ibomiu
Ben anlamiyorum oyle seylerden. "Az simartsana beni." demek ne demek..ne yapinca simariyorlar? yakinda olsa memiklerini nonik nonik yapayim ama kendisi uzak mesafede ayrica. Netten baktim, guzel sozler soyleyin gazlayin demisler yazdim bi sefer orda yazilanlari o da ise yaramadi..
Ben anlamiyorum oyle seylerden. "Az simartsana beni." demek ne demek..ne yapinca simariyorlar? yakinda olsa memiklerini nonik nonik yapayim ama kendisi uzak mesafede ayrica.
Netten baktim, guzel sozler soyleyin gazlayin demisler yazdim bi sefer orda yazilanlari o da ise yaramadi..
Netten baktim, guzel sozler soyleyin gazlayin demisler yazdim bi sefer orda yazilanlari o da ise yaramadi..
0
yanında olsa evet daha rahat olur ama kızın söylediği şey hediye al bana çiçek yolla ucunda çikolata olan çileklerden yolla budur şımarma :D
yalnız kız arkadaşına bayıldım beni şımartsana ibomiu kalp kalp kalp
yalnız kız arkadaşına bayıldım beni şımartsana ibomiu kalp kalp kalp
0
çiçek gönder en basiti.
veya uzak mesafede madem, ufak bi kutunun içine çikolata, mektup, kurutulmuş çiçekler, ufak tefek hediyeler koy gönder.
veya uzak mesafede madem, ufak bi kutunun içine çikolata, mektup, kurutulmuş çiçekler, ufak tefek hediyeler koy gönder.
0
hediye istiyordur, çiçek gönder sürekli mesela. ama çiçeği hediye saymıyor muhtemelen, onu ayrıca gönderiyorsun. bol şanslar
0
Arada sırada sürprizler yapmanı istiyor: çiçek olur, hediye olur, ondan habersiz atlayıp yanına gidip gel öğle yemeği yiyelim demek olur...
0
Cicek gonderme git kendin ver cicegi. Bide basite kacmayin arkadas cicek nedir, daha orijinal biseyler al illa hediye alacaksan. Kendi ayak izlerin olsun.
0
Kizda hafif bi kezbanlik sezdim.
ama bunun sendeki hafif bi odunluk olma ihtimali olmasi ile de alakasi yok degil.
Opup koklama ile vs tatmin olmuyosa hediye istiyor. Borc batagina girmene sebep olacak bir iliskiye baslamis olabilirsin. Bunu diyen kizin en son sevgilisi arabasini sattiydi.
ama bunun sendeki hafif bi odunluk olma ihtimali olmasi ile de alakasi yok degil.
Opup koklama ile vs tatmin olmuyosa hediye istiyor. Borc batagina girmene sebep olacak bir iliskiye baslamis olabilirsin. Bunu diyen kizin en son sevgilisi arabasini sattiydi.
0
para harca diyor yani. kredi kartı limitini görem diyor artık.
türk kızı işte. cüzdanın kalınlığından dem vurmuş dolaylı olarak.
türk kızı işte. cüzdanın kalınlığından dem vurmuş dolaylı olarak.
0
herkes hediyeye bağlamış bağlamasına da sonunda @douchebag noktayı koymuş. ilgi istiyor. hediyeyler, çiçek böcekle, sürprizle, iki güzel kelamla, değerle.. gider bu liste. bir gün güzel söz söyledim yeter demekle olmaz. kız ilgi istiyor sürekli olarak. hele ki uzak. ilgilen de ne şekilde olusa olsun. eminim bak bu defa. biliyorum hani.
0
hocam bundan bikaç ay önce şöyle bi duyuru vardı www.eksiduyuru.com
benim dibim düşmüştü şahsen bu fikre.
edit: yani fikir ayrı güzel tabi de dibimi düşüren adamın ince düşüncesi olmuştu
benim dibim düşmüştü şahsen bu fikre.
edit: yani fikir ayrı güzel tabi de dibimi düşüren adamın ince düşüncesi olmuştu
0
o seni şımartıyor mu? sen de ona söyle benim de şımarmaya ihtiyacım var de. birbirinize çiçek gönderin karşılıklı. çiçek öyle gönderilmez böyle gönderilir de. sen ona, o sana. kavga çıkarmış :))
0
Lan herkes hediye demiş
Sabah o uyanmadan bi kahvaltı hazırla.
Günü komple ona ayır, prenses diye hitap et, küçük ayrıntıları not et, mesela yeşil çay seviyorsa arabada termostan bir yeşil çay ikram et, akşamsa araba yolculukta küçük mumlar yakıp şarap verebilirsin.
Düşündüm de, Hacı sen olmazsın.
Ben yaptım bende olmadım
Sabah o uyanmadan bi kahvaltı hazırla.
Günü komple ona ayır, prenses diye hitap et, küçük ayrıntıları not et, mesela yeşil çay seviyorsa arabada termostan bir yeşil çay ikram et, akşamsa araba yolculukta küçük mumlar yakıp şarap verebilirsin.
Düşündüm de, Hacı sen olmazsın.
Ben yaptım bende olmadım
0
ben onemsedigim ufak tefek seylere onem gosterildiginde simartilmis hissediyorum. uzak mesafeyse mesela normalde aramadigin bir saatte durup dururken ara ozledim diye. veya uzun zaman once konusurken sevdigini soyledigi bir seyi bul yolla falan boyle beklenmedik, deger verdigini, onu dusundugunu belli eden seyler olsun. cikolata cicek cok klasik, o ne oyle kiz istemeye gider gibi.
veya mesela ne biliyim sevdigi bisey vardir, alirsin fotosunu yollarsin bak bidaha beni ziyarete geldiginde vermek icin ne aldim diye. bu bile yeter bence simartmaya. ama kimi kadinin beklentileri holivud filmleri duzeyinde oluyo, o zaman yandin..
veya mesela ne biliyim sevdigi bisey vardir, alirsin fotosunu yollarsin bak bidaha beni ziyarete geldiginde vermek icin ne aldim diye. bu bile yeter bence simartmaya. ama kimi kadinin beklentileri holivud filmleri duzeyinde oluyo, o zaman yandin..
0
Kurtul o kızdan. Şaşırt beni, dese, anlarım. Ama şımart beni ney lan!
0
meyve parcacikli kadin
Ben biraz yumuşak bi insanım. Sokakta yürürken biri şunu alır mısınız bilmem neye yardım diyince falan hayır diyemiyorum. Bi mağaza da bak bu ürün şöyle iyi böyle iyi diyince kalsın diyemiyorum. Biri benden herhangi bi fedakarlık istese, hatta istemese bile ben sanki sadece onları mutlu etmek için y
Ben biraz yumuşak bi insanım. Sokakta yürürken biri şunu alır mısınız bilmem neye yardım diyince falan hayır diyemiyorum. Bi mağaza da bak bu ürün şöyle iyi böyle iyi diyince kalsın diyemiyorum. Biri benden herhangi bi fedakarlık istese, hatta istemese bile ben sanki sadece onları mutlu etmek için yaşıyorum. Görebileceğiniz en salak-fedakar insanım. Bence insan birazcık bencil olabilse belki daha mutlu olur.
Şimdi biraz klişe olacak ama, "hayır" demeyi nasıl öğrenebilirim?
Şimdi biraz klişe olacak ama, "hayır" demeyi nasıl öğrenebilirim?
0
hiç bilmiyorum ama umarım başına talihsiz bir şey gelmeden öğrenebilecek bir yol bulursun. maalesef ben birçok kez sırtımdan bıçaklandıktan sonra hayır demeyi öğrendim.
0
Ben de herkesin işini yapardım böyle. Şimdi yalan söylediğim için bazen burulsam da meşgulüm diyebiliyorum insan kullanmayı seven tipler ricacı olunca.
Alışveriş mevzuunda satıcılar gerçekten ikna edici. 'ya ben neden bunu aldım şimdi' diye kalakalıyor insan kapıdan çıkınca.
İlk etapta yanında nakit olarak az para taşımak yoldaki satıcılar için işe yarar. Kalıcı bir çözüm gibi durmasa da mecburiyetten hayır diye diye o kadar zor olmadığnı anlarsın bence.
Böyle böyle bir de işi düşünce peşinden ayrılmayan insanın adını bile karıştırdığıını görünce şifayı bulursun ( :
Alışveriş mevzuunda satıcılar gerçekten ikna edici. 'ya ben neden bunu aldım şimdi' diye kalakalıyor insan kapıdan çıkınca.
İlk etapta yanında nakit olarak az para taşımak yoldaki satıcılar için işe yarar. Kalıcı bir çözüm gibi durmasa da mecburiyetten hayır diye diye o kadar zor olmadığnı anlarsın bence.
Böyle böyle bir de işi düşünce peşinden ayrılmayan insanın adını bile karıştırdığıını görünce şifayı bulursun ( :
0
submissive bir yapın var demektir.İlişkinin her aşamasında böyle olduğunu düşünüyorum. Genel olarak bu tip insanların değişmediğini gördüm.
0
te allaam.. submissive yapın olduğu anlamına filan gelmez. uzaktan yakından alakası yok. şu yakıştımalarla genelleyenlere nasıl uyuz oluyorum.. bunlar hep cehalet..
her neyse.
bu tür konularda insan kendini eğitebiliyor inan ki. bir kaç kabalık ettikten sonra daha rahat "hayır" diyebilmeye başlıyor insan. pratikle gelişiyor. ilk bir kaç seferinde "hayır" dediğin için çok rahatsız olsan bile 3., 5. seferinde sallamamaya başlayacaksın, o ilk bir kaç seferi yapman lazım ama. kendimden biliyorum.
etrafımdaki bencil insanları bir yere kadar örnek alıyorum. mesela çok net birşekilde senin teklif etmen gereken bir durumda susarak başla. "yemeğe de kalsaydınız" demek gerekiyor mesela, kibarlıktan, ama hiç istemiyorsun, bir dene bakalım, hiç birşey deme, gıcık sessizlik filan olsun, sal öyle kendi haline durumu. "neyse görüşürüz hadi bay bay" filan de. ve şunu düşün, eğer sen o teklifi yaparsan sana vereceği rahatsızlık (mesela yemeğe filan kalsalar) bir kaç saat olacakken, orada teklif etmeyerek çekeceğin rahatsızlık 2-3 dakika. bunları düşün, hesapla.
en kötü durumda ne olur, onu düşün bir de. mesela yemeğe kalın demedin, ama güler yüzle vedalaştınız filan, gittiler. en kötü, içinden "yemeğe kalın demedi" diye düşünecek. söyleyemez bile. hem düşünsün, çünkü ya o insanı tekrar göreceksin ve senin iyinle kötünle nasıl bir insan olduğunu anlayacak, ya da bir daha görmeyeceksin bile. mecburiyetten dilinin ucuna gelen "yemeğe de kalsaydınız"ı yutarken bunları düşün.
reddetmek konusunda ise, beyaz yalanların toplum içinde yaşamanın bir kuralı olduğunu kabul etmen lazım. beyaz yalan söylemeyen insan artık bir tuhaf keçıyor. söylemek zorundasın. karşıdaki de anlasa bile beyaz yalanı hoşgörmek zorunda. hoşgörmüyorsa onun öküzlüğü, senin değil. biri "şunu alır mısınız" dediğinde, direk kalsın deme, hazırda cümlelerin ve beyaz yalanların olsun, hazır bulunan bak, "biraz daha bakayım, dönüşte belki" gibi, ya da "şu an kartım yanımda değil, yarın uğrarım" gibi. "mutlaka gelin o zaman, ayırdım" filan diye ısrar ediyorsa "bakarız, bakıcam, bi düşünücem, siz ayırmayın, zahmet olmasın şimdi belli de olmaz" diye yuvarla. sanki düşünceliliğinden söylüyormuşsun gibi.
çoğu durumlarda işe yarayan cümleler var, sen de herkesten duyuyorsundur, "zahmet olmasın", "kalabalık etmeyelim", "daha sonra inşallah ama çok güzel", "rahatsız etmeyeyim dedim", "gelmeden yemiştik", "başkasına sözüm olmasa aslında çok isterdim valla" gibi. bir de direk beyaz yalanı yapıştırmaktan çekinme "çalışmıyor", "hastayım", "falancaya vermiştim, onda kaldı", "belim ağrıyor" gibi.
bunları söylerken kendini iğrenç bir insan gibi hissetmemeni sağlayacak şey ise şu; ne kadar fedakarlık yaptığını ve ne kadar bencillik yaptığını sen bileceksin, sen dengeleyeceksin. sen hep bileceksin ki sen hep kaytaran, kıvırtan bir insan değilsin, 3 fedakarlık yaptın artık bu bencilliği yapmak senin hakkın, kimsenin de bunun için seni yargılamaya hakkı yok. azıcık da kendin için yaşamak en doğal hakkın. tyapmak gereken taklifi yapmadığında oluşan gıcık sessizlikte bunları düşün. insan zamanla daha kolay "hayır" demeye başlıyor.
her neyse.
bu tür konularda insan kendini eğitebiliyor inan ki. bir kaç kabalık ettikten sonra daha rahat "hayır" diyebilmeye başlıyor insan. pratikle gelişiyor. ilk bir kaç seferinde "hayır" dediğin için çok rahatsız olsan bile 3., 5. seferinde sallamamaya başlayacaksın, o ilk bir kaç seferi yapman lazım ama. kendimden biliyorum.
etrafımdaki bencil insanları bir yere kadar örnek alıyorum. mesela çok net birşekilde senin teklif etmen gereken bir durumda susarak başla. "yemeğe de kalsaydınız" demek gerekiyor mesela, kibarlıktan, ama hiç istemiyorsun, bir dene bakalım, hiç birşey deme, gıcık sessizlik filan olsun, sal öyle kendi haline durumu. "neyse görüşürüz hadi bay bay" filan de. ve şunu düşün, eğer sen o teklifi yaparsan sana vereceği rahatsızlık (mesela yemeğe filan kalsalar) bir kaç saat olacakken, orada teklif etmeyerek çekeceğin rahatsızlık 2-3 dakika. bunları düşün, hesapla.
en kötü durumda ne olur, onu düşün bir de. mesela yemeğe kalın demedin, ama güler yüzle vedalaştınız filan, gittiler. en kötü, içinden "yemeğe kalın demedi" diye düşünecek. söyleyemez bile. hem düşünsün, çünkü ya o insanı tekrar göreceksin ve senin iyinle kötünle nasıl bir insan olduğunu anlayacak, ya da bir daha görmeyeceksin bile. mecburiyetten dilinin ucuna gelen "yemeğe de kalsaydınız"ı yutarken bunları düşün.
reddetmek konusunda ise, beyaz yalanların toplum içinde yaşamanın bir kuralı olduğunu kabul etmen lazım. beyaz yalan söylemeyen insan artık bir tuhaf keçıyor. söylemek zorundasın. karşıdaki de anlasa bile beyaz yalanı hoşgörmek zorunda. hoşgörmüyorsa onun öküzlüğü, senin değil. biri "şunu alır mısınız" dediğinde, direk kalsın deme, hazırda cümlelerin ve beyaz yalanların olsun, hazır bulunan bak, "biraz daha bakayım, dönüşte belki" gibi, ya da "şu an kartım yanımda değil, yarın uğrarım" gibi. "mutlaka gelin o zaman, ayırdım" filan diye ısrar ediyorsa "bakarız, bakıcam, bi düşünücem, siz ayırmayın, zahmet olmasın şimdi belli de olmaz" diye yuvarla. sanki düşünceliliğinden söylüyormuşsun gibi.
çoğu durumlarda işe yarayan cümleler var, sen de herkesten duyuyorsundur, "zahmet olmasın", "kalabalık etmeyelim", "daha sonra inşallah ama çok güzel", "rahatsız etmeyeyim dedim", "gelmeden yemiştik", "başkasına sözüm olmasa aslında çok isterdim valla" gibi. bir de direk beyaz yalanı yapıştırmaktan çekinme "çalışmıyor", "hastayım", "falancaya vermiştim, onda kaldı", "belim ağrıyor" gibi.
bunları söylerken kendini iğrenç bir insan gibi hissetmemeni sağlayacak şey ise şu; ne kadar fedakarlık yaptığını ve ne kadar bencillik yaptığını sen bileceksin, sen dengeleyeceksin. sen hep bileceksin ki sen hep kaytaran, kıvırtan bir insan değilsin, 3 fedakarlık yaptın artık bu bencilliği yapmak senin hakkın, kimsenin de bunun için seni yargılamaya hakkı yok. azıcık da kendin için yaşamak en doğal hakkın. tyapmak gereken taklifi yapmadığında oluşan gıcık sessizlikte bunları düşün. insan zamanla daha kolay "hayır" demeye başlıyor.
0
konskenkova
"bulamadın; dışarıda çok zor" lafı ne derece doğrudur sizce? üniversite öğrencisi olarak kendi görüşüm: bir an düşününce bana doğru gibi geldi. sonuçta üniversite ortamı kızlı erkekli ortam. "dışarı"yı bilemiyorum.
"bulamadın; dışarıda çok zor" lafı ne derece doğrudur sizce?
üniversite öğrencisi olarak kendi görüşüm: bir an düşününce bana doğru gibi geldi. sonuçta üniversite ortamı kızlı erkekli ortam. "dışarı"yı bilemiyorum.
üniversite öğrencisi olarak kendi görüşüm: bir an düşününce bana doğru gibi geldi. sonuçta üniversite ortamı kızlı erkekli ortam. "dışarı"yı bilemiyorum.
0
doğru değil. hayat üniden sonra başlıyor bence. daha ne kızlar görüp beğeneceksin. üni hikaye. kasma.
0
Mezun olman üniversiteli kızlarla takılamayacağın manasına gelmiyor. Hatta tersine, yaşın ilerlemesi olumlu etki yapıyor. Acele etme derim. Ama sevdiğin kızı bulduysan da sırf "henüz yaşım genç, ben hayatımı yaşayacağım" diye de elinin tersi ile itme.
0
Bunu diyen adamın en büyük amacı askerlik biter bitmez kpss kasıp, memur olup, en geç 2 yıl içinde evlenmektir. İnanmayın böyle hurafelere. Babadan aldığı harçlıkla, belediye bursuyla yaşayan adamın bulduğu sevgiliden nolcak allasen. Dışarısı daha gerçek, daha ciddi.
0
emekli intihar komandosu
selamlar,her ikiside sormak anlamına geliyor ama farkı nedir?
selamlar,
her ikiside sormak anlamına geliyor ama farkı nedir?
her ikiside sormak anlamına geliyor ama farkı nedir?
0
sanırım
chiedere: ask (a question etc.)
domandare: demand, yani sadece "sormak" değil aynı zamanda "istemek, talepte bulunmak vb." anlamlara da geliyor.
kullanım farkları olması lazım.
chiedere: ask (a question etc.)
domandare: demand, yani sadece "sormak" değil aynı zamanda "istemek, talepte bulunmak vb." anlamlara da geliyor.
kullanım farkları olması lazım.
0
chiedere daha genel sadece sormak anlamında kullanılmıyor içinde eylem barındıran sorularda chiedere kullanmalısın, mesela, yardım isteyeceğin bir cümleyi chiedere ile kurmalısın.
domande soru demek domandare ordan geliyor ve direkt olarak soru sormak anlamında.
domande soru demek domandare ordan geliyor ve direkt olarak soru sormak anlamında.
0
lesmiserables doğru demiş
chiedere> soramk
domandare> talep etmek
domanda türkçeye çevrilirken soru olarak çevirmek algılamayı kolaylaştırabilir belki ama domanda tam olarak talep / (bilgi) talebi anlamına gelir.
chiedere> soramk
domandare> talep etmek
domanda türkçeye çevrilirken soru olarak çevirmek algılamayı kolaylaştırabilir belki ama domanda tam olarak talep / (bilgi) talebi anlamına gelir.
0
"lettera di domanda .." kalıbı vardır mesela burda kastedilen talep formdur. değil ki soru mektubu.
0
bi ornek de ben vereyim, daha kolay anlasilir belki.
mesela sigara isteyecegiz,
posso chiedere una sigaretta? diyoruz. yani may i ask for a cigarette gibi. burada domandare bir sigara talep edebilir miyim gibi oluyor ki, kulaga da pek hos gelmiyor.
yani genel sorular icin chiedere, talepler icin domandare.
mesela sigara isteyecegiz,
posso chiedere una sigaretta? diyoruz. yani may i ask for a cigarette gibi. burada domandare bir sigara talep edebilir miyim gibi oluyor ki, kulaga da pek hos gelmiyor.
yani genel sorular icin chiedere, talepler icin domandare.
0
Duruma göre ikisi de aynı anlamda kullanılabilir.
chiedere: istemek
"La Signora Rossi mi ha chiesto di firmare questi documenti."
"Bayan Rossi bu belgeleri imzalamamı istedi."
*****
domandare: sormak, talep etmek
"La Signora Rossi sempre mi domanda quanti anni ho."
"Bayan Rossi bana sürekli yaşımı soruyor."
"Domandate perdono a Dio."
"Tanrı'dan af dileyin."
Bu cümleyi "Chiedete perdono a Dio." şeklinde de kurabilirsin.
chiedere: istemek
"La Signora Rossi mi ha chiesto di firmare questi documenti."
"Bayan Rossi bu belgeleri imzalamamı istedi."
*****
domandare: sormak, talep etmek
"La Signora Rossi sempre mi domanda quanti anni ho."
"Bayan Rossi bana sürekli yaşımı soruyor."
"Domandate perdono a Dio."
"Tanrı'dan af dileyin."
Bu cümleyi "Chiedete perdono a Dio." şeklinde de kurabilirsin.
0
beter olun
27.12.2013 'te doların durumu ne olur? 2.1220 de şuan. Artar mı azalır mı?
27.12.2013 'te doların durumu ne olur? 2.1220 de şuan. Artar mı azalır mı?
0
Taha Akyol çok güzel bir açıklama yaptı biraz evvel..
"Sen yargıyı güçlendirmezsen, milyar dolar getiren yatırımcı, bir sorun çıktığında güvenebilecek yapı yok diye ülkeden çıkar. Şimdi eli güçlü olan yargıyı manipule ediyor diye herkes görüyor. Böyle olunca sıcak para ve yatırım ülkeden çıkar ve çıkacak." yaklaşık olarak bunları söyledi..
Doların artması muhtemel..
"Sen yargıyı güçlendirmezsen, milyar dolar getiren yatırımcı, bir sorun çıktığında güvenebilecek yapı yok diye ülkeden çıkar. Şimdi eli güçlü olan yargıyı manipule ediyor diye herkes görüyor. Böyle olunca sıcak para ve yatırım ülkeden çıkar ve çıkacak." yaklaşık olarak bunları söyledi..
Doların artması muhtemel..
0
Akıllı mantıklı bir insanın bu hafta olanların sonunda parasını trlye yatırmasına gram ihtimal veremiyorum. Ben olsam yatırmam yani, düşününce, bildiğin saçmalık. Ne hukuk var ne polis var ne hükümet var, bir günde 3-4 bakan istifa edebiliyor, herkes gizli güçlerden söz ediyor, birileri sürekli ülke ile oynuyor ama bir türlü kim olduğunu bulamıyoruz (!)
0
Yarın için spesifik bir seviye tahmini yapmak zor. Yarın olmasa da birkaç hafta içinde biraz düşüş yaşanacak, diye tahmin ediyorum. Ama ben böyle bir işleme girmem. 2.05'in altına inmedikçe TL almam. Zararda pozisyonun varsa şu an, bence 2.145'e stop koy, zararı kabullen, derim. Ama yok bu seviyeden alış yapmayı düşünüyosan, çok cesursun demektir. Aman diyim.
0
vodianova
hiç başıma gelmedi merak ediyorum.toplu taşıma araçlarında biri kusunca kim temizliyor?kusan kişi ne yapıyor sonra?üzerine kusulan kişi varsa o ne yapıyor?
hiç başıma gelmedi merak ediyorum.
toplu taşıma araçlarında biri kusunca kim temizliyor?
kusan kişi ne yapıyor sonra?
üzerine kusulan kişi varsa o ne yapıyor?
toplu taşıma araçlarında biri kusunca kim temizliyor?
kusan kişi ne yapıyor sonra?
üzerine kusulan kişi varsa o ne yapıyor?
0
bi kere gördüm öylece duruyordu üzerini gazeteyle örtmeye çalışmışlardı.
kusan kişiyi görmedim daha önce inmiş.
kusan kişiyi görmedim daha önce inmiş.
0
geçen sene yılbaşında şoför azarlamakla kaldı valla kadıköy'e gittikten sonra ne oldu bilmem şoför temizlemiştir yüksek ihtimal.birininde pantalonuna kusmuş çocuk adam birader pantalonun anasını siktin nerenizle içtiğiniz belli değil vs. söyleniyordu :D benim gördüğüm bu müdür.
0
Ustume kusani doverim ben. Hele sarhossa daha pis doverim. Hasta oldugum zamanlar cebimde poset tasiyorum. Metrobuste sictilar afedersin caps leri var. Kusmak ne kelime. Temizlemiyorlar.
0
metrobuste bir kadın gordum kusacağı mecidiyeköyden bindiginde belliydi,altunizade de çıkardı iki koltuk arasına boghhhhh diye..bir durak sonra da indi o leş kusmukla kadıköye zor girdik..
be a.k mun karısı madem kusacan in de kussana.yanındaki kocası seninde ebeni.
be a.k mun karısı madem kusacan in de kussana.yanındaki kocası seninde ebeni.
0
Bugun bu soru aklima geldi benimde.
Biri otobuste,trende ustume kussa naparim diye..
Azarlardim kusani ve montumu cikarir bunu temizlet derdim. Hakediyor.
Belki o montu kafasina bile gecirebilirim, o anki psikolojiyle.
Not:lutfen cantanizda kucuk torba tasiyin boyle zamanlarda gerekli.
Biri otobuste,trende ustume kussa naparim diye..
Azarlardim kusani ve montumu cikarir bunu temizlet derdim. Hakediyor.
Belki o montu kafasina bile gecirebilirim, o anki psikolojiyle.
Not:lutfen cantanizda kucuk torba tasiyin boyle zamanlarda gerekli.
0
yıllar önce bi kere görmüştüm, adam tramvayda yere kustu, bir sonraki durakta indi, gitti. daha sonraki durakta temizlikçi geldi (nerden haber aldıysa) paspasla sildi orayı. daha da sonraki durakta o da indi :)
0
seneler önce babamın üzerine bi cocuk kusmus, cocuklu babaya isterseniz siz oturun kizi da kucaginiza alirsiniz demis, ancak baba zahmet etmeyin ama kiz hasta siz alirsaniz yorulmasin ayakta demis.. her neyse 5 dk kadar sonra minik kiz babamin üzerine kusmus.. babam eve geldi üzerini cikardi dus aldi.. ve cevabi su oldu "hastalik bu kizim ne yapacaksin isteyerek yapmadi ya"
simdi biri benim üzerime kussa sanirim ayni tepkiyi veririm, napalim yani dikkatli olunmasi gerek ama olunamadiysa dünyanın sonu degil ya, hastalik..
simdi biri benim üzerime kussa sanirim ayni tepkiyi veririm, napalim yani dikkatli olunmasi gerek ama olunamadiysa dünyanın sonu degil ya, hastalik..
0
2011 26 Haziran'ın daha ilk saatleriydi 1-2 falan gece. Eve dönmek için taksim'den bostancı dolmuşuna bindim ve o gece yanımda oturan kız zaten sallanıyodu kafa böyle tam dolmabahçe'de kusmaya başladı. bu da yetmedi o dolmuşta bi sapık vardı köşede oturan ablamız sapık için şikayette bulundu arada kusanın da lafı geçti dolmuş şöförü sallamadı sapık kısmını döndü
KİM KUSUYOOOO?!?!?!? şeklinde benim pantolonuma kustu bi şey demedim durdum öyle tiksinerek ki zil zurna sarhoş bi şey desem de yapcak bi şey yok yani sinirlenmenin manası yoktu. sonra akıllara kazınmış bi gece yaşadık böyle bi macerayla :) hatırlayıp güleriz ama temizleyen kusanın sevgilisiydi bizde :D
KİM KUSUYOOOO?!?!?!? şeklinde benim pantolonuma kustu bi şey demedim durdum öyle tiksinerek ki zil zurna sarhoş bi şey desem de yapcak bi şey yok yani sinirlenmenin manası yoktu. sonra akıllara kazınmış bi gece yaşadık böyle bi macerayla :) hatırlayıp güleriz ama temizleyen kusanın sevgilisiydi bizde :D
0
son bir yılda birkaç kez başıma geldi. yaşadığım yerin fiziki durumu nedeniyle (dağ, dolayısıyla virajlar virajlar) başka hiçbir neden yokken bile dolmuşta midem sık sık bulanır. bulantılı hastalık da işin içine girince kusmak kaçınılmaz oluyor. olacakları bildiğim için yanıma poşet alıyorum böyle durumlarda, kusacağımı anlayınca hemen hazırlıyorum, böylece kimsenin dolmuşuna ya da üstüne kusmuyorum. ama mesela dolmuş şoförü sesimi duyuyor ama görmüyor poşete kustuğumu, belki de dolmuşa kusuyorum falan ama yine de hiçbiri gıkını çıkartmadı şimdiye kadar. yanımda oturan da tanımadığım biriyse bile "iyi misin" falan diyor, mendil uzatıyor. burda azarlayanları, dövmek isteyenleri okuyunca şaşırdım, insanlığınızı seveyim. sarhoş da olsa hasta da olsa kusuyor olmak yeterince kötü zaten, agresif davranmanıza kimsenin ihtiyacı yok.
0
amusan
MerhabaIf you are new to the framework, this book will get you started in no time.burda yeniysen başlama mı diyor yoksa aman vakit kaybetme çabuk başla mı demeye getiriyor?
Merhaba
If you are new to the framework, this book will get you started in no time.
burda yeniysen başlama mı diyor yoksa aman vakit kaybetme çabuk başla mı demeye getiriyor?
If you are new to the framework, this book will get you started in no time.
burda yeniysen başlama mı diyor yoksa aman vakit kaybetme çabuk başla mı demeye getiriyor?
0
"eğer çatı olayında henüz yeniysen bu kitap sizi çok çabuk kaynaştıracak." diyor.
0
"eğer çatı işine yeniysen, bu kitap seni hiçbir zamanda başlatmaya alacak" diyor.
0
matchgrip
Distinctive Individuality'i nasıl çevirirdiniz? "Karakteristik Bireysellik" düşünüyorum.Bir de, Global Success'i "Küresel Başarı" diye mi yoksa "Dünya Çapında Başarı" diye mi çevirsem?
Distinctive Individuality'i nasıl çevirirdiniz? "Karakteristik Bireysellik" düşünüyorum.
Bir de, Global Success'i "Küresel Başarı" diye mi yoksa "Dünya Çapında Başarı" diye mi çevirsem?
Bir de, Global Success'i "Küresel Başarı" diye mi yoksa "Dünya Çapında Başarı" diye mi çevirsem?
0
ben olsam özgün benlik derdim ama totoloji var sanki. individuality zaten bi dinstinctive tanımı içeriyor.
global success: cihanşümul muvaffakiyet
global success: cihanşümul muvaffakiyet
0
muratchelik
şehrin iki adı var da, biz de o mu yerleşmiş acaba?
şehrin iki adı var da, biz de o mu yerleşmiş acaba?
0
her dilde ismi farkli fransizcada londres mesela
beijing pekin gibi bir sey..
ben de sacma buluyorum sehir isimlerinin dilden dile farklili gostermesini.
beijing pekin gibi bir sey..
ben de sacma buluyorum sehir isimlerinin dilden dile farklili gostermesini.
0
eskiden fransızca lingua franca olduğundan fransızcadan geçmiştir. ingiltere mesela angletrerra gibi bişeydir. evrilip bize ingiltere olarak geçmiştir.
0
"londra" şehrinin ismi türkçe'ye fransızca'dan değil, italyanca'dan geçmiş. 18. yy'a kadar avrupa ile ilişkilerimizde iletişim çoğunlukla italyanca ile sağlanmış. sonra fransızca almış onun yerini. ingiltere ile osmanlı arasındaki ilk yazışmalar da italyanca. eksisozluk.com
0
pekin çince öyle söylendiği için öyle. beijing yanlış olan aslında.
cologne başka bir örnek. almanlar köln diyor. biz de köln diyoruz. ama diğer dünya ülkeleri cologne olarak yazıyor. her dilde yer isimleri farklıdır yani. athens-atina yine keza.
cologne başka bir örnek. almanlar köln diyor. biz de köln diyoruz. ama diğer dünya ülkeleri cologne olarak yazıyor. her dilde yer isimleri farklıdır yani. athens-atina yine keza.
0
nereye bu gidis
selamün aleyküm sözlüğün entel ajan ziyaları;bu tekst-kontekst ikilisinin türkçesi vardı, bağlamlı olan değil, arapçadan ya da farsçadan geçmiş olabilir, düşünüyorum bir türlü hatırlayamıyorum. `neydi bunlar`?
selamün aleyküm sözlüğün entel ajan ziyaları;
bu tekst-kontekst ikilisinin türkçesi vardı, bağlamlı olan değil, arapçadan ya da farsçadan geçmiş olabilir, düşünüyorum bir türlü hatırlayamıyorum. neydi bunlar?
bu tekst-kontekst ikilisinin türkçesi vardı, bağlamlı olan değil, arapçadan ya da farsçadan geçmiş olabilir, düşünüyorum bir türlü hatırlayamıyorum. neydi bunlar?
0
oya bilir
çalıştığım yerde bir çiftin hediyesi, beni çok sevdiler sanırım sağolsunlar hediye de verdiler, içinde bu kağıdı buldum. anlayan bilen var mı?
çalıştığım yerde bir çiftin hediyesi, beni çok sevdiler sanırım sağolsunlar hediye de verdiler, içinde bu kağıdı buldum. anlayan bilen var mı?
0
exordinary
Evet canlar. Mesela okunmuş su, okunmuş pirinç... bunların ingilizcesi nedir?
Evet canlar. Mesela okunmuş su, okunmuş pirinç... bunların ingilizcesi nedir?
0
Holy olması için ilk baştan beri holy özelliği taşıması gerekir. Ama pirinç,su gibi şeyler sonradan holy özelliği kazandırılabileceği için İngilizce karşılığı blessed olur. (tam karşılığı kutsanmış demektir, okunmuşu tan çevirmeye kalkarsan ecnebiler anlamaz)
0
jack arabani
arkadaşlar şu soruyu çözemedim, cevap "whose" ama neden whose olduğuun anlayamadım biraz açıklarsanız sevinirim. teşekkürler.The social sciences are a range of disciplines within the arts and humanities ---- principal concerns are the study of various aspects of society. A-) what B-) whose C-) that
arkadaşlar şu soruyu çözemedim, cevap "whose" ama neden whose olduğuun anlayamadım biraz açıklarsanız sevinirim. teşekkürler.
The social sciences are a range of disciplines within the arts and humanities ---- principal concerns are the study of various aspects of society.
A-) what
B-) whose
C-) that
D-) how
E-) when
The social sciences are a range of disciplines within the arts and humanities ---- principal concerns are the study of various aspects of society.
A-) what
B-) whose
C-) that
D-) how
E-) when
0
Aidiyet var ama "the arts and humanities" kısmına var, "social sciences"a değil.
Çevirisi: Sosyal bilimler, temel ilgi alanları toplumun farklı yönlerinin incelenmesi olan sanat ve beşeri ilimlerin kapsamında yer alan bir takım disiplinlerdir.
Çevirisi: Sosyal bilimler, temel ilgi alanları toplumun farklı yönlerinin incelenmesi olan sanat ve beşeri ilimlerin kapsamında yer alan bir takım disiplinlerdir.
0
"whose", who ya da which gibi sıfat cümleciğinde bir iş yapmaz. o ismin sahip olduğu bir şeyden bahseder. yani ona yöneltilen iş-eylem olmaz. “whose”dan önce ve sonra kesinlikle bir isim olmalıdır. sonrasında bir zamir veya başka bir kelime gelmez. sonrasında gelen ismin önünde kesinlikle “the” artikeli yer almaz. bu özellik iyelikten kaynaklanmaktadır. bu sayede bazı sorularda eleme yapılabilir.
0
cenkist
Bir erkekle 5 6 yıl süren bir ilişkiniz varsa ve siz artık evlilik teklifi bekliyorken .. erkek evliliğe pek sıcak bakmıyor kendini kısıtladığına inanıyorsa ve birlikte yaşabileceğinizi hatta ona çoçuk dahi yapabileceğini ama evlilik düğün dernek nikah vb şeylerin kendisini kısıtladğını ve bunları
Bir erkekle 5 6 yıl süren bir ilişkiniz varsa ve siz artık evlilik teklifi bekliyorken .. erkek evliliğe pek sıcak bakmıyor kendini kısıtladığına inanıyorsa ve birlikte yaşabileceğinizi hatta ona çoçuk dahi yapabileceğini ama evlilik düğün dernek nikah vb şeylerin kendisini kısıtladğını ve bunları yapmak istemediğini belirtse ne düsünürsünüz
erkeğin maddi anlamda hiç bir sıkıntısı yok sadece evli olduğunda özgürlüğünün kısıtlandığını düşünüyor ..
erkeğin maddi anlamda hiç bir sıkıntısı yok sadece evli olduğunda özgürlüğünün kısıtlandığını düşünüyor ..
0
sevinirim,ben de evlenmek istemiyorum zaten.benim de evlenme teklif ediceksin diye ödüm kopuyodu derim.
0
evlilik niye kısıtlasın ki? ne yapmak istiyor da kısıtlanıyor ki. saçmalık.
-erkeğim
-erkeğim
0
Amaca bagli. Eger amac o adamla mutlu mesut yasamaksa sorun etmem. Yok amac evlenmekse ayrilip evlenecek baska adam bulurum.
0
Aynı evde yaşayıp çocuk yapmakla evliliğin arasındaki fark ne ki ekstra bi kısıtlanma yaşayacaksın? Gereksiz yere korkutuyosun bence kendini.
Benzer durumdayım, evlenme meraklısı değilim ama kadının böyle durumlarda çevresinden gördüğü tepkileri düşünüp tedirgin olurum. Kabul ederim ama bi süre belirlerim kafamda. Yani öyle ölene, ayrılana kadar böyle bi haatı kabul etmezdim. Ama bikaç sene olabilir.
Evlilik denemesi adı altında böyle yapanlar var hiç olmadı öyle yap yani, kısıtlanmadığını ve bi şeyin değişmediğini görürsün.
Kadının da kısıtlanmak istemediği tonla durum var, dip dibe olmuyo aynı evde bi şekilde yaşayınca. Erkekler ondan çekiniyo anladığm kadarıyla.
Benzer durumdayım, evlenme meraklısı değilim ama kadının böyle durumlarda çevresinden gördüğü tepkileri düşünüp tedirgin olurum. Kabul ederim ama bi süre belirlerim kafamda. Yani öyle ölene, ayrılana kadar böyle bi haatı kabul etmezdim. Ama bikaç sene olabilir.
Evlilik denemesi adı altında böyle yapanlar var hiç olmadı öyle yap yani, kısıtlanmadığını ve bi şeyin değişmediğini görürsün.
Kadının da kısıtlanmak istemediği tonla durum var, dip dibe olmuyo aynı evde bi şekilde yaşayınca. Erkekler ondan çekiniyo anladığm kadarıyla.
0
Parçalarım. Saka saka ama onu kisitladigini düşünüyorsa bu belki de sorumluluk alamayacaginin gostergesidir. Ya da özgürlüğünü kisitladigini düşünüyorsa, yarin bir gün ne yapacagi belli olmayabilir diye düşünürüm. Ya da bunlarin hicbirini düşünmeyebilirim de
0
ben kadın olsam ağır küfür ederim, "özgürlüğünün kısıtlandığını düşünüyor"muş, kısıtlanmasa devrimler yapıcak ya sanki.. ben kadın olsam böyle klişe düşünen bi adamdan soğurum heralde.
0
Ben de evlilik için ölen bir insan hiçbir zaman olmadım. Ve hatta çocukluk travmalarımdan dolayı evlenmeye her zaman mesafeli ve soğuk bir yaklaşımım oldu; kendisini hep itici buldum. Ama bunun sebebi "bir insanla aynı eve girmek, ortak sorumlulukları paylaşmaya başlamak, çocuk doğurmak" vs gibi şeylerin zorluğu ve kafama uymayışıydı.
E şimdi sizin söylediğiniz durumda zaten evliliğin getirdiği tüm sorumlulukları almayı kabul ettikten sonra, ne anladım ben o işten amk. Ortak faturalar ödeyebiliyorsunuz, eve gelirken ekmek ve süt alabiliyorsunuz, bir karşı cinsle her gece aynı yatağa girip başkalarıyla seks yapmamayı kabul ediyorsunuz, yetmiyor çocuğa da onay veriyorsunuz da imzanın olması ya da olmaması mı kısıtlıyor sizi? Çok komik. İşte bunu diyen adamla hayatta girmem o eve valla.
Gerekirse 80 sene evlenmeyelim. İkimizin de ayrı evi olsun, arada birbirimizde kalalım, sevgili hayatı yaşayalım filan tamam ama her şey zaten evli gibiyken, bi de çocuk filan da doğurmamı bekliyoken, beyefendinin "ama bn kısıtlanmktn korkyrmmm :((" tirivirisini çekemem, samimi gelmiyor bana.
E şimdi sizin söylediğiniz durumda zaten evliliğin getirdiği tüm sorumlulukları almayı kabul ettikten sonra, ne anladım ben o işten amk. Ortak faturalar ödeyebiliyorsunuz, eve gelirken ekmek ve süt alabiliyorsunuz, bir karşı cinsle her gece aynı yatağa girip başkalarıyla seks yapmamayı kabul ediyorsunuz, yetmiyor çocuğa da onay veriyorsunuz da imzanın olması ya da olmaması mı kısıtlıyor sizi? Çok komik. İşte bunu diyen adamla hayatta girmem o eve valla.
Gerekirse 80 sene evlenmeyelim. İkimizin de ayrı evi olsun, arada birbirimizde kalalım, sevgili hayatı yaşayalım filan tamam ama her şey zaten evli gibiyken, bi de çocuk filan da doğurmamı bekliyoken, beyefendinin "ama bn kısıtlanmktn korkyrmmm :((" tirivirisini çekemem, samimi gelmiyor bana.
0
Bu adam evlendiğinde ve şimdi de benden aynı şeyleri isteyecek.Arada ne gibi bir fark olacak?İstediği zaman çekip gittiğinde gitmiş olacak.Ha diyeceksin ki bu erkek senin en güvendiğin erkek,gideceğini düşünüyorsa zaten ben evlenmem,o işte o zaman imzayı da atsın gitmeyecekse ne olacak yani?
Tam anlatamadın galiba ama kısaca adam saçmalıyor derim.
Tam anlatamadın galiba ama kısaca adam saçmalıyor derim.
0
bence sorumlulukla ilgili sıkıntısı yok bu arkadaşın.
kısıtlı kalma hissi de bence yanlış bi ifade. tahminim, düğün nikah gibi şeylerle ilgili sosyal bi çekincesi var. bunu yenmesi zor değil. çevresinden kaynaklandığını düşünüyorum. ilişkinizle ilgili olarak çevresine yakıştıramadığı birşey var bence.
kısıtlı kalma hissi de bence yanlış bi ifade. tahminim, düğün nikah gibi şeylerle ilgili sosyal bi çekincesi var. bunu yenmesi zor değil. çevresinden kaynaklandığını düşünüyorum. ilişkinizle ilgili olarak çevresine yakıştıramadığı birşey var bence.
0
beni gerçekten sevse kesinlikle böyle düşünmezdi der hayatımdan çıkarırım. erkekler bizim değil gibi istedikleri şeyler konusunda netler. bir gün aşık olursa o lafları anında unutur
0
386 dx
Ne olabilir? Nationalist desem değil, Kemalist desem o da tam değil. Nasıl çevirebiliriz bunu?
Ne olabilir? Nationalist desem değil, Kemalist desem o da tam değil. Nasıl çevirebiliriz bunu?
0
ulusalci sozcugu daha cok yakin tarihte kullanilan bir kavram oldugundan yabanci dilde henuz birebir bir karsiliginin oldugunu sanmiyorum.
hatta turkiye'de bile ici tamamen doldurulamadi bu kavramin henuz.
yardimci olmak acisindan, ulusalci kavramiyla tam olarak kimleri kastediyorsun bunu dusun. aciklama olarak belirt.
ayrica sadece salliyorum: neo-nationalist belki?
hatta turkiye'de bile ici tamamen doldurulamadi bu kavramin henuz.
yardimci olmak acisindan, ulusalci kavramiyla tam olarak kimleri kastediyorsun bunu dusun. aciklama olarak belirt.
ayrica sadece salliyorum: neo-nationalist belki?
0
turkiye ozelinde yurtdisindaki kaynaklarin hep "secularist" kelimesini kullaniyor bildiginiz gibi. bizim laikci'nin ulusalci'ya evrilmesi sirasinda ingilizcesi stabil kalmis olmali?
sekil 3.b: www.guardian.co.uk
sekil 3.b: www.guardian.co.uk
0
"nationalist" ulusalcının birebir karşılığıdır. bunda utanacak birşey yok.
hem türkiye'deki siyasi konumlandırmayı doğru ifade edeyim, hem de milliyetçi olduğum anlaşılmasın diyorsan "kemalist" kelimesini kullanabilirsin.
hem türkiye'deki siyasi konumlandırmayı doğru ifade edeyim, hem de milliyetçi olduğum anlaşılmasın diyorsan "kemalist" kelimesini kullanabilirsin.
0
ne olur bilmiyorum ama Patriotic kesinlikle olmaz. Secular içeren bir şey doğru geliyor bana da.
0
@sigaraicilmeyenevdekimahzunkultablasi: Katılmıyorum. MHP de nationalist ama ulusalcı değil.
0
386 dx: Tartışılacak bi konu değil bu o yüzden mutabık kalmamız imkansız. Ben ulusalcı-eşittir-milliyetçi diye düşündüğüm için MHP de ulusalcıdır. Arada bir nüans var ve çeviride sıkıntıya sebep olan da bu. Eğer kelimeyi ingilizceye çevirirken "nationalist ama MHP gibi değil bizim tasvip ettiğimiz nationalistlerden" diye vurgulamak istersen, o da çevirmenin taassubuyla ve siyasi kaygılarıyla ilgili bi mesele.
Ulusalcılık, milliyetçiliğin yerini alması için uydurulan kelimelerden biri. 1996'da (yılı yanlış hatırlıyor olabilirim), İşçi Partisi kongresinde alınan bir kararla Atatürkçülük ilkelerinden ulusalcılığa vurgu yapan bir yaklaşımı benimsendi. Yani, ismen bildiğin milliyetçiliğin uydurmacası/Öztürkçesi. O günden beri de Kemalist eğilimlere sahip olanlar milliyetçi yerine ulusalcı kelimesini kullanmaya başladılar ve kendilerini bu şekilde adlandırdılar. Yani özünde yine milliyetçilik (tarifi ne olursa olsun).
Aynı şekilde MHP de Batı'daki nationalist mukabillerinden farklı bir eğilime sahip. Batı'da milliyetçi partiler ırkçılıklarını kamufle etmek için bu ismi kullanıyor. MHP en azından ırkçı ya da yabancı/göçmen düşmanı değil. Bu bakımdan, nationalist kelimesi MHP'yi de rahatsız etmeli bence.
Atatürkçü/ulusalcı bakış açısına göre, nationalist uygun bir kelime değilse bile (ki bence de değil, ama çok farklı bir şey de değil), İngilizce metinde sadece Kemalist kelimesinin kullanıması daha makul olur. İmkan varsa bir dipnot ile bu mesele açıklanabilir. Konu sadece laiklik/dindarlık bağlamına indirgenemeyeceği için Secularist demek de pek doğru olmaz, diye düşünüyorum.
Ayrıca, patriotic demek de uygun değil, çünkü konu tamamen farklı. Saygılar.
Ulusalcılık, milliyetçiliğin yerini alması için uydurulan kelimelerden biri. 1996'da (yılı yanlış hatırlıyor olabilirim), İşçi Partisi kongresinde alınan bir kararla Atatürkçülük ilkelerinden ulusalcılığa vurgu yapan bir yaklaşımı benimsendi. Yani, ismen bildiğin milliyetçiliğin uydurmacası/Öztürkçesi. O günden beri de Kemalist eğilimlere sahip olanlar milliyetçi yerine ulusalcı kelimesini kullanmaya başladılar ve kendilerini bu şekilde adlandırdılar. Yani özünde yine milliyetçilik (tarifi ne olursa olsun).
Aynı şekilde MHP de Batı'daki nationalist mukabillerinden farklı bir eğilime sahip. Batı'da milliyetçi partiler ırkçılıklarını kamufle etmek için bu ismi kullanıyor. MHP en azından ırkçı ya da yabancı/göçmen düşmanı değil. Bu bakımdan, nationalist kelimesi MHP'yi de rahatsız etmeli bence.
Atatürkçü/ulusalcı bakış açısına göre, nationalist uygun bir kelime değilse bile (ki bence de değil, ama çok farklı bir şey de değil), İngilizce metinde sadece Kemalist kelimesinin kullanıması daha makul olur. İmkan varsa bir dipnot ile bu mesele açıklanabilir. Konu sadece laiklik/dindarlık bağlamına indirgenemeyeceği için Secularist demek de pek doğru olmaz, diye düşünüyorum.
Ayrıca, patriotic demek de uygun değil, çünkü konu tamamen farklı. Saygılar.
0
ayn-i cemin bülbülü
Muhayyer Kûrdi ve Sultaniyegah severim.Sizler?Misal;Elbet bir gün buluşacağız, Sevildim sanma, coşup aldanma
Muhayyer Kûrdi ve Sultaniyegah severim.
Sizler?
Misal;
Elbet bir gün buluşacağız,
Sevildim sanma, coşup aldanma
Sizler?
Misal;
Elbet bir gün buluşacağız,
Sevildim sanma, coşup aldanma
0
the kene
ingilizcemi geliştirme amacıyla ingilizce altyazılı dizi izleyeceğim. güzel, yavaş, anlaşılır konuşulan bir dizi ve internet sitesi öneriniz var mı acaba?
ingilizcemi geliştirme amacıyla ingilizce altyazılı dizi izleyeceğim. güzel, yavaş, anlaşılır konuşulan bir dizi ve internet sitesi öneriniz var mı acaba?
0
@sutlu nescafe
how i met your mother iyi de sadece 8. sezonun ingilizce altyazısını eklemişler dizimag'e.
how i met your mother iyi de sadece 8. sezonun ingilizce altyazısını eklemişler dizimag'e.
0
Sandman
soru başlıkta filmin kapak resmini ekledim
soru başlıkta filmin kapak resmini ekledim
0
altyazı mevcut değil galiba. deşifre etmek isterim ama çeviri yaptırma bana :)
0
sadelisoda
biliyorum beyler memlekette daha mühim konular var ama bir arkadaşın tez konu başlığını yardım edelim dedik kendimizce çevirdik .olmayan uymamış kelime var mı bi göz atın sevabına"Aşık edebiyatında usta çırak geleneği bağlamında Bekir sıktı Erdoğan ve Halil gökkaya örneği "Bekir Sıtkı Erdoğan and
biliyorum beyler memlekette daha mühim konular var ama bir arkadaşın tez konu başlığını yardım edelim dedik kendimizce çevirdik .olmayan uymamış kelime var mı bi göz atın sevabına
"Aşık edebiyatında usta çırak geleneği bağlamında Bekir sıktı Erdoğan ve Halil gökkaya örneği "
Bekir Sıtkı Erdoğan and Halil gökkaya example for the context of master-apprentice in the Aşık literature
aşık kelimesinin edebi karşılığını bulamadım wikipedia aşık almış ben de öyle aldım.
"Aşık edebiyatında usta çırak geleneği bağlamında Bekir sıktı Erdoğan ve Halil gökkaya örneği "
Bekir Sıtkı Erdoğan and Halil gökkaya example for the context of master-apprentice in the Aşık literature
aşık kelimesinin edebi karşılığını bulamadım wikipedia aşık almış ben de öyle aldım.
0
The example of BSE and HG in the context of master-apprentice(bu apprentice bence olmamış bu arada) custom in Aşık literature.
0
custom yerine tradition bence daha uygun. custom daha çok adet-görenek gibi.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
present perfect tense ile present perfect continuous arasında ne fark var. ne zaman hangisi kullanılır ya da ne zaman bunun yerine bu kullanılmaz kesinlikle bunu kullanman lazım dersiniz..bi de past perfect var tabi...
present perfect tense ile present perfect continuous arasında ne fark var. ne zaman hangisi kullanılır ya da ne zaman bunun yerine bu kullanılmaz kesinlikle bunu kullanman lazım dersiniz..
bi de past perfect var tabi...
bi de past perfect var tabi...
0
www.dersimizingilizce.com
bak burda güzel anlatmış, şimdi ben anlatmaya kalksam kafanı daha karıştırırım.
bak burda güzel anlatmış, şimdi ben anlatmaya kalksam kafanı daha karıştırırım.
0
biri geçmişte olmuş bitmiş bir şeyi anlatır, biri geçmişten beri yapmakta olduğun bir şeyi. nasıl karıştırıyorsun ki bunları birbirine?
0
@nxtrls present perfect continuous tense her zaman devam etmekte olan bir şeyi anlatmaz. örnek vereyim,
arkadaşın eve gelir, ağzı alkol kokuyordur "have you been drinking" dersin. yani bu cümle continuous olmasına rağmen içme işlemi bitmiştir, arkadaşı içerken görmezsin. sadece etkisi devam ettiği vurgulanır. Ama continuous kullanırsın cümlede. Veya o da "I've been drinking" derse içki içme eylemini hala yapmakta olduğu anlamına GELMEZ.
arkadaşın eve gelir, ağzı alkol kokuyordur "have you been drinking" dersin. yani bu cümle continuous olmasına rağmen içme işlemi bitmiştir, arkadaşı içerken görmezsin. sadece etkisi devam ettiği vurgulanır. Ama continuous kullanırsın cümlede. Veya o da "I've been drinking" derse içki içme eylemini hala yapmakta olduğu anlamına GELMEZ.
0
ppt'de olayın yapılışının zamanı odak noktası, asıl anlatılmak istenen.
ppct de ise asıl odak noktası o olayın yapılışı, zamanı değil.
ppct de ise asıl odak noktası o olayın yapılışı, zamanı değil.
0
@innerbliss doğru söylüyorsun ama her durum için ayrı ayrı hangi tense üzerinden cümle kurmasının daha doğru olacağını anlatmaya kalkarsan bunun sonu gelmez. sonuç olarak sen atıyorum içki içme eylemi için türkçe'de de ingilizce'de de benzer cümle yapısını kullanırsın ama bir başka eylem için türkçe'deki cümle yapısı değişmezken ingilizce'deki değişir. bunu ''hangi tense ne işe yarar'' diye okuyarak öğrenmek mümkün değil.
sen soruyu ''have you been drinking'' diye sorarsan ''yes i've been drinking'' diye cevap alırsın ama ''have you drunk alcohol'' diye sorarsan ''yes i've drunk some alcohol'' diyebilir karşındaki. hatta ''have you drank'', ''i have drank'' falan da denebiliyor. weak-strong verb durumları falan bir dünya farklı kullanım var bunlarda. tabi bu arada ben dilci falan değilim, gördüğüm bildiğim üzerinden konuşuyorum :)
sen soruyu ''have you been drinking'' diye sorarsan ''yes i've been drinking'' diye cevap alırsın ama ''have you drunk alcohol'' diye sorarsan ''yes i've drunk some alcohol'' diyebilir karşındaki. hatta ''have you drank'', ''i have drank'' falan da denebiliyor. weak-strong verb durumları falan bir dünya farklı kullanım var bunlarda. tabi bu arada ben dilci falan değilim, gördüğüm bildiğim üzerinden konuşuyorum :)
0
tense isimlerinden gidecek olursak:
adında "perfect" geçen tenseler her zaman geçmişte tamamlanmış eylemleri belirtir. eylem cümlenin kurulduğu anda artık tamamen bitmiştir (etkisini sürdürebilir, bu ayrı bir konu).
adında "continuous" geçen tenseler ise eylemdeki sürecin bir anda olup bitmediğini, zamana yayıldığını, sürekliliği olduğunu (tekrar eden ile karışmasın) belirtir.
yani mesela innerbliss'in verdiği örnekteki "drinking" bir anda olup biten anlık bir eylem olmadığı için continuous olarak kullanılır. yani zaman çizelgesini mantar panoya benzetecek olursak, bu panoya bir raptiyeyle tutturabildiğin anlık eylemler (patlama, düşme vb.) için de continuous kullanmak yanlıştır.
adında "perfect" geçen tenseler her zaman geçmişte tamamlanmış eylemleri belirtir. eylem cümlenin kurulduğu anda artık tamamen bitmiştir (etkisini sürdürebilir, bu ayrı bir konu).
adında "continuous" geçen tenseler ise eylemdeki sürecin bir anda olup bitmediğini, zamana yayıldığını, sürekliliği olduğunu (tekrar eden ile karışmasın) belirtir.
yani mesela innerbliss'in verdiği örnekteki "drinking" bir anda olup biten anlık bir eylem olmadığı için continuous olarak kullanılır. yani zaman çizelgesini mantar panoya benzetecek olursak, bu panoya bir raptiyeyle tutturabildiğin anlık eylemler (patlama, düşme vb.) için de continuous kullanmak yanlıştır.
0
Şu iki cümleyi karşılaştır, anlarsın.
I have worked at XXX for 7 years.
7 sene XXX'te çalıştım. (çalışmışlığım var, bu tecrübeye sahibim)
I have been working at XXX for 7 years.
7 yıldır XXX'te çalışmaktayım. (7 yıl önce başladım ve hala devam ediyorum çalışmaya)
I have worked at XXX for 7 years.
7 sene XXX'te çalıştım. (çalışmışlığım var, bu tecrübeye sahibim)
I have been working at XXX for 7 years.
7 yıldır XXX'te çalışmaktayım. (7 yıl önce başladım ve hala devam ediyorum çalışmaya)
0
zenc
18 haziranda kazablankaya gideceğim. bayan olarak nasıl giyinmeliyim? plajları var evet ama biz bikini ile girebiliyor muyuz?barlarına gidebilir miyim? bar olduğuna göre alkol de var demek ki değil mi?neye dikkat edeyim? ne yapayım?
18 haziranda kazablankaya gideceğim. bayan olarak nasıl giyinmeliyim? plajları var evet ama biz bikini ile girebiliyor muyuz?
barlarına gidebilir miyim? bar olduğuna göre alkol de var demek ki değil mi?
neye dikkat edeyim? ne yapayım?
barlarına gidebilir miyim? bar olduğuna göre alkol de var demek ki değil mi?
neye dikkat edeyim? ne yapayım?
0
www.virtualtourist.com
Bu arada havayolu firmasında falan mı çalışıyorsunuz? Sao Paulo, Trablus falan derken merak ettim de :D
Bu arada havayolu firmasında falan mı çalışıyorsunuz? Sao Paulo, Trablus falan derken merak ettim de :D
0
bence google earth'e veya maps'e bir girip fotoğrafları aç. sahil kesiminden ve şehrin herhangi bir sokağından fotoğraflara bak. ortalama elli fotoğrafa bakarsan mutlaka bir fikir verir diye düşünüyorum.
0
@kısa bir şey ya o görsellerden falan baktım ama pek bir şey çıkmadı bana direk gidip görenlerin tavsiyesi lazım.
0
2 sene önce gitmiştim;kazablanka degildi ama Fas'ın baska bir sehriydi.Denize girmedik o yüzden sahil Kesminin ne durumda oldugunu bilemiyorum.Fasli arkadaslarımın resimlerine baktığımda genelde sortlarla giriyorlar hic bikiniyle gireni göremedim ama bu yerel halkla ilgili olabilir.Turist birinin şort zorunluluğu oldugunu sanmıyorum.
Sehir hayatı gayet normaldi,tabii süper mini sortlarla filan gezmedik ama pantalonlarla,elbiselerle,askili tisortlerle dışarıya çıkılıyor;kimse de bir sey söylemiyor.Barlara,diskolara da girdik çıktık,zaten yukarıda da belirttiğim gibi turist olunca baskı gibi bir durum olmuyor sanırım.
Geceleri disaridayken yalnızca hırsızlık olayları cok oluyordu,buna dikkat etmemiz gerektiği söylenmişti.
Sehir hayatı gayet normaldi,tabii süper mini sortlarla filan gezmedik ama pantalonlarla,elbiselerle,askili tisortlerle dışarıya çıkılıyor;kimse de bir sey söylemiyor.Barlara,diskolara da girdik çıktık,zaten yukarıda da belirttiğim gibi turist olunca baskı gibi bir durum olmuyor sanırım.
Geceleri disaridayken yalnızca hırsızlık olayları cok oluyordu,buna dikkat etmemiz gerektiği söylenmişti.
0
kazablanka tırt bi yer söyleyeyim. plajlarını bilmiyorum. merkezde caddeler rahat, rue de corniche diye bi cadde var sahilboyunda, mekanlar genelde orada. alkol tüketimi sorun olmaz. çok da kapalı bi görüntüsü yok şehrin. abartılı olmamak kaydıyla şehirde kıyafet sorun olmaz. plajda da sorun olacağını sanmıyorum.
0
disfori
hiç güzel çay demleyemiyorum ya. kolay ve zahmetsizce nasıl güzel çay demlenir nasıl yapılır anlatabilir mi biri pls ltf tşk.
hiç güzel çay demleyemiyorum ya. kolay ve zahmetsizce nasıl güzel çay demlenir nasıl yapılır anlatabilir mi biri pls ltf tşk.
0
önce suyu kaynat, demliğe üzerinde çay koy, kaynamış suyu demliğe dök, biraz çalkala demliği, içindeki tüm çay ıslansın
çaydanlıkta kaynayan suya ister soğuk su koy kaynamasını bekle, ister sıcak su koy, kısık ateşte demlenmesini bekle
çaydanlık 2 parça, üst parçası demlik, alt parçası ne ?
çaydanlıkta kaynayan suya ister soğuk su koy kaynamasını bekle, ister sıcak su koy, kısık ateşte demlenmesini bekle
çaydanlık 2 parça, üst parçası demlik, alt parçası ne ?
0
demliğin boyutu önemli ama sana tahmini ölçülerle anlatayım, ona göre yap.
demlik porselen olsun filan diyorlar ama onu geç. ben alüminyum seviyorum. suyu bi kere kaynatacaksın, öyle önceden kettleda filan kaynatıp koymakla olmaz. o su kaynarken demliğe çayı da koyacaksın, o hafiften sıcağı hissedecek. sonra kaynattığın suyu 3 - 4 dakika kadar bekleteceksin ki çay haşlanmasın. daha sonra suyu gezdirerek demliğe boşaltacaksın. işte burada ölçüler önemli. benim kullandığım yaklaşık .75 litrelik bir demlik. içine 1 su bardağı ya da 4 çorba kaşığı kadar çay atıyorum (çaykur tiryaki). suyu demliğe döktükten sonra alta kafi miktarda normal su (sıcak ya da soğuk değil, musluk suyu gibi) eklemesi yapıyorsun, ve tekrar kaynamaya bırakıyorsun. su kaynamaya başladıktan 4 5 dakika sonra altını kısıp, çayı demlemeye bırakıyorsun. bu da demlikte suyun üstünde oluşan çay tabakası kendiliğinden çökene kadar sürmeli. sakın ha çay kaşığıyla filan karıştırıp sen çökertmeye kalkışma, olmaz o zaman.
bardağa çay koyarken de çay kaşığının boğumuna kadar dem, üstüne de su koyuyorsun. ne bardağı tam doldur, ne de çok pay bırak üstte. 2 3 mm iyidir. afiyet olsun.
demlik porselen olsun filan diyorlar ama onu geç. ben alüminyum seviyorum. suyu bi kere kaynatacaksın, öyle önceden kettleda filan kaynatıp koymakla olmaz. o su kaynarken demliğe çayı da koyacaksın, o hafiften sıcağı hissedecek. sonra kaynattığın suyu 3 - 4 dakika kadar bekleteceksin ki çay haşlanmasın. daha sonra suyu gezdirerek demliğe boşaltacaksın. işte burada ölçüler önemli. benim kullandığım yaklaşık .75 litrelik bir demlik. içine 1 su bardağı ya da 4 çorba kaşığı kadar çay atıyorum (çaykur tiryaki). suyu demliğe döktükten sonra alta kafi miktarda normal su (sıcak ya da soğuk değil, musluk suyu gibi) eklemesi yapıyorsun, ve tekrar kaynamaya bırakıyorsun. su kaynamaya başladıktan 4 5 dakika sonra altını kısıp, çayı demlemeye bırakıyorsun. bu da demlikte suyun üstünde oluşan çay tabakası kendiliğinden çökene kadar sürmeli. sakın ha çay kaşığıyla filan karıştırıp sen çökertmeye kalkışma, olmaz o zaman.
bardağa çay koyarken de çay kaşığının boğumuna kadar dem, üstüne de su koyuyorsun. ne bardağı tam doldur, ne de çok pay bırak üstte. 2 3 mm iyidir. afiyet olsun.
0
Önce suyu kaynat, fokurdasın. Ardından altını en kısığa getirip durulmasını bekle bu sırada demliğe 4-5 kaşık çay koy. (Tabi, ne kadar içeceğine göre değiştirebilirsin) durgunlaşan suyu demliğe boşalt. yalnız yavaş yavaş koy ki çayı yakmasın. çayda acı bir tat olmasın. mümkünse demliği eğip tek bir kenarından koy. ardından demliğin ağzını kapat. çay demleninceye kadar altına yeni su koyma. altındaki su sıcak olmalı ki demlikte ki çay güzel demlensin. Yaklaşık 10 dk sonra demlenmiş olur. Çay tanelerinin suyun altına batması demlenmesine işarettir.
0
herkes altlı üstlü anlatmış ben şey yapıyodum sadece demliğe suyu koyuyor kaynayınca da üstüne çayı atıyordum.
peki altlı üstlü uğraşmadan sadece demlik ile nasıl yapabilirim? illa çayın üzerine mi eklemek lazım suyu?
peki altlı üstlü uğraşmadan sadece demlik ile nasıl yapabilirim? illa çayın üzerine mi eklemek lazım suyu?
0
çay böyle demlenir arkadaşım: www.youtube.com 
buyrun. amin. yani afiyet olsun.
buyrun. amin. yani afiyet olsun.
0
herkes aksini iddia etse de, çayı önceden demliğe koyma. kaynar suyun üzerine yavaşça bırak, karıştırma. 12 dakka sonra kıvama gelir. bekle biraz, ilk çayını içtikten sonra, demlikteki çayı süz, posasını at. en az 2 saat güzel kalır o çay.
0
İyi yani kendimin ve çoğunluğun beğeneceği çay demlemek konusunda epey araştırma ve deney yaptım bugüne kadar sonuç;
Çaylardan favorilerim Çaykur Tiryaki (demleme süresi 12-15 dkk), Çaykur Turist demleme süresi 15-20 dkk), Lipton Doğu Karadeniz (demleme süresi 15-20 dkk)
Çaydanlık çelik veya porselen demlik veya o mavi emaye demlikler (alüminyum demlik hariç metal tadı alırsınız)
a-Öncelikle çay geniş yüzey sever demliğinizin üst kısmı yani çayın su üzerindeki alanı geniş olmalı üst kısmı geniş demlikler tercih edilmeli.
b-Su önemlidir, su kaynama noktasında kaynamasına izin verilmeden ısı kaynağı kapatılmalı çünkü kaynamış suyun özelliği bozulur yavan hale gelir daha iyi diye bir şey yok suya göre çayın tadı değişir ben çeşme suyuyla demlenen çayı seviyorum.
3-Ben iki şekilde demliyorum;
a-suyu kaynatıyorum çayıda demliğe koyup çayın rahiyasının çıkmasını sağlıyorum sonra ısınmış suyu üst demliğe aynı noktaya yavaş yavaş çay alt üst olmayacak şekilde döküyorum böylelikle çay demlenirken yavaş yavaş aşağı çökerek demlenir sonra çayı markasına ve bekleme süresine göre bekleyip süresi içerisinde içiyorum.
b-suyu demliğe döküyorum çayı da suyun üzerine belirlediğim ölçü de ölçü aletimle (yemek kaşığı) yayarak dağıtarak döküyorum ve yine çayı markasına ve bekleme süresine göre bekleyip içiyorum.
4-Çay oranına gelince 2 kişilik sabah kahvaltısında 4-6 bardak çay için 1 yemek kaşığı çay kullanıyorum.Günün herhangi bir zamanında ki keyif çayı içinde 6-8 bardak çay için 2 yemek kaşığı çay kullanıyorum. Çaykur Tiryaki çayı aromasını en beğendiğim ve demleme süresi kısa olan çaydır, Lipton Doğu Karadeniz çayıda tadı ve aroması sabit değişmeyen istikrarlı çaydır, yukarıda bahsettiğim 3 çayı dönüşümlü olarak kullanıyorum, afiyet olsun. En güzel çay ateşte mangalda hazırlanan çaydır.
Çaylardan favorilerim Çaykur Tiryaki (demleme süresi 12-15 dkk), Çaykur Turist demleme süresi 15-20 dkk), Lipton Doğu Karadeniz (demleme süresi 15-20 dkk)
Çaydanlık çelik veya porselen demlik veya o mavi emaye demlikler (alüminyum demlik hariç metal tadı alırsınız)
a-Öncelikle çay geniş yüzey sever demliğinizin üst kısmı yani çayın su üzerindeki alanı geniş olmalı üst kısmı geniş demlikler tercih edilmeli.
b-Su önemlidir, su kaynama noktasında kaynamasına izin verilmeden ısı kaynağı kapatılmalı çünkü kaynamış suyun özelliği bozulur yavan hale gelir daha iyi diye bir şey yok suya göre çayın tadı değişir ben çeşme suyuyla demlenen çayı seviyorum.
3-Ben iki şekilde demliyorum;
a-suyu kaynatıyorum çayıda demliğe koyup çayın rahiyasının çıkmasını sağlıyorum sonra ısınmış suyu üst demliğe aynı noktaya yavaş yavaş çay alt üst olmayacak şekilde döküyorum böylelikle çay demlenirken yavaş yavaş aşağı çökerek demlenir sonra çayı markasına ve bekleme süresine göre bekleyip süresi içerisinde içiyorum.
b-suyu demliğe döküyorum çayı da suyun üzerine belirlediğim ölçü de ölçü aletimle (yemek kaşığı) yayarak dağıtarak döküyorum ve yine çayı markasına ve bekleme süresine göre bekleyip içiyorum.
4-Çay oranına gelince 2 kişilik sabah kahvaltısında 4-6 bardak çay için 1 yemek kaşığı çay kullanıyorum.Günün herhangi bir zamanında ki keyif çayı içinde 6-8 bardak çay için 2 yemek kaşığı çay kullanıyorum. Çaykur Tiryaki çayı aromasını en beğendiğim ve demleme süresi kısa olan çaydır, Lipton Doğu Karadeniz çayıda tadı ve aroması sabit değişmeyen istikrarlı çaydır, yukarıda bahsettiğim 3 çayı dönüşümlü olarak kullanıyorum, afiyet olsun. En güzel çay ateşte mangalda hazırlanan çaydır.
0
zastavam76
google dan arma yapmadım link de verebilirsiniz biz müslümanlara göre hz. adem'le hz. havva dünyaya gönderilmesiyle insan yeryüzünde ortaya çıkıyor.peki; ateizmde insanoğlu nasıl yeryüzüne çıktı, insan nasıl oluştu?tikler yarına.
google dan arma yapmadım link de verebilirsiniz biz müslümanlara göre hz. adem'le hz. havva dünyaya gönderilmesiyle insan yeryüzünde ortaya çıkıyor.peki; ateizmde insanoğlu nasıl yeryüzüne çıktı, insan nasıl oluştu?
tikler yarına.
tikler yarına.
0
ateistler her soruya cevap verebilme iddiasında değiller.
0
ben eşeğin sikinde varoldum. önce kelebektim, sonra bir çiçeğe kondum. gerisini hatırlamıyorum.
0
ateist değilim ama ilk canlı inorganiklerden organik maddelerin(protein) oluşması bunların topluluklar oluşturması sonra fotosentetik canlıların oluşması ve bu şekilde evrilerek ilerde gelişmiş canlıları oluşturması biyolojiden aklımda kaldığı kadarıyla. yani birden yeryüzüne çıkma diye bi durum yok
0
ateizm bir inanç sistemi veya dinler gibi dogmatik bir şey değil. dolayısıyla yaratılışın karşılığı olacak bir hikaye anlatmaz ateizm.
0
olayı ateizme getirmeden önce lise ders kitaplarında yazan bir bilgiyi hatırlayın.
www.biyodoc.com
www.biyodoc.com
0
vur joker vur
--------------------------------------------------------------------------spoiler---------------------------------------bu herif gitti ama, giderken hüseyin'in meyhanedeki hesabı kapatmadan gitti. geri döner kapatır mı sizce?
--------------------------------------------------------------------------spoiler---------------------------------------
bu herif gitti ama, giderken hüseyin'in meyhanedeki hesabı kapatmadan gitti. geri döner kapatır mı sizce?
bu herif gitti ama, giderken hüseyin'in meyhanedeki hesabı kapatmadan gitti. geri döner kapatır mı sizce?
0
o hesap ankara el ele verse kapanmaz artık. hüseyin'in de dert ettiğini sanmıyorum.
0
loralynn
nasıl dicem ya, "çağdaş türk mimarlığının sloganlarının görsel karşılığı" demek istedim, çok mu istedim?
nasıl dicem ya, "çağdaş türk mimarlığının sloganlarının görsel karşılığı" demek istedim, çok mu istedim?
0
"visual counterparts of the slogans of contemporary turkish architecture"
counterpart yerine equivalent slogan yerine catch-phrase ya da motto kullanabilirsin. context i bilmek lazim.
counterpart yerine equivalent slogan yerine catch-phrase ya da motto kullanabilirsin. context i bilmek lazim.
0
empati kuramayan psikolog
bir dizide duymuştum, ne anlama geldiğini unuttum."i bited my tongue and tasting blood"ne demek sizce ? "ben sana dememiş miydim" olabilir mi anlamı ?
bir dizide duymuştum, ne anlama geldiğini unuttum.
"i bited my tongue and tasting blood"
ne demek sizce ? "ben sana dememiş miydim" olabilir mi anlamı ?
"i bited my tongue and tasting blood"
ne demek sizce ? "ben sana dememiş miydim" olabilir mi anlamı ?
0
kendim ettim kendim buldumsu gibi geldi bana.
not: yorum katıp kıçımdan uydurdum.
not: yorum katıp kıçımdan uydurdum.
0
bite your tongue ağzından yel alsın gibi bi şey ama kalan kısmını da katıp yorumlayamadım
0
Ben bu konuda deneyimliyim, bunu daha once yaptim ve kotu bittigini biliyorum, olmasi gerek
0
"Sütten ağzım yandı, yoğurdu üfleyerek yerim" gibi olabilir. Ama tabii saksıya fesleğen gibi oturturum gibi bi anlam çıkmaz.
0
ilk bakışta "bile bile lades" gibi geldi bana. ama ısırılan yer dil olunca "kötü şeyler oluyor ve ben susmayı tercih ediyorum" da olabilir.
0
electra kompleksi
Ağaoğlu, Atatürk’ün hayatta olduğu son bir iki yıldan başlayarak Cumhuriyet Türkiyesinin yaklaşık 30 yıllık bir panoramasını çizer.İngilizcesi nasıl yazılır bunun?
Ağaoğlu, Atatürk’ün hayatta olduğu son bir iki yıldan başlayarak Cumhuriyet Türkiyesinin yaklaşık 30 yıllık bir panoramasını çizer.
İngilizcesi nasıl yazılır bunun?
İngilizcesi nasıl yazılır bunun?
0
ucankedii
Şimdi ben yaklaşık 9 aydır çalıştığım kurumdan ayrılmak istiyorum. bugüne kadar hiç bir sorunum olmadı yeni bir iş buldum ve işe 7 gün içinde başlamam lazım. ihbar sürem dolmuş olmuyor. bugün verdim istifamı ama gitmeme izin vermiyorlar. ben pazartesi gününden itibaren işe gelmesem neler olur?
Şimdi ben yaklaşık 9 aydır çalıştığım kurumdan ayrılmak istiyorum. bugüne kadar hiç bir sorunum olmadı yeni bir iş buldum ve işe 7 gün içinde başlamam lazım. ihbar sürem dolmuş olmuyor. bugün verdim istifamı ama gitmeme izin vermiyorlar. ben pazartesi gününden itibaren işe gelmesem neler olur?
0
kabul etmeleri lazım. böyle durumlarda noterden ihbarname çekmek işe yarıyor sanırım
0
pazartesi işe gelmezsen senden kıdem tazminatın kadar tazminat almaya hakları olacaktır.
0
6 aydan 1,5 yıla kadar çalışmış kişilerde ihbar süresi 28 gündür. Bu durumda istifa dilekçenizi 28 gün önceden vermiş olmanız gerekirdi. Ancak her halükarda 7 gün önceden bildirip 21 günlük süre için işverene tazminat ödeyerek istifa edebilirsiniz. Yine de acil bir durum ise bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederim.
0
şöyle ki ben şahsen işverene tazminat ödemiş tek bir çalışan bilmiyorum. genelde dava süreci vs hiç bir iş veren 9 aylık çalışan için bu masrafa girmez. onu da geçtim zaten işe girerken iş sözleşmesi imzalamamıştım :) sanırım hangi iş sözleşmesine göre kıdem tazminatı ödeyeceğim diye bir soru sorabilirim?
0
ortada imzalanmış bir sözleşme yoksa o zaman sözlü akit var kabul ediliyor diye biliyorum.
0
4857 sayılı iş kanununa göre belirsiz süreli iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılma zorunluluğu yok. diğer bilgiler de zaten sizde mevcut.
0
istifa tek tarafli bi eylemdir, kabul edilmesine gerek yoktur. sadece ihbar süreniz ile ilgili bir yükümlülüğünüz vardır iş verene karşı.
0
Kabul etmeme gibi bir durum olmaz,sizi 28 gün çalıştırma hakları var siz dilekçeyi teslim ettikten sonra.
Sen yeni iştekilere söylemeliydin daha istifamı vermedim vs vs,ki onlarda zaten konuya hakimdir.
Yeni iş yerine söyle madem 28 günlük süreci,ki en başta söylemen lazımdı onlara.Bu ihtimal hep var.
Sen yeni iştekilere söylemeliydin daha istifamı vermedim vs vs,ki onlarda zaten konuya hakimdir.
Yeni iş yerine söyle madem 28 günlük süreci,ki en başta söylemen lazımdı onlara.Bu ihtimal hep var.
0
pazartesi'den itibaren işe gitmezsen şunlar olabilir:
ihbar müddetin 28 gün. 28 günü doldurmadan çıkarsan, eksik günlerin bedeli kadar tazminat ödemen icab eder. ama bu parayı da ödemezsin tabii ki. sakın böyle bi para ödemen gerekiyor diye bişeye imza atma. alabiliyolarsa mahkeme yoluyla alsınlar. hiç zannetmiyorum mahkemeye gideceklerini. yani, hiçbişey yapamazlar.
ayrıca, sen işe gitmediğin için bu adamlar senin sigortanı ödemeyi kesmek için, senin işten çıktığın gerçeğini kabullenmek zorunda. senin istifanı işleme koymazlarsa, kendileri seni devamsızlık yağtığın için işten çıkarabilirler. ama yok ille de ben kendi istifamı verecem diyosan, istifanı noter kanalıyla bildir. almama gibi bi şansları yok.
ihbar müddetin 28 gün. 28 günü doldurmadan çıkarsan, eksik günlerin bedeli kadar tazminat ödemen icab eder. ama bu parayı da ödemezsin tabii ki. sakın böyle bi para ödemen gerekiyor diye bişeye imza atma. alabiliyolarsa mahkeme yoluyla alsınlar. hiç zannetmiyorum mahkemeye gideceklerini. yani, hiçbişey yapamazlar.
ayrıca, sen işe gitmediğin için bu adamlar senin sigortanı ödemeyi kesmek için, senin işten çıktığın gerçeğini kabullenmek zorunda. senin istifanı işleme koymazlarsa, kendileri seni devamsızlık yağtığın için işten çıkarabilirler. ama yok ille de ben kendi istifamı verecem diyosan, istifanı noter kanalıyla bildir. almama gibi bi şansları yok.
0
miki toys
Nasil ezber yapiyosunuz? Ben cok zorlaniyorum kolay yolu yok mu bunun bi diyiverin
Nasil ezber yapiyosunuz? Ben cok zorlaniyorum kolay yolu yok mu bunun bi diyiverin
0
Bence, öğreneceğin/ezberleyeceğin şeyleri bildiğin şeylerle bağlantı kurarak kurgulamak en iyi yöntem.
0
ezberleme anlamlandir, mesela sevdigin dizideki karakterlere benzet ezberleyecegin seyi, ne biliyim hayvanlar aleminden ornekler bul kendine, mesela biri fil olsun biri fare, o zaman hatirlayacagin seylerin kendi icinde hikayesi olur.
0
baş harflerini kodlama yöntemi en basiti, daha kalıcı olması içinse kafanda şekil olarak canlandırarak ilginç bir örnekle veya kelimeyle özdeşleştirmelisin
0
ezberlediğin şey ne? bi metin mi yoksa sadece kelime mi ezberliyosun?
0
evil genius
öncelikle akp li değilimdir çünkü agnostiğim. sonra ırkcılıktan nefret ederim mhp filan coktan elendi. eşitliği pek savunmam yani çalışıp didinip legal yada illegal yolla adam parayı bulmuşsa bravo derim paran varsa yaparsın bişeyler. şimdi kim oluyorum ben var mı böyle bişey
öncelikle akp li değilimdir çünkü agnostiğim. sonra ırkcılıktan nefret ederim mhp filan coktan elendi. eşitliği pek savunmam yani çalışıp didinip legal yada illegal yolla adam parayı bulmuşsa bravo derim paran varsa yaparsın bişeyler. şimdi kim oluyorum ben var mı böyle bişey
0
eşitliği savunmayıp ırkçılığa karşı olman ayrı bi kafa karışıklığı yaratmış sende.
sefiller'i ya da suç ve ceza'yı okuduktan sonra tekrar konuşalım
sefiller'i ya da suç ve ceza'yı okuduktan sonra tekrar konuşalım
0
@raki o anlamda demedim tüm insanlar eşittir ırk saçma bişey ama parasal anlamda herkesin eşit ücret alması bakımından
0
Agnostiğimden sonrasını okumadım.
Agnostiğim ne lan. Nedir agnostik olmak bana bunu açıklar mısın. Agnostikmiş. Hadi tamam agnostiksin, bi de kralısın da nasıl agnostiksin.
Bu agnostisizmi kim bulduysa ağzına sıçayım. Her bokun başı bu.
Agnostiğim ne lan. Nedir agnostik olmak bana bunu açıklar mısın. Agnostikmiş. Hadi tamam agnostiksin, bi de kralısın da nasıl agnostiksin.
Bu agnostisizmi kim bulduysa ağzına sıçayım. Her bokun başı bu.
0
@buff emin olamıyoz reyiz tanrı var mı yok mu napak yani galeri3.uludagsozluk.com
@tirt adam yok panpa ya mhp, akp, bdp olmadıgına eminim
@tirt adam yok panpa ya mhp, akp, bdp olmadıgına eminim
0
ben simdi senin eve girsem neyin var neyin yok gotursem bravo mu diyeceksin ben anlamadim seni be gulum.
0
@babamasoliim etc
ilginç bi yaklaşım ama aklımda olan rüşvet filandı böyle organ mafyacılıgı hırszılık filan değildi
ilginç bi yaklaşım ama aklımda olan rüşvet filandı böyle organ mafyacılıgı hırszılık filan değildi
0
illegal yoldan parayi bulmak rusvetle olmuyor sadece . milleti soguslemekle oluyor :)
0
liboşsun. ileride para nereye ben oraya modunda olduğunu da keşfedeceksin. eğer ki akp üzerinden yolunu bulma imkanın olsa ağır akp'li de olabilirsin. bu tüm partiler için geçerli ayrıca.
0
neck_and_neck
Ya bizim arkadaş grubunda sevdiğimiz, birçok şey de paylaştığımız bir arkadaş var, arada ayarsız sallamasyon sıkıyor. Yok işte mercedes'te, henkelde bilmem nerde genel müdür tanıdık vardı referans, ama ben ar-ge'de çalışmak istiyordum o yüzden kullanmadım falan, yok işadamının biri bjk ligden koptu
Ya bizim arkadaş grubunda sevdiğimiz, birçok şey de paylaştığımız bir arkadaş var, arada ayarsız sallamasyon sıkıyor. Yok işte mercedes'te, henkelde bilmem nerde genel müdür tanıdık vardı referans, ama ben ar-ge'de çalışmak istiyordum o yüzden kullanmadım falan, yok işadamının biri bjk ligden koptu diye maça gitmiyormuş, locasını onun bir arkadaşına bırakmış, 4-5 hafta locadan maç izlemiş inönü'de. Adam arada bu tarz şeyler sıkıp duruyor. Bir gün ağır siktiri çekicez, ortada arkadaşlık falan kalmayacak, tek tük böyle şeyler serpiştirmese çok da kral adam aslında. Ne yapalım?
0
bende böyle bir arkadaştan şikayetçiyim. aynı kişi olmasın.
bizim ki kral adam falan değil ama yılların arkadaşlığı bozamıyoruz. bikaç kere dövdük(ciddiyim). çok eziliyodu. ama hala yavşak hala kolpa adam. ben oturup konuştum biçok kez. hiçbiri işe yaramıyo. sallamalarına sabret(çok zor biliyorum. ağzına burnuna tekme atasın geliyo onu da biliyorum) sabredemezsen pek takılma. düzgün adam olmaz ondan. en azından bizimkiden olmadı bi sap
bizim ki kral adam falan değil ama yılların arkadaşlığı bozamıyoruz. bikaç kere dövdük(ciddiyim). çok eziliyodu. ama hala yavşak hala kolpa adam. ben oturup konuştum biçok kez. hiçbiri işe yaramıyo. sallamalarına sabret(çok zor biliyorum. ağzına burnuna tekme atasın geliyo onu da biliyorum) sabredemezsen pek takılma. düzgün adam olmaz ondan. en azından bizimkiden olmadı bi sap
0
Genelde bu sıkan arkadaşlar yeterli ilgiyi göremediğinde yapıyorlar. Aynı ortamda takılsanız bile kendisine dokunan bi kaç olay vardır illa ki. Biraz daha dinleyin, yalansa bile anlattıkları yemiş gibi yapın. Dışlamayın. Bi süre sonra vazgeçer, normale döner. Üniversite ortamında çok karşılaşmıştım bu tarzda insanlarla.
0
@kakao yalan söylediğini adamı çok yakından tanıdığımızdan, anlattıklarındaki çelişkilerden vs. deneyimledik, verdiğim örnekler olabilitesi var gibi duruyor ama adamı tanısanız hak verirsiniz
0
benim de böyle bir arkadaşım var. sallama alışkanlığı var ama herkese çok kıyağı dokunmuş çok vefalı bi adam. seveceksin ve böyle kabul edeceksin. milleti kandırıp menfaat temin etmeye çalışıyosa da bozacaksın ve bi daha muhattap olmayacaksın.
0
(bkz: mitomani)
bir araştırın derim belki mitomandır. :(
yapabiliyorsanız da dünyasını yıkmayın, olduğu gibi kabul edin bence.
bir araştırın derim belki mitomandır. :(
yapabiliyorsanız da dünyasını yıkmayın, olduğu gibi kabul edin bence.
0
öyle oldu böyle oldu
biliyorum bir çok kez soruldu ama ben biraz daha spesifik soracağım. şimdi şöyle ki:bi kaç gün önce 2 yıldır hayatımın merkezi olan, 28 yıldır hayatımda ilk kez evlenmeyi hayal ettiğim adam tarafından terkedildim. hiç arkadaşım yok. ve yalnızım.kendimi oyalamak istiyorum ve bunu da kendimi dizilere
biliyorum bir çok kez soruldu ama ben biraz daha spesifik soracağım. şimdi şöyle ki:
bi kaç gün önce 2 yıldır hayatımın merkezi olan, 28 yıldır hayatımda ilk kez evlenmeyi hayal ettiğim adam tarafından terkedildim. hiç arkadaşım yok. ve yalnızım.
kendimi oyalamak istiyorum ve bunu da kendimi dizilere vererek yapmak istiyorum. (sınavlarım da yalan oldu :/ )
bana içinde duygusallık ve aşk içermeyen komik diziler tavsiye edebilir misiniz? (sırf duygusal olmasın diye anime izleyim dedim 11. bölümde baş karakterler evlendi ya!)
teşekkürler.
bi kaç gün önce 2 yıldır hayatımın merkezi olan, 28 yıldır hayatımda ilk kez evlenmeyi hayal ettiğim adam tarafından terkedildim. hiç arkadaşım yok. ve yalnızım.
kendimi oyalamak istiyorum ve bunu da kendimi dizilere vererek yapmak istiyorum. (sınavlarım da yalan oldu :/ )
bana içinde duygusallık ve aşk içermeyen komik diziler tavsiye edebilir misiniz? (sırf duygusal olmasın diye anime izleyim dedim 11. bölümde baş karakterler evlendi ya!)
teşekkürler.
0
black books
the it crowd
it's always sunny in philadelphia
extras
bunlarda hiç aşk, duygusallık falan hatırlamıyorum. extras'da duygusal anlar vardır ama aşkla alakasız bir duygusallık. it's always sunny in philadelphia'da da charlie'nin garson kızımıza olan tutkusu var ama öyle oturup da moral bozacak bir durum olmuyor. bu dördü iyidir.
the it crowd
it's always sunny in philadelphia
extras
bunlarda hiç aşk, duygusallık falan hatırlamıyorum. extras'da duygusal anlar vardır ama aşkla alakasız bir duygusallık. it's always sunny in philadelphia'da da charlie'nin garson kızımıza olan tutkusu var ama öyle oturup da moral bozacak bir durum olmuyor. bu dördü iyidir.
0
himym,
big bang theory
bunları aralıklarla izliyorum da şu anki durumum nedeniyle tercih etmiyorum.
heroes'u izlemiştim.
misfits ve sahmeless da aynı şekilde..
white collar da aşk meşk var mıdır peki?
big bang theory
bunları aralıklarla izliyorum da şu anki durumum nedeniyle tercih etmiyorum.
heroes'u izlemiştim.
misfits ve sahmeless da aynı şekilde..
white collar da aşk meşk var mıdır peki?
0
supernatural belki?
hem winchester'lara baktıkça dünyada ne erkekler var vay arkadaş dersin doping olur :) benim hatırladığım kadarıyla ilk 5 sezonda günübirlik ilişkiler dışında öyle aşk maşk yok, sonra da olmamıştır zaten sanmam. komedi dizisi değil ama çok eğlenceli sahneler de var, macerası bitmez hiç, sarar yani falan... bi bak derim ben.
hem winchester'lara baktıkça dünyada ne erkekler var vay arkadaş dersin doping olur :) benim hatırladığım kadarıyla ilk 5 sezonda günübirlik ilişkiler dışında öyle aşk maşk yok, sonra da olmamıştır zaten sanmam. komedi dizisi değil ama çok eğlenceli sahneler de var, macerası bitmez hiç, sarar yani falan... bi bak derim ben.
0
blue mountain state +1
onun dışında leverage var kafa dağıtır bence. bi bak belki seversin.
onun dışında leverage var kafa dağıtır bence. bi bak belki seversin.
0
kurtlar vadisi izle. 300 küsür bölüm olmuştur herhalde. bırak kafa dağıtmayı, kafasız olur çıkarsın, rahat edersin.
0
sonsuz sevgilerimle
şükela ya da çok kötüye yanlışlıkla basınca geri alma imkanı var. ama çok kısa süre. diyelim bir entrye zamanında çok kötü dedik. ama sonra fikrimiz değişti. ne yapmalıyız.
şükela ya da çok kötüye yanlışlıkla basınca geri alma imkanı var. ama çok kısa süre. diyelim bir entrye zamanında çok kötü dedik. ama sonra fikrimiz değişti. ne yapmalıyız.
0
iyi ya da kotu oylayip geri alin. birden fazla kez oylayinca son oylanan gecerli olup geri alinca da oylanmamis gibi olmasi lazim.
0
yatagants
italyadan böyle bi paket makarna geldi. nasıl yapmalı etmeli?
italyadan böyle bi paket makarna geldi. nasıl yapmalı etmeli?
0
önce tuzlu suda kaynat. sonra güzel bi sos hazırla, makarnayı süzüp sosla karıştır.
0
durbikonusucaz
internet üzerinden böyle bir alıştırma yapmak mümkün mü? yurtdışına gitmeden nasıl yapılır bu iş
internet üzerinden böyle bir alıştırma yapmak mümkün mü? yurtdışına gitmeden nasıl yapılır bu iş
0
pratik yapanların bir araya geldiği siteler var. arasan bulursun.
ayrıca telefonda ingilizce pratik hizmeti veren şirketler var. hergün belli bi saatte seni arayıp, hal hatır soruyolar.
ayrıca telefonda ingilizce pratik hizmeti veren şirketler var. hergün belli bi saatte seni arayıp, hal hatır soruyolar.
0
omegle'nin video kısmını deneyin.
random olarak aratırsanız aşağı yukarı iki tıklamanızdan birinde penislere denk geleceksiniz ama keyword'ler yardımıyla hiç penis görmeden omegle'de yabancılarla sohbet etmek mümkün. en azından ben başardım diyeyim.
random olarak aratırsanız aşağı yukarı iki tıklamanızdan birinde penislere denk geleceksiniz ama keyword'ler yardımıyla hiç penis görmeden omegle'de yabancılarla sohbet etmek mümkün. en azından ben başardım diyeyim.
0
electra kompleksi
Dostlar, anabilim dalı yeni Türk edebiyatı. Birçok kişinin ilgilendiği bir alandır edebiyat hele de yeni edebiyat. Belki aklınıza gelen "Edebiyatçı olsam şu konudan tez yapardım." dediğiniz konular vardır hani ya da pek bilinmeyen ama sıkı yazarlar vardır ama siz takipçisisinizdir. Belki bir önerini
Dostlar, anabilim dalı yeni Türk edebiyatı. Birçok kişinin ilgilendiği bir alandır edebiyat hele de yeni edebiyat.
Belki aklınıza gelen "Edebiyatçı olsam şu konudan tez yapardım." dediğiniz konular vardır hani ya da pek bilinmeyen ama sıkı yazarlar vardır ama siz takipçisisinizdir. Belki bir öneriniz falan olur...
Belki aklınıza gelen "Edebiyatçı olsam şu konudan tez yapardım." dediğiniz konular vardır hani ya da pek bilinmeyen ama sıkı yazarlar vardır ama siz takipçisisinizdir. Belki bir öneriniz falan olur...
0
"Sait Faik eserlerinde felsefenin izleri" konulu bir tez yazardım ben.
Felsefe okuyorum, Sait Faik hayranıyım ve çok da güzel bir konu olurdu.
Biraz ilgin varsa felsefeye, bilgin de varsa neden olmasın.
Not: Yeni demişsin, görmemişim. Sait Faik de çok eski sayılmaz gerçi ama bilmem yeniden sayılır mı.
Felsefe okuyorum, Sait Faik hayranıyım ve çok da güzel bir konu olurdu.
Biraz ilgin varsa felsefeye, bilgin de varsa neden olmasın.
Not: Yeni demişsin, görmemişim. Sait Faik de çok eski sayılmaz gerçi ama bilmem yeniden sayılır mı.
0
Yeni Türk edebiyatı Tanzimat'tan sonraki edebiyat oluyor yani yaklaşık 19. yüzyılın ikinci yarısında başlıyor. Sait Faik yeni Türk edebiyatının kapsamında. Bu arada Sait Faikle ilgili çok tez var. Yine de teşekkürler.
0
Şu anda direkt bir başlık gelmedi aklıma ama ben Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin ve Halit Ziya Uşaklıgil'in kitaplarını seven biri olarak bu isimlerden biriyle ilgili bir şeyler araştırmak isterdim.
0
Benim de aklıma bu kişilerle ilgili başlık gelmemekle birlikte (nihayetinde edebiyat okuyucusu olduğumdan tez için pek bir şey düşünemedim) Nedim Gürsel ve Peride Celal de sağlam edebiyatçılarımızdandır. Özellikle Gürsel'i çok severim. Yukarıda benim ve a day at in saydığımız kadar popüler edebiyatçılar da değiller.
Hiç yardımcı olmayacak muhtemelen bunlar sana ama olsun:)
Hiç yardımcı olmayacak muhtemelen bunlar sana ama olsun:)
0
Ben tez yazacak olsam şöyle birşey yapardım:
Orhan Pamuk'un Beyaz Kale romanını alır, üzerinde ipucu bırakmayacak şekilde bazı değişiklikler yapıp, sağcı solcu liberal ulusalcı demeden her kesimden numuneler içeren bir gruba kendi romanım diye okuturdum. Tabii, roman a4'e basılmış olacak. Bu roman şu şu şu sorulara cevap aramaktadır, diye gruba tanıtım yapıp, okurlardan kendi dünya görüşlerinden bağımsız olarak eleştiri yapmalarını beklerdim. Ayrıca gruba romanla ilgili sorular yöneltip, yine görüşlerini alırdım. Şöyle sorular sorulabilir: Romanda kendinize en yakın bulduğunuz karakter hangisidir? Bu karakterin hoşunuza gitmeyen davranışları hangileri? Romanda sizi rahatsız eden unsurlar nelerdir? Yeni bir karakter olarak romanın içine girme imkanınız olsa, o dönemde o şartlar altında neler yapardınız? vs.vs.
Bu datayı topladıktan sonra, Beyaz Kale romanına yönelik mevcut itham ve eleştiriler ile, benim kendi romanım olarak sunduğum metne gelen eleştirileri karşılaştırırdım. Sonra bu karşılaştırmada taraflardan birini romandaki hoca ile, diğer tarafı da köle ile ilişkilendirirdim. Sonuç olarak da, "otantik" ve "imitasyon" üzerine uzun bir diskurla konuyu kapatırdım.
Hep yapmak istemişimdir bunu
Orhan Pamuk'un Beyaz Kale romanını alır, üzerinde ipucu bırakmayacak şekilde bazı değişiklikler yapıp, sağcı solcu liberal ulusalcı demeden her kesimden numuneler içeren bir gruba kendi romanım diye okuturdum. Tabii, roman a4'e basılmış olacak. Bu roman şu şu şu sorulara cevap aramaktadır, diye gruba tanıtım yapıp, okurlardan kendi dünya görüşlerinden bağımsız olarak eleştiri yapmalarını beklerdim. Ayrıca gruba romanla ilgili sorular yöneltip, yine görüşlerini alırdım. Şöyle sorular sorulabilir: Romanda kendinize en yakın bulduğunuz karakter hangisidir? Bu karakterin hoşunuza gitmeyen davranışları hangileri? Romanda sizi rahatsız eden unsurlar nelerdir? Yeni bir karakter olarak romanın içine girme imkanınız olsa, o dönemde o şartlar altında neler yapardınız? vs.vs.
Bu datayı topladıktan sonra, Beyaz Kale romanına yönelik mevcut itham ve eleştiriler ile, benim kendi romanım olarak sunduğum metne gelen eleştirileri karşılaştırırdım. Sonra bu karşılaştırmada taraflardan birini romandaki hoca ile, diğer tarafı da köle ile ilişkilendirirdim. Sonuç olarak da, "otantik" ve "imitasyon" üzerine uzun bir diskurla konuyu kapatırdım.
Hep yapmak istemişimdir bunu
0
cinematography
Diyelim elinizde bir miktar paranız var, uçak biletini alabiliyorsunuz hangisine isterseniz, temmuz ayı başından başlayıp 3-4 ay gezebileceksiniz. Bu iki ülkeden hangisini tercih ederdiniz siz olsanız? Niyesiyle birlikte söyleyin ki herkes faydalansın.Olası + ve - etkenler:- Arjantin (güney yarım kü
Diyelim elinizde bir miktar paranız var, uçak biletini alabiliyorsunuz hangisine isterseniz, temmuz ayı başından başlayıp 3-4 ay gezebileceksiniz. Bu iki ülkeden hangisini tercih ederdiniz siz olsanız? Niyesiyle birlikte söyleyin ki herkes faydalansın.
Olası + ve - etkenler:
- Arjantin (güney yarım küre genel olarak) bizim yazımızda kışı yaşıyor
- Tayland'da muson mevsimi şimdi, nem ve sıcaklık hep yüksek
- Bangkok turist cenneti, bir ton insanla tanışma fırsatı mevcut
- Arjantin'de ingilizce bilen insan bulmak zor (İspanyolca bilmiyorsunuz)
- Tayland ve çevresindeki ülkeler çok ucuz
- Asya yemeklerine alışmak zor aç kalırsın
- Arjantinde müzik-yemek-buenos aires çok cezbedici
- Arjantin çevresinde gezilebilecek 3-4 ülke var (mesafe + ucak bileti parası düşünülerrek)
- Tayland civarı ucuz biletle gezilecek ülke çok
Bu olası-genel etkenlere katılırsınız, katılmazsınız, kendi deneyimleriniz-duyduklarınızla desteklersiniz, fikrinizi söyleyin işte.
Sevgiler.
Olası + ve - etkenler:
- Arjantin (güney yarım küre genel olarak) bizim yazımızda kışı yaşıyor
- Tayland'da muson mevsimi şimdi, nem ve sıcaklık hep yüksek
- Bangkok turist cenneti, bir ton insanla tanışma fırsatı mevcut
- Arjantin'de ingilizce bilen insan bulmak zor (İspanyolca bilmiyorsunuz)
- Tayland ve çevresindeki ülkeler çok ucuz
- Asya yemeklerine alışmak zor aç kalırsın
- Arjantinde müzik-yemek-buenos aires çok cezbedici
- Arjantin çevresinde gezilebilecek 3-4 ülke var (mesafe + ucak bileti parası düşünülerrek)
- Tayland civarı ucuz biletle gezilecek ülke çok
Bu olası-genel etkenlere katılırsınız, katılmazsınız, kendi deneyimleriniz-duyduklarınızla desteklersiniz, fikrinizi söyleyin işte.
Sevgiler.
0
arjantin temmuz'da güzel olmaz, soğuk olur ve temmuz ayında seyahat etmek pahalıymış. kayak mevsimi diye.
tayland temmuz da daha gezilesi bir yer.
tayland temmuz da daha gezilesi bir yer.
0
yemek ve steak manyagi bir insan oldugumdan dolayi arjantin diyorum! kesinlikle ve kesinlikle. ulan gece gece canim cekti olsa da yesek sulu sulu.
guvenlik konusunu bilmiyorum tayland ne kadar guvenlidir vs. guvenligi gec milyon tane insan gidiyor bir sey olmaz desek de 3 ay az degil. 3 ay boyunca tayland in yemeklerini kaldirabilecek misiniz? kisa sureli iyi bir macera olur ama 3 ay sikilir insan bence.
3-4 demissiniz de vizesiz 3 aydan fazla kalinmiyor diye biliyorum
bir cok faktoru yazmissiniz zaten.. dedigim gibi kisiye bagli. ben arjantin dururken tayland a gitmezdim asla.. hatta diger bir kac guney amerika ulkesine de ugrardim hazir gitmisken
guvenlik konusunu bilmiyorum tayland ne kadar guvenlidir vs. guvenligi gec milyon tane insan gidiyor bir sey olmaz desek de 3 ay az degil. 3 ay boyunca tayland in yemeklerini kaldirabilecek misiniz? kisa sureli iyi bir macera olur ama 3 ay sikilir insan bence.
3-4 demissiniz de vizesiz 3 aydan fazla kalinmiyor diye biliyorum
bir cok faktoru yazmissiniz zaten.. dedigim gibi kisiye bagli. ben arjantin dururken tayland a gitmezdim asla.. hatta diger bir kac guney amerika ulkesine de ugrardim hazir gitmisken
0
arjantin soguk olabilir ama tayland asiri sicak olmasin temmuzda?
0
üzerinde çokça kafa yorduğum bir konu ama çıkışı yok söyliyim.
anneni mi çok seviyosun babanı mı sorusu daha kolay :)
anneni mi çok seviyosun babanı mı sorusu daha kolay :)
0
geçende bi arkadaşım buenos airese gitti bir haftalığına. sikim gibi memleket diyor. bence tayland daha çekici.
0
Arjantin. Tamamiyle kişisel zevk meselesi olarak, param bok gibi olsa biletleri bedava verseler yine de Uzakdoğu cezbetmez. Latin Amerika her zaman daha cazip geliyor.
0
herkese teşekkürler.
temmuzda gidiyorum ama 3-4 ay kalabiliyorum yani kasıma kadar hava durumlarını değerlendiriyorum aslında.
tayland güvenliymiş (diyenlerin yalancısıyım), yemekleri evet zorlar ama bangkok da "batı" yemekleri de bulunuyormuş kolaylıkla
sadece tayland değil filipinler, malezya, endonezya, vietnam, hong kong, kore vs'de gezi planında olacak.
arjantin seçeneğinde brezilya, uruguay ve şili olacak ilave.
güney asyanın aşırı sıcağı + nemi gözümü korkutuyor işte.
başka bir seçenek: tayland temmuz-kasım arası olursa aralık-mart arası arjantin olur (veya tam tersi).
temmuzda gidiyorum ama 3-4 ay kalabiliyorum yani kasıma kadar hava durumlarını değerlendiriyorum aslında.
tayland güvenliymiş (diyenlerin yalancısıyım), yemekleri evet zorlar ama bangkok da "batı" yemekleri de bulunuyormuş kolaylıkla
sadece tayland değil filipinler, malezya, endonezya, vietnam, hong kong, kore vs'de gezi planında olacak.
arjantin seçeneğinde brezilya, uruguay ve şili olacak ilave.
güney asyanın aşırı sıcağı + nemi gözümü korkutuyor işte.
başka bir seçenek: tayland temmuz-kasım arası olursa aralık-mart arası arjantin olur (veya tam tersi).
0
3 kez Tayland'a gitmiş biri olarak biraz yanlı bir yorum olacak ama Tayland diyorum. Yemek konusunda sokak yemekleri yemediğiniz sürece bir sıkıntı yok. Türk mutfağı dahil her türlü mutfağın (arjantin dahil) yemeklerini bulabilirsiniz. Bangkok'ta dünyanın heryerinden gelmiş turistlerle kolayca kaynaşabilir ve eğlenebilirsiniz. Basit bir ingilizce ile bile kolayca yaşarsınız. Karşılaştığınız Tayland'lı ingilizce bilmese bile bir şekilde size yardımcı olur. Bangkok'u üs tutup ucuz lokal uçaklarla dünyaca meşhur adalara ve Chang Mai gidebilirsiniz. wikitravel.org . Ayrıca bangkok'un gece hayatını başka hiçbir yerde bulacağınızı sanmıyorum.
0
Kayser Davut
22 yaşındayım beyler.Memurum. Tek başıma yaşıyorum aileden uzak, işim çok zor, yemekti vs, hiç zevk almıyorum, malak gibi buralarda takılıyorum işte,yatıyorum iş kalkıyorum iş bi amacım yok, yani böyle anlamsız bişey içerisinde yaşıyorum sanki, bilemedim üniversite eksikliğinden de olabilir belki si
22 yaşındayım beyler.
Memurum. Tek başıma yaşıyorum aileden uzak, işim çok zor, yemekti vs, hiç zevk almıyorum, malak gibi buralarda takılıyorum işte,yatıyorum iş kalkıyorum iş bi amacım yok, yani böyle anlamsız bişey içerisinde yaşıyorum sanki, bilemedim üniversite eksikliğinden de olabilir belki siz ne diyosunuz 1 sene anca oldu.
Memurum. Tek başıma yaşıyorum aileden uzak, işim çok zor, yemekti vs, hiç zevk almıyorum, malak gibi buralarda takılıyorum işte,yatıyorum iş kalkıyorum iş bi amacım yok, yani böyle anlamsız bişey içerisinde yaşıyorum sanki, bilemedim üniversite eksikliğinden de olabilir belki siz ne diyosunuz 1 sene anca oldu.
0
bazen okulun uzadığına falan kızıyorumda şu duyuruyu okuduğum an o anlardan biri değil. allah yardımcın olsun bro.
0
hayatını henüz bok etmedin ama o yolda ilerliyorsun.
para biriktir biraz, sonra istediğin bir mesleği yap. okul gerçekten çok önemli değil.
para biriktir biraz, sonra istediğin bir mesleği yap. okul gerçekten çok önemli değil.
0
Bazen insan o kadar alışır ki, başkalarının beklentilerini kendilerininki zanneder. Galiba kendi hedeflerini tartmanın vakti gelmiş. Ve çok da geç değil, zaten insan bu yaşlarda farkediyor. Yaşıtız diyebilirim ve müzikle ilgileniyorum ama çocukluğumda "avukat", "doktor" kelimelerinden başka bir şey duymadım.
Gerçi sen dayatma değil de belki mecburiyetten bu yaşta memur hayatına başladın, orasını bilemedim ama yazdım işte. Belki bir yerinden ilham olur, ampul yaktırır.
Gerçi sen dayatma değil de belki mecburiyetten bu yaşta memur hayatına başladın, orasını bilemedim ama yazdım işte. Belki bir yerinden ilham olur, ampul yaktırır.
0
Yaşadığın yerde gezecek para harcayacak bir yer yoksa deli gibi para biriktir aga. Sonra hayallerin için harcarsın. Ne bilim istediğin işi ararken o parayi kullanırsın falan. Eyyollamam bu kadar.
0
hiç mi hırsın yok lan. hani haberlerde çıkar ya, nazillili kaportacı suyla çalışan araba yaptı gibisinden. kafayı bişeye tak, takıl git peşinden. 22 yaşındayken "aslında var ya ingilizce öğrenmek lazım" diye kendi kendime ingilizce öğrenmeye başlamıştım, yıllar yılları kovaladı, noldu ben de anlamadım, şimdi 34 yaşındayım çevirmenlik yapıyorum.
0
saksı
Şunu ingilizceye çevirir misinizHerkes bi cümle Çevirse yeter. Teşekkür ederim Makro faktörlerin temelini oluşturan mikro faktörler araştırıldı. Mikro faktörlerin nicel ve nitel durumları belirlendi. Mikro faktörlerin makro faktörlere olan etkisi kamuoyu anketi ile belirlendi. Etki miktarlarının
Şunu ingilizceye çevirir misiniz
Herkes bi cümle Çevirse yeter.
Teşekkür ederim
Makro faktörlerin temelini oluşturan mikro faktörler araştırıldı. Mikro faktörlerin nicel ve nitel durumları belirlendi. Mikro faktörlerin makro faktörlere olan etkisi kamuoyu anketi ile belirlendi. Etki miktarlarının oranı toplamda 1 olacak şekilde mikro faktörlere dağıtıldı. Mikro nitel faktörlerin, diğer faktörlerle olan etkisi, kamuoyu araştırması ile belirlendi. Niteller, nicel değerlerin puanına göre düzeyi belirlenecek şekilde oranlaştırıldı. Tüm bu makro ve mikro faktörlerin etkisi, seçmenin tercihleri gözetilerek oluşturuldu. Stella ara yüzüne girilecek olan güncel veriler, seçmen gözünde ki puanlaması kamuoyu araştırması ile belirlendi. Mikro faktör, sayısal artışa bağlı olarak seçmendeki pozitif ve negatif etkisine göre ikiye ayrıldı. Sayısal artışı seçmeni pozitif yönde etkileyenler; nicel pozitif faktörler, negatif yönde etkileyenler; nicel negatif faktörler şeklinde adlandırıldı. Son 5 yıl içerisindeki mikro faktörde ki değişimler, fiks nokta olarak belirlenip, maksimum ve minimum noktalarının arasındaki o anki seviyesine göre puanlandırıldı. Son 5 yıl içerisinde ki gördüğü mikro faktörlerin etkisini, o ana göre yorumlamasını gösterir formül inşa edildi. Maksimum değer 1 minimum değer 0 girilerek, mikro faktörün güncel değerinin oranı bu sayısal değerlerle belirlendi. 1 tam puan, 0 başarısız olarak nitelendirilmekle birlikte; 5 yıl içerisindeki artış ve azalma durumunun seçmene olan etkisi de faktörlere dahil edildi. 5 yıl öteden pozitif ivme ile gelişen mikro faktörün düşüşe geçmesi; seçmende daha etkili belirleyicilik oluşturacaktır. Yine 5 yıl öteden negatif ivme ile gelişen mikro faktörde ki pozitif gelişme mikro normalden daha fazla seçmeni etkileyecektir. Şekil1.A Nicel pozitif mikro faktörün pozitif ve negatif gelişime göre etkileşimi şekil1a da gösterilmiştir. Şekil 1.B Nicel negatif mikro faktörün pozitif ve negatif gelişime göre etkileşimi şekil 1.B de gösterilmiştir. Maksimum güncel mikro faktörün arasında ki zaman dilimi hesaba dahil edilmiştir. Zaman aralığı arttıkça, seçmene olan etkisi azalmakta, zaman dilimi kısaldıkça, güncel mikro değerin seçmen üzerinde ki etkisi artmaktadır. Tüm bu nicel mikro faktörler aşağıda belirtilen formülde kullanılmıştır. Doğrusal artan pozitif mikro faktörler için; Doğrusal azalan pozitif mikro faktörler için; Doğrusal artan negatif mikro faktörler için; Doğrusal azalan negatif mikro faktörler için; ft = fmax değerinden fn değerine geçen yıl (süre) fn = mikro faktörün güncel değeri fmax = mikro faktörün son 5 yıl içerisinde ki maksimum değeri fmin = mikro faktörün son 5 yıl içerisindeki minimum değeri Rasyonel değer, oran ile çarpıldıktan sonra makro faktöre etkisi bulunmuştur. Tüm bu makro faktörlerin toplamından sonra, oylamaya katılmayan seçmenlerin oy sürecine etkisi gözlemlenmiştir. Oy kullanmayan seçmenlerin hükümet partisine olan yakınlığı hükümet partisinin başarısına göre formülize edilmiştir. %50 nin üzerine doğru çıktıkça, oy kullanmayanların hükümet partisinden olmama ihtimalinin yükseldiği, %50 nin altına indikçe ( 0 a yaklaştıkça) oy kullanmayanların, hükümet partisine yakın olduğu gözlemlenmiştir. %50 de oy kullanmayanların oylama sürecine etkisi yok sayılmıştır. Bu halde; İle oylamaya katılmayanların etkisi hesaplanmıştır. 2002- 2007 yılları arasındaki tavan ve taban değerler çeşitli resmi kurumlardan temin edildi( TÜİK, TC Merkez Bankası, Bakanlık Verileri, vb). Ekonomi makro faktörünün oy yüzdelerine etkisi aşağıda hesaplanmıştır. Stella ara yüzünde tüm nicel mikro faktör için ayrılan slide bar ile güncel değerler girilir. Girilen değerler bu model ile çalıştırılarak sonuçlar gözlemlenir.
Herkes bi cümle Çevirse yeter.
Teşekkür ederim
Makro faktörlerin temelini oluşturan mikro faktörler araştırıldı. Mikro faktörlerin nicel ve nitel durumları belirlendi. Mikro faktörlerin makro faktörlere olan etkisi kamuoyu anketi ile belirlendi. Etki miktarlarının oranı toplamda 1 olacak şekilde mikro faktörlere dağıtıldı. Mikro nitel faktörlerin, diğer faktörlerle olan etkisi, kamuoyu araştırması ile belirlendi. Niteller, nicel değerlerin puanına göre düzeyi belirlenecek şekilde oranlaştırıldı. Tüm bu makro ve mikro faktörlerin etkisi, seçmenin tercihleri gözetilerek oluşturuldu. Stella ara yüzüne girilecek olan güncel veriler, seçmen gözünde ki puanlaması kamuoyu araştırması ile belirlendi. Mikro faktör, sayısal artışa bağlı olarak seçmendeki pozitif ve negatif etkisine göre ikiye ayrıldı. Sayısal artışı seçmeni pozitif yönde etkileyenler; nicel pozitif faktörler, negatif yönde etkileyenler; nicel negatif faktörler şeklinde adlandırıldı. Son 5 yıl içerisindeki mikro faktörde ki değişimler, fiks nokta olarak belirlenip, maksimum ve minimum noktalarının arasındaki o anki seviyesine göre puanlandırıldı. Son 5 yıl içerisinde ki gördüğü mikro faktörlerin etkisini, o ana göre yorumlamasını gösterir formül inşa edildi. Maksimum değer 1 minimum değer 0 girilerek, mikro faktörün güncel değerinin oranı bu sayısal değerlerle belirlendi. 1 tam puan, 0 başarısız olarak nitelendirilmekle birlikte; 5 yıl içerisindeki artış ve azalma durumunun seçmene olan etkisi de faktörlere dahil edildi. 5 yıl öteden pozitif ivme ile gelişen mikro faktörün düşüşe geçmesi; seçmende daha etkili belirleyicilik oluşturacaktır. Yine 5 yıl öteden negatif ivme ile gelişen mikro faktörde ki pozitif gelişme mikro normalden daha fazla seçmeni etkileyecektir. Şekil1.A Nicel pozitif mikro faktörün pozitif ve negatif gelişime göre etkileşimi şekil1a da gösterilmiştir. Şekil 1.B Nicel negatif mikro faktörün pozitif ve negatif gelişime göre etkileşimi şekil 1.B de gösterilmiştir. Maksimum güncel mikro faktörün arasında ki zaman dilimi hesaba dahil edilmiştir. Zaman aralığı arttıkça, seçmene olan etkisi azalmakta, zaman dilimi kısaldıkça, güncel mikro değerin seçmen üzerinde ki etkisi artmaktadır. Tüm bu nicel mikro faktörler aşağıda belirtilen formülde kullanılmıştır. Doğrusal artan pozitif mikro faktörler için; Doğrusal azalan pozitif mikro faktörler için; Doğrusal artan negatif mikro faktörler için; Doğrusal azalan negatif mikro faktörler için; ft = fmax değerinden fn değerine geçen yıl (süre) fn = mikro faktörün güncel değeri fmax = mikro faktörün son 5 yıl içerisinde ki maksimum değeri fmin = mikro faktörün son 5 yıl içerisindeki minimum değeri Rasyonel değer, oran ile çarpıldıktan sonra makro faktöre etkisi bulunmuştur. Tüm bu makro faktörlerin toplamından sonra, oylamaya katılmayan seçmenlerin oy sürecine etkisi gözlemlenmiştir. Oy kullanmayan seçmenlerin hükümet partisine olan yakınlığı hükümet partisinin başarısına göre formülize edilmiştir. %50 nin üzerine doğru çıktıkça, oy kullanmayanların hükümet partisinden olmama ihtimalinin yükseldiği, %50 nin altına indikçe ( 0 a yaklaştıkça) oy kullanmayanların, hükümet partisine yakın olduğu gözlemlenmiştir. %50 de oy kullanmayanların oylama sürecine etkisi yok sayılmıştır. Bu halde; İle oylamaya katılmayanların etkisi hesaplanmıştır. 2002- 2007 yılları arasındaki tavan ve taban değerler çeşitli resmi kurumlardan temin edildi( TÜİK, TC Merkez Bankası, Bakanlık Verileri, vb). Ekonomi makro faktörünün oy yüzdelerine etkisi aşağıda hesaplanmıştır. Stella ara yüzünde tüm nicel mikro faktör için ayrılan slide bar ile güncel değerler girilir. Girilen değerler bu model ile çalıştırılarak sonuçlar gözlemlenir.
0
metinden bişi anlamadığım gibi herkesin 1 cümle çevirdiği metini kimse anlıyamaz.
0
co2s2
iki ya da ikiden fazla kisi, gidiyorlar bir kasabada banka satin aliyorlar (ya da yeni bastan kuruyorlar)amaclari milletin parasini toplayip piyasadan kacmak. bu yuzden de yuksek faiz veriyorlar falan.boyle boyle para toplarken haklin bir kismi ise uyaniyor ve deneme maksatli olarak parasini cekmek
iki ya da ikiden fazla kisi, gidiyorlar bir kasabada banka satin aliyorlar (ya da yeni bastan kuruyorlar)
amaclari milletin parasini toplayip piyasadan kacmak. bu yuzden de yuksek faiz veriyorlar falan.
boyle boyle para toplarken haklin bir kismi ise uyaniyor ve deneme maksatli olarak parasini cekmek istiyor. bizim elemanlar da millet ise uyanmasin diye isteyenlerin parasini geri veriyor. boyle olunca herkes bu adamlarin dolandirici olmadigina inaniyor ve daha fazla para yatirmaya basliyorlar ancak bu arada bizim elemanlar bu isi seviyorlar, catir catir para kazanmaya basliyorlar. sonrasinda da bir dolu para kazanip kasabadaki diger bankalari satin aliyorlar falan filan.
bu filmin adini bilen var mi?
amaclari milletin parasini toplayip piyasadan kacmak. bu yuzden de yuksek faiz veriyorlar falan.
boyle boyle para toplarken haklin bir kismi ise uyaniyor ve deneme maksatli olarak parasini cekmek istiyor. bizim elemanlar da millet ise uyanmasin diye isteyenlerin parasini geri veriyor. boyle olunca herkes bu adamlarin dolandirici olmadigina inaniyor ve daha fazla para yatirmaya basliyorlar ancak bu arada bizim elemanlar bu isi seviyorlar, catir catir para kazanmaya basliyorlar. sonrasinda da bir dolu para kazanip kasabadaki diger bankalari satin aliyorlar falan filan.
bu filmin adini bilen var mi?
0
ne zaman seyrettiğini, kimlerin oynadığını yada o oynayanların başka hangi yapımlarda oynadığını söylesen bir şekilde bulunur.
0
Yok. Filmi ben izlemedim. Bir arkadasım anlattı bana. O da izlememiş, ona da babası anlatmış.
0
drogba gardrogba
"Klasik yapıtı dönemi" ve "Çağdaş sanat" dönemlerine ait sosyolojik, politik, felsefi yapılardan, dönemin akımlarından, dönemin önemli olaylarından ve savaşlarından etkilenerek yapılmış bildiğiniz veya aklınıza gelen, güzel hikayeleri olan eserler var mıdır?Örnek- Klasik dönem: "Michalengelo - Musa
"Klasik yapıtı dönemi" ve "Çağdaş sanat" dönemlerine ait sosyolojik, politik, felsefi yapılardan, dönemin akımlarından, dönemin önemli olaylarından ve savaşlarından etkilenerek yapılmış bildiğiniz veya aklınıza gelen, güzel hikayeleri olan eserler var mıdır?
Örnek
- Klasik dönem: "Michalengelo - Musa heykeli", "Rembrandt - Gece Bekçisi tablosu"
- Çağdaş sanat: "Picasso - Guernica" , Misha Gordin' in Kavramsal Sanat fotoğrafları, Chris Burden'ın "atış" adlı performansı gibi…
Örnek
- Klasik dönem: "Michalengelo - Musa heykeli", "Rembrandt - Gece Bekçisi tablosu"
- Çağdaş sanat: "Picasso - Guernica" , Misha Gordin' in Kavramsal Sanat fotoğrafları, Chris Burden'ın "atış" adlı performansı gibi…
0
klasik döneme örnek diye michelangelo demişsin.klasik dönem batı roma'nın bitişine kadar olan dönem değil mi? hem musa heykeli, michelangelo'nun yaşadığı dönemin olayı değil ki? senin amacın ne, anlamadım.
0
Michelangelo 'nun Musa heykelindeki dönemin olayı İtalya' nın hrıstiyanlığın merkezi olması ve papa'nın her alanda etkin olması dönemin olayıdır. Kendisine yaptırdığı heykel mezar anıtı içindir, sanata olan etkiside bu heykelde görülmektedir. Daha sonra reform olmuş gerçi ama dönemin olaylarında yine papa var. Benim klasik dönemden kastım daha çok rönesans eserleriydi aslında, Batı Roma sürecinde varsa tavsiye edebiliceğiniz eser bakmak isterim, kriterler çercevesinde incelemem lazım, amacım bu dönemlere ait eserlerin bazılarını inceleyerek sunum hazırlamak bende bilmediğim eserlerle karşılaşarak yada farklı hikayelere sahip olan eserlerden bana bildiğiniz veya önerebiliceğiniz eserlerden önce yola çıkarak araştırmak istiyorum.
0
karbasan
merhabalar, ilk defa yurtdışına gideceğim. İngilizcemde pek yeterli değil. Havaalanında nasıl diyaloglar geçer özellikle havaalanı polisiyle. Araştırma yaptım ama bir şey bulamadım. İngilizce olarak yazabilirseniz çok iyi olur. TeşekkürlerAvusturya'ya gidiceğim.
merhabalar, ilk defa yurtdışına gideceğim. İngilizcemde pek yeterli değil. Havaalanında nasıl diyaloglar geçer özellikle havaalanı polisiyle. Araştırma yaptım ama bir şey bulamadım. İngilizce olarak yazabilirseniz çok iyi olur. Teşekkürler
Avusturya'ya gidiceğim.
Avusturya'ya gidiceğim.
0
"do you have anything to declare? / do you have anything in your luggage to declare?"
"what is your reason to visit?"
"how long are you planning to stay?"
"who will be paying for your expenses?"
"where will you stay?" (which city / which hotel / etc.)
"when was the last time you visitd this country?"
"when was the last time you visited a foreign country?"
"what is your profession?"
bunlara çalış, yaklaşık böyle şeyler çıkar...
"what is your reason to visit?"
"how long are you planning to stay?"
"who will be paying for your expenses?"
"where will you stay?" (which city / which hotel / etc.)
"when was the last time you visitd this country?"
"when was the last time you visited a foreign country?"
"what is your profession?"
bunlara çalış, yaklaşık böyle şeyler çıkar...
0
eğer otel rez. yoksa kimde kalacaksın, hele ver şu meşhur arkadaşının adını, adresini telefonunu da diyebiliyorlar.
0
Hangi ülkeye gideceksin bilmiyorum. Farklı ülkelerin gümrüklerinde farklı sorularla karşılaşabilirsin. Ya da hiçbirşey sormadan pasaportuna bakıp "geç" diyebilirler. Türk pasaportu taşıdığını ve sıkıntılı bir vize sürecinden geçerek yola çıkacağını varsayarak, şöyle sorularla karşılaşacağını düşünüyorum:
1. What's your purpose of visit?
2. Is it your first time in [ülke adı]?
3. Do you have any friends or relatives or any kind of acquiantances in [ülke adı]?
4. How long are you planning to stay?
5. Where are you going to stay?
Haricen ne iş yaptığınla, ailenle ilgili sorular da sorulabilir. Ve ayrıca geçmişte ziyaret ettiğin ve/veya bu seyahatinin bir parçası olarak ziyaret etmeyi planladığın ülkelerle ilgili sorular da gelebilir. Yani Bir Batı ülkesine gideceksen ve son bir kaç yıl içinde Afganistan, Suriye, İran, Libya, Küba, Kuzey Kore'ye gittiysen sana çok soru soracaklardır. Ya da İran veya Pakistan'a gideceksen İsrail'e neden gittiğini soracaklardır. İsrail'e gideceksen ve yanında arkadaşların varsa, çapraz sorgudan geçersin. Bu sorularda memurun amacı senin "ne ayak" olduğunu anlamaktır. Şüpheye mahal bırakan unsurların iyice üzerine gideceklerdir. Bunun için de cevaplarını destekleyen belgelerin yanında olsun. Kartvizit, öğrenci kimlik kartı, kütüphane kartı, sürücü belgesi, vs..
Hangi ülkeye gidiyosun?
1. What's your purpose of visit?
2. Is it your first time in [ülke adı]?
3. Do you have any friends or relatives or any kind of acquiantances in [ülke adı]?
4. How long are you planning to stay?
5. Where are you going to stay?
Haricen ne iş yaptığınla, ailenle ilgili sorular da sorulabilir. Ve ayrıca geçmişte ziyaret ettiğin ve/veya bu seyahatinin bir parçası olarak ziyaret etmeyi planladığın ülkelerle ilgili sorular da gelebilir. Yani Bir Batı ülkesine gideceksen ve son bir kaç yıl içinde Afganistan, Suriye, İran, Libya, Küba, Kuzey Kore'ye gittiysen sana çok soru soracaklardır. Ya da İran veya Pakistan'a gideceksen İsrail'e neden gittiğini soracaklardır. İsrail'e gideceksen ve yanında arkadaşların varsa, çapraz sorgudan geçersin. Bu sorularda memurun amacı senin "ne ayak" olduğunu anlamaktır. Şüpheye mahal bırakan unsurların iyice üzerine gideceklerdir. Bunun için de cevaplarını destekleyen belgelerin yanında olsun. Kartvizit, öğrenci kimlik kartı, kütüphane kartı, sürücü belgesi, vs..
Hangi ülkeye gidiyosun?
0
