Arkadaşlar şimdi eski oturduğumuz evden, yeni evimize taşındığımızda, annem ve benim ikametgahım yeni eve geçti. ancak kardeşim orada, ananemin yanında kaldığından dolayı, ikametgahını bu eve aldırmadı. o eski evimize başka birileri taşındığından dolayı, kardeşimin ikametgahı oradan silinmiş.

Geçen gün kimliğini kaybettiği için, muhtardan belge almak istemiş ancak muhtar kaydının olmadığını ve polise gidip dilekçi vermesini söylemiş.

ancak kardeşimin uyuşturucu içiciliğinden dolayı, 10 ay kesinleşmiş hapis cezası var ve o yüzden karakola gidemiyor. Dolayısıyla da yeni kimlik çıkartamıyor. Askerlik yoklaması geldi ve askere gitmek istiyor ancak bu durumdan dolayı, askere de gidemiyor.

Acaba napabiliriz, bilgisi olan var mı?

Evet.

arkadaşlar kardeşim gençlik servisleri merkezi aracılığıyla yurtdışı kampı yapmak istiyor yapanınız varmı giden varsa konusabilirmiyiz bir hangi ülkelere gidilebiliyo nası çalıştırıyolar falan.yada bildiğiniz başka yurtdışı kampı varmı?

Türkçe olup ta yabancı dile çevrilmişler yada aslında yabancı olup ta Türkçeye çevrilmiş şarkılar arıyorum. Yani aradığım şarkının hem Türkçesini hem de yabancı bir dilde ki halini de dinleyebilmek istiyorum. Sadece melodisi/müziği aynı olan şarkılarda olabilir sözler farklı olabilir

var mı ? sonunda kötülerin kazandığı. kötülerin sürekli iyi kişiye eziyet ettiği gibi.

Pazar günü arabayı koydum garaja, çok az benzini vardı. Menzil 0 km'nin altına ineli 40 km falan olmuştu belki. Hastayım diye üşendim, benzin almadım. Araba 6 gün kaldı garajda, dün indim araba çalışmadı. Düğmeye basıyorum motor çalışacak gibi oluyor ama ateşleme yapmıyor. Daha fazla sarsılıp zorlanmasın diye elimi çekiyorum ben de düğmeden.

Neyse az önce benzinciye gittim 6 litreye yakın benzin aldım. Menzili 70 kilometre olarak gösteriyor. Ama 90'ın altına falan düşünce yakıt rezervi uyarısı çıkar, ekranda "yakıt rezervi" de yazıyor. Deniyorum çalıştırmayı, yine aynı şekilde homurduyor ama tam olarak çalışmıyor.

Araba 3.000 km yaptı sadece, 6 aylık araba falan. Aküsü bitmemiştir diye tahmin ediyorum? Benzini de o kadar koydum, neden çalışmıyor?

Çok yakın bir arkadaşımın köpeği Tarçın, Ataköy 5. kısımda kayboldu.
O civarlarda olanlar ilgilenirse, bulabilirsek miniğimizi çok sevineceğiz.
detaylar:

''Köpeğim Tarçın dünya tatlısı, 22 eylül'de akşam saatlerinde İstanbul- Ataköy 5.kısımda çarşıda kayboldu, şu zamana kadar civarda bakmadığım barınak aramadığım yer de kalmadı. Dişi, yaklaşık 2 aylık golden melezi. Tasmasını henüz takmamıştık, aşı karnesi var. Onu çok özledik. '' #haysevkayıpköpek

ilt: [email protected] (veya buradan bana da ulaşabilirsiniz.)

hangileriydi?

önceki duyurularıma da link vereyim, 1- (git: 662811) 2- (git: 675923)

zaman ayıran herkese teşekkürler...

özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldılar, sonra evi değiştirin dediler...bize de geldiler, kasım'ın ilk haftasına gün aldık nikah için. bunu haber vermeye geldik bize ve olaylar gelişti.

bugün yine zorla (çünkü tatlı dille isteyince bir türlü görüşme ayarlamıyorlar) eve geldik beraber. dedim nikah gününü konuşucaz. evden çıktım ben işimiz vardı, dedim evde olduğunuzda haber verin gelicez. babam aradı dışardayken "annenle nikah meselesini konuşmuşsun yine ne saçmalıyorsun" filan dedi, neyse gelin madem dedi gittik...

buyrun dediler. başladık konuşmaya. evin eksiklerinden, nişandan beri 1 ay geçmesinden ama onlardan bi tepki alamamamızdan filan başladık, onlar zaten direk evliliği ertelemek için o da olsun bu da olsun iyi bi işe gir iyi maaşın olsun bordronu göreyim filan demeye başladılar. bir de evi değiştir diye tutturuyorlar bir yandan.. ps: hobimden para kazandığım part time iyi para aldığım bir işim var ama mesleğimi yapmıyorum, nişanlım da iyi kazanıyor.

bunlara yetişemeyeceğini, cünkü annemin ricası ile kasım'da evleneceğimizi söyledik. olay biraz daha büyüdü. gün aldık biz dedik. daha da büyüdü sonra.

biz yokuz o zaman dedi babam, ona baba demeyeyemişim, nikahıma da gelmezmiş. bana bi sürü emek vermiş, okutmuş etmiş dersanelere götürmüş getirmiş gık demeden (ben minibüsle giderim diyordum adam illa götürücem diyordu. hatta part time çalıştığım işe bile paket gibi götürüp alıyordu) emeğini görmeden evlendirmezmiş.

hasta oldum artık diyorum, krizler geçiriyorum diyorum, cildim yara bere doldu sinirden, bayılıp duruyorum diyorum, umurlarında değil, hatta yeni bir bahane buldular, psikiyatra gidelim, iyileş öyle evlen. (bi kaç sene önce cildiyecinin tavsiyesi ile psikiyatra gitmek istedim de millet ne der aman ilaç verip bırakıcak diye izin vermediler) sizin yüzünüzden tavrınızdan, bizi adam yerine koymayıp yok saymanızdan dolayı oldu diyorum, daha ertele tadını cıkara cıkara yapalım bu işleri diyorlar. beni krizlere sokmaktan zevk mi alıyorlar anlamadım.

sevgilim yıllardır kardesi ile yaşıyor, annesi evlendi baska bir evde. cocuga da atarlandı babam. senin ailen yok, ama onun var, bize sorcaksınız, sen aile bilmezsin anlamazsın filan. cok kızdım. sevgilim de bozuldu baya, cevap da verdi zaten. ama seviye böyle yani yerlerde.

sonuç olarak, beklediğimiz tepkileri aldık. beni sildiklerini söylediler, ceyizini alır gidersin dediler. onlar da gelmicekmiş nikaha, ne haliniz varsa görün dediler. zaten gününü bile sormadılar. gerçi giderken babam sevgilimin elini sıktı yanağından öptü ama bilemedim.

simdi yarın bayram. ben bunlarla hiç bir yere gitmek istemiyorum ziyarete filan. madem beni silmişler, yemeklerini de yemek istemiyorum. acaba diyorum, kalmış 20gün, esyaları toplayıp eve taşısam da bu süreçte arkadaşımda filan mı kalsam?

bir de akrabaları filan davet edip davetiye vereyim yine de di mi?

vol 1 için (git: 662811) tahminimden daha uzun yazmısım ama eksiltecek bir yer bulamadım. simdiden okuyanlara tesekkürler.

özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyice kafayı yedirtmeye başladı. bir iki örnek verip davranış ve sağlık konusunda fikir isteyeceğim.

1- nişan yaptılar, bütün akşam asık suratlıydılar, ve ertesi gün erkek tarafıyla ilgili çok saçma sapan eleştirilerde bulunup yine "nasıl böyle biriyle sevgili olduğumu" sorguladılar ve sevgilimin çok büyük bir yalancı olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyip benden diplomalarını ve askerlikle ilgili belgelerini istediler. (bunun sebebı kuzenımın yaptıgı bır pislikmiş, sonradan öğrendim. merak eden varsa yazarım asağıda). ben de hepsini gösterdim, susup kaldılar.

2- nikah için biz ekim sonu diyorduk, annem kasım diyordu, dedik hadi 2 hafta için ekstra hır gür olmasın, kasımın ilk pazarına gün aldık. bizimkilerle de konuşalım dedik, biz şu tarihe gün alıcaz diye konuşalım, sonra da aldık deriz dedik. yer kalmaz diye korktuk iyi de yapmışız, kalan son saati aldık. ama gelin görün ki bizimkilerle bir türlü "gün alıcaz kasım için" diye konuşamadık, çünkü bizi karşılarına almamakta ısrar ettiler. bir sürü bahane ve erteleme... hele bir de gül alıcaz sunu konusalım artık dediğimizde de "aaaaaa daha cok erken bi oturun bakalım konusuruz" diye ertelemeye giriştiler.

3- tuttuğumuz eve geldiler bir iki parça eşya almışlardı onları bırakmak için. dedik hazır evdeyken kahve yaparız, konusuruz orda söyleriz. ev de cok kucuk ama şirin ve çok merkezi. iş ve okul için yol parası harcamicaz, yürüme mesafesi hepsi. neyse, eve geldikleri gibi hırlamaları bir oldu. çok kücükmüş, karanlıkmış (hava karanlıktı geldiklerinde)... eve dönerken ve döndükten sonra 1-2 saat boyunca o evin benim gibi biri için (o da ne demekse) çok küçük çok yetersiz olduğu, o ev değişmeden beni asla evlendirmeyeceklerini filan söylediler, hakaretler ettiler durdular. ben de ev değişmicek dedim deliler gibi kavga ettik. hatta annem sonra nişanlımı bile aramış telefona. ona da demiş ev değişecek diye. o da "kasımda evlenicez, zaman yok. eğer dar gelirse değiştiririz" demiş :) annem de kızmıs "o ev değişecek oğlum iyi geceler" deyip kapatmış. hatta annem çok da iyi bir eğitimi olmayan bir kuzenimi söyleyip "o kıza bile dublex ev aldılar, o kızın değeri ne ki! rezil ediyorsun kendini" dedi bana. yani dertleri de belli millet ne dicek oraya gelirse. ama bu kavganın ertesi günü gitmiş küçük odam için tül almış.

3- babam veznede çalışıyor. bana karşı sürekli bir depresif modda bu sevgili işinden beri. hep triplerde, konuşmuyor filan. ymekte yemiyor göya boğazından geçmiyor ama 2 saat sonra bir bakıyorum sandvicleri götürüyor filan. neyse, dedi ki 20bin açık vermiş. sebebi de bulunamamıs. ben de nişanlımla konuştum, 10binlik altın vermeye karar verdik. kabul etmediler, bankadan kredi cekicekmiş... ama hiç 20bin borcu var gibi davranmıyorlar... bu da yalan bence.

4- geçen gün annemi aradım, dedim ki sevgilimle beraber geliyoruz, o dedi biyere gidiyomus yoldaymıs, baska aksam gelin. anne dedim nikah gününü konusmamız lazım artık zaman geçiyor, yeterince oyaladınız. bir başladı bana bağırmaya, yine evden girdi elaleme ne diyeceğinden çıktı. sonunda eğer gün alırsanız bizi yok saymış olursun, hiç bir şey yapmam, nikahına da gelmem dedi. eve geldim babam aynı sekilde, hatta abarttı, ya o ya biz dedi, kararını ver dedi. dolayısıyla neden simdiye kadar eve de hiç masraf yapmayıp her seyı ertelemeye calıstıkları belli oldu, bir şekilde bizi ayıracaklar akıllarınca ve esyalar da yalan olmasın filan diye düşünüyorum.

neyse, bir bu son olaydan sonra cok kızdık artık yeter dedik, davetiye bastırdık, yarın emrivaki yapıp gelicez bize ve davetiye vericez bizimkilere.

ayrıca bayram geldi ama bayramla ilgili hiç bir plana nişanlımı dahil etmek yok, sanki öyle biri hiç yok... çok kızıyorum. bir laf edicek oluyorum sinirden nefesim daralıyor, panik atak krizi geçiricem de bayılıcam diye korkuyorum. konuşmuyorum. işler son raddeye geldi. 3 haftaya nikahım var.

ben bunlarla nasıl baş edeyim? yarın konusurken neler diyelim? ne yapalım? muhtemelen ağzımıza edicekler ve fena bir kavga cıkacak.. nasıl bir yol izleyelim genel olarak. sevgilim de çok iyi idare etti ama artık delirdi iyice, iki tarafın arasında kaldım. denge nasıl kurucam ben bunların arasında?

sevgilim diyor ki, cok dellenirsen çık gel, ev var, zaten su kadarcık zaman kaldı filan diyor. bu saatten sonra evden kaçmak çok saçma geliyor. bayram da önümüz. iyice çorba oldum.

edit: şu güzel ve heyecanlı geçmesi gereken süreçte beni hayattan bezdirdiler, bir an önce bitse de evime yerleşsem nefes alsam diyorum artık. evlilik heyecanlı aman nikah telaşı filan hiç bir şey kalmadı. içim çürüdü ulan! çok yoruldum artık dayanamıyorum...

soru 1 - migrex ilacı içinde 24 saat içide 2 tane içmeyiniz diyor fakat doktor aynı hafta içinde 2 tane içmeyeceksin demişti.içei 3 gün oluyor ozaman geçirmişti lakin şimdi yavaştan gene geliyor.içiyim mi ?

soru 2 : ya bu migroyu başlarken farkettiğimizde böyle kesicek , geçiricek çay ot bok küsür ne biiyim öye ilacımsı olmayan şeyer yok mu bildiğiniz ?

Tamamen kişisel merakım sebebiyle sorduğum yukarıdaki soruyu aşağıdaki link üzerinden yanıtlayabilirseniz sevinirim. Tabi buradan da olur benim için fark yok.

docs.google.com

Uzun süren bir ilişki son buldu. Aileler ile tanışma durumu oldu belki 10 kere gitmişimdir onlara yemeğe vb. ama resmi bir şey yoktu elbette. ailesi bende iyi izlenim birakti, hic oyle laf sokmalar "eh evlenin artik"lar olmadi. bildigin arkadas gibilerdi.

biz beklenmedik bir şekilde ayrılınca koptu tabii her şey.

ne yapmalıyım bu durumda? en azindan ailesine bir tesekkur etmek isterim bilmiyorum, dogru olur mu? yoksa sallamayim mi?

kızla kesinlikle görüşmek istemiyorum ama. mümkünse kardeşi yolu ile her şey için teşekkür maksatlı bir mesaj göndermek isterim (kardeşi ile de iyi ilişkim var) doğru olur mu?

oraya gitmek konusmak falan olacak isler degil. kiz "beni gormek icin yapiyor"'a baglar ki, ben de o denli sogudum dedigim gibi gormek bile istemem.

edit: cevaplar icin tesekkurler, evet gereksiz geldi bana da iyice bir dusununce.

Annem misafirlere balik kizartti bugun mutfagimda. Kokusu dolaplarin icine sinmis, bardaklarin icine kadar balik kokuyor her yer, valla agliycam. Napsam en kisa surede cikar? Kahve yaktim biraz ama almamis, baska oneriniz?

Sevgili duyuru sakinleri,

Soru başlıkta. Kendisi 18 yaşından büyük. Başka bir şehirde okuduyor ve İstanbul'a hafta içleri uğrayamıyor. Ben halledebilir miyim? Noterden vekaletname falan almamız gerekir mi tonla para döküp?

öyle böyle değil. hayatımın en büyük borcuyla karşı karşıyayım aptallığım yüzünden.

3g'yi açık unuttuğum içim bana giren bu borç daha fatura gelmeden telefonumun kullanıma kapatılmasına neden oldu. kredi limitini geçmişmişim de bilmimne de.

iki kere aradım firmayı ve bişey yapamadılar. en son, üst yetkilinin beni arayacağını söylediler durum için..

başınıza böyle bişey geldi mi? durumu kurtardığınız oldu mu? neler yapmalıyım sizce? peşini bırakmayacağım zaten...

şimdi size epey zorlayıcı bir soru soracağım arkadaşlar ben çocukken okuduğum bir kitap vardı her bölüm sonunda hikayenin nereye nasıl ilerleyeceğine benim yani okuyucunun karar verdiği.kitap adı hatırlamıyorum uzayla ilgili birşeydi sanırım. şuan bu duruma örnek kitap olarak "Şahane Hatalar" verilebilir. ama ben çocuklar için olan bu tarz kitaplardan arıyorum.öğrencilerime okumayı sevdirmek için.herhangi birinizin bahsettiğim kitaplardan haberi varsa yardım etmesini rica ediyorum

kadın kişisi periyoduna girdiğinde çıkması kaç gün sürer?

merhaba. amerikada recete olmadan bir ilaci almak mumkun mu ( antidepresan ) over-the-counter ilaclardan degil bu tabiki ( yani aspirin gibi ) deneyimi olan birisi yardimci olursa sevinirim tesekkurler.

arkadaşlar taksitle 40bine kadar zorlayabileceğim bir bütçem var. az çok piyasadaki araçları araştırdım. her ne kadar kafamda hala soru işaretleri olsa da tercihimi jukedan yana kullanıyorum. sebebi görünüm olarak hoşuma gitmesi ve ilk aracım olacağı için performans konusunda beni tatmin edeceği. çünkü yeni öğreniyorum ve performans konusunda büyük beklentilerim yok. şehiriçi kullanıcam ve gidip geleceğim yerler belli.

-alacağım juke ikinci el ve dizel olacak.

aranızda bu aracı kullanan,az çok fikir sahibi olan,artıları eksileri değerlendirecek olan varsa çok sevinirim. şimdiden teşekkürler

Anlamadım gitti. Ben babası ölsün diye hatırlıyordum gerçi.

Edit: Orada neneden bahsetmemiş ki :/ Neneyi niye kimse umursamıyor?

2 ay once acip azicik kahveme koymustum. kapagi sikica kapaliydi. simdi icsem bozulmus mudur? rafta duruyodu bu arada. buz dolabinda degil.

iyi akşamlar, yeni eşya aldık, belirlediğimiz günde de montaj için gelecek ustalar. buraya kadar bir sorun yok ama tecrübesizlik başa bela :) şimdi bu ustalar evde 6 saate yakın kalacaklarmış. şimdi çalışan adama tabi çay, su vs ikram edilmesi adettendir, ev tamamen boş olduğu için kettle falan götürelim ikram için diyoruz ama yemek, bahşiş işleri nasıl oluyor? zaten herşeyin hesabını yaptığımız dönemdeyiz bir de. bir akıl verin.

ikincisi kontratı imzalarken memur kefil yükü getirmek istemem size dedi ev sahibi (ki bulurduk rahatça) ama prensip olarak bir yıllık kira bedeli tutarında senet imzalattı. kontrata da ekledi sözleşme bitiminde bu senet kiracıya teslim edilecektir diye. daha önceden böyle bir uygulamadan haberdar değildik sorun yaratacak bir şey değildir, değil mi?

cevap verene, yorum yapana şimdiden teşekkür, dertsiz tasasız taşınma dilerim herkese :D

dram izleyesim var bugün. ama çok içten yaralayacak, hayatın anlamını sorgulatacak film önerilerine ihtiyacım var.

izlediklerim ve çok beğendiklerim: the pursuit of happiness (dram dalında en sevdiğim 2-3 filmden biridir.), black, my sister's keeper, the stoning of soraya, incendies. aklıma gelenler bunlar şimdilik.

requiem for a dream'i hiç sevmedim bu arada. (evet lan sevmedim, itirazın mı var?)

uzakdoğu filmleri olmazsa sevinirim, tesekurler.

şimdi gitsem cikabilir miyim?

gitmemeye karar vermistim ama fikir almak istiyorum.
kiz, koyden cocukluk arkadasim. sosyal bir iletisimimiz yok facebookta candy crush taleplesmemiz ve dugunde bayramda denk gelip laflamalarimiz disinda.
bu arkadasimin yengemle bir tartismasi olmusu birkac yil once, konusmuyorlar o zamandan beri. annesi de annemle selam selam seklinde.
dugunune giderim diyordum ama soyle bir sey oldu; bizim koyde havlu dagitarak davet edolir millet. bu kizin annesi toplu halde oturan kadinlarin yanina gelmis, annem haric herkesin yanina teker teker giderek havluyla davet etmis. annemle hic konusmamis. annem de ben gitmicem dedi.
ben de gitmeme karari aldim bu yuzden. siz olsaniz napardiniz?

Mümkünse etkililerden,ben şuan sadece Klorhex kullanıyorum fkt geçmesi için bazen yetmeyebiliyor.Boğazımdaki ağrı geçmiyor acil bi yardım edin

Güncelleme 4: çarşı grubuyla ilgili yalan haberler dolanıyor. taksim gezi parkında asıl yaşanan olayı bildireyim. ben 3 gün önce yazdığım twitlerde söylemiştim. gezi parkı içerisinde parayla satış yapan ne olduğu belli olmayan insanlar var. twitter'dan gelen tepkiler ve orada bulunan insanların aldığı ortak kararla alandaki bu kişilerin tamamı dışarıya çıkarılıyor.
gezi parkı içerisinde çoğunluk alkol satılmasına ve içilmesine karşı durumda. park içerisinde her şeyin ücretsiz dağıtılmasını fırsat bilen bazı kişiler bunları toplayarak parayla satmaya başladığını görmeleri üzerine tüm satıcıları dışarı çıkardılar. burada çarşı grubu da eylemi gerçekleştirmek için öncülük etti. fırsatçılık yaparak sattığı biralardan avantasının kesilmesini istemeyen o kişi bıçağını çekip kullanıyor.
herkesin her dediğine inanmayın ve sağduyulu olmaya çalışın.
steam olay yerinden bildirdi.

Güncelleme 3: Gezi parkı direnişi 7 Haziran'13 Fotoğrafları ve yaşadıklarım

goo.gl

Gezi Parkı Direnişinin 13. Günü geldi ve Polis'in 4 gündür müdahalesi bulunmuyor. 4 Gündür Taksim'de çatışma yaşanmayınca ortalık sakinleşmiş görünüyor. İnsanlar Burada Ayrı bir şehir kurmuşlar ve kendi içlerinde para kullanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Taksim ve çevresi yağmalanıp yeniden kurulmaya çalışılan bir şehir görüntüsü çiziyor.

Gezi'de bazı çadırlara misafir olup sohbet ettim. Söylemlerini savunacak kelimeleri çok az. Biraz zorlasam AKP'ci yapıp çıkacaktim insanları. Başbakanın yanından geldigimi duyanlar once bır 'ama' görüşü içerisine giriyorlar.AKP'lilerin buraya geleceklerine ihtimal dahi vermiyorlar.

Ayrıca burada yönetimi her kim idare ediyorsa hiyerarşiyi giderek artırıyorlar, 3 ay devam etse alt ust iliskisi eleştirdikleri devleti geçecek.

Her tarafta yaratıcı pankartlar bulunması güzel bir örnek. Ayrıca Küfürlü duvar yazıları sprey boyalarla silinmeye başlanmış. Alandakilere sarhoş kafayla verimli olamayız denerek alkol tüketmeyin uyarıları da çokça yapılıyor.

Park çeşitli bölmelere ayrılarak siteler oluşturulmuş bunlara da çeşitli komik isimler verilmiş. En çok kalabalık akşamları iş çıkışından sonra toplanıyor meydana. Bu da çalışan kesimin desteğinin fazlalığını gösteriyor. Foursquare üzerinde yapılan check-in'lerde anlık ortalama olarak 5000 kişi görünüyor. Bu rakamlar şu ana kadarki stadyum'da yapılan check-in'lerden bile çok daha fazla.

Bakalım önümüzdeki günlerde direniş nasıl devam edecek.


Güncelleme 2: 31 mayıs - 2 haziran arası çatışmalarda çektiğim videoları da youtube üzerine yükledim. toplam 45 video yer almakta. full hd olarak izleyebilmektesiniz.

www.youtube.com

Güncelleme: 4-5 Haziran Gecesi yaşadıklarımı ve yeni fotoğraflarımı da paylaşıyorum. Moderasyon bir süre daha yukarıda tutarsa sevinirim.

4 Haziranı 5 Hazirana bağlayan gece yaşanan Gümüşsuyu meydan muharebesi olarak geçen günde oradaydım bilfiil yaşananları fotoğrafladım.


Gezi Parkı Olayları, Saat: 21:00-01:00 arası - 4 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl

Taksim'de çatışmaların kesildiği, Valinin polis geri çekilecek haberi gelmesi üzerine yaşananları incelemek üzere Taksim'e tekrar gittim. Öncelikle Direnişçilerin her Taksim'e çıkan tüm yollara Barikatları kurduğunu gördüm. Bu barikatlar Polis'in geride bıraktığı barikatlarına Çöp tenekeleri, Kaldırım Taşları, Otobüsler eklenerek oluşturulmuştu. Her barikatın başında orayı kontrol eden bir direnişçi grubu bulunmaktaydı. Bazılarından aşağıya geçmeye polisle çatışma ihtimalinden dolayı izin verilmiyordu. Turkcell'in Gezi Parkı çevresine 4 adet Gezici baz istasyonu koyması ve parçalanmasın diye üzerine "Bu araç cep telefonları çeksin diye burada" yazdırması gelinen durumu özetliyordu. Parkın her tarafı pankartlarla doldurulmuş, komik sloganlar yer alıyordu çoğunda. Park içerisinde ise tamamen birlik olmuş bir insan güruhu görünüyordu. İnsanlar halay çekiyor, horon tepiyor, cem ediyordu. Hatay'da ölen kişi için de anı alanı oluşturulmuştu. Taksim meydanında ise tüm sol grupların pankartları her tarafa iliştirilmişti. Meydan Starbucks İlkyardım hastanesine dönüştürülmüş yaralanan ve kötü durumda olan insanlara yardım edilmekteydi.


Gümüşsuyu Olayları, Saat: 01:00-07:00 arası - 5 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl

Taksim'de fotoğraf çekerken Gümüşsuyunda ortalığın karıştığını duydum ve oraya doğru gittiğimde insanların elele verip bir insan barikatı oluşturduğunu ve provakosyona gelmeyin, polisle çatışmayın diye bağırıyorlardı. Hemen ardından yaşanan ise DHKP-C adlı grubun Molotof kokteyli ve havai fişekler hazırlayarak polisin üzerine atmaya çalışması oldu. Havai fişekleri atarken başarılı oldular ama Molotof kokteyllerini atmalarına ÇARŞI grubu engel oldu. Polisle çatışmak istemeyen büyük bir insan grubuna rağmen, çatışmaya girmek isteyen bu gruplar sayesinde Polis haklı olarak devreye girdi iki kez gümüşsuyuna operasyon düzenledi. Operasyonlarda yoğun bir biber gazı kullanımı ve havaya plastik mermi atışı yaşandığını an be an izledim. İlk seferde 35 kadar ikinci operasyonda 100 kadar gösterici göz altına alındı. Diplomatik pasaportlu italyan da bu eylemde göz altına alınmak istenenler arasındaydı. Yaptığı itirazlar sonucu italyan'ı serbest bıraktılar. Bölgede 9 farklı ülkeden yabancı basın mensubu vardı, öyle ki koreden bile çekim yapmaya gelen ekip vardı. Çatışmalar sabaha kadar sürdü yine. Sabah 7 civarı okuluma dönerken bir çatışmada bacağına fişek gelen bir kadının acılar içerisinde gönüllü doktorlarla taşınmasını izledim. Dönerken yine her yer savaş alanı gibiydi.



31 mayıs- 2 haziran arasında kalan dönemde taksim'de yaşadıklarımı ve çektiğim 1000 kadar fotoğrafı paylaşıyorum arkadaşlar.
Mümkün olduğunca gruplarda paylaşabilirseniz daha fazla kişi de görsün saat saat ne yaşandığını.

saat: 21:00-00:00 arası - 31 mayıs'13
fotoğraflar: goo.gl

Olaylar henüz o kadar büyümemişken Taksim'e doğru yola çıktım. Otobüs İnönü Stadyumuna kadar görütüyordu sonrasında yürümeye başladım.Gümüşsuyundan aşağıya doğru insanlar kaçıyordu, Tepemden de biber gazlarının geçtiğini görüyordum. İlk olarak fotoğraflamaya burada başladım. Aslında her fotoğrafta yaşananları tek tek ayrıntılı olarak yazmam lazım ama finallerim var şu anda mazur görün.

saat: 00:00-02:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl

Geceyarısına doğru yaklaşırken saat çatışmalar dozajını iyice artırmış hem polis göstericilere karşı hiç durmadan biber gazı sıkmaya devam ediyordu. Ara ara istiklale girilip gruplar dağıtılıyor daha sonra tekrar Tramvay durağının olduğu kısma geri çekiliyordu. Olaylar sırasında kurulan barikatlar her seferinde polis tarafından tekrar yıkılsa da insanlar tekrar kurdukları için bu sefer TOMA'yla birlikte barikatı açmak için Dozer de İstiklal Caddesinde yer alacaktı.

saat: 02:00-04:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl

Saatler gece 2'ye geldiğinde hem polisler yorulmuş hem de göstericiler eylemlerine biraz ara vermiş gibiydi. Sanki savaş yapıyordukta iki tarafta birbirine dinlenme molası veriyordu. Bu arada boş biber gazı ve gaz bombası kovanları polisler tarafından temizlenmiş medyaya daha fazla malzeme olmak istememişlerdi. İnsanlar çatışmaların dinmesini fırsat bilip gruplar halinde olmasa da bireysel kişiler halinde polis kontrolü altında bulunan Taksim Meydanı'na gelerek polisle tartışıyorlardı. Tabi provokatörleri de unutmamak gerek. Bunlar her gördüğü yerde camı çerçeveyi indirip, ATMleri parçalamaktan geri kalmadılar. Tabi moladan sonraki savaş için Kaldırımlardan taş toplama işi de hallediliyordu.

saat: 06:00-10:30 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl

Saatler sabahın 6'sına doğru yaklaştığında hem polis hem de göstericiler sakinleşmiş görünüyor ama herkesin içinde neden bize bu şekilde davranılıyor söylemleri dolaşıyordu. Sokaklarda yer yer yaralılardan kalan kan kalıntıların suya karışmasını görebiliyor aynı zamanda neden yediği biber gazlarının etkisinde polisin karşısına dikilip neden bana bu kadar saldırgan davranıyorsun diyen insanlar polislerle konuşmaya çalışıyordu. Polislerse yorgun düşmüş 45 saattir uykusuz görev yaptıklarından bahsediyor kendilerini vatandaşla karşı karşıya getiren amirlerine sitem ediyorlardı. Bu zaman zarfında saat 9 civarına kadar çok fazla taşkınlık yaşanmadı. İnsanlar medeni bir şekilde eylem yapıyor poliste müdahalede bulunmuyordu. Taki göstericilerin bunu fırsat bilip Gezi Parkına çıkıyoruz demesine kadar. İşte o noktadan sonra Çevre illerden desteği gelen Çevik kuvvet toplu halde dün geceden bu yana en büyük saldırıyı gerçekleştirecekti...

saat: 10:30-12:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl

Çevik Kuvvetin İstiklal Caddesinde göstericileri dağıtmak için yaptığı 8 operasyonda da o kadar biber gazı yemesine rağmen ara sokaklardan tekrar toparlanarak barikat kuran insanları dağıtamayacağını anlaması üzerine Taksim Meydanına doğru geri çekilmesinin ardından Saatlerin 12ye yaklaştığı zamanlarda sayıları 50.000'i aşan insan İstiklal Caddesini baştan aşağı doldurmuştu. Açıkçası bu kadar operasyondan sonra asla bu kadar çok kişinin tekrar geleceğini düşünmemiştim. En sonunda bu albümün son iki karesinde bir kısmı görülebilecek 70-80 kadar Sivil polis devreye girdi ve önüne kim gelirse sorgusuz sualsiz gözaltına almaya başladı. Bu gözaltına alınanlardan birisi de bendim. Ellerime plastik kelepçeler takılarak iki sivilin zoruyla polis otobüsüne bindirildim. Gözaltına alınmalar o kadar komikti ki, içimizde oradan geçmekte olan iki turist, Avukat olduğunu söylediği halde otobüse sokulan bir kadın, mağazasını alaşağı etmesinler diye nöbet tutan bir mağaza müdürü bile vardı. Bu tarz durumlarda polise direnilmemesi gerektiğini duymuştum hiç itiraz etmeden otobüse bindim ve Vatan Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'ye teslim edildik...

saat: 22:30-01:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl

Gözaltındayken polisin Taksimden çekildiği haberi ulaştı ama bu sefer de Dolmabahçe-Beşiktaş arasında yoğun bir çatışma yaşandığı bilgisi geldi. Telefonumu bıraktığım yayın aracından Cep telefonumu almak için geldiğimde ise yayın araçlarının tamamının parçalanmış olduğunu gördüm. İnsanlar Taksimi ve Gezi Parkını ele geçirmişti geçirmesine ama etrafta tek bir sağlam araç kalmamıştı. Onlarca işyerinin tüm camlarının kırıldığını gördüm. Otobüslerin devrilerek barikat yapılmaya çalışıldığı, İş makinelerinin ateşe verildiğini izlemek kötüydü. Diğer taraftan gezi parkına tekrar kavuşan insanlar müzikler eşliğinde oynuyordu. Ama provokatif eylemler yapanlar her tarafı yakıp yıkma isteği ile dolmuş taşarken gördüm. Bu kişileri engellemeye çalışan çok insan olsa da kimseyi dinlemedikleri de aşikare ortadaydı. Öyle ki insanların kullandığı prefabrik tuvalet ve lavaboları bile ateşe vermişlerdi. Eve dönüş için yol ararken tüm ulaşım imkanlarının durdurulduğunu gördüm. Geceyi geçirmek için ne yapsam diye düşünürken Divan otele geldim. Otel hem ücretsiz yemek sağlıyordu hem de lobi ve bahçesinde insanlara kapılarını açmıştı. Bu görüntüler güzeldi. Beşiktaşa doğru inmeyi denedim ama yollar tıkanmış biber gazı etkisini inönü stadının üstüne kadar hissettiriyordu. Oradan geçmekte olan bir araca otostop çekerek durdurdum, onlar da kocaeli tarafına gidiyorlarmış giderken beni de göztepe köprüsüne bıraktılar sağolunlar. Ben de evime varabildim.

Not: Linkler düzeltildi.

sevgili lars von trier'ler internetten film izlemeyeli baya uzun zaman olmustu.

simdi izlemeye kalktim 20dk dir bi site bulamadim. bi sürü sacma sapan sayfa aciliyor,üyelik istiyor ne oldu artik netten film izlenmiyor mu?

izlemek istedigim film breaking the waves.

cok izleyesim geldi bi yardim lütfen.

Sanem Çelik'in oturduğu ev hangi semtte kalıyodu ?

şimdiki arkadaş da canı sıkıdıkça bileklerini kesip intihar ediyordu ama ölemiyordu bir türlü.
şimdi bu hanım kızımızın bilekleri façayla dolu ve o izlerden kurtulmak istiyor, biraz araştırdık buz terapisi diye bir şey var;
internetten biraz araştırdık ilk karşımıza çıkan suna dinç diye bir doktor.
bu kadını benim gözüm tutmadı çünkü kadın, buzterapisi.com, icetherapy.org, sindyestetik.com vs 50 tane domain alıp googleda üst sıraları parsellemiş, doktordan ziyade kayserili tüccar gibi davranıyor, bol bol televizyona çıkmaya çalışıyor, bir de üstüne kendini "tek temsilci" diye tanıtmış.

sonra bir de kamuran var aynı işi yapan, o da seda sayanın programına falan çıkmış.

bir de celalettin sever diye bir doktora ulaştık, o sanırım farklı bir yöntemle siliyor bu izleri. bu adamın kendini pazarlama derdi yok gibi, web sayfası falan açmamış ama forumlarda hep tavsiye ediliyor. ya süper guerilla marketing yapıyor ya da gerçekten iyi bir hekim.

şimdi bu kızı façalardan kurtaracak bir doktor ya da yöntem tavsiyeniz var mı? celalettin sever adını hiç duydunuz mu, nasıl bir adamdır kendisi?

Dikkat eksikliği, kitap okurken sıkılma, odaklanma sorunu var, onu bir nebze de olsun kırmak istiyoruz artık. Onun için başlarda çok kalın değil de, alıştırabileceğimiz, gözünü korkutmayacak az, orta sayfalı bir şey olursa daha şahane olur.
Standart konulardan ve derslerinden sıkılıyor.
Bilimkurgu, uzay, savaş, zombi, vampir vs gibi daha sıradışı şeylere meraklı.

Var mı aklınıza gelenler, en uygun ne olur?

bugun şenlik başlamadan hemen önce ana sahnenin solundaki sütun rüzgardan devrildi,cok yakinda oldugum icin yerde yatan birini gördüm ve yanimda cocuk oldugundan derhal uzaklastim. ambulans falan geldi sonradan. cok merak ediyorum bilen var mi ne oldugunu o kişiye?

Merhaba arkadaşlar,

aranızda hiç ödev olarak film analizi yapan oldu mu?
masterda bir dersten ödev olarak film analizi yapmayı tercih ettim.. ama elimde daha önce yapılmış bir örnek yok.. 3-4 arkadaşa söyledim filmi izlemelerini.. onların görüşlerine de yer vereceğim...
ama yine de bir örnek olsa fena olmazdı..
bu arada boş olan arkadaşlar filmi izleyip görüş belirtmek isterlerse
film "laurence anyways"

teşekkürler

selam herkese
benim cok sevdigim bi arkadasim var.
bu kiz asiri guzel resim yapiyor.
uni ogrencisi ve uluslar arasi iliş okuyor,
yani resim sadece bi hobi onun icin.
gercekten cok yetenekli oldugunu dusundugum icin onu daha fazla resim yapmaya teşvik edecek bir hediye secmek istiyorum, 1 hafta sonra dogum gunu.
250 liraya kadar bütcem var.
sizce ona ne almaliyim?
nerden almaliyim?
simdiden cok tesekkur ederim.

Evet birbirinden bagimsiz iki soru soracagim Duyuru'nun kadinlarina.

1-Aranizda daha once shellac oje yaptiraniniz var mi?Soylenildigi gibi 15 gun kalici oluyor mu?Avantajlari ve dezavantajlari nedir sizce?Ayrica istanbul'da bu isi iyi yapan bir guzellik merkezi onerirseniz cok mutlu olacagim.


2-Argan yaginin saclara cok iyi geldigini duydum,gordum,okudum.Ben de bir suredir kullaniyorum ama Türkiye'de hakikisini bulmanin zor oldugu soyleniyor (benimki Fas'tan gelmisti)sizin onerebileceginiz,guvenilir dediginiz bir marka var mi ve sahiden argan yaginin ise yaradigini dusunuyor musunuz?

Sorularim bunlar,simdiden tesekkur ederim efendim hepinize :)

Selam duyuru ahalisi,

Uzun bir yolculuk icin bir bisiklet arayisi icindeyim fakat sorun su ki simdiye kadar hic uzun yol da bisiklet kullanmadım ve ne tarz birseye ihtiyacım olugunu da bilmiyorum. Bu konuda bisikletlerden anlayan arkadaslardan kucuk bir yardim rica ediyorum.

Neden/nasıl/nicin diye soran arkadaslara kisace ozet geceyim.

Bir sure once işi gucu birakip, evde/elde ne varsa satip savip dunya turuna ciktim. Yaklasik 80 gundur yollardayim, bu surede guney Iran'dan yuruyerek Pakistana gectim illegal olarak, ormanda uyudum, kamp yaptim derelerde yıkandım,Sonra geri donup Gurcistana gectim, 30 cm kar uzerinde cadir kurup kamp yaptım, Rusya'da kacak bindigim trende yakalanıp yaka paca atildim, Rusya sogugunda gunlerce yurudum, Malezya da ıssız adalarında ormanlarda kayboldum, bir sekilde yolumu bulup geri dondum, Tayland'da kiraladigim motorsiklete denyonun biri sırf para koparmak icin geldi vurdu, bende sessizce gece ulkeden kactim. Kambocya nin en guzel yerlerini yuruyerek dolastim 11 gunde 305 km yurudum. Yolculuk tarzini biraz degistireyim diyorum bir bisiklet alayim biraz da onla dolasayim. Ama maksimum butcem 300-400$ civari. Acaba bu fiyata guzel bir tur bisikleti bulunur mu?? Ne dersiniz. Selamlar.

Kaşarlı,
Çift kaşarlı,
Kaşar + sucuklu,
Sucuklu,
Sucuk + beyaz peynir,
Beyaz peynirli,
Peynir + salçalı,
Sosisli,
Sosisli + mayonezli,
Kaşarlı + kavurmalı (özel istek geldi bu :))
Domates + beyaz peynirli
.....
Aklıma gelenler bunlar siz neli seversiniz?
Nasıl bir kombo yaparsınız?

Birde kare tost ekmeğine mi yaparsınız yoksa normal somun ekmeği keser öylemi yaparsınız?

Tabi üstüne tereyağıda sürerim ben ama siz nasıl yaparsınız?

İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz...

Arkadaşlar bıkkınlık verdiğimin farkındayım bu 3. kez koyuşum fakat acil olmasa gerçekten böyle bir şey yapmam ancak tez sunumu yapacağım bu oyunu oynayanlar varsa aşağıda vereceğim linkten 5 dakikalarını almayacak bir anket doldurmalarını rica ediyorum. Lütfen ne kadar çok kişi olursa o kadar iyi olur!!! Link şöyle;

Arkadaşlar selam. Ben 14 gündür bu ilacı kullanıyorum bırakma günümü 13. Gün işaretlemiştim gel gör bende sigaradan tat almama olayı 12. Gün başladı ama hala bırakamadım. Biraz azaldı içimim ve içime çekmeden içiyor gibiyim ama ağzım dilim yanıyor sigarasızlıktan. İlaca devam etsem bi değişiklik olcak mı? Hala deli gibi canım sigara içmek istiyor dayanılcak gibi değil aklım sürekli çok severek ayrıldığım kız arkadaşımda gibi oturup ağlayacam çocuk gibi o durumdayım. Bişey önerin bana bırakmam lazım o kadar da para verdik filan bi nebze ama okuduğum yorumlar sonrası etrafa attığım iğrenç havalar ve ilaç övmelerim de tırt olacak rezil olacam en başta aileme. Yardım :/

Marketlerde bile mum var ama Istanbul'da bildiğiniz bol çeşitli mumcu var mi? Tercihen öncelikle taksim çevresi, ama biliyorsanız başka yerler de önerebilirsiniz.


EDIT: Mumları çok seven bir arkadaşım var, onunla gitmek için sormuştum. Google'a yazınca toptancılar çıkıyor, hobi mağazalarında ise çeşit az oluyor.

Elimizde en az 30 senelik arapça şeyler yazılan iman kağıdı var nedir bu durum ?
bizim eve nerden ve kimden geldiğide bilmiyoruz atsak günah mı acaba ?

Arkadaşlar,

Mezelerini çok çok çok övdüğünüz (özellikle deniz mahsül mezelerini); ara sıcaklarına hasta olduğunuz, fiyat-performans olarak yerlere göklere sığdıramadığınız mekan önerilerinizi alabilir miyim?

Tercih edilen semtler: (Öncelik Anadolu yakasında)

- Kadıköy-Rıhtım
- Caddebostan
- Karaköy
- Beyoğlu

Not: 2 kişi bol meze ve ara sıcak, salata, 1 35'lik, 2 bira ve 1 porsiyon balık ile max. 150 - 200 liraya masadan kalkmak isterim. :)

1 haftada 2. kez basima gelen bu olay cidden canimi sikti. yok mudur bi yolu yordami bu yolunu yordamini ...lerimin?

arkadas grubumuzla,giris uucreti olmayan guzel guzel ickimizi icip sarkimizi soyleyebilecegimiz duzgun ve erken saatte de acik (9 gibi) bir karaoke bar ariyoruz.

yer: taksim

Merhaba,
bu yaz bir haftalık bir iskoçya ziyareti planlıyorum.
süre, zamanlama ve gezilecek yerler açısından tavsiye varsa, alırım :)

annemdeki ses kısıklığı sorunu için (devlet hastanelerinden fayda göremediğinden) iyi fakat fiyat olarak da çok uçuk olmayan özel hastane arıyorum. anatomica'ya rastladım google'da. kbb'ye yoğunlaşmışlar. sgk anlaşmalı yazıyor. iyi midir burası? hatta bilen varsa anlaşmalılardan yüzde kaç ücret alıyorlar diye ek soru da sorabilirim. bunun dışında kbb'si çok iyidir, güzel tetkik yaparlar diyebileceğiniz hastane önerileri alabilirsem harika olur.
istanbul avrupa yakası.

www.eksiduyuru.com










Öncelikle konu önemli, hassas davranırsanız çok teşekkür ederim.

Her türlü geniş bilgiyi vermeye çalışacağım çünkü hayatımın geri kalanı için vereceğim karar, görüşlerinize ihtiyacım var.

Şubat 11'de 18 yaşıma gireceğim şuan lise 4'de okuyorum. Ailemle çok ciddi sorunlarım var. Ailenin durumunu özet geçmek gerekirse; küçüklüğümden beri kavga eden anne ve babam 2 sene önce ayrıldılar, biz de annemle İstanbul'da okuyan ablam için, yurtta kalamadığı için, buraya taşındık. Daha küçük olan ablamda biz taşınmadan önce kaçarak evlendi. Bu sene bir kaç ay önce evlenen ablam kavga ederek bize geldi ayrılıyorlar falan işte. Bu arada üni. de okuyan ablamın burslarıyla geçiniyoruz o da bu sene uyku problemi yaşıyor ve okula hiç gitmedi. Bir de küçük ablam 400 liraya okul servisinde hosteslik yapıyor.

Özet geçtim şimdi soruna gelirsek evde sürekli saçma sapan şeylerden kavga çıkıyor. Özellikle de benimle kavga ediyorlar en çok. Tekrar söylüyorum bu konu çok önemli olduğu için bu kadar ayrıntıya giriyorum. Geçenlerde yine kavga etmiştik 3ü bir olup sağ olsunlar beni dövmüşlerdi ve ardından 2 gün boyunca mutfağı kilitlemişlerdi. Yani ergenlikle alakası yok dışarı çıkmama izin vermedikleri için falan kavga etmiyorum.

Neyse, sonra bu olaydan 4 gün sonra tekrar normale dönmüştük ama uzun sürmüyor bir gün boyunca hepsiyle barışık olduğum bir gün geçmedi. Ben kin tutmuyorum yine de onlara karşı seviyorum onları kavga etmeyelim istiyorum ama nasıl olduğunu bile anlamıyorum sürekli kavga, tartışma çıkıyor.

Bir de en çok canımı yakan kısım annemin bana para lafı yapması. Son 3 yıldır falan üzerime kıyafetimi bile kendim yazın çalışarak alıyorum bir şey aldırmadım ona ama nasıl bir takıntıysa sürekli böyle şeyler yapıyor. Onun da önceden babamla yaşadıklarından dolayı psikolojisinin sarsıldığını düşünüyorum. Günde sadece 5 lira okul için para alıyorum 3 lirası yol için zaten. Ama inadına ben eve gelince önüme elektrik doğalgaz su faturası koymalar, evde yediklerime sürekli laf etmeler... Ama gerçekten bu kadar muhtaç değiliz, bunu yapmasını gerektirecek kadar. Bu arada unuttuğum şey var teyzemin ev kirasını biz alıyoruz onunla burdaki kirayı ödüyoruz.

Bugün bana durduk yere para var mı sende, borç para isteyeceğim de senden? diyor. Şok oldum her ne kadar alışmış olsam delireceğim artık. Cuma gününe kadar ygs parası yatırılacak, yok bende para diyor yarın sınavım var okulda, harçlık vermeyecek yarın. Devamsızlığım 17 gün oldu ve 3 sınava giremedim sırf bu yüzden.

Babamla tek konuşan benim evde, babandan isteyeceksin banane diyor. Babam iflas etmişti 2 sene önce ve şuan dükkanını sattığı adamın dükkanında kalıyor ve çalışıyor. Net maaş falan da almıyor karın tokluğuna. Bunu da biliyor zaten annem.

Kaçıp geri gelen ablama zaten ilah gibi davranıyorlar, kıskançlık yapmıyorum ama benim onlara yaptığımın 10 katını yapıyor bişey demiyorlar. Param yok diyor ama banka kartında 700 falan para vardı en son zaten burslar falan annemin aile tarafından yardımlarlar aylık 1500-2000(kira hariç) gelirimiz var. Fakir sayılmayız yani bunları yapmasının haklı bir sebebi yok. Dün küçük ablamla kavga etmişler, büyük sayılır, bugün bana param yok demesinin ardından o sırf yemek yemedi evde diye dışardan sipariş verip önüne kadar götürdüler. E bende itiraz ettim bu duruma ve kavga ettik haliyle.

Bu akşamda ablama rica ettim, gelir onun büyük kısmı, bana bugünden itibaren vereceğin tüm paranın(okul harçlığı-ygs lys paraları) hesabını tutalım yazın işe girip ödeyeceğim dedim. Kabul etmedi.


Şuan çok çaresizim. 3 gün daha gitmezsem okulda kalacağım ama para vermedikleri için gidemiyorum. Hayalim şef olmak. İyi yemek de yapabiliyorum kendi çapımda. Ya yeditepede mutfak sanatları okuyacaktım ya da çırak olarak bir restorana girip yükselecektim. Şuan kısa vadede;

ya bu evde kalıp, liseyi bırakıp, çırak olarak girip hem kendime bakacak kadar hem kiraya yardım edecek kadar para kazanıp hayalimi gerçekleştirmeye çalışacağım.

ya aynı şekilde çalışıp başka eve çıkacağım(bu biraz zor geliyor)

ya da zar zor kavga ede ede liseyi bitirip bu dediklerimi yapacağım. Ama eylülden bu yana sırf bu sebeplerden 17 oldu devamsızlığım sene sonuna kadar uğraşamam gibi geliyor, en ufak tartışmada yarın okul parası yok sana diyor annem.

Mesela yarın okula gidemeyeceğim, sabah yine söylerim ama sanmıyorum vereceğini.

Böyle işte. Şimdi sizden öneri bekliyorum. Daha önce intihar etmeyi falan da düşündüm ama yapamıyorum bir de güzel yani hayat. Daha önce de daha büyükleri de oldu bu olayların haftada bir tekrarlıyor küçük kavgalar her gün zaten. Çok zorlanıyorum artık.

Ne yapmalıyım?