Giriş
(8)

beyaz eşya

goodbyecruelworld
1-samsung beyaz eşyada nasıl? bu markanın buzdolabı veya çamaşır makinasını kullanan var mı?2- Bu aralar bildiğiniz hesaplı bir beyaz eşya kampanyası var mı? buzdolabı alana çamaşır makinası indirimli vs gibi...teşekkürler
1-samsung beyaz eşyada nasıl? bu markanın buzdolabı veya çamaşır makinasını kullanan var mı?

2- Bu aralar bildiğiniz hesaplı bir beyaz eşya kampanyası var mı? buzdolabı alana çamaşır makinası indirimli vs gibi...

teşekkürler
0
goodbyecruelworld
(14.05.10)
Samsung'un çamaşır makineleri iyidir ama Siemens'te şu sıralar güzel bir kampanya reklamı dönüyordu reklamlarda. Bir Siemens bayiine uğra istersen. Ama yaz sezonu geldiği için tüm markalar benzer kampanyalara gidecektir çeyiz meyiz dalgasına. Acil ihtiyacın yoksa birkaç hafta daha sabret bence.
0
winstoncash
(14.05.10)
www.markalarkampanyalar.com

şöyle bir şey buldum, tarihler gayet güncel. belki yardımı olur..
0
efendy
(14.05.10)
diğer beyaz eşyalarını bilmem ama samsungun buzdolapları hakkında çok çok iyi şeyler okumuştum ve duymuştum.
değerlendirin bence
0
etna
(14.05.10)
ar-çe-lik. yaygın servis, ucuz yedek parça, uzun ömür.
0
ref
(15.05.10)
(bkz: sharp)
0
alchemistt
(15.05.10)
samsungla alakalı kazanılmış bir tüketici davası dosyasına sahibim... alladdin çakıcının dosyası kalınlığında.. bilmem bir fikir uyandırır mı ...
0
pekala
(15.05.10)
bosch tan şaşma
0
seyduna6687
(15.05.10)
Benim ev Arçelik dolu, beni zerre kadar üzmediler.
0
samterk
(15.05.10)
(10)

Dost...

kobunder
kısa ve net iki soru:1) gerçek dost ya da dostlara sahip olan var mı?2) gerçek dost diye bir şey var mı?not: kardeşim dediğim arkadaş(dost?)larımda olan ve beni de etkileyen büyüklü küçüklü olumsuz özelliklerden dertli haldeyim...bu sorularla ilgili düşünceler işime yarayacaktır, bu sebeple sordum.
kısa ve net iki soru:

1) gerçek dost ya da dostlara sahip olan var mı?
2) gerçek dost diye bir şey var mı?


not: kardeşim dediğim arkadaş(dost?)larımda olan ve beni de etkileyen büyüklü küçüklü olumsuz özelliklerden dertli haldeyim...bu sorularla ilgili düşünceler işime yarayacaktır, bu sebeple sordum.
0
kobunder
(13.05.10)
1. hayır. en büyük hayattaki en büyük hendikaplardan birisi.
2. var.
oluyor böyle benimde, sanırım anladım durumunu, zamanla geçiyor. ya da ben unutan bir insanım, unutuyorum.
0
dieselsingle2
(13.05.10)
1) var.
2) var.
0
esenboga
(13.05.10)
evet benim gercek dostlarim var. ama sayilari cok az.

gercek dostun varligi kara gunde belli olur. bu nedenle kara gun dostu, iyi gun dostu ayrimi yapilmistir. bir kisinin senin gercek dostun olup olmadigini da, ancak basina cok kotu bi sey geldiginde anlayabilirsin. yani 20 yil gibi bi zaman ister o kisinin, senin gercek dostun olup olmadigini anlaman. gerisi kakara kikiri arkadasligidir ve suya yazilan yazi gibidir. hele bazilarinin foyasi, ikinci, ucuncu gorusmende ortaya cikar.

bak sana bi sey soyleyeyim:

ingilizce personality veya fransizca personalite ne demek? kisilik demek degil mi? bunlarin kokenini biliyo musun? Latince persona kelimesi. Persona maske demektir. Yani senin kisiligin de dahil olmak uzere, etrafinda gordugun insanlarin kisilikleri aslinda onlarin maskeleridir. Ates cemberinden gecerken maskeler yanar. Burada ates cemberinden kasit, senin basina gelen felaket veya dostun sandigin kisinin senin icin yapmasi gereken fedakarliklar zinciridir. Eh, takdir edersin ki, bunlari yapabilen fazla sayida insan da yoktur. Dolayisiyla, yasin ilerlediginde bu kriterlere uygun kimseler kaldiysa etrafinda, onlarin kiymetini bil.

Bu da bonus:

www.youtube.com
0
compadrito
(13.05.10)
ikisine de evet.
ama şu var, lisede falan olmuyor bu. aradan çok zaman geçmesi gerekiyor dost olmak için. ergen gençler, arkadaşlarından bir hata gördüklerinde dostluklarını sorguluyorlar falan.. çok erken o yaşlar.

en yakın dostlarımdan biri lisedeki arkadaşımdan biri mesela. ama dostluk için, 10 yıl daha geçmesi gerekti üzerinden. zamanla oluşuyor yani. ağaç büyütmek gibin.

bir de şunu söyleyeyim, sevgili ile oturup da "sen beni ne kadar seviyorsun, ben mi daha çok seviyorum" diye konuşmak ne kadar saçmaysa, arkadaşla da oturup "biz dost muyuz, değil miyiz, sen böyle yapınca dostluğa aykırı davranmıyor musun" diye konuşulmaz. dostlarımla bazen birkaç ay hiç konuşmayız, ama dostluk baki işte. bunu bilmek için de epey zaman gerekiyor işte.
0
lovemyself
(13.05.10)
1.var
2.var

parayı argüman olarak sunuyorsanız: gerçek dost cebindeki paranın büyüklüğü ile yapabileceğin makaranın arasında bir korelasyon barındırmayan insandır

gerçek dost edindiğini söylemenin min. süresi: en azı 5 seneden başlar. okulda aynı sınıfa gidip gelmek, aynı servise binmek felan değildir dostluğu oluşturan altyapı. aynı sınıfta okumadığın bir arkadaşın da en iyi dostun olabilir, başka okulda okuduğun insan da.

başka şehire, başka ülkeye gidildiğinde belli olur gerçek dost, aynı şehirdeyseniz başka şekillerde farklı yerdeysiniz başka şekillerde anlaşılır gerçek dost olup olmadığı. birbirinize karşı tahammülünüzün en üst seviyede olduğu insandır.

etrafınızla ilişkilerinizde kendisini koruduğunuz, sizi koruyan insandır. arkanızdan dedikodu değil geyik yapılmasına bile mani olabilen insandır.

vs.
0
yurdum insani
(13.05.10)
@isvicreli bilimadami ne diyorsa aynen o... "var" diyen arkadaslar da birer birer gececek bu yoldan:)) olmadi kendileri bi guzel adam kullaniyor :/ bu da agir oldu sanki?
0
no avalon
(13.05.10)
ikisinin cevabı da evet bana göre ama esas mesele şu senin dostluk dediğinde ne anladığın veya dost dediğin insandan nasıl bir yaklaşım beklediğin. ha dost dedik ama bize kazık atanlarda çıkmadı değil fakat üç beş ibnenin yüzünden de gerçek dost yok deyip sıyrılmanın anlamı yok bana göre. dost dediğin 2 kişi 3 kişi olur fazla olmaz.
0
seyduna6687
(13.05.10)
1) 28 senelik hayatıma 1 adet gerçek dost sığdırabildim.
2) var ama bu olay tek taraflı değil sen kimseye gerçek dost olabildin mi onu sorgula önce.
0
vampir akrep
(13.05.10)
1-var
2-yok
0
cedric tweedledee
(13.05.10)
var, var. lisede olmaz diyenler olmuş o da oluyor. liseden kalma iki arkadaşım var ikisi de kardeşimden daha yakın. başım dara düşse onlardan birini ararım önce. 35 yıldır arkadaşız kendileriyle. şuraya yazanların yaşlarından daha uzun bir süre. dostluk da şarap gibi yıllanıyor. o arada sirkeye dönenler de olmadı değil.
0
synick
(13.05.10)
(15)

Gönül işleri

birmaruzatimvar
sevgili güzin ablalar, benim 3 yıldır birlikte olduğum bir sevgilim var başlarda ben onun doğum gününü vs özel günleri önemsememe rağmen ondan hiçbir karşılık göremedim sevgiliden hediye almıyor diye ayrılınmaz ve bunu söylemek çok kırıcı olur diye düşündüm ama ilişkimizin ilerleyen yıllarında artık
sevgili güzin ablalar, benim 3 yıldır birlikte olduğum bir sevgilim var başlarda ben onun doğum gününü vs özel günleri önemsememe rağmen ondan hiçbir karşılık göremedim sevgiliden hediye almıyor diye ayrılınmaz ve bunu söylemek çok kırıcı olur diye düşündüm ama ilişkimizin ilerleyen yıllarında artık canıma tak dedi ve bu konuyu bi şekilde laf çarparak açtım bundan sonra artık sevgilim bana doğum günümde ve yılda bir kaç kez olmak üzere benimle alakası olmayan tamamen ilgi alanımın dışında ve hayatta kullanmayacağım şeyler,hediye hediyedir mantığıyla saçma sapan plastik dandik nesneler almaya başladı. mesela çocuklar için dizayn edildiği her halinden belli bir çizgi film karakterinin kolye ucu. ( aramızda bi esprisi hatırası olsa bişey demeyeceğim) pokemon desenli kum torbası, işportadan alınmış güneş gözlüğü gibi akla hayale gelmeyecek dandik şeyler. ve artık zıvanadan çıkıp bunları kafasına atmama rağmen aynı hareketlere devam ediyor bu konularda cimri mi desem ne desem bilmiyorum. ikimizde eğitimli, saygın meslek sahibi kentli insanlarız. kendisi sanatla ilgili ve görsel olarak seçici olduğunu düşündüğüm birisi. neden böyle yapıyor anlamıyorum artık altında bir kasıt arıyorum ( aşırı cimrilik gibi)bir de her defasında benim yanımda bana çiçek alırken çiçekçiyle pazarlık yapıyor. bunu kibar bir davranış olarak görmüyorum sizce haklı mıyım? (yani sokaktan çiçek toplayıp getirse bana kat kat iyi, manevi bişeye maddi değer biçtiğini düşünüp kırılıyorum)bana değer vermedğini beni sallamadığını düşünüyorum? ilişkimiz uzun sürmesi nedeniyle nerdeyse evliliğe doğru gidiyor ama kafamda bu sorulara bi cevap bulabilmiş değilim ayrıca kendisi bakımsız üç senedir kuaföre gittiğini görmedim en son on yıl önce kuaföre gittiğini söylüyor ve bunla övünüyor bakımsı halleri ve kendine olan özensizliği beni soğuttu ondan. bunları defalarca konuşmama rağmen bi çözüme ulaşamadık. yılların verdiği alışkanlık var bende kolay kolay silip atamıyorum. ne yapsam bilemiyorum.

yaş +25
0
birmaruzatimvar
(12.05.10)
kusura bakma ama sevgilin bir odun. evlenmeden once iki kere degil, yirmi kere dusun.

Sizce hakli miyim? soruna cevap:

Evet haklisin.
0
compadrito
(12.05.10)
7sinde neyse 70inde de o olacaktır. 3 yılda bu kadar bunalmışsınız, sizce bir ömür geçer mi?
0
ley ley
(12.05.10)
okurken çok güldüm vallahi. sanki eğlence olsun gibi yazmışsınız :)
0
i ve been mistreated
(12.05.10)
omur gecer mı bununla be? ayrıl... ben okurken bunaldım kendisinden. hadi hediye neyse de kuaför olayı kotu yani... sen kibar o kaba sen bakımlı o magaraadamı yurumez bu ılıskı...
0
letranger
(12.05.10)
bence hikayedeki erkek sensin ve sevgilinin seni terk edip etmeyeceğini merak ettiğin için bizi kullanıyosun :p
0
numbernine
(12.05.10)
Şaka mı bu yazdıklarınız? Cidden inanılır gibi değil. 3 sene emeğiniz var tabi kolay değil ama bu adam şaka gibi. Daha evlenmeden bu kadar şaşırtıcı özelliği varsa evlendikten sonra ortak yaşam da ne gibi özellikleri çıkacaktır çok merak ediyorum.

Karar almak zor olsa da korkmayın bence hayatta alternatifler çok merak etmeyin biri giderse biri gelir.
0
boradonmez
(12.05.10)
Senin yerine Angeline Jolie veya bir top model olsaydı yine bu şekilde mi davranırdı ?
0
chaud
(12.05.10)
şaka değil gerçekten. bu yaptıklarının iyi mi kötü mü olduğuna tek başıma karar veremiyorum kime anlatsam iyi çocuk herkesin bir kusuru vardır idare et gibi yaklaşıyor ya da kendisiyle bunları konuşsam tepkisiz kalıyor anlamıyor anlamak istemiyor. ben onun parasının miktarını sorgulamıyorum ama bi insan illa pahalı hediye almak zorunda değil di mi ne bileyim sevdiğimm bi yazarın kitabını alsın mesela işporta mal alacağına.
0
🌸birmaruzatimvar
(12.05.10)
@chaud, evet eminim benim yerime başkası olsa da aynı şekilde davranıcaktı. hayatı boyunca bi daha benden daha iyi birini bulabileceğini sanmıyorum.
0
🌸birmaruzatimvar
(12.05.10)
@witcher, yok hep saçları uzun ucları kırık kırık bazen kendisi kesiyormuş uçlarından (sacları dalgalı)ama bakımsız görünüyor. bi de ben neden kuaföre gideyim neden süsleneyim kızlar süslenir diyip duruyor delircem.
0
🌸birmaruzatimvar
(12.05.10)
Bu soruya düzgün cevap almak için erkek arkadaşınızın yaşı çok önemli bir etken olurdu.
25+ ise at çöpe gitsin. Değilse büyüyünce geçer.
Edit: Yok vazgeçtim, ilişkinizin sonlanmasında bir etkim olsun istemiyorum.
0
birsoru
(12.05.10)
1) Hediye konusunu şahsen önemli bulmuyorum, sizin için önemli göründüğünden ilgili şahısla sürekli sorun yaşamanız muhtemel.

2) Cimrilik iyi bir özellik değil ama kasıtla yapılabileceğine ihtimal vermiyorum, yani hesaplayarak değil kendiliğinden yapıyordur bu hareketleri, huyu öyledir belki. Öte yandan huy çıkar can çıkmaz.

3) İlgili şahsın cimrilikten ziyade, hediye konusunda farklı düşündüğünü ve bunu ima etmek için size bir mesaj vermek üzere hareket ediyor olabileceğini düşünüyorum. Tabii onu tanıyan sizsiniz, benimkiler sadece hariçten gazel.

4) Bakımlı olmak, had safhada değilse de asgari ölçüde bakımlı olmak yani, önemli. Ama bu da can çıkar huy çıkmaz kategorisinden. Acaba sizi test mi ediyor? Yoksa uyuz edip uzaklaşmanızı mı istiyor? Yine atıyorum kafadan tabii, sadece fikir; ciddiye almayabilirsiniz şahsı ve ilişkinizi bildiğinizden.

5) Bahsettiğiniz meseleler dışında ilişkinizin nasıl gittiği de önemli bence. Sizi birlikte tutan sizce ne? Buna anlamlı bir cevap verebiliyorsanız gerisi önemsiz.
0
uyuklayankedi
(12.05.10)
benim bildiğim pokemon falan erkek çocuklarına hitap eder o nedir ya sana bu yaşta hemde bayansın al pokemon dalga geçer gibi. işin zor bir anlık duygusallıkla nikah masasında evet dersin sonra bir ömür evet demen gereken zamanlarda kafanı sallayarak idare edersin( o derece nefret yani) işin çok çok zor umarım her şey düzelir ama düzelmez yani sen bana bakma.
0
seyduna6687
(13.05.10)
cimri bu cimri, evlendikten sonra 20 tl den pahalı çanta aldırmaz sana. kaç kaç!
0
black wings gray eyes
(13.05.10)
adam artık bırak be kadın işime gücüme bakiyim demek istiyor siz hala aşktasınız sevgidesiniz yahu.
0
fukka
(13.05.10)
(3)

turkcell arama engelleme / sürekli rahatsız eden numaradan kurtulma

zozjotejmnk
böyle bir servisi var mı turkcell in? belirli bir numaranın beni rahatsız etmesini istemiyorum. acaba turkcell e gitmem mi gerekiyor, kendim de yapabilir miyim? sagolun canlar.Edit: ya da bu kişinin beni rahatsız etmemesi için ne yapabilirim? polis işe yarar mı? tatlı dilden anlamıyor.
böyle bir servisi var mı turkcell in? belirli bir numaranın beni rahatsız etmesini istemiyorum. acaba turkcell e gitmem mi gerekiyor, kendim de yapabilir miyim? sagolun canlar.


Edit: ya da bu kişinin beni rahatsız etmemesi için ne yapabilirim? polis işe yarar mı? tatlı dilden anlamıyor.
0
zozjotejmnk
(12.05.10)
teknolojik bi telefon kullanıyosan onlarda öyle applicationlar oluyo. iphone da falan vardı symbianlarda da olsa gerek. cok fazla rahatsız ediyosa savcılıga gidin.
0
rurouni
(12.05.10)
@rurouni benim iphone m var. rahatsız edilen kız arkadaşım. benim telefonumdan engellesek,(-ki nasıl yapılır bilmiyorum) kendi telefonuna geri taktığında hattı engellenmiş olur mu acaba?

Bir de savcılık ta nasıl yürüyor işler? çok uğraştırır mı?
0
🌸zozjotejmnk
(12.05.10)
hacı hiç uğraşma engellemeyle falan savcılıkta bu işler 5 dakika da yürüyor hele de istanbulda değilsen daha kısa zamanda çözersin. savcılığa gidersin durumu anlatırsın savcının yanına gidersin ( yalnız rahatsız eden numaranın aramalarını silme telefonda kayıtlı kalsın çünkü bakıyorlar ve tek tek not ediyorlar arama saatlerini falan eğer mesaj falan atıyorsa hepsi direk zapta geçiyor ) durum açıklamasından sonra suç duyurusu işlemi tamamlanır. sonra sana en geç 1 hafta içinde haber gelir arayan pezevengi bulduk tespit ettik diye. kolay gelsin

polis hayatta uğraşmaz bi de sana akıl verir gönderirler sana sümsüğe bakıyorlarmış gibi bakarlar( sanki eleman karşındaymışta sen bir şey yapmadan gelip bunlara söylemişsin gibisinden yani)
0
seyduna6687
(13.05.10)
(20)

İşini seven var mı?

lucy in the sky with diamonds
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim. Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüz
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim.

Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüzünden herhalde muvaffak olamadım, şu an yapmakta olduğum ve hep piyasası olan işime geri döndüm. Arkadaşlarımdan duyduğum "ekmek aslanın azında" temalı hikayeler de canımı iyice sıkıyor. İstanbul Lisesi üstüne Boğaziçi uluslararası okuyan bi arkadaşım aylardır iş arıyor, bulamıyor. "Başvurmadığım yer kalmadı, nitelikli insan çok ama iş yok, yakında hepimiz satış elemanı olucaz" diyor.

İnsanın hem zevk aldığı, hem de üstüne para aldığı bi işinin olması mümkün müdür? Hadi onu geçtim, işinden tiksinmemesi mümkün müdür? Bunun oranı nedir? Umudumu koruyayım mı? Siz de ertesi günü düşününce hep bi fena oluyo musunuz?

Kişisel anketime destek veriniz, istirham ederim..
0
lucy in the sky with diamonds
(10.05.10)
Ben! Gerçi daha 7 ay oldu başlayalı ama ben çok zevk alıyorum. O yüzden zaten akşam 7'lere kadar kalıyorum her gün.. Ama bence bunda esas etken, benim çalışırken patronumun veya bir şirketin yararına değil, kendi yararıma çalışıyor olmam. Bence anahtar nokta bu. Yaptığın işten kendin de yarar görmen, yani para kazanmak dışında. Bu da ancak kendi işini kendin kurduysan veya akademik hayatta ilerleme gayesindeysen olabilir sanıyorum.. Başka birşey aklıma gelmiyor..
0
oyle birsey yok
(10.05.10)
işimi seviyorum, kariyerimde bir basamak daha yukarı zıplayabilirsem hele iş konusunda benden mutlusu yok..
0
efendy
(10.05.10)
kendini yaptığın her iş için onaylanmak zorunda hissediyorsan, yaptığın bütün çalışmanın bir "şimdi şuna odaklanalım, onunla ilgilenecem ben" diyen supervisor, yönetici,vb. kişi tarafından çöpe atıldığını, ihmal edildiğini görüyorsan çalışmak istemeyebilirsin. dolayısıyla kendi işine yarayacak notları almaya, iş ortamından gerekli bilgi ve iletişim alt yapısını ilerlemeye bakmalısın.
şirketin sektörü ile ilgili paralel firma tanışmaları, sergisi, fuarı varsa oralara bakma, bir şekilde kendini kendi yaptıklarınla göstermek ve ileride böyle çalışmak istiyorsan bulunduğun noktadan en iyi verimi almalısın.projeni yöneten beğenmeyebilir, çöpe atabilir ama sen atma. 1 yıl sonra kurcalarken belki zamana göre bir update / upgrade yaparsın işine yarayacak bir hal alır?
0
yurdum insani
(10.05.10)
işimi seviyorum. kazancım bazen neredeyse çok çalışmadığım halde çok olurken bazen kendimi yırtsam bile az oluyor. ve işimde hala ilerleme noktasındayım ve bu ilerlemenin sınırı yok zaten. 4 yıldır bu işlerle meşgulüm 20 yaşındayım henüz bi an ama off yeter artık ya demedim( ki aşırı zorluklar çektiğim oluyor ve katlanılmaz şeyler oluyor ama önemli olan sizin iradeniz ve katlanabilme gücünüz bi yerde)
en önemli şey ise okulun sandığınız kadar büyük bir etken olmaması. evet boğaziçi bitirmek önemli ve prestijli fakat tecrübe ve kişisel gelişim ve öngörü gibi pek çok nitelik aranıyor bitirdiğiniz okuldan ziyade. bilhassa iyi okul bitirince iyi bi iş sahibi olacağını sanan insanlar beni bir hayli güldürüyorlar zira iş hayatını gerçek anlamda görmediklerini bağıra bağıra belli ediyorlar :).

son olarak bu tarz depresif başlıkları açmaya devam ederek ( bi başlığınızı daha hatırlıyorum) kendinizi bi yerlere getiremezsiniz. mutlu ve başarılı olmaya siz bu kadar derecede umutsuzken biz ne desek boş olacak, fakat gördüğünüz gibi işini seven ve kazancı yüksek olan bi sürü insan daha şimdiden yazmış bile.
0
madyb
(11.05.10)
işimi sevmiyorum.

satış danışmanıyım. size şimdiki işimde aldığım rakamı söylesem götünüzle gülersiniz. daha öncekinde de pek kayda değer bir durum yoktu. işimde ilerlemem kendimden, ruhumdan, yaşamımdan fazlasıyla ödün vermeme bağlı. vermeyeceğim.

kullanılıyorsam benimde yeri geldiğinde, daha iyisini bulduğumda veya bulana kadar onları kullanmaya hakkım var.

ha şu da var. vicdanım rahat. bana verdiklerinin karşılığını fazlasıyla veriyorum. asıl mesele de burada zaten. sorulduğu zaman evet çalışkan dürüst adamdır derler. ama iş karşılık istemee geldiğinde veya en ufak bir hata yaptığınızda başınıza kakılacak bir mesele çıkabiliyor.

sokayım işlere diyorum çoğu zaman.
0
soul cancer
(11.05.10)
Tabiki de işimi sevmiyordum !!!

4 yıl üniversite 2 yıl master sonrasında okuduğum, dirsek çürüttüğüm eğitimimin dışında bambaşka bir alanda işe başlamıştım. Dünyanın 44 ülkesinde faaliyet gösteren çok uluslu ve kurumsal bir firmada...
Bir sabah uyandım işe gidiyorken, sürekli aklımdan, gözlerimin önünden şu cümle geçti. ''Kendi kaderini yaz'' akabinde şirkete girdiğim gibi masama oturdum istifa mektubumu yazdım...Altına da afilli bir imza attım... İnsan kaynaklarına teslim ettim... Bir sigara içtim, sigaramdan her nefes çekişte o cümle geliyordu gözlerimin önüne...
Başarmıştım belki de kaybetmiştim...Ama beni mutlu eden, kendim için bir şey yapmıştım...İstifa etmiştim...
0
madduwattas
(11.05.10)
aslında hazır böyle bir konu bulmuşken içimi döküp rahatlamak istiyorum müsadenizle.

bendeniz liseden sonra 4 sene migrosta çalıştım. üniversiteyi açıktan okumaya gayret ettim. pek başarılı olduğum söylenemez. 4 senenin sonunda hala işimde bir rütbem olmadığı için askere gittim.

sonrasında gömlek firmasında çalıştım. bir şubesine müdür yaptılar beni. ama ne müdürlük! tam 1 ay boyunca izinsiz sabah 10 akşam 10 olmak üzere alışveriş merkezinde çalıştım. ulen parası iyi olsa çalışılır kabul. ama kardeşim 700 tl ye yaptım bu işi. herşey yolunda götümüzdeki kazıkla mutluyken beni işe referans gösteren arkadaşımı patron özel ofisine çağırıp bir güzel tartakladı. sebep mağaza açığı. açığın tutarı 500 tl. zorla istifa imzalattılar. mahkemeleri sürüyor (merak edene firma ismini özelden atarım). hal böyleyken benim orada durmam kendime yediremediğim bir durum oldu ve istifa ettim.

günler geçti ve ben bir ayakkabı firmasında işe başladım. oraya 2 senemi verdim ve işimde bir yerlere gelemedim. bakın takıldığım mesele şu. çalışmamı, satışlarımı efendi oluşumu tepedekiler beğeniyor. ben göz yumuyorum herşeye. fazla çalışma saatlerine ses çıkarmıyorum. gerektiğinde sabahlıyoruz hep beraber ama benim bir işim düşünce karşılığını alamıyorum. ne fazla mesai ücreti ne de başka birşey. satışlardan iyi para kazandım eyvallah. lakin sadece tek mağazası bayramda aylık 1 trilyon ciro yapan bir firma cozuttu ve çalışanların primlerinde kesinti yapma yoluna gitti. kriz dönemi tasarrufuymuş. hade len!

ilk fırsatta sigorta firmasından teklif alıp işe başladım. kabul edersiniz ki sigorta satmak ve insanları ikna etmek zor bir mesele. ben bu işte başarılı olamadım. 1 ay boyunca hiç satış yapamadım. anladım ki elle hissedilebilir birşeyi satmak (ayakkabı gibi) insanları geleceği için para ayırmaya (bireysel emeklilik ve sigorta) ikna etmekten kolay birşeymiş. ilk zamanlar motivasyon dolduran müdürümüz satmadan gelme laflarıyla iğnelemeye başlayınca bir gün ofisten çıkıp satış yapamayarak eve gittim.çayımı demleyip istifa mektubu hazırladım.

3 ay boşta kaldım. koca bir üç ay. şimdi başka bir ayakkabı firmasında işe başladım. maaşımı yazıyorum sıkı durun!

450 tl!
0
soul cancer
(11.05.10)
450 tl olan maaşımla artı prim alıcam bu ay. primde mağaza cirosunun kdv sini düşüp 1000/4 oranında para getirisi. yani;

mağaza ortalama 80 - 100 milyar ciro yapıyorsa biz 80 diyelim buna;

73,6 kdv siz. bunun binde dördü ;

300 lira para demek. maaşla etti 750 toplamda. ben haftanın 3 veya 4 günü sabah 10 akşam 10 çalışıyorum. bayram yok resmi tatil yok. bu tip işyerleri mesai ücreti vermiyor (esnek çalışma saatleri).

vay babam vay. durup bir düşüneyim. hmm. boşta kalmaktan iyidir.

işimi seviyor muyum?

nefret ediyorum.
0
soul cancer
(11.05.10)
hazır başladım bir de erkek kardeşimden örnek vereyim size. kızkardeşimde var. kardeşlik güzel. üç çocuğuz :)

erkek kardeşim okulu sevmedi. okuldan kaçıp birsürü sokak köpeğine beni kovalattığını bilirim. ortaokulda sigaraya başladı. okulu orta 2 de bıraktı.o zamanlar piçti. hala da öyle.

neyse.

bizimki rahmetli pedere okumucam ben dedi. babamda aklı başına gelir diye rot balans ustasının yanına topkapı sanayi sitesine verdi. kardeşim pederin restini gördü. bir hafta sızlandı ama haftanın sonunda eline para geçince yüzünde güller açtı. şimdi mi?

askerden sonra biriyle tanıştı. adamın brigstone lastik ve jant dükkanı var. gel demiş kardeşime hunter marka rot balans cihazı alıcam. dükkanın yanı boş. alet edevat dükkanın durumu hazır ben anlamam. sen başında dur kazancımız yarı yarıya.

rot balans ücreti 40 lira. günde en kötü ihtimalle 2 araba geliyor istanbul un yolları malum. kaldı ki bunun far ayarı var, jant düzeltmesi var.

maaşallah bizimki parasız gezmiyor. 3 ay boyunca kardeşim hergün cebime sigaramı aldı. harçlık verdi. sabah 8 de gidiyor. akşam 6 paydos. cumartesi öğlene kadar çalışıyor. pazar tatil.

işini seviyor mu?

az önce sordum. sevmesem yapar mıyım lan dedi.
0
soul cancer
(11.05.10)
öncelikle şunu söyleyeyim neden hep aynı mantık düşünüyoruz ki bir işe girmek ve para kazanmak sevdiğin işi yapmak ama yine bir başkasının şirketinde veya işinde her neyse. ya kendi işimi kurayım kendi işimi yapayım mantığı yok mu? çok baba bir şirkette finans da çalıştım biraz sabır gösterseydim hani şu rapor hazırlayan üst düzey yöneticilere sunan onlarla toplantılara giren adamlardan olacaktım belki de üst düzey yönetici ama tartmadı bünye fare gibi hissettim kendimi sabah gir plazaya akşam çık. bazen daralıyorum 10 dakika dışarda gezsem açılacam yani kafa dağılacak ama birinin git "10 dakika sonra gel" demesi ile aynı olmuyor benim on dakika. çok düşük sermaye ile kurulabilecek çok iş var illa üni mezunu olmaya gerek yok bende üni mezunuyum ama bu devirde para etmiyor etmeyecekte. her şey para değil ben önce ki işimde aldığım paranın 3 de birinden daha az paraya çalışıyorum şuan. belki aranızdan salak diyenler çıkacak ama o zaman ki mutsuzluğumu hatırladıkça şimdi gülümsüyorum. herkes bana imrenirken ( çevremdeki ve üni den arkadaşlar) ben nefretler içindeydim. arkadaşlarım şirketin herhangi bir şubesinde çalışmaya bile razıyken ben genel müdürlükteydim düşünün artık. mesleğimi pek sevdiğim söylenemez ama belkide başka çarem olmadığından ve biraz aklıma yattığından seviyorum sonuçta kendi işimi yapacağım. smmm stajyeri

sivrisinek dostum ben hiç bir arkadaşımın arandığını duymadım örnekleyeyim : itü uçak mühendisliğinden , ankara sbf den( yüksek lisansı da vardır) , odtü kimya - makina, bi de avukat olanlar var vs. taşra üniversitelerinden olanları yazmadım bunlar seçkin üni ve seçkin bölümlerde. hadi ben arızalıyım yaa bu adamlarda mı arızalı? uçak mühendisi adam iş bulamıyor makina mühendisliği alanında çalışıyor şimdi baktı olmuyor askere gitti. senin mantığın tam türkçesi şu "kendini pazarlamayı iyi bileceksin" (sakın yanlış anlaşılmasın) onuda her adam yapamaz. durumlar böyleyken böyle.
saygılar
0
seyduna6687
(11.05.10)
seydunya size katılmıyorum. zira aranan bir insan olmak için okul bitirip master yapmaktan fazlası gerekli :). herkesin düştüğü en büyük düşünce hatası bu: iyi okul bitirip bi de iyi bi yerde master yapmak... demişsinizki arkadaşım itü bitirdi uçak mühendisliği: güzel peki bu okul her yıl ve her yıl mezun vermiyor MU? diğer mezun olan arkadaşlardan ne artısı var ki bu arkadaşın (artık kaç yıldır mezun veriyorsa okul siz hesap edin) tercih edilsin ve aranan olsun. zamanla işinizde iyiyseniz zaten adınız çoğu yere sizden önce gitmeye başlıyor.
0
madyb
(11.05.10)
madyb örnek verdiğin uçak müh. arkadaştan yola çıkalım bu adam ilk 1000 e girdiği için okuldan bile burs alan istese tıp a girecek puanı almış yani zekası ortada bir adam. mng teknik te tübitakta staj yapmış. projelerde bulunmuş, güneş ennerjisi ile çalışan araba olayı vardı üniversiteler arası yarışma işte o projede yer almış aynı zamanda gerçekten sosyal insani yönü iyi( moda oldu bu laf) yani demek istediğim zeki ama andaval duran tiplerden değil kendini gösterebilen bir insan. ayrıca bu bölüm sadece itü de vardı şimdi izmir de bir üniversitede de var yanılmıyorsam ama orası daha mezun vermedi galiba. olsun olsun 70 mezun versin her yıl. askeriye kapıyor ama gitmiyor asker olmak istemiyyor. thy cuma günü görüşmeye çağırıyor ve görüşmeye gittiği adam cuma namazına gidiyor ( arkadaş namaza gitmeyince olmuyor tabi) sonra geliyor sen gel pilot ol diyor. özel uçak fabrikası olmadığı için iş alanı kısıtlı. bunlarıda bi göz önündde bulunduralım. yani donanımlı birisidir ama iş bulamıyor.
0
seyduna6687
(11.05.10)
selamlar

efenim ben seviyorum işimi, sıkıntım olursa çalıştığım yerler ile oluyor.

ben teknik lise okudum. akabinde 2 yıllık bir meslek yüksek okulunu çok büyük başarıyla 5. senenin sonunda kovularak tamamladım ve aöf kamu yönetimi okumuya başladım sırf askerden muaf olabilmek için. hala da okuyorum aöf'de. bu arada bi af çıktı ondan yararlanıp kovulduğum okuluma geri dönüp derslerimi falan verdim fakat halen bir çıkış belgesi yahut diploma neyim alabilmiş değilim. anlayacağınız 27 yaşında ve lise mezunuyum şu an.

lise bitti, cuma günü karneyi aldım sonraki pazartesi çalışmaya başladım. o gün bugündür de aralıksız çalışıyorum. şu an 2500'e yakın bir meblağ kazanıyorum. şimdi benle beraber aynı okulları okuyan arkadaşlarıma bakıyorum bir çoğu işsiz, kalanların bir kısmı okuyup ettikleri ile alakasız işler yapıyorlar ve bir kısmı da benle aynı işi yapıyorlar. benle aynı okulları okuyan ve hatta bitiren hatta ve hatta askerliğini yapıp gelen ve benle aynı işi yapan arkadaşlarım benden daha az kazanıyorlar. bu benim, yaptığımi işte üstad olduğumun göstergesi değil bunu biliyorum, zaten yemiş bitirmiş de değilim. fakat sanıyorum ki az evvel 3 gruba ayırdığım arkadaşlarımın içerisinde yaptığı işi seven bir tek ben varım. ve daha geçtiğimiz hafta 2 farklı teklif aldım. her hafta böyle 2-3 teklif almıyorum tabi ki ama "piyasa"daki diğer çalışan tanıdıklarıma göre bana olan talep daha fazla diyebilirim.

"insan yaptığı işi severse iyi kazanır" ya da "iyi kazanırsan yaptığın işi seversin" gibi sonuçlara varmaya çalışmıyorum yanlış anlaşılmasın. ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, liseye başladığım zaman yapmak istediğim işi biliyordum, bu yüzden meslek lisesine yazıldım bu yüzden 1. senenin sonunda teknik liseye geçiş yaptım. ve şimdi o zaman yapmak istediğim işi yapıyorum. belki de benim işimi seviyor oluşumun nedeni budur. bilemiyorum :P

bu arada programlamacıyım.
0
barbaroj
(11.05.10)
öncelikle @soul cancer allah kolaylik versin.

bende hobisini işe dönüştüren yani sevdiği işi yapan şanslı vatandaşlardanım. işimde 5. yılım bitiyor ve aldığım maaş ile keyfe keder yaşıyorum. diğer arkadaşların dediği gibi işini severek yapmak bir çok şeye katlanmayı ve inatçı olmanı sağlıyor. haliyle istikrar başarı getiriyor. tabi ileriyi hiç bir zaman tahmin edememeye alışmak ve günlük yaşamaktan mutlu olmak gerekiyor. her an herkez işsiz kalabilir.

okul olayına bu kadar takılmaya gerek yok türkiyede yaşıyoruz. emeklerin paraların üstüne bir bardak su içip yolunuza devam edin.
0
fukka
(11.05.10)
yazılımcıyım, sektörde 10ncı yılım doldu bu süreç içerisinde halihazırda çalıstığım kurum 2nci işyerim.

Yazan arkadaşların iletilerini okudukça memleketin aslında nasıl yaşanmaz bir yer haline geldiğini sırf bu sebepten kaynaklı "mutsuzum" diye bir işi bırakmanın doğru olup olmayacağını sorguluyorum.

Yaptığım işi seviyorum, tercih şansım olsa yine aynı işi yapmak isterdim. 7sene boyunca bünyesinde çalıştığım kurumdan sırf mutsuz olduğum için ayrıldım, maddi olarak bir sıkıntım yoktu ancak nedenini bilmediğim bir mutsuzluk dolayısıyla artık o kuruma gitmek istemiyordum (kaşınmak değil bu).

3 yılımı doldurduğum bu yeni kurumda da esasında mutlu olmadığımın farkındayım, yönetici pozisyonundayım, çoğu kişi için güzel şartları olan bir işim var ancak "mutlu değilim" (orta yaş bunalımı dedikleri nane bu olsa gerek) saat 10:15 ve ben odamda alkol almaya başladım :) sanırım içerisinde bulunduğum mutsuzluktan kısa süreli kaçışın yolu bu.

özetle işimi seviyor / kurumu sevmiyorum, dolayısıyla bu şartlarda birbirine küs olan karı kocanın aynı yatakta soğuk bir şekilde uyumasına benzettiğim ilişkiyide sonlandırmak gerekiyor.

bu kararımla birlikte maddi sıkıntı yaşayacağımda aşikar, lakin daha huzurlu olacağım gibi.

@lucy in the sky with diamonds , pek sorunun cevabı olmasa dabir kaç bişey yazmak istedim.
0
drunkfish
(11.05.10)
hem okuyup hem calisiyorum icmimarim, belki herkezin imrendigi bi alan, calisma sartlari rahat ,okula gitmeme izin veriyorlar ama isimden nefret ediyorum 650 lira aliyorum fuuuuuuuuuuuuuuck
0
kakashi
(11.05.10)
işini sevmek biraz çetrefilli bir konu, yani eğer sanatla bilimle ilgili bir iş değilse benim görüşüme göre hiçbir işi sevmek mümkün değil. Sonunda dönüp dolaşıp politikaya dayanıyor ucu. Biraz kafası uyanık, sistem düşmanı biriyseniz her türlü meslek/iş bir süre sonra manasızlaşmaya başlar.

4 yıllık lisans eğitimine severek girip nefret ederek çıktım. Bilim yapmak gibi yüce birşey gözümde küçüldü, belki bir çıkış yolu bulmalıydım ama ben sırt dönmeyi tercih ettim. Okuldan hemen sonra alakasız pek çok yerde çalıştım. Bir üsre iyi gitti sonrasında hepsinden nefret ederek ayrıldım. Öyle böyle değil hem de çağıl çağıl bir NEFRET akmasından bahsediyorum. Son işim çok rahat bir ortam, süper çalışma saatleri falan derken ayakta adam düdüklüyordu. Ufacık havasız bir alana tıktıkları insanların üzerine basarak büyüyen pastayı kendine ayıran ve bize ambalajı reva gören bir işleyiş. Bunları görerek ben işime bakarım diyemiyorsunuz, en azından ben diyemiyorum, sokarım çarkına diyip ayrıldım işten. Beş parasız.

Sistem çökmüş zaten, şimdiye kadar "ssk! emeklilik! yapma demiyorum emekli olunca hobi olarak yap!" diyerek iyi bir uyutmuşlardı ama ben köle olsam nolur 58 yaşıma kadar asgari ücretten halliceye talim edip sürekli bir gelecek kaygısıyla yaşayacaksam? 58 yaş az değil yahu!
0
süpermaninkızı
(11.05.10)
şimdiye kadar bir çok farklı yerde çalıştım. ama oturup da bir cv'ye yazabileceğim şeyler değildir bunlar.günü kurtarma çabası içerisinde idim hep.
bilgisayar teknik servisinde de çalıştım ki 10 senedir bilgisayar kullanıyorum.hani gözüm kapalı söker takarım pc'yi. he, ne işine yarıyo dersen, kendi işime yarıyo derim. emlakçılık yaptım. garsonluk yaptım barmenlik yaptım. liseden mezun olalı 5 sene oluyo ve ben hala üniversite birinci sınıftayım. bu okul bitecek..
türkiye şartlarına göre iyi bir okul denebilir aslında okuluma da.iş arıyorum halen de.ikinci öğretimde okuyorum ve bütün gün boş durmak yerine çalışmayı yeğliyorum.ama iş veren var mı ? yok. gidip muhasebecilerle konuştum. adamlar sırf ssk ödememek için iş vermiyorlar. ssk ödemeyin dediğimdeyse kararsız kalıyolar.
fakat şöyle söyleyebilirim, patron olgusu sorun yaratmadıkça çalışmayı da iş yerinde bulunmayı da seviyorum. çalıştığım bütün işlerde de mutluydum. verimli olduğumu hissettiğim sürece..
şimdilik tecrübe yetersiz görünebilir ama şöyle söyleyeyim: bu memlekette üniversite okunmadan bi b*k olunamayacağı görüşünde birleşen bir toplum var olduğundan, ve hatta üst düzey yöneticiler bile nereden mezun olduğun önemli değil, kafan çalışıyosa, detayları görüyorsan, bir bütünü kafanda parçalara ayırabilip sorunları çözebiliyorsan elinde de diploman varsa piyasada mükemmel olmasa da iş bulup yükselirsin diyorlar. bunu bir çok kişiden duydum. işinde yükselmek de yukarıda sayılı yetilerinin geliştirilmesi ile alakalı.ki söyleyenlerin hepsi de lokal veya ülke bazında ismi bilinen markalaşmış ve kurumsallaşmış firmaların genel müdürleri veya genel müdür yardımcıları.
mevzu şu ki, işini sevmek veya sevmemek işinde yakalayabildiğin başarı ile alakalı genelde. maslow'un piramidine falan girmicem hiç. ama haklılık payı da var kendisinin.ayrıca genelde diyorum çünkü mutsuzlukların çoğu işte profesyonelleşme sürecinden sonra artık daha fazla gelişememekle alakalı olgulardan kaynaklanıyor.ya da iş arkadaşlarının sevilmemesi, patronun sevilmemesi türden sebeplerle..(zaten patron dediğin sevilir mi lan ?! =) )

durduk yerde sırf mutlu olmak için sektör değiştiren, iş değiştiren, hatta ülke değiştiren insanlar da tanıyorum. ve evet sonuç başarılı. onlar mutlular. ki kendimde de bu potansiyeli görüyorum. netekim her şeyi bi anda silip yeni bi şehirde başladım ben de hayatıma ve şu anda meyvelerini topluyorum bu kararımın. iyi veya kötü. mutluyum ama..

iş hayatı da özel hayat gibi aslında..hem sevdiğin hem de seviştiğin bir sevgilin/eşin olabilir mi sorusuyla paralel bu soru. insanın hem zevk aldığı hem de üstüne para aldığı bir işinin olması mümkün..hem sevdiği hem seviştiği kişiyle yaşayabilmesi kadar mümkün..
0
diggity
(11.05.10)
Bende meslek lise ve ardından 2 yıllık biyomedikal bitirdim. Mezun olduktan sonra Uzun süre işsiz kaldım. Burger Kingte çalıştım, Bİlgisayar teknik servisinde çalıştım bir arkadaşımın firmasında, maaş sigorta yok arada bir aldıklarımı saymazsam hayrına çalışmış oldum. Orada çalışırken iş aramaya devam ettim fakat bulamadım. Sonunda 5 ay önce mesleğimle pek alakalı olmayan bir sektörde Teknik servis sorumlusu olarak göreve başladım.Ünvanıma aldanmayın sadece göstermelik.
Çalıştığım firmada iki adet mühendis,iki tekniker, 4 tanede işçi var fakat bunların arasında bana işi bilen, bildiklerini bana öğretecek yardım edecek işi bilen usta kıvamına gelmiş kimse yok. Kendi çabamla bir şeyleri başarmaya çalışıyorum elimden geldiğince ve bugüne kadar idare ettim. Fakat üstesinden gelemediğim bir arıza ile karşılaştığımda benden kötüsü yok. Müdüre ben eğitim istiyorum dediğimde ben eğitim aldım da sana eğitim vereyim diyor. Hal böyle olunca benim üzerime çok büyük bir sorumluluk biniyor. Bazen diyorum istifa edeyim, sonra işsiz olduğum günler aklıma geliyor, vazgeçiyorum... Ne yapacağımı şaşırmış haldeyim bana bir fikir verin dostlar
0
mr fusion
(11.05.10)
Bu duyuruyu görmemiştim ama gören bi arkadaşım sen bunu cevaplamalısın diye habr verdi, arayıp bulup linki gönderdi sagolsun.

uluslararası ilişkiler mezunuyum ve mezun olmaya yakın, bilen bilir, bnaka uzman ve müfettişlik sınavları başlar, iktisadi idari bilimler mezunu herkes gruplar hatta sürüler halinde bu sınavara girer. Neyse ben de girdim, bu arada ODTÜ'de bi master prıogramından kabul almıştım ona gidicem diye planlıyordum ama bi yandan iş de bulmam gerekiyordu ekmek parası vesilesiyle. Neyse işte akbanktır garantidir vs derken işbankasının uzman yardımcılığı sınavını kazandım ve uzuun bir sınavar mülakatlar silsilesinden geçtiğim için, görece iyi bir ücret vaadettikleri için, istikrarlı bi gelecek vaadetikleri için(keza işbankası çok extreme kişisel bi durum olmadıkça işten atmıyor ve kariyer çizgin en başından beri belli) masterı falan bırakıp o şatafatlı genel müdürlük kulelerinde işe başladım. Ama daha ilk haftadan (eğitimin ilk haftası) bunun hiç bana göre bi iş olmadığını anladım. Bi kere etek ceket giyiyordum, çok hiyerarşik bi yapılanması vardı, güneşışığı görmeden florasan ışığında çalışıyrudm, gerçek oksijen almıyorduk, sürekli bir turnikeler, plazalar, asansörler vs gına gelmişti. Pazar akşamları oturup ağlıyordum, sabhjalrı mutsuz uyanıyrodum vs. Onun ötesinde yaptığım işe çok yabancıydım, dış ticartelerle ilgilib i finans işi yapıyorduk, herkes sürekli şikayetleniyordu, şubelerle telefonda konuşmaktan sesim gidiyordu, bir paragraf mail atmak için bile insiyatifim yoktu, yazıdığım herşey birilerinin oanyından geçip 3 kişiye imzlalatılıyordu, herşeyin hardcopysi dosyalanıyordu vs hep tiksindiğimiz devlet bürokrasisinn kağpıt kürek işlerinin tam ortasına düşmüştüm. Çook mutsuzdum hatta net şekilde depresyondaydım. Sonra iş aramaya başladım, reklam-medya sektöründe pijamayla-kotla işe gidebileceğim, hiyerarşik olmayan yaptığım iş beyaz yakalılarca hakir görülse bile kendi insiyatifi vev yaratıcılığımı ortaya koyabileceğim bir sektörde iş arıyordum. 2 ay kadar iş aradım, sonra bi riş arkadaşımın vasıtasıyla daha düşük maaşlı bir iş buldum ve uluslararası bir şirkette, bir medya ajansında eskisinden çok daha düşük bir maaş ve sıfır iş güvencesiyle çalışmaya başladım.

İş değiştirme aşamam çok sancılı oldu, bankadaki kimse anlayamadı, tutunamadı gözüyle baktı çünkü herkes olabilcek en iyi işin o olduğunu düşünüyordu, iyi maaş, iş güvencesi, sağlık güvencesi, havalı şık kıyafteler, plaza vs vs. Ailem de çok karşı çıktı, beni büyümemekle maymun iştahlı olmakla suçladılar ama ben verdiğim kararda çok emindim çünkü mutsuzluğum artık elle tutulabilir gözle görülebilir bir hal almıştı. Velhasıl kelam, çok sevdiğim çok mutlu olduğum, işimi sevdiğim, insanları sevdiğim, maaşımın giderek arttığı hatta daha iyi maaşla başka bir ajansa transfer olduğum, işimle ilgili konularda okuyuz araştırmayı sevdiğim bir mesleğim oldu. Master içimde kaldığı için Galatsaray iletişimde reklamcılıkla ilgili ikinci öğretim master yaptım. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Bazen kimse onaylamasa ve hatta siz bile doğruluğundan emin olmasanız bile sizi mutsuz eden şeyleri bi cesaretle bırakmak gerekiyor bence :)
0
purpurum
(12.05.10)
(5)

İlişki Uzmanları,Gönül Yorgunları bir sorum var bi akıl verin lütfen

vertigo
merhabalar..biraz uzun oldu,aslında daha sayfalar dolusu yazardım ama okunmaz o zaman,tavsiye almam zor olur.kısaltmaya çalıştım,umarım okuyup tecrübelerinizi paylaşır,bir fikir verirsiniz.x:erkek y:kız z: y'nin erkek arkadaşı x ve y iki yakın arkadaş ama arkadaşlıkları çok eski değil.ama x, y'y
merhabalar..biraz uzun oldu,aslında daha sayfalar dolusu yazardım ama okunmaz o zaman,tavsiye almam zor olur.kısaltmaya çalıştım,umarım okuyup tecrübelerinizi paylaşır,bir fikir verirsiniz.

x:erkek y:kız z: y'nin erkek arkadaşı

x ve y iki yakın arkadaş ama arkadaşlıkları çok eski değil.ama x, y'yi daha önceden tanıyordu ve ondan hoşlanıyordu sonra ortak bir arkadaş tarafından tanıştırıldılar.y'nin erkek arkadaşı var "z". ve ikisi aynı evi paylaşıyorlar ): neyse, y x'i gerçekten seviyor(ama sevginin türü bilinmiyor) hafta içinde görüşmelerine rağmen y x'e mesaj atıyor,görüşelim, özletme kendini türü güzel şeyler söylüyor,istisnasız her hafta.

ister istemez x in y'ye olan duyguları kabarıyor böyle durum karşısında.bir de aralıksız bir şekilde sabaha kadar msn'den konuşmalar var. x, y için acaba z ile de bu kadar konuşuyor mu diye düşünüyor.bu konuşmalar sırasında y x'e ne kadar mutsuz olduğundan bahsediyor,haytımda eksik bir şeyler var diyor.x niye böyle olduğunu soruyor y konuyu değiştiriyor,aşk şiirleri okutuyor. x iyice mal oluyor,kendini hayallerine kaptırıyor.
bazı konuşmalarında y z ile olan ilişkisinin ilersini düşünmediğini söylüyor.y z yi sevdiğini ima ediyor ama mutsuz :/

y duygusal x de öyle z kütük. y'edebiyata şiire düşkün, derin konuşmalar hoşuna gidiyor ama z den karşılık bulamıyor. x y ile beraber olmaktan mutlu,ama x y tarfından arkadaş olarak sevildiğini biliyor ve bu sevginin niteliğini değiştirmek istiyor. y ye küçük iltifatlar yapıyor,rengini belli etmeye çalışıyor ama ettiremiyor galiba. x artık dayanamıyor, y ile z arasında geçen bir telefon görüşmesinden sonra y nin ağlaması da x'i düşündürüyor.

x böyle boktan durumlarda ne yapılması gerektiğini bilmiyor, kendini uğruna ilişki bitirlcek adam olarak görmüyor.
x ne yapsın?
1)y ile z'nin ayrılmasını beklesin.
2)y'ye olan duygularını açsın,mesela yaz tatilinde y'nin yanına gidince.
3)y'yi aklından çıkarmaya çalışsın,y ile görüşmesin,unutsun onu.(ama en zor seçenek)

ya da ne yapsın?..teşekkürler.
0
vertigo
(10.05.10)
madem mutsuzsun neden sürdürüyorsun desin ve y'ye açılsın.
olacağı varsa şimdi olur zaten. kız istemiyorsa altı ay sonra da istemeyecektir.
kız istemiyorsa eğer, x saatlerce msn'de konuşmasın.
0
sleepy99
(10.05.10)
x hamle yapacaksa ya şimdi yapsın ya da haybeye bekleme yapmasın. y nin duygusal olarak ne durumda olduğunu x kadar kimse net göremez. ama durum itibari ile y ocağı kurmuş çayın deminide ayarlamış x e ateşlemek kalıyor.
mutlu günlerinizde bi çayını içerim hafız.
0
seyduna6687
(11.05.10)
kusura bakma ama, x'in açılsa da açılmasa da acayip maymun olma potansiyeli var bu anlattığın durumda. kadınlar bunu hep yapıyorlar. ayrıca y ile z ayrılsa bile x'in ne kadar şansı olacağından emin olamazsın, gider bir z2 bulabilir birkaç hafta içinde.
ayrıca eğer y cidden mutsuzsa veya x'e karşı bir şey hissediyorsa, afedersin ama, bir zahmet kıçını kaldırsın, diğer ilişkisini bitirsin, evini ayırsın v.s. yoksa bir adamdan ayrılmadan, işini sağlama almaya çalışan, diğerinin yolunu yapmaya çalışan insandan hayır gelmez.
bu kadar sert şekilde söylediğim için üzgünüm ama, böyle yani.
0
yalnux
(11.05.10)
bence y kendini garantiye almadan sevgilisinden ayrılmayan kızlardan. çok var böyle kız. psikolojik olarak bir hastalık mıdır, eksiklik midir bilmiyorum ama sevgilisiz asla duramayan, iki gün sevgilisiz kalmayı ölümle eş tutan kızlar var gerçekten. kötü kız olma durumu değil tamamen bahsettiğim. yalnız kalma kaybetme korkusu belki...

bu yüzden büyük ihtimalle y o kızlardan. sevgilisini yani z yi sevmiyor. ama yalnız kalırım korkusuyla x i garantilemeden ya da onunla bir şeyler başlamadan z yi de elden bırakmıyor. bu duruma göre hareket edilsin. yani bu kızlar hep aynı ve istese de değişemez. iki gün sonra x den daha iyi biri bulunduğunda şu an z nin başına gelen x in de başına gelecektir. benden söylemesi..

haaaa, durum tam olarak böyle mi değil mi, onu anlamak istersen de biraz geçmişini araştır. yani z den önceki sevgilisi k diyelim. z yle birşeyler başladıktan sonra mı k yı bırakmış, onu öğren.. al sana kesin cevap.....
0
lule
(11.05.10)
y gerçekten birini garantilemeden z den ayrılmayacakmış gibi duruyor. bu da hiç hoş değil bence. ben x olsam bu durum beni soğuturdu y den. ama benim için çok önemliyse ilgimi belli ederim ama mesafeli dururum.
y de istiyorsa, x e ilgisi varsa uğruna ilişki bitirilecek bir adam olduğundan emindir. ve x e ilgi duyuyorsa z ile mutsuz olması bir tarafa hiçbir zaman sürdürülebilir bir ilişkileri olmayacaktır bana göre. y zamanı geldiğinde z den ayrılacaktır.
y bu ilgiyi farkettiğinde kendisinden emin olmak için bir dönem ilişkisini kurtarma çabasına girebilir. neticede birlikte yaşandığına göre ayrılmak çok da kolay olmamalı. ama bu durum uzun sürerse x vazgeçmeli. üzülmemesi için...
kendi durumumu y ye benzettim.
0
ben eksiktim
(11.05.10)
(13)

Kahve falımda bir yer görünüyor, neresi ola ki?

kilroy
Bugün kahve falımda çok net bir biçimde bir dağ ve deniz/okyanus gibi bir şey çıktı. Fotoğrafı ekte. Neresi ola ki burası?
Bugün kahve falımda çok net bir biçimde bir dağ ve deniz/okyanus gibi bir şey çıktı. Fotoğrafı ekte. Neresi ola ki burası?
0
kilroy
(07.05.10)
balina mı ya şu denizden zıplayan?
0
🌸kilroy
(07.05.10)
bence rio de janeiro :)
0
cherrypeach
(07.05.10)
Ha şöyle bana Rio'yla gelin ya. ne sıçanı ne kuşu. Şurası mıdır?:

www.traveladventures.org
0
🌸kilroy
(07.05.10)
Ağrı dağı falan görmeyelim lütfen. Tercihen tropik bir yerler olsun. Okyanus var yahu dibinde! balina falan zıplıyor ne Ağrı'sı?
0
🌸kilroy
(07.05.10)
gagası ve 2gözü bariz olan kuşu sadece ben mi görüyorum?
0
happy killer
(07.05.10)
kesinlikle fuji dağı. sağda da gölde süzülen kuğular görülüyor.
0
ermanen
(07.05.10)
fincanla tabağın arasındaki dantelimsi şeyden ilk defa görüyorum.ne amaçla konmuş o oraya ya?
0
voodoo 007
(07.05.10)
bora bora adası. şimdiden iyi yolculuklar.
0
male escort
(07.05.10)
bildim! Nepal - Pokhara - Machapuchare dagi
dagin fotosu surda, zaten enfes bir golu de var Pokhara'nin.
www.fotografligezirehberi.com
0
pyro clustic flow
(07.05.10)
@voodoo 007 o dantel değil de işte kağıdımsı şey cafelerde falan koyuyorlar tek kullanımlık gibi, altlık olarak düşün.
0
velvet revolution
(07.05.10)
kesinlikle eyjafjallajökull'a güneyden bakış. okyanus, balina, lav falan hepsi tutuyor.
0
:/
(07.05.10)
abla orası klımancaro ya inanmıyorsan gıgıl dayı ya sor bence kesin orası. hatta romanı da vardı sanki
0
seyduna6687
(08.05.10)
sanırım fiziksel bir yer değil. fuji ye ve klimanjaroya çok benzese de :)
orada başka bir durum var. o da şöyle:
iki seçeneğin var dağın dibinden delerek gitmek, tırnaklarınla kazmak.
veya kanat takıp üstünden aşmak. sana bu ikinci seçenek anlatılmaya çalışılmış sanıyorum.
ortada kuyu var yandan geç gibi :P yani her madalyonun iki yüzü olduğu gibi her sorunun da hem zor (uğraştırıcı) hem de kolay (kendiliğinden, zorlamadan) iki veya daha fazla çözümü vardır. bir noktada bakış açın hatalı. mesela sen dağın dibini kazarak gidip müthiş bir zorluğu atlatarak başarının çok önemli ve değerli olduğunu sanabilirsin, halbuki yapacağın tek şey kanatlanıp uçmak kadar basitti, o yüzden bu kadar da değerli değildir aslında....vs vs vs yorumlar süreeer gider.

şöyle bir örnek de verebilirim. bir sefer ağdayı erittim mermere döktüm ben çok becerikliyim ya! :P sonra bu arkadaş tabi bi türlü çıkmadı oradan, kazı kazı çıkmaz sinir küpü gibi oldum kazımaktan. sonra bi damla su döküldü ve hop ağda eridi tabi. (ben de ne akıllıyım di mi hehe) bir zen anı yaşadım vallahi. sorunun çözümü bu kadar basitken insan kazıyıp duruyor, kazıyıp çıkarmayı başarınca da çok bi bok sanıyor kendini saçma yere, halbuki dangalağın önde gideni... (tabi bunları sana demiyorum. yorum yorumcuya ait değildir, çözümlemesi sana düşer)
fakat çok güzel ve belirgin bir falmış :) seni tanısam daha da net yorumlar yapabilirdim. dağın karları/lavları bile belli.

belki de şu izlandadakidir, feyjokululufeyyamola :P
0
kediebesi
(08.05.10)
(5)

Askerlik

your majesty
Dün TSK'dan gelen mektupta askerliğimin okul tarafından tecil ettirilmediği söyleniyor.Şimdi, okuldan aldıgım (AÖF) okula ait olduguma dair belgeyi askerlik şubem olan Sakarya'ya mı yollamam daha mantıklı yoksa şu an yaşadığım yer (Eskişehir) deki askerlik şubesine gidip şunu bir fakslasanıza ya la
Dün TSK'dan gelen mektupta askerliğimin okul tarafından tecil ettirilmediği söyleniyor.Şimdi, okuldan aldıgım (AÖF) okula ait olduguma dair belgeyi askerlik şubem olan Sakarya'ya mı yollamam daha mantıklı yoksa şu an yaşadığım yer (Eskişehir) deki askerlik şubesine gidip şunu bir fakslasanıza ya la diye öneri sunmam mı daha mantıklı?Ve bu askerlik şubesi nerededir yenibağlara en yakın olacak şekilde Eskişehir'de...Teşekkürler şimdiden ...
0
your majesty
(07.05.10)
faks çekiyorlar felan yabancı şubeden yaptırınca. sabah gitsen akşamı bulabiliyor lanet faksın gelmesi.
0
lpgli tosbaga
(07.05.10)
o zaman öğrenci olduğuma dair belgeyi ben bunlara mektup olarak atayım en temizi bu gibi duruyor...
0
🌸your majesty
(07.05.10)
eğer yedici seneyi bitirip sekizinci seneye girdiysen boşuna yollama. tecil etmezler.
yabancı şubeden de olur. online sisteme geçilmiş galiba. benim bilgilerimi girince hemen çıkmıştı okuduğum bölüm vs. ardından da tecil süremin geçtiğini söylemişlerdi.

ben de aöf öğrencisiyim bu arada.
0
sutlu nescafe
(07.05.10)
ptt ile taahhütlü olarak kendi subenize gonderin. yabanci sube kardesime tecil olmazsin demisti (2 kere). kendi subesi tecil etti. yerli askerlik subeniz arayip durumunuz hakkinda bilgi alabilirsiniz genelde yardimci oluyorlar.
0
helenart
(07.05.10)
şube başkanılığı yapmış olaraktan sana şunu söyleyeyim kendi yani yerli şubene taahhütlü yolla. zaten sen öğrencisin seni alıp şubeye götürseler bile hatta görev kağıdını yani işte efendim şuraya düştün hesabı bir kağıdı sana verseler bile sen öğrenciliğini belgelediğin zaman hiç bir yere götüremezler çayını içer kalkar gidersin. yabancı şubeler faks işini nedense ağırdan alırlar neden fakslamazlar hemen hiç alamam. onun için kendi işini kendin gör. askerliği sevmeyen bir adamsan çekeceğin çok çile var haberin olsun 12 ay değil sanki 12 yıl yaptım. allah yardımcın olsun.
0
seyduna6687
(07.05.10)
(5)

araba seçimi -- fiesta / focus/ megane coupe / golf / i30 sport / jazz / yaris

p shadow
arabadan hiç anlamıyorum. duyuruların bir kısmını okudum ve fiesta alacağım gibi. dizayn olarak en çok onu beğendim ve sanırım oldukça da az yakıyor. ama yine de siz bilenlere danışmak istiyorum.bütçe: 45.000 tl - 0 araba alacağım.üniversite yeni bitiyor. ilk arabam olacak sayılır.güzel gözüksün. di
arabadan hiç anlamıyorum. duyuruların bir kısmını okudum ve fiesta alacağım gibi. dizayn olarak en çok onu beğendim ve sanırım oldukça da az yakıyor. ama yine de siz bilenlere danışmak istiyorum.

bütçe: 45.000 tl - 0 araba alacağım.
üniversite yeni bitiyor. ilk arabam olacak sayılır.
güzel gözüksün. dizel olsun az yaksın. mümkün olduğunca sorun çıkarmasın, çıkarırsa da ucuza tamir olsun. kolay satılsın. (sanırım herkesin klasik istedikleri)
hız merakım yok. beni taşısın yeter.

sıklıkla önerilen;
yeni ford fiesta / yeni renault megane coupe / vw golf

yolda bi iki kere gördüğüm, gözüme hoş gelen fakat hakkında hiç bir şey bilmediğim seçenekler;
hundai-i30 sport / honda-jazz

ekşi duyuru'da çok gördüğüm;
yaris

hakkında hiç bir şey bilmediğim;
yeni focus

öneriyi yapanlardan bir de sebep alırsam sevinirim.. zira gözüme en hoş gelen fiesta, ve hiç de fena araba değil gibi..
0
p shadow
(06.05.10)
ben kendi otomobil sorunumu hallettim (opel corsa'yla) şimdi akıl vereyim:p

45.000 liran varsa git golf al.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(06.05.10)
fiesta. i30'u geçin zaten hyundai köşede kalsın. honda jazz anlam veremediğim şekilde pahalıdır. vw golf fazla yakar. yaris hatun işi gibi görünür (fiesta'ya rakip olabilecek tek arabadır bana göre), megane coupe ve focus ile fiesta'yı karşılaştırmak bence abes, zira klasmanları bile farklı, ikisi de iyi arabadır ama ben fiesta'yı tercih ederdim (ucuz, az yakar, küçük, güzel).

özetle, fiesta harika bir tercih.
0
gonion
(06.05.10)
kendi arabam yaris dizel. bende ayni senin durumunda almistim. butcem biraz daha kucuktu. istanbulda 17-18 kurus uzun yolda 13 kurusdan az yakiyor su anda. 2 senedir kullanirim daha gik demedi hic masrafi yoktur. biraz bagaji kucuktur, oda gerektiginde arka koltuklari kapaniyor arkada bir hangar oluyor. tavsiye ederim fakat benim butce 45000 olsa auris veya golf bakardim. fakat yaris de isini gorur butcenden 10000 de cebinde kalir genc adamsin yersin icersin onlada:)
0
ra s al ghul
(06.05.10)
slogana dikkat "das auto"
kesinlikle golf al. araba budur kardeşim.
koyun kurdun yol fordun diyorla işte yalan o sakın inanma en masraflı bakım ford en fazla yakan ford. kalite ve mühendislik alman ve japon arabalarında mevcut. alternatif: honda veya toyota
0
seyduna6687
(06.05.10)
Bir mekanik teknisyeni olarak konuşuyorum, bir anda 45.000 tl sayıp bir araba almak kolaydır, ama uzun vadede zarar edersin.. arabayı aldığın gün satmaya kalksan, kafadan 5.000 tl zarardasın bir kere..

Aldın diyelim; araba sıfır km.. Periyodik bakımlara gitmek zorundasın, yoksa araban garanti kapsamı dışına çıkar. Bu tür markaların en basit bakım maliyeti bile 400 tl'den başlar..

Ford, VW gibi kendine has özellikleri olan karmaşık (hatta sorunlu) arabalar yerine daha basit arabalar kullanmalısın ki en uygun olanları japon-kore araçlarıdır..

Ha bana desen ki sen ne önerirsin usta? Hiç düşünmeden Kia C'eed Coupe derim.. Hem yeni çıktı, herkeste yok..

drive-line.com
0
anteelope_
(06.05.10)
(14)

Kapalı Havalardan Hoşlanma

msne
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada. benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara ba
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada.

benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara bayılıyorum. sabah uyandığımda havanın karanlık olduğunu görmek iyi geliyor bana diyebilirim. böyle zamanlarda da evde oturayım istiyorum ( ki normalde de evden çıkmayı pek sevmiyorum ). hava kapalı olmasına rağmen yetmiyor bazen ve üstüne bir de güneşlikleri kapatıp iyice karanlık hale getiriyorum odayı. aslında annem odama girip her gün odamı havalandırıyor ve sadece bu zaman diliminde güneşlikler açık kalıyor, sonrasında hemen kapatıyorum diyebilirim. son zamanlarda da zaten iyice bir mutsuzluk hali var üzerimde, gerçi bu sınavlarla ilgili bir durum konuyla pek alakası yok. neyse uzatmayayım, nedir benim bu halim? kafayı mı yiyorum? noluyor? hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım? okulda derslerden çıkıp hemen eve koşuyorum( bu durumda istemediğim bir okulda, istemediğim bir bölümde okumamdan kaynaklanıyor muhtemelen ama). neyse tavsiyeleriniz nedir?

şimdiden teşekkür ederim herkese.
0
msne
(06.05.10)
bana kalırsa kapalı havalardan hoşlanmak illa ki depresyon demek değil. mesela ben güneşli bahar günlerini sevsem de yağmurlu/karlı günlerden de büyük zevk alıyorum çünkü genel olarak evcimenlik hoşuma gidiyor. diyeceğim o ki bunu illa birşeylerin yolunda gitmediğine yormamak lazım, kişisel özelliklerle de ilgili olabilir (bunun tespiti size kalmış). öte yandan "hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım" sorusu da bana kalırsa çok kişisel. bunu okula çok yormamaya çalışın derim ben, okul bazen hayatın çok minik bir kısmında kalıyor. neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? "hayattan zevk alma" olayı kafanızda illa başka insanlarla takılmaca olmasın, tek başına da gayet zevk alınır. bir de "üretkenlik mutluluktur" vecizesini yumurtlamak istiyorum müsadenizle, belki uğraşabileceğiniz süper spesifik birşey bulabilirsiniz.
0
fotrsapka
(06.05.10)
"sonrasinda hemen kapatiyorum" ve "iyice bir mutsuzluk hali var uzerimde" cumleleri dikkat cekici.

(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadrito)

'da yazanlar da var mi?

cevap evetse, tavsiye de orada yazili zaten.
0
compadrito
(06.05.10)
öyle şey olur mu hoca..ggomınıst yaptın mılletı, herkes güneşlı havayı sevmek zorunda mı sevebilir insan kapalı havayı da normaldir.
0
kreider
(06.05.10)
nerelisiniz?
0
jamesjersey
(06.05.10)
benim bildiğim de tam aksine kapalı havalarda yağmurlu havalarda ecde veya kapalı bi alanda kendini mutlu hissedebiliyosa insan, huzurlu ve evinde mutlu olduğunu gösterirmiş. düşününce mantıklı aslında ama diğer yönden bakınca da mantıklı. bilemedim :)
0
strangelittlegirl
(06.05.10)
ben de kendimi bildim bileli kapalı havadan hoşlanırım.yağmurlarda bir ilgisi yok,hava kapalı olsun sadece tek derdim o.ama muluyum yani.aslında olayınnedenine inmek lazım.neden kapalı havayı seviyorsun?mesela benim sebebim güneş şışığından hoşlanmama ve kapalı havayı daha estetik bulmam...hani estetik derken kapalı havanın altınd ayürümek daha keyifli oluyor mesela.
0
jpsartre
(06.05.10)
Ben de zamanla kapalı havaları sevmeye başladım, günlük güneşlik de arada fena gelmiyor ama fazla ışıktan hoşlanmıyorum. Bir de güneşli havayı seven ve mutsuz-depresif insanların sayısı az değil. Bu nedenle 'kapalı havalardan hoşlananlar depresiftir' denemez.

Bana göre hayattan pek zevk almamak da depresyon belirtisi değil, o kadar da zevk alınacak hayatlar yaşamıyor insanların çoğu, onlara da polyannacılık öneriliyor demek. Gerçekçi olmak insanı biraz karamsar yapabilir, bunu da hastalık adıyla yaftalamak bence kasten yapılan bir hareket. Konu uzun ama bu kadar yazabildim.
0
uyuklayankedi
(06.05.10)
yalnız değilsiniz. Yağmurlu sabahları sevenler kulübümüz bile var hatta , hiç depresif bir blog değil, bir ara uğrayın :)
0
sayinseyirciler
(06.05.10)
@jamesjersey
ankara'da yaşıyorum doğduğumdan beri.
0
🌸msne
(06.05.10)
eheheh çok değişik bir soruymuş
kapalı havaları ben de çok severim. belki basınçla ilgili bir durumdur. bulutlar insana yorgan gibi gelir valla. ama anormal olduğunu hiç sanmıyorum. :) güneşten rahatsız olmak da çoğu insan için epey normal bişi, hele ki günümüzdeki uv durumu düşünülürse...
ayrıca son vahiylerimi göz önüne alırsam depresyonun da zararlı bişiden ziyade doğru anlaşıldığında çok faydalı olduğunu keşfetmiş bulunuyorum. hehe :P
0
kediebesi
(06.05.10)
öncelikle cevaplar için teşekkürler. ama gördüğüm kadarıyla sadece kapalı havalara takılmış cevap verenler. bunun yanında perdeleri de sürekli kapatıyorum ve anne babam sürekli ne bu böyle için kararacak falan diye tepki gösteriyolar. ben de acaba sorun bende mi diye düşünüyorum. yani çok anormal bir durum mu? bir de kapalı havaları yazma nedenim, hep söylenir ya işte güneş yüzünü gösterdi herkes cıvıl cıvıl vs. diye. bende hiç öyle bir durum olmuyor. tam tersine hatta bütün gün yatıp uyumak istiyorum.( gerçi bu durum havalarla ilgili de değil sürekli-yılın her günü- bu durumdayım). güneşli günlerde içimi garip bir kasvet kaplıyor, göğsüme bir şey oturmuş gibi oluyorum hatta.
0
🌸msne
(06.05.10)
heee ben de aynen öyleyim. bana da anam öyle der, gelir perdeyi açar ben de açmaaaağğğ derim ve ters bir durumum olduğunu hiç sanmıyorum. şu an gökyüzü ması ması mavi, kelebekler böcekler hepsinin gönül yayları gevşemiş, bu da bana çok iyi geliyor mesela,
içim şenleniyor. bu güzel dünyamızın her halini çok seviyorum. gümbür şimşekli, dolulu fırtınalara da bayılırım. bi tek donsuz, :P (ali esin mi dediydi yaa heheh) yapış sıcak rüzgarsız günleri pek sevmem, genel olarak doğa da sevmiyor zaten, tüm canlılar gölgeye, yerin altına, su kenarlarına kaçıyor. gel seni mandalina bahçelerinde gezdirelim o kokuyu bi duysan bi daha böyle şeylere takılmazsın. iyisin iyi, koçsun. tek sorunun ankara'da olmak, o çukurdan bi çık bak neler oluyor, orada insan çökelek gibi kalıyor, neden onca medeniyet kurulmuş sanıyorsun. manyetik alandan. tavşanı keçisi kedisi hep bembeyaz. manyetik alan... :) senin bi sorunun olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum.
0
kediebesi
(07.05.10)
@ kediebesi'ne kulak veriniz. Ben de perdeleri açmam kolay kolay, hatta çok karanlık değilse mutfakta, banyoda ışığı bile açmam, önümü görebilecek kadar aydınlıktan fazlasını istemem. Her şeye bir hastalık bulunuyor günümüzde, sağlık da bir sektör olduğundan ve de iletişimin yaygınlaşmasından istifade kolayca da "müşteri" buluyorlar. Bunlara kafa yormayın, yok bir tuhaflık yani.
0
uyuklayankedi
(08.05.10)
hafif yağmur çiselenen kapalı havalara bayılırım. hele bir de ormanlık bir alan varsa değme gitsin bir de çay of beşbeş derim. yazı sevmiyorum kışı sonbaharı ilkbaharı daha çok seviyorum. depresif değilim. normal kişisel bir olay bu hoşlanma meselesi yani. karın üstünde mangal da dehşet olmaktadır. o mangal ateşinde ısınırak bir yandan da rakı yı yudumlamanın tadı heç bir şeyde yok hafız devam devam.
0
seyduna6687
(02.07.10)
(9)

nefretimizi neden "sikmek"le belirtiriz?

cembirdek
sikmek neden en aşağılayıcı şey olmuş? mesela sıçmak daha aşağılamaz mı karşındakini. bi insan nefret ettiğini neden sikmek ister ki, sonuçta sevdiğine de yapıyo bunu?
sikmek neden en aşağılayıcı şey olmuş? mesela sıçmak daha aşağılamaz mı karşındakini. bi insan nefret ettiğini neden sikmek ister ki, sonuçta sevdiğine de yapıyo bunu?
0
cembirdek
(04.05.10)
nedenini bilmiyorum da öyle olduğu için sevdiğine yapamıyo :) yani kimisi...
0
lazor
(04.05.10)
sözlükte biçok başlıkta tartışılmakta aslında da şimdi bulamadım. şöyle bir entry var mesela, bir bakış açısı: (bkz: #10992006)
0
jangara
(04.05.10)
@lazor onun yerine o şekilde küfür etmemek daha mantıklı sanki :)
@esref o g.t görme olayı da sikmekli küfürle bağlantılı bence
@jangara evet bu entry çok mantıklı teşekkürler
0
🌸cembirdek
(04.05.10)
yapamayacağımız bir eylemden sonra söylenir bu söz.
şimdi hafız adamı döveceğin varsa ağzından en fazla "ulan" lafı çıkar ki sen o zamana kadar adamın gırtlağı na yapışmış kafayı gömüyor olursun amaaa gel gör ki senin kavgaya niyetin yoktur ( veya götün yemiyordur ) karada yüzme şampiyonu gibi davranıyorsan adama dalmayıp bakıyorsan çaresizsen veya elinden gelen bi durum yoksa ya sonradan küfür edersin hay sikeyim falan veya da millet araya girmişse sırf karşındakinin kanına dokunsun diye "ananı sikerim layn" dersin adam fitil olur iyimi. hele de olay bitmiş sen sigarayı yakmış adamın 7 sülalesini beşikten mezara ne kadar karı kız varsa ipe diziyorsan senden acizi yok demektir. küfür acizliğin en kral alametidir. hem bu sikiş vakasının şiddetlisi ne kadar olabilir ki ya ne kadar sert yapabilirsin ki levye değil bu kendi aletin yaa. hafız yazı esnasında sen falan yazdım ama seni kastdetmedim yanlış anlaşılma olmasın. saçmaladım mı nedir?
0
seyduna6687
(04.05.10)
compadrito
(04.05.10)
olaya egemenlik/hak olarak bakarsan, her turlu sosyal hukuku yerlebir etmişin gec onu, bedeni ustunde de bireyden daha fazla hak/baskı kurmus oluyorsun.
0
bryan fury
(04.05.10)
cinsellik bireyin hayvani tarafıdır. yani id. kızgın anda cinsellik ile saldırgalık aynı segmentte yer alır. bunu sevisirken birbirine sert davranan kisilerde de görebilirsiniz.
0
advest
(04.05.10)
Öncelikle sözcüğe bakarsan karşılıklı bir eylemden ziyade tek tarafın insiyatifinde olan bir eylemden bahsediliyor. Ve neredeyse tüm kültürlerde "sikilen" taraf "siken" tarafın üstünlüğünü kabul eden, aşağılanan taraf olarak görülür. Nerden çıkarıyosun ulan dersen tarihe bak aktifi de pasifi de ibne olduğu halde aşağılanan, hor görülen ve "ibne" diye adlandırılan hep pasif taraf olmuştur.
0
lpgli tosbaga
(04.05.10)
bir insanın ruhi bütünlüğünü bozabilecek en önemli şeylerden biri onu cinsel açıdan zorla zaptetmektir. o yüzden mesela bir tür işkence yöntemidir aynı zamanda. ruh ile cinselliğin yakın ilişkisi vardır, her ne kadar mekanik ya da sadece bedensel bir işmiş gibi görünse de, advestin dediği gibi..
tabi karşı tarafın yeterince isteksiz olması lazım işkenceye dönüşebilmesi için. karşındaki zevk almaya başladığı an senin sikme olayın geçersiz kalır. :)
ha bir de nedense erkeklerin bu işle üstünlük sağladıkları gibi tuhaf bir yanılsamaları da var, ondan da olabilir.
0
kediebesi
(04.05.10)
(12)

sigara

delibas_alyon
günde 1-3 sigara içiyorum sizce bunun zararı nedir?
günde 1-3 sigara içiyorum sizce bunun zararı nedir?
0
delibas_alyon
(04.05.10)
2/5'tir.
0
alperz
(04.05.10)
zararı yakında dahada çok içmendir 1-3 kesmicek bi süre sonra hazır az içiyoken bırak kesinlikle bırak ama
0
novusordoseclerum
(04.05.10)
bir bağımlılığın temellerini sağlam atmaktır.
0
deeperdown
(04.05.10)
Önceden adam gibi içip şimdi 1-3 içiyosan salla gitsin.

Yok içmezken 1-3 içiyosan sigaraya başlıyosun demektir. "Yok hafız senelerdir böyle içiyorum ben" falan hikaye. ayrıca deeperdown +1.
0
lazor
(04.05.10)
bir kadın az hamileyim dediğinde ne anlıyorsan kendin için de onu anla. içme arkadaşım içme ye 1 5 i yok bu meretin.
0
seyduna6687
(04.05.10)
sigaraya başladığım ilk bir iki yıl günde sadece 1-3 içiyordum çok efkarlıysam alkol de varsa en fazla dört beş...ama sadece o kadar haftada bir paket zar zor bitiyor çoğu zaman diğer haftaya sarkıyordu birkaç dal...şimdi mi günde 2-3..paket...o da efkar ve alkol yoksa...velhasıl kelam günde 1-3'se siktir et hiç içme...
0
yitik yazar
(04.05.10)
1-3 paket mi dal mı ? İç yea nolcak. Ama sonra arttırırsın haberin olsun. O zaman da dönüşün daha zor olur nispeten. Ama yine de sigaradan kolaylıkla soğuyabilirsin.
0
only alcoholica
(04.05.10)
34 yasında erkek kuzenım var. ömrünce hiç içmedi. son 1-2 yıldır "dur ya içkinin yanında içeyim" "dur yahu yemekten sonra fena değilmiş" gibilerinden elinde komik komik tutma halleri ayda 1, haftada 1 derken her gün 1 e çıktı.

şu an günde 3 ila 4 dal civarında seyrediyor.

ömrü boyunca yeşilaycı olmuş sportmen 34 yasındaki eşşek kadar adamın " ben içmem abi beni bilmiyor musun ben öle zevkine takılıyorum bu yaştan sonra ne içmesi" diyerek yavaş yavaş bağımlılığa giden yolunu hep beraber izliyoruz.
0
uykusuz
(04.05.10)
Buradakiler abartmis ama bu gunden itibaren gunde bir paket icseniz ve kac yasindasiniz bilmiorm ama 30-35 e kadar devam etseniz, 35 de biraktiginiz anda vucud kendini yenilior, 45 yasindaki hic sigara icmemis adamla ayni olursunuz. Onemli olan abartmamak, gerektigi yasta birakabilmek.. Bu arada duzenli spor yaparsaniz isterseniz omrunuzun sonuna kadar gunde bi paket icin, hayatta bi sey olmaz, bunu da soylim
0
kalim
(04.05.10)
Bünye meselesi. Kendimden biliyorum, en az on yıldır tek tük içerim, hiç artmadı, tiryaki olmadım. Haftalarca hiç içmediğim olur. Nice paketi içindeki sigaralar bayatladığı için çöpe attım, o derece. Kimi gün olur, 5-6 tane içerim. Bu hep böyledir.
Sigaranın az içildiğindeki rahatlatıcı etkilerinden faydalandım.

"Yemekten sonra sigara içerim", "Kahvenin yanında olmazsa olmaz", "Bunu içmeyince asabi olurum" gibi düşünceleriniz varsa sigaranın esiri olursunuz. Yediğiniz her yemekte, içtiğiniz her kahvede, birşeye kızdığınızda sigarayı hatırlarsanız. Bunlar hayatın parçası olduğundan, sigaraya bağlılığınız artar.

"Parmak kadar sigara mı yönetecek beni?", "Ben kendi irademi kendim yönetirim" şeklinde bakarsanız olaya ve her canınız istediğinde düşünmeden sigara yakmak yerine "Gerçekten istiyor muyum?" diye düşünürseniz ne güzel.

Özetle; sigarayı başka bir maddeyle ilişkilendirmeyin. Sigara birşeyin 'olmazsa olmaz'ı olmasın. Az için, öz için. Dizginleri bırakmayın.
0
samterk
(04.05.10)
zararı yok, faydası vardır.
0
curiosita
(04.05.10)
1-3 dal 3 paket naptınız :)
spor olarak haftada bir yada iki kere halı saha yapıyorum ve okula yürüyorum :)
0
🌸delibas_alyon
(06.05.10)
(1)

sindirim problemi v1

nex
selamlar.. şimdi arkadaşlar benim mide mide değil şöyleki, reflü,gastrit ve çölyak rahatsızlığım var. hepsinin teşisi 2 ay önce falan konuldu (endoskopi). doktorunda dediğii gibi tuvaletten her çıktığımda ne bıraktığıma bakmam gerekiyor şşimdiiiii. son günlerde bildiğin bu kumpirin içindeki tane tan
selamlar.. şimdi arkadaşlar benim mide mide değil şöyleki, reflü,gastrit ve çölyak rahatsızlığım var. hepsinin teşisi 2 ay önce falan konuldu (endoskopi). doktorunda dediğii gibi tuvaletten her çıktığımda ne bıraktığıma bakmam gerekiyor şşimdiiiii. son günlerde bildiğin bu kumpirin içindeki tane tane mısırları sindiremediğimi gördüm bildiğin böyle sarı sarı duruyor sanki hiç bişey olmamış gibi. bunun nedeni nedir? seluloz falan mı bu mısırın dışiı ondannmı böyle kalıyor?
0
nex
(03.05.10)
seluloz dediğin olay ıspanakta olur yeşil bitkilerde gerçekleşir mide selülozu parçalayamadığı için aynı renk çıkar ama bu mısır tanesine gelince pek bilgim yok. senin mide bayağı bi haşamat olmuş çok geçmiş olsun.
0
seyduna6687
(03.05.10)
(1)

kargo sorunu

same
yurtdışından arkadaş kargo ile cep telefonu göndercekte bataryasız gönderebilirler demiş bu doğrumu?
yurtdışından arkadaş kargo ile cep telefonu göndercekte bataryasız gönderebilirler demiş bu doğrumu?
0
same
(19.04.10)
dostum kargo firmasında çalışmıştım o zamanlar bize telefonları ayrı bataryaları ayrı kolilerde göndermemize izin veriyorlardı. yani batarya konusunda bi hassaslık var doğrudur. özellikle hava yolunda çok sorun çıkıyordu.
0
seyduna6687
(19.04.10)
(11)

Burgu makarnayla ibadet caiz mi?

hain kobra
Ben en az haftada bir defa ramen, bazen de spagetti yiyerek ibadetimi yeirne getiren koyu bir dinadrım. Bu hafta işim çok yoğundu, hiç alışveriş yapmaya fırsat da bulamadım.Baktım bütün hafta pizza ve sandviç gibi nafile yiyeceklerle geçirmişim. Dün de evde sadece burgu makarna kaldığını görüp gözya
Ben en az haftada bir defa ramen, bazen de spagetti yiyerek ibadetimi yeirne getiren koyu bir dinadrım. Bu hafta işim çok yoğundu, hiç alışveriş yapmaya fırsat da bulamadım.Baktım bütün hafta pizza ve sandviç gibi nafile yiyeceklerle geçirmişim. Dün de evde sadece burgu makarna kaldığını görüp gözyaşları içinde burgu makarnayı pişirip yedim. Farzımı yerine getirmiş sayılır mıyım?
0
hain kobra
(14.04.10)
gluten varsa olay tamamdır :P mısırdan makarnaysa sayılmaz.
dolabında her zaman bir paket düdük bulundurmanı tavsiye ederim böyle acil durumlar için.
0
kediebesi
(14.04.10)
Teşekkürler, yüreğime su serptin. Artık dolapta her zaman bir paket yedek olacak.
0
🌸hain kobra
(14.04.10)
yalnız bir uyarım olacak.
haftada birle ancak farzı yerine getirmiş olursun yani...
iyi bir dindar olmak istiyosan miktarı arttırmalısın. :P (hiç de anlamam ha islam konularından hehe, farzdı sünnetti)
0
kediebesi
(14.04.10)
artık haccada bi italya yaparsın sen. senin gibi mislimanların olması ne kadar güzel. bu arada teflon tava ve tencerelerde domuz yağı kullanılıyormuş dikkatli ol. aldığımız ürünlerde helal damgasının olmasına özen gösterelim. yahudi malım almayalım ( her malın en kalitelisini yahudiler yapıyor ama olsun paramız yabancıya değil mislimana gitsin dimi ama) son olarak bi düz hesap yaparsak:

ankara makarnası +4 bonus sevap puan verir ( misliman marka)
ankara makarnayı bim den alırsak +8 bonus sevap puan ( misliman tükkanı )
günde 3 öğün yersen +12 bonus sevap puan ( farz )
günde 4 öğün yersen +11 bonus sevap puan ( sünnet dahil ) ( azalan marjinal fayda yasasından)
kahvaltıda bile makarna yemek +3 bonus sevap puan getirir.
a.q. pis saçmaladım layn.
allah bana akıl fikir versin dimi hafız.

4 yıl öğrenciydim hiç yemedim makarnayı düşün artık o derece nefret ederim.
0
seyduna6687
(14.04.10)
dinden cikmissin maalesef.
0
osuruklu
(14.04.10)
önemli olan şekil değil niyettir. pişirip yermiş gibi yapsanız bile ibadetiniz kabul olur.
0
spankenstein
(14.04.10)
ehehhe, ne kadar komiksiniz lan.
0
arnatuile
(14.04.10)
kardeşim ben anlamadım dalga mı geçiyosun ciddi misin, ciddisen bu nası ciddiyet??!! :S
dinle yediğin makarnanın pzzanın ne alakası var yahu, nafile yiyecek ne demek bi kere, ne farzını yerine getiriyosun, bu nası iş???
0
nameofrose
(14.04.10)
malesef kardeşim..eğer burgu makarnanın üstüne ketçap mayonez döktüysen bi sorun yok.ama eğer dökmediysen günahı büyük..bide neden pizza sandviç falan ısmarladın ki kendine.adana dürüm,et ve tavuk döner,çiğköfte gibi "harbi" yiyecekler yiyebilirdin:)
0
Cimo
(14.04.10)
Hz. uçan spagetti canavarı bağışlayıcıdır, şüphesiz ki burgu makarna yiyenlerde bizlerdendir demiştir.
0
fortran
(14.04.10)
flying spaghetti monster hazret değil tanrı bi kere hıh!
domates sosu ile çarpar valla ben diyim de :)
0
kediebesi
(14.04.10)
(2)

askeriye ile ilgili önemli acil detaylar!

birbilsem
bıyık top sakal ve sırtımın ortalarına kadar uzun saçlarla ben acemilikte olan kardeşimin yemin törenine katılabilir miyim? hadi katıldım diyelim onu ordan çıkartabilir miyim evli değilim ancak.nedir bunun kuralı kesin bilgiye ulaşmaya çalışıyorum 22sinde tören.3gün boyunca izinli olacaklarmış ben a
bıyık top sakal ve sırtımın ortalarına kadar uzun saçlarla ben acemilikte olan kardeşimin yemin törenine katılabilir miyim? hadi katıldım diyelim onu ordan çıkartabilir miyim evli değilim ancak.nedir bunun kuralı kesin bilgiye ulaşmaya çalışıyorum 22sinde tören.3gün boyunca izinli olacaklarmış ben abisi olarak yetkili sayılıyor muyum?
0
birbilsem
(14.04.10)
katılabilirsin ancak onu ordan çıkaramazsın. evli olmadığın için kaçmasına izin verirsin falan maazallah!
0
kasik yok ulan
(14.04.10)
içeride girersin komutanda öpersin kimse seni tutamaz bu kesin. ama şu var evli olmadığın için kardeşini evci çıkaramazsın bunda esneme yok. ama benim başıma gelen olayı yazayım: ailem fransada, türkiyede kız kardeşim var bekar beni evci çıkartacak kimse yok ama benim kafa tam kapasite çalışıyor evci çıkmalıyım. komutanlarla konuştum kabul etmediler olmaz yok mok. kardeşimi aradım dedim ki ehliyetini yanına al kimlik yok de ehliyette evli/bekar yazmaz askeriyede kimlikten başka bir şey bilmez ama şansımızı denedik kimlik evde unutuldu benim kızkardeş ehliyetle beni çıkardı komutan bana yapıştı kızkardeşin kimlik fotokopisini izin dönüşü getir dedi. tamam dedim götürmedim. herhaangi bir sorun da yaşamadım 1 yıl oldu. sende böyle bir dene şansını istersen. abim gelecek desin önceden yazılıyor bunlar çünkü. abim gelecek şu otelde kalacaz diye ordaki bi otelin ismini sallasın. garnizon yani şehir dışına çıkmak yasaktır.
ışık sizinle olsun.

önemli not: elemanı bi gece maçına götür. maç sabahalara kadar sürsün.
0
seyduna6687
(14.04.10)
(2)

hava sahası haritası

mevtagezer
selam duyarcalar,aklımın 5/7'si ile yine tuhaf bir soru soracağım!hava sahaları var ya hani, askeri, sivil falan. bunlarla ilgili, nerede oldukları, irtifa bandları vb. bilgileri içeren haritalar bulunabilir mi? bulunabilirse nereden?özellikle ankara ve civarı için bu tür haritalar arıyorum.demem o
selam duyarcalar,
aklımın 5/7'si ile yine tuhaf bir soru soracağım!

hava sahaları var ya hani, askeri, sivil falan. bunlarla ilgili, nerede oldukları, irtifa bandları vb. bilgileri içeren haritalar bulunabilir mi? bulunabilirse nereden?

özellikle ankara ve civarı için bu tür haritalar arıyorum.

demem o ki, tepemizde kanatlarımız uçuyoruz gönlümüzce ama, hem yasal olarak bir zora girmeyelim, hem de gidip de f-16 falan öpmeyelim istiyoruz.

yamaç paraşütçülerine buradan selam ederim.

@kediebesi
ankara'da ve etrafında pek çok askeri üs var. eğitim uçuşları oluyor onların. ayrıca eseboğa'dan kalkan uçakların da hava koridorları var. ayrıca pek çok askeri arazi var, üzerlerinde uçmak yasak.
bu tür sınırları bilmek adına şeyaptım. haritalar olursa gps alıcıma ilgili bölgeleri işaretleyip etraflarından dolanmak gibi fantastik işler tasarlıyorum da.

hem paraşütle o irtifalara çıkmamız da gayet mümkün :)
0
mevtagezer
(14.04.10)
yani konuyu pek bilmiyorum ama hava sahası herhalde ankara üzerinde bir değişiklik göstermez di mi?
çeşme'de uçsanız anlıycam ama :) ankara ve çevresi sonuçta bizim değil mi yani?
hem paraşütle o irtifalara çıkmanız da pek mümkün değil... neyse cahil çenemi kapatıyorum :)

vauv evet bak hiç düşünmemiştim, çok salağım. böyle uçan bi arkadaşım daha var. görünce sorarım kendüsüne.
bi de şuradan www.tyyf.org şunu buldum:
www.lloydbailey.net
0
kediebesi
(14.04.10)
benim arkadaş uçuş kontrolörü ama telefonu yok be hafız.
0
seyduna6687
(14.04.10)
(14)

film severler buyrun

emrekksal
izlemeye değer şavaş konulu filmler neler vardır acaba?1.Dünya savaşı haric.içinde bol çatışma sahneleri olan aşk,dram,tarih vs vs ne tarz olursa olsun.edit:@erich filmleri izliyeceğim mutlaka lakin başka film önerecek arkadaşlar filmler çok eski olmaz ise daha çok makbule geçer.
izlemeye değer şavaş konulu filmler neler vardır acaba?1.Dünya savaşı haric.içinde bol çatışma sahneleri olan aşk,dram,tarih vs vs ne tarz olursa olsun.

edit:@erich filmleri izliyeceğim mutlaka lakin başka film önerecek arkadaşlar filmler çok eski olmaz ise daha çok makbule geçer.
0
emrekksal
(15.02.10)
Bilmediğini varsayarak yazıyorum,

Pearl Harbor,
Piyanist
0
cenkin gunlugu
(15.02.10)
das boot,a bridge too far. bu ikisi disindaki filmlerin 99% u "biz amerikalilar geldik katil nazileri ruslari japonlari vietnamlilara daldik dunyayi kurtardik en tehlikeli sahnelerde espri yaptik yeah" temali hollywood filmleri.
0
erich
(15.02.10)
Güney Kore'den gelsin, (bkz: taegukgi hwinalrimyeo)
0
hiko seijuro
(15.02.10)
eastwood'dan; flags of our fathers, letters from iwo jima.. bu sırayla izle bence..
0
icdeddpeople
(15.02.10)
savasin anlamsizligina dair (catismasi falan yoktur ama cok saglam bir filmdir): Welcome to Dongmakgol

kesin izlemissinizdir ama full metal jacket.
0
entrapmen
(15.02.10)
çanlar kimin için çalıyor, bir zamanlar askerdik, doğum günü 4 temmuz, rüzgar gibi geçti (filmi var mıydı bunun emin değilim, kitap savaşı anlatıo)
0
gijilti
(15.02.10)
müfreze
oliver stone filmi
0
seyduna6687
(15.02.10)
chi bi
(git: )www.youtube.com devamı için
Chi bi xia: Jue zhan tian xia(git: )www.imdb.com

warlords
(git: )www.youtube.com
şiddetle tavsiye edilir
0
plnbyzyldrm
(15.02.10)
no mans land
0
bryan fury
(15.02.10)
band of brothers dizisi de tatmin edicidir.
0
elmalili hamdi yazar
(15.02.10)
zwartboek var hoşumsu.
0
noryth aquanum
(15.02.10)
imdb.com a gir soldan War ı seç. Sırayla filmlerin fragmanları youtube dan izle, istediğin gibi bir film çıakrsa izlersin. Zira bazı arkadaşların verdiği filmler hayal kırıklığı yaratabilir.
0
molon labe
(15.02.10)
the hurt locker
0
cherrypeach
(15.02.10)
valkryie.
0
otobusum olur musun
(15.02.10)
(5)

kimya teknisyen maaşı

sert yerden yavas
selam gençler. şimdi üniversiteyi yurtdışında yüksek okul da bitirmiş. 4 dil bilen bir kimya teknisyeni ne kadar maaş alır? yok mu bi fikri olan arkadaş?
selam gençler.
şimdi üniversiteyi yurtdışında yüksek okul da bitirmiş. 4 dil bilen bir kimya teknisyeni ne kadar maaş alır? yok mu bi fikri olan arkadaş?
0
sert yerden yavas
(15.02.10)
ee konuyla alakam bile yok ama . 4 dil bilen bi adam inşaatta amele bile olsa eşşek yüküyle para kazanır türkiyede.. bence baya maaş geçer elinize yani sanırım. pek faydalı olamadım ama
0
achtundsiebzug
(15.02.10)
kimyayı bilmem ama dilinizin biyolojisinden anladığım kadarı ile epey bi para alırsın.
dil ayağına yat ya ne yapacan kimyayı.
0
seyduna6687
(15.02.10)
fransızca süper, ingilizce iyi, türkçe süper, flemenkce süper. : p bi işe yaramaz son dil ama yazayım dedim. çeviri falan da yapılsa oh tadından yenmez gibi di mi?
0
🌸sert yerden yavas
(15.02.10)
Kimya teknisyenliği yapacaksan girdiğin firmanın yabancı dile ne kadar ihtiyacı olduğuyla alakalı bir durum bence. Fışkırtan sabunları firması kimya teknisyeni arasa türkçe konuşabilmesi dışında pek bir özelliğe ihtiyacı olacağını sanmam.
Esasen burda bir kavram hatası var x veya y bilmek daha çok para almayı değil, işe girmeyi kolaylaştırır işinde iyi olmak parayı getirir. Her sektörde. Dolayısıyla maaş bilmeyenlere göre çok değişmez.

Yani önümde iki seçenek olsa 4 dil bilen 1 dil bilen: lazım olur mantığıyla yada 4 dil bilen daha akıllıdır mantığıyla 4 dil bileni seçebilirim ama ikisine de aynı maaşı veririm. Tabii spesifik olarak bana lazım olan dili biliyorsan iş o zaman değişebilir. Ama diğer 3 dil yine güme gider.

Sözün kısası normal bir kimya teknisyeni ne kadar alıyorsa o kadar maaş alır. Amma velakin daha kolay daha prestijli iş bulabilir.
0
wallcan
(15.02.10)
Kimya ürünleri ihracatı yapan bir firmada dıs ticaret satış elemanlığı örneğin... İyi maaş alır.
0
fataliyev
(15.02.10)
(27)

Erkekleri Etkileyen Saç Rengi Renkleri ?

polymastos
:)
:)
0
polymastos
(15.02.10)
kızıl ya da simsiyah <3
0
yuto
(15.02.10)
platin

en ktü ihtimalle dikkat ceker.
0
rurouni
(15.02.10)
simsiyah +1
0
bryan fury
(15.02.10)
beyaz tenliysen ve kıvırcık yada küt saçlıysan kızıla boyadığın zaman harika olursun.tipini bilmiyorum ama o saçlı hatunlara hastayım:)
0
tyketto
(15.02.10)
mor
mesela beni cok derinden etkiler!
0
ucan sincap
(15.02.10)
simsiyah yada kızıl. kesinlikle civciv sarısı felan düşünme çok iticii :D
0
srkn9191
(15.02.10)
sarıya boyiyip fön çekip dar kot giyip altına da çizme çektin mi mesela ben koşarak kaçarım
0
yuto
(15.02.10)
simsiyahhhhh

tipimsen alabilirm belki seni :)
0
tuncaycafer
(15.02.10)
scorpion37 +1
0
dieselsingle2
(15.02.10)
cvlarınız için teşekkürler sorumdaki maksat siyah saçın grafiğini çıkarmaktı malum ülkemizde bu saç renginin oranı çok yüksek,sağa bak siyah sola bak siyah albeni açısından bu bir dezavantaj mı biraz daha detaylandırırsanız dadından yinmez
0
🌸polymastos
(15.02.10)
boyle boya siyah. hani bendenizin saclari gibi.

birde ten rengin uyarsa kizil. ama kesinlikle sari degil.

hayir sari degil!
0
erich
(15.02.10)
uçları kırmızı siyah saç. küt olursa tadından yenmez.
0
goodbyecruelworld
(15.02.10)
nerde oyle sagda solda siyah sac yahu. aynı memlekette mı yasıyoruz. yabmayın hayallerle oynamayın.
0
bryan fury
(15.02.10)
Saç düzse mat bir siyah ya da kızıl (ten rengi önemli, sabun gibi bembeyaz olmalı). Hatun kişisi koyu renkleri de tercih ederse giyinmek için, bakmadan edilmez.

Saç hafif dalgalı ise ve buğday ten söz konusu ise, kahverengi tonlarında bir saç. Aman Allah'ım...
0
Lethe
(15.02.10)
Saç düzse mat bir siyah ya da kızıl (ten rengi önemli, sabun gibi bembeyaz olmalı). Hatun kişisi koyu renkleri de tercih ederse giyinmek için, bakmadan edilmez.

Saç hafif dalgalı ise ve buğday ten söz konusu ise, kahverengi tonlarında bir saç. Aman Allah'ım...
0
Lethe
(15.02.10)
kızıl, bakır, simsiyah, mavi siyah, kızıl siyah...
0
late viper
(15.02.10)
Platin, Titanyum, Uranyum, diye devam eden sarının bütün tonları. Sonra esmer de iyi gider, kumrala asla hayır demem, kızılın da ayrı bir havası var.

Ya o değil de, güzel olsun, isterse kel olsun.
0
sem
(15.02.10)
uçuk kaçık renkler ekeği vuruşmalık bi kıvama getirir. kızıl ise mesela bende sevgilim olsun takılayım kanısı yaratır ama siyah saç ki tam siyah şart değil kara olsun yeter yani bana heep güven vermiştir.
0
seyduna6687
(15.02.10)
doğal olsun yeter boya sevmem ben şahsen
0
argent dawn
(15.02.10)
(bkz: kripton)
0
chaud
(15.02.10)
saç rengin çok koyu değilse aman diyim. bir haftada dibin gelir. zırt pırt dip boya, yapmazsan diplerin kel gibi görünür ve inanılmaz kötü görünür. boyadıkça saçların zarar görür, seyrekleşir ciddi anlamda.bu zorlukları yaşadıktan sonra başka renge dönmek istersin, ama uygulanan işlem sonrası saçların bir miktar daha azalacak ve hatta yanacaktır. vakti zamanında böyle bir hata yaptım, başka renge dönmektense 5 numara civciv kafaya dönüştüm.. ama yakışmıştı, biraz underworld karakteri gibi olduysam da pişman değilim:) bu kadar kötü şey söyledim ama dene bence, içinde kalmasın:)

diğer renkler hakkındaki yorumları da sorabilirsin, hepsini denedim:P ama hepsi yakışsa da, beğenseler de hepsi de doğallıktan yana;)
0
cevrelcemberinyaricapi
(15.02.10)
Ben simsiyah uzun saçlı (şu kıçına kadar uzatanlar hani) kezbanları beğenmiyorum mesela... Çünkü yaratabilecekleri maksimum tarz bu... Saçlarını uzatarak ve içi geçmiş siyaha boyatarak dikkat çekebilirler en fazla. Eh onları kestirip açık renge boyatsa tüm özelliği sıfırlanacak. Gönül ister ki upuzun halini açık renge boyatmak... Ama şartları el vermiyor işte, hepsi üniversite öğrencisi ve hepsi maalesef orta direk ailesinin eline bakıyor :) Zaten haftada bir ancak banyo yapıyorlar, üşeniyorlar çok arkadaşım var öyle. Sonra da sana oluyor mu nur topu gibi bir kezban. Aksini iddia eden dönüp iş hayatına baksın, en vasatı bile 95 santim saç uzatıp siyaha vurmaz o canım saçları. Böyle bir örneğe reklamcılar arasında bile rastlayamazsınız. Neyse esas konuya dönecek olursak, 1 ay öncesine kadar sarıydım ama artık sıkıldım ve kızıl kahve tonlarına döndüm. Renkli de olunca gözlerin, erkeklerin ilgisini çekiyorsun ve bu aralar yeni trend de bu zaten.
0
Struttin
(15.02.10)
guzel eger kaslar - kirpikle cok siyah degilse dogal gorunen bir sari dkkat cekicidir. gur ve uzun saclarda ten beyaz ise kuzgun siyahi yakicidir.
0
jupiterianvibe
(15.02.10)
Simsiyah saç en güzeli. Tabi düz ve uzun olması yada böyle küt ama şekilli olması halinde.
(Ayrıca ten rengi de çok önemli.) Hatta saçları siyah olduğu halde siyah kına yakan arkadaşım var, baya aşığım kıza.

En kötüsü de sarıya boyatılmış saçlar, aman öyle bi hataya düşmeyin.
0
johan sebastian
(15.02.10)
Sevgilimin saç rengi.
İçinde parmaklarımı gezdirebildigim saç rengi.

Rengi degil beni etkileyen, sevgilim, onun yanında olabilmek.

İlla Rengini soruyorsanız, bakımlı olması şart, ölü, cansız, kırık olmasın da, her saç renginin kendine has havası var.(Dogal olmak şartıyla)
0
cruseo
(15.02.10)
o değil de gözler etkiliyo en çok harbi renkli göz olunca dalıp gidiyo insan
0
yuto
(15.02.10)
kızıl ve ya simsimsiyah :))
0
ekinoksah
(15.02.10)
(8)

film tavsiyesi istiyorum, 2 tane

the dream seller
konuları,1) aidiyet duygusu ve kölelik birarada2) kader (dejavu yu izledim)ilgilenenlere teşekkür ederim.
konuları,

1) aidiyet duygusu ve kölelik birarada

2) kader (dejavu yu izledim)

ilgilenenlere teşekkür ederim.
0
the dream seller
(09.02.10)
(bkz: magnolia)
0
passion rules the game
(09.02.10)
aklıma (bkz: ondskan) geldi
0
kmrr
(09.02.10)
kayıp nişanlı
0
seyduna6687
(10.02.10)
2) (bkz: kader)
0
yasakani
(10.02.10)
1) aidiyet duygusunu bilemedim tam ama kolelik dedin mi aklima gelenler;
amistad ve glory

2) donnie darko, kiss kiss bang bang, crash, the butterfly effect, chunking express, next...
0
entrapmen
(10.02.10)
kader için star wars diyesim geldi özellikle 3
0
yuto
(10.02.10)
1) (bkz: secretary)
0
atmacaged
(10.02.10)
kader için serendipity
0
mahnita
(10.02.10)
(8)

kaçak elektrik

baskaturlubirsey
merhabalar.bizim ev yemekleri üzerine bir dükkanımız var. bu dükkana 3-4 ay önce taşındık ve ilk taşındığımızda 30 liralık bir fatura gelmiş. daha sonra gelen faturalarda borç görünmemiş. bugün saate baktım bir problem mi var diye, dijital saatin alt kısmında vidanın üstünde mühür olması gereken yer
merhabalar.

bizim ev yemekleri üzerine bir dükkanımız var. bu dükkana 3-4 ay önce taşındık ve ilk taşındığımızda 30 liralık bir fatura gelmiş. daha sonra gelen faturalarda borç görünmemiş. bugün saate baktım bir problem mi var diye, dijital saatin alt kısmında vidanın üstünde mühür olması gereken yerden sökülmüş (saat dükkanın bağlı olduğu apartmanın içinde bir odada yani apartmana giren herkes erişebilir). bütün içtenliğimle söylüyorum bununla bir alakamız yok tabi ki 2-3 ay boyunca kontrol etmemek ne kadar taşınma, yerleşme, başka işler vs. girse de bizim suçumuz. şimdi sorum şu; dijital saatlerde bir oynama yapılabiliyor mu. yoksa saat bozulmuş da mühürün sökülmesi sadece bir rastlantı mı. en kısa sürede dilekçe vermek istiyorum, geçen ayların faturasını da ödeyebiliriz fakat araştırdığım kadarıyla hapis cezası varmış bunun. konu hakkında bilgisi olan biri aydınlatabilirse sevinirim.
0
baskaturlubirsey
(08.02.10)
hocam bizim saat sorunluydu dönmüyordu yani. bizim alakamız yoktu bununla ilgili yani biz kaçak falan yapmamıştık. dilekçe verdik saat bozuk faturamız çok az ( 6 bilemedin 7 tl ) geliyor bilginiz olsun gelin onarımını yapın dedik 8 mi 9 ay sonra mı ne geldiler saati değiştirdi gittiler. ama o mühür kısmını bilmiyorum. siz onu tedaş dan bir araştırın. sonra başınız belaya gitmesin.
0
seyduna6687
(08.02.10)
zaten sadece çalışmıyor olsa yani mühür sökülmemiş olsa direkt vericem dilekçeyi. ama işte şu mühür işi midemi bulandırıyor.
0
🌸baskaturlubirsey
(08.02.10)
İlk ay fatura gelmiş, sonraki aylar faturada borç görünmemişse çok büyük bir ihtimalle elektrik aboneliği borcundan dolayı icraya verilmiş demektir. Elektrik idaresinin bölge müdürlüğüne gidip konuyu en yakın zamanda araştırın.

Mührün sökülmüş olması da elektriğinizin "resmi" olarak kesildiği anlamına geliyor.

Ödeyeceğiniz miktar elektrik borcunuz + yaklaşık 200-250 lira olacaktır.

Neyse, bir an evvel faturanızla birlikte elektrik idaresinin bölge müdürlüğüne gitmeniz iyi olur.
0
alperz
(08.02.10)
teşekkür ederim. fakat biz oraya girerken eski kiracı borcunu ödeyip kapatmış. sonra üstümüze almışız. ilk fatura ödenmemiş bile olsa 2. bir fatura gelmesi gerekmez miydi?
0
🌸baskaturlubirsey
(08.02.10)
daha beteri basimiza geldi 3 arkadas eve çiktik elektrik saatini üzerimize alip bakmadik bikaç ay eski isme gelsin ödeyelim dedik sonra bir gün kapimiza iki memur geldi dediler 4 gündür kaçak kullaniyorsunuz cezayi kestiler mahkemeye verip gittiler. ceza geldi 600 lira. bi sekilde ödendi. daha sonra, aradan zaman geçti durusma oldu tabi biz bu arada tedasa basvurup elektrik saati taktirdik megersek saat yokmus bile (hiç bakmamistik var mi yok mu diye). saati taktirdik bir elektrikciye lakin mühür sizin de deginiz gibi yoktu. aradan zaman geçti, bildiginiz elektrik kaçakçiligindan mahkemeye çiktik. bulabildigimiz bütün belgeleri toplayip durusmaya çiktik hakime durumu anlattik suçsuz oldugumuza karar verildi, oradan yirttik sicili kurtardik. daha sonra bir gün taksimdeyken gittik tedasa dedik böyle böyle ama mühür hâlâ yok, memur da bunun sik görülen bir durum oldugunu biliyordu ki bize hemen hazir bir dilekce verdi bosluklari doldurduk teslim ettik bize bir tarih verdiler o tarihte de eve gelip mühürü vurdular. bu uzun hikyeden cikarilacak kisa sonuc ise; mühür tek basina dert edilecek bir sey degil, yeter ki bagli oldugunuz elektrik idaresine gidip mühür için dilekçe verin.
0
samfisher
(08.02.10)
yok, artık ilk faturadan icraya gidiyor direk.
0
bryan fury
(08.02.10)
naptın büryan, geliyor ikinci üçüncü fatura. üçüncü fatura kesildiği zaman ihbarlı kesilir, 10 gün içinde ödemezseniz elektrik kesilir yazar. faturanın icraya düşmesi ohoo beşinci aydan önce çok zor.
0
radioheadbanger
(09.02.10)
5 gun gecikince hop yazmıslar gecen ordan radio. yksa ben de oyle biliyordum.
0
bryan fury
(09.02.10)
(5)

Casa tipi uçak

vh1
selamlar babamla iddaya girdik ... casa tipi uçaklar Rus mu yoksa İspanya yapımı mı ???
selamlar babamla iddaya girdik ... casa tipi uçaklar Rus mu yoksa İspanya yapımı mı ???
0
vh1
(08.02.10)
İspanyolmuş sanırım. Şöyle bir şey var:

tr.wikipedia.org
0
dikucgen
(08.02.10)
İspanyol efendim:

en.wikipedia.org
0
yardimci
(08.02.10)
casa ispanya
illa rus diyorsan antanov
0
seyduna6687
(08.02.10)
bir de rus olanlardan mig var ( savaş uçağı ama. )
0
gnl rkn
(08.02.10)
casa'lar ispanyoldur hatta TAI ortak üretimi bile oldu.
0
icemanr
(08.02.10)
(2)

film

cagdassalur
hani bir genç vardı,üvey babası bunu kemerle falan dövüyordu, bu da sokaktaki gençleri dövüyordu,yüzücüydü bu eleman, sonra bi okula gidiyordu, okulda öğrenciler arasında kast sistemi vardı bu çocuğa kötü davranıyorlardı, sonra bu çocuk yüzme şampiyonu oluyordu.okul çalışanlarından bir kızla sex yap
hani bir genç vardı,üvey babası bunu kemerle falan dövüyordu, bu da sokaktaki gençleri dövüyordu,yüzücüydü bu eleman, sonra bi okula gidiyordu, okulda öğrenciler arasında kast sistemi vardı bu çocuğa kötü davranıyorlardı, sonra bu çocuk yüzme şampiyonu oluyordu.okul çalışanlarından bir kızla sex yapıyordu kız hamile kalıyordu..neydi o film ya?isveç mi ne oralardan bi filmdi
0
cagdassalur
(07.02.10)
kayip ruh
(07.02.10)
evıl güzel film gerçekten
0
seyduna6687
(07.02.10)
(2)

isveç vizesi

oldtimer
öğrenci olmayan ve belirli bir yerde çalışmayan bir bireyin isveç için gezi amaçlı vize alması ne derece mümkündür?
öğrenci olmayan ve belirli bir yerde çalışmayan bir bireyin isveç için gezi amaçlı vize alması ne derece mümkündür?
0
oldtimer
(07.02.10)
kullanabileceğin bir hesaba göstermelik 30-50 milyar atarsan sorun olmaz sanırım.diğer türlü çok zor.sonuçta çalışmıyor ve okumuyorsan orada kaçak yaşama ihtimalin daha yüksek.ama burda 50 milyarın varsa o zaman isveç'de kaçak yaşamaya yeltenmeyeceğini düşünürler.
0
tyketto
(07.02.10)
amerikan konsolosluğu hesabında 450 000 tl olan hatun kişiye bu parayı nerden buldun diye sormuş ve tatmin edici bir açıklama istemiş izahatı dinlemiş ve sonrasında vize vermemiştir. orada da böyle bir durumla karşılaşmayın sonra. bilginize
0
seyduna6687
(07.02.10)
(5)

Turkcell hangi tarife?

Jin
merhabalar. yeni turkcell hat almaya karar verdim. ancak hangi tarifeyi seçeceğimi bilmiyorum. öğrenciyim, özellikle bir numara ile konuşacağım - mesajlaşacağım. karşıdakinin hattı da turkcell. hangi tarifeyi seçmeliyim ? bu arada hat faturalı olacak.sevgiler, saygılar
merhabalar. yeni turkcell hat almaya karar verdim. ancak hangi tarifeyi seçeceğimi bilmiyorum. öğrenciyim, özellikle bir numara ile konuşacağım - mesajlaşacağım. karşıdakinin hattı da turkcell. hangi tarifeyi seçmeliyim ? bu arada hat faturalı olacak.

sevgiler, saygılar
0
Jin
(06.02.10)
bykush
(06.02.10)
alma.
0
desdinova
(06.02.10)
manyakmısın lan ilk faturada sana söyledikleri ücretin 5 katını senin faturaya sokarlar. git vodafon al avea al ne bileyim ama türrüksel alma hem pahalı hem kampanyaları kısa vadeli 3 ay sürüyo bitiyo falan kandırmacalı yani hep. avea da 67 tl sınırsız ne güzel.
vodoonda 50 tl ev ve vodafon sınırsız diğer oparatörler 750 dakika. sen düşün ama alma türksel
0
seyduna6687
(07.02.10)
alma arkadaşım, manyak mısın?
0
zeitgeist
(07.02.10)
turkcell faturalı hatta cuzi bir fiyata mesajlaşma olayı yok, yani geçirdikçe geçiriyorlar. ama mesajlaşma yerine ben arar konuşurum diyorsan, konuşma paketleri var bir göz at derim.
avea veya vodafone'un paketlerini bilmiyorum ama, genel bir kanı var turkcell kadar baz istasyonu olmadığı için çekmiyor deniyor ki bende çok şahit oldum buna evin içinde cam kenarında konuşamıyorsun yani...
0
kerhaneci keke
(07.02.10)
(4)

Kafaya Takma

alfred james
Beni sinirlendiren, kızdıran bir şey olduğunda kafaya takıyorum. Bütün günüm zehir oluyor. Kendime zarar veriyorum, biliyorum, ama engelleyemiyorum. Siz sinirlendiğinizde, bunu kafaya takmadan günü nasıl geçirebiliyorsunuz?
Beni sinirlendiren, kızdıran bir şey olduğunda kafaya takıyorum. Bütün günüm zehir oluyor. Kendime zarar veriyorum, biliyorum, ama engelleyemiyorum. Siz sinirlendiğinizde, bunu kafaya takmadan günü nasıl geçirebiliyorsunuz?
0
alfred james
(05.02.10)
(bkz: anksiyete bozukluğu)

bu öyle "ben derin derin nefes alıyorum geçiyo" diyerek geçiştirilebilecek bir şey değil. ilaç kullanmanız bile gerekebilir.
0
esenboga
(05.02.10)
ne tür şeyleri kafaya takıyosunuz bilmiyorum ama sinirlenmnizin sadece sizin zararınıza olacağını ve sinirlendiğiniz şeye hiç bir etkisi olmayacağını düşünün. bu sizi rahatlatabilir.
0
cagdassalur
(05.02.10)
Çok agresiftim, şimdi dünya sikine minare götüne felsefesini benimsedim ve huzura kavuştum. Beni sinirlendiren birisiyse ben onu daha çok sinirlendiriyorum. Değmeyecek birisiyse kendi haline bırakıyorum.

işler umduğum gibi gitmezse tekrar deniyorum. ani parlamaları engellemek biraz zaman alıyor ama...
0
kimlanbu
(05.02.10)
selam ceyms gardaş
bah şimdi anadolunun seksi ve karizmatik ili olan bizim sivasta bir deyim vardır.

siki sıcak tut
daşşağı serin
sıvazla yarrağı
düşünme derin...

ee şifreyi sana verdim huzurun kilidini açarsın ve artık hiç bir şeyi kafana takmazsın gayrı. baktın olmuyo eve gidince 2 tane sek jd çakıyorsun bak bakalım o zaman oluyomu olmuyomu. hadi allahın selameti üstünde olsun. bütün tiyoları esirgemedim verdim sende eşek değilsin ya açarsın abine bi jd. hadi bakalım
0
seyduna6687
(06.02.10)
(5)

gozluk + lens kombosu

arnatuile
resimde de gorebileceginiz gibi goz numaralarim cok yuksek. gozluk camlarim asiri kalin haliyle. %55 inceltilmis hali bile sise dibi gibi. normal halini ne siz sorun ne ben soyleyeyim. lens kullanmakta istemiyorum. zira gozluksuz suratim sebek surati gibi oluyor. soyle nasil olur; lens alsam, ve bir
resimde de gorebileceginiz gibi goz numaralarim cok yuksek. gozluk camlarim asiri kalin haliyle. %55 inceltilmis hali bile sise dibi gibi. normal halini ne siz sorun ne ben soyleyeyim. lens kullanmakta istemiyorum. zira gozluksuz suratim sebek surati gibi oluyor. soyle nasil olur; lens alsam, ve bir de cok ince camli, numarasiz dinlendirici gozluk? ikisi ust uste olunca goruntu bozulur mu ?

gunes gozlugu de alamiyorum camlar kalin olunca. o numaradaki camlara takilabilecek cerceveler ancak sunlardir dedi gozlukcum, ve ben kendimi bir anda 1960 yilinda buldum :/
0
arnatuile
(05.02.10)
Gözlüğe mercek özelliği olmayan cam taktırırsan sorunun çözülür gibi. Görüntüde bozulma olmaz. Dinlendirici gözlüklerin küçük de olsa numarası var bildiğim kadarıyla, 0.15, 0.25 gibi. Dinlendirici değil o yüzden aradığın, sadece görüntüyü değiştirmeyen cam olması lazım.
0
fortisvita
(05.02.10)
oncelikle tesekkurler. peki boyle bir cam var mi? yoksa varsayimmi sizinkisi. eger varsa antirefle kaplama oluyor mu bu camlara?
0
🌸arnatuile
(05.02.10)
arkadaşım bir gözükçüye neden sormadın ki bunu veya lens satan herhangibir yere tabi en doğrusu doktora sormak daha sağlıklı bilgi almak açısından yani sonuçta senin sağlığın herkes burdan sıkar sonuçta içinde neyi vari yazan adamın dimi ama. umarım bir çözüm bulursun.
0
seyduna6687
(05.02.10)
yurtdisindayim su anda. burda gozlukculere selam vermek bile parayla. ay sonunda bir haftaligina turkiyeye gelecegim. orda halledeyim diyorum. geldigimde bir fikrim olsun diye sordum burda.
0
🌸arnatuile
(06.02.10)
oyle olabilir tabi. lensini takarsin, ustune de aksesuar niyetine gozluk takarsin. sifir numara, ET camlar var. fiyatlari kaplamasiz sifir numaradan 12-13 lira kadar pahali olur ancak senin istegini karsilar.
0
osuruklu
(06.02.10)
(7)

tavşanlarda sarılık

uzun kulaklı yalnız tavşan
Ahali son duyurumda kızımın hasta olduğundan bahsetmiştim bugün veterinere gittik sarılık olmuş durumuna ekstra olarak. Haliyle çok üzgünüm ama durum kötüleşmezse vitamin yeterli kötüleşirse getirin dediler korkuyorum daha önce böyle bir durum tecrübe etmiş olan var mı ki?
Ahali son duyurumda kızımın hasta olduğundan bahsetmiştim bugün veterinere gittik sarılık olmuş durumuna ekstra olarak. Haliyle çok üzgünüm ama durum kötüleşmezse vitamin yeterli kötüleşirse getirin dediler korkuyorum daha önce böyle bir durum tecrübe etmiş olan var mı ki?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(05.02.10)
çok geçmiş olsun. benimde tavşanım vardı onu hatırladım ağlamaklı oldum lan. umarım iyileşir ya çok dikkat et bir şey olmasın. ne sevimlidirler onlar.
0
seyduna6687
(05.02.10)
Ne yazık ki hiçbir bilgim yok bu konuda. Sadece geçmiş olsun demek istedim, umarım bir an önce sağlığına kavuşur.
0
marcelle
(05.02.10)
Geçmiş olsun dileklerinde bulunan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim lütfen dua edin kızımın kanaması da var şu anda ve beklemekten başka çare yok elim kolum bağlı...Lütfen iyi dilekleriniz kızımda olsun 7.5 yaşında kocaman bir ufaklık o ve bizi bırakıp gitmesin.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(06.02.10)
umarım bizimle kalır bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.
ama yaşı 7.5 az değil yani bir tavşan için. sen her şeye hazır olmaya çalış. bizi durumdan haberdar edersen iyi olur. tekrar geçmiş olsun.
0
seyduna6687
(06.02.10)
Mutlaka haber veririm yanımda olduğunuzu bilmek çok güzel sağolun.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(06.02.10)
nasıl bugün tavşan hanım
0
seyduna6687
(07.02.10)
Tavşan hanımın kanaması var 3 gündür bugun sanki biraz azaldı ama :( Keyfi yok maalesef
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(08.02.10)
(7)

Desem ki...

beastangel
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,Sende tattım yemişlerin cümlesini.Desem ki sen ben
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.



Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?


Cahit Sıtkı Tarancı'nın bu şiirinin güzel bi çevirisi vardı ingilizceye şurda bir yerlerde. Bulan getirsi:)
0
beastangel
(05.02.10)
nerede o eski bayramlar
(05.02.10)
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

lan edebiyat hırsızı yok yok cahili diyeyim bu şiir viktor amcamın la viktor hugo nun
adama mezarında parande attıracan la. yukarıda ki kısmı bilemem ama bu şiiri viktor hugonun kitabında okudum eminim bu şiir onun şimdi sen kalkıp dersen ki viktor hugo cahitten çarpmış bende sana çarparım o vakit. eğer fransızcasını istersen sana yollayayım ama ngilizcede ısrar edersen o kadar soylu değiliz kardeş.
allah yardımcın olsun
allah edebiyatı korusun
0
seyduna6687
(05.02.10)
Cahit Sıtkı'nın şiiri "Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum" kısmına biter. Ardından gelen Victor Hugo'nun.
0
sui
(05.02.10)
Pardon kopyalarken alt alta gelmiş viktor hugonun şiiri. Terbiyesizliğin lüzumu yoktu "lan" seyduna6687. Teşekkürler nerde o eski bayramlar.
0
🌸beastangel
(05.02.10)
laa
var var sana var
0
seyduna6687
(05.02.10)
Sanırım duyuruyu internet kullanıcılarına açarak hata etmişim.
0
🌸beastangel
(06.02.10)
yok dostum ya şaka yaptık sen hemen aksi reaksiyon verdin ya. bak ben sana yardımcı olmaya da çalıştım ( hatırla fr istersen bulayım dedim).
eğer kırdıysam özür dilerim.
0
seyduna6687
(06.02.10)
(7)

william holman hunt

seyduna6687
merhaba dost dünyalılar size sorum şu william holman hunt ingiliz ressamdır evrenin ışığı veya kainatın ışığı olarak bilinen bir tablosu vardır. adamın elinde fener var bir kapının önünde bahçede falan yani kısa tasvir bu kadar (aslında bu tablo bahsi geçen evrenin ışığı tablosu değildir biliyoru
merhaba
dost dünyalılar size sorum şu william holman hunt ingiliz ressamdır evrenin ışığı veya kainatın ışığı olarak bilinen bir tablosu vardır. adamın elinde fener var bir kapının önünde bahçede falan yani kısa tasvir bu kadar (aslında bu tablo bahsi geçen evrenin ışığı tablosu değildir biliyorum) işte o tablonun büyük yüksek kocaman piksel hali var mı nette bulamadım. bir de bu tablonun aynısını (çarpması la işte) satan bir yer biliyor musunuz biliyorsanız bana söyleyin ister buradan ister allemand12/hotmail buraya bilgi beklemekteyim.

sizi beni yaradan ulu mevladan hepinize sağlık sıhat dilemekteyim
allaha emanet olunuz
selametle
0
seyduna6687
(05.02.10)
tablonun orjinal ismini biliyorsan yardımcı olabilirim.
0
cagdassalur
(05.02.10)
www.bg-gallery.ru kucuk mu gelir bu?
0
dahicocuk
(05.02.10)
dahiçocuk
img.blogcu.com ahanda link size dahiçocuk senin linkteki oricinal olan ama olay şu ki o isim ile bu resim özdeşleştirilmiş bizim ülkemizde sebebini sorma bende bilmiyom salakça bi durum işte bir isibir hikaye yazmış altınada benim linkteki resmi koymuş ressamı hunt demiş anladınmı olay buraya kadar neyse salla gitsin işte. ben bu benim linkteki resimin yüksek çözünürlükte pikseli sağlam olanını arıyom bide resmi satan bir yer.

karmarulez
en.wikipedia.org bu linkte sana resim burda ama yukarıda yazanları okuduysan benianlamışsındır resimin oricinal adıda burda "The Light of the World" ama mesele bu değil umarım anlatabildimlan ne cins bi soru sordum allah benim belamı versin ya.

ışık sizinle olsun
0
🌸seyduna6687
(05.02.10)
ne demek istediginizi anlayamiyorum, dolayisiyla yardimci olamayacagim. aciklamaya calismaniza gerek yok benim icin, baska biri elbet anlayabilecektir.

son olarak sunu onerecegim www.tineye.com
0
dahicocuk
(05.02.10)
tamam işte dahiçocuk sen olayı anlamışsın aslında ama ben işte o resimin yüksek kalitede pikseli yüksek olanını arıyorumda bulamıyorum.
0
🌸seyduna6687
(05.02.10)
seyduna aradım ama bulamadım. resimden yola çıkarak arama yapan siteler ver ama onlar bile 1-2 ufak örnek buldu. yani zor biraz o resmi bulman bu durumda.
0
cagdassalur
(05.02.10)
karmarulez
ilgine çok teşekkürler.
sağol dostum.
0
🌸seyduna6687
(05.02.10)
(4)

eski ansiklopedileri ne yapabilirim?

i like dance and i like romance
daha küçük bir eve taşındığımız için varolan ansiklopedilerden kurtulmamız gerekiyor.çok çeşitli ve zor bulunanlarda var arasında bunların.öyle satmak vs değilde biryere bağışlamak,yardım niyetine kullanmak istersek ne yapmak lazım?not: izmir'deyim
daha küçük bir eve taşındığımız için varolan ansiklopedilerden kurtulmamız gerekiyor.çok çeşitli ve zor bulunanlarda var arasında bunların.öyle satmak vs değilde biryere bağışlamak,yardım niyetine kullanmak istersek ne yapmak lazım?

not: izmir'deyim
0
i like dance and i like romance
(04.02.10)
free cycle mail gruplarina yaz, almak isteyen birileri cikabilir.
0
nawres
(04.02.10)
herhangi bir okulun, universitenin kutuphanelerine yahut kutuphanelere bagislayabilirsin. ekonomi universitesi bunyesinde buyuk bir kitap bagisi programi da vardi gecen donem ama devam ediyor mu bilmiyorum.
0
ozza
(04.02.10)
Dinar'da bir köy okulunda öğretmenlik yapan bir arkadaşım var. Onların böyle şeylere ihtiyaçları olduğunu biliyorum. Adres verebilirim isterseniz.
0
endless dream
(04.02.10)
TNT Ekspres Türkiye kuryeleri 444 0 868 no'lu telefonu arayarak kitap bağışlamak isteyenlerin kitaplarını kapılarından ücretsiz olarak teslim alıyor ihtiyacı olan okullara götürüyor. istersen google kitap tnt yaz birçok sayfa açılıyor bakabilirsin ve kampanya hakkında bilgi sahibi olursun. bunu deneyeceğine eminim çünkü evden çıkmana ve posta parası vermene gerek yok :D
0
seyduna6687
(05.02.10)
(6)

minibüslerdeki hız göstergesi

jameskeenan
bunlardaki ibre hareket etmiyor. neden etmiyor. bu adamlar kaçla gittiğini merak etmiyor mu?
bunlardaki ibre hareket etmiyor. neden etmiyor. bu adamlar kaçla gittiğini merak etmiyor mu?
0
jameskeenan
(04.02.10)
o ibre hareket etmediği için doğal olarak kilometre sayacı da hareket etmiyor. ya da şöyle söyleyeyim... en son kaç bin kilometrede sayacı iptal ettiyse o kilometrede senelerce kalabilir... olur da aracı devretmek isterse araç az kullanılmış gözükecektir. asla motorun kaç bin kilometre çalıştığını bilemeyeceksin.
0
orion takim yildizi
(04.02.10)
o adamlar kaçla gittiğini göz kararıyla anlayabiliyor :D
0
xenophobe
(04.02.10)
kaçla gittiğini bilmek şehir içinde çok da büyük bir avantaj sağlamaz. şehir dışında özellikle otoyollarda falan bazen çok afedersin 170 le giderken anlamıyorsun hissetmiyorsun bile, viraja girersen direk kaptırırsın. ama dediğim gibi şehir içinde önemli olan öndekine çarpmayacak kadar hızlı olmamak, onu da gözünen görüyorsun zaten. yalnız soru iiymiş, orion da nefis cevap vermiş benim de görüp dikkatimi çekmiş bişeydi ama sadece o bindiğim araca mahsus sandıydım.
0
esenboga
(04.02.10)
@orion takim yildizi amma sağlam sallamışsın be hacı. alakası yok tek sebep bakımsızlık ilgisizlik. onlar hız ibresindense arabanın yağına suyuna debriyaj ve fren ayarına daha dikkat ederler. baba dayı amca ailece minibüsçü la bizimkiler fren izini göster sana hızı söylesinler. dayımlar 5 tl az minibüs yıkatmadılar bana. neyse bu kadar yeter ben sağda ineyim. size hayırlı yolculuklar
0
seyduna6687
(04.02.10)
aracın ne kadar kilometre yapıp ne kadar yıprandığını anlamanın tek yolu ibre değildir. minibüs ibreleri çabuk bozuluyor minibüscüler de umursamıyor hepsi bu. sonuçta kaç yıllık araç bi çoğu bozulmasın da ne yapsın.
0
fundamental
(04.02.10)
magiruslarda kilometre teli kolay koptuğu için. zaten aracı satarken kimse kilometresine bakmaz hattı dır asıl para eden araç eşantiyon gibi bişeydir.

vakti zamanında 1 sene kadar km ve devir olmayan bir aracı kullandım benzin göstegesi bile yoktu ve aracı tanıdığım için şehir içinde hiçbi sıkıntı yaşamıyordum.
0
orpheus
(04.02.10)
(9)

hasret anlatan bi sarkı :)

squeeze
evet sevgili Galyalılar , soru üstte ( hepbunuyazmakisteyipbaşaransmile) :D
evet sevgili Galyalılar , soru üstte ( hepbunuyazmakisteyipbaşaransmile) :D
0
squeeze
(03.02.10)
la traviata
(03.02.10)
pencereden kar geliyor
0
kakoy
(03.02.10)
dön gel birtanem selda bağcan
0
seyduna6687
(03.02.10)
şu uzun gecenin gecesi olsam.
0
fundamental
(03.02.10)
hasretinle yandı gönlüm - edip akbayram
0
wallace mckart
(03.02.10)
baris manco - gulpembe
0
entrapmen
(03.02.10)
barış manço - sahilde
fedon - nerdesin
0
deckard
(03.02.10)
direc-t - hasret
0
emcedeltate
(03.02.10)
sema - hasret (ekho albumunden)
0
pyro clustic flow
(03.02.10)
(4)

Zeitgeist

trocero
Bunu İngilizce nasıl okuyacağız ? zaytcayst diye mi ? zitgayst diye mi ? yoksa başka türlü mü ?
Bunu İngilizce nasıl okuyacağız ? zaytcayst diye mi ? zitgayst diye mi ? yoksa başka türlü mü ?
0
trocero
(02.02.10)
orijinali gibi, zaytgayst diye.
0
whoosie
(02.02.10)
"Zeitgeist" Almanca bir kelime olup "Saytgayst" diye okunur.
0
Olki
(02.02.10)
almancadır saytgeis diye t ye fazla abanmadan var ile yok arası. birleşik kelime
0
seyduna6687
(02.02.10)
Almanca olduğu için "Tsaytgayst" diye okunur. "T" çok bastırılmadan tabi "tısaytgayst" gibi okunmadan.
0
loralynn
(02.02.10)
(6)

İstiklal Marşı

brainfour
Ey ahali,Sözlükte İstikal Marşı başlığını uzun uzun okudum, sağlam bir google araması yaptım ama bir sonuca ulaşmadım. İstiklal Marşı'nın ne koşullarda okunacağını, hangi koşullarda okunmayacağını vs düzenleyen bir kanun yok mudur? Varsa nereden ulaşabilirim.Aslında asıl soru, İstiklal Marşı'nın kap
Ey ahali,
Sözlükte İstikal Marşı başlığını uzun uzun okudum, sağlam bir google araması yaptım ama bir sonuca ulaşmadım. İstiklal Marşı'nın ne koşullarda okunacağını, hangi koşullarda okunmayacağını vs düzenleyen bir kanun yok mudur? Varsa nereden ulaşabilirim.

Aslında asıl soru, İstiklal Marşı'nın kapalı alanlarda (örneğin bir dernek toplantısında) okunup okunmayacağı.

Teşekkür ederim şimdiden.
0
brainfour
(02.02.10)
Kapalı yerlerde okunur, neden okunmasın. Spor salonları, meclis açılışları, yargı yılı açılışları, askeri törenler vs vs...
0
ataturkiye
(02.02.10)
geçen kapalı bir yerde toplantı vardı. toplantı başlamadan önce istiklal marşı'nın yarım yamalak okunmasıyla ilgili bir haberdi.

haberi seslendiren kişi, bu gibi toplantılardan önce istiklal marşı okumanın yasal zorunluluk olduğunu söyledi.
0
rectoa
(02.02.10)
kapalı mekanlarda okunmasında sakınca yok. tsk'da okunuyor cunku. tsk sorun ederdi yoksa.
0
eleventh american esme has met
(02.02.10)
ya okunur bu ne var ki kapalısı açığı her yerde okunur. dernek genel kurulunda falan okunması resmi protoklde yazar okunmaması cezai işlem gerektiri. okunur yani güvenle okuyabilirsiniz.
0
seyduna6687
(02.02.10)
peki bunun yazılı olduğu bir kanun falan yok mu bayrak kanunu mesela bayrağın nerelerde çekilebileceğini, nasıl çekileceğini vs herşeyi anlatıyor detaylı. misal arabamda giderken istiklal marşı dinleyebilir miyim mehmet aurelio misali?
0
🌸brainfour
(02.02.10)
öyle bir kanun yok. kafana göre dinleyebilirsin, söyleyebilirsin.
0
calendil
(02.02.10)
(3)

çok canım sıkkın be

bisorusoracaktım
valla öyle be,hani olmadı, olmayacak gibi de. onun haricinde uzun aralarla görüşme dışında çok iyi arkadaşız filan diyelim. sevdiğimi biliyor, çok sevdiğimi de biliyor. neyse bunları da anlatmış olup meselenin artık ve gerçekten onu görmek bile istemeyişimden ve onunla iletişim kurmaktan da çekinip
valla öyle be,
hani olmadı, olmayacak gibi de. onun haricinde uzun aralarla görüşme dışında çok iyi arkadaşız filan diyelim. sevdiğimi biliyor, çok sevdiğimi de biliyor. neyse bunları da anlatmış olup meselenin artık ve gerçekten onu görmek bile istemeyişimden ve onunla iletişim kurmaktan da çekinip hiç konuşmadan görüşmeden ayları tamamladığım şu günlerde bu durumun çok canımı sıkmasıdır mesele. tanım entry kasar gibi yazdım kusura bakmayın, ama niye böyle yapıyorum bilmiyorum, neden uzak duruyorum ısrarla, gerçi öbür türlü de apayrı bir dert neyse böyle de ayıp ediyorum bence. bi de gözüme toz kaçtı.
0
bisorusoracaktım
(02.02.10)
onu görmek istemeyişinin belli başlı nedenleri olmalı tipini sevmiyosundur yaptıklarını sevmiyosundur vs vs nedir?
0
knorbulyon
(02.02.10)
manyakmısın ya git dayan kapısına ne ızdırap yapıyon kendine sevgin varsa daha ne olsun. boşa çile çekmek seninki
0
seyduna6687
(02.02.10)
oha kısır döngü lan bu bana da bulaşmış:D
0
radikalherif
(02.02.10)
(7)

Herkesin Bir Derdi Var Durur İçerisinde-Gönül Meselesi...

turkishjohndoe
radyo programı gibi bir başlık oldu ama olsun..öncelikle iyi geceler ben 17 yaşlarının sonlarında olan bir er kişiyim..yaklaşık 3 yıldır bir kızla birlikteliğim var ve onu gerçekten çok seviyorum ve bu yıl öss yılımız oldugundan biraz problemlı gecıyor hersey. son dönemlerde kız arkadasım benden far
radyo programı gibi bir başlık oldu ama olsun..

öncelikle iyi geceler ben 17 yaşlarının sonlarında olan bir er kişiyim..

yaklaşık 3 yıldır bir kızla birlikteliğim var ve onu gerçekten çok seviyorum ve bu yıl öss yılımız oldugundan biraz problemlı gecıyor hersey. son dönemlerde kız arkadasım benden farklı seyler beklemekte. yanı hergun farklı bıseyler karsısına cıkmamı ıstıyor farklı farklı seyler yapmamı onu sasırtıp mutlu etmemı. ben bu farklılık olayını tam olarak kavrayamadıgımdan hergun kavga dovus eksik olmuyor ve dogal olarakta ders calısma performansım etkılenıyor.

bana söyle güzel fikirler sunsanız ben nasıl farklı olabılırım kı ya. genelde alısveris yapmaktan hoslanıyor fakat pek param olduguda söylenemez. kavga etmektende bıktım bıseyler yapıp artık farklı olmaya karar verdım.
0
turkishjohndoe
(02.02.10)
liseli delikanlı bu saatte internette takıldığına göre senin ders çalışma performansın sıfır.
0
fundamental
(02.02.10)
össden bir hafta önce kızı terk et, böylesi büyük bir sürprizle hayatına renk kat
0
obez kirpi george
(02.02.10)
*fantezi yapın demedim ki.

*da vinci uykusu uyuyorum ben 2.5 saat yetiyor.
0
🌸turkishjohndoe
(02.02.10)
maymun olma kız için; ona, onu çok sevdiğini ve kaybetmek istemediğini ne kadar belli edersen o kadar soğur senden. bu gidişle birkaç aya terk edileceksin/aldatılacaksın benden söylemesi. bi anda olmamak kaydıyla yavaş yavaş "olmasan da olur" mesajını verirsen kıza; eğer seviyorsa değerini anlar, eğer sevmiyorsa zaten sevmiyordur ilişkiniz biraz daha erken biter. kesinlikle bahsettiğim şeyi yapmanın bütün nörönlarına aykırı geldiğinin farkındayım, büyük ihtimalle yapmayacaksın zaten ama birkaç vakit sonra kötü şeyler olduğunda "acaba dinlese miydim" diyebilirsin.

seçim senin.

he illa farklılık yaratmak istiyorsan dahi anlamındaki deleri ayrı yazabilirsin.
0
neron
(02.02.10)
Yavrım,

Ben 26 yaşına gelip okunacak tüm okulları çoktan bitirmiş bir ablan olarak deyim:

Bu sene dedikleri gibi hayatının en önemli senesi, o yüzden ne yaparsan yap kimsenin seni bu yıl hiç bir anlamda rahatsız etmesine izin verme. Belli ki bu bacımız da sıkılmış ÖSS stresinden, hayatına biraz romans ve hareket katma görevini de sana yüklemeye çalışıyor. Fakat bu inanılmaz bencilce bir davranış, bunu ona açık açık anlat. Şimdi birbirinize anlayış gösterip omuz vermenizin vaktidir, birbirinizi aşağı çekmenizin değil.

Ama da vinci uykusu da neymiş, bi mandalina ye de vakitlice uyu evladım. Hadi bakiim.
0
lucy in the sky with diamonds
(02.02.10)
sen onu bırak öss denen şu boka hazırlan sonra üni de her gün bir tane bulursun bafilersin salarsın. seviyom ayağınnı bırak senin evlenmen en erken 26 yaş sen o zamana kadar bu kızla ayrılmadan yapabilecekmisin imkanı yok eee gel sen biraz gerçekçi ol bu hayat böyle yani sen takıl kafana göre yorma zihni bu kadar. allah sana cillop gibi manitalar yemek nasip etsin gençliğini doya doya yaşa.
ışık seninle olsun
0
seyduna6687
(02.02.10)
17 yaşının sonlarında olan er kişi Turkishjohndoe, ÖSS hazırlığına ağırlık ver. Dahi anlamındaki -de ayrımına da dikkat et ve pek çok şeye. 17 yaşının sonlarında, Da Vinci uykusunu bilebilmen ve başarabilmen harika. Tebrik ederim. ÖSS de kız-erkek ilişkileri konusunda pek soru çıkmaz. Bu konuya ağırlık vermen dahi beynini dağıtabilir. Sen sıradan ÖSS sorularına odaklan bence. Hadi kolay gelsin sana.
0
july14
(02.02.10)
(16)

'bi arkadaş'ın medeni halini çaktırmadan öğrenmenin bi yolu varmıdır?

cicekdemir
soru başlıkta
soru başlıkta
0
cicekdemir
(01.02.10)
o arkadaşın tc kimlik numarasını öğrenirsen nüfus dairesinden öğrenebilirsin gibime geliyor yoksa şüphen mi var?
0
fundamental
(01.02.10)
parmagindaki bir yuzuk.
0
erich
(01.02.10)
konuşmuyoruz maalesef, tc kimlik no su imkansız ,yüzük yok :(imkansız sanırsam:(
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
o kişinin anne baba adı doğum tarihi ve doğum yerini biliyorsan da bulabilirsin tc kimlik noyu. biraz abarttım herhalde :D
0
fundamental
(01.02.10)
baba adı, doğum tarihi ,yeri var anne adı yok ?
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
bir ihtimal facebook.
0
el magico
(01.02.10)
facebook kullanılmıyo karşılıklı:(bakkal uzak :(başiktaş nüfus şeysinde tanıdığı eşi dostu olan varmıdrki acep buralarda?
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
bide çok duygulandırdınız beni ya valla :)önemli ama benim için çok
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
eğer sen bayansan ve bekar olduğun biliniyorsa ve sen karşındaki elemanı merak ediyorsan o sana her türlü asılır ama senin yanında tel ile fazla konuşmuyor ve teli masanın üstüne rahat rahat bırakıyorsa bekardır. tersi evli. eğer sen erkeksen kızın bir kız arkadaşı ile muhabbet kurman yeterli kızlar her bi boku birbirlerine anlatırlar zira vira sıra kira aybaşı hobaaa
0
seyduna6687
(01.02.10)
ben bi bayanım ama epeydir onun değil telini yüzünü gördüğüm yok
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
yok mu bi yolu ? ne yapsamki ben :(
0
🌸cicekdemir
(01.02.10)
eskiden olsaydı ssk'lı çalışan kişiler için ssk'nın sayfasından tc kimlik numarası ile hizmet dökümüne bakarak soyadı değişmiş mi değişmemiş mi görerek medeni duruma bakılabiliyordu. lakin artık hizmet dökümü sorgulamak için tc kimlik no yetmiyor, nüfus cüzdanının seri numarasını şifre olarak girmek gerekiyor.
0
kibritsuyu
(02.02.10)
muhtara git.
0
phonex
(02.02.10)
arkadaşa aratılacak kadar önemsiz değil pek,muhtar olabilir cesaretimi toplayabilirsem
0
🌸cicekdemir
(02.02.10)
bence "ko götüne rahvan gitsin"
0
fundamental
(03.02.10)
yaz eniştenin adını soyadını buraya, mutlaka bir tanıyan çıkar :P tamam bu çok güvenilir bir yöntem değil ama öğrenilir bir şekilde ya, hallederiz :)
0
ace_mi6
(05.02.10)
(2)

kredi kartı borcu nasıl ödenir?

BiBilsem
çeşitli yöntemler mevcutmuş sanırım.biri bir kuyumcudan, kredi kartıyla altın alıp sonra onu bozdurmakmış.bir diğerine de internette rastladım: http://www.kredikartinitaksitlendir.comburda sanırım paranızı alışveriş yapmışsınız gibi çekiyorlar ve taksite bölüyorlar.başka bildiğiniz yöntemler var mı?
çeşitli yöntemler mevcutmuş sanırım.

biri bir kuyumcudan, kredi kartıyla altın alıp sonra onu bozdurmakmış.

bir diğerine de internette rastladım: www.kredikartinitaksitlendir.com
burda sanırım paranızı alışveriş yapmışsınız gibi çekiyorlar ve taksite bölüyorlar.

başka bildiğiniz yöntemler var mı?
0
BiBilsem
(01.02.10)
bunlar ödeme değil taksitlendirme/borç erteleme yöntemleri.

bu işi yapan firmalar var gidiyorsunuz önce kredi kartı borcunuzun tamamını peşin ödüyorlar sanırım %5 komisyon karşılığında gene aynı borcu 12 takside bölüp kartınızdan çekiyorlar.

sonuçta 1-2 ay sonra banka ile mahkemelik olup yüksek faizler ödemek yerine. borcunuzu uzun vadece çok daha düşük faiz ile ödüyorsunuz.
0
orpheus
(01.02.10)
arkadaşım bak bazı bankalar kendileri kendi verdikleri kredi kartlarına yapıyor bu işlemi yani 12 ay taksitlendirme işini. bir araştır sen sitelerden hangi kart varsa yani sende sonra karar ver.
0
seyduna6687
(02.02.10)
(2)

Trafik cezası

carliston
pek sevgili duyuru sakinleri,ikinci el aldığım otomobili henüz nüfusuma geçirmeden önceki bir aylık dönemde eds tarafından kırmızıda geçtiğim saptanmış. ceza da fotoğraflarla birlikte eski sahibine gitmiş. otomobil şu an benim üzerime kayıtlı. ben bu işi nasıl hallederim? herhangi bir karakolda traf
pek sevgili duyuru sakinleri,

ikinci el aldığım otomobili henüz nüfusuma geçirmeden önceki bir aylık dönemde eds tarafından kırmızıda geçtiğim saptanmış. ceza da fotoğraflarla birlikte eski sahibine gitmiş. otomobil şu an benim üzerime kayıtlı. ben bu işi nasıl hallederim? herhangi bir karakolda trafik işlemlerini gerçekleştirebilir miyim? illa o tebligatı yanımda götürmeli miyim?

bi yol yordam buldurun, valla işe yetişiyodum o gün.. daha da yeni sarı yanmıştı
0
carliston
(01.02.10)
git yatır, kimse sormuyor arac senın mı baskasının mı ne olmus ne bitmıs.
0
bryan fury
(01.02.10)
hacı ceza eline ulaştıktan 15 gün içinde vakıfbank a yatırırsan yüzde 15 indirimli oluyordu galiba. git yatır devlet adama bakmaz paraya bakar ki bizim ülkemizde trafik ceza gelirleri (ceza değil devlet gelir der) bütçeye dahil edilmiştir yani kimse kuralları çiğnemesede polis amcalar minibüsçülerin yanına gelip kusura bakma bu koçan bitecek diyerek en düşük cezayı yazar gönderir. ister tebligatı götür ister plakadan işlem yaptır.
0
seyduna6687
(01.02.10)
(21)

pazartesi sabahı iş yüzünden oluşan aşırı sinir

christine
her normal insan gibi hafta sonları maillarıma bakmam, çünkü işten güçten uzaklaşmak ve gezip tozmak isterim. Normalde serbest kıyafetle geliriz iş yerine, bugün de istisna değil, altımda converse benzeri ayakkabılar, bol bir kot hırka şeklinde giyinmişim. işe geldim bugün, emaillarıma baktım ki pat
her normal insan gibi hafta sonları maillarıma bakmam, çünkü işten güçten uzaklaşmak ve gezip tozmak isterim. Normalde serbest kıyafetle geliriz iş yerine, bugün de istisna değil, altımda converse benzeri ayakkabılar, bol bir kot hırka şeklinde giyinmişim. işe geldim bugün, emaillarıma baktım ki patroncuğum bugün akşam mesai saatinden çok da sonraya(19.00) bir sunum koymuş. şimdi ben burda ne yapmalıyım, üstümdeki kıyafet yüzünden de mail'larıma bakmadığımdan da suçlu duruma düşecek olan ben'im. mail yazdım şehir dışındaydım email'ınızı yeni görüyorum, kıyafetim uygun değil ne yapabilirim şeklinde. ama çok sinirlendim bağırıp çağırdım ofiste. millet diyor ki eve git üstünü değiştir alışveriş yap vs. ama zorunda mıyım ki?? evim uzak, maaşımı almadım para da harcamak istemiyorum.

ne yapıcam ben şimdi ya? sinirden kuduruyorum
0
christine
(01.02.10)
Ne kadar kızsan da tıpış tıpış eve gidip giyineceksin. Kızmak ancak sana vakit kaybettirir.

Bu adil değil belki ama hayatın adil olduğunu kim söyledi ki?
0
ataturkiye
(01.02.10)
izin al gz dolas kıyafetını degistir gel.
0
bryan fury
(01.02.10)
kot pantolonla sunum yapıcam diye diretsem?
o da önce haber verseydi. son gün mü haber verilir böyle şeyler, üstelik pazar günü yahu.
resmen yoga'ya falan başlayacağım.
0
🌸christine
(01.02.10)
Bence hiç direnme, vakit kaybediyorsun. Git evine güzel güzel giyin, makyaj filan yap. Stresin de azalır hem.
0
ataturkiye
(01.02.10)
araştırmalar gösteriyor ki patrona karsı direnişlerin %5 başarı oranı varmış ki bunlar da genelde hastalık izni/sevk durumları, doğum izni, nadiren zam talepleri, ve ihbar süresini doldurmadan işten ayrılma durumları imiş. senın de gordugun gibi bunların içinde kıyafetle alakalı bi durum yok.
0
bryan fury
(01.02.10)
e ama patron ofiste yok ki, muhtemelen evinde fosur fosur uyuyordur. izin almadan eve gitsem de problem olur şimdi. o da canımı sıkıyor.
0
🌸christine
(01.02.10)
ofisten bi kac kisiye haber ver git sonra da, sorarsa analtırsın durumu.
0
bryan fury
(01.02.10)
11-12 gibi çıkayım bari paşa paşa. sonra da 2-3 saat dönmiyim. ya sorması ayıptır böyle şeyler herkesin başına geliyor mudur? sadece bana mı özel son anda toplantı akşam saati, pazar günü emaillara bakmak zorunda olma durumları, hastalık izni bile alamama vs?
ben iş aramalıyım belki de bunların hepsi işarettir.
0
🌸christine
(01.02.10)
yanlış anlamayın, ben sizin tarafınızdayım ama, patron olarak da akşama bir sunum koyamayacaksa adam, kendini atsın pencereden aşağı yaa :) ha mesela hazırlanması imkansız bir sunumdur akşama kadar, haklısınız, ama sunumu yapmak problem olmayacaksa sizin için, kıyafet de olmamalıydı bence. şimdi adam, bu kız converse giyer, bol kot giyer, kıyafet sorun olur, en iyisi sunumu 1 hafta sonra yapalım, hem alışverişini yapar vsvs gibi düşünür mü sizce.

bunları gözönüne alın, sinirinizi yatıştırıp bir daha düşünün ne yapacaksınız. ama başka işlerde de sunum kıyafetlerine ihtiyacınız olacak, alışverişe başlayın, bana geçen yaz ki stajımda depolattılar bol bol sağolsunlar.
0
pinking of you
(01.02.10)
ya defalarca müşteriye gittim sunum yaptım, evde bir ton kıyafetim var, sadece ofise serbest geliyoruz. ben de istisna olmayacak şekilde iş kıyafetleriyle dolaşma gereği duymuyorum. ama bu işlerin bir yöntemi yok mudur, en azından birkaç gün önceden haber verilmez mi? ona göre hazır gelebilirdim. ve hafta sonu kim iş maillarına bakar ki?
0
🌸christine
(01.02.10)
bugün öyle veya böyle geçecek, o sunum kıyafetli veya çıplak yapılacak. patron aferin diyecek veya kızacak. sonuçta ölmeyeceksiniz. hayatınızda çok dramatik bir değişiklik olmayacak. sinirlenmenize gerek yok. kendinizi rahatlatın. gece saat 11'i düşünün evinizde rahat rahat uzanıyor olacaksınız.
0
terp
(01.02.10)
Ben de çalışan bir kadınım. Biz de rahat kıyafetler giyebiliyoruz. Zaman zaman toplantılar ve bazı görüşmeler için, daha farklı giyinmem gerekebiliyor. Eve gidip gelmektense, iş yerinde kıyafet bulunduruyorum. Mevsimine göre, her aksesuarı ile. Hem de bir kaç tane. Kerbela gibi bir yerde olduğumuzdan, bazı özel şeyler de. Bunun için küçük bir oda oluşturuldu kadınlar için. Toplantı için kıyafet gerekmeyenler bile, bazen zorunluluktan kıyafetini değiştirmek isteyebilir. Böyle bir oda oluşturun bence. Oldukça rahat edersiniz. Benden söylemesi .
0
july14
(01.02.10)
tikler/rep ler nerde ?
0
bryan fury
(01.02.10)
ayrıl ya yemişim o işi boşver. iş yerinde bu kadar triplere girebildiğine göre sana hava hoş başarılısın iş bulursun hemen . bu arada iş yerinde elbise değişim olayına falan girmeyin temizlikçiler kamera falan koyar tüm yurt tüm detayları görür.

(sen bu yazıları okuduğunda muhtemelen üstünü değiştirmiş takmış takıştırmış bir durumda olmuşsundur.)
0
seyduna6687
(01.02.10)
Seyduna6687 bu tehlike her yerde var artık. İnsanlarda akıl ne için bulunuyor? Ne işe yarıyor? Biraz düşünmenin kimseye zararı olmaz.
0
july14
(01.02.10)
sende haklısın ama bende haklıyım culy.
şerefsiz mi yok o tehlike herbiryerde varbayanlar tikkat etsin
0
seyduna6687
(01.02.10)
Sağol Seyduna. Ben ediyorum. Bu önemli bir konu. Neler de oluyor, dikkat edilmeli.
0
july14
(01.02.10)
yok değiştirmedim, patronu aradım önceden arayıp bilgilendirmediniz şimdi ya sunum yapmiyim ya da bu şekilde sunayım dedim, tamam böyle kalabilirsin dedi. ha ofise geldiğinde bir laf edecektir eminim ama eve gitmemekle iyi ettim. çok sinirlendim ama sabah, yani böyle şeyler 1 gün önce söylenemez mi? doğru düzgün dolap oda vs olsa ben de eşya bırakayım bundan sonra.
0
🌸christine
(01.02.10)
hadi gözün aydın kıristin işin halolmuş.
bu arada gurban olduğum cenabı mevlam kameraya el sallamayı nasip etmesin :DD
0
seyduna6687
(01.02.10)
tuvalette değiştirilir gerekirse ya, ama eşya koyacak dolap lazım doğru düzgün.
0
🌸christine
(01.02.10)
Uygun bir zaman Christine. Patronuna söyle bence. En azından bir dolabınız olsun, dediğin gibi.
0
july14
(01.02.10)
(17)

Er Kişilere Özel Soru ?

turkishjohndoe
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++iyi geceler erler..17 yaşının son demlerini geçirmekte olan bir gencim. son günlerde kadınlara karşı çok farklı bakmaya başladım televızyonda, yolda, okulda hemen hemen her yerde bi azgınlık içerisindeyim ve sebebini bilmiyorum. so
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

iyi geceler erler..

17 yaşının son demlerini geçirmekte olan bir gencim. son günlerde kadınlara karşı çok farklı bakmaya başladım televızyonda, yolda, okulda hemen hemen her yerde bi azgınlık içerisindeyim ve sebebini bilmiyorum. son üç dört günde çok abarttım sanırım günlük 3 kere mastürbasyon yapıyorum. anlam veremiyorum buna ama böyle olmasınıda istemiyorum. ve bugün uyandığımda da sağ testisimde bir ağrı olduğunu hissettim. en son böyle bir ağrıyı bir iki yıl önce yaşamıştım. acaba son dönemlerde aşırı derecede testesteron mu salgılıyorum napıyorum ben ya noluyo bana ? :(
0
turkishjohndoe
(01.02.10)
abazanlık dönemleri ergenlikte tavan tapar korkacak bişey yok. olmasaydı şayet korkmalıydın.
0
afjeo
(01.02.10)
o dönemde olur öyle evladım
0
selo0072002
(01.02.10)
gayet normal, becerebiliyorsan seviş, beceremıyorsan 31 e devam.
0
bryan fury
(01.02.10)
kamyonu deviriyor musun?
0
raki masasinin degismez adami
(01.02.10)
sen yine de her seye ragmen bi urologa gorun. varikosel falan bi seyler var.
0
osuruklu
(01.02.10)
günde üç kere fazla bir rakam bir hafta bu şekilde gitsen arada bir ağrı yapmasını normal karşılaman gerekir. o kadar sık yapma bu işi. çok genç bile olsan herşeyin bir sınırı var.
0
ytse jam
(01.02.10)
bir de sürekli olarak bokser giymekten kaçın. arada slip ya da fit dedikleri donlardan giy. aksi halde varikosel olabilirsin.
0
kahvegibi
(01.02.10)
Kahvegibi bu konuyu açar mısın ?
0
july14
(01.02.10)
(bkz: varikosel)
0
brc
(01.02.10)
kendini spora ver
0
traktor
(01.02.10)
bir de benim hatirladigim asil slip varikosel yapiyordu.
0
traktor
(01.02.10)
aslanım benim be kamışa su yürümüş :))) normal koçum fazla sürttürmüşsün kıvılcım falan çıkartıp ortalığı yakmamışsın allahtan. kafana takma çavuşu tokatlamaya devam bir süre daha el değirmeni ile işleri hallet.

july14 seni neden ilgilendirki ön takımlar.
varikosel: testisteki damarların herhangi bir sebep olmaksızın (yani kendiliğinden de olabiliyor ve bu aralar çok moda) genişlemesi durumudur,
ki bu durumun sonuçları nelerdir:
performansı zerre etkilemez tabanca tek ve seri atışlarda randıman kaybına uğramaz yani,
ağrı sızı horozlanmama sorunu olmaz bunlar yaşanmaz
kısa vadede bir sorun arıza açmaz
tek sorun şudur müdahale edilmezse uzun vadede kısır olunur.
müdahale nasıl olur: kasıkların biraz yukarısından beyle şiş gibin şeyleri daldırıp yaparlar. yani sana fazladan 2 delik açarlar. ürologlar bunun tespitini elle yoklayarak bile anlayabilirler.

not:kahvegibi nin bahsettiği bahsırlar likralı olanlardır hani malzemeyi sıkıştıranlar varya onları kastediyor galiba bununla ilgili bir yazı gazetede çıkmıştı ama tıbbi yönü hakkında bir şey duymadım. bide silip yapmaz kardeşim bende bahsır kullanıyom nedense.
0
seyduna6687
(01.02.10)
Bu açıklamayı yapmaya mecbur hissetmedim kendimi Seyduna6687. Merakını gidermek için söylüyorum. Öğrenmenin sonu yok diye düşündüğümden ve bir gün bir yerde, bir şekilde, bir erkek çocuğa sahip olduğumdan/olacağımdan dolayı ilgilendim.
Bu kadar zor mu, biraz kapsamlı düşünmek? Sana da bir iki seçenek bıraktım. Düşünürsen, bulursun.
0
july14
(01.02.10)
culy umarım bir gün anne olduğunda sağlıklı ve hayırlı çocukların olur.
şunuda söylemeden edemeyeceğim çocuklarını bu siteye bakarak tedavi etme çünkü o zaman kocan zaten bu durumda sana yardımcı olacaktır. en güzeli ürologa gitmektir ki bu ayrı bir konu. seçeneklerden pek bir şey anlamadım aslında algılamamda iyidir.
0
seyduna6687
(01.02.10)
Seyduna güzel dileklerin için teşekkür ederim. Öğrenmeyi seviyorum. Traktor gibi biliyordum ben de. Kahvegibi' nin cevabı ilgimi çekti, o yüzden sordum. Tıbbi konular daima ilgimi çeker. Bir rahatsızlık durumunda, teşhisi doğrulatmadan( ciddi rahatsızlıklarda) tedaviye başlanmamasını düşünen biriyim.
Seçeneklerden birini daha söyleyeyim o zaman, algısı açık arkadaşım. Bunu da benimle ilgili diye düşünme lütfen. Varikoselin sonuçları, karşı tarafı da ilgilendirir diyelim mi? Eğer ciddi bir durum varsa er kişide, beraberlik de ciddi ise.
0
july14
(01.02.10)
culy seçenek olayı ile beni algıda kendime olan güvenimi yerin dibine soktun. çokmu iyiyim neyim anlamadım ki o kısım hiç aklıma gelmedi. kusura bakma
0
seyduna6687
(01.02.10)
Selamlar

Şimdi bu durumu biraz şey gibi düşünmeni istiyorum, bir bebek anne karnında cigerlerini hiç kullanmaz, dogup ilk nefesini alınca cigerleri açılır ve avazının çıktıgı kadar aglar.

Sen de çocukluktan, erkeklige geçerken, hiç kullanmadıgın bazı organların ilk defa kullanılıyor. (Penisinden bahsetmiyorum).

Bu hormonlar sende ilk defa salgılanıyor, bazı dönemler çok, bazı dönemler az olabilir bu.
Bu hormonlar, sen az ve ilişkiye gir diye degil, bedenin erkek bedeni olsun, tüylen, boynun kalınlaşşın, boyun uzasın, kasların belirginleşşin diye salgılanıyor.
Uzun lafın kısası, normal birşey yaşıyorsun, kendini nasıl rahatlatmak istiyorsan öyle rahatlat, 17 yaşında varikosel olma şansın pek yok, merak etme, boyutları degiştigi için testislerin agrıyor olabilir.
0
cruseo
(01.02.10)
(2)

son zamanlarda kız kulesi'ne giden var mı?

teritori
Efendim fiyatlar ne alemde? şöyle bir baktım da fiyatlara kendi sitelerinden, öyle herkesin abarttığı kadar uçuk gelmedi bana. öğleden sonra gideceğim için alkol de almam gibime geliyor. sitesindeki menu güncel fiyatları mı içeriyor merak ettim?http://www.kizkulesi.com.tr
Efendim fiyatlar ne alemde? şöyle bir baktım da fiyatlara kendi sitelerinden, öyle herkesin abarttığı kadar uçuk gelmedi bana. öğleden sonra gideceğim için alkol de almam gibime geliyor. sitesindeki menu güncel fiyatları mı içeriyor merak ettim?
www.kizkulesi.com.tr
0
teritori
(01.02.10)
euro o fiyatlar bileyon demi
0
seyduna6687
(01.02.10)
hayır euro değil. gayet TL. yani turkish lira.
0
🌸teritori
(02.02.10)
(6)

Bir sorum var. Kadın-erkek ilişkileri üzerine.

ya ben lan neyse
kadınlar kendilerine sürekli çok güzelsin, gözlerin, saçların çok güzel denilmesinden sıkılırlar mı? mesela birlikte olunmak, flört edilmek istenen bir kadın var ama henüz ilk safhadasınız. yani kadına ondan hoşlandığınızı bile söylememişsiniz. kadının ilgisini çekebilmek, onun sizden hoşlanmasını s
kadınlar kendilerine sürekli çok güzelsin, gözlerin, saçların çok güzel denilmesinden sıkılırlar mı? mesela birlikte olunmak, flört edilmek istenen bir kadın var ama henüz ilk safhadasınız. yani kadına ondan hoşlandığınızı bile söylememişsiniz. kadının ilgisini çekebilmek, onun sizden hoşlanmasını sağlamak için böyle bir yöntemi sık sık kullanmak sakıncalı mıdır? ona sürekli ne kadar güzel olduğundan bahsetmek onu sıkar mı? öff anladık der mi içinden?

ben bundan başka bir yöntem bilmiyorum. çünkü daha önce kimseyle flörtüm olmadı. hep bu kadını bekledim çünkü. aradan 10 sene geçti ve bir fırsat yakaladım. ne yapmalıyım? o beni tanımıyor bile ama ben onu birinci dereceden tüm akrabalarının ismini bilecek kadar tanıyorum, hakkında bilgi sahibiyim. ama bu bilgilere onun kişiliği hakkındaki bilgiler dahil değil.

bir de 10 yılın sonunda onu tamamen kaybetme ihtimali var. o yüzden biraz da kusursuz plan a ihtiyacım var.
0
ya ben lan neyse
(31.01.10)
Arada söylede fazla söyleme hacım.
0
HaNeDaN
(31.01.10)
çok basit anlatmaya çalışacağım.

başlarda 0 dan başlar yavaş yavaş 1 e ilerlersin. 0 ile 1 arası süreçte yavaş yavaş alışır normal karşılamaya başlar.. bu böle baya bi zaman alır ama.. sonra senin 1 den 2 ye geçmen gerekir artık övgüde poh poh da.. yanisi az az söyle sen en iyisi.. ama etkili söyle..

kadınlara ne kadar ilgi alaka övgü vb gösteriseniz ilerleyen zamanlarda o artmasa bile aynı kalmasını istiyorlar.

altını çiziyorum bak; artmasa bile baştaki gibi kalsın.

bu durumda sen ufaktan başla.. öle hergün ölüyorum bitiyorum şölesin de bölesin de dersen zaten o da seni çantada keklik görür.. cool ol, yolun açılır.. ama fazla da kasma be bi yandan.. içinden geldi mi tutma sakın çünkü en içten söylenmiş sıcacık bir güzel sözden daha öte ne olabilir? "yemişim stratejiyi" diyorsun bi yerden sonra :)

iyi şanslar, mutluluklar..
0
anlam
(31.01.10)
ilk dönemlerde güzellik-hoşluk-gözler falan diyen adamdan kaçarım ben. bendeki gözlerin çok daha güzeli başkasında var sonuçta. güzel olduğunu, insan anca flört ciddi bir noktaya geldiği zaman duymak istiyor. çünkü o zaman güzellik de giriyor devreye. başka bir deyişle, "sana o kadar aşığım ki, dünyanın en güzel kadını bence sensin" anlamına geliyor o aşamada söylenen sözler. başta söyleyince, hiç inandırıcı değil. hoş da değil. ha, takıldığınız kız ugg giyen, saçlar civciv sarısı, suratta bir kilo makyajla gezen biriyse, böyle sözler isteyebilir, o ayrı.

farklı olmanız bir kadının ilgisini çekebilir. kadının farklı yönlerini keşfetmeniz ve "işte bu yönlerin yüzünden seni seviyorum" demeniz süper olur. hatta bak sen kendin demişsin, 10 yıldır bu kadını bekledim diye. bunu de ona. hayır, neden plan kuruyorsunuz bunu da anlamıyorum ki. kendini kasma. 10 yıldır ondan hoşlanıyorsan, bunu de. ne o öyle güzelsin, gözlerin şöyle falan.. biri 10 yıl beklenirse, illaki çıkar zaten. hiçbi şey olmasa, göz hakkı var artık.

cevabın sonuna doğru saçmaladım gibi sanki..
0
lovemyself
(31.01.10)
bak biraz sert olacak belki ama yanlış anlama izah durumundan. şimdi şöyle sen bu hatun kişiyle ciddi bir şeyler düşünüyon sanırsam ( yoksa kimse kimseye çakmak için 10 yıl beklemez lan ) hal böyle olunca sen neden rol kesip knde pozisyonları arıyonki kendin ol ya kastırma yardır ha nasıl yardır biraz daha fazla zaman geçirmeye bak gez dolaş zaten o tür durumda konuşacaksınız etkileşim olur ( ağzın laf yapıyor dimi hacı ) kıvılcımlaşma bir kaynama ısı devinimi olur. yani sana gelecekse olduğun haline gelsin sonra kızı dumur etme lan. çok güzelsin daşsın falan sonra sen bunları hedef amacı ile söylersen sonra bırakacan söylemeyi çünkü hedefin taa içine girmiş olacaksın. o da dumurgül olacak tripgül olacak kan doğrayacak güzelim sevginin içine yaa....
neyse al sana taktik: bir süre yazıl sonra hiiiiiç sikleme o gelir. alayı böle la.
lovemyself göz hakkı denen olay doğrumu yoksa saçmaladınmı hangisine kanaat getireyim.
bunların
0
seyduna6687
(01.02.10)
fiziksel özelliklerim dışında bişeye değinmeyen adamın etrafında bile bulunmak istemem. siz de zaten kişiliği hakkında bişey bilmiyomuşsunuz kadının. yani kadın da bunun farkındadır. dolayısıyla direkt, dış görünüşüne vurulmuş, gerisini de sallamayan adam pozisyonunda olursunuz. karpuz seçme aktivitesine kayıyor olay bu noktada. ben beni tanımayan bi erkeğin benden hoşlandığını söylemesine de sinir olurum mesela. bence çok itici bunlar.
0
cereal killer
(01.02.10)
olm kadını korkutma sakın. 10 senedir ıncığını cıncığını öğrenmişsin ama o seni tanımıyorsa bu sakatlık çıkartır başına. çaktırmaman lazım. sürekli iltifat halinde olmak, tepene "ben senden hoşlanıyom" yazan ışıklı mışıklı tabela asmaya benzer. rahat ol, sakin ol, kendine güvenli ol. 10 sene beklemişsin, niye bekledin onca zaman? kaybedecek bir şeyin yok. ya yanlış bi şey söylersem, ya ters bi hareket yaparsam vs. diye diye yanlış şeyler söylersin, yanlış yerlerde durursun, ters hareketler yaparsın. korkmak, özellikle kaybetmekten korkmak, kaybetmene sebep olur. geleceği bilmiyorsun. biliyormuş gibi davranma.
0
dopermen
(01.02.10)
(11)

100 bin tl ve Yatırım ?

emresimsek
herkese günaydınlar..ailemle birlikte sivasta ikamet etmekteyiz. bu aralar annem ve babam emekli olmayı düşünmeye ve bazı yatırımlarda bulunmayı düşünüyorlar. ev alıp kiraya vermek falan gibi. ama ben buna karşı çıktım bari bir yatırım yapın hem emekli emekli uğraşırsınız canınız sıkılmaz dedim ama
herkese günaydınlar..

ailemle birlikte sivasta ikamet etmekteyiz. bu aralar annem ve babam emekli olmayı düşünmeye ve bazı yatırımlarda bulunmayı düşünüyorlar. ev alıp kiraya vermek falan gibi. ama ben buna karşı çıktım bari bir yatırım yapın hem emekli emekli uğraşırsınız canınız sıkılmaz dedim ama aklıma mantıklı birşeyler gelmedi nasıl bir yatırım olabilir bu ?

*aylık getirisi 2bin lira olsa kafi.
0
emresimsek
(31.01.10)
ilginc bir soru sormussun aslinda. buna mantikli cevaplar vermek icin sivas halkinin ne tarz seylerden hoslandigini, ve pazari bilmek gerekir sanirim. yani dukkan kiralari nedir, halk nelerle ugrasir vesaire gibi.

yani ne biligim turkiyenin en iyi sushi'cisini sivasa dikersen elinde patlar mesela. halki iyi gozlemlemek gerekir bunun icin. ha gelir onemli degil maksat ugrasi olsun diyorsan orasi ayri
0
dirtyfrank
(31.01.10)
evi kiraya vermeyi bos verin, is yeri kiraya verin :)
0
ucan sincap
(31.01.10)
dükkan alıp kiraya verin bence. hem evden daha çok kira getirir, hem ölmez bir yatırım, hemde riski yok.
emekli emekli uğraşacaklartı bir iş mutlaka bulurlar.
yanlış yatırım sonucu o parayıda kaybederseniz -veya azaltırsanız- o daha kötü.
0
etna
(31.01.10)
ya yormayın emekli insanları, çalışmışlar o kadar, artık dinlensinler biraz, bence de bir yer alıp kiraya vermek en güzeli, riskli yatırımlarla strese sokmayın bence.
0
pinking of you
(31.01.10)
100 bin liraya hic bir risksiz yatirim ayda 2 bin lira kazandirmaz.

o para ile aylik ortalama 600-750 arasi kazanc etmeniz mumkun.
0
cursed
(31.01.10)
dukkan alın kiraya verin. 1000 lira kira alırsınız.
0
jeanne hebuterne
(31.01.10)
dukkan alın kiraya verin. 1000 lira kira alırsınız.
0
jeanne hebuterne
(31.01.10)
dukkan alın kiraya verin. 1000 lira kira alırsınız.
0
jeanne hebuterne
(31.01.10)
dukkan alın kiraya verin. 1000 lira kira alırsınız.
0
jeanne hebuterne
(31.01.10)
sivas gib kucuk sehirde adam gibi dukkan bulamazsiniz para edecek... ayrica kiraci batar da dukkani bosaltirsa 6 ay bos kalir dukkan. hele bir de kira takarsa size icinizde patlar..
bence spor kompleksi gibisinden bisey yapin sivasta, daha dogrusu hali saha, ve dev ekranda mac izleme olayi.. perdeye yansitin maclari, mekan univesiteye veya unili ogrencilerin evlerinin bulundugu mahalleye yakin olsun´dilmusla veya yuruyerek hali sahaya gelebilsin gencler, cunku hedef kitlenizin arabasi yok.

ayrica hali sahanin yanina acacaginiz cafenin duvari camdan olsun, yani millet geñlip mac izleyebilsin..
adam yalniz kalip da allahin sivasinda yapacak is bulamayinca gelir oraya hem dev ekrandan mac izler cayini icer, tvde mac yoksa da halisaha maci izler...
mac olmadigi gunler de tvden tsubasayi izlettitrin, hatta mekanin adi da tsubasa olsun:)
0
de jure
(31.01.10)
gardaş gel küçük sivastan tükan al
0
seyduna6687
(01.02.10)
(9)

Komşu problemi

alfred james
Üst komşumuz sabah-akşam yüksek sesle iğrenç şarkılar dinliyor. Bütün ses olduğu gibi alt kata yani bizim eve geliyor. Ne doğru düzgün televizyon izleyebiliyorum ne kitap okuyabiliyorum ne de ders çalışabiliyorum. Defalarca uyarmama rağmen aynı tas aynı hamam devam ediyorlar. Az önce de kavga ettik.
Üst komşumuz sabah-akşam yüksek sesle iğrenç şarkılar dinliyor. Bütün ses olduğu gibi alt kata yani bizim eve geliyor. Ne doğru düzgün televizyon izleyebiliyorum ne kitap okuyabiliyorum ne de ders çalışabiliyorum. Defalarca uyarmama rağmen aynı tas aynı hamam devam ediyorlar. Az önce de kavga ettik. Bu apartmanda bir tek siz mi oturuyorsunuz? Beni rahatsız etmeye hakkınız yok türünden laflar söyledim. Karşı taraf da pişkin pişkin ne olmuş müzik dinliyoruz ne güzel işte diye cevap verdi. O anda insanların neden katil olduğunu anladım. Neyse konuyu daha da uzatmayayım. Benim söylemek istediğim bunların seslerinin kesilmesi için etkili bir yöntem var mıdır? Polise şikayet etsem sorun çözülür mü? Not:Diğer komşular da bu duruma şahit oldular.
0
alfred james
(30.01.10)
yöneticiye durumu anlatın ve gerekirse apartman yönetimi olarak polis çağrcaz falan diin korkar orospu çocuğu.
0
rentts
(30.01.10)
Polise şikayet edince ilgileniyorlar. ama iş o zaman büyüyeceği için komşunuzun inada binmeyeceğinden emin olun. komşunuz kirada falan oturuyorsa ev sahibine şikayet edin olmadı,sonuçta apartman yönetmeliği diye bir şey var ordaki kurallara uyulmak zorunda.
0
redingot
(30.01.10)
Ilk polise sikayet et. Tabi polis gelince sireni duyar o muzigi kapatir sikayetinle kalirsin o ayri.
0
erich
(30.01.10)
ses şikayeti için sirenle falan gelmezler ya şikayet et sorun olmaz.
0
prodeq
(30.01.10)
1- apartman elektrik panosuna erişimin varsa -ki genelde apartman görevlisinin erişimi vardır, ona sorabilirsin- müziği açtığı zamanlar sigortasını indir. 2 saat uğraşıp sorunu bulmaya çalışacak ve bulduğunda büyük ihtimalle tüm hevesi kaçmış olacak.

2- 2-3 tane sakallı iri yarı (mümkünse gömlek ceketli) arkadaşını eve çağır. müzik açıldığı zaman arkadaşların gidip kapısını çalsınlar "önemli bişey konuşuyoruz bilader kıs şu kodumun müziğini" fln gibi laflar etsinler.

3- veya (bu taktik üst komşun apartmandakileri tanımıyorsa kullanılabilir) arkadaşların sırayla gitsinler biri desin ki "ben 3 numarada oturuyorum" müziği kısın, 2 dakika sonra başkası gitsin desin ki "ben 5 numarada oturuyorum müziği kısın" vs. ile yıldırın.
0
locco
(30.01.10)
klsik yönteme dalacaz yani olay şu
ilk başta yöneticiye söyle
komşulara söylen
sonraki bir gün polisi ara
ve gelgelim biz bunları neden yaptık çünkü prosedür tamamlanmış olacak.
bundan sonraki ilk ses olayında yukarı çıkıp kapıyı nazik ve dostane bir şekilde çalıyorsun sakın öyle sinirli bir yüz ifaden olmasın.
o koduğum kapıyı açınca direk burnunun üstüne vur tamam mı ister kafa at ister yumruk at ama tam burnuna vur kan akınca afallar tansiyon düşer bir an neye uğradığını anlamaz sağlam bir vuruş yaptığın için 2. bir vuruş olmayacak tabi o sana saldırmadıysa.
sonra ona sakin ve dostane bir ses tonuyla yüksek sesle müzik dinlemesinin seni agresifleştirdiğini ve bundan dolayı ondan özür dilediğini söyler iyi akşamlar dileklerini iletip evine geç. eminim çözüm olacaktır.
ışık seninle olsun.
0
seyduna6687
(30.01.10)
Kabahatler Kanunu'na göre;

GÜRÜLTÜ
Madde 36 - (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir.
(2) Bu fiilin bir ticari işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(3) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.

Bu maddeye dayanarak polisin komşunuz hakkında işlem yapmasını sağlayın.
0
aixi
(30.01.10)
@rents: Yönetici gündüz dinleyebilirsiniz demiş galiba. Daha konuşmadım yöneticiyle. İlk gördüğüm yerde söyleyeceğim.

@Redingot: Evet, kirada oturuyorlar. Ev sahibine şikayet etmeyi düşünüyorum.

@Locco: 1. önerini yapamam. Sorunun neden kaynaklandığını anladıklarında benim yaptığımı anlarlar. Haklıyken haksız duruma düşmek istemiyorum.
Ama 2. önerin güzel. :)

Gelen cevaplara göre yapılacak en iyi şey polise bildirmek anlaşılan. Müziği ilk duyduğumda polisi arayacağım. Öbür türlü kendimi tutamamaktan korkuyorum. Bugün elime silah verselerdi hepsinin kafasına sıkardım. İnsanın kendi evinde rahat edememesi ne kadar sinir bozucuymuş son 2-3 haftadır bunu öğrendim.
0
🌸alfred james
(30.01.10)
Ben önlem için yanıma bir arkadaşımı da alıp aşağı kata inmiştim. Cidden çok sinirliydim, kavga çıkarsa falan diye böyle bir önlem aldım. Yaşlı bir çift ama televizyon son ses ve bağıra bağıra konuşuyorlar, ses aynen benim odada. Aynen ben de zaten zor ders çalışırım, sabote ediyorlar. Sesi kesmişlerdi, şimdi tekrar başladılar. 2. görüşmem daha sert geçecek muhtemelen, sonucu bildiririm.

Konuşmaya gittiğinde yanına 2-3 kişi daha alırsan iyi olabilir. Arkadaşların da abdülhey-memati ikilisi gibi tip tip baksınlar :). Çekmek zorunda değilsin, baktın adam dikleniyor, polisi ararım falan dersin. Komşular da şahit oldularsa 1-0 öndesin. "Yiyorsa devam et" mesajı verebilmen önemli.
0
Lethe
(30.01.10)
(11)

sekste hijyen ne demek?

sos
soru yukarda
soru yukarda
0
sos
(30.01.10)
kondom demek ? temizlik demek ?
0
cagkan
(30.01.10)
kesinlikle bukkake den uzak durun demek.
0
arnatuile
(30.01.10)
pis kokulari onlemek icin lavman iyidir demek.
0
erich
(30.01.10)
Hepatit virüsleri sıvı alış verişi ile bulaşabilir. Ve başka virüsler de. Korunmasız olmamak, bilinmeyenlere karşı dikkatli olmak, intim bölgenin temizliği(kadınların pek çok yanlışı var bu konuda)ve aslında bence tek eşlilik. Her iki cins ve hatta 3. cinsler için de...
0
july14
(30.01.10)
(bkz: 2 girls 1 cup)
0
erich
(30.01.10)
a2m olmasın demek.
0
sanat guresi
(30.01.10)
rimming ne demek? ass to mouth kendi kendini anlatmıyor mu? anlatmıyorsa, lan ciddiye alıp wiki linki bile veriyorum bak en.wikipedia.org
0
sanat guresi
(30.01.10)
"doğru kişiyle seks yapmak" demek
0
yinyang
(30.01.10)
tanımadığın hatun kişilerin verdiklerini yememek içmemek :D
0
seyduna6687
(30.01.10)
hijyen nedirr?? hijyen kendi yemediğini başkasına yedirme demektir...
0
soujourner
(30.01.10)
peynır gibi kokan am istemıyoruz demek, mantar kapmıs, akıntısı olan hatunlar olmasın demek. ya da tersi tassak kokusu nalet biseydır. yagmur ormanları gibi pubik bolge kılları fln fln.
0
bryan fury
(30.01.10)
(9)

Film önerisi

matilda
Sonuyla beni dumura uğratacak (the number 23) gibi. Şaşkınlıktan kafamı duvardan duvara vurduracak bi film arıyorum. Mümkünse orjinal alt yazılısını da filmizle bilmemne gibi sitelerden bulabileceğim bi film arıyorum. Alt yazılı bulamazsam türkçe dublaj da olabilir yeter ki şu anda bulabileyim. Ama
Sonuyla beni dumura uğratacak (the number 23) gibi. Şaşkınlıktan kafamı duvardan duvara vurduracak bi film arıyorum. Mümkünse orjinal alt yazılısını da filmizle bilmemne gibi sitelerden bulabileceğim bi film arıyorum. Alt yazılı bulamazsam türkçe dublaj da olabilir yeter ki şu anda bulabileyim.

Ama tekrarlamakta fayda var :)
Sonuyla dumur yaşamak istiyorum.
0
matilda
(30.01.10)
6. his :)

o değil de hala seyretmediysen memento
0
gene mi gene
(30.01.10)
ne izledigini ne izlemedigini bilemeyecegimiz icin her turlu yuha ragmen;
- se7en
- psycho
- the usual suspects
- fight club
- sleuth (ama orijinali 72 yapimi olan)
- twelve monkeys
- lock, stock and two smoking barrels
- mulholland dr.
- kiss kiss bang bang (kismen tam degil, sozlukte basligina bakabilirsiniz)
- lucky number slevien (oha dedirtmese de izlenir)

biraz daha dusunsem bulurum nicelerini :) cogu bilindik seyler ve oyle boyle duyuluyor etraftan ve cekiciligi kalmiyor pek.
0
entrapkafaizninde
(30.01.10)
secret window
0
seyduna6687
(30.01.10)
old boy.
0
janjan
(30.01.10)
bir arjantin filmi: nueve reinas
0
sankaranarayanan
(30.01.10)
daha önce de yazılmış ama ısrar edeyim: MEMENTO

NOT: 2 kere izle
0
my name is earl
(30.01.10)
the matchstick men
0
hsyn
(30.01.10)
o hikayedeki mal ben miyim?
(30.01.10)
(13)

doğum kontrol hapı kullandıktan sonra adet gecikmesi

zrtapoz
ilk regl gördüğüm gün doğum kontrol hapı kullanmaya başladım. düzenli bir biçimde 21 tableti bitirdim.diğer bir kutuya hiç başlamadan, aradan 9 gün geçti regl oldum ama bir gün sonra kesildi. şu an 15 gün oldu haplar biteli ve hala regl olamadım. sizce sorun nedir, hamile olma olasılığım var mı?
ilk regl gördüğüm gün doğum kontrol hapı kullanmaya başladım. düzenli bir biçimde 21 tableti bitirdim.diğer bir kutuya hiç başlamadan, aradan 9 gün geçti regl oldum ama bir gün sonra kesildi. şu an 15 gün oldu haplar biteli ve hala regl olamadım. sizce sorun nedir, hamile olma olasılığım var mı?
0
zrtapoz
(29.01.10)
benim bildiğim doğum kontrol hapları regl düzenleyici etkidedir. bence az da olsa bi şüphe var.
0
matilda
(29.01.10)
hamile olduğunu zannetmiyorum
haplarını 7 gün geçtikten sonra almalıydın
ayrıca ilk aylar adet düzensizliği çok normaldir, 3 ayda oturur.
0
clementine
(29.01.10)
doğum kontrol hapları seni ilk ay değil sonraki ay korumaya başlar. tabi ilk ay her gün düzenli bir şekilde kullanırsan.
0
fundamental
(29.01.10)
@fundamental, eğer adet başladığı zaman alınırsa koruyuculuk sağlar. öyle olmasa idi zaten prospektüslerde yazardı. bu tamamen hurafedir.
0
clementine
(29.01.10)
kullandığım hap etkisini bir hafta sonra gösteriyormuş. ikinci kutuya hiç başlamadım zaten, sadece bir kutu bitirdim.
0
🌸zrtapoz
(29.01.10)
işte ne yazık ki bu bir hata. adetin gelirse tekrar başla bence. ya da bir doktora danış. belki de bir rahatsızlığın olabilir bilmediğin (kist vb)
0
clementine
(29.01.10)
umarım önemli bir sorun yoktur, ilginiz için teşekkür ederim.
0
🌸zrtapoz
(29.01.10)
@clementine,

ben de prospektüsten okuduğumu söylüyorum zaten.
0
fundamental
(29.01.10)
3 marka hap kullandım, prospektüste katiyen öyle bir şey yazmıyor.
0
clementine
(29.01.10)
çok şükür bizde öyle bir der yok
0
seyduna6687
(29.01.10)
zaten cevap verilmiş ama şöyle bir özet geçmek istedim
bir kutu yani 21 adet hapı bitirdikten sonra 7 gün hapsız geçecek 8. gün tekrar hapa başlanacak
ilk 2 kutuda kesinlikle ek yöntem kullanılması gerekiyor(prezarvatif gibi)
adet olsun olmasın 8.gün diğer kutuya geçilecek
ilk aylarda ara kanama yada düzensizlik yapabilir genelde 3-4 kutu sonra düzene girer
doğum kontrol hapları kanama miktarınızda azalma yapabilir
bu hapı uzun süre kullanmanla doğru orantılı olarak artar
bir de kısa süreli bir korunma düşünüyorsan hormonal bir yöntem kullanma
yani birkaç kutu içer bırakırım diyorsan hiç bulaşma
bide bu haplar lipidoda ciddi düşüş yaşatıyor
önerim
önce hamile olmadığından kesin emin ol
sonra ikinci kutuya sıfırdan başlıyormuş gibi yani adetinin ilk günü başla
0
ozlemka
(30.01.10)
@ozlemka
aynen dediğin gibi kısa dönemli bir kullanım düşündüm bir kutuyu bitirdim ve bıraktım. benim bildiğim kutu bitince bir hafta içinde adet olmam lazımdı. işte sorun bu aradan 8 gün geçti bir kere kanamam oldu ve hemen geri kesildi. şu an 15. gün ve hala kanamam olmadı.
0
🌸zrtapoz
(30.01.10)
niye bu ısrarcılık anlamıyorum. ilk iki ay ek koruma falan lazım değil. adetin başladığı gün alıyorsan korumaya başlar ilk ay. zaten ilk 3 ay vücudun alışma sürecidir ve adet olamaman anormal değil. yasmin, yazz ve ginera'nın prospektüslerinde "2 ay korunun, ilk ay korumaz" gibi bir şey yazmıyor.

ama zırtapozcuğum ne yazık ki kısa dönem için kullanmamalısın bunu, biraz uzun vadeli düşün. dediğim gibi adet görmemen çok anormal değil. mesela ben görmüştüm 1,5 ay sonra ama benimki de 20 gün sürmüştü. sonra yerine oturuyor her şey. adet göreceğin günü bile biliyorsun. zaten d.k. hapları adeti çok azaltır. belki de o 8. gün görmüşsündür ya da bir ara kanamadır.

çok kıllandıysan eczane tipi gebelik testi alabilirsin.
0
clementine
(30.01.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.