1) o dediğin şeye fade out deniyor. key frame kullanmasını biliyosan audio kanalında bulunan videonun sesine 2 key frame verceksin. sondaki keyframe in değeri 0 olacak diğerini de ne kadar istyosan o kadar. yani atyorm 1 dklık vdeo 50. sn sinde ses azalmaya başlasın istyosun 50. sn ye bi keyframe koyuosun. sonunda bitsin istyosun sonuna da bi keyframe koyuosn. 1. koyduğunun değeriyle oynamana gerek yok ama sondaki yani 2. keyframe in değerini 0 yapıyosun. (çok karışık anlattım ama fade out in premiere falan diye aratsan videolu açıklamalar bulursun)
2) ses kanalındaki sesleri teker teker seçip sağ tıklayıp audio gain i seçip, "normalize max peek to 0" seçeneğini seçmen lazm.

1 cross fade olması lazım. tam hatırlmaıyorum ismini ama zaten default audio transition odur. sesin sonuna atarsan onun süresince ses sıfıra iner. keyframe le fln uğraşmana gerek yok.
2. sesi sağ tıkla. normalize diye bir seçenek olması lazım onu seç. sonra -6 ya normalize et hepsini.

biletix'te yoksa, mersin'deki salonun altındaki gişelerde satılır.

Fiyat nedir?

10'dur 20'dir en fazla...mersin edip buran'ın gişesine açıp sorabilirsiniz..

bu maç için özel bir uygulama varsa bilemiyorum ama normal uygulama şudur:

edip burhan'ın girişinde bi klube var ordan satılıyor biletler. maçtan 1 saat önce salona alıyorlar. bilet 5 lira.

tabii bu şartlar normal şartlar. erdemir, tofaş maçlarında bile salonun yarısından fazlası dolu oluyor salon zaten küçük olduğu için. dolayısıyla fener maçı için farklı tarife ve farklı uygulama olabilir.

render yapmamış olmandan kaynaklanıyor olabilir.

hayır küçük görüntülü videolarda olmuyor onlar da rendersız

büyük çözünürlükteki videoların rendersız previewi daha zor oluyor ondan dolayı küçükleri görebiliyorsun

ekran kartı demistim senin sorunun.

zira 256 mb ekran kartiyla hdv görüntüleri tabi ki donarak izlersin preview de. işlemci ve ram benimkiyle aynı, ama ekran kartın düşük.

ekran kartı önemli.

sana tavsiyem işletim sistemini 64 bit yapip cs5 yüklemen. en azindan ekran kartinin yasattigi performans düsüklügünü 64 bit destekli cs5 ile tamamen olmasa da tolere edebilirsin. (şu an ekran kartını degistiremeyecegini varsayarak söylüyorum)

720p hd kurgu yapmaya çalışıyosunuz, yani hd yayın kalitesidir bu. (full hd değil, 720p amerikadaki hd kanallar bu çözünürlükte yayın yapar misal)
hd montaj yapabilmek için, hayvani bir işlemci-ram-ve en önemlisi ekran kartı combo'suna sahip olmanız lazım. ekran kartı işlemcinin üzerine binen görüntü işleme yükünü kendi üzerine almaya yarayan bir alet olduğu için, en önemli eleman. yani hayvan gibi bir ekran kartınız olsa işlemciniz ve raminiz orta seviyede olsa da olur.
(işlemin ne kadar zor olduğunu anlatmak açısından, saniyede 25 kare olduğunu düşünürsek yapmaya çalıştığınız videonun, 1 dk lık video için 60x25=1500 tane 1280x720 fotoğrafı photoshop a atıp üzerinde işlem yapmak gibidir. tabi verdiğin efektlere, transitionlara, kaç katman kullandığına göre bu yük hafifler ya da artar)

ayrıca istediğiniz kadar işlemci raminiz hayvani olsun 7200 rpm hdd ile büyük boyutlu dosyaları editlerken her zaman sıkıntı çekerseniz. dosyaların hızlı okunup yazılabilmesi de önemli.

7200 rpm hdd i nereden çıkardın anlayamadım da render önizleme sorununu hallediyor gibi ancak render süresinin uzun oluşu ve mov dosyalı sayıların fazla oluşu nedeniyle pal avi boyutuna convertlemek zorunda kaldım.

mov sayısının fazla olmasıyla alakası yok.

@rentss bir convert süresi uzun olduğu için ve çok fazla mov sayısı olduğu için daha da çok süre geçiyor.İşte bu nedenle alakası var.

mov ya da avi ya da mpeg olmasının hiç bir alakası yok.

10 tane aynı uzunlukta, aynı fps, aynı bitrate, aynı resolution'da avi, mov, mpeg hepsi aynıdır.
yani oradaki cümlen yanlış "mov sayısının fazla olması" ndan değil
"projedeki video sayısının fazla olması" ndan olabilir.

rentts gayet güzel özetlemiş olayı.

bir de sahne sahne çalışıyorsan sekans mantığında çalış. sahneleri ayrı ayrı sekanslara bölmek, bütün filmi tek sekansta kurgulamaktan daha az zorlar bilgisayarını.

çünkü tek sekans üzerinde alacagın render işlemciyi daha fazla yoracaktır.
sekans sekans çalış, renderları ayrı ayrı aldıgın için az da olsa performans kazancın olacaktır.

sekans olayı tam olarak şu.

img171.imageshack.us

www.pspvadisi.com

pandorasız çözüm. biraz uzun ama sabırla yaptım ve işe yaradı.

evet gözükmüyor bi kaç gündür bende de.

ben görüyorum ama 1 gün bende görememiştim

@cikolatalıgofret

mesela şu anda knicks maçını izliyorum, eventler yok. sizde var mı?

aa evet bugünün de görünmüyor

oyun çalışır. oyunlarda bölge farketmeksizin her makine her oyunu açar, bölge sorunu filmlerde oluyour.ancak oyunda korece den başka dil olmayabilir.

Korece olması dışında mı diyorsunuz? Bir de pal ise ntsc açmıyordu sanırım.

Korece olup olmadığını bilmiyorum. Eğer ambalajını açarsam iade etme şansım hiç kalmaz. aslında en güzeli iade etmek de tekrar aynı yere gitmek gerekecek. Biraz da uzak olduğundan sorayım dedim. Bir de adam çok ısrar etti işler işler diye ondan.

ps3'te oyunlar için bölge farkı yok. sadece filmler için var. ayrıca oyunda korece dışında illa ki ingilizce de vardır.

Peki o zaman fark ne tam olarak? yani bölgelere göre oyunlarda farklılıklar oluyormuş. Mesela kimi bölgelerde sansür oluyor, kimi bölgelerde oyunun bazı kısımları kesiliyor vs. ama ilk defa kore versiyonu gördüm.

update leri cekemeyebilirsin.

benim fifada yasadigim sorunu yasayabilirsin bir ihtimal.

usa accountumla misal ne download yapabiliyorum ne de ultimate team e girebiliyorum.
ama tr accountumla hepsini yapabiliyorum.

Cevap veren herkese teşekkürler. Yüklense de çok sorun çıkaracağını anladığımdan yarın değiştirmeye gideceğim oyunu.

ben varım örnek. zekiyim ama üniversite sınavına hiç çalışmadım. 9 eylül çeko'yu kazanabildim anca. çalışmadan hiç bir şey olmaz, nitekim olmadı :)

fikirden çok geliştirmenin önemli olduğunun örneği verilebilir. fikir zeka ile, geliştirmek ise çalışmakla ilişkilendirilebilir.

şans derim ben :P.
illa bu ikisinden seçeceksek ikisi de eşit önemli tabi ki. ne bilim optimal sonuç 150 ise
70 zeka 80 çalışma da olur
140 zeka 10 çalışma da olabilir. neyde başarı olduğuna bağlı tabi.

bir isi basarmak icin calismak gerekir. zeka ise, calisarak gecirilen sureyi kisaltan bir faktordur.

mesela zekasi ortalamanin altinda olan biri, bir dersi verebilmek icin 4 saat calisiyordur.
ama zekasi ortalamanin ustunde olan biri, ayni dersi verebilmek icin yarim saat calisiyordur.

sonuc olarak basariya ulasmak icin ikisi de calismak zorunda.

yazimi beethoven'in bir sozunu yazarak bitiriyorum:

-bir soylu: gercekten mukemmel caliyorsun beethoven. muhtesem bir yetenegin var gercekten de.

-beethoven: sen delirdin mi! ne yetenegi? ben gunde 16 saat calisiyorum.

(tam olarak boyle degildi sozler ama olayin ana fikri bu.)

seviye iyice ilkokula indi, bırakıp gidicem buraları yeğen...
eşek gibi çalışıp başarılı olan aptal zenginleri örnek verebilirsin arkadaşım.

başarmaktan neyi kastettiğine göre değişir bu.

ticari başarı ve para kazanmaktan bahsediyorsan mesela hiçbiri değil. öyle olsa bütün işçiler zengin olurdu mesela.

başarmak dediğin şey şans, zeka, akıl, çalışma, uyanıklık, insan ilişkileri..... gibi giden uzun bir listedir.

memory dolu ya da yetersiz olduğu için renderı tamamlayamıyor. Gerekli boşalanı yarattıktan sonra tekrar dene o zaman sorun çözülür.

render alırken başka program çalıştırmayın. ram yetmiyor muhtemelen. makine yetersiz geliyor olabilir render için.

(bkz: nüfus cüzdanındaki din hanesini sildirmek)

ek olarak

(git: 187148)

yeni yılınız kutlu olsun :)

yenilersin ben yaptım çokta güzel oldu. dilekçesi hazır zaten boşlukları dolduruyosun imzayı çakıyosun oluyor.

bornova nufus mudurlugunde kaldirdim ben

soyle oldu;

nufus cuzdanimi yenilemeye gitmistim memure resimlerimi verecegim slrada yalniz ben din hanesini kaldirtmak istiyorum dedi
tabi dedi icerdeki baska bir memura yonlendirdi
bana bir kagit verdi
adim soy adim budur nufusumdaki din hanesinin kaldirilmasin istiyorum imza seklinde

imzaladim

ilk memura geri dondum
voila

gayet kolay bir islemdi

dosyayı bir yere yükleseniz
bi baksak ya.
yada sadece o sutunu ayrı bir excel sayfası olarak kaydedin bi bakalım

bence de dosyayı bi yükleyin bakalım. tüm hücreler seçili iken formatı değiştirince hepsinin otomatik değişmesi lazım çünkü

dosya işyerindeki bilgisayarda ikamet ediyor şu an, yarın sabah yüklesem yine ilgilenir misiniz?

ilgileniriz hocam ne demek :)

yok yarın olsa ilgilenmeyiz :)

www.sendspace.com

dosya yukarıdaki linktedir.
280. satırdan itibaren bakınız.
teşekkür ederim.

excel 1900 yılından önceki tarihleri desteklemiyor maalesef. ekte makro ile nasıl yapılacağı yazılmış ama denemedim...

support.microsoft.com

1900 yılından öncekiler önemli değil, onları kastetmemiştim. Sorum, verinin yaklaşık %90'ını oluşturan 1900'den sonraki yıllar için. Ekte yolladığım dosyada, format istediğim şekilde ayarlanmasına rağmen, hücreler otomatik olarak düzelmedi. Örneğin 281 hücresine çift tıklayın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

281. satırdaki tarihin hemen yanına aşağıdaki formülü yazıp dener misin?

=TARİH(PARÇAAL(A281;1;4);PARÇAAL(A281;6;1);PARÇAAL(A281;8;2))

sorunun çözülmediği varsayarak yardımcı olmaya çalışayım:

öncelikle sorun şu ki hücreler şu hali ile doğru date formatında değil. bu nedenle date formatını değiştirseniz de değişmez. excel onu text olarak kabul ediyor çünkü.


1978-6-8 bu hali ile date formatında değil bunun 1978-06-08 bu şekilde girilmiş olması gerekiyordu. bunu bu şekilde düzeltmek için find and replace yapıp find -4 replace -04 yaparak 4-9 arası rakamları değiştirin. yanlız çift haneli günler 1-2-3 ile başlayacağı için bunları bu şekilde değiştiremezsiniz. bunun için onları kontrol ederek replace yapmanız gerekecek. bu şekilde düzelttikten sonra formatı değiştirebilirsiniz.

1900 den sonrakileri düzelttim;

docs.google.com

ctrl+F yapıp bul ve değiştire gelin.
aranan kısmına: - (tire)
yeni değer kısmına: . (nokta)
koyun, tümünü değiştir diyin. tarihler otomatik olarak düzeliyor. (tabi 1900 den sonrası. ha bu arada öncesinde biçimlendirme bölümünden sutunu tarih olarak seçin)

herkese ayrı ayrı teşekkürler.

(bkz: #21351976)

www.hepsiburada.com

Şu aralar çok revaçta..

firewire çıkışlı olanı tavsiye ederim.

wd iyidir.

@sijwocaq: wd home edition vardı eskiden firewire'lı. onları da kaldırdılar mı ne artık bulunmuyor. başka var mı wd'nin firewire'lı?

ST310005EXD101-RK kodlu urunden cok fazla sikayetci olan var. forumlardan bilgi alabilirsiniz, genelde ses yapma ve bir sure sonra calismama gibi dertleri var insanlarin. seagate iyi markadir ama bu modelinde sorun var kisaca.

hali hazirda en iyi secenek wd. kampanyalari vs takip edin. su siralar bolca yapiliyor.

bu diskler çok çabuk ısınıyor. uzun kullanımda seagate go freeagent'ın üzerinde yumurta pişirmiştik. sağolsun çok amaçlıymış. kısa sürede bozuldu gitti alet. yani seagate'ten uzak dur.

wd iyi ama passport modelini öneririm. elements olanları alma. lg ve samsung diskler de iyidir. maxtor'lar da gayet iyi. benim için en önemli parametreler ses ve ısınmanın minimum olması. bu bahsettiğim disklerin hepsini kullandım.

ama sana önerim alüminyum kasalı bir disk alman. hızlı soğuma sağlıyor.

@sanal uyku

yenilerde adaptör almak gerekiyor, artık usb 3.0 uyumlu olduğu için onlar. fakat türkiye'de hala firewire'lı olanları satılabiliyor.

@sijwocaq:

zaten bende 2 tane adaptörlü firewire'lı var, kullanımı çok kolay oluyor. eğer üçüncüyü alırsam diye sormuştum var mı diye. dediğin gibi usb3.0'dan sonra kaldırmış olabilirler.

yenilerde usb 3.0 olduğu için firewire'a gerek yok zaten. usb 3.0, 2.0 desteği de veriyor ayrıca.

benim firewire'la işim zaten hard diskleri birbirine bağlamak içindi. hızdan dolayı değil. birkaç hard disk olunca çok fazla tak çıkar derdi olacak artık.

parcalar yerine oturmustur

@ot +1

bilgisayarı açıp öylece bırakıyor da olabilirler. işlemciyi ve ram'i zorlayacak programlar çalıştırıp öyle test etsinler. yine olmuyorsa siz gidin oraya. evde yaptığınız şeylerin yapıp siz bakın. eğer orda sorun olmuyor yine eve geldiğinizde oluyorsa elektrik hattını kontrol edin, toprakli bir prize taktığınızdan emin olun farklı girişlerde deneyin vs. vs.

çok yüksek olasılıkla kullandığın usb aygıtların birinden kaynaklanıyor. driver'ını kuramamışsındır, çakışıyordur v.s.

tek tek usb donanımları çıkartıp dene hatayı anlarsın. orada hata ile karşılaşılmamasının sebebi usb aygıtlarını servise yollamamış olmandır.

USB mouse var, harici harddisk var. Harici HDD tamam takmam da, mouse olmadan nasıl olacak? Ve anakartım yıllardır kullandığım mikrosoft mouse ile çakışıyorsa ben napam?!

arkadaşım bu aldığın hata "Driver IRQL Not Less" hatası değil mi? buysa eğer bu usb aygıtların driver'larını yanlış yüklemen veya çakışmasından kaynaklanır. aynı hatayı ben usb modemle alıyordum.

usb mouse'dan olacağını sanmıyorum senin sorunun harici hdd'den kaynaklanıyor. onsuz çalıştır zaten hata almayacaksın. çünkü servis içinde gerekli testler yapılmış sorun yok.

driver'ını kaldır en güncel sürümünü yükle v.s. 16 senedir pc kullanıyormuşsun zaten harici hdd'den kaynaklandığını anladıktan sonra çözümü bulman kolay olur.

ayrıca pc'ye usb ile bağlı modem var mı? yoksa yine yukarıda olanlar geçerlidir.

@mevrin: aldıgım hata, çoğunlukla o hata. USB olanlar sadece mouse ve harici hdd. zaman zaman da şarj ve transfer amaçlı diğer bağlantılar. (mp3 - fotoğraf mak falan)

mideyi s.kerler başka da bişi bilmem..

hacı apranax denen ağrı kesici on numara bir ilaç hemen etkisini gösteriyor.
ama bazı ülkelerde yasaklandığı,
yan etkileri olduğu düşünülürse kullanmamak en iyisi.
majezik hakkında bir bilgim yok.
minumum derecede ilaç kullanmaya gayret etmek en güzeli.

10 senedir var heralde bunların "seneye toplatılacakmış" söylentisi. yok öyle bir şey yani. ama şeker olmadıklarını da bilmek lazım bütün ilaçlar gibi.

@seyduna6687 işte yasaklandığına, toplatıldığına dair bir haber, belge falan var mı onu soruyorum ben. Her forumda "onlar zararlı yaa, Avrupa'da yasaklamışlar" geyiği dönüyor zaten.

yok böle bişi. mide problemin (gastrit, ülser gibi..) yoksa kullanabilirsin. varsa da kullanma. ama şimdi sana nedenini açıklayamam:)

majezik tansiyon ile sorunu olanlarda sıkıntı yaratabiliyor. babam aldığı anda fırlıyor tansiyonu. ben ise bonibon gibi tüketiyorum, bir yan etkisini bile görmedim.

Majezik öldürüyor olsaydı bende çoktan ölmüştüm. Ama yine de atmamaya çalışmak lazım. Ayrıca bende bu tür ağrı kesicilerin eğer çiğnenir ve olması gerekenden daha hızlı kana karışırlarsa öldürdüklerini okumuştum.

bu ilaçlar nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID) olarak anılırlar, bağımlılık yapmazlar. genelde bunlara karşı tolerans da oluşmaz. eğer çiğneyerek kullanmıyorsanız (ağızda kimyasal olarak parçalanmaya başladıklarında ve ağızdaki kan damarları tarafından emildiklerinde kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor) sadece risk grubu dahilindeki insanlarda düzenli kullanımda (3-4 sene ve üzeri her gün 1 adet gibi bir düzenli kullanımdan bahsediyoruz) kalp krizi riskini arttırırlar. bunun yanında kalp rahatsızlığı olan bir çok yaşlı bu ilaçları yediklerine-içtiklerine, heyecanına-stresine dikkat ettikleri koşulda 1x1 olarak hali hazırda kullanmaktadırlar.

majezik'İ ben migren olduğum için zırt pırt içerim. daha gebermedim.

Cinema 4D

motion muadili after effects 'dir

deneme süresi yazar sözleşmende fiks 2 aydı galiba. 2 ayın içindeysen deneme süreni bahane ederek kafana göre gidebilirsin. alacaklarını ödemek zorundalar tabi.

eyvallah dostum sağol, zaten öyle yapmayı düşünüyorum. şu an istediğim gibi bir firmayla görüşüyorum. onun sonucuna göre davranıcam da. yasal olarak bir yükümlülük söz konusu olmaz mı?

@ozdek dostum yüksek ihtimal 2 ayı geçmiş olacak ayrılma zamanım, ben de senn gibi biliyorum.

hiç bir bok olmaz korkma. ama benden sana tavsiye bir daha hiçbir işyerine girerken belrisiz süreli iş sözleşmesi imzalama.
2-3 aylık süreler her türlü karşılıklı konuşularak bitirilir. yok işi yokuşa falan sürmeye kalkarlarsa ver ayarı git. kimse uğraşmaz seninle...
not: uğraşan olur falan dersen ben de ona "ana avrat" sayarım!!
hayırlısı olsun..:)

netten araştırdığım kadarıyla yasal risk var çünkü 2 ayı geçmiş olacak yine de ayrılıcam isterse dava açsınlar, anlaştığım işten tamamen farklı bir iş yapıyorum.

2 hafta öncesinden bildirip istifa edebilirsiniz. istifa hakkınız her daim saklıdır. sadece tazminat alamazsınız ve ihbar süresine uymak zorunadasınız. başka bir bağlayıcılığı yok sözleşmenizin.

@sijwocaq net cevap ise çok teşekkürler.

İŞ KANUNU

MADDE 17. - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

Feshedilmiş sayılır.

Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.

Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.

İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.

Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

usb belleğinin veya hafıza kartının simgesine sağ tıklayıp, "özellikler"den, "otomatik kullan" sekmesini tıklıyorsun. aradığın şey "eylem yok".

xp için geçerli, diğer vindovs sürümleri için de aynı olması lazım.

linüks türevleri için; öyle bir şey olmuyor zaten, masaüstüne bir ikon koyuyor sadece. akılllı linüks, cici linüks...

shift tuşuna basarak takın flash disk'i

vob dosyasını diske kopyalayın. uzantısını mpg olarak değiştirin. mpg oldu işte.

ayrıca adobe media converter vob dosyalarını çevirebiliyor. uzantısını mpg yaparsanız başka programlar da çevirebilir istediğiniz formata

total ile cevirmeden nero da bu işi yapar oyle yapın. total de sonra kanerında total video converter yazar üzülürsün.

ulead video studio ile de basabilirsiniz. adobe ncore ile menü yapabilirsiniz hatta.

encore ile menü yapmakla kalmayıp avi'yi dvd'ye de basabilirsiniz.

tam olarak sabitlenmediği için olabilir. olağan şeyler bunlar sorun olarak görme bence. ayrıca uyurken filtreni kapatabilirsin.

pervane ile alakali olabilir, benim eheim da pervaneyi tutan cubuk kirilmisti, pervanenin carpmasi bahsettigin sesi yapiyordu mesela. farkli tasarimlar olsa da atman in dis filtrelerinde de bir pervane sistemi varmis, hatta surada ses sorununu nasil halledebilecegin de soyleniyor: www.akvaryumforum.com

Şelale filtrenin kapağına elinle bir dokun... Benim de atman hf100 şelale filtrem bazen aynen öyle ses yapıyor, kapağına dokunuyorum, geçiyor. :)

nişanlımın evinde de aynı sorun vardı. açtık baktık pervanesinin içindeki mil kırılmış. yapıştırdık çözüldü sorun.

@bunubenyazdim açtım, okicam şimdi bi bakayım. saol
@marcelle denedim onu, her bi yerine dokundum dürttüm ama olmadı. bendeki de aynı modelmiş bu arada.
@sijwocaq bir bakayım ona, sağol. öyleyse ben de yapıştırmayı denerim, olmadı aldığım yere götürürüm direk, daha 3 gün oldu :)

açabildiğim kadar açtım bu aleti. filtreleri çıkardım, boruyu çıkardım. borunun bittiği yerde 3 kanatlı beyaz bi pervane(?) var, her şeyi sağlam görünüyor. daha açamadığım bi yer var mı açıp bakabileceğim bilmiyorum. sanırım pazartesi ilk iş aldığım yere gideceğim. hadi bakalım, bi çözüme ulaşırsam buraya yazarım.

bu arada su akışı tam olmadığı zaman da yapabiliyor o sesi. eğer mıknatıslı pervane ise su akışının rahat olarak gerçekleştiğinden, aletin devamlı tam kapasite çalıştığından emin olun derim.

@sijwocaq akış tam, kısmıyorum onu, iyi olmadığını okudum filtrenin sağlığı için. filtrem mıknatıslı mı bilmiyorum ama. kutunun ve içindeki kağıdın her tarafına baktım, bir bilgi bulamadım.

filtre değil de, motorda pervanenin bağlı olduğu milin etrafında mıknatıs olması lazım. zaten motor elektrikle manyetik alan yaratıp onunla mıknatısı ve ona bağlı olan şaft-mil ve pervaneyi döndürerek çalışıyor.

@sijwocaq hmm anladım, sağol bilgi için :)

benzer bişey benim başıma geldi. satıcı her iki kargoyu da kendi karşıladı kendi hatası olduğu için. kurallar da böyle olması gerek.

üründe bir kusur mevcutsa iki yönlü kargoyu karşılamak zorunda. böyle bir kural yok ama ticaret etiği budur bence.

kargoyu onun ödemesi lazım tabiki.

gittigidiyor kurallarına göre ürünü geri gönderirken kargo ücreti size aittir. kişi geri gönderirken ise aranızdaki muhabbete bağlı yani onu aranızda anlaşırsınız.

satıcıdan onay almadan kargoyu ödemeli göndermeyin. prosedüre göre iadeyi satıcıdan ürün alan (alıcı) öder. eğer kargonun hazırladığı bir tutanak varsa haklı sayılırsınız.

www.gittigidiyor.com

böyle durumlarda tavsiyem kargoyu teslimat sırasında açıp ürünü kontrol edin ve hatalıysa direk geri gönderin.

hızlı ve sistemi kasmadığı için geçilir.

uyumsuzluk nedeni ile operayı bıraktım chrome a geçtim ben. bir sürü site doğru düzgün açılmıyor, açılsa da bir takım özellikleri düzgün kullanılmıyordu. chrome operadan daha hızlı. sadece fare hareketlerini ve solda tabları özlüyorum. onun harici chrome dan çok memnunum

mouse gestures. opera'nın en güzel olayı. yazı yazmadığım sürece sadece sağ tuş ve bilek hareketleri.

sonra kendinden gelen reklam bloklayıcısı. şifre hatırlatıcısı. rss takip edicisi. hızı. ne bileyim bunlardan dolayı geçmelisin işte.

mouse gestures e ihtiyacım yok, hayvan gibi tuşlu a4 mouse var, o işlevleri gören. reklam bloklayıcısı da iyiymiş. yine durum eşitlendi gibi

bryan fury hatırlattı opera link diye birşey var yerimleri şifreler cart curt hepsini internette depolıyor senin için. opera'yı kaldırıyorsun 5 ay sonra tekrar kuruyorsun ordan alıyorsun.

ben hiç rahatsız olmuyorum. tik konulunca ne oluyor sanki. bu kadar önemseyenleri de anlamıyorum. manasız bir kompleks gibi geliyor bana. nedir bu onaylanma arzusu anlamıyorum.

aslında cevapları tik in yanında youtube'daki gibi herkesin oylayabilmesi daha güzel olur diye düşünüyorum ben.

sorun onaylanma değil. görüntü itibariyle satırlarca şey yazıldığını görüp de yanındaki kutuyu boş görünce adam sanki boşa konuşmuş gibi geliyor bana. yoksa tik'den kastım 'çok haklısın, dediğini onaylıyorum' şeklinde değil de sadece 'yazdığını okudum' olarak algılıyorum ben orayı.

onaylanma arzusu değil sadece cevabının işe yaradığını görmek istiyor insan. bir nevi feedback sayılır tik de.

tik koyulmalı. ben de rahatsız oluyorum.

önemli tabi!. ben tik görmemişsem ne kadar cevaptan emin olsam da siliyorum cevabımı.

Tik koymak önemli. Ben verdiğim bir cevaba tik atılmayınca sanki karşı tarafın onu okumadığı hissine kapılıyorum. Sanki öylesine, boşu boşuna yazmışım gibi.

koymasın nolcak ne değişecek ? gereksiz salla yææa
@sij in dediği gibi ne bu onaylanma aruzusu.

tipimdegilsin'in sorusu onaylanma arzusundan kaynaklanmıyor. sadece karşı tarafın okumadığı düşüncesinden kaynaklanan 'duvara konuşuyormuşsun" kompleksi. :)

tik elbette önemli. kişiye faydası dokunmuş mu öğrenmek isterim paylaştığım bilginin.

tik veya editli bi teşekkür bişey. olay onaylanmak değil, karşındakinin tepki vermesi. apartmanda rastladığın komşuya iyi akşamlar dersen, bi iyi akşamlar beklersin değil mi? yoksa hödük komşun sana iyi akşamlar demedi diye akşamın kötü geçecek değil...

işe yarar cevaplara tik verelim, vermeyenleri uyaralım...

Tik, cevabın işe yaradığını gösterir. Ben sayfalarca yazarım, adamın işine yaramaz, tik koymaz. Önemli olan, birinin açtığı başlığı sahipsiz bırakmaması. Mesela uzun bir yazı işe yaramadıysa bile "çok uğraşmışsınız ama sorunumu çözmedi, yine de teşekkür ederim" gibi bir özel mesaj atmak da bir geri bildirimdir, tik kadar değerlidir. Veya başlıkta benim cevabımdan sonra girilmiş ve tik'lenmiş cevaplar varsa o benim için olumsuz bir tik'tir ama sonuçta cevabımın okunduğunu bildiğim için geribildirimimi almış olurum.

Sonuç: Tik'li veya tik'siz, geri bildirim verin ey soru soranlar! :)

(git: 205926)

tavsiyem yazma bi süre. bekle, oku iyice. çöp tenekesinde buraların boş kalması için şunları okuyun dediği başlıklar var oraları oku. şu aralar adam uçurmak daha kolay. yeni yetme yazar ilk yanlışında uçurulur. biraz bekle oku, hem formata daha iyi hakim ol, hem de ortalık yatışsın. zaten entry sayın arttıkça sözlükten uçurulma ihtimalin azalır. çaylak olursun, geri gelirsin.

tavsiyem yazarlığını sat iyi para ediyormuş.

nero'da olur bence. baştan dvdyi seçiyorsun, ondan sonra konvert de ediyor, dvd de yazıyor.

neroda yakmistim ama olmad, yani dvd de gostermedi. nedenini bilemiyorum.

(bkz: ulead video studio)

photoshop ya da vektörel çizim programlarıyla.

tasarım için biçilmiş kaftan photoshop dur. altarnatif programlar da var tabi.

(bkz: css)

hayır imaj tasarımından bahsetmiyorum. "textbox şurada dursun. onun sağ üstünde bkz, ", git butonları dursun. en üst sağda kullanıcı adı yazsın. onun altında da çıkış butonu olsun" gibi.

html + css

"php asp vs." dedigin back end scripting dir. senin dedigin ise front end oluyor. bunda ise, html structure'u, css layout'u, javascript ise behaviour'u verir sana.

ajax ta çok faideli bir olgu, öğrenmesi makbuldür

arkadaş dreamweaver'dan bahsediyor yahu... tamam görselleri photoshop'ta hazırladınız, doğrudan html olarak da kaydedebilirsiniz ama dreamweaverla komplike bir çalışma çok daha sağlıklı sonuçlar verir.

CSS CSS CSS ve CSS.
mesaj at takıldığın yerde de yardımcı olurum.

css ve xhtml ile halledersin. php öğrenirsen diğer ikisini hayli hayli öğrenirsin. iyi de olur aslında... en azından kendi projelerin için...

eski ev arkım makine mühendisi. thy ye başvurdu, gerekli testleri başarıyla geçti ve adamı eğitime aldılar. şimdi thy pilot okulunda, bir sonraki dönem de resmi olarak pilot. büyük havayolu şirketlerine bu tarz başvurular sonrasında yetenek ve bilginizle kendinizi kanıtlarsanız kariyerinizde yeni bir sayfa açabilirsiniz.

sağlık kontrolünde gözlüklü olmanız sorun çıkarır.

paran varsa sorun yok.
50000 doları basıyorsun iş bitiyor.
belli bir uçuş süresini tamamlayınca kaptan pilot oluyon.
iyi uçuşlar.

thy'nin okuluna girmek çok zor, yılda 16 kişi alıyorlar yanlış hatırlamıyorsam ve çok sıkı bir eğitimi var, kamp hayatı, sabah 6 da eğitim başlıyor. 1,5 seneye yakın eğitimden sonra yardımcı kaptan pilot olarak işe başlıyorsunuz, eğitim ücreti maaşınızdan taksit taksit kesiliyor. birkaç sene içinde uçuş saatlerini tamamlayınca kaptan pilot oluyorsunuz. veya 50-100bin arası bir üret karşılığı özel uçuş okullarında eğitim alıp ir havayolu şirketine giriyorsunuz gerisi yine birkaç sene yardımcı kaptan sonra kaptan pilot.

maddi durumunuz iyiyse ve ingilizce falan varsa yurt dışında o uçuş okulları daha ucuz olabiliyor. yaşam masraflarıyla falan üç aşşağı beş yukarı aynı paraya gelebilir bir araştırın.

THY'ye mühendisler dışında başvuru yapılamıyor. Mühendisliğin dışında bir de oldukça ama oldukça sağlam dayı&amca (anladın onu sen) gerekli.

Onun dışında 0.75 falan ise sorun çıkartmazlar ama daha yukarısı için pilotluk hayal olur. ama düşük numara veya dinlendirici ise özel kurumlardan 80 - 90 bin TL civarında bir ücret karşılığında bröve alabilirsin. Ama dediğim gibi özel kurumlar için dahi gerekli koşullara uyman gerekli öyle parayı basıyon alıyon yok.

thy için dayı amcaya gerek yok. dlr testini vermek lazım. onu veremezsen bakan oğlu olsan giremezsin kursa. thy nin diğer her yerine amca dayı şart ama söz konusu pilotluk ise torpille fln girmek mümkün değil. ingilizce, boy/kilo yeterliliği fln olanları dlr testlerine sokuyorlar. geçebilenleri alıyorlar.

@seyduna senin dediğin yolcu uçağı uçurmak için değil, amatör havacılık için. yolcu uçağı indirip kaldırmakla pırpır uçurmak aynı şey değil. havayolu şirketleri akıllarnı peynir ekmekle yemiş değiller ki öyle yalnızca parayı bastırıp belli uçuş süresini tamamlamış adamlara yolcu uçağı teslim etmiyor.

boy/kilo oranı olarak istenen standart nedir bilen var mı?

50.000 euro + sağlık raporu + 14 dersten sınav (tamamı ingilizce) + uçuşta yeterlilik = atpl (frozen)lisansı

lisans sahibi olarak

thy ve sun express'e girmek için önce toeic (650) sonra dlr sınavı.. ardından simulator..en son mülakat (tip eğitimi uzun vadede maaştan kesilir)

diğer hava yolları +30.000 euro tip eğitim ücreti..


gözlük 4-5 numara değilse sorun olmaz.. obez değilseniz kilo sıkıntı yaratmaz..

zor iş.. uzun bir yol..

üniversite diploması + askerlik (tercihen) + en az upper ingilizce + para + çalışma azmi + havacılık hakkında ayrıntılı bilginiz varsa düşünülebilir.

not: yazdıklarımın tamamı kesin bilgidir..

seyduna nispeten haklı. işin başlangıcı o şekilde olabiliyor. ancak bahsi geçen okullardan mezun olunca frozen bilmem ne oluyorsun. frozen'ı kaldırmak içinde belli bir uçuş saatini tamamlaman gerek. o süreçte belli koşullardaki özel jetleri kullanabiliyorsun. ha illa ben thy'ye girip ,boeing'i ankara asfaltına indiricem dersen, çok daha fazla kurs ve uçuş saatine ihtiyacın var.

geçen sene thy pilot aday alımlarında başvurdum, ilk başta thy eğitim merkezi' nde diploma (yönetim-bilişim sistemleri mezunuyum, mühendislik diploması şart değil) askerlik durum belgesi, boy-kilo kontrolü yapıldı, daha sonra istanbul ticaret üniversitesi' nde dil yeterlilik sınavına girdim, daha sonra psikoteknik sınavına çağrıldım fakat gitmedim, o sınavı geçseydim almanya' da dlr sınavına girecek daha sonra da eğitime başlayacaktım. eğitim bildiğim kadarıyla 18 ay sürüyor, bu süre içerisinde thy size çift asgari ücret maaş ödüyor, eğitim sonunda da thy kadrolu olarak işe başlıyorsunuz. verilen eğitimin karşılığında yapılan sözleşme gereği 15 yıl boyunca thy' den istifa edemiyorsunuz.

sayın hacılar şöyle bir durum var anlatayım ince ince yazmak isterdim ama zaman az.
öncelikle @skywalkeremre dediği gibi amca bulunca oluyor nasıl mı?
arkadaşın babası thy yönetim kurulundan adamı tanıyor yanına gidiyorlar
arkadaş bilgisayar mühendisi yani mühendis olarak başvuruyor
amca onları kırmamak adına gel seni pilot yapalım daha kolay diyor.
siz eğer normal bir şekilde yani dayısız giderseniz:
thy de bir çok teknik yönetici itü den ayrılma hocalardır
mülakat gibi şeylere genelde cuma namazı saatinde çağırırlar gidersen beklersin orada asıl mesele şu, ben o saattte namazdayım biraz ileri alsak veya geri alsak olmaz mı dersiniz bu da bilgilerinize olsun.
arkadaş pilot oldu mu evet yardımcı pilot.
15.000 dolar değerindeki kursa gidilerek ve sınavla alınan sertifikaları
adamlar bedavaya veriyorlar yeterki onlardan ol.

kara kuvvetleri genelde gittiğin ilde dağıtımın oluyor. jandarmada 4 hafta acemilik geçirip sonra yine jandarmanın o ildeki bir yerine gitmesi olası. dil sınavı vs kazanıp açık olan bir yere gönderilme şansı da var ama çok değil. her şey şans zaten belli bir algoritma yok.
denizciler başka yere gider genelde çünkü sadece 2 adet eğitim yeri vardır.
havacılarda da başka yere gitme durumu vardır ama birlik sayısı nispeten azdır.

jandarmalar il sınırı içinde kalır çok büyük oranda. artvin il merkez de kalır ya da ilçelere dağılır

(bkz: capture)

programları oluyor onların sony'nin sitesinden ilgili kamera ile ilgili bir program var mı bir bak?

yoksa sanırım ulead video studio bu işi yapabiliyordu bi araştır.

(bkz: ieee 1394)

silmek mümkün. ben yapmıştım olmuştu.

(bkz: facebook hesabını silmek)

hesabı silmek mümkün. komut verdiğinizde 15 gün girmezseniz tamamen siliniyor. yardım kısmına hesabı kalıcı olarak silmek yazarsanız çıkıyor.

kullanacağınız programların tavsiye ettikleri sistemleri araştırın önce.

64 bit. ramleri ddr3 6 gb ya da 9 gb olacak şekilde olmasına dikkat edin. işlemci fln zaten söylemiyorum. kasa bol soğutmalı ve sessiz olsun. üstünde adam gibi bi psu olmalı. sistem diski velociraptor 10.000 rpm 300 gb fena olmaz. ekran kartını da söylemiyorum.

render yapıp bilgisayarı 2-3 gün iş yapar halde bıracaksanız kasanın yanına sağlam bir ups çakmayı unutmayın.

ekran kartı ıcın nvidia quadro serisi ya da ati firepro serisinden.

dostum 2700 tl iyi seviyede bir mac için yeterli olmayabilir. benim tavsiyem, donanımını server tipi sağlam soğutucusu olan(thermaltek ya da ocz marka) bir kasaya toplamandır. gerisini sen bilin.

bu paraya alınacak mac i3 3,06ghz işlemcili 4gb ramli 256mb ekran kartlı bir alet oluyor. performansı çok yakın olursa mac alayım?

3dsMax ve mac?

mac alıp windows yükleyeceksen sen bilirsin ama ayrıca türkiye de toplama bilgisayar bütçesi ile alabileceğin mac yarı performanslı bile olmaz. fiyatlar çok uçuk ne yazık ki.

piyasa da crossfire yapabilen yani birden fazla ekran kartı takabileceğin anakartlar var. 3 ekran kartına kadar destekleyen olduğunu duymuştum, araştrmak lazım. böyle bir sistemde 64 bitlik bir işlemci + 8-9 gb ram, düzgün bir hdd ve 3 tane 1gb 256 bitlik ekran kartıyla işini halledebilir, 2700 liraya toplayabilirsin sanırım.

Google Maps kullandığınızı varsayarak, kendi Flash API'sine bakabilirsiniz. Örnekler vs. de vardı JS API sayfasında, bunda da vardır aynı şekilde.

code.google.com

@jesterdancer
google maps değil, benim arka plan olarak ayarladığım herhangi bir fotoda rotayı animasyon haline getiricem.

bunu after effects de yapıp flash a aktarabilirsiniz. eğer halen ihtiyacınız varsa ve after fx bilmiyorsanız ben yardımcı olabilirim.

Türkiye: Sen Sağ Ben Selamet.

Meali: Gelmeyin biz böyle iyiyiz.

Welcome to the jungle. :)

Ajdar yapmış zaten! ''Kon kon gel üzerime kon, Ergenekoon'' :)

Sun 4 Season

(bkz: reason)

(bkz: fl studio) diyorum, koparsın diyorum :)

Aklınıza geleni yapın tabi de ilk performansına ulaşmayacaktır. Benim bir arkadaşınkini de yıkamıştı temizlikçi kadın. Öyle sönük afedersin iğrenç bir montla dolaştı tüm kış. Temizlenmişti ama ;)

Kalorifer üstünde iyice kuruttuktan sonra oklavayla, elinle her şekilde pat pat pat döveceksin. Ben de öyle yaparım.

kuru temizlemeye verin, kurutsunlar

oklavayal dov ve arada icindeki tuyleri elinle saga sola yaymaya calis.

Oncelikle Kaz Tuyu mont yikanmaz. :S

Yikanacaksa da ozel sampuani ile kuvette ilik suda yikanir... Efem, madem yikadiniz simdi ilktin montunuzu farkli istikametler de cirpiniz ki tuyler bir yere toplanmasin. [ ozellikle dikislerin oldugu yerlere toplanma egilimi gostereceklerdir...]
Sonrasinda ise duz bir zeminde oda sicakligindan biraz daha fazla bir sicaklikta, ama direk isi kaynaklarindan uzak tutarak, kurutmaya calisiniz... Montunuzun icindeki tuy kalitesi / karisim orani hakkinda bir bilgim yok ama eskisinden daha az kabaracagi pek muhtemel... Caninizi sikmayin! Son olarak montunuzu soyle bir 1 hafta filan giymeyin (ki zaten sicak tutmayacaktir) tuyler biraz kendine gelsin - bu arada mutemadiyen gunde bir, iki cirpmak suretiyle havalandirin... :)

benim kaz tüyü mont ta uyarılarda yıkandıktan sonra topaklanması durumunda kkurutma makinesine 3-4 tenis topu atıp kurutun. topaklanmaması için arada silkeleyin. topaklanma hali gidene kadar tekrarlayın kurutma işlemini diyor.

ayrıca kaz tüyü mont yıkanır. tersten özel deterjanla hassas yıkama yapılır. kuru temizleme yapılmaz.

bişi yapmayın!!!!!

bırakın normal ortamda kurusun... sonra normale gelecektir...
tüyler ıslandığından yapışmış olacaktır. bol bol elle düzlemeye çalışın.
en az 10 gün giymeyin.

ben biraz öküzce anlatmışım, asıl sorduğum dosya türü ve sıkıştırma formatıydı. en uygun hangisi olur diye, teşekkür ederim yine de:)

onu uncompressed render'layın premiere'den. sonra divx'le ya da h.264 ile convert edin.

yok.

bildiğim kadarıyla evlenen kadının da bu şekilde bir hakkı yok ama yok yani.

bildiğim kadarıyla bu hak evlenen kadının değil,doğuran kadınındır.

evlenen dediğiniz gibi ayrılabiliyor. erkekler de askerlik sayesinde ayrılabiliyor o şekilde. doğumda böyle bir şey yok diye biliyorum. sadece doğum izni denen nane var.

MADDE 74. - Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.

Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.

Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.

Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.

İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.

nabıyonuz lan, iş kanunundan bi habersınız.
evlenen kadın 1 yıl içinde ister kocam calısmamı ıstemıyor der ister demez evliligim sebbeiyle istifamı veriyorum der. kıdemı tazmınatı tatili mesayisi neyi varsa icerde alır cıkar.

dogum izni var, sut izni var. işi bırakamıyor.

1- Kıdem Tazminatı:

a-) 1475 Sayılı İş Kanunu'nun, 14. maddesi, kıdem tazminatına hak kazanma koşullarını belirtmiştir. 14. madde hükmüne göre “...kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi... hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için aynı oran üzerinden ödeme yapılır”. Yasal düzenleme çok net, kadın işçi çalıştığı süre ile orantılı kıdem tazminatını alacaktır.

b-) Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini feshetmesi ve kıdem tazminatını işverenden talep etmesi gerekir. Aksi halde bu haktan yararlanamaz.

c-) Kadın işçinin bu haktan yararlanabilmesi için iş sözleşmesinin devam ediyor olması şarttır.

d-) Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirme hakkı sadece kadın işçiye verilmiştir. İşveren ve/veya erkek işçi bu yasal gerekçe ile iş sözleşmesini sona erdiremez.

kadın hiç de kocam izin vermiyor demez. kalktı o saçmalık çoktan. evin reisi olayı yok.

doğum izni var kadınlara, kıdem yok.

vatka yerine silikon taban al
45 numara alırsın. zaten çift çorapla anca olur.

askeri malzeme satanlarda bulunur vatka. (ben oradan almıştım)
silikon taban al mutlaka, ayakkabıyı da 1 numara büyük al. 1 numara büyükken bile çok arkadaşım problem yaşadı.
ilk sabahı kurtaracak malzemelerin yanında bulunsun jilet vs. ilk gün kantine gidemeyebilirsin. kayıt işlemleri aksayabiliyor. malum kış dönemi içine giyebileceğin içlik almanı öneririm (yaz dönemi askerlik yapmış ve dışarıda gece nöbeti tutmamış biri olarak söylüyorum bunu dikkatini çekerim).

şurada sormuşlardı bende bişiler yazmıştım:

www.eksiduyuru.com

silikon tabanlık şart valla. özellikle ayağınız alışana kadar ve acemilikte bol bol uygun adım yürüyüş yapacağınız için o dandirik boyun altı fena halde acıtmaya başlıyor. ben usta birliğinde nöbetlerde bile kullanıyordum uzun süre ayakta durmaktan ayaklarımın ağzına sıçıldığı için. tabanlıkla birlikte kullanacağınız için mutlaka büyük alın. ben spor ayakkabıyı 44-45 giyiyordum (onların kalıbı daha büyük oluyor normalde, asker postalı sivilde giydiğimde 43 giymiştim, vurmuştu) postalı 45 aldım ve hiç sıkıntı çekmeden giydim. zaten kış olduğu için çift çorap giyersin.

pudra almanı tavsiye ederim ayrıca içlik giymek mecburi oluyor bazı yerlerde. o da alışık değilsen pişik yapabiliyor. pudra kantinde yoksa acemilikte özellikle işine yarayabilir. zaten tüm bu yazdıklarım acemilik için usta birliğinde nasılsa çarşıya çıkar alırsın ne lazım olursa.

iç çamaşırını fln bi hafta idare edecek şekilde al en azından. hatta işi garantiye al bence ne olacağı belli olmaz. bizi sayımız fazla diye eğitim kampına götürdüler orası eğitim birliği olmadığı için bir sürü eksiğimiz oldu ilk zamanlar. ayrıca kantinde öyle bi sıra oldu ki tüm acemiliğim boyunca 2-3 kere kullanmışımdır kantini. aynı şekilde çorabı da bolca stoklayın. fazla duş alma imkanınız olmayabilir o zaman kullandığını atarsın.

bot için küçük bi kilit alabilirsin. botları birbirine kilitlersin yer değiştirmesin diye. usta askerlerle bir arada olursanız onlar sizin botları götürebilir gece. birbirine kilitlersin. o da kırılabilir ama sonuçta adam bot götüreceği zaman orda seninki yerine öylece duran boyu alır götürür. oturup iki saat kilidi kırmakla fln uğraşmaz.

şampuan ve jilet al yanına. dediğim gibi bunların hepsini gittiğin yerde bulabilirsin de bulamayadabilirsin. gittiğin yer çok alakasız bir yer olabilir. allah ın unuttuğu bi yer olabilir. o zaman bunları kantinden temin edemezsen kalırsın ortada. ben de fazla bi şey almadım yanıma ne gerek var diye sonra sıkıntı çektim söylediğim sebeplerden. yani geniş bi liste var. onlardan en çok işe yarayanları bunlar. soğuk bi yere gidiyorsan mutlaka içlik al. kamuflajla parka bi yere kadar sıcak tutabilir.

dağıtımın belli olana kadar alışveriş yapmamanı öneririm. daha fazlası için:

(bkz: kısa dönem askerlik yapacaklara öğütler)

askeri malzeme genelde "var ama yok" kategorisindedir. mesela gece görüş gözlüğü vardır ama pili yoktur. çadır verilir ama kazığı eksiktir. su matarası tamdır ama içinden pas kokusu gelir. önce şaşırırsın, sonra alışırsın. sistem böyle deyip geçer herkes. sonuçta savaş çıkarsa düşmanı malzemeyle değil, sabırla yenersin gibi bir anlayış vardır. garip ama bir süre sonra mantıklı gelmeye başlar.

www.askermarketi.com

askeri malzeme genelde "var ama yok" kategorisindedir. mesela gece görüş gözlüğü vardır ama pili yoktur. çadır verilir ama kazığı eksiktir. su matarası tamdır ama içinden pas kokusu gelir. önce şaşırırsın, sonra alışırsın. sistem böyle deyip geçer herkes. sonuçta savaş çıkarsa düşmanı malzemeyle değil, sabırla yenersin gibi bir anlayış vardır. garip ama bir süre sonra mantıklı gelmeye başlar.

askermarketi.com

bit.ly

hesaplarken bilmeniz gereken 1 foot 12 inch'tir. 15*12+4 inch yapar bu da

yapmazlar. parayı alırsın.

yarıda kalan maçın oranı 1 olacak şekilde maç sonuçlanmış kabul ediliyor

evet olur, virtual e ayarladıgın ram mıktarını da artır.

parallels kurmayi dene super bir seymis ben de yeni kesfettim. her ikisini de ayni anda kullanabiliyorsun

parallels mac için değil mi yanlız

Guest Additions da kurmalisin, boylece bir miktar daha ayar yapma luksune kavusursun.

www.vidtomp3.com

youtube linkini yazıyorsunuz, mp3 olarak download etmenizi sağlıyor.

www.google.com.tr

al kardeş burda yazıyo

www.iddaa.com

bilen biri yazsın onları okuyacak zamanım yok...

sistem şudur, diyelim 4 tane maça oynadın ama birinden de emin diilsin. sistem 3 yaparsın, alet senin oynadığın dört maçın içinden üçlü üçlü kombinasyonları da oynar. ayrı ayrı kupon oynamış gibi. tabii vereceğin para artar ama kazanma ihtimalin de artar. hepsi tutarsa tüm oynadığın kuponların da bedelini alırsın.

2 maçlık kuponda sistem yapılıyorsa eğer, şöle bi şey olur, saece bşb-fb maçına, sadece ksk-bornova maçına ve her ikisine birden olmak üzere üç kupon oynamış gibi olursun (tabi sadece böyle oynamak mümkünse). 1 lira yerine 3 lira verirsin, sadece bşb-fb maçı tuttu diyelim, kuponun yatmaz, sadece o maç için kazanırsın. ikisi de tuttu diyelim, üç kupon oynamış gibi hepsinden kazanırsın.

sistem 2 demek oynadığınız maçların min. bahis sayısı 2 ve 2 maç seçerek kupon yapılabiliyor. eğer bu şekilde bi maç daha ekleseydiniz 3 ve 2 olacaktı sistem. eğer 3ü ve 2yi seçseydiniz alet o 3 maçın tamamının olduğu bir kupon, 3 maçtan 2 maçı seçerek toplam 3 3 kupon daha yapacaktı. böylelikle bir maçınız yatarsa diğer ihtimaller tuttuğu için kazanmış olacaktınız.

Düşündüğünüz sebep muhtemeldir. Yasal sorun olmadığına kanaat getirmişlerdir. Öbürünün yine yasak olduğunu sanıyorum.

bilgim yok ama maçın yayınının yasal olarak satın alınabilir bir yolu olarak league pass varken o linkin gg gerekçesi ile silinmesi gerekiyordu bence.

turkiyede bu macin yayin haklarini alan bir kanal yoksa, hakkini savunacak biriside yok demektir.

TR'de vergi mükellefi değilse, hangi hakla savunacak? gge ettirecek. ondan silinmemiştir.

gge işlerine praetorlar bakıyor.

evet durması gerekiyor. ben 22 yaşındayken durmuş vaziyetteydi.

e hacı bilgisayar televizyon falan varken bu durur mu la ?

bende durmuştu 3 numarada.

durmadan çizdirirsen sonra tekrar yükselir. çizdirmenin manası olmaz. bir süre sonra oturur göz durur ilerlemesi

peki durup durmadigini teknik olarak anlayabilir miyiz ? yoksa kendimiz mi farkedicez ?? simdi ben muayene ettirsem gözlerimi doktor bana durup durmadigini söyler mi?

arkadaşımın bubası göz doktoru hem de profosör halen gözlük kullanıyor. vardır bi bildiği diye düşünüyorum. belirteyim dedim:)

bana doktor muayeneden sonra durmuş olduğunu söylemişti ama ben daha önceden bunun farkında olduğumdan doktorun doğruluk yüzdesini düşünmeden ameliyat oldum ve 5 senedir herhangi bir problem yaşamadım. yani doktor bir şey söyleyecektir mutlaka ama sizin de ilerlemediğinden emin olmanız daha sağlıklı olur gibi geliyor bana.

uc senelik muayenede ust uste ayni numara cikarsa mesela, durmus demektir. yani acele etme, gozune sadece bir kere lazer uygulanabilir. lazerden sonra numara artarsa omur boyu gozluklusun demektir. bir sure lens kullanmayo dene gozlukten cok bunaldiysan.

sonucta vucudunun en yerine konulamayacak ve en degerli organlarindan birinde kalici degisiklik yapacaksin. korneanin o buharlasan yeri bir daha geri gelmeyecek. gaza gelip yaptirma, iyice dusun tasin. istanbul'un buyuk goz hastanelerinden birinin bas hekimi aile dostumuz, adam bana "gozlugunun derecesi cok yuksek degilse lens ile idare et, ben sadece 7-10 derece miyoplara tavsiye ediyorum" demisti.

25 yıldır gözlük kullanıyorum,6 ayda bir ya da yılda bir numaran değişiyorsa daha durmamıştır.En geç 25 te durur merak etme.Benim ki 7 yıl önce durmuştu şimdi düşüşe geçti.
Dünya Göz Hastanesi'ne doktora gittim,doktorun gözlüğü vardı."Doktor,gözümü çizin" dedim.Adamlar bilmem kaç milyar para kazanacak."Boşver çizdirme,gözlük kullanmaya devam et" dedi.

filmde de dediği üzre efenim:
Boy meets girl. Boy falls in love. Girl doesn't.
budur bu kadardır kız aşık olmamıştır

Bu bir his, anlatması zor işte.
Tam olarak aşk ile sevgi arasında ama aslında ikisinin birlikte oluşturduğu birşey.

Summer değil ama tom yerine düşmüş insanlar anlayabiliyor bunu.(bkz: kendimden biliyorum )

üstelik bir ilişkide summer gibi insanı bir anda evliliğe sürükleyip sonradan kaybedilebiliyor da (bkz: boşanma ).

her sabah uyandığında aynı insanı görmeyi herşeyden çok istemeni sağlayan bir tür duygu.

Olmadığı değil de hissetmediği demişti. Daha önceden de varolduğuna inanmadığı bir şeydi.
Aşk.

bana sanki tom'u evlenilecek değilde eğlenilecek adam olarak gördü gibi geldi. daha çocuksu eğlenceli falan ama sorumluluk sahibi değil cart curt.

ayrıca filmin sonlarına doğru görülüyor ki eleman kızı sevdiği için sadece anıların güzel kısımlarını hatırlıyor. oysa çokça kavga da ediyorlar ve hatta kız ilişkide mutlu olmadığına dair sinyaller de gönderiyor ama eleman anlamıyor

evet anladığım kadarıyla gerçekten bir karasevdaymış tom'unki öyle mi. ah hayat. filmi sırf mutlu olmak için, gerçeklik duygularından biraz olsun kurtulabilmek için izlemiştim ama tam tersiymiş meğer. çok teşekkürler arkadaşlar. fatmagüllerin devri bitti tom'ların devri başladı. hakikaten öyle. ah

bende de aynı sorun var. yurtdışındaki bir arkadaşım alanadı aldı. söylediğine göre orada alanadı açılıyor ama ben türkiye'de açamıyorum sayfayı. blogspot uzantılı adres ise sorunsuzca açılmakta. yanıt gelirse benim de işime yarayacak.

netten şöyle bi çözüm buldum:

DNS yönlendirmede ghs google olan CNAME değerini silin
Şu değerleri gir cname değeri girmiyorsunuz


site ismi com A 216.239.32.21
mail site ismi com A 216.239.32.21
www site ismi com A 216.239.32.21

10 dakika sonra açılır

real madrid'e sempatisi varmış ondan olabilir.

mantıklı ama tatmin etmedi diyeyim:)

bu da var ki;

REAL MADRİD KAZANSIN İSTİYORUM
Mehmet Demirkol

Real Madrid kazansın istiyorum. Barcelona'yı sevmiyorum, İspanya'nın en zengin şehri ve fazla pazarlamayı seviyorlar, ezilmişlik pazarlamasını. Ve de çok iyi oynuyorlar, çok can sıkıcı. Iniesta-Xavi ikilisi ön plana çıkmazsa Real Madridli futbolcuların tamamı maçı sürükler.

www.ntvmsnbc.com

bir de bu;

www.kotusozluk.com

sebebini dün spor servisi programında söyledi. barcelona ispanya'nın en zengin şehri olmasına rağmen biz eziliyoruz kampanyası yapıp bunu çok iyi kullanıyorlar, oynadıkları futbolu çok takdir ediyorum ama barcelona'yı bu yüzden sevmiyorum dedi.

Hobi olarak gitar çalan bir mimara sizce hobisi işinde fayda sağlıyor mudur? Adı üstünde, hobi, kafa dağıtmak için boş zamanlarınızda yapacağınız bir uğraş.

karakterinle alakalı biraz boşa olup olmayacağı yani şöyle; mesela sen yaptıklarının beğenilmesini, övülmesi, ne güzel yaa, "ne tatlı şeysin" gibi sözlerle sevilmesini istiyorsan ve bu isteklerin yüzünden yaptıklarını (yeteneğine güvenmiyorsan) bir takım platformalar, arkadaşlar üzerinde kullanıp denemekten çekinmeyeceksen bence başlamadan bitir derim. yazık eziyet etme insanlara. çok mu objektif bir insansın kendini bile hiç acımadan eleştirebilir misin? (yanmışsın arkadaş o zaman söyleyeyim dip not olarak) o zaman bir düşün yeteneğin bu konuda nasıl ya da dene en azından ama çok uzatma en kısa yöntemleri kullan bu denemeler için ya da kendini tanıyorsan direk tanıyı koyabilirsin bile. bunları diyorum çünkü bazen insanlar başkalarının yaptığı ve kendilerinin beğendiği şeyleri kendilerinin de yapmaları gerektiğini düşünürler. çok büyük facialar yaratır bu. hobi seçerken dikkat edilmesi gereken kurallar el kitabımı kaybetmişim bulursam senindir.

bu arada diyorsan ki "arkadaş ben hobiyi hobi için yaparım" o zaman yap hobi olarak gene yap :)

iyi eğlenceler.

yapmaktan keyif alıyorsanız neden olmasın. öncelikle video edit üzerine yoğunlaşın. o hem daha kolay, hem de sonuç alma açısından AE ye göre daha kolay olduğu için hevesinizi kırmayacaktır. AE öğrenmesi zor bir program olabilir sizin için. özellikle video tekniğine yabancıysanız sıkıntı çekebilirsiniz. ama orta düzeyde ingilizce ve internet bağlantısı ile herşeyi rahatlıkla öğrenebilirsiniz.

Hobiye başlangıç hediyesi(o da neyse artık) olsun :
videocopilot.net

ben de aynısını tuzla için merak ediyorum illa sabahın köründe mi gitmek zorundayız

Bende aynısını Ankara için merak ediyorum

ankaradaki arkadas sabah erken gitsin , tuzladaki daha erken gitsin..

tuzla icin cevap veriyorum.
2. gunun sabah 7sinde ordaydim tee gecen senelerde ve oyle gec kalmistim ki aslinda, o güruhu gorunce. zannedersin ki yuzuklerin efendisi savas sahnesi cekilcek. duyan gelmis.

ben tuzla'da birinci gün akşamüstü gidip adımı yazdırdım. yarın saat 10:30 da gel dediler. ne olur nolmaz diye 10da gittim, 10:30 da benim grup girdi içeri. ama tavsiyem son gün öğleden sonra gitmeniz. sıra mıra kalmaz, elinizi kolunuzu sallaya sallaya gidersiniz.