sevgili arkadaşlar,
yazar olmak için sahip olunması gereken kriterler bu duyuru başlığında ve ekşi sözlük'te daha önce defalarca belirtildi, yazıldı, çizildi. sizin sağcı, solcu, yancı, öncü, yönsüz, budist ya da nudist olmanızın, yazarlık onayınızda bir etkisi yok. hatta hiçbir ilgisi ve alakası yok. çok başka kriterler var. o kriterler gözetiliyor. ki sağcı-solcu olduğunuz için yazarlığınızın reddedildiğini düşünüyorsanız, yani böyle bir saplantınız varsa: siyasi içerikli entry girmezsiniz olur biter. mesele kökünden halledilmiş olur.
maalesef okumuyorsunuz, okumadığınız için de fayda bulamıyorsunuz. sonra yazarlığınız onaylanmayınca "kondüktörlerin siyasi görüşlerinden, kondüktör keyfiyetinden, hakemin taraflı olmasından, sahanın çamurlu olmasından, sisten yağmurdan, topun sönük olmasından" vb. bahsedip, "hoca bana taktı" geyiği yapıyor, kendi egonuzu rahatlatıyorsunuz. yani siz olsanız, sıfırdan kurup bugünlere getirdiğiniz ekşi sözlük gibi bir sitenin yazar alımını, güvenmediğiniz kişilerin insiyatifine bırakır, siyasi görüşlerini format bilgisinin önüne alacağını düşündüğünüz kimselere teslim eder miydiniz?
velhasıl kondüktör sıfatlı arkadaşların, onay bekleyen çaylaklarda tek aradığı: "yeter seviyede format hakimiyetine sahip olduklarını gösteren, tüm entry'leri tek cümlelik tanımlardan ibaret olmayan, illa ki olacaksa da biraz özenilmiş olduğu belli olan 10 adet tanım"dır. bu kadar. böyle tanımlarınız varsa eğer, kesinlikle kondüktör'lere güvenebilirsiniz. böyle tanımlarınız yoksa eğer, "ben sağcı/solcu idim, o yüzden almıyorlar" diye beyanatlar vermeye şişkin egolarınıza baloncuklar takmaya devam edebilirsiniz.
ekşi sözlük'te yazar olmanın ve öyle kalmanın yolu çok açıktır: (bkz:
#16686895). tane tane anlatılmıştır ki kriterler tartışılmayacak kadar belirgindir, bir belirsizlik durumu sözkonusu değildir. ortalama zeka seviyesine sahip bir insan, arzu ederse bu kriterleri teorik olarak öğrenebilir. nihayetinde kendini ifade edebilen, düşünce sunumu yapabilen, yaşamı ve olayları irdeleyebilen bir insan, fikirlerini başkalarına da ulaştırmak arzusuyla sözlük benzeri oluşumların kapısını çalabiliyorsa, zaten ortalama zekanın üstünde demektir. ancak bu aşamada tembellik ve pop kültür devreye girince zekanın da bir kıymeti kalmıyor. sabırsızlık aklın önüne geçiyor.
her şeyi geçtim, sadece ve sadece "onay bekleyen çaylak danışma bürosu" duyurusunu dikkatlice ve not alarak okuyan ve buradan edindiği bilgilerle 10 çaylaklık entry'si giren bir adayın yazar olamamasının mümkünatı yok. ancak okumak çoğu insanın zoruna gidiyor. zor geliyor ki okumuyor. armut piş ağzıma düş kolaycılığıyla hareket ediliyor. okuyup uygulayanlar şüphe yok ki hali hazırda yazar olarak sözlükte bulunuyor. bunca söze, bunca ikaza, yol göstermeye, tavsiyeye rağmen hala:
. soru başlığa cevap veren,
. özensiz başlık açan, (kişisel tavsiyem yeni başlık açmamanız ve hali hazırdaki başlıklara yazmanızdır),
. alıntı kurallarına uyulmaksızın, internet ortamından alıntı yapan,
. bir zahmet entrylerini sayıp da 10'a tamamlayamayan ve eksik bırakan,
. sadece bakınızlardan oluşan entry giren,
. anket başlıklarla gününü gün eden,
. bkz fasilitesi ile konuşan,
. "pele türk olsaydı" türü başlıklara "kesin cimbomda oynardı" gibi entryler giren: (bkz:
#21325435),
. gerçek kişilere (melih gökçek) ve tüzel kişilere (hepsiburada.com, vestel, avea) hakaret/küfür eden,
. yaptığı tanımlarda
başlık/
entry kelimelerini format ihlali yapacak tarzda kullanan, (bkz:
#8626724) (bkz:
#10418609), (bkz:
entry başlığın sözlükteki haliyle ilgili).
. "dedirten" kalıbını kullanan, (dediğim x, demek istediğim x, diye söylemek istediğim x, diye düşündüren x, diye düşündürten x, şeklindeki düşünceleri aklımdan geçirtmiş x).
. ve daha önce yazılmış mı diye kontrol etmeden önceden yazılmış bilgileri birebir tekrar eden arkadaşlar var. ("ankara" başlığına "gri bir şehirdir" yazmak gibi).
----------------------------
** kolayca yazar olabilmek için yapılması gereken henüz kısıtlı olan format bilgisi ile zorlanmadan tanımlanabilecek 10 adet konu başlığı bulmak ve altına entry girmek. bunu şunun için söylüyorum, "baba, yemek, yapmak" gibi tek kelimelik başlıkları tanımlamak daha kolay. kondüktör sıfatıyla okuduğum çaylaklık entrylerinden anladığım bu.
"· babanın yemek yapması" türü başlıkları tanımlamak ise görebildiğim kadarıyla daha zor olabiliyor. mevcut entry içeriği başlıkla uyumlu olmuyor. başlık başka, tanım çok başka olabiliyor. bu başlıkta tanımlanması gereken: "babanın yemek yapması" ama arkadaşlar genel olarak "baba" ya da "yemek" hakkında bilgi veriyor, başlığı bir bütün olarak göremiyor.
** bir de başvurusu onaylanıp da yazar olabilen arkadaşlara mutlak tavsiyem, hemen yazmayı bırakıp okumaya başlamalarıdır. (bkz:
#16686895). buradaki bilgilerden hareketle kısa zamanda formatı kavramaları ve ekşi sözlük'te kalıcı olmalarıdır.
selamlar.