtte biri gibi düşün.

Otel yazısının 4'te 1'i mi? Anlamadım, daha açık yazabilir misiniz, teşekkürler.

pasteboard.co

dafuq yazmasa aklımın ucundan geçmezdi.

Oha ya bu nasil soru abi bunu nasil cozuyorsunuz?

Otel harflerinin her biri her karede 4 tane var 4 tane o ilk resime 4 tane e 3. Resimde seklinde. Lateviper gostermis

şimdi siz yazınca anladım ama bunu böyle görüp çözen var mı hakikaten ya? valla helal.

windowsun arka plan servsleri. resource monitor üzerinden o anda hangi servisin diski kullandığını görebilirsin.

Harddiskte bad sector oluşunca da bunu yapar. Eski bir pc ise ve önemli bilgiler yoksa içinde çöpe atmanın zamanı gelmiş olabilir.

@IncredibleMau yok, daha yeni sayılır. 2018 yılında aldım.

ayarlar->güncelleştirme->windows güvenliği->virüs ve tehdit koruması->virüs ve tehdit koruması ayarları->ayarları yönet->gerçek zamanlı korumayı kapat. benim çözümüm bu oldu.

masaüstü bilgisayar hdd'si açılıştan sonra bir süre
-normal bilgisayar açıldı diye herşey acilmadi.
Daha antivirus Skype zoom teams güncelleme firewall ot bok pusur açılacak.
Bu durum normal.

ssd olsa bu sorunu yaşamayacaktın büyük ihtimalle.

@ycaycayca yav yıllardır bilgisayar kullanıyorum, o kadarını biliyorum.

her şey geldikten sonra bile hala %100 olarak devam ediyor bir süre.

laptoplarda sık sık karşılaşıyorum ben bununla. çeşit çeşit şey denedim ama sonuç değişmedi. ssd almadan herhangi bir çözüm de bulamadım açıkçası. ssd alıp windows'u ona kurduğumda tüm bilgisayarlardaki senin problemin çözülmüştü.

fotoğraf çektirmek?

@sanat guresi
telefon ile yapamaz mıyız? biometrik çeken uygulamalar var diye biliyorum. baskı halini istemiyorlardır sanırım?

@cassey, bilgim yok. ekşi'deki başlığa bir göz atın.

telefonla dene ama kabul edeceğini sanmam ham halini istiyor fotonun

green card çekilişine katılmak için hiçbir ücret ödemenize gerek yok. websitesinde fotograf şartları belli, cep telefonundan çekip websitesndeki uygulama ile fotograf konusu halledebilirsiniz.
travel.state.gov

biometrik fotoğrafa gerek yok. sitedeki anlatıma göre fotoğraf çekebilirseniz telefonda yeterli.

Foto konusunda soyle bir not duseyim. Her green card sezonunda arkadaslarla bos bir duvar bulup birbirimizi telefonla cekip sonra fotoyu orda yazan sekle uyacak sekilde kesiyorduk paintte.

bende 34 inch olanı var yaklaşık 1-1.5 yıldır ve gayet memnunum açıkçası. dediğin işleri bilmiyorum ben tek bilgisayara bağlı şekilde kullanıyorum. görüntü kalitesi vs. iyi. ultrawide olması ekranda çalışırken ekstra bir ferahlık sağlıyor bu da güzel.

örneğin sağ tarafına bir excel tablosu açıp, sol tarafına da bir çizim programı vs. açabiliyorum. veya bir nasıl yapılır videosu izlerken yan tarafta aynı anda programda o işleri yapabiliyorum eş zamanlı. çalışmak için gayet iyi.


iki bilgisayar ile çalışacaksan ve görüntüdeki detaylar önemliyse bir tık daha büyük olanı alman daha iyi olur gibi geldi konfor açısından bana ama kalite olarak hiç bir sıkıntısı yok yani. cayır cayır çalışıyor.

gönlüm 34 inç ten yana ama 34 inç 2.900 tl 29 inç 1.350 tl, 34 alana kadar 2 tane 29 alırım duvardan duvara monitör yaparım :) şakası bir yana maalesef bütçe meselesi.
29 inç olanı alayım ben, yorum için teşekkürler.

öldüyor da olabilirim kusura bakma. kafamdaki vereceğim rakamları yazıyorum hiç bir yere fiyat için bakmadım.

işlemci 400-500
ram- 300-400
anakart- 300
ekran kartı- 700-800
hdd- 150-200
1. ssd 150
2.ssd 400

bir de kasan vardır buraya yazmamışsın ama muhtemelen 500w psu ile ona da 300 veririm.


şöyle bakınca 3bin lira falan etti galiba.

xbox series x
en yeni çıkanı en iyisi.

en yeniler series x ve series s. bütçeniz hangisine yetiyorsa.

x olan sanırım pro olan versiyon oluyor. türkiye ye geldi mi?
hepsiburada da göremedim.

X olan 9.500₺, S olan 5.500₺ civarı. sanırım S alacağım, aşırı pahalı X.

ne farkı var biraz araştıracağım. fikri olan yazabilir.

Hocam konuya o kadar uzak oldugunuz icin soruyorum neden ps5 dusunmuyorsunuz ki?

biraz bekleyin de önce çıksın tabi.
sonra her yerde görürsünüz.

s de disk yeri az ve sadece dijital. ayrıca 4k yok.
x de disk yeri 1 tb, fiziksel oyun ve bluray falan çalıştırabiliyor ve 4 kat daha güçlü. 4k 60 fps standart.

paranız varsa no brainer yani. 4k tv yoksa s alınabilir.

- ps oyunları aşırı pahalı diyorlar. xpass gamepass için xboxa yöneldim.
- ben çıktı sanıyordum xbox, daha gelmemiş haklısın.

Abi evet gamepass var da bak siimdi ac googlei xbox gamepss library yaz kendi sitesinde konsol icin olanlari filtrele cunku bazilari sadece pcde var ve bak bakalim kac tane ilgini ceken oyun bulacaksin? Ps5te pahali ama mesela ps4 yoksa ps4 oyunlari oynarsin ben oyle yapacagim ucuz cunku. Bir de diskli alirsan diskleri takas ede ede cok ucuza oynarsin yine

konsol alacak olsaydım kesinlikle gamepass ayrıcalığından dolayı xbox alırdım, bence doğru karar.

girip bakarsanız konsol için 250 tane oyun olduğunu görürsünüz. www.xbox.com

elbet aralarından oynamaya değecek çok sayıda oyun vardır. ayrıca ea play de gamepass bünyesine dahil edilecek. düşünün artık ps plus ile arasındaki farkı.

EA play de game pass e dahil edilecek +1 Şuan ayda 50 liraya yakın bir para ödeyerek red dead redamption 2 den fifa20 pes20 sine, forza 4 horizonundan battlefield 1'ine kadar bedava oynuyorum. 1 oyun parası fiyatına yüzlerce oyuna online modları dahil erişimim var.

Xbox alın, takasıymış cd'siymiş boşuna uğraşmayın. One x var bende çok memnunum. Karantina başları ikinci el olarak 2000'e almıştım. Sıfırı 2800 falandı. Şimdi çok artmış fiyatlar ama series x/s e gerek yok bence one x yeterli olacaktır. Çıkış sıralama şu şekilde;

xbox 360
xbox one
xbox one s
xbox one x
xbox series s (one x bundan iyi diye biliyorum)
xbox series x

xbox yeni nesil için bence de doğru karar. casual gamer için zaten biçilmiş kaftan. euro kurunun bu seviyesinde türkiye'de ps5 almak ciddi ciddi çılgınlık. diyelim ki takasla falan bir şekilde gideceğini ön görüyorsun. bu şekilde sadece ana akım oyunlara hapsolmak durumundasın çünkü popüler olmayan bir oyun alırsan takas yapmak oldukça zorlayacaktır veya üstüne ödemen gereken tutar da fazlalaşacaktır. ayrıca oyunların fiyatları 700-800 TL civarına geldiğinden takaslar da eskisi gibi 15-20 liraya yapılamayacaktır. ps5 bence şu ekonomik durumda oyun oynayacak pc'si olup da ps5 oyunlarını da görmek isteyen ve buna para harcamaktan çekinmeyen insanlar için bir lüks tüketim aracı oldu. pcsi olmayan bir insan için gamepass fazla fazla yeterli. xbox'ın konsol gamepass kütüphanesi zaten pc'dekinden çok daha geniş. esas eleştirilmesi gereken kütüphane pc gamepass olanı. bethesda oyunları da gelecek kısa süre içerisinde. bence mükemmel.

arada sırada yeni çıkan ve hoşunuza giden oyunları da alırsınız takas edersiniz vs. (2020 yılında elinde bir adet diskle takasla oyun oynamaya çalışmak bana fazlasıyla komik geliyor ama illa en yeni oyunu ucuza oynayacağım diyorsanız konsollarda başka çareniz yok galiba)


gelelim sorunuzun cevabına. iki adet xbox gelecek bu ay içerisinde türkiyeye. birisi series x, diğeri series s. hiç bilmediğiniz için uyarıyorum one x ve one s ile karıştırmayın. onlar bir önceki nesilin konsolları. alırken hata yapmayın yani.


en iyisi olan series x 9300 liradan gelecek türkiyeye. yurtdışından almak isterseniz 500 euro. 4k 60fps oyun oynamayı vaad ediyor. bir şekilde de oynatacaktır iyi kötü. (son dönemlerinde 4k 60 fps 'i göremeyeceğini düşünüyorum ben ama o başka bir konu)

ikinci seçenek de series s 5500 liraya çıkıyor. yurtdışında 300 euro. bu da 2k 60fps oyun vaad ediyor. (bunun da 2k 60 fps veremeyeceğini düşünüyorum kısa süre içerisinde. siz onu 1080p 60fps olarak düşünün) ikisine de aynı oyunlar çıkacak. birinin görüntü ve grafikleri daha iyi olacak. eğer sizin için önemli değilse series s alın. ama ben daha iyi görselleri başka bir yerde görürsem üzülürüm, grafikler ve performans benim için önemli diyorsanız series x alın.


not: bana kalırsa ikisini de türkiye'den almayın. %110 civarı vergi ödeyeceksiniz çünkü. ya amazon'dan almaya çalışın veya yurtdışından gelecek birinden getirmesini rica edin. hatta gidin vize istemeyen bir ülkeye kendiniz satın alın gelin yine daha ucuza mal edersiniz.


edit: @ananiyimioguz one x series s'den daha iyi bir cihaz değil. oldukça yakınlar ama series s daha iyi performans verecek. üstelik rtx de olacak.

karnım ağrıyana kadar gülmedim. biraz fazla cem yılmaz mizahı izlediğimizden son senelerde bağışıklık kazandığımı düşünüyorum. diğer gösterilerine göre kötü değil ama iyi de değil. önceki gösterilerinin güncel zamana uyarlanması gibi. gelecek esprileri aşağı yukarı tahmin ederek izledim diyebilirim. sürekli bir gülümsemeyle izledim gösteriyi, 1-2 yerde de punch line'da ben de punch yedim . çıktıktan sonra vay be ne izledim ben demedim. aklıma kazınan bomba bir espri de yok açıkçası. demek ki pek de iyi değilmiş diye düşündüm şimdi böyle yazınca :)

400 lira kişiden kişiye değişir. hayat standartımı değiştirmeyecek, veya o ay zora sokmayacak bir para ise verilir. değilse verilmez. 400 liraya başka ne yapardım diye düşünüyorum ve aklıma bir şey gelmiyor açıkçası.

Asla degmez sakin gitme bile. Cem yilmaz cok severim ama o kadar sıkıldım ki bi ara ayip olmayacagini bilsem telefonumu cikarip oyalanacaktim.

seviyorsan git izle. Ben o bilet bulunamayan dönemlerin hemen sonrasında biraz rahatlayınca izlemiştim.(ücret artmış galiba, bu kadar vermemiştim sanırım) Eski gösterileri kadar iyi değil, hem kendiyle hem de bizim onun tarzına esprilerine alışmamızla ilgisi var.

o an eğlenceli vakit geçirtiyor, bitince eh diyorsun eve dönüyorsun. Sıkıldım diyen moda girememiş de olabilir. Bence çevrendeki kitleyle de çok ilgili. Mesela komedi filmleri de öyledir, bazılarına yalnız da çok gülersin. Bazılarını toplu halde sinemada izleyince normalde güleceğinden daha çok gülersin. Bence standupta da topluluk etkiliyor -tabii iyi bir topluluğa denk gelirsen-.

Eee ben niye burdayım diye sorduğumu hatırlıyorum. Sıkıcıydı. Cem kendi çalıp kendi oynadı.

anlaştığınız faturanın üstünde bir tutar geliyorsa iptal edin tabi. sırf bu yüzden ttneti iptal ettirmiştim ben.

arayın müşteri hizmetlerini. bunlar benim talebim harici yapılmış diye söyleyin. bir ihtimal direkt iade edeceklerdir kaç ay ekstra böyle para ödediyseniz bir sonraki faturada.

olur da müşteri hizmetlerimiz sizi aramıştır kabul etmişsinizdir vs. derse kayıtlarınızı kontrol edin diye şikayet oluşturun. sonra inceleyip size dönüş yapacaklar ve haklıymışsınız bir yanlışlık olmuş vs. diyecekler. bir sonraki faturanızdan düşecekler.


peki neden böyle oluyor? şirketin kurumsal olarak böyle bir politikası var mıdır bilmiyorum. umarım yoktur ama burası türkiye işte şaşırmam. daha olası olan: muhtemelen bu tip hizmetleri satabilen temsilcilerine prim falan veriyorlar. onlar da ellerinde ne varsa dayıyorlar böyle ufak ufak çaktırmadan. 1000 kişiye dayıyorlar 700 tanesi geri dönüyor, geri kalan 300 ünün belki haberi bile olmuyor otomatik ödemeye verdiği için. onlar kar işte. müdürler de ekstra bir gelir kaynağı olduğu ve üstlerine daha iyi bir karne sunduğu için müdahale etmiyordur pek. isteyen istediği kadar şikayet etsin çoğu yerde ttnetten başka bir alternatif olmadığı için müşteri sayısı da pek düşmüyor.


işte biz buna tekel diyoruz. muz cumhuriyetinden selamlar kardeşim.

dışarıdan birisinin bu linke erişimi varsa linki atabilir misiniz? yoksa e-imza gibi bir şeyler mi istiyor. lazyloading kullanıyolarsa en yüksek çözünürlüğün olduğu görselin linki kaynak kodun içerisinde vardır.

bunun dışında bazı tarayıcı eklentileri scroll yaparak ekran görüntüsü alıyor ama aşağı yukarı yapan var sağa sola da yapan var mı bilmiyorum

maalesef sisteme giriş için eimza bir şeyler istiyor.

chrome kullanıyorsanız aşağıdaki eklentiyi dener misiniz,
chrome.google.com

@natho maalesef şimdi denedik siz yazınca ama yine sadece ekrandaki görüntüyü kaydediyor ütm seçeneklerde

500 W psu yeterli. biraz eli yüzü düzgün bir şey al sadece.

500 dolara rtx 3070 geliyor biliyorsun kısa süre içerisinde. daha bunun rtx 3060ı da olacaktır illa ki. konsol çıkış yılı olduğundan onda da agresif bir fiyat politikası izleyecektir nvdia. 1660 super güzel kart değil demiyorum ama 3060 ın fiyatını görmeden kesinlikle alma çünkü bu sene anormal şeyler yapıyor nvdia konsol çıkışlarından dolayı.

işlemcini yeni nesile upgrade edemeyeceksin. bu anakart modellerinin son serisi 3000 serisi ryzen'in ama 3700 3800 falan alabilirsin tabi ki ileride. uzunca bir süre de upgrade edeceğini de sanmıyorum zaten.

sonuç olarak sistem iyi. vaktin de varmış. 3060 ı beklemek kilit nokta.

rtx 3060 cikarsa black friday'e kadar fiyatina gore ekran kartini onunla degistirebilirim dediginiz gibi.

peki cpu upgrade'i icin guzel bir anakart oneriniz var midir?
bir de PSU'yu muhtemel CPU upgrade'i ve muhtemel rtx 3060 icin 750W almak mantikli midir yoksa gereksiz midir?

ben B550 chipset diyorum, upgrade yolu açık olsun.

RTX 3070'i beklemek kesinlikle mantıklı, son yıllarda PC donanımında yaşanan en saçma olaylardan biri. Üst seviye 2xxx alanlar ağlıyor.

500W yeter ama rampage falan değil - corsair, seasonic gibi düzgün bir şey öneririm. çok kaba mantık olarak "şu kadar watt ile kurtarır mıyım" sorusuna ucuz PSU'lar için evet demek kaliteli olanlara göre daha zor.

bir de böyle hesaplayıcılar var, outervision.com üstüne bi 50W koyun yine de. tahmini değerler olarak kabul edin.

küfür etmek de bir seçenek ama kibar bir üslüpla "doğru düşünmüyorsun" demek de olabilir :)

abi denkse adam niye alsın kendininkini kullanır ? bir de tam olarak hangi model, detayı atsın bakalım nette 0ı kaç tl.

böyle bir takasın amacı ne olabilir ki :D :D

Enayi avlamaya çalışıyor. Özelden fiyat verirseniz ya da ilan linki ben de arıyorum ekran kartı. geri dönerim size.

en düşük 1070, en iyi 1060'dan öndedir her zaman isterse 3 fanlı en gelişmiş soğutmaya sahip overclocklu model olsun.

Adam olta atmış ucuna da yem takmış ama yemi ucuz kaliteli olsa inanırdik, biraz daha üzerinde çalışması lazım :)

ps için fiyat skalasını bilmiyorum ama gta eskiyecek bir oyun değil çok çok uzunca bir süre. kesin seversin veya sevmezsin diyemem tabi ki... 7 yıl önce oynadığında sevecek isen şimdi de seversin. oyunda eskiyen bir şey yok yani. kendi standartlarında gayet güzel mekanikleri olan, özellikle açık dünya oyunları için tepe noktası bir oyun.


ha ben çok bayılarak mı oynadım? yoo. ama gerçekten çok çok kaliteli bir oyun orası kesin. senaryo güzel. karakterler efsane. açık dünya rdr gelene kadar yapılmış en iyi açık dünya idi.


oyun oynuyorum diyen her insanın mutlaka deneyimlemesi gereken bir oyun kısacası.

oynanır oynanır tartışmaya gerek yok.

al al.

gta her zaman oynanır ya. gta 4 bile oynuyorum ben hala açıp. millet online da oynuyor deli gibi ben hiç girmedim o işlere

En az 3 nesil.

0. Nesil son dindar nesil.
1. Nesil inancli ama dini pratiklerini yerine getirmeyen. Cocuklarina dini egitim vermemis veya az vermis.
2. Nesil Minimal veya 0 din egitimi almis, deizme kaymis. Sevgi icimizde insanlari.
3. Nesil Din mi o da ne?

Bu gelisim toplumun her kesiminde paralel olmuyor. Turkiyede 3. Nesil %0.5 felandir tahminen ama 1. nesil cok var. Merdiven basamaklari gibi ilerledigini dusunebilirsin.

net sayı veriyorum. 610 yıl. bu sayıyı nereden buldum diye sorarsan özele gel.

kalkmaz. form değiştirir.

mitler ortadan kalktı mı? tek tanrılı dinlere dönüştü eksen çağı ile beraber. efsaneler söylenceler şekil değiştirir ama devam edecektir. çünkü ne kadar çok şey bilirsek bilelim bilmediğimiz alan hep var olacaktır.

bu arada norveç'te de din var. sizin dert dinin toplumsal hayata müdahalesi sanırım.

Öyle bir dünya yok. Nasa da bile araştırmalarında Kur'an-ı Kerim'den faydalanıyor.
Bilmem ne kadar ışık yılı öteden fotolar , bilgiler verirler ama nedense dinden söz etmezler. böyle durum.

türkiye'de din kavramının ortadan kalkması için (1) çocukların doğru düzgün eğitim alması, (2) haberleşme özgürlüğünün kısıtlanmaması gerekiyor. kendimden örnek verecek olursam maruz kaldığım liyakatsiz hocalarıma rağmen internetten bilimsel bilgiye ulaşabilmiş ve evrimin ne olduğunu ancak internetten öğrenebilmiştim. yani bu kaynaklara da sosyal medya sayesinde ulaşabilmiştim. şimdi sosyal medya yasasının da gündemde olduğunu düşünürsek ve amacının da ne olduğunu hepimizin bildiğini varsayarsak, ayrıca imam hatip neslinin gelişini de hesaba katarsak türkiye'de din kavramının çook uzun bir süre varolacağını çıkarsayabiliriz. yapılabilecek tek şey kendi mahallelerimizi korumak maalesef.

3714

Kalkmaz, kalkar diyenler kendileri gibi sanıyor herkes, fatih'e bi bak bakalım, bizimkiler çocuk ta onlar karamürsel sepeti mi ? onlarda dini aktaracak çocuklarına.

antikadimag +1 + paramolacak +1

Bu arada dini baskinin kalkmasi icin dinin ortadan kalkmasi gerekmiyor. Onun icin farkli zihin donusumlerine ihtiyac var.

"Nasa da bile araştırmalarında Kur'an-ı Kerim'den faydalanıyor." diyen arkadas troll degilsen kaynak verebilir misin?

cocugumu cok dindar yetistirecegim, niye kalkiyormus dinler

Kalkmaz form değiştirir +1
İnsanlar batıl şeylere inanmaya devam edecekler. Bütün insanları eğitip eleşirel düşünmesini sağlayamazsınız.

Yeni din astroloji bence.

Daha dün gece biri hukukçu biri bilgisayar mühendisi çift arkadaşım kendilerinin de önceden inanmadığını ama kimya mühendisi bi arkadaşlarının 4 sene eğitim aldığını ve bunun fal değil matematik olduğunu iddia ettiler.

Ben inanmamaya devam ettiğim için surat astı biri hatta.

avrupa için son 50-100 yıl gibi görüyorum ben gittiğimde. z kuşağının çocukları ile beraber en azından uygulamada kalkacak ortadan görünüş o. avrupa z kuşağının dini inançlar ile pek alakası yok ancak ailelerinden görüyorlar hala. ebeveyn kontrolü yitip kendi ailelerini kurduklarında yüksek oranlarda çocuklarına aktarmayacaklardır.


bizim gibi ülkelerde daha zor bu geçiş. çünkü din siyasi olarak daha önemli bir gereç. en azından sonuna kadar zorlarlar diye düşünüyorum. orta doğu ülkelerinin çözmesi gereken çok problemi var daha.


tabi bu şehirleşme ve internet yaygınlığı ile daha çok. son 20 yılda dini inanç konusunda inanılmaz bir gerileme yaşadı dünya örneğin. internet tüm her şeyi hızlandırıyor. bunu da bambaşka bir şekilde hızlandırabilir ve dinler büyük ölçüde kırsala hapsolmuş şekilde devam edebilirler bilemedim.

Nasa'nin bile calisma saatlerini namaz saatlerine göre ayarladigi bir dönemde din kaybolur mu? Kaynak; kuran'in ta kendisi.

Avrupa'da zaten kaybolmaya basladi bile, cok fazla surmez bitmesi gelismis avrupa ulkeleri icin.

Hiç bir zaman.
Çünkü her doğan bebek, içinde inanma duygusuyla doğuyor, fabrika ayarlarında mevcut yani.

Birebir bana da aynı etkiyi yapıyor bira, büyük ihtimal bir tür alerjimiz var ama ben yine de içiyorum abartmadan :)

İlk kez mi oluyor?
Bu markayla ilk kez mi oluyor?

Doktor değilim, sanki alerji yapmış bişey. Her biranın içeriği farklı.
Bir de bugün ne yediniz, ilaç vs aldınız mı?
Sahte/kaçak ihtimalini pek saymıyorum ucuz ürün olduğu için.

gut hastalığı olabilir. babamdan biliyorum, bira gibi mayalı içecekler bir hayli etki ediyor. ayaklara biraz yoğunlaş. onlarda bir şişme vs. oluyor mu. kaşıntı vs. o bölgelerde mi yoğunlaşıyor?

tamamen kaynımda var kafasıyla yazdım bu arada cevabı. onda da kızarıklık, yanma şeklinde başlayıp bir süre sonra ayak şişmesi vs. ye dönüşmüştü. uzun süre de teşhis koyamadılar.

Kediler sorgulanamaz canlılar olduğu için ne yapsa yeridir.

Uzun süre belli pozisyonda tutunca kıvranıyorlar kaçmak için önce, izin vermezsek önce tıslama sonra pençe.

Karın bölgesinden tuttuğu için rahatsız bir durumda zaten. Kaçamayacağını anlayınca pençeyi vuruyor aslan.

@himmet +1

çocuğun tutuş pozisyonu ile alakalı. videonun başında biraz debeleniyor zaten. baktı olmuyor çakıyor pençeyi. muhtemelen nefes almakta güçlük çekti veya canını acıtacak bir pozisyonda tuttu çocuk.

nissan micra veya toyota yaris şehir içinde çok pratik hocaö

2013 dizel c4 var bende. çok eskiden kasıt nedir bilmiyorum ama beğendiğim bir araç kendisi. o fiyatlara satılıyor galiba şu sıralar. c segmentine binmiş olursunuz hem.

Geniş araç seviyorsanız, Peugeot 508 Allure modeli konfor olarak sizi tatmin edecektir. Fiyatına göre çok zengin gösteren bir araç.
Fransız korkunuz varsa bir şey diyemem

Profesyonel olarak ilgilenmeyen kim varsa, köşeye attı duruyor.

xiaomi'nin veya sjcam'in modelleri vardı ben aldığımda daha uygun muadiller olarak. sörf yapıp belgesel çekmeyecekseniz fazlasıyla yeterli bence. onlara bir bakın derim hala varsa

Bana erkek arkadaşım cok istiyorum diye 5 sene önce hediye almıştı; toplam kullanma sayım 5i geçmedi. Hatta tatillere giderken unuttum bile yanıma almayı, köşede duruyor.


He satalım deyince de 'ben bunu kullanırım, çok seviyorum' deyip kıyamıyorum da. Bekliyor öyle.

2016 yılında hiç aklımda yokken n11'de görmüştüm, ucuz da gözüktü gözüme, sjcam 5000 aldım. Tüm bağlantı parçaları dahil 250 liraydı. Araba camı vantuzu ve kafa bağlantı kayışıyla 300 tuttu toplam.

Dört yıldır canını çıkardım aletin, su geçirmez korumasını eskittim de yenisini aldım. Manyak su altı su üstü fotoları ve videoları çektim, hiç de kenara atmadım. Bisiklet motosiklet vs kullanmadığım için kışın çoğunlukla atıl duruyor evet, ara sıra araç kamerası yapıyorum uzun yolda falan, ama yaz gelse denize gitsem de kullansam diye can atıyorum.

Hevesiniz varsa, gopro falan pahalı modellere girmeyecekseniz, uygun fiyatlı olanları hiç de gereksiz harcama değil. Ha 200 lira demişsiniz, söylediğiniz şartlar içşn bence fazla ama ucuz modeller gayet işinizi görecektir.

gereksiz.

Action cam aldıktan sonra çok da actionlu bir hayatım olmadığını fark ettiğim için köşede duruyor. Bu işin zor kısmı çekmek değil, montajıyla uğraşmak.

Ankara'daysan next aee var. İşini gör geri ver yazık o kadar paraya bir işe yaramiyorlar.

roket adam +1
Kimse alırken o kısmını düşünmüyor ama oturup saatlerce video editlemeyi düşünmüyorsanız, bunları paylaşacağınız bir mecranız yoksa hiç bir anlamı yok.
Ben normalde fotoğraf insanıyım. Bir ara seyahatlerimi videolaştırmayı denedim ancak düzgün yapmak için gereken mesainin çok fazla olduğunu anladım.

Evet video edit kısmı önemli olan kesinlikle katılıyorum, videoları güzelleştiren o kısımlar aslında. Evdeyken uğraşılır akşamları sıkılmam ben şu ürünü araştırırken bile bilmem kaç tane video izlemişimdir.